You are on page 1of 89

YÜKSEK RİSKLİ

YENİDOĞANLAR

Arş. Gör. Dr. Aylin PEKYİĞİT


Yenidoğan için risk nedir?


2
Riskli yenidoğan hangi bebeklere
denir?

Öyküsünde herhangi bir olumsuz çevresel ya da


biyolojik etmen bulunduran ve bu etmenlerin etkisiyle
gelişme geriliği oluşabilecek bebeklere “riskli
yenidoğan” denir.

3
GESTASYONEL HAFTALARINA
GÖRE SINIFLANDIRMA

 Preterm/Prematüre: 37
Gestasyonel hafta + 6 gün içinde
doğanlar

 Term/Miadında: 38 – 42
Gestasyonel hafta içinde doğanlar

 Postterm/Postmatür: 42.
Gestasyonel haftadan sonra doğanlar
Riskli Yenidoğanın Sınıflandırması
PRETERMLER

 İleri derecede (extremely) preterm; 24 – 28 haftalar


arasında doğanlar.
 Çok erken preterm (very preterm): 28-31 haftalar
arasında doğanlar
 Orta derecede (moderately) preterm; 32 – 35
haftalar arasında doğanlar.
 Sınırda (borderline) preterm; 36 – 37 haftalar
arasında doğanlar.
5
Gestasyon Haftasına Göre Pretermler:
35 Hafta Sınırda
Preterm
29 Hafta Preterm

25 Hafta İmmatür
Preterm 6
Bebeklerin Doğum Ağırlıklarına Göre
Sınıflandırılması

 Normal doğum ağırlığı (NBW): 2500gr ve üzeri (2500-4000)

 Düşük doğum ağırlığı (LBW): <2500gr (2499-1500)

 Çok düşük doğum ağırlığı (VLBW) < 1500 gr (1499-1000)

 İleri derecede düşük doğum ağırlığı (ELBW) < 1000 gr


 Gestasyon Yaşına Uygun Bebek (Appropriate for
Gestational Age- AGA): İntrauterin büyüme
eğrisinde doğum ağırlığı 10. ve 90. persantil arasında
düşen bebektir.
 Gestasyon Yaşına Göre Küçük Bebek (Small for
Gestational Age SGA): Doğum ağırlığı intrauterin
büyüme eğrisinde 10. persantilin altına düşen
bebektir.
 Gestasyon Yaşına Göre Büyük Bebek (Large for
Gestational Age LGA): Gestasyon yaşına göre
doğum ağırlığı 90. persantilin üzerindedir.
 Persantillere göre;

 90 üzeri LGA,
 10-90 arası AGA,
 10 altı SGA
DOĞUM ÖLÇÜLERİNE GÖRE
SINIFLANDIRMA
Tüm Büyüme Parametrelerine Göre (Baş
çevresi, Doğum ağırlığı ve Boy uzunluğu)
 Simetrik (orantılı) IUGG: Vücut ağırlığı, baş
çevresi ve boy uzunluğu 10. persantil altındadır.
 Konjenital enfeksiyonlar, doğumsal bozukluklar ve
kromozom bozukluklarında görülür.
 Asimetrik (orantısız) IUGG : Boy uzunluğu ve
baş çevresi normal, vücut ağırlığı 10. persantil
altındadır
Bebek İçin Risk Etmenleri
Önceki Gebelik Prenatal Riskler Natal Riskler Postnatal Riskler

Sık Doğum Anne Hastalıkları Asfiksi Düşük Apgar

Uzamış Travay Toksemi Plasenta Anomalisi Dismatürite

Abortlar Kan Uyuşmazlığı Prezentasyon İUGG


bozukluğu
Preterm, Anomalili Kanama Öyküsü Uzamış Travay Anemi/Polisitemi
Bebek Öyküsü

İnfertilite Psikoz EMR Konjenital Kalp


Hastalığı
Sga bebek İlaç Kullanımı Kord Prolapsusu Nörolojik Sorunlar

Anne Yaşı Mekonyumlu Gis Sendromlar


Amnıon

Travma Prematür Doğum Konjenital Anomaliler


12
Preterm
37. Gestasyonel
Haftasını
tamamlamadan önce
doğan bebeklere
prematüre/preterm
bebekler denir.
Görülme Sıklığı
 Prematüre doğumların sıklığı
çeşitli ülkelerde farklı
olmakla birlikte;

