You are on page 1of 19

T.C.

KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM


FAKÜLTESİ

EĞİTİMDE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME


DERSİ FİNAL ÖDEVİ

ENES BAYRAK
185012061
SINIF ÖĞRETMENLİĞİ 3/C

1
İlköğretim Düzeyinde Görülen Değerlendirmede
Objektif Olamama Problemi

Güvenilirlik, aynı bireyler üzerinde, bir niteliğe ilişkin olarak gerçekleştirilen ölçmelerin benzer
şartlarda tutarlı sonuçlar verebilme düzeyi olarak tanımlanır (Crocker ve Algina, 1986; Nitko,
2004). Ölçme ve değerlendirme uygulamalarında güvenilirlik faktörünün önemini vurgulayan
yukarıdaki tanıma baktığımızda anahtar kelimenin ‘tutarlı’ olduğunu fark ediyoruz. Bir öğrencinin
bir konu ya da kazanımı öğrenmesini ölçmek için yapılan bir uygulamada ve bunun sonucunda
değerlendirme yaparken dış etkenlerden uzak, kişisel durumlardan uzak ve objektif değerlendirme
yapılmalıdır. Bir öğrencinin bir ölçme sonucunda aldığı not ile aynı konuda ve aynı düzeyde farklı
diğer ölçme uygulamaları sonucunda çok farklı sonuçlar elde etmesi tutarsız olacaktır. Bu
durumda da bu ölçme testlerinden tutarsız olanın eğitimde ölçme ve değerlendirme kapsamındaki
güvenilirlik ilkesinin dışında kaldığı görülüyor. Testlerin tutarsız olması durumunun yanında
öğretmenlerin de tutarsız davranışlar sergilemesi güvenilirlik ilkesinin dışındadır.

Eğitimde ölçme ve değerlendirmede öğretmenlerin öğrencileri değerlendirirken geçmiş


yaşantılardan etkilenme, kişisel sorunlar, özel sebepler vb. durumlardan etkilendiğini görüyoruz.
Öğretmenlerin ölçme sonuçlarını objektif değerlendirmesini beklerken bazen sonuç farklı
olabiliyor. Özellikle ilkokul seviyelerinde yaşandığına şahit olunuyor. Öğretmenler yukarıda
belirttiğim ya da başka sebeplerden ama kesinlikle ölçme içeriğinin dışında kalacak sebeplerle
değerlendirmede bu etik dışı davranışı uyguluyor. Bu durum her zaman öğretmenin isteği ile
yaşanmıyor. Öğretmenler bazen bu duruma istemeden düşebiliyor. ‘Bu öğrenci cevabı yazamamış
ama cevabı biliyor’ ya da ‘bu öğrenci cevabı yazmış ama bilmiyordur, kopya çekmiştir’ gibi
düşünen öğretmenler olabiliyor. Bazen öğretmenler bu şekilde düşünceler halini almadan sadece
refleksif olarak öğrencinin o soruyu bileceğini ve verdiği cevabın net olarak doğru olmamasına
karşın doğru kabul edebiliyor. Öğretmen için bu durumda bir problem bulunmuyor çünkü
öğrencinin bildiğini kabul ediyor fakat ölçme ve değerlendirme ilkleri kapsamında büyük bir
problem yaşanıyor. Bu durum ölçme sonuçlarına karışan hata kaynaklarının içerisinde
nitelendiriliyor ve ölçme ve değerlendirme uygulamasının güvenilirliğinin düşük seviyelerde
bulunmasına sebep oluyor.
2
Objektif Olamama Durumuna Örnek Verilebilecek Bir
Yaşanmış Olay
Yaşadığım bir olayla bu duruma bir örnek verelim.

İlkokul 5.sınıfta öğretmenimizin ders içinde ve ders dışı etkinliklerde çok sevdiği
öğrenciler arasındaydım. Bir arkadaşım da öğretmenimizle çok iyi ilişkisi olmamasına
rağmen derslerde başarılı bir bireydi. Hatırladığım kadarıyla sınavdan 1 ay öncesinde
arkadaşım öğretmenimizle tartışmıştı ve öğretmenimize bağırmıştı. Akabinde velisi
çağrılmış, konuşulmuş ve problem çözülmüştü. Bir dersten bir sınavımız vardı. Sınav
sonrası arkadaşımla konuştuktan sonra birbirimizin cevaplarına çok yakın cevaplar
verdiğimizi fark ettik. Sonuçlar hiç düşündüğümüz gibi gelmemişti. Ben 85 almıştım o ise
60 almıştı. Cevaplarımız %90 oranında birbirine benzerken böyle notlar çıkması
arkadaşımı üzmüştü. Arkadaşımın ne kadar benzer yanıtlar verdiğimizi söylemesi öyle
yaptığını kanıtlamıyor. Arkadaşımın bu konuda gerçeği söylememe ihtimali de var fakat bu
ihtimal çok düşük. Arkadaşımın öğretmenimizden sınav kağıtlarımızı görme istediğini de
sert bir dille reddetmesi değerlendirmede bazı tutarsızlıklar olduğunu hissettirdi. Bu
tutarsızlıkta arkadaşımın öğretmenimizle yaşadığı problemin bir etkisi olabileceğini
düşündük. Bu problemin öğretmenimizin ölçme ve değerlendirme uygulamasına yansıması
etik bir davranış değildi.

Yukarıdaki yaşanmış olaya baktığımızda bu problemlerin yaşandığını görüyoruz. Öğretmenlerin


sınıfın gözde öğrencisine başarısız olduğu durumlarda puan eklemesi, özel sebeplerden ya da sınıf
içerisindeki tutumundan dolayı bazı öğrencilerle arasındaki ilişkinin iyi olmaması sonucunda o
öğrenciye puan verirken zorlanması ya da öğrencinin sosyal çevresinden dolayı hak etmediği
puanları alması ilkokuldaki ölçme ve değerlendirme uygulamalarında gördüğüm, dikkatimi çeken
bir problemdi.

