You are on page 1of 63

YENİDOĞAN

DEĞERLENDİRİLMESİ

Öğr. Gör. Fatma GÜNDÜZ GÜÇ


Bebeğin sağlıklı dünyaya gelebilme olasılığı;

• Anne-babanın sağlıklı bir genetik yapıya sahip olması

• Annenin fiziksel ve psikososyal yönden tam iyilik hâlinde olması

• Annenin nitelikli doğum öncesi bakım alması

• Doğumun; zamanında, uygun koşullarda ve komplikasyonsuz


olması ile artar.
Sağlıklı Yenidoğan

• 38-42. gebelik haftasında doğmuş olan 2.500-4.000 gram


ağırlığında doğan, dış ortama uyum yeteneği olan, konjenital
anomali veya hastalık belirtileri göstermeyen bebek olarak
tanımlanır.
DSO$ Tanımına Gö re

42. gebelik
38. haftadan erken
haftasından sonra
(tamamlanmış 37 38-42. gebelik
doğanlar
haftadan önce) haftasında doğanlar
doğanlar preterm postterm
miadında (term),
(postmatür)
(prematüre),
bebekler
Yenidoğan dönemi (neonatal dönem)
yaşamın ilk 28 gününü kapsar.

0-7 gün erken neonatal dönem

7-28 gün geç neonatal dönem


YENİDOĞANIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ
ØYenidoğanın Başı
• Yenidoğanın başı vücuduna göre
1/4 oranındadır.
• Normal yenidoğanın baş çevresi
yaklaşık 34 cm’dir.
• Bebeğin başının arkasındaki en
çıkıntılı nokta ile alın
çıkıntısından geçecek şekilde
mezura ile ölçülür.
• Doğumdan sonraki ilk günlerde bebeğin kafa
şekli uzamış ya da asimetrik olabilir. Doğum
kanalından geçerken bebeğin baş
kemiklerinin dar kanala girebilmek için uyum
sağlamaya çalışmasıdır. Buna molding denir.

• Over-riding (Üst üste binme): Kafa


kemiklerinin birbiri üzerine hafifçe
binmesidir. Elle dokunarak daha kolay
anlaşılabilir. Normal doğumlarda daha çok
görülür, kendiliğinden düzelir.
Kaput Suksadenum
• Başın önde gelen kısmına uygulanan basınca bağlı
olarak ciltte oluşan ödemdir.

• Kafa derisi ve derialtı dokularında zedelenme vardır.

• Yumuşaktır. Üzerine bastırılınca oluşan gode birkaç


saat kalabilir.

• Doğumdan sonra küçülmeye başlar. Genellikle 2-3


gün içinde azalıp kaybolur.
Sefal Hematom
• Periost ile kafa kemikleri arasına doğum travmasına bağlı
olarak kan toplanmasıdır.
• İlk 1-2 günde ortaya çıkar, tek veya iki taraflı olabilir
(genellikle tek taraflı parietal kemikte).
• 2-10 hafta içinde kendiliğinden geçer.
• Sütürları geçmez.
• Az bir kısmında kafa kemiklerinde çökme kırığı olabilir.
• Sefal hematoma ponksiyon yapılmaz.
• Sarılığın uzamasına ve billirubin düzeyinin artmasına
neden olur.
Kaput suksadenumu sefal hematomdan ayıran;
Periostla ilişkili olmadığı için sütür hatlarını
geçebilmesidir.
SÜTÜR
ve
FONTANELLER
• Yenidoğanda baş
kemiklerinin birleşme
yerleri olan sütürlar
açıktır.
• Yenidoğanda baş
kemikleri arasında
boşluklar vardır. Bu
boşluklara fontanel
(bıngıldak) denir.
Beynin büyümesine izin
veren kemiksiz, zarla
kaplı alanlardır.
• Doğumda 6 tane fontanel bulunurken bunlardan en
büyük ve en önemli olanı başın tepe kısmında bulunan
ön fontaneldir.

• Ön fontanel eşkenar dörtgen yapısında ve 2-3


cm genişlikte, 3-4 cm uzunluktadır, genellikle
10-18. aylarda kapanır. Üç aydan önce
kapanması patolojiktir.

• Arka fontanel üçgen şeklinde parmak ucu


(0.5 cm) genişliğindedir. 3 ay civarında kapanır.

