Professional Documents
Culture Documents
ORMANCILIK HUKUKU
(Ders Notu)
ISPARTA
2004
ii
ÖNSÖZ
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ .................................................................................................................................... i
İÇİNDEKİLER ....................................................................................................................... ii
1. Giriş ..................................................................................................................................... 1
KAYNAKÇA........................................................................................................................ 168
1. Giriş
Hukuk aklın, mantığın, duyguların, fiziksel olayların değil toplum yaşamının bir ürünü
ve sonucudur. Toplumsal bir ortamda yaşayan insanların ilişkilerinin düzenlenmesinde en
etkin görev hukuk kuralları tarafından üstlenilir (Can ve Güner, 1999).
Toplumda oluşan ortak kavramları korumak, geliştirmek, sağlıklı ilişkiler kurmak için
soyut kuralların konulması gerekmiştir. Zaman içinde tek tek oluşan birçok olayın aynı
biçimde tekrarlandığını izleyen insan aklı, genellemeler yaparak soyut kurallara ulaşmış,
toplum yaşamı bu kurallar içinde sürüp gitmiştir. Bu kurallar bireylere bazı ödevler ve
yükümlülükler yüklemekte, bazı yetkiler tanımaktadır. İşte toplum halinde yaşayan insanların
yerine getirmek zorunda oldukları ödevleri ve kullanacakları yetkileri belirten kurallara
“toplumsal düzen kuralları” denmektedir. Bu kurallara aykırı hareket edilmesi halinde, yani
kuralların tanıdığı yetkilerin aşılması durumunda toplumsal tepkiler görülür. Çok çeşitli
biçimlere bürünen bu tepkilere “toplumsal yaptırım” (müeyyide) adı verilmektedir.
1) Din kuralları,
2) Ahlak kuralları,
3) Görgü kuralları,
4) Hukuk kuralları,
Olmaktadır (Pulaşlı, 1994; Gözübüyük, 1999).
Bir ülkede, belli bir dönemde yürürlükte bulunan hukuk kuralları pozitif (müspet)
hukuku oluşturur. Yürürlükteki hukuk, objektif hukuk gibi sözcüklerle de adlandırılmaktadır.
Bu anlamda, devletin yetkili organlarınca çıkarılanlar, tüzükler, yönetmelikler, tebliğlerde yer
alan yazılı kuralların yanı sıra, yazılı olmayan, ancak toplumda uzun süreden beri uygulanan
hukuk kuralı haline gelmiş gelenekler, bağlayıcı mahkeme içtihatları, bilimsel görüşler pozitif
hukukun içinde yer alan kurallardır. Belli bir ülkede ve belli bir dönemde uygulaması
gereken, sosyal gereksinimleri, adalete en uygun biçimde karşılayacağı düşünülen hukuka ise
“ideal hukuk” veya “doğal hukuk” adı verilir (Can ve Güner, 1999).
3
Yazılı hukuk kuralları arasında hiyerarşik bir sıralama vardır. Kanunlar ve kanun
hükmünde kararnameler anayasaya, tüzükler kanunlara, yönetmelikler tüzüklere, tebliğler
kendinden önce gelen kanunlara, tüzük ve yönetmeliklere aykırı olmaz. Bu sıralamaya “hukuk
kurallarının hiyerarşisi” denir.
Bu sıralamadan bazı sonuçlar çıkar. Birinci sonuç, alt sıradaki bir düzenleme kendinden
önce gelen düzenlemeye aykırı olamaz. İkinci sonuç, kurallar yukarıdan aşağıya doğru,
soyuttan somuta doğru sıralanır. En soyut düzen ‘anayasa’ dır. Anayasa’ da yer alan 174.
Madde, tüm hukuk düzeninin çatısını oluşturur. Bunu daha az soyut olan kanunlar takip eder.
Tüzükler kanunlara göre, daha somut kuralları içerirler. Yönetmelikler ise en somut
kurallardan oluşur. Bu sıralamadan çıkan sonuca göre, en somut olan hukuk kuralı önce
uygulanır. Örneğin okul ile olan ilişkilerden önce yönetmeliklerin, sonra varsa tüzüklerin ve
daha sonra ilgili kanunların uygulandığını görmekteyiz. Bu kurallardan, yönetmelik tüzüğe
aykırı olursa tüzük, tüzük kanuna aykırı olursa kanun, kanunlar anayasaya aykırı olursa
anayasanın uygulandığını biliyoruz Anayasanın 148. maddesi, kanunların anayasaya aykırı
olmayacağını; 115. maddesi, tüzüklerin kanuna aykırı olamayacağını ve 124. maddesi
yönetmeliklerinin, kanunlar ve tüzüklere aykırı olamayacağını açıkça belirtmektedir (Can ve
Güner, 1999).
Bu açıklamalardan sonra yazılı hukuk kurallarının genel özellikleri aşağıda ayrı ayrı
başlıklar halinde verilebilir.
3.1 .Anayasa
3.2. Kanunlar
Kanunlar anayasada yetkili kılınmış organ tarafından, bu isim altında ve bir metin
halinde ortaya çıkaran hukuk kurallarıdır. Kanunları çıkaracak organı, her ülkenin anayasası
belirler. Ülkemizde bu organ “Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)” dir.
Kurulu tarafından o toplumsal olayı düzenleyecek kurallar saptanır ve “kanun tasarısı” adı
altında TBMM’ ne gönderilir. Eğer bir veya birkaç milletvekili, o toplumsal olay hakkında bir
düzenleme yapmak isterse “kanun teklifi” adı altında bir metin hazırlamalı ve bunu TBMM
Başkanlığına sunmaları gerekir.
İkinci aşama görüşme ve kabul aşamasıdır. Yasama organına gelen tasarı veya teklifler,
önce meclisin yetkili komisyonlarında görüşülür. Daha sonra Meclis Genel Kurulu’nda iki
kez görüşülür. Birinci görüme, tasarı veya teklifin tümü üzerinde, ikinci görüşme maddeleri
üzerine olur. Kabul edilen kanun, Cumhurbaşkanı’nın onaylamasını takiben Resmi Gazete’ de
yayınlanarak yürürlüğe girer.
Kanunlar genel kuralları içerir. Kanun bir içeriği bir olayı değil kişileri ve olayları
kapsar. Buna “kanunların genel olması” denir. Kanunların benzer olayların tümüne
uygulanacak kurallardan oluşması onun soyut kurallardan oluşması sonucunu doğurur. Bir
kanun hükmü, devletin egemenliği altında bulunan bütün ülkede geçerli olur.
Kanun adı verilen yazılı hukuk metinleri çıkarma “yasama organı” nın görevine
girmektedir. Ancak yasamanın bir toplumsal olayı kanun şekline getirmesinde uzun ve zaman
alan yasama işlemleri kanunun güncelliğini kaybetmesine neden olmaktadır. Sakınca yaratan
bu duruma çözüm olarak, “yürütme organı” nın, önceden “yasama” yetkisini alarak yönetsel
düzenlemeler yapması görüşü hukuk sistemlerine girmiştir.
Yabancı hukuk sistemlerinde uzun süreden beri uygulanan bu yöntem, hukuk hükmüne
ilk kez 1876 tarihli anayasa ile girmiştir. Bu anayasanın 36. maddesi ile vekiller heyetine
“muvakkat kanun (yasa)” adı altında geçici hükümler koyma yetkisi tanınmaktadır.
1982 yılında kabul edilen anayasanın 91. maddesi ile daha kapsamlı hale getirilen kanun
hükmünde kararname çıkarma yetkisinin Bakanlar Kurulu tarafından kullanılabilmesi için
öncelikle, TBMM’nin kararname çıkarma yetkisini vermesi gerekmektedir.
3.4. Yönetmelikler
Bilindiği gibi Türkiye; toprakları daha tarih öncesinde insan ve uğraşılarına açılmış,
uygarlık tarihi bakımından dünyanın en eski ülkelerindendir. Sosyal bir düzeye ulaşmış etnik
grupların Anadolu 'da yaşamış olduğunu kanıtlayacak dokümanlar, Türkiye Coğrafyası
üzerinde yaşamış insanların, yaşam uğraşıları hakkında da yeterince bilgi vermektedir.
Anadolu daha tarih öncesinde, özellikle ormancılığın "barınma ve beslenme evresi" nde geniş
ormanlardan arınmış ve ormanların yok edildiği yerlerde, yine ayna ortam içerisinde bulunan
bazı otsu bitki tohumları, özellikle buğdaygil ve baklagil sınıflarına dahil bitkiler kültüre
alınmıştır. Bu şekilde ilk defa tarla kültürlerine dayanan tarımsal üretim doğmuştur. Yine
Anadolu 'nun ormandan yoksun kalmış ağaçlıklı step sahalarında, evcilleştirilmiş küçük ve
büyükbaş hayvancılık üretiminin uygunluğu nedeniyle, tarımsal uğraşılar, iki koldan
gelişmeye başlamıştır. Böylece Anadolu 'da yaşayan etnik gruplar, daha tarih öncesinde, biri
hayvan üretimine dayanan "hayvancılık", diğeri tarla kültürlerine dayanan "rençberlik" gibi,
kırsal uğraşı düzenlerini yapmaya başlamıştır. Ancak; Anadolu toprakları üzerinde doğal
yapının farklılığı nedeniyle, farklı doğal ortamlarda yaşayan insanlar, farklı yaşam düzenlerini
6
Türkiye'nin dünya üzerinde bulunduğu yeri, sahip olduğu rölyef şekilleri, iklim tipleri
ve bitki topluluklarının meydana getirdiği doğal sentez; bu saha üzerinde bu koşullara
uyabilecek tipteki insanı yaratmıştır. Böylece "Anadolu İnsanı" bu pota içinde gelişmiş ve bu
fizik ortamını yansıtan bir varlık haline gelmiştir.
ülke ormancılığının bu alanda var olan sorunlarını çözmek ve 1839 yılında kurulan
ormancılık örgütünü etkin ve verimli hale getirmek için çalışmalara başlamışlardır. Bu
çalışmaların ilk örneği 1857 yılında İstanbul 'da açılan ormancılık okulu olmuş, bunun
yanında ormancılık örgütünü iyileştirme ve ülke ormanlarının keşfi ve keşif raporlarının
hazırlanmasına başlatılmasıyla devam etmiştir (Evcimen,1978).
1858 yılında çıkarılan “Kanunname-i Arazi” ile orman alanlarına ilişkin ilk hukuksal
düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir. Adından da anlaşılacağı üzere bir arazi kanunu olan
bu kanun ile ormanlar; Miri Ormanlar, Cibali Mubaha Ormanları, Köy ve Kasabalara
Mahsus Ormanlar olarak ayrıma tabi tutulmuş; Miri Ormanlar ve Cibali Mubaha
Ormanlarında kimseye tapu verilemeyeceği ve özel mülkiyete konu edilemeyeceği,
ormanlarda zaman aşınımına itibar edilemeyeceği esasları getirilmiştir (Anon (1) ,1993).
1870 yılında ilk yazılı ormancılık mevzuatı olan "Orman Nizamnamesi" hazırlanmış
ve yürürlüğe konulmuştur. Bu yasa ilk yazılı ormancılık mevzuatı olma özelliği ile önemli
bir yasa olmasına rağmen, yasanın asıl önemi daha önce herkesin serbestçe faydalandığı
"Cibali Mubaha Ormanlarını" devlet mülkiyetine katması olmaktadır. Buna karşılık yasa
devlet ormanlarından köy kasaba halkının kişisel ihtiyaçları ve pazar satışları için, belirli
kayıtlara bağlı olarak, bedelsiz yararlanılmasını kabul etmiştir.
Görüleceği üzere bir taraftan ormanlardan Cibali Mubaha zihniyeti ile düzensiz
faydalanma önlenmeye çalışılırken, teknik ormancılığın gereği planlı orman işletmeciliğine
başlanmak çabasında olunmuştur. Fakat, savaş yıllarının olması ve özellikle ülkenin Balkan
ve Birinci Dünya Savaşları 'nda aldığı sonuçlar, teknik ormancılığın başlamasını
engellemiştir (Özdönmez ve Arkadaşları,1989).
1920 yılında TBBM 'nin kuruluşu ile, bir taraftan kurtuluş savaşı için mücadele veren
ülke, diğer taraftan orman kaynaklarına duyulan gereksinmeyi karşılamak için, ormancılık
konusuna eğilmek zorunluluğu duymuş, aynı yıl "39 Sayılı Baltalık Kanunu" ile orman
köylerine hane başına 2 'şer ha. baltalık verilmesi öngörülmüştür. Fakat bu kanun ile hak
kazanan köylülere, köylerinin yakınında verebilecek miktarda devlet ormanı bulunmayışı,
köylülere baltalık ayrılması işlemini yürütecek sayıda teknik eleman olmaması, mevcut
8
Cumhuriyetin ilanından sonra birçok alanda olduğu gibi ormancılık alanında da çeşitli
yasal düzenlemeler yapılmaya başlanmıştır. Bu düzenlemeler özellikle halkın hala "Cibali
Mubaha" zihniyeti ile yararlanmaya devam ettiği ormanlardan nasıl faydalanacağına ve daha
önce düzenli ve planlı orman işletmeciliğinin ilk adımlarının atılmasından sonra bunun sürekli
kılınmasına yönelik düzenlemeler olup, "484 Sayılı Devlet Ormanlarından Köylülerin İntifa
Kanunu" ve "504 Sayılı Türkiye'de Mevcut Bilumum Ormanların Fenni Usulü İdare ve
İşletilmeleri Hakkında Kanun" şeklinde kendilerini göstermiştir. Böylece 484 Sayılı Kanun
ile 1870 Orman Nizamnamesine dönülmüş, 504 Sayılı Kanun ile devlet ilk kez kendi
dışındaki kişi ve kuruluşlara ait ormanlardan yapılan yararlanmayı düzenleyici bir tutum içine
girmiştir. Bütün bu girişimler toplumun ormanlardan beklediği mal ve hizmetleri sağlamak
için devletin bir yandan kendi mülkiyetindeki ormanlarda, ormancılık tekniğinin gereklerine
uygun biçimde işletmeyi öngördüğünü, öte yandan da devletten başkasına ait ormanlarda
yapılan yararlanmanın düzenlenmesi bakımında kurallar koyduğunu göstermektedir. Ancak
devlet kendi ormanlarından düzenli yararlanmayı sağlayamadığı gibi, kendi mülkiyeti
dışındaki ormanlar üzerinde düzenleyici gücünü de, istediği biçimde kullanamamıştır. 504
Sayılı Kanun, devletin mülkiyeti dışındaki ormanlardan yararlanma konusunda öngördüğü
kayıtlar, öteden beri ormanlardan yapıla gelen serbest yararlanmaların doğurduğu
alışkanlıklar sonucu ortaya çıkan yakınmalar ve ayrıca amenajman planlarını yapacak örgüt
ve bilgi yetersizliği nedeniyle 1925 yılında çıkartılan 526 sayılı ek bir kanun ile
hafifletilmiştir (Özdönmez ve Arkadaşları, 1989).
1937 yılı ülke ormancılığında gerek yasal ve gerekse örgütsel açıdan önemli
düzenlemelerin yapıldığı bir yıldır. Bu düzenlemeler; "3116 Sayılı Orman Kanunu", "3204
Sayılı Orman Umum Müdürlüğü Teşkilat Kanunu", "3157 Sayılı Orman Koruma Teşkilatı
Kanun" ları olmaktadır (Kaygancıoğlu ve Arkadaşları, 1976). 3116 Sayılı Orman Kanunu ile
ormanlar, ulusal ekonominin önemli kaynaklarından biri olarak kabul edilmiş, devlet
ormanlarının tüm toplumun yararına olacak bir biçimde devlet tarafından işletilmesi
öngörülmüş, devletten başkasına ait ormanlar üzerinde de devletin gözetim ve denetiminin
sağlanması ve bazı özel ormanların kamulaştırılması planlanmıştır (Özdönmez ve
Arkadaşları, 1989). 3204 sayılı kanun ile ilk defa 1839 yılında kurulan ve zaman içinde
iyileştirilmeye çalışılan ormancılık örgütüne Genel Müdürlük düzeyinde hükmi şahsiyet
verilmiş, merkez ve taşra teşkilatını oluşturarak yaygın bir ormancılık örgütü olması
hedeflenmiştir. Ormancılığın gelişimi açısından burada önemle vurgulanacak nokta 3157
sayılı kanun ile kurulan "Orman Koruma Teşkilatı” olmaktadır. Bu kanun ile ülke
ormanlarının kolluk kuvvetle korunması hedeflenmiş ve bu görev "orman koruma kıtalarına"
verilmiştir. Böylece devlet; bir taraftan yasal, diğer taraftan örgütsel düzenlemeler yaparak,
düzensiz ağaç kesiminin göstergeleri olan; ormanlarda hayvan otlatılması, tarımsal alan elde
etmek maksadıyla açmacılık yapılması ve orman kaynaklarının izinsiz kullanımın dur demek
istemiş ve ormansızlaşmaya neden olan bu olayları, kolluk kuvvetleri ile önlenmesini
hedeflemiştir. Öte yandan 3116 Sayılı Orman Kanunu ‘nda izlenen ormancılık politikası;
ormanları tüm toplumun hizmetinde kullanmayı amaç edinmiş ise de, orman içinde veya
kenarında yaşayan köylülere bazı ayrıcalıklar tanıma gereği duyulmuştur. Geçekten, 3116
Sayılı Orman Kanunu devlet ormanlarının ürünlerinden parasız yararlanmayı ilke olarak
kaldırmış olmakla beraber, devlet ormanlarının içinde veya bu ormanlara 5 km. uzaklıkta
bulunan köylülere 1/4 tarife bedeli ile yapacak ve yakacak odun verilmesini kabul etmiştir.
Bu tür yararlanma haklarının kapsamı daha sonra 1938 yılında çıkarılan 3444 sayılı kanunla
genişletilmiş, devlet ormanlarının ürünlerinden yararlanacak olan köyler için öngörülen
9
uzaklık 5 km.den 10 km.ye çıkartılmış ve ödenecek para miktarı 1/4 tarife bedelinden 1/10
tarife bedeline indirilmiştir. Temel amacı ormanlardan serbestçe yararlanmayı önlemek olan
bu tür yasal düzenlemeler, 1956 yılında yürürlüğe giren 6831 Sayılı Orman Kanunu ‘nda da
yerini almıştır (Özdönmez ve Arkadaşları, 1989).
3116 sayılı orman kanunu, ormanları mülkiyet kategorilerine ayırmakla birlikte, devlet
ormanlarının sınırlarının belirlenmesi maksadıyla kadastro çalışmalarının başlatılmasına
yönelik hükümleri de yer vermiştir. Böylece devlet düzenli ve planlı ormancılığın, sahibi ve
sınırları belirli alanlarda yapılmasını hedeflemiştir.
3116 sayılı orman kanununun getirdiği devlet mülkiyeti ve işletmeciliği görüşü daha
sonraki tarihlerde geliştirilmiştir. Gerçekten toplum yararı bakımından, ormanların devlet
elinde bulunması ve devletçe işletilmesi görüşü önem kazanmış ve bu görüş doğrultusunda
1945 yılında çıkartılan 4785 sayılı yasa ile, bazı istisnalar dışında bütün ormanlar devlet
elinde toplanmış ve tüm ormanların devletçe işletilmesi sağlanmak istenmiştir. Ancak bu
kanunun uygulanmasında ortaya çıkan tepkiler üzerine, 1950 yılında yürürlüğe konulan 5658
sayılı kanunla, daha önce devletleştirilen ormanlardan bir kısmının, bazı koşullar altında
sahiplerine geri verilmesi öngörülmüştür (Özdönmez ve Arkadaşları, 1989).
1945 yılında çıkarılan 4767 sayılı yasa ile 1937 yılında kurulan orman koruma
teşkilatı kaldırılmış ve bu kuruluşun görev ve yetkileri devlet orman işletmelerine
devredilmiştir. Böylece ülke ormancılık örgütü ormanları işletmek görevi ile birlikte
ormanların korunması görevini bilfiil üstlenmiştir.
İlk orman amenajman planının 1917 yılında yapılmasından sonra, ülke ormanlarının
amenajman planları ile işletilmesine yönelik çalışmalar 1946 yılında sonuç vermiş ve tüm
ülke ormanlarının "I. Devre Orman Amenajman Planları" yapılmıştır. Bu planlama
çalışmaları sonucunda Türkiye Orman Varlığı 'nın 10.2 milyon ha. olduğu belirtilmiştir. Bu
sonuç ülkenin düzenli ve planlı ormancılığa geçişinde önemli bir aşamadır.
1956 yılında, halen günümüzde de yürürlükte olan "6831 Sayılı Orman Kanunu" nun
uygulamaya konulduğu görülmektedir. 6831 Sayılı Orman Kanunu, daha önce yürürlükte
olan 3116 Sayılı Orman Kanunu ve bu kanuna ek olarak hazırlanan 5653 kanunla getirilmiş
olan ormancılık politikası esaslarını aynen benimsemiştir. Ayrıca bu kanun, daha önceki
kanunlarda yer almayan ve ormancılık politikası bakımından önem taşıyan bir olguya da yer
vermiştir. Gerçekten, 6831 Sayılı Orman Kanunu ile, ormanların sosyal ve kültürel
yararlarının halkın hizmetine sunulmasını amaçlayan "milli park" kavramı getirilmiş ve
böylece "muhafaza ormanları" nın yanında milli parklara da yer verilmiştir (Özdönmez ve
10
Arkadaşları, 1989). 6831 Sayılı Orman Kanunu ‘nun getirdiği bir diğer önemli yasal
düzenleme, orman köylerinin kalkınmalarının desteklenmesi yönünde hükümler içeren
13’üncü madde olmaktadır. Bu madde ile yerinde kalkındırılması mümkün olan köylere
kalkınma kredisi verilmesi, yerinde kalkındırılması mümkün olmayan köylerin ise kendi istek
ve izinleri doğrultusunda orman sınırları dışına nakledilmeleri düşünülmüştür. Böylece ülke
ormancılık örgütü, orman köylerinde yaşayan insanların yapacak ve yakacak odun
ihtiyaçlarını karşılama görevi ile birlikte, orman köylerinin kalkınmalarını sağlayacak
uygulamaları yapma görevini de üstlenmiştir (Çağlar,1986).
Ülkede önce 1937 yılında 3157 sayılı kanunla "Orman Koruma Teşkilatı" nın
kurulması, daha sonra 1945 yılında 4767 sayılı kanunla bu kuruluşun görev ve yetkilerinin
devlet orman işletmelerine devredilmesiyle ağırlık kazanan "koruma ormancılığı" anlayışının
sonuçları zaman içinde görülmeye başlamış ve orman kanunun yasakladığı suçları işleyen
kişilere çeşitli cezai müeyyideler verilmiştir. Fakat ilki 1950 tarih ve 5677 sayılı kanun ve
sonra 1954 tarih ve 6385 sayılı kanun ile genel af çıkartılarak,bu suçların affı yoluna
gidilmiştir. Benzer şekilde 6831 sayılı orman kanununun geçici 5. maddesi ile, 1 Mart 1954
'den itibaren 15 Ağustos 1956 tarihine kadar olan orman suçları affedilmiştir (Kaygancıoğlu
ve Arkadaşları, 1976). Ayrıca, 1958 tarihinde yürürlüğe giren 7132 sayılı yasa ile orman
suçları için tekrar af çıkartılmıştır (Anon (1), 1993). Örneğin, 1960 yılında Türk Ceza Kanunu
ve diğer özel kanunlarla mahkum olan 178803 kişinin 55320 kişisini yani % 31'ini ve özel
kanunlarla mahkum olan 89566 kişinin % 62 sini, tek başına orman suçundan mahkum
olanlar teşkil etmektedir (İnal, 1971). 1950-1958 yılları arasında dört defa af çıkartılmasının
nedenleri; 1945 yılından itibaren çok partili rejime girildikten sonra, siyasi amaçlı olarak
orman kanunlarında çok kısa aralıklarla değişiklikler yapılması, özellikle orman kanunlarında
orman tarifinin sık sık değiştirilmesi ve orman toprağını başka kültürlere vermeyi olanaklı
kılan hükümlere yer verilmesi neden olmuştur.
1963 yılında planlı kalkınma dönemine geçilmesi ile birlikte, beş yıllık kalkınma
planları hazırlanmış ve bu planlarda ormancılık politikası amaçlarına; ilkeler, tedbirler ve
politikalar olarak yer verilmiştir (Özdönmez ve Arkadaşları,1989). Planlı kalkınma dönemi
ile birlikte, orman amenajman planlarının 10 yılda yenilenmesi hedeflenmiş ve 1963-1972
yılları arasında tüm ülkenin orman amenajman planları hazırlanarak bu hedefe ulaşılmıştır
(Eraslan,1992).
1969 yılı, Türkiye Ormancılığı 'nda örgütsel açıdan önemli gelişmelerin yaşandığı bir
yıldır. Zira bu yıla kadar, Türkiye 'deki ormancılık örgütünün ülkenin ve ormancılığın
sorunları gereği, hangi görevleri üstleneceği netlik kazanmaya başlamış ve bu görevleri Genel
Müdürlük düzeyindeki bir örgüt ile yapılamayacağı ortaya çıkmıştır. Bu nedenle 1969 yılında
"Orman Bakanlığı" ile birlikte "Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolu Genel Müdürlüğü
(AGM)" nün kuruluşu yapılmıştır. 1970 yılında Bakanlık çatısı altındaki örgütlenmeler
"Orman Köy İlişkileri Genel Müdürlüğü (ORKÖY)" ve "Orman Ürünleri Sanayi Kurumu
Genel Müdürlüğü" nün kurulması ile devam etmiştir. Daha sonraki yıllarda da "Milli parklar
ve Avcılık Genel Müdürlüğü (MPAG)" nün kuruluşu ile Bakanlık örgütlenmesi bitirilmiş
olmaktadır.
11
1970 yılında, 1255 sayılı kanunla 1961 anayasasının 131 'nci maddesi değiştirilmiş ve
"Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini
kaybetmiş yerler ile,tarım ve hayvancılıkta kullanılmasında yarar bulunan topraklar ve
yerleşim yerleri dışında orman sınırlarında daraltma yapılamaz" hükmü eklenmiştir. Böylece
açmacılık yapılarak tarımsal alan haline dönüştürülmüş orman alanlarının orman sınırları
dışına çıkartılması olanaklı hale gelmiştir (Anon (1), 1993). İlki 1970 yılında 1961
anayasasında yapılan değişiklik ile, diğeri 1982 anayasasında yer verilen bir ifade ile, orman
sınırlar dışına çıkarma işlemine yasal statü tanınması, ormansızlaşmanın temel nedeni olan
"açmacılık" eyleminin devlet tarafında kabul edilmesi ve affedilmesi anlamına gelmektedir.
Bu durum teknik ormancılık evresine ulaşmakta önemli bir engel teşkil eden "kadastro ve
mülkiyet sorunları "nın, çözülmez bir yumak haline dönüşmesinin de temel nedeni
olmaktadır. 1970 yılında yapılan anayasa değişikliğinin ardından, 1973 yılında 6831 Sayılı
Orman Kanunu ‘nun bazı maddelerini değiştiren 1744 sayılı kanunla orman sınırı dışına
çıkarmanın genel esasları ortaya konmuştur.
1980 yılında ülkenin içinde bulunduğu sosyal, siyasal ve ekonomik sorunlar,"12 Eylül
Harekatı" nın yapılma zorunluluğunu getirmiş, birçok devlet kurumunda yapılan
reorganizasyon ile birlikte yeni bir anayasa hazırlığı başlatılmıştır. 1981 yılında kabul edilen
ve halen günümüzde de yürürlükte olan anayasada ormancılığa ait hükümler 56, 63, 169 ve
170 'nci maddelerde yerini almıştır. Bu maddelerden 169 'ncu madde ormanların korunması
ve geliştirilmesine ait hükümleri yer vermekte olup, 1961 anayasasının 131 'nci maddesinden
farklı olarak, orman suçları için genel ve özel af çıkartılamayacağını ve 31/12/1981 tarihinden
önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetmiş yerler ile, tarım ve hayvancılıkta
kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen alanlar ve yerleşim yerlerinin dışında orman
sınırlarında daraltma yapılamayacağı hükümleri getirilmiştir. Yani madde 15/10/1961 tarihini
31/12/1981 tarihine taşımıştır. Orman köylüsünün korunması konularına değinen 170 'nci
madde ise bir taraftan orman içi ve kenarında yaşayan köyler halkının kalkındırılması
yönünde hükümler getirirken, diğer taraftan 31/12/1981 tarihinden önce orman niteliğini
kaybetmiş arazilerin, orman sınırlar dışına çıkartılarak değerlendirilmesi ve orman köylerinin
kısmen ve tamamen bu yerler yerleştirilmesi ya da yerinde kalkındırılmaları mümkün
olmayan köylerin orman sınırları dışına çıkarılması yönünde hükümler getirmiştir. Böylece
12
"Celali İsyanları” ile ilk oluşumu yaşanan orman köylerinin yerleşim sorunu günümüze kadar
gelmiş ve anayasa hükümleri içerisinde yer almış olmaktadır. Düzensiz ağaç kesimi evresinin
bir göstergesi olan "açmacılık" eyleminin yasalarda suç sayılmasına rağmen, anayasalarda
belirli tarihten önce orman niteliğini kaybetmiş orman alanlarının orman sınırları dışına
çıkarılmasının yasal olarak olanaklı hale getirilmesi, orman alanlarına yönelişi
hızlandırmıştır.
Orman Bakanlığının ikinci kez kurulduğu 1991 yılına kadar 10 yıl, OGM bünyesinde
ormancılık hizmetleri yürütülmüş, fakat bu birimin boyutun aşan ormancılık sorunları artarak
günümüze kadar gelmiştir. 1991 yılında 9/8/1991 tarihli 442 sayılı KHK ile Orman Bakanlığı
ikinci kez kurulmuştur. Bakanlık bünyesinde ana hizmet birimleri olarak; Ağaçlandırma ve
Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü (AGM), Orman Köy İlişkileri Genel Müdürlüğü
(ORKÖY), Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü (MPAG) ve bağlı kuruluş
olarak Orman Genel Müdürlüğü (OGM) ile ilgili kuruluş olarak Orman Ürünleri Sanayi
Kurumu Genel Müdürlüğü (ORÜS) yer almıştır.
1995 yılında ise, “4122 Sayılı Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberlik
Kanunu" yürürlüğe girmiştir. Temel hazırlanma nedeni ağaçlandırma yatırımlarının
finansman sorununu çözmek olan bu kanun, bu işlevinin yanında ormancılık örgütü dışındaki
kurum ve kuruluşlara ağaçlandırma ve erozyon kontrolü konularında çeşitli görevler
vermiştir. 4122 sayılı kanunla birlikte Orman Bakanlığı 'na bağlı ana hizmet birimlerinin
(AGM, ORKÖY ve MPAG) ihtisas kanunları tamamlanmış olmaktadır.
13
söndürülmesi, orman memurlarının tahlifi ve silah taşıma hakları, cezai hükümler gibi
ormancılıkla ilgili işlemlerin tümü hakkında hükümler getirmiştir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte var olan gerçek veya tüzel özel kişilere ve
vakıflara ve köy, belediye,özel idare kamu tüzel kişiliklerine ilişkin bütün ormanlar bu kanun
gereğince devletleştirilmiştir. (Madde 3, Anayasa Mahkemesi ‘nin 23.6.1963 tarih ve E:
1963/141, K: 1964/50 sayılı kararı ile iptal)
(4785 Sayılı Kanunun yürürlükten kaldırdığı hükümler 9.7.1985 tarih ve 4785 sayılı
Kanunun 12 üncü maddesi 13.6.1983 tarihli 3444 ve 3445 sayılı Kanunlar-Yürürlükten
Kaldıran mevzuat 24.3.1950 5653 sayılı Kanun Madde-3)
Bütün devlet ormanları, Orman Genel Müdürlüğü ile buna bağlı devlet orman
işletmelerinin orman içinde veya dışında sahip oldukları veya intifa eyledikleri, arazi, bina ve
tesisler, arazi, bina, iktisadi buhran ve müdafaa vergilerinden muaftır, hükmünü getirmektedir.
(Bunların kira ile tutulmuş olmamaları şarttır.)
(31.8.1956 tarih ve 6831 sayılı kanunun 117 inci maddesi ile ilga )
Mülga olan söz konusu kanun, 27.10.1988 tarih ve “3488 Sayılı Uygulama İmkanı
Kalmamış Olan Kanunların Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Kanun” ile yürürlükten
kaldırılmıştır.
6831 sayılı Orman Kanununun 31, 32, 33 ve 35 inci maddeleri mucibince verilenlerle
dış memleketlere ihraç edilenler hariç olmak üzere, devlet orman İşletmelerinden veya kereste
fabrikalarından artırma veya eksiltme veya pazarlık suretiyle tomruk, yarı mamul kereste veya
mamul kereste alanlar, vilayet hususi idare hissesi namıyla satış bedeli üzerinden % 3
oranında bir para ödemeye mecburdurlar, hükmünü getirmiştir.
16
6831 Sayılı Orman Kanununa Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun (Tarih:
25.7.1971, Resmi Gazete No:13906)
6831 Sayılı Orman Kanunun 117 inci maddesi hükümsüz olmuştur. 23.9.1983-
2896/61 madde ile mülga olmuştur.
6831 Sayılı Kanunda geçen “Ziraat Vekaleti” deyimi, “Orman Bakanlığı” olarak ve
aynı kanunun 45 inci maddesinde geçen ‘’Tahdit Komisyonları’’ deyimi, ‘’Orman Kadastro
Komisyonları’’ olarak değiştirilmiştir.
6831 Sayılı Orman Kanununun 3 üncü ve 24 üncü maddelerine göre orman rejimine
alınan sahalar ile kamulaştırılan tarım arazilerinin satın alınabilmesi için her yıl Orman
Bakanlığı bütçesine on milyondan az olmamak üzere gerekli ödenek konur, hükmünü
getirmiştir.
6831 Sayılı Orman Kanununun 20/6/1973 tarih ve 1744 Sayılı Kanunla Değişik
34’üncü Maddesi ile Ek 3 üncü Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun (Tarih:
14.6.1975, Resmi Gazete No:15265)
6831 Sayılı Orman Kanununun Ek Madde 3- (C) fıkrasına, “(A) fıkrasının (b)
bendinde yazılı fon bütün hak ve vecibeleriyle Orman Bakanlığına devredilmiştir. Bu fonda
mevcut para, bu kanunla kurulan fon hesabına kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en
geç üç ay içinde ödenirse ve verilmiş olan kredilerin taksitleri de sözleşmelerindeki koşullar
dahilinde Orman Bakanlığınca tahsil olunur.” şeklinde ek madde ilave edilmiştir.
Hükümsüz olmuştur.
6831 Sayılı Orman Kanunun 1 üncü madde (D, İ) bentleri, 9 uncu maddenin 1 inci
fıkrası, 2 inci fıkrası, 4, 5, 6 ncı fıkraları, 10 uncu maddenin 2 ve 3 üncü fıkraları 18 inci
maddenin 1 inci fıkrası, 19 uncu maddenin 1 inci fıkrası, 21, 22, 25, 26, 27, 30, 33, 35, 36
maddelerin 1 inci fıkraları, 37 inci maddenin 1 inci fıkrası, 38, 39 uncu maddeler, 40 ıncı
maddenin 1 inci fıkrası, 59 maddenin 1 inci fıkrası, 60 ve 66 ıncı maddelerde, 71 inci
maddenin 2, 3, 4 ncü fıkralarında, 79, 91, 93, 95, 98, 104, 105, 108, 112, 113, 114, 115, 118
maddelerde, Ek Madde 1, Geçici Madde 3, Geçici Madde 4, Geçici Madde 5, değişiklikler
yapılmıştır.
Bu kanunun amacı, nakline karar verilen orman içi köyler halkının yerleştirilmesi ve
orman sınırları dışına çıkartılmış ve çıkartılacak yerlerin değerlendirilmesi suretiyle, orman
köylülerinin desteklenmesidir.
6831 Sayılı Orman Kanunun 2 inci maddesinin (A) fıkrası, 7 maddesinin 2, 3, 4 üncü
fıkraları, 9 uncu maddenin 3 üncü fıkrası, 10 uncu maddenin 1 inci fıkrası, 11 inci maddenin
2, 3, 4, 5 inci fıkraları, 12 inci maddenin 1 inci fıkrası, 57 ve 62 maddeler ile Geçici Madde 2
de değişiklikler yapılmıştır.
6831 Sayılı Orman Kanunu ‘nun, 1 inci maddenin (F), (G) fıkraları, 2 inci maddenin
son fıkrası, 6 ıncı maddenin 1 inci fıkrası, 11 inci maddenin 1 inci fıkrası, 12 inci maddenin 2
nci fıkrası, 17 üncü maddenin 3 üncü fıkrası, 31 inci maddenin 1 inci fıkrası, 32 inci
maddenin 1 inci fıkrası, 34 üncü maddenin 1 inci fıkrası, 52 inci maddenin 1 inci fıkrası, 64
üncü maddenin 1 inci fıkrası, 71 inci maddenin 1 inci fıkrası, 84 üncü maddenin 1 inci
fıkrası, 116 ıncı maddenin 3, 4 üncü fıkralarına değişiklikler getirilmiştir.
6831 Sayılı Orman Kanununda, 1475 Sayılı İş Kanununda, 2918 Sayılı Karayolları
Trafik Kanununda ve 2926 Sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal
18
6831 Sayılı Orman Kanununun 12 Madde 2155 Sayılı Bazı Kamu Personeline
Tayin Bedeli Verilmesi Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair
Kanun (Tarih:8.3.1995, Resmi Gazete No:22221)
1.3.1926 tarih ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 6831 Sayılı Orman Kanununun
Ceza Hükümleri günün şartlarına uygun hükümlerle değiştirilmiştir.
