Professional Documents
Culture Documents
İLAHİYAT FAKÜLTES
DERG S
ANKARA ÜNİVERSİTESİ İLÂHİYAT FAKÜLTESİ
TARAFINDAN YILDA BİR ÇIKARILIR
a i t : xxn
Yayın Komisyonu:
İLAHİYAT FAKÜLTESİ
DERGİSİ
ANKARA ÜNİVERSÎTESÎ ÎLÂHİYAT FAKÜLTESİ
TARAFINDAN YILDA BİR ÇIKARILIR
Cilt : XXII
r \ ' i f. t.
f
; ft t .-Ir- ^. ' i"• V ^ ® » .•
• f.. 5 Ây ii ^ rj
I ;>4 •' î
m • k
•ı
'•% ^ t'' ' y-" '
i if 4 ,» • ' •
/• ili..
•t •'! • - -h
• t
Sayfa
Prof. Dr. Şakir BE^Kİ, İslâm Hukuku Miras Sistemi ile Medeni
Kanunun Miras Sistemi Arasındaki Farklar 1
KISIMLAR
İshak gibi.
c— İshak^m bir devamı gibi olanlar Sucûdî gibi.
IV- Dil itibariyle;
a- Türkçe
b- Farsça,
c- Arapça.
Tarihî Değerleri:
Tarihî kıymeti eşsiz olan bu eserlerin daha başka yönden pek çok
yan faydalan da vardır. Bunları şöyle özetleyebiliriz:
konu ile direkt ilgisi olmasa bile indirekt olarak ilgili olur ve bir şeyler
ifade eder.
d- Dili ve plânı basit olanlar bir yana, İshak gibi tam plânlı ve
âdalı bir tarih kronoği olanlar da vardır.
Zayıf Yönleri:
a- Bazıları sırf moda olduğu için ve devrin gider akçası olduğu
için kaleme alınmıştır.
b- Bazıları hemen hemen bir şey yapmamış, sadece kendinden
önce yazılan bir Selim-nâraeyi nesre çe\'irmiş, bir sonrası ise bunu tekrar
nazım haline sokmuş veya kısaltmıştır.
c- Veya bir diğerinden kopyadır. Ya doğrudan doğruya kopya
etmiş veya ona çok az bir şeyler ilâve etmiştir. Bir tarihi alarak ismini
değiştirip Selim-nâme yapmış yani Selim-nameyi tarih yapmıştır.
2 İdris için bak, V. L. M^age, E12, I, 1207-1208, Aynca İdri s'in iki tarib! çalışmalan
içir, C.A. Stoıey. Peraian Literatüre, a Bio-Bibliographieal Survey, I, 412-416.
3 Borada kullanılan yazma (The Britisb Museum, Add. 24960, Rieu tarafmdan Cat. Pera
Maa., I, 218 da açıklama yapılmıştır.
4 A. Ateş, Tez, 21 v.d.
SELİM-NÂUELER 371
VIII. Defteri arasında ifade ve stil yönünden çok yakın bir benzerlik
vardır. Bilindiği gibi bu VIII. Defter II. Bayezid'in devrinin sonuna
doğru yazümış ve bu padişahla takdim edilmiştir, tshak'ın, Kemal
Paşa'nm bu defterini görmesi çok kuvvetli bir ihtimaldir.^ Kemal
Paşa'nın VIII. Defterinin ikinci parçası (914-918) yıllarındaki olay
larıiçine alan kısım) ile bu Selim-ıiâme arasında muhtevaları yönünden
çok yakın benzerlikler vardır. Fakat burada garip olan şey, olayların
içinde yaşayan ve hatta bir kısmında vazife alan yazarın, Selim'in
hayatım sadece tahta çıkana kadar anlatıp îran ve Mısır seferi gibi
eşsiz olayları atlamasıdır.'"
Fakat akla ilk gelen en yakın ihtimal şudur. Bilindiği gibi Selim-
nâmelerin pekçoğu Kanuni devrinde yazılmıştır. Eserini padişaha
sunup bahşiş alacak veya bir mevki talep edecek kadar tamamlayan
yazar, derhal eserini Kanuni'yc sunmak için kısa kesmiş olabilir. Sayın
Ş. Tekindağ eserin 918-920 yıllarında yazılma ilitimalinin olacağını
söylüyor ise de bunu gösteren elimizde açık bir deUl yoktur.