• Yanda olan fontaneller genellikle 9. haftada


kapanır.
Fontanellerin basık ya da kabarık olmaması gerekir.

• Kabarık olması artmış kafa içi basıncı sonucu, basık olması


dehidratasyon göstergesi olabilir.

Fontanellerin zamanından önce ya da sonra kapanmaları


büyüme ve gelişmeyi etkiler.
• Erken kapanması mikrosefaliye, geç kapanması kemik gelişimi
geriliğine veya hidrosefaliye neden olabilir.
Fontanellerin normal değerlerinden büyük olması hipotiroidi
hastalarında görülür.
• Baş muayenesinde kemiklerde mineral
azlığı nedeniyle kraniyotabes normal bir
bulgudur.
ØBoy ve Kilo Özellikleri

• Normal bir bebeğin boyu 48–52 cm (erkek 50–52 cm, kız 48–50 cm).

• 2500-4000 gr arasındadır. İlk 2-3 gün ödemin çözülmesiyle %5-10 ağırlık


kaybı normaldir. Bu kayıp 7-10. günün sonunda tekrar geri kazanılır.
Ø Deri Özellikleri

• Yenidoğanın derisi pembe renkte,


ince, yumuşak ve çok hassastır.
Doğumu sonrası ilk birkaç saatte deri
daha koyudur.
• Yenidoğanda koyu kırmızı renk kan eritrosit hücre elemanlarının
fazla olması nedeniyle görülür. Bu duruma pletore denir.
• Diyabetik anne bebeği
• Materno-fetal transfüzyon
• Hiperviskozite sendromu
Verniks Kazeoza
• Doğumda bebeğin üzerindeki beyaz
renkte, peynirimsi kıvamdaki yağlı
tabakaya denir. 48 saat içinde deri
tarafından emilir.
• Fetüsü amniyotik sıvının etkisinden
korur.
• Bebeğin doğum kanalından kolayca
geçmesini sağlar.
• Antibakteriyel özelliği ile yenidoğanı
enfeksiyonlardan korur.
• Isı kaybını önler.
• Bebeğin geniş cilt yüzeyinden sıvı
kaybını önler.
Lanugo

• Özellikle prematürelerde
daha fazla olan yüz, kulak
kepçeleri, sırt ve
omuzlarda görülen ince
tüylerdir.
Mongol Lekesi

• Yenidoğan bebeklerin kalça ve sırtında oluşan kurşuni mavi renkte,


kenarları belirgin esmer pigmentasyon alanlarıdır.
• Genellikle 2 yıl içinde kaybolur.
Perioral Siyanoz

• Yenidoğanda pulmoner vasküler direncin düşme periyodunda


sağ-sol şant nedeniyle ağlarken el-ayak uçları ve perioral
bölgede siyanıoz (akrosiyanoz) ilk 48 saat normal bir bulgudur.

Ekimoz ile karıştırılmamalıdır!!!


• Yüzde ve özellikle burun üstünde lokalize
inci beyazı renkte, toplu iğne başı
büyüklüğünde milia adı verilen papüller
bulunur. Keratin artıklarını içeren deri
lezyonlarıdır. Birkaç haftada kaybolur.

• Dermal damar ağının dağılımına uyan


şekilde derinin alacalı görünümüne kutis
marmoratus (mermer görünümlü deri)
denir. Çevre ısısının değişimi ile
oluşmaktadır. Nörovasküler olgunlaşma
eksikliği sonucu oluşur.
Göz
• Yenidoğanın gözleri ilk hafta genel olarak kapalı
durumdadır, göz kapakları hafif şiştir ve hafif bir
şaşılık vardır gözlerin birbirine uyumu birkaç ay
sonra gerçekleşir.
• Gözyaşı bezleri tam olarak çalışmadığı için 3 haftaya
kadar ağladıklarında gözyaşı gelmeyebilir.
• Konjonktiva ve sklerada küçük kanamalar görülebilir.
Kendiliğinden düzelir.
• Gözlerde sarılık/opasite/bulanıklık normal
değildir. Gözlerin çok ayrık yerleşimi de
anormal olabilir.
• Göz kapaklarında kızarıklık, şişme, pürülan
akıntı enfeksiyonu gösterir.
Burun
• Burun basık, dar ve küçüktür.
• Yenidoğanlar burundan nefes
almaya yatkındır. Burun
delikleri çok dar olduğu için
burun içi sıvı nedeniyle geçici
burun tıkanıklığı ve sesli nefes
alma (hırıltı) görülebilir.
• Yenidoğan bebekte hapşırma
sık görülür, burun deliklerini
temizlemeye yönelik normal
bir reflekstir.
Burun, koanal atrezi yönünden kontrol edilmelidir.
Kulak

• Yenidoğan bebekte kıkırdak dokusu tam gelişmediğinden doğumdan hemen


sonra kulaklarda anne karnındaki duruşa bağlı olarak hafif şekil bozukluğu
olabilir.

