Professional Documents
Culture Documents
Untitled
Untitled
KÜLTÜR YAYINLARI
GELENEKSEL
KÜLTÜRÜMÜZDE
ÇOCUK
Sayfa No.
Ö N S Ö Z ......................................................... XIX
K IS A L T M A L A R .................................... XXV
G İ R İ Ş ............................................................................. 1
I. DOĞUM Ö N C E S İ...................................................... 23
1. Dlnsel-Bi'ıyüsel Niteliktekiler 23
Açıklayıcı Örnekler 23
Açıklayıcı Örnekler 29
Açıklayıcı Örnekler 42
— V —
Sayfa No.
1. Yenilenler, İçilenler . . . . 44
Açıklayıcı Ö r n e k l e r ............... 46
a. Dinsel-Büyüsel Niteliktekiler . . . . 46
c. Başka Tutumlar 51
Açıklayıcı Örnekler 51
a. Dinsel-Büyüsel Niteliktekiler . 52
Açıklayıcı Örnekler . . 55
Ç. ÇOCUĞUN CİNSLİĞİNE
YORULAN BELİRTİLER, İŞLEMLER . . . . 56
— VI —
Sayfa No.
4. Doğacak Çocuğun
Oğlan Olacağını Düşündüren işlemler . 65
D. A Ş E R M E .......................... 71
E. G E B E L İ K .......................... 81
— VII —
Sayfa No.
b. Y e d ik le riy le .............................................. 87
Açıklayıcı Ö r n e k l e r .................................... 93
F. DÜŞÜĞÜ Ö N L E M E ............................................. 96
Açıklayıcı Ö r n e k l e r .................................... 99
— VIII
Sayfa No.
— IX —
Sayfa No.
— X —
Sayfa No.
F. S Ü N N E T ............................................................. 205
— XI —
Sayfa No
— XII —
Sayfa No.
A. OLUMLULAR 225
B. O L U M S U Z L A R ......................................... 226
— XIII —
Sayfa No.
A. YÜRÜMEYEN YA DA GEÇ
YÜRÜYEN ÇOCUKLAR . . 251
B. KONUŞAMAYAN YA DA
GEÇ KONUŞAN ÇOCUKLAR . . . . 258
C. UYUMAYAN YA DA
GEÇ UYUYAN Ç O C U K L A R ............................... 265
— XIV —
Sayfa No.
F. GELENEKSEL SAĞALTMA
İŞLEMLERİNDE BAŞVURULAN
KİMİ Y A T IR L A R ........................................... 276
X. ERGİNLİK, EĞİTİM,
CEZALANDIRMA, K O R K U T M A ............................... 279
A. E R G İN L İK ...................................................... 279
B. E Ğ İT M E ........................................................... 285
a. O l u m l u l a r .............................................. 285
b. O lu m s u z la r.............................................. 287
— XV —
Sayfa No.
Ç. K O R K U T M A ........................................................ 299
— XVI —
Sayfa No.
C. K A R G IŞ L A R ..................................................... 321
Ç. BİLMECELER 325
D. NİNNİLER . . 327
E. AĞITLAR . 344
E K L E R
— XVII —
ÖNSÖZ
Geleneksel kültürümüzde çocukla ilgili zengin bir
halkbilimsel gereci sergileyen bu, kapsamda bir çalışma
yanılmıyorsak ilk kez yapılmaktadır. Daha önce bu konu
da deflemeler yapılmış olmakla beraber, bunların kapsam
ları çeşitli nedenlerle çok dar tutulmuştur.
— XIX 1—
mislej bu illere bağlı ilçe, bucak ve köylerde yaşayan 575
kaynak kişiden yararlanılarak zengin bir gereç derlen
miştir. Yukardaki sayılar, bu türden JıalkbiUmsel derle
melerin şimdiye değin hiçbir zaman ulaşamadığı bir çok
luğa erişebilme şansını yeterince açıklar kanısındayız.
yoruz.
— XX —
sonra, ana <konular, konulara ve alt konulara göre fişlen
meye başlanmıştır. Çalışmanın en yorucu olan bu aşama
sında ana konu, konu ve alt konular coğrafi dağılımları
bir bir belirtilerek özel fişlere işlenmiştir. Fişleme işi ta
mamlandıktan sonra, fişlerin hepsi yeni baştan gözden
geçirilerek, işleme sırasında yapılan yanlışlar ve eksik
ler giderilmeye çalışılmıştır.
— XXI —
«Giriş» de, ayrıntıya girilmeden gerece topluca bak
maya; birçok yaygın âdet, töre, tören, inanma ve uygu
lamayı vurgulamaya; bir de gereç bölümüne konamaya
cak olan kimi genellemeleri belirtmeye çalıştık. Yorumlar
ve yaklaşımlar zamanla değiştiğine, değişmesi gerektiği
ne göre; bizim için asil amaç yorumdan çok, ilgi duyan
ların yararlanma ve değerlendirmelerine açık, elden gel
diğince dizgeli bir gereç sunmaktır. Giriş’in sonuna, Gi-
riş’de değinilen konularla ilgili daha ayrıntılı bilgi edin
mek istiyen okuyucular için bir «Kaynakça» eklenmiştir.
— XXII —
yısıdır. Aslında bu türden derlemeler hiçbir zaman tek
hiçinin üstesinden gelemeyeceği bir sabrı, dikkati, dene
timi ve maddi gideri gerektirmektedir. Başka bir söyle
yişle, bu türden yoğun ve sistemli derlemeler kişilerden
çök kurum ve kuruluşların üstlenmesi gereken takım ça
lışmalarıdır. Umut ediyoruz ki, ilgili kurum ve kuruluş
lar geniş kapsamlı derleme işlerini bir an önce başlatarak,
halk yaşamına ilişkin nice bilgi, beceri ve beğeniyi yitip
gitmeden geleceğin araştırıcılarına bırakırlar. Bir başka
eksiklikde konuyla ilgili fotoğrafların bulunmayışıdır.
Kimi yer adlarının yazılışlarında, kaynak kişilerin kün
yelerine ilişkin kimi bilgilerde yanlışların olabileceğini
sanıyoruz. Ancak bu türden yanlışlar gerecin özünü boza
cak nitelikte değillerdir.
— XXIII
çiler olmadan bu çalışma ortaya çıkmazdı. Şimdi Türki
ye’nin dört bir yanında görev yapan, derlediklerinin bir
çoğunu daha yakından gören ve yaşayan bu genç insan
lara içten teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca çalışmanın son
aşamalarında bana yardımcı olan genç meslektaşım
Gürbüz Erginer’e, öğrenci Dudu Asan’a; başta İbrahim
Cüceoğlu ve Metin Konca olmak üzere İş Bankası Kültür
ve Sanat Müşavirliği ilgililerine ve Saim Toraman Basım-
evi’nin emekçilerine de teşekkür ederim.
— XXIV —
KISALTMALAR :
— XXV —
İL ADLARININ KISALTMALARI:
— XXVII —
Rize ................ .......... Rz. Trabzon ........................ Tr.
— XXVIII —
I
Giriş
Bu derlemede çocuğun ana rahmine düşme öncesinden baş
layarak askere gidişine değin uzanan bir dizi halkbilimsel aşa
ma, uygulama, âdet, inanma, töre ve tören yeraimaktadır. As
kere gidiş ilk bakışta çocuklukla ilgili görünmemekle beraber,
geleneksel kesimde genellikle evden ayrılma ve aileden kopma
askere uğurlanmayla başlar diyebiliriz. Askere gidinceye değin
çocuklar şu ya da bu biçimde aileleriyle olan bağlarını çoğu
zaman koparamamaktadırlar. Hatta bizim kültürümüzde asker
liğini yapmamış kimseye hâlâ çocuk gözüyle bakma, belli bir
ölçüde de olsa, etkinliğini ve yaygınlığını sürdürmektedir.
1
terde kalan, ancak belleklerde izler taşıyan türden inanma ve
uygulamalardır. Ama büyük bir bölümü zaman zaman yaptırıcı,
inandırıcı ve umdurucu dokularında gevşemeler olsa bile; yöre
den yöreye, aileden aileye, kişiden kişiye kimi ayrımlar göste
rerek hâlâ canlılıklarını sürdürmekte, ağırlıklarını korumakta
dırlar.
2
dir. Kısır erkek için durum aynı görünmemektedir. Alınan yanıt
larda «doktora başvurma» daha çok yer tutmaktadır. Bunda er
keğin ekonomik bağımsızlığı, geleneksel kesimde erkeğin ka
rar organı olması ve kültürümüzde cinsel konularla ilgili olarak
erkeğe tanınan özgürlük gibi etmenler rol oynamaktadır. Bunun
la beraber onlar da zaman zaman geleneksel sağaltmadan; iç
lerinde doğurtucu, kısırlığı giderici özler ve nitelikler taşıdığına
inanılan birtakım yiyecek içecekten yarar ummaktadırlar. Kusu
ru kendilerinde bulmayıp, durum ve koşullar elverişliyse, ikinci
kez evlenmenin yolunu aramak da oldukça yaygın bir çözüm
yolu olarak görünmektedir.
3
meden sonra sağ yana yatmak ya da 6ağ yandan kalkmak» çok
yaygın bir inanma olarak görülmektedir. Islâm kültüründe «sağ»
ın olumlu olarak değerlendirilmesi, tıpkı «sağ ayağı atarak bir
işe başlama», «sağ elle dokunma», «meleklerin sağ omuzda
oluşu» gibi yorumlanarak sağ yana yatma ya da sağ yandan
kalkma kalıp inanışını doğurmuş olsa gerektir. Oğlan çocu
ğunun tatlı yiyeceklerle eşdeğerde tutulması da, özellikle gele
neksel toplumumuzda erkeğe verilen değerin bir başka tipik ör
neğini vurgulamaktadır. Bu eşdeğerlilik «ye tatlıyı, doğur atlıyı»
tekerlemesinde de anlatımını çok güzel bir biçimde bulmuştur.
Oğlan doğurma, baba ocağını tüttürmek, adı ve soyu sürdür
mek, mirasın, malın dağılmasını önlemek gibi etmenlerden do
layı büyük önem taşımaktadır. Alınan yanıtlarda, yapılan açık
lamaların çoğunda kız doğurmak istenmemesi açıkça ortaya kon
makla beraber, yine de kız doğurmak İsteyenler oğlan doğur
mak için uyguladıkları yöntemlerin ve işlemlerin tersini yapmak
tadırlar. «Hep kız doğuran biriyle ekmek mayası değiştirilir»
örneğinde olduğu gibi, cinsel birleşmeden sonra «kadın soluna
yatar ya da solundan kalkar» uygulaması da bu konuda yaygın
bir örnek olarak gösterilebilir. Öte yandan «ye ekşiyi, doğur
Ayşeyi» tekerlemesi de, tatlı-ekşi karşıtını vurgulaması bakı
mından çok İlgi çekicidir. «Kız yükü, tuz yükü» sözü de, toplu-
mumuzun geleneksel yapısı içinde kız çocuğunun yerini acı bir
biçimde belirlemektedir. Geleneksel kesimde erkek çocuğunun
çoğu zaman ana babanın bakımını ve korunmasını üstlenmesi,
kızınsa evlenme yoluyla evden ayrılıp gitmesinin de bu değer
lendirmede rolü büyüktür. Ayrıca kızı geçerli değerlere göre
yetiştirip, adına ve namusuna herhangi bir biçimde leke sürül
meden töreler uyarınca bir an önce evlendirme zorluğu da yu-
kardaki deyimde geleneksel gerçeğini bulmaktadır. «Kızı çok
sevmeyiz ki, çareler alalım. Kız elâlemin ocağını tüttürür, bizim
ocağımızı oğlan tüttürür. Bizde kız sömürücü, tüketici olarak
4
görünür» açıklamasını yapan kaynak kişi bu konudaki tutumu
açıkça vurgulamaktadır.
5
çektiğini yeme,yen ya da yiyemiyen kadının bunun zararını ço
cuğuna çektireceği İnanışında yaygınlık kazanmaktadır.
6
yürüyüş yapma, temizlik kurallarına uyma gibi yaygın, akılcı uy
gulamaların yanı sıra, örneğin doğum sırasında «kilitli kapıları,
dolapları açma», «örgülü saçları çözme», «dilenciye sabun ver
me», «silah atma, sıkıları boşaltma» gibi büyünün «analoji» il
kesi alanına giren çok sayıda uygulama geliştirilmiştir. Öte yan
dan, doğum sırasında çocuğun rahimden sökülüp gelmesi için
kadını sallamak, baş aşağı çevirmek, kollarından tutup salla
mak gibi sağlığı tehlikeye atıcı nitelikteki uygulamalara ve iş
lemlere de rastlanılmaktadır.
7
da kaçınmaları beraberinde getirmektedir. «Eş»e de «çocuk gö
züyle bakılması», «onun da çocuktan sayılması», «ona birşey
olursa çocuğa da olur» endişesi «eş» ile İlgili İşlemlerin teme
linde yatan tasarımları ve inanışları dile getirmektedirler. Nite
kim «eş»in temiz bir beze sarılarak ayak altından uzak bir yere
gömülmesi, saklanması, suya atılması gibi işlemlerde kaynak
kişiler «kedi, köpek yemesin», «kokuşmasın» ya da «biz büyük
lerimizden böyle gördük» gibi açıklamaların dışında «dirilme
sin», «kırklı üstüne basmasın», «kedi köpek yiyip de çocuk it-
canlı olmasın», «gözü dışarda kalmasın», «uğursuzluk getirme
sin», «rızkını başka yerde arasın», «nasibi su gibi bol olsun»
türünden açıklama ve yorumlamalarla ona âdeta çocuğun öz
deşi gözüyle baktıklarını belli etmektedirler.
B
sal sayılmaları nedeniyle «yaşatıcı» oldukları inancı yaygınlık
kazanmıştır. Özellikle «çocuğu durmayan» ya da çabucak ölen
kimselerin bir umar olarak sarıldıkları bu adların yaygın olan
ları bilindiği gibi Yaşar, Duran, Dursun, Kaya, Satı ve Satılmış'-
dır. Son iki ad, «çocuğu satma» pratiği sonucu konan adlar
dır. Yatırları, ocakları ziyaret sonucu dünyaya getirilen çocuk
lara konan adları da bu katagoriye sokabiliriz. Oldukça sık gö
rülen uygulamalardan biri de çocuğun adını başka bir adla de
ğiştirmektir. Çocuk sık sık hastalanırsa ya da ailenin başına
beklenmedik şeyler gelirse, bunun nedeni çoğu kez çocuğa ko
nan adda aranmakta ve çocuğun adı değiştirilmektedir. «Adı
yaramadı», «adı ağır geldi», «adını taşıyamıyor», «adı uğursuz
luk getirdi» gibi gerekçelerle ad değiştirmelerde kurban kesildiği,
mevlit okutturulduğu, pilav pişirilip dağıtıldığı, dul bir kadına bir
öğün yemek verildiği de olmaktadır. Çocuk genel adının dışın
da bebe, çağa, enik, kızan, sabi, uşak, velet gibi yaygın olan
ların yanı sıra çok yerel olanlar da görülmektedir. Takma ad
ları oluşturan benzetme, yakıştırma ve nitelemelerle somatik
özelliklere ilişkin adlandırmalarda çocuğun usluluğu, yaramaz
lığı, bir özürü1
, bir ayrımı vb. onu küçültme, aşağılama, alaya
alma nedenleri olduğu gibi, aynı zamanda bir sevgi, bir şi
rinlik belirtisi olarak da kullanılmaktadır. Bunlar, özellikte ço
cuklara öfkelenildlğlnde ya da çocuklar sevildiğinde söylenil-
mektedir. Bu türden adlandırmalar, benzetmeler ve yakıştırma
lar sadece küçükler İçin değil, büyükler için de kullanılmakta
dır. Takma adlar genel adı altında toplayabileceğimiz bu yakış
tırma, benzetme ve nitelemelerin kullanımları kentlere bakarak
köylerde çok daha yaygındır. Çocukların kimi organları, tükü
rük, salya, çiş vb. çıkardıkları ve yararlandıkları araç-gereçlerle
ilgili adlandırmalar da zengin bir tablo içermektedir. Örneğin
beşik adı yirmiye yakın değişik sözcükle ya da benzetmeyle an-
latılabilmektedir. Gerçi bunların bir bölüğü aynı sözcüğün ağız
9
özelliklerini yansıtmaktadır; ancak bir bölüğü de eşanlamlı söz
cükler olarak kullanılmaktadır.
• Çocukla ilgili bir dizi âdet vardır ki, bunların çoğuna kü
çük çapta da olsa bir tören ve kutlama eşlik eder. Bunlar ço
cuk görme, ağaç dikme, diş hediği, saç kesme, yaş günü, sün
net, beşik kertme, askere uğurlama gibi âdetlerdir. Çocuk gör
me âdeti hem yeni anneyi kutlama, hem de komşuluk, akraba
lık İlişkilerinin yeniden pekiştirilmesi, canlandırılması amacım
gütmektedir. Bu görevin yerine getirilmesi «çocuk görme» genel
adının dışında zengin bir çeşitlilik göstermekte, halkımızın be
lirli bir konuyla ilgili olarak ürettiği sözcükleri sergilemektedir.
Saptayabildiğimiz kırkı aşkın adlandırma ile yerine getirilen bu
âdet çeşitli armağanlarla ve kalıp sözlerle de zenginleştirilmek-
tedir. Doğum yapan kadına ve çocuğuna annesi, babası, ko
cası, akraba ve komşuların bir armağan sunması töre gereği
dir. Armağanların türünü ve ağırlığını, anneye olan yakınlık ve
İlişki derecesiyle armağan sahibinin maddi durumu belirlemek
tedir. Genellikle doğumun ilk günlerinden başlayarak yılına ka
dar süren «yoklama»lar sırasında anneye armağan verilirken ge
rek anne, gerekse çocuk için birtakım kalıp sözler de söylenir.
Bu sözler, geleneksel kesimin nasıl bir çocuk istediğini, çocuk
tan neler beklendiğini, onun yazgı ve gelecek anlayışını ele
vermesi bakımından İlginç İzler ve vurgulamalar taşımaktadır.
Çocukla ilgili ilginç bir âdet de, onun İçin ya da onun adına
ağaç dikmedir. Eskiden oldukça sık görülen, bugünse seyrek
rastlanılan, kaynağını da kuşkusuz yaşam ağacı tasarımından
alan bu âdetin kaynak kişilerce öne sürülen gerekçe, açıklama
ve yorumlamalarını aşağıdaki gibi toplayabiliriz: Ağacın büyü
mesi ve gelişmesiyle çocuğun büyüyüp gelişmesi arasında sim
gesel bir koşutluk kurmak. Nitekim «çocukla birlikte büyüsün,
çocuk da onun gibi boy atıp, serpilsin»; «selvi gibi boylu poslu
10
olsun»; «ağaç dallandıkça, çocuk da büyüsün»; «ağaç gibi dal
lansın, budaklansın, kök salsın»; «ağaç yeşerdikçe, çocuk da
yeşersin»; «çocuk da ağaç gibi dik ve uzun boylu büyüsün»
türünden kaynak kişi açıklamaları ve İnanmaları bu gizemsel ko
şutluğu ve yazgı birliği tasarımını çok açık bir biçimde dile ge
tirmektedir. Bu âdetin bir başka amacı da çocuğun yaşının uzun
olması, ona uğur ve bereket getirmesi isteğine yöneliktir. Öy
le ki «ömrü uzun olsun», «ağaç gibi meyve versin», «İlerde rızkı
bol olsun», «uğurlu, kademli olsun» diye, ağaç dikildiği bile be
lirtilmektedir. Bu âdetin yukardakilerden ayrı bir yanı da maddi
alanla ilgilidir. «Çocuk evlenince kavağı kesip, evinde kullan
sın»; «çocuğa maddi yardım olsun»; .«çocuğa çeyiz parası (kız
sa), evlenme parası, okuma parası (erkekse) olsun»; «ilerde eli
ne sermaye olsun» gibi açıklamaları âdetin bu gerçekçi yanıyla
ilgili olarak gösterebiliriz. Ayrıca ağaç dikme âdeti «çocuğun
t
uğurunu anlamak», «uzun yaşayıp yaşayamayacağını tahmin et
mek», «hayırlı evlât olup olmayacağını öğrenmek» gibi geleceğe
dönük meraklan da bir ölçüde giderme amacını gütmektedir.
Çocukla onun adına dikilen ağaç arasında bir yazgı bağı tasa
rımlandığı için, ağacın tutmaması, yeşermemesi, kuruması, ke
silmesi gibi durumlar iyi karşılanmamakta; çocuğun bundan şu
ya da bu biçimde herhangi bir zarar göreceğine, olumsuz yön
den etkileneceğine inanılmaktadır. Örneğin : «Bu ağaç kesilir
yahut kurursa, çocuk ölür» diyen kaynak kişi, bu yazgı birliğinin
en uç noktasını açıkça belirtmektedir. Böyle bir âdetin canlan
dırılması ve her doğan çocuk İçin bir ağaç dikmenin köklü bir
gelenek haline getirilmesi — elbet ki, çocukla yazgı birliği çizgisi
dışında— , hatta bunun yasal yoldan bir yaptırıma kavuşturul
ması çorak ülkemizin yeniden yeşermesi için önemli ve anlamlı
bir girişim olur kanısındayız.
n
«Çocuğun dişleri kolay ve çabuk çıksın»; «çocuğun dişleri
daha sağlam olsun»; «dişleri hedik gibi bitsin» diye ve «ilk di
şin çıkışını kutlamak», «çocuğun rızkını artırmak», «çabuk bü
yümesini, gelişmesini sağlamak» için yerine getirilen diş buğ
dayı âdeti, Batı Anadolu'nun dışında yurdumuzun öteki bölge
lerinde oldukça yaygındır. Bu âdetin bilinmediği ya da yerine
getirilmediği yerlerde, genellikle çocuğun dişinin çıktığını ilk gö
renin çocuğa bir gömlek dikmesi ya da hediye alması âdeti var
dır. Diş buğdayı âdetinin bilindiği yerlerdeyse, buğday kaynat
manın yanı sıra çocuğa gömlek dikme, armağan alma gibi ekle
melerde yapılmaktadır.
12
sürmesi gibi gerekçeler yatmaktadır. Beşik kertme yoluyla ço
cukları henüz küçükken sözleme ve nişanlamalar daha çok ak
rabalar (hala, teyze, dayı, amca çocukları), biribirlerini çok se
ven aileler, aralarında iyi anlaşanlar, zengin aileler, komşular,
dostlar, arkadaşlar, çocukları aynı günde ya da kısa aralıkla
doğanlar arasında yapılmaktadır. Beşik kertme'nln en yaygın
ve geçerli biçimi karşılıklı sözleşme ve söze bağlama yoluyla
olmaktadır. Bu sözleşme ve söze bağlama sırasında kalıplaşmış
bir tören yapılmamakla beraber kızın ailesine hediye verildiği,
kıza takı takıldığı, şerbet içildiği, hoca çağrıldığı ve beşiklere
çentik, kertik açıldığı da âdetin içinde yer alan uygulama ve
gereklerden sayılmaktadır. Beşik kertme yoluyla sözleri kesilen,
nişanlanan çocukların İlerde, isteklerinin dışında kararlaştırılmış
bu nişandan cayma gerekçelerini ve nedenlerini de şöyle sıra
layabiliriz: Çocuklar büyüyünce biribirlerini istemez ve beğen
mezlerse; kız ya da oğlan başka birini severse; iki aile arasın
da kavga ve geçimsizlik çıkarsa; ailelerin gelir farkları, ekono
mik durumları değişirse; ailelerden biri başka bir yere göçerse;
nişanlıların öğrenim durumları farklı olursa; adaylardan birinin
sağlık durumu bozulursa, önemli bir hastalığa yakalanırsa ya
da sakatlık geçirirse sözden ve nişandan cayılabilir. Bu cayma
olağan karşılanıp pek üzerinde durulmadığı gibi, kimi durum
larda araya düşmanlık girdiği, tepkiyle karşılandığı, dedikodu
lara yol açtığı, hoş karşılanmadığı, hatta seyrek de olsa yara
lama ve cinayetlere kadar vardırıldığı da olmaktadır.
13
sergilendiğinden, biz burada bir iki noktayı, özellikle de kirvelik
kurumuyla ilgili kimi tutumları ve davranışları belirtmekle yeti
neceğiz.
14
Askere uğurlamayla ilgili olarak kaynak kişilerin açıkladık
ları daha çok eskiden yapılanları kapsamaktadır. Şimdilerde
bu uğurlama dramatik yanını yitirmiş görünmektedir. Uğurlama
sırasında uğurlananın ardından su dökme, yağ dökme, ayna tut
ma gibi uygulamalar gidenin yolunun açık olmasını, işlerinin iyi
gitmesini, çabuk gidip, çabuk dönmesini amaçlamaktadır. Yine
askere gidene ekmek, simit, dürüm ısırtırılması ve bu parçanın
saklanması; gidenin kısmetinin «rızkmmn evinde bulunduğunu
simgelemekte; onun, dönüp yine evine gelmesi isteğini içer
mektedir.
15
başvurulan yolların, alınan önlemlerin büyük bir bölümü dinsel-
büyüsel alanla halk sağaltmacılığı kapsamına girmektedirler.
Hocalardan, yatırlardan, ocaklardan, muskalardan, dinsel ve
büyüsel nitelikli uygulamalardan yarar umulurken, akla yatkın
ve çağdaş tıbbın da kabul ettiği kimi önlemelere ve yollara da
başvurulmaktadır. Örneğin uyumayan ya da geç uyuyan ço
cuklara ıhlamur İçirilmesi, şekerli yoğurt yedirilmesi, ayran içi
rilmesi türünden olanları burada belirtebiliriz. Öte yandan ço
cuğun gereksinimlerinin karşılanması, altının temizlenmesi, kar
nının doyurulması, hergün aynı saatta uyutulmaya çalışılması,
doktora götürülmesi gibi akılcı yolları da yukardakilerine ekle
yebiliriz. Ancak geleneksel kesimin bu konudaki genel tutumu,
örneğin «çocuğun uykusunu çağırmak» ya da «uyku muskası
yazdırmak» gibi akıl dışı umarlardan hâlâ yararlanma çizgisini
de sürdürebilmektedir.
16
rası geldiğinde çevreden öğrenileceği, kendilerinin de öyle öğ
rendikleri gibi gelişigüzel bir tutumu dile getirmektedirler. Ço
cuğu, aile içinde eğitmenin, «adam etmesnin yolu, kimi sağ
duyulu kaynak kişilerin dışında, genellikle cezalandırma ve kor
kutmadan geçmektedir. Bu tutum elbet kİ, çocukların girişimi
ni ve yeteneklerini engelleyici; benliğini daraltıcı; çevresiyle
kuracağı sağlıklı İlişkileri kısıtlayıcı; onlara yumuşak huylu ol
manın ötesinde başeğdiricl ve edilgen bir kişilik yapısı kazan
dıracak nitelikte bir tutumdur. Böyle bir yapısal çizgide yetişti
rilen ve yaşama hazırlanan çocuğun temel kişilik özellikleri de
ilerde değişime pek elverişli olamamaktadır. Bugün, kendisine
kazandırılan değerlerle yeni değerler arasında bocalayan ço
cukların açmazlarının bu tür bir aile eğitiminden büyük ölçüde
kaynaklandığı da bilinmektedir. Buna karşılık kimi ailelerin de ço
cuklarını, doğru ve yararlı saydığımız birtakım geleneksel de
ğerlerimizden yoksun olarak yetiştirmeleri; onlara bizden olma
yan kimi değer yargılarını aşılamaya çalışmaları da bu konu
daki başka bir yanlış tutumu yansıtmaktadır.
17
Yukardakilere bakarak ninni ve ağıtlardan daha çok örnek
verilmiştir. Ninnilerde halk yazınında kullanılan dörtlükler bu
lunduğu gibi, kimi türkü sözleri de ninni olarak söylenmektedir.
Kimi ninnilerde bunların söz dizini, yapıları ve uyakları yanlış
kullanılmakta, bozulmaktadır. Gereç bölümünde de görüleceği
gibi ağıtların çoğu dört dizeden oluşmaktadır. Bunların bir bö
lüğü ölüm acısını yoğun ve çarpıcı bir duyarlıkla dile getirirken,
bir bölüğü de o an, doğaçlama bir yakınış olarak dikkati çek
mektedir. Örneğin «ne çabuk usandın bizden de ölen ebene,
dedene gittin...» gibi. Ağıtların önemli bir bölüğü dört dizeli
uyaklı ağıtlardır. Ancak zaman zaman uyaklarda zorlamalar,
bozulmalar görülmektedir. Ağıtların kimileri ölenin durumuna
uydurulmak İçin biraz değiştirilen manilerden, türkülerden alın
dığını açığa vurmaktadır.
18
dünyada sana şefaatçi olur ölen çocuğun...» görüşü de bu tu
tumda dinsel baskının ağırlığını dile getirmektedir.
21
Örnek, Sedat Veyis : Sivas ve Çevresinde Hayatın Çeşitli Saf
halarıyla İlgili Bâtıl İnançların ve Büyüsel
İşlemlerin Etnolojik Tetkiki, DTCF, yayın
lan, Ankara 1060.
Örnek, Sedat Veyis ; «Türk Folklorunda Ad Seçme ve Koyma»,
BÜHY 1975, İstanbul 1975, s. 101-112.
Örnek, Sedat Veyis : Türk Halkbilimi, İş Bankası Kültür Yayın
lan, Anlı ara. 1977.
22
II
G ereç
I. DOĞUM ÖNCESİ
Açıklayıcı Örnekler:
ÖrnBk : 1
23
lıdır. Muskanın yazıldığı akşam, kadının cinsel bir
leşmede bulunması tembih edilir.»
(K K .: Hatice A., 65, Uluborlu/Isp.)
Örnek : 2
«Yerli hocalar okur üflerler. Ayrıca küçük kağıtlara
kuvvetli dualar, tılsımlar yazarak muska yaparlar.
Bu kağıtları bükerek küçük küçük hap haline ge
tirirler ve kadına yuttururlar.»
(K K .: Şefika A., 74, Bozdoğan/Ay.)
Örnek : 3
Örnek : 4
«Hocalara muska yaptırarak dokuz ay okuturlar.
Eğer çocuk olursa, olduktan sonra muskayı yenile
tirler.»
(K K .: Leman B., 60, Milas/Mğ.)
24
İç., Tarsus/İç.. Büyükhalkalı K./Bakırköy/İst„ İz., öde-
miş/İz., Pmarbaşı/Ky., Gömeç K./Ky.t Mr„ Üngüt K./
Mr., Milas/Mğ., Yaşyer K ./M ilas/M f., Göynük K./Nş.,
Avanos/Nş., Ûzkonak B./Avanos/Nş., Şenyurt KJ
Perşembe/Or., Sm„ Şarkışla/Sv., Deligazi K./Sv., To.,
Zile/To., K arayaka B./Erbaa/To., Erkilet K ./Turhal/
To., Pülümür/Tn.. Aydınlık K./Tn., Tûlmen K./Ur„
Ur., Banaz/Uş.. Vn., Gürpmar/Vn., Aşağıkaymaz K./
Güıpınar/Vn.. Tuzlacık K./Sorgun/Yz., Zn., Halilbey-
oğlu K./Devrek/Zn.)
25
Doğum .yapmış kadının yeni doğan çocuğunun «son»
unun üzerine, son soğuyuncaya kadar oturulur.
(Maşukiye K./Kc.)
«Tığga»sı kesilir.
