You are on page 1of 9

4.

ULUSLARARASI TÜRKOLOJİ ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU / 4nd INTERNATIONAL SYMPOSIUM


OF TURCOLOGY STUDIES 20-22 EKİM 2022 / OCTOBER 20-22, 2022

1
4. ULUSLARARASI TÜRKOLOJİ ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU / 4nd INTERNATIONAL SYMPOSIUM
OF TURCOLOGY STUDIES 20-22 EKİM 2022 / OCTOBER 20-22, 2022

ii
4. ULUSLARARASI TÜRKOLOJİ ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU / 4nd INTERNATIONAL SYMPOSIUM
OF TURCOLOGY STUDIES 20-22 EKİM 2022 / OCTOBER 20-22, 2022

4. ULUSLARARASI TÜRKOLOJİ ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU


4. INTERNATIONAL SYMPOSIUM OF TURKOLOGY STUDIES

(UTAS IV)
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi / Van Yüzüncü Yıl University, Van, Türkiye
20-22 Ekim 2022 / October 20-22, 2022

Web sayfası / Web Page: utas.yyu.edu.tr

SEMPOZYUM BİLGİLERİ / SYMPOSIUM INFORMATION


e-ISBN: 978-975-7616-917

Yayın Editörleri / Publishing Editors


Doç. Dr. Ferit YÜCEBAŞ
Özcan TUNÇADAM

Kapak Tasarım / Cover Design

Ümit OĞUR

Web Tasarım / Web Design

Doç. Dr. Tolga ÖNTÜRK

Erişim Tarihi / Date of Access

15.12.2022

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Yayınları

Van Yüzüncü Yıl University Press

Not: Tam Metin Kitabı’nda yayımlanan bildiri metinlerinden yazarları sorumludur.

iii
4. ULUSLARARASI TÜRKOLOJİ ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU / 4nd INTERNATIONAL SYMPOSIUM
OF TURCOLOGY STUDIES 20-22 EKİM 2022 / OCTOBER 20-22, 2022

iv
4. ULUSLARARASI TÜRKOLOJİ ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU / 4nd INTERNATIONAL SYMPOSIUM
OF TURCOLOGY STUDIES 20-22 EKİM 2022 / OCTOBER 20-22, 2022

DİLSEL AÇIDAN HUN VE XİONGNU [HSİUNG-NU] KAVİM ADLARI DENKLİĞİ

Fatih ŞENGÜL143

Özet
Hunların Orta Asya kökenli Hiung-luların devamı olduğu yönündeki fikir bugüne değin sürekli
olarak tartışılagelmiştir. Burada her iki topluluğunun aynı olup olmadığı tartışmalarına girmeyeceğim.
Şahsi fikrim Hunların Hiung-nuların devamı olduğudur. Öte yandan, bilim dünyası içerisindeki genel
kanı Hunların Asyalı Xiong-nuların devamı ve de Ptolemeus tarafından zikredilen Xούνοι [Khounoi]
topluluğunun ise Hunlar ile aynı olduğudur.
Pritsak Hunların Xiong-nu’ların devamı olduğu ve Ptolemeus’un eserinde zikri geçen Khounoi
topluluğunun ise Hunlar olduğu kanaatindedir. Sinor Hunların Xiong-nu adlı topluluk ile olan bağını
reddederken Ptolemeus’un eserinde zikredilen topluluğun Hunlar olduğu görüşündedir. Otto Maenchen
Helfen Avrupa Hunlarının Çuvaş lehçesine benzer bir Türk lehçesi konuştuğu fikrini benimsemiş
olmasına karşın Hunların Hsiungnular ile aynı kavim olduğu görüşünü reddeder ve Asya Hunlarının ve
bilhassa onlarının yöneticilerinin konuştuğu dili belirlemenin mevcut şartlar altında şüphe taşıyacağı
kanaatindedir.
Ben bu bildiride üstte ifade ettiğim üzere,her iki topluluğun yani Avrupa Hunları ile Asyalı
Xiongnu’ların aynı kökten gelen topluluk olup olmadıklarını tartışmayacağım ancak öte taraftan her iki
kavmin dilbilimsel açıdan gerçekten de aynı olduğuna dair dilsel delil sunacağım.
Anahtar Kelimeler: Hun, Xiongnu, Khounoi, Türkçe, Eski Grekçe
EQUİVALENCE OF THE ETHNONYMS HUN AND XİONG-NU [HSİUNG-NU] FROM THE
LINGUISTIC POINT OF VIEW
Abstract
Until now the view that the Huns are the continuation of the Xiongnus of Central Asian origin
has been debated much. Here I will not touch upon the debates that both communities are identical. I
am of the view that the Huns are the continuation of the Xiongnus. On the other hand, the prevailing
view in the scholarly milieu is the fact that European Huns are descendants of Asian Xiongnus and the
community called Xούνοι [Khounoi] mentioned by Ptolemeus is identical with the Huns.
Pritsak is of the view that the Huns are the continuation of the Xiongnus and the community
named Khounoi which occurs in Ptolemeus’ work is identical with the Huns. Sinor refuses the
connection between the Huns and Xiongnus but supports the view that the community mentioned by
Ptolemeus is the Huns. Otto Maenchen-Helfen rejects the view that the Huns and Xiongnus are the same
race and is of the view that revealing what language the Xiongnus and their ruling class spoke is
speculative under existing conditions although he supports the view that the Huns spoke a Turkic dialect
akin to Chuvash.
As I stated above, In this paper I will not go into the debate over the continuation of the
mentioned communities but will present a linguistic evidence about the sameness of both communities.
Keywords: Hun, Xiongnu, Khounoi, Turkic, Ancient Greek