• Kulak göz kapağı hizasındadır. Daha aşağı olması, konjenital böbrek hastalığını
ya da kromozomal anomaliyi düşündürebilir.
Ağız
• Emzirmeye bağlı bebeğin üst dudağında baloncuk
oluşabilir. Bu ağrısız baloncukta soyulma da
olabilir.
• Bebekler mutlaka dudak yarığı ve yarık damak
açısından değerlendirilmelidir.
• Yenidoğan bebeğin ağız tavanında Ebstein incileri
adı verilen küçük beyaz noktalar görülebilir.
Bazen sıvı dolu küçük kistler dişetlerinde de
görülebilir.
• Ağız tavanının beyazımsı görünmesi normaldir.
Ancak pamukçuktan ayrılmalıdır.
Boyun
• Yenidoğanda yanaklar ve ensedeki cilt
kıvrımları nedeniyle boyun kısa görülebilir.
Boyun kısalığı bazı genetik hastalıklarda
olabilir.
• Yenidoğan bebek yatar durumdan oturur
pozisyona getirilirken başın hafif arkaya
düşmesi normal iken, 45 ̊den fazla arkaya
düşmesi anormaldir.
• Başın bir tarafa doğru eğik olması Tortikolis
olarak bilinir. Çocuk 2–3 haftalık olunca
sternokleidomastoid (SCM) kasında
görülebilen ve/veya palpe edilebilen bir şişlik
söz konusudur.
Göğüsler

• Göğüs kafesinin ön arka çapı geniştir. Meme


başları simetriktir.

• Yenidoğan bebeğin göğüslerinde şişlik olabilir.


Bunun nedeni anneden bebeğe plasenta
aracılığıyla geçen östrojen hormonudur. Bu
şişlikler kesinlikle sıkılmamalı, masaj ve ovma
uygulanmamalıdır.
K arın
• Yenidoğanda karın hafif bombe ve
yumuşak olup solunuma katılır.
• Normalde sağ tarafta karaciğer 1-2 cm
kosta altında ve solda dalağın uç kısmı
kosta altında ele gelir.
• Alt-orta kadranda mesanenin ele gelmesi
anormal bir bulgudur (idrar yollarında
tıkanıklık).
• Göbek kordonu 2 arter ve 1 venden
oluşur. Göbek bağı genellikle 7-14 günde
düşer. Göbek etrafında kızarıklık, kötü
kokulu akıntı enfeksiyon belirtisidir.
• Kayık karın görünümlü bebeklerde
solunum sıkıntısı da eşlik ediyorsa
diyafram hernisi akla gelmelidir.
• Acil entübe edilmeli, PBV
uygulanmamalıdır.
Sır t

• Sırtta kifoz veya skolyoz gibi


deformiteler

• Nöral tüp defekti (omurgada


kalan bir açıklıktan omurilik
dokusu ve zarlarının cilt
altına çıkmasıdır.
Genital Organlar
• Erkek bebeklerde genelde testisler scrotum içine inmiştir. Skrotumun içinde sıvı
birikimi (hidrosel) yenidoğanlarda sık görülür ve genelde 6 ayda kaybolur.

• Hipospadias-Epispadias
• Kızlarda da dış genital organlarda ödem görülebilir, anneden geçen hormonların
etkisiyle kanlı vajinal akıntı olabilir.

• İlk bakışta yenidoğanın kız veya erkek olduğuna karar verilemiyorsa ya da tamamen kız
görünümüne rağmen büyük dudaklar içinde kitle fark edilmesi kuşkulu genital yapı
olarak kabul edilmelidir.
SOLUNUM SİSTEMİ

• Yenidoğanlarda normal solunum sayısı 40-60/dkdır.

• Yenidoğanlar nefes alırken daha çok karın kaslarını kullanır.

