You are on page 1of 6

Türk Anayasa Tarilıi

cü kısım: Cumhuriyetin Temel Kuruluşu, dördüncü kısım: Çe­


şitli hükümler, beşinci kısım: Geçici hükümler, altıncı kısım: Son
hükümler, başlığını taşımaktadır.
Bir ara iki tane md. Anayasa' da yer almış, ancak daha son­
ra bu duruma son veri lmiştir. (Bkz. Ek: l , Geçici md . 1 1)
Anayasanın uzunluk ve kısalığı konusunda, herhalde fazla ten­
ki t yapılamaz. 1 57 asıl ve 22 geçici mad deden meydana gelen bir
Anayasa uzun değildir; kısa da sayılmaz. 1 921 tarihli Anayasa,
hatırlanacağı üzere 23 asıl madde ve 1 . madde-i münferiden mey­
dana geliyordu. 1 876 tarihli Anayasa 1 1 9 madde idi, 1 924 tarihlf
Anayasa ise 1 05 maddeden meydana geliyordu. Demek ki, bu
uzunluktaki bir Anayasa kısa sayılmaz, uzun da değildir. Dün­
yanın en uzun anayasalarından biri olan Hindistan Anayasası­
nın 395 madde olduğunu bilmek, bu konuda fikir verebilir.

B- BÖLÜMLER
1961 Anayasası kısımlara kısımlar bölümlere ayrılmış, bö­
lümler de daha tali taksimata tabi tutulmuştur.
Birinci kısım "Genel Esaslar" başlığını taşımaktadır. Bu kı­
sımda Devletin şekli, Cumhuriyetin nitelikleri, devletin bü­
tünlüğü, resmi dil, başkent, egemenlik, yasama yetkisi, yürütme
görevi, yargı yetkisi, Anayasanın üstünlüğü ve bağlayıcılığı, Dev­
let şeklinin değişmezliği gibi hususlara taallük eden esaslar ve
prensipler belirti lmiştir.
Birinci kısım dokuz maddeden ibaret bulunmaktadır.
İkinci kısım, "Temel Haklar ve Ödevler"başlığını taşımak­
ta ve onuncudan al tmış ikinciye kadar olan maddeleri ihtiva ey­
lemekted ir. Bu ikinci kısım d ört bölüme ayrılmıştır. Birinci bö­
lüm, bu hususta temel hükümleri muhtevi bulunmaktadır. İkin­
ci Bölüm, "Kişinin hakları ve ödevleri" başlığını taşımaktadır.
Bu bölümde, kişi dokunamazlığı, özel hayatın korunması, ko­
nut dokunulmazlığı, haberleşme hürriyeti, vicdan, din düşünce,
basın hürriyetleri, gazete ve dergi çıkarma hakkı, kitap ve bro­
şür ç ıkarma hakkı, düzeltme ve cevap hakkı, toplantı ve gös-
1 96 1 Anayasası

