You are on page 1of 79

HAMİDİYE HEMŞİRELİK FAKÜLTESİ

YENİDOĞANIN DOĞUM ODASI İZLEM VE


BAKIMI

Dr. Öğr. Eda AKTAŞ


Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı
28.02.2020 1
Dersin Amacı
Bu ders ile öğrenciye yenidoğanın doğum odasındaki
izlem ve bakımındaki hemşirelik girişimlerinin öğretilmesi
amaçlanmaktadır.

28.02.2020 2
Dersin Hedefleri
• Öğrenci yenidoğanın ilk değerlendirmesinin önemini bilir
• Öğrenci doğum odasında yenidoğan için bulundurulması gereken malzemeleri
sayabilir
• Öğrenci yenidoğanı hipotermiden korumak için uygulanacak hemşirelik
girişimlerini bilir
• Öğrenci yenidoğana göbek ve cilt bakımı uygulayabilir
• Öğrenci yenidoğana yapılacak olan K vitamini uygulamasının önemini bilir
• Öğrenci yenidoğan için doğum odasında alınması gereken önlemleri
sıralayabilir

28.02.2020 3
İçerik Planı
• Yenidoğanın ilk değerlendirilmesi
• Yenidoğanın ısı kontrolü
• Apgar değerlendirilmesi
• Yenidoğanın ağız içi temizliği
• Yenidoğanın oksijenizasyonu
• Yenidoğanda göbek ve cilt bakımı
• Yenidoğanda K vitamini uygulaması
• Doğum odasında alınması gereken güvenlik önlemleri

28.02.2020 4
Derste Kullanılan Yöntem, Teknik ve Materyaller

Yöntem ve Teknikler
• Düz anlatım
• Soru cevap
• Gösterme

Materyaller
• Barkovizyon
• Powerpoint
• Maket

28.02.2020 5
Yenidoğan bebeklerde intrauterin yaşamdan ekstrauterin yaşama geçiş
sırasında bir çok fizyolojik değişiklik olmaktadır.

Bebeklerin %90 kadarı doğum sonrası özel yardım gereği duymadan bu fizyolojik
değişiklikleri gerçekleştirir,

ancak %10 kadar bebek bazı girişimlere gereksinim duyar,

bebeklerin %1’inde ise ileri canlandırma desteği gerekir.


Tüm dünyada yenidoğan ölümlerinin
%80’inin nedeni prematürite, düşük
doğum ağırlığı, enfeksiyonlar ve
asfiksidir.

Bu ölümlerin 2/3’si donanımlı sağlık


çalışanlarının verdiği uygun bakım ile
önlenebilir.
✓ Yenidoğan doğum eylemi ile dış ortama çıktığı andan itibaren ilk olarak
solunumunu yapmak ve sirkülasyonunu ekstrauterin oksijenasyona adapte
etmek durumundadır.

Bunun için yenidoğanın ilk 24 saatteki klinik durumu ve yaşam bulguları son
derece önemlidir.

✓ Yenidoğanın bu büyük değişiklikleri başarabilmesi genetik özelliklerine,


mevcut intrauterin çevrenin durumuna , doğum eylemi sırasında ve neonatal
dönemdeki aldığı bakıma bağlıdır.
Doğum sonrası stabil olmayan yenidoğan bebeklerin doğum odası
bakımları ve ilk müdahalelerin yönetimi bebeklerin yaşam boyu sağ
kalımları üzerinde önemli etkiye sahiptir.

Özellikle “ilk altın dakika” olarak tanımlanan doğum sonrası “bir dakika”
da uygulanacak yaklaşım çok büyük önem taşımaktadır.
Yenidoğanın İlk
Değerlendirilmesi

İlk değerlendirmede amaç;