19
657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 2 ve 121 nci maddelerine göre,
8.9.1986 gün ve 86/10985 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet
Memurları Sicil Yönetmeliğinin 11 nci maddesi uyarınca Orman Bakanlığı merkez ve taşra
teşkilatında çalışan memurların sicil amirlerini belirlemek amacıyla hazırlanmıştır.
OGM Teftiş Kurulu Yönetmeliği (Tarih: 30.01.1994, Resmi Gazete No: 21834)
Orman Ürünlerine Verilecek Tezkerelere Ait Yönetmelik için 36 ncı Maddesine Bir
Fıkra Eklenmesine Dair Yönetmelik (Tarih:11.04.1994, Resmi Gazete No: 21957)
Orman Bakanlığı taşra teşkilatı 16/6/1994 tarih ve 94/5775 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı ile yeniden düzenlenerek son şeklini alınca, taşra birimlerinin kurulması, değiştirilmesi
veya kapatılmasına ilişkin esas ve usulleri düzenleme ihtiyacını karşılamak amacıyla
düzenlenmiştir.
Orman Bakanlığı ‘nın görev alanına giren, her türlü ormancılık faaliyetlerinde ihtiyaç
duyulan araştırma çalışmalarının yürütülmesi ile ilgili görevlerin çalışma esas ve usullerini
belirlenmektedir.
Orman Bakanlığının Her Derecedeki Kurs, Seminer vb Gibi. Hizmet İçi Eğitim
Faaliyetlerinde Ücretle Okutulacak Ders Saatlerinin Sayısı, Ders Vereceklerin Nitelikleri
ve Benzeri Hususların Tespitine İlişkin Esaslar (Tarih: 21.10.1994, Bakanlar Kurulu
Kararı)
Orman Bakanlığınca açılan kurs, seminer ve hizmet içi eğitim faaliyetlerinde ücretle
okutulacak haftalık ders saatlerinin sayısını, ders görevi alacakların niteliklerini ve diğer
hususları belirlemektedir.
6831 Sayılı Orman Kanununun 16, 17, 18 ve 115 inci maddelerine göre verilecek
muvafakat, izin ve irtifak haklarının şekil ve uygulama esasları ile bunlardan tahsil edilecek
bedellere ait iş ve işlemler yeniden düzenlenmiştir.
23
03.04.1995 tarihli ve 95/6773 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan
Orman Köylüleri Kalkınma Fonu Yönetmeliği ‘nde yapılan yeni düzenlemelerle orman
köylerinin ve kooperatiflerinin fondan devamlı yararlanma imkanları sağlanmaktadır.
Orman Tali Ürünlerinin Üretim ve Satış Esasları Hakkında 283 Sayılı Yönetmelik
(Tarih:20.03.1995)
17.09.1982 tarih ve 8/5336 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Disiplin
Kurullar ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğin 16 ncı maddesine göre Orman
Bakanlığı Disiplin Amirleri Yönetmeliği düzenlenmiştir.
21.02.1964 tarih ve 6/2175 Sayılı Kararıyla kabul edilen “Türkiye Milli Kavak
Komisyonu Yönetmeliği” 13.03.1964 tarih ve 11655 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak
yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmelik ise Orman Bakanlığı ‘nın kuruluş kanununa paralel olarak
Türkiye Milli Kavak Komisyonu ‘nun çalışma esas ve usullerini günün şartlarına göre
düzenlemektedir.
Taşrada ağaçlandırma fonunun ikinci derecede ita amirleri olan Bölge Müdürlerinin ita
amirliği yetkisini yardımcılarına ve/veya başmühendislerine devretmeleri ile hizmetlerin
yürütülmesine ilişkin yetki ve sorumluluk taşra teşkilatına devredilerek iş ve işlemlerin daha
hızlı yürütülmesi için fonun hesap işleri, Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel
Müdürlüğü ‘nde Merkez Fon Saymanı, ihtiyaç duyulan bölge müdürlüklerinde Orman
Bakanlığı ‘nın teklifi üzerine Maliye Bakanlığı ‘nın onayı ile kurulacak fon saymanlıkları
tarafından yürütülmesi sağlanmaktadır.
3800 Sayılı Orman Bakanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile bu Kanuna
dayalı olarak 03.12.1992 tarih ve 21424 Sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanan “Orman
Bakanlığı Merkez Teşkilatının Görevleri, Çalışma Esas ve Usulleri Hakkındaki Yönetmelik”
esaslarına uygun olarak tanzim olunan “Fidanlık ve Tohum İşleri Dairesi Başkanlığı Görev,
Yetki ve Çalışma Yönetmeliği” hazırlanmıştır.
Bakanlar Kurulu tarafından nakline karar verilen orman içi köyler halkının
yerleştirilmesi ve orman sınırları dışına çıkarılmış ve çıkarılacak yerlerin değerlendirmesi
25
2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamına giren yerlerin; tesis, koruma, bakım, onarım,
tanıtım, yönetim ve işletme harcamaları için Orman Bakanlığı emrinde kurulmuş bulunan
“Milli Parklar Fonu” nun teşkili ve kullanma esasları belirlenmektedir.
24.12.1993 tarihli ve 21798 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanan Orman Genel
Müdürlüğü Teftiş Kurulu Yönetmeliğinin 5 nci maddesi değiştirilmiştir.
31.12.1994 tarihli ve 22158 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe giren Orman
Bakanlığı Döner Sermayeli İşletmeler Yönetmeliği ‘nin Orman Bakanlığı Döner Sermaye
Merkez Müdürlüğü ‘nün İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı ‘na bağlı Döner Sermaye Şube
Müdürlüğü olarak değiştirilmesi sonucu ilgili maddesinde değişiklik yapılması ihtiyacını
karşılamak amacıyla hazırlanarak yürürlüğe konulmuştur.
11.5.1997 tarihli ve 22986 Sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli
Parklar Fonu Yönetmeliği ‘nin 15 inci maddesi, 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamına
giren sahalardaki koruma, bakım, geliştirme gibi hizmetleri bu sahaların mülki hudutları
içinde bulunduğu orman köylerinin tüzel kişiliklerine yaptırmak, böylece hizmetlerde
katılımcılığı ve etkinliği arttırmak hem de orman köylülerinin kalkındırılmasına yardımcı
olmak amacıyla değiştirilmiştir.
18.10.1994 gün ve 28 Sayılı Bakan Oluru ile yürürlüğe giren eski yönetmelik
yürürlükten kaldırılarak, “Tarımsal Araştırma Projesi Ormancılık Araştırma Master Planı” nın
uygulanmaya konulmasıyla birlikte oluşan yeni şartlara göre bazı değişiklikler yapılması
ihtiyacını karşılamak amacıyla yeniden hazırlanan Orman Bakanlığı Ormancılık Araştırma
Yönetmeliği 15.6.1998 tarih ve 6 nolu Bakan Oluru ile yürürlüğe girmiştir.
26
6831 Sayılı Orman Kanununun 77 nci maddesi gereğince, Orman Bakanlığı ve Orman
Genel Müdürlüğü merkez ve taşra teşkilatında her kademede görevli personelin günün
şartlarına uygun silahla teçhiz edilebilmeleri için “17.07.1965 tarih ve 6/4947 Sayılı Orman
Genel Müdürlüğü Personelinden Kimlerin Ne Tip Silah Taşıyacağı Hakkında Kararnamenin
Değiştirilmesi ile ilgili Kararname Tasarısı 01.9.1998 tarih ve KM.2.KR.2/685/21459 sayılı
yazısı üzerine Bakanlar Kurulunca 22/10/1998 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Bu yönetmelik 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 3800 Sayılı Orman Bakanlığı
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ve 15/3/1999 tarihli ve 99/12647 Sayılı Bakanlar
Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan “Devlet Memurlarının Görevde Yükselme Esaslarına
Dair Genel Yönetmelik” hükümlerine dayanılarak, Orman Bakanlığı merkez, taşra ve fon
teşkilatı personelinin görevde yükselme esaslarını, hizmetin özelliğini de dikkate alarak
kariyer, liyakat, sicil, kıdem, sınav ve benzeri ölçülere göre belirlemektedir.
28
BİRİNCİ FASIL
Madde 1- Tabii olarak yetişen veya emekle yetiştirilen ağaç ve ağaççık toplulukları yerleriyle
birlikte orman sayılır.
Ancak;
A) Sazlıklar,
Ç) Parklar,
Orman sınırları dışına çıkartılan bu yerler Devlete ait ise Hazine adına, hükmi şahsiyeti
haiz amme müesseselerine ait ise bu müesseseler adına, hususi orman ise sahipleri adına
orman sınırları dışına çıkartılır. Uygulama kesinleştikten sonra tapuda kesin tashih ve tescil
işlemi yapılır.
Bu madde hükümleri, muhafaza ormanı, milli park olarak ayrılan, izin ve irtifak hakkı
tesis edilen ormanlık alanlarda ve 3 üncü madde ile orman rejimi içine alınan yerlerde bu
niteliklerin devamı süresince, yanan orman sahalarında ise hiçbir şekilde uygulanamaz.
(Ek: 22.5.1987 - 3373/1 md.) Bu maddenin (B) bendi ile orman sınırları dışına çıkarılıp,
2924 sayılı kanunun 11 ve 12 nci maddeleri gereğince fiili durumlarına göre ifraz edilerek
bedeli karşılığı satılacak yer, yapı ve tesisleri kullananlardan, satış işlemleri tamamlanıncaya
kadar ecri misil alınmaz.
A)Devlet ormanları,
C)Hususi ormanlar,
A)Muhafaza ormanları,
B)Milli parklar,
C)İstihsal ormanları,
Madde 5- Hükmi şahsiyeti haiz olmayan devlet dairelerince hususi maksatlara göre
tesis edilen ormanların bu daireler tarafından tesis gayesine uygun surette idare ve intifaına
Ziraat Vekaletince izin verilebilir.
Devletten başkasına ait olan bütün ormanlar, bu kanunun hükümleri dairesinde Orman
Genel Müdürlüğü ’nün murakabesine tabidir.
İKİNCİ FASIL
I. Devlet Ormanları ve Orman Kadastrosu
Madde 7- (Değişik : 5.6.1986 - 3302/2 md.) (Değişik : 22.5.1987 - 3373/4 md.) Devlet
Ormanlarının, hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanların, hususi ormanların,
orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların
ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti, Orman kadastro komisyonları tarafından
yapılır.
Komisyon başkan ve üyelerine ödenecek tazminat ve harcırah miktarları her yıl Bütçe
Kanunu ile belirlenir.
Kadastro çalışmalarının yapılacağı yerler en az bir ay önce radyo ve diğer yayın araçları
ile ilan olunur.
31
Orman kadastrosu ve sınırları dışına çıkarma işlerine ait arazi çalışmalarının başlama
tarihi ise, orman kadastrosu komisyonu tarafından en az 15 gün önceden çalışılacak belde ve
köylerle bunlara bitişik belde ve köylerin uygun yerlerine asılarak ilan edilir.
Madde 9- (Değişik : 23.9.1983 - 2896/5 md.) İlan işleri tamamlanan belde ve köylerde
kadastrosu yapılacak ormanların sınırları komisyonlarca, arazi üzerinde belirlenir, ölçülür,
varsa hava fotoğraflarına işaretlenir ve bu işlemler tutanakla tevsik edilir.
Kadastro ve diğer ormancılık hizmetleri için gerekli hava fotoğrafları, Tarım ve Orman
Bakanlığınca yapılır veya yaptırılır.
Kadastrosu yapılan ormanların sınır noktaları sabit taş ve beton kazıklarla tespit edilir.
Tespit edilen sınır noktalarının tahrip edilmesi veya yerlerinin değiştirilmesi yasaktır.
Madde 10- (Değişik: 23.9.1983 - 2896/6 md.) (Değişik 5.6.1986 - 3302/5 md.)
Sınırlaması ve bu Kanunun 2 nci maddesine göre, orman sınırları dışına çıkarma işlemleri
bitirilen köy ve beldelere ait düzenlenen kadastro dosyaları Orman Genel Müdürlüğüne
gönderilir. Orman Genel Müdürlüğünce bulunan şekli ve hukuki noksanlıklar komisyonlarca
düzeltildikten sonra Orman Genel Müdürlüğünce ilgili valiliklere gönderilir. Kadastro
işlemleri Valinin onayı ile yürürlüğe girer. Kadastro tutanak suretleri haritaları ile birlikte
orman kadastro komisyonlarınca ilgili köy veya beldelerin uygun yerlerine asılmak suretiyle
ilan edilir. Ayrıca, tutanak suretleri Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü
’nün mahalli kuruluşlarına intikal ettirilir.
Madde 11- (Değişik : 5.6.1986 - 3302/6 md.) (Değişik : 22.5.1987 - 3373/5 md.)
Orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanakların askı suretiyle ilanı, ilgililere şahsen
yapılan tebliğ hükmündedir. Tutanak ve kararlara karşı askı tarihinden itibaren 6 ay içinde
kadastro mahkemelerine, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına
32
Hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler tarafından açılacak sınırlamaya itiraz davalarında
hasım Orman Genel Müdürlüğü, bu kanunun 2 nci maddesine göre orman sınırları dışına
çıkarma işlemlerine karşı açılacak itiraz davalarında ise hasım Tarım Orman ve Köyişleri
Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü ’dür.
Kadastrosu yapılıp kesinleşen devlete ait ormanlar, tapu dairelerince hiçbir harç, vergi
ve resim alınmaksızın hazine adına tapuya tescil olunur.
Sınır noktaları taş, beton, kazık ve diğer işaretler Orman Genel Müdürlüğü’nce
korunur.
Madde 12- (Değişik :23.9.1983 - 2896/6 md) Orman Kadastro Komisyonları için
lüzumlu taşıt araçları ve görevlilerin kanuni yollukları ve her türlü giderler Orman Genel
Müdürlüğü’nce sağlanır.
Madde 13-- (Değişik :23.9.1983 - 2896/9 md.) Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde
bulunup, köylerde veya dağınık yerlerde oturanlardan:
A) Yetişmiş veya yetiştirilmiş fidanları kesmek, sökmek, ekim sahalarını bozmak, yaş
ağaçları boğmak, yaralamak, tepelerini veya dallarını kesmek veya koparmak veya ağaçlardan
yalamuk, pedavra, hartama çıkarmak;
B) Dikili yaş ve kuru ağaçları kesmek veya bunları kökünden sökmek, veya bunlardan
kabuk veya çıra veya katran veya sakız çıkarmak, yatık veya devrik ağaçları kesmek veya
götürmek, kök sökmek, kömür yapmak;
C) (Değişik: 3.11.1988 - 3493/1 md.) Palamut, ıhlamur çiçeği, her çeşit orman örtüsü,
mazı kozalağı, tıbbi ve sınai nebatları veya orman tohumlarını toplayıp götürmek;
D) (Değişik: 3.11.1988 - 3493/1 md.) Ormanlardaki göl, gölet, baraj, derelerde dinamit
atmak veya zehir bırakmak suretiyle avlanmak;
E) (Değişik: 3.11.1988 - 3493/1 md.) Ticaret amacıyla olmaksızın kendi ihtiyacı için
toprak, kum ve çakıl çıkarmak;
Yasaktır.
Madde 15- Ormanın gelişmesi için idarenin fenni maksatlarla yapacağı ameliyat
dışında; 14 üncü maddenin (A) bendinde yazılı fiillerden fidan sökmek veya dal kesmek ile
orman hasılatı elde etmek üzere aynı maddenin (B) bendinde ve muhtelif faydalar sağlamak
için (C) bendinde yazılı fiil ve hareketleri yapmak, orman idaresinin izin ve müsaadesine
bağlıdır.
Madde 16- Devlet ormanlarının hudutları içinde, mevzu hükümlere göre maden
ocakları araştırma veya işletme ruhsatnamesi ve imtiyazı verilebilmesi için Ziraat Vekaletinin
muvafakatini almak şarttır.
Ruhsatname veya imtiyaz almış olanlarla, ruhsatname veya imtiyaz alacaklar, işe
başlamadan evvel çalışma sahalarını orman idaresine haber vermeye ve ormana zarar
gelebilecek hallerde, orman idaresinin göstereceği tedbirleri almaya ve yapmaya
mecburdurlar.
Madde 17- Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile
alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere her çeşit bina ve ağıl
inşası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi,
ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
(Değişik: 22.5.1987 - 3373/7 md.) Turizm alan ve merkezleri dışında kalan Devlet
ormanlarında kamu yararına olan her türlü bina ve tesisler için gerçek ve tüzel kişilere, Tarım
ve Köyişleri Bakanlığı ‘nca bedeli karşılığı izin verilebilir. Bu izin süresi kırk dokuz yılı
geçemez. Devletçe yapılan tesisler dışında kalan her türlü bina ve tesisler izin süresi sonunda
eksiksiz ve bedelsiz olarak Orman Genel Müdürlüğü ’nün tasarrufuna geçer. Ancak
işletmenin maksadına uygun faaliyet gösterdiği Orman Genel Müdürlüğünce belgelenen hak
sahiplerinin kullanma hakları yer, bina ve tesislerin rayiç değeri üzerinden belirlenecek yıllık
bedelle doksan dokuz seneye kadar uzatılabilir. Bu durumda devir işlemleri bu uzatma
sonunda yapılır. Turizm amaçlı tesisler için hak sahipleri adına tapuda irtifak hakkı tesis
edilir. İzin ve irtifak hakları amaç dışı kullanılamaz.
Madde 18- (Değişik: 23.9.1983 - 2896/11 md.) Orman ürünlerini işleyecek her çeşit
fabrika kurulması Tarım ve Orman Bakanlığı’nın; Devlet ormanları hudutları içinde veya bu
orman sınırlarına bir kilometreye kadar olan yerlerde taş, kum ve toprak, dört kilometreye
kadar olan yerlerde ise hızar, şerit kurulması ve kireç, kömür, terebentin, katran, sakız ve
benzeri gibi işletilmesinde ağaç kullanılan ocakların açılması ve balık üretmek üzere tesis
kurulması orman Genel Müdürlüğü ’nün iznine bağlı olup, ruhsatname alınması ve rüsum
hakkındaki hükümler saklıdır.
Madde 19- (Değişik: 23.9.1983 - 2896/12 md.) Ormanlara her türlü hayvan sokulması
yasaktır. Ancak, kuraklık gibi fevkalade haller nedeniyle hayvanlarının beslenmesinde güçlük
çekildiği tespit edilen bölgeler halkına ait hayvanlar ile orman sınırları içerisinde bulunan
köyler ve mülki hudutlarında Devlet ormanı bulunan köyler halkına ait hayvanların orman
idaresince belirlenecek türlerine, tayin edilecek saha ve süreler dahilinde, ormanlara zarar
vermeyecek şekilde otlatılmasına izin verilir.
Madde 20- Devlet ormanları içinde bulunan yaylak, kışlak ve otlaklarla sulama
yerlerinde hakları olanlardan buralara hayvanlarıyla yahut hayvansız olarak girip çıkmak
isteyenler; bu yerlere orman idaresinin göstereceği yollardan geçmeye ve ormanlara zarar
vermemeye matuf tedbirlere riayete mecburdurlar.
35
Planlar otlak zamanından evvel tanzim ve orman işletme müdürlüklerince tasdik olunur.
Madde 22-- Değişik : 23.9.1983 - 2896/14 md.) Tarım ve Orman Bakanlığı, Devlet
ormanları içindeki ağaçsız otlak, yaylak ve kışlakların tanzim ve ıslahı hususunda gerekli
tedbirleri alır.
V. Muhafaza ormanları
Madde 23- Arazi kayması ve yağmurlarla yıkanması tehlikesine maruz olan yerlerdeki
ormanlarla, meskun mahallerin, havasını şose ve demiryollarını, toz ve kum fırtınalarına karşı
muhafaza eden ve nehir yataklarının dolmasının önüne geçen veya memleket müdafaası için
muhafazası zaruri görülen devlet ormanları veya maki veya fundalarla örtülü yerler daimi
olarak; tahrip edilmiş veya yangın görmüş devlet ormanları da istihsal ormanı haline
gelinceye kadar Ziraat Vekaletince muhafaza ormanı olarak ayrılabilirler.
Muhafazaya ayrılan ormanların hudutları belli edilerek, civar köy ve kasabalarda ilan
olunur. Bu gibi ormanların ayrılma şart ve esasları ve müddetleriyle sureti idare, imar ve
ıslahı ve bunlardan faydalanma şekilleri Ziraat Vekaletince tespit olunur.
Madde 25- (Değişik : 23.9.1983 - 2896/15 md.) Orman Genel Müdürlüğü; mevkii ve
özelliği dolayısıyla lüzum göreceği ormanları ve orman rejimine giren sahaları; bilim ve
fennin istifadesine tahsis etmek, tabiatı muhafaza etmek, yurdun güzelliğini sağlamak,
toplumun çeşitli spor ve dinlenme ihtiyaçlarını karşılamak, turistik hareketlere imkan vermek
maksadıyla, milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı koruma sahaları ve orman
mesire yerleri olarak ayırır, düzenler, yönetir ve gerektiğinde işletir veya işlettirir.
Madde 26- (Değişik : 23.9.1983 - 2896/16 md.) Orman insan ilişkilerinde, ormanın
korunması, kullanma değerlerinin esas tutulması, ormancılıkta ve amenajman planlarında çok
taraflı faydalanma esaslarını getirmek maksadıyla; Devlet ormanlarından yapılacak istihsal,
Tarım ve Orman Bakanlığı’nca tespit olunacak esaslar dairesinde ve amenajman planlarına
göre Devlet tarafından yapılır veya 40 ıncı madde hükümleri dairesinde yaptırılabilir.
Madde 27- (Değişik birinci fıkra: 23.9.1983 - 2896/17 md.) Devlet ormanlarından
kesilecek veya herhangi bir sebeple devrilmiş veya kesilmiş ağaçlardan, hangilerinin
diplerinin ve hangi ürün çeşidinin kimler tarafından numaralanıp damgalanacağına, orman
mahsullerinin kesim, imal, toplama, koruma ve satış icaplarına göre nakil, istif ve ölçme
36
işlerine, nakliye tezkerelerinin tanzim ve kullanılmasına ait şekil ve esaslar Orman Genel
Müdürlüğü’nce tayin ve tespit olunur.
Damga çekiçleri dört çeşit olup şekilleri, bu Kanuna bağlı levhada tespit edilmiştir. Bu
çekiçlerin salahiyetli memurlardan başkası tarafından kullanılması yasaktır.
Madde 29- Devlet ormanlarından elde edilecek orman mahsullerinin tarife bedelleri
mıntıkalar itibariyle ve piyasa icaplarına göre Orman Umum Müdürlüğü tarafından tanzim ve
Ziraat Vekaletince tasdik olunur.
Madde 30- (Değişik : 23.9.1983 - 2896/18 md.) Devlet ormanlarından elde edilen
ürünlerin piyasa satışlarında açık artırma esastır. Açık artırmaya arz edilen orman ürünlerinin
miktar ve vasıf itibariyle mahalli ihtiyaçlara ve satış icaplarına uygun partiler halinde
ayarlanması zorunludur.
Kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaçları ile lüzum ve fayda görülen veya acele olarak
satış yapılmasını gerektiren hallerde, her türlü orman ürünü piyasa fiyatı üzerinden tahsisen
satılabilir.
Madde 31- (Değişik : 22.5.1987 - 3373/8 md.) Mülki hudutları içinde verimli Devlet
ormanı bulunan köylerde köy nüfusuna kayıtlı ve köyde devamlı oturan ihtiyaç sahibi hane
reislerine, köyde barınmaları için yapacakları ev, ahır, samanlık, ambar ve kümes ile köy
halkının müşterek ihtiyacı olan okul, cami, sağlık evi, köy yolu köprüsü ve köy konağı
ihtiyaçları için yapacak emval bu ormanlar civarındaki istif veya satış istif yerlerinden tarife
bedeli ile kesme, taşıma ve istif masrafları alınmak suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere
verilir. Bu maddeye giren inşaatlar için hak sahiplerinin talebi halinde bu yapacak emval
yerine, karşılığı idarece nakit olarak ödenir. Tamiratlar için ise, en yakın istif veya satış istif
yerlerinden maliyet bedelinin üçte biri üzerinden emval verilir veya karşılığı nakit olarak
idarece ödenir.
Nakit ödeme hallerinde işletmesindeki kerestelik emvalin son üç aylık açık artırmalı
satış fiyatı ortalamasından, yeni inşaatlarda tarife bedeli ve fiili masraflar, tamiratlarda ise
maliyet bedelinin üçte biri düşülür. Bu şekilde hesaplanan meblağın yüzde doksanı (% 90)
ödenir.
Tamir için tamir ihtiyacının verildiği tarihten itibaren en az beş yıl geçmedikçe, ev, ahır,
ambar, samanlık ve kümesin yeni olarak yapıldığı tarihten itibaren ise en az on yıl
geçmedikçe tekrar ihtiyaç verilmez. Tamir için verilen miktar, yeni olarak yapılan ev, ahır,
ambar, samanlık ve kümes için verilen ihtiyacın dörtte birini geçemez.
37
Emval yerine, nakit ödeme esas ve usulleri Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı’nca
tespit edilir.
Bu yerler halkının yakacak ihtiyaçları, tarife bedeli ile karşılanır. Satış istif yerlerinden
karşılanması halinde ise kesme, taşıma ve istif masrafları ayrıca alınır.
Bu maddeye göre verilen yapacak emvalin gayesi dışında kullanılması ve başka bir yere
taşınması yasaktır. Ancak, hak sahiplerinin ev ve müştemilatının tabii afete maruz bulunması,
baraj veya gölet alanı içinde kalması veya hak sahibinin iskana tabi olması hallerinde
yapacak emvalin ve enkazın nakline veya satışına müsaade edilebilir. Bu ihtiyaçların aynı köy
halkı arasında devrine idarece izin verilebilir.
Köyden kesin olarak ilişkisini keseceklere ait sahipli yapıların enkazı Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı’nın tespit edeceği esaslara göre nakledilebilir veya satılabilir.
Bu madde hükümlerine göre verilen yapacak ile bunların enkazı ve yakacak odun
haczedilemez.
Nakit verilmesi halinde, nakit ödeme amacı ile ilgili inşaat ve tamiratın yapılması
zorunludur. Aksi halde 98 inci madde hükümleri uygulanır.
Madde 32- (Değişik : 22.5.1987 -3373/9 md.) Mülki hudutları içinde verimsiz Devlet
ormanı bulunan köylerde, köy nüfusuna kayıtlı ve köyde devamlı oturan hane reisleri ile
hudutları içinde verimli Devlet ormanı bulunan ve nüfusu 2.500’den aşağı olan kasabaların
muhtaç halkına kendi ihtiyaçlarına sarf etmeleri şartıyla yapacakları ev, ahır, samanlık, ambar
ve kümes ihtiyaçları için bir defaya mahsus; okul, cami, köy yolu köprüsü ve köy konağı
gibi köy müşterek ihtiyaçları için de ihtiyaç hallerinde olmak üzere, en yakın satış istif
yerlerinden maliyet bedelinin üçte biri karşılığı yapacak emval verilir.
Bu yerler halkının yakacak odun ihtiyaçları her yıl en yakın istif yerlerinden maliyet
bedelinin üçte biri ile karşılanır.
Madde 33- (Değişik : 23.9.1983 - 2896/21 md.) Hariçten gelecek ve Hükümetçe iskana
tabi tutulacak göçmenlerle, Hükümetçe memleket içinde bir yerden diğer bir yere
nakledilecek ve topluca köy kuracak veya köylerde yerleştirilecek olanlara ve köy hudutları
içinde yapılacak düzenleme ve toplulaştırmaya tabi tutulacaklara, yer sarsıntısı, yangın,
heyelan, sel ve çığ yüzünden felakete uğrayan köylerde bu yüzden zarar gören muhtaç
köylülere; yapacakları, ev, ahır, samanlık ve ambar için bir defaya mahsus olmak üzere Tarım
ve Orman Bakanlığı’nca en yakın istif veya satış istif yerlerinden kesme, taşıma ve istif
masrafları karşılığında yapacak emval verilebilir.
Madde 34- (25.5.2000 tarih ve 4570 sayılı kanunla değişik) Üretimin Orman İdaresi
tarafından yapılması halinde, sınırları içinde Devlet ormanı bulunan köy ve kasabalarda o yer
nüfusuna kayıtlı olarak ikamet eden gerçek kişilerin veya sınırları içinde Devlet ormanı
bulunan köy ve kasabaların her birinde hane adedinin çoğunluğu tarafından kurulan orman
köylerini kalkındırma kooperatiflerinin baltalık ormanlarından birim fiyat (vahidi fiyat) usulü
ile kesip, satış istif yerlerine taşıdıkları yakacak odunların yüzde yüzüne kadarı idarece tayin
edilecek süre içinde, istedikleri takdirde kendilerine maliyet bedeli üzerinden verilir.
Hane adedinin en az yüzde elli biri tarafından kurulan orman köylerini kalkındırma
kooperatiflerinin, birim fiyat usulü ile kesip satış istif yerlerine taşıdıkları kerestelik, soymalık
ve kesme kaplamalık tomrukların ve sanayi odunlarının ayrı ayrı yüzde yirmi beşine kadarı,
istedikleri takdirde satış istif yerlerinden, Orman Bölge Müdürlüklerinin son açık artırmalı
satış ortalaması fiyatlarından yüzde yirmi düşülerek tespit edilecek bedelle, kendilerine
satılır. Ancak, hakkını mal olarak almak istemeyen orman köyleri kalkındırma
kooperatiflerine, birim fiyat usulü ile kesip, satış istif yerlerine taşıdıkları kerestelik,
soymalık, kesme kaplamalık tomruk ve sanayi odunlarının ayrı ayrı yüzde yirmi beşine
kadarı için, ilgili orman işletmesince istihsal edilen emvalden, aynı yıl içinde açık artırmalı
olarak satılan miktarın genel satış ortalaması ile maliyet bedeli genel ortalaması arasındaki
bedel farkı, bilançonun çıkarılmasını müteakip nakden ödenir.
Ancak, Orman Bölge Müdürlüklerinin son açık artırmalı satış ortalaması fiyatlarından
yüzde yirmi düşülerek tespit edilecek bedel, maliyet bedelinin üstünde ise orman köylerini
kalkındırma kooperatiflerinin hak ettikleri yüzde yirmileş ürünler kendilerine maliyet bedeli
ile satılır.
Devlet ormanlarında istihsalde çalışan gerçek ve tüzel kişilerin, kesip satış istif yerlerine
taşıdıkları yapacak ve yakacak emvale ait istihkak tutarları ayrıca yüzde on fazlası ile
kendilerine ödenir.
Orman Kanununda değişiklik yapan 23.9.1983 tarihli ve 2896 sayılı Kanunun geçici 1
inci maddesi hükümlerinden evvelce yararlanmakta olan orman köylülerine de bu maddedeki
bedel ve satış esasları uygulanır.
Madde 35- (Değişik : 23.9.1983 - 2896/23 md.) 31 inci, 32 nci ve 33 üncü maddelere
göre yeni ev, ahır, ambar ve samanlık yapmak için yapacak orman emvali alanların, bu
hususta tespit olunan yapı sistemlerine uygun inşaat yapmaları zorunludur.
Yapı sistemlerinin tespitine ilişkin Yönetmelik: İmar ve İskan Bakanlığı, Köy İşleri ve
Kooperatifler Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşleri de alınarak
Tarım ve Orman Bakanlığınca hazırlanır, Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulur.
Madde 36- (Değişik : 23.9.1983 - 2896/24 md.) Tarife bedeli ile kesme, taşıma ve istif
masrafları ve maliyet bedeli karşılığında zati yapacak alma hakkına sahip olanların ihtiyaçları
ve bunlardan muhtaçlık durumu arananlar için Orman Genel Müdürlüğü’nce belirlenecek
esaslara göre muhtaçlık durumları, her sene orman bölge şefinin iştirakiyle köy ihtiyar
heyetince ormanın verimi ve isteklilerin ihtiyacı göz önünde tutularak mahallinde tespit edilir.
Yakacak ihtiyaçları, mevcut hane ve nüfus sayısı esas tutularak verimin dağıtılması
suretiyle karşılanır.
Maliyet bedeli ile zati yakacak alma hakkına sahip olanların ihtiyaçları da aynı heyet
tarafından mahallinde tespit edilir.
Orman Genel Müdürlüğünce belirlenecek ormana zararlı ağaççıklar ve kökler ile diğer
orman zararlılarının, Orman İdaresince tespit edilecek şartlarla kesilerek, köklenerek,
sökülerek veya toplanarak ormandan çıkarılması için isteklilere izin verilebilir. Bunları kesen,
kökleyen, söken veya toplayan kişilerden para alınmaz.
Madde 40- (Değişik : 23.9.1983 - 2896/27 md.) Devlet ormanlarında ağaçlama, bakım,
imar, yol yapımı, kesme, toplama, taşıma, imal gibi orman işleri; iş yerinin ve iş yerinde
çalışacakların hangi mülki hudut ve orman teşkilatı hudutları içerisinde kaldığına
bakılmaksızın, öncelikle iş yerinde veya civarındaki orman köylerini kalkındırma
kooperatiflerine ve işyerindeki köylülere veya iş yeri civarındaki orman işlerinde çalışan
köylülere, iş yerine olan mesafeleri ile iş güçleri dikkate alınarak gördürülür.
Bu işleri yapacak müteahhitlerden, işin mahiyet ve hacmine göre ormancı teknik eleman
çalıştırmaları istenilir. Ayrıca bu taahhüde gireceklerden mali yeterlilik belgesi istenir.
Madde 41- Herhangi bir suretle satışı yapılmış orman emvalinin bedeli ödenmeden
veya karşılığı banka mektubu, Devlet ve Ziraat Bankası tahvilleriyle temin edilmeden ve
damgaya tabi olanlar damgalanmadan ve nakliye tezkeresi alınmadan nakliyat yapılamaz.
Nakliye tezkereleri mal sahibinin istediği yere ve taşıyıcının taşıma imkanlarına göre
müddetli olarak verilir.
Malın ilk götürüldüğü yerlerden başka yerlere taşınmasında, taşıyanın eski nakliyeyi
mal mevcuduna göre yeniletmesi lazımdır.
Orman malları sayısı, cinsi, nevi, ebadı ve vasıfları itibariyle ibraz olunan nakliye
tezkeresine uyduğu ve damgalı bulunduğu takdirde hepsi üzerinden hacmen yüzde on ve
veznen yüzde onbeşine kadar çıkacak fazlalık için nakliye tezkeresinde yazılı satış bedeli
üzerinden tutarı alınarak serbest bırakılır.
Yukarıdaki hadleri aşan miktar, bütün fazlalığa şamil olmak üzere kaçak sayılarak
idarece müsadere olunur.
Madde 42- Orman içinde yapılacak nakliyat orman idaresinin göstereceği yollardan
yapılır. Nakliye tezkereleri daima taşıyanların üzerinde bulunup alakalı memurlar tarafından
istenildikçe gösterilir. Şehir ve kasabalardaki ticarethane ve fabrikalardan ticaret kasdı
olmaksızın orman mahsulü alıp nakledeceklerden nakliye tezkeresi aranmaz.
Bu ticarethane ve fabrikalar damgalı olmak kaydıyla bu gibi mallar için fatura tanzimine
mecburdurlar.
Resmi daire ve müesseseler kendi ihtiyaçları için kullanılmak üzere kendi stok
mahallerinden veya fabrikalarından iş yerlerine nakledecekleri keresteleri damgalı olmak
şartıyla kendilerince mutat ve muteber olan vesikalarıyla sevk edebilirler.
41
Madde 43- İstihsal edilmiş veya edilecek emvale ait açılacak istihkak davalarının kati
hükme bağlanmasına kadar mahkemelerce verilecek ihtiyati tedbir kararları ya kesimin
durdurulmasına veya kesilmiş emvalin muhafazasına veyahut bu emvalin tarafların kabul
edeceği ve malın tam değerlendirilebileceği şartlar dairesinde satılıp bedelinin bankaya
yatırılmasına mütedair olabilir.
Madde 44- Ormanlardan verilen müşterek ve zati ihtiyaçlarla sair mahsulatı tayin
edilen müddetler içerisinde mazereti olmaksızın çıkarmayanların izinleri iptal olunur. Bu
emval başka hak sahiplerinin ihtiyaçlarına tahsis edilebilir.
ÜÇÜNCÜ FASIL
Hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlar
I. İşletme ve İmar
Madde 45- Amme müesseselerine ait ormanların tahdit işini de 7.maddede yazılı
orman kadastro komisyonları yapar. Bu suretle tespit olunacak hudutları, tahdit tarihinden
itibaren iki sene içinde beton veya yontma taşlar dikmek ve sabit kayalar üzerine işaretler
hakketmek suretiyle sahipleri belli etmeye mecburdurlar. Komisyonların masrafları Devlete,
tahdit işlerine ait diğer masraflar alakalılara aittir.
Madde 46- Amme müesseselerine ait ormanları ya sahipleri işletir veya işletmeyi
başkasına verebilir. Ancak bunlar orman idaresi tarafından parasız olarak tanzim edilecek
harita ve amenajman planlarına göre işletilir ve idare olunur. Bu planlara riayeti orman idaresi
kontrol eder.
Sahiplerinin Orman İdaresine müracaat tarihini takip eden ilk iş mevsiminde işe
başlamak suretiyle en kısa zamanda planların ikmali mecburidir.
II .İdare ve Muhafaza
Madde 49- Devlet ormanlarına ait 14, 17, 18, 19, 20, 21, 41, 42.maddelerin hükümleri,
hükmü şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlar hakkında tatbik olunur.
42
DÖRDÜNCÜ FASIL
Hususi Ormanlar
I. Tahdit, Harita, İşletme ve İmar
Madde 50- Hususi orman sahipleri, bu kanunun 7 nci maddesi hükümlerine göre tayin
olunan orman hudutlarına Tarım ve Orman Bakanlığı’nca tespit edilecek işaretleri koymaya
mecburdurlar.
