Professional Documents
Culture Documents
ÖZBEKİSTAN
Editör
Hakan Arıdemir
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE
ÖZBEKİSTAN
Editör
Doç. Dr. Hakan Arıdemir
ÜLKE ARAŞTIRMALARI
YAYIN NO: 2022 - 12
İSTANBUL, 2022
İTO Çağrı Merkezi
444 0 486
Editör
Doç. Dr. Hakan Arıdemir
Yazarlar
Doç. Dr. Cengiz Buyar
Doç. Dr. Adil Akıncı
Doç. Dr. Esra N. Kılcı
Dr. Öğr. Üyesi M. Sadık Akyar
Dr. Öğr. Üyesi Aykut Acar
Dr. Alp Yüce Kavas
Öğr. Grv. Kadir Kürşat Yılmaz
Doç. Dr. Hakan Arıdemir
Murat Palavar
BİRİNCİ BÖLÜM
ÖZBEKİSTAN
ÖZBEKİSTAN TARİHİ............................................................................................ 13
Erken Dönem....................................................................................................... 13
İslâmî Dönemin Başlaması............................................................................... 15
Bölgenin Türkleşmesi ve Türklerin Hâkimiyeti............................................ 16
Moğol Dönemi......................................................................................................17
Timur Dönemi...................................................................................................... 18
Özbeklerin Hâkimiyeti....................................................................................... 19
Rus Hâkimiyeti ve Sovyetler Birliği Dönemi................................................ 21
Bağımsızlık Dönemi.......................................................................................... 22
COĞRAFÎ KOŞULLAR...........................................................................................22
İDARÎ YAPI.............................................................................................................24
SİYASÎ YAPI...........................................................................................................26
Özbekistan’ın Devlet Sembolleri....................................................................27
Bayrak....................................................................................................................27
Devlet Arması..................................................................................................... 28
Millî Marş.............................................................................................................. 30
NÜFUS YAPISI....................................................................................................... 31
KÜLTÜR TARİHİ.....................................................................................................34
Özbekistan’da Tatil Günleri............................................................................. 35
DİNÎ YAPI...............................................................................................................36
KAYNAKÇA............................................................................................................42
İnternet Kaynakları ............................................................................................44
İKİNCİ BÖLÜM
ÖZBEKİSTAN EKONOMİSİ
KAYNAKÇA ...........................................................................................................72
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
İnternet Kaynakları...........................................................................................162
EKLER................................................................................................................... 177
SUNUŞ
Özbekistan, bağımsızlık sonrası devletin kuruluş felsefesini siyasî, ekonomik ve
askerî olarak tam bağımsızlık üzerine oturtmuştur.
7
ORTA ASYA'NIN KALBİ
İstanbul Ticaret Odası’nın desteğiyle bölgenin uzmanı seçkin bir akademik
yazar kadrosu tarafından hazırlanan bilimsel içerikli bu çalışma, Türk kamuoyu-
nun bilgilendirilmesi bakımından ciddi bir boşluğu doldurmaktadır. Özbekistan’ı
tarihî, siyasî, iktisadî ve ictimaî açılardan inceleyen yazarlar, bu ülkeye ilgi du-
yanlara başvuru niteliğinde bir eser sunmaktadır.
9
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Siyasî alanda süratle atılan adımlar, ticaret ve yatırımlar alanına da kısa süre-
de yansımıştır. Cumhurbaşkanları tarafından belirlenen 5 milyar dolarlık ticaret
hedefine en hızlı şekilde ulaşmak istiyoruz. Küresel salgının olumsuz etkileri-
nin en ağır şekilde hissedildiği 2020 yılını artı büyümeyle tamamlayan iki ül-
kenin ticaret hacmi 2021 yılının ilk 10 ayında ise 3 milyar ABD dolarını aşmış-
tır. İthalat ve ihracat rakamlarının birbirine oldukça yakın düzeyde seyretmesi
ticari ilişkilerimizin birbirini tamamlayıcı ve destekleyici mahiyette olduğunu
göstermektedir. Bu bağlamda, 2022 yılı ve devamında da ikili ticarette yeni
rekorlara imza atılacağına inancım tamdır. Müteşebbis iş insanlarımızın Özbe-
kistan’da imza attığı projeler, bizler için bir iftihar vesilesi olmalarının yanı sıra
ikili ticaretimizin de itici gücünü teşkil etmektedir. Taşkent Büyükelçiliği olarak
biz de iş insanlarımızı her platformda desteklemenin ve önlerindeki engelleri
kaldırmanın gayreti içerisinde olmaya devam edeceğiz.
Özbekistan’ın 2019 yılında Türk Devletleri Teşkilatına üye olması tarihî bir adım
olmuştur. Türk dili konuşan ülkeler arasında 30 yıldır ikili düzeyde gelişen
işbirlikleri, teşkilatımız ile çok taraflı ve kurumsal bir boyut kazanmaktadır. Öz-
bekistan’ın 2023’te Türk Devletleri Teşkilatının dönem başkanlığını ilk defa üst-
lenecek olması ise ayrı bir heyecan kaynağıdır.
10
ÖN SÖZ
21. yüzyılın ilk çeyreğini yaşadığımız şu zamanda Türk Devletleri Teşkilatı’nın
kuruluşunun ilan edilmesiyle birlikte Türk coğrafyasında yaşanan gelişmeler
dünya kamuoyunda yakından takip edilmektedir. Merkezinde Türk toplulukla-
rının yer aldığı bu bölgenin jeopolitik ve stratejik önemi her geçen gün art-
maktadır. “Türk” markasına olan yatırım geçtiğimiz yüzyıllara oranla bir yükseliş
göstermektedir.
Bölgesel düzeyde Çin tarafından Bir Kuşak Bir Yol projesinin önemli bir güzer-
gahı olarak ele alınan Türk coğrafyası, küresel düzeyde de ABD-NATO-AB gibi
ülke ve örgütler tarafından dikkatle takip edilmektedir. Türk coğrafyasının mer-
kez ülkelerinden bir tanesi de Sır Derya ve Amu Derya nehirleri arasındaki Mâ-
verâünnehir olarak adlandırılan, kuzeyde Aral Gölü’nden güney doğuda Fer-
gana Vadisi’nin doğusuyla sınırlandırılan Özbekistan’dır. Böylesine önemli bir
jeopolitik konuma sahip olan Özbekistan, bağımsızlığından bugüne geçirdiği
30 yıllık sürede hem bölgesel hem de küresel dengeleri doğru değerlendirerek
önemli gelişmeler kaydetmiş bir devlettir. Gelecekte ise hem kendi bölgesinde
hem de uluslararası sistemin bütününde önemli roller beklemektedir.
Çalışma 3 bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm Doç. Dr. Cengiz Buyar tara-
fından kaleme alınmıştır. Özbekistan tarihi incelenmiş ve erken dönem Özbek
tarihi, İslâmî dönem ve bölgenin Türkleşmesi süreci anlatılmıştır. Sonrasında ise
Moğol ve Timur dönemi, Özbeklerin Hâkimiyeti, Rus ve Sovyetler Birliği döne-
mi ve ardından bağımsızlığa giden dönem ayrı ayrı incelenmiştir. Ayrıca yazar
tarafından Özbekistan’ın coğrafî, idarî, siyasî, nüfus, kültür, dinî yapıları ile eği-
tim sistemi ana hatlarıyla verilmiştir. İkinci bölüm Doç. Dr. Adil Akıncı ve Doç.
Dr. Esra N. Kılcı tarafından yazılmıştır. Özbekistan’ın ekonomik yapısı, güncel
makro ekonomik göstergeler çerçevesinde ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir.
Çalışmanın yakın dönem Özbekistan dış politikasına ayrılmış üçüncü bölümü
ise Yrd. Doç. Dr. M. Sadık Akyar, Dr. Alp Yüce Kavas, Dr. Öğr. Üyesi Aykut Acar ve
Öğr. Grv. Kadir Kürşat Yılmaz ortak bir araştırmanın ürünüdür. Soğuk savaş son-
rası dönemde Özbekistan dış politikası incelenmiş, bağımsızlıktan günümüze
Özbekistan’ın bölgesel, küresel, ikili ve çok taraflı uluslararası ilişkileri mercek
altına alınmıştır. Çalışmanın ”Özbekistan Üzerine Notlar” başlığını taşıyan bölü-
münde Özbekistan Haber Genel Yayın Yönetmeni, Araştırmacı Gazeteci-Yazar
11
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
12
ÖZBEKİSTAN
BİRİNCİ BÖLÜM
ÖZBEKİSTAN
ÖZBEKİSTAN TARİHİ
Cengiz BUYAR2**
Özbek tarihi, günümüzde teritoryal yani ülke topraklarının tarihiyle birlikte yazıl-
maktadır. Bu gelenek Sovyetler Birliği döneminde başlamış olup ve günümüz-
de de bu şekilde devam etmektedir. Özbek tarihî coğrafyası büyük oranda Sır
Derya ve Amu Derya nehirleri arasındaki Mâverâünnehir olarak adlandırılan,
kuzeyde Aral Gölü’nden güney doğuda Fergana Vadisi'nin doğusuyla sınır-
landırılan coğrafî alanı kapsamaktadır. Bu bölümde Özbek tarihi teritoryal tarih
yaklaşımının başlıkları ile ele alınmıştır.
Erken Dönem
* Kavram, 2020 yılında Birleşmiş Milletler toplantısında Özbekistan Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev
tarafından kullanılmıştır.
** Doç. Dr., Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, Bişkek, Kırgızistan. cengiz.
buyar@manas.edu.kg, ORCID: 0000-0002-0549-4463
13
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
14
ÖZBEKİSTAN
552 yılında Türk (Göktürk) Kağanlığı’nın kurulmasından sonra 558 yılında Soğ-
diana, kağanlığın batı kanadının hâkimiyeti altına girmiştir. Bu dönemde Mâ-
verâünnehir’de çeşitli konfederasyonlar mevcut idi. Zerefşân ve Kaşkaderya
vadilerinde hüküm süren Soğd Konfederasyonu bunlardan en güçlüsü olarak
kabul edilmektedir. (Muhammedcanov, 2007: 111) Bölge, Göktürk döneminde
de Orta Asya’nın ekonomi, kültür merkezi olmuştur. Bu dönemde Göktürklerin
hâkimiyeti altına giren İpek yolunda Soğdlar, Çin’den İtalya’ya kadarki ticareti
kontrolleri altına almışlardır. Ayrıca bugün Moğolistan’ın Çeçerleg şehrindeki
Arhangay Aymak Müzesi’nde bulunan 582 tarihli, Göktürk hükümdarlarından
bahseden Bugut yazıtı da Soğd alfabesiyle yazılmıştır. Bu dönemde Soğdların
Türk sosyal, siyasî, kültürel ve ekonomik hayatında büyük roller oynadığı gö-
rülür. Ayrıca Soğdların Çin ile yakın ilişkilerinden ve Çin diplomasisindeki etkili
rollerinden dolayı Türklerin elçileri olarak Çin’e gittikleri biliniyor. Yine Sâsânîle-
re karşı Türk-Bizans ittifakı da Soğdların girişimleri ile kurulmuştur. (Çetinkaya,
2018) II. Göktürk Kağanı Kapgan, (692-716) Çin’den esir Türklerle birlikte esir
Soğdları da geri göndermesini istemiştir. Bunun yanında Çin’de bu dönemde
imtiyazlı Soğd tüccar zümresinin de oluştuğu anlaşılmaktadır. (Taşağıl, 2009: 349)
15
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
İslâm´ın bölgede hâkim olmasından sonra bölgeden ayrılan Soğdlu Mani rahip-
lerinin etkisiyle Uygur Kağanı Bögü, 764 yılında Maniheizm’i kabul etmiştir. Uy-
gurlar, bir müddet sonra Soğd alfabesini kullanmaya başladılar ve Soğdca’dan
da Uygurca’ya birtakım kelimleler geçti. İslam sonrası süreçte de Soğdlu tüc-
carlar İpek yolu üzerindeki etkilerini devam ettirdiler. İslâm’ın bölgede hâkim
olmasından sonraki süreçte bölgenin Soğd olarak adlandırılması daha dar bir
alan için kullanılmaya başlanmıştır. Kâşgarlı Mahmud, Buhara ile Semerkant ara-
sının Soğd olarak adlandırıldığını ifade etmektedir (Taşağıl, 2009: 349) “Günü-
müzde yalnız Yagnubi’de Soğdca’nın bir lehçesi konuşulmakta ve sadece Se-
merkant dolaylarında Zerefşân Irmağı’nın kollarından Karaderya ile Akderya
arasında kalan adaya Yarım (Nîmî) Soğd, Akderya’nın kuzeyine de Büyük Soğd
denilmektedir.” (Taşağıl, 2009: 349)
16
ÖZBEKİSTAN
Moğol Dönemi
17
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
uğradı. Onlara karşı direnen Buhara, Semerkant, Ürgenç, Hucend ve Tirmiz gibi
şehirler tamamen tahrip ve yağma edildi. Moğollar 13.-14. yüzyıllar boyunca böl-
gede hâkimiyetlerini sürdürdüler. (Güler, 2017: 20-28; Muhammedcanov, 2007:
112)
Cengiz Han’ın 1227’de ölümü üzerine Ögedey, Moğolların başına geçti. Cen-
giz Han hâkimiyet kurduğu toprakları Cuci (1185-1227), Çağatay (1183-1242) ve
Ögedey (1186-1241) arasında paylaştırmıştı. Doğu Türkistan’dan Mâverâünne-
hir’in batısına kadarki bölge Çağatay’ın hissesine düşmekle birlikte bölgedeki
şehirleri doğrudan büyük hana bağlı valiler yönetiyordu. Çağatay Han’ın ölü-
münden ancak yirmi yıl sonra Algu Han tarafından müstakil bir yönetime sahip
olan Çağatay Hanlığı kurulmuştur. (Yuvalı, 1993: 176-177; Yuvalı, 1993: 177-178)
Bundan sonra bölgede Çağatay soyundan gelen hanlarla diğer bölgelerdeki
hanların hâkimiyet mücadeleleri yaşanacaktır.
Timur Dönemi
18
ÖZBEKİSTAN
Özbeklerin Hâkimiyeti
Türk tarihinin büyük bilgini Ebülgazi Bahadır Han’a göre Özbek adı Altın Orda
hükümdarı Özbek’ten gelmektedir. 1313-1340 yılları arasında Altın Orda tahtına
Özbek Han’ın geçmesiyle birlikte bütün Cuci iline Özbek ili denilmiştir. (Bkz.
Gündoğdu, 2002: 608-609)
Cengiz Han’ın büyük oğlu Cuci’ye verilen bölgede çok sayıda Türk boyları ya-
şamaktaydı. Bu boylar arasında yaşayan Moğollar sayıca az olmalarından dolayı
Türk boyları arasında Türkleşmişlerdir. “Bozkırda genellikle tanınmış bir idareci-
nin veya kumandanın başında bulunduğu grubun zamanla onun adını taşıma-
sı geleneği uyarınca Cuci’nin haleflerinden Özbek Han’ı liderleri olarak kabul
eden Cuci ulusunun dört şubesi onun ismini kendilerini tanımlamak üzere kul-
lanmaya başlamış, böylece Özbekler denen topluluk ortaya çıkmıştır. Özbek
ulusunun bağımsız bir il haline gelişi, İbrahim Ayba’nın torunu ve Tuğlu Şeyh’in
(Devlet Şeyh) oğlu Ebülhayr Han zamanında (1428-1468) gerçekleşmiştir.” (Al-
pargu, 2007: 119)
Ebülhayr Han Batı Sibirya’da Tura Irmağı’nın boyunda 1428 yılında Özbek
ulusunun hükümdârı ilan edilmiştir. 1447 yılına kadar Sırderya boyundaki Sığ-
nak’tan Özkent’e kadarki alan Özbeklerin eline geçmiştir. O, Timurlu şehza-
deleri arasındaki taht kavgalarında da etkili olmuştur. Ebulhayr Han kısa süre
içerisinde Özbekler’i hayli güçlendirmiştir. Onun bölgede hızla güçlenmesi Altın
Orda beylerinin, Sibir hanlarının ve Nogay mirzalarının ona karşı tavır almalarına
ve saldırılarına sebep olmuştur. Oyratlarla mücadelesi ve 1456 yılındaki savaşta
büyük kayıp vermesi ve siyasî hataları onu zayıflatmış, Özbeklerin bir bölümü
19
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
ana kitleden ayrılarak Moğolistan hanı Esen Buga’nın hâkimiyeti altına girmiştir.
Ebülhayr’ın ölümünün ardından Özbek boyları çeşitli bölgelere göç etmişlerdir.
Ayrılan bu boyların bir kısmı daha sonra Kazakları teşkil edecektir. (Alpargu,
2007: 119; Gömeç, 2011: 244)
Şeybânî Han 1505’te Ürgenç, 1507’de Horasan bölgesini aldı. 1508’de Şah İsma-
il ile mücadeleye girdi. Bu mücadelesinde Osmanlı Devleti’nden de destek aldı.
1510 yılında Şah İsmail ile Mahmudâbâd’ta yaptığı savaşta öldü. Şeybânîlerin
zayıflaması ile birlikte Mâverâünnehir’de Semerkant, Buhara, Kaşkaderya, Sur-
handerya vilayetleri ve güney Tacikistan topraklarına hâkim olan Buhara Han-
lığı (1500-1785) daha sonra Mangıt boyunun yönetiminde etkili olduğu Buhara
Emirliği (1785-1920), Yadigaroğulları ve Kongrat hanedanının yönetimde olduğu
Amu Derya’nın aşağı bölgesinde hâkim olan Hîve Hanlığı (1512-1920) ve daha
sonra da Hokand merkez olmak üzere Fergana Vadisi, Taşkent ve Siriderya
vilayetleri, Kırgızistan, Kazakistan’ın güney bölgesine hâkim olacak Hokand
Hanlığı (1710-1876) kurulmuştur. Bundan sonra bölgenin tarihinde bu hanlıklar
önemli rol oynayacaktır. Bu hanlıklar batıda ortaya çıkan Safevîler’e karşı Os-
manlılarla 16. yüzyıldan itibaren ilişki kurdular ve bundan sonra da bu hanlıklar
yıkılana kadar ilişkiler devam etti. İran ile hanlıkların mücadeleleri 19. yüzyılın
ilk çeyreğine kadar devam etti. Bununla birlikte hanlıklar arasındaki mücade-
leler de devam etti. (Gömeç, 2011: 246-247; Alpargu, 2007: 119; Muhammed-
20
ÖZBEKİSTAN
canov, 2007: 112) Hanlıklar kendi bölgelerinde sulama kanallarını inşa ediyor,
ticareti geliştiriyorlar, ülkelerinin huzur ve refahını arttırmaya gayret ediyorlardı.
Ancak 19. yüzyılda kuzeyde Ruslar Mâverâünnehir’e doğru ilerliyor, güneyde
de İngilizler Afganistan’a kadar gelmişlerdi. Rusya ile İngiltere arasında “büyük
oyun” başlamıştı. Bununla birlikte birbirleri arasındaki mücadeleler, Türkistan’ı
sömürmek üzere harekete geçen Rus Çarlığı´nın işgalci askerî birliklerinin böl-
genin iç kısımlarına kadar hızlı bir şekilde ilerlemelerine sebep oldu. Böylece
Ruslar, İngilizlerden önce bölgeyi kontrolleri altına aldılar.