(Zile/To.)
Açıklayıcı Örnekler:
Örnek : l
Örnek : 2
Örnek : 3
27
züldükten sonra yemek yenir, ancak kadın bu ye
mekten yiyemez. İşte bu işe 'oğullu kavağa bağla
mak' denir.»
IKK.: Hatice A., 65, Uluborlu/Isp.l
Örnek : 4
Örnek : 5
28
Açıklayıcı Örnekler:
Ö rnek : 1
Örnek : 2
29
Gm„ Bekiralan K./İç., Isp.t Ödemiş/İz., Krk., Krş„ Ava-
nos/Nş., Kn„ Sille B./Kn„ Yarm a B./Kn.( Milas/Mğ-,
Nğ„ Rz., Çamhtepe K ./Pazar/Rz.. Bafra/Sm.‘, Tk., Or
manlı K./lnecik/Tk., Kılcan K./Uş., Bartın/Zn.)
Açıklayıcı Örnekler:
Örnek : 1
Örnek : 2
Örnek : 3
Örnek : 4
3C
Örnek : 6
«Gliserin ceviz kadar pamuğa konur, hazneye konul
duğu zaman çocuk olur.»
Örnek : 7
Örnek : 8
Örnek : B
31
turoğlu K./M ucur/Krş., Kc„ Kn., Mİ., Milas/Mğ., Yer-
kflsik B./Mğ.. Bor/Nğ.. Bağlam a K./Nğ„ Akkuş/Or.,
Ayancık/Sn., Şanyurt RTPerşembe/Or.. Rz., Çamlı-
tepe K ./Pazar/Rz., Sv„ Şarkışla/Sv., To., Zile/To., Tk.,
M alkara/Tk„ Akçaabat/Tr., T r .,. Hozat/Tn., Vn., Yz.,
Zn.)
Açıklayıcı Örnekler:
örnek : l
örn ek : 2
Örnek : 3
32
Örnek : 4
Örnek : 5
Örnek : 6
Örnek : 7
33
Örnek : 10
Örnek : n
Ö r n e k : 12
Örnek : 13
34
Bele yakı yakılır, sarılır.
Açıklayıcı Ö rnekler:
Örnek : ı
1 Örnek : 3
35
Örnek : 5
Örnek : 8
36
Açıklayıcı Örnekler :
Örnek : 1
Örnek : 4
Örnek : 5
37
oğlu K./M ucur/Krş., Maşukiye K./Kc., Güneşler K ./
Sk., Sv„ Şarkışla/Sv„ Deligazi K./Sv., Rz., M alkara/
Tlc., To„ Ur., Tülmen K./Ur., Uş., Kılcan K./Uş„ Zn.)
Açıklayıcı Örnekler :
Örnek : l
38
Kn., Y arm a B./Kn., Milas/Mğ„ Avanos/Nş., Pazar/Hz.,
Çamlıtepe K ./Pazar/Rz„ Bafra/Sm „ Güneşler K./Sk.,
Sv.. Şarkışla/Sv., Malkara/Tk., To., Zile/To., Tr.t Pü-
lümür/Tn., Banaz/Uş.)
Yenilenler:
39
İçilenler :
(Gölcüğez K./Hasankale/Ezm.)
Rakı ve kinin karıştırılıp içilir.
(Sm.)
Açıklayıcı Örnekler :
Örnek : 1
Örnek : 2
40
tulur. Ağzı, burnu açıkta kalacak şekilde bütün vü
cudu yorgan gibi kalın bir şeyle örtülür. Daha son
ra tarçın, karanfil, havlican, zencefil, karabiber, zer
de İçi gibi baharatlar biraz çayla kaynatıldıktan
sonra sıcak sıcak Içlrlllr çocuğu olmayan kadına. Bir
saat sonra buradan alınarak yatağa yatırılır. Üşü-
tülmemeye dikkat edilir. Bu olay üç gün tekrar edi
lir. Bunun akabinde üç günde kaynatılmış bayat sa
mana oturtulur. Aradan bir ay geçer, ikinci ay kadın
hamile kalır.»
(K K .: Didare T.. 70, Mş.)
Örnek : 3
41
Ni., Özkonak B./Avanos/Nş„ Alckuş/Or., Çamlıtepe
K./Pazar/Rz., Pazar/Rz., Güneşler K./Sk„ M alkara/
Tk„ Ormanlı K./înecik/Tk., Zile/To., Tr„ Banaz/Uş.,
Zn.)
Açıklayıcı Örnekler :
Örnek : l
Örnek : 3
Örnek : 4
Örnek : 5
42
sıcak su banyolarına giderek tedavi olmaya çalışır.»
IKK.: Fatm a K„ SO, Sk.)
Ö r n e k : 6
Hocaya gidilir.
(Ad., Ay., Bozdoğan/Ay., Ba., Düzce/Bo., Sılbıs K ./
Eze., Sağlık K./Görele/Gr., Uluborlu/Isp., Şenyurt K./
Perşembe/Or., Göynük K./Nş„ Vn„ Aşağıkaymaz K./
Gürpmar/Vn.)
Hamama gidilir.
(Ay., Biga/Çkl., Kn., Kılcan K./Uş„ Gürpınar/Vn.,
Aşağıkaymaz K./Güıpınar/Vn.)
43
Bele zift çektirilir.
(Krş.)
Buğuya tutulur.
(Vn.)
1. Yenllenler, içilenler -
44
Keçi boynuzu yenilir.
(Kilis/Gaz., Mn.)
CTr.)
Yumurta içilir.
(Kavakyolu K./Ezc.).
Doktora gidilir.
(yaygın!
45
Açıklayıcı Örnekler :
Örnek : l
Örnek : 2
Örnek : 3
Örnek : 4
Hocaya başvurulur.
(İmamoğlu K7Ada., Ank., Düzce/Bo., Kavakyolu K ./
Eze., Silifke/tç., Bor/Nğ., Bağlam a K./Nğ., Çamlıtepe
K./Pazar/Rz., Akçaabat/Tr.. Çimenli K./Tr.)
46
Muska yazdırılır.
(Dağıstan K ./Ceyhan/Ada.p Kavakyolu K./Ezc., Şen-
yurt K ./Perşem be/O r.p Çamlıtepe K ./Pazar/Rz.p Akça-
abat/Tr.p Çimenli K./Tr„ Vn., Gürpınar/Vn„ Zn.)
Adak adanır.
(Dağıstan K./Ceyhan/Ada., Ank., Göynük/Bo., Bo„
Brs., Dz„ Süleoğlu K./EcL, Keban/El., Kilis/Gaz., Bay-
burt/Gm., Iç.p Keçiborlu/Isp., Hatunsuyu K./ML, Mr„
Üngüt K ./M r.p Milas/Mğ.p Güneşler K ./Sk.p Çimenli
K JT r., Tülmen K ./U r.p Tuzlacık K./Sorgun/Yz.)
(Gr.)
Dua edilir.
(Bozdoğan/Ay.p Mucur/Krş„ Barbuzu/Ml.p Uş.)
47
Bir kağıda kırk Ahmet, bir Muhammed yazılıp, ka
dına yutturulur.
(Krş.)
AB
Son doğan kıza «Döndü» adı konur.
(Bayat/Çr., Şenyurt K./Perşembe/Or.)
49
Hamile kadın oğlana baktırılır.
(Üngüt K./Mr.)
c. Başka Tutumlar :
Açıklayıcı Örnekler :
Örnek : l
«Oğlan doğurmak, kız doğurmak In6an elinde olsay
dı, kimse istemediği halde kız veya oğlan doğur
mazdı.»
(K K .: Hayriye E., 60, Ayancik/Sn.)
51
Örnek : 2
«... Anam, onu Allah bilir, ama bir elmayı bir gu-
şağın üstüne okutup gebe kadının beline bağlarlar
sa oğlan olacak deylyler.»
(K K .: Güllü P., 76,- Sılbıs K ./E z c.).
Örnek : 3
Hocaya başvurulur.
(İmamoğlu K./Ada„ Düzce/Bo„ Bor/Nğ., Şenyurt K ,/
Perşembe/Or., Zn.)
Muska yazdırılır.
(Dağıstanlı K./Ceyhan/Ada., Gürpmar/Vn.)
Adak adanır.
(Dağıstanlı K./Ceyhan/Ada., Göynük/Bo., Bo., Brs., Dz.,
Sül-eoglu K./Ed., Bayburt/iGan., Salihli/Mn„ Milas/
Mğ., Güneşler K./Sk., Erkilet K./Turhal/To.)
52
Allah’a dua edip kız çocuğu istenir,
(Kilis/Gaz., Kaymazyaylası K./Es„ Uş.)
53
Bolca yeşil sebze yer.
(Yeşilören K./Ama.)
Ekşi yer
(Ama., Yiğitler B./Bayram iç/Çkl., EL, Akkuş/Or.J
(Şenyurt K./Perşembe/Or.)
(Kabaçalı K./Kiğı/Bn.)
54
c. Başka Tutumlar :
Açıklayıcı Örnekler :
Örnek : 1
«Biz kızı sevmeyiz. Olursa olur, yoksa aramayız.»
(K K .: H acer Ş„ 55. Mr.)
Örnek : 2
«Biz pek kız evladı sevmek.»
(K K .: Seher Ç.. 50. Üngüt K./Mr.)
Örnek : 3 '
«Kız da neymiş... Oğlan çocuk daha İyi.»
(KK.: Elif E., 60, Mr.)
Örnek : 4
«Kız çocuğun peşine kimse düşmez.»
(KK.: Sahne K., 64, To.)
55
Örnek : 5
Örnek : 7
«Vallaha bizim buralarda kız çocuğuna rağbet yok
tur. Hiç bir kadın nedense kız doğurmak istemez.
Çoğu erkek olmadığı için kansını boşamıştır.»
(K K .: Güzel Ç„ 41. Keban/El.)
Örnek : 8
«Bizim burada kızı pek isteyen olmaz/ Gene de bey
le buluşunca sola yattınmı kız olur.»
(K K .: Sevim B.. 33. Dy.)
Güzelleşirse,
(yaygın)
56
Çocuk karnın sağında (sağ boşluğunda) olursa,
(Ceyhan/Ada., Merzifon/Ama., Yenice K./Bozdoğan/
Ay., Bandırma/Ba., Alpagut K./Bo„ Bayat/Ç r., Dallı
ca K./E1.; Silifke/Iç., Bekiralan K A ç., Krş.. Kn„ Sa-
lihli/Mn., Göynük K /N ş„ Nğ., Rz., Güneşler K./Sk„
Sv., To., K arakaya B./Erbaa/To., Aydınlık K./Tn.,
Akpınar K ./Bartm /Zn.)
57
Doğum ağrısı belden tutarsa,
(Nş., To., K arakaya B./Erbaa/To„ Tr., İncidere K ./
Yom ra/Tr., Vn.)
Yüzü çillenirse,
(Gümüşhacıköy/Ama J .
Dudakları kalınlaşırsa,
(Sarnıç K./Dursunbey/Ba.)
Burnu kaşınırsa,
(Zile/To.)
Kalçası genişlemezse,
(Ay.)
Ağir yürürse,-
(Saskara/Hanak/Kr.)
59
2. Gebe Kadının Kız Doğuracağına Yorulan Belirtiler :
Kalçası genişlerse,
(yaygın)
Kalçası büyürse,
(yaygın).
Karnı yaygın olursa,
(Yuva K./Kırıkkale/Ank., Ceyhan/Ada., Borçka/Ar.,
Göynük/Bo., Dereköy/Acıpayam/Dz., Dallıca K./E].,
Sılbıs K./Ezc., Ezm., Gölcüğez K./Hasankale/Ezm.,
Mr., Krk., Üngüt K./Mr., Sm., Sv„ Şarkışla/Sv.)
Karnı yuvarlak olursa,
(Gümüşhacıköy/Ama., Ay., Biga/Çkİ, Dz„ Eze., Ke-
çiborlu/Isp., Hazinedar K./Devrelcâni/Ks., Gömeç K ./
Ky., Şaturoğlu K./M ucur/Krş., Gölcük/Kc., Salihli/
Mn., Güneşler K./Sk., Deligazi K./Sv„ Banaz/Uş.)
Karnı basık olursa,
(Kaymazyaylası K./Es„ Şaturoğlu K./M ucur/Krş.)
Kamı yayvanlaşırsa,
(Sağlık K./Görele/Gr., Gm„ Bademli B./ödemiş/Iz..
Mİ., Rz., Bafra/Sm ., Akçaabat/Tr.)
Kamı geniş yoyımlı olursa,
(Salyoz K./Kellcit/Gm.)
Karnı yayık olursa,
(Kulu/Kn., Sille B./Kn„ Şenyurt K./Perşembe/Or.)
Karnı yassı olursa.
(Es., Göynük K./Nş)
Çirkinleşirse,
(Çubuk/Ank., Ba., Merzifon/Ama., Dallıca K./E1.,
Gaz., Kilis/Gaz., K arağaç/Isp., îç.. Pınarbaşı/Ky., Şa
turoğlu K./M ucur/Krş., Kc., Mr., Milas/Mğ., Şarkışla/
60
Sv., Deligazi K /S v „ Tk„ Zile/To.. Aydınlık K./Tn.,
Ur., Bartın/Zn.)
Güzelleşirse,
(Suluova/Ama., Yuva K./Kınkkale/Ank„ Borçka/Ar.,
Bo., Yiğitler B./J3ayramiç/Çkl., Şenyurt K./Perşembe/
Or.. Bafra/Sm .)
61
Yüzü çok lekeli olursa,
(Biga/Çkl., El., Şebinkarahisar/Gr., Sağlık K./Görele/
Gr„ Gm„ Bayburt/Gm., Keçiborlu/Isp., Mİ., Yerkesik
B./M ğ., Tk.. Malkara/Tk., Ur.)
(Kavakyolu K./Ezc.)
(Şebinkarahisar/Gr.)
(Yerkesik B./Mğ.)
Göğüs ucu kahverengi olursa,
(Anlc.)
62
Alt dudağı şişip büyürse,
(Milas/Mğ.)
Doğum gecikmezse,
(Ama., Merzifon/Ama., Ay., El.)
63
3. Gebe Kadının İkiz Doğuracağına Yorulan Belirtiler :
Karnı çatallanırsa,
(Şebinkarahisar/Gr., Nğ.)
Ayakları şişerse,
(Hacıhamza B./Çr„ Uş„ Tn)
Paytak yürürse,
(Es.)
64
Kamın iki tarafında hareket olursa, karnın iki tarafı
seğirirse,
(Yenice K./Bozdoğ;an/Ay.)
Örnek Açıklama :
65
Çocuğun zıbın ya da başka bir çamaşırı dikilirken
kesilen parçalardan bir bölümü dışarı atılır. Sokak*
tan İlk geçen erkek olursa,
(İz., Krk.)
66
Küçük bir çocuğa gebe kadının «bardak mı» yoksa
«çömlek mi» olacağı sorulur, cevap «bardak» olursa,
(Ödemiş/İz.)
67
Gebe kadın bilmeyerek makasın üzerine oturursa,
(El.)
Küçük bir çocuğa gebe kadının «bardak mı» yoksa
«çömlek mi» olacağı sorulur, cevap «çömlek» olursa,
(Ödemiş/îz.)
(Keban/El.)
(Dallıca K./E1.)
69
Nişan alyansı saç teline takılarak gebe kadının kar
nı üzerine sarkıtılır; yüzük değirmiler çizerek salla
nırsa,
(İst.)
Açıklayıcı Örnekler :
Örnekl
örnek : 2
Örnek : 3
Örnek : 4
(yaygın)
Örnek : 5
(yaygın)
70
«Kız yükü, tuz yükü*.
CKK: Sıdıka K.. 55. Ur,)
D. AŞERME
Abayı şişirmiş
(Milas/Mğ.)
Ağ seçen
(Pazar/Rz.)
Aşçalan
(Brs.)
Aşçalıyor
(Sarnıç K./Dursuııbey/Ba., Es.)
Aşeren
(yaygın)
Aş erginliği
(Kaymazyaylası K./Es.)
Aşeri
(Mr.)
Aşerik
(Malkara/Tk.)
Aşeriy
(Gaz.)
Aşeriyor
(Ada., Suluova/Ama., Ant., Biga/Çkl., Lapseki/Çkl.,
Dz., Isp., Barbuzu Mİ.., Hatunsuyu K./Ml., Vize/Krk.,
Büyükhalkalı K ./Bakırköy/lst., Salihli/Mn., Akkuş/
Or„ Sm„ Akpınar K./Bartın/Zn.)
Aşermiş
(Ed.)
Aşiren
(Tumarlı K./Çkr.)
Aşürriy
(Salyoz K./Kelkit/Gm.)
Aşveren
(Anlı., Ba.)
Aş veriyor
(Suluova/Ama., Yeşilören K./Ama.)
Aşyeren
(Merzifon/Ama., Brd., Çamlıtepe K./Pazar/Rz., Ks..
Yerkesik B./Mğ., Uluborlu/Isp.)
Aşyeriyor
(Yiğitler B./Bayram iç/Çkl., Gm„ Bayburt/Gm., Kara-
ağaç/Isp., Sv., Erkilet K./Turhal/To., Gürpınar/Vn.)
Aşyermek
(Bayat/Çr.)
Aşyeriy
(El.)
Aşyeriyen
(Deligazi K./Sv.)
Aşyeten
(İç.)
Aş yürüyen
(Aşağıkaymaz K./Gürpınar/Vn.)
Baklayı yutmuş
(Milas/Mğ.)
Başı bozuk
(Bor/Nğ.) ,
Başı bulanık
(Bor/Nğ.)
Başı döngün
(Silifke/İç.)
Başı dönüyor
(Akkuş/Or.)
Başı kel
(Danpınar K./Ada., Bekiralan K ./tç.)
Bebeli
(Şebinkarahisar/Gr.)
73
Bizim gelin mutfağa giremiyor
tGölcük K./Maşukiye/Kc.)
Boylu
(Es.)
Bozgun
CSusuzköy K./Bucak/Brd.)
Çalığı var
(Gölpazan/Bil.)
Çalık çalma
(Göynük/Bo.)1
Çocuğa kalmış
(Mİ.)
Çocuk hastası
(Pülümür/Tn.)
(
Çocuk kursağına düşmüş
(EcÜ
Erginliği var
(İ ç .)
Fenalığı varmış
(Ed.)
Fenalık duyuyor
(Büyükhalkalı K./Bakırköy/lst.)
Gebe
(Çubuk/Ank., Brs., Ezm., Akçaabat/Tr., Zile/To„ Tr.,
Kılcan K./Uş.. Vn.)
Gönlü kötü; göğnü kötü; gönü kötü; gönül kötülüğü
(Dağıstanlı K./Ceyhan/Ada., İmamoğlu K./Ada., Sulu-
.. ova/Ama., Gümüşhacıköy/Ama., Büğüdüz K./Ank., Is-
kilip/Çr.. Bayat/Ç r„ Gömeç K./Ky., Mucur/Krş., Ün-
güt K./Mr.. Deligazl K./Sv., To., Zile/To.)
Göynü geçi
(MrJ.
Gumanlı
(Krş.)
Günü geçmiş
(Güneşler K./Sk.)
Hamile
(Brs., Çkl., Es., Keçiborlu/Isp., Sille B./Kn„ M ağara K ./
İç., Y aşyer K./Milas/Mğ., Tk.t Zile/To., Akçaabat/Tr.,
Kılcan K./Uş.)
Hamur üretiyor
(Kızılcasöğüt K./Çivril/DzJ
Hastalık yapıyor
(KAhta/Adı.l
Kelle
(Uluborlu/Isp.)
Nebirani
(Korkut K./Mş.)
75
Nevranl
(Kabaçalı K ./K iğı/B aJ
Nevriyan kadın
(Aydınlık K./Tn.)
Ölmez hastalık
(Mn.)
Sepet örüyor
(Milas/Mğ.)
Uşağa kalmış
(Şarkışla/Sv.)
Üzeri yüklü
(Yom ra B./Kn.)
Üzerli
(M ağara K./lç.)
Yavru çalkıyor
(Uş.).
Yergin
(Ant., Korkuteli/Ant., Gebiz B /Serik /A nt., Susuzköy
K./Bucak/Brd., Krş.)
Yerginliği var
(Dereköy K./Acıpayam/Dz.)
Yerik
(Adı., Pülümür/Tn.)
Yerikleyen
(Vn.)
Yerikli
(Mİ. Hatunsuyu K./Ml., Gömeç. K./Ky„ Ur., Şenyurt
K./Perşemba/Or., Avanos/Nş., Özkonak B./Nş., Bağla
m a K./Nğ„ Sm.)
Yeriklik
(Ank.l.
Yerikleme
(Dy.. Gölcüğez K./Hasankala/Ezm.)
Yerikli kadın
(El.. Dallıca K./E1., Eze.)
Yerikliyor
(Ezm.. Mş.P Sv.)
Yerik yeren
(Gümüşhacıköy/Ama., Ks.)
Yerik yeriyor
(Nğ.. Bor/N ğ.. Akkuş/Or., Deli gazi K./Sv„ Ur., Tül-
men K ./U r.)
Yerüklü
(Sılbıs K ./Ezc., Gr„ Şebinkarahisar/Gr., Sağlık K./Gö-
rele/G r., To., Karayalca B./Erbaa/To.)
Yerük yekiî
(Şenyurt K./Perşembe/Or.)
Yerük yerme
(Hazinedar K./Devrekâni/Ks.)
Yerük yerüyen
(Kavakyolu K./Ezc.)
Yolcusu var
(Yarm a B./Kn.)
77
Yörük yeren
(Devrekâni/Ks.)
Yüklü
(Kılcan K./Uş.. Vn.)
Yumurta çalkeyo
(Sandıklı/Af.)
Yumurta çalkalıyor
(Kızılcasöğüt K./Çivriİ/Dz., Devrekâni/Ks.)
Et
(Ed., El., Dallıca K./E1., Gölcüğez K./Hasankale/Ezm.,
Gr., Saskara K ./Hanak/Kr., Mİ., Şarkışla/Sv., Pülü-
mür/Tn., Vn.. Bayat/Çrm .)
Tatlı
(Dy., Şebinkarahisar/Gr., Ks.( Krk., Şarkışla/Sv., Erki-
let K./Turhal/To., Uş„ Gürpınar/Vn., Ank., Gebiz B./
Serik/Ant.)
Meyve
(Es., Gr„ Şebinkarahisar Gr., Gm„ Bekiralan K./lç.,
Hatunsuyu K./Ml., Avanos/Nş., Tk., Erkilet K./Tur-
hal/To., Suluova/Ama., Bandırma/Ba.)
Yoğurt
Yumurta
(Ed.. EL, Dallıca K./EL, Gr., Milas/Mğ., Şarkışla/Sv.)
Kalsiyumlu yiyecekler
(Es., Biga/Çkl.)
Sebze,
(Mİ., Bağlam a K./Nğ.)
Süt
(E ± , El., Dallıca K ./E J., Şebinkarahisar/Gr„ Mİ., Mi-
las/Mğ., Şarkışla/Sv., Vn.)
Açıklayıcı Örnekler :
Örnek : 1
v Örnek : 2
79
Benim annem bana hamile iken sabun yediğini söy
ledi. Şimdikiler mikrop diye böyle bir şeye hiç teşeb
büs etmezler... Ama işte bir şey olmamışız. Hatta
yeni gençlerden daha sağlamız biz...»
(KK.: Sadiye A.. 48, Gölpazan/Bil.)
Sakatat
(Mİ., Krş., Bağlam a K./Nğ.. Sandıklı/Af„ Korkuteli/
Ant., Bayır K./Bil.K
Karbonhidratlı yiyecekler
(Ant.)
Tavşan eti
(Süleoğlu K./Ed„ Keçiborlu/Isp., Krş., Mucur/Krş.,
Korkuteli/Ant.)
Balık
(Süleoğlu K./Ed„ Bayır K./Bil.)
Ayva
(Süleoğlu K./Ed.)
Sakız
(Süleoğlu K./Ed.)
içki, sigara
(Ant.)
E. GEBELİK
Ağır
(Dallıca K ./El., Kc.. Sm.. K arayaka B./Erbaa/T o.)
Ağır ayak
(Dallıca K ./El.. Kc.. Sm., K arayaka B./Erbaa/T o.)
Ayağı ağır
(Gümüşhacıköy/Ama., Bayırköy K./Bil., Hatunsuyu
K./M1., M ucur/Krş., Vn.)
Ayağı ağırlı
(Merzifon/Ama.)
Aylı günlü
(Krş.)
Bakla yemez
(Mn.)
01
Bizaru
(Korkut K./M ş.)
Boylu
(Bo„ Göynük/Bo., B ekiralan K ./îç.)
Boyu yüklü
(Sille B./K n.)
Çatlayasıca
(Kulu/Kn.)
Çocuklu
'(M ş„ Korkut K./M ş.)
Doğum yapacak
(B afra/Sm .)
Doğurgacı
(Susuz K ./B u cak /B rd .)
Doğurgaç
(Gebiz B ./S erik /A n t.)
Doğurucu
(D ereköy/A cıpayam /D z., Bağlam a K ./N ğ.)
Dolu
(Ed.)
Digani
(Pülüm ür/Tn.)
Gebe
(çok yaygın)
82
Gene neye dönmüş
(Kulu/Kn.)
Gözleri ışıldar
(Ks.)
Gunnacı
CDanpınar K ./A da.)
Guzlacı
(Dağıstanlı K ./C eyhan/A da„ Mİ., Barbuzu/M l.)
Gümanlı
(Gm„ Pülümür/Tn.)
Gümannı
(Dallıca K./EI., Bayburt/G m .)
Gümenli
(Saskara K./Hanak/ICr., Sv., Zile/To.)
Hamile
(çok yaygın)
İki canlı
(yaygın)
Karnı burnunda
(Ödemiş/tz., Vn., G ölpazan/Bil)
Karnı dolu
(Şatııroğlu K ./M ucur/K rş„ Şarkışla/Sv.)
Kel
(M ağara K ./îç.)
Koynu dolu
(B arbuzu/M l.. Deligazi K ./S v.l
Mayalı
(K ızılcasöğüt K ./Ç ivril/D z.)
O rta kata kiracı gelmiş
(Yeşilören K ./A m a„ Büyükhalkalı K ./B ak ırk öy/İst.)
Üzerli
(Bekiralan K ./İç.)
Üzeri yüklü
(Gebiz B ./S erik /A n t., Y a rm a B ./K n .t Deligazi K ./Sv.)
Üstü yüklü
(M ucu r/K rş., Göynük K ./N ş„ Ş ark ışla/S v.)
Yüklü
(çok yaygın)
Yolcusu var
(Y a rm a BYKn.)
Zim et kadın
(B o rçk a/A r.)
a. Baktıklarıyla :
85
Tavşana bakarsa çocuğunun dudağı kesik, yarık,
yırtık olur.
(Ada., C eyh an /A da., K âh ta/A d ı„ Brd., Dereköy K ./
A cıpayam /D z.. Dy., 5m .)
86
Yangına ve büyük ateşe bakarsa ya da yangın ola
yını yaşarsa çocuğun vücudunda küçük çıbanlar çı
kar.
(Brs.)
Değirmen çevirir, yayık yayarsa çocuğunun başı dö
nük olur.
(Şenyurt K ./Perşem ba/O r.)
Sakız çiğnerse çocuğu boklu olur.
(Korkuteli/Ant., Gümeç K ./Ky.)-
Sakız çiğnerse, çocuk «burgu» olur.
(Dy.)
Sakız çiğnerse çocuk geveze olur.
(Yenice K ./Bozdoğan/A y.)
b. Yedikleriyle:
87
Balık yerse çocuk sümüklü, salyalı olur.
(Dağıstanlı K ./Ceyhan/A da.)
88
Tavşanlı/Kü„ H atunsuyu/M L, Sv„ Tk„ M alkara/Tk.,
Uş„ B artm /Z n.)
89
c. Y a p tık la rıy la :
90
Çocuğunun neresinde ben olmasını istiyorsa orası
na karabiber değdirir.
(Ba.p Y iğitler B./Bayram iç/Ç kl.)
91
Çok üzüntülü ise, çocuğu hırçın olur.
(Kn.)
(Suluova/ Ama.)
(Dallıca K./E1.J
92
Açıklayıcı Örnekler :
Örnek : ı
v Örnek : 2
«Eskiden dışarda ayı oynatılırken gebe kadınlar içe
ri kaçardı. Eskiden çocuğumuz güzel olsun diye gü
zel bebek resimlerini duvarlara asardık.»
örn ek : 3
Örnek : 4
93
Örnek : 5
«Gebe kadın, kötü, çirkin şeylere bakarsa, çocuğu
onlara benzer. Bunlar umumiyetle yaşamazlar. Me
selâ : Yeni hamile bir kadın milli bayramda yapılan
geçit töreninde, taştan yapılmış cüceye baktı. Ço
cuğu aynı oldu.»
CKK.: Duriye B., 70, Korku teli/Ant.)
örnek : G
Örnek : 7
ö rn e k : 8
Ö rnek : 9
95
olsa’ dedim, ‘zaten hiç erkek çocuğum da olmu
yor.’ Neyse doğum yaptım , kız oldu. Kızım liseye
geldi ve bitirdi. Şimdi kızım doktorun kopyesi oldu.
Kalem tutuşuna varana kad ar tıpkısının aynı. Tabii
ki Allahın İşine karışılmaz.»
(KK.: H a ce r P .t 42, Y u v a K ./K ırık k ale/A nk .)
DÜŞÜĞÜ Ö N LEM E
D oktora gider.
(yaygın)
A ğır iş yapmaz.
(yaygın)
Dinlenir.
(M erzifon/A m a., S u lu ova/A m a., Ay., S arn ıç K ./D u ı-
su n b ey /B a., D ü zce/B o., Bo., K ızılcasöğüt K ,/Ç iv ril/
Dz„ Dy., Ed„ K eb an /E l., D allıca K ./El.. Eze., Ezm.,
İç., K ulu/K n., Salihli/M n., B an az/U ş.)
Hocaya başvurup kilit kilitletilir; ayı günü belli oldu-
mu kilit açtırılır.
(Gölcüğez K ./H asankale Ezm., Salyoz K ./Kelkit/G m .,
H azinedar K ./D evrekâni/K s., Pınarbaşı/K y., Mş., Kor
k u t K ./M ş., A yancık/Sn., Deligazi K ./Sv., Çimenli K ./
Tr.. A lcçaabat/Tr.. Vn.)
Yükseğe uzanmaz.
K am ı bağlatılır.
Kasıklarını kaldırtır.
(Düzce/Bo.)
Belini sarar.
(Ada., Bozdoğan/Ay., G ölpazan/Bil., Ks.)
Belini çektirir.
(Ezm., Pehlivanköy B./K rk., Ûzkonak B./A vanos/N ş.,
P azar/R z., B afra/S m ., Tr.)'
97
Rahmini yukarı çektirir.
(Ezm.)
Tutkal içer.
(Y iğitler B ./B ay ram iç/Ç k l., K avakyolu K ./E zc., Gm..
M ağ ara K ./İç., B o r/N f.)
Nişasta içer
(Uluborlu/Isp.)
Ekşi içer.
(Adı.)
Örnek : ı
Örnek : 2
Örnek : 3
ö rn e k : 4
Örnek : 5
Örnek : G
«Çocuğu düşenler düşüğü önlemek için hocaya gi
derler. Hoca bir kilit okuyarak kadının beline bağlar,
anahtarını da kadına verir. (Doğum zamanına kadar
99
kilidin kapalı olması nedeniyle çocuğun düşmeyece
ğine İnanılır.) Doğum sancıları başlayınca kilit açılır
ve çocuk dünyaya gelir.»
