You are on page 1of 10

DEVRE : 1 CİLT : 2 İÇTİMA: 2

T. B. M. M.
Gizli Celse Zabıtları

8 Kânunuevvel 1337 (1921)

Münderecat
Sayfa
1. — ZAPTİ SABIK HULÂSASI 444
2. — İSTİZAH 444
/. — Ordu levazımatma dair Müdafaai
Milliye Vekilinden istizah 444:445
3. — SUALLER VE CEVAPLAR
/. — Eskişehir'in hini tahliyesinde terkedi-
len şimendifer, alat ve edavat hakkında Nafıa
Vekilinden sual takriri 445:451

Cilt: İS

124 nctt tıriktft, 2 nd Cefce

mm > ^ ^ ^ - ^ -
I : 124 8 . 12 . 1337 C : 2

YÜZ YİRMİ DÖRDÜNCÜ İNİKAT

8 Kânunuevvel 1337 Perşembe

İkinci Celse

REİS : Birinci Reisvekili Hasan .Fehmi Beyefendi

Kâtip : Mahmut Sait Ley (Muş)

REİS — (Celse kuşat edildi.)

ZAPTI SABİK HULÂSASI (1)


2. — İSTİZAH

/. — Ordu levazımatma, vaziyeti harbiye ve aske­ (Erzurum Mebusu Saiih Efendinin takriri okun­
riye hakkında Müdafaai Milliye Vekilinden üç istizah du.)
takriri REİS — Reyinize arz ediyorum. Bu istizahı ka­
bul edenler lütfen el kaldırsın.. Kabul etmeyenler.
REİS — Ordu levazımatına, vaziyeti harbiye ve
HÜSEYİN AVNİ BEY (Erzurum) — Kimden
askeriye ile alakalı mevzulan müzakere etmek üzere
Reis bey? Müdafaai Milliye Vekili Paşa Hazretleri
celsei hafiye akdi talep edilmektedir. Takriri oku­
burada yoktur.
yoruz.
REİS — Müdsaade buyurunuz Hüseyin Avni
(Takrir okundu)
bey. Efendim Müdafaai Milliye Vekâletinden istiza­
REİS — Efendim evvelâ celsei hafiye 18 imzalı hı kabul edildi.
bir takrirle teklif edildiği içim bu takrirle diğer bir HÜSEYİN AVNİ BEY (Erzurum) — Erkânı Har­
takrir daha varki Erzurum Mebusu Salih efendinin biye de dahil..
sekiz maddelik 'bir takriridir. Bunların bir celsei hafi­
yede müzakeresini kabul edenler lütfen el kaldır­ SALİH EFENDİ (Erzurum) — O da arkadaşları­
sın. Kabul edildi. nı katar efendim.
REİS — Efendim serlevhayı bir daha okuyorum:
Şimdi efendim, izahtan maksat istizah mıdır, ya­
(Zirde münderiç mevadın Müdafaai Milliye Vekâle­
hut umumi bir mesele şeklinde midir? Beyan buyur­
tinden istizahını teklif eylerim.) Bendeniz de bunu re­
sunlar. (İstizah sesleri)
yinize arz ettim ve kabul ettiniz. Şimdi Müdafaai Mil­
MAZHAR BEY (Aydın) — Bendeniz de vazu im­ liye Vekâletinden üç istizah var. Biri Kars Mebusu
zayım, istizah istiyoruz. Ali Rıza beyin, biri de şimdi celsei hafiyeyi teşkil
REİS — Efendim, istizah kabul edilmiştir. eden on sekiz zat HU. birisi de şimdi okuduğum Erzu­
Sonra yine Erzurum Mebusu Salih efendinin bir rum Mebusu Salih efendinin takriridir. Bunları tev­
takriri vardır, gerçi celsei hafiyeye ait değildir Fakat hit edelim.
mühim bir meseleye dairdir. Okunsun da Heyeti âli­
T U N ALI HİLMİ BEY (Bolu) — Bendenizin de
niz arzu ederse istizaha kalbedeniz.
mecruh gazilere ait evvelden beri bir takririm var.
SALÂHADDİN BEY (Mersin) — Reis bey; is­ REİS — Efendim bu Müdafaai Milliye Vekâle­
tizah vekilin huzurile mi kabul edildi?.. tine ait Tunalı Hilmi Beyin takrirleri var ise de diğer
REİS — Hayır efendim, müsaade buyurunuz, is­ rüfekasının da esas istizah takrirleri olduğundan, is­
tizah kabul edilmiştir. Efendim takririn serlevhasın­ tizah mevzuu bahis olunca sualler onun tahtı tesirin-
da «Zirde muharrer mevadın istizahının kabulünü dedir. Hepsini tevhit edelim, muayyen bir günde umu­
teklif ederim» denilmekledir. Yani bu da bir istizah mi bir müzakerede istizah sahipleri istizahlarını, sual
takriridir. sahipleri suallerini irad edebilirler:
Efendim, şimdi yalnız gün tayini meselesi kalı­
(/) 71 nci Birleşim zaptı bulunamadığından zaptı yor.
sabık hulasası yoktur. M. Nuri Ünver. BİR MEBUS — Reis Bey bugün tayin ediniz,

444
t : 124 8 . 12 . 1337 C :2
REİS — Efendim; gün tayini meselesi; Müda- REİS — Efendim, tebligatımızı yapalım. Uzarsa
faai Milliye Vekili Paşa Hazretleri burada bulunsa­ Meclisi Aliniz İstediği gün istizaha çekebilir. Efen­
lardı kendilerine tebligatı yaptıktan sonra Meclisi dim bu mesele bitti.
Âliniz istediği günde izahata karar verirdiniz. Yalı­
nız bir tehir için talep hakkı vardır. Yani karar tek­ Nafıa Vekâletinden bir sual takriri vardır. Eski­
lifi kati değildir. Vekil de burada yoktur, bir iki gün şehirin hini tahliyesinde terkedilen levazımat hak­
daha bekliyelüm. Gün tayini hususunda tensip buyu­ kında. Gerçi bu sual hafi celseye terkedilmiş bir tak­
rursanız tebligatımızı makama şimdiden yapalım. rir değildir. Fakat mühim bir şeydir, onun için aleni
Fakat gün tayininde bir kaç gün daha bekliyelim. celsede okunmadan yalnız tebliğ ettik, fakat müde-
MUSTAFA KEMAL BEY (Ertuğrul) — Refet racatı oldukça mühimdir. Arzu ederseniz aleni cel­
Paşa Hazretleri gelmişlerdir. Cumartesi günleri iç- seye bırakalım. Takdir Meclîsi Âlinize aittir. (Hayır
timada kendileri gelsin, cevap versin. hafi celsede sesleri)

