You are on page 1of 84

1

EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ


 Eğitim Sosyolojisinin Tanımı, Amacı ve Diğer
Alanlarla İlişkisi
 Eğitim Sosyolojisinin Tarihçesi
 Eğitimin İşlevleri
 Eğitimin Toplumsal Süreçlerle İlişkisi
 Sosyalleşme ve Eğitim
 Toplumsal Değişme ve Eğitim
 Toplumsal Hareketlilik ve Eğitim
 Toplumsal Kontrol (Denetim) ve Eğitim

2
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
Society logy
 Sosyoloji = Toplum +
Bilim

 Sosyolojinin amacı; toplumsal olayları ortaya


çıkarmak, açıklamak, ilişkileri belirlemek ve
bunlara bağlı olarak ilgili kuramlar üretmektir

3
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Toplum bilimi...
 Toplumun yapısını ve özelliklerini
inceleyen bilim olarak nitelendirilir.
 Toplumsal problemleri ve bunların çözüm
yollarını araştırır.
 1820’li yıllarda doğduğu kabul edilir.
Auguste Comte (1798-1857).
 20. yy başlarından itibaren
bağımsızlaşmaya başlamıştır.

4
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Sosyoloji toplum bilimi olduğuna göre toplum
içinde yer alan her kurum, her çeşit toplumsal
ilişki ve toplumsal olaylar sosyolojinin alanı
içerisindedir.

 Sosyoloji toplumu hem statik (toplumsal yapı)


hem de dinamik (toplumsal değişme) özellikleri
bakımından incelemektedir.

5
 Sosyolojide çalışılan alan insan ve toplum
olduğundan, son dönemlerde kendine ait alt
çalışma dallarını oluşturmuştur.

 Bilgi sosyolojisi, din sosyolojisi, ahlak


sosyolojisi, hukuk sosyolojisi, siyaset
sosyolojisi, ekonomi sosyolojisi,
kent sosyolojisi, köy sosyolojisi ve
eğitim
sosyolojisi bu alt çalışma alanlarına örnek
olarak verilebilir.

 Bunlar içerisinde eğitim sosyolojisi eğitim –


toplum ilişkilerini irdelemesi açısından önem
taşımaktadır. 6
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
SOSYOLOJİ
EĞİTİM

EĞİTİM SOSYOLOJİSİ

7
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Eğitim sosyolojisi; toplum ve
bireyleri yetiştirme arasındaki
karşılıklı ilişkileri, bağlantıları
ve etkilenmeyi inceleyen
sosyolojinin alt bir bilim dalı
olarak tanımlanabilir.

8
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Toplumsal yapı içerisinde eğitim
sorunlarına ilişkin araştırma yapanbir
disiplindir.

 Toplumun kültürüne uygun bir eğitim


politikasının belirlenmesi ile ilgili
çalışmaların temelini oluşturur.

 Eğitim ve öğretim faaliyetleri aracılığı ile var


olan birikimin gelecek kuşaklara nasıl
aktarılacağı ve toplumun ihtiyaç duyduğu
bireylerin nasıl yetiştirilmesi gerektiği de eğitim
sosyolojisinin çalışma alanındadır.
9
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Toplumsallaşma ve toplumsallaşmaya
eğitim kurumları ve diğer kurumların etkileri
 Toplumsal değişme, toplumsal
toplumsal ilişkiler ve hareketlilik,
toplumsal
tabakalaşmada eğitimin rolü
 Toplumda rol ve statü kazanmada
eğitimin etkisi
 Sosyal adalet ve eğitimde fırsat eşitliği

10
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
Eğitim
sistemi

Öğrenci Öğretmen

Eğitim Veli ilişkileri


programları

Okul

11
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Eğitim antropolojisi,
 Eğitim psikolojisi,
 Klinik ve medikal
psikoloji,
 Genel sosyoloji,
 Kültürel antropoloji,
 Toplumsal psikoloji,
 Tarih,
 Ekonomi
 Siyaset bilimi ile
 işbirliği yapar.