(KK.: Naime Ç„ 40. Pınarbaşı/K y.)
Örnek : 7
101
Kocasının avucundan su içirilir.
(U luborlu/Isp., Devrek&ni/Ks., Hatunsuyu K./M1.)
102
Yorgan, çarşaf ya da kilim içine yatırılıp, sallanır.
(N azilli/Ay., Ba., Kızılcasöğüt K ./Çivril/D z., Süleoğlu
K./Ecl„ K aplıkaya K ./H arp u t/E l., Gm., Salyoz K ./Kel-
kit/G m ., M ağ ara K ./Iç., Pehlivanlcöy B ./K rk ., K ulu/
Kn.. Mİ., P azar/R z., Sa., T o .)'
Kollarından tutulup silkelenir.
(Ba.. K abaçalı K ./K iğ ı/B n ., K ulu/K n., Y aşyer- K./M i-
las/M ğ., Deltgazi K ./Sv„ Aydınlık K ./Tn., Aşağıkay-
m az K ./G ü xp m ar/V n .)
İpe asılarak sallanır.
(B ayır K./Bİ1.)
Başaşağı sarkıtılır.
(Süleoğlu K ./Ed.)
Eşikten atlatılır
(Bor/N ğ.)
Sırtı ovulur
(N azilli/Ay.)
103
Eline oklava v erilerek dolaştırılır.
(İç.)
S a ç örgüleri çözülür.
(Y iğ itle r B ./B e y ra m iç/Ç k l., K orku t K ./M ş.)
A k a r sudan atlatılır.
(İç.)
107
Ahıra gömülür.
(Suluova/Ama., özkonak B./Avanos/Nş., Çamlıtepe
K ./Pazar/Rz., Aydınlık K./Tn., Akpınar K ./Bartın/
Zn.)
T arlaya gömülür.
(Yerkesik B./Mğ.).
Açıklayıcı Örnekler :
örnek : 1
«Göbek sokağa atılırsa, çocuk evden uzak sokakçı
ve sokak çocuğu durumuna düşer.
109
Ayrıca bir kaç kardeşin göbeği bir araya bağlanırsa
onların birbirlerine bağlı olacağına inanılır.»
tKK.: Emine U „ 57. Brs.)
Ömelc : 2
Örnek : 3
Örnek : <1
Toprağa gömülür.
(yaygın)
110
Kapı ardına gömülür.
(Maşukiye K ./Kc.)
Kıyılarak gömülür.
(Kaym azyaylası K /E s .)
Ahıra gömülür.
(Şarkışla/Sv.)
111
Yüksek bir yere asılır.
(M ü
Tuvalete atılır.
(Gölcük/Kc.)
Evin içine konur.
(Kâhta/Adı.)
Açıklayıcı Örnekler :
Örnek : l
«Eş düştükten sonra alınır. Çocuk yıkanıp çıkarıldık
tan sonra, alınan eş tem izce yıkanıp, bir beze sarılır.
T o p rakta derince bir çukur açılır; beze sarılı eş bu
çukura konur ve üzer! kapatılır.»
(KK.: H atice K „ 45, Mİ.)
Ö rnek : 2
Ö rnek : 3
ö rn e k : 4
Allah verdi
Armağan
Bâki
Bakiye
Bektaş
Daşdan
Durak
Duran
(yaygın)
Durcan
Durdu
(yaygın)
Durgül
Durhan
113
Durhaniye
Durhasan
Durkadın
Durmuş
(yaygın!
Dursan
Dursel
Dursev
Dursun
(yaygın)
Dursune
(yaygın)
Gürelsin
Hayat
Hediye
Kaya
(yaygın)
Koksal
M aşallah
M urat
Ömür
Ömrüye
Satı
(yaygın)
Satılmış
(yaygın)
Şahverdi
Tanrıverdi
Taştan
114
Temel
Umut
Üresin
Yadigar
Yaşagül
Yaşar
(yaygın )
Yaşare
Yaşa rey
Yaşariye
Yaşa ricaya
Ö rnek :
Arif
Arife
* 115
Aynur
B ahar
B ahariye
Bayram
Bayram lye
Cum a
Cum ali
Cum aziye
C ûm hur
Ekim
(seyrek)
G ü lb ah ar
Güzün
Hızır
Hilâl
İlkay
İsmail
ilyas
K adir
Kadriye
Kasım
Kurban
Kurtuluş
M evlü t
M evlide
N evruz
M ira ç
Nisan
O ruç
Ram azan
Recep
Regaip
Salı
(seyrek)
Sefer
Seher
Sonay
Şaban
Zafer
«Ahmet Turan»
(Sv.)
«Düzgün»
(Tn.)
«Hıdır»
(El.)'
«Ökkeş»
(Gaz., Ur.)
«Şehmuz»
(Dy.)
«Veysel»
(Tn.)
Açıklayıcı Örnekler :
Örnek : l
117
cuğurı vücut kem ikleri gelişm ediği için bunun ço
cuğun isminden ileri geldiğine inanılmış ve adı uğur
suzluk getirdi diye değiştirilm iştir. Sonradan çocu
ğun vücudu gelişm iştir.»
Ö rnek : 2
ö rn e k : 3
ö rn e k : 4
Örnek : 5
Örnek : 7
Örnek : B
Örnek : 9
Örnek : 10
119
Ö rn ek : 11
Ö rnek ; 12
ö rn e k : 13
ö r n e k : 14
ö r n e k : 15
Örnek : 17
örn ek : 18
Örnek : 19
121
C engiz H an ’ın çok müslüman öldürmesinden dolayı
bu İsmi değiştirdi.»
(KK.: Ş ek er T., 45, Zile/To.)
Örnek : 20
Örnek : 21
Ö m ek : 23
Ö rnek = 24
«Birisinin çocuğunun adı am casıyla aynıymış. Amca
ölmüş, çocuk ölecek hale gelince çocuğun adını de-
122
ğiştirmişler; çocuk yaşamış.»
Ömelc : 25
Örnek : 26
Örnek : 27
123
Ö rnek : 28
Örnek : 29
Örnek : 30
Örnek : 3 i
125
5. «Çocuk Satma» Âdetinin Bilindiği Yerler
6. Satılm a Adeti
Açıklayıcı Örnekler :
Örnek : 1
' ö rn ek : 2
126
robalardan birisi bu parayı verip çocuğu satın alır.
Çocuk annesinin yanında kalır. Yalnız yedi yaşına
kadar her masrafını çocuğu satın alan kişi çeker.»
(KK.: Hidayet T., 47, Yerkeslk B./Mğ.)
ö rn ek : 3
Örnek : 4
Örnek : 6
«Çocuğu yaşamayan kadınların yaptığı bir İştir bu...
Bir başkasına da, yatıra da, evliyaya da satar. Götü
rürsün çocuğu, kime satacaksan dersin, ne veriyor
sun diye sorarsın. O da aldım, kabul ettim der, çı
karır bir şeyler verir. Mesela para verir, buzağı ve-
127
rir, buğday verir. Böylsce çocuğu sahibi güya satmış,
alan da almış olur.»
(KK.: N e z a h a t U., 45, B ü y ü k h a lk a lı K ./B a k ırk ö y /İs t.)
Ö rnek : 7
Ö rnek : 3
ö rn e k : 0
128
Ö rnek : 10
«Daha önce, doğan çocuklar ölmüşse! yeni doğan
çocuğun da öleceğinden korkulduğu için, bu çocuk
başkalarına satılır. Fakat yine annesi, babası büyü
tür. Çocuk için yedi tane kurban kesilir. Çocuğa
da kızsa Satı, oğlansa Satılmış adı konur.»
(KK.: Saime A.. 38, Bozdoğan/Ay.)
Örnek : 11
«Yatıra giden annenin boynuna yular takılır. Benim
bir ineğim var, alır mısın denilir. O da (?) alıyorum
der. Yatırın etrafını üç defa dolanıp, yuları taşa bağ
layıp gelirler. Bu âdet çocuğu durmayanlara yapılır.»
(KK.: Şerife Y„ 59, E rkilet K ./Turhal/To.)
Örnek : 12
«Çocuk anası karnındayken yatırlara giderek satılır.
Ananın boynundan ip bağlanarak üç kere türbenin
çevresinde dolandırılır. Dolandırılırken d e :
Kulunu kuluna satm aya geldik
Ardına döl katmıya geldik denilir.
Doğumdan sonra çocuğa satılan yatırın adı ya da
Satı, Satılmış adları verilir. Ayrıca bu yatırlara gidi
lerek kurban kesilir.»
(KK.: Asiye H., 67, İskilip/Çr.)
Bala
(Karakuyu K ./Polatlı/A nk., Y erviran K ./S iv rih isar/
Es., Bozlanbaç K ./Ç ekerek/Y z.)
129
Bebe
(Ada., C eyhan/A da., Dağıstanlı K ./C eyh an /A d a., Af..
Bolvadin/Af„ H am u r/A ğ„ Suluova/A m a., Gümüşha
cıköy/A m a., Çubuk/A nk., Ant., B o rçk a/A r., Bozdoğan/
Ay., B a n d ırm a /B a , Değirmenlikız K ./Bra., Biga/Çkl.,
Kurşuni u /Ç k r., Çr., Dz„ Es., K aym azyaylası K ./Es„
Şeb in k arah isar/G r., K eçiborlu/Isp., Em inönü/îst., İç.,
İz., Badem ler B./Ö dem iş/İz.. V ize/K rk., M ucur/K rş.,
Şatıroğlu IC./M ucur/Krş., K aram an /K n „ Kn., Mİ., Mn.,
Salihli/M h., Nş.; A yancık/Sn. Ş enyurt K ./E erşem b e/
Ör.; P e rv a ri/S r., Zile/To., Erkilet K ./T u rh al/T o., Tn.,
Vn., G ürpınar/V n., A şağıkaym az K ./G ü rp m ar/V n .,
Yz.)
Bebek
(Ada., K âh ta/A d ı., Af., B eyp azarı/A n k ., G ölp azan/
Bil., Bo., Brs., Çkl., İskilip/Çr., H acıh am za B ./Ç r„ De-
rek öy/A cıp ayam /D z.. Dy„ K avakyolu K ./E zc., Gm„
Isp., İç., Ödem iş/İz., T ire/Iz„ Ks., D evrekâni/K s., Gö-
m eç K ./K y„ Mİ., B o r/N ğ„ Ü ngüt K./Mı*., Yerkesilc B ./
Mğ., Çamhfepe K ./P azar/R z., To., Tr., B o zlan b aç. K ./
Ç ekerek/Yz.)
Bilik
(Gölcüğez K ./H asan ltale/Ezm .)
Dada
(Ba.. Y iğitler B ./B ay ram iç/Ç k l., T avşanlı/K ü.)
Dal
(Çubuk/Ank.)
Devşek
(Dz., Çakallı K ./K ilis/G az.. Bad em ler B./ÖdQmiş/İz.,
Ks., Mİ., A yan cık /S n ., Ş enyurt K ./Perşem b e/O r„ Sv.,
Tülm en K ./U r„ G ürpınar/V n.)
Doman
(K araçalı K ./K iğı/B n .)
130
Döl
(Dağıstanlı K ./C eyhan/A dâ., Çakallı K./Kilis/Gaz.,
H at., A ntak ya/H at.. Avanos/Nş., Mr., Üngüt K./M r.,
Akkuş/Or.)
Cö
(M erzifon/Am a.)
Çağ
(Yeşilören K ./A m a„ Çr.)
Çağa
(Adı., K âhta/A dı., Af., Suluova/Am a., Dz., El., K eban/
El., Dallıca KVE1., Kaplıkaya K ./H arput/El., Ezm„
Hat., Uluborlu/Isp., Sille/Kn., Mİ., Barbuzu B./Ml,,
Hatunsuyu K./MI., Akçadağ/M l„ Sm., Deligazi K./Sv.,
To., Zile/To., K aray ak a B ./E rb aa/T o„ Erkilet K./Tur-
hal/To., Tn., Hozat/Tn., Tavuklar K ,/H ozat/Tn.)
Çocuk
(hemen h er yerde)
Ebçi
(Ulukent K ./A rh avi/A r.)
Ekti
(Ay.)
Encek
(Ceyhan/Ada.)
Enek
(Pelit K ./Burhaniye/Ba.)
Enik
(Ceyhan/Ada., Adı., D azlan /A f., Af., Bolvadin/Af.,
Ay., Ba„ Brd., T efenn i/B rd.,. Değirmenlikız K ./Brs„
K urşunlu/Çkr., D ereköy/Acıpayam /D z., Kızılcasöğüt
K ./Ç iv ril/D z. K eban/El , Ezm., Gölcüğez K./H asan-
131
kale/Ezm ., Es., K aym azyaylası KVEs., H at., Keçibor-
lu/Isp„ îç„ ö d em iş/îz., Ks., Krk., M u cu r/K rş., Kc„ Sil-
le/K n., Sim av/K ü., Mİ., Hatunsuyu K./MI., Sv., Tavuk
la r K ./H ozat/T n., Tülümen K ./U r., Uş.)
Evlat
(Yenice K ./B ozd oğan /A y„ B lga/Ç k U
Geven
(T ire/îz.)
Göbel
(Çr., B ay at/Ç r.. Iskilip/Çr., Ks., A k saray/N ğ ., Ayan-
cık/Sn.)
Hardal
(T ire/lz.)
Kada
(Köle K ./Eleşk irt/A ğ.)
Kele
(Çr.)
Kıran
(Brd., Çakallı K ./K ilis/G az., Yz.)
Kızan
(Dağıstanlı K ./C eyh an /A d a., H am u r/A ğ .pAma., Sarnıç
K ./D ursunbey/Ba., Değirmenlikız K ./B rs.p S aray k ö y/
Dz., Ed„ Sûleoğlu K ./Ed., Büyükhalkalı K ./B ak ırköy/
İst., Krk., V ize/K rk., Pehlivanköy B ./K rk „ M ucur/K rş.,
Akkuş/O r., Mğ., Tk., Ormanlı K ./ln ecik /T k .)
Koşkar
(K arakuyu K ./Polatlı/A nk.)
Körpe
(Gölcüğez K ./H asan kale/Ezm „ K aram an /K n ., B o r/
Nğ.)
132
Kulan
(Ulukent K./Arhavi/Ar.)
Kurban
(Deligazi K./SvJ
Kuzu
(Tire/İz., Sille/Kn.)
Küçük
(Lapseki/Çkl.)
Masum
(Yenice K./Bozdoğan/Ay„ Bademli B./Ödemiş/Iz.)
Melalke
(Devrekâni/Ks.)
Moza
(Pelit K./Burhaniye/Ba.)
Nani
(Salyoz K./Kelkit/Gm.l
Oğlak
(Ug.)
Paşa
(Salyoz K./Kelkit/Gm., Kn., Mn.)
Sele-sepet
(Tire/İz,)
Sabi
(Ceyhan/Ada., Dağıstanlı K./Ceyhan/Ada., Köle K./
Eleşkirt/Ağ., Merzifon/Ama., Ank,, Ay., Bozdoğan/Ay.,
Yenice K./Bozdoğan/Ay., Gölpazan/Bil., Çr., Bayat/Çr.,
Hacıhamza B./Çr„ Sarayköy/Dz„ Dereköy/Acıpayam/
Dz„ Dallıca K./El., Eze., Gölcüğez K./Hasanltale/Ezm,
133
Es., K aym azyaylası K ./E s., Ş eb in k arah isar/G r.,B ad em
li B ./ö d e m iş /lz ., K s.p D evrek ân i/K s„ Değiş K ./K a ra -
m an /K n ., Kü., Mİ., H atunsuyu K.M1., Salihli/M n., Özko-
n a k B ./A v an o s/N ş„ A kkuş/O r., M r., M idyat/M r., Ü ngüt
K ./M r., Mğ., Yerlcesik B ./M ğ., Rz., P a z a r/R z ., Çam lıte-
p e K ./P a z a r/R z ., G üneşler K ./Slt., O rdu K ./Sn „ Sv.,
Z Ile/T o.f K a ra y a k a B ./E rb a a /T o ., Erlcilet K ./T u rh a l/
To., Çimenli K ./T r., H ozat/T n ., B an âz/U ş., G ü rp ın ar/
Vn., Yz., B ozlanbaç K ./Ç ek erek /Y z., Tuzlacık K ./S o r-
g u n /Y z ., B artın /Z n .)
Sübyan
(Ada., S u lu o va/A m a., G üm üşh acık öy/A m a., Kü., Yz.)
Sıpa
(Af., Ş eb in k arah isar/G r., A van os/N ş., Sv.)
T eccal
(Adı.)
Tıfıl
(M idyat/M r.)
Ufaklık
(Lapseki/Çkl., Ö dem iş/lz., Aydınlılc K ./T n.)
Ulan
(U lukent K ./A rlıa v i/A r., Ş eb in k arah isar/G m .)
Uşak
Velet
Yavru
Yavşak
(Yiğitler B./B ayram iç/Ç k l„ Ö dem iş/lz,)
Yavuncak
135
Yetim
(Badem ler B./Ö dem iş/Iz.)
Zori
(K araçalı K ./K iğı/B n .)
a) Ağız :
Açık ağız
Ayran ağız
Balık ağız
Bostan ağız
Ç arık ağız
Debik ağız
Faraş ağız.
(yağın)
Fındık ağız
Germ eç ağız
(Sağlık K ,/G örele/G r.)
Harm an ağız
Hokka ağız
Kemçük ağız
(Sv., Şeb in k arah isar/G m .)
136
Kapçık ağız
Kermah ağız
(Kavakyolu K ./Ezc.)
Kulaç ağız
Kuş ağız
M ühür ağız
Ördek ağız
Pabuç ağız
Safran ağız
Süzme ağız
Tavşan ağız
Terlik ağız
Torba ağız
Yayık ağız
(yaygın).
Yüksük ağız.
b) Baş :
Al baş, altın baş, davul baş, çifte baş, kel baş, kelço,
keloş, kır baş, koca baş.
c) Burun :
137
bak burun, kan ca burun, karga burun, kem er bu
run, kerpiç burun.
Kımık (kısa) burun.
(Gölcüğez K ./H asan k ale/E zm .)
Tem ek burun.
(Dikiz K./M ihalıççık/Es.)
Yayık burun
Yayvan burun.
(yaygın)
Yınk burun.
ç) Boy ( k ıs a );
Bodur
(yaygın)
Boy fukarası
(yaygın)
138
Bücür
(yaygın)
Cüce
(yaygın)
Dibek
(M erzifon/Am a.)
Gücük, güdek
(M erzifon/Ama.)
. Güdük
(yaygın)
Koşkar
(Karakuyu K ./Polatlı/Ank.)
Tıbır
(Y averviran K ./Sivrihlsar/Es.)
Yercücesi
(yaygın)
Yerden bitme
(yaygın)
d) Boy (uzun):
Deve.
Deve cülüğü.
■ (Tarsus/İç.)
139
e) Diş :
Dişlek
K azm a diş
Seyrek diş
Sırtlan diş
Y itik diş.
f) Göz :
Alaşm an göz
(Ş eb in k a ra h isa r/G r.)
Dana göz
D ebelek göz.
(K eçiborlu/Isp.)
G ök göz.
(yaygın)
Hölbe göz
Kara göz.
(yaygın)
140
Kır göz
Koca göz.
(yaygın)
Kurbağa göz
Lokma göz
Maviş.
(yaygın)
Patlak göz.
(yaygın)
Serçe göz
Sündürük göz.
(Şebink arahis ar/Gm.)
Sürmeli göz.
(yaygın)
Şelek (şaşı) göz.
(Gebiz B./S erik /A n t.)
Üzüm göz
Yer göz
Yılleş (şaşı) göz.
(Sallhli/M n.)
g) Kafa :
Armut kafa
Cıbıl kafa
Çatal kafa
Çift kafa
Dibek kafa
Kabak kafa.
(yaygın)
141
Kazan kafa.
(yaygın)
Kaz kafa.
(yaygın)
Keçel kafa
Koca kafa.
(yaygın)
Kuru kafa
Külek kafa
S epet kafa
Şim şir kafa.
9) Kaş :
Ala kaş, çatık kaş, güdük kaş, hilâl kaş, kalem kaş.
kara kaş, kıllı kaş, sarı kaş, urgan kaş.
h) Kulak :
Çem çe kulak
Çöm çe (kepçe) kulak.
(K ilis /G a z .).
Kalbur kulak
Kalkan kulak
Kaşık kulak
Kepçe kulak
Kırtlk (küçük) kulak.
(Gm.)
142
Tava kulak
Tavşan kulak
Yaba kulak
Yaprak kulak
Yaprı kulak
(Kurşunlu/Çkr.)
Yelken kulak,
ı) Renk :
i) Saç :
Altın saç
Bejik (sarı) saç.
(Kabaçalı K ./Kiğı/Bn.)
j) Şişmanlık :
Bıngıl
Debbe
Deboş
Etli.
(Uluhorlu/Isp.)
Güdlüm.
(Kavakyolu K ./Ezc.)
143
Küpül
(Şeb in k arah isar/G m .)
Patam a
(G ü m ü şh acık öy/A m a.)
Patala
(Gr.)
Şiş göbek
Şişko
(yaygın)
Şiş kola
Taloş
(Sandıklı/Af.)
Tom bak
Tom bik
(yaygın)
Tom biş
(yaygm )
Topuşka
T osalak
Tosun
(yaygın)
Tosuncuk
Tuluk
Yağ tulumu
(yaygın)
Yum ak
k) Y ü z-S u ra t:
l) Zayıflık :
Arık
Aydaş.
(Çkl. yöresi]
Bişirgeç
(Sandıklı/Af.)
Canlı cenaze
(yaygın)
Cansız
Cılız
(yaygın)
Cilloz
(Kavakyolu K ./Ezc.)
Cücük
Çalı
Çarşı pidesi
(Sandıklı/Af.)
Çebiş (keçi)
Çepo
(Dallıca K ./El.)
Diren
(G ürsu/Brs.)
145
(U luborlu/Isp.)
Gircenik
(K avakyolu K ./E zc.)
Hışır
Kadit
Kuru
Kürdan
(yaygın)
Sıska
(yaygın)
Sinek
Sivrisinek
T ek bağırsak
Teneşir yosması
(Gm.)
Tırm ık
a) Ayak :
Bablk
(Lapseki/Çkl.)
Edik
(Erkılet K ./T u rh al/T o.)
İncik
(Süleoğlu K ./Ed.)
Papi
(Dallıca K ./El., Krk., Uzunköprü/Ed.)
Papo
(Mş.)
Pati
(Süleoğlu K../Ed..t Tk.)
Patle
(Mİ.)
Popi
(Ko.)
Sonradan çıkma
(Milas/Mğ.)
Teki
(Dağıstanlı K ./C eyhan/A da.)
Ayıp yer
(Hamur/Ağ.)
Apuk
(Suluova/Am a.)
Bıdda
(Uluborlu/Isp.)
Bıddış
(Gaz.)
Billur
(Bor/Nğ.)
147
Çatara
(Çimenli K ./T r.)
Çatal
(Çam ıltepe K ./P azar/R z.)
Çatlak
(Ezm.)
Çıkın
(Krk.)
Ç ıttık
(Gölcüğez K ./H asan k ale/E zm .)
Çirkin meret
(Ank.)
Dudu
(K urşunlu/Ç kr., Yerkesik B7M ğ., Tk., A lcçaabat/Tr.)
Duduş
(Ödem iş/Iz.)
Elmas
(M alkara/Tk„ Sandıklı/Af., Susuz K ./B u cak /B rd „ Es.,
Kü.)
Fındık
(V ize/K rk., B ay at/Ç r.l
Fıstık
(M erzifon/A m a., Ant., K rk.)
Gutluk
(Dağıstanlı K ./C eyh an /A d a.)
Kase
(Bor/Nğ.)
Kestane
(Ordu K./Sn„ Çimenli K ./Tr.)
Kuku,
(Ko., Tk., Krk., Vize/Krk.)
Kuşyuvası
(Kurşımlu/Çkr.)
ı
Kutu
(Af., Ceyhan/Ada.. Sandıklı/Af., Merzifon/Ama., Gü
müşhacıköy/Ama., K orkuteli/Ant., Ba., Sarnıç K./Dur-
sunbey/Ba., Bayır K7BU., Alpagut K./Bo., Değirmen
limi?. K ./B rs„ Kurgunlu/Çkr., Çr., Şebinkarahisar/Gr.,
Krk., Hat., Kü., Mn., Avanos/Nş., Zile/To., Uş., Ordu
K./Sn.)
Kutuk
(ödemiş /İz.)
Küpe
(Sandıklı/Af.)
Makas
(Zile/To.)
Mamuk
(Merzifon/Ama., B afra/Sm .)
Maşa
(Çimenli K./Tr.)
Mıncık
(Bor/Nğ.)
149
M lnno
(D allıca K ./E 1J
Nonuk
(Tuzlacık K ./S o rg u n /Y z .)
Nunuş
(S u lu ov a/A m a.)
Pom buk
(K orku teli/A n t.)
Pam uk
(Salyoz K ./K elk it/G m ., O rdu K ./S n ., A m a., B a f r a /
Sm .)
Papcuk
(O rd u K ./S n .)
Pobuk
(G ü m ü şhacık öy/A m a., M erzifon /A m a.)
Pembe
(D evrekân i/K s., Tk„ B artın /Z n .)
Pıtış
(D ağıstanlı K ./C ly h an /A d a., Nğ„ U r., Tülm en K ./U r.)
Pıttık
(G ölcüğez K ./H asan k ale/E zm „ Gm.)
Pua
(P a z a r/R z .)
Pupuş
(K aym azyaylası K ./E s.)
Sümbül
[Dağıstanlı K ./Ceylıan/A da.)
Şetik
(Ödemiş/İz.)
Tutuş
(Ezm.)
Yemiş
(Yerkesik B./M ğ.)
Armut
(Zile/To.)
Bambi
(Tk.)
Bamya
(Ba., Mn„ Büyûkhalkalı K./Bakırltöy/Ist., Ödemiş/İz.)
Biber
(Suluova/A m a.)
Bibi
(Sarnıç K./Dursunbey/Ba., Brs., Değirmenlikız K ./Brs..
Es., Kaym azyaylası K ./Es., Bademli B./Ödemiş/İz.,
Mn„ Nğ., Tk.)
Blllk
(Dy.)
Billo
(El.. Ur.)
151
Bulik
(K abaçalı K ./K iğ ı/B n .)
Bülük
(Ant., Gebiz B ./S erik /A n t., Uluborlu/Isp., Bekiralan
K ./îç ., B an az/U s.)
Büllük
(Ada., C eyh an /A d a., B a y a t/Ç r., D allıca/E l., Hat., İç.,
Sim av/K ü., Nğ., B o r/N ğ .)
C eviz
(K avakyolu K TEzc., Tuzlacık K ./S o rg u n /Y z .)
CUCUİ
(G ölcüğez K ./H asan k ale/E zm ., Ç am lıtepe K ./P a z a r/
Rz.)
Cukkul
(G ölcüğez K ./H asan k ale/E zm .)
Culuk
(A rd ah an -S an k am ış ve k öyleri/K r.)
Cücü
(H at.)
Çevik
(K ilis/G az.)
Çop
(M erzifon/A m a.)
Çubuk
(Vn.)
152
Çük
(Ceyhan/Ada., M erzifon/Ama., Sarnıç K./Dıırsunbey/
Ba.. Alpagut K./Bo„ Brs., Değirmenlikız K ./Brs., Kur-
şunlu/Çkr., Dallıca K ./El., Kaplıkaya K ./H arput/El.,
Gölcüğez K./H asankale/Ezm ., Gaz., Sağlık K ./G örele/
Gr., Iskenderun/Hat., Uluborlu/Isp., ödam iş/lz., Ar
dahan, Sarıkamış ve köyleri/Kr., Krk., Vize/Krk., Mn.,
Milas/Mğ., Yerkesik B./M ğ., Nğ.. Altkuş/Or., Camida-
ğı K./Rz., B afra/Sm ., Sv.. Şarkışla/Sv„ Deligazi K ./
Sv„ Tk„ Bozlanbaç K./Çekerek/Yz„ Tuzlacık K./Sor-
gun/Yz.)
Dımbıl
(Akkuş/Or.)
Dut
(To., Çimenli K./Kr., Ezm., Şebinkarahisar/Gr., Sal-
yoz K./Kelkit/Gm.)
Gogol
(Ardahan, Sanltamış ve köyleri/Kr.)
Gümüş
(Bademli B./Odemiş/lz.)
Hamsi
(Çimenli K ./Tr.)
Hanım çivisi
(Süleoğlu K./Ed.)
Hengülü hüngülü
CBor/Nğ.).
İğde
(Krk.)
153
Kamış
(M ilas/M ğ.)
Karga
(Bayırköy/Bil., Es.)
Kukku ■
(Kavakyolu K ./Ezc.)
Kuku
(Ba., Gölcük/Ko.)
Kuş
(Es.)
Küpe
(G üm üşhacıköy/A m a., Çr., Uluborlu/Isp., Bademli B ./
Ödemiş/İz., D evrekâni/K s., Ks., Çimenli K ./T r.)
Lili
(Gm., G ölcük/Ko.)
Lolo
CKeban/El., Dallıca K ./El., Mİ., Akçadağ/M l.)
Loloş
(Aydınlık K./Tn.)
Lülü
(Ceyhan/A da.)
M asura
(Zile/To.)
Memeli
(Ezm.)
Mınnıg
(Kaplıkaya K ./H arp u t/El.)
154
Mimbar
(Kavakyolu K ./E z cJ
Mum
(Bafra/Sm .)
Pipi
(yaygın)
PIpll
(Eze., P azar/R z., Çamlıtepe K ./Pazar/R z.)
Pupa
(M alkara/Tk.)
Pupu
(M alkara/Tk.)
Sümbül
(Gümüşhacıköy/Ama., Suluova/Am a., Akkuş/Or., To.)
Takım
(Vize/Krk.)
Üzüm
(Devrekâni/Ks.)
Ç) EJ :
Dodi
(Dağıstanlı K ./Ceyhan/A da.l
Mamık
(Ardahan, Sarıkam ış ve köyleri/Kr.)
Tat
(Çamlıtepe K ./Pazar/R z.)
155
Tetik
(Ardahan, Sarıkam ış ve köyleri/K r., Aydınlık K./Tn.,
Pülüm ür/Tn., Sılbıs K ./Ezc.)
Teto
(D allıca K ./El., K aplıkaya K ./H arp u t/E l., Korkut K ./
Mş., Mş.)
Tette
(Mİ.)
Yumuklar
(Ko., Krk.)
d) Karın :
Böbuş
(Susuz K ./B u cak /B rd ., K orkuteli/A nt.)
Dübeş
(Kn.)
Dümbek
(Tavşanlı/K ü.)
Göbüş
(Akpınar K ./B artın /Z n .. K aray ak a K ./E rb aa/T o ., Sulu-
ova/A m a., To.t Zile/To.)
Göden
(Es.)
Gömbe
(Uluborlu/Isp.)
Hoppik
ITûlmen K ./U r.)
156
Küllük
(Hat.)
Part
(Aydınlık K./Tn., Dağıstanlı K ./Ceyhan/Ada., Dallıca
K./EL, Kaplıkaya K ./H arput/El., K eban/El., Tavuklar
K /H ozat/T n .)
Parpi
(Büyükhalkalı K ../Bakırköy/Ist.)
