You are on page 1of 27

Bitkilerde Su alınımı ve

Taşınımı
 Bitki yaşamı boyunca ortamdan çok
büyük miktarda su alır.
 Bitki aldığı suyun büyük bir bölümünü
transpirasyonla (terleme) ortama verir.
 Bir hektarlık alandaki mısır bitkileri, bir
büyüme sezonunda yaklaşık olarak
topraktan 3 000 000 litre su absorblar.
 Ağaçlar tarafından yapılan su
absorbsiyonu ise daha yüksektir.
 Büyük ağaçların bulunduğu bir hektarlık
orman alanından günde 30 000 litre su
kaybı olduğu bildirilmektedir.
 14 m uzunluğundaki bir akça ağaç
tarafından, ılık bir Temmuz gününde
topraktan 220 litre su absorbe edildiği
bulunmuş
 Gerçekte bitki tarafından absorbe edilen
suyun % 98’i transpirasyon yoluyla havaya
verilir.
 Kalan %2 si bitki hücrelerinin
büyümelerinde veya metabolik
reaksiyonlar sonucu daha kompleks
moleküllerin (Fotosentezde şekerlerin
sentezi gibi) sentezinde kullanılır.
Toprak suyu
 Toprağa taşıyabileceğinden fazla su
uygulanırsa, bu fazla su toprak
gözenekleri arasından aşağıya doğru
akar.
 Toprak partikülleri tarafından
tutulamayan bu suya gravitasyonel
(yerçekimi ile ilgili) su veya serbest su
adı verilir.
 Bu su normalde bitkiler tarafından
kullanılabilir. Fakat çok hızlı aktığı için
bitkiler bu suyun çok azından yararlanır.
 Torakta serbest su uzaklaştıktan sonra
geriye kalan su toprak partikülleri
tarafından tutulan sudur. Bu su topraktaki
küçük gözeneklerde (porlarda) kapilarri
etkisiyle (adhezyon ve kohezyon kuvveti)
tutulur.
 Kapillari etkisiyle toprakta tutulan suya
kapillari su adı verilir.
 Kapillari suyun büyük bölümü bitkiler
tarafından kullanılabilir.
 Eğer kapillari su topraktan uzaklaştırılırsa,
geriye, yalnızca toprak partiküllerine sıkıca
bağlı olan su kalır ve bu higroskopik su
veya bağlı su olarak adlandırılır.
 Higroskopik su toprağa sıkıca bağlıdır ve
bu su normal olarak bitki tarafından
kullanılamaz.
 Toprağın suyu tutma gücü tarla
kapasitesi olarak adlandırılır.
 Tarla kapasitesi topraktaki serbest su
uzaklaştırıldıktan sonra geriye kalan
sudur.
 Tarla kapasitesi=Kapillari su + Baglı su
 Tarla kapasitesi kuru toprak ağırlığının
yüzdesi başına su içeriği olarak ifade
edilir.
 Örneğin serbest suyu uzaklaştırıldıktan
sonra 120 g ve kurutularak suyu
uzaklaştırıldıktan sonra 100 g gelen bir
toprak örneğinin tarla kapasitesi %20 dir.
 Tarla kapasitesi=Toprakta tutulan su
/Toprağın kuru ağırlığı
 Tarla kapasitesi toprağın tipine göre
değişir.
 Toprağın yapısı ilk olarak içerdiği
partiküllerin cinsine göre değişir.
 Toprak partikülleri tipine göre sınıflandırılır.

 Boyutlarına göre toprak partiküllerin


isimleri tabloda verilmiştir.
Boyutlarına göre toprak partikülleri

Partikül tipi Büyüklüğü Bir gram


(mm) toprağın yüzey
alanı (m2)
Kalın kum 2.0-0.2 <1

İnce kum 0.2-0.02 1-10

Mil 0.02-0.002 10-100

Kil <0.002 100-1000


 Tarla kapasitesi normal olarak yüksek kil
içeriğine sahip topraklarda yüksektir.
(Örneğin %30)
 Kumlu topraklarda ise düşüktür Örneğin
(%3)
 Tarla kapasitesi toprakta tutulan suyun
bitkiler tarafından nasıl kullanılabileceğinin
bir ölçüsü değildir.
 Yüksek kil içeriğine sahip topraklarda su,
yüksek kum içeriğine sahip topraklara göre
daha sıkı tutunur.
 Buna göre, %5 ağırlığında nem içeren killi
ve kumlu topraklar karşılaştırıldığında,
yüksek kum içeriğine sahip topraktaki
suyun kullanılabilirliği, yüksek kil içeriğine
sahip topraktan 4-5 kat daha fazladır.
 Sürekli solma yüzdesi:Sürekli solma
yüzdesi, bir bitkinin solduğu ve
transpirasyonunun sıfıra kadar azaldığı
durumda, topraktaki su içeriğidir.
 Eğer bir toprak suyun kolaylıkla alınabildiği
bir tip ise sürekli solma yüzdesi çok düşük
(örneğin %1) olur.
 Eğer bir toprak suyu sıkıca bağlayan bir
tipte ise sürekli solma, ancak yüksek su
yüzdesinde meydana gelir.
 Bitkinin topraktan su alabilmesi için
toprağın su içeriğinin sürekli solma
yüzdesinin üzerinde olması gerekir.
 Bitki uzun süre, sürekli solma yüzdesinin
altında su içeren toprakta kalırsa ölür.
Bitkinin suyu alan yapıları

 Karasal bitkiler suyu kökleri ile alırlar.