Madde 51- Hususi ormanlar, sahipleri tarafından yaptırılıp orman idaresince tasdik
olunacak harita ve amenajman planlarına göre işletilir ve idare olunur. Bu plana riayeti orman
idaresi kontrol eder. Tayin olunacak müddet içinde bu planları yaptırıp tasdik ettirmeyenlerin
harita ve amenajman planları orman idaresince yapılır ve masrafı iki yılda ve dört müsavi
taksitte kendilerinden alınır.
Madde 52- (Değişik : 22.5.1987 - 3373/11 md.) Ekim ve dikim suretiyle meydana
getirilen hususi ormanlar hariç, hususi ormanlar 500 hektardan küçük parçalar teşkil edecek
şekilde parçalanıp başkalarına temlik ve mirasçılar arasında ifrazen taksim edilemez.
Ancak, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerlerdeki hususi orman
alanlarında bu kanunun 17 nci maddesine göre izin almak ve yatay alanın yüzde altısını ( %6)
geçmemek üzere imar planlamasına uygun inşaat yapılabilir. İnşaatların yapılmasında orman
alanlarının tabii vasıflarının korunmasına özen gösterilir.
Madde 53- Hususi ormanların sahipleri müteaddit olursa bunlar içlerinden birini veya
bir başkasını orman idaresine karşı mesul müdür olarak göstermek mecburiyetindedirler. Üç
ay zarfında göstermedikleri takdirde, orman idaresi o yer sulh hukuk mahkemesinden bir
mesul müdür seçilmesini talep eder.
Madde 54- Hususi ormanlarda yapılacak plan, damga, istihsal ve murakabe işlerinde
çalışan orman memurlarının kanuni harcırah ve masrafları hususi orman sahipleri tarafından
ödenir.
Madde 56- Bu Kanunun Devlet ormanları hakkındaki 14, 15, 17, 19 uncu maddeleriyle
“orman emvalinin bedeli ödenmeden veya karşılığı banka mektubu, Devlet ve Ziraat Bankası
tahvilleriyle temin edilmeden” kaydı müstesna olmak üzere 41 ve 42. maddeleri hükümleri
hususi ormanlarda da tatbik olunur.
BEŞİNCİ FASIL
Müşterek Hükümler
I. Ağaçlandırma ve İmar İşleri
Madde 57- (Değişik : 5.6.1986 -3302/8 md.) Orman sahasını artırmak maksadıyla,
orman sınırları içinde yangın ve çeşitli sebeplerle meydana gelmiş açıklıklarda verimsiz,
vasıfları bozulmuş ve amenajman planlarında toprak muhafaza karakteri taşımadığı halde
muhafazaya ayrılmış orman alanları ile, Devlete ait olup orman yetişme muhiti şartları
bakımından elverişli olan yerlerde; köy tüzel kişilikleri ve diğer gerçek ve tüzel kişiler
tarafından Orman Genel Müdürlüğünce uygun görülecek planlara göre ağaçlandırma
yapılabilir
Köy, kasaba ve şehirler civarında Devlete veya diğer kamu tüzel kişiliklerine ait
arazilerde de gerekli şartlar bulunduğu ve ilgili kuruluşların talebi olduğu veya muvafakatleri
alındığı takdirde bu kuruluşlarca tesis edilmek ve bakılmak şartıyla orman idaresince
ağaçlandırmalar yapılabilir.
Bu yerler için lüzumlu fidan ile ağaçlandırma planları ve ağaçlandırma ile ilgili
yardımlar bedelsiz sağlanabilir. Ağaçlandırılan sahayı orman halinde koruyup idame
ettirmeyenlerden izin hakları geri alınır. İmar ihya çalışması yapılacak bozuk koru ve bozuk
baltalık ormanlarda da bu fıkra hükümleri uygulanır. Mülkiyeti hazinede kalmak üzere bu
ağaçlandırma sonucu meydana gelecek ormandan faydalanma usulü, bu kanununda yer alan
hususi ormanlara ait hükümlere göre yürütülür. Bozuk ormanlardan çıkacak her nevi orman
emvali, üretim, taşıma ve diğer giderler kendilerine ait olmak üzere bu sahaları boşaltıp
ağaçlandıracaklara tarife bedeli üzerinden pazar satışı olarak verilir. Uygulama usul ve
esasları Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı'nca hazırlanacak yönetmelikte gösterilir.
Madde 58- Devlet ormanlarının hudutları içindeki ırmak ve çay kenarlarını ve bunların
kaynaklarını tanzim edecek, sellerin husulüne ve yer kaymalarına ve toprak aşınma ve
taşınmalarına mani olacak her türlü ağaçlamalar ve teknik tedbirler orman idaresince yapılır.
Ancak Devlet ormanı içinden geçen demiryolu ve şoselerin her nevi tesisatın tahkimi ve
tamiri orman idaresine malumat verilerek alakalılar tarafından yapılır.
Madde 59- (Değişik : 23.9.1983 - 2896/29 md.) 57’nci maddenin ikinci fıkrasında
yazılı yerlerdeki ağaçlandırılmış sahalar, ilgili kamu kuruluşuna teslim edilir ve bunlar
hakkında bu Kanunun hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlara ilişkin
hükümleri uygulanır.
Kendi arazilerinde ağaçlandırma yapmak isteyen gerçek kişilerle özel hukuk tüzel
kişilere, sahipleri tarafından talep edildiği takdirde; plan ve proje yapımında ve bunların
uygulamalarında, orman idaresince teknik yardım yapılabilir, plan ve projeleri Orman Genel
Müdürlüğü'nce tasdik edilmiş sahaların fidan ihtiyaçları parasız karşılanır. Bunlar hakkında
hususi ormanlara ilişkin hükümler uygulanır.
44
Madde 60- (Değişik : 23.9.1983 - 2896/30 md.) Orman idaresi ve diğer kamu
kuruluşları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerin orman ağacı ve ağaççığı fidan ihtiyaçlarını
karşılamak üzere uygun görülen yerlerde, her yıl ağaçlandırılacak sahaya yetecek miktarda
fidan üretecek genişlikte fidanlık tesis edilir.
Madde 61- Orman hudutları dışında olup da ağaçlandırılması zaruri görülen yerlerde
Orman Umum Müdürlüğünce hazırlanacak plan dairesinde ağaçlandırma yapılır.
Madde 63- En ufak parçası yarım hektardan ve parçalar yekunu bir hektardan aşağı
olmamak şartıyla kavak, okaliptüs ve kızılağaç dahil olmak üzere yeni ağaçlandırılan arazinin
sahibi, ağaçlandırmadan itibaren elli sene için ağaçlandırdığı sahalara ait arazi ve bina
vergilerinden muaf tutulur. Bu sahaları orman halinde muhafaza etmeyenlerden vergi
muafiyeti kaldırılır.
Ağaçlanan sahayı, orman halinde koruyup idame ettirmeyenlerden temlik edilen yer
geri alınır. Bu şartlara göre kurulan ve idame ettirilen ormanlar Devlet ormanlarına katılmak
üzere istimlak edilmez.
b-Orman Genel Müdürlüğünün yıllık satış gelirlerinden yüzde beşe (%5) kadar
Tarım Orman ve Köyişleri Bakanınca tespit edilecek miktar,
c-6831 Sayılı Orman Kanunu ’nun 16, 17, 18 ve 115 nci maddelerine göre
verilen izin, muvafakat, intifa ve irtifak hakkı gelirleri,
45
d-Bağışlar,
e-Diğer gelirler,
C) Hesap dönemi ve denetim: Fonun hesap dönemi mali yıldır. Bu maksatla Maliye ve
Gümrük Bakanlığı'nca Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı emrine bir Fon Saymanı tayin
edilir. Bilanço ve kesin hesap ertesi yılın Mart ayı içinde Sayıştay’a verilir. Yönetmelikteki
esaslara göre denetim Sayıştay’ca yapılır.
Bu fonla ilgili dava ve icra takipleri Orman Genel Müdürlüğünce 3234 sayılı kanun
hükümlerine göre yürütülür.
Madde 65- Orman veya ağaç yetiştireceklere ve kültür arazisi kenarlarında çit
yapacaklara orman fidanlıklarından ambalajlı olarak Orman Umum Müdürlüğünce fidanların
yaşına, cins ve nevine göre tespit edilen bedeli mukabilinde fidan ve tohum verilebilir. Resmi
daire ve müesseselerin fidan ihtiyaçları da ambalaj ve nakil masrafları kendilerine ait olmak
üzere bedelsiz sağlanabilir.
Madde 66- (Değişik : 23.9.1983 - 2896/32 md.) Orman yetiştirecek orman köylerini
kalkındırma kooperatiflerine lüzumlu fidanlar, orman idaresi tarafından bedelsiz verilebilir.
Dikim işi ilgili orman memurlarının gözetimi altında yaptırılır. Bu ağaçlama sahaları orman
idaresinin devamlı gözetim ve kontrolü altında bulundurularak gelişip yetişmesi için lüzumlu
tedbirlerin alınması sağlanır.
Madde 67- Devlete ait fidanlıklarla diğer fidanlıklarda kullanılacak veya orman
yetiştirmek maksadıyla ekilecek orman ağacı tohumlarının, orman idaresinin kontrolü altında
toplanmış, muayene edilmiş ve menşe şahadetnamesi (Sertifika) verilmiş tohumlardan olması
şarttır.
Orman fidanlıklarından yurt dışına sevk edilecek fidanlarla, orman ağacı tohumlarına
orman idaresince bir menşe şahadetnamesi (Sertifika) verilir. Yabancı memleketlerden ithal
edilecek orman ağacı fidanları ile tohumlarının cins, nevi ve sair hususlarını belirten menşe
şahadetnameleri (Sertifika) alakalı orman idaresince incelendikten sonra giriş izni verilir.
Madde 68- Ormanların içinde veya yakınında ateş ve yangın belirtisi görenler bunu
derhal orman idaresine veya en yakın muhtarlığa, jandarma dairelerine veya mülkiye
amirlerine haber vermeye mecburdurlar.
46
Yangın ihbarında Devlete ait her türlü askeri ve mülki haberleşme vasıtalarından derhal
ve parasız olarak faydalanılır.
PTT santrallerine bağlı olanlar hariç olmak üzere hususi telefon hatları için hiçbir ücret,
resim, vergi ve ruhsat parası verilmez.
Madde 69- Orman yangınlarında yangına civar köy ve kasabaların 18 yaşını bitirip 50
yaşını doldurmamış bütün erkek nüfusu beraberlerinde mevcut balta, kürek, kazma, testere
gibi yangın söndürmeye yarayacak aletleriyle yangın yerine gitmeye ve yangını söndürmeye
mecburdurlar.
Söndürme işine gelenler yangını söndürmeye kafi gelmezse daha ilerdeki köy ve kasaba
halkından mükellef olanlar da yangın yerine gönderilirler. Aynı şekilde Vali, Kaymakam,
Nahiye Müdürü ve Köy muhtarları ve civardaki asker ve jandarma birlik kumandanları,
bölgedeki orman başmüdürü ve onun lüzum göstereceği orman memurları yangın mahalline
yardımcı göndermeye ve bizzat gitmeye mecburdurlar Yangın söndürülmesinde çalışanların
bu yüzden hasara uğrayan zati eşya ve teçhizatını Devlet ormanlarında orman idaresi, diğer
ormanlarda alakalıları tazmine mecburdurlar.
Madde 70- Ormanlara yangın söndürülmesi için gideceklerin muayyen tarifeli vasıta ile
hareket ettikleri takdirde gidiş ve dönüş ücretleri orman idaresi tarafından ödeneceği gibi
müstacel zamanlarda salahiyetli memurların görecekleri lüzum üzerine bunlar kamyon, araba
gibi diğer vasıtalarla da götürülüp getirilebilirler.
Bunların ücreti de orman idaresi tarafından ödenir. Bunlara söndürme işinde çalıştıkları
müddetçe Devlet ormanlarında orman idaresi, diğer ormanlarda alakalılar tarafından parasız
ekmek katık ve sigara verilir. Başkaca ücret verilmez.
Mahallin en yüksek mülkiye amiri tarafından lüzum görülecek miktarda askeri nakil
vasıtaları ile diğer daire ve İktisadi Devlet Teşekküllerine, belediyelere ait nakil vasıtalarının,
sadece akaryakıt bedelleri Orman Umum Müdürlüğünce ödenmek kaydıyla ücretsiz olarak
orman yangınlarının söndürülmesine müteallik işlerde kullanılmasına emir verilir.
47
Madde 71- (Değişik : 23.9.1983 - 2986/33 md.) (Değişik : 22.5.1987 - 3373/13 md.)
Genel hükümlere göre tazminat talebi ile mahkemeye müracaat hakları mahfuz kalmak üzere,
yangın söndürülürken sakatlananlara sakatlık derecelerine göre , Orman Genel Müdürlüğünce
olay tarihindeki devlet memuru 1 nci derece son kademe brüt aylığının üç mislisine kadar,
ölenlerin kanuni mirasçılarına ise bu miktarın beş misli para tazminat olarak verilir.
Devlet memuru olup da sakatlanan veya ölenler hakkında genel hükümler tatbik olunur.
Ayrıca bu memurlar birinci fıkra hükümlerinden de yararlanırlar.
Madde 72- Orman yangınları için çekilen bilumum telgrafları telgrafhane ve demiryolu
istasyon memurları derhal çekmeye ve telgrafı alan memurlar da hemen mahalline
göndermeye mecburdurlar.
Madde 73- Mahalli hükümetin veya orman mamurlarının sevk kağıdı üzerine istasyon
memurları yangını söndürmek üzere gidecek olanları asker tarifesiyle ve mahsubu bilahare
yapılmak üzere yangına civar olan mahalde indirmek şartıyla yolcu veya marşandiz katarı ile
ve mümkün olan yerlerde hususi katarla götürüp getirmeye mecburdurlar.
Madde 74- Orman idaresinin göstereceği lüzum üzerine mahallerinin en büyük mülkiye
amirleri, kuraklık veya yangın olup da henüz söndürülmüş fakat sirayet ihtimalleri tamamen
bertaraf edilmemiş olmak gibi fevkalade zamanlardan muayyen bir müddet için ormanlara
girmeyi men ve oralardaki her türlü işlerin tatilini emredebilirler.
Madde 75- Orman idaresi yangınları önlemek maksadıyla en çok beş yılda tahakkuk
ettirilecek bir plân program dahilinde yangın emniyet yolları ve yangın kule ve kulübeleri
yapmak ve bunları idare merkezlerine telli ve telsiz telefonla bağlanmakla mükellef olduğu
gibi yangın tehlikesinin fazla olduğu mıntıkalarda yangın mevsimine münhasır olmak üzere
lüzum gördüğü yerlerde ve yeter miktarda yangın söndürme alet ve malzemesini havi motorlu
vasıtalarla teçhiz ve takviye edilmiş yangın ekipleri bulundurur.
b) Ormanlarda izin verilen ve ocak yeri olarak belirlenen yerler dışında ateş yakmak
veya izin verilen yerlerde yakılan ateşi söndürmeden mahalli terk etmek,
c) Ormanlara sönmemiş sigara veya yangına dolaylı olarak yol açabilecek madde atmak,
48
Yasaktır.
Madde 77- Orman teşkilatında her sınıf, derece ve vazifede çalışan memurlardan,
Orman Umum Müdürlüğünce lüzum görülecek olanlar, İcra Vekilleri Heyetince seçilecek
silahla teçhiz olunurlar.
Madde 78- 77 nci madde mucibince silah taşımaya salahiyetli olanlar vazifelerini ifa
sırasında aşağıdaki yazılı hallerde silahlarını kullanabilirler.
B) Tecavüz veya taarruza yarayan alet ve silahları taşıyanlara alet ve silahların derhal
teslimi emredildiği halde bu emre riayet edilmeyerek fiilen tecavüz ve taarruzda bulunulması
ve bu tecavüz ve taarruzun da başka şekilde def’ine imkan olmaması,
C) (B) bendi gereğince teslim edilen alet ve silahları veya el konan müsadereye tâbi
nakil vasıtaları ile orman emvalini veya memurunun silahını almak veya orman bölge ve
muhafaza binalarına zorla girmek maksadıyla vaki tecavüz ve taarruzun başka şekilde def’ine
imkan bulunamaması.
Madde 79- (Değişik birinci fıkra: 23.9.1983 - 2896/34 md.) Orman memurları orman
suçlarına ilişkin delilleri bir zabıt ile tespit ve nakil vasıtaları ile suç aletleri ve suç mahsulü
malları zapt ve icabında suç işleyenleri yakalamak salahiyetini haizdirler. Sahipleri tarafından
tohum ve fidandan yetiştirilen hususi ormanlarda da bu madde hükümleri uygulanır.
Talep vukuunda polis, jandarma, köy muhtar ve bekçileri orman memurlarına yardıma
mecburdurlar.
Madde 81- Orman içinde veya civarında bulunan köylerin muhtar ve ihtiyar meclisi
kendi köy hudutları içinde bulunan devlet ormanlarının muhafazasında orman teşkilatı ile
işbirliği yapmakla vazifelidir.
49
Bu maksatla suçların takibi faslında yazılı salahiyetleri, orman teşkilatı mensupları ile
birlikte veya Orman Bakanlığınca belirtilecek esaslar dahilinde ayrı olarak kullanırlar.
Madde 83- (4.7.1995 tarih ve 4114 sayılı kanunla değişik) 110 uncu maddenin ikinci
fıkrasında gösterilen suçlara müteallik davalar asliye ceza mahkemelerinde, üçüncü fıkrasında
gösterilen suçlara müteallik davalar ağır ceza mahkemelerinde, bu suçların dışında kalan ve
bu Kanunda cezaları tayin edilen orman suçlarına müteallik davalar sulh ceza
mahkemelerinde görülür.
Madde 84- (Değişik : 23.9.1983 - 2896/35 md.) Orman suçlarından dolayı zapt olunan
ağaç, tomruk, kereste, yakacak ve sair mahsuller ile suçta kullanılan aletler, vazifeli orman
memurları tarafından muhafaza edilmek üzere orman depolarına, orman deposu yoksa ve suç
mahalli belediye hudutlarında ise o yer belediyesine, köy hudutları içinde ise o köy muhtarına,
yokluğunda vekiline, onun da yokluğunda ihtiyar heyeti üyelerinden birine yediemin senedi
mukabilinde teslim olunur. Belediye veya köy yetkililerine teslim edilen bu mallar en kısa
zamanda orman depolarına idarece nakledilir. Bunlardan çürüyecek veya bozulacak olanlarla
muhafazası müşkül ve masraflı bulunanlar, Cumhuriyet Savcılığına yazılı bilgi verilip onbeş
gün beklendikten sonra herhangi bir mahkeme kararına gerek olmaksızın Orman İşletme
Müdürlüklerinin müsadereli mallar satış komisyonlarınca, mahallinde veya pazar yerlerinde
ilan edilmek suretiyle derhal satılır.
(Ek: 22.5.1987 - 3373/14 md.) Ancak, sahiplerinin talepleri üzerine suç aletleri
yukarıda belirtilen satış komisyonlarınca taktir ve tespit edilecek rayiç değerleri karşılığında,
kanunen muteber teminat veya muteber müteselsil kefil göstermeleri ve dava neticesinde
müsaderesine karar verildiği taktirde aynen iade şartıyla sahiplerine teslim edilir.
üçüncü şahısların iyi niyet iddiaları dikkate alınmaz. Bu nakil vasıtaları, sahiplerinin talepleri
üzerine birinci fıkrada belirtilen satış komisyonlarınca takdir ve tespit edilecek rayiç değerleri
karşılığında, Kanunen muteber teminat veya muteber müteselsil kefil göstermeleri ve dava
neticesinde müsaderesine karar verildiği takdirde aynen iade şartıyla, sahiplerine teslim edilir.
Zapt olunan nakil vasıtası ile yeniden orman suçu işlendiği takdirde vasıtanın sahibine
iade olunabilmesi için nakit veya Devlet tahvili veya banka teminatı verilmesi zorunludur.
Suçta kullanılan nakil vasıtaları kesin bir zaruret olmadıkça yediemine teslim edilemez.
Sahibi tarafından belirtilen esaslara uygun olarak alınmayan veya istenmeyen veya sahibi
bulunmayan canlı nakil vasıtaları beş gün, diğer nakil vasıtaları ise en çok bir ay beklendikten
sonra birinci fıkrada belirtilen satış komisyonunca mahallinde veya pazar yerlerinde, bu
yerlerde alıcı bulunmadığı veya uygun fiyat teşekkül etmediği takdirde, idarece uygun
görülecek herhangi bir yerde, ilan edilmek suretiyle satılır.
Orman suçu sebebiyle bu vasıtalar idarece zapt edildikten sonra kaçırılmış veya
çalınmış veya mahkemelerce verilen müsadere hükümlerinin kesinleşmiş olması hallerinde,
orman idaresince satışı yapılacak nakil vasıtalarının, orman idaresinin yazılı talebi üzerine
orman memurları, polis, jandarma, trafik görevlileri ve belediye zabıtası, bu vasıtaları kimin
elinde olursa olsun yakalayarak en yakın orman idaresine teslim ile görevli ve yükümlüdürler.
Sanık lehine karar verilmesi halinde zapt edilmiş emval veya nakil vasıtası mevcut ise
derhal, satılmış ise bedeli aynen iade olunur.
Müsaderesine hükmolunup satışı yapılan nakil vasıtasının satış bedeli suç tarihinde
idarece tespit edilerek teminata bağlanmış değerinden düşük olduğu takdirde aradaki fark,
alınmış teminattan mahsup edilir veya sahibinden yahut kefillerinden tahsil edilir.
Müsaderesine karar verilen nakil vasıtası hakkında verilmiş başka bir müsadere kararı
sebebiyle satışın mümkün olamaması halinde alınmış teminat orman idaresince irat kaydedilir
veya zapt sırasında tespit edilmiş değeri sahibinden veya kefilinden tahsil edilir.
Hüküm kesinleştikten sonra, evvelce satılıp parası emanete alınan veya bilahare satılan
nakil vasıtası ve suç aletlerinin satış bedelinin yüzde yirmisi (% 20’si) kaçağı haber verenlere
yüzde otuzu ( % 30’u) ise yakalayıp zaptedenlere ikramiye olarak verilir.
Polis, Jandarma, Köy Muhtarı, İhtiyar Heyeti üyelerinin suç aletleri ve nakil vasıtasını
yakalamaları ve Orman İdaresine teslim etmeleri halinde bunlar hakkında da yukarıdaki fıkra
hükmü uygulanır.
51
Nakil vasıtası ve suç aletleri satış bedelinin yüzde ellisi (%50’si) Orman emvalinin satış
bedelinin ise tamamı Orman Genel Müdürlüğü hesabına irat kaydedilir.
Madde 85- Orman içinde kimin tarafından kesildiği veya hazırlandığı belli olmayan
veya suçlunun kaçması sebebiyle faili tespit olunamayan orman mahsulleri ve cürüm aletleri,
orman idaresinin satış usullerine göre satılır ve bedelleri irat kaydolunur.
Madde 86- İzin almadığı veya orman içinde bir hizmeti bulunmadığı halde ağaç
kesecek veya nakledecek vasıtalarla orman içinde görülen veya halinden şüphe edilen
kimseleri orman dışına çıkarmaya orman memurları salahiyetlidir.
Madde 87- Otlatma izni verilmeyen ormanlarda başıboş görülen hayvanlar en yakın
köy muhtarlarına veya belediyelere makbuz karşılığı teslim olunur. Hayvan sahibi zuhur edip
zabıt varakasını imza ederse hayvan kendisine verilir.
Muhtara veya belediyeye teslimden itibaren ilan edilen on beş gün içinde sahibi
bulunmayan hayvanlar idarece usulen satılarak bedeli bankaya veya orman idaresi veznesine
yatırılır.
Bankaya veya orman idaresi veznesine yatırıldıktan sonra bir sene içinde sahibi zuhur
etmezse bu bedel orman idaresince irat kaydolunur.
Arama sırasında zapt olunan kaçak orman emvali hakkında bu Kanunun 84.maddesi
hükmü tatbik olunur.
Orman idaresi bu Kanunun meriyete girdiği tarihten itibaren en çok beş sene içinde
ormanların bakım kuruluşlarını tamamlar.
V. Ceza Hükümleri
Madde 91- (Değişik : 23.9.1983 - 2896/36 md.) 14’üncü maddenin (A) ve (B)
bentleriyle yasak edilen fiillerden yapacak emval veren ağaçları kesenler iki aydan bir
52
seneye kadar hapis ve yapacak emvalin beher metre küpü için beşbin liradan yirmibin liraya
kadar ağır para cezası ile cezalandırılır. Ancak yirmi santimetre kutrundan aşağı olanlar için
bu cezalar bir misli artırılarak hükmolunur.
14’üncü maddenin (A) ve (B) bentleriyle ile yasak edilen fiillerden yakacak emval
veren ağaçları keserek odun veya kömür yapanlar bir aydan altı aya kadar hapis ve odunun
beher kentali için bin lira, kömürün beher kentali için de beşbin lira ağır para cezasıyla
cezalandırılır. Bu surette verilecek para cezası üçbin liradan aşağı olamaz.
14 üncü maddenin (A) bendinde yazılı yetişmiş veya yetiştirilmiş fidanları kesmek,
sökmek, ekim sahalarını bozmak, ağaçları boğmak, bunlardan yalamuk, pedavra, hartama
çıkarmak fiilleri için verilecek cezalar beş misli artırılarak hükmolunur. Bu maddenin
uygulanmasında fidandan maksat sekiz santimetreden daha az orta kuturlu ağaç ve
ağaççıkların fidelik, çırpılık, çubukluk safhalarındaki halidir.
14 üncü maddenin (A) ve (B) bentleriyle yasak edilen ve yukarıdaki fıkralarda yazılı
bulunmayan fiilleri işleyenler bir aydan üç aya kadar hapis ve beşbin liradan otuzbin liraya
kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.
Bu Kanunun 14 üncü maddesinin (A) ve (B) bentlerine muhalif hareket edenler orman
sahipleri ise yapılan zarar miktarına göre bir aydan bir seneye kadar hapis ve onbin liradan
aşağı olmamak üzere ağır para cezasıyla cezalandırılır.
Ancak kendi arazisi üzerinde tohum ekmek veya fidan dikmek suretiyle yetiştirilecek
ormanların sahipleri yukarıdaki fıkra hükmüne tabi değildir.
14 üncü maddedeki suçları hayvan beslemek için işleyenler hakkında yukarıdaki cezalar
bir misli artırılır.
14 üncü maddedeki suçları, suçun işlendiği orman içi köy nüfusuna kayıtlı ve fiilen bu
köyde oturanlar dışındakilerin işlemesi halinde yukarıdaki cezalar iki misli artırılır.
Madde 92- (Değişik : 23.9.1983 - 2896/37 md.) (Değişik : 3.11.1988 - 3493/3 md.)
Bu kanunun 16’ncı maddesi gereğince ormanlardan izin almadan açılan maden ocakları
idarece kapatılır. Çıkarılan madenler ve her türlü tesisler ile alet, edevat ve nakil vasıtalarına
el konulur. El konulan malların mahkemece müsaderesine karar verilir. El konulan ve
müsaderesine karar verilen mallar hakkında bu Kanunun 84 üncü maddesi uygulanır.
(Değişik : 3.11.1988 - 3493/3 md.) Bu kanunun 16’ncı maddesi gereğince izinsiz maden
ocağı açanlara beşyüzbin lira para cezası verilir.
Başkaca zarar husule gelmiş ise ayrıca tazmin ettirilir. İzin alarak bu nevi ocakları
açanlar idarece kendilerine veya temsilcilerine tebliğ edilecek tedbirlere riayet etmezler ise bu
53
cezanın yarısına hükmolunur. Bu tedbirlere riayet edilinceye kadar ocaklar orman idaresince
işletilmekten men edilir.
İşgal ve faydalanma yeniden tarla açmak suretiyle vaki olduğu veya yanmış orman
sahalarına ilişkin bulunduğu veya kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içerisinde işlendiği
takdirde bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
17’nci maddenin üçüncü fıkrasındaki yerleri amaç dışı kullananlar ve amaç dışı
kullanılmasına izin verenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bu kanunun 14’üncü maddesinin (E) bendinde yazılı fiilleri işleyenlere onbin lira para
cezası verilir.
Madde 95- (Değişik birinci fıkra: 3.11.1988 - 3493/5 md.) Bu Kanunun 19’uncu
maddesi hükümlerine aykırı olarak ormanlara izinsiz hayvan sokanlarla ormana başı boş
hayvan girmesine sebep olanlara beher kıl keçisi ve deve için beşyüz lira, diğer büyükbaş
hayvanların beheri için ikiyüz lira, diğer küçük baş hayvanların beheri için yüz lira para cezası
verilir.
(Değişik : 23.9.1988 -2896/40 md.) Bu suretle verilecek para cezası binbeşyüz liradan
aşağı olamaz.
(Ek : 23.9.1983 - 2896/40 md.) Ormanlara izinsiz hayvan sokma suçunu, suçun
işlendiği orman içi köy nüfusuna kayıtlı ve fiilen bu köyde oturanlar dışındakilerin işlemesi
halinde, yukarıdaki cezalar iki misli artırılır.
54
(Dördüncü fıkra mülga : 3.11.1988 - 3493/5 md.) Yanmış orman sahaları ile alelümum
gençleştirme sahalarına, gençleştirmeye tefriki tarihinden itibaren 15 sene içinde hayvan
sokulması veya başıboş bırakılmak yüzünden girmesi halinde yukarıda yazılı cezalar iki misli
tatbik olunur.
Madde 97- (Değişik birinci fıkra : 3.11.1988 - 3493/7 md). Devlet çekici ile
damgalanan ağaçları keserken bu damgayı orman idaresince tespit edilen şekilde dip kütükte
bırakmayanlarla, damgalı ağaçları tespit edilen hadde nazaran daha yüksekten kesenlere
kesilen her ağaç için beşbin lira para cezası verilir.
Bu kanunun 27’nci maddesinde yazılı damga çekiçlerini taklit edenler veya taklit fiiline
iştirak etmeksizin kullananlar Türk Ceza Kanununun 333’üncü maddesinin 2.fıkrasına göre
cezalandırılırlar.
Madde 98- (Değişik : 23.9.1983 - 2896/43 md) 31’inci, 32’nci ve 33’üncü madde
hükümlerine göre, köylülere zati ihtiyaçları ile köy müşterek ihtiyaçları için verilen orman
emvalini, yerinde kullanmayıp her ne surette olursa olsun elden çıkaranlar, bunları veriliş
gayesine uygun kullanmayanlar, yapacak emvalin vasfının bozulması nedeniyle izin almadan
yakanlar, orman idaresinden izin almadan imal edilmek gayesiyle de olsa başka yere
götürenler, kullandıktan sonra sökerek veya yıkarak enkaz halinde bulunduğu köy hudutları
dışına çıkaranlar veya yapacak emvali aldığından itibaren bir yıl içerisinde 35’inci maddede
belirtilen yapı sistemine uygun inşaat yapmayarak bu emvali elden çıkaranlar ile bu maddede
belirtilen her türlü emvali her ne surette olursa olsun alan veya kabul edenler, iki aydan bir
seneye kadar hapis ve onbeşbin liradan ellibin liraya kadar ağır para cezasıyla
cezalandırılırlar.
Yukarıdaki fıkrada yazılı eylemleri işleyenlerin her birinden ayrı ayrı , suç konusu
emvalin rayiç değerinin iki misli tazminat olarak alınır.
Madde 99- (Değişik : 3.11.1988 - 3493/8 md.) 37’nci madde gereğince verilen
izinlerde gösterilecek tedbir ve şartlara riayet etmeyenlere beşbin lira para cezası verilir.
Madde 100- (Değişik : 23.9.1983 - 2896/45 md.) 41’inci maddeye aykırı olarak her
çeşit orman mallarını nakliyesiz veya damgasız nakledenler, 108’inci madde gereğince
cezalandırılır.
Madde 101- (Değişik birinci ve ikinci fıkralar : 3.11.1988 - 3493/10 md.) Yazılı olarak
yapılan tebligat tarihinden itibaren iki yıl içinde 50 nci maddede yazılı işaretlerle ormanların
hudutlarını belli etmeyen hususi orman sahiplerine beşyüzbin lira para cezası verilir.
Orman sahipleri bu cezanın kesinleşmesinden sonra bir yıl içinde yine bu mükellefiyeti
ifa etmezler ise bunlara birmilyon lira para cezası verilir.
Son hükmün infazından itibaren bir yıl içinde tahdit muamelesi yine yapılmadığı
taktirde masrafı bilahare orman sahibinden alınmak üzere bu muamele orman idaresi
tarafından yapılabilir.
Madde 102- (Değişik birinci fıkra: 3.11.1988 - 3493/10 md.) 51 inci madde gereğince
tanzim, kabul ve tasdik olunan orman amenajman planlarında ormanın imarı, geliştirilmesi,
ağaçlandırma yapılması, hastalık ve haşerelerle mücadele edilmesi gibi yapılmasına lüzum
gösterilen işleri plan dairesinde ve verilen müddet içinde yapmayan ve gerekli tedbirleri
almayan orman sahiplerine beşyüzbin lira para cezası verilir.
Madde 103- (Değişik : 3.11.1988 - 3493/12 md.) 67 nci madde hükümlerine aykırı
hareket edenlere yüzbin lira para cezası verilir. Devlet veya her kime ait olursa olsun yeniden
orman yetiştirme veya orman boşluğu ile göçük, devrik ve heyelan gibi hallerle meydana
gelen açıklıkları doldurmak veya satış maksadıyla işlenen sahalarda geçici olmak kaydıyla
yapılan tohumlama alanlarıyla fideliklere herhangi bir şekilde veya hayvan sokulması veya
girmesi suretiyle orman yetiştirme alanlarında zarara sebebiyet verenlere üçyüzbin, diğer
alanlarda zarara sebebiyet verenlere yüzbin lira para cezası verilir.
Madde 104- (Değişik birinci fıkra: 23.9.1983 - 2896/49 md.) 68 inci maddedeki
mecburiyete riayet etmeyenler bir aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Orman idaresine ait telefon şebekesi ve tesislerine hertürlü alet ve malzemesine zarar
verenler Türk Ceza Kanununun 391.maddesi gereğince cezalandırılırlar.
Bu suç Haziran ayı başından Ekim ayı sonuna kadar devam eden yangın mevsiminde
işlenirse ceza iki misline çıkarılır.
Madde 105- (Değişik birinci fıkra) (4.7.1995 tarih ve 4114 sayılı kanunla değişik) 69
uncu maddeye göre ormanlarda vukua gelecek yangınları söndürmek için yetkili memurlar ve
orman teşkilatı tarafından yangın mahalline gitmeleri emrolunmasına veya mahalli mutat
vasıtalarla ilan edilmesine rağmen orman yangınını söndürmeye gitmekten imtina edenler
veya gidip de çalışmayanlar ve verilen işi yapmayanlar hakkında mahallin en büyük mülki
amiri tarafından beşmilyon lira para cezası uygulanır.
Ancak bu cezaya tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde ilgililer mahalli sulh ceza
mahkemesine itirazda bulunabilir. Bu itiraz evrak üzerinde incelenir, bu konuda verilen
kararlar kesindir.
56
Madde 106- Bu kanunun 72 ve 73. maddelerine muhalif hareket eden veya ettirenler
Türk Ceza Kanununun 230.maddesinin 2.fıkrası gereğince cezalandırılırlar.
Madde 107- (Değişik 3.11.1988 - 3493/13 md.) 74 üncü maddede gösterilen tedbirlere
riayet etmeyenlere mahallin en büyük mülki amiri tarafından yirmibin lira para cezası verilir.
Madde 108- (Değişik birinci ve ikinci fıkra: 23.9.1983 - 2896/52 md.) Orman
mallarının bu kanun hükümlerine aykırı olarak kesildiğini, taşındığını veya toplandığını
bildiği halde; taşıyanlar, biçenler, işleyenler, kabul edenler, kullananlar, satanlar, satın alanlar
veya bulunduranlar bir aydan bir seneye kadar hapis ve beşbin liradan ellibin liraya kadar ağır
para cezası ile cezalandırılır.
Birinci fıkrada yazılı fiillerin, ticarethane sahibi olsun olmasın her türlü orman ürünü
ticareti ile uğraşanlarla, kar maksadıyla aldıkları orman mallarını işleyerek her ne şekilde
olursa olsun alet veya eşya haline dönüştürdükten sonra satanlar tarafından işlenmesi halinde,
bir seneden beş seneye kadar hapis ve yüzelli bin liradan aşağı olmamak üzere ağır para
cezası ile cezalandırılır.
Suç mevzuu kaçak orman mahsulünün kıymeti hafif ise 2.fıkradaki cezalar yarısına
indirilerek, fahiş ise bir misline çıkarılarak hükmolunur.
Kaçak orman mallarının taşınmasında kullanılan canlı ve cansız bütün nakil vasıtaları
kime ait olursa olsun idarece zapt ve mahkemelerce müsaderesine hükmolunur.
(Beş, altı ve yedinci fıkralar iptal: Anayasa Mahkemesinin 19.4.1966 tarih, E.1966/1
K.1966/21 kararı ile)
Madde 109- (Değişik : 23.9.1983 - 2896/53 md.) Ağaçlarda bulunan resmi damga ve
numaraları bozanlar ve orman hudutlarındaki taksimata mahsus işaretleri ve levhaları ve
orman kadastrosunda sınır noktalarını gösteren sabit taş veya beton kazıkları, ormanlardaki
otlak, yaylak ve kışlakların sınır işaretlerini kıranlar, kaldıranlar, belirsiz hale getirenler,
yerlerini değiştirenler bir aydan bir seneye kadar hafif hapis ve binbeşyüz liradan onbin liraya
kadar hafif para cezası ile cezalandırılır.
