Professional Documents
Culture Documents
ENES BAYRAK
185012061
SINIF ÖĞRETMENLİĞİ 3/C
1
İlköğretim Düzeyinde Görülen Değerlendirmede
Objektif Olamama Problemi
Güvenilirlik, aynı bireyler üzerinde, bir niteliğe ilişkin olarak gerçekleştirilen ölçmelerin benzer
şartlarda tutarlı sonuçlar verebilme düzeyi olarak tanımlanır (Crocker ve Algina, 1986; Nitko,
2004). Ölçme ve değerlendirme uygulamalarında güvenilirlik faktörünün önemini vurgulayan
yukarıdaki tanıma baktığımızda anahtar kelimenin ‘tutarlı’ olduğunu fark ediyoruz. Bir öğrencinin
bir konu ya da kazanımı öğrenmesini ölçmek için yapılan bir uygulamada ve bunun sonucunda
değerlendirme yaparken dış etkenlerden uzak, kişisel durumlardan uzak ve objektif değerlendirme
yapılmalıdır. Bir öğrencinin bir ölçme sonucunda aldığı not ile aynı konuda ve aynı düzeyde farklı
diğer ölçme uygulamaları sonucunda çok farklı sonuçlar elde etmesi tutarsız olacaktır. Bu
durumda da bu ölçme testlerinden tutarsız olanın eğitimde ölçme ve değerlendirme kapsamındaki
güvenilirlik ilkesinin dışında kaldığı görülüyor. Testlerin tutarsız olması durumunun yanında
öğretmenlerin de tutarsız davranışlar sergilemesi güvenilirlik ilkesinin dışındadır.
İlkokul 5.sınıfta öğretmenimizin ders içinde ve ders dışı etkinliklerde çok sevdiği
öğrenciler arasındaydım. Bir arkadaşım da öğretmenimizle çok iyi ilişkisi olmamasına
rağmen derslerde başarılı bir bireydi. Hatırladığım kadarıyla sınavdan 1 ay öncesinde
arkadaşım öğretmenimizle tartışmıştı ve öğretmenimize bağırmıştı. Akabinde velisi
çağrılmış, konuşulmuş ve problem çözülmüştü. Bir dersten bir sınavımız vardı. Sınav
sonrası arkadaşımla konuştuktan sonra birbirimizin cevaplarına çok yakın cevaplar
verdiğimizi fark ettik. Sonuçlar hiç düşündüğümüz gibi gelmemişti. Ben 85 almıştım o ise
60 almıştı. Cevaplarımız %90 oranında birbirine benzerken böyle notlar çıkması
arkadaşımı üzmüştü. Arkadaşımın ne kadar benzer yanıtlar verdiğimizi söylemesi öyle
yaptığını kanıtlamıyor. Arkadaşımın bu konuda gerçeği söylememe ihtimali de var fakat bu
ihtimal çok düşük. Arkadaşımın öğretmenimizden sınav kağıtlarımızı görme istediğini de
sert bir dille reddetmesi değerlendirmede bazı tutarsızlıklar olduğunu hissettirdi. Bu
tutarsızlıkta arkadaşımın öğretmenimizle yaşadığı problemin bir etkisi olabileceğini
düşündük. Bu problemin öğretmenimizin ölçme ve değerlendirme uygulamasına yansıması
etik bir davranış değildi.
3
Objektif Olamama Durumlarındaki Eğitimde Ölçme ve
Değerlendirme İlkelerine Yönelik Problemler
Objektif olamama sorununu ‘Yanıtı sınırlı açık uçlu sorular’ dan çok ‘Uzun yanıtlı açık uçlu
sorular’ da görüyoruz. Bunun sebebi cevabı net olmayan sorulardan oluşmasıdır. Aslında net
cevapları vardır fakat bu cevapların netliğini de belirleyen öğretmendir. Uzun yanıt gerektiren açık
uçlu sorulardan oluşan ölçme uygulamalarında öğretmenin değerlendirme yapması en zor kısmı
oluşturmaktadır. Değerlendirme yaparken özel sebeplerin devreye girmesi ve bunlardan
etkilenerek doğru değerlendirmenin yapılmaması bük bir değerlendirme problemidir.
