You are on page 1of 109

ZİRAAT FAKÜLTESİ

TARIMSAL YAPILAR VE
SULAMA BÖLÜMÜ

Toprak Bitki Atmosfer Su İlişkileri

Prof. Dr. Eyüp Selim KÖKSAL


Toprak Bitki Atmosfer Su
İlişkileri

Hafta-1-14
Toprak Bitki Atmosfer Su
İlişkilerinin İzlenmesinde
Kullanılan Bazı Sistemler
Prof. Dr. Eyüp Selim KÖKSAL

Ondokuz Mayıs Üniversitesi


Ziraat Fakültesi
Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, Samsun-Türkiye
eselim@omu.edu.tr; eselimk@yahoo.com
0 362 312 19 19 (1275)
Giriş
• Bitkiler için, toprağın dört fiziksel özelliği olan
mekanik direnç, su, havalanma ve sıcaklıktan en
önemlisi sudur.

• Bitkisel üretimde yetersiz su yaklaşık %41, aşırı su


ise yaklaşık % 7 kayba neden olabilmektedir.

• İnsan yaşamı bitkisel üretime ihtiyaç duymaktadır.

• Bu nedenle toprak-bitki-su ve atmosfer çalışmaları


çok önemlidir.
Su Potansiyeli
• Suyun bitkideki statüsü “su potansiyeli
(Ψ)” olarak ifade edilir.

• Teknik olarak suyun kimyasal


potansiyelinin birimi Joule/mole’ dur.

• Fakat bitki fizyolojisinde su potansiyelini


ifade etmekte en çok kullanılan birim
basınçtır.
• Su potansiyeli, suyun serbest enerji içeriğinin bir
ifadesidir.

•Su potansiyeli, suyu serbest konuma taşımak için


gerekli iş olarak da tanımlanabilir.

Su potansiyeli (Ψw ) için standart birim Mega


Pascaldır (MPa).

1 atmosfer =1,013 bar


=0,1013 MPa
=1,013 Pa
Su Potansiyeli
• Bitki fizyolojisine göre potansiyel enerji (temel
yaklaşım, Meyer et al., 1960);

DPD = OP – TP

• DPD=Difüzyon basınç açığı


• OP = osmotik basınç
• TP = Turgor basıncı

Burada matrik ve yerçekimi potansiyelleri ihmal


edilmektedir.
Toprak-Bitki-Atmosfer
Sisteminde Potansiyeller
• Toprak Atmosfer (Bitkinin hemen
üzerindeki hava ve RH=%50
– Ψ, -0,3 Mpa
Ψ, -95,1 Mpa
– Ψm, -0,2 Mpa
Ψp, 0,0 Mpa
– Ψs, -0,1 Mpa Ψs, 0,0 Mpa
– Ψg, 0,0 MPa Ψg, 0,1 MPa

• Bitki (10 m’ de yaprak mezofili


vakuolü)
– Ψ, -0,8 Mpa Buna göre toprak ile atmosfer
– Ψp, 0,2 Mpa arasındaki su potansiyeli farkı
– Ψs, -1,1 Mpa yaklaşık
– Ψg, 0,1 MPa 94,8 Mpa’ dır.
Su Potansiyeline İlişkin
Önemli Bir Not!!!
Bitkide su potansiyeli gün doğmadan hemen önce en yüksek ve
gün ortasından hemen sonra en düşük seviyededir. Ölçümlerde
buna dikkat edilmelidir.
Su Potansiyeli Ölçümü

Bu amaçla iki yöntemden söz dilebilir.

1) Termokopl Pisikrometre Yöntemi

2) Basınç odası yöntemi


Termokopl Pisikrometre Yöntemi
• Termokopl higrometreleri genel olarak bitki su
potansiyeli ölçümü için standart olarak kabul
görmüştür.

• Bu yöntem küçük bir haznede buhar basıncı


(pisikrometre veya çiğlenme noktası sıcaklığı)
ölçümüne dayanmaktadır.

• Temel dayanak ortamın oransal nemi ile su


potansiyeli arasındaki ilişkiye dayanmaktadır.

• Yaprağı çevreleyen havanın oransal buhar


basıncının ölçümü doğrudan su potansiyelini
vermektedir. Çünkü kapalı ortamda iki parametre
birbirine eşit hale gelmektedir.
Basınç odası
• Bu yöntem ilk olarak Scholander et al (1964) tarafından
geliştirilmiştir ve günümüzde kullanımı çok yaygındır.

• Yaprağın bir haznede ve sapın hazne dışında bulunması


durumunda yaprağın basınca maruz bırakılması ile saptan
su çıkışının oluşmasına dayanmaktadır.

• Uygulanan basınç yaprak hücrelerindeki suyu ksileme


doğru itmekte ve kesik saptan suyun çıkması yaprak su
potansiyeli ölçüsünde bir basıncın uygulanmasını
gerektirmektedir.

