Professional Documents
Culture Documents
, llil |l lilililllrililrlrlrlll
Ozgrin Adr:
THE FIRE FROM WITHIN
tFpnt
P.K.7 Levent
80622 istanbul
a
Bi.iro Telefonlan: (0 212) 293 10 40 & (0 212) 244 02 26 . Btiro Faksr: (0 212) 245 41 02
ISBN 975-7190-14-04
Birinci Basrm
Mays 1998
Kapak:
Mario Toral
Baskr ve Cilt:
Mart Matbaacrhk Sanatlan Tic. ve San. Ltd. $ti.
istanbul (0 212) 212 03 39 (Pbx)
Ozgrin Adr:
THE FIRE FROM WITHIN
tFpnt
P.K.7 Levent
80622 istanbul
a
Bi.iro Telefonlan: (0 212) 293 10 40 & (0 212) 244 02 26 . Btiro Faksr: (0 212) 245 41 02
ISBN 975-7190-14-04
Birinci Basrm
Mays 1998
Kapak:
Mario Toral
Baskr ve Cilt:
Mart Matbaacrhk Sanatlan Tic. ve San. Ltd. $ti.
istanbul (0 212) 212 03 39 (Pbx)
usrA oGnnrunttiu H.Y.L.' YE,
nnxnui TAZELEM EME vARD rMC r o tnuGu,
rEranririrvp nsntrriGiw niGnn nin yoruNu
)GnarriGi iEiN ouyouGuM HAnRANLTGT vE
coxur BzRCUMU oirn corinunx isrnniu.
usrA oGnnrunttiu H.Y.L.' YE,
nnxnui TAZELEM EME vARD rMC r o tnuGu,
rEranririrvp nsntrriGiw niGnn nin yoruNu
)GnarriGi iEiN ouyouGuM HAnRANLTGT vE
coxur BzRCUMU oirn corinunx isrnniu.
2t2
14 Yuvarlanry Kuvveti
224
15 Oltime Meydan Okuyanlar
247
16 ihsan Kahbr
zffi
17 Ri.iya Gciren Bedenin Yolcululu
275
18 Algr Engelinin Yrkrlmasr
283
SONSOZ
2t2
14 Yuvarlanry Kuvveti
224
15 Oltime Meydan Okuyanlar
247
16 ihsan Kahbr
zffi
17 Ri.iya Gciren Bedenin Yolcululu
275
18 Algr Engelinin Yrkrlmasr
283
SONSOZ
Deniz Baqprnar 0312-215 03 87
Bedros Qevikoflu 0212-63817 57;638l7 76
Burhan Elmas 0216-374 07 62
Sona Ertekin 0312-229 41 02
Erkan Mehmet Gencol 0232-422 21 55;Fax:0232-421 32 02
Hakan Gencol 0232-422 21 55;Fax: 0232-421 32 02
Tufba Giinvar 0232-422 51 89; 38129 28
$eref Kalpakgr 0216-372 28 24
sertag Kartal 0212-249 26 20:0212-661 34 39
NariE Kula0212-257 02 4l
Akrn Metino$lu 0232-484 43 30/510
Yaman Olgag 0252-316 37 74
Kemal OzanoSlu 0212-267 08 78
Sibel 6zdemir (2/8 Sok.74110 Oyak Sitesi, Ugkuyular-izmir)
Ozge Ozkiipri.ilti (1. Cad. 117/3 Bahgelievler-06490 Ankara)
Koray Ozttirk 0312-484 05 96
Faruk Paksoylu 0212-573 99 82
Erkan $imqek (Kitapevi: Topgu Sok. 7/A Kag-Antalya)
Gtil Ay Taner 0232-227 31 14
Mert Topgu 0212-259 05 10
Begiim Uger (Lise Cad. Qotak Sitesi, Elif Apt. No:73l7)
Leyla Ustel 021 2 -260 42 90
Erkut Yefenoflu (Tavuskugu Sok. 23/20, Dikmen-06460 Ankara)
ifatat H. Yrlmaz 0232-259 53 55
Ndsu Yrlmaz 0232-259 53 55
Abidin Yrlmazkaya0216-316 83 20
Nevzat Erkmen
14 Mayn 1998
Sraselviler-istanbul
Deniz Baqprnar 0312-215 03 87
Bedros Qevikoflu 0212-63817 57;638l7 76
Burhan Elmas 0216-374 07 62
Sona Ertekin 0312-229 41 02
Erkan Mehmet Gencol 0232-422 21 55;Fax:0232-421 32 02
Hakan Gencol 0232-422 21 55;Fax: 0232-421 32 02
Tufba Giinvar 0232-422 51 89; 38129 28
$eref Kalpakgr 0216-372 28 24
sertag Kartal 0212-249 26 20:0212-661 34 39
NariE Kula0212-257 02 4l
Akrn Metino$lu 0232-484 43 30/510
Yaman Olgag 0252-316 37 74
Kemal OzanoSlu 0212-267 08 78
Sibel 6zdemir (2/8 Sok.74110 Oyak Sitesi, Ugkuyular-izmir)
Ozge Ozkiipri.ilti (1. Cad. 117/3 Bahgelievler-06490 Ankara)
Koray Ozttirk 0312-484 05 96
Faruk Paksoylu 0212-573 99 82
Erkan $imqek (Kitapevi: Topgu Sok. 7/A Kag-Antalya)
Gtil Ay Taner 0232-227 31 14
Mert Topgu 0212-259 05 10
Begiim Uger (Lise Cad. Qotak Sitesi, Elif Apt. No:73l7)
Leyla Ustel 021 2 -260 42 90
Erkut Yefenoflu (Tavuskugu Sok. 23/20, Dikmen-06460 Ankara)
ifatat H. Yrlmaz 0232-259 53 55
Ndsu Yrlmaz 0232-259 53 55
Abidin Yrlmazkaya0216-316 83 20
Nevzat Erkmen
14 Mayn 1998
Sraselviler-istanbul
ml$tlm. Don Juan'rn sa! yan dfretilerinin son sahnesi, don Juan'
kendisi; don Genaro; iki gcimez, Pablito ve Nestor ile benim tarafim
dan oynanmrqtr. Pablito, Nestor ve ben o doruktan boglula atlamrqtr
Bundan sonraki yrllarda, yok olugla kagrnrlmaz bir biEimde buru
buruna geldilim o anda, don Juan ve don Genaro'ya duydulum ta
giivenin, tiim ussal korkulanmr silmeye yettifini dtiqtindi.im. Artr
bciyle olmadrfrnr, bunun srrnnln don Juan'rn sol yan olretilerinde ya
tr$rnr ve don Juan, don Genaro ve yoldaglannrn bu cilretileri iletme
igin muazzam bir tizdenetim ve sebat sergilediklerini biliyorum.
Don Juan'rn, sol yan rilretileri srrasrnda tam olarak ne yagadrfrm
ve beni bciylesi anlagrlmaz bir eyleme, yani boglu[a atlamaya neyin b
denli istekli krldrlrnr anrmsamam neredeyse on yrhmr aldr.
Don Juan, kendisinin, don Genaro'nun ve yoldaglanrun gergek
bana ne yaptrklarrnr ve kim olduklannr sol yan ofretilerinde agrklamrg
il. Bana btiyi.iciiltifii delil, kendilerindeki eski bir bilginin i.ig niteliE
ni: farktndaltk, iz siirme ve niyette ustalagmayr cilretmiglerdi. Ve on
lar biiyiicii defil, gririictiydiiler. Ve don Juan yalnrzca bir gorticti deli
bir nagualdr da.
Don Juan, nagual ve gdrme konulannr, saf yan dlretilerinde ye
terince agrklamrgtr bana. Gdrmeyi, insanlann algr alanlannr, qeyleri
yalnrzca drg g6rtintimiinti defil, tiziinii de tayin edecek denli genigle
me yetisi olarak anlamrgtrm. Gciri.iciilerin, insanr rgrk sagan bir yumu
tayabenzeyen bir erke alanr olarak gdrdiikterini de agrklamrgtr. insan
larrn biiytik go[unlulunun erke alanlannrn iki bcili.ime ayrrldrlrm sci
lemigti. Qok az erkek ve kadmm ise drirt, kimi zaman da tig biiltim
vardr. Bunlar, srradan insanlara oranla daha esnek olmalarrndan dola
yr, g drmeyi cilrenmelerinin ardrndan nagual olabilirlerdi.
Don Juan, sol yan <ilretileri srrasrnda bana gdrmenin ve nagual o
manln zorluklarrnr agrklamrgtr. Nagual olmanrn, salt gormeyi cifren
mig esnek insan olmaktan daha karmagrk ve ulagrlmasr zor bir gey o
dulunu sciylemigti. Nagual olmak, cinder olmayr, cilretmen ve ktlavu
olmayr igeriyordu.
Bir nagual olarak, don Juan, nagual birlifi olarak da bilinen, Cec
lia, Delia, Hermelinda, Carmela, Nelida, Florinda, Zuletca ve Zoi
adrndaki sekiz kadrn gririiciiyle; iig erkek gciriiciiden, Vicente, Silvi
Manuel ve Genaro; ve diirt ulak ya da haberciden, Emilito, John Tuma
Marta ve Teresa'dan olugan gciriictiler grubunun <inderiydi.
ml$tlm. Don Juan'rn sa! yan dfretilerinin son sahnesi, don Juan'rn
kendisi; don Genaro; iki gcimez, Pablito ve Nestor ile benim tarafim
dan oynanmrqtr. Pablito, Nestor ve ben o doruktan boglula atlamrqtrk
Bundan sonraki yrllarda, yok olugla kagrnrlmaz bir biEimde burun
buruna geldilim o anda, don Juan ve don Genaro'ya duydulum tam
giivenin, tiim ussal korkulanmr silmeye yettifini dtiqtindi.im. Artrk
bciyle olmadrfrnr, bunun srrnnln don Juan'rn sol yan olretilerinde yat
tr$rnr ve don Juan, don Genaro ve yoldaglannrn bu cilretileri iletmek
igin muazzam bir tizdenetim ve sebat sergilediklerini biliyorum.
Don Juan'rn, sol yan rilretileri srrasrnda tam olarak ne yagadrfrm
ve beni bciylesi anlagrlmaz bir eyleme, yani boglu[a atlamaya neyin bu
denli istekli krldrlrnr anrmsamam neredeyse on yrhmr aldr.
Don Juan, kendisinin, don Genaro'nun ve yoldaglanrun gergekte
bana ne yaptrklarrnr ve kim olduklannr sol yan ofretilerinde agrklamrg
il. Bana btiyi.iciiltifii delil, kendilerindeki eski bir bilginin i.ig niteliEi
ni: farktndaltk, iz siirme ve niyette ustalagmayr cilretmiglerdi. Ve on
lar biiyiicii defil, gririictiydiiler. Ve don Juan yalnrzca bir gorticti delil
bir nagualdr da.
Don Juan, nagual ve gdrme konulannr, saf yan dlretilerinde ye
terince agrklamrgtr bana. Gdrmeyi, insanlann algr alanlannr, qeylerin
yalnrzca drg g6rtintimiinti defil, tiziinii de tayin edecek denli geniglet-
me yetisi olarak anlamrgtrm. Gciri.iciilerin, insanr rgrk sagan bir yumur-
tayabenzeyen bir erke alanr olarak gdrdiikterini de agrklamrgtr. insan
larrn biiytik go[unlulunun erke alanlannrn iki bcili.ime ayrrldrlrm sciy
lemigti. Qok az erkek ve kadmm ise drirt, kimi zaman da tig biiltimt
vardr. Bunlar, srradan insanlara oranla daha esnek olmalarrndan dola
yr, g drmeyi cilrenmelerinin ardrndan nagual olabilirlerdi.
Don Juan, sol yan <ilretileri srrasrnda bana gdrmenin ve nagual ol
manln zorluklarrnr agrklamrgtr. Nagual olmanrn, salt gormeyi cifren-
mig esnek insan olmaktan daha karmagrk ve ulagrlmasr zor bir gey ol
dulunu sciylemigti. Nagual olmak, cinder olmayr, cilretmen ve ktlavuz
olmayr igeriyordu.
Bir nagual olarak, don Juan, nagual birlifi olarak da bilinen, Ceci
lia, Delia, Hermelinda, Carmela, Nelida, Florinda, Zuletca ve Zoila
adrndaki sekiz kadrn gririiciiyle; iig erkek gciriiciiden, Vicente, Silvio
Manuel ve Genaro; ve diirt ulak ya da haberciden, Emilito, John Tuma,
Marta ve Teresa'dan olugan gciriictiler grubunun <inderiydi.
/a ustalagma, iz siirmede ustala.gma ve niyette ustalagma.
Bu gahgma, don Juan'rn tiim cilreti derleminin farkrndahkta usta-
lagma bciliimtiyle ilgili; bu derlemle, beni bir boglula atlamak gibi ga-
grrttcr bir eyleme hazrrlamrgtr.
Burada anlattrfrm deneyimler ileri farkrndahkta gergekleqtili igin,
giinliik hayat dokusuna sahip olamadrlar. Elimden geldifince kurguya
dciniiqti.irmeden anlatmama kargrn dtinyasal igerikten yoksunlar. ileri
farkrndahktaki kigi, gevresi hakkrnda pek az bilingli oluyor, giinkti ki-
qinin ttim konsantrasyonu o anki eylemin aynntrlannda yo$unlagryor.
Bu durumda sciz konusu olan, do[al olarak, bilinglilikteki ustalag-
manln agrklamasrdrr. Don Juan, farkrndahktaki bu ustalagmayr, eski
Toltec grirticiilerinin gok, gok eski geleneklerinin galdaq bir uyarlama-
sr olarak griri.iyordu.
Bu eski gelenefe ayrrlamayacak denli balh oldulunu hissetmesi-
ne kargtn kendisini yeni dcinem gririiciilerden sayryordu. Ona bir kere-
sinde yeni ddnem gciri.iciilerin ana <izellifinin ne oldulunu sordu[um-
da onlann tamamryla ozgi.irliik sava$grsr olduklanny farkmdal*ta, iz
siirme ve niyette eriqtikleri ustahkla diler iili.imlii insanlar gibi ciliime
yakalanmayrp bu dlinyadan ayrrlacaklan anl ve ne gekilde gidecekleri-
ni kendilerinin segti[ini siiyledi. O anda igten gelen bir ategle grra gibi
yanlp ttikeniyor ve sanki hig var olmamrggasrna di.inyanrn yi.izi.inden si-
liniyor, ozgtirlegiyorlardr.
/a ustalagma, iz siirmede ustala.gma ve niyette ustalagma.
Bu gahgma, don Juan'rn tiim cilreti derleminin farkrndahkta usta
lagma bciliimtiyle ilgili; bu derlemle, beni bir boglula atlamak gibi ga
grrttcr bir eyleme hazrrlamrgtr.
Burada anlattrfrm deneyimler ileri farkrndahkta gergekleqtili igin
giinliik hayat dokusuna sahip olamadrlar. Elimden geldifince kurguya
dciniiqti.irmeden anlatmama kargrn dtinyasal igerikten yoksunlar. iler
farkrndahktaki kigi, gevresi hakkrnda pek az bilingli oluyor, giinkti ki
qinin ttim konsantrasyonu o anki eylemin aynntrlannda yo$unlagryor.
Bu durumda sciz konusu olan, do[al olarak, bilinglilikteki ustalag
manln agrklamasrdrr. Don Juan, farkrndahktaki bu ustalagmayr, esk
Toltec grirticiilerinin gok, gok eski geleneklerinin galdaq bir uyarlama
sr olarak griri.iyordu.
Bu eski gelenefe ayrrlamayacak denli balh oldulunu hissetmesi-
ne kargtn kendisini yeni dcinem gririiciilerden sayryordu. Ona bir kere
sinde yeni ddnem gciri.iciilerin ana <izellifinin ne oldulunu sordu[um
da onlann tamamryla ozgi.irliik sava$grsr olduklanny farkmdal*ta, iz
siirme ve niyette eriqtikleri ustahkla diler iili.imlii insanlar gibi ciliime
yakalanmayrp bu dlinyadan ayrrlacaklan anl ve ne gekilde gidecekleri-
ni kendilerinin segti[ini siiyledi. O anda igten gelen bir ategle grra gib
yanlp ttikeniyor ve sanki hig var olmamrggasrna di.inyanrn yi.izi.inden si
liniyor, ozgtirlegiyorlardr.
Qok uzun bir stire sessizce oturduk. sabrsrzhkla konu
maya baqlamasrnr bekledim, ama baqladr[rnda qagkrnllkta
donakaldrm.
"ispanyollar Meksika'ya gelmeden gok zaman {ince," d
di "olafandrgr Toltec gori.iciileri vardr, akrl almaz iqler yap
bilen insanlar. Binlerce yrl oncesine dayanan bir bilgi zinii
nin son halkasrydrlar."
"Toltec gciriictileri -kasvetli, gayretli, giiglii biiyticiile
srrlarr ortaya grkaran ve gizlibilgileri elde ederek insanlan e
kileyip, kurbanlannrn farkrndahklarrnr segtikleri herhangi
gey tizerine sabitleqtirerek aldatan, ahqrlmadrk insanl ardt."
Don Juan sustu ve bana dikkatle baktr. Bir soru sorrnam
bekledi[ini anladlm, ama ne sorrnam gerektigini bilmiyor
dum.
"Bi noktanrn cinemini vurgulamak lazrm," diye devam
etti, "kurbanlannrn farkrndahklannr nasrl sabitlegtireceklerin
biliyorlardr. Bunu yakalayamadm. Bahsettilimde, higbi ge
ifade etmedi sana. Bu qaqrrtrcr de[il. Kabullenmesi en z
geylerden biri, farkrndahfrn yonlendirilebilmesidir. "
Kafam kanqmrqtr. Beni bir qeye do!ru yrinelttilini bil
yordum. Yeni bir cilretiye baqla drpr zamanlar kaprldrfrm o ta
nrdrk endiqeyi hissettim.
Hissettiklerimi ona sciyledim. Belirsizce gtiliimsedi. Ge
nellikle, giildtiltinde, mutlulu[unu belli ederdi; bu sefer ke
sinlikle zihninin bir geylere rakrldrfr belliydi. Konugmaya de
vam edip etmemesi gerektilini tartar gibiydi. Gcizlerini yen
den dikerek, incelercesine bedenimin tizerinde alrr alrr do
laqtrrdr. Sonra, memnun kalmrg olmah ki, bagrnr sallidr v
btitiin savaqgrlann kendilerini bir baqlanna kalmaya uygu
bulmalarmdan evvel denemek zorunda olduklan son ahqtrr
ma igin hazn oldu[umu sriyledi. Her zamankinden gok ]iay
ret ve merak igindeydim.
"Farkmdahk hakkmda konuqaca Etz," diye stirdiirdti soz
lerini. "Toltec gcirticiileri, farkmdahlr kullanma sanatrnr bili
yorlardr. Aslmda, o sanatrn en tisti.in ustalanydrlar. Kurbanla
Qok uzun bir stire sessizce oturduk. sabrsrzhkla konug
maya baqlamasrnr bekledim, ama baqladr[rnda qagkrnllkta
donakaldrm.
"ispanyollar Meksika'ya gelmeden gok zaman {ince," de
di "olafandrgr Toltec gori.iciileri vardr, akrl almaz iqler yapa
bilen insanlar. Binlerce yrl oncesine dayanan bir bilgi ziniir
nin son halkasrydrlar."
"Toltec gciriictileri -kasvetli, gayretli, giiglii biiyticiiler
srrlarr ortaya grkaran ve gizlibilgileri elde ederek insanlan et
kileyip, kurbanlannrn farkrndahklarrnr segtikleri herhangi b
gey tizerine sabitleqtirerek aldatan, ahqrlmadrk insanl ardt."
Don Juan sustu ve bana dikkatle baktr. Bir soru sorrnam
bekledi[ini anladlm, ama ne sorrnam gerektigini bilmiyor-
dum.
"Bi noktanrn cinemini vurgulamak lazrm," diye devam
etti, "kurbanlannrn farkrndahklannr nasrl sabitlegtireceklerin
biliyorlardr. Bunu yakalayamadm. Bahsettilimde, higbi gey
ifade etmedi sana. Bu qaqrrtrcr de[il. Kabullenmesi en zo
geylerden biri, farkrndahfrn yonlendirilebilmesidir. "
Kafam kanqmrqtr. Beni bir qeye do!ru yrinelttilini bili-
yordum. Yeni bir cilretiye baqla drpr zamanlar kaprldrfrm o ta-
nrdrk endiqeyi hissettim.
Hissettiklerimi ona sciyledim. Belirsizce gtiliimsedi. Ge-
nellikle, giildtiltinde, mutlulu[unu belli ederdi; bu sefer ke-
sinlikle zihninin bir geylere rakrldrfr belliydi. Konugmaya de-
vam edip etmemesi gerektilini tartar gibiydi. Gcizlerini yeni-
den dikerek, incelercesine bedenimin tizerinde alrr alrr do-
laqtrrdr. Sonra, memnun kalmrg olmah ki, bagrnr sallidr ve
btitiin savaqgrlann kendilerini bir baqlanna kalmaya uygun
bulmalarmdan evvel denemek zorunda olduklan son ahqtrr-
ma igin hazn oldu[umu sriyledi. Her zamankinden gok ]iay-
ret ve merak igindeydim.
"Farkmdahk hakkmda konuqaca Etz," diye stirdiirdti soz-
lerini. "Toltec gcirticiileri, farkmdahlr kullanma sanatrnr bili-
yorlardr. Aslmda, o sanatrn en tisti.in ustalanydrlar. Kurbanla-
l
di.
i Don Juan'rn sessizlilinden cesaret alan la Gorda onu
ii yanLmtza almamrzr cinerdi. Bizi hig rahatsrz etmeyecefin
ii soz verdi.
rj "Btzi rahatsz etmeyece[ine eminim," dedi don Jua
"ama gergekten ona soylemem gerekenlerin higbirini duym
nr istemiyorum."
La Gorda'nln krzdrlr ortadaydr. Krzardr ve don Juan
ben odadan grkarken srkmtr ve gerginlikle bulutlanmrg ytiz
nti burugturdu. A$zr agrk, dudaklarr kupkuruydu.
La Gorda'nrn bu durumu beni endigelendirdi. Hakikate
rahatsz oldum. Higbir gey soylemedim ama Don Juan duygu
lanmr fark etmig gibiydi.
"La Gorda'ya yatrp kalkrp qtikretmen gerekir," dedi an
den. "Krndine verdi[in 6nemi yok etmene yardlmcl oluyo
Sen her ne kadar fark edememig de olsan, o senin hayatrn
ufak tiranr."
Sinirim yatrgmcaya kadar meydanda dolaqtrk. Sonra yin
onun en sevdi[i banka oturduk.
"Eski gorticiiler gergekten de gok ganshydrlar," diye ba
ladr don Juan, "giinkii harika geyler olrenmek igin yeterli z
manlan vardr. Sana qu kadarrm soyleyebilirim ki bizim b
gtin hayal bile edemeyece$imiz kerametler biliyorlardr."
"Onlara btiti.in bunlan kim olretmigti?" diye sordum.
"Her qeyi gcirerek kendileri cilrendiler," diye cevaplad
yorduk. Yemekten sonra ayrrlacalrmtzr, ancak yemekten
ll ce benimle cizel olarak konugacalr qeyler oldulunu soyl
ikimizin gehrin meydarunda bir gezintiye grkmasml ve so
ir da hepimizin bir lokantada bulugmasrnr istiyordu.
Pablito ve Nestor aya$a kalktrlar ve bizle buluqma
ll' cince yapacak birkag igleri oldulunu sciylediler. La Go
hognut delilmig gibi goriiniiyordu.
l "Ne hakkmda konugacaksrnrz?" lafi grkrverdt a{zrnd
ama gabucak hatasrnr anladr ve krkrrdadr.
Don Juan ona garip bir bakrg firlattr ama bir qey soyle
I
di.
i Don Juan'rn sessizlilinden cesaret alan la Gorda onu
ii yanLmtza almamrzr cinerdi. Bizi hig rahatsrz etmeyece
ii soz verdi.
rj "Btzi rahatsz etmeyece[ine eminim," dedi don Ju
"ama gergekten ona soylemem gerekenlerin higbirini duym
nr istemiyorum."
La Gorda'nln krzdrlr ortadaydr. Krzardr ve don Jua
ben odadan grkarken srkmtr ve gerginlikle bulutlanmrg yt
nti burugturdu. A$zr agrk, dudaklarr kupkuruydu.
La Gorda'nrn bu durumu beni endigelendirdi. Hakika
rahatsz oldum. Higbir gey soylemedim ama Don Juan duy
lanmr fark etmig gibiydi.
"La Gorda'ya yatrp kalkrp qtikretmen gerekir," dedi
den. "Krndine verdi[in 6nemi yok etmene yardlmcl oluy
Sen her ne kadar fark edememig de olsan, o senin hayatr
ufak tiranr."
Sinirim yatrgmcaya kadar meydanda dolaqtrk. Sonra y
onun en sevdi[i banka oturduk.
"Eski gorticiiler gergekten de gok ganshydrlar," diye b
ladr don Juan, "giinkii harika geyler olrenmek igin yeterli
manlan vardr. Sana qu kadarrm soyleyebilirim ki bizim
gtin hayal bile edemeyece$imiz kerametler biliyorlardr."
"Onlara btiti.in bunlan kim olretmigti?" diye sordum
"Her qeyi gcirerek kendileri cilrendiler," diye cevapla
soyledifine gore yeni gcirticiilerin ci[retim metod
deleri, ileri farkrndahk srasrnda olanlan kimsenin an
mamaslndan ileri geliyordu. Ammsamadaki baganszhk,
devam edeceklerse, kendilerine verilen biiti.in agrklam
anlmsamalan gereken savaqgrlar igin agrlamaz bir engel
turuyordu. Yrllarca stiren gaba ve disiplinden sonra sava
yeniden anrmsayabiliyorlardr. o zamana dek, onlara o
len kavramlar ve yontemleri igselleqtirrni$ ve yeni gorti
rin sahip olmalannr istedikleri gi.icti kazanmrg oluyorlard
yeni gcirticiilerin ci[retim metodu
deleri, ileri farkrndahk srasrnda olanlan kimsenin anrm
mamaslndan ileri geliyordu. Ammsamadaki baganszhk,
devam edeceklerse, kendilerine verilen biiti.in agrklam
anlmsamalan gereken savaqgrlar igin agrlamaz bir engel o
turuyordu. Yrllarca stiren gaba ve disiplinden sonra savaq
yeniden anrmsayabiliyorlardr. o zamana dek, onlara o$
len kavramlar ve yontemleri igselleqtirrni$ ve yeni gortic
rin sahip olmalannr istedikleri gi.icti kazanmrg oluyorlard
Gorda, sesinden ve tavrrlarrndan, kuqkusu ve hrgmr farkedili
yordu. "Hakhsln," diye yanrtladr don Juan kuru bir ses to
nuyla. sonra dontip bakmadan, ontinden gegerek yiirtidri.
Peqi srra gittim ve konugmadan, kent meydaruna kada
yiiriidiik. oturdulumuzda ona, la Gorda'yla ilgili konugacak
ne gibi bir qey oldufunu sordum. Evden grkarken :.dzerimiz
diktigi tehditkar bakrglar hala canrmr srkryordu.
"La Gordaya da baqkasrndan soz edecek de[iliz,,' dedi
"Yalnrzca kendisine verdili devasa cinemi krgkrrtmak igin ciy
le soyledim. iqe de yaradr. Bize gok sinirtenai. Eler onu iy
tarumrqsam eminim qimdi oturmug kendisiyle konuquyor, kr
nlan ozgtivenini onarmaya gahqryor ve reddedilmenin, apta
yerine konmanrn hakh ofkesini dindirmeye gahqryordur. bu-
rada, bu bankta otururken grkrp gelirse hig qaqmam.,'
"E$er La Gorda'dan sciz etmeyeceksek, ne konuqacafrz
peki?" diye sordum.
"Oaxaca'da baqladr$rmrz konuqmayr siirdiir ecepiz,,' dedi.
"Farkrndahlrn agrklamasrnr anlamak, farkrndahk dtizeyleri
arasrnda yapaca$rn gidiq geliglerde yiiksek gaba ve isteklilik
gcistermeni gerektirecek. Tartrqmamrz boyunca senden tam
yolunlaqmanl ve sabrrh olmanr istiyorum.',
Yakmmayla karrqrk, gegen iki gtin boyunca benimle ko-
nuqmak istememesinden ne denli rahatsrzhk dirydufumu sciy-
ledim. Bana bakrp kaqlannr kaldrrdr. Dudaklarrnda bir an igin
bir giiltimseme belirip kayboldu. Bana, la Gorda'dan daha iyi
olmadrlrmr gostermekte oldu[unu aynt ettim.
"Kibrini krgkrrtryordum," dedi kaglarrnr qatarak. "Kendi-
nt fazla onemseme en btiytik dtiqm antmrzbizim. Bi diiqtin ba-
kalrm bunu -bizi giigsriz diiqiiren, dostlanm rzn yapttklartnu
ve yapmadrklanna duydulumuz giicenme duygusudur. Kibir,
zamanrmrzrn golunu baqkalan tarafindan yaprlanlara ahna-
rak gegirmemizi sa$lar.
"Yeni gcirtictiler, kibri savaggrlar olarak yagamlanmrzdan
silmemiz igin elimizden geleni yapmamrzr onerirler. Ben bu
cineriyi uyguladrm ve btitiin gabamla sana en gok kibri ya$a-
Gorda, sesinden ve tavrrlarrndan, kuqkusu ve hrgmr farked
yordu. "Hakhsln," diye yanrtladr don Juan kuru bir ses
nuyla. sonra dontip bakmadan, ontinden gegerek yiirtidri.
Peqi srra gittim ve konugmadan, kent meydaruna kad
yiiriidiik. oturdulumuzda ona, la Gorda'yla ilgili konugac
ne gibi bir qey oldufunu sordum. Evden grkarken :.dzerim
diktigi tehditkar bakrglar hala canrmr srkryordu.
"La Gordaya da baqkasrndan soz edecek de[iliz,,' de
"Yalnrzca kendisine verdili devasa cinemi krgkrrtmak igin c
le soyledim. iqe de yaradr. Bize gok sinirtenai. Eler onu
tarumrqsam eminim qimdi oturmug kendisiyle konuquyor, k
nlan ozgtivenini onarmaya gahqryor ve reddedilmenin, ap
yerine konmanrn hakh ofkesini dindirmeye gahqryordur. b
rada, bu bankta otururken grkrp gelirse hig qaqmam.,'
"E$er La Gorda'dan sciz etmeyeceksek, ne konuqacaf
peki?" diye sordum.
"Oaxaca'da baqladr$rmrz konuqmayr siirdiir ecepiz,,' ded
"Farkrndahlrn agrklamasrnr anlamak, farkrndahk dtizeyle
arasrnda yapaca$rn gidiq geliglerde yiiksek gaba ve isteklil
gcistermeni gerektirecek. Tartrqmamrz boyunca senden ta
yolunlaqmanl ve sabrrh olmanr istiyorum.',
Yakmmayla karrqrk, gegen iki gtin boyunca benimle k
nuqmak istememesinden ne denli rahatsrzhk dirydufumu sci
ledim. Bana bakrp kaqlannr kaldrrdr. Dudaklarrnda bir an ig
bir giiltimseme belirip kayboldu. Bana, la Gorda'dan daha i
olmadrlrmr gostermekte oldu[unu aynt ettim.
"Kibrini krgkrrtryordum," dedi kaglarrnr qatarak. "Kend
nt fazla onemseme en btiytik dtiqm antmrzbizim. Bi diiqtin b
kalrm bunu -bizi giigsriz diiqiiren, dostlanm rzn yapttklartn
ve yapmadrklanna duydulumuz giicenme duygusudur. Kibi
zamanrmrzrn golunu baqkalan tarafindan yaprlanlara ahna
rak gegirmemizi sa$lar.
"Yeni gcirtictiler, kibri savaggrlar olarak yagamlanmrzda
silmemiz igin elimizden geleni yapmamrzr onerirler. Ben b
cineriyi uyguladrm ve btitiin gabamla sana en gok kibri ya$a
rahat koltuklara oturarak ya da sundurmanrn gevreledi[i ar
avluda stirdtirmemrze iliqkin yoralar oldulunu soyledi. Agr
lamasrnr ne zaman evde si.irdtirecek olsa bu iki yerin bizde
bagka herkese kapak olacalrnr ekledi.
Eve dcindiik. Don Juan, la Gorda'nrn ne yaptr[mr herk
se anlattr. Gortictilerin alay etmekten duydu[u haz, la Go
da'nrn durumunu iyice zorlagtmyordu.
"Kibrin i.istesinden nezaketle gelinm ez,', yorumunu yap
don Juan, la Gorda'nln haline iiztildtifiimi.i sriylememin i
drndan.
Derken, herkesin odayr terk etmesini istedi. oturduk v
agrklamalarrna yeniden bagladr.
Gortici.ilerin, eski ve yeni olarak iki kategoriye ayrrldr[
nr sciyledi. itt kategori, cizdenetim uygula-ur-r.ru istekli u"
kinliklerini yararh amaglara yoneltebilen, bciylece di[er gdrt"
gtilere ve genelde insanh[a yararh olanlardan oluquyordu
Ikincisini ise, ozdenetime veya yararh amaglara cinem verrne
yenler oluqturuyordu. Gortici.iler, ikinci kategoriye girenleri
kibir sorununu aqamadrklarr dtigiincesinde birleqiyordu.
"Kibir, basit ve masum bi gey de$ildir," diye agrkladr. ,.B
yandan btzde iyi olan her qeyin cizi.idiir, ote yandan da gtirt
miig her geyin cizti. Kibrin gtirtimtig yanrndan kurtulmak usta
hkh bi taktik gerektirir. Qallar boyunca gciri.ictildrin rakdirin
en fazla bunu bagarabilenler kazanmrqhr.',
Kibrimi silme diigtincesinin, kimi zamanlar bana hog ge
se de gok anlagrlmaz bir qey olmasrndan yakmdrm. ona, b
konuya iliqkin scizlerini gok belirsiz bulduEum igin uygulaya
madrlrmr sciyledim.
aKim bilir kagkez sciyledim sana," dedi, "bilgi yolunu iz
lemek isteyen kiqinin diiglem gtictini.in ytiksek olmasr gerek
diye. Gortiyorsun ya, bilgi yolundaki higbi qey bizim istedigi
miz kadar anlagrlrr de!iI."
Duydulum rahats nhk, kibir konusunda sciylediklerinin
bana katolik sciylemi ga$rrgtrrdrlrnr sciylememe neden oldu
Yagamrm boyunca gtinahlann kottiltiltinii dinremekten gma
oturarak ya da sundurmanrn gevreledi[i ark
avluda stirdtirmemrze iliqkin yoralar oldulunu soyledi. Agrk
lamasrnr ne zaman evde si.irdtirecek olsa bu iki yerin bizde
bagka herkese kapak olacalrnr ekledi.
Eve dcindiik. Don Juan, la Gorda'nrn ne yaptr[mr herke
se anlattr. Gortictilerin alay etmekten duydu[u haz, la Gor
da'nrn durumunu iyice zorlagtmyordu.
"Kibrin i.istesinden nezaketle gelinm ez,', yorumunu yapt
don Juan, la Gorda'nln haline iiztildtifiimi.i sriylememin ir
drndan.
Derken, herkesin odayr terk etmesini istedi. oturduk ve
agrklamalarrna yeniden bagladr.
Gortici.ilerin, eski ve yeni olarak iki kategoriye ayrrldr[r
nr sciyledi. itt kategori, cizdenetim uygula-ur-r.ru istekli u"
kinliklerini yararh amaglara yoneltebilen, bciylece di[er gdrti "t
gtilere ve genelde insanh[a yararh olanlardan oluquyordu.
Ikincisini ise, ozdenetime veya yararh amaglara cinem verrne
yenler oluqturuyordu. Gortici.iler, ikinci kategoriye girenlerin
kibir sorununu aqamadrklarr dtigiincesinde birleqiyordu.
"Kibir, basit ve masum bi gey de$ildir," diye agrkladr. ,.B
yandan btzde iyi olan her qeyin cizi.idiir, ote yandan da gtirti-
miig her geyin cizti. Kibrin gtirtimtig yanrndan kurtulmak usta-
hkh bi taktik gerektirir. Qallar boyunca gciri.ictildrin rakdirin
en fazla bunu bagarabilenler kazanmrqhr.',
Kibrimi silme diigtincesinin, kimi zamanlar bana hog gel-
se de gok anlagrlmaz bir qey olmasrndan yakmdrm. ona, bu
konuya iliqkin scizlerini gok belirsiz bulduEum igin uygulaya-
madrlrmr sciyledim.
aKim bilir kagkez sciyledim sana," dedi, "bilgi yolunu iz-
lemek isteyen kiqinin diiglem gtictini.in ytiksek olmasr gerekir
diye. Gortiyorsun ya, bilgi yolundaki higbi qey bizim istedigi-
miz kadar anlagrlrr de!iI."
Duydulum rahats nhk, kibir konusunda sciylediklerinin
bana katolik sciylemi ga$rrgtrrdrlrnr sciylememe neden oldu.
