You are on page 1of 107

T.C.

MARMARA ÜNİVERSİTESİ
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ
BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ ANABİLİM DALI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANLARININ KÜTÜPHANELERİ:


BUGÜNKÜ DURUMU VE GELECEĞİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

TUĞBA ÖRÜN ÇINAR

İSTANBUL 2019
T.C.
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ
BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ ANABİLİM DALI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANLARININ KÜTÜPHANELERİ:


BUGÜNKÜ DURUMU VE GELECEĞİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

TUĞBA ÖRÜN ÇINAR

TEZ DANIŞMANI:
PROF. DR. REMZİYE TÛBA KARATEPE

İSTANBUL 2019
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ ............................................................................................................................. III
ÖZET ............................................................................................................................... IV
ABSTRACT....................................................................................................................... V
KISALTMALAR ............................................................................................................. VI
GİRİŞ .................................................................................................................................. 1

I. BÖLÜM ............................................................................................................................... 4

TÜRKİYE CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANLARININ YAŞAM ÖYKÜLERİ VE


OKUMAYLA İLİŞKİLERİ .................................................................................................... 4

1.1.Mustafa Kemâl Atatürk (Görev Süresi: 29 Ekim 1923-10 Kasım 1938) ..................... 5
1.1.1.Yaşam Öyküsü (1881-1938) .................................................................................. 5
1.1.2.Mustafa Kemâl Atatürk’ün Okumayla İlişkisi....................................................... 6
1.2.İsmet İnönü (Görev Süresi: 11 Kasım 1938 - 22 Mayıs 1950) ................................... 10
1.2.1.Yaşam Öyküsü (1884-1973) ................................................................................ 10
1.2.2.İsmet İnönü’nün Okumayla İlişkisi ..................................................................... 11
1.3.Celâl Bayar (Görev Süresi: 22 Mayıs 1950 - 27 Mayıs 1960) ................................... 14
1.3.1.Yaşam Öyküsü (1883-1986) ................................................................................ 14
1.3.2.Celâl Bayar’ın Okumayla İlişkisi ........................................................................ 16
1.4.Cemâl Gürsel (Görev Süresi: 27 Mayıs 1960-28 Mart 1966) .................................... 18
1.4.1.Yaşam Öyküsü(1895-1966) ................................................................................. 18
1.4.2.Cemâl Gürsel’in Okumayla İlişkisi ..................................................................... 19
1.5.Cevdet Sunay (Görev Süresi 28 Mart 1966-28 Mart 1973)........................................ 20
1.5.1.Yaşam Öyküsü (1899-1982) ................................................................................ 20
1.5.2.Cevdet Sunay’ın Okumayla İlişkisi ..................................................................... 21
1.6.Fahri Korutürk (Görev Süresi 6 Nisan 1973-6 Nisan 1980) ....................................... 22
1.6.1.Yaşam Öyküsü (1903-1987) ................................................................................ 22
1.6.2.Fahri Korutürk’ün Okumayla İlişkisi .................................................................. 24
1.7.Kenan Evren (Görev Süresi: 9 Kasın 1982-9 Kasım 1989)........................................ 26
1.7.1.Yaşam Öyküsü (1918-2015) ................................................................................ 26
1.7.2.Kenan Evren’in Okumayla İlişkisi ...................................................................... 27

I
1.8.Turgut Özal (Görev Süresi: 9 Kasım 1989 - 17 Nisan 1993) ..................................... 30
1.8.1.Yaşam Öyküsü (1927-1993) ................................................................................ 30
1.8.2.Turgut Özal’ın Okumayla İlişkisi ........................................................................ 31
1.9.Süleyman Demirel (Görev Süresi: 16 Mayıs 1993 - 16 Mayıs 2000) ........................ 34
1.9.1.Yaşam Öyküsü (1924-2015) ................................................................................ 34
1.9.2.Süleyman Demirel’in Okumayla İlişkisi ............................................................. 34
1.10.Ahmet Necdet Sezer (Görev Süresi 16 Mayıs 2000-28 Ağustos 2007) ................... 37
1.10.1.Yaşam Öyküsü (1941-) ...................................................................................... 37
1.10.2.Ahmet Necdet Sezer’in Okumayla İlişkisi ........................................................ 37
1.11.Abdullah Gül (Görev Süresi: 28 Ağustos 2007-28 Ağustos 2014) .......................... 38
1.11.1.Yaşam Öyküsü (1950-) ...................................................................................... 38
1.11.2.Abdullah Gül’ün Okumayla İlişkisi ................................................................... 40
1.12.Recep Tayyip Erdoğan (Görev Süresi: 10 Ağustos 2014-halen) .............................. 43
1.12.1.Yaşam Öyküsü (1954-) ...................................................................................... 43
1.12.2.Recep Tayyip Erdoğan’ın Okumayla İlişkisi..................................................... 44

II.BÖLÜM ............................................................................................................................ 49

CUMHURBAŞKANLARININ KÜTÜPHANELERİ.......................................................... 49

2.1.Kurumsal Kimlik Kazanmış Kütüphaneler................................................................. 49


2.1.1.Atatürk Kütüphanesi (Atatürk Kitaplığı) ............................................................. 49
2.1.2.İnönü Müze Evi ................................................................................................... 53
2.1.3.Celâl Bayar Müzesi .............................................................................................. 55
2.1.4.Cevdet Sunay Müzesi .......................................................................................... 56
2.1.5.Turgut Özal Müzesi ............................................................................................. 56
2.1.6.Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi .......................................... 57
2.1.7.Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi ................................................................... 58
2.1.8.Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi ........................................................................... 60
2.2.Kurumsal Kimlik Kazanmamış Kütüphaneler ............................................................ 62

III.BÖLÜM ........................................................................................................................... 64

KÜLTÜREL BELLEK KURUMU OLARAK CUMHURBAŞKANLARININ


KÜTÜPHANELERİ ............................................................................................................. 64

II
SONUÇ VE ÖNERİLER ...................................................................................................... 74

KAYNAKÇA........................................................................................................................ 77

EKLER.................................................................................................................................. 87

III
ÖNSÖZ

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin politik ve kültürel süreçlerinin geçirdiği dönüşüm


gibi olguların incelenmesinde, “Cumhurbaşkanlığı” yapmış kişilerin kültürel ve bilimsel
kimliklerinden de hareket edilebilir. Bu açıdan bakıldığında, cumhurbaşkanlarının kişisel
kütüphaneleri bir değerlendirme ölçütü olarak kullanılabilir. Çalışmanın konusu, Türkiye
Cumhuriyeti’nin kuruluşundan günümüze kadar geçen süre zarfında görev yapmış
cumhurbaşkanlarının özel kütüphaneleridir. Konu ele alınırken, cumhurbaşkanlarının
kişisel kütüphanelerinin değerlendirilebilmesi için mevcut durumlarının tespiti yapılarak,
bu kütüphanelerin kültürel miras bağlamında da değerlendirilmesi gerektiği görüşünden
hareketle, korunmaları ve yararlandırmaya sunulmaları için öneriler de sunulmuştur.

Çalışmam sırasında birçok kişinin yardımından istifade ettim. Değerli vaktini


ayırarak görüşlerini benimle paylaşan ve gece gündüz demeden her daim erişebildiğim
danışman hocam Prof. Dr. Remziye Tûba Karatepe’ye, tezime değerli katkılarını sunan
hocam ve teyzem Doç. Dr. Vildan Serdaroğlu Coşkun’a, bu süreçte kaynaklarından
faydalandığım İSAM Kütüphanesi çalışanlarına ve diğer kütüphanelerden kaynak sağlama
konusunda yardımcı olan İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi çalışma arkadaşlarıma da
teşekkürü borç bilirim.
Çalışmam boyunca desteklerini hep yanımda hissettiğim aileme ve uzun soluklu bu
süreçte desteklerini esirgemeyen eşim Kaan Çınar’a minnettarım.

Tuğba ÖRÜN ÇINAR


ÇENGELKÖY, 2019

III
ÖZET

Cumhurbaşkanlarının özel kütüphaneleri, hem Türkiye’nin siyasal tarihinin bir


parçası hem de kültürel miras olarak değerlendirilmelidir. Ancak, bu kütüphanelerin
tamamını kapsayan kurumsal bir çalışmanın olmaması, değerlendirme ve analizleri
zorlaştırmaktadır.

Bu çalışma; Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanlarının kişisel kütüphanelerinin


mevcut durumunu saptamak ve kurumsal kimlik kazandırılmalarının önemine yönelik
tespitlerde bulunmak amacıyla hazırlanmıştır. Bu çalışmada, kurumsal kimlik kazanmış
cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin bazı özel vakıflara ya da cumhurbaşkanlığına bağlı
olduğu belirlenmiştir. Bu durum, bilgi ve belgelerin yönetiminde, bütüncül bir araştırmanın
yapılmasını zorlaştırmakta, kültürel ve siyasi tarih çalışmalarında kullanılabilecek bilgilere
erişimde güçlük çıkarmaktadır.
Bu araştırma kapsamında, önce Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanlarının bir okur
olarak sahip oldukları özelliklere değinilmiş, ardından Türkiye Cumhuriyeti
cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin bugünkü durumu tespit edilmiş ve kültürel mirasın
korunması bağlamında neler yapılabileceği üzerinde durulmuştur. Araştırma sonucunda,
cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin resmi bir kurumsal yapıda korunması ve
araştırmacıların erişimine açılmasına dair yasal bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu sonucuna
varılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Cumhurbaşkanlarının Kütüphaneleri, Kütüphaneler, Kültürel Miras,


Cumhurbaşkanlarının Okuma Alışkanlıkları

IV
ABSTRACT

Presidents' private libraries should be considered both as a part of Turkey's political


history and as a cultural heritage of the country. However, the absence of an institutional
study, which covers those libraries, makes it difficult to evaluate and analyze them.
This study has been prepared to determine the current status of presidents’ personal
libraries of the Republic of Turkey and to detect the importance of assigning those libraries
an institutional identification. In this study, it has been stated that some of the libraries,
which had gained its institutional identification, are subject to some private foundations or
directly to the presidency of Turkey. This makes it difficult to carry out integrated research
in the management of information and documentation and to access information that can be
used in cultural and political history studies.
Within the scope of this study, firstly features which presidents of the Republic of
Turkey own as readers are mentioned. Secondly, the current situation of the presidents’
libraries in Turkey is determined. Also some ideas, regarding the preservation of the
cultural heritage, are highlighted. As a result of this research, it has been concluded that
there is a need for legal regulations on protecting the presidents’ libraries as a formal
institutional structure and making them accessible for the researchers.

Keywords: Presidents' Libraries, Libraries, Cultural Heritage, Reading Habits of


Presidents of Turkey

V
KISALTMALAR
a.g.e: Adı Geçen Eser
a.g.m: Adı Geçen Makale
ABD: Amerika Birleşik Devletleri
ATAM: Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi
BİLTAM: Bilim ve İleri Teknoloji Araştırma Merkezi
bs. : Basım
C.: Cilt
çev.: Çeviren
CHP: Cumhuriyet Halk Partisi
DVD: Digital Versatile Disc
DYP: Doğru Yol Partisi
Ed.: Editör
İSAM: İslam Araştırmaları Merkezi
İTÜ: İstanbul Teknik Üniversitesi
MTTB: Milli Türk Talebe Birliği
ODTÜ: Ortadoğu Teknik Üniversitesi
s.: Sayfa
S.: Sayı
TBMM: Türkiye Büyük Millet Meclisi
t.y.: Tarih yok
UNESCO: United Nation Educational, Scientific and Cultural Organization
vb.: Ve benzeri
yay. y.: Yayınlayan yok

VI
GİRİŞ

Okuma, farklı sebepler sayılabilirse de genel olarak öğrenmek, düşünmek, tahayyül


etmek, benzerlikleri ve farklılıkları tespit ederek analiz yapmak ve buna bağlı olarak yeni
fikirler, görüşler ve metinler ortaya koymak için gerçekleştirilen bir eylemdir. Okunacak
metni barındıran bilgi taşıyıcılarının biçimleri ve okuma mekânları zaman içinde farklılaşsa
da okumanın değeri değişmemiştir. Çeşitli alanlarda “başarılı” olduğu kabul edilen pek çok
kişinin hayat hikayesi anlatılırken, genellikle, onların kitapla olan ilişkisinden de söz edilir.
Bu kişilerin aileleri, sahip oldukları eğitim imkânları, farklı dönemlerde içinde bulundukları
muhitler, dünya görüşleri ve zamanla elde ettikleri bilişsel niteliklerin, okuma
alışkanlıklarını etkilediği de görülür. İsimleri, yaptıkları ve eserleriyle anılan bu şahısların
pek çoğunun, farklı türlerde kütüphaneleri de kullansalar, kişisel kütüphanelerinin olduğu
da bilinmektedir. Bu kütüphanelerin, dağılmadan, eksilmeden incelenmesiyle, kütüphane
sahibinin yaptıkları, yazdıkları, söyledikleri, savunduğu veya karşı çıktığı fikirlerin izlerini
sürerek onlar hakkında diğer bilgileri de kullanarak kimi yargılara varmak mümkün
olabilir.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları, ülkemizin siyasal yaşamında önemli ve


ayrıcalıklı bir yere sahip olmakla birlikte, toplumsal değişim ve/veya dönüşümün
izlenmesinde de kullanılabilecek niteliklere sahiptirler. Onların kişisel kütüphanelerinin ise
ayrı bir değeri olduğu düşünülmektedir. Devletin en üst düzey yetkilisi, devlet başkanı olan
Cumhurbaşkanlarının, okuma ile ilgileri, onları şekillendirmede etkili olduğu muhakkak
olan metinler, bu metinlerle kurdukları bağların izleri, bildikleri yabancı diller ve bu dildeki
okumaları, tercihleri resmi tarihin yazmadığı kimi bilgileri de ortaya koyabilir.

Cumhurbaşkanlığı yapmış kişilerin, bilhassa kendisinin ya da yakınlarının


hassasiyet ve ilgisiyle kütüphaneleri araştırmacılarla buluşturulmuşsa da akıbeti bilinmeyen
ya da gelecek planlaması yapılmamış cumhurbaşkanlarının kütüphaneleri olduğu da
bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı, cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin kurumsal bir
yapıyla hizmete sunulmasının gereğini ortaya koymak ve buna bağlı olarak
cumhurbaşkanlarının kişisel kütüphanelerinin mevcut durumlarını tespit etmektir.
Bu çalışma kapsamında aşağıdaki sorulara yanıt aranmaya çalışılmıştır:
 Cumhurbaşkanlarının okuma ile ilişkisinin boyutu nedir?

1
 Cumhurbaşkanlarının fikirlerinin oluşmasında okumanın yeri nedir?
 Cumhurbaşkanlarının kişisel kütüphaneleri şu anda nerede ve ne
durumdadır?
 Bu kütüphaneler arasında kurumsal bir yapıda hizmet verenler hangileridir?
 Kurumsal bir kimlik altında düzenlenerek araştırmacıların hizmetine
sunulmuş kütüphanelerin kuruluş amaçları, hizmet politikaları, personel
politikaları, bütçe ve binaları nasıl planlanmıştır?
 Kurumsal yapıda olan kütüphanelerin çevirimiçi katalogları mevcut mudur?
 Düzenlenerek hizmete sunulan kütüphanelerin oluşturulması, hangi ölçüt ve
yasal dayanakla yapılmıştır?
 Cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin mevcut koşulları ve kültürel mirasa
katkıları nedir?
 Cumhurbaşkanlarının kişisel kütüphanelerinin, kültürel miras olarak
değerlendirilip, yasal bir düzenleme oluşturulabilir mi?

Çalışmanın hipotezi; “Cumhurbaşkanlarının kişisel kütüphaneleri, kültürel miras


kapsamında kurumsal bir yapıda ve kütüphanecilik standartlarına uygun koşullarda hizmete
sunulduğunda, Türkiye’nin siyasal ve kültürel tarih çalışmalarına katkı sağlayacaktır.”
Çalışmada betimleme yönteminden yararlanılmış, veri toplamada ise görüşme
tekniği kullanılmıştır.
Çalışmanın hazırlanabilmesi için, YÖK Tez Kataloğu, Türkiye Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanlığı Web Sitesi, Cumhuriyet ve Milliyet Gazetesi Arşivi veritabanından
kaynaklara ulaşılmış, Dergipark, Ulusal Toplu Katalog, İstanbul Şehir Üniversitesi
Kütüphanesi ve İsam Kütüphanesi Çevirimiçi Katalogları taranmış ve koleksiyonlarından
faydalanılmış, Türk Kütüphaneciliği ve Bilgi Dünyası dergisinden yararlanılmıştır.
Çalışma kapsamında, kurumsal kimlik kazanmış cumhurbaşkanlarının
kütüphaneleri hakkında bilgi edinmede farklı iletişim kanalları (kütüphanelerin ziyaret
edilmesi, mülâkat, -e posta, telefon vb.) kullanılmasına rağmen, istenilen tüm bilgilere
erişmek kimi zaman mümkün olamamıştır.
“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlarının Kütüphaneleri: Bugünkü Durumu ve
Geleceği” adlı bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde,

2
cumhurbaşkanlarının kısaca biyografileri incelenmiş ve kitap-kütüphane-okuma odaklı
kimlikleri ortaya konmaya çalışılmıştır.
İkinci bölümde, cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin kurumsal kimlik kazananlar
ve kazanmayanlar olarak sınıflandırılarak ele alınmıştır. Kurumsal kimlik kazanan
kütüphaneler, derme, yararlandırma, idari yapılarına göre incelenmiş, kurumsal kimliği
olmayan kütüphanelerin ise neden kimlik kazanamadığı tespit edilmeye çalışılmıştır.
Üçüncü bölümde ise, cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin geleceğin kültürel
mirası olarak değerlendirilmiş, taslak olarak da yönetmelik sunulmaya çalışılmıştır.

3
I. BÖLÜM

TÜRKİYE CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANLARININ YAŞAM ÖYKÜLERİ


VE OKUMAYLA İLİŞKİLERİ

Anayasanın 104. maddesi cumhurbaşkanlarının görev ve yetkilerini


tanımlamaktadır. Devletin başı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletinin birliğini
temsil eder.”1 şeklinde tanımlanan bu görev ve yetkilerin en başında bu makamın önemi
açıkça ifade edilmektedir.

Türkiye, siyasal, ekonomik ve kültürel yaşamı için neredeyse sürekli bağımsızlık


mücadelesi veren bir ülke olmuştur. Bu mücadelenin, demokrasi anlayışından taviz
vermeden yürütülebilmesi ise zaman zaman sekteye uğramıştır.

Cumhurbaşkanı olan kişilerin bu derece önemli görevi yerine getirebilmek üzere


anayasada bahsedilen şartların yanı sıra, muhakkak ki pek çok vasfa sahip olması, bu
vasıflarına da istinaden seçilmiş olmaları düşünülmelidir.

Buna bağlı olarak cumhurbaşkanlarının yaşam öyküleri, bu çalışmanın konusuna


uygun olarak, cumhurbaşkanlarının kitap, kütüphane ve okuma odaklı kimliklerini tarif
edebilmek, onlara bu konuda varsa rol model olmuş kişileri de bulabilmek için bu bölümün
yazıldığı, ancak kayıtlı bilgilerde bu duruma ilişkin fazla bilgi olmamasının ilginç olduğu,
hatta bu duruma ilişkin fazla bilgi olmaması biraz da hayal kırıklığı yaratmıştır. Belki, daha
sonraki zamanlarda, kimi özel arşivlerden bu konuya dair bilgiler bulmak da ümit
edilmektedir. Bütün bu durumdan yola çıkılarak bu konunun incelenmesi sonucuna
varılmıştır.

1https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2018.pdf (18.05.2019)

4
1.1.Mustafa Kemâl Atatürk (Görev Süresi: 29 Ekim 1923-10 Kasım 1938)
1.1.1.Yaşam Öyküsü (1881-1938)

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemâl


Atatürk, 1881 yılında Selânik’te Ali Rıza Efendi ve Zübeyde Hanım’ın çocukları olarak
dünyaya gelmiştir. Baba tarafından dedesi Hâfız Ahmet Efendi, XIV-XV. yüzyıllarda
Konya ve Aydın’dan Makedonya’ya yerleştirilmiş Kocacık yörüklerindendir. Annesi
Zübeyde Hanım ise Selânik yakınlarındaki Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Türk
ailesinin kızıdır.2

İleri görüşlü, batılı fikirleri benimsemiş bir kişiliği olan Ali Rıza Efendi, Atatürk’ün
fikirlerinin temelinin oluşmasında etkisi oldukça fazladır. Atatürk’ün çağdaş bir eğitim
görmesini ve ileri görüşlü bir insan olmasını isteyen Ali Rıza Efendi’nin çabalarıyla
Atatürk, modern eğitim veren Şemsi Paşa Okulu’nda öğrenim hayatına başlamıştır. Şemsi
Paşa Okulu’nda yetenekli öğretmenlerin oluşu3, Atatürk’ün okuma düşüncesine ve iyi bir
eğitim almasına zemin hazırladığı düşünülmektedir.
Orta okulu Selânik Askeri Rüştiyesi’nde bitiren Atatürk, liseyi Manastır Askeri
İdadisi’nde tamamlamıştır. Manastır Askeri İdadisi, hergün yeni bir şeyler öğrenen, tartışan
genç insanların hakim olduğu bir ortamdır.4 Böyle bir ortamın, Atatürk’ün düşünce yapısını
ve davranışlarını şekillendirdiği çıkarımı doğru bir yaklaşım olacaktır.
Atatürk, Askeri İdadi’sine devam ederken, sınıf arkadaşı olan şair Ömer Naci
sayesinde edebiyatla temas kurduğunu belirtmektedir. İlerleyen dönemlerde Ömer Naci’nin
fikir ve düşünce yapısını kendine yakın bulmuş, Ömer Naci’den hitabet konusunda da
etkilenmiştir.5 Ömer Naci ile olan teması, Atatürk’te edebiyat, hitabet ve şiire ilgi
uyandırdığını göstermektedir.
1899 yılında Harp Okulu’na başlayan Mustafa Kemâl, bu okuldaki öğrencilik yılları
II. Abdülhamit döneminin sıkıntılı günlerine denk gelmiştir. Bu dönemde okunması yasak
olan Namık Kemâl gibi hürriyet düşkünü şair ve yazarların eserlerini gizli bir şekilde
okumuş ve memleket işleriyle ilgilenme isteğini arttırmıştır. Atatürk Harp Okulu’nda iken,
ülkenin kötü yönetildiğiyle ilgili, okuduklarından bilgi sahibi olmuş, bu fikirleri diğer

2https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/kemal_ataturk/(04.03.2019)
3Osman Bircan, Belge ve Fotoğraflarla Atatürk’ün Hayatı, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul 1993, s.7-8
4Suatİlhan, Atatürk’ün Yetiştiği Ortam, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, II, Mart 1986, s. 287.
5Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu, Atatürk, Yetişmesi, Kişiliği, Devrimleri, Atatürk Üniversitesi Yayınları, Erzurum 1973, s.11.

5
öğrenci arkadaşlarına yaymak isteyerek, el yazısı ile bir gazete çıkarmıştır.6 Bu eylemle
Harp Okulu’nda, ülke yönetiminin kötü olduğuna dair bilinç uyandırmak istemiştir. Bu
okulu başarıyla bitirmiş, genç bir teğmen olarak orduya katılmaya hazır duruma gelmiştir.
1902 yılında piyade teğmeni rütbesiyle, Harp Akademisi’ni de 1905’te kurmay
yüzbaşı olarak bitirmiştir.7 Kolağası (kıdemli yüzbaşı, 1907), Binbaşı (1911), Yarbay
(1914), Albay (1915) ve Çanakkale Zaferi’nin meydana geldiği sene Mirliva (tümgeneral
1916), sonra ikinci ordunun ve Osmanlı Devleti’nin 30 Ekim 1918’deki kapitülasyonuna
kadar yedinci ordunun komutanı olan Mustafa Kemâl on yıl sonra 1916’da Paşa olmuştur.8
Harp Akademileri ile askeri eğitimini tamamlayan Atatürk, bütün önemli
rütbelerinde harp tecrübesi kazanmıştır. Sistemli askeri bir eğitim, Atatürk’ü mesleğin en
üst kademesine taşımıştır.
Atatürk, 29 Ocak 1923’de Lâtife Hanım ile evlenmiş ve bu evlilik 5 Ağustos 1925
tarihine kadar sürmüştür. 10 Kasım 1938’de İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nda vefat
etmiştir.9

1.1.2.Mustafa Kemâl Atatürk’ün Okumayla İlişkisi

Atatürk’ün askeri dehası ve devlet yönetme kabiliyetlerinin yanında, karşımıza


güçlü bir fikir insanı olarak çıkmasında muhtemelen aldığı iyi eğitime de bağlı olarak
geliştirdiği ve hiçbir zaman vazgeçmediği eleştirel okuma becerisinin etkisi büyüktür.

Literatürde, Atatürk’ün eleştirel okuma becerisine dair birçok benzer anlatım yer
almaktadır. Bu anlatımların birçoğu birbini tekrar eden ve asılsız çıkarımlardan
oluşmaktadır. Bunun için kesinliği ispat edilemese de uygun görülebilecek aktarmalardan
ibaret olan kaynakların kullanımı da tercih edilmiştir.

Atatürk’ün manevi kızı olan Afet İnan, kitaplarında Atatürk’ün okuma ile ilişkisi
hakkında yetişme tarzı, öğrenim hayatı ve sosyal çevresinin teşvikleri Atatürk’ü okumaya

6Osman Bircan, a.g.e., s.13.


7Cumhurbaşkanlığı Tarihi 1923-2005, Cumhurbaşkanlığı, Ankara 2005, s. 78.
8Klaus Kreiser, Atatürk: Bir Biyografi, çev. Dilek Zaptçıoğlu, İletişim Yayınları, İstanbul 2008, s. 19.
9https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/kemal_ataturk/ (04.03.2019)

6
sevk ettiğini10 ve buna bağlı olarak Atatürk hem zevk hem bilgi edinmek ve hem de siyasi
nutuklarına kaynak olması için oldukça fazla kitap okuduğunu belirtmiştir.11

Kaynaklar, Mustafa Kemâl Atatürk’ün ailesinin okuma kültürü hakkında bilgi


verecek kadar yeterli değildir. Nurullah Özdemir, “Atatürk’te Okuma Tutkusu ve Kitap
Sevgisi” adlı makalesinde Ali Rıza Efendi ‘nin okumaya verdiği önemi “Adam olmak için
okumak, öğrenmek şarttır, başka çaresi yoktur”12 sözüyle vurguladığını belirtmiş,
Atatürk’ün okuması için ön ayak olmuştur.
Atatürk, öğrenim hayatı boyunca ders kitaplarının dışında farklı farklı alanlardan
okumalar yaparak olaylara yaklaşımında çok yönlü bakış açısı kazanmaya çalışmıştır. Bu
çalışmaları süresince özellikle Manastır Askeri Lisesi’ne devam ederken Namık Kemâl’in
özgürlük ve vatan konularını ele alan eserlerini13 ve aynı zamanda Fransızca bilen arkadaşı
Fethi Okyar’ın yardımıyla Voltaire, Rousseau, Montesqieu gibi düşünürlerin eserlerini
okuyarak kendi ülkelerini ilgilendiren düşünceleri üzerinde tartışmışlardır.14 Lise
döneminde başlayan tarih merakı Atatürk’ün ilerleyen yıllarda oluşacak olan özel
kütüphanesinin tarih ağırlıklı kitaplardan oluşmasında önemli bir rol oynamıştır.15 Harp
akademisi yıllarında ise özellikle ünlü Alman ve Japon komutanların hayatlarına ilişkin
kitapları okumaya başlamıştır.16
Atatürk’ün okuma ile ilgili ilişkisini, diğer kaynaklardan öğrendiğimiz kadarıyla
“Atatürk’ün Atatürk olmasını sağlayan etkenler arasında en büyük payı okuma sıralarında
başlayarak son nefesini verinceye kadar sürdürdüğü okuma tutkusu almaktadır. Bu tutkuda
onun yalnızca eline aldığı sayfaları okuyup tüketen biri değil, kendisinin kültür tanımında
vurguladığı gibi, okuduklarını değerlendiren, onları daha önce okudukları ile bütünleştirip
senteze ulaşabilen ve zekâsını eğiten bir düşünür olduğu dikkat çekmektedir.”17 şeklindedir.
Atatürk, en zor koşullarda bile okumayı bırakmamış güçlü bir liderdir. Nitekim cephede
bile kitap okuduğunu Atatürk’ün yakın çevresinin anılarından öğrenmekteyiz. I. Dünya

10Afet İnan, Mustafa Kemal Atatürk’ten yazdıklarım, Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara 1971, s.19.
11Afet İnan, Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 3. baskı, Ankara 2000, s.305.
12Nurullah Özdemir, Atatürk’te Okuma Tutkusu ve Kitap Sevgisi, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,

2(1999), s.2.
13Leman Şenalp, Atatürk’te Okuma Tutkusu, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, V, 14(1989), s. 369.
14Ömer Sami Coşar, 10 Kasım 1971, Milliyet Gazetesi Eki, s.2.

http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/GununYayinlari/gdLfkslmEt1QJRylnlsSiQ_x3D__x3D__ (31.07.2018)
15Leman Şenalp, a.g.m., s. 373.
16Ali Güler, “Mustafa Kemal’i Atatürk Yapan Okuma Sevdası”, Anıtkabir Dergisi, 56(2015), s 6.
17Şerafettin Turan, Mustafa Kemal Atatürk Kendine Özgü Bir Yaşam ve Kişilik, Bilgi Yayınevi, Ankara 2004, s.60.

7
Savaşı’nın sürdüğü günlerde kendisi ile gazeteci olarak görüşmeye giden Ruşen Ünaydın,
karargâhtaki odasını anlatırken Atatürk’ün güç koşullarda bile okuduğunu, yazıhanesi
üzerinde duran Balzac’ın Şaber’i, Maupassant’ın Boule de Suif’i, Lavedan’ın Server’i
durduğunu18 belirtmiştir. Subaylık yıllarında cepheden cepheye koşarken bile bavulunda
mutlaka kitaplar bulunan Atatürk, iyi bir okur olmasının yanında aynı zamanda bir yazardı
ve çeviri kitap niteliğinde olan ilk kitabını “Takımın Muhabere Talimi” adıyla 27 yaşında
yayınlamıştı.19 Atatürk, ömrünün son yıllarına denk gelen dönemde ise yurtdışından
elçilikler aracılığıyla sürekli kitaplar sipariş etmiştir. Bu dönem, millet mekteplerinin
açılması, Türk harflerinin kabülü gibi ülkede kültür alanında atılımların olduğu bir döneme
denk gelmektedir.20 Kültür alanında yapılan faaliyetlerin artması, Atatürk’ün hedeflediği
ülkenin çağdaş medeniyetler seviyesine gelmesinde itici bir rol aldığını göstermektedir.
Hayatında, okumayı başlıca uğraş edinen Atatürk, işlerinden kalan zamanlarını
kütüphanesinde kitaplarla haşır neşir olarak geçirmiş, okuma eylemi yaşam biçimi
olmuştur. Bu konuda Türkiye'deki ve yurtdışındaki özel/kamu arşivlerinde bulunabilecek,
konuya doğrudan katkı sunmasa da destekleyici nitelikte yeni görsel malzemenin de
bulunabileceği konusunda sanat tarihçisi Saadet Özen tarafından sosyal medyada paylaşılan
Atatürk’ün fotoğrafı kanıt niteliği taşımaktadır. Atatürk’ü kendi halinde, masasının
başında kitaplarla gösteren nadir belgelerden olan bu fotoğraf Atatürk, Samsun’a
gitmeden önce İstanbul’da çekilmiştir.21 Hatta kütüphanesi dışında sofrası da akademik
toplantı görüşmeleri olarak yakın çevresi tarafından anılmaktadır.22 Atatürk’ün Çankaya
Köşkü kütüphanesinden sorumlu kütüphanecisi Nuri Ulusu, Atatürk’ün çalışmalarının
kütüphane dışında, kitaplar, kâğıtlar, kara tahta, not defterleri, kalemler gibi değişmez
aksesuarları olan sofrada da sürdüğünü belirtmiştir.23 Atatürk, kütüphanesinde bulunan
kitapların çoğunu okumuş ve bu kitapların kenarlarına çeşitli notlar almış, önemli gördüğü
yerleri kendine özgü işaretlerle sayfa kenarlarına belirtmiştir.24 Afet İnan bu konuda şunları
söylemektedir: “Atatürk, kitapları mutlaka masa başında okumuş, elinde kırmız mavi uçlu
kalemle, bazen kitap üzerine çizgi ve işaretler yapmış, bazen de kurşun kalemle kâğıtlara
18Leman Şenalp, a.g.m., s.371.
19http://www.ata.tsk.tr/content/media/01/takimin.pdf(09.06.2019)
20Afet İnan, Atatürk’ten Yazdıklarım, Kültür Bakanlığı, Ankara 1981, s.19.
21https://twitter.com/zen_saadet/status/1129862499694764034 (19.09.2019)
22Ali Güler, a.g.m., s.7.
23Mustafa Kemal Ulusu, Atatürk’ün yanı başında: Çankaya Köşkü Kütüphanecisi Nuri Ulusu’nun hatıraları, Doğan

Kitap, 2. baskı, İstanbul 2008, s 53.