3
Objektif Olamama Durumlarındaki Eğitimde Ölçme ve
Değerlendirme İlkelerine Yönelik Problemler
Objektif olamama sorununu ‘Yanıtı sınırlı açık uçlu sorular’ dan çok ‘Uzun yanıtlı açık uçlu
sorular’ da görüyoruz. Bunun sebebi cevabı net olmayan sorulardan oluşmasıdır. Aslında net
cevapları vardır fakat bu cevapların netliğini de belirleyen öğretmendir. Uzun yanıt gerektiren açık
uçlu sorulardan oluşan ölçme uygulamalarında öğretmenin değerlendirme yapması en zor kısmı
oluşturmaktadır. Değerlendirme yaparken özel sebeplerin devreye girmesi ve bunlardan
etkilenerek doğru değerlendirmenin yapılmaması bük bir değerlendirme problemidir.
Öğretmenlerin uzun yanıt gerektiren açık uçlu sorulardan oluşan testler hazırlarken gözetilecek
ilkeleri göz önünde bulundurmalıdır. Bu ilkeler çevresinde bir ölçme yapılmalıdır. Puanlama
anahtarı belirlenmelidir. Bu anahtarın dışına çıkılmamalıdır. Puanlama anahtarında olası
cevapların belirgin şekilde yazılması ve bu cevapların puanlarının belirlenmesi esastır.

Bu ve benzeri durumlar ölçme sonuçlarının güvenilirliğini etkileyen unsurların en başındadır.


Puanlamanın ve puanlayıcının nesnel olmadığı bu ölçme ve değerlendirme uygulamaları
güvenilirliği olumsuz yönde etkiler.

Bu Konuda Yapılan Araştırmalar Ve Çalışmalardaki Veriler


Yapılan bir çalışmada1 ‘İlköğretim Öğretmenlerinin Ölçme ve Değerlendirme Yöntemlerinin
Uygulanmasına Yönelik Görüşlerinin Dağılımı’ tablosunda ‘Gözlem’ bölümündeki. ‘Öğrencinin
davranışı her zaman objektif bir şekilde gözlenememektedir.’ Maddesine öğretmenlerin %78’i
katılmışlardır.

Yapılan başka bir araştırmada2 ‘Sınıf öğretmenlerinin alternatif ölçme ve değerlendirmenin


geleneksel ölçme ve değerlendirmeye göre dezavantajlarına ilişkin görüşleri’ tablosundaki ‘
Objektif olamama’ maddesine %66 katılım sağlanırken, ‘Sınıf öğretmenlerinin alternatif ölçme
ve değerlendirmenin geleneksel ölçme ve değerlendirmeye göre avantajlarına ilişkin görüşleri’
tablosundaki ‘Objektif değerlendirme’ maddesine %22 katılım sağlanmıştır.

1
. Selahattin GELBAL, Hülya KELECİOĞLU (2007), Öğretmenlerin Ölçme ve Değerlendirme Yöntemleri
Hakkındaki Yeterlik Algıları ve Karşılaştıkları Sorunlar, (Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi)
2
Mehmet ÖZENÇ ,Cihangir DOĞAN , Mustafa ÇAKIR (2017), Sınıf Öğretmenlerinin Alternatif Ölçme ve
Değerlendirme Hakkındaki Görüşlerinin Belirlenmesi, (Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi)
4
Objektif Olamama Problemine Karşı Öneriler
Dereceli Puanlama Anahtarı Hazırlamak

Uzun cevaplı açık uçlu sorularda soruların net ve tek bir cevabı bulunmadığı için verilen
cevapların doğru cevaba yakınlığı göz önünde bulundurularak puanlama yapılıyor. Sınıf içi açık
uçlu testlerin değerlendirilmesinde yaygın olarak, öğretmenler puanlama anahtarı hazırlamak
yerine “en iyi” yanıtların yazıldığı bir yanıt kâğıdı hazırlama eğilimdedirler. Bu yanıt kâğıtları tam
puanlık sayfalarca yazıdan oluşmakta ve çoğunlukla hangi durumlarda kısmi puan verileceğine
açıklılık getirmemektir. Öğretmenlerin bu eğilimi sonucunda değerlendirmede hatalar meydana
gelmektedir.

Ayrıntılı yanıt anahtarı hazırlanması objektif değerlendirme yapmada faydalı olacaktır. Yanıt
anahtarı dereceli puanlama anahtarları kriterlerine göre hazırlanması daha uygun olacaktır.
Dereceli puanlama anahtarlarına bir örnek sunalım;

Problem Çözme Analitik Dereceli Puanlama Anahtarı

Problemi Anlama

0 Hiçbir girişimde bulunulmamış.


1 Problem tamamen yanlış yorumlanmış.
2 Problemin büyük/önemli kısmı yanlış yorumlanmış.
3 Problemin küçük/ikincil önemi olan kısmı yanlış yorumlanmış.
4 Problemin tamamı anlaşılmış.
Problem Çözme
0 Hiçbir girişimde bulunulmamış.
1 Tamamen uygunsuz planlanmış.
2 Kısmen doğru fakat önemli hatalar var.
3 Oldukça doğru işlem fakat önemli ihmaller ya da yöntemsel hata var.
4 Aritmetik hatalar olmayan doğru çözüme götüren bir plan yapılmış.
Problemi Yanıtlama
0 Yanıt verilememiş ya da uygun olmayan plana bağlı yanlış yanıt verilmiş.
1 Kopyalama hatası, hesaplama hatası, kısmi yanıt, yanlış ifadelendirilmiş yanıt.