Madde 110- (4.7.1995 tarih ve 4114 sayılı kanunla değişik) 76 ncı maddenin:
a) (a) bendinde belirtilen fiili işleyenler bir milyon lira para cezası ile,
b) (b) ve (c) bentlerinde belirtilen fiilleri işleyenler bir yıldan aşağı olmamak üzere
hapis ve onmilyon liradan ellimilyon liraya kadar ağır para cezası ile,
c) (d) bendinde belirtilen fiili işleyenler bir yıldan aşağı olmamak üzere hapis ve
ellimilyon liradan üçyüzmilyon liraya kadar ağır para cezası ile,
Cezalandırılır.
57
Tedbirsizlik ve dikkatsizlik ile orman yangınına sebebiyet verenler iki yıldan beş yıla
kadar hapis ve ikiyüzmilyon liradan beşyüzmilyon liraya kadar ağır para cezası ile
cezalandırılır.
Orman alanında yangın sonucu hasıl olar zarar fahiş ise mahkeme suça mahsus cezayı
yarısına kadar artırır. Hafif ise yarısına ve eğer pek hafif ise üçte birine kadar eksiltir. Yangın,
bir şahsın hayatını tehlikeye koymuş olduğu takdirde ceza dörtte bir oranında, ölüm meydana
gelmiş ise ayrıca yarı nispetinde artırılır.
Kasten orman yakanlar on yıldan onbeş yıla kadar ağır hapis ve beşyüzmilyon liradan
birmilyar liraya kadar ağır para cezasına mahkum edilir. Bu fıkradaki suçun işlenmesi
nedeniyle yanan orman alanı üç hektardan fazla olduğu takdirde verilecek ceza bir kat artırılır
ve yangın bir şahsın hayatını tehlikeye koymuş olduğu takdirde verilecek ceza ayrıca bir kat
daha arttırılır. Ölüm meydana gelirse müebbet ağır hapis cezasına hükmedilir.
Terör amacı ile bir örgüte mensup kişi veya kişilerce Devlet ormanlarını yakanlar
yirmidört yıldan otuz yıla kadar ağır hapis, beşmilyar liradan onmilyar liraya kadar ağır para
cezasına mahkum edilir. Yanan orman alanı bir hektardan fazla olduğu veya bir şahsın
hayatını tehlikeye koyduğu takdirde müebbet ağır hapis cezasına hükmedilir. Yangın
sebebiyle ölüm meydana gelirse fiili işleyen veya işleyenlere ölüm cezası verilir.
Terör amacı ile bu suçu işleyenler hakkındaki davalara 2845 sayılı Devlet Güvenlik
Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanun gereğince Devlet
Güvenlik Mahkemelerince bakılır.
Bu maddede gösterilen cezalar için 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4
üncü madde hükmü uygulanmaz.
Madde 111- Bu Kanunun 3’üncü maddesiyle orman rejimi altına alınan yerlerde ve 23,
24, 25. maddeler gereğince muhafaza ormanı ve milli park olarak ayrılmış ormanlarda
ormanlara müteallik suçları işleyenlerin müstahak olacakları ceza iki misli olarak
hükmolunur.
Madde 111/a-(Ek : 3.11.1988 -3493/15 md.) Bu kanunda mercii belirtilmemiş idari para
cezaları, orman işletme şefleri tarafından verilir. Bu Kanuna göre verilen idari para cezalarına
dair kararlar ilgililere Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı tebliğ
tarihinden itibaren en geç 7 gün içinde yetkili sulh ceza mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz
üzerine verilen kararlar kesindir. İtiraz, zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinde inceleme
yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. Bu Kanuna göre verilen idari para cezaları 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre orman idaresince
tahsil olunur.
A) Suç konusu orman emvali ağaçtan elde edilmiş ise , suçun işlendiği yere en yakın
orman idaresi satış yerinde suç konusu orman emvalinin bir evvelki yıla ait bilanço
58
döneminde yapılan açık arttırmalı satışlarda, aynı cins ve türdeki emval için beliren satışlar
ortalamasından bu tür emvale ait o dönemde yapılmış kesim, taşıma ve istif giderlerinin
çıkarılmasıyla elde olunacak birim fiyat üzerinden hesap edilir.
B) Suç konusu fidan ise; suçun işlendiği yıl, aynı fidanların her birisinin dikimi ve arazi
hazırlanması için hesaplanacak gerçek masraflar ile o yıla kadar kesilen fidanlar için yapılmış
bakım giderleri toplam bir misli fazlasıyla tazmin ettirilir.
C) Ormanlardan temin olunan ve değeri para ile ölçülebilecek diğer her türlü orman
emvalinin gerçek zarar birim fiyatı ise (A) bendi hükmüne kıyasen hesaplanır
Orman işletme müdürlükleri, görev alanları içerisinde bulunan her ilçe merkezi için ayrı
olmak üzere, bu madde hükümlerine göre ormanlardan elde edilebilecek her türlü emval için
tazminata esas olacak birim değerlerini, her yılın ikinci ayının yirminci gününe kadar bir
cetvel halinde tespit ve tanzim edip bağlı bulunduğu orman bölge başmüdürlüğüne tasdik
ettirerek bu cetvelleri ilgili bulundukları ilçelerde belediyeler vasıtasıyla ilan ettirip, derhal
birer nüshalarını mıntıkasındaki Cumhuriyet savcılıklarıyla ceza ve hukuk mahkemelerine ve
bu davaların takip olunacağı kendi birimlerine gönderir. Bu cetveller ertesi yılın ikinci ayının
son günü akşamına kadar geçerli sayılır. Yargı organları, bu cetvellere göre tazminata
hükmederler.
Madde 113- (Değişik : 23.9.1983 - 2896/55 md.) Bu kanunla yasaklanan fiilin dikiliden
ağaç kesilmesine taalluku halinde ağaç müsadere edilmiş olsa dahi talep halinde
hükmolunacak tazminat mahalli rayice göre hesaplanır.
Mahalli rayiç; suçun işlendiği yere en yakın orman satış istif yerinde suç konusu orman
mahsulü emvalin bir evvelki yıla ait bilanço döneminde yapılan açık artırmalı satışlarda aynı
cins ve türdeki emval için beliren satışlar ortalamasıdır.
Madde 114- (Değişik : 23.9.1983 - 2896/56 md.) Her türlü orman suçları ile tahrip
olunan veya yakılan sahalar için, bu Kanunda yazılı tazminattan başka ayrıca, ağaç cinsine
göre cari yıl içindeki mahalli birim saha ağaçlandırma gideri esas tutularak ağaçlandırma
masrafına da hükmolunur.
112 nci maddenin son fıkrası hükmü bu madde için de aynen uygulanır.
ALTINCI FASIL
Müteferrik Hükümler
Madde 115- (Değişik : 23.9.1983 - 2896/57 md.) Devlet ormanları üzerinde kamu
yararına yapılacak her türlü yapı ve tesisler için herhangi bir şekilde irtifak hakkı tesisi
Maliye, Tarım ve Orman Bakanlıklarının iznine bağlıdır.
A) (Ç) ve (E) bentlerinde yazılı yerlerden, (D) bendindeki şehir mezarlıklarından ve (H)
bendindeki her nevi meyveli ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerlerden (fıstık çamlıkları ve
palamut meşelikleri hariç), sahipleri her türlü zati ihtiyaçları ve pazar satışları için hiçbir kayıt
ve şarta tabi olmadan kesim ve taşıma yapabilirler.
(Ek :22.5.1987 - 3373/15 md.) Kesilen ağaçların devlet ormanlarında bulunan ağaç
nevilerinden olması halinde bu ağaçlar için bir tutanak düzenlenir, ayrıca damga ve nakliye
tezkeresi aranmaz.
Madde 117- 8.2.1937 tarihli ve 3116 sayılı, 24.3.1650 tarihli ve 5653 sayılı Kanunlar
meriyetten kaldırılmıştır.
Ek Madde 2- (Ek: 20.6.1973 - 1744/2 md.) 6831 sayılı Kanunda geçen Ziraat Vekaleti
deyimi, Orman Bakanlığı olarak ve aynı Kanunun 45 inci maddesinde geçen “Tahdit
Komisyonları” deyimi, “Orman Kadastro Komisyonları” olarak değiştirilmiştir.
Ek Madde 3- (Ek: 20.6.1973 - 1744/2 md.) Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde
oturan halkın kalkındırılmasına katkıda bulunmak amacıyla Orman Bakanlığı emrinde bir fon
teşkil edilmiştir.
A) Bu fonun gelirleri:
a) 6831 sayılı Orman Kanununun 31., 32., 33. ve 35 inci maddeleri gereğince
verilenlerle dış memleketlere ihraç edilenler ve Devlet Orman
İşletmelerince Devlet kereste fabrikalarına satılan tomruklar hariç olmak
üzere Devlet Orman İşletmeleri ve kereste fabrikalarından tomruk, yarı
mamul kereste ve ikinci ürün alanlardan satış bedeli üzerinden %3 oranında
tahsil olunacak hisseden;
b) OGM döner sermayesinden kurulmuş olan fondaki paradan;
c) (Değişik: 23.9.1983 - 2896/59 md.) 6831 sayılı Orman Kanunu hükümleri
gereğince verilecek izin veya irtifak haklarına dayanılarak, Devlet ve diğer
kamu tüzel kişileriyle özel hukuk tüzel kişilerince kar gayesi
bulunmaksızın ve kamu yararına hizmetlerde kullanılmak üzere yapılacak
tesisler dışındaki her türlü tesisin, proje toplam bedelinden orman sahasına
isabet eden kısmının yüzde üçü (%3'ü) oranında alınacak hisseden;
d) Her yıl genel bütçenin binde birinden az olmamak üzere genel bütçeden
yapılacak yardımdan;
e) Orman İşletmeleri ve Devlet kereste fabrikaları senelik safi karlarından
alınacak %10 hisseden;
f) Faiz, ikramiye ve her çeşit bağışlardan;
60
Teşekkül eder. Bu gelirlerin tahsili için düzenlenen kağıtlar damga vergisinden ve tahsil
işlemleri harçtan muaftır.
B) (A) fıkrasının (a) bendi gereğince alınacak hisse, satış bedelinin müşteriden fiilen
tahsil edildiği ayı takip eden ay için satışı yapan Devlet Orman İşletmeleri ve kereste
fabrikaları tarafından fon hesabına yatırılır.
C) (Değişik: 5.6.1975 - 1906/3 md.) (A) fıkrasının (b) bendinde yazılı fon, bütün hak ve
vecibeleriyle Orman Bakanlığına devredilmiştir. Bu fonda mevcut para, bu Kanunla kurulan
fon hesabına Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç üç ay içinde ödenir ve
verilmiş olan kredilerin taksitleri de sözleşmelerindeki koşullar dahilinde Orman Bakanlığınca
tahsil olunur.
Ç) Genel Bütçeden yapılacak yardımlar , en geç mali yıl sonuna kadar fon hesabına
aktarılır.
D) A) fıkrasının (c ) bendi gereğince alınacak hisse, izin veya irtifak hakkı tesisini
müteakip ilgililer tarafından en geç bir ay içinde fon hesabına yatırılır. Yatırılmadığı takdirde
verilmiş olan izin veya irtifak hakkı tesisi işlemi hükümsüzdür.
E) (A) fıkrasının (e) bendindeki hisse, Orman İşletmeleri ve kereste fabrikalarının yıllık
genel bilançosunun çıkarılmasını takip eden iki ay içerisinde ve iki eşit taksitle fon hesabına
yatırılır.
F) İade: Dış memleketlere ihraç edilen ürünler için evvelce ödenmiş bulunan fon
hisseleri, Orman ve Gümrük İdarelerinden alınacak vesikalar ibraz edilmek şartıyla ürünün
ihraç edildiği tarihten itibaren altı ay içinde satıcının Orman Bakanlığına müracaatı halinde
müracaat tarihini takip eden ay içinde fon hesabından iade olunur.
G) Fon paralarının yatırıldığı banka: Bu kanunda teşkil olunan fon paraları Türkiye
Cumhuriyeti Ziraat Bankasında Orman Bakanlığı emrinde açılacak özel bir hesaba yatırılır.
Bu hesabın kullanılma şart ve esasları Maliye ve Orman Bakanlıkları ile T.C. Ziraat Bankası
Genel Müdürlüğünce hazırlanacak yönetmelikle tespit edilir.
İ) Bu Kanunun yayımı tarihinden önce satışa çıkarılmış olan ürünlerden (A) fıkrasının
(a) bendinde yazılı hisse alınmaz.
61
J) (Ek: 5.6.1975 - 1906/4 md.) Orman Bakanlığı emrinde teşkil edilen bu fon'a ilişkin
dava ve icra takipleri Orman Genel Müdürlüğü’nce, 3904 sayılı kanun hükümlerine göre
yapılır.
Ek Madde 4 - (Ek: 20.6.1973 - 1744/2 md.) 6831 sayılı Orman Kanunu ’nun 3 üncü ve
24 üncü maddelerine göre orman rejimine alınan sahalar ile orman yetiştirilmek üzere
sınırlanan bölgeler içinde şahısların özel mülkiyetinde olup da orman bütünlüğünün
korunması için devlet ormanlarına katılmasında zaruret bulunan tarım arazisinin satın
alınması maksadı ile Orman Bakanlığı bütçesine her yıl on milyon liradan az olmamak üzere
gerekli ödenek konur.
Ek Madde 5 - (Ek: 23.9.1983 - 2896/60 md.) Bu Kanunun 2, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 15, 16,
17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 25, 26, 27, 31, 32, 33, 35, 40, 57, 63, 84, 112, 113, 114, 115, 116
ncı maddelerinin uygulanmasıyla ilgili şekil, şart ve esaslar ile orman alanlarından her türlü
yararlanma karşılığı alınacak bedel miktarlarının tespiti ve tahsiline ilişkin hususlar için Tarım
Orman Bakanlığınca hazırlanacak yönetmelikler, Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe
konulur.
YEDİNCİ FASIL
Muvakkat Hükümler
Muvakkat Madde 3- Mülga 3116 sayılı kanunun 7 nci maddesinde yazılı üç aylık
itiraz müddetini geçirenler bu kanunun meriyet tarihinden itibaren altı ay içinde müracaatla
itirazda bulunabilir.
Muvakkat Madde 5- 1 Mart 1954 tarihinden itibaren 15 Ağustos 1956 tarihine kadar
3116 sayılı Orman Kanununun 5653 sayılı Kanun ile değiştirilen 114., 115., 116. ve mezkur
Orman Kanunu’ nun 122., 123., 124. maddelerinde yazılı suçları mevzuu 20 kentali geçmeyen
(20 dahil) odun, 10 kentali geçmeyen (10 dahil), kömür, 5 metre mikabı geçmeyen (5 dahil)
62
ağaç veya tomruk, 3 metre mikabı geçmeyen (3 dahil) ve balta, bıçkı, testere gibi vasıta ve
aletler ile kaba şekilde yarı mamul hale getirilmiş olan kereste, yırtma, kapak, pedavra gibi
emvale taalluk eden tahkik veya takip safhasında bulunan orman suçlarını işleyenler
haklarında takibat yapılmaz ve verilen cezalar infaz olunmaz.
Yukarıdaki fıkrada zikredilen suç mevzularına murtabit bulunan orman idaresinin şahsi
hakları düşer ve orman idaresi tarafından kayıtları terkin olunur.
Geçici Madde 6- (Ek: 20.6.1973 - 1744/3 md: Mülga: 23.9.1983 - 2896/61 md.)
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
Amaç
Madde 1- Bu kanunun amacı, nakline karar verilen orman içi köyler halkının
yerleştirilmesi ve orman sınırları dışına çıkartılmış ve çıkartılacak yerlerin değerlendirilmesi
suretiyle, orman köylerinin kalkınmalarının desteklenmesidir.
Kapsam
a) Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyip, aksine
tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar görülen yerleri,
c) Tarla, bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık (Antep Fıstığı) gibi çeşitli
tarım alanlarını,
d) Şehir, kasaba, köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim sahalarını kapsar.
a) Belediye ve mücavir alan sınırları dışındaki köy yapılarının toplu olarak bulunduğu
yerleşim sahaları ile diğer yerler Orman Bakanlığı ‘nın emrine geçer.
b) Belediye ve mücavir alan sınırları dahilindeki şehir, kasaba, köy yapılarının topluca
bulunduğu yerleşim sahaları ilgili belediyelerin mülkiyetine bedelsiz geçmiş sayılır.
6831 sayılı Orman Kanununun 2. madde (A) bendi kapsamına giren yerler için orman
sınırları dışına çıkarma ile orman sınırlaması ve tespit, tefrik ve tescil işlemlerine karşı
yapılan itirazlar ve açılan davalar, bu kanuna göre yapılacak işlemleri durdurmaz. Bu konuyla
ilgili davalarda yürütmeyi durdurma ve ihtiyati tedbir kararı verilemez.
64
Orman sınırları dışına çıkarılan bu yerlerde hak iddia edenlerin açtıkları davalar
sonunda gerçek ve tüzel kişilere ait olduğuna karar verilen taşınmaz mallar, genel hükümlere
göre kamulaştırılır.
İKİNCİ BÖLÜM
Orman İçi Köyler Halkının Nakil ve Yerleştirilmesi Islahı, İmar ve İhya İşlemleri
Madde 4- Orman içi köyler halkının yerleştirilmesi maksadıyla orman sınırları dışına
çıkarılarak hazine adına tescil edilip, Orman Bakanlığı’nın emrine geçen yerler; iklim ve
toprak yapısına en uygun tarım arazine dönüştürülmek ve yerleşim yeri halinde düzenlenmek
üzere Tarım Bakanlığınca ıslah ve imar, Orman Bakanlığı’nca ihya edilir.
İfraz ve Yerleşim
Madde 5- Islah, imar ve ihya edilen taşınmaz mallar, tarımsal işletme tipleri, verim
değerleri ve yerleşim planları dikkate alınarak yönetmelikle belirlenen esaslara göre Orman
Bakanlığı’nca ifraz edilir.
İfraz edilen bu yerlere yerleştirilecek orman içi köyler halkının nakil ve yerleştirme
işlemleri, 6831 sayılı Orman Kanunu ve 2510 sayılı İskan Kanunu hükümlerine göre
yürütülür.
Madde 6- Naklen yerleştirilecek orman içi köyler halkının yazılı başvuruları üzerine,
Devlet ormanları içinde kalan her türlü tapulu taşınmaz mallarının karşılığı olarak,
yerleştirilecekleri yerlerden, tespit olunan rayiç değerlere eş değerde taşınmaz mal verilir.
Tarafların anlaşması halinde karşılıklı olarak tapuda devir ve tescil işlemleri yapılır.
Naklen yerleştirilen orman içi köyler halkına, taşınmaz malları karşılığından fazla
verilen taşınmaz malların rayiç bedeli, peşin veya 20 yıl içinde ve yıllık eşit taksitlerle faizsiz
olarak tahsil olunur. Bu taşınmaz malların mülkiyeti; Orman Bakanlığı’nın yazılı talebi
üzerine, tapu sicil muhafızlıklarınca resen malikleri adına tescil edilir.
Yükümlülük
Madde 7- Islah, imar ve ihya edilerek mülkiyeti devredilen taşınmaz mallar, tespit
edilen dağıtım amaçları dışında kullanılmaz, miras hükümleri dışında bölünemez ve
başkalarına devir ve temlik edilemez. Taksim ve satış suretiyle şüyuun giderilmesi talebine ve
satış vaadi sözleşmesine konu olamaz, haczedilemez. Bu hususlar, tapu kaydının beyanlar
hanesinde belirtilir.
Geri Alma
Geri alma kararı hakkında ihtiyati tedbir kararı verilemez. Ancak ilgililerin dava açma
hakkı saklıdır.
Kayıt Düzeltilmesi
Madde 9- Geri alınmasına karar verilen taşınmaz malların tapu sicilindeki tescile
ilişkin kayıt, Orman Bakanlığı’nın yazılı talebi üzerine tapu sicil muhafızlıklarınca Hazine
adına düzeltilir ve durum ilgililere tebliğ edilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Değerlendirme İşlemleri
Madde 10- Bu kanunun 2. madde b bendi kapsamına giren otlak, kışlak ve yaylaklar;
Orman Bakanlığı’nca mülki hudutları içinde bulunduğu orman köy veya kasabasına bir bütün
olarak, gerektiğinde birden fazla orman köyü veya kasabasına hayvancılıkta kullanılmak
üzere bedelsiz olarak tahsis edilir.
Tahsis edilen bu yerlerden yararlanma 6831 sayılı Orman Kanununun öngördüğü kayıt
ve şartlarla yapılır.
Madde 11- Bu Kanunun 2. madde c bendi kapsamına giren tarla, bağ, bahçe,
meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık gibi tarım alanları ve buralardaki yapı ve tesislerin
yerleri; orman sınırları dışına çıkarıldıkları tarihteki fiili durumlarına göre ifraz edilerek, bu
yerleri kullanan kişilere, rayiç bedelleri peşin veya 10 yıllık süre içinde ve eşit taksitle
alınmak üzere Orman Bakanlığı’nca satılır.
Bu yerlerin mülkiyetinin satılan kişilere devri, tespit edilen rayiç bedeli peşin
ödemeleri halinde veya ilk taksitlerini ödemeleri ve borçlanma mukavelesi ile kanuni ipotek
işlemlerini tamamlamaları kaydıyla, Orman Bakanlığı’nın talebi üzerine tapuya tescil edilmek
suretiyle yapılır.
66
Madde 12- Bu Kanunun 2. madde d bendi kapsamına giren belediye ve mücavir alan
sınırları dışındaki köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim sahaları, orman sınırları
dışına çıkarıldığı tarihteki fiili durumlarına göre ifraz edilerek üzerinde yapısı bulunan hak
sahibi kişilere rayiç bedelleri peşin veya 5 yıllık süre içinde ve eşit taksitle alınmak üzere
Orman Bakanlığı’nca satılır.
Bu kişilerin hak sahibi olabilmesi için ; aynı yerdeki köy nüfusuna kayıtlı olması,
31.12.1981 tarihinden sonra sürekli olarak bu köyde oturmuş olması ve köy hudutları
dahilinde kendisine ait ikinci bir evi veya ahırı veya samanlığı bulunmaması gerekir.
Hak sahipliliği tanımına girmeyen kişilerce işgal edilen yerler, köydeki başka bir hak
sahibine üzerindeki yapısı ile birlikte tespit edilecek rayiç bedel üzerinden ve yapının bedeli
peşin olarak satılır, yapı bedeli sahibine defaten iade olunur.
Madde 13- Bu Kanunun 2. madde d bendi kapsamına giren belediye ve mücavir alan
sınırları dahilindeki yerler için; 16.03.1983 tarihli ve 2805 sayılı kanun hükümleri uygulanır.
Ancak; bu yerlere ait arsa bedellerinin % 50’si imar fonu yerine, Orman Bakanlığı adına T.C.
Ziraat Bankasında açılan, 6831 sayılı Orman Kanununun Ek 3. maddesine göre kurulmuş
bulunan fon hesabına yatırılır veya aktarılır.
Orman Bakanlığı, belediye ve mücavir alan hudutları içinde kalan orman sınırları
dışına çıkarılması gereken bu yerlerin, Orman Kadastro komisyonlarınca tespit, tefrik ve tescil
işlemlerinin öncelikle yapılmasını ve bu kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç 2 yıl
içinde tamamlanmasını sağlar.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Tapulama ve Kadastro
Madde 15- Belediye ve mücavir alan sınırları dahilinde kalan yerler hariç, bu Kanun
hükümlerinin uygulandığı yerlerdeki her türlü rayiç değer tespiti ve satış işlemleri Orman
Bakanlığı’nca kurulacak komisyonlarca yürütülür. Rayiç bedelin tespiti ve komisyonların
kuruluşuna ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.
Madde 16- Orman Bakanlığı, Devlet ormanları içinde ve bitişinde oturan köyler
halkının geçim seviyesinin yükseltilmesi için gerekli tedbirleri alır. Bu maksatla sağlanacak
işletme araç ve gereçleri ile gerekli diğer girdiler doğrudan veya kredi yolu ile karşılanır.
Ağaçlandırma
Madde 17- Orman içi köyler halkının nakledilmesi sonucu boşalmış olan; orman
içindeki arazi yapı ve tesis yerleri, Orman Genel Müdürlüğü’nce öncelikle projelendirilip
Devlet ormanı olarak derhal ağaçlandırılır.
Gelirler
Madde 18- Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin olarak; 2510 sayılı İskan Kanunu’na
tahsil edilen bedeller ile diğer satış işlemlerinden tahsil edilen bedeller ve faizleri, 6831 sayılı
Orman Kanunu’ nun Ek 3. maddesine göre kurulmuş olan fona gelir kaydedilir.
Tahsilata ve fon hesabına aktarılmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.
Giderler
Madde 19- Bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü giderler 6831 sayılı Orman
Kanunu ’nun Ek 3. maddesine göre kurulmuş olan fondan karşılanır.
Muafiyetler
Madde 20- Bu Kanunun 13. maddesi hariç diğer hükümlerinin uygulanmasına ilişkin
olarak tapu sicil muhafızlıklarınca tapu dairelerinde yapılacak tescil, devir ve kayıt düzeltme
işlemleri her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.
Yönetmelik
Madde 21- Bu Kanun hükümlerinin uygulanmasına ilişkin şekil, şart ve esaslar ile
ifraz işlemleri Bakanlar Kurulu’nca yürürlüğe konulacak bir yönetmelikle düzenlenir.
68
Yürürlük
Yürütme
BİRİNCİ BÖLÜM
AMAÇ VE TANIMLAR
Amaç
Tanımlar
a)Milli park; bilimsel ve estetik bakımından, milli ve milletlerarası ender bulunan tabii
ve kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat
parçalarını,
b)Tabiat parkları; bitki örtüsü ve yaban hayatı özelliğine sahip, manzara bütünlüğü
içinde halkın dinlenme ve eğlenmesine uygun tabiat parçalarını,
d)Tabiat koruma alanı; bilim ve eğitim bakımından önem taşıyan nadir, tehlikeye
maruz veya kaybolmaya yüz tutmuş ekosistemler, türler ve tabii olayların meydana getirdiği
seçkin örnekleri ihtiva eden ve mutlak korunması gerekli olup sadece bilim ve eğitim
amaçlarıyla kullanılmak üzere ayrılmış tabiat parçalarını, ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
BELİRLEME, PLANLAMA VE KAMULAŞTIRMA
MADDE 3-Milli park karakterine sahip olduğu tespit edilen alanlar, Milli Savunma,
İmar ve İskan ve Kültür ve Kültür ve Turizm Bakanlığının olumlu görüşü, gereği halinde
diğer ilgili bakanlıkların da görüşü alınarak, Tarım ve Orman Bakanlığının teklifi üzerine
Bakanlar Kurulu kararı ile milli park olarak belirlenir.
Orman ve orman rejimine giren yerlerde, tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma
alanları Tarım ve Orman Bakanlığının onayı ile belirlenir. Orman ve orman rejimi dışında
kalan yerlerde tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma alanı belirlenmesine veya Tarım ve
Orman Bakanlığınca belirlenmiş olanların işlemlerinin tamamlanması için gerekli yerlerin
70
Planlama
MADDE 4-Bu Kanun hükümlerine göre milli park olarak belirlenen yerlerin özellik
ve nitelikleri göz önünde tutularak, koruma ve kullanma amaçlarını gerçekleştirmek üzere,
kuruluş, geliştirme ve işletilmelerini kapsayan gelişme planı, ilgili bakanlıkların olumlu
görüşleri ve gerekliliğinde fiili katkılarıyla, Tarım ve Orman Bakanlığınca hazırlanır ve
yürürlüğe konur.
Gelişme planı uyarınca iskan ve yapılaşmaya konu olacak yerler için, imar mevzuatına
göre imar uygulama planları, milli park gelişme plan hüküm ve karalarına uygun olarak
hazırlanır veya hazırlattırılarak İmar ve İskan Bakanlığının onayı ile yürürlüğe konulur.
Üçüncü madde hükümleri uyarınca tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiat koruma alanı
olarak belirlenen yerler için gerekli planlar, Kültür ve Turizm Bakanlığının görüşü alınarak
Tarım ve Orman Bakanlığınca hazırlanır ve yürürlüğe konur.
Kamulaştırma
MADDE 5-Milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma alanı sınırları içinde
kalan yerlerdeki gerçek ve tüzel kişilere ait taşınmaz mallar ile her türlü tesisler, hazırlanacak
planın gerçekleşmesi için, gerekli görüldüğünde, 6830 sayılı İstimlak Kanunu hükümlerine
göre, Tarım ve Orman Bakanlığınca kamulaştırılır.
Taşınmazların Tahsisi
MADDE 6-Milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma alanı içinde kalıp da,
bu Kanunun uygulanması için gerekli olanlardan;
b)Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerler, resen hazine adına tescilini
takiben,
c)Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerinde belirlenenler dışında, kamu idareleri ile kamu
kurum ve kuruluşlarına ait taşınmaz mallar ve irtifak hakları, 6830 sayılı İstimlak Kanununun
30’uncu maddesi uyarınca, belirlenecek bedelin ödenmesi şartıyla,
d)189 sayılı Milli Savunma Bakanlığı İskan İhtiyaçları İçin Sarfiyat İcrası ve Bu
Bakanlıkça Kullanılan Gayrimenkullardan Lüzumlu Kalmayanların Satılmasına Salahiyet
Verilmesi Hakkında Kanun hükümlerine tabi olan taşınmaz malların devrinde, Milli Savunma
Bakanlığının olumlu görüşü de alınarak Milli Parklar Fonundan alınan kanun esaslarına göre
ödenmesi şartıyla,
Tahsis edilir.
71
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
İZİN İŞLERİ
MADDE 7-Milli park veya tabiat parklarında, planlarına uygun olması şartıyla, kamu
kurum ve kuruluşları tarafından yapılacak her türlü plan, proje ve yatırımlara Tarım ve Orman
Bakanlığınca izin verilebilir ve uygulamalar bu Kanun hükümlerine göre denetlenir.
MADDE 8-Turizm bölge, alan ve merkezleri dışında kalan milli parklar ve tabiat
parklarında kamu yararı olmak şartıyla ve plan dahilinde, turistik amaçlı bina ve tesisler
yapmak üzere gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri lehine Maliye Bakanlığının görüşü alınarak
Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilebilir. Bu izin üzerine gerçek ve özel hukuk tüzel
kişileri lehine tesis edilecek intifa hakkı süresi kırkdokuz yılı geçemez. Bu süre sonunda
bütün tesisler eksiksiz olarak Hazineye devredilir. Ancak, işletmesinin başarılı olduğu Kültür
ve Turizm Bakanlığınca belgelenen hak sahiplerinin intifa hakkı, Tarım ve Orman
Bakanlığınca tesisin rayiç değeri üzerinden belirlenecek bedelle doksan dokuz seneye kadar
uzatılabilir. Bu durumda Hazineye devir işlemi bu uzatma sonunda yapılır. Milli park ve
tabiat parklarının gelişme planları kesinleşmeden bu Kanunda sözü edilen izin verilemez.
Hakların Devri
MADDE 10-Tabiat anıtları ve tabiatı koruma alanlarında 2863 sayılı Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kanununun ilgili hükümleri saklı kalmak kaydıyla kullanma izni
verilemez veya irtifak hakkı tesis edilemez.
MADDE 11-Bu Kanun kapsamına giren yerlerde maden ve petrol kanunları gereğince
araştırma ve işletme ruhsatnamesi veya imtiyazı, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kanununun ilgili hükümleri saklı kalmak kaydı ile Bakanlar Kurulu kararı ile
verilebilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
GÖREVLER
Yapı ve Tesisler
MADDE 12-Bu Kanunun 7’nci ve 8’inci madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla,
milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları ve tabiatı koruma alanlarındaki planların
gerektirdiği her türlü hizmet ve faaliyetler ile koruma, yönetim, işletme, tanıtım, sportif,
eğlence ve dinlenme hizmetleri için gerekli her türlü altyapı, üstyapı ve diğer tesisler Tarım ve
Orman Bakanlığınca yapılır veya yaptırılır, yönetilir veya işletilir.
Kaynakların Geliştirilmesi
BEŞİNCİ BÖLÜM
KORUMA
Yasaklanan Faaliyetler
d) Tabi dengeyi bozacak her türlü orman ürünleri üretimi, avlanma ve otlatma
yapılamaz,
Tescil Yasağı
MADDE 15-Bu Kanun kapsamına giren yerlerdeki kamu idareleri, kamu kurum ve
kuruluşları ve Hazineye ait taşınmaz mallar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan
73
yerlerdeki mevcut açıklıkların ve var olan ağaçların, bitki örtüsünün yanması, her ne sebeple
olursa olsun kesilmesi, sökülmesi, boğulması, budanması sonunda oluşacak açıklıkların ve
arazinin çeşitli şekillerde düzeltilmesi sureti ile elde edilecek sahaların işgali, kullanılması, bu
yerlere her türlü yapı ve tesis yapılması, bu yapı ve tesislerin tapuya tescili yasaktır.
Bu gibi yapı ve tesislere hiçbir kayıt ve şart aranmadan doğrudan doğruya Tarım ve
Orman Bakanlığınca el konulur.
Koruma Görevleri
ALTINCI BÖLÜM
MİLLİ PARKLAR FONU
Fon Teşkili
MADDE 17-Bu Kanun kapsamına giren yerlerin tesis koruma, onarım, bakım, tanıtım
ve işletme harcamaları için Tarım ve Orman Bakanlığı emrinde "Milli Parklar Fonu"
kurulmuştur.
Fon Gelirleri
b)Bu Kanun kapsamına giren alanlarda her türlü yararlanma, işletme, giriş ücretleri,
intifa ve irtifak haklarından doğan gelirler ile her türlü yayın gelirlerinden,
c)İntifa veya İrtifak haklarına dayanılarak yapılacak her türlü tesislerden, proje bedeli
tutarının %3’ü oranında tahsis olunacak hisseden,
Teşekkül eder.
Fonun Kullanılması
MADDE 19-Fon bütçesi yıllık olup, hesap dönemi mali yılıdır. Fon bütçesi, Tarım ve
Orman Bakanının onayı ile yürürlüğe girer. Fon Saymanı Maliye Bakanlığınca atanır ve
Tarım ve Orman Bakanı Fonun ita amiridir.
Fondan yapılan giderler ve doğan gelirler ile diğer işlemlere ait belgeler, bütçe yılı
hitamından itibaren üç ay içinde incelenmek üzere Sayıştay Başkanlığına verilir.
74
Fon işlemleri, 2490 sayılı Artırma ve Eksiltme ve İhale Kanunu ile 1050 sayılı
Muhasebe-i Umumiye Kanunu hükümlerine tabi değildir.
YEDİNCİ BÖLÜM
CEZALAR
MADDE 20-6831 sayılı Orman Kanunu ile 3167 sayılı Kara Avcılığı Kanunu ve 1380
sayılı Su Ürünleri Kanununda yasaklanan fiillerin bu Kanunun uygulandığı yerlerde işlenmesi
halinde, cezalar bir misli artırılarak hükmolunur.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
SON HÜKÜMLER
Yönetmelikler
20.3.1950 tarihli ve 5614 sayılı Abant Gölü Çevresinin Bolu Özel İdaresine Temlikine
Dair kanun yürürlükten kaldırılmıştır. Abant Gölü çevresi devlet ormanı olarak 6831 sayılı
Orman Kanunu hükümlerine göre yönetilir ve işletilir. Ancak bu yerlerde mevcut yapı ve
tesisler üzerinde Bolu Özel İdaresi ile diğer gerçek ve tüzel kişilerin kazanılmış hakkı saklıdır.
Yürürlük
Yürütme
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç ve Kapsamı
Amaç ve Kapsamı
İKİNCİ BÖLÜM
Tespit, Tahsis, İzin ve Uygulama
MADDE 2. Orman sınırları içindeki; yangın hariç çeşitli sebeplerle meydana gelmiş
olan açıklıklarda, amenajman planlarının ağaçlandırmaya ayırdığı sahalarda, Orman
bakanlığınca belirtilecek esaslar ve önceliklere göre ağaçlandırma ve erozyon kontrolü
çalışmaları yapılmak üzere, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilere bedelsiz
izin verilebilir.
6831 sayılı orman Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi hükmüne
göre orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden , orman içindeki köylülerde yerleşik kişilerin
iskanı için kullanılmasına ihtiyaç bulunmayan ve yeniden orman niteliğini kazandırılması
mümkün olan araziler üzerinde, bu Kanunun hükümlerine göre ağaçlandırma ve erozyon
kontrolü yapmak amacıyla kullanmak isteyenlere verilir. Tahsis edilen sahalardaki
uygulamalar yetkili orman idaresi tarafından her ayda bir yerinde denetlenerek gelişmeler
rapora bağlanır. Bir yıl içimde projelendirilerek uygulamaya geçirilmesi ve 5 yıl içinde izin
amacının gerçekleştirilmemesi halinde verilen izin iptal edilir. Ayrıca izim sahibinden araziyi
kullandığı bu süre için ecri misil alınır.
Devlet ormanlarında izin verilmesi, 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine göre
tabidir.
Uygulama
MADDE 4. Kendilerine ait arazilerde veya tahsis yapılan, izin verilen, irtifak hakkı
tesis edilen sahalarda; bu Kanun kapsamında ağaçlandırma ve Erozyon kontrolü
seferberliğine katılacak kamu kurum ve kuruluşları ile tüzel kişiler ve yapacakları işler
aşağıda sayılmıştır:
dışında kalan kamu kurum ve kuruluşları ile tüzel kişiliklerde bu Kanunun kapsamında
ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalışmaları yapabilirler.
