You are on page 1of 27

Ek Kaynaklar

2.ÜNİTE ANNE BEBEK İLİŞKİSİ VE 0-3 YAŞ DÖNEMİ

2.1. ANNE BEBEK İLİŞKİSİ


VE 0-12 AY BEBEK GELİŞİMİ

2.1.1 0-4 Ay Dönemi

Güvenli Bir İlişki İçin


 Doğum sonrasında, bebeğiniz için, ilk aylarından itibaren
 Beslenme, temizlenme, oyun, ilgi, ten teması gibi fiziksel, zihinsel ve duygusal ihtiyaçlarını karşılamak,
 Bu ihtiyaçlarını düzenli ve devamlı bir şekilde karşılamak,
 İhtiyacı karşılarken de ona duyarlı ve sevgi dolu bir şekilde yaklaşmak, onu bu hayata hazırlarken vereceğiniz en
temel ve en önemli bakım olacaktır.
ÖZKAN HDR Bebeğinizin İlk 4 Ayda Gelişimi
 Gelişmiş tat ve koku duyuları ile birlikte bu dünyaya gelmiştir.
 Görme yetisi 15-20 cm. mesafeyi görecek kadardır.
 Parlak renkler yerine birbirine kontrast oluşturan renkleri daha rahat görebilir.
 Hareket eden objeleri de belli bir açı ile izleyebilir bu dönemde.
Onunla görebildiği mesafeye dikkat ederek, sizi takip edebileceği açılardan konuşabilir, kontrast renklere sahip
görsellere dikkat ettiğini gözlemleyebilirsiniz. Aynadaki görüntüsü ya da gözüne zarar vermeyecek ışıklar da
bebeğinizin ilgisini çekecektir.
 Bebeğiniz insan sesini ve yüzünü, annesinin yüzünü başka her şeye tercih edecektir bu dönemde.
 Abartılı, tiz ve pes seslerde onunla yüz yüze iletişim kurabilir, size verdiği sinyallere göre diyaloğunuzu devam
ettirebilirsiniz.
 İlk zamanlar sizinle göz kontağı kurmasa da, bunu yavaş yavaş yapmaya başlayacaktır
 İkinci ay civarında ilk kez siz ona gülümsediğinizde karşılık vererek size gülümseyecek. Bu anne ve babalar için
olduğu kadar gelişimi için de önemli bir nokta olacaktır.
 Üçüncü-dördüncü ay civarında size sesli güldüğüne de şahit olabilirsiniz.
 İlk zamanlar henüz başını tutamadığından kucağa alınırken başının desteklenmesi önemlidir.
Uykuya yatırırken güvenlik sebebi ile yüz üstü yatırmadığımız için uyanıklık zamanlarında gözetim altında yüz üstü
yatırmanız yürümeye yardımcı kasların gelişimi için önemli olacaktır. Sadece yüz üstü değil, uyanıkken güvenli düz
bir zeminde tüm pozisyonlarda zaman geçirmesi önemlidir. Ne zaman ihtiyaç duyarsa –ki hayatının başlangıcında
çoğunlukla ihtiyaç duyacaktır- onu kucağa almaktan çekinmeyin.
 İlk zamanlar elleri sürekli kapalı olan bebeğiniz, ikinci ay civarı ellerine bakmaya başlayacaktır.
 Sırası ile önce ellerini açacak, sonra etrafındaki objelere daha dikkatli bakacak, bu objelere uzanmak isteyecek, ilk
başlarda tutamasa da tutma denemeleri yapacak, daha sonra kavrayabilecek ve ağzına götürmeye başlayacaktır.
Bu dönemde onu sırt üstü yatırarak, üzerinde-elbette güvenli bir şekilde-sarkan oyuncaklara uzanması için ona fırsat
tanıyabilirsiniz.
ÖZKAN HDR Dönem Oyuncakları
İlk aylarda bebeğinize oyuncak almak isterseniz, bunlar;
 Farklı dokular ile temas edebileceği oyuncaklar
 Zilli ve renkli çoraplar
 Kolay kavranabilen yumuşak çıngıraklar
 Kumaş, yıkanabilir ya da silinebilir kitaplar
 Üzerinde oyuncakların asılı olduğu aktivite halıları Faydalanabileceğiniz oyuncaklardan bazılarıdır.
ÖZKAN HDR Prematüre Bebekler
Dikkat!!! Prematüre, yani doğması beklenen haftadan önce doğmuş bebeklerde, doğum tarihi değil, doğması
beklenen tarih baz alınarak gelişimsel yaşı hesaplanmalıdır. Örneğin, 1 ay erken doğmuş bir bebek, 3 aylık olduğunda
aslında henüz 2 aylıktır ve gelişimi değerlendirilirken de 2 aylık olarak düşünülmelidir.
Konuşun, oynayın, sakin kalın, kucaklayın ve cevap verin!
Özetle, bebeğinizin gelişimini desteklemeniz için,
 Onunla konuşmanız (KONUŞUN)
 Biraz önce bahsettiğimiz gelişim özelliklerine uygun oyunlar oynamanız (OYNAYIN)
 Genel olarak dinginliğinizi ve sakinliğinizi korumanız (SAKİN KALIN)
 Bebeğinizi bol bol kucaklamanız (KUCAKLAYIN)
 İhtiyaç duyduğunda cevap vermeniz (CEVAP VERİN)
ÖZKAN HDR Ağlamalar
İlk aylarda ağlama nedenleri;
 İlgi  Uygun olmayan giysiler  Hastalık
 Açlık  Fazla ya da az uyarılma  Stres
 Kirlenme  Uyku
 Rahatsız pozisyon  Gaz, reflü ya da kolik

Sorununu gidermeye çalıştığınız bebeğinizin neden ağladığını bilmiyorsanız veya bulamadıysanız, bebeğinizi
sakinleştirmek için kullanabilecekleriniz:
 Yüzünüz, kokunuz, sesiniz,  Beyaz ses  Banyo
kucağınız  Masaj  Siz sakin misiniz?
 Müzik ve ritim  Temiz hava
Asla ağlayan bebeğinizi sarsarak sallamayın. Bu Sallanan Bebek Sendromu’na neden olabilir.
!!! Ne sakinleşmesi, ne gelişimi, ne de yemek yemesi için bebeğe TV, video seyrettirmek, ileride akıllı telefon ve
tabletler sunmak doğru değildir!!!
ÖZKAN HDR İlk 4 Ayda Uyku
 Bebekler dünyaya geldiklerinde ortalama 16-18 saat günlük uyku uyuyabilirler. 4. Ay sonuna doğru günlük
toplam uyku süresi ortalama 13-15 saate inecektir.
 İlk ay günlük uykusunun 6-7 saatini gündüz uyuyan bebeğiniz, 4.ay sonuna doğru gündüz uykusunu toplam 4-5
saat civarında alacaktır. İlk 4 ayda aşağı yukarı 4 ya da 5 kere gündüz uykusuna yatabilir.
Bunlar ortalama saatlerdir ve sizin bebeğiniz bu saatlerden daha uzun ya da daha kısa uyuyabilir!
 Uykular henüz bir düzene oturmamıştır
 Gece-gündüz ayırımının desteklenebilir
 Uyku öncesi rutin oluşturulabilir
Bu ilk 4 aylık dönemde, bebeğin olabildiğince dinlendirilmesi, nasıl rahat uykuya dalıyor ise o şekilde destek verilmesi
önemlidir. Bebekle aynı odada, ancak farklı yüzeylerde yatmak, hem ihtiyaç duyduğunda zorlanmadan cevap
verebildiğiniz hem de güvenli bir şekilde uyumasını sağladığı için tavsiye edilir.
2.1.2. 4-8 Ay Dönemi

 Uzanma çalışmaları başlar.


 Bebeğiniz oyuncağı ağzına götürdüğünde-eğer ona zarar verecek yapıda değil ise- oyuncağı ağzından geri
çekmeyin.
 Oyuncakları kavramaya başladıktan bir süre sonra, yüz üstü pozisyonunda iken de uzanıp onları tutabilir. Daha
sonra oyuncağı bir elinden diğerine geçirebilir ve her iki elinde de oyuncak tutabilir. Dönemin ortalarında, düşen
oyuncağı gözü ile takip edebilmeye başlar.
 Bebeğiniz sağa ve sola dönebiliyorsa, yüz üstünden sırt üstüne ve sırtüstünden yüzüstüne dönmeye de
başlayacaktır.
 Ellerinden tutulup çekildiğinde başını taşıyabilir (ancak taşıyamıyorsa bu hareketi yaparken mutlaka başını
destekleyin). Dördüncü aydan itibaren, destek ile eğimli bir şekilde önce kucakta, sonra ilerleyen zamanlarda
güvenli bir zeminde oturan bebeğiniz, önce ellerinden destek alarak, sonra da tamamen desteksiz oturmaya
başlayacaktır. Yüzüstü pozisyonda göğsünü önce dirseklerinden, sonra ellerinden destek alarak kaldıracak ve
dönemin sonuna doğru ise dizleri üzerinde de doğrularak ileri geri sallanarak emekleme pozisyonuna
geçebilecektir.
 Bu dönemde basit hareketleri taklit etmesi için gösterebilirsiniz.
 Sizin dikkatinizi çekmek için ses çıkarma, sesli gülme, ismine dönme, önce gırtlaktan sonra dudaktan sesler
çıkarma “bu vu pu” gibi, ardından “da, ma,ba” gibi tek heceleri söyleme ve bu hecelerin ses tekrarına gitme de
bu dönemde sırasıyla olacak gelişmelerdir.
 Bu dönemin en önemli iki gelişmesi bebeğinizin artık yabancıları ayırt etmesi ve anneye bağlanmasıdır.
 Anne odadan çıktığında ağlaması, bebeğin anneyi göremediği zaman varlığını devam ettirdiğinden ve geri
geleceğinden emin olmaması ile ilgilidir. Bu ayrılık kaygısı ile baş etmesine en büyük desteklerden biri ce-e
oyunudur. Ce-e oyununda olduğu gibi, oyuncakları da sakladığınızda aramasını bekliyorsanız, bir kısmını
görünür yapabilirsiniz.
ÖZKAN HDR 4-8 Ay Döneminde Uyku
 Uyku ritimleri oluşmaya başlar.
 Uykuya yardımcı hormonların daha düzenli salgılanır.
 Bilişsel sıçrama nedeniyle de uykular kesintili ve kısa hale gelebilir. Artık çevresi ile daha ilgilidir, bu nedenle
yarım saatlik uyku döngüleri sonlandığında uykuya devam etmek yerine, çevresel olarak uyarılır ve uykuya devam
edemezler.
 Bebeklerin uyuduğu ortamların artık uyarandan uzak, sakin ve loş olması, hatta gece tam karanlık olması
uykularını devam ettirmelerine yardımcı olacaktır.
 Dönemin başında toplam 13-15 saat uyku süresi olan bebeğiniz, dönem sonuna geldiğinde 12-13 saat civarına
kadar düşürecektir uyku süresini.
 Gündüz uyku süresi toplam 4-5 saatten 3-3.5 saate gerileyecektir.
 Dönemin başında 4 uykudan 3’e inen bebeğiniz, dönem sonunda 3. Uykusunu da bırakıp iki uykuya inebilir.
 Bebeğinizi gece uykusuna 18.00-20.00 arasında yatırabilirsiniz.
 Çok uyarıcı olmayan bir şekilde kitap okumanız eğer bebeğinizin de hoşuna gidiyorsa onu sakinleştiren ve kitap
okuma alışkanlığını besleyen bir uygulama olacaktır.
 Bu dönemde bebekler aileleri ile aynı odada ancak farklı yüzeylerde yatmaya devam edebilirler.
 Uyku için yaptığınız hazırlıklar bittikten sonra, eğer uygun fırsatı bulursanız onu yatağına yatırabilir ve ona
dokunarak, okşayarak ya da hoşlanacağı ritmik sesler eşliğinde uyumasına yardımcı olabilirsiniz.
 Her aile ve bebek için doğru uykuya dalma şekli farklı olabilir. Burada önemli olan bebeğin sadece ihtiyaçları için
uyandığı, sağlıklı yapıda uykular almasıdır.

2.1.3. 8-12 Ay Dönemi

ÖZKAN HDR
Bebeğinizin 8-12 Ay Döneminde Gelişimi
Halen yüzüstü pozisyon bebeğinizin hareket etmek için gerekli kaslarını geliştirmesi açısından önemli olacaktır.
İleri bir zemine oyuncak yerleştirerek harekete teşvik etmeyi emekleme pozisyonundan sonra ayağa kalkma ve
sıralama için de uygulayabilirsiniz.
Bu dönemde sırasıyla yatarken oturma pozisyonuna geçme, emekleme pozisyonuna geçme, emekleme, ayağa
kalkma, eşyalara tutunarak ayakta kalma, sıralama ve yürüme görülebilir. Önemli bir nokta, bebeğinizin
vücudunun her iki tarafındaki kol ve bacakları kullanıyor ve çevresini keşfetmek ile ilgileniyor olmasıdır.
Bu dönemde anne ile bağlanması gerçekleşmiş, yani artık bakımda annesini tercih eden ve anne yanından
ayrıldığında tepki göstermeye başlayan bebek gelişimsel olarak çok doğal olan ayrılık kaygısını yaşayabilir.
Dil gelişimi, bu dönemde hece tekrarları ile devam eder. “babababa, dadadada, mamamama” gibi hece
tekrarları yapabilir. Yıl sonuna doğru bu sesler “badabadabada” gibi daha komplex hale gelir. Daha sonra bunu
özgün olmasa da “baba, anne” gibi kelimeler takip edebilir. Anneye ”anne” veya babaya “baba” olarak hitap
etme ise daha sonra başlayacaktır.
İşaret ile gösterme, anneye dönüp tepkisini izleme ya da bir obje gösterme gibi yetenekleri gelişecektir.
Öğrenme açısından önemli bir strateji olan taklit yeteneğini bu dönemde daha sistemli bir şekilde gelişir.
Bebeğiniz çok minik parçaları artık eline alabilmektedir. Ele alma parmaklarını tırmık gibi kullanarak avuca
çekmekten başlayıp baş ve işaret parmağı ile minik parçayı tutmaya doğru gelişim göstermektedir.
Artık bebeğiniz hareketlilik kazandığı için evinizi ve bulunduğu çevreyi güvenli hale getirmek önemlidir.
1 yaşının sonuna gelmiş bebeklerin en çok sevdiği oyunlardan biri de kapların içine nesneleri atmak ve
çıkarmaktır.
Altıncı ay civarında oynamaya başladığınız ce-e oyununu bu dönemde biraz daha çeşitlendirebilirsiniz. Örneğin
yüzünüze bir örtü örtüp bebeğinizin onu çekmesini bekleyebilir, o çekince de heyecanla “ce-e” demeyi
deneyebilirsiniz. Aynı şekilde oyuncakların da önce bir kısmını, sonra tamamının üstünü örtebilir ve sonra
açmasını bekleyebilirsiniz.
ÖZKAN HDR 8-12 Ay Döneminde Uyku
 Bebeğiniz 24 saatlik döngüde toplam 13-14 saat kadar uyuyabilir.
 Gündüzleri ise bu uyku miktarı 2-3 saat civarında olabilir.
 8.-9. Ay civarında gündüz uykuları 3 den 2 ye düşecektir.
 Uyuyacağı odaya girdiğinizde, ona zor yırtılabilen, basit resimli hikaye kitapları okuyabilir ya da resimleri
anlatabilirsiniz.
 Bu dönemde hareket kabiliyetinin gelişimi uykularını bölebilir ya da uykuya zor dalmasına neden olabilir.
 Artan ayrılık kaygısı da bu dönem uykuları olumsuz etkileyebilir.

