You are on page 1of 10

MİLLİ MÜCADELE HAZIRLIK DÖNEMİ

İzmir’in İşgali (15 Mayıs 1919)


 Paris Barış Konferansında, İngilizlerin isteğiyle Anadolu’nun paylaşılmasına ortak edilen Yunanistan konferansta alınan
kararlar gereği İzmir’e asker çıkarıp, işgal etmiş ve binlerce Türkün öldürülmesine neden olmuştur.
 Padişah ve İstanbul Hükümetinin işgaller karşısında kayıtsız kalmaları üzerine tüm yurtta işgalleri kınayan miting ve
gösteriler yapılmıştır.
 Yunan ordusunun işgali iç bölgelere kaydırması sonucunda Kuva-i Milliye oluşmaya başlamıştır.
İzmir’in işgali; Türkler arasında birleştirici bir etki yapmış, ulusal bilincin uyanmasına ve hızla yayılmasına neden olmuştur.

CEMİYETLER
Ulusal Varlığa Zararlı Cemiyetler
1-Azınlıkların kurduğu zararlı cemiyetler

a-Mavi Mira Cemiyeti


 Amacı: Trakya, İstanbul Orta ve Batı Anadolu’da büyük Helen devletini yeniden kurmaktır.

b-Pontus Rum Cemiyeti:


 Amacı Samsun merkezli Doğu Karadeniz bölgesinde bir Pontus Rum devleti kurmaktır.
c. Etnik-i Eterya Cemiyeti
 Özellikle Osmanlı topraklarında yaşayan Rumları kışkırtmak amaçlı kurulmuş olup "Megalo Idea" (Büyük
Yunanistan) fikrini savunarak İstanbul’un Yunanistan katmak için mücadele etmiştir.

e Hınçak ve Taşnak Cemiyetleri


 Amacı: Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devleti Kurmaktır.

2-Türklerin Kurduğu Zararlı Cemiyetler


a-Sulh ve Selameti Osmaniye Fırkası:
 Vatanın kurtuluşunun, padişahın ve halifenin buyruklarına sıkı sıkıya uymakla mümkün olacağına inanan bir cemiyettir.

b-Kürt Teali Cemiyeti:


 Amacı Wilson ilkelerinden faydalanarak bağımsız Kürdistan devletini kurmaktır.

c-Teali İslam Cemiyeti:


 Halifenin buyruklarına ve şeriat kurallarına uymakla Osmanlı Devletinin kurtulacağını savunur.

d-Wilson İlkeleri Cemiyeti:


 Bu cemiyetin kurucuları Amerikan mandasına taraftardırlar.

e-Hürriyet ve İtilaf Fırkası:


 1911 yılında İttihat ve Terakki Cemiyetine karşı kurulan bu parti, Mondros Ateşkes antlaşmasından sonra ulusal
mücadeleye karşı olan cemiyetleri bünyesinde toplamıştır.

f-İngiliz Muhipler (Sevenler) Cemiyeti:


 İngiliz mandacılığını savunur.
 Asıl amacı, ulusal direniş girişimlerini yok etmektir.

NOT: Bu Cemiyetler bizim Milli Bağımsızlığımıza ya da Milli Egemenliğimize aykırı olduğu için zararlı sayılmışlardır.
Ulusal Cemiyetler Milli Varlığa Yararlı Cemiyetler
a-Trakya Paşaeli Cemiyeti:
 İşgallere karşı kurulan ilk cemiyettir.
 Trakya ve Marmara’nın Yunanistan’a verilmesini önlemeye ve bölgedeki azınlıkların yıkıcı faaliyetlerini engellemeye
çalışmışlardır.
 Yeni Edirne ve Ahali gazetelerini çıkarmışlardır.

b-İzmir Müdafaa-i Hukuk-i Osmaniye Cemiyeti:


 İşgalden önce İzmir’de kurulan bu cemiyet, İzmir’in ve Batı Anadolu’nun Yunanistan’a verilmesini engellemeye çalışmış,
düşman işgaline silahla karşı koymayı ilke olarak kabul etmiştir.
 Cemiyet ismini İzmir’in işgal edileceği haberinin alınması üzerine “İzmir Reddi İlhak Cemiyeti” olarak değiştirmiştir.
 İzmir'e Doğru gazetesini çıkarmışlardır

c-Kilikyalılar Cemiyeti:
 İstanbul’da kuruldu.
 Amacı, Adana ve çevresindeki düşman işgallerine karşı, direniş hareketlerini teşkilatlandırmaktır.
 Yeni Adana gazetesini çıkarmışlardır.

d-Trabzon Muhafaza-i Hukuk-i Milliye Cemiyeti:


 Trabzon ve çevresinin Rumlara verilmesini ve Pontus Rum devletinin kurulmasını önlemek için kuruldu.
 Erzurum kongresinin toplanmasına yardımcı olmuşlardır.
 İstikbal gazetesini çıkarmışlardır

e-Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk-i Milliye Cemiyeti:


 Genel merkezi İstanbul’da olan bu cemiyet Erzurum ve Elazığ’da şubeler açmıştır.
 Millî cemiyetler içerisinde en aktif olanıdır.
 Özellikle Mustafa Kemal Paşa, Kazım Karabekir Paşa gibi Millî Mücadeleyi düşünen kişilerin cemiyet bünyesine
girmesiyle önemli çalışmalar yapmıştır.
 Bu çalışmaların başında gelenler Erzurum ve Sivas Kongrelerini organize etmektir.
 Hadisat, Albayrak ve Le Pays gazetelerini çıkarmışlardır.

f. Milli Kongre Cemiyeti


 İstanbul merkezli kurulan cemiyet Milli Mücadele'ye basın yayın yolu ile destek vermiştir.
 Dr. Esat kurucusudur.
 Kuvayımilliye kavramını kullanan ilk cemiyettir.

g. Milli Karakol Cemiyeti


 Millî Mücadele Dönemi'nde silah ve cephane desteği sağlamıştır.
 Kurucusu Kara Vasıf Bey'dir.
 İstanbul'da ele geçirdikleri cephaneyi İnebolu üzerinden Ankara'ya ulaştırıyorlardı.
 İnebolu-Ankara arasına İstiklal Yolu adı verilmiştir. İnebolu limanı Millî Mücadele'yi diri tutan tek limandır.
 TBMM 1924'te İnebolu'ya "İstiklal Madalyası" vermiştir.

h. Anadolu Kadınları Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti


 Sivas'ta kurulan bu cemiyet Türk kadınının Milli Mücadele'ye destek vermesini sağlamak amacıyla Mustafa Kemal Paşa'nın
isteğiyle kurulmuştur.
Ortak özellikleri
1. Bölgesel amaçlarla kurulmuşlardır. Kuruluşundaki hakim düşünce Türklük ve bağımsızlık ilkleridir.
2. Yayın yoluyla bulundukları bölgelerde, Türklerin çoğunlukta olduklarını dünya kamuoyuna duyurarak işgallerin haksızlığını
savunmuşlardır.
3. İşgalleri ve azınlık faaliyetleri engellemek amacıyla kurulmuşlardır.
4. Birbirlerinden kopuk ve bağımsız hareket etmişlerdir.
5. Gerekirse silahlı mücadele başvurma kararı almışlardır.
6. Ulusal bilincin gelişmesine, yayılmasına, canlı tutulmasına kaynak olmuşlardır.
7. Sivas kongresinde (7 Eylül 1919) Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında birleşerek ulusal nitelik
kazanmışlardır.
8. Bu cemiyetlerin kuruluşunda Mustafa Kemal Paşa’nın etkileri yoktur.
Kuvayımilliye Hareketi
 Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra Anadolu'nun değişik yerlerinde işgaller başlayınca halk kendini korumak amacıyla
silahlı çeteler ve birlikler kurmaya başlamıştır.
 Özellikle İzmir'in işgalinden sonra batı bölgelerinde sivil halk tarafından oluşturulan milis (bölgesel) kuvvetlere
Kuvayımilliye adı verilmiştir.
Kuvayımilliye'nin Kuruluş Nedenleri:
1. Ülkeyi koruması gereken ordunun Mondros Ateşkes Antlaşması'na göre terhis edilmesi Anadolu'da işgallerin başlaması,
2. Azınlıkların işgalleri desteklemesi ve yer yer isyan çıkararak taşkınlıklar yapması,
3. İstanbul Hükümeti'nin üzerine düşen görevi yapmaması,
4. Türk halkının canını ve malını korumak zorunda kalması,
5. Direniş cemiyetlerinin kurtuluş için yeterli olmayacağının anlaşılması,

Kuvayımilliye Birliklerinin Özellikleri:


 Kuvayımilliye birlikleri gönüllüler, vatanseverler, efeler, asker kaçakları, eşkıyalar gibi kişilerden oluşmuştur.
 Düşman birlikleri ve azınlık çeteleri ile mücadele etmişlerdir.
 Belli bir merkezden yönetilmemiştir.
 Düzenli Yunan birlikleri karşısında yetersiz kalmıştır.
 Bölgesel hareket etmiştir.
 İhtiyaçlarını halktan karşılamıştır.
 Zaman zaman halka kötü davranmışlardır.
 Vur-kaç taktiği ile savaşmışlardır.
 Düşman ilerleyişini yavaşlatmışlardır.
 TBMM'ye karşı çıkan isyanların bastırılmasında önemli rol oynamışlardır.
 Düzenli ordunun temelini oluşturmuşlardır.
 Genellikle disiplinsiz ve başıboş hareket etmişlerdir.
 Bazı birlikler düzenli orduya katılmamak için isyan etmişlerdir.
 Kuvayımilliye hareketi ilk olarak Aralık 1918'de Hatay Dörtyol'da Kara Hasan Paşa önderliğinde başlatılan silahlı direniş
örgütüdür.