• Genellikle uyku sırasında olan, 5-10 saniye süren nefes tutma ve


tekrar kendiliğinden nefes almaya başlama görülür. Buna periyodik
solunum denir ve normal bir durumdur. Apneden ayırt
edilmesi gerekir!!
Yenidoğan, burnundan nefes alır ve dili büyüktür.

Larinks yüksektedir. Larinks aşağı doğru daralır ve en dar


yeri krikoid kıkırdak seviyesidir.

Solunum sekresyonları daha fazladır.

Hava yollarının çapı yenidoğanda oldukça küçüktür.

Mukoz membranları daha incedir. Bu nedenle daha kolay


zedelenebilir.

Solunum kasları iyi gelişmemiştir.


• Hızlı nefes alma, morarma, inleme, solunum sırasında
burun kanatlarının kullanılması solunum sıkıntısı
belirtileridir.
DOLAŞIM SİSTEMİ
• Doğum sonrasında yenidoğan dolaşım
sisteminde birtakım değişiklikler oluşmaya
başlar ve dolaşım sisteminin doğum sonrası dış
ortama uyumunun tamamlanması saatler hatta
günler alabilir.
• Doğumdan sonra akciğer solunumunun
başlaması ile pulmoner kan akımı birden artar.
• Akciğerden pulmoner venlerle sol atriuma
dönen kanın artması sol atrium basıncını artırır
ve bu da foramen ovalenin kapanmasını
sağlar. Kanda artan parsiyel oksijen basıncı,
ductus arteriosusu kapatır.
Kalbin dinlenmesinde
ilk 48 saat intrauterin
Yenidoğanda kalp şartların devamı
Doğumdan hemen
atımı 110-160/dk nedeniyle üfürüm
sonra yenidoğan duyulabilir (üfürüm,
arasındadır. Uyku
sırasında 90/dk’ya bebeklerde belirlenen taşikardi, siyanoz ve
inebilir, ağlarken de siyanoz yaklaşık 5-10 solunum sıkıntısı
dakikada düzelir. eşlik ediyorsa hızlıca
180/dk’ya yükselebilir.
yenidoğan merkezine
nakil)
GASTROI" N TESTI" N AL SI" S TEM

• Yenidoğanda 24–36 saat içinde görülen ilk gaitaya mekonyum


denir.
• Yapışkan yapıda ve koyu yeşil-siyah renktedir.
• Bebek anne sütü almaya başladıktan sonra rengi değişir. Anne sütü
ile beslenen bebeklerin dışkısı gevşek, akıcı, altın sarısı rengindedir.
• 48 saat içinde dışkılamayan bebeğin bağırsaklarında
tıkanma düşünülmelidir.
ÜRİNER SİSTEM

• Böbrek tübülleri henüz tam olarak olgunlaşmadığından suyun geri emilimi


sınırlı olarak yapılmaktadır. Glomerül filtrasyon hızı düşüktür.

• Bebek doğar doğmaz idrarını yapabilir.12-24 saat sonra idrar yapımı sıklaşır.

• İdrarı açık sarı renklidir.

• Günde 6-10 kez idrar yapması yeterli sıvı aldığının göstergesidir.


EKSTREMİTELER
Normalde yenidoğan kol ve bacaklarını, anne karnındaki
pozisyonuna benzer şekilde, hafif fleksiyonda ve göğüse yakın
tutar.

Eller genellikle sıkıca kapalıdır ve güçlü yakalama refleksi


nedeniyle açmak zor olabilir. Ancak hiç açılamaması patolojiktir.

Bebeğin ilk muayene ve değerlendirilmesi yapılırken bebeğin eller,


ayaklar ve parmakları dahil tüm ekstremitelerinin fazla parmak,
yapısal bir anomali, döküntü, ödem ve siyanoz varlığı gibi
yönünden değerlendirilmesi gereklidir.
5-6 servikal sinir zedelenmesi ile düşük 7-8 servikal ve 1. torasik sinirlerin
omuz, kolda addüksiyon Duchene-Erb zedelenmesi ile elin bilekten düşmesi
tipi felç Klumpe felci
• Sindaktili

• Polidaktili

• Oligodaktili

• Kalça displazisi
DUYULAR

• Görme:Yenidoğan parlak ışığa karşı gözlerini


kırparak refleks cevap verir. Görme yeteneği
tam olarak gelişmemiştir.Yaklaşık 20-30 cm
uzağı görebilir. İnsan yüzüne veya bir objeye yüz
ifadesini değiştirerek, gözlerini geniş açarak
cevap verebilir.Yenidoğan bebekler insan
yüzüne, geometrik desenlere ve siyah, beyaz
renklere daha çok tepki verirler.
• İşitme: Hamileliğin son dönemlerinde, bebek

annenin sesini, kalp sesini, nefesini ve sindirim

siteminden gelen sesleri duyar.