12
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Eğitim sosyolojisinden, sosyolojinin bir dalı olarak ilk kez
’de 1907 yılında bahsedildi. 1917 yılında ilk
kez eğitim sosyolojisi kitabı yazıldı.

 Eğitim sosyolojisinin A.B.D.’de ortaya çıkış


nedeni;
A.B.D’nin sosyal yapısıdır. Çok farklı din, dil, ırk ve
milletlere mensup insanların yaşadığı bir ülkede bu yapı
sorunların kaynağını oluşturmuştur.

 Bu sorunların aşılmasında eğitimin etkili olabilmesi


için eğitimcilerin bireylerin içinden geldiği yapıyı
tanımaları ve onların değer yargılarını ve
tavırlarını bilmeleri gerektiği düşünülmüştür. İşte
bu yaklaşım eğitim sosyolojisini doğurmuştur. 13
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ

Ülkemizde eğitim sosyolojisinin tarihi
1915’li yıllara dayanır.


Eğitim sosyolojisinin doğmasına
katkı sağlayanlar;
 Ziya Gökalp,
 Prens Sebahattin,
 İsmail Hakkı Baltacıoğlu,
 Ethem Nejat,
 Satı Bey,
 Abdullah Cevdet.

14
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Üniversite düzeyinde, Darülfünunda eğitim
sosyolojisi dersi 1917 yılından itibaren
verilmeye başlanmıştır.
 1965’te ise Ankara Üniversitesi
Eğitim Fakültesi
programdan bağımsız olarak bir
Eğitim Sosyolojisi dersi koymuştur.
 İlköğretmen okullarında eğitim sosyolojisi
dersinin ilk okutulmaya başlanması 1953’te
olmuştur.
 1967-1968 yılından itibaren
Eğitim
öğretim Enstitüleri programlarına
sosyolojisi dersi alınmıştır. eğitim
15
16
17
18
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
Her toplumda eğitimin işlevleri toplumun amaçlarına göre
şekillenmektedir. Dolayısıyla bir eğitim sistemi yapılanırken hareket
noktası olarak ilk önce amaçlar ve buna bağlı olarak işlevler gündeme
gelmektedir .

Siyasal

Kültürel Seçme ve
Miras
yöneltme
okul

Bireyi
Ekonomik geliştirme
Toplumsa
l
laştırma
19
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Buradaki hedef bireyin toplumun bir
üyesi olarak içinde bulunduğu
toplumun kurallarını, normlarını (yapılması
istenen ve istenmeyen) bireye öğretmektir.

T artışma: Toplumsallaşmanın
birey ve toplum
açısından yararları neler olabilir?

20
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Geçmişle bağlantıları güçlü olan
milletler hedeflerine daha sağlıklı ve
güvenli olarak ulaşırlar. Bu nedenle
kültürel mirasın yeni nesillere
aktarılması görevi okullara
verilmiştir.

 Okullar, toplumdaki yenilikleri


başlatarak, geliştirerek, yenilikçi ve
yaratıcı bireyler yetiştirip kültürel
birikimi sağlarlar.

Tartışma: Eğitim toplumsal mirası aktarırken


22 seçici
davranması doğru mudur, bu seçme işleminde sizce
ölçüt ne alınmalıdır?
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Toplumların siyasal rejimlerini koruma ve
devam ettirme istekleri vardır.

 Eğitim kurumları bireyleri toplumların sahip oldukları


ideolojiye, değerlere ve hedeflere ulaştırabilecek
mevcut siyasi düzene bağlı vatandaşlar olarak
yetiştirirler.

 Okullarda üzerinde yaşanılan vatanın bayrağını,


devletin dayandığı temel felsefi değerler ve
ideoloji, ilkeler, bayramlar ve kutlamalar öğrenilir.