Giriş

143
Dr. Öğr. Üyesi, İbrahim Çeçen Üniversitesi, sengulf@gmail.com

233
4. ULUSLARARASI TÜRKOLOJİ ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU / 4nd INTERNATIONAL SYMPOSIUM
OF TURCOLOGY STUDIES 20-22 EKİM 2022 / OCTOBER 20-22, 2022

Hunların Orta Asya kökenli Xiongnu’ların devamı olduğu yönündeki fikir bugüne değin sürekli
olarak tartışılagelmiştir. Ancak bilim dünyası içerisinde genel kanı Hunların Asyalı Xiongnu’ların
devamı olduğu yönündedir. Şahsen de Hunların Xiongnu’ların ardıllarını teşkil ettiği şeklinde bir
kanaate sahibiz. Öte yandan, bilim dünyası içerisindeki bir diğer genel kanı da Ptolemeus tarafından
zikredilen Xούνοι [Khounoi] (Ptolemy, 2011:80; Ptolemaios, 2006:304) topluluğunun esasen Hunlar
ile aynı kavim olduğudur (Henning, 1948:604,605, 606,615).
Pritsak Hunların Xiongnu’ların devamı olduğu ve Ptolemeus’un eserinde zikri geçen Khounoi
topluluğunun ise Hunlar olduğu tarzında yaygın bir fikri benimsemiştir (Pritsak, 1959:27-34). Sinor
Hunların Xiongnu adlı topluluk ile olan bağını reddederken Ptolemeus’un eserinde zikredilen
topluluğun Hunlar olduğu görüşündedir (Sinor, 1990: 177-205).
Otto Maenchen-Helfen Avrupa Hunlarının Çuvaş lehçesine benzer bir Türk lehçesi konuştuğu
kanaatini taşımasına karşın Hunların Xiongnu’ların ile aynı kavim olduğu görüşünü reddeder ve Asya
Hunlarının ve bilhassa onlarının yöneticilerinin konuştuğu dili belirlemenin mevcut şartlar altında şüphe
taşıyacağı kanaatindedir (Maenchen-Helfen, 1944-1945:225).
Öte yandan, bilim dünyasında ilk kez de olsa Ogurların anayurdunun en eski zamanlardan
itibaren Kazak bozkırı ve Avrupa’ya göç eden Avarların ise Ogurlar olduğu Simocattes’in eseri tetkik
edilerek öne sürülmüş ve Simocattes’in eserinde zikrettiği Khuni topluluğunun gerçekte Ptolemeus’un
eserinde zikredilen Xούνοι [Khounoi] topluluğu ile bir ve aynı olduğu ve her iki etnik adlandırmanın
gerçekte Hunlar ile sesçil benzerlik dışında bir ilişkisi olmadığı aksine Ogur kökenli olduğu iddia
edilmiştir (Şengül, 2013:145-162). Yine Simocattes’in çalışmasında adlarını andığı Kotzager ve
Tarniah kavimlerin köken itibariyle Ogur olduğu ve Ptolemeus’un çalışmasında zikredilen Kachager
ve Toornae adlı topluluklar ile bir ve aynı olduğu dile getirilmiştir (Şengül, 2013:162).
Dolayısıyla, Ptolemy’nin zikrettiği ve de Avrupa bozkırlarında gösterdiği Khounoi adlı kavim
esasen bir Ogur kavmi olan ve de Simokattes tarafından Hunni olarak zikredilen kavimdi. Ve de Hunlar
ile bir ilgisi yoktu. Yine Tacitus’un çalışmasında adı geçen Hun (Tacitus, 1962:222) adlı kavim de yine
Ogurlardı.
Hun [Xiong-nu]’ların kendilerine verdikleri adlandırma Hun adından gelen 胡 Hu [>ghua,
ghuah ya da ghuana]’dur (Youwei, 2021:83). Kanadalı tanınmış Çinbilimci Pulleyblank 匈 奴
Xiongnu/Hsiungnu kavim adının Erken dönem Orta Çince şeklini xuawŋ, Geç dönem Orta Çince şeklini
xywŋ ve Erken mandarin biçimini ise xjuŋ olarak kurmuştur (Pulleyblank, 1991:346). Bu biçimler
doğrudan doğruya Hun kavim adına işaret eder.

