Professional Documents
Culture Documents
Tdil 2 13
Tdil 2 13
SÖZLÜ ANLATIM
HAZIRLIKLI HAZIRLIKSIZ
KONUŞMA KONUŞMA
SEMPOZYUM FORUM
MÜLÂKAT
SEMİNER
KOLLEGYUM
2. NUTUK (SÖYLEV)
Bir dinleyici grubuna, bir düşünceyi, bir
duyguyu aşılamak, önemli açıklamalarda
bulunmak için yapılan coşkulu konuşmalardır.
Amaç; dinleyicileri heyecanlandırarak,
duygulandırarak, coşturarak düşünceyi
aşılamaktır.
Hz. Muhammed'in "Veda Hutbesi",
Mustafa Kemal Atatürk'ün "Nutuk"u bu türün
bilinen örneklerindendir.
VEDA HUTBESİ
Hamd, Allahü Teâlâya mahsustur. Ona hamd eder, Ondan bağışlanmak diler ve Ona
tevbe ederiz. Nefslerimizin şerlerinden ve amellerimizin günahlarından Allahü
teâlâya sığınırız. Allahü teâlânın doğru yola ilettiğini saptıracak, saptırdığını da doğru
yola iletecek yoktur. Şehadet ederim ki, Allahü teâlâdan başka ilah yoktur. O, birdir.
Onun eşi, ortağı yoktur. Ve yine şehadet ederim ki, Muhammed [aleyhisselam] Onun
kulu ve resulüdür.
Ey Allah’ın kulları! Size, Allahü teâlâdan korkmanızı ve Ona itaat etmenizi vasiyet
ederim.
Ey insanlar!Sözümü iyi dinleyin! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada
ebedi olarak bir daha buluşamıyacağım. Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu
aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz [Mekke] nasıl mübarek bir şehir ise,
canlarınız, mallarınız, namuslarınız da böyle mukaddestir. Her türlü tecavüzden
korunmuştur.
Ashabım! Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bu günkü her hâl ve hareketinizden
muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski dalâletlere dönüp de birbirinizin
boynunu vurmayın! Bu vasiyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin!
Olabilir ki, bildirilen kimse, burada bulunup işitenden daha iyi anlayarak muhafaza
etmiş olur.
Ashabım!Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin! Faizin her çeşidi
kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Lakin borcunuzun aslını vermeniz gerekir. Ne
zulmedin, ne de zulme uğrayın. Allahü teâlânın emriyle, faizcilik artık yasaktır.
Cahiliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü, ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım
faiz de Abdülmuttalib’in oğlu Abbas’ın faizidir.
Ashabım! Cahiliyet devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır.
Kaldırdığım ilk kan davası Abdülmuttalib’in torunu İyas bin Rebîa’nın kan davasıdır.
Ey insanlar! Harp edebilmek için haram ayların yerlerini değiştirmek, küfürde çok
ileri gitmektir. Bu, kâfirlerin kendisiyle dalâlete düşürüldükleri bir şeydir. Bir sene,
helal olarak kabul ettikleri bir ayı, öbür sene haram olarak ilan ederler. Cenab-ı
Hakkın helal ve haram kıldıklarının sayısına uydurmak için bunu yaparlar. Onlar,
Allahü teâlânın haram kıldığını helal, helal kıldığını da haram ederler. Elbette
zaman, Allahü teâlânın yarattığı gündeki şekil ve nizamına dönmüştür.
Ey insanlar!Bugün şeytan, sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyetini
kurma gücünü ebediyen kaybetmiştir. Fakat siz; bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük
gördüğünüz işlerde ona uyarsanız, bu onu memnun edecektir. Dininizi korumak için
bunlardan da sakının!
Ey insanlar!Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allahü teâlâdan
korkmanızı vasiyet ederim. Siz, kadınları, Allahü teâlânın emaneti olarak aldınız;
onların namuslarını ve iffetlerini Allahü teâlâ adına söz vererek helal edindiniz. Sizin
kadınlar üzerinde hakkınız; onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar
üzerindeki hakkınız; onların, yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız
kimseleri izniniz olmadıkça
3. DEMEÇ
Kamuoyunu ilgilendiren önemli konularda, o konuda yetkili bir kişi tarafından yayın
organlarına yapılan açıklamaya "demeç", bu
eyleme de "demeç vermek" denir.