 Ülkemizde %10-13 gibi


yüksek bir değer mevcutken

 ABD’de canlı doğan 1500 gr’ın


altı bebeklerin oranı %15,1’dir.
Risk Faktörleri
NÜFUS İLE İLGİLİ RİSKLER GEBELİK ÖNCESİ MEDİKAL
RİSKLER
18 yaş altı ,35 yaş üstü Doğurganlık (grandmultipar)

Irk (siyahi, Afro-amerikan) Boya göre ağırlığın az oluşu

Düşük sosyoekonomik durum Genitoüriner anomaliler

Evli olmama Diabet,hipertansiyon gibi


kronik hastalıklar
Eğitim seviyesinin düşük oluşu Maternal genetik faktörler
Rubella vb. hastalıklara karşı
bağışık olmama
DAVRANIŞSAL VE ÇEVRESEL SAĞLIK İLE İLGİLİ BAKIM
RİSKLER RİSKLERİ
Sigara içme Prenatal bakımın yetersiz
oluşu ya da yokluğu
Yetersiz beslenme durumu İatrojenik (insan eli il)
prematürelik
Alkol ve diğer madde
alışkanlıkları
Mesleki tehlikelerle karşı
karşıya kalma
Yüksek rakım
SON GEBELİKTEKİ MEDİKAL SON GEBELİKTEKİ MEDİKAL
RİSKLER RİSKLER
Çoğul gebelik Semptomatik baktereiüri vb
enfeksiyonlar
Yetersiz kilo alımı İlk veya ikinci trimestır
kanaması
İki gebelik arasında sürenin Hiperemezis
kısa oluşu
Hipotansiyon Anemi ,oligohidroamniyoz

Hipertansiyon /preeklampsi Fetal anomaliler


DİĞER RİSK FAKTÖRLERİ

Kromozom anomalileri

Konjenital anomaliler

Plasental yetmezlik ve
kanamalar
Anormal plasenta
yerleşimleri
Stres,progestron eksikliği
Preterm Yenidoğanların Özellikleri
 Dirsekler, el bileği,
dizler ve ayak bileği
yatağa değecek şekilde
yatar.

 Bebek inaktiftir,
fizyolojik olarak
hipotoni vardır.
 Başın gövdeye oranı
normal yenidoğanla
karşılaştırıldığında daha
büyüktür. Genellikle
vücudun 1/3’ü kadardır.

 Anterior ve posterior
fontoneller geniştir.
 Saçlar ince ve kıvrıktır

 Kulak memesi yumuşaktır ve


kartilaj doku çok azdır.

 Kulaklar başa göre büyük


görünür

 Gözler küçük görünür.


 Pupiller reaksiyon vardır; ancak bunu ortaya çıkarmak
güç olabilir.

 Göz küresinin derinliği algılaması yeterli olmadığı için


çeşitli derecelerde miyopluk vardır.

 Toraks kemiklerin yumuşak olması nedeniyle


miadında doğan bebekten daha az sağlamdır.

 34. gebelik haftasından küçük bebeklerde meme


dokusu yoktur.
 Bebeğin derisi ince, şeffaf ve
jelatin gibidir.

 Deri altı yağ dokusu az olduğu


için deri yumuşaktır ve yaşlı
görünümü vardır.

 Verniks kazeoza gebeliğin geç


dönemlerinde oluşur, bu nedenle
prematüre bebekte çok az verniks
kazeoza bulunur.
 Aşırı miktarda lanugo
görülür.

 Abdomen dışa doğru çıkıntılı


ve gergin görünümündedir.

 Ekstremiteler ince ve kaslar


küçüktür.
 Testisler skrotuma 28 haftadan
itibaren inmeye başlar. Skrotum
üzerinde sadece birkaç kıvrım
vardır

 Kızlarda labialar ve klitoris dışa


doğru çıkıntılıdır.