Öğretmenlerin uzun yanıt gerektiren açık uçlu sorulardan oluşan testler hazırlarken gözetilecek
ilkeleri göz önünde bulundurmalıdır. Bu ilkeler çevresinde bir ölçme yapılmalıdır. Puanlama
anahtarı belirlenmelidir. Bu anahtarın dışına çıkılmamalıdır. Puanlama anahtarında olası
cevapların belirgin şekilde yazılması ve bu cevapların puanlarının belirlenmesi esastır.
1
. Selahattin GELBAL, Hülya KELECİOĞLU (2007), Öğretmenlerin Ölçme ve Değerlendirme Yöntemleri
Hakkındaki Yeterlik Algıları ve Karşılaştıkları Sorunlar, (Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi)
2
Mehmet ÖZENÇ ,Cihangir DOĞAN , Mustafa ÇAKIR (2017), Sınıf Öğretmenlerinin Alternatif Ölçme ve
Değerlendirme Hakkındaki Görüşlerinin Belirlenmesi, (Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi)
4
Objektif Olamama Problemine Karşı Öneriler
Dereceli Puanlama Anahtarı Hazırlamak
Uzun cevaplı açık uçlu sorularda soruların net ve tek bir cevabı bulunmadığı için verilen
cevapların doğru cevaba yakınlığı göz önünde bulundurularak puanlama yapılıyor. Sınıf içi açık
uçlu testlerin değerlendirilmesinde yaygın olarak, öğretmenler puanlama anahtarı hazırlamak
yerine “en iyi” yanıtların yazıldığı bir yanıt kâğıdı hazırlama eğilimdedirler. Bu yanıt kâğıtları tam
puanlık sayfalarca yazıdan oluşmakta ve çoğunlukla hangi durumlarda kısmi puan verileceğine
açıklılık getirmemektir. Öğretmenlerin bu eğilimi sonucunda değerlendirmede hatalar meydana
gelmektedir.
Ayrıntılı yanıt anahtarı hazırlanması objektif değerlendirme yapmada faydalı olacaktır. Yanıt
anahtarı dereceli puanlama anahtarları kriterlerine göre hazırlanması daha uygun olacaktır.
Dereceli puanlama anahtarlarına bir örnek sunalım;
Problemi Anlama
5
2 Doğru çözüm
(Kubiszyn ve Borich; 1996)
Uzun yanıtlı açık uçlu sorulardan oluşan test ile yapılan bir ölçme uygulamasında öğrencinin
verebileceği cevaplar sınırsız sayıdadır. Bunların doğru ya da yanlış cevap kategorilerine girip
girmediği değerlendirilirken yapılan hataların önüne geçmek için hatalı değerlendirme yapıldığı
düşünülen testin ya da testlerin başka bir öğretmen tarafından değerlendirilmesi uygun olabilir.
Değerlendirme sonuçlarının tutarlı olması durumunda objektif olamama probleminin yaşanmadığı
anlaşılır ve testin güvenirliği de ispatlanmış olur.
Öğrencilerin test kağıtlarında onları tanıyabileceği bilgilerden uzak durup cevaplara odaklanması
amaçlanmaktadır. Öğrencilerin uzun yanıtlı açık uçlu sorulardan oluşan test kağıtlarının
değerlendirmeden önce isimlerinin kapalı tutulması ve isimlerine bakılmaması ile yapılır.
Öğretmen hangi öğrencinin test kağıdını değerlendirdiğini bilmeden başlamalı ve bitirmelidir.
Puanları hesaplandıktan sonra isimlerine bakabilir.
6
ve dönem sonunda öğrenciler bu işlenmeyen konulardan sorumludur. Bu derslerdeki bu büyük
sorunun ülkemizin bütün ortaöğretim kurumlarında olmadığını bildiğimiz halde büyük bir
kısmında sonuç bu şekildedir.
Beden Eğitimi dersi öğrencilerin bedenlerini tanımaları ve daha aktif kullanmalarına faydalı olur.