✓ yenidoğanın resüsitasyon gereksinimini
belirlemek,

✓ gestasyonel yaşını saptamak ve

✓ herhangi bir konjenital anomali veya


hastalığı olmadığını saptamaktır.
Doğum Odasında Yenidoğan Bakımı İçin Bulundurulması
Gereken Malzemeler
• Radyant ısıtıcı, hemen altında açık yatak veya bebeğin yatırılabileceği düz
zemin,
• Kurulamak (ısıtılmış) ve omuz desteği için havlular,
• Oksijen ve hava kaynağı
• Mekanik aspiratör, puar,
• Aspirasyon kateterleri (5Fr, 6Fr, 8Fr, 10Fr, 12Fr, 14Fr),
• Nabız oksimetre
• Pozitif basınçlı ventilasyon uygulamak için gereç (anestezi balonu veya kendi
şişen balon veya T parça canlandırıcı),
• Maskeler (0 ve 1 numara),
• Laringoskop, term bebek için 1, preterm için 0, varsa ileri derecede
düşük doğum ağırlıklı (DDA) bebekler için 00 düz bıçaklar, yedek piller
ve lamba,
• Endotrakeal tüpler (2.5, 3.0, 3.5 ve 4.0 mm iç çaplı),
• Akış ölçerli oksijen kaynağı (Merkezi veya oksijen tüpü), oksijen
hortumları,
• İlaçlar (adrenalin, serum fizyolojik veya ringer laktat, K vitamini, %10
dekstroz, ilaç sulandırma için distile su),
• Umblikal kateterler (3.5Fr, 5Fr),
• Makas,
• Flaster ya da endotrakeal tüp tutucu
• Steril gazlı bezler (spanç),
• Enjektörler (1ml, 3ml, 5ml, 10ml, 20ml, 50ml),
• Üçlü yollu musluk,
• Eldivenler (steril, non steril),
• 8 Fr beslenme sondası
• Stetoskop,
• Karbondioksit saptayıcı
• “Airway”ler/orofaringeal kanüller
(uygun boyutlarda),
• Anne ve bebek için isim bileklikleri,
• Steril, tek kullanımlık göbek klempleri,
• Saat (kronometre isteğe bağlı) ,
• Kalp monitörü ve elektrotlar
• Kan grubu tayini için kan örneği tüpü
Yaşamın İlk Dakikasında Doğum Odasında Yapılması Gerekenler

Uluslarası Canlandırma Liyezon Komitesi’nin (ILCOR= International


Liaison Committee on Resuscitation) 2010 yılında yayınladığı rehberde
doğum sonrası ilk 60 sn önemli zaman olarak tanımlanmış
ILCOR 2010 akış şemasına göre ilk 30 sn içinde
• kurulama,
• ısıtma,
• bebeğin doğum haftası 28. gestasyon haftasından küçük ise plastik torbaya
koyma,
• hava yollarına pozisyon verme,
• gereksinim duyulursa solunumun uyarılması,
• kalp hızı ve solunumun dinlenmesi basamaklarının yapılmış olması gerekir.

İlk 60 sn içinde gerekiyorsa solunum desteği kesinlikle başlatılmalı ve nabız


oksimetre probu bağlanmalıdır.
ILCOR 2015 rehberine göre bir bebek doğduğunda ilk önce üç önemli
sorunun yanıtı aranmalıdır.

1) Bebek term bir bebek mi?


2) Bebeğin tonusu iyi mi?
3) Bebek nefes alıyor ya da ağlıyor mu?

Tüm soruların yanıtı evet ise bebeğin canlandırma gereksinimi yoktur ve


bebek annesinden ayırılmamalı, bebeğe olağan bakım verilmelidir.
Amerikan Kalp Birliği ve Amerikan Pediatri Akademisi’nin 2017 yılında yenilediği “Yenidoğan
Canlandırma Programı (Neonatal Resuscitation Program = NRP)” rehberinde de “ilk altın
dakika” nın önemi vurgulanmıştır.

Bu süre boyunca izlenmesi gereken basamaklar,


• bebeğin solunum ve kas tonusunu hızlıca değerlendirdikten sonra
• bebeğe ısıtıcı altında pozisyon vermek,
• salgılarını temizlemek,
• kurulamak ve taktil uyaran vermek,
• gereği durumunda pozitif basınçlı ventilasyon ile solunum desteğine başlamak,
• nabız oksimetre probuyla oksijen satürasyonunu izlemek olarak belirtilmiştir.

