You are on page 1of 2

• Karbon, canlı hücrenin en önemli yapı taşlarından birisi ve biyolojik sistemin en

önemli elementidir. Bitki ve mikroorganizmaların toplam ağırlıklarının[1] %40-50’si


karbondan oluşur. Atmosfer, karbon döngüsünde en önemli rolü oynar. Burada karbon,
karbondioksit (CO2) gazı formunda bulunur.[2]

• Toprakta karbon organik ve inorganik formda bulunur. Karbonat içeren kayaçlar


olan kireçtaşı ve dolomit gibi kayaçlarda kalsiyum ve magnezyum karbonat
bileşikleri halinde önemli miktarda karbon bulunmakla birlikte söz konusu karbon
içeren kayaçlar kolaylıkla ayrışmadığı veya çözünmediği için karbon döngüsünde ve
ekosistem hizmetlerinde önemli rol oynamazlar.[3]

• Toprak karbon döngüsünde fotosentez, solunum ve ayrışma anahtar rol oynarlar.


Atmosferdeki karbondioksitin büyük bölümü döngüye fotosentez yoluyla girer.
Bitkiler fotosentez yoluyla atmosferdeki karbondioksiti bünyelerine alarak organik
karbona dönüştürürler. Bitkiler tarafından alınan karbonun bir kısmı solunum
yoluyla yeniden atmosfere geri döner. Kalan karbon, bitki dokularında organik
bileşikler olarak depolanır.[4]

• Üreticiler tarafından oluşturulan organik karbonun bir kısmı besin zinciri ile
tüketici organizmalara ulaşır. Tüketiciler aldıkları karbonun bir kısmını solunum
yoluyla tekrar karbondioksit olarak atmosfere salar. Kalan kısım organizmalarda
depolanır. Ölü organizmalar ve atıklar toprak üstünde ayrıştırıcılar tarafından
dönüştürülür. Ayrıştırılma sürecinde mikrobiyal solunum nedeniyle karbonun bir
bölümü topraktan karbondioksit biçiminde atmosfere karışırken, karbonun bir bölümü
de humus formunda toprakta kalır.[5]

• Toprakta milyonlarca yıldır çeşitli jeolojik ve jeokimyasal süreçlerin sonucunda


oluşmuş petrol ve kömür gibi fosil yakıtların enerji amacıyla yakılmasıyla organik
halde bulunan karbon, yeniden atmosfere salınır.[6]

• Toprak karbon içeriğini arttırmak, topraktaki besleyici madde miktarının


çoğalmasına, parçalı toprak tanelerinin bir araya gelerek toprak kümelerinin
oluşmasına ve bu yolla toprağın su tutma kapasitesinin artmasına ve organik ve
inorganik kirleticilerin uzaklaştırılmasına katkı sağlar. Toprağın kimyasal ve
fiziksel özelliklerini geliştirir. Toprakta her %1 organik madde artışının 30 cm
derinliğinde 1 hektarda 62.5 ton su tutma potansiyeli olduğu belirtilir. Toprakta
karbon tutulumunun artması toprak organik madde içeriğini çoğaltarak toprak
kalitesini geliştirdiği için tarımsal üretim, temiz su kaynakları ve biyoçeşitlilik
gibi topraktan elde edilen ekosistem hizmetlerini zenginleştirir.[7]

Kaynaklar:

[1] Kuru ağırlık esas alındığında.

[2] Koray Haktanır ve Seviç Arcak, Toprak Biyolojisi: Toprak Ekosistemine Giriş.
(Ankara: Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları, 1997), 78.

[3] “Global Soil Biodiversity Atlas,” European Soil Data Center, European
Commission, erişim Haziran 2018, https://esdac.jrc.ec.europa.eu/content/global-
soil-biodiversity-atlas, 13.

[4] A.g.e.
[5] A.g.e.

[6] “Soil Carbon Storage,” Knowledge Project, Nature, erişim Haziran 2018,
https://idp.nature.com/authorize?
response_type=cookie&client_id=grover&redirect_uri=https%3A%2F%2Fwww.nature.com
%2Fscitable%2Fknowledge%2Flibrary%2Fsoil-carbon-storage-84223790

[7] A.g.e.

You might also like