You are on page 1of 1

HAYAT

İnsanlar büyük umutlarla dolu olarak türlü tutkularla atılırlar hayata… Genel amaç
mutlu olmaktır. Kimi insanlar mutluluk denen şeyi kendilerinden ayrı ve çok uzak bir varlık
sanarak elde etme hayaliyle yaşarlar. Rastlantılar veya çabalar sonunda gönüllerinin
ihtiyaçlarına uygun düşen yaşama ortamına girdikleri zaman sonsuz bir ‘ sevince kapılırlar.
Bunun aksi olan bir neticeye ulaştıkları zaman da acı çekerler; sanki dünya üzerlerine yıkılmış
gibi korkunç bir karamsarlığa kapılırlar. Aslında gereken çabaları göstermeden önce sonuç
düşünülmelidir. Yaşamamız boyunca bir çok sevindirici veya üzücü olayla karşılaşabiliriz.
Fakat bunların etkileri sürekli değildir. Ama kör bir inatla bu etkilere dayanarak hayat
felsefesine dalmak ruhumuzu bunalıma sokar, iç dünyamızı gölgeler.

Besbelli ki hepimiz yaşamak için dünyaya geldik. Ama bu ya sonsuz bir acıya ya da
çılgın sevince salındık demek değildir. Herkes kendi hayat düzenini çalışmasıyla tayin
edecektir. Önce ne olduğumuzu, ne olmak istediğimizi düşünerek bizi istediğimiz sonuçlara
ulaştıracak yollar araştırmalıyız. Her arzunun gerçekleşmesi mutlaka bir çabaya bağlıdır.
Daima «isteyen» insanoğlunun da hareket gücünü azaltan düşüncelerden sıyrılıp sürekli bir
çaba göstermesi kendi kurtuluşunu sağlar. Üstelik teknik imkânların son derece geliştiği
hareketli bir çağda yaşıyoruz. En büyük mutluluk insanların kendi çaplarında, faydalı
olabilecek bir şeyler yaratabilmeleridir. Dünyada hiç bir şey çalışma zevki kadar verimli ve
köklü, yeni hiç bir netice yaratıcılık gücü gibi sürekli değildi

You might also like