 Çünkü labia majorler minörleri


40. GH’den itibaren örtmeye
başlar.
Nörolojik Özellikleri
 Genellikle hareketsizdir ve refleks aktivitesi tam
gelişmemiştir
 Emme ve yutma refleksleri olmayabilir ya da etkili
değildir
 Derin tendon refleksleri önemli ölçüde azalmıştır
 Ağlaması zayıf ve tiz seslidir.
 Dinlenme sırasında prematüre bebekte üst
ekstremitelerde çok az fleksiyon, alt ekstremitelerde
ise kısmi fleksiyon gözlenir
Fizyolojik Yetersizlikleri
 Solunum fonksiyonundaki farklılıklar: Prematüre
bebeklerin solunumları hızlı ve düzensizdir. Apne ve
siyanoz periyodları vardır. Solunum kasları iyi
gelişmemiştir. Solunum büyük ölçüde
diyafragmatiktir. Öksürme ve öğürme refleksleri çok
azdır ya da yoktur.
 26-28 gebelik haftasından önce alveollerin ve alveol
kapillerin gelişimi sınırlıdır. Sürfaktan yapımı azdır.
Sürfaktan 34. gebelik haftasından sonra sentez
edilir.
Fizyolojik Yetersizlikleri
 Merkezi Sinir Sisteminin İmmatürlüğü: Hem term,
hem de pretermlerde sinir sistemi tam olarak
gelişmemiştir.
 Prematüre bebek inaktif ve letarjiktir. Refleks
aktivitesi tam gelişmemiştir.
 Emme, yutma ve öğürme reflekslerinin de tam
gelişmemesi nedeniyle beslenme güçlüğü ve
aspirasyon riski fazladır. Uyaranlara tepkisi azdır.
Nöbetler sık görülür.
Fizyolojik Yetersizlikleri
 Kardiyovasküler fonksiyonlardaki sınırlılıklar:
Prematürelerde duktus arteriozusun kapanması
gecikebilir.
 Periferik dolaşım yetersizdir. Tromboembolik
komplikasyonlar gelişebilir.
 Kan damarlarının frajil olması ve kemik iliğinin
fonksiyon yetmezliği hemorajik problemlere neden
olabilir.
Fizyolojik Yetersizlikleri
 Termoregülasyonda bozulma:
 Prematüre bebek hipotalamusta vücut sıcaklığını
düzenleyen merkezin tam gelişmemiş olması, vücut
yüzey alanın geniş olması, kahverengi yağların ve cilt
altı yağ dokusunun yetersizliği nedeniyle
hipotermiye yatkındır.
 Prematüre bebeklerde ısı üretimi de azdır.
Fizyolojik Yetersizlikleri
 Gastrointestinal ve karaciğer fonksiyonlarındaki yetersizlik:
Mide küçüktür. Kardiyak sfinkterin gelişmemiş olması
nedeniyle kusma sıktır. Enzimler yetersizdir. Peristaltik
haraketler azdır ve abdominal distansiyon vardır.
 32-34. gebelik haftasından önce emme-yutma refleksi
koordine değildir.
 Enteral, oragastrik ve paranteral yolla beslenme gerekebilir.
Prematüre bebeklerde karaciğer fonksiyonları da tam
olgunlaşmamıştır.
 Glukuronil transferaz enziminin yetersizliği
nedeniyle hiperbilurubinemi daha sık görülür.
Fizyolojik Yetersizlikleri
 Metabolik bozukluklar: Glikozun depolanması ve
salınımı yeterli olmadığından hipoglisemiye
eğilimleri vardır.
 Metabolik fonksiyonların tam olarak gelişmemiş
olması prematüre bebeklerin hipokalsemi, asidoz,
hipoksiye yatkın olmalarına neden olur.
Fizyolojik Yetersizlikleri
 Böbrek fonksiyonundaki farklılıklar: Böbrek
fonksiyonları, 38. gebelik haftasından sonra yeterli
düzeye ulaşır.
 Glomerular filtrasyon hızının düşük olması ve
idrarı konsantre etme yeteneklerinin sınırlı
olması prematüre bebeklerin asidoza daha yatkın
olmalarına neden olur.
 Prematüre bebeklerde kusma ve diyare durumlarında
dehidratasyon da daha kolay gelişir.
Fizyolojik Yetersizlikleri
 İmmün sistemdeki farklılıklar:
 Prematüre bebekler hücresel immünitenin yetersiz
olması, gebeliğin son trimesterında anneden geçen
bazı enfeksiyonlara karşı bağışıklık sağlayan
immunolojik faktörlerin yetersiz olması ve deri ve
müköz membrabların koruyuculuğunun daha az
olması nedeniyle enfeksiyonlara normal
yenidoğanlardan 3-10 kez daha yatkındırlar.
Fizyolojik Yetersizlikleri
 İlaç Toksisitesi: Prematüre bebeklerde karaciğerin
detoksifiye etme yeteneğinin sınırlı olması ve böbrek
klirensinin azalmış olması ilaç toksisitesine neden
olur.
 Yüksek konsantrasyonda oksijen verilmesi retina
arterlerinde harabiyete yol açar ve retinopati
gelişir.
Preterm Sorunları
SOLUNUM SORUNLARIN NEDENLERİ
SORUNLARI
RDS Akciğerlerde sürfaktan yapımının
yetersizliğine bağlı olarak gelişir.

