You are on page 1of 28

KAYNAK : www.sevanonurduman.

com

1. Şahısların Öteki Şahısları Gözetimi


2. Şahısların Taşınmaz Mülkleri Gözetimi
3. Şirketlerin Çalışanlarını Gözetimi
4. Şirketlerin Tüketicileri ve Kullanıcıları Gözetimi
5. Devletlerin Potansiyel Suçluları ve Mahkumları Gözetimi
6. İstihbarat Teşkilatlarının Devlet Liderlerini ve Önem Arz Eden Kişileri Gözetimi
7. Sanrı, İç, Sahip

Şahısların Öteki Şahısları Gözetimi

Bu gözetim türünden en çok istifade edenler birbirinin hayatındaki kontrolü artırma


arzusuna sahip aile bireyleri olup ebeveynlerin kendi aralarında ve ebeveynlerin çocuk
üzerinde gözetim uyguladığı görülür. Denetim için kullanılan araçlar genelde yazılım ve
donanımdır. Mobil veya masaüstü ortamlara yüklenebilen yazılımlar, gözetlenen
kişinin cihaz kullanırken yaptığı işlemlerini (klavye, mikrofon, kamera, ekran görüntüsü)
kayıt altında tutup belirlenen merkeze raporlama yapabilmektedir.

Bu yöntemler lisanslı ürünler kullanılarak aile bireyleri içerisinde tatbik edildiğinde dahi
tartışmalı bir konu olurken 3. kişilerin bir başkası üzerinde ve yasa dışı olarak bu tarz
faaliyetlerde bulunması özel hayatın gizliliğine karşı suç teşkil etmektedir.1)Zeki Hafızoğulları
̇ ̇ alanina
vd., Özel hayata ve hayatin gizli
karşı suçlar. (erişim 04.11.2015) Son kullanıcının bu tür bir saldırıya maruz kalmaması için,
kaynağından emin olmadığı e-postalarda bulunan url adreslerine erişmemeleri, lisanssız ve
sertifikasız uygulamalar kullanmamaları, cihazlarına iyi birer anti virüs yazılımı kurmaları
önerilmektedir.

Küçük grup ve münferit olayların dışında gelişen farklı bir akım daha mevcuttur. Big Brother
veya ülkemizde Biri Bizi Gözetliyor ismiyle anılan televizyon programı bu akımlardan biridir.
Şahısların öteki şahısları gözetimi ve bu durumun sıradan hale gelmesi konusuna farklı bir
zaviyeden örnek teşkil etmektedir. 2009 Yılında yayınlanan ve Josh Harris’in imzasını taşıyan
“We Live in Public” isimli yapımda, bir grup insanın 5000 saat boyunca bir an
bile kapanmayan kameralar önünde nasıl mahremiyetlerinden feragat ettikleri anlatılmaya
çalışılmıştır. Sürekli izlendiği bilincini taşıyan topluluklarda ortaya çıkabilecek durumları
gözlemleme imkanı taşıyan deneysel ilkler göstermektedir ki, özel alanın kamusal alana
dönüşmesi beraberinde bazı travmaları getirmektedir. İnternet ve sosyal medyanın kamusal
alan olduğunu göz önünde bulundurursak, özel hayatın bu mecralarda halka açılmasının ne
tür travmalara sebep olabileceği bilim camiası tarafından tartışılmaktadır.

Sesli, görüntülü ve bilgi odaklı yapılan bütün veri toplama çalışmalarının kişisel ve kitlesel
siber gözetim faaliyeti altında yer aldığını söylemek gerekmektedir.

Şahısların Taşınmaz Mülkleri Gözetimi

Bu tarz izlemelerin amacı, güvenliğe yönelik tehditleri bertaraf etmek ve denetim gücünü
daha etkin kılmaktır. İzleme teknolojilerine bağlı olarak açık devre veya kapalı devre
kamera sistemleriyle gerçekleştirilmektedir. Her iki türde verilerin kayıt altına alınması söz
konusu iken, açık kamera sistemlerine internet ortamından erişim mümkündür. Bu, aynı
zamanda mülkten gelen yayının daha az güvenlikli bir ortama aktarıldığı anlamına gelir.
Bunu bilen 3. kişilerin güvenlik zafiyetlerinden istifade ederek bu yayınlara
erişebildikleri tartışmalı bir konudur.2)Popular Surveillance Cameras Open to Hackers,
Researcher Says (erişim 04.11.2015) . Aynı şekilde tartışılan başka bir konu ise, özel
mülkiyetin güvenlik amaçlı gözetlenmesi esnasında kamusal alanın görüntülenmesidir. Sivil
vatandaşların özel hayatlarının bu kameralar tarafından ihlal edildiğine dair şikayetler
görülmüştür. Aşağıdaki şemada bu olayın nasıl gerçekleştiği izah edilmektedir.

Özel
Mülkiyeti Gözetim Sistemleriyle Kamusal Alanın İhlali

Haritanın sol alanı görüldüğü gibi özel mülkiyet olup, sağ tarafında ise kamusal alan
bulunmaktadır. Gözetleme sisteminin bakış ve görüş açısı (g.1) şeklinde ifade edilmektedir.
İhlal söz konusu olan durum ise, gözetleme sistemlerinin bakış açısının özel mülkiyet
sahasına dönük olması ve kamusal alana müdahil olmaması gerektiğidir. Bakış açısı içeri
olduğu halde dahi özel mülkiyete yapılmış olan tecavüzün kayıt altına alınabildiği ve delil
toplanabildiği öne sürülmektedir. Özel güvenlik firmalarının suç işlendiği durumlarda
emniyet güçleriyle iletişime geçmesi ve eşkâl tespit edildiği göz önünde bulundurulursa,
görüntüleme cihazlarının kamusal alana doğrultulması (mobese kameraları hariç)
mahremiyet tartışmalarını uzun süre gündemde tutacak gibi görünmektedir. Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesinin 8. Maddesi gereğince koruma altına alınan Özel Hayatın Gizliliği
koşulu, Türk Ceza Kanunu’nun CCTV kameralara değinmemesi sebebiyle muallaktadır. Şu an
için ülkemizde, valilik genelgeleri ile bu prosedürler ilerlemektedir. Zilyedin taşınır ve
taşınmaz mülkünün koruma görevinin öncelikle kendisine ait olması sebebiyle, taşınmaz
mülke kamera sistemleri yerleştirilmesi devam edecektir. Kameraların yerleri çok dikkatle
seçilmeli ve sadece belirlenen maksadı karşılayacak şekilde konumlandırılmalıdır.3)Hakan
Özalp, CCTV sistemlerinde özel hayatın gizliliğinin korunması. (erişim 04.11.2015) . Daha
önce maksadın aşıldığı durumlarla karşılaşılmıştır.

Sesli, görüntülü ve bilgi odaklı yapılan bütün veri toplama çalışmalarının kişisel ve kitlesel
siber gözetim faaliyeti altında yer aldığını söylemek gerekmektedir.