 Ülkemizin bütün eğitim kurumlarında Atatürk İlke


İnkılâplarına bağlı, devletine karşı görev ve sorumluluklarını
bilen, bayrağını seven, vatanı ve milletini seven, bu
uğurda gerektiğinde canını verebilecek bireylerin
yetiştirilmesi hedeflenir.
22
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Eğitim kurumları çeşitli yeteneklerdeki
öğrencileri yetenekleri doğrultusunda seçer
ve yönlendirirler.


Bu sorumluluk yerine getirilirken ilk
önce ilgi ve yetenekler tespit
edilir, daha sonra da
yönlendirme yapılır.


Bu sayede mesleğini seven, işini
yapmaktan haz duyan mutlu
insanlar ve mutlu bir toplum meydana23

gelir.
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 İnsanlar genellikle para kazanıp yaşamlarını
sürdürebilecekleri bir işi daha kolay
bulabilmek veya daha çokkazandıran bir
meslek sahibi
olabilmek için eğitim almaktadırlar.

 Bu nedenle birçok insan nitelikli, aranan ve


kendini geliştirmiş eleman olabilmek için
eğitim olanaklarındanyoğun şekilde
yararlanmaktadır.

 Bu anlamda eğitim bireyi, yeteneklerini


ve bilgisini geliştirmekte ve onu
24

aranan eleman haline dönüştürmeye


yardımcı olmaktadır.
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Ülkelerin gelişmişlik ve geri kalmışlıklarında
önemli bir kriter ekonomileridir.

 Ekonomik hedeflere ulaşabilmek bilinçli,


alanında
için uzman teknik elemanlara ve
üreticilere ihtiyaç vardır.

 Eğitimin en önemli özelliklerinden birisi de


hem devletin hem de özel
sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli elemanları
yeterli sayıda yetiştirmek ve bu sektörlerin
hizmetine sunmaktır.

25
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
Eş seçme

Bireyi
koruma Tanıdık
sağlama

OKUL

İşsizliği Statü
kazandırma
önleme
26
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Eğitim, işlevlerini yerine getirirken bir
yandan bir takım toplumsal kurumlarla
(aile, ekonomi, politika, din, hukuk
gibi) etkileşim halindedir.


Diğer yandan da eğitim, toplumsal
yaşamda önemli rol oynayan bazı
toplumsal süreçlerle de ilişkilidir.

27
Aile

Hukuk Ekonomi

Eğitim

Din Politika
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ

29
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Ekonomik faaliyetlerin gelişmesi ve giderek çeşitlenmesi
bu faaliyetleri gerçekleştirecek nitelikli insan gücü ve
teknolojinin de gelişmesine dolayısıyla eğitim
kurumlarının değişme ve gelişmesine neden olmaktadır.

 Ekonominin ihtiyaç duyduğu yetişmiş insan gücünü


nicelik ve nitelik yönünden planlanması gerekmektedir.
Bu planlamada serbest piyasa ekonomisinin kuralları
benimsemektedir.

 Sonuç olarak eğitim ve ekonomi birbirlerini karşılıklı


etkilemektedir.

29
30
31
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Siyasi partiler, hükümet, belli başlı siyasi kurumlar
eğitimin gelişme ve değişmesine etkide bulunurlar.

 Gelişmekte olan ülkelerde eğitim kurumlarındaki


köklü değişiklikler ve hızlı gelişmeler politik
kurumların etkisiyle olur.

 Ülkemizde de cumhuriyetin getirdiği yenilikler ve


temel ilkeler eğitim kurumlarının sayesinde
toplumun her kesimine yayılmış ve bunlar
benimsetilmiştir.

32
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Tarih boyunca tüm toplumlarda görülen din, toplumun
yapılanmasında, ekonomik, politik etkinliklerin
düzenlenmesinde önemli rol oynamıştır.

 İlk zamanlar eğitim kurumları ile dini ibadet yerleri iç


içedir. Daha sonra laik eğitim kurumları açılmıştır.

 Gelişen ekonominin nitelikli insan gücüne ihtiyaç


duyması sonucu dini kurumlardan ayrı eğitim kurumları
kurulmaya başlanmıştır.