PERİYODİK APNE Solunum kaslarının zayıflığı ve


göğüs kafesinin yumuşak olması
HİPOVENTİLASYON Solunum kaslarının zayıflığına
sekonder hipoventilasyona bağlı
asidoz
ASPİRASYON Öksürme ve öğürme
reflekslerinin zayıf olmasına bağlı
KADİYOVASKÜLER SORUNLARIN
SORUNLAR NEDENLERİ

PDA Neonatal dolaşımı geçişi


takiben akciğerlerin
havalanmasının yeterli
olmamasına sekonder
pulmoner damar basıncının
yüksek kalması ve fetal
dolaşıma geçiş ile karakterize
meydana gelir.
GASTROİNTESTİNAL SORUNLARIN
SORUNLAR NEDENLERİ
ABDOMİNAL DİSTANSİYON Peristaltik hareketlerin
azalmasına bağlı

BESLENME İNTOLERANSI 34 GH’dan önce emme ve


yutma reflekslerinin yeterince
gelişmemesine bağlı

KONSTİPASYON Abdominal distansiyona ve


peristaltizmin az oluşuna bağlı
KARACİĞER SORUNLARIN
SORUNLARI NEDENLERİ

HİPERBİLURUBİNEMİ Karaciğerde glukuronil


transferaz enziminin yetersizliği
nedeniyle indirekt billirubinin
direkt billirubinemiye
çevrilememesine bağlı
BÖBREK SORUNLARI SORUNLARIN NEDENLERİ
SIVI TUTULUMU Glomerülar filtrasyon hızının
azalması nedeniyle

DEHİDRATASYON 38 GH’dan önce immatür olan


böbreklerin idrarı konsantre
edememesi nedeniyle
İLAÇ TUTULUMU Glomerüler filtrasyon hızının
azalmasına bağlı olarak ilaçların
vücuttan atılamamasına bağlı
ELEKTROLİT DENGESİZLİĞİ Glikoz ve aminoasitlerin
absorbsiyonunun azalmasına
bağlı idrarla atılmasına bağlı
SORUNLARIN
DİĞER SORUNLAR NEDENLERİ

ENFEKSİYON RİSKİ İmmumglobilin sentezi,antikor


yapımı ,hücresel savunmanın
immatürlüğü nedeniyle

POLİSİTEMİ Plasenta yetersizliği sonucu


oksijenlenmenin azalmasına bağlı

HİPOTERMİ Deri altı yağ dokusu azalmış,


kahverengi yağ dokuları azdır.
DİĞER SORUNLAR
ANEMİ VE KANAMAYA EĞİLİM ,İNTRAKRANİAL
KANAMALAR
HİPOKALSEMİ VE HİPOMAGNEZEMİ,YETERSİZ BÜYÜME