3. — SUALLER VE CEVAPLAR
/. — Eskişehir'in hini tahliyesinde terk edilen şi­ 550 kadar açık, kapalı vagon ve sürat katarını temin
mendifer, alât ve ndavat hakkında Nafıa Vekilinden edecek her şey mevcut idi. Bu vesaiti nakliyenin nıs­
Sual takriri. fına asker vaziyed etmiş olsa dahi nısfı diğer ile vazi-
fedaran vazifelerini yapmış ve yaptırılmış olsa idi şu
REİS — Eskişehirin tahliyesinde düşmana terk­
168 saat zarfında 250 vagonla Ankaraya İkiyüz, Po-
edilen şimendifer levazımından bahsediliyor, okun­
latlıya yüz otuz kilometre yakın olan Eskişehirde düş­
sun takrirde. Arzu ederseniz celsei aleniye yaparız;
mana hiç bir şey terkedilmemiş olurdu. Ve belki Es­
Takriri okutuyorum.
kişehir tüccaranile sekenesinin^ eşyayı beytiyeleri da­
Büyük Millet Meclisi Riyaseti Celilesine hi kurtarılmış bulunurdu. Maalesef Eskişehirde her
29 Teşrinisani 1337 şey terkedilmiş ve yalnız iki vagon rum fahişesi An­
29 Temmuz 1337 tarihli Makamı Riyasetten Na­ karaya nakledilmiştir. Bunu kimse inkâr edemez, bir
fıa Vekâletine mühavvel sual takririm cevaptan cürmü meşhuttur. Cümlemizin eseflerle malumumuz
müstağni addedilmekle tekrarına mecburiyet hâsıl ol­ bulunan bu fenalıkların, oinayetlerin mürtekipleri
muştur. Şöyleki: Eskişehirin tahliyei müessifesi hen- hakkında ne gibi bir takibatı kanuniye Nafia Vekâle­
gâmında Nafia Vekâletine merbut şimendiferler ida­ tince yapılmış ise lütfen Heyeti Umumiyeyi tenvir
resi tarafından vaki terahi veya kasdıi müşir harekât buyurmaları hususunda sual takririmin tekrar Nafia
dolayisile Eskişehirde bililtizam mel'un düşmana 3 lo­ Vekâletine havalesini teklif eylerim.
komotif, 60 vagon, 12 ton yağ, 50 bin liralık odun, Erzurum Mebusu
kolaylıkla nakli kabil iki fabrikanın işletme makinesi, Mehmet Salih
İtalyadan son zamanda mubayaa edilmiş olan yüzbin
liralık veya biraz noksan kırtasiye, şimendiferlere ait RAUF BEY {NAFİA VEKİLİ) — Efendiler, Er­
bilumum evrakı matbua, hatta kasa ve hesabatı umu­ zurum Mebusu arkadaşımız Salih Efendi tarafından
miye defatiri, Anbarlar dolusu zehaiir, bir hastaha- şimdi aynen okunan bu mealde Nafia Vekaleteiniz-
neniin kamilen eşyası, pek çok eczayı tibbiye, Avustur- den bir sual takriri var. Sual takririni aldığım andan
ra tebasından iki kıymeteli mühendis, Eskişehir hat­ huzurunuza geldiğim şu ana kadar icra ettiğim tah­
tında müstahdem kuvvayı umumiyeye vakır anasırı kikatın hulâsasını Meclisi Âlinize arz edeceğim. Ve
gayri müslümden bulunan bilumum makinist, şef-tiiren Meclisi Âlinizin bu kadar asabi olarak hukuku mil­
şefistasyon, muhabere memurları ve hat komiserli­ leti müdafaa ettiğinizden dolayı evvelin teşekküratı-
ğine emaneten mevdu gayet kıymettar ve lüks sofra mı arz edeceğim.
takımı bırakılmış ve bazı şeyler de ihtilas edilmiştir. REİS — Efendim müsaade buyurursanız bu ale­
Herkesin malumudur ki Eskişehirin tahliyesine ni celsede verilmiş bir takrir olduğuna göre hafi cel­
13 Temmuz 1337 de başlanmış 19 Temmuz 1337 de sede müzakeresini tensip buyuruyorsunuz değil mi?.
hitam verilmiştir. Bu hesaba göre Eskişehirin tahliye­ (Evet "sesleri).
si yedi gün, yani 168 saat devam etmiştir. Ve yine ve­ RAUF BEY (Devamla) — Efendim, arkadaşı­
saiki resmiye ile sabittir ki Eskişehirde 13 lokomotif, mız Salih efendinin sual takriri iki kısma ayrılabilir.
— •445 —
t : 124 8 .: . 1337 C :2
'Birinci kısmı Eskaşebiri maalesef terki mecburiyetin­ hasebata ait bir çok evrakı orada terkolunmuştur. ve
de orada bırakılan Nafıa idaresinin şimendiferler Mü- bu terkölunan evrakın sebebi terki tahliye için emir
diriyeti umumiyesüne ait bir takım vesaiti hareke ve aldıkları zaman bunların tahliyesine lüzum gösteril­
müteharrike levazımından baMs buyuruyorlar. İkin­ mediği tarzda tahriri bir cevap almalarıdır. Bu nokta­
ci kısmı da tahliye içki uzun ve müsait zaman olduğu yı da nazarı dikkatinize arzediyorum. Hulâsasını da
halde bunlar niçin terkediJdd diye sual buyurdular. şamil olarak tekrar edeceğim.
Birinci kısımda terki mevzuubahis olan makine Takrirde levazımı sıhhiye mevzuubahisitir. Leva­
ve vagonlar: Efendiler, bu baptaki tahkikatımdan bu zımı sıhhiyeden de yedi bin lira kıymetinde olan ec­
ana kadar istihsal ettiğim malumat Eskişehirde üç lo­ zayı tıbbiye sevkedilmiiş ve orada bulunan hastane alât
komotif 50-60 arasında vagon terkedMiği anlaşılıyor. ve edevatı sıhhiyesi de buraya nakledilmiştir. Ancak