• Yenidoğan bebek annenin göğsüne yattığında

tanıdık olduğu bu sesleri duyar ve rahatlar.

• İnce tonlu sesleri tercih eder.

• Sesin geldiği yeri lokalize etmesi zamanla gelişir.

• Gürültülü seslere karşı hareketle cevap verirler.


• Tat ve Koku alma:Yenidoğan bebek doğumdan itibaren kokuları ayırt
edebilir. Annenin kokusunu fark etmeyi çok kısa zamanda öğrenir. Tat alma
duyusu tam olarak gelişmemiş olsa da daha çok tatlıyı tercih ederler.

• Dokunma:Yenidoğanın en önemli duyusudur. Bebeğin pek çok refleksi


dokunma duyusuyla ilgilidir.Yanağına dokunulduğunda aranır, avuç içine
dokunulduğunda parmağı kavramaya çalışır.
YENİDOĞAN BEBEKTE REFLEKSLER

Optikofasiyal refleks – görme fonksiyonu

Akustikofasiyal refleks –işitme fonksiyonu

Normal bir yenidoğan başını en az 5 saniye omuz hizasında tutabilir.


Başın sürekli geride kalması patolojiktir.

Bebek aktifken çene ve ayak bileğinde kaba tremor tarzı hareketler


gözlenebilir. Konvülsiyon ile karıştırılmamalıdır!!!
• Emme refleksi
• Ağzına parmak sokulduğunda emer. Uyanıkken 4. aya
kadar, uyurken 7. aya kadar emme hareketi gözlenir.
• 2-3 aylıktan sonra refleks değil, bilinçli bir çabaya
haline gelir.

• Arama refleksi
• Yanağa dokunur dokunmaz ağzın uyarı tarafına
çevrilmesi şeklinde bir reflekstir.
• 4. ayda kaybolmaya başlar ancak uykuda iken 1 yıla
kadar sürebilir.
• Moro refleksi
• Bebek sakin yatarken başı desteklenerek hafif kaldırılır.
Destek birden çekildiğinde kollarının ve el parmaklarının
açılıp yeniden gövdede birleştirilmesidir (ürkme, sıçrama,
sarılmaya benzeyen bir hareket).
• Moro refleksi genellikle 4. ayda kaybolur.
• İki taraflı yanıtsızlık SSS hasarına, tek taraflı olmaması
klavikula kırığı veya sinir hasarında ve artmış yanıt ise ağır
asfiksi bulgusu olabilir.
• Yakalama refleksi
• Bebeğin avuç içine ve ayak tabanına dokunulduğunda
parmakların içine kapandığı görülür.
• Ellerdeki kavrama refleksi 3–4. aylarda kaybolur ve
artık bilinçli bir harekete dönüşür.
• Ayak parmaklarındaki ise 10. aya doğru kaybolur.
• Babinski refleksi
• Ayak tabanının orta kısmına dokunulduğunda ayak
başparmağının diğer parmaklardan ayrılarak yana
doğru açılması şeklinde gözlenen bir reflekstir.
• İki yaşına kadar sürebilir.

• Tonik boyun refleksi


• Bebeğin bir taraftaki omzu, başı, boynu ve
ayakları gerginken diğer tarafı gevşek bir
pozisyondadır.
• Başın dönük olduğu taraftaki kol ve bacak
ekstansiyonda diğer kol ve bacak fleksiyondadır.
• Ortalama olarak 20 haftada kaybolur.
• 7. aydan sonra bulunması patolojiktir.
• Adım atma refleksi
• Bebek, koltuk altlarından tutularak
düz bir yüzeye ayakları
değdirilirse adım atma hareketleri
yapabilir.
• Zamanında doğanlar genellikle
ayak tabanları, erken doğan
bebekler ise ayak uçları ile basma
eğilimindedir.
• Bu refleks 6-7. ayda kaybolur.
YENİDOĞANIN İLK BAKIMI
• Bebek doğum kanalından çıkarken, steril örtü alttan tutularak alınır

• Başı solunum yolunu açmak için hafif ekstansiyonda tutularak, varsa ağız içi ve
burundaki sekresyonlar temizlenir.

