You are on page 1of 56

SÜS BİTKİLERİ KULLANIMI-2

2018 – 2019 BAHAR YARIYILI

(Orman Mühendisliği Bölümü-Seçimlik)

Derleyip Hazırlayan: Dr. Öğr. Ü. Aysel ULUS


BİTKİLERİN KULLANIM SAHALARI
Gary Robinette, “Bitkiler, İnsanlar ve Çevre
Kalitesi” adlı kitabında bitki materyallerinin
fonksiyonel kullanımını aşağıdaki tabloda olduğu
gibi sınıflandırmaktadır.
1. Bitkilerin Mimari Kullanımı (Bitkiler Yapısal-Strüktürel
Eleman Olarak)

Mekan oluştururlar (zımmî mekan, açık ve yarı açık mekan,


kapalı mekan, kuşatılmış mekan …)

Perdeleme yaparlar

Dikkat çekme

Hareketi yönlendirirler
MEKAN TİPLERİ
BİTKİLERİN STRÜKTÜREL (YAPISAL)
KARAKTERİSTİKLERİ
Bitkilerin strüktürel karakteristikleri
denilince, bitkilerin olgunluk çağındaki
boyu, tepe genişliği, dallanması, büyüme
şekli, büyüme hızı gibi peyzajın mekansal
strüktürüne katkı yapan özellikleri
kastedilmektedir.
İnsanların kullanımına yönelik mekanların
tasarımında, bitkilerin boyu en önemli
karakteristiktir. Tasarım sürecinde bitki
türlerinin tespit edilmesi yanında,
bitkilendirilen alanların tepe örtüsünün
yüksekliği en önemli aşamadır. Çünkü
bitkilendirmenin yüksekliği, mekansal tasarım
için belirleyici unsurdur.
Görüş imkanı, hareket imkanı ve fiziksel konfor
bitkilendirmenin boyu ile ilişkilidir.
A- Çalı ve otsu bitkilerle yapılan bitkilendirmelerde
bitki boyları;
1. Toprak seviyesinde bitki örtüsü
2. Diz boyunun altında bitki örtüsü
3. Diz boyu-göz hizasında bitki örtüsü
4. Göz seviyesinin üzerinde bitki örtüsü oluşturanlar
B- Ağaçlarla yapılan Bitkilendirmelerde bitki
boyları
1. Kısa boylu ağaçlar (5-10m boy)
2. Orta boylu ağaçlar (10-20m boy)
3. Uzun boylu ağaçlar (20-30m boy)
1. Toprak seviyesinde bitki örtüsü: Biçilen çimler,
otsu çim benzeri bitkiler, yere sarılan ve yeri halı gibi
örten otsu bitkiler ve çalı grupları bu kategoriye
dahildir.
 Bu gruba giren bitkiler görüş ve hareket için engel
teşkil etmezler.
 Toprak seviyesinde bir yaprak kitlesi oluştururlar.
Bu örtünün boyu birkaç cm.den fazla değildir.
 Bu tür bitkilerle kaplı alanlar ya biçilir ya da
hayvanlara otlatılır.
Bu kategoride odunsu
çalılardan;
 Juniperus horizontalis
“Bar Harbor”
 Cotoneaster dammeri
 Thymus lanuginosus

Otsulardan;
 Lysimachia nummularia
 Vinca minor
 Bu bitkiler toprağı halı gibi örterler. Bu nedenle toprağın
topografyasındaki bütün arızaları (tümsek-çukur)
sergilerler.

 Bu tür bitkilendirmenin olduğu zeminler sağlam ve


engebeli değilse yürümeye fırsat verir. Fakat burada
yürümek, normal sert yer döşemesinde yürümekten daha
zordur.

 Basılmaya en dayanaklı yer örtücüler, sık sık ve düzenli


olarak biçilen ya da otlatılan çim bitkileridir.
 Bu çim bitkileri sadece görsel açıdan çekici yeşil halı
oluşturmazlar, aynı zamanda yürüyüş, oyun, spor, bisiklet
ve bazen de araç trafiğine hizmet ederler. Bu nedenle özel
ve kamuya açık yeşil alanlarda ve peyzajlarda çimen ve
çalıların değerini ve popularitesini arttırmaktadır.
 Toprak seviyesindeki bitki örtüsü dekoratif bir role de
sahiptir. Toprağı halı gibi örten bitki örtüsü tek başına veya
kaya, çakıl ya da diğer döşemelerle birlikte toprak yüzeyini
örtmesi görsel açıdan hoş bir tablo oluşturur. Bu örtüyü
oluşturan bitkilerin gerek yaprakları ve gerekse çiçekleri
toprak yüzeyinde iki boyutlu modeller oluşturur.
2. Diz Boyunun Altında Bitki Örtüsü:
 Bunlar birinci gruba nazaran daha yüksekte bir
yaprak kitlesi oluştururlar. Fakat diz boyunu aşmazlar.