33
34
İlk toplumlarda çocuk bütün eğitimini ailede almaktaydı.
Üretim ve tüketim aile içindeydi.

Gelişen teknoloji ve ekonomiler sonucunda eğitim


kurumları eğitim işlevini büyük ölçüde aileden
devralmışlardır.

Ailenin kazandırdığı değer yargıları çocuğun okul


başarısını etkilemektedir. Bunun için çocuk eğitiminde
aile okul işbirliği şarttır.

Tartışma:
1. Aile ve okul nedir? Çocuk açısından ne tür
çatışması sonuçlara yol
açabilir. 36
2. Veli- okul işbirliğini geliştirmek için neler yapılabilir.
36
37
38
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Sosyalleşme, bireyle toplum arasındaki
karşılıklı etkileşime dayanan bireyin
doğumundan ölümüne kadar devam eden
bir süreçtir .

 İnsanoğlu doğumuyla birlikte aile denilen


kurumda yaşama ait öğrenmelerle
büyümektedir. O halde bireyin sosyalleşme süreci
doğar doğmaz aile kurumu içerisinde başlamaktadır.

 Bireyin sosyalleşmesinde; aile, akraba, arkadaş


grubu, komşular, okul, sivil toplum örgütleri,
sanatsal faaliyetler, iletişim araçları vb rol oynar.
39
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Eğitim kurumlarında sosyalleşme
süreci amaçlı, planlı, kontrollü ve
denetimli bir
temelde yürütülür. Bu nedenle okullar bireyin
sosyalleşmesinde en fazla etkili olan
kurumlardır.

 Bu bakımdan sosyalleşme süreci bir tür


kültürlenme olarak da düşünülebilir.

40
ULUSAL TOPLULUK

TV. FİLM BASIN - MEDYA SANAT DIŞ


KÜLTÜREL
ETMENLER
YEREL İŞ GRUPLARI
TOPLULUKLAR
OKUL DİNSEL GRUPLAR
KULÜP VE DERNEKLER İKİNCİL
GRUPLAR
ARKADAŞLAR
OYUN
GRUPLARI
ANA - BABA BİRİNCİL
ÇOCUK
GRUPLAR
42
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 İnsanlığın başlangıcından günümüze kadar sosyal
yaşamda sürekli bir gelişme ve değişim olmuştur ve bu
sosyal değişim zorunludur.

 Değişimin olumlu yönde olması için eğitim


kurumlarına
önemli görevler düşmektedir.

 İnternet ve televizyonlar sayesinde meydana


gelen her değişimden anında haberdar
olunmaktadır.

 Bu durumda yapılması gereken değişimin karşısında


olmak değil, eğitim kurumlarımız aracılığı ile
değişimi kontrol altına almak, olumlu bir
şekilde yönlendirmek, zararlı olabilecek
etkilerinden 43

özellikle genç kuşakları korumaktır.


44
45
46
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Toplumsal hareketlilik, değişik
toplumun
kurumlarındaki insanların ya da
grupların toplumsal hiyerarşi içerisinde
yer, meslek, statü veya sınıf
değiştirmesi olarak tanımlanmaktadır.

 Toplumsal hareketlilik;
 Yatay hareketlilik (aynı ya da benzer statüler
arasında)
 Dikey hareketlilik (farklı statüler arasında)

47
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Yatay hareketlilik; hem coğrafi, hem de
belirgin bir gelir ve saygınlık farkı
yaratmayan hareketliliği kapsar.

 Örnek; eşit saygınlık ve gelir düzeyinde


meslekten mesleğe geçiş…

48
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Dikey hareketlilik; sosyo-ekonomik kategoriler ve
toplumsal sınıflar arası hareketlilik. Yukarı doğru
olduğu gibi aşağı doğru geçişlerde mümkün.

49
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Günümüzde ortaya çıkan yeni mesleklerin
gerektirdiği bilgi ve beceriler eğitim yolu ile elde
edilir.

