You are on page 1of 5

Beslenme Döngüsü Teorisi*

Çoğu insan daha fazla bitki besininin daha fazla ürün elde
etmeyi sağladığını düşünür. Ancak bitkilerin büyümesi besin
maddelerinin miktarı ile belirlenmez. Bitkilerin büyümesi
Beslenme Döngü ile belirlenir; uygulanan gübre miktarına göre
değil. Toprağa doğru zamanda doğru miktarda ve doğru türde
besin maddesinin optimum miktarı verilerek optimum büyüme
sağlanır. Doğru besin türü bitkinin yaşam döngüsünün
aşamasına göre değişir. Yiyecek alımınızı ikiye katlamak zorunda
kalsanız bile, üç metre boyunda büyüyemeyeceğinizi düşünün.
Aşırı gübreleme, aşırı besleme gibi, iyi değildir.
Düşüncelerinizi değiştirmek önemlidir. Bitkilerin ihtiyaç
duydukları şeyi, ihtiyaç duydukları anda, ihtiyaç duydukları
miktarda almasına yardımcı olan bir ortam yaratmak önemlidir.
Yetersizlik ve fazlalık durumunun her ikisi de hastalık getirir.
Bitkilerinizle, onlara karşı olarak değil, onlarla birlik içinde olarak
çalışmalısınız; onların doğasını anlamaya çalışın ve böylece tam
potansiyellerini ortaya çıkarın.

1. Ürünlerde de “Sabah Bulantısı” Vardır


İnsanlar gibi mahsullerin de bebeklik, çocukluk, ergenlik,
yetişkinlik ve yaşlılık gibi büyüme aşamaları vardır. Aynı şekilde,
sabah bulantısı çekme derdi sadece hamile kadınlarla sınırlı bir
şey değildir. Hem hayvanlar hem de bitkiler üreme yaparken
benzer bir fenomen yaşarlar. Kadınların ekşi yiyecekleri tercih
etmeleri ve diyetlerine alışılmadık ilaveler yapmaları gibi, benzer
nedenlerle bitkiler ve hayvanlar da bu aşamada belirli besinleri
talep ederler.
Benzer bir şekilde, çocuklar da uygun yemeklere doğru
miktarlarda sahip olmalıdırlar. Çocukluk evrelerinde onlar için
gerekli olan besinleri, yetişkinlere uygun yiyeceklerden yola
çıkarak belirlemek ve gerçek besinleri göz ardı etmek kesinlikle

* Çeviri: Savaş GÖNEN


çocukların gelişmeleri üzerinde olumsuz bir etkiye sahip
olacaktır.
Geleneksel tarım bu gerçeğe hiç dikkat etmez. Örneğin,
pirinç çiftçiliğine bakalım. İlk olarak, toplam gübrenin yarısından
fazlası temel gübre olarak verilir. Bu durum bir adamı daha
sabahın köründe sarhoş biri yapmaya benzer.
Mahsuller kök salmaya başladığında, on gün sonra kök
gelişimi için tekrar gübre uygulanır. Bu durum yemeğe tıka basa
doymuş olan sarhoş adamı tekrar beslemek gibidir. İştahsızlık
durumunda kuvvetli beslenmeler mide ağrılarına yol açar. Ayrıca
hastalıklara ve diğer sağlık şikayetlerine neden olur.
Bir başağın şekillenmeye başladığı an, yani başağın
tamamen oluşmasından 45 gün kadar önceki zaman, bitkinin
sabah hastalığına kapıldığı andır. İşte böyle anlarda (buna öğle
yemeği diyelim) mahsullerin çok fazla yiyeceğe ihtiyacı vardır,
ancak mahsuller daha erken beslendiğinden (sabah
kahvaltısında) bu önemli aşamada besin maddelerini alamazlar.
O zaman ne olacak? Mahsuller öğleden sonra 3-4 civarı acıkırlar
ve bu nedenler akşam yemeğini erken yerler. Başaklar tam
olarak oluşmadan 25 gün kadar önce 2-3 mm'ye kadar
büyüdüğünden, yapılan gübreleme başakları büyütür ancak tahıl
sayısını artıramaz. Yani erken gübrelemeden dolayı başak sayısı
çok olur ama bu başakların içi boş olur.
Bu arada aşırı beslenmeden dolayı fazla büyüyen yapraklar
çeltikleri tamamen kapatır. Zamanla güneş gölgelenir, bitkilerin
içinde hava dolaşamaz ve bitki kını ve yaprakların kurur ve bu
durum ciddi sorunlara neden olur. Akşam yemeği niyetine
verilecek olan “tahıl gübresi”, mahsullerin midesi zaten dolu
olduğu ve artık yiyecek yer kalmadığı için ekinler tarafından
emilemeyecektir. Ancak gece geldiğinde tekrar aç kalacaklar ve
canlılıklarını kaybedecekler. Sonuç zayıf bir hasattır.
Dolgunluk yerine doyum noktasına kadar yemek yemek ve
doğru yiyecekleri doğru zamanda yemek mide ve metabolizma
için iyidir. Bu nedenle, besinler, besin döngüsüne bağlı olarak
pirince verildiğinde, pirinç bitkisinin sindirimi ve
metabolizmasının emilim gücü artacaktır. Bu koşullar altında
daha güçlü ve sağlıklı olan bitkilerin böceklere karşı dirençleri
artacağından böcek ilaçlarına gerek kalmayacaktır.

