You are on page 1of 2

Süreç ilerliyor

Gerek dünya gerekse ülke çok önemli bir süreçten geçiyor.


Bunu gazetemiz yayına başladığı günden beridir sürekli vurgulamaya çalışıyoruz.
Dünyada hakimiyetini kurmuş olan sömürüye ve adaletsizliğe dayalı mevcut
düzen, kendi plansızlık ve maksimum kar temelli rekabete dayalı yapısından
kaynaklı olarak yarattığı siyasal, sosyal ve ekonomik bunalımlar giderek büyüyor
ve daha da büyük sorunlara neden oluyor.
Bu bunalımlar işsizlik, salgın hastalıklar, açlık ve günün sonunda krizi aşma
amaçlı sömürü hedefli savaşlara yol açıyor.
Ülkemizde kurulmuş olan düzen ise dünyada hakim olan düzenin daha da çarpık
bir modelidir aslında.
Daha da çarpıktır çünkü ülkemizin sahip olduğu önemli stratejik konumdan dolayı
dünyaya hükmeden güçler ülkemiz üzerinde de hakimiyetlerini kurmak için
bugüne kadar çeşitli oyunlara başvurdular ve vurmaya da devam ediyorlar.
Ülkemizin gerek güneyinde gerekse de kuzeyinde kurulu ekonomik yapı dışa
bağımlı bir temele dayanmaktadır.
Belki güney yarıdaki yapı kısmen daha bağımsız görünse de dış güçlerin mali ve
siyasi desteğini çekmesi durumunda ayakta kalamayacağı yani özünde
kuzeydeki yapıdan çok da farkı olmadığı ortadadır.
Bu nedenle ülkemiz bugüne kadar dünyadaki hegemonya mücadelesinde hakim
pozisyonda olan güçlerin kontrolü altında olmuştur.
Tüm bu gerçekler ışığında bugün dünyanın ve ülkenin içinde bulunduğu duruma
bakıldığında daha güçlü ve daha örgütlü bir mücadele örülmesinin zorunluluğu
karşımıza çıkıyor.
Bu bir zorunluluk çünkü hakim güçler karşısında örgütsüz kalan işçiler, emekçiler
ve küçük üreticiler güçsüzleşmek ve dayatılan sömürü politikalarına karşı
direnemez konuma gelmekten kurtulamazlar.
Bu yönde mücadeleye katkı koyma hedefi ile yayına başlayan gazetemiz
Gelecek, 2 Mart günü yayınına başlarken hedefinin günün sonunda işçilerin,
emekçilerin günlük sesi ve mücadele aracına dönüşecek bir yayına ulaşmak
olduğunu ortaya koymuştu.
Gazetemiz etrafında birleşen ilerici güçler haftalardır yoğun bir çalışma
içerisinde.
Gazetemizi günlük yayına geçirmek ve bunu yaparken de en geniş işçi, emekçi
kesimlerle bağ kurmak için çalışmalarımızı hızlandırdık.
1 Ekim gecesi binlerce yürek Türkiye’den gelecek olan devrimci müziğin güçlü
sesi Grup Yorum’un seslendireceği türküler ve marşlarla birleşecek.
Gazetemizin günlük yayına geçebilmesi için düzenleyeceğimiz bu konser
mücadelenin ve halkların kardeşliğinin en güçlü şekilde haykırılacağı
etkinliklerden birisi olacak.
Ve konserin ardından mesleğinde başarılı ve emekten yana, haklıdan yana
gazetecilik yapabilmek için bedel ödemeye hazır güçlü bir ekiple günlük bir yayın
örgütleyeceğiz.
Bu yayın sadece gazetenin çalışanlarının değil, ülkemizde yaşayan ve emeği ile
alın teri ile hayatını kuran, sömürülen, ezilen tüm ilerici, demokrat kesimlerin
gazetesi olacak. ancak böyle olursa hedefine ulaşmış olacak.
İşte bu önemli görev şuan önümüzde duruyor. Ve ben dahil bir grup arkadaş bu
görevimizi riske atmaya çalışan ve mücadeleyi sadece lafta bırakan bir
anlayıştan sıyrılabilmek için gönül verdiğimiz, emek koyduğumuz Kıbrıs Sosyalist
Partisi’nden istifa ettik.
Çünkü bizler için aslolan mücadelenin gelişmesi ve zafere ulaşmasıdır.
Ve bizler inanıyoruz ki günlük devrimci bir yayının örgütlenmesi bugün mücadele
açısından KSP’nin bir yapı olarak yaşatılmasından çok daha önemlidir.
Bizlerin istifası sonrasında görüyoruz ki KSP’nin ortaya koyduğu siyasi-ideolojik
çizgiden rahatsız olanların iştahları kabardı. Ancak hevesleri kursaklarında
kalacak bizden uyarması!
Çünkü KSP programında ortaya konmuş olan siyasi-ideolojik çizgi bizim
mücadelemizle yoluna devam ediyor. Ve günün sonunda bu siyaset işçi, emekçi
kitlelerle bağ kuracak ve ülkemizin özgürleştirilmesinde üzerine düşen görevi
yerine getirecektir.
Süreç ilerliyor, mücadele büyüyor, kimilerinin engelleme çabalarına ve de
karalamalarına rağmen!

You might also like