19. yüzyılın başından itibaren Rus ordusu Türkistan’ı işgal etmek üzere harekete
geçmişti. 1865 yılında Taşkent’i işgal ettiler. Bölgeyi yönetmek üzere Türkis-
tan Genel Valiliği adıyla idarî ve askerî bir yapı kuruldu. 1868’de Buhara ve
1873’te Hîve Hanlığı, Rus bölge yönetiminin müstemlekesi haline geldi. 1876
yılında da Hokand Hanlığı işgal edilerek hanlığa son verildi. Böylece bugünkü
Özbekistan’ın tamamı Rusya tarafından işgal edilmiş oluyordu. Rusya’nın böl-
geyi işgalindeki temel hedefi bölgedeki hammadde kaynaklarını ele geçirmek,
sömürmek ve kendi ürettiği ürünler için bir pazar yapmak idi. Bu doğrultuda
hızla bölgeye demir yolu hatları inşa edildi. Bölgeye Rusların yerleştirilmesi,
kaynakların sömürülmesi, Türkistanlıların zulme uğraması, Rus idarecilerin keyfi
uygulamaları neticesinde bölgede çeşitli ayaklanmalar oldu. 1893’te Taşkent’te,
1898’de Andican’da Dukçi İşan ve 1916’da da Taşkent, Mergilan, Cizzah ve Tür-
kistan genelinde büyük ayaklanmalar olmuştur. Ateşli ve otomatik silahlara
sahip Rus ordusu, bu isyanları büyük katliamlar yaparak bastırmıştır. (Muham-
medcanov, 2007: 112) Bu süreçte Rus sömürgesinden kurtulmak isteyen Türkis-
tanlılar arasında çeşitli çalışmalar ve kurumlar oluşturuldu. Ceditçilik hareketi
de bu bu çalışmaların sonucunda ortaya çıktı ve yayıldı. Bu hareket bölgenin
Ruslara karşı direnişinde önemli bir rol oynamıştır.
Bolşevikler tarafından 1 Kasım 1917 tarihinde Taşkent merkez olmak üzere çıka-
rılan ayaklanma ile Türkistan bölgesine Sovyetler hâkim olmaya başladılar. 1918
yılının Nisan ayında Türkistan Genel Valiliği yapılanması lağvedildi. Ardından
Taşkent merkez olmak üzere Türkistan Özerk Cumhuriyeti kurulmuştur. 1920 yı-
lında Buhara Halk Sovyet Cumhuriyeti ve Hîve'de Hârizm Halk Cumhuriyeti ku-
rulmuştur. 1918 yılının Haziran ayında Taşkent’te Bolşevikler tarafından ilk bölge
toplantısı gerçekleştirilmiştir. Türkistan Komünist Partisi kurulmuş ve Rusya Bol-
şevik Partisi’nin bir parçası olarak kabul edilmiştir. 1924 yılında Özbekistan Sov-
yet Sosyalist Cumhuriyeti kurulmuştur. 1936’da Karakalpakistan Otonom Sov-
yet Sosyalist Cumhuriyeti, Özbekistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti içine dahil
edilmiştir. Komunist Parti bölgenin tamamındaki cumhuriyetlerde kurulacak ve
21
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Bağımsızlık Dönemi
COĞRAFÎ KOŞULLAR
Amu Derya ile Sır Derya arasında yer alan Özbekistan’ın yüzölçümü 448.978
km² dir. Ülkenin doğusu ile batısı arasındaki mesafe 1425 km, kuzeyi ile güneyi
arasındaki mesafe de 930 kilometredir. Özbekistan’ın güneyde Afganistan ile
137 km, doğuda ve kuzey doğuda Kazakistan ile 2203 km, doğuda Kırgızistan
ile 1099 km, doğuda Tacikistan ile 1161 km, batıda Türkmenistan ile 1621 km
sınırı bulunmaktadır. (https://www.gov.uz/ru/pages/territory) Özbekistan’ın ve
komşularının denize sınırı bulunmamaktadır. Özbekistan’ın kendi sınırları dışın-
da dört ekslavı; kendi sınırları içerisinde de Tacikistan’ın Sarvak, Kırgızistan’ın
da Barak adlı anklavları bulunmaktadır. Ekslav ve anklavlar bu ülkeler arasında
çeşitli problemlere neden olmaktadır. Bu problemlerle ilgili olarak Tacikistan ve
Kırgızistan ile görüşmeler devam etmektedir. İlerleyen süreçte bu konu çözüme
kavuşturulacaktır.
Özbekistan genel itibari ile Amu Derya ile Sır Derya nehirlerinin arasında kalan
düzlük bir coğrafyaya sahiptir. Ülkenin beşte dördü yaklaşık %80’i çöl, step, pla-
to ve diğer düzlük alanlardan oluşmaktadır. Aral Gölü’nün güney kısmında ül-
22
ÖZBEKİSTAN
kenin en büyük düzlüklerinden biri olan Turan Platosu yer alır ve güneyde Kızıl-
kum Çölü ile birleşir. Bu alan Üstyurt Platosu olarak adlandırılmaktadır. Ülkenin
yaklaşık ortasında bulunan Kızılkum Çölü yaklaşık 300 bin km2’lik bir alanı teşkil
eder. Kuzeyden itibaren Turan, Hîve, Buhara, Semerkant, Taşkent, Fergana ova-
ları belli başlı ovaları ve yerleşim alanlarını teşkil etmektedir.
23
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
İDARÎ YAPI
24
ÖZBEKİSTAN
Özbekistan’da 12 bölge (oblast), 174 rayon (alt bölge), 119 şehir, 1085 ilçe, 11017
köy bulunmaktadır. Bunların idarî yapılanması üç kademe şeklindedir. Bunları
bir, bölgeler, özel statülü şehir ve Karakalpakistan cumhuriyeti, iki tümenler ve
üçüncü olarak da bunlara bağlı ilçe ve köyler şeklinde belirtebiliriz.
25
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
SİYASÎ YAPI
26
ÖZBEKİSTAN
1 Eylül 1991 tarihi itibariyle bağımsızlığını ilan eden Özbekistan, Başkanlık sis-
temi ile yönetilmektedir. Ülkenin ilk başkanı İslam Kerimov, 1991 yılından 2016
yılına kadar devleti yönetmiştir. 4 Aralık 2016 tarihinde yapılan seçimde Şavkat
Mirziyoyev %88,6 oy alarak devlet başkanlığı görevini üstlenmiştir. Günümüzde
de bu görevini devam ettirmektedir.
Bayrak
27
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Devlet Arması
28
ÖZBEKİSTAN
Güneşin görüntüsü, devletin geleceğe uzanan yolunun parlak bir ışıkla aydın-
latılması dileğidir. Hümâ kuşunun arkasında dağlar ve nehirler ülkenin kendine
özgü doğal ve iklim koşullarına işaret etmektedir.
Başaklar ekmeğin, bereketin, yaşamın bir simgesidir. Açılan pamuk kozaları ile
saplar ülkeyi tüm dünyada ünlü yapan bu ekonomik zenginliği göstermektedir.
Devlet bayrağının kurdelesine dolanmış buğday başakları ve kozalar, ülkede
yaşayan halkların birliğini sembolize etmektedir. (https://www.standart.uz/ru/
page/view?id=124)
29
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Millî Marş
30
ÖZBEKİSTAN
NÜFUS YAPISI
Grafik 1. 1950 Yılından 2019 Yılına Kadar Özbekistan’ın Nüfus Artışı Durumu
Kaynak: https://countrymeters.info/ru/Uzbekistan
Ülkede kadın erkek nüfus oranları genel olarak dengeli bir şekildedir. Kadınla-
rın genel nüfusa oranı %50,3, erkeklerin oranı ise %49,7’dir.
31
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Özbekistan 2020
Fazla erkek oranı
Erkek
Kadın
Kaynak: https://commons.wikimedia.org/wiki/File:Uzbekistan_single_age_populati-
on_pyramid_2020.png
32
ÖZBEKİSTAN
2019 yılında Özbekistan’da 815 bin çocuk doğmuş olup son 10 senede ortala-
ma yıllık doğan çocuk sayısı 554 bin civarındadır. Bu ortalama dikkate alındığın-
da ülkedeki doğum oranının bir müddet daha bu şekilde devam edeceği, 2050
yılında ülkenin nüfusunun 50 milyonu bulacağı öngörülmektedir. Doğum oran-
larının bu şekilde artışının Özbekistan’daki ekonomik gelişme ve siyasî istikrar
ile doğru orantılı olduğu değerlendirilmektedir. (https://cabar.asia/ru/trete-des-
yatiletie-nezavisimosti-kak-rastet-naselenie-tsentralnoj-azii)
33
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
KÜLTÜR TARİHİ
Özbekistan çok zengin bir kültüre sahip olup bu zenginlik kaynağını
Özbekistan’ın tarihinden almaktadır. Dünya üzerindeki en eski yerleşim alan-
ları da aynı zamanda bu bölgededir. Mâverâünnehir bölgesi âdeta günümüze
kadar insanları çeken önemli bir kültür coğrafyasıdır. Semerkand, Hîve, Buhara
şehirleri bu kültürel coğrafyanın merkezleridir.
34
ÖZBEKİSTAN
35
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
DİNÎ YAPI
707-715 yılları arasında Kuteybe bin Müslim komutasındaki İslâm orduları ta-
rafından Harezm ve Mâverâünnehir bölgesi fethedilmiştir. Bundan sonraki sü-
reçte İslâm, Türkistan bölgesinde yayılmaya başlamıştır. İslâm´ın yayılmasıyla
birlikte bölgede başta mescid, cami, medrese, kütüphane, rasathane gibi ku-
rumlar da kurulmaya ve yaygınlaşmaya başlamıştır. Sâmânîlerle birlikte İslâm,
bölgede çok geniş bir şekilde yayılma imkânı bulmuştur. Karahanlılar, Timur-
lular döneminde Türk İslâm sentezi neticesinde bölge bir kültür, medeniyet ve
bilim merkezine dönüşmüştür. Bölgede İslâmî eğitim kurumlarının gelişmesi
ile tasavvuf, hadis, fıkıh, kelam, tefsir, felsefe, astronomi, tıp gibi birçok alanda
ekoller oluşturacak Buharî, Tirmizî, Mâtürîdî, Bahaeddin Nakşibend, Nesefî, Ze-
mahşerî, Ahmed Yesevî, İbn Sînâ, Hârizmî, Bîrûnî gibi çok sayıda âlim yetişmiştir.
Bunların yanında başta Nakşibendilik gibi tasavvuf anlayışları da geniş kitleler
arasında kabul görmüş ve yayılmıştır.
Sovyetler Birliği döneminde devlet ateizmi resmî bir politika idi. Dinî kurumlara
ait mülkiyet kamulaştırılmıştır, basın yayın yoluyla dine karşı propaganda ya-
pılması devlet politikası olarak devam ettirilmiştir. Sovyetler Birliği’nin başlan-
gıç döneminde İslâm’a fazla müdahale edilmemiştir, 1927’den itibaren İslâm’a
saldırı başlamıştır. 1937-1938 repressiya*3yıllarında kollektifleştirme, korkutma,
baskı ile sindirme politikaları yürütülmüş; ikinci dünya savaşından sonraki yıllar-
da bilhassa Stalin sonrası dönemde Müslümanlar, nispeten üzerlerindeki yoğun
baskıdan kurtulmuşlardır. (Sartori, 2010: 317-318) Orta Asya ve Kazakistan Müs-
lümanlarının Ruhanî İdaresi (Taşkent Müftülüğü), Taşkent’teki İsmail el-Buhârî
ve Buhara’daki Mîr Arap gibi bazı dinî kurumların varlığının sembolik olarak de-
vam etmesine müsaade edilmiştir. Ancak buralara giden ve görev yapanlar sıkı
bir şekilde devlet kontrolü altında tutulmuştur. Böylece ülkedeki Müslümanların
faaliyetlerini de kontrol altında tutmak hedeflenmiştir. 1970’lerin sonuna gelin-
*
Repressiya: Ceza-baskı-şiddet-hapis-sürgün-ölüm, anlamlarını taşımaktadır.
36
ÖZBEKİSTAN
37
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
19. yüzyılda Özbekistan’ın ileri gelen şehirleri başta olmak üzere genelinde
7860 mektep ve medresenin olduğu bilinmektedir. Bu eğitim öğretim kurum-
larında okuyan öğrenci sayısı 71 bin civarındadır. (Bendrikov, 1960: 36-59)
1831-1833’te sadece Buhara’da 336 medrese vardı. Yine Buhara’da 19. yüzyıl-
da 60 yeni medrese yapılmıştır. Hokand Hanlığı döneminde de Fergana böl-
gesinde 200 civarında medrese inşa edilmiştir. 19. yüzyılın başında Buhara
Emirliği’nde 336, Hîve Hanlığı’nda 132 ve Türkistan’ın diğer bölgelerinde
348 medrese bulunmaktaydı. Bu medreselerde Farsça, Arapça, Bilime Giriş,
Mantık, Felsefe, Fıkıh, Hukuk, Genel Eğitim, Matematik ve Geometri dersleri
okutulmaktaydı. (Uzbeki, 2011: 502)
Türkistan’da uzun yıllar süren çatışmalar ile ekonomik, siyasî, kültürel prob-
lemler ve Rus işgalleri sonucunda 19. yüzyılın sonu 20. yüzyılın başında İdil
bölgesi, Kırım, Azerbaycan ve Türkistan genelinde her alanda ciddi krizler
ortaya çıkmıştır. Bu problemlerin çözümünü eğitim ve öğretim sisteminin ye-
nilenmesiyle aşılabileceğini düşünen Türkistanlı aydınlar tarafından 1870’li
yıllarda Cedîdizm olarak adlandırılan hareket başlamıştır. Bu hareket İsmail
Gaspıralı’nın çalışmaları ile yaygınlaşmış, 1884’te açtığı Cedîd okulu ile so-
mutlaşmıştır. İsmail Gaspıralı 1893 yılında da Semerkant’ta bir Usûl-i cedîd
okulu açmıştır. (Djuraev, 2017: 14) 1901’de Münevver Karî tarafından Taş-
kent’te, 1903 yılında da Mahmud Hoca Behbûdî tarafından Semerkant’ta
Usûl-i cedîd okulu açarak harekete destek vermiştir. Bu hareket başta eğitim,
kültür, yönetim olmak üzere Türkistan’ı her yönden ileri götürmeyi amaçla-
mıştır. Ancak Rusların bölgeyi işgali ile bu hareketin çalışmaları sona ermiştir.
(İstoriya Uzbekskoy SSR, 1967: 307; Kubatova, 2018) Sovyet döneminde ör-
gün eğitime geçilerek Özbekistan’ın bütün bölgelerinde ilköğretim zorunlu
hale getirilmiştir.
38
ÖZBEKİSTAN
39
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
2021 yılında hazırlanan yeni Devlet Dili Kanunu’nun 6. maddesine göre Öz-
bekistan’da eğitim Özbekçe ve diğer dillerde yapılabilmektedir. Özbekçe’nin
genel ortaöğretim ve meslek okullarında öğretimi ücretsizdir. (https://www.lex.
uz/acts/121433)
40
ÖZBEKİSTAN
1 Ocak 1992'den sonra yabancı bir devlette alınan eğitime ilişkin bir belge, ta-
nıma prosedürünü geçtikten sonra Özbekistan Cumhuriyeti topraklarında yasal
güce sahip olarak tanınır. Yabancı bir ülkede alınan eğitim belgesinin tanınması
Eğitim Müfettişliği tarafından yapılır. Yabancı bir ülkede alınan eğitimle ilgili bir
belgenin tanınmasına ilişkin prosedür, Özbekistan Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu
tarafından belirlenir. (Eğitim Kanunu, Madde 60)
4 Şubat 2021'de Özbekistan Hükümeti aşamalı olarak Latin alfabesine geçilmesine ilişkin kararı onaylamıştır.
Karara göre 1 Ocak 2023'ten itibaren ülkedeki tüm kurum ve kuruluşların faaliyetleri ile resmi yazışmaları Latin
alfabesiyle yapılacaktır. Özbekistan'daki devlet kurumlarında halen resmi yazışmalar Kiril alfabesiyle yürütülür-
ken ülkedeki okullarda ise Latin alfabeli Özbekçe kitaplar üzerinden eğitim verilmektedir.
41
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
KAYNAKÇA
Aka, İsmail, “Timur”, TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt 41, İstanbul 2012.
Alpargu, Mehmet, “Özbekler”, TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt 34, İstanbul 2007.
Gül, Yavuz Ercan, Günümüzde Türk Devletlerinde Örgün Eğitim, Ankara 2019.
42
ÖZBEKİSTAN
Merçil, Erdoğan, “Gazneliler”, TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt 13, İstanbul 1996.
Taşağıl, Ahmet, “Soğd”, TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt 37, İstanbul 2009.
43
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
İnternet Kaynakları
http://uzembassy.kz/ru/page/informaciya-ob-uzbekistane
https://cabar.asia/ru/trete-desyatiletie-nezavisimosti-kak-rastet-nasele-
nie-tsentralnoj-azii
https://commons.wikimedia.org/wiki/File:Uzbekistan_single_age_population_
pyramid_2020.png
https://countrymeters.info/ru/Uzbekistan
https://lex.uz/docs/5013009
https://nic.gov.ru/ru/inworld/countries/Uzbekistan
https://stat.uz/uz/59-foydali-ma-lumotlar/5859-o-zbekiston-aholisi-3
https://www.gazeta.uz/oz/2021/08/19/population/
https://www.gov.uz/ru/pages/territory
https://www.gov.uz/uz/pages/symbols
https://www.lex.uz/acts/121433
https://www.standart.uz/ru/page/view?id=124
44
ÖZBEKİSTAN EKONOMİSİ
İKİNCİ BÖLÜM
ÖZBEKİSTAN EKONOMİSİ
Adil AKINCI*5
1991 yılında siyasî bağımsızlığını ilan eden Özbekistan, siyasî bağımsızlığını
kazanmadan önce ekonomik olarak yaklaşık 70 yıl kadar merkezî planlama
sistemi altında kalmıştır. Merkezî planlama sisteminde piyasa mekanizmasının
olmaması nedeniyle siyasî bağımsızlık süreci sonrasında piyasa ekonomisine
geçiş çalışmaları hız kazanmıştır. Özbekistan, tarım sektörünün ağırlıklı oldu-
ğu bir ekonomik yapıya sahiptir. Bu nedenle geçiş sürecinde zorluklar ortaya
çıksa da Özbekistan yönetimi, Sovyet tipi ekonomi mirasından kurtulabilmek
için kademeli bir geçiş sistemini öngörmüştür. Bu çerçevede ihracat ve tarım
sektörüne dayalı öncelikli temel ekonomik strateji benimsenmiştir. Diğer sanayi
kollarını da destekleyerek sanayileşme sürecini hızlandırmak, bazı stratejik mal
ve hizmetlerde kendi kendine yeterliliği sağlayabilme yetisi kazanmak ve yeni
kurulmuş sanayi kollarında korumacı politika izlemek hedeflenmiştir. Özbekis-
tan yönetimi, merkezî planlama sisteminden piyasa mekanizmasına geçiş sü-
recinde ekonomiyi siyasetin üzerinde tutarak devletin temel reformcu kimliğini
güçlendirmiştir. Hukukun üstünlüğünü baz alarak düşük gelirli grupların sosyal
haklarını korumak ve piyasa ekonomisine kademeli geçmek gibi beş temel hu-
sus çerçevesinde planlama yapmıştır. (Mirzayev, 2016: 214-215). Özbekistan
ekonomisi 1990’lı yıllarda IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası finansal ku-
ruluşlarla iş birliğinden uzak olsa da Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin
(SSCB) dağılmasında sonra ortaya çıkan devletler içerisinde ekonomik olarak
en iyi performans gösteren ülkelerin başında gelmektedir. 1992-1994 yılları ara-
sındaki reformların temelini; fiyatların kademeli olarak serbestleştirilmesi, döviz
piyasalarının birleştirilmesi, yeni vergilerin yürürlüğe girmesi, ithalat tarifelerinin
düşürülmesi ve özelleştirme çalışmaları gibi bir dizi faaliyetler oluşturmuştur.