Yagamrm boyunca gtinahlann kottiltiltinii dinremekten gma
"Savaqgrlar igin en rinemli meselelerden biri, bu erkeyi b
linmeyenle yiizlegmek igin serbest brrakmaktlr," diye stirdtir
dti don Juan. "Bu erkeyi yeniden yonlendirmenin adr da, ku
sursuzluktur."
Bu konudaki en etkin takti[in, iz siirmenin tarttgmasz us
talan olan Fetih dcinemi gorticiileri tarafindan geliqtirildilin
soyledi. Kendi iglerinde etkilegen altr oleden oluguyordu b
taktik. Bunlardan begine savaqgrh$rn cizellikleri deniyordu
denetim, disiplin, sabr, zamanlama ve isteng. Kibrini kaybet
mek igin savagan sava$gmm dtinyasrnrn pargalanydr bunlar
Belki de en cinemlisi olan altmcr cile ise, drg diinyaya aitti v
adt ufak tirandr.
Sessizce anlayrp anlamadrlrmr sorarcastna bana baktr.
"Kafam gergekten kanqtr," dedim . "La Gorda'nrn benim
yagamrmrn ufak tiranr oldulunu soyleyip duruyorsun. Nedi
bu ufak tiran peki?".
"Ufak tiran bi igkencecidir," diye agrkladr. "savaggrnrn
oliim kahm erkini elinde tutan ya da en basiti rahatsrz edere
grlgrna Eeviren birisi. "
Don Juan konuqurken muzipge giiltimsedi. Yeni gcirtici.ile-
rin kendi ufak tiran srralamalarrnr olugturduklanm soyledi;
bu kavram onlann en ciddi ve cinemli bulgulanndan biriyd
ancak yeni goriiciiler bunda bile mizahi bir yan bulmayr be
cermiqlerdi. Yaptrklan her smrflandrrmad a, biraz kara mizah
anlayrqr oldu[u konusunda beni temin etti, gi.inkti mizah, in
san bilingliliginin zorakr listelemeler ve hantal smrflandrrrna-
lar yapmaslnt engellemenin tek yoluydu.
Yeni gcirticiiler, uygulamalanmn rqrfrnda evrenin ilk ve
tek yoneticisi olan erkenin srruflandlrrnaslnl yaparken, bunun
baqhca kayna[rna basitge 'tiran' demeyi uygun bulmuqlardr.
Despotlann ve yetke merakhlannrn geri kalanr dolal olarak
tiran srnrflandurnasrnrn kesinlikle altrnda kahyordu. Her qe
yin kayna[ryla kargrlaqtrrrldr$rnda en korkulacak zorba in-
sanlarrn bagrnda soytarrlar geliyordu; sonug olarak bunla
pinches tiranos, ufak tiranlar olarak adlandrrrldrlar.
"Savaqgrlar igin en rinemli meselelerden biri, bu erkeyi
linmeyenle yiizlegmek igin serbest brrakmaktlr," diye stird
dti don Juan. "Bu erkeyi yeniden yonlendirmenin adr da, k
sursuzluktur."
Bu konudaki en etkin takti[in, iz siirmenin tarttgmasz
talan olan Fetih dcinemi gorticiileri tarafindan geliqtirildil
soyledi. Kendi iglerinde etkilegen altr oleden oluguyordu
taktik. Bunlardan begine savaqgrh$rn cizellikleri deniyord
denetim, disiplin, sabr, zamanlama ve isteng. Kibrini kayb
mek igin savagan sava$gmm dtinyasrnrn pargalanydr bunl
Belki de en cinemlisi olan altmcr cile ise, drg diinyaya aitti
adt ufak tirandr.
Sessizce anlayrp anlamadrlrmr sorarcastna bana baktr.
"Kafam gergekten kanqtr," dedim . "La Gorda'nrn ben
yagamrmrn ufak tiranr oldulunu soyleyip duruyorsun. Ne
bu ufak tiran peki?".
"Ufak tiran bi igkencecidir," diye agrkladr. "savaggrn
oliim kahm erkini elinde tutan ya da en basiti rahatsrz eder
grlgrna Eeviren birisi. "
Don Juan konuqurken muzipge giiltimsedi. Yeni gcirtici.i
rin kendi ufak tiran srralamalarrnr olugturduklanm soyle
bu kavram onlann en ciddi ve cinemli bulgulanndan biriy
ancak yeni goriiciiler bunda bile mizahi bir yan bulmayr b
cermiqlerdi. Yaptrklan her smrflandrrmad a, biraz kara miz
anlayrqr oldu[u konusunda beni temin etti, gi.inkti mizah,
san bilingliliginin zorakr listelemeler ve hantal smrflandrrrn
lar yapmaslnt engellemenin tek yoluydu.
Yeni gcirticiiler, uygulamalanmn rqrfrnda evrenin ilk
tek yoneticisi olan erkenin srruflandlrrnaslnl yaparken, bunu
baqhca kayna[rna basitge 'tiran' demeyi uygun bulmuqlard
Despotlann ve yetke merakhlannrn geri kalanr dolal olar
tiran srnrflandurnasrnrn kesinlikle altrnda kahyordu. Her q
yin kayna[ryla kargrlaqtrrrldr$rnda en korkulacak zorba i
sanlarrn bagrnda soytarrlar geliyordu; sonug olarak bunl
pinches tiranos, ufak tiranlar olarak adlandrrrldrlar.
I gi yolunda, cinemli olan tek qeyin kusursuzluk oldu[u ni
I
kavrayrqrna da hazrlar."
Yeni gbrtici.ilerin akrllarrndakinin oliimctil bir mane
oldu[unu ve buna gcire de ufak tirant da[rn dorufu, sava
nrn ozhitelikleriniyse o dorukta buluqan dafcrlar gibi dtiq
di.iklerini soyledi.
"Genellikle sadece dort dznitelik oyuna dahil olur," d
si.irdiirdti, "Beqinci, isteng, savaqgilann son kargrlaqmast ig
l
,l deyim yerindeyse, idam mangaslna, karqr sakh tutulur."
"Niye boyle yaprlr?"
"qilnkii isteng baqka bi katmana, bilinmeyene aittir. O
i
ki dordii, tamamryla ufak tiranlann yerleqtifi yere, biline
aittir. Ashnda insanlan ufak tiranlara dontiqttiren qey de b
nenin takrnakh bir gekilde yonlendiriliqidir."
Don Juan, savaqgrlarrn beq ozniteli[inin ti.imiini.in ke
aralannda iliqkiye yalntzca kusursuz sava$gl olan ve iste
iizerinde ustalaqan gcirticiilerce sokulabilece[ini agrkla
Boyle bir iliqki, giinltik yagam sahnesinde yririittilemeyec
kadar tisttin bir manevraydr.
"Dcirt oznitelik, ufak tiranlann en kottisiiniin iistesind
gelmeye yeter de artar bile," diye siirdiirdti. Tabii yeter k
ufak tiran bulunabilsin. Dedilim gibi ufak tiran drgsal etk
dir, denetleyemedi[in tek unsur ve belki de iglerinde
onemlisi. Velinimetim, yoluna ufak tiran grkan sava$gr tal
savaggrdr, derdi. Yani karqma bi tane grkarsa qanshsm, g
kii aksi takdirde gidip senin bulman gerekir."
Fetih donemi goriiciilerinin baqardrklan en btiytik iq
den biri iig aqamah ilerleme adrnr verdikleri bir oluqum
Ufak tiranlarla karqr karqrya kalan goriictiler insan do[as
anlamrq olduklarrndan, kendilerine hdkim olmayt becere
dikleri takdirde sarsrlmadan, bilinmeyenle de yiizleqebilece
leri, hatta bilinemeyenin varhfrna bile dayanabilecekleri g
su gotiirm ez btr sonuca varmrqlardr.
ll "Srradan insan ise bunun tersytiz edilmesi gerektilini
giiniir," diye devam etti. "Bilinmeyenle yiizlegebilen bi go
I gi yolunda, cinemli olan tek qeyin kusursuzluk oldu[u nih
I
kavrayrqrna da hazrlar."
Yeni gbrtici.ilerin akrllarrndakinin oliimctil bir manev
oldu[unu ve buna gcire de ufak tirant da[rn dorufu, sava$
nrn ozhitelikleriniyse o dorukta buluqan dafcrlar gibi dtiqt
di.iklerini soyledi.
"Genellikle sadece dort dznitelik oyuna dahil olur," di
si.irdiirdti, "Beqinci, isteng, savaqgilann son kargrlaqmast ig
l
,l deyim yerindeyse, idam mangaslna, karqr sakh tutulur."
"Niye boyle yaprlr?"
"qilnkii isteng baqka bi katmana, bilinmeyene aittir. O
i
ki dordii, tamamryla ufak tiranlann yerleqtifi yere, bilinen
aittir. Ashnda insanlan ufak tiranlara dontiqttiren qey de b
nenin takrnakh bir gekilde yonlendiriliqidir."
Don Juan, savaqgrlarrn beq ozniteli[inin ti.imiini.in ken
aralannda iliqkiye yalntzca kusursuz sava$gl olan ve iste
iizerinde ustalaqan gcirticiilerce sokulabilece[ini agrklad
Boyle bir iliqki, giinltik yagam sahnesinde yririittilemeyece
kadar tisttin bir manevraydr.
"Dcirt oznitelik, ufak tiranlann en kottisiiniin iistesinde
gelmeye yeter de artar bile," diye siirdiirdti. Tabii yeter k
ufak tiran bulunabilsin. Dedilim gibi ufak tiran drgsal etke
dir, denetleyemedi[in tek unsur ve belki de iglerinde
onemlisi. Velinimetim, yoluna ufak tiran grkan sava$gr tali
savaggrdr, derdi. Yani karqma bi tane grkarsa qanshsm, gt
kii aksi takdirde gidip senin bulman gerekir."
Fetih donemi goriiciilerinin baqardrklan en btiytik iqle
den biri iig aqamah ilerleme adrnr verdikleri bir oluqumd
Ufak tiranlarla karqr karqrya kalan goriictiler insan do[asr
anlamrq olduklarrndan, kendilerine hdkim olmayt becereb
dikleri takdirde sarsrlmadan, bilinmeyenle de yiizleqebilece
leri, hatta bilinemeyenin varhfrna bile dayanabilecekleri g
su gotiirm ez btr sonuca varmrqlardr.
ll "Srradan insan ise bunun tersytiz edilmesi gerektilini d
giiniir," diye devam etti. "Bilinmeyenle yiizlegebilen bi gor
o zamanlar. Bir qeker fabrikasmda iq bulmuq. Her zaman
giiglii oldu[u igin kolayca kas giicti gerektiren iqler bulabilir-
miq. Bir gtin alrr qeker guvallannr tagrdrlr bir srra, bir kadrn
grkagelmiq. Qok iyi giyimli ve her halinden varsrl oldufu an-
laqrlan bir kadrnmrq. Don Juan, onun ellilerinde, oldukga bu-
yurgan goriiniiqlii bir kadrn oldulunu soyledi. Don Juan'a
bakmrq ve ustabaqryla konuqup gitmig. Derken ustabaqr don
Juan'rn yaruna yaklaqrp bir ticret karqrh[rnda onu patronun
evinde gahqmasr igin onerebilecelini soylemig. Don Juan,
adama parasmm olmadrlrm soylemig. Ustabaqr gillmiiq ve
kaygrlanmamaslnr, giinkii maaqlann odenece[i gtin yeterince
paraslrun olaca[rnr soylemiq. Don Juan'tn srrtrnr stvazlaytp
patron igin gahqmanln biiytik bir onur oldulu konusunda ken-
disine giivence vermiq.
Don Juan, kazandrplnl o giin harc ayan, cahil bir Krzrlde-
rili olarak kendisine soylenen her $eye inanmakla kalmayrp
talihin ona gtildtiliinii diigiindii[tinii soyledi. Ustabaqrna, ne
kadar para isterse kendisine odeyece[ine stiz vermig. Ustaba-
gr taksit taksit odeyeceli yiiklii bir tutar istemiq.
Bunun hemen ardmdan da ustaba$mm bizzat kendisi, don
Juan'r patronun kasabadan oldukgauzak olan evine gcittirmiiq
ve onu irikryrm, esmer, girkin ve bir yrlrn soru soran bir baq-
ka ustabagma teslim etmiq. Adam, don Juan'm ailesiyle ilgili
sorular sorrnu$. Don Juan hig akrabasr olmadrfrnr soylemiq.
Bu, adamrn oylesine hoguna gitmiq ki, gtirtik diqlerini gostere
gostere gtilmtiq bile.
Don Juan'a yiiklii bir iicret odeyeceklerine iligkin soz
vermiq hatta para bile biriktirebilece[ini, giinkii hig para har-
camasrna gerek olmadrfrnr, evde yattp, evde yiyecelini soy-
lemig.
Adamrn giiltiqii tirkiingmiiq. Don Juan, oradan hemen kag-
masr gerekti[ini hissetmiq. Kaprya do!ru kogmug lakin adam
elinde bir tabancayla yolunu kesmiq. Tabancayr don Juan'tn
midesine dayamrq. "Geberinceye dek gahqmak igin burada-
srn," demiq. "Sakrn akhndan grkarma bunu." Demir bir gu-
bukla don Juan'r diirterek onu evin yan tarafina gottirmtig ve
o zamanlar. Bir qeker fabrikasmda iq bulmuq. Her zam
giiglii oldu[u igin kolayca kas giicti gerektiren iqler bulabili
miq. Bir gtin alrr qeker guvallannr tagrdrlr bir srra, bir kad
grkagelmiq. Qok iyi giyimli ve her halinden varsrl oldufu a
laqrlan bir kadrnmrq. Don Juan, onun ellilerinde, oldukga b
yurgan goriiniiqlii bir kadrn oldulunu soyledi. Don Juan
bakmrq ve ustabaqryla konuqup gitmig. Derken ustabaqr do
Juan'rn yaruna yaklaqrp bir ticret karqrh[rnda onu patronu
evinde gahqmasr igin onerebilecelini soylemig. Don Jua
adama parasmm olmadrlrm soylemig. Ustabaqr gillmiiq v
kaygrlanmamaslnr, giinkii maaqlann odenece[i gtin yeterinc
paraslrun olaca[rnr soylemiq. Don Juan'tn srrtrnr stvazlayt
patron igin gahqmanln biiytik bir onur oldulu konusunda ken
disine giivence vermiq.
Don Juan, kazandrplnl o giin harc ayan, cahil bir Krzrlde
rili olarak kendisine soylenen her $eye inanmakla kalmay
talihin ona gtildtiliinii diigiindii[tinii soyledi. Ustabaqrna, n
kadar para isterse kendisine odeyece[ine stiz vermig. Ustab
gr taksit taksit odeyeceli yiiklii bir tutar istemiq.
Bunun hemen ardmdan da ustaba$mm bizzat kendisi, do
Juan'r patronun kasabadan oldukgauzak olan evine gcittirmi
ve onu irikryrm, esmer, girkin ve bir yrlrn soru soran bir ba
ka ustabagma teslim etmiq. Adam, don Juan'm ailesiyle ilg
sorular sorrnu$. Don Juan hig akrabasr olmadrfrnr soylemi
Bu, adamrn oylesine hoguna gitmiq ki, gtirtik diqlerini goste
gostere gtilmtiq bile.
Don Juan'a yiiklii bir iicret odeyeceklerine iligkin so
vermiq hatta para bile biriktirebilece[ini, giinkii hig para ha
camasrna gerek olmadrfrnr, evde yattp, evde yiyecelini so
lemig.
Adamrn giiltiqii tirkiingmiiq. Don Juan, oradan hemen kag
masr gerekti[ini hissetmiq. Kaprya do!ru kogmug lakin ada
elinde bir tabancayla yolunu kesmiq. Tabancayr don Juan'
midesine dayamrq. "Geberinceye dek gahqmak igin burad
srn," demiq. "Sakrn akhndan grkarma bunu." Demir bir g
bukla don Juan'r diirterek onu evin yan tarafina gottirmtig v
baqrndan aynlamayacalrm, gtinkii orada gahqmanrn verd
ayncahkla grtlalma kadar borg iginde oldufunu soylemiq.
Don Juan, suyunun kaynadrfmrn farklna varrnrg. Adam
gevirdifi dolabr anlamrq. O ve citeki ustabaqr igbirligi yapara
ag a$r tabakadan Krzrlderilileri fabrikadan giftli$e gcittirtip c
dtire s iye g ah q trny or, kazanql arrnr da ar alan nda p ayl a gr y orl a
mrq. Bunun farkrna varmak onu oylesine sinirlendirmiq ki b
lrra ga$rra mutfaktan grk rp evin igine dalmrq. Ustabaqr ve d
ler iqgiler qagkrnhk iginde kalakalmrqlar. Tam ana kapryava
rrp kendisini drqan atmak tizereymig ki ustabagr yetigip on
gcilsiinden vurrnuq. Otatiliinti diiqtindti$ii igin de, onu orad
brakrp gitmiq.
Don Juan, oliimiin yazglsmda olmadrfrnr sciyledi, on
orada bulan velinimeti iyilegene dek bakmrg ona.
"Velinimetime oykiiniin ttimtinii anlattrktan sonra," de
don Juan, "heyecanrnr zorlukla bastrrabildi. 'O ustabagl ge
gek bir odi.il' dedi. 'Kagurlamayacak kadar iyi. Gtintin birin
de o eve geri donmelisin."
"Milyonda bi bulunacak ttirden, slnlrslz erk sahibi bi ufa
tirana rastladrfrm igin ne kadar gansh oldufumu soyleyi
durdu. Yagh adamm kagrk oldu[unu sandrm. Tabii neden so
ettilini yrllar son-ra anladrm."
"Bu qimdiye kadar dinledilim en ttiyler tirpertici hikdye
lerden birisi," dedim.
"Gergekten geri dondtin mii o eve?"
"Tabii ki dondtim, tig yil sonra. Velinimetim hakhydr
Onun gibi bi ufak tirana ancak milyonda bi rastlanabilirdi v
bu firsat kagmazdr."
"Geri dcini.igi.inti nasrl ayarladrn? "
"Velinimetim, s avaq gilr[rn ci[elerinden dordtinii : de net im
disiplin, zamanlama ve sabrt kullanarak bi taktik geliqtirdi.
Don Juan, velinimetinin kendisine o iblisle gcirtiqmesini
ne gibi yararlar sallayacalrnr agrklarken yeni gcirtici.ilerin bi
gi yolundaki ddrt adrmr nasrl ele aldrklanru da anlattr[rnr soy
baqrndan aynlamayacalrm, gtinkii orada gahqmanrn verdi
ayncahkla grtlalma kadar borg iginde oldufunu soylemiq.
Don Juan, suyunun kaynadrfmrn farklna varrnrg. Adamrn
gevirdifi dolabr anlamrq. O ve citeki ustabaqr igbirligi yaparak
ag a$r tabakadan Krzrlderilileri fabrikadan giftli$e gcittirtip cil
dtire s iye g ah q trny or, kazanql arrnr da ar alan nda p ayl a gr y orl ar
mrq. Bunun farkrna varmak onu oylesine sinirlendirmiq ki ba
lrra ga$rra mutfaktan grk rp evin igine dalmrq. Ustabaqr ve di
ler iqgiler qagkrnhk iginde kalakalmrqlar. Tam ana kapryava
rrp kendisini drqan atmak tizereymig ki ustabagr yetigip onu
gcilsiinden vurrnuq. Otatiliinti diiqtindti$ii igin de, onu orada
brakrp gitmiq.
Don Juan, oliimiin yazglsmda olmadrfrnr sciyledi, onu
orada bulan velinimeti iyilegene dek bakmrg ona.
"Velinimetime oykiiniin ttimtinii anlattrktan sonra," ded
don Juan, "heyecanrnr zorlukla bastrrabildi. 'O ustabagl ger
gek bir odi.il' dedi. 'Kagurlamayacak kadar iyi. Gtintin birin-
de o eve geri donmelisin."
"Milyonda bi bulunacak ttirden, slnlrslz erk sahibi bi ufak
tirana rastladrfrm igin ne kadar gansh oldufumu soyleyip
durdu. Yagh adamm kagrk oldu[unu sandrm. Tabii neden soz
ettilini yrllar son-ra anladrm."
"Bu qimdiye kadar dinledilim en ttiyler tirpertici hikdye
lerden birisi," dedim.
"Gergekten geri dondtin mii o eve?"
"Tabii ki dondtim, tig yil sonra. Velinimetim hakhydr.
Onun gibi bi ufak tirana ancak milyonda bi rastlanabilirdi ve
bu firsat kagmazdr."
"Geri dcini.igi.inti nasrl ayarladrn? "
"Velinimetim, s avaq gilr[rn ci[elerinden dordtinii : de net im
disiplin, zamanlama ve sabrt kullanarak bi taktik geliqtirdi."
Don Juan, velinimetinin kendisine o iblisle gcirtiqmesinin
ne gibi yararlar sallayacalrnr agrklarken yeni gcirtici.ilerin bil-
gi yolundaki ddrt adrmr nasrl ele aldrklanru da anlattr[rnr soy-
lerini aqrrr ciddiye almalan oli.imci.il bir kusurmug; hem ken-
di eylem ve duygularr, hem de tiranrnkiler her qeyden onem-
liymiq onlar igin. Savaqgrlannsa hem gok iyi dtigiintilmiiq tak-
tikleri varrnrg, hem de kibirden kurtulmuqlar. Gergekli[in,
yaptrlrmz yorumdan baqka bir gey olmadr[rnr anlamak onla-
n bundan kurtarmrg. Yeni goriiciilerin, sr! dtiqtinceli ispan-
yollara karqr olan tisttinlii[ii de bu bilgiymiq.
Don Juan, ufak tiranlar kendilerini cilesiye ciddiye alrr-
ken, savaqgrlann bunun kryrsrndan bile gegmemelerinin far-
kma varmakla bile, ustabagmr dtze getirebileceline inandr[r-
nr sciyledi.
Velinimetinin taktilini uygulayan don Juan, ayru geker
fabrikasrnda yeniden ige girmiq. Gegmiqte orada gahqtrlrnr
kimsecikler ammsamamr$; o fabrikaya gtindelikgi iqgiler ge-
lir ve hrg iz brrakmadan giderlermig.
Don Juan, velinimetinin taktigi uyarrnca her kim olursa
olsun, bir baqka kurban aramaya gelenlerin cintinde istekli go-
rtinmeliymiq. Sonunda, ayru kadrn yrllar cince yaptr[r gibi ge-
lip onu iqaret etmig. Don Juan, bedensel agrdan bu kez eski-
sinden de giigltiymti$.
Aynr qeyler yinelenmig. Ne var ki bu kez takti$e gore, bi-
rinci ustabagma cideme yapmayl reddetmig. Buna ahqrk olma-
yan adam gafil avlanmrq. Don Juan'r iqten grkarmakla tehdit
etmiq. Don Juan da do!rudan hammefendinin evine gidip
onunla konugaca[rnr soyleyerek korkutmu$ onu. Don Juan,
fabrikanrn sahibinin eqinden baqkasr olmayan kadmrn, bu iki
ustabaqrnrn qevirdikleri dolabrn farkrnda olmadrfrnr biliyor-
mu$. Ustabagrna, kadrnrn nerede oturdu[unu bildilini, giin-
kii bir zamanlar onun evine yakrn tarlalarda gekerkamrqr ke-
simi iginde gahgtrfirnr soylemiq. Ustabaqr, pazarlrk etmeye
koyulmug ama don Juan harumefendinin evine gitmeyi kabul
etmeden cince adamdan para talep etmiq. Ustabaqr teslim ol-
mu$ ve ona bir miktar para vermig. Don Juan, bu teslim olu-
qun kendisini eve yonlendirmek igin dtigtiniilmi.iq bir kurnaz-
lft oldulunun tiimtiyle ayrrdrndaymrg.
"Yine kendisi gcittirdii beni eve," dedi don Juan. "$eker
lerini aqrrr ciddiye almalan oli.imci.il bir kusurmug; hem ke
di eylem ve duygularr, hem de tiranrnkiler her qeyden onem
liymiq onlar igin. Savaqgrlannsa hem gok iyi dtigiintilmiiq ta
tikleri varrnrg, hem de kibirden kurtulmuqlar. Gergekli[i
yaptrlrmz yorumdan baqka bir gey olmadr[rnr anlamak onl
n bundan kurtarmrg. Yeni goriiciilerin, sr! dtiqtinceli ispa
yollara karqr olan tisttinlii[ii de bu bilgiymiq.
Don Juan, ufak tiranlar kendilerini cilesiye ciddiye alr
ken, savaqgrlann bunun kryrsrndan bile gegmemelerinin fa
kma varmakla bile, ustabagmr dtze getirebileceline inandr
nr sciyledi.
Velinimetinin taktilini uygulayan don Juan, ayru gek
fabrikasrnda yeniden ige girmiq. Gegmiqte orada gahqtrlr
kimsecikler ammsamamr$; o fabrikaya gtindelikgi iqgiler g
lir ve hrg iz brrakmadan giderlermig.
Don Juan, velinimetinin taktigi uyarrnca her kim olurs
olsun, bir baqka kurban aramaya gelenlerin cintinde istekli g
rtinmeliymiq. Sonunda, ayru kadrn yrllar cince yaptr[r gibi g
lip onu iqaret etmig. Don Juan, bedensel agrdan bu kez esk
sinden de giigltiymti$.
Aynr qeyler yinelenmig. Ne var ki bu kez takti$e gore, b
rinci ustabagma cideme yapmayl reddetmig. Buna ahqrk olm
yan adam gafil avlanmrq. Don Juan'r iqten grkarmakla tehd
etmiq. Don Juan da do!rudan hammefendinin evine gid
onunla konugaca[rnr soyleyerek korkutmu$ onu. Don Jua
fabrikanrn sahibinin eqinden baqkasr olmayan kadmrn, bu i
ustabaqrnrn qevirdikleri dolabrn farkrnda olmadrfrnr biliyo
mu$. Ustabagrna, kadrnrn nerede oturdu[unu bildilini, giin
kii bir zamanlar onun evine yakrn tarlalarda gekerkamrqr ke
simi iginde gahgtrfirnr soylemiq. Ustabaqr, pazarlrk etmey
koyulmug ama don Juan harumefendinin evine gitmeyi kab
etmeden cince adamdan para talep etmiq. Ustabaqr teslim o
mu$ ve ona bir miktar para vermig. Don Juan, bu teslim olu
qun kendisini eve yonlendirmek igin dtigtiniilmi.iq bir kurnaz
lft oldulunun tiimtiyle ayrrdrndaymrg.
"Yine kendisi gcittirdii beni eve," dedi don Juan. "$eke
tiranda aclma duygusu bulunmaz."
Don Juan, savaggrhlrn kendisinde hentiz bulunmaya
oteki iki o[esinin; sabrr ve zamanlamamn, velinimetinin ta
tilinde kendililinden yerini almrq oldu$unu soyledi. Sab
dinginlikle -acele etmeden, kaygr duymadan- beklemek, ol
caklan yahnhk ve negeyle ertelemekti.
"Her giin yerlerde stirtindiim," diye siirdtirdii don Jua
"kimi zaman kamgr altrnda inledim. Yine de mutluydum. B
adamrn davramglanndan nefret etmeden gtinden giine ya$
maml saflayan qey velinimetimin takti[iydi. Bi savaggrydr
ben. Bekledilimi biliyordum, ne bekledilimi de. Savaggrhlr
btiyiik zevki iqte buradadrr."
"Velinimetimin takti[inin, tist diizey insanlann koruma
altrnda, adamr dizgeli bir bigimde daha yiiksek bir giiciin a
dma saklanrp rahatsrz krlmayr amagladrlrnr ekledi, trpkr ye
nesil gtirtici,ilerin Fetih srrasrnda kendilerini Katolik Kilise
si'nin ardrna gizlemeleri gibi. Aqalr kademeden bir rahip, k
mi zaman bir soyluya oranla daha fazla erk sahibi olabili
mi$."
Don Juan'rn kalkanr, kendisini ige aldrlr igin her gord
[tinde ontinde diz goktiili.i hanrmmrq. O'nu her gcirdi.iltind
tiniinde diz goker ve kendisinin bir azize oldulunu sciylermig
Kadrna aziz patronun bir resmini kendisine vermesi igin ya
vanp, boylece onun salhk ve esenlili igin dua edebilecefi
bile sciylemiq.
"Verdi de," diye devam etti don Juan. "Bu, ustabagrnr hid
detten kudurttu. Geceleyin ugaklarla birlikte dua ettifimi
gortince hele, neredeyse kalp krizi gegirecekti. Beni oldi.irme
ye ondan sonra karar verdi sanlnm. Yaptrklanmr siirdiirmem
izin veremezdi."
"Karqr cinlem alarak, evin ttim hizmetlileriyle birlikte
goyle tespihli mehpihli bi dua toreni dtizenledim. Hanrmefen
di tam bi dindar oldu[uma emindi artrk."
"Tabii bundan soffa brrak rahat uyumayl yerimde yat
maz oldum. Her gece qattya trmamyordum. Oradan iki ke
tiranda aclma duygusu bulunmaz."
Don Juan, savaggrhlrn kendisinde hentiz bulunmayan
oteki iki o[esinin; sabrr ve zamanlamamn, velinimetinin tak
tilinde kendililinden yerini almrq oldu$unu soyledi. Sabr
dinginlikle -acele etmeden, kaygr duymadan- beklemek, ola
caklan yahnhk ve negeyle ertelemekti.
"Her giin yerlerde stirtindiim," diye siirdtirdii don Juan
"kimi zaman kamgr altrnda inledim. Yine de mutluydum. B
adamrn davramglanndan nefret etmeden gtinden giine ya$a
maml saflayan qey velinimetimin takti[iydi. Bi savaggrydrm
ben. Bekledilimi biliyordum, ne bekledilimi de. Savaggrhlrn
btiyiik zevki iqte buradadrr."
"Velinimetimin takti[inin, tist diizey insanlann korumas
altrnda, adamr dizgeli bir bigimde daha yiiksek bir giiciin ar
dma saklanrp rahatsrz krlmayr amagladrlrnr ekledi, trpkr yen
nesil gtirtici,ilerin Fetih srrasrnda kendilerini Katolik Kilise
si'nin ardrna gizlemeleri gibi. Aqalr kademeden bir rahip, ki
mi zaman bir soyluya oranla daha fazla erk sahibi olabilir
mi$."
Don Juan'rn kalkanr, kendisini ige aldrlr igin her gordti
[tinde ontinde diz goktiili.i hanrmmrq. O'nu her gcirdi.iltinde
tiniinde diz goker ve kendisinin bir azize oldulunu sciylermig
Kadrna aziz patronun bir resmini kendisine vermesi igin yal
vanp, boylece onun salhk ve esenlili igin dua edebilecefin
bile sciylemiq.
"Verdi de," diye devam etti don Juan. "Bu, ustabagrnr hid
detten kudurttu. Geceleyin ugaklarla birlikte dua ettifimiz
gortince hele, neredeyse kalp krizi gegirecekti. Beni oldi.irme
ye ondan sonra karar verdi sanlnm. Yaptrklanmr siirdiirmeme
izin veremezdi."
"Karqr cinlem alarak, evin ttim hizmetlileriyle birlikte
goyle tespihli mehpihli bi dua toreni dtizenledim. Hanrmefen-
di tam bi dindar oldu[uma emindi artrk."
"Tabii bundan soffa brrak rahat uyumayl yerimde yata
maz oldum. Her gece qattya trmamyordum. Oradan iki kez
bulundulu yere gitmek istemeyecefini de biliyormu$.
"En vahqi aygrnn balk oldufiu boliime attrm kendimi,"
dedi don Juan, "ve ofkeden gozti kararan ufak tiran da brga-
[rnr gekip peqim sua atladr. Do!ruca, beni koruyan tahtanrn
ardrna vardrm. At adama bi tek gifte vurdu ve her qey bitti."
'oO evde alh ayrm gegti ve bu stire boyunca savaqgrhfrn
dort cilesini uyguladrm. Bunlar sayesinde baqardrm. Ne ken-
dim igin tiztildtim, ne de garesizlik nedeniyle tek bi damla yag
dokttim. Neqeli ve huzurluydum. Denetim ve disiplinim en
keskin halini almrqtr, sabr ye zamanlamanrn kusursuz sava$-
grlara neler saflayabilecefini yakrndan gcirmtiqttim. Bi kez
bile olsun adamrn olmesini de istememiqtim."
"Velinimetim, gok ilging bi geyi agrkladr bana. Sabrr, sa-
va$gmm yapmaya hakkr oldu[unu bildigi bi qeye tiim tiniyle
gem vurmasrdrr. Tabii bu savaqgmrn gidip herhangi birisine
diizen hazrlamasl ya da eski hesaplann peqine diiqmesi anla-
mrna gelmez. Sabrr balrmsrzdr. Savaqgr, denetim, disiplin ve
zamanlamaya ulaqmrqsa, sabrr kim neyi hak ediyorsa onu
bulmasmr sallar."
"Ufak tiranlann kazandrklarr, kendileriyle miicadele eden
savaqgrlarr yok ettikleri olur mu?" diye sordum.
"Elbette. Fetih'in ilk yrllannda savaqgrlar sinek gibi oldii.
Bi gofu katledildi. Ufak tiranlar, salt canlarr istedili igin biri-
lerini oldiinirlerdi. Gcjrtici.iler ulviyete bt tarz bi baskr altrnda
ulaqtrlar."
Don Juan, hayatta kalan gorticiilerin iqte o dcinemde yeni
ycintemler aramak igin srnrrlannr zorlamaya baqladrklannr
sciyledi.
"Yeni g<iriiciiler, ufak tiranlan," dedi don Juan, goziinii
benden ayrmadan bakarak, "yalnrzca kibirden kurtulmak
igin de[il, bu di.inyadan grkmak gibi gok karmagrk bi manev-
rayr bagarmak igin de kullandrlar. Farkmdahkta ustalaqma ko-
nusunu konugtukga bu uygulamayr daha iyi anlayacaksrn."
Don Juan'a, ufacrk denilen ufak tiranlann griniimiizde, bi-
zim zamanrmtzda savaqgilan yenip yenemeyeceklerini merak
bulundulu yere gitmek istemeyecefini de biliyormu$.
"En vahqi aygrnn balk oldufiu boliime attrm kendimi,"
dedi don Juan, "ve ofkeden gozti kararan ufak tiran da brga-
[rnr gekip peqim sua atladr. Do!ruca, beni koruyan tahtanrn
ardrna vardrm. At adama bi tek gifte vurdu ve her qey bitti."
'oO evde alh ayrm gegti ve bu stire boyunca savaqgrhfrn
dort cilesini uyguladrm. Bunlar sayesinde baqardrm. Ne ken-
dim igin tiztildtim, ne de garesizlik nedeniyle tek bi damla yag
dokttim. Neqeli ve huzurluydum. Denetim ve disiplinim en
keskin halini almrqtr, sabr ye zamanlamanrn kusursuz sava$-
grlara neler saflayabilecefini yakrndan gcirmtiqttim. Bi kez
bile olsun adamrn olmesini de istememiqtim."
"Velinimetim, gok ilging bi geyi agrkladr bana. Sabrr, sa-
va$gmm yapmaya hakkr oldu[unu bildigi bi qeye tiim tiniyle
gem vurmasrdrr. Tabii bu savaqgmrn gidip herhangi birisine
diizen hazrlamasl ya da eski hesaplann peqine diiqmesi anla-
mrna gelmez. Sabrr balrmsrzdr. Savaqgr, denetim, disiplin ve
zamanlamaya ulaqmrqsa, sabrr kim neyi hak ediyorsa onu
bulmasmr sallar."
"Ufak tiranlann kazandrklarr, kendileriyle miicadele eden
savaqgrlarr yok ettikleri olur mu?" diye sordum.
"Elbette. Fetih'in ilk yrllannda savaqgrlar sinek gibi oldii.
Bi gofu katledildi. Ufak tiranlar, salt canlarr istedili igin biri-
lerini oldiinirlerdi. Gcjrtici.iler ulviyete bt tarz bi baskr altrnda
ulaqtrlar."
Don Juan, hayatta kalan gorticiilerin iqte o dcinemde yeni
ycintemler aramak igin srnrrlannr zorlamaya baqladrklannr
sciyledi.
"Yeni g<iriiciiler, ufak tiranlan," dedi don Juan, goziinii
benden ayrmadan bakarak, "yalnrzca kibirden kurtulmak
igin de[il, bu di.inyadan grkmak gibi gok karmagrk bi manev-
rayr bagarmak igin de kullandrlar. Farkmdahkta ustalaqma ko-
nusunu konugtukga bu uygulamayr daha iyi anlayacaksrn."
Don Juan'a, ufacrk denilen ufak tiranlann griniimiizde, bi-
zim zamanrmtzda savaqgilan yenip yenemeyeceklerini merak
tl
il
rl
l"
J
Kartal'm Yaythmlart
Ertesi gtin, don Juan'la ben oaxaca qehrine giden yol boyun-
ca yi.irtiytige grktrk. o saatlerde yolda in cin top oynuyordu.
Saat olleden sonra iki idi.