• Baştan başlayarak tüm vücut hızla ve iyice kurulanır. Kurulama sırasında ıslanan örtü,
hemen ısıtılmış diğer bir örtü ile değiştirilerek, ısı kaybı önlenmeye çalışılır.

• Bebek canlandırma gereksinimi olup olmadığına karar vermek için değerlendirilir. Bu


değerlendirmede 3 belirtiye bakılır.

• Solunumu (Hava yolu açık mı? Soluyor mu?)

• Dolaşımı (Kalp atım hızı 100 atım/dk ve üzerinde mi?)

• Oksijenizasyonu (Siyanoz var mı?, nabız oksimetrede okunan değer? )


Spontan solunumu olmayan Canlandırma gereksinimi
ve/veya kalp atım hızı 100 olmayan bebekler bir an önce
atım/dk altında olan veya inatçı emzirmenin başlanması için
siyanozu olan bebeklere pozitif
anne göğsüne yatırılır. İşlemler
basınçlı ventilasyon ile
canlandırmaya başlanır, burada sürdürülür. Bebeğin
gerekirse göğüs kompresyonu hipotermiye girmemesi için
önlemler alınmalıdır.
ve ilaçlar uygulanır.
• Yenidoğanın Fiziksel Muayenesi
• Doğum öyküsü (yer, şekli, prezantasyonu, amniyotik sıvı nitelik ve miktarı)
• APGAR Değerlendirmesi**
• Deri muayenesi
• Baş muayenesi
• Yüz ve boyun muayenesi
• Göğüs muayenesi
• Karın muayenesi
• Genital organların muayenesi
• Ekstremitelerin muayenesi
• Sırt muayenesi
• Reflekslerin değerlendirilmesi
APGAR DEĞERLENDİRMESİ
• Doğum sonrası yenidoğanların değerlendirilmesini sağlayan pratik ve sıklıkla
kullanılan bir yöntemdir.

• Doğumu izleyen 1. ve 5. dakikalarda APGAR değerlendirilmesi yapılır.

• Ancak ilk değerlendirme 1. dk’da yapıldığı için Apgar skoru uygun


canlandırma girişimini belirlemek için kullanılmamalı, aktif, canlı
olmayan bebekte canlandırmaya başlamak için 1. dakika değerlendirmesi
beklenmemelidir.
8-10 puan: İYİ

4-7 puan: RİSKLİ (aspirasyonla solunum yollarının açılması ve oksijen


tedavisi ile düzelme)

<4 puan: ÇOK AĞIR (ciddi asfiksi mevcut, acilen resüsitasyona


başlanması gerekebilir)

8’in altında puan alan yenidoğanlarda izleme ve özel bakıma


gereksinim vardır.
DOĞUM LEKELERİ

• Salmon lekesi
• Özellikle açık tenli bebeklerde ensede,
burun kenarında, alın ve göz kapağında
görülen pembe-kırmızı cilt lekeleridir.
• Genellikle ilk 1 yıl içinde kaybolur.

• Port wine (şarap) lekesi


• Özellikle yüzde görülen düz, pembe
kırmızı lekelerdir, kendiliğinden geçmez
• Cilde çok yakın olan kılcal kan damarları
nedeniyle oluşurlar.
• Kavernöz hemanjiyom
• Başlangıçta büyüme eğilimi olan hafif kabarık, süngerimsi,
gelişigüzel şekilli, çileğe benzeyen kırmızı lekelerdir, uzun
süre kalıcı olurlar.
• Birden çok sayıda ve büyük olması durumunda vücudun
diğer yerleri, iç organlarda da bulunma olasılığı nedeni ile
araştırılmalıdır.
• Mongol lekesi
• Genellikle sırtta, gluteal bölgede veya diğer bölgelerde
görülebilen mavi, mavi-yeşil deri lekeleridir
• Genelde birkaç yıl içinde azalır veya kaybolurlar, 4-5 yaşa
kadar kalıcı da olabilirler.

You might also like