You are on page 1of 9

MEHMED V

rışmazdı. Anayasanın padişaha tanıdığı Örik, "Meşrutiyetin ilk Padişahı", Tasvir, İstan ­ devletin şeref ve haysiyetine yakışır bir
yetkileri dahi kullanmak istemezdi. Bu bul 23 Mart 1948; a.mlf .. "5. Sultan Mehrned'e
barış istediğini, vatanın çok kıymetli yer-
Aid Hatıralar", a.e., 30 Nisan 1948; a.mlf., "5.
konuda kendisini eleştirenlere, "Meşru­ Sultan Mehmed İçin Son Sözler", a .e., 17 Ma- lerinin işgal edilmediğini. ordunun kahra-
tiyet idaresinde ben her işe karışacaksam yıs 1948; "Balkan Harbi Arefesinde Sultan Re- manca başladığı görevini şeretle tamam-
biraderin suçu ne idi?" diye cevap verirdi şad'ın Rumeli Seyahati", Hayat Tarih Mecmu- Iayacağı inancında o lduğunu söyledi. Pa-
(Danişmend, IV. 440). Fırkacılığı ve bilhas- ası, lll/2 (26), İstanbul 1967, s. 26-31; Enver dişaha bir telgraf gönderen Mustafa Ke-
Ziya Karai, "Mehmed V", İA, VII, 557 -562; A. J.
sa İttihatçılar'ı sevmediği halde silik ve mal Paşa. hükümeti Ahmed izzet Paşa'­
Mango, "Mel:ıemmed V Res.had", Ef2 [İng.), VI,
ürkek şahsiyeti sert sürtüşmelerin yaşan­ 983-984; İsmet Parmaksızoğlu, "Reşad, V. nın kurmasını ve kendisinin de Harbiye
masın ı önledi. Saltanatının büyük kısmı Sultan Mehmed", TA, XXVII, 289-291. nazırı yapılmasını istedi. Padişah da hü-
tamamen İttihatçılar'ın kontrolü altında kümeti kurma görevini yaveri Ahmed İz­
Wiiil CEVDET KüçüK
geçti. İttihatçılar'a boyun eğmesini eleş­ zet Paşa'ya verdi ( 14 Ekim 1918). Harbi-
tireniere de saltanatın bekası için böyle ye nazırlığını kendi üzerine alan Ahmed
davranmak zorunda kaldığını. aksi halde MEHMED VI izzet Paşa, kabineye Mustafa Kemal Pa-
ittihatçılar'ın cumhuriyet ilan edecekle- ( ~) şa'nın grubundan Rauf (Orbay) ve Fethi
rini söylüyordu (Mufassal Osmanlı Tarihi, (Okyar) beyleri de aldı. Padişah mütare-
(1861-1926)
VI, 3570). Siyasi eğitim ve tecrübeden ke heyetinin başına eniştesi Damad Fe-
yoksun olduğu için dinamik ve anarşik Son Osmanlı padişahı rid Paşa'yı getirmek istiyordu. Sadrazam
bir siyasi hayatın hakemi rolünü oynaya- (1918-1922). buna karşı çıktı ve Bahriye Nazırı Rauf
L
madı. Onun dönemi Osmanlı Devleti'nin Bey'in başkanlığındaki Türk heyeti Mond-
devamını sağlamak için yapılan son de- 4 Ocak 1861'de Daimabahçe Sarayı'nda ros Mütarekesi'ni imzaladı (30 Ekim).
.neme oldu ve bu deneme devletin dağıl­ doğdu. Babası Sultan Abdülmecid, annesi Saltanatının daha dördüncü ayını bile
masıyla son buldu. Bunun yanında milli Gülistü Kadınefendi'dir. Altı aylıkken ba- doldurmadan zor duruma düşen VI. Meh-
birlik ve demokrasi fikri gelişti. Eğitim­ bası. dört yaşında iken annesi öldüğün­
med zaman kazanmaya çalıştı . Devletin
de, hukukta ve sosyal alanda önemli re- den üvey annesi Şayeste Hanım tarafın­ içinde bulunduğu durumdan kurtulabil-
formlar yapılarak milli Türk devletinin dan büyütüldü. Özel hocalardan ders ala- mesinin ancak İngiltere ve Fransa'nın ka-
temelleri atıldı. rak ve Fatih Medresesi'nde verilen bazı zanılmasıyla mümkün olabileceğine inan-
B İ BLİYOGRAFYA : derslere devam ederek kendini yetiştir­ dığından İngiliz dostluğu ve Fransız ya-
Meclis-i A 'yan Zabıt Cerldesi, c. !, Devre 3, di. Ağabeyi ll. Abdülhamid'in hediye et- kınlığı politikasını benimsedi. İtilaf dev-
İçtima 1, Ankara 1989, tür. yer.; Meclis-i Meb'ü- tiği Çengelköy'deki köşke yerleşti ve pa-
letleri ısrarla savaş suçlularının cezalan-
san Zabıt Ceridesi, c. !-lll, Vll, Devre 1 ve 3, içti· dişah oluncaya kadar burada yaşadı. Ve-
dırılmalarını istiyorlardı. Padişaha göre
ma 1, 2, 3 ve 4, Ankara 1991, tür. yer.; Ruşen
liaht Yusuf izzeddin Efendi'nin intiharı
Eşref [Ünaydın]. İki Saltanat Arasında, İstanbul bu suçlar ne ölçüde İttihatçılar'ın sırtına
1334, s. 5-23; Mehmed Selahaddin, Bildikle- üzerine (1 Şubat 1916) resmen Osman- yüklenirse o ölçüde İtilaf devletlerinin gö-
rim, Kahire 1334, tür.yer.; Lütfi Simav!, Os- lı tahtının varisi ilan edildi. Avusturya-
zünde temize çıkılabilir. böylece Osmanlı
manlı Sarayının Son Günleri [İstanbul ı340), Macaristan imparatorunun cenazesinde Devleti için şartl arı daha hafif bir barış
[s.nşr. Şemsettin Kutlu), İstanbul, ts. (Hürriyet ( 1916) ve Alman imparatorunun dave-
Yayınları).s. 15-369; Mahmud Muhtar, Maziye antiaşması yapılabilirdi. İttihat ve Terakki
tinde ( 191 7) padişahı temsil etti. Sultan Partisi ileri gelenlerinin gizlice yurt dışına
Bir N azar [İstanbul ı34ı), [s. nşr. Erol Kılınç),
İstanbul 1999, s. 125-266; Halid Ziya Uşaklıgil, Mehmed Heşad vefat edince (3 Temmuz kaçmasına (2/3 Kasım gecesi) göz yum-
Saray ve Ötesi, İstanbul 1940-41,1-111, tür.yer.; ı 918) VI. Mehmed adıyla tahta çıkarıldı.
ctuğu ileri sürülen ve İttihatçılar'ın deva-
İbnülem in, Son Sadrıazamlar; 1-lV, tür.yer.; Ali Ancak daha çok Sultan Vahdeddin (VahT- mı gibi görülen bir hükümetle İstanbul'a
Fuat Türkgeldi, Görüp İşittiklerim[Ankara ı 949). deddin) olarak anıldı.
Ankara 1984, s. 33-137; Yusuf Hikmet Bayur, gelmeye hazırlanan İtilaf devletleri tem-
Türk İnkılabı Tarihi, Ankara 1943-67, 11/1-4, Milli Meclis huzurunda yemin ettikten silcilerinin karşılanmasını uygun görme-
tür. yer.; 111/1-4, tür. yer.; Cemi! Topuzlu, İstibdat­ sonra Talat Paşa hükümetini görevinde diğinden ittihatçı nazırıarın değiştirilme­
Meşrutiyet- Cumhuriyet Devirlerinde 80 Yıllık bırakan VI. Mehmed ilk iş olarak sarayda sini istedi. Padişahın bu müdahalesini
Hatıra/arım [İstanbul ı95ı), İstan bul 1994, s.
özel bir kurmay teşkilatı kurup savaşı bu- anayasaya aykırı bulan Ahmed izzet Paşa
141-148, 175-180; TarıkZafer'llınaya, Türki-
ye'de Siyasal Partiler [İstanbul ı952), İstanbul
radan izledi. Kıtlık ve pahalılıkla mücade- hükümeti toptan istifa etti (8 Kasım) .
1989, lll, 35-135; Danişmend, Kronoloji, IV, le edileceğini açıkladı. Ayrıca savaş alanı VI. Mehmed, yetmiş üç yaşındaki dünü-
380-440, 520-525, 557 -560; Mu{assal Osmanlı dışındaki sıkıyönetim mahkemelerinin
rü Tevfik Paşa'ya tarafsız kişilerden yeni
Tarihi, İstanbul 1963, VI, 3424-3570; Feroz Ah- kaldırılmasını istemesi halk arasında
mad, ittihad ve Terakki: 1908-1914(trc. Nu- bir hükümet kurdurdu. İki gün sonra da
memnuniyet uyandırdı. Ancak savaş iyi altmış gemiden oluşan İtilaf devletleri
ran Ülken), İstanbul 1971, tür.yer.; Meserret Di-
riöz, "Gazel-i Hümayün ve Thhmisleri", Birinci gitmiyordu. Filistin ve Suriye elden çık­ donanınası büyük gövde gösterileriyle İs­
Mi lif Türkoloji Kongresi: 6-9 Şubat 1978, İstan­ mış. Anadolu tehdit altına girmişti. Pa-
tanbul'a geldi (ı 3 Kasım). Tevfik Paşa hü-
bul 1980, s. 105-114; Mevlüt Çelebi, Sultan Re- dişahın fahrl yaveri unvanı verilmiş olan
kümetinin meclisten güven oyu almasın­
şad'ın Rumeli Seyahati, İzmir 1999, tür. yer.; Mustafa Kemal Paşa padişaha çektiği
Cüneyt Ölçer, Sultan Mehmed Reşad ve Sultan dan sonra basma bir demeç veren padi-
telgrafta barıştan başka yapılacak bir şey şah , savaş sırasında yaşananların sorum-
Mehmed Vahdeddin Dönemi Osmanlı Madeni
kalmadığını bildirdi (7 Ekim 1918).
Paraları, İstanbul, ts. [Yenilik Basımevi), s . 1- luluğunun halka değil İttihat ve Terakki
53; Takvim-i Vekayi', sy. 390, İstanbul 1325, s. Padişah İttihatçı hükümetin istifasını yönetimine ait olduğunu. İngiltere ile
5; "Sultan Mehmed Reşad'ın Nutuk'u", SM, lll/ istedi ve Ahmed Tevfik Paşa'yı hükümeti dostl uğun devamı için bütün gücüyle ça-
63 ( ı325). s . 161-162; Mehmed Reşad , "Beyan-
name-i Hümayun", SR, lX/215 [1328), s. 139; kurmakla görevlendirdi. Meclisin yeni ya- lışacağını bildirdi. Hükümetten de İtti­
a.mlf., "Vesaik-i Tilr!hiyye, Muhtariyet Ferma- sama yılını açış nutkunda Wilson pren- hatçılar'ı yargılamak üzere hemen olağan
nı", a.e., lX/216 (ı328), s. 158-159; Nahid Sırrı siplerine göre barış için başvurulduğunu, üstü bir mahkeme kurulmasını istedi.