İlk 60 sn içinde bebeğe nabız oksimetre bağlayarak satürasyonunu ölçmek gereksiz oksijen
uygulamasını ortadan kaldıracaktır.
Isı Kontrolü
Vücut Isısının Korunması
Yenidoğanın ısı kaybını önlemek önemlidir. Bebek hipotermiye girebilir.

Hipotermiye giren yenidoğanda;


✓ 02 ihtiyacı artar,
✓ İlk dakikalar solunum ve dolaşımı tam gerçekleşmeyen bebek, artan O2
ihtiyacını karşılayamaz,
✓ Soğuğa bağlı olarak vazokonstrüksiyon gelişir. Vazokonstrüksiyon hipoksiye
neden olur ve yenidoğanın asidoza yatkınlığı artar,
✓ Sonuçta enerji kaybı olur. Enerji için glikoz kullanımı artar ve yenidoğanda
hipoglisemi gelişir.
Hipoterminin Önlenmesi ve Kurulama

✓ Term bebekler doğum sonrası, başından başlayarak kuru ve ılık çarşaflarla


kurulanmalı, ıslanan çarşaflar bebekten uzaklaştırılmalı, başa kulakları da içine
alacak şekilde şapka giydirilmelidir.

✓ Term bebekler için anne gövdesi üzerine yatırılarak cilt temasının sağlanması ve
sırtının ılık çarşafla örtülmesi de yararlıdır.
Hipoterminin Önlenmesi ve Kurulama

✓<30 hafta doğan prematüre bebekler doğum sonrası kurulanmadan hemen polietilen
plastik torbalara alınmalı, başlarına şapka giydirilmeli ve radyant ısıtıcı altına ya da
küvözlere konmalıdır.

✓≥30 hafta prematürelere de benzer uygulama yapılabilir ancak, hipertermi (>38 °C)
oluşturmamaya dikkat edilmelidir.

✓Yanığa sebep olabileceği için bebeği ısıtmak amacıyla termofor, sıcak su ile
doldurulmuş cerrahi eldivenler veya torbalar asla kullanılmamalıdır.
✓ Yenidoğanlarda doğum sonrası süratle transepidermal ısı kaybı oluşur. Gerekli
önlemler alınmazsa term doğanlarda bile dakikada 0.1-0.3 °C sıcaklık düşüşü gelişir.

Doğum salonları soğuk olduğunda, annenin vücut sıcaklığı ve dolaylı olarak fetusun
sıcaklığı da düşer ve bebek dış ortama daha düşük vücut sıcaklığıyla doğar.

✓WHO ve ILCOR-2015 önerilerine göre doğum salonlarında sıcaklık ≥ 26 °C da


tutulmalı, doğumdan önce ılık ve kuru çarşaflar hazırlanmalı, radyant ısıtıcı açılmalı,
doğacak bebek prematüre ise, polietilen plastik torba ve şapka bulundurulmalıdır.
Doğum odasında gelişen hipoterminin artmış mortalite ile ilişkili olduğu
gösterilmiştir.

Preterm bebekler ve aşırı düşük doğum ağırlıklı bebekler ısı kaybına daha yatkın
bebeklerdir.
Bu bebekler doğumdan hemen
sonra henüz kurulanmadan
polietilen torbaya konduğunda,
yenidoğan yoğun bakım ünitesine
(YDYBÜ) geldikleri andaki vücut
ısılarının daha yüksek olduğu
gösterilmiştir.
Doğum anındaki tartı da ısı kaybı açısından önemli bir belirleyicidir.

Bebeğin doğum tartısında her 100 g’lık artışın YYBÜ’ye gelişteki ortalama
rektal ısıyı 0.21°C yükselttiği gösterilmiştir.
APGAR SKORU

Apgar skoru, bebeğin durumunu belirleyen objektif bir değerlendirme


yöntemidir.

• Yeni doğmuş bebeğin doğumdan hemen sonraki durumunu gösterir.


