You are on page 1of 5

Muharrem Kesik

266

Herhalde sultan güvenlik nedeniyle otağının yerini böylesine sık bir şekilde
değiştirmişti.
Sonuç olarak, temelde savaşçılık konusunda en üst düzey bilgi, birikim
ve yeteneklere sahip olan Türkler, İslamiyet öncesindeki bu üstünlüklerini
müslümanlığı kabul ettikten sonra da sürdürebilrnişler ve özellikle yeni dinin
getirdiği enerji ile daha uzun ömürlü ve daha kalıcı siyasi oluşumlar kurarak
askeri alanda büyük başarılar elde etmişlerdir. İslamiyet öncesi sahip olduk-
lan savaş geleneğini kaybetmeden İslamiyetiri getirdiği yeni uygulamalarla
birleştirmeyi başarabilmişlerdir. Bu anlamda kendilerinden sonra gelecek
olan Osmanlılar için de iyi bir örnek teşkil etmişlerdir.
ilk Osmanlı Savaşları ve Taktikleri Üzerine
Bazı Tespitler

Feridun M. Emecen *

XllI. yüzyılda Moğol baskılan sebebiyle Anadolu'ya göç eden Türkmen


guruplan içinde yer aldıklan açık olan Osmanlıların yerleştikleri Bizans suur
hattında önemli bir siyasi ve askeri güç haline gelmelerinin altında yatan en
dikkat çekici faktörlerden birini, onlann "savaşçı bölükler" tarzında teşkilat-
lanmış olmalan oluşturur. Esasen tarihi seyre bakılacak olunursa, Anado-
lu'ya hareket eden konar-göçer Türkmen boylarının merkezi Asya steplerin-
den Azerbaycan ve Kuzey İran' a uzanan kesimdeki Selçuklu, Harizmşah vb.
gibi büyük devlet oluşumlannın bünyesi içinde bulunmuş olmalan, onların
söz konusu siyasi teşekküllerin sistemleri dahilinde örgütlü bir savaşçılar
topluluğuna dönüşebilme kabiliyetleri bakımından belirleyici olmuştur deni-
lebilir'. Yani bu topluluklar sadece koyun sürülerinin peşinden koşan göçebe
çobanlar olarak görülmemelidir. Bundan fazla olarak savaşçı karakterlerini
ön plana çıkaran bir birikimlerinin bulunduğu, step imparatorluklannın do-
ğuşuna vücut veren benzerleri gibi, son derece bariz bir özellikleri olarak be-
lirlenebilir. Aşiret yapılanması içinde savaşçı yönlerini temsil eden "bölük"
denilen birlikler, boy teşkilatlanmasının temel unsurlan durumundadır. Bil-
hassa "bölük" kavramı ve bununla ilgili teşkilatlanmanın izleri, Selçuklu dö-

Prof. Dr., İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü.


1 Genelolarak bk. F. M. Emecen, İlk Osmanlılar ve Batı Anadolu Beylikler Danyası, İstanbul 2003, s-
1-35. .
Feridun·M. Emecen İlk Osmanlı Savaşlan ve Taktikleri Üzerine Bazı Tespitler 269
268