24Ali Güler, a.g.m., s.8.

8
notlar almıştır. Yeni köşkte, kütüphanesindeki yazı masasında oturduğu pek nadirdir. Daha
ziyade orta yerdeki uzun ve geniş masanın üzerine çeşitli kitap ve lügâtleri dizdirir,
karşısında saat yanında sigara kutusu bulunurdu. Sık sık içtiği kahve, uzun çalışmalarına
biraz fasıla verdirebilirdi. Çalıştığı yerdeki kitapların yerleri değişmemeliydi.”25
Sadi Borak ise yaptığı çalışmada Atatürk’ün okuduğu kitaplar üzerinde almış
olduğu notlar, yapmış olduğu işaretlemeler ile ilgili bizlere detaylı bilgiler vermektedir.
Borak, özellikle seçmiş olduğu kırmızı ve mavi renkler ile metinlerin kenarlarını
işaretlemesi, Atatürk’ün kitapları detaylı bir şekilde okuduğuna işaret ettiğini söyler.
Kırmızı kalemle yapılan işaretlemeler, fikri kuvvetli bulduğu ve kendisinin de katıldığı,
mavi kalemle işaretledikleri ise, o fikri beğenmediği anlamına gelirken, yaptığı
işaretlemeler ve anlamları Borak’ın çalışmasında şu şekilde belirtilmiştir:
xx: önemli
xxx: çok önemli
müh.: mühim
ç.müh.: çok mühim
d.: dikkat
?: belirtilen fikri kabul etmiyor ya da şüpheli görüyor.26
Atatürk kendi özel kütüphanesinde bulunan kitaplarla da yetinmeyip yurt
gezilerinde gittiği yerlerdeki kütüphanelerden kitaplar almıştır. İstanbul’a dinlenmeye
geldiği yaz aylarında yine çalışmalarını sürdürmüş, özellikle kendi emirleriyle İstanbul
Üniversitesi Kütüphanesi’nden pek çok kitaplar alıp incelemiştir. Atatürk, İstanbul’a
gelirken çoğu kez kendi kütüphanesinden de bazı kitapları beraberinde getirmiştir.27
Bu aktarımlardan yola çıkarak Atatürk, okuma tutkusunu ve düşünce dünyasını
okumalar yaparak beslemiş, her daim okumaya, araştırmaya fırsat yaratmaya çalışmıştır.
Yerli ve yabancı kitaplar okuyarak düşünce alt yapısını ve dünya olaylarına bakışını
genişleten Atatürk’ün okuduğu kitapların ortaya koyduğu veriler, gündelik siyasetine de
katkı sağladığı anlaşılmaktadır.

25Afet
İnan, a.g.e., s.292.
Borak, Atatürk ve Edebiyat, Kırmızı Beyaz Yayınları, İstanbul, 2004, s.164-165.
26Sadi
27Leman Şenalp, a.g.m., s. 374-375.

9
1.2.İsmet İnönü (Görev Süresi: 11 Kasım 1938 - 22 Mayıs 1950)
1.2.1.Yaşam Öyküsü (1884-1973)

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk başbakanı ve ikinci cumhurbaşkanı olan İsmet İnönü,


1884 yılında İzmir’de Cevriye Hanım ve Reşit Bey’in çocukları olarak dünyaya gelmiştir.
Hakim olan babası Reşit Bey’in Sivas’a tayini üzerine İnönü, ilköğrenimini Sivas’ta
tamamlamıştır.28 Yapılan literatür taramasında babasının, kendisinin üzerindeki etkisi tam
olarak bilenemese de, hatıralarında bahsettiği üzere otoriter bir yapısı olduğu
anlaşılmaktadır.
İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün kişilik özellikleri ve kendi kendini
yetiştirmiş olması, liderlik özelliklerini ve siyasi duruşunu etkilediği düşünülmektedir.
İnönü, yaşamı boyunca kendini devamlı geliştirmiş, öğrenmeye hevesli biri olmuştur. Oğlu
Erdal İnönü’nün aktarımına göre arkadaşlarına “Ben anasından dahi doğmuş insanlardan
değilim. Ne biliyorsam, hangi yeteneği kazanmışsam hepsini çalışarak, uğraşarak elde
ettim.”29ifadesini kullanarak, her fırsatta yeni bilgiler öğrenme eğiliminin olduğunu
vurgulamıştır.
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, ülkenin gündemini askeri okul zamanlarında çeşitli
gazeteleri okuyarak takip ettiğini hatıralarında belirtmiştir. Bu bağlamda, askeri okula
gittiği dönemde yaz tatillerini İzmir’de dayısının yanında geçirdiğini, burada iyice dinlenip
gezdiğini, “Le Matin” gazetesini takip ederek ülkede ne olup bittiğini takip ettiğini
belirtmiştir.30
Öğrenim yaşamı boyunca başarı için çalışmayı ilke edinen İkinci Cumhurbaşkanı
İnönü’nün yabancı dil öğrenmeye düşkünlüğü ve yeteneği, askeri strateji ve taktikler
konusundaki gelişmeleri de yakından takip etmesini sağlamıştır. Bu sayede askeri ve
stratejik taktikleri takip ederek kendisinden kıdemli subaylara askerlikle ilgili dersler
vermiş, rütbesinin hızlı bir biçimde yükselmesini sağlamıştır.31 Öğrencilik hayatının son
yılında Erkan-ı Harp yüzbaşısı olan Ali Fuad Erden ile tanışan İsmet İnönü, birlikte
sosyoloji, felsefe, siyasete dair Fransızca kitaplar okumuş ve bu kitaplar üzerinde
tartıştmışlardır.32

28İsmet İnönü, Hatıralar, I, Bilgi Yayınevi, yay. haz. Sabahattin Selek, Ankara 1985, s.17.
29Erdal İnönü, Üç Yüz Yıllık Gecikme, Büke Yayınları, İstanbul 2002, s.34.
30İsmet İnönü, a.g.e., s.20.
31Türkiye’de Liderler ve Demokrasi, ed.Metin Heper, Sabri Sayarı, Kitap Yayınevi, İstanbul 2002, s. 36.
32İsmet İnönü, a.g.e., s.21.

10
Özdisiplinli biri olarak bilinen Cumhurbaşkanı İnönü, Topçu Okulu’ndan ve Harp
Akademisi’nden birincilikle mezun olduktan sonra, I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nda
önemli rol oynamıştır. Ekim 1923-Kasım 1924 ve 25 Mart-Kasım 1937 arasında
başbakanlık görevini yürütmüş, 1938 yılından 1972 yılına kadar CHP başkan vekilliğini
üstlenmiştir. Atatürk’ün ölümünden sonra meclis tarafından cumhurbaşkanı seçilen İsmet
İnönü, 1950 yılına kadar bu görevini sürdürmüştür.33
Mevhibe Hanımla evlenen ve dört çocuk sahibi olan İsmet İnönü, 25 Aralık 1973’de
Ankara’da vefat etmiş ve Anıtkabir’e defnedilmiştir.34

1.2.2.İsmet İnönü’nün Okumayla İlişkisi

Literatürde, İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün okuma ile olan ilişkisine dair
gerek kendisinin gerek yakın çevresinin aktardığı birçok benzer anlatım yer almaktadır. Bu
aktarımlara göre Cumhurbaşşkanı İsmet İnönü, hem siyasi hem özel yaşamında okuma ve
araştırma ruhuna sahip, disiplinli bir liderdir. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün izlediği
siyasi politikalar çerçevesinde kültür konusunda yapmış olduğu hizmetler de İnönü’nün
okumaya vermiş olduğu önemi açıkça göstermektedir. Siyasi, askeri ve bilimsel alandaki
gelişmeleri, sahip olduğu okuma merakıyla takip ederek bu alanlara katkıda bulunmuştur.

Literatürde, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün okumayla ilişkisine dair birçok benzer


anlatım yer almaktadır. Bu anlatımların birçoğu birbini tekrar eden ve kesinliği
bilinemeyen aktarımlar olsa da uygun görülebilecek aktarımlar kullanılmaya çalışılmıştır.

İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün hatıralarından öğrendiğimize göre,


dayısının edebiyata ilgisi, onun okuma ile ilişkisinin gelişmesine büyük katkı sağlamıştır.
Hatta İstanbul ve İzmir’de satılması yasak olan edebi eserleri taşbasması olarak köşe
başlarından satın aldıklarını da bu bilgiler ışığında öğrenilmektedir.35
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün askerlik döneminden arkadaşı olan A. Fuad
Erden’in aktarımına göre, kitap okuyup üzerinde tartışmalar yapmak için İnönü ile birlikte
Beykoz ormanına gittiklerini, burada memleket meseleleri üzerine yapılan sohbetler ile

33a.g.e.,
ed.Metin Heper, Sabri Sayarı, Kitap Yayınevi, İstanbul 2002, s. 34.
34https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/ismet_inonu/ (04.08.2018)
35Metin Heper, İsmet İnönü: Yeni Bir Yorum Denemesi, çev. Servet Yalçın, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 1999,

s.31.

11
ülkenin durumu üzerine saptamalar yaptıklarını belirtmektedir.36 İsmet İnönü’nün
hatıralarından öğrendiğimiz kadarıyla Emile Faquet’nin Anarchisme’I ile Max Nordau’nun
Paradoxes Philosophiques ve Paradoxes Pyschologiques (Felsefi ve psikolojik tuhaflıklar,
anlamsızlıklar) adlı kitapları da tartışmışlardır.37
İkinci Cumhurbaşkanı İnönü’nün edebiyat ve felsefe alanlarına duyduğu ilginin
yanı sıra, dünyadaki siyasi gelişmeleri uluslar arası yayınlar olan Foreign Affairs ve The
Times dergi ve gazetesinden takip etmiştir.38 Cumhurbaşkanı İnönü’nün takip ettiği ve
okuduğu bu yayınlar, siyasi hayatında izleyeceği politikalara muhtemelen yön verdiği
düşünülmektedir.
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı yaptığı
dönemlerde eğitim ve kültüre verdiği önem, izlediği politikalardan anlaşılmaktadır. Milli
Eğitim Bakanı Mustafa Necati’nin ölümünden sonra Milli Eğitim Bakanlığı’na bir süre
atama yapmamış, bu görevi kendisi yürütmüştür. Bu dönemde yeni harfleri halka öğretmek
için açılan Millet Mektepleri’nin örgütlenmesini doğrudan kendisi sağlamıştır.39
Atatürk’ün önderliğinde kurulan halkevleri, İsmet İnönü ve CHP’nin katkılarıyla
ülkede etkisini yaygınlaştırmak amacıyla, millet mekteplerini halkevlerinin altıncı şubesi
olan “Halk Dershaneleri ve Kurslar Şubesi’ne bağlamıştır.40 1933-1938 yılları arası
değerlendirildiğinde halkevlerinde bulunan kütüphanelerin üye ve kitap sayısında artış
olduğu bilinmektedir. Şükrü Kaya, halkevlerinin kuruluşunun altıncı yılında yapmış olduğu
konuşmasında 1933 yılında halkevlerinin kütüphanelerinde 59.444 adet kitap bulunduğunu,
149.900 okuyucunun faydalandığını belirtmiş 1938’de kitap sayısının 129.362’ye ulaştığını
söylemiştir.41
1940’lı yıllarda ise Türk hümanizmasından söz edilmesinde Cumhurbaşkanı
İnönü’nün desteği ve görüşleri etken olmuştur. Özellikle bu dönemde Hasan Âli Yücel ile
birlikte bu alandaki atılımların gerçekleştirilmesinde büyük rol oynamıştır. Bu süreçte
oluşturulan kadrolar bilim, düşün ve sanat adamlarının işbirliği ile kısa sürede olumlu
gelişmeler sağlanmıştır. Ayrıca ilk kez bir yayın kongresi (2-5 Mayıs 1939) düzenlenerek

36Şerafettin Turan, İsmet İnönü: Yaşamı, Dönemi ve Kişiliği, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 2001, s.4-5.
37İsmet İnönü, Hatıralar, I, Bilgi Yayınevi, Ankara 1992, s.22.
38İsmet İnönü, a.g.e., s. 20.
39Şerafettin Turan, a.g.e., s.193.
40Mustafa Albayrak, “Millet Mekteplerinin Yapısı ve Çalışmaları”, ATAM Dergisi, C. X, 29(1994), s.483.
41Gönül Türkan Demir, Halkevlerinin Eğitim Tarihimizdeki Yeri ve Çankırı Halkevi, Berikan Yayınevi, Ankara 2018, s.

98.

12
bilim, teknik ve sanat dallarında kitaplar yayımlanması, Dünya Klasikleri’nin Türkçe’ye
tercüme edilmesi ve ilk ulusal ansiklopedi olan İnönü Ansiklopedisi’nin yayınlanmasını da
sağlamıştır.42
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün cumhurbaşkanlığı döneminde yayın etkinliklerinin
önem kazanması ile birlikte, bu yayınların okuyucuya ulaştırılması konusunda hassas
davranılmıştır. Bazı kültür insanları Avrupa’da milli kütüphanelerin yüzyıllar önce
kurulduğunu tespit ederek hükümete milli kütüphanenin kurulması konusunda çeşitli
önerilerde bulunmuşlardır. Türkiye’de çağdaş ülkelerdeki gibi tüm yayınları toplayıp
okuyucuların yararlanmasına sunulmak üzere bir milli kütüphanenin kurulması ele
alınmıştır.43 Yurtdışında kütüphanecilik eğitimi alan Adnan Ötüken’in önderliğinde resmi
olarak 1950 yılında Milli Kütüphane kurulmuştur. Meclis açılışında İsmet İnönü “İlmi
çalışma ve araştırmaların temel vasıtası olan milli bir kütüphane kurulması davası
gerçekleşme yoluna girmiştir. Bu yıl başkentimizde açılan milli kütüphanenin ilim
hayatımızda hayırlı tesirleri kısa zamanda görülecektir”44 şeklinde bir konuşma yapmıştır.
Atatürk döneminde başlayan Milli Kütüphane kuruluş çalışmaları İnönü döneminde Milli
Kütüphane Kanunu’nun çıkarılmasıyla önemli bir sonuca ulaşmıştır. Bu durum,
Cumhurbaşkanı İnönü’nün kütüphaneye milli bir mesele olarak önem verdiğini gösterse de
Adnan Ötüken’in ifadesiyle Milli Kütüphane’ye Cumhurbaşkanı İnönü’nün hiç
gitmemesi45 muhtemelen Adnan Ötüken’i şaşırttığı varsayımı doğru bir yaklaşım olacaktır.
Sonuç olarak, okumaya ve araştırmaya meraklı olan Cumhurbaşkanı İnönü, hayatın
her alanında kültürlü ve bilgili insanlara ihtiyaç olduğuna inanmıştır. Ülkenin ilerlemesi ve
gelişmesi için uyguladığı politikalarla da Türkiye’nin kültürel hayatında önemli izler
bıraktığı anlaşılmaktadır.

42ŞerafettinTuran, a.g.e., s.217.


43ŞerafettinTuran, a.g.e., s. 220.
44Tarihe düşülen notlar: Yasama yılı açılışlarında Cumhurbaşkanlarının Konuşmaları(1 Mart 1924-14 Aralık 1987),I,

ed.Hasan Yılmaz, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Ankara 2011, s.138.


45Adnan Ötüken, “Milli Kütüphane Nasıl Kuruldu”, Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni, C.4, S.1(1955), s. 23.

13
1.3.Celâl Bayar (Görev Süresi: 22 Mayıs 1950 - 27 Mayıs 1960)
1.3.1.Yaşam Öyküsü (1883-1986)

Hem bürokrat hem ekonomist kimliği ile bilinen Cumhurbaşkanı Celâl Bayar,
siyasette aldığı kararlarla ve sergilediği tavırlarıyla Türk demokrasisinin gelişmesine katkı
sağlamıştır.

Plevne’li bir ailenin çocuğu olarak Bursa’da doğan Celâl Bayar’ın babası Abdullah
Fethi Efendi, annesi Emine Hatun’dur. Abdullah Fethi Efendi Tuna Vilayetinin Berkofça
Rüştiyesi’nde başöğretmen olarak çalışmıştır. 1877-1878 Osmanlı Rus Harbi sırasında
Celâl Bayar’ın ailesi İstanbul’a göç etmiştir. Burada, medrese mezunu bir din adamı olan
Abdullah Fethi Efendi çalışmak için başvurmuş, Gemlik ilçesinin Umurbey köyünde boş
bulunan hocalığa görevlendirilmiştir. Abdullah Fethi Efendi, bu dönemde Umurbey’deki
medrese öğretmenliğinin yanı sıra, Gemlik’te müftülük görevini de yürütmüştür.46 Bütün
bu şartlar göz önünde bulundurulduğunda Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’ın yaşadığı evde
kitap ve ilim ortamının olduğu varsayımı yanlış bir varsayım olmayacaktır.
İlk ve orta öğrenimini Bursa’nın Gemlik ilçesi Umurbey köyünde tamamlayan
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, küçük yaşta babasından dini bilgiler almıştır. Hatıralarında
bahsettiği üzere, Mülkiye Mektebi’nin üçüncü sınıfına kadar öğrenim görmüş, Mülkiye
hocalarından Mizancı Murad’dan dersler izleyen Nuri Bey, Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’ın
yaşamında değişiklikler yaratmıştır. Nuri Bey’in etkisiyle Namık Kemâl’i tanıma imkânı
bulmuş ve fikirlerinden etkilenmiştir. Okuduklarını Nuri Bey ile tartışmış, ondan Namık
Kemâl’in kitaplarının yanı sıra, tarih kitapları da edinme olanağını bulmuştur. Celâl
Bayar’ın düşünce dünyasındaki asıl şekillenme, o dönemde Umurbey’e dönen dayısı
Mustafa Şevket’in etkisi ile gerçekleşmiştir. Dayısı olan Mustafa Şevket, özgürlükçü
düşüncelere sahip bir kişidir. Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, bu dönemde dayısının abone
olduğu Servet-i Fünün dergilerini büyük bir ilgi ile takip etmiş ve bu okumalar sayesinde
düşünceleri büyük oranda şekillenmiştir.47
İş hayatına Ziraat Bankası’nda memur göreviyle başlayan Üçüncü Cumhurbaşkanı
Celâl Bayar, kendisine ayrı bir ev tutmuş ve burada Cevdet Paşa Tarihi ile Naima Tarihi ve

46Tahir Kutsi Makal, “Edebiyat ve Sanatın Dostu”, Maya, 43(1983), s. 30.


47Bilge Gürsoy, “Büyük Babam Celal Bayar”, Maya, 43(1983), s.22.

14
pek çok kitabı burada okuyup çeşitli notlar almıştır.48 Bu durum kendisinin tarih ağırlıklı ve
dikkâtli okumalar yaptığını kanıtlar niteliktedir.
Üçüncü Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, Bursa’da daha sonra, bir Alman bankası olan
Deutsche Orientbank’da işe başlamış, zaman içinde bankada imza yetkisine sahip olmuştur.
İmza yetkisine sahip olmak, o dönemde bir Türk için bankacılık alanında önemli bir başarı
olarak kabul edilmekteydi. Kapitülasyonlar sayesinde her türlü yayın, çalıştığı banka
aracılığı ile Türkiye’ye gelebildiğinden, dış basını okuma imkânı bulmuş, özellikle Paris’te
yayınlanan “Le Matin” gazetesinden, Avrupa’daki Jön Türkler ve İttihatçılar hakkındaki
bilgileri takip edebilmiştir.49 Yurdışından çeşitli yayınların gelmesi ve bu yayınların Celâl
Bayar tarafından ilgiyle takip edilmesi, politikaya olan merakının bu dönemde ortaya
çıkmaya başlağı varsayımı doğru bir yaklaşım olacaktır.
İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Bursa şube başkanı seçilen Celâl Bayar,
Meşrutiyet’in ilan edilmesiyle birlikte meşrutiyet idaresine karşı bir hareket yapılmasını
önlemek için “fikir kulüpleri” kurmuştur.50 Bu sayede kendisinin politikaya atıldığı
düşünülmektedir.
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’ın İzmir’e İttihat ve Terakki Fırkasının sorumlu
sekreteri olarak gitmesi sonrasında görev aldığı sürede eğitim-öğretim alanında da bir takım
faaliyetleri olmuştur. İttihat ve Terakki İdadi’sinin çağa uygun hale getirilmesiyle ilgili
çalışmalar yapmıştır. Yine burada milli bir kütüphanenin kurulmasına da hizmet etmiştir.51
Bu bakımdan Bayar, kültürel anlamda çalışmalarda bulunmuştur.
İktisat bakanlığına getirilen Celâl Bayar, 1937-1939 yılları arasında başbakanlık,
sonrasında İzmir milletvekilliği yapmıştır.52
Çok partili siyasi hayatın başlamasıyla Adnan Menderes, Fuad Köprülü ve Refik
Koraltan ile Demokrat Parti kurulmuş ve başkanlığına Celâl Bayar getirilmiştir. Demokrat
partinin 1950 seçimlerini kazanmasıyla birlikte TBMM tarafından üçüncü cumhurbaşkanı
seçilmiştir.53

48İsmet Bozdağ, “Bilinmeyen Yönleriyle Celâl Bayar : Türk Milletine Vasiyet”, Emre Yayınları, İstanbul 2005, s.14.
49Cemal Kutay, “Celal Bayar Üzerine”, Türk Edebiyatı, 156(2000), s.158.
50İsmet Bozdağ, “Bilinmeyen Yönleriyle Celâl Bayar : Türk Milletine Vasiyet”, Emre Yayınları, İstanbul 2005, s.14.
51Ahmet Nergiz, Türk Siyasal Hayatında Celâl Bayar’ın Söylemsel Açıdan Rolü ve Etkisi(1946-1960), Adnan Menderes

Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Aydın 2017, s. 45.


52https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/celal_bayar/ (18.05.2019)
53https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/celal_bayar/ (18.05.2019)

15
Reşide Hanım’la evlenen ve üç çocuğu olan Celâl Bayar, 22 Ağustos 1986’da vefat
etmiştir.54

1.3.2.Celâl Bayar’ın Okumayla İlişkisi

Üçüncü Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’ın okuma ile ilişkisine dair yapılan literatür
çalışmasında birçok benzer anlatım olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmada, uygun
görülebilecek aktarmalar tercih edilmiştir.

1883 yılında Umurbey köyünde doğan Celâl Bayar, kent kültürüyle yetişmesinde
babasının iyi eğitim almış öğretmen olmasının büyük bir payı vardır. Abdullah Fehmi
Efendi’nin kendi kişisel çabalarıyla kendisine verdiği eğitim, Bayar’ın eğitim hayatına
erken başlamasına ve köy ortamının sunabileceği olanakların ötesinde bir eğitim almasına
katkı sağlamıştır.55

Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, babasının gayretinin yanı sıra okumak için


çabalamakta, hocalarından, büyüklerinden özel dersler alarak kendi kendini yetiştirme
gayreti içindeydi. Celâl Bayar, okuma tutkusunu şu şekilde anlatmıştır: “Şair ve yazarladan
ilk tanıdığım Namık Kemâl oldu. Vatan sevgisi, hürriyet aşkı, birlik, dirlik ve düzen
üzerine yazdığı şiirleri, yazıları, tiyatro eserlerini ve romanlarını büyük bir heyecanla
okudum. İstanbul’da tahsil ederek köye dönmüş olan Nuri Bey vardı. Kitapları ondan
alırdım. Anlayamadığım yerleri ve okuduklarımı onunla tartışırdım. Bu dönemde dayımın
da etkisi büyük olmuştur. Servet-i fünûn mecmuasına abone kaydettirmiş. Servet-i fünûnu
sabırsızlıkla bekler, su gibi okurdum.”56 Nedret İşli bir röportajında, devlet adamları
arasında Bayar’ın sahaf müdavimi olduğunu da vurgulamıştır.57

Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, üç döneme tanıklık etmiş ve aktif siyasette rol almış,
okumuş ve yazmış bilge bir devlet adamıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi tarihinde
önemli bir rol üstlenen Celâl Bayar, yaşamı boyunca Atatürk’e olan bağlılığını her fırsatta
vurgulamış ve Atatürk’ün modern Türkiye’nin oluşumunda gösterdiği gayreti kendisi de
bizzat göstermeye çalışmıştır. Bu kapsamda Bayar’ın Türkiye’nin toplumsal, kültürel ve

54https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/celal_bayar/ (10.08.2018)
55Ziya Şakir, Celal Bayar: Hayatı ve Eserleri, İstanbul 1952, s.13.
56Tahir Kutsi Makal, “Yakın Tarihimizi Bütün Cepheleriyle Yaşayan Mücadeleci Devlet Adamı : Celal Bayar 100

Yaşında”, Maya, Mayıs 1982, s.43., s. 17.


57Öner Ciravoğlu, “Nadir Kitapların Beyoğlu’ndaki Nedret’i”, Cumhuriyet Gazetesi, 28 Haziran 2004, s.15.

https://ezproxy.sehir.edu.tr:5276/oku/?newsId=3188172&pageNo=15&home=%2Fmonitor%2Findex.xhtml (10.06.2019)

16
ekonomik dönüşümlerinde katkısı oldukça önemlidir. Kendisi daha çok halkın görgü ve
bilinç düzeylerini yükseltmek amacıyla eğitim ve öğretim kurumlarının açılmasına katkı
sağlamıştır. Bu doğrultuda Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’ın izlemiş olduğu kültürel
politikalar değerlendirildiğinde, İzmir Milli Kütüphane’nin 1911’de İttihat ve Terakki
Cemiyeti’nin İlim ve İrfan Encümeni’nce kurulmasına ve 1912 yılında faaliyete geçmesine
katkıda bulunmuştur. Özel olarak ilgilendiği İzmir Milli Kütüphane’nin 1918 yılındaki son
istatistikleri 31.266 cilt kitap ve yıllık ortalama 30 bin civarında okuyucusu
bulunmaktadır.58 Halkın kültür gelişimine katkı sağlamak ve orta sınıfı güçlendirmek
amacıyla Halka Doğru Cemiyetini kurmuştur. Bu cemiyet “Halka Doğru” adıyla bir dergi
çıkarmıştır ve Celâl Bayar da bu derginin sorumlu müdürü olmuştur. Bayar bu dergide
“Turgut Alp” takma adıyla ulusal ekonomi alanında yazılar kaleme almış, aynı zamanda
İzmir Milli Kütüphane’nin sinema salonunda düzenlediği konferanslarla halkı
bilinçlendirme gayreti göstermiştir.59
1932 yılında kültür yapısını canlandırma denemesi olan Halkevleri, Demokrat Parti
tarafından siyasi propaganda yapıldığı gerekçesiyle kapatılmıştır. Nafiz Karaçam
makalesinde, kapatılan halkevlerinin kütüphanelerinde bulunan yaklaşık 500 bin cilt kitabın
mal müdürlükleri bodrumlarına terk edildiğini belirtmektedir.60 Halkevlerinin
kapatılmasından sonra ise eğitim işlevleri Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı halk eğitim
bürolarında devam etmiştir. 61
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Bayar’ın okuma ile ilişkisi bu aktarımlar
doğrultusunda değerlendirildiğinde, entelektüel birikiminin ailesinin ilerici yöndeki
eğilimiyle ve okumaya duyduğu şevkle doğrusal bir ilişki olduğu söylenebilir. Ayrıca,
siyasi döneminde uyguladığı kültür politikaları ile de Cumhurbaşkanı Bayar’ın kültür
anlayışını da ortaya koyduğu ve bu alana katkı sağladığı yaklaşımı doğru bir yaklaşım
olacaktır.

58Ercan Şenşekerci, Türk Devriminde Celal Bayar 1918-1960, Alfa Basım Yayım, İstanbul (t.y.), s.49.
59100. Yaşında Celal Bayar’a Armağan, haz. Mükerrem Sarol, İsmet Bozdağ, Tercüman Gazetesi, İstanbul 1982, s.333.
60Nazif Karaçam, “Halk Aydını Açısından Halkevleri ve Ulusal Halk Çalışması”, Halkevleri Dergisi, S.42, 4(1970), s.18-

19.
61Zafer Tangülü, “Demokrat Parti Dönemi Eğitim Politikaları (1950-1960)”, Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, Bahar 2012,

10(2), s. 399-400.

17
1.4.Cemâl Gürsel (Görev Süresi: 27 Mayıs 1960-28 Mart 1966)
1.4.1.Yaşam Öyküsü(1895-1966)

Cumhurbaşkanı Cemâl Gürsel, 1895 yılında Erzurum’da bir subay çocuğu olarak
dünyaya gelmiştir. Babasının Refahiye Jandarma Komutanlığı’na atanması ile Cemâl
Gürsel Erzincan Askeri idadisinde okumaya başlamıştır. Bu sırada Balkan savaşları
başlamış ve emekliye ayrılmış olan babası tekrar askere alınmış ve cepheye
gönderilmiştir.62

Cumhurbaşkanı Cemâl Gürsel, Erzincan’dan sonra eğitimine İstanbul’da devam


etmiş, Kuleli Askeri Lisesi’ne girmiştir. İstanbul’daki eğitimini sürdürürken dünyada büyük
olaylar yaşanmaktadır. I. Dünya Savaşı sırasında, tüm okullar gibi Kuleli Askeri Lisesi
boşaltılmış, genç öğrenciler vatan savunması için kısa eğitimlerinin ardından cepheye
gönderilmiştir.63 İlk askerlik deneyimini Çanakkale gibi çatışma sayısı çok yüksek ve güç
bir cephede alan Gürsel, buradaki deneyimlerinin yararlarını askerliği boyunca görmüştür.64
Cumhurbaşkanı Gürsel, 1915 yılında harp okulunda öğrenci iken savaş dolayısıyla
subay yapılmış ve topçu asteğmeni olarak orduya katılmıştır. Çanakkale savaşları sırasında
Anafartalar ve Seddülbahir çarpışmalarında bulunan Gürsel, 1917’de Filistin cephesine
gönderilmiştir. Bu cephede, Gazze muharebelerinde savaşmış, cephenin çökmesi üzerine
1918’de İngilizler’e esir düşmüş ve Mısır’daki esir kampında bir yıl kalmıştır. 1919’da
serbest bırakılınca önce İstanbul’a, 1920 başlarında da Anadolu’ya geçerek Kurtuluş
Savaşı’na katılmıştır.65
Harp Akademisi’ni bitirdikten sonra Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na atanan
Cumhurbaşkanı Gürsel, İzmir’e giderek Milli Birlik Komitesi’nin başına getirilmiştir. 28
Mayıs’ta yeni hükümeti kurmuş, 1961 anayasasının hazırlanmasında etkili olmuştur.
Halkoyuna sunulan ve kabul edilen bu anayasa gereğince seçimlerden sonra oluşturulan
TBMM tarafından Türkiye’nin dördüncü cumhurbaşkanı olmuştur.66 Ancak, giderek ağırlaşan
hastalığı üzerine istifa etmiştir.

62Gülşah Köprülü, “Cemal Gürsel Dönemi Türk Dış Politikasının Dinamikleri”, Bitlis Eren Üniversitesi Akademik
İzdüşüm Dergisi, C.3, 3(2018), s.37.
63Şevket Süreyya Aydemir, Menderes’in Dramı, Remzi Kitabevi, İstanbul 1984, s. 328.
64Avni Elevli, Hürriyet İçin 27 Mayıs 1960 Devrimi, Yeni Desen Matbaası, Ankara 1960, s. 23.
65Atilla Çetin, “Cemal Gürsel”, İslam Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/gursel-cemal, (03.03.2019)
66https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/cemal_gursel/ (03.03.2019)

18
Melahât Hanım’la evlenen ve bir çocuğu olan Cemâl Gürsel, 14 Eylül 1966’da vefat
etmiştir.67

1.4.2.Cemâl Gürsel’in Okumayla İlişkisi

Literatür araştırmasında, Dördüncü Cumhurbaşkanı Cemâl Gürsel’in gerek kendi


aktarımından gerekse yakınlarından öğrendiğimiz kısıtlı hatıraların yer aldığı görülmüştür.
Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Gürsel’in okuma ile ilişkisi konusunda, erişilebilen
kaynaklardan edinilen bilgilere aşağıda yer verilmiştir.