*
Doç. Dr., Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi,
Maliye Bölümü, adil.akinci@bilecik.edu.tr, ORCID: 0000-0002-2181-6952
45
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Yeni vergi olarak “Katma Değer Vergisi” ve “Kazanç Vergisi” gibi yeni vergiler
ihdas edilmiştir. Her ne kadar hükûmet liberalleşme sürecini başlatmış olsa da
ilerleyen süreçte Sovyet modelinde olduğu gibi ulusal ekonomik planlama kul-
lanıldı. Temkinli bir şekilde ilerleyen hükûmet politikalarının neticesi olarak ithal
ikame sistemi benimsendi (Lord, 2005: 5).
46
ÖZBEKİSTAN EKONOMİSİ
50,6
50,4
50,2
50
49,8
49,6
49,4
49,2
49
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
2016
2017
2018
2019
2020
47
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
48
ÖZBEKİSTAN EKONOMİSİ
15
10
0
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
2016
2017
2018
2019
2020
-5
-10
-15
49
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
45
40
35
30
25
20
15
10
0
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
2016
2017
2018
2019
2020
Sanay i Hizmet Tarım
12
10
0
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
2016
2017
2018
2019
2020
50
ÖZBEKİSTAN EKONOMİSİ
0
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020
-2
-4
-6
-8
2017 yılından sonra petrol ve benzeri ürünlerin fiyatlarında meydana gelen dü-
şüşler nedeniyle Özbekistan ekonomisinde cari açık oluşmuştur. Özbekistan
ekonomisinde cari fazla en fazla 2006 yılında %7,7 oranıyla gerçekleşmiştir.
Cari açık ise en fazla -%7,09 oranıyla 2018 yılında gerçekleşmiştir.
25,00
20,00
15,00
10,00
5,00
0,00
00
01
02
03
04
05
06
07
08
09
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
20
20
20
20
20
20
20
20
20
20
20
20
20
20
20
20
20
20
20
20
20
20
51
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
14
12
10
0
2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019
52
ÖZBEKİSTAN EKONOMİSİ
20
15
10
0
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
2016
2017
2018
2019
53
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
10 Şekil 10: Bütçe Açığının Gayri Safi Yurtiçi Hâsılaya Oranı (%)
0
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
2016
2017
2018
2019
2020
-5
-10
-15
Özbekistan uzun yıllar boyunca totaliter bir rejime sahip olan Sovyetler
Birliği’nin yönetimi altında kalmış ve iktisadi olarak kamu planlamasına
dayalı sosyalist ekonomi sistemi ile yönetilmiştir. Özbekistan bağımsızlığını
kazanmasının ardından piyasa ekonomisine geçiş yaparak farklı bir ekonomik
modele geçmiştir. Piyasa ekonomisine geçiş sürecinde ortaya koyduğu
yapısal reformlar ile bu geçiş sürecini hem hızlandırmış hem de kurumsal hale
getirmeye çalışmıştır. Özbekistan ekonomisi şeffaflık, hesap verebilirlik ve
veri üretme süreçlerinde gerekli adımları atarak piyasa ekonomisinin önemli
gerekliliklerinden birisini de yerine getirmiş olacaktır. Güçlü doğal kaynakları
ve beşerî sermaye yapısı ile kurumsal gelişmesini tamamladığında Özbekistan
ekonomisi, siyasî gelişmelere bağlı olarak da dünya ekonomisi ile bütünleşme
içerisine girerek ekonomik ilerleyişini hızlı bir şekilde sürdürecektir. Özellikle
petrol, doğal gaz ve diğer yer altı kaynaklarından elde ettiği gelirlerin yöne-
tilmesi hususunda, modern bir varlık yönetim fonu kurulması bu çalışmanın
politika önerisi olarak sunulmaktadır. Kaynakların hem bugünkü nesil hem de
gelecekteki nesiller tarafından kullanılabilmesi, ekonomik istikrarın sağlanması
ve uluslararası bütünleşme sürecinde varlık fonu büyük katkılar sağlayacaktır.
54
ÖZBEKİSTAN EKONOMİSİ
Esra N. KILCI *6
Geçtiğimiz son beş yıllık dönemde, Özbekistan, önemli bir reform sürecini baş-
latmış ve ekonomisini güçlendirmeye yönelik önemli adımlar atmıştır. Bu çer-
çevede 2020 yılında Özbekistan hükûmeti, kamu kurumlarını reforme etmek,
hukukun üstünlüğünü esas almak, bankacılık ve finansal sistemi güçlendirmek,
yatırımları teşvik edebilmek için mülkiyet haklarını temin etmek ve kamunun
finansal sistemdeki ağırlığını azaltmak amacıyla yeni bir kalkınma stratejisi
başlattığını açıklamıştır. (Heritage Organization, 2021). Asya Kalkınma Bankası
(ADB)- Özbekistan ortaklık stratejisi (2019-2023), ülkenin daha güçlü bir özel
sektöre ve piyasa odaklı bir ekonomiye sahip olmasına yönelik reformları des-
teklemektedir. ADB resmî sitesinden sağlanan verilere göre Özbekistan ekono-
misinin 2021 yılı itibariyle 4% ve 2022 yılı itibariyle 5% büyümesi beklenmekte-
dir. Söz konusu yıllar için tahmin edilen enflasyon oranları ise sırasıyla 10% ve
9%’dur. Şekil 1, Özbekistan ekonomisine ilişkin GSYİH, enflasyon, kişi başına
düşen GSYİH ve cari açık göstergeleri için 2019 ve 2020 yılı gerçekleşen de-
ğerleri ve 2021 ve 2022 yılı beklentilerini göstermektedir.
* Doç. Dr., İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, SABİF, Sağlık Ekonomisi Ana Bilim Dalı, esra.kilci@iuc.edu.tr, OR-
CID: 0000-0002-2239-4560.
55
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Şekil 1: GSYİH, Enflasyon, Kişi Başına Düşen GSYİH ve Cari Açık: 2019-2022
GSYİHGSYİH Enflasyon
Kişi Başına
Kişi Başına DüşenDüşen
GSYİ GSYİ CariCari
AçıkAçık
56
ÖZBEKİSTAN EKONOMİSİ
1990’lı yıllarda Özbekistan ekonomisini güçlü hale getiren önemli emtia pamuk-
tur. Pamuktan sağlanan gelirlerin büyük bir kısmından faydalanan Özbekistan
hükûmeti diğer Orta Asya ülkelerine göre sosyal hizmetlerin daha yüksek bir
olmasını sağlamıştır. Ayrıca söz konusu dönemde uluslararası finans kurumları
(IMF ve Dünya Bankası) tarafından önerilen hızlı reform paketine kısmen direnç
göstermesine rağmen birçok gösterge açısından Özbekistan, Sovyetleri Birli-
ği’nden ayrılan ülkeler içerisinde en iyi performans gösteren ülke olmuştur. Bu-
nunla beraber 1996 yılında pamuk fiyatlarındaki sert düşüşler, hükûmetin döviz
konvertibilitesine ilişkin taahhüdünü bırakmasına ve katı döviz kontrollerini uy-
gulamaya koymasına yol açmıştır. Küresel talepte izleyen on yıllık dönemde ya-
şanan bozulma ile hükûmetin döviz kontrollerini sıkılaştırması, belirgin bir kara
borsanın oluşmasına neden olmuştur. Hükûmetin verimli çalışmaması, ülkede
işsizlik dahil birçok göstergeyi olumsuz etkilemiş bu da büyüme ve kalkınmanın
önündeki majör faktörlerden biri olmuştur (Tsereteli, 2018).
57
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
1- Orta Asya’da yer alan diğer ülkelere 1- Özellikle ticari ilişkilerde Rusya ve
göre dış şoklara karşı daha dayanıklı bir Çin’e olan yüksek bağımlılık önemli
ekonomiye sahiptir. bir zayıflıktır.
58
ÖZBEKİSTAN EKONOMİSİ
Burunciuc ve diğ. (2018), 2017 yılında başlatılan geniş ölçekli ve piyasa odaklı
reform programının ülkenin yeni fırsatları yakalayabilmesine olanak sağlaması
için istihdam, girişimler, ihracat ve enerji verimliliği alanlarında ilerleme sağla-
ması gerekliliğine işaret etmiş ve aşağıdaki değerlendirmelerde bulunmuştur.
Buna göre Özbekistan, hızla büyüyen genç bir nüfusa sahiptir ve büyümenin
teşvik edilmesinde bu işgücünden faydalanılabilecektir. 2017 yılında Özbekis-
tan, 23 milyona yakın bir çalışabilir nüfusa sahiptir; bu büyüklük, ülke nüfusu-
nun 72%’sine denk gelmektedir. 2030 yılına kadar işgücünün 4 milyon artarak
Özbekistan’ın Doğu ve Orta Asya (ECA) bölgesinde ilk beş ekonomiye girebi-
leceği tahmin edilmektedir. Çalışma alanlarının tarım ve hizmetler sektöründe
yoğunlaştığı ve kamu iktisadi teşebbüslerinin piyasalara hâkim olduğu görül-
mektedir. Çalışanların büyük bir oranının bu teşebbüslerde istihdam edilmesi
nedeniyle küçük-orta ölçekli ve hızlı büyüme potansiyeline sahip girişimler pi-
yasaya girememektedir. Ayrıca Özbekistan’ın ihracat alanında sahip olduğu re-
kabet gücü geçtiğimiz on yıllık dönemde zayıflamıştır. Zayıf iş ortamı ve küresel
piyasalara olan uzaklık, Özbekistan’ın küresel değer zincirlerine hızlı bir şekilde
entegre olmasına engel teşkil etmektedir. Asya’da hızla büyüyen bir tüketici
kitlesinin varlığı göz önünde bulundurulduğunda Özbekistan’ın zayıflayan reka-
bet gücü önemli fırsat kayıplarını beraberinde getirmektedir. Son olarak enerji
etkinliği konusunda Özbekistan’ın performansı başarılı görünmemektedir. Kim-
ya ve petrokimya sektörlerindeki etkinsizlik nedeniyle enerji israfı, su kullanımı
ve GSYİH birim başına CO2 emisyonu belirgin derecede yüksektir. Düşük ener-
ji fiyatları aşırı tüketime yol açarak özellikle kış döneminde enerji kısıntılarına
neden olmaktadır. Bu kısıtlara rağmen Burunciuc ve diğ. (2018), Özbekistan’ın,
özel sektör için yeni fırsatlar sunmakta olduğunu vurgulamıştır.
59
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Aris (2021), 1994 yılında Taşkent hisse senedi piyasası kurulduğunda piyasanın
çok sığ olduğunu, hisse senedi piyasasının toplam değerinin 2 milyar USD ile
ülke GSYİH’nın 5%’inin altında bir orana tekabül ettiğini belirtmektedir. Bunun-
la beraber borsaya kayıtlı şirketlerin büyük bir kısmı kamu iştiraki olup yatırım
bankası sayısı oldukça düşüktür. Son yıllarda hisse senedi piyasasına yatırımcı
girişimi hızlanmıştır. Ana endeksin 90%’unun düşük bir likiditeye sahip olmakla
birlikte piyasanın gelişime açık olduğu görülmektedir. Şekil 2, Özbekistan hisse
senedi piyasasının 2011 yılındaki 64,4 milyar seviyesinden 2016 yılındaki 299,8
milyar seviyesine olan hacimsel artışını göstermektedir. Khujamurodov (2018),
bu artıştaki temel nedenin kota şartlarının gevşetilerek borsaya kote olan ano-
nim şirket sayısının artması olduğunu belirtmektedir.
60
ÖZBEKİSTAN EKONOMİSİ
61
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
62
ÖZBEKİSTAN EKONOMİSİ
63
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
64
ÖZBEKİSTAN EKONOMİSİ
Şekil 4. Özel Sektör: Kredi, Mevduat ve Dış Borç Büyüklüğünün GSYİH’ya Oranı
Kredi portföylerinin yüksek yoğunlaşma ve kur riski barındırması ile kredi kalite-
sinin göründüğünden daha kötü olması ilerleyen dönemde ödeyememe prob-
lemlerini beraberinde getirebilecektir. IMF’ye (2021) göre kredi büyümesinin
yükselmesi ve bu büyümenin döviz cinsinden borçlanma ile finanse edilmesi
önemli bir risktir. Bankacılık sektöründe kamu bankalarının belirgin ağırlığının
olması finansal aracılığı olumsuz etkilediği ve yüksek dolarizasyonun parasal
aktarım mekanizmasının işleyişine zarar verdiği özellikle vurgulanmaktadır. Şe-
kil 3 ve 4, kredi büyümesi ile özel sektör kredi-mevduat gelişimini göstermek-
tedir.
65
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
66
ÖZBEKİSTAN EKONOMİSİ
35,0
30,0
25,0
20,0
15,0
10,0
5,0
0,0
2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020
67
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Toplam
rezervlerin
ithalatı 14.00 17.00 19.00 20.00 19.00 13.00 12.00 15.00
karşılama
oranı
Geniş para
arzının
60.20 58.50 65.20 64.40 49.30 36.70 35.30 51,28
rezervlere
oranı (%)
Kısa vadeli
dış
borcun
1.80 2.00 2.80 2.30 3.00 2.70 2,31 1,21
toplam
rezervlere
oranı (%)
Kaynak: Ismailov ve Kakinaka (2020), Özbekistan Merkez Bankası (2021), CEIC Data
(2021).
68
ÖZBEKİSTAN EKONOMİSİ
69
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
2009’da gerçekleşen yüksek ekonomik büyüme oranı ile katı karantina sınır-
lamalarına rağmen 2020 yılında 1.6% seviyesinde gerçekleşen ekonomik bü-
yüme oranı, 2008-09 küresel finansal kriz ve 2020 COVID-19 salgını kaynaklı
krize karşı Özbekistan ekonomisinin oldukça dayanıklı kaldığını göstermekte-
dir. 2016-2020 dönemini kapsayan beş yıllık periyodda, hizmetler sektörü hızlı
bir büyüme sergilemiştir. Özellikle 2017 yılına kadar hizmetler sektörü GSYİH’ya
en büyük katkıyı sağlayan sektördür. GSYİH içerisindeki ağırlığı 40%’ın üze-
rindeyken son birkaç yılda inşaat ve sanayi sektörünün büyümeye katkısında
önemli bir artış yaşanmıştır. Bu doğrultuda inşaat sektörünün ekonomik büyü-
meye katkısı 10% seviyesinden 25%’e yükselerek en büyük artışın yaşandığı
alan olmuştur. Aynı zamanda önceki yıllarda GSYİH’ya katkısı 14%’den 12%ye
düşen sanayi sektörünün 2017-2020 döneminde ekonomik büyümeye katkı-
sı 17% seviyesine yükselmiştir. Büyük ölçekli yatırım projelerinin bu artışa yol
açtığı düşünülmektedir (Sathaye, 2021).
İlaç ve otomotiv endüstrileri, son yıllarda hızla gelişen diğer sektörlere örnek
olarak verilebilir. Otomotiv sektörü Ermenistan, Azerbaycan, Rusya, Gürcistan,
Kazakistan, Moldovya, Rusya, Tacikistan, Türkmenistan, Ukrayna ve Özbekis-
tan’dan oluşan Bağımsız Devletler Topluluğu (CIS) içerisinde Rusya’dan sonra
ikinci en yüksek üretime sahiptir. Otomotiv sektörünün teşvik edilmesine yöne-
lik olarak vergilendirilebilir kazançların düşürülmesi, KDV ve gümrük vergilerin-
de imtiyazlar, kurumlar vergisinde teşvikler gibi düzenlemeler yapılmıştır. Ana
üretim noktaları Taşkent, Semerkand ve Harezm olmak üzere Fergana Vadisi,
son yıllarda önemli bir üretim noktası haline gelmiştir. Özbekistan, Mirziyoyev’in
70
ÖZBEKİSTAN EKONOMİSİ
başkan olarak seçilmesini takiben yasal ve kurumsal alanlarda reformlar hız ka-
zanmıştır. Uluslararası yatırımcılar açısından oldukça cazip hale gelmiştir. Sch-
neider Group tarafından hazırlanan Temmuz 2018 tarihli rapora göre doğrudan
yatırımların sektörlere olan dağılımı incelendiğinde petrol ve gaz endüstrisinin
60%’a yakın bir ağırlığı olduğu; bunu 13%’lük bir ağırlıkla imalat endüstrisinin
izlediği ve bilgi-iletişim sektörünün ise 10% düzeyinde bir ağırlığa sahip olduğu
görülmektedir. 2017 yılı itibariyle doğrudan yabancı yatırımlar 4,2 milyar USD
seviyesindedir ve yatırım yapan başlıca ülkeler A.B.D, Türkiye, Güney Kore, Al-
manya, Rusya ve Japonya’dır. Otomotiv sektöründe General Motors, MAN ile
ilaç sektöründe Ülker Grubu’nun bir girişimi olan Nobel İlaç Sanayinin önemli
yatırımları bulunmaktadır. Ayrıca Mitsubishi, Coca-Cola, Nestle, Gazprom, Bri-
tish American Tobacco gibi güçlü yabancı şirketlerin yatırımları dikkati çekmek-
tedir (Schneider Group, 2021).