Hatıra Ormanları
6831 sayılı Orman Kanununu ikinci maddesinin birinci fıkrasının (B9 bendi hükmüne
göre orman dışına çıkarılmış yerlerde hak sahipleri isterlerse özel orman kurabilirler.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Planlama, Üretim ve Faydalanma
Projelendirme
İdare ve Amenajman
Faydalanma
MADDE 8. Bu Kanunla kurulan ormanlardan elde edilen asli ve tali ürünler, hak
sahipleri tarafından 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine uygun olarak serbestçe
değerlendirilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Mali Hükümler
Gelirler
a) İthal edilen asli ve tali gayrimenkul, yarı mamul ve mamul orman ürünleri ithal
vergi hasılatından % 30 oranında alınacak paylar.
b) Tahsisli orman envali satışlarından;
1. Tahsisen satılan yakacak odun ve köylü Pazar satışlarından satış
bedelinin % 1’i,
2. Lif yonga sanayinin ihtiyacı için tahsisen verilen lif yonga
odunları tahsis bedelinin % 2’si,
3. Kamu kurum ve kuruluşlarına tahsisen verilen tomruk, direk,
kağıtlık ve sanayi odunlarının tahsis bedellerinin % 2’si.
Oranında alınacak paylar.
79
c) 6831 sayılı Orman Kanununun 52 nci maddesi hükmüne göre, özel orman
alanlarında % 6 oranında verilen yapılaşma izinlerinde yetkili birimce onaylı yol,
bina ve tesis proje bedellerinin %’i oranında alınacak paylar.
e) Orman Ürünleri Sanayi Anonim Şirketlerince satılan yarı mamul ve mamul orman
envali satışlarında, alıcıdan tahsil edilecek % 3 oranındaki paylar.
f) 9.8.1983 tarihli 2872 sayılı Çevre Kanunu gereğince oluşturulan “Çevre Kirliliğini
Önleme Fonu” gelirlerinin % 5’i.
g) 6831 sayılı orman Kanunu hükümleri gereğince verilecek izin veya irtifak
haklarına dayanılarak, Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerce, kar gayesi
bulunmaksızın ve kamu yararına hizmetlerde kullanılmak üzere yapılacak tesislerin
dışındaki her türlü tesisin, proje toplam bedelinden orman sahasına isabet eden
kısmının % 2’si oranında alınacak paylar.
Yukarıda (a), (b),(c), (d), (e), (f), (g),(h), fıkralarında belirtilen gelirler ilgili kurum ve
kuruluşlar tarafından tahsilatın yapıldığı tarihi takip eden ayın en geç 15 ine kadar
Ağaçlandırma Fonunun gider hesabına yatırılır.
(i), (j), ve (k) fıkralarında belirtilen paylar ilgili kurumlar tarafından yıllık bütçelerin
hazırlanması sırasında hesaplanarak, bütçelerin transfer tertiplerine ödenek olarak konur.
80
Transfer tertiplerine konan bu ödenekler, bütçenin başlangıcını takip eden bir ay içinde
Ağaçlandırma Fonu gider hesabına aktarılır. (i), (j), (k) fıkralarında belirtilen paylar, ilgili
kurumlar tarafından yürütülen proje keşiflerine bir poz numarası ile dahil edilir ve buradaki
harcamaya özel sektör veya proje sahibi kuruluş tarafından gerçekleştirilen sonuç envanter
bilgisi olarak her sene Orman Bakanlığına bildirilir. Kamu kurum ve kuruluşlarınca yılı
bütçelere konulan ödeneklerle yapılması gereken ağaçlandırma ve erozyon kontrolü
çalışmaları yılı içinde gerçekleştirilmediği takdirde bu işler için bütçelerinde ayrılan
ödenekler aynı mali yılın kasım ayında Ağaçlandırma Fonu gider hesabına aktarılır.
Harcamalar
MADDE 10. Bu kanun hükümlerine göre sağlanan gelirler; 6831 sayılı Orman
Kanununun 22.5.1987 tarih ve 3373 sayılı Kanunla değişik 64 üncü maddesi hükmüne göre
kurulmuş olan Ağaçlandırma Fonu ‘nda ayrı bir bölümde toplanır. Toplanan bu gelirler;
herhangi bir kesinti yapılmaksızın, sadece bu kanun hükümlerine göre yapılacak ağaçlandırma
ve erozyon kontrolü çalışmalarında kullanılır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Eğitim, Tanıtım ve Ödüllendirme
Eğitim ve Tanıtım
MADDE 11. Ağaç ve orman sevgisini yaygınlaştırmak için Türk Silahlı Kuvvetleri ile
Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim ve ders programında; Adalet Bakanlığı, ceza ve tevkif
evlerinde ağaçlandırma ve erozyon konulu uygulamalı eğitimlere yer verirler.
Ödüllendirme ve Teşvik
ALTINCI BÖLÜM
Yasaklar, Suçların Takibi ve Cezalar
Yasaklar
MADDE 13. Bu Kanun hükümlerine göre tahsis edilerek, izin verilerek veya irtifak
hakkı tesis edilerek kurulan ormanlarda, bina ve tesis yapılamaz. Bu alanlar amaç dışında
kullanılamaz, ipotek edilemez, üçüncü şahıslara devredilemez. Amaç dışı kullanılması veya
üçüncü şahıslara devredilmesi, bir yıl içinde projelendirilerek uygulamaya geçilmesi, beş yıl
içinde amacın gerçekleştirilmemesi halinde; tahsis veya izin iptal edilir. Sahaya doğrudan ve
bedelsiz el konulur. Ayrıca izin sahibinden iptale kadar geçen süre için Orman Bakanlığınca
mahalli rayice uygun ecri misil alınır.
MADDE 14. Bu Kanun hükümlerine göre tesis edilen ormanlarda işlenen suçlar, 6831
sayılı Orman Kanunu hükümlerine göre takip edilir ve cezalandırılır.
YEDİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Yönetmelik
Yürürlük
Yürütme
BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1. - Bu Kanunun amacı; sürdürülebilir av ve yaban hayatı yönetimi için av ve yaban
hayvanlarının doğal yaşam ortamları ile birlikte korunmalarını, geliştirilmelerini,
avlanmalarının kontrol altına alınmasını, avcılığın düzenlenmesini, av kaynaklarının millî
ekonomi açısından faydalı olacak şekilde değerlendirilmesini ve ilgili kamu ve özel hukuk
tüzel kişileri ile işbirliğini sağlamaktır.
Tanımlar
MADDE 2. - Bu Kanunda adı geçen;
5) Yaban hayvanı: Sadece suda yaşayan memeliler dışında kalan ve Bakanlıkça belirlenen
bütün memelileri, kuşları ve sürüngenleri,
7) Özel avlak: Bir bütün teşkil eden özel mülkiyetteki tapulu arazilerden, Bakanlığın avlaklar
için tespit ettiği ve tanımladığı şartlara uygun olan avlakları,
9) Genel avlak: Özel ve Devlet avlakları dışında kalan bütün av sahaları ile göl, lagün,
bataklık ve sazlık gibi sahaları,
10) Örnek avlak: Devlet avlakları ve genel avlaklar içinde Bakanlıkça belirlenecek esaslara
göre ayrılan ve işletilen veya işlettirilen avlakları,
11) Yaban hayatı koruma sahası: Yaban hayatı değerlerine sahip, korunması gerekli yaşam
ortamlarının bitki ve hayvan türleri ile birlikte mutlak olarak korunduğu ve devamlılığının
sağlandığı sahaları,
12) Yaban hayatı geliştirme sahası: Av ve yaban hayvanlarının ve yaban hayatının korunduğu,
geliştirildiği, av hayvanlarının yerleştirildiği, yaşama ortamını iyileştirici tedbirlerin alındığı
ve gerektiğinde özel avlanma plânı çerçevesinde avlanmanın yapılabildiği sahaları,
14) Trofe : Yaban hayvanının boynuz, diş, post ve benzeri hatıra değeri taşıyan parçalarını,
15) Sulak alan: Doğal veya yapay, devamlı veya geçici, suları durgun veya akıntılı, tatlı, acı
veya tuzlu, denizlerin gel-git hareketlerinin çekilme devresinde altı metreyi geçmeyen
derinlikleri kapsayan bütün suları, bataklık, sazlık ve turbalıkları,
17) Avlanma plânı: Envanteri yapılan, sınırları belli bir avlak alanında avlanmasına izin
verilen yaban hayvanlarının tür, cinsiyet ve yaş itibariyle kaç adet ve hangi usul ve kurallara
uyularak ne kadar süre içerisinde avlanacağını düzenleyen ve yaşama ortamının geliştirilerek
sürdürülmesi için gerekli önlemleri öngören ve Genel Müdürlükçe onaylanmış plânı,
19) Avcı kuruluşu: Kuruluş statüsünde, avcılık ile av ve yaban hayatının korunması,
geliştirilmesi ve düzenlenmesine ilişkin hükümlerin yer aldığı dernekleri ve bunların
oluşturduğu federasyon ve konfederasyonları,
21) Avcılık belgesi: Onsekiz yaşını doldurmuş, silâh taşıma ehliyetine sahip, bu Kanuna göre
avcılık belgesi almaya engel hali bulunmayan, avcılık ve av yaban hayatı ile ilgili eğitim
almış ve sınavda başarılı olmuş kişilere başvuruları halinde verilen belgeyi,
22) Avlanma hakkı: Avcılık belgesine sahip olan kişilerin yıllık avlanma izin ücreti ödeme
koşulları ile elde ettiği hakkı,
85
23) Av yılı: 1 Nisan'dan başlayarak takip eden yılın 31 Mart sonuna kadar olan süreyi,
24) Av sezonu: Merkez Av Komisyonunca tespit edilen ve avlanmasına izin verilen ilk grup
av hayvanlarının avının açıldığı tarih ile son grup av hayvanlarının avının kapandığı tarih
arasındaki süreyi,
25) Avlanma zamanı: Gün doğumundan bir saat öncesi ile gün batımından bir saat sonrası
arasında kalan zamanı,
26) Avlanma: Bu Kanun kapsamında avına izin verilen yaban hayvanı türlerini, izin verilen
yerlerde, tespit edilen zaman ve miktarlar ile belirlenen esas ve usullerle canlı veya ölü ele
geçirmeye çalışmayı veya ele geçirmeyi,
27) Yasa dışı avlanma: Bu Kanun kapsamında korunan veya avına izin verilen yaban hayvanı
türlerini; izin verilen yerler, belirlenen zamanlar, miktarlar dışında ve/veya zehirleyerek, tuzak
ve kapan kurarak veya men edilen diğer usullerle canlı veya ölü ele geçirmeye çalışmayı veya
ele geçirmeyi,
28) Avlama ücreti: Örnek avlaklar ile Genel Müdürlükçe belirlenen Devlet avlakları ve genel
avlaklarda, yıllık avlanma izin ücreti dışında, hayvan türlerine, ağırlıklarına ve trofe
değerlerine göre ayrıca alınan ücretleri,
29) Avlanma izin ücreti: Her av yılı için, av hayvanı gruplarına ve avcılık belgesi çeşitlerine
göre Bakanlıkça tespit edilen ücretleri,
30) Döner Sermaye İşletmesi: Bu Kanun çerçevesinde toplanan gelirlerin, yine sadece bu
Kanun çerçevesinde kullanılmak üzere yatırıldığı, 21.5.1992 tarihli ve 3800 sayılı Orman
Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 35 inci maddesine göre kurulmuş
bulunan Döner Sermaye işletmelerini,
32) Saha bekçisi: Yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları ile avlaklarda koruma görevi
verilen memur ve işçi statüsünde çalışan personeli,
İfade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Merkez Av Komisyonu ve İl Av Komisyonları
Av komisyonları
Orman Genel Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile orman fakülteleri ve
gönüllü kuruluşları temsilen birer, dokuz coğrafi bölge esas alınarak belirlenecek avcı
kuruluşlarından dokuz, özel avlak temsilcisi bir olmak üzere toplam yirmibir üyeden teşekkül
eden Merkez Av Komisyonu kurulur.
İllerde ise valinin veya görevlendireceği vali yardımcısının başkanlığında; Bakanlıktan iki,
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile millî eğitim müdürlüğü, gençlik ve spor il müdürlüğü,
jandarma teşkilâtı ve gönüllü kuruluşları temsilen birer, mahalli avcı kuruluşlarından üç üye
olmak üzere toplam onbir üyeden teşekkül eden il av komisyonu kurulur.
İKİNCİ KISIM
Av ve Yaban Hayvanlarının Korunması, Yaban Hayatı Koruma ve Geliştirme
Sahaları, Üretme İstasyonları, Av Sezonu, Avlanma Esas ve Usulleri,
Av ve Yaban Hayatı Yönetimi
BİRİNCİ BÖLÜM
Av ve Yaban Hayvanlarının Korunması,Yaban Hayatı Koruma ve Geliştirme
Sahaları ve Üretme İstasyonları
Av ve yaban hayvanlarının korunması ve koruma alanları
Taraf olunan uluslararası sözleşmeler gereğince el konulan veya doğal afetler, çevre sorunları,
yaralanma ve sahipsiz kalma gibi nedenlerle bakıma veya tedaviye muhtaç olan av ve yaban
hayvanlarının, tekrar doğal yaşama ortamlarına bırakılıncaya veya yabancı türlerin orijin
ülkesine gönderilinceye kadar bakım, tedavi ve rehabilitasyonlarının yapılacağı kurtarma
merkezleri kurulur. Bu yerlerin kurulması ve işletilmesine ilişkin esaslar Bakanlıkça
hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
Yaban hayatı koruma ve geliştirme sahalarında yaban hayatı tahrip edilemez, ekosistem
bozulamaz, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları ile üretme istasyonları dışında da olsa
bu sahalara olumsuz etki yapacak tesislere izin verilemez, varsa mevcut tesislerin atıkları
arıtılmadan bırakılamaz, onaylanmış plânlarda belirtilen yapı ve tesisler dışında hiçbir yapı
ve tesis kurulamaz, irtifak hakkı tesis edilemez. Bu sahalarda Bakanlıkça gerektiğinde ilave
yasaklamalar getirilebilir. Bakanlığın uygun görüşü alınmadan diğer kamu kurum ve
kuruluşlarınca yasaklama getirilemez.
Yaban hayatı koruma ve geliştirme sahalarındaki kamuya ait açıklıkların ve mevcut olan
ağaçların, bitki örtüsünün yanması, her ne sebeple olursa olsun kesilmesi, sökülmesi,
boğulması, budanması sonucunda oluşacak açıklıklar ve arazinin düzeltilmesi suretiyle elde
edilecek sahalar işgal edilemez, kullanılamaz, bu yerlere her türlü yapı ve tesis yapılamaz, bu
yapı ve tesisler tapuya tescil edilemez. Bu gibi yapı ve tesislere hiçbir kayıt ve şart
aranmadan doğrudan doğruya Bakanlıkça el konulur. Bu sahalarda yaban hayatının tahrip
olmasına, ekosistemin bozulmasına neden olan olumsuz müdahalelerden dolayı Bakanlıkça
yapılacak iyileştirme çalışmalarına ait giderler sebebiyet verenlerden ayrıca tazmin edilir.
Yaban hayatı koruma ve geliştirme sahalarında mülki alanı bulunan köy tüzel kişiliği ve belde
belediyeleri ile koruma hizmeti için işbirliği yapılabilir. Koruma hizmetinin alınmasına ilişkin
esas ve usuller Bakanlıkça belirlenir.
Yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları ile üretme istasyonları, orman rejimine giren
yerlerde Bakanlıkça, diğer yerlerde Bakanlar Kurulunca tefrik edilir. Bu sahaların ayrılması
ve yönetimine ilişkin esas ve usuller Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
İKİNCİ BÖLÜM
Av Sezonu, Avlanma Esas ve Usulleri ile Av ve Yaban Hayatı Yönetimi
Av sezonu
tehlike altında olan, nadir, hassas ve benzeri statülerde yer alan türler ile endemik ve göçmen
türlerin korunması amacıyla gerekli koruma tedbirlerini almaya, bu türler için bu Kanunda adı
geçen koruma alanlarını oluşturmaya ve bu alanları ekolojik ihtiyaçlarına göre yönetmeye,
doğal türlerin azalması veya nesillerinin tehlike altına girmesi durumunda yeniden yerleştirme
çalışmalarının ekolojik prensiplere göre yapılmasını sağlamaya, av yasağına ilişkin esas ve
usulleri tespit etmeye, avcılığın denetlenmesi ve izlenmesi çalışmalarını yapmaya ve
uygulamada gerekli tedbirleri almaya Bakanlık yetkilidir.
MADDE 6. - Avlanma, avcılık belgesi ve avlanma izni almak şartıyla, yasalarla izin verilen
silâh, araç ve eğitilmiş hayvanlarla, avlanma plânlarına veya Merkez Av Komisyonu
kararlarına göre yapılır.
Zehirle avlanmak yasaktır. Haznesi iki fişek alacak şekilde sınırlandırılmamış otomatik, yarı
otomatik, pompalı ve benzeri yivsiz av tüfekleri ile havalı tüfek ve tabancalar avda
kullanılamaz. Eğitilmiş hayvanlarla ve mücadele kapsamında kullanım yeri, şekli ve
özellikleri Merkez Av Komisyonunca belirlenecekler dışında kara, hava araçları ve yüzer
araçlarla, ses, manyetik dalga, ışık yayan araç ve gereçler, canlı mühre, tuzak, kapan ve diğer
benzeri araç, gereç ve usullerle avlanılamaz. Avda kullanımı Merkez Av Komisyonu kararı ile
men edilen ses ve manyetik dalga yayan cihazlar, tuzak ve kapanlar ile benzeri araç ve
gereçlerin pazar ve ticarethanelerde bulundurulması ve satışı yasaktır. Özellikleri Merkez Av
Komisyonunca belirlenenlerin dışında gümeler kurulamaz ve bu günlerde avlanılamaz.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Avlama Ücretleri, Katılım Payı, Ücret Alınmayacak Hâller ve Toplanan
Gelirlerin Kullanılması
BİRİNCİ BÖLÜM
Avlama Ücretleri, Katılım Payı ve Ücret Alınmayacak Hâller
Avlama ücretleri ve katılım payı
MADDE 8. - Av ve yaban hayatı yönetimi ile avlanma plânlarına göre yapılacak avlanmalar
için; av hayvanlarının türlerine, ağırlıklarına ve trofelerine göre alınacak avlama ücretleri
Bakanlıkça tespit edilir. Avlama ücretleri, Genel Müdürlükçe tahsil edilir ve Döner Sermaye
İşletmesine yatırılır.
Ateşli, ateşsiz, yivli, yivsiz av tüfekleri ile mermi, fişek, barut, saçma, çekirdek, kapsül ve
kovanların perakende satışında satış bedelinin % 2’si Döner Sermaye İşletmesine katılım payı
olarak satışı takip eden üçüncü ayın son gününe kadar yatırılır. Bu ödemelerle ilgili olarak
düzenlenecek katılım payı cetvelleri aynı süre içinde Genel Müdürlüğe gönderilir. Katılım
payları süresi içinde yatırılmadığı takdirde; yatırmayanlar hakkında 21.7.1953 tarihli ve 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Tahsil edilen avcılık belgesi harçlarının %30'u Bakanlık Döner Sermaye işletmelerine
yatırılır.
Yabancı devletlerin diplomatik pasaport taşıyan temsilcileri ile Devlet misafirlerinden, ikili
veya çok taraflı sözleşmelere ve mütekabiliyet esasına bağlı olarak avlanma izin ücreti veya
avlama ücreti alınmayabilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Toplanan Gelirlerin Kullanılması
Gelirlerin kullanılması
DÖRDÜNCÜ KISIM
Avlaklar, Avcılık Belgesi ve Avlanma İzni
BİRİNCİ B ÖLÜM
Avlaklar
Özel avlaklar dışındaki avlakların işletilmesi amacıyla bu avlaklarda sahası bulunan köy tüzel
kişilikleri ve belde belediyeleri ile koruma, üretim, bakım ve avcılığın düzenlenmesi karşılığı
işbirliği yapılabilir. İşbirliği yapılan avlaklardan sağlanan gelirden, köy tüzel kişiliklerine ve
belde belediyelerine verilecek miktar, sahaların özelliğine göre Bakanlıkça belirlenir.
Avlanma plânları yapılmış örnek avlakların, plânda belirtilen esaslara göre işlettirilmesi
Bakanlıkça gerçek veya tüzel kişilere verilebilir. İşletmeci avlak işletmesinde istihdam
edeceği iş gücünü öncelikle mahalli köylerden sağlar. Bu hususlarla ilgili esaslar Bakanlıkça
belirlenir.
Özel kanunlarla veya Merkez Av Komisyonunca avlanmanın yasak edildiği yerlerde ve 2 nci
maddenin 11, 12 ve 13 üncü bentlerinde tanımlanan saha ve istasyonlarda avlanılamaz.
Buralarda, ancak av ve yaban hayvanlarının çoğaldığı ve zararlı olduğu hâllerde avlanmaya
Bakanlıkça izin verilebilir. 2 nci maddenin 12 nci bendinde tanımlanan sahalarda ise özel
avlanma plânlarına göre Bakanlıkça verilecek izinle avlanılabilir.
Av yılı içinde bazı av hayvanı türlerinin nesillerini devam ettiremeyecek sayıya düşmesinin
söz konusu olduğu hâllerde, avlanmanın açık olduğu avlaklarda avlanmayı belli bir süre
yasaklamaya ve gerektiğinde yeniden açmaya Bakanlık yetkilidir. Bu hususlarla ilgili esaslar
Bakanlıkça belirlenir.
İKİNCİ BÖLÜM
Avcılık Belgesi ve Avlanma İzni
Avcılık belgesi
MADDE 13. - Avcılık belgesi, Türk vatandaşlarına bir defaya mahsus olmak üzere verilir ve
her yıl vize edilir. Avcılık belgelerinin vize edilmesine ilişkin iş ve işlemler Bakanlıkça
belirlenir.
91
10.7.1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında
Kanunun 7 nci maddesine göre alınan yivli av tüfekleri sahiplerinden avlanmak isteyenler
ayrıca bu Kanun gereğince alınması gerekli avcılık belgesini almak zorundadırlar.
Türkiye'de ikamet eden yabancı uyruklulara avlanabilmeleri için yabancı avcılık belgesi
verilmesinde mütekabiliyet esası aranır. Avcı turistlere ise geçici avcılık belgesi verilir.
Eğitim, yeterlik sınavı ve avcılık belgelerinin verilişine dair esas ve usuller Bakanlıkça
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Avlanma izni
MADDE 14. - Avcılık belgesi sahibi avcılar, avlanmak istedikleri av yılına ait avlanma izin
ücretini Döner Sermaye İşletmesine yatırmak suretiyle avlanma izni almak zorundadırlar.
Avlanma izin ücreti Bakanlıkça, hayvan gruplarına, avlanmanın il, bölge veya ülke genelinde
yapılmasına göre farklı olarak tespit edilebilir. Avlanma izni bir av yılı içindir.
Özel avlaklarda üretilip salınan türlerin avlanması için gerekli izin, avlak sahibi veya
işletenlerce ücreti karşılığı verilir. Bu ücretin %10'u Döner Sermaye İşletmesine yatırılır, aksi
takdirde özel avlak kuruluş izni iptal edilir.
Avlanma izin ücretlerinin tahsili ve Döner Sermaye İşletmesine yatırılması ile ilgili esaslar
Bakanlıkça tespit edilir.
BEŞİNCİ KISIM
Av Turizmi, Ticareti ve Özel Üretim
BİRİNCİ BÖLÜM
Av Turizmi
Yabancıların avlandırılması
MADDE 15. - Türkiye'de av turları, fotoğraf ve film çekimleri ile av ve yaban hayvanları
gözlem turları yaptıracak seyahat acenteleri, Bakanlıktan av turizmi izin belgesini almaya;
seyahat acenteleri vasıtasıyla veya münferiden sadece özel avlaklar ile gerçek ve tüzel kişiler
tarafından işletilen avlaklarda avlanmak üzere yurdumuza gelen avcı turistler ise 13 üncü
maddede belirtilen geçici avcılık belgesini almaya ve avlayacakları av hayvanlarını bu
belgeye kaydettirmeye mecburdurlar. Av turizmi izin belgesinin verilişine dair esas ve usuller
Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikte belirlenir.
Av turizmine ilişkin esas ve usuller ile avcı turistlerin avlayabilecekleri av hayvanlarının tür,
cinsiyet ve miktarları, bunlardan alınacak avlanma ücretleri ve diğer ücretler Bakanlıkça tespit
edilir.
92
18.12.1981 tarihli ve 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu ile
15.7.1950 tarihli ve 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında
Kanun hükümleri saklıdır.
MADDE 16. - Avcı turistler, beraberlerinde ok-yay ile yivli ve yivsiz av tüfeklerini ve
bunlara ait mermileri getirebilirler. 6136 sayılı Kanun ile 11.9.1981 tarihli ve 2521 sayılı
Avda ve Sporda Kullanılan Tüfekler, Nişan Tabancaları ve Av Bıçaklarının Yapımı, Alımı,
Satımı ve Bulundurulmasına Dair Kanun hükümleri saklıdır.
MADDE 17. - Avcı turistler, avladıkları ve onaylanmış geçici avcılık belgelerine kayıtlı av
hayvanlarının etlerini ve hatıra değeri taşıyan parçalarını, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası
sözleşmelerdeki taahhütlerini dikkate almak kaydıyla başka bir izne bağlı olmadan yurt dışına
beraberlerinde çıkarabilirler, adreslerine gönderebilirler veya göndertebilirler.
İKİNCİ BÖLÜM
Av ve Yaban Hayvanlarının Ticareti ve
Üretim Esasları
Ticaret esasları
MADDE 18. - Taraf olunan uluslararası sözleşmelerle ticareti yasaklanan yerli ve yabancı
yaban hayvanları ve bu Kanunun 6 ncı maddesi çerçevesinde belirlenen avlanma esas ve
usullerine aykırı olarak avlanan yaban hayvanları canlı veya cansız olarak veya bunların et,
yumurta, deri, post, boynuz ve benzeri parçaları ile bunların türevleri satılamaz, satın
alınamaz, nakledilemez ve bunların ithalatı ve ihracatı yapılamaz.
Taraf olunan uluslararası sözleşmelerle ticaretine düzenleme getirilen türler ile bu Kanun
kapsamında yasal olarak avlanan av hayvanları ve bunlardan elde edilen parçalarının ticaretini
denetlemeye ve kısmen veya tamamen yasaklamaya, bunların ticaretinden Döner Sermaye
İşletmesine gelir alınması ile ilgili usul ve esasları düzenlemeye Bakanlık yetkilidir.
Yurt içinde sergilenmek üzere veya gösteri amaçlı olarak uluslararası sözleşmeler
çerçevesinde ithalatına Bakanlıkça izin verilen yaban hayvanları satılamaz. Bu hususlar
Bakanlıkça denetlenir.
Üretim esasları
MADDE 19. - Kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler, av ve yaban
hayvanlarından Türkiye'de doğal olarak yetişen türleri Bakanlıktan izin almak şartıyla
üretebilirler. Bunların doğaya salınabilmesi için Bakanlıktan ayrıca izin almak zorunludur.
Yabancı türlerden Türkiye'nin uluslararası yükümlülükleri çerçevesinde ve doğal türlerimize
zarar vermeyecek olanlarının ithalatına ve üretimine, ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri
alınarak Bakanlıkça izin verilebilir.
93
AL TINCI KISIM
Suçların Takibi ve Cezalar
BİRİNCİ BÖLÜM
Suçların Takibi
Suçların takibi
MADDE 20. - Avcılığın kontrolü, av hayvanlarının korunması, av suçlarının takibi ve bu
Kanunun 19 uncu maddesi kapsamında üretim yapan yerlerin denetimi Bakanlık ve Orman
Genel Müdürlüğünce yapılır. 4.7.1934 tarihli ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Salâhiyet
Kanunu ile 10.3.1983 tarihli ve 2803 sayılı Jandarma Teşkilât, Görev ve Yetkileri Hakkında
Kanun hükümleri saklıdır.
Suçların takibi ile görevli olan av koruma memurları ve saha bekçileri bu Kanunda belirtilen
yasaklara aykırı hareket edenleri avlanmadan men etmeye, haklarında suç zaptı düzenlemeye
ve silâh, alet ve ekipmanlar ile canlı, cansız av hayvanlarını, av hayvanlarının bizatihi avında
kullanılan suç vasıtalarını kime ait olursa olsun zapt etmeye ve bu amaçla yakalamaya
görevli ve yetkilidir. Av suçu işleyenler, olay yerinde gerekli tutanaklar düzenlendikten sonra
derhal serbest bırakılır. Hüviyeti tespit edilemeyen suçlular vakit geçirilmeksizin hüviyeti
tespit edilebilecek en yakın köyün muhtar veya ihtiyar heyetine ve bunlarla da tespiti mümkün
olmazsa en yakın zabıta merkezine götürülürler. Görevli memurların bulunmadığı yerlerde,
kır ve köy bekçileri ile köy muhtarları da aynı yetkiyi haizdir. Yukarıda sayılan görevlilerce
düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar muteberdir.
Zapt edilen suç aleti silâhlar en yakın orman idaresine teslim edilir. Bu silâhlar soruşturma
evrakı ile birlikte mahalli Cumhuriyet savcılığına intikal ettirilir. Zapt edilen diğer canlı,
cansız av hayvanları ile bizatihi av suçunda kullanılan vasıtalar, suç aleti ve ekipmanları,
vazifeli memurlarca muhafaza edilmek üzere orman idaresine, orman idaresi olmayan
yerlerde suç mahalline en yakın belediye, köy muhtarı, köy ihtiyar heyeti üyelerinden birine
yed'i emin senedi karşılığında teslim olunur. Belediye veya köy yetkililerine teslim olunan
canlı, cansız av hayvanları, suç aletleri ve ekipmanları ile bizatihi av suçunda kullanılan
vasıtalar en kısa zamanda orman idaresine idarece nakledilir. Bunlardan cansız av hayvanları
Cumhuriyet savcılığına bildirilerek herhangi bir mahkeme kararına gerek kalmaksızın
Bakanlıkça veya Orman Genel Müdürlüğünce bekletilmeksizin satılır. Satışa ilişkin esas ve
usuller Bakanlıkça tespit edilir. Canlı av hayvanları hemen, yaralı olanları ise tedavi
edildikten sonra doğaya salınır veya Türkiye'nin uluslararası sözleşmelerdeki taahhütleri de
dikkate alınarak Bakanlıkça gerekli işlem yapılır. Av hayvanlarının avında kullanılan ve zapt
edilen diğer suç aleti, ekipmanları ve vasıtalar hakkında 31.8.1956 tarihli ve 6831 sayılı
Orman Kanununun 84 üncü maddesi hükümlerine göre işlem yapılır. Satış bedellerinin
tamamı, yapılan her türlü masraflar düşüldükten sonra emanet olarak Döner Sermaye
İşletmesine yatırılır. Durum ilgili mahkemeye bildirilir.
Avcılar talep halinde av koruma memurlarına, saha bekçilerine, polis ve jandarma ile köy ve
kır bekçilerine, köy muhtarı ve ihtiyar heyeti üyelerine avlanma belge ve izinleri ile
avladıkları hayvanları ibraz etmek zorundadırlar. Suçların ihbarında ve talep halinde takibinde
köy ve kır bekçileri, köy muhtarı ve ihtiyar heyeti üyeleri av koruma memurlarına ve saha
bekçilerine yardıma mecburdurlar.
İKİNCİ BÖLÜM
Cezalar
Yasaklara uymama
MADDE 21. - 4 üncü maddenin birinci, ikinci ve altıncı fıkralarına aykırı hareket edenlere, 5
inci maddenin birinci ve ikinci fıkraları gereğince tespit edilen av miktarı ve avlanma süreleri
dışında avlananlara, 12 nci maddenin üçüncü fıkrası gereğince Bakanlıkça getirilecek
yasaklara uymayanlara, her bir suç için ayrı ayrı olmak üzere yüzellimilyon lira idarî para
cezası verilir.
4 üncü maddenin beşinci fıkrası gereğince yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları ile
üretme istasyonları ve benzeri sahalarda, bina ve tesislerin atıklarının arıtılmadan doğal
ortama bırakılması nedeni ile yaban hayatının veya ekosistemin olumsuz yönde etkilenmesine
sebebiyet verenlere ve tahrip edenlere 9.8.1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu
hükümleri uygulanır.
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerdeki yaban hayatı koruma ve geliştirme
sahalarına izinsiz olarak kurulan yapı ve tesisler, mahallî mahkemelerce müsadere edilir.
MADDE 22. - 11 inci madde gereğince yapılan denetimlerde özel avlakların kuruluş amaçları
dışında işletildiğinin tespiti halinde, avlak sahibine veya bu avlakları kiralamak sureti ile
işletenlere, birmilyar lira idarî para cezası verilir.
MADDE 24. - 6 ncı maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında sayılan zehirle avlanma hariç
diğer yasaklara ve esaslara aykırı hareket edenlere her bir suç için ayrı ayrı olmak üzere
yüzellimilyon lira idarî para cezası verilir.
Zehirle avlananlara bir yıldan üç yıla kadar hapis, birmilyar liradan az olmamak üzere ağır
para cezası verilir, faillerin avcılık belgesi iptal edilir ve kendilerine bir daha belge verilmez.
Bu Kanuna göre alınması gereken avcılık belgesini almadan avlananlara üçyüzmilyon lira;
avlanma izni olmadan avlananlara ise yüzellimilyon lira idarî para cezası verilir.
Yabancı avcılık belgesi veya geçici avcılık belgesi almadan avlananlara birmilyar lira idarî
para cezası verilir.
Avcılık belgesini ve avlanma izin belgesini yanında taşımadan avlananlara eksik her bir belge
için otuzmilyon lira idarî para cezası verilir.
MADDE 25. - Av turizmi izin belgesi almadan av turu, fotoğraf ve film çekimleri ile av ve
yaban hayvanları gözlem turları yaptıran veya yabancıların geçici avcılık belgesi olmadan
avlanmasına aracılık eden kişi, kuruluş ve acentelere onmilyar lira, geçici avcılık belgesinde
kayıtlı türler ve yerler dışında avlanan yabancı uyruklu kişiye, beşmilyar lira idarî para cezası
verilir.
MADDE 26. - 18 inci maddenin birinci ve ikinci fıkraları ve 19 uncu madde gereğince
Bakanlığın koyacağı esaslara uymayanlara, beşyüzmilyon liradan ikimilyarbeşyüzmilyon
liraya kadar ağır para cezası verilir.
96
18 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen yasağa uymayanlara üçmilyar lira idarî para
cezası verilir.
Cezaların güncelleştirilmesi
MADDE 27. - Bu Kanunda yazılı para cezaları, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere
o yıl için 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi
hükümleri uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır.
MADDE 28. - Bu Kanunla yasak edilen fiilleri işleyenler derhal avdan men edilir. Bunların
bizatihi av suçunda kullandıkları suç vasıtaları, suç aletleri kime ait olursa olsun idarece zapt
ve yetkili sulh ceza mahkemesince müsadere edilir. Canlı ve cansız av hayvanları da
müsadere olunur.
Müsadere edilen silâhlar dışındaki suç alet ve ekipmanları ile suç vasıtaları ve cansız av
hayvanları orman idaresince satılarak ücreti Döner Sermaye İşletmesine gelir kaydedilir. 20
nci madde gereğince zapt edilerek satılan ve emanete alınan bedeller ise, müsadere kararının
kesinleşmesini müteakip Döner Sermaye İşletmesine gelir kaydedilir.
Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak avlanan, öldürülen veya yaralanan hayvanlar müsadere
edilmiş olsa dahi talep halinde hükmolunacak tazminat av hayvanı türlerine göre Bakanlıkça
tespit edilen değerler üzerinden, zehirle avlanmalarda ise beş misli fazlasıyla hesaplanır ve
tahsiline mahkemece karar verilir. Tahsil edilen para, Döner Sermaye İşletmesine gelir
kaydedilir.
MADDE 29. - Bu Kanunda belirtilen idarî para cezaları, suçun tekrarı halinde bir misli
fazlası ile uygulanır.
21 inci maddenin birinci fıkrasında yazılı cezaya konu suçların tekrarı halinde faillerin avcılık
belgeleri iptal edilir ve kendilerine bir daha avcılık belgesi verilmez.
21 inci maddenin ikinci fıkrasında yazılı cezaya konu suçların tekerrürü halinde cezalar iki
misline kadar artırılır.
22 nci maddede yazılı cezaya konu suçların tekrarı halinde avlak kuruluş izni iptal edilir.
23 üncü maddede yazılı cezalara konu suçların tekrarı halinde, faillerin avcılık belgeleri iptal
edilir ve kendilerine bir daha avcılık belgesi verilmez.
24 üncü maddenin birinci fıkrasında yazılı cezaya konu; 6 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki
suçların tekrarı halinde faillerin avcılık belgeleri iptal edilir ve kendilerine bir daha avcılık
belgesi verilmez.
97
24 üncü maddenin birinci fıkrasında yazılı cezaya konu; 6 ncı maddenin üçüncü fıkrasındaki
suçların tekrarı halinde faillerin avcılık belgesi yoksa, kendilerine iki yıl süreyle avcılık
belgesi verilmez, avcılık belgesi olanlar ise iki yıl süreyle avcılıktan men edilir.
24 üncü maddenin ikinci fıkrasında yazılı cezaya konu suçun tekerrürü halinde cezalar iki
misline kadar artırılır.
26 ncı maddenin birinci fıkrasında yazılı cezaya konu suçların tekerrürü halinde verilecek
ceza iki misli uygulanır.
MADDE 30. - Bu Kanuna göre verilecek idarî para cezaları 4856 sayılı Kanunda yer alan İl
Çevre ve Orman Müdürü veya yetki verdiği elemanlar ile 31.10.1985 tarihli ve 3234 sayılı
Orman Genel Müdürlüğünün Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda yer alan orman işletme
şefi tarafından verilir.
