You are on page 1of 5

[5]

Ekseri çoktan munkarız olup bazılarının nam u nişanları dahi kalmamış ve müerrihlerin bu
babda olan tahkikat ve rivayatı nakıs ve ekseriya yek-diğerine mübayin bulunmuş olduğundan
beyhude tatvil-i mukabeleden ihtiraza ulum ve fünun fakat Yunanistan’da suret-i intişarıyla
inkıraza dair bazı ihbarın derciyle iktifa kılınmıştır.
Şöyle ki ekser müerrihlerin rivayatına göre ulum ve fünun-ı ezmine-i kadimede bahr-ahmer
sevahilinde sakin bazı kabailin muhacirleri vasıtasıyla mısır iklimine ve. Oradan dahi milad-ı
İsadan tahminen bin beş yüz sene mukaddem Yunanistan’a hicret eden (İnahus) ve (kadmus)
ve saireler marifetiyle ol havaliye nakil ve neşr olunmuştur. Rum müerrihlerinden bazıları
ulumun vech-i meşruh üzere Mısır’dan Yunanistan’a nakl olunduğuna itiraz ile Yunanlıların
Bahr-i sefid sevahilinde sakin olup öteden beri ticaret münasebetiyle ihtilat ettikleri bazı
tevaifden bizzat ihza ile

[6]
Memleketlerine nakl etmiş olduklarını ve birtakımı dahi beni Ademin akıl ve zekası tevellüt
edip neşv ü nema bulduğu memlekette letafet-i ab u havasına vabeste ettiği zumuyla ulum ve
fünun dahi letafet-i ab ve havası der-kâr olan nefis Yunanistan’da zuhur ederek bizzat ahali-i
memlekette mesai ve ikdamat vakaları semeresiyle tedricen derece-i kemale vasıl olmuş
olduğunu iddia eylemiştir. Ve İspanya memalikinde müddet-i medide icra-yı hükümet iden
arap taifesinin ahval-i vukuatını zabt eden (viyardu) nam müerrih arap taifesi İslamiyet
halinde Roma memalikinde munkarız olan ulum ve fünunun tecdit ve ihyasına muvaffak
olduğu misillü kablu’l-islam dahi Mısır’dan Yunanistan’a intikal ve intişarına dahi taife-i
merkusenin vasıta olmuş olduğunu katiyen beyan ve tasrih eylemiştir. Salefü’z-zikr
müerrihlerin bu babda olan tahkikat ve rivayatı yekdiğerine muvafık değil ise de
mütekaddimin hükema-yı Yunaniyede (Petagoras) ve (tanis) ve daha nicelerinin

[7]
Mısır canibinde tahsil-i ilim etmiş oldukları mertebe-i sübuta varmıştır. Her nasılsa
Yunanistan’da mürur-ı zaman ile teşekkül eden hükümet-i müteaddide ahalisi krallarının
mezalim ve tadiyat vakalarına tab-aver olamadıklarından onların haliyle hükümet umur ve
mesalihini icap ve iktizasına göre bil-cümle sekene ve ahalinin veyahut intihap ettikleri
rüesanıın reylerine ihale ederek idarelerini cumhuriyete tahvil etmiş olmalarıyla herkes
memleketi uğruna bir hizmet-i memduha ifasıyla akran ve emsaline tevakkuf ve tekaddüm
etmek veyahur tahsil-i ilim ve marifetle sayt ü şöhret kesbeylemek emel ve arzusuna düşerek
gerek tanzim-i umur-ı cumhur ve gerek istihsal ve istikmal-i ulum ve fünun hususlarına fevk
ma yetsur bizzat ma hasıl-ı iktidar eylemiştir ve cihetle fünun ve sanayi-i mütenevvia milad-ı
isadan takriben dört yüz elli sene mukaddem Atina’da reis-i cumhur bulunan (periklis)
zamanında derece-i kemale vasıl olduğu misillü hükema-yı Yunaniyenin akal ve alemleri dahi
milad-ı isadan