71
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
KAYNAKÇA
72
ÖZBEKİSTAN EKONOMİSİ
İnternet Kaynakları
Aris, B. (2021). Uzbekistan’s Stock Market Coming to Life, April 2021. https://
www.intellinews.com/uzbekistan-s-stock-market-coming-to-life-208739/ adre-
sinden ulaşılmıştır. (Erişim Tarihi: Eylül 2021)
Burunciuc, L., Fengler, W., Schloemer, W. & Taglioni, D. (2018). How Uzbekistan
Is Transforming into An Open Economy, December 2018. https://www.broo-
kings.edu/blog/future-development/2018/12/20/how-uzbekistan-is-transfor-
ming-into-an-open-economy/ adresinden ulaşılmıştır. (Erişim Tarihi: Eylül 2021)
Coface for Trade (2021). Economic Studies – Uzbekistan, Major Macro Econo-
mic Indicators. https://www.coface.com/Economic-Studies-and-Country-Risks/
Uzbekistan adresinden ulaşılmıştır. (Erişim Tarihi: Ağustos 2021)
73
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Global Capital (2021). Capital Markets and Sustainability Key Pillars of Uzbe-
kistan’s Growth and Development Plan, July 2021. https://www.globalcapital.
com/asia/article/28wqfgdlbyibw8l76pvy9/emerging-markets/capital-mar-
kets-and-sustainability-key-pillars-of-uzbekistans-growth-and-develop-
ment-plan adresinden ulaşılmıştır. (Erişim Tarihi: Ağustos 2020)
74
ÖZBEKİSTAN EKONOMİSİ
75
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
76
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Aykut ACAR7*
Kadir Kürşat YILMAZ8**
İpek yolunun güzergâhının önemli uğrak noktalarından biri olmasının yanı sıra
önemli su kaynaklarının suladığı verimli arazilere ve bozkırlara sahip olması,
bölge hakimiyeti için Orta Asya’daki merkezi konumu, el sanatları ve kültürel fa-
aliyetlerin yoğun yaşandığı önemli tarihî şehirlere ev sahipliği yapması gibi hu-
suslar Özbekistan’ı değerli kılan özelliklerin başlıcalarıdır. Bu durum Özbekistan
topraklarında önemli devletlerin kurulmasına ve aynı zamanda da çeşitli istila
hareketlerine maruz kalmasına yol açmıştır. Orta Çağ ve Timur Devleti zamanın-
da yaşanan altın dönemin sonunda meydana gelen parçalanma ile Özbekistan
toprakları önce hanlıklara bölünmüştür. Hanlıklar arasında da eksik olmayan re-
kabet ve savaşlar ise Rus Çarlığı’nın bölgeye girmesini kolaylaştırmıştır. Çarlık
Rusya'sının ve sonrasında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB)’nin
kontrolünde olan Özbekistan, SSCB’nin dağılması ile beraber 1 Eylül 1991’de
bağımsızlığını ilan etmiştir.
* Dr. Öğr. Üyesi Aykut ACAR, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, İİBF Kamu Yönetimi Bölümü, aykut.acar@dpu.edu.
tr, ORCID: 0000-0001-7859-8979
** Öğr. Gör., Doktora Öğrencisi, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, Söğüt Meslek Yüksekokulu, kadirkursat.yil-
maz@bilecik.edu.tr, ORCID: 0000-0002-3108-3545
77
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Sınır sorunlarının çözümünde katı tavırları ile işbirliğini zorlaştıran Kerimov, ülke-
sinin su kaynaklarını azaltacağı iddiası ile Kırgızistan ve Tacikistan’ın baraj inşa-
atlarına karşı çıkmıştır. Baraj yapımı konusunda ısrar edildiği takdirde saldırı dü-
zenleme tehdidinde bulunmuştur. Bu gerginliklere radikal grupların Kırgızistan
ve Tacikistan üzerinden Özbekistan’a geçmesi de eklenince Kerimov yönetimi
her iki ülke ile ilişkilerini en alt seviyeye indirmiştir.
78
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Mirziyoyev ise iktidara gelir gelmez “Yeni Özbekistan” söylemi ile uluslararası
topluma kapalı ve ekonomiden siyasete her alanda devlet nüfuzunun görüldü-
ğü Özbekistan’ı daha ileri bir noktaya taşımak istediğini ortaya koymuştur. Bu
durum Özbekistan’ın iç politikasında olduğu gibi dış politikasında da belirgin
değişimler meydana getirmiştir.
79
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Özbekistan’ın bağımsızlığını kazanması ile ilk devlet başkanı olan Kerimov, muh-
temel çatışmaları önleyerek öncelikle ülkede bütünlüğü sağlamak amacıyla ha-
reket etmiştir. Kendi iktidarını ise devletin egemenliği ve birliği ile eş değerde
görmüş, kurucu iktidar olarak iç ve dış politikada bağımsız politikalar izleyebi-
lecek bir devlet inşa etmeye çalışmıştır. İktidarının ilk yıllarında vatandaşların
İslâmcı ve milliyetçi söylemlere verdiği desteği görerek buna göre davranmıştır.
Ancak milliyetçi ve İslâmcı partilerin güçlenmeye başlaması ile beraber çeşitli
gerekçelerle bu partiler kapatılmıştır.
80
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Laiklik üzerine kurulan inşa sürecinde olduğu gibi ekonomik yapı da devlet
kontrolünde tesis edilmiştir (Zanca, 2002:1085). Devlet eliyle ekonomik kalkın-
mayı gerçekleştirmeye çalışan Kerimov, kendi kendine yetecek bir ekonomik
sistem arzusunda olmuştur. Örneğin SSCB döneminde tarımdan sanayiye kay-
nak aktarma politikasının kurbanı (Somuncuoğlu, 2002:1095) olan Özbekistan,
tekstil sanayisi olmayan ama verimli arazilerinin büyük bir kısmında pamuk
yetiştirilen bir ülkeye dönüştürülmüştür. Bu sebeple buğday gibi temel tarım
ürünleri konusunda bile dışa bağımlı hale gelmiştir. Ekonomik kalkınmayı “yeni
ev kurmadan eskisini yıkmamak” ilkesi üzerine kuran Kerimov (Somuncuoğlu,
2002:1096) özelleştirme, liberalizasyon gibi ekonomik kavramlarla zaman kay-
betmek yerine kendi ekonomik politikalarını izleyerek sanayileşmiş ve gelişmiş
bir ülke olma hedefiyle yol almıştır. Kerimov’un ekonomi politikaları ve uygu-
lamaları, SSCB sonrası birçok devlette yaşanan ekonomik krizlerin Özbekis-
tan’da yaşanmasının önüne geçmiş, buğday gibi dışardan ithal edilen ürünlerin
üretiminde de önemli artışlar yaşanmıştır. Böylelikle Kerimov’un ekonomi uy-
gulamalarına ve buğday alanlarının artırılmasına karşı çıkan IMF’nin tahminleri
tutmamış, Özbekistan ekonomisi bağımsızlığını kazanan diğer SSCB ülkeleri
arasında 1990-1996 döneminde sınai üretimde reel artış sağlayan tek ülke ol-
muştur. Ayrıca buğday üretiminde de IMF’nin öngördüğü verimliliğin çok daha
üstünde verimlilik sağlamıştır.
Kerimov iç politikada devlet kontrolünde kendi kendine yeter bir ülkenin inşasına
çalışırken dış politikada da ülke bağımsızlığını sağlamlaştırmaya çalışmıştır. Bir
başka ülkenin müdahale girişimlerini sert bir şekilde eleştiren Kerimov, hiçbir
ülke ile hareket alanını daraltacak bir ittifak oluşumuna sıcak bakmamıştır. Do-
layısıyla küresel güçlerin nüfuz alanlarını genişletmek için Özbekistan’ı kullan-
malarına izin verilmemiştir. Uluslararası ve bölgesel örgütlerle ilişkiler de küre-
sel aktörlerle ilişkilere göre şekillenmiştir. Türkiye ile ilişkilerde de benzer bir
durum karşımıza çıkmaktadır. Türkiye kaynaklı tehdit algılaması, ikili ilişkilerin
seyrinde ani ve keskin değişimlere yol açmıştır. Komşularla ilişkilerde ise dev-
letlerin bağımsızlığına saygı duyulmuş ve iç işlerine müdahaleden kaçınılmış
ancak muhtemel kazanımların maksimuma çıkarılmaya çalışılması ve işbirliği
imkânlarının bir türlü oluşturulamaması ikili ilişkilerin gelişmesini engellemiştir.
Komşularla İlişkiler
81
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
82
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Kerimov komşularla ilişkileri geliştirme adına bazı projelerde de yer almaya ça-
lışmıştır. Özbekistan ve Kazakistan devlet başkanları arasında 10 Ocak 1994
tarihinde iki ülke arasında bir ekonomik bölge kurulmasını öngören Ekonomik
Birlik Antlaşması imzalanmış ve 24 Ocak 1994 tarihinde Kırgızistan da bu anlaş-
maya dahil olmuştur. Bununla beraber toplam 9 milyon dolar sermaye ile Orta
Asya İşbirliği ve Kalkınma Bankasının kurulması dışında somut bir adım atıla-
maması beklenen işbirliğinin gelişmesini engellemiştir. Kazakistan, Özbekistan
ve Kırgızistan liderleri 9-10 Ocak 1997 tarihlerinde Bişkek’te tekrar bir araya
gelmişler, üç ülke arasında “Ebedi Dostluk ve İşbirliği Antlaşması” ile birlikte
çok uluslu kuvvetlerin katılımıyla gerçekleştirilecek olan Orta Asya Taburu tatbi-
katının hazırlık ve düzenlemesiyle ilgili belgeye imza koymuşlardır. Anılan tabu-
run katılımıyla 15-25 Eylül 1997 tarihleri arasında Kazakistan ve Özbekistan’da
NATO ile Avrupa ve eski SSCB ülkeleri arasında güven oluşturmak amacıyla
NATO tarafından geliştirilmiş olan Barış İçin Ortaklık (BİO) programı çerçeve-
sinde “CENTRASBAT 1997” tatbikatı gerçekleştirilmiştir (Erol, 2002: 1009-1010).
Ancak 1992 yılında Tacikistan'da patlak veren iç savaş, Türkmenistan'ın “taraf-
sız ülke” statüsü kazanma arzusu ve komşu ülkelerin kendi aralarında yaşadık-
83
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Kerimov, bilinenin aksine her ülke ile ilişkilerini geliştirme eğiliminde olmuştur.
Ancak ülke menfaatlerinin korunması üzerine kurulu dış politika, komşu ülke-
lerle olduğu gibi küresel aktörlerle de sıkıntıların yaşanmasına yol açmıştır. Yani
zayıf olan komşu ülkelere sert, küresel aktörlere ise daha yumuşak bir dış poli-
tika izlenmemiştir. Her ne kadar küresel aktörler ve komşular ile farklı sorunlar
yaşansa da Kerimov yönetimi için temel prensip, ülke menfaatlerini maksimum
kılacak realist bir dış politika olmuştur. Küresel aktörlerle ilişkilerin, egemenlik
haklarını kısıtlayacak hiçbir ittifaka girmemek ve çeşitli gerekçelerle devletin
iç meselelerine müdahale edilmesini önlemek üzerine kurulduğunu söylemek
mümkündür. Kerimov yönetiminin bu öncelikleri ortaya konunca neden bazen
Rusya’ya bazen de ABD’ye yaklaştığı daha anlaşılır olacaktır. Bu sebeple Keri-
mov’un dış politika uygulamaları üzerinde realist çıkarlar dışında ne bir devletin
müdahale korkusu ne de bir başka devletin ekonomik teklifleri vb. etkili olmuş-
tur.
Bağımsızlığın ilk yıllarında Rusya ile daha yakın ilişkiler kuran ve Rusya destekli
hemen hemen tüm organizasyonlarda yer almaya çalışan Kerimov, zaman için-
de Rusya ile ilişkilerinde belirgin bir rahatsızlık duymuştur. Rusya’nın ekonomik
ve siyasî anlamda Özbekistan’da önemli bir etki alanına sahip olmasına kar-
şın etkisini daha da artıracak yeni girişimlerde bulunması (Kodaman ve Birsen,
2006:425), Kerimov’un Rusya’ya her zaman mesafeli davranmasına yol açan en
temel faktördür. Rusya ise kendisi için de tehdit olan radikal gruplarla mücadele
ve ekonomik ilişkileri daha da geliştirme adına kendi hegemonik üstünlüğünde
kurulan güvenlik ve ekonomi alanlarındaki yapılanmalara Özbekistan’ı katılma-
ya sürekli olarak davet etmiştir. Bağımsızlığın ilk yıllarında bazı yapılanmalara o
günkü koşullar gereği katılım gerçekleştirilse de Kerimov, ülkesinin egemenlik
haklarını daraltacağı gerekçesi ile genel olarak bu tekliflere sıcak bakmamış ve
84
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Rusya’nın etki alanını genişletme girişimlerine karşı bir yandan Çin diğer yan-
dan ABD ile iyi ilişkiler kurmaya çalışmıştır.
85
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Kerimov yönetiminin Rusya dış politikasında büyük bir uyum vardır. Rusya ile
ilişkiler kurulurken egemenlik haklarının daha iyi korunması temel önceliktir.
Bu önceliğin gerçekleştirilmesinin akabinde güvenlik ve ekonomik alanlarda
işbirliğinin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Ancak Rusya’nın nüfuzunu artırma
eğilimini sürdürmesi Özbekistan’ı Rusya’dan uzaklaştırmaktadır. Bu sebeple
Özbekistan, daha büyük bir tehdit ortaya çıkmadığı sürece Rusya’ya mesafeli
yaklaşmıştır.
ABD, Rusya’nın kendi sorunları ile uğraşması sebebi ile bölgeye olan ilgisizli-
ğinden yararlanarak bağımsızlıklarının ilk yıllarında Orta Asya ülkelerini kendi
tarafına çekme hususunda başarılı olmuştur. Ticarî ilişkilerin geliştirilmesi, ya-
tırım ve maddî yardımlar ve “anti-demokratik” politikalara göz yumulması gibi
faktörler bölge ülkelerini ABD’ye yaklaştırmış olsa da kısa bir süre sonra durum
tersine dönmüştür (Kamalov, 2011:63). Bu durum ABD ve Özbekistan ilişkileri-
nin Rusya-Özbekistan ilişkileri gibi iyi başlayıp sonrasında da inişli çıkışlı seyir
izlemesinden anlaşılmaktadır. Dolayısıyla ABD politikalarındaki değişimler ve
Kerimov’un radikal politika değişiklikleri yapmaktan korkmaması, Özbekistan-
ABD ilişkilerinin gidişatına yön vermiştir.
86
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
İkili görüşmelerin yanı sıra ABD’nin bölge ülkelerini de kapsayan çoklu yön-lü
politikalar üzerinden de Özbekistan ile ilişkilerini geliştirmeye çalıştığı görül-
mektedir. Örneğin Orta Asya ülkeleriyle küresel ile bölgesel sorunları görüşmek
ve işbirliği alanlarını genişletmek için ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin giri-
şimleri ile 26 Eylül 2015 tarihinde C5+1’in temelleri atılmıştır. İlk C5+1 toplantısı 1
Kasım 2015 tarihinde Semerkant’da düzenlenmiştir (Çetin, 2016). ABD’nin, Orta
Asya’daki varlığını güçlendirmek amacıyla kurulmasına öncülük ettiği C5+1 giri-
şiminin de Özbekistan ile ilişkilerinde beklenen ilerlemeyi sağladığını söylemek
zordur.
87
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Kerimov yönetiminin bir yandan bölgede varlığını artırmaya yönelik ABD politi-
kalarını diğer yandan bölgedeki hakim konumunu daha da geliştirmeye çalışan
Rusya’nın yeni girişimlerini egemenlik haklarına saldırı olarak değerlendirmesi
Özbekistan-Çin ilişkilerinin önünü açmıştır. Çin’in daha çok ekonomik ilişkilere
yoğunlaşmakta olması, Batı devletler gibi demokrasi, insan hakları, otoriterizm
eleştirisi yapmaması, Kerimov yönetiminin temel kriteri olan egemenlik hakları
meselesine saygılı olması Özbekistan-Çin ilişkilerinin derinleşmesine katkı su-
nan faktörler olmuştur.
Özbekistan-Türkiye İlişkileri
88
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
(Amirbek vd., 2017:177-178) ve Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zir-
vesi’ne de katılmayarak ikili ilişkilerin gelişme olanaklarını tıkamıştır. İkili ilişki-
leri geliştirme adına Türkiye tarafında yapılan girişimler ise sonuç vermemiştir.
2000 yılında Cumhurbaşkanı Sezer’in, 2003’de de Başbakan Erdoğan’ın Öz-
bekistan ziyaretleri de beklenen olumlu havayı oluşturmaya yetmemiştir. Mayıs
2005 Andican olayları sonrası BM’de Özbekistan karşıtı bildiriye Türkiye’nin
de Özbekistan aleyhine oy kullanması Özbekistan’ı Türkiye’den iyice uzaklaş-
tırmıştır. Soçi-2014 Kış Olimpiyat Oyunları’nda Erdoğan-Kerimov görüşmesi ve
Temmuz 2014’de Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Özbekistan ziyareti de ikili iliş-
kilerin yumuşamasına yetmemiştir.
89
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
90
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
arasındaki dış ticaret hacmi oldukça yüksek olarak nitelendirilebilir. 2015 yılı
sonunda Özbekistan-Türkiye dış ticaret hacminin 1.2 Milyar $’ı aşmıştır (Al Ja-
zeera, 2016)
Türkiye, Rusya, AB, ABD ile ilişkilerinde çeşitli sebeplerle kopukluklar meydana
gelmiş olsa bile bölgedeki etkisi ve özellikle radikal gruplarla güçlü mücadelesi
Özbekistan’ı her zaman değerli kılmıştır. Ayrıca Kerimov’un politika tercihleri
de bölgedeki nüfuz mücadelesinde bulunan aktörler üzerinde etkili olmuştur.
Laikliği benimsemiş bir ulus-devlet inşa etmeye çalışan Kerimov, kurulan sis-
temin varlığı ile kendi iktidarını birleştirmiştir. Bu yüzden kendi iktidarına karşı
yapılan herhangi bir saldırı aynı zamanda rejime yapılmış olarak değerlendiril-
miştir. Küresel aktörlerle ilişkilerinde olduğu gibi rejim karşıtı gruplara verdiği
sert tepkiyi bu açıdan değerlendirmek daha doğru olacaktır.
Ulus vurgusu ise diğer milletleri yok sayma değil bölgeselcilik ve kabilecilik
gibi ayrımcılık doğurabilecek yapılara karşı ülke bütünlüğünü korumayı ifade
etmektedir. Bu hedef doğrultusunda ulusun tamamlayıcı unsuru olarak Özbek
dilinin yaygınlaşması ve gelişmesi hedeflenmiştir. Kurulmakta olan devletin ulu-
sal egemenliğini, ekonomik bağımsızlıkla taçlandırmak adına milli bir ekonomi
politikası izlenmiştir. Bu çalışmalar yapılırken dış politikada da diğer ülkelerle
eşit ilişkiler kurulmaya çalışılmıştır. Rusya, ABD veya Çin gibi ülkeler arasında
herhangi bir tercih yapılmamış tam tersine bu ülkelerin iç işlerine karışmasına
ya da bağımsızlığa aykırı oluşum ve söylemlerine her zaman büyük tepki veril-
miştir. Özellikle Batılıların muhalefet partilerin varlığına izin verilmemesi, insan
hakları ihlalleri, yolsuzluk, örgütlü suçlar ve uyuşturucu kaçakçılığının güvenlik
unsurlarının bilgisi dahilinde yürütüldüğü ve çok sayıda insanın işlemedikleri
suçlarla itham edilerek keyfi olarak gözaltına alındığı eleştirileri de iç mese-
lelere müdahale olarak değerlendirilmiştir (Kodaman ve Birsen, 2006:429). 11
Eylül sonrası kesilen bu eleştirilerin 2004’de Soros Vakfının ve Andican olayları
sonrası 2005’de de diğer birçok sivil toplum örgütünün kapatılması ile tekrar
başlaması ise aslında Kerimov’un bu örgütleri kapatma kararı almasının tutarlılık
itibariyle isabetli olduğu değerlendirilmiştir.
