You are on page 1of 12

7.

HAFTA

FİNANSAL ANALİZ- I

I. FİNANSAL ANALİZİN ÖNEMİ VE AMAÇLARI

Finansal analiz finansal tablolardaki çeşitli hesaplar arasında ilişkilerin


kurulmasını, ölçülmesini ve yorumlanmasını kapsayan bir faaliyettir. Firmanın
çevresindeki paydaşlarına (hissedarlar, yöneticiler, tedarikçiler, finansal kurumlar,
müşteriler, çalışanlar, toplum, devlet vb.), finansal tabloları ile ilgili güvenilir,
zamanında ve doğru bilgi vermesi gerekir. Paydaşlar aynı zamanda finansal analizin
taraflarını da oluşturmaktadır. Finansal analizin tarafları finansal analizden yararlanan
veya finansal analizden etkilenen kişi ve kurumlardır. Bir firma bazı paydaşlardan
elde ettiği girdileri (örneğin, tedarikçilerden ham madde, hissedarlardan sermaye,
finansal kurumlardan borç, çalışanlardan emek) işleyerek diğer paydaşlara çıktı
(örneğin, müşterilerine mal ve hizmet, elde ettiği kardan devlete vergi) olarak sunar.
Günümüzde bu gibi faaliyetleri yerine getirmeyen firmaların varlıklarını devam
ettirebilmeleri mümkün olamamaktadır. Bu nedenle firmaların finansal tablolarını
paydaşlarına sunmaları bir zorunluluk haline gelmiştir.

Ancak karmaşık rakamlardan oluşan finansal tabloların ne anlam ifade


ettiğinin anlaşılması için uzmanlar tarafından finansal analizin yapılması da
zorunludur. Finansal analiz sonucunda elde edilen rakamların doğru bir şekilde
yorumlanması, paydaşlara aktarılması ve firmanın durumunun sağlıklı bir şekilde
ortaya konulması işletmelerin faaliyetlerinin sürdürebilirliği açısından önem
taşımaktadır.

Finansal analizin yöneticiler açısından taşıdığı önemin ayrı bir boyutu vardır.
Yöneticilerin en önemli özelliği gelecek ile ilgili almış oldukları kararlardır. Yöneticiler
işletme ile ilgili aldıkları kararların (örneğin; önemli bir yatırım kararı veya önemli bir
duran varlığın satın alınması ile ilgili olarak finansal piyasalardan temin edilen büyük
tutarlardaki finansal kaynaklar) doğru olup olmadığını görmek isterler. Bu anlamda
finansal analiz sonucunda elde edilen bulgular yöneticinin gelecek ile ilgili
kararlarında başarılı olup olmadığının da bir göstergesi olmaktadır. Bu anlamda
finansal analiz, işletmelerin geçmiş performanslarının değerlendirilmesi, mevcut
durumlarının belirlenmesi ve gelecekle ilgili planlarının yapılmasında görev alan
yöneticilerin bilgilendirilmesi açılarından önemlidir. Yöneticiler hem geçmişi
değerlendirmek, hem mevcut durumu saptamak hem de geleceğe yönelik
tahminlerde bulunmak amacıyla finansal analize ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle finansal
analiz bir işletmedeki finansal planlama ve denetimin ön şartı olarak tanımlanabilir.

Finansal analizin yapılma amaçları aşağıdaki gibi sıralanabilir:

 İşletmenin likidite durumu hakkında bilgi sağlamak,


 İşletmenin mali durumu hakkında bilgi sağlamak,
 İşletmenin karlılık durumu hakkında bilgi sağlamak,
 İşletmenin sermaye yapısı hakkında bilgi sağlamak,
 İşletme hakkındaki önemli eğilimlerin ortaya çıkarılması,
 İşletmenin varlıklarının kullanımındaki etkinlik ve verimlilik düzeyini
belirlemek.

II. FİNANSAL ANALİZ TÜRLERİ

Finansal analiz yapılış amacına, yapılış biçimine ve yapan kişilere göre üç


grupta incelenebilir:

1. Yapılış Amacına Göre Finansal Analiz

Yapılış amacına göre finansal analiz yönetim, kredi ve yatırım analizi şeklinde
gruplanmaktadır.