2. Farklı Aşamalar Farklı Besinler Gerektirir


Bazen insanlar aceleyle Doğal Tarımın sadece daha fazla
organik kompost kullanan, bilimsel olmayan bir “geçmişe dönüş”
türü olduğunu varsayarlar. Ama bu yanlıştır. Doğal tarım oldukça
bilimseldir; katı teorilere ve kesin gözlemlere dayanır. Bilim,
daha iyi teori ve yöntemlerin reddedilemez kanıt ve sonuçlarla
ortaya çıkması durumunda, eski teori ve yöntemlere yapıştığında
topluma karşı olan yükümlülüklerinde başarısız olmaktadır.
Doğal Tarımda, mahsullerin büyüme aşamaları tam olarak
anlaşılmaktadır. Büyümenin her aşamasında; vejetatif büyüme,
çiçeklenme, meyve verme, renklenme ve olgunluk ile doğru tanı
konur ve uygun önlem alınır. Büyüme döngüsünün ilkeleri
kavranır ve herhangi bir anormallik olursa bu durum araştırılır.

Büyüme Aşaması Nasıl Kavranır


Bitkilerin büyüme ve gelişmesinde görünür ve iyi
tanımlanmış bir model vardır. Bitkiler yaşam döngülerinde bir dizi
nitel değişikliğe uğrarlar; büyürler, çiçek açarlar, meyve verirler
ve ölürler. Hadi bu kalıba daha ayrıntılı olarak bakalım.
İlk olarak, bir bitkinin büyümesini iki aşamaya bölebiliriz;
vejetatif (bitkisel) büyüme ve üreme (generatif) büyüme. Bitkisel
büyüme, vücut oluşumundan olgunluğa, üreme büyümesi ise
çiçeklenmeden meyvenin olgunlaşmasına kadar geçen aşamadır.
İkinci olarak, vejetatif büyümeden üreme büyümesine geçiş
kademelidir. Bitki önce vücudundaki karbonhidrat miktarını
artırarak üreme büyümesi için hazır hale gelir. Vejetatif büyüme
ile üreme büyümesi arasındaki bu uyum dönemine değişim/geçiş
dönemi (changeover period) denir.
Üçüncü olarak, fizyolojik açıdan bakıldığında, vejetatif
büyüme dönemi, karbonhidratın (C), inorganik azot (n) aracılığı
ile organik azota (N) dönüştüğü tüketimsel bir büyüme
dönemidir. Üreme büyümesi, bitki karbonhidratı inorganik azota
dönüştürmediği zaman başlar ve bunun yerine karbonhidratları
meyvelerde ve diğer depolama organlarında saklar (birikimli
büyüme).
Bitkilerin büyüme ve gelişme aşamaları nitel ve fizyolojik
farklılıklara sahiptir. Büyüme ve gelişme için gerekli olan besinler
ve bunların miktarları her aşamada farklılık gösterir. Doğal
Tarım, Beslenme Döngüsü teorisini uygulayarak bitkileri, neye
ihtiyaç duyduklarını ve ne kadar ihtiyaç duyduklarını,
durumlarına ve büyümelerine ne tür çevre koşullarının uygun
olduğunu anlar. Doğal Tarım, bitki tüketimi için rastgele dökülen
organik kompostun kaba uygulaması değildir. 'Geçiş dönemini'
(changeover period) insanlarda sabah bulantısına karşılık gelen
bir dönem olarak tanımlamak ve bitkilerin bu dönemde özel besin
gereksinimlerine sahip olacağını anlamak eşi benzeri görülmemiş
bir kavrayıştır. Bu yaklaşımdan çıkan sonuçlar ikna edici
görünmektedir.