91
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
92
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Mirziyoyev seçimler sonrası "Yeni Özbekistan" söylemi ile 11-12. yy. ve Timur
sonrası 3. Rönesans dönemini başlattığını ilan ederek yeni politikalar geliştire-
ceğinin de işaretlerini vermiştir (СНГ, 2021a). Kerimov’un realist politikalarının
komşularla, küresel aktörlerle ilişkilerin gelişmesini ve iç meselelerin çözümü-
nü zorlaştırması Mirziyoyev’in yeni politikalar izlemesine yol açmıştır. Böyle-
likle Mirziyoyev’in ülkenin temel sorunlarını çözerek kalkınmaya odaklanmak
istediği ileri sürülebilir. Bu noktada Kerimov zamanında ülkenin inşa sürecinde
belirgin bir ilerlemenin yaşanmış ve ülkede dengelerin oturmuş olmasını Mirzi-
yoyev açısından büyük bir avantaj olarak değerlendirmek mümkündür. Örne-
ğin Kerimov’un sık sık tekrarladığı gibi “yeni ev kurmadan eskisini yıkmamak”
ilkesi (Somuncuoğlu, 2002:1096) Kerimov dönemi için geçerli ve önemli iken
Mirziyoyev’in gerekli değişimleri başlatabilmesi için şartlar daha uygun hale
gelmiştir. Çünkü Kerimov artıları ve eksileri ile Özbekistan’ı belirli bir seviyeye
getirmiş, devlet otoritesi ve sistemi oturmuştur. Kerimov’un iktidar olduğu za-
manlardaki sorunlarla karşılaşmayan Mirziyoyev bu sebeple ilk iş olarak ülkenin
en çok eleştirilen alanları olan ekonomi, insan hakları ve uzlaşma yollarını tıka-
yan katı, realist bir dış politika gibi sorunlu alanlarda geniş çaplı reformlar ger-
çekleştirerek yeni Özbekistan’ı kurma imkânına ulaşmıştır. Bu sebeple Kerimov
döneminde pek rastlanmayan halkın nabzını ölçmeye yönelik kamuoyu yokla-
malarına başvurulmaya başlanmıştır. Örneğin AET’ye katılım konusunda tartış-
ma ortamına izin verilmesi yeni Özbekistan’ın inşasında kamuoyunun fikirlerine
değer verildiğini ve kamuoyunda katılım konusunda net bir sonucun çıkmaması
üzerine de AET’ye gözlemci olarak katılma kararı alınması ise Mirziyoyev’in sa-
mimiyetini ortaya koymuştur (Duran ve Yılmaz, 2020:37-39).
93
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
yansıdığı görülmektedir. Böylelikle Rusya ve ABD ile iyi ilişkiler kurulurken di-
ğer yandan Türkiye ile uzun yıllar kopuk olan ilişkiler tekrar geliştirilmiştir. Bir
yandan komşularla yıllardır yaşanan sınır sorunu ve su kaynaklarının paylaşımı
gibi konular karşılık anlayışla çözüme kavuşturulurken diğer taraftan bölgesel
sorunların çözümü için birçok uluslararası toplantıya katılım gösterilmekte ve ev
sahipliği yapılmaktadır. Yine bölgesel işbirliğini artırmak için çeşitli demir yolu
ve kara yolu projeleri ile karşılıklı ticaretin daha da geliştirilmesi hedeflenmek-
tedir.
94
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Komşularla İlişkiler
95
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Devlet başkanlarının yanı sıra heyetler arası ziyaretler neticesinde artan kar-
şılıklı güven duygusunun ikili ilişkilerin gelişmesini sağlayarak sınır meseleleri
gibi diğer sorunların da çözümünü kolaylaştırdığı ortadadır.
Kırgızistan Devlet Başkanı Caparov, 11-12 Mart 2021’de Özbekistan’a resmi zi-
yaret gerçekleştirmiştir. Yapılan görüşmelerde son 4 yılda 5 kat artarak 900
milyon $’a ulaşan dış ticaret hacminin yakın zamanda 2 kat daha artırılmasına,
200 milyon $’lık Özbekistan-Kırgızistan Yatırım Fonu oluşturulmasına ve yapıl-
ması planlanan Özbekistan-Kırgızistan-Çin demir yolu projesinde iş birliği yapıl-
masına karar verilmiştir. Orta Asya’nın su-enerji kaynaklarının ortak ve verimli
kullanımından yana olduklarını belirten Mirziyoyev ve Caparov, 2017’de imzala-
nan anlaşmaya ilişkin henüz uzlaşma sağlanamayan sınırın kalan kısmının belir-
lenmesi konusunda ortak komisyon kurulmasını kararlaştırmışlardır (TRTAVAZ,
2021a). Caparov’un Özbekistan ziyaretinde Kırgızistan-Özbekistan arasındaki
tartışmalı sınır noktalarının 3 ay içinde çözüme kavuşturulması konusunda
anlaşmaya vardıkları açıklanmıştır (TRTHABER, 2021b). 23-25 Mart 2021 tarihle-
rinde Taşkent’de yapılan sınır konulu müzakerelerde ise Kırgızistan-Özbekistan
96
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Mirziyoyev, 9-10 Mart 2018’de Tacikistan’a resmi bir ziyaret gerçekleştirerek iki
ülke arasındaki sorunların çözümü konusunda birçok başarılı anlaşmaya imza at-
mıştır. Yapılan görüşmeler neticesinde imzalanan ortak bildiri ile Özbekistan-Ta-
cikistan sınırı büyük oranda resmileşmiş, sınır kapılarının tekrar açılmasına karar
verilmiştir. Ayrıca karşılıklı 30 gün vize muafiyeti getirilmiş, Kerimov döneminde
savaş sebebi olarak görülen Rogun Barajı HES projesine Özbekistan’ın da kat-
kı sunması ve projede ortak hareket edilmesi kararlaştırılmıştır. Sonuç olarak
ticari, ekonomik, ulaşım ve taşımacılık, transit, tarım, su-enerji, vergi, gümrük,
turizm, bilim-teknik, sağlık, kültür, güvenlik ve suçlarla mücadelede iş birliğini
içeren 27 anlaşma imzalanmıştır. Liderler, 12 milyon $’dan kısa süre içinde 240
milyon $’a çıkan iki ülke ticaret hacminin önce 500 milyon $’a daha sonra da 1
milyar $’a çıkarılması konusunda görüş birliğine varmıştır.
Tacikistan’a son yıllarda en çok insanî yardım yapan ülkeler arasında Özbekis-
tan da yer almaktadır. Mart 2017’de meydana gelen çığ felaketinden etkilenen-
lere 60 ton insani yardım gönderen Özbekistan, insanî yardımlarını sürdürmeye
devam etmektedir (AA, 2017b).
97
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
98
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Mirziyoyev’in reform çalışmaları ve aktif bir dış politika izlemesi özellikle Batılı
devletler tarafından olumlu karşılanmıştır. Batı basınında Özbekistan hakkında
yapılan haber ve analiz sayılarındaki artış da bu durumu ortaya koymaktadır.
Karşılıklı ziyaretler ve uluslararası örgütlerde Özbekistan’ın reform çalışmalarını
99
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
ve aktif dış politikasını takdir eden raporlar her geçen gün artmaktadır. Örneğin
yıllarca insan hakları konusunda eleştirilen Özbekistan, BM İnsan Hakları Kon-
seyinin 2021-2023 dönemi için üye seçilmiştir (Cumabayev, 2020). Dolayısıyla
komşularla iyi ilişkiler kuran Mirziyoyev, küresel aktörlerle de iyi ilişkiler kurma-
sının meyvelerini almaya başlamıştır.
100
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Uzbekistana, 2019) sonrası Oliy Meclis’in üst kanadı olan Senato’nun Birinci
Başkan Yardımcısı Sadyk Safayev, AEB’ye giriş ile ilgili bir soruya verdiği cevap-
ta AEB’ye katılım için henüz somut bir kararın alınmadığını ifade ederek bir an-
lamda Matviyenko’nun açıklamalarına tepki göstermiştir (Sputnik Узбекистан,
2019a). Özbekistan’ın AEB’ye gözlemci olarak katılması kısmen bu tartışma-
ları sona erdirmiş görünmekle beraber Rusya tarafının Özbekistan’ın tam üye
olması beklentisinin devam ettiği söylenebilir. Özellikle Rus basın mensupla-
rının imkân buldukları her ortamda Özbek yetkililere AEB’ye katılım konusun-
da Özbekistan’ın neden temkinli davrandığı sorusunu yöneltmelerinin altında
yatan gerçeğin bu beklenti olduğu ileri sürülebilir (СНГ, 2021b).
ABD’nin çekilmesi ile artan Tâliban tehdidine karşı Özbekistan’ın KGÖA’ya ka-
tılması konusunun sürekli gündeme getirilmesi de Özbekistan’ı rahatsız eden
diğer bir boyuttur. Son olarak Dışişleri Bakanı Kamilov, Özbekistan’ın KGAÖ’ye
katılmasını gerektiren bir durumun olmadığını dile getirmiştir (ТАСС, 2021).
101
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Eylül 2017’de ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) temsilcilerinin,
7 yıllık aranın ardından Özbekistan’a girişine izin veren Mirziyoyev, Trump ile 21
Mayıs 2017’de Suudi Arabistan’da ve sonrasında 21 Eylül 2017’de New York’da
BM toplantısında bir araya gelse de iki ülke arasında belirgin bir ilerleme Mir-
ziyoyev’in ABD ziyaretinde gerçekleşmiştir (Timeturk, 2018). Mirziyoyev, 15-17
Mayıs 2018 tarihinde gerçekleştirdiği ABD ziyaretinde Trump ile de görüşmüş
ve 4.8 milyar $ değerinde tarım, iklim değişikliği, ticaret ve eğitimle ilgili 20
anlaşma imzalanmıştır. Trump, Afganistan ile ilgili projelerde ve Özbekistan’ın
DTÖ’ye katılımı konusunda da destek vermeye hazır olduklarını ifade etmiştir
(Forbes.kz, 2018). Ayrıca DB ile 940 milyon $’lık kredi anlaşması imzalanmıştır
(Игумнова, 2018). 1995’de DB’ye üye olan Özbekistan’a, banka tarafından bu-
güne kadar yaklaşık 4-5 milyar dolarlık kredi sağlanmış, Mirzayoyev’in reform
sürecini desteklemek için yeni kredilerin de verilmesi gündeme alınmıştır (Ora-
sam, 2021). DB ile artan ilişkilerin yanı sıra DTÖ’de gözlemci olan Özbekistan
Mirzayoyev dönemi ile beraber DTÖ’ye katılım çalışmalarını da hızlanmıştır.
102
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
ABD’li yetkiler, Tâliban'ın Afganistan’a hakim olması sonrası ABD ile işbirliği ya-
pan Afganlıların komşu ülkelere transferi konusunu bölge ülkeleri ile müzakere
etseler de başarılı olamamışlardır. Kamilov’un 1 Temmuz 2021’deki ABD ziyare-
tinde de aynı konu gündeme gelmiş ancak Özbekistan yine olumlu cevap ver-
memiştir. Bu durumu Özbekistan-ABD ilişkileri açısından ziyade Özbekistan’ın
Afganistan’ın iç meselelerinde taraf olmama eğiliminin bir sonucu olarak değer-
lendirmek doğru bir yaklaşım olacaktır.
103
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
104
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
105
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Mirziyoyev'in daveti üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, dört yıl sonra 29-30 Mart
2022’de Özbekistan ziyareti gerçekleştirmiştir. Taşkent’te ikinci düzenlenen
Türkiye-Özbekistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin toplantısına da
katılan Erdoğan; savunma sanayisinde işbirliği başta olmak üzere yeni 10 anlaş-
manın imzalandığını, 3,6 milyar $’a ulaşan ticaret hacminin daha önce belirle-
nen 5 milyar $ hedefine kısa sürede ulaşmasını beklediklerini ve yeni hedefin
de birkaç yıl içerisinde 10 milyar $’ı yakalamak olduğunu ifade etmiştir. İki ülke
ilişkilerinin kapsamlı stratejik ortaklık seviyesine yükseltilmesinin dışında ziya-
retin diğer bir önemi ise YÖK Başkanı Özvar’ın Ocak 2022’de gerçekleştirdiği
Özbekistan ziyaretinde Özbek-Türk Üniversitesi kurulmasına dair imzalanmış
protokolden sonra liderlerin de Özbek-Türk Üniversitesi hakkında yaptıkları
açıklamalardır. Dolayısı ile planlanan ortak üniversitenin yakın bir zamanda açıl-
masının hedeflendiği görülmektedir. Böylelikle Türkiye, son yıllarda birçok ya-
bancı üniversitenin açıldığı Özbekistan’da eğitim konusunda önemli bir yatırım
gerçekleştirmiş olacaktır.
106
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Sonuç olarak iki ülke ilişkilerinin gelişmeye devam etmesi beklenmektedir. An-
cak Özbekistan’ın iç ve dış politika dinamiklerini görmezden gelerek atılacak
bir adım, Özbekistan-Türkiye ilişkilerinde sıkıntı üretebilir. Türkiye açısından Ke-
rimov döneminde iki ülke arasında yaşanan ilişkilerden elde edilen tecrübeler
bu ilişkilerin günümüzde ve gelecekte yürütülmesi konusunda önemli bir yol
gösterici olacaktır.
107
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Kurucu iktidar olarak Kerimov yönetimi, devletin varlığı ile kendi iktidarını eşde-
ğerde tutmuştur. Bu sebeple devlete tehdit oluşturan oluşumlara olduğu gibi
kendi iktidarını tehdit eden yapılanmalara da güçlü tepkiler verilmiştir. Bu katı
uygulamalar iç politikayı şekillendirdiği gibi dış politikaya da yön vermiş ve ikili
ilişkilerin gelişmesini engellemiştir. Bu sebeple Kerimov, döneminde uygulanan
politikalar sadece ülke içinde değil komşular ve uluslararası aktörlerde de hoş-
nutsuzluklara neden olmuştur. Sonuç olarak Kerimov, ülkesinin gelişmesi ve
kalkınması adına gayret göstermiş ve gerektiğinde radikal kararlar almaktan
çekinmemiştir. Ülke içinde ve dışında yapılan eleştirilere ve memnuniyetsizlik-
lere karşın Kerimov, ülkeyi yeniden inşa konusunda önemli bir noktaya taşımış
ve kendisinden sonraki yönetime daha güçlü bir Özbekistan bırakmıştır.
108
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
“* "Orta Asya” bölgesi olarak; Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Tacikistan topraklarından
oluşan coğrafî alanı kastetmekteyiz. A.Y.K.
109
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
110
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Mirziyoyev yönetimi, seçimlerde elde ettiği açık zaferin getirdiği özgüvenle bir-
likte ülkede siyasî, ekonomik ve toplumsal alanlarda reformlar yapma yolunu
tercih etmiştir. İç siyasî-idarî ve toplumsal alanda gerçekleştirilmesi amaçlanan
temel reformlar şu şekilde sıralanabilir (Köksal, 2020:90):
* Özbekistan idari yönetiminde “hakim”, vilayeti Cumhurbaşkanı adına yöneten valiye eşdeğer konumdadır.
A.Y.K.
111
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Yeni iktidarın ortaya koyduğu reformist tavrın ülke siyasî ve bürokratik yapısın-
da babadan mirasçı geleneği bütünüyle ortadan kaldıracağına ve rejimin liberal
demokratik bir niteliğe dönüşeceğine yönelik beklentiler için henüz erkendir.
Batılı ülkeler nezdinde ise Özbekistan’ın demokratikleşmeye yönelik çabaları
yetersiz görünmektedir. Nitekim Birleşik Krallık’ta yayınlanan liberal eğilimli The
Economist dergisinin 2021 yılında yayınladığı "Küresel Demokrasi Endeksi"n-
de Özbekistan 2,2 puan alarak 155. sırada yer alabilmiş ve “otoriter ülkeler”
arasında gösterilmiştir (The Economist, 2021). ABD merkezli sivil toplum ku-
ruluşu Freedom House ise Özbekistan’ı 2021’de “özgür olmayan” ülke olarak
nitelendirmeyi tercih etmiş, ülkedeki COVID-19 vakaları konusunda halkın
şeffaf biçimde bilgilendirilmemesi ile iş dünyası ve gazetecilere yönelik iktidar
baskısını söz konusu nitelendirmedeki temel gerekçeler olarak göstermiştir
(Freedom House, 2021). Diğer taraftan Özbekistan yurttaşlarının, siyasî uzman
ve akademisyenlerin genel olarak yeni yönetimin gerçekleştirdiği reformların
somut sonuçlarını görebilmek için zaman gerektiğine yönelik temkinli bir iyim-
serliği koruduğu söylenebilir (Blackmon, 2021:187).
Mirziyoyev yönetiminin göreve geldikten kısa bir süre sonra başlattıkları re-
formların en önemli bölümünü ise ekonomik dönüşüm hedefine dönük olan-
lar teşkil etmektedir. Kerimov döneminde görev alan idarî-bürokratik seçkinler,
1991 sonrası eski Sovyet coğrafyasında popülerleşen neo-liberal ekonomi mo-
deline karşı ithal ikameci sanayileşmeye (İİS) dayalı devletçi-korumacı anlayışı
sürdürmekte beis görmemiştir (Gallo, 2021:342). Şavkat Mirziyoyev’in cumhur-
başkanı seçilmesiyle birlikte Özbekistan ekonomisinin İİS temelli karma eko-
nomi modelinden neo-liberalizme geçiş süreci başlamıştır. Mirziyoyev yönetimi
aşağıdaki konularda ekonomik-malî reformları uygulamaya koymuştur/koymayı
hedeflemektedir (Beijing Review, 2021:40; Bodio, 2020:24; Gallo, 2021:350;
Köksal, 2020:91-92; Strategic Comments, 2018):
112
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
113
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Kerimov dönemi Özbekistan dış politikasını en iyi yansıtan belge ise 2012 Öz-
bekistan Dış Politika Konsepti'dir. Resmî adı “Özbekistan Cumhuriyeti’nin Dış
Politika Faaliyet Konsepti” olan ilgili belge, Ağustos 2012’de Oliy Meclis’te (Par-
lamento) kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Konsepte göre Özbekistan ulusal
çıkarlarına göre dış politikasını şekillendirmeli, ülke topraklarında yabancı üsle-
re izin vermemeli, herhangi bir askerî-siyasî ittifak içerisinde yer almamalı ve de
hiçbir ülkenin içişlerine müdahalede bulunmamalıdır (Tolipov, 2012). Bir önceki
yıl Atlantik Bloğu ile yakın ilişkiler geliştirmek üzere memorandum imzalayan
Özbekistan’ın bu konsept ile hiçbir ittifakta yer almamayı yükümlenmesi ilk ba-
kışta dikkat çekici bir çelişki olarak karşımıza çıksa da Kerimov iktidarında titiz-
likle yürütülen tarafsızlığa dayalı, çok eksenli ve pragmatist dış politikanın bir
uzantısı olarak değerlendirilebilir.