Partik
(Pülümür/Tn.l
Pipiş
(Gümüşhacıköy/Ama.)
Tumbak
(Değlrmenlikız K ./Brs., Ormanlı K ./înecik/Tk.l
Ürek
(Ardahan. Sarıkamış ve köyleri/Kr.)
e) Popo :
Büzük
(Ba.. Gölpazan/Bil.. Brs., Uzunköprü/Ed.)
Cücük
(Sırataşlar K ./U r.)
Fısfıs deliği
(Kavakyolu K ./Ezc.)
Fltoş
‘ (Sarnıç K./Dursunbey/Ba.)
157
Göt
(çok yaygın)
Kıç
(çok yaygın)
Kın
Kokon
(A rdahan-Sarıkam ış ve lcöyleri/Kr.)
Lol
(Aydınlık K./Tn.)
Oturak
Senepe
Sepet
Sıfra
(Dy.)
Toto
Töti
(Ezm.)
158
4. Çocuğun Çıkardıklarıyla İlgili Olanlar
a) Çiş-idrar :
Akıddırma
(Tefennl/Brd.)
Akıtma
(Değiş K ./K aram an /K n J
Bibiş
(Ceyhan/Ada., Dağıstanlı K ./Ceyhan/Ada.)
Çıldır
(Zile/To.)
C oco
(Dallıca K./E1., Mİ., K aplıkaya K ./H arput/El.)
Col
(Kavakyolu K ./Ezc.)
Colcol
(Sılbıs K ./Ezc.)
Cul
(Ezm., Gölcüğez K ./H asankale/Ezm ., Ardahan. Sarıka
mış ve köylerl/Kr.)
Çiş
(hemen her yerde)
Çöğdürme
(Saskara K ./H anak/K r.)
Çöydürme
(Ardahan, Sanlınmış ve köyleri/Kr.)
159
Eeeh
(yaygın)
Işek
Küçük
(yaygın)
Küçük abdest
(yaygın)
Lulu
M îze
Piş
(Ba.)
Pişi
Sadır «
(Ş eb in k arah isar/G r.)
Sidik
(hem en h er yerde)
Siyek
(Tuzlacık K ./S o rg u n /Y z.)
160
b) Kaka :
Bırt
(Gm.)
Büyük
(yaygın)
Büyük abdesl
(yaygın)
Eee
(yaygın)
Ehi
(Kavakyolu K ./Ezc.)
Eeesi
(Ant., Bozdoğan/Ay., Ba.,. Gölpazan/Bil„ Biga/Çkl.)
FIS
(Gaz.)
Gaga
(Ama.)
Gi
(Kabaçalı K./Kiğı/Bn.)
c) Kusmuk :
Gasyarı
(oldukça yaygın)
Gay
(oldukça yaygın)
161
Gusuk
CGaz.)
Kargan
(A rd ah an -S an k am ış ve k öyleri/K r.)
Kasyan
(yaygın)
Kasiyen
(Bo.)
Kay
(yaygın)
Kuşak
(Mİ., Ödemiş/İz.)
Kusmuk
(yaygın)
İStlfar
(B a y a t/Ç r., K ap lık aya K ./H arp u t/E l.)
İstifra
(oldukça yaygın)
Kusuk
(Badem li B ./Ö d em iş/İz., B ozd oğan /A y., Brd., İz., Süle-
oğlu K ./E d .)
Soğurt
(G ölceğiz K ./H asan k ale/E zm .)
Vırtış
(Kabaçalı K./Kiğı/Bn.)
Yüreği dönme
(Saskara K./H anak/Kr.)
162
ç) Salya :
Alu
(Kabaçalı K ./K lğ ı/B n )
Salpak
(Bozdoğan/ Ay.)
Salya
(yaygın)
Sel
(D anpınar K ./Ada.)
Sogurt
(Ezm.)
Şafrit
(Çimenli K ./Tr.)
Şellek
(K arayaka B ./E rb aa/T o.)
Şepirik
(Şebinkarahisar/G r.)
Şogurt
(Bayburt/G m ., Ardahan. Sarıkamış ve köyleri/Kr., Ka-
vakyolu K ./Ezc.)
Şorik
(Akçadağ/M l., Dallıca K./E1., K eban/El., K aplıkaya K ./
H aıput/El., Şarkışla/Sv.)
Şoyonk
(Çamlıtepe K ./Pazar/R z.)
Şörük
(Erkilet K ./Turhal/To., Tülmen K ./U r„ Ur.)
163
5. Çocuğun Kullandığı, Yararlcndığı Araç-Gereç!e jîg ili Olanlar
a) Ayakkabı :
Papa
(Mn„ Ödemiş/İz., Sm., Y iğitler B./Lapseki/Çkl.)
Papalik
(Mş.)
Papba
(Banaz/U ş.)
Pape
(Mİ.)
Papı
(Ama., Ur.)
Papi
(Bandırm a/Ba,, lskilip/Çr., Ko., Vize/Krlc.)
Papık
(M erzifon/Am a.)
Papik
(Dallıca K ./El., El., G üm üşhacıköy/Am a.)
Pappa
(Af., Sandıklı/Af., Değirmenlikız K ./Brs., S a m ıç K ./
D ursunbey/Ba., Susuz K ./B u cak /B rd .)
Papo
(Kaplıkaya K ./H arp u t/E l.)
Popol
(Gölcüğez K yH asankale/Ezm „ A rdahan, Sarıkam ış
ve köyleri/K r.)
164
Pappı
(Tülmen K ./U r.)
Papu
(Bulanık/Mş.)
Popu
(Korkuteli/A ntJ
Papul
(Korkut K./Mş.)
Pati
(Ba.)
Patik
(hemen h er yerde)
Pati Ii
(Ceyhan/Ada.)
Pattık
(Ardahan, Sarıkamış ve köyleri/Kr.)
b) Başlık :
Börk
(Erkîlet K ./Turhal/To„ Suluova/Ama., Sv„ Şarkışla/
Sv., To.)
Gugul
(Gm„ Çimenli K./Tr„ tncidere K ./Y om ra/T r., Salyoz
K./Kelkit/G m .)
Iraçkın
(Sarnıç K ./D ursunbey/Ba.)
165
Kapşon
(Ezin., Gürsu B./Brs., Ks.)
Karlık
(Ezm.)
Kavuk
(Saflık K ./G örele/G r.)
Kep
(Uluk e n t/A rh av i/A r.)
Kukul
(Bayburt/G m .)
Kukuleta
CBrs., Gölcüğez K ./H asankale/Ezm ., V ize/K rk.)
Kula -
(Kabaçalı K ./K ifı/B n .)
Külah
(Dy.)
Külah
(Ada., H azinedar K ./D evrekâni/K s., İskenderun/H at.,
K aplıkaya K /H arp u t/E İ., Kurşuni u/Ç kr.)
Küllâh
(Ardahan, Sarıkam ış ve köyleri/K r.)
Kullik
(Kavakyolu K ./Ezc.)
Örek
(Hat.)
Papak
(Barbuzu B./Ml., Ç ırakm an K./Sm ., Mİ.)
166
Paşak
(Uzunköprü/Ed.)
Takik
(C eyiı an/A da.)
Takiye
(Borçka/A r.)
Takka
(Bayat/Ç r., Değiş K ./K aram an/K n., Gümüşhacıköy/
Ama., Kılcan K ./Uş., Kızılcasöğüt K./Acıpayam/Dz.,
Kurşuıüu/Çkr., Ödemiş/îz., Tefenni/Brd., Yz.)
Takke
(Brs., Büyükhalkalı K ./Bakırköy/lst., Dağıstanlı K ./
Ceyhan/Ada., Ceyhan/Ada., Değirmenlikız K ./Brs., De-
reköy K ./Acıpayam /Dz., Keçiborlu/Isp., Kü., Ks., Mn.,
Ödemiş/lz., Sarnıç K./Dursunbey/Ba., Süleoğlu K ./
Ed.p Sv.. Ulüborlu/Isp., Vize/Krk., Y enice K./Bozdo-
ğan/A y.)
Takya
CÇr., Silifke/İç.)
Takye
(Bayat/Ç r.)
Tata
(Büyükhalkalı K./Bakırköy/İst., Sm,t Süleoğlu K./Ed.)
Tayka
(Ama.)
Tekke
(Alpagut K./Bo„ H azinedar K./Devrekâni/Ks., Kavak-
yolu K ./Ezc.)
167
Tellik
CDarıpınar K ./A d a., Gebiz B ./S e rik /A n t.)
Terlik
(Adı., Dağıstanlı K./Ceylıan/A da., Dereköy K./Acıpa-
yam/'Dz., Sv., Şarkışla/Sv., Üngüt K./M r.)
Beşik :
Akvan
fBorçka/A r.)
Beleme
(Ks.)
Helam k
(Tavuklar K ./H ozat/Tn.)
H eilincak
tSalyoz K ./K elk it/G m .)
Höllüngeç
(D a n p ın a r K ./A d a.)
Ilıncak
(K a ra y a k a B ./E rb a a /T o ., K eb an /E l.. Ş en y u rt K ./P e r-
şem b e/O r.)
Ilıngaç
CZile/To., Ç r.. Göynük B ./N ş., G ü m ü şh acık öy/A m a., İs-
k ilip /Ç r„ Sm.. Y eşilö ren K ./A m a., Y z.)
İlincağ
(D allıca K ./E1.. El.)
Ilincah
(K avak yolu K ./E z c., Sılbıs K ./E z c.)
Kesik
(Dereköy IC./Acıpayam/Dz.)
Landik
(Aşağıkaym az K ./G ü rp m ar/V n .)
Leyli beşik
(Dy.)
Nenni
(M I.)
Sallancak
(Vize/Krk.)
Sallangaç
(İç., Tefenni/Brd., Kılcan K ./U ş.)
Sallıngaç
(Ü n g ü t/M r.)
Sancak
(Af., Sandıklı/Af., Bolvadin/Af., Alpagut K./Bo., Gür-
su/Brs., Es.)
Sangaç
(Sarnıç K ./D ursunbey/Ba.)
Salıncak
(Ama., Ba., Dağıstanlı K ./C eyhan/A da., Dy., M erzifon/
Ama., Sarnıç K ./D ursunbey/Ba., Süleoğlu K./Ed.)
Salangel
(Aydınlık K./Tn.)
Salıngeç
(Ada., Ceyhan/A da., Ant., Büğüdüz K ./Ank., Dallıca K ./
EL, Güm üşhacıköy/Am a., M ağara K ./İç., Kızılcasöğüt
K ./A cıpayam /D z.)
169
Sergen
(Ama.)
Tekke
(K aym azyaylası K ./E s.)
Tıngır
(Zile/To.)
Tekne
(Değlrmenlikız K ./B rs.)
ç) Emzik :
Bizik
(D arıpınar K ./A d a.)
Bal memesi
(D ağıstanlı K ./C ey h an /A d a.)
Boş meme
(Ceyhan./Ada.)
Cicik
(Çr„ H ozat/Tn., Sv., To.)
Emcik
(Dy.)
Em icek
(K aym azyaylası K ./E s.)
Kotoşi
(Cam idağı K ./R z.)
Meme
(Ada., C eyh an /A da.)
170
Memek
(Üngüt K ./M r.)
Sorgeç
(Dereköy K ./A cıp ay am /D z)
Sorgu
(Yiğitler B./Bayram iç/Ç kl.)
Sorguç
(Yagyer K./M ilas/M ğ.)
Sormuk
(Avanos/Nş.. Büğüdüz K./Anlc., Kü., Şaturoğlu K./Mu-
cur/K rş., Göynülr/Nş., Ank., Sv.)
Sovmeç
(Korkuteli/Ant.)
Tedo
(El.)
Yalancı meme
(Alcçadağ/Ml., Ant., Bor/N ğ„ EL, Erkilet K ./Turhal/
To., Milas/Mğ., Mİ., Salilıli/Mn., Nğ., Sv., To.)
d) Giysi :
Asbap
(Ardahan, Sarıkamış ve köyleri/Kr.)
Cici
(Ama., ÇıraJıman K./Sm „ Es., Itaymazyaylası K./Es.,
Ks„ Ödemiş/İz„ Süleoğlu K./Ed., Tk.)
Cicisi
(Brs., Gümüşhaciköy/Ama., M erzifon/Ama.)
171
Esvap
(A lpagut K ./E o„ Adı.)
Fistan
(Ada., C eyh an /A da., D ağıstanlı IC./Ceyhan/Ada., Bay-
b u rt/G m ., Bozdoğan/A y., Dereköy K ./A çıp ayam /D z.,
G ölpazarı/Bil., K ızılcasöğüt K ./Ç ivril/D z., M erzifon/
Am a., S arn ıç K ./D u rsu n b ey/B a., Sılbıs K ./E zc., Silif-
lce/İç.)
M intan
(G ölpazarı/Bil., B o rçk a/A r.)
Sırt
(D arıpınar K ./A da.l
Tulum
(yaygın)
Urba
(G ölp azan /B il., Süleoğlu K ./Ed.)
Zıbın
(Af., Badem li B ./Ö d em iş/İz.. Bozdoğan/A y., Gebiz B ./
S erik /A n t., İç., K Bban/El., A rd ah an , Sarıkam ış ve köy-
leri/K r., Tavşanlı Kü„ T efenn i/B rd., U luborlu/Isp., Y e
nice K ./B ozd o ğan /A y.)
Zuban
(U r.)
Zubun
(Iskenderun/H at., Gaz., Gölcüğez K ./H asan k ale/
Ezm.)
e) Kundak :
Bağırdak
(K arayalca B ./E rb a a /T o ., G üm üşhacıköy/A m a.)
172
Belek
CAda., Ceyhan/A da., Dağıstanlı K ./Ceyhan/Ada., Arda
han, Sarıkam ış ve köyleri/Kr., Ayancık/Sn., Büyük-
halkalı K ./Bakırköy/Ist„ Darıpınar K ./Ada., Gaz., Ka-
vakyolu K ./Ezc., K eban/El., M ağara K./İç„ Ml„ Mu-
cu r/K rş., Salihli/Mn., Silifke/İç„ Sm.', Tuzlacılc K ./ Sor-
gun/Y z., Vn., Y aşy er K./M ilas/M ğ.) ■
Belenti
(Gümüşhacıköy/Ama.)
Boğ
(Sandıklı/Af.)
Dolama
(Ordu K./Sn.)
Dağıt
(Darıpınar K ./A da.)
Çığım bezi
(Avanos/Nş.)
Çıkı
(Akpınar IC./Bartın/Zn.)
Faşka
(Hazinedar K ./Devrekâni/Ks.)
Kundak
(yaygın)
Örek
(Dallıca K ./El.)
Sargı
(Salyoz IC/Kelkit/Gm.)
173
Sargu
(Bayburt/G m .)
Söbelek
(Şarkışla/Sv.)
f) Oturak:
Avroz
(Ed.)
Cüt
(A rdahan, Sarıkam ış ve lcöyleri/Kr.)
Çocuk oturacağı
(Badem li B./Û dem iş/İz.)
ÇömİGk
(Keçiborlu/Isp.)
D aar
(Hat.)
D ağar
(Çimenli K ./T r.)
Dahdah
(Sarnıç K ./D u rsu n b ey/B a.)
Dattâ
(K aym azyaylası K ./Es.)
Gecelik
(Büyiikhalkalı K ./B ak ırköy/İst.)
Havrız
(Uluborlu/Isp.)
174
Havruz
(Akkuş/Or., Ba., Bafra/Sm „ Bozdoğan/Ay., Brd., Ha-
lilbeyoğlu K ./Devrek/Zn., Sağlık K ./G örele/G r., Gr.,
Ordu K ./Sn„ Kılcan K./Uş., Ödemiş/Iz., Sv„ Şarkışla/
Sv„ Tavşanlı/Kü., Ur., Tülmen IC./Ur., Yenice K ./
Bozdoğan/Ay., Yz.)
Havruzluk
(Şenyurt K ./Perşem be/O r.)
Havuz
(Gaz.)
Hevrüz
(Devrekâni/Ks.)
Hovruz
(Yiğitler B./Bayram iç/Ç kl.)
Lazımlık
(yaygın)
Nünye
(İskenderun/Hat.)
Ördek
(oldukça yaygın)
Sibek
(oldukça yayguı)
Silbeş
(Yaşyer K ./M f.)
Silbiç
(Sille B./Kn.)
175
Silbinç
(Susuz K ./B u c a k /B rd )
Silbinç
(Tefenni/Brd.)
Şllbiç
(K orkuteli/A nt.)
T ağ a r
(Gm.)
Tufa
(Sandıklı/Af.)
VI
Çocuk görm e, a ğ a ç dikme, diş
hediği (Buğdayı), s a ç kesm e,
yaş günü, sünnet, beşik kertm e,
a sk e re uğurlam a
A. ÇOCUK GÖRME
Bebe Görmesi,
(Ormanlı K ,/Inecik/Tk.)
Bebek bakmak,
(Sarayköy/Dz„ Uzunköprü/Ed.. Banaz/U ş.)
Bebek görme,
(Ba., B ayat/Ç r., Büyükhalkalı K ./Ealtırköy/îst., Hazi
nedar K ./Devrekâni/Ks.)
Bebek kutlama,
(Ödemiş/İz.)
Beşik görme,
(Merzifon/Ama.)
Çocuk bakmak,
(Bademli BVÖdemiş/İz.)
Çocuk beneği,
(Uluborlu/Isp.)
177
Çocuk görme,
(N azilli/A y., D ü zce/B o., Çr„ B a y a t/Ç r., İskilip/Çr.,
H acıh am za B ./Ç r., D erek öy/A cıp ayam /D z., El„ Ka-
vakyolu K ./Ezc„ K aym azyaylası K ./E s., Sağlık K ./Gö-
ı-ele/Gr., Gm., Ayışığı K ./Y a y la d a ğ ı/H a t., İz., Silifke/
İç., Belciralan K ./İç.‘, M ağ ara K ./İç.. Pınarb aşı/K y„
Gömeç K ./K y„ V ize/K rk ., Pehlivanköy B ./K rk ., Krş.,
M u cu r/K rş., Ş atu roğlu K ./M u cu r/K rş., K ç., G ölcük/
K c.. M aşukiye K ./K c„ Değiş K ./K a ra m a n /K n „ S im av /
K ü., Mİ., B arbuzu B ./M l., H atunsuyu K ./M l., A kça-
d ağ/M l.. M ıdyat/M d., Bulanık/M ş„ Nş„ Aklcuş/Or.,
Ş en yu rt K ./P erşem b e/O r„ Rz., P az a r/R z „ P e rv a ri/S r„
Sn., Tk., To., Zile/To„ K a ra y a k a B ./E rb a a /T o ., A kça-
a b a t/T r., Tn., Vn., G ü rp m ar/V n ., Y z„ B artın /Z n ., H a-
lilbeyoğlu K ./D evrek /Z n .)
Çocuk kademi,
(M ilas/M ğ., Y a ş y e r K ./M ilas/M ğ.)
Çocuk kutlam a,
Üst., Ö dem iş/İz., Badem li B ./ö d e m iş/İz ., T avşan lı/
Kû.)
Çocuk YOŞi>
(Yerltesik B ./M ğ.)
Çocuk yoklama,
(M erzifon/A m a., Ank., İç., Kn.)
Dığaeken görme,
(K aplıkaya K ./H arp u t/E l.)
Doğdu görmeye gitme.
(Adı.)
Doğduya gitme,
(Sandıklı/A f., K ızılcasöğüt K ./Ç ivril/D z., U r.. Tülmen
K ./U r.)
Doğguça gitme,
(Bozdoğan/A y.)
Doğguluğa gitme.
(Yenice K./Bozdoğan/A y.)
Doğum görme,
(Kâhta/Adı., Teğmen K./Adı„ Ba., Kaplıkaya K ./Har-
put/EI.)
Doğum tebriği,
(Dz.)
Doğuya gitme,
(Bolvadin/Af., Gebiz B ./Serik/A nt., Ba., Sarnıç K ./
Dursunbey/Ba., Brd., Isp., K araağaç/Isp., Kü., Deliga-
zi K ./Sv.)
Görme,
(Sille B./Kn.)
Gözaydına gitme,
(Ağ., Brs., Şebinkarahisar/Gr., Kü.. Bağlam a K./Nğ.,
Akkuş/Or„ Güneşler K./Sk.)
Gözaydmlanma,
(Büyükhalkalı K./Balcırköy/lst.)
Kadının üstüne gitme,
(Pülümür/Tn.)
Körpe görümü,
(ICeban/El.)
Lohusa bakma,
(Keçiborlu/Isp., İncidere IC./Yomra/Tr.)
Lohsa bellemek,
'(M r.)
179
Loğsa bakmak,
(Gr.. Salyoz K./Kelkit/Gm., Aldcuş/Or.)
Lohusa görme,
(Dy., Eze., Es., Gm., Bayburt/Gm ., Devrekâni/Ks„ Ha
zinedar K ./Devrekâni/Ks„ Mr., Ayancık/Sn„ Ordu IC./
Sn., Sv„ Şarltışla/Sv., Deligazi K./Sv., To., Zile/To.,
Tr., Çimenli K ./Tr., A kçaabat/T r.)
Lohusa görümü,
(Keban/El.)
Lohusa yoklatma,
(Sv.)
Lohusaya gitme,
(Af., Büğüdüz K./Anlc., Ant., Gölpazan/Bil., Bo., Göy-
nük/Bo., Ed., Süleoğlu K./Ed., Mn„ Salihli/Mn., ICa-
rayak a B./Erbaa/T o.)
Lohusa ziyareti,
(Gürsu/Brs., Çkl., Lâpseki/Çkl., îç„ Kulu/Kn., B afra/
Sm.)
Nefse belleme,
(Gaz., Kilis/Gaz., Çakallı K./Kilis/Gaz., Üngüt K./M r.)
Nohusa görme,
(Sılbıs KVEzc., Kaplıkaya K ./H arput/El„ Ezm.l
Oğul yaşı,
(Uş., Banaz/Uş., Kılcan K./Uş.)
Serdayin.- .
(K abaçalı K ./K iğı/B n.)
Töre,
(Sm.1
Uğrak,
(Vn.)
Uşak görme,
(Kurşunlu/Çkr.)
Yoklama,
(Gölcüğez K ./H asankale/Ezm ., Bor/N ğ.)
Zestan görmek,
(Mş., Korkut K./M ş.)
181
«Allah binalı etsin», «Allah dört başı tekm il etsin»,
«Allah elem keder vermesin», «Allah kadem li etsin»,
«Allah onu ölm ezler defterine yazsın», «Allah uzun
öm ür versin», «Allah vatana, m illete bağışlasın»,
«analı, babalı büyütsün», «ananı babanı başından e k
sik etmesin», «anasıyla babasıyla uzun ömürlü ol
sun», «başı devletli olsun», «ben seni gördüm, sen de
çok iyi günler göresin», «ben seni gördüm, sen de
iyilik gör», «binası bek olsun», «binası sağlam ol
sun», «büyük adam olasın», «büyüsün adam olsun»,
«büyüsün gelin olsun», «devlet hayrını görsün», «dev
lete millete hayırlı olsun», «dört başı m am ur olsun»,
«dört gözden ayırm asın», «dört gözle büyüsün»,
«elin ayağın düzgün olsun», «gelinliğini görürüz in
şallah», «gözümüz değm ez inşallah», «günün uzun
olsun», «hayırlı evlât olasın», «hayırlı ve salih o la
sın», «iyi günler göresin», «kazasız belâsız büyüye
sin», «kırkbir buçuk kere m aşallah», «kıymetin bol
olsun», «köklü binalı olasın», «m aşallah», «nasipli,
kısmetli olsun», «oğul, yaşın kutlu olsun», «ömrün
çok ola», «ömürlü olsun», «ömrü uzun, düğünü gü
zün olsun», aömrü uzun, rızkı bol olsun», «ömrüyle
yaşasın», «saçın ağarsın», «şansın bol olsun», «sün
netliğini de görürüz inşallah», «uğurlu, kademli ol
sun», «uğuru yarasın», «uykum senin olsun», «uzun
ömürlü olasın», «üstü ekm ekli, yüzü hayırlı olsun»,
«yaşı uzun olsun», «yaşıyla yaşasın».
182
kurtardı, Allah sana bıraksın», «Allah yatağını dolu
kaldırsın», «anneliğin mübarek olsun», «ayağı evinize
uğur getirsin», «döşeğin hafif olsun», «döşeğin ha
yırlı olsun», «döşeğin yelincek ola» (Hastalığın uzun
sürmesin anlamına), «ekmeğini yemek, gömleğini giy
mek nasip etsin», «elin ayağın kavuştu çok şükür»,
«fazlalığın analı babalı büyüsün», «geçmiş olsun»,
«gözün aydın olsun», «güle güle büyütesin», «ha
yırlı olsun», «iyi günler göresin», «mübarek olsun»,
«mürüvvetini göresin», «siz sizi soğuktan koruyun»,
«sütün bol olsun», «şükürler olsun», «yatağın dolu
kalkasın», «ziyadeniz analı babalı büyüsün».
183
Fort-bebe (port-bebe)
H azır elbise
Hesap cüzdanı
İç çamaşırı
(yaygın)
Kazak
Kırk gömleği
Kundaklık
Küpe
M a m a kapları
M aşallah
(yaygın)
Mendil
Nazarlık
(yaygın)
Oyuncak
(yaygın)
Önlük
Para
Patik
P ijam a'
Sarı lira
Tulum
(yaygın)
Tülbent
Zıbın
Altın
Cyaygın)
184
Bardak
Basma
Bilezik
Buzağı
Çanak
Elbiselik
(yaygın)
Eşarp
Fanila
Gecelik
Havlu
(yaygın)
Kolonya
(yaygın)
Kuzu
Örtü
Pazen
Tabak
Tas
Tava
Terlik
Yazma
(yaygın)
Yemeni.
185
kaz dolması, kek, kesme şeker, kete, kurabiye, m a
karna, muhallebi, nişasta, pasta, paluze, pekmez,
pelte, peynirli çörek, pirinç çorbası, süt, sütlâç, ta-
hlnli çörek, tavuk kızartm ası, toz şeker, un, yağlı ek
mek, yoğurt, yum urta.
Açıklayıcı Ö rnekler :
Ö rnek : 1
«Çocuk görmeye ilk gününden yaşına girinceye kadar
gidilir. Kırklı kadın ötekinin kırkı çıkıncaya kadar g i
dem ez. Ziyarete gelm iş ay halindeki kadınlar çocuğa
bakam azlar. Fazla ziynet takm ış olanlar, ziynetini çı
karm adan odaya alınm az. Bu arada eve dışarıdan tuz
ve un alınm az. Çocuğa altın takılır, bankada hesap
açtırılır, çocuk eşyaları götürülür (iç, dış çam aşırları,
başlıklar, nazarlık gibi). Eve de yiyecek, baklava1, çe
şitli ta tlıla r götürülür. Anneye yakınları hediye verir
ler. Büyük anne, büyük b ab a altın bilezik yaparlar.
Kızın annesi karyola, y atak takım ı hazırlar, torununa
da altın veya bilezik tak ar. Biz çocuk görmeye ‘be
bek bakm ak' veya ‘oğul yaşı' deriz. Anneye ‘Bebe
ğin yaşı uzun olsun’, 'Hayırlı, ömürlü olsun, düğünü
güzün olsun' denir. Çocuğa da 'ben seni gördüm,
sen iyilik, varlık, sağlık g ör’ denir.»
(K K .: S ab ah at Ö., 41, B an az/U ş.)
Ö rnek : 2
«Çocuk doğduktan birkaç gün sonra, çocuk görmeye
gidilir. Bu ziyaret uzun süre devam eder. Konu kom
şu giderler hep. Çocuğa takım , çam aşır, şapka, pa
tik, battaniye gibi şeyler götürülür. Yakınları altın ta
karlar. Bunun dışında hali vakti pek iyi olmayan âile-
186
ler evlerinde bulunan şeyleri götürürler. Üzüm. ayva,
elma, bulgur, yemek, nar, mercimek gibi şeyler. Para
da götürülür. Bu meyvalar, yemekler anne içindir.
Çocuk görmeye gidenler 'lohusaya gidiyoruz’ derler.
Evdekîlere 'gözünüz aydın’, 'Allah analı babalı bü
yütsün, size de gününü göstersin' denir.»
IKK.: Emine U., 53, K arayaka B./Erbaa/T o.l
Örnek : 3
«Ne zaman elin düşerse, o zaman gidersin. Burası
şehir değilki belli bir günü olsun. Köyde işin bitecek
ki, gezmeğe de, çocuk görmeye de vakit bulasın. Şor
(bez) götürülür, giyecek götürülür, taze tereyağı, yu
murta, pirinç götürülür. Gidince çocuğun üzerine
boncuk, nazarlık gibi şeyler takılır. Öyle adı madı
yoktur. Çocuğu görmeye konu komşu beraber gider
ve giderken de filânca uşak yapmış, görmeye gidelim
diye birbirlerini seslerler. Anneye gözün aydın, evin
ocağın şenlendi. Eh, bir enişte sahibi oldun (eğer ço
cuk kızsa). Allah tez büyütsün. Ocağın şenlenecek,
Allah bağışlasın denir (eğer çocuk oğlansa). Çocuğa
da maşallah, maşallah, Allah nazarlardan saklasın.
Allah anasına babasına bağışlasın, denir.»
(KK.: Rabıye T., 70. Çamlıtepe K ./Pazar/R z.)
B. AĞAÇ DİKME
187
Borçka/A r., Yenice K ./Bozdoğan/Ay., Ba.. Kabaçalı
K ./K iğı/Bn., G ölpazan/Bil., Bayır K./Eil.j Düzce/Bo„
Göynük/Bo., Tefenni/Brd., Dereköy K ./A cıpayam /
Dz., Sılbıs K ./Ezc., Ezm., Gölcüğez K ./H asankale/
Ezm., Es.. Bayburt/G m ., Salyoz K./Kelkit/Gm„ Hat..
Ardalıan/K r.. Sankam ış/K r., İç., Silifke/Iç., K aram an /
ICn., Mİ., IVIn., Salihli/Mn„ Üngüt IC./Mr., Bağlam a
K./Nğ., Ayancık/Sn., Şenyurt K./Perşem be/O r., Rz.,
Sk„ Sm„ Bafra/S m ., P ervari/S r., Sn., Ordu K./Sn.,
Sv„ Şarkışla/Sv., Deligazi K ./Sv„ Mallcara/Tk., To„
Hozat/Tn.. Aydınlık K./Tn„ Tülmen K ./U r., Vn., Gûr-
pınar/V n„ Aşağıkaymaz K /G ürpm ar/V n., Tuzlacılc
K ./Sorgun/Yz., Bartın/Zn.)
Anduç
(İç.)
Boy ağacı
(Şenyurt K ./Perşem be/O r.)
Filiz
(Af.)
Hayat ağacı
(Ayancık/Sn.)
Hediye ağacı
(Sn.)
İsim ağacı
(Akkuş/Or.)
Ömür ağacı
(Uzunköprü/Ed.)
188.
Yaş ağacı
(Ada.)
Yaşıt
(Sm.)
Açıklayıcr Örnekler :
Örnek ; 1
«Ağacın büyüyüp geliştiği nispette çocuğun da bü
yüyüp sıhhatli olacağına ve yaşayacağına inanılır.
Bu ağacın kurumasından çocuk adına endişe edilir.
Ağaç kuruyunca çocuğun hastalanacağına veya öle
ceğine inanılır.»
(KK.: Hayriye E., 65, Ayancık/Sn.)