Yönetim Analizi: Bu analiz bir bütün olarak işletmenin faaliyet sonuçlarını


değerlendirmek, işletme içerisindeki birimlerin kar ve verimlilik ilişkilerini ortaya
koymak ve işletmenin likidite ve finansal yapısı ile ilgili bilgiler yoluyla geçmiş yıllar ile
mevcut durumu karşılaştırarak değerlendirme yapmaktır. Bu analiz ile yönetim
fonksiyonunun yerine getirilmesinde yöneticilere alacakları kararlarda çok önemli
bilgiler sağlanmaktadır.
Kredi Analizi: İşletmeye kredi veren veya verecek olan kişi ve kuruluşlar ile
kredili mal satışı gerçekleştiren veya gerçekleştirecek tedarikçilerin işletmenin borç
ödeyebilme gücünü belirleyebilmek için yaptıkları analizlerdir.

Yatırım Analizi: Bir işletmenin mevcut veya potansiyel ortakları ile işletmeye
borç verenler veya verecek olanlar tarafından yapılan yatırımlar karşılığında
işletmenin kazanma gücünü ortaya koyabilmek için yapılan analizlerdir.

2. Yapılış Biçimi ve Kapsamına Göre Finansal Analiz

Finansal analiz yapılış biçimine veya kullanılan tabloların türü ve kapsamına


göre statik ve dinamik olarak iki başlık altında incelenebilir:

Statik Finansal Analiz: İşletmenin finansal tablolarındaki kalemlerin tek bir dönem
için incelenmesine statik analiz denir. Bir işletmenin tek bir dönemine ait oran veya
oranlarının hesaplanması veya dikey yüzdeler yönteminin kullanılması statik finansal
analiz ile ilgili örneklerdir.

Dinamik Finansal Analiz: Bir işletmenin cari dönem verileri geçmiş yıllardaki verileri
ile karşılaştırılıyor veya rakip işletmelere ait veriler ile karşılaştırmalar yapılıyor ise
yapılan analiz türü dinamik finansal analizdir. Bir işletmenin birden fazla dönemine ait
oranların hesaplanması ve karşılaştırmaların yapılması veya karşılaştırmalı tablolar
yönteminin kullanılması dinamik finansal analiz ile ilgili örneklerdir.

3. Yapan Kişilere Göre Finansal Analiz

Bir finansal analizi, söz konusu analizi yapan kişiler açısından iç ve dış analiz
olarak ikiye ayırmak mümkündür.
İç Analiz: Yönetici, muhasebeci, finans yöneticisi ve iç denetçiler gibi işletme
içinden kişilerce yapılan analize iç analiz denir. İç analizin yapılmasında işletme
defterlerinden, kayıtlarından, belgelerinden, yani işletme içindeki tüm dokümanlardan
faydalanılır.

Dış Analiz: Bir işletmeye kredi veren kişi ve kuruluşlar, işletme ortakları,
finansal kurumlar, müşteriler, rakip işletmeler, bağımsız denetim kuruluşları ve devlet
gibi işletme dışı kişi ve kurumlarca yapılan analize dış analiz denir.

III. FİNANSAL ANALİZ TEKNİKLERİ

Finansal tablolar çeşitli analiz teknikleri kullanılarak analiz edilebilir. Bunlar


sırası ile:

 Karşılaştırmalı tablolar yöntemi (Yatay analiz),


 Dikey yüzdeler yöntemi (Dikey analiz),
 Eğilim yüzdeleri yöntemi (Trend analizi),
 Oran analizi yöntemi (Rasyo analizi).

1. Karşılaştırmalı Tablolar Yöntemi

Bir işletmenin birden fazla hesap dönemine ait finansal tablolarında yer alan
kalemler incelenerek bu kalemlerdeki artış ve azalışların değerlendirilmesini içeren
bir analizdir. Karşılaştırmalı tablolar yönteminde işletmenin birden fazla hesap
dönemine ait finansal tablolarında yer alan kalemler karşılaştırılmaktadır. Bu yöntem,
işletmelerin birbirini izleyen dönemlerindeki finansal tablolarında yer alan
kalemlerdeki artış ve azalışların hem tutar, hem de yüzde olarak değerlendirilmesini
içeren dinamik bir analizdir. Karşılaştırmalı tablolar yönteminin amacı bir işletmenin
tek bir döneminin statik bir şekilde incelemesi yerine birden fazla döneminin dinamik
bir şekilde incelenmesidir.
Yukarıda tabloda XYZ Şirketi’nin 2012 ve 2013 yılları için bilançolarındaki
varlıklarının değişimi (artışın veya azalışın) tutar ve yüzdesel olarak hesaplanmıştır.
XYZ Şirketi’nin bilançosunda kaynaklar içerisinde yer alan kalemlerdeki tutar ve
yüzdesel değişim de aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Karşılaştırmalı tablolar yöntemine (yatay analiz) göre sadece tutarlar veya