[8]
Takriben üç yüz elli sene mukaddem zuhur eden (eflatun) ve (aristotalis) nam zatları olup
meşahir müerrihinden (Kibon) ‘un itifadına göre Yunanistan’da bir karnda zuhur eden
hükemanın ihraz ettikleri terakkiye akvam-ı saire hükeması bin senede zaferiyat
olamamışlardır. Her gümanın zevali olmak misl-i meşhurunca (Aristotalis)’in terbiye girdesi
olan İskender-i Rumi sandali-i hükümete kuud eylediği gibi pederinin tedarik ve tehiyyüd
etmiş olduğu kuvve-i haribd ile ol emirde memaliki civarında sakin bazı kabail ile cemahir-i
yunaniyeyi kahr u teshir eyledikten sonra kabza-i tasarrufunda bulunan memalikin zabt ve
idaresini (İndipatros) nam-ı serdarına takviz ve ihale ile kendisi celp ve cem edebildiği asker
ile asya kıtasına geçip dört beş sene zarfından Mısır ikliminden başka Hint nehri ile karadeniz
ve akdeniz sevahiki meyanelerinde vafi memalik ve saya ve memureyi zapt ve istila etmiş
olmakla muharebat-ı vakadan ve gerek ilel

[9]
ü avarız saireden dolayı esna-yı seferde telef olan neferat-ı askeriyesinin noksanını ikmal ile
beraber adet ve miktarını zapt eylediği memalik-i vasianın idaerine kafi olacak dereceye iblağ
eylemek ve belki bu vesile ile öteden beri pederi (Filifos) ile muharib bulunan cemahir-i
yunaniye ahalisinden cidal ve katla muktedir olanları iran ve Hindistan gibi akalim-i baideye
celb ile memalik-i mevrusesini yunanilerin tecavüzat-ı atiye-i melhuzesinden vikaye etmek
emel ve arzusunda bulunmuş olduğundan ehl-i harp olanları bir an evvel tarafına azimet ve
muvasalata teşvik ve tergip etmek üzere maiyetinde bulunan yunan askeri neferatından
bazılarına nutuk ve emval-i kesire ita ederek Yunanistan’a avdet eylemelerine ruhsat vermiş
olduğundan (filifos) zamanından beri her vecihle tazyik ve izaç olunmakta olan Yunanistan
ahalisinin ekseri seferden avdet edenlerin ifadat ve mebaliğatına firifte olarak cem ve idhar-ı
emval-i kesire niyetiyle Yunanistanı terk ile nakd-ı hayatlarını sarf ve telef

[10]
etmek üzere İskender’in askerine iltihak etmiş ve ahali-yi sairenin dahi efkar-ı serbestisi rahat
ve sefahetine tahavvül eylemiş ve tahsil-i ilim ve marifet arzusu kalmamış olduğundan zuhur-
ı İskender-i Rumi Yunanistanda ulum ve fünunun vakt-i zeval ve inhitatı addolunmuştur.

İkinci Fasıl
Meşhur İskenderiye Kütüphanesi beyanındadır)
İskender-i Rumi’nin vefatından sonra memalik-i mevruse ve meftuhesi ümerası beyninde
mukasime olunmakla Mısır iklimini zapt ve tasarruf eden (Petolmesotr) nam hükümdar birinci
fasılda beyan olunduğu vecihle yunanistanda ulum ve fünun vesair esbab-ı medeniyette
inkırazını müeddi olan huruc-ı İskender akabinden etraf-ı memalike dağılmış olan ekser
hükema-yı yunaniyeyi nezdine celb ile eraber cem ve tedarik edebildiği hükema-yı yunaniye
müellifatının vaz ve hıfzı için İskenderiye şehri vüsutunda kain (serayyum) nam