Bu üç lokomotiften birisi gaz ile müteharrik imiş. hastahanede mevcut eşya nakledilememiştir. Bunun
Gaz deposunda gaz mevcut değilmiş. Şu halde gazın da esbabını neticede arzedeceğim. Dosyalar ve evrakı
ademi vücudu ve gaz mevcut olsa da gaz hazinesinin saireler yalnız mahrem dosyalarla muhasebeye ait
lokomotifin yanında bulunmaması bu lokomotifi baş­ koritratolar kurtar ılabilm iştir.
lı başına hareket ettiremiyecek bir halde bulunuyor­ Hıristiyan memurlar meselesine gelince: Haki­
muş. (Gürültüler) Rica ederim bitireyim, tekrar ha­ katen efendiler benim de bir kaç günlük vaziyeti ted-
zırım cevap vermeğe. Diğeri de tamirde imiş, üçüncü­ kikim neeticesi bugün bize memurin arasında çok lâ­
sü de tamiri icra edilmiş, tecrübe edilmemİşmliş. Bun­ zım olacak ve fakat sadakati mevzuubahis olamıyan
ları hep imiş ile ifade ediyorum, kanaatimi söyliye- hıristiyanlar kalmıştır. Ancak bu memurların orada
ceğim, şimdi. Efendiler, bu lokomotifler orada İmiş kalmasına sebep sabık Müdürü Umumi Halit Beyin
imkân ve zaman müsait olsa imiş kendileri hareket yalnız müslüman memurlar Ankaraya hareket ede­
etmemiş olsa bile, diğerlerine bağlanır, buraya çeki­ cektir. Hıristiyan memurların isitediği gibi hareket­
lebilirdi. ve buraya getirilirdi. lerinde muhtardır demelerinden tevellüt eettiği tahki­
Diğer elli vagona gelince: Bunların bazı aksamı kat raporlarından anlaşılıyor. {Yalan sesleri) Evet bu
sakat ve bazılarının tekerleri sakat ve tamire muh­ böyle de olabilir. Aksi de varittir. Bunu tespit ede­
taç olduğu ve bu yüzden tahrik edilemediği söyleni­ cek esaslı tahkikat değildir.
yor. Bunların bir kısmı ve hepsi de belki böyle ola­ MAZHAR BEY (Aydın) — Diğer memurların
bilir, tekerîeksiz bir vagonu hiç bir makine sürükle­ kimisini zorla tirene bindirdikleri sabittir, ihtiyare
yip getiremez. Şu halde bu lokomotif ve vagonların bırakılmamıştır.
terkedilmesinin esbabı mucibesi olarak son tahrip- RAUF BEY (Devamla) — Bu meyanda bir takım
tireni hareket ettiği halde orada bırakılan bir me­ ahlaksız kadınların tirene bindirilmesi; zannedersem
murun ihaneti mevzuubahis oluyor. Orada Recep is­ Zatı âtiniz de takdir edersiniz ki tireni sevk ve idare
minde bir adam bunları tahrip vazifesile tavzif edil­ eden daireye ait değildir. Şimendifer idarei umumiye-
diği halde vazifesini ifa etmiyerek düşman tarafına sinin zabıtai ahlâkiye teşkilâtı yoktur. O halde mu­
iltihak edip ve bunları tahrip etmeden düşman eline vafık ta görürseniz zannederim Nafiaya taalluku
geçirdiği msvzuubahis oluyor. Bu adam elde değildir, yoktur.
bu böyle de olabilir. Veyahut bazı kusurda bulunan
SÜLEYMAN SIRRI BEY (Yozgat) — Getiren­
memurinin kendi kusurlarını setriçin oradaki bir ada­
ler Kayseriye de götürdüler.
ma da isnat vaki olabilir. Yani Meclisi Âlinin istihda­
RAUF BEY (Devamla) — Şu halde münasip gö­
fı adalet gayesine muvafık bir şey vardır. Bu tamik
rürsünüz ki bunlar Nafia Vekâletinden sual edilecek
ve tahkik edilmeli. Asıl hakikat meydana çıkarılma­
bir keyfiyet değildir.
lıdır. Düşman eline geçtiği bildirilen bir adama tek­
mil cürmü atfetmek doğru değildir. Bu tahkik edil- BİR MEBUS — Reis bey sual midir, istizah mı­
roeîidir ve edilecektir. dır?
Muhasebeye ait Kasa deffcerlerile kasa mevcudu­ REÎS — Sualdir efendim.
nun terkedildiğini bana ayrıca Salih efendi arkada­ RAUF BEY (Devamla) — Şimdi efendim bu nâ-
şımız isma ettiler. Takrir haricinde olarak, bunu da beca ve bir kısmı da hakikat olan pek elim eşkâli Sa­
ayrıca tahkik ettim. Kasa defterleri gelmiştir. Kasada lih efendi arkadaşımızın sual takrirlerinde ifade bu­
mevcut olanın bir kısmı da yanık olarak altı bin lira­ yurdukları gibi sekiz gün miüddet zarfında ceryan et­
ya kadar nakid de buraya nakledilmiştir. Anca<k mu- memiştir.
t i 124 8 . 1 2 . 1337 C :2
Bu güne kadar elde ettiğim vesaiki resmiyeye isti­ rada bir memur bulamadım. Malumu âlileriniz Mü­
naden arzediyorum ki Eskişehir'in tahliyesi için Şi­ dürü Umumi sabık Halk Bey bu gün cephei harpte
mendiferler müdiriyeti Umıımiyesiııin elindeki za­ bir vazife ile meşguldür. Bu hususu da tespit ediyo­
man, fcablezzeval saat onu yirmi geceden badezzeval rum, tahkikata devam edeceğim, ve neticesüni arzu
dörde kadardır. Zannederim beş buçuk saat kadar buyurduğunuz derecede izah edeceğim.
