Professional Documents
Culture Documents
net/publication/321289694
CITATIONS READS
0 12,982
1 author:
Yunus Kılıç
Akdeniz University
53 PUBLICATIONS 573 CITATIONS
SEE PROFILE
All content following this page was uploaded by Yunus Kılıç on 25 November 2017.
Yunus KILIÇ, 1987 yılında Gaziantep’te doğmuştur. Lise eğitimini 2005 yılında
Gaziantep Anadolu Lisesi’nde tamamlamıştır. 2009 yılında, Dokuz Eylül Üniversitesi,
İşletme Fakültesi, İngilizce İşletme Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı zamanda 2009
yılında, Anadolu Üniversitesi, Açık Öğretim Fakültesi, Dış Ticaret Bölümü’nü bitirmiş-
tir. 2011 yılında “Finansal Başarısızlık Tahmininde Veri Madenciliğinin Kullanılması:
İMKB’de Bir Uygulama” isimli tez çalışması ile Gaziantep Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, İşletme ABD’da yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. 2012 yılında Anadolu
Üniversitesi, Açık Öğretim Fakültesi, İktisat Bölümü’nden mezun olarak ikinci lisans
eğitimini tamamlamıştır. 2016 yılında, "Finansal Okuryazarlık ve Finansal Refahın
Belirleyicileri: Gaziantep ve Çevre İlleri için Yapısal Eşitlik Modeli Uygulaması" isimli
tez çalışması ile doktora eğitimini Gaziantep Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
İşletme ABD’da tamamlamıştır. Kılıç’ın bankacılık ve finans alanında yayınlanmış
makaleleri, ulusal ve uluslararası bildirileri bulunmaktadır. Yunus Kılıç ileri düzeyde
İngilizce ve orta düzeyde İtalyanca bilmektedir. 2009-2016 yılları arasında Gaziantep
Üniversitesi, İşletme Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olarak çalışmıştır. 2017 yılından
itibaren Gaziantep ilinde Hasan Kalyoncu Üniversitesi, İşletme Bölümü'nde Yrd. Doç.
Dr. olarak görev yapmaktadır.
18
Bu bölümde sunulan görüş ve ifadeler yazarın sorumluluğundadır.
306 Finansal Yönetim
Hisse sayısı
Kâr payı alma hakkı
Daha fazla hisse senedi alma hakkı (Rüçhan hakkı)
Oy kullanma hakkı
İşletmeyi Harekete Geçirme İşlevi
İşletmeyi harekete geçirme işlevi özkaynağın en önemli işlevlerinden biri-
sidir. Bu işlev, finans işlevi olarak da adlandırılmaktadır.
İşletmelerin harekete geçirilmeleri için hukuki açıdan belirli tutarda
özkaynağın işletme bünyesine katılması gerekmektedir. Bu tutarlar, işletmenin
kuruluş aşamasındaki türüne göre (anonim şirket, limited şirket vs.) değişmek-
tedir. İşletmelerin ömürleri boyunca sadece özkaynak ile çalışmaları her zaman
mümkün olmayabilir. Bazı yatırımlarda borç finansmanına ihtiyaç duyulabilir.
Fon sahiplerinden borç alabilmek için de işletmenin belirli miktarda özkaynağa
sahip olması gerekmektedir. Özkaynak yönünden güçlü firmalar alacaklılar için
daha güvenilir ve borcun geri ödenme riskinin daha düşük olduğu firmalar ola-
rak görülür. Fon sahiplerinin çoğu özkaynağı olmayan ya da düşük olan bir
işletmeye fon sağlamak istemez. Bu durum özkaynağın işletmenin devamlılığı-
na ve finansal gücüne de katkı sağladığını göstermektedir.
Temsil İşlevi
Özkaynak, işletmenin bankalardaki kredibilitesi ile doğrudan ilişkilidir.