Bunlara Dikkat!
Bu ilk yılda bebek için km taşı olabilecek gelişim aşamaları vardır. Bunlar gerçekleşmediğinde bir uzmanın tetkiki
durumu açıklamak için önemli olacaktır.

ÖZKAN HDR 0-6 Ay


İlk altı ayda aşağıdaki durumları gözlemliyorsanız,
 Nadiren gülümsüyor  Sesli gülmüyor ya da cıvıldamaya benzer sesler
 Göz kontağı kurmuyor çıkarmıyor
 Vücudunu sağa ve sola döndürmüyor  Destek ile oturmuyor (dönem sonunda)
 Ellerini ve kollarını tek taraflı kullanıyor
ÖZKAN HDR 6-12 Ay
Yılın ikinci yarısında aşağıdaki durumlar söz konusu ise,
 Ellerinden çekip oturtulurken başını tutamıyor ve başı arkaya düşüyor (dönem başında)
 İsmine tepki vermiyor ya da nadiren veriyor
 Kucaklanmak istemiyor veya size doğru gelmek için kollarını uzatmıyor
 Kendisine bakım veren kişi (genelde anne) ile ilgilenmiyor ve yakınlık göstermiyor
 Objeleri ağzına götürmüyor
 Taklit etmiyor
 Ellerde, ayaklarda, bacaklarda sertleşme oluyor ya da aşırı gevşek kas tonu olduğunu hissediyorsunuz. Olağan dışı
vücut hareketleri ya da olağan dışı duruşu sıklıkla kullanıyor
 Motor gelişiminde gerilik gözlemleniyor (Örn. 9.ayda desteksiz oturmuyor)
 Ellerini iletişim kurmak için kullanmıyor /örneğin bir objeyi size parmak ile işaret etmesi gibi (dönem sonuna
doğru)
 İse, bir uzman görüşü almanız yerinde olacaktır.
2.2 12-36 AY
BEBEK GELİŞİMİ

2.2.1 12-18 Ay Dönemi

ÖZKAN HDR Bebeğinizin 12-18 Ay Dönemindeki Gelişimi


Bu dönem bebeğinizin edineceği becerilerden bazıları,
 Destek ile ya da tek başına yürüyebilir.
 Yürümeye başladıktan sonra ardından koşma gelecektir.
 Elinden tutulduğunda merdiven çıkabilir.
 Topu yerden yuvarlayabilir. Sonra tam kontrollü olmasa da havadan atabilir.
 Geri geri yürümeye başlayabilir.
 Başlangıçta iki küpten kuleler yapabilirken, dönem sonunda bu 3-4 küpe kadar çıkabilir.
 Sandalye ve koltuklara tırmanabilir.
 Giydirilirken vücut hareketleri ile yardımcı olur.
 Bir kağıda karalamalar yapabilir.
 Küçük objeleri baş parmağı ve işaret parmağını kullanarak alabilir.
 Kitap sayfalarını çevirebilir.
 Yemeğini kendisi yiyebilir ve kontrolün kendisinde olmasından hoşlanabilir.
 Kapalı kapakları açabilir.
 Gözü önünde saklanmış objeleri bulabilir.
 Sorulduğunda ortamda olmayan aile bireyini arayabilir.
 Basit ev işlerini taklit edebilir.
 Seyredilmek ve dikkat çekmek için oynayabilir.
 Hızlı duygu geçişleri yaşayabilir .
 Kızdığını mimikleri ile belli edebilir.
 Dönem sonunda negatif ve ısrarcı davranışlar, öfke nöbetleri başlayabilir.
 Sevdiği oyuncaklardan ayrılmak onu mutsuz edebilir.
 Dönem başında “Anne” ve “baba” dahil 2-4 kadar Kelime dağarcığı olabilir. Dönem sonunda “anne gel” gibi
telegrafik kısa cümleler kurabilir.
 “Hayır” demeye başlayabilir. Kendisine “hayır” ya da “cıs” denmiş tehlikeli olabilecek objeleri göstererek sözcüğü
tekrarlayabilir.
 Sorulduğunda ismini söyleyebilir.
 İstenildiğinde “hoşça kal” anlamında elini sallayabilir.
 Mimiklerle beraber kendine özgü bir dil ile konuşabilir.
 Başlangıçta vücudunun bir parçasını gösterebilirken diğer parçaların bazılarını da dönem sonuna doğru
gösterebilir.
 “Topu annene ver” gibi basit yönergeleri yerine getirebilir.
 Başka bebekler ile birlikte değil ama paralel oyun oynayabilir.
Bu dönemde bebeğiniz ile ilişkinizi güçlendirmek ve becerilerinin gelişimini desteklemek için yapabileceğiniz
aktivitelerden bazılarına gelince,
 Yürümeye başladığında itilen ve çekilen oyuncaklara ilgi gösterecektir.
 Koltuk minderlerinden güvenli parkurlar yaparak bebeğinizi bunların üzerine tırmanması için teşvik edebilirsiniz.
Her gün parka gitmek de bebeğinizin ihtiyacı olan fiziksel aktiviteleri yapmasını sağlayacaktır.
 Siz yanında iken emekleyerek, tutunarak ya da sizden yardım alarak inip çıkma denemeleri yapmasına izin
verebilirsiniz.
 Topu yerden yuvarlayarak ve yuvarlamasına yardımcı olarak top ile oynamaya başlamasını sağlayabilirsiniz.
 Dönemin sonuna doğru el ele tutuşarak geri yürüme oyunları oynayabilirsiniz.
 Koltuk ve sandalyelere tırmanırken ilk etapta dizini koymasına ve kendini yukarı çekmesine yardım edebilirsiniz.
 Bebeğiniz bu dönemde çubukları deliklerden çıkarmaktan ve deliklere yerleştirmekten hoşlanacaktır.
 Eli ile kavrayabileceği büyüklükteki küpleri üst üste koyabilir, birlikte minik kuleler inşa edip yıkmasına izin
verebilirsiniz.
 Ona kalın gövdeli tek bir renk kalem vererek kağıtta karalamalar yapmasına teşvik edebilirsiniz. Aynı şekilde
silinebilen mıknatıslı tahtalar, tebeşir ve parmak boyası da ilgisini çekecektir.
 Çekmecelere karşı ilgisi nedeniyle, güvenli olabilecek bir iki çekmeceyi onun keşfetmesi için kilitsiz
bırakabilirsiniz.
 Kısa süreli saklandığınız saklambaç oyunları ya da oyuncakları kolay yerlere saklama oyunları oynayabilirsiniz.
 Taklit oyunları oynayabilirsiniz. Parmak oyunlarını, hayvan hareketleri ve seslerini taklit etmek gibi oyunlar
hoşuna gidecektir
 Kitabı okurken ya da okuduktan sonra sayfaları birlikte çevirebilir ya da tek başına yapmak istiyorsa ona izin
verebilirsiniz. Kitaptan bir resmi göstermesini isteyebilirsiniz.
 Oyuncaklarının fotoğraflarını çekip, oyuncak ve resimlerini eşleştirme oyunu oynayabilirsiniz.
 Oyun zamanı bittiğinde birlikte oyuncakları toplayarak büyük bir kutuya atabilirsiniz
 Masa silmek, çarşaf düzeltmek, çamaşırları toplamak gibi basit işleri birlikte yapabilirsiniz
 Yemek yerken eline bir kaşık verebilirsiniz. Bu anne sütünü emerken olduğu gibi kontrolün kendisinde olduğu
hissini verir. Aynı zamanda ince kasların gelişimi ve kendi kendine beslenme için de önemlidir. Ayrıca yemek
yerken “daha fazla” isteyip istemediğini, yemeğin bitip bitmediğini (bitti mi?) diye sorabilirsiniz. Kelimeleri
işaretleriniz ile de destekleyebilirsiniz.
 Giysilerini giyerken kol ve bacaklarını uzatması için bekleyin. Bazı giysilerini zorlanmadığında kendi de çıkarabilir.
 Siz bazı kelimeleri söylerken ilgili görünüyor ise, onun bu ilgisini görsel olarak ve tekrarlayarak
destekleyebilirsiniz.
ÖZKAN HDR 12-18 Ay Döneminde Uyku
 Bu dönemin başında bebeğiniz ortalama 13-14 saat toplam uyku uyurken artık toplam uykusunda azalma dönem
sonuna doğru ancak yarım saat kadar olacaktır.
 Bu uykunun yaklaşık 2-3 saati gündüz uykusudur.
 Dönemin en önemli özelliği iki uykudan tek uykuya geçme dönemi olmasıdır.
 Gece uykuya yatma saati yine 18.00-20.00 aralığında olmalıdır.
 Bu döneme kadar odasını ayırmadıysanız, artık bebeğinizin odasını güvenle ayırabilirsiniz.
ÖZKAN HDR 2.2.2 18-24 Ay Dönemi
Bebek ikinci yılın sonlarına doğru ayrı bir “ben” olduğunu fark etmeye başlar. Bu “benlik” gelişimi ile “ben”, “benim
dediğim”, “benim istediğim” dediği ve “ben”i ve “benim” i kabul ettirmek istediği bir döneme girer. Bu gelişimsel
olarak gayet doğaldır.
Öfke nöbetlerinde ebeveyn olarak sakin kalmak, ihtiyacını anlamaya çalışmak, kontrolü belli sınırlar içinde kendisinde
hissetmesini sağlamak ve onu bu krizlerden sakinlikle, şefkatle ve güvende olduğunu hissettirerek çıkarmak
yapabilecekleriniz arasındadır.
ÖZKAN HDR Bebeğinizin 18-24 Ay Döneminde Gelişimi
Bu dönemin gelişen becerilerinden bazıları;
 Yardımla merdivenleri çıkabilir ve inebilir  Objeleri ağıza götürme biter
 Koşabilir ve aniden durabilir  Vücut bölümlerini gösterebilir
 Tırmanabilir  Beslenme ya da uykuda direnmeler ve
 3-4 küp ile kuleler yapabilir inatlaşmalar başlayabilir
 Topa ayakla vurabilir ve havadan atabilir  Ritimle dans edebilir
 Sağ ya da sol el tercihi başlayabilir  Dişlerini fırçalamayı öğrenmeye başlayabilir
 Kitabın sayfalarını düzgünce çevirebilir  Fotoğraflardaki insanları tanıyabilir
 -Mış gibi oyunlar oynayabilir.  Bir oyuncak sakladığınızda onu arayıp bulabilir
 Oyuncaklarını paylaşmak istemeyebilir  Altında, üstünde gibi yer belirten sözcükleri anlar
 Çizgi kopyalayabilir  Yabancılardan utanmaya başlayabilir
 Basit yönergeleri takip edebilir, bazen anlayabilir  Anne ve babasının ilgisini sürekli üzerinde
ama yapmayabilir. isteyebilir
 Basit ev işlerine yardım eder  Basit sorulara cevap verebilir
 2-3 yaşıtı ile oynayabilir  Cinsiyet farklarını fark etmeye başlayabilir
 Kendi beslenmek isteyebilir, kaşık ve bardak  Zıplamaya başlayabilir
kullanabilir.
Bu dönemde bebeğiniz ile ilişkinizi güçlendirmek ve becerilerinin gelişimini desteklemek için yapabileceklerinizden
bazıları,
 Merdiven inip çıkmada gelişmesi için parktaki küçük kaydırakların merdivenlerinde onunla oynayabilirsiniz.
 Tırmanmasını teşvik etmek için koltuğa oturtmak yerine kendisinin tırmanmasına imkan verebilirsiniz.
 Birlikte şarkı söyleyip dans edebilirsiniz.
 Duyduğunuz seslerin neye ait olduğuna dair bir oyun oynayabilirsiniz
 Konuşurken onun yanlışlarını yinelemek ya da düzeltmek yerine, anladığınızı belirterek söylediklerini doğru bir
şekilde tekrar edin. Aynı şekilde onun yarım kurduğu cümleleri, tam cümle olarak ona tekrar edebilirsiniz.
 Birlikte kuklalar yapıp onları karşılıklı konuşturabilirsiniz.
 Basit puzzle’lar yapabilirsiniz
 Küplerden kule yaparak, sıkınca ses çıkaran oyuncaklar vererek, çizim-boya yaparak ve yemekte kullanması için
bebeklere uygun çatal-kaşık vererek küçük kaslarının gelişmesine yardımcı olabilirsiniz.
 Kitap okurken söylediğiniz resimleri bulmasını isteyebilirsiniz.
 Daha önceden fotoğrafını çektiğiniz oyuncağı önündeki oyuncaklar arasından göstermek üzerine bir oyun
oynayabilirsiniz.
 İsmini söyleyerek, örneğin “Ege nerede?” diye sorabilir, kendisini göstermesini teşvik edebilirsiniz.
 Onu diğer yaşıtları ile düzenli olarak bir araya getirmeye çalışabilirsiniz. Ancak oyuncağını paylaşmak
istemediğinde onu zorlamayın.
 Onun hayali oyunlarının aktörleri olun. Yönetmeden, eleştirmeden, birşeyler öğretme çabasına girmeden, yeni
filizlenen bu –mış gibi yapılan oyunlarda onunla uyumlanın ve birlikte oyunun keyfini çıkarın. Liderin o olmasına
izin verin.
 Gözetim altında hamurla oynamaya başlayabilir, parmak boyasıyla resim yapmaya, kalın kalemle karalamalar
yapmaya devam edebilir bebeğiniz.
 Neredeyse tüm bebekler bu dönemde artık tek uykuya geçmiş olurlar. Bu tek uykunun mümkün olduğunca
12.30-13.00 gibi, gününün tam ortasında olması idealdir.
ÖZKAN HDR 18-24 Ay Döneminde Uyku
 Neredeyse tüm bebekler bu dönemde artık tek uykuya geçmiş olurlar. Bu tek uykunun mümkün olduğunca
12.30-13.00 gibi, gününün tam ortasında olması idealdir.
 Akşam yatma saati okul öncesi dönemde en geç 20.00 olmalıdır.
 Bu dönemin sonuna doğru uyku konusunda direnmeler başlayabilir. Öncelikle, direnmelerin uyku saatleri ile ilgili
olmadığından emin olmak gerekir.
 Bu direnişler sırasında yataktan çıkmak istediğinde, isterse uyumayacağı ancak yatak vakti olduğu için yatakta
kalması gerektiği söylenebilir.
 Gece yanınıza gelmeye başladığında, öncelikle neye ihtiyacı olduğunu anlamaya çalışın..