Önceden hazırlanmış yazılı bir metin,
konuşmacı tarafından sözlü olarak sunulur.
Konuşmacının, demecin sonunda yöneltilen
soruları kabul edip etmemesi, yöneltilen
soruların hangisini yanıtlayacağı ve bu soru-
cevap işinin ne kadar süreceği kendi
tasarrufundadır.
4. MÜLÂKAT (GÖRÜŞME)
Kendi alanında uzman kişileri tanıtmak ve/ya toplumun ilgisini çeken bir konuyu
aydınlatmak için uzmanlarla yapılan
görüşmelerdir. Sözlü anlatım türü olabildiği
gibi bu görüşmenin yazıya aktarılmasıyla da
yazılı anlatım örneği de olabilir.
Mülâkat genellikle şu plana göre
hazırlanır:
a. Görüşülecek kişiyle görüşme yer ve
zamanı belirlenir.
b. Görüşülecek konuların tespiti, konularla
ilgili soruların hazırlanması ve
sıralandırılmasıyla ilgili titiz danranılmalı.
c. Mülâkat yapan kişi, görüşülecek kişiye kendisini tanıtır. Görüşülecek konularla ilgili
özet bilgi verilir.
d. Mülâkat esnasında konu dışına çıkılmamasına özen gösterilmeli. Dil açık ve sade
olmalıdır.
Mülâkat (Görüşme), bir işe alınacak kişiler arasından seçim yapmak amacıyla da
yapılabilir. İş görüşmeleri esnasında şu hususlara da dikkat etmek gerekir:
a. Mülâkat için yer ve zaman bildirilmişse randevu alıp, randevuya zamanında iştirak
edilmeli.
b. İlk izlenimin önemli olduğunu unutmayarak temiz ve estetik bir kıyafetle görüşmeye
katılmalı.
c. Görüşme esnasında komisyonu selamlamalı, kendinizi tanıtmalı ve soruları
cevaplamaya hazır olduğunuzu belirtmelisiniz.
d. Soruları dikkatle dinlemeli ve sadece sorulanları cevaplamalı, sözü gereksiz yere
uzatmamalısınız.Konuşma esnasında diksiyon kurallarına ve konuşma âdâbına riayet
etmeye özen göstermelisiniz.
e. Görüşme bittikten sonra teşekkür etmeli ve iyi dileklerde bulunarak görüşme
mekânından ayrılmalısınız.
5. KONFERANS
Bilim adamlarının, sanatkârların, düşünürlerin ehrhangi bir konu hakkında bilgi
verme, aydınlatma, öğretici olma
amacıyla hazırlayıp yaptıkları
konuşmalara "konferans" denir.
Konferans plânı şöyle
düzenlenebilir:
-Hitap cümlesi, konunun
sunuluşu, konferansın amacı, konunun
açılması ve anlatılması, sonuç, sorular
ve cevaplar.
*Konferans veren kimsenin,
derin ve geniş bilgi sahibi, orijinal ve
sağlam bir görüş sahibi olması beklenir.
*Konferans, heyecanlı
konuşmalar yapmak ve dinleyicileri
galeyana getirmek yerine, onların merak ve araştırma, öğrenme arzusuna seslenir.
*Konferansı nutuktan ayırt edemeyen konuşmacılar, genellikle gülünç bir etki
bırakabilirler.
*Konferans veren kişi, hitabet yeteneğinden çok, bilgisini ve düşüncelerini ortaya
koymalıdır.
*Konferans verilmeden önce, bir başkası konferansçıyı bütün özellikleriyle
dinleyicilere tanıtmalıdır.
*Konferans verilirken konuşmacı, yazdıklarını kâğıttan okumamalıdır. Sanki
söyleşi yapıyormuş gibi konuşmalıdır.
*Konuşmacı, gözlerini dinleyicilerin üzerine çevirmeli, böylece onların kendisini
ilgiyle izlemelerini sağlamalıdır.