[11]
kasr-ı nefisin ittisalinde bir kütüphane dahi ihdas ve inşa eylemiştir. Hükümdar müşarun
ileyhin işbu kütüphaneden başka nefis sarayında dahi bir kütüphane bina ile birine dört yüz ve
diğerine üç yüz ki ceman yedi yüz bine karip kitap vaz etmiş olduğu bazı keteb-i tevarihde
mestur ve muharrir ise de saray kütüphanesinin ismi men badü keteb-i tevarihte yad ü tezkar
kılınmaktan başka mabed-i mezkur ittisalinde vaki (sarayyum) demekle meşhur olan
İskenderiye kütüphanesi kitaplarının adedi dahi bazı müerrihlerin rivayatına göre ikisinden
cem olunduğu iddia olunan yedi yüz bine karib bulunmuş olduğundan hükümdar müşarun
ileyh iki kütüphane inşa eylediği sahih ise saray kütüphanesi kitaplarının dahi muahharen
meşhur İskenderiye kütüphanesine nakl olunmuş olduğu aşikardır. Gerek hükümdar merkum
ve gerek ahlafından bazıları muharebat ve kavail-i saireden oldukça İskenderiye şehrinin imar
ve tezyini ulum ve fünun

[12]
İntişar ve terakkisi esbabının istihsaline sar-ı efkar etmeleriyle şehr-i mezkur azuğunda
mecma hükema ve menba maarif olunmuştur. Mamafih Roma devleti ibtida-yı emirde nefis
Roma şehrinde tecemmu eden birtakım serseri makulesinden ibaret bir küçük cemiyet olduğu
halde müteakiben zuhur eden krallerin ve hususan cumhur idaresi avanında müddet-i
muayyene ile tayin olunan rüesa-yı cumhurun tedabir-i isabetkaranesi semeresi olarak günden
güne kesb-i cesamet ve bu vecihle civar memalikte sakin tavaif-i mütenevviaya tagallüb ve
tahakküm edildikten sonra İtalya kıtasını tecavüz ederek milad-ı isadan yüz kırk altı sene
mukaddem Yunanistan’ı dahi zapt ve istila ve ahalisini derece-i esarete isal eylediği misillü
kütüphane-i mezkurun tarih-i inşasından takriben yetmiş sene sonra Mısır hükümdarı bulunan
(petolmefilopator) zamanında Mısır idaresine dahi tasalluta beda ve mübaşeret etmiş ve
müdahalat ve tecavüzatı usul-i kadimesi üzere günden güne teksir ve tezayüt eylemiş
olduğundan Mısır hükümdarını
[13]
Gerek Romalıların tasallutundan ve gerek dahil memalikte zuhur eden ihtilallerden dolayı
ulum ve fünunun intişar ve istikmaline sarf-ı efkar edemediklerinden İskenderiye şehri maarif
ve gerek nüfus ticaretinde mukaddimen kesb etmiş olduğu ehemmiyetten pek çok tenezzül
etmiş ise de İskenderiye kütüphanesi milad-ı isaya kırk yedi seneye kalıncaya değin erbab-ı
ilim ve marifetin merci olarak heyet-i asliyesinde hıfz ve vekaye olunmasının (mateberon)’un
meşhur coğrafya kitabının İskenderiye bahsinde ve keteb-i tevarihte esamesi mestur olup eser
ve nişanesi kalmamış olan ebniye-i nefise-i atikanın tahkik ahvali zımnında Fransa’da
teşekkül eden encümen-i daniş mecmuasında ve (çegaldini)’nin tarih-i umumiyesinde ve
Roma devletine dair olan sair kitab-ı tevarihte beyan oldunduğu vecihle Roma devleti cumhur
idaresinin imparatorluğa tahviline sebep olan (Sezar)’ın rakib-i mağlubu olan (Pombed)’yi
takip eylediği esnada İskenderiye şehrine vuku bulan azimette hüsün ve cemal ile