neıninin kıt sayıdaki kitabi kaynaklannın yanı sıra, XV. asra ait Osmanlı tah- rektiği hususunda -Lindner'den daha farklı bir bakış açısıyla- yeni bir zemin
rir kayıtlannda görülebilir. Kuzeydoğu Karadeniz, OsmanIılann çekirdek oluşturulup oluşturulamayacağını ele alınaya çalışalım.
coğrafyasına yakın Bolu bölgesi, Orta Anadolu ve Menteşe kesiminde bölük
denilen bu askeri yapının iyice farklılaşmış dahi olsa, maziye yönelik izlerini
......
tesbit etmek şaşırtıcı gelmemelidirl. Bu bakımdan Osmanlı beyliğini kuruluş
aşamasında basit bir konar-göçer igöçebe topluluk olarak algılamak doğru Bilindiği üzere Osmanlı tarihinin ilk önemli olayı, Osman Beyin bir siya-
bir yaklaşım olmaz. Ne Osman ne de Orhan Beyotlak bulmak için sürüleri- si ve askeri teşekkülün başı olarak zikredildiği çağdaşı Pachirneres'in eserin-
nin peşinden hareket eden ve bu vesileyle etrafı yağmalayan bir göçebe top- de yer alan 1302 tarihli Bafeus savaşıdır', Savaş hakkında ayrıntı veren yega-
luluğunun reisi idi. Gerek Selçuklu dönemine ait gerekse ilk Osmanlı kaynak- ne kaynaktan anlaşılan husus, klasik Türkmen savaş taktiklerini uygulayan
larından çıkarılabilecek sonuçlar, askeri karakterli "bölük" kavramından, si- . ve neredeyse tamamen atlı savaşçı birliklerden oluşan Osman Bey liderliğin-
yasi yapıyı öngören "milluk"a dönüşümü çok açık ifadelerle ortaya koyma- deki kuvvetlerle, piyade ağırlıklı bir düzende hareket eden Leon Muzolon
mıza imkan verir', Şu halde bu tezi, başka bir yönden açıklık kazandırabile- kumandasındaki 2000 kişilik Bizans birliğinin, birbirlerinden farklı savaş
cek bir mecraya taşıyabilmek için ilk Osmanlı savaşIannı mercek altına almak mantığı ve anlayışlanyla karşı karşıya gelmiş olmalarıdır", Savaş öncesinde
acaba yeni bir yaklaşım sağlayabilir mi? zikredilmesi gereken en önemli konu ise, Bizans birliklerinin harekatı hakkın-
da osman Bey tarafından alınan istihbarattır. Bizans birliğinin Yalova'ya çı-
Bu sorunun cevabını ilk iki Osmanlı savaşını, yani Osman Bey'in Bafe-
kışı ve buradaki konuşlanması o sırada İznik'i muhasara eden Osman Bey'e
us/Koyunhisar; Orhan Bey'in Pelekanon/Eskihisar savaşı temelinde aramak,
derhal ulaştırılmıştı..O da atlılarıyla süratli şekilde yürüyerek daha tam ola-
hem sistem ve taktik açısmdan yapılan uygulamalann hem de Osmanlı siya-
rak gemilerinden çıkıp yerleşmemiş olan Bizanslılara öncü birliği yollayarak
si oluşumunun mahiyeti bakımından yol gösterici olabilir. Bununla beraber
bir baskın yaptıIınıştı.. Pachimeres bu baskın dolayısıyla şaşıran ve malzeme
yeni yayımlanan bir yazıda, bu iki savaş çerçevesinde ilk Osmanlı birlikleri-
kaybına uğrayan Bizans birliklerinin dağınıklığınıanlatırken, osman Beyin
nin göçebe taktiklerine ve askeri dönüşümün ne zaman başladığına dair ce-
sayılan binleri bulan adaın1anyla ansızın göründüğünü belirtir. Bu durum
vaplar aranırken, "atlı göçebelerin savaş usulleri" genel kabulü içinde bir