bir müddettir. Bu müddet zarfında, yine tahrikatıma REİS — Efendim Vekili sabık Ömer Lütfi Bey
müsteniden arzediyorum ki, Ankaraya yedi tiren tah­ bu mesele kendi zamanına ait olduğu içtin söz istiyor­
rik edilmiştir. Takrirlerinde bahis buyurulan ve ttal- lar. Fakat bilmem ilk defa vaki olan bir mesele oldu­
yadan mubayaa edildiği söylenen levazımdan da ğu •için bendeniz reyinize arz edeceğim. Eğer suali ma­
zannediyorum, yirmi vagonu mütecaviz eşya buraya kam namına telakki buyurursanız zaten vekil bey iza­
sevkedilmüştir. Bu eşya buradadır, Fakat cinsi, mik­ hat verdi.
tarı meçhul dan vagonlardan çıkarılıyor, tespit edili­ SALİH EFENDİ (Erzurum) — Hayır efendim.
yor. Ancak zayiat mıktarile kurtarılan miktar o zaman Bendeniz izah edeceğim.
tebeyyün ve tahakkuk edecektir. Bugün kati söyli- REİS — Sual ve cevaba ait..
yecek bir şey yoktur. Çünkü Sakarya muharebesinin SALİH EFENDt (Erzurum) — Yok efendim,
araya girmesi bu mesaili tehir etmiştir ve işe geç baş­ sual cevaba ait olmaz. Usulü müzakere yoktur.
lanmıştır, bir müddet evvel başlanmıştır. İşte neticei OSMAN BEY (Lâzistan) — Teklifiniz vardır. Ri­
tahkikatta arzu buyuruluyorsa Meclisi Âliye arz ede­ yasete bir daha usulü müzakere yoktur diyorsunuz?
rim. Şu halde Eskişehirin tahliyesi müddeti olan beş
SALİH EFENDt (Erzurum) — Efendim benim
buçuk saatlik bir müddet zarfında benim bugünkü
sualimdeki eşhas kendi, Müdafaai Milliye Vekâletini
malumatımla takdirim, Eskişemrdeki fabrikaları sö­
işgal eden zevat. Bu meselede tutmıyorum. Yalnız
küp buraya nakletmek Eskişehirdeki bin beşyüz ton,
bunları şu meselede tutuyorum ki; bunlar üzerinde
ne tahmin buyurulsa, odunu buraya getirmek imkânı
tamiki mesai yapmamışlardır, yapmaları icabederdi.
olamaz. Birde (1 500) ton da (150) ton da olsa tah­
Bu bir cürümdür, ihanettir. Her kesin gözü önünde
liye emri olmadan buraya tahrik ve sevkedecek her
yapılmış bir meseledir ve ben bu meselede kendile-
memur bihakkın hiyaneti vataniye cürmüyle itham
rinti mesul tutuyorum. Yoksa bilfiil emir vermiştir
edilebilir. Vesaiti muharriye orada bulundukça ve
yapmayınız, etmeyiniz diye, demiyorum. Fakat sual­
odunların miktarı ne olursa olsun, behemmehal on­
ler çok noksandır. Cevapların hiç ona taalluku yok­
ların orada bulunması îcabederdi. Buraya naklede-
tur*
mezlerdi. Mamafih Nafia Vekiliniz bu malumatı kâfi
görmüyor. Garp Cephesi Kumandanı Paşa Hazretle­ MUSTAFA KEMAL BEY (Ertuğrul) — Cevap­
rinim de müracaatı vakıası üzerine bir taraftan Mü- lar noksandır.
dafaai M'iM'iye Vekâleti devam ediyor, bir taraftan da SALİH EFENDİ (Devamla) — Suallerim de nok­
ben de tahkikatıma devam edeceğim. Ancak bizim tah­ sandır, fakat cevaplarda hiç ona tevafuk edecek bir
kikatımızda müracaat etemek mecburiyetinde bulun­ mesele değildir. Bu mesele Ömer Lütfi Beyin mezun
duğumuz memurların bir kısmı Könyaya gitmişler­ bulunduğu bir zamane tesadüf etmişti. Fakat gelir
dir. Bu tahkikat kısmen de Konyâda yapılacaktır. Bir gelmez bu meseleye vaziyed etmesi lâzım gelirdi,
zaman uzayabilecek, fakat emin olabilirsiniz ki bu yapmadı. Berveçhi peşin bunun canlı şahitleri Heye­
tahkikatın neteicesıinde failler ve kasıtlar varsa mey­ ti Aliyenizdir, ki hepiniz bilirsiniz. Altı gün mütema­
dana çıkarılacaktır ve bunlar bu milletin göstermiş ol­ diye Eskişehir tahliye ediliyor diye cayır, cayır bu­
duğu itimadı suiistimal etmekle tecziye edilecek­ raya haber ediliyordu ve bu meselenin şahidi sizsiniz.
tir. Bunu vade bilen lüzum görmüyorum Bu benlim
YAHYA GALİP BEY (Kırşehir) — Hepimiz
vazifei diniye ve milliiyemdir. (Bıravo sesleri) Ayrıca
gördük, işittik.
da süzin bana tevdi ettiğiniz vekâletin vazifei asliiye-
SALİH EFENDt {Devamla) — Bu gibi cinayetler
sindendir efendim. Bakaca bir sualleriniz varsa arz
bizde fukaranın basmadır. Fakat; Ordu Kumandanı
ederim).
da asmak, Nafia Vekili de asmak hatta bir kaç Me­
SALİH EFENDİ (Erzurum) — Gümüş evarai me­ bus ta asmak icabeder ki şu memlekette adalet tees­
selesi, sofra takımı meselesi kaldı Rauf Beyefendıi.. süs etsin. «Senden başlamalı sesleri' Benden başla­
RAUF BEY (Devamla) — Efendim gümüş takım­ yınız. Rica ederim efendiler, o kağnı arabaları ile
ları hakkında müsbet veya menfi cevap verecek bu­ nakliyat yapan kadınların gözleri doluyor. Yani bu
— 447 —
t : 124 8 . 12 . 1337 C :2

