You are on page 1of 288

lsBN 975-7190-1 4-04

, llil |l lilililllrililrlrlrlll
Ozgrin Adr:
THE FIRE FROM WITHIN

Copyright @ Carlos Castaneda, 1981


Ttirkiye Temsilcisi Kesim Ajans
Yayrn Hakkr o 1998 soz YAYIN OYUNAJANS LTD.

tFpnt
P.K.7 Levent
80622 istanbul
a

Bi.iro Telefonlan: (0 212) 293 10 40 & (0 212) 244 02 26 . Btiro Faksr: (0 212) 245 41 02

ISBN 975-7190-14-04

Birinci Basrm
Mays 1998

Kapak:
Mario Toral

Baskr ve Cilt:
Mart Matbaacrhk Sanatlan Tic. ve San. Ltd. $ti.
istanbul (0 212) 212 03 39 (Pbx)
Ozgrin Adr:
THE FIRE FROM WITHIN

Copyright @ Carlos Castaneda, 1981


Ttirkiye Temsilcisi Kesim Ajans
Yayrn Hakkr o 1998 soz YAYIN OYUNAJANS LTD.

tFpnt
P.K.7 Levent
80622 istanbul
a

Bi.iro Telefonlan: (0 212) 293 10 40 & (0 212) 244 02 26 . Btiro Faksr: (0 212) 245 41 02

ISBN 975-7190-14-04

Birinci Basrm
Mays 1998

Kapak:
Mario Toral

Baskr ve Cilt:
Mart Matbaacrhk Sanatlan Tic. ve San. Ltd. $ti.
istanbul (0 212) 212 03 39 (Pbx)
usrA oGnnrunttiu H.Y.L.' YE,
nnxnui TAZELEM EME vARD rMC r o tnuGu,
rEranririrvp nsntrriGiw niGnn nin yoruNu
)GnarriGi iEiN ouyouGuM HAnRANLTGT vE
coxur BzRCUMU oirn corinunx isrnniu.
usrA oGnnrunttiu H.Y.L.' YE,
nnxnui TAZELEM EME vARD rMC r o tnuGu,
rEranririrvp nsntrriGiw niGnn nin yoruNu
)GnarriGi iEiN ouyouGuM HAnRANLTGT vE
coxur BzRCUMU oirn corinunx isrnniu.
2t2
14 Yuvarlanry Kuvveti
224
15 Oltime Meydan Okuyanlar
247

16 ihsan Kahbr
zffi
17 Ri.iya Gciren Bedenin Yolcululu
275
18 Algr Engelinin Yrkrlmasr
283
SONSOZ
2t2
14 Yuvarlanry Kuvveti
224
15 Oltime Meydan Okuyanlar
247

16 ihsan Kahbr
zffi
17 Ri.iya Gciren Bedenin Yolcululu
275
18 Algr Engelinin Yrkrlmasr
283
SONSOZ
Deniz Baqprnar 0312-215 03 87
Bedros Qevikoflu 0212-63817 57;638l7 76
Burhan Elmas 0216-374 07 62
Sona Ertekin 0312-229 41 02
Erkan Mehmet Gencol 0232-422 21 55;Fax:0232-421 32 02
Hakan Gencol 0232-422 21 55;Fax: 0232-421 32 02
Tufba Giinvar 0232-422 51 89; 38129 28
$eref Kalpakgr 0216-372 28 24
sertag Kartal 0212-249 26 20:0212-661 34 39
NariE Kula0212-257 02 4l
Akrn Metino$lu 0232-484 43 30/510
Yaman Olgag 0252-316 37 74
Kemal OzanoSlu 0212-267 08 78
Sibel 6zdemir (2/8 Sok.74110 Oyak Sitesi, Ugkuyular-izmir)
Ozge Ozkiipri.ilti (1. Cad. 117/3 Bahgelievler-06490 Ankara)
Koray Ozttirk 0312-484 05 96
Faruk Paksoylu 0212-573 99 82
Erkan $imqek (Kitapevi: Topgu Sok. 7/A Kag-Antalya)
Gtil Ay Taner 0232-227 31 14
Mert Topgu 0212-259 05 10
Begiim Uger (Lise Cad. Qotak Sitesi, Elif Apt. No:73l7)
Leyla Ustel 021 2 -260 42 90
Erkut Yefenoflu (Tavuskugu Sok. 23/20, Dikmen-06460 Ankara)
ifatat H. Yrlmaz 0232-259 53 55
Ndsu Yrlmaz 0232-259 53 55
Abidin Yrlmazkaya0216-316 83 20

Nevzat Erkmen
14 Mayn 1998
Sraselviler-istanbul
Deniz Baqprnar 0312-215 03 87
Bedros Qevikoflu 0212-63817 57;638l7 76
Burhan Elmas 0216-374 07 62
Sona Ertekin 0312-229 41 02
Erkan Mehmet Gencol 0232-422 21 55;Fax:0232-421 32 02
Hakan Gencol 0232-422 21 55;Fax: 0232-421 32 02
Tufba Giinvar 0232-422 51 89; 38129 28
$eref Kalpakgr 0216-372 28 24
sertag Kartal 0212-249 26 20:0212-661 34 39
NariE Kula0212-257 02 4l
Akrn Metino$lu 0232-484 43 30/510
Yaman Olgag 0252-316 37 74
Kemal OzanoSlu 0212-267 08 78
Sibel 6zdemir (2/8 Sok.74110 Oyak Sitesi, Ugkuyular-izmir)
Ozge Ozkiipri.ilti (1. Cad. 117/3 Bahgelievler-06490 Ankara)
Koray Ozttirk 0312-484 05 96
Faruk Paksoylu 0212-573 99 82
Erkan $imqek (Kitapevi: Topgu Sok. 7/A Kag-Antalya)
Gtil Ay Taner 0232-227 31 14
Mert Topgu 0212-259 05 10
Begiim Uger (Lise Cad. Qotak Sitesi, Elif Apt. No:73l7)
Leyla Ustel 021 2 -260 42 90
Erkut Yefenoflu (Tavuskugu Sok. 23/20, Dikmen-06460 Ankara)
ifatat H. Yrlmaz 0232-259 53 55
Ndsu Yrlmaz 0232-259 53 55
Abidin Yrlmazkaya0216-316 83 20

Nevzat Erkmen
14 Mayn 1998
Sraselviler-istanbul
ml$tlm. Don Juan'rn sa! yan dfretilerinin son sahnesi, don Juan'
kendisi; don Genaro; iki gcimez, Pablito ve Nestor ile benim tarafim
dan oynanmrqtr. Pablito, Nestor ve ben o doruktan boglula atlamrqtr
Bundan sonraki yrllarda, yok olugla kagrnrlmaz bir biEimde buru
buruna geldilim o anda, don Juan ve don Genaro'ya duydulum ta
giivenin, tiim ussal korkulanmr silmeye yettifini dtiqtindi.im. Artr
bciyle olmadrfrnr, bunun srrnnln don Juan'rn sol yan olretilerinde ya
tr$rnr ve don Juan, don Genaro ve yoldaglannrn bu cilretileri iletme
igin muazzam bir tizdenetim ve sebat sergilediklerini biliyorum.
Don Juan'rn, sol yan rilretileri srrasrnda tam olarak ne yagadrfrm
ve beni bciylesi anlagrlmaz bir eyleme, yani boglu[a atlamaya neyin b
denli istekli krldrlrnr anrmsamam neredeyse on yrhmr aldr.
Don Juan, kendisinin, don Genaro'nun ve yoldaglanrun gergek
bana ne yaptrklarrnr ve kim olduklannr sol yan ofretilerinde agrklamrg
il. Bana btiyi.iciiltifii delil, kendilerindeki eski bir bilginin i.ig niteliE
ni: farktndaltk, iz siirme ve niyette ustalagmayr cilretmiglerdi. Ve on
lar biiyiicii defil, gririictiydiiler. Ve don Juan yalnrzca bir gorticti deli
bir nagualdr da.
Don Juan, nagual ve gdrme konulannr, saf yan dlretilerinde ye
terince agrklamrgtr bana. Gdrmeyi, insanlann algr alanlannr, qeyleri
yalnrzca drg g6rtintimiinti defil, tiziinii de tayin edecek denli genigle
me yetisi olarak anlamrgtrm. Gciri.iciilerin, insanr rgrk sagan bir yumu
tayabenzeyen bir erke alanr olarak gdrdiikterini de agrklamrgtr. insan
larrn biiytik go[unlulunun erke alanlannrn iki bcili.ime ayrrldrlrm sci
lemigti. Qok az erkek ve kadmm ise drirt, kimi zaman da tig biiltim
vardr. Bunlar, srradan insanlara oranla daha esnek olmalarrndan dola
yr, g drmeyi cilrenmelerinin ardrndan nagual olabilirlerdi.
Don Juan, sol yan <ilretileri srrasrnda bana gdrmenin ve nagual o
manln zorluklarrnr agrklamrgtr. Nagual olmanrn, salt gormeyi cifren
mig esnek insan olmaktan daha karmagrk ve ulagrlmasr zor bir gey o
dulunu sciylemigti. Nagual olmak, cinder olmayr, cilretmen ve ktlavu
olmayr igeriyordu.
Bir nagual olarak, don Juan, nagual birlifi olarak da bilinen, Cec
lia, Delia, Hermelinda, Carmela, Nelida, Florinda, Zuletca ve Zoi
adrndaki sekiz kadrn gririiciiyle; iig erkek gciriiciiden, Vicente, Silvi
Manuel ve Genaro; ve diirt ulak ya da haberciden, Emilito, John Tuma
Marta ve Teresa'dan olugan gciriictiler grubunun <inderiydi.
ml$tlm. Don Juan'rn sa! yan dfretilerinin son sahnesi, don Juan'rn
kendisi; don Genaro; iki gcimez, Pablito ve Nestor ile benim tarafim
dan oynanmrqtr. Pablito, Nestor ve ben o doruktan boglula atlamrqtrk
Bundan sonraki yrllarda, yok olugla kagrnrlmaz bir biEimde burun
buruna geldilim o anda, don Juan ve don Genaro'ya duydulum tam
giivenin, tiim ussal korkulanmr silmeye yettifini dtiqtindi.im. Artrk
bciyle olmadrfrnr, bunun srrnnln don Juan'rn sol yan olretilerinde yat
tr$rnr ve don Juan, don Genaro ve yoldaglannrn bu cilretileri iletmek
igin muazzam bir tizdenetim ve sebat sergilediklerini biliyorum.
Don Juan'rn, sol yan rilretileri srrasrnda tam olarak ne yagadrfrm
ve beni bciylesi anlagrlmaz bir eyleme, yani boglu[a atlamaya neyin bu
denli istekli krldrlrnr anrmsamam neredeyse on yrhmr aldr.
Don Juan, kendisinin, don Genaro'nun ve yoldaglanrun gergekte
bana ne yaptrklarrnr ve kim olduklannr sol yan ofretilerinde agrklamrg
il. Bana btiyi.iciiltifii delil, kendilerindeki eski bir bilginin i.ig niteliEi
ni: farktndaltk, iz siirme ve niyette ustalagmayr cilretmiglerdi. Ve on
lar biiyiicii defil, gririictiydiiler. Ve don Juan yalnrzca bir gorticti delil
bir nagualdr da.
Don Juan, nagual ve gdrme konulannr, saf yan dlretilerinde ye
terince agrklamrgtr bana. Gdrmeyi, insanlann algr alanlannr, qeylerin
yalnrzca drg g6rtintimiinti defil, tiziinii de tayin edecek denli geniglet-
me yetisi olarak anlamrgtrm. Gciri.iciilerin, insanr rgrk sagan bir yumur-
tayabenzeyen bir erke alanr olarak gdrdiikterini de agrklamrgtr. insan
larrn biiytik go[unlulunun erke alanlannrn iki bcili.ime ayrrldrlrm sciy
lemigti. Qok az erkek ve kadmm ise drirt, kimi zaman da tig biiltimt
vardr. Bunlar, srradan insanlara oranla daha esnek olmalarrndan dola
yr, g drmeyi cilrenmelerinin ardrndan nagual olabilirlerdi.
Don Juan, sol yan <ilretileri srrasrnda bana gdrmenin ve nagual ol
manln zorluklarrnr agrklamrgtr. Nagual olmanrn, salt gormeyi cifren-
mig esnek insan olmaktan daha karmagrk ve ulagrlmasr zor bir gey ol
dulunu sciylemigti. Nagual olmak, cinder olmayr, cilretmen ve ktlavuz
olmayr igeriyordu.
Bir nagual olarak, don Juan, nagual birlifi olarak da bilinen, Ceci
lia, Delia, Hermelinda, Carmela, Nelida, Florinda, Zuletca ve Zoila
adrndaki sekiz kadrn gririiciiyle; iig erkek gciriiciiden, Vicente, Silvio
Manuel ve Genaro; ve diirt ulak ya da haberciden, Emilito, John Tuma,
Marta ve Teresa'dan olugan gciriictiler grubunun <inderiydi.
/a ustalagma, iz siirmede ustala.gma ve niyette ustalagma.
Bu gahgma, don Juan'rn tiim cilreti derleminin farkrndahkta usta-
lagma bciliimtiyle ilgili; bu derlemle, beni bir boglula atlamak gibi ga-
grrttcr bir eyleme hazrrlamrgtr.
Burada anlattrfrm deneyimler ileri farkrndahkta gergekleqtili igin,
giinliik hayat dokusuna sahip olamadrlar. Elimden geldifince kurguya
dciniiqti.irmeden anlatmama kargrn dtinyasal igerikten yoksunlar. ileri
farkrndahktaki kigi, gevresi hakkrnda pek az bilingli oluyor, giinkti ki-
qinin ttim konsantrasyonu o anki eylemin aynntrlannda yo$unlagryor.
Bu durumda sciz konusu olan, do[al olarak, bilinglilikteki ustalag-
manln agrklamasrdrr. Don Juan, farkrndahktaki bu ustalagmayr, eski
Toltec grirticiilerinin gok, gok eski geleneklerinin galdaq bir uyarlama-
sr olarak griri.iyordu.
Bu eski gelenefe ayrrlamayacak denli balh oldulunu hissetmesi-
ne kargtn kendisini yeni dcinem gririiciilerden sayryordu. Ona bir kere-
sinde yeni ddnem gciri.iciilerin ana <izellifinin ne oldulunu sordu[um-
da onlann tamamryla ozgi.irliik sava$grsr olduklanny farkmdal*ta, iz
siirme ve niyette eriqtikleri ustahkla diler iili.imlii insanlar gibi ciliime
yakalanmayrp bu dlinyadan ayrrlacaklan anl ve ne gekilde gidecekleri-
ni kendilerinin segti[ini siiyledi. O anda igten gelen bir ategle grra gibi
yanlp ttikeniyor ve sanki hig var olmamrggasrna di.inyanrn yi.izi.inden si-
liniyor, ozgtirlegiyorlardr.
/a ustalagma, iz siirmede ustala.gma ve niyette ustalagma.
Bu gahgma, don Juan'rn tiim cilreti derleminin farkrndahkta usta
lagma bciliimtiyle ilgili; bu derlemle, beni bir boglula atlamak gibi ga
grrttcr bir eyleme hazrrlamrgtr.
Burada anlattrfrm deneyimler ileri farkrndahkta gergekleqtili igin
giinliik hayat dokusuna sahip olamadrlar. Elimden geldifince kurguya
dciniiqti.irmeden anlatmama kargrn dtinyasal igerikten yoksunlar. iler
farkrndahktaki kigi, gevresi hakkrnda pek az bilingli oluyor, giinkti ki
qinin ttim konsantrasyonu o anki eylemin aynntrlannda yo$unlagryor.
Bu durumda sciz konusu olan, do[al olarak, bilinglilikteki ustalag
manln agrklamasrdrr. Don Juan, farkrndahktaki bu ustalagmayr, esk
Toltec grirticiilerinin gok, gok eski geleneklerinin galdaq bir uyarlama
sr olarak griri.iyordu.
Bu eski gelenefe ayrrlamayacak denli balh oldulunu hissetmesi-
ne kargtn kendisini yeni dcinem gririiciilerden sayryordu. Ona bir kere
sinde yeni ddnem gciri.iciilerin ana <izellifinin ne oldulunu sordu[um
da onlann tamamryla ozgi.irliik sava$grsr olduklanny farkmdal*ta, iz
siirme ve niyette eriqtikleri ustahkla diler iili.imlii insanlar gibi ciliime
yakalanmayrp bu dlinyadan ayrrlacaklan anl ve ne gekilde gidecekleri-
ni kendilerinin segti[ini siiyledi. O anda igten gelen bir ategle grra gib
yanlp ttikeniyor ve sanki hig var olmamrggasrna di.inyanrn yi.izi.inden si
liniyor, ozgtirlegiyorlardr.
Qok uzun bir stire sessizce oturduk. sabrsrzhkla konu
maya baqlamasrnr bekledim, ama baqladr[rnda qagkrnllkta
donakaldrm.
"ispanyollar Meksika'ya gelmeden gok zaman {ince," d
di "olafandrgr Toltec gori.iciileri vardr, akrl almaz iqler yap
bilen insanlar. Binlerce yrl oncesine dayanan bir bilgi zinii
nin son halkasrydrlar."
"Toltec gciriictileri -kasvetli, gayretli, giiglii biiyticiile
srrlarr ortaya grkaran ve gizlibilgileri elde ederek insanlan e
kileyip, kurbanlannrn farkrndahklarrnr segtikleri herhangi
gey tizerine sabitleqtirerek aldatan, ahqrlmadrk insanl ardt."
Don Juan sustu ve bana dikkatle baktr. Bir soru sorrnam
bekledi[ini anladlm, ama ne sorrnam gerektigini bilmiyor
dum.
"Bi noktanrn cinemini vurgulamak lazrm," diye devam
etti, "kurbanlannrn farkrndahklannr nasrl sabitlegtireceklerin
biliyorlardr. Bunu yakalayamadm. Bahsettilimde, higbi ge
ifade etmedi sana. Bu qaqrrtrcr de[il. Kabullenmesi en z
geylerden biri, farkrndahfrn yonlendirilebilmesidir. "
Kafam kanqmrqtr. Beni bir qeye do!ru yrinelttilini bil
yordum. Yeni bir cilretiye baqla drpr zamanlar kaprldrfrm o ta
nrdrk endiqeyi hissettim.
Hissettiklerimi ona sciyledim. Belirsizce gtiliimsedi. Ge
nellikle, giildtiltinde, mutlulu[unu belli ederdi; bu sefer ke
sinlikle zihninin bir geylere rakrldrfr belliydi. Konugmaya de
vam edip etmemesi gerektilini tartar gibiydi. Gcizlerini yen
den dikerek, incelercesine bedenimin tizerinde alrr alrr do
laqtrrdr. Sonra, memnun kalmrg olmah ki, bagrnr sallidr v
btitiin savaqgrlann kendilerini bir baqlanna kalmaya uygu
bulmalarmdan evvel denemek zorunda olduklan son ahqtrr
ma igin hazn oldu[umu sriyledi. Her zamankinden gok ]iay
ret ve merak igindeydim.
"Farkmdahk hakkmda konuqaca Etz," diye stirdiirdti soz
lerini. "Toltec gcirticiileri, farkmdahlr kullanma sanatrnr bili
yorlardr. Aslmda, o sanatrn en tisti.in ustalanydrlar. Kurbanla
Qok uzun bir stire sessizce oturduk. sabrsrzhkla konug
maya baqlamasrnr bekledim, ama baqladr[rnda qagkrnllkta
donakaldrm.
"ispanyollar Meksika'ya gelmeden gok zaman {ince," de
di "olafandrgr Toltec gori.iciileri vardr, akrl almaz iqler yapa
bilen insanlar. Binlerce yrl oncesine dayanan bir bilgi ziniir
nin son halkasrydrlar."
"Toltec gciriictileri -kasvetli, gayretli, giiglii biiyticiiler
srrlarr ortaya grkaran ve gizlibilgileri elde ederek insanlan et
kileyip, kurbanlannrn farkrndahklarrnr segtikleri herhangi b
gey tizerine sabitleqtirerek aldatan, ahqrlmadrk insanl ardt."
Don Juan sustu ve bana dikkatle baktr. Bir soru sorrnam
bekledi[ini anladlm, ama ne sorrnam gerektigini bilmiyor-
dum.
"Bi noktanrn cinemini vurgulamak lazrm," diye devam
etti, "kurbanlannrn farkrndahklannr nasrl sabitlegtireceklerin
biliyorlardr. Bunu yakalayamadm. Bahsettilimde, higbi gey
ifade etmedi sana. Bu qaqrrtrcr de[il. Kabullenmesi en zo
geylerden biri, farkrndahfrn yonlendirilebilmesidir. "
Kafam kanqmrqtr. Beni bir qeye do!ru yrinelttilini bili-
yordum. Yeni bir cilretiye baqla drpr zamanlar kaprldrfrm o ta-
nrdrk endiqeyi hissettim.
Hissettiklerimi ona sciyledim. Belirsizce gtiliimsedi. Ge-
nellikle, giildtiltinde, mutlulu[unu belli ederdi; bu sefer ke-
sinlikle zihninin bir geylere rakrldrfr belliydi. Konugmaya de-
vam edip etmemesi gerektilini tartar gibiydi. Gcizlerini yeni-
den dikerek, incelercesine bedenimin tizerinde alrr alrr do-
laqtrrdr. Sonra, memnun kalmrg olmah ki, bagrnr sallidr ve
btitiin savaqgrlann kendilerini bir baqlanna kalmaya uygun
bulmalarmdan evvel denemek zorunda olduklan son ahqtrr-
ma igin hazn oldu[umu sriyledi. Her zamankinden gok ]iay-
ret ve merak igindeydim.
"Farkmdahk hakkmda konuqaca Etz," diye stirdiirdti soz-
lerini. "Toltec gcirticiileri, farkmdahlr kullanma sanatrnr bili-
yorlardr. Aslmda, o sanatrn en tisti.in ustalanydrlar. Kurbanla-
l

"Gegmigte olan geylerin aynntrlanm gorebiliyor musun?


diye sordum.
{'Gormek, bilmenin garip bi hissidir," diye cevap verdi
"bi qeyi gi.iphenin golgesi olmadan bilmektir. Bu durumda, o
insanlann neler yaptrlrnr, salt gorebildi{im igin delil, birbi
rtnize bu kadar srmsrkr ba[h oldu[umuz igin de biliyorum."
Don Juan sonra bana kullandr[r 'Toltec' scizci.ifiiini.in be
nim anladrfrm anlama gelmedifini de sciyledi. Benim igin
anlamr bir ktilttir, Toltec imparatorlulu idi. Onun iginse, 'Tol
tec''bilgi adamr' demekti.
Bahsettili zaman, ispanyol Fethi'nden yizyilIar, belk
bin yil evveldi, btiti.in bilgi adamlan geniq bir colrafi alanda
yagryorlardr, Meksika vadisinin kuzey ve giineyine da[rlmr$
lardr, ve belirli ig kollarrnda gahgryorlardr; sa[altrm, biiyi
yapmak, hikdye anlatmak, dans etmek, falcrhk, yiyecek ve
igecek hazrlamak gibi. Bu ig kollan bu insanlan difier srra
l
dan insanlardan ayuan belirli bir bilgeli[i besliyordu. Toltec-
ler, aynr zamanda, gi.inliik hayatrn kahplanna da doktor, sa
natgr, olretmen, rahip, veya tticcar olarak uyuyordu. Meslek-
lerini, kesin kontrol altrndaki dtizenli kardeglik birlili altrnda
uyguluyor, o kadar uzmanlagrp etkili oluyorlardr ki Toltec
lr colrafi yoreleri drqrndaki yerlerdeki gruplan dahi yonetiyor-
lardr.l
Don Juan, en sonunda -yizyrllarca erk bitkileriyle ufraq-
trktan soffa- gormeyi d[rendiklerinde bu adamlardan en gi
riqken olanlannrn diler bilgi adamlanna da aynl geyi o[ret-
meye baqladrklanm soyledi. "Ve bu onlarrn sonunun baqlan-
grcr oldu. Zaman gegtikge gortictilerin sayrsr arttr, ama igleri-
ni saygr ve korkuyla dolduran gr)rdiiklerine kargr takmtilan o
kadar yo[unlagtr ki, bu onlan bilgi adamr olmaktan grkarttr
Gorme ve taruk olduklarr yabancr dtinyalan kontrol etme
konusunda olalatistii ustalaqmalan da kdr etmedi. Gorme on
lann dayanrkhhlrnr azalttr ve gordiiklerini kafalanna takma-
lanna yol agtr.
"Bu kaderden kagabilen gcirticiiler de olmugtu, tabii," di-
ye devam etti don Juan, "gdrmelerine ra$men bilgi insanr ol-
"Gegmigte olan geylerin aynntrlanm gorebiliyor musun
diye sordum.
{'Gormek, bilmenin garip bi hissidir," diye cevap ver
"bi qeyi gi.iphenin golgesi olmadan bilmektir. Bu durumda
insanlann neler yaptrlrnr, salt gorebildi{im igin delil, bir
rtnize bu kadar srmsrkr ba[h oldu[umuz igin de biliyorum
Don Juan sonra bana kullandr[r 'Toltec' scizci.ifiiini.in b
nim anladrfrm anlama gelmedifini de sciyledi. Benim ig
anlamr bir ktilttir, Toltec imparatorlulu idi. Onun iginse, 'T
tec''bilgi adamr' demekti.
Bahsettili zaman, ispanyol Fethi'nden yizyilIar, be
bin yil evveldi, btiti.in bilgi adamlan geniq bir colrafi alan
yagryorlardr, Meksika vadisinin kuzey ve giineyine da[rlmr
lardr, ve belirli ig kollarrnda gahgryorlardr; sa[altrm, bii
yapmak, hikdye anlatmak, dans etmek, falcrhk, yiyecek
igecek hazrlamak gibi. Bu ig kollan bu insanlan difier sr
l
dan insanlardan ayuan belirli bir bilgeli[i besliyordu. Tolte
ler, aynr zamanda, gi.inliik hayatrn kahplanna da doktor, s
natgr, olretmen, rahip, veya tticcar olarak uyuyordu. Mesle
lerini, kesin kontrol altrndaki dtizenli kardeglik birlili altrn
uyguluyor, o kadar uzmanlagrp etkili oluyorlardr ki Tolt
lr colrafi yoreleri drqrndaki yerlerdeki gruplan dahi yonetiyo
lardr.l
Don Juan, en sonunda -yizyrllarca erk bitkileriyle ufra
trktan soffa- gormeyi d[rendiklerinde bu adamlardan en g
riqken olanlannrn diler bilgi adamlanna da aynl geyi o[re
meye baqladrklanm soyledi. "Ve bu onlarrn sonunun baqla
grcr oldu. Zaman gegtikge gortictilerin sayrsr arttr, ama igle
ni saygr ve korkuyla dolduran gr)rdiiklerine kargr takmtilan
kadar yo[unlagtr ki, bu onlan bilgi adamr olmaktan grkart
Gorme ve taruk olduklarr yabancr dtinyalan kontrol etm
konusunda olalatistii ustalaqmalan da kdr etmedi. Gorme o
lann dayanrkhhlrnr azalttr ve gordiiklerini kafalanna takm
lanna yol agtr.
"Bu kaderden kagabilen gcirticiiler de olmugtu, tabii," d
ye devam etti don Juan, "gdrmelerine ra$men bilgi insanr o
l
yiizyrllar alan bu stire, yeni gcirticiilerin becerilerini miik
mellegtirebilmeleri igin gerekli ideal gartlarr sallamrg. G
tir ki, bu zamarun alr insafsrzhk ve baskrsr yeni gcirticii
becerilerinde yeni kurallar geligtirebilmeleri igin gerekli
tiiyii vermig. Ve yaptrklarrnr hig yaymamrqlar, bu durum
ziinden de bulduklannr haritalamak konusunda yalnrz
mrqlar.
"Fetih srrasrnda gok sayrda yeni gorticti var mrydr?"
sordum.
"En baqta vardr. Sonuna do[ru birkag tane kalmrqtr. G
si yok edilmiqti."
"Ya gtiniimtizde, don Juan?"
"Birkag tane var. Her tarafa yayrlmrg durumdalar, anh
sun ya."
"Onlan tanryor musun?"diye sordum.
"Bciylesine basit sorular cevaplamasl en zor olanlan
diye yanrtladr. "Qok iyi tanrdrfrmrz birkagr var. Fakat o
bizim gibi de[iller, giinkii bilginin yeni gorticiilerin tav
ettigi iz silrme, rilya gorme, ve niyet gibi ozellikleri ye
dans etmek, safaltrm, biiyii yapmak, konugmak gibi ba
bazr belirgin yanlarma yolunlaqtrlar. Btiti.iniiyle bizim
olanlarla bizim yolumuz kesiqmez. Fetih srrasrnda yaga
gortictiler, ispanyollarla kargrlaqtrklarrnda yok edilme
kurtulmayr bagardrlar. O goriiciilerden her biri bi neslin te
lini attr. Ve hepsi soylannr siirdiiremedi, o yizden az sa
izdeq topluluk var."
"Tam bizim gibi olan kimse tanryor musun?" diye
dum.
"Qok az," diye krsaca yanrtladr.
Sonra ona, bu konuya duydugum hayati ilgiyi vurgula
rak verebilece$i tiim bilgileri vermesi igin sorular sord
beni do!rulayacak ve onaylayacak insanlann isimleri ve
reslerini bilmek en onemlisiydi.
Don Juan hig orah olmuqa benzemiyordu. "Yeni gori
lerin gegtili onaylamanln gok anydr," dedi. "Yansl kemi
l
yiizyrllar alan bu stire, yeni gcirticiilerin becerilerini miike
mellegtirebilmeleri igin gerekli ideal gartlarr sallamrg. Ga
tir ki, bu zamarun alr insafsrzhk ve baskrsr yeni gcirticiil
becerilerinde yeni kurallar geligtirebilmeleri igin gerekli d
tiiyii vermig. Ve yaptrklarrnr hig yaymamrqlar, bu durum
ziinden de bulduklannr haritalamak konusunda yalnrz
mrqlar.
"Fetih srrasrnda gok sayrda yeni gorticti var mrydr?" d
sordum.
"En baqta vardr. Sonuna do[ru birkag tane kalmrqtr. G
si yok edilmiqti."
"Ya gtiniimtizde, don Juan?"
"Birkag tane var. Her tarafa yayrlmrg durumdalar, anhy
sun ya."
"Onlan tanryor musun?"diye sordum.
"Bciylesine basit sorular cevaplamasl en zor olanland
diye yanrtladr. "Qok iyi tanrdrfrmrz birkagr var. Fakat on
bizim gibi de[iller, giinkii bilginin yeni gorticiilerin tavs
ettigi iz silrme, rilya gorme, ve niyet gibi ozellikleri yer
dans etmek, safaltrm, biiyii yapmak, konugmak gibi ba
bazr belirgin yanlarma yolunlaqtrlar. Btiti.iniiyle bizim g
olanlarla bizim yolumuz kesiqmez. Fetih srrasrnda yaga
gortictiler, ispanyollarla kargrlaqtrklarrnda yok edilmek
kurtulmayr bagardrlar. O goriiciilerden her biri bi neslin tem
lini attr. Ve hepsi soylannr siirdiiremedi, o yizden az say
izdeq topluluk var."
"Tam bizim gibi olan kimse tanryor musun?" diye s
dum.
"Qok az," diye krsaca yanrtladr.
Sonra ona, bu konuya duydugum hayati ilgiyi vurgula
rak verebilece$i tiim bilgileri vermesi igin sorular sordu
beni do!rulayacak ve onaylayacak insanlann isimleri ve
reslerini bilmek en onemlisiydi.
Don Juan hig orah olmuqa benzemiyordu. "Yeni gori.i
lerin gegtili onaylamanln gok anydr," dedi. "Yansl kemik
yorduk. Yemekten sonra ayrrlacalrmtzr, ancak yemekten o
ll ce benimle cizel olarak konugacalr qeyler oldulunu soyled
ikimizin gehrin meydarunda bir gezintiye grkmasml ve son
ir da hepimizin bir lokantada bulugmasrnr istiyordu.
Pablito ve Nestor aya$a kalktrlar ve bizle buluqmada
ll' cince yapacak birkag igleri oldulunu sciylediler. La Gord
hognut delilmig gibi goriiniiyordu.
l "Ne hakkmda konugacaksrnrz?" lafi grkrverdt a{zrnda
ama gabucak hatasrnr anladr ve krkrrdadr.
Don Juan ona garip bir bakrg firlattr ama bir qey soylem
I

di.
i Don Juan'rn sessizlilinden cesaret alan la Gorda onu
ii yanLmtza almamrzr cinerdi. Bizi hig rahatsrz etmeyecefin
ii soz verdi.
rj "Btzi rahatsz etmeyece[ine eminim," dedi don Jua
"ama gergekten ona soylemem gerekenlerin higbirini duym
nr istemiyorum."
La Gorda'nln krzdrlr ortadaydr. Krzardr ve don Juan
ben odadan grkarken srkmtr ve gerginlikle bulutlanmrg ytiz
nti burugturdu. A$zr agrk, dudaklarr kupkuruydu.
La Gorda'nrn bu durumu beni endigelendirdi. Hakikate
rahatsz oldum. Higbir gey soylemedim ama Don Juan duygu
lanmr fark etmig gibiydi.
"La Gorda'ya yatrp kalkrp qtikretmen gerekir," dedi an
den. "Krndine verdi[in 6nemi yok etmene yardlmcl oluyo
Sen her ne kadar fark edememig de olsan, o senin hayatrn
ufak tiranr."
Sinirim yatrgmcaya kadar meydanda dolaqtrk. Sonra yin
onun en sevdi[i banka oturduk.
"Eski gorticiiler gergekten de gok ganshydrlar," diye ba
ladr don Juan, "giinkii harika geyler olrenmek igin yeterli z
manlan vardr. Sana qu kadarrm soyleyebilirim ki bizim b
gtin hayal bile edemeyece$imiz kerametler biliyorlardr."
"Onlara btiti.in bunlan kim olretmigti?" diye sordum.
"Her qeyi gcirerek kendileri cilrendiler," diye cevaplad
yorduk. Yemekten sonra ayrrlacalrmtzr, ancak yemekten
ll ce benimle cizel olarak konugacalr qeyler oldulunu soyl
ikimizin gehrin meydarunda bir gezintiye grkmasml ve so
ir da hepimizin bir lokantada bulugmasrnr istiyordu.
Pablito ve Nestor aya$a kalktrlar ve bizle buluqma
ll' cince yapacak birkag igleri oldulunu sciylediler. La Go
hognut delilmig gibi goriiniiyordu.
l "Ne hakkmda konugacaksrnrz?" lafi grkrverdt a{zrnd
ama gabucak hatasrnr anladr ve krkrrdadr.
Don Juan ona garip bir bakrg firlattr ama bir qey soyle
I