hiç şüphesiz kuvvetli istihbarat ağının ilginç bir örneğini bize verir. Biz.ans-
yaklaşım tarzı benimsenmiş olması, yukanda sorulan sua1leri daha da anlam-
birliklerinde piyadeler çoğunluktadır, ayrıca savaşçı paralı askerler de var-dır.
lı kılmaktadır. Lindner tarafından kaleme alınan söz konusu makalede göçe-
Özellikle Alanlar ve Türkopoller zikredilebilir. Bunlar büyük Roma kalkanla-
be tanımı, sadece hayvan sürülerinin güdülmesi ve at yetiştiriciliği olarak de-
n ve uzun mızraklanyle çok iyi müdafaa yapabilmektedirler. Bizans kuman-
ğil, hepsine teşrnil edilemese bile bazı gurupIann yağma ve zorla para topla-
dası, atlı birliklerinin saldırı ve taktiklerini bilmektedir. Fakat yine de Osman
ma eylemlerini de kapsayacak bir telakki dahilinde yapılmıştır", Halbuki bu
Bey'in luz1a saldıran ve at üzerinde isabetli ok atabilen birlikleri karşısında
iki temel özellikten askerilik fonksiyonu aralarında OsmanIıIarın da bulundu-
düzenlerini tutturarnamış olmalıdırlar. Bir başka ifadeyle bu atlı saldınlan Bi-
ğu, bir.nevi sınır gücü durumunda bulunan Türkmen beyliklerine vücut ve-
zanslı1ann piyade safIannın dağıIınasını sağlamıştır. Osman Bey'in bu müca-
ren konargöçerler için daha kuvvetli vurgularla öne çıkar ve şaşılacak bir hu-
delede temel anlayışının karşı tarafın düzenini bozmaya yönelik taktiği dev-
susiyet, meçhul bir anlam da arz etmez. Şimdi bu iki savaşa Osmanlı askeri
sistemindeki yeri ve sağladıklan yeni dönüşüm açısından nasıl bakılması ge-
5 Georges Pachymeres, Relations Historiques, (nşr. ve Fransızca'ya çev. A. Failler), C. IV, Les BeIles
Lettres, Paris 1999, 5.358-365; H. İnaleık, bu savaşın ısoı yılında olduğu ısranndan daha sonra-
2 Bölük örgütlenmesi ve bunun Osmanlı belgelerine yansıyan örnekleri için bk. F. M Emecen, D0- ki bir yazısında vazgeçmiş ve 1302 tarihini benimsemişii ("Osman Gazi'nin İznik Kuşatması ve
ğu Karadeniz'de İki Kıyı Kasabasmın Tarihi: Bulancak-Piraziz, İstanbul 2005, s. 69-72,122-123. Bafeus Muharebesi", Osmanlı &yliği, ed. E. Zachariadou, İstanbul 1997, S. 78-100; krş. a.mlf, "İz,
3 Ahmedi, Dastan ve Tevt2rih-j Mülı2/c-ı AI-i Osman, (Osnuınlı Tarihleri içinde, haz. N.Atsız), İstanbul nik için osman Gazi ve Bizans Mücadelesi", Tarih &yunaı ıznik, İstanbul 2004, S. 59-85). Buna
1949, S. 10. Buradaki bölük kelimesi anahtar bir önemi haizdir. Aksarayi ve İbn Bibi gibi Selçuk- rağmen Undner adı geçen yazısında Bateus savaşının tarihine uzun bir yer ayırarak, H İzıal-
lu kaynak1annda bölük iafzı memleket, yöre anlamında da kullaıulmıştır. cık'ın verdiği 1301 tarihini eleştirir, buna karşı 1302'yi ispata çalışma gibi nafile bir gayretkeşlik
~ R. Paul Lindner, "Bapheus and Pelekanon", lntenuıtioııal Joumııl iıf Turlcis1ı Studies, XIllI 1-2 gösterir: MAyıu Makale-, s. 18-19.
(2007),17-26. 6 H. İnalcık, "İznik için Osman Gazi ve Bizans Mücadelesi", S. 59-85.
270 Feridun M. Emecen İlk Osmanlı Savaşlan ve Taktikleri Üzerine Bazı Tespitler 271.

