You are on page 1of 9

T.C.

UFUK ÜNİVERSİTESİ
SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER
2. SINIF
SOSYAL BİLİMLERDE ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ II DERSİ
VİZE ÖDEVİ

YİĞİT KIRDÜK
NO 200220004

NİSAN 2022, ANKARA


AVRUPA BİRLİĞİ’NİN POLİTİK YAPISI ve KURULUŞLARI KAPSAMINDA ARAŞTIRMA
ÖZET: Bu çalışmanın amacı, Avrupa Birliği içinde 1973 yılında kurulmuş ve Avrupa
Komisyonuna bağlı olan Avrobarometre’nin Avrupa vatandaşlarına; Avrupa Birliği’nin politik
yapısı ve politik kuruşları kapsamında her yıl standart bir şekilde yönelttiği soruları, özellikle
24 Şubat 2022 tarihinde gerçekleşen Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin etkisiyle işlevselliği
sorgulanmaya başlayan Birleşmiş Milletler, NATO ve Avrupa Birliği gibi uluslararası
örgütlerden Avrupa Birliği çerçevesinde kısıtlı bir sonuca varabilmek adına, araştırmaya
konu olan Avrupa vatandaşlarına sorarak elde edilen sonuçları analize tabi tutarak
yorumlamaktır.

GİRİŞ
Bu çalışmada; Avrobarometre çerçevesinde standart bir şekilde her yıl, her Avrupa Birliği
üyesi olan ülkelerin vatandaşlarına sorulan sorulardan “Avrupa Birliği’nin Politik Yapısı ve
Kuruluşları” kategorisine dahil olan soruları seçtik. Bu anket sayesinde, ilgili araştırmaya
konu olan Avrupa vatandaşlarına; beş (5) sorudan oluşan “Avrupa Birliği’nin Politik Yapısı ve
Kuruluşları” başlığını içeren anketi uyguladık. Aynı şekilde, konu Avrupa Birliği olunca
Avrupa Birliği’nin diğer örgütlerden farklılık gösteren bir niteliği- büyük ölçüde- olan üye
devletleriyle arasındaki üst üste geçmiş ilişkisini, üye devletleri üzerindeki çok etkili bekçilik
görevini dikkate alarak ve aynı şekilde Avrupa Birliği’ne karşı tutum ile yerel hükümetlere
veya parlamentolara karşı tutumu karşılaştırabilmek için soruların arasına üye devletleri de
kapsayan sorular ekledik. Sonuçları ise çeşitli analizlere tabi tutarak yorumladık.
I- KAVRAMSAL VE KURAMSAL TARTIŞMALAR
İlişkili literatürde mesele; uluslararası sistemde barışı, güvenliği, istikrarı, dayanışmayı ve
entegrasyonu sağlamaya gelince bitmek tükenmek bilmeyen bir tartışma ortamı ve karşıt
görüşlerle karşılaşılmaktadır. Pratikte çeşitli çatışmaları ve karşıtlığı ortadan kaldırarak
tarafların üzerinde konsensüse varabileceği temel bir zemin oluşturmak için kurulan bazı
uluslararası örgütler; günümüzde üstlendikleri çeşitli görevlerle, giriştikleri eylemlerle ve
aldıkları kararlarla zaman zaman uluslararası kamuoyunun hedefi haline gelmektedir.
Böylelikle bu durum; ilgili örgütlerin işlevselliklerinin, güvenilirliklerinin, itibarlarının ve en
önemlisi geleceklerinin sorgulanmasına yol açmaktadır. Aynı şekilde, ilişkili literatürde;
uluslararası kamuoyunun ilgili meselelerde haklı bir endişeye sahip olduğunu savunan
düşünürler olduğu gibi bizim konumuz içerisine giren uluslararası örgütlere daha önce
bahsettiğimiz hususlarda tamamıyla güven duyan düşünürler de yer almaktadır. Bu ikinci
yaklaşımı sergileyen düşünürler, baktığımızda, genelde yerel yönetimlerden şüphe duyan ve
uluslararası mercilerin daha aktif olması fikrini destekleyen düşünürlerdir.
Avrupa Birliği’ne baktığımızda Avrupa Birliği; halkın sesine kulak vererek belirli hususlarda
çeşitli düzenlemelere giderek Avrupa Birliği’ni daha iyi çalışan bir örgüt haline getirmek,
alınan kararların ve girişilen eylemlerin sonuçlarını geribildirim alarak analize tabi tutabilmek
gibi değişik amaçlarla her sene düzenlediği “Standart Avrobarometre Anketi” üzerinden
literatürde yer alan tartışmalara, en azından Avrupa kıtası içerisinde, somut veri ile
yaklaşmaktadır. Paylaşacağımız bu somut veri, 2000’li yıllardan itibaren 2021-2022 yılına
kadar olan zaman dilimini içeren standart avrobarometre anketleridir ve bu araştırmanın
konusunu içeren sorulara verilen yanıtları, yüzdesel olarak, göstermektedir.
Soru: Ulusal Nitelikli Hükümetlere, Parlamentolara ve Avrupa Birliği’ne ne kadar
güveniyorsunuz?