Özkaynağı yüksek olan firmaların bankalardaki kredi hacmi daha yüksektir ve
düşük risk grubundaki firmalar arasında yer alır. Bu nedenle özkaynak, işletme-
ye girecek olan yabancı kaynak üzerinde etkili olduğundan işletmeyi dışa karşı
temsil işlevine sahiptir. Ayrıca, işletmenin kredili mal aldığı tedarikçiler açısın-
dan da özkaynak bir garanti fonksiyonu görmektedir. Bu nedenlerden dolayı,
işletmenin varlığını sürdürebilmesi ve risklere karşı koyabilmesi açısından
özkaynak düzeyi önem arz etmektedir. Sorumluluklarını yerine getiremeyen bir
işletmenin yetkili kurumlarca iflası istenebilir.
Özkaynak işletme içerisinde ise ortakların yetkilerini temsil etmektedir.
Yatırımcı olarak bir firmanın ne kadar hisse senedine sahipseniz o firmada hisse
senedi payınızın büyüklüğü kadar etkiye sahipsinizdir.
Sınırlı Sorumluluk
Bir ortağın ya da hissedarın işletme kötüye giderken kaybedeceği miktar
hisse senedinin bir nominal değere sahip olup olmamasına göre değişiklik gös-
310 Finansal Yönetim
han hakkı olarak ifade edilir. 1.000 adet hissesine sahip olduğunuz bir firmanın
toplamda 10.000 adet hisse senedi varsa, sizin şirketteki payınız %10’dur. Eğer
bu şirket 10.000 adet yeni hisse senedi ihracı yapıyorsa sizin 1.000 adet hisse
senedi alma önceliğiniz vardır. Bu hakkı kullanırsanız şirketteki payınız %10’da
kalacaktır. Kullanmadığınız durumda ise payınız %5’e düşecektir.
Oy Kullanma Hakkı
Hisse sahipleri şirketlerin genel kurullarında oy kullanma hakkına sahiptir-
ler. Bu hak, yönetime katılma hakkı olarak da ifade edilebilir. Hissedarlar, yö-
netim kurulu üyelerinin seçiminde, üyelerin denetiminde, şirket birleşmeleri
kararlarında, şirket ana sözleşmesinin kabulü veya değiştirilmesinde, kâr dağı-
tımı kararlarında, hisse senedi ihraç kararları gibi şirket faaliyetlerinde oy hakla-
rını kullanarak yönetime katılabilirler.
19
ç ı= =
Ö
12. Bölüm: Özkaynak ile Finansman 313
Tablo 12.3. Farklı Sermaye Yapılarında Strasburg Electronic Firmasına ait Borç Maliyeti
Eğer özel bir şart yoksa kâr ortaklar arasında eşit şekilde dağıtılır. Kollektif
ortaklıkta, ortaklar ek sermaye koyarak özkaynağın artmasını sağlayabilirler.
Komandit Ortaklık
Komandit ortaklıkta komandite ve komanditer olmak üzere iki türlü ortak
olduğu kitabın 2. Bölümü’nde belirtilmişti. Bu iki ortaklık türünde özkaynak
açısından ortaya çıkan fark, komandite ortak kollektif ortaklıktaki ortaklar gibi
sınırsız sorumluluğa sahip iken komanditer ortağın belirli bir sermaye ile sınırlı
sorumluluğa sahip olmasıdır.
Komandit ortaklıkta komanditer türünde bir ortaklık çeşidi olmasından do-
layı sınırsız sorumluluk almak istemeyen yatırımcıları işletmeye çekeceğinden
özkaynak ile finansman imkanı kollektif ortaklığa göre daha caziptir. Düşük
risk almak isteyen ortaklar komanditer ortaklık yoluyla işletmeye ortak olup
özkaynak artışına destek olabilirler.
İşletmenin elde ettiği kârın özkaynağa eklenmesi, zararın hesaplara geçiril-
mesi, ve işletmeye ilave sermaye konması gibi durumlarda komandite ortakların
koymuş oldukları sermaye tutarlarında değişiklik olabilmektedir. Komanditer
ortaklara ise genel olarak kâr payları nakden ödenir (Fettahoğlu, 2008: 155).