reye sokmak olduğu söylenebilir. Nitekim Pachimeres çabucak dağılan ve . den koşan guruplardan oluşan bir yapıya değil, daha organize bir askeri ni-
düzenleri tamamen sarsılan Bizans askerlerinin ancak kalkan1anyla bir arada teliğe sahip bulunduğuna işaret eder. Üstelik Lindner, 2000 kişilik Bizans
durup mızraklannı kullanarak atlıların saldınsını önlemeye çalışan Alanların kuvvetinin karşısındaki atlı birliklerin sayı fazlalığının sonucu tayin ettiğini
fedakarlıklan sayesinde geri çekilebildiklerini anlam. Burada Osmanlıların ve at1ı1ann piyadeye karşı üstünlüğünün bir kere daha ortaya konduğunu
hafif ve süratli atlı birlikleriyle tam olmasa bile savaşın ilk baskını sırasında söyler. Bu ifadeler dahi atlı askeri organizasyonun sistematiğini göz önüne
sahte ricat taktiğini uyguIamış olmalan muhtemeldir. İlk saldırıyı yapan1ann serer.
geriye çekildikleri ve onlan takip eden Bizans piyadelerinin ansızın atlı saldı- ,.,.,.
nsıyla karşı karşıya kaldıklan Pachimeres'in ifadelerinden çıkarılabilir. Bura-
da tipik bir Türkmen savaş geleneğinin yansıması görülür,
Pelekanon savaşı Bafeus savaşından çok daha farklı bir özellik göster-
Bafeus savaşının seyrini ele alan Lindner ise öncelikle lokalizasyon me- mektedir. Bu savaş ayrıca Osınanlı askeri sistemindeki çok önemli değişimin
selesini tartışmaya açar, Koyunhisarı tespitini masaya yatınr. İlk Osmanlı de habercisi durumundadır. Öncelikle bu savaşı ayrıntılı olarak anlatan iki
kaynaklarında geçen bu yerin Bafeus ile ilgisinin olamayacağını", buranın İz- çağdaş Bizans kaynağında yer alan bilgiler, doğrudan Osmanlı beyliğinin si-
mit'e yakın bir bölge olduğunun anlaşıldığını ve H. İnalcık'ın Osmanlı kay- yasi yapı ve teşekkülü hakkında da belirleyici olabilecek vasıftadır", Özellik-
naklanna dayanarak ileri sürdüğü Yalakova'da olına ihtimalinin zayıflığını le savaşta hazır bulunan ve daha sonra Bizans tahtına geçecek olan tarihçi
belirterek konuya girer. Ona göre Muzolon birliklerine gece baskını düzen- Kantakuzenos, muhtemelen Osmanlı tarafından aldığı bilgileri de kullanarak
leyenler yaklaşık 200 kişilik göçebe atlılardır ve Osman Bey bu sırada tepe- (ki kaynak1an arasında müttefiki ve damadı olacak Orhan Bey'in bizzat ken-
lerden aşağı doğru inmektedir. Yanında da göçebe müttefikleri vardır. Bu disinin olduğıında şüphe yoktur), iki tarafın taktikleri ve savaş düzenleri
durum ise bir önceki baharda düştükleri kötü durumu telafi etmek isteyen hakkında ayrıntı verir. Buradan anlaşılan öncelikli husus, Orhan Bey'in dik-
göçebelerin "geçici" olarak bir araya gelmesinden dolayıdır", Ancak burada kat çekici bir istihbarat ağına sahip olduğu, ayrıca arazinin durumuna bağlı
Lindner, bir menfaat birliği oluşturduklannı söylediği bu göçebelerin neden olarak ilginç bir strateji izlediğidir. Genellikle savaş için hareket eden ordular