Cumhurbaşkanı Cemâl Gürsel, mesleği gereği stratejik düşünme yeteneğine sahip


olmasının yanı sıra ilmi konularda da okumalar yaptığını, yapılan literatür çalışmasından
öğrenilmiştir. Askeri ve siyasi hayatında “ilim ışıktır” sözünü hep vurgulamış, yetişen
nesiller için bir ümit kaynağı olmuştur68 diyen Gürsel, bilgili bir komutan olmakla birlikte
savaş koşullarında da fırsat buldukça okuma alışkanlığını sürdürmüş, bu durumu “bilen
daha iyi düşünür, daha iyi düşünen kendine ve memleketine daha çok faydalı olur”
cümlesiyle okumanın önemini vurgulamıştır. 69

Dinden felsefeye kadar mesleği dışında da çok okuyan bir aydın70 olan
Cumhurbaşkanı Gürsel, çıkan bütün süreli yayın ve kitapları iyice okumuş ve takip
etmiştir.71 Bu durum Cemâl Gürsel’in çok yönlü okumalar yaptığının göstergesi olarak
karşımıza çıkmaktadır. Eşi Melâhat Hanım, Cemâl Gürsel ile ilgili bir anısında “kahvaltı
zamanına kadar okur, sabahları okumanın çok verimli olduğunu söylerdi. Bir süre
çalıştıktan sonra hemen hergün düzenli olarak otomobil ile şehir civarında bir gezinti yapar,
akşam biraz okur, bazı geceler sinema seyreder, saat 23.00 ile 24.00 arasında yatar, sabah
da 06.00’da kalkardı.72 Cemâl Gürsel bir görüşmede, ifadesinden anlaşıldığı üzere geceleri
kitap okumaya sadece iki saat ayırabildiği için bu duruma oldukça üzülmekteydi.73

67https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/cemal_gursel/ (03.03.2019)
68Mustafa Atalay, Cemal Gürsel ve Hayatı, Nurgök Matbaası, Ankara 1960, s.18.
69Avni Elevli, a.g.e., s. 24.
70İbrahim Ethem Atnur, Hüseyin Kalemli, Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, Atatürk Üniversitesi Yayınları, Erzurum 2015,

s. 23.
71Mustafa Atalay, a.g.e., s. 63.
72İbrahim Ethem Atnur, Hüseyin Kalemli, a.g.e., s. 26.
73Fırat Kara, Türk Siyasal Yaşamında Cemal Gürsel, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,

Ankara 2006, s.404.

19
Güne erken başlayan ve en büyük zevki okuma olan Cumhurbaşkanı Gürsel,
çalışmalarına nöbetçi yaverin günlük gazeteleri getirmesi ve köşk kütüphanesinden seçtiği
kitapları okuması ile devam ederdi.74 Bu durumun Cemâl Gürsel’in köşk kütüphanesini
sıklıkla kullandığı varsayımını doğrulayacaktır.
Demokrat Parti döneminde kapatılan halkevleri Cumhurbaşkanı Cemâl Gürsel’in
emri ile tekrar Türk Kültür Ocakları adı altında yeniden kurulduysa da karşılaştığı
engellerin sıkıntısıyla eski ihtişamına dönememiştir.75
Tüm bu aktarımların bize sunduğu bilgiler doğrultusunda Gürsel’in yaşamı boyunca
okumayla ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Gürsel, cumhurbaşkanlığı döneminde kültürel
faaliyetlerle uğraştığı anlaşılsa da bu konuda ne yazık ki başarılı olduğu
söylenememektedir.

1.5.Cevdet Sunay (Görev Süresi 28 Mart 1966-28 Mart 1973)


1.5.1.Yaşam Öyküsü (1899-1982)

1899 yılında Trabzon-Çaykara ilçesi Ataköy’de doğan Cumhurbaşkanı Cevdet


Sunay76, Türkiye Cumhuriyeti’nin beşinci cumhurbaşkanıdır. Babası alay müftüsü İslam
Sabri Efendi, annesi Hatice Hanımdır. İlk ve orta öğrenimini Erzurum’da tamamlayan
Sunay, Kuleli Askeri Lisesini 1917 yılında bitirmiştir.77 Savaşlar bittikten sonra, 1927
yılında Harp Okulu’na dönerek öğrenimini tamamlamış, 1930 yılında da Harp
Akademisi’ni bitirerek kurmay yüzbaşı olmuştur. Generallik rütbelerinde ilerlemeye
başlayan Cumhurbaşkanı Sunay, 27 Mayıs darbesinden sonra 1960 yılında genelkurmay
başkanlığı görevine atanmıştır.78 1966 yılında bu görevden ayrılarak cumhurbaşkanlığı
kontenjan senatörlüğüne seçilmiştir. Cemal Gürsel’in rahatsızlığı nedeniyle görevden
ayrılması üzerine, 28 Mart 1966’da TBMM tarafından beşinci cumhurbaşkanı seçilmiştir.
Yedi yıllık görev süresini tamamladıktan sonra 1973 yılında cumhurbaşkanlığından

74FıratKara, Türk Siyasal Yaşamında Cemal Gürsel, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,
Ankara 2006, s.30.
75 Âdem Kara, Cumhuriyet Döneminde Kalkınmanın Mihenk Taşı Halkevleri 1932-1951, 24 Saat Yayıncılık, Ankara

2006, s. 144.
76Faik Yeni, Cevdet Sunay, Çaykara ve Dernekpazarı Eğitim Vakfı, Ankara 2008, s.7.
77Savaş Eğilmez, Ahmet Sefa Yıldırım, Erzurum’un Yüzleri: Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, Atatürk Üniversitesi

Yayınları, Erzurum 2016, s.9.


78Seyfi Öngider, Çankaya’nın Bütün Adamları, Aykırı Yayıncılık, İstanbul 2014, s.100.

20
ayrılmıştır.79 1929 yılında Atıfet Hanım’la evlenen ve 3 çocuğu olan Cevdet Sunay, 22
Mayıs 1982’de vefat etmiştir.80

1.5.2.Cevdet Sunay’ın Okumayla İlişkisi

Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, Türkiye Cumhuriyeti ilke ve inkılaplarına bağlı,


çalışmayı seven, disiplinli bir devlet başkanıdır. Harp akademilerinde görev yaptığı sürede
askeri eserler yayınlamıştır. Bunlar, Geri Hizmet Harp Oyunu (1946), Stratejik Harp Oyunu
(1948), Tabiye Dersleri (1949)’dir.81

Kaynaklar, Cumhurbaşkanı Sunay’ın okuma ile ilişkisine dair birçok benzer anlatım
yer almakta ve birbini tekrar eden ifadelerden oluşmaktadır. Bunun için kesinliği ispat
edilemese de uygun görülebilecek aktarmalardan ibaret olan kaynakların kullanımı da
tercih edilmiştir.

İleri görüşlü, idealist bir kişiliğe sahip olan Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, spor
yapmayı çok sevdiği kadar sanatla da ilgiliydi.82 Okuma ve araştırmanın da gerek siyasi
gerek özel yaşımında da etkili olduğunu yakınlarının hatıralarından öğrenilmektedir. Yakın
arkadaşı olan Mithat Özkök “Hayatını okumak, araştırmak ve incelemekle geçiren
mütevazı bir insandı” şeklinde ifade etmiştir.83 Kızı olan Aysel Önel ise babasının sabah
6.00’da kalktığını ve bir fincan kahvesini içtikten sonra gazeteleri okuduğunu
belirtmektedir. Eşi Atıfet Hanım ise Cevdet Sunay’ın okuma ile ilişkisini “Evde boş
vakitlerinde kitap okumak ve projeleri üzerinde çalışmakla geçerir.”84 şeklinde ifadelerle,
Cumurbaşkanı Sunay’ın okumayla ilgisi ortaya konulmaktadır.
Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, hayatını okumak üzerine inşa ettiği gibi toplumun
bilgi ihtiyaçlarının karşılanması ve toplumsal okuma kültürünün gelişmesi için de
çalışmalar yürütmüştür. Bu bağlamda Cevdet Sunay’ın doğum yeri olan Çaykara ilçesine
bağlı Ataköy beldesinde okuma yazma oranı yüksek olduğu görülmektedir. Ataköy
halkının eğitime verdiği önem sonucu eğitimi köye getirme istekleri, dönemin genelkurmay
başkanı olan Cevdet Sunay’a iletilmiştir. Çeşitli bürokratik girişimler sonucunda Cevdet

79Çankaya, haz. Necdet Evliyagil, Ajans-Türk Matbaacılık, Ankara 1986, s.83.


80https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/cevdet_sunay/ (21.10.2018)
81 Faik Yeni, a.g.e., s.14.
82Savaş Eğilmez, Ahmet Sefa Yıldırım, a.g.e., s.55.
83Savaş Eğilmez, Ahmet Sefa Yıldırım, a.g.e., s.51.
84Savaş Eğilmez, Ahmet Sefa Yıldırım, a.g.e., s.55.

21
Sunay Ataköy’de ortaokul açılmasına liderlik etmiştir.85 Ayrıca 29 Haziran 1968 yılında
Atatürk’ü kendi sözleri ve eserleriyle ortaya koyacak inceleme, araştırma ve öğretim
çalışmaları yapmak amacıyla halkevleri tarafından Atatürk Enstitüsü’nü milli kütüphanede
yapılan törenle hizmete açmıştır.86

1.6.Fahri Korutürk (Görev Süresi 6 Nisan 1973-6 Nisan 1980)


1.6.1.Yaşam Öyküsü (1903-1987)

1903 yılında İstanbul’da Soğuk Çeşme Sokağı’nda dünyaya gelen Cumhurbaşkanı


Fahri Korutürk’ün babası Danıştay’da görevli Osman Sabit Bey, annesi Emine Nesrin
Hanım’dır.87 Cumhurbaşkanı Korutürk, 1923 senesinde subay, 1950 senesinde tuğamiral ve
1959 senesinde oramiral olmuştur. 1960 askeri ihtilâlini takiben askerlikten emekli olup
Dışişleri Bakanlığı kadrosuna geçen Fahri Korutürk, Dışişleri Bakanlığı’na geçtikten sonra
zamanın Milli Birlik Hükümeti tarafından Moskova Büyükelçiliğine atanmıştır. Böylece
Cumhurbaşkanı Korutürk politikaya atılmıştır.88 1965 senesinde kendi isteğiyle Dışişleri
Bakanlığı’ndan emekliye ayrılmış89, 1968 yılında Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından
Cumhuriyet Senatosu Üyeliği’ne atanmış ve 1973’te görev süresi dolan Cevdet Sunay’ın
ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin altıncı cumhurbaşkanı olmuştur. Cumhurbaşkanı
Korutürk’ün teğmenliğinden itibaren otuz yedi yılı askeri hizmetlerde, beş yılı
büyükelçilikte, beş yılı cumhuriyet senatosu üyeliğinde ve yedi yılı ise
cumhurbaşkanlığında geçmiştir.90

Altıncı Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, mizaç itibariyle “konuşmayı az” fakat


“hizmet etmeyi çok” düstur edinmiş biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Kendisini Bahriye
Mektebi’nde tanıyan arkadaşı Necati Gökçen, o günlere ilişkin şöyle demiştir: “ Fahri,
arkadaşlarımızın içinde temayüz eden ve kendisine, muhataplarında saygı hissini doğuran
fevkalâde bir arkadaşımızdı. Kendisiyle arkadaşlık etmek bizim için onur meselesi olurdu
ve arkadaşlarımızı seçerken onu seçtiğimiz zaman iftihar duyardık. Fevkalâde dürüst,

85Faik Yeni, a.g.e., s. 14-15.


86Faik Yeni, a.g.e., s. 170-171.
87VI. Cumhurbaşkanı Fahri S. Korutürk (1903-1987), haz. Derya Köse, Genel Kurmay Başkanlığı Deniz Kuvvetleri

Komutanlığı, Ankara 2003, s.1.


88Mustafa Atalay, Fahri Korutürk ve Hayatı, Halkevleri Kültür Vakfı, Ankara 1974, s.22.
89 Hikmet Özdemir, Fahri S. Korutürk, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 2010, s. 6.
90a.g.e., haz. Derya Köse, s.83.

22
mûsikiye, edebiyata hevesli, spora vücudu zaten elverişli, bunu fevkalâde güzel bir şekilde
ifade eden, müstesna bir arkadaşımızdı.91
Cumhurbaşkanı Korutürk, çok okuyan, memleketin reformlarla kalkınacağına
inanan, ileri görüşlü, laik anlayışlı, demokrat, barışçı, uzlaştırıcı, milliyetçi ve insancıl,
Atatürk’ü önder olarak benimsemiş bir lider olarak karşımıza çıkmaktadır.92 Bu bağlamda
değerlendirildiğinde, Korutürk’ün cumhurbaşkanlığı döneminde Çankaya Köşkü,
sanatçıları himaye eden kimliğini yeniden kazanmıştır. Bu durumun oluşmasında
Korutürk’ün eşi Emel Hanım’ın katkısı önemlidir. Emel Korutürk, liseyi Dame de Sion’da
ve Lozan’da tamamladığı ve daha sonra sanat tarihi öğrenimi de aldığı için, kültür ve sanat
dünyasına aşina olması ve yabancı dil bilmesi de onun yabancı sefir eşleri ve konuklarla
ilgilenmesinde kolaylık sağlamıştır.93
Bu bağlamda Çankaya Köşkü 1978 yılının Şubat ayı ortalarında, görkemli bir olaya
tanıklık etmiştir. Cumhurbaşkanı Korutürk’ün verdiği resepsiyonla, Çankaya Köşkünün
kapıları ilk kez sanatçılara açılmış, yazarlar, şairler, ressamlar, heykeltıraşlar, sinema ve
tiyatro sanatçılarıyla tüm sanat dallarının önde gelen isimleri, devletin en üst kademesinde
ağırlanmıştır. Cumhuriyet tarihinde ilk kez gerçekleştirilen bu resmi kabule, yaklaşık iki
bin sanatçı katılmıştır.94
Cumhurbaşkanı Korutürk, büyük bir kumandan, iyi bir devlet adamı ve tarafsız
yöneticiliği yanında aynı zamanda da iyi bir hatiptir. Geniş bilgisi, yeteneği, seçkin kişiliği,
inandırıcı sözleri, akıcı üslubu, güven verici ve olgun hareketleri ve böylece halk kitlelerini
arkasından sürüklemesi, kuvvetli karakterinin belirgin bir örneği olarak karşımıza
çıkmaktadır. Her işi olumlu açıdan düşünen, hayale kapılmayan bir düşünür olarak çok
okuyan ve ilim adamı özelliklerini taşıyan örnek bir insan olan Korutürk, daima insanların
birlik ve beraberlikle, birbirlerini sevmelerini, aralarındaki anlaşmazlıkları da anlayış içinde
ve içtenlikle sonuca bağlamalarını istemiş ve en büyük idealinin milletini refah içinde ve
mutlu görmek olduğunu belirtmiştir.95

91a.g.e., haz. Derya Köse, s.23.


92a.g.e., haz. Derya Köse, s.72.
93Hikmet Özdemir, a.g.e., s.200.
94Hikmet Özdemir, a.g.e., s.200.
95a.g.e., haz. Derya Köse, s.76.

23
1944 yılında Emel Hanımla evlenen ve üç çocuğu olan Cumhurbaşkanı Fahri
Korutürk, 12 Ekim 1987’de vefat etmiştir.96

1.6.2.Fahri Korutürk’ün Okumayla İlişkisi

Literatürde, Cumhurbaşkanı Korutürk’ün okuma ile ilişkisine dair benzer anlatımlar


yer almaktadır. Bu anlatımların birçoğu birbini tekrar eden çıkarımlardan oluşmaktadır.
Bunun için kesinliği ispat edilemese de uygun görülebilecek aktarmalardan ibaret olan
kaynakların kullanımı tercih edilmiştir.

Altıncı Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün okuma ile ilgili ilişkisini, gazete


haberleri ve yakın çevresinin anılarından öğrenmekteyiz. Zengin bir kütüphaneye sahip
olan Korutürk, kitap okumaya çok zaman ayırabilmekteydi.97 İlgi alanı daha çok felsefe ve
tarih kitapları olmakla beraber okuduğu kitapların üzerine not alma alışkanlığı da dikkat
çekmektedir. 98

Askerlik dönemlerinde de kitaplara düşkün olduğu bilinen Cumhurbaşkanı


Korutürk 1959 yılında, Türk Deniz Kuvvetlerine bir yazı ile başvuran İspanya’nın yeni
deniz ataşesinin kendisini ziyaret etmek istemesi üzerine yeni ataşeyi ancak bir ay sonra
kabul edeceğini bildirmiştir. Bu arada, genel sekreterden komutanlık kütüphanesindeki
kitapların listesini istemiş ve İspanyol-Türk ilişkilerinin tarihi ile ilgili birkaç kitap seçerek
ödünç almıştır. Bir ay sonra, İspanya Deniz Ataşesinin kabulü sırasında komutan, gayet
dikkatle kullanılan birkaç protokol cümlesinden sonra, İspanyol-Türk ilişkilerinin tarihini
anlatmaya başlamıştır.99
1962 yılı nisan ayında Moskova Büyükelçiliğimize elçi-müsteşar rütbesiyle atanan Semih
Günver de, Büyükelçi Amiral Fahri Korutürk’ün kitap okumayı çok sevdiğini, İngilizce ve
Almanca dergileri takip ettiğini vurgulamıştır.100
Cumhurbaşkanı Korutürk’ü, deniz kuvvetlerindeki gibi genç subaylık yıllarından
beri tanıyan yakın dostu ve çalışma arkadaşı amiral ve hukukçu Fahri Çoker ise
Cumhurbaşkanı Korutürk’ün doğruluğu, dürüstlüğü, özel ve resmi yaşamında ciddiyeti,

96https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/fahri_koruturk/ (03.03.2019)
97Ali Baransel, Bıçak Sırtında: Çankaya Köşkü Yılları, Remzi Kitabevi, İstanbul 2006, s. 292.
98Hikmet Özdemir, a.g.e., s.219.
99Hikmet Özdemir, a.g.e., s.59-60.
100a.g.e., haz. Derya Köse, s.32.

24
vakarı, ağırbaşlılığı, ölçülü davranışları, etraflı düşünüp az ve öz konuşması, vardığı
sonuçta kararlılığı, okuma zevki, dil bilgisi ve geniş kültürü ile kendisini yakından
tanıyanların gözlemleyebildikleri meziyetlere sahip olduğunu belirtmiştir.101
En büyük hobisi kitap okumak olan102 toplumun bütün dertleri ile yakından
ilgilenen yurtsever ve milliyetperver olarak bilinen103 Korutürk’ün hayatta en arzu ettiği
fakat yapamadığı şeyin yazmak olduğunu, hatıralarını yazan kişilerin yazdıklarını
okumanın kendisinde ıstıraplar oluşturduğunu yine hatıralardan öğrenmekteyiz. Kendisini
müşkülpesent biri olarak tanımlayarak da yazmanın artık çok zor olduğunu belirtmiştir.104
Çok hassas, insan ilişkilerinde saygıya çok önem veren Cumhurbaşkanı Fahri
Korutürk, evlilik konusunda da çekimser davranmıştır. Gece yatmadan önce kitap okuma
alışkanlığı olan Korutürk, bu alışkanlığının evleneceği kişiyi rahatsız edip etmeyeceğini
bile düşünmüştür.105 1944 yılında Emel Hanım’la evlenmiş, okumayı, sanatı seven anne-
baba olarak çocuklarına da bu güzel alışkanlıkları kazandırmışlardır.106
Konuyla ilgili tespit edilen gazete kupürleri de konunun daha iyi anlaşılmasını
sağlayacak tarihi deliller olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda, Afif Büyüktuğrul’un
16.04.1973’te kaleme aldığı “Cumhurbaşkanı Korutürk ve Üç Anı” isimli köşe yazısında da
Cumhurbaşkanı Korutürk’ün teğmenlikten itibaren en iyi dostunun kitaplar olduğunu
belirtmiş ve kitapla baş başa yaşamış bir kişilik olduğunu belirtmesi, konuyla ilgili önemli
bir bulgu niteliği taşımaktadır.107
19.10.1987 tarihli Milliyet Gazetesi’nde Talât Halman’ın kaleme almış olduğu “Bir
Başka Korutürk” isimli köşe yazısında ise Talât Halman’ın babası Amiral Sait Bey ve
emrinde görev yapmış olan Binbaşı Korutürk’ün farklı kişiliklere sahip olmasına rağmen
birkaç ortak noktalarından bahsetmiş ve bu ortak noktalarından birinin de çok okuyup
derinlemesine yorum yapmalarını sağlayan kitap sevgisi olduğunu belirtmiştir.108

101Hikmet Özdemir, a.g.e., s.190.


102a.g.e., haz. Derya Köse, s.206.
103Mustafa Atalay, a.g.e., s.56.
104Hikmet Özdemir, a.g.e., s.221.
105Ali Baransel, a.g.e., s. 126.
106Ali Baransel, a.g.e., s. 132.
107Afif Büyüktuğrul, “Cumhurbaşkanı Korutürk ve Üç Anı”, 16.04.1973, s. 2.

http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/Ara.aspx?&ilkTar=16.04.1973&sonTar=16.04.1973&ekYayin=&drpSayfaNo=&araKel
ime=fahri%20korut%C3%BCrk&gelismisKelimeAynen=&gelismisKelimeHerhangi=&gelismisKelimeYakin=&gelismis
KelimeHaric=&Siralama=RANK%20DESC&SayfaAdet=20&isAdv=true (15.11.2018)
108Talat Halman, “Bir Başka Korutürk”, Milliyet Gazetesi, 19.10.1987, s. 11.

http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/Ara.aspx?araKelime=Talat%20Halman,%20%E2%80%9CBir%20Ba%C5%9Fka%20K
orut%C3%BCrk%E2%80%9D,&isAdv=false (15.11.2018)

25
Yurtdışı seyahatlerinde de kütüphane ziyaretleri yapan Korutürk, Finlandiya gezisi
sırasında şehir kütüphanesini ziyarette bulunmuş, kütüphane binasının Fin mimarisinin en
güzel ve en modern örneklerinden biri olduğunu söyleyerek kütüphaneye bir miktar kitap
hediye etmiştir.109
Bu bağlamda Korutürk, ulusların kalkınmasında ve uygarlık düzeyinin
yükselmesinde okumaya, sanata önem verdiği yaklaşımı doğru bir yaklaşım olacaktır.

1.7.Kenan Evren (Görev Süresi: 9 Kasın 1982-9 Kasım 1989)


1.7.1.Yaşam Öyküsü (1918-2015)

Cumhurbaşkanı Kenan Evren anılarını anlattığı kitabında 17 Temmuz 1917


Manisa’nın Kula ilçesinde dünyaya geldiğini araştırarak bulduğunu ifade etmektedir.110
Ailesinin dördüncü çocuğu olarak dünyaya gelen Kenan Evren’in babası Hayrullah Efendi,
Kosava’nın merkezi olan Priştine’den İstanbul’a gelmiştir. İstanbul’da Fatih medresesinde
okumuş ancak imamlık yapmamış, Duyun-u Umumiye teşkilatında aşar kontrol memuru
olarak görev yapmıştır.111 Hayrullah Efendi, aynı zamanda hem hafız hem de değerli bir hat
yazısı ustasıydı.112

Cumhurbaşkanı Evren, ilk ve orta öğrenimini Alaşehir, Manisa, Balıkesir ve


İstanbul’da sürdürmüş, Maltepe Askeri Lisesi’ni bitirmiştir. 1938’de Harp Okulu’ndan
1940 yılında da Topçu Atış Okulu’ndan mezun olduktan sonra ordunun küçük
kademelerinde çeşitli görevlerde bulunan Kenan Evren, 1946 yılında Harp Akademisi’ne
girmiş ve 1949’da bu okulu kurmay subay olarak bitirmiştir. Dokuzuncu Kore Türk
Tugay’ında, önce Harekât ve Eğitim Şube Müdürlüğü, ardından Kurmay Başkanlığı
görevlerinde bulunmuştur.113
Yedinci Cumhurbaşkanı Evren, ortaokul dönemlerinde kitapla ilişkili olmaya
başlamış, anılarında bu dönem roman ve kitap okuduğunu belirtmiştir. Bu okuma merakı,

10915.04.1977 Milliyet Gazetesi s.14


http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/Ara.aspx?&ilkTar=15.04.1977&sonTar=15.04.1977&ekYayin=&drpSayfaNo=&araKel
ime=korut%C3%BCrk&gelismisKelimeAynen=&gelismisKelimeHerhangi=&gelismisKelimeYakin=&gelismisKelimeHa
ric=&Siralama=RANK%20DESC&SayfaAdet=20&isAdv=true (15.11.2018)
110Kenan Evren, Kenan Evren’in Anıları, I, Milliyet Yayınları, İstanbul 1990, s. 23.
111Ayfer Dağdelen, Kenan Evren ve Türkiye’de 1980’li yıllar, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora

Tezi, Ankara 2007, s. 1-2.


112 Kenan Evren, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı’nın hayatı: Kenan Evren, Anavatan Yayıncılık, İstanbul 1985, s. 4.
113 a.g.e., Cumhurbaşkanlığı, s.233.

26
lise dönemlerinde de devam etmiş, sınıfta kalmasıyla karşı karşıya kalmasına sebep
olmuştur. Fakat Evren, başta zor bir durum olarak nitelendirdiği bu durumu, sonrasında
asker olmasına vesile olduğundan hayatının yönünü değiştirdiğini vurgulamıştır.114
Cumhurbaşkanı Evren, sistemli bir askeri eğitim almış ve çeşitli askeri görevleri
yürütmüş, 7 Kasım 1982’de halkoyuna sunulan ve kabul olunan anayasa ile Türkiye’nin
yedinci cumhurbaşkanı olarak göreve başlamıştır. Kenan Evren 1989’da görev süresini
tamamlayarak cumhurbaşkanlığından ayrılmıştır. Üç çocuk babası olan Kenan Evren 2015
yılında vefat etmiştir.115

1.7.2.Kenan Evren’in Okumayla İlişkisi

Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in okuma kültürü ve okumaya verdiği önem ile ilgili
bilgilere, yapılan literatür taraması sonucu kendi hatıratlarından, yapmış olduğu
konuşmalardan ve gazete haberlerinden ulaşılmaktadır. Diğer cumhurbaşkanlarının yakın
çevresi tarafından aktarılan hikâyeler bizlere konu hakkında değerli bilgiler verdiği gibi,
Kenan Evren’de karşılaştığımız bu durum, konunun tek taraflı olarak ele alınmasına neden
olmuştur.

Okul dönemleri ile ilgili hatıralarda gördüğümüz kadarıyla Cumhurbaşkanı Kenan


Evren’in ergenlik dönemlerinde aşk romanları okuduğu116, hafta sonları ise parası
olduğunda sosyal yaşamın gerektirdiği aktivitelerde bulunduğu görülmektedir. Parasının
bulunmadığı zamanlarda ise sosyal yaşamına ayıramadığı vakitleri kitap okuyarak
değerlendirdiği anlaşılmaktadır.117
Lise dönemlerinde roman okumaya merak salan Cumhurbaşkanı Kenan Evren, bu
dönemde matematik öğretmeni olan Naci Alev tarafından romanı bırakıp derslerine
odaklanması gerektiği konusunda sık sık uyarılmakta olduğu belirtilmektedir.118
Topçu okulunda ise Cumhurbaşkanı Evren’in şiir ile ilgilendiğini ve özellikle Ömer
Hayyam’ın şiirleri ile Namık Kemâl, Faruk Nafiz Çamlıbel ve Alaattin Gövsa’nın şiirlerini
okuduğu öğrenilmektedir. Vatan şairi Namık Kemâl’in ise kendisinde ayrı bir yeri

114Kenan Evren, Kenan Evren’in Anıları, I, Milliyet Yayınları, İstanbul 1990, s. 33.
115https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/kenan_evren/ (24.12.2018)
116Kenan Evren, a.g.e., s. 37.
117Kenan Evren, a.g.e., s. 53.
118Evren, Devlet Başkanu’nın Hayatı, s.9.

27
olduğunu belirtmiş, şiir yazmanın Allah vergisi olduğunu ve şiir yazma konusunda başarılı
olamadığını belirtmiştir.119 Topçu okulunda şiir dışında felsefi eserleri da okuyan
Cumhurbaşkanı Evren, Anatol Farance’ın eserlerini okuduğunu, ayrıca bu dönemde almış
olduğu kitapları tanıdıklara vermesinden ve bu kitapların geri gelmemesinden de şikâyetçi
olduğunu belirtmektedir.120
Tespit edebildiğimiz bilgiler ışığında Kenan Evren’in üniversitelere önem verdiğini,
üniversitelere yapmış olduğu ziyaretlerde kütüphaneleri de gezdiğini görmekteyiz. Kenan
Evren’in yapmış olduğu bir kütüphane ziyaretinde baskısının tükenmiş olduğu kendi
kitaplarını sorması kitaba ve kütüphanelere ilgisi açısından bizleri aydınlatır nitelikte
önemli bir bulgudur.121 6 Nisan 1987 tarihinde İzmir Milli Kütüphane Vakfı ve Derneği
tarafından onursal üye seçilen Cumhurbaşkanı Kenan Evren, 9 Nisan 1987 tarihinde İzmir
Milli Kütüphanesi’ne yapmış olduğu ziyarette kendisine sunulan hatıra defterine şu satırları
yazmıştır: “Kendisini bu işe adamış, idealist bir avuç insanın bir araya geldiğinde
neleri gerçekleştirebileceğine en güzel örnek Milli Kütüphane’yi göstermek
mümkündür. Çeşitli zorluklar altında, bu kadar yıl kültür hayatımıza değerli
katkıları olan bu arkadaşlarımızı takdir hisleriyle kutlarken, bundan sonra da bu
görevlerinde başarı sağlık ve mutluluklar dilerim.” 122 Ayrıca yurtdışında da
kütüphaneleri ziyaret eden Kenan Evren’nin özellikle Cambridge Üniversitesi
Kütüphanesi’ne yaptığı ziyaret basında büyük ses getirmiş ve Milli Kütüphane’nin o
dönemlerde daha iyi teşkilatlanıp hizmet vermesi açısından anlamlı olarak görülmüştür.123
Kendi söylev ve demeçlerinden ulaşabildiğimiz kadarıyla Cumhurbaşkanı Kenan
Evren, insanların genç yaşta, aile ocağında kitap okumaya alıştıklarında, ömürlerinin
sonuna kadar kitap okumaktan zevk alacaklarını düşünmektedir.124 Bu konuda bulunan
önemli bir hatıra Kenan Evren’in konuya ne kadar önem verdiğini de göstermektedir.
Kırklareli vilayetinde okuma-yazma oranının %97’ye ulaştığını validen öğrenen
Cumhurbaşkanı Kenan Evren, bu duruma çok sevinmiş ve büyük bir çabanın eseri olarak

119Kenan Evren, a.g.e., s. 56.


120Kenan Evren, a.g.e., s. 57.
121Baskın Oran, Kenan Evren’in yazılmamış anıları, İletişim Yayınları, İstanbul 2006, s. 350.
122Tunçbay, Türe, “Milli Kütüphane’de Mutlu Bir Gün”,İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi, Taha Toros Arşivi,

Belge no: 001504602006, http://earsiv.sehir.edu.tr:8080/xmlui/handle/11498/6341, (02.01.2019)


123Büşra Ersanlı, “Kütüphane’de Cambrdge – Beyazıt Hattı”, İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi, Taha Toros Arşivi,

Belge no: 001509598006, http://earsiv.sehir.edu.tr:8080/xmlui/handle/11498/6308 (02.01.2019)


124Kenan Evren, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in Söylev ve Demeçleri: 9 Kasım 1983-9 Kasım 1984,

TBMM Basımevi 1984, s. 49.