422
MEH MED VI

Hükümet de "Divan-ı Harb-i Örfi"lerin ku- Bey'in hapishaneden kaçması (25 Ocak)
rulmasına karar verdi. Meclis-i Meb'O- İngilizler'in baskılarının artmasına sebep
san, anayasaya göre olağan üstü mahke- oldu. Daha önce Dahiliye Nazırı İzzet Bey
me kurma yetkisinin kendilerine ait oldu- tarafından İngilizler' e verilen altmış kişi­
ğunu ileri sürerek karşı çıktı. Bunun üze- lik listenin otuzu tutuklandı. İngilizler yir-
rine VI. Mehmed, bu olağan üstü dönem- mi üç kişinin kendilerine teslim edilme-
den parlamenter sistemle çıkılabileceği­ sini istediler.
ne inanmadığından anayasanın kendisine Bu sırada İstanbul'a gelen Fransız Ge-
verdiği yetkiye dayanarak Meclis-i Meb- nerali d'Esperey, padişahın ve hükümeti-
'Osan'ı feshetti (2 1 Aralık 19 18). Anaya- nin oyalamalarından yakmarak bir tabur
saya göre dört ay içinde yenilenmesi ge- askerle saraya gidip istediklerini yaptır­
reken seçimleri de ülkenin işgal altında makla tehdit etti. Sadrazaını ziyaret et-
olduğu gerekçesiyle barıştan sonraya er- meden onu elçiliğe çağırdı . Türkiye'yi sa-
teledi. Onun mutlakiyete yönelmesinde vaşa sokanlar hakkında sert uygulamaya
dış gelişmelerin de etkisi büyüktü. Müt- girişilmediği takdirde Osmanlı Devleti'ne
tefiklerinden Bulgaristan kralı oğlu lehi- dair verilecek kararın ağır olacağını söyle-
ne tahtını terketmişti. Alman imparato- di. Hükümet ise İngilizler'in teslimini is-
ru tahtından feragat etmiş ve Cumhuri- tediği yirmi üç kişiyi veremeyeceğini bil-
yet kurulmuştu . Avusturya- Macaristan dirdi. Fransızlar tutuklanmasını istedik-
VI. Mehmed
imparatoru da tahttan çekildiği için Avus- leri otuz altı kişilik bir listeyi hükümete
turya ve Macaristan cumhuriyetleri or- verdiler. İtilaf devletleriyle anlaşabilecek
taya çıkmıştı. Padişahın korkusu İstan­ bir hükümet kurmak isteyen padişah. Ba-
bul'un elden çıkması, hilafet ve saltana- bıali'ye gönderdiği tezkerede hükümetin
tın kaldırılması idi. Gayri resmi temas- üç buçuk aydır bir şey yapamamasından
larla İ ngilizler'in dostluğun u ve desteğini şikayet etti. Padişahın sert üsiObu karşı­ me yetkisine sahipti. Ayrıca yetkileri sa-
sağ lamak istedi. İstanbul'daki İngiliz tem- sında Tevfik Paşa istifa etti ve Damad Fe- dece Dokuzuncu Ordu bölgesiyle sın ı rlı ol-
silcilerinin raporlarında ifade edildiğine ri d Paşa sactarete getirildi (4 Mart 1919). mayıp bütün Anadolu'yu kapsıyordu. Pa-
göre İngiltere'den Türkiye'nin yönetimine Hürriyet ve İtilaf Fırkası mensupların­ dişah. İzmir'in işgali üzerine istifa eden
el koymasını bile talep etmişti. İngiliz­ dan oluşan yeni hükümet, eski sadrazam- Damad Ferid'e ikinci hükümetini kurdur-
ler'in İttihatçılar konusundaki baskılarına lardan Said Halim Paşa dahil İttihat ve du ( 19 Mayıs). Milli galeyanı teskin etmek
karşı İttihatçılar'dan kendisinin de çok Terakki'nin ileri gelenlerini tutukladı . Bo- için partilere ve saraya bağlı olmayan,
çektiğini, İttihat ve Terakki'ye karşı elin- ğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey'in yargı ­ milliyetçi ve namuslu tanınan on kişi ka-
den geleni yapacağını, İngilizler'in istediği lanması hemen sonuçlandırıldı ve idam bineye sandalyesiz nazır olarak alındı. Hü-
kişileri tutuklatıp yargılamaya hazır oldu- cezası şeyhülislamın fetvası, padişahın kümet tutuklu bulunan yirmi üç milliyet-
ğunu. ancak bir ihtilal sonucu tahtından, kararı imzalamasıyla Beyazıt Meydanı ' n­ çiyi serbest bıraktı. Daha önce İttihatçı­
hatta hayatından olmaktan korktuğunu, da infaz edildi. Türk halkının "milli şehid " lar'ın tutuklanması durdurulmuş ve yar-
bütün müttefiklerle dost olmayı arzu et- unvanını verdiği Kemal Bey'in naaşının gılanmaları ertelenmişti. Padişahın sa-
tiğini ve İngiltere'den yardım beklediğini üniversite öğrencilerinin elleri üzerinde rayda topladığı saltanat şOrasında (26
bildiriyordu. Elinde iki silahı bulunduğu­ bayrağa sarılı olarak taşınması İtilaf dev- Mayıs) konuşanların tamamı, tam bağım­
nu. bunlardan birinin hilafet, diğerinin letlerinin sertleşmesine sebep oldu. Te- sıziiğı ve acilen bir millet şOrası kurularak
İngiltere'nin yardımı olduğunu söyleyen laşa kapılan sadrazam padişahın ve ken - milletin mukadderatının bu olağan üstü
padişah, İngiltere'nin kendisinin hilafet disinin tek ümitlerinin Allah'tan sonra İn­ şuraya havale edilmesini savundu. Bun-
sahipfiğini desteklemeye niyeti olup ol- giltere olduğunu söylüyordu. Buna rağ­ dan rahatsız olan İtilaf devletleri, Bekir
madığını öğrenmek istiyordu. men Babıali'nin Paris Konferansı'na tem- Ağa Bölüğü'ndeki altmış yedi tutukluyu

Padişah, hükümetten İttihat ve Terak- silci gönderme isteği reddedildiği gibi Malta'ya sürdüler (27 Mayıs). Müttefik-
ki'ye sempati duyan üyelerin çıkarılması padişahın konuyu bir yetkiliyle görüşme lerin hükümeti Paris Konferansı'na da-
için Tevfik Paşa'yı istifa ettirerek yeniden isteği de geri çevrildi. İtilaf devletleri hü- vet etmesi üzerine İttihatçılar'ın yargı­
hükümeti kurmakla görevlendirdi (ı 3 kümetin her işine müdahale ediyordu . lanmasına ve tutuklanmasına yeniden

Ocak 1919). İkinci Tevfik Paşa hükümeti Öte yandan padişah, Anadolu ve Rume- başlandı. Konferansa katılacak kişileri

onun çizgisine yakın isimlerden oluşuyor­ li'ye şehzadelerin başkanlığında gönder- bizzat belirleyen padişah Damad Ferid
diği nasihat heyetleriyle halkı sakinleştir­ Paşa'ya pek güvenınediği için Tevfik Pa-
du. Padişah. tutuklamalara girişıneden
meye çalışıyordu . şa'yı da heyete dahil etti.
önce Damad Ferid Paşa'yı İngiliz Yüksek
Komiserliği'ne gönderip İttihatçılar'ı ce- İtilaf devletleri, asayişin sağlanması için Yunan işgaline karşı Müdafaa-i Hukuk
zalandırmaya niyetli olduğunu, daha güç- subayların Anadolu'daki birliklerin başı­ cemiyetlerinin başlattığı silahlı direniş
lü bir hükümet kurmayı düşündüğünü. na tayinine izin verdiler. Mustafa Kemal giderek yayılıyordu. İngilizler milli akım­
fakat doğması muhtemel tepkiden çekin- Paşa da Dokuzuncu Ordu müfettişliğine ların gerisinde İttihatçı ideolojinin oldu-
diğini , bu durumda İngilizler'in tepkisinin tayin edildi (30 Nisan) . Görevi İngilizler'in ğunu iddia ediyor, padişaha ve hüküme-
ne olacağını öğrenmek istediğini bildirdi. şikayet ettikleri asayişi sağlamaktı. An- te baskı yaparak Mustafa Kemal'in geri
İngilizler herhangi bir bağlantıya girmek- cak kendisine verilen talimatnameye gö- getirilmesini istiyorlardı. Bu sırada padi-
ten kaçındılar. Diyarbekir eski valisi Reşid re mülki ve idari personele de emir ver- şahın oturduğu Yıldız Sarayı'nda büyük

423
MEHMED VI

bir yangın çıktı (8 Haziran). Bütün eşyala­ me gayreti içine girdi. Amiral Calthorp'a mak istediyse de başaramadı. Mustafa
rı yanan ve canını zor kurtaran padişah. özel bir haber göndererek (8 Temmuz), Kemal ile padişah arasına Meta aşılmaz
"Milletimin ocağ ı yanıyor, ben onu düşü­ Aydın 'ı mezbahaya çeviren Yunan me- bir duvar örüldü. Kuva-yi Milliye "meşrü"
nüyorum; kendi evim yanmış, ne önemi zaliminden şikayet etti. Yunanlılar' ın bir hükümet kuruluncaya kadar İstan­
var?" diyordu (Türkgeldi, s. 227). Veliaht taşkınlıkları durdurulmazsa Anadolu bul'la ilişkilerini kestiğini duyurdu (ı ı 112
Abdülmecid Efendi de padişaha bir yazı halkını tutmanın zortaşacağını bildirdi. Eylül gecesi) . Anadolu ile istanbul arasın­
vererek, izlenen ingiliz taraftarı politikayı Ordusu terhis edildiği için düzeni koru- daki ilişkilerin kopma noktasına gelmesi
ve Damad Ferid Paşa'nın konferansa gön- yacak askerinin bulunmadığını, gidişin üzerine İngilizler hükümetin Kuva-yi Mil-
derilmesini eleştirdi ( 12 Haziran). Yazıyı korkunç ve tehlikeli bir boyut kazandı­ liye ile anlaşmasını istediler. Mustafa Ke-
ele geçiren ingilizler milliyetçiterin padi- ğını, felaketleri önlemede ingiliz hükü- mal'in Sivas'tan gönderdiği mektubu Mü-
şaha karşı bir darbe hazırlığı içinde bulun- meti dışında bir ümit görmediğini söyle- şir Fuad Paşa bizzat padişaha takdim etti
dukları ve Yıldız Sarayı yangınının da bir di. (29 Eylül) Paşa milli bir hükümetin ku-
suikast sonucu çıktığı şayiasını yaydılar. Sadrazam Paris'ten hiçbir olumlu so- rulmasını istiyordu. Padişah hemen hükü-