Beden eğitimi dersinde öğrenilen bilgilerin o ders süresinde pekiştirilmesi ve öğretmen tarafından
kontrol edilmesi gerekir. Öğrencinin beden eğitimi dersi kapsamında ev ödevi ya da dönem sonu
ödevi gibi uygulamalara katılması pek görülen bir durum değildir. Bu durumda ölçme ve
değerlendirme psikomotor becerilerini hedefleyen bu derste büyük bir önem taşır. Öğrencinin
psikomotor becerilerinin her hafta kontrol edilmesi ve sonunda bir değerlendirmeye tabi olması
gerekir. Günümüzde beden eğitimi dersinin ölçme ve değerlendirme uygulamaları dönemde bir ya
da iki kere yapılıyor ve bunlarda da güvenilir ve geçerli bir ölçme ve değerlendirme uygulaması
kullanılmıyor.
Müzik dersinde öğrencilerden bir enstrüman çalması, şarkı söylemesi ya da nota bilgilerine sahip
olması istenir. Öğretmen dönem sonunda öğrenciden bir enstrümanla bir parçayı çalmasını ya da
bir şarkı/türkü söylemesini ister. Bunun sonucunda bir puan verir. Öğrencinin dönem sonundaki
bir derste söylediği şarkı/türkü ya da bir enstrümanla çaldığı parça bütün bir dönem
öğrenilmesi/kazanılması gereken her şeyi kapsamak zorundadır. Bu durum oldukça zordur.
Görsel sanatlar dersinde öğrenciler resim çizer ve dönem sonunda puan alırlar. Öğretmen bu
resimleri hafta hafta çizdirip kontrol etmek yerine kontrol etme işini çizip çizilmediğinin bir
kıymeti kalmadan dönem sonuna bırakır. Dönem sonunda öğrenci bütün resimleri çizdiği taktirde
tam puan alır.
Beden eğitimi, müzik ve görsel sanatlar derslerindeki ölçme ve değerlendirme sorunlarını tek bir
parça halinde değerlendirelim. Bu derslerde kullanılan ölçme ve değerlendirme uygulamalarındaki
yetersizlik öğretmenlerin sorumlu olduğu bir konudur. Psikomotor becerilerin daha aktif olduğu
derslerde ölçme ve değerlendirme problemlerine bakalım.
7
Psikomotor Becerilerin Daha Aktif Kullanıldığı Derslerin
Ölçme ve Değerlendirme İlkeleri Kapsamında
Değerlendirilmesi
Psikomotor becerilerin daha aktif kullanıldığı derslerde kullanılan ölçme ve değerlendirme
yöntemleri genellikle yetersizdir. Bunun sebebi geliştirmesi amaçlanan becerinin kağıt-kalem
testleri ile ölçülemeyecek olmasıdır. Performans değerlendirme yöntemleri kullanılıyor olsa da
geçerlilik ve güvenilirlik kapsamlarında da incelenmelidir.
Geçerlilik
Geçerlilik bir ölçütün amacına uygun olup olmadığını tespit etmemizde faydalıdır. Bir ölçütün
hangi kazanımların elde edilip edilmediğini ölçerken ölçütün konuları/kazanımları hangi geçerlilik
türünü kapsadığının belirlenmesi gerekir. Tek bir geçerlilik türünün kanıtlanması geçerli değildir.
Bu bilgiler ile psikomotor becerilerinin geliştirilmesi hedeflenen derslerde kullanılan ölçme ve
değerlendirme yöntemlerinin geçerlilik boyutları tartışılmalıdır. Örneğin beden eğitimi dersinde
her hafta öğrencilere serbest zaman tanıyan öğretmenin dönemin son dersinden bir hafta önce bir
sonraki derse yapılması gerekenleri göstererek bir sonraki hafta da gösterdiği uygulamaları
değerlendirmesi geçerlilik dışındadır. Çünkü ortada her hafta yapılan bir kontrol listesi yok, ortada
öğrencilerden dönemin başında istenen bir performans uygulaması yok. Sadece değerlendirme
sonucuna ulaşmak için yapılan bir uygulama var.
Güvenilirlik
Güvenilirlik öğrencilerin ölçme ve değerlendirme uygulamaları sonrasında rastgele bir başarı veya
başarısızlık durumu yaşamaması için önemlidir. Ölçülen özelliğin gerçek değerinin anlaşılmasını
sağlar. Bunu %100 yapmak olanaksızdır fakat ne kadar az hata olursa ölçüt o kadar güvenilir olur.