28
tanımlamıştır. Ayrıca okuma yazma seferberliğinin devamı halinde kültür seviyesinin
yükseleceğine inanmış, Türk Milleti olarak büyük işler başarılacağının inancını da
taşımıştır.125
13 Eylül 1984 tarihinde UNESCO’nun “Cehaletle Savaş” kampanyasında Milli
Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın birincilik kazanması dolayısıyla Bakan Vehbi
Dinçerler’i kabulü sırasında yapmış olduğu konuşma da Cumhurbaşkanı Kenan Evren’nin
okuma yazma konusunda verdiği önemi belgeler niteliktedir. Kenan Evren’e göre kadın
erkek ayrımı yapılmaksızın ülkedeki okuma yazma oranı yükseltilmeli ve gelişmiş
ülkelerin ikinci sınıf muamelesi yapması engellenmelidir. Bu nedenle yurdun dört bir
yanına okuma yazma kursları açılmış, halkın en azından bir gazeteyi okuyabilip dünyadaki
gelişmeleri takip edebileceği seviyeye gelmesini istemiştir.126 Bu sayede insanların dünyayı
farklı şekilde görebilecekleri inancını taşıyan Cumhurbaşkanı Kenan Evren127, Türkçe
bilmeyen vatandaşların sorumluluğunun devlete ait olduğunu, yurdun her yerinde okul
olmamasının kabahatinin vatandaşın olmadığını da özellikle belirtmiştir.128
Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in anılarından yola çıkarak ulaştığımız bir
başka değerli bilgi de kitaba zarar veren eylemleri bir çeşit anarşi olarak
değerlendirmesidir. Beyoğlu’nda Cumhuriyet kitap kulübünün kitaplarının yakılması
sonucu şu açıklama yapılmıştır: “Sayın Cumhurbaşkanımız olayı bağışlanamaz çağdışı bir
davranış olarak değerlendirmektedirler. Toplumların uygarlık gösterilerinin her yıl
yayımlanan kitap sayısı ve okuma alışkanlığı ile yakın ilişkisi olduğunu belirten
Cumhurbaşkanı, ilgililerin konuya gereken duyarlılıkla eğileceklerine güvendiklerini ifade
etmektedirler.” Bu açıklama her ne kadar kitaba önem verildiğini gösterir nitelikteyse de
kendisinin de zamanında kitap yakılması ile ilgili emirler verdiğini söylemesi konu
hakkında daha açıklayıcı bilgiler taşımaktadır. Bu doğrultuda Kenan Evren için şahsın kitap
yakması anarşik bir eylem iken, devletin kitap yakması emir komuta zinciri içinde
olabilecek doğal bir eylem olarak algıladığı görülmektedir.129

125Evren, Söylev ve Demeçleri, s. 244.


126Kenan Evren, Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in Milli Eğitime Ait Direktifleri ve Sözleri, Milli Eğitim Bakanlığı
Yayınları 1985, s. 2.
127Evren, Milli Eğitime Ait Direktifleri, s. 19.
128Evren, Milli Eğitime Ait Direktifleri, s. 37.
129Baskın Oran, a.g.e., s. 400-401.

29
1.8.Turgut Özal (Görev Süresi: 9 Kasım 1989 - 17 Nisan 1993)
1.8.1.Yaşam Öyküsü (1927-1993)

Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Malatya’nın eski ailelerinden olan Cinlioğlu ailesine


mensup, medrese mezunu, dini eğitim almış, Arapça, Farsça ve Osmanlıcaya hâkim, banka
müdürü olarak çalışan bir memur olan Mehmet Sıddık Özal ile altı yıllık mahalle mektebi
eğitiminden sonra önce muavin olarak iş hayatına başlayan bir öğretmen olan Hafize Özal
çiftinin ilk çocuğu olarak 13 Ekim 1927 tarihinde dünyaya gelmiştir. Öğrenim hayatına
Söğüt’te başlayan Cumhurbaşkanı Turgut Özal, ilk ve orta öğretimini Anadolu’nun çeşitli
küçük kasaba ve kentlerinde tamamlamış, saygın bir öğretim kurumu olan İstanbul Teknik
Üniversitesi’ne girmiş ve 1950 yılında yüksek mühendis olarak mezun olmuştur.130 Okul
hayatında tutucu görüşlere sahip olan Özal, İTÜ Talebe Birliği’nin ve birçok derneğin
etkinliklerine katılarak aktif rol üstlenmiştir.

Cumhurbaşkanı Turgut Özal, İTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü’nden mezun


olduktan sonra ilk görevine Elektrik İşleri Etüt İdaresi’nde başlamıştır. Burada geçirdiği
dönemde, bir parti ve hükümet başkanı olan Süleyman Demirel’le tanışmış ve Süleyman
Demirel mesleki ve siyasi kariyerinde önemli bir rol oynamıştır. Bu yıllarda (1952-53) Etüt
İdaresi’nin görevlisi olarak ingilizcesini ve mühendislik bilgisini geliştirmek için ABD’ye
gönderilen Cumhurbaşkanı Özal, dış dünyayla temas kurmaya başlamıştır. Erken yaşlarda
dış dünyayla tanışmış, vizyon için kâbiliyetin yanına görgüyü de eklemek gerektiğinini
önemini belirtmiştir.”131 Bu eğitim, Amerikan toplumunun gösterdiği teknolojik gelişmeler,
özgürlük, eğitim, bireyselliğe verdiği önemle birleşerek Cumhurbaşkanı Özal’ın
Türkiye’nin gelişmesi için öngördüğü temel taşlarını oluşturmuştur.
Araştırmalar, Özal’ın kendisine son derece güvenen ve pragmatik bir kişiliği
olduğunu göstermektedir. Hayatına güçlü ve ve bağımsız bir annenin damgasını
vurduğunu, hayatta başarılı olmaya özel önem gösterilen bir ortamda büyümesi gerek
öğrenciliği gerekse akademik hayatı başarılarla dolu olmasına ortam hazırlamıştır.132
Cumhurbaşkanı Özal, üniversite yıllarında talebe birliğinde aktif rol oynamış, fikir
ve edebiyat insanlarıyla iyi bir temas kurmuş, fikir insanı olan Ali Fuad Başgil ve iyi bir
130Muhittin Demiray, “Turgut Özal”, İslam Ansiklopedisi, C. 34, s. 105-106. https://islamansiklopedisi.org.tr/ozal-
turgut%20 (19.01.2019)
131Mehmet Barlas, Turgut Özal’ın Anıları, Birey Yayıncılık, 3. bs., İstanbul 2000, s. 56.
132Feride Acar, Turgut Özal, ed. M.Heper ve S.Sayarı, Türkiye’de Liderler ve Demokrasi, Kitap Yayınevi, İstanbul 2008,

s. 192.

30
edebiyatçı olan Peyami Safa’yı yakından tanıma fırsatı bulduğunu belirtmiştir.133 Bu
durum, Cumhurbaşkanı Özal’ın kültür ortamında kendini geliştirdiğinin somut bir kanıtı
sayılabilir.
ODTÜ’de matematik alanında dersler veren Cumhurbaşkanı Özal, iş dünyasında
aktif olarak faaliyet göstermiş, bürokrasi ve siyasette de ülkenin üst düzey yönetilmesinde
önemli görevler üstlenmiştir. Özal, 1989’da Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından
Türkiye Cumhuriyeti’nin sekizinci cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir. 17 Nisan 1993 günü
geçirdiği rahatsızlık sonucu görevi sırasında vefat etmiştir.134
Semra Hanım’la evlenen Turgut Özal, üç çocuk babasıdır.135

1.8.2.Turgut Özal’ın Okumayla İlişkisi

Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın okumayla ilişkisi ile ilgili yapılan literatür


taramasında konu ile ilgili detaylı bilgiler elde edilmiştir. Bu kapsamda kendisi hakkında
yazılmış olan hatıratlar ve gazete kupürleri önemli bilgi kaynakları olarak karşımıza
çıkmaktadır.

Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın kütüphanecilik ve arşivcilik alanında


ufuk sahibi bir kişiliğe sahip olduğu görülmektedir. Bu açıdan özellikle arşivcilik alanında
büyük hizmetleri olan Turgut Özal, arşiv hizmetini desteklemek amacıyla fonlar oluşturmuş
ve personel ve materyal (araç-gereç) bakımından büyük destekler sağlamıştır. Devlet
Arşivleri Eski Genel Müdürü Prof. Dr. İsmet Miroğlu, asırlardır kimsenin ilgilenmediği
belgelerin bulundukları olumsuz şartlardan, kendilerine geçici olarak sağlanan Pertevniyal
Lisesi’nden boşalmış olan binalarla kurtulduklarını belirtmiştir. Kalıcı yer talepleri Turgut
Özal’ın “Topkapı Sarayı bahçesinde bir arşiv sarayı yapalım.” düşüncesi ile karşılanmış ve
sit alanı olan bu arazi üzerindeki kanuni engeller ve kişilerden kaynaklı tepkiler,
Cumhurbaşkanı Özal’ın bizzat alakadar olmasıyla çözülmüş ve arşiv sarayı
tamamlanmıştır. Turgut Özal özellikle Türk ve dünya kamuoyunun gündemine arşivin
girmesinde önemli rol oynamıştır.136

133Hikmet Özdemir, Turgut Özal : Biyografi, Doğan Kitap, İstanbul 2014, s. 36.
134https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/turgut_ozal/ (18.08.2018)
135https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/turgut_ozal/ (23.05.2019)
136Osman Özsoy, Ünlülerin Turgut Özal’la Hatıraları, (t.y.), (y.y.), s. 77-78.

31
Cumhurbaşkanı Turgut Özal, teknolojiye de ayrıca önem vermiş ve ihtiyaç duyulan
teknolojiye geçebilmenin en kısa ve sağlıklı yönteminin insanların ihtiyaç duydukları
bilgiye en iyi şekilde ulaştırabilecek sistemlerin geliştirilmesiyle mümkün olduğu
belirtmiştir. Bu nedenle de sadece eğitim kurumlarına açılan kütüphanelerin yetersiz
olacağını düşünmekte ve bütün insanların emrine kütüphane, bilgi bankaları gibi modern
sistemlerin kurularak gelişmiş ülkelerdeki bilgi ağıyla bütünleşmenin zorunluluk olduğunu
düşünmüştür.137
Devletin kültür konusuna daha çok önem vermesi gerektiği düşüncesini de savunan
Cumhurbaşkanı Özal, müze sayısının arttırılması ve çocukluktan itibaren insanlara müze
alışkanlığının kazandırılması ihtiyacından bahsetmektedir. Özal’ın ayrıca müze ve
kütüphanelerin sayısının arttırılması ile ekonomik ve sosyal gelişmeyi devam ettirebilmenin
mümkün olabileceği inancını taşıdığı görülmektedir.138 Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı’nın
okunacak kitapları belirlemesi konusunda da önemli çıkışlar yapan Özal, ezbercilikten
yakınırken, yurtdışından örnekler göstererek küçüklükten itibaren insanların belirlenen
konular kapsamında kütüphanelerde araştırma yapması gerektiğini savunmuştur. Bu şekilde
yapılacak sistem değişikliğinin kitapların araştırılarak okunmasının kişileri başka kitaplara
yönlendireceği inancını taşımaktadır.139
Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın okuma alışkanlığı ile ilgili olarak da
gazete kupürlerinden ve hatıralardan öğrendiğimiz kadarıyla kendisinin evde kitap okumayı
seven bir yapıya sahip olduğu anlaşılmaktadır.140 Özellikle İstanbul sevgisi okuma
alışkınlıklarında kendini göstermektedir. Vaktinin çoğunu Ankara’da geçirmesine rağmen
İstanbul ile ilgili şiirler okumasının en büyük eğlencelerinden biri olduğunu kendisi ile
ilgili hatıralardan öğrenilmektedir.141
Dönemin gazetelerinde ve yakın çevresinin hatıralarından ulaştığımız bilgiler
ışığında Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Red Kit hayranı142 olduğu anlaşılmaktadır. Bu

137Kutlay Doğan, Turgut Özal Belgeseli, Türk Haber Ajansı Yayınları, Ankara 1994, s. 331.
Kim Bu? Özal : Siyaset, İktisat, Zihniyet, editörler İhsan Sezal, İhsan Dağı, Boyut Kitapları, İstanbul 2001, s. 195-196.
Hikmet Özdemir, Turgut Özal : Biyografi, Doğan Kitap, İstanbul 2014, s. 310.
138 Bu dünyadan bir Turgut Özal geçti, derleyen ve yayına hazırlayan İsmet Binark, Turgut Özal Düşünce ve Hamle

Derneği Yayınları, Ankara 2008, s. 158.


139 Mehmet Barlas, a.g.e., s. 282.
140 Füsun Özbilgen, “Özal : Plancı olmama rağmen çok planlı bir insan değilim”, Cumhuriyet Gazetesi, sayı 21223, 30

Eylül 1983 Cuma, https://ezproxy.sehir.edu.tr:5276/oku/?clipId=16897487&home=%2Fmonitor%2Findex.xhtml(15.01.


2019)
141Osman Özsoy, a.g.e., s. 28.
142Hasan Cemal, “Özal Hikayesi”,Doğan Kitap, 9. bs. İstanbul 2000, s. 113.

32
hayranlık Red Kit’in Amerikan tarihinin perde arkasındaki mimar olmasından
kaynaklanmaktadır. Ayrıca Red Kit, Özal’ın gözünde hiçbir macerasında kaybetme şansı
olmayan ve bu özelliği ile her devlet adamının gıpta edeceği bir kahramandır. 143 Ayrıca
Red Kit’in siyasi otoriterlere sık sık yardımcı olması, azınlık haklarına saygılı olması,
yanlışın karşısında durması ve Red Kit’in kimi bölümlerinde yer alan Amerikan tarihine
ilişkin bilgiler içermesi ve bu doğrultuda Red Kit’in tarih yapan adam niteliği taşıması bir
devlet adamı açısından çekiciliğini açıklar niteliktedir.144 Her ne kadar basında bir dönem
sıkça kullanıldığı gibi Özal sadece Red Kid okuyan bir lider değildi. Konuşmaları ve
uygulamaları incelendiğinde, dünyada toplumsal dönüşüm sürecini sorgulayan yazarların
çok büyük bölümünün görüşlerinden haberdar entelektüel bir kişiliğe sahip olan Özal,
gelişimi ve gelişmeleri yakından takip eden bir lider olarak karşımıza çıkmaktadır.145 Konu
ile ilgili yapmış olduğumuz araştırmalar neticesinde karşılaştığımız bir örnek bu durumu
destekler niteliktedir. Cumhurbaşkanı Özal’ın anılarında ulaştığımız “Benim yaptığım
inceleme ve araştırmalar, okuduğum kitaplar, özellikle yabancı kaynaklar beni o devrede en
önemli eksikliğimizin sanayi devrimini atlamamızdan kaynaklandığı sonucuna götürüyor.”
tezi dünyadaki gelişmeler ve tarihi konularda araştırmalar yaparak okumalarda
bulunduğunu göstermektedir.146 Hikmet Özdemir’in bahsettiği bir diğer örnek147 ise
Özal’ın düşüncelerini belgelere dayandırmadan belirtmediğini ortaya koymaktadır.
Ayrıca yakın dostu Fehmi Koru’dan öğrendiğimiz kadarıyla tarihe de ayrı bir ilgisi
olan Cumhurbaşkanı Özal, Osmanlı ve dünya tarihine ilişkin eserleri de yakından takip
etmiştir.148
Tüm bu aktarımlardan yola çıkarak Cumhurbaşkanı Özal, kültürel anlamda büyük
bir dönüşüm hareketi başlattığını, okumanın, araştırmanın kültürün daha fazla pay aldığı bir
toplum inşa etmeye gayret sarf ettiği düşüncesi doğru bir yaklaşım olacaktır.

143 Can Külahlıoğlu, “Hey red, şu işi hallet!”, Cumhuriyet Gazetesi, sayı 24217, 21 Ocak 1992
Salı,https://ezproxy.sehir.edu.tr:5276/oku/?clipId=9286734&home=%2Fmonitor%2Findex.xhtml (15.01.2019)
144 Can Külahlıoğlu, “Hey red, şu işi hallet!”, Cumhuriyet Gazetesi, sayı 24217, 21 Ocak 1992 Salı,

https://ezproxy.sehir.edu.tr:5276/oku/?clipId=9286734&home=%2Fmonitor%2Findex.xhtml (15.01.2019)
145 a.g.e., editörler İhsan Sezal, İhsan Dağı, s. 181.
146 Mehmet Barlas, a.g.e., s. 299.
147Özdemir, Turgut Özal, s. 318.
148Özdemir, Turgut Özal, s. 318.

Osman Özsoy, a.g.e., s. 236.

33
1.9.Süleyman Demirel (Görev Süresi: 16 Mayıs 1993 - 16 Mayıs 2000)
1.9.1.Yaşam Öyküsü (1924-2015)

1924 yılında, Isparta’ya bağlı İslamköy’de doğan Cumhurbaşkanı Demirel, ilkokulu


köyünde, orta okulu Isparta’da, liseyi Muğla ve Afyon’da tamamlamıştır. Süleyman
Demirel’i yakından tanıyanlar tarafından kendisinin iyi bir okuma sevgisine sahip olduğunu
belirtmişlerdir. Türkiye’nin önemli siyasetçileri olan Necmettin Erbakan, Turgut Özal ve
Korkut Özal ile üniversite yıllarında birlikte eğitim almışlardır.149
İTÜ İnşaat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra çeşitli burslarla eğitim için
ABD’ye giden Cumhurbaşkanı Demirel, Türkiye’ye döndüğünde çeşitli işlerde görev
almıştır. Sonrasında, ODTÜ’de dersler vermiş, sanat etkinliklerinden de kopmamaya
çalışmış, mühendislik okumasına rağmen Ankara’nın sanat ve siyasi çevrelerinin gittiği
mekanlarda bulunup, seçkinlerle yakın ilişki içinde olmaya özen göstermiştir.150
Isparta Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne giren Demirel,
seçimlerde Adalet Partisi’nin iktidar olması üzerine Türkiye’nin başbakanı olarak hükûmeti
kurmuştur. Sonrasında, beş kez daha hükümet kurma görevini üstlenen Demirel, dokuzuncu
cumhurbaşkanı seçilmiştir.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 2015 yılında 91 yaşında vefat etmiştir. 151

1.9.2.Süleyman Demirel’in Okumayla İlişkisi

Yapılan literatür araştırması sonucu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in okuma


kültürü ile ilgili geniş bilgilere ulaşılmıştır. Bu bilgiler bizlere Demirel’in ailesinden
başlayan ve Cumhurbaşkanlığı dönemine kadar devam eden ayrıntılı bir okuma kültürü
haritasının oluşturulmasına önemli katkılar sağlamıştır.

Cumhurbaşkanı Demirel’in doğduğu İslamköy okuma yazma oranı çok yüksek ve


beş özel yüksek medreseye sahip bir yerleşim birimi olarak karşımıza çıkmaktadır. 152
İslamköylü Dolaksızoğlu ailesinden gelen babası Hacı Yahya Demirel, eğitim
görmemesine rağmen okuma-yazmayı kendi kişisel gayreti ile öğrenmiştir. Yaşadığı bu

149Ayşegül Komşuoğlu, Siyasal Yaşamda Bir Lider Süleyman Demirel, Bengi Yayınları, İstanbul 2008, s. 103-108.
150Tanıl Bora, Amerika: “En” Batı ve “Başka” Batı. Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce: Modernleşme ve Batıcılık
içinde, İletişim Yayınları, İstanbul 2002, s.147-149.
Yeşim Arat, Süleyman Demirel, ed. M.Heper ve S.Sayarı, Türkiye’de Liderler ve Demokrasi, Kitap Yayınevi, İstanbul
2008, s. 101.
151https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/suleyman_demirel/ (15.02.2019).
152Ayşegül Komşuoğlu, a.g.e., s.98.

34
sıkıntıdan dolayı erkek çocuklarına iyi bir eğitim imkanı yaratan baba Demirel, 153 afyon
ticareti ile uğraşırken çocuklarını ilkokula vermiştir.154
Öğrencilik yıllarında “öğrenmeyi” gereklilik olarak görmeye başlayan Süleyman
Demirel, pozitif bilimlerle ilgili okumalar yaparak araştırma yaptığı konular ile ilgili her
şeyi hafızasına kaydetmeye başlamıştır.155 Memleketinde olduğu dönemlerde ailesine
tarlada, ovada yardım ettiği zamanlarda dahi okumaya vakit ayırmıştır.156
Üniversite sınavını kazanmış olduğu yıl arkadaşlıkları başlayan Hasan Vardar’ın
aktardığı kadarıyla Cumhurbaşkanı Demirel, her üniversiteli genç gibi romanlar okuyup
şiirler döktürmeye (yazmaya) başlamıştır.157 Kendi hatıralarından öğrendiğimiz kadarıyla
da Demirel, üniversite yılları ve sonrasında okumayı çok sevdiğini belirtmiştir. Özellikle
üniversite ve mühendisliğin ilk yıllarında, İngiliz, Fransız, Alman, Rus, Amerikan, Türk ve
Osmanlı edebiyatından klasik sayılabilecek romanların ve kitapların büyük bir kısmını
okuduğunu belirtmiştir.158
Yaşadığı dönemin meselelerini bilen ve kendi imkanlarıyla kendisini en iyi şekilde
yetiştiren Cumhurbaşkanı Demirel, yerli ve yabancı her konuda yayınları okuyan ve hiçbir
sabah evinden gazeteleri okumadan çıkmayan bir yapıya sahiptir. Bu yapısıyla da bütün
samimi ve yapıcı tenkitleri de değerlendirmesini bilen bir devlet adamı olarak siyasi
yaşamda önemli rol oynamıştır.159
Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Demirel’in okul döneminde kitaplara verdiği önem
siyasi döneminde de yoğun bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. I. Demirel Hükümeti dönemi
incelendiğinde, Milli Eğitim programı şu şekilde açıklanmıştır. “Üniversite ve yüksek
öğretim gençliğini hayat sıkıntısından kurtarmak, sıhhi, rahat ve ucuz öğrenci yurtlarına
kavuşturmak, yetişmekte olan gençliğin boş zamanlarını değerlendirmek, kütüphane ve
kitap meselelerini halletmek, muhtaç durumda olanlara burs imkânlarını arttırmak,
mevcutları kifayetli hale getirmek, Türk gençliğinin memlekete yararlı, geleceğe güvenle
bakan birer vatandaş olarak yetişmesini sağlamak için hiçbir fedakârlıktan kaçınmamak

153Hulusi Turgut, Demirel’in Dünyası, I, İstanbul 1992, ABC Ajansı Yayınları, s.44.
154Hulusi Turgut, a.g.e., s.58.
155Hulusi Turgut, a.g.e., s.42-43.
156Hüseyin Çavuşoğlu, “Süleyman Demirel’in Siyasal Hayatı ve Kişisel Özellikleri”, Süleyman Demirel Üniversitesi

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, C.21, S.3 (2016), s.1049.


157Hulusi Turgut, a.g.e., s.88.
158Ayşegül Komşuoğlu, a.g.e., s.108.
159Tekin Erer, Lider Demirel, (yay. y.), İstanbul 1977, s.204.

35
kesin kararımızdır.”160 Programa göre, üniversite öğrencilerinin vatana faydalı bireyler
olarak yetişmesi için barınma, sosyal yaşam, kültürel ve bilimsel bilgi birikimlerinin
arttırılması gibi hususların önemli görüldüğü anlaşılmaktadır. Bu bağlamda, II. Süleyman
Demirel Dönemi kültür politikalarında da önceki dönemin devamı niteliğinde Bin Temel
Eser”lik yayın programının tamamlanması esas alınmış ve bu çalışma Süleyman Demirel
döneminin en önemli kültür çalışmalarından biri olmuştur.161 Devam eden dönemlerde ise
kütüphaneler de kültür politikalarının arasında yer almıştır. Özellikle, bilgi toplumu
özelinde kurulan politikalar ile halkın okuma alışkanlığını artıracak tedbirler düşünülmüş
ve kütüphanelerin çağdaş teknolojik olanaklarla bütünleştirilerek yaygınlaştırılması
planlanmıştır. Ayrıca materyal sayısı ve bu materyallerin içeriklerinin gelişmiş ülkelerdeki
kütüphanelerin seviyesine ulaşması hedeflenmiştir.162 Demirel, bilgi çağının gereklerine
hızlı bir şekilde uyum sağlayabilecek donanımlı kişilerin yetiştirilmesinin, uygar dünyanın
temel öncelikleri arasında yer aldığını da vurgulamıştır.163
Kütüphane ve müzeler dışında arşivlere de ayrı bir önem veren Cumhurbaşkanı
Demirel, özellikle Osmanlı Arşivi’ni sadece Türkiye’nin arşivi olarak görmemiş, Osmanlı
Devleti’ne dahil olmuş olan bütün halklara ait olduğunu vurgulamıştır. Bu açıdan
Türkiye’nin tarihi ve kültürel eserleri koruma gibi, Osmanlı arşivini de iyi muhafaza etme,
değerlendirme ve kendi milletimizin ve başka milletlerin kullanımına sunma görevinin
olduğunu belirtmiştir. Bunun için de teknolojiden faydalanılması gerektiğini söylemiş,
arşivcilere de özel önem verilmesi gerektiğini düşünmüştür. Arşivciliği bilim dalının yanı
sıra bir sanat dalı olarak görmekle beraber, arşivcilerin iyi yetiştirilmesi ve ayakta
tutulabilmesi ile de daha iyi hizmet görüleceğinden bahsetmiştir.164
Cumhurbaşkanı Demirel’in önemini belirttiği hususları kendi yaşamında uygulamış
olduğu yapılan araştırmalar sonucu görülmüştür. Süleyman Demirel kitap okumanın
yanında, bilgi ve belgeleri de biriktirmeyi, onları korumayı seven bir yapıya sahip olduğu
anlaşılmaktadır. .Bu bağlamda arşivcilik konusunda da önemli bir hizmet sayılabilecek
160Ayşe Demiralp, Süleyman Demirel Dönemi Eğitim ve Kültür Politikaları, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Isparta 2005, s. 36.
161Ayşe Demiralp, Süleyman Demirel Dönemi Eğitim ve Kültür Politikaları, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Isparta 2005, s. 96.


162Ayşe Demiralp, Süleyman Demirel Dönemi Eğitim ve Kültür Politikaları, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Isparta 2005, s. 103.


163Çankaya 1997 :Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel’in 1997 Yılı Etkinlikleri (1 Ocak-31 Aralık 1997),

Başbakanlık Basımevi, Ankara 1998, s. 32-33.


164Osmanlı Arşivleri İncelemeleri Sırasında Yaptığı Konuşma 19 Ağustos 1998, (Çankaya 1998 :Cumhurbaşkanı Sayın

Süleyman Demirel’in 1998 Yılı Etkinlikleri) (1 Ocak-31 Aralık 1998), Başbakanlık Basımevi, Ankara 1998, s. 255.

36
kendi yaşamı ve görevleri süresince biriktirdiği altı milyon kadar belge, konularına göre
yaklaşık on bin belge klasör içinde toplanmıştır. Bu belgeler, 1950 yılından itibaren
ülkemizin ve dünyanın gelişim ve değişimine önemli ölçüde ışık tutmaktadır.165
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı olarak Türkiye Büyük Millet
Meclisi’nin açılış konuşmasında bilgi ve enformasyon çağının öneminde dikkat
çekmiştir.166 Ayrıca cumhurbaşkanlığı yaptığı dönemlerde Kocatepe Üniversitesi
Kütüphanesi’nin temel atma törenine de katılmıştır.167

1.10.Ahmet Necdet Sezer (Görev Süresi 16 Mayıs 2000-28 Ağustos 2007)


1.10.1.Yaşam Öyküsü (1941-)

1941 yılında Afyonkarahisar'da öğretmen Ahmet Hamdi Sezer ve Hatice Sezer'in


çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. 1958 yılında Afyon Lisesi'nden, 1962'de Ankara
Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, aynı
yıl Ankara'da hakim adayı olarak göreve başlamıştır. Medeni hukuk alanında yüksek
lisansını tamamlamış, sonrasında hakimlik yapmıştır.168 Görev yaptığı dönemde düşünce
özgürlüğüne ve insan haklarına önem veren Cumhurbaşkanı Necdet Sezer, bu hassasiyette
çalışmalarını devam ettirmiştir.

Hakimlik görevinden sonra Anayasa Mahkemesi başkanlık görevini sürdürmüş,


Bülent Ecevit’in önerisiyle cumhurbaşkanı adayı olmuştur. Türkiye’nin onuncu
cumhurbaşkanlığı görevine seçilmiştir. Semra Kürümoğlu ile evli ve üç çocuk babasıdır.169

1.10.2.Ahmet Necdet Sezer’in Okumayla İlişkisi

Yapılan literatür çalışması sonucu konu ile ilgili kaynakların yetersiz olması, diğer
cumhurbaşkanlarından farklı olarak Ahmet Necdet Sezer’in okuma ile ilişki haritasının net
şekilde görülmesine engel olmuştur. Bu bağlamda erişebildiğimiz gazete haberleri ve
internet kaynakları bizlere konu hakkında sınırlı bilgi sağlamışlardır.

165Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi Rehberi, ed. Osman Siviloğlu, Isparta 2012, s.34-35.
166Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel’in Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 19. Dönem 5. Yasama yılının açılışında
yaptıkları konuşma, Ankara 1995, s.29.
167Çankaya 1997 :Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel’in 1997 Yılı Etkinlikleri (1 Ocak-31 Aralık 1997),

Başbakanlık Basımevi, Ankara 1998, s. 135.


168http://www.milliyet.com.tr/haberler/ahmet-necdet-sezer (25.08.2018)
169https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/ahmet_necdet_sezer/ (01.09.2018)

37
Her ne kadar konu ile ilgili bilgiler az olsa da elde ettiğimiz verilerden
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in okumayı seven bir yapıya sahip olduğu
anlaşılmaktadır. l957-l958 döneminde Afyon Lisesi’nde eğitim gördüğü dönemde
arkadaşları arasında hafta sonları bile ders çalışmasıyla tanınmış olan Sezer “okumayı
seven ancak konuşmayı sevmeyen" karakterini karnesine yansıyan notlarla kanıtlamıştır.
Afyon Lisesi’nden sınıf arkadaşı olan dönemin DYP Milletvekili İsmet Attila,
Cumhurbaşkanı Sezer’in bu dönemini, “derslerinden başka bir şeyle ilgilenmezdi" diye
özetlemiştir.170
Cumhurbaşkanlığı döneminde yayınlamış olduğu kütüphane haftası mesajı da
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in kitaplara önem verdiğinin bir göstergesi olarak
karşımıza çıkmaktadır. Cumhurbaşkanı Sezer, bilgiyi önemseyen, üreten ve bu bilgileri
kullanan toplumlar her dönem ilerleme şansı bulduklarını ve bilgiye duyulan gereksinimin
giderek arttığını ifade etmiştir. Bilgi hazineleri olarak tanımladığı kitapların ve kitaplıkların
insanlığın yolunu aydınlattığından bahseden Sezer, kitaplıklardan yararlanma konusunda
henüz istenilen düzeye ulaşılamadığının altını çizmiştir. Bu bağlamda kitaplıkların çağdaş
anlamda bilgi merkezlerine dönüştürülmesi, yayınların güncelleştirilmesi, teknik donanım
ve alt yapı eksiklikleri gibi sorunların çözülmesi gerektiğini vurgulamıştır.171

1.11.Abdullah Gül (Görev Süresi: 28 Ağustos 2007-28 Ağustos 2014)


1.11.1.Yaşam Öyküsü (1950-)

29 Ekim 1950’de Kayseri’de doğan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün babası Ahmet


Hamdi Bey, annesi ise Adeviye Hanım’dır. Babası Ahmet Hamdi Bey, Kayseri Tayyare
Fabrikası’ndan emekli olduktan sonra çalışmaya devam etmiş, ardından kurduğu torna
atölyesinde, ilerlemiş yaşına rağmen çalışmalarını sürdüren ve, sosyal hayata katkılarıyla
çevresinde tanınan ve sevilen172 birisidir. Abdullah Gül’ün annesinin tarafı da köklü bir
Kayseri ailesi olarak bilinen Satoğulları’na dayanmakta ve Şeyh İbrahim Tennuri
hazretlerine kadar uzanmaktadır.173

170http://www.milliyet.com.tr/2000/05/05/haber/hab00.html (04.03.2019)
171Ahmet Necdet Sezer, “Okumayı Sevmeyen Düşünce Üretemez”, 28 Mart 2006, Cumhuriyet Gazetesi,
https://ezproxy.sehir.edu.tr:5276/monitor/index.xhtml (10.02.2019)
172https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/abdullah_gul/ (17.02.2019)
173Fatih Bayhan, Kayseri’den Çankaya Köşkü’ne Abdullah Gül, Pegasus Yayınları, İstanbul 2007, s. 11-12

38
Ahmet Hamdi Bey ile Adeviye Hanım’ın ilk çocukları olarak 29 Ekim’de dünyaya
gelmesi dolayısıyla Abdullah Gül’e göbek adı olarak Cumhur ismi konulmuştur. Aynı
zamanda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün doğum yılı Türk siyasi hayatında ilk büyük
kırılmanın yaşandığı bir dönüm noktası olarak karşımıza çıkmaktadır. 1950 yılı uzun
süredir tek parti olarak ülkeyi idare eden CHP’nin halk iradesiyle seçimden yenik ayrılması
ve Demokrat Parti’nin tek başına büyük bir çoğunlukla mecliste güç haline geldiği yıl
olarak tarihe geçmiştir.174
On Birinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün okuması Adeviye Hanım’ın en büyük
ideali olarak karşımıza çıkmaktadır.175 Her ne kadar Kayserililere özgü ticaret yapma
ihtirasının Abdullah Gül’de olmayışının okumaya devam etmesini sağladığı düşünülse de176
babasının hatıralarından öğrendiğimiz kadarıyla ailenin her zaman okumasını istediği177 ve
bilinçli bir tercih ile okul hayatına devam etmiş olduğunu öğrenilmektedir.178
Kayseri Gazi Paşa İlkokulu, Nazmi Toker Ortaokulu ve Kayseri Lisesi’ni bitirdikten
sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne giren Abdullah Gül, üniversite yıllarında
öğrenci hareketlerinde yer almıştır.179 MTTB, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün fikirlerinin
şekillenmesini sağlamış, tecrübeleri ve arkadaşlıkları burada oluşmuştur. 180

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun olan On Birinci Cumhurbaşkanı


Abdullah Gül, aynı fakültede doktora çalışmasına başlamıştır.181 Doktora çalışmaları sırasında
dil öğrenmek ve teziyle ilgili araştırmalar yapmak üzere bursla Londra ve Exeter’e giden
Cumhurbaşkanı Gül, akademik çalışmalarını sürdürürken Sakarya Üniversitesi Endüstri
Mühendisliği Bölümü’nün kuruluşunda görev almış ve ekonomi dersleri vermiştir. Sonrasında
ise uluslararası ekonomi dalında doçent unvanı almıştır.182

Akademisyen olarak hayatına devam eden Abdullah Gül, bir yandan takip ettiği siyasi
hayata da çeşitli görevlerle atılmıştır. Milletvelliği, dış işleri bakanlığı ve başbakan yardımcılığı
yapan Gül, Avrupa Birliği yolundaki reformların gerçekleşmesine de katkı sunmuştur. Türkiye

174Fatih Bayhan, a.g.e., s. 14.


