Professional Documents
Culture Documents
TOPRAKLARIN FİZİKSEL
ÖZELLİKLERİ
Toprakların fiziksel
özellikleri ile topraklardan
yararlanma amaçları arasında sıkı
bir ilişki vardır. Temel (zemin)
olarak toprağın taşıma yeteneği;
toprağın su tutma kapasitesi,
havalanması ve drenaj durumu;
bitki köklerinin gelişmesine
toprağın gösterdiği direnç, bitki
besin elementlerinin toprakta
tutulması ve bitkiye sunulması gibi
durumlar toprak fiziksel özellikleri
ile ilişkilidir ve fiziksel özelliklere
bağlıdır.
Bu nedenle toprakla
uğraşan herkesin toprak fiziksel
özelliklerini bilmesi zorunludur.
2.1. Üç Fazlı Bir Sistem Olarak Toprak
Doğal sistemler bir veya birden fazla unsur
içerebilirler. Sistem içinde bir bölge fiziksel
özellikler yönünden tekdüze ise buna "faz"
denir. Sistemin tümü birbirine benzer
özellikte ise o sistem homojendir. Eğer unsur,
sistemin farklı bölgelerinde farklı özellikler
gösteriyorsa tekdüze kimyasal yapıya sahip
olsa bile sistem heterojendir. Örneğin, bir
bardaktaki sıvı su, tek fazlı (monofazik) ve
homojendir. Buna karşın bardak içinde buz
ve su karışımı, iki fazlı ve heterojendir.
Doğada bilinen üç faz; katı, sıvı ve gaz fazları olup bu üç faz da toprakta
bulunur. O bakımdan toprak üç fazlı heterojen bir sistemdir. Bunlar; katı faz (toprak
matriksi), sıvı faz (toprak suyu) ve gaz fazı (boşluk fazı-toprak havası)'dır. Bu durumu
ile toprak, oldukça karışık bir sistem olarak görülmektedir.
Toprağın katı kısmı, farklı kimyasal ve mineralojik yapıda olduğu gibi, şekil,
büyüklük ve dizilmeleri farklı olan parçacık-topakçıklardan oluşmaktadır.
Toprakta üç fazın kütle ve hacim
ilişkilerini Şekil'den yararlanarak
tanımlamak mümkündür. Şeklin tümü,
toprağın toplam kütle ve toplam hacmini
temsil etmektedir ve genellikle nicelikte
eşit olmayan üç dilime ayrılır. Alt kısım
katı fazı, orta kısım sıvı fazı, üst kısım
boşluk fazını temsil eder. Genelde bu
fazların durumu toprağın doygunluk
derecesine bağlıdır. Toprak doygunken
gözenek hacmi sıvı tarafından işgal
edildiğinden ya da toprak 105 °C'de
kurutulunca gözenek hacmi hava tarafından
işgal edildiğinden her iki durumda da
toprak iki fazlı bir sistemi oluşturur. Bu iki
durum arasında, toprak suyu gözeneklerde
bulununca üç fazlı sistem gerçekleşir.
Toprağı oluşturan fazların
kütleleri Şeklin sağ tarafında verilmiştir.
(Mh) havanın kütlesi olup, ihmal edilebilir
ve çoğunlukla sıfır olarak kabul edilir.
(Ms) suyun kütlesi,
(Mk) katı kısmın kütlesi ve
(Mt) de toplam kütledir.
Kütle sık sık "ağırlık" ile karıştırılır. Kütle
(M) yerçekimi ivmesi (g) ile çarpılınca
ağırlık (w) olur.
Aynı unsurların hacimleri Şeklin
solunda verilmiştir.
(Vh) havanın hacmi,
(Vs) suyun hacmi,
(Vp= Vh+Vs) gözenek hacmi,
(Vk) katıların hacmi ve
(Vt) de toprağın toplam hacmidir.
Şekilde gösterilen simgelerden yararlanarak
toprakların birçok önemli fiziksel özelliklerini belirleyen üç temel toprak fazı
arasındaki bazı ilişkiler tanımlanabilir.
Katı taneler yoğunluğu (özgül ağırlık), ρk
Katı taneler yoğunluğu - özgül ağırlık - terimi, sadece toprağın katı
fazını ilgilendirir, toprağın tüm kütlesini içermez.