Şirketlerin Çalışanlarını Gözetimi

CCTV or surveillance operating in office

Şirket çalışanları üzerinde veri toplama eylemi her geçen gün artar hale gelmektedir. Bunun
belli başlı sebep ve yöntemleri bulunmaktadır. Bunlar başlıca şu şekildedir:

 Çalışanları Siber Gözetim


 Kişisel Görünüm ve Üst Aranması
 Görev Dışı Davranışı Engelleme
 Uyuşturucu ve Alkol Testi
 Yalan Makinesi Testi
 Psikoloji ve Kişilik Testleri
 İşe Alım Öncesi Araştırma

İşçilerin iş yerlerinde izlenmesi, internet ve telefon erişimlerinin denetlenmesi hususlarını


düzenleyen bir sözleşmesi bulunmayan Uluslararası Çalışma Örgütü, bu alandaki eksikliği
gidermek amacıyla bir Davranış Kodu oluşturmuştur. Davranış kodu, bilgisayar yazılımları,
kameralar, şirket telefonları,ve gönderilmiş e-postalar incelenmek suretiyle, eski çalışanlar,
iş başvurusunda bulunanlar ve mevcut çalışanları gözetim altında tutmayı ön
görmektedir.4)F. Burcu Savaş, “İş Hukukunda Siber Gözetim“, 100. (erişim 04.11.2015)
Davranış kodunda geçen değerlerin yaptırım gücü olmayıp, bu kuralların uygulanması
devletlerin ve iş verenlerin vicdanına teslim edilmiştir. Buna göre etik olan ve bir çok ülkede
uygulanan yöntemler mevcuttur.

Uluslararası Emek Örgütü beyannamesine göre mühim olan bir gereklilik söz konusudur. İş
veren tarafından, çalışan, işe alınacak aday veya eski çalışanlardan, gözetim süresince
toplanacak bilgilerin kendi rızalarıyla toplandığına dair açık ve yazılı bir şekilde izin alınması
zorunlu hale getirilmiştir.5)International Labour Office (erişim 04.11.2015)

Kısa bir süre önce gündeme gelen bir haberde, İsveç‘te bulunan ve yüksek teknoloji ürünleri
üreten Epicenter isimli şirket çalışanlarının deri altına RFID çip takıldığına dair gelişmeler yer
almıştır.6)İsveç’te Çipli İnsan Dönemi Başladı. (erişim 04.11.2015) Teknik olarak bilindiği
üzere bu çip vasıtasıyla 24 saat boyunca çalışanın nere olduğu tespit edilebilmektedir. Bu
durum, halen tartışılmakta olan mahremiyet konusunu gündeme getirmektedir. Bu icadın
ilk olarak nesli tükenmekte olan vahşi hayvanlara, arabalara ve kaybolma ihtimali olan evcil
hayvanlara takıldığı göz önünde bulundurulursa, gelişen teknoloji ve ahlaki değerlerin
zorlanması arasındaki çizginin silikleştiği görülecektir.

Hassas alanlarda özel müşterilere hizmet veren şirketlerin, iş sürecine girişmeden aday
hakkında bilgiler toplaması ve bu kişilerin yalan testi, kişilik testi gibi süreçlerden geçirilmesi
hadisesi yabancı olduğumuz bir durum değildir. Aynı şekilde siber gözetimin işe alım
gerçekleştikten ve çalışanın işten istifasından sonra dahi devam etmesi, uygulama sonunda
sakıncalı görülen çalışanların işten çıkartılması söz konusudur.7)The Latest on Workplace
Monitoring and Surveillance. (erişim 04.11.2015)
Bilinen en büyük iflas ve skandal olaylarından biri, Enron isimli A.B.D menşeli enerji
şirketinin çöküşüdür. 2000 yılında Financial Times tarafından ‘Yılın En İyi Şirketi” seçilen
Enron, 2002 başında hisseleri bir kaç cent’e düşmesi sebebi ile iflas etmiştir. Olayın
araştırılması ve usulsüzlüklerin bulunması için kurulan komisyonlardan birisi, şirket içi
mailleri iflastan 3,5 yıl geriye dönük olacak şekilde analiz etmiştir. Bu araştırma esnasında,
şirket çalışanlarının karakter analizi, alışkanlıkları, bilgi düzeyleri, sosyal eğilimleri, şirket içi
ilişkileri NLP (Natural Language Processing) adı verilen bir sosyal ağ araştırma tekniği
kullanılarak ortaya çıkarılmıştır. Ardından fark edildiği üzere 15 yılda ülkenin 7. büyük şirketi
haline gelen Enron şirketi, kendi çalışanlarının yozlaşmışlığı sayesinde batmıştır. Battığı
sene, 40 ülkede 21.000 çalışanı olan kuruluşun gelir gider rakamlarında kasıtlı oynamalar
yaptığı tespit edilmiştir. Peki bu yozlaşmış çalışanlar kimlerdir? Hangi sıklıkla
görüşmüşlerdir? Yolsuzluk gerçekleştiği vakitlerde hangi çalışanlar arasında mail trafiği
artmaktadır? Şeklindeki sorulara cevaben toplanan veriler suçun işlendiği tarihlerle üst üste
konulduğunda verilerin, bilgi niteliği kazandığı ve örtüştüğü noktaya gelinmiştir. Bu milat
taşından sonra, artık büyük şirketlerin çalışanları üzerinde, sosyal ilişkilerin ve
verimliliğin tespiti amaçlı çalışmalar yapılmaya başlanmıştır.8)Jana Diesner vd., Exploration
of Communication Networks from the
Enron Email Corpus. (erişim 04.11.2015)

Sesli, görüntülü ve bilgi odaklı yapılan bütün veri toplama çalışmalarının kişisel ve kitlesel
siber gözetim faaliyeti altında yer aldığını söylemek gerekmektedir.

Şirketlerin Tüketicileri ve Kullanıcıları Gözetimi

Şirketlerin yapmış olduğu veri toplama ve siber gözetim faaliyetlerine değineceğiz. Bu


veriler basitçe üç sınıfa ayrılmaktadır: anonim veri, özel veri ve gizli veri.9)Definition:
Anonymous Data. (erişim 04.11.2015)
10)
Anonymous vs Private vs Confidential Data. (erişim 04.11.2015)

 Anonim Veri: Toplama sonucu hiç bir makul kişiyle bağlantısı kurulamayacak ve
özel,gizli veri içermeyen bilgi yığınlarından oluşmaktadır.
 Özel Veri: Toplama sonucu makul kişilerle ilişkilendirilebilir ve içeriğinde sağlık
durumu, finansal durum, politik görüş ve eğitim durumu gibi makul bir kişi ile alakalı
bilgiler barındıran veri yığınlarından oluşmaktadır.
 Gizli Veri: Kişiye yönelik spesifik araştırmalar sonucu elde edilen ve parola korumalı
bilgisayar dosyaları, şifreler, şifreli mesajlar, aleyhte kullanılabilecek türden veriler
gibi sır içerikli bilgiler barındıran veri yığınlarından oluşmaktadır.

Sosyal Medya denildiği zaman akla gelen bir kaç şirket mevcuttur. Bu şirketlerin kullanıcıları
hakkında topladıkları anonim ve özel verileri incelemeden önce, 2015 Ocak Ayın’da en çok
kullanılan Sosyal Medya araçlarını ve hangi ülkelerin kullanımda daha aktif olduğuna göz
atalım.

(Tabloları Üzerine Tıklayarak Büyütebilirsiniz)


(Tabloları Üzerine Tıklayarak Büyütebilirsiniz)

http://www.smartinsights.com/social-media-marketing/social-media-strategy/new-global-
social-media-research

Yukarıda bulunan tablolarda görüldüğü üzere Türkiye her platformda ilk dört sıraya girmeyi
“başarmış” vaziyettedir. Tabî olarak bu derece yüksek kullanım oranları, diğer ülkele
vatandaşları üzerinde olduğu gibi, kendi vatandaşlarımız hakkında toplanan anonim ve özel
veri miktarını da arttırmaktadır.

