You are on page 1of 5

GÖKTEN SOFRA

Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 4 Şubat 2013 Sohbeti,

Esselamu Aleykum Ya İbad'Allah. Diyelim Bismillahirrahmanirrahim. Cenab-ı Kibriya'nın ismini analım.


Allah adın zikredelim evvela, kıyama dursak Yevmul Kıyamete kadar ayakta dursak. Onu bırak. Bi
Emrillah; Bismillahirrahmanirrahim deyip duracağız ilelebed. İlelebed. Allahu Ekber. Şükür Allah'a ki bizi
Habibi'nin Ümmetleri'nden kıldı. Ve Besmele-i Şerife'yi bize lütfeyledi. Çok şükür, çok şükür. Gani
Padişah Cenab-ı Mevlamız'a.

Bismillahirrahmanirrahim. Kelimeten hafifeten. Hafif iki kelime. Söyleyelim La İlahe İll'Allah Seyyidina
Muhammedun Resulullah. Ey kardeşim, söyleyelim La İlahe İll'Allah Seyyidina Muhammedun Resulullah.
Diyelim, ki Cenab-ı Hak bunu seviyor. İstiyor, istiyor. Allah adın olsa her işin önü, her işi asân eder Allah
anâ. Besmele-i Şerife her işi kolaylaştırır. Lakin bu zamanın insanı Besmele-i Şerife'yi unutmuş.

Ne istiyorlar? Makinalarla kolaylaştıralım diyor. Makinalar var, makinalarla kolaylaştırıyoruz. Yaramaz.


Makina bozulur. Yaptığı iş yarı buçuk kalır. Lakin Bismillahirrahmanirrahim dediğin vakitinde kuvvet iner.
Sana yapacağın hizmet için kuvvet verilir. Hizmetimiz nedir? Hizmetimiz Cenabu Rabbûl İzzet'e kulluktur
Rabbımız'a. Ne işimiz var başka? Ne için yarattı Allah bizi?

Dünyanın hizmetçiliğine mi yarattı? E bugünün insanı kendini dünyanın hizmetine vermiş. Veyahut
dünyanın uşaklığına vermiş. Ne veriyor dünya kendisine sonunda? Git de bak öldüğü vakitinde elleri
böyle mi, böyle mi? Elleri böyle tutan yoktur, hepsinin elleri açıktır. İbret alınız diyor, biz dünyadan birşey
götüremeyiz işte elimiz boş.

Dünyaya çalışan, dünyaya hizmetkar olan eli boş gidecek. Lakin ne için yaratıldığını bilen, Rabbi'sinin
hizmeti, Cenab-ı Hakk'a hizmet için yaratıldık. Dünyaya uşaklık için değil, dünya fışkılarını toplamak için
değil. Rabbimiz'e kulluk için yaratıldık. "Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya'budûn" İlla insi cinni
yarattım Bana kulluk etsinler diye. Bana kulluk ettikten sonra Subhan'sın Ya Rab, Sultan'sın Ya Rabbi.

İsa Peygamber'in (as) Havariler tabii daha olgun imana girmedikleri için dediler ki "Hel yestetîu Rabbuke
en yunezzile aleynâ mâideten mines Semâ" (5:112) Bak sorduğu suale. Senin Rabbin gökyüzünden bize
sofra indirir mi diyor. Bak bak, bak. Bu sorulacak sual değil. Koca İsa Peygamberi senelerce dinler ve
sonra sual eder. Nedir suali? Basit bir şeydir. Gökyüzünden bize maide, sofra indirir mi diyor. La havle
vela kuvvete illa billahil aliyyil azim.

www.saltanat.org Page 1
Ne sofrası istersin? Zaten sofra iniyor, Rahmeti'ni indiriyor. Çeşit türlü nimetler veriyor. Şimdi
havarilerin aklı o kadar. Soruyorlar, herkes "hel yestetîu Rabbuke en yunezzile aleynâ mâideten mines
Semâ" Koca İsa Peygamber, dinlerler dinlerler, sonunda ne dediler. Hem güleriz, hem şaşırırız. Ne
yapalım.

Ey Meryem oğlu İsa! Senin Rabbin gökyüzünden bize sofra indirir mi diyor. Tövbe Estağfirullah. İnsan
hakikaten acayip. Koca Nebiyul Mürsel İsa Nebi ibn-i Meryem (as). Seneler yanında duruyor, sonra kalkıp
sorduğu suale bak sen. Rabbin diyor, Gökyüzünden bir sofra. Bre gökyüzü bütün emrinde. İnen bütün
sofralar O'nun gönderdiği sofra. Ondan haberi yok, bize bir sofra indirsin de yiyelim diyor. Basit.