Limited Ortaklık
Kollektif ve komandit ortaklıklar kişi ortaklıkları iken limited ortaklık ser-
maye ortaklığıdır. Limited ortaklıkta kollektif ve komandit ortaklıktan farklı
olarak ortakların sorumluluğu koymuş oldukları sermaye kadardır. Ortakların
kişisel varlıkları alacaklılara karşı sorumluluk alanına girmez. Limited şirketler-
de kâr payı özkaynağa eklenebilir ya da kâr payı dağıtımı ya da sermaye geri
ödemesi ile sorumluluk azaltılabilir.
Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Ortaklık
Sermayesi paylara bölünmüş komandit ortaklık, komandit ortaklığa benzemesine
rağmen bu ortaklık türünde komanditer sayısı daha fazladır. Bu nedenle özkaynak ile
finansman sağlanmak istenmesi durumunda yeni birçok komanditerin sermaye koy-
ması ile fon bulunabilir. Sermayesi paylara bölünmüş komandit ortaklıklar ayrıca
anonim şirketler gibi hisse senedi ihraç etmek suretiyle işletmeye finansman sağlaya-
bilirler ancak bunlar halka arz yolu ile satılamazlar (Okka, 2009: 753). Ülkemizde bu
tür ortaklık şeklinde kurulmuş işletmelere çok fazla rastlanmamaktadır.
tedir. Ayrıca halka arz edilecek hisse senetleri karşılığında işletmeye ayni
sermaye de konulamaz.
Sermaye Piyasası Kanunu hükümlerine göre ihraç edilecek olan hisse se-
netlerinin borsada işlem görebilmesi için borsaya kote işleminin yapılması
gerekmektedir. Hisse senetlerinin borsaya kote edilmesi için satış süresi so-
nunda ya da bu hisse senetlerinin halka satıldığının öğrenilmesinden itiba-
ren 30 gün içerisinde kotasyon işlemleri için işletme tarafından borsa baş-
kanlığına başvuru gerekmektedir.
Hisse senedi ihraç süreci işletme için birtakım maliyetler doğurur. Bu mali-
yetler şu şekilde sıralanabilir (Okka, 2009: 775):
Hisse senedi ihracı sürecinde anlaşılan aracı kuruma ödenen komisyon ve
ücretler,
Sermaye Piyasası Kurulu’na ödenen kayıt ücreti, özel işlem vergisi, eğitime
katkı payı vb. ödemeler,
Borsa İstanbul’a kote olmak için ödenen kotasyon ücreti, pazar kayıt ücreti,
özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı,
Hisse senedi ihracı sürecinde tanıtımlar vs. için yapılan reklam giderleri,
bağımsız denetim kuruluşlarına ödenen rapor ücreti vs. gibi giderler,
Kâğıt, baskı giderleri; mahkeme, noter, tasdik, tescil harçları gibi resmi iş-
lemler için ödenen giderler.
Hisse senedi ihracında görüldüğü gibi yapılması gerekli hukuki işlemler ve
bu işlemlerin doğurmuş olduğu giderler mevcuttur. Bu nedenle yabancı kaynak
finansmanı ile fon sağlamak işletmeler için daha az yorucu görülebilir.
güçlü ve yüksek kâr elde eden işletmelerin piyasada hisse senedi fiyatları genel-
likle yüksek olur. Bu işletmeler fon sağlamak için hisse senedi ihracına gittikle-
rinde piyasa fiyatları yüksek olduğundan göreli olarak daha az sayıda hisse se-
nedi ihracı yapabilirler. Burada işletmenin dikkate alması gereken bir emisyon
primi maliyeti yer almaktadır. Bu durumu bir örnek ile açıklayacak olursak:
Bir işletme yeni bir yatırım yapmayı düşünmektedir. İşletme ₺20.000.000’lık
fon ihtiyacını hisse senedi ihraç ederek sağlamayı planlamaktadır. Hisse senetleri-
nin nominal değerinin ₺1.000 olduğunu varsayalım. Eğer nominal fiyatla satış yapı-
lırsa bu durumda ihraç edilecek olan hisse senedi sayısı 20.000 (20.000.000÷1.000)
adettir. Piyasa fiyatı ₺2.000 ise ihraç edilecek hisse senedi sayısı şu formül yardımı
ile hesaplanır (emisyon priminin %10 olduğunu varsayalım):
=
− [( − )× ]
N : Yeni çıkarılacak hisse senedi sayısı
M : İşletmenin fon ihtiyacı
P1 : Hisse senedinin piyasa fiyatı
Pn : Hisse senedinin nominal değeri
t : Emisyon primi
Piyasa fiyatının ₺2.000 olduğu durumda ₺20.000.000 fon ihtiyacı için çıka-
rılması gereken hisse senedi adedi:
20.000.000
=
2.000 − [(2.000 − 1.000) × 0,10]
= 10.526 adet olacaktır.