The European Union: Avrupa Birliği


The (Nationality) Parliament: (Cevabı Veren İlgili Kişinin Tabi Olduğu Ulusal Nitelikli) Parlamento
The (Nationality) Government: (Cevabı Veren İlgili Kişinin Tabi Olduğu Ulusal Nitelikli) Hükümet

Soru 2: Avrupa Birliği’nin imajı sizce ne durumda?

Total Positive: Tamamen pozitif durumda


Neutral: Nötr durumda
Total Negative: Tamamen negatif durumda
Don’t Know: Fikrim yok

Soru 3: Avrupa Birliği’nin geleceği sizce nasıl gözükmekte?

Total Optimistic: Tamamen optimistik


Total Pessimistic: Tamamen pesimistik
Don’t Know: Fikrim yok
Görüldüğü üzere daha önce yapılan araştırmalarda Avrupa Birliği’ne karşı, zaman zaman
o dönemde Avrupa Birliği’ni veya tebaası olan hükümetleri ilgilendiren meselelere göre genel
kanıda değişmeler yaşansa bile, genelde optimistik bir tutum- ankete katılım gösteren kitle
ve anketin yapıldığı konjonktüre dair herhangi bir fikrimiz olmamakla birlikte- göze
çarpmakta.

II- ALAN ARAŞTIRMASI


a) Yöntem
Bu çalışmada, beş (5) likert ölçeği üzerine kurulmuş soruları kapsayan “Avrupa Birliği’nin
Politik Yapısı ve Kuruluşları Kapsamında Araştırma” gerçekleştirilmiştir. Anketimizde tek bir
bağımsız değişkenimiz mevcuttur; bu değişken “Avrupa Birliği’nin Politik Yapısı ve
Kuruluşlarına Dair Tutumdur.”
Bağımlı değişkenlerimiz ise beş (5) sorudan oluşmaktadır. Bunlar sırasıyla:
-Ulusal nitelikli parlamentolara ne kadar güveniyorsunuz?
-Ulusal nitelikli hükümetlere ne kadar güveniyorsunuz?
-Avrupa Birliği’ne ne kadar güveniyorsunuz?
-Avrupa Birliği’nin imajı sizce ne durumda?
-Avrupa Birliği’nin geleceği sizce nasıl gözükmekte?
şeklindedir. Bu çalışma 18/04/2022 tarihinde tamamlanmış ve örneklem hacmimizi oluşturan
çeşitli Avrupa Birliği üyesi Avrupa ülkelerinden -İspanya, Portekiz, Danimarka, İsveç,
Bulgaristan, Fransa- sekiz (8) Avrupa vatandaşı arasında gerçekleştirilmiştir. Örneklem
hacmi oluşturan Avrupa vatandaşları 20-30 yaş aralığını kapsamaktadır. Çalışmanın evreni
tüm Avrupa vatandaşlarıdır ve örneklemin seçiminde zincirleme örneklem seçim tekniği
kullanılmıştır.

b) Araştırma Sonuçları
1.Soru: Ulusal Nitelikli Parlamentolara Ne Kadar Güveniyorsunuz?
Statistics

N Valid 8

Missing 0

Frequency Percent Valid Percent Cumulative Perc.

Valid çok az 2 25,0 25,0 25,0


az 1 12,5 12,5 37,5
orta 5 62,5 62,5 100,0
çok 0 00,0 00,0 00,0
çok fazla 0 00,0 00,0 00,0
Total 8 100,0 100,0
2.Soru: Ulusal Nitelikli Hükümetlere Ne Kadar Güveniyorsunuz?

Statistics

N Valid 8

Missing 0

Frequency Percent Valid Percent Cumulative Perc.