Kolay değil insan terbiyesi. O Nebiyil Mürselin yorulttular onlar. Dediler bize bir sofra indirsin diyor. "Hel
yestetîu" bir de soruyor, yapabilir mi diyor. Gönderebilir mi diyor, bir sofra gönderebilir mi bize. Koca
Nebiyül Mürselin'i anlayamamış, hala aklı fikri karnında. Kalbine girememiş, karnına bakıyor. Bize sofra
iner mi diyor. İner mi demiyor da kuvveti var mı diyor.

Allah Allah. Nasıl sual bu? Nasıl sual bu? İnsanoğlu bu. Kimisinin kafasında hiçbir şey yok. Kalbi de boş.
Peygamber hitap ediyor, koca Nebiyül Mürsel İsa Nebi (as) da sorasın bize bir sofra indirir mi diyor. Nedir
bu? Git aşçıda bir sofra bul da ye. Aşçıdaki sofrayı indiren Kim zaten? O nimetleri sana veren Kim? İlla
gökyüzünden mi indirecek? Yeryüzünde önünde, ye.

İnsanoğlu acayip. Takdiri az. Onun için Peygamberler insanoğlunu terbiye etmek için geldi. Kulluğu
göstermek için geldi. Kendilerini Yaratan'ın sıfatlarını, vasıflarını söyledi de; en sonunda geldiler dediler ki
ya bize sofra indirir mi? Bre seni Yaratan Allahu Zül Celal'dir. O'na taacüp etmiyorsun, nasıl yaratıldık
demiyorsun da sen Rabbi'nden istiyorsun, bir maide, sofra insin diyorsun. E sofrayı ne istersin, git
aşçıdan ye. Allah'tan istenecek sofra mı, ha?

Nedir bu? Yani insanın basit bir mahluk olduğunu da gösteriyor. Düşüncesi bu. "Hel min müddekirin."
Değil mi? "Düşünen var mı?" diyor. Tefekkür demiyor, müddekir. Bu sıfat yani dikkatle mülehazası var mı
insanoğlunun? Sıfırda. Hepimiz sıfırdayız. Her gün sıfırdayız. Hele bu zamanda, şimdi insanlar senin
elinde teknoloji diyor. Hay tekneye koyup da kafalarını ezsinler.

Teknoloji! Tekneyi anladık dedi bir tanesi bana. Bu teknolojidir. Tekneyi anladım, o loji nedir? Teknoloji,
tekne yediğin bir; loji abesthanedir. Teknolojinin manası budur. Yedin mi gideceksin yediğini tekrar
dışarıya atmak için. Ya teknolojinin manası bu? Evet, süratle seri şey ediyor. Hazmettiriyor, doğru koşasın
şeye. Abdesthaneye diyelim.

www.saltanat.org Page 2
Abdesthane deme Şeyh Efendi. Yüz numara. Ama yüz numarayı nerede buldu be bu? Kim koydu bu yüz
numara bunun adını. Desene be ayak yolu, nemişah. Nemişah da derdi, abdesthane desene yok. Yüz
numara. Yüz numara acayip. Numarası da var. İşte teknolojinin sana vereceği budur. Hel min müddekirin.
Mülahaza edip, derin fikreden insan yok mu diyor şeyinizde. Baksın ne yapıyoruz biz?

Sabah gözümüzü açtık akşama kadar ne ettik, ne halt ettik? Ne yapalım? Ekmeğin arkasında koşuyoruz
diyor. Bre ekmeği zaten indiriyor Allah Celle ve Ala. Ne için okuyorsun? Bir vazifemiz olsun da istediğimiz
gibi yaşayalım. Bre istediği gibi yaşayan var mı? Bir kişi göster bana, bu adam istediği gibi yaşıyor. Belki
dışarıdan sen söylersin evet, bu kimse kendi istediği gibi yaşıyor; çünkü Bey'dir, Paşa'dır, Cumhurreisi'dir,
veya Kral'dır, veya Sultan'dır, yok.

Kendi keyfine yaşayan yoktur. Madem kendi keyfine yaşayan yoktur. Ne koşturursun sen illa keyfime
göre yaşayacağım. Akılsızlıklarından. Çünkü hayatı yemek, içmek ve abdesthane doldurmak sayıyor.
Hayat bunların gözünde budur: İyi yiyeyim, iyi içeyim iyi her gün üç yerine, beş defa gideyim
abdestaheneye.