114
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
115
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Yapısalcı realizm olarak da adlandırılan yeni realizmin isim babası, konumuz açı-
sından da temel alacağımız ünlü kuramcı Kenneth Waltz’dur. 1979 yılında yaz-
dığı Uluslararası Politika Kuramı (Theory of International Politics) adlı eserinde
Waltz, klasik realizmin zamanın değişen şartları içerisinde yanıt bulmakta zor-
landığı konularda yeni yaklaşımlar sergilemeyi amaçlamaktadır. Klasik realistler
uluslararası sistemdeki birimlerin (ulus-devletlerin) davranışlarının ve bunların
meydana getirdiği etkileşimlere bakarak bütünle (sistemle) ilgili öngörülerde
bulunan indirgemeci yaklaşımı benimserken Waltz, sistemin kendisini merkeze
alan sistemik yaklaşım biçimini ortaya koymuştur (Ersoy, 2014:173). Buna göre
uluslararası sistemin alt birimini oluşturan ulus-devletlerin karakteri ve araların-
daki etkileşim, uluslararası sistemin yapısını şekillendirmez aksine uluslararası
sistemin mevcut yapısında birimlerin davranış biçimlerini kısıtlayıcı bir işleve
sahiptir (Donnelly, 2013:56). Başka bir deyişle uluslararası sistemin ana oyuncu-
ları (aktörleri) olmaya devam eden ulus-devletler uluslararası sistemin yapısını
dikkate alarak stratejik kararlar vermek ve politikalarını şekillendirmek duru-
mundadırlar.
116
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
* BMGK daimi üyesi ülkeler; ABD, Rusya, Çin, Birleşik Krallık ve Fransa’dır. A.Y.K.
117
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
son tahlilde çıkarları için daha uygun olduğunu kabul ederler. Başka bir deyişle
ulus-devletler çıkarlarını maksimize etme noktasında egemenlik haklarının
bir kısmını bölgesel/küresel kurumsalcılık adına feda etmeyi göze alırlar. Son
yıllarda yaşadığı bazı sorunlara karşın Avrupa Birliğini (AB) bu durumun somut
bir örneği olarak görmekteyiz.
118
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
119
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Özbekistan BM’ye 2 Mart 1992’de egemen ve bağımsız bir devlet olarak üye
olmuş, ertesi yıl başkent Taşkent’te resmi BM ofisi hizmete girmiştir. Günümüzde
BM’nin Özbekistan’da 25 kuruluşu ve özellikle “2030 Sürdürülebilir Kalkınma
Hedefleri Projesi” kapsamında desteklediği pek çok fon ve program bulunmak-
tadır. İlgili proje 17 temel hedefe*13dayandırılırken 2021 yılı için bunlardan beşi-
ne aktarılan fonlar öne çıkmıştır (UN, “The Sustainable Development Goals in
Uzbekistan”, 2021): İyi ve Sağlıklı Yaşam (5,2 Milyon $), Barış, Adalet ve Güçlü
Kurumlar (3,3 Milyon $), Hedefler için Ortaklık (3 Milyon $), Kaliteli Eğitim (2
Milyon $) ve İklim Hareketi (1,7 Milyon $). Görüldüğü üzere BM, özellikle küresel
COVİD-19 salgının toplum sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini azaltabilmek ga-
yesiyle sağlıklı yaşam hedefine başat önem atfetmektedir. Kuşkusuz Özbekis-
tan’ın BM ile ilişkileri yalnızca 2030 yılına kadar sürdürülebilir kalkınmayı sağla-
maya dönük projelerden oluşmamaktadır. Bu noktada Mirziyoyev yönetiminin
uluslararası topluma kendini ifade etmekte BM’den ne ölçüde yararlanmaya
çalıştığının incelenmesi önem kazanmaktadır.
* Söz konusu hedefler şunlardır: Sıfır yoksulluk, sıfır açlık, iyi ve sağlıklı yaşam, kaliteli eğitim, cinsiyet eşitliği;
temiz su ve hıfzıssıhha, temiz ve hesaplı enerji, insana yakışır iş ve ekonomik büyüme, sanayi, yenilik ve
altyapı, azaltılmış eşitsizlikler, sürdürülebilir şehir ve topluluklar, sorumlu tüketim ve üretim, iklim hareketi,
toprakta yaşam, barışi adalet ve güçlü kurumlar ve hedefler için ortaklık. Ayrıntılar için bkz. United Nations,
“Our Work on the Sustainable Development Goals in Uzbekistan”, https://uzbekistan.un.org/en/sdgs, Erişim:
05.09.2021.
* Şavkat Mirziyoyev’in BM Genel Kurulu 72. Oturumunda yaptığı konuşmanın İngilizce tam metni için bkz. The
Permenant Mission of the Republic of Uzbekistan to the United Nations,
120
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
önem taşıyan kısım ise BM’nin aşamalı bir reformdan geçmesi gerekliliğine, bu
bağlamda BM Güvenlik Konseyinin üye sayısının artırılmasına, yönetim yapısın-
da yapılacak değişikliklere tam destek verileceğine yönelik vurgulamalarıdır.
Başka bir deyişle Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, BM Güvenlik Konseyinin mevcut
yapısıyla uluslararası sorun ve krizlerin çözümünde etkin bir rol üstlenemedi-
ğini savunmuştur. Mirziyoyev ayrıca çocuk işçilik ile modern kölecilik anlamına
gelen zorla çalıştırmanın, BM’nin alt uzman kuruluşu olan Uluslararası İş Örgü-
tünün de (ILO) iş birliğiyle Özbekistan'da kaldırıldığını açıklamıştır. Tüm dünyada
küreselleşme ve bilgi çağına ayak uyduracak bir genç nesil yetiştirme amacıyla
BM bünyesinde Gençlik Hakları Sözleşmesinin oluşturulmasını önermiştir.
23 Eylül 2020 tarihinde BM Genel Kurulu 75. Oturumu, küresel COVİD-19 sal-
gını nedeniyle ilk kez telekonferans formatında gerçekleştirilmiştir. Özbekistan
Cumhurbaşkanı Mirziyoyev bu oturumda görüntülü olarak konuşmasını gerçek-
leştirmiştir.*15Özbek lider, küresel salgının yıkıcı etkilerini azaltabilmek ve sal-
gına karşı etkin mücadele kapasitesini artırmak noktasında BM’nin alt uzman
kuruluşu olan Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) statüsünün ve yetkilerinin artırıl-
masını önermiş, sosyal güvenlik ve halk sağlığı politikalarının küresel salgınla
mücadelede başat önem taşıdığının altını çizmiştir. BM Genel Kurulu 72. Otu-
rumunda ülkesinde gerçekleştirilen/gerçekleştirilmesi hedeflenen reformlara
kısaca değinmişken Mirzioyev, bu kez Genel Kurul’a daha somut öneriler sun-
muştur. İlgili konuşmada BM çatısı altında gerçekleştirilmesi önerilen reformlar
şu şekilde sıralanmıştır:
* Şavkat Mirziyoyev’in BM Genel Kurulu 75. Oturumunda görüntülü olarak yaptığı konuşmanın İngilizce tam
metni için bkz. The Permenant Mission of the Republic of Uzbekistan to the United Nations, “Speech by
the President of the Republic of Uzbekistan H.E. Mr. Shavkat Mirziyoyev at the 75th Session of UN General
Assembly”, https://www.un.int/uzbekistan/news/speech-president-republic-uzbekistan-he-mr-shavkat-mirzi-
yoyev-75th-session-united-nations, Erişim: 05.09.2021.
121
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
• BM’nin bir başka alt uzman kuruluşu BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü
(UNESCO) nezdinde Özbekistan’ın Hîve kentinde “Dünya Uygarlıklarının
Kavşağında Orta Asya” isimli uluslararası forum düzenlenmesi,
122
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ni (SSCB) resmi olarak sona erdiren Al-
ma-Ata Protokolü'nü 1991’in son günlerinde imzalayan ülkeler arasında Öz-
bekistan da yer almıştır. İlgili protokolle aynı zamanda Bağımsız Devletler
Topluluğunun da (BDT) hukuki temelleri atılmıştır. BDT günümüzde daha çok
hükümetlerarası bir forum görünümündedir ancak Sovyet sonrası bölgesel bir
alanı tanımlamada çok kez atıfta bulunulan bir örgüt haline gelmiştir. Kerimov
yönetimi aslında Avrasya merkezli bölgesel örgütlerle ilişkilerinde genelde de-
ğişken bir tutum izlemeyi tercih etmiştir. Nitekim Özbekistan; 1994’te üye oldu-
ğu Orta Asya Birliğinden 2004’te, 1994 ve 2006’da iki kez üye olduğu Kolektif
Güvenlik Antlaşması Örgütünden (KGAÖ) sırasıyla 1999 ve 2012’de ayrılmıştır.
Yeni binyıl başında kurucu ülkelerden olduğu halde Avrasya Ekonomik Toplu-
luğu (EurAsEc) üyeliğini 2008 yılında askıya almıştır. Bu durum Özbekistan’ın
diğer bölge ülkeleri nezdindeki imajını olumsuz etkilemiştir. Diğer taraftan Ke-
rimov öteki BDT ülkeleriyle diyaloğu ve ikili ilişkileri koparmamak için örgütü
önemli bir araç olarak görmüş ve ondan ayrılmama yolunu tercih etmiştir. Keri-
mov döneminde Özbekistan’ın BDT ile ilişkilerdeki en önemli adım olarak 2013
sonunda BDT Alanında Serbest Ticaret Antlaşması'nın imzalanması ve bunun
2014 başında parlamentoda onaylayıp yürürlüğe konmasını gösterebiliriz (Inter-
national Trade Administration, 2021).
123
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
124
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
125
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
• Seçimler genel olarak sakin bir ortamda geçmiş ancak bazı seçim nokta-
larında kimliksiz oy kullanımına izin verilebildiği tespit edilmiştir.
126
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
127
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
* TRT Avaz, (2022), “Çin ve Özbekistan liderleri Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi’nde görüştü”, https://www.
trtavaz.com.tr/haber/tur/avrasyadan/cin-ve-ozbekistan-liderleri-sanghay-isbirligi-orgutu-zirvesinde-gorus-
tu/6323161001a30a1ce8eacca1, (19.19.2022).
* Söz konusu oluşum 1997’de adını Avro-Atlantik Ortaklık Konseyi (Euro-Atlantic Partnership Council-EAPC)
olarak değiştirmiştir ve günümüzde daha çok hükümetlerarası forum işlevi görmektedir. A.Y.K.
128
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
1952’den bu yana NATO üyesi olan Türkiye de dost ve kardeş ülke Özbekis-
tan’a askerî anlamda yardım ve desteğini esirgememektedir. Türkiye ve Öz-
bekistan 2020’de Askerî-Malî İş Birliği Anlaşması ve Nakdî Yardım Protokolü
imzalayarak aralarındaki ekonomik ve askerî iş birliğini somut bir zemine oturt-
muştur (Global Savunma, 2020). Mart 2021’de Özbekistan’ın Tirmiz kentinde
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve ÖzSK bünyesindeki özel kuvvetler tarafından
gerçekleştirilen ortak tatbikatta Özbek asker ve subaylara TSK tarafından veri-
len eğitimin etkinliğinin boyutlarının görülmesi açısından önemli bir gelişmedir
(Abdulkerimov, 2021).
129
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
130
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
"Türk dünyamız kıskanılacak büyük bir tarihe, büyük ecdatlar ve eşsiz bir zen-
ginliğe sahip ve inanıyorum ki, Türk dünyasını harika bir gelecek bekliyor. Se-
merkant Zirvesi, Türk dünyası tarihinde yeni bir büyüme evresini başlatacaktır."
demiştir.
Zirvede 2023 yılı Türk Medeniyetinin ‘Yükseliş Yılı’ olarak ilan edilmiştir. Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olarak kabul
edilmiştir.
Türk Devletler Teşkilatı ortak bir dil, kültür ve dayanışma temelinde inşa edilmiş-
tir. Teşkilat ilk olarak güvenlik konularını öne alarak terörizm, aşırılık ve bölücü
akımlarıyla mücadeleye odaklanmıştır. Ticari-ekonomik potansiyeli artırmak ve
kültürel ilişkileri geliştirmek diğer önemli gündem noktaları olarak öne çıkmıştır.
Ticaretin Kolaylaştırılması Strateji Belgesi, Basitleştirilmiş Gümrük Koridoru ve
Uluslararası Kombine Yük Taşımacılığı Anlaşmaları yapılmıştır.
1966’da kurulan Asya Kalkınma Bankası (AKB), büyük ölçüde Dünya Banka-
sı modelinden esinlenmiş, başta Güneydoğu Asya ülkeleri olmak üzere dün-
yadaki pek çok gelişmekte olan ülke ekonomilerine ve toplumsal kalkınmaya
malî katkı sağlamayı hedefleyen bir uluslararası kalkınma bankasıdır. Özbekis-
tan AKB’ye 1995 yılında üye olmuştur. Bununla birlikte 2000 yılından itibaren
AKB ile ortak projelere yönelmiş, 2000-2020 yılları arasında AKB Özbekistan’a
40’tan fazla yatırım ve teknik yardım amaçlı proje için yaklaşık 6,2 milyar $ tuta-
131
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
rında kredi desteği sağlamıştır (Asian Development Bank, Member Fact Sheet,
2021). 11 Eylül sonrası süreçte Özbekistan’ın Batılı ülkelerle ilişkisini geliştirme-
ye başlamasıyla birlikte AKB ile ortak projelere girişmesi de dikkat çekici bir
gelişme olarak karşımıza çıkmaktadır. Mirziyoyev yönetiminin serbest piyasaya
geçiş sözü vererek bu yönde reformlara girişmeye başlamasıyla birlikte AKB’nin
Özbekistan’a yönelik ilgisinin arttığı söylenebilir.
* Asya Kalkınma Bankası’nın 2019-2023 yılları arasında Özbekistan ile oluşturdukları Ülke Ortaklık Strateji-
si İngilizce metni için bkz. Asian Development Bank, Country Partnership Strategy, Uzbekistan 2019-2023
Supporting Economic Transformation, May 2019, https://www.adb.org/sites/default/files/institutional-docu-
ment/510251/cps-uzb-2019-2023.pdf, Erişim: 05.10.2021.
132
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Özbekistan an itibarıyla AKB ile oldukça yapıcı ve karşılıklı güvene dayalı bir
ilişki yürütüyor görünmektedir. Mirziyoyev yönetiminin AKB tarafından sağla-
nan kredi desteğini altyapı, enerji, eğitim, sağlık gibi ekonomik ve toplumsal
alanlarda değerlendirmesi hem beklenen hem de akılcı bir tercih olarak göze
çarpmaktadır. Bununla birlikte tercih edilen neo-liberal ekonomi modelinin
sosyoekonomik sorunlara ne ölçekte çare üretebileceği ya da Özbekistan hü-
kümetinin ekonomi ve malî alanlarda gerçekleştireceği reformlara karşın he-
deflerine ulaşamaması durumunda AKB’nin mevcut yapıcı tutumunu sürdürüp
sürdürmeyeceği henüz belirsizdir.
133
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
134
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
1 Yrd.Doç.Dr., Girne Amerikan Üniversitesi (GAU) Siyasal Bilimler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü, GAU
Uluslararası Diplomasi Okulu ve Güv. Arş. Mrk. Direktörü, Girne, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, sadikakyar@
gau.edu.tr, ORCID: 0000-0001-9485-5488
135
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
2 Tablo https://www.globalfirepower.com/ sitesindeki bilgiler esas alınarak düzenlenmiştir. Erişim Tarihi: 05 Ekim
2021
136
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Soğuk Savaş sonrasında Özbekistan yine Rusya Federasyonu ile birlikte an-
cak müstakil bir devlet olarak hareket etmiştir. Özbekistan’ın bu durumu rea-
lizmde büyük güçler ile hareket eden “bandwagoneer- wagon ülke” yaklaşımı
ile açıklanabilir (Linklater, Burchill, Devetak, Donnelly, 2005:35). Yani lokomotif
nereye giderse vagonlar da oraya gidecektir. Özbekistan’ın bu dönemde yani
ABD’nin başını çektiği dünyanın tek kutuplu kabul edildiği bu süreçte Rusya
Federasyonu ile birlikte hareket etmesinin diğer bir analizi ise “bağımlılık
teorisi” ile açıklanabilir. S.S.C.B.’nin 1991’de dağılmasından sonra Özbekistan
Rusya ile her alanda işbirliğine devam etmiştir. Aslında bu dönemde tüm eski
Sovyet cumhuriyetleri bu şekilde hareket etmiştir. Çünkü buna bir yerde mec-
bur kalmışlardır. Bağımlılık teorisine göre bağımlılık; politik, ekonomik, askerî,
sosyal ve ekolojik alanda olabilir. Ayrıca burada sadece büyük güçlere bağlılık-
tan bahsedilemez. Bazen bağımlılık, asimetrik ve çok boyutlu olarak da tezahür
edebilir (Keohane, Nye, 2012:8). Sovyetler zamanında sadece merkezi otorite
ile cumhuriyetler arasında değil birliği oluşturan ülkelerin birbirleri ile sıkı eko-
nomik işbirlikleri vardı. Örnek olarak Enerji sektörü Azerbaycan, Kazakistan ve
Türkmenistan gibi ülkelerde; silah sanayii ve tarım Ukrayna’da gelişmişti. Bu
nedenle Özbekistan da diğer cumhuriyetler gibi Rusya Federasyonu ile ilişkile-
rini devam ettirmek zorundaydı. Bu bağımlılık güvenlik anlamında da sürerken
Özbekistan, Rusya yanlısı politikalar izlemeye devam etti. Bu normal ve anlaşı-
labilir bir durum idi.
137
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Çok taraflılık ise doktrinel olarak çok kutupluluğun bir alt yaklaşımı olarak ele
alınabilir. Çok taraflılık büyük güçlerin dışında kalan, ancak güç ve etki olarak
bölgesel güce erişmiş veya değişik kutuplar ile etkili ilişkiler içerisinde bulunan
ülkelerin birbirleri ile yaptıkları politik, askerî, ekonomik ilişki olarak belirtile-
bilir. Şimdi bu teorik açıklamalardan sonra Özbekistan’ın Güvenlik kimliğinin
uluslararası arenada gelişimi ve ilişkilerin perspektifi ele alınacaktır.