Keyifle ilerlerken, don Juan birdenbire konugmaya baqla-
dr. ufak tiranlarla ilgili konuqmamlzln farkrndairk konururru
bir giri$ten baqka bir qey olmadrlrnr soyredi. Ben, o konug-
manrn bende yepyeni bir bakrq aglsl yarattrfrnr belirttim. Ne
demek istedilimi agrklamamr istedi.
Bunun, birkag sene once yaqui Krzrlderilileriyle ilgili
yaptr$rmz tarfigma hakkrnda oldu$unu sciyledim. sag yan
cilretileri srasmda bana, Yaqui Krzrlderililerinin, baskr alirn-
da olmalannrn yaraflr yanlannr bulabildiklerini anlatmaya
gahgmrgtr. Ategli bir gekilde yagadrkran periqan durumun hig-
tl
il
rl
l"
J
Kartal'm Yaythmlart
Ertesi gtin, don Juan'la ben oaxaca qehrine giden yol boyun-
ca yi.irtiytige grktrk. o saatlerde yolda in cin top oynuyordu.
Saat olleden sonra iki idi.
Keyifle ilerlerken, don Juan birdenbire konugmaya baqla-
dr. ufak tiranlarla ilgili konuqmamlzln farkrndairk konururru
bir giri$ten baqka bir qey olmadrlrnr soyredi. Ben, o konug-
manrn bende yepyeni bir bakrq aglsl yarattrfrnr belirttim. Ne
demek istedilimi agrklamamr istedi.
Bunun, birkag sene once yaqui Krzrlderilileriyle ilgili
yaptr$rmz tarfigma hakkrnda oldu$unu sciyledim. sag yan
cilretileri srasmda bana, Yaqui Krzrlderililerinin, baskr alirn-
da olmalannrn yaraflr yanlannr bulabildiklerini anlatmaya
gahgmrgtr. Ategli bir gekilde yagadrkran periqan durumun hig-
ytip yassr bir kayanrn tistiine oturdu. Tam kargrsrna gelecek
qekilde oturmamr imledi. Sonra daha bagka bir giriq yapma-
dan farkrndahkta ustalaqmayr agrkl aurnaya baqladr.
Farkrndahkla alakah eski ve yeni ttim gortictilerin keqfet-
tikleri bir gergekler dizisi oldufunu ve bciyle gergeklerin, an
laqrlabilmeleri igin belirgin bir srralamayla dizenlendifin
sriyledi.
Farkrndahkta ustalagmanln, ttim bu gergekler silsilesinin
igselleqtirilmesiyle meydana geldilini agrklaor. itt gergek de-
di, diinya ile olan aqinahlrmrzrn bizi, algrladrltmri uzie ken-
di baglanna ve kendileri olarak varolan nesnelerle gevrili bir
di.inyada oldu$umuzu sanm aya zorlarrrasrdrr. oysa, ashnda,
mevcut olan gey nesneler dtinyasr de[il, Kartal'rn yayrhmla-
nrun bir evrenidir.
sonra bana, Kartal'm yayrhmlanm agrkramadan cince, bi-
linen, bilinmeyen ve bilinemeyenden bahsetmesi gerekti[ini
soyledi. Farkrndahkla ilgili gergeklerin go[u eskigcirti"il",
tarafindan keqfedilmiq. Fakat ayarlandrklan dtizenceyi yeni
goriictiler olugturmuq. ve bu dtizence olmadan o gergekler
neredeyse kavranrlamazmr g.
Bir dtizence arayr$ma giriqmemeleri eski gori.iciilerin en
biiyiik hatalarrndan biri olmug. Bunun ciltimctil bir sonucu;
bilinmeyenle, bilinemeyenin aynl qey oldulunu sanmalany-
mrq. Bu yanhqr dtizeltmek yeni gciri.iciilere dtigmtiq. odar jr-
rurlar koyup, bilinmeyeni insan dan gizlenmig,
'frzeri drttilti
korkutucu bir ballam, fakat yine de insanrn ulagabileceli bir
gey olarak tarumlamrqlar. Bilinmeyen, belirli bir zaman so-
nunda bilinen olurmuq. Bilinemeyense, betimlen emez, dtiqti-
niilemez, anlaqrlamazmlg. Higbir zamanbilinmeyecek olma-
sma ralmen yine de orada, goz kamaqtrncr ve aynr zamand,a
enginli[iyle korkutucuymuq.
"Grirticiiler ikisi arasmdaki farkr nasrl aymrlar?" diye sor-
dum.
"Basit bi kurah vardr," dedi. "Bilinmeyen sciz konusu ol-
dufunda, insan maceraperesttir. Bize umut ve mutluluk ver-
ytip yassr bir kayanrn tistiine oturdu. Tam kargrsrna gelec
qekilde oturmamr imledi. Sonra daha bagka bir giriq yapm
dan farkrndahkta ustalaqmayr agrkl aurnaya baqladr.
Farkrndahkla alakah eski ve yeni ttim gortictilerin keqfe
tikleri bir gergekler dizisi oldufunu ve bciyle gergeklerin, a
laqrlabilmeleri igin belirgin bir srralamayla dizenlendifi
sriyledi.
Farkrndahkta ustalagmanln, ttim bu gergekler silsilesin
igselleqtirilmesiyle meydana geldilini agrklaor. itt gergek d
di, diinya ile olan aqinahlrmrzrn bizi, algrladrltmri uzie ke
di baglanna ve kendileri olarak varolan nesnelerle gevrili b
di.inyada oldu$umuzu sanm aya zorlarrrasrdrr. oysa, ashnd
mevcut olan gey nesneler dtinyasr de[il, Kartal'rn yayrhmla
nrun bir evrenidir.
sonra bana, Kartal'm yayrhmlanm agrkramadan cince, b
linen, bilinmeyen ve bilinemeyenden bahsetmesi gerekti[in
soyledi. Farkrndahkla ilgili gergeklerin go[u eskigcirti"il
tarafindan keqfedilmiq. Fakat ayarlandrklan dtizenceyi ye
goriictiler olugturmuq. ve bu dtizence olmadan o gergekle
neredeyse kavranrlamazmr g.
Bir dtizence arayr$ma giriqmemeleri eski gori.iciilerin e
biiyiik hatalarrndan biri olmug. Bunun ciltimctil bir sonucu
bilinmeyenle, bilinemeyenin aynl qey oldulunu sanmalany
mrq. Bu yanhqr dtizeltmek yeni gciri.iciilere dtigmtiq. odar jr
rurlar koyup, bilinmeyeni insan dan gizlenmig,
'frzeri drttil
korkutucu bir ballam, fakat yine de insanrn ulagabileceli b
gey olarak tarumlamrqlar. Bilinmeyen, belirli bir zaman so
nunda bilinen olurmuq. Bilinemeyense, betimlen emez, dtiqt
niilemez, anlaqrlamazmlg. Higbir zamanbilinmeyecek olma
sma ralmen yine de orada, goz kamaqtrncr ve aynr zamand,
enginli[iyle korkutucuymuq.
"Grirticiiler ikisi arasmdaki farkr nasrl aymrlar?" diye sor
dum.
"Basit bi kurah vardr," dedi. "Bilinmeyen sciz konusu ol
dufunda, insan maceraperesttir. Bize umut ve mutluluk ver
rekti$ini sormak istedi$imi sciyledim.
Bilinmeyeni gizgeye dokmenin, onu algrmtza agmak
du[unu sciyledi. Diizenli bir qekil de gormeyi uygulayara
yeni goriiciiler, bilinmeyenle bilinenin aslmda aynr yaprda
dulunu giinkti ikisinin de insamn algr alanr srrurlarrnda old
lunu bulmuglar. Gciriictiler, esasrnda, herhangi bir an biline
brakrp, bilinmeyene girebiliyorlarmrq.
Bizim algr kapasitemizin otesinde kalansa bilinemeye
mig. onunla, bilinenebilecek arasmdaki fark hayati cinem
gryormug. Bilinemeyenle karqrlaqrldrfrnda, ikisini birbiri
kanqtrrmak, gcirtictiyti en tehlikeli duruma sokuyormug.
"Eski gcirtictilere bu oldulunda," diye siirdtirdti don Jua
"ycintemleri zrvanadan grktr sandilar. orada olarun go[unu
bizim anlayrqrmrz drqrnda olabileceli hig akrllanna gelme
Sonunda bedelini alrr cidedikleri korkung bi yargr liatasry
onlannki."
"Bilinmeyenle, bilinemeyen arasrndaki farkrn ayrdm
vanlmca ne oldu?" diye sordum.
"Yeni dcinem bagladr," diye cevapladl. " Bu fark, eski
yeni arasmdaki smrdr. Yeni goriictilerin ttim yaptrklarrn
koktinde bu farkr anlamalan yatar."
Don Juan'a gcire, gorme eski gortictilerin dtinyasrnln y
!*t ile yeni gortiqiin yaprlanmasrnda en onemli etken olmu
Gorme sayesinde yeni gciriictiler belli yadsmamaz gergekl
ri keqfetmig, onlan belli, kendileri igin devrimci, insanin d
$asr ve dtinya hakkrnda sonuglara ulaqmak igin kullanmrgla
Yeni doneme imkan yaratan bu sonuglar, Don Juan'rn ban
agftladr[r farkrndahkla ilgili gergeklerdi.
l
di.
"Sana, Kartal'dan bahsetmesi gereken Genaro'dur," ded
"sadece onun bakrgr fazla sayglstzca. O, o giicii Kartal diy
adlandran goriiciilerin ya gok aptal olduklannl ya da koca b
qaka yaptrfrnr dtiqi.iniiyor, giinkii kartallar srrf yumurta de[i
defi hacet de brrakrr."
Don Juan giildti ve Genaro'nun yorumu bu kadar yerin
de oldufu igin kendini gtilmekten ahkoyamadrfrnr soyled
E[er Kartal'r tasvir edenler yeni gortictiler olsaydr, tasviri
kesinlikle qaka ile karrqrk yaprlacalrnr ekledi.
oluqturuldufunu ve her canh tiirtintin kesin bir smm oldulu
nu da fark etmiqler. Yayrhmlar, organizmalar iizerinde btiyiik
baskr uyguluyorlarmrq ve bu baskr sayesinde organizmala
kendi algrlanabilir diinyalannr oluqturuyorlarmrq.
"Bizim durumumuzda, insan olarak," dedi don Juan, "br
yayrhmlan uyguluyoruz ve onlan gerqeklik olarak yorumlu
yotuz. Ama, insarun duyumsadr[r Kartal'rn yayrhmlannln
kadar azbr pargasl ki, algrmnafazla gtivenmemiz gtiliing v
yine de bizim igin algrmna aldrrnamak, olanaksz. Yeni go
rtici.iler, bunu zor yoldan, heybetli tehlikelere davetiye grkar
drktan sonra buldular. "
l
di.
"Sana, Kartal'dan bahsetmesi gereken Genaro'dur," dedi
"sadece onun bakrgr fazla sayglstzca. O, o giicii Kartal diye
adlandran goriiciilerin ya gok aptal olduklannl ya da koca b
qaka yaptrfrnr dtiqi.iniiyor, giinkii kartallar srrf yumurta de[il
defi hacet de brrakrr."
Don Juan giildti ve Genaro'nun yorumu bu kadar yerin-
de oldufu igin kendini gtilmekten ahkoyamadrfrnr soyledi.
E[er Kartal'r tasvir edenler yeni gortictiler olsaydr, tasvirin
kesinlikle qaka ile karrqrk yaprlacalrnr ekledi.
yeni gortici.iler uygulamacrhlr iyice ciztimsediklerinden, yayr-
ltmlann akrgmr ve insan ve di[er canlilann kendi algrlanabi-
lir diinyalan igin bunu nasrl kullandrklanm gdrebiliyorlar-
mt{.
"O yayilrmlar, insanlar tarafindan nasil kullanrhyor, don
Juan?"
"O kadar basit ki sana aptalca gelecek. Bi goriicti igin, in-
sanlar rqrk sagan varhklardrr. Bu parlakhk, Kartal'rn yayrhm-
lannrn parqasl olan yumurtamsr kozamrzla krhflanmrgtrr. iqte
bu parga,bu az sayrdaki, krhflanmrg yayilrmlar, biz insanla-
n oluqturur. Algrlamak, kozanrn igindeki yayrhmlarla, drqar-
dakileri birbiriyle karqrlaqtrmaktr. "
. "Orne[in gciriictiler, herhangi bi canhnrn igindeki yayr-
Itmlan gdrtir ve bunlann drqardaki hangi yayrhmlarla uyabi-
lece[ini soyleyebilir. "
"Yayrhmlar, rgrn qavkr gibi midir?" diye sordum.
"Hayr. Hig degildir. Bu gok basit olurdu. Onlar tarumla-
namaz bi qeydir. Yine de, kiqisel yorumum onlann rgrk lifgik-
leri gibi olduklandrr. Olalan farkrndah[rn kavrayamadrlr,
lifgiklerin farkrndahfrdrr. Bunun ne demek oldulunu sana
soyleyemem, gi.inkti ne soyledilimi bilmiyorum. Sana, kigisel
yorumumla ttim sciyleyebilecefim, lifgikler kendilerinin far-
krndadrr, canh ve titreqim halindedirler, onlardan o kadar gok
vardrr ki sayrlannln anlamr yoktur ve her biri kendi iginde bi
sonsuzluktur."
yeni gortici.iler uygulamacrhlr iyice ciztimsediklerinden, yayr-
ltmlann akrgmr ve insan ve di[er canlilann kendi algrlanabi-
lir diinyalan igin bunu nasrl kullandrklanm gdrebiliyorlar-
mt{.
"O yayilrmlar, insanlar tarafindan nasil kullanrhyor, don
Juan?"
"O kadar basit ki sana aptalca gelecek. Bi goriicti igin, in-
sanlar rqrk sagan varhklardrr. Bu parlakhk, Kartal'rn yayrhm-
lannrn parqasl olan yumurtamsr kozamrzla krhflanmrgtrr. iqte
bu parga,bu az sayrdaki, krhflanmrg yayilrmlar, biz insanla-
n oluqturur. Algrlamak, kozanrn igindeki yayrhmlarla, drqar-
dakileri birbiriyle karqrlaqtrmaktr. "
. "Orne[in gciriictiler, herhangi bi canhnrn igindeki yayr-
Itmlan gdrtir ve bunlann drqardaki hangi yayrhmlarla uyabi-
lece[ini soyleyebilir. "
"Yayrhmlar, rgrn qavkr gibi midir?" diye sordum.
"Hayr. Hig degildir. Bu gok basit olurdu. Onlar tarumla-
namaz bi qeydir. Yine de, kiqisel yorumum onlann rgrk lifgik-
leri gibi olduklandrr. Olalan farkrndah[rn kavrayamadrlr,
lifgiklerin farkrndahfrdrr. Bunun ne demek oldulunu sana
soyleyemem, gi.inkti ne soyledilimi bilmiyorum. Sana, kigisel
yorumumla ttim sciyleyebilecefim, lifgikler kendilerinin far-
krndadrr, canh ve titreqim halindedirler, onlardan o kadar gok
vardrr ki sayrlannln anlamr yoktur ve her biri kendi iginde bi
sonsuzluktur."
Bu fikrine katrldrm ve sol yarumda, varhltyla dahi b
yaprak gibi titreten kiqinin don Juan'rn en gizemli yandaq
nndan biri olan Silvio Manuel oldu[unu ekledim. Aynca d
Juan gerEek bir nagual olarak keyfi standartlann citesinde
bence, her iki durumda da saygrn ve hayranhk uyandrncry
"Fakat ondan korkulur mu?" diye sordu Genaro titrey
bir sesle.
"Qok korkulur," diyerek ince bir sesle araya girdi don
an.
Hepimiz giildiik, ama don Juan ve Genaro o kadar ken
lerini kaybettiler ki bilmedigim bir qeyi sakladrklannd
qiiphelendim hemen.
Don Juan beni kitap gibi okuyordu. Ara konumda, sol
farkrndahfa tamamryla gegmeden cince, fevkalade bir yolu
lu[a ulagmak olanakhydr ama aynr zarrranda insan akla ge
bilecek her ttirlti etkiye de agrktr. Ben, qtiphenin etkisind
dim.
"La Gorda her zarflan bu konumda," dedi. "Giizelce o[
niyor, fakat koca bi baq belasr. Yoluna grkan herhangi bi d
ttiden etkilenmeden yapamryor, tabii keskin bi yolunlagm
gibi iyi qeyler de dahil olmak tizere."
Don Juan, yeni gortictilerin gegig doneminin en iyi olre
me zamanr oldufunu ve bu zamanda savaqgrlann grizetilm
leri ve uygun deferlendirebilmeleri igin agrklamalann ve
mesi gerektilini keqfettiklerini agrkladr. Eler sol yana girm
den once hig agrklama yaprlmazsa harika biiyiictiler olab
I
yor fakat eski Toltecler grbr zayrf gcirticiiler oluyorlarmrq.
i
Ozellikle kadrn savaqgrlar sol yanln cazibesine kaprhy
muq. O kadar atik oluyorlarmrq ki sol yana hig bir gaba g
iir termeden, genellikle kendi iyilikleri igin gabucak gegebiliy
larmrq.
I
il
Bu fikrine katrldrm ve sol yarumda, varhltyla dahi be
yaprak gibi titreten kiqinin don Juan'rn en gizemli yandaql
nndan biri olan Silvio Manuel oldu[unu ekledim. Aynca d
Juan gerEek bir nagual olarak keyfi standartlann citesinde
bence, her iki durumda da saygrn ve hayranhk uyandrncryd
"Fakat ondan korkulur mu?" diye sordu Genaro titrey
bir sesle.
"Qok korkulur," diyerek ince bir sesle araya girdi don J
an.
Hepimiz giildiik, ama don Juan ve Genaro o kadar ken
lerini kaybettiler ki bilmedigim bir qeyi sakladrklannda
qiiphelendim hemen.
Don Juan beni kitap gibi okuyordu. Ara konumda, sol y
farkrndahfa tamamryla gegmeden cince, fevkalade bir yolu
lu[a ulagmak olanakhydr ama aynr zarrranda insan akla ge
bilecek her ttirlti etkiye de agrktr. Ben, qtiphenin etkisinde
dim.
"La Gorda her zarflan bu konumda," dedi. "Giizelce o[r
niyor, fakat koca bi baq belasr. Yoluna grkan herhangi bi di
ttiden etkilenmeden yapamryor, tabii keskin bi yolunlagm
gibi iyi qeyler de dahil olmak tizere."
Don Juan, yeni gortictilerin gegig doneminin en iyi olre
me zamanr oldufunu ve bu zamanda savaqgrlann grizetilm
leri ve uygun deferlendirebilmeleri igin agrklamalann ver
mesi gerektilini keqfettiklerini agrkladr. Eler sol yana girm
den once hig agrklama yaprlmazsa harika biiyiictiler olabi
I
yor fakat eski Toltecler grbr zayrf gcirticiiler oluyorlarmrq.
i
Ozellikle kadrn savaqgrlar sol yanln cazibesine kaprhyo
muq. O kadar atik oluyorlarmrq ki sol yana hig bir gaba g6
iir termeden, genellikle kendi iyilikleri igin gabucak gegebiliyo
larmrq.
I
il
kobik rgrk noktalanndan yaprlmrg, sonsuz yayrhmlara iliqmig
minnacrk kciptiklerdir. "
Yagayan varhklann saydam rqrhsmm, Kartal'rn yayrhm-
lanrun parlak koza igindeki belirgin bir pargasrndan yaprldr-
E_rnr agrklayarak devam etri. Gcirtittiler, uigry, gdrdiiileiindr,
Kartal'rn yayrhmlanrun rqrltrsryla o yaratr[* lioruu drgrnda-
ki rgrltrnrn, koza _igindeki yayrhmlantt tqiltrgnr parlatirlrna
tanrk olurlarmrg. Drgandaki rgrltr igeridekini gekei; o.ru f,up_
seder ya da sabitlegtirirmig. nu ruuitlenme, irer bir varhlin
farkrndahlrymrq.
Gciriiciiler, kozanrn drgrndaki yayrhmlann igerdeki yayb
lrm pargalanna nasrl bir baskr uyguladrklarrnr da'gdri)rtriiis.
Bu baskr, her varhlrn farkrndahk derecesini beliilermiq. r
ona, koza drqrndaki Kartal yayrhmla.nnm igerdekilere na-
srl baskr uyguladrlrnr sordum.
"Kartal'rn yayrhmlan, rgrk telciklerinden fazladtr,,' diye
cevapladl. "Her biri smrsrz birer erke kaynalrdrr. Bunu
$6;r-
le dti g tin : Kozadr grndak i b azr yayrhmlar i geraetilerle uy"i j _
dulundan erkeleri devamh bi baskr gibidir. Ama koia, apr
igindeki yayrhmlan yalrtrr ve bu ytizden baskryr ycinetir.,'
"sana, eski gciriiciilerin farkrndahk idaresi sanatmda usta
olduklanndan bahsetmigtim," diye devam etti. ..$imdi ekle_
yebilecelim onlann bu sanatta ustalaqmaslnln nedeninin in-
sanrn kozasrnrn yaplsml ycinetmeyi <i[renmig olmalandr.
Farkrnda olmanrn gizini ortaya grkardrklannl sciylemiqtim.
Bununla, farkmdallEy ya$ayan varhklarm kozasrniaki bi pa-
rrltr oldulunu gordiiklerini ve ayrrt ettiklerini sciylemek isti-
yorum. Buna hakh olarak, farkrndahk parrltrsr dediler."
Eski gcirtictilerin insanrn farkmdahlrnr kozarun geri kala-
rundan gok daha yo[un, kehribar rengiiaydam, rqrlJayan bir
parrltr olarak gordiiklerini agrkladr. Bu pinltr, kozanrn ,u_
[rnda, boylu boyunca uzanan, dar,yatay uit bantmrg. Eski "n gci-
rtictilerin ustahfr bu panltryr hareket ettirebilmeleriymig, Jri-
jinal yerinden, kozanrn ytizeyinden geniglilince t<ozanrn igi-
ne yayabilmeleriymiq.
kobik rgrk noktalanndan yaprlmrg, sonsuz yayrhmlara iliqmig
minnacrk kciptiklerdir. "
Yagayan varhklann saydam rqrhsmm, Kartal'rn yayrhm-
lanrun parlak koza igindeki belirgin bir pargasrndan yaprldr-
E_rnr agrklayarak devam etri. Gcirtittiler, uigry, gdrdiiileiindr,
Kartal'rn yayrhmlanrun rqrltrsryla o yaratr[* lioruu drgrnda-
ki rgrltrnrn, koza _igindeki yayrhmlantt tqiltrgnr parlatirlrna
tanrk olurlarmrg. Drgandaki rgrltr igeridekini gekei; o.ru f,up_
seder ya da sabitlegtirirmig. nu ruuitlenme, irer bir varhlin
farkrndahlrymrq.
Gciriiciiler, kozanrn drgrndaki yayrhmlann igerdeki yayb
lrm pargalanna nasrl bir baskr uyguladrklarrnr da'gdri)rtriiis.
Bu baskr, her varhlrn farkrndahk derecesini beliilermiq. r
ona, koza drqrndaki Kartal yayrhmla.nnm igerdekilere na-
srl baskr uyguladrlrnr sordum.
"Kartal'rn yayrhmlan, rgrk telciklerinden fazladtr,,' diye
cevapladl. "Her biri smrsrz birer erke kaynalrdrr. Bunu
$6;r-
le dti g tin : Kozadr grndak i b azr yayrhmlar i geraetilerle uy"i j _
dulundan erkeleri devamh bi baskr gibidir. Ama koia, apr
igindeki yayrhmlan yalrtrr ve bu ytizden baskryr ycinetir.,'
"sana, eski gciriiciilerin farkrndahk idaresi sanatmda usta
olduklanndan bahsetmigtim," diye devam etti. ..$imdi ekle_
yebilecelim onlann bu sanatta ustalaqmaslnln nedeninin in-
sanrn kozasrnrn yaplsml ycinetmeyi <i[renmig olmalandr.
Farkrnda olmanrn gizini ortaya grkardrklannl sciylemiqtim.
Bununla, farkmdallEy ya$ayan varhklarm kozasrniaki bi pa-
rrltr oldulunu gordiiklerini ve ayrrt ettiklerini sciylemek isti-
yorum. Buna hakh olarak, farkrndahk parrltrsr dediler."
Eski gcirtictilerin insanrn farkmdahlrnr kozarun geri kala-
rundan gok daha yo[un, kehribar rengiiaydam, rqrlJayan bir
parrltr olarak gordiiklerini agrkladr. Bu pinltr, kozanrn ,u_
[rnda, boylu boyunca uzanan, dar,yatay uit bantmrg. Eski "n gci-
rtictilerin ustahfr bu panltryr hareket ettirebilmeleriymig, Jri-
jinal yerinden, kozanrn ytizeyinden geniglilince t<ozanrn igi-
ne yayabilmeleriymiq.
rnan, belki de uykudayken ya da uyarurken giinliik farkrnda
h[a geri donmtig oldulumu anladrm.
Sonra, tekrar ileri farkrndahla gegti[imde tattr$rm du
gular, ferahlam a, krzgrnhk ve belirgin bir htizntin karrqrml
dr. Tekrar kendim oldulum igin igim rahatlamrqtr giinkti b
anlaqrlmaz durumlan kendi oz benligim saymaya baglamr
trm. Bunun basit, tek bir nedeni vardr -bu dururnda iken ken
dimi btitiin hissediyordum; higbir qeyim eksik de$ildi. Kr
grnlrk ve htiziin, gtigstizlti[e tepkiydi. Her zamankinden fa
la varhflmln srnrrlannrn farkmdaydrm.
Don Juan'a yaptr[rmr nasrl yapabildi$imi sordum. ile
farkrndahk durumunda geriye bakrp hakkrmdaki her qeyi ha
trrhyordum; iki curumda da yaptrklanmrn dcikiimiinri yapab
lirdim; hatta anlmsama konusundaki yetersizligimi bile ha
trrhyordum. Ama ola$an, giindelik farkrndahlrma dondi
liimde ileri farkrndahkta yaptrlrm herhangi bir geyi hayatrm
buna balh olsa bile hatrrlamryordum.
. "Dur, dur biraz," dedi. "daha bi qey hatrrlamrq delilsin
ileri farkrndahk yalnrzca bi ara durumdur. Arkasrnda sayrsr
baqka geyler vardr ve hayatrn buna balh olsa bile bunlarr ha
trrlamana olanak yok."
Hakhydr. Neden bahsettilinden hig haberim yoktu. Agrk
lamasr igin yalvardrm.
"Agrklamasr gelecek." dedi. "Uzun bi stireg olsa da so
nunda oraya gelecefiz.uzungtinkti ben de senin gibiyim; an
lamak istiyorum. Agrklamalara bulaqmayan velinimetirni
tam tersiyim. onun igin srrf eylem vardr. Bizi anlaqrlmaz so
runlarla kargr karqrya brrakrr ve gcizrnemizi beklerdi. Bazrla
rtmLz higbi qey gcizemedi ve eski gortic{iler gibi olup grktr: ta
mamen eylemci ve gergekte bilgisiz."
"O anrlar hafizamda kalmrq mr?" diye sordum.
"Hayrr. Bu gok basit olurdu." diye cevapladr. "Goriici.ire
rin eylemleri insanr zihin ve beden olarak ayrrrnaktan dah
karmagrktrr. Sen ne yaptrlrru ya da neye tanrk oldufunu unut
tun gtinkii eylem halindeyken unuttu$un gorliyor oldu$undu.
rnan, belki de uykudayken ya da uyarurken giinliik farkrnda
h[a geri donmtig oldulumu anladrm.
Sonra, tekrar ileri farkrndahla gegti[imde tattr$rm duy
gular, ferahlam a, krzgrnhk ve belirgin bir htizntin karrqrmly
dr. Tekrar kendim oldulum igin igim rahatlamrqtr giinkti b
anlaqrlmaz durumlan kendi oz benligim saymaya baglamrq
trm. Bunun basit, tek bir nedeni vardr -bu dururnda iken ken
dimi btitiin hissediyordum; higbir qeyim eksik de$ildi. Krz
grnlrk ve htiziin, gtigstizlti[e tepkiydi. Her zamankinden faz
la varhflmln srnrrlannrn farkmdaydrm.
Don Juan'a yaptr[rmr nasrl yapabildi$imi sordum. iler
farkrndahk durumunda geriye bakrp hakkrmdaki her qeyi ha
trrhyordum; iki curumda da yaptrklanmrn dcikiimiinri yapabi-
lirdim; hatta anlmsama konusundaki yetersizligimi bile ha
trrhyordum. Ama ola$an, giindelik farkrndahlrma dondii
liimde ileri farkrndahkta yaptrlrm herhangi bir geyi hayatrm
buna balh olsa bile hatrrlamryordum.
. "Dur, dur biraz," dedi. "daha bi qey hatrrlamrq delilsin.
ileri farkrndahk yalnrzca bi ara durumdur. Arkasrnda sayrsrz
baqka geyler vardr ve hayatrn buna balh olsa bile bunlarr ha-
trrlamana olanak yok."
Hakhydr. Neden bahsettilinden hig haberim yoktu. Agrk-
lamasr igin yalvardrm.
"Agrklamasr gelecek." dedi. "Uzun bi stireg olsa da so-
nunda oraya gelecefiz.uzungtinkti ben de senin gibiyim; an-
lamak istiyorum. Agrklamalara bulaqmayan velinimetirnin
tam tersiyim. onun igin srrf eylem vardr. Bizi anlaqrlmaz so-
runlarla kargr karqrya brrakrr ve gcizrnemizi beklerdi. Bazrla-
rtmLz higbi qey gcizemedi ve eski gortic{iler gibi olup grktr: ta-
mamen eylemci ve gergekte bilgisiz."
"O anrlar hafizamda kalmrq mr?" diye sordum.
"Hayrr. Bu gok basit olurdu." diye cevapladr. "Goriici.ire-
rin eylemleri insanr zihin ve beden olarak ayrrrnaktan daha
karmagrktrr. Sen ne yaptrlrru ya da neye tanrk oldufunu unut-
tun gtinkii eylem halindeyken unuttu$un gorliyor oldu$undu."
likle ona bir soru sorrnamr bekliyordu.
"Herkes, gr)rmenin gcizlerle yaprldrlrnr sanma yanrlgrsr-
na dtiqer," diye devam etti. "Ama bu kadar yrl sonra uit"
gormenin gozle alakasr olmadrlrrun hala ayrdrna varama-
mana $a$uma. Bu yanhqrn yaprlmasl ola!an."
"Peki nedir gt)rmek o zaman?', diye sordum.
fGormek, ba[lanmaktr," diye yanrtladr. Ve ben de ona,
alg baflanmadrr dedi[ini hatrrlattrm. sonra bana, her zaman-
ki yayrhm ballanmalarrnrn, gtinliik drinyarun algrlanmasr igin
kullanrldr[rnr, ama yayrhm ballanmalarttrtr roudan hayatta
higbir zaman kullanrlmayanlannn gdrmek oldulunu ugit tu-
dr. Bciyle bir ballanma gergekleqti[inde gdriiriiz dedi. Gor-
mek, o yi.izden, srradrqr bir ballanma sonucu olugtufundan bi-
rinin bakabilece$i bir qey olamazml$. Sayrsrz aeratar gorme-
me ra$men gcizlerime cinem verrnemenin hig akhmdin geg-
medilini soyledi. Gormenin, sunuluquna ve betimine y"nit
diiqmiiqttim.
"Gcirticiiler gordtiklerinde, yeni bi ba[lanma olurken bi
qey
ler qeyi agrklar," diye devam etti. " Bu kulaklarrna neyin
ne oldulunu soyleyen bi sestir. Bu ses yoksa gorticiini.ir
guliyeti gorme de[ildir." -Lq-
Bir anhk duraklamadan sonra, gorme sesini agrklamaya
devam etti. Gdrmenin duyma oldulunu sciylemenin aynr de-
recede hatah oldulunu sciyledi, giinkti bundan gok daira faz-
lasrydr, fakat griri.ictiler bu yeni ballanrq igin r"ii ,itgti olarak
kullanmayr tercih etmiqlerdi.
Gorme sesinin gok gizemli, agrklanamaz bir qey oldulu-
nu sciyliiyordu. "Kiqisel fikrim, gdrme sesinin sadece insina
ait oldupudur," dedi. "Bunun nedeni konuqmanrn insan a oz-
gti olmasr olabilir. Eski goriictiler, bu sesin insanh[a gok ya-
krn bi iistiin varh[rn, insanrn koruyucusunun olduguna inan-
drlar. Yeni goriictilerse, insanrn kahbr dedikleri bu varh[rn bi
sesi olmadrlrnr bulguladiar. Gorme sesi, yeni gcirtictil", igin
oldukga anlaqrlm az bi qeydi; Kartal'rn kanatlarrnda, harpisiin
parmaklanrun harp risttinde gezdipi gibi gezinen farkrndahk
likle ona bir soru sorrnamr bekliyordu.
"Herkes, gr)rmenin gcizlerle yaprldrlrnr sanma yanrlgrsr-
na dtiqer," diye devam etti. "Ama bu kadar yrl sonra uit"
gormenin gozle alakasr olmadrlrrun hala ayrdrna varama-
mana $a$uma. Bu yanhqrn yaprlmasl ola!an."
"Peki nedir gt)rmek o zaman?', diye sordum.
fGormek, ba[lanmaktr," diye yanrtladr. Ve ben de ona,
alg baflanmadrr dedi[ini hatrrlattrm. sonra bana, her zaman-
ki yayrhm ballanmalarrnrn, gtinliik drinyarun algrlanmasr igin
kullanrldr[rnr, ama yayrhm ballanmalarttrtr roudan hayatta
higbir zaman kullanrlmayanlannn gdrmek oldulunu ugit tu-
dr. Bciyle bir ballanma gergekleqti[inde gdriiriiz dedi. Gor-
mek, o yi.izden, srradrqr bir ballanma sonucu olugtufundan bi-
rinin bakabilece$i bir qey olamazml$. Sayrsrz aeratar gorme-
me ra$men gcizlerime cinem verrnemenin hig akhmdin geg-
medilini soyledi. Gormenin, sunuluquna ve betimine y"nit
diiqmiiqttim.
"Gcirticiiler gordtiklerinde, yeni bi ba[lanma olurken bi
qey
ler qeyi agrklar," diye devam etti. " Bu kulaklarrna neyin
ne oldulunu soyleyen bi sestir. Bu ses yoksa gorticiini.ir
guliyeti gorme de[ildir." -Lq-
Bir anhk duraklamadan sonra, gorme sesini agrklamaya
devam etti. Gdrmenin duyma oldulunu sciylemenin aynr de-
recede hatah oldulunu sciyledi, giinkti bundan gok daira faz-
lasrydr, fakat griri.ictiler bu yeni ballanrq igin r"ii ,itgti olarak
kullanmayr tercih etmiqlerdi.
Gorme sesinin gok gizemli, agrklanamaz bir qey oldulu-
nu sciyliiyordu. "Kiqisel fikrim, gdrme sesinin sadece insina
ait oldupudur," dedi. "Bunun nedeni konuqmanrn insan a oz-
gti olmasr olabilir. Eski goriictiler, bu sesin insanh[a gok ya-
krn bi iistiin varh[rn, insanrn koruyucusunun olduguna inan-
drlar. Yeni goriictilerse, insanrn kahbr dedikleri bu varh[rn bi
sesi olmadrlrnr bulguladiar. Gorme sesi, yeni gcirtictil", igin
oldukga anlaqrlm az bi qeydi; Kartal'rn kanatlarrnda, harpisiin
parmaklanrun harp risttinde gezdipi gibi gezinen farkrndahk
nrn, tiim hisseden varhklarda aynr oldu[unu sciyledi. Fakat
baskmm sonuglan apayrlydr, giinkii kozalar baskrya akla g
lebilecek her qekilde tepki gosteriyordu. Yine de belirli sln
lar iqerisinde bazr benzerlikler vardr.
'o$imdi," diye devam etti, "gori.iciiler drqardaki yayrhm
nn baskrslnrn igerdeki, her zaman hareket eden yayrhml
yendifini ve hareketini kesti[ini gciriince, saydam varhlrn
anda farkrndahkla sabitlendi[ini bilirler.
"Drgardaki yayrhmlarrn, kozarun igerisindeki yayrhml
yendilini ve durdurdulunu soylemekle gciri.ici.ilerin anlafr
maz bir qey gordil{iinii, hig qtiphelenmeden bunun anlam
bildiklerini sciylemek istiyorum. Bu da gdrme sesinin, ig
deki yayrhmlarm tamamryla durdufu ve drgardakilerden b
zilarryla uydulunu onlara soyledigi anlamma geliyor."
Gortictilerin, do[al olarak, farkrndah$rn bizim drqrmzd
geldifine, gergek gizemin igimizde olmadr[rna inandrklan
soyledi. Yaratrhq olarak drqardaki yayrhmlar, koza iginde
yayrhmlarr sabitlemek igin yaprlmrglardr, farkrndah[rn n
marasr sabitleyici yayrhmlarr iEimizdekilerle birlegtirme
igin brrakmasrymrg. Gciriictiler, eler bunun olmasrna izin v
rirsek gergekten olmamrz gereken $ey olacafrmza inanryo
larmrq -akrqkan, devamh hareket halinde, oli.imsiiz.