*Konferansta dil, anlatılan konuya, dinleyicilere göre değişir.
*Önemli olan, konuşmacının anlaşılır olması, konuyu belirgin yönleriyle vermesi,
uzun ve karmaşık cümlelerden kaçınmasıdır.
*Konuyu fazla dağıtmak, dinleyicinin konuşmayı takip edememesine neden olur.
*Konuşmacı; dinleyicileri sıkıcı ve bıktırıcı söz ve tavırlardan uzak durmalıdır.
*Konferansın süresi, dinleyenleri bıktırmayacak biçimde kısa; ama dinleyenlerin
etkilenmesini sağlayacak bir yetkinlik ve özlülükle kullanmalıdır.
*Konferans sonunda dinleyiciler soru sorabilir.
*Bu durumda konuşmacı, sorulara hazırlıklı olmalı, sorulan herhangi bir tartışmaya
kapı aralamayacak şekilde cevaplamalıdır. Ancak sorulara ayrılan süre çok uzun olmamalıdır.
6. SEMİNER
Herhangi bir konuyla ilgili yapılan araştırma sonuçları hakkında bilgi vermek ve
bilgiler üzerinde tartışma amacıyla
birkaç yetkilinin yönetimi altında
düzenlenen toplantılara "seminer"
denir.
Üniversitelerde bir öğretim
üyesinin denetimi altında genellikle
yüksek lisans ve doktora
öğrencilerinin yaptıkları
araştırmalarla ilgili rapor hazırlama,
tartışma biçiminde yönetilen grup
çalışmaları da seminerdir.
7. PANEL
Bir konunun, karara varmaktan çok, çeşitli yönlerden aydınlatılması için, küçük bir
topluluk önünde, bir sohbet havası içinde tartışılmasına “panel” denir.Panele politika dilince
"yuvarlak masa konferansı" da
denilmektedir.Panelde konuşmacı
sayısı iki ise buna "diyalog"
denir.Panel terimi, toplantının
konuşmacılar, dinleyiciler olarak iki
“bölüm”den oluştuğunu anlatır.
Toplum sorunlarının konuşulması
için en sık uygulanan toplantı türü
paneldir. Radyo ve televizyonda da
çeşitli sorunlar hakkında düzenlenen
toplantılar, “panel” şeklinde
yapılmaktadır.
*Panelde bir yarışma havası
yoktur.
*Paneli bir başkan yönetir.
*Tartışmacı üyelerin sayısı en az 3, en fazla 6 olabilir.
*Bunların her biri ayrı bir meslek kolundan seçilmelidir. Böylece konunun belli bir
çerçeve içinde sıkışıp kalması önlenmiş olur. Konu değişik yönlerden işlenir.
*Panel başkanı ortada olmak üzere, üyeler bir masa etrafında otururlar.
*Panelden önce başkan ve üyeler toplanarak tartışma kurallarını belirlerler.
*Panel başkanı, önce tartışmacı üyeleri dinleyenlere tanıtır.
*Ele alınan konunun ana hatlarını ortaya koyar.
*Panel sonunda forum yapılıp yapılmayacağını açıklar.
*Panel resmiyetten uzak samimî bir sohbet havası içinde sürdürülür.
*Başkan, konuşmaların sırasını ve süresini düzenler. Açıklanması gereken konularla ilgili
sorular sorar.
*Konuşmalar akıcı, canlı, herkesin anlayacağı bir dille yapılır.
*Konuşmalarda eleştiri vardır fakat suçlama yoktur. Hiçbir zaman kırıcı, yerici ve
kendini övücü davranışlar içine girilmez.
*Panelin sonunda, dinleyiciler, panel üyelerine soru sorma imkânına sahiptirler.
*Panel sonunda tartışma, dinleyicilere de geçerse tartışma forum halini alır.
*Panel başkanının görevleri:
-Konuyu belirtmek, konuşmacılara sırayla söz hakkı vermek, panelin sonunda konuyu
derleyip toparlamak, şartlar uygunsa dinleyenlere söz hakkı vermek, konuşmacılara rahat
bir ortam hazırlamak.