Siyasi eğilimlerini dışa vurma konu- nuç almadan İstanbul'a döndü ( 15 Tem- meti istifa ettirerek Ali Rıza Paşa 'yı sa-
sunda son derece ihtiyatlı davranan pa- muz) . Ertesi gün padişaha bir layiha ve- darete getirdi (2 Ekim 191 9).
dişah Mustafa Kemal Paşa'yı geri getir- ren veliaht Abdülmecid Efendi, sadraza- Yeni hükümete Kuva-yi Milliye'ye karşı
me çabalarına ilgisiz kaldı. Hükümet bir rnın konferanstaki tutumunu, izlenen olan kimseler alınmadı. Erzurum ve Sivas
genelgeyle Mustafa Kemal'in aziini ilan politikayı ve hükümetin milli harekete kongrelerinde belirlenen Hey'et-i Temsl-
ettiği halde (23 Haziran) padişah sessiz karşı tavrını şiddetle eleştirdi. Fakat pa- liyye'den Mersinli Cemal Paşa Harbiye
kalmayı tercih etti. Üçüncü Ordu müfet- d i şah, bir türlü vazgeçemediği Damad nazırlığına getirildi. İstanbul ile Anadolu
tişi imzasıyla padişaha telgraf çeken Ferid Paşa'ya tarafsız kişilerden üçüncü arasında yirmi gündür kapalı bulunan
Mustafa Kemal Paşa hükümetin tutu- hükümetini kurdurdu (20 Temmuz). Milli telgraf bağlantısı yeniden açıldı. Musta-
mundan şikayet etmiş, zorlanırsa göre- harekete sempati duyan Tevfik, Ahmed fa Kemal Paşa padişahla haberleşme im-
vinden istifa edip milletin sinesinde kala- i zzet ve Ali Rıza paşaları da sandalyesiz kanına kavuştu. Hükümet bütün mesai-
rak mücadeleye devam edeceğini bildir- nazır olarak tayin etti. Sadrazam bir ge- sini Anadolu ile İstanbul'un uzlaştırılma­
mişti. Padişah da verdiği cevapta, İngiliz­ nelge yayımiayıp Anadolu'da bir milli sına hasretti. Amasya'da yapılan görüş­
ler'in hükümete baskı yaparak kendisine kongre toplanmasına karşı çıktı. İki gün melerde (20-22 Ekim) başta seçimler ol-
haysiyet kırıcı muamelede bulunmaların­ sonra Mustafa Kemal Paşa'nın başkanlı ­ mak üzere her konuda anlaşma sağlana­
dan çekindiğinden istifa edip istanbul'a ğında açılan Erzurum Kongresi (23 Tem- rak bir protokol imzalandı.
gelmesini doğru bulmamaktaydı. Aziini muz) padişaha bir bağlılık telgrafı çeke- Ali Rıza Paşa hükümetinden memnun
de uygun görmemekte. harbiyeden iki ay rek çalışmalarına başlad ı. Kongre sadra- olmayan müttefikler padişahın korkula-
izin alarak durum belli oluncaya kadar is- zamın genelgesini eleştiren bir telgrafı rını tahrik etmek için İstanbul'un gelece-
tediği bir yerde dinlenmesini tavsiye et- saraya gönderdi. İngilizler hükümete bir ğini tartışmaya başladılar. İngilizler Türk-
mekteydi. nota verip (24 Temmuz) Mustafa Kemal ler'in İstanbul'dan çıkarılmasını istiyor-
ingiliz istihbaratı, Anadolu'da gelişen Paşa'ya asi muamelesi yapılmasını iste- lardı. Söylentilerden telaşa kapılan padi-
milfi direnişin arkasında padişahın ve hü- diler. Sadrazam. uzun mücadelelerden şah İtilaf devletleri temsilcileriyle görüş­
kümetinin olduğunu yayıyordu. Samsun'- sonra Mustafa j<emal Paşa ile Rauf Bey'in mek istediyse de olumlu cevap alamadı.
da ingilizler'le Refet Bey arasında yaşa­ tutuklanarak İ~tanbul'a gönderilmesi ko- İngilizler'den ümidini kesince Amerikalı­
nan gerginlik üzerine, İngilizler sert bir nusunda hükümetten karar çıkartabildi lar'a yaklaşmak istedi. Bir Amerikan ajan-
nota vererek Mustafa Kemal'in tutuk- (29 Temmuz). Buna karşı çıkan Ahmed sına verdiği mülakatta bir an önce barış
lanıp istanbul'a getirilmesini ve Refet izzed Paşa istifa etti. Veliaht Abdülmecid istediğini, zira gecikmenin savaştan kö-
Bey'in de aziini istediler. Padişah Erzu- Efendi, hemen saraya gidip Damad Fe- tü olduğunu söylüyordu. Doğu'da isteni-
rum'da bulunan Mustafa Kemal Paşa'ya rid Paşa 'yı körü körüne tuttuğu için pa- len barışın ancak Türkiye'nin bağımsızlı­
bir telgraf çekti. Telgrafta İngilizler'in pa- dişaha hakaret derecesinde eleştirilerde ğının devam ettirilmesiyle sağlanabilece­
şanın hemen istanbul'a gelmesini istedik- bulundu. İngiliz Yüksek Komiserliği Müş­ ğini ifade ediyordu.
lerini, kendisine haysiyet kırıcı bir mua- teşarı Hoh ler'le görüşen Damad Ferid Pa- Bu sırada yapılan seçimleri daha çok
melede bulunmayacaklarına dair garanti şa padişahın ve kendisinin şahsi güven- Kuva-yi Milliyeciler'in kazanması meclise
verdiklerini belirtti. Bu telgrafın cevabını liklerinin ne olacağını sordu. Hohler de karşı yoğun bir tepki ve isteksizlik doğur­
beklemeden gönderdiği ikinci telgrafta hükümetinin kendileriyle yakından ilgile- du . Müttefikler seçimleri İttihatçılar'ın
ise Mustafa Kemal Paşa ' nın Üçüncü Or- neceğini söyledi. Ayrıca İtilaf devletleri kazandığını, iptal edilebileceğini, bu tak-
du müfettişliği görevinden aziedildiğini Yunan ve İtalyan işgallerinin sınıriandırı­ dirde doğabilecek sonuçları tartışıyorlar­
ve istanbul'a dönmesi gerektiğini bildiri- Iacağını bildirdiler. Damad Ferid Paşa da dı. İtilaf devletlerinden çekinen padişah
yordu (8/9 Temmuz gecesi). Mustafa Ke- Kuva-yi Milliye'yi dağıtmak için harakete meclisin açılışını geciktiriyor, değişik ki-
mal Paşa da padişahı ve hükümeti daha geçti. Padişaha bizzat imzalattığı irade .şiieri e görüşerek bir çıkış yolu arıyordu .
fazla sıkıntıya sokmamak için askerlik ile Mustafa Kemal Paşa'nın bütün nişan­ Konferanstan basma yansıyan haberlere
mesleğinden istifa ettiğini, sivil olarak ları geri alındığı gibi fahrl padişah yaver- göre başşehir Bursa veya Konya'ya nak-
millet ve padişah için çalışmaya devam liği rütbesi de kaldırıldı (9 Ağustos). Hü- ledilecek, İstanbul sadece hilafetin mer-
edeceğini beyan etti. kümetin bu politikasını eleştiren Tevfik kezi olacaktı . İstanbul'a gelmiş bulunan
VI. Mehmed, Samsun'daki olayla bir Paşa iki gün sonra istifa etti. Hükümet 4 mebusların padişahı sıkıştırması sonu-
ilişkisinin olmadığını İngilizler' e ispat et- Eylül'de başlayan Sivas Kongresi'ni dağıt- cunda meclis açılabiidi ( 12 Ocak 1920).