Uzun bir sessizlik oldu. Don Juan'rn gozlerinde yofun
parlakhk vardr. Bana, gok derinden bakar gibiydiler. Gciz
rinden her birinin ba[rmsrz birer prrrltr noktasr oldulu his
ne kaprldrm. Bir an igin gortinmez bir giice, igten gelen, o
ttiketmeye niyetlenen bir ateqe, karqr gabalar gibi goriind
Bu gegince konuqmasrnl siirdiirdti.
"Her bi hisseden varhfrn farkmdahk derecesi," diye d
vam etti, "drqardaki yayrhmlann baskrslnln ne kadarrnr on
taqrmasr igin brrakabileceline ba$hdrr."
rl orta bcil
mtindedir. Bazen bu lekeler viicudun i.istiine
konmuq gibi b
le gcirtilebilir."
1l
l
. . -'.Higbi qey," dedi. "En azrndan gciriictilerin yapabilece
higbi gey yok. Gortictile r, yargila-ulun turuii'
rlll tanrklar ola
rak, ozgrir olmayr amaglar; yotru daha fazla
llili1 ayarlanmrq b
baq latmanrn s orumluiulunu ii
$o1em] s tlenmek zorunda kalrr
lardr' Bunu kimse yapamaz. ?eni dcinem,
i
gelecekse
liri
kendili$inden gelmeli. ;' "g".
iili
,l
1l
ir
sahibi ormamasr hatadrr, ama gocu
sahibi olarak farkrndah[rn panlhsmr tiiketece$ini
bilmeme
de hatadrr."
"Grirtictiler, gocuk sahibi olmarun farkrndarrk
pa'ltlsrn
trl ttikettilini nasrl bilirler?,, diye sordum.
ii
"Qocuk sahibi oldukla'nda, ebeveynlerin
i
farkrndarrk pa
scintip, goculunkinin arttr[rni grirtirler.
'ltrsrnrn Fazla has s a
ve
r
rl orta bcilii
mtindedir. Bazen bu lekeler viicudun i.istiine
konmuq gibi bi
le gcirtilebilir."
1l
l
. . -'.Higbi qey," dedi. "En azrndan gciriictilerin yapabilecel
higbi gey yok. Gortictile r, yargila-ulun turuii'
rlll tanrklar ola-
rak, ozgrir olmayr amaglar; yotru daha fazla
llili1 ayarlanmrq b
baq latmanrn s orumluiulunu ii
$o1em] s tlenmek zorunda kalrr_
lardr' Bunu kimse yapamaz. ?eni dcinem,
i
gelecekse,
liri
kendili$inden gelmeli. ;' "g".
iili
,l
1l
ir
ga kafasrnrbir yandan obiir yana salhyordu. Neredeyse fark
edilemez bir hareketle don Juan'rn bana do!ruyu soylemedi-
$ini ima ediyordu. Histeriye yakm, sinirli bir grlgrnhk duru-
muna girdim -ve ancak Genaro bir giilme krizine girince
kendime geldim.
Duygusal dengemin bu kadar kolay bozulmaslna, bir ba-
qa grkrlamazboyttlara trmanlp, bir ortadan kalkmasma, ga;-
trm.
Don Juan, Genaro ve ben, Genaro'nun evinden sabah er-
kenden ayrrldrk ve yakm gevredeki gorak tepelere do!ru yol-
landrk. Hafif meyilli, yeni bigilmiqe benzeyen bir mrsrr tarla-
srndaki kocaman yassl bir kayanm tistiine oturduk.
"iqte burasr orijinal yer," dedi don Juan bana. "Agrklama-
larrm srasrnda buraya birkag defa daha gelece$i2."
"Geceleri gok garip qeyler olur burada," dedi Genaro.
"Nagual Julian burada bir dost yakalamrgtr. Hatta daha da
do!rusu, dost..."
Don Juan, kaqlarryla fark edilir bir hareket yaprnca Gena-
ro ciimlesini yanm brraktr. Bana giiltimsedi.
"Korkutucu hikayeler igin daha gok erken," dedi Genaro.
"Karanhlr bekleyelim. "
Aya[a kalkrp, omurgasr geriye do!ru btiktilti, parmak ug-
larr tisttinde ytiriiytip siiriinerek kayarun her tarafinr dolanma-
ya baqladr.
"Velinimetinizin burada buldu[u dost hakkrnda ne anlatr-
yordu?" diye don Juan'a sordum.
Hemen yanrtlamadr. Genaro'nun maskarahklarrnr izle-
mek onu kendinden gegirmiqti.
"Farkrndahfrn geliqmiq bi kullantmtna deliniyordu," de-
di sonunda, gozlerini Genaro'dan ayramadan.
Genaro, kayanrn etrafinda bir tur tamamladr ve geri gelip
yanrma oturdu. Zorlukla, hmltryla soluyordu, nefes nefese
kalmrqtr.
Don Juan, Genaro'nun yaptrfrna hayran olmuq gortinii-
yordu. Yine beni makaraya alarak efleniyorlar, hakkrnda hig-
ga kafasrnrbir yandan obiir yana salhyordu. Neredeyse far
edilemez bir hareketle don Juan'rn bana do!ruyu soylemed
$ini ima ediyordu. Histeriye yakm, sinirli bir grlgrnhk duru
muna girdim -ve ancak Genaro bir giilme krizine girinc
kendime geldim.
Duygusal dengemin bu kadar kolay bozulmaslna, bir ba
qa grkrlamazboyttlara trmanlp, bir ortadan kalkmasma, ga
trm.
Don Juan, Genaro ve ben, Genaro'nun evinden sabah e
kenden ayrrldrk ve yakm gevredeki gorak tepelere do!ru yo
landrk. Hafif meyilli, yeni bigilmiqe benzeyen bir mrsrr tarla
srndaki kocaman yassl bir kayanm tistiine oturduk.
"iqte burasr orijinal yer," dedi don Juan bana. "Agrklama
larrm srasrnda buraya birkag defa daha gelece$i2."
"Geceleri gok garip qeyler olur burada," dedi Genaro
"Nagual Julian burada bir dost yakalamrgtr. Hatta daha d
do!rusu, dost..."
Don Juan, kaqlarryla fark edilir bir hareket yaprnca Gena
ro ciimlesini yanm brraktr. Bana giiltimsedi.
"Korkutucu hikayeler igin daha gok erken," dedi Genaro
"Karanhlr bekleyelim. "
Aya[a kalkrp, omurgasr geriye do!ru btiktilti, parmak ug
larr tisttinde ytiriiytip siiriinerek kayarun her tarafinr dolanma
ya baqladr.
"Velinimetinizin burada buldu[u dost hakkrnda ne anlatr
yordu?" diye don Juan'a sordum.
Hemen yanrtlamadr. Genaro'nun maskarahklarrnr izle
mek onu kendinden gegirmiqti.
"Farkrndahfrn geliqmiq bi kullantmtna deliniyordu," de
di sonunda, gozlerini Genaro'dan ayramadan.
Genaro, kayanrn etrafinda bir tur tamamladr ve geri gelip
yanrma oturdu. Zorlukla, hmltryla soluyordu, nefes nefese
kalmrqtr.
Don Juan, Genaro'nun yaptrfrna hayran olmuq gortinii-
yordu. Yine beni makaraya alarak efleniyorlar, hakkrnda hig-
san vticudunun maddeler arasrnda bir madde oldufiuna inan
mamuz oldu[unu sciyledi. insan olanaklanna cirnek ise, gorti
ctilerin insanr parrldayan yumurtaya benzeyen varhklar ola
rak gorebilme baqansrymrq. insan, viicudu bir madde olarak
bilineni; parlak bir yumurta olarak da bilinmeyeni zapt ede
miq; insan olanaklarr o nedenle ttikenmez btr sahaya sahip
mi$.
"Gciriictiler, tig tip dikkat oldulunu sciylerler," diye siir
dtirdi.i don Juan. "Bunu soylediklerinde tiim hisseden varhk
larr de[il sadece insanr kastederler. Fakat bunlar yalnrzca dik
kat tipleri delil, daha gok dikkat dereceleridir. Bunlar ilk
ikinci ve tigi.incti dikkattir, her biri kendi iginde biittin, bafrm
sz alanlardlr."
insandaki ilk dikkatin hayvansal dikkat oldulunu, dene
yim si.ireci sayesinde gtindelik hayatrn saylslz yoniinii ger
gekten halleden karmagrk, detayh ve son derece hassas bir ye
tenek olarak geligtilini agrkladr. Diler bir deyigle, insanrn di.
gi.inebilecefi her geyilk dikkatin pargaslymrg.
"ilk dikkat, srradan bi insan olarak her qeyimizdir," diye
devam etti. "Hayatrmrzt bu kadar kesin ycineten bi tesirin al
trnda ilk dikkat, srradan bi insanrn sahip olabileceli en deler
li varhktrr. Belki bizim tek deferli varhlrmrzdrr."
"Yeni goriictiler gergek delerini goz oni.ine alarak, gorme
yoluyla ilk dikkati yofun bi qekilde incelemeye bagladrlar
Bulgularr, hem kendilerinin hem de, golu onlarrn ne gordii
fiinii tam anlamasa da, takipgilerinin ilk tam goriiglerin
oluqturdu."
Yeni gcirticiilerin yolun incelemelerinin neticelerinin akr
ve mantrkla gok az alakasr oldu$unu da vurgulayarak uyard
beni, giinkii ilk dikkati inceleyip agrklamak igin insanln onu
gormesi gerekirmiq. Bunu ancak gortictiler yapabilirmiq. An
cak gori.ictilerin ilk dikkatte gordilklerini incelemek gartmrq
Ilk dikkatin nasrl igledilini anlamak igin tek olanakmrq bu.
"Gcirticiilerin gdrdiiklerine gore, ilk dikkat farkrndahk
panlhsmrn gok ytiksek bi parlakhfa ulaqmrg halidir," diye de
san vticudunun maddeler arasrnda bir madde oldufiuna inan-
mamuz oldu[unu sciyledi. insan olanaklanna cirnek ise, gorti-
ctilerin insanr parrldayan yumurtaya benzeyen varhklar ola-
rak gorebilme baqansrymrq. insan, viicudu bir madde olarak,
bilineni; parlak bir yumurta olarak da bilinmeyeni zapt eder-
miq; insan olanaklarr o nedenle ttikenmez btr sahaya sahip-
mi$.
"Gciriictiler, tig tip dikkat oldulunu sciylerler," diye siir-
dtirdi.i don Juan. "Bunu soylediklerinde tiim hisseden varhk-
larr de[il sadece insanr kastederler. Fakat bunlar yalnrzca dik-
kat tipleri delil, daha gok dikkat dereceleridir. Bunlar ilk,
ikinci ve tigi.incti dikkattir, her biri kendi iginde biittin, bafrm-
sz alanlardlr."
insandaki ilk dikkatin hayvansal dikkat oldulunu, dene-
yim si.ireci sayesinde gtindelik hayatrn saylslz yoniinii ger-
gekten halleden karmagrk, detayh ve son derece hassas bir ye-
tenek olarak geligtilini agrkladr. Diler bir deyigle, insanrn di.i-
gi.inebilecefi her geyilk dikkatin pargaslymrg.
"ilk dikkat, srradan bi insan olarak her qeyimizdir," diye
devam etti. "Hayatrmrzt bu kadar kesin ycineten bi tesirin al-
trnda ilk dikkat, srradan bi insanrn sahip olabileceli en deler-
li varhktrr. Belki bizim tek deferli varhlrmrzdrr."
"Yeni goriictiler gergek delerini goz oni.ine alarak, gorme
yoluyla ilk dikkati yofun bi qekilde incelemeye bagladrlar.
Bulgularr, hem kendilerinin hem de, golu onlarrn ne gordii-
fiinii tam anlamasa da, takipgilerinin ilk tam goriiglerini
oluqturdu."
Yeni gcirticiilerin yolun incelemelerinin neticelerinin akrl
ve mantrkla gok az alakasr oldu$unu da vurgulayarak uyardr
beni, giinkii ilk dikkati inceleyip agrklamak igin insanln onu
gormesi gerekirmiq. Bunu ancak gortictiler yapabilirmiq. An-
cak gori.ictilerin ilk dikkatte gordilklerini incelemek gartmrq.
Ilk dikkatin nasrl igledilini anlamak igin tek olanakmrq bu.
"Gcirticiilerin gdrdiiklerine gore, ilk dikkat farkrndahk
panlhsmrn gok ytiksek bi parlakhfa ulaqmrg halidir," diye de-
doniigtii[i.inde ulaqrlrr: bu tek bi bandr defil insanrn kozasr
igindeki btitiin Kartal yayrhmlarmr alevlendiren bi panltrdrr."
Don Juan, yeni gciriictilerin hayattayken ve kimliklerinin
bilincindeyken iigiincii dikkate ulaqmak igin gosterdikleri ga-
bayr saygrh bir korkuyla ifade etti.
Ayrrksr insanlann ve di[er hisseden varhklarrn bilinme-
yen ve bilinemeyene farkrnda olmadan giriqlerini bahse de[er
bulmuyordu; bunlardan Kartal'rn armalanr olarak scjz etti.
Yeni gori.iciiler igin iigi.inci.i dikkate girmek de bir arma[an-
ml$ ama anlamr farkhymrq. Bu, ulaqtrklan nokta igin bir odiil-
mtiq.
Ottim anrnda, ttim insanlar bilinemeyene girer, fakat bazt-
larr gok krsa bir an igin ve sadece Kartal'm besinini antmak
igin tigiincti dikkate ulaqrrmrq.
"insanrn en iistiin baqarrsr," dedi, "bu dikkat derecesine,
yagam giictine sahipken, titrek bi rqrk gibi Kartal'rn gagaslna
do!ru yuvarlanan bedensiz bi farkrndahfa dontiqmeden, ulaq-
makttr."
Don Juan'rn agrklamalarrnr dinlerken etrafimdaki her qe-
yin goriintiisiinri tamamryla gozden kaybettim. Gcjri.ini.iqe go-
re Genaro kalkmlq ve grkrp gitmiqti, ortada yoktu. Gariptir,
kendimi kayanrn tisttine sinmiq, yarumda don Juan'r beni na-
zlkge omuzlarrmdan kavrayrp tutmuq buldum. Kayarun iistii-
ne uzanlp gcizlerimi kapadrm. Batrdan esen yumugak bir esin-
ti vardr.
"LJyuma," dedi don Juan. "Higbi sebeple bu kayada uyu-
yakalma sakln."
Oturdum. Don Juan, gcizlerini dikmiq bana bakryordu.
"Kendini rahat brrak," diye devam etti. "igsel konuqma-
nr sustur."
Bir korkuyla sarsrldrlrmda ttim yolunlaqmam onun sdy-
ledikleri tizerindeydi. Once ne oldulunu bilemedim; baqka bir
gtivensizlik nobeti geEiriyorum sandrm. Ama sonra bir anda
kafama dank etti, akqami.istiiniin gok geg bir saati olmuqtu.
Benim bir saat stirdti sandrfrm konuqma ttim gtin stirmtiqtti.
doniigtii[i.inde ulaqrlrr: bu tek bi bandr defil insanrn kozasr
igindeki btitiin Kartal yayrhmlarmr alevlendiren bi panltrdrr."
Don Juan, yeni gciriictilerin hayattayken ve kimliklerinin
bilincindeyken iigiincii dikkate ulaqmak igin gosterdikleri ga-
bayr saygrh bir korkuyla ifade etti.
Ayrrksr insanlann ve di[er hisseden varhklarrn bilinme-
yen ve bilinemeyene farkrnda olmadan giriqlerini bahse de[er
bulmuyordu; bunlardan Kartal'rn armalanr olarak scjz etti.
Yeni gori.iciiler igin iigi.inci.i dikkate girmek de bir arma[an-
ml$ ama anlamr farkhymrq. Bu, ulaqtrklan nokta igin bir odiil-
mtiq.
Ottim anrnda, ttim insanlar bilinemeyene girer, fakat bazt-
larr gok krsa bir an igin ve sadece Kartal'm besinini antmak
igin tigiincti dikkate ulaqrrmrq.
"insanrn en iistiin baqarrsr," dedi, "bu dikkat derecesine,
yagam giictine sahipken, titrek bi rqrk gibi Kartal'rn gagaslna
do!ru yuvarlanan bedensiz bi farkrndahfa dontiqmeden, ulaq-
makttr."
Don Juan'rn agrklamalarrnr dinlerken etrafimdaki her qe-
yin goriintiisiinri tamamryla gozden kaybettim. Gcjri.ini.iqe go-
re Genaro kalkmlq ve grkrp gitmiqti, ortada yoktu. Gariptir,
kendimi kayanrn tisttine sinmiq, yarumda don Juan'r beni na-
zlkge omuzlarrmdan kavrayrp tutmuq buldum. Kayarun iistii-
ne uzanlp gcizlerimi kapadrm. Batrdan esen yumugak bir esin-
ti vardr.
"LJyuma," dedi don Juan. "Higbi sebeple bu kayada uyu-
yakalma sakln."
Oturdum. Don Juan, gcizlerini dikmiq bana bakryordu.
"Kendini rahat brrak," diye devam etti. "igsel konuqma-
nr sustur."
Bir korkuyla sarsrldrlrmda ttim yolunlaqmam onun sdy-
ledikleri tizerindeydi. Once ne oldulunu bilemedim; baqka bir
gtivensizlik nobeti geEiriyorum sandrm. Ama sonra bir anda
kafama dank etti, akqami.istiiniin gok geg bir saati olmuqtu.
Benim bir saat stirdti sandrfrm konuqma ttim gtin stirmtiqtti.
dibinde bir ses.
Gormenin sesi oldufuna o kadar emindim ki beni h
korkutmadr. Hatta arkama dcinme diirttistine bile boyun e
medim.
"Ben gormenin sesiyim ve sana kazkafa diyorum," de
ses tekrar ve krkrrdamaya baqladr.
Arkamr dondiim. Genaro tam arkamda oturuyordu. O k
dar qagrrdrm ki herhalde onlardan bile daha isterikge giilm
gtimdiir.
"Hava karanyor," dedi Genaro bana. "Sana bugiin onc
den sciz verdilim gibi burada bir balo yapacalrz."
Don Juan araya girdi ve benim korkudan cilebilecek tip
bir sersem oldufumdan bugi.in igin kesmemiz gerektifi
soyledi.
"Boqver, iyidir," dedi Genaro omzuma vurarak.
"istersen ona sor," dedi don Juan Genaro'ya. "Kendisi d
bciyle bi sersem oldulunu sciyleyecektir."
"Gergekten ciyle bir sersem misin?" diye sordu Gena
kaqlannr gatarak.
Ona cevap vermedim. Ve bu da onlann giilmekten bay
malanna neden oldu. Genaro tamamen aqa[r yuvarlanlp, ye
lere yatmrgtr.
"Yuttu," dedi Genaro don Juan'a, beni kastederek. Do
Juan agalr atlayrp onun kalkmasrna yardrm etti. "Higbi z
man bi sersem oldulunu sciylemez. Bunun igin kendint, faz
cinemser ama bi sersem oldulunu itiraf etmedifii igin ne ola
cafrndan korkup donuna eder."
Onlarr gtilerken seyrederken sadece Krzrlderililerin b
denli negeyle gtilebilecefiine iyice emin oldum. Ama aynL z
manda kotti niyet damarlarmm kabardrfrna da emindim. K
zrlderili olmayan biriyle dalga gegiyorlardr.
Don Juan hissettiklerimi hemen yakaladr.
"Kibrinin dizginlerden kopmasrna rzin verme," ded
"Sen higbi ycinden ozel de[ilsin. Higbirimrz deprlia Kzrlde
rili veya delil. Nagual Julian ve onun velinimetibize gtilere
dibinde bir ses.
Gormenin sesi oldufuna o kadar emindim ki beni hi
korkutmadr. Hatta arkama dcinme diirttistine bile boyun e!
medim.
"Ben gormenin sesiyim ve sana kazkafa diyorum," ded
ses tekrar ve krkrrdamaya baqladr.
Arkamr dondiim. Genaro tam arkamda oturuyordu. O ka
dar qagrrdrm ki herhalde onlardan bile daha isterikge giilmi
gtimdiir.
"Hava karanyor," dedi Genaro bana. "Sana bugiin once
den sciz verdilim gibi burada bir balo yapacalrz."
Don Juan araya girdi ve benim korkudan cilebilecek tipt
bir sersem oldufumdan bugi.in igin kesmemiz gerektifin
soyledi.
"Boqver, iyidir," dedi Genaro omzuma vurarak.
"istersen ona sor," dedi don Juan Genaro'ya. "Kendisi d
bciyle bi sersem oldulunu sciyleyecektir."
"Gergekten ciyle bir sersem misin?" diye sordu Genar
kaqlannr gatarak.
Ona cevap vermedim. Ve bu da onlann giilmekten bayrl
malanna neden oldu. Genaro tamamen aqa[r yuvarlanlp, yer
lere yatmrgtr.
"Yuttu," dedi Genaro don Juan'a, beni kastederek. Don
Juan agalr atlayrp onun kalkmasrna yardrm etti. "Higbi za
man bi sersem oldulunu sciylemez. Bunun igin kendint, fazl
cinemser ama bi sersem oldulunu itiraf etmedifii igin ne ola
cafrndan korkup donuna eder."
Onlarr gtilerken seyrederken sadece Krzrlderililerin bu
denli negeyle gtilebilecefiine iyice emin oldum. Ama aynL za
manda kotti niyet damarlarmm kabardrfrna da emindim. Kr
zrlderili olmayan biriyle dalga gegiyorlardr.
Don Juan hissettiklerimi hemen yakaladr.
"Kibrinin dizginlerden kopmasrna rzin verme," dedi
"Sen higbi ycinden ozel de[ilsin. Higbirimrz deprlia Kzrlde-
rili veya delil. Nagual Julian ve onun velinimetibize gtilerek
naro'nun evine geri donerken don Juan'la Genaro konuqmak-
tan kagrndrlar. Hatta don Juan hiddetli bir homurtuyla, par-
malrnr dudalrna koyarak susturdu beni. Don Juan beni sii-
riikleyip igeri sokarken Genaro eve girmeyip ytiriimeye de-
vam etti.
"Kimdi o insanlar, don Juan?" diye sordum, ikimiz de
igerde gtivenlikte olup, lambayr yaktr[rnda.
"Onlar insan delildi," diye cevapladr.
"Hadi don Juan, durumu gtzemlt bir havaya sokma," de-
dim. "Onlar insandr; kendi gozlerimle gordiim."
"Tabii, kendi gcizlerinle gordtin," diye sertge cevap verdi,
"ama bu bi qey ifade etmez. Gozlerin seni aldattr. onlar insan
degildi ve seni takip ediyorlardr. Genaro onlan senden uzak-
laqtrrmak zorunda kaldr."
"insan delillerse, neydi o zaman onlar?"
"Ah, iqte giz bu," dedi. "Bu farkrndahlrn bi gizi ve man-
trksal olarak konuqarak gozmek miimkiin defil. Gize sadece
tanrk olunabilir."
"O zaman brrak tanrk olaylm," dedim.
"Ama zaten oldun, hem de bi giinde iki defa," dedi. "$u
anda anrmsamryorsun. Ama, sana soz etti[im farkrndahk gi-
zine tantk olup parrldayan yayrhmlan tekrar canladrrdr[rnda
anrmsayacaksrn. Bu arada, brz farkrndahk agrklamalanmrza
geri donelim."
Farkrndah[rn, kozanrn drqrndaki yayrhmlann igerde hap-
solmuqlara yaptr[r devamh baskr sonucu bagladrlrnr tekrarla-
dr. Bu baskr, bilingliligin ilk eylemini olugtururmuq; kozayr
krrmak igin oliimtine savaqan hapsolmuq yayrhmlarrn devini-
mini durdururmuq.
"Bi gorticii igin, gergek, ttim canh varhklann olmek igin
Eabaladr$ldlr," diye devam etti. "Oliimii durduran, farkrnda-
hktrr."
Don Juan, yeni gorticiilerin, farkrndahlrn oliimii onleme-
sinden ve aynr zamanda Kartal'a yem olmaya tegvik etmesin-
den adamakrlh rahatsrz olduklannr sciyledi. Bunu agrklaya-
naro'nun evine geri donerken don Juan'la Genaro konuqmak-
tan kagrndrlar. Hatta don Juan hiddetli bir homurtuyla, par-
malrnr dudalrna koyarak susturdu beni. Don Juan beni sii-
riikleyip igeri sokarken Genaro eve girmeyip ytiriimeye de-
vam etti.
"Kimdi o insanlar, don Juan?" diye sordum, ikimiz de
igerde gtivenlikte olup, lambayr yaktr[rnda.
"Onlar insan delildi," diye cevapladr.
"Hadi don Juan, durumu gtzemlt bir havaya sokma," de-
dim. "Onlar insandr; kendi gozlerimle gordiim."
"Tabii, kendi gcizlerinle gordtin," diye sertge cevap verdi,
"ama bu bi qey ifade etmez. Gozlerin seni aldattr. onlar insan
degildi ve seni takip ediyorlardr. Genaro onlan senden uzak-
laqtrrmak zorunda kaldr."
"insan delillerse, neydi o zaman onlar?"
"Ah, iqte giz bu," dedi. "Bu farkrndahlrn bi gizi ve man-
trksal olarak konuqarak gozmek miimkiin defil. Gize sadece
tanrk olunabilir."
"O zaman brrak tanrk olaylm," dedim.
"Ama zaten oldun, hem de bi giinde iki defa," dedi. "$u
anda anrmsamryorsun. Ama, sana soz etti[im farkrndahk gi-
zine tantk olup parrldayan yayrhmlan tekrar canladrrdr[rnda
anrmsayacaksrn. Bu arada, brz farkrndahk agrklamalanmrza
geri donelim."
Farkrndah[rn, kozanrn drqrndaki yayrhmlann igerde hap-
solmuqlara yaptr[r devamh baskr sonucu bagladrlrnr tekrarla-
dr. Bu baskr, bilingliligin ilk eylemini olugtururmuq; kozayr
krrmak igin oliimtine savaqan hapsolmuq yayrhmlarrn devini-
mini durdururmuq.
"Bi gorticii igin, gergek, ttim canh varhklann olmek igin
Eabaladr$ldlr," diye devam etti. "Oliimii durduran, farkrnda-
hktrr."
Don Juan, yeni gorticiilerin, farkrndahlrn oliimii onleme-
sinden ve aynr zamanda Kartal'a yem olmaya tegvik etmesin-
den adamakrlh rahatsrz olduklannr sciyledi. Bunu agrklaya-
"insanlarrn liste yapmayl tercih etti[ini sciylemek istem
yorum, veya almayr yadsryabileceklerini. Liste yapmak, Ka
tal'm emridir. Esasmda iradeye kalan, emre hangi qekil
uyulduludur."
Yayrhmlara, emir demekten hoqlanmadrfrnr ama onlar
aslmda emir oldufunu ve kimsenin de buna uymamazhk ed
meyecefiini soyledi. Ne var ki onlara karqr gelmenin yolu
onlara uymanrn kapsamr igindeymiq.
"ilk dikkatin kaydr konusunda," diye devam etti, ..gcir
ctiler uymamazhk edemeyeceklerinden kaydederler. Ama
kere aldrlar mr da br tarafa atarlar. Kartal bize listeye tapm
mtzt emretmez; sadece liste yapmamtzt emreder, o kadar.,,
"Gcirticiiler, insanrn liste yaptr[rnr nasrl gdriirler?" diy
sordum.
"insanrn kozasr igindeki yayrhmlar, drgardakilerle egleq
rilmek igin susturulmaz," diye yanrtladr. 'oBu di[er yaratrkla
nn ne yaptrklanm gordiikten sonra ortadadr. susturuldu
lunda, baz:Jan drqardaki yayrhmlarla birleqip beraber dev
nir. Gciriiciiler, cirnefin, bokbocelinin yaydrlr rqrlrn gok g
niq boyutlara ulaqtrfirn y g orebilir."
"Fakat insanlar, yayrhmlarrnr susturur ve sonra da onlar
yansrlar. Yayrhmlar, kendilerine odaklanrr."
insanlar, liste yapma emrini mantrken en aglnya taqryr
geri kalan her qeyi goz ardr ederlermiq. Bir kere listeyle de
rinden ilgilenirlerse iki qey olabilirmig. Drqardaki yayrhmla
rrn tepisini yadsryabilir ya da gok ozgiin bir qekilde kullanrr
larmrq.
Liste yaptrktan sonra bu tepileri yadsrmanln sonucu, man
trk olarak bilinen gok ayrrcahkh durummuq. Her tepinin oz
gtin qekilde kullanrmr da kendi kendini yurma olarak bil
nirmiq.
insan mantr[r, bir goriici.iye ahqrlmamrg tiirde homojen
sonrik bir panltr olarak gortiniirmiig, bu panltr, drgardakt ya
yrlrmlann si.irekli baskrsma ancak bazen o da geniq anlamd
tepki verir -bu parrltr yumurtamsr kabulu sertleqtirir, ama da
liste yapmayl tercih etti[ini sciylemek istem
yorum, veya almayr yadsryabileceklerini. Liste yapmak, Ka
tal'm emridir. Esasmda iradeye kalan, emre hangi qekild
uyulduludur."
Yayrhmlara, emir demekten hoqlanmadrfrnr ama onlarr
aslmda emir oldufunu ve kimsenin de buna uymamazhk ede
meyecefiini soyledi. Ne var ki onlara karqr gelmenin yolu d
onlara uymanrn kapsamr igindeymiq.
"ilk dikkatin kaydr konusunda," diye devam etti, ..gcirt
ctiler uymamazhk edemeyeceklerinden kaydederler. Ama b
kere aldrlar mr da br tarafa atarlar. Kartal bize listeye tapma
mtzt emretmez; sadece liste yapmamtzt emreder, o kadar.,,
"Gcirticiiler, insanrn liste yaptr[rnr nasrl gdriirler?" diy
sordum.
"insanrn kozasr igindeki yayrhmlar, drgardakilerle egleqti
rilmek igin susturulmaz," diye yanrtladr. 'oBu di[er yaratrkla
nn ne yaptrklanm gordiikten sonra ortadadr. susturuldu
lunda, baz:Jan drqardaki yayrhmlarla birleqip beraber devi
nir. Gciriiciiler, cirnefin, bokbocelinin yaydrlr rqrlrn gok ge
niq boyutlara ulaqtrfirn y g orebilir."
"Fakat insanlar, yayrhmlarrnr susturur ve sonra da onlara
yansrlar. Yayrhmlar, kendilerine odaklanrr."
insanlar, liste yapma emrini mantrken en aglnya taqryrp
geri kalan her qeyi goz ardr ederlermiq. Bir kere listeyle de
rinden ilgilenirlerse iki qey olabilirmig. Drqardaki yayrhmla
rrn tepisini yadsryabilir ya da gok ozgiin bir qekilde kullanrr-
larmrq.
Liste yaptrktan sonra bu tepileri yadsrmanln sonucu, man-
trk olarak bilinen gok ayrrcahkh durummuq. Her tepinin oz
gtin qekilde kullanrmr da kendi kendini yurma olarak bili-
nirmiq.
insan mantr[r, bir goriici.iye ahqrlmamrg tiirde homojen,
sonrik bir panltr olarak gortiniirmiig, bu panltr, drgardakt ya
yrlrmlann si.irekli baskrsma ancak bazen o da geniq anlamda
tepki verir -bu parrltr yumurtamsr kabulu sertleqtirir, ama da
"Liste yapmak biziyaralanmaz yapar. Zaten liste en baq-
ta bu ytizden oluqturulmuqtur."
"Neden bahsediyorsun?" diye sordum don Juan'a.
Yanrtlamadr. Yanrtr Genaro'dan beklermiq gibi ona baktt.
"Ama e[er kapryr agarsam," dedi Genaro, "ilk dikkat i'
ri girenle baq edebilir mi?"
"seninki ve benimki edemez ama onunki eder," dedi don
Juan, beni gosterip. "Hadi deneyelim."
"ileri farkrndahkta olmasma ralmen mi?" diye sordu Ge-
naro don Juan'a.
"Hig fark etmez," diye cevapladt don Juan.
Genaro kalktr, on kaprya gitti ve gekip agtr. Anrnda geri-
ye zrpladr. Ani bir soluk .rizgdr igeri girdi. Don Juan da Ge-
naro da yaruma geldiler. Ikisi de qakrnhkla bana baktrlar.
On kapryr kapatmak istedim. Sofuktan rahatsz olmuq-
tum. Ama kaprya yaklaqrrken, don Juan ve Genaro ciniime at-
layrp beni korudular.
"Odada bir qey fark ediyor musun?" diye sordu bana Ge-
naro.
"Haylr, fark etmiyorum," dedim ve gergekten de oyleydi.
Agrk kaprdan igeri dolan soluk hava drqrnda hissedilecek
higbir qey yoktu.
"Kapryr agtrfrmda tuhaf yaratrklar girdi igeri," dedi. "Hig
fark etmiyor musun?"
Sesinde bir qey bu sefer dalga gegmedilini soyli.iyordu.
Ugi.imiiz, ikisi iki yanrmt kuqatarak, evden grktrk. Don Ju-
an gaz lambasrnr aldr ve Genaro on kapryr kilitledi. Yolcu ka-
prsmdan anbayabindik. Once beni igeri ittiler. Sonra don Ju-
an'rn ileriki kasabadaki evine gittik.
"Liste yapmak biziyaralanmaz yapar. Zaten liste en baq-
ta bu ytizden oluqturulmuqtur."
"Neden bahsediyorsun?" diye sordum don Juan'a.
Yanrtlamadr. Yanrtr Genaro'dan beklermiq gibi ona baktt.
"Ama e[er kapryr agarsam," dedi Genaro, "ilk dikkat i'
ri girenle baq edebilir mi?"
"seninki ve benimki edemez ama onunki eder," dedi don
Juan, beni gosterip. "Hadi deneyelim."
"ileri farkrndahkta olmasma ralmen mi?" diye sordu Ge-
naro don Juan'a.
"Hig fark etmez," diye cevapladt don Juan.
Genaro kalktr, on kaprya gitti ve gekip agtr. Anrnda geri-
ye zrpladr. Ani bir soluk .rizgdr igeri girdi. Don Juan da Ge-
naro da yaruma geldiler. Ikisi de qakrnhkla bana baktrlar.
On kapryr kapatmak istedim. Sofuktan rahatsz olmuq-
tum. Ama kaprya yaklaqrrken, don Juan ve Genaro ciniime at-
layrp beni korudular.
"Odada bir qey fark ediyor musun?" diye sordu bana Ge-
naro.
"Haylr, fark etmiyorum," dedim ve gergekten de oyleydi.
Agrk kaprdan igeri dolan soluk hava drqrnda hissedilecek
higbir qey yoktu.
"Kapryr agtrfrmda tuhaf yaratrklar girdi igeri," dedi. "Hig
fark etmiyor musun?"
Sesinde bir qey bu sefer dalga gegmedilini soyli.iyordu.
Ugi.imiiz, ikisi iki yanrmt kuqatarak, evden grktrk. Don Ju-
an gaz lambasrnr aldr ve Genaro on kapryr kilitledi. Yolcu ka-
prsmdan anbayabindik. Once beni igeri ittiler. Sonra don Ju-
an'rn ileriki kasabadaki evine gittik.
dek hissetmedifim bir tembellik hissediyordum. Birdenbi
konugmaya baqladr.
"Genaro ve benim dtin gece olanlara odaklanmak istem
yiqimizin sebebi," dedi, "bilinmeyende oldulun si.ire boyu
ca gok korkmug olman. Genaro seni itti ve orada sana bi qe
ler oldu."
"Nasrl geyler, don Juan?"
"$u anda sana agrklanmasr hala zor hatta olanaksz ola
qeyler," dedi. "Bilinmeyene girip onu anlamaya yetecek k
dar erke fazlan yok. Yeni gori.ictiler farkrndahkla ilgili ge
gekleri diizenlediklerinde, insanlann sahip oldu[u farkrndah
parrltrsmrn hepsini ilk dikkatin tiiketti[ini ve geriye gok k
gtik bi parga erkenin dahi serbest kalmadrlnt gormilsle
$imdi senin sorunun bu. Boylece yeni gortictiler, savagqrlan
bilinmeyene girmeleri gerektifinden, erkelerini biriktirmele
rini onerdiler. E$er hepsi almmrgsa erkeyi nereden bulaca
lardr? Yararsrz ahqkanhklannr silerek kazanacaklar, dedi y
ni gcirtictiler."
Konuqmasrnr kesti ve sorulan bekledi. Yararsrz ahgkan
hklan silmenin, farkmdahlrn parrlhsma ne yaptr[rnr sordum
Farkrndah$t, ozyansrmadan ayrarak cizgilrleqip baqka b
gey i.izerine odaklamasrna olanak salladrlrnr sciyledi.
"Bilinmeyen sonsuz $u andrr," diye devam etti, "ama b
zim olafan farkmdahfrmrzm imkanr drqrndadrr. Bilinmeyen
srradan insamn gereksiz pargasrdrr. Gereksizdir, giinkti slr
dan insamn bunu kavramaya yetecek bafrmsrz erkesi yok
tur."
