You are on page 1of 4

Eleştirel Pedagoji Sözlügü

Direniş
Fevziye Sayılan

açık ve gizli müfredat ile toplumsal işbölümü-


nün gerekleri arasındaki bağlantının okulda
“Direniş” kavramı okullardaki toplumsal ye-
nasıl ve hangi süreçlerde nasıl yapılandırıldığı
niden üretimin nasıl sürdüğüne ilişkin tartış-
önemlidir. Dönemin ilgisi bu soruların yanıtları
malar içinde geliştirilmiştir. 1970’lerde yapılan
için yapısal ilişkileri analiz etmekten ziyade
Neo-marksist etnografik okul araştırmaları bu
okulun somut gerçekliğine bakmaya yönelmiş-
tartışmaların itici gücünü oluşturmuştur. Yine
tir. Bir dizi somut bağlamsal okul araştırma-
1970’lerin başında çıkan Althusser ile Bowles
sının ortaya serdiği gerçek, yeniden üretimin
and Gintis’in kitaplarının(1) ardından yapılan bu
pürüzsüz ve kusursuz bir biçimde işlemediği ile
araştırmalar, okulların işgücü piyasası için bilgi
ilgilidir.
ve özne üretme yol ve yöntemiyle endüstrinin
ve iş çevrelerinin emekçilerden beklentileri ara- Bu tartışmalar, Althusser’in okulların toplumsal
sında tam bir karşılıklılık olmadığını; bu sürecin yeniden üretim sürecindeki rolüyle ilgili “gö-
mekanik bir biçimde işlemediğini, sürecin öz- reli özerklik” kavramına atıfta bulunsa da(2),
nesi olan öğrenci ve öğretmenlerin pasif alıcılar ilgili literatürde “direniş” kavramı Willis’in
olmaktan ziyade, yeniden üretim sürecine aktif (1977) meşhur araştırmasıyla anılmaktadır(3).
biçimde katıldıkları ve eğitim ve yetiştirmenin “İşçiliği Öğrenmek” başlıkla bu çalışma ile
yönü üzerinde inisiyatif alanlarının bulunduğu Willis, İngiltere’de bir erkek lisesindeki işçi
Eleştirel Pedagoji

iddiasıyla bir dizi sorgulama ve varsayım ortaya sınıfından gelen öğrencilerin okuldaki başarı-
atmışlardır. Bu noktada okullarda ortaya çıkan sızlıklarını ve yakışıksız davranışlarını yeniden
ve “direniş” kavramı altında toplanan öğrenci üretim bağlamında incelemiştir. Okul karşıtı
davranışlarının ne anlama geldiği ve toplumsal kültür içinde büyüyen bu gençlerin referans
yeniden sürecinde okul-endüstri-istihdam ara- çerçevesini eğitimle bağı zayıf muhalif işçi
sında tam bir karşılıklılık yoksa yeniden üreti- sınıfı kültürünün belirlediğini, okuldaki davra-
min nasıl sürdürüldüğü ya da mümkün olduğu nışlarının kendi sınıfsal konumlarıyla uyumlu
gibi önemli sorular tartışmaların merkezine olduğunu; aynı zamanda okul kültürüne uyum
yerleşmiştir. sağlamayı reddetmelerine zemin oluşturduğu ile
ilgili analiz etmiştir.
Eleştirel pedagoji çevrelerinde okulların top-
lumsal eşitsizliğin yeniden üretimindeki ayırt Willis, resmi okul kültürünün eşitlik vaadini
edici rolünü tanıma konusunda bir uzlaşma ciddiye almayan bu gençlerin kendi sınıfsal
olmasına rağmen, bunun nasıl işlediğine ilişkin aidiyetlerine uygun tepkiler geliştirdiklerini,
tartışmalar içinde “gizli müfredat” ve “direniş” derslik içinde ve okul ortamlarında öğrenme
anahtar kavramlar olmuştur. Okulun toplumsal süreçlerini bozucu haylazlıklar ile okuldaki
ve kültürel yeniden üretimdeki rolüne ilişkin bir işleyişi düzenleyen kural ve disiplin kodlarını
teorinin okuldaki bilgi ve öğrenme süreçleriyle delmeye yönelik olarak okula gelip derslere
okuldaki hayatı düzenleyen kural, norm ve de- girmemek, öğretmen otoritesini sarsıcı ve sınıf
ğerlerin pek çok öğrenci tarafından reddedilme- ortamını bozucu şaka ve şamata yapmak gibi
sini açıklaması gerekir. Basitçe kimlerin nereye eylem ve davranışlarını “direniş” olarak tanım-
ve hangi tür bilgi ve becerilerle yetiştirileceği lamıştır. Bu noktada Willis, bu direniş tarzının
ve öğrenci öznelliğini şekillendirmeye yönelik onların özgürleşmesine giden bir yol sağlama-