175Fatih Bayhan, a.g.e., s. 17.
176Habil Tecimen, Bülent Bengisu, Köşk’e Gül harekatı, Akış Yayınları, İstanbul 2007, s. 26-27.
177Fatih Bayhan, a.g.e., s. 18.
178Habil Tecimen, Bülent Bengisu, a.g.e., s. 26-27.
179Habil Tecimen, Bülent Bengisu, a.g.e., s. 31.
180Habil Tecimen, Bülent Bengisu, a.g.e., s. 33.
181Habil Tecimen, Bülent Bengisu, a.g.e., s. 38
182https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/abdullah_gul/(17.02.2019)

39
Büyük Millet Meclisi tarafından 28 Ağustos 2007 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nin On
Birinci Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Hayrünnisa ile evli olan Cumhurbaşkanı Gül, üç çocuk
babasıdır.183

1.11.2.Abdullah Gül’ün Okumayla İlişkisi

On Birinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün okuma alışkanlığı haritasının ortaya


çıkartılması için yapılan literatür taraması konu hakkında bizlere değerli bilgiler sunmuştur.
Gül’ün gençlik yıllarında başlayan okuma alışkanlığı, kendisinin dünya görüşü ve fikirleri
üzerinde etkili olmuştur. Yakın çevresinden ve kendi hatıralarından öğrendiğimiz kadarıyla
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün siyasi hayatının milletvekilliği ile başlamadığı, lise ve
üniversite dönemlerinde de öğrencilik hareketleri içinde bulunduğu görülmektedir. Bu
dönemlerde yaptığı Necip Fazıl, Nurettin Topçu, Sezai Karakoç ve o dönemin yazarlarına
ait okumalar Cumhurbaşkanı Gül’ün entelektüel yapısını oluşturmuştur.184 On Birinci
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yapılan bir söyleşide kendisinin değerler manzumesinin
oluşmasında en çok istifade ettiği kaynaklar ve tecrübeler sorulduğunda kendisi “bazı
şeyler var ki built-in-factor diyoruz, aileden gelen, çevreden gelen şeyler bunlar.
Büyüdüğünüz iklim size aslında bir şekil veriyor. Dolaylı ya da direkt ama daha çok da
dolaylı kazançlarınız var. İradeniz yokken öğrendikleriniz alışkanlıklarınız. Bunlardan
sonra, iradenizle hareket etmeye başladığınızda okumaya ve kendi fikriyatınızı oluşturmaya
başlarsınız. Benim için bu ortaokul sonu, lise dönemleridir. O yıllarda Büyük Doğu Fikir
Kulübü’nde, rahmetli Necip Fazıl Bey’in önderliğinde başlayan fikirlerimin oluşma dönemi
vardı. O zaman Fazıl Bey bize çok yönlü okumayı tembihlerdi. Yerli yabancı en çok
okuduğum dönemlerden biridir lise dönemim. Daha sonra siyasi hayatım sürerken
okuyamadığım kadar romanı, klasikleri o dönemde okumuşumdur. Üniversite yıllarında, o
dönemin tüm fikir adamlarını, hem kendi camiamı hem de Türkiye’nin diğer önemli fikir
adamlarını takip ettim. Bizim camiamız bellidir o dönemde baktığınızda, Nurettin Topçu,
Sezai Karakoç bir yanda, İdris Küçükömer, Doğan Avcıoğlu, Kemal Tahir gibi özellikle
Türk soluna hitap edenlere de hiç yabancı kalmadım, onları da okudum.” şeklinde

183https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/abdullah_gul/(17.02.2019)

Tarih, Bir İnsan, Bir Vizyon : Cumhurbaşkanlığı Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi, Cumhurbaşkanlığı Abdullah
184Bir

Gül Müze ve Kütüphanesi, Küratöryel Ekibi, İstanbul 2016, s. 110.

40
cevaplamıştır.185 Farklı görüşlere de kapalı olmayan Abdullah Gül’ün okuduklarıyla
“Öteki”ni anlamaya çalışmış olduğu düşüncesi doğru bir yaklaşım olacaktır.186 Üniversite
dönemlerinde siyasi kavgalara taraf olmayan Cumhurbaşkanı Gül’ün fikri düşüncelerini
geliştirmek amacıyla bol bol kitap okuduğu187 görüldüğü gibi siyasi anlamda en karışık
dönemlere denk gelen öğretim üyeliği zamanlarında da kütüphaneye kapanarak kendini
geliştirdiği anlaşılmaktadır.188 Bu durum Gül’ün kitap okuyarak kazanmış olduğu diyalog
anlayışı açısından güçlü bir kişilik kazanmasını sağlamıştır.189 Sakarya’daki görevi
sırasında arkadaşlarıyla birlikte açmış olduğu İhvan Kitabevi’ni de kültür ve düşünce
merkezi haline dönüştürmüştür.190 Okuma kültürü ile kazanmış olduğu diyalog gücü, kültür
ve düşünce merkezi haline dönüştürülmüş bir kitabevi anlayışı ile, ilerleyen dönemlerde yer
alacağı siyasi süreçte okuma kültürü politikaları ile ilgili nasıl bir yapıya sahip olacağının
işaretini o yıllarda bizlere verdiği anlaşılmaktadır.

Bu bağlamda cumhurbaşkanlığı döneminde yapmış olduğu konuşmalar da konu


hakkında değerli bilgiler taşımaktadır. Çocuk bayramında, çocukların herhangi bir yabancı
dili öğrenmesinin gerekliliği yanında, Türkçe’nin çok iyi konuşulması gerekliliğine de
vurgu yapan On Birinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kendi tarihimizin, kendi
kültürümüzün, kendi edebiyatımızın bilinmesi gerektiğini söylemiştir. Bunun için de
önemli yazarların –yerli yabancı- hepsinin okunması tavsiyesinde bulunmuştur.191
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrunnisa Hanım da bu yolda kendisini yalnız
bırakmayarak okuma kültürünün geliştirilmesi amacıyla, İstanbul, Şanlıurfa, Kayseri ve
Ordu’da, başta yazarlar olmak üzere topluma rol model olan ünlülerin, katılımcılara kitap
okuduğu Konuşan Kitap Şenlikleri düzenlemiştir.192
On Birinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün üniversitelerin akademik yıl
açılışlarında yapmış olduğu konuşmalarda da bilgi toplumu ve kütüphane üzerinde durmuş
olduğu görülmektedir. Bahçeşehir Üniversitesi 2007 yılında akademik yıl açılış
konuşmasında Abdullah Gül, “ Bilginin toplumun itici gücü haline geldiği günümüzde

185a.g.e., Gül Müze ve Kütüphanesi Küratöryel Ekibi, s. 18.


186Ahmet Sever, Yaşadım, gördüm, yazdım, Doğan Kitap, İstanbul 2015, s.107.
187Habil Tecimen, Bülent Bengisu, a.g.e., s. 32
188Habil Tecimen, Bülent Bengisu, a.g.e., s. 39
189Habil Tecimen, Bülent Bengisu, a.g.e., s. 32.
190a.g.e., Cumhurbaşkanlığı Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi, s. 113.
191Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ed. Hande Yalnızoğlu, Alfa Yayınları, İstanbul 2011, s.52.
192a.g.e., Cumhurbaşkanlığı Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi Küratöryel Ekibi, s. 168.

41
değişimlerin farkına varan, bilgi çağının koşullarını karşılayabilmek için ihtiyaç duyulan
yapılanmaları hayata geçiren, nitelikli insan gücüne sahip ülkelerin dünyada söz sahibi
olacakları şüphesizdir.” diyerek bilgi toplumunun gerekliliği olan değişimin farkına
varabilen nitelikli insan gücünün önemine vurgu yapmıştır.193
İstanbul 29 Mayıs Üniversitesinde 2010 yılında yaptığı konuşmada ise, İslam
Araştırmaları Merkezi yayınlarıyla dünya gündeminde yerini aldığını, İSAM
kütüphanesinin araştırmacılara kaynaklık edecek önem bir kütüphane olduğunu
vurgulamıştır. İslam ansiklopedisinin sadece ulusal değil uluslar arası araştırmalara da
referans oluşturacağını belirtmiştir. Bu akademik disiplinin üniversiteye çevrilmesinin
önemli olduğunu belirten On Birinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İslam Araştırmaları
Merkezi ve Kütüphanesi’nin bu zemine katkısı olduğunu belirtmiştir.194
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Almanya’da düzenlenen 60. Frankfurt Kitap
Fuarı’nın açılış törenine de onur konuğu olarak katılmıştır. Burada da fikir ve ifade
özgürlüğüne daha çok saygı gösterilmesi gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül,
yazarların daha çok saygı görmeye ve yazarlar ile okurların doğrudan iletişime geçmeye
başladıklarına dikkat çekmiştir. Son dönemde dünyada meydana gelen şiddet olaylarının
kütüphaneleri önemli ölçüde etkilediğinden bahseden Cumhurbaşkanı Gül, Saraybosna ve
Bağdat’taki milli kütüphanelerin başlarına gelen acı olayların kültürel mirasın yok olmasına
neden olduğunu ifade etmiştir. Her ne olursa olsun insanların kitaplara sarılma ihtiyacının
geçerli olacağını da özellikle belirtmiştir. Bu bağlamda Türkiye’de son altmış yılda
yayınlanan eserlerin çeşitliliği ve kalitesinin arttığı, yazarlar ve kitaplar üzerinde uygulanan
baskı ve sınırlamaların azaldığı, son yıllarda artan ekonomik ve siyasi reformları ile fikir ve
ifade özgürlüğünün kültürel çeşitliliği sağladığı Cumhurbaşkanı Gül tarafından
belirtilmiştir.195
On Birinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, cumhurbaşkanlığı döneminde müze ve
kütüphaneler ile ilgili faaliyetleri takip etmeye önem gösterdiği 196 gibi yakın zamanda
yapmış olduğu katılımlarla da bu faaliyetlerin yaşamının bir parçası haline dönüşmüş
olduğu anlaşılmaktadır. Yakın dönemde Katar Milli Kütüphanesi’nin açılışına katılan Gül,

193Abdullah Gül, Gelecek Yakın Üniversite Konuşmaları, Cumhurbaşkanlığı Yayınları, Ankara 2014, s.161.
194Abdullah Gül, a.g.e., s.243.
195http://www.abdullahgul.gen.tr/haberler/170/47581/cumhurbaskani-gul-frankfurt-kitap-fuarinin-acilis-torenine-katildi.html

(15.02.2019)
196a.g.e., ed. Hande Yalnızoğlu, s.152.

42
kütüphane mimarisini, kitap koleksiyonunu ve dijital arşivlerini çok etkileyici bulduğunu
sosyal medya aracılığı ile paylaşmıştır.197

1.12.Recep Tayyip Erdoğan (Görev Süresi: 10 Ağustos 2014-halen)


1.12.1.Yaşam Öyküsü (1954-)

26 Şubat 1954’te İstanbul Kasımpaşa’da dünyaya gelen Cumhurbaşkanı Recep


Tayyip Erdoğan, babası Ahmet Bey, deniz yollarında kıyı kaptanlığı yapmıştır. Annesi 88
yaşında vefat eden Tenzile Hanım’dır. Kasımpaşa Piyale İlkokulu’ndan mezun olan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul İmam Hatip Lisesi’ni bitirmiş, sonrasında Marmara
Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi’nden mezun olmuştur.198

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, çocukluk ve gençlik dönemlerinde


okumayla yoğun bir ilişkisi olduğunu, sanat ve edebiyata olan ilgisinin bu dönemlerde
ortaya çıktığını gerek kendi aktarımlarından gerekse öğretmenleriyle yapılan
görüşmelerden anlaşılmaktadır. Okul müdürü olan hocası Hidayet Ülkü, Erdoğan’ın
meraklı bir insan olduğunu, bu merakını okuyarak pekiştirdiğini ifade etmektedir.
Okumayla ilişkisine dair bazı anılarını ise Cumhurbaşkanı Erdoğan şu şekilde
aktarmaktadır. “Hafta sonları simit ve su satarak ilk kaynak kitaplarımı aldım. Babam bu
durumu görünce bana kütüphane (kitaplık) yaptırmıştır.199

Tüm bu ifadelerden yola çıkarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın okuma


ile ilişkisi ailede başlamış, kendi bilinci ve çabalarıyla entelektüel seviyesini arttırmış, bu
durum geniş bir tecrübeye sahip olmasına ortam hazırlamıştır. Lise ve üniversite yıllarında
aktif olarak sosyal ve siyasi hayatın içinde yer almaya başlayan Erdoğan, MTTB
bünyesinde faaliyet göstermiştir.200

İstanbul belediye başkanlığı, başbakanlık görevlerini üstlenen Cumhurbaşkanı Recep


Tayyip Erdoğan, 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yeniden
cumhurbaşkanı seçilmiştir. 16 Nisan 2017’de kabul edilen anayasa değişikliği ile hayata

197https://twitter.com/cbabdullahgul/status/986260183209971714 (15.02.2019)
198https://www.tccb.gov.tr/receptayyiperdogan/biyografi/ (04.03.2019)
199Tahir Fatih Andı, Sağlam İrade: Asım’ın Neslinden Bir Usta Recep Tayyip Erdoğan, Hat Yayınevi, İstanbul 2015, s.67-

68.
200Nihat Yılmaz, “Sosyalleşme Sürecinin Siyasallaşma Boyutu”,Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, S.19

(2013), s.320-332.

43
geçirilen Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ilk cumhurbaşkanı olarak 9 Temmuz 2018
tarihinde yemin ederek görevine başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Emine Erdoğan ile evli ve
4 çocuk babasıdır.201

1.12.2.Recep Tayyip Erdoğan’ın Okumayla İlişkisi

On İkinci Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın okuma kültürü ile alakalı


yapılan araştırmalar bizlere konu hakkında detaylı bilgiler sağlamıştır. Araştırma konusu ile
ilgili karşılaştığımız bilgilere hatıralardan, yakın çevresinin anlattıklarından, hakkında
yapılan ropörtajlardan ve siyasi dönemlerinde yapmış olduğu konuşmalardan ulaşılmış ve
detaylı bir okuma kültürü haritası çıkarılmıştır.

Bu doğrultuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kitaplarla olan yakın


ilişkisinin çocukluk dönemlerine denk geldiği görülmektedir. Yatılı olarak okuyan
Erdoğan’ın, haftalık olarak babasından aldığı 2,5 lira harçlığın yanında, hafta sonları
maçlarda su, yol parası vermemek için Kasımpaşa’dan yürüyerek gittiği, Eminönü’nde
şekerleme sattığı hatıralarından görülmektedir. O dönem 10 kuruş olan simidin tanesini 2,5
kuruşa alıp 5 kuruşa satan Erdoğan, biriktirdiği parayla haftada 5 lira taksitle ilk kitabını
almıştır.202 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu girişimleri sonucu babası
kendisine bir kütüphane yaptırmıştır.203 Kendisiyle yapılan bir röportajda “Çocukluk ve
gençlik döneminizde en sevdiğiniz roman veya şiir neydi? Bu şiir veya romanı ilk ne
zaman okudunuz ve sizi nasıl etkiledi?” sorusuna verdiği cevapta: “Çocukluğumda simit ve
su satar, kazandığım parayla hemen gider kitap alırdım. Benim neslimin gençlik yılları ne
yazık ki Türkiye’de ve dünyada oldukça çetrefilli meselelerin tartışıldığı, tatsız hadiselerin
yaşandığı bir döneme rastladı. Sembollerin, sloganların ve eylemin, fikirlerin önüne geçtiği,
zihinlerin ipotek altına alındığı, gençlerin başkalarının fikirlerine tahammülde zorluk
yaşadığı bir dönemdi o dönem. Kitaplara, dergilere, gazetelere, yazarlara, şiire, romana,
öyküye farklı anlamlar, farklı misyonlar yüklenmişti. Gençler, öğrenmek için okumak
yerine, ideolojilerini desteklemek için okumayı tercih ediyorlardı.” demiştir.204

201https://www.tccb.gov.tr/receptayyiperdogan/biyografi/
(03.03.2019)
202Ruşen Çakır, Fehmi Çalmuk, Recep Tayyip Erdoğan : Bir Dönüşüm Öyküsü, Metis Yayınları, İstanbul 2001, s. 20.
203Tahir Fatih Andı, a.g.e., s.67-68.
204Tahir Fatih Andı, a.g.e., s.63.

44
Çocukluk dönemlerinde başlayan kitap tutkusu okul yıllarında kendisini
göstermesinde etkili olan ve öğretmenleri tarafından dürüst, terbiyeli ve edepli, kitap
okuyan, meraklı bir öğrenci olarak tanınan Recep Tayyip Erdoğan, yapılan münazara
yarışlarında iki yıl üst üste okula birincilikler kazandırmıştır.205 Fikir paylaşım ve
tartışmaların ancak okumakla, çok okumakla verimli hale getirilebileceğinin bilincinde olan
Erdoğan, okumaya özen göstermiş, edebiyat dünyasına yön vermiş yazarları da ulaşabildiği
kadarıyla takip etmiştir. Kendi anlatımıyla bu dönemlerin, kitaba ulaşmanın zor olduğu,
bugünlere kıyasla kitap ve kütüphanenin daha az olduğu ve serbestçe kitap okuyabilmenin
imkânsız olduğu dönemler olduğunu öğrenmekteyiz. Tüm bu zor şartlara rağmen kitaba
ulaşabilen On İkinci Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan206 yıllar sonra siyasetteki hızlı
yükselişini sağlayacak olan hitabetinin gelişmesini kitaplar ile sağlamıştır.207 İmam Hatip
Okulu’ndaki öğrencilik yıllarında Prof. Dr Osman Öztürk’ten yaklaşık 3-4 yıl edebiyat,
kompozisyon ve hitabet dersi almış olan Erdoğan, iç dünyasının şekillenmesinde Mehmed
Zahid Kotku Hoca’nın büyük emekleri olduğunu vurgularken, aksiyon dünyasında ise
çocuk sayılabilecek yaşlarda, henüz bir ortaokul öğrencisiyken şiirlerini ezberleyip
okuyarak tanıştığı208 merhum Necip Fazıl Kısakürek’in ve Mehmet Akif Ersoy’un çok
büyük katkılarının olduğundan bahsetmiştir.209 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fikri planda ilk
okuduğu kitabın Necip Fazıl Kısakürek’in “Çerçeveler” isimli eseriyle birlikte Üstad’ın
Erzurum konferansının bir broşür haline getirildiği “İman ve Aksiyon” eseri olduğu ve şiir
kitabı olarak da ilk okuduğu kitabın “Safahat” olduğu tespit edilmiştir.210 Necip Fazıl’ın
ortaya koyduğu düşünce evreninin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ideolojik
çizgisinde önemli bir yer tuttuğu anlaşılmaktadır. Kendisini tanıyanlarda “Eğer Erbakan’ın
yerine Necip Fazıl bir siyasi hareket başlatmış olsaydı, o Erbakan’cı değil, Necip Fazıl’cı
olurdu.” düşüncesi hakim olduğu görülmektedir.211
Bu bağlamda kendisine yöneltilen “Sizden eğitim müfredatına bir kitap eklemeniz
istense, hangi kitabı seçerdiniz ve hangi yaş grubunun bu kitabı okuması gerektiğini
belirtirdiniz?” sorusu üzerine de bu soruya hiç tereddüt etmeden “Safahat” ve “Mehmet

205TahirFatih Andı, a.g.e., s.66.


206TahirFatih Andı, .a.g.e., s.64.
207Turan Yılmaz, Tayyip : Kasımpaşa’dan Siyasetin Ön Saflarına, Ümit Yayıncılık, Ankara 2001, s. 40.
208Turan Yılmaz, a.g.e., s. 53.
209Coşkun Yılmaz, “Ayın Konuğu : Recep Tayyip Erdoğan”, İslam Aylık Mecmua, Ağustos 1997, yıl 14, S.168, s. 49.
210Coşkun Yılmaz, a.g.m., s. 48.
211Turan Yılmaz, a.g.e., s. 52.

45
Akif Ersoy” cevabını vereceğini ifade etmiştir. Her yaş grubunun bu kitabı mutlaka
tanımasını ve okumasını istediğini kaydeden Erdoğan, Safahat’ın sadece bir edebi eser ve
bir şiir kitabı değil “yakın tarihimize ışık tutan bir tarih kitabı, bir milletin ve medeniyetin
temellerini çerçeveleyen bir felsefe kitabı, geçmişin ruhuyla geleceği şekillendiren bir fikir
kitabı” olduğunu vurgulamıştır.212
Geniş bir okuma yelpazesine sahip olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a göre, Necip
Fazıl ve Nazım Hikmet’in bu topraklardan beslendiğini belirtmektedir. Ayrıca, Orhan
Kemal, Yaşar Kemal, Sezai Karakoç, Nurettin Topçu, Peyami Safa, Yahya Kemal Beyatlı,
Sait Faik Abasıyanık, Fakir Baykurt, Oğuz Atay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Nuri
Pakdil, Mustafa Kutlu, Ömer Seyfettin, Halide Edip Adıvar, Akif İnan, Erdem Beyazıd gibi
yazarlar her ne kadar farklı yerlerde duruyor gibi olsalar da aynı kelimeleri kullanarak bu
ülkenin ağıtlarını ve sevinçlerini yazdıkları Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından
belirtilmiştir.213
Yapılan araştırmalar sonucu On İkinci Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın
çocukluğunda Ömer Seyfettin’in eserlerinin önemli bir yer tuttuğunu da görmekteyiz.
Hikayelerinde dostluğun, kardeşliğin, fedakarlığın ve vatanseverliğin kıymetini anlatan
Ömer Seyfettin’in özellikle “Pembe İncili Kaftan” adlı eseri Erdoğan için ayrı bir önem
taşımaktadır. Bu eser ile bugünkü siyasi düşüncesi arasında sıkı bir bağ kuran Erdoğan,
yapmış olduğu icraatlar ile itibarlı, büyük düşünen, büyük adımlar atan, dik duran güçlü
Türkiye’nin düşünce temellerini atmıştır.214
Siyasi döneminin başlarında okumuş olduğu bir şiir yüzünden hapis cezası alan On
İkinci Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu şiiri öğrencilik yıllarında okuduğunu ve çok
sevdiğini belirtmiştir. İlerleyen dönemlerde aktif siyaset hayatında da gitmiş olduğu
yerlerde genellikle konuşmalarına ezberinde olan şiirlerden dörtlükler okuyarak başlayan
Erdoğan, Siirt’teki mitingde okuduğu ve hapis cezası almasına neden olan şiirin
Cumhuriyetin kuruluş yıllarında bir fikir adamı olarak hizmet eden Ziya Gökalp’in Milli
Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmenlere tavsiye edilen bir kitapta yer alan şiir olduğunu
ifade etmiştir.215

212Tahir Fatih Andı, a.g.e., s.65.


213Recep Tayyip Erdoğan ne diyor, ed. Abdurrahman Tığ, İsak Baydaroğlu, Sakiye Pehlivan, Kim Ne Diyor Yayınları,
Genişletilmiş 3. bs., İstanbul 2012, s.180.
214a.g.e., ed. Abdurrahman Tığ, İsak Baydaroğlu, Sakiye Pehlivan, s.454.
215Turan Yılmaz, a.g.e., s. 172-173.

46
Cezaevi döneminde ziyaretçi gününün çarşamba olmasına rağmen kendisini
sevenler tarafından her gün ziyaret akınına uğrayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretçiler
tarafından getirilen yiyecekler, baklavalar, çikolatalar, meyveler nedeniyle yaşanan krizi
çözmüş ve ziyaretçilerin, baklava, çikolata ve yiyecek yerine kitap getirmelerini isteyerek
gelen kitaplarla cezaevine kitaplık kurulmuştur. 216
İlerleyen yıllarda Türk siyasi tarihine damgasını vuran On İkinci Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı dönemlerinde de kitap ve
bilgiye vermiş olduğu değer yapmış olduğu konuşmalarda da kendini hissettirmektedir. Bu
bağlamda bilgiyi elinde bulunduran toplumların, her alanda çok önemli avantajlara sahip
olduklarını belirtmiş, bilgi ve teknolojiyi üretmek yerine, ithâl etmeyi tercih eden
toplumların geri kalacağından bahsetmiş ve bilgi ekonomisi ve bilgi toplumu kavramları
üzerinde durmuştur.217 Gençlere de bu konuda okumaları ve dünyayı yakından takip
edebilmeleri için en az bir yabancı dili iyi bilmeleri konusunda öğütler vermiştir.218 Bu
doğrultuda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hayata geçirdiği Millet Kıraathaneleri projesiyle de,
vaktin değerlendirildiği yerler olarak yeni bir vizyonu ortaya koyacağına inandığını belirtmiştir.
Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Bilim ve İleri Teknoloji
Uygulama ve Araştırma Merkezi Laboratuvarı BİLTAM’ın açılışı ve üniversitenin kütüphane
binasının temelinin atılması vesilesiyle düzenlenen törende yapmış olduğu konuşmada
okumanın önemi üzerinde durmuş ve Endülüs’te İkinci Hakem’in kütüphanesinde 400 bin ciltlik
eserin olduğunu, ancak bu eserlerin tamamının, İslâm’ın İspanya’daki izlerini silmek amacıyla
Gırnata’nın meydanlarında yakıldığını hatırlatmıştır. Ayrıca onikinci yüzyılda Diyarbakır Ulu
Cami’nin bitişiğinde kurulan kütüphanede bir milyon kırk bin kitabın bulunduğunu, Fatih Sultan
Mehmet’in İstanbul’u fethedip şehri yeniden imar ederken önceliği kütüphanelere verdiğini de
belirten Erdoğan, ilmi açıdan geriye düştüğümüz dönemlerin siyasi ve askeri açıdan da geriye
düşmemize neden olduğunu belirtmiştir. Bu bağlamda ilmi projelere ağırlık verdiklerini
vurgulayarak beş milyon kitabı kapsayan Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesinin beş altı ay içinde
inşasının tamamlanacağını ve restorasyonu devam eden Rami Kışlasının da 5 milyondan daha

Hakantürk, R. Tayyip Erdoğan kimdir?, Akademi TV Programcılık, İstanbul 2003, s.11-12.


216Ruşen Çakır, Fehmi Çalmuk, a.g.e., s. 83-84.
217a.g.e., ed. Abdurrahman Tığ, İsak Baydaroğlu, Sakiye Pehlivan, s.91-92
218Tahir Fatih Andı, a.g.e., s.91.

47
çok kitabı barındıran ve ciltçilik, hat ve tezhip sanatlarının da öğretileceği bir kütüphane olarak
hizmet vereceğini söylemiştir.219

Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kütüphanelerin yanı sıra arşiv ve müzelere de önem


verdiğini yapmış olduğu hizmetlerden görebilmekteyiz. Kağıthane’de inşa edilmiş olan ve dijital
ortam belgeleriyle modern bir yapısı olan arşiv220 ile tarihin kayda geçirildiği ve gelecek
nesillere aktarıldığı bir yapı inşa edilmiştir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ülkemizde
yavaş yavaş oluşmaya başlayan ve siyasi tarih müze geleneğinin bir örneği olarak karşımıza
çıkan Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi’nin açılışında yaptığı konuşmada da dijital arşivlerin
önemi üzerinde durmuş ve kişisel arşivlere olan ilginin artmasından mutluluk duyduğunu
belirtmiştir. Ayrıca tezimin ulaşmak istediği önemli bir hedef olan cumhurbaşkanlarının adına
kurulacak olan bütün şahsi müze kütüphaneleri de destekleyeceğinin altını çizmiştir.221

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, fırsat buldukça yeni çıkan yayınları takip
ettiğini, bu yayınlarla ilgili detaylı bilgiler aldığını olabildiğince vurgulamıştır.222
Tüm bu bilgiler ışığında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fikri
düşüncelerini geliştirmek amacıyla küçük yaşlardan itibaren okumaya başladığı
öğrenilmektedir. Ayrıca, siyasi hayatı boyunca, kültür politikalarının yayılması ve doğru
bilginin egemen olduğu toplumların inşası için çaba sarf etmektedir.

219https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/99755/-universiteler-ozgurlugun-merkezi-olmalarinin-yani-sira-degisimin-de-

onculeridir- (03.03.2019)
220https://www.tccb.gov.tr/konusmalar/353/2947/recep-tayyip-erdogan-universitesi-akademik-yili-acilis-toreninde-

yaptiklari-konusma (03.03.2019).
221https://www.tccb.gov.tr/konusmalar/353/65236/abdullah-gul-muze-ve-kutuphanesi-acilis-toreninde-yaptiklari-konusma

(03.03.2019)
222Tahir Fatih Andı, a.g.e., s.65.

48
II.BÖLÜM
CUMHURBAŞKANLARININ KÜTÜPHANELERİ
Cumhurbaşkanlarına ait kütüphaneler incelendiğinde, bu kütüphanelerin kurumsal
kimlik kazanmaları konusunda farklılıklar olduğu tespit edilmiştir. Yapılan araştırmalar,
kurumsal kimlik kazanmış kütüphanelerin, araştırmacılara hizmet verebilecek düzeyde
oldukları, herbiri kendi içerisinde değerlendirildiğinde bu kütüphanelerin idari
yapılarındaki farklılıklar, standart hizmet anlayışında eksikliler olduğunu göstermektedir.
Akıbeti bilinmeyen kütüphanelerle ilgili yapılan çalışmalarda ise, topluma kazandırılması
konusunda önemli bir öneme sahip olan cumhurbaşkanlarının kütüphanelerini düzenleyen
politikaların olmayışı, bu kütüphanelerin sistem içerisinde yer almamasına neden olmuştur.
Bu durumlardan yola çıkarak cumhurbaşkanlarına ait kütüphanelerin, kurumsal kimlik
kazanmış ve kazanmamış kütüphaneler başlığı altında incelenmesi gerektiği sonucuna
varılmıştır.

2.1.Kurumsal Kimlik Kazanmış Kütüphaneler

Bu bölüm başlığı altında, kurumsal kimlik kazanmış cumhurbaşkanlarının


kütüphaneleri incelenerek, bu kütüphanelere dair hizmetler, bağlı olduğu idari yapılar,
barındırdığı kitaplar, belgeler ve diğer malzemelere dair genel bilgiler verilmiştir. Kurumsal
kimlik kazanmış cumhurbaşkanlarının kütüphanelerine dair bilginin az oluşu araştırmayı
sınırlandırmıştır.

Yapılan literatür araştırmasında cumhurbaşkanlarının kütüphanelerine ait isimlerde


kavram kargaşası olduğu görülmüştür. Bu nedenle, resmi adı olan kütüphaneler, kendi
isimleriyle incelenmiştir. Fakat, resmi adı “Atatürk Kitaplığı” olduğu halde kavram kargaşasına
neden olmaması çin Atatürk Kitaplığı “Atatürk Kütüphanesi” adıyla araştırmama konu
olmuştur. Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi kurma fikrinin Recep Tayyip Erdoğan’a ait
olduğundan ve kendisine ait birçok kitap barındırdırdığından, kütüphanenin resmi ismi olan
“Cumurbaşkanlığı Kütüphanesi” adıyla incelenmiştir.