• Diğer bir deyişle su çıkışını sağlayan basınç, yaprak su


potansiyeline eş değerdir.
Pressure Chamber’ın ölçümleri nasıl yaptığını
anlayabilmek için aşağıdakiler bilinmelidir.

•Ksilem’ deki su bir tansiyon altındadır ve basınç


potansiyeli negatiftir.

•Ksilem içerisindeki çözelti potansiyeli genellikle


sıfıra yakındır.

• Böylece toplam ksilem su potansiyeli basınç


potansiyeline eşittir.
Dengeli koşullarda, ksilemin (ölü hücre)
toplam su potansiyeli, kendisini çevreleyen
canlı hücrelerin su potansiyeline eşittir.
Basınç Odası
(Pressure Chamber)
ksilemdeki tansiyonu (Ψp)
ölçer!
Soldaki şekil gaz ile basınçlandırılmış bir kapalı ortama
yerleştirilen bir bitkiyi göstermektedir.

Sağdaki şekil ise, zamana bağlı olarak, ksilemdeki su


kolonu seviyesini göstermektedir.
(A) Bitki kesilmemiş ve ksilem negatif basınç veya tansiyon altında.

(B) Bitki kesilmiş, ksilemdeki tansiyon nedeni ile su kesilen kısımlardan


dokuların içine doğru geri çekilmiştir.

(C) Kapalı ortam basınçlandırılmış, ksilem öz suyu geri kesik yüzeye


taşınmıştır.
İki yöntemin karşılaştırılması

• Basınç odası aletinin doğru sonuç verdiğinden emin


olmak için, ilk önce termokopl pisikrometre yöntemi ile
karşılaştırılması önerilmektedir.

• Çünkü, termokopl yöntemi Kelvin eşitliğine


dayanmaktadır ve standart olarak kabul edilebilir.

• Ancak bu şekilde yapılmış çok az sayıda çalışma


bulunmaktadır.
Suyun Bitkide
Hareketi
Suyun bitki içerisinde
hareketi üç yolla gerçekleşir

• Difüzyon

• Kütle Akışı

• Ozmos
Difüzyon

Basit olarak “ belli bir maddenin (katı, sıvı, gaz) büyük


konsantrasyona sahip bir alandan daha küçük
konsantrasyona sahip alana, madde parçacıklarının
(molekül, atom, iyon vb.) gelişi güzel hareketleri sonucu
net geçişi” olarak tanımlanabilir.
• Bir bitkiye çevrede bulunan maddelerin girişi
genellikle difüzyonla olur.

• Çevredeki maddeler kısmen kök aracılığı, kısmen


toprak üstü organları ile girer.

• Toprak suyu bitkiye kısmen difüzyonla girer.


• Moleküllerin başlangıçtan
eş düzeye kadar ayrışımı
soldaki şekillerde,

• Konsantrasyon profilleri
sağdaki şekillerde grafik
olarak gösterilmiştir.

• Eşit düzeye gelindiğinde


iki farklı molekül rastgele bir
biçimde dağılmış olur.
Kütle Hareketi

Kütle hareketinde, birimler atomların yada moleküllerin


oluşturduğu gruplar halinde taşınırlar.

Bitkilerde su, kütle hareketi ile de taşınır.


Ozmosis
Ayrımlı geçirgen bir zarla ayrılmış bir ortamda suyun,
su potansiyelinin yüksek olduğu yönden daha düşük
olduğu yöne geçişi OZMOSİS olarak bilinir.
Bazı Önemli Kurallar
1) Su yüksek potansiyelden düşük potansiyele doğru
hareket eder.

2) Suyun hareketinde çözelti potansiyeli, yarı geçirgen


bir zar var olduğunda, önemlidir.

3) Bitki ksleminin çözelti potansiyeli genellikle sıfırdır.


Su yüksek ağaçların en
ucuna nasıl ulaşır?
• Günümüze kadar en uzun ağacın 127 m olduğu
bilinmektedir (1895; British Colombia, Canada).

• Bu kadar yüksek bir mertebeye sürekli su temin


edilmesi ancak modern pompa sistemleri ile
mümkün olmaktadır.

• Oysa bitkilerde herhangi bir mekanik sistem


bulunmamaktadır.
Kohezyon Teorisi veya Sap-
Tansiyon Teorisi
• Günümüzde bitkilerin suyun yukarı
taşınmasında en çok kabul gören teoridir.

• Bilindiği üzere ksilem dokusunda bulunan


su saf su değildir (çok seyreltilmiş sulu bir
çözelti).

• Örneğin deniz gibi tuzlu suda yetişen


mangrove bitkilerinin ksilemindeki çözelti!
Mangrove
Bitkisinde Su
Kohezyon Teorisi veya sap-
tansiyon teorisi
• Bilim adamlarına göre bitkilerde
suyun yukarı taşınmasında
transpirasyonla oluşan çekim
kuvveti etkilidir.

• Kohezyon teorisi ilk olarak Dizon


ve Joly (1895) tarafından ortaya
atılmıştır.