di.
i Don Juan'rn sessizlilinden cesaret alan la Gorda onu
ii yanLmtza almamrzr cinerdi. Bizi hig rahatsrz etmeyece
ii soz verdi.
rj "Btzi rahatsz etmeyece[ine eminim," dedi don Ju
"ama gergekten ona soylemem gerekenlerin higbirini duym
nr istemiyorum."
La Gorda'nln krzdrlr ortadaydr. Krzardr ve don Jua
ben odadan grkarken srkmtr ve gerginlikle bulutlanmrg yt
nti burugturdu. A$zr agrk, dudaklarr kupkuruydu.
La Gorda'nrn bu durumu beni endigelendirdi. Hakika
rahatsz oldum. Higbir gey soylemedim ama Don Juan duy
lanmr fark etmig gibiydi.
"La Gorda'ya yatrp kalkrp qtikretmen gerekir," dedi
den. "Krndine verdi[in 6nemi yok etmene yardlmcl oluy
Sen her ne kadar fark edememig de olsan, o senin hayatr
ufak tiranr."
Sinirim yatrgmcaya kadar meydanda dolaqtrk. Sonra y
onun en sevdi[i banka oturduk.
"Eski gorticiiler gergekten de gok ganshydrlar," diye b
ladr don Juan, "giinkii harika geyler olrenmek igin yeterli
manlan vardr. Sana qu kadarrm soyleyebilirim ki bizim
gtin hayal bile edemeyece$imiz kerametler biliyorlardr."
"Onlara btiti.in bunlan kim olretmigti?" diye sordum
"Her qeyi gcirerek kendileri cilrendiler," diye cevapla
soyledifine gore yeni gcirticiilerin ci[retim metod
deleri, ileri farkrndahk srasrnda olanlan kimsenin an
mamaslndan ileri geliyordu. Ammsamadaki baganszhk,
devam edeceklerse, kendilerine verilen biiti.in agrklam
anlmsamalan gereken savaqgrlar igin agrlamaz bir engel
turuyordu. Yrllarca stiren gaba ve disiplinden sonra sava
yeniden anrmsayabiliyorlardr. o zamana dek, onlara o
len kavramlar ve yontemleri igselleqtirrni$ ve yeni gorti
rin sahip olmalannr istedikleri gi.icti kazanmrg oluyorlard
yeni gcirticiilerin ci[retim metodu
deleri, ileri farkrndahk srasrnda olanlan kimsenin anrm
mamaslndan ileri geliyordu. Ammsamadaki baganszhk,
devam edeceklerse, kendilerine verilen biiti.in agrklam
anlmsamalan gereken savaqgrlar igin agrlamaz bir engel o
turuyordu. Yrllarca stiren gaba ve disiplinden sonra savaq
yeniden anrmsayabiliyorlardr. o zamana dek, onlara o$
len kavramlar ve yontemleri igselleqtirrni$ ve yeni gortic
rin sahip olmalannr istedikleri gi.icti kazanmrg oluyorlard
Gorda, sesinden ve tavrrlarrndan, kuqkusu ve hrgmr farkedili
yordu. "Hakhsln," diye yanrtladr don Juan kuru bir ses to
nuyla. sonra dontip bakmadan, ontinden gegerek yiirtidri.
Peqi srra gittim ve konugmadan, kent meydaruna kada
yiiriidiik. oturdulumuzda ona, la Gorda'yla ilgili konugacak
ne gibi bir qey oldufunu sordum. Evden grkarken :.dzerimiz
diktigi tehditkar bakrglar hala canrmr srkryordu.
"La Gordaya da baqkasrndan soz edecek de[iliz,,' dedi
"Yalnrzca kendisine verdili devasa cinemi krgkrrtmak igin ciy
le soyledim. iqe de yaradr. Bize gok sinirtenai. Eler onu iy
tarumrqsam eminim qimdi oturmug kendisiyle konuquyor, kr
nlan ozgtivenini onarmaya gahqryor ve reddedilmenin, apta
yerine konmanrn hakh ofkesini dindirmeye gahqryordur. bu-
rada, bu bankta otururken grkrp gelirse hig qaqmam.,'
"E$er La Gorda'dan sciz etmeyeceksek, ne konuqacafrz
peki?" diye sordum.
"Oaxaca'da baqladr$rmrz konuqmayr siirdiir ecepiz,,' dedi.
"Farkrndahlrn agrklamasrnr anlamak, farkrndahk dtizeyleri
arasrnda yapaca$rn gidiq geliglerde yiiksek gaba ve isteklilik
gcistermeni gerektirecek. Tartrqmamrz boyunca senden tam
yolunlaqmanl ve sabrrh olmanr istiyorum.',
Yakmmayla karrqrk, gegen iki gtin boyunca benimle ko-
nuqmak istememesinden ne denli rahatsrzhk dirydufumu sciy-
ledim. Bana bakrp kaqlannr kaldrrdr. Dudaklarrnda bir an igin
bir giiltimseme belirip kayboldu. Bana, la Gorda'dan daha iyi
olmadrlrmr gostermekte oldu[unu aynt ettim.
"Kibrini krgkrrtryordum," dedi kaglarrnr qatarak. "Kendi-
nt fazla onemseme en btiytik dtiqm antmrzbizim. Bi diiqtin ba-
kalrm bunu -bizi giigsriz diiqiiren, dostlanm rzn yapttklartnu
ve yapmadrklanna duydulumuz giicenme duygusudur. Kibir,
zamanrmrzrn golunu baqkalan tarafindan yaprlanlara ahna-
rak gegirmemizi sa$lar.
"Yeni gcirtictiler, kibri savaggrlar olarak yagamlanmrzdan
silmemiz igin elimizden geleni yapmamrzr onerirler. Ben bu
cineriyi uyguladrm ve btitiin gabamla sana en gok kibri ya$a-
Gorda, sesinden ve tavrrlarrndan, kuqkusu ve hrgmr farked
yordu. "Hakhsln," diye yanrtladr don Juan kuru bir ses
nuyla. sonra dontip bakmadan, ontinden gegerek yiirtidri.
Peqi srra gittim ve konugmadan, kent meydaruna kad
yiiriidiik. oturdulumuzda ona, la Gorda'yla ilgili konugac
ne gibi bir qey oldufunu sordum. Evden grkarken :.dzerim
diktigi tehditkar bakrglar hala canrmr srkryordu.
"La Gordaya da baqkasrndan soz edecek de[iliz,,' de
"Yalnrzca kendisine verdili devasa cinemi krgkrrtmak igin c
le soyledim. iqe de yaradr. Bize gok sinirtenai. Eler onu
tarumrqsam eminim qimdi oturmug kendisiyle konuquyor, k
nlan ozgtivenini onarmaya gahqryor ve reddedilmenin, ap
yerine konmanrn hakh ofkesini dindirmeye gahqryordur. b
rada, bu bankta otururken grkrp gelirse hig qaqmam.,'
"E$er La Gorda'dan sciz etmeyeceksek, ne konuqacaf
peki?" diye sordum.
"Oaxaca'da baqladr$rmrz konuqmayr siirdiir ecepiz,,' ded
"Farkrndahlrn agrklamasrnr anlamak, farkrndahk dtizeyle
arasrnda yapaca$rn gidiq geliglerde yiiksek gaba ve isteklil
gcistermeni gerektirecek. Tartrqmamrz boyunca senden ta
yolunlaqmanl ve sabrrh olmanr istiyorum.',
Yakmmayla karrqrk, gegen iki gtin boyunca benimle k
nuqmak istememesinden ne denli rahatsrzhk dirydufumu sci
ledim. Bana bakrp kaqlannr kaldrrdr. Dudaklarrnda bir an ig
bir giiltimseme belirip kayboldu. Bana, la Gorda'dan daha i
olmadrlrmr gostermekte oldu[unu aynt ettim.
"Kibrini krgkrrtryordum," dedi kaglarrnr qatarak. "Kend
nt fazla onemseme en btiytik dtiqm antmrzbizim. Bi diiqtin b
kalrm bunu -bizi giigsriz diiqiiren, dostlanm rzn yapttklartn
ve yapmadrklanna duydulumuz giicenme duygusudur. Kibi
zamanrmrzrn golunu baqkalan tarafindan yaprlanlara ahna
rak gegirmemizi sa$lar.
"Yeni gcirtictiler, kibri savaggrlar olarak yagamlanmrzda
silmemiz igin elimizden geleni yapmamrzr onerirler. Ben b
cineriyi uyguladrm ve btitiin gabamla sana en gok kibri ya$a
rahat koltuklara oturarak ya da sundurmanrn gevreledi[i ar
avluda stirdtirmemrze iliqkin yoralar oldulunu soyledi. Agr
lamasrnr ne zaman evde si.irdtirecek olsa bu iki yerin bizde
bagka herkese kapak olacalrnr ekledi.
Eve dcindiik. Don Juan, la Gorda'nrn ne yaptr[mr herk
se anlattr. Gortictilerin alay etmekten duydu[u haz, la Go
da'nrn durumunu iyice zorlagtmyordu.
"Kibrin i.istesinden nezaketle gelinm ez,', yorumunu yap
don Juan, la Gorda'nln haline iiztildtifiimi.i sriylememin i
drndan.
Derken, herkesin odayr terk etmesini istedi. oturduk v
agrklamalarrna yeniden bagladr.
Gortici.ilerin, eski ve yeni olarak iki kategoriye ayrrldr[
nr sciyledi. itt kategori, cizdenetim uygula-ur-r.ru istekli u"
kinliklerini yararh amaglara yoneltebilen, bciylece di[er gdrt"
gtilere ve genelde insanh[a yararh olanlardan oluquyordu
Ikincisini ise, ozdenetime veya yararh amaglara cinem verrne
yenler oluqturuyordu. Gortici.iler, ikinci kategoriye girenleri
kibir sorununu aqamadrklarr dtigiincesinde birleqiyordu.
"Kibir, basit ve masum bi gey de$ildir," diye agrkladr. ,.B
yandan btzde iyi olan her qeyin cizi.idiir, ote yandan da gtirt
miig her geyin cizti. Kibrin gtirtimtig yanrndan kurtulmak usta
hkh bi taktik gerektirir. Qallar boyunca gciri.ictildrin rakdirin
en fazla bunu bagarabilenler kazanmrqhr.',
Kibrimi silme diigtincesinin, kimi zamanlar bana hog ge
se de gok anlagrlmaz bir qey olmasrndan yakmdrm. ona, b
konuya iliqkin scizlerini gok belirsiz bulduEum igin uygulaya
madrlrmr sciyledim.
aKim bilir kagkez sciyledim sana," dedi, "bilgi yolunu iz
lemek isteyen kiqinin diiglem gtictini.in ytiksek olmasr gerek
diye. Gortiyorsun ya, bilgi yolundaki higbi qey bizim istedigi
miz kadar anlagrlrr de!iI."
Duydulum rahats nhk, kibir konusunda sciylediklerinin
bana katolik sciylemi ga$rrgtrrdrlrnr sciylememe neden oldu
Yagamrm boyunca gtinahlann kottiltiltinii dinremekten gma
oturarak ya da sundurmanrn gevreledi[i ark
avluda stirdtirmemrze iliqkin yoralar oldulunu soyledi. Agrk
lamasrnr ne zaman evde si.irdtirecek olsa bu iki yerin bizde
bagka herkese kapak olacalrnr ekledi.
Eve dcindiik. Don Juan, la Gorda'nrn ne yaptr[mr herke
se anlattr. Gortictilerin alay etmekten duydu[u haz, la Gor
da'nrn durumunu iyice zorlagtmyordu.
"Kibrin i.istesinden nezaketle gelinm ez,', yorumunu yapt
don Juan, la Gorda'nln haline iiztildtifiimi.i sriylememin ir
drndan.
Derken, herkesin odayr terk etmesini istedi. oturduk ve
agrklamalarrna yeniden bagladr.
Gortici.ilerin, eski ve yeni olarak iki kategoriye ayrrldr[r
nr sciyledi. itt kategori, cizdenetim uygula-ur-r.ru istekli u"
kinliklerini yararh amaglara yoneltebilen, bciylece di[er gdrti "t
gtilere ve genelde insanh[a yararh olanlardan oluquyordu.
Ikincisini ise, ozdenetime veya yararh amaglara cinem verrne
yenler oluqturuyordu. Gortici.iler, ikinci kategoriye girenlerin
kibir sorununu aqamadrklarr dtigiincesinde birleqiyordu.
"Kibir, basit ve masum bi gey de$ildir," diye agrkladr. ,.B
yandan btzde iyi olan her qeyin cizi.idiir, ote yandan da gtirti-
miig her geyin cizti. Kibrin gtirtimtig yanrndan kurtulmak usta-
hkh bi taktik gerektirir. Qallar boyunca gciri.ictildrin rakdirin
en fazla bunu bagarabilenler kazanmrqhr.',
Kibrimi silme diigtincesinin, kimi zamanlar bana hog gel-
se de gok anlagrlmaz bir qey olmasrndan yakmdrm. ona, bu
konuya iliqkin scizlerini gok belirsiz bulduEum igin uygulaya-
madrlrmr sciyledim.
aKim bilir kagkez sciyledim sana," dedi, "bilgi yolunu iz-
lemek isteyen kiqinin diiglem gtictini.in ytiksek olmasr gerekir
diye. Gortiyorsun ya, bilgi yolundaki higbi qey bizim istedigi-
miz kadar anlagrlrr de!iI."
Duydulum rahats nhk, kibir konusunda sciylediklerinin
bana katolik sciylemi ga$rrgtrrdrlrnr sciylememe neden oldu.
Yagamrm boyunca gtinahlann kottiltiltinii dinremekten gma
"Savaqgrlar igin en rinemli meselelerden biri, bu erkeyi b
linmeyenle yiizlegmek igin serbest brrakmaktlr," diye stirdtir
dti don Juan. "Bu erkeyi yeniden yonlendirmenin adr da, ku
sursuzluktur."
Bu konudaki en etkin takti[in, iz siirmenin tarttgmasz us
talan olan Fetih dcinemi gorticiileri tarafindan geliqtirildilin
soyledi. Kendi iglerinde etkilegen altr oleden oluguyordu b
taktik. Bunlardan begine savaqgrh$rn cizellikleri deniyordu
denetim, disiplin, sabr, zamanlama ve isteng. Kibrini kaybet
mek igin savagan sava$gmm dtinyasrnrn pargalanydr bunlar
Belki de en cinemlisi olan altmcr cile ise, drg diinyaya aitti v
adt ufak tirandr.
Sessizce anlayrp anlamadrlrmr sorarcastna bana baktr.
"Kafam gergekten kanqtr," dedim . "La Gorda'nrn benim
yagamrmrn ufak tiranr oldulunu soyleyip duruyorsun. Nedi
bu ufak tiran peki?".
"Ufak tiran bi igkencecidir," diye agrkladr. "savaggrnrn
oliim kahm erkini elinde tutan ya da en basiti rahatsrz edere
grlgrna Eeviren birisi. "
Don Juan konuqurken muzipge giiltimsedi. Yeni gcirtici.ile-
rin kendi ufak tiran srralamalarrnr olugturduklanm soyledi;
bu kavram onlann en ciddi ve cinemli bulgulanndan biriyd
ancak yeni goriiciiler bunda bile mizahi bir yan bulmayr be
cermiqlerdi. Yaptrklan her smrflandrrmad a, biraz kara mizah
anlayrqr oldu[u konusunda beni temin etti, gi.inkti mizah, in
san bilingliliginin zorakr listelemeler ve hantal smrflandrrrna-
lar yapmaslnt engellemenin tek yoluydu.
Yeni gcirticiiler, uygulamalanmn rqrfrnda evrenin ilk ve
tek yoneticisi olan erkenin srruflandlrrnaslnl yaparken, bunun
baqhca kayna[rna basitge 'tiran' demeyi uygun bulmuqlardr.
Despotlann ve yetke merakhlannrn geri kalanr dolal olarak
tiran srnrflandurnasrnrn kesinlikle altrnda kahyordu. Her qe
yin kayna[ryla kargrlaqtrrrldr$rnda en korkulacak zorba in-
sanlarrn bagrnda soytarrlar geliyordu; sonug olarak bunla
pinches tiranos, ufak tiranlar olarak adlandrrrldrlar.
"Savaqgrlar igin en rinemli meselelerden biri, bu erkeyi
linmeyenle yiizlegmek igin serbest brrakmaktlr," diye stird
dti don Juan. "Bu erkeyi yeniden yonlendirmenin adr da, k
sursuzluktur."
Bu konudaki en etkin takti[in, iz siirmenin tarttgmasz
talan olan Fetih dcinemi gorticiileri tarafindan geliqtirildil
soyledi. Kendi iglerinde etkilegen altr oleden oluguyordu
taktik. Bunlardan begine savaqgrh$rn cizellikleri deniyord
denetim, disiplin, sabr, zamanlama ve isteng. Kibrini kayb
mek igin savagan sava$gmm dtinyasrnrn pargalanydr bunl
Belki de en cinemlisi olan altmcr cile ise, drg diinyaya aitti
adt ufak tirandr.
Sessizce anlayrp anlamadrlrmr sorarcastna bana baktr.
"Kafam gergekten kanqtr," dedim . "La Gorda'nrn ben
yagamrmrn ufak tiranr oldulunu soyleyip duruyorsun. Ne
bu ufak tiran peki?".
"Ufak tiran bi igkencecidir," diye agrkladr. "savaggrn
oliim kahm erkini elinde tutan ya da en basiti rahatsrz eder
grlgrna Eeviren birisi. "
Don Juan konuqurken muzipge giiltimsedi. Yeni gcirtici.i
rin kendi ufak tiran srralamalarrnr olugturduklanm soyle
bu kavram onlann en ciddi ve cinemli bulgulanndan biriy
ancak yeni goriiciiler bunda bile mizahi bir yan bulmayr b
cermiqlerdi. Yaptrklan her smrflandrrmad a, biraz kara miz
anlayrqr oldu[u konusunda beni temin etti, gi.inkti mizah,
san bilingliliginin zorakr listelemeler ve hantal smrflandrrrn
lar yapmaslnt engellemenin tek yoluydu.
Yeni gcirticiiler, uygulamalanmn rqrfrnda evrenin ilk
tek yoneticisi olan erkenin srruflandlrrnaslnl yaparken, bunu
baqhca kayna[rna basitge 'tiran' demeyi uygun bulmuqlard
Despotlann ve yetke merakhlannrn geri kalanr dolal olar
tiran srnrflandurnasrnrn kesinlikle altrnda kahyordu. Her q
yin kayna[ryla kargrlaqtrrrldr$rnda en korkulacak zorba i
sanlarrn bagrnda soytarrlar geliyordu; sonug olarak bunl
pinches tiranos, ufak tiranlar olarak adlandrrrldrlar.
I gi yolunda, cinemli olan tek qeyin kusursuzluk oldu[u ni
I
kavrayrqrna da hazrlar."
Yeni gbrtici.ilerin akrllarrndakinin oliimctil bir mane
oldu[unu ve buna gcire de ufak tirant da[rn dorufu, sava
nrn ozhitelikleriniyse o dorukta buluqan dafcrlar gibi dtiq
di.iklerini soyledi.
"Genellikle sadece dort dznitelik oyuna dahil olur," d
si.irdiirdti, "Beqinci, isteng, savaqgilann son kargrlaqmast ig
l
,l deyim yerindeyse, idam mangaslna, karqr sakh tutulur."
"Niye boyle yaprlr?"
"qilnkii isteng baqka bi katmana, bilinmeyene aittir. O
i
ki dordii, tamamryla ufak tiranlann yerleqtifi yere, biline
aittir. Ashnda insanlan ufak tiranlara dontiqttiren qey de b
nenin takrnakh bir gekilde yonlendiriliqidir."
Don Juan, savaqgrlarrn beq ozniteli[inin ti.imiini.in ke
aralannda iliqkiye yalntzca kusursuz sava$gl olan ve iste
iizerinde ustalaqan gcirticiilerce sokulabilece[ini agrkla
Boyle bir iliqki, giinltik yagam sahnesinde yririittilemeyec
kadar tisttin bir manevraydr.
"Dcirt oznitelik, ufak tiranlann en kottisiiniin iistesind
gelmeye yeter de artar bile," diye siirdiirdti. Tabii yeter k
ufak tiran bulunabilsin. Dedilim gibi ufak tiran drgsal etk
dir, denetleyemedi[in tek unsur ve belki de iglerinde
onemlisi. Velinimetim, yoluna ufak tiran grkan sava$gr tal
savaggrdr, derdi. Yani karqma bi tane grkarsa qanshsm, g
kii aksi takdirde gidip senin bulman gerekir."
Fetih donemi goriiciilerinin baqardrklan en btiytik iq
den biri iig aqamah ilerleme adrnr verdikleri bir oluqum
Ufak tiranlarla karqr karqrya kalan goriictiler insan do[as
anlamrq olduklarrndan, kendilerine hdkim olmayt becere
dikleri takdirde sarsrlmadan, bilinmeyenle de yiizleqebilece
leri, hatta bilinemeyenin varhfrna bile dayanabilecekleri g
su gotiirm ez btr sonuca varmrqlardr.
ll "Srradan insan ise bunun tersytiz edilmesi gerektilini
giiniir," diye devam etti. "Bilinmeyenle yiizlegebilen bi go
I gi yolunda, cinemli olan tek qeyin kusursuzluk oldu[u nih
I
kavrayrqrna da hazrlar."
Yeni gbrtici.ilerin akrllarrndakinin oliimctil bir manev
oldu[unu ve buna gcire de ufak tirant da[rn dorufu, sava$
nrn ozhitelikleriniyse o dorukta buluqan dafcrlar gibi dtiqt
di.iklerini soyledi.
"Genellikle sadece dort dznitelik oyuna dahil olur," di
si.irdiirdti, "Beqinci, isteng, savaqgilann son kargrlaqmast ig
l
,l deyim yerindeyse, idam mangaslna, karqr sakh tutulur."
"Niye boyle yaprlr?"
"qilnkii isteng baqka bi katmana, bilinmeyene aittir. O
i
ki dordii, tamamryla ufak tiranlann yerleqtifi yere, bilinen
aittir. Ashnda insanlan ufak tiranlara dontiqttiren qey de b
nenin takrnakh bir gekilde yonlendiriliqidir."
Don Juan, savaqgrlarrn beq ozniteli[inin ti.imiini.in ken
aralannda iliqkiye yalntzca kusursuz sava$gl olan ve iste
iizerinde ustalaqan gcirticiilerce sokulabilece[ini agrklad
Boyle bir iliqki, giinltik yagam sahnesinde yririittilemeyece
kadar tisttin bir manevraydr.
"Dcirt oznitelik, ufak tiranlann en kottisiiniin iistesinde
gelmeye yeter de artar bile," diye siirdiirdti. Tabii yeter k
ufak tiran bulunabilsin. Dedilim gibi ufak tiran drgsal etke
dir, denetleyemedi[in tek unsur ve belki de iglerinde
onemlisi. Velinimetim, yoluna ufak tiran grkan sava$gr tali
savaggrdr, derdi. Yani karqma bi tane grkarsa qanshsm, gt
kii aksi takdirde gidip senin bulman gerekir."
Fetih donemi goriiciilerinin baqardrklan en btiytik iqle
den biri iig aqamah ilerleme adrnr verdikleri bir oluqumd
Ufak tiranlarla karqr karqrya kalan goriictiler insan do[asr
anlamrq olduklarrndan, kendilerine hdkim olmayt becereb
dikleri takdirde sarsrlmadan, bilinmeyenle de yiizleqebilece
leri, hatta bilinemeyenin varhfrna bile dayanabilecekleri g
su gotiirm ez btr sonuca varmrqlardr.
ll "Srradan insan ise bunun tersytiz edilmesi gerektilini d
giiniir," diye devam etti. "Bilinmeyenle yiizlegebilen bi gor
o zamanlar. Bir qeker fabrikasmda iq bulmuq. Her zaman
giiglii oldu[u igin kolayca kas giicti gerektiren iqler bulabilir-
miq. Bir gtin alrr qeker guvallannr tagrdrlr bir srra, bir kadrn
grkagelmiq. Qok iyi giyimli ve her halinden varsrl oldufu an-
laqrlan bir kadrnmrq. Don Juan, onun ellilerinde, oldukga bu-
yurgan goriiniiqlii bir kadrn oldulunu soyledi. Don Juan'a
bakmrq ve ustabaqryla konuqup gitmig. Derken ustabaqr don
Juan'rn yaruna yaklaqrp bir ticret karqrh[rnda onu patronun
evinde gahqmasr igin onerebilecelini soylemig. Don Juan,
adama parasmm olmadrlrm soylemig. Ustabaqr gillmiiq ve
kaygrlanmamaslnr, giinkii maaqlann odenece[i gtin yeterince
paraslrun olaca[rnr soylemiq. Don Juan'tn srrtrnr stvazlaytp
patron igin gahqmanln biiytik bir onur oldulu konusunda ken-
disine giivence vermiq.
Don Juan, kazandrplnl o giin harc ayan, cahil bir Krzrlde-
rili olarak kendisine soylenen her $eye inanmakla kalmayrp
talihin ona gtildtiliinii diigiindii[tinii soyledi. Ustabaqrna, ne
kadar para isterse kendisine odeyece[ine stiz vermig. Ustaba-
gr taksit taksit odeyeceli yiiklii bir tutar istemiq.
Bunun hemen ardmdan da ustaba$mm bizzat kendisi, don
Juan'r patronun kasabadan oldukgauzak olan evine gcittirmiiq
ve onu irikryrm, esmer, girkin ve bir yrlrn soru soran bir baq-
ka ustabagma teslim etmiq. Adam, don Juan'm ailesiyle ilgili
sorular sorrnu$. Don Juan hig akrabasr olmadrfrnr soylemiq.
Bu, adamrn oylesine hoguna gitmiq ki, gtirtik diqlerini gostere
gostere gtilmtiq bile.
Don Juan'a yiiklii bir iicret odeyeceklerine iligkin soz
vermiq hatta para bile biriktirebilece[ini, giinkii hig para har-
camasrna gerek olmadrfrnr, evde yattp, evde yiyecelini soy-
lemig.
Adamrn giiltiqii tirkiingmiiq. Don Juan, oradan hemen kag-
masr gerekti[ini hissetmiq. Kaprya do!ru kogmug lakin adam
elinde bir tabancayla yolunu kesmiq. Tabancayr don Juan'tn
midesine dayamrq. "Geberinceye dek gahqmak igin burada-
srn," demiq. "Sakrn akhndan grkarma bunu." Demir bir gu-
bukla don Juan'r diirterek onu evin yan tarafina gottirmtig ve
o zamanlar. Bir qeker fabrikasmda iq bulmuq. Her zam
giiglii oldu[u igin kolayca kas giicti gerektiren iqler bulabili
miq. Bir gtin alrr qeker guvallannr tagrdrlr bir srra, bir kad
grkagelmiq. Qok iyi giyimli ve her halinden varsrl oldufu a
laqrlan bir kadrnmrq. Don Juan, onun ellilerinde, oldukga b
yurgan goriiniiqlii bir kadrn oldulunu soyledi. Don Juan
bakmrq ve ustabaqryla konuqup gitmig. Derken ustabaqr do
Juan'rn yaruna yaklaqrp bir ticret karqrh[rnda onu patronu
evinde gahqmasr igin onerebilecelini soylemig. Don Jua
adama parasmm olmadrlrm soylemig. Ustabaqr gillmiiq v
kaygrlanmamaslnr, giinkii maaqlann odenece[i gtin yeterinc
paraslrun olaca[rnr soylemiq. Don Juan'tn srrtrnr stvazlayt
patron igin gahqmanln biiytik bir onur oldulu konusunda ken
disine giivence vermiq.
Don Juan, kazandrplnl o giin harc ayan, cahil bir Krzrlde
rili olarak kendisine soylenen her $eye inanmakla kalmay
talihin ona gtildtiliinii diigiindii[tinii soyledi. Ustabaqrna, n
kadar para isterse kendisine odeyece[ine stiz vermig. Ustab
gr taksit taksit odeyeceli yiiklii bir tutar istemiq.
Bunun hemen ardmdan da ustaba$mm bizzat kendisi, do
Juan'r patronun kasabadan oldukgauzak olan evine gcittirmi
ve onu irikryrm, esmer, girkin ve bir yrlrn soru soran bir ba
ka ustabagma teslim etmiq. Adam, don Juan'm ailesiyle ilg
sorular sorrnu$. Don Juan hig akrabasr olmadrfrnr soylemi
Bu, adamrn oylesine hoguna gitmiq ki, gtirtik diqlerini goste
gostere gtilmtiq bile.
Don Juan'a yiiklii bir iicret odeyeceklerine iligkin so
vermiq hatta para bile biriktirebilece[ini, giinkii hig para ha
camasrna gerek olmadrfrnr, evde yattp, evde yiyecelini so
lemig.
Adamrn giiltiqii tirkiingmiiq. Don Juan, oradan hemen kag
masr gerekti[ini hissetmiq. Kaprya do!ru kogmug lakin ada
elinde bir tabancayla yolunu kesmiq. Tabancayr don Juan'
midesine dayamrq. "Geberinceye dek gahqmak igin burad
srn," demiq. "Sakrn akhndan grkarma bunu." Demir bir g
bukla don Juan'r diirterek onu evin yan tarafina gottirmtig v
baqrndan aynlamayacalrm, gtinkii orada gahqmanrn verd
ayncahkla grtlalma kadar borg iginde oldufunu soylemiq.
Don Juan, suyunun kaynadrfmrn farklna varrnrg. Adam
gevirdifi dolabr anlamrq. O ve citeki ustabaqr igbirligi yapara
ag a$r tabakadan Krzrlderilileri fabrikadan giftli$e gcittirtip c
dtire s iye g ah q trny or, kazanql arrnr da ar alan nda p ayl a gr y orl a
mrq. Bunun farkrna varmak onu oylesine sinirlendirmiq ki b
lrra ga$rra mutfaktan grk rp evin igine dalmrq. Ustabaqr ve d
ler iqgiler qagkrnhk iginde kalakalmrqlar. Tam ana kapryava
rrp kendisini drqan atmak tizereymig ki ustabagr yetigip on
gcilsiinden vurrnuq. Otatiliinti diiqtindti$ii igin de, onu orad
brakrp gitmiq.
Don Juan, oliimiin yazglsmda olmadrfrnr sciyledi, on
orada bulan velinimeti iyilegene dek bakmrg ona.
"Velinimetime oykiiniin ttimtinii anlattrktan sonra," de
don Juan, "heyecanrnr zorlukla bastrrabildi. 'O ustabagl ge
gek bir odi.il' dedi. 'Kagurlamayacak kadar iyi. Gtintin birin
de o eve geri donmelisin."
"Milyonda bi bulunacak ttirden, slnlrslz erk sahibi bi ufa
tirana rastladrfrm igin ne kadar gansh oldufumu soyleyi
durdu. Yagh adamm kagrk oldu[unu sandrm. Tabii neden so
ettilini yrllar son-ra anladrm."
"Bu qimdiye kadar dinledilim en ttiyler tirpertici hikdye
lerden birisi," dedim.
"Gergekten geri dondtin mii o eve?"
"Tabii ki dondtim, tig yil sonra. Velinimetim hakhydr
Onun gibi bi ufak tirana ancak milyonda bi rastlanabilirdi v
bu firsat kagmazdr."
"Geri dcini.igi.inti nasrl ayarladrn? "
"Velinimetim, s avaq gilr[rn ci[elerinden dordtinii : de net im
disiplin, zamanlama ve sabrt kullanarak bi taktik geliqtirdi.
Don Juan, velinimetinin kendisine o iblisle gcirtiqmesini
ne gibi yararlar sallayacalrnr agrklarken yeni gcirtici.ilerin bi
gi yolundaki ddrt adrmr nasrl ele aldrklanru da anlattr[rnr soy
baqrndan aynlamayacalrm, gtinkii orada gahqmanrn verdi
ayncahkla grtlalma kadar borg iginde oldufunu soylemiq.
Don Juan, suyunun kaynadrfmrn farklna varrnrg. Adamrn
gevirdifi dolabr anlamrq. O ve citeki ustabaqr igbirligi yaparak
ag a$r tabakadan Krzrlderilileri fabrikadan giftli$e gcittirtip cil
dtire s iye g ah q trny or, kazanql arrnr da ar alan nda p ayl a gr y orl ar
mrq. Bunun farkrna varmak onu oylesine sinirlendirmiq ki ba
lrra ga$rra mutfaktan grk rp evin igine dalmrq. Ustabaqr ve di
ler iqgiler qagkrnhk iginde kalakalmrqlar. Tam ana kapryava
rrp kendisini drqan atmak tizereymig ki ustabagr yetigip onu
gcilsiinden vurrnuq. Otatiliinti diiqtindti$ii igin de, onu orada
brakrp gitmiq.
Don Juan, oliimiin yazglsmda olmadrfrnr sciyledi, onu
orada bulan velinimeti iyilegene dek bakmrg ona.
"Velinimetime oykiiniin ttimtinii anlattrktan sonra," ded
don Juan, "heyecanrnr zorlukla bastrrabildi. 'O ustabagl ger
gek bir odi.il' dedi. 'Kagurlamayacak kadar iyi. Gtintin birin-
de o eve geri donmelisin."
"Milyonda bi bulunacak ttirden, slnlrslz erk sahibi bi ufak
tirana rastladrfrm igin ne kadar gansh oldufumu soyleyip
durdu. Yagh adamm kagrk oldu[unu sandrm. Tabii neden soz
ettilini yrllar son-ra anladrm."
"Bu qimdiye kadar dinledilim en ttiyler tirpertici hikdye
lerden birisi," dedim.
"Gergekten geri dondtin mii o eve?"
"Tabii ki dondtim, tig yil sonra. Velinimetim hakhydr.
Onun gibi bi ufak tirana ancak milyonda bi rastlanabilirdi ve
bu firsat kagmazdr."
"Geri dcini.igi.inti nasrl ayarladrn? "
"Velinimetim, s avaq gilr[rn ci[elerinden dordtinii : de net im
disiplin, zamanlama ve sabrt kullanarak bi taktik geliqtirdi."
Don Juan, velinimetinin kendisine o iblisle gcirtiqmesinin
ne gibi yararlar sallayacalrnr agrklarken yeni gcirtici.ilerin bil-
gi yolundaki ddrt adrmr nasrl ele aldrklanru da anlattr[rnr soy-
lerini aqrrr ciddiye almalan oli.imci.il bir kusurmug; hem ken-
di eylem ve duygularr, hem de tiranrnkiler her qeyden onem-
liymiq onlar igin. Savaqgrlannsa hem gok iyi dtigiintilmiiq tak-
tikleri varrnrg, hem de kibirden kurtulmuqlar. Gergekli[in,
yaptrlrmz yorumdan baqka bir gey olmadr[rnr anlamak onla-
n bundan kurtarmrg. Yeni goriiciilerin, sr! dtiqtinceli ispan-
yollara karqr olan tisttinlii[ii de bu bilgiymiq.
Don Juan, ufak tiranlar kendilerini cilesiye ciddiye alrr-
ken, savaqgrlann bunun kryrsrndan bile gegmemelerinin far-
kma varmakla bile, ustabagmr dtze getirebileceline inandr[r-
nr sciyledi.
Velinimetinin taktilini uygulayan don Juan, ayru geker
fabrikasrnda yeniden ige girmiq. Gegmiqte orada gahqtrlrnr
kimsecikler ammsamamr$; o fabrikaya gtindelikgi iqgiler ge-
lir ve hrg iz brrakmadan giderlermig.
Don Juan, velinimetinin taktigi uyarrnca her kim olursa
olsun, bir baqka kurban aramaya gelenlerin cintinde istekli go-
rtinmeliymiq. Sonunda, ayru kadrn yrllar cince yaptr[r gibi ge-
lip onu iqaret etmig. Don Juan, bedensel agrdan bu kez eski-
sinden de giigltiymti$.
Aynr qeyler yinelenmig. Ne var ki bu kez takti$e gore, bi-
rinci ustabagma cideme yapmayl reddetmig. Buna ahqrk olma-
yan adam gafil avlanmrq. Don Juan'r iqten grkarmakla tehdit
etmiq. Don Juan da do!rudan hammefendinin evine gidip
onunla konugaca[rnr soyleyerek korkutmu$ onu. Don Juan,
fabrikanrn sahibinin eqinden baqkasr olmayan kadmrn, bu iki
ustabaqrnrn qevirdikleri dolabrn farkrnda olmadrfrnr biliyor-
mu$. Ustabagrna, kadrnrn nerede oturdu[unu bildilini, giin-
kii bir zamanlar onun evine yakrn tarlalarda gekerkamrqr ke-
simi iginde gahgtrfirnr soylemiq. Ustabaqr, pazarlrk etmeye
koyulmug ama don Juan harumefendinin evine gitmeyi kabul
etmeden cince adamdan para talep etmiq. Ustabaqr teslim ol-
mu$ ve ona bir miktar para vermig. Don Juan, bu teslim olu-
qun kendisini eve yonlendirmek igin dtigtiniilmi.iq bir kurnaz-
lft oldulunun tiimtiyle ayrrdrndaymrg.
"Yine kendisi gcittirdii beni eve," dedi don Juan. "$eker
lerini aqrrr ciddiye almalan oli.imci.il bir kusurmug; hem ke
di eylem ve duygularr, hem de tiranrnkiler her qeyden onem
liymiq onlar igin. Savaqgrlannsa hem gok iyi dtigiintilmiiq ta
tikleri varrnrg, hem de kibirden kurtulmuqlar. Gergekli[i
yaptrlrmz yorumdan baqka bir gey olmadr[rnr anlamak onl
n bundan kurtarmrg. Yeni goriiciilerin, sr! dtiqtinceli ispa
yollara karqr olan tisttinlii[ii de bu bilgiymiq.
Don Juan, ufak tiranlar kendilerini cilesiye ciddiye alr
ken, savaqgrlann bunun kryrsrndan bile gegmemelerinin fa
kma varmakla bile, ustabagmr dtze getirebileceline inandr
nr sciyledi.
Velinimetinin taktilini uygulayan don Juan, ayru gek
fabrikasrnda yeniden ige girmiq. Gegmiqte orada gahqtrlr
kimsecikler ammsamamr$; o fabrikaya gtindelikgi iqgiler g
lir ve hrg iz brrakmadan giderlermig.
Don Juan, velinimetinin taktigi uyarrnca her kim olurs
olsun, bir baqka kurban aramaya gelenlerin cintinde istekli g
rtinmeliymiq. Sonunda, ayru kadrn yrllar cince yaptr[r gibi g
lip onu iqaret etmig. Don Juan, bedensel agrdan bu kez esk
sinden de giigltiymti$.
Aynr qeyler yinelenmig. Ne var ki bu kez takti$e gore, b
rinci ustabagma cideme yapmayl reddetmig. Buna ahqrk olm
yan adam gafil avlanmrq. Don Juan'r iqten grkarmakla tehd
etmiq. Don Juan da do!rudan hammefendinin evine gid
onunla konugaca[rnr soyleyerek korkutmu$ onu. Don Jua
fabrikanrn sahibinin eqinden baqkasr olmayan kadmrn, bu i
ustabaqrnrn qevirdikleri dolabrn farkrnda olmadrfrnr biliyo
mu$. Ustabagrna, kadrnrn nerede oturdu[unu bildilini, giin
kii bir zamanlar onun evine yakrn tarlalarda gekerkamrqr ke
simi iginde gahgtrfirnr soylemiq. Ustabaqr, pazarlrk etmey
koyulmug ama don Juan harumefendinin evine gitmeyi kab
etmeden cince adamdan para talep etmiq. Ustabaqr teslim o
mu$ ve ona bir miktar para vermig. Don Juan, bu teslim olu
qun kendisini eve yonlendirmek igin dtigtiniilmi.iq bir kurnaz
lft oldulunun tiimtiyle ayrrdrndaymrg.
"Yine kendisi gcittirdii beni eve," dedi don Juan. "$eke
tiranda aclma duygusu bulunmaz."
Don Juan, savaggrhlrn kendisinde hentiz bulunmaya
oteki iki o[esinin; sabrr ve zamanlamamn, velinimetinin ta
tilinde kendililinden yerini almrq oldu$unu soyledi. Sab
dinginlikle -acele etmeden, kaygr duymadan- beklemek, ol
caklan yahnhk ve negeyle ertelemekti.
"Her giin yerlerde stirtindiim," diye siirdtirdii don Jua
"kimi zaman kamgr altrnda inledim. Yine de mutluydum. B
adamrn davramglanndan nefret etmeden gtinden giine ya$
maml saflayan qey velinimetimin takti[iydi. Bi savaggrydr
ben. Bekledilimi biliyordum, ne bekledilimi de. Savaggrhlr
btiyiik zevki iqte buradadrr."
"Velinimetimin takti[inin, tist diizey insanlann koruma
altrnda, adamr dizgeli bir bigimde daha yiiksek bir giiciin a
dma saklanrp rahatsrz krlmayr amagladrlrnr ekledi, trpkr ye
nesil gtirtici,ilerin Fetih srrasrnda kendilerini Katolik Kilise
si'nin ardrna gizlemeleri gibi. Aqalr kademeden bir rahip, k
mi zaman bir soyluya oranla daha fazla erk sahibi olabili
mi$."
Don Juan'rn kalkanr, kendisini ige aldrlr igin her gord
[tinde ontinde diz goktiili.i hanrmmrq. O'nu her gcirdi.iltind
tiniinde diz goker ve kendisinin bir azize oldulunu sciylermig
Kadrna aziz patronun bir resmini kendisine vermesi igin ya
vanp, boylece onun salhk ve esenlili igin dua edebilecefi
bile sciylemiq.
"Verdi de," diye devam etti don Juan. "Bu, ustabagrnr hid
detten kudurttu. Geceleyin ugaklarla birlikte dua ettifimi
gortince hele, neredeyse kalp krizi gegirecekti. Beni oldi.irme
ye ondan sonra karar verdi sanlnm. Yaptrklanmr siirdiirmem
izin veremezdi."
"Karqr cinlem alarak, evin ttim hizmetlileriyle birlikte
goyle tespihli mehpihli bi dua toreni dtizenledim. Hanrmefen
di tam bi dindar oldu[uma emindi artrk."
"Tabii bundan soffa brrak rahat uyumayl yerimde yat
maz oldum. Her gece qattya trmamyordum. Oradan iki ke
tiranda aclma duygusu bulunmaz."
Don Juan, savaggrhlrn kendisinde hentiz bulunmayan
oteki iki o[esinin; sabrr ve zamanlamamn, velinimetinin tak
tilinde kendililinden yerini almrq oldu$unu soyledi. Sabr
dinginlikle -acele etmeden, kaygr duymadan- beklemek, ola
caklan yahnhk ve negeyle ertelemekti.
"Her giin yerlerde stirtindiim," diye siirdtirdii don Juan
"kimi zaman kamgr altrnda inledim. Yine de mutluydum. B
adamrn davramglanndan nefret etmeden gtinden giine ya$a
maml saflayan qey velinimetimin takti[iydi. Bi savaggrydrm
ben. Bekledilimi biliyordum, ne bekledilimi de. Savaggrhlrn
btiyiik zevki iqte buradadrr."
"Velinimetimin takti[inin, tist diizey insanlann korumas
altrnda, adamr dizgeli bir bigimde daha yiiksek bir giiciin ar
dma saklanrp rahatsrz krlmayr amagladrlrnr ekledi, trpkr yen
nesil gtirtici,ilerin Fetih srrasrnda kendilerini Katolik Kilise
si'nin ardrna gizlemeleri gibi. Aqalr kademeden bir rahip, ki
mi zaman bir soyluya oranla daha fazla erk sahibi olabilir
mi$."
Don Juan'rn kalkanr, kendisini ige aldrlr igin her gordti
[tinde ontinde diz goktiili.i hanrmmrq. O'nu her gcirdi.iltinde
tiniinde diz goker ve kendisinin bir azize oldulunu sciylermig
Kadrna aziz patronun bir resmini kendisine vermesi igin yal
vanp, boylece onun salhk ve esenlili igin dua edebilecefin
bile sciylemiq.
"Verdi de," diye devam etti don Juan. "Bu, ustabagrnr hid
detten kudurttu. Geceleyin ugaklarla birlikte dua ettifimiz
gortince hele, neredeyse kalp krizi gegirecekti. Beni oldi.irme
ye ondan sonra karar verdi sanlnm. Yaptrklanmr siirdiirmeme
izin veremezdi."
"Karqr cinlem alarak, evin ttim hizmetlileriyle birlikte
goyle tespihli mehpihli bi dua toreni dtizenledim. Hanrmefen-
di tam bi dindar oldu[uma emindi artrk."
"Tabii bundan soffa brrak rahat uyumayl yerimde yata
maz oldum. Her gece qattya trmamyordum. Oradan iki kez
bulundulu yere gitmek istemeyecefini de biliyormu$.
"En vahqi aygrnn balk oldufiu boliime attrm kendimi,"
dedi don Juan, "ve ofkeden gozti kararan ufak tiran da brga-
[rnr gekip peqim sua atladr. Do!ruca, beni koruyan tahtanrn
ardrna vardrm. At adama bi tek gifte vurdu ve her qey bitti."
'oO evde alh ayrm gegti ve bu stire boyunca savaqgrhfrn
dort cilesini uyguladrm. Bunlar sayesinde baqardrm. Ne ken-
dim igin tiztildtim, ne de garesizlik nedeniyle tek bi damla yag
dokttim. Neqeli ve huzurluydum. Denetim ve disiplinim en
keskin halini almrqtr, sabr ye zamanlamanrn kusursuz sava$-
grlara neler saflayabilecefini yakrndan gcirmtiqttim. Bi kez
bile olsun adamrn olmesini de istememiqtim."
"Velinimetim, gok ilging bi geyi agrkladr bana. Sabrr, sa-
va$gmm yapmaya hakkr oldu[unu bildigi bi qeye tiim tiniyle
gem vurmasrdrr. Tabii bu savaqgmrn gidip herhangi birisine
diizen hazrlamasl ya da eski hesaplann peqine diiqmesi anla-
mrna gelmez. Sabrr balrmsrzdr. Savaqgr, denetim, disiplin ve
zamanlamaya ulaqmrqsa, sabrr kim neyi hak ediyorsa onu
bulmasmr sallar."
"Ufak tiranlann kazandrklarr, kendileriyle miicadele eden
savaqgrlarr yok ettikleri olur mu?" diye sordum.
"Elbette. Fetih'in ilk yrllannda savaqgrlar sinek gibi oldii.
Bi gofu katledildi. Ufak tiranlar, salt canlarr istedili igin biri-
lerini oldiinirlerdi. Gcjrtici.iler ulviyete bt tarz bi baskr altrnda
ulaqtrlar."
Don Juan, hayatta kalan gorticiilerin iqte o dcinemde yeni
ycintemler aramak igin srnrrlannr zorlamaya baqladrklannr
sciyledi.
"Yeni g<iriiciiler, ufak tiranlan," dedi don Juan, goziinii
benden ayrmadan bakarak, "yalnrzca kibirden kurtulmak
igin de[il, bu di.inyadan grkmak gibi gok karmagrk bi manev-
rayr bagarmak igin de kullandrlar. Farkmdahkta ustalaqma ko-
nusunu konugtukga bu uygulamayr daha iyi anlayacaksrn."
Don Juan'a, ufacrk denilen ufak tiranlann griniimiizde, bi-
zim zamanrmtzda savaqgilan yenip yenemeyeceklerini merak
bulundulu yere gitmek istemeyecefini de biliyormu$.
"En vahqi aygrnn balk oldufiu boliime attrm kendimi,"
dedi don Juan, "ve ofkeden gozti kararan ufak tiran da brga-
[rnr gekip peqim sua atladr. Do!ruca, beni koruyan tahtanrn
ardrna vardrm. At adama bi tek gifte vurdu ve her qey bitti."
'oO evde alh ayrm gegti ve bu stire boyunca savaqgrhfrn
dort cilesini uyguladrm. Bunlar sayesinde baqardrm. Ne ken-
dim igin tiztildtim, ne de garesizlik nedeniyle tek bi damla yag
dokttim. Neqeli ve huzurluydum. Denetim ve disiplinim en
keskin halini almrqtr, sabr ye zamanlamanrn kusursuz sava$-
grlara neler saflayabilecefini yakrndan gcirmtiqttim. Bi kez
bile olsun adamrn olmesini de istememiqtim."
"Velinimetim, gok ilging bi geyi agrkladr bana. Sabrr, sa-
va$gmm yapmaya hakkr oldu[unu bildigi bi qeye tiim tiniyle
gem vurmasrdrr. Tabii bu savaqgmrn gidip herhangi birisine
diizen hazrlamasl ya da eski hesaplann peqine diiqmesi anla-
mrna gelmez. Sabrr balrmsrzdr. Savaqgr, denetim, disiplin ve
zamanlamaya ulaqmrqsa, sabrr kim neyi hak ediyorsa onu
bulmasmr sallar."
"Ufak tiranlann kazandrklarr, kendileriyle miicadele eden
savaqgrlarr yok ettikleri olur mu?" diye sordum.
"Elbette. Fetih'in ilk yrllannda savaqgrlar sinek gibi oldii.
Bi gofu katledildi. Ufak tiranlar, salt canlarr istedili igin biri-
lerini oldiinirlerdi. Gcjrtici.iler ulviyete bt tarz bi baskr altrnda
ulaqtrlar."
Don Juan, hayatta kalan gorticiilerin iqte o dcinemde yeni
ycintemler aramak igin srnrrlannr zorlamaya baqladrklannr
sciyledi.
"Yeni g<iriiciiler, ufak tiranlan," dedi don Juan, goziinii
benden ayrmadan bakarak, "yalnrzca kibirden kurtulmak
igin de[il, bu di.inyadan grkmak gibi gok karmagrk bi manev-
rayr bagarmak igin de kullandrlar. Farkmdahkta ustalaqma ko-
nusunu konugtukga bu uygulamayr daha iyi anlayacaksrn."
Don Juan'a, ufacrk denilen ufak tiranlann griniimiizde, bi-
zim zamanrmtzda savaqgilan yenip yenemeyeceklerini merak
tl

il

rl
l"

J
Kartal'm Yaythmlart
Ertesi gtin, don Juan'la ben oaxaca qehrine giden yol boyun-
ca yi.irtiytige grktrk. o saatlerde yolda in cin top oynuyordu.
Saat olleden sonra iki idi.
Keyifle ilerlerken, don Juan birdenbire konugmaya baqla-
dr. ufak tiranlarla ilgili konuqmamlzln farkrndairk konururru
bir giri$ten baqka bir qey olmadrlrnr soyredi. Ben, o konug-
manrn bende yepyeni bir bakrq aglsl yarattrfrnr belirttim. Ne
demek istedilimi agrklamamr istedi.
Bunun, birkag sene once yaqui Krzrlderilileriyle ilgili
yaptr$rmz tarfigma hakkrnda oldu$unu sciyledim. sag yan
cilretileri srasmda bana, Yaqui Krzrlderililerinin, baskr alirn-
da olmalannrn yaraflr yanlannr bulabildiklerini anlatmaya
gahgmrgtr. Ategli bir gekilde yagadrkran periqan durumun hig-
tl

il

rl
l"

J
Kartal'm Yaythmlart
Ertesi gtin, don Juan'la ben oaxaca qehrine giden yol boyun-
ca yi.irtiytige grktrk. o saatlerde yolda in cin top oynuyordu.
Saat olleden sonra iki idi.
Keyifle ilerlerken, don Juan birdenbire konugmaya baqla-
dr. ufak tiranlarla ilgili konuqmamlzln farkrndairk konururru
bir giri$ten baqka bir qey olmadrlrnr soyredi. Ben, o konug-
manrn bende yepyeni bir bakrq aglsl yarattrfrnr belirttim. Ne
demek istedilimi agrklamamr istedi.
Bunun, birkag sene once yaqui Krzrlderilileriyle ilgili
yaptr$rmz tarfigma hakkrnda oldu$unu sciyledim. sag yan
cilretileri srasmda bana, Yaqui Krzrlderililerinin, baskr alirn-
da olmalannrn yaraflr yanlannr bulabildiklerini anlatmaya
gahgmrgtr. Ategli bir gekilde yagadrkran periqan durumun hig-
ytip yassr bir kayanrn tistiine oturdu. Tam kargrsrna gelecek
qekilde oturmamr imledi. Sonra daha bagka bir giriq yapma-
dan farkrndahkta ustalaqmayr agrkl aurnaya baqladr.
Farkrndahkla alakah eski ve yeni ttim gortictilerin keqfet-
tikleri bir gergekler dizisi oldufunu ve bciyle gergeklerin, an
laqrlabilmeleri igin belirgin bir srralamayla dizenlendifin
sriyledi.
Farkrndahkta ustalagmanln, ttim bu gergekler silsilesinin
igselleqtirilmesiyle meydana geldilini agrklaor. itt gergek de-
di, diinya ile olan aqinahlrmrzrn bizi, algrladrltmri uzie ken-
di baglanna ve kendileri olarak varolan nesnelerle gevrili bir
di.inyada oldu$umuzu sanm aya zorlarrrasrdrr. oysa, ashnda,
mevcut olan gey nesneler dtinyasr de[il, Kartal'rn yayrhmla-
nrun bir evrenidir.
sonra bana, Kartal'm yayrhmlanm agrkramadan cince, bi-
linen, bilinmeyen ve bilinemeyenden bahsetmesi gerekti[ini
soyledi. Farkrndahkla ilgili gergeklerin go[u eskigcirti"il",
tarafindan keqfedilmiq. Fakat ayarlandrklan dtizenceyi yeni
goriictiler olugturmuq. ve bu dtizence olmadan o gergekler
neredeyse kavranrlamazmr g.
Bir dtizence arayr$ma giriqmemeleri eski gori.iciilerin en
biiyiik hatalarrndan biri olmug. Bunun ciltimctil bir sonucu;
bilinmeyenle, bilinemeyenin aynl qey oldulunu sanmalany-
mrq. Bu yanhqr dtizeltmek yeni gciri.iciilere dtigmtiq. odar jr-
rurlar koyup, bilinmeyeni insan dan gizlenmig,
'frzeri drttilti
korkutucu bir ballam, fakat yine de insanrn ulagabileceli bir
gey olarak tarumlamrqlar. Bilinmeyen, belirli bir zaman so-
nunda bilinen olurmuq. Bilinemeyense, betimlen emez, dtiqti-
niilemez, anlaqrlamazmlg. Higbir zamanbilinmeyecek olma-
sma ralmen yine de orada, goz kamaqtrncr ve aynr zamand,a
enginli[iyle korkutucuymuq.
"Grirticiiler ikisi arasmdaki farkr nasrl aymrlar?" diye sor-
dum.
"Basit bi kurah vardr," dedi. "Bilinmeyen sciz konusu ol-
dufunda, insan maceraperesttir. Bize umut ve mutluluk ver-
ytip yassr bir kayanrn tistiine oturdu. Tam kargrsrna gelec
qekilde oturmamr imledi. Sonra daha bagka bir giriq yapm
dan farkrndahkta ustalaqmayr agrkl aurnaya baqladr.
Farkrndahkla alakah eski ve yeni ttim gortictilerin keqfe
tikleri bir gergekler dizisi oldufunu ve bciyle gergeklerin, a
laqrlabilmeleri igin belirgin bir srralamayla dizenlendifi
sriyledi.
Farkrndahkta ustalagmanln, ttim bu gergekler silsilesin
igselleqtirilmesiyle meydana geldilini agrklaor. itt gergek d
di, diinya ile olan aqinahlrmrzrn bizi, algrladrltmri uzie ke
di baglanna ve kendileri olarak varolan nesnelerle gevrili b
di.inyada oldu$umuzu sanm aya zorlarrrasrdrr. oysa, ashnd
mevcut olan gey nesneler dtinyasr de[il, Kartal'rn yayrhmla
nrun bir evrenidir.
sonra bana, Kartal'm yayrhmlanm agrkramadan cince, b
linen, bilinmeyen ve bilinemeyenden bahsetmesi gerekti[in
soyledi. Farkrndahkla ilgili gergeklerin go[u eskigcirti"il
tarafindan keqfedilmiq. Fakat ayarlandrklan dtizenceyi ye
goriictiler olugturmuq. ve bu dtizence olmadan o gergekle
neredeyse kavranrlamazmr g.
Bir dtizence arayr$ma giriqmemeleri eski gori.iciilerin e
biiyiik hatalarrndan biri olmug. Bunun ciltimctil bir sonucu
bilinmeyenle, bilinemeyenin aynl qey oldulunu sanmalany
mrq. Bu yanhqr dtizeltmek yeni gciri.iciilere dtigmtiq. odar jr
rurlar koyup, bilinmeyeni insan dan gizlenmig,
'frzeri drttil
korkutucu bir ballam, fakat yine de insanrn ulagabileceli b
gey olarak tarumlamrqlar. Bilinmeyen, belirli bir zaman so
nunda bilinen olurmuq. Bilinemeyense, betimlen emez, dtiqt
niilemez, anlaqrlamazmlg. Higbir zamanbilinmeyecek olma
sma ralmen yine de orada, goz kamaqtrncr ve aynr zamand,
enginli[iyle korkutucuymuq.
"Grirticiiler ikisi arasmdaki farkr nasrl aymrlar?" diye sor
dum.
"Basit bi kurah vardr," dedi. "Bilinmeyen sciz konusu ol
dufunda, insan maceraperesttir. Bize umut ve mutluluk ver
rekti$ini sormak istedi$imi sciyledim.
Bilinmeyeni gizgeye dokmenin, onu algrmtza agmak
du[unu sciyledi. Diizenli bir qekil de gormeyi uygulayara
yeni goriiciiler, bilinmeyenle bilinenin aslmda aynr yaprda
dulunu giinkti ikisinin de insamn algr alanr srrurlarrnda old
lunu bulmuglar. Gciriictiler, esasrnda, herhangi bir an biline
brakrp, bilinmeyene girebiliyorlarmrq.
Bizim algr kapasitemizin otesinde kalansa bilinemeye
mig. onunla, bilinenebilecek arasmdaki fark hayati cinem
gryormug. Bilinemeyenle karqrlaqrldrfrnda, ikisini birbiri
kanqtrrmak, gcirtictiyti en tehlikeli duruma sokuyormug.
"Eski gcirtictilere bu oldulunda," diye siirdtirdti don Jua
"ycintemleri zrvanadan grktr sandilar. orada olarun go[unu
bizim anlayrqrmrz drqrnda olabileceli hig akrllanna gelme
Sonunda bedelini alrr cidedikleri korkung bi yargr liatasry
onlannki."
"Bilinmeyenle, bilinemeyen arasrndaki farkrn ayrdm
vanlmca ne oldu?" diye sordum.
"Yeni dcinem bagladr," diye cevapladl. " Bu fark, eski
yeni arasmdaki smrdr. Yeni goriictilerin ttim yaptrklarrn
koktinde bu farkr anlamalan yatar."
Don Juan'a gcire, gorme eski gortictilerin dtinyasrnln y
!*t ile yeni gortiqiin yaprlanmasrnda en onemli etken olmu
Gorme sayesinde yeni gciriictiler belli yadsmamaz gergekl
ri keqfetmig, onlan belli, kendileri igin devrimci, insanin d
$asr ve dtinya hakkrnda sonuglara ulaqmak igin kullanmrgla
Yeni doneme imkan yaratan bu sonuglar, Don Juan'rn ban
agftladr[r farkrndahkla ilgili gergeklerdi.