Bu bilgiler ile psikomotor becerilerinin geliştirilmesi hedeflenen derslerde kullanılan ölçme ve
değerlendirme yöntemlerinin güvenilirlik kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Yaşadığım bir
olay ile bu konuyu inceleyelim.
8
Lise 2.sınıfta beden eğitimi öğretmenimiz bizlere sınav haftasından bir hafta önce sınavda
soracağı hareketleri uygulamalı olarak göstermişti. Bir hafta sonraki sınava o hareketleri
ezberleyerek gittim. Sınavda sınav olan öğrenci spor salonunda öğretmenin karşısına
geçiyor istediği hareketleri yapıyordu. Sınavda hareketleri elimden geldiğince yaptım. Bazı
arkadaşlarım hiçbir harekete bakmamıştı ama sınav esnasında bizlere bakarak ezberledi
ve birkaç hatayla geçti. Öğretmenimizin bizlere kazandırması gereken hiçbir beceriyi
kazanamadan dönem bitti. Bunun için ne öğretmenimiz çabaladı ne de biz. Neticede ortada
çok düşük seviyelerde bir ölçme ve değerlendirme uygulaması yapmış oldu.
3
Vedia GÜLÜM, Pervin BİLİR (2011) ,BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANABİLME
KOŞULLARI İLE İLGİLİ BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENLERİNİN GÖRÜŞLERİ, (SPORMETRE Beden Eğitimi
ve Spor Bilimleri Dergisi)
9
Tablo 1. Öğretmenlerin Programın Uygulanabilme Koşullarına Yönelik Görüşlerinin Frekans ve Yüzde
Dağılımları İle Aritmetik Ortalamaları
10
Tablodaki verilen ‘Programın öngördüğü değerlendirme etkinlikleri uygulanabilir niteliktedir’
maddesine katılım oranı oldukça düşüktür. Tablodaki diğer maddelerin sebepleri sonucunda
‘değerlendirme etkinlikleri uygulanabilir nitelikte olmaması’ akla ilk gelen seçenektir. Kısaca
dersin uygulanması için, alternatif yöntemler için, gerekli materyaller için ve birçok etken için
gereken ortamın olmaması sonucunda değerlendirme etkinliklerinin uygulanabilirliği oldukça
düşük seviyelerde bulunuyor.
Psikomotor özelliklerin ölçülmesi konusuna ilişkin Harrow tarafından 1972 yılında bir taksonomi
geliştirilmiştir.
11
Beceri Öğrenme sonucunda oluşan Basit, bileşik ve kompleks
refleks hareketler bütününün uyarlanmış beceriler
temeli olan karmaşık
hareketler
Sözsüz İletişim Jestler, mimikler ve dans Anlamlı ve yorumlanabilir
etme gibi hareketleri hareketler
kapsayan sözsüz iletişim
Yukarıdaki taksonomi fiziksel hareket gerektiren, psikomotor becerileri hedef alan dersler için
kullanılabilir niteliktedir.
Öğretmenlerin, öğrencilerin
fiziksel gelişimlerini ölçütler
listesi ile değerlendirmesi
daha uygundur. Kontrol
listesi (check list) adı verilen
bu liste ile psikomotor
becerilerin kontrol edilmesi
geçerli ve güvenilir bir
ölçme ve bunun sonucunda
doğru bir değerlendirme
yapılabilir.
Gözlem kayıtları
Gözlem kayıtları öğrencilerin psikomotor becerilerini sürekli olarak gözlemlenmesi ile oluşur.
Gözlem kayıtlarının tamamlanması ile değerlendirmeye alınır. Burada en çok dikkat edilmesi
gereken genellikle ilkokulda
görülen objektif olamama
sorunudur. Gözlemlerin
doğru bir şekilde ölçülmesi
ve kaydedilmesi gerekir.
Gözlem kayıtları objektif bir
şekilde tamamlanır ve
objektif bir şekilde
değerlendirmeye tabi
12
tutulursa psikomotor becerilerin ölçülmesi ve değerlendirilmesi konusunda çok başarılı bir yöntem
olacaktır.