Mk
k
Vk
Özgül ağırlık, herhangi bir maddenin yoğunluğunun, normal atmosferik
basınç ve +4°C'deki suyun yoğunluğuna oranı olup boyutsuzdur. Metrik sistemde
suyun yoğunluğu 1 g/cm3 olduğundan, özgül ağırlık, boyutsal olarak aynı olmasa
bile sayısal olarak yoğunlukla aynı olmaktadır.
Mk Mk
b
Vt Vk Vs Vh
Hacim ağırlığı, daima özgül ağırlıktan daha küçüktür. Örneğin, toplam
hacmin yarısının gözenek olduğu bir toprakta, ρb'nin değeri, ρk'nın yarısı olur (1.30-
1.35 g/cm3). Kumlu topraklarda ρb, 1.6 g/cm3'e kadar yüksek olabileceği gibi, iyi
agregatlaşmış tınlı ve killi topraklarda 1.1 g/cm3'e kadar iner.
VpVh Vs
P
Vt Vk Vh Vs
b k b b
P 1 1
k k 2.65
Kaba tekstürlü topraklarda toplam
gözeneklilik, ince tekstürlü topraklardan daha
küçük değerler alır. Yani kaba tekstürlü
toprakların birim hacimdeki toplam gözenek
hacmi, eşdeğer hacimdeki killi toprakların
gözenek hacminden azdır.
Nitelik olarak, toprak materyalinin parmaklar arasında köşeli, iri veya ufak,
yumuşak olması ile hissedilmesidir. Nicelik olarak toprak tekstürü, bir toprak
örneğinde bulunan çeşitli büyüklükteki parçacıkların oransal dağılımını anlatır.
Uluslararası Kum
Toprak Bilimi
Kil Silt
Derneğine göre İnce Kaba
(ISSS)
0.002 0.02 0.2 2.0
(mm)
Tekstür sınıfları kum, silt ve kil faksiyonlarının kütlesel oranlarına göre
saptanır. Şekilde 12 farklı tekstür sınıfı, klasik tekstür üçgeninde gösterilmiştir.
Mekanik analiz sonucu elde olunan kum, silt, kil fraksiyonlarının yüzdelerine göre bu
üçgenden yararlanılarak toprağın tekstür sınıfı bulunur. Toprak tekstürü toprağın en
değişmez fiziksel özelliklerinden biridir.
Toprağın bünye analizi de denilen,
parça irilik dağılımının saptanması işlemine
Mekanik Analiz denir. Mekanik analiz için
toprakların önce taneleri bir arada tutan
çimento maddelerinden (organik madde,
demir ve aluminyum oksitler, kolloidal silis,
kireç, vb.) arındırılması, sonra da özellikle
kilin defloküle-disperse edilmesi gerekir. Bu
iki işlemden sonra toprak örneğinin tekstürel
fraksiyonları çeşitli yöntemlerle saptanır.
2r 2 g ( k s )
V
9
Burada,
Suyun Toprağa
sembolleri
Sınıfları ve
Su Tutma Kps
Rüzgar Eroz.
Mukavemet
Mukavemet
Bünye
BBM Tutma
İşlenebilme
Havalanma
Isınma Isısı
Kapasitesi
Topraklar
İletkenlik
Grupları
Durumu
Hidrolik
Bünye
Girişi
Killi (C)
Fazla Çok Yavaş
İnce Siltli Kil (SiC) İyi İyi Güç Az Zayıf Yüksek Zayıf
Yavaş
Topraklar
Silt (Si)
Siltli Tın (SiL)
orta Tın (L) İyi İyi Kolay Fazla Fazla Orta İyi Orta İyi
Topraklar
(vfSL)
Kil terimi, yanında kullanılan kelimelere göre çeşitli anlamları ifade eder.
Örneğin, kil fraksiyonu, belli bir tane büyüklük sınıfındaki (<0.002 mm) parçacıklar
olup, mineralojik bakımdan çoğunlukla kuvars ve diğer birincil (primer)
minerallerden oluşan kum ve silt fraksiyonundan farklıdır. Birincil mineraller (silt ve
kum fraksiyonundaki mineraller) killerde olduğu gibi henüz ikincil (sekonder)
minerallere kimyasal olarak dönüşmemişlerdir.