HİPOFOSFATEMİ ,İNGUİNAL HERNİ,İNMEMİŞ TESTİS

PREMATÜRE RETİNOPATİSİ

İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI


Yenidoğanın Hemşirelik
Değerlendirmesinde Normalden Sapmaları
Gösteren Önemli Gözlemler
 Vücut sıcaklığı Aksiller vücut sıcaklığının normalden düşük ya da yüksek
olması
 Renk Solukluk, sarılık, siyanoz
 Deri Turgor, ödem, iritasyonlar, İV infüzyon bölgesinde
infiltrasyon
 Müköz membranlar Ağız mukozası kuruluğu, pamukçuk
 Fontaneller Kabarıklık yada çökme
 Solunum Solunum seslerinin hızı, ritmi, niteliği, retraksiyonlar, burun
kanadı, hırıltılı solunum, aspirasyon gereksinimi
 Kardiyovasküler Kalp atım hızı, kalp seslerinin niteliği, kan basıncı, CVP
 Abdomen Distansiyon, bağırsak seslerinin varlığı yokluğu
 Umblikal kord İnflamasyon, kanama, akıntı
 Gaita Sıklığı, özelliği, gizli kanın varlığı
 İdrar atılımı Sıklığı, miktarı, rengi, dansitesi
 Aktivite düzeyi Motor aktivitede azalma artma, laterji, hiperaktivite,
nöbetler,
reflekslerin varlığı, ağlamanın özelliği, sıklığı
 Oral beslenme Emme yeteneği, oral beslemeyi tolere etme, kusma
 Parenteral beslenme Türü, miktarı, akış hızı
 Kilo alma Beklenenden daha hızlı yada yavaş kilo alma
Postmatüre (Postterm)
42. Gestasyonel haftadan
sonra doğan bebeklere
potmatür/postterm
bebekler denmektedir.
Yenidoğan bebeklerin
%12 ‘sini
oluşturmaktadır.
 Deri kuru ve çatlaktır,
verniks kazeoza yoktur

 Deri altı yağ dokusu


azaldığı için deri
buruşuktur

 Tırnaklar uzundur,deride ve
tırnaklarda mekonyum
lekeleri vardır.
POSTTERM SORUNLARIN
BEBEKLERDE SORUNLAR NEDENLERİ
SOLUNUM GÜÇLÜĞÜ Bebekte mekonyum
aspirasyonuna bağlı
HİPOGLİSEMİ Yaşamın ilk saatlerinde
yetersiz glikojen depoları
nedeniyle
HİPOTERMİ Deri altı yağ dokusu yetersiz
olduğu için
POLİSİTEMİ Plasentanın yetersizliğine
sonucu oksijenlenmenin
azalmasına bağlı
Fetal distres sendromu Plazma düzeyinin azalması
Gestasyon Yaşına Göre Küçük
Bebekler

Herhangi bir gestasyon


yaşında ,doğum ağırlığı
intrauterin büyüme
eğrisi üzerinde 10.
persantilin altına düşen
bebekler ,Gestasyon
Yaşına Göre Küçük
Bebekler (SGA) olarak
adlandırılır.
BU BEBEKLER

 PRETERM (PREMATÜRE)

 TERM (MİADINDA)

 POSTTERM (POSTMATÜRE )
OLABİLİR.
RİSK FAKTÖRLERİ
FETAL BOZUKLUKLAR MATERNAL BOZUKLUKLAR
Kromozom anomalileri Toksemi
Konjenital anomaliler Diyabetes mellitus
İntrauterin enfeksiyonlar Hipertansiyon ,kalp yetmezliği
Orak hücreli anemi
Kronik böbrek yetmezliği
Çoğul gebelik
Sigara içme ,narkotik madde
bağımlılığı
Anormal plasenta yerleşimi
Plasental yetmezlik
Plasental kanamalar
SGA Özellikleri
 Deri turgoru azdır, lanugo
zayıftır.

 Bebeği başı vücudun geri


kalan kısımlarına oranla
büyüktür.

 Kafa süturları kemik


gelişimindeki eksiklik
nedeniyle geniş ölçüde
ayrılmış olabilir.
 Umblikal kord sıklıkla
kurudur.

 Bebeğin doğum ağırlığına göre


nörolojik tepkileri, saç yapısı,
ayak tabanındaki pilileri ve
kulak kartilajı beklenenden
daha iyi gelişmiştir.
 Çünkü gestasyon yaşı ,doğum
ağırlığının gösterdiğinden
daha fazladır.
 Beslenme yetersizliğine bağlı ağırlık,boy,baş çevresi
ortalamanın altındadır.
 Beslenme yetersizliğine sokonder karaciğer küçük
kalabilir.
 İntrauterin dönemde yetersiz beslenme sonucu
gelişebilecek konjenital anomaliler mevcuttur.
 İntrauterin dönemde gelişen anoksiye bağlı kırmızı
kan hücrelerinde artma
 Viskositenin azalmasına bağlı el ve ayaklarda
akrosiyanoz
 Glikojen ve yağ depolarının azalmasına bağlı
hipoglisemi
Preterm Bebek ile SGA Bebek
ÖZELLİKLER SGA PRETERM

GESTASYON 24-44 HAFTA 38 HAFTADAN


HAFTASI KÜÇÜK
BESLENME Mide kapasitesi Mide kapasitesi
daha büyük küçük
İLERDEKİ BÜYÜME İlk 6 ayda yaşıtlarını 3 yılda yaşıtlarını
DURUMU yakalayabilir. yakalar.
DOĞUMSAL Vardır Vardır
ANOMALİLER
AKCİĞERLERLE Aspirasyon RDS
İLGİLİ SORUNLAR sendromu,
pnömotoraks
HİPERBİLURUBİNE Görülür Çok sık görülür.