- Don Juan, gehir merkezinde ufak bir gezinti igin ona ka


tilmamr istedi. Yolda, makinelerden ve hassas aletlerinde
bahsettik. Aletlerin, duyul artmtztn devamr oldulunu soyle
ve ben de bu kategoride sayilmayacak aletler oldulunu, gtin
kii bizim fizyolojik olarak yapmamza olanak olmiyan igiev
leri yerine getirdiklerini soyledim.
Bilinmeyeni gizgeye dokmenin, onu algrmtza agmak o
du[unu sciyledi. Diizenli bir qekil de gormeyi uygulayara
yeni goriiciiler, bilinmeyenle bilinenin aslmda aynr yaprda o
dulunu giinkti ikisinin de insamn algr alanr srrurlarrnda old
lunu bulmuglar. Gciriictiler, esasrnda, herhangi bir an biline
brakrp, bilinmeyene girebiliyorlarmrq.
Bizim algr kapasitemizin otesinde kalansa bilinemeyen
mig. onunla, bilinenebilecek arasmdaki fark hayati cinem t
gryormug. Bilinemeyenle karqrlaqrldrfrnda, ikisini birbirin
kanqtrrmak, gcirtictiyti en tehlikeli duruma sokuyormug.
"Eski gcirtictilere bu oldulunda," diye siirdtirdti don Jua
"ycintemleri zrvanadan grktr sandilar. orada olarun go[unun
bizim anlayrqrmrz drqrnda olabileceli hig akrllanna gelmed
Sonunda bedelini alrr cidedikleri korkung bi yargr liatasryd
onlannki."
"Bilinmeyenle, bilinemeyen arasrndaki farkrn ayrdm
vanlmca ne oldu?" diye sordum.
"Yeni dcinem bagladr," diye cevapladl. " Bu fark, eski il
yeni arasmdaki smrdr. Yeni goriictilerin ttim yaptrklarrnrn
koktinde bu farkr anlamalan yatar."
Don Juan'a gcire, gorme eski gortictilerin dtinyasrnln yr
!*t ile yeni gortiqiin yaprlanmasrnda en onemli etken olmug
Gorme sayesinde yeni gciriictiler belli yadsmamaz gergekle
ri keqfetmig, onlan belli, kendileri igin devrimci, insanin do
$asr ve dtinya hakkrnda sonuglara ulaqmak igin kullanmrglar
Yeni doneme imkan yaratan bu sonuglar, Don Juan'rn ban
agftladr[r farkrndahkla ilgili gergeklerdi.

- Don Juan, gehir merkezinde ufak bir gezinti igin ona ka


tilmamr istedi. Yolda, makinelerden ve hassas aletlerinden
bahsettik. Aletlerin, duyul artmtztn devamr oldulunu soyled
ve ben de bu kategoride sayilmayacak aletler oldulunu, gtin
kii bizim fizyolojik olarak yapmamza olanak olmiyan igiev
leri yerine getirdiklerini soyledim.
ladrfr kadar kah ve gergek de[il, ama bi serap da de[ildir.
Dtinya soylendifi gibi bi yanrlsama delildir; bi taraftan ger-
gektir, difier taraftan defildir. Buna gok dikkat et, bunu sade-
ce kabul etmen defil, anlaman lazrm. Biz algrlarrz. Bu zor br
olgu. Ama ne algrladr[rmrz aynr tiir bi olgu de[il, grinkii ne
al grlayac aprmrzr o[reniriz. "
"Drqarda bi qey duyularrmrzr etkiler. Gergek olarun parga-
sr budur. Gergek olmayan parga duyularrmrzrn orada oldu$u-
nu soyledifidir. Mesela bi da[r ele alahm. Duyularrmtz onun
bi madde oldulunu sciyltiyor. Boyu, rengi, bigimi var. Hatta
da! kategorileri var ve sonuna kadar belirginler. Bunda hig
yanhq yok; akhmrza hig duyulanmrzrn sadece yiizeysel bi rol
oynadrlr igin noksan oldufu gelmiyor. Duyularrmrz oyle al-
grhyor, giinkti farkrndah[rmrzrn bi nitelili onu ciyle yapmaya
zorluyor."
Yine onu onaylamaya baqladrm, ama istedifim igin de[il,
gtinkti tam olarak bakrq aglslnl anlamamrqtrm. Daha gok, teh-
dit edici bir duruma tepki veriyordum. Beni durdurdu.
" Kullandrlrm terim 'diinya'," diye devam etti don Juan,
"gevremizdeki her qeyi anlatmak igin. Daha iyi bi terimim var
tabii, ama senin igin baya[r anlaqrlmaz olabilir. Gciriiciiler,
orada bi madde diinyasr oldufunu diiqtinmemizin sebebi far-
krndalrflmrzdn,, der. Fakat esasrnda gergekte oradaki akrqkan,
siirekli hareket halinde ve yine de defigmeyen, sonsuza dek
siirecek olan Kartal'rn yayrhmlandlr."
Tam ona Kartal'rn yayrhmlannln ne oldufunu soracak-
ken, eliyle iqaret ederek beni durdurdu. Eski gortictilerin bize
brraktr[r en cinemli mirasrn, ttim hisseden varhklann varoluq
nedeninin farkrndah$rn arttrnlmasr oldu[unun keqfi oldulu-
nu soyledi. Don Juan buna muazzam bir keqif diyordu.
Yan ciddi bir tonda, insanh[r her zaman meqgul etmiq qu
soruya daha iyi bir cevap bilip bilmedi[imi sordu: varolug se-
bebimiz. Hemen savunmaya gegerek mantrksal olarak cevap-
lanamayacafrndan, sorunun anlamsrz oldu[unu ileri stirdtim.
Bu konuda tartrqmak igin dini inanrqlardan bahsetmemiz ge-
rektilini ve bunun da konuyu inanq meselesine doniiqtiirece-
ladrfr kadar kah ve gergek de[il, ama bi serap da de[ildir
Dtinya soylendifi gibi bi yanrlsama delildir; bi taraftan ger
gektir, difier taraftan defildir. Buna gok dikkat et, bunu sade
ce kabul etmen defil, anlaman lazrm. Biz algrlarrz. Bu zor b
olgu. Ama ne algrladr[rmrz aynr tiir bi olgu de[il, grinkii n
al grlayac aprmrzr o[reniriz. "
"Drqarda bi qey duyularrmrzr etkiler. Gergek olarun parga
sr budur. Gergek olmayan parga duyularrmrzrn orada oldu$u
nu soyledifidir. Mesela bi da[r ele alahm. Duyularrmtz onu
bi madde oldulunu sciyltiyor. Boyu, rengi, bigimi var. Hatta
da! kategorileri var ve sonuna kadar belirginler. Bunda hig
yanhq yok; akhmrza hig duyulanmrzrn sadece yiizeysel bi ro
oynadrlr igin noksan oldufu gelmiyor. Duyularrmrz oyle al
grhyor, giinkti farkrndah[rmrzrn bi nitelili onu ciyle yapmaya
zorluyor."
Yine onu onaylamaya baqladrm, ama istedifim igin de[il
gtinkti tam olarak bakrq aglslnl anlamamrqtrm. Daha gok, teh
dit edici bir duruma tepki veriyordum. Beni durdurdu.
" Kullandrlrm terim 'diinya'," diye devam etti don Juan
"gevremizdeki her qeyi anlatmak igin. Daha iyi bi terimim va
tabii, ama senin igin baya[r anlaqrlmaz olabilir. Gciriiciiler
orada bi madde diinyasr oldufunu diiqtinmemizin sebebi far
krndalrflmrzdn,, der. Fakat esasrnda gergekte oradaki akrqkan
siirekli hareket halinde ve yine de defigmeyen, sonsuza de
siirecek olan Kartal'rn yayrhmlandlr."
Tam ona Kartal'rn yayrhmlannln ne oldufunu soracak-
ken, eliyle iqaret ederek beni durdurdu. Eski gortictilerin bize
brraktr[r en cinemli mirasrn, ttim hisseden varhklann varoluq
nedeninin farkrndah$rn arttrnlmasr oldu[unun keqfi oldulu
nu soyledi. Don Juan buna muazzam bir keqif diyordu.
Yan ciddi bir tonda, insanh[r her zaman meqgul etmiq qu
soruya daha iyi bir cevap bilip bilmedi[imi sordu: varolug se
bebimiz. Hemen savunmaya gegerek mantrksal olarak cevap
lanamayacafrndan, sorunun anlamsrz oldu[unu ileri stirdtim
Bu konuda tartrqmak igin dini inanrqlardan bahsetmemiz ge
rektilini ve bunun da konuyu inanq meselesine doniiqtiirece-
bir yolculu[a grkacak olsa, kusursuzca dikilmiq i.ig pargah t
krmlanndan birini giyer ve tanrdrlrm yaqh Krzrlderiliden ba
ka her $eye benzerdi. Ona bu incelikli baqkalaqrmryla ilg
birkag laf etmigtim.
"Bi nagual herhangi bi gey olabilecek kadar esnek bir
dir," demiqti. "Bi nagual olmak igin, di[er qeylerin yanrnd
kiginin savunulacak bi davasr olmamahdr. Bunu anrmsa-b
nu defalarca tekrarlay acapn."
Buna, miimkiin olan her yoldan kag kere de[inmiqtik
gergekten de savunacak bir davasr yokmuq gibi gortiniiyord
ama Oaxaca'daykenki yoklufiu srrasrnda igime bir kurt diiqt
Birdenbire, bir naguahn savunacak bir davasr oldu[unu
ayrdma vardrm -Kartal'rn tasviri ve ne yaptrlr, fikrimce, tu
kulu bir savunma gerektiriyordu.
Bu soruyu don Juan'rn bazt arkadaglanna sorrnayr den
dim ama sorulanmr geEiqtirdiler. Bana, don Juan agrklamala
nnr bitirene kadar bu tiir tartrqmalardan uzak durmamr soyle
diler.
Dcindtilti an oturup konuqtuk ve ben de bunu ona sordum
"Bu gergekler tutkuyla savunulacak qeyler de[ildir," diy
yarut verdi. "Onlarr savunmaya gahqtr[rmr sanryorsan, yan
Iryorsun. Bu gergekler, savagqrlartnhaz ve aydmlanmasr ig
bi araya getirilmigtir, ozel duygulanna kullanmalarr igin d
!il. Sana bi naguahn savunacak davasr olmadrfrnr soyled
fimde, baqka qeylerin drqrnda bi naguahn takrnfllan olmad
lrnr sciylemek istedim. "
Ona, olretilerini takip edemedifimi gtinkii Kartal'rn ta
virine ve ne yaptrlrna akhmrn takrhp kaldr[rm sciyledim
Tekrar tekrar bu fikrin ne denli dehgete diigtirticti oldufun
belirttim.
"Bu sadece bi fikir de[il," diye cevapladl. "Bu bi gergek
Ve fena halde korkutucu bi gergek, bana sorarsan. Yeni gort
ctiler sadece fikirlerle oyun oynamryordu."
"Ama Kartal ne gibi bir kuvvet olabilir?"
"Buna nasrl cevap verilece[ini bilemem. Kartal, gcirtici
bir yolculu[a grkacak olsa, kusursuzca dikilmiq i.ig pargah ta
krmlanndan birini giyer ve tanrdrlrm yaqh Krzrlderiliden ba$
ka her $eye benzerdi. Ona bu incelikli baqkalaqrmryla ilgi
birkag laf etmigtim.
"Bi nagual herhangi bi gey olabilecek kadar esnek biri
dir," demiqti. "Bi nagual olmak igin, di[er qeylerin yanrnda
kiginin savunulacak bi davasr olmamahdr. Bunu anrmsa-bu
nu defalarca tekrarlay acapn."
Buna, miimkiin olan her yoldan kag kere de[inmiqtik
gergekten de savunacak bir davasr yokmuq gibi gortiniiyordu
ama Oaxaca'daykenki yoklufiu srrasrnda igime bir kurt diiqtii
Birdenbire, bir naguahn savunacak bir davasr oldu[unun
ayrdma vardrm -Kartal'rn tasviri ve ne yaptrlr, fikrimce, tut
kulu bir savunma gerektiriyordu.
Bu soruyu don Juan'rn bazt arkadaglanna sorrnayr dene
dim ama sorulanmr geEiqtirdiler. Bana, don Juan agrklamala
nnr bitirene kadar bu tiir tartrqmalardan uzak durmamr soyle
diler.
Dcindtilti an oturup konuqtuk ve ben de bunu ona sordum
"Bu gergekler tutkuyla savunulacak qeyler de[ildir," diye
yarut verdi. "Onlarr savunmaya gahqtr[rmr sanryorsan, yanl
Iryorsun. Bu gergekler, savagqrlartnhaz ve aydmlanmasr igin
bi araya getirilmigtir, ozel duygulanna kullanmalarr igin de
!il. Sana bi naguahn savunacak davasr olmadrfrnr soyledi
fimde, baqka qeylerin drqrnda bi naguahn takrnfllan olmadr
lrnr sciylemek istedim. "
Ona, olretilerini takip edemedifimi gtinkii Kartal'rn tas
virine ve ne yaptrlrna akhmrn takrhp kaldr[rm sciyledim
Tekrar tekrar bu fikrin ne denli dehgete diigtirticti oldufunu
belirttim.
"Bu sadece bi fikir de[il," diye cevapladl. "Bu bi gergek
Ve fena halde korkutucu bi gergek, bana sorarsan. Yeni gorti
ctiler sadece fikirlerle oyun oynamryordu."
"Ama Kartal ne gibi bir kuvvet olabilir?"
"Buna nasrl cevap verilece[ini bilemem. Kartal, gcirticii-
zorlarur. Sonug Kartal'rn ve Kartal'm yayrhmlanrun gcirstisti-
diir. Ama Kartal da, Kartal'm yayrhmlan da yoktur aslmda.
Orada olan higbi canhrun havsalasrnrn alam ayacapr bi qey-
dir."
Ona yayilrmlann kaynalrna, kartallann genelde rinemli
tizellikleri oldulundan mr Kartal dendilini sordum.
"Bu basitge, bilinemeyenin silikge bilinene benzemesi
durumudur," diye yanrtladr. "Anlatrmlarda, kesinlikle Kar-
tal'rn olmayan ozelliklerde doldurulmaya gahqrlmrgtr. Ama
bu hep kolay etkilenen insanlar biiytik sa$duyu gerektiren
edimler yerine getirdilinde olmuqtur. Ne de olsa her ttirden
gciriicti bulunur."
"Yani, defiigik tiir gortictiler oldufunu mu siiyltiyorsun?"
"Hayrr. Gorticti olmayr beceren sayrsrz embesil var de-
mek istiyorum. Gcirtictiler, kusurlarla dolu insanlardrr ya da
daha do!rusu kusurlarla dolu insanlar da gori.icti olma yetisin-
deler. Aynen sefil bigok insarun fevkalade bilim adamlarr ol-
malarr gibi.
"Sefil goriictilerin cizellili, dtinyanln kerametini unutma-
ya yatkrn olmalarr dl.r. Gormeleri gergelin den fazlasryla etki-
lenir ve bunun kendi dehalarrmn cjnemi ile ilgili olduluna
inarurlar. Bi gortictintin, insanrn durumunun yrlmaz gevqekli-
gini aqabilmesi igin bi erdem cirneli olmasr gerekir. Gormek-
ten daha onemli olan gcirticiiniin gordiidiiyle ne yaptrlrdrr."
"Bununla ne kastediyorsun, don Juan?"
"$u bikag gortici.iniin bize yaptrlrna bi bak. Onlann, bizi
ytineten ve ciltim arunda yiyen Kartal gcirsiisiine saplarup kal-
drk."
Bu yaklaqrmda belirli bir gevqeklik oldulunu ve kiqisel
olarak bu yiyip yutan gey diiqiincesinden pek haz etmedi[ini
soyledi. Ona gore, bilincimrzibir mrknahsm demir pargacrk-
lannr gekti$i gibi geken bir kuvvetin varh[r daha yerinde bir
anlatrm olurmug. ottim anrnda, ttim varh lr-mrzbu biiytik kuv-
vetin gekimiyle ayngtyormuq.
Bu olayrn, tasvir edilemez bu edimin, yemek gibi srradan
zorlarur. Sonug Kartal'rn ve Kartal'm yayrhmlanrun gcirstisti-
diir. Ama Kartal da, Kartal'm yayrhmlan da yoktur aslmda
Orada olan higbi canhrun havsalasrnrn alam ayacapr bi qey
dir."
Ona yayilrmlann kaynalrna, kartallann genelde rineml
tizellikleri oldulundan mr Kartal dendilini sordum.
"Bu basitge, bilinemeyenin silikge bilinene benzemes
durumudur," diye yanrtladr. "Anlatrmlarda, kesinlikle Kar-
tal'rn olmayan ozelliklerde doldurulmaya gahqrlmrgtr. Ama
bu hep kolay etkilenen insanlar biiytik sa$duyu gerektiren
edimler yerine getirdilinde olmuqtur. Ne de olsa her ttirden
gciriicti bulunur."
"Yani, defiigik tiir gortictiler oldufunu mu siiyltiyorsun?"
"Hayrr. Gorticti olmayr beceren sayrsrz embesil var de-
mek istiyorum. Gcirtictiler, kusurlarla dolu insanlardrr ya da
daha do!rusu kusurlarla dolu insanlar da gori.icti olma yetisin-
deler. Aynen sefil bigok insarun fevkalade bilim adamlarr ol-
malarr gibi.
"Sefil goriictilerin cizellili, dtinyanln kerametini unutma-
ya yatkrn olmalarr dl.r. Gormeleri gergelin den fazlasryla etki-
lenir ve bunun kendi dehalarrmn cjnemi ile ilgili olduluna
inarurlar. Bi gortictintin, insanrn durumunun yrlmaz gevqekli-
gini aqabilmesi igin bi erdem cirneli olmasr gerekir. Gormek-
ten daha onemli olan gcirticiiniin gordiidiiyle ne yaptrlrdrr."
"Bununla ne kastediyorsun, don Juan?"
"$u bikag gortici.iniin bize yaptrlrna bi bak. Onlann, bizi
ytineten ve ciltim arunda yiyen Kartal gcirsiisiine saplarup kal-
drk."
Bu yaklaqrmda belirli bir gevqeklik oldulunu ve kiqisel
olarak bu yiyip yutan gey diiqiincesinden pek haz etmedi[ini
soyledi. Ona gore, bilincimrzibir mrknahsm demir pargacrk-
lannr gekti$i gibi geken bir kuvvetin varh[r daha yerinde bir
anlatrm olurmug. ottim anrnda, ttim varh lr-mrzbu biiytik kuv-
vetin gekimiyle ayngtyormuq.
Bu olayrn, tasvir edilemez bu edimin, yemek gibi srradan
oluqturuldufunu ve her canh tiirtintin kesin bir smm oldulu
nu da fark etmiqler. Yayrhmlar, organizmalar iizerinde btiyi
baskr uyguluyorlarmrq ve bu baskr sayesinde organizmal
kendi algrlanabilir diinyalannr oluqturuyorlarmrq.
"Bizim durumumuzda, insan olarak," dedi don Juan, "b
yayrhmlan uyguluyoruz ve onlan gerqeklik olarak yorumlu
yotuz. Ama, insarun duyumsadr[r Kartal'rn yayrhmlannln
kadar azbr pargasl ki, algrmnafazla gtivenmemiz gtiliing v
yine de bizim igin algrmna aldrrnamak, olanaksz. Yeni g
rtici.iler, bunu zor yoldan, heybetli tehlikelere davetiye grka
drktan sonra buldular. "

Don Juan, biiytik odada her zamanki yerinde oturuyordu


Normalde, bu odada hig mobilya olmazdr -insanlar yerlerd
yaygrlar tizerinde otururlardr- ama nagual kadrn Carol, bura
yr rahat koltuklarla, onun ve benim srayla ispanyolca konu
gan gairlerin eserlerini don Juan'a okuma toplantrlanmrz ig
dcigemiqti.
Ben oturur oturmaz, "Ne yaptrlrmrzm farklna varrnanr i
tiyorum," dedi. "Farkmdahkta ustalaqmayr tartrq Lyoruz. Bah
setti[imiz gergekler, bu ustalaqmanln kurallarrdlr."
O kurallan, sa! yan olretilerinde ola[an farkrndah$rm
gorticii yandaglanndan biri olan Genaro'nun yardrmryla gci
terdifiini ve Genaro'nun farkrndahlrmla yeni gortic,iileri
meqhur mrzah anlayrgl ve umursamazhfryla oynadr[rnr ekle
I

l
di.
"Sana, Kartal'dan bahsetmesi gereken Genaro'dur," ded
"sadece onun bakrgr fazla sayglstzca. O, o giicii Kartal diy
adlandran goriiciilerin ya gok aptal olduklannl ya da koca b
qaka yaptrfrnr dtiqi.iniiyor, giinkii kartallar srrf yumurta de[i
defi hacet de brrakrr."
Don Juan giildti ve Genaro'nun yorumu bu kadar yerin
de oldufu igin kendini gtilmekten ahkoyamadrfrnr soyled
E[er Kartal'r tasvir edenler yeni gortictiler olsaydr, tasviri
kesinlikle qaka ile karrqrk yaprlacalrnr ekledi.
oluqturuldufunu ve her canh tiirtintin kesin bir smm oldulu
nu da fark etmiqler. Yayrhmlar, organizmalar iizerinde btiyiik
baskr uyguluyorlarmrq ve bu baskr sayesinde organizmala
kendi algrlanabilir diinyalannr oluqturuyorlarmrq.
"Bizim durumumuzda, insan olarak," dedi don Juan, "br
yayrhmlan uyguluyoruz ve onlan gerqeklik olarak yorumlu
yotuz. Ama, insarun duyumsadr[r Kartal'rn yayrhmlannln
kadar azbr pargasl ki, algrmnafazla gtivenmemiz gtiliing v
yine de bizim igin algrmna aldrrnamak, olanaksz. Yeni go
rtici.iler, bunu zor yoldan, heybetli tehlikelere davetiye grkar
drktan sonra buldular. "

Don Juan, biiytik odada her zamanki yerinde oturuyordu


Normalde, bu odada hig mobilya olmazdr -insanlar yerlerde
yaygrlar tizerinde otururlardr- ama nagual kadrn Carol, bura
yr rahat koltuklarla, onun ve benim srayla ispanyolca konu
gan gairlerin eserlerini don Juan'a okuma toplantrlanmrz igin
dcigemiqti.
Ben oturur oturmaz, "Ne yaptrlrmrzm farklna varrnanr is
tiyorum," dedi. "Farkmdahkta ustalaqmayr tartrq Lyoruz. Bah
setti[imiz gergekler, bu ustalaqmanln kurallarrdlr."
O kurallan, sa! yan olretilerinde ola[an farkrndah$rma
gorticii yandaglanndan biri olan Genaro'nun yardrmryla gcis
terdifiini ve Genaro'nun farkrndahlrmla yeni gortic,iilerin
meqhur mrzah anlayrgl ve umursamazhfryla oynadr[rnr ekle
I

l
di.
"Sana, Kartal'dan bahsetmesi gereken Genaro'dur," dedi
"sadece onun bakrgr fazla sayglstzca. O, o giicii Kartal diye
adlandran goriiciilerin ya gok aptal olduklannl ya da koca b
qaka yaptrfrnr dtiqi.iniiyor, giinkii kartallar srrf yumurta de[il
defi hacet de brrakrr."
Don Juan giildti ve Genaro'nun yorumu bu kadar yerin-
de oldufu igin kendini gtilmekten ahkoyamadrfrnr soyledi.
E[er Kartal'r tasvir edenler yeni gortictiler olsaydr, tasvirin
kesinlikle qaka ile karrqrk yaprlacalrnr ekledi.
yeni gortici.iler uygulamacrhlr iyice ciztimsediklerinden, yayr-
ltmlann akrgmr ve insan ve di[er canlilann kendi algrlanabi-
lir diinyalan igin bunu nasrl kullandrklanm gdrebiliyorlar-
mt{.
"O yayilrmlar, insanlar tarafindan nasil kullanrhyor, don
Juan?"
"O kadar basit ki sana aptalca gelecek. Bi goriicti igin, in-
sanlar rqrk sagan varhklardrr. Bu parlakhk, Kartal'rn yayrhm-
lannrn parqasl olan yumurtamsr kozamrzla krhflanmrgtrr. iqte
bu parga,bu az sayrdaki, krhflanmrg yayilrmlar, biz insanla-
n oluqturur. Algrlamak, kozanrn igindeki yayrhmlarla, drqar-
dakileri birbiriyle karqrlaqtrmaktr. "
. "Orne[in gciriictiler, herhangi bi canhnrn igindeki yayr-
Itmlan gdrtir ve bunlann drqardaki hangi yayrhmlarla uyabi-
lece[ini soyleyebilir. "
"Yayrhmlar, rgrn qavkr gibi midir?" diye sordum.
"Hayr. Hig degildir. Bu gok basit olurdu. Onlar tarumla-
namaz bi qeydir. Yine de, kiqisel yorumum onlann rgrk lifgik-
leri gibi olduklandrr. Olalan farkrndah[rn kavrayamadrlr,
lifgiklerin farkrndahfrdrr. Bunun ne demek oldulunu sana
soyleyemem, gi.inkti ne soyledilimi bilmiyorum. Sana, kigisel
yorumumla ttim sciyleyebilecefim, lifgikler kendilerinin far-
krndadrr, canh ve titreqim halindedirler, onlardan o kadar gok
vardrr ki sayrlannln anlamr yoktur ve her biri kendi iginde bi
sonsuzluktur."
yeni gortici.iler uygulamacrhlr iyice ciztimsediklerinden, yayr-
ltmlann akrgmr ve insan ve di[er canlilann kendi algrlanabi-
lir diinyalan igin bunu nasrl kullandrklanm gdrebiliyorlar-
mt{.
"O yayilrmlar, insanlar tarafindan nasil kullanrhyor, don
Juan?"
"O kadar basit ki sana aptalca gelecek. Bi goriicti igin, in-
sanlar rqrk sagan varhklardrr. Bu parlakhk, Kartal'rn yayrhm-
lannrn parqasl olan yumurtamsr kozamrzla krhflanmrgtrr. iqte
bu parga,bu az sayrdaki, krhflanmrg yayilrmlar, biz insanla-
n oluqturur. Algrlamak, kozanrn igindeki yayrhmlarla, drqar-
dakileri birbiriyle karqrlaqtrmaktr. "
. "Orne[in gciriictiler, herhangi bi canhnrn igindeki yayr-
Itmlan gdrtir ve bunlann drqardaki hangi yayrhmlarla uyabi-
lece[ini soyleyebilir. "
"Yayrhmlar, rgrn qavkr gibi midir?" diye sordum.
"Hayr. Hig degildir. Bu gok basit olurdu. Onlar tarumla-
namaz bi qeydir. Yine de, kiqisel yorumum onlann rgrk lifgik-
leri gibi olduklandrr. Olalan farkrndah[rn kavrayamadrlr,
lifgiklerin farkrndahfrdrr. Bunun ne demek oldulunu sana
soyleyemem, gi.inkti ne soyledilimi bilmiyorum. Sana, kigisel
yorumumla ttim sciyleyebilecefim, lifgikler kendilerinin far-
krndadrr, canh ve titreqim halindedirler, onlardan o kadar gok
vardrr ki sayrlannln anlamr yoktur ve her biri kendi iginde bi
sonsuzluktur."
Bu fikrine katrldrm ve sol yarumda, varhltyla dahi b
yaprak gibi titreten kiqinin don Juan'rn en gizemli yandaq
nndan biri olan Silvio Manuel oldu[unu ekledim. Aynca d
Juan gerEek bir nagual olarak keyfi standartlann citesinde
bence, her iki durumda da saygrn ve hayranhk uyandrncry
"Fakat ondan korkulur mu?" diye sordu Genaro titrey
bir sesle.
"Qok korkulur," diyerek ince bir sesle araya girdi don
an.
Hepimiz giildiik, ama don Juan ve Genaro o kadar ken
lerini kaybettiler ki bilmedigim bir qeyi sakladrklannd
qiiphelendim hemen.
Don Juan beni kitap gibi okuyordu. Ara konumda, sol
farkrndahfa tamamryla gegmeden cince, fevkalade bir yolu
lu[a ulagmak olanakhydr ama aynr zarrranda insan akla ge
bilecek her ttirlti etkiye de agrktr. Ben, qtiphenin etkisind
dim.
"La Gorda her zarflan bu konumda," dedi. "Giizelce o[
niyor, fakat koca bi baq belasr. Yoluna grkan herhangi bi d
ttiden etkilenmeden yapamryor, tabii keskin bi yolunlagm
gibi iyi qeyler de dahil olmak tizere."
Don Juan, yeni gortictilerin gegig doneminin en iyi olre
me zamanr oldufunu ve bu zamanda savaqgrlann grizetilm
leri ve uygun deferlendirebilmeleri igin agrklamalann ve
mesi gerektilini keqfettiklerini agrkladr. Eler sol yana girm
den once hig agrklama yaprlmazsa harika biiyiictiler olab
I
yor fakat eski Toltecler grbr zayrf gcirticiiler oluyorlarmrq.
i
Ozellikle kadrn savaqgrlar sol yanln cazibesine kaprhy
muq. O kadar atik oluyorlarmrq ki sol yana hig bir gaba g
iir termeden, genellikle kendi iyilikleri igin gabucak gegebiliy
larmrq.
I

Uzun bir sessizlikten sonra, don Genaro uyuyakaldr. D


Juan konuqmaya bagladr. Yeni gori.ici.ilerin farkrndahkla il
I

ikinci do[ruyu agrklamak tizere bazt tertmler uydurmak


runda kaldrklarrm sciyledi. Velinimeti bu kavramlann baz

il
Bu fikrine katrldrm ve sol yarumda, varhltyla dahi be
yaprak gibi titreten kiqinin don Juan'rn en gizemli yandaql
nndan biri olan Silvio Manuel oldu[unu ekledim. Aynca d
Juan gerEek bir nagual olarak keyfi standartlann citesinde
bence, her iki durumda da saygrn ve hayranhk uyandrncryd
"Fakat ondan korkulur mu?" diye sordu Genaro titrey
bir sesle.
"Qok korkulur," diyerek ince bir sesle araya girdi don J
an.
Hepimiz giildiik, ama don Juan ve Genaro o kadar ken
lerini kaybettiler ki bilmedigim bir qeyi sakladrklannda
qiiphelendim hemen.
Don Juan beni kitap gibi okuyordu. Ara konumda, sol y
farkrndahfa tamamryla gegmeden cince, fevkalade bir yolu
lu[a ulagmak olanakhydr ama aynr zarrranda insan akla ge
bilecek her ttirlti etkiye de agrktr. Ben, qtiphenin etkisinde
dim.
"La Gorda her zarflan bu konumda," dedi. "Giizelce o[r
niyor, fakat koca bi baq belasr. Yoluna grkan herhangi bi di
ttiden etkilenmeden yapamryor, tabii keskin bi yolunlagm
gibi iyi qeyler de dahil olmak tizere."
Don Juan, yeni gortictilerin gegig doneminin en iyi olre
me zamanr oldufunu ve bu zamanda savaqgrlann grizetilm
leri ve uygun deferlendirebilmeleri igin agrklamalann ver
mesi gerektilini keqfettiklerini agrkladr. Eler sol yana girm
den once hig agrklama yaprlmazsa harika biiyiictiler olabi
I
yor fakat eski Toltecler grbr zayrf gcirticiiler oluyorlarmrq.
i
Ozellikle kadrn savaqgrlar sol yanln cazibesine kaprhyo
muq. O kadar atik oluyorlarmrq ki sol yana hig bir gaba g6
iir termeden, genellikle kendi iyilikleri igin gabucak gegebiliyo
larmrq.
I