Spesifik olarak platformlar üzerine konuşacak olursak, yukarıdaki her hizmetin reklam
verenlerin kullanımına sunulmuş panelleri mevcuttur. Bu paneller sayesinde, kullanıcılar
üzerinden toplanan veriler reklam verenler için “hedef kitle” oluşturmaya yaramaktadır.
Hedef kitle, reklamın hitap ettiği tüketici/kullanıcı profili anlamına gelmektedir. Facebook
özelinde baktığımızda, bir reklam verene sunulan imkanlar arasında, hedef kitle ile
bağdaşan paremetrelere göre reklam hazırlayabilmek yer almaktadır.
Facebook reklam veren paneli

Görüldüğü üzere, bu imkanların reklam verenlere tanınabilmesi için sürmekte olan anonim
ve özel veri depolama faaliyetleri, makul kişiler olarak şahısları direkt olarak az ilgilendiriyor
olsa dahi, istatistiksel değerler oluşturmak bakımından vatandaşlar hakkında siyasi
eğilimleri, ilgi alanları ve eğitim seviyeleri gibi önemli analizler ortaya çıkarma kapasitesine
sahiptir. Bu ve benzeri önemli kriterlerin matematiksel olarak ifade edebilir hale
gelmesiyle big data oluşmaktadır.

Söz konusu uluslararası şirketler ve sözleşmeleri (kanunları) olduğu zaman ve bu ilkeler ülke
yasalarından yukarıda tutulduğu an, dünya ülkeleri ancak bu sitelerin kullanımının
doğuracağı zararlara karşı vatandaşlarını uyarma veya erişimi engelleme yoluna
gitmektedirler.

Edward Snowden tarafından sızdırılan National Security Agency gizli belgeleri kaynak
gösterilerek EU The Safe Harbour Framework tarafından bütün Avrupa Birliği Vatandaşları
Facebook kullanımı yönünde uyarılmıştır.11)Samuel Gibbs, Leave Facebook if you don’t want
to be spied on, warns EU. (erişim 04.11.2015)

2015 Aralık Ayı’nda gerçekleşen San Bernardino saldırısının ardından, saldırıyı gerçekleştiren
faillerden Malik’in, IŞİD lideri Ebu Bekir el-Bağdadi ile Facebook üzerinden iletişime geçtiği
ve saldırıdan önce gönderilen mesajları sildiği medya gündemine gelmiştir. Bu olayda
Federal Polislerin Malik’in silinmiş Facebook mesajlarına ulaşmış olması, şu anlama
gelmektedir; Sosyal Medya üzerinden iletilen mesaj, fotoğraf vb.. bütün veriler, kalıcı olarak
silinmemek üzere sunuculara kayıt edilmektedir. Kullanıcılar bu içerikleri sildiklerini
düşünürken, aslında sadece görünürden kaldırmaktadırlar.12)FBI investigating San
Bernardino attack as an act of terrorism (erişim 30.01.2016)

Facebook ile Twitter kullanıcılarından toplanan verinin arasındaki fark şöyle izah
edilmektedir; Facebook kullanıcıları “ortak ilgi alanları ve insan ilişkileri etrafında
toplanırken yaptıkları paylaşımları çok seçenekli gizlilik ayarları ile yapabilmektedir. Twitter
kullanıcıları ise sonsuz elden (3. kişiler ve ötesi) geçmiş olma ihtimali olan “ortak fikir”
etrafında anlık tepkiler halinde toplanmaktadır. Kullanıcı tweetleri gizli olmadığı sürece
atılan her tweet evrensel niteliğe sahiptir ve Dünya’da ki her kullanıcı tarafından retweet
edilebilir veya favorilere alınabilir. Bu tablo göz önüne alındığında aşağıda bulunan grafikte
anlatmaya çalıştığımız durum meydana gelmektedir.
Tablonun sol kısmında yer alan mavi çizgiler, Facebook kullanıcısı olan insanların gerçek
sosyal ilişkilerini temsil etmektedir Bu bağlantılar Facebook dışında veya içinde gelişmiş
olabilir. Turuncu renkli zayıf bağlantılar ise, sonradan sahiplenilmiş ortak paydaları ifade
etmektedir. Turuncu hatlar mavi hatlara dönüşebilmektedir.

Tablonun sağ kısmında yer alan fikir sahibi, 140 karakter ile ifade ettiği anlık tepkiyi
kendisinin dahi haberi olmadan sonsuz eller vasıtasıyla kalabalık kitlelere ulaşabilecek
vaziyettedir.

Her iki mecra enformasyon kirliliğine sahiptir ve kullanıcılar gerçek kimlikleri ile paylaşım
yapmak mecburiyetine sahip değildirler. Fakat bu iki platform hukuki süreçler işlemediği
sürece kullanıcıların hüviyet bilgilerine ihtiyaç duymamakla birlikte, yeniden pazarlama ve
kişiselleştirilmiş reklam paylaşımı için internette bıraktığımız izleri(çerezleri)
depolamaktadır.13)Yasin Kaplan, Yeniden Pazarlama (ReMarketing) Nedir? Ne işe
yarar? (erişim 04.11.2015) Tarayıcınızın gizli modu açıkken internette gezmediğimiz sürece,
sizin ayakkabı satın almak üzere olduğunuzu yaklaşık 2, 3 şirket daha önceden
bilebilmektedir. Gezindiğiniz web sayfaları, soysal medya mecralarında bize o ayakkabıyı
satın aldırmaya yönelik reklamlar göstermektedir.

Yandex Metrica vasıtasıyla özel kodları kendi web sitesine yerleştiren kullanıcılar,
ziyaretçilerin web sitelerinde dolaşırken ne yaptıklarını görüntülü şekilde izleme olanağına
sahip olmaktadır. Ayrıca Google Analystics‘in gelişmiş ara yüzü, ziyaretçiler hakkında
kuvvetli anonim bilgileri site sahipleri ve kendi yararına toplamaya devam etmektedir.

Geçtiğimiz dönemde TTNET, Phorm adı verilen bir şirket ile anlaşarak, bütün TTNET
kullanıcılarının ziyaret ettiği siteleri onlara sormadan kayıt altına almış ve onlara
kişiselleştirilmiş reklamlar sunmuştur. Bu durum tartışma konusu olmuş ve en sonunda bu
şirket Türkiye ofisini kapatma kararı almıştır.14)Merve Kara, Tartışmalı reklam hedefleme
girişimi Phorm, Türkiye ofisini kapatıyor (erişim 04.11.2015) Sonuç olarak TTNET ve Phorm,
Bilgi Teknolojileri Kurumu tarafından bir takım cezalara çarptırılmıştır.15)BTK’dan Phorm ve
TTNET’e Ağır Ceza (erişim 04.11.2015)

Sesli, görüntülü ve bilgi odaklı yapılan bütün veri toplama çalışmalarının kişisel ve kitlesel
siber gözetim faaliyeti altında yer aldığını söylemek gerekmektedir.

