You are on page 1of 5

1.

DERS - ĠMAJĠNASYONA VE EĞĠTĠMĠMĠZE GĠRĠġ


Yaratıcı imajinasyon ve kendine telkin yoluyla insanların bedenleri üzerinde hâkimiyet
kurabileceklerini, hatta daha ileriye giderek kökeni psiĢik olan birçok rahatsızlıkları da ortadan
kaldırabildiklerini biliyoruz. Yaratıcı imajinasyon yoluyla insanın kendine yaptığı telkinlerin ya da
insana birisi ve çevresi tarafından yapılan telkinlerin ne türlü maddî ve manevî değiĢiklere,
yönelmelere ve eylemlere sebep olduğunu ön plânda tutarsak, bu eğitimin içeriğini ve
amacını anlamak daha kolay olur.
Denemek öğrenmenin bir yoludur.Bu eğitimin ilk bölümünde yaratıcı imajinasyon -imgeleme-,
kendine telkin ve güçlü istek vasıtasıyla birçok sıkıntı ve rahatsızlığın ortadan kaldıralabilme
imkânının var olduğunu paylaĢacağız.

Çalışmaların temeli kendi kendine derin gevşeme, telkin


ve imajinasyona dayanmaktadır. Derin gevşeme yani
rölaksasyon tekniklerini de paylaşacağız. Kuşkusuz derin
gevşeme bir çırpıda öğrenilip uygulanacak bir çalışma
değildir. Gerek kendi kendine, gerekse bir çalıştırıcının
yardımıyla vücudumuzdaki bütün kasların isteğe bağlı
olarak gevşetilmesi, şuurdışı ile olan bağlantımızı
sağlayan bir vasıtadır. Şuurdışımızla olan bu ilişki
kurulmadan, yaratıcı imajinasyon ve yapıcı telkinler etkisiz
kalır. Bu bakımdan bir ön çalışma ve hazırlığı
gerektirmektedir. Tam bir istek, tam bir çaba ve iyi bir
teknik uygulayarak sonuç almak mümkün olabilir…
Yaratıcı imajinasyon (tahayyül) nedir?
İmajlarla düşünmek, imajları canlandırmak yeni imajlar
meydana getirmek, türlü tasarımlara ait unsurları dağıtmak
ve toplamak şeklindeki ruhsal etkinliğe imajinasyon
diyoruz.
Ruhun esaslı yeteneklerinden biri olan imajinasyon
sayesinde, yeteneklerimiz oranında olaylara ve maddeye
hakim olabiliriz. Daha aşkın bir tanımla, beden sınırlarını
aşan bir etkinliği ifade ederek imajinasyonun "bir şeyin
ruhta suretlendirilmesi" (şekillendirilmesi,
resimlendirilmesi) olduğunu söyleyebiliriz. Tasarımdan
farklıdır. Ruhsal etkinin maddeyi biçimlendirmesidir. Ruh
bir şeyi biçimlendirmek istediği zaman onu imajinasyon
yeteneğinin yardımı ile yapar. İmajine edilen bir şey fizik
plânda gözükmeden önce esiri plânda oluşur.
istek önemlidir. İstek iradeye bağlıdır. İmajinasyon da
irade ile başlar, irade ile son bulur. Bu iradeyi belirgin
olarak göstermesek bile, gerçekte mevcuttur. Telkin ve
kendi kendine telkin olaylarının en önemli sebebi
imajinasyonun psişik yapımıza olan güçlü etkisidir.
Bir isteğin yerine gelebilmesi için, bunun iyice tahayyül
edilmesi gerekir, yani zihinde resimlendirilmesi,
canlandırılması, âdeta elle tutulacak hâle getirilmesi
lâzımdır.
imajinasyon yeteneği arttıkça telkin alma istidadı artar.
İmajinasyon yeteneği, insanın tasarım hâlinde bulunan
düşüncelerini uygulamasına yarar. Ruhsal istek, ruhsal
etki maddelere imajinasyon yoluyla ulaşır. Bir işin
olabilmesi için imajinasyon şarttır. İrade ve
imajinasyonlarıyla olgunlaşmış bir insan, diğerlerine göre
daha fazla kendine sahip ve kendinin efendisidir.
Sağlığını, huzurunu, mutluluğunu ve özgürlüğünü
düzenler.
insan, zihinsel imajlar oluşturmak gibi büyük bir melekeye
sahiptir. Bu meleke, imajinasyon sürecine katılır ve insana
tahayyül etmekte büyük bir kudret verir. Bu meleke
insanın görmediği, işitmediği ve hatta asla görüp
işitemeyeceği zihinsel bir imaj oluşturmasını sağlar.
Zihnen görmek konsantrasyona sıkı sılaya bağlıdır.
Vizyon imajinasyonu, herhangi bir objenin ayrıntılı devamlı
olarak zihinde tutulabilmesidir. Kökeni işitme, Dokunma,
koku gibi diğer duyu organları olan başka tip
imajinasyonlar da vardır. Fakat görme ve işitme imajları
diğerlerinden daha önemlidir. Bu tip imajlara örnek olarak,
uykuya dalma ve uyanma esnasında görülen imajlar, belli
bir melodi dinlenirken resim hâlinde canlanan imajlar,
belirli şartla canlanan yaşanmış hatıralar, sevilen bir
arkadaşın sesinin
hatırlanması gösterilebilir. Sevdiğiniz bir arkadaşınızın