 Bu gruptaki çalı ve otsuların birçoğu yer örtücü


olarak adlandırılırlar.
 Bu bitkiler; yetişme ortamı şartlarına çok iyi uyum
sağlayan, istenmeyen bitkilerle mücadele etme
yeteneğinde ve kendiliğinden yetişip boş yerleri işgal
eden bitkilere yaşam imkanı vermeyen bitkilerdir.
Peyzaj bitkilendirmelerinde, istenmeyen otsu
bitkilerle mücadele etmek ve dolayısıyla bakım
masrafını azaltmak amacıyla, bu türden çok sık
yoğun yaprak örtüsü oluşturan çok yıllık yer
örtücüler büyük önem taşırlar.
 Yer örtücüler kısa boylu yaprak örtüleriyle, dikkat çekici
ağaç, çalı ve boylu otsuların bulunduğu kompozisyonda
platform(zemin) görevi üstlenirler. Böylece onların daha iyi bir
şekilde algılanmasını sağlarlar.

 Yer örtücüler; rastgele bir ortaya getirilmiş olan elemanları


ortak bir zeminde toplar ve birleştirirler.

 Yayılıcı ve sürünücü yer örtücülerin birçoğu aşağıya doğru


yayılarak dik ve eğimli yüzeyleri kaplarlar ve aşağıya doğru
sarkan bir perde oluştururlar.
 Sarılıcı yer örtücüler ayrıca duvarları, çitleri ve diğer
strüktürleri de çok hızlı ve iyi bir şekilde kaplarlar. Çok hızlı
gelişen sarıcılar; kuşatma ve perdelemede, istenilen
yüksekliğe çok daha hızlı ve kısa sürede ulaştıkları için,
serbest büyüyen çalılara göre daha avantajlıdırlar.
 Hızlı gelişen sarıcılar, ayrıca mekanları bölümleme ve
görünümleri perdeleme konusunda, çalılara göre çok daha
dar bir şerit üzerinde yetişebilirler.

 Birçok sarılıcı ve tırmanıcı bitki, yatay ve düşey


düzlemlerde kesintisiz bir yaprak örtüsü ya da mantosu
elde etmek amacıyla dikilir.

 Genişleyen yaprak örtüsü banklardan ve duvarlardan


aşağıya doğru uzanarak eğimsiz arazide yayılır. Böylece
yatay, düşey ve eğimli düzlemler arasındaki açıyı maskeler
ve yumuşatır.
 Eski ve yeni strüktürleri sarılıcı bitkiler çok çabuk kaplayıp,
birbirine aitmiş gibi, bir bütün oluşturmuş gibi
algılanmasını sağlarlar. Ayrıca yapılan düzenlemede
bitkilerin gelişimine bağlı olarak olgunlaşmış hissi
uyandırırlar.
 Tasarımlarda genellikle görsel bir etki azalmaktan çok,
arazi modülasyonundan kaynaklanan etkiyi vurgulamak
amaçlanır. Biçilmiş çim alanlarının ya da yere yapışık
şekilde gelişen, yumuşak tekstürlü yer örtücülerin
oluşturduğu halı görünümündeki bitki örtüsü; arazinin
tesviye eğrilerini takip eder ve arazi röliyefinin yarattığı
ışık-gölge oyunlarını ortaya çıkarırlar.