İşletme 10.526 adet ₺1.000 nominal değerli hisse senedi çıkararak kayıtlı
sermayesinde 10.526.000 TL artışa neden olacaktır. Ancak işletmeye sağlanan
fon ₺20.000.000 olacaktır. Aradaki fark ise hisse senedi ihraç primi olarak ya da
yasal yedek akçelerine eklenerek finansal durum tablosunda yer alacaktır.
Nominal değerin üstünde bir piyasa fiyatı ile hisse senedi ihraç etmenin iş-
letmeler için birtakım avantajları vardır (Akgüç, 2011: 768):
Yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi piyasa fiyatı üzerinden satışı gerçekleş-
tirilen hisse senetleri ile daha az sayıda hisse senedi ihraç edilmiştir. Daha
düşük sayıda hisse senedi ihraç edildiği için hisse başına kâr miktarı daha
yüksek olacaktır.
322 Finansal Yönetim
Hisse senetleri sadece eski hisse sahipleri ile kalmayıp daha geniş bir kitle-
ye yayılacaktır. Böylece, sermaye artışındaki başarı olasılığı artırılabilecek-
tir.
Bu avantajların yanında bazı dezavantajlar da mevcuttur (Akgüç, 2011:
768-769):
Nominal değer ile piyasa fiyatı arasındaki farktan dolayı şirket vergi öde-
mek durumunda kalabilir.
Hisse senedi sunumunun artması, şirketin hisse senetlerinin piyasa fiyatını
düşürebilir.
Geniş kitlelere ulaşmak amacıyla yapılan reklam harcamaları ve aracılara
ödenen komisyonlar giderleri artıracaktır.
Şirketler iş hayatına genel olarak küçük birer işletme olarak başlarlar. Bu
işletmeler ağırlıklı olarak özkaynak ile kurulurlar. Daha sonra başarılı oldukça
büyüyüp pazar payını artırarak yaşam döngülerini devam ettirirler. İşletmenin
devam eden bu faaliyet sürecinde ihtiyaç duyduğu fonlar genel olarak özkaynak
ve bankalardan çekmiş oldukları krediler ile sağlanır. Küçük çaplı işletmelerin
birçoğu sermaye piyasalarında yer almadığı için hisse senedi ihracı ile fon sağ-
layamazlar. Yabancı kaynak ile sağlanan finansman olanakları da
borç/özkaynak oranının optimum düzeyi geçtiği noktada sona ermektedir. Fi-
nansman olanaklarının çıkmaza girdiği bu noktada küçük işletmeler ve girişim-
ciler için, özkaynak ile finansman sağlayacakları, son dönemlerde oldukça po-
püler hale gelen risk sermayesi (venture capital) kavramı ortaya çıkmaktadır.
yatırımlar olarak tanımlamışlardır (Black ve Gilson, 1998: 245). Bir risk serma-
yesi beş temel niteliğe sahiptir (Metrick ve Yasuda, 2011: 3):
i. Risk sermayesi finansal bir aracıdır. Finansal aracı olarak risk sermayesi,
yatırımcıların sermayesini alır ve bu sermayeyi doğrudan portföy şirketleri-
ne yatırır.
ii. Risk sermayesi sadece özel şirketlere yatırım yapar. Yatırım yapıldığında,
yatırım yapılan şirketler hızlı bir şekilde halka arz edilemezler.
iii. Risk sermayesi, portföyündeki şirketlerin denetiminde veya izlenmesinde
aktif bir rol alır ve bu şirketlere yardımcı olur.
iv. Risk sermayesinin birincil amacı, yapılan yatırımın getirisini girişimin satı-
şı ya da halka arzı ile maksimize etmektir.
v. Risk sermayesi girişimlerin iç büyümesini fonlamak için yatırım yapar.