Devletlerin Potansiyel Suçluları ve Mahkumları Gözetimi

sevanonurduman.com

Bu tür gözetim uygulamalarının temel dayanağı “kamu güvenliği” olup, ilk etapta ülke
vatandaşlarının tamamının sicil, şecere ve mülkiyet kayıtları gibi verilerini arşivlemek
özelinde işlemektedir. Bu uygulamanın sınırları genişletilerek özellikle bir etnik guruba, dini
cemaate veya siyasi gruba karşı olarak yapılmasına literatür de “fişleme” adı verilmektedir.
Hukuki bir gerekçe ile şahısların güvenlik birimlerince gözetim altına alınmasına “takip” bu
gözetimin elektronik yollar ile yapılmasına “teknik takip” denilmektedir.

Fakat şu da bir gerçektir ki gözetim araçları zaman zaman baskı ve güç unsuru olarak
kullanılmaktadır. Konu rejimi tehdit etmeye geldiğinde ise, devletler reflek olarak potansiyel
suçlulara müdahalede bulunur. Fakat, özgürlükleri sınırlaması ve toplum açısından
hassasiyeti bakımından dikkat edilmesi gereken konu ise kimlerin potansiyel suçlu olduğu
tanısının hangi bulgulara göre konulduğudur.

Söz konusu potansiyel suçluların iletişiminin kontrol altına alınmasına geldiğinde ise kabaca
dört yöntem kullanılmaktadır:

1. Yazılım Vasıtasıyla (Uygulama veya Multi Medya mesaj gönderilerek yapılabilir)


2. Havadan Frekans Yakalama
3. Haberleşme Uydularına Müdahale
4. Operatörlerin Santral Kayıtları

İlk adımda, kimlerin potansiyel suçlu olduğunun tespiti için kullanılan hukuki dayanaklara ve
yapılan siber gözetim çalışmalarına bakalım:

1. Terörle Mücadele Kanunu


2. Organize Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu

Bu kanunlar tarafından beslenen gözetim teknikleri arasında normal takibin yanı sıra, teknik
takip (siber gözetim) ismi verilen bir uygulama kullanılmaktadır. Operatörlerin Santral
Kayıtları ve Havadan Frekans Yakalama, veri toplanırken kullanılan iki ana kaynağı
oluşturmaktadır.16)Bahadır Atasoy, 80 bin potansiyel suçlu! (erişim 04.11.2015) 17)Telefon
dinleme hakkında her şey! (erişim 04.11.2015)

Operatörlerin Santral Kayıtları konusu, GSM şirketlerini ilgilendirmektedir. Haziran 2014’te


basına yansıyan bir haberde, Dünya’nın en büyük GSM firmalarından biri, bazı ülkelerin,
herhangi bir izin olmaksızın, insanların telefon konuşmalarına ulaştığına dair bir iddia yer
almıştır. Bu ülkelerin ismini açıklamayan firma, Arnavutluk, Mısır, Macaristan, Hindistan,
Malta, Katar, Romanya, Güney Afrika ve Türkiye’nin ileride tele kulak ve özel hayatın ifşası
yönünde olaylarla muhatap olabileceğini belirtmiştir. 18)Vodafone reveals governments are
recording private mobile phone calls without permission. (erişim 04.11.2015)

Bu mesele etik ve demokratik açıdan sakıncalı bulunduğundan ve özel hayatın gizliliğine


gölge düşürdüğünden hassas olarak ele alınmalıdır. Bu bağlamdan bakıldığında, sade
vatandaşları suçlu kisvesinden çıkaracak ve bu uygulamalardan koruyacak yapı, devlet adı
verilen mekanizmadır. Ancak bu uygulamaların şiddetle devam etmesine olanak veren
ve zafiyetleri makul kılacak olanda devlet mekanizmasıdır.

Bu yöntemler ile operatör kayıtlarına ulaşabilmek mümkün olsa dahi bu işlem hukuki süreç
gerektirdiği ve zaman aldığı için, Terörle Mücadele Kanunu ve Organize Suç Örgütleriyle
Mücadele Kanunu yetkilerinden beslenerek 2. Yöntem olan Havadan Frekans Yakalama
yöntemi kullanılmaktadır. Genelkurmay Elektronik Sistemleri Komutanlığı’nın Israel
Aerospace Industries isimli firmadan ihale ile satın aldığı teknik takip cihazı, aynı anda bir
çok potansiyel suçluyu dinleyip, kayıt altına alabilmektedir. Bu cihazın kullanımı 2008
yılından beri terörle mücadele kapsamındadır ve amacı dışına çıkmayacak şekilde Türk
Silahlı Kuvvetleri tarafından kullanılmaktadır. Dinleme esnasında ise dinlenen potansiyel
suçluların durumu anlama ihtimali bulunmamaktadır.19)Orgeneral Aslan Güner
dinlememiş! (erişim 04.11.2015)

Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nın DEVA ismini verdiği Detaylı Veri
Analizi sistemi ise vatandaşların mal varlığı, eğitim durumu, akrabalık ilişkileri ve istihbari
kayıtları gibi salt kişisel verilerinin depolandığı yazılımdır. Yakın zamanda görülen davalarla
bu birimler ve faaliyet kapasiteleri hakkında daha detaylı bilgiler ortaya çıkmaktadır.

Amerika Birleşik Devletleri’nin Milli Güvenlik Bakanlığı NSA, tüm Amerikan Vatandaşlarının
telefon kayıtlarına 1 Haziran 2015 tarihine kadar kanunlara dayanarak ulaşabilirken, yasanın
geçerlilik süresini uzatmak üzere yapılan girişimde USA Freedom Act hareketi ile bu duruma
karşı çıkılmış ve yasanın yenilenmesinin önüne geçilmeye çalışılmıştır. Fakat bu ön almadan
sonra prosedürlerin geri çekilip çekilmediği bilinmemektedir. Şu an, inceleme gerekçesiyle
toplu olarak bütün vatandaşların telefon kayıtları NSA tarafından GSM şirketlerinden talep
edilememektedir. Ancak, terör örgütleriyle bağlantısı olduğu gerekçesiyle bireysel olacak
şekilde işlem gerçekleştirilebilmektedir. Bu tarihten önce elde edilmiş kayıtlar hakkındaki
muamma devam etmektedir.20)Abhimanyu Ghoshal The NSA is no longer authorized to spy
on US citizens — for now. (erişim 04.11.2015)

Aynı şekilde Yahoo, Google gibi servisler kullanılarak A.B.D dışından gönderilen e-
postaların ve uluslararası telefon konuşmalarının anti terörizm ve milli güvenlik gerekçesiyle
FBI tarafından incelendiği bilinmektedir. Fakat, Edward Snowden’in sızdırdığı ve ABD’nin
Milli Güvenlik Bakanlığı’nı ilgilendiren belgelerde programın amacı dışına çıkıldığı
gözükmektedir. Telekomünikasyon firmalarının gönüllü olarak programa dahil
olmaları sebebiyle açılan davalar durumun yasa dışı olma ihtimalini akıllara getirmektedir.
Photo by Mark Wilson/Getty Images

ABD örneğinin bu faaliyetleri hangi program ve gerekçeler altında yürüttüğünü inceleyelim.


