Professional Documents
Culture Documents
net/publication/302102529
CITATION READS
1 38,538
1 author:
Ferhat Sayim
Yalova Üniversitesi
86 PUBLICATIONS 173 CITATIONS
SEE PROFILE
Some of the authors of this publication are also working on these related projects:
All content following this page was uploaded by Ferhat Sayim on 11 February 2019.
*
Derleme:“Sağlık Piyasası ve Etik” Kitabının 51-63 sayfalarından hazırlanmıştır. “Ferhat
Sayım, Sağlık Piyasası ve Etik, Bursa, MKM Yayıncılık, 2011, s.51-63”
Sayım, Ferhat., Sağlık Piyasası ve Etik, Bursa, MKM Yayıncılık, 2011, s.51-63
Ayrıca yarar sağlama ve zarar vermeme ilkelerinin ayrı olarak ele alındığı ve
Aydınlatılmış Onam İlkesinin
eklendiği şekliyle Sağlıkta Tıp Etiği İlkelerinin beşli ayrımı da yapılmaktadır
(Orhan, 2007, s. 63-73).
Ya da 1-Yararlılık-Zarar Vermeme İlkesi/ 2-Özerklik/3-Dürüstlük ve
Doğruluk/ 4-Adalet/ 5-Gizlilik-Güvenirlilik ilkeleri şeklinde bir başka
ayrımdan bahsedebiliriz. (Pekcan, 2007, s. 7-9)
Bir başka çalışmada (Yıldırım G. , 2008, s. 15-18) da tıp etiği temel ilkeleri
1. Özerklik ve Özerkliğe Saygı İlkesi
2. Adil Olma İlkesi
Sayım, Ferhat., Sağlık Piyasası ve Etik, Bursa, MKM Yayıncılık, 2011, s.51-63
Hastaya verilen bilgiden sonra alınan onamın geçerli olabilmesi için bir takım
koşullardan bahsedilebilecektir. Bilgilendirme aşırı bir yönlendirme çabası
içermemeli, kişi onam verirken herhangi bir zorlanmayla karşılaşmamalıdır.
Hastanın onam vermeme yönündeki direncini kırmak amacıyla, önerilen tıbbi
işlemin risklerinin saklanması ya da hafife alınarak aktarılması, yararlarının
abartılması, yapılmaması halinde ortaya çıkabilecek olumsuzlukların
büyütülmesi zorlama niteliğinde kabul edilecektir. Onamın geçerliliği
açısından diğer bir koşul, onam verecek olan kişinin verilen bilgileri anlayıp
değerlendirebilecek, bunlara dayalı olarak karar verebilecek ve kararlarını
uygulamaya koyabilecek yeterlilikte olması olacaktır. Yeterlilik, kişinin
kendisiyle ilgili konularda karar verebilme, kendi çıkarlarını fark edip
koruyabilme kapasitesine sahip olması ve çocukluk, bunama, şuur
kapanıklığı gibi zihinsel yetileriyle ilgili sorunu bulunmaması halinde söz
konusudur. Yeterlilik bağlamında kişinin bir yandan algılama, düşünme,
değerlendirme, karar verme ve aldığı kararları uygulama becerilerine diğer
yandan bu melekelerle işlenecek tam ve doğru bilgiye sahip olması önemli
olmaktadır. Sınırlı yeterlilik düzeyine sahip kişilerin, düzeylerine uygun
biçimde aydınlatılması ve karara sınırlı ölçüde de olsa ortak edilmelerine
çalışılması etik açıdan uygun bir yaklaşım olacaktır (Yıldırım G. , 2008, s.
15-16).
B. Dürüstlük Ġlkesi
Bu ilke tıbbi etiğin çeşitli uygulama alanlarında farklı biçimlerde görülmekle
birlikte her birinde merkezi bir yerde bulunmaktadır. Hekim - hasta ilişkisi
bağlamında hiç bir etik ilkenin hekime hastasını aldatma hakkını vermediği
açıktır. Hekim hem hastasıyla olan sözleşmesinde (aktinde), hem de
uygulayacağı tanıda ve tedavide hastasını aldatmamalıdır. Çünkü her türlü
ahlakın temeli toplumsal sözleşmedir ve herkes ona uymak zorundadır.
Ancak bir hastalığın kötü gidişi (vahim prognoz) hastaya "bir idam hükmü
gibi" açıklanamaz Batı kültürlerinde bunu hastadan gizlemek hekime
sorumluluk getirirken, bizim yasal düzenlemelerimiz bu durumun hastaya
sadece hissettirilmesini, ama yakınlarına açıkça söylenmesini
gerektirmektedir (Arda, s. 158).
Doğruluk, insanlar karşısında gösterilen saygının bir parçası olarak beklenir.
İnsanlar kendileri hakkındaki gerçeği öğrenmeye ve kendilerine yalan
söylenilmemesi hakkına sahiptir. Çoğu kültürlerde doğruluk, insanların
birbirlerine olan güvenlerinin temel yapı taşlarından biri olarak
değerlendirilir (Pekcan, 2007, s. 8).
Sayım, Ferhat., Sağlık Piyasası ve Etik, Bursa, MKM Yayıncılık, 2011, s.51-63
E. Adalet Ġlkesi
Bu ilke "hakkaniyet kavramı" ile birlikte değerlendirilmelidir. Bir etik
yargıya ulaşırken söz konusu insanların eşit oldukları, bir başka deyişle
"toplumun kendilerine bağışladığı hakların tamamına sahip olmaları
Sayım, Ferhat., Sağlık Piyasası ve Etik, Bursa, MKM Yayıncılık, 2011, s.51-63
F. Özerklik Ġlkesi
"Özerklik" bireylerin bağımsız bir biçimde kendileri hakkında karar
vermeleridir. Bu karar verme sürecinde bulunması gereken bazı öğeler vardır.
Bunlar; bireyin özerk olması, seçimini özerk biçimde yapabilmesi, sergilediği
eylemini de bilinçli ve istekli olarak gerçekleştirebilmesidir. Bu kavram
"özerkliğe saygı" kavramını da beraberinde getirmektedir. Tıp
uygulamasında, özellikle klinik hekimlikte, etik açıdan üzerinde durulan
"hasta hakları" kavramı, "insan hakları", "vatandaş hakları" hatta "tüketici
hakları" kavramlarının tıbba yansıyan görünümü olarak değerlendirilebilir
(Arda, s. 159).
Ancak bireyin kendi isteğiyle özerkliğini hekime devrettiği durumlar da
olabilmektedir. Bu durumlarda da hastanın özerklik yükümlülüğünü üzerine
alan hekimin, hastasının değer ve kavramlarına ters düşen tıbbi kararları
Sayım, Ferhat., Sağlık Piyasası ve Etik, Bursa, MKM Yayıncılık, 2011, s.51-63