teri yürüyüşü hakkı, demek kurma hakkı gibi hak ve hürriyetler


belirtildiği gibi, kişi güvenliği, hak arama hürriyeti, tabii yar­
gı yolu, cezaların kanunf ve şahsi olması, zorlama yasağı, ispat
hakkı gibi hususlar düzenlenmiş bulunmaktadır.
Üç üncü bölüm, "Sosyal ve İktisadi Haklar ve Ödevler" baş­
lığını taşımaktadır. Buradaki hükümler tamamen yenidir ve Esas
Teşkilat Hukuku tarihimizde bir yeniliği ifade eylemekted ir.
Bu bölümde, sosyal adaleti gerçekleştirmek amacıyla, fertlere,
sefaletten kurtulma, çalışma, iş bulma, meslek ve işte gelişme hak­
kı, gördüğü işe karşılık adil ücret elde etme, müsait çalışma şart­
ları içinde çalışma, dinlenme, sendika kurma, toplu sözleşme ve
grev hakları, sağlık hakkı ve ilh . . . gibi haklar yer almış bulun­
maktadır. Bunlardan bazıları fertlerin devletten talep ettiği
haklar şeklinde diğer bir kısmı da Devlet tarafından kalkınma­
yı gerçekleştirme, sosyal adaletin temin ve tesisi zımnında ye­
rine getirilmesi gereken görevler şeklinde görülmektedir.
Şu var ki Devlet, bu bölü mde belirtilen iktisad i ve sosyal
amaçlara ulaşma ödevlerini, ancak iktisadi gelişme ve malf kay­
nakların yeterliği ölçüsünde yerine getirir, hükmünü koyan 53.
madde bu ödevleri mevcut iktisadi ve mali kaynakların imkanı
ile hudutlamış bulunmaktadır. Üçüncü Bölümde 35 ila 53. mad­
d eler yer almaktadır.
54 ila 62. maddeleri ihtiva eyleyen Dördüncü Bölüm, "Siyasi
Haklar ve Ödevler" başlığı taşımaktadır. Bu bölümde va tan­
daşların Devlet idaresine iştiraklerine taallük eden bazı haklar
düzenlenmiştir. Ezcümle seçme ve seçilme hakkı, syasi parti­
lerle ilgili hususlar, kamu hizmetlerine girme hakkı, milli sa­
vunma hak ve ödevi, vergi ödevi, dilekçe hakkı gibi konular hak­
kında hüküm ve prensipler vazolunmuştur. 56. maddenin son
fıkrasında siyasi partiler ister iktidarda, ister ınuhafelette ol­
sunlar, demokratik siyasi haya tın vazgeçilmez unsurları olduğu
açıkça ifade edilmiştir.
Üçü ncü Kısım, "Cumhuriyetin Temel Kuruluşu" başlığını
taşımaktadır ve 63.den 1 52.ye kildar (152 dahil) maddeleri muht­
evi bulunmaktadır. Üçüncü kısım, üç bölüme ayrılmıştır. Birinci
Türk Anayasa Tarihi

Bölüm, "Yasama" başlığını taşımakta ve yasama organının te­


şekkül ve faaliyet tarzını düzenlemektedir.
Yeni Anayasamıza göre, Yasama Organı Türkiye Büyük Mil­
let Meclisidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, biri Millet Mecli­
si, diğeri Cumhuriyet Senatosu olarak adlandırak iki heyetten
oluşmaktadır.
Zikri geçen Birinci Bölümde, Türkiye Büyük Millet Mecli­
sinin oluşumu, Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu ve bu
her iki kurula dair müşterek hükümler, Yasama Organının faa­
liyette bulunması tarzı ve kanunların yapılmasında takip olu­
nacak usuller gibi konular hükme bağlanmıştır
İkinci Bölüın"Yürütme" başlığını ihtiva etmektedir. Bu bö­
lümde Yürütme Organı ve idare ve bu makamların faaliyet tarz­
ları düzenlenmiş; aynca iktisadi ve mali hususlara dair bazı mad­
deler sevkedilmiştir. Özellikle Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Ku­
mlu ve bunların hukuki durumu ile ilgili hükümler bu bölümde
yer ald ığı gibi, idare ile ilgili prensipler de mevcudiyetini gös­
termiş ve 1 924 Anayasamızda yer almayan bazı yeni müesse­
seler burada Anayasa teminatı altına konulmuştur. Aynca 1 924
Teşkilat-ı Esasiye Kanunumuzda mevcut bulunmayan bazı yeni
hükümler konup, bazı yeni kamu müesseseleri de ihdas edilerek;
bu bölümde yer almıştır.
Üçüncü Bölüm, "Yargı" başlığını taşımaktadır. Bu bölüm, 1 32
den 1 52 ye kadar olan maddeleri ihtiva eylemektedir. Burada
mahkemelerin bağımsızlığı, hakimlik teminatı, hakimlik mes­
leği, mahkemelerin kuruluşu, duruşmaların açık ve kararların
gerekçeli olması, savcılık ve askeri yarkı gibi hususlara taalluk
eden genel prensipler acıklandıktan sonra, Yargıtay, Danıştay,
Askerf, Yüksek İdare Mahkemesi, Askeri Yargıtay, Danıştay,
Askeri Yüksek idare Mahkemesi, Askeri Yargıtay, Uyuşmaz­
lık Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi gibi Yüksek Mahke­
meler, Yüksek Hakimler Kurulu ve Yüksek Savcılar Kumlu gibi
müesseseler hakkında hükümler sevkedilmiş bulunmaktadır.
1 53 ve 1 54 olmak üzere, iki maddeden ibaret bulunan Dör­
düncü kısım, "Çeşitli Hükümler" başlığını taşımaktadır.
1 961 Anayasası 143