2.2.3 24-36 Ay Dönemi

ÖZKAN HDR Bebeğinizin 24-36 Ay Döneminde Gelişimi


Bu dönemin özellikleri, genel olarak yaşanan sorunlar ve yapabilecekleriniz:

Bebeğiniz Paylaşmayı Nasıl Öğrenecek?


Mülkiyet kavramı bebeğinizde yeni yeni gelişmektedir. “Benim” derken bazen gerçekten onun olmayan birşeye dahi
“benim” diyerek karşınıza çıkacaktır. Böyle bir durumda, “Bak bu Sarp’ın oyuncağı. Gel istersen birlikte gidip yerine
koyalım” diyebilirsiniz.
Bu döneme gelmeden önce size bir parça yemek uzattığında mutlulukla almanız gibi paylaşma oyunları oynamanız,
onun paylaşmaya yaklaşımında etkili olabilir. Ama eğer kendine ait olan birşeyi paylaşmak istemiyorsa, bu noktada da
zorlanmamalıdır. Çünkü “ben” in geliştiği bu dönemde, sahip olma duygusu çok önemlidir ve dış baskı ile
zedelenmemelidir.

Diğer Çocuklarla Birlikte Ne Zaman Oynayabilecek?


İkinci yılın sonlarına doğru bebeğiniz diğer bebeklere ilgi göstermeye başlayabilir. Bu birlikte oynamanın ilk işaretleri
de olsa ilk zamanlar çok kolay olmayacaktır. İtmeler, vurmalar, elinden zorla oyuncak almalar sıkça yaşanacaktır.
Böyle bir durumla karşılaştığınızda davranış oluşmadan engellemeye çalışabilir–örneğin vurmak üzere olan eli tutmak
gibi, olumsuz davranış engellenemedi ise bağırmadan ve cezalandırmadan ancak net bir şekilde davranabilir, dikkatini
başka bir yöne çekebilirsiniz.
Başkalarına vurma ya da öfke krizlerine girme bebeğin henüz kendini ifade edecek kadar gelişmemiş olan sözel
yeteneği ile de ilgilidir. Olay gerçekleşmeden müdahale etmek, bebeğinizin duygularını onun yerine ifade etmek ve
bunları yaparken de yine sakin kalmak problemi çözmek için uygun davranışlar olacaktır.

Hayır! Dediğini Çok Mu Duymaya Başladınız?


Bu dönemde “yapacaksın” mesajını verdiğiniz herşey “yapmayacağım” inadına dönüşebilir. Bu konularda bebeğiniz
ile savaşmak yerine belli bir çerçevede kalarak onunla uyumlu olmaya çalışın. Çok fazla “hayır” duyuyorsanız,
kendinizin bu kelimeyi ne kadar kullandığınıza dikkat edin. Ebeveynlerin “hayır” ı çok kullanması, ebeveynlikte fazla
katı çizgiler çizmesi, çocuğun esneklik ihtiyacının artmasına neden olabilir.Tüm çabalarınıza rağmen bu zor bir dönem
olabilir. Bu gelişimsel dönemi atlattığında, sizin de göstermiş olduğunuz çabalarla, bebeğiniz bu konularda çok daha
uyumlu olabilecektir.
Bu dönem için bebeğinizin gelişen bazı becerileri;
 Müzik, hikaye gibi etkinliklere 5-10 dakika  Resimlerdeki nesneleri söyleyebilir
katılabilir  Dik ve yatay çizgi çizebilir
 Giysilerini tamamen kendi çıkarabilir  Daire resmini kopyalayabilir
 Ellerini yıkayıp kurulayabilir  Kare, üçgen, daire şekillerini uygun yere koyabilir
 Sevmek, kızmak, üzülmek gibi duyguları anlayabilir  Açık-kapalı, büyük-küçük gibi karşılaştırmalı
 Mülkiyet bildiren ifadeler kullanabilir (Nil’in topu nesneleri gösterebilir
gibi)  İç içe geçen parçalı oyuncaklarla oynayabilir
 Yaşını söylemek için parmaklarını kullanabilir  Boyutu farklı halkaları çubuğa sırasına uygun bir
 Cinsiyetini söyleyebilir şekilde geçirebilir
 Kendi ismi yerine “ben” i kullanmaya başlayabilir  İri boncukları ipe dizebilir
 Kim, ne, nerede gibi sorular sorabilir  Olduğu yerde zıplayabilir
 Üç veya daha fazla sözcükle cümle kurar  5-6 küp ya da daha fazlasıyla kule yapabilir
 Ayakkabılarını giyebilir  Taklit ederek kağıdı ikiye katlayabilir
 Dişleri fırçalamayı size bakarak taklit edebilir  Kapıları açabilir
 Basit giysilerini çıkarabilir  Çift ayakla merdiven inip çıkabilir
 Yürürken oluşabilecek kazalardan kendini  Tek ayak üstünde birkaç saniye durabilir
koruyabilir  Parmak ucunda yürüyebilir
 Yiyecekleri çatalla alıp ağzına götürebilir  Belli bir mesafenin üzerinden atlayabilir
 Bazı giysilerini giyebilir

Ve çocukluk dönemine geçmekte olan bebeğiniz ile yapabileceğiniz aktivitelerden bazıları,


 Yönerge verdiğiniz zaman, örneğin “arabayı sandalyenin altına koy” gibi, tek bir yönergeyi gerçekleştirdiğini
gördüğünüzde birbirine bağlı iki yönerge verebilirsiniz. Örneğin “sandalyenin altına arabayı koy, ve topu al”gibi
 Teşekkür ediyorum, “Öykü’nün bebeği” gibi bu dönem onun kullanmasını beklediğiniz kelime ve yapıları onunla
oynarken ve konuşurken sık sık kullanın.
 Sırayla “bu ne?” diye sorduğunuz bir oyun oynayabilirsiniz. Örneğin bir torbanın içine oyuncaklar koyabilir ve
sırayla ikiniz de “bu ne” diyerek bir oyuncak içinden çekebilirsiniz.
 Ayakkabılarını giymek, kıyafetini askıya asmak ya da elini kuralayabilmek gibi özbakım becerilerini geliştirmesi ve
yerine getirebilmesi için öncelikle ona uygun koşulları sağlayın.
 Odasını veya yemek masasını toplarken yardım etmesine izin verebilirsiniz.
 Evde duvarlara karalamalar yapmak isteyebilir. Bunu tamamen engellemek yerine, ona odasındaki duvara ya da
duvara astığınız büyükçe bir kağıda istediği gibi karalamalar yapabileceğini söyleyin.
 Büyük-küçük kavramını deve cüce oyununa uyarlayabilirsiniz
 Birkaç rengi eşleştirebileceği oyunlar oynayın. Örneğin kırmızı rengi gösterip odada kırmızı renkli olan eşyaları bul
diyebilirsiniz.
 Bir resmin diğer yarısını bulmaya çalıştığınız bir oyun oynayabilirsiniz.
 İpe iri boncuklar geçirmeden önce çubuklara halkaları geçirmeyi deneyebilirsiniz
 Onunla karşılıklı el ele tutuşun ve neşeli bir şarkı eşliğinde birlikte zıplayın. Elinizle verdiğiniz desteği ihtiyaç
duyacağı noktaya kadar hafifletebilirsiniz.
ÖZKAN HDR
24-36 Ay Döneminde Uyku
 Bu dönemde gündüz uykularına direnebilir. Ancak, uyumasa dahi öğlen en az 1 saati yatakta geçirmelidir.
 Öğe uykusu hala günün tam ortasında olmalıdır. Ancak öğle uykusuna zor dalması durumunda sabah biraz daha
erken kaldırılmalı, gece uykusuna zor dalması durumunda da öğle uykusundan biraz kısılmalıdır.
 Bu dönemde gece kabusları ya da gece terörleri görülebilir. Gece teröründe çocuk bağırabilir, çığlık atabilir hatta
uyurgezer bir şekilde dolaşabilir. Gözleri açıktır ancak görmez. Bu durumda uyandırılamaz, uyandığında ise hiçbir
şey hatırlamaz. 10-30 dakika kadar sürebilir. Çoğunlukla kendiliğinden uykuya döner. Ertesi gün bu durumdan
bahsetmek onu korkutabileceğinden, bahsetmemek daha doğru olacaktır.
 Gece kabusları ise genellikle gece yarısından sonra görülür. Çocuk korku ile uykusundan uyanır ve rüyasını
hatırlar. Yatıştırılması gerekebilir.
 Hem gece terörü hem de gece kabusu gün içindeki yoğun kaygılar ya da aşırı yorgunluk nedeniyle gerçekleşebilir.
Çocuğunuz kaygılarını gün içinde davranışları ile belli edebileceği gibi bastırma yönüne de gidebilir. Bu nedenle
kaygılarını fark etmekte zorlanabilirsiniz. Bebeğinizin mizacını bilmek, onu dikkatli gözlemlemek bu kaygıların
neler olabileceği konusunda size fikir verebilir.
 Daha önce iki yaşa kadar bebeğinizi ekrandan uzak tutmanızı, eğer tercih ediyorsanız günde en fazla yarım saat
ve ebeveyn ile birlikte izleyeceği şekilde iki yaştan itibaren ekran sunabileceğinizi söylemiştik. 24-36 ay arasındaki
bebeğinizi ekranla tanıştırdıysanız, ekran zamanının uyku öncesine gelmemesine dikkat etmeye çalışın.
Çalışmalar ekranın uykuya dalmayı güçleştirdiğini ve kalitesiz uykuya neden olduğunu göstermiştir.

BUNLARA DİKKAT!
ÖZKAN HDR
12-18 Ay
 Bakım verenden ayrılmaya tepki yoksa ve bakım verene ilgi yoksa
 Bebadeba gibi babıldamalar yok ise
 İşaret etmiyor, objeyi yetişkine göstermiyor ise,
 İsme cevap vermiyor, uygun jestleri göstermiyor, sosyal uyaranlara tepkisiz davranıyor ise;
 16 ay civarında hiç sözcüğü yok ise
 Çok az göz kontağı kuruyorsa
ÖZKAN HDR
18-24 Ay
 Dönem sonunda (tam olarak anlaşılmıyor dahi olsa) 15 kelimesi yok ise
 İki kelimeli cümleler kullanmıyor ise
 Konuşulanlara tepki vermesi için söylenenlerin 2-3 defa tekrar edilmesi gerekiyor ya da sürekli olarak duymazdan
gelir gibi bir hali varsa
 Kelimeleri ya da hareketleri taklit etmiyorsa
 Basit yönergeleri takip edemiyorsa
 Tekerlekli bir oyuncağı itemiyorsa
 Çok az göz kontağı kuruyorsa
ÖZKAN HDR
24-36 Ay
 30 ay civarında hayali oyunlar oynamıyor, vücudun üç parçasını adlandıramıyorsa, söyledikleri aile bireylerinin
hiçbiri tarafından anlaşılamıyorsa
 Çok az bir kelime haznesi var, kelimeleri bir araya getirip cümle kurmuyor, resimleri adlandırmıyor ve bunun gibi
dil ile ilgili sorunlar yaşıyorsa
 Sorularınızı yankılıyormuş gibi tekrarlıyorsa
 İki parçalı yönergeleri anlamıyor ve almakta zorlanıyorsa
 Sürekli düşüyor ve merdivende zorlanıyorsa
 4 küpten fazlası ile kule yapamıyorsa
 Daireyi kopyalayamıyorsa
 Diğer çocuklarla ilgilenmiyorsa
 Çok az göz kontağı kuruyorsa
 Oyuncaklara ilgisi çok azsa bir uzman görüşü almanız yerinde olacaktır.
3.ÜNİTE 0-2 YAŞ DÖNEMİ DOĞAL BESLENME

3.1. ANNE SÜTÜ İLE BESLENME

Çocuk sağlığı, beslenmesi ve bakımı konusunda bilinenlerin birbirine karıştığı bir dönemde doğru bilginin hekimler
tarafından ailelere iletilmesinin önemi artmıştır.Başta anne babalar olmak üzere çocuğun bakımından sorumlu herkes
anne sütünün anne, bebek ve toplum sağlığı açısından önemini iyi bilmelidir.
Bilimsel araştırma sonuçlarına göre bebeklerin ilk 6 ay tek başına anne sütü ile beslenmesi, altıncı ayda uygun
tamamlayıcı besinlere geçerek emzirmenin en az iki yaşına kadar sürdürülmesi; anneye ve bebeğe sayısız yararı
olan doğal beslenme şeklidir.Ülkemizde anne sütü ile beslenme yaygındır. Annelerin doğumdan sonra emzirme
istekleri birçok Avrupa ülkesinden yüksektir. Fakat sadece anne sütü ile beslenme süresi istenilen düzeyde değildir.
Anneler “sütüm yetmiyor endişesi” ile ek besinlere erken başlamaktadırlar.
Oysaki anne sütü yaşamın ilk altı ayında bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılar. Üstün besleyici özelliklerinin yanı sıra
bebeğin iç organlarını olgunlaştıran, beyin gelişimini sağlayan ve hastalıkların gelişimini önleyen bir bileşime
sahiptir.Emzirmek annelerin özgüvenini ve sağlık durumunu yükseltir. Anne sütü ile beslenmenin anne ve bebek
sağlığı üzerine faydaları bebeklik dönemi ile sınırlı kalmaz, ileri yaş sağlığı üzerine de etkileri vardır. Bu etkiler ilk 6 ay
tek başına anne sütü ile beslenme sağlandığında daha fazla görülür. Ayrıca anne sütünün koruyucu etkisi emzirme
süresi ile doğru orantılı olarak artmaktadır.