2001 yılını hatırlayalım. Terör olayları hasebi ile, George W. Bush ve hükumeti, Amerikan
Vatandaşları ve Amerika’da yaşayan yabancı kökenli vatandaşlar üzerinde bir takım
tedbirler almıştır. Bu tedbirleri içeren kanunların geneline Patriot Act denilmektedir. Bu
tedbirlerin siber gözetim kısmının yer aldığı programa ise PRISM (US-984XN) adı
verilmektedir. Bu programın özelliği terör ile bağı olan-olmayan herkesin kişisel bilgilerinin
elde edilmesini sağlamasıdır. Basına sızdığı kadarıyla bu tür bilgilerin Microsoft, Google,
Apple, Yahoo gibi şirketlerden temin edildiği ortaya çıkmıştır. Sonrasında Amerikan
Hükumetine karşı, iç casusluk suçlamaları başlamıştır. NSA’in kontrolünde olan bu
araç, Gmail, Facebook, Outlook kullanıcılarının verilerini toplamak
için dahi kullanılmaktadır. Fakat internete sızan belgelerde, The Guardian ve The
Washington Post gazetelerinin yayınladığı haberlerde görüldüğü üzere, NSA’in Facebook ve
Google sunucularına “direk erişimi” mevcuttur. Söz konusu sadece bu iki şirket ile sınırlı
kalmamaktadır. Taraflar bu duruma açıklık getirmek için “hakkında mahkeme kararı olan
veya özel hedefler” üzerinde erişim olduğu yönünde açıklamalarda bulunmuştur. Gelen
eleştiriler Amerikan Vatandaşlarının anayasal haklarının hükumet tarafından çiğnendiği
yönündedir. 21)Joshua Kopstein Everything you need to know about PRISM. (erişim
04.11.2015)

İngiliz hükumetinin, İnsan Hakları gurupları üzerinde yaptığı yasa dışı siber gözetim
çalışmaları ve NSA ile 7 yıl süren istihbarat alışverişinin Edward Snowden tarafından ifşasının
ardından bu çalışmalar IPT tarafından kanunsuz bulunmuştur. İngiliz Hükumeti istihbarat
servisleri MI5, MI6 ve GCHQ, Snooper’s Charter diye bahsedilen bir yasa sayesinde bu
gözetimi gerçekleştirmektedirler. Bu yasanın, internet kullanıcılarının 1 yıllık ayrıntılı
internet geçmişlerini izleme yetkisini kapsayacak şekilde revize edilmesi tartışılmaktadır.
22)
Owen Bowcott, GCHQ’s surveillance of two human rights groups ruled illegal by
tribunal. (erişim 04.11.2015) 23)Snowden Effect: Intel Agency Restrictions Reflects Global
Spying Crackdown. (erişim 04.11.2015)

Edward Snowden’in ifşa ettiği belgeler arasında yer alan ayrıntıdan biri şu şekildedir: 2008
Kasım ayında İngiliz İstihbarat Sevisi GCHQ yaklaşık 10 dakikalık bir sürede BBC, Reuters, the
Guardian, the New York Times, Le Monde, the Sun, NBC ve the Washington Post gibi haber
servisi çalışanlarına ait 70.000 e-postayı 10 dakikadan az bir sürede Avrupa ve Amerika
Kıtası arasında bulunan dev fiber kablolardan ele geçirmiştir.24)James Ball, GCHQ captured
emails of journalists from top international media. (erişim 04.11.2015)

2015 Eylül ayında Edward Sowden’in sızdırdığı belgelerde yer alan Karma Police isimli
operasyon aynı şekilde İngiliz kamuoyunda büyük rahatsızlık yaratmıştır. İngiliz İstihbarat
Servisi GCHQ 2008 yılından itibaren, İngiltere’de yaşayan ve internete bağlı bütün
kullanıcıların ziyaret ettikleri web sayfalarını arşivleyerek herkes hakkında kullanıcı profili
ortaya çıkarmıştır. Aynı dönemde başlayan diğer bir etkili faaliyet ise, Kod Adı Blazing
Saddles olan faaliyettir. Birleşik Krallık içerisinde yayın yapan bütün radyo programlarını
dinleyen bu yazılım, olası bir gizli mesajın radyo programları aracılığıyla ölü hücrelere, suç
gruplarına veya krallık içerisinde bulunan başka ülkelerin ajanlarına tetikleyici açık istihbarat
olarak iletilme ihtimaline karşı, bütün radyo yayınlarını gözetim altına almıştır. 25)James
Ball, ‘Karma Police’: Illegal GCHQ operation to track ‘every visible user on the
internet’. (erişim 04.11.2015)

Photo credit should read ALAIN JOCARD/AFP/Getty Images

Fransa’da 2015 Ocak ayında gerçekleşen ve 17 kişinin ölümü ile sonuçlanan Charlie Hebdo
terör olaylarının ardından, kamu desteğiyle yasallaşan uygulama ile birlikte, Fransız
İstihbarat Servisi DCRI terörist gruplarla bağlantılı olduğu tahmin edilen kişilerin elektronik
cihazlarına “Keylogger” denen ve 4 yıl süreyle klavyeden basılan her tuşu kayıt edecek
olan yazılımları mahkemeye başvurmadan uzaktan yükleme yetkisine kavuşmuştur.

Fransa Başbakanına, 9/11 saldırılarından sonra A.B.D’nin yürürlüğe getirdiği Patriot Act gibi
işleyecek olan bu sistem sorulduğunda ise şöyle cevap vermiştir:

A.B.D kadar şiddetli siber gözetim yapacağımızı iddia edenler yalan söylüyor Manuel Valls

Ardından Atlantico news isimli Fransız haber sitesinde yapılan bir ankete göre, Fransız
kamuoyunun sadece %35’lik bir kısım düzenlemeye karşı çıkmaktadır. Bu durumdan
anlaşılacağı üzere, terör eylemleri devletleri daha kontrolcü vatandaşları ise duygusal
düşünür hale getirebilmektedir.26)AFP, French politicians approve sweeping new spying
powers months after Paris terror attacks. (erişim 04.11.2015)

Başka bir emsal, Kuzey Kore‘nin geçtiğimiz 3 yıl içinde £6.22 milyon harcama ile Çin Halk
Cumhuriyeti’nden 85,570 mobese kamerası satın alarak ülkeyi İngiltere’de mobese
kameralarıyla tesis edildiği gibi Truman Show‘a çevirmesidir.27)Güney Kore, Chosun Ilbo
Gazetesi Siber gözetim gerçekleştirdiği esnada, bahane olarak rejim karşıtlığı yapan suçlular
ve ülke dışına kaçma potansiyeli olan vatandaşlar gösterilmektedir.28)Julian Ryall, North
Korea steps up surveillance of citizens with 16,000 CCTV cameras. (erişim 04.11.2015)

Gözüktüğü üzere ülke içi hedef alınacak şekilde yapılan siber gözetim çalışmalarının amacı
istihbarat toplamaktır. Referans olarak insan hakları ve özgürlükler gözetilmediği sürece bu
faaliyetlerin sınırlarını belirleyen çizgiler olmayacaktır.
Potansiyel suçluların nasıl gözetlenebileceğini inceledik. Şimdi ise, tecrit altındaki suçluların
gözetimini inceleyeceğiz. Basitçe sınıflandıracak olursak bu kişiler hapis olan ve şartlı
tahliye edilen suçlular olarak iki kısma ayrılmaktadır. Hapishanelerin suçluları toplumdan
alıkoymasının yanı sıra, ıslah ve toplumsal fayda gibi amaçlara hizmet etmeleri için yapılan
düzenlemeler mevcuttur. Mahkumların sürekli olarak “izlendikleri” algısına sahip olmaları
ve bu algının yarattığı baskıya dayanarak suçlular üzerinde otokontrol mekanizması
gelişmesini sağlayacak yeni ve eski tecrit yöntemleri denenmektedir. Bunlardan en çok
bilineni Jeremy Bentham‘ın panoptikon isimli mimari eseri 18.yy’da yorumlamasıdır.