Valid çok az 7 87,5 87,5 87,5


az 1 12,5 12,5 100,0
orta 0 00,0 00,0 00,0
çok 0 00,0 00,0 00,0
çok fazla 0 00,0 00,0 00,0
Total 8 100,0 100,0

3.Soru: Avrupa Birliği’ne ne kadar güveniyorsunuz?


Statistics

N Valid 8

Missing 0

Frequency Percent Valid Percent Cumulative Perc.

Valid çok az 0 00,0 00,0 00,0


az 1 12,5 12,5 12,5
orta 2 25,0 25,0 37,5
çok 3 37,5 37,5 75,0
çok fazla 2 25,0 25,0 100,0
Total 8 100,0 100,0
4.Soru: Avrupa Birliği’nin imajı sizce ne durumda?
Not: Burada ölçek iyi ve kötü olarak alınmıştır.
Statistics

N Valid 8

Missing 0

Frequency Percent Valid Percent Cumulative Perc.

Valid çok az 0 00,0 00,0 00,0


az 1 12,5 12,5 12,5
orta 5 62,5 62,5 75,0
çok 1 12,5 12,5 87,5
çok fazla 1 12,5 12,5 100,0
Total 8 100,0 100,0

5.Soru: Avrupa Birliği’nin geleceği sizce nasıl gözükmekte?


Not: Burada ölçek iyi ve kötü olarak alınmıştır.
Statistics

N Valid 8

Missing 0

Frequency Percent Valid Percent Cumulative Perc.