Tekstür sınıfı olarak killi toprak, içinde fazla miktarda kil fraksiyonu
(örneğin, % 27 den fazla) bulunan topraktır.
Kil, jeolojide bir kayaç olarak da bilinir. Bu bölümde anlatılmak istenen kil
mineralleridir.
Si tetraheder
Al octaheder
Kil kristalleri, iki temel strüktür ünitesinden oluşur. Birincisi
genellikle merkezinde Si+4 katyonu ve köşelerinde oksijen atomları
bulunan bir tetrahedron,
oksijen
silisyum
0.26 nm
1 nm = 10-9 m
Tetraheder Levha
Tetraheder
hekzagonal
boşluk
ikincisi Al+3 veya Mg+2 gibi daha büyük çaplı bir katyonun etrafını
çeviren oksijen atomları veya hidroksil gruplarının meydana getirdiği
oktahedrondur.
Al+3 /Mg+2
hidroksil veya
oksijen
aluminyum
veya
magnezyum
O-2/OH- 0.29 nm
Tetrahederler kendi aralarında zemin köşelerinden oksijenleri paylaşarak
birleşirler ve bu şekilde tetrahedral tabakaları;
z
y Si6O18
oktahederler de köşelerindeki oksijenleri paylaşarak birleşirler ve bu şekilde
oktahedral tabakalar oluşur.
Oktaheder
Tabakalı aluminasilikat kil mineralleri, tetrahedral ve oktahedral
tabakaların oranlarına bağlı olarak genellikle 1:1 veya 2:1 olmak üzere iki tiptir.
1:1 minerallerinde, bir oktahedral tabaka, oksijenlerin paylaşılması ile tek bir
tetrahedral tabakaya bağlanır.
tet
oct
tet
oct
tet
tet
Si4+ Al3+
oct
Mg2+ Al3+,
Fe3+
Bunun sonucu olarak, elementer tabakaların farklı yerlerinde
dengelenmemiş negatif yükler bulunur. Kil minerallerindeki dengelenmemiş
yüklerin bir kaynağı da tabakaların uçlarındaki tamamlanmamış yük
nötralizasyonundan ileri gelir.
NET
Yük
- - - - - - -
++ ++ ++ ++ ++ ++ ++ 0
- - - - - - -
İyonik Yer-değiştirme
- - - - - - -
++ + ++ ++ ++ + ++ -2
- - - - - - -
Killerde pozitif yükler de O
bulunabilir. Pozitif yüklerin kaynağı, Al
ya oktahedral gruplardan ortaya çıkan
uçların çözeltiden proton almaları
sonucu net pozitif yük sahibi olmaları
veya Fe, Al, Mg hidros oksitlerden
Al-OH2+ Al-OH- + H+ Al-O- + H+
kaynaklanan pozitif yüklerdir. Kil
minerallerindeki pozitif yükler, Düşük pH Yüksek pH
negatif yüklerin % 3-5'i kadardır.
Uç
bağlar
Kil minerallerinin dengelenmemiş yükleri dış taraftan değişebilir
iyonlarca (çoğunlukla katyonlar) dengelenir. Değişebilir katyonlar çoğunlukla kil
tanesinin dış yüzeyinde toplanır; bazen kristal tabakalar arası boşluklara da nüfuz
ederler. Kil yüzeylerinde tutulan bu katyonlar, tabakalı yapının ayrılmaz parçaları
değildir; diğer katyonlar tarafından değiştirebilirler.
tet tet
oct oct
tet tet
K+ K+ K+ 2+ H2O H O K+
H2O Ca 2
tet
tet
oct
oct
tet
tet
+ kil taneciği +
+ + katyonlar
+ + - - + +
+ + + - - + + +
+ + + + + + + +
+ + + - -
+ + + + +
+ + + - - + + +
+ + + + + +
+ + + - -
+ + + + + + + +
+ + - - + +
+ + + +
+ +
+ +
+ + +
+ + + - - + + +
+ + + +
+ +
Burada no, elektriksel çift tabaka dışındaki çözeltide (toprak çözeltisi) bulunan
iyon konsantrasyonudur.