"Savaqgr yolunda gegirdi[in bunca zarnandan sonra, b
linmeyeni kavramaya yetecek balrmsrz erken var, ama anla
ytp hatta bi de anrmsamana yetecek erken yok."
Yassr kayanrn oldulu yerde, bilinmeyenin gok derinin
girdi$imi agrkladr. Ama a$ln tabiatrma kaprlmrq ve dehge
diigmiigiim ki bu da herhangi birinin yapabilece[i en kot
geymiq. Bciylece, arkama bakmadan sol yandan aceleyle ay
nlmrqrm; maalesef, hem de yaruma bir alay tuhaf $ey alarak
dek hissetmedifim bir tembellik hissediyordum. Birdenbir
konugmaya baqladr.
"Genaro ve benim dtin gece olanlara odaklanmak isteme
yiqimizin sebebi," dedi, "bilinmeyende oldulun si.ire boyun
ca gok korkmug olman. Genaro seni itti ve orada sana bi qey
ler oldu."
"Nasrl geyler, don Juan?"
"$u anda sana agrklanmasr hala zor hatta olanaksz ola
qeyler," dedi. "Bilinmeyene girip onu anlamaya yetecek ka
dar erke fazlan yok. Yeni gori.ictiler farkrndahkla ilgili ger
gekleri diizenlediklerinde, insanlann sahip oldu[u farkrndah
parrltrsmrn hepsini ilk dikkatin tiiketti[ini ve geriye gok ki.
gtik bi parga erkenin dahi serbest kalmadrlnt gormilsler
$imdi senin sorunun bu. Boylece yeni gortictiler, savagqrlann
bilinmeyene girmeleri gerektifinden, erkelerini biriktirmele
rini onerdiler. E$er hepsi almmrgsa erkeyi nereden bulacak
lardr? Yararsrz ahqkanhklannr silerek kazanacaklar, dedi ye
ni gcirtictiler."
Konuqmasrnr kesti ve sorulan bekledi. Yararsrz ahgkan
hklan silmenin, farkmdahlrn parrlhsma ne yaptr[rnr sordum
Farkrndah$t, ozyansrmadan ayrarak cizgilrleqip baqka bi
gey i.izerine odaklamasrna olanak salladrlrnr sciyledi.
"Bilinmeyen sonsuz $u andrr," diye devam etti, "ama bi
zim olafan farkmdahfrmrzm imkanr drqrndadrr. Bilinmeyen
srradan insamn gereksiz pargasrdrr. Gereksizdir, giinkti slra
dan insamn bunu kavramaya yetecek bafrmsrz erkesi yok
tur."
"Savaqgr yolunda gegirdi[in bunca zarnandan sonra, bi
linmeyeni kavramaya yetecek balrmsrz erken var, ama anla
ytp hatta bi de anrmsamana yetecek erken yok."
Yassr kayanrn oldulu yerde, bilinmeyenin gok derinine
girdi$imi agrkladr. Ama a$ln tabiatrma kaprlmrq ve dehgete
diigmiigiim ki bu da herhangi birinin yapabilece[i en kott
geymiq. Bciylece, arkama bakmadan sol yandan aceleyle ay
nlmrqrm; maalesef, hem de yaruma bir alay tuhaf $ey alarak.
vam etti: toprak ve karanhk bolgeler, ateq ve su, iist ve alt, gti-
ri.ilttilti ve sessiz, hareket eden ve sabit duran. zaman gegtik-
ge, binlerce deliqik teknik gittikge daha ayrrntrh hale dcintig-
mti$.
"Topralrn gizli bilgisi," diye devam etti, "yer tisttinde du-
ran her geyle ilgiliydi. insanlara, hayvanlara,bocek, a!ag, kti-
giik bitkiler, kayalar ve topra[a uygulanan belirli hareket der-
lemleri, scizler, merhemler, iksirler vardr."
"Eski gortictileri dehqetli varhklar yapan teknikler bunlar-
dr. ve toprakla ilgili grzh bilgiler, yerytiztindeki herhangi bi
qeyin bakrlmasr ya da yok edilmesinde kullanrlrrdt."
"Topra$rn karqrh, karanhk bcilgeler olarak bildikleri yer-
di. Bu uygulamalar hepsi iginde en tehlikeli olanlarrydr. or-
ganik yagamr olmayan varhklarla ilgiliydi. $u anda diinyada
olan ve ni.ifusu oluqturan ttim organik varhklarla ya$ayan can-
h yaratrklar."
"Hig gtiphesiz, eski gciriici.ilerin ozellikle onlar igin en ya-
rarh bulgulanndan biri, organik yaqamrn bu topraklar tizerin-
deki tek yaqam ttirti olmadrlrnr keqfetmeleri oldu."
Sciyledi[ini tam olarak anlayamadrm. Konuyu agrklama-
srnr bekledim.
"Organik varhklar yagayan tek yaratrklar defiller," dedi
ve yine agrklamalannr diiqi.inmem igin bana stire tanrrmrg gi-
bi ara verdi.
Yaqamrn ve canh olmanrn tarumr iizerine uzun bir tartrq-
mayla karqr koydum. Ureme, metaboli zma ve biiytime gibi
canh organizmalan cansrzlardan farkh krlan iqlevler hakkrn-
da konuqtum.
"Organik yagamm taslalrnr giziyorsun," dedi. "Ama sa-
dece bi misal bu. soyleyebilecelin her qeyi srrf bi yanrndan
almamahsill."
"Baqka nasrl olabilir ki?" diye sordum.
"Gcirticiiler igin yaqamak, farkmda olmaktrr," diye cevap-
ladr. "sradan insan iginse farkrnda olmak bi organizma ol-
maktr. iqte gortictiler burada farkhdrr. onlar igin, farkrnda ol-
vam etti: toprak ve karanhk bolgeler, ateq ve su, iist ve alt, gti
ri.ilttilti ve sessiz, hareket eden ve sabit duran. zaman gegtik
ge, binlerce deliqik teknik gittikge daha ayrrntrh hale dcintig
mti$.
"Topralrn gizli bilgisi," diye devam etti, "yer tisttinde du
ran her geyle ilgiliydi. insanlara, hayvanlara,bocek, a!ag, kti
giik bitkiler, kayalar ve topra[a uygulanan belirli hareket der
lemleri, scizler, merhemler, iksirler vardr."
"Eski gortictileri dehqetli varhklar yapan teknikler bunlar
dr. ve toprakla ilgili grzh bilgiler, yerytiztindeki herhangi b
qeyin bakrlmasr ya da yok edilmesinde kullanrlrrdt."
"Topra$rn karqrh, karanhk bcilgeler olarak bildikleri yer
di. Bu uygulamalar hepsi iginde en tehlikeli olanlarrydr. or-
ganik yagamr olmayan varhklarla ilgiliydi. $u anda diinyada
olan ve ni.ifusu oluqturan ttim organik varhklarla ya$ayan can-
h yaratrklar."
"Hig gtiphesiz, eski gciriici.ilerin ozellikle onlar igin en ya-
rarh bulgulanndan biri, organik yaqamrn bu topraklar tizerin-
deki tek yaqam ttirti olmadrlrnr keqfetmeleri oldu."
Sciyledi[ini tam olarak anlayamadrm. Konuyu agrklama-
srnr bekledim.
"Organik varhklar yagayan tek yaratrklar defiller," dedi
ve yine agrklamalannr diiqi.inmem igin bana stire tanrrmrg gi-
bi ara verdi.
Yaqamrn ve canh olmanrn tarumr iizerine uzun bir tartrq-
mayla karqr koydum. Ureme, metaboli zma ve biiytime gibi
canh organizmalan cansrzlardan farkh krlan iqlevler hakkrn-
da konuqtum.
"Organik yagamm taslalrnr giziyorsun," dedi. "Ama sa-
dece bi misal bu. soyleyebilecelin her qeyi srrf bi yanrndan
almamahsill."
"Baqka nasrl olabilir ki?" diye sordum.
"Gcirticiiler igin yaqamak, farkmda olmaktrr," diye cevap-
ladr. "sradan insan iginse farkrnda olmak bi organizma ol-
maktr. iqte gortictiler burada farkhdrr. onlar igin, farkrnda ol-
rum," d'eoi. "Normal halinde gi.ipheci degil ama srkrcr derece
ilir
de mantrksalsm. Sanrrrm, tuuii diinkri giui t ., geyden fen
l
h{de dehgete dtiqmen drqmda, senden en gok iyice sol yaru
iginde oldu[unda hoqlanryorum. "
i
lr
gok acayip bir cizellilini keqfetmigler; alevler, insanr vticudu-
ili
nu, aynen su gibi bir yerden bir yere tagryabiliyormug.
lll
Don Juan buna parlak buluq diyordu. ona, bunun olanak-
srz oldu[unu kanrtlayacak fizik kurallarr oldu[unu belirttim.
'iL
Her qeyi agrklamasrnr bekleyip sonra bir sonug grkarmamr
rlil
l
B ulg:ul arr nr,
btiytik bir oyunun pargalan olarak birbirine ballamiy a zah-
,ilir
lr
gok acayip bir cizellilini keqfetmigler; alevler, insanr vticudu-
ili
nu, aynen su gibi bir yerden bir yere tagryabiliyormug.
lll
Don Juan buna parlak buluq diyordu. ona, bunun olanak-
srz oldu[unu kanrtlayacak fizik kurallarr oldu[unu belirttim.
'iL
Her qeyi agrklamasrnr bekleyip sonra bir sonug grkarmamr
rlil
l
B ulg:ul arr nr,
btiytik bir oyunun pargalan olarak birbirine ballamiy a zah-
,ilir
L
Sessizce eve do$ru yiiriidi.ik.
"Eski Toltecler, bulgularrndan biiyi.ilenmiqlerdi," dedi don
Juan.
"Neden oldu[unu anlayabiliyorum," dedim.
"Ben de," diye karqrhk verdi don Juan.
Beni igine almrq olan kuvvet oyle giigliiydii ki, saatler
sonraslna kadar konuqmamr, hatta dtiqtinmemi olanaksrzlaq-
tudr. Beni, tamamryla irade drgr dondurmuqtu. Ve buzlanm
zamanla azar azar goziiltip eridi.
"Kendi istefimizle herhangi bir miidahalede buluruna-
dan," diye devam etti don Juan, "bu eski Toltec teknili, senin
igin iki krsma boltindti. Birinci boliim, senin ne olup bitti[ine
ahqman igindi sadece. ikincisinde, eski goriiciilerin peqine
diiqtiifiti qeyi bagarrnaya gahqaca[r2. "
"GerEekten orada ne oldu, don Juan?" diye sordum.
"iki yorum var. Sana once eski goriici.ilerin yorumunu an-
latayrm. Onlar, suya daldrrrlan parlak bi nesnenin yanslyan
yiiztiniin suyun erkini arttrrdr[rnr diiqiindijler. Onlar, su kiitle-
sine bakarlardr ve yanslyan yizey, iqlemlerini hrzlandrrmaya
yardrmcr olurdu" Onlar, gozlerimrzin bilinmeyene giriqin
anahtan oldufuna inandrlar; suya bakarak, gozlerin yolu aE-
rRasrnl safhyorlardl."
Eski gortictilerin suyun rslakhfrnrn sadece nemlendirip
rslattrfrnr fakat suyun akrqkanhfrnrn devindirdi[ini gozlem-
lediklerini soyledi. Altrmrzdaki difer katmanlan araqtrrmak
igin aktrftnt, zannetmiqler. Suyun bize sadece yaqam igin de-
fil alttaki difer katmanlara bir ba[, bir yol olarak verildi[ine
inanmrqlar."
"Altta gok katman var mt?" diye sordum.
"Eski goriiciiler, yedi kat saymrqlardr," diye yanrtladr.
"Sen kendin de biliyor musun onlan, don Juan?"
"Ben, yeni donem goriiciilerdenim ve bunun igin gorii-
qtim farkh," dedi. "Ben sadece sana eski goriiciilerin ne yap-
ti
trlrnr gosteriyor ve neye inandrklarrnr soyltiyorum."
Kendi goriiqlerinin farkh olmasrnrn eski gcirticiilerin uy-
1j
L
"Ama kulalrmda olmekte oldufumu soyleyen bir s
duydum," dedim.
"Ses hakhydr. Oltiyordun ve orada olmasaydrm oyle olu
du. Toltec tekniklerini uygulamanrn tehlikesi budur. Aqri'r e
kin fakat gogu zaman oldtiriici.idtirler."
Ona dehqete dtigtiiftimti itiraf etmekten utandrlrmr soyl
dim. Onceki gtin gekli aynada gormek ve o beni kaplaya
kuvveti etrafimda hissetmek bana gok fazla qey kanrtlamrqt
"Seni telaglandrmak istemem," dedi, "ama sana daha hi
bi qey olmadr. Eler bana olan gey sana olacaklara yol goste
recekse, en iyisi sen kendini hayatmrn qokunahaztla. $im
kendi kendine titremen, yann korkudan dlmenden iyidir."
Korkudan o kadar dehqete diiqttim ki akhma gelen sorula
rr bile seslendiremedim. Yutkunmakta zorlanryordum. Do
Juan okstirtiklerle kesilene dek giildii. Suratr morardr. Sesi
yerine geldifinde, sorulanmrn her biri yeni bir kahkaha firt
nasr baqlattr.
"Tiim bunlann benim igin ne kadar komik oldulunu bile
mezsin," dedi sonunda. "Sana giilmiiyorum. Bu duruma g
liiyorum... Velinimetim benim de aynr deneyimden gegmem
sa$amrqtr ve sana bakarken kendimi gormeme engel olam
yorum."
Ona midemin bulandr[rnr soyledim. Bana bunun norma
korkmanrn dolal oldu[unu ve korkuyu denetlemenin yanh
ve anlamsrz oldu[unu soyledi" E,ski gortictiler korkudan pa
nik olmalan gerekirken, korkularrnr bastrrma duygusuna tu
sak olmuqlar. Yaptrklarr iqi durdurmak ya da rahatlatan bir
kimlerini terk etmek istemediklerinden bunun yerine korku
lannr denetlemiqler.
"Aynayla baqka ne yapac aPn?" diye sordum.
"O ayna, seninle dtin srrf baktr[rn yaratr[rn, liz yiize bu
luqmasr igin kullanrlacak."
"Yid^z yijze buluqmada ne olur?"
"Bi ttir yagamln, insan cinsinin, bi baqka yagam tiiriiyl
karqrlaqmasrdrr. Eski gcirticiiler bu durum, suyun akrqkanh
bir se
duydum," dedim.
"Ses hakhydr. Oltiyordun ve orada olmasaydrm oyle olur
du. Toltec tekniklerini uygulamanrn tehlikesi budur. Aqri'r et
kin fakat gogu zaman oldtiriici.idtirler."
Ona dehqete dtigtiiftimti itiraf etmekten utandrlrmr soyle
dim. Onceki gtin gekli aynada gormek ve o beni kaplayan
kuvveti etrafimda hissetmek bana gok fazla qey kanrtlamrqtr
"Seni telaglandrmak istemem," dedi, "ama sana daha hig
bi qey olmadr. Eler bana olan gey sana olacaklara yol goste
recekse, en iyisi sen kendini hayatmrn qokunahaztla. $imd
kendi kendine titremen, yann korkudan dlmenden iyidir."
Korkudan o kadar dehqete diiqttim ki akhma gelen sorula
rr bile seslendiremedim. Yutkunmakta zorlanryordum. Don
Juan okstirtiklerle kesilene dek giildii. Suratr morardr. Sesim
yerine geldifinde, sorulanmrn her biri yeni bir kahkaha firtr
nasr baqlattr.
"Tiim bunlann benim igin ne kadar komik oldulunu bile
mezsin," dedi sonunda. "Sana giilmiiyorum. Bu duruma gti
liiyorum... Velinimetim benim de aynr deneyimden gegmem
sa$amrqtr ve sana bakarken kendimi gormeme engel olamr
yorum."
Ona midemin bulandr[rnr soyledim. Bana bunun normal
korkmanrn dolal oldu[unu ve korkuyu denetlemenin yanhg
ve anlamsrz oldu[unu soyledi" E,ski gortictiler korkudan pa
nik olmalan gerekirken, korkularrnr bastrrma duygusuna tut
sak olmuqlar. Yaptrklarr iqi durdurmak ya da rahatlatan biri
kimlerini terk etmek istemediklerinden bunun yerine korku
lannr denetlemiqler.
"Aynayla baqka ne yapac aPn?" diye sordum.
"O ayna, seninle dtin srrf baktr[rn yaratr[rn, liz yiize bu
luqmasr igin kullanrlacak."
"Yid^z yijze buluqmada ne olur?"
"Bi ttir yagamln, insan cinsinin, bi baqka yagam tiiriiyle
karqrlaqmasrdrr. Eski gcirticiiler bu durum, suyun akrqkanh-
dost belirdi[i anda rahatsrzhlrmrn kaybolacalrnr fisrldadr.
Tamamryla hakhydr. Aynanrn koqesinde yuvarlak bir gek-
lin gciriinmesine taruk olmanm goku, ttim rahatsrzh$rmr da-
!rttr.
"$imdi ne yaptyoruz?" diye fisrldadrm.
"Rahatla ve bakrgrnr herhangi bi $eye bi an bile olsa odak-
lama," diye cevapladr. "Aynada goriinen her qeyi izle. Gozle-
rini dikmeden dikkatlice bak."
Sciylediklerini yerine getirdim. Aynamn iginde kalan her
$eye krsa bir bakrg atfim. Kulalrmda garip bir vrzrldama var-
dr. Don Juan ahqrlmadrk bir kuvvet tarafindan sanldr[rmr his-
sedersem, bakrglanmr saat yontinde yuvarlamamr fisrldadr;
fakat higbir qartla kafamr kaldrrrp ona bakmamamr tisttine ba-
sarak soyledi.
Bir an sonra aynarun brzim suratlanmtzve yuvarlak qekil-
denfazlasrnr yansrttrlrnr fark ettim. Yiizeyi kararmrgtr. Yo[un
mor bir rgrfrn lekeleri gori.iniiyordu. Gittikge btiyiidtiler. Sim-
siyah lekeler de vardr. Sonra, gordiidilm $ey ay rqrlrnda bir
gece bulutlu gcikyiiziintin yamyassl bir resmi gibi bir geye do-
ntigtii. Birdenbire, tiim yizey sanki hareket eden bir resimmiq
gibi odala yaklaqtr. Yeni gori.intti, derinliklerin iig boyutlu ne-
fes kesen bir gortinttistiydii.
Benim igin bu gortinttiniin gorkemli gekicili[iyle sava$-
manln kesinlikle olanaksrz oldulunu biliyordum. Beni igine
gekmeye bagladr.
Don Juan, kuvvetle, canlml kurtarmak u!runa gozlerimi
yuvarlamamr fisrldadr. Hareket anrnda rahatlama yarattr. Ye-
niden bizim ve dostun yanslmalanm ayrrt edebiliyordum.
Sonra dost kayboluverdi ve aynanrn diler yanrnda tekrar go-
riindti.
Don Juan ttim gtictimle aynaya asrlmamr emretti. Sakin
olmam ve ani bir harekette bulunmamam igin uyardr.
"Ne olacak?" diye fisrldadrm
"Dost, grkrp gelmeye gahgacak," diye yamtladr.
Bunu sciyler soylemez giiglii bir gekiq hissettim. Bir
dost belirdi[i anda rahatsrzhlrmrn kaybolacalrnr fisrldadr.
Tamamryla hakhydr. Aynanrn koqesinde yuvarlak bir gek
lin gciriinmesine taruk olmanm goku, ttim rahatsrzh$rmr da
!rttr.
"$imdi ne yaptyoruz?" diye fisrldadrm.
"Rahatla ve bakrgrnr herhangi bi $eye bi an bile olsa odak
lama," diye cevapladr. "Aynada goriinen her qeyi izle. Gozle-
rini dikmeden dikkatlice bak."
Sciylediklerini yerine getirdim. Aynamn iginde kalan he
$eye krsa bir bakrg atfim. Kulalrmda garip bir vrzrldama var
dr. Don Juan ahqrlmadrk bir kuvvet tarafindan sanldr[rmr his-
sedersem, bakrglanmr saat yontinde yuvarlamamr fisrldadr;
fakat higbir qartla kafamr kaldrrrp ona bakmamamr tisttine ba-
sarak soyledi.
Bir an sonra aynarun brzim suratlanmtzve yuvarlak qekil-
denfazlasrnr yansrttrlrnr fark ettim. Yiizeyi kararmrgtr. Yo[un
mor bir rgrfrn lekeleri gori.iniiyordu. Gittikge btiyiidtiler. Sim-
siyah lekeler de vardr. Sonra, gordiidilm $ey ay rqrlrnda bir
gece bulutlu gcikyiiziintin yamyassl bir resmi gibi bir geye do-
ntigtii. Birdenbire, tiim yizey sanki hareket eden bir resimmiq
gibi odala yaklaqtr. Yeni gori.intti, derinliklerin iig boyutlu ne-
fes kesen bir gortinttistiydii.
Benim igin bu gortinttiniin gorkemli gekicili[iyle sava$-
manln kesinlikle olanaksrz oldulunu biliyordum. Beni igine
gekmeye bagladr.
Don Juan, kuvvetle, canlml kurtarmak u!runa gozlerimi
yuvarlamamr fisrldadr. Hareket anrnda rahatlama yarattr. Ye-
niden bizim ve dostun yanslmalanm ayrrt edebiliyordum.
Sonra dost kayboluverdi ve aynanrn diler yanrnda tekrar go-
riindti.
Don Juan ttim gtictimle aynaya asrlmamr emretti. Sakin
olmam ve ani bir harekette bulunmamam igin uyardr.
"Ne olacak?" diye fisrldadrm
"Dost, grkrp gelmeye gahgacak," diye yamtladr.
Bunu sciyler soylemez giiglii bir gekiq hissettim. Bir
Ayna artrk dipte yatmryordu. Parmaklarrm kayalarabast
nlmryordu. Ayna orta derinlikteydi, dostun ve bizim birbirin
karqr koyan kuvvetlerimizle duruyordu. Don Juan, ellerin
aynarun altma yayaca$rnr ve hrzla onlarr yakalayrp kollarrm
zr birleqtirerek aynayr manivela gibi alttan kaldrrmamLzt so
ledi. Brraktr[rnda, ayna yana do[ru e[ildi. Hrzla ellerin
uzandrm ama altta higbir gey yoktu. Kararsrzhfrm biraz uzu
stirdti ve ayna ellerimden ugtu.
"Yakala onu! Yakala onu!" diye balrrdr don Juan.
Aynayr tam kayalara dtiqecekken yakaladrm. Sudan grka
dtm, ama yeterince hrzh delildim. Su, yaprqkan gibiydi. Be
aynayr drgarr gekerken alrr lastifimsi bir cismin pargasrnr d
gektim ki o da aynayr ellerimden geri suya Eekti.
Don Juan, olafaniisti.i bir geviklikte, aynayr yakaladr v
kolayhkla kenanndan gekip Erkardr.
l,i
fazla kaprldrklan igin ikisini de oldiiresiye bofmak tizere o
dufunu anlmsayrp ammsamadrlrnr sordu.
Genaro bana dontip nagual Julian'm insafstz bir ci[retme
olduluna dair giivence verdi. O ve kendi o[retmeni, heniiz
zamanlar diinyada olan nagual Elias, herkesin birleqim nokta
srnr hayati bir srnrnn otesine iter ve kendi kendilerini koru
malan igin brrakrrlarmrr;.
"Sana bir zamanlar nagual Julian'rn cinsel erkemizi boq
harcamamamlzr tavsiye ettilini soylemiqtim," diye devam et
ti Genaro. "Bununla birleqim noktasrnrn kaydlnlmast igin ki
giye erke gerektifini soylemek istemigtim. E[er birinde b
yoksa, naguahn vuruqu cizgiirliik yerine oliim vuru$u olur."
"Yeterli erke olmadrfrnda," dedi don Juan, "baflanl$ gii
l
I mak gerekir."
I Genaro, nagual Julian'tn ilham veren bir o[retmen oldu
lunu soyledi. Her zaman olretip aynr zamanda da kendin
i
e$lendirecek yollar bulurmuq. En sevdi[i yontemlerden bir
bir ya da iki defasrnda yaptrfr gibi hig fark ettirmeden onlar
olafan farkrndahklarrnda yakalayrp, birleqim noktalannt kay
drrmak olurmuq. O zamandan beri, boltinmez dikkatlerin
sallamak igin ti.im yapmasr gereken onlart beklenmedik b
nagual vuruquyla tehdit etmek olmug.
"Nagual Julian, gergekten unutulmaz bi adamdt," ded
qey gciremedim
"Neden oraya yiiriimiiyorsun?" dedi don Juan.
Baqrm doniiverdi, midem bulandr. Don Juan elinin bir de-
I
l,i
fazla kaprldrklan igin ikisini de oldiiresiye bofmak tizere ol-
dufunu anlmsayrp ammsamadrlrnr sordu.
Genaro bana dontip nagual Julian'm insafstz bir ci[retmen
olduluna dair giivence verdi. O ve kendi o[retmeni, heniiz o
zamanlar diinyada olan nagual Elias, herkesin birleqim nokta-
srnr hayati bir srnrnn otesine iter ve kendi kendilerini koru-
malan igin brrakrrlarmrr;.
"Sana bir zamanlar nagual Julian'rn cinsel erkemizi boqa
harcamamamlzr tavsiye ettilini soylemiqtim," diye devam et-
ti Genaro. "Bununla birleqim noktasrnrn kaydlnlmast igin ki-
giye erke gerektifini soylemek istemigtim. E[er birinde bu
yoksa, naguahn vuruqu cizgiirliik yerine oliim vuru$u olur."
"Yeterli erke olmadrfrnda," dedi don Juan, "baflanl$ gii-
l
I mak gerekir."
I Genaro, nagual Julian'tn ilham veren bir o[retmen oldu-
lunu soyledi. Her zaman olretip aynr zamanda da kendini
i
e$lendirecek yollar bulurmuq. En sevdi[i yontemlerden biri
bir ya da iki defasrnda yaptrfr gibi hig fark ettirmeden onlart
olafan farkrndahklarrnda yakalayrp, birleqim noktalannt kay-
drrmak olurmuq. O zamandan beri, boltinmez dikkatlerini
sallamak igin ti.im yapmasr gereken onlart beklenmedik bir
nagual vuruquyla tehdit etmek olmug.
"Nagual Julian, gergekten unutulmaz bi adamdt," dedi
lini iimit ediyoruz."
Hemen karqr koymaya bagladrm. Don Juan beni susturdu.
Neye karqr koydu$umu bilmedilimi soyledi.
Don Juan konuqurken, oha ve Genaro'ya fena halde krz-
drm. Aniden hiddetten kudurarak, avaz avaz onlara balrrma-
ya bagladrm. Tepkim, o kadar bana uymuyordu ki kendimden
korktum. Sanki ben bir baqkasrydrm. Durdum ve yardrm
umuduyla onlara baktrm.
Genaro'nun kollarr destek gereksinirmig gibi don Juan'rn
omzundaydr. ikisi de ciniine gegilmez bir qekilde giiliiyorlar-
dr.
O kadar umutsuzdum ki neredeyse gozlerimden yaglar
bir
boqanacaktr. Don Juan yaruma geldi. Kolunu giiven verici
gekilde omzuma attr. Sonora Qolti'ntin, onun anlayamadr[r
nedenlerden dolayr insanr veya herhangi bir di$er organtzma-
yr kavgacrhla tegvik ettilini sciyledi.
"insanlar, burada hava gok kuru oldulundan diyebilir,"
siirdtirdti,"ya da gok srcak oldulundan. Goriici.ilerse, burarun
Kartal'rn yayrhmlannrn belirli bi kavgalr oldulunu ve daha
once soyledilimiz gibi birleqim noktasrnrn aqafr kaymasma
yardtmct oldulunu soyleyebilirler. "
"Nastl olurs a ol sun, s avaq gilar kendilerini tarafs n tanrklar
olarak elitmek, kendi gizlerini anlamak ve kim olduklannr
bulmarun cogkusunu tatmak igin dtinyadadrr. Bu yeni gcirticii-
lerin emellerinin en yiikse[idir. Ve her savaqgr buna ulaga-
maz. Biz nagual Julian'm ulagamadrlrnr saruyoruz. O yolda
kaldr, la Catalina da."
Emsalsiz bir nagual olmak igin bir kimse ozgiirltilti sev-
meli ve her qeyden en ytiksek mertebede kopmuq olmahymrq.
Savaggrmn yolunu bu kadar tehlikeli yapan galdaq insarun
yaqammm tam tersi olmasrymrq. Qa$daq insap, bilinmeyen ve
giz alemini brrakrp iglevsellik aleminde yerleqmiq. Onceden
hissedilen ve coqku veren di.inyaya srtrm dciniip, can srkrntr-
srnr diinyasrna buyur etmig.
"Tekrar giz diinyaslna dcinme $ansr verilmesi," diye si.ir-
lini iimit ediyoruz."
Hemen karqr koymaya bagladrm. Don Juan beni susturdu
Neye karqr koydu$umu bilmedilimi soyledi.
Don Juan konuqurken, oha ve Genaro'ya fena halde krz
drm. Aniden hiddetten kudurarak, avaz avaz onlara balrrma
ya bagladrm. Tepkim, o kadar bana uymuyordu ki kendimden
korktum. Sanki ben bir baqkasrydrm. Durdum ve yardrm
umuduyla onlara baktrm.
Genaro'nun kollarr destek gereksinirmig gibi don Juan'r
omzundaydr. ikisi de ciniine gegilmez bir qekilde giiliiyorlar
dr.
O kadar umutsuzdum ki neredeyse gozlerimden yagla
b
boqanacaktr. Don Juan yaruma geldi. Kolunu giiven verici
gekilde omzuma attr. Sonora Qolti'ntin, onun anlayamadr[
nedenlerden dolayr insanr veya herhangi bir di$er organtzma
yr kavgacrhla tegvik ettilini sciyledi.
"insanlar, burada hava gok kuru oldulundan diyebilir,
siirdtirdti,"ya da gok srcak oldulundan. Goriici.ilerse, buraru
Kartal'rn yayrhmlannrn belirli bi kavgalr oldulunu ve dah
once soyledilimiz gibi birleqim noktasrnrn aqafr kaymasma
yardtmct oldulunu soyleyebilirler. "
"Nastl olurs a ol sun, s avaq gilar kendilerini tarafs n tanrkla
olarak elitmek, kendi gizlerini anlamak ve kim olduklann
bulmarun cogkusunu tatmak igin dtinyadadrr. Bu yeni gcirticii
lerin emellerinin en yiikse[idir. Ve her savaqgr buna ulaga
maz. Biz nagual Julian'm ulagamadrlrnr saruyoruz. O yolda
kaldr, la Catalina da."
Emsalsiz bir nagual olmak igin bir kimse ozgiirltilti sev
meli ve her qeyden en ytiksek mertebede kopmuq olmahymrq
Savaggrmn yolunu bu kadar tehlikeli yapan galdaq insarun
yaqammm tam tersi olmasrymrq. Qa$daq insap, bilinmeyen v
giz alemini brrakrp iglevsellik aleminde yerleqmiq. Onceden
hissedilen ve coqku veren di.inyaya srtrm dciniip, can srkrntr
srnr diinyasrna buyur etmig.
"Tekrar giz diinyaslna dcinme $ansr verilmesi," diye si.ir
se, saldrrtrlar."
"Nagual Julian, beni bir keresinde iki gtin savaqgt pozi
yonunda tutmugtu" diye fisrldadr Genaro bana. "iqerken bi
bu pozisyonda kalmam gerekti."
"Ve srgarken de," diye ekledi don Juan.
"Do!ru," dedi Genaro. Ve emin de$ilmig gibi bana fisr
dadr, 'olJmanm sen kakanr onceden yapmrqsmdr. Eler la C
talina ortaya grktrlrnda ba[rrsaklannr boqaltmamrq olursa
pantolonuna edersin. Tabii sana pantolonunu grkarmayr d
gcisterebilirim. Eler bu konumda srgacaksan pantolonunu g
karmaltstn. "
Bana, pantalonumdan nasrl grkaca[rmr gcisterneye baqla
dr. Bunu en ciddi ve ilgili haliyle yapryordu. Tiim konsantras
yonum devinimlerinde yolunlaqmrqtr. Ancak pantalonumda
srynldr$rmda don Juan'rn kahkahalarla ktikredigini fark ede
bildim. Genaro'nun beni yine makaraya aldr[rnr ayrt ettim
Ayala kalkrp pantolonumu giyecektirn ki don Juan beni du
durdu. Gtilmekten scizctikleri zorlabir araya getirebildi. Ba
na oldufum gibi kalmamr, Genaro'nun her qeyi yarr qak
yaptr[rnr ve la Catalina'run gergekten orada galilarrn arkasrn
da oldulunu sciyledi.
Kahkahalar arasmda ortaya koydufu ses tonuyla beni e
kiledi. Yerimde donup kaldrm. Bir saniye sonra gahhklardak
bir hrqrrtr, beni oylesine pani$e soktu ki pantalonumu unut
tum. Genaro'ya baktrm. O tekrar pantalonu giymiqti. Omuz
lannr silkti.
"6zir dilerim," diye fisrldadr. "Sana onu kalkmadan na
srl giyecelini gostermeye vaktim olmadr."
Onlara krzacak ya da kahkaha ciimbiiqlerine katiacak za
manlm olmadr. Aniden, tam ontimde gahlar yanldr ve olabi
lecek en korkung mahlukat ortaya grktr. o kadar acayipti k
arttk korkmuyordum, biiytilenmiqtim. ontimcle duran her n
ise, bir insan deEildi; hatta insanla uzaktan yakrndan alakas
bile yoktu. Daha gok bir si.iningenebenziyordu. Ya da biiytik
ciisseli garip bir boce$e. Yahut krlh, son derece tiksindiric
se, saldrrtrlar."
"Nagual Julian, beni bir keresinde iki gtin savaqgt pozis
yonunda tutmugtu" diye fisrldadr Genaro bana. "iqerken bile
bu pozisyonda kalmam gerekti."
"Ve srgarken de," diye ekledi don Juan.
"Do!ru," dedi Genaro. Ve emin de$ilmig gibi bana fisrl
dadr, 'olJmanm sen kakanr onceden yapmrqsmdr. Eler la Ca
talina ortaya grktrlrnda ba[rrsaklannr boqaltmamrq olursan
pantolonuna edersin. Tabii sana pantolonunu grkarmayr da
gcisterebilirim. Eler bu konumda srgacaksan pantolonunu gr
karmaltstn. "
Bana, pantalonumdan nasrl grkaca[rmr gcisterneye baqla
dr. Bunu en ciddi ve ilgili haliyle yapryordu. Tiim konsantras
yonum devinimlerinde yolunlaqmrqtr. Ancak pantalonumdan
srynldr$rmda don Juan'rn kahkahalarla ktikredigini fark ede
bildim. Genaro'nun beni yine makaraya aldr[rnr ayrt ettim
Ayala kalkrp pantolonumu giyecektirn ki don Juan beni dur-
durdu. Gtilmekten scizctikleri zorlabir araya getirebildi. Ba-
na oldufum gibi kalmamr, Genaro'nun her qeyi yarr qaka
yaptr[rnr ve la Catalina'run gergekten orada galilarrn arkasrn-
da oldulunu sciyledi.
Kahkahalar arasmda ortaya koydufu ses tonuyla beni et-
kiledi. Yerimde donup kaldrm. Bir saniye sonra gahhklardaki
bir hrqrrtr, beni oylesine pani$e soktu ki pantalonumu unut-
tum. Genaro'ya baktrm. O tekrar pantalonu giymiqti. Omuz-
lannr silkti.
"6zir dilerim," diye fisrldadr. "Sana onu kalkmadan na-
srl giyecelini gostermeye vaktim olmadr."
Onlara krzacak ya da kahkaha ciimbiiqlerine katiacak za-
manlm olmadr. Aniden, tam ontimde gahlar yanldr ve olabi-
lecek en korkung mahlukat ortaya grktr. o kadar acayipti ki
arttk korkmuyordum, biiytilenmiqtim. ontimcle duran her ne
ise, bir insan deEildi; hatta insanla uzaktan yakrndan alakasr
bile yoktu. Daha gok bir si.iningenebenziyordu. Ya da biiytik
ciisseli garip bir boce$e. Yahut krlh, son derece tiksindirici
catarrna'yla baqka bir di.inyada yalnrz kaldrm. orada, tek bir
tanrnabilir nitelik yoktu. Koskoca kayalarla kaph olan toprak
gciriiniimtindeki yerden geldi[ini sandrlrm yo$un, goz ka-
maqtmcr bir panltl ve rsl vardr. Yerdekiler en aztndan kaya
gibi gciriintiyordu. Kumtaqr rengindeydiler ama alrrhklan
yoktu; stingerdenmig gibi krsa kahn pargalardr. onlan, sade-
ce dayanarak hrzla savurabiliyordum.
