You are on page 1of 2

KANTEMİROĞLU (DIMITRIE CANTEMIR)

26 Ekim 1673 tarihinde Vaslui ilinin Silişteni köyünde doğan Kantemiroğlu'nun


soyunun Cengiz Han'a dayandığı ileri sürülür. Boğdan Voyvodası Constantin Kantemir’in
oğludur. Babasının Moldovya'daki sarayında eğitimine özen gösterildi. Küçük oğlu Dimitrie’yi
çok iyi yetiştiren Constantin, rahip Yeremiye Kakavelas’ı getirterek ondan Latince ve Yunanca
öğrenmesini sağladı, ayrıca edebiyat ve felsefe dersleri aldırdı.

Osmanlı imparatorluğu ile yapılan anlaşma gereğince önce ağabeyi, daha sonra da
Dimitrie Cantemir ilk kez 14 yaşında İstanbul'a geldi. Osmanlı sarayından yakın ilgi ve sevgi
gördü. Bunun sonucu Enderun'a alınarak öğrenimini sürdürdü. Buradaki hocaları Şair Nefi'nin
oğlu, şair ve musikişinas Ramî Mehmet Paşa, Ressam Levnî Çelebi, Matematikçi Esat
Efendidir. Aynı zamanda Fener Patrikhânesi'ndeki yüksek okula devam ederek Antik Yunan
ve Latin kültürüyle Bizans ağırlıklı Ortodoks kültürünü, Enderunda ise Osmanlıca, Farsça ve
Arapça dillerini öğrendi. Osmanlı siyaset ve kültür çevreleriyle yakın ilişki kurdu. Osmanlı
Devleti’nin siyaseti, kurumları, etnik durumu ve İslam dini ve sanatına ilişkin bilgiler edindiği
gibi Batı’daki hümanizma hareketlerini izlemeyi de ihmal etmedi.

Dimitrie 1691’e kadar İstanbul’da kaldı. İki yıl sonra babasının ölümü üzerine 1693’te
boyarlar tarafından voyvoda seçildi. Onun bu ilk voyvodalığı sadece üç hafta sürdü. Zira büyük
servete ve etkiye sahip olan Eflak Voyvodası Constantin Brancoveanu damadı Constantin
Duka’yı Boğdan’ın başına getirtmişti. Bu durum karşısında Kantemir İstanbul’a döndü ve 1710
yılına kadar burada yaşadı. Bu süre içerisinde tahsilini sürdüren Dimitrie hem Rum Ortodoks
Patrikhânesi’ne hem de Enderun’a devam etti.

1710 yılında Boğdan beyi olarak tekrar ülkesine döndü. Rus Çar’ı Petro ile anlaşarak
Osmanlı’ya karşı birlikte mücadele etti. Rusların Osmanlı’ya karşı mağlup olması sonucu
Kantemiroğlu zor durumda kaldı. Boğdan voyvodalığından azledildikten sonra Rusya’ya kaçtı
ve hayatının geri kalanını Rusya’da geçirerek 1723 yılında öldü.

Kantemiroğlu ve Türk Musikisi:


Kantemiroğlu’nun Müziğe olan ilgisi İstanbul'da da devam etti. Türk Müziğiyle yakından
ilgilendi. Kemani Edirneli Ahmed Çelebi’den bu müziğe ait bilgiler, Tamburi Angeliki’den ise
tambur öğrendi. Musikîde o kadar bilgi sahibi olmuştu ki, o yıllarda bile otorite olarak kabul
ediliyordu. Eski Edvar kitaplarını incelemiş, güçlü bir nazariyat bilgisi elde etmişti.

Kantemiroğlu aynı zamanda müzikoloji ile de uğraşmıştır. Türk mûsikîşinaslarınm nota


kullanmamaları dikkatini çektiğinden harfler ve sayılarla yazılan bir tür Türk notası icad etmiş
ve bu notanın müzikçiler arasında yayılmasına çalışmış, kendisine başvuranlara ders vermiş ise
de, dileğinin gerçekleşmesinde pek başarılı olamamıştır. O dönemin en yetkili mûsikî
meraklılarından Hazîne-i Hümâyûn Kethüdası İsmail Efendi ile Saray-ı Hümâyûn Hazinedarı
Latîf Çelebi'nin dilekleri ve yüreklendirmeleri üzerine bu konuyu da içeren, Türkçe bir mûsikî
kitabı yazarak, eserini, 1691’de tahta çıkan II. Sultan Ahmed’e sunan Prens Kantemir o asırda
bilinen peşrev ve semâîlerin pek çoğunu kendi icadı olan nota ile yazarak bu kitapta toplamıştır.

Kantemiroğlu Edvarı diye anılan, Kitab-ı İlmü’l-musiki ala vechi’l-hurufat (Mûsikiyi


Harflerle Tespit ve İcrâ İlminin Kitabı) adlı eseri iki bölümden oluşur. Birinci bölümde
makamlar, perdeler, usuller üstüne müzik teorisi bilgilerini, ikinci bölümde ise 16.-17. yüzyıla
ait, arasında kendi bestelerinin de bulunduğu toplam 349 saz eserinin notasını verir. Böylece
Kantemiroğlu kitabında yer alan eserleri kaydetmesi sayesinde birçok besteyi yok olmaktan
kurtarmıştır.

Musikî Eserleri: Bilinen eserleri, çeşitli makam ve usûllerde bestelediği 21 peşrev ile
9 saz semaîsi ve iki söz eserinden ibarettir. Bu eserler klâsik okulun bütün inceliklerini taşıyan,
kurallara bağlı, sağlam yapılı eserlerdir.

Kantemiroğlu bestelediği eserlerle, icat ettiği nota yazısıyla, devrindeki eserleri


kaydederek bir edvâr yayınlamasıyla Türk Musikîsine büyük hizmetlerde bulunmuştur.

KAYNAKLAR:
Ak Ahmet Şahin, Türk Musikisi Tarihi, Akçağ Yayınevi, Ankara, 2009.
Tura Yalçın, Kantemiroğlu Kitâbu İlmi'l-Mûsîkî alâ vechi'l-Hurûfât, Cilt I, Yapıkredi
Yayınları, İstanbul, 2001.
https://islamansiklopedisi.org.tr/kantemiroglu-dimitrie-cantemir (erişim: 14.01.2021)
https://tr.wikipedia.org/wiki/Dimitri_Kantemiro%C4%9Flu (erişim: 14.01.2021)
HAZIRLAYAN:
Ömer Zeki URHAN

You might also like