102
dığını, bilakis onları fabrika işçisi ya da emekçi kültürünün davranış kalıplarının gençler tara-
olarak çalışma hayatına girmeye yönlendiren fından okul hayatında denenmesi adeta ilerdeki
bir kapana kısılma hali olduğunu vurgular. hayatlarına geçiş için bir alıştırma gibidir. Top-
Willis’e göre okul ve okulun ürettiği kurumsal lumsal sınıfların ve ilişkilerin yeniden üretimi
kültür tamamıyla egemen ideolojinin ayrım- okul ile okul karşıtı kültür arasındaki etkileşim
larını ve konumlandırmalarını öğrencilerin içinde şekillenmektedir. Belirli kültürel formlar
zihninde yeniden üretmeye yöneliktir. Okul bir ve davranışlar okuldan fabrikaya, fabrikadan ise
kültürel alan olarak buna uygun düzenlenmiştir tekrar okula aktarılmaktadır. Enformel öğrenme
ve işlemektedir. Ancak işçi sınıfından gençlerin süreçlerinde şekillenen “direniş” türü edimler
okulun bu resmi kültürüne karşı geliştirdiği di- ve davranışlar işçi sınıfından gelen gençlerin
renişin beslendiği kültüre; gençlerin okula getir- okulda nasıl kendi sınıfsal konumlarının yeni-
diği enformel grup yapısına ve enformel alanın den üretimine katıldıklarını açıklamada anahtar
varlığına dikkatimizi çeker. Burada altı çizilen bir kavram olarak tanımlanmıştır.
enformel öğrenmedir. Direnişin bilgisi bu en-
Derslikteki öğrenme süreçlerine katılmayı ve
formel alan içinde enformel öğrenmelerle yeni
okulun disiplinine tabi olmayı reddeden öğren-
gelenlere aktarılır. Willis’e göre bu okul karşıtı
cilerin toplumsal yeniden üretim ağına nasıl
kültürün bir kurum olarak okulun gerçekliğiyle
takıldığına bakarak yeniden üretim analizlerinde
yüzleşmesidir. Bu bir sınıfsal karşılaşmadır ve
her zaman “işlevselci bir boyutun bulunduğu-
okulun adil olmayan yanını açığa çıkarır ama
nun” altını çizen Willis’a karşın, “direniş” kav-
toplumsal yeniden üretim sürer. Bu tür direniş
ramını siyasallaştıran ve kuramlaştıran Giroux
çevresinden gençlerin çoğu eğitim sisteminden
olmuştur(5).
elenir, kalanlar ise düşük becerili ve bedensel
çalışmaya mahkum emekçi işlerine girmek üze- Giroux, liberal gizli müfredat kuramları ile “ide-
re yetiştirilirler. olojik aygıt” ve “karşılıklılık ya da örtüşme mo-
deli” gibi toplumsal yeniden üretim teorilerini
Willis’in bu orijinal çalışmasının püf noktası