• Uygun şekilde yapıldığında fetal-neonatal geçişin standart bir kayıt
düzeneğini oluşturur.
• Apgar skoru doğumdan sonra 1. ve 5. dakikalarda bakılır.
Apgar skoru için bebekte solunum, kalp hızı, renk, tonus ve uyarılara
verilen cevap olmak üzere 5 belirtiye bakılır.

✓Her belirti 0, 1 veya 2 olarak puanlanır.

✓Bebeğin solunumu ve kalp atımının olmaması, renginin soluk veya


siyanotik, tonusunun gevşek olması ve sondanın buruna sokulması ile
verilen uyarıya cevap vermemesi ‘0’ olarak puanlanır.
• Düzensiz soluma veya zayıf ağlama,
• 100/dakika altındaki kalp atım hızı, mukozalarda olmayan hafif siyanoz veya akrosiyanoz,
• tonusun ekstremitelerde hafif fleksiyon şeklinde olması ve uyarıya cevabın sadece yüz
buruşturma şeklinde olması ‘1’,

✓ solunumun iyi olması,


✓ aktif ağlama,
✓ dakikada 100’ün üstünde kalp atım hızı,
✓ cildin pembe,
✓ tonusunun iyi (aktif, hareketli bir bebek) olması ve
✓ uyarıya ağlayarak, öksürerek veya hapşırarak cevap vermesi ‘2’ olarak puanlanır.

Sonuçta 5 değişkenin puanları toplanarak Apgar skoru bulunur.


Apgar skoru 5. dakikada 7’nin üzerinde olan bebekler anne yanına
verilebilir,

7 ve altında olanlar izleme alınmalı, 10., 15. ve 20. dakikalarda da Apgar


skoru değerlendirilmeli, skorlar bebeğin doğum dosyasına
kaydedilmelidir.

Canlandırmada gelişen olaylar, yapılan işlemlerin açıklayıcı tanımları ve


zamanlamalarıyla birlikte dosyada yer almalıdır.
Değerlendirme sırasında üç belirtiye daha bakılır.

• Solunumu (Hava yolu açık mı? Soluyor mu?)


• Dolaşımı (Kalp atım hızı 100 atım/dakika ve üzerinde mi?)
• Oksijenizasyonu (Siyanoz var mı?, nabız oksimetrede okunan değer? )
Spontan solunumu olmayan ve/veya kalp atım hızı 100 atım/dk altında
olan veya inatçı siyanozu olan bebeklere pozitif basınçlı ventilasyon ile
canlandırmaya başlanır, gerekirse göğüs kompresyonu ve ilaçlar uygulanır.
Canlandırma uygulanan bebekler
stabilize olduktan sonra izlenmek üzere
yenidoğan yoğun bakım ünitesine (YYBÜ)
alınmalı ya da doğum yapılan YYBÜ yoksa
uygun şartlarda uygun bir merkeze
gönderilmelidir.
Canlandırma gereksinimi olmayan bebekler bir
an önce emzirmenin başlanması için anne
göğsüne yatırılır.

İşlemler burada sürdürülür.

Bu esnada bebeğin hipotermiye girmemesi için


önlemler alınmalıdır.

Doğum sonrasında anne ve bebeğin aynı odada


kalmasının sağlanması anne ile bebeği arasında
duygusal bağın oluşması ve anne sütünün
artması açısından çok önemlidir.
Aspirasyon veya Ağız İçinin Bez ile
Temizlenmesi
Doğumdan sonra rutin orofarengeal aspirasyon artık önerilmemektedir.

Yapılan randomize kontrollü bir çalışmada,


aspire edilen bebeklerin ilk 6 dk.’daki oksijen satürasyonları aspire
edilmeyenlere göre belirgin olarak daha düşük bulunmuştur.

Bir başka çalışmada,


35. gestasyon haftasının üzerindeki bebeklerde ağız içinin bezle silinmesi
ilk 24 saatte dakikadaki solunum sayısı hedef alındığında aspirasyon
kadar etkili bulunmuştur.
Yenidoğan Canlandırma Programı (NRP) 2017 rehberinde

• soluyan veya ağlayan,


• kas tonusu iyi olan aktif görünümde yenidoğanların

ağız ve burunlarının aspire edilmesine gerek olmadığı belirtilmiş, gerekli


görülürse ağız ve burunun temiz bir bez ile silinerek üst solunum yolu
açıklığının sağlanması önerilmiştir.
Mekonyum ile boyalı amniyon sıvısı varlığında da ağız içi
aspirasyonu artık önerilmemektedir.
✓ Mekonyum aspirasyonu ile deprese doğan bebeklerde ilk nefes öncesi entübe
edilerek yapılan rutin derin trakeal aspirasyon da son rehberde önerilmemektedir.