• Teoriye göre ksilemde çökelme


özelliği göstermeyen ve
yapraklarla bağlantılı
elementlerden yayılan su,
ksilemde bulunan suda bir
tansiyon oluşturmaktadır.
Kohezyon Teorisi veya Sap-
Tansiyon Teorisi
• Bu tansiyon ksilemde bulunan su
moleküllerinin kohezyon özelliği ve
ksilem elementlerinin hydropolik
duvarları ile var olan adezyon
sayesinde oluşmaktadır.

• Su sütunundaki bu tansiyon suyu


köklerden yapraklara doğru
taşımaktadır.

• Ardından kök ksileminde su tansiyonu


düşmekte ve toprakta bulunan su kökler
tarafından alınmaktadır.

• Kohezyon teorisine göre bu döngü


yatay ve düşey yönde süreklilik
göstermektedir.
Kohezyon Teorisi veya Sap-
Tansiyon Teorisi
Nükleer manyetik
rezonans görüntüleme
ve sap akım ölçüm
sistemleri, toprak-bitki-
atmosfer sisteminde
suyun hareketini izleme
olanağı sunmaktadır.
STOMA VE STOMAL
DİRENÇ
Bitkilerde su seviyesi üzerine etkili iki ana bölüm
vardır bunlar;

– Kökler; suyun bitkiye girdiği bölüm,

– Stomalar; suyun bitkiden çıktığı bölüm.


• Stomalar epirdermis içerisindedir ve iki
koruyucu hücrenin arasında yer alır.

• İngilizcede «stoma» tekil, «stomata» çoğul


anlamda kullanılır.

• Koruyucu(Bekçi) iki hücre stomanın açıklık


seviyesini düzenlerler.

 Bir çok bitkide, iki veya daha fazla hücre koruyucu hücrelere
bitişiktir ve bunlarla benzer fonksiyona sahiptir ve diğer
epidermal hücrelerden ayrı özelliktedirler.

 Bu tür hücreler ingilizcede «sidiary veya accessory» hücre


olarak adlandırılırlar.
• Stomalar daha çok bitkilerin yaprak gibi yeşil aksamlarında
bulunurlar.
• Bazen gövdede de stoma olabilir ancak yaprağa göre çok azdır.
• Stomaların bulunuş şekilleri aşağıda genel olarak verilmiştir;
– Bir amphistomatous yaprakta: her iki yüzeyde bulunur. Bir çok bitki
böyledir.
– Bir hypostomatous yaprakta: sadece üst yüzeyde bulunur. Bir çok ağaç
yaprağı böyledir.
– Bir epistomatous yaprakta: sadece üst yüzeyde bulunur. Bazı su
bitkileri böyledir.
Stoma Açılma Mekanizması
• Stomaya bitişik olan koruyucu hücrede turgor değişimi
ile hacimsel değişim olur ve bu durum arada kalan
stomanın açıklığının değişmesine neden olur.

• Koruyucu hücrenin turgor düzeyini etkileyen faktörler;


– Karbondioksit konsantrasyonu,
– Işık düzeyi,
– Sıcaklık,
– İçsel ritim,
– Atmosferik buhar basıncı açığı,
– Toprak su potansiyeli, vb.

• Bunlara ek olarak koruyucu hücrelerde potasyum


önemli bir rol oynamaktadır ve dolaysıyla potasyum
düzeyi stomal açıklık üzerine etkilidir.
Yaprak Direnci
Bir yaprakta su buharı ve CO2 taşınmasına karşı
oluşan dirençler,

– Epidermal direnç,
– Stomaların direnci,
– Kütikular direnç,
– Sınır tabakası,
– Mezofil direncidir (sadece CO2 için).
Yaprak Direnci
 Su buharı yaprakta özellikle iki dirençle karşılaşır,
 Stomal direnç (rs),
 Hava direnci (sınır-tabakası direnci) ra (aerodinamik
drenç),

 ra, stomanın dışındaki buharın hareket yolunun


uzunluğu, dolayısı ile rüzgar ve türbülansın bir
fonksiyonudur.

 Kütikular direnç (rc) rs ile paralel (fiziksel anlamda)


bir durum sergiler ve bu durumda oldukça küçük
kalır ve ihmal edilebilir.
Yaprak Direnci
Bir yapraktan transpirasyon ile suyun hareket etmesi
mezofil hücresi ile atmosferin nem kapsamları arasındaki
farka dayanmaktadır (Difüzyon teorisine göre, Fick yasası,
1855).
Yaprak Direnci Ölçümü
Su bitkilerde stomalardan buharlaşmaktadır. Bu nedenle stomaların ne kadar
açık olduğunun bilinmesi ne kadar su kaybedildiğinin değerlendirilmesinde
çok önemlidir. Bunu belirlemek amacıyla geliştirilmiş farklı yöntemlerden
bahsedilebilir;