Bugünkü 21. asrın hayat felsefesi bundan ibaret. İstediğimizi yiyelim, içelim, sonra istemediğimiz şeyi de
yapalım. Yediği içtiği istediğidir. Yüz numaraya gitmesi istemediğidir. İstemez oraya; lakin mecburen
diyor. Hikmet, insanlara terbiyeyi öğretiyor. Yersin, abdesthaneye gidersin. Tesbih çekersin, ibadet
edersin; camiye gidersin. Birinin yeri cami, birinin koşturduğu abdesthane.

Hel min müddekirin. Derin düşünen insan var mı diyor. Aman Ya Rabbi. Şimdi de ne yapalım, bir iş
arıyoruz. İşimiz de yok, böyle geziyoruz derbeder. Nasıl işin yok? Ne için yaratıldığını sen niye sormadın?
E öğretmezler bize. Öğretmeyenler dünyada durmasın. Ne için yaratıldığımızı bize öğretmeyen uydurma
öğretmenler bir tane kalmasın.

Eskiden ilk öğretilen Bismillahirrahmanirrahim. Söyle oğlum Bismillahirrahmanirrahim. Rabbi yessir vela
tuassir Rabbi temmim bil hayır. İlk çocuğa öğretilen Besmele; Bismillahirrahmanirrahim. Açılır aklı, fikri,
kalbi. Sonra duasını yapar, Rabbi yessir; Ey Rabbim kolaylaştır okuyayım. Neyi okuyayım? Gönderdiğin
Kitabı Aziz'i okuyayım. Rabbi yessir vela tuassir; zorlaştırma Mevlam. Rabbi temmim bil hayır; hayatımı
da hayırla hatmedeyim Ya Rabbi.

Ne güzel, ne güzel terbiye. Bıraktılar onu, milli eğitim. Milli eğitim, milli eğitim sana ne öğretir be?
Onların karnelerinin arkasında yazar; ne öğrettiklerini, ne yol gösterdiklerini. Estağfirullah. Ey Rabbımız
bize bu yolları göstermek için şanlı Nebi'yi gönderdin. Aleyhi afdali salatu ve ettemmü teslim Resulü
Kibriya. Hz. Muhammed Mustafa Efendimiz'i gönderdin. Ne buyurur Cenabı Hak? Kalbe ağır ağır gelir
Şeyh Mehmet Efendi.

www.saltanat.org Page 3
"E fe reeyte menittehaze ilâhehu hevâhu" (45:23). Kendi hevasını, kendisinin Tanrısı yaptı diyor. Bu
akılsızlara bakın diyor. Bakın o kimselere ki hevasını kendisine İlah yaptı. Ben bunu severim, ben bunu
isterim dedi. Nefsinin arzularının peşinde nefsini İlah yapmış, onun emrine tapıyor. Bu insanlar iflah olur
mu? İşte oldukları. "E fe reeyte menittehaze ilâhehu hevâhu"

Baksana ey Habibim, o kimselere ki kendi hevayı heveslerini kendilerinin Tanrısı yaptılar. Kimisine
resim, kimisine heykel, kimisine kitabe yazmışlar. Faydası yok. Faydası yok. Ve şeytan Allah'ı
unutturmaya dört naldan gidiyor. Ilgarla gidiyor da, onların hakkından geldi. "E fe reeyte menittehaze
ilâhehu hevâhu" Kendi hevasını kendine Tanrı yaptı. Onun dediğini yapacağım diyor. Başka birşey
tanımam.

Al madcez oldular. Madcez oldular. Madcez dediği, ağaçların meyvelerinin dökülenleri hepsi toplandığı
vakitinde bir şeye yaramaz hale gelir de madcez oldu derler. Tane tane olmaktan çıktı, ekşidi, koktu.
Yenmez. Şimdi dünyanın hayatı madcez oldu. Beğensinler. Kendilerini Yaratan'ı unuttular ve bize
Amerikan silah veriyor. Bize öbür tayfa, Rus bize kuvvet veriyor. Bu kadar akılsız noktaya düştü insanlar.

Ey Rabbımız Besmele-i Şerife'nin kuvvetini bize giydir, heybetini bize giydir. Şerefini bize giydir. Cennet
kapılarını açan; Bismillahirrahmanirrahim. Üniformalı çocuklar, tuvaletli çocuklar eskiden her caminin
yanında Hocalar'ın Kur'an-ı Kerim okuttuları oda vardı. Okuturlardı, başlatırlardı orada. Namazını öğretir;
dini, diyanetini de. Büyüdüğü vakitte bir sanata gönderir.