Valid çok az 0 00,0 00,0 00,0


az 1 12,5 12,5 12,5
orta 3 37,5 37,5 50,0
çok 3 37,5 37,5 87,5
çok fazla 1 12,5 12,5 100,0
Total 8 100,0 100,0
c) Araştırma Sonuçlarının Değerlendirilmesi
Tıpkı yöntem kısmında belirttiğimiz gibi; örneklem hacmin düşük bir rakamdan oluşması,
standart sapmanın düşük olacağını bize göstererek araştırma konusu olan kişilerin sınırlı
olduğunu işaret eder, bunun sonucunda araştırmanın doğru bir sonuca varması -örnek
olarak- her kesimden bireyin, her fikrin araştırmaya dahil edilmemesi sebebiyle baltalanır.
Böylelikle, tıpkı bizim araştırmamızda görüldüğü gibi, standart sapmanın düşük olması;
araştırma sonuçlarının kesinliğini (accurateness) etkileyebilecek bir faktördür. Aynı şekilde,
bu mevzuyla ilişkili olarak, araştırmamızda örneklem hacmi oluşturan bireylerin yaş
aralığının 20-30 dağılımında (range) olması homojenliğin korunduğunu gösterir. Belirli
konularda homojenliğin korunması, yapılan anketlerde sadece belirli bir kesime yönelerek
önceden saptanmış bir sonuca varma amacını taşıdığı için veya daha önce de belirttiğimiz
gibi her kesimden bireye kulak vermemesi sebebiyle araştırmanın kesinlik unsurunu
baltaladığı için -örnekler çoğaltılabilir- içerisinde taraflılık (bias) unsurunu içerir. Farklı yaş
nüfusları dışında, söz konusu unsura dair yaklaşımı belirleyen pek çok faktör olduğu gibi
bireylerin sosyoekonomik statüsü belki de en fazla ön plana çıkan bir başka faktördür.
Böylelikle; farklı sosyal nüfusları -gruplar, sınıflar vb.- oluşturan bireylerin ankete dahil
edilmemesi, özellikle söz konusu hususlara dair gerçekleştirilen yaklaşımların somut
faktörler dışında ideoloji ve aidiyet duygusu gibi unsurlardan da etkilendiği göz önünde
bulundurulduğunda, mevcut araştırmanın pek çok yönden kusurlu olabileceğini bizlere
gösterebilir.
Yine de, yukarıdaki paragrafta bahsettiğimiz unsurları göz önünde bulundurarak, araştırma
ile ilgili bazı sonuçlara varılabilir. Ulusal nitelikli kuruluşlar hakkında sorulan sorular
sonucunda elde edilen veride parlamentolara duyulan güven hükümetlere duyulan güvene
göre spektrumun daha pozitif tarafında kalırken, araştırmanın konusu olan vatandaşlar;
ulusal niteliklerin dışında kalan Avrupa Birliği’ne çok daha fazla güven duymaktadır. Yapılan
pek çok araştırma, ağırlıklı olarak ABD vatandaşları üzerinde gerçekleştirilmiş olmakla
birlikte, bizim dağılımımızı da kapsayan Z kuşağının daha liberal nitelikli olduğunu doğrular
şekildedir. Daha liberal nitelikli dağılım gösteren bir örneklem hacminin yerel otoriteler yerine
Avrupa Birliği gibi daha dahil edici, daha enternasyonalist, -en azından Avrupa kıtası
üzerinde- bir oluşuma daha fazla güven duyması kaçınılmaz bir sonuçtur. Aynı şekilde, bu
hususta Avrupa Birliği yerine yerel otoritelerin davranışları ve tutumları üzerinde durmak
daha mantıklı gözükmektedir ki bu sonuçların ortaya çıkmasına Avrupa Birliği’nden çok yerel
otoriteler yol açmaktadır. Avrupa’nın, özellikle Akdeniz ülkeleri bağlamında, uzun zamandır
büyük bir mücadele verdiği işsizlik -özellikle bizim araştırmamızın konusunu oluşturan yaş
nüfusuna baktığımızda bazı Akdeniz ülkelerinde ülke çapında %50lara varan bir işsizlik oranı
bulunmaktadır- bunun yanında görülen enflasyon artışı ve bunların sonucu olarak ortaya
çıkan ekonomik sıkıntılar; yerel otoritelerin söz konusu unsurlarda çözüm üretme konusunda
kısır kalmasıyla yerel otoritelere karşı güvenin sarsılmasına yol açarken -en azından bizim
araştırmamızın konusu olan genç nüfus için- hem bu hususlarda hem de bu hususların
yanında Avrupalıları endişelendiren iklim sorunu, göçmen sorunu ve terörizm konularında
çözüm üretebilecek kuruluşlar olarak daha uluslararası nitelikli kuruluşların ön plana
çıkmasına yol açmaktadır. Aynı şekilde, artık neredeyse gelenekselleşmiş olan; siyasetin bir
çıkar çatışması olduğu, siyasetçilerin kendi amaçları peşinde koştuğu ve çıkarlarını ve
amaçlarını gerçekleştirmek adına her türlü manipülasyona ve yalana başvurdukları kanaati
tüm Avrupa’da yerleşmiştir. Özellikle 2016 seçimlerini Donald Trump’ın kazanarak ABD
başkanı olmasının ardından gerçekleştirdiği söylemler, dünya basınında siyasette bir
gerçeklik sonrası döneme (post-truth) girildiğine dair haberlerin gündem olmasına yol açmış
ve zaten imajı yerlerde olan siyasetçilerin bu imajlarının daha da dibe batmasıyla
sonuçlanmıştır. Son olarak, parlamentoların hukuki ve daha fazla kişiyi kapsayıcı nitelikleri
göz önüne alındığında bu hususlar kendilerine daha fazla güven sağlarken, siyasi nitelikli
hükümetlerin imajından gelen keyfi olma potansiyeli ve münhasır niteliği; araştırma konusu
olan vatandaşları daha da korkutarak güvensizliğe itmektedir. -Uluslararası nitelikli örgütleri
dahil etmeyerek, sadece parlamentolar ve hükümetler arasında kıyaslama yapma amacıyla
bu özelliğe değinilmiştir.
Avrupa Birliği’nin imajı ve geleceği konuları ise, söz konusu meseleye daha fazla hakimiyet
gerektiren hususlardır. Avrupa Birliği’nin imajı ve geleceği hakkında isabetli bir yorum
yapabilmek için AB’nin usulünün, son dönemlerde aldığı kararların, planlamalarının ve
giriştiği eylemlerin detaylı bir şekilde analize tabi tutulması ve yorumlanması gerekmektedir.
Örnek olarak, AB; yapısal olarak “Eurocrat” olarak bilinen ve hükümetlerin, hükümet
liderlerinin aksine seçimle pozisyonundan edilemeyen 34,000 AB idari komisyonu
personelinin büyük ölçekte etkisindedir. Bu “Eurocrat’lar” uygulamada AB Konseyi olarak
bilinen 28 devlet bakanından oluşan yapıya karşı sorumlu bir biçimde günlük işleri
yürütmekle yükümlü olarak gözükürken, yerel otoritelerle bitmek tükenmek bilmeyen bir güç
çatışması içerisindedir. Hükümetler; AB içerisindeki ilişkilerde uluslararası ilişkiler
kapsamında devlet egemenliği ilkesine dayanarak söz sahibi organlar olmak isterken, bu
“Eurocrat’lar” hükümetleri olabildiğince karar mekanizmasından uzaklaştırarak AB
çerçevesinde başat güç olma çabasındadır. Dolayısıyla, hayatlarını her açıdan kontrol
etmeye çalışan Eurocrat’lardan bıkmış olan Avrupa halkı AB’nin söz konusu meselede bir
düzeltmeye gitmesi gerektiğini düşünmektedir. Bu örneği aynı biçimde AB içerisinde
tartışmalı olan yıllık bütçe belirleme, üye devletlere uygulanan sübvansiyonlar, ortak para
birimi ve ortak merkez bankası gibi pek çok husus üzerinden verebiliriz. Aynı şekilde;
Rusya’nın başkanı Vladimir Putin’in 18 Mart 2014’te Kırım’ı ilhak etmesi, Covid-19 virüsünün
ortaya çıkması sonucu 11 Mart 2020’de başlayan pandemi döneminde AB’nin aldığı kararlar
ve süreci yürütme biçimi, Rusya’nın Ukrayna’yı 24 Şubat 2022’de işgal etmesi gibi süreçler
AB’nin imajını negatif şekilde etkileyen ve geleceğinin sorgulanmasına yol açan yakın tarihli
başka hususlardır. Öte yandan; AB’nin dış dünyadan gelebilecek potansiyel saldırılara karşı
püskürtücü etkisi olduğunu, çevre dostu politikalar yürüttüğünü, insan haklarını koruduğunu,
besinler üzerinde yürüttüğü denetlemeleri sayesinde Avrupa halkına daha sağlıklı ve güvenli
besinlerin ulaştığını, dahil edici yapısıyla enternasyonalizmi desteklediğini, Avrupa
hükümetlerine denge ve denetleme sistemiyle çekidüzen verdiğini içeren fikirlere dayanarak
AB’nin imajının gayet iyi bir durumda olduğunu ve dünyanın gittikçe uluslarötesi bir düzene
bürünmesinden kaynaklı olarak geleceğinin parlak görüldüğünü öne süren bireylerle veya
düşünürlerle de karşılaşmak mümkündür. Bizim araştırmamız açısından bakıldığında
özellikle son dönemdeki hususların etkisiyle AB’nin imajına dair bir kararsızlık hali hakimken,
AB’nin sorunlarını çözeceğine ve gelecekte bir yeri olacağına dair genel bir güven durumu ile
karşılaşmaktayız.