Bitkilerin İç Durumuna Bakın


Bitkilerin büyüme ve gelişmesinin kısmen dış koşullara bağlı
olduğu açıktır: iklim, yağmur, topografya, toprak durumu vb.
Optimum koşullar altında optimum verimin elde edileceğini
söylemeye gerek yok.
Ancak, dış koşulların asla sabit olmadığını aklımızda
tutmalıyız. Uygun bir iklimin ne zaman sertleşebileceğini asla
bilemeyiz. Bu yılki yağış gelecek yıl değişebilir. Toprak verimliliği
bile sürekli değişiyor.
Ayrıca, mahsullerin iç koşulları da büyüme aşamalarına göre
değişmektedir. Ürünün bebekken istediği, hamile olduğu
zamankinden farklıdır. Mahsulün iç durumu çiçeklenme, meyve
verme, renklenme, olgunlaşma ve uykuda değişir.
Hâkim tarım yöntemleri sadece dış koşulları vurgulama ve
bitkilerin iç koşullarını hafife alma eğilimindedir. Sadece her yıl
sürekli değişen dış koşulları vurguladığımızda en iyi hasadı
bekleyemeyiz.

3. Dört Besin Türü


Doğal Tarım, bitkiler için dört farklı besin koşulunu tanımlar.
Bu sınıflandırma ilk olarak Amerikalı Bilim İnsanı Guross Gureville
tarafından tanıtıldı.

Tip N C H2O C / N Oranı


1. Yüksek Düşük Yüksek Küçük
2. Orta-Yüksek Düşük-Orta Orta-Yüksek Küçük-Orta
3. Orta Orta-Yüksek Orta Orta-Büyük
4. Düşük Büyük Düşük Büyük
N = Azot C = Karbonhidrat H2O = Su
Tip 1: Çok fazla su ve azot içerir. Karbonhidrat minimaldir.
Bitki zayıf vejetatif büyümeye sahiptir ve çiçek farklılaşması
yoktur.
Tip 2: Nispeten büyük miktarda su ve azota sahiptir. Ayrıca
aktif vejetatif büyüme için yeterli C'ye sahiptir. Bununla birlikte,
çiçek farklılaşması o kadar zayıftır ki çiçek yapsa bile meyve
olmaz.
Tip 3: Nispeten düşük miktarda su ve azota sahiptir. C
üretimi tip 2'ye göre azalır, ancak çiçek farklılaşması güçlüdür ve
meyve iyidir.
Tip 4: Az su ve azot içerir. Bitkisel büyüme ve meyve
vermez.
Ürününüzün besin türünü algılamak ve doğru aşamada
doğru koşula yönlendirmek, besleyici döngü teorisinin temelidir.
Beslenme döngüsü her ürün ve hayvan için farklı olacaktır. Bunu
tam olarak kavramak ve buna göre hareket etmek Doğal Tarımın
en büyük sırrı olabilir.

You might also like