Mektep, mektep üstüne; okuma, okuma üstüne öyle saçma sapan yok. Şimdi cahil girer, eçhel çıkar.
Cahil girdi, katmerli cahil çıktı. Yani bu okul derler bunlar. Bunların okullarına giren hiçbir şey bilmez.
Çıkarken eçhel olarak çıkar, yani münkir olarak çıkar. Girmeden cahildir, birşey bilmez. Lakin mektebe
şimdiki okul derler, gidip çıkan kızıl kafir çıkıyor. Münkir çıkıyor. Allah kimdir diyor. Böyle nesiller
yetiştirdiler.

Şeyleri var, şarkıları söylerlerdi. "Çıktık açık alınla, on yılda her savaştan on beş milyon genç yarattık her
yaştan." Duydun mu bunu? Behçet Kemal'indir galiba bu; 10. yıl Marşı. Hangi savaştan çıktık? Battık,
gittik. Onun için "E fe reeyte menittehaze ilâhehu hevâhu" Bu zamanın insanları hepsi kendi hevasında
yürümek ister. Kimse onlara hükmetmesin. En önde ben olayım diyor. Benden ileri kimse olmasın. 21.
asrın panaroması oldu bu.

Umumi görünüştür. Değişmedikten sonra hayır etmezler. Birbirlerini yiyip, tüketecekler. Bir de deriz ki
Cenab-ı Mevla Besmele'yi tutanları kayıracak Sultan göndersin. Arzumuz odur ki Besmele'yi
unutturmasın Cenab-ı Hak. Bismillahirrahmanirrahim diyelim. Diyelim yükselelim. Gam ve kasvet
kalbimizde kalmaz. Ey Rabbımız, Subhanımız, Sultanımız. Habibi Ekremi'nin hürmetine bize Sahiblik
yapacak Sultan gönder. Mehdi (as)'ı gönder. Cahillerimizi öğretecek Sultanı gönder, Sen bilirsin Ya Rabbi.

www.saltanat.org Page 4
Tövbe Ya Rabbi, tövbe Ya Rabbi, tövbe Estağfirullah.

İşte budur. Budur işimiz oğlum, ne yapalım. Bu bir kaç sözü işte bu vakit kalbimize verilen birkaç söz var
da söyleyip dururuz. Anlayan anlar, anlamayan başını bir kayadan öbür kayaya vuracaktır. Tövbe Ya
Rabbi, Tövbe Ya Rabbi, Tövbe Estağfirullah. Bismillahirrahmanirrahim. Bismillahirrahmanirrahim.
Bismillahillezi le yedurru me'a ismihi şey'un fil ardi vela fis'semai ve huves-semiul aliym. Ne baş ağrısı
görürsün, ne karın ağrısı.

Allah. Affeyle Allah'ım. Ol Habibi Ekrem'in hürmetine bize Sahiblik yapacak kullarını gönder. Muhteşem
Sultanımız'ı gönder. Fatiha. Onun hizmetiyle şereflenelim. Bu bu kadardır. Kısa bir şeydir ama bizim
halimize göredir. Daha fazlasını Kıyamete kadar söylesek bitmez. Lakin insanoğlu bir aç olmuş. Az az bir
şeyler veriliyor gökyüzünden maide, sofra bekleyen insanlar olduk burada. İniyor, gökyüzünden iniyor.

Lakin kırbaçlayarak iniyor. Yağan kar, yağan dolu, yağan yağmur kırbaçlayaraktan iniyor. Çünkü Allah'ını
tanımayan kavımlardır bu insanlar. Allah bizi onlardan etmesin. Eşhedü en la İlahe İll'Allah ve eşhedü
enna Seyyidina Muhammedun Abduhu, Habibuhu ve Resuluh. İmanla yaşatsın bizi. Hepimizi de iman
yoluna yürütecek Sahib ve Sultan göndersin oğlum. Akıbetiniz hayır olsun. Gününüz hayır olsun. Sıhhat
afiyetle yaşayın, şerefle yaşayın. Dünyanız ve ahiretiniz şerefli olsun. Fatiha.

Video Link: http://saltanat.org/videopage.php?id=6484&name=2013-02-04_tr_GoktenSofra.mp4

www.saltanat.org Page 5

You might also like