Professional Documents
Culture Documents
Vistül Nehri’nin kıyısında yer alan bu meydan rengarenk ve dik çatılı Baltık
şehir mimarisini yansıtan yüzlerce evle çevrilidir. Bu silüete baktığımızda
şehrin İkinci Dünya Savaşı esnasında Naziler tarafından neredeyse taş taş
üstünde kalmayacak şekilde harap edildiğine inanmak oldukça güç. Fakat
arşivlerdeki fotoğraflar özellikle 1930’larda tamamen yıkılan bu şehrin
1980’lerde küllerinden nasıl doğduğuna işaret ediyor. Bu konuda binalarını
eski fotoğraflar ve planlar üzerinden tamamen eski silüetine kavuşturan
Varşovalıların azmini gönülden kutlamak lazım.
Vistül Nehri
Bu şehir sembolü haline gelmiş şatoda eskiden ikamet eden kraliyet ailesinin
ihtişamlı yaşamına tanık olabilirsiniz. Şatoda kraliyet ailesinin eşyaları,
süslemeli odaları ve kraliyet resimleri yer almaktadır.
Çarşamba günleri ücretsiz olan müze diğer günlerde yetişkinler için 30, 0-16
yaş arası için sadece 1 zlotiye ziyaret edilebilir.
Kraliyet Rotası
Şehrin ortasında 76 hektarlık devasa bir alana yayılan Łazienki Parkı sahip
olduğu yemyeşil atmosfer ile adeta cennetten bir enstantane gibi.
Varşovalıların da yaz ve bahar aylarında en uğrak yerleri olan bu park uçsuz
bucaksız çim alanları, yürüyüş yolları, içinize ferahlık veren gölü ile
vazgeçilmez bir nokta.
Elbette birçok Avrupa parkında olduğu gibi bu park da sınırları dahilinde aynı
adı taşıyan bir sarayı çevreliyor. Polonya’nın son kralı olan Stanisław August
Poniatowski adına yaptırılmış bir yaz sarayı burada bulunuyor. Günümüzde
sarayı ziyaret ederek kraliyet resim koleksiyonunu ziyaret edebilirsiniz.
Lehler için bir kahraman olan ve Aslan Yürekli Leh adıyla anılan bu kral kuşatmada
Avusturya’nın yardımına koşarak Avrupa’da Türk ilerlemesine izin vermiyor ve bir halk
kahramanı oluyor.
Praga Müzesi ise özellikle mahallenin tarihine ışık tutan bir arşivle ziyaret
edebileceğiniz bir mekan olabilir.
Gotik bir mimari harikası olan St. Florian Katedrali bölgenin en önemli
ibadethanelerindendir. Bunun yanı sıra Our Lady of Loreta ve Our Lady of
Kamionek de ziyaret edebileceğiniz diğer önemli kiliselerdir.
Varşova Gettosu
Belki gidilebilir
Ne yazık ki denize düşen yılana sarılır sözü özellikle Polonya tarihi için oldukça
manalı. Kızıl Ordu’nun gelmeyen desteği nedeniyle 63 günün sonunda sivil
nüfusun gittikçe azalmasıyla birlikte şehir dayanamamış ve pes etmiştir. Bu
ayaklanma sonunda 150,000’e yakın sivilin öldüğü tahmin edilmektedir.
Şehrin komünizmle
yönetildiği dönemlerin bir
simgesi olan ve yerel halkın kendilerine o günleri hatırlattığı için pek de
sevmediği bu 42 katlı yapı Varşova’nın en yüksek yapısıdır. Parade
Meydanı’nın ortasında yer alır.
Varşova’nın renkli tarihini oluşturan birçok yapıya inat Kültür ve Bilim Sarayı
şehrin komünizmle yönetildiği dönemin soğuk ve hükmeden çehresini
oluşturur. Varşova işte bu iki bambaşka dönemin izinin sürüldüğü anlatacak
çok şeyi olan bir şehirdir.