5
2 Doğru çözüm
(Kubiszyn ve Borich; 1996)

Birden Fazla Öğretmen Tarafından Değerlendirme Yapmak

Uzun yanıtlı açık uçlu sorulardan oluşan test ile yapılan bir ölçme uygulamasında öğrencinin
verebileceği cevaplar sınırsız sayıdadır. Bunların doğru ya da yanlış cevap kategorilerine girip
girmediği değerlendirilirken yapılan hataların önüne geçmek için hatalı değerlendirme yapıldığı
düşünülen testin ya da testlerin başka bir öğretmen tarafından değerlendirilmesi uygun olabilir.
Değerlendirme sonuçlarının tutarlı olması durumunda objektif olamama probleminin yaşanmadığı
anlaşılır ve testin güvenirliği de ispatlanmış olur.

Değerlendirme Yapılan Öğrencinin İsmine Bakılmaması

Öğrencilerin test kağıtlarında onları tanıyabileceği bilgilerden uzak durup cevaplara odaklanması
amaçlanmaktadır. Öğrencilerin uzun yanıtlı açık uçlu sorulardan oluşan test kağıtlarının
değerlendirmeden önce isimlerinin kapalı tutulması ve isimlerine bakılmaması ile yapılır.
Öğretmen hangi öğrencinin test kağıdını değerlendirdiğini bilmeden başlamalı ve bitirmelidir.
Puanları hesaplandıktan sonra isimlerine bakabilir.

Ortaöğretim Düzeyinde Görülen Psikomotor


Becerilerin Ölçme ve Değerlendirme Yetersizliği
Ortaöğretim düzeyinde görülen psikomotor becerilerin hedef alındığı beden eğitimi, müzik, görsel
sanatlar gibi derslerin ölçme ve değerlendirme uygulamalarının psikomotor becerilerin gelişimini
takip etmekte yetersiz kaldığını görüyoruz. Psikomotor becerilerin sürekli takip edilerek, kontrol
edilerek bir ölçmeye tabi tutulması ve sonucunda da değerlendirilmelidir. Geleneksel okullarda bu
derslerin ölçme ve değerlendirme uygulamalarının dönem sonunda bir sınav olmak üzere ya da ara
sınav dönemi bir sınav ve dönem sonunda bir sınav olmak şartıyla yapıldığını görüyoruz.
Bahsedilen derslerin sınav uygulamalarındaki yetersizliklerin yanında derslerin dönem boyunca
öğrencinin kazanması gereken kazanımların büyük bir kısmında da başarısız olduğu
görülmektedir. Başka bir söylemle bahsi geçen derslerde dönem boyunca bir ders konusu işlenmez

6
ve dönem sonunda öğrenciler bu işlenmeyen konulardan sorumludur. Bu derslerdeki bu büyük
sorunun ülkemizin bütün ortaöğretim kurumlarında olmadığını bildiğimiz halde büyük bir
kısmında sonuç bu şekildedir.

Beden Eğitimi Dersi Kapsamında

Beden Eğitimi dersi öğrencilerin bedenlerini tanımaları ve daha aktif kullanmalarına faydalı olur.
Beden eğitimi dersinde öğrenilen bilgilerin o ders süresinde pekiştirilmesi ve öğretmen tarafından
kontrol edilmesi gerekir. Öğrencinin beden eğitimi dersi kapsamında ev ödevi ya da dönem sonu
ödevi gibi uygulamalara katılması pek görülen bir durum değildir. Bu durumda ölçme ve
değerlendirme psikomotor becerilerini hedefleyen bu derste büyük bir önem taşır. Öğrencinin
psikomotor becerilerinin her hafta kontrol edilmesi ve sonunda bir değerlendirmeye tabi olması
gerekir. Günümüzde beden eğitimi dersinin ölçme ve değerlendirme uygulamaları dönemde bir ya
da iki kere yapılıyor ve bunlarda da güvenilir ve geçerli bir ölçme ve değerlendirme uygulaması
kullanılmıyor.

Müzik Dersi Kapsamında

Müzik dersinde öğrencilerden bir enstrüman çalması, şarkı söylemesi ya da nota bilgilerine sahip
olması istenir. Öğretmen dönem sonunda öğrenciden bir enstrümanla bir parçayı çalmasını ya da
bir şarkı/türkü söylemesini ister. Bunun sonucunda bir puan verir. Öğrencinin dönem sonundaki
bir derste söylediği şarkı/türkü ya da bir enstrümanla çaldığı parça bütün bir dönem
öğrenilmesi/kazanılması gereken her şeyi kapsamak zorundadır. Bu durum oldukça zordur.

Görsel Sanatlar Dersi Kapsamında

Görsel sanatlar dersinde öğrenciler resim çizer ve dönem sonunda puan alırlar. Öğretmen bu
resimleri hafta hafta çizdirip kontrol etmek yerine kontrol etme işini çizip çizilmediğinin bir
kıymeti kalmadan dönem sonuna bırakır. Dönem sonunda öğrenci bütün resimleri çizdiği taktirde
tam puan alır.

Beden eğitimi, müzik ve görsel sanatlar derslerindeki ölçme ve değerlendirme sorunlarını tek bir
parça halinde değerlendirelim. Bu derslerde kullanılan ölçme ve değerlendirme uygulamalarındaki
yetersizlik öğretmenlerin sorumlu olduğu bir konudur. Psikomotor becerilerin daha aktif olduğu
derslerde ölçme ve değerlendirme problemlerine bakalım.

7
Psikomotor Becerilerin Daha Aktif Kullanıldığı Derslerin
Ölçme ve Değerlendirme İlkeleri Kapsamında
Değerlendirilmesi
Psikomotor becerilerin daha aktif kullanıldığı derslerde kullanılan ölçme ve değerlendirme
yöntemleri genellikle yetersizdir. Bunun sebebi geliştirmesi amaçlanan becerinin kağıt-kalem
testleri ile ölçülemeyecek olmasıdır. Performans değerlendirme yöntemleri kullanılıyor olsa da
geçerlilik ve güvenilirlik kapsamlarında da incelenmelidir.