Risk sermayelerine fon sağlayan farklı kuruluşlar vardır. Bu fon sağlayıcı-
ları şu şekilde sıralanabilir (İpekten, 2006: 391):
Ticari bankalar: Küçük işletmelerin ve girişimcilerin korunması açısından
bazı ülkelerde devlet, ticari bankaları risk sermayesi yatırımlarına yönlen-
dirmektedir.
Yatırım bankaları: Yüksek getiri sağlama niyetinde olan tüm kurumlar gibi
yatırım bankaları da başarı beklentisi yüksek olan teknolojiye yönelik giri-
şimcilerin halka arzı için risk sermayesi fonlarına destek sağlamaktadır.
Sigorta şirketleri: Başlangıç aşamasında çok fazla risk almamak adına kü-
çük paylarla risk sermayelerine fon sağlamaktadırlar.
Yatırım grupları: Kişisel serveti olan bireyler, serbest meslek sahipleri ve
bazı üst düzey yöneticiler bir araya gelerek yatırım grubu altında gruplar
oluşturur ve başarı potansiyelli girişimlere finansman sağlarlar.
Vakıflar: Vakıflar genel olarak daha garanti görülebilecek menkul kıymet
yatırımı yapsalar da fon fazlalarının bir kısmını yüksek risk ve yüksek ka-
zanç beklentisi ile risk sermayesi yatırımlarına yöneltirler.
Üniversiteler: Son yıllarda üniversiteler sanayi ile işbirliği içerisinde tekno-
loji üretim merkezleri kurmaktadırlar. Daha fazla risk alıp daha fazla ka-
zanç elde etmek amacıyla kurulan bu merkezlerde fon sağlayıcılar devlet,
vakıf, üniversite, şahıs, şirket ve finansal kuruluşlardır.
Özer sermaye kuruluşları: Çok zengin ve köklü ailelerden oluşan bu kuru-
luşlar girişimcilere ofis sekretarya ve sigorta gibi konularda destek verirler.
324 Finansal Yönetim
İmtiyazlı hisse senedi yatırımı yapar. Adi hisse senedi yatırımı yapar.
Deneyimleri ve katkı sağlayacak bağlantıları
Bağlantıları vardır.
vardır.
Yatırım sonrası da aktif ve işin içindedirler. Yatırım sonrası yönetimde temsil rolü üstlenirler.
12.4.5. Otofinansman
Otofinansman bir işletmede iç kaynak finansmanı rolü görerek işletmenin
uzun vadeli fon gereksinimlerinin karşılanmasında bir seçenek olarak yer alır.
Tanım olarak otofinansman, bir işletmenin kendi kendine fon yaratmasına denir.
Otofinansman, işletmenin elde etmiş olduğun kârın tamamının veya bir kısmı-
nın dağıtılmayarak işletme bünyesinde bırakılması ile uzun vadeli fon yaratma
biçimidir (Aydın vd., 2010: 273).
Kredi imkânları sınırlı olan küçük ve orta ölçekteki firmalar için fon
kaynağı sağlamada otofinansmanın önemli bir yeri vardır. Otofinansman ile
fon gereksinimleri sağlanabilirse, işletme hem sermaye artırımına ihtiyaç
duymadan ya da yeni ortak alımı yapmadan finansman sağlamış olur hem de
kredi kuruluşlarından sağlanacak yabancı kaynak finansmanının getirmiş
olduğu faiz giderlerinden uzak durarak fon artırımına gidebilir (Büker vd.,
2009: 397).