Temel olarak en az sayıda muhafız ile en çok sayıda mahkumu denetlemek amacı güden bir
nezarethane fikri güdülmüştür. Bu amacı yazarın konudan bahsederken kullandığı şu
sözlerden anlayabiliyoruz:

Söz konusu olan yakalanacak fareden daha fazla sayıda kedi barındırmaktır. Jeremy
Bentham

Bu fikri nedeniyle Jeremy Bentham meseleyi tarihsel ve hayali nedenlere dayandırmakla


ithaf edilmektedir. Bunun sebebi ise Jeremy Bentham’ın kardeşi Samuel Bentham’ın mimari
sınırlarını çizdiği panoptikon’un Jeremy Bentham tarafından teoride tüm ulusal kurumlara
ve topluma uygulanmasıdır. 29)Jeremy Bentham, Catherine Pease – Watkin, Simon Werret,
Barış Çoban ve Zeynep Özarslan. Su Yayınları, 2008.

Panoptikon’da Samuel Bentham’ın toplumdaki sınıf ayrımını ve bu ayrımı disipline ediş


modeli şöyle geçmektedir:

Ortodoks mimarisinin geleneksel biçimleri korunmuştu, ama içeriği değiştirilmişti. Kutsal yer
locaya dönüştürülmüştü, papazlar yerine, Rus soyluları iktidarın ayrıcalıklı mekanını işgal
edeceklerdi. Samuel Bentham

Ortaya attığı mutlakçı temelleri ve günümüz toplumundaki yansımaları düşüne duralım.


Öncelikli olarak “gardiyanlara kim gardiyanlık yapacak” sorusuna, yazının ilerleyen kısmında
değiniyor olacağız.

Ceza Evinde İnfaz ve siber gözetim yöntemleri haricinde, Konutta İnfaz yöntemleri 2008
yılından bu yana ülkemizde, daha öncesinde ise diğer ülkelerde kullanılmaya başlanmıştır.
Bu yöntem Elektronik Kelepçe kullanılarak uygulanmaktadır. Mahkûmun konum, ses ve
kanındaki alkol verileri anlık olarak Ankara’da bulunan Elektronik İzleme Merkezi’ne
aktarılmaktadır. Burada bulunan görevliler, kelepçenin çıkarılması veya ihlal sınırlarının
dışına çıkması halinde mobil birimlere haber vermektedir. Bu sistemin kullanılış biçimi diğer
ülkelerde olan kullanım ile aynıdır.30)1300 kişi elektronik mahkûm. (erişim 04.11.2015)

İstihbarat Teşkilatlarının Devlet Liderlerini ve Önem Arz Eden Kişileri Gözetimi

http://nsnbc.me/2015/01/21/spying-german-banana-republic
NSA ve CIA ait gizli belgeleri sızdırmasından sonra ülkeden kaçan Edward Snowden’in
danışmanı Ben Wizner, sızan belgeleri daha önce görmediğini fakat Almanya ve bazı ülkeler
ile alakalı iddiaların farkında olduğunu, bu belgelerin gerçeklik içerdiğini söylemektedir.
Konu ile alakalı Alman Sueddeutsche Zeitung gazetesinde yer alan bir haberde ise, sadece
Angela Merkel‘in kişisel telefonunun değil, dönemin Maliye Bakanı Sigmar Gabriel ve bazı
özel isimlerden oluşan 69 kişininde geriye dönük (2010-2012) telefon kayıtlarının bulunduğu
yönünde iddialara yer verilmiştir. Yine aynı gazetede yayınlanmış başka bir habere göre, şu
anki Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble siber gözetime maruz kalan kişiler arasında yer
almaktadır.31)WikiLeaks: US spied on Angela Merkel’s ministers too, says German
newspaper. (erişim 04.11.2015) Konuyu ayrı bir boyuta çeken kuşku ise, 1999
yılında maliye bakanlığı görevinden ayrılan fakat o dönemden beri aynı telefon numarasını
kullanmakta olan Oskar Lafontaine’in telefonu dinlenenler arasında olmasıdır. Oskar
Lafontaine Sol Parti kurucularındandır ve Euro Birliği’nden çıkılması taraftarlarındandır. Bu
vasıfları yüzünden NSA’in hedefi olduğu düşünülmektedir.

NSA tarafından üretilen XKeyScore isimli programın, Alman Hükumeti tarafından NSA
işbirliği dahilinde Alman Vatandaşları’nın kişisel telefon mesajlarını takip etmekte
kullanıldığının ortaya çıkması, Alman kamuoyunda özel hayatın gizliliği ve özgürlükler
konusundaki tartışmaları beraberinde getirmiştir. Edward Snowden’in iddialarına göre,
Alman İstihbarat Servislerinden BND ve BfV, NSA işbirliği ile bu programı kullanmaktadır.
Üstelik NSA tarafından dinlendiği ortaya çıktıktan sonra böyle bir açıklama yapan Şansölye
şu şekilde demeç vermiştir:

Artık soğuk savaş döneminde değiliz, bu tolere edilemez. Angela Merkel

Açıklama yaptıktan kısa süre sonra Alman Vatandaşları’nın NSA’in ürettiği bir program ile
siber gözetim altında olduğu iddiaları ile karşı karşıya gelmesi manidar olup, acaba Alman
Hükumeti ve Şansölye, belgeleri sızdıranlar tarafından ters köşeye mi yatırıldı sorusunu
akıllara getirmektedir.32)Samantha Stainburn, Germany used NSA’s XKeyScore spying
software: magazine report. (erişim 04.11.2015)
http://www.winterpatriot.com/node/924

2014 Soçi Olimpiyatları esnasında Rusya‘nın, atlet ve ziyaretçileri siber gözetim altında
tutmak için SORM isimli programı kullanımı gündeme gelmiştir. Rus Hükumeti, Daha
önceleri Sovyet sahasında KGB tarafından kullanılan bu sistem geliştirilerek, telekom
firmalarından izin almaksızın siber gözetim yapabilecek hale getirilmiştir. Güvenlik uzmanı
Andrei Soldatov‘un ifade ettiği kadarıyla, mahkeme kararı olmadan telekom firmalarına bu
sistemi kuran Rus Hükumeti, etkinlik esnasında Rusya’da bulunan atlet ve ziyaretçilerin
internet ve telefon hareketlerini siber gözetim altına almıştır.33)AFP, Russia to spy on
Olympic athletes, visitors. (erişim 04.11.2015)
http://sputniknews.com/politics/20150731/1025263295.html