Geçerlilik

Geçerlilik bir ölçütün amacına uygun olup olmadığını tespit etmemizde faydalıdır. Bir ölçütün
hangi kazanımların elde edilip edilmediğini ölçerken ölçütün konuları/kazanımları hangi geçerlilik
türünü kapsadığının belirlenmesi gerekir. Tek bir geçerlilik türünün kanıtlanması geçerli değildir.
Bu bilgiler ile psikomotor becerilerinin geliştirilmesi hedeflenen derslerde kullanılan ölçme ve
değerlendirme yöntemlerinin geçerlilik boyutları tartışılmalıdır. Örneğin beden eğitimi dersinde
her hafta öğrencilere serbest zaman tanıyan öğretmenin dönemin son dersinden bir hafta önce bir
sonraki derse yapılması gerekenleri göstererek bir sonraki hafta da gösterdiği uygulamaları
değerlendirmesi geçerlilik dışındadır. Çünkü ortada her hafta yapılan bir kontrol listesi yok, ortada
öğrencilerden dönemin başında istenen bir performans uygulaması yok. Sadece değerlendirme
sonucuna ulaşmak için yapılan bir uygulama var.

Güvenilirlik

Güvenilirlik öğrencilerin ölçme ve değerlendirme uygulamaları sonrasında rastgele bir başarı veya
başarısızlık durumu yaşamaması için önemlidir. Ölçülen özelliğin gerçek değerinin anlaşılmasını
sağlar. Bunu %100 yapmak olanaksızdır fakat ne kadar az hata olursa ölçüt o kadar güvenilir olur.
Bu bilgiler ile psikomotor becerilerinin geliştirilmesi hedeflenen derslerde kullanılan ölçme ve
değerlendirme yöntemlerinin güvenilirlik kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Yaşadığım bir
olay ile bu konuyu inceleyelim.

8
Lise 2.sınıfta beden eğitimi öğretmenimiz bizlere sınav haftasından bir hafta önce sınavda
soracağı hareketleri uygulamalı olarak göstermişti. Bir hafta sonraki sınava o hareketleri
ezberleyerek gittim. Sınavda sınav olan öğrenci spor salonunda öğretmenin karşısına
geçiyor istediği hareketleri yapıyordu. Sınavda hareketleri elimden geldiğince yaptım. Bazı
arkadaşlarım hiçbir harekete bakmamıştı ama sınav esnasında bizlere bakarak ezberledi
ve birkaç hatayla geçti. Öğretmenimizin bizlere kazandırması gereken hiçbir beceriyi
kazanamadan dönem bitti. Bunun için ne öğretmenimiz çabaladı ne de biz. Neticede ortada
çok düşük seviyelerde bir ölçme ve değerlendirme uygulaması yapmış oldu.

Öğretmenin öğrencilerin hepsine bir salonda bu uygulamayı yapması ölçütün güvenilirlik


boyutuna ciddi zarar verir. Öğrencilerin öğrenilmesi/geliştirilmesi gereken becerileri öğrenip
öğrenmediğinin değerlendirilmediği ortadadır. Geliştirilmesi istenen özelliğin ölçülen özellik ile
gerçek değeri arasındaki fark çok büyüktür.

Psikomotor Becerilerin Daha Aktif Kullanıldığı Derslerin


Ölçme ve Değerlendirme Yetersizliğine İlişkin Araştırma
Sonuçları
Yapılan bir araştırma sonuçlarına göre beden eğitimi dersindeki ölçme ve değerlendirme
uygulamalarının yetersizliğine ilişkin açıklamalar aşağıda verilmiştir;

“Programın öngördüğü değerlendirme etkinlikleri uygulanabilir niteliktedir” maddesine


katılmıyorum yönünde değerlendirme yapmışlardır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 22.04.2010 tarih
ve B.08,4.MEM.4.01.02.13.510/9918 sayılı yazsı beden eğitimi öğretmenlerinin değerlendirme
uygulamaları açısından problem yaşadıklarını gösterir niteliktedir. 3

Aynı araştırma sonuçlarına göre ‘Öğretmenlerin Programın Uygulanabilme Koşullarına Yönelik


Görüşlerinin Frekans ve Yüzde Dağılımları İle Aritmetik Ortalamaları’ tablosu aşağıda verilmiştir.

3
Vedia GÜLÜM, Pervin BİLİR (2011) ,BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANABİLME
KOŞULLARI İLE İLGİLİ BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENLERİNİN GÖRÜŞLERİ, (SPORMETRE Beden Eğitimi
ve Spor Bilimleri Dergisi)

9
Tablo 1. Öğretmenlerin Programın Uygulanabilme Koşullarına Yönelik Görüşlerinin Frekans ve Yüzde
Dağılımları İle Aritmetik Ortalamaları