Öğrencinin kopya ile haksız avantaj elde etmesinin önüne geçmek isteyen eğitmenlerin soru sayısı
ile sınav süresini çok ince bir ayarla ayarlamaya çalışması sonucunda süre bakımından çok
zorlayıcı sınavlar ortaya çıkıyor. Eğitmenin aslında daha doğru bir ölçme ve değerlendirme
uygulaması sunmak için yaptığı bu davranış bazı öğrenciler için haksız rekabet ortamı sunuyor.
Bunun sebebi örgün eğitimde uygulanan orta düzey bir sınavdaki 40 soru için 40 dakika verilmesi
normal karşılanabilmektedir. Öğrenciler sınav kağıdında istediği soru ile başlar ve istediği soruda
13
istediği zamanı kullanabilmektedir. Soruların uzunluklarına ve zorluklarına göz gezdirdikten
tahminde bulunabilir. Daha sonra bir strateji belirleyip bu stratejiden sınavını bitirebilir. Sınav
sürelerinin kısa tutulması ile öğrenciler bahsedilen çoğu hakkını uygulayamıyor. Soru sayısı ile
sürenin doğru ayarlanmaması sonucunda testin güvenirliği düşüyor. Güvenirliği, geçerliliği
arttırmak ve haksız avantaj sağlama durumunu ortadan kaldırmak için uygulanan bu yöntem
öğrencilere istemeden güvenirliği düşük testler sunulmasına sebep oluyor.
Yapılan bir araştırmada4 bu konu ile ilgili şöyle bir açıklama yapılmıştır.
Sınavlar online yapıldığı için öğrencilerin sınav esnasında kendisiyle alakalı teknik bir arıza
olması durumunda bu öğrencinin sorumluluğunda olan bir durumdur. Öğrenciler sınavdan önce
teknolojik aletlerini kontrol etmeli bir problem durumuyla karşı karşıya kalması ihtimali varsa
alternatif yöntemler belirlemelidir. Fakat ne kadar güvenilir olursa olsun bazen bu aygıtlarda bile
problemler görülmekte ya da elektriğin kesilmesi gibi bölgesel olarak öğrenciler problemler
yaşamaktadır. Bu problemler yaşandığı takdirde eğitmenler hiçbir risk almadan bu sınavları
geçersiz sayabiliyor. Ya da öğrencinin belirli bir soruya kadar geldikten sonra bir sorun yaşaması
durumunda o sınavda cevaplayabildiği soruların doğru olduğu taktirde geçer not alması
gerekmektedir. Öğrenciye bir imtiyaz sağlaması durumu söz konu değildir. Bu gibi durumların
sebeplerine bakıldığında öğrenci kaynaklı sebeplerin hiçbir zaman son bulmayacağı
öngörülmelidir. Öğrenci kaynaklı problemler çözülemeyeceğine göre bu konuda sistem ya da
eğitmenler hatalıdır. Eğitmenlerin güvenilir ve geçerli bir ölçme ve değerlendirme uygulaması
4
Doç. Dr. Ertuğ CAN (2020), Coronavirüs (Covid-19) pandemisi ve pedagojik yansımaları: Türkiye’de açık ve uzaktan
eğitim uygulamaları, (Açıköğretim Uygulamaları ve Araştırmaları Dergisi)
14
sunması gerekmektedir. Bu şartları sağlayan uygulamalar sonucunda öğrenciler yaşadığı
problemler karşısında sorumlu duruma düşecektir.
Sınavlardaki haksız avantaj durumunu ortadan kaldırmak için uygulanan bu yöntemle öğrenci bir
soruyu bir kez işaretleyebiliyor ve soruyu geçtikten sonra o soruya geri dönemiyor. Kopya
durumunu ortadan kaldırmayı hedefleyen ve büyük oranda başarıya ulaştığı düşünülen bu
yöntemle öğrencilerin ölçme ve değerlendirme uygulamalarındaki bir hakkı göz ardı edilmiş
oluyor. Sonraki sorularda neyle karşılaşacağını bilmeyen öğrenciler sorularda çok zaman
kaybediyor. Yukarıda belirtilen zaman ayarlamasının yapılamamasının kaynağı bu özelliğin
kaldırılmasıdır.