Osman Bey'in bayrağı altında toplanınış olduğu gibi temel soruya bir açık- en iyi mevkiyi alıp karşı tarafı bekleme eğilimine pek önem vermezler. Ver-
lık getirmez. Ayrıca Bizans birliğinin hareketlerini nasıl olup da takip ettik- seler bile mesela Kösedağ savaşında Selçuklu ordusunda olduğu gibi, iyi bir
leri gibi son derece önemli olan istihbarat meselesini de gündemine almaz. strateji izlenmediği için avantajlannı kaybedebilirler", Fakat burada Orhan
Üstelik savaş yerine uzakta olanlar Osman Bey'in birlikleridir. Bunlar her ne Bey'in coğrafyanın kendisine sağladığı imkanlan, savaşın sonucunu kendi le-
kadar göçebe hayat tarzının icabı bütün buralarda dolaşmış olabilirlerse de hine çevirebilecek raddelerde kullanabildiği sarihtir. Kantakuzenos'un anIa-
bu konuyu izahtan varestedir. Bu durum yukanda da belirtildiği gibi aslın- tımına göre Bizanslılar da Orhan Bey'e karşı sefer planlamasında onlann du-
da Osmanlıların yağmacı göçebeler gibi dağınık, plansız hareketlerin peşin- rumunu göz önüne alan bir saldın düzeni hazırlamış gözükmektedirler. Ni-
tekim İzmit yöresi idarecisinin Bizans imparatoruna yaptığı tavsiye, Türklere
karşı sefere çıkmanın en uygun mevsiminin, onların sürülerini yaylaya çıkar-
7 İlk osmanlı kroniklerinde Bafeus ile Pelekanon savaşlan birbirine karıştınlarak nakledilmiş gö-
zükmektedir. öte yandan Undner'in Pelekanon savaşıyla ilgili osmanlı kaynaklarında hiç bilgi
ma zamanı olduğu yolundadır. Bu durum Orhan Bey'in savaşçı bölüklerden
bulunmadığı şeklindeki iddiası, tam olarak doğru değildir. En azından kanşık şekilde bu savaş-
la alakalı bazı. bilgilerin kaynakIarda yer aldığı anlaşılmaktadır. Metin için bak. Anonim Tevdrih-i
Al-i Osman, nşr, Fr. Giese, haz. N.Azamat, İstanbul 1992, s. 11-12; Keza daha kısaltı1rniş bir me- 9 Kantakuzenos, Ioannis Canlacuzeni eximperatoris Hisloriarum Libri IV, (ed. L. Schopen), Corpıts
tin: Anonim Osmanlı Kroniği (1299-1512), haz. N.Öztürk, İstanbul 2000, 5.13. H. İnalcık bu metin- Seriptorum Historiae Byzımtinae(=CSHB), i (Bonn 1828), 341-361; Gregoras, RDmaikes lstorias, (ed.
lere bir başka anonim tarih daha ekleyerek aynen iktibasta bulunmuştur (Bak. "İznik", s. 63-64). Bekker), Bonn 1829, 5.433-437. Diğer geç tarihli Bizans kaynaklannda da bu hadise hakkında kı-
Ayrıca Neşri, Kit4b-1 CiIı4nniima, nşr, Unat-Köymen, Ankara 1987, i, 105-107 (Bunun ilk versiyo- sa bilgiler bulunur. Amakis'in Grekçe kaleme aldığı İlk Osmanlılar ile ilgili kitabında bu kay-
nu olan Menze1 nüshasında bazı kelime farklılıkIan varsa da muhteviyat aynıdır: Taeschner neş- naklar etraflı olarak zikredilir: Di Protoi Otlwmanoi 1282-1337, Atina 1947,5.177.187.
ri, Leipzig 1951, i, 32). 10 İbn Bibi, El-Evdmirlı'I-Al4iyye {i'I-Umuri'I-Al4iyye (Selçuk Name), tre. M. Öztürk, Ankara 1996, II,
64-72.
8 "Bapheus and Pelekanon", s. 19-21.
272 Feridun M. Emecen İlk Osmanlı Savaşlan ve Taktikleri Üzerine Bazı Tespitler 273

