You are on page 1of 3

MANİSA’DA İNGİLİZ SEYYAHLARI

Mehmet DEMİREL*

Eski çağlardan beri Anadolu’nun diğer bölgeleri ile İran’dan gelip Ege
sahillerine uzanan ticarî yolların geçtiği bir mevkide yol alan Manisa şehri,1 yerli
yabancı çok sayıda seyyahın da güzergahlarından biri olmuştur.
Manisa’da seyyahların ilgisini, umumiyetle, saray ve kalenin kalıntıları ile
cami ve medreseler çekmiştir. Mitolojik Spil dağı ise muhakkak gezilip
görülmüştür.
Manisa’yı ziyaret ettiği bilinen ilk İngiliz seyyahı, bir şarkiyat Profesörü
olan Edward Pococke’dur. 1637 yılında İstanbul’a gelen2 Pococke Ege
bölgesinde de araştırmalar yapmıştır.
1699 yılı nisan ayında İngiliz Papazı Edmund Chishull İzmir’den
Manisa’ya gelir. Manisa’da bir Türk’ün konağında kalan Chishull tarihi eserlerle
cami ve medreseleri ziyaret eder. Chishull’un hatıraları enteresandır.3
İngiliz Arkeolog Richard Chandler ise çıktığı Ege bölgesi ve Yunanistan
seyahatlerinde 1765 yılı yaz mevsimi başlangıcından (muhtemelen mayıs veya
haziran ayında) Sart harabeleri tarafından Spil eteğinden ilerleyerek Manisa’ya
gelir. Bu sırada İzmir’de şiddetli bir veba salgını hüküm sürmektedir. Akhisar’a
gitmeyi düşünen arkeolog, oradan gelen bir yolcudan Akhisar’da da vebâ
vakaları olduğunu öğrenir. Bunun üzerine Manisa’daki bir handa bir gece
kalarak ertesi gün ayrılır. Chandler bu kısa sürede bile hem Manisa şehri
etrafında bir at gezintisi yapar ham de Manisa’daki kalıntıları ziyaret ederek
Chishull’un çizimleriyle mukayeseler yapar.4
Richard Chandler’in Manisa hatıraları Gediz dergisinde “XVIII. Asırda
Manisa1” başlığıyla tercüme edilerek neşredilmiştir.5
Chandler’den sonra meşhur İngiliz coğrafyacı (aynı zamanda
topoğrafyacı) William Martin Leake 1800 yılında Manisa’ya gelir.6
Manisa’yı ziyaret eden ikinci din adamı misyoner F.V. J. Arundell’dir.
1822 yılında çok merak ettiği İzmir’e gelen Arundell burada uzun süre ikamet
eder. Misyoner İzmir’in etrafında tarihi eserlerin bulunduğu şehirlere geziler
düzenler ve bunlardan birisinde Manisa’ya da gelir ve tarihi eserleri etraflıca
tasvir eder.7
İngiliz asilzadesi John Morritt henüz yirmiiki yaşında iken çıktığı Türkiye
seyahatinde İstanbul ve Bursa üzerinden 1794 yılı eylül ayında Manisa’yı da