3.1.1. Anne Sütü ile Beslenmenin Yararları


Anne sütü ile beslenme bebeğe sağladığı birçok yararın yanında erişkin sağlığına, anneye ve topluma da birçok yarar
sağlamaktadır. Anne sütü ile beslenmenin bebeğe sağladığı yararlara değinecek olursak;
ÖZKAN HDR Bebek Açısından Yararları
 Bebeğin ilk aşısı olarak nitelendirilen halk arasında ağız sütü olarak bilinen koyu sarı renkli ‘kolostrum’ çok
değerlidir. İlk beş günde üretilir. Bebeğin dış ortamdaki hastalık yapan mikroplara karşı korunmasını sağlar.
Enerji ve protein içeriği yüksektir.
 Anne sütü içerisinde hastalıklardan koruyucu hücreler ve proteinler bulunur. Anne sütü ile beslenen bebeklerde
zatürre, orta kulak iltihabı, menenjit, ishal gibi bulaşıcı hastalıklara bağlı ölümler daha az görülür, bu hastalıklar
daha hafif geçirilir.
 Yenidoğana anne sütü dışında herhangi bir yiyecek ya da içecek verildiğinde anne sütünün koruyucu etkisi
düşmekte ve hastalıkların görülme riski artmaktadır. Bu nedenle gerekmedikçe bebeğe anne sütü dışında
herhangi bir besin su dahil verilmemelidir.
 Anne sütünün sindirimi kolaydır. Bebekte sağlıklı barsak florası gelişmesini sağlar, iç organların olgunlaşmasına
yardımcı olur. Bebeklerin gaz sancıları daha az olur.
 Anne sütü ile beslenen bebeklerin ruhsal, bedensel ve beyin gelişimleri daha iyi olmaktadır. Bebeklerin zeka
puanları yükselmekte, gelişimsel sorunlar daha az görülmektedir. Anne sütü ile beslenme otizm ve dikkat eksikliği
gelişme riskini azaltır.
 Anne sütü alan bebeklerin bağışıklık sistemi daha güçlü olur, bebeğin aşılara yanıtı daha iyi olur. Ayrıca emerken
hassasiyet azalmakta, aşı yapılırken emzirilen bebekler daha az ağlamaktadırlar.
 Anne sütünün tadı annenin yediklerine göre değişiklik gösterir. Bu durum tamamlayıcı besinlerin bebek
tarafından kabulünü kolaylaştırır.
 Anne sütü ile beslenme erken doğan bebekler için de önemlidir. Bebeklerin barsak gelişimini kolaylaştırır. Anne
bebek ilişkisini güçlendirir.
 Çocukluk çağı lösemileri gibi bazı kanserlere karşı koruma sağlar. Göz sağlığı, çene ve diş gelişimini iyi yönde
etkiler.
ÖZKAN HDR Erişkin Sağlığı Açısından Yararları
 Alerjik hastalıkların (astım, besin alerjisi, atopik dermatit gibi) daha geç yaşta ortaya çıkmasını ve daha hafif
seyretmesini sağlar.
 Anne sütü alanlarda kalp damar hastalıkları, kolesterol yüksekliği, hipertansiyon ve şeker hastalığı daha az
görülür.
 Çölyak ve inflamatuar barsak hastalıklarından korur.
 Obezite riskini azaltır.
 Kanserden koruyucu etki gösterir.
 İleri yaşlarda alkol bağımlılığı, şizofreni gibi bazı ruhsal hastalıklar daha nadir görülür.
ÖZKAN HDR Anne Açısından Yararları
Salgılanan hormonlar ile annenin kendine olan güveni artar, kaygısı azalır, doğum sonrası depresyon daha az görülür.
Doğum sonrası rahim kanamaları daha çabuk kontrol altına alınır. Annede kansızlık gelişme riskini azaltır. Kilo
vermeyi ve annenin doğum öncesi kilosuna ulaşmasını kolaylaştırır. Emzirme sırasında salgılanan oksitosin hormonu
rahimin gebelik öncesi boyutuna dönmesini kolaylaştırır.
 Emzirme annelerde meme ve yumurtalık kanseri riskini azaltır. Bu etki emzirme süresi arttıkça artar. Kemik
erimesi yani osteoporozdan korur.
 Hazırlık gerektirmez, hijyeniktir, bebek istediği anda hazırdır. Katkı maddesi içermez. Mama ölçme, sıcak su
hazırlama, biberon temizlemeyi gerektirmez. Zaman kazandırır ve aile bütçesine katkı sağlar.
Adeti baskılayarak yeni bir hamileliği geciktirir. Ancak bunun geçerli olması için üç koşul gereklidir;
1) Bebeğin 6 aydan küçük olması,
2) Sadece anne sütü ile beslenmesi ve
3) Annenin adetinin başlamamış olmasıdır.
Emzirmenin toplum sağlığı ve kalkınma açısından önemi büyüktür. Bu kapsamda TC Sağlık Bakanlığı ‘Anne Sütünün
Teşviki ve Bebek Dostu Sağlık Kuruluşları’ programını 1991 yılından itibaren uygulamaktadır.
ÖZKAN HDR Toplum Açısından Yararları
 Anne sütünün her zaman ulaşılabilir ve ekonomik olması, taze ve mikrop bulaşından uzak olması toplum sağlığı
açısından önemlidir.
 Anne sütü ile beslenme sosyal eşitsizliklerin çocuk sağlığına olan etkilerini azaltır, çocuğu ihmal ve istismardan
korur.
 Sadece büyüme ve gelişme için değil, enfeksiyonlardan korunma, tüm sağlığın korunması, psikolojik, sosyal ve
ekonomik yönden yararları ile bebeğin sağkalımını sağlar.
 Toplumda obezite, kanser, diyabet, çölyak gibi süreğen hastalıkların riskini azaltır.

3.1.2. Süt Yapımında Rol Oynayan Faktörler

 Süt yapımı nörolojik, fizyolojik, psikolojik, hormonal ve toplumsal etmenlerden etkilenen bir süreçtir. Süt üretimi
meme büyüklüğü ve meme ucu ile bağlantılı değildir.
 Doğumdan sonra süt damla damla gelir. Bu doğaldır. Bebeğin mide kapasitesi arttıkça gelen süt miktarı
artacaktır. Süt; bebek emdikçe, memeler uyarıldıkça ve boşaltıldıkça artmaktadır. Bebeğin meme ucunu
uyarması ile annenin beyninde süt yapımı ve salımı için gerekli hormonların salındığı merkezler uyarılır. Annenin
bebeğini görmesi, ten tene temas, sık emzirmesi, kendine güvenmesi ve stresten uzak olması hormonların daha
kolay salınmasını sağlar.
 Emziren annenin çevresi tarafından desteklenmesi ve istirahati önemlidir.
 Emzirme sıklığı ve düzeni bebeğin isteğine göre ayarlanmalıdır. Ancak başlangıçta emzirme araları 2-3 saati
geçmemelidir.
Süt yapımını arttıran faktörleri sıralayalım;
 Doğum sonrası ilk bir saat içerisinde emzirmek,
 Annenin aşırı yorgunluktan kaçınması, lohusalık döneminde yatarak dinlenmesi
 Doğumdan sonra anne ve bebeğin 24 saat birlikte olması,
 Ten tene temas,
 Doğru teknikle ve sık emzirme (Günde en az 8 kez)
 Memelerin düzenli boşaltılması,
 Gece emzirmek
 Annenin emzirme konusunda çevresel destek görmesi, kararlı olması ve kendine güvenmesidir.
Annenin süt yapımında rol oynayan bu faktörlerin yanında emzirme üzerinde etkili olan dış faktörler de
bulunmaktadır.
ÖZKAN HDR Çevre Desteği
Gebelik, doğum ve süt yapımı sürecinde annenin vücudunda büyük hormonal değişimler olur. Doğumdan sonraki 42
gün lohusalık olarak tanımlanır. Annenin yatarak dinlenmesi, fiziksel yorgunluktan kaçınması, uykusuz kalmaması
gerekir.Lohusalık döneminde diğer aile bireylerinin annenin bakımını üstlenmesi gerekmektedir. Bebek için yapılan
ziyaretler kısa tutulmalıdır.Lohusalık döneminde anneler hassas olur, bu dönemde onları üzmemek, hassasiyetlerine
özen göstermek süt yapımı için önemlidir. Anneyi desteklemek, çabasını övmek gerekir. Uzman ya da uzman olmayan
destek ile tek başına anne sütü ile beslenme süresinin arttığı saptanmıştır.
ÖZKAN HDR Çocuk Sağlığı İzlemi
Emzirme üzerine etkili olan faktörlerden biri de çocuk sağlığı izlemidir. Bebeğin sağlıklı gelişimi için doğumdan
başlayarak düzenli doktor izlemi ile birlikte gerekli koruyucu önlemlerin alınması ve ailenin çocuk sağlığı konusunda
yetkin duruma getirilmesi gerekmektedir. Çocuk sağlığı izlemlerinin zamanlaması ve sıklığı çocuğa, ailesine, büyüme
ve gelişme dönemleri ile aşılama programına göre belirlenir. Doğumdan sonra 3-5.günler ve 7.-10.günler arasında
beslenmenin değerlendirilmesi ve sarılık kontrolü amacıyla izlem önerilmektedir. Tüm bebeklerde doğumdan sonra
ilk günlerde bir miktar tartı kaybı olur. Ancak bunun aşırı olmaması, 7. günden sonra tartı kaybının durması ve
15.günde bebeğin doğum kilosuna ulaşması beklenir.

3.1.3. Emzirme Tekniği

Doğru teknik ve farklı pozisyonlarda emzirme hem memeleri tam olarak boşaltır ve süt yapımını arttırır hem de
meme başı çatlağı oluşumunu önler. Doğumdan sonra ilk bir saat içerisinde emzirme başlamalıdır.Emzirmeye
başlamadan önce anne ellerini güzelce sabunla yıkamalıdır. Her emzirmede meme başı temizliği yapılması gerekmez.
Meme başını sabun, karbonatlı su veya ıslak mendil ile temizlemeye gerek yoktur. Her gün banyo yapılamıyorsa,
günde bir kez memelerin temizlenmesi yeterlidir. Anne sütünün meme ucuna emzirme sonrası sürülmesi en uygun
meme ucu bakımıdır.
Emzirme tekniğinde dikkat edilmesi gereken noktalar şöyledir:
 Anne emzirme sırasında rahat oturmalı, sırtını yaslamalıdır. Bebeğin üstüne eğilmemeli ve bebeğini kendine
doğru çekmelidir.
 İşaret parmağı ve orta parmak ile makaslama hareketi yapmak bebeğin memeye ulaşmasını engelleyebilir. Bu
nedenle işaret parmağı ile meme alttan desteklemeli, başparmağı ise memenin üstünde olmalıdır. Buna C tutuşu
denilmektedir.
 Bebeğin burnu meme başı hizasında olmalı, yüzü memeye bakmalıdır.
 Meme ucuna elle bir miktar süt çıkartılıp bebeğin sütün kokusunu alması sağlanır. Meme ucu bebeğin üst
dudaklarına dokundurur ve bebeğin ağzını kocaman açması beklenir.
 Bebek ağzını genişçe açtığında, yalnızca meme ucunu değil, meme ucunun etrafındaki kahverengi bölüm olan
areolayı kavramalıdır. Anne sütü meme ucundan değil areoladan gelir. Bu nedenle meme ucu değil alabildiğince
kahverengi bölüm ağız içerisinde olmalıdır. Bebeğin alt dudağına yakın kahverengi kısım, üst dudağın üstünde
kalandan daha az olmalıdır.
 Bebek başından memeye bastırılmamalı, omuzlarından desteklenmelidir. Böylece burun açıklığını kendisi
ayarlayabilir. Çene memeye gömülü olmalıdır. Dolgun yanaklar ile yavaş ve ritmik emme hedeflenir.
 Emmenin üç fazı vardır; emme, yutma ve dinlenme. Bebeklerin emme esnasında durup arada nefes alıp tekrar
emmeleri doğaldır.
 Anne ve bebek emzirme sırasında karın karına olmalıdırlar. Karın karına olmak bebeğin baş, boyun ve gövdesini
aynı hatta getirir, daha uzun süre emmesini sağlar.
 Emzirme sırasında şaklatma duyulması bebeğin memeyi iyi kavramadığını, hava yuttuğunu gösterir.
 Emzirme süresi anne bebek çiftine göre değişir. Emzirmenin sonlandırılmasında şef bebektir. Bebek emerken
emzirmenin sonlandırılması gerekiyor ise serçe parmak bebeğin ağız kenarından içeri itilerek ağız içerisindeki
vakum çözülür. Emzirmenin bu şekilde sonlandırılması meme başı çatlağı oluşumunu önler.
Anne bebeğini oturarak, koltuk altından tutarak ya da yatarak
gibi farklı pozisyonlarda emzirebilir. En uygun olanı kendini
rahat hissettiği pozisyonda emzirmesidir.
ÖZKAN HDR El ile Süt Sağma Tekniği
Her anne elle süt sağmasını bilmelidir.
ÖZKAN HDR Anne sütünün hangi durumlarda
sağılması gerekir?
 Süt arttırmak istenen durumlarda,
 Bebek erken doğduğu için ememiyorsa veya yoğun bakım
ünitesinde ise süt sağılması gerekir. Memeler çok dolu ve
gerginse bebek memeyi tutamayabilir. Bu durumda sütün
biraz sağılması memenin kavranmasını kolaylaştırır.
 Birçok ilaç emziren kadınlar için güvenlidir ve anne sütü ile beslenmenin yararları genellikle oluşacak
tehlikelerden daha üstündür. Emzirirken ilaç kullanmak gerekiyorsa süt çocuğunda kullanılan ilaçlar tercih
edilmelidir. Annenin hastalığı ya da aldığı ilaç sebebiyle nadiren emzirmeye ara vermek gerekir. Bu durumda süt
sağmak emzirmenin devamını sağlar.
 Annenin çalışmaya tekrar başlaması durumunda süt sağma önemlidir. İş yerinde sütünü sağan anne eve
geldiğinde, gece ve sabah emzirmeye devam eder. Sağılan süt tamamlayıcı besinlerle bebeğe verilebilir. Bu
durum tamamlayıcı besinlerin kabulünü ve sindirimini kolaylaştırır.
ÖZKAN HDR El ile süt sağımı nasıl gerçekleştirilir?
 Sağma işlemine başlamadan önce eller sabun ve suyla yıkanır. Rahat ve sessiz bir
ortam yaratılır. Geniş ağızlı temiz bir kap alınır. Yerçekiminden yararlanmak için
oturulur. Memeye ve meme başına nazikçe masajlar yapmak, bebeği düşünmek
veya fotoğrafına bakmak hormonal refleksleri uyarılır.
 Süt bezlerine ulaşabilmek için baş ve işaret parmakları kahverengi bölge olan
areoladan 3-4 cm uzakta « C » harfi biçiminde memenin üzerine yerleştirilir.
 Başparmak ve işaret parmağı karşılıklı olmalıdır. Parmaklar göğüs kafesine ve
birbirine doğru yaklaştırılır ve serbestleştirilir. Süt önce az miktarda gelecek ve
miktarı giderek artacaktır. Başlangıçta her iki meme değişimli olarak sağılır. Süt
yapımı iyice oturmuş kadınlarda bir meme iyice boşalana kadar sağma işlemi
yürütülür.
 Sıvama tarzı ve sert hareketlerden kaçınılır. El döndürülerek tüm
süt kanalları boşaltılır. Bu hareketin ritmini ve basıncını anne
isteğine göre ayarlayabilir.
 Sağılan anne sütü uygun koşullarda ve sürelerde saklanabilir,
kaşıkla veya fincanla bebeğe verilebilir veya tamamlayıcı
beslenmede sebze püresine katılarak kullanılabilir. Güncel
bilgiler ışığında sağılan anne sütünün tercih edilen saklama
süreleri oda içerisinde 4 saat, buzdolabı rafında 4 gün, derin
dondurucuda 6 aydır.
 Donmuş süt önce buzdolabının alt kısmında bekletilerek
eritilmeli sonrasında sıcak su içerisinde ben-mari yöntemi ile
ısıtılmalıdır. Sütün ısısı bebeğe verilmeden mutlaka kontrol
edilmelidir.