• Bir mikroskopla bakılabilir,

• Kobalt – klorit kağıdı kullanılarak değerlendirilebilir (ıslanmaya göre renk


değişimi),
Yaprak Direnci Ölçümü
Yaprak transpirasyon ölçüm düzeneği ile direncin belirlenmesi, bu yöntemde
aynı zamanda fotosentez için CO2 asimilasyonunun izlenmesine de olanak
sağlamaktadır, (fotosentez ölçüm sisteminin kullanılması)
(ör: Licor tarafından üretilen),
Yaprak Direnci Ölçümü

Difüzyon porometresi ile ölçüm. Bu yöntemde


yaprağa kuru hava verilmekte ve yapraktan çıkan
havanın nemi ölçülerek değerlendirme
yapılmaktadır. Diğer bir yol ise yaprağın bir
kıskaç ile tutulması ve yapraktan gelen hava
akımının neminin ölçülmesidir.
Yaprak Direnci Ölçümü
Kütle transfer porometresi ile ölçüm. Bu yöntemde basınç altında
yaprağa hava uygulanmakta ve akımın hızı veya yaprağın akıma
karşı drencine göre belirlenen porozite ile değerlendirme
yapılabilmektedir.
Yaprak Alan Indeksi (YAİ)

• YAİ en çok bilinen ve yaygın olarak kullanılan


bitki gelişimine ilişkin parametrelerden birisidir.

• Bir çok bitki su tüketimi tahmin modelinde YAİ


ve bağlı parametreler önemli yer tutmaktadır.
Yaprak Alan İndeksi; Ölçümle
• Örneklenen bitkide belirli sayıda yaprağın alanının çeşitli
yöntemlerle ölçülmesi ve ortalama yaprak alanının toplam
yaprak sayısı ile çarpımına dayanan ölçüm.

• Bu amaçla planimetre aletlerinden veya çeşitli


sayısallaştırma yazılımlarından yararlanılabilir.
Yaprak Alan İndeksi; Ölçümle
Bu amaçla geliştirilmiş
yaprak alanı ölçer
cihazlardan yararlanılabilir.
Bu durumda bitkinin tüm
yapraklarının ölçülmesi
önerilebilir.
Yaprak Alan İndeksi; Tahminle
• YAİ tahmini amacıyla geliştirilmiş,
bitki örtüsü analiz eden cihazlarla,
radyasyon ölçümüne dayalı olarak
belirlenebilir.

• Cihaz radyatif transfer modeline


göre çalışır ve bitki örtüsünün
üzerinde ve altında yapılan
ölçümlere dayalı YAİ tahmin eder.
Güneş Radyasyonu
• Güneş buharlaşma, terleme, bitkinin suyu alması vb konularda etkili olan bir
enerji kaynağıdır.

• Güneş radyasyonu moleküller tarafından tutulur ve kinetik ve potansiyel


enerjiye dönüşür, böylece söz konusu maddenin sıcaklığı artar.

• Diğer bir deyişle sıcaklığı sıfırın üzerinde olan tüm materyallerin sürekli
olarak radyasyon aldıkları söylenebilir.

• Siyah cisim (black body) isabet


eden radyasyonu hemen her
dalga boyunda tümü ile tutabilir.

• Stefan-Boltzman yasası tam bir


siyah cismin belirli bir sıcaklıktaki
toplam radyasyon oranını
açıklamaktadır.
Isı Dengesi

• Güneşten dünyaya enerji ulaşmaktadır. Bunun bir kısmı


geri yansıma ile kayıp edilmektedir.

• Gelen ve gidenin bütçesi ısı dengesini oluşturmaktadır.

• İkinci bir faktör olarak yer ile yüzeye yakın atmosfer


arasındaki ısı hareketinin yönüdür (kış ve yaz aylarında
birbirine terstir).
Isı Dengesi
• Üçüncü faktör olarak yüzeye yakın hava hareketleri ısının
taşınmasında rol oynamaktadır.

• Dördüncü etken olarak suyun faz değişikliğidir. Çünkü, su


buharlaşırken enerji kullanmakta, donarken enerji açığa
çıkmaktadır.

• Adveksiyon ise ısı dengesi ile ilgilenilen alanı çevreleyen


alanlardan gelen hava akımının, daha sıcak veya daha soğuk,
daha nemli veya daha kuru olmasıdır.

• Diğer yandan yağış ısı dengesini etkilemektedir. Yağışın ısısı daha


sıcak veya daha soğuk olabilir.
Radyasyon Dengesi
• İki terimden oluşmaktadır.
• Net kısa dalga boylu radyasyon
• Gündüz saatlerinde oluşur. Albedo oranında yer
yüzünün depoladığı radyasyonu açıklamaktadır.
• Net uzun dalga boylu radyasyon
Stefan Boltzmann yasasına
göre yerin gün boyu yaydığı
enerji yüzey sıcaklığının bir
fonksiyonudur. Buna göre yer
yüzü yüzey sıcaklığı ölçüsünde
uzun dalga boyunda enerji
kaybatmektedir (Kirchhoff
yasası).
Bitki örtü Sıcaklığı
• Yüzeylerin sıcaklıkları yüzeyden meydana gelen buharlaşma ile
ilişkilidir, çünkü yüzeyde bulunan su enerjinin bir kısmını faz
değiştirmede kullanmakta ve böylece enerjinin geri kalan kısmı cismin
sıcaklığının değişiminde rol oynamaktadır.