Verilen para cezaları, 11.2.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre
sahiplerine tebliğ edilir. Bu cezalara karşı, tebellüğ tarihinden itibaren yedi gün içinde, idare
mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz.
Bu konuda idare mahkemelerince verilen kararlar kesindir.
Kesinleşen idarî para cezaları, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre yukarıda birinci fıkrada
sayılan idarî para cezası vermeye yetkili makamlar tarafından tahsil edilir.
YEDİNCİ KISIM
Son Hükümler
Davaların görülmesi
MADDE 31. - Bu Kanunda öngörülen suçlara ilişkin davalar acele işlerden sayılır ve sulh
ceza mahkemelerinde görülür.
Yönetmelik
MADDE 32. - Bu Kanunun uygulaması ile ilgili esas ve usuller, ilgili kurum ve kuruluşların
görüşleri de alınmak sureti ile bir yıl içinde Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.
Atıf
MADDE 33. - Diğer mevzuatla 5.5.1937 tarihli ve 3167 sayılı Kara Avcılığı Kanununa
yapılan atıflar bu Kanunun ilgili maddelerine yapılmış sayılır.
2521 sayılı Kanunun; 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan; "av tezkeresi, yoksa"
ibaresi ve 13 üncü maddesinde yer alan; "veya yivsiz tüfek sahipliği belgesi" ibaresi
98
madde metinlerinden çıkarılmıştır. 8 inci maddenin birinci fıkrasında yer alan "sahipliği"
yerine "satın alma", ikinci fıkrasında yer alan "av tezkeresi" yerine "yivsiz tüfek
ruhsatnamesi ", "sahipliği" yerine "satın alma", 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan
"av tezkereleri" yerine "yivsiz tüfek ruhsatnameleri", "av tezkeresi" yerine "yivsiz tüfek
ruhsatnamesi", "av tezkeresine" yerine "yivsiz tüfek ruhsatnamesine", ikinci fıkrasında yer
alan; "Avcılık dışındaki amaçlarla" yerine "Yivsiz", "sahipliği belgesi" yerine
"ruhsatnamesi", "av tezkeresi" yerine "avcılık belgesi", üçüncü fıkrasında yer alan; "sahipliği"
yerine "satın alma", "av tezkerelerine" yerine "yivsiz tüfek ruhsatnamelerine", 13 üncü madde
başlığında yer alan; "av tezkeresi" yerine "yivsiz tüfek ruhsatnamesi", 13 üncü maddesinde
yer alan; "av tezkeresi" yerine "yivsiz tüfek ruhsatnamesi" ibareleri getirilmiştir.
6831 sayılı Kanunun 77 nci maddesinin 1 inci fıkrasındaki "Orman Umum Müdürlüğünce"
ibaresinden önce gelmek üzere "Çevre ve Orman Bakanlığınca ve" ibaresi eklenmiştir.
16.8.1997 tarihli ve 4306 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu, Milli Eğitim Temel Kanunu,
Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunu, Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun ile 24.3.1988 tarihli ve 3418 sayılı Kanunda Değişiklik Yapılması ve Bazı
Kağıt ve İşlemlerden Eğitime Katkı Payı Alınması Hakkında Kanunun Geçici 1 inci
maddesinin (A) fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan; “Kara avcılığı ruhsat tezkereleri”
ibaresi “avcılık belgeleri” olarak, (11) numaralı bendinde yer alan; “tezkere” ibaresi “avcılık
belgesi” olarak, 6136 sayılı Kanunda yer alan; “yivsiz av tüfekleri” ibaresi “yivsiz tüfekler”
olarak, 2.7.1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (8) sayılı tarifenin “VI. Meslek
erbabına verilecek tezkere, vesika ve ruhsatnamelerden alınacak harçlar” bölümünün 15 inci
bendinde yer alan; “Kara av tezkereleri:” ibaresi “Avcılık belgesi:” ve “kara avcılığı ruhsat
tezkereleri” ibaresi “avcılık belgeleri” olarak değiştirilmiştir.
GEÇİCİ MADDE 1. - Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, 2521 sayılı Kanuna
göre verilmiş olan av tezkereleri, süresi sonunda; yivsiz tüfek ruhsatnamesine dönüştürülür.
Av tezkeresi, yivsiz tüfek ruhsatnamesine dönüştürülen şahıslardan avlanmak isteyenler bu
Kanunun 13 üncü maddesine göre avcılık belgesi almak zorundadır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra süresi sona eren av tezkerelerini yivsiz tüfek
ruhsatnamesine dönüştürenler ile ilk defa yivsiz tüfek ruhsatnamesi alanlardan avlanmak
isteyenlere; avcılık belgesi verilmesi ile ilgili esas ve usuller hakkında çıkartılacak yönetmelik
yürürlüğe girinceye kadar geçici avcılık belgesi verilir. Bu kişilere geçici avcılık belgesi
verilmesinde sınav şartı aranmaz. Geçici avcılık belgelerinin süresi verildiği tarihten sonraki
mali yıl başında sona erer. Geçici avcılık belgesi alacak olanlar 492 sayılı Harçlar Kanununa
göre avcılık belgelerinden alınan harcı ve 4306 sayılı Kanun gereğince eğitime katkı payını
ödemek zorundadır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce Bakanlık tarafından düzenlenen avcı eğitimi
kurslarına katılan ve avcı eğitim kurs bitirme belgesi alan avcılara avcılık belgesi
verilmesinde sınav şartı aranmaz.
Yürürlük
Yürütme
10/7/2003
100
MERA KANUNU
Kanun No. 4342 R. Gazete No. 23272
Kabulü: 25.2.1998 R.G. Tarihi: 28.2.1998
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç :
Madde 1 - Bu Kanunun amacı; daha önce çeşitli kanunlarla tahsis edilmiş veya kadimden
beri kullanılmakta olan mera, yaylak, kışlak ve kamuya ait otlak ve çayırların tespiti, tahdidi
ile köy veya belediye tüzel kişilikleri adına tahsislerinin yapılmasını, belirlenecek kurallara
uygun bir şekilde kullandırılmasını, bakım ve ıslahının yapılarak verimliliklerinin
artırılmasını ve sürdürülmesini, kullanımlarının sürekli olarak denetlenmesini, korunmasını ve
gerektiğinde kullanım amacının değiştirilmesini sağlamaktır.
Kapsam :
Madde 2 - Bu Kanun, mera, yaylak ve kışlak alanları ile umuma ait
çayır ve otlak alanları kapsar.
Tanımlar :
Madde 3 - Bu Kanunda geçen;
a) Mera Vasıf ve Kapasitesi: Meraların verimliliklerine göre sınıflandırılmasını,
b) Bakanlık: Tarım ve Köyişleri Bakanlığını,
c) Çayır: Taban suyunun yüksek bulunduğu veya sulanabilen yerlerde biçilmeye elverişli,
yem üretilen ve genellikle kuru ot üretimi için kullanılan yeri,
d) Mera: Hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden
beri bu amaçla kullanılan yeri, e) Yaylak: Çiftçilerin hayvanları ile birlikte yaz mevsimini
geçirmeleri, hayvanlarını otlatmaları ve otundan yararlanmaları için tahsis edilen veya
kadimden beri bu amaçla kullanılan yeri,
f) Kışlak: Hayvanların kış mevsiminde barındırılması ve otundan yararlanılması için tahsis
edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yeri,
g) Otlatma Hakkı: Bir veya birden fazla köy veya belediyeye tahsis edilmiş olan mera, yaylak
ve kışlaklarda, çiftçilerin her birinin müşterek otlatabileceği büyükbaş hayvan birimi sayısını,
h) Otlatma kapasitesi: Belli bir alanda ve eşit zaman aralıkları ile uzun yıllar bitki örtüsüne,
toprak, su ve diğer tabii kaynaklara zarar vermeden otlatılabilecek büyükbaş hayvan birimi
miktarını,
ı) Tahsis: Çayır, mera, yaylak ve kışlakların kullanımlarının verimlilik ve sosyal adalet
ilkelerine uygun şekilde düzenlenerek, münferiden ya da müştereken yararlanılmak üzere bir
veya birkaç köy ya da belediyeye bırakılmasını,
i) Tahdit: Çayır, mera, yaylak ve kışlak arazisi olduğuna karar verilen yerlerin sınırlarının
usulüne uygun olarak ülke nirengi sistemine dayalı 1/5000 ölçekli haritalar üzerinde
belirtilmesini ve bu sınırların arazi üzerinde kalıcı işaretlerle işaretlenmesini,
j) Tespit: Bir yerin mera, yaylak ve kışlak arazisi olup olmadığının resmi evrakla ve bilirkişi
ifadeleri ile belgelendirilmesini,
k) Komisyon: Mera komisyonunu,
l) Teknik Ekip: Komisyona bağlı olarak görev yapacak ekipleri,
m) Otlak: Mera ile aynı niteliklere sahip yeri,
101
n) Büyükbaş Hayvan Birimi: Hayvan sayısının, bir büyükbaş hayvan birimi olan 500 kg canlı
ağırlığa çevrilerek ifade edilen şeklini, ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Uygulama
Mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu :
Madde 4 - Mera, yaylak ve kışlakların kullanma hakkı bir veya birden çok köy veya
belediyeye aittir. Bu yerler Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Komisyonun henüz
görevine başlamadığı yerlerde, evvelce çeşitli kanunlar uyarınca yapılmış olan tahsislere ve
teessüs etmiş teamüllere göre; mera, yaylak ve kışlakların köy veya belediye halkı tarafından
kullanılmasına devam olunur. Mera, yaylak ve kışlaklar; özel mülkiyete geçirilemez, amacı
dışında kullanılamaz, zaman aşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz. Ancak, kullanım
hakkı kiralanabilir. Kiralama ilkeleri yönetmelikle belirlenir. Amaç dışı kullanılmak suretiyle
vasıfları bozulan mera, yaylak ve kışlakları tekrar eski konumuna getirmek amacı ile yapılan
masraflar sebebiyet verenlerden tahsil edilir. Umuma ait çayır ve otlak yerlerinin
kullanılmasında ve bunlardan faydalanılmasında mera, yaylak ve kışlaklara ilişkin hükümler
uygulanır.
orman içi, orman kenarı ve orman üst sınırı meraları ile ilgili olarak bir orman mühendisi,
3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununun
uygulama alanlarında Tarım Reformu Teşkilatından bir ziraat mühendisi ile meradan
yararlanan köy ve mahalle muhtarları ve o yerin en yüksek mülki amiri tarafından seçilen iki
mahalli bilirkişiden oluşur. Teknik ekipler ilçelerde kaymakamın, illerde komisyonun teklifi
ve valinin onayı ile oluşturulur. Komisyon ve teknik ekiplerin çalışma usul ve esasları
yönetmelikle belirlenir.
Duyuru :
Madde 7 - Komisyon çalışma alanına giren köy ve belediyeler ile inceleme gün ve yerini, 9
uncu maddeye göre yapılacak tespit çalışmalarından en az otuz gün önce bu köy ve
belediyelerde ayrıca bunların bağlı oldukları ilçelerde, alışılmış araçlarla duyurulur. Ayrıca,
durum ilgili orman teşkilatı müdürlüklerine, köy muhtarlıklarına ve belediye başkanlıklarına
tebliğ edilir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu uyarınca programa alınan yerler, çalışmaların başlamasından en
az 4 ay önce, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce, Bakanlığa bildirilir. Bu süre içinde
ilgili komisyonlar tarafından mera, yaylak ve kışlakların tespit ve tahdidi yapılarak, durum
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne intikal ettirilir. Komisyonlar, yukarıda belirlenen süre
içinde mera tespit ve tahdit işlemlerini yapmadığı takdirde, bu işlemler, 3402 sayılı Kadastro
Kanunu hükümlerine göre kadastro komisyonlarınca gerçekleştirilir.
Çalışma alanları içinde orman tahdidi yapılmamış ormanlık sahalardaki mera, yaylak ve
kışlaklar, Bakanlıkça Orman Bakanlığının uygun görüşü alınarak tespit edilir. Mahkeme
kararı ile kesin hükme bağlanan, orman tahdidi kesinleşen ve kadastrosu yapılan yerlerde
mera, yaylak ve kışlakların kesinleşmiş sınırları esas alınır.
Bu kanun uygulamalarında kullanılacak haritalar, Bakanlıkça gerektiğinde gerçek veya tüzel
kişilere ihale yolu ile yaptırılabilir.
Tahsis kararı :
Madde 12 - Komisyon, 11 inci maddeye göre belirlenen ihtiyacı karşılayacak miktarda mera,
yaylak ve kışlaklar ile bunlarla ilgili sulama ve geçit yeri olarak tespit edilen alanları halkın
ortak olarak yararlanmaları amacıyla, o köy veya belediye tüzel kişiliğine tahsis eder ve tahsis
kararı valiliğin onayına sunulur. Bu kararda, tahsis edilen yerin niteliği, miktarı, sınırları,
hayvan sulama ve geçit yerleri, tahsis amacı, otlatma kapasitesi, aile işletmelerinin büyükbaş
hayvan birimi üzerinden otlatma hakkı ve otlatabilecekleri hayvan sayısı da belirtilir.
İhtiyaçtan fazla çıkan kısım ise, ihtiyaç içinde bulunan çevre köy veya belediyelerle
hayvancılık yapan özel veya tüzel kişilere kiralanabilir. Ancak kiralama durumu tahsis edilen
köy ve belediyelerin hayvan sayısına göre her 5 yılda yeniden değerlendirilir. Ayrıca bu
Kanun kapsamına alınmakla birlikte, ancak ıslah edilmek suretiyle mera olarak
kullanılabilecek alanlar, gerekli ıslah işlemlerini taahhüt eden özel ve tüzel kişilere
kiralanabilir. Kiralama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir.
müdürlüğüne ilgili orman müdürlüğüne ve Tarım Reformu Teşkilatına tebliğ edilir. Ayrıca
köy ve belediyelerde ve bunların bağlı olduğu ilçelerde alışılmış araçlarla ilan edilir ve bu
konuda tutanaklar ve haritalar eklenerek 30 gün süre ile askıya çıkartılır.
Komisyon kararlarına karşı 30 günlük askı ilan süresi ve tebligatı gerektiren hallerde
tebliğden itibaren 30 günlük süre içinde asliye hukuk mahkemesine, kadastro yapılan yerlerde
ise kadastro mahkemesine dava açılabilir.
Dava konusu mera, yaylak ve kışlakların kadastro çalışma alanı dışında kalması halinde
kadastro mahkemelerinin yetkisi bu alanlarla ilgili davaları da kapsar. 30 günlük ilan süresi
içinde haklarında dava açılmayan kararlar kesinleşir ve tapu sicil müdürlüğüne gönderilerek
özel sicile kaydedilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Tahsis Amacının Değiştirilmesi
Tahsis amacının değiştirilmesi :
Madde 14 - Tahsis amacı değiştirilmedikçe mera, yaylak ve kışlaktan bu Kanunda
gösterilenden başka şekilde yararlanılamaz. Ancak, bu Kanuna veya daha önceki kanunlara
göre mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilmiş olan veya kadimden beri bu amaçla
kullanılan arazilerden;
a) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının talebi üzerine; 3213 sayılı Maden Kanunu ve 6326
sayılı Petrol Kanunu hükümlerine göre maden ve petrol arama ile arama sonunda verimliliği
kesinlikle saptanan maden ve petrol, ön işletme, işletme faaliyeti için zaruri olan,
b) Turizm Bakanlığının talebi üzerine, turizm yatırımları için zaruri olan,
c) Kamu yatırımları yapılması için gerekli bulunan,
d) İmar planlarının hazırlanması, toprak muhafazası, gen kaynaklarının korunması, milli park
ve muhafaza ormanı kurulması, doğal, tarihi ve kültürel varlıkların korunması, sel kontrolü,
akarsular ve kaynakların düzenlenmesi için ihtiyaç duyulan, Yerler, ilgili Bakanlığın
Bakanlığa talebi, Maliye Bakanlığının ve valiliğin uygun görüşü üzerine Bakanlıkça tahsis
amacı değiştirilebilir ve söz konusu yerlerin Hazine adına tescili yapılır.
Bu maddenin (a) bendi kapsamında başvuruda bulunan işletmeciler, faaliyetlerini çevre mera
alanlarına zarar vermeyecek şekilde yürütmekle ve kendilerine tahsis edilen yerleri tahsis
süresi bitiminde eski vasfına getirmekle yükümlüdürler. Bu yerler tahsis süresi bitiminde özel
sicile kaydedilir.
Komisyon gerektiğinde 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair, Tarım
Reformu Kanununun uygulanmasını Bakanlıktan talep edebilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Mera, Yaylak ve Kışlakların Korunma, Bakım ve Islahı
Sınırların işaretlenmesi :
Madde 17 - Tespit, tahdit ve tahsis edilen mera, yaylak ve kışlakların çevreleri, teknik
esaslara uygun olarak sınır işaretleriyle belirlenir.
İnşaat yasağı :
Madde 20 - Yaylak ve kışlaklarda, 442 sayılı Köy Kanununda öngörülen inşaatlar ile
valiliklerden izin alınmak suretiyle imar mevzuatına göre yapılacak kullanma amacına uygun
mandıra, suluk, sundurma ve süreklilik göstermeyen barınak ve ağıllar ile Turizm
Bakanlığının talebi üzerine turizme açılması uygun görülen bölgelerde ahşap yapılar dışında
ev, ahır ve benzeri inşaatlar yapılamaz.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Mera, yaylak ve kışlak iddiasının ispatı :
Madde 21 - Bu Kanuna göre tahsis yapılmış olan köy veya belediyelerde, mera, yaylak ve
kışlak alanları ile ilgili iddialar, ilgili tapu sicil müdürlüğünde tutulan özel sicillerin
tanziminden sonra, ancak bu sicildeki kayda dayanılarak ispat edilir. Tahsis kararlarında
belirtilen haklara tahsislerin kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra tespitlerden
önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemez ve bunlara karşı dava açılamaz.
Başka yere yerleşme amacı ile bulundukları yeri terk eden çiftçi aileleri, yararlanma hakkını
kaybeder. Ancak, bunların sürekli ikamet amacıyla geri dönmeleri halinde, bu hak komisyon
kararı ile tanınabilir. Göçerlerin mera, yaylak ve kışlaklardan yararlandırılmalarında bu kanun
hükümleri uygulanır. Göçerlerle ilgili uygulama usul ve esasları yönetmelikle düzenlenir.
Sınır değişikliği :
Madde 29 - Özel kanunları gereğince köy ve belediye veya diğer mülki idare sınırlarında
yapılacak değişiklikler, mera, yaylak ve kışlaklara ilişkin tahsis kararlarını etkilemez.
Mali Hükümler
Madde 30 - Bu Kanunla Bakanlığa verilen görevlerin gerçekleştirilmesi amacıyla personel
giderleri hariç her türlü carî, yatırım ve transfer giderleri ile huzur haklarının ödenmesinde
kullanılmak üzere;
a) Her türlü tütün mamulleri ile alkollü içkilerin imalat ve ithalatçıları tarafından yurt içinde
yapılacak teslimlerde satış fiyatı üzerinden hesaplanacak yüzde 3 oranında alınacak pay,
b) Bu Kanuna göre otlatma amacıyla kiraya verilen mera, yaylak ve kışlaklardan yönetmelikte
belirtilen usule göre alınacak ücretler,
c) Üreticilerden satın alınan sütün satın alma bedelinin binde 1'i oranında, süt işleyen
kuruluşlarca yapılacak kesinti,
d) Yurt içinde yetiştirilen ve satışı yapılan büyük ve küçükbaş canlı hayvanların satış
bedellerinin binde 1'i oranında satıcılarından alınacak pay,
e) Tahsis amacının değiştirilmesi için başvuruda bulunan gerçek ve tüzel kişilerden, tahsis
amacı değiştirilen meradan elde edilecek yirmi yıllık ot geliri esas alınarak, komisyonca tespit
edilecek miktarda alınacak ücret,
f) Yayla turizmi amacıyla 20 nci madde çerçevesinde verilecek yapı izinlerinden valiliklerce
tespit edilecek miktarda alınan yapı ruhsat ücretleri ile bu yerlerin yıllık kira bedelleri,
g) Her türlü bağış ve yardımlar, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü
hesabına yatırılır. Yatırılan bu tutarlar Maliye Bakanlığınca bir yandan genel bütçeye özel
gelir, diğer yandan Bakanlık bütçesinde açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Kaydedilen
özel ödeneklerden yılı içerisinde kullanılmayan tutarlar, Maliye Bakanlığınca söz konusu
Bakanlığın ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydedilir.
Bu maddede belirtilen gelirler, tahsilatın yapıldığı tarihi takip eden ayın 15'ine kadar
saymanlık hesabına yatırılır ve gelirlerin tahsilatında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Bu madde uyarınca yapılacak tahsilatlara ilişkin
diğer hususlar ile Bakanlık bütçesine özel ödenek kaydedilen tutarların harcama usul ve
esasları ile ödenecek huzur hakları Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlık
tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Yönetmelik :
Madde 31 - Bu Kanunun uygulanması ile ilgili hususlar; ilgili bakanlıklar ve kuruluşların da
görüşleri alınarak Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
108
ALTINCI BÖLÜM
Değiştirilen ve Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
*1) Madde 32 - ..........................................
*----------------------------------
*1)- Bu madde 22.5.1985 R.G. tarihli 3202 s. Kanunun 2. maddesinin (f) bendinin
değiştirilmesi hakkındadır.
YEDİNCİ BÖLÜM
Geçici ve Son Hükümler
Geçici Madde 1 - Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce mera, yaylak ve kışlaklarla ilgili
olarak adli yargıda görülmekte olan davalara devam olunur. Komisyonlar, bu davaların
sonuçlanmasını bekler.
Geçici Madde 2 - 1998 Mali Yılına münhasır ve 30 uncu maddenin birinci fıkrasının (a)
bendinin 1 numaralı alt bendindeki gelire karşılık olmak üzere, bütçe kapsamındaki fonlara ait
ödeneklerin yüzde biri tutarındaki miktar, 1998 yılı için bütçe kapsamına alınan Mera Fonuna
aktarılır.
Yürürlük :
Madde 37 - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme :
Madde 38 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
109
6.7. 4856 Sayılı Çevre Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
f) Ülkedeki kirlenme konuları ile kirlenmenin mevcut olduğu veya olması muhtemel bölgeleri
ve sektörleri tespit etmek ve izlemek, bu problemlerin teknik, idari ve finansman bakımından
çözümünü sağlayan kaynağın bulunmasıyla ilgili çalışmaları yönetmek veya yönlendirmek.
g) Sürdürülebilir kalkınma ilkesi çerçevesinde, çevreye olumsuz etki yapabilecek her türlü
plân, program ve projenin, fayda ve maliyetleriyle çevresel olguların ortak bir çerçeve içinde
değerlendirilmesini gerçekleştirecek çevresel etki değerlendirmesi ve stratejik çevresel
değerlendirme çalışmasının yapılmasını sağlamak, bu çalışmaları denetlemek ve izlemek.
h) Dengeli ve sürekli kalkınma amacına uygun olarak ekonomik kararlarla ekolojik kararların
bir arada düşünülmesine imkân veren rasyonel doğal kaynak kullanımını sağlamak üzere,
kalkınma plânları ve bölge plânları temel alınarak çevre düzeni plânlarını hazırlamak veya
hazırlatmak, onaylamak, uygulanmasını sağlamak.
ı) Hayvanların korunmasına yönelik çalışmaları, ilgili bakanlık, kurum ve kuruluşların
işbirliği ile yapmak, yaptırmak, bu konuda yürütülen faaliyetleri desteklemek, denetlemek ve
denetlenmesini sağlamak.
i) Çevre konusunda görev verilmiş olan özel kuruluşlar ile kamu kurum ve kuruluşları
arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak; bu konuda faaliyette bulunan gönüllü
kuruluşları yönlendirmek, desteklemek ve bakanlıklar arası işbirliği esaslarını yönetmelikle
belirlemek.
j) Çevreye olumsuz etkileri olan her türlü faaliyeti ülke bütününde izlemek ve denetlemek.
k) Çevre uygulamalarına etkinlik kazandırmak için başta mahalli idareler olmak üzere, sürekli
bir eğitim programı uygulamak, bu amaçla yapılan eğitim faaliyetlerini izlemek, desteklemek,
yönlendirmek, çevre bilincini geliştirmek ve çevre problemleri konusunda kamuoyu
araştırmaları yapmak.
l) Çevre ve orman konularında uluslararası düzeyde sürdürülen çalışmaların izlenmesi ve
bunlara katkıda bulunulması amacıyla ulusal düzeyde yapılan hazırlıkları ilgili kuruluşlarla
işbirliği halinde yürütmek ve bu çalışmalara Türkiye'nin iştirakine ilişkin koordinasyonun
sağlanmasına, uluslararası ilişkilerin yürütülmesi ile ilgili mevzuat çerçevesinde yardımcı
olmak.
m) Ormanların korunması, imarı ve ıslahı ile bakımını sağlamak.
n) Orman sınırlandırılması ve kadastrosunu yapmak, vasıf tayini ile Devlet ormanlarına ilişkin
kamu yararına irtifak hakkı tesisi ve iznine ait işleri yürütmek.
o) Orman sınırları içerisinde ve yeniden orman rejimine alınacak yerlerde genel ağaçlandırma
plânı düzenlemek, bu plânın gerektirdiği etüt ve proje işleri ile ağaçlandırmaları yapmak veya
yaptırmak.
ö) Erozyonu önleyici her türlü tedbiri almak.
p) Devlet ormanları içindeki otlak, yaylak ve kışlakları özel mevzuatına göre ıslah etmek,
otlatma amenajman plânlarını yapmak veya yaptırmak.
r) Ağaçlandırma yapmak, devamlı ve geçici fidanlıklar kurmak, özel ağaçlandırma yapmak ve
fidanlık tesis etmek isteyen gerçek ve tüzel kişileri desteklemek.
111
s) Devlet ormanları ile tüzel kişiliği haiz kamu kurumlarına ve özel ormanlara ait amenajman
plânlarını yapmak veya yaptırmak.
ş) Devlet ormanları içinde ve bitişiğinde oturan köylülerin sosyal ve ekonomik gelişmelerini
sağlamak maksadıyla bunları her türlü kredi ve yardım kaynaklarıyla desteklemek, orman-
halk ilişkilerini geliştirmek ve bu konuda her türlü tedbiri almak.
t) Başka yerlere nakledilecek orman köylülerinin bıraktıkları taşınmazların kamulaştırılmasını
sağlamak ve buraları ağaçlandırmak.
u) Yurt içi odun hammadde ihtiyacını karşılamak, odun ve odun dışı orman ürünlerinin ithalat
ve ihracatına ilişkin esasları belirlemek, gerektiğinde tohum, fidan ve üretimle ilgili maddeleri
ithal ve ihraç etmek.
v) Millî parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı koruma alanları ve orman içi mesire
yerleri ile biyolojik çeşitliliğin, av ve yaban hayatı alanlarının tespiti, yönetimi, korunması,
geliştirilmesi, işletilmesi ve işlettirilmesini sağlamak.
y) Bakanlığın çalışma alanına giren hizmetlere ilişkin olarak, araştırma birimleri ve eğitim
merkezleri açmak, yurt içinde ve dışında gerekli personeli yetiştirmek, her çeşit uygulamalı
araştırmalarla eğitim, yayın ve yayım çalışmaları yapmak, yaptırmak, dokümantasyon ve
tanıtma faaliyetlerinde bulunmak.
İKİNCİ BÖLÜM
Bakanlık Teşkilâtı
Teşkilât
MADDE 3.- Bakanlık teşkilâtı, merkez ve taşra teşkilâtı ile bağlı kuruluşlardan meydana
gelir.
Merkez teşkilâtı
MADDE 4.- Bakanlık merkez teşkilâtı, ana hizmet birimleri ile danışma ve denetim birimleri
ve yardımcı hizmet birimlerinden meydana gelir.
Bakanlık merkez teşkilâtı ekli (I) sayılı cetvelde gösterilmiştir.
Bakan
MADDE 5.- Bakan, Bakanlık kuruluşunun en üst amiri olup, Bakanlık hizmetlerini mevzuata,
Hükümetin genel siyasetine, millî güvenlik siyasetine, kalkınma plânlarına ve yıllık
programlara uygun olarak yürütmekle ve Bakanlığın faaliyet alanına giren konularda diğer
bakanlıklarla işbirliği ve koordinasyonu sağlamakla görevli ve Başbakana karşı sorumludur.
Bakan, emri altındakilerin faaliyet ve işlemlerinden ayrıca sorumlu olup, Bakanlık merkez ve
taşra teşkilâtı ile bağlı kuruluşlarının faaliyetlerini, işlemlerini ve hesaplarını denetlemekle
görevli ve yetkilidir.
Müsteşar
MADDE 6.- Müsteşar, Bakanın emrinde ve onun yardımcısı olup, Bakanlık hizmetlerini
Bakan adına ve Bakanın direktif ve emirleri yönünde, Bakanlığın amaç ve politikalarına,
kalkınma plânlarına ve yıllık programlara ve mevzuata uygun olarak düzenler ve yürütür. Bu
112
amaçla, Bakanlık Teftiş Kurulu hariç, Bakanlık kuruluşlarına gereken emirleri verir ve
bunların uygulanmasını gözetir ve sağlar.
Müsteşar, yukarıda belirtilen hizmetlerin yürütülmesinden Bakana karşı sorumludur.
Müsteşar Yardımcıları
MADDE 7.- Bakanlıkta Müsteşara yardımcı olmak üzere dört müsteşar yardımcısı atanabilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Ana Hizmet Birimleri
Ana hizmet birimleri
MADDE 8.- Bakanlığın ana hizmet birimleri şunlardır:
a) Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü.
b) Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Plânlama Genel Müdürlüğü.
c) Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü.
d) Orman-Köy İlişkileri Genel Müdürlüğü.
e) Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğü.
f) Araştırma ve Geliştirme Dairesi Başkanlığı.
g) Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Dairesi Başkanlığı.
h) Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı.
Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü
MADDE 9.- Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır:
a) Çevre kirliliği ile ilgili olarak ölçüm, tespit ve kalite kriterlerini belirlemek, uygulamak ve
uygulanmasını sağlamak; çevreyle ilgili her türlü ölçüm-izleme, analiz ve kontroller yapacak
laboratuarlar kurmak, kurdurmak, bunların akreditasyon işlemlerini yapmak, hava, su ve
toprak konusunda ölçüm yapacak kuruluşları belirlemek, kurulacak tesisler için, alıcı ortam
özelliklerine göre çevre kirliliği yönünden görüş vermek, izlemek ve gerektiğinde müdahale
etmek, mevcut ve kurulacak tesislere emisyon ön izni ve emisyon izni vermek, emisyonları ve
arıtma sistemlerini izlemek ve denetlemek.
b) Hava kalitesinin korunması, hava kirliliği, gürültü, titreşim ve iyonlaştırıcı olmayan
radyasyonun kontrolü, azaltılması veya bertaraf edilmesi için hedef ve ilkeleri belirleyerek her
türlü tedbiri almak ve uygulanmasını sağlamak, bu konuda yönetim ve acil müdahale plânları
yapmak, yaptırmak, konuyla ilgili kurum ve kuruluşlarla koordineli çalışmalar yaparak
müdahale etmek, kriter ve standartları belirlemek, uygulamak, uygulanmasını sağlamak,
ölçüm yaptırmak, verileri toplamak ve değerlendirmek.
c) Yenilenebilir enerji kaynakları başta olmak üzere temiz enerji kullanımını desteklemek,
yakıtların hava kirliliğine yol açmayacak şekilde kullanılabilmesi için gerekli önlemleri almak
veya aldırmak, çevreye uygun teknolojileri belirlemek ve bu maksatla, kurulacak tesislerin
vasıflarını saptamak.
113
d) Serbest bölgeler de dahil olmak üzere, ülke genelinde çevreye olumsuz etkileri olan atık ve
kimyasallar ile hava kirliliği, gürültü, titreşim ve iyonlaştırıcı olmayan radyasyon ile ilgili her
türlü faaliyeti izlemek, yer üstü ve yer altı sularına, denizlere ve toprağa olumsuz etkileri olan
her türlü faaliyeti belirlemek, denetlemek, tehlikeli hallerde veya gerekli durumlarda
faaliyetleri durdurmak.
e) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ile nükleer güvenlik konusunda işbirliği yapmak.
f) Görev alanına giren konularda uluslararası çalışmaları izlemek ve ulusal düzeyde
uygulanmasını sağlamak.
g) Yasaklanacak ve kısıtlanacak atık ve kimyasalların ve bunlar ile çevre kirliliğine yol
açabilecek maddelerin ithalat ve ihracatına ilişkin kriterleri belirlemek, bununla ilgili kontrol
ve uygunluk belgesi taleplerini değerlendirmek ve sonuçlandırmak.
h) Etkili bir çevre yönetimi ile atık ve kimyasalların çevre ile uyumlu yönetimi için gerekli
ekonomik araçları belirlemek, uygulamak ve uygulanmasını sağlamak, görev alanı ile ilgili
standartları ilgili kuruluşlarla işbirliği yaparak belirlemek.
ı) Motorlu kara taşıtları işletenlerin, egzoz emisyonlarının yönetmelikle belirlenen standartlara
uygunluğunu belgelemek üzere Bakanlığa ait ya da Bakanlıkça yetkili kılınacak egzoz ölçüm
istasyonlarında ölçüm yaptırmalarını sağlamak, bu konuda idarî, malî ve teknik esas ve
usulleri belirlemek.
j) Yer üstü ve yer altı sularının, denizlerin ve toprağın korunması, kirliliğin önlenmesi veya
bertaraf edilmesi amacıyla; hedef ve ilkeleri, kirletici unsurları belirlemek, kirliliğin
giderilmesi ve kontrolüne ilişkin usul ve esasları tespit etmek, uygulanmasını sağlamak, yer
üstü ve yer altı su, deniz ve toprak kirliliğine karşı hazırlıklı olmak, müdahale ve mücadele
kapasitesini artırmak için gerekli tedbirleri almak, aldırmak, acil müdahale plânları yapmak,
yaptırmak; çevrenin korunması ve yer üstü ve yer altı su, deniz ve toprak kirliliğinin
önlenmesi amacıyla uygun teknolojileri belirlemek ve bu maksatla kurulacak tesislerin
vasıflarını saptamak, bu çerçevede gerekli tedbirleri almak ve aldırmak.
k) Su kaynakları için koruma ve kullanma plânları yapmak, kıta içi su kaynakları ile toprak
kaynaklarının havza bazında bütüncül yönetimini sağlamak için gerekli çalışmaları yapmak.
l) Su kaynaklarının kalite sınıflarının belirlenmesi, su kalitesinin yükseltilmesi ve en uygun
kullanımlarının sağlanması çalışmalarını yapmak ve yaptırmak.
m) Tesislere deşarj izni vermek, deşarjları ve arıtma sistemlerini izlemek ve denetlemek,
tesisler için kurulacak arıtım sistemlerinin projelerini onaylamak.
n) Mahalli çevre kurullarının çalışmalarının yönlendirilmesi ve denetimini yapmak.
o) Atık ve kimyasalların yönetimine ilişkin hedef ve politikaları belirlemek, uygulamak ve
uygulanmasını sağlamak.
p) Her türlü atık bertaraf tesislerine, yönetmeliklerle belirlenen usul ve esaslara göre lisans ve
görüş vermek, bunları izlemek ve denetlemek, gerektiğinde lisansı iptal etmek.
r) Atık bertaraf tesisleri ile kimya sınai tesisleri için acil müdahale plânları yapmak,
yaptırmak, uygulanmasını sağlamak.
114
c) Dış ülkelere görevli gidecek Bakanlık heyet ve elemanlarının seyahatleri ile ilgili gerekli
işlemlerin yürütülmesini ve çeşitli dış kaynaklı burs, seminer, staj ve benzeri imkânlardan
yararlanılmasını sağlamak.
d) Bakanlığın görev alanı ile ilgili olarak ülkeye gelen yabancı uzman ve yetkililerin
ziyaretlerinin programlanmasını temin etmek, uluslararası toplantı, konferans, seminer ve
benzeri faaliyetlerin yurt içinde düzenlenmesi ile ilgili ön çalışmaları yapmak, eşgüdümü
sağlamak, yurt dışında düzenlenecek bu gibi toplantı ve benzeri faaliyetleri takip etmek, ilgili
kuruluşlara duyurmak ve gerekli seviyede iştiraki temin etmek.
e) Avrupa Birliği ile ilişkilerde ve Avrupa Birliğine yönelik mevzuat ve uyum çalışmaları ile
ekonomik ve teknik işbirliğine yönelik çalışmalarda Bakanlık hizmetlerinin süratli, düzenli,
etkili ve verimli bir şekilde yürütülmesi için gerekli irtibat ve eşgüdümü sağlamak.
f) Avrupa Birliği programları ve Avrupa Birliğinden sağlanan destekler çerçevesinde
Bakanlığın faaliyet alanına giren konulardaki dış kaynaklı projelerin program, bütçe ve
uygulanmasına ait iş ve işlemleri yürütmek, dış kaynaklı proje hazırlıklarını takip etmek,
proje tekliflerini incelemek, Bakanlıkça uygun görülen projelerin yürütülmesi için gerekli
tedbirleri almak, bu konularda Bakanlık birimleri ve Bakanlık ile diğer ulusal ve uluslararası
kuruluşlar arasında işbirliğini düzenlemek, gerekli irtibat ve eşgüdümü sağlamak.
g) Uluslararası kuruluşlardan ve/veya diğer ülkelerden doğrudan veya diğer kurum ve
kuruluşlar kanalıyla Bakanlığa intikal eden dış kaynaklı proje öneri ve taslaklarını, Bakanlık
politikaları doğrultusunda incelemek ve değerlendirmek.
h) Bakanlığın faaliyet alanına giren konulardaki projeler için uluslararası kuruluşlardan
ve/veya ülkelerden kaynak sağlanmasına yönelik girişimleri yapmak, proje önerisinde
bulunarak dış kaynağın ülkemize girmesini sağlamak için Bakanlık birimlerini yönlendirmek
ve eşgüdümü sağlamak.