Çin kaynakları Xiong-nu /Hsiung-nu kabile adını 匈奴 “meşum/uğursuz/kötü huylu köle”


olarak zikretmişlerdir (Ivik & Klyuchnikov, 2014:8; Parker, 2008:83). Buradaki köle kavramı özellikle
düşündürücüdür. Çinliler kendi başlarına bela olarak addettikleri ve hizaya getirmeye muvaffak
olamadıkları için mi kuzeyli komşularına karşı böylesi hasmane ve menfi manada tabirler ile onları
ilintileme yolunu seçmişlerdi yoksa sürekli olarak güneydeki dünyaya meydan okuyan mezkȗr kabileyi
kendi seviyelerinde bir topluluk olarak değerlendirmeyip sırf hakir görmek maksadıyla mı köle olarak
adlandırmışlardı bilinmez ancak aşağıda görüleceği üzere Hun kavim adını çağrıştıran ve köle anlamını
taşıyan Türkçe’de sözcükler mevcuttur. Bu kavmin asli şeklini *Xoŋai olarak kuran Atwood Xiong-nu
adlandırmasının kökenini günümüz Moğolistan topraklarının güneybatı kesimindeki Ongi Irmağı’na
bağlar [*Ongi>*Xoŋai] ve bu adlandırmanın bir kavim adı değil hanedan adı olduğu görüşündedir
(Atwood, 2015:35-63).

234
4. ULUSLARARASI TÜRKOLOJİ ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU / 4nd INTERNATIONAL SYMPOSIUM
OF TURCOLOGY STUDIES 20-22 EKİM 2022 / OCTOBER 20-22, 2022