• Bitkiler transpirasyon yaptıklarında, stomalar açıktır ve soğurlar. Tersi


bir durumda yeterince transpirasyyon gerçekleşmediğinde, stomalar
kapalıdır, enerjinin daha büyük bir kısmı sıcaklığın artmasına neden
olmaktadır.

 Buna göre bitkilerin sıcaklıkları, transpirasyon ve/veya su


yüzeylerinin değerlendirilmesinde kullanılabilir.
Infrared Termometre
• Siyah bir cisimden yayılan enerjiye göre, emissivite değeri 1’
dir, yüzey sıcaklığının belirlenmesinde Stefan Boltzmann
yaklaşımından yararlanılabilir.

• Ancak bitkiler için emissivite 1’ den farklı olduğu için (0,98),


cisimden yayılan enerji ve emissivite değerine göre yüzey
sıcaklığı hesabında daha detaylı bir hesaplama yapılmalıdır.

• Infrared termometre, termal kamera gibi aletleri


bu prensibe göre görüş
alanlarındaki, cisimlerin
yüzey sıcaklıklarını
ölçebilmektedirler.
Infrared Termometre, Termal Kamera
Kalibrasyonu
• Jackson et al. (1980)’ e göre bir çok infared termometre aleti
fabrika çıkışında bile iyi kalibre edilememiş olabilmektedir.

• Bu nedenle kullandıkları tüm cihazları kendiler ayrıca kalibre


etmişlerdir.

• Bu amaçla aşağıda verilen düzenek kullanılabilir.


Termal Kameralar
(Elle Tutulanlar)
 Infrared termometre ile aynı
temele dayanmaktadır.

• Görüş alanına ve çözünürlüğü


ölçüsünde termal görüntü
çekme olanağı sunmaktadır.
Termal Kameralar
(İnsansız Hava Araçları ile
kullanılanlar)

Termal kameraların
insansız hava araçlarına
takılması ile uçuş sırasında
görüntü alması ile termal
görüntülerin elde edilmesi.
Termal Kameralar
(İnsanlı Hava Araçları ile kullanılanlar)

Termal kameraların
insanlı hava
araçlarına takılması
ile uçuş sırasında
görüntü alması ile
termal görüntülerin
elde edilmesi.
İHA termal görüntü
Termal Uydu Görüntüleri
Termal Uydu Görüntüleri
Amasya-Merzifon; Landsat 8
Spektral Yansıma

Spektral yansımanın daha iyi anlaşılabilmesi için


aşağıdaki kavramların iyi bilinmesi gereklidir,

• Elektromanyetik Radyasyon,

• Elektromanyetik Dalga

• Elektromanyetik Spektrum
Elektromanyetik Radyasyon

Elektromanyetik radyasyon, manyetik ve elektrostatik


sahaların salınımından meydana gelen bir enerji
biçimidir.

c = 3x108 m/s hızla yayılabilme özelliğine sahiptir.

Elektromanyetik radyasyonun frekansı (v), dalga boyu


(λ) ile ters orantılıdır.
Elektromanyetik Dalga
• Enerjinin bir yerden diğer bir yere aktarımında değişik yollar vardır
ve bunlardan bir tanesi de dalga hareketleridir.

• Elektromanyetik dalga hareketleri, bir havuza atılan taş ile oluşan su


dalga hareketlerine benzetilebilir.

Bir dalganın tepesi ile onu


takip eden dalganın tepesi
arasındaki uzaklığa
dalgaboyu denir ve (λ) ile
gösterilir. Bir saniyede
oluşan dalga sayısı frekans
olarak adlandırılır.
Elektromanyetik Spektrum

Elektromanyetik spektrum en yalın şekli ile, çeşitli dalga


boylarındaki radyant enerjiyi içeren ve bu radyant enerjinin içinde
elektromanyetik dalgalar halinde serbestçe hareket ettiği bir ortam
olarak tanımlanabilir.

Elektromanyetik spektrum süreklidir. Ancak çalışmalarda kolaylık


sağlanabilmesi için özellikleri göz önüne alınarak belirli
bölümlere ayrılmıştır. Bu bölümler arasında kesin bir sınır yoktur
ve bölümler bazı yerlerde çakışır.
Elektromanyetik Spektrum
Elektromanyetik Spektrum
Burada, Görünen ve Infrared (IR) bölge bizim ilgi alanımızdadır.
Sıcaklık ölçümlerinde en yararlı bölüm 8 ve 14 μm aralığındaki
IR bölgenin kısımlarıdır. Portatif infrared termometrelerin bir çoğu
8 - 14 μm lens ve bir kısmı ise 10,5 – 12,5 μm lense sahiptir.
Elektromanyetik Spektrum
Görünen ve Infrared bölgede fotografik infrared, termal
infrared ve infrared termometre aralıklarına ilişkin
elektromanyetik spektrumun bölümleri.
Cisimlerden meydana gelen
yansımalar üç kavramla
açıklanabilir
• Irradiance (E): Bir cismin maruz kaldığı solar
radyasyona irradyansdenir, E ile ifade edilir ve birimi
W m-2’dir.