Kuva-i Milliye Birliklerinin Kaldırılmasının Sebepleri:


1. Kuva-yı Milliye birlikleri düşmana zarar veriyor, fakat ilerlemesini durduramıyorlardı.
2. Bu birliklerin belli bir savaş düzeni içinde birbirleriyle uyumlarını sağlamak mümkün olmuyordu.
3. Her Kuva-yı Milliye birliği yalnız kendi şefini dinliyor, şefler de başkalarından emir almaya yanaşmıyorlardı.
4. Kuva-yı Milliye birlikleri özellikle ayaklanmaları kendi yöntemleriyle hukuk dışı cezalandırıyorlardı. Bu tutum halkta bir
güvensizlik yaratıyordu.
5. Bu birlikler yiyecek, giyecek ve malzeme gibi ihtiyaçlarını da kendileri karşılıyorlardı.
6. Kuva-yı Milliye birlikleri bazen halktan zorla malzeme alıyorlardı.

AMİRAL BRISTOL RAPORU (11 Ekim 1919)


 Yunan işgaline karşı direniş cemiyetlerinin kurulması İtilaf Devletleri tarafından hayretlikle karşılanmıştır.
 Avrupa basınında Türkler lehine yazılar yazılmaya başlanmıştır.
 İtilaf Devletleri durumu incelemek için işgal bölgesine bir komisyon göndermiştir.
 Amerika Delegesi Amiral Bristol aşağıdaki raporu hazırlamıştır:
1. İzmir ve çevresindeki Hıristiyan halka işkence yapıldığına dair Paris Konferansı’na yanlış bilgi verilmiştir. Bu
bilgiyi veren devletler ve kişiler sorumludur.
2. İşgalden sonra Batı Anadolu’da yapılan katliamlardan Yunanlar sorumludur.
3. Yunan askerleri geri çekilmeli ve yerlerine İtilaf devletlerinin kuvvetleri gönderilmelidir.
4. İzmir ve çevresinde Türk halkının nüfusu fazladır. Bu nedenle burasının Yunanlara verilmesi söz konusu
olamaz.

Amiral Bristol Raporu’nun Önemi:


 Türklerin katliam yaptığı haberleri tarafsız bir devlet tarafından yalanlanmıştır.
General Harbord Raporu (25 Eylül 1919)
 Ermenilerin iddiaları üzerine Doğu Anadolu bölgesine ABD tarafından General Harbord başkanlığında bir heyet
gönderilmiştir.
 Yapılan inceleme ve araştırmalardan sonra Ermenilerin iddialarının gerçeği yansıtmadığı bölgede Türk nüfusunun daha fazla
olduğu belirtilmiştir.
 Ayrıca Doğu Anadolu'nun ABD açısından yatırım yapmaya uygun bir bölge olmadığı vurgulanmıştır.

King- Crone Raporu (Haziran 1919)


 Suriye- Filistin toprakları için hazırlanan rapordur.

GENELGE VE KONGRELER DÖNEMİ


 Mustafa Kemal'in İstanbul'a Gelişi (13 Kasım 1918)
 Mustafa Kemal'in Samsun'a Çıkışı ( 19 Mayıs 1919)
 Havza Genelgesi (28-29 Mayıs 1919)
 Amasya Genelgesi (22 Haziran 1919)
 Erzurum Kongresi (22 Temmuz-7 Ağustos 1919)
 Birinci (28 Haziran 1919) Ve İkinci Balıkesir Kongreleri ( 26-31 Temmuz 1919)
 Sivas Kongresi ( 4-11 Eylül 1919)
 Amasya Görüşmeleri (20-22 Ekim 1919)
 Son Osmanlı Mebusan Meclisinin Toplanması (12 Ocak 1920)
 Misak-ı Milli (28 Ocak 1920)
 İstanbul’un İşgali (16 Mart 1920)

Mustafa Kemal'in İstanbul'a Gelişi


 Kemal’in Mondros Antlaşması’nın hükümlerine karşı çıkması üzerine İstanbul Hükümeti, Yıldırım Orduları
Komutanlığı’nı kaldırarak M. Kemal’i İstanbul’a çağırmıştır.
 Kemal, İstanbul’da işgalci devletlerin donanmasını görünce; “Geldikleri gibi giderler”, diyerek, kurtuluşa olan inancını
belirtmiştir.

Mustafa Kemal'in Samsun'a Çıkışı


 Samsun ve çevresinde Pontus Rum çeteleri Türkler’e saldırmıştır.
 İngilizler Avrupa kamuoyunu yanıltarak, saldırıların Türkler tarafından gerçekleştirildiğini bildirmiştir.
 İngiltere, Samsun ve çevresinin silahsızlandırılmasını, yoksa bu bölgeyi işgal edeceğini söylemiştir.
 M. Kemal Padişah iradesiyle 9.Ordu Müfettişliği’ne atanmıştır (30 Nisan 1919).
 M. Kemal, bölgede huzuru bozanların Rumlar olduğunu, İngilizlerin antlaşma hükümlerine uymadıklarını İstanbul
Hükümeti’ne Samsun Raporu bildirmiştir.
Not: Samsun raporu Milli Mücadele'nin haklılığını savunan ilk resmi belgedir. Yani bu Rapor Milli Mücadele'nin ilk ana
programı niteliğindedir.