Otofinansman açık otofinansman ve gizli otofinansman olarak iki şekilde
yapılabilir:
si gibi bir yükümlülük yoktur. Genel kurulun kararına bağlı olarak şirket
elde ettiği kârın bir kısmını dağıtabilir ya da tamamını şirkette bırakarak
otofinansman sağlayabilir.
Yabancı kaynak kullanımında ortaya çıkacak olan faiz ödemeleri gibi zo-
runlu ödemeler firmaya likidite problemi yaşatabilir. Özkaynak ile finans-
manda böyle bir zorunluluk olmadığı için nakit yönetiminde problem ya-
şama olasılığı daha düşüktür.
Özkaynak ile finansmanda özkaynağın vadesi sonsuz olduğundan herhangi
bir geri ödeme sıkıntısı yaşanmamaktadır.
Özkaynak ile finansman işletmenin finansal gücünü artıracağından işletme-
nin kredibilitesi artar. Kreditörlerin işletmeye olan güveni artar. Bu durum
kredilerin daha az maliyetli olmasına yol açar. Aynı zamanda işletmenin
borçlanma kapasitesini artırır.
İşletmeye kredi veren kurumlar açısından özkaynak ile finansman olası za-
rarlara karşı bir koruma sağlar.
Enflasyon dönemleri gibi geleceğin belirsiz olduğu dönemlerde özkaynak
ile finansman firmaya daha güvenli bir pozisyon sağlar.
Özkaynak ile finansman, işletme varlıklarının reel değerini artıracağı için
enflasyon dönemlerinde yatırımcıyı korur.
Kriz dönemlerinde özkaynak, güvence anlamına gelmektedir. Çünkü bu
dönemlerde işletmeler borç ödeme sıkıntısı yaşayabilir. Özkaynak kullanan
firmalar ise bu sıkıntıyı yaşamayacağı için daha az zarar görürler ve krizi
yönetebilirlerse kendileri için bir fırsat oluşturabilirler.
Özkaynak ile finansmanda yatırımcılar tahvil gibi menkul değerlere kıyasla
daha yüksek getiri sağlayabileceğinden işletme ikinci, üçüncü vb. hisse se-
nedi ihracında daha çekici hale gelir.
Özkaynak ile finansmanın işletme için sağladığı faydalar yukarıda sıralan-
mıştır. Özkaynak ile finansmanın makro açıdan yani ekonomi ve finansal sistem
açısından sağlamış olduğu bir takım üstünlükler de vardır. Bu üstünlükler şu
şekildedir (Aydın, 2010: 265; Akgüç, 2011: 755):
Hisse senedi yoluyla sağlanan finansman ile küçük yatırımcıların tasarruf-
ları birikerek işletmeler için büyük fon kaynakları oluşturur ve bu durum
hızlı bir kalkınma sağlar.
Hisse senetleri, işletmelerin mülkiyetini geniş bir kitleye yayarak ekonomik
refahı artırır ve daha dengeli bir gelir dağılımına olanak sağlar.
12. Bölüm: Özkaynak ile Finansman 329
vergi avantajından bahsedilir. Ancak vergi etkisi sadece borç ile sağlanan fi-
nansmanda etkili değildir. Sermaye yedekleri ve kâr yedekleri oluşturma süre-
cinde de vergi etkisi ortaya çıkmaktadır. Örneğin yukarıda hisse senedinin satış
fiyatının belirlenmesi konusunda anlatıldığı gibi hisse senetlerinin nominal de-
ğerin üzerinde ihraç edildiği durumlarda sağlanan kazanç finansal durum tablo-
sunda hisse senedi ihraç primi ya da emisyon pirimi şeklinde sermaye yedeği
olarak yazılmaktadır. Benzer şekilde maddi duran varlık satışında elde edilen
kâr da maddi duran varlık yenileme fonu olarak kaydedilir. Finansal durum
tablosunda yer alan bu iki kalem işletmenin sağlamış olduğu iç kaynaklardır ve
vergiden istisna tutulur (Sayılgan, 2013: 356-357).