Kuvvetimden o kadar biiyiilenmiqtim ki baqka higbir gey
umrumda defildi. Nasrl olduysa, gcirtiniirde afrrhksrz bu
malzemenin bana kargr koymadr[rnr tayin etmiqtim. ustiin
derecedeki kuvvetim onlan savurup etrafa da$rtryordu.
onlarr ellerimle yakalamayr denedim ve ttim bedenimin
de[iqtigini ayrrt ettim. La Catalina bana bakryordu. o yine
cinceden oldulu o tuhaf mahlukattr ve ben de oyleydim. Ken-
dimi gciremiyordum ama yine de ikimizintamamen benzedi-
gini biliyordum.
Tarif edilmez bir nege, sanki bu nege benim drqrmdan ge-
len bir kuvvetmig gibi, beni ele gegirdi. La catalina ve ben
qahlandrk, dolandrk ve bende higbir diigiince, his veya insani
farkrndahk kalmayana dek oyun oynadrk. Ne var ki, kesinlik-
le farkrndaydrm. Farkrndahlrm, insani hislerin bireysellili
olarak degil ama her qeyin varoluqunun duyumu olarak ba-
na giivence veren belirsiz bir bilgiydi; srnrrs v bir gtiven, va-
roluqumun fiziksel kesinlifiydi.
sonra her qey yine bir anda insani odafa geldi. La catari-
na elimi tutuyordu. Fundalar arasrnda golde ytiriiyorduk. Ani
ve acl veren bir bigimde, gol taqlarr ve sert pislik kiimelerinin
grplak ayalrmr fena halde yaraladrllrun aylrdma vardrm.
Qorak bir yere geldik. Don Juan ve Genaro oradaydrlar.
Oturdum ve elbiselerimi tisti.ime gegirdim.
Valentina, Valentina.
Yeter ki sen iste.
Eler bir giin cileceksem,
o tek sefer, neden bugiln olmasm?
Valentina, Valentina.
Yeter ki sen iste.
Eler bir giin cileceksem,
o tek sefer, neden bugiln olmasm?
Don Juan beni odada bir saate yakrn yalnrz brraktr. Dii
gtincelerimi ve hislerimi dtizenlemek istedim. Ama bir tiirlt
yapamadrm. Hig qi.iphesiz, birleqim noktam uslamlamantn
hakim olmadrlr bir konumdaydr ama yine de akla uygun en
diqelerle doluydum. Don Juan teknik aynnhda, birleqim nok
tasr kaydrlrnda uyuyakafurz, demigti. Omelin, drqardan ba
kan birinin gozi.iyle, bana Genaro'nun gcirtindtigii gibi uyku
da gcirtintp goriinmedi$imi merak ettim.
Doner donmez don Juan'a bunu sordum.
"Hig abartmasrz, kesinlikle uyuyorsun," diye yanrtladr
"$u anda olalan farkrndahk durumundaki insanlar seni gtir-
se, biraz bagr donmiig, hatta sarhog gibi gciriinebilirdin onl:r
ra."
Normal uyku srrasrnda, birleqim noktasmrn kayrqrnrn irt
sanln bandmm iki yanrndan biri boyunca oldulunu agrklaclr
Boyle kayrglar her zaman uykuyla eqlegirmiq. Uygulamayl
oluqturulan kayrqlar, insanrn bandrnda, orta ktstm boyunc
olurmug ve uykuyla eqlegmezmiq, ne var kt riiya gorilc[i uy
kuda olurmug.
"igte tam bu kritik durumda, yeni ve eski gortictiler farkl
yoksa hasis, ufak canavarlar olduklarrndan degil. Hayrr. Sap-
krndrlar giinkti kimse onlara meydan okumadr ve $rmank go-
cuklar gibiydiler ama cesaretleri kusursuzdu, yigitlikleri de
ciyle."
"Hlrs yiiziinden bilinmeyene atiltr mrydrn? Olanaksrzbu.
Hrs ancak srradan iqlerde vardrr. Dehqetengrzyalnrzhfa atrl-
mak igin kiqide hrrstan fazlast olmasr lazrm. Sevgi; kiqinin
hayat, entrika, giz sevgisi olmah. Bastrrtlmaz bi merak ve
mangal gibi bi yiirek laztm bunun igin. Beni bu tiksinmiqsin
sagmah[ryla ufragtrma. Bu utang verici!"
Don Juan'rn gozlen zaptettr[i kahkahanrn prrrltrsryla rqrl
rqrldr. Bana haddimi bildiriyor, ama gi.ilmeden de edemiyor-
du.
Don Juan beni odada bir saate yakrn yalnrz brraktr. Dii-
gtincelerimi ve hislerimi dtizenlemek istedim. Ama bir tiirlti
yapamadrm. Hig qi.iphesiz, birleqim noktam uslamlamantn
hakim olmadrlr bir konumdaydr ama yine de akla uygun en-
diqelerle doluydum. Don Juan teknik aynnhda, birleqim nok-
tasr kaydrlrnda uyuyakafurz, demigti. Omelin, drqardan ba-
kan birinin gozi.iyle, bana Genaro'nun gcirtindtigii gibi uyku-
da gcirtintp goriinmedi$imi merak ettim.
Doner donmez don Juan'a bunu sordum.
"Hig abartmasrz, kesinlikle uyuyorsun," diye yanrtladr.
"$u anda olalan farkrndahk durumundaki insanlar seni gtir-
se, biraz bagr donmiig, hatta sarhog gibi gciriinebilirdin onl:r
ra."
Normal uyku srrasrnda, birleqim noktasmrn kayrqrnrn irt
sanln bandmm iki yanrndan biri boyunca oldulunu agrklaclr.
Boyle kayrglar her zaman uykuyla eqlegirmiq. Uygulamayll
oluqturulan kayrqlar, insanrn bandrnda, orta ktstm boyuncl
olurmug ve uykuyla eqlegmezmiq, ne var kt riiya gorilc[i uy
kuda olurmug.
"igte tam bu kritik durumda, yeni ve eski gortictiler farklr
Utangaghlrmrn bir ikilem sonucu oldu[unu diiqiindiim. Oy-
ki.iniin do!rululuna dair ciddi qiiphelerim vardt ve aynl za-
manda soylediklerinin hepsinin dolru olduluna dair qagrrtrcr
bir giiven duyuyordum. Ikilemimi ona anlatttm.
"Mantrkh inanmamazhk srf senin sorunun de!il," dedi
don Juan. "Velinimetimin de ilkin aynl soruyla canr srkrlmrq.
Tabii sonradan her geyi arumsadr. Ama bunu yapmak uzun
zamamnr aldr. Ben ona rastladrltmda her geyi anlmsamrgtr da
ben qiiphelerine hig tanrk olmadtm. Sadece onlan iqitmiqtim."
"igin garip tarafi adamr gozleriyle gormemiq olanlar,
onun orijinal gori.iciilerden olduluna inanmakta daha az zor-
larur. Velinimetim ikileminin, boyle bi yaratrkla kargtlagma-
nrn qokunun bazt yayrhmlan bir araya toplamasrndan kay-
naklandrlrnr soylemiqti. O yayrhmlann birbirinden aynlmast
zaman ahr."
Don Juan birlegim noktamm kaymaya devam ettikge, uy-
gun yaylhm bileqimine garpacafrnt agrklayarak devam etti; o
anda bu adamrn varhlrmn karuil bana bunalttct derecede agrk
olacakmrg.
Kararszhlrm hakkrnda konuqmak zorunda hissettim.
"Konu drgrna grkryoruz," dedi. "Sanki seni o adamrn var-
hfrna inandrmaya gahqryormu$um gibi gortinebilir ve ashn-
da soz etmek istedifim, eski goriiciini.in yuvarlantg kuvveti-
nin nasil idare edilebilecefini bilmesi. Senin onun var oldu-
[una inanrp inanmamanrn onemi yok. Bi gi.in onun arahlr ka-
patma baqansmrn gergek oldu[unu anlayacaksrn. Her devrin
nagualmdan odting aldr[r erkeyi srf arah[rnr kapatmak igin
kullanrr."
"Kapatmayr nasil baqarmrq?" diye sordum.
"Bunu bilmemize olanak yok," diye yanrtladr. o'Ben o
adamla yiz yiJrze gortigmiiq, kargrla$mt$ iki nagualle de ko-
nugtum, ne nagual Julian ne de nagual Elias nasil oldulunu
bilmiyordu. Adam,bi zaman sonra iyice agrlmaya baqladrlr-
nr sandr[rm arahfr nasrl kapattrlrnr hig agr$a vuffnamrg. Na-
gual Sebastian, eski gortictiyii ilk gordiiliinde adam gok za-
Utangaghlrmrn bir ikilem sonucu oldu[unu diiqiindiim. Oy-
ki.iniin do!rululuna dair ciddi qiiphelerim vardt ve aynl za-
manda soylediklerinin hepsinin dolru olduluna dair qagrrtrcr
bir giiven duyuyordum. Ikilemimi ona anlatttm.
"Mantrkh inanmamazhk srf senin sorunun de!il," dedi
don Juan. "Velinimetimin de ilkin aynl soruyla canr srkrlmrq.
Tabii sonradan her geyi arumsadr. Ama bunu yapmak uzun
zamamnr aldr. Ben ona rastladrltmda her geyi anlmsamrgtr da
ben qiiphelerine hig tanrk olmadtm. Sadece onlan iqitmiqtim."
"igin garip tarafi adamr gozleriyle gormemiq olanlar,
onun orijinal gori.iciilerden olduluna inanmakta daha az zor-
larur. Velinimetim ikileminin, boyle bi yaratrkla kargtlagma-
nrn qokunun bazt yayrhmlan bir araya toplamasrndan kay-
naklandrlrnr soylemiqti. O yayrhmlann birbirinden aynlmast
zaman ahr."
Don Juan birlegim noktamm kaymaya devam ettikge, uy-
gun yaylhm bileqimine garpacafrnt agrklayarak devam etti; o
anda bu adamrn varhlrmn karuil bana bunalttct derecede agrk
olacakmrg.
Kararszhlrm hakkrnda konuqmak zorunda hissettim.
"Konu drgrna grkryoruz," dedi. "Sanki seni o adamrn var-
hfrna inandrmaya gahqryormu$um gibi gortinebilir ve ashn-
da soz etmek istedifim, eski goriiciini.in yuvarlantg kuvveti-
nin nasil idare edilebilecefini bilmesi. Senin onun var oldu-
[una inanrp inanmamanrn onemi yok. Bi gi.in onun arahlr ka-
patma baqansmrn gergek oldu[unu anlayacaksrn. Her devrin
nagualmdan odting aldr[r erkeyi srf arah[rnr kapatmak igin
kullanrr."
"Kapatmayr nasil baqarmrq?" diye sordum.
"Bunu bilmemize olanak yok," diye yanrtladr. o'Ben o
adamla yiz yiJrze gortigmiiq, kargrla$mt$ iki nagualle de ko-
nugtum, ne nagual Julian ne de nagual Elias nasil oldulunu
bilmiyordu. Adam,bi zaman sonra iyice agrlmaya baqladrlr-
nr sandr[rm arahfr nasrl kapattrlrnr hig agr$a vuffnamrg. Na-
gual Sebastian, eski gortictiyii ilk gordiiliinde adam gok za-
lann onda birinin bile algrlama ve eylemlemede kullanrlan
ba$anrg iirtinii oldu[unu di.iqtintirsek, bu mtrazzarr' kuvvetin
ufkunu agalr yukarr saptayabilirmigiz.
"Oliim arunda olan, tiim bu erkenin bi anda serbest bra-
krlmasrdrr," diyerek devam etti. "Yaqayan varhklar o anda en
kavranamaz kuvvetle siirtiklenirler. Arahklan ktran yuvarla
nrg kuvveti defildir, giinkii o kuvvet higbi zaman kozanrn igi
ne girmez; yalnrzca onu patlatrr. Onlan siirtikleyen ttim bi ya
qam boyunca cansrz kalmrq yayrhmlann, birdenbire baflan
masrndan grkan kuvvettir. Bu kadar dev bi kuvvetin araltktan
kagmak drqrnda grkrgr yoktur."
Eski biiyticiiniin bu erkeyi srzdrrmarun yolunu buldu[unu
ekledi. Naguahn kozasr igindeki srmrh ve gok belirgin bi
cansz yayrhmlar tayfinr ba$layarak, eski gcirticti srnrrlt faka
devasa bir sallantryr akrtrrmr$.
"Bu erkeyi kendi viicuduna nasrl altyor sence?" diye sor
dum.
"Naguahn arahlrnr gatlatarak," diye yanrtladr. "Nagualtn
birlegim noktasmr arahk braz agrlana dek oynatryor. Yen
baflanmrq yayrhmlann erkesi o araltktan agr$a gtkrnca kend
arah[rna ahyor."
"O eski goriicti bunlan neden yapryor?" diye sordum.
"Bana sorarsan krramadtfr bi krsrr dcingtiye yakalanmrq
vaziyette," diye yanrtladr. "Onunla anlaqtrk. O bunu tutmak
igin elinden geleni yapryor,btz de ciyle. Onu yargrlayamayrz,
ama yolunun onu cizgtirlii[e ulagtrrmayacalrnr biliyoruz.
Hem durumunun, hem de durumunu defigtiremeyece[in
farkrnda, kendi yarattrlr bi durumun tutsaEr o. Tek yapa
bileceli dosta benzer varolug qeklini olabildi[ince uzatmak.
lann onda birinin bile algrlama ve eylemlemede kullanrlan
ba$anrg iirtinii oldu[unu di.iqtintirsek, bu mtrazzarr' kuvvetin
ufkunu agalr yukarr saptayabilirmigiz.
"Oliim arunda olan, tiim bu erkenin bi anda serbest bra-
krlmasrdrr," diyerek devam etti. "Yaqayan varhklar o anda en
kavranamaz kuvvetle siirtiklenirler. Arahklan ktran yuvarla-
nrg kuvveti defildir, giinkii o kuvvet higbi zaman kozanrn igi-
ne girmez; yalnrzca onu patlatrr. Onlan siirtikleyen ttim bi ya-
qam boyunca cansrz kalmrq yayrhmlann, birdenbire baflan-
masrndan grkan kuvvettir. Bu kadar dev bi kuvvetin araltktan
kagmak drqrnda grkrgr yoktur."
Eski biiyticiiniin bu erkeyi srzdrrmarun yolunu buldu[unu
ekledi. Naguahn kozasr igindeki srmrh ve gok belirgin bir
cansz yayrhmlar tayfinr ba$layarak, eski gcirticti srnrrlt fakat
devasa bir sallantryr akrtrrmr$.
"Bu erkeyi kendi viicuduna nasrl altyor sence?" diye sor-
dum.
"Naguahn arahlrnr gatlatarak," diye yanrtladr. "Nagualtn
birlegim noktasmr arahk braz agrlana dek oynatryor. Yeni
baflanmrq yayrhmlann erkesi o araltktan agr$a gtkrnca kendi
arah[rna ahyor."
"O eski goriicti bunlan neden yapryor?" diye sordum.
"Bana sorarsan krramadtfr bi krsrr dcingtiye yakalanmrq
vaziyette," diye yanrtladr. "Onunla anlaqtrk. O bunu tutmak
igin elinden geleni yapryor,btz de ciyle. Onu yargrlayamayrz,
ama yolunun onu cizgtirlii[e ulagtrrmayacalrnr biliyoruz.
Hem durumunun, hem de durumunu defigtiremeyece[in
farkrnda, kendi yarattrlr bi durumun tutsaEr o. Tek yapa-
bileceli dosta benzer varolug qeklini olabildi[ince uzatmak."
once tek yaprlmasr gereken," diye stirdi.irdii, o'algr engelini
kendi kendine yrkmabilmen. Birleqim noktanr kimsenin yar-
drmr olmadan oynatman ve bagka bi btiyiik yayrhmlar bandr
yakalaman gerek.
"Bunu yapmazsan, ttim ofrendiklerin sadece lafta kalrr.
Ve scjzciikler de beq para etmez."
Birleqim noktasr ahgrldrk yerinden uzaklaqrr ve belirli de-
rinlile eriqirse, bir engeli yrkarak kendi yayrhmlarr baflama
yetisine gegici olarak engel olurmuq. Bunu algrsal boqluk ola-
rak deneyimlermiqiz. Eski goriictiler bu ana, ne zaman yayl-
hm ballanrqlan duraklasa bir sis ktimesi goriindtili.i igin, sis
duvarr dermiq.
Onunla ufraqmanrn tig yolu oldufunu soyledi. Kuramsal
olarak, algr engeli gibi kabul edilebilir; tiim bedenin srkr bir
kafrdr yrrtmasr gibi hissedilebilir ya da sis duvarr olarak gci-
rtilebilirmiq.
Don Juan bana, gcimezlilim srrasrnda algr engelini gor-
mem igin sayrsz kereler yol gostermiqti. ilk cinceleri sis du-
varr fikrini sevmiqtim. Don Juan beni eski gorticiilerin de onu
oyle gdrmeyi tercih ettikleri konusunda uyarmrgtr. Onu sis
duvarr olarak gi)rmenin btiytik rahathk ve kolaykk saflama-
sma ra[men aynl zamanda kavrarulmazbir $eyi, karanltk ve
onceden sezilen bir qeye gevirmek gibi vahim bir tehlikesi ol-
du[unu soyledi. Bu nedenle onun cinerisi, kavramlmaz Eey-
leri kavranrlmaz brrakmak ve onlan ilk dikkat kayrtlarmrn
bir pargasr haline getirmemekti.
Sis duvannr gormenin krsa siiren rahatlatrcr hissinden
sonra, don Juan'rn gegig dcineminin kavramlmaz bir kuram
olarak tutulmasr fikrine katrldrm, fakat gegen o zamanln ar-
drndan farkrndahlrmrn sabitlenmesini krmam artrk olanak-
szdr. Ne zaman algr engelini yrkmak durumunda kalsam sis
duvarrnr gdrtiyordum.
Gegmiqte, bir defasrnda, don Juan ve Genaro'ya, sis du-
van yerine baqka bir qey gormeyi istememe ralmen bunu
defiqtiremedifimden gikayet etmigtim. Don Juan bunun, gar-
once tek yaprlmasr gereken," diye stirdi.irdii, o'algr engelini
kendi kendine yrkmabilmen. Birleqim noktanr kimsenin yar-
drmr olmadan oynatman ve bagka bi btiyiik yayrhmlar bandr
yakalaman gerek.
"Bunu yapmazsan, ttim ofrendiklerin sadece lafta kalrr.
Ve scjzciikler de beq para etmez."
Birleqim noktasr ahgrldrk yerinden uzaklaqrr ve belirli de-
rinlile eriqirse, bir engeli yrkarak kendi yayrhmlarr baflama
yetisine gegici olarak engel olurmuq. Bunu algrsal boqluk ola-
rak deneyimlermiqiz. Eski goriictiler bu ana, ne zaman yayl-
hm ballanrqlan duraklasa bir sis ktimesi goriindtili.i igin, sis
duvarr dermiq.
Onunla ufraqmanrn tig yolu oldufunu soyledi. Kuramsal
olarak, algr engeli gibi kabul edilebilir; tiim bedenin srkr bir
kafrdr yrrtmasr gibi hissedilebilir ya da sis duvarr olarak gci-
rtilebilirmiq.
Don Juan bana, gcimezlilim srrasrnda algr engelini gor-
mem igin sayrsz kereler yol gostermiqti. ilk cinceleri sis du-
varr fikrini sevmiqtim. Don Juan beni eski gorticiilerin de onu
oyle gdrmeyi tercih ettikleri konusunda uyarmrgtr. Onu sis
duvarr olarak gi)rmenin btiytik rahathk ve kolaykk saflama-
sma ra[men aynl zamanda kavrarulmazbir $eyi, karanltk ve
onceden sezilen bir qeye gevirmek gibi vahim bir tehlikesi ol-
du[unu soyledi. Bu nedenle onun cinerisi, kavramlmaz Eey-
leri kavranrlmaz brrakmak ve onlan ilk dikkat kayrtlarmrn
bir pargasr haline getirmemekti.
Sis duvannr gormenin krsa siiren rahatlatrcr hissinden
sonra, don Juan'rn gegig dcineminin kavramlmaz bir kuram
olarak tutulmasr fikrine katrldrm, fakat gegen o zamanln ar-
drndan farkrndahlrmrn sabitlenmesini krmam artrk olanak-
szdr. Ne zaman algr engelini yrkmak durumunda kalsam sis
duvarrnr gdrtiyordum.
Gegmiqte, bir defasrnda, don Juan ve Genaro'ya, sis du-
van yerine baqka bir qey gormeyi istememe ralmen bunu
defiqtiremedifimden gikayet etmigtim. Don Juan bunun, gar-
"Insanln kahbr nedir?" diye sordum.
"Bi gok kez onu gormene yardtmct oldum," diye yanrt-
ladr. "Neden sciz ettilimi biliyorsun."
Neden sciz ettilini bilmedi[imi soylemekten kagrndrm.
insarun kahbrm gordiin diyorsa ciyleydi, fakat neye benzedi-
liyle ilgili higbir fikrim yoktu.
Akhmdan ne gegtilini biliyordu. Anlayan bir gtiliiqle ba-
krp yavaqga baqrnr bir o yana bir bu yana salladr.
"insan kaltbr, organik yagamm biiyiik bandr iginde deva-
sa bi yayrhmlar demetidir," dedi. "Demet sadece insanm ko-
zasrnda gortilebildilinden, ona insanrn kahbr denmiqtir.
"insan kahbr , gcirtici.ilerin kendileri igin bi tehlike olma-
dan gorebildigi Kartal yayrhmlan pargasrdr."
Tekrar konugmaya baglamadan once uzun bir ara verdi.
"Algr engelini yrkmak, farkrndahkta ustalagmadaki son
gorevdir," dedi. "Birlegim noktant bu konuma oynatmak igin
yeterince erke toplaman lazrm. Bi yeniden canlanma yolculu-
[u yap! Ne yaptrlrnr anrmsa!"
insan kaltbmm ne oldulunu ammsamaya gahqrp, becere-
medim. Bir siire sonra gergek bir krzgrnhfa doniiqen rsttrap
dolu bir hayal krrrkhlr hissettim. Kendime, don Juan'a, her-
kese krzrp koptiriiyordum.
Don Juan cifkemden etkilenmemigti. Gayet ciddi, ofkenin,
birlegim noktasrnrn emir i.izerine oynamastnrn duraklamasma
dolal bir tepki oldufiunu soyledi.
"Buyrulun Kartal'm buyruluna doni.iqmesi kurahm uy-
gulayabilene kadar zarnan gegmesi laz:rm," dedi. "Niyet gi-
zinin esasr budur. Bu arada, en koti.i zamanda dahi srkrhp krz-
mama buyrufunu ver. Bu buyrulun duyulup, Kartal'tn buy-
ruluymuq gibi itaat edilmesi gok yavaq bi iglemdir."
Birlegim noktasmrn ahgrldtk konumuyla, algr engelinin
neredeyse kendini gosterdi[ine hig giiphe olmayan nokta ara-
smda olgtilemezbir farkrndahk alam oldulunu da sciyledi. Bu
neredeyse algr engelinin gtiriindiili,i noktaymrq. Bu olgtile-
mez alartda savaggrlar akla hayale gelebilecek her kottiliiliin
"Insanln kahbr nedir?" diye sordum.
"Bi gok kez onu gormene yardtmct oldum," diye yanrt-
ladr. "Neden sciz ettilimi biliyorsun."
Neden sciz ettilini bilmedi[imi soylemekten kagrndrm.
insarun kahbrm gordiin diyorsa ciyleydi, fakat neye benzedi-
liyle ilgili higbir fikrim yoktu.
Akhmdan ne gegtilini biliyordu. Anlayan bir gtiliiqle ba-
krp yavaqga baqrnr bir o yana bir bu yana salladr.
"insan kaltbr, organik yagamm biiyiik bandr iginde deva-
sa bi yayrhmlar demetidir," dedi. "Demet sadece insanm ko-
zasrnda gortilebildilinden, ona insanrn kahbr denmiqtir.
"insan kahbr , gcirtici.ilerin kendileri igin bi tehlike olma-
dan gorebildigi Kartal yayrhmlan pargasrdr."
Tekrar konugmaya baglamadan once uzun bir ara verdi.
"Algr engelini yrkmak, farkrndahkta ustalagmadaki son
gorevdir," dedi. "Birlegim noktant bu konuma oynatmak igin
yeterince erke toplaman lazrm. Bi yeniden canlanma yolculu-
[u yap! Ne yaptrlrnr anrmsa!"
insan kaltbmm ne oldulunu ammsamaya gahqrp, becere-
medim. Bir siire sonra gergek bir krzgrnhfa doniiqen rsttrap
dolu bir hayal krrrkhlr hissettim. Kendime, don Juan'a, her-
kese krzrp koptiriiyordum.
Don Juan cifkemden etkilenmemigti. Gayet ciddi, ofkenin,
birlegim noktasrnrn emir i.izerine oynamastnrn duraklamasma
dolal bir tepki oldufiunu soyledi.
"Buyrulun Kartal'm buyruluna doni.iqmesi kurahm uy-
gulayabilene kadar zarnan gegmesi laz:rm," dedi. "Niyet gi-
zinin esasr budur. Bu arada, en koti.i zamanda dahi srkrhp krz-
mama buyrufunu ver. Bu buyrulun duyulup, Kartal'tn buy-
ruluymuq gibi itaat edilmesi gok yavaq bi iglemdir."
Birlegim noktasmrn ahgrldtk konumuyla, algr engelinin
neredeyse kendini gosterdi[ine hig giiphe olmayan nokta ara-
smda olgtilemezbir farkrndahk alam oldulunu da sciyledi. Bu
neredeyse algr engelinin gtiriindiili,i noktaymrq. Bu olgtile-
mez alartda savaggrlar akla hayale gelebilecek her kottiliiliin
nabilir bir vesileyle olmuqtu; giinkii don Juan benim gelenek-
sel Katolik yetiqtiriliq gtiriiqtime kryasla hig duymadr[rm ka-
dar gi.inahkar yorumlar yapmtgtt.
Her gey Sonora Qolii'ntin eteklerinde yiiriirken yaptrlr-
mrz srradan bir sohbet srrasrnda baqlamrqtr. Bana o[retileriy-
le yaptrklannrn ne anlama geldilini agrkhyordu. Dinlenmek
igin durduk ve btiytik bir kaya pargasma oturduk. Bana o$re-
tim usultinii agrklamaya devam etti ve bu da beni yi.iztincti
kez bunun hakkrnda neler hissettilimi sayrp d6kmeyi dene-
meye yiireklendirdi. Bunu tekrar duymak istemedili agikardt.
Farkrndahk di.izeyimi degigtirdi ve bana eler insan kahbrm
goriirsem yaptr[r her geyi anlayaca[rmr ve ikimizi de sene-
lerce stirecek zahmetten kurtaracalrmr soyledi.
insan kahbrnrn ne oldu$u hakkrnda aynntrh bir agrklama
yaptr. Ondan, Kartal'rn yayrhmlan olarak de[il de, insanhk
niteliklerini biyolojik maddeden bigimsiz bir damla i,izerine
damgalayan bir erke omeli olarak sciz etti. En azmdan ben,
mekanik bir karqrlaqtrma kullandrlt tarumdan sonra, konuyu
boyle anladrm. Bunun sanki seri tiretim bandmdan ona gelen
insanlan, durmakstzln damgalayan devasa bir miihiir gibi ol-
dulunu soyledi. iqlemi iki elinin ayasml bilyiik bir giigle bir
araya getirip, bir insantn, miihiir kahbrmn iki yansmr birbiri-
ne garprp kahbrnr grkartmrq gibi gok canh bir qekilde canlan-
drrdr.
Her cinsin kendine has bir kahbr oldu[unu ve iglemle ka-
hptan grkan her cinsin her bireyinin kendi ti.iri.ine ait ozellik-
ler gcisterdi[ini de sciyledi.
Sonra insamn kahbr hakkrnda a$m rahatsz edici bir aqrk-
lama yapmaya girigti. DtinyamLzrn grzemcileriyle eski gorti-
ciilerinin tek bir ortak yaru oldu[unu soyledi, -insamn kah-
brnr gorebilmiqler fakat ne oldufunu anlayamaml$lar. Gizem-
ciler, gaflar boyunca , brze deneyimlerinin dokunaklt oyktile-
rini anlatmrqlar. Ama bu ciykiiler, ne kadar giizel olurlarsa ol-
sunlar, insan kahbrmn her qeye kadir, her geyi bilen bir yara-
trcr olmasr gibi adi ve timitsiz bir yanhgtan mustaripmiqler ve
eski gciriictilerin yorumu olan insan kahbrnrn dost bir tin, bir
nabilir bir vesileyle olmuqtu; giinkii don Juan benim gelenek-
sel Katolik yetiqtiriliq gtiriiqtime kryasla hig duymadr[rm ka-
dar gi.inahkar yorumlar yapmtgtt.
Her gey Sonora Qolii'ntin eteklerinde yiiriirken yaptrlr-
mrz srradan bir sohbet srrasrnda baqlamrqtr. Bana o[retileriy-
le yaptrklannrn ne anlama geldilini agrkhyordu. Dinlenmek
igin durduk ve btiytik bir kaya pargasma oturduk. Bana o$re-
tim usultinii agrklamaya devam etti ve bu da beni yi.iztincti
kez bunun hakkrnda neler hissettilimi sayrp d6kmeyi dene-
meye yiireklendirdi. Bunu tekrar duymak istemedili agikardt.
Farkrndahk di.izeyimi degigtirdi ve bana eler insan kahbrm
goriirsem yaptr[r her geyi anlayaca[rmr ve ikimizi de sene-
lerce stirecek zahmetten kurtaracalrmr soyledi.
insan kahbrnrn ne oldu$u hakkrnda aynntrh bir agrklama
yaptr. Ondan, Kartal'rn yayrhmlan olarak de[il de, insanhk
niteliklerini biyolojik maddeden bigimsiz bir damla i,izerine
damgalayan bir erke omeli olarak sciz etti. En azmdan ben,
mekanik bir karqrlaqtrma kullandrlt tarumdan sonra, konuyu
boyle anladrm. Bunun sanki seri tiretim bandmdan ona gelen
insanlan, durmakstzln damgalayan devasa bir miihiir gibi ol-
dulunu soyledi. iqlemi iki elinin ayasml bilyiik bir giigle bir
araya getirip, bir insantn, miihiir kahbrmn iki yansmr birbiri-
ne garprp kahbrnr grkartmrq gibi gok canh bir qekilde canlan-
drrdr.
Her cinsin kendine has bir kahbr oldu[unu ve iglemle ka-
hptan grkan her cinsin her bireyinin kendi ti.iri.ine ait ozellik-
ler gcisterdi[ini de sciyledi.
Sonra insamn kahbr hakkrnda a$m rahatsz edici bir aqrk-
lama yapmaya girigti. DtinyamLzrn grzemcileriyle eski gorti-
ciilerinin tek bir ortak yaru oldu[unu soyledi, -insamn kah-
brnr gorebilmiqler fakat ne oldufunu anlayamaml$lar. Gizem-
ciler, gaflar boyunca , brze deneyimlerinin dokunaklt oyktile-
rini anlatmrqlar. Ama bu ciykiiler, ne kadar giizel olurlarsa ol-
sunlar, insan kahbrmn her qeye kadir, her geyi bilen bir yara-
trcr olmasr gibi adi ve timitsiz bir yanhgtan mustaripmiqler ve
eski gciriictilerin yorumu olan insan kahbrnrn dost bir tin, bir
higbir gartta bizim adrmrza mtidahale edip, btze yardrmct o1-
maz, yanhqlanmLzt cezalandfiamaz ya da bizi odiillendire-
mezmig. Biz basitge onun miihriiniin iirtinti; onun imgesiymi-
giz. Insan kahbr aynen admtn ifade etti[i gibi bir cirnek, bir
bigim, insan dedi[imiz belirgin, lifgik tiiri.i unsuru bir araya
toplayan bir dcikme kahbrymrg.
Soyledigi bana btiyiik bir srkrntt vermigti . Fakat o, igten
rstrrabrma aldrrmryor gortiniiyordu. Beni qans eseri gorenle-
rin affedrlmez sugu dedili, yerine konulmaz erkemizi herhan-
gi bir iqimize yarumayan, erki olmayan bir qeye odaklama-
mrz konusunda kzdrmaya devam etti. O konuqtukga ofkem
arttr. Tam krzgrnh[lm ona balrracak kadar arttrlrnda, beni
daha da derin bir farkrndahk durumuna gegirdi. Sug yanrma,
kalga kemi[imle gci$iis kafesim arasrna vurdu. Bu vuruqla,
havada siiztiliip parlayan rqtfa, bu en banggrl ve enfes gid,zel-
likteki qeffaf kaynalrn igine ugtum. Bu tgtk, gevremdeki ka-
ranhktan koruyan bir liman, bir vahaydr.
Nesnel bakrq agtmdan, bu rqrfr olgi.ilmez btr zaman bo-
yunca gordiim. Gcirtintiiniin ihtigamr soyleyebilece[im her
qeyin otesindeydi fakat yine de onu bu kadar gij'zel yapan ge-
yin ne oldu[unu grkartamtyordum. Sonra, giizelli$nin uyum-
dan, barl$ ve dinginlik duyumundan, sonuca varrnrg olmak-
tan giivende olmaktan kaynaklandrlr fikri geligip btiyiid{i
igimde. Kendimi her nefeste sessizlik ve ferahlama ahp verir
hissettim. Ne harika bir yeterlik hissi! Bir kuqku krrrnttsr duy-
madan her geyin kaynafryla, Tanrr'ylayizyize geldilimi an-
ladrm. Ve Tann'run beni sevdilini anladrm. Tanrr sevgi ve ba-
lrglanmaydr. Iqrk beni yrkadr ve annmtg, yeni dolmuq gibi
hissettim. Denetlenmez bigimde, golunlukla kendim igin a!-
ladrm. Goz ahcr rgrlrn gortintiisti beni defersiz, kotii, girkin
hissettirmigti.
Birden don Juan'rn sesini duydum kulaltmda. Kahbrn
citesine gitmem gerektilini, kahbrn sadece bir sahne oldu[u-
nu, bilinmeyene yolculuk edenlere gegici barrq ve stikunet
veren aslmda verimsiz, de[iqmeyen bir mola noktasr ol-
du[unu soyledi. Aynr zarnanda hem aynarun kendi, hem de
higbir gartta bizim adrmrza mtidahale edip, btze yardrmct o1-
maz, yanhqlanmLzt cezalandfiamaz ya da bizi odiillendire-
mezmig. Biz basitge onun miihriiniin iirtinti; onun imgesiymi-
giz. Insan kahbr aynen admtn ifade etti[i gibi bir cirnek, bir
bigim, insan dedi[imiz belirgin, lifgik tiiri.i unsuru bir araya
toplayan bir dcikme kahbrymrg.
Soyledigi bana btiyiik bir srkrntt vermigti . Fakat o, igten
rstrrabrma aldrrmryor gortiniiyordu. Beni qans eseri gorenle-
rin affedrlmez sugu dedili, yerine konulmaz erkemizi herhan-
gi bir iqimize yarumayan, erki olmayan bir qeye odaklama-
mrz konusunda kzdrmaya devam etti. O konuqtukga ofkem
arttr. Tam krzgrnh[lm ona balrracak kadar arttrlrnda, beni
daha da derin bir farkrndahk durumuna gegirdi. Sug yanrma,
kalga kemi[imle gci$iis kafesim arasrna vurdu. Bu vuruqla,
havada siiztiliip parlayan rqtfa, bu en banggrl ve enfes gid,zel-
likteki qeffaf kaynalrn igine ugtum. Bu tgtk, gevremdeki ka-
ranhktan koruyan bir liman, bir vahaydr.
Nesnel bakrq agtmdan, bu rqrfr olgi.ilmez btr zaman bo-
yunca gordiim. Gcirtintiiniin ihtigamr soyleyebilece[im her
qeyin otesindeydi fakat yine de onu bu kadar gij'zel yapan ge-
yin ne oldu[unu grkartamtyordum. Sonra, giizelli$nin uyum-
dan, barl$ ve dinginlik duyumundan, sonuca varrnrg olmak-
tan giivende olmaktan kaynaklandrlr fikri geligip btiyiid{i
igimde. Kendimi her nefeste sessizlik ve ferahlama ahp verir
hissettim. Ne harika bir yeterlik hissi! Bir kuqku krrrnttsr duy-
madan her geyin kaynafryla, Tanrr'ylayizyize geldilimi an-
ladrm. Ve Tann'run beni sevdilini anladrm. Tanrr sevgi ve ba-
lrglanmaydr. Iqrk beni yrkadr ve annmtg, yeni dolmuq gibi
hissettim. Denetlenmez bigimde, golunlukla kendim igin a!-
ladrm. Goz ahcr rgrlrn gortintiisti beni defersiz, kotii, girkin
hissettirmigti.
Birden don Juan'rn sesini duydum kulaltmda. Kahbrn
citesine gitmem gerektilini, kahbrn sadece bir sahne oldu[u-
nu, bilinmeyene yolculuk edenlere gegici barrq ve stikunet
veren aslmda verimsiz, de[iqmeyen bir mola noktasr ol-
du[unu soyledi. Aynr zarnanda hem aynarun kendi, hem de
"Ya o adam?" diye sordu. "Tanrl'nrn eril oldulunu unut-
mayastn."