oluşan kuvvetleriyle sürülerini yaylaya çıkaran halkının birbirinden kolayca tı. Bu süreklilik arz eden vur-kaç taktiği bir arada iç içe geçmiş Bizans saflan-
tefrik edilememiş olmasından kaynaklanan yanlış bir stratejiyi öne çıkarmiş nın düzenini bozmakta gecikmedi. Safların arası açılmıştı ve yandan çevirme-
olmalıdır. lerle Bizans kuvvetleri zor durumda bırakılmıştı. Bu arada Türk yayalanıun
Bu duruma pek dikkat etmeyen Lindner, sadece Bizans ordusunun iler- da at1ı1arın ardından devreye girdiği anlaşılmaktadır. Bunların süvarileri des-
lediğini haber alan Orhan Bey'in çadırlarını toplayıp harekete Seçtiğini belirt- tekleyen ok atışlanyla etkili oldukları düşünülebilir. Bu savaş tipik Bizans sa-
mekle yetinir. Bunu da göç gelenekleri ve buna bağlı sür'atli hareket etme ka- vaş düzeni karşısında Osmanlı at1ı1arının ve kısmen piyadelerinin üstünlük-
biliyetine bağlamıştır". Aslında Orhan Bey'in, BizansWarın bütün hareketle- lerini bam şekilde ortaya koyar. Tabü taktikler ancak askerin sebatı ve daya-
rini, neredeyse İstanbul' da sefer karan alınmasından itibaren dikkatle izlettir- nıklılığı ölçüsünde başanolabilir. Bu bakımdan da Osmanlı tarafının avanta-
miş olduğu anlaşılmaktadır. Bunda hiç şüphe yok ki, İstanbul'un Anadolu jmın olduğu açıktır. Nitekim imparatorun yaralanması, Bizans ordusunun
yakasına kadar sokulan keşif faaliyetlerinin önemli payı vardır. Bizans ordu- dağılmasında ve tam bir bozguna uğramasında temel faktörlerden biri ola-
su imparatorun nezaretinde İstanbul'dan ayrılıp Eskihisar'a varana kadar iki caktır.
gün geçirmiştir. Piyade1er günde 25 km. yürüyerek iki günde 50 km. bir me- Buradaki osmanlı savaş düzeni, klasik Türkmen savaş geleneklerinden
safe kat etmişlerdir. Halbuki Orhan Bey belki daha onlar İstanbul'dan çıkma- giderek yayanın da ağır basmaya başladığı bir sisteme dönüşümün ilk izleri-
dan süratle önemli bir geçit yeri durumundaki Eskihisar' a ve sahile doğru ni yansıtır. Yani dönüşümün ilk habercisi Lindner'in belirttiği gibi bu savaşın
uzanan tepeliklere ve vadilere ordusunu yerleştirmişti'I, Bunu nasıl gerçek- sonrası değil, bizatihi kendisi olmuştur. Lindner, ayrıca bu savaşın bir bakı-
leştirdiği, Bursa veya İznik dolayından ne şekilde ve ne kadar zamanda bura- . ma sonuçsuz tamamlandığını savunur. ona göre osman Bey'in okçu atlılan
ya ulaştığı konusunda bir bilgi yoktur. Ancak bulunduğu mesafe hiç şüphe- sayı bakımından yetersizdir. Bundan dolayı Bizans saflarını dağıtacak bir vu-
siz İstanbul' dan hareket eden Bizans ordusunun kat etmiş olduğundan çok rucu güce ulaşamaınıştır. Bizanslılar ilk saldıran okçu atlılan kovalamamış-
daha fazladır. lar, bunun üzerine Orhan Bey 1000 kişilik kuvveti daha ileri sürmüştür. Hat-
Bizans piyadeleri daha çok saflar halinde birbirlerine yanaşık düzende ta ardından kardeşi pazarlı'nın birliklerini dahi yollamıştır. Sonra da sonuç-