meseleyi elemle dinliyelim, gülerek dinlemeyelim, j muhaliftir. Eskişehir kadınları şimendifer istasyonu­
Eğer kalbinizde bir parça elem duyuyorsanız bunu j na geldi. Hüngür hüngür ağladılar, rica ettiler, sızla­
ağhyarak dinliyelim. Eskişehir beş günde tahliye edil- I dılar, bunlar reddedildi. Bililtizam iki dane munta­
mistir ve siz bunun şahidisiniz. Ya»! resmen on beş 1 zam vagonla Rum orospusu getirildi.
dakika içerisinde tahliye emri verilmiştir ve tahliye I BİR MEBUS BEY — Kayseriye bile götürüldü.
yapılmıştır; diye suale varit olan cevap. Bu merud- I
SALİH EFENDİ (Devamla) — Müsaade buyuru­
dur. Eskişehirin tahliyesi esnasında lokomotif vesaire j
nuz, buraya geldikten sonra Kayseriye de gider, Er-
bırakılmış. Bunlar da muhtacı tamir vesaire idi. Muh­
zuruma da dayanır. Sonra bakınız Yenişehirli mağdur,
tacı tamir değildi, tamirden çıkmış ve hazırdı ve Re- I
hamiyetli Mehmet Efendi namında bir adam Kuva­
cep namında bir haine emjrettıiler ki teshin et. On beş I
yı Milliyeye bir çık hizmet etmiş bir adam eşyasını
dakika bu vagonu teshin ettireceğim ve tahrik ettire- I
getiriyor ve diyor ki on yedi bin liralık eşyayı tica-
ceğim dedi. Halbuki vazifedaranın bunun başında bu- I
riyem vardır, ne isterseniz vereyim, bunu tahmil edi­
lunması icabederdi. Recep denilen herif burada bir I
niz. Cevaben deniyor ki; yerimiz yok. Sön olarak
ambar memuru idi. Asıl memur vazifesini yapmayıp- 1
yalvarıyor ki yedi bin lirası Hükümete olsun diyor yi­
ta Recebe tahmil etmesi ve bu cürmü de ona atfetme- I
ne almıyorlar.
sini siz takdir buyurunuz, ki ne demektir?. I
Şu Recebi de size arz edeyim. Eskişehirin suku­ Sonra vagon meselesine gelince: Ben bugün fen
tundan iki "ay evvel Recep namında, birinci defa ker.- I adamı değilim. Fakat bunu da siz takdir ve müdrik­
haneci, ikinci defa dolandırıcı, üçüncü defa hırsız, I siniz. Eskişehirden buraya 200 kilometrelik bir yol.
dördüncü defa şuna buna böyle yapan, oğlan ve er- I Sekiz yüz tane vagonu orada niçin tuttular? Eğer mü­
kek getiren bir teres ki.. I dürü umumi bir fen ve idare adamı olsaydı bunları
Konyaya göndermesi icabederdi. Neden buraya ge­
BÎR MEBUS BEY — Efendi Hazretleri, bir parça tirdi?. Sonra orada odun terketti.
nezahet. I EMİN BEY (Bursa) — Nakli icabetmiyormuş.
SALİH EFENDİ (Devamla) — Burada nezahet
olmaz, celsei hafiyede. Efendiler, bu adam iki ay ev- 1SALİH EFENDİ (Devamla) — Nakli icabetmi­
vel ambardan eşya sirkat ettiğinden, iki ay evvel alt- yormuş.. Emin Beyefendi siz daima vekilleri tutarsı­
I
mış, beş kalem eşya sirkat ettiğinden dolayı azledil- nız. Rauf Beyefendi dediler ki ellibin liralık odun
I
mis. ve açığa çıkarılmış ve mahkemeye verilmiş ve iki emir verilmedikçe nakledilmez, gelemezdi. Nakli ka­
I
ay şurada burada dolaştırıldıktan sonra bu adam yi- bil değildir. Efendiler dün gelemezse kendilerini niçin
I
ne memuriyetine iade edilmiştir. Esbabı iade ne gibi unutmadılar da odunu bırakmayı unuttular? Beye­
I
bir mel'anet olduğunu siz takdir buyurursunuz. fendiler, rahmeten lil-âlemin olanların vücudu mukad­
I
deslerini yükledi, buraya getirdiler. Beş okka gaz ile
MAZHAR BEY (Aydın) — Bazı memurlar tara- I bir kipriti odun için unuttular. Fakat kendilerini
fından müdüriyeti Umumiyeye hain olduğu da bildi- I unutmadılar; getirdiler. Bu acaba kabul edilecek bir
rilmiiştir. ı mesele midir? Vekâletlerden temenni ettiğim birme-
SALİH EFENDİ (Devamla) — Beyefendi Haz- I sele varsa bunda bir hınzırlık mevcut, bunu inkâr
retleri, diyorlar ki Eskişehirde şimendifer memurları I edecek kimse yoktur. Vekili sabık, vekili labik bu
ontoeş dakika evvel tahliyesi için emir almışlar. Bir I meseleyi tamik etsin. Memleketin milletin şerefi na­
kısım evrak bırakmışlardır. Fakat mahrem _ im evrakı 1 mına iki tane adamı sallandırsınlar. Yani müdüri
gizlemişler. Halbuki Eskişehirde evrakı matbuanın umumisinde de kabahat vardır, muhasebesinde de
mahrem olanları kalmıştır. Yani tahrik edilen trenler I kabahat vardır, sakede de kabahat vardır. Bu bir cü­
le falan alay, falan fırka mevcudu neden ibarettir? I rümdür. Ben bu kadar arzediyorum. Mütebakisini si­
Sonra böyle kontratlara dair evrak kalsa da ehem- I zin hamiyetinize bırakıyorum, istediğinizi yapınız.
miyeti yoktur. Asıl mesele buradadır ki can alacak, REİS — Efendim, sual kısmı bitmiştir, sual kıs­
kuvayı devleti temin edecek şeyler kâğıt üzerinde ra­ mından bir şey kalmadı. Bundan sonra Meclisi Âli­
por halinde kâğıtlar kalmıştır. Bunu da burada ibraz I niz icrai vazifesinden dolayı umumi bir müzakere aç­
edemem. mak isterse ayrı bir meseledir. Sual kısmı nizamna­
Sonra Beyefendiler; Maalmahcubiye arzediyo- memiz mucibince halledilmiştir. Bundan sonra Mec­
rum ki iki vagon oruspu getirildi. Ben utanıyorum, I lisi âlinin tekrar müzakere edip etemiyeceği kendi