Btiyiik bir duruluk haline girerken, igimde betimlenmez,
engin bir qey dofmaya baqladr.
"Qok hoq, di mi?" diye ekledi don Juan giilerek. "Tanrt bir
erkek. Aman ne ferahlama!"
Don Juan'a ne anlmsadrlrmr naklettikten sonra, bana fe-
na halde tuhaf gelen bir qeyi sordum. insan yaplsml gormek
igin, belli ki birleqim noktamrn kayrqrm sa[lamrqtrm. Hisleri-
min ve aymalanmrn canhhlr bana btiyiik bir yararsrzhk his-
si vermigti. O anda hissettilim ve yaptrlrm her qeyi qu anda
hissediyordum. Ona, bu kadar agrk anlamtq olmama rafmen
nasrl olup da tamamen unutabildi[imi sordum. Sanki, geg-
migte ne kadar ilerlemiq olursam olayrm, olan higbir qeyin
cinemi olmamrq gibi en baqtan baqlamam gerekiyordu.
"Bu yalnvca duygusal bi izlenim" dedi. "Tamamen yan-
hq anlama. Yrllarca once yaptrfrn her leyse kullanrlmayan bi
yayrhm iginde, krhflanmrg duruyor. Orne[in, insan kahbrnr
gormeni safladr[rm o gtin ben tamamen yanhq bi anlamada
bulundum. Onu gordiigtinde anlayabilecefini sandtm. Benim
agrmdan bu tamamryla yanhg anlamaydt."
Don Juan her zaman kendisini yavaq anlayan biri saymrq-
tr. inancrnr smayabileceli bir qansr olmamtqtr, gtinkti baz ala-
bileceli bir qey yoktu. Ben ortaya Erkrp, o olretmen oldu[un-
da - ki bu onun igin tamamen yeni bir qeydi - anlamayr htz-
landrmamn bir yolu olmadrfrnr ve birlegim noktasmt yerin-
den sokmenin de yeterli olmadr[mt fark etmiqti. O bunun ye-
terli olacalrnr dtigiintirmi.iq. Krsa zamanda birlegim noktast
normalde rtiyalarda, ahqrlmadrk uzakhklara kaydr[rndan ne
zaman tetiklenmiq bir kayrq yagasak bunu hemen telafi et-
mekte uzmanla$mt$ oldufumuzu anlamrq. Kendimizi stirek-
li yeniden dengeliyor ve faaliyete bize higbir qey olmamrq gi-
bi devam ediyormu$uz.
Yeni gciriiciilerin grkarsamalarrmn de[eri bir kimse, baq-
ka birinin birleqim noktasml oynatmayr denemeden o kadar
"Ya o adam?" diye sordu. "Tanrl'nrn eril oldulunu unut-
mayastn."
Btiyiik bir duruluk haline girerken, igimde betimlenmez,
engin bir qey dofmaya baqladr.
"Qok hoq, di mi?" diye ekledi don Juan giilerek. "Tanrt bir
erkek. Aman ne ferahlama!"
Don Juan'a ne anlmsadrlrmr naklettikten sonra, bana fe-
na halde tuhaf gelen bir qeyi sordum. insan yaplsml gormek
igin, belli ki birleqim noktamrn kayrqrm sa[lamrqtrm. Hisleri-
min ve aymalanmrn canhhlr bana btiyiik bir yararsrzhk his-
si vermigti. O anda hissettilim ve yaptrlrm her qeyi qu anda
hissediyordum. Ona, bu kadar agrk anlamtq olmama rafmen
nasrl olup da tamamen unutabildi[imi sordum. Sanki, geg-
migte ne kadar ilerlemiq olursam olayrm, olan higbir qeyin
cinemi olmamrq gibi en baqtan baqlamam gerekiyordu.
"Bu yalnvca duygusal bi izlenim" dedi. "Tamamen yan-
hq anlama. Yrllarca once yaptrfrn her leyse kullanrlmayan bi
yayrhm iginde, krhflanmrg duruyor. Orne[in, insan kahbrnr
gormeni safladr[rm o gtin ben tamamen yanhq bi anlamada
bulundum. Onu gordiigtinde anlayabilecefini sandtm. Benim
agrmdan bu tamamryla yanhg anlamaydt."
Don Juan her zaman kendisini yavaq anlayan biri saymrq-
tr. inancrnr smayabileceli bir qansr olmamtqtr, gtinkti baz ala-
bileceli bir qey yoktu. Ben ortaya Erkrp, o olretmen oldu[un-
da - ki bu onun igin tamamen yeni bir qeydi - anlamayr htz-
landrmamn bir yolu olmadrfrnr ve birlegim noktasmt yerin-
den sokmenin de yeterli olmadr[mt fark etmiqti. O bunun ye-
terli olacalrnr dtigiintirmi.iq. Krsa zamanda birlegim noktast
normalde rtiyalarda, ahqrlmadrk uzakhklara kaydr[rndan ne
zaman tetiklenmiq bir kayrq yagasak bunu hemen telafi et-
mekte uzmanla$mt$ oldufumuzu anlamrq. Kendimizi stirek-
li yeniden dengeliyor ve faaliyete bize higbir qey olmamrq gi-
bi devam ediyormu$uz.
Yeni gciriiciilerin grkarsamalarrmn de[eri bir kimse, baq-
ka birinin birleqim noktasml oynatmayr denemeden o kadar
doniigttirmek gereklilifiymig: engel bir duvar ve insan kah
da insandan baqka bir qey olamazmrq. Ben kadrn olsaymrqrm
kalrbr kadrn olarak gorecefiirni dtiqtiniiyordu.
Don Juan sonra kalkrp, kentte bir gezinti yapmamLzln z
manl geldilini, insan kahbrnr insanlar arasrnda gormem g
rektilini soyledi. Sessizce kent merkezine yiirtidiik ama d
ha oraya varmadan, oniine gegilmez bir erke dalgasryla sok
lrn difer yantna, qehir dtqma kogmaya baqladrm. Bir koprtiy
geldim ve insan kahbrm goz ahcl stcak, kehribar rengi b
rqrk olarak tam orada beni beklermig gibi gordiim.
Dindarhktan delil de, qaqkrnh[rn fiziksel tepkisi olara
dizlerimin iisttine diiqtiim. Insan kahbmtn gciri.inti.isii her z
mankinden daha qagrrtrcrydr. Higbir kibir duymadan, onu i
kez gordiidiimden bu yana devasa bir defiqimden gegtilim
hissettim. Ne var ki, gdrdilEilm ve olrendi[im her gey gozl
rimin ontindeki bu tansr[a daha biiyiik, daha esash bir ha
ranhk uyandrrmtqtt.
ilk once insan kahbr kciprtini.in iisttindeydi, sonra gozle
mi yeniden odaklayrnca insan kahbrnrn yukarr aqafr yayrla
rak sonsuzlu[a uzandr[rn gordilm; kdprii kuru bir kabu
sonsuzlufa do[ru oturtulmug minicik bir taslaktr... Ve ge
remde devinen, bana arslz, merakh nazarlarla bakan minn
crk insan figtirleri de. O anda son derece yaralanabilir olm
ma rafmen onlardan kopmugtum. insan kahbrrun beni koru
yacak ya da esirgeyecek erki yoktu, yine de onu slnlr tantma
bir tutkuyla seviyordum.
.igte o zaman don Juan'rn bana defalarca tekrarladr[r b
$eti, gergek aqkrn bir yatrrrm olamayacafrnr anladrry.rZevk
insan tahbrnrn ugafr olarak kalrrdrm, bana verebilecekle
,igin delil, ona karqr duydufum katrqrksz aqktan dolayr.
Bir qeyin beni gekip uzaklaqtrrdr[rnr duyumsadtm ve h
zurundan kaybolmadan insan kahbrna bir yemin ba[rdtm
fakat ne demek istedifimi tam soyleyemeden bir qey beni s
yrlp gcittirdii. Birdenbire kendimi kopriide diz gcikmi.iq, b
grup kciyltiyti bana bakrp giilerken buldum.
doniigttirmek gereklilifiymig: engel bir duvar ve insan kahb
da insandan baqka bir qey olamazmrq. Ben kadrn olsaymrqrm
kalrbr kadrn olarak gorecefiirni dtiqtiniiyordu.
Don Juan sonra kalkrp, kentte bir gezinti yapmamLzln za
manl geldilini, insan kahbrnr insanlar arasrnda gormem ge
rektilini soyledi. Sessizce kent merkezine yiirtidiik ama da
ha oraya varmadan, oniine gegilmez bir erke dalgasryla soka
lrn difer yantna, qehir dtqma kogmaya baqladrm. Bir koprtiye
geldim ve insan kahbrm goz ahcl stcak, kehribar rengi bi
rqrk olarak tam orada beni beklermig gibi gordiim.
Dindarhktan delil de, qaqkrnh[rn fiziksel tepkisi olara
dizlerimin iisttine diiqtiim. Insan kahbmtn gciri.inti.isii her za
mankinden daha qagrrtrcrydr. Higbir kibir duymadan, onu ilk
kez gordiidiimden bu yana devasa bir defiqimden gegtilim
hissettim. Ne var ki, gdrdilEilm ve olrendi[im her gey gozle
rimin ontindeki bu tansr[a daha biiyiik, daha esash bir hay
ranhk uyandrrmtqtt.
ilk once insan kahbr kciprtini.in iisttindeydi, sonra gozleti
mi yeniden odaklayrnca insan kahbrnrn yukarr aqafr yayrla
rak sonsuzlu[a uzandr[rn gordilm; kdprii kuru bir kabuk
sonsuzlufa do[ru oturtulmug minicik bir taslaktr... Ve gev
remde devinen, bana arslz, merakh nazarlarla bakan minna
crk insan figtirleri de. O anda son derece yaralanabilir olma
ma rafmen onlardan kopmugtum. insan kahbrrun beni koru
yacak ya da esirgeyecek erki yoktu, yine de onu slnlr tantma
bir tutkuyla seviyordum.
.igte o zaman don Juan'rn bana defalarca tekrarladr[r b
$eti, gergek aqkrn bir yatrrrm olamayacafrnr anladrry.rZevkl
insan tahbrnrn ugafr olarak kalrrdrm, bana verebilecekler
,igin delil, ona karqr duydufum katrqrksz aqktan dolayr.
Bir qeyin beni gekip uzaklaqtrrdr[rnr duyumsadtm ve hu
zurundan kaybolmadan insan kahbrna bir yemin ba[rdtm
fakat ne demek istedifimi tam soyleyemeden bir qey beni s
yrlp gcittirdii. Birdenbire kendimi kopriide diz gcikmi.iq, b
grup kciyltiyti bana bakrp giilerken buldum.
T7
Riiya Gtiren Bedenin Yolculu{u
Don Juan bana, ikimizin son kez oaxaca kentine gidece[imi-
zi soyledi. Bir daha orada beraber olmayacaprmrzr kesin bir
agrkhkla belirtti. Belki hisleri o yere geri donebilirmig, fakat
ttim varhlr asla.
Don Juan, Oaxaca'dayken rengi solmug duvarlar, uzak
daflarrn gekilleri, krnlmrg betondaki desenler, insan'y'ftzleri
gibi srradan, alelade qeylere bakarak saatler gegirdi. sonra
gehrin merkezine gittik ve o istedi[inde her zaman bog olan
en sevdi[i banka oturduk.
Kentteki uzun yririiytiqtimiz srasrnda kendimi kederli ve
suratsrz bir hale sokmaya hazrlamrqtrm, ama bunu becereme-
dim. Gidiqiyle ilgili qenlikli bir yan vardr. Bunu, mutlak oz-
T7
Riiya Gtiren Bedenin Yolculu{u
Don Juan bana, ikimizin son kez oaxaca kentine gidece[imi-
zi soyledi. Bir daha orada beraber olmayacaprmrzr kesin bir
agrkhkla belirtti. Belki hisleri o yere geri donebilirmig, fakat
ttim varhlr asla.
Don Juan, Oaxaca'dayken rengi solmug duvarlar, uzak
daflarrn gekilleri, krnlmrg betondaki desenler, insan'y'ftzleri
gibi srradan, alelade qeylere bakarak saatler gegirdi. sonra
gehrin merkezine gittik ve o istedi[inde her zaman bog olan
en sevdi[i banka oturduk.
Kentteki uzun yririiytiqtimiz srasrnda kendimi kederli ve
suratsrz bir hale sokmaya hazrlamrqtrm, ama bunu becereme-
dim. Gidiqiyle ilgili qenlikli bir yan vardr. Bunu, mutlak oz-
qadrlrnrn farkma vardrm.
Aynr anda iki yerde olmuqtum. Bu, bir gece Kuzey Mek-
sika da$lannda olmuqtu. Btitiin giin don Juan'la bitki topla-
mrqtrm. Gece igin durmuqtuk ve ben neredeyse yorgunluktan
uyuya kalacakken birden ani bir rizgar grkmrq ve Genaro, ka-
ranhktan tam cjntime firlamrq ve neredeyse korkudan olmeme
neden olmugtu.
iU< atiqtincem, kuqku olmuqtu. Genaro'nun btitiin giin ga-
hlarda saklarup, dehqetengiz gcisterisini yapmadan cince ka-
ranhlrn basmasrnr bekledifine inanmrqtrm. Caka satarak gev-
rede dolanmasrna bakarken o gece onda gergekten garip bir
qey oldufunu fark ettim. Bartz, gergek bir qeydi, ne var ki tam
olarak grkartamryordum.
Benimle dalga gegip eliyle eqek gakasr yaptr, manfifrma
meydan okuyan eylemler sergiledi. $aqkmhkla don Juan'rn
grlgrnlar gibi giilmesine katlandrm. Zamamn do!ru oldu[u
kanrsrna vannca, beni ileri farkrndahfa kaydrrdr ve bir an igin
don Juan ve Genaro'yu iki rgrk damlasr olarak gorebildim.
Genaro olafan farkrndahlrmda bildi[im kanh-canh don Ge-
naro defiil de riiya goren bedeniydi. Bunu soyleyebiliyorum
giinkti onu yerden ytiksekte, bir ateq topu olarak gormiigttim.
Don Juan gibi kok salmrq degildi. Sanki Genaro bir rgrk
damlasr olarak havaya kalkmak iizereydi, qimdiden havada,
yerden bir metre kadar ytiksekte, firlamayahaztdr.
O gece yaptrfrm ve olayl toparlamaya baqladrkEa bana
birden agrk olan bagka bir qey de, birleqim noktamr kaydrr-
mak igin gozlerimi hareket ettirmem gerekti[ini otomatik-
man bilmemdt. Niyetim sayesinde, Genaro'yu bir rqrk dam-
last ya da garip, bilinmeyen, tuhaf biri olarak gormemi sa!-
layan yayrhmlan bafl ayabilirdim.
Genaro'yu tuhaf olarak gordiigiimde, gozlerinde karan-
hktaki u$ursuz bir yaratr[rn gozleri gibi hain bir parrltr vardr.
Ama yine de ne olursa olsun gozdii onlar. Onlarr kehribar
rengi rgrk noktalan olarak gormemiEtim.
Don Juan o gece Genaro'nun birlegim noktamr gok deri-
qadrlrnrn farkma vardrm.
Aynr anda iki yerde olmuqtum. Bu, bir gece Kuzey Mek-
sika da$lannda olmuqtu. Btitiin giin don Juan'la bitki topla-
mrqtrm. Gece igin durmuqtuk ve ben neredeyse yorgunluktan
uyuya kalacakken birden ani bir rizgar grkmrq ve Genaro, ka-
ranhktan tam cjntime firlamrq ve neredeyse korkudan olmeme
neden olmugtu.
iU< atiqtincem, kuqku olmuqtu. Genaro'nun btitiin giin ga-
hlarda saklarup, dehqetengiz gcisterisini yapmadan cince ka-
ranhlrn basmasrnr bekledifine inanmrqtrm. Caka satarak gev-
rede dolanmasrna bakarken o gece onda gergekten garip bir
qey oldufunu fark ettim. Bartz, gergek bir qeydi, ne var ki tam
olarak grkartamryordum.
Benimle dalga gegip eliyle eqek gakasr yaptr, manfifrma
meydan okuyan eylemler sergiledi. $aqkmhkla don Juan'rn
grlgrnlar gibi giilmesine katlandrm. Zamamn do!ru oldu[u
kanrsrna vannca, beni ileri farkrndahfa kaydrrdr ve bir an igin
don Juan ve Genaro'yu iki rgrk damlasr olarak gorebildim.
Genaro olafan farkrndahlrmda bildi[im kanh-canh don Ge-
naro defiil de riiya goren bedeniydi. Bunu soyleyebiliyorum
giinkti onu yerden ytiksekte, bir ateq topu olarak gormiigttim.
Don Juan gibi kok salmrq degildi. Sanki Genaro bir rgrk
damlasr olarak havaya kalkmak iizereydi, qimdiden havada,
yerden bir metre kadar ytiksekte, firlamayahaztdr.
O gece yaptrfrm ve olayl toparlamaya baqladrkEa bana
birden agrk olan bagka bir qey de, birleqim noktamr kaydrr-
mak igin gozlerimi hareket ettirmem gerekti[ini otomatik-
man bilmemdt. Niyetim sayesinde, Genaro'yu bir rqrk dam-
last ya da garip, bilinmeyen, tuhaf biri olarak gormemi sa!-
layan yayrhmlan bafl ayabilirdim.
Genaro'yu tuhaf olarak gordiigiimde, gozlerinde karan-
hktaki u$ursuz bir yaratr[rn gozleri gibi hain bir parrltr vardr.
Ama yine de ne olursa olsun gozdii onlar. Onlarr kehribar
rengi rgrk noktalan olarak gormemiEtim.
Don Juan o gece Genaro'nun birlegim noktamr gok deri-
man oldulunu soylemesi ve o'nun ikiziyle olafan farkrnda-
hlrmda hig farketmeden uzun gcirtiqmelerim oltnuu drqrnda
agrklama yapmadr.
"o gece daha once yiizlerce kere yaptrlr gibi, Genaro bir-
leqim noktanr sol yamn gok derinrerine kaydridr," diye yorum
yaptl don Juan ona anlmsadrfrm her qeyi naklettikten -sonra.
"o'nun ciylesine bi erki var ki senin birleqim noktanr riiya
goren bedenin gcirtindiigti yere gekebiliy or. Ri)ya gdren be-
deninin seni seyrettilint gordiin. ve onun dansr -bu oyu-
nu yaptr."
ona Genaro'nun miistehcen deviniminin bu giddetli etki-
yi yaprgrnr agrklamastnl istedim.
"Sen bi fazilet taslayrcrsrn," cledi. "Genaro senin, mtisteh-
cen bi hareket sergilerken hemen ortaya grkan hoqnutsuzlufu-
nu ve-utangaghlrnr kullandr. o rilya gorin bedende oldulin-
dan, Kartal'in yayrhmlannl gorecek erki vardr; bu fayda" sa-
yesinde birlegim noktanr oynatmak gantada keklik sayrhrdr.,'
Genaro'nun o gece yapmama yardrmcr oldu[u geylerin
onemsiz oldulunu, Genaro'nun birgok defalar uiitegim nok-
tamr oynatrp, riiya gdren beden tiretti$ini ama benim anlm-
samaml istedili olaylann bunlar olmadr[rnr sciyledi.
"Ben uygun yayrhmla' yeniden bafilaylp, gergekten bi
rtiya gorme konumunda uyandrlrn zamant anlmsamanr
istiyorum," dedi.
igimde bir erke patlamasl yaqar gibi ordum ve anlmsama-
mr istedili qeyin ne oldulunu anladrm. yine de, bellegimi
olayrn tamamr tizerinde odaklayamryordum. Sadece bir-par-
gasmr anrmsayabiliyordum.
Bir sabah olalan farkrndahlrmdayken don Juan ve
Genaro'yla yine bu banka oturdulumuzu arumsadrm. Don
Genaro, birdenbire, ayapa kalkmadan bedeninin banktan
uzaklaqaca[rnr soylemigti. Soyledilinin, o ana kadar tartrqtrk-
lanmrzm igeri[iyle alakasr yoktu. Ben don Juan'rn dtizenli,
ci$retici scjz ve eylemlerine ahqkrndrm. Bir ipucu igin don Ju-
an'a dcindtim, ama o hig hareketsiz, sanki don Genaro ve ben
man oldulunu soylemesi ve o'nun ikiziyle olafan farkrnda
hlrmda hig farketmeden uzun gcirtiqmelerim oltnuu drqrnd
agrklama yapmadr.
"o gece daha once yiizlerce kere yaptrlr gibi, Genaro bir
leqim noktanr sol yamn gok derinrerine kaydridr," diye yorum
yaptl don Juan ona anlmsadrfrm her qeyi naklettikten -sonra
"o'nun ciylesine bi erki var ki senin birleqim noktanr riiya
goren bedenin gcirtindiigti yere gekebiliy or. Ri)ya gdren be
deninin seni seyrettilint gordiin. ve onun dansr -bu oyu-
nu yaptr."
ona Genaro'nun miistehcen deviniminin bu giddetli etki-
yi yaprgrnr agrklamastnl istedim.
"Sen bi fazilet taslayrcrsrn," cledi. "Genaro senin, mtisteh-
cen bi hareket sergilerken hemen ortaya grkan hoqnutsuzlufu-
nu ve-utangaghlrnr kullandr. o rilya gorin bedende oldulin-
dan, Kartal'in yayrhmlannl gorecek erki vardr; bu fayda" sa-
yesinde birlegim noktanr oynatmak gantada keklik sayrhrdr.,'
Genaro'nun o gece yapmama yardrmcr oldu[u geylerin
onemsiz oldulunu, Genaro'nun birgok defalar uiitegim nok-
tamr oynatrp, riiya gdren beden tiretti$ini ama benim anlm-
samaml istedili olaylann bunlar olmadr[rnr sciyledi.
"Ben uygun yayrhmla' yeniden bafilaylp, gergekten bi
rtiya gorme konumunda uyandrlrn zamant anlmsamanr
istiyorum," dedi.
igimde bir erke patlamasl yaqar gibi ordum ve anlmsama-
mr istedili qeyin ne oldulunu anladrm. yine de, bellegimi
olayrn tamamr tizerinde odaklayamryordum. Sadece bir-par-
gasmr anrmsayabiliyordum.
Bir sabah olalan farkrndahlrmdayken don Juan ve
Genaro'yla yine bu banka oturdulumuzu arumsadrm. Don
Genaro, birdenbire, ayapa kalkmadan bedeninin banktan
uzaklaqaca[rnr soylemigti. Soyledilinin, o ana kadar tartrqtrk-
lanmrzm igeri[iyle alakasr yoktu. Ben don Juan'rn dtizenli,
ci$retici scjz ve eylemlerine ahqkrndrm. Bir ipucu igin don Ju-
an'a dcindtim, ama o hig hareketsiz, sanki don Genaro ve ben
Ttim konsantrasyonumu sdzlerine odakladrm. Ne var ki
don Juan anlamadrfrm bir gey sciyledi. Soyledi[ini tekrarla
masrnr istedim. Qok yumuqakga konuqmaya baqladr. Dile
insanlar tarafindan duyulmamak igin sesini algalttrfrnr di.i
giindtim. Dikkatle dinledim, ama soylediklerinin tek kelime-
sini dahi anlayamtyordum; ya bilmedifim bir dilde konuqu
yordu ya da rvlr zrvr qeyler sciyli.iyordu. Garip yaru, bir qey
benim boliinmez dikkatimi yakalamrgfi, ya sesinin ritmi ya da
kendimi gergekten onu anlamayazorlamtg olmam. Farkm ne
oldufunu grkartamasam da, zihnimin ahqrldrktan farkh oldu
!u hissindeydim. Dtigtinmekte zorlamyor, neler oldulunu
mantrken agrklayamryordum.
Don Juan gok yumugakga kulafrma bir geyler soyltiyordu
ileri farkrndahfa onun yardrmt olmadan girdilimden, birle
qim noktamrn gok gevgek oldulunu ve iyice rahatlayrp, bu
bankta uykuya dalarak onu sol yana kaydrrabilece[imi sciyle
di. Bana gciz kulak olacafr igin korkacak higbir gey olma&[t-
nr s6yledi. Beni sakinlegip birleqim noktamt oynamasr igin
brrakmaya teqvik etti.
Aniden derin bir uykuda olmamn afrrh[mt hissettim. Bi
an, riiya gordii{iimiin farkma vardrm. Daha once gordiiliim
bir ev gordiim. Sokakta gezermigim gibi yaklaqtrm o eve
Bagka evler de vardr ama onlara dikkat edemiyordum. Bir qey
farkrndalr[rmr gordii$iim, bu belirgin ev iizerinde sabitle-
miqti. On bahgesi olan, biiyiik, modern, algr si.islemeli bir ev
di.
Eve yaklaqtrkga, sanki onu daha once de rtiyamda gormii
giim gibr bir tamdrkhk hissettim. Qakil tagh patika yoldan 6n
kaprya ytiriidtim; agrktr, igeri girdim. Karanhk bir koridor ve
sala do[ru, kcigeye yerlegtirilmiq koyu krrmtzr kanape ve uy
gun koltuklarla doqenmiq bir oturma odasr vardt. Kesinlikle
tiinel gori.inttiye sahiptim; sadece gciziim{in cintindekileri go
rebiliyordum.
Kanapenin yanrnda, sanki tam ben. girerken aya$a kalk
mrg gibi duran geng bir kadrn vardt. Ince ve uzundu, terz
elinden grkma zarif yegil takrmryla qrk giyimliydi. Belki yir
Ttim konsantrasyonumu sdzlerine odakladrm. Ne var ki,
don Juan anlamadrfrm bir gey sciyledi. Soyledi[ini tekrarla-
masrnr istedim. Qok yumuqakga konuqmaya baqladr. Diler
insanlar tarafindan duyulmamak igin sesini algalttrfrnr di.i-
giindtim. Dikkatle dinledim, ama soylediklerinin tek kelime-
sini dahi anlayamtyordum; ya bilmedifim bir dilde konuqu-
yordu ya da rvlr zrvr qeyler sciyli.iyordu. Garip yaru, bir qey
benim boliinmez dikkatimi yakalamrgfi, ya sesinin ritmi ya da
kendimi gergekten onu anlamayazorlamtg olmam. Farkm ne
oldufunu grkartamasam da, zihnimin ahqrldrktan farkh oldu-
!u hissindeydim. Dtigtinmekte zorlamyor, neler oldulunu
mantrken agrklayamryordum.
Don Juan gok yumugakga kulafrma bir geyler soyltiyordu.
ileri farkrndahfa onun yardrmt olmadan girdilimden, birle-
qim noktamrn gok gevgek oldulunu ve iyice rahatlayrp, bu
bankta uykuya dalarak onu sol yana kaydrrabilece[imi sciyle-
di. Bana gciz kulak olacafr igin korkacak higbir gey olma&[t-
nr s6yledi. Beni sakinlegip birleqim noktamt oynamasr igin
brrakmaya teqvik etti.
Aniden derin bir uykuda olmamn afrrh[mt hissettim. Bir
an, riiya gordii{iimiin farkma vardrm. Daha once gordiiliim
bir ev gordiim. Sokakta gezermigim gibi yaklaqtrm o eve.
Bagka evler de vardr ama onlara dikkat edemiyordum. Bir qey
farkrndalr[rmr gordii$iim, bu belirgin ev iizerinde sabitle-
miqti. On bahgesi olan, biiyiik, modern, algr si.islemeli bir ev-
di.
Eve yaklaqtrkga, sanki onu daha once de rtiyamda gormii-
giim gibr bir tamdrkhk hissettim. Qakil tagh patika yoldan 6n
kaprya ytiriidtim; agrktr, igeri girdim. Karanhk bir koridor ve
sala do[ru, kcigeye yerlegtirilmiq koyu krrmtzr kanape ve uy-
gun koltuklarla doqenmiq bir oturma odasr vardt. Kesinlikle
tiinel gori.inttiye sahiptim; sadece gciziim{in cintindekileri go-
rebiliyordum.
Kanapenin yanrnda, sanki tam ben. girerken aya$a kalk-
mrg gibi duran geng bir kadrn vardt. Ince ve uzundu, terzi
elinden grkma zarif yegil takrmryla qrk giyimliydi. Belki yir-
Bir anhk hayvansal bir panikten sonra, bir qekilde tam ol-
madrfrmr fark ettim. igimde bir gey eksikti. *n" de bu du-
rumda tehdit altrnda hissetmiyordum. Akhmdan riiya gcirdil-
Etim ve gimdi uyarup kendimi oaxaca'da parktaki bankta,
don Juan'rn yanrnda, gergekten bulundulum, ait oldulum
yerde bulacafrm gegti.
Geng kadrn kalkmama yardrm etti ve beni koca, suyla do-
lu bir ktivetin olduEu banyoya gcittirdti. o zaman grrrlgrplak
oldulumun farkma vardrm. o nazikge ktivete girmem e yar-
dtmcr oldu ve ben yan yanya igine kayarken baqrmr yukarda
tuttu.
Bir siire sonra kiivetten grkmama yardrm etti. zayrf ve
gevgek hissediyordum. salondaki kanapede yatarken yanlma
geldi. Kalp atrqlannr ve vi.icudunda hrzladolaqan kanm basm-
crnr duyabiliyordum. Gcizleri ne rqrk ne de sriakhk kaynafry-
dr fakat tuhaf bir gekilde ikisi arasr bir qeyin gifte parlakhfr-
nr taqryordu. Gozlerinde, vi.icuduna yanslmlg olan yaqam gti-
ctinti gdrdiidilmti biliyordum. Tiim vticudu canh bir ocak gi-
biydi; parhyordu.
Tum varhlrmr heyecanlanduan garip bir sarsmtr hisset-
tim. sanki sinir uglarrm agrlmrgtr ve birisi onlan yoluyordu.
Bu duygu rstuaptan krvrandrnyordu. Sonra ya bayrldrm ya da
uyuya kaldrm.
Uyan&frmda birisi yi.iziime ve srrtrrna so$uk suyla rslatrl-
mrq ufak havlular koyuyordu. Geng kadrnrn, yattrfrm yatapa,
bagucuma oturdulunu gdrdilm. Komodinin tistiinde bir kova
su vardr. Don Juan yatalrn ucunda, kryafetlerim koluna asrlr
duruyordu.
o zaman tamamen uyandrm. oturdum. Beni bir battani-
yeye sarmrglardr.
"Yolcumuz nasrl?" diye sordu don Juan giiltimseyerek.
"$imdi tek parga haline gelebildin mi?"
Ttim anlmsayabildifim bu kadardr. Bu olayr don Juan'a
anlattrm ve konugurken akhma bagka bir krsrm daha geldi.
Don Juan'rn beni bayamn yata$rnda grplak bulmasryla ilgili
Bir anhk hayvansal bir panikten sonra, bir qekilde tam ol-
madrfrmr fark ettim. igimde bir gey eksikti. *n" de bu du-
rumda tehdit altrnda hissetmiyordum. Akhmdan riiya gcirdil-
Etim ve gimdi uyarup kendimi oaxaca'da parktaki bankta,
don Juan'rn yanrnda, gergekten bulundulum, ait oldulum
yerde bulacafrm gegti.
Geng kadrn kalkmama yardrm etti ve beni koca, suyla do-
lu bir ktivetin olduEu banyoya gcittirdti. o zaman grrrlgrplak
oldulumun farkma vardrm. o nazikge ktivete girmem e yar-
dtmcr oldu ve ben yan yanya igine kayarken baqrmr yukarda
tuttu.
Bir siire sonra kiivetten grkmama yardrm etti. zayrf ve
gevgek hissediyordum. salondaki kanapede yatarken yanlma
geldi. Kalp atrqlannr ve vi.icudunda hrzladolaqan kanm basm-
crnr duyabiliyordum. Gcizleri ne rqrk ne de sriakhk kaynafry-
dr fakat tuhaf bir gekilde ikisi arasr bir qeyin gifte parlakhfr-
nr taqryordu. Gozlerinde, vi.icuduna yanslmlg olan yaqam gti-
ctinti gdrdiidilmti biliyordum. Tiim vticudu canh bir ocak gi-
biydi; parhyordu.
Tum varhlrmr heyecanlanduan garip bir sarsmtr hisset-
tim. sanki sinir uglarrm agrlmrgtr ve birisi onlan yoluyordu.
Bu duygu rstuaptan krvrandrnyordu. Sonra ya bayrldrm ya da
uyuya kaldrm.
Uyan&frmda birisi yi.iziime ve srrtrrna so$uk suyla rslatrl-
mrq ufak havlular koyuyordu. Geng kadrnrn, yattrfrm yatapa,
bagucuma oturdulunu gdrdilm. Komodinin tistiinde bir kova
su vardr. Don Juan yatalrn ucunda, kryafetlerim koluna asrlr
duruyordu.
o zaman tamamen uyandrm. oturdum. Beni bir battani-
yeye sarmrglardr.
"Yolcumuz nasrl?" diye sordu don Juan giiltimseyerek.
"$imdi tek parga haline gelebildin mi?"
Ttim anlmsayabildifim bu kadardr. Bu olayr don Juan'a
anlattrm ve konugurken akhma bagka bir krsrm daha geldi.
Don Juan'rn beni bayamn yata$rnda grplak bulmasryla ilgili
"O zaman gergekten ne oldu[unu cilrenmen igin gok er
kendi. Ama bilmen igin dofru zaman gimdi geldi. Bu sokala
bakarken, rilya gorme konumunun nerede oldu[unu bul
mak iizereydin. O gi.in devasa bi mesafe kat ettin."
Don Juan ne$e ve keder gibi kanqrk duygularla inceled
beni. Hissetti[im tuhaf rahatsrzhfr denetlemek igin elimde
geleni yapryordum. Bellelimde, benim igin korkung onem
olan bir qeyin kayboldu[unu ya da don Juan'rn scizleriyle b
zamanlar ba$lanmrg olup da kullanilmayan yayrhmlarda kal
drlrnr duyumsadrm.
Sakin kalmak igin gabam, yapilmamasr gereken bir qey
miq. Ansrzrn, dizlerim titredi ve bedenimin orta krsmma sini
spazmlarr yayrldr. Ses grkarmaktan actz, mmldandrm. Tekra
sukunetimi kazanmadan cince sertge yutkunmam ve derin ne
fes almam gerekti.
"Buraya konuqmak igin ilk oturdu[umuzda, higbi mantrk
sal tahminin goriictiniin eylemlerine miidahale etmemesi ge
rekti[ini sciylemiqtim," diye sert bir ses tonuyla devam etti
"Yapttklannda hak iddia edebilmek igin akhnla iistesinden
gelmen gerektilini biliyordum ancak bunu qu anda bulundu
lun farkrndahk seviyesinde yapmahsrn."
Akhn bir baflamq durumu, gok gok birleqim noktasrnrn
bir konumu oldu[unu anlamam gerekti[ini agrkladr. Bunu, q
anda oldufum gibi btiytik bir yaralanabitirlik durumunda an
lamam gerektifini onemle belirtti. Bunu, birleqim noktam
higbir qiiphe olmayan konumdayken anlamam yararslzmtg
giinkti bu konumda bu tiir aymalar bol olurmuq. Bunu olalan
farkrndahkta anlamak ayru derecede yararslzmrq; bu durum
da aymalar duygu gegene kadar yaganan duygusal patlama
larmrg.
"O giin biiyiik bi mesafe kat etti[ini sciyledim," dedi sa
kince. "Ve bunu sciylememin nedeni bunu biliyor olmam. Ben
ordaydrm, anlmstyor musun?"
Sinir ve endiqeden a$rrr terliyordum.
"Yolculuk ettin giinkti uzak br riiya gorme konumunda
"O zaman gergekten ne oldu[unu cilrenmen igin gok er-
kendi. Ama bilmen igin dofru zaman gimdi geldi. Bu sokala
bakarken, rilya gorme konumunun nerede oldu[unu bul-
mak iizereydin. O gi.in devasa bi mesafe kat ettin."
Don Juan ne$e ve keder gibi kanqrk duygularla inceledi
beni. Hissetti[im tuhaf rahatsrzhfr denetlemek igin elimden
geleni yapryordum. Bellelimde, benim igin korkung onemi
olan bir qeyin kayboldu[unu ya da don Juan'rn scizleriyle bir
zamanlar ba$lanmrg olup da kullanilmayan yayrhmlarda kal-
drlrnr duyumsadrm.
Sakin kalmak igin gabam, yapilmamasr gereken bir qey-
miq. Ansrzrn, dizlerim titredi ve bedenimin orta krsmma sinir
spazmlarr yayrldr. Ses grkarmaktan actz, mmldandrm. Tekrar
sukunetimi kazanmadan cince sertge yutkunmam ve derin ne-
fes almam gerekti.
"Buraya konuqmak igin ilk oturdu[umuzda, higbi mantrk-
sal tahminin goriictiniin eylemlerine miidahale etmemesi ge-
rekti[ini sciylemiqtim," diye sert bir ses tonuyla devam etti.