Uzun bir sessizlikten sonra, don Genaro uyuyakaldr. Do


Juan konuqmaya bagladr. Yeni gori.ici.ilerin farkrndahkla ilg
I

ikinci do[ruyu agrklamak tizere bazt tertmler uydurmak z


runda kaldrklarrm sciyledi. Velinimeti bu kavramlann bazil

il
kobik rgrk noktalanndan yaprlmrg, sonsuz yayrhmlara iliqmig
minnacrk kciptiklerdir. "
Yagayan varhklann saydam rqrhsmm, Kartal'rn yayrhm-
lanrun parlak koza igindeki belirgin bir pargasrndan yaprldr-
E_rnr agrklayarak devam etri. Gcirtittiler, uigry, gdrdiiileiindr,
Kartal'rn yayrhmlanrun rqrltrsryla o yaratr[* lioruu drgrnda-
ki rgrltrnrn, koza _igindeki yayrhmlantt tqiltrgnr parlatirlrna
tanrk olurlarmrg. Drgandaki rgrltr igeridekini gekei; o.ru f,up_
seder ya da sabitlegtirirmig. nu ruuitlenme, irer bir varhlin
farkrndahlrymrq.
Gciriiciiler, kozanrn drgrndaki yayrhmlann igerdeki yayb
lrm pargalanna nasrl bir baskr uyguladrklarrnr da'gdri)rtriiis.
Bu baskr, her varhlrn farkrndahk derecesini beliilermiq. r
ona, koza drqrndaki Kartal yayrhmla.nnm igerdekilere na-
srl baskr uyguladrlrnr sordum.
"Kartal'rn yayrhmlan, rgrk telciklerinden fazladtr,,' diye
cevapladl. "Her biri smrsrz birer erke kaynalrdrr. Bunu
$6;r-
le dti g tin : Kozadr grndak i b azr yayrhmlar i geraetilerle uy"i j _
dulundan erkeleri devamh bi baskr gibidir. Ama koia, apr
igindeki yayrhmlan yalrtrr ve bu ytizden baskryr ycinetir.,'
"sana, eski gciriiciilerin farkrndahk idaresi sanatmda usta
olduklanndan bahsetmigtim," diye devam etti. ..$imdi ekle_
yebilecelim onlann bu sanatta ustalaqmaslnln nedeninin in-
sanrn kozasrnrn yaplsml ycinetmeyi <i[renmig olmalandr.
Farkrnda olmanrn gizini ortaya grkardrklannl sciylemiqtim.
Bununla, farkmdallEy ya$ayan varhklarm kozasrniaki bi pa-
rrltr oldulunu gordiiklerini ve ayrrt ettiklerini sciylemek isti-
yorum. Buna hakh olarak, farkrndahk parrltrsr dediler."
Eski gcirtictilerin insanrn farkmdahlrnr kozarun geri kala-
rundan gok daha yo[un, kehribar rengiiaydam, rqrlJayan bir
parrltr olarak gordiiklerini agrkladr. Bu pinltr, kozanrn ,u_
[rnda, boylu boyunca uzanan, dar,yatay uit bantmrg. Eski "n gci-
rtictilerin ustahfr bu panltryr hareket ettirebilmeleriymig, Jri-
jinal yerinden, kozanrn ytizeyinden geniglilince t<ozanrn igi-
ne yayabilmeleriymiq.
kobik rgrk noktalanndan yaprlmrg, sonsuz yayrhmlara iliqmig
minnacrk kciptiklerdir. "
Yagayan varhklann saydam rqrhsmm, Kartal'rn yayrhm-
lanrun parlak koza igindeki belirgin bir pargasrndan yaprldr-
E_rnr agrklayarak devam etri. Gcirtittiler, uigry, gdrdiiileiindr,
Kartal'rn yayrhmlanrun rqrltrsryla o yaratr[* lioruu drgrnda-
ki rgrltrnrn, koza _igindeki yayrhmlantt tqiltrgnr parlatirlrna
tanrk olurlarmrg. Drgandaki rgrltr igeridekini gekei; o.ru f,up_
seder ya da sabitlegtirirmig. nu ruuitlenme, irer bir varhlin
farkrndahlrymrq.
Gciriiciiler, kozanrn drgrndaki yayrhmlann igerdeki yayb
lrm pargalanna nasrl bir baskr uyguladrklarrnr da'gdri)rtriiis.
Bu baskr, her varhlrn farkrndahk derecesini beliilermiq. r
ona, koza drqrndaki Kartal yayrhmla.nnm igerdekilere na-
srl baskr uyguladrlrnr sordum.
"Kartal'rn yayrhmlan, rgrk telciklerinden fazladtr,,' diye
cevapladl. "Her biri smrsrz birer erke kaynalrdrr. Bunu
$6;r-
le dti g tin : Kozadr grndak i b azr yayrhmlar i geraetilerle uy"i j _
dulundan erkeleri devamh bi baskr gibidir. Ama koia, apr
igindeki yayrhmlan yalrtrr ve bu ytizden baskryr ycinetir.,'
"sana, eski gciriiciilerin farkrndahk idaresi sanatmda usta
olduklanndan bahsetmigtim," diye devam etti. ..$imdi ekle_
yebilecelim onlann bu sanatta ustalaqmaslnln nedeninin in-
sanrn kozasrnrn yaplsml ycinetmeyi <i[renmig olmalandr.
Farkrnda olmanrn gizini ortaya grkardrklannl sciylemiqtim.
Bununla, farkmdallEy ya$ayan varhklarm kozasrniaki bi pa-
rrltr oldulunu gordiiklerini ve ayrrt ettiklerini sciylemek isti-
yorum. Buna hakh olarak, farkrndahk parrltrsr dediler."
Eski gcirtictilerin insanrn farkmdahlrnr kozarun geri kala-
rundan gok daha yo[un, kehribar rengiiaydam, rqrlJayan bir
parrltr olarak gordiiklerini agrkladr. Bu pinltr, kozanrn ,u_
[rnda, boylu boyunca uzanan, dar,yatay uit bantmrg. Eski "n gci-
rtictilerin ustahfr bu panltryr hareket ettirebilmeleriymig, Jri-
jinal yerinden, kozanrn ytizeyinden geniglilince t<ozanrn igi-
ne yayabilmeleriymiq.
rnan, belki de uykudayken ya da uyarurken giinliik farkrnda
h[a geri donmtig oldulumu anladrm.
Sonra, tekrar ileri farkrndahla gegti[imde tattr$rm du
gular, ferahlam a, krzgrnhk ve belirgin bir htizntin karrqrml
dr. Tekrar kendim oldulum igin igim rahatlamrqtr giinkti b
anlaqrlmaz durumlan kendi oz benligim saymaya baglamr
trm. Bunun basit, tek bir nedeni vardr -bu dururnda iken ken
dimi btitiin hissediyordum; higbir qeyim eksik de$ildi. Kr
grnlrk ve htiziin, gtigstizlti[e tepkiydi. Her zamankinden fa
la varhflmln srnrrlannrn farkmdaydrm.
Don Juan'a yaptr[rmr nasrl yapabildi$imi sordum. ile
farkrndahk durumunda geriye bakrp hakkrmdaki her qeyi ha
trrhyordum; iki curumda da yaptrklanmrn dcikiimiinri yapab
lirdim; hatta anlmsama konusundaki yetersizligimi bile ha
trrhyordum. Ama ola$an, giindelik farkrndahlrma dondi
liimde ileri farkrndahkta yaptrlrm herhangi bir geyi hayatrm
buna balh olsa bile hatrrlamryordum.
. "Dur, dur biraz," dedi. "daha bi qey hatrrlamrq delilsin
ileri farkrndahk yalnrzca bi ara durumdur. Arkasrnda sayrsr
baqka geyler vardr ve hayatrn buna balh olsa bile bunlarr ha
trrlamana olanak yok."
Hakhydr. Neden bahsettilinden hig haberim yoktu. Agrk
lamasr igin yalvardrm.
"Agrklamasr gelecek." dedi. "Uzun bi stireg olsa da so
nunda oraya gelecefiz.uzungtinkti ben de senin gibiyim; an
lamak istiyorum. Agrklamalara bulaqmayan velinimetirni
tam tersiyim. onun igin srrf eylem vardr. Bizi anlaqrlmaz so
runlarla kargr karqrya brrakrr ve gcizrnemizi beklerdi. Bazrla
rtmLz higbi qey gcizemedi ve eski gortic{iler gibi olup grktr: ta
mamen eylemci ve gergekte bilgisiz."
"O anrlar hafizamda kalmrq mr?" diye sordum.
"Hayrr. Bu gok basit olurdu." diye cevapladr. "Goriici.ire
rin eylemleri insanr zihin ve beden olarak ayrrrnaktan dah
karmagrktrr. Sen ne yaptrlrru ya da neye tanrk oldufunu unut
tun gtinkii eylem halindeyken unuttu$un gorliyor oldu$undu.
rnan, belki de uykudayken ya da uyarurken giinliik farkrnda
h[a geri donmtig oldulumu anladrm.
Sonra, tekrar ileri farkrndahla gegti[imde tattr$rm duy
gular, ferahlam a, krzgrnhk ve belirgin bir htizntin karrqrmly
dr. Tekrar kendim oldulum igin igim rahatlamrqtr giinkti b
anlaqrlmaz durumlan kendi oz benligim saymaya baglamrq
trm. Bunun basit, tek bir nedeni vardr -bu dururnda iken ken
dimi btitiin hissediyordum; higbir qeyim eksik de$ildi. Krz
grnlrk ve htiziin, gtigstizlti[e tepkiydi. Her zamankinden faz
la varhflmln srnrrlannrn farkmdaydrm.
Don Juan'a yaptr[rmr nasrl yapabildi$imi sordum. iler
farkrndahk durumunda geriye bakrp hakkrmdaki her qeyi ha
trrhyordum; iki curumda da yaptrklanmrn dcikiimiinri yapabi-
lirdim; hatta anlmsama konusundaki yetersizligimi bile ha
trrhyordum. Ama ola$an, giindelik farkrndahlrma dondii
liimde ileri farkrndahkta yaptrlrm herhangi bir geyi hayatrm
buna balh olsa bile hatrrlamryordum.
. "Dur, dur biraz," dedi. "daha bi qey hatrrlamrq delilsin.
ileri farkrndahk yalnrzca bi ara durumdur. Arkasrnda sayrsrz
baqka geyler vardr ve hayatrn buna balh olsa bile bunlarr ha-
trrlamana olanak yok."
Hakhydr. Neden bahsettilinden hig haberim yoktu. Agrk-
lamasr igin yalvardrm.
"Agrklamasr gelecek." dedi. "Uzun bi stireg olsa da so-
nunda oraya gelecefiz.uzungtinkti ben de senin gibiyim; an-
lamak istiyorum. Agrklamalara bulaqmayan velinimetirnin
tam tersiyim. onun igin srrf eylem vardr. Bizi anlaqrlmaz so-
runlarla kargr karqrya brrakrr ve gcizrnemizi beklerdi. Bazrla-
rtmLz higbi qey gcizemedi ve eski gortic{iler gibi olup grktr: ta-
mamen eylemci ve gergekte bilgisiz."
"O anrlar hafizamda kalmrq mr?" diye sordum.
"Hayrr. Bu gok basit olurdu." diye cevapladr. "Goriici.ire-
rin eylemleri insanr zihin ve beden olarak ayrrrnaktan daha
karmagrktrr. Sen ne yaptrlrru ya da neye tanrk oldufunu unut-
tun gtinkii eylem halindeyken unuttu$un gorliyor oldu$undu."
likle ona bir soru sorrnamr bekliyordu.
"Herkes, gr)rmenin gcizlerle yaprldrlrnr sanma yanrlgrsr-
na dtiqer," diye devam etti. "Ama bu kadar yrl sonra uit"
gormenin gozle alakasr olmadrlrrun hala ayrdrna varama-
mana $a$uma. Bu yanhqrn yaprlmasl ola!an."
"Peki nedir gt)rmek o zaman?', diye sordum.
fGormek, ba[lanmaktr," diye yanrtladr. Ve ben de ona,
alg baflanmadrr dedi[ini hatrrlattrm. sonra bana, her zaman-
ki yayrhm ballanmalarrnrn, gtinliik drinyarun algrlanmasr igin
kullanrldr[rnr, ama yayrhm ballanmalarttrtr roudan hayatta
higbir zaman kullanrlmayanlannn gdrmek oldulunu ugit tu-
dr. Bciyle bir ballanma gergekleqti[inde gdriiriiz dedi. Gor-
mek, o yi.izden, srradrqr bir ballanma sonucu olugtufundan bi-
rinin bakabilece$i bir qey olamazml$. Sayrsrz aeratar gorme-
me ra$men gcizlerime cinem verrnemenin hig akhmdin geg-
medilini soyledi. Gormenin, sunuluquna ve betimine y"nit
diiqmiiqttim.
"Gcirticiiler gordtiklerinde, yeni bi ba[lanma olurken bi
qey
ler qeyi agrklar," diye devam etti. " Bu kulaklarrna neyin
ne oldulunu soyleyen bi sestir. Bu ses yoksa gorticiini.ir
guliyeti gorme de[ildir." -Lq-
Bir anhk duraklamadan sonra, gorme sesini agrklamaya
devam etti. Gdrmenin duyma oldulunu sciylemenin aynr de-
recede hatah oldulunu sciyledi, giinkti bundan gok daira faz-
lasrydr, fakat griri.ictiler bu yeni ballanrq igin r"ii ,itgti olarak
kullanmayr tercih etmiqlerdi.
Gorme sesinin gok gizemli, agrklanamaz bir qey oldulu-
nu sciyliiyordu. "Kiqisel fikrim, gdrme sesinin sadece insina
ait oldupudur," dedi. "Bunun nedeni konuqmanrn insan a oz-
gti olmasr olabilir. Eski goriictiler, bu sesin insanh[a gok ya-
krn bi iistiin varh[rn, insanrn koruyucusunun olduguna inan-
drlar. Yeni goriictilerse, insanrn kahbr dedikleri bu varh[rn bi
sesi olmadrlrnr bulguladiar. Gorme sesi, yeni gcirtictil", igin
oldukga anlaqrlm az bi qeydi; Kartal'rn kanatlarrnda, harpisiin
parmaklanrun harp risttinde gezdipi gibi gezinen farkrndahk
likle ona bir soru sorrnamr bekliyordu.
"Herkes, gr)rmenin gcizlerle yaprldrlrnr sanma yanrlgrsr-
na dtiqer," diye devam etti. "Ama bu kadar yrl sonra uit"
gormenin gozle alakasr olmadrlrrun hala ayrdrna varama-
mana $a$uma. Bu yanhqrn yaprlmasl ola!an."
"Peki nedir gt)rmek o zaman?', diye sordum.
fGormek, ba[lanmaktr," diye yanrtladr. Ve ben de ona,
alg baflanmadrr dedi[ini hatrrlattrm. sonra bana, her zaman-
ki yayrhm ballanmalarrnrn, gtinliik drinyarun algrlanmasr igin
kullanrldr[rnr, ama yayrhm ballanmalarttrtr roudan hayatta
higbir zaman kullanrlmayanlannn gdrmek oldulunu ugit tu-
dr. Bciyle bir ballanma gergekleqti[inde gdriiriiz dedi. Gor-
mek, o yi.izden, srradrqr bir ballanma sonucu olugtufundan bi-
rinin bakabilece$i bir qey olamazml$. Sayrsrz aeratar gorme-
me ra$men gcizlerime cinem verrnemenin hig akhmdin geg-
medilini soyledi. Gormenin, sunuluquna ve betimine y"nit
diiqmiiqttim.
"Gcirticiiler gordtiklerinde, yeni bi ba[lanma olurken bi
qey
ler qeyi agrklar," diye devam etti. " Bu kulaklarrna neyin
ne oldulunu soyleyen bi sestir. Bu ses yoksa gorticiini.ir
guliyeti gorme de[ildir." -Lq-
Bir anhk duraklamadan sonra, gorme sesini agrklamaya
devam etti. Gdrmenin duyma oldulunu sciylemenin aynr de-
recede hatah oldulunu sciyledi, giinkti bundan gok daira faz-
lasrydr, fakat griri.ictiler bu yeni ballanrq igin r"ii ,itgti olarak
kullanmayr tercih etmiqlerdi.
Gorme sesinin gok gizemli, agrklanamaz bir qey oldulu-
nu sciyliiyordu. "Kiqisel fikrim, gdrme sesinin sadece insina
ait oldupudur," dedi. "Bunun nedeni konuqmanrn insan a oz-
gti olmasr olabilir. Eski goriictiler, bu sesin insanh[a gok ya-
krn bi iistiin varh[rn, insanrn koruyucusunun olduguna inan-
drlar. Yeni goriictilerse, insanrn kahbr dedikleri bu varh[rn bi
sesi olmadrlrnr bulguladiar. Gorme sesi, yeni gcirtictil", igin
oldukga anlaqrlm az bi qeydi; Kartal'rn kanatlarrnda, harpisiin
parmaklanrun harp risttinde gezdipi gibi gezinen farkrndahk
nrn, tiim hisseden varhklarda aynr oldu[unu sciyledi. Fakat
baskmm sonuglan apayrlydr, giinkii kozalar baskrya akla g
lebilecek her qekilde tepki gosteriyordu. Yine de belirli sln
lar iqerisinde bazr benzerlikler vardr.
'o$imdi," diye devam etti, "gori.iciiler drqardaki yayrhm
nn baskrslnrn igerdeki, her zaman hareket eden yayrhml
yendifini ve hareketini kesti[ini gciriince, saydam varhlrn
anda farkrndahkla sabitlendi[ini bilirler.
"Drgardaki yayrhmlarrn, kozarun igerisindeki yayrhml
yendilini ve durdurdulunu soylemekle gciri.ici.ilerin anlafr
maz bir qey gordil{iinii, hig qtiphelenmeden bunun anlam
bildiklerini sciylemek istiyorum. Bu da gdrme sesinin, ig
deki yayrhmlarm tamamryla durdufu ve drgardakilerden b
zilarryla uydulunu onlara soyledigi anlamma geliyor."
Gortictilerin, do[al olarak, farkrndah$rn bizim drqrmzd
geldifine, gergek gizemin igimizde olmadr[rna inandrklan
soyledi. Yaratrhq olarak drqardaki yayrhmlar, koza iginde
yayrhmlarr sabitlemek igin yaprlmrglardr, farkrndah[rn n
marasr sabitleyici yayrhmlarr iEimizdekilerle birlegtirme
igin brrakmasrymrg. Gciriictiler, eler bunun olmasrna izin v
rirsek gergekten olmamrz gereken $ey olacafrmza inanryo
larmrq -akrqkan, devamh hareket halinde, oli.imsiiz.
Uzun bir sessizlik oldu. Don Juan'rn gozlerinde yofun
parlakhk vardr. Bana, gok derinden bakar gibiydiler. Gciz
rinden her birinin ba[rmsrz birer prrrltr noktasr oldulu his
ne kaprldrm. Bir an igin gortinmez bir giice, igten gelen, o
ttiketmeye niyetlenen bir ateqe, karqr gabalar gibi goriind
Bu gegince konuqmasrnl siirdiirdti.
"Her bi hisseden varhfrn farkmdahk derecesi," diye d
vam etti, "drqardaki yayrhmlann baskrslnln ne kadarrnr on
taqrmasr igin brrakabileceline ba$hdrr."

Don Juan, uzun bir aradan sonra agrklamaya devam e


Goriictiler, farkrndahlrn, dollenme arundan itibaren yagan
mrz boyunca arttrlmr , zenginlegtifini gormilEler. Gciriicii
nrn, tiim hisseden varhklarda aynr oldu[unu sciyledi. Fakat b
baskmm sonuglan apayrlydr, giinkii kozalar baskrya akla g
lebilecek her qekilde tepki gosteriyordu. Yine de belirli slnr
lar iqerisinde bazr benzerlikler vardr.
'o$imdi," diye devam etti, "gori.iciiler drqardaki yayrhmla
nn baskrslnrn igerdeki, her zaman hareket eden yayrhmla
yendifini ve hareketini kesti[ini gciriince, saydam varhlrn
anda farkrndahkla sabitlendi[ini bilirler.
"Drgardaki yayrhmlarrn, kozarun igerisindeki yayrhmla
yendilini ve durdurdulunu soylemekle gciri.ici.ilerin anlafrla
maz bir qey gordil{iinii, hig qtiphelenmeden bunun anlamr
bildiklerini sciylemek istiyorum. Bu da gdrme sesinin, ige
deki yayrhmlarm tamamryla durdufu ve drgardakilerden b
zilarryla uydulunu onlara soyledigi anlamma geliyor."
Gortictilerin, do[al olarak, farkrndah$rn bizim drqrmzda
geldifine, gergek gizemin igimizde olmadr[rna inandrklann
soyledi. Yaratrhq olarak drqardaki yayrhmlar, koza iginde
yayrhmlarr sabitlemek igin yaprlmrglardr, farkrndah[rn nu
marasr sabitleyici yayrhmlarr iEimizdekilerle birlegtirme
igin brrakmasrymrg. Gciriictiler, eler bunun olmasrna izin ve
rirsek gergekten olmamrz gereken $ey olacafrmza inanryo
larmrq -akrqkan, devamh hareket halinde, oli.imsiiz.
Uzun bir sessizlik oldu. Don Juan'rn gozlerinde yofun b
parlakhk vardr. Bana, gok derinden bakar gibiydiler. Gcizle
rinden her birinin ba[rmsrz birer prrrltr noktasr oldulu hiss
ne kaprldrm. Bir an igin gortinmez bir giice, igten gelen, on
ttiketmeye niyetlenen bir ateqe, karqr gabalar gibi goriindi
Bu gegince konuqmasrnl siirdiirdti.
"Her bi hisseden varhfrn farkmdahk derecesi," diye de
vam etti, "drqardaki yayrhmlann baskrslnln ne kadarrnr onu
taqrmasr igin brrakabileceline ba$hdrr."

Don Juan, uzun bir aradan sonra agrklamaya devam ett


Goriictiler, farkrndahlrn, dollenme arundan itibaren yagant
mrz boyunca arttrlmr , zenginlegtifini gormilEler. Gciriiciile
gual Elias'rn yardrmryla obtir diinyanrn perdelerini agtr ve hig
tereddtit etmeden hepimizi igine itti. Silvio Manuef in drqrn-
da hepimrz orada neredeyse olecektik. 6btir dtinyanrn etkisi-
ne dayanacak erke yoktu bizde. Silvio Manuel drqrnda higbi-
rrmiz nagualin tavsiyesine uymamrqtrk."
"Obiir diinyanrn perdesi nedir?" diye sordum don Juan'a.
"Genaro'nun soyledili iqte -bi perde," diye cevapladr
don Juan. "Ama herzamanki gibi konu drgrna grkryorsun. $u
anda Kartal'rn seksle ilgili emrinden bahsediyoruz. Kartal'rn
emri cinsel erkenin hayat yaratmak igin kullarulmasrdrr. Cin-
sel erke yoluyla Kartal farkrndahk bafrglar. Yani hisseden
varhklar cinsi iliqkiye girdilinde, kozanrn igindeki yayrhmlar
farkrndah[r yeni yarattrklan varhla balrqlamak igin ellerin-
den geleni yapar."
Seks eylemi srrasrnda, giftlerin kozalan igine kapatrlan
yayrhmlarrn esash bir tahrik gegirdilini ve eylemin zirvesin-
de her iki eqten gelen birer parga farkrndahk panltrsryla ko-
zalardan aynlan yayrhmlarrn birbiri iginde eriyip birleqtigini
sciyledi.
"Seks iliqkisi her zaman farkmdahfrn balrqlanmasrdrr,
her ne kadar bu bafrq saflamlaqtmlamasa da," diye devam et-
ti. "insanlann kozalan igindeki yayrhmlar ellencelik iliqki
diye bi gey bilmezler."
Genaro, masanln karqrsrndaki iskemlesinden bana egilip
algak bir sesle, kafasrnr soylediklerini vurgulamak istercesine
sallayarak konuqtu.
"Nagual sana gergefi soyliiyor," dedi ve bana goz krrptr.
"$u yayrhmlar hakikaten bilmezler."
Don Juan giilmemek igin kendini zor tuttu ve insanm ya-
nrlgrsrnrn varoluqun srrrrna tamamryla kayrtsrz kalmasr ile
hayatr ve farkrndahfr bafrqlarnak gibi asil bir eylemi, kendi
istefi dolrultusunda oynayabilece[i fiziksel bir dtirtii san-
masr oldufunu soyledi.
Genaro, miistehcen hareketler yaprp, pelvisini gevirip du-
ruyordu. Don Juan bagrnr salladr ve anlatmak istedilinin aynen
gual Elias'rn yardrmryla obtir diinyanrn perdelerini agtr ve hig
tereddtit etmeden hepimizi igine itti. Silvio Manuef in drqrn-
da hepimrz orada neredeyse olecektik. 6btir dtinyanrn etkisi-
ne dayanacak erke yoktu bizde. Silvio Manuel drqrnda higbi-
rrmiz nagualin tavsiyesine uymamrqtrk."
"Obiir diinyanrn perdesi nedir?" diye sordum don Juan'a.
"Genaro'nun soyledili iqte -bi perde," diye cevapladr
don Juan. "Ama herzamanki gibi konu drgrna grkryorsun. $u
anda Kartal'rn seksle ilgili emrinden bahsediyoruz. Kartal'rn
emri cinsel erkenin hayat yaratmak igin kullarulmasrdrr. Cin-
sel erke yoluyla Kartal farkrndahk bafrglar. Yani hisseden
varhklar cinsi iliqkiye girdilinde, kozanrn igindeki yayrhmlar
farkrndah[r yeni yarattrklan varhla balrqlamak igin ellerin-
den geleni yapar."
Seks eylemi srrasrnda, giftlerin kozalan igine kapatrlan
yayrhmlarrn esash bir tahrik gegirdilini ve eylemin zirvesin-
de her iki eqten gelen birer parga farkrndahk panltrsryla ko-
zalardan aynlan yayrhmlarrn birbiri iginde eriyip birleqtigini
sciyledi.
"Seks iliqkisi her zaman farkmdahfrn balrqlanmasrdrr,
her ne kadar bu bafrq saflamlaqtmlamasa da," diye devam et-
ti. "insanlann kozalan igindeki yayrhmlar ellencelik iliqki
diye bi gey bilmezler."
Genaro, masanln karqrsrndaki iskemlesinden bana egilip
algak bir sesle, kafasrnr soylediklerini vurgulamak istercesine
sallayarak konuqtu.
"Nagual sana gergefi soyliiyor," dedi ve bana goz krrptr.
"$u yayrhmlar hakikaten bilmezler."
Don Juan giilmemek igin kendini zor tuttu ve insanm ya-
nrlgrsrnrn varoluqun srrrrna tamamryla kayrtsrz kalmasr ile
hayatr ve farkrndahfr bafrqlarnak gibi asil bir eylemi, kendi
istefi dolrultusunda oynayabilece[i fiziksel bir dtirtii san-
masr oldufunu soyledi.
Genaro, miistehcen hareketler yaprp, pelvisini gevirip du-
ruyordu. Don Juan bagrnr salladr ve anlatmak istedilinin aynen
harcamasl ve gocuk sahibi ormamasr hatadrr,
ama goc
sahibi olarak farkrndah[rn panlhsmr tiiketece$ini
bilmem
de hatadrr."
"Grirtictiler, gocuk sahibi olmarun farkrndarrk
pa'ltlsr
trl ttikettilini nasrl bilirler?,, diye sordum.
ii
"Qocuk sahibi oldukla'nda, ebeveynlerin
i
farkrndarrk p
scintip, goculunkinin arttr[rni grirtirler.
'ltrsrnrn Fazla has s
ve
r

zayrf ebeveynlerde farkrndarr$rn pirttr' neredeyse


y
olur. Qocuklar farkrndahkla'nr getigtir,oikg", ebeveynler
parlak kozasmda, panltrnrn ahndr!, y"rin t'am
orada koc
man' koyu bir leke olugur. Bu genettitte kozarun
t

rl orta bcil
mtindedir. Bazen bu lekeler viicudun i.istiine
konmuq gibi b
le gcirtilebilir."
1l

ona farkrndahk panrtrsr hakkrnda insanrara


daha denge
1ri'

bir anlayrg sallamari konusunda herhangi bi;;"y


ir yaprhp ya
prlamayaca[rnr, sordum.
il

l
. . -'.Higbi qey," dedi. "En azrndan gciriictilerin yapabilece
higbi gey yok. Gortictile r, yargila-ulun turuii'
rlll tanrklar ola
rak, ozgrir olmayr amaglar; yotru daha fazla
llili1 ayarlanmrq b
baq latmanrn s orumluiulunu ii
$o1em] s tlenmek zorunda kalrr
lardr' Bunu kimse yapamaz. ?eni dcinem,
i

gelecekse
liri
kendili$inden gelmeli. ;' "g".
iili
,l

1l

ir
sahibi ormamasr hatadrr, ama gocu
sahibi olarak farkrndah[rn panlhsmr tiiketece$ini
bilmeme
de hatadrr."
"Grirtictiler, gocuk sahibi olmarun farkrndarrk
pa'ltlsrn
trl ttikettilini nasrl bilirler?,, diye sordum.
ii
"Qocuk sahibi oldukla'nda, ebeveynlerin
i
farkrndarrk pa
scintip, goculunkinin arttr[rni grirtirler.
'ltrsrnrn Fazla has s a
ve
r

zayrf ebeveynlerde farkrndarr$rn pirttr' neredeyse


yo
olur. Qocuklar farkrndahkla'nr getigtir,oikg", ebeveynlerin
parlak kozasmda, panltrnrn ahndr!, y"rin t'am
orada koca
man' koyu bir leke olugur. Bu genettitte kozarun
t

rl orta bcilii
mtindedir. Bazen bu lekeler viicudun i.istiine
konmuq gibi bi
le gcirtilebilir."
1l

ona farkrndahk panrtrsr hakkrnda insanrara


daha denger
1ri'

bir anlayrg sallamari konusunda herhangi bi;;"y


ir yaprhp ya
prlamayaca[rnr, sordum.
il

l
. . -'.Higbi qey," dedi. "En azrndan gciriictilerin yapabilecel
higbi gey yok. Gortictile r, yargila-ulun turuii'
rlll tanrklar ola-
rak, ozgrir olmayr amaglar; yotru daha fazla
llili1 ayarlanmrq b
baq latmanrn s orumluiulunu ii
$o1em] s tlenmek zorunda kalrr_
lardr' Bunu kimse yapamaz. ?eni dcinem,
i

gelecekse,
liri
kendili$inden gelmeli. ;' "g".
iili
,l

1l

ir
ga kafasrnrbir yandan obiir yana salhyordu. Neredeyse fark
edilemez bir hareketle don Juan'rn bana do!ruyu soylemedi-
$ini ima ediyordu. Histeriye yakm, sinirli bir grlgrnhk duru-
muna girdim -ve ancak Genaro bir giilme krizine girince
kendime geldim.
Duygusal dengemin bu kadar kolay bozulmaslna, bir ba-
qa grkrlamazboyttlara trmanlp, bir ortadan kalkmasma, ga;-
trm.
Don Juan, Genaro ve ben, Genaro'nun evinden sabah er-
kenden ayrrldrk ve yakm gevredeki gorak tepelere do!ru yol-
landrk. Hafif meyilli, yeni bigilmiqe benzeyen bir mrsrr tarla-
srndaki kocaman yassl bir kayanm tistiine oturduk.
"iqte burasr orijinal yer," dedi don Juan bana. "Agrklama-
larrm srasrnda buraya birkag defa daha gelece$i2."
"Geceleri gok garip qeyler olur burada," dedi Genaro.
"Nagual Julian burada bir dost yakalamrgtr. Hatta daha da
do!rusu, dost..."
Don Juan, kaqlarryla fark edilir bir hareket yaprnca Gena-
ro ciimlesini yanm brraktr. Bana giiltimsedi.
"Korkutucu hikayeler igin daha gok erken," dedi Genaro.
"Karanhlr bekleyelim. "
Aya[a kalkrp, omurgasr geriye do!ru btiktilti, parmak ug-
larr tisttinde ytiriiytip siiriinerek kayarun her tarafinr dolanma-
ya baqladr.
"Velinimetinizin burada buldu[u dost hakkrnda ne anlatr-
yordu?" diye don Juan'a sordum.
Hemen yanrtlamadr. Genaro'nun maskarahklarrnr izle-
mek onu kendinden gegirmiqti.
"Farkrndahfrn geliqmiq bi kullantmtna deliniyordu," de-
di sonunda, gozlerini Genaro'dan ayramadan.
Genaro, kayanrn etrafinda bir tur tamamladr ve geri gelip
yanrma oturdu. Zorlukla, hmltryla soluyordu, nefes nefese
kalmrqtr.
Don Juan, Genaro'nun yaptrfrna hayran olmuq gortinii-
yordu. Yine beni makaraya alarak efleniyorlar, hakkrnda hig-
ga kafasrnrbir yandan obiir yana salhyordu. Neredeyse far
edilemez bir hareketle don Juan'rn bana do!ruyu soylemed
$ini ima ediyordu. Histeriye yakm, sinirli bir grlgrnhk duru
muna girdim -ve ancak Genaro bir giilme krizine girinc
kendime geldim.
Duygusal dengemin bu kadar kolay bozulmaslna, bir ba
qa grkrlamazboyttlara trmanlp, bir ortadan kalkmasma, ga
trm.
Don Juan, Genaro ve ben, Genaro'nun evinden sabah e
kenden ayrrldrk ve yakm gevredeki gorak tepelere do!ru yo
landrk. Hafif meyilli, yeni bigilmiqe benzeyen bir mrsrr tarla
srndaki kocaman yassl bir kayanm tistiine oturduk.
"iqte burasr orijinal yer," dedi don Juan bana. "Agrklama
larrm srasrnda buraya birkag defa daha gelece$i2."
"Geceleri gok garip qeyler olur burada," dedi Genaro
"Nagual Julian burada bir dost yakalamrgtr. Hatta daha d
do!rusu, dost..."
Don Juan, kaqlarryla fark edilir bir hareket yaprnca Gena
ro ciimlesini yanm brraktr. Bana giiltimsedi.
"Korkutucu hikayeler igin daha gok erken," dedi Genaro
"Karanhlr bekleyelim. "
Aya[a kalkrp, omurgasr geriye do!ru btiktilti, parmak ug
larr tisttinde ytiriiytip siiriinerek kayarun her tarafinr dolanma
ya baqladr.
"Velinimetinizin burada buldu[u dost hakkrnda ne anlatr
yordu?" diye don Juan'a sordum.
Hemen yanrtlamadr. Genaro'nun maskarahklarrnr izle
mek onu kendinden gegirmiqti.
"Farkrndahfrn geliqmiq bi kullantmtna deliniyordu," de
di sonunda, gozlerini Genaro'dan ayramadan.
Genaro, kayanrn etrafinda bir tur tamamladr ve geri gelip
yanrma oturdu. Zorlukla, hmltryla soluyordu, nefes nefese
kalmrqtr.
Don Juan, Genaro'nun yaptrfrna hayran olmuq gortinii-
yordu. Yine beni makaraya alarak efleniyorlar, hakkrnda hig-
san vticudunun maddeler arasrnda bir madde oldufiuna inan
mamuz oldu[unu sciyledi. insan olanaklanna cirnek ise, gorti
ctilerin insanr parrldayan yumurtaya benzeyen varhklar ola
rak gorebilme baqansrymrq. insan, viicudu bir madde olarak
bilineni; parlak bir yumurta olarak da bilinmeyeni zapt ede
miq; insan olanaklarr o nedenle ttikenmez btr sahaya sahip
mi$.
"Gciriictiler, tig tip dikkat oldulunu sciylerler," diye siir
dtirdi.i don Juan. "Bunu soylediklerinde tiim hisseden varhk
larr de[il sadece insanr kastederler. Fakat bunlar yalnrzca dik
kat tipleri delil, daha gok dikkat dereceleridir. Bunlar ilk
ikinci ve tigi.incti dikkattir, her biri kendi iginde biittin, bafrm
sz alanlardlr."
insandaki ilk dikkatin hayvansal dikkat oldulunu, dene
yim si.ireci sayesinde gtindelik hayatrn saylslz yoniinii ger
gekten halleden karmagrk, detayh ve son derece hassas bir ye
tenek olarak geligtilini agrkladr. Diler bir deyigle, insanrn di.
gi.inebilecefi her geyilk dikkatin pargaslymrg.
"ilk dikkat, srradan bi insan olarak her qeyimizdir," diye
devam etti. "Hayatrmrzt bu kadar kesin ycineten bi tesirin al
trnda ilk dikkat, srradan bi insanrn sahip olabileceli en deler
li varhktrr. Belki bizim tek deferli varhlrmrzdrr."
"Yeni goriictiler gergek delerini goz oni.ine alarak, gorme
yoluyla ilk dikkati yofun bi qekilde incelemeye bagladrlar
Bulgularr, hem kendilerinin hem de, golu onlarrn ne gordii
fiinii tam anlamasa da, takipgilerinin ilk tam goriiglerin
oluqturdu."
Yeni gcirticiilerin yolun incelemelerinin neticelerinin akr
ve mantrkla gok az alakasr oldu$unu da vurgulayarak uyard
beni, giinkii ilk dikkati inceleyip agrklamak igin insanln onu
gormesi gerekirmiq. Bunu ancak gortictiler yapabilirmiq. An
cak gori.ictilerin ilk dikkatte gordilklerini incelemek gartmrq
Ilk dikkatin nasrl igledilini anlamak igin tek olanakmrq bu.
"Gcirticiilerin gdrdiiklerine gore, ilk dikkat farkrndahk
panlhsmrn gok ytiksek bi parlakhfa ulaqmrg halidir," diye de
san vticudunun maddeler arasrnda bir madde oldufiuna inan-
mamuz oldu[unu sciyledi. insan olanaklanna cirnek ise, gorti-
ctilerin insanr parrldayan yumurtaya benzeyen varhklar ola-
rak gorebilme baqansrymrq. insan, viicudu bir madde olarak,
bilineni; parlak bir yumurta olarak da bilinmeyeni zapt eder-
miq; insan olanaklarr o nedenle ttikenmez btr sahaya sahip-
mi$.
"Gciriictiler, tig tip dikkat oldulunu sciylerler," diye siir-
dtirdi.i don Juan. "Bunu soylediklerinde tiim hisseden varhk-
larr de[il sadece insanr kastederler. Fakat bunlar yalnrzca dik-
kat tipleri delil, daha gok dikkat dereceleridir. Bunlar ilk,
ikinci ve tigi.incti dikkattir, her biri kendi iginde biittin, bafrm-
sz alanlardlr."
insandaki ilk dikkatin hayvansal dikkat oldulunu, dene-
yim si.ireci sayesinde gtindelik hayatrn saylslz yoniinii ger-
gekten halleden karmagrk, detayh ve son derece hassas bir ye-
tenek olarak geligtilini agrkladr. Diler bir deyigle, insanrn di.i-
gi.inebilecefi her geyilk dikkatin pargaslymrg.
"ilk dikkat, srradan bi insan olarak her qeyimizdir," diye
devam etti. "Hayatrmrzt bu kadar kesin ycineten bi tesirin al-
trnda ilk dikkat, srradan bi insanrn sahip olabileceli en deler-
li varhktrr. Belki bizim tek deferli varhlrmrzdrr."
"Yeni goriictiler gergek delerini goz oni.ine alarak, gorme
yoluyla ilk dikkati yofun bi qekilde incelemeye bagladrlar.
Bulgularr, hem kendilerinin hem de, golu onlarrn ne gordii-
fiinii tam anlamasa da, takipgilerinin ilk tam goriiglerini
oluqturdu."
Yeni gcirticiilerin yolun incelemelerinin neticelerinin akrl
ve mantrkla gok az alakasr oldu$unu da vurgulayarak uyardr
beni, giinkii ilk dikkati inceleyip agrklamak igin insanln onu
gormesi gerekirmiq. Bunu ancak gortictiler yapabilirmiq. An-
cak gori.ictilerin ilk dikkatte gordilklerini incelemek gartmrq.
Ilk dikkatin nasrl igledilini anlamak igin tek olanakmrq bu.
"Gcirticiilerin gdrdiiklerine gore, ilk dikkat farkrndahk
panlhsmrn gok ytiksek bi parlakhfa ulaqmrg halidir," diye de-
doniigtii[i.inde ulaqrlrr: bu tek bi bandr defil insanrn kozasr
igindeki btitiin Kartal yayrhmlarmr alevlendiren bi panltrdrr."
Don Juan, yeni gciriictilerin hayattayken ve kimliklerinin
bilincindeyken iigiincii dikkate ulaqmak igin gosterdikleri ga-
bayr saygrh bir korkuyla ifade etti.
Ayrrksr insanlann ve di[er hisseden varhklarrn bilinme-
yen ve bilinemeyene farkrnda olmadan giriqlerini bahse de[er
bulmuyordu; bunlardan Kartal'rn armalanr olarak scjz etti.
Yeni gori.iciiler igin iigi.inci.i dikkate girmek de bir arma[an-
ml$ ama anlamr farkhymrq. Bu, ulaqtrklan nokta igin bir odiil-
mtiq.
Ottim anrnda, ttim insanlar bilinemeyene girer, fakat bazt-
larr gok krsa bir an igin ve sadece Kartal'm besinini antmak
igin tigiincti dikkate ulaqrrmrq.
"insanrn en iistiin baqarrsr," dedi, "bu dikkat derecesine,
yagam giictine sahipken, titrek bi rqrk gibi Kartal'rn gagaslna
do!ru yuvarlanan bedensiz bi farkrndahfa dontiqmeden, ulaq-
makttr."
Don Juan'rn agrklamalarrnr dinlerken etrafimdaki her qe-
yin goriintiisiinri tamamryla gozden kaybettim. Gcjri.ini.iqe go-
re Genaro kalkmlq ve grkrp gitmiqti, ortada yoktu. Gariptir,
kendimi kayanrn tisttine sinmiq, yarumda don Juan'r beni na-
zlkge omuzlarrmdan kavrayrp tutmuq buldum. Kayarun iistii-
ne uzanlp gcizlerimi kapadrm. Batrdan esen yumugak bir esin-
ti vardr.
"LJyuma," dedi don Juan. "Higbi sebeple bu kayada uyu-
yakalma sakln."
Oturdum. Don Juan, gcizlerini dikmiq bana bakryordu.
"Kendini rahat brrak," diye devam etti. "igsel konuqma-
nr sustur."
Bir korkuyla sarsrldrlrmda ttim yolunlaqmam onun sdy-
ledikleri tizerindeydi. Once ne oldulunu bilemedim; baqka bir
gtivensizlik nobeti geEiriyorum sandrm. Ama sonra bir anda
kafama dank etti, akqami.istiiniin gok geg bir saati olmuqtu.
Benim bir saat stirdti sandrfrm konuqma ttim gtin stirmtiqtti.
doniigtii[i.inde ulaqrlrr: bu tek bi bandr defil insanrn kozasr
igindeki btitiin Kartal yayrhmlarmr alevlendiren bi panltrdrr."
Don Juan, yeni gciriictilerin hayattayken ve kimliklerinin
bilincindeyken iigiincii dikkate ulaqmak igin gosterdikleri ga-
bayr saygrh bir korkuyla ifade etti.
Ayrrksr insanlann ve di[er hisseden varhklarrn bilinme-
yen ve bilinemeyene farkrnda olmadan giriqlerini bahse de[er
bulmuyordu; bunlardan Kartal'rn armalanr olarak scjz etti.
Yeni gori.iciiler igin iigi.inci.i dikkate girmek de bir arma[an-
ml$ ama anlamr farkhymrq. Bu, ulaqtrklan nokta igin bir odiil-
mtiq.
Ottim anrnda, ttim insanlar bilinemeyene girer, fakat bazt-
larr gok krsa bir an igin ve sadece Kartal'm besinini antmak
igin tigiincti dikkate ulaqrrmrq.
"insanrn en iistiin baqarrsr," dedi, "bu dikkat derecesine,
yagam giictine sahipken, titrek bi rqrk gibi Kartal'rn gagaslna
do!ru yuvarlanan bedensiz bi farkrndahfa dontiqmeden, ulaq-
makttr."
Don Juan'rn agrklamalarrnr dinlerken etrafimdaki her qe-
yin goriintiisiinri tamamryla gozden kaybettim. Gcjri.ini.iqe go-
re Genaro kalkmlq ve grkrp gitmiqti, ortada yoktu. Gariptir,
kendimi kayanrn tisttine sinmiq, yarumda don Juan'r beni na-
zlkge omuzlarrmdan kavrayrp tutmuq buldum. Kayarun iistii-
ne uzanlp gcizlerimi kapadrm. Batrdan esen yumugak bir esin-
ti vardr.
"LJyuma," dedi don Juan. "Higbi sebeple bu kayada uyu-
yakalma sakln."
Oturdum. Don Juan, gcizlerini dikmiq bana bakryordu.
"Kendini rahat brrak," diye devam etti. "igsel konuqma-
nr sustur."
Bir korkuyla sarsrldrlrmda ttim yolunlaqmam onun sdy-
ledikleri tizerindeydi. Once ne oldulunu bilemedim; baqka bir
gtivensizlik nobeti geEiriyorum sandrm. Ama sonra bir anda
kafama dank etti, akqami.istiiniin gok geg bir saati olmuqtu.
Benim bir saat stirdti sandrfrm konuqma ttim gtin stirmtiqtti.
dibinde bir ses.
Gormenin sesi oldufuna o kadar emindim ki beni h
korkutmadr. Hatta arkama dcinme diirttistine bile boyun e
medim.
"Ben gormenin sesiyim ve sana kazkafa diyorum," de
ses tekrar ve krkrrdamaya baqladr.
Arkamr dondiim. Genaro tam arkamda oturuyordu. O k
dar qagrrdrm ki herhalde onlardan bile daha isterikge giilm
gtimdiir.
"Hava karanyor," dedi Genaro bana. "Sana bugiin onc
den sciz verdilim gibi burada bir balo yapacalrz."
Don Juan araya girdi ve benim korkudan cilebilecek tip
bir sersem oldufumdan bugi.in igin kesmemiz gerektifi
soyledi.
"Boqver, iyidir," dedi Genaro omzuma vurarak.
"istersen ona sor," dedi don Juan Genaro'ya. "Kendisi d
bciyle bi sersem oldulunu sciyleyecektir."
"Gergekten ciyle bir sersem misin?" diye sordu Gena
kaqlannr gatarak.
Ona cevap vermedim. Ve bu da onlann giilmekten bay
malanna neden oldu. Genaro tamamen aqa[r yuvarlanlp, ye
lere yatmrgtr.
"Yuttu," dedi Genaro don Juan'a, beni kastederek. Do
Juan agalr atlayrp onun kalkmasrna yardrm etti. "Higbi z
man bi sersem oldulunu sciylemez. Bunun igin kendint, faz
cinemser ama bi sersem oldulunu itiraf etmedifii igin ne ola
cafrndan korkup donuna eder."
Onlarr gtilerken seyrederken sadece Krzrlderililerin b
denli negeyle gtilebilecefiine iyice emin oldum. Ama aynL z
manda kotti niyet damarlarmm kabardrfrna da emindim. K
zrlderili olmayan biriyle dalga gegiyorlardr.
Don Juan hissettiklerimi hemen yakaladr.
"Kibrinin dizginlerden kopmasrna rzin verme," ded
"Sen higbi ycinden ozel de[ilsin. Higbirimrz deprlia Kzrlde
rili veya delil. Nagual Julian ve onun velinimetibize gtilere
dibinde bir ses.
Gormenin sesi oldufuna o kadar emindim ki beni hi
korkutmadr. Hatta arkama dcinme diirttistine bile boyun e!
medim.
"Ben gormenin sesiyim ve sana kazkafa diyorum," ded
ses tekrar ve krkrrdamaya baqladr.
Arkamr dondiim. Genaro tam arkamda oturuyordu. O ka
dar qagrrdrm ki herhalde onlardan bile daha isterikge giilmi
gtimdiir.
"Hava karanyor," dedi Genaro bana. "Sana bugiin once
den sciz verdilim gibi burada bir balo yapacalrz."
Don Juan araya girdi ve benim korkudan cilebilecek tipt
bir sersem oldufumdan bugi.in igin kesmemiz gerektifin
soyledi.
"Boqver, iyidir," dedi Genaro omzuma vurarak.
"istersen ona sor," dedi don Juan Genaro'ya. "Kendisi d
bciyle bi sersem oldulunu sciyleyecektir."
"Gergekten ciyle bir sersem misin?" diye sordu Genar
kaqlannr gatarak.
Ona cevap vermedim. Ve bu da onlann giilmekten bayrl
malanna neden oldu. Genaro tamamen aqa[r yuvarlanlp, yer
lere yatmrgtr.
"Yuttu," dedi Genaro don Juan'a, beni kastederek. Don
Juan agalr atlayrp onun kalkmasrna yardrm etti. "Higbi za
man bi sersem oldulunu sciylemez. Bunun igin kendint, fazl
cinemser ama bi sersem oldulunu itiraf etmedifii igin ne ola
cafrndan korkup donuna eder."
Onlarr gtilerken seyrederken sadece Krzrlderililerin bu
denli negeyle gtilebilecefiine iyice emin oldum. Ama aynL za
manda kotti niyet damarlarmm kabardrfrna da emindim. Kr
zrlderili olmayan biriyle dalga gegiyorlardr.
Don Juan hissettiklerimi hemen yakaladr.
"Kibrinin dizginlerden kopmasrna rzin verme," dedi
"Sen higbi ycinden ozel de[ilsin. Higbirimrz deprlia Kzrlde-
rili veya delil. Nagual Julian ve onun velinimetibize gtilerek
naro'nun evine geri donerken don Juan'la Genaro konuqmak-
tan kagrndrlar. Hatta don Juan hiddetli bir homurtuyla, par-
malrnr dudalrna koyarak susturdu beni. Don Juan beni sii-
riikleyip igeri sokarken Genaro eve girmeyip ytiriimeye de-
vam etti.
"Kimdi o insanlar, don Juan?" diye sordum, ikimiz de
igerde gtivenlikte olup, lambayr yaktr[rnda.
"Onlar insan delildi," diye cevapladr.
"Hadi don Juan, durumu gtzemlt bir havaya sokma," de-
dim. "Onlar insandr; kendi gozlerimle gordiim."
"Tabii, kendi gcizlerinle gordtin," diye sertge cevap verdi,
"ama bu bi qey ifade etmez. Gozlerin seni aldattr. onlar insan
degildi ve seni takip ediyorlardr. Genaro onlan senden uzak-
laqtrrmak zorunda kaldr."
"insan delillerse, neydi o zaman onlar?"
"Ah, iqte giz bu," dedi. "Bu farkrndahlrn bi gizi ve man-
trksal olarak konuqarak gozmek miimkiin defil. Gize sadece
tanrk olunabilir."
"O zaman brrak tanrk olaylm," dedim.
"Ama zaten oldun, hem de bi giinde iki defa," dedi. "$u
anda anrmsamryorsun. Ama, sana soz etti[im farkrndahk gi-
zine tantk olup parrldayan yayrhmlan tekrar canladrrdr[rnda
anrmsayacaksrn. Bu arada, brz farkrndahk agrklamalanmrza
geri donelim."
Farkrndah[rn, kozanrn drqrndaki yayrhmlann igerde hap-
solmuqlara yaptr[r devamh baskr sonucu bagladrlrnr tekrarla-
dr. Bu baskr, bilingliligin ilk eylemini olugtururmuq; kozayr
krrmak igin oliimtine savaqan hapsolmuq yayrhmlarrn devini-
mini durdururmuq.
"Bi gorticii igin, gergek, ttim canh varhklann olmek igin
Eabaladr$ldlr," diye devam etti. "Oliimii durduran, farkrnda-
hktrr."
Don Juan, yeni gorticiilerin, farkrndahlrn oliimii onleme-
sinden ve aynr zamanda Kartal'a yem olmaya tegvik etmesin-
den adamakrlh rahatsrz olduklannr sciyledi. Bunu agrklaya-
naro'nun evine geri donerken don Juan'la Genaro konuqmak-
tan kagrndrlar. Hatta don Juan hiddetli bir homurtuyla, par-
malrnr dudalrna koyarak susturdu beni. Don Juan beni sii-
riikleyip igeri sokarken Genaro eve girmeyip ytiriimeye de-
vam etti.
"Kimdi o insanlar, don Juan?" diye sordum, ikimiz de
igerde gtivenlikte olup, lambayr yaktr[rnda.
"Onlar insan delildi," diye cevapladr.
"Hadi don Juan, durumu gtzemlt bir havaya sokma," de-
dim. "Onlar insandr; kendi gozlerimle gordiim."
"Tabii, kendi gcizlerinle gordtin," diye sertge cevap verdi,
"ama bu bi qey ifade etmez. Gozlerin seni aldattr. onlar insan
degildi ve seni takip ediyorlardr. Genaro onlan senden uzak-
laqtrrmak zorunda kaldr."
"insan delillerse, neydi o zaman onlar?"
"Ah, iqte giz bu," dedi. "Bu farkrndahlrn bi gizi ve man-
trksal olarak konuqarak gozmek miimkiin defil. Gize sadece
tanrk olunabilir."
"O zaman brrak tanrk olaylm," dedim.
"Ama zaten oldun, hem de bi giinde iki defa," dedi. "$u
anda anrmsamryorsun. Ama, sana soz etti[im farkrndahk gi-
zine tantk olup parrldayan yayrhmlan tekrar canladrrdr[rnda
anrmsayacaksrn. Bu arada, brz farkrndahk agrklamalanmrza
geri donelim."
Farkrndah[rn, kozanrn drqrndaki yayrhmlann igerde hap-
solmuqlara yaptr[r devamh baskr sonucu bagladrlrnr tekrarla-
dr. Bu baskr, bilingliligin ilk eylemini olugtururmuq; kozayr
krrmak igin oliimtine savaqan hapsolmuq yayrhmlarrn devini-
mini durdururmuq.
"Bi gorticii igin, gergek, ttim canh varhklann olmek igin
Eabaladr$ldlr," diye devam etti. "Oliimii durduran, farkrnda-
hktrr."
Don Juan, yeni gorticiilerin, farkrndahlrn oliimii onleme-
sinden ve aynr zamanda Kartal'a yem olmaya tegvik etmesin-
den adamakrlh rahatsrz olduklannr sciyledi. Bunu agrklaya-
"insanlarrn liste yapmayl tercih etti[ini sciylemek istem
yorum, veya almayr yadsryabileceklerini. Liste yapmak, Ka
tal'm emridir. Esasmda iradeye kalan, emre hangi qekil
uyulduludur."
Yayrhmlara, emir demekten hoqlanmadrfrnr ama onlar
aslmda emir oldufunu ve kimsenin de buna uymamazhk ed
meyecefiini soyledi. Ne var ki onlara karqr gelmenin yolu
onlara uymanrn kapsamr igindeymiq.
"ilk dikkatin kaydr konusunda," diye devam etti, ..gcir
ctiler uymamazhk edemeyeceklerinden kaydederler. Ama
kere aldrlar mr da br tarafa atarlar. Kartal bize listeye tapm
mtzt emretmez; sadece liste yapmamtzt emreder, o kadar.,,
"Gcirticiiler, insanrn liste yaptr[rnr nasrl gdriirler?" diy
sordum.
"insanrn kozasr igindeki yayrhmlar, drgardakilerle egleq
rilmek igin susturulmaz," diye yanrtladr. 'oBu di[er yaratrkla
nn ne yaptrklanm gordiikten sonra ortadadr. susturuldu
lunda, baz:Jan drqardaki yayrhmlarla birleqip beraber dev
nir. Gciriiciiler, cirnefin, bokbocelinin yaydrlr rqrlrn gok g
niq boyutlara ulaqtrfirn y g orebilir."
"Fakat insanlar, yayrhmlarrnr susturur ve sonra da onlar
yansrlar. Yayrhmlar, kendilerine odaklanrr."
insanlar, liste yapma emrini mantrken en aglnya taqryr
geri kalan her qeyi goz ardr ederlermiq. Bir kere listeyle de
rinden ilgilenirlerse iki qey olabilirmig. Drqardaki yayrhmla
rrn tepisini yadsryabilir ya da gok ozgiin bir qekilde kullanrr
larmrq.
Liste yaptrktan sonra bu tepileri yadsrmanln sonucu, man
trk olarak bilinen gok ayrrcahkh durummuq. Her tepinin oz
gtin qekilde kullanrmr da kendi kendini yurma olarak bil
nirmiq.
insan mantr[r, bir goriici.iye ahqrlmamrg tiirde homojen
sonrik bir panltr olarak gortiniirmiig, bu panltr, drgardakt ya
yrlrmlann si.irekli baskrsma ancak bazen o da geniq anlamd
tepki verir -bu parrltr yumurtamsr kabulu sertleqtirir, ama da
liste yapmayl tercih etti[ini sciylemek istem
yorum, veya almayr yadsryabileceklerini. Liste yapmak, Ka
tal'm emridir. Esasmda iradeye kalan, emre hangi qekild
uyulduludur."
Yayrhmlara, emir demekten hoqlanmadrfrnr ama onlarr
aslmda emir oldufunu ve kimsenin de buna uymamazhk ede
meyecefiini soyledi. Ne var ki onlara karqr gelmenin yolu d
onlara uymanrn kapsamr igindeymiq.
"ilk dikkatin kaydr konusunda," diye devam etti, ..gcirt
ctiler uymamazhk edemeyeceklerinden kaydederler. Ama b
kere aldrlar mr da br tarafa atarlar. Kartal bize listeye tapma
mtzt emretmez; sadece liste yapmamtzt emreder, o kadar.,,
"Gcirticiiler, insanrn liste yaptr[rnr nasrl gdriirler?" diy
sordum.
"insanrn kozasr igindeki yayrhmlar, drgardakilerle egleqti
rilmek igin susturulmaz," diye yanrtladr. 'oBu di[er yaratrkla
nn ne yaptrklanm gordiikten sonra ortadadr. susturuldu
lunda, baz:Jan drqardaki yayrhmlarla birleqip beraber devi
nir. Gciriiciiler, cirnefin, bokbocelinin yaydrlr rqrlrn gok ge
niq boyutlara ulaqtrfirn y g orebilir."
"Fakat insanlar, yayrhmlarrnr susturur ve sonra da onlara
yansrlar. Yayrhmlar, kendilerine odaklanrr."
insanlar, liste yapma emrini mantrken en aglnya taqryrp
geri kalan her qeyi goz ardr ederlermiq. Bir kere listeyle de
rinden ilgilenirlerse iki qey olabilirmig. Drqardaki yayrhmla
rrn tepisini yadsryabilir ya da gok ozgiin bir qekilde kullanrr-
larmrq.
Liste yaptrktan sonra bu tepileri yadsrmanln sonucu, man-
trk olarak bilinen gok ayrrcahkh durummuq. Her tepinin oz
gtin qekilde kullanrmr da kendi kendini yurma olarak bili-
nirmiq.
insan mantr[r, bir goriici.iye ahqrlmamrg tiirde homojen,
sonrik bir panltr olarak gortiniirmiig, bu panltr, drgardakt ya
yrlrmlann si.irekli baskrsma ancak bazen o da geniq anlamda
tepki verir -bu parrltr yumurtamsr kabulu sertleqtirir, ama da
"Liste yapmak biziyaralanmaz yapar. Zaten liste en baq-
ta bu ytizden oluqturulmuqtur."
"Neden bahsediyorsun?" diye sordum don Juan'a.
Yanrtlamadr. Yanrtr Genaro'dan beklermiq gibi ona baktt.
"Ama e[er kapryr agarsam," dedi Genaro, "ilk dikkat i'
ri girenle baq edebilir mi?"
"seninki ve benimki edemez ama onunki eder," dedi don
Juan, beni gosterip. "Hadi deneyelim."
"ileri farkrndahkta olmasma ralmen mi?" diye sordu Ge-
naro don Juan'a.
"Hig fark etmez," diye cevapladt don Juan.
Genaro kalktr, on kaprya gitti ve gekip agtr. Anrnda geri-
ye zrpladr. Ani bir soluk .rizgdr igeri girdi. Don Juan da Ge-
naro da yaruma geldiler. Ikisi de qakrnhkla bana baktrlar.
On kapryr kapatmak istedim. Sofuktan rahatsz olmuq-
tum. Ama kaprya yaklaqrrken, don Juan ve Genaro ciniime at-
layrp beni korudular.
"Odada bir qey fark ediyor musun?" diye sordu bana Ge-
naro.
"Haylr, fark etmiyorum," dedim ve gergekten de oyleydi.
Agrk kaprdan igeri dolan soluk hava drqrnda hissedilecek
higbir qey yoktu.
"Kapryr agtrfrmda tuhaf yaratrklar girdi igeri," dedi. "Hig
fark etmiyor musun?"
Sesinde bir qey bu sefer dalga gegmedilini soyli.iyordu.
Ugi.imiiz, ikisi iki yanrmt kuqatarak, evden grktrk. Don Ju-
an gaz lambasrnr aldr ve Genaro on kapryr kilitledi. Yolcu ka-
prsmdan anbayabindik. Once beni igeri ittiler. Sonra don Ju-
an'rn ileriki kasabadaki evine gittik.
"Liste yapmak biziyaralanmaz yapar. Zaten liste en baq-
ta bu ytizden oluqturulmuqtur."
"Neden bahsediyorsun?" diye sordum don Juan'a.
Yanrtlamadr. Yanrtr Genaro'dan beklermiq gibi ona baktt.
"Ama e[er kapryr agarsam," dedi Genaro, "ilk dikkat i'
ri girenle baq edebilir mi?"
"seninki ve benimki edemez ama onunki eder," dedi don
Juan, beni gosterip. "Hadi deneyelim."
"ileri farkrndahkta olmasma ralmen mi?" diye sordu Ge-
naro don Juan'a.
"Hig fark etmez," diye cevapladt don Juan.
Genaro kalktr, on kaprya gitti ve gekip agtr. Anrnda geri-
ye zrpladr. Ani bir soluk .rizgdr igeri girdi. Don Juan da Ge-
naro da yaruma geldiler. Ikisi de qakrnhkla bana baktrlar.
On kapryr kapatmak istedim. Sofuktan rahatsz olmuq-
tum. Ama kaprya yaklaqrrken, don Juan ve Genaro ciniime at-
layrp beni korudular.
"Odada bir qey fark ediyor musun?" diye sordu bana Ge-
naro.
"Haylr, fark etmiyorum," dedim ve gergekten de oyleydi.
Agrk kaprdan igeri dolan soluk hava drqrnda hissedilecek
higbir qey yoktu.
"Kapryr agtrfrmda tuhaf yaratrklar girdi igeri," dedi. "Hig
fark etmiyor musun?"
Sesinde bir qey bu sefer dalga gegmedilini soyli.iyordu.
Ugi.imiiz, ikisi iki yanrmt kuqatarak, evden grktrk. Don Ju-
an gaz lambasrnr aldr ve Genaro on kapryr kilitledi. Yolcu ka-
prsmdan anbayabindik. Once beni igeri ittiler. Sonra don Ju-
an'rn ileriki kasabadaki evine gittik.
dek hissetmedifim bir tembellik hissediyordum. Birdenbi
konugmaya baqladr.
"Genaro ve benim dtin gece olanlara odaklanmak istem
yiqimizin sebebi," dedi, "bilinmeyende oldulun si.ire boyu
ca gok korkmug olman. Genaro seni itti ve orada sana bi qe
ler oldu."
"Nasrl geyler, don Juan?"
"$u anda sana agrklanmasr hala zor hatta olanaksz ola
qeyler," dedi. "Bilinmeyene girip onu anlamaya yetecek k
dar erke fazlan yok. Yeni gori.ictiler farkrndahkla ilgili ge
gekleri diizenlediklerinde, insanlann sahip oldu[u farkrndah
parrltrsmrn hepsini ilk dikkatin tiiketti[ini ve geriye gok k
gtik bi parga erkenin dahi serbest kalmadrlnt gormilsle
$imdi senin sorunun bu. Boylece yeni gortictiler, savagqrlan
bilinmeyene girmeleri gerektifinden, erkelerini biriktirmele
rini onerdiler. E$er hepsi almmrgsa erkeyi nereden bulaca
lardr? Yararsrz ahqkanhklannr silerek kazanacaklar, dedi y
ni gcirtictiler."
Konuqmasrnr kesti ve sorulan bekledi. Yararsrz ahgkan
hklan silmenin, farkmdahlrn parrlhsma ne yaptr[rnr sordum
Farkrndah$t, ozyansrmadan ayrarak cizgilrleqip baqka b
gey i.izerine odaklamasrna olanak salladrlrnr sciyledi.
"Bilinmeyen sonsuz $u andrr," diye devam etti, "ama b
zim olafan farkmdahfrmrzm imkanr drqrndadrr. Bilinmeyen
srradan insamn gereksiz pargasrdrr. Gereksizdir, giinkti slr
dan insamn bunu kavramaya yetecek bafrmsrz erkesi yok
tur."
"Savaqgr yolunda gegirdi[in bunca zarnandan sonra, b
linmeyeni kavramaya yetecek balrmsrz erken var, ama anla
ytp hatta bi de anrmsamana yetecek erken yok."
Yassr kayanrn oldulu yerde, bilinmeyenin gok derinin
girdi$imi agrkladr. Ama a$ln tabiatrma kaprlmrq ve dehge
diigmiigiim ki bu da herhangi birinin yapabilece[i en kot
geymiq. Bciylece, arkama bakmadan sol yandan aceleyle ay
nlmrqrm; maalesef, hem de yaruma bir alay tuhaf $ey alarak
dek hissetmedifim bir tembellik hissediyordum. Birdenbir
konugmaya baqladr.
"Genaro ve benim dtin gece olanlara odaklanmak isteme
yiqimizin sebebi," dedi, "bilinmeyende oldulun si.ire boyun
ca gok korkmug olman. Genaro seni itti ve orada sana bi qey
ler oldu."
"Nasrl geyler, don Juan?"
"$u anda sana agrklanmasr hala zor hatta olanaksz ola
qeyler," dedi. "Bilinmeyene girip onu anlamaya yetecek ka
dar erke fazlan yok. Yeni gori.ictiler farkrndahkla ilgili ger
gekleri diizenlediklerinde, insanlann sahip oldu[u farkrndah
parrltrsmrn hepsini ilk dikkatin tiiketti[ini ve geriye gok ki.
gtik bi parga erkenin dahi serbest kalmadrlnt gormilsler
$imdi senin sorunun bu. Boylece yeni gortictiler, savagqrlann
bilinmeyene girmeleri gerektifinden, erkelerini biriktirmele
rini onerdiler. E$er hepsi almmrgsa erkeyi nereden bulacak
lardr? Yararsrz ahqkanhklannr silerek kazanacaklar, dedi ye
ni gcirtictiler."
Konuqmasrnr kesti ve sorulan bekledi. Yararsrz ahgkan
hklan silmenin, farkmdahlrn parrlhsma ne yaptr[rnr sordum
Farkrndah$t, ozyansrmadan ayrarak cizgilrleqip baqka bi
gey i.izerine odaklamasrna olanak salladrlrnr sciyledi.
"Bilinmeyen sonsuz $u andrr," diye devam etti, "ama bi
zim olafan farkmdahfrmrzm imkanr drqrndadrr. Bilinmeyen
srradan insamn gereksiz pargasrdrr. Gereksizdir, giinkti slra
dan insamn bunu kavramaya yetecek bafrmsrz erkesi yok
tur."
"Savaqgr yolunda gegirdi[in bunca zarnandan sonra, bi
linmeyeni kavramaya yetecek balrmsrz erken var, ama anla
ytp hatta bi de anrmsamana yetecek erken yok."
Yassr kayanrn oldulu yerde, bilinmeyenin gok derinine
girdi$imi agrkladr. Ama a$ln tabiatrma kaprlmrq ve dehgete
diigmiigiim ki bu da herhangi birinin yapabilece[i en kott
geymiq. Bciylece, arkama bakmadan sol yandan aceleyle ay
nlmrqrm; maalesef, hem de yaruma bir alay tuhaf $ey alarak.
vam etti: toprak ve karanhk bolgeler, ateq ve su, iist ve alt, gti-
ri.ilttilti ve sessiz, hareket eden ve sabit duran. zaman gegtik-
ge, binlerce deliqik teknik gittikge daha ayrrntrh hale dcintig-
mti$.
"Topralrn gizli bilgisi," diye devam etti, "yer tisttinde du-
ran her geyle ilgiliydi. insanlara, hayvanlara,bocek, a!ag, kti-
giik bitkiler, kayalar ve topra[a uygulanan belirli hareket der-
lemleri, scizler, merhemler, iksirler vardr."
"Eski gortictileri dehqetli varhklar yapan teknikler bunlar-
dr. ve toprakla ilgili grzh bilgiler, yerytiztindeki herhangi bi
qeyin bakrlmasr ya da yok edilmesinde kullanrlrrdt."
"Topra$rn karqrh, karanhk bcilgeler olarak bildikleri yer-
di. Bu uygulamalar hepsi iginde en tehlikeli olanlarrydr. or-
ganik yagamr olmayan varhklarla ilgiliydi. $u anda diinyada
olan ve ni.ifusu oluqturan ttim organik varhklarla ya$ayan can-
h yaratrklar."
"Hig gtiphesiz, eski gciriici.ilerin ozellikle onlar igin en ya-
rarh bulgulanndan biri, organik yaqamrn bu topraklar tizerin-
deki tek yaqam ttirti olmadrlrnr keqfetmeleri oldu."
Sciyledi[ini tam olarak anlayamadrm. Konuyu agrklama-
srnr bekledim.
"Organik varhklar yagayan tek yaratrklar defiller," dedi
ve yine agrklamalannr diiqi.inmem igin bana stire tanrrmrg gi-
bi ara verdi.
Yaqamrn ve canh olmanrn tarumr iizerine uzun bir tartrq-
mayla karqr koydum. Ureme, metaboli zma ve biiytime gibi
canh organizmalan cansrzlardan farkh krlan iqlevler hakkrn-
da konuqtum.
"Organik yagamm taslalrnr giziyorsun," dedi. "Ama sa-
dece bi misal bu. soyleyebilecelin her qeyi srrf bi yanrndan
almamahsill."
"Baqka nasrl olabilir ki?" diye sordum.
"Gcirticiiler igin yaqamak, farkmda olmaktrr," diye cevap-
ladr. "sradan insan iginse farkrnda olmak bi organizma ol-
maktr. iqte gortictiler burada farkhdrr. onlar igin, farkrnda ol-
vam etti: toprak ve karanhk bolgeler, ateq ve su, iist ve alt, gti
ri.ilttilti ve sessiz, hareket eden ve sabit duran. zaman gegtik
ge, binlerce deliqik teknik gittikge daha ayrrntrh hale dcintig
mti$.
"Topralrn gizli bilgisi," diye devam etti, "yer tisttinde du
ran her geyle ilgiliydi. insanlara, hayvanlara,bocek, a!ag, kti
giik bitkiler, kayalar ve topra[a uygulanan belirli hareket der
lemleri, scizler, merhemler, iksirler vardr."
"Eski gortictileri dehqetli varhklar yapan teknikler bunlar
dr. ve toprakla ilgili grzh bilgiler, yerytiztindeki herhangi b
qeyin bakrlmasr ya da yok edilmesinde kullanrlrrdt."
"Topra$rn karqrh, karanhk bcilgeler olarak bildikleri yer
di. Bu uygulamalar hepsi iginde en tehlikeli olanlarrydr. or-
ganik yagamr olmayan varhklarla ilgiliydi. $u anda diinyada
olan ve ni.ifusu oluqturan ttim organik varhklarla ya$ayan can-
h yaratrklar."
"Hig gtiphesiz, eski gciriici.ilerin ozellikle onlar igin en ya-
rarh bulgulanndan biri, organik yaqamrn bu topraklar tizerin-
deki tek yaqam ttirti olmadrlrnr keqfetmeleri oldu."
Sciyledi[ini tam olarak anlayamadrm. Konuyu agrklama-
srnr bekledim.
"Organik varhklar yagayan tek yaratrklar defiller," dedi
ve yine agrklamalannr diiqi.inmem igin bana stire tanrrmrg gi-
bi ara verdi.
Yaqamrn ve canh olmanrn tarumr iizerine uzun bir tartrq-
mayla karqr koydum. Ureme, metaboli zma ve biiytime gibi
canh organizmalan cansrzlardan farkh krlan iqlevler hakkrn-
da konuqtum.
"Organik yagamm taslalrnr giziyorsun," dedi. "Ama sa-
dece bi misal bu. soyleyebilecelin her qeyi srrf bi yanrndan
almamahsill."
"Baqka nasrl olabilir ki?" diye sordum.
"Gcirticiiler igin yaqamak, farkmda olmaktrr," diye cevap-
ladr. "sradan insan iginse farkrnda olmak bi organizma ol-
maktr. iqte gortictiler burada farkhdrr. onlar igin, farkrnda ol-
rum," d'eoi. "Normal halinde gi.ipheci degil ama srkrcr derece
ilir
de mantrksalsm. Sanrrrm, tuuii diinkri giui t ., geyden fen
l
h{de dehgete dtiqmen drqmda, senden en gok iyice sol yaru
iginde oldu[unda hoqlanryorum. "
i