31 Temmuz 2015 tarihinde WikiLeaks isimli sızıntı hareketi, ABD ile yürütülen Hassas İklim
Stratejisi ve ticaret ile alakası bulunan 35 Japon ismin hedef alınarak, NSA tarafından siber
gözetim ile takip edildiğine dair belgeler yayınlamıştır. İddialar, 2006 tarihinden beri
A.B.D’nin Doğu Asya Müttefiki olan Japon Hükumeti’nin ve iş adamlarının dinlendiği
yönündedir. Dinlemeler esnasında kabinenin santralide hedeflenen merkezlerdendir. Bu
konu gündeme geldiğinde, Japon Hükumeti’nin kabine sekreteri Yoshihide Suga, Japon
Merkez Bankası, Mitsubishi ve gaz üretici firmaların, bu firmalarda çalışan önemli isimlerin
telefon numaralarının bu santralde idare edildiğini açıklamıştır. Amerika Birleşik
Devletleri’nin bu bilgileri hangi amaçla topladığını soran Japon Hükumet yetkilileri ise,
A.B.D’nin Tokyo Büyükelçiliği’nden yanıt alamamışlardır. Merak edilen ise, bu dinlemelerin,
A.B.D’nin ulusal güvenliğine nasıl bir tehdit oluşturabileceğidir. Öyle gözüküyor ki, Japon
Parlamentosu’ndan geçecek olan güvenlik tasarısı sadece Çin Halk Cumhuriyetini caydırmak
için oluşturulmuş yasalardan ibaret olmayacak. 34)Mina Pollmann, NSA Spying on Japan: The
Fallout (erişim 04.11.2015)

Bu tür gelişmelerden sonra Amerika Birleşik Devletleri Temyiz Mahkemesi, NSA’in yasa dışı
faaliyetlerde bulunduğunu ortaya koyan mahkeme kararlarını tersine çevirmiştir. Öyle
gözüküyor ki, NSA bir süre daha, geri adım atmaksızın siber gözetim yolları ile müttefik
hükumetlerden veri toplamaya devam edecektir. 35)AP, Court reverses ruling that found
NSA program illegal. (erişim 04.11.2015)
PHOTO: OLIVIER DOULIERY/BLOOMBERG NEWS

2015 Aralık ayının son günlerinde The Wall Street Journal’da yayınlanan bir habere göre,
ABD’nin hakemlik ettiği ve İsrail ile İran arasında gerçekleşen Nükleer krizini takiben gelişen
diplomatik süreç esnasında NSA, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve yardımcılarını
yakın mercek altına aldı. Takibe takılan verilerin arasında Netanyahu’nun yardımcıları ile
yaptığı telefon görüşmelerinin yanı sıra İsrailli bürokratların ABD’de bulunan milletvekilleri
ve Musevi cemaatleri ile yaptığı özel telefon görüşmeleri dahi yer alıyor. Gelişmeler üzerine
Beyaz Saray’dan yapılan açıklama ise “Biz NSA yetkililerine ne dinleyin dedik, ne de
dinlemeyin…”. Daha önceden İsrail’in Haberalma birimlerinden Unit 8200 ve NSA arasındaki
istihbarat ve teknoloji paylaşımına vurgu yapan yetkililer, durum risk taşısa dahi NSA’in
kimleri gözetim altına alması gerektiğine otorite tarafından karar verilmediğini vurguladı.

Türkiye ile Almanya arasında krize sebep olan gelişme ise 2009 yılından beri Alman
İstihbarat Servisi BND’nin “NATO Müttefiki” Türkiye’yi dinlemesidir. Almanya’da görev
başında olan muhafazakar parti millet vekillerinden Hans-Peter Uhl, “dinlemek için iyi
sebeplerimiz vardı” şeklinde demeç vererek, bu sebeplerin terörizm, insan kaçakçılığı ve
yasa dışı uyuşturucu trafiğiyle alakalı olduğunu ifade etmiştir. Buna ek olarak Alman Focus
Dergisi’nde yer alan habere göre 1974-1982 yıllarında Alman Şansölyesi olarak görev
yapmış olan Sosyal Demokrat Helmut Schmidt, hükumeti döneminde Türkiye ile alakalı
dinlemeleri onaylamıştır. Bu durum göstermektedir ki, gereklik atfedilen iş birliği teşkilatları
ve bölgesel yapılanmalar, değil dış tehditlere karşı, iç muhasebelerde dahi müttefiklerini
siber gözetim altına alabilmektedir.

Anlaşıldığı üzere ülke dışı hedef alınarak yapılan siber gözetim çalışmalarının amacı karşı
istihbarat toplamaktır. Referans olarak Uluslararası Hukuk Kuralları ve anlaşmalar
gözetilmediği sürece müttefiklerin bir öteki üzerindeki bu faaliyetlerinde sınırlarını
belirleyen çizgiler olmayacaktır.

Sanrı, İç, Sahip

http://www.peterberthoud.co.uk/2013/12/worlds-first-security-camera-london/

Mr. Norbury, Dünya’da ilk kez güvenlik amaçlı kamera sistemini icat eden ve Palmer’s
Green, Londra’da kullanmaya başlayan kişidir. Kümesten birer birer kaybolan tavuklarını
gözetlemek için geliştirdiği bu buluşun böyle bir vesile ile üremiş ve siber gözetim amacı ile
bizleri takip ediyor hale gelmiş olması oldukça manidardır.36)Peter Berthoud, A Forgotten
Invention – World’s First Security Camera, London 1933. (erişim 04.11.2015)

Bütün yazı boyunca siber gözetimin taraflarını, gerekçelerini ve yöntemlerini inceledik.


Taşınır ve taşınmaz mallarının güvenliği söz konusu olduğunda birey olarak korumacı
davranış gösterenler bizleriz. Kendisine verilen kontrolcü hakları sonuna kadar
kullanabilecek olan özel mülkiyet sahipleri bizleriz.

Söz konusu çalışanları olduğunda tutumunu şiddet ile sıkılaştıran, kontrolün motivasyona
yol açtığını ve de baskı altında verimin artacağını iddia eden, çalışma ortamlarını birer inek
çiftliğine çeviren işverenlerde bizleriz.

İnternete bağlı kullanıcılar olarak vaktimizin çoğunu sosyal statü ve başka tatminler elde
etmek için sosyal medya kullananlarda bizleriz. Vakit geçirdiğimiz mecralarda bıraktığımız
izlerin bizler hakkında mecra sahiplerine detaylı bilgi ve fikirler verdiğini bildiğimiz halde
sosyal paylaşım siteleri tüketmeye devam edenlerde bizleriz.

Devletlerin ise kendi vatandaşları üzerinde yaptığı gerekli istihbari gözetim faaliyetleri ifşa
olunca buna tepki gösteren kişilerde bizleriz… Siber gözetim gerçekliği, ifşa olana kadar bir
komplo teorisi olarak “çağdaş” ve “şehir hayatı” yaşayan bütün insanların hayatında var
olmaya mahkumdur. Fakat bu gözetim faaliyetleri gün yüzüne çıkarıldıktan sonra gözetim
ilkesinin doğasında olan “gizli” olarak işleme gerekliliği ortadan kalmış hale gelmektedir. Bu
gizliliğin oluşturduğu sanrı, bazı soruları gündeme getirmektedir. Gözetlenen toplum,
durumun farkında olmalı mıdır? Yoksa olmamalı mıdır? Bu sorunun cevabı siber gözetimi
yapan tarafa, yani iradeye göre şekil almaktadır. Ancak, kendi devleti tarafından
gözetlendiğinin farkında olan toplumun gösterebileceği birkaç tepki mevcuttur:

Toplumdan, gözetlense veyahut gözetlenmese dahi sanrı halindeki


bu düşünceyi içselleştirerek otokontrol mekanizması geliştirmesi, Ya da yeni iletişim
yöntemleri geliştirerek gözetim ağına takılmaktan kurtulması beklenebilir.