Kesinlikle katılıyorum
Katılmıyorum (%)
Katılıyorum (%)
Tepe değer
(%)
1. Sınav, proje veya ödevlerin objektif bir şekilde değerlendirildiğini 3.4 2.1 7.6 29.7 54.5 5
düşünüyorum.
2. Dersin içeriği ile kullanılan ölçme ve değerlendirme yöntemleri uyumluydu. 3.4 2.1 6.2 33.8 51.7 5
3. Sınav, ödev-proje uygulamalarında sınıf arkadaşlarım dürüst davrandı. 4.8 4.1 24.8 37.2 26.2 4
4. Sınavlara hazırlanırken ya da ödev-proje hazırlarken elektronik kaynaklara 9.7 8.3 24.1 26.2 29.0 5
erişimde güçlükler yaşadım.
5. Sınavlara hazırlanma motivasyonum, yüz yüze eğitime kıyasla daha düşüktü. 29.0 13.8 27.6 15.2 11.7 1
6. Ölçme ve değerlendirme uygulamalarına (sınav, ödev-proje) dair yönergeler 2.1 2.8 5.5 31.0 55.9 5
açık ve yeterliydi.
7. Sınava hazırlık ya da ödev-proje hazırlama süreci dersle ilgili yeni 1.4 7.6 9.0 31.7 47.6 5
kazanımlar edinmeme katkı sağladı.
8. Sınavımı yüz yüze (kağıt-kalem formunda) alsaydım, daha başarılı olurdum. 16.6 8.3 3
35.2 26.9 10.3
9. Sınav ya da ödev-proje uygulamaları için verilen süre yeterliydi. 6.9 4.1 9.0 26.2 53.8 5
16
Uzaktan Eğitim Uygulamalarında Görülen Ölçme ve
Değerlendirme Problemlerine İlişkin Sonuç ve Öneriler
Uzaktan eğitim dönemi boyunca ölçme ve değerlendirme uygulamalarında çeşitli sorunlar
yaşanmaktadır. Bu sorunlar testlerin geçerlilik ve güvenilirlik ilkelerini titizlikle gözetilmesi
gerektiğini aynı zamanda uzaktan eğitim modellerinde ölçme ve değerlendirme uygulamaları
hazırlanırken şartlar göz önünde bulundurulmalı ve kullanışlılık ilkesi de gözetilmelidir.
Geleneksel yöntemlerden çok alternatif yöntemlere yönelinmesi daha uygun olacaktır.
Geleneksel yöntemlerin kullanılacağı alanlarda ölçme ve değerlendirme ilkeleri gözetilerek
bir uygulama yapılmalıdır.
17
Sınav Sürelerinin Doğru Ayarlanması
Sınavlarda sorulara geri dönme özelliğinin kaldırılması ile gelişen süre probleminin çözümü
için daha uygun süreler verilmesi gerekmektedir. Soruların zorluk seviyeleri, metin
uzunlukları ve soru sayısı göz önünde bulundurularak süre ayarlaması yapılmalıdır. Sınav
girişinde sınavdaki sorular hakkında daha ayrıntılı bilgiler verilmelidir. Sınavdaki soru
çeşitleri ve soru sayısı ayrıntılı şekilde bildirilmelidir.
18
KAYNAKÇA
R. Nükhet ÇIKRIKÇI (Ed). (2019). Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme.Ankara.Anı
Yayıncılık.
Doç. Dr. Ertuğ CAN (2020), Coronavirüs (Covid-19) pandemisi ve pedagojik yansımaları:
Türkiye’de açık ve uzaktan eğitim uygulamaları, (Açıköğretim Uygulamaları ve Araştırmaları
Dergisi)
Doç. Dr. Ertuğ CAN (2020), Coronavirüs (Covid-19) pandemisi ve pedagojik yansımaları:
Türkiye’de açık ve uzaktan eğitim uygulamaları, (Açıköğretim Uygulamaları ve Araştırmaları
Dergisi)
Beyza AKSU DÜNYA, Murat Doğan ŞAHİN, Eren Can AYBEK (2020), Yükseköğretimde
Uzaktan Ölçme ve Değerlendirme Deneyimleri: Türkiye’den Üç Devlet Üniversitesi Örneği,
(Ahi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi)
19