424
MEHMED VI

Padişah hastalığını bahane ederek açılı­ Aynı gün Anzavur'u harekete geçirerek herkesin işine gücüne bakması. Osmanlı
şa katılmadı. Bir eleştiriye maruz kalma- İstanbul'da büyük bir gövde gösterisin- Devleti enkazından yeni bir Türkiye kur-
mak için de sağlığıyla ilgili raporları gaze- de bulundular (2 ı Şubat). Bu sırada yazı­ mak isteyenlere kapılmamaları tavsiye
telerde yayımlattı. İngiliz istihbaratına lan İngiliz istihbarat raporları, milliyetçi- ediliyordu. Saltanat merkezi İstanbul'dan
göre padişah, Mustafa Kemal Paşa'nın lerin aslında ihtilalci olduğu görüşünün padişahın vereceği emirlere itaat edil-
temsilcisi Kara Vasıf'la görüştükten son- saray çevrelerinde de hakim olmaya baş­ mesi isteniyordu. Buna uymayanların şid­
ra meclisin açılmasını emretmiş, İngiliz­ ladığını haber veriyordu. Ayrıca Damad detle cezalandırılacağı ifade ediliyordu.
ler'in meclisi kapatmaları ihtimalinden Ferid Paşa'nın tekrar sactarete getirilme- Padişah, başkatibi aracılığıyla tebliği ve
dolayı da açılışa katılmamıştı. sinden söz ediliyordu. Fransız istihbaratı notayı üzüntüyle aldığını bildirdi. İtilaf
Mustafa Kemal Paşa padişaha bir geç- böyle bir durumda Anadolu'nun karışaca­ devletleriyle iş birliğini her zaman arzu
miş olsun telgrafı çekti. O da cevap vere- ğını söylüyordu. Meclis Damad Ferid Pa- ettiğini, İstanbul'da belli başlı milliyetçi
rek. teşekkür etti. Hakkari mebusu Ah- şa'nın yüce divanda yargılanmasını ka- liderlerin tutuklanmasından rahatlık duy-
med Mazhar Müfit'i (Kansu) kabul eden rarlaştırmıştı. İstanbul'daki müttefik duğunu, müttefikler böyle bir karar al-
padişah Hey'et-i Temsiliyye'nin saltanat temsilcileri, sadrazaını ziyaret ederek Da- mamış olsalardı bunu bizzat kendisinin
tacının pırlantaları olduğunu belirtti.
mad Ferid Paşa'nın yüce divana sevkini yapmak zorunda kalacağını söyledi. Bil-
Mustafa Kemal'i sordu ve kendisiyle ko- kabul edemeyeceklerini, ısra r edilirse fi- diride yer alan kendi yetkileriyle ilgili ga-
nuşmaya hasret kaldığını söyledi. Vata- ilen müdahale edeceklerini bildirdiler (I rantileri takdirle karşıladığını ifade etti.
nın kurtarılması konusunda fikrini öğren- · Mart) . Ertesi gün Yunan ordusunu hare- işgalciler padişaha açıkça destek verir-
rnek istediği Mazhar Müfit Bey'in padi- kete geçirdiler. Müttefiklerin yoğun bas-
ken milliyetçileri mahküm ediyorlardı. Altı
şahın Anadolu'ya. hatta Bursa'ya kadar kıları karşısında hükümet istifa etti ( 3
aydır İstanbul ile Anadolu arasında olu-
gitmesiyle meselenin halledileceğini bil- Mart 1920) . Padişah Damad Ferid Paşa'­
şan yakınlığı bozmaya yönelik bu komp-
dirmesi üzerine sinirlenerek, "Ecdadımın nın hükümeti kurması fikrini benimse-
lodan padişahın çok korktuğu anlaşılmak­
payitahtından bana firar mı teklif ediyor- medi. Görüşmeler sonunda Ali Rıza Paşa
tadır. Nitekim daha önceden kar arlaştı­
sunuz?" diye bağırdı. Muhalif basın Ana- çizgisinde bir hükümetin zorunlu olduğu
rıldığı için meclisten bir heyeti kabul eden
dolu'daki milli direnişin İstanbul'un gele- kanaatine vararak Salih Paşa'yı sactarete
padişah, İngilizler'in her şeyi yapabilecek-
ceğini tehlikeye soktuğunu ileri sürüyor- getirdi (8 Mart) . Salih Paşa'dan kabineye
lerini belirterek mebuslara konuşmaları­
du. Aslında padişah bu hareketten siya- mebuslardan üye almamasını. seçtiği ki-
na dikkat etmeleri tavsiyesinde bulundu.
set düzleminde yararlanmayı umuyordu. şileri de önce saraya bildirmesini istedi.
Milletin padişaha bağlı olduğunun, İngi­
İngiliz ajanları eğer İstanbul ve İzmir kay- Paşa mebuslardan üye alınamakla birlik-
te seçtiği kimseleri saraya danışmadı. lizler'in Anadolu'ya bir şey yapamayacak-
bedilecek olursa milliyetçilere. "Ne yapar-
larının söylenınesi üzerine de onların is-
sanız yapın, memleketi kurtarabilirse- Rauf Bey'e göre yeni hükümet Damad Fe-
rid Paşa'ya zaman kazandırmak için sara- terlerse yarın Ankara'ya bile gidebile-
niz ne ala!" denileceğini haber veriyorlar-
yın bir tertibiydi. Damad Ferid Paşa teh-
ceklerini ifade etmişti. Heyette bulunan
dı .
likesi hala devam ediyordu. İngiliz istih- Rauf Bey, padişahtan meclis kararı olma-
Bu haberlerden telaşianan müttefikler,
barat raporları da milliyetçiler sırf kendi-
dan herhangi bir milletlerarası belgeyi
Osmanlı askerlerinin Topkapı Sarayı ve
imzalamamasını istedi. Buna sinirlenen
Ayasofya çevresinden uzaklaştırılmasını, lerinden oluşan bir hükümet istedikleri
padişah, "Rauf Bey, ortada bir millet var,
padişahı İttihatçı bir darbeden korumak halde padişahın tarafsız bir hükümet kur-
mayı başardığını, müttefiklerin desteği
koyun sürüsü! İdaresi için bir çoban lazım,
veya Anadolu'ya kaçmasını önlemek için
olmadan Damad Ferid Paşa'yı görevlen- o da benim!" diyerek işgal altındaki bir
Yıldız Sarayı'nın göz altında bulundurul-
dirmeyeceğini yazıyordu . meclisin hiçbir şey yapamayacağını an-
masını kararlaştırdılar. Kuva-yi Milliye'yi
latmaya çalıştı.
destekleyen Harbiye Nazırı Cemal Paşa ile İtilaf devletleri, padişahı sıkıştırmak
Erkan-ı Harbiyye-i Umümiyye Reisi Cevad için Londra Konferansı'nda almış olduk- Hükümet, İtilaf devletlerinin milliyet-
Paşa'nın görevlerinden çekilmelerini is- ları (5 Mart) istanbul'un işgali kararını uy- çileri "kınama" ve "reddetme" isteklerini
tediler (20 Ocak) Padişaha da haber gön- gulamaya koydular. Önce İstanbul'daki kabul etmediği için istifa ettirildi (2 Ni-
derip paşalar istifa etmezse tutuklana- Rum ve Ermeniler'in katiedileceği haber- san). Meclis ikinci başkanı Kazım Bey, İn­
caklarını bildirdiler. Hükümet ertesi gün leri yayıldı. Arkasından İstanbul resmen gilizler'den sağlam bir teminat alınma­
paşaların istifalarının padişah tarafından işgal edilerek bütün resmi kurumlar ele dan Damad Ferid Paşa ' nın sadarete ge-
kabul edildiğini bildirmek zorunda kaldı. geçirildi ( 16 Mart ı 920). Milliyetçi liderler tirilmesinin memleket ve saltanat için
Kuva-yi Milliye, İngilizler'in koruduğu Ak- tutuklanıp Malta'ya sürüldü. Fransız Yük- felaket olacağını bildirdi. Padişah öfkele-
baş cephaneliğini basarak ( 26/2 7 Ocak) sek Komiserliği müsteşarı işgalle ilgili no- nip, "Ben istersem Rum patriğini de Er-
buna cevap verdi. Padişahın çıkardığı ira- tayı ve resmi tebliği padişaha takdim et- meni patriğini de getiririm, hahambaşıyı
de ile Mustafa Kemal'in madalyaları geri ti. İstanbul işgal edilmekle birlikte idaresi da getiririm" diyerek Damad Ferid Pa-
verildi (3 Şubat I 920) . Milfi hareketi des- Türkler'e bırakılıyordu . İşgalin amacının şa'yı dördüncü defa hükümeti kurmakla
tekleyen mebuslar Felah -ı Vatan adıyla bir saltanatın nüfuzunu kırmak değil, aksi- görevlendirdi (5 Nisan). Hükümeti görev-
grup oluşturdular (6 Şubat). Meclis Mi- ne güçlendirmek o lduğ u belirtiliyordu. lendirme yazısında, İtilaf devletlerinin
sak-ı Milli'yi kabul etti (I 7 Şubat) . Türkler'i istanbul'dan atmaya niyetli ol- aylardır Ali Rıza Paşa ve Salih Paşa hükü-
Akbaş cephaneliğinden alınan malze- madıklarını. işgalin geçici olduğunu, fa- metlerine kabul ettiremedikleri ve söy-
meyi geri isteyen müttefikler Türk birlik- kat Anadolu'da bir karışıklık çıkarsa bu letemedikleri ifadeleri kullandı ve Ana-
lerinin Ege'de 3 km. geri çekilmesi talep- kararın değişebileceğini söylüyorlardı. dolu ile bağları tamamen kopardı . İngi­
lerini birnota ile tekrarladılar ( 16 Şubat). Anadolu'ya da gönderilen resmi tebliğde lizler'in baskısıyla milliyetçileri n "kafir".

425
MEHMEDVI

öldürülmelerinin "farz" olduğunu bildi- hemen tasdikini isteyen İngilizler'in tek-


ren fetvalar yayımlanıp İngiliz uçakların­ lifini Anadolu'daki kıvılcımı daha da alev-
dan atıldı. Meclis padişah iradesiyle kapa- lendireceğini söyleyerek reddetmişti. İşi
tıldı (ı ı Nisan) . Kuva-yi Milliye'ye karşı zamana bırakma politikasını izleyen pa-
Kuva-yi İnzibatiyye kuruldu ( 18 Nisan). dişah, sadrazarnma inanmış görünüp İti­
Hey'et-i Temslliyye'nin öncülüğünde laf devletlerinin daha ileri gitmesini ön-
Ankara'da Büyük Millet Meclisi toplana- lerken aynı zamanda antlaşmanın sorum-
rak (23 Nisan 1920) milletin yegane tem- luluğunu da hükümete yüklemiş oluyor-