✓ Bu bebeklerin bakımı, solunum eforu olmayan yenidoğan bebeklere yaklaşım


çerçevesinde genel kurallar dâhilinde yapılmalıdır.

✓ Ayrıca ağız içi aspirasyon da önerilmemektedir, ancak hava yolunu tıkayacak kadar
koyu bir mekonyum varlığında aspirasyon uygulanmalıdır.

✓ Yenidoğan bebeği aspire etmek ya da etmemek klinik olarak verilecek bir karardır.
BAŞA POZISYON VERME VE ASPIRASYON

✓ Solunum yolunun açık tutulmasında başa verilecek en uygun pozisyon hafif


ekstansiyon pozisyonudur.

✓ Aspirasyon her bebeğe yapılmamalıdır, aktif ve solunum çabası iyi olan


bebeklerde ağız içi ve burnun steril bir bezle silinmesi yeterlidir.

✓ Sekresyonu çok olan bebekler aspire edilebilirler. Aspirasyonda baş yana


çevrilmeli, önce ağız sonra burun delikleri aspire edilmelidir.
BAŞA POZISYON VERME VE ASPIRASYON

✓ Aspirasyon puar ya da aspiratörle yapılmalı, aspiratör basıncı 80-100 mmHg’yı


geçmemelidir. Tekrarlı aspirasyona gerek yoktur.

✓ Şiddetli ve derin aspirasyon uygulanmamalıdır. Doğum sonrası ilk dakikalarda


arka farinksin uyarımı ağır bradikardi ve apneye yol açabilir.
Oksijenasyon

Son yıllarda doğumhanede %100


oksijen kullanmanın hiperoksi ve doku
hasarına yol açtığının gösterilmesi
nedeniyle yüksek oksijen
konsantrasyonları ile canlandırmadan
vazgeçilmiştir.
Term ve terme yakın bebeklerde
doğum sonrası ventilasyon desteği
gerekiyorsa ILCOR ve WHO
oksijen vermek yerine, oda havası
ile ventilasyona başlamayı
önermektedir.
Gestasyon yaşı 33 hafta altında doğan
bebeklerde solunum desteğine düşük oksijen
konsatrasyonu ile (%21-30) başlanması yüksek
oksijen konsatrasyonu (%60-100) ile desteğe
oranla daha az mortaliteye neden olmaktadır.

Bu nedenle ventilasyona %21-30 oksijen


konsatrasyonu ile başlayıp nabız oksimetre
değerlerine göre oksijen konsatrasyonu
ayarlanması önerilmektedir.
Yenidoğan Canlandırma Programı 2017 rehberinde,

• soluk almayan bir bebeğin solunumunu başlatmak için uygulanan pozitif


basınçlı ventilasyona gestasyon yaşı 35 hafta ve üzerinde olan
bebeklerde %21 oksijen konsantrasyonu ile,

• gestasyon yaşı 35 hafta altında olan bebeklerde %21-30 arasında


oksijen konsantrasyonu ile başlanması önerilmektedir.
Göğüs kompresyonu
yapılması gereken ileri
canlandırma koşullarında
oksijen konsantrasyonu
%100 olmalıdır.
Kordonun Geç
Klemplenmesi
Son yıllarda umbilikal kordonun klemplenme zamanı ile ilgili çok sayıda çalışma
yapılmıştır.