GENELGELER
Genelge ve Kongrelerin Formülü : HABEB A SALE
Havza Genelgesi (28-29 Mayıs 1919)
 Kemal Havza’da hazırladığı bir genelgeyi ülkenin askeri ve mülki amirlerine bildirmek için telgraflar çekmiştir.
 Anadolu’da dağınık bulunan birliklerin komutanlarını kendisine bağladı.
 Ateşkes hükümlerine göre askerlerin terhislerini önlemeye çalıştı.
Genelgenin içeriği şunlardır:
1. Büyük ve heyecanlı mitingler düzenlenecek ve işgaller protesto edilecek.
2. İstanbul Hükümeti’ne protesto telgrafları çekilecek.
3. Büyük devletlerin temsilcilerine uyarı mektupları ve telgrafları çekilecek.
4. Mitinglerde Hıristiyan halka zarar verilmeyecek.
Havza Genelgesi'nin Önemi:
 Havza Genelgesi ile halkın milli mücadele için bilinçlenmesi sağlanmaya çalışılmıştır.
Not: Milli birlik ve beraberlik adına atılan ilk önemli adımdır.
Amasya Genelgesi (22 Haziran 1919)
Genelgenin içeriği şunlardır:
1. Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir. (Gerekçe)
2. İstanbul Hükümeti, üzerine düşen görevi yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yok durumuna düşürmektedir.
3. Milletin geleceğini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. (Amaç ve yöntem)
4. Her türlü etki ve denetimden uzak bir kurul oluşturulmalıdır. (Temsil Kurulu)
5. Anadolu’nun en güvenilir yeri olan Sivas’ta milli bir kongre düzenlenmeli, bunun için de her bölgeden üç delege
Sivas’ta olacak şekilde yola çıkmalıdır.
6. Bu genelge sır olarak tutulmalı ve delegeler kimliklerini gizli tutarak seyahat etmelidirler.
Amasya Genelgesi'nin Önemi:
 Kurtuluş savaşı için atılmış ilk önemli adım olup, Türk ulusu ilk kez hem Anlaşma devletlerine hem de Osmanlı
hükümetine karşı ayaklanmaya davet edilmiştir. Bir “ihtilal beyannamesi” niteliğindedir.
 Kurtuluş Savaşı’nın gerekçesi, amacı ve yöntemi belirlenmiştir.

KONGRELER
Erzurum Kongresi (22 Temmuz-7 Ağustos 1919)
 Padişah, M. Kemal’in görevden alındığına dair buyruk çıkarmıştır (8 Temmuz 1919).
Kongrede Alınan Kararlar:
1. Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, asla parçalanamaz.
2. İstanbul Hükümeti, vatanın bağımsızlığını koruyamadığı takdirde, geçici bir hükümet kurulacaktır.
3. Manda ve himaye kabul edilemez.
4. Azınlıklara egemenliğimize engel olabilecek ayrıcalıklar verilemez.
5. Kuva-yı Millî’yi etkili ve milli iradeyi hakim kılmak esastır.
6. Mebusan Meclisi derhal toplanmalı ve hükümetin çalışmaları meclis tarafından kontrol edilmelidir.
7. Padişah ve Halife milli güçler tarafından korunacaktır.
Erzurum Kongresi’nin Önemi:
 Kongre bölgesel yapılmasına karşılık, alınan kararlar yönüyle ulusal bir kongre özelliğine sahip olmuştur.

Sivas Kongresi ( 4-11 Eylül 1919)


 İstanbul Hükümeti bu kongreyi engellemek için Galip Bey’i görevlendirmiş fakat başarılı olamamıştır.
 Sivas Kongresi 38 delegenin katılımı ile toplanmıştır.
 Kongrede M.Kemal başkan seçilmiştir.
Kongrede Alınan Kararlar:
1. Erzurum Kongresi kararları aynen kabul edilmiştir.
2. Tüm milli cemiyetler Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirilmiştir.
3. Manda ve himaye fikri kesin olarak reddedilmiştir (ABD mandası).
4. Temsil Kurulu’nun yetkileri tüm yurdu temsil edecek şekilde genişletilmiştir.
5. Devletin ve milletin bağımsızlığı zedelenmemek şartıyla borç alınabileceği kabul edilmiştir.
6. Mebusan Meclisi’nin açılması için çalışmaların devam etmesi kararlaştırılmıştır.
7. İrade-i Milliye adlı bir gazete çıkarılmasına karar verilmiştir.
Sivas Kongresi’nin Önemi:
 Her yönüyle ulusal bir kongredir.
Sivas Kongresi’nin Sonuçları:
 Damat Ferit Hükümeti baskılara dayanamayarak istifa etmiş, Ali Rıza Paşa Hükümeti kurulmuştur.
Not : Damat Ferit Paşa Hükümeti’nin istifa etmesi, milli hareketin başarısının bir sonucudur.