Gözetlendiğini öğrendiği zaman, durumu içselleştirmeye yönelen ve ilk seçenekte olduğu


gibi otokontrol mekanizması geliştiren vatandaşlardan beklenen cevap; “beni kim
dinleyecek, biz önemli biri değiliz ki takip edilelim!” olabilir.

Bir zaman sonra gözetimin her an hayatlarında olduğu ve olacağı yönündeki gerçeklik
ile birlikte, otoritenin insanları gözetlemesinin gerekli bir çaba olduğunu, ancak “yarası
olanın gocunması gerektiğini” iddia eden düşünceler ortaya çıkabilir.
Toplumun, kendi üzerindeki gözetimin kanunlar çerçevesinden çıktığı anda, bu faaliyetleri
birer baskı aracı olarak görerek kişisel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi için eylemde
bulunması gibi bir çelişki dahi olağan durumdadır. Bu durumun bir çelişki olmasının sebebi;
Makalenin içeriğini oluşturan 1, 2 ve 3 numaralı başlıkta gözetime sessiz kalarak mahal
veren vatandaşlar olarak “kamu güvenliğine” rağmen gözetime itiraz ediyor olmamızdır. Bu
noktada “halkın devlete lazım, devletin halka gerekli olduğu düşüncesi” yurttaşlar
arasında önem kazanmaktadır.

Devlet liderlerinin, diplomatların, önemli kamu kurumu çalışanlarının iletişim esnasında


şifrelenmiş milli teknolojiler kullanarak irtibatta bulunmaları, kontrespiyonaj eğitimi
almaları, yine aynı kişilerin sosyal medya hesabı oluşturmadan önce bir kaç defa
düşünmeleri, ücretsiz mesajlaşmanın bedeli olarak veri güvenliğine tehdit
oluşabileceğinden bu tarz cep telefonu uygulamalarını kullanmakta ihtiyatlı ve ihtiyar
davranmaları önem arz etmektedir. Bilinçli olmanın getirisi, ulusal ve uluslararası boyutta
skandalların ve güvenlik zafiyetlerinin önüne geçmek olacaktır.

Ancak irili ve ufaklı olarak gündelik hayatımızda yer edinmiş olan göz, gün gelirde her
mahiyetten güç sahibi tarafından kontrol edilemez üstüne üstlük güç sahipleri göz
tarafından kontrol edilir hale gelirse, o zaman dünya halkları olarak endişelenmemiz
gerekmektedir.

Tartıştığımız bütün sorunsal başlıklarda, insanın doğasında olan “sahip olma” duygusunun
tezahürleri ön plana çıkmaktadır, bilme ve öğrenme arzusu… Ancak gözün iktidarı her yere
ulaşamaz, herkesi göremez, sadece böyle bir güce sahip olduğu sanrısı üzerinden bu güce
sahiptir. Ne derece güçlü olduğu ve ne kadar iyi gördüğünü denetleme gücüne, ancak adil
ve tam bağımsız denetleme-yargı sistemi sahip olabilecektir.

Sevan Onur Duman

Referans [ + ]

̇ ̇ alanina
Zeki Hafızoğulları vd., Özel hayata ve hayatin gizli
1. ↑
karşı suçlar. (erişim 04.11.2015)
2. ↑ Popular Surveillance Cameras Open to Hackers, Researcher Says (erişim 04.11.2015)
Hakan Özalp, CCTV sistemlerinde özel hayatın gizliliğinin korunması. (erişim
3. ↑
04.11.2015)
4. ↑ F. Burcu Savaş, “İş Hukukunda Siber Gözetim“, 100. (erişim 04.11.2015)
5. ↑ International Labour Office (erişim 04.11.2015)
6. ↑ İsveç’te Çipli İnsan Dönemi Başladı. (erişim 04.11.2015)
7. ↑ The Latest on Workplace Monitoring and Surveillance. (erişim 04.11.2015)
Jana Diesner vd., Exploration of Communication Networks from the
8. ↑
Enron Email Corpus. (erişim 04.11.2015)
9. ↑ Definition: Anonymous Data. (erişim 04.11.2015)
10. ↑ Anonymous vs Private vs Confidential Data. (erişim 04.11.2015)
Samuel Gibbs, Leave Facebook if you don’t want to be spied on, warns EU. (erişim
11. ↑
04.11.2015)
12. ↑ FBI investigating San Bernardino attack as an act of terrorism (erişim 30.01.2016)
Yasin Kaplan, Yeniden Pazarlama (ReMarketing) Nedir? Ne işe yarar? (erişim
13. ↑
04.11.2015)
Merve Kara, Tartışmalı reklam hedefleme girişimi Phorm, Türkiye ofisini
14. ↑
kapatıyor (erişim 04.11.2015)
15. ↑ BTK’dan Phorm ve TTNET’e Ağır Ceza (erişim 04.11.2015)
16. ↑ Bahadır Atasoy, 80 bin potansiyel suçlu! (erişim 04.11.2015)
17. ↑ Telefon dinleme hakkında her şey! (erişim 04.11.2015)
Vodafone reveals governments are recording private mobile phone calls without
18. ↑
permission. (erişim 04.11.2015)
19. ↑ Orgeneral Aslan Güner dinlememiş! (erişim 04.11.2015)
Abhimanyu Ghoshal The NSA is no longer authorized to spy on US citizens — for
20. ↑
now. (erişim 04.11.2015)
21. ↑ Joshua Kopstein Everything you need to know about PRISM. (erişim 04.11.2015)
Owen Bowcott, GCHQ’s surveillance of two human rights groups ruled illegal by
22. ↑
tribunal. (erişim 04.11.2015)
Snowden Effect: Intel Agency Restrictions Reflects Global Spying Crackdown. (erişim
23. ↑
04.11.2015)
James Ball, GCHQ captured emails of journalists from top international
24. ↑
media. (erişim 04.11.2015)
James Ball, ‘Karma Police’: Illegal GCHQ operation to track ‘every visible user on the
25. ↑
internet’. (erişim 04.11.2015)
AFP, French politicians approve sweeping new spying powers months after Paris
26. ↑
terror attacks. (erişim 04.11.2015)
27. ↑ Güney Kore, Chosun Ilbo Gazetesi
Julian Ryall, North Korea steps up surveillance of citizens with 16,000 CCTV
28. ↑
cameras. (erişim 04.11.2015)
Jeremy Bentham, Catherine Pease – Watkin, Simon Werret, Barış Çoban ve Zeynep
29. ↑
Özarslan. Su Yayınları, 2008.
30. ↑ 1300 kişi elektronik mahkûm. (erişim 04.11.2015)
WikiLeaks: US spied on Angela Merkel’s ministers too, says German
31. ↑
newspaper. (erişim 04.11.2015)
Samantha Stainburn, Germany used NSA’s XKeyScore spying software: magazine
32. ↑
report. (erişim 04.11.2015)
33. ↑ AFP, Russia to spy on Olympic athletes, visitors. (erişim 04.11.2015)
34. ↑ Mina Pollmann, NSA Spying on Japan: The Fallout (erişim 04.11.2015)
35. ↑ AP, Court reverses ruling that found NSA program illegal. (erişim 04.11.2015)
Peter Berthoud, A Forgotten Invention – World’s First Security Camera, London
36. ↑
1933. (erişim 04.11.2015)

Sonrası Siber Gözetim ve İstihbarat Savaşları Sevan Onur Duman ilk ortaya çıktı.

You might also like