 Bu yönüyle eğitim dikey toplumsal hareketliliğin


hem nedeni hem de aracı olmaktadır.

50
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Sanayileşmiş toplumlarının temel
özelliklerinden biri olarak bireylerin artan
hareketliliği gösterilmektedir. Ekonomik
büyümeye paralel olarak artan bir
hareketlilik söz konusudur.

 Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde,


gelişmiş ülkelere oranla sınıflar arasında
hareketlilik daha azdır.

51
52
53
54
55
56
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Toplumsal kontrol, bireylerin toplumda genel geçer olan
kuralları benimsemeye ve bunlara uygun olarak
davranmaya zorlanmasıdır.
 Toplumdaki huzur ve istikrarın sağlanması açısından
toplumsal kontrol oldukça önemlidir. Bu kontrol çoğu
zaman yazılı olmayan kurallarla sağlanmaktadır ve
formal veya informal eğitim yoluyla bireylere
öğretilmektedir.
 Toplumda birbirinden çok farklı kişilik ve özelliklere sahip
olan insanlar olmasına rağmen, bu insanlar belli olaylar
karşısında ortak tepkide bulunmaktadırlar.

57
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Sıradan birçok olayla ilgili olarak insanların
ortak tepkide bulunmasını sağlamak çoğu zaman
zor olsa da, toplumun genelini ilgilendiren birçok
olayda insanlarhiçbir yönlendirmeye ihtiyaç
duymadan ortak tepkilerde
bulunabilmektedirler.

 Örneğin, bireysel olarak herkes farklı bir


takımı desteklese de, milli takımın
maçlarında herkes milli takımı
desteklemektedir.

 Bu ortak tepkiler sayesinde toplumsal


kontrol sağlanması kolaylaşmaktadır.

58
Katman, “benzer veya aynı rol ve statüleri
paylaşan bireylerin meydana getirdiği
hiyerarşik gruplardır”.

Bu anlamda bir toplumda çeşitli rol ve


statülerin bireylerce paylaşılmasıyla
ayrıldığı gruplara “katman” denir.

Katman aynı ya da benzer statüde olan


kişilerin bir yer işgal ederek oluşturdukları
topluluktur.
59
Toplumsal katmanlaşma, özel bir toplumsal
farklılaşma tipidir. Ne zaman bir toplum
derecelendirilmiş bir seri sıralama gösterirse o
toplum katmanlaşmıştır. Toplumsal katmanlar
hiyerarşik bir sıralama
göstererek
katmanlaşmayı oluşturmaktadırlar. toplumsal

Katmanlaşma bir tür eşitsizlik hiyerarşisidir.


Kölelik ve Eğitim

L.T.Hobhouse köleyi, “hukuka ve göreneğe göre


bir başkasının malı olan kimse, hiçbir hakka sahip
olmayan tam bir meta”, diğer durumlarda ise “bir
eşeğin, ya da bir öküzün korunmasına benzer
biçimde korunan insan”
olarak tanımlanmaktadır(Bottomore,1977,s.206).
Klasik Roma kanunlarında, bir kurum olarak ele
alınan kölelik “birinin diğerine hakimiyeti” olarak
tanımlanmaktadır.
Kölelik bugünkü uygarlık anlayış bakımından her ne
kadar geri bir davranışa dayanıyorsa da, uygarlık
tarihi göz önünde tutulursa, köleliğin tarih zinciri
içinde uygarlığa doğru atılmış bir adım olduğu
görülmektedir (Hayat ans. s.2046). Çünkü kölelik
kurumu ortaya çıkmadan önce, yüzyıllar boyunca
insanlar savaş sırasında yabancı ülkelerden esir
, kimseleri öldürürlerdi. Daha sonra bu
aldıkları öldürülmeyip, savaştan galibiyetle çıkan
toplumun ağır işlerinde çalıştırılmasına başlanması,
esirlerin
eskiye göre daha uygarca bir davranış olmuştur.
Kölelerin eğitimi söz konusu değildir. Esasen
eğitimden, kendi dinsel kurumlarından ve aile
yaşamlarından yoksun bırakılmışlardır. Ancak
bazı haklar elde ettiklerinde, sahipleri
tarafından çok ender de olsa, basit, sistemsiz
bir eğitime tabi olabilmekteydiler. Fakat
savaş sonucu köle düşenlerin bir kısmı kendi
ülkelerinde belirli bir dereceye kadar
eğitilmişlerdir.
Müslümanlığı kabul eden kölelere dinsel
eğitim verilmiştir. İslamiyet ilk ortaya
çıktığında okuma yazma bilen çok azdı.
Okuma yazma öğretme işini, uzun bir
süre Müslüman olmayanlar üzerlerine
almıştır. Ayrıca Bedir Savaşı’ndan sonra
kimi köleler, Müslümanlardan belli bir
kısmı okuma ve yazma öğretme
koşuluyla serbest bırakılmışlar ve bu
konu onların bir kurtuluş parası (fidye-i
mecat) sayılmıştır(Tezcan,1981, s.77).
Kast ve Eğitim