ı) Çevre problemlerinin finansman yönünden çözümünü sağlamak üzere ilgili kurum ve
kuruluşlarla işbirliği halinde dış kaynağın sağlanması ile ilgili çalışmalar yapmak,
j) Bakanlık Makamınca verilen benzeri görevleri yapmak.
Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı
MADDE 16.- Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Çevre ve ormancılık konularında yazılı, işitsel ve görsel dokümanların basım ve yayımını
desteklemek.
b) Eğitim amacıyla çevre ve orman ile ilgili her türlü bilgi ve belgeyi toplamak,
değerlendirmek, yayımlamak, arşiv, dokümantasyon ve kütüphane hizmetlerini yürütmek.
c) Yukarıda belirtilen konuları tanıtmak ve benimsetmek amacıyla film, slayt, fotoğraf ve
benzeri belgeleri hazırlamak, hazırlatmak.
d) Kamu ve özel kuruluşlarla çevre ve ormanla ilgili yayın konusunda işbirliği yapmak.
e) Çevre ve orman ile ilgili konularda plân ve programların hazırlanmasında, uygulanmasında
ve halkın eğitilmesinde Millî Eğitim Bakanlığı ile bilimsel ve gönüllü kuruluşlarla işbirliği
yapmak; yaygın ve örgün eğitim programlarında çevre ve orman konularının yer alması için
118
Millî Eğitim Bakanlığı ile ortak çalışmalar yürütmek; çevre ve orman eğitiminde kullanılacak
film, video, slayt ve benzeri eğitim malzeme ve araçlarının hazırlanması konusunda
çalışmalar yapmak.
f) Kamu kurum ve kuruluşlarıyla, üniversitelerin faaliyet ve araştırma programlarına çevre
unsurlarını katmak için ortak çalışmalar yapmak; gerektiğinde ilgili kuruluşlarla işbirliği
yapmak, bilgi, belge ve eğiticilerin mübadelesinin sağlanması çalışmalarını yürütmek.
g) Ülkemizin çevre ve orman değerlerini ortaya çıkarmak ve tanıtmak amacıyla gerekli
çalışmaları yapmak, çevre ve orman eğitimi konusunda; uluslararası kuruluşların program,
proje ve faaliyetlerini izlemek, uluslararası ve kurumlar arası enformasyon hizmetlerini yerine
getirmek.
h) Bakanlık Makamınca verilen benzeri görevleri yapmak.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Danışma ve Denetim Birimleri
Danışma ve denetim birimleri
MADDE 17.- Bakanlığın merkez teşkilâtındaki danışma ve denetim birimleri şunlardır:
a) Teftiş Kurulu Başkanlığı.
b) Araştırma, Plânlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı.
c) Hukuk Müşavirliği.
d) Bakanlık Müşavirleri.
e) Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği.
Teftiş Kurulu Başkanlığı
MADDE 18.- Teftiş Kurulu Başkanlığı, Bakanın emri veya onayı üzerine Bakan adına
aşağıdaki görevleri yapar:
a) Bakanlık teşkilâtı ile Bakanlığa bağlı kuruluşların her türlü faaliyet ve işlemleri ile ilgili
olarak teftiş, inceleme ve soruşturma işlerini yürütmek.
b) Bakanlığın amaçlarını daha iyi gerçekleştirmek, mevzuata, plân ve programlara uygun
çalışmasını temin etmek amacıyla gerekli teklifleri hazırlamak ve Bakana sunmak.
c) Özel kanunlarla ve Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
Müfettiş yardımcılarının işe alınma, yetiştirilme ve müfettişliğe atanmaları, müfettişlerin
görev, yetki ve sorumlulukları ile Teftiş Kurulunun çalışma usul ve esasları yönetmelikle
düzenlenir.
Araştırma, Plânlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı
MADDE 19.- Araştırma, Plânlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığının görevleri
şunlardır:
119
Ek ödemelerde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun aylıklara ilişkin hükümleri uygulanır.
124
İhtisas komisyonları
MADDE 36.- Çevre ve orman ile ilgili özel ihtisas gerektiren alanlarda yerli ve yabancı bilim,
meslek ve mühendislik kuruluşlarıyla uzmanların iştirakini de sağlayacak şekilde araştırma,
inceleme, geliştirme, bilimsel ve teknik koordinasyonu sağlama faaliyetlerinde bulunmak
üzere Bakan onayı ile geçici özel ihtisas komisyonları, özel bilim ve mühendislik
komisyonları kurulabilir.
Bu komisyonların faaliyetlerine ilişkin olarak mevzuatı uyarınca yapılacak harcamalar
Bakanlıkça karşılanır.
Bu komisyonların oluşumu, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar yönetmelikle
düzenlenir.
Sözleşme ile araştırma etüt ve proje yaptırma
MADDE 37.- Bakanlık, çevre kirliliğinin önlenmesi, çevrenin korunması, orman alanlarının
korunması ve geliştirilmesiyle ilgili olarak sözleşme ile araştırma, etüt ve proje yaptırabilir.
Buna ilişkin giderler Bakanlıkça karşılanır.
Atama
MADDE 38.- 23.4.1981 tarihli ve 2451 sayılı Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama
Usulüne İlişkin Kanun hükümleri dışında kalan memurların atanmaları Bakan tarafından
yapılır. Bakan bu yetkisini alt kademelere devredebilir. İl İdaresi Kanunu hükümleri ile
Bakanlık bağlı kuruluşlarının kuruluş kanunlarındaki atamaya ilişkin özel hükümler saklıdır.
Kadrolar
MADDE 39.- Kadroların tespiti, ihdası, kullanımı ve iptali ile kadrolara ilişkin diğer hususlar
190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre
düzenlenir.
Döner sermaye
MADDE 40.- Bakanlık ihtiyaç duyduğu hallerde ve lüzum gördüğü merkezlerde Bakanın
onayı ile, görev ve hizmetleriyle ilgili döner sermayeli işletmeler kurabilir. Döner sermaye
miktarını belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.
İşletmelerin görevleri, gelirleri, işleyişi ve denetimi ile diğer hususlar yönetmelikle
düzenlenir.
Muafiyet
MADDE 41.- Çevre ve Orman Bakanlığı ile bağlı kuruluşları 5.4.1983 tarihli ve 2813 sayılı
Telsiz Kanununa göre ödenecek telsiz ücretlerinden muaftır.
Değiştirilen hükümler
MADDE 42.- 14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun;
a) 36 ncı maddesinin "Ortak Hükümler" bölümünün (A/11) numaralı bendinde yer alan;
"Çevre Uzman Yardımcıları" ibaresi "Çevre ve Orman Uzman Yardımcıları" olarak, "Çevre
Uzmanlığına" ibaresi ise "Çevre ve Orman Uzmanlığına" olarak,
125
b) "Zam ve Tazminatlar" başlıklı 152 nci maddesinin "II-Tazminatlar" kısmının "A- Özel
Hizmet Tazminatı" bölümünün (i) bendinde yer alan "Çevre Uzmanları" ibaresi, "Çevre ve
Orman Uzmanları" olarak,
c) (I) sayılı Ek Gösterge Cetveli'nin "I- Genel İdare Hizmetleri Sınıfı" bölümünün (h)
bendinde yer alan "Çevre Uzmanları" ibaresi, "Çevre ve Orman Uzmanları" olarak,
d) (I) sayılı "Ek Gösterge Cetveli"nin "II- Teknik Hizmetler Sınıfı" bölümünün (b) bendi
aşağıdaki şekilde,
Derece Ek Gösterge
1 3000
2 2200
b) Kadroları bu sınıfa dahil olup, en az 4 yıl süreli yükseköğretim veren fakülte ve 3 1600
yüksekokullardan mezun olarak yürürlükteki hükümlere göre Jeolog, Hidrojeolog,
4 1500
Hidrolog, Jeomorfolog, Jeofizikçi, Fizikçi, Matematikçi, İstatistikçi, Yöneylemci
(hareket araştırmacısı), Matematiksel İktisatçı, Ekonomici ve Kimyager unvanını 5 1200
almış olanlarla Teknik Yüksek Öğretmen Okulu mezunları, 6 1100
7 900
8 800
Değiştirilmiştir.
Yürürlükten kaldırılan hükümler
MADDE 43.- 8.6.1984 tarihli ve 222 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 29.10.1989 tarihli
ve 389 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 18.1.1990 tarihli ve 400 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname ve 9.8.1991 tarihli ve 443 sayılı Çevre Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 21.5.1992 tarihli ve 3800 sayılı Orman
Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1.- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Çevre Bakanlığı ve Orman
Bakanlığı teşkilâtlarına ait personel, taşınır ve taşınmaz mallar, araç, gereç, malzeme,
demirbaş ve taşıtlar ile her türlü hak ve yükümlülükler hiçbir işleme gerek kalmaksızın Çevre
ve Orman Bakanlığına devredilmiş sayılır.
Orman Bakanlığının taşra teşkilâtında yer alan bölge müdürlükleri kaldırılmıştır. Orman
Bakanlığının bölge müdürlüklerine bağlı birimler ile doğrudan merkeze bağlı taşra teşkilâtı
faaliyetlerine devam eder. Bunların kaldırılması, kapatılması, birleştirilmesi veya
bağlılıklarının değiştirilmesine ve personelinin nakline ilişkin düzenlemeleri, bu Kanunun
yayımı tarihinden itibaren üç ay içerisinde yapmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Bu Kanun ile kurulan Çevre ve Orman Bakanlığı teşkilâtlanıncaya kadar, Bakanlık merkez ve
taşra teşkilâtında değişen ve yeniden kurulan birimlere verilen görev ve hizmetler, Çevre
Bakanlığı ile Orman Bakanlığının merkez ve taşra teşkilâtları tarafından mevcut personel
eliyle yürütülmeye devam olunur.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre Çevre
Bakanlığı ve Orman Bakanlığındaki vize edilmiş sözleşmeli personelin pozisyonları, başka
bir işleme gerek kalmaksızın Çevre ve Orman Bakanlığı adına vize edilmiş sayılır.
Çevre ve Orman Bakanlığının 2003 Malî Yılı harcamaları, 29.3.2003 tarihli ve 4833 sayılı
2003 Malî Yılı Bütçe Kanununun 18 inci maddesinin (a) fıkrasının (8) numaralı bendine göre
126
Maliye Bakanlığınca yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar, Çevre Bakanlığı ve Orman
Bakanlığının 2003 yılı bütçelerinde yer alan ödeneklerden karşılanır.
Çevre Bakanlığına ve Orman Bakanlığına ait döner sermayeli işletmeler, her türlü menkul,
gayrimenkul, araç, gereç, malzeme, demirbaş ve taşıtlar ile personel, hak ve
yükümlülükleriyle birlikte Çevre ve Orman Bakanlığı döner sermayeli işletmeleri olarak
faaliyetlerine devam ederler.
Çevre Bakanlığı ve Orman Bakanlığının birleştirilmesi sebebiyle teşkilât, personel, kadro,
demirbaş devri ve benzeri hususlarda ortaya çıkabilecek sorunları gidermeye Çevre ve Orman
Bakanı yetkilidir.
GEÇİCİ MADDE 2.- Çevre Bakanlığı ile Orman Bakanlığına ait kadrolar iptal edilerek 190
sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki cetvellerden
çıkarılmış ve ekli (I) sayılı listede belirtilen kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvele Çevre ve Orman Bakanlığı bölümü olarak
eklenmiştir.
Çevre Bakanlığı il müdürlükleri yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar Çevre ve Orman
Bakanlığı İl Müdürlüğü adı altında faaliyete devam ederler. "İl Çevre Müdürü" kadro unvanı
"İl Çevre ve Orman Müdürü" olarak değiştirilmiş, "İl Çevre Müdür Yardımcısı" ile "Bölge
Müdürü" ve "Bölge Müdür Yardımcısı" kadro unvanları cetvelden çıkartılmıştır.
Çevre Bakanlığı ve Orman Bakanlığında; Müsteşar, Teftiş Kurulu Başkanı, Müsteşar
Yardımcısı, Genel Müdür, Araştırma Plânlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanı, Genel
Müdür Yardımcısı, 1 inci Hukuk Müşaviri, Personel Dairesi Başkanı, İdari ve Mali İşler
Dairesi Başkanı, Yayın Dairesi Başkanı, Çevre Eğitimi ve Yayın Dairesi Başkanı, Dış
İlişkiler Dairesi Başkanı, Finansman Dairesi Başkanı, Daire Başkanı, Bakanlık Müşaviri, Özel
Kalem Müdürü, Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri, Savunma Sekreteri, Bölge Müdürü, Bölge
Müdür Yardımcısı, İl Çevre Müdürü ve İl Çevre Müdür Yardımcısı kadro unvanlı görevlerde
bulunanların görevleri, bu Kanunun yayımı tarihinde sona erer. Bunlar en geç bir yıl
içerisinde durumlarına uygun boş kadrolara atanırlar. Atama işlemi yapılıncaya kadar
kurumca ihtiyaç duyulan işlerde görevlendirilebilirler. Bunlar, yeni bir kadroya atanıncaya
kadar, eski kadrolarına ait aylık, ek gösterge ve her türlü zam ve tazminatlar ile diğer mali
haklarını almaya devam ederler. Söz konusu personelin, atandıkları yeni kadroların aylık, ek
gösterge, her türlü zam ve tazminatlar ile diğer mali hakları toplamının net tutarı, eski
kadrolarına bağlı olarak en son ayda almakta oldukları aylık, ek gösterge, her türlü zam ve
tazminatları ile diğer mali hakları toplamı net tutarından az olması halinde, aradaki fark
giderilinceye kadar atandıkları kadrolarda kaldıkları sürece herhangi bir kesintiye tâbi
tutulmaksızın tazminat olarak ödenir.
Bu Kanunun yayımı tarihinde Çevre Bakanlığı ve Orman Bakanlığına ait kadrolarda
bulunanlardan, üçüncü fıkrada sayılanlar hariç kadro ve görev unvanı değişmeyenler Çevre ve
Orman Bakanlığına ait aynı unvanlı kadrolara atanmış sayılırlar.
GEÇİCİ MADDE 3.- Bu Kanunun yayımlandığı tarihte, Çevre Uzman Yardımcılığı
kadrosunda görev yapmakta olanlar Çevre ve Orman Uzman Yardımcılığına, Çevre
Uzmanlığı kadrosunda görev yapmakta olanlar Çevre ve Orman Uzmanlığına atanmış
sayılırlar.
127
6.8. 3234 Sayılı Orman Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
BİRİNCİ KISIM
Amaç, Görev ve Teşkilat
Amaç
Madde 1-Bu kanunun amacı, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı’na bağlı, katma
bütçeli ve tüzel kişiliğe sahip orman Genel Müdürlüğünün kurulmasına, teşkilat, görev ve
yetkilerine ait ve usulleri düzenlenmektedir.
Görev
ulaşılmasını sağlayan işleri yaptırmak, aynı şekildeki küçük çaptaki yapım, bakım ve onarım
işlerini yapmak ve yaptırmak (Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğü
arasında orman ve orman yolları konusunda diğer işbirliği esasları, Tarım Orman ve Köyişleri
Bakanlığınca tespit edilir.)
o-) İlgili mevzuat ve Bakanlıkça verilen benzeri görevleri yapmak
İKİNCİ KISIM
Genel Müdürlük Merkez Teşkilatı
Merkez Teşkilatı
Birinci Bölüm
Genel Müdürlük
Genel Müdür
Madde4- Genel Müdür: Genel Müdürlüğün hukuki, idari ve mali en üst amiri ve
temsilcisi olup, Genel Müdürlük hizmetlerinin mevzuata,Bakanlığın amaç politikasına ve
güvenlik sistemine, kalkınma planına ve yıllık programlara uygun olarak yürütülmesini ve
Genel Müdürlüğün faaliyeti alanına giren konularda diğer kamu kurum ve kuruluşları ile
işbirliği ile koordinasyonu sağlamakla görevlidir.
Madde5- Genel Müdür Yardımcıları; Genel Müdür emrinde, onun yardımcısı olup
Genel Müdürlük hizmetlerini Genel Müdür adına ve onun yapacağı iş bölümü ve yetki devri
ile direktif ve emirleri yönünde ve mevzuat hükümlerine uygun olarak düzenler ve yürütürler.
Bu amaçla Teftiş Kurulu Başkanlığı hariç, Genel Müdürlüğün bütün birim ve kuruluşlarına
gereken emirleri verir ve bunların uygulanmasını temin, takip ve kontrol ederler.
Genel Müdürlere karşı sorumlu olmak üzere dört Genel Müdür Yardımcısı
görevlendirile bilinir.
İkinci Bölüm
Anahizmet Birimleri
Anahizmet Birimleri
a-) Asli ve mali orman ürünlerinin; üretim, taşıma, depolama, imal ve pazarlamasına
ait iş ve işlemleri düzenlemek, yürütmek ve kontrol etmek,
b-) Bu hizmetler için inşaası gerekli tesisleri belirlemek, depo yerlerini tayin ve tespit
edilmesine ait iş ve işlemleri yürütmek,
c-) Genel Müdürlükçe verilecek benzeri görevleri yapmak.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Danışma ve Denetim Birimleri
Madde 16-Teftiş Kurulu, Genel Müdürün emri ve onayı üzerine Genel Müdür adına
aşağıdaki görevleri yapar.
Genel Müdürlük merkez ve taşra kuruluşlarının her türlü faaliyet ve işlemleri ile ilgili
olarak;
a-) Tetkik,teftiş ve soruşturma yapmak,
b-) Kontrol ve denetleme işlerini yapmak,
c-) Genel Müdürlüğün amaçlarını daha iyi gerçekleştirmek mevzuata, plan ve
programa uygun çalışmasını temin etmek amacıyla gerekli teklifleri hazırlamak ve Genel
Müdüre sunmak.
133
Hukuk Müşavirliği
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Yardımcı Birimler
Yardımcı Birimler
c-) Genel Müdürlüğün ihtiyacı olan her türlü genelge, tebliğ, evrakı matbua, nakliye
tezkeresi, harita, kitap, broşür ve benzerlerinin basımı ile bunlarla ilgili foto laboratuar
çalışmalarını yürütmek,
d-) Genel Müdürlükçe verilecek benzeri görevleri yapmak.
Savunma Uzmanlığı
ÜÇÜNCÜ KISIM
Taşra Teşkilatı
Taşra Teşkilatı
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Sorumluluk ve Yetkiler
Yöneticilerin Sorumluluğu
Madde 26- Genel Müdürlük merkez taşra teşkilatının her kademedeki yöneticileri
yapmakla yükümlü bulundukları hizmet veya görevleri, Genel Müdürlük emir ve direktifleri
yönünden mevzuata, plan ve programlara uygun olarak düzenlemek ve yürütmekten bir üst
kademeye karşı sorumludur.
Madde 27- Genel Müdürlük , ana hizmet ve görevleriyle ilgili konularda bakanlıkça
belirlenen esaslar dahilinde diğer kamı kurum ve kuruluşları ile işbirliği ve koordinasyon
sağlamakla görevli ve yetkilidir.
Madde 28- Genel Müdürlük hizmet alanına giren konularda mahalli idarelere
koordinasyonu sağlamaktan sorumludur.
136
Madde 29- Genel Müdürlük, kanunla yerine getirmekle yükümlü olduğu hizmetleri
tüzük, yönetmelik ,tebliğ,genelge ve diğer emirlerle düzenlemekle görevle ve yetkilidir.
Yetki Devri
Atama
Madde 31- 23.04.1981 tarih ve 2451 sayılı Kanun kapsamı dışında kalan görevlerden
1-4 derecele kadrolara Genel Müdürün teklifi üzerine Bakan , diğer bütün görevlilerin
atanmaları ise Genel Müdür tarafından yapılır .Ancak Bakan ve Genel Müdür bu yetkilerini
gerekli gördüğü alt kademelere devredecektir.
Kadrolar
Madde 33-Genel Müdürlüğün katma ve döner sermaye bütçeleri ile diğer kanuni ve
kazai yollardan temin edilmiş bütün taşınır ve taşınmaz mal varlığı ve kıymetler ile idarede
mevcut olma emvali Devlet malı hükmünde olup haczedilemez ve kamulaştırılamaz imar ve
kıymetler aleyhinde suç işleyenler Devlet malları aleyhine suç işleyenler gibi cezalandırılır.
Taşınmaz mallar hiçbir vergi, resim ve harca tabi olmaksızın Genel Müdürlük hakkında tescil
işlemi görür.
Madde 34- Genel Müdürlük Merkez ve Taşra teşkilatı leh ve aleyhine açılmış ve
açılacak her nevi dava ve icra takipleri Genel Müdürlük merkezinde avukat sıfatının haiz
hukuk müşavirleri ve avukatlarınca, taşra kuruluşlarında Orman Bölge Müdürlükleri, orman
müdürlükleri ve orman şeflikleri avukatlarınca, avukat bulunmayan yerlerde veya zamanlarda
yetki verilen memurlarca yürütülür. Taşra teşkilatından Bakanlığın muvafakati ile sözleşmeli
avukatlar istihdam edilebilir. Hukuk müşavirleri ,merkez ve taşrada görevli bütün orman
avukatları hukuk müşavirleri ile Genel Müdürlük hukuk müşavirliğinde ve taşra teşkilatının
dava takibi yapılan birimlerinde çalışan memurlar ve sözleşmeli avukatlar 1389 sayılı Kanun
ve ilgili mevzuat bilgilerinden faydalanır.
137
Gelirler
Anlaşmazlıkların Hali
Madde 36- Bir sözleşme olsun olmasın Genel Müdürlük ile Devlet daireleri müessese
ve teşekkülleri veya gerçek tüzel kişiler arasında çıkan ve henüz kaza mercilerine, mahkeme
veya icraya intikal etmemiş bulunan uyuşmazlıklarının sulh yoluyla halinde, anlaşma veya
sözleşmelerin değiştirilmesinde veya bozulmasında, maddi ve hukuki sebeplerle dava ve icra
takibi açılmasında veya açılan dava ve icra takibine devam edilmesinde veya aleyhte
neticelenenlerin yüksek dereceli merci ve mahkemelerce incelenmesini istemekte fayda
umulmayan hallerde bunlardan vazgeçilmesinde, açılmış dava ve icra takiplerinin sulh
yoluyla hallinde yarar görüldüğü takdirde tanınacak veya tertip olunacak hak ve işin ihtiva
ettiği menfaatleri:
Yukarıda belirtilen parasal sınırlar her yıl Bütçe Kanunları ile tespit edilir.
Mevzuu kalmayan veya yanlışlıkla açıldığı anlaşılan veya Genel Müdürlüğe ait hak ve
menfaati muhtevi bulunmaya davalarla icra takipleri, miktar veya değeri yukarıda belirtilen
parasal sınırlara tabii olarak iptal edilir. Dava ve icra kayıtları terkin olunur.
Dava ve icra takiplerinde aleyhte verilen kararlara karşı yüksek dereceli merci ve
mahkemelere başvurulmadan vazgeçilmesi ile idarece müdahale olunan ceza davalarında,
sucun sabit olmaması, failinin tutuklanan şahıs olmadığının sabit bulmaması sebebiyle verilen
beraat ve takipsizlik kararı hakkında da yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.
138
Tashihi kara veya iadeyi mahkeme veya 3533 sayılı Kanuna göre hakemlerce verilmiş
olan kararlara karşı, itiraz yoluna gidilip gidilmemesinin takdiri davayı takip eden Daire
Amirine veya avukata aittir.
Zaman aşımı ve hak düşürücü sürenin geçmesini önleyecek tedbirleri ilgililerle almakla
mükelleftir. Yukarıdaki fıkralar hükümlerine uygun bir karar alınmış olmadıkça dava ve icra
takiplerinin açılması ve tamamen veya kısmen aleyhe sonuçlanan davalara icra takiplerinde,
yüksek dereceli mercilerde incelenmesi mümkün olanlar hakkında kanun yoluna gidilmesi
mecburidir. Bu mecburiyeti yerine getirmemek suretiyle hukuki veya maddi sebeplerle
bozulması mümkün bir hükmün kesinleşmesine ve bir hakkın kaybolmasına sebep olan
avukatlarla, Daire Amirleri hakkında kanun takibat yapılmakla beraber, meydana gelen zarar
kendilerine tazmin ettirilir.
Madde 37- Genel Müdürlük avukatı bulunmayan yerlerde veya zamanlarda Genel
Müdürlüğün yargı mercilerindeki temsilini ve bunlara ait görevleri o yeri en yüksek dereceli
Orman memuru veya bu memur tarafından görevlendirilecek diğer herhangi bir Orman
memuru yapar.
Orman teşkilatı bulunmayan yerlerde genel müdürlükçe takibi gereken bütün idari
temsil eden hazine avukatınca, bu avukat yoksa mahalli mal memurunca takip edilir.
BEŞİNCİ KISIM
Son Hükümler
Madde 34- 4 Haziran 1937 tarih ve 3204 sayılı Orman Umum Müdürlüğü Teşkilatı
Kanunu ve bu kanunun ek ve tadillerinden halen yürürlükte bulunan 24 Temmuz 1940 tarih
ve 3904 sayılı, 6.7.1960 tarih ve 75 sayılı, 24 Haziran 1965 tarih ve 636 sayılı kanunlar ile 25
Haziran 1945 tarih ve 4767 sayılı, 13 Şubat 1981 tarih ve 2384 sayılı kanun ve bu kanunun
hükümlerine aykırı diğer kanunların hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır.
139
GEÇİCİ HÜKÜMLER
Geçici Madde 2- Bu kanun ile yapılan yeni düzenleme sebebiyle kadroda görev
unvanları değişmeyenler yeni kadrolarına atanmış sayılırlar.
Kadro ve görev unvanları değişenler veya kaldırılanlar, yeni bir kadroya atanıncaya
kadar durumlarına uygun işlerde görevlendirilirler ve eski kadrolarına ait aylık,ek gösterge ve
her türlü hakları , yeni görevlerinde kaldıkları sürece şahıslarına bağlı olarak bağlı tutulur.
Yürürlük
Yürütme
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç ve Kapsam
Amaç
Kapsam
Madde 2- Bu yönetmelik;
a) Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir şekilde
orman sınırları dışında kalmış ormanların, tüzel kişiliğe sahip kuruluşlarla, gerçek
kişilere ait ormanların kadastrosu ve bu ormanlar içerisinde ve bitişiğinde bulunan
her çeşit taşınmaz malların bu ormanlarla olan müşterek sınırlarının tayin ve
tespitinin yapılmasına,
b) Orman Kanunu ’nun 2/B maddesine göre, orman sınırları dışına çıkarılacak
yerlerin tespiti ve tefrikine
c) Orman kadastro komisyonlarının kuruluş, atama, görev ve yetkilerine,
d) Devlet ormanı olarak sınırlandırılan ve hakkında orman kadastro işlemi kesinleşen
ormanların tapuya tescil olunmasına,
ait iş ve işlemleri ihtiva eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Kuruluş, Atama ve Seçim
Kuruluş
Atama ve Seçim
A) Başkanın atanması;
Orman kadastro komisyonu başkanlığına, orman işlerinde en az 3 yıl çalışmış orman
yüksek mühendisi veya orman mühendisi atanır.
B) Üyelerin atanmaları;
141
Ziraat yüksek mühendisi veya ziraat mühendisi veya bunların bulunmaması halinde
ziraat teknisyeni atanır.
Orman kadastro komisyon başkanı, ormancı üye ve ziraatçı üyelerin atamaları Tarım
Orman ve Köy İşleri Bakanlığınca yapılır.
Çalışma yapılacak yerlerin mahalli ziraat odasınca ziraat odası olmayan ilçelerde
yapılan çalışmalarda il ziraat odasınca görevlendirilecek bir asil bir yedek üye,
Orman kadastro komisyonu başkanının yazılı isteği üzerine tespit edilir. Tespit edilen
üyelerin ad ve adresleri komisyon başkanlığına bildirilir.
Bilirkişilerin Seçimi
Kısıtlı veya yüz kızartıcı suçlardan hükümlü bulunmayan, 40 yaşını bitirmiş olan ve
mahallin özelliklerini, taşınmaz malların eski ve yeni sahiplerini, zilyetlerini, taşınmaz
malların bulunduğu yerlerin mahalli adlarını bilen bir asil bir yedek bilirkişi seçmelerini ister.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Görevler
a) Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir şekilde
orman sınırları dışında kalmış ormanların, tüzel kişilere sahip kuruluşlara ve
gerçek kişilere ait özel ormanların kadastrosu ve bu ormanların içinde ve
bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmazların ormanlarla müşterek sınırlarını tayin ve
tespit etmek,
b) 6831 sayılı Orman Kanunu ’nun 2/B maddesine ait uygulamayı yapmak,
c) Orman tahdit veya kadastrosu daha evvel yapılmış yerlerde 2/B madde uygulaması
sırasında bağlantı kurulacak gerekli orman sınır noktalarını aplike etmek, 2/B
madde uygulaması sonucunda ortaya çıkan yeni orman sınırlarını tespit etmek,
d) Daha önce tahdidi veya orman kadastrosu yapılan, fakat ölçüm ve haritalama
bakımından günün tekniğine uymayan, uygulamada güçlük çekilen köy veya belde
sınırları içinde kalan orman sınır hattının tamamının, merkezden izin almak
şartıyla aplikesini yapmak, aplikasyon tutanaklarını usulüne göre tutmak,
haritalarını tekniğine uygun olarak yapmak,
Çeşitli mevzuatta yer alan ve komisyon olarak yapılması gerekli bulunan orman
kadastrosu ile lakalı iş ve işlemleri yapmak ile görevlidirler.
Madde 10- Üyeler komisyonların arazi çalışmalarına katılır, başkanın vereceği işleri
yapar.
Kanuna uygun olarak görüşlerini bildirir, oylarını kullanır.
Bilirkişilerin Görevleri
Madde 12- Orman Kadastro Komisyon başkanları emrinde bulunan diğer elemanlar,
komisyon başkanının görevlendirdiği yerlerde ve işlerde çalışırlar.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çalışma Alanlarının Tespiti ve İlanlar
Bu onayın bir suretiyle iş emri, gereği yapılmak üzere Orman Kadastro Komisyon
başkanlarına gönderilir.
Madde 14- Orman Kadastro Komisyonlarının çalışma alanı ilçedir. Bir ilçede
başlatılan çalışmalar bitirilmeden zaruri haller dışında diğer bir ilçeye geçirilmez.
Bir belde veya köyde Orman Kadastro Komisyonunun çalışmalarının sona ermesi, o
beldede veya köyde mevcut bütün ormanların kadastrosunun ve 2/B madde uygulamalarının
tamamen bitirildiğini ifade eder.
İlanın yapıldığı radyo, yayın bülteninin bir nüshası ilgili orman bölge müdürlüğüne ve
komisyon başkanlığına gönderilir.
Madde 16- Orman Kadastrosu ve 2/B madde uygulamasının başlama tarihi, komisyon
başkanlığı tarafından tayin ve tespit edilerek çalışılacak belde ve köylerle bunlara bitişik belde
ve köylerde en az 15 gün önce bu belde ve köylerin uygun yerlerine asılacak ilan kağıdıyla
duyurulur. Durum bir tutanakla tespit edilir. Ayrıca, ilgili orman işletme müdürlüğü ile
Maliye ve Gümrük Bakanlığının mahalli birimine çalışmaya başlamadan en az 15 gün önce
yazıyla bildirilir.
Yerinde yapılan ilana rağmen ilgililerin bulunmamaları Orman Kadastro ve 2/B madde
uygulamaları çalışmalarını durdurmaz.
Sınırlama işinin herhangi bir sebeple aksaması veya komisyonun büro çalışmalarına
geçişi veya bu işin ertesi yıla kalması halinde çalışmalara öncelikle buralardan başlanır.
Başlama günü ilgililere duyurulmak üzere aynı belediye başkanlarına veya köy muhtarlarına
ilgili orman işletme müdürlüğü ile Maliye ve Gümrük Bakanlığı’nın mahalli birimine yazılı
olarak bildirilir. Yazıların tebellüğ şerhi bulunan ikinci nüshası dosyasında saklanır.
145
BEŞİNCİ BÖLÜM
Belge ve Bilgilerin Toplanması
c) 6831 sayılı Orman Kanunun 3. Maddesine göre orman rejimine alınmış yerlere,
ç) 6831 Sayılı Orman Kanunun 13. Maddesinin (B) bendine göre Devlet Ormanı
olarak ağaçlandırılan ve ağaçlandırılacak yerlere,
e) 6831sayılı Orman Kanunun 1744 sayılı kanunla değişik 2. Madde uygulaması ile
orman sınırları dışına çıkarılan yerlere,
i) Ormanlarda 6831 sayılı orman kanununun 17. Maddesi kapsamına giren açma,
işgal ve yerleşmeler için açılmış davalarla, kesinleşmiş olanlara ait belge ve
bilgileri,
l) 6831 sayılı orman kanununun geçici 1. Maddesi ile aynı kanunun 1744 sayılı
kanunla değişik geçici 1.maddesine göre yapılmış bildirir, gerekçeli müteala,
tutanak ve arzla uygulanabilecek nitelikteki harita ve krokileri
146
n) İzin veya irtifak hakkı verilmiş sahalara ait bilgi ve belgeleri yazı ile ister.
Madde 18- Orman kadastrosu yapılacak yerlerin daha önce tapulaması yapılmış ise
kadastro pafta örnekleri, tapu kayıt örnekleri, gerekli diğer bilgi ve belgeler ilgili tapu sicil ve
kadastro mühendislikleri ile Tapu Kadastro Bölge Müdürlüklerinden temin edilir.
Madde 19-Komisyon başkanlarınca ilçe, ilçe, belde ve köy sınırlarına ait belgelerin
tasdikli örneği ile köy ve köylere bağlı mahallelerin adlarını gösterir tasdikli liste örneği
mülki amirler kanalı ile temin edilir.
ALTINCI BÖLÜM
Vasıf Tayini ve Mülkiyete Ait Hususlar
Madde 20- 6831 sayılı orman kanununun 1. Maddesi uyarınca orman tanımı
kapsamına giren ve istisna bentleri uyarınca orman tanımı dışında kalan yerler için yapılacak
vasıf tayinine esas olan unsurların teknik ve hukuki anlamları aşağıda açıklanmıştır.
a) Ağaç;
En az 8 metre ve daha yukarı boy yapabilen kökü, gövdesi, tepesi olan odunsu
bitkilere, yaşı, çapı ne olursa olsun ağaç denir.
b) Ağaççık;
c) Kapalılık ve topluluk;
Kapalılık;
Ağaç ve ağaççık tepe çatılarının bulundukları sahaya göre toprağı siperleme oranıdır.
Topluluk;
Ağaç ve ağaççıkların veya her ikisinin aşağıdaki esaslara göre beraberce bulundukları
saha üzerinde tabi olarak 0.1 ve daha fazla kapalılık teşkil etmesi halidir.
147
Devletin hüküm ve tasarrufunda olup, orman kapsamı içinde bulunan bir sahada
kapalılık 0.1’den aşağıda bulunursa ve hatta çeşitli sebeplerle üzerindeki orman örtüsü
(vejetasyonu) tamamen kaldırılmış olsa da bu sahalar yine de orman sahası olarak muhafaza
edilir. Bir yerin orman olup olmadığının tayininde topluluk unsuru diğer unsurlarla birlikte
mütalaa edilir.
Ormandan beklenen teknik ekonomik ve müşterek faydaları asgari bir şekilde dahi
olsa yerine getirebilen ve ormancılık ilim ve tekniği bakımından devamlı şekilde veya
muayyen dönemlerde teknik müdahaleyi icap ettiren ağaç ve ağaççıkların bir arada bulunması
topluluk halidir.
Ayrıca topluluk ile birlikte sahanın orman kapsamı içinde olup olmadığı, meyli,
erozyon şiddeti,iklim ve su rejimine olan tesir dereceleri, seri ve bölme bütünlüğü gibi esaslar
da dikkate alınır.
d) “Yerleri” kavramı
Ağaç ve ağaççıkların veya her ikisinin kapadığı yerler ile ağaç ve ağaççıkları tabii ve
suni etkilerle kaldırılmış sahalardır.
e) Sazlıklar;
Bataklıklarda yetişen bir senelik veya birkaç senelik otsu veya yarı odunsu bitkilerdir.
Step formasyonu, ağaçsız ve yazın kuruyan toprağı muntazam bir tarzda ve seyrekçe
örten bir bitki örtüsüne malik formasyondur.
g) Dikenlikler;
h) Parklar,
Köylerde ve beldelerde kamu idaresince tefrik veya tesis edilmiş ağaç veya ağaççık
ihtiva eden yerlerdir.
İ) Mezarlıklar,
Köy, kasaba ve şehir halkının ölülerini defnettiği kadim yerlerdir. Bu yerler, Belediye
veya köy tüzel kişiliği adına tescile tabidir. Henüz tescil görmemiş, fakat kadim mezarlık
olarak kullanan yerler mezarlık sayılır.
i) Sahiplilik;
Kişilerin taşınmazlar üzerindeki mülkiyet iddialarının her türlü geçerli resmi belge ve
kayıtlarla ispatlanmaları haldir.
148
(E) bendinde hakim unsur, civar ormanlarda tabii olarak yetişmeyen ağaç ve
ağaççıkların bulunması halidir. Özel şahısların ağaçlandırdıkları bu sahalar özel mülkiyete
konu olabilen sonuçta zilliyetlikle de iktisabı mümkün olan sahalardır.