Örnek : 2
Örnek : 3
1B9
Örnelc : 4
Örnek : s
«Bu ağaç kesilir yah u t kurursa çocuk ölür.»
(D.: Mukaddes Ç., Kavalcyolu K ./Ezc.)
Ö rnek : 6
«Andıç (çocuk için dikilen ağaç) kesilmez. Andıç
kurursa, o çocuğun şanssız, uğursuz olacağına yo
rumlanır. Andıç meyve verirse, en büyük hisse ço
cuğa verilir.»
CKK.: Cem ile K., 69, İç.)
C. DİŞ H EDİĞİ
Buğday dirlimesl
(Dereköy K./Acıpayam /Dz.)
190
Dirgit dökme
(Isp.)
Dişaşı
(Brd., Tefenrii/Brd., Çr.)
Diş börtmesi
(Silifke/İç., M ağ ara IC./iç.)
Diş bulguru
(Çubuk/Anlı., Ank., Büğûdüz K./Ank„ Ba., Susuz
K ./Bucak/Brd„ Kurşunlu/Çkr., Tumarlı K./ÇIır..
Ço., Dereköy K./Acıpayam/Dz„ Krş., Şaturoğlu K ./
M ucur/Krş., Kr., Kulu/Kn., K aram an/K n., Simav/Kü.,
Göynük K./Nş„ Avanos/Nş., Bor/N ğ., Bağlam a K ./
Nğ„ Uş., Banaz/Uş„ Kılcan K./Uş.)
Diş dilgiti
(Ant., Koi'lcuteli/Ant.)
Diş dirgiti
(Çaykenarı K./KorkutelI/Ant„ Gebiz B./Serik/Ant.)
Dişedi
(Ank.)
Dişemiş
(Değiş K./ICaraman/Kn.)
Diş günü
(Malkara/Tk.)
Dişlik
(Kızılcasöğüt K./Çivril/Dz.)
Diş göllesi
IBolvadin/Af., Beypazarı/Ank., Uluborlu/Isp.)
191
Diş hediği
(A d a., C e y h a n /A d a ., Adı., A ğ., K öle K ./E le ş k irt/A ğ .,
A m a., S u lu o v a /A m a ., Y u v a K ./K ın k k a le /A n k „ K a-
b a ça lı K ./K iğ ı/B n ., B a y a t/Ç r., İsk ilip /Ç r., Dz., Dy., El.,
K e b a n /E l„ D allıca K ./E L , K a p lık ay a K ./H a rp u t/E l.,
Sılbıs K ./E z c ., K avalcyolu K ./E z c ., G ölcü ğez K ./H a -
s a n k a le /E z m ., M ih alıççık /E s., G az., K ilis/G az., Ç a-
k allı K ./K ilis/G a z ., Ş e b in k a ra h isa r/G r., Gm „ S alyoz
K ./K e lk it/G n ı., H at., Isk e n d e ru n /H a t., A yışığı K ./Y a y -
lad ağ /H at.', S a rık a m ış /K r., A rd a h a n /K r., S a s k a ra IC./
H a n a k /K r., Ç ıld ır/K r., îç„ P m a rb a şı/K y ., K n., K a ra -
m a n /K n ., Mİ., A k ç a d a ğ /M l., B a rb u z u B ./M l.,-M r., Ün-
g ü t K ./M r., M id y at/M d ., B u lam lc/M ş., K o rk u t K ./M ş„
Ö zkonak B ./A v a n o s /N ş ., Sm „ B a fr a /S m .. P e rv a r i/S r.,
Sv„ Ş a rk ış la /S v „ D eligazi K ./S v ., To., 2 ile /T o . ,K a ra -
y a k a B ./E rb a a /T o ., E rk ile t K ./T u rh a l/T o ., Tn., Pülü-
m ü r/T n „ A ydınlık K ./T n „ U r., T ü lm en K ./U r., Y z..
B o z la n b a ç K ./Ç e k e re k /Y z „ T u zlacık K ./S o rg u n /Y z .)
Diş m ısırı
(K a y m a z y a y la sı K ./E s .)
Diş tohum u
D u zlam a
(S an d ık lı/A f.)
G ölle pişirm e
(A f.)
H e d ik dişi
Kolyo
(A r.)
192
Açıklayıcı Örnekler :
Örnek : ı
Örnek : 2
ö rn e k : 3
Örnek : 4
194
öm elc : 5
Örnek : 6
Örnek : 7
195
Ç. SAÇ KESME
Açıklayıcı Örnekler :
Ö rnek : J
«Gocuğa bir sebeple saç uzatm a adanm ışsa, yılı g e
lince, hangi ziyarete adanm ışsa oraya gidilir. Bu
nun için iki üç gün önce akra b a, eş, dost davet
edilir. Kurban alınır. Z iyaretten önce kaç kurban
adanm ışsa, kurbanlar kesilir. Kurban kanından ç o
cuğun alnına bir p arça sürülür, kurban üstünden
atlatılır. Sonra berber çocuğun saçını keser. Ana,
boba ve yakınları berbere bahşiş verirler. O rada1 y e
nilir, içilir. Artan et fak ir fukaraya dağıtılır.»
(KK.: Cem ile K„ 69, îç.)
Ö rnek : 2
«Çocuk bir yaşına geldiği zam an saçı kesilir. Kesi
len saç terazinin bir kefesine konur. Diğer kefeye
196
de mali duruma göre bozuk para konur. Kefeler ay
nı seviyeye geldiği zaman saçlar alınır ve saklanır.
Para ise fakirlere dağıtılır.»
(KK.: Melâhat ö „ 40, Bayburt/Gm.)
Örnek : 3
D. YAŞ GÜNÜ
Açıklayıcı Örnekler :
örnek : 1
öm elt : 2
197
Ö rn ek : 4
Örnek : 5
Ö rnek : 6
E. BEŞİıK KERTME
Beş kertm e,
(A f.)
(*) Çocuğu beşiğe yatırdıktan sonra üzerine bağlamak için kullanılan sar
gının adı.
198
Beşik kertme-beşik kertmesi,
Beşik kerti,
Beşik kertiği,
199
Beşik kertisi.
(B afra/S m .p Sn.. Bartın/Zn.. Halilbeyoğlu K./Devrelc/
Zn.)
Beşik kertleme,
(Altçadağ/M L, Pülüm ür/Tn.)
Beşik nişanı.
(Haım ır/Ağ., Ama., Ay., Nazilli/Ay., Bozdoğan/Ay.’
İsabeyli K ./N aziİli/Ay., Toygar K./Nazilli/Ay., Ban-
dırm a/Ba., Bil., Brs., Biga/Çkl., Lâpseki/Çkl., Dz„ Kap-
lıkaya K ./H arput/EL, Hat., İst.., Büyükhalkah K ./Ba-
kırköy/lst., Ödemiş/İz., Tire/îz., Ks., Devrekâni/Ks.,
Vize/Krk., Şavşat/A r., Sim av/K ü., Alaşehir/M n., Ma.,
Salihli/Mn„ Y aşy er K./M ilas/M ğ., Yerlcesik B./Mğ..
İncir K./Fethiye/M ğ., A yancık/Sn., K arayaka B ./Er-
baa/To., Banaz/U ş„ Vn., G örp m ar/V n J
Beşikten nişanlam a,
CMidyat/Md.)
Beşik kesme,
(Bağlam a K./N ğ., T ülm en/K ./U r.)
Beşik sözü,
(Kâhta/Adı., Borçka/A.r., Ezm., İncir K ./Fethiye/M ğ.)
Beşik yavuklusu,
(Mn., İncir K ./Fethiye/M ğ.)
Kertm e,
Kertük,
200
Nıkır,
(Sırataşlar K ./U r.)
Sözlü,
(İmamoğlu K./Ada., Avanos/Nş., Tavuklar K ./H ozat/
Tn., Kılcan K./Uş.)
Vaadetme,
(Aşağıkaymaz K./Gürpınar/Vn.)
Açıklayıcı. Örnekler :
Örnek : 1
Örnek : 2
Örnek : 3
201
ö rn ek : 4
Örnek : ı
Örnek : 2
Örnek : 3
Örnek : 4
202
ö rn ek : 5
örn ek : 6
Açıklayıcı Örnekler :
ö rn ek : ı
Örnek : 3
203
pıldığı gün kapı bıçakla kesilir, bir yarık meydana
gelir ve böylece iki çocuk nişanlanmış olur. Büyü-
yüpte evlendikleri zam an kapıya açılan yarık k ap a
tılır.»
(K K .: Fatm a A., 70, D arıpınar/Ada.)
Örnek : 1
Örnek : 2
«Bizim burada caym a oldu. Hem de bu sene ayrıl
dılar. Oğlan Nazilli'de oturuyor ve İlköğretm en Oku-
lu'nda okuyordu, kız ise köyde oturuyor ve okum u
yordu. Böyle olunca oğlan 'ben o kızla evlenm em ’
deyip, annesini sıkıştırmış. Küçük yaşta aralarında
yapılm ış nişan böylece bozuldu.»
(K K .: Makbule D., 40, Toygar K./Nazilli/Ay.)
Örnek : 3
«Beşik kertmesinden sonradan cayılm a olur elbette.
Cayılm anın en büyük sebebi kız ve oğlanın biribirini
sevmemesi veya bir başkasına gönül bağlam aları, iki
ailenin herhangi bir sebeple aralarının bozulması ne
ticesinde vukubulur. Hadiseye ve keyfiyete göre ya
bir ta ra f ayıplanır veya makul bir sebeple normal
karşılanır.»
(K K .: Sab ri E., 52, Midyat/Md.)
204
Ö rnek : 4
F. SÜNNET
1. Sünnet Yaşı :
(Gaz.)
205
«Birkaç ay sonra»
(Kilis/Gaz.)
«Kırkının içinde»
(Mr., Üngüt K ./M rJ
3. Sünnet Giyimi :
206
Ant., Ay., Ba., Kabaçalı K./Kiğı/Bn., Brs., Gürsu/Brs.,
Lâpseki/Çkl., Dy.JCızılcasöğût K./Çlvril/Dz„ Sılbıs K./
Eze., Kavakyolu KVEzc., Şebinkarahisar/Gr., Gm., Ka-
raağaç/Isp., Keçiborlu/Isp., Büyükhalkalı K./Balarköy/
İst., Ks., Hazinedar K./Devrekâni/Ks., Rn., Tavşanlı/
Kü., Mİ., Hatunsuyu K./M1., Akçadağ/Ml., Midyat/Md.,
Sn„ Ordu K./Sn., Sv., Deligazi K./Sv„ To., Zile/To., Er-
kilet K./Turhal/To., Tr, Akçaabat/Tr„ Tn„ Hozat/Tn„
Tavuklar K./Hozat/Tn., Pülümür/Tn., Ur., Tülmen K./
Ur., Uş., Banaz/Uş„ Vn„ Aşağıkaymaz K./Gürpınar/
Vn., Yz„ Zn.l
Fayton
(yaygın)
Taksi
(yaygın)
Kamyon
Araba
Traktör
Motorsiklet
207
At
(yaygın)
Deve
208
man oldun», «büyüdün, adam oldun», «Allah daha
büyük mürüvetini göstersin», «Allah damatlığına er
dirsin», «darısı güveyliğine», «Allah büyük düğününü
de göstersin», «darısı askerliğine», «demeğiniz mü
barek olsun.»
Sünnet bağışlaması,
(Bozdoğan/Ay., Yenice K./Bozdoğan/Ay., Bil., Bandır-
m a/B a„ Tefenni/Brd., Brs., Yiğitler B./Bayram iç/Çkl..
Kü., Tavşanlı/Kü., Salihli/Mn.)
Kan diyeti,
(Ba.)
Maşallah
(yaygın)
Altın
(yaygın)
Oyuncak.
(yaygın)
Paro
(yaygın)
Takım elbiselik
(yaygın)
209
Göm lek, iç çam aşırı, mendil, terlik, ayakkabı, dolma
kalem, bisiklet, tab anca, kitap, banka hesap c üz
danı, çiçek, kolonya, a t, inek, öküz, düve, koyun, ku
zu, erkeç, tarla, halı, kilim, kap-kacak, bakır eşya,
battaniye, yorgan, hGVİu.
Açıklayıcı Ö rnekler :
Ömelc : 1
«Beyaz çarşaflı, kırmızı veya mavi ipekli yorganlar
serilir. Oda süslenir. O danın duvarlarına kilim, halı
ve çarş afla r asılır. Belli biryere nazarlık takılır. Et
rafa m inderler, yastıklar konur.»
(K K .: Mehmet K„ 50, A sb uğa K ./S arık am ış/K r.l
Ömelc : 2
«Çocuğun odası ve karyolası renkli krepon kâğıtla
rıyla, değişik biçim ler verilen kum aşlarla, renkli lâm
balarla, körüklerle, kurdelalarla, fenerlerle, altınlar
la ve annenin yaptığı değişik işlerle süslenir.»
(KIC.: H a ce r P., 42, Y u v a K ./K ın k lcale/A n k .)
Örnek : 3
«Odanın bir köşesine karyola kurulur. Karyolanın
kapladığı duvarların üzeri halı ile kaplanır. Evin ta :
vanına da kenarları saçaklı bir örtü gerilir. H alıla
rın üzerinde eski yazm alardan yapılm ış kurbağalar,
mendiller, balonlar asılır. Karyolanın kenarlarından
tavan a İpler gerilerek bağlanır. Bu iplerin üzerine
p arlak kum aşlar takılır, boğum boğum kurdelelerle
bağlanır. Sonra her boğumun üzerine plâstik çiçek
yerleştirilir. Yine bu kum aşların üzerinden renkli am -
210
puüer bağlı olan kordonlar uzatılır. Böylelikle karyo
la ışıklandırılmış olur. Yatak çarşafı beyaz ve dan
telli olur.. Yorganın iizeri İse işlidir. Bu yalak hazır
lama işini çoğunlukla genç kızlar yapar.»
(KK.: Hayriye Y .t 32, Merzifon/Ama.)
Örnek : 4
211
Sünnetçi gelir. Dayısı, am cası veya yakın ahbapta_n
birisi çocuğu tutarak Peygam ber Efendimizin sün
netini yerine getirirler. Bu arada odada bulunanlar
sünnetçiye, baba da çocuğu tutana saçılırlar (para
ve hediye verirler). Tabiiki çocuğa da hediyeler v e
rilir.
Açıklayıcı Ö rn e k le r:
Örnek : 1
«Çocuk giydirilir, yatağı hazırlanır. Konu komşu, eş
dost düğüne davet edilir. Çocuk a rkad aşlarıyla bir
likte, davulla ya a ta ya da arab aya bindirilerek do
laştırılır. Erkek d avetliler bi rtara fta , kadınlar bir ta
rafta eğlenirler. Y em ekler yenir, fa k ir fukaranın kar
nı doyurulur. Sonra çocuk yanında başka bir çocuk
la sünnet edilir. Bizde bir inanç vardır, çocuk tek
olarak sünnet edilm ez. M u h akkak yanına fa k ir bir
başka çocuk bulunur, birlikte sünnet edilir. Bu çocu
ğun bütün m asrafı sünnet yapan ev sahibine Gittir.
Sünnet olduktan sonra d avetliler çocuklara para,
altın ta k a r yahutta hediye verir.
212
cak başka bir çocuk bulamazsa, kurban keser, etini
dağıtır.»
(KK.: Nevin G., 40, Dere K./Acıpayam/Dz.)
Û m ek ; 2
213
tekbir getirirler. Sonra da çocuklar sünnet edilir
ler. Hoca sünnet duası okur. Dua bittikten sonra,
çocuklara bahşiş verilir. C em aat dağılır. Düğün bit
miştir. Yarım saat sonra sünnetçi çocukları muayer,D
eder, sonra da m em leketine döner.»
CKK.: Şükrü Ö., 55, Y av e rv ira n K ./S iv rih isa r/E sJ
Örnek : 3
«Bir bahçede ya da bir salonda caz takımı tu tu la
rak eğlence olur. Bu gecede çocuğun eline kına y a
kılır. Yakınları da bu kınadan alırlar. Kınaya madeni
para atarlar; bu âdet çocuğun kuvvetli olacağına
işarettir. Bazı aileler küçük bir çalgı ya da pikapla
bu eğlenceyi yaparlar. Ertesi sabah önceden tutul
muş olan aşçılar yem ekleri hazırlarlar. Çocuk giy-,
dirilir, çocuğun arkadaşları taksilere, faytonlara bin
dirilir, davulcular da tutup bindirilir, şehrin caddele
rinde gezerler. Ç ocuklar hep beraber 'ya, ya, ya. şa,
şa, şa, sünnet çocuğu çok yaşa' diye bağırarak g e
zerler. Bu arad a erkek davetliler evde toplanırlar,
m evlüt okunur. Lokum lar şerbetler dağıtılır. Çocuk
geri döndüğünde, attan inmeden önce babadan ya
da dededen para ya da mal ister, söz alm adan attan
İnmez.
Örnek : 5
215
Ö rnek : 6
216
15. Kirvenin Öteki Adlan :
Kirif
Kiriv
Kirva
Kivra
Sünnet babası
(Ks.)
Sünnet kardaşı
(Şenyurt K./Perşembe/Or.)
Sağdıç
(Akçaabat/Tr.J
Örnek : l
«Sünnet olacak çocuğu sünnet olurken kucağında
tutmak; sünnet olacak çocuğu fayton veya taksi
ile gezdirip, hamama götürmek, çocuğa hediyeler
almak.»
CKK.: Fikriye H., 44, Sv.)
Örnek : 2
«Kirvenin görevi, çocuğun sünneti sırasında masraf
yapar; çocuğu kucağında tutar. Çocuk büyüyüp ev-
leninceye kadar, hatta evlendikten sonra da her za
man güvenilir bir dost, bir amca veya dayı gibi hür
met görür. Çocuk ona saygılı davranır, nerdeyse sö
zünden çıkmaz; nasihatlarını dinler. Kirve gerekti
ğinde çocuğu azarlar, dayak bile atar da, çocuğun
sesi çıkmaz. Kirvenin çocuk üzerindeki hakkı ana
217
babasınınki gibidir âdeta. Çocuk, k ile s in in kızıyla
gerekirse evlenebilir.»
(KK.: Sabri E., 52, Midyat/Md.)
Örnek : 3
«Kirvalık olduktan sonra iki aile akraba olurlar; b ir
birlerinden kız alıp vermezler. İki aile de blrlbirinin
koruyucusudur. Çünkü kivraluk sünnetten gelir. Sün
net peygamber döşeğidir. Bir evin erkeği bir yere git
se o evi korumak kivranın vazifesidir. Gidip o evin sa
lonunda yapılan yatakta yatar. Sünnet masraflarının
hepsini kivra yapar.»
(K K . : Selma Y., 75, Saslcara K ./H onak/K r.)
Örnek : 4
«Kirve daha çok babanın yakın arkadaşları arasın
dan seçilir. Sünnette çocuğa hediyeler alır, masraf
yapar; düğünde oynayanlara para yapıştırır. İkinci
gün 'yoklamalık' tepsiyle gönderilen yiyecek, tatlı,
meyve gönderir; kendisi de gelir, beraber yenir yok-
lamalık. Çocuk iyi oluncaya kadar hergün çocuğu
yoklar. Çocuk büyüdüğü zaman onu dayı, amca gibi
kollar. Askere giderken k ile n in eli öpülür; kız isten
diğinde kirve de götürülür. Eve akraba gibi teklifsiz
girip çıkar.»
(KK .: Cemile K.. 69, İç.)
G. ASKERE UĞURLAMA
218
lir; arkarabolarla birlikte yemek yenilir; akranlarıyla
birlikte eğlenilir ve yemek yenilir; ardından ağlanır;
davul zurna çalınır; yün çorap verilir; duruma göre
tören düzenlenir; yiyecek hazırlanır; çörek yapılır (bu
çöreğin yarısı delikanlıya ısırtılır, öteki yarısı dö-
nünceye kadar saklanır); peksimet yapılır (bu peksi-
mitin bir parçası delikanlıya yedirilir, arta kalanı dö
nene kadar saklanır); ardından yağ dökülür; kurban
kesilir; ilahi okunur; adak adanır, helva yapılır; öğüt
ler verilir.
Açıklayıcı Örnekler.:
Örnek : 1
«Kaput bezinden torba dikilir, içine yün çorap, havlu,
fanila konur. Ayrıca dürüm dürülür, pestil mestli,
üzüm, ceviz konur. Yakın akrabalar çorap, mendil
getirirler. Harçlık yapsın diye para verilir. Hava ça
lınır, helalleşilir, ağlaşılır, gider işte...»
(K K .: Huriye N.. 45. Bor/Nğ.)
Örnek : 2
«Kaput bezinden torba dikilirdi, yumurtalı ekmek ya
pılırdı. Yakın akrabaları çocuğu harçlıklardı. Anası,
bacısı ardından ağlardı. Bir de üç delikli ekmek ya
pıp, bir yere asılırdı da' oğlan askerden dönene ka
dar bekletilirdi.»
(KK.: Emine B„ 65, Özkonak B./Avanos/Nş.)
Örnek : 3
«Bavulu, torbası hazırlanır. Asker adayı akrabalarını,
komşularını dolaşır, 'allahısmarladık' der. Kendisini
yolcu etmek için hısım, akraba toplanır. Yolluk geti-
210
rirler. Durumu iyi. değilse .cebine para konur. ‘Kü-
lünçe' denen yöresel çörekten verilir yanına. Bu çö
rekten bir parça yedirilir, kalanı yüksek bir yere sak
lanır, dönüşünde bitirsin diye. Askerin gönderdiği
mektuplar, mektup zarfları asla yırtılıp atılmaz. Dö
nüşünde bu kâğıtlar yakılır, üzerinde sahanda yu
murta pişirilir, tezkere alıp dönen delikanlıya yediri
lir.»
(KK.: Sıdıka K... 55, Ur.)
Örnek : 4
aAskere giden delikanlılar için çanta dikip, içine çe
rez, sakız, iğne, iplik koyarlar. Ayrıca şeytan aldat
masın diye mum ve otcam (çörekotu) da koyarlar.
Delikanlının ardından un atarlar. Rüzgâr unu geti
rirse gelecek, getirmez, arkasına yapışırsa gelmeye
cek denir. Askere gideni anmak için kirli gömleğini
yıkamazlar, dönene kadar kapının arka kısmına ay
na asarlar. Bir de dürüm ısırttırırlar, aşağıdaki söz
leri söylerler :
220
Ö rn ek : 6
Örnek : 7
ö rn e k : B
221
Ö rnek : 9
Örnek : 10
Örnek 11
ö rn ek : 12
Örnek : 13
Ö rnek : 14
Ö rn ek : 15
223
Ö rnek : 16
Akıllı :
Zekii :
Çalışkan :
Hayırlı, Uğurlu :
225
İyi Huylu :
Cömert :
B. OLUMSUZLAR
Tembel :
Aptal, ahm ak :
Arsız, yaram az :
226
Kötü Huylu :
Uğursuz, hayırsız :
Kısmeti kıt :
İnat :
Cimri ;
Açıklayıcı Örnekler .-
Örnek : l
«Kışın doğan çocukla ay sonundg doğan çocuk çok
giyecek demektir. Biz buna 'ay eskisi' deriz. Per
şembe ve salı günü doğan çocukların sakin ve mer
hametli olacağına inanırız. Kutsal günde doğan ço
cuklarda kutsal ■sayılır. Seher vaktinde doğan ço
cuklarda iyi sayılır; başı devletli, ayağı uğurlu olur
lar.»
(KK.: Hafize A., 38, Ank.)
227
Ö rnek : 2
(yaygın)
.(yaygın)
229
Rengi sararır, solar.
(Hamur/Ağ., Bozdoğan/Ay., Tumarlı K./Çkr., Es., Sağ-
İdî KyGörele/Gr., İst., Bademli B./Ödemiş/İz„ Kn.,
Mr.t Md„ Milas/Mğ., K arayaka B./Erbaa/To., Ur.. Bar-
tın/Zn.l
Huysuzlanır.
(Af., Sandıklı/Af., Yeşilören K./Ama„ Bandırma/Ba.,
Gm.. Sille £./K n., Bulamk/Mş., Sk., Pervari/Sr., Tn.,
Aydınldc K./Tn.)
Bağırır.
(Af.. Bolvadin/Af., Gümüşhacıköy/Ama., Bayır K./
Bil., îç„ Şenyurt K./Perşembe/Or.l
Uyumaz.
(Kalıta/Adı., Ağ., Bandırma/Ba., Tefenni/Brd., Bafra/
Sm.)
Kafası büyür.
(Îskilip/Çr., Gölcüğez K./Hasankale/Ezm., İst., Ks.,
Değiş K./Karaman/Kn.)
Kusar.
Ağzı köpürür.
Titrer.
(Imamoğlu K./Ada.)
231
Yastığın, yatağın altına süpürge,
(Ceyhan/Ada., Bolvadin/Af., Ama., Bayburt/Gm.)
Bıçak, makas ve çuvaldız konmalıdır.
(Dağıstanlı K./Ada., Kâhta/Adı., Ama., Çr., Tulman
K./Çkr„ Dy., Sağlık K./Görele/Gr., Mİ., Mucur/Krş.,
Mğ., Milas/Mğ„ Mn., Mr., Mş., Mucur/Krş, Bor/Nğ„
Ordu K./Sn., Pazar/R 2., Pervari/Sr., Sv„ Pülümür/
Tn., Ur., Tülmen K./Ur., Yz., Zn., Halilbeyoğlu K ./
Devrek/Zn.)
Evden tuz, ateş, iğne verilmemelidir.
(Ağ., Kabaçalı K./Kiğı/Bn.)
Açıklayıcı Örnekler :
Örnek : l
«Çocuk kırk gün yalnız bırakılmaz. Bırakılmak zo
runda kalırsa, çocuğun başucuna Kur’an, demir, ek
mek ve süpürge konulur.»
(KK.: Hatice D., 40, Uzunköprü/Ed.)
Örnek : 2
«Çocuk odada yalnız bırakılmaz. Anne kırk gün dı
şarı çıkmaz. Çocuğun bulunduğu odanın üstüne ço
cuğun annesi ve babası çıkmaz.»
(KK.: Zakire K.. 55, Af.)
Örnek : 3
«Kadın, bir başka kırklı kadınla karşılaştırılmaz.
Kırklı kadın değirmene, fırına- gitmez, eşik atlam az,
düğüne gitmez. Eve yabancı kimse kabul edilmez.
Kırklı evden ateş verilmez: sabun, kazan, gazyağı
verilip alınmaz.»
(KK.: Ayşe T.. 47, Af.)
232
Ö rnek : 4
Örnek : 5
Örnek : 6
Örnek : 7
Örnek : 8
233
Örnek : 9
«Eve elbiselik, et, tuz, gibi yeni şeyler gelince, uşa
ğa 'o senu basm adan, sen oni bas* diyerek ayak
ları yere bastırılır.»
(K K .: Halise A., 54, İncidere K./Yom ra/Tr.)
Örnek : 10
«Çocuğun üzerine e t getirm ezler, yeni blrşey getir
mezler. Top atılırken ayağa kaldırılır. Yeni nikâh
lılar çocuğun odasına giremezler.»
(K K .: Emine D., 60, Çimenli K./Tr.)
Örnek : l l
«Kırklı çocuk olan eve et ve yeni basma geldiğinde
çocuğu basmasın diye çocuğun beşiğini bunlara
bastırırlar.. Çocuğun bez sularını dışarı dökmezler
ve bezlerini ikindiden sonra dışarda bırakmazlar.»
(KK .: Hürmüz D., 70., Gr.)
Örnek : 12
«Kırkı çıkmayan çocuğun yattığı odanın üstüne an
ne ve babası çıkamaz.»
(KK .: Naime Ç.. 40, Pınarbaşı/Ky.l
örn ek : 13
«Değirmenden un çekilip geldiği zam an çocuk ev
den çıkarılır. Yavrulayacak olan kedi eve alınmaz.
Yeni doğum yapan kadınların evlerine varılmaz.»
(K K .: M eryem A., 60, Y av ru v iran K ./S ivrih isar/E s.)
Örnek : İ4
«Çocuğun bulunduğu odaya tabanca, tüfek konul
maz.»
(K K .: Sevim D.. 49, Akkuş/Or.)
Ö rnek : 15
Örnek : 16
Yıkanır.
(yaygın)
Muska yazdırılır.
235
Hocaya okutulur.
(Ada., Ank., Çubuk/Ank., Ezm., Ormanlı K ./lnecik/
Tlt.)
«Aydaş» kaynatılır.
(Ba., Sarnıç K./Dursunbey/Ba., Uluborlu/Isp.)
Kemikle tartılır.
(Büğüdüz K./Ank., Süleoğlu K./Ed.)
Açıklayıcı Ö rnekler :
Örnek : 1
236
Ö rnek . 4
Örnek : 5
Örnek : 7
Örnek : 8
237
Ö rn ek : 9
Örnek : 10
Örnek : 11
«Üç çarşam b a çocuk yıkandıktan sonra suyuna b al
m um u dökülür.»
ö rn ek : 12
Örnek : 13
Örnek : 14
«Kırk baskınına uğram ış çocuk terazin in b ir k efes i-,
ne konur, ö teki kefesine de teze k kon arak tartılır. Bu
teze k rutubetli bir yere konur; tezek o rad a şiştikçe
çocuk ta gürbüzleşir.»
239
B. NAZARA DEĞMESİ
(yaygın)
(yaygın)
Ateşlenir.
(yaygın)
Huysuzlanır.
Uyumaz.
(Bolvadin/Af.. Ağ., M erzifon/Am a., Yenice K./Bozdo-
ğan /A y., Bo., Diközü K./M ihalıççılc/Es., Salyoz K ./
Kellcit/Gm., Gr„ Hat., Ks., D evrekâni/Ks., Pm arba-
şı/K y., Krk., Krş., MI., Mn., Şenyurt K ./Perşem be/O r„
Rz.. Çamlıtepe K ./P azar/R z„ Camidağı K./Rz., Tr.)
Morarır.
240
Bağırır.
(Adı., Ank„ Af., Yenica K./Bozdoğan/Ay., Ba., Bayır
K./Bil., Kn„ K aram an/K n., Ereğli/K n., Bağlam a K ./
N ğ .,.B o r/N t., Uş., Vn.)
Birdenbire hastalanır.
(Ada., îsabeyli K./N azilli/Ay., Kabaçalı K./Kiğı/Bn.,
Kurşunlu/Çkr., Şebinkarahisar/Gr., Gömeç K./Ky„
Gölcük/Kc., Kn., K aram an/K n. ,Kü„ Pazar/R z., Halil-
beyoflu K ./Devrek/Zn.)
Zayıflar.
(îmamoğlu K.Ada., Yeşilören K ./A m a„ Ank., Dursun-
bey/Ba., Ks., Pmarbagı/Ky., Korkut K./Mş., Ziie/To.,
Tn., Aydınlık K./Tn„ Tülmen K ./U r.)
Kusar.
(Kâhta/Adı., Çubuk/Ank., Ba.. Pehlibanköy B./K rk„
Kc., Milas/Mğ., G ürpm ar/Vn.)
Gözleri sulanır.
(Bozdoğan/Ay., Çkl., El.. Krk., B afra/Sm ., Zile/To.,
Ur.)
241
Gözleri çapaklanır.
(Bozdoğan/A y., Dz„ D ere K ./A cıp ayam /D z.)
ishal olur.
(Af.. B ekiralan K ./İç„ Sk., Aydınlık K ./Tn.)