3.1.4. Bebek Dostu Hastane Uygulamaları


Araştırma sonuçlarına göre bebek dostu hastane uygulamalarının anne sütü ile beslenme oranının artmasında etkili
olduğu bulunmuştur.Türkiye'de bebek dostu hastane girişimi 1991 yılında başlamıştır. Bu program emzirmenin
korunması ve desteklenmesi için çok önemlidir. Yıllar içinde ülkemizdeki bebek dostu hastane sayıları artmıştır. Sağlık
Bakanlığı tarafından programın temel amacı 'bebeklerin doğumdan hemen sonra emzirmeye başlatılması, ilk 6 ay
sadece anne sütü verilmesi ve 6.aydan sonra uygun besinlerle beraber emzirmenin 2 yaşına kadar devam
ettirilmesi ve bu şekilde tüm bebeklerin yaşama sağlıklı başlaması' şeklinde ifade edilmektedir.
Başarılı emzirmenin sağlanmasında doğum hizmeti veren hastanelerde ve yenidoğan servislerinde uygulanan on
adım şöyledir;
 Çalışan tüm sağlık görevlilerine düzenli olarak iletilen yazılı bir emzirme politikasına sahip olmak,
 Bu politikayı yürütmek için gerekli becerileri tüm sağlık görevlilerine kazandırmak üzere bir eğitim programı
uygulamak,
 Tüm hamile kadınları emzirmenin yararları ve uygulaması hakkında bilgilendirmek,
 Annelere doğumdan sonraki ilk yarım saat içinde emzirmeye başlamaları için yardım etmek,
 Annelere nasıl emzireceklerini göstermek, bebeklerinden ayrı kalsalar bile emzirmeyi nasıl sürdüreceklerini
öğretmek,
 Tıbbi bir gereksinim yoksa yeni doğan bebeklere ilk 6 ay anne sütü dışında herhangi bir yiyecek ya da içecek
vermemek ve anne sütü yerine kullanılan ürünlerin tanıtımının yapılmamasını sağlamak,
 Anne ve bebeğin 24 saat aynı odada kalmasını sağlamak,
 Bebeğin her istediğinde emzirilmesini sağlamak,
 Bebeklere biberon ya da yalancı emzik vermemek,
 Taburculuktan sonra emzirme konusunda destek bulabilecekleri sağlık kuruluşları hakkında anneleri
bilgilendirmektir.
Aileler, doğum ve çocuk sağlığı izlemi için başvurdukları hastanelerin bebek dostu hastane olup olmadığını
araştırabilir, devletimizin anne sütü ile beslenmeyi teşvik eden programından faydalanabilirler.

3.1.5. Sütüm Yetmiyor Mu?

 Anne sütü yetersizliği seyrek bir durumdur. Her anne bebeğinin hayata tutunabilmesi için en uygun sütü üretir ve
aynı anda iki bebek büyütecek kadar süt üretme kapasitesine sahiptir.
 Annelerde çevrelerinden destek alamama, özgüven eksikliği, yorgunluk, ticari ürün reklamlarının etkisinde kalma
ve stres gibi nedenlerle sütünün yetmeyeceği endişesi görülmektedir. Endişe duyan anneye destek olmak ve
doğru bilgilendirmek gerekir.
 Bebekler doğduğunda mideleri bir günlükken ceviz, yedi günlükken kayısı ve bir aylıkken yumurta
büyüklüğündedir. Süt yapımı bebeğin midesinin büyümesine paralel olarak artar. Bunu bilmek annelerin sütüm
yetmeyecek endişesini giderebilir.
 Süt yapımı annenin beslenmesinden bağımsızdır ancak bazı ilaçlar, yorgunluk, sigara, ağır derecede beslenme
bozukluğu süt yapımını azaltır.
 Süt yapımını arttıran bebeğin doğru teknik ile ve sık aralarla emzirilmesi ve memelerin iyice boşaltılmasıdır.
 Bebekte yeterli süt alımı ölçütleri değerlendirilip, çocuk sağlığı izlemine devam edilmelidir. Annenin doğru teknik
ve sıklıkla (günde en az 8 kez) emzirmesi, gece emzirmesi, meme masajı, kafeinli içeceklerden uzak durması,
susadıkça sıvı alımının sağlanması ve dinlenmesi gerektiği kendisine belirtilmelidir.
ÖZKAN HDR Bebeğin Yeterli Anne Sütü Aldığı Nasıl Anlaşılır?
Bir bebeğin ilk altı ayda yeterli anne sütü aldığını gösteren güvenilir bulgular bulunmaktadır. Bunlar;
• Çocuk sağlığı izlemlerinde bebeğin kendi büyüme eğrisinde seyretmesi en güvenilir bulgudur. Bunun için
kontrollerin düzenli olarak yapılması ve bebeğin doğru biçimde bezsiz tartılması gereklidir.
• İlk aylarda ayda en az 500 gram tartı alması gerekir.
• Doğumdan sonraki 15.günde bebeğin doğum kilosuna ulaşması beklenir.
• Bebeğin, birinci ve ikinci günlerde günde 2-3 kez, üçüncü günde 3, dördüncü günde 4 ve altıncı günden sonra
günde en az 6 kez idrar yapıyor olması yeterli anne sütü aldığını gösterir.

3.1.5. Emzirmede Sık Karşılaşılan Sorunlar

ÖZKAN HDR
Ağrılı Meme Başı
Doğumdan sonraki ilk on günde meme başı ağrıları olabilir, bu ağrı genellikle 3 ila 6.gün arasında tepe yapar ve
kendiliğinden geçer. Emzirmenin başlangıcında bir miktar ağrı olabilir. Ancak ağrının emzirme boyunca devam etmesi
altta yatan nedenin araştırılmasını gerektirir.Ağrılı meme başının başlıca nedenleri hatalı emzirme tekniği, aşırı meme
başı temizliği, bebekte dil bağı olması, emzik ve biberon kullanımı, mantar enfeksiyonu, bebeğin memeden uygun
olmayan tarzda aniden çekilmesidir.
Tedavi nedene yöneliktir. Emzirme tekniği kontrol edilerek düzeltilmelidir. Memeler gergin olduğundan bebek
ememiyorsa sağarak boşaltılmalıdır. Biberon ve emzik kullanımı sonlandırılmalıdır. Meme ucu kuru tutulmalı ve
temizlik günde bir kez su ile yapılmalıdır. Her emzirmeden sonra meme başına anne sütü sürmek yeterlidir. Anne
memeyi tutturmakta zorlanıyor veya emzirme çok ağrılı ise emzirilmemeli, süt sağılıp fincan veya kaşıkla bebeğe
verilmelidir. Ağrı fazla ise doktor kontrolünde parasetamol içeren ağrı kesiciler kullanılabilir. Eğer bu uygulamalarla 2-
3 günde düzelme başlamaz ise doktorunuza başvurmanız uygun olacaktır. İkincil enfeksiyon gelişmiş olabilir, krem
tedavisi gerekebilir. Düzelme bir haftada olur.
ÖZKAN HDR
Meme Grevi
Bir yaş altındaki bebeğiniz normal bir düzende emerken ve birden memeyi reddetmeye başladıysa bu meme grevi
olabilir. Meme grevinin memeyi bırakma olmadığını gösteren şey, bebeğin bu durumdan hoşnut olmamasıdır. Meme
grevi genellikle iki-dört gün arası sürer, fakat bazen bir haftaya kadar çıkabilir.Yenidoğan arama refleksinin yanlış
uyarılması da bebeğin memeyi bırakmasına yol açabilir. Bu durum meme grevi değildir. Emzirirken bebek yanağından
değil çenesinin altından ve ayak tabanından sevilmelidir.
Burun tıkanıklığı, kulak ağrısı, diş çıkarma, pamukçuk, ağızda yara, reflü, değişen kokuya tepki, besin alerjisi, aşırı süt
yapımı gibi fiziksel nedenleri olabilir.Uzun süre anneden ayrı kalma, bebeğin memeyi ısırmasına gösterilen aşırı tepki,
stres, aşırı üzüntü, kaotik ev ortamı, günlük düzende önemli değişiklikler olması, aşırı programlı emzirme, uyku
eğitimi için uzun süre ağlatma, emzirme sırasında yaşanan kavgalar meme reddine neden olan çevresel etmenlerdir.
Meme grevi dönemi zordur ancak emzirmeye döndürmek mümkündür.Tedavi genellikle nedene yönelik yapılır. Anne
bu süre içerisinde bebeği kendine yakın tutmalı, ten tene teması arttırmalı ve birlikte uyumalıdır. Biberon ve emzik
kullanımından kaçınmalıdır. Bebek tekrar emene kadar anne sütü sağılıp damlalık, fincan veya kaşıkla verilebilir.
Gündüz hareket ederken ve uykudayken emzirmelidir. Bebek huzursuz ve çok aç olduğu dönemlerde emzirilmemeli
önce sakinleştirilmelidir. Emzirmeden önce bir miktar süt sağılabilir. Bebeğin çevresi ile etkileşiminin arttığı 3.aydan
itibaren emzirme sakin, sessiz ve mümkünse aynı yerde gerçekleştirilmelidir. Emzirme bebek istedikçe olmalı,
emzirme anları keyifle geçirilmelidir.
ÖZKAN HDR
Mastit
Mastit (meme iltihabı) emziren kadında, meme başı çatlağı sonrasında, tedavi
edilmemiş süt kanalı tıkanıklığı, göğüslerde süt birikmesi ve özellikle ilk 6 haftada
annenin aşırı yorulması sonucu gelişebilir. Göğüsler şiş, kızarık ve ağrılıdır. Annede
halsizlik, üşüme, titreme ve ateş görülebilir. Mastit sırasında bebeğin
emzirilmesinde sakınca yoktur. Mastit sırasında göğüslerin sağılarak boşaltılması
meme apsesi gelişimini önlemek açısından çok önemlidir. Anne mutlaka yatak
istirahatinde bulunmalıdır. Öneriler uygulanmasına rağmen 24 saat içerisinde
düzelme olmazsa doktora başvurulmalıdır. Antibiyotik kullanılması gerekebilir.

3.2. TAMAMLAYICI BESLENME

3.2.1 Tamamlayıcı Beslenme Nedir?

Tamamlayıcı beslenme tek başına anne sütü ile beslenen bebeğe 6.ayda yaşına ve gelişim basamaklarına uygun
kıvamda, besleyici değeri yüksek besinlerin verilmeye başlanmasıdır. Anne sütü yerine değil anne sütünün
tamamlayıcısı olarak verilen özellikle vitamin, demir ve çinko içeriği yüksek besinlerdir.
ÖZKAN HDR Tamamlayacı beslenmeye neden 6. ayda başlanmalıdır?
6. ayda bebek başını rahatça tutar, destekle ya da desteksiz oturabilir. Tamamlayıcı beslenme ile sunulan farklı tat
ve kıvamlar bebeğin ısırma ve çiğneme becerilerini arttırır. Altı aydan küçük bebeklerde besinlerin eş zamanlı olarak
yutulması için gereken ağız ve dil hareketleri gelişmemiştir. İlk 6 ay tek başına anne sütü bebeğin tüm ihtiyacını
karşılar. 6.aydan itibaren bebeklerin enerji gereksiniminin artması, çinko ve demir depolarının azalması sebebiyle
tamamlayıcı besinlere geçmek gerekir.
3.2.2. Tamamlayıcı Beslenmeye Nasıl ve Hangi Besinler İle Başlanmalıdır?

Tamamlayıcı beslenmeye başlarken bebeğin açlık ve


tokluk bulguları göz önüne alınmalıdır. Yavaş̧, sabırla ve
zorlamadan, az miktarlarda, yemeğe ilgisini koruyarak,
kendi kendini beslemesine izin vererek başlanmalıdır.
Mama sandalyesinde oturur pozisyonda beslemelidir.
Farklı tatlar denenmeli: Bir tada alışmak için en az on kez
denemek gerektiği bilinmelidir, hoşlanmadığı yiyecekler
2-3 hafta aralıklarla tekrar sunulmalıdır. Mümkün
olduğunca aile bireyleri ile sofraya oturtulmalı, bebeğe
beslenmenin keyifli bir olay ve bir beceri olduğu algısı en
başından itibaren verilmelidir. Beslenme düzenli ve aynı
saatte olmalıdır. Çevrede dikkat çeken olaylar
olmamalıdır.
Tamamlayıcı besinlere günde bir öğün olarak başlanır. Bebeğin hasta olmadığı, aç, huzurlu, altının kuru ve uykusunu
almış olduğu bir zaman tercih edilmelidir. Başlangıçta bir-iki tatlı kaşığı ek besin alması yeterlidir. Öncesinde ya da
sonrasında emzirme ile kolay sindirim ve doyma sağlanır. Öğlen öğününde başlamak yeni besine bağlı gelişebilecek
alerjik durumları gün boyunca gözlemleyebilmek açısından önemlidir. Bu nedenle yeni besinler 3-5 gün arayla
sunularak yiyeceklerin bebeğe alerji yapıp yapmadığı kontrol
edilir.
İlk verilecek besinler sebze püresi, meyve püresi ve ev
yapımı yoğurttur. Havuç, patates, bal kabağı gibi vitaminden
zengin sebzeler, elma, armut ya da şeftali gibi kabuğu
soyulabilen meyveler tercih edilir.
Örneğin az suda haşlanmış kabuğu soyulmuş havuç püre
kıvamına getirilir, 1-2 tatlı kaşığı kadar öğlen öğününde
bebeğe verilir ve miktar zamanla arttırılır. 3-5 günde bir yeni
sebze eklenip 2’li-3’lü karışımlar yapılır.

Bir hafta sonra sebze püresi içerisine bir çay kaşığı zeytinyağı veya tereyağı,
irmik/bulgur gibi bir tahıl ve bir çorba kaşığı kuzu kıyması eklenerek içeriği
zenginleştirilir.
Ev yapımı yoğurt içerisine meyve püresi konarak tatlandırılabilir.Yumurta
sarısının uzun kaynatılması ve etrafında yeşil/mavi renk olması istenen bir
durum değildir. Tam pişmiş yumurta sarısı bir çay kaşığı kadar tattırılır, miktar
giderek arttırılır.

