You are on page 1of 2

MAKALE

SICAKLIĞIN BALIKLARDA CİNSİYET BELİRLENMESİNE ETKİSİ

Orhan AK-SUMAE

GSD) tarafından genotipik olarak


Giriş
belirlenmektedir. Bu mekanizmaya göre doğan
20.000’den fazla türü ile balıklar sınıfı, yavruların cinsiyetleri hemen hemen 1:1
hayvanlar aleminde geniş bir yer tutmaktadır. (dişi:erkek) oranına eşit olmaktadır (Bull, 1981).
Omurgalılar arasında bu kadar geniş yer teşkil Yani gonadal cinsiyet belirlenme
eden balıklarda, şüphesiz en çok merak mekanizmasında her döl bir anne ve babaya
uyandıran konulardan birisi, üremedir. Bütün sahip olduğundan ebeveynlerden eşit sayıda
canlılarda olduğu gibi, balıklarda hayatlarını gen almaktadır. Böylece hemen hemen eşit
sürdürebilmek ve gelişebilmek için kendilerini sayıda dişi ve erkek bireyler meydana
bulundukları su ortamına adapte etmek getirmektedir.
zorundadırlar. Varolabilmek için verilen bu
Polygenik Cinsiyet Belirlenme
mücadelenin başında üreme gelmektedir.
Mekanizması
Kültürü yapılan balıklarda üremeye bağlı olarak
ana hedef; balık üretim alanını maksimum Polygenik cinsiyet belirlenmesi, erkek ve
düzeyde kullanmak, istenildiği zaman yavru dişi cinsiyet belirleyici genlerin
ihtiyacını karşılamak ve gerekirse elde edilen heterokromozomlarda (cinsiyet kromozomları)
yavruların cinsiyetini kontrol edebilmektir. olduğu gibi otozom kromozomlarda
bulunmasıyla oluşan cinsiyet belirlenme
Balıklarda Cinsiyet Belirlenme
mekanizmasıdır (Kallman, 1984; Chourrout,
Mekanizmaları
1988; Piferrer, 2001). Embriyonun cinsiyeti,
Piferrer (2001)’e göre, balıklarda cinsiyet ebeveynlerden gelen ve kromozomlarda
belirlenme mekanizmasının üç modeli bulunan dişi ve erkek faktörlerinin bir
mevcuttur: gonadal, polygenik ve çevresel kombinasyonu sonucu belirlenir. Polygenik
cinsiyet belirlenmesidir. cinsiyet mekanizmasında cinsiyet oranı 1:1’den
farklı olabilir (Piferrer, 2001).
Gonadal Cinsiyet Belirlenme
Mekanizması Çevresel Cinsiyet Belirlenme
Mekanizması
Doğadaki balık türlerinin ve normal
şartlar altında üretimi yapılan kültür balıklarının Omurgalı ve omurgasız canlılarda
çoğunda cinsiyet, gonadal cinsiyet belirlenme embriyonik veya larval gelişim boyunca cinsiyeti
mekanizması (Gonadal Sex Determination, etkileyen çevresel faktörler meydana gelirse

1
SÜMAE YUNUS Araştırma Bülteni, 5:2,Haziran 2005

çevresel cinsiyet belirlenme mekanizmasından bireyler üretilmektedir. Diğerlerinde ise tersi