 Yamaçlardaki çok belirgin kesintilerin, kontrast oluşturacak


yaprağa sahip yerörtücüler kullanılarak vurgulanması
mümkün olur.
 Diz altında boylanan bitkilerle (yerörtücüler) yapılan
bitkilendirmeler sert ve yumuşak peyzajların kenarlarında
önemli rol üstlenir. Çok sık karşılaşılan sorunlardan biri,
mekanın sınırlı olduğu, yaya ve araç trafiğinin iç-içe olduğu
yerdeki bitkilendirmelerdir. Bu alanlarda boylu ve aynı
zamanda yanlara doğru yayılan çalıların ulaşım için öngörülen
alana tecavüz etmeden gelişmesi için mekana ihtiyaçları
vardır. Kısa boylu çalılar veya otsular, daha boylu olanların
rahatlıkla gelişebilecekleri ve yayılacakları ve bir örtü
oluştururlar. Böylece daha boylu olan çalılar, rahat bir şekilde
yanlara doğru yayılır. Bu durum ayrıca boylu çalılarda sık-sık
yapılan budamaları da önmiş olacaktır.
Eğer yerörtücüler yer döşemlerine ve çim örtüsüne
yayılırsa, özellikle kenara yakın yerlerde informel veya doğal
budamalarda ortaya çıkabilir. Eğer trafik çok yoğun değilse,
makaslama şeklinde budamalar ortaya çıkabilir. Ancak bu
bakım yapılmasa bile yer döşemeleri veya yol yine de
kullanılabilir olacaktır.
3. Diz İle Göz Seviyesi Arasında Boylanan
Bitkilendirmeler (orta boylu bitkilendirme)
Diz hizasına kadar ya da daha boylu fakat göz
seviyesinin altında kalan bitkilendirmeler, yüksek
olmayan bir duvar, çit veya parmaklığın tasarımda
oynadığı role benzer bir rol oynarlar. Berberis
thunbergii, Berberis julianae, Spiraea bumalda,
Hydrangea macrophylla, Lonicera nitida,
Bu grubun önemli özellikleri;
 Hareketleri önleyici bir bariyer oluşturabilirler.
Bu nedenle “ulaşımı sınırlandırma” amacıyla
kullanılırlar.
 Görüş ve bakış için herhangi bir engel
oluşturmazlar.
 Güneş ışınlarının girişini hemen-hemen hiç
engellemezler. Bu nedenle “orta boylu
bitkilendirmeler” çok sayıda strüktürel imkanlar
yaratır.
 Orta boylu bitkilendirmeler güvenlik amacıyla fiziksel
olarak zonları (Fiziksel bariyer) ayırmada kullanılırlar.
Mesela; araç ve insanları, dik yamaçlardan, sudan ve
birbirlerinden uzak tutmak ve ayırmak amacıyla
kullanılabilirler.

 Mevcut patikaları veya istenilen hatları vurgulamak


amacıyla orta boylu bitkiler kullanılır. Görsel kuşatmanın
istenilmediği yerlerde kullanılırlar.
 İnsanlarla yapıları birbirinden ayırmada da orta boylu
çalılar kullanılır. Böylece insanlar bina içinde daha fazla
mahremiyet kazanırlar. Orta boylu bitkiler, pencere hizasını
geçmediğinden ışık girişi sadece kabul edilebilirler
derecede azaltırlar.

 Orta boylu bitkilendirmeler, binaların çevresini


sınırlandırırlar. Bu kısım binanın terratoryumudur.
 Orta boylu bitkilendirme; geleneksel alçak boylu bir
duvara, çite ve ahşap çite benzer bir fonksiyon üstlenirler.
Ancak bu yapılara nazaran bitkiler daha az formeldir.

 Orta boylu bitkilendirmeler, büyük ölçüde vejetasyonla


kaplı bir arazide yeni inşa edilmiş binayı, görsel olarak
çevresindeki araziye ve vejetasyona bağlarlar.
4. Göz Seviyesinin Üzerinde Bitkilendirme
 Göz seviyesine veya daha yükseğe boylanan çalılar hem
görsel hem de fiziksel bariyer oluştururlar.

 Örnekleri; Mahonia x media, Eleagnus pungens,


Cotoneaster franchetii, Cotoneaster watereri ‘Cornubia’,
Viburnum tinus, Laurus nobilis, Viburnum lucidum,
Viburnum opulus, Buddleia davidii
 Boylu çalılar çok sık (birbirine girecek şekilde) dikilirlerse,
peyzajda ayırıcı ve kuşatıcı eleman olarak görev yaparlar.
Fakat ağaçlardan oluşan bir bitkilendirmeye nazaran boylu
çalı bitkilendirmesinin perdeleme ve koruma yeteneği
sınırlı ölçüdedir.