AMASYA GÖRÜŞMELERİ (20-22 Ekim 1919)


İstanbul'da yeni kurulan Ali Rıza Paşa uzlaşmak durumunda olduğunu görmektedir. Bu amaçla Bahriye Nazırı Salih Paşa 'yı
Sivas Temsil Heyeti başkanı Mustafa Kemal'le görüşmek üzere Amasya'ya gönderdi.
Bu görüşme sonrasında kabul edilen kararlar şunlardır:
1. İstanbul Hükümeti Sivas Kongresi kararlarını aynen kabul edecektir.
2. İstanbul Hükümeti Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ni yasal bir kuruluş olarak tanıyacaktır.
Amasya Görüşmeleri'nin Önemi:
 İstanbul Hükümeti Temsil Heyeti’nin hukuksal varlığını ve Erzurum ve Sivas kongresi kararlarını kabul etmekle
Anadolu'da ki ulusal mücadeleyi hukuksal olarak tanımış oluyordu.
Son Osmanlı Mebusan Meclisinin Toplanması (12 Ocak 1920)
 Son Osmanlı Mebusan Meclisi 12 Ocak 1920’de açılmıştır.
 Kemal, Müdafaa-i Hukuk Grubu’nu oluşturarak kendi fikirlerinin Mebusan Meclisi’nde kabul edilmesini ve meclise
başkan seçilmeyi istemiştir.
 Mebusan Meclisi Müdafaa-i Hukuk Grubu’nu tanımamış, bunun yerine Felah-ı Vatan Grubu oluşturulmuştur.
 Meclis M. Kemal’i başkan seçmemiştir. Reşat Hikmet Bey meclis başkanlığına seçildi.
 Mebusan Meclisi padişaha bağlı gibi hareket etmiştir.
 Mebusan Meclisi, esaslarını M. Kemal’in belirlediği Misak-ı Milli kararlarını kabul etmiştir (28 Ocak 1920).

Misak-ı Milli (28 Ocak 1920)


1. 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi imzalandığı andaki sınırlar esas alınarak kabul edilecektir.
2. Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, asla parçalanamaz.
3. Arap topraklarının geleceği için halkın oyuna başvurulacaktır.
4. Batı Trakya halkının geleceğini halk kendi oyuyla belirleyecektir.
5. Elviye-i Selase’nin (Üç il; Kars, Ardahan ve Batum) geleceği için halkoyuna başvurulacaktır.
6. İstanbul ve Marmara Denizi güvenlik altına alınmalıdır.
7. Boğazlar konusunda diğer devletlerle yapılacak anlaşmalarla alınan kararlar uygulanacaktır.
8. Azınlıklara, komşu ülkelerdeki Müslüman azınlıklara verilen haklardan daha fazla hak verilemez.
9. Kapitülasyonlar kesinlikle kabul edilemez.
10. Bağımsızlığımızı ve ekonomik gelişmemizi engelleyecek hiçbir sınırlandırma kabul edilemez.
Misak-ı Milli’nin Önemi:
 Misak-ı Milli ile milli ve bölünmez Türk vatanının sınırları çizilmiştir.
 Bağımsızlık yolunda önemli bir adım atılmıştır.
 Erzurum ve Sivas kongreleri kararları Mebusan Meclisi tarafından da kabul edilmiştir.
 Türk Ulusu bağımsızlık bilincine ulaşmıştır.
 Misak-ı Milli ile belirlenen sınırlar, Lozan Barış Antlaşması ve sonrasında bugünkü sınırlarımız oluşturulmuştur.
 Misak-ı Milli’nin kabul edilmesi ile İtilaf Devletleri İstanbul’u işgal etmiş ve Mebusan Meclisi basılmıştır (16 Mart
1920).
 Mebusan Meclisi’nin kapatılması TBMM’nin açılmasının zeminini hazırlamıştır.

TBMM'NİN AÇILMASI (23 Nisan 1920)