Kesinlik Katılıyoru Fikrim Katılmıyoru Kesinlikl Toplam X


UYGULANABİLME le e
m yok m
KOŞULLARI Katılıyor Katılmıyor
um um
f % F % f % F % f % f %
Okullar program için
1 gerekli fiziksel koşullara 1 1 12 9.0 3 2.2 62 46. 55 41. 13 100 1.8
(araç - gereç, tesis) 2 6 6 4 3 1
sahiptir
Öğretmenler programın
2 uygulanması için yeterli 5 4 37 27. 13 9.7 55 41. 23 17. 13 100 2.5
bilgiye sahiptir 8 7 4 3 3 9
3 Program öngörüldüğü 0 0 11 8.2 15 11. 68 51. 39 29. 13 100 1.9
şekilde tam
7 3 1 3 3 8
uygulanmaktadır
Programın öngördüğü
4 öğrenme etkinlikleri 2 2 31 23. 16 12 58 43. 26 19. 13 100 2.4
gerçekleştirilebilmektedir 3 6 5 3 4
Programın
5 öngördüğü 1 1 43 32. 12 9.0 55 41. 22 16. 13 100 2.5
değerlendirme 3 2 4 5 3 9
etkinlikleri
uygulanabilir
niteliktedir
Programın
6 2 2 2 1.5 5 3.7 42 31. 63 47. 13 100 1.9
uygulanabilmesi için sınıf 6 6 4 3 2
mevcutları uygundur
Öğretmenlere
programın
7 0 0 15 11. 5 3.7 60 45. 53 39. 13 100 1.8
uygulanmasında
3 6 1 8 3 6
gereken materyal ve
olanaklar
sunulmaktadır
Okul yöneticileri
8 programın 5 4 29 21. 11 8.2 46 34. 42 31. 13 100 2.3
uygulanması için 8 7 6 6 3 2
gereken desteği
sağlamaktadır
Program hazırlığı sırasında
uygulayıcı öğretmenin
9 7 5 22 16. 22 16. 43 32. 39 29. 13 100 2.3
görüşleri yetkililer
5 5 3 3 3 6
tarafından dikkate
alınmaktadır.
Veliler programın
10 uygulanmasına gereken 2 2 15 11. 14 10. 44 33. 58 43. 13 100 1.9
desteği sunmaktadır 3 5 1 6 3 4

10
Tablodaki verilen ‘Programın öngördüğü değerlendirme etkinlikleri uygulanabilir niteliktedir’
maddesine katılım oranı oldukça düşüktür. Tablodaki diğer maddelerin sebepleri sonucunda
‘değerlendirme etkinlikleri uygulanabilir nitelikte olmaması’ akla ilk gelen seçenektir. Kısaca
dersin uygulanması için, alternatif yöntemler için, gerekli materyaller için ve birçok etken için
gereken ortamın olmaması sonucunda değerlendirme etkinliklerinin uygulanabilirliği oldukça
düşük seviyelerde bulunuyor.

Psikomotor Becerilerin Daha Aktif Kulla nıldığı Derslerin


Ölçme ve Değerlendirme Yetersizliğine İlişkin Sonuçlar ve
Öneriler
Psikomotor özelliklerin ölçülmesinde yaşanan problemler öğretmen kaynaklıdır. Öğretmenlerin bu
derslerde ölçme ve değerlendirme uygulamalarına gerekli önemi vermedikleri görülmektedir.
Yapılan basit yöntemlerle öğrenci izlenerek dönem boyu bir performans değerlendirmesi
yapılabilir. Performans değerlendirme yöntemleri ile bu sorun ortadan kalkabilir. Burada en büyük
sorun öğretmenlerin bu listeleri ve ölçekleri zamanında kontrol etmesi ve doğru bir değerlendirme
yapmasıdır. Bunun için belirli aralıklarda teftiş edilmelidir.

Psikomotor özelliklerin ölçülmesi konusuna ilişkin Harrow tarafından 1972 yılında bir taksonomi
geliştirilmiştir.

Harrow’un Psikomotor Alan Sınıflaması

Davranış Düzeyi Açıklama Alt Düzeyler


Refleks Hareketler İstemsiz yapılan hareketler Parçalı, parçalararası ve
parçalarüstü refleksler

Temel Hareketler Daha karmaşık hareketlere El becerisi gerektiren


hizmet eden refleks hareketler ve manipülasyon
hareketler bütünü gerektiren hareketler
Algısal Yetenekler Kılavuz yardımıyla yapmaya Kinestetik, görsel, işitsel,
dönüşecek duyusal bilginin dokunularak ayırt edilen
yorumlanması ile meşgul yetenekler
olma
Fiziksel Yetenekler Beceriye temel olan fiziksel Dayanıklılık, güç, kuvvet,
özellikler esneklik ve çeviklik

11
Beceri Öğrenme sonucunda oluşan Basit, bileşik ve kompleks
refleks hareketler bütününün uyarlanmış beceriler
temeli olan karmaşık
hareketler
Sözsüz İletişim Jestler, mimikler ve dans Anlamlı ve yorumlanabilir
etme gibi hareketleri hareketler
kapsayan sözsüz iletişim

Yukarıdaki taksonomi fiziksel hareket gerektiren, psikomotor becerileri hedef alan dersler için
kullanılabilir niteliktedir.

Kontrol Listesi hazırlama

Öğretmenlerin, öğrencilerin
fiziksel gelişimlerini ölçütler
listesi ile değerlendirmesi
daha uygundur. Kontrol
listesi (check list) adı verilen
bu liste ile psikomotor
becerilerin kontrol edilmesi
geçerli ve güvenilir bir
ölçme ve bunun sonucunda
doğru bir değerlendirme
yapılabilir.

Gözlem kayıtları

Gözlem kayıtları öğrencilerin psikomotor becerilerini sürekli olarak gözlemlenmesi ile oluşur.
Gözlem kayıtlarının tamamlanması ile değerlendirmeye alınır. Burada en çok dikkat edilmesi
gereken genellikle ilkokulda
görülen objektif olamama
sorunudur. Gözlemlerin
doğru bir şekilde ölçülmesi
ve kaydedilmesi gerekir.
Gözlem kayıtları objektif bir
şekilde tamamlanır ve
objektif bir şekilde
değerlendirmeye tabi

12
tutulursa psikomotor becerilerin ölçülmesi ve değerlendirilmesi konusunda çok başarılı bir yöntem
olacaktır.