2013 yılındaki Cochrane derlemesinde 15 çalışmada, 3911 kadın ve term yenidoğan


bebekleri incelenmiş, umbilikal kordonun geç klemplenmesinin

✓anneye herhangi bir olumsuz etkisinin olmadığı,


✓yenidoğan bebeklerin 24. ve 48. saatteki hemoglobin düzeylerinde artış olduğu,
✓polisitemi ve sarılık gelişimi açısından fark olmamakla birlikte,
✓fototerapi gerektiren sarılık riskinde artış olduğu,
✓3-6.aylarda gelişen demir eksikliği anemisinde ise azalma olduğu belirtilmiştir.
• Kordon klemplenmesinin 3 dk.’ya kadar
geciktirilmesinin yenidoğan kan volümünü
30 cc/kg arttırdığı,

• doğum sonrası 2.-3. günde daha yüksek Hb


düzeyi ve

• 4.-6. aylarda daha yüksek serum ferritin


düzeyi ile ilişkili olduğunu belirten
çalışmalar da yayınlanmıştır.
Amerikan Obstetrisyen ve Jinekologlar Birliği (ACOG) 30-60 sn beklemenin
preterm bebeklerde uygun olduğunu belirtmiş

ancak

• term bebeklerde geç klemplemeyi önermemiştir


• ve bunun nedeni olarak da Kuzey Amerika’da term bebeklerde demir eksikliği
anemisinin çok sık görülmemesini ileri sürmüştür.

ILCOR ise en az 1 dk geç klemplemeyi önermektedir.


Yenidoğan Canlandırma Programı (NRP) 2017 rehberinde,

• ablasyo plasenta,
• kanayan plasenta previa,
• kanayan vasa previa,
• kordon kopması gibi plasental dolaşımın bozulduğu durumlar dışında

hem term hem de preterm bebekler için kordon klempleme zamanının 30-
60 sn geciktirilmesi önerilmektedir.
Kordonun geç klemplenmesinin
daha yaygın kullanılmaya
başlaması ile birlikte bebeklerin
doğum tartılarının, kordonları
erken klemplenenlere göre
20-30 g/kg daha yüksek
ölçüldüğü gösterilmiştir.
GÖBEK KORDONUNUN KLEMPLENME
ZAMANI VE YÖNTEMİ

✓ Canlandırma gerektirmeyen tüm term ve


prematüre bebekler, kordon klemplenmeden
önce, en az 30 saniye süreyle anne seviyesinde
veya altında tutulmalıdır.

✓ Göbek kordonu steril, tek kullanımlık göbek


klempi ile deriden 4-5 cm uzaklıkta bağlanmalı,
steril gazlı bezle tutularak kesilmelidir.
Doğumhanede Göbek ve Cilt Bakımı
✓Bebek stabil olduktan sonra bakım işlemleri yapılmalıdır.

✓Göz ve göbek bakımı ulusal protokoller doğrultusunda yapılmalı, ciltteki


kalıntılar kurulanarak temizlenmelidir.

✓Göbek kordonundan bebek kan grubu ve Rh tayini için kan örneği gerekirse
alınabilir.

✓Yenidoğanlarda ısının korunması ilk saatlerde mümkün olmadığı için doğumdan


hemen sonra bebekler yıkanmamalıdır.
✓Bebeğin baş ve cildindeki kan vb kalıntılar enfeksiyon için risk
oluşturabileceği için kurulama sırasında bunların da iyice temizlenmesi
sağlanmalıdır.

✓Annede HBsAg, HCV veya HIV pozitifliği bulunan term bebekler; bulaşın
önlenebilmesi için, doğumdan hemen sonra (mümkünse doğumhanede, değilse
servise alınır alınmaz) ılık suyla yıkanmalı,

✓kurulandığı bezler kesinlikle diğer bebekler ile temas ettirilmemeli,

✓izole edilerek çevreyi enfekte etmesi önlenmelidir.


✓Prematüre bebekler, yıkama hipotermi riskini çok artıracağı için,
annede enfeksiyon bilinse dahi yıkanmamalı, servise alındığında izole
edilmeli, tüm işlemler eldiven ile yapılmalıdır.

✓Mümkün olan en erken zamanda ılık su ile silinerek temizlenmeli ve


kurulanmalı, bu işlem sırasında da mutlaka eldiven kullanılmalıdır.
Bebek doğduktan sonra umblikal kord
mikroorganizmalara açık bir yer
olduğundan bakımı önemlidir.