Tamamlayıcı besinlerin ev yapımı olması sürdürülebilirlik


açısından önemlidir.
Birçok bebek besini diliyle iter, yiyeceklere dokunmak, ağızına
götürerek onları tanımak ister. Bu gelişiminin normal bir
parçasıdır buna izin verilmelidir. Bebeklerin el ve ağız
hareketlerinin olgunlaşmasına, doğru beslenme davranışının
kazanılmasına yardımcı olur.
Tamamlayıcı besinden sonra anne sütü vermek sindirime yardımcı olur. Bebekler istedikleri zaman emzirilmeye
devam edilir. Anne sütü halen temel besin kaynağıdır. Başlangıçta sebze püreleri bir miktar anne sütü eklenerek
hazırlanabilir.
3.2.3. Tamamlayıcı Beslenmede Besinlerin Özellikleri ve Kıvam Geçişi
 Tamamlayıcı beslenmede seçilen besinler taze ve pişmiş olmalıdır. Mevsimine göre taze sebze ve meyveler
seçilmelidir. Kabuğu soyulabilen yerel ürünler tercih edilmelidir.
 Tuzlu, baharatlı ve alerji yapma olasılığı olan besinler (Örneğin; çilek, sucuk, yumurta beyazı, inek sütü gibi)
bebeğe verilmez. Liften zengin besinler demir ve çinko emilimini olumsuz etkileyebileceği için ilk verilecek
besinler arasında yer almaz.
 Hazır besinler önerilmez. Besinler haşlanır, kızartılmaz.
 Bebeğe verilecek besinlerin sulu hazırlanması bebeğin midesinin kalorisi ve besin değeri düşük, hacmi yüksek
sıvılar ile dolmasına neden olur. Bu nedenle tamamlayıcı beslenme önce kaşıkta kalacak püre kıvamında; 7-
8.ayda çatalla ezilmiş pütürlü ve 9-12. aylarda pütürlü-parçalı kıvamda olmalıdır.
 Fındık, fıstık, ceviz gibi sert besinler soluk
borusunu tıkayabileceğinden 5 yaşından önce
ancak öğütülerek verilebilir. Üzüm, kiraz,
domates gibi yumuşak besinler bölünerek
verilir. Bütün olarak verilmemelidir.
Çekirdekleri çıkartılmalıdır.

3.2.4. Doğru Beslenme Davranışının Kazandırılması ve Bebek Duyarlı Besleme

Sağlıklı beslenme alışkanlıkları yaşamın erken dönemlerinde başlar. Duyarlı besleme annenin çocuğa, sağlıklı, uygun
miktarda, uygun kıvamda, lezzet tercihini gözeten, gelişim basamaklarına uygun, açlık-tokluk ipuçlarına duyarlı, sınır
koyan, seçenekler sunan, sorumluluk paylaşan ve davranışları ile örnek olan bir beslemedir. Bu beslenme sırasında
annenin bebeği ile göz teması kurması çok önemlidir.
 Beslenmenin psikososyal bir boyutu vardır. Besleyen kişinin çocuğu cesaretlendirmesi ve çocuğun kendi kendini
beslemesine izin vermesi önemlidir.
 Çocuk oturur pozisyonda beslenmelidir. Mama sandalyesinin kemerlerini çocuk itiraz etse de kullanmak gerekir.
Zamanla alışacaktır.
 Bebeklere besin sunulmadan önce, anne veya bakım veren kişi farklı bir kaşıkla besini tatmalı ve besinin
reklamını yaparak güven vermelidir.
 Çocuğun ağzını açması beklenmeli ve zorlanmamalıdır.
 Dil ile besini dışarıya itmesi beklenen bir durumdur. Doğal karşılanmalıdır. Bu durum bebeğin katı besini
sevmediği anlamına gelmez. Zamanla çiğneme ve yutmayı öğrendikçe geçecektir.
 Beslenme esnasında her lokmadan sonra ağız ve yanak temizliği yapılmamalıdır. Öğün bitiminde yapılan temizlik
yeterli olacaktır.
 Bebeği besleyen kişi aç olmamalıdır. Bebeğin ihtiyacı kadar besin hazırlanmalıdır.
 Çocuk beslenmesinde bir öğünde gereken porsiyon miktarları proteinler için çocuğun avuç içi, sebze için
yumruğu, karbonhidrat için avuç dolusu, yağ için baş parmağı kadardır.
 Bebekler annelerinin yediklerini anne karnındayken tatmaya başlarlar, bu durum anne sütü ile devam eder. Anne
gebelikten itibaren ne kadar çeşitli beslenirse bebeğin tat duyusu gelişimi o denli geniş olur. Bir tada alışılması
için, o tattaki besinlerle en az 10 kez karşılaşması gerekmektedir.

3.2.5. 6-12 Ay Beslenme Nasıl Olmalıdır?

• 6-8. aylar arasında günde 2-3 kez, 9.aydan sonra günde 3-4 kez tamamlayıcı besin verilebilir. 9.aya kadar temel
besin kaynağı halen anne sütüdür.
Bebek 8 aylık olduktan sonra parmakları ile kıskaç hareketini yapabilir ve lokmayı ağzına götürebilir. Parmaklarını
kullanarak kendi kendini besleyebilmesi için rendelenmiş kaşar, az miktarda yumuşak ekmek içi gibi boğazına kaçma
riski olmayan, haşlanmış ya da yumuşak besinler önüne koyulmalıdır. 8.aydan itibaren pütürlü besinlere geçilmesi
gerekmektedir. Nohut, bulgur, bezelye, kuru fasulye, mercimek, kıyma içeren zengin içerikli besinler hazırlanmalıdır.
 9. aydan itibaren bebekler aile ile sofraya oturtulmalıdır.
9-12.aylarda aile için pişirilmiş dolma içi gibi uygun ve
tuzsuz gıdalar çatal ile ezilerek pütürlü kıvamda verilir.
 Bal, konserve gibi besin kirliliği ya da alerji riski taşıyan, et
suyu, salamura gibi tuz oranı fazla olan besinler verilmez.
 Yemek ya da et suyunun besleyici değeri azdır, tuz içeriği
fazladır. Bebeklere et ya da yemek suyu değil etin ya da
yemeğin kendisinin verilmesi gerekir.
 Bebeklerin tatlı ve vanilyalı yiyeceklere çabuk alıştıkları
bilinmektedir. Çeşitli besinlere alışmalarını sağlamak için
şekerli besin vermekten kaçınılmalıdır.
 Koyu renk idrar yapan ya da idrar sıklığı azalan çocuklarda
tamamlayıcı besinlerle birlikte su verilebilir. Ancak fazla su
ile mide doldurularak enerji sağlayan besinleri alması
engellenmemelidir.
 Telefon, tablet, televizyon gibi araçlar kolay besleme
yapmak için kullanılmamalıdır. Öğün süreleri yarım saati
aşmamalıdır.

3.2.6. 1-2 Yaş Beslenme Nasıl Olmalıdır?

Bebek 12 aylık olduğunda çiğneme hareketleri başlar ve el ağız uyumu olgunlaşır. Yumurta beyazı, pastörize inek sütü
ve bal verilebilir. Yemeklerine az tuz eklenebilir. On ikinci en geç 15.aydan itibaren bebeklere özel besin hazırlamaya
gerek yoktur. Aile sofrasında küçük parçalara bölünmüş, besinleri çatalla yiyebilir. 15-18.aylarda kendi başına kaşık
kullanabilir. Bu yaşta da emzirmeye devam etmek önemlidir. Çocukların sağlıklı ve dengeli beslenmesi için 7 ayrı
besin grubundan en az 4’ü her gün tüketilmelidir.
Bu besin grupları;
 Tahıl, yumru ve kökler
 A vitamininden zengin sebze ve meyveler
 Et, balık ve kümes hayvanları
 Kuru baklagiller, kabuklu yemişler
 Süt ve süt ürünleri
 Yumurta
 Diğer sebze ve meyvelerdir.
Çocuk beslenmesinde bir öğünde alınması gereken porsiyon
miktarları; proteinler için çocuğun avuç içi, sebzeler için yumruğu,
karbonhidratlar için avuç dolusu, yağlar için baş parmağı kadardır.

3.2.7. Tamamlayıcı Beslenmede Sık Yapılan Hatalar

Tamamlayıcı beslenmeye geçiş döneminde yapılan hatalar büyüme geriliği, şişmanlık, sık enfeksiyon, çocukluk
döneminde okul başarısında düşüklük, kısa boy gibi etkileri ile tüm yaşamı etkilemektedir.Çocuğun gelişim
basamaklarının dikkate alınmadan 6.aydan erken ya da geç tamamlayıcı besin başlanması, pütürlü besinlere geçişte
gecikme, ek besinlere başlandı denerek emzirmeye en az iki yıl devam edilmemesi sık yapılan hatalardandır.
 Besin içeriği olmayan çay, hazır meyve suyu gibi sıvılar ve öğün aralarında iştahını kesip bağımlılık yapabilecek
şeker, çikolata gibi tatlı besinler verilmemelidir.
 Birçok tamamlayıcı besine aynı gün başlanmamalıdır.
 Bebeğin istediği kadar yemesine ve doyduğu zaman yemeği bırakmasına izin verilmemesi ve ısrar etme yeme
bozukluklarına yol açabilir. Bebeğin açlık tokluk belirtilerinin göz önüne alınarak, yiyeceklere dokunmasına ve
kendini beslemesine izin verilmelidir. Sabırlı olmalı ve bebeğin tepkileri dikkate alınmalıdır.
 Yemek porsiyonları annenin isteğine göre değil çocuğun mide kapasitesine göre ayarlanmalıdır. Çocuğun
reddettiği besin aynı şekilde, aynı öğünde, ısrarla verilmeye çalışılmamalıdır.
 Bebeğin karşısına oturularak göz teması kurulmaması, yemek saatlerinin düzenli olmaması, öğün sürelerinin 30
dakikadan uzun sürmesi, biberon kullanılması, çocuğun aile ile sofrada değil tek başına beslenmesi, ekran
karşısında dikkati dağıtılarak beslenmesi beslenme düzeninde görülen hatalardır.
 Besinlerin ödül veya ceza olarak verilmesi, beslenme döneminin anne ve çocuk arasında bir savaşa dönmesi,
birden fazla kişinin çocuğa farklı yaklaşımlarla yemek yedirmeye çalışması, anne babanın pozitif teşvik ve sosyal
ilişki için fırsatları kullanmaması ise yöntemsel hataları oluşturur.
Besin hazırlanması ve çocuğun beslenmesinden önce ellerin yıkanmaması, biberon gibi besin verilen kapların kolay
yıkanabilir olmaması, artan besinlerin diğer öğünde çocuğa verilmeye çalışılması, pişmiş yiyeceklerin uygun
saklanmaması, besin hazırlanırken çiğ ve pişmiş besinlerin birbiri ile temasının önlenmemesi gibi durumlar uygun ve
güvenli değildir. Besinler gerekli hijyen ilkelerine dikkat edilerek hazırlanmalıdır.
4.ÜNİTE EBEVEYN DESTEK SİSTEMİ

4.1. BEBEK VE GÜVENLİK


Yaygın ev kazaları aşağıdaki gibidir;
 Su Kazaları: Banyo, mutfak, havuz, çeşmeler, küvetler, lavabolar, kovalar
 Isı Kazaları: Yoğun ısının oluştuğu mutfak-banyo ve aletleri, ev kaloriferleri ve boruları, mangal ya da şömineler,
ortada bırakılan kibrit ve çakmaklar
 Toksik Madde Kazaları: Lavabo altlarında bulunan deterjan ve benzeri maddeler, bitki diplerindeki gübreler,
kozmetik ürünler, ilaç dolapları
 Düşme Kazaları: Kaygan ya da yükseltili zeminler, merdivenler, pencereler ve balkonlar, çıkıntısı olan mobilyalar
- ev eşyaları
 Yutma veya Tıkanma Kazaları: Zamansız ya da uygunsuz katı gıda verilmesi (erken ayda üzüm gibi), küçük
oyuncak parçaları, yerde bulunan fark edilmeyen küçük cisimler ve uygun olmayan uyku ortamı
 Yaralanma Kazaları: Kesici aletler, kırılabilen objeleri kırdıktan sonra kırıklarla temas, mutfak iş yapılırken
oluşan yaralanmalar