Yükseköğretim Düzeyinde Uzaktan (Online)


Eğitim Uygulamalarında Görülen Ölçme ve
Değerlendirme Problemleri
Dünyadaki çeşitli olaylar sebebiyle zaman zaman eğitim-öğretim etkinliklerinde duraksamalar ve
yetersizlikler olmuştur. Bu problemler bazen bölgesel olabileceği gibi bazen dünya çapındaki bir
olay neticesinde meydana gelebilir. Covid-19 sebebiyle evlerinden eğitim hayatlarına devam eden
milyonlarca üniversite öğrencisi de buna dahildir. Üniversite öğrencilerinin bu dönemde derslerle
ilgili problemler yaşadığı çokça görülmektedir. Teknolojik yetersizlikler sebebiyle derslere
katılamayan öğrenciler, çalışma durumu olup derslere katılamayan öğrenciler vb. durumlar
yaşandığı için çok verimli bir dönem olmadığını söyleyebiliriz. Öğrencilerin bu verimli olmayan
dönemde ölçme ve değerlendirme uygulamalarında da problemler yaşaması öğrenciler için
kaçınılmaz bir durumdur. Ölçme ve değerlendirme uygulamalarında yaşanan bu problemler
genellikle üniversite yönetimi ya da akademik kadronun öğrencilerin haksız avantaj elde etmesini
engellemek için uyguladığı bazı önlemler sonucunda gelişen sebeplerden ortaya çıkıyor.

Soru Sayısı ve Sürenin Doğru Ayarlanmaması

Öğrencinin kopya ile haksız avantaj elde etmesinin önüne geçmek isteyen eğitmenlerin soru sayısı
ile sınav süresini çok ince bir ayarla ayarlamaya çalışması sonucunda süre bakımından çok
zorlayıcı sınavlar ortaya çıkıyor. Eğitmenin aslında daha doğru bir ölçme ve değerlendirme
uygulaması sunmak için yaptığı bu davranış bazı öğrenciler için haksız rekabet ortamı sunuyor.
Bunun sebebi örgün eğitimde uygulanan orta düzey bir sınavdaki 40 soru için 40 dakika verilmesi
normal karşılanabilmektedir. Öğrenciler sınav kağıdında istediği soru ile başlar ve istediği soruda

13
istediği zamanı kullanabilmektedir. Soruların uzunluklarına ve zorluklarına göz gezdirdikten
tahminde bulunabilir. Daha sonra bir strateji belirleyip bu stratejiden sınavını bitirebilir. Sınav
sürelerinin kısa tutulması ile öğrenciler bahsedilen çoğu hakkını uygulayamıyor. Soru sayısı ile
sürenin doğru ayarlanmaması sonucunda testin güvenirliği düşüyor. Güvenirliği, geçerliliği
arttırmak ve haksız avantaj sağlama durumunu ortadan kaldırmak için uygulanan bu yöntem
öğrencilere istemeden güvenirliği düşük testler sunulmasına sebep oluyor.

Yapılan bir araştırmada4 bu konu ile ilgili şöyle bir açıklama yapılmıştır.

“Aynı sorulardan oluşan çevrimiçi açık kaynak sınavı ve anketi cevaplayan


öğrencilerin, bir grubuna sınavı süresi olarak 1 saat, bir grubuna 1 gün ve bir grubuna
da 1 hafta verilmiş ve verilen sürenin yeterli olup olmadığı sorulmuştur. Kruskal Wallis-
H testi sonuçlarına göre,1 gün süre verilen öğrenci grubuyla, 1 hafta süre verilen grup
arasında, öğrencilerin sınavlara ayrılan süre bakımından görüşleri arasında anlamlı
fark bulunmamaktadır (χ2 = -.06, p = .94). Ancak 1 saat süre verilen öğrencilerin
görüşleri, 1 gün süre verilen (χ2 = 6.08, p < .05) ve 1 hafta süre verilen (χ2 = 6.23, p
< .05) gruplardan anlamlı derecede fark göstermektedir. Sınav için 1 saat süre verilen
öğrenci grubu diğer gruplardan farklı olarak, verilen süreyi yeterli bulmamaktadır.”

Sınav Sırasındaki Teknik Sorunların Öğrenciye Etkisi

Sınavlar online yapıldığı için öğrencilerin sınav esnasında kendisiyle alakalı teknik bir arıza
olması durumunda bu öğrencinin sorumluluğunda olan bir durumdur. Öğrenciler sınavdan önce
teknolojik aletlerini kontrol etmeli bir problem durumuyla karşı karşıya kalması ihtimali varsa
alternatif yöntemler belirlemelidir. Fakat ne kadar güvenilir olursa olsun bazen bu aygıtlarda bile
problemler görülmekte ya da elektriğin kesilmesi gibi bölgesel olarak öğrenciler problemler
yaşamaktadır. Bu problemler yaşandığı takdirde eğitmenler hiçbir risk almadan bu sınavları
geçersiz sayabiliyor. Ya da öğrencinin belirli bir soruya kadar geldikten sonra bir sorun yaşaması
durumunda o sınavda cevaplayabildiği soruların doğru olduğu taktirde geçer not alması
gerekmektedir. Öğrenciye bir imtiyaz sağlaması durumu söz konu değildir. Bu gibi durumların
sebeplerine bakıldığında öğrenci kaynaklı sebeplerin hiçbir zaman son bulmayacağı
öngörülmelidir. Öğrenci kaynaklı problemler çözülemeyeceğine göre bu konuda sistem ya da
eğitmenler hatalıdır. Eğitmenlerin güvenilir ve geçerli bir ölçme ve değerlendirme uygulaması

4
Doç. Dr. Ertuğ CAN (2020), Coronavirüs (Covid-19) pandemisi ve pedagojik yansımaları: Türkiye’de açık ve uzaktan
eğitim uygulamaları, (Açıköğretim Uygulamaları ve Araştırmaları Dergisi)
14
sunması gerekmektedir. Bu şartları sağlayan uygulamalar sonucunda öğrenciler yaşadığı
problemler karşısında sorumlu duruma düşecektir.