 İnsan ölçeğine uygun park, bahçe, iç avlu, yol, cadde ve


oyun alanlarında boylu çalılarla yapılan bitkilendirmeler
mahremiyet ve koruma sağlar.

 Çekici olmayan peyzaj elemanlarının perdelenmesini


sağlarlar.
 Boylu çalılarla yapılan çit bitkilendirmeleri,
ornamental(süs) düzenleme ve bitkilendirmeler için
çok iyi bir arka fon oluştururlar. Geneleksel olarak
makaslanmış çitler bu rolü üstlenirler fakat daha az
formel olan çalı bitkilendirmeleri de bu rolü yerine
getirebilirler.
 Boylu çalı bitkilendirmelerinin ölçeği,
bitkilendirmenin bina ile bütünleşmesinde önemli rol
oynamasına imkan tanır. Boylu çalı
bitkilendirmelerinin kütlesi, bina ölçeğine yakındır. Bu
nedenle tuğla, taş ve diğer kaplamaların
dengelenmesi ve tamamlanmasında boylu çalılar
kullanılır.
 Boylu çalı bitkilendirmelerindeki boşluk ile ayrık
duran bir çift boylu çalı çerçeve oluşturur. Bu çerçeve
bir manzarayı tamamen kapatır ya da bakışı bir odak
noktasına (nirengi noktasına, landmark’a) çeker. Bu tarz
düzenlemeler sadece gözü yönlendirmekle kalmaz, aynı
zamanda kişide(gözleyicide) merak uyandırır ve onu
araştırmaya davet eder. Bir kapı ya da girişin arkasında
heyecan verici farklı bir mekan bulunduğunu ima eder.
Kapıdan geçen kişide, ‘görüşten gizlenenin ne olduğunu’
ortaya çıkarmak için karşı konulmaz bir istek uyandıran
düzenlemeler söz konusu olabilir.
 Boylu çalılar insan ölçeğinde bir peyzajda tek
başına yani soliter olarak kullanıldığında ya da
küçük gruplar halinde kullanıldığında, büyüklük
ve varlıklarıyla dikkat çeker ve görsel odak
oluştururlar
5. Ağaçlarla Yapılan Bitkilendirmeler
Ağaçların boyutu binalarla, yollarla, köprülerle,
endüstriyel tesislerle aynı ölçekte olduğu için
bunlarla yapılacak bitkilendirmeler;
 strüktürleri ayırma,
 koruma,
 kuşatma,
 refakat etme ve
 tamamlama fonksiyonlarını üstlenirler.
Ağaçların olgunluk çağındaki boyları, 5-40 m
arasında değişir. Acer ginnala, Mespilus germanica,
Corylus avellana gibi ağaçlar 5 m boylanırken,
Dışbudak(Fraxinus excelsior), Londra çınarı
(Platanus x acerifolia) ve kayın (Fagus sylvatica)
40m ‘den fazla boylanmaktadır.
Ağaçlar boylarına göre 3’e ayrılır.
 Kısa boylu ağaçlar (5-10m boy)
 Orta boylu ağaçlar (10-20m boy)
 Uzun boylu ağaçlar (20-30m boy)
1. Kısa boylu ağaçlar; İki katlı bina yüksekliğinde ya da onlardan
daha kısadır. Bu yüzden bu gruba dâhil bitkiler kent içinde bina
aralarında kalan mekânlarda kullanılırlar. Acer campestre, Acer
cappadocicum, Prunus mahalep, Sorbus aria, Sorbus
acupariaPrunus serrulata, Phellodendron amurense
KISA BOYLU AĞAÇLAR < 10 m
Cercis siliquastrum L. (Erguvan)
Fraxinus ornus L. (Çiçekli Dişbudak)
Laurus nobilis L. (Defne)
Lagerstroemia indica L. (Oya)
Ligustrum ovalifolium Hassk. (Ligustrum)
Robinia pseudoacacia 'Umbraculifera'
Schinus molle L. (Yalancı biberağacı)
Sorbus aria 'Magnifica'
Sorbus intermedia 'Browers'
Washingtonia robusta H. Wendl. (Palmiye)
2. Orta boylu ağaçlar; Alçak binaları içinde barındıran
mekanları oluştururlar. Bu yüzden kent peyzajının
strüktürleri üzerinde büyük etkiye sahiptirler. Acer
negundo, Ailanthus altissima, Pyrus communis, Nyssa
sylvatica, Sophora japonica, Robinia pseudoacacia,
Juglans regia
ORTA BOYLU 10-20 m

