BEBEKLER NEDEN AĞLAR?

Anne karnında onu saran amniyon sıvısı denilen ılık bir sıvının içinde, yediği önünde yemediği ardında
olan minik bebeğiniz doğum ile dünyaya merhaba der. Dünyaya geldiği ilk anda akciğerlerindeki su
boşalır. İlk nefesi ile birlikte yerini oksijen alır. Doğduğu ortamın soğukluğu ile üşür ve akciğerlerinin
oksijenle dolması sonucu yaşadığı ağrı ile ağlamaya başlar. Annesinin sıcak ve güvenli kollarına verilen
bebek annesinin onu emzirmesi ile bir miktar rahatlar ve uykuya dalar.

Peki başka ne sebeplerden ağlar?

1-Uykusu Geldiği İçin

Dünyaya gelen bebeğinizin insanlarla iletişim kurma yolu ağlamaktır. Bebeğiniz genellikle ilk aylarda
uykusu geldiği için ağlar. Bebekler ilk aylarda yaklaşık olarak 14 ila 17 saat kadar uyur. Bu uzun
uykular sırasında bebeğin kan şekeri düşebilir. Bu nedenle gündüz vakti gün içinde en geç 2 saat ara
ile düzenli bir emzirme gerçekleştirilmelidir. Gece uyuduğunda ise o uyanmadıkça uyku düzenini
bozmamanızı önerebilirim.

Düzenli bir uyku rutini ile bu sorunu çözebilirsiniz.

2-Gaz sancısı nedeni ile

Özellikle birinci ayın sonunda bağırsaklarında biriken gaz sancısı nedeni ile ağlama nöbetleri
geçirebilir. Bu acı acı ve susmadan ağladığı durumu diğer ağlama tonlarından ayırabilirsiniz.

Bu sorunun çözümüne ise ilk olarak oluşan gazın çıkarılması ile başlanabilir. En bilinen yöntemlerden
birisi, bebeğinizin midesini omzunuza yatırıp bebeğin sırtına aşağıdan yukarıya doğru ritmik bir
şekilde vurarak gaz sesini duyana kadar gazın çıkmasını sağlamak olacaktır.

Gaz oluşumunu azaltmak için ise;

Annenin ayaklarını sıcak tutması, gazlı yiyecek ve içeceklerden uzak durması, bol su tüketmesi,
emzirirken doğru emzirme yöntemi ile bebeğin gaz yutmasını engellenmesi ve her emzirmeden sonra
mutlaka gazının çıkartılması önlemler arasında sayılabilir. Ayrıca bebeğin altını değiştirirken hızlı
olunması bu sorunu engelleyebilen öneriler arasındadır. Bunlara rağmen geçmiyorsa doktorunuza
başvurarak gaz giderici ya da bağırsak florasını düzenleyici damlalardan kullanabilirsiniz.

3-Karnı Acıktığı İçin

Bebeğiniz ilk 6 ay da çok hızlı büyür ve gelişir. Bu dönemde sadece anne sütü ile beslenmelidir.
Bebeğinizin bir değer ağlama sebebe de karnının aç olmasıdır. Mide kapasitesi küçük olduğu için

az az ama sık sık beslenemeye ihtiyacı vardır. Bu sorunu düzenli saatlerle bir beslenme rutini
oluşturarak çözebilirsiniz. Ayrıca bu rutin bebeğinizin size güven duymasını ve güvenli bağlanmasını
da sağlayacaktır.

4-Altı Kirlendiği İçin

Bebeklerin ilk dışkısına mekonyum denir. Mekonyum bağırsaklarında bulunan koyu yeşil ya da siyah
renkli yapışkan bir kakadır. İçerisinde kendi hücreleri, lanugo tüyleri, amniyon sıvısındaki organik
maddeler v.b bulunur ve temizlenmesi oldukça zordur. Bebek beslenmeye başladıktan sonra dışkısı
normale döner. Anne sütü ile beslenen bebekler günde 5-8 arası, mama ile beslenenlerde ise 3-4 kez
dışkılama görülebilir. Altı kirlenen bebek huzursuz hisseder ve ağlar. Uzun süre altı
değiştirilmediğinde pişiğe neden olarak sürekli huzursuz olmasına ve canı yandığı için ağlamasına
sebep olabilir.