Eğitmenlerin hazırladığı ve sisteme yüklediği sınavlardaki problemler de ölçme ve değerlendirme


uygulamasındaki geçerlilik ilkesini ve güvenilirlik ilkesini ihlal edebilmektedir. Aynı sorudan
birden fazla olması, aynı şıktan birden fazla olması, boş şıkların olması gibi sorunlar bu ilkelerin
ihlalini gerçekleştiriyor ve güvenilirlik katsayılarını düşürüyor. Aynı sorudan birden fazla olması,
aynı şıktan birden fazla olması, boş şıkların olması gibi sorunlar öğrencilerin doğru bir ölçme ve
değerlendirme uygulamasına erişmesini engelliyor. Bu sorunlar karşısında eğitmenler hatalı
sorular için sınav katılan bütün öğrencilere tam puan vermek mecburiyetinde kalıyor. Bu da ölçme
ve değerlendirme uygulamasının güvenilirliği konusunda başarısını düşürüyor.

Sınavlarda Sorulara Geri Dönme Özelliğinin Kaldırılması

Sınavlardaki haksız avantaj durumunu ortadan kaldırmak için uygulanan bu yöntemle öğrenci bir
soruyu bir kez işaretleyebiliyor ve soruyu geçtikten sonra o soruya geri dönemiyor. Kopya
durumunu ortadan kaldırmayı hedefleyen ve büyük oranda başarıya ulaştığı düşünülen bu
yöntemle öğrencilerin ölçme ve değerlendirme uygulamalarındaki bir hakkı göz ardı edilmiş
oluyor. Sonraki sorularda neyle karşılaşacağını bilmeyen öğrenciler sorularda çok zaman
kaybediyor. Yukarıda belirtilen zaman ayarlamasının yapılamamasının kaynağı bu özelliğin
kaldırılmasıdır.

Uzaktan Eğitim Uygulamalarında Görülen Ölçme ve


Değerlendirme Problemlerine İlişkin Araştırma Verileri
Yapılan bir çalışmada5 bu konu ile ilgili açıklama şu şekildedir.”Açık ve uzaktan eğitimde öğrenci
başarısının sağlıklı bir şekilde ölçme ve değerlendirmesini yapabilmek için öncelikle ölçme ve
değerlendirme birimi oluşturulmalı, altyapı kurulmalı, öğrencilerin sınav uygulamalarına erişimlerinde
güvenlik önlemleri sağlanmalıdır. Ayrıca, çevrimiçi ve çevrim dışı merkezî sınav uygulamalarında
kullanılacak soru maddelerinin analizleri (madde güçlüğü, madde ayırtediciliği, geçerliği, güvenirliği, vb.)
ölçme ve değerlendirme uzmanları tarafından gerçekleştirilmelidir.”

Yapılan başka bir araştırmada6 uzaktan ölçme ve değerlendirme uygulamalarının öğrenciler


tarafından değerlendirilmesi yapılmıştır. Bu konudaki tablo aşağıdaki gibidir.
5
Doç. Dr. Ertuğ CAN (2020), Coronavirüs (Covid-19) pandemisi ve pedagojik yansımaları: Türkiye’de açık ve uzaktan
eğitim uygulamaları, (Açıköğretim Uygulamaları ve Araştırmaları Dergisi)
6
Beyza AKSU DÜNYA, Murat Doğan ŞAHİN, Eren Can AYBEK (2020), Yükseköğretimde Uzaktan Ölçme ve
Değerlendirme Deneyimleri: Türkiye’den Üç Devlet Üniversitesi Örneği, (Ahi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Dergisi)
15
Kısmen katılıyorum (%)
Kesinlikle katılmıyorum

Kesinlikle katılıyorum
Katılmıyorum (%)

Katılıyorum (%)

Tepe değer
(%)
1. Sınav, proje veya ödevlerin objektif bir şekilde değerlendirildiğini 3.4 2.1 7.6 29.7 54.5 5
düşünüyorum.

2. Dersin içeriği ile kullanılan ölçme ve değerlendirme yöntemleri uyumluydu. 3.4 2.1 6.2 33.8 51.7 5

3. Sınav, ödev-proje uygulamalarında sınıf arkadaşlarım dürüst davrandı. 4.8 4.1 24.8 37.2 26.2 4

4. Sınavlara hazırlanırken ya da ödev-proje hazırlarken elektronik kaynaklara 9.7 8.3 24.1 26.2 29.0 5
erişimde güçlükler yaşadım.

5. Sınavlara hazırlanma motivasyonum, yüz yüze eğitime kıyasla daha düşüktü. 29.0 13.8 27.6 15.2 11.7 1

6. Ölçme ve değerlendirme uygulamalarına (sınav, ödev-proje) dair yönergeler 2.1 2.8 5.5 31.0 55.9 5
açık ve yeterliydi.

7. Sınava hazırlık ya da ödev-proje hazırlama süreci dersle ilgili yeni 1.4 7.6 9.0 31.7 47.6 5
kazanımlar edinmeme katkı sağladı.

8. Sınavımı yüz yüze (kağıt-kalem formunda) alsaydım, daha başarılı olurdum. 16.6 8.3 3
35.2 26.9 10.3

9. Sınav ya da ödev-proje uygulamaları için verilen süre yeterliydi. 6.9 4.1 9.0 26.2 53.8 5

16
Uzaktan Eğitim Uygulamalarında Görülen Ölçme ve
Değerlendirme Problemlerine İlişkin Sonuç ve Öneriler
Uzaktan eğitim dönemi boyunca ölçme ve değerlendirme uygulamalarında çeşitli sorunlar
yaşanmaktadır. Bu sorunlar testlerin geçerlilik ve güvenilirlik ilkelerini titizlikle gözetilmesi
gerektiğini aynı zamanda uzaktan eğitim modellerinde ölçme ve değerlendirme uygulamaları
hazırlanırken şartlar göz önünde bulundurulmalı ve kullanışlılık ilkesi de gözetilmelidir.
Geleneksel yöntemlerden çok alternatif yöntemlere yönelinmesi daha uygun olacaktır.
Geleneksel yöntemlerin kullanılacağı alanlarda ölçme ve değerlendirme ilkeleri gözetilerek
bir uygulama yapılmalıdır.