Eleştirel Pedagoji
okulun toplumsal sınıfların yeniden üretiminde-
muhalif işçi sınıfı kültürünün okuldaki yeni-
ki rolünü aydınlatsalar da hegemonya, iktidar ve
den üretimin bir parçası olmasına dikkatimizi
direniş arasındaki diyalektik ilişkiyi görme ko-
çekmekle ilgilidir. İşçi sınıfından bireylerin
nusunda başarısız bulur. Benzer biçimde Bour-
içinde bulundukları nesnel koşullara verdikleri
dieu ve Bernstein’in kültürel yeniden üretim
tepkiler nasıl olup da bu koşulları dönüştürmek
teorilerinin de okul sisteminin göreli özerkliğini
yerine, işçi sınıfının bağımlılığını yeniden üre-
ve kültürün yeniden üretim sürecindeki özgün
ten sonuçlar yaratmaktadır? Willis bunu “emek
rolünü tanısalar da tahakküm karşıtı mücade-
gücünün başka hiçbir metaya benzemeyen
leye ve direnişe yeterince ilgi göstermedikleri;
özelliğinin bir parçası olarak kültürel nüfus
yeniden üretim döngüsünün kırılmasının müm-
etme” ile açıklıyor(4). Emekçiler her düzeyde-
ki emek süreçleri üzerinde bir miktar da olsa kün olmadığına takılıp kaldıklarını belirtir(6).
denetim elde edebilmek, zaman kullanımı, işin Neo-marksist okul etnografilerinin ise direnişin
hızına uyarlanma, becerilerin kullanımı üzerin- çelişkili doğasını yeterince analiz edemedikleri;
de bir inisiyatif elde edebilmek için enformel okuldaki tahakküm mekanizmalarını (sosyal
koşullar yaratmak isterler. Sendika gibi sınıf kontrol) ve direnişi mutlaklaştırmaya eğilimli
örgütleri de emek süreçleri üzerinde işçi deneti- oldukları; sınıfa odaklanıp toplumsal cinsiyet
mini artırmak için gündemler oluştururlar. Sınıf ve ırk konularını dikkate almadıkları; eril okul
mücadelesinin önemli bir yönünü oluşturan bu karşıtı kültür gruplarının sesini yansıttıkları; bu
kültürün yeniden üretiminde okul önemli bir rol direniş formlarını romantize etmeye eğilimli
oynamaktadır. İşçi sınıfının davranış kodlarına oldukları için ve aynı zamanda tahakkümün
uygun ağırdan alma, işe karşı kayıtsızlık, ken- kişilik yapılarına nasıl nüfuz ettiği konusuna
dini vermeden el ucuyla iş yapma gibi fabrika yeterince eğilmemekle eleştirmektedir.

103
Giroux’a göre okuldaki “direniş”i anlamayı lumsal eşitsizliklerin okullarda nasıl tezahür
mümkün kılan bir yaklaşımın öncelikli işinin ettiği ve öğrenme süreçleriyle okuldaki hayatın
onu bu entelektüel mirasından kurtarması gere- çeşitli yönlerini nasıl etkilediğini açıklamak-
kir. Giroux, yaklaşımını eleştirinin eleştirisiyle la ilgilidir. Toplumsal eşitsizlikler genellikle
ilerletir. Eldeki radikal kavramlaştırma ve ana- okullarda kültürel olarak dışavurulmaktadır. Bu
lizlerin “Orwel’ci bir karamsarlık”a gömül- nedenle Apple’a göre farklı toplumsal sınıflar-
düğünü, kendisinin umut yolunda bir olasılık dan öğrenciler direniş ve karşı koyma pratiğinin
pedagojisi geliştirmeye yöneldiğini; yapı-özne içine farklı düzeyde ve farklı tarzlarda dahil
meselesinde karamsarlık ve belirlenimciliği aşa- olmaktadır. Bazılarının zaten okul karşıtı işçi
cak bir yönelim ile alt yapı-üst yapı metaforu- sınıfı kültüründen geldiğini; bazı farklı alt kül-
nun kısıtından kurtulma gibi vurgularla Frank- türlerden gelen öğrencilerin ise aylaklık etmeye
furt Okulunun izinden giden bir formülasyona eğilimli olduklarını; özellikle işçi sınıfından
yönelir(7). Giroux’un tavrı, yapısalcı analizlere öğrencilerin baskın olduğu metropol okullarında
karşı kültürel alandan yapılan bir itirazdır. Bu resmi okul kültürünün sunduğu bireysel kurtuluş
yaklaşım onu Freire ile buluşturur. Okulun kül- ideolojisinin öğrenciler tarafından sekteye uğra-
türel bir alan olarak analizi ve kültürel üretim tıldığına dikkat çekmektedir(9). Ancak işgücünün
teorisini geliştirmeye yönelir. Bu bağlamda yeniden üretimi mekanik bir biçimde işlemese
“direniş”, praksis, eleştirel bilinç ve hegemon- de son tahlilde bu gençlerin geleceği kapitaliz-
ya ile birlikte ele alınması gereken merkezi bir min toplumsal işbölümü şemasında onlar için
kavramdır. Böylece yapısalcı teoriler içinde öngörülen bedensel emek gerektiren işlere yer-
yeniden üretim sürecinin pasif uygulayıcısı ve leşmeleriyle sonuçlanmaktadır.
alıcısı durumundaki öğretmen ve öğrencinin du-
Direniş literatürünün en belirgin özelliği okul-
rumuna yeniden bakmamızı sağlar ve okuldaki
lardaki eril direniş kültürüne odaklanmakla
kültürel üretim sürecinin dönüşüm için barındır-
ilgilidir. Eril direniş kültürünün içinde kızların
dığı potansiyele dikkatimizi çeker.
okuldaki durumları marjinalleşmekte, erkeklik