Ancak bazı bitkiler (Tropikal epifitler ve
çöl bitkileri) yağmur suyunu yaprak ve
gövde yüzeyleri ile alabilirler.
 Karasal bitkiler genetik yapıları ve yaşam
şartlarına bağlı olarak geniş bir kök
sistemine sahiptirler.

 Kökler su alma işlemini büyük oranda
emici tüyleri ile yaparlar.
 Emici tüyler, ince çeperli, bol plazmalı, iri
nukleuslu ve tek hücreli yapılar olup,
epidermis hücrelerinin dışarı doğru uzamış
çıkıntılarıdır.
 Kökler büyüyüp toprak içinde ilerlerken,
sürekli yeni kök tüyleri oluşur, eskiler
parçalanıp yok olur.

Kökün su alan kısımları
 Bir kök tüyünün hayatı normalde çok kısa
ve birkaç gün, en fazla birkaç hafta sürer.
 Bir çavdar bitkisinde günde ortalama 100
milyon kök tüyünün oluştuğu ve bir o
kadar da eski tüylerin yok olduğu
belirlenmiş.
 Kök tüylerinin fazla olması kökte emme
yüzeyinin fazla olmasını sağlar.
Toprağın su potansiyeli

 Toprağın su potansiyeli, bitkide olduğu


gibi iki bileşenden oluşur.
 Birincisi ozmotik potansiyel olup, toprağın
ozmotik potansiyeli genelde yüksektir
(-0.01Mpa).
 Yüksek oranda tuz içeren topraklarda ise
ozmotik potansiyel düşüktür (-0.2 Mpa).


 Toprağın su potansiyelinin ikinci bileşeni
hidrostatik basınçtır. Hidrostatik basınç
toprağın su içeriğine bağlı olarak değişir.
 Toprağın hidrostatik basıncı sıfıra eşit
veya sıfırdan düşüktür.
 Sulanmış topraklarda hidrostatik basınç
sıfıra çok yakındır.
 Toprağın su içeriği ne kadar azalırsa
hidrostatik basıncı o ölçüde azalır (o kadar
negatif olur).
 Örneğin kurak ortamlardaki topraklarda
hidrostatik basınç -3 Mpa’a yakın bir
değerdir.
 Negatif olmasının nedeni toprak
kurudukça, toprak partikülleri arasındaki
suyun gözeneklere çekilmesi ve adhezyon
kuvvetinden dolayı suyun partikül yüzeyine
sıkıca tutunmasındandır.
 Toprağın su içeriği azaldıkça, su toprak
yüzeyleri arasındaki çatlaklardan geri
çekilir ve topraktaki hava-su yüzeyi
kavisli bir hava su yüzeyine dönüşür.
 Bu kavisli yüzeyin altındaki su negatif bir
basınç yaratır (Şekilde olduğu gibi).
Topraktaki hava su yüzeyi
 Buradaki negatif basınç kavisin çapına
göre değişir.

 Ψp= -2T/r

 T- suyun yüzey gerilimi olup, 7.28x10-8 dir.


 Kuruyan topraklarda hava su yüzeyinin
oluşturacağı kavisin yarı çapı çok küçük
olacağından toprağın Ψp değeri çok düşük
(çok negatif) olacaktır.
 Örneğin bir kavisin yarı çapının r= 1µM
(yaklaşık en büyük kil partikülü boyutunda)
olması yaklaşık -0.15 Mpa lık bir basınç
değerine karşılık gelecektir.

 Ψp=-2x7.28x10-8/10-6m=0.1456 Mpa

 Toprağın daha fazla kuruması ve hava su


yüzeyinin daha küçük kil partikülleri
arasına çekilmesi ile Ψp değeri kolayca -1,
-2 Mpa’ya ulaşabilir.
Su toprakta kütlesel akışla
hareket eder
 Bitkiler topraktaki suyu aldıkça kök
yüzeyine yakın bölgedeki su azalır. Bu
durum kök yüzeyine yakın bölgedeki Ψp
değerini düşürür. Çevrede Ψp değeri
daha yüksek olan bölgeden su kök
bölgesine doğru hareket eder.
 Topraktaki su akış hızı iki faktöre
bağlıdır. Birisi basınç gradiyenti, diğeri
toprağın hidrolik iletkenliğidir.
 Toprağın hidrolik iletkenliği suyun toprakta
kolayca taşınmasının bir ölçüsü olup, su
içeriğine ve toprağın tipine bağlı olarak
değişir.
 Partikülleri arasında büyük boşluklara
sahip kumlu topraklarda hidrolik iletkenlik
daha fazladır.
 Su içeriği az olan topraklarda gözenekler
hava ile dolacağından hidrolik iletkenlik
azalır.

You might also like