Göbek kesilmeden önce bebeğin kordonu


karın duvarının yaklaşık 4-5 cm
ilerisinden klemplenir, kesilir ve kanama
kontrolü yapılır.

Umblikal kordu kuru tutmak önemlidir.


✓ Kord yaklaşık 7-15 günde düşer.

✓ Daha kısa sürede göbeği kurutsun diye kurutucu toz, pudra pomad
önerilmez.

✓ Ebeveynlere, bebeğin alt bezlerini göbeğin altından bağlaması gerektiği


söylenir.

✓ Umblikal kordun enfeksiyon belirtileri kızarıklık, akıntı, kanama, şişlik ve


hassasiyettir.
K Vitamini Uygulaması

Term bebekte K vitamini uygulaması

Tüm term yenidoğanlara doğumda veya ilk gün 1 mg K1 vitamini İM tek


doz olarak uygulanmalıdır.

Prematüre bebekte K vitamini uygulaması

Ülkemizde de, uygulama kolaylığı açısından, şimdilik <1500 g doğanlara


0.5 mg, >1500 g doğanlara 1.0 mg K vitaminin tek doz İM yapılması
uygundur.
Yenidoğanda K
Vitamini Uygulaması

Yenidoğanın hemorajik hastalığını


önlemek amacıyla tüm bebeklere
doğumdan hemen sonra 1 miligram
K vitamini intramusküler (İM)
olarak yapılmalıdır.
Yenidoğanın hemorajik hastalığı, K vitamini eksikliğine bağlı gelişen bir
kanama bozukluğudur.

✓ K vitamini eksikliğinde vücutta oluşan kanamaların durdurulması ve


kontrol altına alınmasını sağlayan pıhtılaşma faktörleri üretilemez.

✓ Bu nedenle K vitamini eksikliğinde kanamaya eğilim olur.

✓ Düşük K vitamini depoları nedeniyle normal yenidoğanlarda bile bu


eksikliğe ve kanamaya bir eğilim vardır.
✓ Eğer bebeğe doğumda K vitamini verilmemişse pıhtılaşma
mekanizmasında gelişebilecek bozukluklar nedeniyle yaşamsal
organlara, özellikle de kafa içine kanamalar olabilmektedir.

✓Göbekten sızıntı biçiminde kanaması olan ya da topuk kanı alındıktan


sonra kanaması durmayan bebeklerde bu tanı olasılığı düşünülmelidir.
Doğum Odasında Güvenlik
Önlemleri
I. Anne-Bebek Kol Bandı
Takılır

Özellikle fazla sayıda doğum olan


merkezlerde, doğum odasında veya
çeşitli işlemler nedeniyle kısa süreli de
olsa anne yanından ayrıldığı sırada
hastane içinde bebeklerin karışmasını
önlemek için doğumdan hemen sonra
bebeğin koluna kol bandı takılmalıdır.
Doğum öncesi yatış işlemlerinde, iki kol bandı hazırlanır
ve birisi doğum sonrası bebeğin koluna dolaşımı
engellemeyecek, bebeği rahatsız etmeyecek ve
çıkmayacak şekilde takılır.

Bebeğin kol bandında anne adı ve soyadı, bebeğin


doğum tarihi ve annenin protokol numarası bulunur.

Cinsiyetin karışmaması için erkek çocuklara mavi,


kızlara pembe kol bandı uygulanır.

Ayrıca çoğul gebeliklerde anneye her bebek için aynı


esaslara uyularak hazırlanmış ayrı numaralı kol bandı
takılmalıdır.
II. Bebek ayak izleri alınır

Bebek ayak izleri alınır ve anne dosyasına


konur. Bunun için bebeğin bir ayağının tabanı
önce mürekkep ile ıslatılmış stampaya, sonra
ayak izinin alınacağı karta bastırılır, ayaktaki
mürekkep silinerek temizlenir. Daha sonra
aynı işlem diğer ayak izi için tekrarlanır.
III. Bebek anneye
gösterilir

Bebeğin, annenin ve doğum


salonunun durumu uygunsa göğsüne
konularak emmesi sağlanır. Bu
mümkün olmazsa bile, sorunu
olmayan bebeklerin ilk yarım saat
içinde emzirilmesi sağlanmalıdır.
SONUÇ OLARAK
✓ Doğum salonunun sıcaklığı, mümkünse, ≥ 26 °C da tutulmalı, doğum salonundaki
radyant ısıtıcı ve küvöz 15-20 dakika önceden ısıtılmalıdır.