Eleştirel Pedagoji
Bu yaklaşım eğitimcilere bu tür öğrenci dav- gösterisi ve eril davranışlar analizlerin merkezi-
ranışının dönüştürücü pratiklere nasıl eklemle- ne yerleşmektedir. Bu konudaki feminist eleştiri,
nebileceği konusunda ufuk açıcı bir yaklaşım toplumsal cinsiyet meselelerinin okuldaki itaat-
sunmuştur. Eleştirel eğitimcilerin bu konudaki sizlik ve kuraldışı davranış kodlarını belirlediği-
yaklaşımı, okuldaki her türden itaatsizlik, ku- ni; kızların okulun kültürel arenasındaki varlı-
raldışı davranış ve haylazlığı “direniş” olarak ğının toplumsal cinsiyet rolleriyle belirlendiğini,
olumlanmak gibi bir duruştan ziyade, eleştirel dolayısıyla, okuldaki yeniden üretimin iki cinsi
bilincin ilerletilmesi için sunduğu potansiyeli iki farklı alana yönlendirdiğini, kızların olası
değerlendirmekle ilgilidir. Nitekim öğrenci direniş kalıplarının bu iki farklı yönlendirme
direnişini “ahlaki ve politik öfkenin” bir biçimi bağlamında anlaşılması gerektiğini vurgulamak-
olarak gören McLaren(8) okulların öğrencileri tadırlar(10).
hem güçlendiren ve hem de ezen birbirine zıt
Eleştirel eğitimciler yapıları mutlaklaştırmaya
işlevlerinin aynı süreçler içinde gerçekleştiğine
karşı değiştirme iradesine ve umuduna kapı
dikkat çekerek; direnişin yıkıcı ve kötü niyetli
aralayan bir yaklaşımı tercih eder. Öğretmen-
tezahürleri ile dönüştürücü pratikler için bir
lerin bu konularda yapacakları şeyler olduğuna
zemin sunanlar arasında bir ayrım yapmanın
inanırlar. Çünkü öğrencileri kendilerini ve
gerektiğini; eğitimcilerin bu direniş biçimlerini
tarihi değiştirebilecek potansiyel birer özne
kendi öğrenme-öğretme süreçleriyle nasıl bağ-
olarak kabul ederler. Öğrencinin kimliğinin,
daştırabilecekleri üzerine düşünmeleri gerekti-
kültürünün ve deneyimlerinin öğrenmeye nasıl
ğini belirtmektedir.
bir temel oluşturduğunu anlamak için buna etki
Eleştirel eğitim teorilerinin merkezi ilgisi, top- eden faktörler bütünlüklü bir yaklaşım içinde

104
ele alınmalıdır. Öğrencinin kim olduğu, ken- Notlar ve Kaynaklar
disini nasıl algıladığı ve geleceğini nasıl kur- (1) Bowles and Gintis (1976) Schooling in Capitalist
guladığı, öğrenmenin ve dönüşümün yönünü America. Yazarlar “karşılılıklık” modeli olarak
belirlemektedir. Dolayısıyla direniş meselesi, anılan bu toplumsal yeniden üretim modelinde, Ame-
anaakım pedagojik ve psikolojik yaklaşımların rikan okulları ile kapitalist sanayi arasında emekgü-
cünün yetiştirilmesi konusunda tam bir karşılıklılık
öğrencilerin okuldaki başarısızlık ve uygunsuz bulunduğunu ve endüstrinin gerektirdiği işgücünün
davranışlarıyla ilgili olarak yaptıkları sapma, okullarda nasıl yetiştirildiğini açıklamışlardır. Dö-
uyumsuzluk, bireysel patoloji ya da öğrenilmiş neminde yankı uyandıran bu kitap ardından gelen
yeniden üretim ve direniş tartışmalarına ebelik etmiştir.
çaresizlik gibi etiketlemelere karşı eleştirel eği- Yazarlar tarafından gözden geçirilmiş versiyonu 2002
timcilerin yapacakları vardır. yılında yeniden yayımlanmıştır. Bkz Schooling in Ca-
pitalist America. Revisited Author(s): Samuel Bowles
McLaren’in de vurguladığı gibi “Hiçbir öz- and Herbert Gintis Source: Sociology of Education,
gürleştirici pedagoji hiçbir zaman öğrencileri Vol. 75, No. 1, (Jan., 2002), pp. 1-18
(2) Dönemin tartışmalarını başlatan diğer önemli kitap:
tembel, küstah, alık, sapkın olarak etiketleyen bkz. Althusser, L. (1978) İdeoloji ve Devletin İdeolo-
davranış teorileri üzerine inşa edilemez.”(11) jik Aygıtları. Birikim Yay., İstanbul.
Günümüzde formüle edildiği orijinal bağlam (3) Willis, P. (2016) İşçiliği öğrenmek: Sınıf, İşçilik ve
Eğitim. ) Heretik yayıncılık, Ankara. (Learning to
(okullarda bir arada varlığını sürdüren sınıf
Labour: How Working Class Kids Get Working Class
kültürleri) neoliberal müdahale ile esaslı bir Jobs. Routledge, 1978)
dönüşüme uğramıştır. Neoliberal dönem boyun- (4) Willis, P. Age. Nüfuz Etme Biçimleri, sayfa 191-232.
ca kitle kültürünün nüfuz edici boyutuyla ilgili (5) Giroux, H.A. (2014) Eğitimde Kuram ve Direniş.
Dost Kitabevi, Ankara . (Theory and Resistance in
gelişmeler, direniş literatüründe altı çizilen Education: Towards a Pedagogy for the Opposition)
işçi sınıfı kültürünün çözülerek atomize olma Bergin&Garvey, Westport, London: 2001; Giroux, H.
sürecini hızlandırmış ve buna bağlı olarak okul- (1981) Ideology, Culture and the Process of Schoo-
ling. Temple Uni. Press. Philadelphia.
lardaki tezahürü de farklılaşmış görünmektedir. (6) Bourdieu P. ve Passeron J.C. (2015) Yeniden Üretim:
Okulların kapitalizmin sınıf sistemine daha Eğitim Sistemine İlişkin Bir Teorinin İlkeleri, Here-
açık biçimde yerleştiği günümüz koşullarında tik Yay, İstanbul. (Reproduction in Education: Society