sadece oransal değişimlere bakarak yorumda bulunmak eksik bir analiz yapılmasına
neden olabilir Örneğin; varlıklardaki değişimi gösteren yukarıdaki ilk tabloda ticari
alacaklar ve ticari borçlar hesaplarındaki azalışlar %33’tür. Ancak alacaklar
hesabındaki tutar olarak azalış 100 TL iken ticari borçlar hesabındaki azalış tutarı
200 TL’dir. Burada oransal değişimler aynı iken tutar olarak değişim farklıdır. Benzer
şekilde kaynaklar (pasifler) ile ilgili değişimi gösteren aşağıdaki tabloda 2012 ve 2013
yıllarındaki ticari borçlar farkı 200 TL iken oransal değişim %33’tür. Diğer kısa vadeli
yabancı kaynaklardaki tutar olarak azalış 200 TL iken söz konusu hesap 2012-2013
yıllarında %40 azalmıştır. Burada ise tutar veya miktar olarak değişim aynı olmasına
rağmen oransal değişimler farklıdır.
X0= Önceki dönem tutarı,

X1= Cari dönem tutarı,

% = Oransal değişim.

Bilanço Hesaplarındaki Tutar Olarak Değişim:

Tutar= X1 - X0

Ticari Alacaklardaki Tutar Olarak Değişim:

Tutar= 200 – 300= 100 (Azalış)

Bilanço Hesaplarındaki Yüzdesel Değişim:

X1  X 0
X0

Ticari Alacaklardaki Yüzdesel Değişim:

200  300
Değişim = = –%33 olarak hesaplanmıştır.
300
Örneğin; XYZ Şirketi’nin ticari borçlarındaki oransal değişim;

400  600
Değişim = = –%33 olarak hesaplanmıştır.
600

2. Dikey Yüzdeler Yöntemi

Finansal tabloların tek bir dönem için incelendiği dikey yüzdeler yönteminde
tablolardaki her bir hesabın ilgili hesap grubu içindeki payı veya genel toplam içindeki
payı hesaplanmaktadır. Bilançonun dikey yüzdeler yöntemi ile analizinde grup
toplamı ve genel toplam 100 kabul edilir. Daha sonra, alt hesaplar grup toplamına ve
genel toplama oranlanır. Gelir tablosunun dikey yüzdeler yöntemi ile analizinde ise
net satışlar hesabı 100 kabul edilip gelir tablosundaki diğer hesapların hepsi net
satışlara oranlanır. Böylece bu finansal analiz yöntemi ile finansal tablolardaki tüm
hesapların toplam içindeki payları görülür ve buna göre yorum yapılır. Bu yöntem
yatay analizde olduğu gibi bir işletmenin iki döneminin karşılaştırmasına imkan
vermediği için statik bir analizdir. Ancak, birden çok döneme ilişkin mali tablolarda
yapılan hesaplamaların karşılaştırılması ile dinamik bir nitelik kazanabilir.

XYZ Şirketinin 2013 yılındaki bilançosunun varlıkları dikey yüzdeler yöntemi ile
analiz edilip yorumlandığında aşağıdaki tabloda yer alan sonuç elde edilmiştir.

Yukarıdaki bilanço kalemlerinin genel toplam ve grup toplamı içerisindeki


payını gösteren tablo incelendiğinde hazır değerler dönen varlık grubunun % 43’ünü,
ticari alacaklar ve stokların ise dönen varlıkların % 29'nu oluşturduğu görülürken,
hazır değerlerin toplam varlıkların %12'sini ve ticari alacaklar ile stoklar toplam
varlıkların %8'sini oluşturmuştur. Diğer yandan maddi duran varlıklar toplam duran
varlıkların %74’ünü oluştururken, toplam varlıkların % 54’ünü oluşturmuştur.