ÖZELLİK SGA PRETERM

HİPOGLİSEMİ Görülür Görülür

İNTRAKRANİAL Görülür Çok sık görülür


KANAMALAR
APNE Görülür Çok sık görülür

KAN DEĞERLERİ Polisitemi sık Hematokrit normal


görülür. veya düşmüştür.
hematokrit normal
veya artmıştır.
İDRAR İdrarı konsantre İdrarı konsantre
etme yeteneği iyidir. etme yeteneği iyi
değildir.
Gestasyon Yaşına Göre Büyük Bebekler
 Bebeğin doğum ağırlığı
gestasyon yaşına göre 90.
persantilin üzerindedir.
 Bu bebekler doğum ağırlığı
nedeniyle normal görünebilir.

 Ancak gestasyon
değerlendirmesinde immatür
gelişimleri ortaya çıkar.
ETİYOLOJİ
 İntrauterin dönemde aşırı
miktarda büyüme hormonunun
etkisi altında kalan bebeklerde
görülür.
 Gebelik sırasında diyabeti
yeterince kontrol edilemeyen
annelerin bebeklerinde görülür.
 Çok gebelik geçiren kadınlarda
büyük bebek doğurma eğilimi
fazladır. Çünkü birbirini izleyen
her gebelikte bebeklerin daha
fazla büyüme eğilimi fazladır.
SORUNLAR SORUNLARIN NEDENLERİ
KLAVİKULA KIRIĞI Omuzların normalden geniş olması
nedeniyle
İNTRAKRANİAL BASINÇ ARTIŞI Başın büyük olması nedeniyle doğum
sırasında normalden daha fazla basınç
altında kalması nedeniyle

SİYANOZ Büyük arterlerin transpozisyonunun


belirtisi olarak

POLİSİTEMİ Tüm vücut dokularının


oksjenlenmesini sağlamak için
konjenital kalp hastalığı nedeniyle

HİPOGLİSEMİ İntrauterin dönemde kan glikozunun


yüksek olması anneden kaynaklı

SOLUNUM GÜÇLÜĞÜ Doğum travması nedeniyle


Diyabetik Anne Bebeği
 Bebeklerin sıklıkla boy ve kilosu 90.
persantilin üzerindedir.
 Gebelik sırasında hipofizden
büyüme hormonunun aşırı
salgılanması ve yüksek glikoz
düzeyi nedeniyle vücutta fazla
miktarda yağ depolanır buna bağlı
olarak bebeğin görünümü büyür.
 Bebeğin iri görünümü
aldatıcıdır, çünkü bebek
immatürdür
Bu bebekler kardiyak defekt gibi konjenital
anomalilere daha sıklıkla yakalanırlar.
Alt ekstremitelerin hipoplazisi sadece bu
bebeklerde görülen bir sendromdur.
Bebeklerin çoğu kuşinguid görünümlüdür.
Bu bebeklerin bacakları fleksiyonda ve
abdüksiyonda ,kolları başının yanında
olacak biçimde laterjiktir.
 Polisitemi gelişme riski nedeniyle doğumda
plasentadan bebeğe aşırı eritrosit geçişini önlemek
amacıyla umblikal kord klemplenir.
 Fazla insülin sonucu lesitin oluşumunun bloke
olmasına bağlı akciğerlerin gelişememesi birlikte
RDS oluşur
DİĞER RİSKLİ YENİDOĞANLAR

 ÇOĞUL GEBELİKLER

 ALKOL VE MADDE BAĞIMLILIĞI OLAN


ANNELERİN BEBEKLERİ

 KONJENİTAL ANOMALİLİ BEBEK

 DOĞUŞTAN METABOLİZMA HASTALIĞI OLAN


BEBEK
Yüksek Riskli Yenidoğanın
Gereksinimleri Ve Hemşirelik Bakımı
1. Solunumun başlatılması
2. Dolaşımın sağlanması
3. Vücut ısısının düzenlenmesi
4. Sıvı-elektrolit dengesinin sürdürülmesi
5. Enfeksiyonların önlenmesi
6. Yeterli beslenme sağlanması
7. Yeterli duyusal uyarı sağlama
8. Ebeveyn-bebek ilişkisinin başlatılması

64
Solunumun Başlatılması
1. Solunumun Başlatılması

Doğum sonrası ilk 20 sn solunum başlatılmalıdır.