2.1.1.Atatürk Kütüphanesi (Atatürk Kitaplığı)

Mustafa Kemâl Atatürk, yaşamının her anında kitaplara büyük önem veren bir lider
olarak karşımıza çıkmasına rağmen, ömrünün büyük bir çoğunluğunu cephelerde geçirmesi

49
nedeniyle sahip olduğu kitaplar için kütüphanenin oluşması cumhuriyetin kurulmasından sonra
olabilmiştir. Atatürk’ün Ankara’ya yerleştikten sonra Keçiören’deki köşkünde hem
çalışmalarını yaptığı hem de misafirlerini ağırladığı bir kütüphane yapılmıştır. Fakat zamanla
alınan kitaplar için kütüphanenin yetersiz kalması nedeniyle içinde özellikle geniş bir
kütüphanenin olduğu yeni bir köşk yapılmıştır.223

Bu dönemde Atatürk önemli yabancı ve Türk yazarların tarih, din, yönetim, askerlik
sanatı, edebiyat, sosyolojiye, fen bilimleri, sosyal bilimler ile alakalı eserleri kütüphanesine
kazandırmıştır. Ayrıca, Türk yazınından eserler aralıksız izlenip kitaplığa kazandırmıştır.224
Hemen her konuda esere sahip olan Atatürk’ün kitapları ile ilgili yapılmış olan
çalışmalar incelendiğinde, dönemin Milli Kütüphane Genel Müdürü Dr. Müjgan Cunbur
başkanlığında yapılan çalışma dikkat çekmektedir. Milli Kütüphane çalışanları tarafından
yapılan bu çalışma “Atatürk’ün Özel Kütüphanesinin Kataloğu” adıyla yayınlanmış ve
Cumhurbaşkanlığı ve Anıtkabir’de korunan Atatürk Kütüphanesi (Kitaplığı)’nden 1973 yılı
itibarıyla var olanlar sayılıp, kataloğa konusal olarak kaydedilmiştir.225
Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı tarafından Cumhuriyet’in seksen üçüncü ve Atatürk’ün
doğumunun yüz yirmi beşinci yılını kutlama etkinlikleri çerçevesinde hazırlanmış
“Atatürk’ün Kitaplığı” isimli eser, Atatürk’ün okuduğu ve kendi yazdığı kitaplara ilişkin
bibliyografik bilgiler içermesi yanında, Atatürk’ün vefat ettiği tarihte kitaplığında bulunan
eserlerin çeşitli yerlerde oluşunun saptanmasına yönelik bir araştırmadır. Çalışma
kapsamında Ankara üçüncü Sulh Hukuk Hakimliği’nce, Atatürk Kütüphanesi
(Kitaplığı)’nde yapılan “Tereke” sayımları sonucu oluşturulan listeler incelenmiş ve altmış
beş ayrı listeye kayıtlı, toplam iki yüz yirmi iki sayfadan oluşan kitap ve benzeri eserler
listesi, Tereke Hakimliği’nce yazıldığı biçimiyle elektronik ortama aktarılmıştır.226 Milli
Kütüphane tarafından yapılmış olan çalışma ile birlikte karşılıklı analizlerin de yer aldığı
bu çalışma bizlere Atatürk’ün Kütüphanesi (Kitaplığı)’ne ait detaylı bilgiler sunmaktadır.
Bu bağlamda Milli Kütüphane’nin yapmış olduğu çalışmada, Atatürk
Kütüphanesi(Atatürk Kitaplığı)’nde yer alan eserlerin konusal dağılımları şu şekildedir:
 Türk tarihi: 399,

223https://www.tccb.gov.tr/ata_ozel/kitaplik/
(23.03.2019)
224Atatürk’ün Kitaplığı, Cumhurbaşkanlığı Yayınları, Ankara 2006, s. 15.
225a.g.e., Cumhurbaşkanlığı Yayınları, Ankara 2006, s.16.
226a.g.e., Cumhurbaşkanlığı Yayınları, Ankara 2006, s.15.

50
 Avrupa tarihi: 266,
 Askerlik: 261,
 Siyasal bilimler: 204,
 Hukuk: 150,
 Türk şiiri:127,
 Türk dili:119,
 İslam dini: 111,
 Eğitim: 101,
 Tıp bilimleri: 99,
 Gelenek ve görenekler: 27,
Yapılan çalışmalar sonucunda 102 ayrı başlık altında 4.289 eserin bulunduğu tespit
edilmiştir. 227
Cumhurbaşkanlığı tarafından 2006 yılında yapılmış olan çalışmada ise incelenen tereke
kayıtları sonucunda ise 65 ayrı başlık tespit edilmiştir. Değerlendirmeler sonucu tespit
edilmiş olan eserlerin konusal dağılımları şu şekilde belirlenmiştir:
 Dil bilimi: 425,
 Türk Edebiyatı: 377,
 Türk ve İslam Tarihi: 367,
 Genel tarih: 307,
 Coğrafya: 302,
 Yabancı ülkeler tarihi: 301,
 Kâmus ve lûgatlar: 276,
 Yabancı edebiyat: 202,
 Arkeoloji ve kitabeler: 133,
 Siyasi tarih: 113,
 Askerlik, bilim, felsefe: 98,
 Hukuk: 33228
Yapılan Atatürk Kütüphanesi (Kitaplığı) çalışmasında kitap künyelerinin en doğru
şekilde tanımlaması için üst veri elemanları belirlenmiştir. Anıtkabir içinde bulunan

227a.g.e., Cumhurbaşkanlığı Yayınları, Ankara, s.16.


228a.g.e., Cumhurbaşkanlığı Yayınları, Ankara, s.17.

51
"Atatürk ve Türk Devrimi Kütüphanesi" ne ait kitaplar da bu çalışma dâhilinde
değerlendirilmiş ve yapılan çalışmada eserin Çankaya ve Anıtkabir numaraları tespit
edilmiş ve aşağıda yer alan yöntem çalışmada kullanıldığı belirtilmektedir..229
“1 Eserin adı “Devlet ve Fert”
2 Eserin yazarı Ahmet Ağaoğlu
3 Eserin yayın serisi Sanayii NefiseY.
4 Eserin bu serideki numarası 1
5 Eserin Katalog numarası 499
6 Eserin Anıtkabir/Çankaya numarası Anıtkabir: 332
7 Eserin tereke liste numarası 12
8 Eserin tereke sıra numarası 167
9 Eserin Atatürk dönemindeki kayıt/kitaplık numarası (remiz) A.256
10 Eserin basım yılı 1933
11 Eserin basım yeri İstanbul
12 Eserin ithaflı olup olmadığı Yazarın imzalı armağanıdır
13 Eserin el yazması/taş basması olup olmadığı Değildir.
14 Eserin Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi’nde olup olmadığı Yoktur
15 Eserin TDK, TTK, TTB, TİTE vb. yerlerde olup olmadığı Yoktur”

Yapılan çalışma sonucunda Atatürk Kütüphanesi (Kitaplığı)’nde yer alan iki yüz altı
eserin diğer eserlere göre maddi ve manevi açıdan daha değerli olduğu tespit edilmiştir.
1302(1886) basımı “Lûgat-ı Remzi”, Rusça“Yakut Dili” isimli eser, Marcel’in “Egypte”
adlı Paris 1877 basımı eseri, Rusça“Gazi Mustafa Kemal, Yeni Türkiye’nin Yolu” isimli üç
cilt eser, 1817 basımı, “Büyük Japonya” isimli eser, 1901 yılı basımı “Byzance” isimli eser,
Uygur İmparatorluğu’nun Yazısı ve Haritası, İstiklal Madalyası’nın şekli ve baskı
örnekleri, iki adet Kuran-ı Kerim’in hattı, Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın yazdığı 1251
(1835) tarihli “Marifetname” isimli eser, Kuran-ı Kerim’in Türkçe Heyet-i İlmiye
Tercümesi, (İstanbul 1924) ve benzeri birçok değerli eser yapılan çalışma ile tespit
edilmiştir.230

229a.g.e., Cumhurbaşkanlığı Yayınları, Ankara, s.18.


230a.g.e., Cumhurbaşkanlığı Yayınları, Ankara, s.19.

52
Atatürk’ün kitapları Atatürk Müze Köşkü ve Anıtkabir’dedir. Anıtkabir’de mevcut
olan Atatürk’ün özel kitaplığı, Anıtkabir Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’nde,
Cumhuriyet ve Müdafaa-i Hukuk Kuleleri arasında yer almaktadır. Bu bölümdeki Atatürk’e
ait Türkçe, Fransızca, İngilizce, Romence, Yunanca, Latince dillerinde yazılmış, daha çok
tarih, dil ve edebiyat ağırlıklı kitaplardır. Bu alandaki dokunmatik bilgisayarlardan Atatürk
ile ilgili bilgilere de erişilebilmektedir. Anıtkabir’in açık olduğu saatlerde Atatürk Özel
Kitaplığı gezilebilmektedir.231
Atatürk Müze Köşkü’nde bulunan kitaplığı ise 1924 yılından itibaren kullanılmaya
başlanmış, Türkçe, Fransızca, Almanca, İngilizce yazılmış çeşitli konularda kitap
bulunmaktadır.232 Atatürk Müze Köşkü, telefonla ya da –e posta ile randevu alınarak
ziyaret edilebilmektedir.233

2.1.2.İnönü Müze Evi

İsmet İnönü ve ailesinin yaşamlarını sürdürdüğü Ankara’da bulunan Pembe Köşk,


İsmet İnönü’nün vefatından sonra eşi Mevhibe Hanım, kızı Özden İnönü Toker ve oğlu
Erdal İnönü’nün girişimleriyle İnönü Müze Evi olarak hizmet vermeye başlamıştır. İnönü
Müze Evinin, 1983’te kurulan İnönü Vakfına bağlı olduğu ve İsmet İnönü’nün hatıralarının
yaşaması ve gelecek nesillere rehberlik etmesi için vakfın tarihçesinde kurulduğu
belirtilmektedir.234

İnönü Müze Evi Vakfının amaçları arasında;


 İsmet İnönü’den kalan her türlü, kitap, belge, eşyaları toplamak, araştırmacıların
istifadesine sunulmasını sağlamak ve gelecek nesillere aktarmak,
 İsmet İnönü’nün uzun yıllar yaşadığı, Pembe Köşk, Heybeliada’daki evini ve
İzmir’de doğduğu evi “İnönü Müzeleri” haline getirmek,
 İnönü Kitaplığı kurarak bu kitaplıktan araştırmacıların yararlanmasını sağlamak,
 İsmet İnönü’nün hakkında araştırmaların yapılmasını desteklemek,
 İnönü Burs ve İnönü Armağanları vermek,

231http://www.anitkabir.tsk.tr/content/img/06_hizmetlerimiz/brosurler/An%C4%B1tkabir_El_Rehberi.pdf (08.06.2019)
232https://www.tccb.gov.tr/muzekosk/ (08.06.2019)
233https://www.tccb.gov.tr/muzekosk/ziyaret/ (08.06.2019)
234http://www.ismetinonu.org.tr/vakfin-tarihcesi/ (23.03.2019)

53
yer almaktadır.235
Müzede yer alan İnönü Kitaplığı 3 bölümden oluşmaktadır. Bunlar, kütüphane,
belge ve fotoğraf arşivleridir. İnönü Kitaplığı, İsmet İnönü’ye ait kitaplar, süreli yayınlar,
atlas gibi koleksiyonlardan oluşmaktadır. İsmet İnönü’ye ait kötü durumda olan beş binden
fazla kitap onarılıp ciltlenmiştir. İnönü Kitaplığında, Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca,
Arap harfli toplam 5238 adet kitap bulunmaktadır.236 İsmet İnönü Kitaplığında bulunan
eserlerin yazar, eser adı vb. bilgilerle taranabilir olduğu müzenin internet sitesinde belirtilse
de İnönü Kitaplığına ait kitapların künye bilgilerine internet üzerinden erişilememektedir.
İsmet İnönü Kitaplığında birçok arşiv niteliği taşıyan belgeler, mektuplar, telgraflar
mevcuttur. Arap harfli belgeler, transkribe edilmiş olup, Fransızca, İngilizce belgeler de
Türkçeye çevrilmiştir. İnönü Kitaplığında bulunan belge sayısı yedi bin yedi yüz yetmiş
yedi adettir.237 İnönü Kitaplığında bulunan belgeler, belge türü, yer adları, konu başlıkları
vb. türlerine göre taranabilir olduğu belirtilse de kitaplar gibi belgelere de internet
üzerinden erişilememektedir.
İsmet İnönü Kitaplığında bulunan İsmet İnönü’ye ait çeşitli fotoğraflar da
mevcuttur. Her fotoğraf, fotoğrafın içinde bulunan kişiler, mekanlara göre arşivlenmiştir.
Kitaplıkta on altı bin on üç adet İsmet İnönü ve ailesi, çevresine ait fotoğraf
bulunmaktadır.238
İsmet İnönü kitaplığına ve arşiv belgelerine internet üzerinden erişim olmadığından
araştırmacılar arşivden faydalanmak istediklerinde İnönü Vakfı’na –e posta göndererek
araştırma konularını belirtip, vakıfta bu konuya dair belge olup olmadığını sormaları
gerekmektedir. Vakıftan onay çıktından ve araştırmayla ilgili belge sağlandıktan ve sonra
araştırmacılar, bu belgeleri İnönü Vakfından temin ettiklerini bildirerek kullanabilmektedir.
239

Pembe Köşkte bulunan İsmet İnönü Müze Evi, birçok sergiye de ev sahipliği
yapmaktadır. Aynı zamanda, İsmet İnönü ile birlikte çalışmış, özellikle Cumhuriyet
dönemine tanık olmuş kişilerle, sözlü tarih çalışmaları da yapılmaktadır.240

235http://www.ismetinonu.org.tr/vakfin-amaclari/ (23.03.2019)
236http://www.ismetinonu.org.tr/arastirmacilar-icin/inonu-vakfi-arsivinden-secmeler/ (23.03.2019)
237http://www.ismetinonu.org.tr/arastirmacilar-icin/inonu-vakfi-arsivinden-secmeler/ (23.03.2019)
238http://www.ismetinonu.org.tr/arastirmacilar-icin/inonu-vakfi-arsivinden-secmeler/ (23.03.2019)
239http://www.ismetinonu.org.tr/arastirmacilar-icin/inonu-vakfi-arsivinden-secmeler/ (23.03.2019)
240http://www.ismetinonu.org.tr/arastirmacilar-icin/inonu-vakfi-arsivinden-secmeler/ (23.03.2019)

54
Pembe Köşk, her yıl 23 Nisan, 29 Ekim gibi özel günleri içine alan aylarda hizmet
vermektedir. Açılış tarihleri ve süreleri İnönü Vakfı tarafından bildirilmektedir.241

2.1.3.Celâl Bayar Müzesi

Celâl Bayar, kitaplarını, arşiv belgelerini araştırmacıya sunmak, müze inşa etmek ve
bu bilgileri gelecek nesillere aktarmak için doğduğu yer olan Bursa’nın Umur Bey köyüne
Celâl Bayar Müzesini kurmuş ve müze 26 Ağustos 1970 tarihinde faaliyete geçmiştir.242
Kendi olanaklarıyla kurmuş olduğu bu müze, siyasal tarihe kaynaklık etmesi açısından da
oldukça önemlidr.

Müzenin içerisinde Atatürk ile ilgili bir bölüm bulunmaktadır. Kuvayı-Milliye


yılları, İş Bankası kuruluş yılları, cumhurbaşkanlığı yaptığı dönemlerden fotoğraflar,
belgeler, eşyalar Celâl Bayar Müzesi’nde sergilenmektedir. Müzenin kütüphane bölümünde
yirmi binin üzerinde kitap, yazma, gazete, süreli yayınlar ve fotoğraf arşivi mevcuttur. 243
Celâl Bayar Müzesi kütüphane bölümü, 20. yüzyılının siyasi yaşamını içine alması
açısından oldukça önemlidir.
Celâl Bayar Vakfının amaçları arasında ;
 Kitaplıkta bulunan bütün kitapların araştırmacılar tarafından kullanılması,
 Kitaplık kaynaklarını kullanan araştırmacıların fotokopi hizmeti alması veya
objelerden fotoğraf çekmesi,
 Atatürk’ün anısını yaşatmak için müzede Atatürk özel bölümü oluşturulması,
 Celâl Bayar’ın vefat etmiş yakın arkadaşlarının anısına özel bölümlerin
oluşturulması,

yer almaktadır.244
Celâl Bayar Müzesi, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı döneminde çıkarılmış olan
kararname ile cumhurbaşkanlığına bağlanmıştır. 245
Celâl Bayar Müzesine ait web sayfası yoktur. Celâl Bayar’a ait kitap, arşiv gibi
belgeler internet üzerinden taranamamakta, araştırmacıların Celâl Bayar Müzesine

241Sefa Aslan, “Tarih Vakfı Pembe Köşk’te”, Toplumsal Tarih, S. 300, Aralık(2018), s.19.
242http://www.gemlikhabergazetesi.com/celal-bayar-kutuphanesi-ve-muzesi-nasil-dogdu.html (23.03.2019)
243https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/bursa/gezilecekyer/gemlik-celal-bayar-muzesi (23.03.2019)
244http://www.kulturvarliklari.gov.tr/TR-44001/celal-bayar-vakfi.html (23.03.2019)
245http://www.ahmeteminyilmaz.com/2014/08/celal-bayar-muzesi-artik-cumhurbaskanligi-bunyesinde/ (23.03.2019)

55
gitmeleri gerekmektedir. Cumhurbaşkanlığı Külliye Kütüphanesi tamamlandığında toplu
tarama gibi ortak platformdan Celâl Bayar’a ait kitapların ve belgelerin taranabilir olacağı
tahmin edilmektedir.

2.1.4.Cevdet Sunay Müzesi

Trabzon Ataköy beldesinde olan Cevdet Sunay Müzesi, 2001 yılında restore
edilerek hizmete açılmıştır.246

Çalışma odası olarak düzenlenen mekânda, Cevdet Sunay’a ait kitaplarının yanı sıra
çeşitli belgelerler de bulunmaktadır.247
Cevdet Sunay’ın bir kısım kitaplarının Çaykara ve Dernek Pazarı Eğitim Vakfına
oğlu tarafından bağışlandığı bilinmektedir.248 Dolayısıyla bu durum, Cevdet Sunay
Müzesinin kurumsal bir yapıya ihtiyacı olduğunu göstermektedir.
Cevdet Sunay Müzesine ait son derece kısıtlı bir bilgi mevcuttur. Müzenin
dermesinde bulunan kitaplara dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Web erişimli bir
kataloğu da mevcut değildir.

2.1.5.Turgut Özal Müzesi

Malatya’da doğan Turgut Özal adına kurulmuş olan Turgut Özal Müzesi,
Malatya’da bulunan İnönü Üniversitesine bağlı özel bir müzedir. Turgut Özal Müzesi 2010
yılında faaliyete geçmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi tarihine tanıklık edeceği düşünülerek kurulan


Turgut Özal Müzesi, Semra Özal’ın bağışladığı Turgut Özal’a ait şahsi eşyalarıyla
kurulmuştur. İnönü Üniversitesi rektörlüğü tarafından tarihçi, iç mimar gibi çeşitli
uzmanlardan oluşan bir komisyon ile müze çalışmaları yürütülmüştür. 249
Turgut Özal müze envanterine kayıtlı seksen kıyafet, altmış dört özel eşya, elli yedi
kimlik ve çeşitli belgeler, elli dokuz fotoğraf olmak üzere toplam iki yüz altmış adet eser

246https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/trabzon/gezilecekyer/cevdet-sunay-muzesi
(25.03.2019)
247Faik Yeni, a.g.e., s.374.
248Faik Yeni, a.g.e., s.367.
249Yüksel Göğebakan, “İnönü Üniversitesi’nin Müzeleri 1 : Özel Turgut Özal Müzesi”, Sanat Dergisi, S 23 , s.72.

56
bulunmaktadır.250 Bu eserlerin içerisinde Turgut Özal’a ait herhangi bir kitap
bulunmamaktadır. Bu durum, araştırmacılar için başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yapmış
Turgut Özal’ın tüm yönleriyle incelenmesini zorlaştıracağı düşünülmektedir.
Özel müze statüsünde kabul gören Turgut Özal Müzesinden Turgut Özal’a ait
günlük kullandığı saat ve dürbününün çalındığı tespit edilmiştir.251 Turgut Özal’a ait
eşyaların kaybolması, müzenin güvenlik açığı olduğuna, bu tarz olaylara karşı müzelerde
güvenlik sisteminin kurulmasının ne kadar önemli olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır.
Ziyaretçiler müze içerisinde sergilenen materyallere dair bilgiler alabilmekte252,
müzeye dair internet üzerinden herhangi bir bilgiye ulaşılamamaktadır.
Turgut Özal Müzesi, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinin giriş katında
yer almaktadır. Müzenin hizmet verdiği saatler ise haftaiçi 8.00-17.00 arasıdır.253

2.1.6.Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi

Süleyman Demirel’in Türkiye Cumhuriyeti’ne sağladığı katkıları göstermek,


Türkiye’nin siyasal, sosyal kültürüne ve ülkenin eğitimine katkıda bulunmak için kurulan
Demokasi ve Kalkınma Müzesi, kendisinin doğup büyüdüğü Isparta’nın İslamköy
beldesindedir. Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi, Demirel Vakfı
tarafından inşa edilmiş ve özel müze statüsünde, Türk Milli Eğitim Sistemi kapsamında bir
Yaygın Eğitim kurumu olarak planlanmıştır.254 Yapım çalışmalarına 1994 yılında
başlanmış, 2010 yılında da son halini almıştır.

Özel müze deneyim ve birikimleri bulunan kişiler tarafından gelen bir teknik ekip
ile birlikte 2010 yılından itibaren müzede önemli ek ve değişikler, teşhir-tanzimler
gerçekleştirilmiştir. Bu doğrultuda müze dünyaya “Türkiye Cumhuriyeti Devleti, eğer
demokrasiyle, cumhuriyetle yönetilmemiş olsaydı bir köyde dünyaya gelen birinin
başbakan ve cumhurbaşkanı olamayacağını göstermekte” mesajı vererek Cumhuriyet ve
demokrasinin önemini vurgulamıştır.255

250Yüksel Göğebakan, a.g.m., s.73.


251 http://www.kulturvarliklari.gov.tr/TR-199750/ozel-turgut-ozal-muzesi-koleksiyonundan-kaybolan-2-adet-.html
(24.03.2019)
252Yüksel Göğebakan, a.g.m., s.76.
253https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/malatya/gezilecekyer/turgut-ozal-muzesi (24.03.2019)
254http://www.demirelvakfi.org/muze.html (16.03.2019)
255http://www.demirelvakfi.org/muze.html (16.03.2019)

57
Türkiye’nin, 1950 yılından itibaren göstermiş olduğu değişimi ve Süleyman
Demirel’in başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı dönemlerinde yapmış olduğu icraatları
geçmişten günümüze aktarması açısından tarihi bir misyon edinmiş olan müze Süleyman
Demirel’in anlatımıyla “Türkiye Cumhuriyeti’nin savcısı” ve müze malzemesi de “onun
delilleri” olarak görülmektedir. Bu bağlamda müzede bulunan koleksiyonlar; Süleyman
Demirel’in kendi kütüphanesinde bulunan kırk altı bin kitap, yüz yirmi altı bin fotoğraf,
sekiz bin hediye eşya, dört bin tablo, altı bin teyp ve video kaset, beş yüz giyim-kuşam
malzemesi ve halı-kilim, diğer müzelerde ve kütüphanelerde olmayan on bin klasör, altı
milyon dokümandan oluşmaktadır.256
Ayrıca Demokrasi ve Kalkınma Müzesi bilgi ve belge merkezinde 1968 yılından bu
yana yayınlanmış ve yayınlanmakta olan otuz iki bin adet ve ciltten oluşan Türkçe ve
yabancı gazeteler ile dergiler bulunmaktadır. Müzede yer alan kitapların bibliyografik
kayıtları yapılmış olup dewey onlu tasnif sistemi kullanılmıştır. Kütüphane, açık raf
sistemiyle ödünç sistemi olmadan kullanıcılarına hizmet vermektedir.
Arşivde yer alan fotoğraflar Süleyman Demirel’in çocukluk eğitim dönemleri,
memuriyeti, siyasi parti genel başkanlıkları, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı dönemlerine
ışık tutmaktadır.
Ayrıca müzede bulunan altı bin civarında teyp ve video kaseti DVD ortamına
aktarılmakta ve otomasyon çalışması sonunda müzenin web sitesinde araştırmacıların
hizmetine sunulması planlanmaktadır.
Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi ayrıca yurt içi ve yurt dışı
araştırma kurumlarıyla ve Süleyman Demirel Üniversitesi ile işbirliği içerisindedir.
Özel müze statüsünde olan Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi,
Demirel ailesinin bütçesiyle ortaya çıkarılmıştır. Süleyman Demirel’in doğduğu evi de
içeren müze, 26 Ekim 2014 tarihinde ziyaretçilere açılmıştır.

2.1.7.Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi

Cumhurbaşkanlığı Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi, dünyanın çeşitli ülkelerinde


devlet başkanları için inşa edilen ve devlet başkanlarının doğdukları yerlere kurulmuş olan
tematik müze-kütüphanelerin Türkiye’deki örneklerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
256http://www.demirelvakfi.org/muze.html (16.03.2019)

58
On birinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün hayat hikayesini, tecrübelerini, siyasi
dönemini ve savunduğu değerleri aktarmasının yanı sıra, Türkiye’nin siyasi tarih müzesi
olma özelliğini de taşıyan müze-kütüphane restore edilmiş olan Kayseri’deki tarihi
Sümerbank dokuma fabrikasında yer almaktadır. Restorasyon, mimar Emre Arolat
tarafından üstlenilmiş ve Arolat restorasyon sürecinde Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa
Hanım’la birlikte çalışmıştır. Bu süreçte fabrikada yer alan enerji ve buhar santralleri müze
ve kütüphane olmak üzere ayrılmış ve restore edilmiştir.257

Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi, Gül’ün cumhurbaşkanlığı döneminde


çıkarılmış olan kararname ile cumhurbaşkanlığına bağlı bir kurum olarak hizmet
vermektedir. Ayrıca Abdullah Gül adına kurulmuş olan vakıf ile hazırlanan bir protokol
çerçevesinde işbirliği içerisinde kurum işleri yürütülmektedir.
Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi’nde bulunan kitapların büyük bir kısmı,
Abdullah Gül’ün kendisine ait olan kitaplardır. Kendisine hediye olarak gelen, imzalı
kitaplar da ayrıca burada kataloglanarak kullanıcıların hizmetine sunulmuştur. Abdullah
Gül’e ait arşiv malzemesi de müze-kütüphane koleksiyonunda mevcuttur. Fakat bu
malzemelerin elektronik ortama aktarılmaması nedeniyle hizmet sunulamadığı tespit
edilmiştir.
Kütüphane bölümü, sosyal bilimler ağırlıklı bir ihtisas kütüphanesi ve arşiv merkezi
olarak hizmet vermektedir. Envanterinde siyaset teorisi, tarih, uluslar arası ilişkiler,
ekonomi, sosyoloji gibi bilim alanlarından, farklı dillerde yazılmış, binlerce kaynak eser ve
akademik araştırma yer almaktadır. Koleksiyonunda çeşitli sanat, edebiyat kitapları ve
kültürel yayınları da bulunduran kütüphaneye Abdullah Gül kendi şahsi kitaplığından pek
çok kitap bağışlamıştır.
Arşiv merkezinde çeşitli kağıt ve dijital belgelerin yanı sıra Abdullah Gül’ün yurtiçi
ve yurtdışı seyahatleri ile ilgili fotoğraf ve videolara da yer verilmektedir.
Cumhurbaşkanlığı yayınları ile birlikte Abdullah Gül ve dönemi hakkında yazılmış
yayınlara da kütüphaneden ulaşılabilmektedir. Özellikle yakın dönem Türkiye ve dünya
siyaseti üzerinde akademik çalışma yapacaklara önemli kaynaklar sunan kütüphane ve arşiv
merkezi, yerli, yabancı, bütün araştırmacılara açıktır. Kütüphane koleksiyonu yeni satın
alımlar ve bağışlarla sürekli zenginleştirilmektedir.

257a.g.e., Cumhurbaşkanlığı Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi Küratöryel Ekibi, s.14.

59
Üyelik sistemi bulunmayan kütüphane herkese açıktır ve kütüphanede ödünç verme
hizmeti bulunmamaktadır. Koleksiyonda yaklaşık on altı bin kitap, yaklaşık beş yüz dvd
bulunmaktadır. Kütüphanede, Library of Congress tasnif sistemi kullanılmıştır. Henüz
kütüphanecileri mevcut olmadığından Cumhurbaşkanlığı Külliye Kütüphanesi Müdürü ve
ekibi geçici olarak kütüphaneye destek vermektedirler. Bununla birlikte danışma kuruluna
sahip olan kütüphane, Cumhurbaşkanlığı Külliye Kütüphanesi tamamlandığında sahip
olduğu malzemelerin ortak bir arayüzden taranabildiği bir sisteme sahip olacaktır. Abdullah
Gül’e ait arşiv malzemesinin kimi önemli belgeleri dijitalleştirilip müze kısmında
sergilenmekle birlikte arşivin dijitalleştirme çalışmaları devam etmektedir.
Müze-Kütüphanenin içeriği Hasan Bülent Kahraman’ın başkanlığında Akın Ünver,
Ayşe Yılmaz ve Ethem Doğan’dan oluşan bir ekip tarafından hazırlanmış ve üç yılı aşkın
yoğun çalışmalar sonucunda Cumhurbaşkanlığı Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi 2016
yılında ziyarete açılmıştır.
Cumhurbaşkanlığı Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi, 21. yüzyılın müzecilik
anlayışıyla oluşturulmuş, interaktif öğrenmeden derinlemesine araştırmaya, pek çok işlevi
bir arada sunan, sosyal ve kültürel bir kurum olarak karşımıza çıkmaktadır. Yedi bin
metrekarelik bir alanda üç binadan oluşan müze-kütüphane mimari özgünlüğünün yanı sıra
teknolojik donanımı ve görsel zenginliği ile de öne çıkmaktadır. Türk demokrasi tarihinin
ana evreleri, müzede canlı bir kurguyla aktarılmakta, kütüphanesinde ise öğrencilere ve
bilim insanlarına zengin kaynaklar sunulmaktadır. Kayseri’nin sanayi ve mimari mirasını
geleceğe taşımayı hedefleyen Cumhurbaşkanlığı Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi, aynı
zamanda ulusal ve uluslar arası düzeyde bir siyasi kültür merkezi olarak hizmet
vermektedir.258

2.1.8.Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla oluşturulmuş, kimi özel


koleksiyonların bağışıyla zenginleştirilmiş olan Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi, halkın
sosyal yaşam ihtiyaçlarını karşıyabilecek bir yapı olarak düşünülmüştür.Bu kütüphane,
Cumhurbaşkanına ait bir kütüphane olmamakla birlikte böyle bir algıya sebebiyet verdiği

258a.g.e., Cumhurbaşkanlığı Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi Küratöryel Ekibi, s.21.

60
için araştırmaya konu olmasının uygun olduğu düşünülmüştür. Teze devam ettiğim süre
içerisinde henüz hizmete açılmayan kütüphanenin resmi adı çeşitli kaynaklarda farklı
olduğundan araştırmamdaki adı Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi olarak kullanılmıştır.