Açıklayıcı Örnekler :
Örnek : ı
242
otu, iğde dalı, tosbağa (kaplumbağa) kemiği, tazı
boncuğu (küçük deniz kabuklarının kabuğundan ya
pılan boncuk), süpürge, ekmek, şap, çörek otıı diki
lir, asılır, konur.
(yaygın)
Okutulur.
(Polatlı/An., Y u v a K ./K ınkkale/A nk., Af., Ay., Bayır
K./Bİ1., Tefeni/Brd., Çkl., Çr., Dz„ Dallıca K ./El., Gaz.,
Kilis/Gaz., Uluborlu/Isp., Iç., Kfı., Mr„ Mş., B or/N ğ.t
Rz., Sn., Sv„ Şarkışla/Sv., Zile/To„ To., Tr., Ur., Ba-
naz/U ş., Vn„ G ürpm ar/V n., Yz., Bartın/Zn.)
Tütsü yapılır.
(Bolvadin/Af., Pelit K ./Burhaniye/Ba., Göynük/Bo.,
Gölcük/Kc., Sim av/Kü., Mİ., Nğ., Sv„ To., Tr., Uş.,
Yz.)
243
Açıklayıcı Örnekler :
örnek : 1
aÇocuğu nazardan, kem (kötü) gözden korumak için
mavi boncuk takılır. Alnının ortasına, kulağının arka
sına siyah boya sürülür.»
(K K .: M ührüme Ö., 44, Ivaplıkaya K ./H arp u t/E D
Örnek : 2
ö rn e k : 3
«Gök gözlülerin nazarı çok değer. Nazarı değenin ka
pısından yonga koparılır, yakılır, dumanı çocuğun üs
tüne verilir.»
(KK.: Hanife T., 83, Y iğitler B ./B ay ram iç/Ç k l.)
Örnek : 4
Örnek : 5
«Dini bütün bir kadın, eline bir m iktar tuz alır, dualar
okur, tuzu çocuğun başında vücudunda gezdirir. Bu
işlem birkaç defa tekrarlanır. Kadın elindeki tuzun
birazın; parmağını ıslatarak çocuğun alnına sürer.
244
□rta kalanım da bir bardak suda karıştırdıktan son
ra, kapının sağına ve soluna serper.»
Örnek : 6
örnek : 7
« G gözler çatlasın
ö r e n
245
ö rn ek : 8
Kurşun dökülür.
(yaygın)
Tütsülenir.
(yaygın)
Hocaya okutturulur.
(yaygın)
246
Tuz «çatlatılır», tuz çevrilir.
(Sandıklı/Af., K âhta/A dı., Brd., Susuz K ./Bucak/Brd.,
Değirmenlikız K ./Brs., Kızılcasöğüt K./Çivril/Dz., Göl-
cüğez K /H asan k ale/E zm ., Keban/El., Tarsus/İç., Ma
ğ ara K ./îç., Keçiborlu/Isp., Uluborlu/Isp., Ödemiş/İz„
Krş., Mİ., Alaşehir/M n., Salihli/Mn., İncir K ./Fethiye/
Mğ., Ur., Bartm /Zn., Halilbeyoğlu K./Devrek/Zn.)
Mum dökülür.
(Bayır K./Bil., Brs., Çr„ Tumarlı K./Çltr.)
Çamaşırı değiştirilir.
(Sarnıç K ./D ursunbey/Ba.)
Sac ayağından geçirilir.
(Kurşunlu/Çkr.)
Açıklayıcı Örnekler :
ö rn e k : 1
«Kurşun dökülür. Bir kalbur hazırlanır, İçine dört ta
ne kaşık, bir dilim ekmek, bir tas içinde su konur.
Bu şekilde kalbur hazırlanmış olur. Kurşun ayrı bir
yerde, bir tavada eritilir. Çocuk oturtulur, Üzerine bir
tülbent örtülür. Kalbur çocuğun başı üzerinde tutu
lur. Tavada eritilen kurşun tasın içindeki suya-dö
külür. Bu İşlem üç kez tekrarlanır. Daha sonra kur
şun döken kişi kalburdaki kaşıkları çocuğun başın
dan üç defa atar. Kaşıkların dördü de yere kapalı
olarak düşerlerse, çocuk ölür denir. Açık düşerse
kaşıklar, nazardan kurtulmuş olur. Bunlar yapılır
ken üç defa İhlas Suresi, bir defa da Fatiha Suresi
okunur. Kalburdaki ekmek köpeğe verilir. Tasdaki
- su da ocağa serpilip, tas olduğu yerde ters çevrilir.»
(KK.: Hatice Ç„ 40, Gümüşhacıköy/Ama.)
247
ö rn e k : 2
Örnek : 3
«.Yüzerlik yüzbinerlik
Gitsin nazarlık, gelsin sağlık.
Yüzerliksin hevasm
H er dertlere devasın
Kara taştan elâ gözden âlâsın.
Enneşelin, menneşelin
Yeryüzünde kaynaşanın
BağdaFdaki bitli A yşe’nin
Gözleri patlasın .»
Örnek : 4
«Gitsin nazarlık
Gelsin güzellik
Nazarı değen patlasın
Göbeğinden çatlasın »
Örnek : 6
ö rn e k : 0
249
IX
G elen ek sel sağaltm a işlem leri
A. YÜRÜMEYEN YA DA GEÇ YÜRÜYEN ÇOCUKLAR
251
Beline yum urta akı sürülür.
(Badem li B ./Ö d em iş/îz.)
.Hocaya okutulur.
(Dy„ K aplıkaya K ./H arp u t/E l., Gr., Kn„ B afra/S m .,
Sv., A k çaab at/T r., Tn„ Halilbeyoğlu K./Devrelc/Zn.)
M uska yazdırılır.
(K aplıkaya K ./H arp u t/E l., Isp, İst., Ç ıldır/K r., Gü
m eç K ./K y ., Sv„ O rm anlı K ./Inecik/Tk., Halilbeyoğlu
K ./D evrelc/Z n .)'
Ziyarete, yatıra, tekkeye götürülür.
(Af., Am a., Suluova/A m a., G üm üşhacıköy/A m a., Ye-
şilören K ./A m a., Çubuk/Ank., Ba., B o rçk a/A r., Dy.,
S arık am ış/K r„ A rd ah an /Itr., G öm eç K ./K y., Krk.,
1**1 Köstek hcsmc işlemi ana çizgileriyle) şûyledlr : Çocuk cuma gönü, cami
□nüne götürülür; çocuğun ayaklarını birbirine bağlayan ip camiden
ilk çıkna kestirilir. Kimi zaman bu işlem üç kez yenilenir.
252
Kulu/I£n., Değiş K ./K aram an/K n., Kn„ Nş., Sm., Baf-
ra/S m ., Sv„ Zile/To.t Erkilet K ./Turhal/To.t Tn.. Uş„
Yz., Bozlanbaç K ./Çekerek/Yz.)
253
Fırından çıkarılan sıcak ekm ek bele bağlanır.
(Sandıklı/Af.)
Başına yular bağlanır.
(Sarnıç K./Dursunbey/Ba.)
254
Devenin boyun kemiğinden geçirilir.
(Îskilip/Çr.)
Minareye çıkarılır.
(Eze., Kavakyolu K ./Ezc.)
Açıklayıcı Örnekler:
Ûmek : 1
Örnek : 2
255
rıp çörekleri kaçırarak yerler. Böylecs çocuk çok
düşm ez ve çabuk yürür. Biz buna 'köstek kırm a',
'köstek kesme' deriz.»
(Dursun P., 45, C eyh an /A d a.)
Ö rn ek : 3
Ömelc : 4
«Annesinin ilki yürümeyen kardeşini cuma günü S a
la vakti camiye götürür. Camiden ilk çıkan çocu
ğun ayağındaki bağı keser.»
( K K .: N a z ire Y ., 90, K e lk it/G m .)
ö rn e k : 5
«Dengesini kaybeden, sık sık düşen yahut yürüm e
si geç kalan çocuk 'Köstek D ede’ye götürülür. Ç o
cuğun iki ayağına ip bağlanır. İpi D ede’nin bekçisi
keser. Bekçiye bahşiş verilir.»
(K K .: Gülüzar B., 62, Çr.)
Örnek : 6
«Çocuğun ayakları yan yana getirilip, kırmızı bir iple
bağlanır. Sonra başka bir çocuğa bu ip kestirilir. Bu
işlem üç gün üst üste tekrarlanır. Çocuk ipi keser
ken, çocuğun sahibi de dua eder ve 'bağını kestim,
hastalığını, kötülüğünü kestim ’ der.»
(K K .: Rabiye T., 70, Çamlıtepe K./PazaıVRz.)
256
Ö rnek : 7
Örnek : 8
«Saladan sestir
Allahdan destur
Allah ayak ver
Demir dayak ver»
denilir. Bu arada iki ayağına bağlanan ip, ayağına
çabuk birine kestirilir.»
Örnek : 9
Örnek : 10
257
Ö rn ek : 11
Örnek : 12
Ö rnek : 13
B. K O N U ŞM A YA N YA DA GEÇ K O N U ŞA N ÇOCUKLAR
258
Dil kösteği kesilir.
(Köle K ./Eleşkirt/A ğ.)
Muska yazdırılır.
(Ceyhan/Ada., Ay., Çıldır/Kr., V ize/K rk., Kn., Sim av/
Kü., Mİ., Bağlam a K ./N ğ., Sv., Zn.)
Hocaya okutulur.
(Ceyhan/Ada., H am ur/A ğ„ Merzifon/Ama., Gürsu/
Brs„ Dere K ./A cıpayam /D z., Dy„ Süleoğlu K ./Ed., Es.,
Gr., İç., Çıldır/Kr., Kc„ Karabıyılc K ./Sarayönü/K n.,
Sv.. Zn.)
259
Cum a günü ahıra götürülür, ineğin yularına bağ
lanır.
(Eze., Salyoz K ./K e lk it/G m J
K aşıkla su içirilir.
(B rd .)
(BI., Su su z K ./B u c a k /B rd .)
(U r., G ü rp ın a r/V n .)
(Susuz K ./B u c a k /B rd .)
261
M uhtar, kaym akam ya da valinin yemeğinden biraz
ekm ek alınıp yedirilir.
(Es.)
262
Beyin yedirilir.
(Eze., Ezm.)
Heyecanlandırılır.
(Bolvadın/Af.)
Korkutulur.
(Bolvadin/Af.)
263
A çıklayıcı Ö rn e k le r :
Örnek : l
«N e yapıyorsun?
Filancam n ağzım açıyorum .»
Bu soru üç d e fa te k ra rla n ır. Kadın aşağıd aki sözleri
s ö y le r :
• Örnek : 2
Örnek : 3
264
Örnek : 4
Örnek -. 6
265
h a n /K r., Ks., K rş., M u cu r/K rş., Şaturoğlu K ./M u cu r/
K rş., Y a r m a B ./K n ., K ü., Mn... A laşehir/M n„ Nş.. Göy
nük K ../N ş., A k saray /N ğ .. Rz„ P azar/R z ., Ç am ktepe
K ./P azar/R z., Cam idağı K ./R z., S m , Sv., Deligazi K ./
Sv., M alk ara/T k ., Zile/To., Uş„ K ılcan K ./U ş., Vn.,
G ü rpın ar/V n., Zn.)
Hocaya okutulur.
(D üzce/Bo.)
266
Acı yavşan otu kaynatılıp içirilir.
(Ant.)
Adaçayı içirilir.
(Ant.)
Yoğurt yedirilir.
(Bolvadin/Af.)
Ş ekere haşhaş sürülüp ağzına verilir.
(Sandıklı/Af„ Af.)
Soğan suyu içirilir.
(Af.)
267
«palya uşağı» denilen bitki suda ezilerek içirilir.
(K a lıta /A d ı.)
Açıklayıcı 'Örnekler :
Ö rnek : l
Ö rn ek : 2
Ö rn ek : 3
Ç. ÇOK A Ğ L A Y A N Ç O C U K LA R
268
Hocaya okutulur.
Muska yazdırılır.
Afyon verilir.
(Dağıstanlı K ./C ey h an /A d aJ
269
Sıçan pisliği yedirilir.
(S arn ıç K ./D u rsu n b ey /B a.)
O yalanır.
(K âh ta/A d ı.)
A çıklayıcı Ö rn ekler :
Ö rnek : l
Ö rnek : 2
270
ö rn e k : 3
Örnek : 4
Örnek : 5
Örnek : 6
ö rn e k : 7
271
Ö rn e k : 8
D. Ç O K Y A R A M A Z Ç O C U K LA R
H o ca ya okutulur.
(Af., B rs., D eğirm en lik ız K ./B rs ., B ig a /Ç k l., Şebinka-
r a h is a r /G r ^ U lu b o rlu /Isp ., İç.. P eh liv an K ./K rlc„ K c.,
Y a ş y e r K ./M ila s/M ğ „ C am id ağ ı K ./R z ., Çim enli K ./
T r„ A k ç a a b a t K ./T r., P ü lü m ü r/T n .l
M u s k a yazdırılır.
(G ebiz B ./S e rik /A n t., B rs., K eb an /E I., D allıca K ./E l.,
K av ak y o lu K ./E z c., Ezm ., U lu b o rlu /Isp ., P eh livan k öy
B ./K rk ., C am id ağ ı K ./T r., A k ç a a b a t/T r., H alilbeyoğlu
K ./D e v re k /Z n .)
Z iy a re te , y a tıra , tek ke ye g ö tü rü lü r.
(B o lv ad in /A f., A m a., Ş eb in lca ra h isa r/G r., U lu b o rlu /
Isp., Mİ., K s., A k ç a d a ğ /M l„ Sv„ D eligazi K ./S v ., To.,
Z ile/T o ., A k ç a a b a t/T r., A k p ın a r /K ./B a rtın /Z n ., T ü l-
m e n K ./U r .)
K o rkutulur.
(y a y g m )
272
Cumartesi günü sepet altına kapatılır.
(M alkara/Tk.)
Açıklayıcı Örnekler :
Örnek : 1
«Elvan Çelebi#ye götürüp, oradaki yeşil direğe bağ
larlar.»
(K K .: Fadime B„ 70, Çr.)
Örnek : 2
«Çocuğun büyükleri ellerine bir dürüm ekmek alır
lar, çocuğun boynuna da kem (ottan yapılm a ip)
atarak yedi yol ayrımına götürürler. İlk geçen yol
cuya hiç konuşmadan bu 'dürümu uzatırlar. Yolcu
dürürriü alır, kemi keser.»
(K K .: Saadet A., 45, Gölcüğez K ./H asankale/Ezm .)
.Ö rnek : 3
«Ya akıllanır ,ya da dellenir (delirir), öylece kalır. Bi-
şey yapılmaz.»
(K K .: Durdane Ç., 42. D an p ınar K ./A da.)
273
ril/D z., Dy„ El., D allıca K ./E l., K avakyolu K ./E z c.,
Ezm ., Ş eb in k arah isar/G r., Salyoz K ./K elk it/G m „ H a
zin ed ar K ./D ev rek ân i/K s., A y an cık /S n „ Ordu K ./S m „
Sv„ Zile/To., K a ra y a k a B ./E rb a a /T o „ T av u k lar K ./
H ozat/T n ., P ü lü m ü r/T n ., B an az/U ş.)
Açıklayıcı Ö rnekler :
Ö rnek : 1
Ö rnek : 2
Ö rnek : 3
Ö rnek : 4
274
birşey örterler. Kasap üç defa 'Allahu Ekber!’ diye
rek bıçağı üç defa çocuğun boynuna sürter. Çocuk
sahibi bu iş için kasaba para verir.»
(K K .: Ayşe Y„ 55, Adı.)
Örnek : 5
Örnek : 6
Örnek : 7
Örnek : B
275
uyum azsan seni, keseceğim ' der. Bu iş eskiden ya
pılırmış.»
(KK,’ : Em ine U„ 53, K a ra y a k a B ./E rb a a /T o .)
Ö rnek : 9
«Çocuk hastalıklıysa kasaba götürülür, tartılır ve et
fiyatından kilosu h esaplanarak parası ödenir. Bu p a
ra yoksullara dağıtılır.»
(K K .: S ab ah at Ö„ 41, B an az/U ş.)
F. G ELEN EK SEL S A Ğ A L T M A İŞ LE M LE R İN D E
BAŞVURULAN K İM İ YA TIR LA R
Hırslı Baba
(M İ.)
Leblebi Dede
(M n .)
Y ürük Şah
(Sv.)
Yürük Dede
(M a lk a ra /T k .)
Yürü Dede
. (Uş.)
Ünzüle Ebe
(Ç kl.)
Düzgün Baba
(Tn.)
276
Çığlık Tekkesi
(K arayak a B ./E rb a a /T o J
Ayak Dede
(B el)
Örnek Açıklama :
'Ne kaynatıyorsunuz?’
'A ydaş!...'
277
X
Erginlik, Eğitim , Cezalandırm a,
Korkutma
A. ERGİNLİK
a. Psikolojik Belirtiler :
279
A çıklayıcı Ö rnekler :
Ö rnek l
Ö rnek : z
ö rn e k : 3
Ö rnek : 4
280
2. Ergin Çocuklara Verilen Öğütler
291
kötü yerlere gitm em eleri (erkeklere), kötü yola s ap
m am aları, küfü r etm em eleri, kum ar oynam am aları
(erkeklere), okuyup adam o lm aları (erkeklere), sağı
solu rahatsız etm em eleri, sigara içm em eleri, so k ak
ta oyun oyn am am aları (kızlara), tanım adıklarıyla g ez
m em eleri, tek başına sokağa çıkm am aları, yalnız bir
yere çıkm am aları (kızlara), yörenin âdetlerin e uym a
ları, za n a a t sahibi o lm aları (erkeklere).
Açıklayıcı Örnekler :
Kızlara :
Örnek : 1
Ö rnek : 2
Ö rnek : 3
Örnek : 4
Örnek : 5
Oğlanlara :
ö rn e k : 1
Örnek ; 2
283
tak ım ın d a n kim se le rle a rk a d a ş lık etm em esi gibi ö ğ ü t
le r verilir.»
( K K .: S a b ri E., 50, M id y at/M d .)
ö rn e k : 3
ö rn e k : 4
ö rn e k : 5
ö rn e k : 6
Ö rn ek : 7
284
Ö rnek : a
B. EĞ İTM E
a. Olumlular :
b. Olumsuzlar :
Açıklayıcı Örnekler :
Olumlular :
ö rn e k : 1
«Terbiyede dayak olmaz. D ayak hayvana yakışır. Gü
zellikle terbiye edeceksin.»
(K K .: Şükran T.. 38. Kn.)
Örnek : 2
«Çocuğa nasihat ederek, her şeyin eğrisini de, doğ
rusunu' da göstererek terbiye e tm e li... H er şeyde
285
kötek vurmak doğru değildir. Önce nasihat ede
ceksin, ondan sonra laf dinlemezse, çaresiz kalır
san vuracaksın. Ama çocuğu öyle her olur olmaz
yerde, başkalarının yanında dövmek, azarlamak doğ
ru değildir. Çocuk utancından mahcup olur.»
(KIÇ.: Rabiye T., 70, Çamlıtepe K ./Pazar/Rz.)
örnek : 3
Örnek : 4
Örnek : 5
Örnek : 6
286
Ö rnek : 7
«Çocuk bir kabahat işlerse ya da yanlış harekette
bulunduğunda çocuğu iyi sözlerle terbiye etmek ge
rekir. Terbiye etmek için İllâki dövmek şart değildir.
Cok dövme arsız eden, az verme hırsız eden derler,
çok doğru bir sözdür.»
(K K .: H acer P., 42, Yuva K ./K ınkkale/A nk.)
ö rn ek : 8
«Çocuk her olur olmazda azarlanmamalıdır. Onlara
çocukla büyük adam arası muamele edilmelidir.
Arkadaş gibi davranmalıdır. Çünkü çocuk bu çağda
kendine problem olan bir çok şeyle karşılaşır. Aşırı
derecede sert davranmak çocuğu pısırık, onun her
hareketini olumlu karşılamak ise şımarık ve sorum
suz yapar.»
(K K ,: Huriye Ç., 43, Suluova/Ama.).
Örnek : 9
«Önce tatlı dille tembih edilir, daha olmazsa korkut-
mqyla, o da olmazsa sopayla hakkından gelinir.»
(K K .: Nevin G., 35, Dereköy K./Acıpayam/Dz.)
Olumsuzlar :
Örnek : 1
«Dayakla... Başka neynen olur? Çocuk kısmı doğ
ru laftan ağnar mı?»
(K K .: Şerife K., 35. Tum arlı K ./Ç k rJ
Örnek : 2
«Çok az öğüt veririk, hep döverik, her dediğimizi
yaptırırı k.»
(K K .: Sabiha T., 40, Üngüt K./M r.l
287
Örnek : 3
Örnek : 4
2. Dinsel Eğitim
Açıklayıcı Örnekler :
ö rn ek : 1
288
beri, islamın şartlarını, abdest alma usulünü, namaz
kılmayı, dua ve sureleri bilmeli...»
(KK.: Ayşe İ., 55, Tuzlacık K./Sorgun/Yz.)
ö rn e k : 2
Ömek : 3
Ömek : 4
Ömek -. 5
289
Ö rn e k : e
Ö rn e k : 7
3. Cinsel Eğitim
Açıklayıcı Örnekler :
Olumlular :
Örnek : 1
290
Ö rn ek : 2
«Verilmelidir... Çünkü erkek çocuklarının 'düş azıt
m aları’, kız çocuklarının da hastalanmaları bu çağa
rastlar. Bu durumların onların cinsiyetleriyle ilgili ol
duğu, her normal çocuğun başına geleceği bildirilir.»
(K K .: Fadim e K., 51, Suluova/A m a.)
Örnek : 3
«Çocuğa cinsel konularda geniş bilgi verilmelidir.
Cinsel organların adlarının doğrusu söylenmeli...
Âdet gören kızların neler bilmesi gerektiği, boy ab-
destini nasıl alacağı öğretilir. Biz öğretmezsek onlar
dışardan yalan yanlış şeyler öğrenirler nasıl olsa.»
(K K .: M eryem S., 53, K urşunlu/Çkr.)
Örnek :4
«Çocuk eğer bu konularda sorular sorarsa, gizle-
meksizin gerekenleri açıkça anlatm ak doğru olur.»
(K K .: M üşerref T., 45, Bo.)
ö rn e k : 5
«Hamilelik, doğum, kız erkek ayrımı hakkında bilgi
ler verilir.»
(K K .: F a tm a B., 55, Bo.)
Örnek : 6
«Cinsel organların insanın en nazik bir uzvu oldu
ğunu ve onların temizliğiyle insan hayatında oyna
dıkları rolü anlatılmalıdır.»
(K K .: H atice D., 45, Uzunköprü/Ed.)
Örnek : 7
«Vücutta ve cinsel organlardaki değişme ve salgı
ların korkulacak, üzülecek bir şey olmadığı, bunla-
291
rın norm al olduğu, o y a ş a gelen h er çocuğun ay
nı şeyleri duyacağı, hissedeceği söylenm elidir. Hic
bir zam an yalan söylenm em elidir.»
CKK.: N azire G„ 55, İz.)
Ö rnek : 8
Ö rnek : 0
Ö rnek : 10
«Kızlara ay halleri öğretilir, âd e ti bittikten sonra
a b d e st alın acağ ı anlatılır. Erkek çocuklarına h am am
cı olunca, abdest a lac ağ ı öğretilir. D dha fazla şey
öğrenm esi iyi değildir. Nasıl olsa zam anla öğretilir.»
(K K .: Sevim B„ 33, D y.)
Örnek : ll
«Çocuk nasıl doğduğunu sorduğu zam an yağm ur ta
rafından veya lahananın içinden çıktığı veyah u tta ley
leğin getirdiğini söylem ek doğru olm az. M ünasip bir
şekilde nasıl doğduğunu a n latm ak doğru olur.»
(K K .: H atice A., 60, T ire/İz.)
Ö rn ek : 12
Örnek : 13
«Çocuğun sorulan basit ve doğru o larak cevaplan-
dınlm alıdır. Ç ocuklara seni çaydan tuttum , leylek ge
tirdi gibi sözler söylenmemelidir.»
(KK: Makbule B„ 45, Salihli/Mn.)
O lum suzlar ;
Örnek : 1
Ö rnek : 2
ö rn e k : 3
Ö rnek : 4
293
Örnelc : s
«N e d em ekm iş o ? ... O h o o ... O konuları hiç a ç m a
yız. A yıp tır öğrenm esi.»
CKK.: Em ine K., D eğirm enlikız K./Brs.)
Ö rn ek : 6
Ö rn ek : 7
Örnelc : 8
Ö rn ek : 9
Ö rn ek : ıo
294
örnek : 11
«Çocuğun gözü açılır mı hiç? Böyle şey olmaz. Ço
cuğa böyle şeyler a n latılır mı?
(K K .: Ayşe L, 60. T uzlacık K ./S o rg u n /Y z.)
örn ek : 12
Ö rnek : 13
Ö rnek : 14
örnek : 15
295
Ö rn e k : 1e
Ö rn ek : 17
Ö rn ek : 18
Ö rn ek -. 19
Örnek : 21
«Eskiden çocuğun ana babası yanında öyle laflar e t
mesi değil, dinlemesi bile ayıptı, Şimdikiler kitaplar
dan okuyup, her şeyi öğreniyorlar.»
(K K .: Fadim e B., 70, Çr.)
Örnek : 22
«Eskiden evleneceği zam ana kadar bilmezdi, ayıp
sayılırdı. Şimdi zam anı gelince herşeyi öğreniyor.»
(K K .: Fevziye A., 54, Ant.)
C. C EZALANDIRM A
Babaya söyleme,
(çok yaygın)
Dayak atma,
(çok yaygın)
Aç bırakma,
(yaygın)
297
Ağzına kekik yağı sürme, konuşmama, küsme, gez
meye götürmeme, isteğini yerine getirmeme, ayakta
bekletme, sokağa çıkmasına, oynamasına izin ver
meme, para vermeme, sevdiği şeyi vermeme, ellerini
bağlama; kuyuya baş aşağı sallama.
2. Azarlama, Dövme
Açıklayıcı Örnekler :
Örnek l
298
Ö rnek : 2
ö rn e k : 3
Örnek : 4
Ç. KORKUTMA
Alkarısı
Arap
Arap bacı
Bayraklı (derviş)
Cin
(yaygın)
Dev,
(yaygın)
Carşambalı
Çingene
(çok yaygın)
299
Ç o cu k toplayıcı
Deli
G ogo
G ü m b ü r D ede
H eybeli
H o rku ç (korkunç)
H o rtla k
K a ra k u ra
K aran lık
K artıb o z (bir tü r c an av a r)
Öcü
(çok yaygın)
Ölü
Peri
(yay g ın )
T a ra n B aba
T a ra n b ö c ü
T o rb ac ı
U m acı
(y ay g ın )
Y a m y am .
Asker
B acact
Bekçi
D ilenci
D o kto r
Elekçi
Eskici
300
Jandarm a
Hırsız
İğneci
(çok yaygın)
M uhtar
Polis
Satıcı
Sünnetçi
(yaygın)
3. H ayvan lara :
4. Dinsel Kavramlarla :
5. Araç-Gereç ve Ev Eşyasıyla:
301
B ağ lam akla
B üyüklerle
C eza la n d ırm ak la
Dctyakla
(yay gın )
Evden a tm a k la , g ezm eye g ö tü rm em ekle, h ap sed il
m ekle, h as talıkla , herhangi bir h akkı elinden alın
m akla, hüküm etle, kom şu büyükleriyle, sevdiği şey
den yoksun k ılın m a kla, yasayla, yiyecek v erm em ek
le vb. korkutulur.
Açıklayıcı Örnekler :
Ö rn ek -. 1
«Çocuğun üzerine h am u r teknesi konur, üstüne de
yem serpilir. T a v u k la r tekn en in üzerine çıkartılır,
yem yedirilir. T a v u kların tıkırtısın d an çocu k korkar.»
( K K .: M ü n e v v e r A ., 68, Kü.J
Ö rn ek : 2
«Çocuk korku tm aya gelm ez. Benim çocuğum bir y a
ra m azlık yap m ıştı. K aynanam u yu t dedi. İçeri g ö tü r
düm u y u tm a y a .,. Ç ocuk tam d a la c a ğ ı sırada k ay n a
nam cam ı vurup bağırdı. Başına da beyaz ç a rş a f
bürülem işti. Ç ocuk korktu, kendini kaybetti. H a s ta
lıklı kaldı.»
(K K .: F ad im e B., 70, Ç r.)
Örnek : 3
«Burnu biz, gözleri çuvaldız,
K arnının altı keçe,
Bizim uşakları a la kaça! diye korkutulur.»
(K K .: S a a d e t A ., 45, G ölcü ğez K ./E z m .)
302
Ö rn ek : 4
305
ra, hırsız polis, h ot, hot m et (çelik çom ak), im dat,
inek doğurtm a, İp a tlam a, istop, kabakçı, kaç kur
tul, kaldırım dan kaldırım a, kale benim sen necisin,
kale yıkm aç, kaptı kaçtı, karış a tla m a , kasa, kavun
karpuz, kaydırm aç, kazlarım dışarı, kızgın taş, kızış
tı. kıristirlk (kirem it oyunu), koca, koka, kom en, ko
v a la m a ca , k o valan b aç (ko şm aca), kovboyculuk. köp
rü altı, körebe, kösküç, köşe k ap m aca, kurtarm aca,
lades, leblebici, lök döndürm e, m a ta , m aym un, m e k
tup, mendil kap m a ca , m enekşe mendili düşe, meşe,
m et. m isket, m ors, m uça, ne iş yaparsın, nesi var.
ok. okçuluk, o rtad a sıçan, o tu r kurtul, ön dö truva,
ördek suya d aldı, p aracık, pas pas, peynir ya'lnız
kaldı, postacı, s a a t kaç, sakızcı baba, saklam baç,
savaşçılık, sek sek, siğlenbit-sinnenbit (saklanbaç),
sobe, şoförcülük, tahin pekm ez, tavşan koç tazı
tut, tavşan tilki, tek mi ç ift mi, terle ham am , tıp,
tilki tilki s aa t kaç, tom bala, tonbilik, topaç, trafik,
trenciltk, uzun eşek, üçtaş, vur kaç, yağ satarım bal
.satarım, yakan top, y an ar top, yattı kalktı, yerde
gökte ne var, yıldırm a, yum urtacı, zildir, zırnbo.
306
Açıklayıcı örnekler :
ö rn e k : l
Ah benim turnam :
Ah benim, turnam
Yeşil başlı turnam
Oturursa oturur
Kalkarsa kalkar
Büzülürse büzülür
Açılırsa açılır
Elleri şap şap
Ayaklan .rap rap
Büzülürse büzülür
Süzülürse süzülür
diyerek dönmeye başlarlar. Sonunda her biri ayrı bir
biçime bürünür. Ebe beğendiğini seçer, yerini ona
verir.»
(K K .: Behice K., 45, Ba.)
ö rn e k : 2
Boncuk :
307
nu kazanm ış olur. A rtık boncuğu o gizletir. Oyun
böylece sürer.»
(K K : F atm a ö „ 40, B o rçk a /Ar.)
Ö rnek : 3
Örnek : 4
Eşim d ağ d a, ben b ağ d a :
Ö rnek : 5
Çömlek çömlek :
308
leğinde ne kaynar?' Ö te k i: 'Pilav' d er demez ikisi
birden dairenin etrafında koşarlar, kim önce varırsa,
öteki ebe olur.»
(K K .: Sıdıka E.. 45, Y arm a B./Kn.)