Kast sözcüğü Portekizce’de ırk anlamına gelen


Costa’dan alınmıştır. Kast, bir toplumda
hiyerarşik bir derecelenme içinde, farklı etnik
karakteristiklere dayanan ortak bir konum ve
statüye sahip her iki cinsten ve her yaştan
kesimin oluşturduğu geniş ve oldukça sürekli
bir gruptur.
Hint geleneklerinin İsa’dan 600 yıl önce
kurulduğunu kabul ettiği kast sistemi belli bir
üstünlük astlık sırası halinde düzenlenmiş kapalı
toplumsal gruplardan oluşmuştur.

Birey doğumla belli bir kasta girmiş ve ömrü


boyunca orada kalmaya mahkum olmuştur.
Toplumsal statüsünü bu duruma bağlı hak ve
görevlerle birlikte ana babasından devralır, kişisel
nitelik ve başarıyla da değiştiremezdi.
Kast sisteminde şu özellikler bulunmaktadır.

1.Zorunlu saygı ve aşağı kast’ın yukarı kast’a karşı


saygıda kusur etmesi durumunda derhal
cezalandırmaya gidilmesi.
2. Aşağı kast’a doğuştan bir aşağılık niteliğinin
verilmesi. Böylece aşağı kast, davranışları nasıl
olursa
olsun aşağıda kalmaktadır.
3.Yukarı kast erkekleri, hem kendi kastlarından hem
de aşağı kast erkekleri yukarı kast kadınlarıyla
evlenemezler.
4.Geçmişin kast’lar arasında bir uyum çağı olarak
algılanması ve bunun, aşağı kast insanlarının
hoşnutsuzluğuna yol açan dış kışkırtmalar sonunda
bozulduğunun düşünülmesi.
Dini yaptırımların zorlanması; Hindistan'ın
kast sistemi diğerülkelerin sınıf
sistemlerinden
Hindu dinin güçlüeski yaptırımları ile donanmış
olması yönünden ayrılır. Bir kast’ın ailelerinin
genellikle bir ortak adı ve işi vardır. İyi bir Hindu
olabilmek için bir kimse bir şeye inanabilir veya
hiçbir şeye inanmayabilir fakat kast
yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır.

Ortodoks Hinduizm bireyin bir başka kast’tan


birisiyle evlenmesini, yiyip içmesini, uygunsuz
veya temiz olmayan yiyeceği yemekten, kast dışı
bir kimseye dokunmaktan veya gölgesinin onun
üstüne düşürmekten veya uygun olmayan bir iş
izlenmesinden meneder.
Kast Sisteminin Özellikleri

Kast sisteminin özellikleri


başlıca şunlardır(Alcott, s.345).