Eser Hoca Efendinin başta gelen kaynaklarmdandır. Birçok yer
lerde satır, satır aynıdır. Hoca Efendi II. cild 132-310 salıifeler arasında
bu takip açıkça görülebilir. Böylece Ishak Osmanlı tarih yazıcılığına
da başlangıç olarak katkıda İndunmuş oluyor.
4- Kalkaudeleııli Siicııdî:
11 Burada kullaıulan yazıua Siileymatıiye Esad EfcDili, îSo: 2141 No'lu yazmadır.
12 Ouun hayatı hakkında bilinen kaynaklar, Ş. Tekindag tarafından, SN. 216-217 veril
miştir.
13 Kuilumlan yazma, Topkupı Sarayı, Revan, 1284/1. dir.
374 AHMET UĞUR
Fakat bir gerçek ki, anlattığı şeylerin iıepsini hemen hemen kendisi
şu
bizzat görmüşdür. Fakat verdiği malûmat ya çok kısadır veya hatab-
dır. Yabıız o bir mevzuda çok detayına inmiştir, o da Çaldıran savaşın
dan önce Osmanlı askerine Cephehaneden dağıtılan silâh çeşitleri, v.
14a. Bu da onun silâhdar kâtibi olduğunu destekler bir kanıttır. Eser
gayet basit ve gösterişsiz bir stiUe yazılmıştır. Bu yönden Ishak ve
Keşfî'ye zıttır. Bu yazmanın daha sonraki Selim-nâme yazarları tara
fından kullanıldığına dair elimizde bir belge yoktur'''.
Genel olarak Celâl-zâde'nin eseri çala kalem ve basit bir eser değil
dir. 33 V. girişten sonra uzun ve tatlı üslûbla tarihi ve 273 v. (221-494)
süren nasihat verici lıikâyeleri ile son bulur'^.
6- Sa^d b. Abdülmute'^al:
7- Şükri Bitlisi:
(1037) ('
( aLI ^ yi atalım. Çünkü bu kelime Cavid ile bayr arasında bir bağ edatıdır, (46). ( )
kelimesini denâ-mim olarak okuyalım (40 eksik olur). Böylece hu)~r ( ^ \e Cavid
Ali ( ^ olacaktır, eğer mim (40) çıkar ise.
21 Hoca Efendi'nin hayatı için bakınız, Ş. Turan, lA, XI, 27-32.
378 AHMET UĞUR
22 Hadidrmn Tevarih-i Hadidî li-Hazret-i Ali Osman'ı "The British Museum, Or., 12896)
kurada tamamen kullandtnunuş fakat, farıdı malumat var ise, kazan oradan parçalar alın-
nuftır. Genellikle diğer kaynaklardan, kilhassa Kemal Paça'dan aknarak nazım haline getirilmiş
kir Osmanlı tarihidir ve olaylar çok kısa oJuuniftır. Saaddeddin oradan kısa şiir parçalanm sanki
konuyu özetliyor giki alır ve verir. Bu işi aynen Şükri için de yapar, işte bunu gören OM. (III, 45)
Hadidi'yi Hoca Efendi'nin ana kaynaklarındanbiri olarak gösterir.
23 Bir olayda, (ss. 619) bunu Kemal Paşa'dan aldığım söyler fakat olay Kemal Paşa'mn
bilinen hiç kir eserinde bulunamanuştır. Bu olay Selim'in doğumunda saray kapısına gelen ihti-
yarm Selim \e geleceği hakkında söyledikleridir, ajmı olay, yine, Kemal Paşa kasmak gösterilerek
Celâl-zade'de de vardır.
Selim devri için onun baş kaynağı Hoca Efendi'dir. Bunun yanında,
Kemal Paşa, îdris ve Nişancı'yı da sık sık kullanır, ve bunları da söyler.
Fakat bazan kaynağını göstermede ihmal eder ve okuyucuyu zora
koşar.
2S Aynca Farsça Selim-nazneler için bak.: Abdullah Abacı, Farsça Selim-nâmeler, (Tes)
A.Ü. tlâfaiyat Fak. 1974.