✓ Her doğumda canlandırmanın başlangıç basamaklarını bilen bir kişi, riskli


doğum beklentisinde, NRP eğitimi almış ve canlandırma basamaklarını tam
olarak uygulayabilen ikinci kişi bulunmalıdır.

✓ Çoğul gebeliklerde bu sayı, her bebek için iki kişi olacak şekilde ayrı
hesaplanmalıdır.
✓ Anne doğum masasına alındığında bebeğin konacağı yüzey üzerine steril örtü-
havlular açılarak ısınmaları sağlanmalıdır.

✓ Oksijen kaynağından oksijen hortumu ile pozitif basınçlı ventilasyon gerecine


bağlantı yapılmalı, doğumdan hemen önce manometre 5lt/dk olacak şekilde
açılmalıdır.

✓ Bebek için uygun laringoskop bıçağı sapına takılarak ışığı kontrol edilmeli,
kontrolden sonra sapından çıkarılmadan kapatılarak sterilitesi bozulmayacak
şekilde korunmalıdır.

✓ Doğumdan hemen önce mekanik aspiratör hortumuna kalın (10-12fr) bir aspirasyon
kateteri takılıp aspiratör çalıştırılarak basınç 80 mmHg olacak şekilde
ayarlanmalıdır.
✓ Bebek doğum kanalından çıkarken, steril örtü alttan tutularak alınır ve
bebek bu ısıtılmış örtü ile radyant ısıtıcı altına konur.

✓ Bebek doğar doğmaz hemen radyant ısıtıcı altında, solunum-dolaşım


yeterliliği açısından değerlendirilmelidir.

✓ Başı solunum yolunu açmak için hafif ekstansiyonda tutularak, varsa


ağız içi ve burundaki sekresyonlar temizlenir.
✓ Sekresyonların temizlenmesinden (veya aspirasyondan) sonra,
baştan başlayarak tüm vücut hızla ve iyice kurulanır.

✓ Kurulama sırasında ıslanan örtü, hemen ısıtılmış diğer bir örtü ile
değiştirilerek, ısı kaybı önlenmeye çalışılır.

✓ Kurulama sonrasında bebek canlandırma gereksinimi olup


olmadığına karar vermek için değerlendirilir.
✓ İlk banyo doğum sonrası 24 saatten önce yapılmamalıdır.

✓ Prematüreler daha geç yıkanmalıdır ancak, zamanlama için kesin bir öneri yoktur.

✓ Hepatit B, Hepatit C ve HIV pozitif anneden doğan bebekler, doğum sonrası hemen
su ve sabunla yıkanmalıdır.

✓ Bebek anneye verilmeden, bebeğin ayak izi ve annenin parmak izi kâğıt üzerine
alınmalı, koluna üzerinde anne adı, soyadı, protokol numarası ve bebeğin doğum tarihi
yazan bilekliği takılmalıdır.

✓ Uygun olan bebekler ilk yarım saat içinde anne verilerek emzirtilmeye çalışılmalıdır.
Canlandırma gereksinimi olmayan bebekler bakım işlemleri yapıldıktan
sonra genel bir muayeneden geçirilmeli,

• major bir doğumsal sorunun olup olmadığı (club foot-yumru ayak-,


meningomiyelosel, yarık dudak-damak, genital anomaliler vb) kontrol
edilmelidir.

İnce bir sonda her iki burun deliğinden geçirilerek koanal atrezinin olup
olmadığı ayrıca ayrı bir ince uygun sonda anüste ilerletilerek anal atrezi
yönünden anüs açıklığı kontrol edilmelidir.
TEŞEKKÜRLER…

You might also like