Endogamy ; Kast sistemi üyelerinin yalnızca


doğum yolu ile girdiği bir hiyerarşik endogami
grubudur. Bir kast bir kabile (klan) veya bir soy
grubundan değişik dereceleri alması ve içerden
evlenme özelliği ile ayrılır. Bir sınıftan da kast,
grubu içinde kesin evlenmeyi vurguladığı için
ayrılır.
Doğum ve ölümünden sonra, doğuma dayalı
hiyerarşi; Kast sistemi her biri kendi
altlarındaki kastların omuzlarında ayakta duran
sayısız farklı derecelerde gruplar olduğunu
kabul etmektedir.

Bir Hindu’nun yaşamının her cephesi,


seramonileri, gelenekleri, evi, tapınağı,
arkadaş ve akraba çevresi işi ve iş yeri hepsi
doğmuş olduğu grubun seviyesine bağlıdır.
Ücreti, ek ödeneği zorunlu hallerde olması
gereken ödenceler bile doğum ile saptanmıştır.
Toplum dışı alt katman; Üst kast’lardaki Hindu,
kirli, zahmetli işlerini toplum dışı sınıf denilen,
40-70 milyon kişiye yaptırmıştır.

Toplum dışı alt katman dravidian dili konuşan,


Akdenizli ve aryan’lar Hindistanı istila etmeden
önce yaşayan, eski ırktan gelen genellikle
birbirleriyle yaptıkları savaşlar sonucunda 280
kısma bölünmüş insanlardır. Daha sonraları Hint
toplumunun en alt düzeyinde hizmet etmeyi
kabul etmişlerdir. Köy dışında oturmuşlar ve
birine dokunmaları başkaları için kirlenme
olarak kabul edilmiştir.
Kast Sistemi ve Eğitim

Brahmanlar, sistemin en üstünde bulunan rahipler


ve öğretmenler tarafından oluşturulmaktadır.
Bunlar, dinsel bilgiyi öğretmişlerdir. Dinsel eğitim
yanında her kast, kendi uğraşı alanına göre
eğitimini sağlamıştır. Hint hükümeti bugün
‘dokunulmazlara’ karşı bütün ekonomik ve eğitsel
ayrımı ortadan kaldırmakta, fırsat eşitliğini
sağlamaktadır.

Eşit koşullarda olmamakla beraber zenginlik ve


eğitim, yukarı kastlara olduğu kadar aşağı
kastların üyelerine de açılmıştır.
Feodalizm ve Eğitim

Feodalizm (derebeylik), batı ve orta Avrupa’da


ortaya çıkan ve orta çağın büyük bir bölümünde
hüküm süren toplumsal ve politik bir sistemdir.

Feodalizm kelime anlamı olarak, Almanca fehu-


od (bundan İngilizce ve Fransızca Fief
türetilmiştir), ‘büyük baş hayvan mülkiyeti’,
‘arazi tasarruf hakkı’, veya ‘arazi mülkiyeti’
demektir.

XVIII. Yüzyılda ise feodalizm ‘toprak sahipleri


aristokratların hükümdarlığı ve zayıfların
kuvvetliler tarafından sömürülmesi’ olarak
ifade edilmiştir.
Kölelerin topraktan çıkarılarak, tarım
işletmelerinin otlaklara çevrilmesiyle
üretim biçimi ortaya çıkmıştır. feodal

Feodal toplum Antik toplumun çöküntüleri


üzerinde yeni bir üretim organizasyonu, yeni bir
sosyal örgüt yeni bir katmanlaşma biçimi olarak
doğmuştur.
Feodalizm ile ilgili çeşitli açıklamalara karşın,
tam gelişmiş bir feodal sistemde, bir çok bilim
adamı tarafından da kabul edilen ortak özellikler
şunlardır(Prawer, s.394).

1. Efendi köle ilişkisi.


2.Politik görevleri az olan ve mahalli düzeyde
etkin ferdi bir hükümet.
3.Hizmetlerine karşılık fief’lik bahşeden bir
toprak mülkiyeti sistemi.
4. Askeri yükümlüklerin belirtildiği özel
orduların
varlığı.
5.Efendilerin köleler (çalışanlar) üzerindeki
sahiplik ve derebeylik haklarıdır.
Feodal toplumda temel olarak üç tabaka
mevcuttur. rahipler, zanaatkarlar ve
Asiller, köylüler.
Asiller ülkeyi savunmakla
görevli askeri aristokrasidir ve yargı gücüne sahiptir.