• Radiance (L): Cisme çarpan radyasyonun bir kısmı


yansıtılır, bir kısmı soğurulur ve bir kısmı geçirilir.

• Reflectance (R): İrradyansın radyansa oranıdır.

𝑅 = 𝐸/𝐿
Spektral ölçüm sistemleri
Hiper Spektral

Elektromanyetik
spektrumun belirli
bir bölgesinde çok
dar bantlarda
yapılan spektral
ölçümdür.
Spektral ölçüm sistemleri
Hiper Spektral Veri -Görüntü
• Elektromanyetik spektrumun
belirli bir bölgesinde çok dar
bantlarda yapılan spektral
ölçümdür.

• Yerde Spektro Radyometre ile,


• Hava araçlarına takılan
kameralar ile,
• Bazı uydu sistemleri ile elde
edilebilir.
• Spektroradyometreler belirli dalga boylarında cisimlerden yansıyan güneş radyasyonunu
(radyans) ölçen donanımlardır .

• Cisimlerin maruz kaldıkları güneş radyasyonun da (irradyans) ölçülmesi ve her bir dalga
boyu için radyansın irradyansa oranlanması ile spektral yansıma oranı bilgisi elde
edilebilmektedir.

• Birçok vejetasyon indeksi bu yansıma oranlarının işlenmesi ile elde edilebilmektedir.

• Bir spektral vejetasyon indeksi, bitki gelişim düzeyini ifade eden yaprak alan indeksi,
biyomass, yeşil ağırlık, kuru ağırlık, örtü yüzdesi gibi bitki karakteristiklerinin spektral
verilerden doğrudan veya işlenmeleri ile elde edilen bir niceliktir.
• Bir bitki örtüsünün spektral yansıma oranı öncelikle kullanılan
spektroradyometrenin ölçüm sahası içerisinden cihaza ulaşan
radyansa kaynak oluşturan bitki ve toprak oranından
etkilenmektedir.

• Bu nedenle tam örtü oluşmayan bitkilerin gelişme seviyeleri


bu tarz bir ölçümle etkili bir biçimde izlenebilmektedir.

• Tam örtüye sahip bir bitki koşulunda ise yere dik doğrultuda
ölçüm yapılarak elde edilen spektral yansıma oranı değerleri
bitki gelişme seviyesinden daha çok vejetasyonun su
kapsamı, hastalık ve beslenme durumu ve bu özellikler
doğrultusunda oluşan vejetasyonda su, azot ve klorofil içeriği
gibi parametrelerden etkilenmektedir.
• Tam örtü koşulunda vejetasyonun gelişme durumunun bu
yolla izlenmesi için, spektral ölçümlerde spektroradyometre
cihazının yere dik doğrultuda değil, belirli açılarda
konumlandırılması gerekmektedir.

• Verilen bu bilgilere göre, her hangi bir hastalık, zararlı, besin


maddesi eksikliği ve tuzluluk gibi bitki gelişimini olumsuz
yönde etkileyebilecek etmenlerin bulunmadığı koşulda,
spektral yansıma oranı ve bu veriye dayalı hesaplanan
göstergeler sulama durumuna ışık tutabilir, diğer bir deyişle
sulama programlamada kullanılabilir.

• Bununla birlikte spektral vejetasyon indeksleri, enerji


dengesinin ve/veya bazı su stresi indekslerinin bir bileşeni
olarak da kullanılabilmektedir.
• Şekil tam ve kısıntılı olarak sulama suyu uygulanmış kuru fasulye ve
salçalık biber bitki örtüsünde ölçülmüş spektral yansıma oranı
değerlerinin 300-1100 nm dalga boyu aralığında değişimini
göstermektedir.

• Söz konusu bitkilerde sulama suyunun dışında, hastalık, besin


maddesi ve tuzluluk gibi herhangi farklı bir koşul olmadığı
bilinmektedir. Bu nedenle farklılığın kaynağı bütünüyle sulama suyu
uygulamalarıdır.
Spektral ölçüm sistemleri
Hiper Spektral Veri -Görüntü
Spektral ölçüm sistemleri
Multi- Spektral Veri -Görüntü
• Elektromanyetik spektrumun belirli
bir bölgesinde geniş bantlarda
yapılan spektral ölçümdür.