Dışkılama saatlerini kontrol ederek o saatlerde bezini kontrol etmeniz bu sorunu engelleyecektir.

5-Pişik Olduğu İçin

Pişik, derinin sağlıklı ve esnek yapısının bozularak iltihaplanması ile sonuçlanan döküntü ve kızarıklığa
denir.

Bebeğin altı kirlendiğinde uzun süre cildine temas etmesi, temizlenmesinde kullanılan ıslak bezlerin
alerji geliştirmesi, cildinin çok hassas olması, antibiyotik v.b ilaç kullanımı, ishal veya katı gıdaya geçiş
ve bez değişikliği gibi nedenler bebeklerde pişiğe sebep olabilir.

Çözüm ise bebeğin altının olabildiğinde kuru kalmasını sağlamak, mümkünse bez markasını
değiştirmemek, ıslak mendilleri yıkayarak kullanmak ve sonrasında kurulamak olabilir.

Eğer pişik gelişti ise doktorunuza danışarak pişik kremi kullanmanız uygun olacaktır.

6-Sevgi İhtiyacı İçin

Yeni doğan benekten tutunda 77sindeki yaş almış insana kadar önemli bir duygu olan sevgiye
herkesin ihtiyacı vardır.

Kucağına alma alışır gibi sözlere çok kulak asmadan bebeğinizi olabildiğince sarıp sarmalamanız, ten
tene temas etmeniz, sevmeniz bebeğinizde güven duygusu geliştirdiği gibi beyin gelişimini de olumlu
yönde etkiler. Yapılan araştırmalar yetimhanede çok sevgi görmeden dokunulmadan büyüyen
çocuklar ile sürekli sevgi gören dokunulup öpülen çocukların beyin gelişimlerinin oldukça farklı
olduğunu göstermiştir. Sevgi ile büyüyen çocukların beyinleri daha gelişmiş ve büyükken sevgisiz
büyüyen çocukların beyin gelişimlerinin olumsuz yönde etkilendiği araştırma sonucu ortaya
koyulmuştur.

Ağlayan bebeğiniz ya da çocuğunuza sarılıp yumuşak bir ses tonu ile ninni söylemeniz ya da geçecek,
seni anlıyorum, yanındayım, seni seviyorum gibi endişesini giderecek sözlerle sakinleşmesini
sağlayabilirsiniz.

7-Diş Çıkardığı İçin

Bu süreç kişiden kişiye değişebilir olmakla birlikte genelde bebeklerin ilk dişleri 4-6 ay civarında alt ön
kesici diş olarak çıkmaya başlar. Genel olarak 6. Aydan itibaren her 6 ayda bir 4 diş olacak şekilde süt
dişlerinin çıktığı söylenebilir. Çocuk 3 yaşına geldiğinde tüm süt dişleri çıkar ve ağzında 20 adet süt dişi
bulunur.

Diş çıkaran bebeklerde huzursuzluk, uyku problemi, iştahsızlık, kabızlık veya ishal, ağız salyası, ateş,
kulaklarda ağrı ve kaşıntı, kilo alımının yavaşlaması, sürekli ağzına bir şeyler götürüp ısırma isteği gibi
belirtiler görülebilir.

Bu sorunun çözümü ise öncelikle çocuk doktoruna gidilerek problemin diş nedenli mi yoksa
enfeksiyonla mı alakalı olduğunu öğrenerek, doktor önerisinde kullanılacak diş jelleri ağrı kesici ilaçlar
olabilir.

Ayrıca eczanelerde satılan dış kaşıyıcıları ile soğuk uygulama yapılması çocuğu rahatlatabilir.
Hoşça kalın sevgiyle ve sağlıcakla kalın.