 İtilaf Devletleri'nin İstanbul'u işgal etmesi ve Mebusan Meclisi'nin kapatılması üzerine M. Kemal, bir genelge yayınlayarak
Ankara'da olağanüstü yetkilere sahip bir meclisin toplanacağını bildirmiştir.
 Genelgede seçim yapılarak her sancaktan 5 delegenin 15 gün içinde Ankara'ya gelmesini istemiştir.
 Meclis en yaşlı üye olan Şerif Bey’in konuşmasıyla 23 Nisan Cuma günü Olağanüstü Yetkilere Sahip Meclis açılmıştır.
 Meclis üç gruptan oluşmuştur:
1. Seçimle belirlenenler,
2. Kapatılan Mebusan Meclisi'nden gelenler,
3. Sürgünden dönen 14 milletvekili.
Not: Meclis 120 milletvekili ile toplanmıştır. Milletvekili sayısı zamanla 390'a çıkmıştır. TBMM’ye katılan üyeler memur,
aydın, asker, din görevlisi, çiftçi, tüccar ve aşiret reisi gibi meslek gruplarından oluşuyordu.
Mustafa Kemal'in Önergesi (24 Nisan 1920):
1. Hükümet kurmak gereklidir.
2. Geçici kaydıyla bir hükümet reisi tanımak veya padişah vekili atamak doğru değildir.
3. TBMM'nin üstünde güç yoktur.
4. TBMM, yasama ve yürütme yetkisine sahiptir.
5. Meclisten ayrılacak bir kurul meclise vekil olarak hükümet işlerini görür.
6. Meclis başkanı, hükümetin de başkanıdır.
7. Padişah ve halifenin durumu, bulunduğu baskıdan kurtulduktan sonra Meclis tarafından görüşülecek ve durumları
belirlenecektir.
Önemi: Mustafa Kemal bu önergelerle meclis üstünlüğü amaçlamıştır.
I.TBMM'nin Özellikleri
 TBMM'nin açılması ile Temsil Kurulu sona ermiştir.
 TBMM, Meclis Hükümeti Sistemi ile çalışmıştır.
 TBMM, kurucu meclistir. Ancak ulusal birliğin dağılmaması için "Olağanüstü Yetkilere Sahip Meclis" adı
kullanılmıştır.
 "Milli Egemenlik" ilkesi gerçekleşmiştir.
 Azınlıklar seçimlere katılmadıkları için daha önceki Osmanlı parlamentolarının aksine ulusal bir nitelik taşır.
 İlk meclis, çok farklı görüş ve mesleğe sahip kişilerden oluşmuştur. Bu kadar farklı görüşe sahip insanları bir arada tutan
düşünce "yurdun bağımsızlığını" kurtarma düşüncesidir.
 TBMM, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasını sağlamıştır. Zor koşullar altında yıpranan meclisin 1 Nisan 1923'te yenilenme
kararı alınmış, 11 Ağustos 1923 tarihinde II. TBMM açılmıştır.

I. TBMM’nin Gerçekleştirdiği Çalışmalar


 TBMM açılmıştır (23 Nisan 1920).
 Hıyanet-i vataniye Kanunu çıkarılmıştır (29 Nisan 1920).
 İstiklal Mahkemeleri kurulmuştur (11 Eylül 1920).
 TBMM ilk anayasası olan Teşkilat-ı Esasiye’yi kabul etmiştir (20 Ocak 1921).
 İstiklal Marşı kabul edilmiştir (12 Mart 1921). İstiklal Marşı'nı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ilk okuyan Maarif
Vekili Hamdullah Suphi Tanrıöver' dir.
 Saltanat kaldırılmıştır (1 Kasım 1922).
 İzmir İktisat Kongresi toplanmış ve Misak-ı İktisadi kabul edilmiştir (18 Şubat-4 Mart 1923).
 Lozan Barış Antlaşması imzalanmıştır (24 Temmuz 1923).
 I. TBMM İlk yurt dışı temsilciliğini Azerbaycan'da açmış ve görevli olarak da Mahmut Şevket Esendal’ı yollamıştır.
 I. Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümetin de ilk Maarif Bakanı olarak Dr. Rıza Nur görev yapmıştır.

Teşkilat-ı Esasiye (1921 Anayasası - 20 Ocak 1921)


 Yunan ilerleyişi devam ettiğinden bir anayasa çıkarılması zorlaşmıştır.
 İnönü Savaşı'nın kazanılması üzerine M. Kemal bir önerge yayınlamıştır (13 Eylül 1920).
 Teşkilat-ı Esasiye adındaki bu önerge Türk Devleti'nin ilk anayasası olmuştur (20 Ocak 1921).
 23 esas ve bir ek maddeden oluşmuştur.
 Kanun-i Esasi’nin Teşkilat-ı Esasiye ile çelişmeyen bölümleri yürürlükte kalmıştır.
 Türkiye Devleti’nin ilk anayasasıdır.

1921 Anayasası'nın Maddeleri


1. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
2. Kanun yapmak (yasama) ve yürütme yetkisini kullanmak milletin tek ve gerçek temsilcisi olan TBMM'ye aittir.
3. Türkiye Devleti TBMM tarafından yönetilir ve hükümet "TBMM Hükümeti" adını alır.
4. TBMM, iller halkınca seçilen üyelerden oluşur.
5. TBMM'de seçim iki yılda bir yapılır.
6. TBMM, hükümeti seçtiği vekillerle (bakanlarla) yönetilir.
7. Şer’i hükümlerin uygulanması TBMM’ye aittir.
8. Meclis başkanı hükümetin de başkanıdır.
Önemi:
 Yeni Türk Devleti'nin kuruluşunun siyasi ve hukuki belgesidir.
 Güçler Birliği İlkesi kabul edilmiştir.
TBMM'YE KARŞI ÇIKAN AYAKLANMALAR
Nedenleri:
 Damat Ferit, TBMM’nin açılmasını ve Milli Mücadelenin güçlenmesini engellemek amacıyla Şeyhülislam Durrizade
Abdullah Efendi’ye, “Milli Mücadelecilerin ve Mustafa Kemal Paşanın ayrımcılık yaptıktan, halifelik ve saltanata karşı
oldukları, halkı doğru yoldan çıkardıkları... gibi gerekçelerle katledilmeleri gerektiğine dair” fetva çıkarttırmıştır.
A) İstanbul Hükümeti'nin Neden Olduğu Ayaklanmalar
1) Anzavur Ayaklanması
 Jandarma emeklisi Binbaşı Ahmet Anzavur tarafından çıkarılmıştır.
 Balıkesir, Biga, Gönen, Manyas ve Susurluk çevresinde yayılmıştır.
 Ayaklanmayı Çerkez Ethem bastırmıştır.