hayali ve bu hayalin konuştuğunu görebilirsiniz,
duyabilirsiniz. Bu, işitme imajlarına bir örnektir.
Tam bir imajinasyon, "ayrıntılı olarak hayal edebilmek"
demektir. Zihninizin karanlığında çeşitli şeyleri görebilir ve
işitebilirsiniz. Bu imajinasyondur.
Bir de imajların projeksiyonu denilen bir olay vardır. Bu,
imajların zihinden dışarıya çıkarılmasıdır. İmajlar, herhangi
bir yüzey üzerine, dalgın bir şekilde bakıldığında, orada
görülebilir ve oradan işitilebilir. Bu, imajların
projeksiyonudur.
Şuur Projeksiyonu (Astral Seyahat) denemelerinde
başarıya ulaşabilmek için, tam imajinasyon şarttır.
Rüyalarda imajların projeksiyonu kendiliğinden olmaktadır.
Bazı insanlar, doğuştan imajinasyon kabiliyetine
sahiptirler. Diğerleri ise, bir yöntem dahilinde bu kabiliyeti
geliştirebilirler. Bu güç, bir kez geliştirildikten sonra
deneycinin kontrolü altında olmalıdır. Deneyci, kendisi,
kesin olarak istemediği hâlde imajların canlanması olayına
aldırmamak gibi bir alışkanlığa hiç bir zaman
düşmemelidir.
İmajlar, daima kontrol edilmelidir. Arzu ile imajinasyon
arasında bir çekişme olduğunda, daima imajinasyon galip
gelir. İmajinasyon ile uyuşma hâlinde bulunmadıkça, hiç
bir arzu bir işe yaramaz. Yani imajinasyon gücünüz
istemez ise, arzu etseniz de, o işi gerçekleştiremezsiniz.
İmajinasyonunun "hayır" dediği bir kimse, hâlâ o işi
yapmak istiyorsa, bu durum onun sağlığına da menfi
yönde tesir edebilir. İmajinasyon kudretinizi geliştirip, onu
isteğinize bağlı olarak kontrol altına alabilirseniz,
istediğiniz birçok şeyi kolaylıkla yapabilirsiniz.
Kendinizi bir tek siz iyileştirebilirsiniz. Tamamen bunu
yapabilecek yetenektesiniz. Aslında kişisel bir hastalığı
iyileştirme süreci, kişisel bir güçlenme eylemidir. Kişisel bir
yolculuktur; karşınıza çıkabilecek en büyük öğrenim
araçlarından biri olarak kendiniz tarafından tasarlanan bir
inisiyasyon törenidir. Tabii ki şifa yolculuğunuz, holistik
(bütüncül) şifanın size önerebileceği en iyi araçların yanı
sıra iyice düşünülmüş olmayı gerektirir ve çağdaş tıbbın
size sunabileceği en iyi araçların kullanımını da içerir.
Daha derin bir bakış açısından söylersek, hastalığa neden
olan, yerine getirilmemiş özlemdir.
Hastalık ne kadar derindeyse, özlem de o kadar derindir.
Bir biçimde, bir yerlerde kim olduğunuzu ve amacınızın ne
olduğunu unuttuğunuzu gösteren bir mesajdır. Unuttunuz
ve özünüzden gelen yaratıcı enerjinin amacından
koptunuz. Hastalığınız aslında bir belirtidir. Hastalık sizin
yerine getirilmemiş özleminizi temsil eder. Demek ki her
şeyin ötesinde, her zaman yapmak istediğinizi yapmak,
her zaman olmak istediğiniz kişi olmak, zaten olduğunuz
kişiyi en derin, en geniş ve yüksek gerçeklikten tezahür
ettirmek ve ifade etmek için hastalığınızı kullanmalısınız.
Eğer gerçekten hasta olduğunuzu keşfettiyseniz kendinizi
değişime hazırlayın; en derin özleminizin yüzeye
çıkmasını ve meyve verecek hale gelmesini bekleyin. Artık
korkmayı bırakmak ve dönüp -bu sizin için ne anlama
geliyorsa- içinizdeki kaplanla yüzleşmek için kendinizi
hazırlayın. Hastalığınızın anlamını bulmak için en iyi
başlama noktası olarak önerim, kendinize şunu
sormanızdır:
“Özlediğim ama yaşantımda hala yaratmayı
başaramadığım şey nedir?”
Yerine getirilmemiş özleminiz ve hastalığınız arasında er
geç doğrudan bir bağlantı bulacağınızı öneriyorum.
Bu temel sağlık ve şifa tablosu içinde sağlığınıza
kavuşabilirsiniz. Burada sadece fiziksel bedeninizin
sağlığından söz etmiyorum çünkü bu aslında ikinci sırada
gelir. Sözünü ettiğim ruhun sağlığıdır, can sağlığıdır. Bu
gerçeklik çerçevesi veya benzetmesi içinde tüm yaşam ve
hastalık meseleleri ele alınabilir. Çünkü fizikteki yaşam
sevgi içinde yaşamak, yüksek niteliklerimizi geliştirmek ve
ilahi olanla birleşmek içindir. Yaşantınızdaki koşullar şu an
ne olursa olsun, işte yaşam bunun içindir. Acı, sorun ya da
hastalık her ne ise bu bir öğretmendir. Bir sevgi
öğretmenidir ve size ilahi olduğunuzu hatırlatır. Bu sizin
Işığınızın Doğuşudur.

You might also like