Özkaynağın yabancı kaynağa kıyasla vergi avantajı çok fazla değildir. Ki-
tabın bir önceki bölümünde yabancı kaynak ile finansmanda vergi avantajı anla-
tılmıştı. Kısa bir örnek ile özkaynak ve borç ile finansmanda oluşan vergi etki-
sini inceleyelim:
Bir işletmenin faiz ve vergiden önceki kârı ₺100.000.000’dır. İşletmenin
mevcut hisse senedi sayısı 10.000 adettir. Bu işletme yapacağı yeni bir teknoloji
yatırımı için ₺20.000.000 fona ihtiyaç duymaktadır. İşletme bu finansman ihti-
yacını, tamamen kredi çekerek ya da 2.000 adet yeni hisse senedi ihraç ederek
sağlamayı planlamaktadır. Kredi kuruluşunun belirlemiş olduğu kredi faiz ora-
nı %10, işletmenin ödeyeceği vergi oranının ise %20 olduğunu varsayalım. Bu
durumda borç veya özkaynak ile finansmanda oluşacak tablo şu şekildedir:
Tablo 12.6. Yabancı Kaynak ve Özkaynak ile Finansman Tercihlerinin Vergisel Açıdan
Kıyaslanması
A B (B-A)
Borç ile Finansman (₺ ) Özkaynak ile Finansman (₺ ) Fark (₺ )
Kaynakça
AKGÜÇ, Öztin, (2011), Finansal Yönetim, 9. Baskı, Avcıol Basım Yayın, İstanbul.
AYDIN, Nurhan, Mehmet BAŞAR ve Metin COŞKUN, (2009), Finansal Yönetim,
Detay Yayıncılık, Ankara.
BAYAR, Yılmaz, (2012), “Girişimcilik Finansmanında Risk Sermayesi ve Melek Fi-
nansmanı”, Girişimcilik ve Kalkınma Dergisi, Cilt: 7, Sayı: 2, ss. 133-144.
BEAUMONT, Perry H., (2004), Financial Engineering Principles, John Wiley & Sons,
Inc, New Jersey.
BENJAMIN, Gerald A., ve Joel B. MARGULIS, (2005), Angel Capital How to Raise
Early-Stage Private Equity Financing, John Wiley & Sons, Inc, New Jersey.
BERK, Niyazi, (2015), Finansal Yönetim, 11. Baskı, Türkmen Kitabevi, İstanbul.
BLACK Bernard S. ve Ronald J. GILSON, (1998), “Venture capital and the structure of
capital markets: banks versus stock markets”, Journal of Financial Economics, Sa-
yı: 47, ss. 243-277.
BREALEY, Richard A., Stewart C. MYERS ve Alan J. MARCUS, (2001),
Fundamentals of Corporate Finance, Third Edition, McGraw-Hill Companies, Inc,
Boston, MA.
BÜKER, Semih, Rıza AŞIKOĞLU ve Güven SEVİL, (2009), Finansal Yönetim, 5.
Baskı, Ankara.
CEYLAN, Ali ve Turhan KORKMAZ, (2015), İşletmelerde Finansal Yönetim, 14.
Basım, Ekin Kitabevi Yayınları, Bursa.
DAMODARAN, Aswath, (2004), Applied Corporate Finance, Second Edition, John
Wiley & Sons, Inc, New Jersey.
EHRHARDT, Michael C. ve Eugene F. BRIGHAM, (2003), A Focused Approach
Corporate Finance, South-Western College Pub, Cincinnati OH.
FABOZZI, Frank J. ve Pamela P. PETERSON, (2003), Financial Management and
Analysis, Second Edition, John Wiley & Sons, Inc, New Jersey.
FETTAHOĞLU, Abdurrahman, (2008), İşletme Finansmanı, Kişisel Yayınlar Yayıne-
vi.
FİNNET, Financial Information News Network, www.finnet.com.tr, (Erişim Tarihi:
11.06.2017).
FOCARDI, Sergio M. ve Frank J. FABOZZI, (2004), The Mathematics of Financial
Modeling & Investment & Management, John Wiley & Sons, Inc, New Jersey.
12. Bölüm: Özkaynak ile Finansman 333