 Aspirasyon
 Oksijen desteği
 Apnenin önlenmesi
 Ventilasyon

65
Solunumun Başlatılması

Girişimler:
 Aspirasyonu önlemek için uygun pozisyon verilmelidir.
 Aspirasyon uygun şekilde ve gerektiği zamanlar
yapılmalıdır.
 Nemli atmosfer sağlanmalıdır.

BU GİRİŞİMLER VAR OLAN RİSKE GÖRE DAHA


SPESİFİK OLARAK DETAYLANDIRILIR.
Solunumun Başlatılması

• Yenidoğanın umblikal kordu ve tırnakları mekonyum


kalıntısı yönünden değerlendirilmesi gerekir.
• Mekonyum aspirasyon riski yüksek olan yenidoğanın,
solunumunu uyarmadan ve solunum başlamadan
önce aspire edilerek hava yolunun temizlenmesi
önemlidir.

67
Solunumun Başlatılması
 Pulmoner ve nöromüsküler immatüriteye bağlı yüksek
riskli bebeklerde solunum yetersizliği görülebilir.
 Buna yönelik oksijenizasyonu arttırmak için bebeğe
uygun pozisyon verilmesi gerekir.
 Küvöz içinde bebeğin başı yukarıda olacak şekilde
pozisyon iç organların diyafram üzerindeki basısını
azaltacaktır.

68
Solunumun Başlatılması
• Bebeğin solunum sayısı, rengi ve tonüsü değerlendirilerek
kaydedilir.
• Nazofarenks, trakea ve endotrakeal tüpten fazla
sekresyonların aspirasyonu sadece gerekli durumlarda
yapılmalıdır.
• Rutin aspirasyon bronkospazma neden olur.
• Bebeğe ısıtılmış ve nemlendirilmiş oksijen verilmelidir.
• Oksijen alan bebeklerde oksijen saturasyonu yakından
izlenmelidir. Ortam ısısı oksijen gereksinimini en aza
indirmek için kontrol edilmelidir. Monitör alarmları
kontrol edilmelidir.

69
2. Dolaşımın Sağlanması:
 Kardiyak fonksiyonların yetersizliğine karşı dikkatli
davranılır.
 Gerekirse kalp masajı uygulanır.
GÖZLEM UYGULAMA

70
Vücut Isısının Düzenlenmesi

 Hipotonik bebeklerde uygun pozisyon


verilmelidir.
 Küvöz ve kanguru bakımından
yararlanılabilinir.
 Soğuk stres sonucu periferal
vazokonstrüksiyon gelişebilir.
 Vücut ısısının artışı oksijen tüketimini de
arttırır.
 Bebek küvöze ya da açık yatağa alınarak vücut ısısı
sabit tutulur
 Isısı değişken bebeklerde aksiller ölçümler monitörize
edilir
 Hipotermi-hipetermi bulguları gözlenir
 Bebeğin ısı kaybını artıran durumlar engellenir
Sıvı-Elektrolit Dengesinin Sürdürülmesi

 Prematüreler idrarı konsantre


edemediği için yüksek oranda
sıvı kaybeder.
 İnfüzyon pompası kullanımı
tercih edilmelidir.
 Bebeğe az miktarda sıvı ve
kalori verilmesi dehidratasyon,
asidoz ve kilo kaybına
 Aşırı hidrasyon ise; pulmoner
ödem ve kalp yetmezliğine
sebep olur.
 Vücut ağırlığı, vücut sıcaklığı, oral kavitedeki
nemlilik, idrar volümü ve dansitesi takip
edilir.
 Dehidratasyon belirti bulguları takip edilir.
 Kusma, diyare ve drenlerle ek sıvı kayıpları
takip edilir.
 Sıvı gereksnimi m2’ye göre hesaplanır.
 IV sıvı veriliyorsa akış hızı izlenmelidir.