tertibat almış durumdaydı. Orhan Beyonların düzen a1ma1annı sadece izle- suz şekilde birlikler kendi menzillerine çekilmişlerdir. Kendilerini muzaffer
mekle yetindi ve üzerine doğru yürümelerini bekledi. Arazinin kendisine zanneden Bizanslılar kamp kurmak için çekilmeye başladıklarında bazı Türk
sağladığı avantajı kullanmak istiyordu. Düzen alan Bizans birliklerinin duru- birlikleri onların peşine düşmüş; bunlara haddini bildirmek isteyen bir kısım
munu sarsmak ve birlikler arasındaki bağı koparmak için 300 atlıdan oluşan BizansWar da onlara karşı savaşa girmiş, bu kargaşalıkta imparatorun yara-
okçu birliğini yolladı. Diğer kuvvetlerini ki içlerinde yayalar da vardı, 1000'er lanması durumu değiştirmiştir. Bu ihtiyatsızlık ve yaralanan imparatorun öl-
kişilik üç kısım halinde vadilere saklamıştı. Öncü birlik ok mesafesinde du- düğü şayia1an orduya yayıhnca çözülme başlamış, çoğu çevredeki istihkam-
rup Bizans piyadelerini okatışıyla sarsmaya ve kendi üzerlerine doğru çek- lara kapağıatınaya çalışmıştır. Lindner olayı böyle özetledikten sonra, eğer
meye çalıştı. Türkmenlerin savaş taktiğini iyi bilmelerine rağmen süreklilik Bizans imparatoru yaralanmamış olsaydı, başarılı taktiği sayesinde mücade-
gösteren bu taciz karşısında bir Bizans atlı birliği hücuma geçirildi. Tam bu leyi lehine bitirebilirdi diyerek anakronik biryaklaşım sunmaktan kendini
sırada Orhan Bey kısım kısım birliklerini ileri yo11amaya başlamıştı, Burada a1amamıştır. Hatta savaşta Bizanslı1arın savaş alanında tutunmayı başardık-
atlılarm ardında sıkı bir şekilde mevzilenmiş olan ve yavaş yavaş topluca ha- larını da iddia etmektedir. Yine ona göre Orhan Bey'in geleneksel taktiği işe
rekete geçmeye başlayan Bizans piyadelerinin düzenini sarsmak amaçIanmış- yaramamıştır, yolladığı 300 kişilik atlı birliği çok azdır ve bunların ok atışjan
da hiçbir zarar vermemiştir. Dalga halinde saldırılar gerçekleşmemiş, hücum-
lar aralıklı olmuş, Bizanslılar da bundan istifade ederek duruşlarını bozma-
11 "Bapheus and Pelekanan", s. 22-23.
mışlardır. Osman1ı1ar at sayısı bakımından da yetersizdir, yedek at1ar yoktur,
ız Pelekanan hakkında ayrıca bk. V.Mirmiroğlıi, "Orhan Bey ile Bizans İmparatoru UI.Andronikos
Arasındaki Pelekana MUharebesi", Bellefen, XIll/50, Ankara 1949, 318-321; savaşın yerinin loka- yiyecek sıkıntısı vardır. Lindner iddialarını temellendirmek için Moğo11ardan
lizasyonu: F,Dirimtekin. "Pelekanon, Philol<rini, N"ıkitiaton, Ritzion, Dakibyza" Fatih ve 1stımbuI, örnek verir. Bir Moğol at1ısının en fazla 45 dakika savaşabileceğini, bu sırada
11/7-12 (Mayıs 1954), s. 4s-64. kendisine 4-5 at gerektiğini, savaşı ancak bu şekilde bir buçuk saat sürdüre-
274 Feridun M. Emecen
İlk Osmanlı Savaşlan ve Taktikleri Üzerine Bazı Tespitler 275
bildiğini belirtir. At bakımından yetersiz olan Orhan Bey, birliklerinin sürek-
maya dayandığı öne sürülebilir. Bunun da ötesinde dönemin Bizans kaynak-