silcisi olduğunu bütün dünyaya ilan etti. du. Nitekim Hürriyet ve İtilaf Fırkası baş­
İstanbul'dan kaçıp Ankara'ya gelen Fevzi ta olmak üzere bütün muhalefet Damad
Paşa (Çakmak) mecliste yaptığı konuşma­ Ferid Paşa'yı eleştiriyordu .
da. hilafet ve saltanat makamının büs- İtilaf devletleri. İstanbul'daki yüksek
bütün tehlikeye düşmemesi için İstan­ komiserlerini padişaha göndererek Da-
bul'da işgalcilerin suyundan gidildiğini mad Ferid Paşa hükümetinin değiştiril­ vı. Mehmed'in tuğrası
anlattı. Padişahın elli yıllık kötülüklerin mesini ve Anadolu ile anlaşabilecek bir
kendisi ve hükümeti üzerine yıkıldığını hükümetin kurulmasını istediler. Padi-
görmekten üzüldüğünü , enkazın altında şah Tevfik Paşa'yı sactarete getirdi (21
ezildiğini. "Aman Anadolu ile irtibatı sağ ­ Ekim). Hükümet Milli Mücadele'ye sem-
layın" dediğini ifade etti. Paşanın konuş­ pati duyan kişilerden oluşturuldu . Anka-
masından sonra padişaha bir bağlılık telg- ra ile görüşmelerde bulunmak üzere eski yacağına inanıyordu . İngiliz yüksek ko-
rafı çekildi. Meclis Anadolu'daki hare- sadrazamlardan Dahiliye Nazırı Ahmed miseri Rumbold'la görüşürken (23 Mart
ketin esir padişahı kurtarmak için yapıl­ izzet ve Bahriye Nazırı Salih paşaların da 1921) Mustafa Kemal Paşa'nın "devrim-
dığını açıkladı. Buna İstanbul'un cevabı, dahil olduğu bir heyet Bilecik' e gönderil- ci" olduğunu söylüyordu. Sözü hilafet ko-
Mustafa Kemal Paşa'yı ve beş arkadaşını di. Mustafa Kemal Paşa. istanbul hükü- nusuna getirerek, "Zorla bir halife ilan
sıkıyönetim mahkemesinde idama mah- metini tanımadığını söylediği için görüş­ edebilirler. Hilafetin İstanbul'dan doğu­
küm ertirmek oldu (24 Mayıs). Karar pa- melere sıfatsız ve yetkisiz devam edildi. ya kaldırılması felaketli neticeler getirir.
dişah tarafından da imzalanmıştı. İş­ Heyet Ankara'ya götürülerek bir buçuk Halifelik puslu havayı seven kurtların elin-
galcilerin suyuna giden sadrazam, Paris ay burada tutuldu. Bu sırada Yunanlılar'a de alet olur" diyordu. Yıllar sonra yazılan
Konferansı'ndan kabul edilmesi imkan- karşı ilk zafer İnönü'de kazanıldı (ı OOcak hatıratarında da Mustafa Kemal'i kendi-
sız barış şartlarını alarak İstanbul'a dön- 1921 ). Antlaşmada yapılacak değişiklik­ sinin gönderdiğini, fakat onun açıkça is-
dü (ll Temmuz). Padişah. "musibetler leri görüşmek üzere İstanbul hükümetini yan ettiğini . Damad Ferid Paşa'nın onu
mecmuası" olarak nitelendirdiği barış Londra Konferansı'na davet eden mütte- görevinden almak ve aklını başına getir-
şartlarını görüşmek üzere sarayda salta- fikler, murahhas heyetinde Ankara hükü- mek istediğini, ancak başaramadığını, bir
nat şürasını topladı (22 Temmuz) . Sadra- metince belirlenecek yetkili kişilerin de uzlaşma sağlanması için Tevfik Paşa'yı
zam, eğer antlaşma reddedilirse istan- bulunmasını şart koşmuşlardı. Ankara göreve çağırdığını, onun da muvaffak ala-
bul'un Yunan askerince istila edileceği­ buna tepki gösterdi ve İstanbul hüküme- madığını söyleyecektir.
nin gelen bir telgraftan anlaşıldığını bil- tini tanımadığını bildirdi. Meclisin gizli Mudanya Mütarekesi'nden sonra is-
dirdi. Konuşmalardan sonra Topçu Feriki oturumunda (8 Şubat) padişahın hal'e- tanbul'a gelen ( 19 Ekim) Refet Paşa.
Rıza Paşa dışında herkes antlaşmanın dilmesi gündeme geldi. Mustafa Kemal yakında toplanacak konferansa istanbul
imzalanmasını kabul etti. Saltanat şüra­ Paşa da padişahın antlaşmayı kabul et- hükümetinin katılmamasını ve padişahın
sından aldığı cesaretle Anadolu hareka- mekle hilafet makamının boşa l dığını . fa- bir bildiriyle Türkiye Büyük Millet Meclisi
tını bastırmak üzere hükümette değişik­ kat bunu itiraf etmek istemediklerini, pa- hükümetini tanıdığını ilan etmesini iste-
lik yaparak beşinci kabinesini oluşturan dişah istifa etmedikçe yerine yenisinin di. Hükümet padişaha haber vermeden
Damad Ferid Paşa milliyetçileri suçlayan seçilmesinin tehlikelerini anlattı. Thvfik öneriyi reddetti. Refet Paşa bizzat padi-
bir bildiri yayımladı. Sevr Antiaşması im- Paşa'ya verdiği cevapta Türkiye Büyük şahla görüşerek Ankara hükümetinin bir
zalandı (ı O Ağustos 1920). Buna Anka- Millet Meclisi hükümetinin tanınmasını gerçek olduğunu. düşmana karşı vatanı
ra'nın tepkisi çok sert oldu. Meclisin gizli istediyse de bu teklif kabul edilmedi. kurtarıp ülkenin tek meşrü gücü olduğu ­
oturumunda (25 Eylül) padişahın meşrü Padişah Anadolu harekatının gerisin- nu ispatladığını. istanbul'daki hüküme-
halife sayılamayacağı ileri sürüldü. Mus- de hep İttihatçılar'ın olduğuna inandırıl­ tin bir anlamının kalmadığını. hemen da-
tafa Kemal Paşa da padişahı hainlikle mıştı. İstanbul'u kaybetme korkusu pa- ğıtılarak Ankara hükümetinin tanınma­
suçladı. Fakat İslam dünyasının yegane dişahın Milli Mücadeleciler'le sıkı ilişkiler sını istedi. Konferansta tahtın temsilcisi
dayanağı olan hilafet makamını ihmal et- kurmasını önlemişti. Ankara'nın. padişa­ olarak istanbul hükümetinin bulunma-
menin akılkarı olmadığını. kurtuluşa ulaş­ hın işgal altında iradesini kullanamadığı sında ısrar eden padişah meşrut'i hüküm-
mak için saltanata ve hilafete bağlılığın gerçeğinden hareketle ülkenin yönetimi- dar olduğunu ve hükümeti dağıtamaya­
devam etmesi gerektiğini savundu. Diğer ne el koymasını kendisine karşı bir baş cağını ileri sürüp teklifi reddetti.
taraftan Sevr'i imzalayantarla Damad Fe- kaldırı olarak değerlendiriyordu . Bu se- Padişahın Ankara hükümetini tanıma­
rid Paşa Ankara İstiklal Mahkemesi tara- beple Mustafa Kemal Paşa'yı asi ilan et- ması ve İstanbul hükümetinin Lozan Kon-
fından idama mahküm edildi (7 Ekim). mişti. isyancı olarak gördüğü tarafla uz- feransı'na katılma kararı alması üzerine
Padişah bütün baskılara rağmen ant- laşmanın ve temas kurmanın bir hüküm- meclis saltanatı kaldırdı (ı Kasım 1922) .
laşmayı tasdik etmemişti. Antlaşmanın dar için hiçbir şekilde söz konusu atama- İstanbul hükümeti. İstanbul'un resmen

426
MEHMEDVI

işgal edildiği 16 Mart 1920'den itibaren Padişahın İstanbul'un işgalinden son- Zeki Bey'in hilafete ait mukaddes ema-
tarihe intikal etmiş sayıldı . Hilafet maka- raki dönemde İngilizler'le yaptığı resmi netlerin birlikte götürülmesi teklifini bun-
mının Türkiye Devleti'ne dayandığ ı . hali- temasla rı nda tek konu şahsi güvenliği­ ların Türk milletine ecdadının armağanı
feliğin Osmanlı han ed anına ait olduğu ve nin sağlanmasıydı . İngilizler, daha büyük olduğunu söyleyerek reddetti. Son Os-
halifenin Türkiye Büyük Millet Meclisi ta- zafere yaklaşıldığı günlerde (22 Ağu s to s ) manlı hükümdarını Yıldız Sarayı ' ndan biz-
rafından tayin edileceği ilan edildi. Mec- padişahın kaçırılması için İngiliz donan- zat Harington ald ı. Padişah ve maiyetinde
lisin bu kararları aldığı saatlerde hiç kim- masının hazırlıklı o l masını istiyordu. Za- bulunan on kişi sabah erkenden bir İngi­
seye haber vermeden cariyelerden on do- ferden sonra İstanbul'daki İngiliz Yüksek liz taburu tarafından merasimle uğurlan­
kuz yaşındaki Çerkez asıllı Nevzad Ha- Komiserliği gerekli hazırlıkların yapıldığı­ dı. VI. Mehmed gemiye bindiğinde İngil­
nım'la evlenen VI. Mehmed saltanatsız nı merkeze bildirdi. Padişahın götürüle- tere'nin Akdeniz filosu kumandanı kral
hilafetin olamayacağını ileri sürerek ka- ceği yer dahi belirlenmişti. Bir süre Mal- adına kendisini karşılayarak artık İngiliz
rara tepki gösterdi. Meclisin kararını teb- ta'da tutulacak, ardından başka bir yere toprağında ve güvenlikte olduğunu söy-
liğ eden Refet Paşa'ya icra yetkisi olma- nakledilecekti. VI. Mehmed, eski kayın­ ledi. Özellikle gitmek istediği herhangi
yan böyle bir hilafetin varlığı kabul edilse biraderi ve fah rl yaveri Binbaşı Zeki Bey' i bir yer olup olmadığını öğrenmek istedi.
bile kendisinin bunu kabul ederneyeceği­ İngiliz işgal kuwetleri başkumandam Ge- VI. Mehmed'in hiçbir tercihinin bulunma-
ni söyledi. neral Harington'a göndererek İngilizler'in dığın ı söylemesi üzerine Malta'nın uygun

Türkiye Büyük Millet Meclisi. saltanatı beklediği müracaatı yaptı ( 15 Kasım) . olup olmadığını sordu ve uygun olduğu
kaldırdığı ve hilafeti de yeni şartlara bağ­ Son olaylar üzer ine hürriyet ve hayatın ı cevabını aldı. Ancak padişah yapılacak

ladığı halde hükümet padişahın hal'ine tehlikede gördüğünü . Osmanlı saltanatı açıklamada Malta'dan bahsedilmemesi-

dair bir tebliğde bulunmam ı ştı. Halifeye ve İslam hilafeti üzerindeki meşru ve mu- ni. bildirinin öğleden sonra yayımlanma­
ait makam tahsisatını da kesmemişti. kaddes haklarını muhafaza etmek şar­ sını istedi. Daha sonra gemi Malta'ya ha-