rl Daha bir qey sciylememe firsat kalmadan, bir ttir karqrlaq


trrma olarak eski gcirtictilerin yaptrklanyla yeni gclnictilerin
l
baqanlarmr ortaya koyacalrm, bu sayede karqr koyacalrm
farklar hakkrnda daha genig bir gcirtigeiahip olmamr sagla"ya
ll
calrnr belirtti.
s onra eski gcirtici.ilerin uygulamalannr agrklamaya
I
devam
:tli Diger biiytik bulgulanndan birinin, bundan sonraki giz
bilgiyle ilgili oldulunu sciyledi: ateq ve su. onlar, alevlerin
ii

lr
gok acayip bir cizellilini keqfetmigler; alevler, insanr vticudu-
ili
nu, aynen su gibi bir yerden bir yere tagryabiliyormug.
lll
Don Juan buna parlak buluq diyordu. ona, bunun olanak-
srz oldu[unu kanrtlayacak fizik kurallarr oldu[unu belirttim.
'iL
Her qeyi agrklamasrnr bekleyip sonra bir sonug grkarmamr
rlil

l-uu:il" etti. Aqrn mantrksalhlrmr denetlememi gtintcti bunun


riii
ileri farkrndahk durumumu etkiledi[ini belirtti. bu drgsal et-
rlj
kilere tepki vermekten gok kendi tuzaprmadtigmekti.
Eski rolteclerin, agrkg a gormererine ra[men, ne gordi)k-
I e r i n i anlayam adrkl annr agrkl ayarak devarn-etti.
rl

l
B ulg:ul arr nr,
btiytik bir oyunun pargalan olarak birbirine ballamiy a zah-
,ilir

met etmeden kullanmrglardr. Ateg ve su srnrflindrrmasrnda


ill
ateqi, rsl ve alev, suyu da rslakhk ve akrqkanhk olarak aylr-
l mrqlar. Isr ve rslakhlr birbiriyle ballayrp iz cinemli ozellikler
I demiqler. Alevleri ve akrqkanhlr onemii ve sihirli ozellikler
i
saymrglar ve bedenin bir yerden baqka bir yere taqrnmasl, or-
ganik olmayan gegigi igin kullun*rqlut nu ttir ya$am
hakkrndaki bilgileri ^1leme
ile areg ve su uygulamilarryla, eskig,iru-
ctiler dciniiqii olmaz gekilde bir batala saplanrp kalmrqli.
Don Juan, organik olmayan varlftla'n keqfinin yeni gci-
rtictilerin gciztinde de ahqrlmadrk orduluna ancak oniu.rn du-
ruma eski gdriictilerin inandrklan gibi bakmadrfrna dair beni
temin etti. Kendilerini, diler bir yagam riirtiyltbirebir iligki
iginde bulmak, eski gorticiilere yanlig bir yaralanmazhk hissi
gi.ipheci degil ama srkrcr derece-
ilir
de mantrksalsm. Sanrrrm, tuuii diinkri giui t ., geyden fena
l
h{de dehgete dtiqmen drqmda, senden en gok iyice sol yarun
iginde oldu[unda hoqlanryorum. "
i

rl Daha bir qey sciylememe firsat kalmadan, bir ttir karqrlaq-


trrma olarak eski gcirtictilerin yaptrklanyla yeni gclnictilerin
l
baqanlarmr ortaya koyacalrm, bu sayede karqr koyacalrm
farklar hakkrnda daha genig bir gcirtigeiahip olmamr sagla"ya-
ll
calrnr belirtti.
s onra eski gcirtici.ilerin uygulamalannr agrklamaya
I
devam
:tli Diger biiytik bulgulanndan birinin, bundan sonraki gizh
bilgiyle ilgili oldulunu sciyledi: ateq ve su. onlar, alevlerin
ii

lr
gok acayip bir cizellilini keqfetmigler; alevler, insanr vticudu-
ili
nu, aynen su gibi bir yerden bir yere tagryabiliyormug.
lll
Don Juan buna parlak buluq diyordu. ona, bunun olanak-
srz oldu[unu kanrtlayacak fizik kurallarr oldu[unu belirttim.
'iL
Her qeyi agrklamasrnr bekleyip sonra bir sonug grkarmamr
rlil

l-uu:il" etti. Aqrn mantrksalhlrmr denetlememi gtintcti bunun


riii
ileri farkrndahk durumumu etkiledi[ini belirtti. bu drgsal et-
rlj
kilere tepki vermekten gok kendi tuzaprmadtigmekti.
Eski rolteclerin, agrkg a gormererine ra[men, ne gordi)k-
I e r i n i anlayam adrkl annr agrkl ayarak devarn-etti.
rl

l
B ulg:ul arr nr,
btiytik bir oyunun pargalan olarak birbirine ballamiy a zah-
,ilir

met etmeden kullanmrglardr. Ateg ve su srnrflindrrmasrnda


ill
ateqi, rsl ve alev, suyu da rslakhk ve akrqkanhk olarak aylr-
l mrqlar. Isr ve rslakhlr birbiriyle ballayrp iz cinemli ozellikler
I demiqler. Alevleri ve akrqkanhlr onemii ve sihirli ozellikler
i
saymrglar ve bedenin bir yerden baqka bir yere taqrnmasl, or-
ganik olmayan gegigi igin kullun*rqlut nu ttir ya$am
hakkrndaki bilgileri ^1leme
ile areg ve su uygulamilarryla, eskig,iru-
ctiler dciniiqii olmaz gekilde bir batala saplanrp kalmrqli.
Don Juan, organik olmayan varlftla'n keqfinin yeni gci-
rtictilerin gciztinde de ahqrlmadrk orduluna ancak oniu.rn du-
ruma eski gdriictilerin inandrklan gibi bakmadrfrna dair beni
temin etti. Kendilerini, diler bir yagam riirtiyltbirebir iligki
iginde bulmak, eski gorticiilere yanlig bir yaralanmazhk hissi
"Orta boy bi aynaya uyacak, metal levhadan dayanrkh bi
gergeve yapmanr istiyorum," dedi. "Su gegirrnez olmah yani
katranla srvamahsm. Kendi ellerinle yapman Lazrm. Yaptrlrn-
da, buraya getir. Ordan devam ederrz."
"Ne olacak don Juan?"
"Endiqelenme. Eski Tolteclerin uygulamalanmn cirnelini
bana sen kendin sordun. Ben de kendi velinimetimden aynl
istekte bulunmuqtum. Sarunm bunu herkes bi noktada sorar.
Velinimetim kendisinin de aynr $eyi yaptr[rnr soylemiqti.
Onun velinimeti, nagual Elias, ona bi ornek gostermiq, veli-
nimetim sonugta bana ayrusmr gcisterdi ve gimdi ben de sana
onu gcisterecelim."
"Velinimetim bana orneli verdili zaman nasrl yaptrfrnr
bilmiyordum. $imdi biliyorum. Bi gtin sen kendin de tekni-
lin nasrl iqledi[ini bileceksin; tiim bunlann arkasmda yatanr
anlayacaksln."
Don Juan'rn Los Angeles'a, eve dcinmemi ve ayna gerge-
vesini orada yapmamr istedilini sanmrgtrm. ileri farkrndakk-
ta olmazsam, bu igi yapmanln benim igin olanaksrz olacalrna
dair fikrimi belirttim.
"Bu fikrinde akla yatmayan iki qey var," dedi. "Birincisi;
qu andaki gibi ben, Genaro veya nagual grubundaki herhangi
bi savaqgr giintin her saati sana bakmadr[r stirece ileri farkrn-
dahkta kahp iglev gormene olanak yok. Di[eri, Meksika Ay
de[il. Burada da hrrdavatgrlar var. Oaxaca'ya gidip gereken
her qeyi alabthriz."

Ertesi gtin qehre gittik ve gergeve igin gerekecek tiim par-


galarr aldrm. Hepsini ufak bir i.icret kargrhfrnda bir demirci
diikkanrnda birleqtirdim. Don Juan, onu arabamln bagajrna
koymamr soyledi . Goz ucuyla bile bakmamrqfi.
Akqamtistti Genaro'nun evine dofru yola grktrk ve sabah
erkenden oraya vardrk. Genaro'yu aradrm. Orada yoktu. Ev
terk edilmiq gibiydi.
"Genaro bu evi neden tutuyor?" diye sordum don Juan'a.
"Orta boy bi aynaya uyacak, metal levhadan dayanrkh bi
gergeve yapmanr istiyorum," dedi. "Su gegirrnez olmah yani
katranla srvamahsm. Kendi ellerinle yapman Lazrm. Yaptrlrn-
da, buraya getir. Ordan devam ederrz."
"Ne olacak don Juan?"
"Endiqelenme. Eski Tolteclerin uygulamalanmn cirnelini
bana sen kendin sordun. Ben de kendi velinimetimden aynl
istekte bulunmuqtum. Sarunm bunu herkes bi noktada sorar.
Velinimetim kendisinin de aynr $eyi yaptr[rnr soylemiqti.
Onun velinimeti, nagual Elias, ona bi ornek gostermiq, veli-
nimetim sonugta bana ayrusmr gcisterdi ve gimdi ben de sana
onu gcisterecelim."
"Velinimetim bana orneli verdili zaman nasrl yaptrfrnr
bilmiyordum. $imdi biliyorum. Bi gtin sen kendin de tekni-
lin nasrl iqledi[ini bileceksin; tiim bunlann arkasmda yatanr
anlayacaksln."
Don Juan'rn Los Angeles'a, eve dcinmemi ve ayna gerge-
vesini orada yapmamr istedilini sanmrgtrm. ileri farkrndakk-
ta olmazsam, bu igi yapmanln benim igin olanaksrz olacalrna
dair fikrimi belirttim.
"Bu fikrinde akla yatmayan iki qey var," dedi. "Birincisi;
qu andaki gibi ben, Genaro veya nagual grubundaki herhangi
bi savaqgr giintin her saati sana bakmadr[r stirece ileri farkrn-
dahkta kahp iglev gormene olanak yok. Di[eri, Meksika Ay
de[il. Burada da hrrdavatgrlar var. Oaxaca'ya gidip gereken
her qeyi alabthriz."

Ertesi gtin qehre gittik ve gergeve igin gerekecek tiim par-


galarr aldrm. Hepsini ufak bir i.icret kargrhfrnda bir demirci
diikkanrnda birleqtirdim. Don Juan, onu arabamln bagajrna
koymamr soyledi . Goz ucuyla bile bakmamrqfi.
Akqamtistti Genaro'nun evine dofru yola grktrk ve sabah
erkenden oraya vardrk. Genaro'yu aradrm. Orada yoktu. Ev
terk edilmiq gibiydi.
"Genaro bu evi neden tutuyor?" diye sordum don Juan'a.
tana kadar sorularrnr sakla," dedi. "o zaman, sana anlattrkla
rrmr baqka bi rqrk altrnda anlayacaksm. Ama cince, usuliimii
ze gore devam edelim."
Yakrndaki suya yiiriidtik ve yassr, meydana grkmrq taqla
nn oldufu bir yer segti. orada, suyun amacrmrza uygun ola
rak yeterince sr$ oldulunu sciyledi.
"Ne olmaslnr bekliyorsun?" diye sordum etkisi altrnda
oldulum srkmtilr bir havayla.
"Bilmem. Bildigim tek gey ne yapmaya gahqaca[tmtz
Aynayr gok dikkatli ama srmsrkr tutacaprz. onu yumugakga
suyun ytizeyine yerlegtirece$rz ve soma dibe insin diye bra
kacalrz. Sonra dipte onu tutac a$v. Kontrol ettim. orada, par
maklarrmvla kazrp aynarun altrndan srkrca tutmamrza yete
cek kadar balgrk var."
Sakince akan suyun ortasmda suyun yizeyi tistiindek
yassl bir kayaya gomelmemi ve iki elimle aynanln bir ucun-
dan, neredeyse koqelerinden tutmamr istedi. o da yiizii bana
doniik olarak gomeldi ve aynayr benim tuttu[um gibi tuttu.
Ayna dibe batsm diye brraktrk ve sonra kollanmrzr clirselimi-
zekadar suya daldrrrp, onu yakaladrk.
Kendimi diiqi.incelerden anndrnp aynanrn yiizeyine gozi
mii dikmemi emretti. Defalarca burada iqin ptif noktasrnrn,
higbir qey diiqtirunemek oldulunu soyledi. Israrla aynaya
baktrm. Sakin akrntr, don Juan ve benim yi.izlerimizin yanir-
masrnr hafifge kanqtrnyordu. Gciziimii birkag dakika aynaya
diktikten sonra, aynada onun ve benim ytiz imgelerimiz daha
belirginleqmiq gibi geldi bana. Aynarun da boyurlarr biiyiiytip
neredeyse bir metre kare olmuqa benziyordu. Akrntr durmuq
ve ayna sanki suyun tistiindeymiq gibi duru gciriiniiyordu. Da-
ha da garibi yansrmalarrmrzrn netlifiiydi. Sanki suratrma, bo-
yut defil fakat odaklanma olarak biiyiitegle bakrlrr gibiydi.
Ahn derimin gozeneklerini gorebiliyordum.
Don Juan, sakince kendi gcizlerime ya da onunkilere goz-
lerimi dikmememi, bakrqlanmr yanslmalanmrzrn herhingi
bir pargasr iizerinde odaklamadan gezdirmemi fisrldadr.
tana kadar sorularrnr sakla," dedi. "o zaman, sana anlattrkla-
rrmr baqka bi rqrk altrnda anlayacaksm. Ama cince, usuliimii-
ze gore devam edelim."
Yakrndaki suya yiiriidtik ve yassr, meydana grkmrq taqla-
nn oldufu bir yer segti. orada, suyun amacrmrza uygun ola-
rak yeterince sr$ oldulunu sciyledi.
"Ne olmaslnr bekliyorsun?" diye sordum etkisi altrnda
oldulum srkmtilr bir havayla.
"Bilmem. Bildigim tek gey ne yapmaya gahqaca[tmtz.
Aynayr gok dikkatli ama srmsrkr tutacaprz. onu yumugakga
suyun ytizeyine yerlegtirece$rz ve soma dibe insin diye bra-
kacalrz. Sonra dipte onu tutac a$v. Kontrol ettim. orada, par-
maklarrmvla kazrp aynarun altrndan srkrca tutmamrza yete-
cek kadar balgrk var."
Sakince akan suyun ortasmda suyun yizeyi tistiindeki
yassl bir kayaya gomelmemi ve iki elimle aynanln bir ucun-
dan, neredeyse koqelerinden tutmamr istedi. o da yiizii bana
doniik olarak gomeldi ve aynayr benim tuttu[um gibi tuttu.
Ayna dibe batsm diye brraktrk ve sonra kollanmrzr clirselimi-
zekadar suya daldrrrp, onu yakaladrk.
Kendimi diiqi.incelerden anndrnp aynanrn yiizeyine gozi-
mii dikmemi emretti. Defalarca burada iqin ptif noktasrnrn,
higbir qey diiqtirunemek oldulunu soyledi. Israrla aynaya
baktrm. Sakin akrntr, don Juan ve benim yi.izlerimizin yanir-
masrnr hafifge kanqtrnyordu. Gciziimii birkag dakika aynaya
diktikten sonra, aynada onun ve benim ytiz imgelerimiz daha
belirginleqmiq gibi geldi bana. Aynarun da boyurlarr biiyiiytip
neredeyse bir metre kare olmuqa benziyordu. Akrntr durmuq
ve ayna sanki suyun tistiindeymiq gibi duru gciriiniiyordu. Da-
ha da garibi yansrmalarrmrzrn netlifiiydi. Sanki suratrma, bo-
yut defil fakat odaklanma olarak biiyiitegle bakrlrr gibiydi.
Ahn derimin gozeneklerini gorebiliyordum.
Don Juan, sakince kendi gcizlerime ya da onunkilere goz-
lerimi dikmememi, bakrqlanmr yanslmalanmrzrn herhingi
bir pargasr iizerinde odaklamadan gezdirmemi fisrldadr.
Sessizce eve do$ru yiiriidi.ik.
"Eski Toltecler, bulgularrndan biiyi.ilenmiqlerdi," dedi don
Juan.
"Neden oldu[unu anlayabiliyorum," dedim.
"Ben de," diye karqrhk verdi don Juan.
Beni igine almrq olan kuvvet oyle giigliiydii ki, saatler
sonraslna kadar konuqmamr, hatta dtiqtinmemi olanaksrzlaq-
tudr. Beni, tamamryla irade drgr dondurmuqtu. Ve buzlanm
zamanla azar azar goziiltip eridi.
"Kendi istefimizle herhangi bir miidahalede buluruna-
dan," diye devam etti don Juan, "bu eski Toltec teknili, senin
igin iki krsma boltindti. Birinci boliim, senin ne olup bitti[ine
ahqman igindi sadece. ikincisinde, eski goriiciilerin peqine
diiqtiifiti qeyi bagarrnaya gahqaca[r2. "
"GerEekten orada ne oldu, don Juan?" diye sordum.
"iki yorum var. Sana once eski goriici.ilerin yorumunu an-
latayrm. Onlar, suya daldrrrlan parlak bi nesnenin yanslyan
yiiztiniin suyun erkini arttrrdr[rnr diiqiindijler. Onlar, su kiitle-
sine bakarlardr ve yanslyan yizey, iqlemlerini hrzlandrrmaya
yardrmcr olurdu" Onlar, gozlerimrzin bilinmeyene giriqin
anahtan oldufuna inandrlar; suya bakarak, gozlerin yolu aE-
rRasrnl safhyorlardl."
Eski gortictilerin suyun rslakhfrnrn sadece nemlendirip
rslattrfrnr fakat suyun akrqkanhfrnrn devindirdi[ini gozlem-
lediklerini soyledi. Altrmrzdaki difer katmanlan araqtrrmak
igin aktrftnt, zannetmiqler. Suyun bize sadece yaqam igin de-
fil alttaki difer katmanlara bir ba[, bir yol olarak verildi[ine
inanmrqlar."
"Altta gok katman var mt?" diye sordum.
"Eski goriiciiler, yedi kat saymrqlardr," diye yanrtladr.
"Sen kendin de biliyor musun onlan, don Juan?"
"Ben, yeni donem goriiciilerdenim ve bunun igin gorii-
qtim farkh," dedi. "Ben sadece sana eski goriiciilerin ne yap-
ti
trlrnr gosteriyor ve neye inandrklarrnr soyltiyorum."
Kendi goriiqlerinin farkh olmasrnrn eski gcirticiilerin uy-
1j

L
Sessizce eve do$ru yiiriidi.ik.
"Eski Toltecler, bulgularrndan biiyi.ilenmiqlerdi," dedi don
Juan.
"Neden oldu[unu anlayabiliyorum," dedim.
"Ben de," diye karqrhk verdi don Juan.
Beni igine almrq olan kuvvet oyle giigliiydii ki, saatler
sonraslna kadar konuqmamr, hatta dtiqtinmemi olanaksrzlaq-
tudr. Beni, tamamryla irade drgr dondurmuqtu. Ve buzlanm
zamanla azar azar goziiltip eridi.
"Kendi istefimizle herhangi bir miidahalede buluruna-
dan," diye devam etti don Juan, "bu eski Toltec teknili, senin
igin iki krsma boltindti. Birinci boliim, senin ne olup bitti[ine
ahqman igindi sadece. ikincisinde, eski goriiciilerin peqine
diiqtiifiti qeyi bagarrnaya gahqaca[r2. "
"GerEekten orada ne oldu, don Juan?" diye sordum.
"iki yorum var. Sana once eski goriici.ilerin yorumunu an-
latayrm. Onlar, suya daldrrrlan parlak bi nesnenin yanslyan
yiiztiniin suyun erkini arttrrdr[rnr diiqiindijler. Onlar, su kiitle-
sine bakarlardr ve yanslyan yizey, iqlemlerini hrzlandrrmaya
yardrmcr olurdu" Onlar, gozlerimrzin bilinmeyene giriqin
anahtan oldufuna inandrlar; suya bakarak, gozlerin yolu aE-
rRasrnl safhyorlardl."
Eski gortictilerin suyun rslakhfrnrn sadece nemlendirip
rslattrfrnr fakat suyun akrqkanhfrnrn devindirdi[ini gozlem-
lediklerini soyledi. Altrmrzdaki difer katmanlan araqtrrmak
igin aktrftnt, zannetmiqler. Suyun bize sadece yaqam igin de-
fil alttaki difer katmanlara bir ba[, bir yol olarak verildi[ine
inanmrqlar."
"Altta gok katman var mt?" diye sordum.
"Eski goriiciiler, yedi kat saymrqlardr," diye yanrtladr.
"Sen kendin de biliyor musun onlan, don Juan?"
"Ben, yeni donem goriiciilerdenim ve bunun igin gorii-
qtim farkh," dedi. "Ben sadece sana eski goriiciilerin ne yap-
ti
trlrnr gosteriyor ve neye inandrklarrnr soyltiyorum."
Kendi goriiqlerinin farkh olmasrnrn eski gcirticiilerin uy-
1j

L
"Ama kulalrmda olmekte oldufumu soyleyen bir s
duydum," dedim.
"Ses hakhydr. Oltiyordun ve orada olmasaydrm oyle olu
du. Toltec tekniklerini uygulamanrn tehlikesi budur. Aqri'r e
kin fakat gogu zaman oldtiriici.idtirler."
Ona dehqete dtigtiiftimti itiraf etmekten utandrlrmr soyl
dim. Onceki gtin gekli aynada gormek ve o beni kaplaya
kuvveti etrafimda hissetmek bana gok fazla qey kanrtlamrqt
"Seni telaglandrmak istemem," dedi, "ama sana daha hi
bi qey olmadr. Eler bana olan gey sana olacaklara yol goste
recekse, en iyisi sen kendini hayatmrn qokunahaztla. $im
kendi kendine titremen, yann korkudan dlmenden iyidir."
Korkudan o kadar dehqete diiqttim ki akhma gelen sorula
rr bile seslendiremedim. Yutkunmakta zorlanryordum. Do
Juan okstirtiklerle kesilene dek giildii. Suratr morardr. Sesi
yerine geldifinde, sorulanmrn her biri yeni bir kahkaha firt
nasr baqlattr.
"Tiim bunlann benim igin ne kadar komik oldulunu bile
mezsin," dedi sonunda. "Sana giilmiiyorum. Bu duruma g
liiyorum... Velinimetim benim de aynr deneyimden gegmem
sa$amrqtr ve sana bakarken kendimi gormeme engel olam
yorum."
Ona midemin bulandr[rnr soyledim. Bana bunun norma
korkmanrn dolal oldu[unu ve korkuyu denetlemenin yanh
ve anlamsrz oldu[unu soyledi" E,ski gortictiler korkudan pa
nik olmalan gerekirken, korkularrnr bastrrma duygusuna tu
sak olmuqlar. Yaptrklarr iqi durdurmak ya da rahatlatan bir
kimlerini terk etmek istemediklerinden bunun yerine korku
lannr denetlemiqler.
"Aynayla baqka ne yapac aPn?" diye sordum.
"O ayna, seninle dtin srrf baktr[rn yaratr[rn, liz yiize bu
luqmasr igin kullanrlacak."
"Yid^z yijze buluqmada ne olur?"
"Bi ttir yagamln, insan cinsinin, bi baqka yagam tiiriiyl
karqrlaqmasrdrr. Eski gcirticiiler bu durum, suyun akrqkanh
bir se
duydum," dedim.
"Ses hakhydr. Oltiyordun ve orada olmasaydrm oyle olur
du. Toltec tekniklerini uygulamanrn tehlikesi budur. Aqri'r et
kin fakat gogu zaman oldtiriici.idtirler."
Ona dehqete dtigtiiftimti itiraf etmekten utandrlrmr soyle
dim. Onceki gtin gekli aynada gormek ve o beni kaplayan
kuvveti etrafimda hissetmek bana gok fazla qey kanrtlamrqtr
"Seni telaglandrmak istemem," dedi, "ama sana daha hig
bi qey olmadr. Eler bana olan gey sana olacaklara yol goste
recekse, en iyisi sen kendini hayatmrn qokunahaztla. $imd
kendi kendine titremen, yann korkudan dlmenden iyidir."
Korkudan o kadar dehqete diiqttim ki akhma gelen sorula
rr bile seslendiremedim. Yutkunmakta zorlanryordum. Don
Juan okstirtiklerle kesilene dek giildii. Suratr morardr. Sesim
yerine geldifinde, sorulanmrn her biri yeni bir kahkaha firtr
nasr baqlattr.
"Tiim bunlann benim igin ne kadar komik oldulunu bile
mezsin," dedi sonunda. "Sana giilmiiyorum. Bu duruma gti
liiyorum... Velinimetim benim de aynr deneyimden gegmem
sa$amrqtr ve sana bakarken kendimi gormeme engel olamr
yorum."
Ona midemin bulandr[rnr soyledim. Bana bunun normal
korkmanrn dolal oldu[unu ve korkuyu denetlemenin yanhg
ve anlamsrz oldu[unu soyledi" E,ski gortictiler korkudan pa
nik olmalan gerekirken, korkularrnr bastrrma duygusuna tut
sak olmuqlar. Yaptrklarr iqi durdurmak ya da rahatlatan biri
kimlerini terk etmek istemediklerinden bunun yerine korku
lannr denetlemiqler.
"Aynayla baqka ne yapac aPn?" diye sordum.
"O ayna, seninle dtin srrf baktr[rn yaratr[rn, liz yiize bu
luqmasr igin kullanrlacak."
"Yid^z yijze buluqmada ne olur?"
"Bi ttir yagamln, insan cinsinin, bi baqka yagam tiiriiyle
karqrlaqmasrdrr. Eski gcirticiiler bu durum, suyun akrqkanh-
dost belirdi[i anda rahatsrzhlrmrn kaybolacalrnr fisrldadr.
Tamamryla hakhydr. Aynanrn koqesinde yuvarlak bir gek-
lin gciriinmesine taruk olmanm goku, ttim rahatsrzh$rmr da-
!rttr.
"$imdi ne yaptyoruz?" diye fisrldadrm.
"Rahatla ve bakrgrnr herhangi bi $eye bi an bile olsa odak-
lama," diye cevapladr. "Aynada goriinen her qeyi izle. Gozle-
rini dikmeden dikkatlice bak."
Sciylediklerini yerine getirdim. Aynamn iginde kalan her
$eye krsa bir bakrg atfim. Kulalrmda garip bir vrzrldama var-
dr. Don Juan ahqrlmadrk bir kuvvet tarafindan sanldr[rmr his-
sedersem, bakrglanmr saat yontinde yuvarlamamr fisrldadr;
fakat higbir qartla kafamr kaldrrrp ona bakmamamr tisttine ba-
sarak soyledi.
Bir an sonra aynarun brzim suratlanmtzve yuvarlak qekil-
denfazlasrnr yansrttrlrnr fark ettim. Yiizeyi kararmrgtr. Yo[un
mor bir rgrfrn lekeleri gori.iniiyordu. Gittikge btiyiidtiler. Sim-
siyah lekeler de vardr. Sonra, gordiidilm $ey ay rqrlrnda bir
gece bulutlu gcikyiiziintin yamyassl bir resmi gibi bir geye do-
ntigtii. Birdenbire, tiim yizey sanki hareket eden bir resimmiq
gibi odala yaklaqtr. Yeni gori.intti, derinliklerin iig boyutlu ne-
fes kesen bir gortinttistiydii.
Benim igin bu gortinttiniin gorkemli gekicili[iyle sava$-
manln kesinlikle olanaksrz oldulunu biliyordum. Beni igine
gekmeye bagladr.
Don Juan, kuvvetle, canlml kurtarmak u!runa gozlerimi
yuvarlamamr fisrldadr. Hareket anrnda rahatlama yarattr. Ye-
niden bizim ve dostun yanslmalanm ayrrt edebiliyordum.
Sonra dost kayboluverdi ve aynanrn diler yanrnda tekrar go-
riindti.
Don Juan ttim gtictimle aynaya asrlmamr emretti. Sakin
olmam ve ani bir harekette bulunmamam igin uyardr.
"Ne olacak?" diye fisrldadrm
"Dost, grkrp gelmeye gahgacak," diye yamtladr.
Bunu sciyler soylemez giiglii bir gekiq hissettim. Bir
dost belirdi[i anda rahatsrzhlrmrn kaybolacalrnr fisrldadr.
Tamamryla hakhydr. Aynanrn koqesinde yuvarlak bir gek
lin gciriinmesine taruk olmanm goku, ttim rahatsrzh$rmr da
!rttr.
"$imdi ne yaptyoruz?" diye fisrldadrm.
"Rahatla ve bakrgrnr herhangi bi $eye bi an bile olsa odak
lama," diye cevapladr. "Aynada goriinen her qeyi izle. Gozle-
rini dikmeden dikkatlice bak."
Sciylediklerini yerine getirdim. Aynamn iginde kalan he
$eye krsa bir bakrg atfim. Kulalrmda garip bir vrzrldama var
dr. Don Juan ahqrlmadrk bir kuvvet tarafindan sanldr[rmr his-
sedersem, bakrglanmr saat yontinde yuvarlamamr fisrldadr;
fakat higbir qartla kafamr kaldrrrp ona bakmamamr tisttine ba-
sarak soyledi.
Bir an sonra aynarun brzim suratlanmtzve yuvarlak qekil-
denfazlasrnr yansrttrlrnr fark ettim. Yiizeyi kararmrgtr. Yo[un
mor bir rgrfrn lekeleri gori.iniiyordu. Gittikge btiyiidtiler. Sim-
siyah lekeler de vardr. Sonra, gordiidilm $ey ay rqrlrnda bir
gece bulutlu gcikyiiziintin yamyassl bir resmi gibi bir geye do-
ntigtii. Birdenbire, tiim yizey sanki hareket eden bir resimmiq
gibi odala yaklaqtr. Yeni gori.intti, derinliklerin iig boyutlu ne-
fes kesen bir gortinttistiydii.
Benim igin bu gortinttiniin gorkemli gekicili[iyle sava$-
manln kesinlikle olanaksrz oldulunu biliyordum. Beni igine
gekmeye bagladr.
Don Juan, kuvvetle, canlml kurtarmak u!runa gozlerimi
yuvarlamamr fisrldadr. Hareket anrnda rahatlama yarattr. Ye-
niden bizim ve dostun yanslmalanm ayrrt edebiliyordum.
Sonra dost kayboluverdi ve aynanrn diler yanrnda tekrar go-
riindti.
Don Juan ttim gtictimle aynaya asrlmamr emretti. Sakin
olmam ve ani bir harekette bulunmamam igin uyardr.
"Ne olacak?" diye fisrldadrm
"Dost, grkrp gelmeye gahgacak," diye yamtladr.
Bunu sciyler soylemez giiglii bir gekiq hissettim. Bir
Ayna artrk dipte yatmryordu. Parmaklarrm kayalarabast
nlmryordu. Ayna orta derinlikteydi, dostun ve bizim birbirin
karqr koyan kuvvetlerimizle duruyordu. Don Juan, ellerin
aynarun altma yayaca$rnr ve hrzla onlarr yakalayrp kollarrm
zr birleqtirerek aynayr manivela gibi alttan kaldrrmamLzt so
ledi. Brraktr[rnda, ayna yana do[ru e[ildi. Hrzla ellerin
uzandrm ama altta higbir gey yoktu. Kararsrzhfrm biraz uzu
stirdti ve ayna ellerimden ugtu.
"Yakala onu! Yakala onu!" diye balrrdr don Juan.
Aynayr tam kayalara dtiqecekken yakaladrm. Sudan grka
dtm, ama yeterince hrzh delildim. Su, yaprqkan gibiydi. Be
aynayr drgarr gekerken alrr lastifimsi bir cismin pargasrnr d
gektim ki o da aynayr ellerimden geri suya Eekti.
Don Juan, olafaniisti.i bir geviklikte, aynayr yakaladr v
kolayhkla kenanndan gekip Erkardr.