1 53. madde, tadad ettiği devrim kanunlarının, bu Anayasanın


halkoyu ile kabul edildiği tarihte yürürlükte olan hükümleri­
nin Anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamayacağmı ve yo­
rumlanamayacağını amir bulunmaktadır. Bu, sayılan devrim ka­
nunları şunlardır:
1- 3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu;
2- 25 Teşrin-i Sani 1 341 tarihli ve 671 sayılı Şapka iktisası hak­
kında kanun;
3- 30 Teşrin-i Sani 1 341 tarihli ve 743 sayılı Tekke ve Zavi­
yelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile birtakım
ünvanların men ve ilgasına dair kanun;
4- 1 7 Şubat 1 926 Ta rihli ve Türk Kanun-ı Medenisiyle ka­
bul ed i len, Evlenme akd inin evlendirme memuru tara­
fından yapılacağına dair medenf nikah esası ile aynı ka­
nunun 1 1 0. madesi hükmü;
5- 20 Mayıs 1 928 tarihli ve 1 288 sayılı Beynelmilel Erkanım
kabulü hakkında kanun;
6- 1 Teşrin-i Sani 1 928 tareh ve 1 353 sayılı Türk Harflerinin
Kabul ve Tatbiki hakkında kanun;
7- 26 Teşrin-i Sani 1 934 tarihli ve 2590 sayılı Efendi, Bey, Paşa
gibi Lakap ve Ü nvanların kaldırıldığına dair kanun;
8- 3 Kanun-ı Evvel 1 934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı Kisvele­
rin giyilemeceğine dair kamı n .
1 53 . madde, Türk toplumunun çağdaş uygarlık seviyesine
erişmesi ve Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteliğini koruma
amacını güden bu devri m kanunlarının mu tlak bir şekilde ko­
runmasını öngörmüştür. Buna göre Yeni Anayasamızın halk
oyuna sunulması ile ka bul ed i ldiği tarihte yürürlükte olan bu
kanunların hükümlerinin, Anayasaya aykın olduğu şeklinde an­
laşılması ve yorumlanması imkan dışındadır.
1 54. maddeye göre, Diyanet İşleri Başkanlığı Genel İdare için­
de yer alır ve özel kanunda gösterilen görevleri yerine getirir.
Yirmi iki geçici maddeden ibaret olan ve Anayasanın mad­
de numaralarının birbirini takip ederek devam eylediği bir sis-
144 Türk A ııayasa Tarihi

tem içinde tamamen özel bir usulle geçici birinci, ikinci, üçün­
cü ve ilh ... tarzında devam eden ve "Geçici Hükümler " başlı­
ğını taşıyan Beşinci Kısım' da muhtelif konular düzenlenmiştir.
1 55 ila 1 57 nci maddeleri, yani son üç maddeyi ihtiva eden
Altıncı Kısım "Son Hükümler " başlığını taşımaktadır.
1 55. madde Anayasanın değiştirilmesi hususunda gerekli
müza kere ve kabul nisaplarını tesbit ve tayin eylemiştir.
Buna göre Anayasanın değiştirilmesi, normal kanunların ya­
pılmasında takip edilen usul ve formalitelerden farkı usul ve
formalitelere tabi tutulmuş bulunmaktadır. Şöyle ki, Anayasanın
değiştirilmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının
en az üçte birisi tarafından yazıyla teklif edilebilir. Anayasanın
değiştirilmesi hakkındaki teklifler ivedilikle görüşülemez. De­
ğiştirme teklifini kabulü, Meclislerin ayrı ayrı üye tamsayılarmın
üçte iki çoğunluğunun oyuyla mümkünd ür.
Anayasanın değiştirilmesi hakkında tekliflerin görüşülme­
si ve kabulü, yukarıda zikredilen kayıtlar d ışında kanunların
görüşülmesi ve kabulü hakkındaki hükümlere tabidir.
Burada, özellikle bir meseleye temas etmek istiyoruz. Ya­
yılmak istenen bir yanlış fikre göre, Anayasanın herhangi bir
maddesinin dahi tadiline teşebbüs eylemek yanlış, hatalı bir ha­
rekettir. Hatta bazılarınca böyle bir teşebbüsün affedilir bir yanı
yoktur. Bunun tatbikatına, 1 96 1 Anayasamızın 1 971 senesinde
ve daha başka tarihlerde tadili hususund a teşebbüste bulu­
nulduğu zaman şahit olunmuştur. Bazı çevrelere göre, Anayasa
nasıl tadil edilebilirmiş, onu tadil etme bizatihi Anayasayı mah­
kum etmek ve hatta katletmek manasına gelirmiş, bir tek mad­
desinin bir tek fıkrasını dahi değiştirmek özgürlükçü demokratik
rejimin ortadan kaldırılması demek oluyormuş gibi mütalealarla
kamuoyu oluşturumak istenmiştir.
Halbuki, yukarıda belirtildiği üzere, Anayasamızın 153. mad­
desi açıkça Anayasanın değiştirilebileceğini ve fakat bu yola mü­
rncaat edildiği taktirde, normal kanunların d eğiştirilmesinde ta­
kip olunan şekil ve formalitelereden ayrı şekil ve formalitele­
re uyulmak gerektiğini ifade eylemiştir.
1 96 1 Anayasası 1 45