Meclis verilen önergeleri kabul ederek tıyla hayatının korunmasını en çok müs- reket etti.
padişahın yargılanmasına karar vermiş , lüman tebaaya sahip olan İngiltere'den İngiliz yüksek ko miseri Henderson. Dı­
fakat yargılama şekli belirlenmemişti. beklediğini bildirdi. şişleri Bakanlığı'na gönderdiği raporun-
Gazeteler padişahın ihanetine dair haber- Harington sultan-halifenin arzularının da sultanın tahtından çekilmediğini ve
ler yayımlıyordu. Meydanlarda padişah yerine getirileceğini. ancak talebin yazılı çekilmeye de niyeti olmadığını. İngiliz hi-
tel'in edilirken tahtından feragat ettiği , yapılması gerektiğini söyledi. İngilizler ko- mayesini isteme sebebinin ingiltere'nin
hatta kaçtığı dahi söyleniyordu . Tevfi k nuyu bir depadişahın doktoru Reşad Pa- pek çok müslüman tebaaya hükmetme-
Paşa. padişahın milletin önünde kendisi- şa'dan öğrenmek istediler. Reşad Paşa , si olduğunu bildirdi. General Harington,
ni savunmak arzusunda olduğunu bildir- Vahdeddin'in pek telaşlı olduğunu ve İs­ öğleden sonra yayımladığı resmi bildiri-
di. Kabine üyelerinin çoğunun ayrılması tanbul'dan uzaklaşmak istediğini doğru­ de Vahdeddin'in hayatını tehlikede gör-
üzerine padişahın karşı çı kmasına rağ­ lad ı . Harington, hemen Zeki Bey'e haber düğünden bütün müslümanların halifesi
men kendisi de istifa etti (4 Ka s ım) . Fakat gönderip hükümdan aynı gece bir iki sa- sıfatıyla İngiliz himayesini ve başka bir
padişaha iade etmesi gereken mühr-i hü- at içinde kaçırabileceklerini bildirdi. Zeki yere naklini talep ettiğ i ni , arzusunun sa-
mayunu vermedi ve padişahla bir daha Bey de halifenin en kısa zamanda gitmek bahleyin yerine getirildiğini duyurdu. öte
görüşmedi. VI. Mehmed hatıratında Tev- i stediğini , ancak cuma sabahını tercih et- yandan bazı kaynaklarda padişahın kaçı­
fik Paşa'yı Mustafa Kemal Paşa ' nın ada- tiğini söyledi. VI. Mehmed ertesi gün İn­ şında Refet Paşa' nın da kısmen rolü ol-
mı olmakla. ikili oynamakla ve istifa ede- gilizler'in istediği yazıyı Zeki Bey'le gön- duğu bildirilir. Daha sonra padişahın ka-
rek en zor gününde kendisini yalnız bırak­ derdi. Bizzat kaleme aldığı yazıda padi- ç ırılışın ı bütün ayrıntılarıyla basma veren
ınakla suçlamıştır. şah şöyle diyordu : " İstanbul' daki işgal or- ingilizler şöyle diyordu : "Kemalistler şüp­
Bu sırada Ali Kemal'in İstanbul'dan alı­ duları başkumandam General Harington hesiz ki halifeye baskı yaptığımızı ileri sü-
nıp yargılanmak üzere Ankara'ya götü- cenaplarına. İ stanbul'da hayatımı tehli- receklerdir. ama bunun aslı esası yoktur.
r ülürken İzmit'te li nç ettirilmesi İ stan­ kede gördüğümden İngiltere devlet-i fa- Bildiklerimiz onu muhafaza bile etmiyor-
bul'da bomba t esiri yaptı . Anadolu hare- hlmesine iltica ve bir an ewel İstanbul'­ lardı" . ingilizler sorumluluğ u sanki Mus-
katına karşı sarayın yanında yer alanlar dan mahall-i ahara naklimi t alep ederim t afa Kem al tarafta ri arı na yükleme gay-
büyük telaşa kapı l dılar. Vize alabilenler efendim (16 Ka s ım 1922). " Yazıyı da reti içindeydi. ingiliz gazeteleri halifenin
kaçıyor, alamayanlar İngiliz askerlerine sı­ " Müslümanların halifesi Mehmed Vah- son selamlık merasiminde aleyhindeki
ğınıyordu . Kaçacak parayı tedarik etmek deddin" diye imzalamış. padişah sıfatını gösterilere karşı vakur davrandığını, tö-
için saraya gelenlerden bunalan padişah kullanmamıştı. rende korkmadan hazır bulunduğunu ,
hareminden dışarı çıkmıyordu. Saltana- Padişahın 17 Kasım 1922 Cuma saba- fakat 17 Kasım Cuma günü yapılacak se-
tın ilgasından sonra ilk defa cuma selam- hı İstanbul'dan Malaya adlı gemiyle çıka­ lam lık merasiminde hayatına kastedil-
lığına çıkan (ı O Kasım) padişahın hutbede rılması kararlaştırıldı. VI. Mehmed o ge- mesinden korktuğu için kaçtığını yazıyor­
adı zikredilmedi. VI. Mehmed. bu mera- ceyi Cihannüma Köşkü ' nde geçirdi. Şahsi du. Ankara hükümetinin padişahı yargı­
sirnde yalnız bırakılmasından ve basında eşyaları dışında değerli eşya ve mücev- lama kararını da kaçış sebebi olarak gös-
aleyhine çıkan yaz ı lardan artık hayatının herat almamaya özen göster di. Adamla- teriyordu.
da tehlikede olduğunu kabul ederek r ına tomar tomar evrak.ı şöminede yak- VI. Mehmed ise daha sonra yazılan ha-
memleketten uzaklaşmaya karar verdi. tırd ı. Bazı evrakla bir gün önce saray ha- tıratında kaçmadığını. hicret ettiğini söy-
Zaten İngilizler de gereken hazırlığı yap- zinesine iade ettiği çok kıymetli mücev- leyecektir. Saltanatsız bir hilateti red ve-
mışlardı . her çekmecenin makbuzunu yanına aldı. ya kabul etmek mecburiyetinde bırakti-

427
MEHMEDVI

dığını, buna karşı koyma veya baş eğme gilendiren tamamen dini bir konu oldu- tın dan, vatanından, huzur ve rahatından
imkanını bulamadığım, etrafını saran kör ğunu. Mekke'ye varınca bu konuda bir ayrı düşmeyi bile göze aldığını, hilafet
ve nankörlerden bunaldığını, kamuoyu- bildiri yayımiayacağını ifade ediyordu . hakkında Ankara'da verilen hükmü ke-
nun yatışmasına ve durumun açıklık ka- 20.000 sterlinlik şahsi servetiyle on ya- sinlikle kabul etmediğini belirtmekteydi
zanmasına kadar geçici olarak tehlikeli şındaki oğlunun birkaç bin sterlininin (Bardakç ı , s 307-3 I 2, 447-452) .
bölgeden ayrılmaya karar verdiğini , kut- bankalarda kalmasını , istediğinde hizme- Hicaz'da daha fazla kalamayacağını
sal topraklara gitmek için bir istasyon de- tine sunulmasın ı istiyordu. anlayınca Taif'ten Mekke'ye dönerek (ı 5
mek olan Malta'nın seçimini ehvenişer İngiliz savaş gemisiyle Malta'dan ayrı­ Mart) Filistin'e geçmek istedi. Fakat İngi­
saydığım, Peygamber'in yolundan gide- lan (5 Ocak 1923) Mehmed Vahdeddin , lizler buna izin vermedi ve yol parası ken-
rek diyanet ve isıarnı saltanat aleyhine Port Said Limanı'nda Kral Hüseyin'in oğlu disine ait olmak üzere İsviçre'ye götüre-
hareket etmekte olanlardan ayrılıp hicret tarafından karşılandı. Bundan sonra ikin-
bileceklerini bildirdiler. Kıbrıs'a gitmek
ettiği halde ecdadından miras kalan sal- ci sınıf bir gemiyle Süveyş'e, oradan da isteyen Mehmed Vahdeddin Cidde'ye gel-
tanat hakkından ve hilafetten hiçbir za- üçüncü sınıf bir gemiyle Cidde'ye ulaştı di (ı 7 Nisan) . İngilizler kesin bir dille bu-
man feragat etmediğini belirtecektir. (15 Ocak 1923). Kral Hüseyin misafirini nu da reddettiler. Bunun üzerine deniz
Malta'da İngiliz genel valisi kral adı­ 101 pare top atışıyla karşıladı. Buradan yoluyla Süveyş ' e, oradan Mısır hüküme-
tinin tahsis ettiği trenle İskenderiye'ye
na Vahdeddin'i karşılad ı. Mehmed Vah- Mekke'ye geçildi. Şubat sonuna kadar
ulaştı. İngilizler, yetmiş iki saatten fazla
deddin, krala teşekkürlerini bildirir- Mekke'de kalan padişah Kıbrıs veya Hay-
Mısır'da kalmasına izin vermedikleri için
ken tahtından ve hilafetten feragat fa'ya gitmek istediğin i Kral Hüseyin'e bil-
İsviçre'ye gitmek üzere yola çıktı. Bu sı­
etmed i ğini tekrarladı. Pini Kışiası'nda dirdi. Hüseyin. Cidde'deki İngiliz temsil-
rada Lozan Konferansı devam ediyordu.
padişah ve maiyetindekiler için her türlü ciliğine yazarak bunun arkasında başka
Padişahın İsviçre'de olmasını sakinealı bu-
konforu haiz sekiz adalı bir daire hazır­ sebepler olabileceğini söyledi. Londra'dan
lan İngilizler onu İtalya'ya yönlendirdi-
landı . Türkiye Büyük Millet Meclisi, VI. Mehmed Vahdeddin'in Taifte oturması
ler.
Mehmed'i hal'ederek Abdülmecid Efen- talimatı geldi.
İtalyan hükümeti, Mehmed Vahdeddin'i
di'yi halife seçti ( 19 Kasım). Haberi duyan Mehmed Vahdeddin iklimi daha m lite- Cenova Limanı ' nda gayri resmi bir tören-
Mehmed Vahdeddin'in ilk tepkisi, "Beni dil olan Taif'e gitti. İslam dünyası onun le karşıladı (2 Mayıs ı 92 3). Karşılayıcılar
ancak müvekkil-i Zışanım hal'edebilir" ol- Hicaz ziyaretini eleştiriyordu. Şerif Hü- arasında bulunan Damad Ferid Paşa eski
du. Yeni halifeyle ilgili haberleri gazete- seyin kastedilerek İngiltere'nin iki ada- efendisiyle son defa görüştü. San Remo'-
lerden okuyunca, "Mecid Efendi nihayet mının bir araya geldiği söyleniyordu. in- daki Villa Nobel' e yerleşen Mehmed Vah-
muradına erdi. Zavallıya bir imam postu gilizler'in onları İslam dünyasındaki etki- deddin, bir müslüman toprağına gitmek
gönderdiler. O hala bilmezden gelerek ve sini pekiştirrnek için kullandığı ileri sürü- ümidiyle İngiltere'ye ve diğer devletlere
cüppesini sürükleyerek tahta oturmaya lüyordu. Hint müslümanlarından Mevla- yaptığı müracaatlardan bir sonuç alama-
yelteniyor" diyordu. Yeni halife ise ve·rdiği na Ebü'l-Kelam, Vahdeddin'in Kemalist dı. On altı ay boyunca tek başına yaşadı.
bir demeçte(20 Kasım) ona hain diye hi- kahramanları idama mahkum ettirdiği­ Ailesine ancak 3 Mart 1924'te Osmano-
tap ediyordu. Ayrıca sadece vatana iha- ni. Kemalistler İngiliz düşmanlığıyla dev- ğulları'nın sürgüne gönderitme kararının
net etmekle kalmadığını, hanedanın şe­ let ve milleti kurtarırken onun müslü- alınmasıyla kavuşabildi. Ailenin sayısı art-
refini de lekelediğini. artık vatandan da manlar arasına fitne sokmak için İngiliz­ tığı için Villa Mamolya'ya taşındı . Bütün
hanedan sicilinden de kovulduğunu söy- ler tarafından kullanıldığını, padişahın kaçaklar San Remo'da toplandıklarından
lüyordu. fitneyle İslam'a zarar verdiğini ve Hicaz burada küçük bir İstanbul oluştu . Padi-
Bu arada İngilizler. kendileri için mas- kralıyla birleşmes i halinde ümmet ve şah esasen yetersiz olan parasının bir kıs­
raflı
olmaya başlayan eski padişahı başla­ millet düşmanı kesileceğini yaz ıyordu . mını bunlara kaptırdı.
rından atmanın yollarını arıyordu. İngiliz­ Mehmed Vahdeddin bu eleştiriler karşı­ Mehmed Vahdeddin, Türkiye dışında
ler'in desteğiyle Osmanlı Devleti'ne karşı sında bütün islam alemine hitaben bir kalan hanedan mallarının geri alınabil­
isyan eden ve Arabistan meliki ilan edi- beyanname neşretti. Şerif Hüseyin'in en- mesi maksadıyla başlatılacak olan hukuki
len Şerif Hüseyin onu Mekke'ye davet et- gellemesi yüzünden dağıtılamayan be- mücadelede kullanılmak üzere aile fert-
ti. Mehmed Vahdeddin, Hicaz'a gitmeyi yannamenin bir özeti el-Ehram'da ya- lerinden vekalet istedi. Nice'e yerleşmiş
Şer1f Hüseyin'in daveti üzerine kabul et- yımlandı ( 16 Nisan ı 923). Bu beyanname- olan Abdülmecid Efendi de onun hal'e-
mediğini , vekili bulunduğu peygamberin de Mehmed Vahdeddin icraatını savun- dilmesi dolayısıyla ailenin reisinin kendisi
daveti ve emsalsiz bir manevi müjde ol- makta . hakkındaki suçlamalara cevap olduğunu söylüyordu; vekaletnameyi de
duğuna inandığı için razı olduğunu İngi­ vermekte. Mustafa Kemal Paşa ve arka- "halife" unvanını yazarak imzaladı. Vah-
liz kralına bilhassa bildirmelerini rica etti. daşlarını suçlamakta, onu Anadol u'ya deddin, Ankara'nın hilafeti kendisinden
Krala gönderilmek üzere verdiği bir bel- kendisinin gönderdiğini, sonradan hükü- alıp Abdülmecid'e verdiğini kabul etmesi
gede ise şehzadeliğinden beri Osmanlı­ metini tanımadığı için cezalandırılması anlamına geleceği düşüncesiyle vekalet-
İngiliz ilişkilerine ve İngiliz dostluğuna maksadıyla üzerine güç gönderilmesini nameyi unvansız olarak imzalaması için
verdiği önemi anlatıyordu. İstanbul'da ka- gerekli gören ka bineye göz yumduğunu , geri gönderdi. Abdülmecid direndi. So-
larak rakiplerinin iftiralarını çürütmeye Ankara- istanbul ikiliğini önlemeye çalış­ nuçta ikisi de unvansız olarak aileden iki
imkanı olmadığından dünyanın gözünde tığını, hilafetin saltanattan ayrılmasına kişiye vekalet vermek suretiyle kriz aşı la­
kendini temize çıkarabilmek için Türk karşı çıktığından dolayı vatan haini olarak bildi(IOMayıs 1926).
topraklarını terkettiğini söylüyordu. Hi- suçlandığını, hilafet makamının şeref ve Hilafetin ilga edilmesinden sonra Mı­
lafet meselesinin bütün İslam alemini il- haysiyetini korumak için geçici olarak tah- sır'ın bir hilafet kongresi toplayacağını