74
 Sıvı elektrolit tedavisi izlenir
 Uygun nemlendirme sağlanarak görünmeyen sıvı kaybı
azaltılır
 Yeterli oral ve parenteral sıvı tedavisi sağlanır
 Hidrasyon durumu takip edilir
 Dehidratasyon ve fazla hidrasyon idrar çıkışı ve
laboratuar değerleri ile takip edilir
Enfeksiyonların Önlenmesi:

 El yıkamanın önemi
unutulmamalıdır.
 Kullanılan malzemelerin
uygun sterilizasyonu
 Küvöz ve karyola temizliği
 İnvaziv girişimlerde asepsiye
dikkat edilmelidir.

76
 Enfeksiyon belirtileri yönünden izlenir
 El yıkama
 Solunum yolu enfeksiyonu olan çalışanlar uzak
durmalı
 Uygun izolasyon
 Antibiyotik tedavisi
 İşlemlerde steriliteye önem verilmeli
Yeterli Beslenme Sağlanması:

 Prematüre bebeklerin
kalori ihtiyaçları daha
fazladır.
 Aspirasyon yönünden
gözlem yapılmalıdır.
 Verilen besinin yeterli olup
olamadığı boy, vücut ağırlığı
ve baş çevresi ölçülerek
takip edilmelidir.
Preterm ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerin
intrauterin gelişim hızını sürdürebilmek için, term
bebekten daha fazla besine gereksinimleri vardır.
Preterm yenidoğanlarda güvenli oral
beslenme için emme, ve solunum
koordinasyonu şarttır

 Ritmik emme 32. gestasyon haftasında


 Emme-yutma ve solunum koordinasyonu 32-34.
haftalarda başlar.
Beslenme Yöntemleri
Gestasyon yaşı 30 haftadan az ise

Genellikle OGS ile beslenir

 OGS ile beslenmeyi tolere edene kadar besin


gereksinimleri paranteral olarak karşılanır

 Tüple, sağılmış anne sütü verilir

 Tolere ettiğinde ağızdan beslenme başlatılır


30-32 hafta arasında ise

 Besinleri fincanla- kaşıkla-biberonla alabilir

 Tüple beslendiği dönemde emzirme ve fincanla/biberonla


beslenme denenir

 Tolere ettiği ölçüde ağızdan beslenme arttırılır, tüple


beslenme azaltılır

 24 saatlik total besin alımı değerlendirilir


 Order edilen sıvı tedavisi ve TPN tedavisi verilir

 Özellikle protein ve glukoz yönünden izlenir

 Bir an önce emerek beslenmeye geçişi sağlanmalı

 Bebeğin emme, yutma, öğürma refleksi yeterli değilse


emerek besleme kilo kaybına neden olacağı için
oragastrik beslemeye geçilir

 Uygun zamanda anneye emerek besleme için


yardımcı olunur.
Yeterli Duyusal Uyarı Sağlama:

 Bebek için dinlenme


süreleri oluşturulmalıdır.
 Fazla uyaranlar elimine
edilmelidir.
 Aşırı duyusal uyarana
ağlama, siyanoz, esneme,
apne, bradikardi gibi
tepkiler verebilecekleri
unutulmamalıdır.

85
 Ağrı ve stresi klinik bulgular ile ayırt
edilir(ağlama,huzursuzluk)
 Pozisyon değişikliği,müzik çevresel uyarıları
azaltma,taktil uyarı
 Önerilen ağrı kesici verilir
 Aile bebeğin rahatını sağlaması için cesaretlendirilir
 Aileye eğitim verilir
 Ebeveynler sağlıklı bir bebeği kaybettikleri
için yas yaşayabilirler.
 İnkar- öfke- suçluluk- depresyon- benlik
saygısının azalması yaşanabilir.

87
 Aileye bebeğin bakımı,iyileşme belirtileri, bebeğin
durumundaki değişiklikler hakkında bilgi verilir
 Aile cesaretlendirilir
 Güven duygusu geliştirilir
 Anne-baba-bebek ilişkisi daima olmalıdır
 Ziyaretleri sağlanmalı,bebeğin bakımına aktif
katılmalıdırlar
 Bebek bakımı ile ilgili teknikler aileye gösterilmelidir.
TEŞEKKÜR
EDERİM

89

You might also like