• Yerde Spektro Radyometre ile,


• Hava araçlarına takılan kameralar
ile,
• Bazı uydu sistemleri ile elde
edilebilir.
Spektral ölçüm sistemleri
Multi- Spektral Veri -Görüntü
Spektral ölçüm sistemleri
Multi- Spektral Veri -Görüntü
Spektral ölçüm sistemleri
Multi- Spektral Veri -Görüntü
Termal ve Spektral Veriler ile
Hesaplanabilen Bazı
Göstergeler
Stress Derece Gün Yöntemi

• SDD, bitki örtü sıcaklığı (Tc) ile hava


sıcaklığı (Ta, 1,5 m’de) farkının, her hangi
bir zaman dilimi için, toplamıdır.

• Bu yaklaşım Gelişme Derece Gün (GDD)


kavramına çok benzerdir.
Bitki Su Stress İndeksi
(PWSI)
• PWSI, ilk olarak Ehrler (1973) tarafından
ortaya atılmıştır.

• Araştırmacı yapraklara bağladığı


termokopıllar ile, su eksikliği olmadığı
koşulda, Tc-Ta ve VPD arasında doğrusal bir
ilişki olduğunu tespit etmiştir.

• Genel yaklaşım çokça bilinen CWSI ile


aynıdır.
Bitki Su Stres Indeksi (CWSI)

Idso et al (1981) tarafından deneysel ve Jackson et


al. (1981) tarafından teorik temelleri verilen CWSI’
esasen Ehrler (1973) tarafından termokopıllar için
geliştirilen PWSI’ nin infrared termometre ile
ölçülmüş örtü sıcaklığı için geliştirilmiş versiyonudur.
CWSI Temel Grafiği
• Bu grafikte alt limit
olarak verilen kısım,
hiçbir su eksikliği
yaşanmamış koşulda,
mümkün olduğunca
geniş bir VPD
aralığında, arazide
deneme koşullarında
ölçülmüş Tc-Ta ve VPD’
nin doğrusal ilişkisinden
elde edilmektedir.

• Bu koşul bitkiye özgüdür


ve her bir bitki için
belirlenmesi
gerekmektedir.
CWSI Temel Grafiği
 Üst limit tümü ile transpirasyonun durduğu koşulu temsil
etmektedir.

 Transpirasyonun durduğu bir durumda Tc-Ta değişimi VPD’ den


etkilenmemektedir. Bu durumda en etkili parametre Ta dır.

• Bu nedenle farklı sıcaklıklar için


VPG yaklaşımından
yararlanılması daha mantıklı
olabilir.

• Ölçüme dayalı belirlemede


bitkilerin koparılarak kuruması
sağlanabilir.
Su Eksiklik Indeksi (WDI)
• WDI, temelde yere dik doğrultuda ölçülmüş yüzey sıcaklığı (Ts) ve vejetasyon
göstergelerine dayanmaktadır.

• Şekil’de verilen Vejetasyon İndeksi ve Sıcaklık (VIT) trapezi, vejetasyon


göstergeleri ile yüzey sıcaklığı atmosfer sıcaklığı farklılıklarından yararlanılarak,
geliştirilmiştir.

• Gerçek koşulların dört uç koşulun arasında bir noktada (C) gerçekleşmesi


beklenir.
3 Boyutlu Su Stres Indeksi
(3BSİ)

CWSI ile WDI yaklaşımlarının bir araya getirilmesi


ile Köksal (2011) tarafından geliştirilmiştir.
3 Boyutlu Su Stres İndeksi
(3BSİ)
 Ts-Ta, VPD ve NDVI grafiğin
eksenlerini oluşturmuştur.
 Grafik 8 uç noktadan oluşmaktadır.

 VPD için; en düşük - en yüksek


 NDVI için; tam örtü - çıplak toprak

• Ts-Ta için;
• tam sulanmış bitki,
• susuz bitki
• su ile doygun toprak
AC
• kuru toprak yüzeyi
koşulu,
3BSİ 
AB
Uzaktan Algılama ile ET
Haritalama
Enerji dengesine göre bir yüzey
tarafından tutulan enerji (net
radyasyon, Rn) aşağıdaki şekillerde
kullanılır;

- Yer Isı Akısı (G),

- Hissedilebilir Isı Akısı (H),

- Buharlaşma Gizli Isı Akısı (LE),


Uzaktan Algılama ile ET
Haritalama
• Rn, G ve H parametreleri uydu
görüntüleri ve iklim verileri
kullanılarak
hesaplanabilmektedir.

• Uydu görüntüsünün her bir


hücresi için bir ET değeri elde
edilebilir.

• Bu ET değeri gerçekleşen
koşulları temsil etmektedir ve
ETa olarak dikkate alınabilir.
Uzaktan Algılama ile ET
Haritalama
Gerekli Veriler,
• Yer Verileri
• Uzaktan Algılanmış Veriler • Parsel Sınırları,
– SWIR, NIR, KIRMIZI,
YEŞİL ve MAVİ bant
• Sulama ve
görüntüleri Drenaj ağı,
– Termal Görüntüler, • Sayısal yükseklik
haritaları,
• İklim Verileri • Toprak fiziksel ve
– Rs, Ta, RH, u, P kimyasal
koşulları,
Uzaktan Algılama ile ET
Haritalama
Uzaktan Algılama ile ET
Haritalama

Amasya- Merzifon
Yıl: 2015

Dönem:
01 Nisan – 01 Ekim

Uydu Sistemi: Landsat 8


Uzaktan Algılama ile ET
Haritalama
Amasya – Merzifon

Yıl: 2015

Dönem: 09 Nisan – 28
Eylül

Uydu Sistemi: Kompsat 3


Spektral Vejetasyon Indeksleri
• Farklı dalga boylarındaki veya bantlardaki spektral yansıma oranı
değerlerinin birbirine oranlanması, birbirlerinden farkı veya normalize
edilmesi ile çeşitli vejetasyon indeksleri hesaplanabilir.