428
MEHMEDVI

haber alan Mehmed Vahdeddin, Mısır ra cenaze bir at arabasıyla istasyona ( I 5


Ulema Birliği başkanına bir mektup gön- Haziran). oradan trenle Trieste'ye götü-
dererek hala halife olduğunu. şeriatı sa- rüldü. Burada gemiye yüklenen naaş.
vunabileceği bir yer bulabilmek için İstan­ Şehzade ömer Faruk Efendi n ezaretinde
bul' u terkettiğini bildirdi. Mısır uleması Beyrut'a, oradan trenle Şam'a ulaştırılıp
Abdülmecid Efendi'ye vaktiyle vermiş ol- defnedildi (3 Temmuz 1926) .
duğu biatı geri aldı. Mısır Ulema Birliği Mehmed Vahdeddin. yakınlarının ve
başkanı onun mektubuna verdiği cevap- yanında çalışanların ifadesine göre iyim-
ta, müslümanların hilafetin kaderini be- ser ve sabırlı bir kişiliğe sahipti; sarayın­
lirlemek ve hatayı düzeltmek için Kema- da nazik ve müşfik bir aile babasıydı ; dı­
listler'le anlaşmak üzere kongre düzen- şarıda ve bilhassa resmi törenlerde ise
lemeye karar verdiklerini açıkladı. Kral soğuk, çatık kaşlı ve ciddi durur, kimse-
Fuad'ı halife yapmak isteyen M ısır ule- ye iltifat etmezdi; dini gelenekiere çok
ması ve basını da onun aleyhine yoğun önem verirdi; saray dedikodularını bilmez
kampanyaya girişti. Ezher şeyhivekili eski ve yanında konuşulmasından hoşlanmaz­
padişahın milliyetçi savaşçıları şeriata ay- dı. Resmi olmayan sohbetlerinde bile da- vı.Mehmed'in hattıyla Allah, Muhammed, Ali, Fatıma, Ha-
kırı davranınakla suçladığını, sonra da gi- ima ciddiyetiyle dikkat çekerdi. Yine söz san, Hüseyin müsenna istifi
dip İngilizler' e sığındığını yazdı. Mustafa konusu kaynaklar onun. zeki ve çabuk
Kemal'i 400 milyon müslümanın örnek kavrayışlı olduğunu. ancak gayet evhamlı.
alacağı kişi olarak ilan etti. Tartışmalar kararsız ve o nisbette inatçı mizacı bu-
devam ederken Mehmed Vahdeddin Ez- lunduğunu maiyetinin ve bilhassa itimat
her şeyhine bir mektup daha yazarak ettiği kişilerin tesiri altında kaldığını be-
hayatta olduğunu. hilafetten feragat et- lirtirler. Ayrıca Şerif Paşa'nın San Remo'da padi-
mediğini. halife seçimiyle vakit geçirme VI. Mehmed ileri seviyede edebiyat, şahla yaptığı görüşmeler sırasında Fran-
yerine var olan halifeye müslüman mem- mOsiki ve hat sanatlarıyla uğraşmıştır. sızca tuttuğu notlar bulunmaktadır. Bu-
leketlerden birinde kalabileceği bir yer Besteleri tahtta bulunduğu yıllarda sa- rada da tahta çıkışından İstanbul'u ter-
bulmalarını istedi. Hilafet kongresine bir rayda icra edilmiştir. Taifte iken arka ar- kedişine kadarki gelişmeleri sade bir üs-
bildiri gönderip yapılan hazırlıkları pro- kaya bestelediği şarkıların güfteleri daha lupla özetiernektedir (Bardakçı, s. 417-
testo etti. hiçbir zaman saltanat ve hila- çok vatan hasretini ve geride bıraktıkla­ 446) .
fet haklarından feragat etmediğini ve rından haber alarnamanın acılarını teren- BİBLİYOGRAFYA :
etmeyeceğini bildirdi. Kongre 13 Mayıs nüm etmektedir. Ona ait altmış üç eser TBMM Gizli Ce/se Zabıtları, Ankara ı 985, 1,
1926'da toplandı. Mehmed Vahdeddin tesbit edilmekle birlikte ancak kırk bir ı32-ı39, 4ı0-4 ı6; Atatürk ile İlgili Arşiv Bel-
kongrenin toplanma haberini almadan eserinin notaları mevcuttur. Şairliğine geleri (1911-1921), Ankara ı 982, s. ı 73- ı 79;
vefat etti ( 16 Mayıs 1926). örnek teşkil edebilecek şiirleri sadece Belgeler/e Mustafa KemalAtatürk (1916-1922),
Ankara 2003, s. 6-42; Lütfi Simavi, Osmanlı
Mehmed Vahdeddin İstanbul'dan şarkılarının yine kendisine ait olan güf-
Sarayının Son Günleri (s.nşr. Şemsettin Kut-
20.000 İngiliz lirasıyla çıkmıştı. Onun da teleridir. Aynı zamanda iyi bir hattattı. lu). İstanbul, ts. (Hürriyet Yayınları). s. 373-538;
bir kısmını dolandırıcılara kaptırmış. bir Hatıralarını başyaveri Avni Paşa'ya San Ali Fuat Türkgeldi , Görüp İşittiklerim (Ankara
kısmını da eski kayınbiraderi ve yaveri ı949). Ankara ı984, s. 138 -264; İbnülemin. Son
Remo'da dikte ettirmiş. fakat tamamla-
Sadrıazamlar, IV, 2095 -2104; Mu{assal Osman-
Zeki Bey kumarhanelerde yemişti. Şid­ mamıştır. Metin ayrıntılı bir hatırat ol-
lı Tarihi, İstanbul 1963, VI, 3574-3650; Refik
detli para sıkıntısı çektiğinden elinde pa- maktan çok olaylarla ilgili yorumlarıdır. Halid Karay, Minelbab ilelmihrab, İstanbul 1964,
ra edecek nesi varsa satmıştı. En son pa- s. ı 13, 117 - 118, 140; Safiye Ünüvar. Saray Ha-
dişahlık nişanını da satışa çıkarmış. ma- tıralarım, İstanbul1964, s. 119, ı24, 138-139;
Tarık Mümtaz Göztepe, Osmanoğullarının Son
dalyanın sahte olduğunu öğrenince daha
Padişahı Vahideddin Gurbet Cehenneminde,
tahta çıktığı günlerde kendisine bu oyu-
İstanbul 1968; a.mlf., Osmanoğullarının Son
nu oynayanları hatıriayarak üzülmüştü . Padişahı Vahideddin Mütareke Gayyasında,
Öldüğünü duyan alacaklılar kapıya da- İstanbul 1969; G. Jaeschke. Kurtuluş Savaşı ile
yandı. Bütün San Remo esnafına 60.000 vı. Mehmed'in Sam Selimiye Camii avlusundaki mezar taşı İlgili İngiliz Belgeleri (tre. Cemal Köprü\ ü), An-
liret borcu vardı. Haciz memurları, Villa kara 1971, s. 4, 12; a.mlf., "Mondros'a Giden
Yol", TTK Belleten, XXVIII/109 (1964). s. 151 vd.;
Mamolya'da buldukları bütün eşya ile
Bilal N. Şimşir, İngiliz Belgelerinde Atatürk:
birlikte eski padişahın cenazesini de bir 1919-1938, Ankara 1973-84, 1, 66, 68, 300,
odaya kilitleyerek kapıyı mühürlediler. 380, 463-464; ll, 21, 33, 120, 141; lll, 81 ,262,
İtalyanlar borçların tamamı ödenineeye 304, 591, 610, 615, 636; IV, 397-398; a.mlf.•
kadar cenazenin defnine izin vermediler. "Vahdettin'in Kaçışı ve Sonu", Cumhuriyet, İs­
tanbul 26-30 Kasım 1973; İsmail Hakkı Okday,
Alacaklılara verilecek para ancak bir ay-
Yanya'dan Ankara'ya, İstanbul 1975, s. 350,
da temin edilebildi. 353, 373-374, 449; Mazhar Müfit Kansu, Erzu-
Bu arada cenazenin defnedileceği bir rum'dan Ölümüne Kadar Atatürk'le Beraber,
Ankara 1988,1-11, tür.yer.; Doğu Ergi!. "Osmanlı
müslüman toprağı arandı . Şam'daki Se-
Ocağı'nın Sönüşü", Milliyet, İstanbul 30 Ka-
limiye Camii'ne gömülmesi kararlaştırıl ­ sım -ı3 Aralık 1989; Münewer Ayaşlı, İşittikle­
dı. Fransa'dan gerekli izin alındı . Borçla- rim, Gördüklerim, Bildiklerim, İstanbul ı 990,
rın tamamı ödenip haciz kalktıktan son- s. 8 -9; Ahmet İzzet Paşa . Feryadım (haz. Sü-