li hücumunu sağlayamamıştır+', .
lannın bu savaşlar dolayısıyla anlattıklarından çıkan geniş çaplı bir başka
Bu bilgiler yukandaki an1atunla karşılaştırıldığında bariz bir bakış farkı önemli sonuç ise, Osmanlı beyliğinin teşekkülü ile ilgili belirleyici faktörler-
ortaya çıkmaktadır. Orhan Bey'in at sayısı yetersizliği hakkında kaynak1arda den biri olarak "bölük" denilen savaşçı birliklerin mevcudiyeti ve bunlann
karine yoktur. Aynca onlan Moğol askeriyle aynileştirmek de savaşın cere- ileride siyasi teşkilata geçişte sağladıkları belirleyici temeldir.
yan tarzına bakıldığında pek uygun düşmez. OsmanWann bitevi hücumlan
sürdürecek kabiliyeti olmadığı kaynaklarda yer bulmaz, aksine burada çarpı-
cı bir taktik izlendiği ve geleneksel vur-kaçın farklı bir şekilde uygulandığı
söylenebilir. Fakat BizansWarın bu saldırılara başanyla karşı koymuş olduk-
lan da açıktır. Ancak sürekli hücumIar karşısında devamlı savunma pozisyo-
nu, akşamleyin tamamen çökmüştiir. Bunun ihtiyatsızlıkla değerlendirilmesi
doğru olabilir. Ama zaten hatalar olmasaydı savaşlar nasıl kazanılabilirdi?
Burada önemli olan nokta Orhan Bey'in bu savaşta Bafeus'tan nispeten fark-
lı bir taktik denemiş olması keyfiyetidir. Nitekim bundan 60 yıl kadar sonra
i. Kosova savaşında Osmanlı savaş nizamı, doğrudan merkeze ağırlık veren
ve hareketli kanat güçlerinden oluşan bir yeni uygulamayı karşımıza çıkara-
caktır. Pelekanon'da bu tip savaş düzeninin tam olarak görülmediği açıktır.
Burada arazinin avantajına dayalı bir strateji ve karşı tarafın birbirine yanaşık
askeri düzenini bozmaya yönelik hücumlar esastır. Fakat Kosova ve daha
sonraki büyük meydan savaş1annda olduğu gibi taciz edici hücumJarla karşı
tarafı peyderpey ana merkez kuvvetlerin bulunduğu yere çekmeye dayalı çok
iyi bir disiplin ve strateji gerektiren uygulamanın ilk belirtileri, belli belirsiz
Bafeus ama ondan daha açık şekilde olmak üzere Pelekanon'da görülmüştür.
Son derece kuvvetli adeta seyyar bir kale özelliği gösteren ana merkeze daya-
lı harp taktikleri, ateşli silahların da ortaya çıkışıyla daha da güçlü olarak
1596'daki Haçovası dahil başarılı bir şekilde uygulanacaktır. Bu sistemin
özellikleri ise başka bir yazının konusudur".
Sonuç olarak 1301 Bafeus ve 1329 Pelekanon savaşları askeri taktik ve
çarpışmalarda uygulanan sistemler, bölük denilen savaşçı gurupların oluş-
turduğu organizasyon hakkında dikkat çekici bilgiler ortaya koyar. İlk 0s-
marılı muharebe stratejisinin temelinin, piyade düzeniyle kademeli saflar ha-
linde rahatça birbiri içinden geçebilen Bizans savaş sistemini, taciz edici süva-
ri saldırılanyla dağıtmaya, düzenlerini bozarak onlan küçük parçalara ayır-

13 "Bapheus and Pelekanon", 5.24-26.


14 Bu konularla ilgili geniş çaplı bir çalışma, Savaşın Sultanlan: Büyük Osmanlı Meydtm Strotlşlan
adıyla tarafıından tamamlanmış olup yakında neşredilecektir.

O;;

You might also like