(F) bendinde bahsedilen tarım arazisi olarak kullanılan yerlerdeki dağınık veya yer yer
küme ve sıra halindeki her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerlerde sahiplik; orman içinde ve
bitişiğinde tapu ile, bitişik alanlar dışında ise tapu kaydı veya diğer tasarruf belgeleri ile
mümkündür.
(H) bendinin baş tarafından geçen fıstık çamlıkları ve palamut meşelikleri kamu
emlaki niteliklerinde de bulunabileceğinden bunlara sahiplik tapu ile mümkün olmaktadır.
Ancak, fıstık çamlıkları ve palamutluklar, ziraat arazileri içinde sıravari dağınık ve küme
halinde bulunmaları bahis konusu olduğu hallerde bu gibi sahalar (F) bendi kapsamında
mütalaa edilir.
(H) bendinin sonunda geçen her nevi meyveli ağaç ve ağaççıklar ile (i) bendinde geçen
zeytinliklerin mevcut olduğu yerlerde zilyetliklerde iktisap mümkündür.
(G) bendi kapsamına giren ağaç ve ağaççıklarla kaplı yerlerde, yüz ölçümü 3
hektardan yukarı bulunmayan her nevi ağaç ve ağaççıkların bulunduğu yerlerde sahiplik tapu
ile mümkündür.
Ancak, ziraat arazileri içerisindeki sıra ve dağınık haldeki ağaç ve ağaççıklarla, yüz
ölçümü 3 dekarı geçmeyen küme halinde ağaç ve ağaççıkların bulunduğu yerlere zilyetlikle
sahip olmak mümkündür.
k) Küme,
Kapalılık derecesi 0,1 den fazla olan ve aynı zamanda en çok 3000 m²büyüklüğündeki
ağaç ve ağaççıklardır.
l) Sıra;
Küme vasfını taşımayan ağaç ve ağaççıkların bir veya birkaç sıra halinde bir biri
ardına yer almasıdır.
m) Dağınık olma,
Devlet ormanlarından; tarla, bağ, bahçe gibi kültür arazileri, özel orman, tahsisli mer’a
ve toplu yerleşim alanları; 6831 sayılı orman Kanunun 1. Maddesi istisna bentlerine göre
orman sayılmayan arazi çeşitleri, ayrıca nehir, ırmak, yaz-kış devamlı akan ve genel olarak
yatağı değişmeyen dere, 5658 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden evvel mevcut olan devlet
karayolu ve demiryolu ile yarıntı ve kayalıklarla, ayrılma halidir.
o) Maki ve funda;
Kserofil bünyeli, herdem yeşil sert ve çoğu zaman dikenli yapraklı ağaççıkların teşkil
ettiği bitki formasyonudur.
Yurdumuzda makiler;
Mersin(Myrtus communins), Defne,(Lauruis nobilis), Sandal (Arbutus andrachne),
kocayemiş (Arbutus unedo), Pırnal meşesi (Quercus ilex), Kermes meşesi (Qurcus coccifera),
Katran Ardıcı (Juniperus oxycedrus), Katır tırnağı (Spartium junceum), Kurtbağrı (Ligustrum
vulgare), Keçiboğan (Colicomate spinosu), erguavan (Cercis sliquastrum), Tesbih çalısı
(Styrax officinalis), Karaçalı (Paliurus acuelatus), Herdemtaze (ruscs acuelatus), Keçiboynuzu
(Ceratonia sliqua), Peruka çalısı (Cotinus coggygria), Akçakesme ((Philyrea lotifolia),
Menengiç (Pistacia trebinthus), Sakız (Pistacia lentiscus), Boyacı sumağı (Rhus cotinus),
Yabani zeytin-Delice (Olea avrupae var.oleaster), Kokarçalı (Anagyris foedita), Zakkum
(Nerium oleander), Pembe çiçekli laden (Cistus cretigus), Beyaz çiçekli laden (Cistus
salvifolius), Tüylü laden (Cistus villosus), Badem yapraklı ahlat (Phyrus amygdaliformis),
Yabani kuşkonmaz (Asparagus acutifolius), ve benzeri bitkiler olarak bulunur.
Funda, ağaç fundası (Erica arborea) ve pembe çiçekli funda (Erica verticillata), Erica
cinsi bitkilerdir.
p) Otlak (Mer’a)
Üstünde hayvan otlayan otsu bitkilerin tabii olarak yetiştiği açık alanlar olup, bir veya
daha fazla köy ve kasaba halkına ait hayvanların ot ihtiyacını temin etmek amacıyla tahsis
edilmiş arazilerdir.
r) Yaylak ve kışlak;
Orman Kanunun 17. Maddesi 2. Fıkrası kapsamı dışında orman içi açıklıkları ile
orman sınırları üzerinde kalan ve bir veya birkaç köy veya kasaba ahalisinin hayvanlarını
otlatmak üzere eskiden beri kullanılan ağaçsız, otlu, orman içi veya, orman dışı münferit
yerler yaylaktır.
Hayvanların kışı geçirmek üzere indikleri otu bol olan kuytu yerler, köylülerin
hayvanlarını otlatmak ve sulamak üzere eskiden beri bir veya daha ziyade köy ve kasabaya
tahsis edilmiş ılıman iklimli ve fazla yüksek olmayan yerler kışlaktır.
Madde 21- Belde veya köylerin ormanlar içinde ve bitişiğindeki toplu ve dağınık
arazileri ile münferit yerleşim yerlerinin vasıflarının tayini ve sonuçta devlet ormanı sınırları
içerisinde alınıp alınmama hususunda verilecek kararlar sırası ile ,komisyon teknik
150
Orman sınır hattına bitişik olup da komisyonca, “orman sayılmayan yerler” olarak
karar verilen sahalar için sahiplilik veya şagili olduğunu ileri süren şahıslar veya kanuni
mümessilleri veya vekilleri mahallinde bulunmazsa bilirkişi beyanları esas alınır.
Ancak, bu beyanlar toplu, muteber belge veya mahkeme kararı ile teyit edilmedikçe
sahipliliğe veya şagiliğe müstenit olamaz.
d) kayıtları bulunmayan tapu senetleri, açıktan ,verilmiş veya mahallince tapu arşivine
gönderilmemiş sonuçta kaydı bulunmayan senetler.
Emlak’ı şahaneye ait gayri menkullerle ilgili akit ve tescil işlerinin kayıtlarının
tutulduğu emlak-i hümayun komisyonlarınca verilen senetler.
1288 Tarihinden başlayarak aralıklı olarak devam etmiş bulunan tahrir yoklamaları
neticesinden tesis edilen defter kayıtları ilgilisince harç ve rüsum verilmemiş ve bu nedenle de
kaza veya liva meclisince tasdik edilmemiş kayıtlar
h) Kamu yararı olmadan ve bedel alınmadan verilmiş mülknameler ile sanat ve ticaret
için devletten izin alındığını gösteren gediklere ilişkin muhasebatı atike kayıtları.
Madde 22- Şehir, kasaba ve köy yerleşim yerlerini çevreleyen ve orman sınırına kadar
devam eden ziraat alanları içindeki topluluk teşkil eden ağaç ve ağaççık sahaların durumu bu
yönetmeliğin 20. Maddesinde konulan esaslara göre tetkik olunur ve karara bağlanır.
A) 6831 sayılı Orman Kanununun 1. Maddesine göre, orman sayılan ve eskiden beri
devlete ait olduğu bilinen ormanlar, orman içindeki kültür arazileri dışında 6831 sayılı
kanunun 17. Maddesinde yer alan orman içinde bulunan tabiaten ağaç ve ağaççık ihtiva
etmeyen ekseri ahvalde otsu bitki veya bazı ahvalde yer yer odunsu bitkiler ihtiva eden
açıklıklar
E)6831 sayılı kanunun 13. Maddenin (B) bendine göre orman olarak ağaçlandırılan
veya ağaçlandırılacak yerler.
F) 6831 sayılı kanunun 24. Maddesine göre kamulaştırılan yerlerle diğer suretle orman
yetiştirilmek üzere kamulaştırılan yerler
4785 sayılı kanunla devletleştirilmiş ormanlar ile yukarıda belirtilen (B) ,(D);(E),(F)
ve (G) bentlerine göre orman rejimine girmiş olan sahaların herhangi bir şekilde
komisyonlarca sınırlama dışı bırakılmış veya orman sayılmamış olması bu yerlerin orman
olma vasfını ortadan kaldırmaz.
Bu gibi yerlerin orman sınırları dışında kaldığı tespit edildiğinde orman sınırları içine
alınarak haritasına işlenir. Arazide orman sınırları buna göre düzeltilir. Tutanak defterlerinin
sırası gelmiş sayfasında da durum etraflıca izah edilir.
Devletleştirilmiş ormanlar; sahiplerince 4785 sayılı kanunun 5. Ve 5658 sayılı
kanunun geçici 1. Maddesinde tayin edilen müddet içerisinde gerekli başvurmalar yapılmış ve
152
a) Bu ormanın 4785 sayılı kanunun yürürlük tarihi olan 13.07.1945 günü itibariyle
mevcut olması
c) İktisabının haklı bir sebebe dayanması, tesis edildiği tarihteki mevzuata uygun
bulunması, tapunun mevkii, hudutları ve cinsi itibariyle iddia edilen araziye uygun bulunması
c)Kamu malları kapsamına giren intifai belirli bir köy, kasaba veya şehir halkına tahsis
edilmiş bulunan otlak, kışlak ve yaylak gibi araziler,
d)6831 sayılı kanunun 1. Maddesi j bendine göre orman ve toprak muhafaza karakteri
taşımayan funda ve makilerle örtülü yerler,
c)Kesinleşmiş mahkeme ilamı veya bakanlık olur’u ile teşekkül eden özel ormanlar,
153
d)4785 sayılı kanunun yürürlük tarihi olan 13.7.1945 gününden sonra orman idaresi
hasım gösterilerek açılan dava sonunda alınan tapuların kapsadığı saha içerisinde kalan
ormanlar,
e)Tapu ile sahipli arazi içerisinde bulunan ve 4785 sayılı kanun un yürürlük tarihinden
sonra tabii olarak ekim-dikim yoluyla yetiştirilmiş ormanlar.
Vüs’atte belirgin bir hata var ise hatanın nereden kaynaklandığı etraflıca tutanakla
belirtilmek suretiyle gerçek duruma itibar edilir.
Devlet ormanları ,gerçek veya tüzel kişilere o günkü mevzuata aykırı olarak intikal
etmiş ise , bu durum tutanakta açıkça belirtilmek sureti ile devlet ormanı olarak sınırlandırılır.
Tapunun orman olan kısımları hakkında bu yönetmeliğin 29.maddesinin hükümleri uygulanır.
Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan ve gerçek yüzölçümleri tapuda yazılı
miktardan fazla olan 4785 sayılı kanunun kapsamına girmeyen özel veya tüzel kişilere ait
ormanlar sınırların sabit ve muayyen olması halinde sahipleri adına, sınırların sabit ve
muayyen olmaması halinde tasarrufu tetkik edilen ormanın bulunduğu mevkiye en yakın ve
saha ile kuvvetli münasebeti bulunan, tapuda yazılı sınırları cihet ve vasıf bakımından uygun
olan sabit hudutlara göre tapuda yazılı saha miktarını geçmemek üzere sahipleri adına geri
kalanı devlet adına sınırlandırılır.
Tüzel kişiliğe sahip kamu kuruluşlarına ait ormanlarda 6831 sayılı kanunun 47.,
gerçek kişiliğe ve tüzel kişiliğe sahip özel kuruluşlara ait ormanlarda da aynı kanunun
52.maddesine aykırı işlemler tespit edildiğinde yapılan işlemin iptali hususu ilgili devlet
orman işletme müdürlüğüne bildirilir.
Her iki halde de sınırlamaya itiraz davası açılmamış olsa dahi mülkiyet durumu dava
sonunda belirlenir.
Madde 27- Bir ilçede çalışmaya başlayan orman kadastro komisyonunca, ilçede 4785
sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden sonra tapulama yapılmış ise, orman hudutları ile ilgili
harita örneklerini tapulama dairesinden alarak sınırlama yapılacak ormanda tapulamaca
yapılan tespit, vasıf tayini yönünden bu yönetmelikte belirtilen kriterlere uygun olduğu
taktirde tapulama ile tedahüle ve uyuşmazlığa meydan vermeyecek şekilde orman
sınırlamasına devam edilir.
a) Evvelce makiye tefrik edilen fakat tevzii yapılmayan sahalarda 6831 sayılı
kanunun 1. Maddesine giren ancak istisna bentlerine girmeyen ormanlık alanlar.
c) 3573 ve 6777 sayılı kanunlara göre devlet ormanlarından tefrik edilmiş zeytinlik ,
sakızlık ve harnupluk sahalar için de (a) ve (b) bentlerindeki hükümler uygulanır.
d) Maki tefriki delicelik sahaların tespiti, tevzii, Temlik ve tapuya tescil işlemleri o
günkü mevzuata ve tahsis amacına uygun olarak kullanılıyor ise bu sahalar orman
sınırları dışarısında bırakılır.
Madde 29- Orman Kadastro Komisyonları orman olarak sınırlandırılan tapulu yerleri
gösterir harita, liste ve kadastro tutanaklarını ilanla birlikte ilgili orman işletme müdürlüğüne
155
gönderir. Orman işletme müdürlüğü kesinleşen orman sınırları içerisinde kalan parsellere ait
hukuken geçersiz hale gelmiş tapuların kısmen veya tamamen iptali için gerekli işlemleri
yapar.
YEDİNCİ BÖLÜM
2/B maddesine Göre Orman Sınırları Dışına Çıkarılacak Yerlerde Yapılacak Çalışmalar
Madde 30- 31.12.1981 gününden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam
olarak kaybetmiş yerlerden;
a) Tarla, bağ, bahçelik, meyvelik, fındıklık, fıstıklık (Antep fıstığı, Çam fıstığı) gibi
çeşitli tarım alanları olarak kullanılmasında yarar bulunan yerler.
Devlet ormanı ise, hazine adına, hükmü şahsiyeti haiz müesseselerine ait ormanlar ise
bu müesseseler adına, hususi orman ise sahipleri adına orman sınırları dışına çıkarılır.
Uygulama kesinleştikten sonra ilgililerin müracaatı üzerine tapuda tashih ve tescil işlemleri
yapılır.
Yukarıdaki hükümler evvelce sınırlaması yapılmış yerler ile, 3302 sayılı kanunun
yürürlüğe girmesinden önce 6831 sayılı orman kanununun 1744 sayılı kanunla değişik 2.
Madde uygulaması yapılmış yerlerde ve yeniden yapılacak orman kadastrosunda, orman
kadastro komisyonlarınca uygulanır.
Bu madde hükümleri muhafaza ormanı, milli park olarak ayrılan, izin ve irtifak hakkı
tesis edilen ormanlık alanlarda ve 3. Madde ile orman rejimine alınan yerlerde bu niteliklerin
devamı süresince, yanan orman sahalarında ise hiçbir şekilde uygulanmaz.
Madde 31- 6831 sayılı Orman kanununun 1. Maddesine göre, orman sayılan
yerlerdeki;
Yanan orman alanları, muhafaza ormanları, milli parklar, izin ve irtifak hakkı tesis
edilen ormanlar, orman olarak kamulaştırılan ve orman rejimi içine alınan yerler orman
sayılan yerlerden olma niteliklerini korurlar.
Tarım arazisi
Madde 33- Üzerinde ekim, dikim, bakım, yetiştirme yapılarak veya doğrudan doğruya
tabii faktörlerden faydalanılarak tarımsal üretime elverişli olan veya ıslah edilmek suretiyle
üretime elverişli hale getirilmiş bulunan araziye tarım arazisi denir.
Madde 34- Tarla, bağ, bahçelik, meyvelik, fındıklık, fıstıklık (Antep fıstığı, Çam
fıstığı) çay bahçesi ve benzeri haline getirilmiş olan ve bu şekilde kullanılmaları orman haline
dönüştürülmelerinden daha yararlı bulunan yerler tarım arazisi olarak kullanılmasında yarar
bulunan yerlerdir.
Madde 35- Bir yerin köy toplu yerleşim alanı olarak orman sınırları çıkarılabilmesi
için 31.12.1981 gününden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak
kaybetmiş ve;
a) Aynı günden önce inşaata başlamak suretiyle kadim köy ve köy kısımlarının,
yerleşim alanlarının devamı haline gelmiş yerlerden bulunması,
b) Ev, ahır, samanlık, ambar, avlu, gibi yapı ve tesislerle özel iş yerlerini, kamu
hizmeti gören bina ve tesisleri ihtiva eden arsa toplulukları ve bu toplulukların
içinde veya kenarında yol, alan ve arsa haline dönüşmüş yerlerden olması, aynı
günden önce inşaata başlanmamış ve hane sayısının –kamu binaları dahil –en az
10 veya nüfus sayısının 1980 nüfus sayımına göre en az 50 olması şarttır.
Madde 36- Bir yerin kasaba ve şehir toplu yerleşim alanı olarak orman sınırları
çıkarılabilmesi için 31.12.1981 gününden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam
olarak kaybetmiş ve; Aynı günden önce inşaata başlanmış yapı ve tesisleri ihtiva eden arsalar
ve bu arsalar içinde veya kenarında yol ve müştereken kullanılan alan halini almış yerlerden
olması gereklidir.
d) Şehir, kasaba ve köylere ait sınır hali hazır harita ve imar planları ve benzeri yazılı
belgeler,
g) Devlet istatistik Enstitüsü Başkanlığınca nüfus sayımları ile ilgili olarak yapılan
yayınlar,
h) Diğer belgeler,
Madde 38- Orman tahdit ve kadastrosu evvelce yapılmış yerlerde 2/B madde
uygulamalarında ilçe, belde ve köy bütünlüğü esastır.
Bir belde köyde başlatılan çalışmalar o köy ve beldenin sınırları içinde kalan bütün
ormanları kapsayacak şekilde ve eksiksiz olarak yapılır.
Madde 39- Orman kadastro komisyonları tarafından orman sınırları dışına çıkarılacak
yerler hakkındaki tutanaklar;
a) bu yerlerin hangi il, ilçe, köy, mevkii ve devlet ormanı işletme müdürlüğü ve
orman işletme şefliğinin sınırları içinde kaldığını
b) Bilim ve fen yönünden orman niteliklerini 31.12.1981 gününden önce tam olarak
kaybettiklerini ve tarım alanı olarak veya mera otlak, yaylak, kışlak haline
dönüşümlerinin bu tarihten önce vuku’a geldiğini
c) Şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim alanlarının
31.12.1981 gününden öncebilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak
kaybettiğini,
d) Tarla, bağ, bahçe, fındıklık, fıstıklık (antep fıstığı, çam fıstığı) gibi tarım
alanlarında veya mer’a yaylak ve kışlak haline dönüştüğünü ve bu hali ile
kullanılmasında yarar olduğunu,
158
f) Hangi hava fotoğrafı ve haritada yer aldığını, hangi poligon noktaları ile
çevrildiğini, belirtecek şekilde düzenlenir.
Madde 40- Sınırlama süreci içinde veya mahkeme kararı ile kesinleşmiş ormanlarda
bu yönetmelik hükümlerini uygulayacak olan orman kadastro komisyonları;
b) 6831 sayılı Orman Kanunun 2/B maddesinde yazılı nitelikleri taşıyan yerleri
orman sınırı dışına çıkarmak,
Evvelce sınırlaması yapılmış fakat orman tahdit ve kadastrosuna itiraz nedeni ile
mahkemeye intikal etmiş yerlerde 2/B maddesi şartlarını taşıyan yerler, ileride mahkemelerce
verilecek kararlar mahfuz kalmak kaydıyla hazine adına orman sınırları dışına çıkarılır.
Özel Ormanlar
Bu gibi yerlerde orman sınırları dışına çıkarılan yerler sahiplerine intikal eder.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Sınırlama
Bu şekilde ortaya çıkan hudutlar sadece orman kadastrosu ile ilgili muamelelere
müteallik münhasır olup mülki sınırların tashih ve tadilini icap ettirmez.
159
Komisyon Kararları
Madde 43- Orman kadastro komisyonları en az 3 üye ile çalışır. Oylamada çekimser
kalınamaz. Oyların eşitliği halinde başkanın katıldığı taraf çoğunluk sayılır.
Alınan karara iştirak etmeyen üyeler muhalefet şerhlerini tutanağa gerekçeli olarak
yazıp imzalamak zorundadır.
Madde 44- Orman kadastro komisyonları, ilk defa orman kadastrosu yapılacak
yerlerde öncelikle orman sınırlama işlerini yaparlar, sonra 6831 sayılı orman kanunun 2/B
maddesi hükümlerin uygular.
Daha önce tahdidi veya orman kadastrosu yapılan yerlerde ise önce kısmen veya
tamamen orman tahdit ve orman kadastrosunun aplikasyonu yapılarak orman sınırları
belirlenir, sonra 6831 sayılı orman kanunun 7.maddesine göre orman sınırlaması ve bilahare
2/B maddesi uygulaması yapılır.
Sınırlamanın Bitirilmesi
Madde 46- Komisyonlar çalıştığı belde veya köyün mülki sınırları içinde arazi,
fotoğraf, ve haritalar üzerinde yaptığı kontrol sonucu sınırlaması yapılacak orman
kalmadığında ve 2/B maddesine göre orman sınırları dışına çıkarılacak yer olmadığına dair
tutanak tanzim edilir.
Takip ve Kontrol
DOKUZUNCU BÖLÜM
Teknik İşler
Genel Esaslar
Madde 48- orman kadastro ve 2/B madde uygulamaları çalışmalarında yersel metot
esastır.
160
Fotoğrafta çıkmayan sınır noktaları ile bağlantı noktaları arasındaki orman sınırları
yersel olarak ölçülür.
Madde 49- 1/5000 Ölçekli Standart Topografik Harita ve daha büyük ölçekli
haritaların mevcut olduğu yerlerde yapılacak çalışmalarda orman sınırları haritada belirgin ise
bu sınırlara komisyonlarca aynen uyulduğu taktirde ayrıca ölçme yapılmaz. Orman sınır
hattının kısa mesafeli değiştiği yerlerde harita ve arazide mevcut belirli noktalardan
faydalanmak suretiyle de ölçme yapılabilir.
Madde 50- Orman sınır hattının kırıldığı her noktaya orman sınır numarası verilir.
Kıymetli ve orman aleyhine gelişmenin söz konusu olduğu arazilerde ortalama her 250
metrede bir diğer arazilerde ise ortalama her 500 m’de bir sabit orman sınırı noktası tesis
edilir. Tesis edilen noktaların birbirini görmesi sağlanır. Tesis edilen her nokta röperlenir.
Etrafta kafi derecede röper noktası yoksa ayrıca röper noktaları tesis edilir.
Ancak, orman sınırı ve harita üzerinde deniz, göl, dere, şose, yol veya kültür arazisi
gibi kesin ve değişmez hatlarla belli ise orman sınır hattının kırıldığı her noktaya sınır noktası
tesisine lüzum yoktur.
a) Orman sınır hattı en az iki uçtan nirengi noktasına veya koordinatları bilinen
noktalara bağlanır.
Her orman sınır noktasının bağlantı yapılan noktaya göre koordineleri alınır.
Madde 52- Orman kadastro haritasının 1/5000 ölçekli olarak hazırlanması esastır.
Kıymetli arazilerde daha büyük ölçekli haritalar hazırlanabilir. Ancak 1/5000 ölçekli
haritaların bulunmadığı yerlerde 1/10000 ölçekli haritalar yapılır. Bu taktirde ölçüler 1/5000
ölçekli haritanın gerektirdiği sıhhatte olacaktır.
161
Madde 53- Üzerine orman sınırları işlenen orman kadastro haritasından 1/25000
ölçeğine küçültmek suretiyle ilçe orman kadastro haritası hazırlanır.
Bu haritada köy, belde, orman ve 2/B madde uygulama sınırları ile önemli planimetrik
detaylar gösterilir.
ONUNCU BÖLÜM
Madde 57- Orman Kadastro Dosyasının bir nüshası onaylanmak üzere Orman bölge
Müdürlüğünce ilgili Valiliğe gönderilir. Valilik dosyayı onayladığını bir yazı ile Orman bölge
Müdürlüğüne bildirir.
Kadastro işlemleri valiliğin onayı ile yürürlüğe girer.
Madde 58-Valilikçe onaylanan kadastro tutanak suretleri haritaları ile birlikte orman
kadastro komisyonlarınca ilgili köy ve beldelerin uygun yerlerine asılmak suretiyle ilan edilir.
Ayrıca tutanak suretleri ve haritalar maliye ve Gümrük Bakanlığının ilgili kuruluşuna ve
Orman Genel Müdürlüğünün mahalli kuruluşlarına intikal ettirilir.
Bu ilanda;
162
d) Hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler tarafından açılacak sınırlamaya itiraz davalarında
hasmın OGM, orman sınırlarına çıkarma işlemlerine karşı ise hasım, Tarım Orman
Ve Köy İşleri Bakanlığı ve OGM, Tarım Orman Ve Köy İşleri Bakanlığınca
açılacak davalarda ise hasmın uygulama sonucunda lehine hak doğmuş gerçek ve
tüzel kişiler olduğu,
e) Sınırlamaya yapılan itiraz davalarının her türlü harç ve resimden muaf olduğu,
f) 2/B madde uygulamalarına dair itiraz davalarının ise harç ve resme tabi olduğu,
Bu ilandan sonra tutanak örnekleri ve haritalar ile ilanı tevsik eden belgeleri ihtiva
eden dosya komisyonca Orman Bölge Müdürlüğüne, İşletme Müdürlüğüne, İşletme Şefliğine
ve Maliye ve Gümrük Bakanlığının mahalli birimine, aynı gün birer yazı ile gönderilir veya
elden verilir.
Madde 59- İlan edilen orman sınırlama ve kanunun 2. Madde uygulamasına, Tarım
Orman ve Köy İşleri Bakanlığınca ilgili merciler nezdinde yapılacak itirazın usul ve esasları
Bakanlıkça belirlenir.
ONBİRİNCİ BÖLÜM
Tescil ve Arşiv
Madde 60- Mahkemece verilen ve kesinleşen kara, komisyonca tespit edilen sınırların
değiştirilmesini gerektiriyorsa bu iş arazi ve evrak üzerinde öncelikle mahalli orman
teşkilatına bu olmadığı taktirde merkezce görevlendirilecek elemanlara yaptırılarak ilgili
harita ve tutanağa işlenmek üzere gereken yerlere bilgi verilir.
163
Tescil Evrakı
Madde 61- Valilikçe onaylandıktan ve ilan edildikten sonra komisyon iki nüsha tescil
dosyası hazırlayarak ilgili Orman işletme Müdürlüğüne gönderir.
Tescil dosyasında;
a) Sınırlama tutanakları,
b) Haritalar,
c) Alanlar cetveli,
d) Çalışmalar yersel metotlarla yapılmışsa ölçü değerleri, poligon kanavaları, röper
krokileri ve noktaların koordinatları bulunur.
Tescil evrakı örneklerinin hangi gün ve sayılı yazı ile nereye gönderildiği, ayrıca genel
müdürlüğü ve Orman Bölge Müdürlüğüne bildirir.
Madde 62- Devlet ormanlarında, 2/B madde uygulaması yapılan belde veya köylerde
komisyonlarca bu uygulamalara ait tutanak, harita ve alanlar cetvelini ihtiva eden bir dosya
düzenlenerek merkeze gönderilir. 2/B maddesi uygulamaları kesinleştiğinde bu dosya
merkezce Maliye ve Gümrük Bakanlığına intikal ettirilir.
a) 3116 sayılı mülga Orman Kanunun geçici maddelerine göre istimlak ve tescil
edilmiş bulunan yerlerde,
b) 4785 sayılı kanuna göre karşılığı ödenmiş olan veya karşılığı ödenmediği halde bu
kanunun 10. Maddesine istinaden hazine adına tescil olunan yerlerde,
c) Bu muameleler dışında devletin özel mülkiyetinde görülen yerlerde, ormanların
kadastrosu yapıldığında eski sicil kayıtlarının terkini ile bu kadastro gereğince
tescilleri ilgili tapu dairesinden istenir.
Tapuya Tescil
Madde 64- Tescil evrakını tesellüm eden devlet orman işletme müdürlüğü,
164
a) 6831 sayılı kanunun 11. Maddesinde yazılı itiraz süresi geçmiş, itiraz edilmeden
komisyon kararı kesinleşmiş ise kesinleşen bu karara göre ,
b) Mahkemece verilen karar kesinleşmiş ise yönetmeliğin 60. Maddesinde yazılı
düzeltmelerin yapılmasından sonra,
Devlete ait ormanlar 6831 sayılı kanunun 11. Maddesi gereğince tapu dairelerince
hiçbir harç, vergi ve resim alınmaksızın olduğu gibi hazine adına tapuya tescil olunur.
Mahalli teşkilatça tescil ettirilen ve tapusu alınan ormanlara ait tapunun iki örneği
çıkarılır. Örneklerden birisi dosyasında bırakılarak, diğeri aslı ile beraber OGM ’ye gönderilir.
Madde 65- Orman kadastrosu ve tescili bitirilen ormanlar için OGM ’de ve ilgili
orman işletme müdürlüğünde sicil defteri tutulur.
Orman kadastro sicil defterinin ilgili sütununa o ormanın kadastrosu ile ilgili evrakın
bulunduğu arşiv numarası yazılır.
Madde 66- Kadastro komisyonlarınca her ilçe için bir ilçe orman kadastro dosyası
tutulur.
Bu dosyada;
a) ilçede sınırlama yapılacağını tayin eden bakanlık yazısı (oluru)
b) İlçede sınırlama yapılacağının ilan edildiğini tespit eden belgeler bunlarla ilgili
yazılar,
c) İlçe sınırlama haritası,
d) Tutanak defterinin aslı ile orman kadastro haritasının orijinallerinin ve ilçe orman
haritasının merkeze yollandığını gösteren yazılar.
e) Diğer belgeler,
Bulunur.
Madde 67- Kadastro komisyonlarınca her belde veya köy için bir orman sınırlama
dosyası tanzim edilir.
Bu dosyada;
165
Bulunur.
a)İller
b)Bu illere bağlı ilçeler
c)Bu ilçelere ait köy ve beldeler
Orman kadastrosu tutanak defterleri,birinci fıkrada yazılı sıraya uygun olarak tasnif
edilir, ayrı bir yerde saklanır.
Ayrıca il, ilçe, belde ve köy esasına göre alfabetik sıraya uygun olarak arama kılavuzu
yapılır.
ON İKİNCİ BÖLÜM
Diğer Hükümler
Madde-71 Bu yönetmeliğin yürürlük tarihinden önce seri veya köy usulüne göre
çalışmalar yapılırken belde veya köyün bir kısmının sınırlaması yapılmış ve ilan edilmiş bir
kısmının ilanı yapılmamış ise;
b)böyle yerlerde sadece belde veya köyün sınırlaması yapılmayan yerler için bu
yönetmelik hükümleri uygulanır.
Madde-72 Orman kadastrosu tamamlanan belde veya köylere ait orman sınır nokta ve
hatları orman kadastro komisyonlarınca 1/25.000 ölçekli haritalara aktarılır .1/25.000 ölçekli
pafta bütünlüğüne göre sınırlanması biten paftalara ait ozalit kopyalar, amenajman
ağaçlandırma ile ilgili birimlere ve orman işletme müdürlüklerine gönderilir .yapılacak bütün
ormancılık çalışmalarının bu sınırlara dayandırılması zorunludur.
ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Geçici Hükümler
Geçici Madde 1- 6831 sayılı orman kanununu değiştiren 3302 sayılı kanun yürürlüğe
girdiği tarihten önce 2896 sayılı kanundaki kanuni süreler içersinde taraflarca olan itiraz ve
iptal davaları mahkemelerce 6831 sayılı orman kanunun 2896 sayılı kanunla değişik
esaslarına göre yürütülür.
Geçici Madde 2-Bu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce orman sınırlama ve
orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine bağlanmışsa ancak tamamlanamamış yerlerde;
a) 6831 sayılı kanunun 1744 sayılı kanunla değişik hükümlerine göre ekipçe arazi
çalışmalarına başlanılmış herhangi bir sebeple ilan edilmemiş belde ve köylerin sınırlamaları
;evvelce yapılan çalışmalarda dikkate alınmak suretiyle bu yönetmelik hükümlerine göre
tamamlanır. Bu çalışmalarda ekipçe evvelce düzenlenen tutanak defterleri kullanılır. Tutanak
numaralarına ve parsel numaralarına ekibin kaldığı yerden müteselsilen devam olunur. Bu
167
belde ve köylerde daha evvel çalışmalar hangi metotla yapılmışsa aynı metotla
sonuçlandırılır.
c) 6831 sayılı kanunun 2896sayılı kanunla değişik hükümlerine göre başlanılmış arazi
çalışmalarının tamamı veya bir kısmı ikmal edilmiş veya herkesçe tasdik ve arşive edilmiş
olup henüz ilan edilmemiş belde ve köylerin orman sınırlama ve orman sınırları dışına
çıkarma işlemleri bu yönetmelik hükümlerine göre ve yeniden görevlendirilecek komisyon
tarafından tamamlanır.
d) 2896 sayılı kanuna göre orman kadastro ve 2.madde uygulaması yapılacağına dair
evvelce yapılan radyo ,resmi gazete ,il ve ilçe ilanları(günlük gazete veya mutat vasıta
ilanları)ile, 3302 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden evvel 2896 sayılı kanuna göre orman
kadastrosu ve 2/B madde uygulama çalışmaları yapılmış,kararları alınmış henüz bitirilmemiş
durumdaki belde ve köylere ait işe başlama ilanları aynen geçerli olup yeniden ilan
yapılmasına gerek yoktur.
2896 sayılı kanuna göre bütün ilanları yapılmış fakat orman kadastro ve 2/B uygulama
çalışmalarına girilmemiş belde ve köylerde 3302 sayılı kanuna göre işe başlama ilanları
yapılır.
ON BEŞİNCİ BÖLÜM
Yürürlük Ve Yürütme
Madde 73- 20 Mayıs 1984 gün ve 18406 sayılı resmi gazetede yayınlanan “6831
sayılı orman kanuna göre Orman Kadastrosu ve aynı kanunun 2/B maddesinin uygulanması
hakkında yönetmelik” yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlük
Yürütme
Madde 75- Bu yönetmelik hükümlerini Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanı yürütür.
168
KAYNAKÇA
Anıl, Y., 1974. Orman Köylerinin Oluşumuna Tarihsel Açıdan Bakış, Ormancılık Araştırma Enstitüsü
Dergisi, Yıl: 1974, Cilt: 20, Sayı: 2, Ankara, Türkiye.
Anon (1), 1993. Ormancılık Mevzuatı ve Uygulama Ön Çalışma Grubu Raporu, I. Ormancılık Şurası,
T.C. Orman Bakanlığı Yayınları, Cilt:I, Seri:13, Yayın No: 006, Ankara, Türkiye.
Anon (2), 1993. Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Ön Çalışma Grubu Raporu, I. Ormancılık Şurası,
T.C. Orman Bakanlığı Yayınları, Cilt: I, Seri: 13, Yayın No: 006, Ankara, Türkiye.
Can, H. Ve Güner, S., 1999. Hukukun Temel Kavramları, Siyasal Kitapevi, Ekim 1999, Ankara.
Çağlar, Y., 1986. Türkiye' de Orman Köylerinin Kalkındırılmasına Yönelik Etkinlikler, Milli
Prodüktivite Merkezi Yayınları, Yayın No: 340, Ankara, Türkiye.
Eraslan, İ., 1992. Türkiye'de Orman Amenajmanı ' nın Dünü Bugünü ve Yarını, Ormancılığımızda
Orman Amenajmanı‘ nın Dünü, Bugünü ve Geleceğine İlişkin Genel Görüşme Tebliği, T.C. Orman Bakanlığı
OGM Orman İdaresi ve Planlama Daire Başkanlığı, Ankara, Türkiye.
Evcimen, B. S., 1978. Türkiye ' de Orman Amenajmanı‘ nın Gelişimi (I. Bölüm: İmparatorluk Dönemi),
İ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları, İ.Ü. Yayın No: 2403, Or. Fak. Yayın No: 249, İstanbul, Türkiye.
Eryılmaz, A. Y., 1993. Ormancılık Öğretimi ve Bu Konuda Yapılmış Olan Yayınlar, I. Ormancılık
Şurası, T.C. Orman Bakanlığı Yayınları, Cilt: II, Seri: 13, Yayın No: 006, Ankara, Türkiye.
Gözübüyük; Ş., 1999. Hukuka Giriş ve Hukukun Temel Kavramları, Turhan Kitapevi, (13. Bası),
Ankara.
İnal, S., 1968. Türkiye'de Ormancılık Yüksek Öğretimi, İ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları, İ.Ü. Yayın No:
1270, Or. Fak. Yayın No: 123, İstanbul, Türkiye.
İnal, S., 1971. Türkiye'de Anayasa-Ormancılık İlişkileri, İ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları, İ.Ü. Yayın
No:1647, Or. Fak. Yayın No:171, İstanbul, Türkiye.
Kaygancıoğlu ve Arkadaşları, 1976. Orman Kanunu ve İlgili Mevzuat, Olgaç Matbaası, Ankara,
Türkiye.
Pulaşlı, H., 1994. Hukukun Temel Esasları, Mimoza Yayınları No: 11, Hukuk Dizisi No: 7 (İkinci
Baskı), Konya.
Özdönmez, M., İstanbullu, T., Akesen, A., 1989. Ormancılık Politikası, İ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları,
İ.Ü. Yayın No: 3553, Or. Fak. Yayın No: 401, Taş Matbaası, İstanbul, Türkiye.
Yüksel, Y., 1996. 4127 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmaları ile ilgili Kanun ‘un Çıkış Nedenleri ve
Getirdikleri, Yeşil Çerçeve Dergisi, Yıl: 7, Sayı: 35, İstanbul, Türkiye.