Hayatrmda hig bciyle bir melankoli krizine tutulmamrg


trm. Belirgin bir dayanalr olmayan bir hiiztindii bu; aynad
gordiigtim derinliklerin anrsrna ba$hyordum. igimdeki duy
gu o derinlikler igin an bir hasret ile onlarm dondurucu ya
ruzhfmm keskin korkusunun kanqrmrydr.
Don Juan, sava$gmm yagamrnda, ortada bir neden olma
dan htizi.inlenmenin gayet do[al oldu$unu betirtti. Gciriiciile
re gore , bilinenin srnrrlanmn krnldrfr yerde parlak yumurta
bir enerji alanr olarak son van$ noktasrnr, duyumsarmrq. Ko
zantn drqrndaki sonsuzlufa esash bir bakrq, mevcudiyet key
finin bozulmasr igin yeterliymiq. Sonucundaki melankol
bazen o kadar yofun olurmug ki dliime neden olabilirmiq.
Melankoliden kurtulmanrn en iyi yolunun onunla dalg
gegmek oldufunu soyledi. Alayh bir tonla, ilk dikkatimin
dostla temasrmda bozulan diizeni onarmak igin elinden gele
ni yaptrfmr izah etti" Mantrk yoluyla onanlamadrfrndan, il
dikkatim tiim giictini.i htizne odaklayarak yapryordu bunu.
Ona, yine de bunun melankolinin var oldugu gergelin
defigtirmeyece[ini sciyledim. Buna anlayrq gostermek, keyif
Ayna artrk dipte yatmryordu. Parmaklarrm kayalarabastr
nlmryordu. Ayna orta derinlikteydi, dostun ve bizim birbirine
karqr koyan kuvvetlerimizle duruyordu. Don Juan, ellerin
aynarun altma yayaca$rnr ve hrzla onlarr yakalayrp kollarrmr-
zr birleqtirerek aynayr manivela gibi alttan kaldrrmamLzt soy
ledi. Brraktr[rnda, ayna yana do[ru e[ildi. Hrzla ellerine
uzandrm ama altta higbir gey yoktu. Kararsrzhfrm biraz uzun
stirdti ve ayna ellerimden ugtu.
"Yakala onu! Yakala onu!" diye balrrdr don Juan.
Aynayr tam kayalara dtiqecekken yakaladrm. Sudan grkar
dtm, ama yeterince hrzh delildim. Su, yaprqkan gibiydi. Ben
aynayr drgarr gekerken alrr lastifimsi bir cismin pargasrnr da
gektim ki o da aynayr ellerimden geri suya Eekti.
Don Juan, olafaniisti.i bir geviklikte, aynayr yakaladr ve
kolayhkla kenanndan gekip Erkardr.

Hayatrmda hig bciyle bir melankoli krizine tutulmamrg-


trm. Belirgin bir dayanalr olmayan bir hiiztindii bu; aynada
gordiigtim derinliklerin anrsrna ba$hyordum. igimdeki duy-
gu o derinlikler igin an bir hasret ile onlarm dondurucu yal-
ruzhfmm keskin korkusunun kanqrmrydr.
Don Juan, sava$gmm yagamrnda, ortada bir neden olma-
dan htizi.inlenmenin gayet do[al oldu$unu betirtti. Gciriiciile-
re gore , bilinenin srnrrlanmn krnldrfr yerde parlak yumurta,
bir enerji alanr olarak son van$ noktasrnr, duyumsarmrq. Ko-
zantn drqrndaki sonsuzlufa esash bir bakrq, mevcudiyet key-
finin bozulmasr igin yeterliymiq. Sonucundaki melankoli,
bazen o kadar yofun olurmug ki dliime neden olabilirmiq.
Melankoliden kurtulmanrn en iyi yolunun onunla dalga
gegmek oldufunu soyledi. Alayh bir tonla, ilk dikkatimin,
dostla temasrmda bozulan diizeni onarmak igin elinden gele-
ni yaptrfmr izah etti" Mantrk yoluyla onanlamadrfrndan, ilk
dikkatim tiim giictini.i htizne odaklayarak yapryordu bunu.
Ona, yine de bunun melankolinin var oldugu gergelini
defigtirmeyece[ini sciyledim. Buna anlayrq gostermek, keyif-
pargasmrn kenanndan tutup kalakalmrglardr.
Velinimeti onlan ne ttir bir belanrn bekledilini biliyor-
mu$. Aynadaki yansrmalannda dostlar esasmda korkutucu
defillermig giinkti onlar sadece bir qekil, bir tiir ktitle olarak
goriiliirlermi$. Ama drqarr grktrklarrnda, sahiden korkung go-
rtinmelerinin yanr sra baga fena bela olurlarmrq. Dostlar bir
kere kendi katlarrndan grktr mr geri donmeleri de gok zormug.
Bunun ayntsl, insan iqin de gegerliymiq. Gciriictiler, o yaratrk-
lann katma girmeye criret ettikleri takdirde, btiytik olasrhkla
onlardan bir daha hig haber almmazmr;.
"Benim aynam, dostun kuvvetiyle paramparga olmuqtu,"
dedi. "Artrk pencere yoktu, dost geri donemezdi, boylece be-
nim arkamdan geldi. Gergekten yuvarlanarak arkamdan ko-
valadr beni. Elim ayalrma dolaqmrq, son hrz kagrp korkuyla
ba[rrryordum. Cin garpmrq gibi aqa$r yukarr koquqturuyor-
dum. Trim bu zaman boyunca dost bi metre bile uzafrmda
defildi."
Don Juan, velinimetinin onun arkasrndan koqtufunu soy-
ledi, ama gok yaqh oldufundan yeterince hrzh hareket edemi-
yormu$; yine de don Juan'a geriye dontig yapmasmr soyleme-
yi akrl etmiq de, o da bu qekilde dosttan kurtulmak igin dnlem
alabilmig. Bafrrarak, bir ateq yakaca[rnr ve her qey hazrr ola-
na kadar don Juan'rn daireler grzerek koqmastnl soylemig.
Don Juan korkudan delirmig halde bir tepe etrafinda koqarken
kuru dallar toplamaya gitmiq.
Don Juan done done koqarken, velinimetinin biitiin bun-
lardan hoqlandrlr diiqiincesinin akhna geldi[ini itiraf etti. Ve-
linimetinin, akla gelebilecek her durumdan tad alabilecek bir
savaqgl oldu[unu biliyormuq. Bundan neden almasrnmrg ki?
Bir an igin velinimetine o denli krzmrg ki dost onu kovalama-
yr brrakmrg ve don Juan kesin bir dille velinimetini kotii ni-
yetlilikle suqlamrq. Velinimeti cevap vermemi$ ama don Ju-
an'rn arkasrndan ikisinin iizerine karaltrsr Eoken dosta bakrp
hakiki bir dehqet ifadesi takrnmrq. Don Juan bi.ittin krzgrnh$r-
nr unutup tekrar dcinerek koqmaya baqlamrq.
"Velinimetim, sahiden qeytani bi ihtiyar adamdr," dedi
pargasmrn kenanndan tutup kalakalmrglardr.
Velinimeti onlan ne ttir bir belanrn bekledilini biliyor-
mu$. Aynadaki yansrmalannda dostlar esasmda korkutucu
defillermig giinkti onlar sadece bir qekil, bir tiir ktitle olarak
goriiliirlermi$. Ama drqarr grktrklarrnda, sahiden korkung go-
rtinmelerinin yanr sra baga fena bela olurlarmrq. Dostlar bir
kere kendi katlarrndan grktr mr geri donmeleri de gok zormug.
Bunun ayntsl, insan iqin de gegerliymiq. Gciriictiler, o yaratrk-
lann katma girmeye criret ettikleri takdirde, btiytik olasrhkla
onlardan bir daha hig haber almmazmr;.
"Benim aynam, dostun kuvvetiyle paramparga olmuqtu,"
dedi. "Artrk pencere yoktu, dost geri donemezdi, boylece be-
nim arkamdan geldi. Gergekten yuvarlanarak arkamdan ko-
valadr beni. Elim ayalrma dolaqmrq, son hrz kagrp korkuyla
ba[rrryordum. Cin garpmrq gibi aqa$r yukarr koquqturuyor-
dum. Trim bu zaman boyunca dost bi metre bile uzafrmda
defildi."
Don Juan, velinimetinin onun arkasrndan koqtufunu soy-
ledi, ama gok yaqh oldufundan yeterince hrzh hareket edemi-
yormu$; yine de don Juan'a geriye dontig yapmasmr soyleme-
yi akrl etmiq de, o da bu qekilde dosttan kurtulmak igin dnlem
alabilmig. Bafrrarak, bir ateq yakaca[rnr ve her qey hazrr ola-
na kadar don Juan'rn daireler grzerek koqmastnl soylemig.
Don Juan korkudan delirmig halde bir tepe etrafinda koqarken
kuru dallar toplamaya gitmiq.
Don Juan done done koqarken, velinimetinin biitiin bun-
lardan hoqlandrlr diiqiincesinin akhna geldi[ini itiraf etti. Ve-
linimetinin, akla gelebilecek her durumdan tad alabilecek bir
savaqgl oldu[unu biliyormuq. Bundan neden almasrnmrg ki?
Bir an igin velinimetine o denli krzmrg ki dost onu kovalama-
yr brrakmrg ve don Juan kesin bir dille velinimetini kotii ni-
yetlilikle suqlamrq. Velinimeti cevap vermemi$ ama don Ju-
an'rn arkasrndan ikisinin iizerine karaltrsr Eoken dosta bakrp
hakiki bir dehqet ifadesi takrnmrq. Don Juan bi.ittin krzgrnh$r-
nr unutup tekrar dcinerek koqmaya baqlamrq.
"Velinimetim, sahiden qeytani bi ihtiyar adamdr," dedi
brze yapabileceli higbi qey yoktur veya tam tersi. Bi boqluk-
Ia ayrtltrtz."
"Eski gorilciiler, dostun erkesinin yava$ yavag azalmaya
baqladr[r anda erkini insana teslim ettifine inarurlardr. Erk,
inanamryorum! Eski goriiciilerin dostlarr, her yanlanndan
fiqkrrryordu ve dostlannrn erkinin higbi anlamr yoktu."
Don Juan, bir kere daha bu karrgrkhfir diizeltmenin yen
gortictilere dtiqtri[tinti agrkladr. Onlar, tek aslolan qeyin ku-
sursuzluk oldufunu bulgulamrqlar, yani bafrmsrzlaqmrg erke.
Eski gciriictiler arasrnda gergekten de bazilarr dostlan tarafin-
dan kurtarrlmrqlar ama bu dostun erkinin korumasryla defil;
daha gok, o insanlann kusursuzluklarrnrn, difer yagam tiirle-
rinin erkesini kullanmasrna olanak tanrmasmdanmrg.
Yeni gciriictiler, ayru zamanda, dostlar hakkrndaki en
onemli qeyi bulgulamrqlar: onlan insanlara neyin yararsrz ve-
yayararh yaptr$rnr. Yararsrz dostlar ki bunlardan sayrlamaya-
cak kadar varrnr$, iginde bizim igimizdekilere eq yayrhmlarr
bulunmayanlarmrq. Bizden farkhhklan nedeniyle tamamryla
kullanrlamazlarrmq. Di[er dostlar ki sayrlan oldukga azmt1
bize yakrnlarmrg, yani arada bizimkilere denk diigen bazrya-
yrhmlara sahiplermig.
"Bu tiir, insan tarafindan nasrl kullanrhyor?" diye sordum.
" 'Kullanmak' yerine baqka bi kelime bulmalryrz." diye
cevapladr. "Gcirtictilerle bu ti.ir dostlar arastnda olanlar, adil bi
erke defiq-tokugudur bence."
"Bu de[iq-tokuq nasrl olur?" diye sordum.
"Birbirine eg yaylhmlar sayesinde," dedi. "Bu yayrhmlar,
tabii ki insanrn sol yan farkrndah[rndadrr; sradan insanrn hig
kullanmadr[r yanda. Bu nedenle, dostlar sa[ yan farkrndah[r-
nln ya da manttfrn tamamryla drqrnda brrakrlmrgtrr."
Birbirine eg yayrhmlann ikisine de ortak bir alan verdili-
ni soyledi. Sonra, ahqkanhkla, daha derin bir ba[ kuruluyor-
muq ki bu iki yagam ti.irtintin de grkarrna oluyormu;. Gorticti-
ler, dostun dtinyevi olmayan aydrnhk ve hassasiyetinin peqin-
deymiq; onlardan qahane gozcti ve koruyucu olurmuq. Dost-
brze yapabileceli higbi qey yoktur veya tam tersi. Bi boqluk-
Ia ayrtltrtz."
"Eski gorilciiler, dostun erkesinin yava$ yavag azalmaya
baqladr[r anda erkini insana teslim ettifine inarurlardr. Erk,
inanamryorum! Eski goriiciilerin dostlarr, her yanlanndan
fiqkrrryordu ve dostlannrn erkinin higbi anlamr yoktu."
Don Juan, bir kere daha bu karrgrkhfir diizeltmenin yeni
gortictilere dtiqtri[tinti agrkladr. Onlar, tek aslolan qeyin ku-
sursuzluk oldufunu bulgulamrqlar, yani bafrmsrzlaqmrg erke.
Eski gciriictiler arasrnda gergekten de bazilarr dostlan tarafin-
dan kurtarrlmrqlar ama bu dostun erkinin korumasryla defil;
daha gok, o insanlann kusursuzluklarrnrn, difer yagam tiirle-
rinin erkesini kullanmasrna olanak tanrmasmdanmrg.
Yeni gciriictiler, ayru zamanda, dostlar hakkrndaki en
onemli qeyi bulgulamrqlar: onlan insanlara neyin yararsrz ve-
yayararh yaptr$rnr. Yararsrz dostlar ki bunlardan sayrlamaya-
cak kadar varrnr$, iginde bizim igimizdekilere eq yayrhmlarr
bulunmayanlarmrq. Bizden farkhhklan nedeniyle tamamryla
kullanrlamazlarrmq. Di[er dostlar ki sayrlan oldukga azmt1,
bize yakrnlarmrg, yani arada bizimkilere denk diigen bazrya-
yrhmlara sahiplermig.
"Bu tiir, insan tarafindan nasrl kullanrhyor?" diye sordum.
" 'Kullanmak' yerine baqka bi kelime bulmalryrz." diye
cevapladr. "Gcirtictilerle bu ti.ir dostlar arastnda olanlar, adil bi
erke defiq-tokugudur bence."
"Bu de[iq-tokuq nasrl olur?" diye sordum.
"Birbirine eg yaylhmlar sayesinde," dedi. "Bu yayrhmlar,
tabii ki insanrn sol yan farkrndah[rndadrr; sradan insanrn hig
kullanmadr[r yanda. Bu nedenle, dostlar sa[ yan farkrndah[r-
nln ya da manttfrn tamamryla drqrnda brrakrlmrgtrr."
Birbirine eg yayrhmlann ikisine de ortak bir alan verdili-
ni soyledi. Sonra, ahqkanhkla, daha derin bir ba[ kuruluyor-
muq ki bu iki yagam ti.irtintin de grkarrna oluyormu;. Gorticti-
ler, dostun dtinyevi olmayan aydrnhk ve hassasiyetinin peqin-
deymiq; onlardan qahane gozcti ve koruyucu olurmuq. Dost-
uyan erke tiirtinii agrfa grkanyor. iglerindeki yayrhmlar huy-
vansal korkuyla canlarup toparlanryor. Benim korkumun
amanszh[rndan dolayr dost arkamdan geldi veya daha doE-
rusu korkum dostu yakaladr ve brakmadt."
Dostlarrn, her qeyden fazla hayvansal korkudan hoqlan-
drklannr eski goriictiler bulmuqlar. Hatta agrlya giderek in-
sanlan amagh olarak oldiiresiye korkutarak dostlanna yem
yapmrqlar. Eski grirticiiler, dostlarrn insani hisleri olduluna
eminmig ama yeni gcirtictiler bunu baqka ttirlti gcirmiigler. on-
lar, dostlann duygularla agrfia grkan erkenin gekicili[ine ka-
prldrlrnr gcirmtiqler ; sevginin etkisi nefret ve kedere eqitmiq.
Don Juan, o dost igin sevgi hissetse de, dostun yine peqin-
den gelece$ini ama kovalamacanrn tarzrmn farkh olaca$rnr
ekledi. ona, efer korkusunu denetleseydi dostun onu kovala-
yrp kovalamayaca[rnr sordum. Korkuyu denetlemenin, eski
gortictilerin bir hilesi oldu[unu sdyleyerek cevapladr sorumu.
onu pargalara bciliip denetleyecek kadar biliyorlarmr$. Dost-
larrnr cince korkulanyla balhyor, sonra da korkularrnr azar
azar yem gibi dafrtarak onlan kendilerine esir olarak tutu-
yorlarmrg.
"Eski goriiciiler, korkung insanlarmlq," diye devam etti
don Juan. "Gegmig zaman kullanmamam gerekir -bugiin hala
korkunglar. Giriqimleri herkesi ve her qeyi idare altrna ahp
hiikmetmek."
"Bugiin hAl6 mr, don Juan?" diye sordum, daha fazla
agrklamasrnr umarak.
Gergekten cilgtilemeyecek derecede korkma olana[rnr ka-
grrdr[rmr soyleyerek konuyu deliqtirdi. Aynanrn gergevesini
katranla srvama qeklimin suyun camln arkasrna akmasmr ke-
sinlikle engelledigini soyledi. Bunu, aynayt dostun pargala-
masrndan koruyan sebep sayryordu.
"Ne fena," dedi. "Bu dostu sevebilirdin. Bu arada, bi on-
ceki gi.in gelen de[ildi bu. ikincisi miikemmel derecede ya-
krndr sana."
"Senin debazr dostlann yok mu, don Juan?" diye sordum.
uyan erke tiirtinii agrfa grkanyor. iglerindeki yayrhmlar huy-
vansal korkuyla canlarup toparlanryor. Benim korkumun
amanszh[rndan dolayr dost arkamdan geldi veya daha doE-
rusu korkum dostu yakaladr ve brakmadt."
Dostlarrn, her qeyden fazla hayvansal korkudan hoqlan-
drklannr eski goriictiler bulmuqlar. Hatta agrlya giderek in-
sanlan amagh olarak oldiiresiye korkutarak dostlanna yem
yapmrqlar. Eski grirticiiler, dostlarrn insani hisleri olduluna
eminmig ama yeni gcirtictiler bunu baqka ttirlti gcirmiigler. on-
lar, dostlann duygularla agrfia grkan erkenin gekicili[ine ka-
prldrlrnr gcirmtiqler ; sevginin etkisi nefret ve kedere eqitmiq.
Don Juan, o dost igin sevgi hissetse de, dostun yine peqin-
den gelece$ini ama kovalamacanrn tarzrmn farkh olaca$rnr
ekledi. ona, efer korkusunu denetleseydi dostun onu kovala-
yrp kovalamayaca[rnr sordum. Korkuyu denetlemenin, eski
gortictilerin bir hilesi oldu[unu sdyleyerek cevapladr sorumu.
onu pargalara bciliip denetleyecek kadar biliyorlarmr$. Dost-
larrnr cince korkulanyla balhyor, sonra da korkularrnr azar
azar yem gibi dafrtarak onlan kendilerine esir olarak tutu-
yorlarmrg.
"Eski goriiciiler, korkung insanlarmlq," diye devam etti
don Juan. "Gegmig zaman kullanmamam gerekir -bugiin hala
korkunglar. Giriqimleri herkesi ve her qeyi idare altrna ahp
hiikmetmek."
"Bugiin hAl6 mr, don Juan?" diye sordum, daha fazla
agrklamasrnr umarak.
Gergekten cilgtilemeyecek derecede korkma olana[rnr ka-
grrdr[rmr soyleyerek konuyu deliqtirdi. Aynanrn gergevesini
katranla srvama qeklimin suyun camln arkasrna akmasmr ke-
sinlikle engelledigini soyledi. Bunu, aynayt dostun pargala-
masrndan koruyan sebep sayryordu.
"Ne fena," dedi. "Bu dostu sevebilirdin. Bu arada, bi on-
ceki gi.in gelen de[ildi bu. ikincisi miikemmel derecede ya-
krndr sana."
"Senin debazr dostlann yok mu, don Juan?" diye sordum.
7
BirleEim I,{ oktast
Don Juan, dostla dalagrmdan sonra farkrndahkta ustalagma
agrklamalanna birkag ay ara vermiqti. Bir gtin yeniden bagla-
dr. Bunu tuhaf bir olay baqlattr.
Don Juan, Kuzey Meksika'daydr. Akqamtistiiydii. Orada-
ki evine varlr varmaz beni ileri farkrndahla kaydrrmrqtr. ve
bir anda Don Juan'rn yenilenmek amacryla hep buraya, Sono-
ra'ya geldilini anlmsamrgtim. Bir naguahn, lider olarak fev-
kalade sorumluluklan oldu[undan fiziki bir nirengi noktasr,
sorumlu erkelerinin birleqip beraber aktrlr bir yerinin olmasr
gerektilini agrkladr. sonora Qolii, onun igin bciyle bir yerdi.
ileri farkrndah$a girerken, evin yan karanh[rnda sakla-
nan birinin oldulunu fark etmigtim. Don Juan'a, Genaro'nun
onunla olup olmadr[rnr sordum.Yalntz oldu$unu, benim fark
7
BirleEim I,{ oktast
Don Juan, dostla dalagrmdan sonra farkrndahkta ustalagma
agrklamalanna birkag ay ara vermiqti. Bir gtin yeniden bagla-
dr. Bunu tuhaf bir olay baqlattr.
Don Juan, Kuzey Meksika'daydr. Akqamtistiiydii. Orada-
ki evine varlr varmaz beni ileri farkrndahla kaydrrmrqtr. ve
bir anda Don Juan'rn yenilenmek amacryla hep buraya, Sono-
ra'ya geldilini anlmsamrgtim. Bir naguahn, lider olarak fev-
kalade sorumluluklan oldu[undan fiziki bir nirengi noktasr,
sorumlu erkelerinin birleqip beraber aktrlr bir yerinin olmasr
gerektilini agrkladr. sonora Qolii, onun igin bciyle bir yerdi.
ileri farkrndah$a girerken, evin yan karanh[rnda sakla-
nan birinin oldulunu fark etmigtim. Don Juan'a, Genaro'nun
onunla olup olmadr[rnr sordum.Yalntz oldu$unu, benim fark
insanrn kozasmdaki belirli bir egikten gegti[i andan itibaren
korkunun yok oldufunu sciyledi.
Agrklamaslna bagladr. Krsaca, farkrndahkla ilgili konug-
tufumuz gergekleri nesnel bir dtinya olmadrlr, sadece gorti-
ciilerin Kartal'rn yayrhmlan dedifi erke alanlan evreni oldu-
!u qeklinde cizetledi. insanlann, Kartal'm yayrhmlarrndan
meydana geldifini ve esasrnda parlak erke balonlarr oldu[u-
nu; her birimizin bu yayrhmlann ufak bir pargasmr kaps ayan
bir kozayla sarmalandr[rnr soyledi. Farkrndahk, koza drgrn-
daki yayrhmlarrn kozamrzrn iEindekilere uyguladr[r devamh
baskr sayesinde oluquyor ve kozamtzrn igindeki yayrhmlar
kendilerine uyan drqardaki yayrhmlarla birleqtilinde algryr
genigletiyordu.
"Sonraki gergek, algtmn," diyerek devam etti, "her biri-
mizin iginde igsel ve drqsal yayrhmlan segip birleqtirmekle
gorevli bi birleqim noktasr oldufudur. Di.inya olarak algrladr-
ftrmtz bu belirli birleqtirrne, birleqim noktamrzrn kozamvda-
ki belirgin yerinin eseridir."
Bunu kavrayabilmem igrn zaman vererek birkag kez tek-
rarladr. Sonra, farkrndahkla ilgili gergekleri do$rulayabil-
mem igin erke gereksinimim oldu[unu sdyledi.
"Sana," diyerek si.irdiirdii, "ufak tiranlarla ulragmanrn go-
rtictilerin bi manevrasrna olanak tanrdrlrnr anlatmrqtrm: Bu
manevra, birleqim noktasmr hareket ettirebilmektir."
Benim dostu algrlamamln, birleqim noktamr her zamanki
yerinden uza$a hareket ettirdifiim anlamrna geldilini soyledi.
Di[er bir deyiqle, farkrndahk panltrm belirli bir eqi$in oresi-
ne gegmig, korkum silinmiqti. Ve ttim bunlar yeterli erkem ol-
dufu igin olmugtu.

O gece daha geg vakitlerde, don Juan'rn sa$ yan o[retile-


rinin bir pargasr olarak gevredeki da[lara yaptr[rmn geziden
dondtikten sonra, beni tekrar ileri farkrndahla kaydrrdr ve
agrklamasma devam etti. Birlegim noktasmrn dofasmr tarhq-
mak igin, ilk dikkatin bir tarfigmasryla baglayacalrm sciyledi.
insanrn kozasmdaki belirli bir egikten gegti[i andan itibaren
korkunun yok oldufunu sciyledi.
Agrklamaslna bagladr. Krsaca, farkrndahkla ilgili konug-
tufumuz gergekleri nesnel bir dtinya olmadrlr, sadece gorti-
ciilerin Kartal'rn yayrhmlan dedifi erke alanlan evreni oldu-
!u qeklinde cizetledi. insanlann, Kartal'm yayrhmlarrndan
meydana geldifini ve esasrnda parlak erke balonlarr oldu[u-
nu; her birimizin bu yayrhmlann ufak bir pargasmr kaps ayan
bir kozayla sarmalandr[rnr soyledi. Farkrndahk, koza drgrn-
daki yayrhmlarrn kozamrzrn iEindekilere uyguladr[r devamh
baskr sayesinde oluquyor ve kozamtzrn igindeki yayrhmlar
kendilerine uyan drqardaki yayrhmlarla birleqtilinde algryr
genigletiyordu.
"Sonraki gergek, algtmn," diyerek devam etti, "her biri-
mizin iginde igsel ve drqsal yayrhmlan segip birleqtirmekle
gorevli bi birleqim noktasr oldufudur. Di.inya olarak algrladr-
ftrmtz bu belirli birleqtirrne, birleqim noktamrzrn kozamvda-
ki belirgin yerinin eseridir."
Bunu kavrayabilmem igrn zaman vererek birkag kez tek-
rarladr. Sonra, farkrndahkla ilgili gergekleri do$rulayabil-
mem igin erke gereksinimim oldu[unu sdyledi.
"Sana," diyerek si.irdiirdii, "ufak tiranlarla ulragmanrn go-
rtictilerin bi manevrasrna olanak tanrdrlrnr anlatmrqtrm: Bu
manevra, birleqim noktasmr hareket ettirebilmektir."
Benim dostu algrlamamln, birleqim noktamr her zamanki
yerinden uza$a hareket ettirdifiim anlamrna geldilini soyledi.
Di[er bir deyiqle, farkrndahk panltrm belirli bir eqi$in oresi-
ne gegmig, korkum silinmiqti. Ve ttim bunlar yeterli erkem ol-
dufu igin olmugtu.

O gece daha geg vakitlerde, don Juan'rn sa$ yan o[retile-


rinin bir pargasr olarak gevredeki da[lara yaptr[rmn geziden
dondtikten sonra, beni tekrar ileri farkrndahla kaydrrdr ve
agrklamasma devam etti. Birlegim noktasmrn dofasmr tarhq-
mak igin, ilk dikkatin bir tarfigmasryla baglayacalrm sciyledi.
duru
muna girmesini sa$ryorlarmrq; o arada onlar ellerinden b
gey gelmezcesine uysalken, eski gciri.iciiler, aynl o[retmenle
ri gibi, onlan mefum insanlara geviren hatah teknikler o$re
tiyorlarmrq.
Yeni goriictiler aynr teknikleri baya[r amaglar yerine gc
mezlerine insanrn olanaklarrnr ofretip krlavuzluk etmek igi
kullanmrq.
Qon Juan, nagual vurugunun tam yerine, birleqim nokta
slnrn tisttine yaprlmagr gerektifini ve bunun insandan insan
azrcrk degiqtigini sciyledi. Ayrrca, bu vurug goren bir nagua
tarafindan yerine getirilmeliymiq. Bir nagualm kuvvetine sa
hip olup gcirmemekle , gdriip de nagual kuvvetine sahip o
mamak aynr kertede yararslzml$. Her iki durumda sonug sa
dece bir vuruqmu$. Bir goriicii belli noktaya tekrar tekrar far
krndahlr hareket ettirme kuvveti olmadan vurabilir ve gor
meyen bir nagual bu noktaya isabetli vuramazmr;.
Eski goriictilerin, birleqim noktasrnrn fiziksel bedende o
madrlrnr keqfettiklerini de sciyledi, bu nokta kozanrn kendi
sinde, parlak kabuktaymrg. Nagual, burayr yolun parlakhlrn
dan belirler ve vurmak yerine daha gok itermiq. Bu itiq kuv
veti, kozada bir gogiik yaratr ve bu da sa! ktirek kemilinde
akcilerdeki bi.itiin havayr bogaltan bir darbe gibi hissedilir
mi;.
"Farkh gogtik ti.irleri mi vardrr?" diye sordum.
"Sadece iki tane," diye cevap verdi. "Bi tanesi igbrikey ve
di$eri yanktrr; ikisinin ayn etkisi vardu. igbiikeylik gegici b
ozelliktir ve gegici bi degiqim do[urur ama yarrk kozanrn
esash ve kahcr bi cizelligidir ve devamh bi kayrga neden
olur."
Don Juan genellikle, oz-yansrmayla sertleqen parlak ko
zantn nagualin vurugundan hig etkilenmedilini soyledi. Ne
var ki, bazen insarun kozasr gok yumuqak olurmuq ve en ufak
kuvvet, boyu ufak bir goktigten btitiin kozanrn tigte biri bii
ytiklii[tinde; veya kozanrn yumurtamsr kabulunun ttim ge
muna girmesini sa$ryorlarmrq; o arada onlar ellerinden bi
gey gelmezcesine uysalken, eski gciri.iciiler, aynl o[retmenle-
ri gibi, onlan mefum insanlara geviren hatah teknikler o$re
tiyorlarmrq.
Yeni goriictiler aynr teknikleri baya[r amaglar yerine gci
mezlerine insanrn olanaklarrnr ofretip krlavuzluk etmek igin
kullanmrq.
Qon Juan, nagual vurugunun tam yerine, birleqim nokta-
slnrn tisttine yaprlmagr gerektifini ve bunun insandan insana
azrcrk degiqtigini sciyledi. Ayrrca, bu vurug goren bir nagua
tarafindan yerine getirilmeliymiq. Bir nagualm kuvvetine sa
hip olup gcirmemekle , gdriip de nagual kuvvetine sahip ol-
mamak aynr kertede yararslzml$. Her iki durumda sonug sa-
dece bir vuruqmu$. Bir goriicii belli noktaya tekrar tekrar far-
krndahlr hareket ettirme kuvveti olmadan vurabilir ve gor-
meyen bir nagual bu noktaya isabetli vuramazmr;.
Eski goriictilerin, birleqim noktasrnrn fiziksel bedende ol-
madrlrnr keqfettiklerini de sciyledi, bu nokta kozanrn kendi-
sinde, parlak kabuktaymrg. Nagual, burayr yolun parlakhlrn-
dan belirler ve vurmak yerine daha gok itermiq. Bu itiq kuv-
veti, kozada bir gogiik yaratr ve bu da sa! ktirek kemilinde,
akcilerdeki bi.itiin havayr bogaltan bir darbe gibi hissedilir-
mi;.
"Farkh gogtik ti.irleri mi vardrr?" diye sordum.
"Sadece iki tane," diye cevap verdi. "Bi tanesi igbrikey ve
di$eri yanktrr; ikisinin ayn etkisi vardu. igbiikeylik gegici bi
ozelliktir ve gegici bi degiqim do[urur ama yarrk kozanrn
esash ve kahcr bi cizelligidir ve devamh bi kayrga neden
olur."
Don Juan genellikle, oz-yansrmayla sertleqen parlak ko-
zantn nagualin vurugundan hig etkilenmedilini soyledi. Ne
var ki, bazen insarun kozasr gok yumuqak olurmuq ve en ufak
kuvvet, boyu ufak bir goktigten btitiin kozanrn tigte biri bii-
ytiklii[tinde; veya kozanrn yumurtamsr kabulunun ttim ge-
gcigtik yaratmasr meselesi," diye yanrtladr. "Senin hatan,
mantrk kayrtlarrna yaprglp kalman. Mantrk, insanla erkeymiq
gibi ufragmaz. Mantrk, erkeyi yaratan araglarla ufraqr ama
mantrkta higbi zaman bizim araglardan iyi olabilecefimize
dair bi gey yoktur: biz erke yaratan organizmalarru. Biz, birer
erke balonuyuz. Bi erke balonunun bagka bi tanesi tizerinde
bi gogtik yaratmasr da o kadar usdrqr de[iI."
Gogtikle yarafilan farkrndahk panltrslnln gegici ileri dik-
kat olarak adlandrnlmasr gerekti[ini giinkti ahqrlmrq yayt
hmlann en yakrnlannr vurguladr$rndan de$iqimin minimal
oldu$unu ama bunun bile anlamak, yo[unlaqmak yetisi ve
her qeyin de tistrinde unutma yetisi yarattrlrnr soyledi. Gdrti-
ctiler bu deligimi derece derece kullanmayr biliyorlarmlq.
onlar, nagualin vuruqundan sonra salt gtinltik kullandr[rmr-
zm gevresindeki yayrhmlann parladr[rnr gcirmtiqler. Daha
uzak olanlar hareketsiz kahyorlarmrq ki bu da onlara insan-
lann ileri dikkat durumundayken gtinliik hayatlarrnda iqlev-
sel kalabileceklerini gcistermig. Onlar igin, nagual adam ve
nagual kadrn en cinemli gereksinim olmuq qiinkii bu durum
gogtik kaldr[r stirece devam edip sonra birden her qey unutu-
lurmug.
"Neden unutulmak zorunda?" diye sordum.
"Qiinkti daha fazla keskinlikten sorumlu yayrhmlar, sa-
vaggrlar ileri farkrndahktan grktrfir anda vurgusunu kaybe-
der," diye yanrtladr. "Bu vurgulama olmadan deneyimledik-
leri ya da tanrk olduklarr her ne olursa olsun yok olur."
Don Juan, yeni gorilci.ilerin cilrencileri igin tasarladrklarr
gorevlerden birinin, onlarrn ileri farkrndahk durumunda kul-
landrklarr yayrhmlarr daha sonra vurgulamaya gahqmalan ve
kendi kendilerine tekrar anrmsamalan oldufunu soyledi.
Bana her zaman kurgunkalem yerine parmafrmm ucuyla
y azmamr tavsiye eden, boylelikle notl arrmrn birikmeyece[ini
sciyleyen Genaro'yu anrmsattr. Don Juan, Genaro'nun ashn-
da anlatmak istedi[inin benim ileri farkrndahk durumunday-
ken bazr kullanrlmayan yayrhmlan sriyleqi ve deneyimlerin
kaydedilmesi igin kullarup, bir giin o zaman kullanrlan yayl-
gcigtik yaratmasr meselesi," diye yanrtladr. "Senin hatan
mantrk kayrtlarrna yaprglp kalman. Mantrk, insanla erkeymiq
gibi ufragmaz. Mantrk, erkeyi yaratan araglarla ufraqr am
mantrkta higbi zaman bizim araglardan iyi olabilecefimize
dair bi gey yoktur: biz erke yaratan organizmalarru. Biz, bire
erke balonuyuz. Bi erke balonunun bagka bi tanesi tizerinde
bi gogtik yaratmasr da o kadar usdrqr de[iI."
Gogtikle yarafilan farkrndahk panltrslnln gegici ileri dik
kat olarak adlandrnlmasr gerekti[ini giinkti ahqrlmrq yay
hmlann en yakrnlannr vurguladr$rndan de$iqimin minima
oldu$unu ama bunun bile anlamak, yo[unlaqmak yetisi ve
her qeyin de tistrinde unutma yetisi yarattrlrnr soyledi. Gdrti-
ctiler bu deligimi derece derece kullanmayr biliyorlarmlq
onlar, nagualin vuruqundan sonra salt gtinltik kullandr[rmr-
zm gevresindeki yayrhmlann parladr[rnr gcirmtiqler. Daha
uzak olanlar hareketsiz kahyorlarmrq ki bu da onlara insan-
lann ileri dikkat durumundayken gtinliik hayatlarrnda iqlev-
sel kalabileceklerini gcistermig. Onlar igin, nagual adam ve
nagual kadrn en cinemli gereksinim olmuq qiinkii bu durum
gogtik kaldr[r stirece devam edip sonra birden her qey unutu-
lurmug.
"Neden unutulmak zorunda?" diye sordum.
"Qiinkti daha fazla keskinlikten sorumlu yayrhmlar, sa-
vaggrlar ileri farkrndahktan grktrfir anda vurgusunu kaybe-
der," diye yanrtladr. "Bu vurgulama olmadan deneyimledik-
leri ya da tanrk olduklarr her ne olursa olsun yok olur."
Don Juan, yeni gorilci.ilerin cilrencileri igin tasarladrklarr
gorevlerden birinin, onlarrn ileri farkrndahk durumunda kul-
landrklarr yayrhmlarr daha sonra vurgulamaya gahqmalan ve
kendi kendilerine tekrar anrmsamalan oldufunu soyledi.
Bana her zaman kurgunkalem yerine parmafrmm ucuyla
y azmamr tavsiye eden, boylelikle notl arrmrn birikmeyece[ini
sciyleyen Genaro'yu anrmsattr. Don Juan, Genaro'nun ashn-
da anlatmak istedi[inin benim ileri farkrndahk durumunday-
ken bazr kullanrlmayan yayrhmlan sriyleqi ve deneyimlerin
kaydedilmesi igin kullarup, bir giin o zaman kullanrlan yayl-
"Sana yeni gortictilerin ozgiir olmayr amagladrklann
agrklamrqtrm. Ve balrmsrzhfirn yan etkileri en mahvedic
olanlardrr. Bu yan etkilerin arasrnda, savaqgrlann amagh ola
rak de$iqiklik arayrgl vardrr. Senin tercihin yagadrfrn gibi ya
qamaktrr. Sen mantrlrnr kayrtlarrndan gegirerek canlandu
ve arkadaqlanrun kayrtlanna kargr tuzalm olugturursun. B
manevralar sana, kendini ve kaderini incelemen igin gok a
zaman brrakr. Ttim bunlarr brrakman gerekir. Bunun yerine
tiim bildilin bu kasabarun cilii sakinlili olsaydr eninde sonun
da araman gereken madalyonun diler ytizti olacaktr."
"Senin burada yaptrfrn bu mu, don Juan?"
"Bizimki biraz deliqik, giinkti biz yolun sonundayv. B
gey aramtyoruz. Hepimizin burda yaptrfr ancak savaqgrlann
anlayabileceli bi qey. Bi qey yapmadan giinden gi.ine gegiyo
ru2. Bekliyoruz. Bunu tekrarlamaktan brkmayaca$rm: bekle
dilimizi ve ne bekledi[imizi biliyoruz . Biz ozgtirliifii bek
liyoruz!
"Ve gimdi bunu bildi$ine g{ire," diye bir srntmayla ekle
di, " farkrndahk konugmamrza dcinelim."
Genellikle, bu odadayken bizi kimse rahatsrz etmez ve
her zaman konugmamlzln uzunlu[una don Juan karar verirdi
Ama bu kez kaprda nazk bir trklatma oldu ve Genaro girip
oturdu. Evinden aceleyle koqturup grktr[rmrz giinden ber
gormemiqtim Genaro'yu. Ona sanldrm.
"Genaro sana bi qey sciyleyecek," dedi don Juan. "Sana
onun farkrndahk ustasr oldu$unu sciylemiqimdir. $imdi bu
nun ne demek oldu[unu soyleyeyim. O, birlegim noktasrnr
nagual vuruquyla yerinden sarsildrktan sonra parlak yumurta
nrn daha derinine do!ru oynatabilir."
Genaro'nun sayrsrz seferler birleqim noktamr ileri farkrn
dalr$a gegtikten sonra ittifini soyledi. Devasa yassl kayaya
konuqmaya gitti[imizde, Genaro birleqim noktamr gok fazla
sol yana oynatmrqtr hatta o kadar fazla oynatmrqtr ki bu btra
tehlikeli olmugtu.
Don Juan konuqmasrna son verip Genaro'ya sffaslnl ver
"Sana yeni gortictilerin ozgiir olmayr amagladrklannr
agrklamrqtrm. Ve balrmsrzhfirn yan etkileri en mahvedici
olanlardrr. Bu yan etkilerin arasrnda, savaqgrlann amagh ola-
rak de$iqiklik arayrgl vardrr. Senin tercihin yagadrfrn gibi ya-
qamaktrr. Sen mantrlrnr kayrtlarrndan gegirerek canlandur
ve arkadaqlanrun kayrtlanna kargr tuzalm olugturursun. Bu
manevralar sana, kendini ve kaderini incelemen igin gok az
zaman brrakr. Ttim bunlarr brrakman gerekir. Bunun yerine,
tiim bildilin bu kasabarun cilii sakinlili olsaydr eninde sonun-
da araman gereken madalyonun diler ytizti olacaktr."
"Senin burada yaptrfrn bu mu, don Juan?"
"Bizimki biraz deliqik, giinkti biz yolun sonundayv. Br
gey aramtyoruz. Hepimizin burda yaptrfr ancak savaqgrlann
anlayabileceli bi qey. Bi qey yapmadan giinden gi.ine gegiyo-
ru2. Bekliyoruz. Bunu tekrarlamaktan brkmayaca$rm: bekle-
dilimizi ve ne bekledi[imizi biliyoruz . Biz ozgtirliifii bek-
liyoruz!
"Ve gimdi bunu bildi$ine g{ire," diye bir srntmayla ekle-
di, " farkrndahk konugmamrza dcinelim."
Genellikle, bu odadayken bizi kimse rahatsrz etmez ve
her zaman konugmamlzln uzunlu[una don Juan karar verirdi.
Ama bu kez kaprda nazk bir trklatma oldu ve Genaro girip
oturdu. Evinden aceleyle koqturup grktr[rmrz giinden beri
gormemiqtim Genaro'yu. Ona sanldrm.
"Genaro sana bi qey sciyleyecek," dedi don Juan. "Sana,
onun farkrndahk ustasr oldu$unu sciylemiqimdir. $imdi bu-
nun ne demek oldu[unu soyleyeyim. O, birlegim noktasrnr,
nagual vuruquyla yerinden sarsildrktan sonra parlak yumurta-
nrn daha derinine do!ru oynatabilir."
Genaro'nun sayrsrz seferler birleqim noktamr ileri farkrn-
dalr$a gegtikten sonra ittifini soyledi. Devasa yassl kayaya,
konuqmaya gitti[imizde, Genaro birleqim noktamr gok fazla
sol yana oynatmrqtr hatta o kadar fazla oynatmrqtr ki bu btraz
tehlikeli olmugtu.
Don Juan konuqmasrna son verip Genaro'ya sffaslnl ver-
inceledifimde yalnrzca farkrnda olabildi[imi ayrrt ettim ne
var ki sonsuzlu[a bakar gibiydim. Fevkalade rqrkh harikula-
de bulutlar ve kapkara kiitleler vardr; ikisi de hareket halin-
deydi. Net olarak, devasa, yavaq bir okyanus dalgasr gibi ba-
na dofru yaklagan kehribar parrltrh bir dalgacrk gordilm. O
zaman sanki tzayda siiztilen bir qamandra gibi dalgarun be-
ni alrp tagryaca$mr anladrm. Bunu cinlenemez olarak kabul-
lendim. Ama tam bana garpacakken tamamen beklenmedik
bir qey oldu, bir yel beni dalganrn yolundan ugurdu.
RtizgArrn kuvveti beni korkung bir hrzla taqrdr. Yo[un
renkli rqrkh koca bir ti.inelin iginden gegtim. Goriiqtim tama-
mryla kanqtr ve uyandrlrmr duyumsadrm, rtiya gori.iyordum,
Genaro'nun safladrlr hipnotik bir rtiya. Bir sonraki an, yine
odada don Juan ve Genaro'ylaydrm.