"Yapttklannda hak iddia edebilmek igin akhnla iistesinden
gelmen gerektilini biliyordum ancak bunu qu anda bulundu-
lun farkrndahk seviyesinde yapmahsrn."
Akhn bir baflamq durumu, gok gok birleqim noktasrnrn
bir konumu oldu[unu anlamam gerekti[ini agrkladr. Bunu, qu
anda oldufum gibi btiytik bir yaralanabitirlik durumunda an-
lamam gerektifini onemle belirtti. Bunu, birleqim noktam
higbir qiiphe olmayan konumdayken anlamam yararslzmtg
giinkti bu konumda bu tiir aymalar bol olurmuq. Bunu olalan
farkrndahkta anlamak ayru derecede yararslzmrq; bu durum-
da aymalar duygu gegene kadar yaganan duygusal patlama-
larmrg.
"O giin biiyiik bi mesafe kat etti[ini sciyledim," dedi sa-
kince. "Ve bunu sciylememin nedeni bunu biliyor olmam. Ben
ordaydrm, anlmstyor musun?"
Sinir ve endiqeden a$rrr terliyordum.
"Yolculuk ettin giinkti uzak br riiya gorme konumunda
"Dtinyanrn saflamhfr serap de!il," diye devam etti, "bir-
leqim noktasmm herhangi bi yerde sabitlenmesi bi seraptrr.
Gortictiler birleqim noktalarrnr kaydrrdrklarrnda bi hayalle
karqrlaqmazlar, karqrlaqtrklarr bambaqka bi diinyadrr; bu yeni
diinya qu anda seyrettiftmrz diinya kadar gergektir, ama bu
dtinyayr ortaya grkaran birlegim noktalannrn yeni bir yere
sabitlenmesi de eski sabitlenme kadar seraptrr".
"Omefin seni ele alahm; qu anda ileri farkrndahk duru-
mundastn. Bu tiir durumlarda yapabileceklerin bi hayal degil;
yann giinltik yagammda karqr karqrya gelecelin diinya kadar
gergek ve yine de yarrn, qu anda tanrk oldulun diinya var ol-
mayacak. Yalnrzca birlegim noktan qu anda oldulu noktaya
oynarsa var olur."
Savaggrlarrn e$itimlerini tamamladrktan sonra gcirevleri-
nin biitiinleme oldufunu ekledi. Efitim srrasrnda savaqgrla-
nn, cizellikle de nagual olanlarrn olabildilince gok deliqik
yere kayrgta bulunmalarr saflanrrrnl$. Benim dururnumda, bir
gtin tamamlnl birbirini tutar hale getirecelim saylslz konuma
hareket etmiqim.
"Orne[in, birleqim noktanr belirli bi konuma kaydrrabilsen
o harumrn kim oldulunu arumsardrn," diye tuhaf bir giiltimse-
meyle devam etti. "Birleqim noktan yizlerce kez o yerde bu-
lundu. Bunu biiti.inlemek senin igin gocuk oyuncafr olmah."
Sanki akhma gelmesi onun cinerisine baflrymrq gibi, silik
anrlar, geqitli hisler canlanmaya baqladr. Beni cezbeden slnlr-
stz bir sevgi hissi vardr; tam olarak, sanki arkamdan gelen bi-
ri iisttime koku dokrniig gibi en hoqundan bir tathhk havayr
doldurdu. Arkamr dahi dondiim. Sonra arumsadrm. O Ca-
rol'du, nagual kadrn! Onunla, daha onceki gtin beraberdim.
Onu nasil unutmuq olabilirdim?
Psikolojik repertuarrmdaki tiim fikirlerin akhmdan akrp
gegtigi tanrmlanmaz bir an yaqadrm. Onun iki bin mil otede,
Tucson Arizona'daki evinde uyanmtg olmama olanak var
mtydr, diye sordum kendime? Ve ileri farkrndah[rn her aru-
nrn kiqinin onlan anrmsayamayaca$r kadar yalrtrlmrq olma-
sma?
"Dtinyanrn saflamhfr serap de!il," diye devam etti, "bir-
leqim noktasmm herhangi bi yerde sabitlenmesi bi seraptrr.
Gortictiler birleqim noktalarrnr kaydrrdrklarrnda bi hayalle
karqrlaqmazlar, karqrlaqtrklarr bambaqka bi diinyadrr; bu yeni
diinya qu anda seyrettiftmrz diinya kadar gergektir, ama bu
dtinyayr ortaya grkaran birlegim noktalannrn yeni bir yere
sabitlenmesi de eski sabitlenme kadar seraptrr".
"Omefin seni ele alahm; qu anda ileri farkrndahk duru-
mundastn. Bu tiir durumlarda yapabileceklerin bi hayal degil;
yann giinltik yagammda karqr karqrya gelecelin diinya kadar
gergek ve yine de yarrn, qu anda tanrk oldulun diinya var ol-
mayacak. Yalnrzca birlegim noktan qu anda oldulu noktaya
oynarsa var olur."
Savaggrlarrn e$itimlerini tamamladrktan sonra gcirevleri-
nin biitiinleme oldufunu ekledi. Efitim srrasrnda savaqgrla-
nn, cizellikle de nagual olanlarrn olabildilince gok deliqik
yere kayrgta bulunmalarr saflanrrrnl$. Benim dururnumda, bir
gtin tamamlnl birbirini tutar hale getirecelim saylslz konuma
hareket etmiqim.
"Orne[in, birleqim noktanr belirli bi konuma kaydrrabilsen
o harumrn kim oldulunu arumsardrn," diye tuhaf bir giiltimse-
meyle devam etti. "Birleqim noktan yizlerce kez o yerde bu-
lundu. Bunu biiti.inlemek senin igin gocuk oyuncafr olmah."
Sanki akhma gelmesi onun cinerisine baflrymrq gibi, silik
anrlar, geqitli hisler canlanmaya baqladr. Beni cezbeden slnlr-
stz bir sevgi hissi vardr; tam olarak, sanki arkamdan gelen bi-
ri iisttime koku dokrniig gibi en hoqundan bir tathhk havayr
doldurdu. Arkamr dahi dondiim. Sonra arumsadrm. O Ca-
rol'du, nagual kadrn! Onunla, daha onceki gtin beraberdim.
Onu nasil unutmuq olabilirdim?
Psikolojik repertuarrmdaki tiim fikirlerin akhmdan akrp
gegtigi tanrmlanmaz bir an yaqadrm. Onun iki bin mil otede,
Tucson Arizona'daki evinde uyanmtg olmama olanak var
mtydr, diye sordum kendime? Ve ileri farkrndah[rn her aru-
nrn kiqinin onlan anrmsayamayaca$r kadar yalrtrlmrq olma-
sma?
lenmek istemiyordum. Fakat birden keder beni acr gibi yrrtrp
gegti.
"Hala da ammsamlyorsun," dedi. "Ancak birleqim noktan
kaydrfirnda akhna gelecek. O senin igin bi hayalet gibi ve sen
de onun igin oylesin. Onu bi kere olalan farkrndahfrnda gor
diin, ama o seni olafan farkmdahlrnda hig gormedi. O senin
igin ne kadar cinemli bi qahsiyetse, sen de onun igin oylesin
Bi sabah uyarup btittin her geyi birbirine bi.itiinleme olasrhlrn
drqrnda. Senin bunu yapacak yeterince vaktin olacak, onun
olmayacak. Onun buradaki zamanl az."
Bu korkung haks nhfia kargr grkmak geldi igimden. Zih
nimde kargr grkrqlar haznladrm, ama hig sesim grkmadr. Don
Juan'tn giiltimsemesi prrrl prnldr. Gozleri neqe ve haylazltkl
dolu parlryordu. Sanki benim a$zrmdan grkacaklan bekler, n
sciyleyecefimi bilir gibiydi. Ve bu duygu beni durdurdu ya d
birleqim noktam kendili$nden hareket etti[inden bir qey sciy
lemedim . O zaman nagual kadrnrn zalnant olmadrlrna acrnl
lamayacafirnr ya da benim zamantm oldulundan memnun
olamayaca[rmr anladtm.
Don Juan beni bir kitap gibi okuyordu. Beni aymamr bi
tirmem ve tiztintii ya da memnunluk duymamam konusunda
bir neden sciylemeye tegvik etti. Bir an neden oldufunu his
settim. Ama sonra ipin ucunu kagrrdrm..
"Zaman olmastnrn heyecanr olmamasmrnkiyle ayntdrr,
dedi. "Hepsi ayntdr."
"Uzgtin hissetmek, pigman hissetmekle aym delil" de
dim, "ve ben korkung derecede iizgtin hissediyorum."
"Uziintiiye kim aldtrrr?" dedi. "sadece gizemleri diiqi.in
her qeyden cinemlisi gizemdir. Biz yaqayan varhklarrz; cilme
ve farkmdahlrmrzt terketmek zorundayv. Bunun yalntzcab
nebzesini defiiqtirebilirsek,bizi ne gizemler bekler! Ah ne gi
zemler!"
lenmek istemiyordum. Fakat birden keder beni acr gibi yrrtrp
gegti.
"Hala da ammsamlyorsun," dedi. "Ancak birleqim noktan
kaydrfirnda akhna gelecek. O senin igin bi hayalet gibi ve sen
de onun igin oylesin. Onu bi kere olalan farkrndahfrnda gor-
diin, ama o seni olafan farkmdahlrnda hig gormedi. O senin
igin ne kadar cinemli bi qahsiyetse, sen de onun igin oylesin.
Bi sabah uyarup btittin her geyi birbirine bi.itiinleme olasrhlrn
drqrnda. Senin bunu yapacak yeterince vaktin olacak, onun
olmayacak. Onun buradaki zamanl az."
Bu korkung haks nhfia kargr grkmak geldi igimden. Zih-
nimde kargr grkrqlar haznladrm, ama hig sesim grkmadr. Don
Juan'tn giiltimsemesi prrrl prnldr. Gozleri neqe ve haylazltkla
dolu parlryordu. Sanki benim a$zrmdan grkacaklan bekler, ne
sciyleyecefimi bilir gibiydi. Ve bu duygu beni durdurdu ya da
birleqim noktam kendili$nden hareket etti[inden bir qey sciy-
lemedim . O zaman nagual kadrnrn zalnant olmadrlrna acrnl-
lamayacafirnr ya da benim zamantm oldulundan memnun
olamayaca[rmr anladtm.
Don Juan beni bir kitap gibi okuyordu. Beni aymamr bi-
tirmem ve tiztintii ya da memnunluk duymamam konusunda
bir neden sciylemeye tegvik etti. Bir an neden oldufunu his-
settim. Ama sonra ipin ucunu kagrrdrm..
"Zaman olmastnrn heyecanr olmamasmrnkiyle ayntdrr,"
dedi. "Hepsi ayntdr."
"Uzgtin hissetmek, pigman hissetmekle aym delil" de-
dim, "ve ben korkung derecede iizgtin hissediyorum."
"Uziintiiye kim aldtrrr?" dedi. "sadece gizemleri diiqi.in;
her qeyden cinemlisi gizemdir. Biz yaqayan varhklarrz; cilmek
ve farkmdahlrmrzt terketmek zorundayv. Bunun yalntzcabr
nebzesini defiiqtirebilirsek,bizi ne gizemler bekler! Ah ne gi-
zemler!"
dakika onceden haberin olup baflayacaksm; efier yapmazsan
sarp kayahklara yuvarlanan sradan bi adamrn oltimiiyle ole-
ceksin."
Sa! yana iliqkin o[retilerinin sonuncu eylemini ima edi-
yordu: bir dalrn doru[undan boqlufa atlamayl
Don Juan, savaqgrlarrn e$itiminin, algt engelini krrma ye-
tisine hig yardrm almadan, ola[an farktndahktan baqlayarak
ulaqtrklarrnda bitti[ini belirtti. Nagual savaqgrlan bu eqife ka-
dar yonlendiriyorrnug, fakat baqan kiqiye ba$rymrq. Nagu-
alrn en fazla yapabileceli, onlan kendilerini savunmak izere
siirekli srnamakmrq.
"Ba$anrqr gegici olarak iptal eden tek kuvvet, baflanrq-
trr," diye devam etti. "Gtinltik yagam dtinyasrnt algtlamant
saflayan baflanrglarr iptal etmen gerek. Birleqim noktan igin
yeni bi konum ve onu orada yeterince uzun siire sabit tutma-
yr niyet ederek baqka bi diinya birleqtirecek ve bu dtinyadan
kagacaksm.
"Eski gcirtictiler, bugtin hala srrf bunu yaparak, yani bir-
leqim noktalannr herhangi yedi diinyadan birinde sabit tuta-
rak, oliime meydan okuyorlar."
"Baqka bir dtinya baflamayr baqanrsam ne olur?" diye
sordum.
"Oraya gidersin," diye yanrtladr. "Tam burada bi gece, sa-
na baflanr$m gizemini gosterirken Genaro'nun yaptr$r gibi."
"Ben nerede olacafrm, don Juan?"
"Baqka bir diinyada tabii ki, nerede olabilirsin ki?"
"Ya Eevremdeki insanlar, binalar, da$ar ve baqka her
$ey?"
"Ttim bunlardan kendi krrdr[rn engelle ayrrlmrq olacak-
sm: algr engeliyle. Ve aynen oli.ime meydan okumak igin ken-
dini gommi.ig olan eski gciri.iciiler gibi, bu dtinyada olmaya-
caksrn."
Agrklamalarrnr dinlerken igimde bir mticadele koptirerek
ytikseliyordu. Bir yanrm don Juan'tn durumunun savunula-
maz oldu$una dair yaygara koparrrken, difer yanrm hig sor-
dakika onceden haberin olup baflayacaksm; efier yapmazsan
sarp kayahklara yuvarlanan sradan bi adamrn oltimiiyle ole-
ceksin."
Sa! yana iliqkin o[retilerinin sonuncu eylemini ima edi-
yordu: bir dalrn doru[undan boqlufa atlamayl
Don Juan, savaqgrlarrn e$itiminin, algt engelini krrma ye-
tisine hig yardrm almadan, ola[an farktndahktan baqlayarak
ulaqtrklarrnda bitti[ini belirtti. Nagual savaqgrlan bu eqife ka-
dar yonlendiriyorrnug, fakat baqan kiqiye ba$rymrq. Nagu-
alrn en fazla yapabileceli, onlan kendilerini savunmak izere
siirekli srnamakmrq.
"Ba$anrqr gegici olarak iptal eden tek kuvvet, baflanrq-
trr," diye devam etti. "Gtinltik yagam dtinyasrnt algtlamant
saflayan baflanrglarr iptal etmen gerek. Birleqim noktan igin
yeni bi konum ve onu orada yeterince uzun siire sabit tutma-
yr niyet ederek baqka bi diinya birleqtirecek ve bu dtinyadan
kagacaksm.
"Eski gcirtictiler, bugtin hala srrf bunu yaparak, yani bir-
leqim noktalannr herhangi yedi diinyadan birinde sabit tuta-
rak, oliime meydan okuyorlar."
"Baqka bir dtinya baflamayr baqanrsam ne olur?" diye
sordum.
"Oraya gidersin," diye yanrtladr. "Tam burada bi gece, sa-
na baflanr$m gizemini gosterirken Genaro'nun yaptr$r gibi."
"Ben nerede olacafrm, don Juan?"
"Baqka bir diinyada tabii ki, nerede olabilirsin ki?"
"Ya Eevremdeki insanlar, binalar, da$ar ve baqka her
$ey?"
"Ttim bunlardan kendi krrdr[rn engelle ayrrlmrq olacak-
sm: algr engeliyle. Ve aynen oli.ime meydan okumak igin ken-
dini gommi.ig olan eski gciri.iciiler gibi, bu dtinyada olmaya-
caksrn."
Agrklamalarrnr dinlerken igimde bir mticadele koptirerek
ytikseliyordu. Bir yanrm don Juan'tn durumunun savunula-
maz oldu$una dair yaygara koparrrken, difer yanrm hig sor-
dahfrm her yagtan kadrn, erkek ve gocuk gibi birgok bigimin
ve difer anlagrlmaz,kor edici beyaz bir rqrk sagan hayaletle-
rin etkisindeydi.
Don Juan'rn yanrmda, hayaletlere defil de bana gcizlerini
dikmig yiirtiyordu, fakat bir sonraki an onu saydam bir top
olarak yukan agalr krmrldamrken, benden bir metre kadar
otede gt)rdiim. Top, ani ve korkutucu bir devinim yaplp, ya-
krnrma geldi ve igini gordiim.
Don Juan, farkrndahk panltlsrnl yararrma kullamyordu.
Panltr birden sol yarundaki dort ya da beq tane iplikimsi lif-
cilin tistiinde parladr. Orada sabit kaldr. Tiimtiyle onun tis-
tiinde yolunlagmrqtrm; bir tiipi.in iginden gekermig gibi bir
gey beni gekti ve o anda dostlan gdrdiim -tig tane karanhk,
uzun, sert, riizgann solulundaki yapraklar gibi iirpermiq qe-
kil. Arka plan neredeyse fosforlu pembe bir renkteydi. Goz-
lerimi iizerlerine odakladrlrm anda oldu[um yere yiirtiyerek,
kayarak ya da ugarak delil de benden grkan beyazltkh teller-
le kendilerini gekerek geldiler. Bu beyazlk, rqrk ya da parrltr
de[il tebegirle gizilmiq gizgi gibiydi. Hrzla dalrldrlar ne var
ki yeterince gabuk de$il. Qizgiler yok olmadan once dostlar
tistiimdeydi.
Beni srkrgtrrdrlar. Krzdlm ve dostlar onlan cezalandlnnr-
qm gibi hemen uzaklagtrlar. Onlar igin tiziildi.im ve bu hissim
onlan hemen geri gekti. Yine geldiler ve bana dayandrlar. O
zaman, akarsudaki aynada gordiifiim bir geyt gordilm. Dost-
lann ig panltrsr yoktu. igsel deliqkenlikleri yoktu. iglerinde
hayat yoktu. Fakat yine de yaqryorlardr. Fermuan gekilmiq
uyku tulumlarrna benzeyen tuhaf qekillerdi. Gerip uzatilmrg
qekillerinin ortasmdaki rnce gizgi onlan dikilmiq gibi gosteri-
yordu.
Hoqa giden gekiller defillerdi. Onlann bana tamamen ya-
bancr olduklarrnr duyumsamak beni rahatsrz, sabrrsrz hisset-
tirdi. Dostlarrn yukan ya da aqafr zrplar gibi devindiklerini
gcirdtim; iglerinde silik bir parlakhk vardr. Parlakhk, sonun-
da aralarmdan bir tanesinin igi iyice panldayana dek yolun-
laqtr.
dahfrm her yagtan kadrn, erkek ve gocuk gibi birgok bigimin
ve difer anlagrlmaz,kor edici beyaz bir rqrk sagan hayaletle-
rin etkisindeydi.
Don Juan'rn yanrmda, hayaletlere defil de bana gcizlerini
dikmig yiirtiyordu, fakat bir sonraki an onu saydam bir top
olarak yukan agalr krmrldamrken, benden bir metre kadar
otede gt)rdiim. Top, ani ve korkutucu bir devinim yaplp, ya-
krnrma geldi ve igini gordiim.
Don Juan, farkrndahk panltlsrnl yararrma kullamyordu.
Panltr birden sol yarundaki dort ya da beq tane iplikimsi lif-
cilin tistiinde parladr. Orada sabit kaldr. Tiimtiyle onun tis-
tiinde yolunlagmrqtrm; bir tiipi.in iginden gekermig gibi bir
gey beni gekti ve o anda dostlan gdrdiim -tig tane karanhk,
uzun, sert, riizgann solulundaki yapraklar gibi iirpermiq qe-
kil. Arka plan neredeyse fosforlu pembe bir renkteydi. Goz-
lerimi iizerlerine odakladrlrm anda oldu[um yere yiirtiyerek,
kayarak ya da ugarak delil de benden grkan beyazltkh teller-
le kendilerini gekerek geldiler. Bu beyazlk, rqrk ya da parrltr
de[il tebegirle gizilmiq gizgi gibiydi. Hrzla dalrldrlar ne var
ki yeterince gabuk de$il. Qizgiler yok olmadan once dostlar
tistiimdeydi.
Beni srkrgtrrdrlar. Krzdlm ve dostlar onlan cezalandlnnr-
qm gibi hemen uzaklagtrlar. Onlar igin tiziildi.im ve bu hissim
onlan hemen geri gekti. Yine geldiler ve bana dayandrlar. O
zaman, akarsudaki aynada gordiifiim bir geyt gordilm. Dost-
lann ig panltrsr yoktu. igsel deliqkenlikleri yoktu. iglerinde
hayat yoktu. Fakat yine de yaqryorlardr. Fermuan gekilmiq
uyku tulumlarrna benzeyen tuhaf qekillerdi. Gerip uzatilmrg
qekillerinin ortasmdaki rnce gizgi onlan dikilmiq gibi gosteri-
yordu.
Hoqa giden gekiller defillerdi. Onlann bana tamamen ya-
bancr olduklarrnr duyumsamak beni rahatsrz, sabrrsrz hisset-
tirdi. Dostlarrn yukan ya da aqafr zrplar gibi devindiklerini
gcirdtim; iglerinde silik bir parlakhk vardr. Parlakhk, sonun-
da aralarmdan bir tanesinin igi iyice panldayana dek yolun-
laqtr.
birinin, diinyamrzda zaman olarak sayilan yayrhmlara sahip
olmamasr oldulunu agrkladr. Onlar baqka sonuglarr olan fark-
h yayrhmlarmrq. Kara diinyaya yolculuk yapan goriiciiler,
orada sonsuzluk kadar uzun kaldrklannr duyumsarrnl$ fakat
bu dtinyamrzda bir an sayilrrmrg.
"Kara dtinya korkung bi diinyadrr gtinkil bedenimizi yag-
landrrr," dedi goniildeg bir edayla.
Agrklamasrnr istedim. Yavaglayrp bana baktr. Bana Gena-
ro'nun her zamanki do[rudan yoluyla bunu daha cince ifade
etmeye gahgtrlrnr anrmsatfi. Biz cehennemde sonsuz uzun-
lukta bn zaman iginde gabalarken, bildip.imtz diinyada bir
dakika bile gegmemiq oluyordu.
Don Juan genglifinde kara di.inyaya takrnafr oldu$unu
belirtti. Velinimetinin oniinde, oraya gidip bir stire kalsa ne
olacafrnr merak etmiqti. Velinimeti de agrklamalarla pek faz-
la oyalanmadr[rndan don Juan'r kara diinyaya sokmug ve ora-
yr kendi kendine keqfetmesini saflamrqtr.
"Nagual Julian'rn erki o denli srradrqrydr ki," diye devam
etti don Juan," o kara diinyadan geri donmem giinler stirdii."
"Yani birleqim noktanr olalan konumuna geri dcindiirmen
gtinler siirdti demek istiyorsun, defil mi?" diye sordum.
"Evet, ciyle," dedi.
Kara dtinyada kayboldulu birkag gtinde en azrndan on
yaq, belki de daha fazla yaglandrfrnr agrkladr. Kozasrndaki
yayrhmlar tek baqrna yrllarrn gabasmm duygusal ve zihinsei
gerginlilini hissetmiq. Silvio Manuel'in durumu ise tamamen
farkhymrq. Nagual Julian onu da bilinmeyene daldrrml$ ama
Silvio Manuel baqka bir bantlar derlemiyle baqka bir dtinya
birleqtirmiq, yine zaman yayrhmlan olmayan ama gorticriler
i.izerinde zrt etkisi olan bir dtinya. Yedi sene boyunca ortadan
yok olmu$ ama ona yalnncabr anh[rna yok olmuq gibi gel-
miq.
"Bagka dtinyalarr birleqtirmek sadece uygulama delil ay-
nt zamanda niyet meselesidir de," diye devam etti. "Ve sade-
ce o dtinyalardan bi lastik bantla gekilip, drqan hrzla grkma
birinin, diinyamrzda zaman olarak sayilan yayrhmlara sahip
olmamasr oldulunu agrkladr. Onlar baqka sonuglarr olan fark-
h yayrhmlarmrq. Kara diinyaya yolculuk yapan goriiciiler,
orada sonsuzluk kadar uzun kaldrklannr duyumsarrnl$ fakat
bu dtinyamrzda bir an sayilrrmrg.
"Kara dtinya korkung bi diinyadrr gtinkil bedenimizi yag-
landrrr," dedi goniildeg bir edayla.
Agrklamasrnr istedim. Yavaglayrp bana baktr. Bana Gena-
ro'nun her zamanki do[rudan yoluyla bunu daha cince ifade
etmeye gahgtrlrnr anrmsatfi. Biz cehennemde sonsuz uzun-
lukta bn zaman iginde gabalarken, bildip.imtz diinyada bir
dakika bile gegmemiq oluyordu.
Don Juan genglifinde kara di.inyaya takrnafr oldu$unu
belirtti. Velinimetinin oniinde, oraya gidip bir stire kalsa ne
olacafrnr merak etmiqti. Velinimeti de agrklamalarla pek faz-
la oyalanmadr[rndan don Juan'r kara diinyaya sokmug ve ora-
yr kendi kendine keqfetmesini saflamrqtr.
"Nagual Julian'rn erki o denli srradrqrydr ki," diye devam
etti don Juan," o kara diinyadan geri donmem giinler stirdii."
"Yani birleqim noktanr olalan konumuna geri dcindiirmen
gtinler siirdti demek istiyorsun, defil mi?" diye sordum.
"Evet, ciyle," dedi.
Kara dtinyada kayboldulu birkag gtinde en azrndan on
yaq, belki de daha fazla yaglandrfrnr agrkladr. Kozasrndaki
yayrhmlar tek baqrna yrllarrn gabasmm duygusal ve zihinsei
gerginlilini hissetmiq. Silvio Manuel'in durumu ise tamamen
farkhymrq. Nagual Julian onu da bilinmeyene daldrrml$ ama
Silvio Manuel baqka bir bantlar derlemiyle baqka bir dtinya
birleqtirmiq, yine zaman yayrhmlan olmayan ama gorticriler
i.izerinde zrt etkisi olan bir dtinya. Yedi sene boyunca ortadan
yok olmu$ ama ona yalnncabr anh[rna yok olmuq gibi gel-
miq.
"Bagka dtinyalarr birleqtirmek sadece uygulama delil ay-
nt zamanda niyet meselesidir de," diye devam etti. "Ve sade-
ce o dtinyalardan bi lastik bantla gekilip, drqan hrzla grkma
lamayr igerir. E[er boglula atlayan sava$gl gtinliik di.inyayr
silip, dibe vurmadan bagka bir dtinya birleqtiremezse, oltir.
"Yapacafm bu dtinyamn gozden kaybolmaslnt safla-
mak," diye devam etti, "ama bi gekilde kendin olarak kalma-
hsm. Bu son mUdafa noktasr, gririictilerin son dayana[rdrr.
Bilingle yarup kavrulduktan sonra, kendileri olma duyumunu
koruduklarrnr bilirler. "
Gtiliimsedi ve durdulumuz yerden gcirebildifimiz bir so-
ka[r imledi -Genaro'nun bana ba$lamgrn srrlannr gosterdi[i
sokaktr bu.
"Bu sokak da her sokak gibi sonsuzlu[a agrh," dedi.
"Ttim yapman gereken mutlak bi sessizlik iginde izlemek.
$imdi zarnanr. Git hadi! Git!"
Arkasmr doniip benden uzaklagtr. Genaro koqede onu
bekliyordu. Bana el sallayrp, hareketler yaparak geri gelme-
mi imledi. Don Juan arkasrna bakmadan ytirtimeye devam et-
ti. Genaro ona katrldr. Onlan izlemeye bagladrm, ama bunun
yanlrq oldu$unu biliyordum. O zanran, tarn ters ycine ycinel-
dim. Sokak karanhk, lsslz ve grplaktr. Baganszhk ve yeter-
sizlik hislerime boyun e[medim. ig sessizlikle yi.iriidtim. Bir-
leqim noktam biiyiik bir hrzla oynuyordu. Ug dostu gordiim.
Ortalanndaki gizg.i, onlan dikey olarak giiltimsiiyorlarmrq gi-
bi gosteriyordu. Onemsiz oldu[umu hissettim. Ve sontu riir-
ganmsr bir giig dtinyayr ugurup gcitiiriiverdi.
lamayr igerir. E[er boglula atlayan sava$gl gtinliik di.inyayr
silip, dibe vurmadan bagka bir dtinya birleqtiremezse, oltir.
"Yapacafm bu dtinyamn gozden kaybolmaslnt safla-
mak," diye devam etti, "ama bi gekilde kendin olarak kalma-
hsm. Bu son mUdafa noktasr, gririictilerin son dayana[rdrr.
Bilingle yarup kavrulduktan sonra, kendileri olma duyumunu
koruduklarrnr bilirler. "
Gtiliimsedi ve durdulumuz yerden gcirebildifimiz bir so-
ka[r imledi -Genaro'nun bana ba$lamgrn srrlannr gosterdi[i
sokaktr bu.
"Bu sokak da her sokak gibi sonsuzlu[a agrh," dedi.
"Ttim yapman gereken mutlak bi sessizlik iginde izlemek.
$imdi zarnanr. Git hadi! Git!"
Arkasmr doniip benden uzaklagtr. Genaro koqede onu
bekliyordu. Bana el sallayrp, hareketler yaparak geri gelme-
mi imledi. Don Juan arkasrna bakmadan ytirtimeye devam et-
ti. Genaro ona katrldr. Onlan izlemeye bagladrm, ama bunun
yanlrq oldu$unu biliyordum. O zanran, tarn ters ycine ycinel-
dim. Sokak karanhk, lsslz ve grplaktr. Baganszhk ve yeter-
sizlik hislerime boyun e[medim. ig sessizlikle yi.iriidtim. Bir-
leqim noktam biiyiik bir hrzla oynuyordu. Ug dostu gordiim.
Ortalanndaki gizg.i, onlan dikey olarak giiltimsiiyorlarmrq gi-
bi gosteriyordu. Onemsiz oldu[umu hissettim. Ve sontu riir-
ganmsr bir giig dtinyayr ugurup gcitiiriiverdi.
yalruzsm n. N iy e t i n br emirle bagl adrlrnt anrms amanLz laztm.
"Eski goriiciiler, efer gorticii ig sciyleqi yaparsa bunun uy-
gun bi soyleqi olmasr qarttrr, derler. Eski gortici.iler igin bu,
biiytictiliik ve ozyansrmanln geliqtirilmesiyle ilgili bi soyleqi
anlamr taqrr. Yeni gortictiler igin, bu soyleqi delil, niyetin
sa[duyulu buyruklar sayesinde tarafsrzca idare edilmesi-
dir."
Tekrar tekrar niyetin idare edilmesinin kiqinin kendisi-
ne verdifii emirle baqladr[rnr sciyledi; buyruk sonra Kartal'm
buyru[u olana kadar tekrarlanlr ve sonra buna uygun olarak,
savaggrlar ig sessizlile erigtili anda birlegim noktasr kayar-
ml$.
Bu tarz bir manevraya olanak olmasr, yeni ve eski ttim
gciriictiler igin birbirine karqrt nedenlerle de olsa en onemli
tek qeymiq. Bunu bilmeleri sayesinde eski gcirticiiler birle-
gim noktalarrnr ugsuz bucaksz bir bilinmeyen iEinde, akrl
srr errnez riiya gorme konumlarrna oynatabilmiqler; yeni gci-
riictiler igin bu yem olmayr yadsrmak anlamrna geliyormu$
ve birleqim noktasrnr mutlak cizgi.irliik denen belirli bt rfiya
gorme konumuna oynatarak Kartal'dan kagmak anlamrnr ta-
$lyormuq.
Eski gonictiler, birleqim noktasrnr bilinenin slrurlna oy-
natmanrn ve asrl ileri farkrndahkta sabit tutmanrn olanafr ol-
dufunu keqfetmigler. Bu konumdan birleqim noktalarrnr ya-
va$ga bu konumun citesinde baqka noktalara oynatmarun ya-
rarhhlrnr gormtiqler -bu cesaretli fakat sa[duyudan yoksun
muazzam bir zafermiq, gtinkii birleqim noktalannrn hareketi-
ni higbir zaman geri dondiirememi$ yu da belki dondtirmeyi
higbir zaman istememiq ler.
Don Juan, srradan iqler dtinyasrnda olmek ya da bilinme-
yen diinyalarda olmek segenekleriyle karqr karqrya kalan ma-
ceracl insanlarrn kagrnrlmaz olarak ikincisini segeceklerini
soyledi. Seleflerinin sadece cilecekleri yeri defiqtirmeyi seg-
tiklerini fark eden yeni goriictiler tiim bunlann gereksizligini
kavramrqlar; yoldaqlannr denetlemeye gabalamanrn gerek-
sizlifini, difer dtinyalan birleqtirmenin gereksizligini ve hep-
yalruzsm n. N iy e t i n br emirle bagl adrlrnt anrms amanLz laztm.
"Eski goriiciiler, efer gorticii ig sciyleqi yaparsa bunun uy-
gun bi soyleqi olmasr qarttrr, derler. Eski gortici.iler igin bu,
biiytictiliik ve ozyansrmanln geliqtirilmesiyle ilgili bi soyleqi
anlamr taqrr. Yeni gortictiler igin, bu soyleqi delil, niyetin
sa[duyulu buyruklar sayesinde tarafsrzca idare edilmesi-
dir."
Tekrar tekrar niyetin idare edilmesinin kiqinin kendisi-
ne verdifii emirle baqladr[rnr sciyledi; buyruk sonra Kartal'm
buyru[u olana kadar tekrarlanlr ve sonra buna uygun olarak,
savaggrlar ig sessizlile erigtili anda birlegim noktasr kayar-
ml$.
Bu tarz bir manevraya olanak olmasr, yeni ve eski ttim
gciriictiler igin birbirine karqrt nedenlerle de olsa en onemli
tek qeymiq. Bunu bilmeleri sayesinde eski gcirticiiler birle-
gim noktalarrnr ugsuz bucaksz bir bilinmeyen iEinde, akrl
srr errnez riiya gorme konumlarrna oynatabilmiqler; yeni gci-
riictiler igin bu yem olmayr yadsrmak anlamrna geliyormu$
ve birleqim noktasrnr mutlak cizgi.irliik denen belirli bt rfiya
gorme konumuna oynatarak Kartal'dan kagmak anlamrnr ta-
$lyormuq.
Eski gonictiler, birleqim noktasrnr bilinenin slrurlna oy-
natmanrn ve asrl ileri farkrndahkta sabit tutmanrn olanafr ol-
dufunu keqfetmigler. Bu konumdan birleqim noktalarrnr ya-
va$ga bu konumun citesinde baqka noktalara oynatmarun ya-
rarhhlrnr gormtiqler -bu cesaretli fakat sa[duyudan yoksun
muazzam bir zafermiq, gtinkii birleqim noktalannrn hareketi-
ni higbir zaman geri dondiirememi$ yu da belki dondtirmeyi
higbir zaman istememiq ler.
Don Juan, srradan iqler dtinyasrnda olmek ya da bilinme-
yen diinyalarda olmek segenekleriyle karqr karqrya kalan ma-
ceracl insanlarrn kagrnrlmaz olarak ikincisini segeceklerini
soyledi. Seleflerinin sadece cilecekleri yeri defiqtirmeyi seg-
tiklerini fark eden yeni goriictiler tiim bunlann gereksizligini
kavramrqlar; yoldaqlannr denetlemeye gabalamanrn gerek-
sizlifini, difer dtinyalan birleqtirmenin gereksizligini ve hep-
mvazzam ve akrl almaz bir eylemin etkisiyle hepimrzbtrle-
qim noktamrzl oynattrk ve baqka dtinyalar birlegtirdik.
$imdi ileri farkrndahlr anrmsamak ve biitiinlti[timtizti ye-
niden kazanmak zorunda oldufumuzu biliyoruz. Ve ne kadar
gok anrmsarsak, krvang, hayretimizin o kadar yofun, kuqku
ve qagkrnh[rmrzrn o kadar fazla olacalrm da.
$imdiye dek, sadece dolanln ve insan kaderinin en akrl
srr errnez sorulanyla hayal krrrkhfr tatmaya brrakrlmrqtrk
sanki. Taa ki don Juan'rn bize o[rettili her geyi do$rulayrp,
Kartal'rn armafamm kabul etmek igin yeterli erkeye ulaqaca-
prmtz zamana kadar.
mvazzam ve akrl almaz bir eylemin etkisiyle hepimrzbtrle-
qim noktamrzl oynattrk ve baqka dtinyalar birlegtirdik.
$imdi ileri farkrndahlr anrmsamak ve biitiinlti[timtizti ye-
niden kazanmak zorunda oldufumuzu biliyoruz. Ve ne kadar
gok anrmsarsak, krvang, hayretimizin o kadar yofun, kuqku
ve qagkrnh[rmrzrn o kadar fazla olacalrm da.
$imdiye dek, sadece dolanln ve insan kaderinin en akrl
srr errnez sorulanyla hayal krrrkhfr tatmaya brrakrlmrqtrk
sanki. Taa ki don Juan'rn bize o[rettili her geyi do$rulayrp,
Kartal'rn armafamm kabul etmek igin yeterli erkeye ulaqaca-
prmtz zamana kadar.