Kontrol Listesi ve Ürün Dosyası Kullanılması

Uzaktan eğitim uygulamalarında ölçme ve değerlendirme konusunda performans


değerlendirme araçlarının kullanılması daha uygun olacaktır. Dönem boyunca yapılan
araştırmaların, ödevlerin ve uygulamaların bir dosyada toplanması ve eğitmenin bu ürün
dosyasını değerlendirmesi uygun bir ölçme ve değerlendirme yöntemi olacaktır. Ölçme
uygulamasının geniş bir zamana yayılması uzaktan eğitim modelinde faydalı olacaktır.
Kontrol listesi hazırlanması ölçme alanında çok faydalı bir uygulama olacaktır. Belirli
aralıklarda geliştirilmesi istenen davranış ve bilgilerin Kontrol edilmesi ve not edilmesi
faydalı bir uygulama olacaktır.
Bu konu ile ilgili yaşanmış bir olay inceleyelim;

Bu dönem aldığım eleştirel ve analitik düşünme dersimizde eğitmenimiz bize vize


sınavı ve final sınavı yapmayacağını söyledi. Her haftaki derslerimizde yapacağımız
etkinlikler, uygulamalar ve hafta içinde yapacağımız araştırmalar, etkinlikler
sonucunda yapılan ödevlerin dönem sonunda bir ürün dosyası ile teslim edilmesi ile
değerlendirilmeye alındık. Ölçme sürecinin böyle geniş bir zamana yayılması sürekli
kontrol ve müdahale şansı bulunduruyordu. Uzaktan eğitim sürecinde ders kapsamını
en geniş sınırlarıyla öğrendiğim tek ders oldu. Eğitmenimizin öğrenmemi istediği her
şeyi öğrendik. Ayrıca çok eğlenceliydi.

17
Sınav Sürelerinin Doğru Ayarlanması
Sınavlarda sorulara geri dönme özelliğinin kaldırılması ile gelişen süre probleminin çözümü
için daha uygun süreler verilmesi gerekmektedir. Soruların zorluk seviyeleri, metin
uzunlukları ve soru sayısı göz önünde bulundurularak süre ayarlaması yapılmalıdır. Sınav
girişinde sınavdaki sorular hakkında daha ayrıntılı bilgiler verilmelidir. Sınavdaki soru
çeşitleri ve soru sayısı ayrıntılı şekilde bildirilmelidir.

Uzaktan Eğitim Uygulamalarındaki Sınavlarda Ölçme ve Değerlendirme İlkelerine


Uyum Sağlanması

Sınavlardaki güvenilirliğin arttırılması için doğru-yanlış, eşleştirmeli, çoktan seçmeli ve açık


uçlu maddelerden faydalanılmalıdır. Çeşitliliğin arttırılması ile testin güvenilirliği arttırılır.
Sınav için hazırlanan soruların fazla olması ve sistem ayarlaması ile öğrencilere aynı soruların
denk gelme olasılığının düşürülmesi de haksız avantaj sağlama durumunu engelleyecektir.
Örneğin, bir sınav için hazırlanan 15 doğru yanlış sorusu, 30 çoktan seçmeli soru, 20 açık
uçlu soru ve 10 eşleştirmeli soru hazırlanmasıyla sınav için halihazırda 75 soru bulunacaktır.
Sistem öğrencilere rastgele 25 soruyu seçecektir. Sınavın 25 sorudan oluşması halinde ve
sıralamanın bütün öğrencilerde farklı olması durumunda sorulara geri dönme özelliğinin de
kaldırılması göz önünde bulundurulursa haksız avantaj durumlarını ortadan kaldırmada büyük
bir ilerleme olacaktır.

18
KAYNAKÇA
R. Nükhet ÇIKRIKÇI (Ed). (2019). Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme.Ankara.Anı
Yayıncılık.

Selahattin GELBAL, Hülya KELECİOĞLU (2007), Öğretmenlerin Ölçme ve Değerlendirme


Yöntemleri Hakkındaki Yeterlik Algıları ve Karşılaştıkları Sorunlar, (Hacettepe Üniversitesi
Eğitim Fakültesi Dergisi)

Mehmet ÖZENÇ ,Cihangir DOĞAN , Mustafa ÇAKIR (2017), Sınıf Öğretmenlerinin


Alternatif Ölçme ve Değerlendirme Hakkındaki Görüşlerinin Belirlenmesi, (Dicle
Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi)

Vedia GÜLÜM, Pervin BİLİR (2011) ,BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETİM PROGRAMININ


UYGULANABİLME KOŞULLARI İLE İLGİLİ BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENLERİNİN
GÖRÜŞLERİ, (SPORMETRE Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi)

Doç. Dr. Ertuğ CAN (2020), Coronavirüs (Covid-19) pandemisi ve pedagojik yansımaları:
Türkiye’de açık ve uzaktan eğitim uygulamaları, (Açıköğretim Uygulamaları ve Araştırmaları
Dergisi)

Doç. Dr. Ertuğ CAN (2020), Coronavirüs (Covid-19) pandemisi ve pedagojik yansımaları:
Türkiye’de açık ve uzaktan eğitim uygulamaları, (Açıköğretim Uygulamaları ve Araştırmaları
Dergisi)

Beyza AKSU DÜNYA, Murat Doğan ŞAHİN, Eren Can AYBEK (2020), Yükseköğretimde
Uzaktan Ölçme ve Değerlendirme Deneyimleri: Türkiye’den Üç Devlet Üniversitesi Örneği,
(Ahi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi)

19

You might also like