Bu kazaları önlemek için yapılabilecekler


DİKKAT! Bebek ve çocuklar için ilk yardım konusunda bilgilenmeniz hayati riskler konusunda alabileceğiniz en önemli
önlemlerden biridir. Diğer düzenlemeler;
ÖZKAN HDR Su
 Bebeğinizi hiçbir zaman banyoda yalnız bırakmayın, ya da bir kova suyun yanındayken ona arkanızı dönmeyin.
Gerekirse onu havluya sarıp birlikte çıkın banyodan.
 Evin içinde arkanızda dolu küvet, kova, lavabo bırakmayın.
 Tuvalet kapağını ve banyo kapısını her zaman kapalı tutun.
ÖZKAN HDR Isı
 Evde sigara içilmemesine, kibrit, çakmak gibi objelerin ortalıkta bırakılmamasına gayret edin.
 Prizlere çocuk kilidi takabilir, eskimiş kabloları yenileri ile değiştirebilirsiniz. Kabloları süpürgeliklerin içine
gizleyerek ortadan kaldırabilirsiniz.
 Şömine, mangal ya da ısı yayan diğer aletlerin önüne bariyer yerleştirebilir ya da bunları bebeğin hareketli olduğu
ortamda kullanmayabilirsiniz. Bunlara dokunmanın ya da fazla yaklaşmanın tehlikeli olabileceğini bebeğinize de
anlatabilirsiniz.
 Bebeğin odasındaki tekstilin ve giysilerinin polyester gibi yanıcı maddeden olmamasına dikkat edin.
 Gece lambalarının ya da ısıtıcıların tekstil ürününe temas etmediğinden emin olun.
 Yıkanırken sıcak su musluklarına temas etmemesi için bebeğinizi bunlara uzak bir mesafede tutmaya
çalışabilirsiniz.
 Bebeğiniz banyo suyu ile temas etmeden önce mutlaka dirseğiniz ile ısıyı kontrol edin. Kapatırken her zaman
önce sıcak suyu kapatın.
 Ütüyü fişte veya dik konumda bırakmayın. Soğuduğundan emin olana kadar güvenli bir yere kaldırın.
 Fırın ve ocak etrafına yaklaşmasına izin vermeyin. Tencereleri ve özellikle çaydanlığı ocağın arka kısmında
yerleştirmeye çalışın. Ön kısıma yerleştirmek zorunda kaldığınız tencerelerin saplarının içe dönük olduğundan
emin olun.
 Bebeğiniz kucağınızda iken sıcak bir şey yemeyin ya da içmeyin. Masa üstünde bırakılan bardaklara ve sıcak
içeceklere dikkat edin.
 Bebeğinizin masa örtüsünü çekebileceğini ve üzerindeki sıcak yemekleri de dökebileceğini aklınızda bulundurun.
 Evinizde yangın söndürücü bulundurun. Var ise işlerliğini kontrol edin. Mümkünse duman dedektörü edinin.
 Arabada giderken bebeğinizin aşırı sıcağa ya da güneşe maruz kalmadığından emin olun. Asla bebeğinizi arabada
yalnız bırakmayın.
 Arabada güneşte aşırı ısınmış metaller olabileceğine dikkat edin.
ÖZKAN HDR Toksik Madde
 İlaçları bebeğinizin ulaşamayacağı güvenli bir yerde tutun.
 Bebeğinize ilaç vermeden önce doğru ilacı verdiğinizden emin olun.
 Hiçbir zaman ilaçların şeker tadında olduğunu söylemeyin.
 Mutfak ve banyoda deterjan bölmesini ve kozmetik eşyalarınızı bebeğinizin ulaşamayacağı şekilde uzak ya da
yüksekte tutun.
 Eski yemek kaplarına ve şişelerine temizlik maddesi doldurmayın.
 Evde temizlik yaparken deterjan şişelerini ortada bırakmayın.
 Bebek mobilyanızın toksik madde içermediğinden emin olun.
 Evinizdeki bitkilerin bebek sağlığına uygunluğunu kontrol edin. Bitki diplerindeki gübre gibi maddelere bebeğin
erişimi kolay olabileceğini unutmayın.
 Pilleri bebeğinizden uzak tutun.
ÖZKAN HDR Düşme
 Araştırmalar, yürüteçlerin kaza riskini arttırdığını göstermektedir.
 Pencereleri yukarıya doğru açmaya çalışabilir ve mümkünse bir koruyucu kullanabilirsiniz. Pencere yakınında
sandalye gibi tırmanılacak eşyalar bulundurmayın.
 Merdivenlerin başına ve sonuna akordeon şeklinde olmayan koruyucu kapı yerleştirebilirsiniz. Akordeon kapılar
bebeğin sıkışmasına neden olabilir. Bebeğinizi merdivenlerden uzak tutmak yerine, merak ettiğinde onun sizin
korumanızda inme ve çıkmayı pratik etmesine izin verin. Bebeğinizi hiçbir zaman merdivenlerde yalnız
bırakmayın.
 Merdivenlerde oyuncak bırakmayın.
 Banyo küveti zeminine, kaygan halı ve kilimlerin altına kaydırmaz yerleştirebilirsiniz.
 Yerlerin ıslak, dolayısıyla kaygan olmamasına dikkat edin.
 Bebeğinizi yerleştirdiğiniz ana kucağı, beşik gibi taşıyıcıları mobilya üstüne yerleştirmeyin. Bebeğinizi yer
hizasında olmayan alt değiştirme ünitesinde yalnız başına bırakmayın. Mümkünse hareket ettiğinde düşmesini
engelleyecek kemer kullanın (Ancak yine de yalnız bırakmayın).
 Bebeğinizin tırmanabileceği TV ünitesi, kitaplık gibi eşyalara dikkat edin. Bu eşyaların bebeğinizin üzerine
devrilmesine önlem olarak bunları duvara sabitleyebilirsiniz.
 Mobilyaların sivri köşelerine koruyucu, tehlikeli olabilecek dolap ve çekmecelere mobilya kilidi takabilirsiniz.
 Yattığı yatak yüksek ise mutlaka kenarlıklı olmasına dikkat edin.
 Mümkünse bağlanıp çıkarılabilen yatak koruyucularını kullanmayın. Bu koruyucular bebeğinizin yüzünü
kapatabilir ya da bebeğiniz bunları basamak olarak kullanarak parmaklıklara tırmanabilir.
 Çevrede yüzünü kapatabileceği ve nefes almasını engelleyebilecek örtü, torba gibi objelerin olmadığından emin
olun.
 Mobilya üzerine yerleştirilmiş ağır ve düşme ihtimali olan eşyaları kaldırın.
ÖZKAN HDR
Boğulma, yutma, tıkanma
 Bebeğinizin boynuna bir şey sarmayın, saç bandı ya da kolye takmayın.
 Boyun kısmında ip olan giysileri giydirmekten sakının.
 Bebeğinizin boynuna ip ile emzik bağlamayın.
 Uzun kabloları mutlaka bebeğin bulup çıkaramayacağı şekilde saklayın.
 Yatağının yanında perde varsa, bunların çekip yüzünü sarabileceği uzunlukta olmamasına dikkat edin.
 Naylon torbaları bebeğinizin erişiminden uzak tutun.
 Bebeğinize balon vermeyin. Patlamış balon parçaları da bebekler için risk oluşturmaktadır.
 Yemekte mutlaka oturmaya teşvik edin. Onu zıplarken ya da hareket halinde iken yedirmeye çalışmayın.
 Dönemine uygun yiyecekler verin. Üzüm gibi meyveleri sunabileceğiniz dönemde, bu meyveleri bölerek
bebeğinize sunun.
 Oyuncak alırken ayına uygun olmasına dikkat edin
 Yere düşen düğme, bozuk para, misket gibi küçük nesnelere dikkat edin
 Büyük çocuklarınız var ise, bebeğe küçük parça vermemelerini ya da küçük parça aldığını görmeleri durumunda
sizi uyarmaları gerektiğini anlatmaya çalışın.
ÖZKAN HDR Yaralanma ve diğer
 Makas, tamir takımı ve bıçak gibi kesici olabilecek aletleri bebeğinizden uzak tutunuz.
 Kırılabilecek eşyaları, özellikle bardak gibi mutfak eşyalarını bebeğin ulaşamayacağı dolaplarda saklayınız.
 Aynaların bebeğin hizasına olmamasına, duvarda sağlam bir şekilde asılı olduğuna emin olun.
 Bulaşık makinesini doldururken bıçakları ve çatalları baş aşağı koymaya çalışın. Boşaltırken bebeğinizi makineden
uzak tutmanız bu kesicilere anlık bir şekilde erişmesine engel olacaktır.
 Siz mutfakta iş yaparken, özellikle de bıçakla bir şey doğrar ya da sıcak bir yemeği karıştırırken bebeğinizin
vücudunuz ile tezgah arasında ya da bacaklarınızın dibinde olmadığına emin olun.
 Bebeğinizi 9 kg veya 1 yaşında olana kadar araba koltuğu arka cama bakacak şekilde yerleştirilmelidir. Bebeğin
koltuğu arkada olmalı, ve ağlama, emme gibi ihtiyaçlarda kucağa almak gerekiyorsa araba durdurulmalıdır.
 Bisiklet ve benzeri hızlı araçlarda kask kullanın.
Acil durumlarda ulaşılması gereken telefonları ve açık adresinizi mutlaka ev telefonunuzun yanında bulundurun. Siz
evde olmasınız dahi, bir başkası yardım çağırmak zorunda kalabilir.Alınan tüm önlemlere rağmen, esas olanın
bebeğin bir yetişkinin gözetimi altında bulunması olduğunu unutmayın. Çoğu kaza anlıktır ve öngörmek zor olabilir.

4.1.2. Güvenli Uyku

 Bebeğinizin yattığı yüzeyin çok yumuşak olmamasına dikkat edin. Çarşafın yatağa gerilerek serilmesi ve yatağı
kavraması gerekmektedir.
 Bebeğinizin beşiğinin güvenlik standartlarına uygun olarak dizayn edildiğinden emin olun (ABD güvenlik
standartları: kurşun boyanın kullanılmaması, kırılmış-kaybolmuş parçasının olmaması, vidaların iyice
sıkılanmış olması, parmaklık aralıklarının bebeğin sıkışacağı genişlikte olmaması, şiltenin yatağa tam olması ve
aralarında max.2 parmaklık boşluk olması, keskin ucunun olmaması, hareketli kenar kilidi olması, yatak
seviyesine uygun olarak parmaklıklarla şilteyi taşıyan yüzey arasında bebeği tehlikelerden koruyacak yeterli
mesafenin olması, karyola tekerlekli ise tekerlik kilidinin olması, yan paneller ile şilteyi taşıyan yüzey arasında
boşluk olmaması…gibi)
 Beşiğin içinde çarşaf ve delikli battaniye dışında bir şey bulunmamalıdır. Özellikle yorgan ve yastık
kullanılmamalıdır. Beşinci aydan itibaren kullanabileceğiniz uyku arkadaşının güvenli olup olmadığı konusunda
doktorunuzdan onay alın ve bunun dışında beşikte ve yakınlarında oyuncak bulundurmayın.
 Mümkünse yatak kenarlığı kullanmayın. Kullanmak durumunda kalırsanız bağlama iplerinin kısa olmasına,
yumuşak olmamasına dikkat edin ve bebeğiniz ayağa kalkabildiğinde üzerlerine basma ihtimaline karşı bu kumaş
kenarlıkları çıkarın.
 Bebeğin üşümemesi veya fazla ısınmaması için uygun giydirmeye özen gösterin. Battaniye yerine bebeğe
giydirilebilen uyku battaniyelerini tercih edin.
 Bebeğin yanında ve yaşam alanlarında sigara içilmemesine özen gösterin. Emziriyorsanız sigara içmeyin.
 Bebeğin başına solunum yollarını kapatabileceğinden dolayı bir şey örtmeyin.
 Bebeğinizi, özellikle de dönme becerisini henüz kazanmadı ise, yüz üstü yerine sırt üstü yatırın.
 Sırt üstü yatırmadan dolayı kafa şeklinin bozulabileceği endişesini taşıyabilirsiniz. Bunu engellemek için,
bebeğinizin başını, onu her yatırdığınızda farklı bir yönde olmak kaydıyla, yana çevirin. Oyun zamanlarında
yüzüstü pozisyona yatırmanız hem kafa düzlüğü riskini azaltacak hem de istemediği bir pozisyondan kendini
kurtarmasına olanak sağlayacak kasları ve dönme becerisini geliştirmesine yardımcı olacaktır. Bu nedenle uykuda
yüz üstü yatırmadığınız bebeğinizi, uyanıklık zamanlarında gözlem altında yüz üstü oyununa bırakın.
 Bebeklerin dönme becerisini kazandıktan sonra riskin azaldığı görülmüştür.
 Bebeklerin ilk 1 senelik dönemde aileleri ile aynı odada yatmaları bu riski azaltır.
 İlk aylarda aynı odayı paylaşsanız da, bebeğiniz ile aynı yüzeyde yatmanız onu tehlikeye sokabilir. Bu nedenle
onunla beraber yatağa ya da koltuğa uzanmak yerine onu yatağınızın yanında, ancak ayrı bir yüzeyde yatırın.
Koltukta uzanırken üzerinizde uyutmak da aynı şekilde tehlikelidir.
 Emzirmenin ve aşılamanın ani bebek ölüm riskini azalttığı belirtilmiştir.
 Oda sıcaklığı en fazla 22 derece civarında olmalıdır.
4.2. DOĞUM SONRASI DEPRESYON VE
EBEVEYN DESTEK SİSTEMİ

4.2.1. Doğum Sonrası Depresyon Nedir? Nasıl Ortaya Çıkar?


Yeni anne olmuş bir kadın için, özellikle doğumdan sonraki bir kaç hafta oldukça zorlayıcıdır.
Bu dönemde biyolojik olarak da hassas olan yeni anne;
 Problemlere karşı kendini daha zayıf ve savunmasız hissedebilir.
 Duygusal iniş-çıkışlar görülebilir.
 Devamlı bebekle ilgilenmesi gerektiğinden, kendisine veya başka bir şeye de vakit ayıramaz.
Bu süreç zamanla, anne ile bebek birbirlerine alıştıkça, nispeten daha rahatlar, kendi içinde bir rutine girer, anne
de kendisini daha iyi hissetmeye başlar. Fakat bazı kadınlarda süreç böyle gelişmez ve çok daha zorlayıcı bir hal
alabilir. Bu tip durumlarda;
 Yorgunluk, iniş-çıkışlı duygu durumu, yoğun üzüntü, mutsuzluk, çökkünlük, sıkıntı, çaresizlik,
 Gerginlik ve öfke,
 Değersizlik, suçluluk, utanç duyguları,
 İştah ve uyku problemleri,
 Konsantrasyon bozuklukları ve kararsızlık görülebilir.
 Yorgunluk ve uyku problemleri yeni bebeğin gelişiyle ister istemez olacaktır fakat burada bahsi geçen,
annenin dinlense de yorgun hissetmesi, yatsa da uyuyamaması gibi biraz daha, "normal sayılan" sürecin
dışında oluşan, problemi daha da arttıran, daha yoğun durumlardır.
İşte bu durum, doğum sonrası depresyon olarak tanımlanmaktadır.
Doğum sonrası depresyonun sebeplerinde birçok faktörün rol oynar. Bunlardan bazıları:
 Annenin doğum sonrasında hormonal düzeni daha normale dönmediğinden, duygusal anlamda hassas olması ve
duygusal iniş çıkışların sıklıkla görülmesi.
 Annenin hamilelik öncesi ve sırasında, doğum ve sonrası ile ilgili oluşturduğu beklentiler.
 Televizyon, gazete, internet gibi kaynaklarda anne olmanın güzel tarafları üzerinde durulurken olumsuzlukları ve
yıpratıcı taraflarına pek değinilmemesi ve yeni anne olmuş kişinin bu ağır deneyimle yüzleştiğinde zorlanması ve
hayal kırıklığı yaşaması.
 Annenin “Artık hiçbir şey aynı olmayacak”, "Hayatım bitti", "Ne yapacağım ben?", "Ya yapamazsam? İyi bir
anne olamazsam?" gibi olumsuz düşüncelerin içine hapsolması.
 Bireylerin geçmişlerinden getirdikleri, kalıtımsal ve gelişimsel özellikler. (travma deneyimi, kaygı/duygu durum
bozukluğu, çok güçlü olmayan başa çıkma becerileri vs.)

4.2.2. Kimlerden Nasıl Yardım Almalı?


Toplumumuzda birçok eş tarafından "kapris" veya "gelip geçici" bir durum olarak algılanan bu rahatsızlık, kimi
zaman bunu yaşayan kadınlar tarafından da "zamanla geçer", "kendi başıma atlatırım" gibi algılanabilmektedir.
Fakat bu düşünce;
• Rahatsızlığın artmasına
• İyileşme sürecinin uzamasına
• Bebeğin gelişimi için çok önem taşıyan, anne ve bebeğin bağlanma sürecini bozmasına sebep olmaktadır. Bu, hızlı
bir şekilde çözülmesi gereken bir sorundur.
Yardım almak iki farklı şekilde olabilir:
1) Annenin kendi destek sistemindeki kişilerden alabileceği yardım
2) Profesyonel yardım
Bu iki yardım kaynağı birbirinden bağımsız, birbirine alternatif görülmemelidir. Aksine beraber, birbirine paralel
gidecek desteklerdir.
4.2.2.1. Annenin Kendi Destek Sistemindeki Kişilerden Alabileceği Yardım
Doğumdan sonra doğum sonrası depresyonu gibi bir problem yaşanmasa da, annenin yorgunluk, tükenmişlik,
duygusal iniş çıkış gibi zorluklarla baş edebilmesi, kendi annelik becerilerine güven kazanabilmesi, bebeğiyle daha
sağlıklı bir iletişim kurabilmesi için bu sistem çok önemlidir.
Bu sistemde,
 Eş  Kendi annesi, babası
 Kardeşler  Kayınvalidesi, kayınpederi... Herkes olabilir.
 Yakın arkadaşlar

Burada öncelikli amaç,


 Yeni annenin üzerindeki yükleri almak,
 Onu stresten/gerilimden uzak tutmak,
 Anne olmadan önce yaptığı çamaşır bulaşık, temizlik gibi işleri düşünmemesini ve sadece bebeğin bakımına ve
kendisine yönelebilmesini sağlamaktır.
 Annenin olabildiğince dinlenebilmesi, iyi bir şekilde beslenmesi, bebek uyuduğunda onun da uyuması, arada
kendine vakit ayırabilmesi için cesaretlendirilmesi gerekir.
ÖZKAN HDR
Başka Nasıl Destek Olunabilir?
 Doğum sonrası depresyonda üzüntü, çaresizlik, suçluluk, utanç ön plandadır. Bu ruh hali içindeyken bu kişiye
ulaşmak ve o duyguları tolere etmek hiç de kolay olmaz. Yanında olduğunuzu hissettirmek, yargılamadan onun
hislerini anlatmasını sağlamak, onu gerçekten dinlemek ona iyi gelebilir.
 Ona bu sürecin geçici olduğunu ve yalnız olmadığını; elinden geleni yaptığını bildiğinizi ve yine de iyi idare
ettiğini hissettiren cümlelerle yaklaşılması önemlidir.