• Bu tür vejetasyon indekslerinin belirlenmesinde kullanılacak bantların


seçiminde en önemli kıstas, bantlardan birisine ilişkin yansıma verisi
vejetasyonun artması ile azalmalı, diğerinde vejetasyon artması ile
artmalıdır.
Spektral Vejetasyon Indeksleri –
Kc Katsayısı
Spektral Vejetasyon Indeksleri – Kc
Katsayısı
Spektral Vejetasyon Indeksleri
– Kc Katsayısı
Spektral Vejetasyon
Indeksleri – Kc Katsayısı
Sulama Suyu Yönetimi –
Bitkilerde Fizyolojik
Parametrelerin İzlenmesi
• Sonuç olarak bitkilerde su eksikliğine bağlı
ortaya çıkan belirtiler çeşitli laboratuvar
analizleri ve cihazlarla belirlenebilmektedir.

• Yoğun emek harcanarak yürütülen arazi


denemelerinde fizyolojik faktörlerin de
izlenmesi, çalışmaların özgün değerini
arttırmaktadır.
Sulama Suyu Yönetimi –
Bitkilerde Fizyolojik
Parametrelerin İzlenmesi
• Araştırmaların uluslararası saygın dergilerde
kabul görmesinde çeşitli teknolojik cihazlarla
fizyolojik faktörlerin izlenmesi olumlu rol
oynamaktadır.

• Ayrıca dünya genelinde bu cihazlara dayalı bir


sektör oluştuğu da bir gerçektir.
Sulama Suyu Yönetimi –
Bitkilerde Fizyolojik

Parametrelerin
Dikkat edilmesi gerekenler;
İzlenmesi
• Cihaz satın alınırken, literatürdeki yeri irdelenmeli, mümkünse bu cihazı
kullanan araştırmacılarla iletişim kurularak sorulmalıdır.
• Cihazların kalibrasyonları sürekli irdelenmeli ve belirli aralıklarla kalibre
edilmelidir.
• Cihazların kullanma kılavuzları dikkatle okunmalı ve doğru kullanılmalıdır.
• Cihazların kullanıldığı literatürler derinlemesine okunmalı ve teoriye hakim
olunmalıdır.
• Ölçümlerin geçerliliği ve doğruluğu, arazide ölçüm sırasında da denetlenmeli
ve değerlendirilmelidir. Müdahale için sezon sonu çok geç olmaktadır.
• Elde edilen sonuçlar dürüstçe rapor edilmeli ve literatürle tartışılmalıdır.
Sulama Suyu Yönetimi –
Bitkilerde Fizyolojik
Parametrelerin İzlenmesi
• Dikkat edilmesi gerekenler;
– Bu ölçümlerin yapıldığı arazi denemeleri, gerekiyorsa ölçümlerin
gereği doğrultusunda planlanmalıdır.

– Yapılan ölçümlerin karşılaştırılacağı, mesnet niteliğindeki


parametreler (verim, toprak su içeriği, ETc, vb) güvenilir olmalıdır.

– Arazi denemelerinde, parsel ve blok aralarındaki çıplak toprak


yüzeylerinden oluşan adveksiyon etkilerinden kaçınılmalıdır.

– Parsel alanları olanaklar ölçüsünde büyük tutulmalı ve ölçümler


mümkün olduğunca fazla örnekte yapılmalıdır.
Sulama Suyu Yönetimi –
Bitkilerde Fizyolojik
Parametrelerin İzlenmesi
– Günümüzde uzaktan algılama yer bilimleri için çok büyük
araştırma ve uygulama olanağı sunmaktadır.

– Büyük parsellere sahip arazi denemelerinde izlenen toprak,


su, fizyoloji ve agronomik parametrelerle yüksek çözünürlüğe
sahip uydu görüntülerinden elde edilen veriler
ilişkilendirilmelidir.

– Uydu sistemlerinden verim tahmini, ETc ve su kullanımı izleme


konularında uygulamalı çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır.

– Uzaktan algılama tarla denemelerinden elde edilen sonuçların


büyük alanlara yayılması için en kıymetli tekniktir.
Eyüp Selim
Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Ziraat Fakültesi
Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, Samsun-Türkiye
eselim@omu.edu.tr; eselimk@yahoo.com
0 362 312 19 19 (1275)

Teşekkürler

You might also like