çünki bizim gayemiz, azametimiz ve vicdanımız buna [ meselesidir.
İ : 124 8 .: 12 . 133/ C :2
OSMAN BEY (Lâzistan) — Usulü müzakere I se izahat kabilimden olmak üzere... (Lüzum yok ses-
hakkında arzedeceğim. Rauf Beyefendi kürsüden iza­ I leri)
hat buyurdular ve dediler kıi; bu zamanı vekaletime I DURAK BEY (Erzurum) — Efendim, siz bir şey
ait bir mesele değildir, fakat vazıyed etmişimdir ve I söylediniz. Meclisi âti isterse müzakere ederiz buyur -
tahkikat yapacağım. Desteres olduğum malumat bun­ I dunuz. Bendeniz de usulü müzakereye ait söz söyli-
dan ibarettir ve bundan sonra tahkika devam edecek­ I yeceğim. Usulü müzakereye ait söz istiyorum, ver­
tir. ve mesulleri sorulacaktır. Konyada da adam var­ miyorsunuz.
dır. Orduda da adam vardır. Eski müdür de cephe­ I REÎS — Simidi yalnız bu meseleye alakadar malu
de bulunuyor. Bugün oradan da soracaktır. Yani ade­ I mat kabilinden Meclîse izahat verecekler, yani mese-
ta. kendi vazifei milliyesi olduğunu bize beyan buyur­ I le tenevvür etmek için. Eğer Meclisi âli arzu etmİyor-
dular. Şu halde netice tebeyyün ettiği halde asılması I sa reyinize vaz edeyim.
ioabekien adam varsa, ben şahsım itibar ile ve Mec­
MUSTAFA DURAK BEY (Erzurum) — Siz bu-
lisi âlinizin de kanaati öyle bir adamı astırmakta zer­
I yurdunuz ki müzakere açmak istiiyorsunuz. Onun için
re kadar tereddüd etmiyeceğine kaniim. Müzakere­
I biz de diyoruz ki usulü müzakereye dair sözümüz
nin devamı doğru değildir ve mesele kapanmıştır
I var söyliyeceğiz.
bence.
ÖMER LÜTFÎ BEY (Amasya) — Efendiler. Sa-
rfÜSEYÎN AVNİ BEY (Erzurum) — Efendim, I İtti.Efendinin bu sual verakasını aldığım zaman ben-
Salih efendi biraderimiz muttali olduğu bir takım I deniz buraya geldim. Bu suale cevap vermek üzere.
sui rstümalât ve yolsuzlukları Nafia Vekiline zamani- I O vakit makamı riyaseti işgal eden Adnan Beyefen-
ie bildirdi. Bu suale şimdiye kadar cevap verilemedi. I diye müracaat ettim, hazırlanmış idim. Vakit bula-
Burada aranılacak bir nokta var. Acaba Ömer Lüt- I madılar. Başika mesele vardı, tehir ettim. Sonra Sa-
fi bey şimdiye kadar bir tahkikat yaptı mı, yapmadı- I lih Bey Kayseriye gitti. Uzun müddet orada kaldı.
mı? Sualin merkezi sikleti buradadır. Şimdiye kadar I Salih bey orada iken bendeniz cevap versem tabii su-
ne için yapılmadı? Rauf beyefendi işe vaziyed ettik­ I al sakıt olurdu. Fakat bendeniz sabrettim. Suali İskata
ten sonra yanıi tahkikat yapıyorlar. Tahkikat devam I hakkım vardı, cevap vermedim ta nihayete kadar.
edinciye kadar bunun hakkında bugün Ömer Lüt- I Sonra benim istifam vukubuldu. Zannederim ertesi
f i beye sual teveccüh etmez. I gün Salih Efendiyi burada gördüm, geldi. Cevap ve-
ÖMER LÜTFİ BEY (Amasya) — Eder, ben ka­ I remezdim bittabi. Senin bir sualin vardır, şimdiye ka-
bul ediyorum. I dar gelmemüştin, şimdi geldin, ben şimdi sana cevap
HÜSEYİN AVNÎ BEY (Devamla) — Zatı âlile­ I verecek vaziyeti siyasfiyede değilim. Mamafih sana
rinin vekâlet sıfatile mesuliyetleri vardır. Bundan do­ I hususi olarak cevap vereyim dedim. Orada sekiz on
layı esasen mevzuubahs değil Çünkü Vekil değiller­ I kişinin beyninde ben de beyefendinin takrirlerinde
di. Mesuliyeti cezaiyede diğer tahkikat esnasında çı­ I buyurdukları şeylere cevap verdim. Yani sebebi teeh-
karsa; ki burada da tesamüh var ve yahut taksir var; I hür bana birinci müracaatımda Riyasetin söz verme-
o vakit Ömer Lütfi beye söz verilir. Yahut mahke­ I ğe vakit bulamaması ve sonra Salih Beyin Kayseriye
meye sevkolunur. Bugün bilmem mesele bitmiştir. I giderek ta istifama kadar gelmemiş olması.
Tahkika devam etmektedir. Tahkikatın noksan kı- LÜTFÎ BEY (Malatya) — Tahkikata giriştiniz
mma muttali olursak gerek sahibi ve gerek bizler mı?
her zaman vekil beyden sorabiliriz. Bugün muttali ÖMER LÜTFt BEY {Devamla) — Ha; şimdi
olduğumuz hususta hakkında vekil bey tahkikatına I tahkikat meselesine gelelim. Bendeniz Esk'işebJirin su-
devam etmesi için müzakereyi kâfi görelim. (Müza­ I kutu olan on dokuz günü ve on dokuz gününden da-
kere kâfi sesleri) I ha bir hafta evvel buralara geldim. On dokuzuncu
ÖMER LÜTFİ BEY (Amasya) — Suale cevabın I günü ya Çorum veya Sungurluda bulunuyordum. Is-
»için teehhür ettiğini müsaade buyurülmaz mı Mec­ I tasyona geldiğim zaman Eskişeftirin sukutunu haber
lise arzedeyim?; (Hayır sesleri) izah edeyim. I aldım. Binaenaleyh, Eskişehirin sukutu halinde ya-
REİS — Efendim, bu sual meselesile alakadar I prlması lâzım gelen tedabire dair kendim ta­
olmamak üzere... limat verenlerden değilim. 0 muharebede talimat ver-
ÖMER LÜTFİ BEY (Devamla) — Bir arkada­ I miş değilim. Fakat 1 ve 2 nci înönü muharebelerinde
şımız kendi zamanına ait bir mesele hakkında Mecli- I verdiğim talimat vardı orada. Yani benim talimatımı
449 —
t : 124 8 . 12 . 1337 C :2