Bütün kanunlar gibi Anayasa da, hiçbir hükmü kıyamete ka­


dar değişmez bir varlık değildir. Cemiyetin şartlan, milli, sos­
yal, ekonomik ihtiyaçlar gerektirtiği zama n Anayasa pekala de­
ğiştirebilir. Aksine düşünmek, toplumun değişen ihtiyaç ve icap­
lan karşısında Anayasa hükümlerini bun lara cevap veremeyen
donmuş buz kalıpları haline koymak demektir.
Gerçi Anayasalar, özellikle sert A n a yasalar, hukuki kıy­
met ve kuvvet bakımınd a n diğer mevzu ve mer'f hukuk kai­
delerine üstün durumdadırlar. Devletin temelini kurarlar. Bu
itibarla müstakar bir bünyeye sahip bu l u nmalıdırlar. Şüp­
hesiz böyle d erken, Anayasaların hiçbi r şekilde değiştirile­
meyeceğini söylemek ve böyle mutlak bir kaide ortaya atmak
hatırd a n geçmez. Zira, A nayasa da fan i dir, eskir ve ihtiyaç­
lara veremiyecek hale gelebilir. Bu hale gelen bir Anaya­
sada intibak değişiklikleri y a pmama k, onu ölüme mahkum
etmektir. Hayat, arzu ve ihtiyaçlar, hus usiyle asrımızda çok
değişmektedir. E n dayanıklı sanılan Anayasalar bile zamanın
yu mruğuna dayanamamıştır.
Sert sistemdeki bir Anayasa değişmez demek, granitten ka­
yalar gibi daima sabit kalır demek değildir. bu kanunda gös­
terilen usUI ve şartlar dairesinde değiştirilmedikce, lafzıyla, ruh
ve manasıyla devam etmek üzere tatbik edilir, demektir.
1 56. maddeye göre, A nayasamızın d ayandığı temel görüş
ve ilkeleri belirten "BAŞLANGIÇ" kısını, Anayasa metnine
d a hildir.
Madde kenar başlıkları ise, sadece ilgili oldukları maddelerin
konusunu ve maddeler arasındaki sıralanma ve bağlantıyı gös­
termekte olup, Anayasa metninden sayılmamıştır. Sonuncu, yani
1 57. madde ise, Anayasanın ne şekilde yürürlüğe gireceğini be-
1 irtmektedir. Adı geçen madde hükmün e göre, Anayasa, hal­
koyuna sunulup kabul edilince Türkiye Cumhuriyetin Ana­
yasası olur ve halkoyu sonuçlariyle beraber derhal Resmi Ga­
zetede yayınlanır.
Maddenin ikinci fıkrası şöyle der: "Bu Anayasanın Türkiye
Büyük Millet Meclisinin Kuruluşu, seçimi toplanması ile ilgi-

You might also like