Ertesi giiniin golunu uyuyarak gegirdim. Akgamiistti geg


saatlerde, don Juan'la ben tekrar konugmaya oturduk. Gena-
ro daha cince benimleydi ama deneyimime dair yorum yap-
maktan kaErndr.
"Genaro, yine birlegim noktanr itti dtin gece," dedi don
Juan. "Ama belki de itiq fazla kuvvetliydi."
Heyecanla, don Juan'a gortimiin igerilini anlattrm. Belir-
gin bir srkrntryla gtiltimsedi.
"Birleqim noktan normal yerinden oynadr," dedi. "Ve bu
da ola[an durumlarda algrlayamayacalrn yayrhmlan algrla-
manr salladr. Anlamsrz gtbi geliyor, di mi? Halbuki bu yeni
gortici.ilerin aydrnlatmaya gahqtr[r i.istiin baganlardan biri."
insanlann, tekrar takrar algrlamak iEin aynr yayrhmlarr
kullanmaslnrn iki nedeni oldufunu soyledi. ilk ve en onemli-
si bu yayrhmlann algrlanabilir oldufunu rilrenmemizden ve
ikincisi de, birleqim noktalarrmrz bu yayrhmlarr segip kulla-
nrlmak izere hazrrladrlrndanmrq.
"Yaqayan her canhda olan birleqim noktasr," diye devam
etti, "vurgulanacak yayrhmlan seger. Gcirtictiler, di[er hisse-
den varhklann aynr dtinya gciriiqi.inii paylagrp paylaqmadrlrnr
inceledifimde yalnrzca farkrnda olabildi[imi ayrrt ettim ne
var ki sonsuzlu[a bakar gibiydim. Fevkalade rqrkh harikula-
de bulutlar ve kapkara kiitleler vardr; ikisi de hareket halin-
deydi. Net olarak, devasa, yavaq bir okyanus dalgasr gibi ba-
na dofru yaklagan kehribar parrltrh bir dalgacrk gordilm. O
zaman sanki tzayda siiztilen bir qamandra gibi dalgarun be-
ni alrp tagryaca$mr anladrm. Bunu cinlenemez olarak kabul-
lendim. Ama tam bana garpacakken tamamen beklenmedik
bir qey oldu, bir yel beni dalganrn yolundan ugurdu.
RtizgArrn kuvveti beni korkung bir hrzla taqrdr. Yo[un
renkli rqrkh koca bir ti.inelin iginden gegtim. Goriiqtim tama-
mryla kanqtr ve uyandrlrmr duyumsadrm, rtiya gori.iyordum,
Genaro'nun safladrlr hipnotik bir rtiya. Bir sonraki an, yine
odada don Juan ve Genaro'ylaydrm.

Ertesi giiniin golunu uyuyarak gegirdim. Akgamiistti geg


saatlerde, don Juan'la ben tekrar konugmaya oturduk. Gena-
ro daha cince benimleydi ama deneyimime dair yorum yap-
maktan kaErndr.
"Genaro, yine birlegim noktanr itti dtin gece," dedi don
Juan. "Ama belki de itiq fazla kuvvetliydi."
Heyecanla, don Juan'a gortimiin igerilini anlattrm. Belir-
gin bir srkrntryla gtiltimsedi.
"Birleqim noktan normal yerinden oynadr," dedi. "Ve bu
da ola[an durumlarda algrlayamayacalrn yayrhmlan algrla-
manr salladr. Anlamsrz gtbi geliyor, di mi? Halbuki bu yeni
gortici.ilerin aydrnlatmaya gahqtr[r i.istiin baganlardan biri."
insanlann, tekrar takrar algrlamak iEin aynr yayrhmlarr
kullanmaslnrn iki nedeni oldufunu soyledi. ilk ve en onemli-
si bu yayrhmlann algrlanabilir oldufunu rilrenmemizden ve
ikincisi de, birleqim noktalarrmrz bu yayrhmlarr segip kulla-
nrlmak izere hazrrladrlrndanmrq.
"Yaqayan her canhda olan birleqim noktasr," diye devam
etti, "vurgulanacak yayrhmlan seger. Gcirtictiler, di[er hisse-
den varhklann aynr dtinya gciriiqi.inii paylagrp paylaqmadrlrnr
binlerce teknilinin geliqtirilmesine yo[unlagtrklannr belirtti.
onlann hig fark etmedikleri, gapraqrk buluqlarrnrn, acayip ol-
duklarr kadar, birleqim noktasmrn sabitlenmesini krnp oynut-
mak igin arag olmaktan baqka deleri olmadr[rydr.
Ondan soyledilini agrklarnasml istedim.
"sana btiyticiilii[tin, grkmaz bi soka$a girmek gibi oldu-
lunu soylemigtim, " diye yanrtladr. "soylemeye gahqtr[rm
bi.iyiictiltik uygulamalannrn higbi hakiki de$eri olmadi[rdrr.
Bunlarm deleri dolayhdrr, esas iglevleri birleqim noktasrnr
kaydrrrp insanr ilk dikkatin o noktadaki denetiminden kurtar-
maktr.
"Yeni gcirticiiler, btiytictiliik uygulamarannrn oynadrlr
esas rolii anladrlar ve difer tiim sagma ritriel ve sihirlerden
kagrnarak do[rudan birleqim noktalannr kaydrrma iglemine
gegmeye karar verdiler. Ne var ki rittiel ve sihirler de ashnda
br zaman her savaqgmm hayatrnda gereklidir. Ben kendim srrf
ilk dikkatini cezbedip, birlegim noktanr kaskatr sabit tutan
kendi igine gekilmenden uzaklaqtrrmak igin seni her tiirden
biiyticiiliik usultiyle baglatmayr uygun g6rdi.im. "
itt< oittcatin kendi igine gekilmey e ya damantrla takrlma-
slnrn giiglii bir ballayrcr kuvvet oldulunu ve ritiiel davranrqm
tekrar edici ozellili nedeniyle , ilk dikkatin kaydr seyretme
erkesinin bir krsmmr cizgtirlegtirdifini ve bunun sonucunda
birleqim noktasrnrn katrh[rnr kaybetti[ini ekledi.
"Birlegim noktalan katrh[rnr yitiren kimselere ne olur?"
diye sordum.
"savaggr de[illerse, akrllannr kaybettikrerini sanrrlar,"
dedi giilerek. "Aynen senin br zaman akhnr oynattrlrnr sandr-
$m gibi. Ancak savagglysalar o zaman akrllannr oynattrklarr-
nr bilirler ama sabrla beklerler. Goriiyorsun, safhkh ve ma-
kul olmak, birleqim noktasmm devinemez oldugunu gcisterir.
Kaydr[rnda, bi kimse harfiyen bi qeyleri kanqtrrmrq demek-
tir."
Birleqim noktalarr kayan savaggrlann iki segene$i vafinl$.
Bir tanesi, kayma kuvvetinin onlarr tanrk olmaya roiludtgt tu-
binlerce teknilinin geliqtirilmesine yo[unlagtrklannr belirtti.
onlann hig fark etmedikleri, gapraqrk buluqlarrnrn, acayip ol-
duklarr kadar, birleqim noktasmrn sabitlenmesini krnp oynut-
mak igin arag olmaktan baqka deleri olmadr[rydr.
Ondan soyledilini agrklarnasml istedim.
"sana btiyticiilii[tin, grkmaz bi soka$a girmek gibi oldu-
lunu soylemigtim, " diye yanrtladr. "soylemeye gahqtr[rm
bi.iyiictiltik uygulamalannrn higbi hakiki de$eri olmadi[rdrr.
Bunlarm deleri dolayhdrr, esas iglevleri birleqim noktasrnr
kaydrrrp insanr ilk dikkatin o noktadaki denetiminden kurtar-
maktr.
"Yeni gcirticiiler, btiytictiliik uygulamarannrn oynadrlr
esas rolii anladrlar ve difer tiim sagma ritriel ve sihirlerden
kagrnarak do[rudan birleqim noktalannr kaydrrma iglemine
gegmeye karar verdiler. Ne var ki rittiel ve sihirler de ashnda
br zaman her savaqgmm hayatrnda gereklidir. Ben kendim srrf
ilk dikkatini cezbedip, birlegim noktanr kaskatr sabit tutan
kendi igine gekilmenden uzaklaqtrrmak igin seni her tiirden
biiyticiiliik usultiyle baglatmayr uygun g6rdi.im. "
itt< oittcatin kendi igine gekilmey e ya damantrla takrlma-
slnrn giiglii bir ballayrcr kuvvet oldulunu ve ritiiel davranrqm
tekrar edici ozellili nedeniyle , ilk dikkatin kaydr seyretme
erkesinin bir krsmmr cizgtirlegtirdifini ve bunun sonucunda
birleqim noktasrnrn katrh[rnr kaybetti[ini ekledi.
"Birlegim noktalan katrh[rnr yitiren kimselere ne olur?"
diye sordum.
"savaggr de[illerse, akrllannr kaybettikrerini sanrrlar,"
dedi giilerek. "Aynen senin br zaman akhnr oynattrlrnr sandr-
$m gibi. Ancak savagglysalar o zaman akrllannr oynattrklarr-
nr bilirler ama sabrla beklerler. Goriiyorsun, safhkh ve ma-
kul olmak, birleqim noktasmm devinemez oldugunu gcisterir.
Kaydr[rnda, bi kimse harfiyen bi qeyleri kanqtrrmrq demek-
tir."
Birleqim noktalarr kayan savaggrlann iki segene$i vafinl$.
Bir tanesi, kayma kuvvetinin onlarr tanrk olmaya roiludtgt tu-
ylhm bandr olarak adlandrrdrlr qeyi kafamda tam canlandrra-
mtyordum. Onu bir topun yizeyr gevresine konmuq bir kur-
dele gibi diiqtinebiliyordum.
Ona bir bant demenin insanr yanhq yonlendirdilini ve an-
latmak istedilini bir kryaslamayla gosterece[ini soyledi. in-
sarun parlak qeklinin, igine kahn bir disk koyu peynir zerk
edilmiq bir tekerlek peynir gibi oldulunu agrkladr. Bana ba-
krp iginden krkrrdadr. Peynir sevmedigimi biliyordu.
Ufak karatahtaya bir $ema yaptr. Yumurtamsr bir qekil Ei-
zip bunu uzunlamaslna dort bolmeye ayrrdl ve aynm gizgtle-
rini hemen silebilece[ini, onlan salt bana bantlann insan ko-
zaslnrn neresinde oldufu fikrini vermek igin gizdifini soyle-
di. Sonra ilk ve ikinci bolme arasrna kahn bir bant gizip ayrr-
ma gizgrlerini sitdi. Bandm taze kaqar peyniri igine yerlegti-
rilmiq bir disk gedar peynir gibi oldulunu agrkladr.
"E[er bu gedar peyniri geffaf olsa," diye devam etti, "in-
san kozaslnln miikemmel bi benzeri olurdu. Qedar peynir ta-
ze peynir tekerinin taa igine kadar gider. Bu bi yandaki yii-
zeyden di[er yandaki yizeye giden bi disktir.
"insanrn birlegim noktasr yukarrda yumurtanrn koza yii-
zeyinin dortte iigii yiikseklifindedir. Bi nagual bu yo[un say-
damhk noktasma bastrrdr[rnda nokta gedar peyniri diskine
oynar. iler farkrndahk birleqim noktasmrn yogun pariltrsr en
igerdeki gedar peynirindeki uyuguk yayrhmlarr canlandrrdr-
lrnda ortaya grkar.- Birleqim noktasmrn panltrslnln o diskin
igine oynadrlrm gormek kozanrn ytizeyinin sola do!ru kay-
drlr duyumsamasrnr verir."
Kryaslamaslnl iiq ya da dort kere tekrarladr ama anlaya-
madrm ve daha fazla agrklamasr gerekti. Ashnda birleqim
noktasrnrn her hareketi derinine, insan qeridinin geniqlilince
parlak yumurtanrn merkezine dofru olmasrna rafmen, parlak
yumurtanrn qeffaflr[rnrn sola do!ru bir hareket etkisi yaratfi-
[rnr soyledi.
Soylediginin goriici.ilerin birleqim noktasmrn hareketini
gcizlerini kullanarak gdrmesine benzedilini belirttim.
ylhm bandr olarak adlandrrdrlr qeyi kafamda tam canlandrra-
mtyordum. Onu bir topun yizeyr gevresine konmuq bir kur-
dele gibi diiqtinebiliyordum.
Ona bir bant demenin insanr yanhq yonlendirdilini ve an-
latmak istedilini bir kryaslamayla gosterece[ini soyledi. in-
sarun parlak qeklinin, igine kahn bir disk koyu peynir zerk
edilmiq bir tekerlek peynir gibi oldulunu agrkladr. Bana ba-
krp iginden krkrrdadr. Peynir sevmedigimi biliyordu.
Ufak karatahtaya bir $ema yaptr. Yumurtamsr bir qekil Ei-
zip bunu uzunlamaslna dort bolmeye ayrrdl ve aynm gizgtle-
rini hemen silebilece[ini, onlan salt bana bantlann insan ko-
zaslnrn neresinde oldufu fikrini vermek igin gizdifini soyle-
di. Sonra ilk ve ikinci bolme arasrna kahn bir bant gizip ayrr-
ma gizgrlerini sitdi. Bandm taze kaqar peyniri igine yerlegti-
rilmiq bir disk gedar peynir gibi oldulunu agrkladr.
"E[er bu gedar peyniri geffaf olsa," diye devam etti, "in-
san kozaslnln miikemmel bi benzeri olurdu. Qedar peynir ta-
ze peynir tekerinin taa igine kadar gider. Bu bi yandaki yii-
zeyden di[er yandaki yizeye giden bi disktir.
"insanrn birlegim noktasr yukarrda yumurtanrn koza yii-
zeyinin dortte iigii yiikseklifindedir. Bi nagual bu yo[un say-
damhk noktasma bastrrdr[rnda nokta gedar peyniri diskine
oynar. iler farkrndahk birleqim noktasmrn yogun pariltrsr en
igerdeki gedar peynirindeki uyuguk yayrhmlarr canlandrrdr-
lrnda ortaya grkar.- Birleqim noktasmrn panltrslnln o diskin
igine oynadrlrm gormek kozanrn ytizeyinin sola do!ru kay-
drlr duyumsamasrnr verir."
Kryaslamaslnl iiq ya da dort kere tekrarladr ama anlaya-
madrm ve daha fazla agrklamasr gerekti. Ashnda birleqim
noktasrnrn her hareketi derinine, insan qeridinin geniqlilince
parlak yumurtanrn merkezine dofru olmasrna rafmen, parlak
yumurtanrn qeffaflr[rnrn sola do!ru bir hareket etkisi yaratfi-
[rnr soyledi.
Soylediginin goriici.ilerin birleqim noktasmrn hareketini
gcizlerini kullanarak gdrmesine benzedilini belirttim.
pargasr, parlak kozamrz, hig vurgulanm az ve unutulmuglufa
siir{ili.irmiiq; gtinkii birleqim noktasrnrn etkilerinden biri yayr
hm demetlerini algrlamak oldufu gibi bir di[eri de yayrhm
lara aldrrmamakmrq.
Demetleme konusunu bir ornekle agrklamasl igin rsrar e
ti$imde birleqim noktasmrn sagtrfr panltrnrn krhflanmlq ya
yrhmlarr bir araya desteledi$ini soyledi. Sonra bu desteler
deste halinde drqardaki yayrhmlarla birlegirmiq. Demetleme
gortictiler higbir zaman kullanrlm ayan yayrhmlarla ulraqtr
frnda bile olurmuq. Ne zaman vurgulansalar biz onlarr ilk
dikkatin demetlerini algrl a dtlrmrz gib i al grl armr $rz.
"Yeni gcirtici.ilerin en yiice anlanndan biri," diye siirdiir
dii, "bilinmeyenin, ilk dikkat tarafindan dikkate almmayan
yayrhmlar oldu[unu bulmalan oldu. Bu koca bi iliqkidir, ama
dikkatini gekerim, ancak demetlemenin yaprlabildifi yerde
kurulabilecek bi iliqki. Bilinemeyen, diler yandan, birleqim
noktamrzm herhangi bi qeyi demetleyemeyecefi bi sonsuz
luktur."
Birleqim noktasmrn parlak bir mrknatrs gibi oldu[unu, in
sanrn yayrhm bandr srnrrlan iginde nereye hareket etse yayr
hmlan segip gruplandrrdrlrnr agrkladr. Bu keqif, bilinmeyene
yeni bir rqrk tuttu[undan yeni gorticiiler igin bir zafermig. ye
ni gciriictiler, kendilerine musallat olan kavranmasr neredeyse
olanaksrz bazr hayallerin, insan bandrndaki birlegme noktasr
nrn her zarnanki yerinden taban tabana ntbir noktaya kayma-
sryla ortaya grktrlrnr fark etmigler.
"Onlar insanrn karanhk yantnln hayalleriydi," diye iler
stirdii.
"Neden insanrn karanhk yonii diyorsun?" diye sordum.
"qUnkii nalet ve rjnceden hissediliyor," dedi. "Yalnrzca
bilinmeyen delil aynt zamanda bilmek-kimin umrundaki bd-
liimii."
"Yakozanrn igindeki ama insan bandmrn srnrrlan drqrnda-
ki yayrhmlar?" diye sordum. "Onlar algrlanabilir mi?"
"Evet, ama betimlenemez yollarla," dedi. "Onlar insan
az ve unutulmuglufa
siir{ili.irmiiq; gtinkii birleqim noktasrnrn etkilerinden biri yayr-
hm demetlerini algrlamak oldufu gibi bir di[eri de yayrhm-
lara aldrrmamakmrq.
Demetleme konusunu bir ornekle agrklamasl igin rsrar et-
ti$imde birleqim noktasmrn sagtrfr panltrnrn krhflanmlq ya-
yrhmlarr bir araya desteledi$ini soyledi. Sonra bu desteler,
deste halinde drqardaki yayrhmlarla birlegirmiq. Demetleme,
gortictiler higbir zaman kullanrlm ayan yayrhmlarla ulraqtr-
frnda bile olurmuq. Ne zaman vurgulansalar biz onlarr ilk
dikkatin demetlerini algrl a dtlrmrz gib i al grl armr $rz.
"Yeni gcirtici.ilerin en yiice anlanndan biri," diye siirdiir-
dii, "bilinmeyenin, ilk dikkat tarafindan dikkate almmayan
yayrhmlar oldu[unu bulmalan oldu. Bu koca bi iliqkidir, ama
dikkatini gekerim, ancak demetlemenin yaprlabildifi yerde
kurulabilecek bi iliqki. Bilinemeyen, diler yandan, birleqim
noktamrzm herhangi bi qeyi demetleyemeyecefi bi sonsuz-
luktur."
Birleqim noktasmrn parlak bir mrknatrs gibi oldu[unu, in-
sanrn yayrhm bandr srnrrlan iginde nereye hareket etse yayr-
hmlan segip gruplandrrdrlrnr agrkladr. Bu keqif, bilinmeyene
yeni bir rqrk tuttu[undan yeni gorticiiler igin bir zafermig. ye-
ni gciriictiler, kendilerine musallat olan kavranmasr neredeyse
olanaksrz bazr hayallerin, insan bandrndaki birlegme noktasr-
nrn her zarnanki yerinden taban tabana ntbir noktaya kayma-
sryla ortaya grktrlrnr fark etmigler.
"Onlar insanrn karanhk yantnln hayalleriydi," diye ileri
stirdii.
"Neden insanrn karanhk yonii diyorsun?" diye sordum.
"qUnkii nalet ve rjnceden hissediliyor," dedi. "Yalnrzca
bilinmeyen delil aynt zamanda bilmek-kimin umrundaki bd-
liimii."
"Yakozanrn igindeki ama insan bandmrn srnrrlan drqrnda-
ki yayrhmlar?" diye sordum. "Onlar algrlanabilir mi?"
"Evet, ama betimlenemez yollarla," dedi. "Onlar insan
8
Birle Eim N oktastntn Konumu
Don Juan farkrndahkta ustalaqma agrklamasrnl ozetledilinde
yine Giiney Meksika'daki evindeydik. Bu ev ashnda nagual
toplulu$unun ttim tiyelerine aitti, arna Silvio Manuel resmi
olarak ev sahibi gcirevini i.istlenmiqti ve herkes de buradan
agrkga Silvio Manuel'in evi diye soz ederdi; halbuki ben
agtklanamazbtr nedenle buraya don Juan'rn evi demeye ahq-
mrqtrm.
Don Juan, Genaro ve ben, da[lara yaptrfrm ru bir geziden
eve donmiigttik. o gtin, ofle yerne$imizi yedikten sonra yol
yorgunlu[umuzu atmak igin dinlenirken, don Juan'a bu ga-
rip yanrlsamanm nedenini sordum. Bunun bir yanrlsama ol-
madrlrnr ve oraya Silvio Manuel'in evi demenin nagual gru-
bunun biitiin iiyelerince herhangi bir ahvalde hattakendi kigi-
8
Birle Eim N oktastntn Konumu
Don Juan farkrndahkta ustalaqma agrklamasrnl ozetledilinde
yine Giiney Meksika'daki evindeydik. Bu ev ashnda nagual
toplulu$unun ttim tiyelerine aitti, arna Silvio Manuel resmi
olarak ev sahibi gcirevini i.istlenmiqti ve herkes de buradan
agrkga Silvio Manuel'in evi diye soz ederdi; halbuki ben
agtklanamazbtr nedenle buraya don Juan'rn evi demeye ahq-
mrqtrm.
Don Juan, Genaro ve ben, da[lara yaptrfrm ru bir geziden
eve donmiigttik. o gtin, ofle yerne$imizi yedikten sonra yol
yorgunlu[umuzu atmak igin dinlenirken, don Juan'a bu ga-
rip yanrlsamanm nedenini sordum. Bunun bir yanrlsama ol-
madrlrnr ve oraya Silvio Manuel'in evi demenin nagual gru-
bunun biitiin iiyelerince herhangi bir ahvalde hattakendi kigi-
lunun yiiksek sesle giir okumakla oldulunu soyledi[inde n
demek istedi[ini, eksiksiz bir durulukla anladrm.
Bir giin {ince, orada, sundurmada bana bir qey okudu$un
arna rsrar ve hasretini anlamadrlrmr anrmsadrm. Bu Juan Ra
mon Jimenez'in 'Hora Inmensa'adh qiiriydi ve onun iEin, s
vaggmm tiimtiyle ozgiirlii$e kagmak igin yaqamasrnt yalmzh
$ryla bireqim haline getiriyordu.

Yalnrzca bir kuq ve bir gan yrrtar sessizlili...


Sanki ikisi, batan giineqle soylegirler.
Altrn renkli sessizlik, billurdan akqamtistii.
Sakin apaglar, dolanan saflrkla sallarur,
ve tiim bunlann ardrnda,
incilerin iizerinde yaprlan bir yolculuk hayal eder
saydam bir rrmak
kaybediqi agan
ve akan sonsuzlula.

Don Juan ve Genaro yaruma gelip bana qagkrn nazarlarl


baktrlar.
"Gergekten ne yaplyoruz don Juan?" diye sordum. "yok
sa sava$grlar kendilerini yalnrzca <iltime mi hazrhyor?"
"Yok canlm," dedi, yumuqakga sntrmr trprqlayarak. "Sa
vaqgrlar kendilerini farkrnda olmayahaznlar ve tam farkrnda
kk artrk kendilerine hig cinem verrnediklerinde gelir. Ancak
higbi gey olduklannda her qey olurlar."
Bir an sustuk. Sonra, don Juan bana kendime acrma san
crlarrna mr girdifimi sordu. Emin olamadr[rm igin cevap ve
remedim.
"Burada oldufun igin piqman de[ilsin di rni?" diye silik
bir giiliimsemeyle sordu don Juan.
"Kesinlikle delil," diye ona giivence verdi Genaro. Son
ra, bir an tereddiit edermiq gibi oldu. Baqrm kaqrdr, bana bak
tt ve kaglannr kaldrrdr. "Belki ciylesin," dedi. "Oyle misin?"
lunun yiiksek sesle giir okumakla oldulunu soyledi[inde ne
demek istedi[ini, eksiksiz bir durulukla anladrm.
Bir giin {ince, orada, sundurmada bana bir qey okudu$unu
arna rsrar ve hasretini anlamadrlrmr anrmsadrm. Bu Juan Ra
mon Jimenez'in 'Hora Inmensa'adh qiiriydi ve onun iEin, sa
vaggmm tiimtiyle ozgiirlii$e kagmak igin yaqamasrnt yalmzh
$ryla bireqim haline getiriyordu.

Yalnrzca bir kuq ve bir gan yrrtar sessizlili...


Sanki ikisi, batan giineqle soylegirler.
Altrn renkli sessizlik, billurdan akqamtistii.
Sakin apaglar, dolanan saflrkla sallarur,
ve tiim bunlann ardrnda,
incilerin iizerinde yaprlan bir yolculuk hayal eder
saydam bir rrmak
kaybediqi agan
ve akan sonsuzlula.