Aşağıdaki gelir tablosu kalemlerinin satışlar içerisindeki payını gösteren tablo


incelendiğinde satışların maliyeti net satışların % 30'unu, finansman giderleri
%20'sini, net dönem karı ise %30'unu oluşturmuştur. Örneğin, faaliyet giderlerinin
(yönetim giderleri, araştırma ve geliştirme giderleri, pazarlama ve satış giderleri) net
satışlar içindeki payı %10'dur ve şöyle hesaplanmaktadır:
100
Faaliyet Giderleri (%) = = %10
1.000

3. Eğilim Yüzdeleri Yöntemi

Uzun bir dönemi analiz ederken eğilim yüzdeleri yöntemi kullanılmaktadır.


Eğilim yüzdeleri yönteminde dönem uzadıkça yapılan analiz daha sağlıklı
olabilmektedir. Bu analizin minimum beş yıllık finansal tablo verilerini kapsaması
gerekir. Eğilim yüzdeleri analizi yapılırken temel (baz) bir yıl seçilir ve diğer tüm yıllar
seçilen bu temel yıldaki hesaplara oranlanır. Bu analiz yönteminde seçilen temel
yılda olağandışı değişikliklerin (ekonomik kriz gibi) olmaması gerekir.
Yukarıdaki tabloda XYZ Şirketi için 2006-2013 yıllarına ait bilançolarının
varlıklar (aktif) tarafı verilmiştir. 2006 yılı herhangi bir olağandışı değişiklik olmaması
nedeni ile temel veya baz yıl olarak seçilmiştir. Aşağıdaki tabloda 2006-2013
yıllarında yer alan kalemler baz yıldaki (2006 yılı) kalemlere oranlanarak trend analizi
yapılmıştır.

Eğilim yüzdelerinin hesaplanması aşağıdaki formül ile yapılmaktadır:


Xt = İlgili yıldaki hesap tutarı

Xo = Temel yıldaki hesap tutarı

Xt
Eğilim yüzdeleri =
Xo

Örneğin; stoklar için eğilim yüzdeleri analizi 2011 yılına uygulandığında;

800
Eğilim Yüzdesi (stoklar) = = %267
300

Eğilim yüzdeleri yöntemine göre her bir kalemin tek tek aşağıdaki gibi grafiği
çıkarılarak yıllara göre ortaya çıkan trend yorumlanmaya çalışılmalıdır.
Yukarıda nakit ve nakit benzerlerinin eğilim yüzdeleri veya trendi
görülmektedir. Buna göre XYZ A.Ş.'nin nakit ve nakit benzerlerinin her yıl düzenli
olarak arttığı görülmektedir. Firmanın toplam varlıklarının düzenli olarak artmasına
paralel nakit ve nakit benzerleri kalemi de yıllar içerisinde düzenli olarak artmıştır.
Özellikle 2008 yılından sonra ortaya çıkan global ekonomik krizde firmanın nakit ve
nakit benzerleri kaleminin düzenli olarak artış göstermesi önemlidir.

Yukarıdaki grafikte XYZ A.Ş.'nin düzenli olarak büyüdüğünü görüyoruz.


Grafikte de görüldüğü üzere XYZ A.Ş.'nin toplam varlıkları son sekiz yılda (2006 -
2013) arasında 3 katından fazla artmıştır. Bir işletmenin sadece toplam varlıklarının
değişim trendine bakarak o işletmenin sağlıklı büyüdüğü sonucuna varamayız.
Örneğin, XYZ A.Ş.'nin söz konusu yıllardaki ekonomik katma değerine (EVA)
bakmamız daha sağlıklı yorum yapmamızı sağlayacaktır. Çünkü bazı yıllarda
incelenen işletmenin toplam varlıkları artmış bile olsa firma değeri artmamış olabilir.
EVA bir yılda firma değerine yapılan iktisadi katkıyı gösterdiğine göre gerçek
anlamda firma değerindeki artışı görmüş oluruz. Eğer bir işletmenin EVA'sı toplam
varlıklardaki artışa paralel artmış ise söz konusu firmanın varlıklarını etkin ve verimli
bir şekilde kullandığını ve sağlıklı olarak büyüdüğünü söyleyebiliriz. Aksi takdirde
firmanın finansal durumu ile ilgili yapacağımız yorum eksik olacaktır.

You might also like