8. FORUM
Bir başkan yönetiminde, toplumu ilgilendiren bir konuda, farklı gruplardan oluşan
dinleyicilerin söz sırası alarak konuşma kuralları içerisinde yaptıkları tarışmalara "forum"
denir.
Forum, panelin devamında yapılacaksa forumun süresi başkan tarafından
sınırlandırılabilir.
Forum, toplu tartışmaların başlı
başına bir çeşidi sayılmamakla birlikte,
dinleyicilerin konu üzerinde daha aktif
ve farklı bakış açılarıyla düşünmelerini
sağlar.
Esasen forumdan amaç belli
kararlara varmak değil, konuyu değişik
anlayışlarla, farklı boyutlarıyla ortaya
koymaktır.
9. SEMPOZYUM (BİLGİ
ŞÖLENİ)
Bilim, sanat, fikir ağırlıklı konularda ihtisas sahibi kişilerin bir konuyu değişik
yönlerden ele alarak yaptıkları ciddi ve
ilmî konuşmalardır.
Konusunu daha önceden kendisi
belirleyen ve ciddi bir hazırlık yapan
konuşmacı sunumuyla konuya bilimsel
bir yenilik getirmelidir. Bir başkanın
idaresinde gerçekleşen oturumlarda
konuşmacılara 10-20 dakikalık bir zaman
verilir. Her oturumda 3-6 konuşmacı
bulunur. Oturumlar farklı salonlarda
yapıldığı gibi aynı salonda da yapılabilir
ve birkaç gün sürebilir.
Sempozyumlardan amaç, konuyu
tartışmak değil, uzmanları tarafından
olumlu ve olumsuz yönleriyle değerlendirilen konuya bir çözüm üretmektir.Konuşmaların
sonunda oturum başkanı, konuyu özetler ve çıkan sonucu dinleyicilere aktarır.
10. MÜNAZARA
Önceden belirlenen bir konunun karşıt gruplarca farklı yönlerinin ele alınıp tartışıldığı
oturumlardır. Jüri ve dinleyiciler önünde yapılan münazaralar; tartışmalarda yarışma kaygısı
olmadığı hâlde, birer fikir ve söz yarışmasıdır.
İki grubun yarıştığı münazaralarda amaç yenmek veya yenilmek değil, doğruyu
bulmaya ççalışmaktır. Konuşmacılar, karşısındakileri rencide etmeden onların düşüncelerini
çürüterek kendi düşüncelerinin doğruluğunu ispatlamaya çalışırlar. Münazarada güzel ve
etkili konuşan, düşüncelerini iyi savunan kazanır.
Bir başkan yönetiminde, jüri önünde yapılan münazarada gruplardaki konuşmacı
sayısı bir ve dört arasında değişebilir. Her grup kendi sözcüsünü (veya başkanını) önceden
belirler. Münazaranın uyuglanış şekilleri arasında küçük farklılıklar olmakla birlikte grup
sözcüleri sırasıyla gruptaki arkadaşlarını tanıtırlar ve konuyu hangi yönlerden ele alacaklarını
belirtirler. Daha sonra grup üyleri konuşmalarını yaparlar. Son olarak sözcüler savunmalarını
yaparak münazarayı bitirirler. Jüri, konuşmacıların hazırlıklarını, savunmalarını ve
konuşmadaki başarılarını göz önünde bulundurarak bir değerlendirme yapar ve galip tarafı
ilan eder.
23. I. Topluluk karşısında yapılır. 26. Dinleyicilerin konu ile ilgili bilgi ve
tecrübelerini ileri sürmelerine fırsat ve imkân
II. Süreci yöneten bir başkan vardır.
vermek. Dinleyicileri aktif duruma getirerek
III. Dinleyiciler görüşlerini konu üzerinde canlı ve hareketli şekilde
açıklayabilir. durmalarını sağlamak
29. I. Panel
II.Telekonferans
III.Forum
IV.Sempozyum
Yukarıdaki sözlü anlatım türlerinin hangisinde
ya da hangilerinde yönetici olarak bir başkan
bulunur?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) I ve II
D) I, II ve III
E) I, III ve IV
Cevap: E