SONUÇ
Bu çalışma sonucunda; kendi sosyal çevremiz dışındaki değişik bireyler ve gruplara
erişemememizden dolayı örneklem hacmi büyük tutamayarak kapsayıcı, büyük çaplı bir
araştırma gerçekleştiremedik. Özellikle meselenin Avrupa vatandaşlarını ilgilendirmesi
sebebiyle çeşitli Avrupa vatandaşlarına ulaşım sağlamaya çalıştık ancak ortaya çıkan
homojenliği bozacak kişilere ulaşım sağlama konusunda sıkıntılar çektik. Gelecekte bu
çalışmanın üzerine veya bu çalışmayla alakalı çalışmalar yapacak kişilere; çalışmaya
başlamadan önce örneklem hacmi gerektirdiği bir biçimde oluşturarak daha kapsamlı ve
kapsayıcı bir anket yapması konusunda tavsiye veriyoruz. Bunun yanı sıra; -çalışma
boyunca ve şimdi bahsettiğimiz etkenleri de göz önünde bulundurarak- araştırmamızın
sonucunda Avrupa’da, Avrupa halkı açısından yerel otoritelerden uluslararası otoriteye
doğru bir güven kaymasının gerçekleştiğini ve sorunların çözümünde hükümetlerden ve
parlamentolardan çok Avrupa Birliği’ne güvenilmeye başlandığını gördük. Kanaatimizce;
Avrupa Birliği’nin imajı ve geleceği ile ilgili sorulara aldığımız yanıtlar üzerinde fazla
düşünülmemiş yanıtlar olduğu için, soruların sofistike yapısına ve söz konusu konuda
literatür bilgisi gerekliliğine uygun bir usulle cevaplandırılmamıştır. Yine de yüzeysel verilen
cevaplar bile AB’yi destekleyici ve gelecekte yer alacağını öngören niteliktedir.

Kaynaklar
Standard Eurobarometer 96 - Winter 2021-2022, Union European
Understanding Youth Unemployment in Spain, CIDOB.org
Generation Z Looks a Lot Like Millennials on Key Social and Political Issues, Pew Research
Center
The Liberal Millennial Revolution, Thompson Derek

You might also like