Felsefem Geldi

Esat Orhon
Marcus Aurelius’un

dediği gibi..
 Ölümden değil,

yaşamaya başlamamaktan korkmalıyız.

Öldüğümüzde, yaşam çizgisi düz çıkar.
Yaşarken, yaşam çizgisi inişli çıkışlıdır.
Bunun gerçek yaşamla
doğrudan ilişkisini
gözden kaçırmayın.
Yaşam birbirini izleyen
bir çok iniş çıkışların
toplamıdır.
 Ve bu inişli çıkışlı
yaşam çizgisi,
hayatta olduğumuzu gösterir.
Zorlu virajlar,
geri dönüşler,
aşklar, kayıplar,
mutluluk ve üzüntüler,
başarı ve fiyaskolar..
Yaşam bize yükselişleri de,
en zirveyi de gösterir,
 Ama aynı zamanda,
çöküşleri, düşüşleri, dibe vurmaları da
yaşatır.
Yavaşça başlar,
merak uyandırır
ve beklentiler getirir.
Sizi en tepeye çıkartır,

ve birden aşağı yuvarlar.

Hemen peşinden yine yukarı taşır.
Karnımız ağrıyıncaya
kadar güldürdüğü de olur,

içimize
kan ağlattığı da..
Bir an evvel
bitmesini istediğimiz
anları da yaşatır..
Ama biliyor musunuz ki,
o trenden inemezsiniz.
 Murphy’nin dediği gibi,
Kazanamayacağınızı
bilirsiniz,
Kuralları
değiştiremezsiniz,

Masayı terk bile

edemezsiniz.
Leonard Cohen’in dediği gibi,
herkes bilir zarların hileli olduğunu,
içinde bulunduğunuz geminin su aldığını,
hatta kaptanın yalan söylediğini..
 Ama dedim ya,
Masayı da terkedemezsiniz,
Trenden de inemezsiniz,
Gemiden de çıkamazsınız.
Bazen elde edilen başarının çizgisel
yükselişe devam edeceğini sanırız.
 Ama bunun kanıtlandığı
tek bir örnek bile yaşanmadı.
Beğendiğimiz
hayranlık duyduğumuz,
gıptayla baktığımız kişiler de
iniş çıkışlar yaşamıştır.
Ve yüksektekinin,
düşüş öncesi zirvede
olduğunu bilemeyiz.
İçinde yaşadığımız bedenlerimiz
kendini sürekli yeniler.
Neredeyse her 7 ila 15 yılda hem de..
En çok yorulan organlarımız,
en hızlı yıpranma ve yenilenmeyi
yaşarlar.
Her 2 ila 4 haftada bir,
derimiz tamamıyla
dökülür ve yenilenir.
Damarlarımızda akan alyuvarlarımız
bile 6 aydan kısa ömürlüdür.
 Karaciğerimiz
bir kaç yılda bir
tazelenir.
Evren sürekli yenileniyor.
Bizler de
sürekli
yenileniyoruz
değişiyoruz.
Ama istiyoruz ki, aynı kalalım.
Sağlığımız,
güvenliğimiz
elden gitmesin.
Elde ettiğimiz
hiç bir şeyi
kaybetmeyelim.
İstiyoruz ki,
herşey aynı kalsın.
Ama düşünmüyoruz ki,
düz bir yaşam çizgimiz varsa,
ölmüşüz demektir.
Gerçek yaşam,
iniş çıkış demektir.
Sadece ölüm düz çizgidir.
Yaşam budur..
Bu değil.
Yaşam yolculuğunda
zevk de,
acı da var.
Güneş de parlar,

Yağmur da yağar.
Kazanç da vardır,
Kayıplar da..
Ama her defasında ayağa kalkıp
yürümeyi öğrenmeliyiz.
Sakın yaşadığınız anı yargılamayın.
Öylece durup sabit kalmayı
düşünmeyin bile..
 Çünkü o duygu
Sizi yerinizde tutmaz,
Geriye götürür.
Ve unutmayın..
Eğer bu sabah sağlıklı uyandıysanız,
önümüzdeki bir hafta içinde ölecek
bir milyon insandan daha şanslısınız.
 Eğer dolabınızda yiyecek varsa,
Ayağınızda ayakkabınız,
Sırtınızda giysiler,
Yatacağınız bir döşek,
ve üzerinizde sizi örten koruyan bir çatı varsa,
Dünyanın %75’inden
daha zenginsiniz demektir.
 Eğer bir banka hesabınız varsa,
ve cüzdanınızda biraz para,
ya da kavanozda bozuk paralar,
dünyanın en zengin %8’i içindesiniz.
Yükseliş ve düşüşleri önleyemeyiz.
Ama bakış açımızı değiştirebiliriz.
Wayne Dyer’ın dediği gibi,
«Eğer olaylara ve hayata bakışımızı
değiştirebilirsek, gördüklerimizi,
yaşadıklarımızı değiştirebiliriz»
Teşekkürler Jay Shetty

Esat Orhon