Acer campestre L. (Ova Akçaağacı) Acer platanoides 'Emerald Quen'

Acer negundo L. (Dişbudak yapraklı akçaağaç) Alnus cordata (Loisel) Dest. (Kızılağaç)

Aesculus carnea 'Briotii' Carpinus betulus 'Fastigiata

Celtis australis L. (Çitlenbik) Gleditsia triacanthos 'Skyline'

Morus alba L. (Akdut) Robinia pseudoacacia 'Decaisneana'

Robinia pseudoacacia 'Inermis' Robinia pseudoacacia ‘Monophylla'

Ginkgo biloba 'Fastigiata' Robinia pseudoacacia Fastigiata'


3. Uzun boylu ağaçlar; Kentsel alanlarda yaygın
kullanıma sahip değildirler. Çünkü alan istekleri
fazladır. Bu nedenle de sayıca çok kullanılamazlar.
Acer platanoides, Platanus orientalis, Quercus
robur, Tilia tomentosa, Fraxinus excelsior, Platanus
x acerifolia
Doğal yetişme ortamlarında fazla boylanan bu
ağaçlar, gerektiğinde budama ve bakım yapılmak
suretiyle kent içinde de kullanılabilmektedirler.
Özellikle yakınında bulunan bina ve strüktürlere
zarar vermeye başladığında bu tedbirler zorunlu
olmaktadır. Çok büyük ölçekte yapılacak strüktürel
bitkilendirmelerde dominant eleman olarak uzun
boylu ağaçlar kullanılmalıdır.
BÜYÜK BOYLU 20 m <
Acer platanoides L. (Çınar yapraklı
akçaağaç) Acer pseudoplatanus 'Erectum'
Acer pseudoplatanus L. (Dağ akçaağacı) Acer Saccharum Marsh (Şeker Akçaağacı)
Aesculus carnea Hayne. (Kırmızı çiçekli
Atkestanesi) Liriodendron tulipifera 'Fastigiatum'
Aesculus hippocasianum L. (Atkestanesi) Platanus x hibrida 'Pyramidalis'
Aesculus hippocastanum L. 'Bauamnii' Robinia pseudoacacia 'Pyramidalis'
Ailanthus altissima (Mill.) Swingle.
(Kokarağaç) Tilia cordata 'Glenleven'
Casuarina equisetifolia L. (Demis ağacı) Ginkgo biloba L. (Filkulağı)
Fraxinus excelsior L. (Adi dişbudak) Robinia pseudoacacia L. (Yalancı Akasya)
Gleditsia triacanthos L. (Glediçya) Robinia pseudoacacia 'Bessoniana'
Gleditsia triacanthos inermis (L.) Zab.
(Dikensiz glediçya) Sophora japonica L. Sofora
Liriodendron tulipifera L. (Lale ağacı) Sophora japonica 'Regent'
Liquidambar styraciflua L. (Sığla ağacı) Tilia hybrida 'Sheridan'
Platanus x acerifolia (Ait.) Willd.
(Akçaağaç yapraklı çınar) Tilia tomentosa Moench. (Gümüşi Ihlamur)
Platanus occidentalis L. (Batı Çınarı) Tilia tomentosa 'Argentea'
Platanus orientalis L. (Doğu Çınarı) Quercus robur L. (Kızıl Meşe)
Quercus palustris Münch. (Bataklık
Enerji santralleri ve diğer büyük ölçekli endüstriyel
yapılar, her türlü boylu ağaçtan daha yüksektirler. Bu
alanların ya da yapıların, çevre peyzajlarıyla ilişkilendirilmesi
ve entegrasyonunda orta ve uzun boylu ağaçlar önemli rol
oynarlar. Geniş güzel kuşaklar ve plantasyonlar bu tesisleri
çevrelerler ve endüstriyel alanlardan dışarıya doğru yayılırlar.
Bu tarz bitkilendirmeler, yakın mesafeden bakıldığında tam
anlamıyla görüntüyü perdelerler. Uzak mesafeden
bakıldığında ise bu tarz bitkilendirmeler tribünleri ve soğutma
kulelerini kapatamaz fakat bu strüktürleri görsel olarak çevre
payzajına bağlarlar.
Orta ve uzun boylu ağaçlar ayrıca otoparkları ve eski ya
da geçici yapıları perdelerler. Enerji santralleri ve büyük
ölçekli endüstriyel yapıların bulunduğu alanların ağaçlarla