kıyas edebilirlerdi. O talimatla benim yerimi vekâle­ yorlar, bütün sipariş edilen malzeme yedi bin liralık­
ten işgal eden arkadaşım bilmiyorum talimat verdi, tır.) (1) buraya gelmiştir. Üç vagon içinde hâlâ du­
vermedi. Onu kendileri şey ederler. Şimdi bu vaka ol­ ruyor: Kalmış ise pek cüzıi bir şey kalmıştır.
muş. Ordu ile muhabere edildi. Ordu tahkikat yapıl­ Sonra Recep on beş dakikada makineyi teshin ede­
mak için müdiri umumi olan Halat Reye emir veri­ rim demiş. Bunun sözüne inanmışlarda, hakikaten
yorlar. Aynı zamanda hat komiseri olan Halit Bey bu inanmışlarsa ipini ben çekerim. Bir makmanm ısın­
emri almış, geldi bana dedi ki: Efendim, bu mesele ması için üç saat lazımdır. On beş dakikada ısıtırım
için ordu beni tahkikata memur ediyor. Halbuki ben diyen bir adama hiç bir âmir, onunla müşterek ol­
bu idarenin müdürüyüm. Benim de nazmın olmaklı- muşsa bile, inanamaz.
ğım lâzım geliyor. Bu tahkikatı yapamıyacağım, onun
Recebin meselesine gelince; Recebin ismini, res­
için siz yapın dedi.
mini zaten tanımam. Çünki ismini, bu meseleden son­
BİR MEBUS — O bahsin mevzuu esasen Halit ra duydum. Çünki hiç bir zaman Eskişehiirdekü depo
Beydir. şefini Nafia Vekili tayin etmez, müdiri umumîye ait
ÖMER LÜTFİ BEY (Devamla) — Müsaade bu­ bir meseledir.
yurun efendim, zaten Halit Bey; bu işte benim de ka­
SALİH EFENDİ (Erzurum) — Size ait değildir
bahatim varsa tahkikatı ben yapmıyayım, dedi. Bu­
bu mesele.
nun üzerine bendeniz vasi tahkikata lüzunr gördüm.'
Erkânı Harbiyei Umumİyeye, Müdafaai Milliye ve­ ÖMER LÜTFİ BEY (Devamla) — Yalnız ben
kâletine birer tezkere yazdım, dedim ki: Bu mesele sordum ki tahkikat esnasında bu adam kirli bir adam­
mühimdir. Yalnız Nafia Vekâletinin adarnlarile bunu mış. Niçin Eskişehirde bunu tayin ettiniz?. Dediler ki
tahkik etmek istemiyorum. Erkânı Harbiyeden ve bu adama isnat olunan hırsızlıkta, mahkemede beraet
Müdafaai Milliyeden lazım gelen zevatı tayin edin, kazanmıştır, ondan sonra tayin ettik.
ben de Nafıadan bir kaç kişi tayin edeceğim, bu muh­ SALİH EFENDİ (Erzurum) — Beraet etmedi.
telit heyetle tahkikat yapalım. Bu heyet teşekkül etti.
ÖMER LÜTFİ BEY (Devamla) — Sonra vagon­
Bir kaç gün devam eden bir tahkikat yaptılar. Tah­
ların bir kısmı ne için Könyaya sevkedilmedi? Sekiz
kikatın bir sureti Erkânı Harbiyeye, bir sureti Müda­
yüz vagonun niçin Eskişehirde kalıp Konya tara­
faai Milliyeye verildi. Bir sureti de orduya gitti. Za­
fına gitmediğini Salih Efendi soruyor. Bu vagonların
ten esnayı tahliyede şimendifer istasyonu şimendifer
ne miktarı Karabisarın bu tarafında ve ne miktarı Ka-
idaresinin elinde değildi. Şimendifer taburu Erkânı
rabisarın o tarafında bulunacağı Erkanı Harbiyenin
Harbiyei Umumiyeye aittir. Bu tahkikat evrakı elyevm
tertibatt neticesidir. Yani Erkânı Harbiyei Umumiye
beyefendinin dosyalarında vardır. Zannederimki be­
daima Karabisarın şarkında bu kadar vagon buluna­
yefendi okumuşlardır, mütalâa buyurmuşlardır. İkin­
cak, Cenubunda bu kadar bulunacak diye tezkereleri
ci defa şü-mdi yaptıkları tahkikat zannederim kısmen
vardır. Beyefendi de dosyalarında bulmuştur. Sani­
o zaman yapılmıştır.
yen vagonların tamir mahalÜ Eskişehir olmak müna­
Terk olunan eşyaya gelince; buyurdukları gibi sebetime bozulmuş ve muhtacı tamir olan makina ve
orada elli bin liralık odun yoktu. Çünki bütün şi­ vagonlar bittabi oraya gelir. Eskişehirde bunları bı­
mendiferlerin bütün hatları üzerinde bir ayda yakı­ rakmayarak geriye atmak meselesi vardır. Efendiler,
lan odunun kıymeti bile elli bin liradan aşağıdır. Fa­ vagonları atmak için makas çok yoktur. Eğer o za­
kat o zaman yedi yüz ton odun vardı. Yedli tren yola man vagonların sekiz yüzünü birden, haydi yarısı nak­
çıkarmak için bir hayli yaktıktan Sonra bin beş yüz li­ liyatta idi, dört yüzünü birden hiç olmazsa geriye atay­