Eleştirel Pedagoji
and Culture. Sage Pub., London: 1977)
okullar artık farklı sınıflardan çocukların ve
Berstein, B. (1970) Class, Codes and Control. Vol. 1-2,
gençlerin kültürel karşılaşma arenası olmaktan Routledge, London-New York; Pedagogy Symbolic
uzaklaşmıştır. Sınıfa özgü okullulaşma artarak Control and Identity. Rowman&Littlefield Pub. New
sürmektedir. Aynı zamanda bu çözülme süre- York: Oxford: 1982.
(7) Bkz Giroux, age, sayfa: (152-153)
cine yön veren post modern gelişmeler de kül- (8) McLaren, P. (2011) Okullarda Yaşam: Eleştirel Pe-
türel alanda ve okullarda daha kimlik merkezli dagojiye Giriş. Anı Yayıncılık. Ankara : 317-326.
kültürel tepkilerin ortaya çıkışını kolaylaştır- (Life in Schools: An Introduction to Critical Pedagogy in
the Foundations of Education, Longman, London
mıştır. Dolayısıyla direniş kavramı günümüzün &New York, 1989)
bağlamı içinde değerlendirilmelidir. Tüm (9) Apple, M.W. (2006) Eğitim ve İktidar. (Education
bu değişimlere rağmen direniş kavramı hala and Power, 1984) Kalkedon Yayınları. İstanbul: 142-
öğretmenlere öğrencilerine daha yakından bak- 163.
(10) Bkz. McRobbie, A.(1978) “Working Class Girls
mak ve onların deneyimini öğrenme süreçleri and the Culture of Femininity,” Women Take Issue,
ile bütünleştirmek için imkanlar sunmaktadır. Women Studies Group.Hutchinson, Londan: 96-108;
Öğrencilerin öğrenme süreçlerine ve kurallara Madeleine, A. (2012) “Erkek Hegemonyası, Sosyal
Sınıflar ve Kadınların Eğitimi,” Toplumsal Cinsiyet
karşı koymaya yönelik tepkilerini onları güçlen- Eğitim. Der. F. Sayılan. Dipnot, Ankara: 143-184;
direcek bilgi ve perspektiflerle desteklemek için Sayılan, F ve Özkazanç, A. (2012) “İktidar ve Direniş
uyaran ya da başlangıç olarak kullanabilmeleri Bağlamında Toplumsal Cinsiyet: Bir Okul Etnografi-
si,” Toplumsal Cinsiyet ve Eğitim. Der. F.Sayılan.
mümkündür. Böylece daha insalcıl, eşitlikçi, ay-
Dipnot. Ankara: 103-142.
rımcılık karşıtı demokratik derslik ve öğrenme (11) McLaren age. sayfa: 287-288
ortamları oluşturmak mümkün olacaktır.

105

You might also like