Diğer taraftan, Çin kaynakları Hunların dilinde “köle” anlamına gelen iki kelimeyi
kaydetmişlerdir. Bunlardan biri 貲 tsie (<zî) (Schuessler, 2014:287) adlı sözcüktür. Bahsolunan
tsie[>tsiek] Türkçe’de “tutsak” anlamında kullanılan bir sözcük olan tussag/tussak (Tekin, Ölmez,
Ceylan, Ölmez, & Eker, 1995:637) (DS, 1972:3996) ile ilintili olmalıdır. Diğeri ise Xiong-nu’ların bir
kolu olan Ji Hu halkının dilinde “köle” anlamına gelen kuli kelimesidir (Pulleyblank, 1994:505).
Boodberg haklı olarak mezkȗr sözcüğü Türkçe’de aynı anlama gelen qul/kul sözcüğü ile
ilişkilendirmişti (Boodberg, 1936:297).
Hunca kuli Türk lehçelerinde gul/xul/kul ve hul şekilleriyle hâlihazırda kullanılmaktadır.
Örneğin, Hakas lehçesinde hul biçimindedir (Arıkoğlu, 2005:196; Subrakova, 2006:860). Hunca kuli
sözcüğü ile bağlantılı en ilginç denkliğe Kaşgarlı Mahmud’un eserinde rastlamaktayız. Onun XI.
Yüzyılda hazırlamış olduğu çalışmasında “köle” anlamına gelen süli sözcüğünü bulmaktayız (Kaşgarlı,
1999:233). Türk lehçelerinde yaygın olan h>s değişikliğine binaen Divanü Lügati’t-Türk’te bu türden
bir tabire denk geldiğimiz söylenebilir. Öte yandan, Batı dillerindeki slave sözcüğünün kökü de
muhtemelen bu olmalı: süli[>süliv>slave].
Hun kavim adına dönük olarak bugüne değin dilbilimcilerin gözden kaçırdıkları bir kelime
mevcut. Çuvaşça’da hun sözcüğü “han, kağan” manasına gelir (Bayram, 2007:273). Türklerin
kurdukları tüm devletleri esasen hanlık ve kağanlık olarak addettikleri gerçeği göz önüne alındığında
Hun kavim adının “han ve kağanlık” manalarına geldiği söylenebilir. Bununla birlikte, Türkologların
umumiyetle Hun adını Türkçe’de “kavim, millet ve kabile” manasını taşıyan Kün sözcüğüne
bağladığını ifade etmemiz gerekir (Maenchen-Helfen, 1959:237; Németh, 1982:193). Öte yandan,
Kıpçak lehçesinde kün sözcüğüne sesçil açıdan çok yakın duran ve “tutsak, köle” manasına gelen
küñ/küŋ (Toparlı, Vural, & Karaatlı, 2007:168) sözcüğü mevcuttur.
En çarpıcı olan ise bu zikredilen Kıpçakca sözcüğün Xiongnu(Hun) kavim adı ile özdeş
olmasıdır. Zikri geçen sözcük [küŋ] aynı zamanda Türkçe’de “savaş ve askeri sefer sırasında tutsak
alınan kadın, hizmetçi kadın, cariye” manaları ile kullanılmıştır (Berbercan, 2017:16; CC, 2015:572;
Grönbech, 1992:185) ve Küñ biçimi Eski Grekçe’de “kadın, cariye ve eş” manalarına gelen γυνή
(Liddell & Scott, 1996:363; Çelgin, 2011:136; Dvoretskiy, 1958:337) kelimesi ile bir ve aynıdır. Orhun
Yazıtları’nda ve de Ming hanedanı döneminde yazılmaya başlayıp Ch’ing hanedanı döneminde
tamamlanmış bir Uygurca sözcükte küñ kelimesini “kadın, eş, kadın köle, cariye” (Yunusoğlu,
2012:165; Tekin, 2016:305; Gabain, 2007:285; Ergin, 2002:105; Battal, 1934:49) anlamları ile
bulmaktayız. Küñ sözcüğü Uygurca’da aynı zamanda kün (Shaw, 2014:178) ve kuŋ “köle ve cariye”
(Kurt, 2006:72) biçimleriyle de mevcuttur. Özellikle kuŋ şekli sesçil açıdan Hun kavim adına en yakın
kelimeyi teşkil etmektedir.
Uygurca sözcüğün aynı anlamdaki Greek γυνή , Ermenice կին(kin), Balto Slavca génāˀ ,
Cermen kwenǭ, Slav žena, günümüz İngilizce’de kullanılan queen ve Hint-Avrupa dillerindeki diğer
benzer sözcükler ile aynı kökten geldiği açıktır.
Gerek Hun kavim adı gerek Grekçe’deki γυνή ve gerekse Türkçe küŋ/kün/kuŋ sözcükleri
arasındaki sesçil ve anlamsal ilişki bârizdir. Türkçe ve Eski Grekçe’de kullanılan ortak bir sözcüğün
varlığına şüphe ile bakılabilir ancak Eski Grekçe ile Türkçe arasında aynı manada kullanılan müşterek
başka bir sözcüğün daha var olduğunu yeri gelmişken ifade etmem gerekir.
Eski Grekçe’de δούλος “erkek köle, tutsak” manalarına gelir. Sözcüğün sonundaki -os hecesi
Grek kökenli bir son ek olup bu ek çıkartıldığında asıl biçim δούλ olarak karşımıza çıkar. Aynı dilde
δούλή “kadın köle” ve δουλειά “kölelik” demekti. Şimdi görüleceği üzere bahsolunan bu Grekçe
sözcüğün Türk dili ailesi içerisinde karşılıkları mevcuttur.