Fergana Vadisi, Orta Asya ile bağlantılı çoğu olayda adı geçen coğrafî bir bölge
olarak dikkat çekmektedir. Dikkat çekmesinin nedeni Özbekistan’a ait Andican
şehrinde çıkan olaylar ile ilgilidir. Bu nedenle Fergana Vadisi’nin ismi Özbekis-
tan ile adeta özdeşleşmiştir. Ancak Fergana Vadisi Özbekistan, Kırgızistan ve
Tacikistan sınırlarının bir bölümünü ihtiva eden yaklaşık 20.000 km'lik bir alan
ve İsrail’in yüzölçümüne yakın bir bölgedir.3
138
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Mirziyoyev aynı adımları Tacikistan için de atmıştır. Mart 2018’de bu ülkeyi zi-
yaret ederek sınır problemleri konusunda bir hayli yol alınmasını sağlamıştır.
Bunun sonucunda Patar-Andarha sınır kapısı açılmış, bir iyi niyet ve çabası gös-
tergesi olarak iki ülke vatandaşları için 30 günlük vize muafiyeti getirilmiştir.
Diğer bir çözüm eksklavların birer koridor ile esas ülkeye bağlanması konusu-
dur. Bu durumda açılacak olan yeni toprak koridorları, yeni problemler oluştu-
rabilir.
139
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Andican Olayları
Andican olayları bugün bile bazı konularda gizemini korumaktadır. Yani en azın-
dan kamuoyu için bu algı geçerlidir. Özbekistan Başsavcı Yardımcısı Svetlana
Artukova6 2020 yılında yaptığı açıklamalarda o zaman için bazı hataların ya-
pılmış olabileceğini, ordudaki lider personelin bir türlü fazla güç kullandığını
ve benzer olayların bir daha yaşanmaması için olayların neden ve sonuçlarının
aydınlatılması gerektiğini belirtmiştir.
140
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Varşova Paktı
Özbekistan 1955 yılında SSCB’nin bir parçası olarak Varşova Paktı (Em-
bel-2019)’nın kuruluşunda yer almıştır. Varşova Paktı, ABD’nin öncülüğünde
1949 yılında kurulan NATO’ya bir cevap için oluşturulmuştu. Her ne kadar Var-
şova Paktı, NATO’yu dengelemek için kurulduysa da daha çok bu dengelemeyi
Avrupa harekât alanında yapmaktaydı. SSCB, 1979 yılında Varşova Paktı’nın bir
üyesi olarak Afganistan’ı işgal ettiğinde Özbekistan Sovyet birliklerinin Afga-
nistan’a yaptığı harekâtta adeta bir çıkış arazisi7 vazifesi görmüştü. Özbekistan
havaalanları ise işgal süresince ileri ikmal noktası olarak kullanıldı. Bu havaa-
lanları ve Afganistan’da daha sonra ABD tarafından da kullanılan Bagram Hava
Üssü arasında bir hava köprüsü kurulmuştu. Afganistan’ın 1979 yılında işgali
esansında Özbekistan topraklarının aktif olarak kullanılmasının yanında şöy-
le bir ikilem de vardı. Sovyetlerin Afganistan işgal birliklerinin içerisinde diğer
cumhuriyetlerden olduğu gibi Türk ve Özbek asıllı Müslüman askerler vardı.
Ayrıca yine aynı şekilde Afganistan’daki direnişçilerin arasında da Türk ve Öz-
bek asıllı direnişçiler vardı. Çünkü yıllar boyunca Özbekistan ve Kuzey Afga-
nistan arasında sürekli bir iletişim ve insan hareketleri bulunmaktaydı. Sonuç
olarak Özbekistan, bir Varşova Paktı üyesi olan SSCB’nin içerisinde bulunan bir
cumhuriyet olarak 1979’da Afganistan’ın işgali ve 1989 yılında da birliklerin geri
çekilmesinde önemli bir rol oynamıştır. SSCB 40. Ordu komutanı General Boris
V. Gromov 15 Şubat 1989’da Ceyhun Nehri üzerinde bulunan ve Afganistan’ı
Özbekistan’a bağlayan, Dostluk Köprüsü üzerinden Özbekistan’a geçen son
Sovyet askeriydi (K. Han,2011:57-96).
7 Çıkış Arazisi: Askeri harekâtta, harekâtın müteakip safhaları için birliklere kolaylık sağlayan, yığınaklanmanın
yapıldığı, harekâtı destekleyen lojistik tesislerin yerleştiği, harekât alanının dışında kalan ve giriş çıkış için
emniyet sağlayan araziye (coğrafî formasyon) denir.
141
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
142
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
143
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
AGİT 2005 yılında aldığı bir karar ile 1 Ocak 2006’dan itibaren AGİT ve Öz-
bekistan arasındaki ilişkileri kuvvetlendirmek, oluşturulacak projeleri daha iyi
yönetebilmek için Taşkent’te Proje Koordinatörlüğü Ofisi kurmuştur. Buna göre
Proje Koordinatörlüğü:
144
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
AGİT Özbekistan’da halen sınır yönetimi, insan kaçakçılığı ile mücadele, eko-
nomik hayatın canlandırılması, çevre koruma politikaları, devlet idarî yapısı ve
mekanizmasının iyileştirilmesi, basın özgürlüğü, hukukun üstünlüğünün sağlan-
ması, seçimlerin güvenli bir ortamda yapılması konularında projeler geliştirmek-
te, Özbekistan hükûmetine gerekli desteği sağlamaktadır. Şu anda Taşkent’te
bulunan Proje Koordinatörlüğü Ofisinin Başında İsviçreli diplomat Büyükelçi Dr.
Pierre von Arx bulunmaktadır.16
Özbekistan ABD ilişkileri daha çok insan hakları temelinde 1994’ten itibaren
gelişmeye başlamıştır. Güvenlik ile ilgili konular daha çok NATO kapsamında
yürütülmüştür. Özbekistan ABD’nin Afganistan harekâtına koşulsuz destek
vermiş, ülkenin güneydoğusunda bulunan Karsh-ı Khanabad (K2) hava üssünü
ABD’nin kullanımına tahsis etmiştir. Rusya ile ilişkilerin gelişmesini müteakip
2005 yılında bu anlaşmayı sonlandırmıştır (Peimani-2009). Eski Devlet Baş-
kanı Kerimov, ABD ile ilişkileri belirli bir seviyede tutmuştu. Özellikle Andican
olaylarında ABD’yi sorumlu tutarak Rusya’ya biraz daha yaklaşmıştı. Şimdiki
Cumhurbaşkanı Mirziyoyev ise son yıllarda, ABD ile ekonomi, insan hakları
ve demokrasi konularında işbirliğine hazır olduklarını belirten açıklamaları her
platformda dile getirmektedir.17
145
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
kiye’de Özbekistan Silahlı Kuvvetlerine mensup bir çok askerî personel eğitim
almış ve halen de almaya devam etmektedir. Ayrıca NATO kapsamında An-
kara’da bulunan Barış İçin Ortaklık (BİO) Eğitim Merkezinde oluşturulan mobil
timler ile Özbekistan’da eğitimler verilmiştir. Türkiye ve Özbekistan arasında 27
Ekim 2020 tarihinde Taşkent’te imzalanan “Askerî Malî İşbirliği Anlaşması ve
Nakdî Yardım Uygulama Protokolü”19 20 Mart 2021’de Özbekistan’ın da onayla-
masıyla yürürlüğe girmiştir. Bu nedenle önümüzdeki günlerde başta eğitim ve
tatbikat olmak üzere bir çok faaliyette artış beklenmektedir.
ABD yaklaşık 20 yıllık bir işgal ve çatışma sürecini müteakip 31 Ağustos 2021
tarihi itibarıyla Afganistan’dan çekilmiştir. ABD ve NATO’nun çekilmesini mü-
teakip Tâliban hem ülkeyi hem de yönetimi ele geçirmiştir. Tâliban'ın hükûmet
olma yönündeki gayretleri tüm dünya tarafından ilgiyle takip edilmektedir. Öz-
bekistan geçmişte olduğu gibi önümüzdeki dönemde de bulunduğu jeopolitik
konum itibarıyla Afganistan ile ilgili yeni roller üstlenebilir.
Afganistan’da bulunan Hindikuş dağlarının bir bölümü genel olarak ülkeyi ba-
tı-doğu istikametinde ikiye bölmektedir. Kuzey ve güney istikametinde geçişler
yol, tünel, geçit ve dağ silsilesinin nispeten alçaldığı batıdaki bölgeye bağlıdır.
Bu nedenle Afganistan’ın kuzeyi, her zaman için güneyinden müstakil bir du-
rumda bulunuyor, izlenimi vermektedir. Etnik olarak bakıldığında da bu bölge
Özbek, Tacik, Hazara ve Türkmenler’den oluşmaktadır (Kara-2006). Bu bölge
Özbekistan sınırına da yakındır. Geleneksel olarak Afganistan’da önemli sayıda
bulunan Peştunlar, Tâliban ve yönetim anlayışına sürekli karşı bir duruş göster-
146
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Özbekistan’ın Afganistan ile ilgili olarak etkilenebileceği diğer bir konu ise
Afganistan’da artacak terör hareketleri, iç çatışma ve bunun sonucunda
meydana gelebilecek göç ve bağlı nedenlerdir. ABD’nin Afganistan’dan
çekilmesinin son günlerinde, Ağustos 2021’de Kabil’de havaalanı yakınında
bombalar patlamış ve yaklaşık 100 den fazla sivil ile 13 ABD askeri hayatını kay-
betmiştir.20 Patlamanın sorumluluğunu o zamana kadar ismi pek duyulmayan
DAESH- Horasan (DAESH-H; ISIS- Khorasan- ISIS-K) adlı terör örgütü üstlendi.
Tâliban'ın Afganistan’da hızlı bir şekilde ilerlemesi sonucunda Afgan Milli Ordu-
su (AMO) umulmayan bir şekilde dağılmıştır. AMO’nun bazı birlikleri kuzeyde
Özbekistan’a, batıda ise İran’a silah ve araçları ile birlikte kaçmış veya sığın-
mıştır. Özbekistan’a ayrıca çeşitli tipte 46 AMO hava aracının iniş yaptığı Öz-
bekistan makamlarınca açıklanmıştır.21 Dolayısıyla önümüzdeki dönemde Öz-
bekistan ve Tâliban yönetimi arasında ilişkileri belirleyecek önemli konulardan
birisi, Özbekistan’da bulunan AMO personeli ile kara ve hava harp araçlarının
durumudur.
147
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Dünya, küresel ısınmayla birlikte bir iklim değişikliği sorunu ile karşı karşıyadır.
Bu nedenle iklim değişikliğinin oluşturduğu sorunlar, ülkelerin konuyu ulusal
güvenlik sorunu olarak ele almasına yol açmaktadır. Özellikle buna bağlı ola-
rak yaşanan suyun paylaşımı ve gıda güvenliği konuları ön plana çıkmaktadır.
İklim değişikliği ülkelerin ekonomik durumlarını etkilediği için refah seviyelerini
de etkilemektedir. Bu etkileşimlerin sonucunda ülkede karışıklık ve çatışmalar
yaşanabilir. Buna örnek olarak 2008’de Suriye’de yaşanan kuraklık sonucunda,
kırsal kesimden şehirlere göç başlamış ve zamanla bu göç çatışmaların fitilini
ateşlemiştir.22 İklim değişikliğinin diğer bir sonucu da doğal afet ve felaketleri
artırmasıdır. Dünyada genel bir anlayış olarak silahlı kuvvetler geniş çaplı doğal
afetler ile ilgili mücadelede yer almaktadır. Bu nedenle silahlı kuvvetler son za-
manlarda Covid-19 benzeri salgın ve geniş çaplı doğal afetler ile gerekli müca-
deleyi yapabilmek için organizasyon, teçhizat, doktrin ve eğitimlerinde gerekli
değişiklikleri yapmaktadır.
Özbekistan’ın iklim değişikliği ile ilgili önemli bir çıkmazı pamuk üretimi ve buna
bağlı olarak su ihtiyacının artmasıdır. Pamuk çok su isteyen bir bitkidir. Hatta
kimi analistlere göre Aral Gölü’nün 1960’ların ortasından itibaren kurumasının
ana nedenlerinden birisinin, Sovyetlerin pamuk üretimini artırma çabalarına
bağlayanlar bulunmaktadır.23 Dolayısıyla önümüzdeki günlerde iklim değişikliği
ile bağlantılı olarak kuraklık ve bunun sonucunda da tarıma bağlı ekonomisinde
etkilenmeler olabilir. Özbekistan belki bu sorunu, yeni sulama teknikleri ve ürün
çeşitleri kullanarak aşabilir.
Özbekistan'ın bu konuda karşılaşabileceği diğer bir sorun ise Tacikistan ile ya-
şadığı su sorunu (ÖNCÜ-2018). Tacikistan, Özbekistan’dan kullandığı su için üc-
ret dahi talep etmektedir. Dolayısıyla Orta Doğu için sürekli gündeme gelen “su
savaşları”24 tehlikesinin Orta Asya için de bir dereceye kadar geçerli olabileceği
öngörülmektedir. Bölgede kültürel ve tarihî olarak birbirleri ile yakın bağı olan
bu ülkelerin su sorununu diplomatik yoldan, karşılıklı anlayış ve “kazan-kazan”
yoluyla çözmeleri kendilerinin ve bölgenin yararınadır. Özbekistan bu konunun
çözüme kavuşması için bölgede inisiyatif alabilir, çünkü bu potansiyele sahiptir.
22 Gleick Peter H.(2014), Water, Drought, Climate Change, and Conflict in Syria, Weather, Climate and Society
July 2014, Volume 6, page 331-340, DOI: http://dx.doi.org/10.1175/WCAS-D-13-00059.1
24 Duyar Metin, Küresel iklim değişikliği su kaynaklarını savaş hatlarına dönüştürüyor. https://www.aa.com.tr/
tr/analiz/kuresel-iklim-degisikligi-su-kaynaklarini-savas-hatlarina-donusturuyor/2326513 Erişim tarihi: 01 Ekim
2021
148
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
27 Toptaş Ergüder, (2009) “Dördüncü Nesil Savaş ve Etki Odaklı Harekât”, Ankara, Silahlı Kuvvetler Dergisi, Ge-
nelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı, 392, ss. 58-77., Ankara
149
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Tarihsel süreçte Sovyetler Birliği ve Rusya Federasyonu ile daha yakın ilişki
içerisinde olan Özbekistan, ABD’nin Afganistan’dan çekilmesini müteakip
Rusya ile daha yakın ilişki kurmaya ve dolayısıyla Çin ile de Afganistan özelinde
bazı işbirlikleri yapması beklenebilir. Önümüzdeki dönemde Özbekistan’ın
Afganistan ile ilişkileri hem büyük güçler ile hem de bölge için önemli bir
mihenk taşı olarak durmaktadır. Çünkü Afganistan’daki olumlu ve olumsuz
gelişmelerde Özbekistan belirleyici bir rol oynayacaktır.
Radikal dinî terör önümüzdeki dönemde sadece Özbekistan için değil tüm Orta
Asya ve hatta Rusya anakarası için de tehdit oluşturabilir. Afganistan’daki Tâli-
ban yönetiminin ülkeye hakim olma durumu bu hususta belirleyici rol oynaya-
caktır.
150
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Sonuç olarak Özbekistan, önümüzdeki yakın ve orta vadede Orta Asya ve gü-
ney bağlantı jeopolitiğindeki önemini korumaya, güçlü silahlı kuvvetleri ile böl-
gede söz sahibi olmaya devam edecektir.
151
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
152
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Özbekistan; Amerika, Çin ve Rusya arasında devam eden “Yeni Soğuk Savaş”ta
bir jeostratejik dengeleme eylemini ustaca uygulamaktadır. Bu durum, bölge
ülkelerinin izleyeceği “model bir yaklaşım” olarak ortaya çıkmaktadır.
153
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Taşkent’te “Orta Asya ve Güney Asya 2021: Bölgesel Bağlantı Zorlukları ve Fır-
satları” konulu uluslararası konferans düzenlendi. Etkinliğe Çin, Rusya, Amerika
Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği dahil olmak üzere yaklaşık 50 ülke ve 30'dan
fazla uluslararası kuruluş katıldı. Toplantı belki de ekonomik entegrasyonu teş-
vik eden en büyük toplantıydı. Mirziyoyev, komşularla bağları güçlendirmenin
karşılıklı çıkarlara dayalı yapıcı işbirliğine ilgi duyan ve taahhütte bulunan Öz-
bekistan için en önemli öncelik olduğunu söyledi. Ortak tarih ve değerleri ifade
edem Mirziyoyev, daha yakın ortaklıklar çağrısında bulundu. Mirziyoyev, "Daha
sıkı ilişkiler ve ekonomik bağlantı olmadan dünyanın bu bölümünü ve Avrasya
kıtasını, istikrarlı ve müreffeh bir alana dönüştüremeyiz." şeklinde konuştu.
Dönemin Pakistan Başbakanı İmran Han, Özbekistan ile ticaret, transit, vize,
güvenlik ve kültürel işbirliğini kapsayan 500 milyon dolar değerinde anlaşma-
ların imzalandığını söyledi. İmran Han, "Büyük nüfusları ve zengin doğal kay-
naklarıyla Orta ve Güney Asya, dev bir ürün ve hizmet pazarı oluşturabilir." dedi.
Ortaklık, enerji ihracatını kolaylaştırırken denize kıyısı olmayan Orta Asya'yı li-
manlara ve 1,5 milyardan fazla insanın bulunduğu Güney Asya tüketici pazarına
erişim sunabilir.
Göreve geldikten sonra 25 yıllık Sovyet sonrası izolasyona son veren Cumhur-
başkanı Shavkat Mirziyoyev, döviz kontrollerini serbestleştirdi, uluslararası vize
şartlarını gevşetmeye başladı ve yatırımcılara cazip bir dizi vergi değişikliğini
duyurdu. Daha sonra özel sektöre yer açmak için devleti küçültme sürecini baş-
lattı. Ancak bunlar kolay olmadı.
154
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Dünya Bankasına göre birçok Özbekistanlı aile için bir can simidi olan uluslar-
arası işçi dövizleri, 2019'da GSYİH'nın yaklaşık %15'i olan 8,5 milyar dolardan
yaklaşık %20 kayıp yaşadı. Dahası yaklaşık 600.000 gurbetçi işini kaybetmek
zorunda kalarak evlerine gönderildi.
İşsizlik, bir dizi acil kredi ve işverenlere yapılan yardımlar ile enerji, teknoloji
ve tarımdaki diğer reformlara rağmen çok az da olsa %6'ya yükseldi. Pandemi
birçok sorunu beraberinde getirdi ancak bu zor koşullarda bile ülkenin GSYİH'sı
2020'de %1,6 arttı. 2021'de %7'lik büyümeyle şu anda güçlü bir toparlanma
yaşanıyor.
155
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Orta Asya'nın merkezi olan Özbekistan doğu ve batı, kuzey ve güney arasında
köprü görevi görecek büyük bir potansiyele sahiptir. Özbek hükûmetinin son
dönemdeki hamleleri bu bağlamda değerlendirilmelidir. Temmuz 2021'de yapı-
lan uluslararası "Orta ve Güney Asya: Bölgesel Bağlantı. Zorluklar ve Fırsatlar"
konferansı, Özbekistan'ın Orta ve Güney Asya'da ulaşım altyapısını sağlayarak
daha iddialı bir rol oynama isteğini ortaya koyuyor.