(Enviromental sex determinations, ESD) söz olmakta yani düşük sıcaklıkta dişiler üretilirken,
edilebilir. Yılan, timsah, kaplumbağa gibi yüksek sıcaklıkta erkek bireyler üretilmektedir
sürüngenler ile balıklardan aterina (Menidia (Bull, 1983).
menidia) örnek olarak verilebilir. Cinsiyetin
Lepistes balığı yavrularına uygulanan
belirlenmesinde etkin olan çevresel faktörler
farklı su sıcaklıklarının cinsiyet oranını
gonadal (birincil) cinsiyet farklılaşmasına direkt
değiştirdiği gözlenmiştir. Artan su sıcaklığı
etkide bulunmaktadırlar. Bu canlılar genotipik
erkek oluşumu yönünde, azalan su sıcaklığı dişi
olarak dişi özelliği gösterirken fenotipik olarak
oluşumu yönünde cinsiyet oranını etkilemiştir.
erkek özelliği göstermekte ve sperm
Yavrulara düşük su sıcaklığı uygulamalarında
üretmektedirler veya genotipik olarak erkek
19°C de %88.14±4.86, 21°C de %65.91±2.67
özellik göstermekte fakat fenotipik dişi
ve 22.5°C de %60.56±3.77 oranında dişi birey
olduğundan yumurta üretmektedirler. Bazı
üretilirken, yüksek su sıcaklıklarında ise 29°C
zamanda steril olmaktadır. Yani ne sperm nede
de %34.94±2.17, 33°C de %4.25±2.67 ve 35°C
yumurta üretememektedirler.
de %0 oranında dişi birey üretilmiştir. Kontrol
Fujioka (2001), çevresel cinsiyet grubunda dişi oluşum oranı %49.62’dir (Şekil 1;
belirlenme mekanizmasının birçok balık türünde Ak, 2003).
de cinsiyetin belirlenmesinde rol oynadığını
Lepistes yavrularına farklı sıcaklık
bildirmektedir. Omurgalı ve omurgasız birçok
uygulamaları sonucu oluşan cinsiyet oranlarının
canlı ile bazı balık türlerinde cinsiyeti belirleyen
kontrol grubuna göre önemlilik derecesi
çevresel parametreler arasında sıcaklık, pH,
yönünden incelenmesi Tablo 5.2.1.1.’de
besin, stok yoğunluğu, tuzluluk, ışık,
verilmiştir. 19°C de A1 tekerrürü önemli
populasyonun cinsiyet oranı, kirlilik ve su
(p<0.01), A2 tekerrürü az önemli (p<0.05) ve A3
kalitesi gibi etmenler sayılabilir.
tekerrürü önemsiz (p>0.05) çıkmıştır. 21°C de
Kılıçkuyruk balığında (X. helleri) asidik B1 tekerrürü önemli (p<0.05), B2 ve B3
sularda (pH 6,2) erkek birey oluşumu %100 tekerrürleri önemsiz (p>0.05) çıkmıştır. 22,5°C
oranındadır. Benzer sonuçlar canlı doğuran ve 29°C sıcaklık gruplarında tekerrürler arası
balık türlerinden olan P. melanogaster da fark önemsiz çıkmıştır (p>0.05). 33°C de E1 ve
benzer sonuçlar göstermektedir (pH, 5.0-6.2 de E3 tekerrürleri önemli derecede (p<0.01) farklı
erkek oluşum oranı %80-100 iken, pH, 7.0-7.8 çıkarken, E2 tekerrürü farksız (p>0.05)
de erkek oluşum oranı %0-20’dir) (Rubin, çıkmıştır. 35°C de F1 tekerrürü önemli (p<
1985). 0.05), F2 tekerrürü önemli (p<0.05)
bulunmuştur. F3 tekerrürünün ise birey sayısı
Cinsiyet oranını etkileyen bir diğer
çok az (3) olduğundan herhangi bir istatiksel
çevresel faktör populasyon yoğunluğudur.
işlem yapılamamıştır. Yavrulara sıcaklık
Cennet balığında (Macropodus opercularis)
uygulanmasında artan su sıcaklığı ile erkek
populasyon yoğunluğu fazla olduğunda dişi
oluşumu yönünde, azalan su sıcaklığı ile
oluşum oranı %66 iken, popülasyon yoğunluğu
beraber dişi oluşumu yönünde bir eğilim
az olduğunda dişi oluşum oranı %25 dir
meydana gelmiştir (Ak, 2003).
(Baroiller ve D’Cotta, 2001).
Sıcaklık, canlılarda cinsiyeti belirleyen en
önemli çevresel faktördür (Strüssmann ve
Patino, 1995b). Omurgalı canlılar arasında ilk 100
% Cinsiyet Oranı

90
kez bir kertenkele türünde (Agama agama) 80
70
tespit edilmiştir (Bull ve ark., 1981). Sıcaklık ile 60 Dişi
50
cinsiyet belirlenmesi (Temperature sex 40 Erkek
30
determination, TSD) birçok kaplumbağa (Bull ve 20
10
ark., 1982; Gutzke ve Paukstis, 1984), timsah 0
(Dournon ve ark., 1990; Wibbels ve ark., 1994)
,5
19

21

26

29

32

35

ve bazı balık türlerinde (Bull, 1983; Conover,


22

1984; Baroiller ve ark., 1993; Yamamoto, 1999; Sıcaklık (°C)


Fujioka, 2001) tespit edilmiştir.
Bu omurgalılarda, larval veya embriyonik Şekil 1. Yavru lepisteslere (P. reticulata)
gelişimin spesifik bir safhası boyunca gonadal farklı sıcaklık uygulamalarının ortalama dişi (%)
cinsiyet inkübasyon sıcaklığı ile ve erkek (%) oluşum oranına etkisi (26±1°C
belirlenmektedir. Bazı türlerde, düşük sıcaklıkta kontrol grubudur)
erkek bireyler üretilirken, yüksek sıcaklıkta dişi

You might also like