235
4. ULUSLARARASI TÜRKOLOJİ ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU / 4nd INTERNATIONAL SYMPOSIUM
OF TURCOLOGY STUDIES 20-22 EKİM 2022 / OCTOBER 20-22, 2022

Eski Grekçe’deki asıl biçim olan δούλ “doúl” kelimesi Kazakça’daki til “köle” (Koç, 2003:573)
ve Karahanlı lehçesindeki tıl “tutsak” (Üşünmez, 2010:287) sözcükleri ile aynı olarak karşımıza çıkar.
İlk Türkçe bir Ogur lehçesi idi. Günümüzde Ogur lehçesinin yaşayan tek kolu Çuvaşlardır. Ogur
lehçesini diğer Türk lehçelerinden ayıran dilsel özelliklerden birisi Ogurcadaki -l harfinin Ana
Türkçe’de -ş harfi ile yer değiştirmesidir. Meseleyi bu açıdan değerlendirdiğimizde Eski Grekçe,
Kazakça ve Karahanlı dilindeki biçimlerin Türkiye Türkçe’nin Derleme Sözlüğü’ndeki “köle” anlamına
gelen tuş (DS, 2019:3998) sözcüğü ile bir ve aynı olduğu görülür.

Sonuç
Üstteki tetkikler ışığında “köle ve tutsak” manalarına sahip gözüken Hun kavim adının Çin
kaynakları tarafından “köle” anlamı ile zikredilen Xiongnu kavim adı ile anlamsal olarak aynı çıkması
her iki topluluğun ayniliği ve özdeşliği yönündeki mevcut bilimsel yargı desteklemektedir. Muhtemelen
Hun kavim adı hem halk hem de köle gibi anlamlara sahipti. Çinliler bu topluluğu sırf hâkir görmek
adına zikredilen adlandırmanın sadece “köle” anlamını alıp kullanmışa benziyorlar.

KAYNAKLAR
Alex, S. (2014). Phonological Notes on Hàn Period Transcriptions of Foreign Names and Words. Studies
in Chinese and Sino-Tibetan Linguistics: Dialect, Phonology, Transcription and Text (s. 249-292).
içinde
Arıkoğlu, E. (2005). Örnekli Hakasça-Türkçe Sözlük. Ankara: Akçağ Yayınları.
Atwood, C. P. (2015). The Qai, the Khongai, and the Names of the Xiōngnú. International Journal of
Eurasian Studies(2), 35-63.
Battal, A. (1934). İbnü-Mühennâ Lūgati. İstanbul: İstanbul Devlet Matbaası.
Bayram, B. (2007). Çuvaş Türkçesi-Türkiye Türkçesi Sözlük. Konya: Tablet Yayınları.
Berbercan, M. T. (2017). İslam Öncesi Türk Metinlerinde ‘Kız’ ve ‘Kadın’”. Journal of Old Turkic
Studies, 1(1), 7-19.
Boodberg, P. A. (1936). Two Notes on the History of the Chinese Frontier. Harvard Journal of Asiatic
Studies, I(3/4), 283-307.
CC. (2015). Codex Cumanicus. İstanbul: Kesit Yayınları.
Çelgin, G. (2011). Eski Yunanca-Türkçe Sözlük. İstanbul: Kabalcı Yayınları.
DS. (1972). Derleme Sözlüğü (Cilt 10). Ankara: Türk Dil Kurumu.
DS. (2019). Derleme Sözlüğü (Cilt V). Ankara: Türk Dil Kurumu.
Dvoretskiy, I. (1958). Drevnegrechesko-Russkiy Slovar' (Cilt T.I). Moskva.
Ergin, M. (2002). Orhun Abideleri. İstanbul: Boğaziçi Yayınevi.
Gabain, A. (2007). Eski Türkçenin Grameri. Ankara: Türk Dil Kurumu.
Grönbech, K. (1992). Kuman Lehçesi Sözlüğü. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.
Henning, W. (1948). The Date of the Sogdian Ancient Letters. Bulletin of the School of Oriental and
African Studies, 12, 601-615.
Ivik, O., & Klyuchnikov, V. (2014). Syunnu, Predki gunnov, Sozdateli Pervoy Stepnoy İmperii. Moskva:
Lomonosov.
K. M. (1999). Divanü Lügati’t-Türk (Cilt III). Ankara: Türk Dil Kurumu.
Koç, K. (2003). Kazak Türkçesi Türkiye Türkçesi Sözlüğü. Ankara: Akçağ Yayınları.
Kurt, O. (2006). Uygur Şiveleri Sözlüğü (S’den Y’ye Kadar Transkripsiyonlu Metin). Yüksek Lisans
Tezi. Çanakkale.
Liddell, H. G., & Scott, R. (1996). A Greek-English Lexicon. Oxford: Clarendon Press.
Maenchen-Helfen, O. (1944-1945). Huns and Hsiung-nu. Byzantion, XVIII( III), 222-243.
Maenchen-Helfen, O. (1959). The Ethnic Name Hun. Studia Serica Bernhard Karlgren dedicata, 223-
238. Kopenhag.
Németh, G. (1982). Hunların Dili. G. Németh içinde, Attila ve Hunları (s. 187-194). Ankara: Ankara
Üniversitesi Basımevi.
Parker, E. (2008). A Thousand Years of the Tartars. New York: Routledge.