ralık odun bıraktık dediler bana ve ben bundan o ka­ dılar. Vaktinden evvel geriye atmağa da imkânı
dar mahzun olmadım. Çünki odunsuz kalıpta makine­ fenni yoktu. Tahliye meselesini pek güzel buyurdu­
lerin hepsi orada kalaydı o vakit daha fena olurdu lar. Ordunun verdiği emirde tahribat yapmayın kaydı
ve daha. müteesir olurdum. vardı, istasyon tahrip edilmesin diye emir vardı. Ben-
Sonra kırtasiye, îtalyadam gelen iki yüz elli bin li­ denüziin başka arzedeceğim bir şey yok. Cevabın ve
ralık eşya kalmıştır deniliyor. Bu mübalağalıdır efen­ sualin esbabı teehhürü de budur.
dim. (Halbuki bütün yekûn altmış bin lira arasında
idi, yekûn siparişler yüzbin liralık idi ve bu eşya va­ (1) Hatibin söylediği rakamlar biribirini tutmu­
gonda idi, vagonla cer oldu geldi. EHi bin liralık di­ yor.
— 450 —
t : 124 8 . 12 . 1337 C :2
SALİH EFENDİ (Erzurum) — Arkadaşlık na­ mandanı İsmet Paşa Hazretlerimin Riyaseti Saniye­
mına bir şey daha sorayım. Drini namında bir kadına ye ve Müdüriyeti Umumiyeyıe tebligatında:
sekiz on aydır inşaat bedelinden beş bin kuruş bir pa­ Madde 1. — Eskişehirin tahliyesine mübaşeret ve
ra veriliyor. Bu ne parasıdır ve bundan malumattar istasyon tahliye olunacaktır. İstasyonun tahribine ha­
mısınız? cet yoktur.» diye emir buyuruyor.
ÖMER LÜTFİ BEY (Devamla) — Simai ola­ Şu halde müdiriyeti Umumiye istasyonun tahliye­
rak malumatımı söyliyeyim. Kadının ismini bilmem. sine ancak o dakikadan itibaren başlıyabilirdi. Ahali
Bağdat hattı inşaat şirketinden bir mühendis; Fran­ gibi, bir takım muhtacın ve endişe eden sair insan­
sızlar tarafından götürülmüş, fakat karısı da bu ta­ lar gibi istasyonu tahliye edemezdi. Bu hak ve sala­
rafta kalmış.. Bu mühendisin kansını; Bağdat hattı­ hiyet, benim bildiğim, Müdüriyeti Umumiyede yok
nın İnşaat müdiri olan mösyö Mavrukudatu tahti hi­ idi. Ordu kumandanı bu emri göndermeden tahliye
mayesine almış. Mavrukudatu'nun kendi hesaibına etmesi vatana ihanet demek olabilirdi, ve bu salahi­
olmak üzere bu kadma para verdirmekte olduğunu yeti kendisinde göremezdi. Ömer Lütfi Beyefendinin
sknaen biliyorum. Yani kasadan ve muhasebeden de­ ifadelerinden anladığıma göre, tahkikat yapılmamış­
ğil. tır gibi bir zan hasıl olmuş, öyle değildir efendim.
Mavrukudatu maaşının dört yüz lirasını ay beay Tahkikata başlanmıştır. Müdafaai Milliyede de su­
terkeder ve 350 lirası kalırdı. Bu üç yüz elli lira için­ reti vardır. Onlar da müdavelei efkar ettim. Ancak
den bu kadına para verdirmekte olduğunu bana söy- ifade bizi lezat noktalara temas ediyor ve biraz da
lemüşlerdi. Bir de burada şimendiferde müstahdem, bana şahsen bir kısım diğer tarafı himaye ve siya-
benim bildiğim Avusturyalı bir ana, bir kız vardır. net eder gibi bir fikir geldi. (Bravo sesleri) Bunu ta­
Muhasebede çalışırlar. mike mecbur oldum ve devam ettireceğiz. Ve arz etti­
RAUF BEY (Nafia Vekili) (Sivas) — Efendim, ğim gibi Salih efendinin buyurduğu veçhile mutlaka
Salih efendi buyurdular ki, sekiz gün tahliye devam adam asmak için çalışmıyacağız. Fakat her halde he­
etti. 'Bunu hepimiz biliyoruz; beş buçuk saat değil. pinizin ve hepimizin arzu ettiği adaleti zahire ihraç
Vallah bendeniz burada değildim. Sekiz gün mü edeceğiz. Müsebbibieri varsa tecziye edeceğiz ve sui
devam etti, beş buçuk saat mı devam etti, bir şey di­ zan altında kalanlar varsa tebrie edeceğiz ve hakkını
yemem. Ordunun emri buradadır, kendilerine de hu­ vereceğiz.
susi surette söylemiştim ve göstermiştim. REİS — Efendim, mesele bitti. Aleni celseye ge­
Diyorlar ki: «19 Temmuzda kablezzeval, (öğle­ çilmesini kabul edenler lütfen ellerini kaldırsınlar.. Ale­
den evvel,) on saat ve 35 dakikada; Garp Cephesi Ku- ni celse kabul edilmiştir. Celsei hafiyeyi kapatıyorum.

- « • ^ > » < Ki

— 451 —

You might also like