[14]
şöhretyab olan (Kliopatra) nam Mısır kraliçesi tarafından mazhar olunduğu muamelat
laubaliyane ve harekat-ı dil-firibaneden dolayı zuhur eden ihtilal esnasında vuku bulan harikte
kamilen muhterik olmakla tarih-i inşasından ihtirakına değin bunca mihn ü meşakkatle tedarik
olunabilen kütüb-i mütenevvianın bu vecihle mahv u telef olmasından dolayı bilcümle
müerrihler ezhar-ı teessüf eylemişlerdir.
Hükema-yı yunaniye musannefatının vaz ve hıfzına mahsus ve münhasır olan İskenderiye
kütüphanesinde cem olunan kitapların takriben yedi yüz bin cilde baliğ olduğu bazı kütüb-i
tevarihte zikr ve beyan kılınmış ise de Avrupa memalikinde gerek hükümetlerin ikdam ve
ihtimamından ve gerek esbab-ı saireden dolayı tahsil-i ilim ve marifet ezmine-i sabıkta misli
nam-ı sebük surette teshil ve tamir olunup erbab-ı malumat dahi fevkalade tekessür etmiş ve
elsine-i mütenevviada olarak beher sene hesaba gelmez nice nice kitaplar telif olunmakta
olduğu halde gerek ilim ve marifet ve gerek

[15]
İktidar ve servet cihetiyle Mısır hükümdaranına vechen meni’l-vücuh kıyas ve teşbih kabul
etmeyen Avrupa devletlerinden ez-cümle nefis Paris’te vaki (Emperyal) nam kütüphanesi
kütüb-i mevcudesinin kesret ve tenevvüü cihetiyle bilcümle Avrupa kütüphaneleri
mafevkinde iken havi olduğu kitaplar ancak altmış bin yazma ve beş yüz bin basma ile dört
yüz elli bin resail mütenevvia ceman bir milyon on bine baliğ olmuş olduğuna nazaran hüküm
ve nüfuzları Mısır iklimi haricinde cari olmadıktan başka hal-i istiklalleri dahi altmış seneden
ziyade mümted olmayan Mısır hükümdaranı zamanında teksir-i kitap ve muharriratla neşr-i
ulum ve fünun esbab-ı kaviyesinden olan fenn-i tabaat ve kağıt için ölünmemişken yalnız
yunan lisanında yedi yüz bin kitabın cem olunması şöyle dursun öşr-i mişarının dahi tedarik
olunabilmesi baidü’l-ihtimaldir.
Bir de hükema-yı Yunaniyenin ekseri mücerred bazı musannifinin hikayat ve rivayatından
şöhret-yab olup yoksa kendileri hiçbir eser bırakmadıkları cihetle

[16]
Mahallinde beyan olunacağı vecihle salefü’z-zikr İskenderiye kütüphanesinin bir milyon
kadar nev kitabı cami olunduğuna dair bu defa neşr olunan bazı akval-i garibe kabul ve tasdik
olunsa ezmine-i kadimeden ta kütüphane-i mezkurun ihtirakına değin zuhur eden musannafin-
i Yunaniden her birinin otuzar kırkar bin kitap telif etmiş olduğu zum-ı batılının tervici ihtiyar
edilmiş olacağı aşikardır.

Üçüncü Fasıl
(İskenderiye kütüphanesinin tecdidi ile zehab-ı Eflatun’un mezheb-i iseviye tahvil ve tebdili
ve ruhbaniyetin zuhuru beyanındadır)
Roma devleti memaliki cumhur-ı idaresinin imparatorluğa tahviline sebeb-i zahir olan
(sezar)’ın katl ve idamından sonra mütegabileden üç kişi beyninde muvakkaten mukasseme
olunmakla milad-ı isadan kırk iki sene mukaddem Yunanistan ve Asya kıtasından icra-yı
hükümet eden (Mark Anton) birinci fasılda

You might also like