2) Kuva-yı İnzibatiye (Halifelik Ordusu) Ayaklanması


 Kuva-yı Milliye'ye karşı İngilizler'in yardımları ile kurulmuştur.
 İzmit ve Geyve çevresinde etkili olmuştur.
 Ayaklanma Ali Fuat Paşa tarafından bastırılmıştır.
 Kuva-yı İnzibatiye birliklerinin bir kısmı Kuva-yı Milliye'ye katılmıştır.

B) İstanbul Hükümeti ve İşgalci Devletlerin Kışkırtmaları İle Çıkarılan Ayaklanmalar


1) Bolu, Düzce, Hendek ve Adapazarı Ayaklanmaları
 Boğazların kontrolünü sağlamak için İngilizlerin desteği ile çıkarılmıştır.
 Ayaklanma, Çerkez Ethem’in yardımları ile Ali Fuat Paşa ve Refet Bey tarafından bastırılmıştır.

2) Yozgat Yenihan Ayaklanması


 Osmanlı Hanedanı'na bağlı ayanlardan olan Çapanoğulları Yozgat'ta, Aynacıoğulları ise Zile'de ayaklanmışlardır.
 Çerkez Ethem ayaklanmayı bastırmaya çalışmış, ancak Yunan ilerleyişi başladığından Batı Cephesi'ne geri çağrılmıştır.
 Yılsonunda ayaklanma merkezden gönderilen güçler tarafından bastırılmıştır.

3) Afyon Ayaklanması
 Yunanların kışkırtması sonucu Çopur Musa Afyon'da "Din elden gidiyor" diyerek ayaklanmıştır.
 Kuva-yı Milliye güçleri ayaklanmayı bastırmıştır.

4) Konya Ayaklanması
 Delibaş Mehmet, hükümet binasını basmış ve binaya el koymuştur.
 Milli güçler tarafından ayaklanma bastırılmıştır (22 Kasım 1920).

5) Milli Aşiret Ayaklanması


 Urfa Viranşehir'de Fransızların kışkırtmaları sonucu ayaklanmışlardır.
 Ayaklanma Kuva-yı Milliye tarafından bastırılmıştır.

C) Azınlıkların Çıkardığı Ayaklanmalar


1) Rum Ayaklanmaları
 Rumlar, Trabzon'da Pontus Rum Devleti'ni kurma düşüncesiyle ayaklanmışlardır.
 İngilizler tarafından desteklenmiştir.
 Kurtuluş Savaşı boyunca en uzun süren ayaklanma, Pontus Rum ayaklanmasıdır.
 Ayaklanma Şubat 1923'te bastırılabilmiştir.
2) Ermeni Ayaklanmaları
 Fransızların desteği ile Ermeni İntikam Alayı Adana ve çevresinde katliamlar yapmıştır.
 Ayaklanma Güneydoğu Anadolu'ya yayılmıştır.
 Milli Mücadele'nin kazanılması ile ayaklanmalar bastırılmıştır.