Hizmete açıldığında Türkiye’nin en büyük kütüphanesi olma özelliğini taşıyacak


olan kütüphane, herkese açık olacak şekilde araştırma hizmeti sağlayacağı gibi,
düzenlenmesi planlanan faaliyetlerle de ilim merkezi olma özelliğini de bünyesinde
barındıracaktır.
Planlama aşamasında beş milyon matbu kitap hedefi belirlenmiş olan
Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesinin dermesinde yer alacak olan elektronik kaynaklarla da bu
hedefi aşacağı da öngörülmüştür. Bu doğrultuda Türkiye’nin önde gelen sahaf, kütüphaneci
ve ilim insanlarımızla çalıştaylar yapılmış, kütüphaneye kazandırılan özel koleksiyonlar,
nadir eserler, el yazmaları, fermanlar, haritalar, fotoğraflar, pullar, gravürler, ses kayıtları
ile derme kalitesi artırılmıştır.
Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihi dönemlerine ilişkin bütün temel eserler ve
koleksiyonların kütüphanede yer alması hedeflendiği gibi farklı dillerde dünya tarihi,
düşünce tarihi, kültür ve medeniyet tarihi gibi çeşitli konularda insanlığın ortak birikimini
yansıtan eserlerin de dermede bulunması planlanmıştır.259
7/24 kesintisiz hizmet vermesi düşünülen Cumhurbaşkanlığı Külliye
Kütüphanesi’nin katalog ve tasnif çalışmaları halen devam etmektedir. Cumhurbaşkanlığı
Külliye Kütüphanesine önemli kişilerden bağışlar gelmektedir. Örneğin, gazeteci-yazar
Şevket Eygü kitaplarını bu kütüphaneye bağışladığı bilinmektedir.260 Müzisyen ve bestekâr
Cinuçen Tanrıkorur’un arşiv belgeleri de yakınları tarafından bu kütüphaneye
bağışlanmıştır.261 Diğer bir önemli bağışçı ise tarihçi yazar İlber Ortaylı şahsi
kütüphanesini külliye kütüphanesine bağışlamıştır.262 Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Katar,
Fransa ve Şili’den bağış kitapların geldiği bilinmektedir.263 Emin Nedret İşli, özel arşivler
konusunda yapılan bir mülakatta, bir grup sahafın Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesinden
davet edildiklerini, kütüphanenin koleksiyonunun zenginleşmesi için sahafların nasıl

259http://www.nihayet.com/roportaj/bestepe-kulliyesi-kutuphanesini-bekliyor/(23.03.2019)
260https://www.sabah.com.tr/gundem/2019/01/01/kulliyede-5-milyon-kitaba-adim-adim (23.03.2019)
261https://www.sabah.com.tr/gundem/2019/01/01/kulliyede-5-milyon-kitaba-adim-adim (23.03.2019)
262https://www.ntv.com.tr/turkiye/ilber-ortayli-kutuphanesini-cumhurbaskanligi-kulliyesine-bagisladi,-TmeCn6fdU-

He_WslndovA (23.03.2019)
263https://www.ntv.com.tr/turkiye/ilber-ortayli-kutuphanesini-cumhurbaskanligi-kulliyesine-bagisladi,-TmeCn6fdU-

He_WslndovA (23.03.2019)

61
katkıda bulunabileceğine dair fikir değerlendirmesinde bulunduklarını belirtmiştir. Ayrıca
yurtdışındaki sahaflardan, Türkiye’deki müzayedelerden hangi kitapların satın alınması
konusunda yardım talep ettiklerine de değinmiştir.264
55. Kütüphane Haftası kapsamında Cumhurbaşkanlığı seviyesinde kutlanması
açısından önemli olan reklam filminde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “en kârlı
yatırımım ve ilk hayalim” dediği, lise döneminde simit satıp para biriktirerek aldığı Ömer
Nasuhi Bilmen’in “Istılahat-ı Fıkhiyye” kâmusunun265 yer aldığı şahsi kütüphanesini
Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesine bağışlamıştır. Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesine
bir el yazması Kuran-ı Kerim bağışladığı da bilinmektedir.266
Cumhurbaşkanlığı Külliye Kütüphanesinde kitap şifahanesinin oluşturulacağı
belirtilmekle birlikte nadir eserler, el yazmaları ,fermanlar gibi materyaller de kullanıcıların
istifadesine sunulacaktır. Restoran ve kafelerin olacağı Külliye Kütüphanesinde çocuklara
ait cep sineması da düşünülmüştür.267

2.2.Kurumsal Kimlik Kazanmamış Kütüphaneler

Araştırma kapsamındaki Cumhurbaşkanlarının kütüphaneleri değerlendirilidiğinde


bağlı olduğu idari birimler açısından her birinin farklılık gösterdiği görülmektedir. Bu
doğrultuda cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin bağlı oldukları kurumların değişkenlik
göstermesi, kütüphanelerin mevcut koşulları üzerinde belirleyici faktör olarak karşımıza
çıkmaktadır.

İncelenen kütüphaneler/kitaplıklar arasında belli bir kuruma ya da vakfa bağlı


olarak kurulmuş olan cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin sağlanan destekler ile kültür
hayatına önemli katkılar sağladığı görülmektedir. Belli bir döneme ait tarihsel –gerçek-
kurgunun topluma kazandırılması konusunda önemli bir işleve sahip olan
cumhurbaşkanlarının kütüphanelerini düzenleyen politikaların olmayışı, kısmi olarak
işlevsiz kaldığını göstermektedir. Cumhurbaşkanlarının kütüphanelerini düzenleyen bir

264Emin Nedret İşli, “ Özel Arşivlerin, Kitabın, Kütüphanenin Takibinde Olmak, Peşine Düşmek”, Özel Arşivlerde Teori
ve Uygulama, ed.Tûba Karatepe, Elif Yılmaz Şentürk, Varol Saydam, Hiper Yayın, İstanbul 2017, s.173-174.
265https://www.youtube.com/watch?v=ulhh4DPYF80 (04.04.2019)
266https://www.ntv.com.tr/turkiye/ilber-ortayli-kutuphanesini-cumhurbaskanligi-kulliyesine-bagisladi,-TmeCn6fdU-

He_WslndovA (23.03.2019)
267https://www.ntv.com.tr/turkiye/ilber-ortayli-kutuphanesini-cumhurbaskanligi-kulliyesine-bagisladi,-TmeCn6fdU-

He_WslndovA (23.03.2019)

62
politikanın bulunmaması, cumhurbaşkanlarının aileleri tarafından kitap ve belgelere
gereken önemin verilmemesi ve devlet tarafından cumhurbaşkanlarının kütüphaneleri için
herhangi bir yasal dayanağın olmayışı, bazı cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin sistem
içinde yer almamasına neden olmuştur. Bu bağlamda kendileri ya da yakınları tarafından
kurumsal kimlik kazandırılamamış olan cumhurbaşkanlarının kütüphaneleri incelendiğinde,
bu kütüphanelerin görev sırasıyla Cemâl Gürsel, Fahri Korutürk, Kenan Evren ve Ahmet
Necdet Sezer’e ait oldukları görülmektedir. Bu durum birçok belgenin, kitabın
kaybolmasına neden olmakta, döneme ait hafızanın geleceğe aktarılmasını
zorlaştırmaktadır.
Bu doğrultuda cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin kültürel miras
uygulamalarının gerçekleşmesi için kurumsal kimlik kazanmaları gerektiği anlayışı doğru
bir yaklaşım olacak ve üçüncü bölümde kurgunlamış olan yönerge örneğinin ilerleyen
dönemlerde geliştirilerek uygulanması, bu konudaki eksikliklerin tamamlanmasını
sağlayacaktır.

63
III.BÖLÜM

KÜLTÜREL BELLEK KURUMU OLARAK CUMHURBAŞKANLARININ


KÜTÜPHANELERİ

1923 tarihinden itibaren Türkiye’de cumhurbaşkanı, anayasanın belirlediği


görevleri yerine getirmek üzere görev yapmıştır. Devletin en üst düzey görevini yerine
getirmek, devlete başkanlık etmek gibi yetki ve sorumlulukları taşıyan cumhurbaşkanının
özel niteliklerine bağlı olarak bu görevlere seçilmiş oldukları öngörülmektedir.

Bu tezin konusu, cumhurbaşkanlarının kişisel tercihler veya kamu vicdanı hatta


mahkûmiyet kararlarına bakılmaksızın, Cumhuriyet tarihinin önemli bir parçası oldukları
ve buna bağlı olarak kişisel kütüphanelerinin de bir kültürel bellek biçiminde
örgütlenmesinin gerekliliğidir.

Cumhurbaşkanlarına ait kütüphanelerin sağlama, erişim ve koruma altına alınması


gibi süreçlere dair belirlenmiş bir politikanın olmayışı, konunun kültürel miras açısından
değerlendirilmesini zorlaştırmaktadır. Cumhurbaşkanlarına ait kütüphanelerin kültürel
mirasa etkisi üzerine yapılacak çalışmaların mevcut sistemde karşılığı bulunmadığından,
konu ile ilgili yapılacak olan araştırmalar kısıtlı olacaktır. Cumuhurbaşkanlarının
kütüphanelerinin yapısına dair planlanacak öngörülü ve gerçekçi bir yaklaşım, geçmişi ve
günümüzü geleceğe taşıyarak kültürel miras konusuna ciddi katkılar sağlayabilecektir.

Yapılan araştırmalar doğrultusunda mevcut sistemdeki eksiklikler, gerçekçi bir


yaklaşım ile cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin kültürel mirasa etkisi üzerinde yeni bir
kurgu oluşturulmuştur. Bu bilgiler doğrultusunda kültürel mirasın tanımından yola
çıkılarak, cumhurbaşkanlarına ait kütüphanelerin sisteminin belirlenmesi, eksikliklerin
tanımlanması ve araştırmanın da bu yönde devam etmesi doğru bir yaklaşım olacaktır.
Kültürel miras, geçmiş toplumlar tarafından oluşturulan ve kuşaklar arası
aktarılarak devralınan, toplumların bugünü ve geleceği için önemli olan her türlü somut ve
soyut değerler bütünüdür. Kültürel mirasa yönelik yapılan araştırmalar sırasında kültürel
miras kavramının oldukça geniş olduğunu ve yapılan akademik araştırmalar sonucunda da
halen alanının genişlemekte olduğu görülmektedir. Nitekim, kültürel miras konusu
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) tarafından somut kültürel
miras ve somut olmayan kültürel miras ve belgesel miras olarak üç kategoride ele

64
alınmıştır.268 Konuyla ilgili olarak UNESCO somut kültürel mirasın “Dünya Kültürel ve
Doğal Mirasın Korunması” sözleşmesi ile kültürel miras konusunu kayıt altına almıştır.
Dünyada yeri doldurulmaz değer olarak dikkate aldığı kültürel ve doğal mirası belirleme,
koruma ve muhafaza etme konusunu teşvik etme amacıyla çalışmalar yapılmakta ve bu
çalışmaların ilkelerinin ortaya koyduğu sözleşmeye göre anıtlar, yapı toplulukları ve sitler
UNESCO’ya göre kültürel miras sayılmaktadır.269
UNESCO’ya göre 2003 yılında imzalanan Somut Olmayan Kültürel Mirasın
korunması sözleşmesinde “toplulukların, grupların ve kimi durumlarda bireylerin, kültürel
miraslarının bir parçası olarak tanımladıkları uygulamalar, temsiller, anlatımlar, bilgiler,
beceriler ve bunlara ilişkin araçlar, gereçler ve kültürel mekanlar” olarak tanımlanmıştır.270
Diğer bir unsur olan belgesel miras ise, kaybedilmesi veya zarar görmesi halinde
yoksullaşmaya neden olabilecek, bir topluma, kültüre veya genel anlamda insanlığa önemli
ve kalıcı değer ihtiva eden tekil veya grup halindeki belgelerden meydana gelmektedir.
Belgesel mirasa konu olan belge kavramı analog veya dijital bilgi içeriği ile içeriği
barındıran taşıyıcıdan oluşan hareket edebilir ve saklanabilir nitelikteki nesneyi tanımlamak
için kullanmaktadır.271
Belgesel mirasa evrensel ve kalıcı erişilebilirliği sağlamak için UNESCO’nun Bilgi
ve İletişim Sektörünün “Bilgi Toplumları İnşası” başlıklı temasının altında Dünya Belleği
Programı (Memory of the World) yer almaktadır. Bu programın amacı, insanlığın tarihi,
kültürel ve sosyal belleğini oluşturan ve savaşlar başta olmak üzere çeşitli doğal afetler
veya sosyal nedenlerle ortadan kaybolma tehlikesi olan bilgi ve belgelerin, insanlığın ortak
değerleri olarak korunması ve bu korumanın önlemlerinden biri olarak dijital ortamda
paylaşılmasını sağlamaktır. Bu amaca yönelik olarak programın üç hedefi bulunmaktadır:
1. Yeryüzünün belgesel mirasının en uygun tekniklerle korunmasını
kolaylaştırmak,
2. Belgesel mirasa evrensel erişim konusunda yardımcı olmak,

268Metehan Samancı, Kültürel Mirasın Korunmasında Web Arşivleme ve Ulusal Kütüphane Uygulamaları, Ankara

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2018, s.14.
269Osman Gümüşçü, “Tarihi Coğrafya ve Kültürel Miras”, Erdem, 75(2018), s.109.
270Ezgi Metin Basat, “Somut ve Somut Olmayan Kültürel Mirası Birlikte Koruyabilmek”, Milli Folklor, S. 100, 2013(25),

s.63.
271Metehan Samancı, a.g.e., s.16.

65
3. Belgesel mirasın varlığı ve önemi hakkında dünya çapında farkındalık
oluşturmaktır.272

Bu tanımdan ve hedeflerden yola çıkarak UNESCO, gerek ihmalkârlık gerekse


yetersiz koşullarda saklanması gibi gerekçelerle yitirilmeye başlanan belgesel mirası
“Dünya Belleği Programı” ile koruma altına almaya çalışmaktadır. Cumhurbaşkanlarının
kütüphanelerinde bulunan kitaplar ve belgeler, Türkiye tarihinin gelişimini yansıtan
kaynaklar olması ve ulusal belleğin korunması bağlamında değerlendirilebilir. Bu açıdan
bakılarak, kültürel bellek olarak nitelendirilebilecek ve muhakkak ki önem taşıyan
cumhurbaşkanlarına ait kitap ya da belgeler, Dünya Belleği Programı kapsamına alınarak
korunması ve tanıtımının yapılarak geniş kitlelere ulaşması hedeflenebilir.
Dünya üzerinde çok sayıda araştırmaya konu olan kültürel miras, birçok disiplini de
ilgilendirmektedir. Özellikle, arşiv, kütüphane ve müzeler gibi kurumlarla birlikte kültürel
miras farklı bir boyut kazanmış, işlevlerini sürdürmeye başlamışlardır. Bu kurumlar “bellek
kurumları” adı verilen şemsiye bir terimle de anılarak kültürel miras koleksiyonlarını
yönetmeyi ortak bir amaç edinmişlerdir.273
Kütüphaneler, kültürel mirasın korunması ve kullanıcılara ulaştırılması konusunda
özel bir öneme sahiptir. Bu bölümün odak noktası, cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin
kültürel miras açısından incelenmesidir. Cumhurbaşkanları, devlet başkanı sıfatıyla Türkiye
Cumhuriyeti’ni ve Türk Milleti’nin birliğini temsil ettiği gibi devlet organlarının düzenli ve
uyumlu çalışmasını da sağlamaktadır. Bu süreçte ülkenin yol haritasının çizildiği politikalar
da belli bir bilgi birikimi sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu politikaların oluşturulmasında
kullanılan belgeler, kitaplar gibi kaynaklar, ulusal belleğin saklanması açısından önemli
olduğundan, ülkemizde oluşturulacak cumhurbaşkanlarının kütüphaneleri ile Türkiye’nin
siyasi ve kültürel deneyimlerinin toplum tarafından anlaşılması sağlanacaktır.
Cumhurbaşkanlarına ait kütüphaneler, kültürel miras ve siyasal tarih kapsamında
incelendiğinde, ülkemiz tarihinin önemli bir bilgi kaynağı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ayrıca, Türkiye tarihini araştırmak isteyenler için resmi tarihle birlikte
değerlendirilebilecek; koleksiyonların ayrıntılı ele alınışı hatta belki kitaplar üzerinde

272http://www.unesco.org.tr/Pages/127/124/UNESCO-D%C3%BCnya-Belle%C4%9Fi-Program%C4%B1(29.06.2019)
273Cumhuriyet’le Büyüyen Yardım Sevenler, Tolga Çakmak, “Dijitalleştirilen kültür miras ürünlerinin erişime
sunulmasına yönelik bir çalışma : Türkiye Yardım Sevenler Derneği Dijital Arşivi”, Türkiye Yardım Sevenler Derneği,
Ankara 2018, s. 239.

66
alınmış notlar, imzalı/ithaflı kitaplar, dönemin tarihine bakışta yeni değerlendirmelerin de
yazılabilmesine imkan tanıyacaktır. Her dönemin önemli siyasi ve toplumsal olayları,
Türkiye’nin ilerlemesinin görülmesi ve dış ülkelerle dönüm noktalarının tespit edilmesi
açısından cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin varlığı önemlidir. Cumhurbaşkanlarının
kütüphaneleri, kitapları, arşiv belgeleri, cumhurbaşkanının daha iyi tanınmasına ve bu
kütüphanelerin kimliğinin oluşmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu kütüphaneler,
Türkiye’nin siyasal değerlerinin gelecek kuşaklara aktarılmasının yanı sıra, toplum
bilincinin gelişmesine de katkı sağlayacaktır.
Cumhurbaşkanlarının kütüphanelerine önem verilmesi gerekliliğinin nedenleri
arasında bu kurumların kültürel mirasa sahip çıkma, yeni nesillere ilham verecek kamusal
kültür ve eğitim mekânı olmaları sıralanabilir. Tarihî öneme sahip pek çok belge, kitap ve
malzeme döneme tanıklık edecektir. Cumhurbaşkanlarına ait kütüphaneler, siyasi tarih
konusunda araştırma yapmak isteyen kullanıcılar için de önemli mekânlar olacaktır. Tüm
bu nedenler, cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin ait oldukları döneme dair elde
edilebilecek tüm bilgileri bünyesinde barındıran yapılar olarak düşünülmelidir.
Ulusal kaynak olan cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin devlet tarafından verilen
destekle ve eğer cumhurbaşkanı hayattaysa kendisiyle, hayatta değilse ailesiyle alınacak
ortak kararla varlıklarını sürdürmeleri gerektiği düşünülmektedir. Bu kütüphanelerin
mimari ve tasarım standartları belirlenmeli, aynı zamanda bu kütüphaneler için yasa ve
yönetmelikler hazırlanarak yasal statüleri belirlenmelidir.
Kütüphanelerin sağlama, düzenleme, koruma ve yararlandırma süreçlerinin çok iyi
yönetilmesi; cumhurbaşkanının kişisel arşivlerinin de yine aile veya vârislerinin kullanım
koşullarında söz sahibi olmaları koşuluyla ve sağlanacak bağış sözleşmesiyle bu
kütüphaneler bünyesine dahil edilmesini sağlayacaktır.
Cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin etkili hizmet verebilmesi için kanâatimce,
içinde bulanan kitap, belge gibi malzemelerin erişilebilir, dijital ortamda taranabilir olması
gerekmektedir. Ayrı olan cumhurbaşkanlarının kütüphane web sayfalarının tek bir ara
yüzden taranabilir olmasının sağlanması, araştırmacılara büyük kolaylık sağlayacaktır.
Bu kaynakların kullanımına dair telif haklarının belirlenmesi gerekmektedir.
Cumhurbaşkanlarına ait kütüphanelerdeki kaynakların, bağış, kullanım şartları, ödünç
verme işlemlerine dair yasal bir dayanakları olmalıdır.

67
Cumhurbaşkanlarının yazılarını, kayıtlarını, diğer tarihi malzemeleri korumak ve
erişilebilir kılmak için koruma planları oluşturulmalıdır. Cumhurbaşkanlarına ait kitaplar,
süreli yayınlar, arşiv malzeleri vb. materyaller devlet düzeyinde yasal uygulamalarla
koruma altına alınması sağlanabilir. Tüm koleksiyonlara uygulanabilecek koruma planı ile
ilgili bilgiler, taslak yönergenin içinde belirtilecektir. Kültürel miras kapsamında
cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin uygulamalarını düzenleyen ulusal bir politikanın
olması gerekmektedir. Kültürel mirasın korunması, geliştirilmesi, yayılması ve bu
bağlamda ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılması üzerinde duran Kültür ve Turizm
Bakanlığı ulusal kültürel mirasın korunmasıyla ilgili öncü kurumdur.274Ancak bakanlığın
ulusal kültürel mirasın korunması, geliştirilmesi ve erişimiyle ilgili sınırlı sayıda çalışması
mevcut olduğu bilinmekte, konuya ilişkin yasal bir düzenlemesine de rastlanamamıştır.275
Yukarıda değinilen bilgiler ışığında cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin resmi bir
kimlik kazanabilmesi için yasal statüsünün belirlenmesi gerektiği düşünülmektedir. Halk
kütüphaneleri yönetmeliği taslağı ve Amerikan başkanlık kütüphaneleri yasası (Presidential
Library Act 1955) göz önünde bulundurularak, cumhurbaşkanlarının kütüphanelerine dair
yönetmelik taslağı aşağıdaki şekliyle kurgulanmıştır:

274http://www.kultur.gov.tr/TR-96130/kurulus-amaci-ve-gorevleri.html%2020.03.2018 (20.03.2019)
275Semanur Öztemiz, Türkiye’de Dijitalleştirilen Kültürel Miras Ürünlerine Açık Erişim : Bir Model Önerisi, Hacettepe
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara 2016, s.29.

68
CUMHURBAŞKANLIĞINA BAĞLI CUMHURBAŞKANLARI
KÜTÜPHANELERİNİN YÖNETMELİĞİ TASLAĞI

1.BÖLÜM

Genel Hükümler

Amaç
Madde 1 : Bu yönetmelik, Cumhurbaşkanlığına bağlı Cumhurbaşkanlarının
Kütüphanelerinin kuruluş amacına ve kütüphane hizmetleri ile yönetimine ilişkin esasları
düzenler.
Kapsam
Madde 2 : Cumhurbaşkanlığına bağlı Cumhurbaşkanlarının Kütüphanelerinin hizmetlerine
ilişkin esasları kapsar.
Tanımlar
Madde 3: Bu yönetmelikte geçen,
Cumhurbaşkanlığı; Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’nı,
Cumhurbaşkanlarının Kütüphaneleri; Doğrudan kar amacı gütmeyen kuruluşlardır.
Özel konu kütüphaneleri kapsamında yer almaktadırlar. Cumhurbaşkanlığına bağlı
Cumhurbaşkanlarının Kütüphanelerinin, uzmanlık alanları ve koleksiyonları doğrultusunda
derme geliştiren, koruyan düzenleyen ve kütüphane personelinin ziyaretçiler ile
araştırmacıların erişimine sunmak suretiyle kütüphane bilgi ortamının zenginleşmesini
sağlayan kurumlardır.
Bilgi ve Belge Yöneticisi; Üniversitelerin Bilgi ve Belge Yönetimi (Kütüphanecilik,
Arşivcilik) bölümlerinden mezun, geleneksel kütüphanecilik işlerinin yanı sıra çeşitli
becerilere sahip olmalıdır. Ayrıca, kütüphane kullanım yöntemlerini kullanıcılara
öğretebilme ve toplumda okuma kültürünü geliştirme bilgi ve becerisine sahip Bilgi ve
Belge Yöneticilerini,
Teknik Hizmetler; Cumhurbaşkanlığına bağlı Cumhurbaşkanlarının Kütüphanelerindeki
materyallerin seçiminden kullanıcıya sunulmasına kadar geçirdiği işlemleri,
Kataloglama; Kütüphane koleksiyonundaki materyallerin bibliyografik bilgilerinin
hazırlanması işlemini,

69
Sınıflama; Kütüphane dermesindeki materyallerin müze ve kütüphane standartlarına uygun
olarak sınıflandırma işlemi,
Kütüphane Materyali; Cumhurbaşkanlığına bağlı Cumhurbaşkanlarının Kütüphanelerinin
dermelerinde, kitaplar, süreli yayınlar, arşiv belgeleri, cd-romlar, fotoğraflar,
cumhurbaşkanına hediye edilen eşyalar gibi kültürel mirasa ilişkin bilgi taşıyıcılarını ifade
eder.

2.BÖLÜM
Cumhurbaşkanlığına bağlı Cumhurbaşkanlarının Kütüphanelerinin İşlevi ve
Görevleri
Merkez ve Teşkilatları
Madde 4: Cumhurbaşkanlığına bağlı Cumhurbaşkanlarının Kütüphaneleri,
Cumhurbaşkanlığına bağlıdır.
Madde 5: Cumhurbaşkanlığına bağlı Cumhurbaşkanlarının Kütüphaneleri, aşağıda
belirtilen işlevleri yerine getirir:
 Bilimsel bilginin merkezi olan Cumhurbaşkanlarının Kütüphaneleri, halkın bilgi
edinme isteğini karşılar.
 Cumhurbaşkanlarının Kütüphaneleri, toplumda kültürel mirasa karşı duyarlılık
oluşturur ve bu duyarlılığın geliştirilmesini sağlar.
 Somut olmayan yerel kültürel mirasın toplanması, korunması, kullandırılması ve
geleceğe aktarılmasına katkı sağlar.

Madde 6: Cumhurbaşkanlığına bağlı Cumhurbaşkanlarının Kütüphaneleri, aşağıda


belirtilen görevleri yerine getirir:
 Cumhurbaşkanlığına bağlı Cumhurbaşkanlarının Kütüphaneleri, ziyaretçilerin ve
araştırmacıların, bilgi ihtiyaçlarını karşılar.
 Cumhurbaşkanlığına bağlı Cumhurbaşkanlarının Kütüphaneleri, ücretsiz, herkese
açık, çalışma saatleri dışında da hizmet verir.
 Bu kütüphaneler herkesin hizmetine açıktır.
 Kültürel miras özelliği de gösteren bu kütüphaneler, kullanıcı hizmet ve rehberliği
verir.

70
 Cumhurbaşkanlarına ait kitap, arşiv malzemesi, süreli yayın, obje vb. materyalleri
bir araya getirip sergiler.
 Cumhurbaşkanlığı müze ve kütüphanelerinde sergi alanları oluşturulur.

3.BÖLÜM
Kütüphane Kuruluş İşlemleri ve Standartları
Cumhurbaşkanlığına bağlı Cumhurbaşkanlarının Kütüphanelerinin Hizmete
Açılması
Madde 7: Cumhurbaşkanlığına bağlı Cumhurbaşkanlarının Kütüphaneleri
Cumhurbaşkanlığınca uygun yerlerde (cumhurbaşkanlarının doğdukları yer) açılır. Bu
kütüphaneleri açma işlemlerinde binanın kütüphane hizmetleri açısından amaç ve
standartlara uygunluğu Cumhurbaşkanlığının, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel
Müdürlüğünün vereceği raporlarla tespit edilir. Kütüphane olarak açılması uygun görülen
binanın yapılacak anlaşmalar ile kullanım hakkının veya mülkiyetinin Cumhurbaşkanlığına
verilmesi gerekmektedir.
Bina
Madde 8 : Cumhurbaşkanlığınca tahsis edilecek kütüphane binalarının, konferans, sergi
salonları, çalışma alanları, müze hediyelik alanı ve yemek servis alanı gibi alanlara ait
standartlar belirlenmelidir.
Madde 9: Bina kullanımı, engelli bireylerin ve çalışanların kütüphane hizmetlerinden tam
olarak yararlanabilmelerini sağlayacak şekilde tasarlanmalıdır.
Madde 10 : Bu kütüphanelerde koruma ve afet planları hazırlanmalıdır.
Madde 11 : Çocuklar için cumhurbaşkanlarının hayat hikayelerinin anlatıldığı sinevizyon
alanları tasarlanmalıdır.
Personel
Madde 12: Cumhurbaşkanlığına bağlı Cumhurbaşkanlarının Kütüphanelerinde çalışan
Bilgi ve Belge Yöneticilerinin temel sorumlulukları şunlardır:
 Bilgi hizmetlerini planlar ve yürütür.
 Kütüphane mekanının kullanımını planlanır.
 Yıllık faaliyet raporları hazırlanır.
 Kütüphanenin misyonunu ve hedeflerini oluşturulur.
71
 Kullanıcılara araştırmalarında ve bilgiye erişim konusunda danışma hizmeti verilir.
 Teknik donanıma destek verecek bir bilgi işlem uzmanı istihdam edilir.
Derme
Madde 13 : Cumhurbaşkanlığına bağlı Cumhurbaşkanlarının Kütüphaneleri, dermesi
müze ve kütüphanenin bağlı olduğu amaç, misyon ve hedefleri doğrultusunda
oluşturulur. Bunlar,
 Dermenin amacı,
 Dermenin kapsamı
 Materyal türleri
 Arşiv malzemesi ile ilgili belirlemeler

Dermenin düzenlenmesi konusunda katkı sunmaları için, küratörler, belge uzmanları, bilgi
ve belge yöneticilerinden oluşan bir komisyon kurulur.
Bütçe
Madde 14: Bütçe, hedef ve amaçlar gözetilerek planlanır. Cumhurbaşkanlığına bağlı
Cumhurbaşkanlarının Kütüphaneleri temel olarak devlet fonları ile destekleklenir.
Cumhurbaşkanlığına bağlı Cumhurbaşkanlarının Kütüphaneleri, kütüphanelerinin
kopyalama hizmetleri ve çeşitli satışlardan elde edilen gelirler kütüphane fonuna aktarılır.
Kullanıcı
Madde 15: Cumhurbaşkanlığına bağlı Cumhurbaşkanlarının Kütüphaneleri, genel olarak
halkın her kesimine açıktır.

4. BÖLÜM
Kullanıcı Hizmetleri
Yararlandırma Hizmeti ve Kuralları
Madde 16 : Kullanıcının gereksinim duyduğu bilgiye, istenilen formatta, ve doğru olarak
erişimini ve Cumhurbaşkanlığına bağlı Cumhurbaşkanlarının Kütüphanelerinin kullanıcısı
ile olumlu etkileşim kurmasını sağlamak üzere yürütülen hizmetlerdir. Dermelerindeki
mâlzemeler, kütüphane içinde ve elektronik ortamda yararlandırılır.

72
Web Hizmeti ve İnternet
Madde 17: Web uzmanı, Cumhurbaşkanlığına bağlı Cumhurbaşkanlarının
Kütüphanelerinin web sayfasının teknik donanımından, güncellliğinden, ziyaretçi
ihtiyaçlarına göre düzenlenmesinden sorumludur. Koleksiyonun künye bilgileri, web
sayfası üzerinden tüm araştırmacılara açık olmalıdır. Tüm cumhurbaşkanlarına ait
koleksiyon tek bir ara yüzden aranabilmelidir. Aynı zamanda kütüphaneler internet erişim
hizmeti sunmalıdır.

73
SONUÇ VE ÖNERİLER

Bu tez çalışması kapsamında, ilk olarak “Cumhurbaşkanlarının okuma ile ilişkisinin


boyutu nedir?” sorusundan yola çıkılarak, birinci bölüme konu olan cumhurbaşkanlarının
okuma alışkanlarına değinilmiş ve cumhurbaşkanlarının bu alışkanlıkları ile liderlik
özellikleri arasında nasıl bir ilişki olduğu konusu ele alınmıştır. Ayrıca “fikirlerinin
oluşmasında okumanın yeri nedir?” sorusunun cevapları bulunmaya çalışılmakla kalmamış,
cumhurbaşkanlarının kütüphanelere ve okuma kültür ve alışkanlıklarına katkıları da
araştırılmıştır. Yapılan literatür çalışmaları kapsamında genel olarak kütüphaneye, okuma
eylemlerine dair politikaların sürdürülebilir olmadığı, bu konuda yapılan çalışmaların kalıcı
politikalarla desteklenmediği de görülmüştür.

Ortaya konulan bu çalışma çerçevesinde sonuç ve öneri olarak bazı hususların dile
getirilmesi gerekmektedir. Her şeyden önce, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin bir bütün olarak
incelenmesi açısından cumhurbaşkanlarının kütüphaneleri, önemli ve dikkate değer bir
koleksiyondur. Bununla birlikte söz konusu kütüphanelerin bilgi kurumu olarak işlev
kazanmaları gerektiği de muhakkaktır. Bir başka ifadeyle bu kütüphaneler, görevleri gereği
bilgiye kaynaklık eden ve bilgiyi topluma ileten kurumlar olmalı ve bilgi çağının hafızası
olma görevini üstlenmeleri gerekmektedir.