Rahipler yanlızca dinsel hizmet etmeyip aynı


zamanda yönetimsel işlevlere de sahiptirler.

Elitlerle köylüler arasında ise, tarımsal


dışına çevre yerleşmiş,nitelikte tarımsal
olmayan,
üretimle ve onun dağıtımıyla uğraşan, uzvi
olmayan enerji ile üretimde bulunan, farklılaşması
üretim konularına özgü olan kendisi içinde
farklılaşmamış, uzmanlaşmamış esnaf, tüccar,
zanaatkar grubu vardır.
Toplumsal katmanlaşmanın diğer bir biçimi
de, toplumsal sınıflardır. Sınıf sözcüğü bir
farklılık bir ayrılma anlamına gelmektedir.
Toplumsal sınıf derken, toplumu oluşturan
bireyler arasındaki ayrılma ve farklılaşma
anlaşılmaktadır.

Toplumsal sınıf çeşitli biçimlerde


tanımlanmıştır. Ludberg, Schrag, Larsen’e
göre “toplumsal sınıf hem kendisi hem de
başkaları tarafından prestij, toplumsal
ilişkiler, uğraşılar, mallar ve değer
yüklemeleri bakımındannüfusun başka
kesimlerinden farklı sayılan kesimdir”
78
Toplumsal sınıflar, bir toplumda ekonomik açıdan
ve buna koşut olarak kültürel ve toplumsal açıdan
ortak nitelikler taşıyan ve kendi konumlarının
bilincinde oldukları gibi farklı durumda olanların
bilincinde de olan ve çıkarları arasında çoğunlukla
çelişkiler bulunan farklılaşmış toplumsal
kümelerdir.

Sınıf kavramı, ekonomik ölçütü ön plana


çıkarmaya çalışan bir kavramdır.
Eğitimin, toplumsal sınıflarla ilişkisi dört noktada
incelenmektedir (Tezcan,1981, s.70).

1 Ana babanın toplumsal sınıfına göre


öğrenciler
arasında eğitsel farklılaşmanın varlığı.
2Sınıf farklılaşması, eğitim tipini ve çeşidini
belirleyen bir öğedir.
3 Toplumsal sınıf, okul başarısını tayin eden bir
öğedir.
4Eğitimin, alt sınıflardan üst sınıflara geçerken
yeni toplumsal hareketlilik bakımından belli başlı
bir araç oluşudur.
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Sosyal sınıf farklılıklarının azaltılmasında,

 Toplumsal hareketliliğin gerçekleşmesinde,

 Sosyo-kültürel bütünleşmenin sağlanmasında


etkili bir araçtır.

80
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
Eğitim;
 Bireyin bireysel yeteneklerini geliştirmek
 Bireyin içinde yaşadığı topluma uyum sağlaması
şeklinde iki noktaya vurgu yapmaktadır.

81
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
Öyleyse eğitim bireyi hem bireyselleştirmekte
hem de toplumsallaştırmaktadır.

Eğitim bireye toplum değerlerini, toplumsal


kuralları, normları çeşitli yollarla öğreterek onu
toplumsallaştırır.

82
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Herkese eşit miktarda öğrenim imkanı,
 Asgari ölçüde öğrenim görme hakkı,
 Sahip olunan yeteneklerin ve zihinsel
potansiyelin tamamından yararlanılacak bir
eğitim-öğretim
 Eğitimin en üst seviyelerine çıkabilme hakkının
sağlanması,

83
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
 Ekonomik faktörler,
 Coğrafi faktörler,
 Toplumsal faktörler,
 Siyasal faktörler,
 Biyolojik faktörler

84

You might also like