You are on page 1of 2

PRATİK ÇALIŞMA

Soru I
Türkiye’de 2021 yılında gerçekleşen darbe teşebbüsünün ardından Cumhurbaşkanı tarafından
ülke genelinde olağanüstü hal ilan edilmiştir. İlanı takiben Cumhurbaşkanı, milli güvenliğe yönelik
tehdidin kökten bertaraf edilmesini sağlamak üzere elzem gördüğü birtakım tedbirleri içeren bir
olağanüstü hal kanun hükmünde kararnamesi çıkarmıştır. 23.07.2021 tarih ve 30061 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 861 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere
İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’de olağanüstü hal döneminde yürütülen soruşturmalarda
uygulanacak gözaltı süresi özel olarak belirlenmiştir. Yapılan düzenlemeyle gözaltı süresinin
tavanı, yakalama anından itibaren otuz gün olarak öngörülmüştür. Böylece olağanüstü hal
süresince, olağanüstü hal ilan edilmesine sebep olan olaylarla bağlantılı soruşturmaların daha
etkin ve sağlıklı biçimde yürütülmesi sağlanacaktır. Kararname yürürlüğe girdiği gün Meclisin
onayına sunulmuş ve 31.10.2021 tarihinde onaylanarak kanunlaşmıştır. 6761 sayılı ‘Olağanüstü
Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul
Edilmesine Dair Kanun’un 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi şöyledir: “a) Gözaltı
süresi, şüphelinin yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre
hariç, yakalama anından itibaren otuz günü geçemez.”. Bu bendin esas yönünden anayasaya
aykırılığı ileri sürülmektedir.
[AY m. 19 Kişi Hürriyeti ve Güvenliği f.6 (Değişik birinci cümle: 3/10/2001-4709/4 md.)
Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli
süre hariç en geç 48 saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne
çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hakim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun
bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal (…) ve savaş hallerinde uzatılabilir.]
a. Olağanüstü hal kanun hükmünde kararnamesinin şekil bakımından anayasaya
uygunluğunu inceleyiniz.
Cumhurbaşkanı kararnameyi çıkarmış ve kararname Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Bu
yayımlanmadan sonra ise TBMM’nin onayı dikkate alınmalıdır. Gazetede
yayımlanmasından itibaren 3 aylık süre içinde, kararname TBMM tarafından onaylanmaz
ise geçersiz sayılacaktır. 23.07.2021 gazetede yayımlanma tarihi ve 31.10.2021 TBMM
onay tarihi arasındaki süre 3 ayı aştığından dolayı kararname şekil bakımından
hükümsüzdür.

b. (Yukarıda a şıkkına verdiğiniz yanıttan bağımsız olarak) İçerik bakımından anayasaya


aykırılığı ileri sürülen 6. maddenin 1. numaralı fıkrasının a bendinin Anayasa Mahkemesi
tarafından nasıl inceleneceğini (kanunlaşan olağanüstü hal KHKlarının denetimini) kısaca
açıklayınız ve hükmün anayasaya aykırılığını (hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması rejimi
ve anayasal haklar/ilkeler bağlamında) değerlendiriniz.
Anayasa Mahkemesi kararnameyi incelerken; OHAL’in gerekli kıldığı konulardaki
tedbirleri mi içeriyor, OHAL süresince uygulanacak tedbirler mi yoksa o süreyi aşan
tedbirler mi var içerisinde, OHAL belli bir bölge ile sınırlı ise bu bölgeyle sınırlı mı bunlara
bakar. Mahkeme AY madde 15 üzerinden kararnameyi inceler. Anayasa’nın 15.
maddesindeki hiçbir şekilde, olağanüstü hallerde dahi dokunulamayacak hak ve
özgürlükler (yaşama hakkı, maddi ve manevi varlığın bütünlüğüne
dokunulamayacağı; kimsenin din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya
zorlanamayacağı ve bunlardan dolayı suçlanamayacağı) yanında, olağanüstü hallerde
uyulması gereken ilkeler de bağlayıcılığını devam ettirir. Ölçülülük, orantılılık, hukuki iyi
niyet ve demokratik toplumda zorunluluk gibi ilkeler başta olmak üzere, olağanüstü hal
uygulamalarının, kararın gerektirdiği çerçeve içerisinde değerlendirilmesi gerekir.
Soruda olağanüstü hallerde dahi dokunulamayacak ilkelerden söz edilmemektedir.
Ölçülülük konusunda ise, bir OHAL ne kadar büyük olursa olsun 30 gün insanları içeride
tutacak kadar mıdır? Bu bağlamda kısıtlama süresi hakkın özünü dahi ihlal edebilecek
surettedir.

Soru II
Türkiye’de 2016 yılında gerçekleşen darbe teşebbüsünün ardından ülke genelinde olağanüstü hal ilan
edilmiştir. Bu ilanı takiben çıkarılan olağanüstü hal kanun hükmünde kararnamesiyle terörle mücadele
çerçevesinde alınması zaruri bir tedbir olarak ekli 1 numaralı listede yer alan kişilerin, ‘terör örgütlerine
veya devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara
üye veya mensup oldukları gerekçesiyle başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın kamu görevinden
çıkarılmış oldukları’ hükme bağlanmıştır. Kararname 06.02.2018 tarihinde Meclis tarafından
onaylanmış, ilgili düzenleme 7086 sayılı ‘Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanunun 1. maddesi ve ekli
listesinde yerini almıştır. Salt olağanüstü hal süresince uygulanmış olan bu hüküm irdelendiğinde listede
adı geçen kişilerin haklarında kesin hükümle sonuçlanan herhangi bir yargısal sürecin olup olmadığına
yönelik bir açıklamaya yer verilmediğine, terör örgütü üyeliği suçundan ceza soruşturması veya
kovuşturmasına maruz kalan ancak haklarındaki süreç tamamlanmamış kişilerin terör örgütlerine veya
devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üye
veya mensup dikkat çekilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin bu hükmü nasıl inceleyeceğini (kanunlaşan olağanüstü hal KHK’larının
denetimini) kısaca açıklayınız ve hükmün anayasaya aykırılığını değerlendiriniz.
Anayasa madde 15’te var olan ve masumiyet karinesi olarak bilinen “…suçluluğu mahkeme kararı ile
saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılmaz” hükmü mevcuttur. Gerçekten de terör örgütlerine veya
devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üye
veya mensup kişiler kanunen suçludurlar ve yargılanıp hüküm giyerler. Ancak soruda kesin hükümle
sonuçlanan herhangi bir yargısal sürecin olup olmadığına yönelik bir açıklamaya yer verilmemiştir.

Terör örgütü üyeliği suçundan ceza soruşturması veya kovuşturmasına maruz kalan ancak haklarındaki
süreç tamamlanmamış kişilerin terör örgütlerine veya devletin millî güvenliğine karşı faaliyette
bulunduğuna karar verilen oluşumlara üye veya mensup olduğu konusundaki belli bir hüküm vardır.
Oysa ki böyle bir durumda herhangi bir yargısal süreç yok ise suçsuz olanlar da suçlular arasında yer
alarak haksız bir duruma düşmekte ve kamu görevinden çıkarılmaktadır. Böyle bir karara binaen
Anayasa Mahkemesi iptal kararı verebilir. İptal kararı üzerine ihraç edilenler görevlerine yeniden
dönebilirler.

You might also like