Kil minerallerinin çeşitleri
İlk üç gruptan başka vermikulit ve klorit killeri de ayrı ayrı birer grup
oluşturmasına rağmen, bunların özellikleri henüz tam anlaşılmadığı için dördüncü
grup olan diğer kil mineralleri grubu içinde değerlendirilirler.
1. Kaolinit grubu kil mineralleri
Bu grupta akla gelen en önemli kil mineralleri kaolinit, hallosit,
anoksit ve dikit'dir. Bunlardan başka kil mineralleri de vardır. Bu gruptakilerden
topraklarda en çok bulunanı kaolinit kil mineralidir. Bir kil kristali,
bir adet oktaheder ve bir adet de tetrahederden oluşur.
Al
güçlü bir “H-bağı”
kolaylıkla açılmaz Si
Al Oksijen
paylaşımı
Si
Bu minerallerde gerek katyonlar ve gerekse su, kristal tabakalar arasına
giremez. Ayrıca, kaolinit kilinin aktif yüzeyi, sadece mineral ünitelerinin
dış yüzey alanı ile sınırlıdır. Bu nedenle, kaolinit killerinin katyon
adsorpsiyon kapasiteleri çok düşüktür.
tet
Montmorillonit kilinin plastikliği, yapışkanlığı,
büzülme, genişleme ve dispersiyon özellikleri de oct
kaolinit'e göre çok yüksektir. Montmorillonit killeri çok tet
kolay ve çok fazla disperse olduğu için, bu kili içeren
2:1 kil mineralleri
bir toprağın işlenmesi veya tava gelmesi çok güçtür.
illit
Si
Al
Si
K+ iyonları ile
birleşiklerdir Si
Al 0.96 nm
Si
Si
Al
Si
K+ iyonları büyüklüğü Si-tetraheder levhalarındaki hekzagonal boşlulara tamamı ile
uygundur
Buna rağmen, bu mineralin tanecikleri montmorillonit'e göre daha iridir.
Tetraheder lehvadaki Si+4 atomlarının % 15 kadarı Al+3 katyonunca izomorfik olarak
değiştirilmiştir. Bu izomorfik iyon değişimi sonucunda açığa çıkan negatif yük,
çoğunlukla (K+) katyonu tarafından nötralize olmuştur. Bu potasyum katyonları,
kristal tabakalarının arasında yer alırlar ve kristalin dayanıklılığını arttırırlar. Bu
nedenle illit kristalleri, montmorillonite göre daha az genişleme özelliğine
sahiptirler.
Klorit
Bir 2:1:1 (???) minerali
Si Al Al veya Mg
Vermikulit kil minerallerinin, hem klorite hem de montmorillonite benzer
özellikleri vardır. Vermikulit'in yapısı kloritin yapısına benzer. Fakat vermikulitin
kristal ünitesinde az sayıda oldukça fazla hidrate olmuş mağnezyum iyonları,
kloritteki brusitin yerini alır. Mağnezyum iyonlarının diğer katyonlar tarafından
değiştirilmeye maruz kalmasına rağmen, vermikulitin hidrasyon suyu
montmorillonitinkine göre daha kuvvetli olarak bağlıdır. Vermikulit illite göre
daha az K ve daha fazla Mg içerir.
Vermiculit
montmorillonit ailesi; kristal üniteler arasında 2 molekül su
İncelenen kil minerallerinin bazı özellikleri karşılaştırılması
Sonuç olarak, çevre koşulları ne olursa olsun, her ortamda her çeşit kil minerali
bulunabilir. Ayrıca, kil mineralleri, birinden öbürüne değişerek oluşurlar. Buna göre
killerin oluşumunda;
1. Kil mineralleri
2. Organik kökenli kolloidal maddeler
3. Demir, aluminyum ve manganın kolloidal oksitleri
4. Kalsiyum karbonat (kireç).
Kil taneleri, yalnızca molekülleri dipol özellik gösteren su ve benzeri
sıvılarla ıslatıldıklarında agregat oluşturmaktadırlar. O halde ortam sıvısının doğası
da agregat oluşumunu etkilemektedir. Kil tanecikleri su içinde disperse olduklarında
daha önce de belirtildiği gibi çevrelerinde elektriksel bir çift katman
oluşturmaktadırlar.