Örnek : 6
Flnosya :
Örnek : 7
Gece yarısı :
Örnek •. 8
I
Hala hala :
309
dilerine göre anne, b ab a, dede, çocuk, hala vb. s e
çerler. Y em ek y a p a rla r, a ğ a ç d alların d a n bebek y a
p arlar. B iribirlerine m isafirliğ e gid erler, hal h a tır so
ra r ve ikram da bulunurlar.»
ö rn ek : 9
H a rra :
Örnek 10
Hot :
310
ö rn e k : l l
Kavun karpuz :
Ö rnek : 12
Kızgın taş ;
311
daha önce işaret edilen yere getirm eye çalışır. G e
tiren. taşı fırlatm ayı hak eder. Böylece oyun sürer.»
(K K .: Ayşe Y.. 38. C ebiz B ./S e rik /A n t.)
Örnek : 13
Örnek : 14
S ek sek :
Ö rnek : 15
Taştan ta ş a :
Örnek : 16
V ur kaç :
312
Vurulan ebeyi kovalar ve yakalam aya çalışır. Ebe y a
kalanmadan kovalayanın yerine gelirse, vurulan ebe
olur.»
(K K .: Şerife Ş., 30, Kızılcasöğüt K ./Çivril/D z.)
XII
A tasözleri, Ö zdeyişler,
D eyim ler, S evgi v e okşam a
sözleri, K argışlar, B ilm eceler,
Ninniler, A ğıtlar, M asallar
A .. ATASÖZLERİ, ÖZDEYİŞLER, DEYİMLER
315
Ç o cu k evin şenliğidir.
Ç o cu k evin tem elid ir.
Ç o cu k güle b en zer, b ak arsa n a ca r, b akm azsan solar.
Ç ocuk kalk ar, büyüğe bakar.
Ç ocuk olan yerd e b aş ka s ı çekiştirilm ez.
Ç o cu k o lm ayan evde b ac a tü tm e z.
Ç o cu k o lm ayan eve m e lek girm ez.
Ç o cu k p ad işah tan korkm az.
Ç o cu k yedisinde neyse, yetm işin d e de odur.
Ç o cu k la ço cu k olu n m az.
Ç o cu kla İt iltifa ta g elir.
Ç o cu ktan a l haberi.
Ç ocu ksu z ev, boş a m b a ra benzer.
Ç o cu ksu z ev, k ala ys ız k ab a benzer.
Ç o cu ksu z e v susuz d eğ irm en e benzer.
Ç o cu ksu z evde k ö ç ek olm az.
Ç ocuksuz e v tu zs u z e km eğ e benzer.
Ç ocuğu yolla1 işe. sen de g it peşine.
Ç ocuğu yolla işe, tu tta b u rn u n a İşe.
Çocuğun yediği helal, giydiği h aram d ır.
Balam
Balım
Bağım bahçem
Bahçemin çiçeği
Benim anam
Benim babam
Benim balam
Bey oğlum
Bir tanem
B o ncu k gözlüm
Boyuna kurban olduğum
Can
C an cağ ızım
C anım
C anım ın içi
C an keseği
C iğerim
C iğ e r parem
Cülüğüm
Ç ağ am
Ç akırım
D ikili ağacım
Dudum
E fendi oğlum
Elm a gözlüm
Evimin direği
Evimin feneri
Evimin ışığı
Evim in şenliği
Evim in yakışığı
F ab rikası güzelim
Fındığım
G adasını aldığım
Gözüm
G özüm ün yağı
G üzelim
G üzelcem
318
Hanım kızım
Has o ğ lu m '
Hayatım
Hayatımın parçası
Huyunu huşunu sevdiğim
Huyuna kurban olduğum
Kadın kızım
Kadasını aldığım
Kadife yanaklım
Kalbimin yağı
Kanaryam
Kapımın kilidi
Kara böcüm
Kara gözlüm
K ara kaşlım
Karamuğum
Kaymağım
Kekliğim
Keklik bakışlım
Keklik'nakışlım
Keleşim
Kınalı kuzum
Kıvırcık saçlım
Kızanım
Koçum
Koyun huylum
Kölesi olduğum
Kömür gözlüm
Kurbanım
Kuş üzümüm
Kuzum
M alım mülküm
M avişim
M eleğim
N a r tanem
N u r tan em
O ğlağım
O ğ la k tekem
Oğul balım
Oğul canım
Öm rüm
Ö nünde öldüğüm
Ö z suyum
Özüm ün özü
Paşam
Paşaların paşası
Paşa oğlum
P ınar gözüm
Sam urum
Süzm e balım
Şekerim
Şekerparem
Şenliğim
Şerbetim
Tadım tuzum
Tatl» kızım
Tom bişim
Tontonum
Topacım
320
Topağım
Tosunum
Üzüm gözlüm
Varım yoğum
Yakışıklım
Yaradana kurban olduğum
Yavrum
Yiğidim
Yoluna öldüğüm
C. KARGIŞLAR
Adın batsın
Adın ortadan kalksın
Adın sanın kurusun
Ağzın kilitlensin
Ağzını imansız yusun
A fata gelçsin
Ak güne hasret kalasın
Aklın delinsln
Allah belanı versin
Allah cezanı versin
Baba deviresice
Bal ylyesen, zehir gusasan
Bayramlara çıkmayasın
321
Boyun poşun devrlle
Boyuna boz ipler ölçüle
Büyümeyesin
Çenen bağlansın
Çenen kapansın
Çenen tutulsun
Devranın döne
Defterin dürüle
Dirin gitsin, ölün gelsin
Doktor kapılarına düşesin
Düğünün de kar yağsın
322
Etin gönün su kese
Evladından bulasın
Geberesin inşallah
Gittiğin yerlerden geri dönmeyesin
Gönenmiyesin
Gök ekin misali biçilesin
Gözün çıksın
Gözün avucuna düşsün
Gün bul, dirlik bulma
Gün güneş görmiyesin
Güverip yeşeremlyesin
Hısıma gelesin
Hoppacık oiuver inşallah (ölesin inşallah ölesin)
İflah olmayasıca
İki elin yanında kalsın
İki gözün önüne aksın
İt kursağına düşesin
323
Kurşuna gelesice
N am usun kirlene
N a za ra gelesin
Ö lücülerin gelsin
Ölü haberin gelsin
Ölüp ölüp dirilesin
Öm rün kesile
Rızkın kesile
S a b ah a ermiyesin
Saçın sakalın ağarsın
Saidi V akkasın okuna uğrayasın
Sen de evladından çekesin
Südüklüğün tutulsun
Sürüm sürüm sürünesin
Şeytandan bulasın
Ş im şek çarpsın
Şişekaisın
Tabutun bezene
324
Tahtaya tabuta gelesin
Teneşire gelesin
Tepene taş yağsın
Toprak başına
Türemlyesin
Allahtan korkmaz
Cennetten çıkmaz (Çocuk).
(Kaplıkaya K./HarpuL/El.l
325
H op hop evim taşı
Gözüm ün m utluluk yaşı (Ç o cu k).
(T ire/îz.)
T a k ır ta k ır ta k ra b a
İçindedir a kra b a
A ğzında y o k tu r dişi
H ergün y em e ktir işi
Y a e rke ktir, ya dişi
Bunu b ilir h er kişi (B eşik ve çocuk).
(Gaz.)
U fa cık boyu v a r
Türlü türlü huyu v a r (Ç o c u k).
(Gebiz B ./S erik /A n t,)
326
D. NİNNİLER
Antalya’nın kuyuları
Çayır çimen kıyılan
Ufacık yavrum uyusun ninni
Uyusun da büyüsün ninni.
(Gebiz B./S erik /A n t.l
327
Bahçeye hurdum salıncak
için e de koydum oyuncak
Uyumadı gitti yum urcak
N inni yavrum ninni.
(Y ay g ın )
B en bebenin anasıyım
Ocaklarda yanasıyım
B ir mevtadan bulasıyım
Ninni yavrum ninni.
(B a.)
(Y ay g ın )
B eleğine belediğim
B eşiğine indirdiğim
B ir ATldhdan dilediğim
Ninni yavrum ninni.
(S a rn ıç K ./D u rsu n b e y /B a .)
328
‘ Çamdan beşik oydurayım ninni
İçine gül koydurayım ninni
Bey babana göndereyim ninni
B u hu hu benim yavrum ninni.
(Büğüdüz K ./A n k .)
(Gaz.)
329
D ağ dağı dağı§lasın
H ak seni bağışlasın
U rfa’dan nacar gelsin
B eşiği nakışlasın
Uyuyasın yavrum ninni.
CAdı.)
Dandin danadan
Bağışlasın yaradan
Böyle çirkin anadan
Doğdu bir şah balaban
Ninni yavrum ninni.
(Tr.)
331
Dandini dandini danadan
H enüz doğm uş anadan
Böyle çirkin anadan
N e güzel v erm iş yaradan.
(B an d ırın a /B a .)
332
Havada kuşlar ötüşür
Yavrumu kurtlar bölüşür
Düşman oturmuş gülüşür
Ninni de bebek ninni.
(Oldukça yaygın)
H u hu hu başı
Benim oğlum binbaşı
Binbaşının atlan
Kişir kişir ediyor
Neyin için ediyor
Yem i için ediyor
Yem i nerden bulmalı
Kilimciden almalı
Kilimci kilim dokur
içine bülbül okur
O bülbül benim olsa
Hu, hu hu Allah
Oğluma uyku ver Allah.
(Zile/To.)
H uu huu dervişler
D evrilm işler ölm üşler
K ırk som un ek m ek yem işler
Daha var m ı dem işler?
(Yaygın)
H uu huu dervişler
Yavrum a u y ku verm işler
H uu huu hu u A llah
Yavrum a uyku v e r A llah
(C eyhan/A da.)
H u hu hu çek er
K uyulardan su çek er
K üçücük yavrum un annesi
B ü y ülenecek n e ç e k e r.
(Deligazi K ./Sv.)
H u hu hu g elir
K uyulardan su gelir
Y a v rum u n gözlerine
Mevlâdan uyku gelir.
(Deligazi K ./Sv.)
H u Jıu hoppala
Y a v rum gid er bakkala
Bakkal yolu taşlıdır
Yavrum hilal kaşlıdır.
Uyu yavrum uyu.
(İncirli K ./Feth iye/M ğ.)
334
H uu huu hu u nenni
K uşlar duym asın nenni
E ğ e r kuşlar duyarsa
H em seni y e r h em beni
N enni yavrum nenni
(Uluborlu/Isp.)
H u h u hu seni
Tilkiler duym asın seni
E ğ e r tilki duyarsa
H em seni y er, hem beni
Uyu yavrum uyu nenni yavrum nenni.
,
335
Kızımı uyuturum ninni
Ninnilerle büyütürüm ninni.
(Çkl.)
336
Nenni kuşum nennisi var
Uzak yerde emmisi var
Gönlünü görecek dayısı var
Nenni desem uyursun
Uykularda büyürsün.
(Banaz/Uş.)
337
Nennisine belediğim
A l bağvrdak doladığım
Seni haktan dilediğim
N enni yavrum nenni.
(B ay at/Ç r.)
Nennisine salladığım
Babasına yolladığım
Nennisine uyuttuğum
D üşe kalka yürüttüğüm .
(B or/N ğ.)
338
Ninni desem dağlar uyur
Dağlarda güller büyür
Benim yavrum şimdi büyür
Ninni de yavrum ninni.
(C ö m e ç K ./K y.)
340
Odalara kurdum, salıncak
Eline verdim oyuncak
Şimdi babası gelecek
Kızıma da neler alacak
Nenni kızım nenni.
(A van os/N ş.)
Oğlancıktır oğlancık
Ne küpe ister, ne boncuk
Kız dedikleri de bir kancık
H em küpe ister, hem boncuk
E ., eee... eee.. ninni.
(Badem li B ./Ö d em iş/İz.)
Oğlum büyüyecek
Uyudukça büyüyecek
Eve para getirecek
Bizi dardan kurtaracak.
(M U
341
Sancağımın dibi çukur
Ebrişim den hah dokur
Kızım büyür ferm an okur
Uyusun da büyüsün, ninni.
(Bil.)
Şu Tokatm al kirazı
Dibine dökülür birazı
Annesinin gülbeyazı
Ninni yavrum ninni.
(K arayak a B ./E rb aa/T o.)
Tahtaya hurdum salıncak
Eline de verdim oyuncak
Uyumadı gitti yumurcak
Ninni yavrum ninni.
(Beypazan/A nlc.)
Uyusun da büyüsün
Hocalara yürüsün
Dilleri K ur’an okusun
Elleri halı dokusun
Ninni de bebek ninni.
CKılcan K ./U ş.)
Y a ğ olmazsa
Bal olsun
Benim yavrum
Sağ olsun
Ninni yavrum ninni.
(Sivrihisar/Es.)
E. AĞITLAR
A h yavrum yaşasaydm
Yüzüm ü güldürseydin
El çocuğu oynarken
Sen toprak olmasaydın.
(K K .: S atı T., 52, E rk ilet K ./T u rh al/T o .)
344
Alayımız leylek alayı
Yavrum kimden aldın im bedduayı
Giin görmedik yavrum
Uçamadık yavrum .
Yüzünü gördüm
izini göremedim
Doya doya yavrum
Seni koklayamadım
Dünyada kısmeti az verilmiş
Cennette yeri ayrılmış yavrum.
Büyütemedim yavrum
Okıdlara gönderemedim
Mürüvvetini göremedim
Muradına eremedim yavrum.
(K K .: M akbule B„ 41, Salihli/M n.)
Alçaktan götürün
Yavrum un salını
Görmeyenler görsün
Yavrumun halım.
(K K .: Saim e K., 64, T o J
345
Bağrım a ta§ haşaydım
Basaydım da susaydım
N e olurdu Allahım
Yavrum u olmasaydın!
(K K .: N ezah at U., 45, B ü yü kh alk alı K ./B a k ır lîö y /İ s t)
347
Canım ana, gözüm ana
Sütün em dim kana kana
H elal eyle sen bana
B en a h rete g id e r oldum.
( K K .: E lif E ., 65, H a tu n su y u K ./M 1.)
348
Seîvi boylum, ela gözlüm, çalık kaşlım,
aslanım
Vay guzum!
(K K .: Ayşe T., 4G, A vanos/N ğ.)
Dokuz ay on gün
Karnımda taşıdığım yavrum
Yuvam kuram dedim kuramadım
Boş beşiğinin yanma nasıl varam yavrum.
Kamımdayken nelere özendim
Okullara gitcek, askere gitcek
Devlete, millete yareyecek dedim özendim
Hep özencim kamımda kaldı yavrum.
(K K .: Sabahat Ö., 41, B anaz/U ş.)
Dünyasına doymadan
Baharına ermeden
Uçtu gitti yavrum.
(K K .: Dudu B„ 55, K ılcan K ./Uş.)
349
S en i on yılda buldum , bir g ü n d e yitirdim
K olum u kanadım ı kırdın yavrum
Bacıların ağasız kaldı yavrum . *
E led im beledim
Dokuz ay gezdirdim
T oprağa gönderdim .
( K K .: A n n u ğ Ç.. 50, A k ç a d a ğ /M l.)
E lim d e k irm en i
G ezerim g ü m ren i g ü m ren i
Başı tuvaletli
Gözü sürm eli ga ybettiğim yavrum nenni
oy!
N en çaltpda uyutam adım
K ucağım da b ü yütem ediğim
H avaslandığını giy d irem ediğim yavrum
n en n i oy!
Evim izin önü eb eg ü m eci
E b eg ü m ecin e dutarlar i m e d
Y a v ru m derd in n ey d i de
B ulam adın ilacı y avrum n en n i oy!
( K K .: B e lg iz a r K ., 55, Y z .)
351
Karyolasını yüksekçe kurdum,
Ninni söyleyerek yanına oturdum
İyi, kötü gü n ile dört yaşm a getirdim
F elek aldı yavrum u da elim den.
( K K .: K ezb an Y „ 60, G öynük K ./N ş.)
K u ru sö ğü t y erd e bitmez
B itse de kökünü tutmaz
B iri daha olur ama
O da onun y erin tutmaz.
( K K .: N azm iy e K „ 50, D ağ ıstan lı K ./C e y h a n /A d a .)
M elek yavrum k u ş g i b i u ç t u
Sabi kuşunu uçurdular
M elekler onu elim den aldılar.
( K K .: Ş erife Ş., 38, K ızılcasö ğ ü t K ./Ç iv ril/D z .)
352
Mevhibe’min kaşı kalem eğrisi
Mevhibeme dayanamam doğrusu.
353
N enni çaldım da uyusun diye
Hop ettim de büyüsün diye
N en dedim de uyutam adım
Güçcüciik yavrum u büyütem edim .
Olur m u böyle o lu r m u
Cem 3i cem se v u ru r m u
ö zca n Cem*siz kalır m ı?
( K K .: A y şe T., 46, A f.)
Yavrum , yavrum
Katıklı aş yediremedim
Güllü çorap giydiremedim
K ara topraklara verdim
Yavrum yavrum.
(K K .: H ay riy e U„ 40, Zile/To.)
355
Y a v ru m yavrum
S e fa ile büyütem edim
N inni çalıp uyutam adım
D ünya m uradına erdirem edim
Y a v ru m yavrum .
CKK.: F a d im e B ., 70, Ç r.)
Y a v ru m y a vru m yavrum
Canım çıka yavrum
B en oleydim yavrum
Oooy!... Y a v ru m yavrum .
(K K . : S e lm a Y ., 75, S a s k a r a K ./H a n a k /K r .)
Y a v ru m y a vru m yavrum
K u şla r g ib i uçan yavrum
C ennetlere g ö çen yavrum .
(Ş eb in k arah isar/G m .)
Y a v ru m u gö tü rd ü ler
D a r çu k u ra yatırdılar
A l vdlaya belediler
Y a v ru m y a v ru m yavrum .
(K K .: Güllü K., 75, S a n k a m ış/K r.)
356
Yüksek minareden attın kendini
Bilemedim içindeki kırk türlü derdini
Toktur toktur diye gezdirdim
Bulduramadım yavrum çareni.
(K K .: Fatm a Y., 60, Bozlanbaç K ./Çekerek/Yz.)
F. M A S A LLA R
H oroz M a s a lı
B ir varm ış, b ir yokm uş. D eve tellal iken, pire berber iken,
ben anam ın beşiğini tın g ır m ın g ır s a lla r iken tüyleri sarı, ibiği
kırm ızı bir h o ro zcu k varm ış.
358
Giderken, giderken bizim horozcuk bir düğün evine gelmiş,
içeri girerek ev s a h ib in e : «Şu koyunum şurda dursun, ben bi
raz gezeyim geleyim; sonra gelir alırım koyunumu» demiş. Ho
roz gittikten sonra' düğün evine birçok misafir gelmiş, ev sahibi
de koyunu keserek misafirlere İkram etmiş; ben deyim tandır
kebabı, sen de etli düğün pilavı...
359
Keçi İle Yavruları
m lz değilsin, annem izin eli beyazdı» dem işler. Kurt hemen değir
m enciye gitmiş, her tarafım una bulam ış, yeniden gelip kapıya
dayanm ış. Kapıyı çalıp, aynı sözleri söylem iş, sonra da una bs-
ienmiş elini gösterm iş. Bunu gören yavru lar kapıyı açm ışlar.
Kurt hemen içeri dalm ış. Y a vru lar korkularından oraya buraya
kaçışm aya başlam ışlar. Kurt bunların şaşkınlığından y a ra rla
n arak Engül ile M en g ü l’ü yemiş. D estegül bu a rad a bir fırsatını
bulup am b ara giderek saklanm ış. Kurt D esteg ü l’ü aram ış ta ra
mış am a bir türlü bulam am ış. S onra da karnı doygun, çıkıp g it
miş. K urt gidince D estegül saklandığı yerden çıkıp, kapıyı k a
pam ış. B ir süre sonra anne keçi otladığı yerden dönüp, kapıyı
360
ç a lm ış : «Engül’üm, Mengül'üm. Destsgül'üm, açın kapıyı, ben
geldim. Boynuzlarımla ot, memelerimle süt getirdim sîzlere» de
miş. Destegül kapıyı açmış yavaşça... Anne keçi kapıyı sadece
Destegül’ün açm asına şaşmış, hemen Engül ile Mengül’ün ne
rede olduklarını sormuş. Destegül de ağlayarak başlarına ge
lenleri anlatmış. Anne keçi olanı biteni anlayınca çok üzülmüş
ve demiş k i : «Bak kurt, ben de sana ne yapacağım.»
Miti
Bir varmış, bir yokmuş. Vakti zamanında bir karı koca var
mış. Bunların hiç çocukları olmuyormuş. Bir gün, bu işe bir ça- •
361
re bulmak için bir hocaya gitmişler. Hoca k a d ın a : «Bacaya
çık, başına kırk tane nohut saçıver» demiş. Kadın hocanın de
diğini yapmış. Bunun üzerine kadının yedi tane çocuğu olmuş.
Karı koca bu işe çok sevinm işler... Ç ocuklar giderek büyü
meye başlamışlar, evin içinde oynar, yaram azlık yaparlarmış. Bir
gün çocuklar öyle yaram azlık yapm ışlar ki, anneleri dayana
mamış «Allah hepinizin canını alsın!» demiş. Ve çocukların hep
si ölmemiş mi? Ölmüşler de, içlerinden en küçükleri, adı Miti
olan, küleğin arkasına saklanmış da, ölümden kurtulmuş.
(K K .: Zikriye K. 48 Şebinkarahisar/Gr.)
Beceriksiz Kadın
362
Kadın bakmış ki sirke şişesi boşalmış. Tavşanı m utfağın
orta yerine koyup, boşalan şişeyi doldurayım diye kilere inmiş.
T am sirke küpünün musluğunu açıp, şişeyi dolduracakm ış ki.
kulağına kedi sesleri gelm eye başlam ış. «Eyvah!» demiş, «lav-
şanı kediler kaptı!». Hemen yukarı fırlam ış ki, bir de ne görsün!
Tavşanın yerinde yeller esiyor. N e yapayım diye kara kara dü
şünürken, aklına sirke küpünün musluğunu a çık bıraktığı g el
miş. Kilere inmiş bakm ış ki, küpteki sirkenin hepsi yere akm ış.
Ben bunu nasıl tem izlerim diye düşünürken, aklına geçenlerde
kocasının eve getirdiği un gelm iş. Un çuvalını sırtladığı gibi, y e
re dökülen sirkenin üstüne boşaltm ış. Un sirkenin hepsini em
miş, ekşili, sirkeli bir ham ur olup çıkıverm iş. Kadın bu hamuru
alm ış, kedilerin köpeklerin önüne koymuş, koymuş am a, hiç
biri de yem em iş. O sırada sokaktan yoğurtçu geçiyorm uş. Bari
biraz yoğurt alayım da, akşam a onu yiyelim, diye düşünmüş.
Satıcı yoğurdu tartarken , kadın, a ğ ır çeksin diye kolundaki bi
lezikleri çıkarm ış, terazinin kefesine koymuş, koymuş am a, o ra
dan alm ayı unutmuş. Az sonra yine bir satıcı «çömlekçi!» diye
b ağıraraktan sokaktan geçiyorm uş. Kadın satıcıya s o rm u ş :
«Bunları neyle veriyorsun?» Satıcı d a : «Parayla» demiş. «Senin
para dediğin yuvarlak, sarı şeyler mi?» «Evet, on lar...» Kadın,
benim adam geçenlerde pazarda inek sattıydı, onun parasıyla
alayım , diye aklından geçirm iş. Bütün parayı verip, satıcıdan
çöm lek almış.
363
tıcının ne yano gittiğini sormuş karısına. «Ben satıcıyı aramaya
gidiyorum, sen de biraz bal, biraz ceviz al, kapıyı kilitle, ardım
dan yetiş» demiş.
364
ağaçdan inip haramilerin bıraktıklarını toplayıp, atlara yükleye
rek evlerine getirmişler. Ömürlerinin sonuna kadar da bolluk
içinde yaşamışlar.
Çok eskiden bekâr bir padişah varmış. Bir gün vezirini hu
zuruna çağırtarak «sana üç şey soracağım» demiş. «On gün içe
risinde cevap veremezsen bilki kafan gitti!» Veziri çaresiz boy
nunu bükmüş, asorun efendimiz» demiş. Padişah da sorm u ş:
«Dünyada en tatlı, en kokulu, en kuvvetli şey nedir?» Vezir evi
ne gitmiş,, üzgün üzgün düşünmeye boşalmış. Vezirin üç tane
kızı varmış. En büyüğü gelmiş, babasının üzüntüsünü öğren
mek istemiş. Babası da durumu anlatmış, fakat kızı aldırmayıp,
«ben de sandım ki, padişah seni istiyor kızım diyeceksin.» Or
tanca kızının da aynı şeyi düşündüğünü gören baba, küçük kı
zın «niye üzgünsün?» baba sorusuna cevap vermek istemez;
kızı üsteleyince, dayanam az, sıkıntısını söyler. Küçük kız baba
sına boşuna üzüldüğünü, bundan daha kolay birşeyin olmadığını
söyleyerek, padişahın babasından istediği cevabı v e rir:
365
Aradan epeyce zam an geçer, bir gün padişah değişik kıya
fetle halk arasında dolaşmaya başlar. Dükkanlara girip alış ve
rişi inceler. Derken, bu arada bir paçacı dükkanına girer, kimse
padişahı tanımaz. O rtadaki bir iskemleye oturur oturmaz, çat
diye dükkanın tabanından iki kapak açılır, o da pat diye karan
lık bir mahzene düşer. Kendine gelip de, çevresine bakındığın
da, bir kaç kişinin aynı biçimde buraya düştüğünü görür. Meğer
burası birtakım düzenbaz adam ların dükkanıymış. Hergün mah
zene düşenlerden birini keserek papa yapıp, müşterilerine satı-
yorlarmış.
366
sırtladıkları gibi, padişahın karısına götürüp gösterirler. Kadın
halıyı şöyle bir açıp, bir haftadır ortalıkta görünmeyen kocası
nın izini bulunca çok sevinir; «ben bu halıyı çok sevdim, az bek
leyin de istediğiniz yüz altını getireyim» diyerek İçeri girer, ko
ruyuculara haber verir, onlar da hemen paçacıları yakalarlar.
Padişah da, öteki zavallılar da böylece kurtulmuş olurlar. Paça
cıların hemen boyunları vurulur. Böylece padişah da hem karı
sının, hem de bir sanat bilmenin değerini anlamış olur.
(KK.: Zekiye A., 55, KorkutK./Mş.)
Sıçan bey bir gün bir düğün evine giderek hem karnını doyur
mak, hem de biraz yiyecek aşırarak eve getirmek ister. Kara
fatm a sıçan beyi izlerken bir at nalının açtığı çukurun İçindeki
suya düşer. Çabalar çırpınır bir türlü çıkam az suyun içinden.
Derken bir ayak sesi duyar ve şöyle d e r;
Atlılar atlılar
Takırtısı tatlılar
Düğün evine varilsiniz
367
Sıçan beye diyesiniz
Saçı uzun Selcan hatun
Boyu uzun m ercan hatun
Suya düştü gelsin kurtarsın.
Bunu duyan atlılardan biri düğün evine g ider ve kara ta t
manın söylediklerini iletir. D olapta yem ek yem ekte olan sıçan
bey yavaşça evden süzülüp, yola koyulur. F a k a t bu arada vakil
epeyce geçer. Kara tatm a öfkelenir, çıkışır kocasına. A raların
da şöyle bir konuşma g e ç e r :
der sıçan bey ve kara tatm ayı suya basa basa öldürür.
(K K .: Aniş D., 65, Deligazi K./Sv.)
B ir varm ış, bir yokmuş, iki kız kardeş vorm ış. Bunlardan
biri zengin, biri de yoksulmuş. Zenginin b ir oğlu, yoksulun da
bir kızı varm ış. Zengin olan onbeş yirmi günde bir yem ek a rtık
larını bir fayto n a binerek kardeşine götürürm üş.
368
miş. «Kime?» diye sorduklarında, «yoksul bir kızkcrdeşim vardı,
onun kızına» demiş. Bunu duyan herkes, sen zenginsin, o yok
sul, olur mu böyle şey diye onu ayıplamış. Bunun üzerine, bir
kaç gün sonra teyze yine yoksul yeğenine gitmiş, bir fırsatını
bulup kıza taktığı gerçek mücevherleri yalancılarıyla değiştir
miş. Fakat kız durumu anlamış ve başlamış ağlam aya... Ak
şam annesi babası gelmiş ki, kızlarının iki gözü iki çeşme. «Niye
ağlıyorsun?» diye sormuşlar. Kız d a : «Teyzem beni oğluna al
mayacak. Gündüz geldi, gerçek yüzükle elmasları aldı, yerlerine
yalancılarını taktı, gitti» demiş. Bunun üzerine kızın babası, ya
rın sabah namazından sonra önüme ilk kim çıkarsa kızımı ona
vereceğim demiş.
369
A şçılar, işçiler tutulm uş, bir istedikleri iki edilm em iş, a n a kız h a
nım hanım yaşam aya başlam ış, babasının da itibarı artm ış. K a
ranlık A d am yine k aran lıkta gelip, k ara n lık ta gidiyorm uş.
370
dan vazgeçem em .» Bunun üzerine kıza «gel bu işe razı ol, z a
ten sen K aranlık A dam ı tanım ıyorsun bile, yüzünü hiç görm e
mişsin ki» derler. K ız : Ben onu elinden tanırım» der. Derken kızı
bir perde arkasına alırlar, kız düğün evindeki herkesin elini te
ker te k e r tutar, fa k a t bu elerin hiç biri K aranlık A d am ’ınkine
benzem ez. G eriye kala kaİG bir tek adam kalır. Kız son bir umut
la bu eli tu ta r ki,am an ne güzel, K aranlık Adam 'ın eli değil mi!
M eğ e r K aranlık Adam ülkenin padişahıymış.
371
«bunnarı g atran d am ın a yatırın» dem iş «zabahleyin c!e sevks-
din gitsinler.» G ece yansı o lu n ca H ecen ile M eç en gatranı gara
m isyağı sanıp, b ir eyice üstlerine sürm üşler. O g ad a r çoh sür
m üşler ki, b irbirlerine yapışıp g alm ışlar. Z ab ah leyin hizm etçiler
bunnarı b irbirlerine yap ışık bulunca G ö n ü leraçan 'a haber ver
m işler. G ö n ü lleraçan coh çoh g ıza r em m e, elinden de bişey gel
m ez. B unnarı h am am a yollar, bir eyice yıhatır. Ondan sonra da
bu n nara bir heybe dolusu a ltın , elm as, gum aş, ayakkab ı, yiye
cek verir, evlerine gönderir.
372
de bunnarınan g am ım ızı doyurtıruh.» Yem iş içmiş, has murad-
larına erm işler. O n n ar erm iş m u radlarına, biz cıhalım kerevet
lerine.
IK K .: B e lg izar K., 55, Y z.)
373
to rto p y a p ış tı k a ld ı. H a y a tm a z o la yd ım . İç e ri g ird ile r, y a n a ğ ı
m ın şişini g ö rd ü le r, d o k to r ç a ğ ırd ıla r. D o k to r g e ld i, ç e n e m e bir
y u m ru k a ttı, e riğ i ç ık a rd ı a ğ z ım d a n . H o ş b eş, a ltı boş.
374
dizilmişler. «Atın üstünde et var!» diye biri bağırdı. «Et değil,
benim o» diye inledim. «Ne İşin v a r orada?» dediler. «Pastır
ma yiyeceğidim» dedim. «Hay Allah canını almasın, sofrada
yiyeydin ya!» dediler. «Utandım» dedim. Memed'in hatırını beş
paralık ettim.