Çalışmada ikinci olarak, “cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin mevcut koşulları


ve kültürel mirasa katkıları nedir?” sorusu incelenmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda,
cumhurbaşkanlarının kütüphaneleri “kurumsal kimlik kazanan ve kazanmayan
kütüphaneler” olarak incelenmiştir. Kurumsal kimlik kazanan cumhurbaşkanlarının
kütüphanelerinin dermeleri, kullanıcıya verdikleri hizmet ve bağlı olduğu idari birimler
incelenmiştir. Cumhurbaşkanlarının kütüphaneleri, dermeler açısından genel bir
değerlendirme yapıldığında, cumhurbaşkanlığı döneminde gelen hediye kitaplardan ve
şahsına ait kitaplardan oluştuğu söylenebilir. Bu kütüphanelerin yararlandırma koşulları ise,
ödünç verme politikalarının olmadığı şeklindedir. Araştırmacılara kaynaklar, kütüphane
içerisinde kullandırılmaktadır. Cumhurbaşkanlarının kütüphaneleri bağlı oldukları idari
birimler açısından incelendiğinde cumhurbaşkanlığına bağlı ya da özel müze statüsünde bir
yapı olarak karşımıza çıkmaktadır. Cumhurbaşkanlığına bağlı ya da özel müze statüsünde
olan kütüphanelere bakıldığında, bu kütüphanelerin farklı birimlere bağlı olduğu, bu

74
sebeple kütüphane uygulamalarında standartlaşmanın olmadığı tespit edilmiştir.
Cumhurbaşkanlarının kütüphanelerini incelerken kavram kargaşası olduğu da tespit
edilmiştir. İsimlendirme konusunda bazı kütüphanelerin müze evi bazılarının ise müze ve
kütüphane vb. şekilde adlandırıldığı tespit edilmiştir.
Cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin kurumsal kimlik kazanmayışının nedenleri
arasında, görev süresinin ardından cumhurbaşkanlarının kütüphane kurma zorunluluğunun
yasal olarak olmayışı ve cumhurbaşkanlarının vefatından sonra varislerinin
cumhurbaşkanına ait kitaplar konusunda izlemiş oldukları farklı uygulamalar gösterilebilir.
Bu durum, kurumsal kimlik kazanmamış cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin sistem
içinde yer almamasına neden olmuştur.
Cumhurbaşkanlarının kütüphanelerine dair bir başka durum ise personel, ödenek,
teknik donanım gibi alt yapı koşullarının belirlenmemiş olması da kütüphanelerin yeterince
standartlaşmasına engel olan etkenler olarak karşımıza çıkmıştır. Konu ile ilgili yapılan
inceleme sonucunda cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin dermelerine ait çevirimiçi
katalog olmadığı tespit edilmiştir. Bu durum araştırmacıların bu kütüphanelerden yeterli
düzeyde yararlanamadığının göstergesi olarak kabul edilmiştir. Cumhurbaşkanlarının
kütüphanelerinde bulunan kaynaklardan kapsamlı yararlandırma politikası da tespit
edilememiştir.
Cumhurbaşkanlarının kütüphaneleri için öneriler,
1. Cumhurbaşkanlarına ait arşiv belgeleri ulusal mirasın önemli bir parçasıdır. Bu
arşiv belgelerinin kamuya açık olması gerekmektedir.
2. Cumhurbaşkanlarının kütüphanelerine ait malzemelerinin kullanılması, korunması
ve geliştirilmesi ile ilgili politikalar cumhurbaşkanlığı tarafından oluşturulmalı ve
organize edilmelidir.
3. Cumhurbaşkanları mirasçılarından, cumhurbaşkanlarına ait özel ya da siyasi
hayatlarına dair malzemelerin dağılmaması için “Cumhurbaşkanlarının
Kütüphaneleri” yasası çıkarılarak bundan sonra devlete başkanlık edecek kişilerin
kütüphane ve arşiv malzemeleri bağış ya da satın alınmalıdır. Böylelikle bu
belgelerin Türkiye halkına ulaşabilmesi sağlanır.

75
4. Cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinin, cumhurbaşkanına ait mâlzemeleri,
araştırmalar yapmak için, siyasi düşüncesine bakılmaksızın halka açılması
gerekmektedir.
5. Cumhurbaşkanlarına ait kütüphaneler Abdullah Gül örneğinde olduğu gibi
cumhurbaşkanlarının doğduğu, büyüdüğü şehre kurulmalıdır.
6. Kamu politikaları geliştirilerek, cumhurbaşkanlarına ait kitap ya da belgelerin
UNESCO Dünya Belleği Programı kapsamına alınması sağlanmalıdır.
7. Daha geniş bir kitleye ulaşmak, kültürel mirası gelecek nesillerlere aktarmak için
kaynakların telif hakları gözetilerek sayısallaştırılması ve çevirimiçi erişilebilir
olması gerekmektedir. Bu kütüphanelerdeki materyaller, cumhurbaşkanlarının
dönemine tanıklık ettiğinden akademik tartışmalara da katkıda bulunabilir.
8. Cumhurbaşkanlarının kütüphane isimleri standart hale getirilmelidir
9. Cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinde bulunan mevcut mâlzemelerin tek bir
arayüzden aranabilir olması gerekmektedir.
10. Personel kadrosu kütüphaneciler, müzeciler, arşivcilerden oluşmalıdır. Bu
kapsamda bu mesleklerden oluşan kütüphane komisyonu merkezce
oluşturulmalıdır.
11. Dermenin erişilebilir ve yönetilebilir olması gerekmektedir.
12. Cumhurbaşkanlarının kütüphaneleri için yönetmelik eksik olduğundan 3. bölümde
bir yönetmelik taslağı hazırlanmıştır.
13. Cumhurbaşkanlarının kütüphanelerinden başta akademisyenler olmak üzere tüm
halk haberdar edilmelidir.

76
KAYNAKÇA

KAYNAK ESERLER
100. Yaşında Celal Bayar’a Armağan, haz. Mükerrem Sarol, İsmet Bozdağ, Tercüman
Gazetesi, İstanbul 1982.
VI. Cumhurbaşkanı Fahri S. Korutürk (1903-1987), haz. Derya Köse, Genel Kurmay
Başkanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Ankara 2003.
Acar, Feride, Turgut Özal, ed. M.Heper ve S.Sayarı, Türkiye’de Liderler ve Demokrasi,
Kitap Yayınevi, İstanbul 2008.
Albayrak, Mustafa, “Millet Mekteplerinin Yapısı ve Çalışmaları”, ATAM Dergisi, C. X, S.
29, 1994, s. 471-483.
Andı, Tahir Fatih, Sağlam İrade : Asım’ın Neslinden Bir Usta Recep Tayyip Erdoğan, Hat
Yayınevi, İstanbul 2015.
Arat, Yeşim, Süleyman Demirel, ed. M.Heper ve S.Sayarı, Türkiye’de Liderler ve
Demokrasi, Kitap Yayınevi, İstanbul 2008.
Aslan, Sefa, “Tarih Vakfı Pembe Köşk’te”, Toplumsal Tarih, S. 300, Aralık 2018, s.18-19.
Atalay, Mustafa, Cemal Gürsel ve Hayatı, Nurgök Matbaası, Ankara 1960.
Atalay, Mustafa, Fahri Korutürk ve Hayatı, Halkevleri Kültür Vakfı, Ankara 1974.
Atatürk’ün Kitaplığı, Cumhurbaşkanlığı Yayınları, Ankara 2006.
Atnur, İbrahim Ethem; Kalemli, Hüseyin, Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, Atatürk
Üniversitesi Yayınları, Erzurum 2015.
Aydemir, Şevket Süreyya, Menderes’in Dramı, Remzi Kitabevi, İstanbul 1984.
Baltacıoğlu, Ismayıl Hakkı, Atatürk, Yetişmesi, Kişiliği, Devrimleri, Atatürk Üniversitesi
Yayınları, Erzurum 1973.
Baransel, Ali, Bıçak Sırtında: Çankaya Köşkü Yılları, Remzi Kitabevi, İstanbul 2006.
Barlas, Mehmet, Turgut Özal’ın Anıları, Birey Yayıncılık, 3. bs., İstanbul 2000.
Barlas, Mehmet, Turgut Özal’ın Anıları, Sabah Kitapları, İstanbul 1996.
Basat, Ezgi Metin, “Somut ve Somut Olmayan Kültürel Mirası Birlikte Koruyabilmek”,
Milli Folklor, S. 100, 2013(25), s. 61-71.
Bayhan, Fatih, Kayseri’den Çankaya Köşkü’ne Abdullah Gül, Pegasus Yayınları, İstanbul
2007.

77
Bir Tarih, Bir İnsan, Bir Vizyon : Cumhurbaşkanlığı Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi,
Cumhurbaşkanlığı Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi Küratöryel Ekibi, İstanbul
2016.
Bircan, Osman, Belge ve Fotoğraflarla Atatürk’ün Hayatı, Milli Eğitim Bakanlığı
Yayınları, İstanbul 1993.
Borak, Sadi, Atatürk ve Edebiyat, Kırmızı Beyaz Yayınları, İstanbul 2004.
Bozdağ, İsmet, “Bilinmeyen Yönleriyle Celâl Bayar : Türk Milletine Vasiyet”, Emre
Yayınları, İstanbul 2005.
Bu dünyadan bir Turgut Özal Geçti, derleyen ve yayına hazırlayan İsmet Binark, Turgut
Özal Düşünce ve Hamle Derneği Yayınları, Ankara 2008.
Cemal, Hasan, Özal Hikayesi, Doğan Kitap, 9. bs. İstanbul 2000.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ed. Hande Yalnızoğlu, Alfa Yayınları, İstanbul 2011.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Gelecek Yakın Üniversite Konuşmaları, Cumhurbaşkanlığı
Yayınları, Ankara 2014.
Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel’in Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 19. Dönem 5.
Yasama yılının açılışında yaptıkları konuşma, Ankara 1995.
Cumhurbaşkanlığı Tarihi 1923-2005, Cumhurbaşkanlığı, Ankara 2005.
Çakır, Ruşen ve Çalmuk, Fehmi, Recep Tayyip Erdoğan: Bir Dönüşüm Öyküsü, Metis
Yayınları, İstanbul 2001.
Çakmak, Tolga, “Dijitalleştirilen kültür miras ürünlerinin erişime sunulmasına yönelik bir
çalışma: Türkiye Yardım Sevenler Derneği Dijital Arşivi” Cumhuriyet’le Büyüyen
Yardım Sevenler, Türkiye Yardım Sevenler Derneği, Ankara 2018.
Çankaya 1997: Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel’in 1997 Yılı Etkinlikleri (1 Ocak-
31 Aralık 1997), Başbakanlık Basımevi, Ankara 1998.
Çankaya, haz. Necdet Evliyagil, Ajans-Türk Matbaacılık, Ankara 1986.
Çavuşoğlu, Hüseyin, “Süleyman Demirel’in Siyasal Hayatı ve Kişisel Özellikleri”,
Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, C. XXI,
s. 3, 2016, s. 1043-1051.
Dağdelen, Ayfer, Kenan Evren ve Türkiye’de 1980’li Yıllar, Ankara Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara 2007.

78
Demir, Gönül Türkan, Halkevlerinin Eğitim Tarihimizdeki Yeri ve Çankırı Halkevi, Berikan
Yayınevi, Ankara 2018.
Demiralp, Ayşe, Süleyman Demirel Dönemi Eğitim ve Kültür Politikaları, Süleyman
Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Isparta 2005.
Doğan, Kutlay, Turgut Özal Belgeseli, Türk Haber Ajansı Yayınları, Ankara 1994.
Eğilmez, Savaş; Yıldırım, Ahmet Sefa, Erzurum’un Yüzleri: Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay,
Atatürk Üniversitesi Yayınları, Erzurum 2016.
Elevli, Avni, Hürriyet İçin 27 Mayıs 1960 Devrimi, Yeni Desen Matbaası, Ankara 1960.
Enşekerci, Ercan, Türk Devriminde Celal Bayar 1918-1960, Alfa Basım Yayım, İstanbul
(t.y.).
Erer, Tekin, Lider Demirel, (yay. y.), İstanbul 1977.
Evren, Kenan, Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in Milli Eğitime Ait Direktifleri ve Sözleri,
Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, 1985.
Evren, Kenan, Kenan Evren’in Anıları, I, Milliyet Yayınları, İstanbul 1990.
Evren, Kenan, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in Söylev ve Demeçleri:
9 Kasım 1983-9 Kasım 1984, TBMM Basımevi 1984.
Evren, Kenan, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı’nın Hayatı: Kenan Evren, Anavatan
Yayıncılık, İstanbul 1985.
Göğebakan, Yüksel, “İnönü Üniversitesi’nin Müzeleri 1 : Özel Turgut Özal Müzesi”, Sanat
Dergisi, S. 23, s. 65-84.
Gül, Abdullah, Gelecek Yakın Üniversite Konuşmaları, Cumhurbaşkanlığı Yayınları,
Ankara 2014.
Güler, Ali, “Mustafa Kemal’i Atatürk Yapan Okuma Sevdası”, Anıtkabir Dergisi, S. 56,
2015, s. 5-11.
Gümüşçü, Osman, “Tarihi Coğrafya ve Kültürel Miras”, Erdem, S. 75, s. 2018, s. 99-120.
Gürsoy, Bilge, “Büyük Babam Celal Bayar”, Maya, S. 43, 1982, s.22-23.
Heper, Metin, İsmet İnönü: Yeni Bir Yorum Denemesi, çev. Servet Yalçın, Tarih Vakfı Yurt
Yayınları, İstanbul 1999.
İlhan, Suat, Atatürk’ün Yetiştiği Ortam, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, S. II, Mart
1986, s. 281-288.

79
İnan, Afet, Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 3.
baskı, Ankara 2000.
İnan, Afet, Mustafa Kemal Atatürk’ten Yazdıklarım, Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara 1971.
İnönü, Erdal, Üç Yüz Yıllık Gecikme, Büke Yayınları, İstanbul 2002.
İnönü, İsmet, Hatıralar, haz. Sebahattin Selek, Bilgi Yayınevi, Ankara 2006.
İnönü, İsmet, Hatıralar, I, Bilgi Yayınevi, Ankara 1992.
İşli, Emin Nedret, “Özel Arşivlerin, Kitabın, Kütüphanenin Takibinde Olmak, Peşine
Düşmek”, Özel Arşivlerde Teori ve Uygulama, ed.Tûba Karatepe, Elif Yılmaz
Şentürk, Varol Saydam, Hiper Yayın, İstanbul 2017.
Kaplan, Sefa, Geleceği Etkileyecek Siyasi Liderler Recep Tayyip Erdoğan, Doğan Kitap,
İstanbul 2007.
Kara, Âdem, Cumhuriyet Döneminde Kalkınmanın Mihenk Taşı Halk Evleri (1932–1951),
Yirmi Dört Saat Yayıncılık, Ankara 2006.
Kara, Fırat, Türk Siyasal Yaşamında Cemal Gürsel, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2006.
Karaçam, Nazif, “Halk Aydını Açısından Halkevleri ve Ulusal Halk Çalışması Sorunu”,
Halkevleri Dergisi, C. IV, S. 42, 1970, s.15-21.
Kim Bu? Özal : Siyaset, İktisat, Zihniyet, editörler İhsan Sezal, İhsan Dağı, Boyut Kitapları,
İstanbul 2001.
Komşuoğlu Ayşegül, Siyasal Yaşamda Bir Lider Süleyman Demirel, Bengi Yayınları,
İstanbul 2008.
Köprülü, Gülşah, “Cemal Gürsel Dönemi Türk Dış Politikasının Dinamikleri”, Bitlis Eren
Üniversitesi Akademik İzdüşüm Dergisi, C.III, S. 3, 2018, s. 34-56.
Kreiser, Klaus, Atatürk: Bir Biyografi, çev.Dilek Zaptçıoğlu, İletişim Yayınları, İstanbul
2008.
Kutay, Cemal, “Celal Bayar Üzerine”, Türk Edebiyatı, S. 156, 1986, s.15-18.
Makal, Tahir Kutsi, “Edebiyat ve Sanatın Dostu”, Maya, S. 43, 1983, s.30.
Makal, Tahir Kutsi, “Yakın Tarihimizi Bütün Cepheleriyle Yaşayan Mücadeleci Devlet
Adamı : Celal Bayar 100 Yaşında”, Maya, S.43, 1982, s.16-20.

80
Maksudoğlu, Fulya, Kitle İletişim Araçlarının Seçim Propagandalarında Kullanımı:
Antakya Örneği, Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek
Lisans Tezi, Hatay 2006.
Mangırcı, Y. Faruk, Çankaya Savaşları, yay.y., İstanbul 1999.
Metin Basat, Ezgi, “Somut ve Somut Olmayan Kültürel Mirası Birlikte Koruyabilmek”,
Milli Folklor, C. XXV, S.100, 2013, s. 61-71.
Oran, Baskın, Kenan Evren’in Yazılmamış Anıları, İletişim Yayınları, İstanbul 2006,
Osmanlı Arşivleri İncelemeleri Sırasında Yaptığı Konuşma 19 Ağustos 1998) (Çankaya
1998 :Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel’in 1998 Yılı Etkinlikleri) (1 Ocak-31
Aralık 1998), Başbakanlık Basımevi, Ankara 1998.
Öngider, Seyfi, Çankaya’nın Bütün Adamları, Aykırı Yayıncılık, İstanbul 2014.
Ötüken, Adnan, “Milli Kütüphane Nasıl Kuruldu”, Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni,
C.4, S. 1, 1955, s. 1-56.
Özdemir, Hikmet, Fahri S. Korutürk, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 2010.
Özdemir, Hikmet, Turgut Özal : Biyografi, Doğan Kitap, İstanbul 2014.
Özdemir, Nurullah, “Atatürk’te Okuma Tutkusu ve Kitap Sevgisi”, Dumlupınar
Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, S. 2,1999, s. 217-228.
Özel Arşivlerde Teori ve Uygulama, ed.Tûba Karatepe, Elif Yılmaz Şentürk, Varol
Saydam, “ Özel Arşivlerin, Kitabın, Kütüphanenin Takibinde Olmak, Peşine
Düşmek”, Hiper Yayın, İstanbul 2017.
Özsoy, Osman, Ünlülerin Turgut Özal’la Hatıraları, (t.y.), (yay.y.).
Öztemiz, Semanur, Türkiye’de Dijitalleştirilen Kültürel Miras Ürünlerine Açık Erişim : Bir
Model Önerisi, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi,
Ankara 2016.
Recep Tayyip Erdoğan Ne Diyor, ed. Abdurrahman Tığ, İsak Baydaroğlu, Sakiye Pehlivan,
Kim Ne Diyor Yayınları, Genişletilmiş 3. bs., İstanbul 2012.
Samancı, Metehan, Kültürel Mirasın Korunmasında Web Arşivleme ve Ulusal Kütüphane
Uygulamaları, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,
Ankara 2018.
Sever, Ahmet, Yaşadım, Gördüm, Yazdım, Doğan Kitap, İstanbul 2015

81
Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi Rehberi, ed. Osman Siviloğlu, Isparta
2012.
Şakir, Ziya, Celal Bayar: Hayatı ve Eserleri, İstanbul 1952.
Şenalp, Leman, “Atatürk’te Okuma Tutkusu”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, C. V, S.
14, 1989, s. 369-377.
Şenşekerci, Ercan, Türk Devriminde Celal Bayar 1918-1960, Alfa Basım Yayım, İstanbul
(t.y.).
Tangülü, Zafer, “Demokrat Parti Dönemi Eğitim Politikaları (1950-1960)”, Türk Eğitim
Bilimleri Dergisi, C. X, S. 2, 2012, s. 389-410.
Tanıl, Bora, Amerika: “En” Batı ve “Başka” Batı. Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce:
Modernleşme ve Batıcılık İçinde, İletişim Yayınları, İstanbul 2002.
Tarihe Düşülen Notlar: Yasama Yılı Açılışlarında Cumhurbaşkanlarının Konuşmaları(1
Mart 1924-14 Aralık 1987),I, ed.Hasan Yılmaz, Türkiye Büyük Millet Meclisi,
Ankara 2011.
Tecimen, Habil; Bengisu, Bülent, Köşk’e Gül Harekatı, Akış Yayınları, İstanbul 2007.
Turan, Şerafettin, İsmet İnönü: Yaşamı, Dönemi ve Kişiliği, Kültür Bakanlığı Yayınları,
Ankara 2001.
Turan, Şerafettin, Mustafa Kemal Atatürk Kendine Özgü Bir Yaşam ve Kişilik, Bilgi
Yayınevi, Ankara 2004.
Turgut, Hulusi, Demirel’in Dünyası, I, , ABC Ajansı Yayınları, İstanbul 1992.
Türkhakan, R. Tayyip Erdoğan Kimdir?, Akademi TV Programcılık, İstanbul 2003.
Ulusu, Mustafa Kemal, Atatürk’ün yanı başında: Çankaya Köşkü Kütüphanecisi Nuri
Ulusu’nun Hatıraları, Doğan Kitap, 2. baskı, İstanbul 2008.
Yeni, Faik, Cevdet Sunay, Çaykara ve Dernekpazarı Eğitim Vakfı, Ankara 2008.
Yılmaz, Coşkun, “Ayın Konuğu : Recep Tayyip Erdoğan”, İslam Aylık Mecmua, Y. 14, S.
168, Ağustos 1997, s.156.
Yılmaz, Nihat, “Sosyalleşme Sürecinin Siyasallaşma Boyutu”, Uluslararası Yönetim İktisat
ve İşletme Dergisi, S. 19, 2013, s. 319-332.
Yılmaz, Turan, Tayyip : Kasımpaşa’dan Siyasetin Ön Saflarına, Ümit Yayıncılık, Ankara
2001.

82
İNTERNET KAYNAKLARI

“A.Necdet Sezer”, https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/ahmet_necdet_sezer/ (Erişim


tarihi 01.09.2018)
“Abdullah Gül Frankfurt Kitap Fuarının Açılışı”,
http://www.abdullahgul.gen.tr/haberler/170/47581/cumhurbaskani-gul-frankfurt-kitap-fuarinin-
acilis-torenine-katildi.html (Erişim tarihi 15.02.2019)
“Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi Açılış Töreni”,
https://www.tccb.gov.tr/konusmalar/353/65236/abdullah-gul-muze-ve-kutuphanesi-acilis-
toreninde-yaptiklari-konusma (Erişim tarihi 03.03.2019)
“Abdullah Gül”, https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/abdullah_gul/ (Erişim tarihi
17.02.2019)
“Ahmet Emin Yılmaz”, http://www.ahmeteminyilmaz.com/2014/08/celal-bayar-muzesi-artik-
cumhurbaskanligi-bunyesinde/ (Erişim tarihi 23.03.2019)
“Akademik Yıl Açılış Töreni”, https://www.tccb.gov.tr/konusmalar/353/2947/recep-tayyip-
erdogan-universitesi-akademik-yili-acilis-toreninde-yaptiklari-konusma (Erişim tarihi
03.03.2019)
“Anıtkabir El Rehberi”,
http://www.anitkabir.tsk.tr/content/img/06_hizmetlerimiz/brosurler/An%C4%B1tkabir_El_R
ehberi.pdf, (Erişim tarihi 08.06.2019)
“Atatürk Müze Köşkü Ziyaret”, https://www.tccb.gov.tr/muzekosk/ziyaret/ (Erişim tarihi
08.06.2019)
“Atatürk Müze Köşkü”, https://www.tccb.gov.tr/muzekosk/ (Erişim tarihi 08.06.2019)
“Atatürk’ün Kitaplığı”, https://www.tccb.gov.tr/ata_ozel/kitaplik/ (Erişim tarihi 23.03.2019)
“Atilla Çetin”, https://islamansiklopedisi.org.tr/gursel-cemal (Erişim tarihi 03.03.2019)
“Biyografi”, http://www.milliyet.com.tr/haberler/ahmet-necdet-sezer (Erişim tarihi 25.08.2018)
“Celâl Bayar Kütüphanesi ve Müzesi”, http://www.gemlikhabergazetesi.com/celal-bayar-
kutuphanesi-ve-muzesi-nasil-dogdu.html (Erişim tarihi 23.03.2019)
“Celâl Bayar Müzesi”, https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/bursa/gezilecekyer/gemlik-celal-
bayar-muzesi (Erişim tarihi 23.03.2019)
“Celâl Bayar Vakfı”, http://www.kulturvarliklari.gov.tr/TR-44001/celal-bayar-vakfi.html (Erişim
tarihi 23.03.2019)
“Celâl Bayar”, https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/celal_bayar/ (Erişim tarihi
18.05.2019)

83
“Cemal Gürsel”, https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/cemal_gursel/ (Erişim tarihi
03.03.2019)
“Cevdet Sunay Müzesi”, https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/trabzon/gezilecekyer/cevdet-
sunay-muzesi (Erişim tarihi 25.03.2019)
“Cevdet Sunay”, https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/cevdet_sunay/ (Erişim tarihi
21.10.2018)
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İlk Kitabım, Kütüphane Haftasına Özel”,
https://www.youtube.com/watch?v=ulhh4DPYF80 (Erişim tarihi 04.04.2019)
“Dünya Belleği Programı” http://www.unesco.org.tr/Pages/127/124/UNESCO-D%C3%BCnya-
Belle%C4%9Fi-Program%C4%B1 (Erişim tarihi 29.06.2019)
“Fahri Korutürk”, https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/fahri_koruturk/ (Erişim tarihi
03.03.2019)
“Fatma Barbarosoğlu”, http://www.nihayet.com/roportaj/bestepe-kulliyesi-kutuphanesini-bekliyor
(Erişim tarihi 23.03.2019)
“İlber Ortaylı Kütüphanesini Cumhurbaşkanlığı Külliyesine Bağışladı”,
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ilber-ortayli-kutuphanesini-cumhurbaskanligi-kulliyesine-
bagisladi,-TmeCn6fdU-He_WslndovA (Erişim tarihi 23.03.2019)
“İnönü Vakfı Arşivinden Seçmeler”, http://www.ismetinonu.org.tr/arastirmacilar-icin/inonu-vakfi-
arsivinden-secmeler/ (Erişim tarihi 23.03.2019)
“İsmet İnönü Vakfı’nın Amaçları”, http://www.ismetinonu.org.tr/vakfin-amaclari/ (Erişim tarihi
23.03.2019)
“İsmet İnönü Vakfı’nın Tarihçesi”, http://www.ismetinonu.org.tr/vakfin-tarihcesi/ (Erişim tarihi
23.03.2019)
“İsmet İnönü”, https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/ismet_inonu/ (Erişim tarihi
04.08.2018)
“Kenan Evren”, https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/kenan_evren/ (Erişim tarihi
24.12.2018)
“Külliyede 5 Milyon Kitaba Adım Adım”,
https://www.sabah.com.tr/gundem/2019/01/01/kulliyede-5-milyon-kitaba-adim-adim (Erişim
tarihi 23.03.2019)
“Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Kuruluş Amacı ve Görevleri”, http://www.kultur.gov.tr/TR-
96130/kurulus-amaci-ve-gorevleri.html%2020.03.2018 (Erişim tarihi 20.03.2019)
“Muhittin Demiray”, https://islamansiklopedisi.org.tr/ozal-turgut%20 (Erişim tarihi 19.01.2019)

84
“Mustafa Kemal Atatürk”, https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/kemal_ataturk/ (Erişim
tarihi 04.03.2019)
“Özel Turgut Özal Müzesi Koleksiyonundan Kaybolan Eser”,
http://www.kulturvarliklari.gov.tr/TR-199750/ozel-turgut-ozal-muzesi-koleksiyonundan-
kaybolan-2-adet-.html (Erişim tarihi 24.03.2019)
“Recep TayyipErdoğan”, https://www.tccb.gov.tr/receptayyiperdogan/biyografi/ (Erişim tarihi
04.03.2019)
“Saadet Özen”, https://twitter.com/zen_saadet/status/1129862499694764034 (Erişim tarihi
19.09.2019)
“Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi”, http://www.demirelvakfi.org/muze.html
(Erişim tarihi 16.03.2019)
“Süleyman Demirel”, https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/suleyman_demirel/ (Erişim
tarihi 15.02.2019)
“Turgut Özal Müzesi”, https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/malatya/gezilecekyer/turgut-ozal-
muzesi (Erişim tarihi 24.03.2019)
“Turgut Özal”, https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/turgut_ozal/ (Erişim tarihi
18.08.2018)
“Türkiye Cumhuriyeti Anayasası”, https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2018.pdf (Erişim
tarihi 18.05.2019)
“Üniversite Kütüphanesinin Temel Atma Töreni”, https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/99755/-
universiteler-ozgurlugun-merkezi-olmalarinin-yani-sira-degisimin-de-onculeridir- (Erişim
tarihi 03.03.2019)

ARŞİV BELGELERİ

Büyüktuğrul, Afif, “Cumhurbaşkanı Korutürk ve Üç Anı”, 16.04.1973, s. 2.


http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/Ara.aspx?&ilkTar=16.04.1973&sonTar=16.04.197
3&ekYayin=&drpSayfaNo=&araKelime=fahri%20korut%C3%BCrk&gelismisKelim
eAynen=&gelismisKelimeHerhangi=&gelismisKelimeYakin=&gelismisKelimeHaric
=&Siralama=RANK%20DESC&SayfaAdet=20&isAdv=true (Erişim tarihi
15.11.2018)
Coşar, Ömer Sami, 10 Kasım 1971, Milliyet Gazetesi Eki
http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/GununYayinlari/gdLfkslmEt1QJRylnlsSiQ_x3D__
x3D_ (Erişim tarihi 31.07.2018)

85
Ersanlı, Büşra, “Kütüphane’de Cambrdge – Beyazıt Hattı”, İstanbul Şehir Üniversitesi
Kütüphanesi, Taha Toros Arşivi, Belge no: 001509598006,
http://earsiv.sehir.edu.tr:8080/xmlui/handle/11498/6308, (Erişim tarihi 02.01.2019)
Halman, Talat, “Bir Başka Korutürk”, Milliyet Gazetesi, 19.10.1987, s. 11.
http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/Ara.aspx?araKelime=Talat%20Halman,%20%E2%
80%9CBir%20Ba%C5%9Fka%20Korut%C3%BCrk%E2%80%9D,&isAdv=false
(Erişim tarihi 15.11.2018)
Külahlıoğlu, Can, “Hey red, şu işi hallet!”, Cumhuriyet Gazetesi, sayı 24217, 21 Ocak 1992
Salı,https://ezproxy.sehir.edu.tr:5276/oku/?clipId=9286734&home=%2Fmonitor%2F
index.xhtml (Erişim tarihi 15 Ocak 2019)
Milliyet Gazetesi 15.04.1977 s.14.
http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/Ara.aspx?&ilkTar=15.04.1977&sonTar=15.04.197
7&ekYayin=&drpSayfaNo=&araKelime=korut%C3%BCrk&gelismisKelimeAynen=
&gelismisKelimeHerhangi=&gelismisKelimeYakin=&gelismisKelimeHaric=&Sirala
ma=RANK%20DESC&SayfaAdet=20&isAdv=true (Erişim tarihi 15.11.2018)
Öner Ciravoğlu, “Nadir Kitapların Beyoğlu’ndaki Nedret’i”, Cumhuriyet Gazetesi, 28
Haziran 2004, s.15.
https://ezproxy.sehir.edu.tr:5276/oku/?newsId=3188172&pageNo=15&home=%2Fm
onitor%2Findex.xhtml (Erişim Tarihi 10.06.2019)
Özbilgen, Füsun, “Özal : Plancı olmama rağmen çok planlı bir insan değilim”, Cumhuriyet
Gazetesi, sayı 21223, 30 Eylül 1983 Cuma,
https://ezproxy.sehir.edu.tr:5276/oku/?clipId=16897487&home=%2Fmonitor%2Find
ex.xhtml (Erişim tarihi 15.01.2019)
Sezer, Ahmet Necdet, “Okumayı Sevmeyen Düşünce Üretemez”, 28 Mart 2006,
Cumhuriyet Gazetesi, https://ezproxy.sehir.edu.tr:5276/monitor/index.xhtml (Erişim
tarihi 15.11.2018)
Türe, Tunçbay, “Milli Kütüphane’de Mutlu Bir Gün”,İstanbul Şehir Üniversitesi
Kütüphanesi, Taha Toros Arşivi, Belge no: 001504602006,
http://earsiv.sehir.edu.tr:8080/xmlui/handle/11498/6341, (Erişim tarihi 02.01.2019)

86
EKLER

SAADET ÖZEN “ATATÜRK’ÜN KİTAPLARIYLA MASA BAŞINDAKİ


FOTOĞRAFI”

87
TALAT HALMAN “BİR BAŞKA KORUTÜRK”

Milliyet, 19 Ekim 1987, s.11.

88
AFİF BÜYÜKTUĞRUL “CUMHURBAŞKANI KORUTÜRK VE ÜÇ ANI”

Milliyet, 16 Nisan1973, s.2.

89
ÖMER SAMİ COŞAR “MUSTAFA KEMAL HARBİYE’DE”

Milliyet, 10.11.1971, 10 Kasım İlavesi

90
BÜŞRA ERSANLI “KENAN EVREN’İN CAMBRİDGE KÜTÜPHANESİ’Nİ
ZİYARETİ”

http://earsiv.sehir.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11498/6308/001509598006.pdf?
sequence=1&isAllowed=y

91
CAN KÜLAHLIOĞLU “TURGUT ÖZAL’IN RED KİT HAYRANLIĞI”

Cumhuriyet, 21 Ocak 1992, s.9.

92
“FAHRİ KORUTÜRK’ÜN FİNLANDİYA’DA KÜTÜPHANE BİNASINI
ZİYARETİ”

Milliyet, 15 Nisan 1977, s.14

93
ÖZAL: “PLANCI OLMAMA RAĞMEN ÇOK PLANLI BİR İNSAN DEĞİLİM.”

Cumhuriyet, 30 Eylül 1983, s.7.

94
CUMHURBAŞKANI SEZER: “OKUMAYI SEVMEYEN DÜŞÜNCE ÜRETEMEZ.”

Cumhuriyet, 28 Mart 2006, s.5

95
TÜRE TUNÇBEY, “MİLLİ KÜTÜPHANE’DE MUTLU BİR GÜN”

http://earsiv.sehir.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11498/6341/001504602006.pdf?
sequence=1&isAllowed=y

96
ÖNER CİRAVOĞLU “NADİR KİTAPLARIN BEYOĞLU’NDAKİ NEDRET’İ”

Cumhuriyet, 28 Haziran 2004, s.15

97

You might also like