 "Sana nasıl yardımcı olabilirim?"


 "Bunu beraber aşacağız"
 "Bu geçici, geçecek""Kötü hissettiğinin
farkındayım fakat yine de çok iyi gidiyorsun"
 "Kötü hissediyor olsan da çok iyi bir
annesin"
 "Elinden geleni yaptığını biliyorum, gayet iyi
gidiyorsun"

 Ayrıca, ona; mükemmel anne diye bir şey olmadığını, hata da yapabileceğini, hatasız olma beklentisinin gerçekçi
olmadığını da söyleyerek rahatlatabilirsiniz.
 Diğer taraftan, iyi niyetle bile de olsa, söylenebilen bazı sözlerle, kişinin daha da kötü hissetmesine, rahatsızlığın
pekişmesine ve belirtilerin artmasına da sebep olunabilir.
Örneğin:
 "Bunlar senin en mutlu olman gereken
günler"
 "Aş bunları", "Hadi silkelen ve at bu sıkıntıları
üzerinden"
 "Tüm yeni anneler böyle hisseder"
 "Eh... Bebek istiyorsan bunlara da katlanman
gerek"
 "Sen güçlü bir kadınsın, bunları tek başına da
aşarsın"
 "Mutlu olmak için sahip olduğun şeyleri
düşün"
 "Hadi rahatla"
 "Pozitif düşün"
Bu dönemde sabırlı, toleranslı ve anlayışlı olabilmek çok önemlidir fakat her zaman mümkün olamayabilir. Böyle
durumlarda:
 Destek sistemindeki diğer kişilerden yardım istenebilir
 Bir tartışma sonrasında eşin bir süre yatışmak için geri çekilmesi, başka bir odaya geçmesi, gibi yollar
uygulanabilir.
 Tartışılan konu her ne ise, iki taraf da yatıştıktan sonra tekrar konuşulabilir.

4.2.2.2. Profesyonel Yardım

Profesyonel yardımda iki farklı sürecin bir arada yürütülmesi en doğru yöntem olacaktır.
ÖZKAN HDR Medikal Tedavi
Psikiyatri alanında uzmanlığını yapmış bir hekim tarafından yürütülmelidir. Gerekli olabilecek durumlarda ilaç
desteği, annenin rahatlamasını ve belirtilerin azaltılmasını sağlayarak yardımcı olacaktır.
Birçok kişi bebeğine zarar verebilir endişesi ile ilaç kullanmak istemeyebilir. Bu konuda yapılan birçok çalışma, bebeğe
zarar vermeden medikal tedavi yapılabildiğini göstermektedir.
ÖZKAN HDR
Psikoterapi
Klinik psikoloji uzmanı bir psikolog tarafından yapılabilir. Bu kişinin psikoterapi eğitimi almış olması önemlidir.
Psikoterapide terapist;
 Anne ile konuşarak, annenin böyle hissetmesine katkıda bulunan, özellikle erken çocukluk dönemlerinden
itibaren yerleşmiş olan fonksiyonel olmayan düşünce biçimlerini (değersizim, beceriksizim, kötüyüm, dünya
güvenli değil, vs.) ortaya çıkarmaya çalışır.
 Kullandığı farklı yöntemlerle, annenin bu düşünce ve inançlarını fark etmesine, onları değerlendirmesine ve
yerine daha gerçekçi düşünceler geliştirmesine destek olur.
 Onun kendi hayatına farklı bir açıdan bakabilmesini sağlar.
 Ön plana çıkmış olan suçluluk ve utanç duygularının kaynağını anlamasına yardımcı olur.
 Annenin bebeğiyle daha sağlıklı bir ilişki kurabilmesini sağlamayı amaçlar.
 Annenin stresle baş etme mekanizmaları geliştirmesine de destek olur.
 Aktif olarak kullanmadığı kaynaklarını fark edip, onları hayatına katmasını destekler.

4.3. EBEVEYN-BEBEK İLİŞKİSİ

4.3.1. Nasıl Bir Ebeveyn Olacaksınız?

Ebeveynliğinizin bebekliğinizde aldığınızdan bakımdan ve yaşamınızın devamındaki deneyimlerinizden etkilenecektir.


Bu nedenle, bebek sahibi olmadan ya da olduğunuzda, bu konular üzerinde konuşmak, farkında olmak, kendinizi
ebeveynlik konusunda geliştirmek olumsuzlukların üstesinden gelmenize yardımcı olacaktır.
ÖZKAN HDR Her çocuk kendini önemli ve ait hissetmek ister
Bebeğinize ailenin bir parçası olduğunu ilk günlerden itibaren hissettirmeye çalışın.
ÖZKAN HDR Bebeğiniz dünyada bir fark yaratabildiğini hissetsin!
Bebeğinizin sinyallerini cevapsız bırakmayın. Onun neye ihtiyacı olduğunu anlamaya çalışarak cevap verin.
ÖZKAN HDR Ailenin atmosferi bebek için önemlidir.
Kendisi ile ilgili olmasa dahi, şahit olduğu gerginlikleri, bebeğin kendini her şeyin merkezinde hissetmesinin de etkisi
ile kendisine yönelikmiş gibi algılamasına sebep olabilir. Bu gibi durumlar yaşandığında, bebeği rahatlatmak, sevgi ve
güveni hissettirmek gerekir.
ÖZKAN HDR Rutinlerin önemi
Bebekler ihtiyaçlarına uygun oluşturulmuş düzeni severler ve kendilerini düzen içinde daha güvende hissederler.
Bebeğe duyarlı oluşturulmuş bir rutin, özellikle bebeğin ihtiyaçlarını anlamakta zorlanan ebeveynler için de
bebeklerine daha rahat uyumlanmalarını ve ihtiyaçlarını anlamlandırmalarını sağlayacaktır.
ÖZKAN HDR Uyku konusunda ebeveynlik
Önemli olan bebeğin zamanında ve sağlıklı uykular alıyor olması, gün içinde de buna bağlı olarak yorgunluktan dolayı
iştah ya da öğrenme problemi yaşamıyor olmasıdır. Eğer ailede herkes mutlu ise ve ailenin yapısına uyuyor ise aileler
bebekleri ile farklı yüzeylerde olmak ve güvenlik ile (linki) ilgili önlemleri almak kaydıyla birlikte yatabilirler. Ya da
aynı odada farklı yataklarda, ya da dönemi uygun ise farklı odalarda yatabilirler. Öte yandan, bebek hazır oldukça
desteği azaltarak bağımsız uyumasına fırsat vermek de yanlış değildir. Ancak, dikkat! Bu noktada yapılacak şey bebeği
uyku için eğitmek değildir. Bebeği dinleyerek ilerlemek, o ihtiyaç duydukça destek vermek, ihtiyaç duymadığında ise
fırsat vermek bağımsızlık gelişimini kendini güvende hissedeceği bir şekilde desteklemek olur.
ÖZKAN HDR Tuvalet konusunda ebeveynlik
Tıpkı uykuda olduğu gibi, tuvalet konusunda da çocuğunuz eğitim ile değil iletişim ile öğrenecektir. Çocuklar 2-4 yaş
arası süreçte tuvalet konusunda hazır olabilir. Bu konuda hazır olup olmadığını duygusal, zihinsel ve fiziksel olarak
gözlemlemek ve eğer hazır ise ona bezi bırakması için destek olmak gerekir. Acele etmeden, çocukla birlikte hareket
etmeli, onu herhangi bir şekilde zorlamamaya dikkat edilmelidir.
ÖZKAN HDR Planlarınızdan bebeğinizi haberdar edin
Hayatının akışında bir adım sonra ne olacağından bebeğinizi haberdar etmeye çalışın. Onu uykuya götürürken hep
aynı şarkıyı söylemeniz, banyoya giderken hep kırmızı balık şarkısını dinlemesi ya da yemeğini hazırlarken yemek
şarkısını duyması hem beklemesini hem de kendini hazırlamasını kolaylaştıracaktır.
ÖZKAN HDR
Bebeğinizin ilgisini takip edin
Bebeğiniz siz bir şey öğretmeye çalıştığınızda değil, kendi ilgisi yönünde öğrenecektir. Bebeğinizi dikkatlice
gözlemleyin. Bebeğinizi öğrenmesi için zorlamayın, ancak ilgisini gördüğünde de fırsatları kaçırmayın!
ÖZKAN HDR
Bebeğiniz ile senkronize olun
Bu nedenle bebeğinizi kontrol etmek ve yönlendirmek yerine onunla iş birliği içinde olmanız önemli. Unutmayın,
bebeklerin sizin hayatınıza uyum sağlaması için önce siz onların ihtiyaçlarına uygun bir şekilde onların hayatının 24
saatinde akmalısınız.
ÖZKAN HDR Bebeğinizi dinleyin
Bebeğiniz ile senkronize olmak için bebeğinizi dinlemek önemli. Bebeğiniz ile göz kontağı kurmak, onun vücut dilini,
çıkardığı sesleri ve ilgisini izlemek, hissettikleri, ihtiyaçları ve yaşadıkları üzerine fikirler üretmek bu kapasitenizin
gelişmesini sağlayacaktır.
ÖZKAN HDR Bebeğinizin aynası olun
Bunu onun mimiklerini taklit ederek, yaptıklarını-hissettiklerini ifade ederek yapabilirsiniz. Korktuğu zaman “korkma”
demek yerine “korktun” diyerek ona sarılmak, bebeğiniz için çok daha rahatlatıcı olacaktır. Bu sayede bebeğiniz ile
uyumlanmış olmakla kalmayacak, uyumlandığınızı ona da hissettirmiş olacaksınız.Davranış bozukluğu gibi görülen
birçok davranışın arkasında aslında anlaşılmamış bir duygu ya da durum olabileceğini unutmayın. Kendinizi
çocuğunuzun duygularına ve yaşadıklarına bırakabildiğinizde yaptığı şeyin nedenini anlamak ve ifade etmek, onun o
duygu halinden çıkmasına yardımcı olacak ya da bunun bir davranış bozukluğu halinde ortaya çıkmasına engel
olacaktır.
ÖZKAN HDR Davranış bozukluğu mu gelişimsel bir durum mu, anlamaya çalışın
Davranış bozukluğu için davranışın arkasında aslında ne olduğunu anlamak önemlidir. Bu bazen o döneme ait bir
durum da olabilir. Bunu anlamak ise sizin duruma yaklaşımınızı muhakkak yumuşatacak ve onun da anlaşıldığını
hissetmesini sağlayacaktır.
ÖZKAN HDR Kurallar nasıl konmalı?
Hiç sınır olmayan bir ortamda çocuklar kendilerini güvende hissetmezler. Merakları sınırsızdır ve kendilerini güvende
hissedebilmeleri için sınır koyacak ebeveynlere ihtiyaçları vardır.Genel kurallar ise az sayıda olmalı ve gerçekten
kendisinin, bir başkasının ya da önemli bir eşyanın zararına olacak ise konulmalıdır. Ve nedenleri mutlaka
açıklanmalıdır. Uygulamada net ve istikrarlı olmaya çalışın.
Zaman, mekan ve kişiler arasında da kurallar konusunda bir netlik ve istikrar olması onun öğrenmesini
kolaylaştıracaktır. Ancak özellikle ilk iki senede bu genellemeleri yapmakta zorlanacakları için otoriter bir yaklaşım
yerine dikkatini başka yöne çekmeye de çalışabilirsiniz.
ÖZKAN HDR Ceza ve ödül olmalı mı?
Ne ceza ne de ödül çocuğun davranışı içsel olarak kabul etmesini ve onun durum üzerine düşünerek hareket etmesini
sağlamaz.Ceza yerine çocuğunuzu dinlemek, onun davranışının ardında ne yattığını anlamak, problemi çözüme
ulaştıran bir davranış olacaktır. Kendinizi çıkmazda hissettiğiniz en son noktada ilgisi olmayan bir ceza vermek yerine,
davranışının sonucunu yaşatmanız da etkili olabilir. Ancak bu çocuğa bir ceza olarak sunulmamalıdır.Ceza kadar ödül
de, özellikle “bunu yaparsan şunu veririm” tarzı ödüller davranışı içsel olarak çocuğun kabul etmesini sağlamaz.
Övmek istediğiniz davranış oluştuğunda o anı mutlulukla ve coşkuyla paylaşmanız, gözlerinizdeki ışık, gülümsemeniz,
benzer davranışları sizin de sergilemeniz istenilen davranışlar için çok daha pekiştirici olacaktır.
ÖZKAN HDR Sonucu değil, çabayı övün
Yapılan araştırmalar, elde edilen başarılı sonuçlar övüldüğünde, çocukların zorlukla karşılaşmaları durumunda daha
çabuk vazgeçtiklerini göstermiştir. Oysa aldığı sonuç değil, çabası övülen çocuklar, bir yenilgi durumunda dahi
çabalamaya devam ederek başarıya daha kolay ulaşmaktadır.
ÖZKAN HDR Bebeğinizin mizacını tanımaya çalışın
Bebeğinizi tanımaya çalışmak, diğer bebeklerle karşılaştırmak yerine onun biricikliğini kabul etmek onunla daha kolay
ilişki kurmanızı ve ihtiyaçlarını daha rahat anlamanızı sağlayacaktır.
ÖZKAN HDR Hatalarınızdan ders almaya çalışın
Tüm bunları bilsek bile hiçbirimiz mükemmel anne ve babalar değiliz. Hata yapabiliriz, ancak arkasından tamir geliyor
ve bu hatalardan ders çıkarıyor, sürekli bunları tekrar etmiyorsak, o zaman gerçekten yeterince iyi anne babalar
olduk diyebiliriz.
ÖZKAN HDR
Kendinize zaman ayırın
Kendinize zaman ayırmanız, bebeğinize zaman ayırmanız kadar önemlidir. Eşinizden, akrabalarınızdan ve güvendiğiniz
kişilerden destek isteyerek zamanınızın küçük bir bölümünü kendinize ayırmanız, gerçekten hoşlandığınız bir şeyi
yapmanız, hayatın akışında bebeğinize çok daha verimli bir anne-babalık yapmanızı sağlayacaktır.

You might also like