236
4. ULUSLARARASI TÜRKOLOJİ ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU / 4nd INTERNATIONAL SYMPOSIUM
OF TURCOLOGY STUDIES 20-22 EKİM 2022 / OCTOBER 20-22, 2022

Pritsak, O. (1959). Xun der Volksname der Hsiung-nu. Central Asiatic Journal, 5(1), 27-34.
Ptolemaios. (2006). Handbuch der Geographie (Cilt T.1). Basel: Schwabe Verlag.
Ptolemy, C. (2011). Geography of Claudius Ptolemy. New York: Cosimo Classics.
Pulleyblank, E. (1991). Lexicon of Reconstructed Pronunciation in Early Middle Chinese, Late Middle
Chinese, and Early Mandarin. Vancouver: UBC Press.
Pulleyblank, E. (1994). Ji Hu: Indigenous Inhabitants of Shaanbei and Western Shanxi. E. a.
D.Whisenhunt içinde, Opuscula Altaica: Essays presented in Honor of Henry Schwarz (s. 499-531).
Bellingham: Western Washington University.
Shaw, R. B. (2014). Kâşgar ve Yarkend Ağzı Sözlüğü. Ankara: Türk Dil Kurumu.
Sinor, D. (1990). Hun Period. The Cambridge History of Early Inner Asia (s. 177-205). içinde
Subrakova, O. (2006). Khakassko-Russkiy Slovar'. Novosibirsk: Nauka.
Şengül, F. (2013). Sabir Sekel Avar ve Bulgar Etnik Meselelerinin Çözümü. İstanbul: Hikmetevi.
Tacitus. (1962). The Histories/The Annals. In Four Volumes. Volume II. Histories, Books IV-V. Annals,
Books I-III. London: Harvard University Press.
Tekin, T. (2016). Orhon Türkçesi Grameri. Ankara: Türk Dil Kurumu.
Tekin, T., Ölmez, M., Ceylan, E., Ölmez, Z., & Eker, S. (1995). Türkmence-Türkçe Sözlük. Ankara:
Simurg Yayınları.
Toparlı, R., Vural, H., & Karaatlı, R. (2007). Kıpçak Türkçesi Sözlüğü. Ankara: Türk Dil Kurumu.
Üşünmez, E. (2010). Karahanlı Türkçesi Sözlüğü. İstanbul: Doğu Kitabevi.
Youwei, S. (2021). Loanwords in the Chinese Language. London and New York: Routledge.
Yunusoğlu, M. K. (2012). Uygurca-Çince İdikut Sözlüğü. Ankara: Türk Dil Kurumu.

237

You might also like