yapılacak düzenlemelerde orta ve uzun boylu ağaçlar son
derece önemli rol oynarlar. Çünkü büyük endüstriyel tesisler
peyzajın en rahatsız edici strüktürleridir.
Ağaçlarla yapılan bitkilendirmeler, perdeleme
özelliğine ve çok uzak mesafalerden bakıldığında ise
çalılara nazaran görüşü daha iyi kesme ya da
engelleme potansiyeline, görünüşleri daha sıkı bir
şekilde kontrol edebilme imkanına sahiptirler.
Gözleyicinin hareketine bağlı olarak ağaçların
değişen görünümler vardır. Ağaçlarla yapılan
bitkilendirmelerde yer yer boşluklar açarak
gözleyicinin merakı arttırılır. Ve gözleyicinin bakışı
bu noktalara yönlendirilir. Bazı yerlerde ise ağaç
gövdeleri ile çerçeve yaratılarak da ilginç
görünümler sağlanır.
Ağaçlar, soliter (tek) ya da küçük bir grup olarak
kullanıldığında, dikkati bir odak noktasına çekerler.
Çevresinden soyutlanmış halde kullanılan ağaçlar,
görüş açısı içinde göreceli olarak gözün
dinlenebileceği küçük bir alan oluştururlar. Kendine
özgü bir karakteri olan ağaç dikkat çekici bir obje
olarak öne çıkar. Büyük bir ağaç ya da küçük bir ağaç
grubu çok uzak bir mesafeden dahi gözleyicinin
dikkatini çeker ve böylece büyük ölçekli peyzajda
nirengi noktası ve odak noktası olma özelliğine
sahiptir.
 Soliter ağaçlar ya da küçük ağaç grupları, yatay
ölçekteki binaların önemli bir denge unsuru ya da
refakatçısı olabilirler. Bu durumda bitkilerin
karakteri ve formu ile binanın formu arasındaki
ilişkiye dikkat etmek gerekir. Bu çok önemli bir
konudur.
Humprey Repton bunu ilk fark eden
tasarımcılardan biridir. Farklı mimari stillere sahip
binalara eşlik eden ağaçların formu ile ilgili olarak
aşağıdaki kuralı ortaya atmıştır:
 Klasik tarzda inşa edilmiş, geniş ve stabil oranlara
sahip, çatı açıları dar olan binaların yakınına
dikilecek ağaçlar ‘Fastigiyat’ formlu (Göknar ve
ladin gibi) olmalıdır.
 Ancak dik çatılara sahip Victoriya dönemi
yapılarda, binaların bitişiğinde yer alacak olan
ağaçların formları ise horizontal formlu (Toros
sediri, Saplı Meşe ve Atkestanesi gibi) ağaçlar
olmalıdır.
Repton’un ortaya attığı bu kurallar “her zaman takip
edilebilecek” diye bir anlam çıkarılmamalıdır. Bu kurallara
uymadığı halde çok çekici düzenlemelere de rastlanmaktadır.

Bitkilerle yapılan düzenlemelerde, bitkilerin


üstlenebileceği önemli mimari rol; birbiri ile ilişkisiz olan
mimari stilleri birleştirmektir. Sade tek türden oluşan bir
bitkilendirme birbirinden ayrı gibi görünen binaları bir araya
getirir ve birbirine bağlar, birleştirir. Bu birleştirme sırasında
farklı mimari stilleri, hakim yeşil çerçeve içinde ilgi
uyandıracak şekilde de serbest bırakılır.
Özetle bitkiler boyları ve büyüme şekilleri ile; mekansal
fonksiyonları nasıl etkilediklerini çok iyi ve açık bir şekilde
ortaya koyarlar. Özellikle görüşü ve sirkilasyonu kontrol
etme, tasarımdan en önemli iki faktördür. Farklı amaçlara
hizmet eden, farklı özelliklere sahip mekanların
bitkilendirilmesinde kullanılacak bitkilerin boy ve büyüme
şekilleri konusu en önemli ve bilinmesi gereken konuların
başında gelmektedir.

You might also like