429
MEHMEDVI

hey! izzet Furgaç- Yüksel Ka nar), İstanbul 1993, da bulunan Hanıatş Kalesi'nin tamiri için Şehid Ali Paşa Kütüphanesi, Çınarlı Çeş­
ll, 14, 19 -20, 27-28, 190, 213-214, 278, 454- keşif yaptı. me Mescidi, llL Ahmed Kütüphanesi
455; R ıza Tevfik (8ölükbaşı], Biraz da Ben Konu-
istanbul'a dönünce Hassa başmimarı (Topkapı Sarayı), İbrahim Paşa manzu-
şayım (haz. Abdullah Uçman), İstanbul 1993, s.
57, 63, 108-109, 189; Orhan Koloğlu, Gazi'nin s ı fatıyl a
Edirne yolu üstündeki padişah mesi, Ahmediye manzumesi, Kuleli Bahçe
Çağında islam Dünyası (19 I 9- I 922), İstanbul sarayları ile Edirne'deki Saray-ı Amire'nin Mescidi, Darphane, Kaptan Paşa Camii,
1994, s. 65,118,231,286,300,305, 319;Sala- tamiri için görevlendirildi. Ardından Da- Fatma Sultan Camii.
hi R. Sonyel. Türk Kurtuluş Savaşı ve Dış Poli- vud Paşa Kışiası'ndaki kasrın tamirini de BİBLİYOGRAFYA :
tika, Ankara 1991-95, l-ll, tür.yer.; a.mlf. , Kur-
üstlenen Mehmed Ağa, 1153 (1740) yılın ­ Sicill-i Osmiini, IV, 233; L. A. Mayer, /slamic
tuluş Savaşı Günlerinde ingiliz istihbarat Ser-
da çıkan bir yangında harap olan Beyazıt Architects and Their Works, Geneve 1956, s.
visi'nin Türkiye 'deki Eylemleri, Ankara 1995,
Camii yakınındaki dükkaniarın yeniden 80-81; Muzaffer Erdoğan, Liile Devri Baş Mima-
tür. yer.; a.mlf .. "Son Osmanlı Padişahı Vahi-
kagir olarak inşasına dair fermana uyma- rı Kayserili Mehmed Ağa, İstanbul 1962; Ahmet
deddin ve İngilizler" , TTK Be Ileten, XXXIX/
Vefa Çobanoğlu. "Osmanlı'da Baş Mimarlar",
154 (I 975), s. 257 -264; a.mlf., "İngiliz Yüksek yarak ahşaptan yapılmasına izin verin- Türk Dünyası Kültür At/ası: Osmanlı Dönemi,
Komiseri Sir Horace Rumbold'un Türk Ulusal ce rüşvet aldığı iddiası ortaya atılm ı ştı. İstanbul 2002, IV, 309 -310; a.mlf .. "Mehmed
Akımı'naKarşıTutumu", a .e.,LVlll/221 (1994), Bundan dolayı idam edilmek üzere iken Ağa (Kayserili, el-Hac)", Yaşamlan ve Yapıtla­
s. 159-184; Murat Bardakçı, Şahbaba : Osma- nyla Osmanlılar Ansiklopedisi, İstanbul 1999,
araya girenierin yardımıyla sadece azille
noğulları'nın Son Hükümdan VI. Mehmed Va-
cezalandırıldı; yerine de Hacı Mustafa ll, 102-1 03; İ zzet Kumbaracılar, "Türk Mimar-
hideddin 'in Hayatı, Hatıralan ve Özel Mektup- ları" , Arkitekt, sy. 2, İstanbul 1937, s . 60; Ke-
lan, İstanbul 1998; Sina Akşin, istanbul Hükü- Ağa getirildi. Kırım'da Han Sarayı'nın ta-
mal Altan." Klasikten Sonra", a.e., Vlll/3 ( 1938).
metleri ve Millf Mücadele, İstanbu l 1983-92, miriyle görevlendirHip istanbul'dan uzak- s. 87 .
1-11, tür.yer.; Enver Ziya Karai. "Mehmed VI", laştı rılmışken Edirne'ye ulaştığında geri Iii SEMAVİ EYiCE
iA, VII, 562-566; A. J. Manga. "MeJ::ıemmed VI çağrıldı ve istanbul'da oturması uygun
WaJ:ıid al-Din", EP (İng.). VI, 984-985.
görüldü. Gözden düştüğü dönemde bazı
lt.] CEVDET K üÇÜK küçük işler yaptığına dair belgeler bulu- MEHMED AGA, Sedefkar
nabilen Mehmed Ağa vefatında Edirne- XVII. yüzyılın
ı kapı dışındaki kabristana defnedildi. ilk çeyreğinde görev yapan
MEHMED AGA, Kayserili Hassa başmimarı.
(ö . 1155/1 742)
Mehmed Ağa'nın llL Ahmed zamanın­ L _j
da Boğaziçi kıyılarında çok sayıda sahil-
Osmanlı Hassa mimarı. saray ve kasrın yapımında hizmeti oldu-
L _j Kanuni Sultan Süleyman zamanında
ğu sanı lmaktadır. Onun en önemli eseri, 970 (1562-63) yılında Rumeli'den devşir­
Kayseri'de doğdu. Arşiv belgelerinde Nevşehirli Damad İbrah im Paşa'nın iste- me olarak getirilmiştir. Doğum yeri ve ta-
bazan Elhac İ brahim, bazan İbrahim-i Atik ği üzerine Kağıthane deresi kıyısında zz rihi hakkında bilgi yoktur. Kalkandelenli
olarak anılan babasının 1115 ( 1703) yılın­ Şaban 1134'te (7 Haziran 1722) yapımını olduğunu ileri sürenlerin yanında Arna-
dan önce Mustafa Paşa'nın kethüdalığını başlattığ ı ve çok kısa sürede bitirdiği Sa- vutluk 1 İlbasanlı olduğu daha kuwetli bir
yaptığı ve kendisine Trakya'da Vize san- dabad Sarayı ile derenin karşı tarafındaki ihtimal olarak kabul görmektedir. Mi-
cağında arazi temlik edildiği kaydedil- çayırda inşa edilen İmrahor (Mirahur) Kas- marbaşı olm adan önce 1006' da ( 1597-
mektedir. Sultan llL Ahmed döneminde rı'dır. Türk tarihindeLale Devri olarak ad- 98) su nazırı olarak sekiz yıl görev yapan
1115'te (1703) Hassa başmimarı Ebube- landırılan bu dönemin çok önemli bir ese- Mehmed Ağa, 8 Cemaziyelahir 1015 (11
kir Ağa'nın yerine tayin edilen Mehmed ri olan Bab-ı Hümayun önündeki çeşme Ekim 1606) tarihinde mimarbaşılık göre-
Ağa bu makamda 111 7 Şewaline (Ocak ve sebillerden oluşan anıtın (Ahmed lll vine tayin edildi. Bu görevini hangi yıla ka-
1706) kadar kaldı, yerine Hacı İbrahim Çeşmesi) Mimar Mehmed Ağa'nın yapısı
dar devam ettirdiği de kesin olarak bilin-
Ağa mimar oldu . Eyüp Sultan Camii'nin olduğu hususunda kesin bilgi yoktur. Sa-
m emektedir.
zelzeleden zarar gören minarelerini ta- dece Muzaffer Erdoğan tunç şebeke ve
Hüseyin Ayvansaray'i, Vefeyfıt-ı Selfı­
mirde gösterdiği başarıdan dolayı Z3 Zil- alemierin altın yaldızlanmasına dair bir
kade 11ZO (3 Şubat 1709) tarihinde tekrar kayda rastlamıştır. Yine aynı yıllara ait tin adlı eserinde Mehmed Ağa'nın Sultan
mimarbaşılığa getirildi. Üsküdar'da iskele başındaki büyük mey- Ahmed Camii'nin inşaasını tamam ladık­
Mehmed Ağa'nın istanbul Bağazı kıyı­ dan çeşmesinin (Ahmed III Çeşmesi) ya- tan sonra padişahın emriyle vezirlik pa-
sında Bebek bahçesinde Şeyh Mehmed pımında da Mehmed Ağa'nın hizmeti ol- yesi aldığını ve 1027 (1618) yılında vefat
Efendi ile Himmetzade Şeyh Abdüssa- malıdır. 1141 ( 1728-29) yılına ait bir bel- ederek Üsküdar'da defnedildiğini belirt-
med Efendi'ye ait arazilerin ölçümlerini, gede bu çeşmenin yapım harcamalarının mektedir. Başka kaynaklar tarafından
1138'de (1725-26) İzmit yakınında Sarı­ yeı:ıiden düzen i enişinde Mehmed Ağa'­ desteklenmeyen bu bilgiyi bazı araştır­
calar Kemeri köyü civarındaki pınarların nın adı geçmektedir. L Mahmud tarafın­ macı lar ihtiyatla karşılamaktadır. Evliya

sularının keşfini yaptığına dair belgeler dan 1144'te (1731-32) inşa ettirilen Ga- Çelebi ve Ekrem Hakkı Ayverdi, Arnavut-
vardır. 1140 orta l arında ( 1728 başları) lata-Tophane su yolu şebekesinin keşif­ luk'ta (ilbasan) Mimar Mehmed Ağa'nın
Kal'a-i Cedid (Rumelihisarı) içindeki ca- leri de Kayserili Mehmed Ağa ta rafından bazı yapılarından bahsetmekte, Evliya Çe-

minin tamiri için gönderilen mimarın ra- yapılmıştır. lebi 1046 ( 1636-37) tarihli çeşmelerden
poru yeterli görülmediğinden bu iş de Muzaffer Erdoğan, şu eserlerin onun söz ederken Ekrem Hakkı Ayverdi cami,
Mehmed Ağa'ya havale edildi. 114Z'de Hassa başmimarlığı dönemine ait oldu- hamam ve çeşmelerinin olduğunu söyle-
( 1729-30) yeniden Hassa başmimarlığına ğunu bildirerek yapımlarında bir payı mektedir. Bu durumda Mehmed Ağa'nın
getirilen Mehmed Ağa'ya 1147'de (1734- olabileceğini ileri sürmüştür: Simkeşha­ görevden ayrı l dıktan sonra doğum yeri
35) surre eminliği görevi verildi; yolu üze- ne. Çariulu Ali Paşa manzumesi, Kaptan olan bu şehirde kendi adına eserler mey-
rindeki Şam dolaylarında harap durum - İ brahim Paşa Camii, Yeni Valide Camii, dana getirdiğ i düşünülmektedir.

430

You might also like