375
E k ler
1. KAYNAK KİŞİ KÜPJYE DİZİNİ
377
A y şe A ., 74, 8, Ö Y , D B (Ç ıra k m a n K ./S m .)
A y şe A ., 30, 2, Ö Y , D B (G ü rs u /B rş .)
A y şe A ., 40, 3, L, 10 (İst.)
A yşe A., 30, 2, İO, D B (Y a şy e r K ./M ilas/M ğ.)
A y şe D., 75. 4, Ö Y . 55 (A m a.)
A y şe D., 36, 6, Ö Y , 30 (N aziIIi/A y .)
A y şe E ., 45, 3, İO, D B (S an d ık lı/A f.)
A y şe G., 37, 4, Ö Y (Z ile/T o.)
A y şe İ., 60., 6, Ö Y, D B (T u zlacık K ./S o rg u n /Y z .)
A y şe K ., 47, 4, DB (A k s a ra y /N ğ .)
A y şe K ., 55, 2, Ö Y , DB (Ö d em iş/İz.)
A y şe K .. 65, 3, Ö Y, 39 (Sm .)
A y şe K , 33, (U ş.)
A y şe N„ 50, 2, Ö Y , DB (L ap sek i/Ç k l.)
A y şe ö ., 44, 1, ÖY, 21 (T a v şa n lı/K ü .)
A y şe P., 46, 6, OO, DB (B u la m k /M ş.)
A y şe S., 50, 4, Ö Y , 40 (Özlconak B ./A v a n o s /N ş .)
A y şe S., 50, 3, Ö Y , O Y B , D B (S u su z K ./B u c a k /B rd .)
A y şe T., 47, 4, Ö Y , 15 (A f.)
A y şe T., 46, 3, Ö Y , DB (A v a n o s/N ş.)
A y şe T., 32, 2. Ö Y-O YB, D B (B e k ira la m K ./iç .)
A y şe V., 50, 7, Ö Y, D B (S ağ lık K ./G ö re le /G r .)
A y şe Y „ 55, 4, (A dı.)
A y şe Y ., 38, 3, İO, D B (G ebiz B ./S e r ik /A n t.)
A y şe Z„ 55, 0, Ö Y , D B (S aly o z K ./K e lk it/G m .)
A yten T., 42, 2, L, DB (Sm.)
3 7 B
Cahide G., 38, 2, ÖY, DB CLapseki/ÇkI.)
Cebrail A., 50, ÇV, ÖY, DB (Ç ıldır/K r.)
Cemile B., 46, 3 (Dz.)
Cemile E., 69 (Uş.)
Cemile K., 69, 6. ÖY-OYB, DB (İç.)
Cemile T., 94, 12, ÖY, DB (B ekiralam K ./İç.)
Cemile Ü., 50. ÖY, DB (Pehlivan K ./K rk.)
Cemile Y., 25, 3, İO, DB (Alcpmar K ./B artın /Z n .)
Cennet Y., 70, 3, ÖY, 28 (Krlc.)
Çevriye T., 35. 2, İO, 15 (Zile/To.)
379
E m in e E ., 48,
5, İO. DB (T a rs u s /İç .)
E m in e H ., 48,
Ç Y . 10, 30 (M a lk a ra /T k .)
E m in e G.. 79,
1, Ö Y , DB (B a rtın /Z n .)
E m in e G., Ç Y . IO. 2 (T ire /İz .)
35.
E m in e G-, 65,
3, İO, 4 0 (T r.)
E m in e H., 81.
7. Ö Y . D B (Ç r.)
E m in e K .. 48,
4, İO, 30 (Bil.)
E m in e K .. 43,
4, Ö Y , D B (Ç a m k te p e K ./P a z a r /R z .)
E m in e K .. 42,
3, Ö Y . D B (D eğirm en lik ız K ./B rs .)
E m in e K .. 43,
2, İO . 33 (T a v ş a n lı/K ü .)
E m in e K„ 60,
2, Ö Y , 45 (V ize/K rlc.)
Em ine Ö., 60,
3. Ö Y , D B fA la şe h ir/M n .)
Em ine Ö., 50,
3, İO, 30 (Mİ.)
E m in e Ö., 45,
5, Ö Y , D B (Z ile/T o .)
E m in e S., 35,
ÇV, Ö Y -O Y B , 20 (O rm a n lı K ./İn e cilc/T k .)
E m in e T., 42,
3, Ö Y , 24 (B rs.)
E m in e U ., 53,
2. İO, D B (K a r a y a k a B ./E r b a a /T o .)
E m in e U., 57,
ÇV, Ö Y , DB (B rs.)
E m in e V ., 45,
3, İO ,35 (A f.)
E m in e Y ., 8, İO, 8 (B artın /Z n .)
E n ise C., (D.), 25, (Ö vü nd ü k K ./îs k e n d e ru n /H a t.)
E rd in ç ö ., 8, İO (Y erk esik /M ğ.)
E s m a A ., 60, 4, Ö Y , D B (G ü n e şle r K ./A d a p a z a rı/S k .)
E s m a S., 55, 1, L, 30 (K c.)
380
F a tm a A., 31, ÇV, İO, DB (K orku teli/A n t.)
F a tm a B., 55, 3, İO, DB (Ba.)
F a tm a B„ 30, 3, ÖY, DB (H am u r/A ğ.)
F a tm a B., 55, 1, ÖY, 45 (V ize/K rk .)
F a tm a E., 65. 1, ÖY, DB CYaşyer K ./M ilas/M ğ J
F a tm a D., 45, G, (A kkuş/O r.)
F a tm a D., 60, ÖY, (Ay.]
F a tm a E., 08, 4, İO. DB (Bo.)
F a tm a E., 77, 3. ÖY, 20 (Iskiîlp/Ç r.)
F a tm a G„ 56, 4, ÖY, DB (A n tak y a/H at.)
F a tm a G„ 70, 3, ÖY. DB (B artm /Z n .)
Fatm a C-., 10, İO (Diközü K./M ihalıççık/Es.)
F a tm a G.,50, 5, İO, DB (Ereğli/K n.)
F a tm a G.,51, 1. Ö Y ,10 (H ozat/Tn.)
F a tm a G„ 70, 8. DB (M ağ ara K ./İç.)
F a tm a H.,40, 3, Ö Y-OYB, DB Clskilip/Çr.]
F a tm a K.,50, ÇV, Ö Y, 14 (A d ap azan /S k .)
F a tm a K„ 5B, 3, (B ayırk öy/Eil.)
F a tm a K., 59. 3, İO, 30 (İz.l
F a tm a K„ 54, 12, ÖY, DB (Bağlık K ./G ö rele/G r.)
F a tm a K„ 44, 6, İO, DB (Uş.)
F a tm a ö ., 40, 4, OO, DB (B o rçk a/A r.l
F a tm a Ö., 70, ÇV, Ö Y, 20 (H atunsuyıı K ./M l.)
F a tm a S., 72, ÇV, ÖY, 35 (O rm anlı K ./İn ecik /T k .)
F a tm a T., 63, 2, Ö Y (Ada.)
F a tm a T., 70, 7, ÖY, DB (B ek iralan ı K ./İç.)
F a tm a V., 45, 3, ÖY, DB (Bil.)
Fatm a Y., 60, 4, ÖY, DB (Bozlanbaç K ./Ç ek erek /Y z.)
Fatm a Y., 66, 4, Ö Y (Es.)
F a tm a Y ., 44. ÇV, İO, 5 (Sandıklı/A f.)
F a tm a Y., 43, ÖY. DB (Y en ice K ./B ozd oğan /A y.)
Fehim e V., 57, 2, ÖY, DB (Ezm.)
Fehim e Y „ 33, 2, İO, 23 (M ihalıççılc/Es.)
Ferd an a E., 70, 1. İO, DB (M alk ara/T k .)
Feride S., 40. 3, ÖY. DB (D allıca K ./E l.)
F erü ıa G., 47, 5, ÎO, 30 (A d ap azarı/Sk .)
F erih a Y., 36, İO, DB (Nğ.)
Feth iye B„ 45, 4, ÎO, 40 (Ü çp ın ar K ./Polatiı/A nlc.)
381
Fevziye A.. 54, 4, ÎO, DB (Ant.)
Fevziye M., 65, 2, Ö Y. DB (Brs.)
Fik ret T.. 33, 4. ÖY-OYB. DB (Dallıca K ./El.)
Fikri K . 5B, 4, OO. DB (A k saray/N ğ.)
Fikri Ş., 47, 3, L, (Pü lü m ü r/T nJ
Fikriye H„ 45, a, ÖY, 30 (Sv.)
Fikriye K., 31, 3, İO, DB (Tülmen K ./U r.)
Fitn at Ç., 70, 5, (Uzunköprü/Ed.)
Fü rüzan Ö„ 45, 3. OO, DB (M ilas/M ğ.)
382
<iiîTimimi T., 22, 1, İO, 5 (Yerkesik B./M ğ.)
Güzel Ç., 50, 4, ÖY, 41 (K eban/El.)
383
Hatice B., 35, 4, ÖY, DB (B ayat/Ç r.)
Hatice B,, 57, 3. (Dz.)
Hatice B„ 59, 20 (K aram an/K n.)
Hatice B., 69, 5, ÖY, DB (Şenyurt K ./Perşem be/O r.)
Hatice D., 60, 1, ÖY, DB (Bayat/Ç r.)
Hatice D., 60, 3, (Bayır K./Bil.)
Hatice D., 45, 4, OO, DB (Uzunköprü/Ed.)
Hatice Ç., 40, 5, ÖY, 30 (Gümüşhacılcöy/Ama.)
Hatice K„ 52, 6, ÖY, 25 (Barbuzu/M U
Hatice K„ 65, 3, ÖY, DB (Bil.)
Hatice K„ 45, ÇV, İO, 25 (Mİ.)
Hatice M., 10. İO, DB (İskilip/Çr.)
Hatice O., 48, 3, ÖY, DB (İncir K ./Fetlıiye/M ğ.)
Hatice S., 55, 5, ÖY, DB (Dallıca K./El.)
Hatice S., 41, 3, L, DB (Eminönü/İst.)
H atice S„ 76, (Uş.)
Hatice Ş., 60, 3, ÖY, DB (Süleoğlu K./Ed.)
Hatice T., 6, (Zile/To.)
Hatice Y., 50, 3, 10 (Dz.)
K ava A., 45. 5, İO, DB (Sarnıç K./Dursunbey/Ba.)
Hayriye A„ 70, (Korkut K./Mş.)
Hayriye E„ 65, 3, ÖY, DB (Ayancık/Sn.)
Hayriye E„ 46. 2, ÖY. DB (Mğ.)
Hayriye Ö„ 60, 3, İO, DB (Sn.)
Hayriye Ş., 45, 5, ÖY-OB, DB (Ezm.)
Hayriye U., 40, 1, ÖY (Zile/To.)
Hayriye Y., 32, 4, ÖY-OB, 25 (Ama.)
Hediye H., 48, ÇY. İO (Dz.)
Hesııa K„ 63, 4, ÖY, DB (Sv.)
Hesna T., 50, 5, ÖY, DB (Uş.)
Hidaye T„ 47, 3, İO, 14 (Mğ.)
Hikmet A„ 68, 4, ÖY, DB (Rz.)
Hilmi T., 31, DB (Bekiralanı K ./İç.)
Huriye Ç., 43, 4, ÖY, 20 (Suluova/Ama.)
Huriye N.. 42, 5, ÖY, DB (Bor/Nğ.)
Hürmüş D., 70, 3, ÖY, DB (Gr.)
Hüseyin K„ 72, 5, (Bayır K./Bil.)
Hüsniye E., 49, 3. ÖY, 21 (Mn.)
384
Hüsniye M., 47, İO, (H azinedar K ./D evrekâni/K s.)
385
Makbule D., 40, 6, İO, 30 (Toygar K./Nazilli/Ay.)
Makbule E., 52, 5, ÎO, 20 (Özkonak B./Avanos/Nş.)
Makbule Ö., 65, 7, ÖY, DB (Aydınlık K,/Tn.)
Makbule Ö„ 67, 0, ÖY, DB (Deligazi K./Sv.)
Makbule T., 37 (Ağ.)
Makbule S., 50, 2, ÖY, 36 (Ayışığı K ./Yayladağ/H at.)
Mebrure S., 45, 4, OO (Dz.)
Mefharet Y„ 42, ÖY-OYB, 12 (Ba.)
Mehet E., 75, 4 (Bayır K./Bil.)
Mehmet A., 50, 2, İO, DB (îç.)
Mehmet D., 60, 11, ÖY-OYB, DB (Kü.)
Mehmet K„ 34, 3. OO, DB (Vize/Krk.)
Mehmet K., 50, 5, İO, DB (Sankam ış/Kr.)
Mehmet Ö., 43, 5, ÖY-OYB, DB (Diközü K./M ihalıççık/Es.)
Mehmet T., 60, ÇV, İO, DB (Beypazarı/Ank.)
Melahat A., 33, 5, İO, DB (Hat.)
Melahat E., 42, 4, IO (Hazinedar K./Devrekani/Ks.)
Melahat O., 40, 2, DB (Bayburt/Gm.)
M elahat O., 37, İO, DB (Silifke'/lç.)
Melahat Y., 27, İO, 0 (Nazilli/Ay.)
Melek A., 46, 3, İO, 43 (İskenderun/Hat.)
Melek K., 55, 6, ÖY, DB (Sankamış/Kr.)
Melek K„ 55, 2, ÖY, (Hazinedar K./Devrekani/Ks.)
Meliha B„ 40, 2, ÖY, 27 (Kulu/Kn.)
Memduha D., 40, 4, İO, 12 (To.)
Meryem A., 70, 6, ÖY, DB (Akçadağ/Ml.)
Meryem A., 00, ÇV, İO, DB (Yaverviran K ./Sivrihisar/Es.)
Meryem Ö„ 46, 6, ÖY, 3 (Karabıyık K./Sarayönü/K n.)
Meryem S., 53. 8, ÖY, DB (Kurşunlu/Çkr.)
Mesnet G., 80, 2, ÖY, 15 (Ordu K./Sn.)
Meşkura, 85, ÇV, ÖY, DB (Yeşilören K./Am a.)
Methiye E ., 45, 5, L, DB (Mş.)
Mevlüde B., 30, 4, İO, DB (Merzifon/Ama.)
M iyasser A.. 51. 7, İO. DB (Zn.)
M ualla §.. 31, 3. L. DB (Tn.)
M ualla U., 43. 3, OO. 37 (İz.)
Muazzez D., 49, 8, ÎO, DB (A dapazan/Sk.)
Muhsiye A., 43, 5, ÖY, DB (Gürpmar/Vn.)
386
Mukaddes Ç., (D) (Kavalcyolıı K ./Ezc.)
Mümine A., 39, 2, 0 0 , 25 (A d ap azan/S k.)
M usa G„ 47, ÖY, 20 (D an p m ar K ./A d a.)
M ustafa B„ 12, 0 0 , DB (Îskilip/Çr.)
Mustafa E., 56. 3, OYV, 45 (Mn.)
M ustafa T., 6B, 7, ÖY-OYB, DB (Bekiralanı K ./îç.)
M uzaffer ö „ 56, 4, ÎO, 20 (Rz.)
M üjgan K., 30, 3, L, (Es.)
M ıikerrem B., 44, 4, ÎO, DB (Doydemir K ./Polatlı/A nk.)
M ûkerrem Ç., 34, 4, ÎO, DB (Cam idağı K./Rz.)
M ükerrem Ö., 40, 3, ÎO (Ceyhan/A da,)
M ükrüme Ö., 44, 6, ÖY, DB (Kaplıkaya K ./H arput/El.)
M ünevver A., 68, 4, ÎO, DB (Kü.)
M ünevver E., 45, ÇV, ÖY, 20 (Hatunsuyu K./Ml.)
Mürşide H., 52, 2 (Brs.)
Mürşide S., 20, OO, DB (Tire/İz.)
Mürşide U., 42, 3, ÖY, DB (Bayındır/îz.)
M ürvet A., 36, 2, ÎO, DB (Vize/K rk.)
M ürvet G.p 41, 5, ÎO, 30 (Karakuyu K ./Polatlı/A nk.)
M üşerref T., 45, 3, İO, DB (Bo.)
Müzeyyen Ç., 35, 3, ÖY-OYB (Uzunköprü/Ed.)
Müzeyyen K., 40, 3, ÖY, 19 (Af.)
387
Nazire Y„ 36, 4, İO, 20 (Keban/El.)
Nazire Y., 90, 2, ÖY, DB (Kelkit/Gm.)
Nazmi Ö.. 34, 3, 7 CTo.)
Nazmiye A., 35, ÇV, ÎO, DB (Yeşilören K./Ama.)
Nazmiye K.. 50, ÇV, ÖY-OB, DB (Dağıstanlı K./Ceyhan/Ada.)
Nazmiye O., 74. 2, ÖY, DB (Iskilip/Çr.)
Nazmiye Ö., 45, 4, ÖY. DB (Sm.) '
Nebahat D., 9, ÎO, 9 (Adapazarı/Sk.)
Nebahat D., 38, 6, ÖY, DB (Mucur/Krş.)
Necdet H.. 11, ÎO, DB (Uluborlu/Isp.)
Nedime Ç., 35, 5, ÖY, 8 (Nş.)
Neriman A., 24, 3, ÎO, DB (Dz.)
Neriman B„ 49, 4, ÎO, DB (Zn.)
Neımin Ç„ e, ÎO (Dz.)
Nermin Y„ 37, 2 , ÖY, DB (Bartın/Zn.)
Nesibe K„ 65, 7, ÖY, 40 (Saraylcöy/Dz.)
Nevin A , 34, 2, ÖY-OYB, 18 (Bartın/Zn.)
Nevin G., 35, 4, ÎO (Dere K./Acıpayam/Dz.)
Nezahat U., 45, 3, ÎO. 20 (Büyükbalkalı K./Bakırköy/İst.)
Nezihe G„ 38, 3, ÎO, DB (Keban/EU
Nezihe Ö., 40, 3, DB (Brd.)
Nilgûn A„ 10, İO (Dz.)
Nimet S., 38, 3, OO, DB (Alpagut K./Bo.)
Nurhan Ç. 24, Çv, ÎO, 20 (Ormanlı K./înecik/TIc 1
Nurhan H., 25, 1, ÎO, DB (Sv.)
Nuri E., 58 4. İO, DB (Uş.)
Nurigar Ç., 55, 6, İO, DB (Nğ.)
Nuriye A., 65. ÇV, ÖY, DB (Yeşilören K./Ama.)
Nuriye C., 57, 4, ÖY-OYB, DB (Kilis/Gaz.)
Nuriye Ç., 63, 3. ÖY, OB (Kâhta/Adı.)
368
Pakize T., 45, 7, ÖY-OYB, 26 (Şebinkarahisar/G r.)
Penbe B.. 61, 4, ÖY, 30 (Af,i
Perihan B„ 42, 3, ÎO, DB (Dz.)
Perihan. E., 41, S, İO, DB (Dz.)
Perihan Y , 30. 5, ÎO. DB (Şarkışla/Sv.)
389
Saffet Y., 64, 6, İO, DB (Adapazan/Sk.)
Sahire U., 39, İO. DB (Çimenli K ./Tr.)
Saime A., 40, 2, IO DB (Bozdoğan/Ay.)
Saime D., 40, ÇY, L, DB (Mn.)
Saime K„ 64, ÇV, ÖY, 9, (To.)
Saime Y., 75, 1, ÖY, 20 (Ceyhan/Ada.)
Sakine Y., 57, 7, ÖY, 50 (Gürpınar/Vn.)
Salih C., 64, 4, ÖY, DB (Ağ.)
Saliha T„ 5 (Zile/To.)
Sane O., 47, 5, İO, DB (Kn.)
Saniye D.; 60, 4, ÖY, DB (Adapazarı/Sk.)
Saniye Ö., 47, 2, İO, 28 (Göynük/Bo.)
Sare B„ 39, 6, ÖY, 22 (Pazar/Rz.)
Sati T.. 52, 1, ÖY.-OB. DB (Erkiiet K./Turhal/To.J
Sebahat A., 30, 1, OO, DB (Hat.)
Sebahat A., 38, 3, L, DB (Kü.)
Sebahat Ö„ 41, 4, İO (Banaz/Uş.)
Sedat E., 11, ÎO (Ödemiş/İz.)
Sedirye S., 55, 3, İO, DB (Bulanık/Mş.)
Seher A., 50, 4, ÎO, DB (Bandırma/Ba.)
Seher A., 52 (Korkut K./Mş.)
Seher Ç., 50, 10, ÖY, DB (Üngüt/Mr.)
Seher Ö.. 25. 1, İO, DB (Sv.)
Selçuk T., 32, 2, L, DB (Bekiralanı K./İç.)
Selime H., 59, 3, ÖY, DB (Kû.)
Selma G.. 5. ÖY-OYB, 40 (Aşağıkaymaz K./Gürpınar/Vn.)
Selma Y„ 75, 8, ÖY, DB (Saskara K ./H anak/K r.)
Selman Ü., 45, ı, ÖY, DB (Çırakman K./Sm.)
Semiha E., 45, 3, OYV, DB (Mn.)
Serdar S., 6 (Tn.)
Serpil K., 30, 2, L. 7 (Küre K./Ks.)
Sevim B„ 33. 3, İO, DB (Dy.)
Sevim D., 49, 5 (Akkuş/Or.)
Sevim Ü., 32, 3, ÖY, DB (Bozdoğan/Ay.)
Sevgi K., 40, 3, L, DB (Tr.)
Seyithanım A., 33. 2, ÖY, DB (Çubuk/Ahk.)
Seza A., 58, ÇY, OO. DB (Tk.)
Sıdıka E., 45, 0, DB (Yarm a B./Kn.)
390
Sıdıka K., 55, 8, ÖY, DB (U r.)
Sıdıka Y ., 48, 4, ÖY, DB (K aym azyaylası K ./Es.)
Sudiye ö .. 85, 5, DB (B ayburt/G m .)
Su n a Ç., 37, lO. 17 (A k çaab at/T r.)
Süleyman T., 75, 7, ÖY, 50 (Köle K./Eleşkirt/Ağ.)
Süleyman S„ 79 (Uş.)
391
Ülfet Ö., 39, ÇV, İO, DB (Ulukent K ./Arhavi/Ar.)
Ümmü D., 47, 4, ÖY, DB (Altpmar K./Bartın/Zn.)
392
Zekiye K., 50, ÇY, L, 2 0 (Sarnıç K ./D ursunbey/Ba.)
Zeliha B.. 60, 4, ÖY, DB (Y a rm a B./Kn.)
Zeliha G„ 75, ÖY, 60 (Diközü K ./M ihalıççık/Es.)
Zeliha T.. 56, 4, ÖY, 38 (K eban/El.)
Zikriye K., 49, 5, ÖY. DB (Şebinkarahisar/G r.)
Ziynet G., 80, 3, ÖY-OYB, DB (Sim av/K ü.)
Zölıre A., 45, 5, İO, DB (Gm.)
Zübeyde G„ 42, 2 , ÖY, DB (A şafık aym az K ./G ü rp m ar/V n .)
393
II. YER ADLARI D İZİN İ
A Bağlama K./Nğ.
Banaz/Uş.
Ada. Bandırma/Ba.
Adapazan/Sk. Barbuzu B./Ml.
Adi. Bartın/Zn.
Af. Bayat/Çr.
Ağ. Bayburt/Gm.
Akçaabat/Tr. Baymdır/îz.
Akçadağ/Ml. Bayır K./Bil.
Aldcuş/Or. Bekiralam K ./lç.
Akpmar K./Bartın/Zn. Beypazan/Ank.
Aksaray/Nğ: Biga/Çkl.
Alaşehir/Mn. BU.
Alpagut K./Bo. Bo.
Ama. Bolvadin/Af.
Ank. Bor/Nğ.
Ant. Borçka/Ar.
Antakya/Hat. Bozdoğan/Ay.
Asbuğa K./Sarıkamış/Kr. BozİEinbaç K./Çekerek/Yz.
AşağıkaymazK./Gürpınar/Vn. Brd.
Avanos/Nş. Brs.
Ay. Bulanık/Mş.
Ayancık/Sn. Büğüdüz K./Ank.
Aydınlık K./Tn.
Büyûkhalkalı K./Bakırköy/İst.
Ayışığı K./Yayladağ/Hat.
B C
395
c Es.
Eze.
Çakalü K./Kilis/Gaz. Ezm.
Çamlıtepe K ./Pazar/R z.
Çıldır/Kr.
Çırakman K./Sm .
G
Çimenli K./Tr.
Gaz.
Çaylcenan K./Korkuteli/Ant.
Gegiz B./Serik/A nt.
Çkl.
Gm.
Çr-
Gölcûk/Kc.
Çubuk/Ank.
Gölcüğez K ./Hasankale/Ezm .
Gölpazan/Bil.
D
Gömeç K./Ky.
Dağıstanlı K ./Ceyhan/Ada. Göynük K ./Avanos/N ğ.
Dallıca K./El. Göynülc/Bo.
Damlıca K./Çıldır/Kr.
Gr.
D anpm ar K./Ada.
Dazkırı/Af. Gûmüşahactköy/ Ama.
Deligazi K./Sv. Güneşler K./Adapazan/Slc.
Değirmenlilcız K ./Brs. Gürpınar/Vn.
Değiş K ./K aram an/K n. Gürsu/Brs.
Dere K./Acıpayam /Dz.
Devrekâni/Ks.
Diközû K./M ihalıççık/Es. H
Doydemir K./Polatlı/Ank.
H acıbaınza B./Ç r.
Düzce/Bo.
Dy. Halilbeyoğlu K./Devrek/Zn.
Dz. H am ur/Ağ.
Hat.
E Hatunsuyu K./M1.
Hazinedar K./Devrelcâni/Ks.
Ed>
EL
Emlnönû/İst. I
Erbaa/To.
Ereğll/Kn. Isp.
Erkilet K./Turhal/To. İst.
396
i Kulu/Kn.
Kurşunlu/Çkr.
İç Kü.
tmamoğlu K./A da.
încldere K ./Y o m ra/T r.
în cir K ./Fethiye/M ğ. L
Înecik/Tk.
Iskenderun/H at. Lapseki/Çkl.
İskilip/Çr.
İz. M
M ağara K ./lç.
K
M alkara/Tk.
K abaçalı K ./K iğı/Bn. Maşulciye K ./K c.
K âhta/A dı. M erzifon/A m a.
K aplıkaya K ./H arp u t/E l. Midyat/Md.
K araağaç/Isp .
M ihabççık/Es.
K arabıyık K ./Sarayönü/K n.
M ilas/M ğ.
K arakuyu K ./Polatlı/A nk.
K aram an/K n . Mİ.
K arayalca B ./E rb aa/T o . Mu.
K aya K ./Fethiye/M ğ. Mr.
Kavakyolu K ./Ezc. Mş.
K aym azyaylası K /E s .
M ucur/K rş.
K c.
K eban/El.
Keçiborlu/Isp. N
Kelkit/Gm .
K ılcan K ./U ş .. Nazilli/Ay.
Kızılcasöğüt K./Çivril/D z. Nğ.
K ilis/Gaz. Nş.
Kn.
K orkut K./M ş.
O
K orkuteli/A nt.
Köle K ./Eleşkirt/A ğ. Or.
Krk. Ordu K./Sn.
Krş. Ormanlı K./İnecik/Tlc.
ö Sv.
Sorgun/Yz.
Ûdemiş/lz. Suluova/ Ama.
övündük K./îskenderun/Hat. Susuz K./Bucak/Brd.
Özltonak B./Avanos/Nş. Süleoğlu K./Ed.
P
ş
Pazar/Rz. Şarkışla/Sv.
Pehlivanköy B./Krk. Şaturoğlu K./M ucur/Krş.
Pelit K./Burhaniye/Ba.
Şebinkarahisar/Gr.
Pervari/Sr. Şenyurt K./Perşembe/Or.
Pınarbaşı/Ky.
Polatlı/Ank.
Pülümür/Tn. T
Tavşanlı/Kü.
R Tavuklar K./Hozat/Tn.
Tarsus/lç.
Rz.
Tefenni/Brd.
Tire/îz.
S Tk.
Tn.
Sağlık K /G örele/G r.
To.
Salihli/Mn.
Toygar K./Nazilli/Ay.
Salyoz K./Kellcit/Gm.
Tr.
Sandıklı/Af.
Tıımarlı K./Çkr.
Sarayköy/Dz.
Sankamış/Kr. Tuzlacık K./Sorgun/Yz.
Sarnıç K./Dursunbey/Ba. Tülmen K./Ur.
Saskara K../Hanak/Kr.
Sılbıs K./Ezc. U
Sırataşlar K./Halfeti/Ur.
Silifke/îç. Ulukent K./Arhavi/Ar.
SiHe B./Kn.
Uluborlu/Isp.
Simav/Kü.
Sivrihisar/Es. Ur.
Sm. Uş.
Sn. Uzunköprü/Ed.
398
ü Yaverviran K./Sivrihisar/Es.
YenicB K./Bozdoğan/Ay.
Üçpmar K./Polatlı/Ank. Yerkesik B./Mğ.
Üngût K./Mr. Yeşil ören K./Ama.
Yiğitler B./Bayramiç/Çkl.
V Yukansallıpmar K./Sarıka-
mış/Kr.
Vize/Krk. Yuva K./Kınkkale/Ank.
Vn. Yz.
Y Z
399
III. SO RU KAĞIDI Ö R N EĞ İ
401
olm am alarına; elden geldiğince derleyicilerin a k ra b a ve y a
kınları arasından ve çocu klarla ilgili âdetleri, töreleri, uy
g u lam aları bilen «görmüş ve geçirmiş» kim selerden — ge
nellikle çocuk anası ve babası kim selerden— seçilmesine
özen gösterilecektir. (Sünnet, eğitim , askere gitm e ile ilgili
sorular kadınlarla birlikte erkeklere; çocuk oyunları ise
oyun yaşındaki çocuklara sorulm alıdır).
402
başka neler vardır?) sorularını kaynak kişilerden mutlaka
sormalı ve aldığı cevaplan yazmalıdır.
SORULAR
I. DOĞUM ÖNCESİ
403
6. Oğlan doğurmak istiyen kadın ne gibi um arlara başvu
rur?
405
10 Çocuğun; a) elbisesine, b) başlığına, c) ayakkabısına,
ç) beşiğine, d) kundağına, e) oturağına, f) em ziğine...
bulunduğunuz yerde ne gibi yerel a d lar verilir?
A. ÇOCUK GÖRM E
B. YAŞ GÜNÜ
406
C. DİŞ HEDİĞİ (BUĞDAYI)
407
D. BEŞİK KERTME
E. SÜNNET
408
6. Çocuğun ya da çocukların süneden sonra yatacak
ları oda, yatak nasıl hazırlanır, süslenir?
F. ASKERE UĞURLAM A
409
2. Çocukların doğdukları gün, ay ve mevsimlere göre
huyları, gelecekteki işleri, mutlu ya da mutsuz olacak
ları tahmin edilir mi? Bunun böyle olacağına inanılır
mı?
A. KIRK BASMASI
B. NAZAR DEĞMESİ
A. ERGİNLİK
C. CEZALANDIRMA
Ç. KORKUTMA
412
2. Bulunduğunuz yerde oynanan birkaç oyunu anlatır ya
do oynar mısınız? (Ayrıntılı olarak anlatılacak).
413