*
Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi Tıp Tarihi Ana Bilim Dalı.
1
Yuzo Nagata, Tarihte Âyânlar. Karaosmanoğulları Üzerine Bir İnceleme, Ankara 1997, s.10.
2
Meydan Larousse Büyük Lugat ve Ansiklopedi, İstanbul 1992, C.16, s.158.
3
Edmund Chishull, Travels in Turkey and Back to England, London 1747, s. 5-13.
4
Richard Chandler, Travels in Asia Minor and Greese, II. Volumes, Oxford 1825, C.I, s. 329-336.
5
Zeki Öktem, “XVIII. Asırda Manisa”, Gediz Dergisi, Manisa Kasım 1945, S. 86.
6
William Martin Leake, Journal of a tour in Asia Minor. With Comperative Remarks on the Ancient and Modern
Geograph of that Country, London 1824.
7
F.V.J.Arundell, A Visit to Seven Churches of Asia, London 1828.
ziyaret eder. Chandler’in gördüğü yerleri gezen seyyah daha sonra Nif dağı
üzerinden İzmir’e gider.8
Manisa’da en uzun süre kalan seyyah, 30 Mart 1828’de Manisa’ya gelen
Charles Macfarlane’dır. Macfarlane, Manisa’ya Bergama-Soma-Kırkağaç
üzerinden gelir. Manisa’da bir handa kalan seyyah camileri, medreseleri, kale ile
sarayın kalıntılarını ziyaret eder. Şehrin etrafında at gezintileri yapar.9
Macfarlene’ın Manisa müşahedeleri, Gediz dergisinde “XIX. Asırda
Manisa” adıyla neşredilmiştir.10
Macfarlene’den bir sene kadar sonra 21 Aralık 1829’da İngiliz yüzbaşısı
George Thomas Keppel Manisa’yı ziyaret eder. Simav-Demirci-Gördes-Akhisar
tarafından Manisa’ya gelen seyyahın hatıralarında Türk karakteri hakkında
çeşitli tahliller ile Karaosmanoğulları hakkında geniş bir değerlendirme yer
alır.11
Arkeolog olan İngiliz seyyahı Charles Fellows 22 Şubat 1838’de
İzmir2den yola çıkıp Nif Dağı üzerinden geçerek Manisa’ya gelir. Manisa’da
çok az kalan Fellows, bu şehirdeki binaların İzmir’deki binalardan daha güzel
olduğunu ve Manisa’yı daha bakımlı bulduğunu nakleder. Seyyah Akhisar’a
gitmek üzere Manisa’dan ayrılır.12
Fellows’un Manisa hatıraları, gediz dergisinde “İzmir’den Manisa’ya
adıyla tercüme edilerek neşredilmiştir.13
Manisa’yı ziyaret eden bir başka İngiliz misyoneri de George Frederich
Weston’dur. Weston 30 Temmuz 1845’te Hacılar köyü tarafından dağı aşarak
Manisa’ya gelir. Muradiye Camiini, kale ve sarayın kalıntılarını gezer. Şehri çok
temiz ve bakımlı bulduğunu ifade eden seyyah daha sonra Akhisar’a gitmek
üzere Manisa’dan ayrılır.14
XIX. Asırda Manisa’ya geldiğini tespit ettiğimiz son seyyah Charles
Texier’dir. Texier 1850 yılında Manisa’yı ziyaret etmiştir.
Yukarıda adı geçen seyyahların neşretmiş olduğu seyahatnameler ülkemiz
kütüphânelerinde bulunan seyahatnamelerdir. Yurt dışındaki kütüphânelerde,
özellikle İngiliz Millî Kütüphânesi’nde yapılacak araştırmalarla, Manisa
hatıralarını yazmış olan İngiliz seyyah sayısının artacağı âşikârdır. Bu makale
araştırmacıların kolayca ulaşabileceği seyahatnameleri kolayca tanıtmak
gayesini gütmektedir.
Yine, bu makalenin dar çerçevesi içinde, seyyahların Manisa hatıraları
tercüme edilerek verilmekten sarf-ı nazar edilmiştir. Çünkü Manisa ile ilgili
8
G.E.Marindin, The Letters of John B.S. Morritt of Rokeby. Descriptive of Journeys in Europe and Asia Minor
in the years 1794-1796, London 1911, s.109-110.
9
Charles Macfarlane, Constantinople in 1828. A Residence of Sixteen Months in the Turkish Capital and
Provinces. 2nd ed. İn two Volumes. London 1829, C.I, s.348-393.
10
H. Berköz, “XIX. Asırda Manisa”, Gediz Dergisi, Manisa Haziran 1939, S.26.
11
George Keppel, Narrative of a Journey Across the Balkan in the years 1829-30, In Two Volumes, London
1831.
12
Charles Fellows,, a Journal Written During an Excavationin Asia Minor 1838. London 1839, s.16-20.
13
Zeki Öktem, “İzmir’den Manisa’ya”, Gediz Dergisi, Manisa Aralık 1945, S.87.
14
Georgwe Frederich Weston, Journal oh,f a tour in the Europe and the East 1844-1846, In Three Volumes,
London 1894, C.II, s.82-84.
hâtıralar, seyyahlara göre değişmekle birlikte, tek bir makalede ele alınabilecek
kadar kısa değildir. Meselâ sadece Charles Macfarlene’in hatıraları elli sayfayı
bulmaktadır.
Manisa’yı ziyaret eden hemen bütün seyyahlar, Manisa’nın Spil Dağı’nın
eteklerinde yer alıp ovaya doğru yer alan, minarelerin çokluğu ve güzel
görünümü ile dikkati çeken bir şehir olduğundan bahsetmiştir. Yine hemen hepsi
Manisa etrafında at ile geziye çıkmış, eski sarayın ve kalenin kalıntılarını
görmüş ve kendilerinden önceki seyyahlarla mukayeseler yapmıştır.
Seyyahların, farklı olarak kaleme aldıkları mevzûler ve hâdiseler, hepsinin ayrı
ayrı tercüme ve tetkîkini icâb ettiren, seyyahın kendi görüşünü aksettiren
konulardır. Bundan dolayı her seyahatnâme ayrı olarak ele alınıp incelenmelidir.

You might also like