D) Kuva-yı Milliye Taraftarı Olup Sonradan Ayaklananlar


1) Demirci Mehmet Efe Ayaklanması
 Denizli, Burdur, Dinar ve Çal çevresinde çıkmıştır.
 Ayaklanmayı I.İnönü savaşından önce Refet Bey bastırmıştır (30 Aralık 1920).
2) Çerkez Ethem Ayaklanması
 Kütahya, Gediz ve Demirci çevresinde çıkmıştır.
 Çerkez Ethem, I.İnönü Savaşı sırasında Düzenli Ordu'ya saldırmıştır.
 İnönü Savaşı'ndan sonra ayaklanma bastırılmıştır (24 Ocak 1921).
 Çerkez Ethem ve arkadaşları Yunanlara sığınmıştır.
TBMM'NİN AYAKLANMALARA KARŞI ALDIĞI ÖNLEMLER
 Hıyanet-i Vataniye Kanunu çıkarılmıştır (29 Nisan 1920).
 İstiklal Mahkemeleri kurulmuştur (11 Eylül 1920).
 İstanbul Hükümeti ile tüm ilişkiler kesilmiş, İstanbul'dan gelen evraklar geri gönderilmiş, İstanbul Hükümeti'nin yaptığı
her türlü iş yok sayılmıştır.
 Düzenli Ordu kurularak Kuva-yı Milliye birlikleri kaldırılmıştır.
 İstanbul Hükümeti'nin çıkardığı fetvaya karşılık, Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi tarafından karşı fetva yazılarak Milli
Mücadele'nin haklılığı halka duyurulmuştur.
 Asker kaçaklığını engellemek içim Firariler Kanunu Çıkarıldı. (11 Eylül 1920)
 Milletin doğru bilgi alması için ve mücadeleye destek vermesi için Anadolu Ajansı kurulmuştur.
Ayaklanmaların Sonuçları:
 Kurtuluş Savaşı uzamıştır.
 Milli Mücadele'nin kazanılması gecikmiştir.
 Yunanlar, Anadolu'da ilerleme fırsatı bulmuştur.
 Boş yere kardeşkanı dökülmüştür.
 TBMM gücünü, ayaklanmaları bastırmak için kullanmıştır.
 TBMM, tüm ayaklanmaları bastırarak Anadolu'da otoriteye hakim olmuştur.
Not: Hıyanet-i Vataniye Kanunu ve Şeyh Said İsyanı olayıyla ilgili çıkarılan Takrir-i Sükun Kanunu, amaç bakımından
birbirine benzer.

SEVR BARIŞ ANTLAŞMASI (10 Ağustos 1920)


 Antlaşmanın metni İtilaf Devletleri tarafından Paris Barış Konferansı'nda hazırlanmıştır (18 Ocak 1919).
 Yunanlar İngilizlerin desteği ile kısa sürede Balıkesir, Nazilli, Karamürsel, Mudanya'yı ele geçirmiş ve Bursa-Uşak
çizgisinin doğusuna kadar ilerlemişlerdir.
 Yunanlar bundan cesaret alarak Doğu Trakya'da da ilerlemişler ve İstanbul'a yaklaşmışlardır.
 Başkenti bile kaybetme korkusuna kapılan Osmanlı, ümitsizlik içerisinde Sevr Antlaşması'nı imzalamıştır.
 Mebusan Meclisi dağıtıldığından dolayı antlaşmayı Dar-ı Şura-yı Saltanat imzalamıştır.
A) Sevr Antlaşması'nda Sınırlar
Yunanistan'a; Trakya ve Batı Anadolu
Fransa'ya; Sivas, Malatya, Adana, Urfa, Antep, Maraş ve Suriye
İngiltere'ye; Musul dahil Irak ve Arabistan
İtalyanlar'a; Güneybatı Anadolu verilecek.
Osmanlı'ya; Giresun, Ordu, Samsun, Tokat, Amasya, Sinop Çorum, Kayseri'nin doğusu, Çankırı, Ankara, Eskişehir, Bolu,
Zonguldak ve Bilecik Osmanlı Devleti'nde kalacak.
Adalar’dan:
 İtalya'ya; Rodos ve Oniki Ada,
 Yunanistan'a; Diğer adalar bırakılacak.
Doğu Anadolu’da: Bir Ermeni Devleti, bir de Kürt Devleti kurulacak.
B) Siyasi Hükümler
Boğazlar ve İstanbul:
 İstanbul, Osmanlı Devleti'nin başkenti olacak. Osmanlı, azınlıkların haklarını koruyamazsa İstanbul Osmanlı'nın elinden
alınacak.
 Boğazlar, savaş ve barış zamanında bütün devletlerin gemilerine açık olacak.
 Boğazlar, Boğazlar Komisyonu tarafından yönetilecek, komisyonun ayrı bir bayrağı ve bütçesi olacak.
Azınlıklar: Azınlıklara her milletten ve Türklerden fazla hak verilecek.
C) Askeri Hükümler
 Mecburi askerlik kaldırılacak.
 Asker sayısı 50,700'ü geçmeyecek.
 Orduda ağır silah bulunmayacak.
 Deniz gücü 13 küçük gemiyi geçmeyecek.
D) Ekonomik Hükümler
 Osmanlı Maliyesi, İtilaf Devletleri'nin kontrolünde bulunacak.
 Bütçeyi İngiliz, Fransız, İtalyan ve Türklerden oluşan bir komisyon belirleyecek. Osmanlı üyeleri bu komisyonda
yalnızca danışman olarak bulunacak.
 Osmanlı Devleti savaş tazminatı ödeyecek.
 Kapitülasyonlar yeniden yürürlüğe girecek ve bütün devletler yararlanacak.

Sevr Antlaşması'nın Önemi:


 Sevr Antlaşması ile Osmanlı yok sayılmıştır.
Not: Bu antlaşma tarihimize ölü doğan antlaşma diye geçmiştir. Bu anlaşmanın bu isimle anılması ve yürürlüğe girmemesinin en
önemli sebebi bir meclis tarafından onaylanmamasıdır.

You might also like