156
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Her ne kadar Özbekistan bir zamanlar dünyanın üçüncü büyük gölü olan ve
Aral Denizi diye de bilinen Aral Gölü’ne kıyısı olan bir devlet olsa da bu durum
onun açık denizlere ulaşmada coğrafî açıdan elverişsizliğini değiştirmemekte-
dir.
Özbekistan uzun yıllar Rusya üzerinden açık denizlere ulaşırken son yıllarda
yeni ticaret rotaları elde etme hedefi içindedir. Böylelikle Rusya rotasının hâkim
etkisinin kırılmasının yanında yeni pazarların bulunması ve pazarlık gücünün de
artırılması amaçlanmaktadır. Aralık 2017’de Devlet Başkanı Mirziyoyev, 2018-
2022 yılları için ticarî malların taşınmasında “dış ticaret yollarının çeşitlendiril-
mesi programı”na onay vererek bu hedef doğrultusunda çalışılmasının önünü
açmıştır.
* Doç. Dr., Dumlupınar Üniversitesi, İ.İ.B.F., Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü, hakan.aridemir@dpu.
edu.tr, ORCID: 0000-0002-2119-4508
157
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
ortak olması ve 3 milyonu aşan Özbek göçmen işçilerinin Rusya’daki varlığı ile
bu işçilerin Rusya’ya ulaşmak için havayolunun yanı sıra demir ve karayollarını
aktif kullanması bu rotanın önemini artırmaktadır. Bu rotanın iyi işlemesi ise Rus-
ya’nın yanısıra Kazakistan ile iyi ilişkiler kurulmasını gerektirmektedir.
Güvenlik açısından tehlikeli olması sebebi ile Afganistan üzerinden yeni ulaşım
rotalarının geliştirilmesinin zorluğu, Özbekistan’ın hareket sahasını sınırlamak-
tadır. Bu durum bölgesel güvenliğin sağlanması için Özbekistan’a önemli bir rol
yüklemektedir. Bu sebeple ulaşım konusundaki sınırlılıklarını aşmak için bölge-
sel barışın sağlanmasına ihtiyacı olan Özbekistan, mevcut sorunların çözümüne
ve güvenliği artırıcı çalışmalara büyük önem vermektedir. Özbekistan açısından
komşu Afganistan, İran rotası için gerekli olduğu kadar Pakistan ve Hindistan’a
ulaşmak için de kilit bir ülkedir. Afganistan’da kalıcı çözüm arayışlarına katkıda
bulunması ve Hindistan ile Pakistan ilişkilerinin artmakta olması Özbekistan’ın
açık denizlere güney ulaşım rotalarından umudunu kesmediğini göstermekte-
dir.
Bölgesinde Rusya’nın ekonomik gücünü kıran Çin’in Batı pazarına ulaşmak için
yaptığı girişimler, Özbekistan’ın aradığı fırsatları sunmaktadır. Rusya’nın ekono-
mik hegemonyasının kırılması yeni fırsatlar oluşturmakla beraber bu defa Çin’in
bölgedeki varlığı güçlenmektedir. Özellikle Özbekistan’ın açık denizlere ulaş-
ma çabası ile Çin’in Batıya açılma politikasının uyuştuğunu söylemek mümkün-
dür. Türkiye gibi Kuşak-Yol projesinin Orta Koridor olarak adlandırılan kısmında
bulunan Özbekistan bu proje sayesinde Batı ile arasındaki coğrafî engelleri
aşabilecektir. 900 km olan Çin-Kırgızistan-Özbekistan kara yolunun da aktif
hale gelmesi büyük bir heyecana yol açmıştır. Kara yolu dışında demir yolu bağ-
lantısının da kurulmasına yönelik çalışmalar meyvelerini vermeye başlamıştır.
Azerbaycan, Gürcistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Özbekistan yetkililerinin
katılımıyla 19-20 Aralık 2019 tarihinde Taşkent’te yük taşımacılığının geliştirilme-
si konulu toplantıda önemli kararlar alınmıştır. Bu eksende Ocak 2020’de Kırgı-
zistan’dan ilk yük trenlerinin Özbekistan üzerinden Batum’a ulaşması koridorun
işlerliğini deneme şansı sunmuştur. Önümüzdeki dönemde Özbekistan’ın bu
hattı yoğun kullanması beklenmektedir.
158
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Sonuç olarak Özbekistan bir yandan açık denizlere ulaşım rotalarını farklılaştır-
maya çalışırken diğer yandan da uluslararası ticaret için gerekli mal-hizmetlerin
çeşitliliği ve kaliteli üretimi de artırmaya çalışmaktadır. İhraç ürünlerinin çeşit-
lendirilmesi, yüksek teknolojiye dayalı ürün üretimi gibi konularla da çalışmalar
yapmaktadır. Bu çalışmalarla birlikte ulaşım konusundaki sorunların çözülmesi
ile beklenen refah artışının sağlanması mümkün olabilecektir.
159
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
KAYNAKÇA
Abazov, R. (2002), “Bağımsız Özbekistan'da Göç ve Demografik Değişimler”,
(Ed.) Güzel, H. C., Çiçek, K. Ve K, S., Türkler, C.19., Yeni Türkiye Yayınları, Ankara.
Amirbek, A., Anuarbekuly, A., Ve Makhanov, K. (2017), “Türk Dili Konuşan Ülke-
ler Entegrasyonu: Tarihsel Geçmişi ve Kurumsallaşması”, Bölgesel Araştırmalar
Dergisi, 1(3): 164-204.
Budulgan Seyit Ali, (2020) Asya Araştırmaları Dergisi/ Sayı: 2/ Cilt: 4/ ISSN:
2667-6419.
Donnely, J. (2013). “Realizm”, (Ed.) Burchill, S. Vd., (Çev.) Aslan A. Ve Ağcan M.A.,
Uluslararası İlişkiler Teorileri, Küre Yayınları, İstanbul.
Ersoy, E. (2014). “Realizm”, (Ed.) Gözen R., Uluslararası İlişkiler Teorileri, İletişim
Yayınları, İstanbul.
160
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Küçük, M. (2014). “Uluslararası İlişkilerde Sosyal İnşacılık”, (Ed.) Gözen R., Ulus-
lararası İlişkiler Teorileri, İletişim Yayınları, İstanbul.
Özpek, B.B. (2014), “Liberalizm ve Uluslararası İlişkiler”, (Ed.) Gözen R., Ulusla-
rarası İlişkiler Teorileri, İletişim Yayınları, İstanbul.
Toptaş Ergüder, Ergüder Toptaş (2009) “Dördüncü Nesil Savaş ve Etki Odaklı
Harekât”, Silahlı Kuvvetler Dergisi, Genelkurmayaskerî Tarih ve Stratejik Etüt
Başkanlığı, 392, Ss. 58-77., Ankara.
161
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
İnternet Kaynakları
AA, (2017a), “Orta Asya Ülkeleri Arasında Sınır ve İşbirliği Anlaşması Yapıldı”,
Https://Www.Aa.Com.Tr/Tr/Dunya/Orta-Asya-Ulkeleri-Arasinda-Sinir-Ve-
İsbirligi-Anlasmasi-Yapildi/961906, (20.09.2021).
Akyar M. Sadık, Afganistan; Suriye İçin Bir Rol Model Olabilir Mi? (2016), Gazi
Üniversitesi Akademik Ortadoğu Dergisi, Cilt 11, Sayı 1 Http://Www.Akade-
mikortadogu.Com/Belge/Ortadogu21makale/Sadik_Akyar.Pdf (Erişim Tarihi: 02
Ekim 2021)
162
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Çaman Efe ve DAĞCI Kenan (2014), Özbekistan’da Sistem, Siyasi İslam ve Radi-
kalizm, Yalova Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 4, Sayı 8 Https://Dergipark.Org.Tr/Tr/
Pub/Yalovasosbil/İssue/21791/615814 (Erişim Tarihi: 01 Ekim 2021)
163
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Ekrem, E. (2011), “Çin’in Orta Asya Politikaları”, (Ed.) Yılmaz, M., Hoca Ahmet
Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi, Ankara. Http://Www.Ayu.Edu.Tr/
Static/Kitaplar/Cin_Ortaasya_Raporu.Pdf, (08.07.2021).
Eurasıa Net (2021). “Csto, Sco Summits Presage Policy Of Wary Tolerance Of
Taliban Regime İn Afghanistan”, September 17th, (20.09.2021).
164
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Gleick Peter H. (2014), Water, Drought, Climate Change, And Conflict in Syria,
Weather, Climate and Society July 2014, Volume 6, Page 331-340, DOI: Http://
Dx.Doi.Org/10.1175/WCAS-D-13-00059.1 (Erişim Tarihi: 01 Ekim 2021)
165
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Kamalov, İ. (2011), “Rusya’nın Orta Asya Politikaları”, (Ed.) Yılmaz, M., Hoca Ah-
met Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi, Ankara. Https://Www.Ayu.Edu.
Tr/Static/Kitaplar/Rusya_Ortaasya_Raporu.Pdf, (08.09.2021).
Kara Hasan, Orta Asya Ülkelerindeki Etnik Yapının Bölge Güvenliğine Etkileri,
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, Cilt 6, Sayı 1, Sayfa 103-111 Https://Dergipark.
Org.Tr/Tr/Download/Article-File/406237 (Erişim Tarihi: 02 Ekim 2021)
166
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
North Atlantıc Treaty Organızatıon (Nato) (2017). “Central Asian Experts Discuss
Energy Security Issues”, January 16th, Https://Www.Nato.İnt/Cps/En/Natohq/
News_140021.Htm?Selectedlocale=En, (10.09.2021).
167
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Organızatıon For Securıty And Co-Operatıon In Europe (Osce) (Agit Resmi İnter
Https://Www.Osce.Org/Files/F/Documents/C/2/306451.Pdfnet Sitesi) (2021).
“Who We Are”, Https://Www.Osce.Org/Whatistheosce, (07.09.2021).
168
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
169
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Sputnık Узбекистан, (2018), “Новая Эра, Или Как Шавкат Мирзиёев Слетал
За Океан И С Чем Вернулся Из США”, Https://Uz.Sputniknews.Ru/20180518/
Kak-Shavkat-Mirziyoev-Sletal-V-Ssha-8248261.Html, (26.02.2021).
Star, (2021), “Türkiye, Özbekistan'la Dış Ticaret Hacmini En Çok Artıran İkinci Ülke
Oldu”, Https://Www.Star.Com.Tr/Ekonomi/Turkiye-Ozbekistanla-Dis-Ticaret-Hac-
mini-En-Cok-Artiran-İkinci-Ulke-Oldu-Haber-1669428/, (29.11.2021).
170
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
Taraqqıyot TV, (2018), “O’zbekıstonda Atom Elektr Stansıyası 2028 Yılgacha Ishga
Tushırıladı”, Https://Www.Youtube.Com/Watch?V=On18EcK1Or8, (28.06.2021).
The Freedom House (2021). “The Freedom İn The World, Uzbekistan”, Https://
Freedomhouse.Org/Country/Uzbekistan/Freedom-World/2021, (02.09.2021).
171
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
TRT Avaz, (2021a), “Özbekistan ile Kırgızistan, Ticaret Hacmini 2 Kat Artırma
Konusunda Anlaştı”, Https://Www.Trtavaz.Com.Tr/Haber/Tur/Avrasyadan/
Ozbekistan-İle-Kirgizistan-Ticaret-Hacmini-2-Kat-Artirma-Konusunda-Anlasti/6
04a54d201a30a3aac195011, (12.09.2021).
TRT Avaz, (2021b), “Kırgızistan ile Özbekistan Arasındaki Sınır Sorunu Karşılıklı
Arazi Değişimiyle Çözüldü”, Https://Www.Trtavaz.Com.Tr/Haber/Tur/Avrasya-
dan/Kirgizistan-İle-Ozbekistan-Arasindaki-Sinir-Sorunu-Karsilikli-Arazi-Degisi-
miyle/605dee2101a30a30782dbc9f, (07.10.2021).
TRT Haber, (2021a), “Özbekistan Aşamalı Olarak Latin Alfabesine Geçiyor”, Ht-
tps://Www.Trthaber.Com/Haber/Dunya/Ozbekistan-Asamali-Olarak-Latin-Alfa-
besine-Geciyor-598218.Html, (20.10.2021).
172
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
tan-Cumhuriyeti-Cumhurbaskani-Sevket-Mirziyoyev-Turk-Konseyi-Genel-Sek-
reteri-Baghdad-Amreyevi-Kabul-Etti_1896, (13.09.2021).
Türk Keneşi-Konseyi Resmi İnternet Sitesi (2021). “Türk Konseyi Hakkında”, Htt-
ps://Www.Turkkon.Org/Tr/Turk-Konseyi-Hakkinda (13.09.2021).
173
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
174
ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKASI
175
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
176
EKLER
EKLER
177
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
178
EKLER
179
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
180
EKLER
Kalede, dönemin üst düzey yöneticilerine ait çalışma odası da bulunuyor. Kale-
nin tam ortasındaki avluda resmi heyetlerin kabul edildiği Selamlama Meydanı-
na ulaşılıyor. Üç tarafı revakla çevrili bu avluya girildiğinde tam karşıda, oldukça
yüksekte tahtın kurulduğu mekan yer alıyor.
İçindeki ahşap bir caminin yer aldığı kalede ayrıca arkeoloji ve tarihî eserlerin
yeraldığı müze gezilebiliyor. Müzede geçmişte kullanılan elbiseler, günlük eş-
yalar, askerî malzemelerin yanı sıra sikkeler, tablolar sergileniyor.
Ark Kalesi, Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafın-
dan 1993’te Dünya Mirası Listesine dahil edilen Buhara’nın, tarihî merkezinin en
eski yapısı olarak biliniyor.
181
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
182
EKLER
Taşkent
Ünlü İpek yolu üzerinde bulunur ve 2.200 yıllık bir geçmişe sahiptir. Bugünün
Özbekistan’ı bu eski 6.000 km uzunluğundaki ticaret yolunun tam ortasındadır.
Yüzyıllar boyunca Özbekistan, Çin ile Avrupa arasında bağlantı oldu.
183
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Taşkent Metrosu
Ali Şir Nevai İstasyonu
Taşkent Metrosu
Yunus Recebi İstasyonu
184
EKLER
Taşkent TV Kulesi
Orta Asya’nın en yüksek yapısı olma ünvanını elinde tutan Taşkent Televizyon
Kulesi, 365 metre yüksekliğe sahiptir. Kulenin inşaatına 1978 yılında başlanmış-
tır. Kule, radyo ve televizyon yayıncılığının yanı sıra gerek seyir terası gerekse
45 dakikada bir tur atarak dönüşünü tamamlayan “Kainat restoranı” ile 33 yıldır
ziyaretçilerinin uğrak yerlerinden biridir. Dünyanın en yüksek kuleleri arasında
12. sırada yer alan yapı, Taşkent’in tam merkezinde ve en yüksek noktasında
yer alıyor. Her gün yüzlerce insanın ziyaret ettiği kule, özellikle Taşkent’i görün-
tülemek isteyen fotoğrafçıların tercih ettiği mekanların başında geliyor.
185
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
186
EKLER
187
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
188
EKLER
Binlerce yıllık geleneklerini hala koruyan insanların yaşadığı çölün kapısı Hîve
şehri, İpek yolu üzerindeki en önemli duraklardan birisidir. Hîve'de UNESCO
tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınan büyüleyici güzellikteki İçhan Kalesi
yeralır. Hîve'nin kalbi olan tarihî İçhan Kalesi, çok iyi korunmuş, yaklaşık 2.200
metre uzunluğundaki güçlü kerpiç surlarla çevrilidir. Günümüzde toprak rengi
ve kızılın hakim olduğu bu kale, yeşil ve mavi çinilerle kaplı medreseler, camiler
ve türbeleriyle zamanın durduğu Orta Asya’nın en büyük açık hava müzesidir.
İç kalenin burçları ve dört ana kapısı bulunmaktadır; güneyde Taş Kapı, batıda
Ata Kapı, kuzeyde Bahçe Kapı ve doğudaki Pehlivan Kapı.
189
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Gulistan Şehri
Kokand Şehri
Orta Asya’nın en ünlü ve antik şehirlerinden biridir. Kentten 10. yüzyıldan iti-
baren yazılı kaynaklarda bahsedilirken çevresindeki arkeolojik eserler kentin
MS I. yüzyılda oluştuğunu göstermektedir. Kokand, elverişli coğrafi konumu,
nispeten ılıman iklimi ve zengin doğal kaynakları nedeniyle uzun zamandır ilgi
odağı olmuştur.
190
EKLER
Muynak bir dönem Aral Gölü’ndeki en büyük limana sahip yerleşim yeriydi.
Şimdilerde ise adeta gemi mezarlığı. Muynak sakinleri bir zamanlar Aral Gö-
lü’nde balık avlayarak geçimlerini sağladılar. Fakat zamanla gölün kurumasıyla
kendisini bekleyen kaderleriyle yüzleşmek zorunda kaldılar. Balıkçı tekneleri
bir zamanlar deniz tabanı olan kuma terk edildi. Şehirdeki işletmeler kapılarını
kapattı ve sakinler iş bulmak için yer değiştirmek zorunda kaldılar.
191
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Antik çağlardan beri Özbekistan’ın sahip olduğu seramik zanaatı nesilden ne-
sile aktarılmış, bölgesel farklılıklarla gelişimini sürdürmüştür. Günümüzde hala
geleneksel üretimini devam ettiren Fergana Vadisi'ndeki Riştan bölgesi Özbe-
kistan’ın en önemli çömlekçilik merkezlerinden biridir. Özbekistan, İpek yolu
boyunca önemli bir el sanatları merkezi oldu.
192
EKLER
Arashan Gölü
Gissarak Rezervuarı
193
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Özbekistan mutfağında çay için özel yapılmış çaydanlık ile büyükçe kulpsuz
"piyale" adı verilen seramik kaplar kullanılır.
Ekmek (Naan)
194
EKLER
Dutar
195
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖZBEKİSTAN
Özbekistan’da Bahar
Özbekistan çarşıları, saf pamuk ve ipekten (ikat ve suzani) yapılan güzel kumaş-
larla doludur.
196
Yeni Dünya Düzeninde
ÖZBEKİSTAN
Türkistan medeniyetinin öncülüğünü yapmış Özbek halkının, Orta
Asya’nın içinden geçmekte olduğu siyasî, ekonomik ve kültürel
dönüşüm sürecinde kilit bir rolü bulunmaktadır. Kadim medeniyetlere
ev sahipliği yapan ve tarihî İpek Yolu’nun merkezinde bulunan Özbekis-
tan bugün de Avrasya coğrafyasında çok önemli bir yere sahiptir. Köklü
tarihî geçmişi ve devlet geleneği, Orta Asya nüfusunun yaklaşık
yarısına tekabül eden 34 milyonu aşkın genç ve dinamik nüfusu,
Asya’nın kalbindeki jeo-stratejik konumu, zengin doğal kaynakları ve
bereketli topraklarıyla Özbekistan bölgesinde ve ötesinde önemli rol
oynamaya muktedir bir ülkedir.
978-605-137-872-5
871 8
9 786051 378718