Don Juan ve Genaro yaruma gelip bana qagkrn nazarlarla


baktrlar.
"Gergekten ne yaplyoruz don Juan?" diye sordum. "yok-
sa sava$grlar kendilerini yalnrzca <iltime mi hazrhyor?"
"Yok canlm," dedi, yumuqakga sntrmr trprqlayarak. "Sa-
vaqgrlar kendilerini farkrnda olmayahaznlar ve tam farkrnda-
kk artrk kendilerine hig cinem verrnediklerinde gelir. Ancak,
higbi gey olduklannda her qey olurlar."
Bir an sustuk. Sonra, don Juan bana kendime acrma san-
crlarrna mr girdifimi sordu. Emin olamadr[rm igin cevap ve-
remedim.
"Burada oldufun igin piqman de[ilsin di rni?" diye silik
bir giiliimsemeyle sordu don Juan.
"Kesinlikle delil," diye ona giivence verdi Genaro. Son-
ra, bir an tereddiit edermiq gibi oldu. Baqrm kaqrdr, bana bak-
tt ve kaglannr kaldrrdr. "Belki ciylesin," dedi. "Oyle misin?"
Don Juan ve Genaro, aniden yarumda bitiverdiler. Safrm-
da Genaro'yla koridorun sonuna yiiriidtik. Beni omzuyla
diirttii, viicudunun afrrh[rnr iistiimde duydum. NazikEe beni
sola iteledi ve dofrudan sundurmantn dolu duvarrna dayan-
drk. Bir an igin, duvardan gegecekmiqiz gibi bir hisse kaprl-
drm ve hatta kendimi bu etkiye karqr sallamlaqhrdrm ama
tam duvarrn dibinde durduk.
Suratrm duvara karqr dururken, ikisi beni dikkatle incele-
diler. Neye baktrklanm biliyordum; birlegim noktamr kaydrr-
mrg oldulumdan emin olmak istiyorlardr. Haleti ruhiyem de-
giqti$inden bunu yapmrq oldufumu biliyordum. Belli ki onlar
da biliyordu. Nazikge kollarrmdan tutup, beni sessizce kori-
dorun cibiir yaruna yiirtitttiler. O karanhk dar hol, sundurmayr
evin kalan difer yanma baflayan gegitti. Orada durduk. Don
Juan ve Genaro benden birkag adrm uzaklaqtrlar.
Evin, karanhk golgeler igindeki yanryla kargr karqrya br-
rakrldrm. Boq, karanhk bir odaya bakryordurn. Fiziksel bir
bezginlik hissediyordum. Yorgunluk ve kayrtsrzhk hissedi-
yor fakat aynr zamanda tinsel bir kuvvet deneyimliyordum.
Iqte o zaman bir qey kaybettilimi anladrm. Bedenimde hig
derman kalmadr. Zorlukla ayakta duruyordum. Sonunda ba-
caklarrm tutmaz oldu, oturdum ve sonra yana yat0m. Orada
yatarken en muhtegem, tatminkar Tann sevgisi ve iyilik his-
leriyle doldum.
Sonra, bir anda bir kilisede mihrabrn ontinde buldum ken-
dimi. Altrn varakla yaldrzlanmrq kabartmalar binlerce mumun
rqr[ryla panldryordu. Dev bir tahtrrevana konmug, koca bir
hag taqryan erkek ve kadrnlann koyu karaltrlanm gcirdiim.
Yollanndan gekilip, kiliseden drqan grktrm. Bir gok insanrn,
bir mum deryasmm [zerime geldilini gordiim. Seving iqin-
deydim. Onlarla olmak, Tanrr'ya dua etmek istiyordum. insan
gtiruhundan birkag adrm citedeydim ki bir qey sryrlp gotiirdti
beni.
Bir sonraki an, don Juan ve Genaro'ylaydrm. iki yaruml
kugatmrq olduklan halde, tembelce sundurmada dolanlyor-
duk.
Don Juan ve Genaro, aniden yarumda bitiverdiler. Safrm
da Genaro'yla koridorun sonuna yiiriidtik. Beni omzuyla
diirttii, viicudunun afrrh[rnr iistiimde duydum. NazikEe ben
sola iteledi ve dofrudan sundurmantn dolu duvarrna dayan
drk. Bir an igin, duvardan gegecekmiqiz gibi bir hisse kaprl
drm ve hatta kendimi bu etkiye karqr sallamlaqhrdrm ama
tam duvarrn dibinde durduk.
Suratrm duvara karqr dururken, ikisi beni dikkatle incele
diler. Neye baktrklanm biliyordum; birlegim noktamr kaydrr
mrg oldulumdan emin olmak istiyorlardr. Haleti ruhiyem de
giqti$inden bunu yapmrq oldufumu biliyordum. Belli ki onla
da biliyordu. Nazikge kollarrmdan tutup, beni sessizce kori-
dorun cibiir yaruna yiirtitttiler. O karanhk dar hol, sundurmayr
evin kalan difer yanma baflayan gegitti. Orada durduk. Don
Juan ve Genaro benden birkag adrm uzaklaqtrlar.
Evin, karanhk golgeler igindeki yanryla kargr karqrya br
rakrldrm. Boq, karanhk bir odaya bakryordurn. Fiziksel bi
bezginlik hissediyordum. Yorgunluk ve kayrtsrzhk hissedi-
yor fakat aynr zamanda tinsel bir kuvvet deneyimliyordum.
Iqte o zaman bir qey kaybettilimi anladrm. Bedenimde hig
derman kalmadr. Zorlukla ayakta duruyordum. Sonunda ba-
caklarrm tutmaz oldu, oturdum ve sonra yana yat0m. Orada
yatarken en muhtegem, tatminkar Tann sevgisi ve iyilik his-
leriyle doldum.
Sonra, bir anda bir kilisede mihrabrn ontinde buldum ken-
dimi. Altrn varakla yaldrzlanmrq kabartmalar binlerce mumun
rqr[ryla panldryordu. Dev bir tahtrrevana konmug, koca bir
hag taqryan erkek ve kadrnlann koyu karaltrlanm gcirdiim.
Yollanndan gekilip, kiliseden drqan grktrm. Bir gok insanrn,
bir mum deryasmm [zerime geldilini gordiim. Seving iqin-
deydim. Onlarla olmak, Tanrr'ya dua etmek istiyordum. insan
gtiruhundan birkag adrm citedeydim ki bir qey sryrlp gotiirdti
beni.
Bir sonraki an, don Juan ve Genaro'ylaydrm. iki yarum
kugatmrq olduklan halde, tembelce sundurmada dolanlyor-
duk.
oldufunu sciyler."
Gortictiler, ktigiik gocuklarrn ilkin sabit birlegim noktala
olmadr[rnr gortirlermiq. . Krhfl anmr g yayrhml an mu az zarrt b
curcuna durumundaymrq ve birleqim noktalan insan bandr
daki her bir yere kayarmrq ki bu da onlara daha sonra tam
mryla gozardt edilecek yayrhmlara ycinelik btiyiik bir odakl
ma yetisi verirmiq. Onlar btiytidtikge gevrelerindeki daha ya
h insanlar gocuklarrn tizerindeki dikkate deler erkleri ve g
derek karmaqrklaqan bir ig soyleqi yoluyla gocuklarrn birl
qirn noktalarrnr daha dura[anlaqtmrmrq. iE soyleqi, birlegi
noktasmm konumunu devamh saflamlaqtran bir iqlemmiq v
bu konum rastlantrsal oldu[u igin devamh desteklenmey
gereksinim duyarmrq.
"Aslrnda gergek, gocuklann golunun gordii{iidiir," diy
devam etti. "Gorenlerin goEu terelelli sayrlr ve onlan d
zeltmek igin her ti.irlii gaba harcarup, birlegim noktalannr
konumu katrlaqtrrlhr. "
"Fakat gocuklarr, birlegim noktalannr daha akrqkan brrak
malarr igin cesaretlendirmeye olanak var ml?" diye sordum
"Yalntzca, yeni gcirtictilerin arasrnda yaqarlarsa," ded
"Yoksa, eski goriic{iler gibi insanrn sessiz yanlrun anlaqrlma
Itklanrun tuza$rna yakalanrrlar. Ve inan bana, bu mantrksalh
firn kuca[rna diigmekten gok daha beterdir."
Don Juan, insarun, Kartal'm yayrhmlan karmaqasma ka
tr$r dtizene olan esash hayranhlrnr dile getirerek devam et
Her birimizin kendi gaprnda ustahkh bir sihirb az oldu$una v
sihrimizin birleqim noktamzr de[iqmezcesine sabit tutmarnr
oldufuna inanryordu.
"Drqardaki yayrhmlann kuvveti," diye devam etti, " bi
leqim noktamrzabazt yayrhmlarr segtirir ve ballanma ve alg
igin demetler. Bu Kartal'm buyrulurdur fakat algrladrflrnlzm
ti.imiine yiikledifrmrz anlam bizim buyrulumuzdur, bizim s
hirli arm apantmrzdrr. "
Agrklamalarma gcire, onceki giin Genaro'nun bana yaptr
dtlr ahqrlmadrk karmaqrkhkta ve esaslnda gok yahnmrq. Ka
oldufunu sciyler."
Gortictiler, ktigiik gocuklarrn ilkin sabit birlegim noktalar
olmadr[rnr gortirlermiq. . Krhfl anmr g yayrhml an mu az zarrt b
curcuna durumundaymrq ve birleqim noktalan insan bandrn
daki her bir yere kayarmrq ki bu da onlara daha sonra tama
mryla gozardt edilecek yayrhmlara ycinelik btiyiik bir odakla
ma yetisi verirmiq. Onlar btiytidtikge gevrelerindeki daha yag
h insanlar gocuklarrn tizerindeki dikkate deler erkleri ve g
derek karmaqrklaqan bir ig soyleqi yoluyla gocuklarrn birle
qirn noktalarrnr daha dura[anlaqtmrmrq. iE soyleqi, birlegim
noktasmm konumunu devamh saflamlaqtran bir iqlemmiq v
bu konum rastlantrsal oldu[u igin devamh desteklenmeye
gereksinim duyarmrq.
"Aslrnda gergek, gocuklann golunun gordii{iidiir," diye
devam etti. "Gorenlerin goEu terelelli sayrlr ve onlan dii
zeltmek igin her ti.irlii gaba harcarup, birlegim noktalannrn
konumu katrlaqtrrlhr. "
"Fakat gocuklarr, birlegim noktalannr daha akrqkan brrak
malarr igin cesaretlendirmeye olanak var ml?" diye sordum
"Yalntzca, yeni gcirtictilerin arasrnda yaqarlarsa," dedi
"Yoksa, eski goriic{iler gibi insanrn sessiz yanlrun anlaqrlmaz
Itklanrun tuza$rna yakalanrrlar. Ve inan bana, bu mantrksalh-
firn kuca[rna diigmekten gok daha beterdir."
Don Juan, insarun, Kartal'm yayrhmlan karmaqasma kat
tr$r dtizene olan esash hayranhlrnr dile getirerek devam etti
Her birimizin kendi gaprnda ustahkh bir sihirb az oldu$una ve
sihrimizin birleqim noktamzr de[iqmezcesine sabit tutmarnrz
oldufuna inanryordu.
"Drqardaki yayrhmlann kuvveti," diye devam etti, " bir
leqim noktamrzabazt yayrhmlarr segtirir ve ballanma ve alg
igin demetler. Bu Kartal'm buyrulurdur fakat algrladrflrnlzm
ti.imiine yiikledifrmrz anlam bizim buyrulumuzdur, bizim si
hirli arm apantmrzdrr. "
Agrklamalarma gcire, onceki giin Genaro'nun bana yaptrr-
dtlr ahqrlmadrk karmaqrkhkta ve esaslnda gok yahnmrq. Kar-
tedik; o ytizden birleqim noktam kaydrrdrk, ama herhangi bi-
ri de bu depoya ig sciyleqisini durdurarak ulaqabilir. Kayrg en
azdaysa, sonuglar zihnin fantazileri olarak agrklanrr. Kayrg
dikkate delerse, sonuglanna sanrr denir."
ondan, birlegim noktasrnr kaydrrma eylemini agrklamasr-
nr istedim. Savaqgrlann, ig sciyleqilerini durdurarak igsel se-
sizli$e eri gtiklerinde, erk tmsrnrn goriinttistinden fazla sesinin
birleqim noktasrnr tuzala dtiqtirdii$tnti soyledi. Bolucu
adrmlarm ritmi, anrnda koza igindeki ig sessizlikle kopmug
yayrhmlarrn bafl anrq kuvvetini yakahyormu$.
"Bu kuvvet, birdenbire bandrn kenarlanna asrlr," diye
devam etti. "sa[ ugta sonu gelmez tiziksel aktivite, qiddet, ol-
dtirme, qehvet hayalleri buluruz. sol ugtaysa tinsellik, din,
Tann bulunur. Genaro ve ben, birleqim noktanr iki uca da yii-
riitttik ki bu insan gdpii obefinin tam bi gortintilstinti verebi-
lelim."
Don Juan, tereddtit edermiq gibi, goriiciilerin bilgisinin en
gizli taraflanndan birinin, ig sessizlilin inanrlmaz etkisi oldu-
lunu yeniden belirtti. Bir kez igsel sessizlile eriqildi mi, bir-
leqim noktasmr o belirgin yere tutturan ballar kopmaya baq-
lar, birleqim noktasr serbestge oynarml$.
Devinim, goEu insarun yonsel tercihi ve do[al tepkisi ola-
rak, ahgrlmrq qartlarda sola do!ru olurmu$; ama kimi gcirticii-
ler devinimi, noktanrn oldulu ahgrlmrq yerlerden aga[r nokta-
lara ycinlendirebilirmig. Yeni gortictiler bu kaymaya 'aqalr
kayrg' dermig.
"Gcirtictiler, kazaen aqafr kayrqtan da mustariptiler,', diye
si.irdi.irdti. "Birleqim noktasl gans eseri orada uzun siire kal-
maz, giinkti burasr iblisin yeridir. Aga[r gitmek, yaprlacak en
kolay gey olmasma rafimen bizim ilgimize zrtttr."
Don Juan, eski gorticiilerin igledifi bir gok yargrhatasmrn
arasrnda en elem vericilerden birinin birlegim noktasmr a$a-
lrdaki cilgiilemez alana oynatarak hayvan bigimlerine girme-
de uzman olmalan oldu[unu da sciyledi. Deliqik hayvanlarr
baz alarak o hayvanr naguallan olarak adlandrrmrqlar. Birle-
tedik; o ytizden birleqim noktam kaydrrdrk, ama herhangi bi-
ri de bu depoya ig sciyleqisini durdurarak ulaqabilir. Kayrg en
azdaysa, sonuglar zihnin fantazileri olarak agrklanrr. Kayrg
dikkate delerse, sonuglanna sanrr denir."
ondan, birlegim noktasrnr kaydrrma eylemini agrklamasr-
nr istedim. Savaqgrlann, ig sciyleqilerini durdurarak igsel se-
sizli$e eri gtiklerinde, erk tmsrnrn goriinttistinden fazla sesinin
birleqim noktasrnr tuzala dtiqtirdii$tnti soyledi. Bolucu
adrmlarm ritmi, anrnda koza igindeki ig sessizlikle kopmug
yayrhmlarrn bafl anrq kuvvetini yakahyormu$.
"Bu kuvvet, birdenbire bandrn kenarlanna asrlr," diye
devam etti. "sa[ ugta sonu gelmez tiziksel aktivite, qiddet, ol-
dtirme, qehvet hayalleri buluruz. sol ugtaysa tinsellik, din,
Tann bulunur. Genaro ve ben, birleqim noktanr iki uca da yii-
riitttik ki bu insan gdpii obefinin tam bi gortintilstinti verebi-
lelim."
Don Juan, tereddtit edermiq gibi, goriiciilerin bilgisinin en
gizli taraflanndan birinin, ig sessizlilin inanrlmaz etkisi oldu-
lunu yeniden belirtti. Bir kez igsel sessizlile eriqildi mi, bir-
leqim noktasmr o belirgin yere tutturan ballar kopmaya baq-
lar, birleqim noktasr serbestge oynarml$.
Devinim, goEu insarun yonsel tercihi ve do[al tepkisi ola-
rak, ahgrlmrq qartlarda sola do!ru olurmu$; ama kimi gcirticii-
ler devinimi, noktanrn oldulu ahgrlmrq yerlerden aga[r nokta-
lara ycinlendirebilirmig. Yeni gortictiler bu kaymaya 'aqalr
kayrg' dermig.
"Gcirtictiler, kazaen aqafr kayrqtan da mustariptiler,', diye
si.irdi.irdti. "Birleqim noktasl gans eseri orada uzun siire kal-
maz, giinkti burasr iblisin yeridir. Aga[r gitmek, yaprlacak en
kolay gey olmasma rafimen bizim ilgimize zrtttr."
Don Juan, eski gorticiilerin igledifi bir gok yargrhatasmrn
arasrnda en elem vericilerden birinin birlegim noktasmr a$a-
lrdaki cilgiilemez alana oynatarak hayvan bigimlerine girme-
de uzman olmalan oldu[unu da sciyledi. Deliqik hayvanlarr
baz alarak o hayvanr naguallan olarak adlandrrmrqlar. Birle-
mantrksal."
"Gorticiiler bu aqa[r kayrqlan nasrl onler?" diye sordufn.
"Her $ey sava$glya ba[hdr," dedi. "Ome[in senirr gib
olan baztlan dolal olarak kendi tuhaflrklanna kaprlmaya me
yillidir. Bunlar, fena garprlrr. Senin gibiler igin, her yaptrklar
qey igin yirmi dort saat uyaruk kahp ncibet tutmalanm tavsi
ye ederim. Diizenceli adam ve kadrnlar, boylesi kayrglara da
ha az e$ilimlidir; onlar igin yirmi iig saatlik bi ncibet tavsiye
edebilirim."
Parrltrlar sagan gozleriyle bana bakrp gtildii.
"Diqi gorticiilerin erkeklere nazaran daha srk aqalr kayrq-
larr olur," dedi. "Ama erkekler tehlike iginde o konumda oya-
lanrrken, kadrnlar oradan hrzla grkma yetisine de sahiptirler."
Kadrn goniciilerin, birleqim noktalarrnr aqa[rdaki alanda
herhangi bir konumda tutturma yetisine de sahip olduklannr
soyledi. Erkekler bunu yapamlyormug. Erkeklerin sa[duyu
ve amaglart varrnlg, ama yetenekleri azmrq; bu sebeple bir na-
guahn grubunda sekiz kadrn gorticii olmasr gerekirmig. Ka-
dtnlar, bilinmeyenin cilgiilmez enginli$inin gegilmesine sevk
ederlermiq. Bu dolal kapasiteyle ya da onun sonucu olarak,
kadrnlar en giddetli yolunlu[a sahipmiq. O sebeple, onlar bir
hayvarun qekline hararet, kolayhk ve karqrlagtrnlam az bir
vahqilikle girebilirmi$.
o'Korkutucu qeyler
dtiqtindiiliinde," diye devam etti,
"isimsiz, karanhkta kol gezen bi tehlike, bilmeden diiqiindti-
liin aqafrdaki olgiilemez alanda konumlanmlg bi kadrn gdrti-
ciidiir. Gergek dehget iqte tam oradadr. E[er sapkrn bi kadrn
goriiciiye olur ya rastlarsan, arkana bakmadan da[lara kag!"
Ona diler organizmalarrn birleqim noktalannr kaydrrrp
kaydrramadrklarrm so.rdum.
"Onlarrn noktasr kayabilir," dedi, "ama onlarrn kayrqr is-
teyerek olmaz."
"Organrzmalann birleqim noktasr da oldu[u yerde gortin-
mek igin mi e$itilmiqtir?" diye sordum.
"Her yeni do$an organizma $u veya bu qekilde e[itilmiq-
mantrksal."
"Gorticiiler bu aqa[r kayrqlan nasrl onler?" diye sordufn.
"Her $ey sava$glya ba[hdr," dedi. "Ome[in senirr gibi
olan baztlan dolal olarak kendi tuhaflrklanna kaprlmaya me-
yillidir. Bunlar, fena garprlrr. Senin gibiler igin, her yaptrklarr
qey igin yirmi dort saat uyaruk kahp ncibet tutmalanm tavsi-
ye ederim. Diizenceli adam ve kadrnlar, boylesi kayrglara da-
ha az e$ilimlidir; onlar igin yirmi iig saatlik bi ncibet tavsiye
edebilirim."
Parrltrlar sagan gozleriyle bana bakrp gtildii.
"Diqi gorticiilerin erkeklere nazaran daha srk aqalr kayrq-
larr olur," dedi. "Ama erkekler tehlike iginde o konumda oya-
lanrrken, kadrnlar oradan hrzla grkma yetisine de sahiptirler."
Kadrn goniciilerin, birleqim noktalarrnr aqa[rdaki alanda
herhangi bir konumda tutturma yetisine de sahip olduklannr
soyledi. Erkekler bunu yapamlyormug. Erkeklerin sa[duyu
ve amaglart varrnlg, ama yetenekleri azmrq; bu sebeple bir na-
guahn grubunda sekiz kadrn gorticii olmasr gerekirmig. Ka-
dtnlar, bilinmeyenin cilgiilmez enginli$inin gegilmesine sevk
ederlermiq. Bu dolal kapasiteyle ya da onun sonucu olarak,
kadrnlar en giddetli yolunlu[a sahipmiq. O sebeple, onlar bir
hayvarun qekline hararet, kolayhk ve karqrlagtrnlam az bir
vahqilikle girebilirmi$.
o'Korkutucu qeyler
dtiqtindiiliinde," diye devam etti,
"isimsiz, karanhkta kol gezen bi tehlike, bilmeden diiqiindti-
liin aqafrdaki olgiilemez alanda konumlanmlg bi kadrn gdrti-
ciidiir. Gergek dehget iqte tam oradadr. E[er sapkrn bi kadrn
goriiciiye olur ya rastlarsan, arkana bakmadan da[lara kag!"
Ona diler organizmalarrn birleqim noktalannr kaydrrrp
kaydrramadrklarrm so.rdum.
"Onlarrn noktasr kayabilir," dedi, "ama onlarrn kayrqr is-
teyerek olmaz."
"Organrzmalann birleqim noktasr da oldu[u yerde gortin-
mek igin mi e$itilmiqtir?" diye sordum.
"Her yeni do$an organizma $u veya bu qekilde e[itilmiq-
bi yardrm eli uzatmak, eski gortici.ilerin kendilerininkiler igin
cidedikleri ceza gibi, ridedi[imiz gok yiiklii bi yargr hatasr."
bi yardrm eli uzatmak, eski gortici.ilerin kendilerininkiler igin
cidedikleri ceza gibi, ridedi[imiz gok yiiklii bi yargr hatasr."
yere koydulu ceketinin iizerine krvrrhp uyudu.
Don Juan Genaro'yu uyandrrmak istemezcesine krsrk bi
sesle konuqmaya baqladr. Farkrndah$a dair qimdiye kada
pek gok gergeli agrkladrlrnr, geriye tartrqrlacak yalruzca bi
gergek kaldr[rnr soyledi. Bu son gergek, eski kugak btiyticti
lerin kendilerinin de farkrnda olmadan bulduklan en oneml
gergekmiq. Bulugun muazzam de$eri ancak yizyillar sonra
yeni goriictiler tarafindan anlaqrlabilmig.
Don Juan konuqmasrnl, "sana insanrn birleqim noktasr
run algr igin, yayrhmlara ayarh oldu[unu sciylemiqtim" diye
siirdiirdti, "Noktanrn sabit konumundan hareket edebildigini
de tartrgmrqtrk. son gergek, birlegim noktaslnln belli bir smr-
nn otesinde hareket etmesi halinde bildigimiz bu diinyadan
biitiiniiyle baqka dtinyatr arl a birleq ebilmesidir. "
Bazr colrafi bcilgelerin bu tehlikeli harekete yardrm efine-
nin yanr srra hareket igin cizel yonler belirledifini fisrldadr.
ome[in sonora Qolti birleqim noktasrnrn her zamanki yerin-
den aqafir co$ru hareket etmesini saliryordu, iblisin oldu[u
yere.
"Bu nedenle sonora' da gergek biiyiictilerle karqrlaqabilir-
sin" diye si.irdiirdii scizlerini. "Ozeilikle de kadrn btiytictiler-
le. Daha gimdiden birini biliyorsun; La Caralina. Gegmiqte
ikiniz arasrnda dalaqlar ayarlarruqtlm. Birleqim noktarun ha-
reket etmesini istemiqtik ve I.a Catalina btiyiiciiltik maskara-
lftlanyla onu yerinden sallayrp gevqetmigti."
Don Juan, La Catalina ve benim aramda geliqen ttiyler
tirpertici deneyimlerin ikisi arasrnda cjnceden diizenlenmiq
anlagmamn bir pargast oldu$unu agrkladr.
Genaro kalkrp sesini ytikselterek, "bize kahlmasr igin
O'nu davet etsek ne diiqiinrirdiin?" diye bana sordu.
Sorusunun keskinli$i ve sesindeki garip ton nedeniyle
ani bir dehget duygusuna kaprldrm.
Don Juan gtildti ve beni kollarrmdan tutup sarstr. Kork-
mam igin herhangi bir neden olmadrlr yolunda bana gtivence
verdi. Lacatalina'nrn bizebt kuzen ya dateyze yakrnhsrn-
yere koydulu ceketinin iizerine krvrrhp uyudu.
Don Juan Genaro'yu uyandrrmak istemezcesine krsrk bir
sesle konuqmaya baqladr. Farkrndah$a dair qimdiye kadar
pek gok gergeli agrkladrlrnr, geriye tartrqrlacak yalruzca bir
gergek kaldr[rnr soyledi. Bu son gergek, eski kugak btiyticti-
lerin kendilerinin de farkrnda olmadan bulduklan en onemli
gergekmiq. Bulugun muazzam de$eri ancak yizyillar sonra
yeni goriictiler tarafindan anlaqrlabilmig.
Don Juan konuqmasrnl, "sana insanrn birleqim noktasr-
run algr igin, yayrhmlara ayarh oldu[unu sciylemiqtim" diye
siirdiirdti, "Noktanrn sabit konumundan hareket edebildigini
de tartrgmrqtrk. son gergek, birlegim noktaslnln belli bir smr-
nn otesinde hareket etmesi halinde bildigimiz bu diinyadan
biitiiniiyle baqka dtinyatr arl a birleq ebilmesidir. "
Bazr colrafi bcilgelerin bu tehlikeli harekete yardrm efine-
nin yanr srra hareket igin cizel yonler belirledifini fisrldadr.
ome[in sonora Qolti birleqim noktasrnrn her zamanki yerin-
den aqafir co$ru hareket etmesini saliryordu, iblisin oldu[u
yere.
"Bu nedenle sonora' da gergek biiyiictilerle karqrlaqabilir-
sin" diye si.irdiirdii scizlerini. "Ozeilikle de kadrn btiytictiler-
le. Daha gimdiden birini biliyorsun; La Caralina. Gegmiqte
ikiniz arasrnda dalaqlar ayarlarruqtlm. Birleqim noktarun ha-
reket etmesini istemiqtik ve I.a Catalina btiyiiciiltik maskara-
lftlanyla onu yerinden sallayrp gevqetmigti."
Don Juan, La Catalina ve benim aramda geliqen ttiyler
tirpertici deneyimlerin ikisi arasrnda cjnceden diizenlenmiq
anlagmamn bir pargast oldu$unu agrkladr.
Genaro kalkrp sesini ytikselterek, "bize kahlmasr igin
O'nu davet etsek ne diiqiinrirdiin?" diye bana sordu.
Sorusunun keskinli$i ve sesindeki garip ton nedeniyle
ani bir dehget duygusuna kaprldrm.
Don Juan gtildti ve beni kollarrmdan tutup sarstr. Kork-
mam igin herhangi bir neden olmadrlr yolunda bana gtivence
verdi. Lacatalina'nrn bizebt kuzen ya dateyze yakrnhsrn-
mrq bir yardrmcr, birlegim noktasmr eski gori.iciiler gibi en de-
libozuk yollarla kaydrrmayr cifrenmeye istekli bir o[renci
olmug.
Don Juan'a, la Catalina'nln bilgisinin onunkinden tabi-
atryla mr farkh oldulunu sordum.
"Tamamen ayruyrz," diye yanrtladr. "O daha gok Silvio
Manuel veya Genaro gibi, onlann kadrna uyarlanmrqr ama ta-
bii kadrn olmasr dolayrsryla, ikisinden de slnlrslz derecede
daha saldrrgan ve tehlikeli."
Genaro, baqryla nzaslnl imledi. "srnrrsrz derecede daha
fazla," deyip yine goz krrptr.
"Senin toplululuna baflr ml?" diye sordum don Juan'a.
"Btze kuzen veya teyze gibi oldu[unu soyledim ya," diye
yanrtladr. "Hepimizden geng olmasrna ralmen yaqh nesilden-
dir. O, o toplulu[un sonuncusu. Bizimle gok az temasa geger.
Bizi pek sevmez. Biz onun rgrnfazla srkrcryrz; o nagual Juli-
an'rn tarztna ahqkrn. Bilinmeyenin engin macerastnr ozgiir-
liik arayrqrna tercih eder."
"ikisi arasmdaki fark ne?" diye sordum don Juan'a.
"Farkrndahla de$gin gergekleri agrklamamln son bcilii-
mtinde," diye yanrtladr," bu farkr yavag yavag, tamamryla tar-
figaca[rz. $u an, senin igin cinemli olan, sol yan farkrndahfrn-
da krskangga sakladr[rn garip gizlerdir; bu ytizden la Catali-
na ve sen birbirinizden hazzetmektesiniz."
Ondan hazzetmemle ilgili olmadrfmr, onun kuvvetine
hayran oldufiumu rsrarla soyledim.
Don Juan ve Genaro gtildtiler ve sanki benim bilmedifim
bir qeyi biliyormu$casrna beni trprqladrlar.
"Seni seviyor gtinkti neye benzedi[ini biliyor," dedi Ge-
naro ve dudaklannr gaprrdattr. "Nagual Julian'r gok iyi tanrr-
dl."
itisi beni utandran uzun bir bakrq attilar.
"Ne demek istiyorsun?" diye kavgacr bir ses tonuyla sor-
dum Genaro'ya.
Bana srrrtrp, kaglarrnr yukarr aqalr komik bir ifadeyle oy-
mrq bir yardrmcr, birlegim noktasmr eski gori.iciiler gibi en de-
libozuk yollarla kaydrrmayr cifrenmeye istekli bir o[renci
olmug.
Don Juan'a, la Catalina'nln bilgisinin onunkinden tabi-
atryla mr farkh oldulunu sordum.
"Tamamen ayruyrz," diye yanrtladr. "O daha gok Silvio
Manuel veya Genaro gibi, onlann kadrna uyarlanmrqr ama ta-
bii kadrn olmasr dolayrsryla, ikisinden de slnlrslz derecede
daha saldrrgan ve tehlikeli."
Genaro, baqryla nzaslnl imledi. "srnrrsrz derecede daha
fazla," deyip yine goz krrptr.
"Senin toplululuna baflr ml?" diye sordum don Juan'a.
"Btze kuzen veya teyze gibi oldu[unu soyledim ya," diye
yanrtladr. "Hepimizden geng olmasrna ralmen yaqh nesilden-
dir. O, o toplulu[un sonuncusu. Bizimle gok az temasa geger.
Bizi pek sevmez. Biz onun rgrnfazla srkrcryrz; o nagual Juli-
an'rn tarztna ahqkrn. Bilinmeyenin engin macerastnr ozgiir-
liik arayrqrna tercih eder."
"ikisi arasmdaki fark ne?" diye sordum don Juan'a.
"Farkrndahla de$gin gergekleri agrklamamln son bcilii-
mtinde," diye yanrtladr," bu farkr yavag yavag, tamamryla tar-
figaca[rz. $u an, senin igin cinemli olan, sol yan farkrndahfrn-
da krskangga sakladr[rn garip gizlerdir; bu ytizden la Catali-
na ve sen birbirinizden hazzetmektesiniz."
Ondan hazzetmemle ilgili olmadrfmr, onun kuvvetine
hayran oldufiumu rsrarla soyledim.
Don Juan ve Genaro gtildtiler ve sanki benim bilmedifim
bir qeyi biliyormu$casrna beni trprqladrlar.
"Seni seviyor gtinkti neye benzedi[ini biliyor," dedi Ge-
naro ve dudaklannr gaprrdattr. "Nagual Julian'r gok iyi tanrr-
dl."
itisi
beni utandran uzun bir bakrq attilar.
"Ne demek istiyorsun?" diye kavgacr bir ses tonuyla sor-
dum Genaro'ya.
Bana srrrtrp, kaglarrnr yukarr aqalr komik bir ifadeyle oy-
qey gciremedim
"Neden oraya yiiriimiiyorsun?" dedi don Juan.
Baqrm doniiverdi, midem bulandr. Don Juan elinin bir de
I

vinimiyle beni yola koyulmaya sevk etti ama hareket etmey


cesaret etmedim. Sonunda, Genaro kolumdan tuttu ve ikimi
tepeye trrmanmaya baqladrk. Yukan vardr[rmrzda, don Ju
'r
an'ln tam arkarnrzdan geldi[inin ayrdma vardtm. Ugiimii
r
tepeye ayru anda ulagtrk.
I Don Juan, btiytik bir sakinlik iginde Genaro'yla konuqma
ya baqladl. O'na, nagual Julian'tn birgok defalar korkularrn
ir

l,i
fazla kaprldrklan igin ikisini de oldiiresiye bofmak tizere o
dufunu anlmsayrp ammsamadrlrnr sordu.
Genaro bana dontip nagual Julian'm insafstz bir ci[retme
olduluna dair giivence verdi. O ve kendi o[retmeni, heniiz
zamanlar diinyada olan nagual Elias, herkesin birleqim nokta
srnr hayati bir srnrnn otesine iter ve kendi kendilerini koru
malan igin brrakrrlarmrr;.
"Sana bir zamanlar nagual Julian'rn cinsel erkemizi boq
harcamamamlzr tavsiye ettilini soylemiqtim," diye devam et
ti Genaro. "Bununla birleqim noktasrnrn kaydlnlmast igin ki
giye erke gerektifini soylemek istemigtim. E[er birinde b
yoksa, naguahn vuruqu cizgiirliik yerine oliim vuru$u olur."
"Yeterli erke olmadrfrnda," dedi don Juan, "baflanl$ gii
l

cti ezicidir. Srradan qartlar altrnda gergeklegmeyen baflanrqrn


baskrsrna karqr dayanabilmek igin yeterince erkeye sahip ol
lr

I mak gerekir."
I Genaro, nagual Julian'tn ilham veren bir o[retmen oldu
lunu soyledi. Her zaman olretip aynr zamanda da kendin
i
e$lendirecek yollar bulurmuq. En sevdi[i yontemlerden bir
bir ya da iki defasrnda yaptrfr gibi hig fark ettirmeden onlar
olafan farkrndahklarrnda yakalayrp, birleqim noktalannt kay
drrmak olurmuq. O zamandan beri, boltinmez dikkatlerin
sallamak igin ti.im yapmasr gereken onlart beklenmedik b
nagual vuruquyla tehdit etmek olmug.
"Nagual Julian, gergekten unutulmaz bi adamdt," ded
qey gciremedim
"Neden oraya yiiriimiiyorsun?" dedi don Juan.
Baqrm doniiverdi, midem bulandr. Don Juan elinin bir de-
I

vinimiyle beni yola koyulmaya sevk etti ama hareket etmeye


cesaret etmedim. Sonunda, Genaro kolumdan tuttu ve ikimiz
tepeye trrmanmaya baqladrk. Yukan vardr[rmrzda, don Ju-
'r
an'ln tam arkarnrzdan geldi[inin ayrdma vardtm. Ugiimiiz
r
tepeye ayru anda ulagtrk.
I Don Juan, btiytik bir sakinlik iginde Genaro'yla konuqma-
ya baqladl. O'na, nagual Julian'tn birgok defalar korkularrna
ir

l,i
fazla kaprldrklan igin ikisini de oldiiresiye bofmak tizere ol-
dufunu anlmsayrp ammsamadrlrnr sordu.
Genaro bana dontip nagual Julian'm insafstz bir ci[retmen
olduluna dair giivence verdi. O ve kendi o[retmeni, heniiz o
zamanlar diinyada olan nagual Elias, herkesin birleqim nokta-
srnr hayati bir srnrnn otesine iter ve kendi kendilerini koru-
malan igin brrakrrlarmrr;.
"Sana bir zamanlar nagual Julian'rn cinsel erkemizi boqa
harcamamamlzr tavsiye ettilini soylemiqtim," diye devam et-
ti Genaro. "Bununla birleqim noktasrnrn kaydlnlmast igin ki-
giye erke gerektifini soylemek istemigtim. E[er birinde bu
yoksa, naguahn vuruqu cizgiirliik yerine oliim vuru$u olur."
"Yeterli erke olmadrfrnda," dedi don Juan, "baflanl$ gii-
l

cti ezicidir. Srradan qartlar altrnda gergeklegmeyen baflanrqrn


baskrsrna karqr dayanabilmek igin yeterince erkeye sahip ol-
lr

I mak gerekir."
I Genaro, nagual Julian'tn ilham veren bir o[retmen oldu-
lunu soyledi. Her zaman olretip aynr zamanda da kendini
i
e$lendirecek yollar bulurmuq. En sevdi[i yontemlerden biri
bir ya da iki defasrnda yaptrfr gibi hig fark ettirmeden onlart
olafan farkrndahklarrnda yakalayrp, birleqim noktalannt kay-
drrmak olurmuq. O zamandan beri, boltinmez dikkatlerini
sallamak igin ti.im yapmasr gereken onlart beklenmedik bir
nagual vuruquyla tehdit etmek olmug.
"Nagual Julian, gergekten unutulmaz bi adamdt," dedi
lini iimit ediyoruz."
Hemen karqr koymaya bagladrm. Don Juan beni susturdu.
Neye karqr koydu$umu bilmedilimi soyledi.
Don Juan konuqurken, oha ve Genaro'ya fena halde krz-
drm. Aniden hiddetten kudurarak, avaz avaz onlara balrrma-
ya bagladrm. Tepkim, o kadar bana uymuyordu ki kendimden
korktum. Sanki ben bir baqkasrydrm. Durdum ve yardrm
umuduyla onlara baktrm.
Genaro'nun kollarr destek gereksinirmig gibi don Juan'rn
omzundaydr. ikisi de ciniine gegilmez bir qekilde giiliiyorlar-
dr.
O kadar umutsuzdum ki neredeyse gozlerimden yaglar
bir
boqanacaktr. Don Juan yaruma geldi. Kolunu giiven verici
gekilde omzuma attr. Sonora Qolti'ntin, onun anlayamadr[r
nedenlerden dolayr insanr veya herhangi bir di$er organtzma-
yr kavgacrhla tegvik ettilini sciyledi.
"insanlar, burada hava gok kuru oldulundan diyebilir,"
siirdtirdti,"ya da gok srcak oldulundan. Goriici.ilerse, burarun
Kartal'rn yayrhmlannrn belirli bi kavgalr oldulunu ve daha
once soyledilimiz gibi birleqim noktasrnrn aqafr kaymasma
yardtmct oldulunu soyleyebilirler. "
"Nastl olurs a ol sun, s avaq gilar kendilerini tarafs n tanrklar
olarak elitmek, kendi gizlerini anlamak ve kim olduklannr
bulmarun cogkusunu tatmak igin dtinyadadrr. Bu yeni gcirticii-
lerin emellerinin en yiikse[idir. Ve her savaqgr buna ulaga-
maz. Biz nagual Julian'm ulagamadrlrnr saruyoruz. O yolda
kaldr, la Catalina da."
Emsalsiz bir nagual olmak igin bir kimse ozgiirltilti sev-
meli ve her qeyden en ytiksek mertebede kopmuq olmahymrq.
Savaggrmn yolunu bu kadar tehlikeli yapan galdaq insarun
yaqammm tam tersi olmasrymrq. Qa$daq insap, bilinmeyen ve
giz alemini brrakrp iglevsellik aleminde yerleqmiq. Onceden
hissedilen ve coqku veren di.inyaya srtrm dciniip, can srkrntr-
srnr diinyasrna buyur etmig.
"Tekrar giz diinyaslna dcinme $ansr verilmesi," diye si.ir-
lini iimit ediyoruz."
Hemen karqr koymaya bagladrm. Don Juan beni susturdu
Neye karqr koydu$umu bilmedilimi soyledi.
Don Juan konuqurken, oha ve Genaro'ya fena halde krz
drm. Aniden hiddetten kudurarak, avaz avaz onlara balrrma
ya bagladrm. Tepkim, o kadar bana uymuyordu ki kendimden
korktum. Sanki ben bir baqkasrydrm. Durdum ve yardrm
umuduyla onlara baktrm.
Genaro'nun kollarr destek gereksinirmig gibi don Juan'r
omzundaydr. ikisi de ciniine gegilmez bir qekilde giiliiyorlar
dr.
O kadar umutsuzdum ki neredeyse gozlerimden yagla
b
boqanacaktr. Don Juan yaruma geldi. Kolunu giiven verici
gekilde omzuma attr. Sonora Qolti'ntin, onun anlayamadr[
nedenlerden dolayr insanr veya herhangi bir di$er organtzma
yr kavgacrhla tegvik ettilini sciyledi.
"insanlar, burada hava gok kuru oldulundan diyebilir,
siirdtirdti,"ya da gok srcak oldulundan. Goriici.ilerse, buraru
Kartal'rn yayrhmlannrn belirli bi kavgalr oldulunu ve dah
once soyledilimiz gibi birleqim noktasrnrn aqafr kaymasma
yardtmct oldulunu soyleyebilirler. "
"Nastl olurs a ol sun, s avaq gilar kendilerini tarafs n tanrkla
olarak elitmek, kendi gizlerini anlamak ve kim olduklann
bulmarun cogkusunu tatmak igin dtinyadadrr. Bu yeni gcirticii
lerin emellerinin en yiikse[idir. Ve her savaqgr buna ulaga
maz. Biz nagual Julian'm ulagamadrlrnr saruyoruz. O yolda
kaldr, la Catalina da."
Emsalsiz bir nagual olmak igin bir kimse ozgiirltilti sev
meli ve her qeyden en ytiksek mertebede kopmuq olmahymrq
Savaggrmn yolunu bu kadar tehlikeli yapan galdaq insarun
yaqammm tam tersi olmasrymrq. Qa$daq insap, bilinmeyen v
giz alemini brrakrp iglevsellik aleminde yerleqmiq. Onceden
hissedilen ve coqku veren di.inyaya srtrm dciniip, can srkrntr
srnr diinyasrna buyur etmig.
"Tekrar giz diinyaslna dcinme $ansr verilmesi," diye si.ir
se, saldrrtrlar."
"Nagual Julian, beni bir keresinde iki gtin savaqgt pozi
yonunda tutmugtu" diye fisrldadr Genaro bana. "iqerken bi
bu pozisyonda kalmam gerekti."
"Ve srgarken de," diye ekledi don Juan.
"Do!ru," dedi Genaro. Ve emin de$ilmig gibi bana fisr
dadr, 'olJmanm sen kakanr onceden yapmrqsmdr. Eler la C
talina ortaya grktrlrnda ba[rrsaklannr boqaltmamrq olursa
pantolonuna edersin. Tabii sana pantolonunu grkarmayr d
gcisterebilirim. Eler bu konumda srgacaksan pantolonunu g
karmaltstn. "
Bana, pantalonumdan nasrl grkaca[rmr gcisterneye baqla
dr. Bunu en ciddi ve ilgili haliyle yapryordu. Tiim konsantras
yonum devinimlerinde yolunlaqmrqtr. Ancak pantalonumda
srynldr$rmda don Juan'rn kahkahalarla ktikredigini fark ede
bildim. Genaro'nun beni yine makaraya aldr[rnr ayrt ettim
Ayala kalkrp pantolonumu giyecektirn ki don Juan beni du
durdu. Gtilmekten scizctikleri zorlabir araya getirebildi. Ba
na oldufum gibi kalmamr, Genaro'nun her qeyi yarr qak
yaptr[rnr ve la Catalina'run gergekten orada galilarrn arkasrn
da oldulunu sciyledi.
Kahkahalar arasmda ortaya koydufu ses tonuyla beni e
kiledi. Yerimde donup kaldrm. Bir saniye sonra gahhklardak
bir hrqrrtr, beni oylesine pani$e soktu ki pantalonumu unut
tum. Genaro'ya baktrm. O tekrar pantalonu giymiqti. Omuz
lannr silkti.
"6zir dilerim," diye fisrldadr. "Sana onu kalkmadan na
srl giyecelini gostermeye vaktim olmadr."
Onlara krzacak ya da kahkaha ciimbiiqlerine katiacak za
manlm olmadr. Aniden, tam ontimde gahlar yanldr ve olabi
lecek en korkung mahlukat ortaya grktr. o kadar acayipti k
arttk korkmuyordum, biiytilenmiqtim. ontimcle duran her n
ise, bir insan deEildi; hatta insanla uzaktan yakrndan alakas
bile yoktu. Daha gok bir si.iningenebenziyordu. Ya da biiytik
ciisseli garip bir boce$e. Yahut krlh, son derece tiksindiric
se, saldrrtrlar."
"Nagual Julian, beni bir keresinde iki gtin savaqgt pozis
yonunda tutmugtu" diye fisrldadr Genaro bana. "iqerken bile
bu pozisyonda kalmam gerekti."
"Ve srgarken de," diye ekledi don Juan.
"Do!ru," dedi Genaro. Ve emin de$ilmig gibi bana fisrl
dadr, 'olJmanm sen kakanr onceden yapmrqsmdr. Eler la Ca
talina ortaya grktrlrnda ba[rrsaklannr boqaltmamrq olursan
pantolonuna edersin. Tabii sana pantolonunu grkarmayr da
gcisterebilirim. Eler bu konumda srgacaksan pantolonunu gr
karmaltstn. "
Bana, pantalonumdan nasrl grkaca[rmr gcisterneye baqla
dr. Bunu en ciddi ve ilgili haliyle yapryordu. Tiim konsantras
yonum devinimlerinde yolunlaqmrqtr. Ancak pantalonumdan
srynldr$rmda don Juan'rn kahkahalarla ktikredigini fark ede
bildim. Genaro'nun beni yine makaraya aldr[rnr ayrt ettim
Ayala kalkrp pantolonumu giyecektirn ki don Juan beni dur-
durdu. Gtilmekten scizctikleri zorlabir araya getirebildi. Ba-
na oldufum gibi kalmamr, Genaro'nun her qeyi yarr qaka
yaptr[rnr ve la Catalina'run gergekten orada galilarrn arkasrn-
da oldulunu sciyledi.
Kahkahalar arasmda ortaya koydufu ses tonuyla beni et-
kiledi. Yerimde donup kaldrm. Bir saniye sonra gahhklardaki
bir hrqrrtr, beni oylesine pani$e soktu ki pantalonumu unut-
tum. Genaro'ya baktrm. O tekrar pantalonu giymiqti. Omuz-
lannr silkti.
"6zir dilerim," diye fisrldadr. "Sana onu kalkmadan na-
srl giyecelini gostermeye vaktim olmadr."
Onlara krzacak ya da kahkaha ciimbiiqlerine katiacak za-
manlm olmadr. Aniden, tam ontimde gahlar yanldr ve olabi-
lecek en korkung mahlukat ortaya grktr. o kadar acayipti ki
arttk korkmuyordum, biiytilenmiqtim. ontimcle duran her ne
ise, bir insan deEildi; hatta insanla uzaktan yakrndan alakasr
bile yoktu. Daha gok bir si.iningenebenziyordu. Ya da biiytik
ciisseli garip bir boce$e. Yahut krlh, son derece tiksindirici
catarrna'yla baqka bir di.inyada yalnrz kaldrm. orada, tek bir
tanrnabilir nitelik yoktu. Koskoca kayalarla kaph olan toprak
gciriiniimtindeki yerden geldi[ini sandrlrm yo$un, goz ka-
maqtmcr bir panltl ve rsl vardr. Yerdekiler en aztndan kaya
gibi gciriintiyordu. Kumtaqr rengindeydiler ama alrrhklan
yoktu; stingerdenmig gibi krsa kahn pargalardr. onlan, sade-
ce dayanarak hrzla savurabiliyordum.
Kuvvetimden o kadar biiyiilenmiqtim ki baqka higbir gey
umrumda defildi. Nasrl olduysa, gcirtiniirde afrrhksrz bu
malzemenin bana kargr koymadr[rnr tayin etmiqtim. ustiin
derecedeki kuvvetim onlan savurup etrafa da$rtryordu.
onlarr ellerimle yakalamayr denedim ve ttim bedenimin
de[iqtigini ayrrt ettim. La Catalina bana bakryordu. o yine
cinceden oldulu o tuhaf mahlukattr ve ben de oyleydim. Ken-
dimi gciremiyordum ama yine de ikimizintamamen benzedi-
gini biliyordum.
Tarif edilmez bir nege, sanki bu nege benim drqrmdan ge-
len bir kuvvetmig gibi, beni ele gegirdi. La catalina ve ben
qahlandrk, dolandrk ve bende higbir diigiince, his veya insani
farkrndahk kalmayana dek oyun oynadrk. Ne var ki, kesinlik-
le farkrndaydrm. Farkrndahlrm, insani hislerin bireysellili
olarak degil ama her qeyin varoluqunun duyumu olarak ba-
na giivence veren belirsiz bir bilgiydi; srnrrs v bir gtiven, va-
roluqumun fiziksel kesinlifiydi.
sonra her qey yine bir anda insani odafa geldi. La catari-
na elimi tutuyordu. Fundalar arasrnda golde ytiriiyorduk. Ani
ve acl veren bir bigimde, gol taqlarr ve sert pislik kiimelerinin
grplak ayalrmr fena halde yaraladrllrun aylrdma vardrm.
Qorak bir yere geldik. Don Juan ve Genaro oradaydrlar.
Oturdum ve elbiselerimi tisti.ime gegirdim.

La Catalina'yla deneyimim, Gtiney Meksika'ya yapaca-


prmrz geri dontiq yolculufunu geciktirdi. Betimlenemez bir
bigimde dengem bozulmugtu. ola[an farkrndah$rmda her
qeyden kopmuqtum. Sanki dayanak noktamr kaybetmiqtim.
catarrna'yla baqka bir di.inyada yalnrz kaldrm. orada, tek bir
tanrnabilir nitelik yoktu. Koskoca kayalarla kaph olan toprak
gciriiniimtindeki yerden geldi[ini sandrlrm yo$un, goz ka-
maqtmcr bir panltl ve rsl vardr. Yerdekiler en aztndan kaya
gibi gciriintiyordu. Kumtaqr rengindeydiler ama alrrhklan
yoktu; stingerdenmig gibi krsa kahn pargalardr. onlan, sade-
ce dayanarak hrzla savurabiliyordum.
Kuvvetimden o kadar biiyiilenmiqtim ki baqka higbir gey
umrumda defildi. Nasrl olduysa, gcirtiniirde afrrhksrz bu
malzemenin bana kargr koymadr[rnr tayin etmiqtim. ustiin
derecedeki kuvvetim onlan savurup etrafa da$rtryordu.
onlarr ellerimle yakalamayr denedim ve ttim bedenimin
de[iqtigini ayrrt ettim. La Catalina bana bakryordu. o yine
cinceden oldulu o tuhaf mahlukattr ve ben de oyleydim. Ken-
dimi gciremiyordum ama yine de ikimizintamamen benzedi-
gini biliyordum.
Tarif edilmez bir nege, sanki bu nege benim drqrmdan ge-
len bir kuvvetmig gibi, beni ele gegirdi. La catalina ve ben
qahlandrk, dolandrk ve bende higbir diigiince, his veya insani
farkrndahk kalmayana dek oyun oynadrk. Ne var ki, kesinlik-
le farkrndaydrm. Farkrndahlrm, insani hislerin bireysellili
olarak degil ama her qeyin varoluqunun duyumu olarak ba-
na giivence veren belirsiz bir bilgiydi; srnrrs v bir gtiven, va-
roluqumun fiziksel kesinlifiydi.
sonra her qey yine bir anda insani odafa geldi. La catari-
na elimi tutuyordu. Fundalar arasrnda golde ytiriiyorduk. Ani
ve acl veren bir bigimde, gol taqlarr ve sert pislik kiimelerinin
grplak ayalrmr fena halde yaraladrllrun aylrdma vardrm.
Qorak bir yere geldik. Don Juan ve Genaro oradaydrlar.
Oturdum ve elbiselerimi tisti.ime gegirdim.

La Catalina'yla deneyimim, Gtiney Meksika'ya yapaca-


prmrz geri dontiq yolculufunu geciktirdi. Betimlenemez bir
bigimde dengem bozulmugtu. ola[an farkrndah$rmda her
qeyden kopmuqtum. Sanki dayanak noktamr kaybetmiqtim.
birlegim noktarun yerlegece$i yeni bi yer yaratacak. Ve brzl
her bi araya geliqinde siirdiirdi.ifiin savaqgr soyleqisi, bu yen
konumu kuvvetlendirecek. "
Genaro, ciddi bir ifade takrndr ve patlayan bir sesle ban
$unu sordu. "Bugtin srgtm mt?"
Baqmm bir devinimiyle yanrtlam aya zorladr beni. "Yaptrn
mr ha, yaptrn ml?" diye sordu. "Hadi savaqgl soylegimtze de
vam edelim."
Kahkahalarr yatrqtrfrnda, Genaro bir sakrncanln farkrnda
olmam gerektilini soyledi. Birleqim noktast zaman zaman es
ki yerine dcinermiq. Kendi birleqim noktasmrn ola[an konum
da insanlan krqkrtrcr ve srk srk korkung yaratrklar olarak gor
meye zorladrlrnr sciyledi. Son derece biiytik bir gaqkrnhkla
bir giin de$iqtigini ayrrt etmiq. Karqrlaqtmlamayacak derece
de daha cesurlaqmrg ve olalan hallerde onu karmaqa ve kor
kuya siirtikleyecek bir durumla baqarryla baga grkabilmig.
"Bir baktrm ki seviqiyorum," diye devam etti Genaro ve
bana gciz krrptr. "Genellikle kadrnlardan cilesiye korkardrm
Halbuki bir gtin kendimi en zaliminden bi kadrnla yatakta
buldum. O kadar ben delildim ki ne yaptr[rmr fark ettifim
anda neredeyse kalp krizi gegiriyordum. Bu sarsrntr birleqim
noktamrn eski sefil yerine donmesine neden oldu ve ben iir-
kek bir tavqan gibi titreyerek evden kagmak zorunda kaldrm.
"Sen en iyisi, birleqim noktarun geri gekilmesine karq
dikkatli ol," diye ekledi Genaro ve ikisi yine gtildiiler.
"insanrn kozasrndaki birlegim noktaslnln konumu," diye
rzahetti don Juan, "ig sriyleqiyle yerinde tutulur ve bu yi.izden
de en iyi halde dahi gevqek bi konumdur. iqte bu nedenle, er
kek ve kadrnlar akrllannr bu kadar kolay kaybeder, cizellikle
de ig soyleqileri tekrardan ibaret, srkrcr ve derinlikten yoksun
olanlar.
"Yeni goriicriler, ig sciyleqileri akrqkan ve geqitli olanlar
esnek insanlardlr, der."
SavaqErnrn birleqim noktasrrun konumunun gok daha kuv-
vetli oldu$unu, Etinkti birleqim noktasrnrn kozada oynamaya
birlegim noktarun yerlegece$i yeni bi yer yaratacak. Ve brzle
her bi araya geliqinde siirdiirdi.ifiin savaqgr soyleqisi, bu yeni
konumu kuvvetlendirecek. "
Genaro, ciddi bir ifade takrndr ve patlayan bir sesle bana
$unu sordu. "Bugtin srgtm mt?"
Baqmm bir devinimiyle yanrtlam aya zorladr beni. "Yaptrn
mr ha, yaptrn ml?" diye sordu. "Hadi savaqgl soylegimtze de-
vam edelim."
Kahkahalarr yatrqtrfrnda, Genaro bir sakrncanln farkrnda
olmam gerektilini soyledi. Birleqim noktast zaman zaman es-
ki yerine dcinermiq. Kendi birleqim noktasmrn ola[an konum-
da insanlan krqkrtrcr ve srk srk korkung yaratrklar olarak gor-
meye zorladrlrnr sciyledi. Son derece biiytik bir gaqkrnhkla
bir giin de$iqtigini ayrrt etmiq. Karqrlaqtmlamayacak derece-
de daha cesurlaqmrg ve olalan hallerde onu karmaqa ve kor-
kuya siirtikleyecek bir durumla baqarryla baga grkabilmig.
"Bir baktrm ki seviqiyorum," diye devam etti Genaro ve
bana gciz krrptr. "Genellikle kadrnlardan cilesiye korkardrm.
Halbuki bir gtin kendimi en zaliminden bi kadrnla yatakta
buldum. O kadar ben delildim ki ne yaptr[rmr fark ettifim
anda neredeyse kalp krizi gegiriyordum. Bu sarsrntr birleqim
noktamrn eski sefil yerine donmesine neden oldu ve ben iir-
kek bir tavqan gibi titreyerek evden kagmak zorunda kaldrm.
"Sen en iyisi, birleqim noktarun geri gekilmesine karqr
dikkatli ol," diye ekledi Genaro ve ikisi yine gtildiiler.
"insanrn kozasrndaki birlegim noktaslnln konumu," diye
rzahetti don Juan, "ig sriyleqiyle yerinde tutulur ve bu yi.izden
de en iyi halde dahi gevqek bi konumdur. iqte bu nedenle, er-
kek ve kadrnlar akrllannr bu kadar kolay kaybeder, cizellikle
de ig soyleqileri tekrardan ibaret, srkrcr ve derinlikten yoksun
olanlar.
"Yeni goriicriler, ig sciyleqileri akrqkan ve geqitli olanlar
esnek insanlardlr, der."
SavaqErnrn birleqim noktasrrun konumunun gok daha kuv-
vetli oldu$unu, Etinkti birleqim noktasrnrn kozada oynamaya
bunu."
Don Juan altrnr rslatmaktan korkan bir gocuk gibi yukarr
aga[r zrphyordu.
Bir olgiide sakinlegtifinde, nagual Julian'm en tuhaf du-
rumlan yarutrp kullanmakta marifetli oldulunu soyledi. Don
Juan, la Catalina'nln bana aqa$r kayrqa m{ikemmel bir cimek
verdilini de belirtti. O, birleqim noktasmt oynatarak bigimi-
ni aldrfr yaratrlr gormemi saflamrq ve sonra benimkinin ko-
numunu, o canavarsal goriinti.iyti verecek, aynl yere oynatma-
ma yardrmcr olmugtu.
"Nagual Julian'rn difer cifretmeni," diye siirdlirdii don
Juan, "ona agafrdaki enginlikteki belirli noktalarr olretmiq.
Higbirimiz onu oralarda takip edemeyiz ama onun toplulu-
lundaki bi.iti.in yandaqlarr edebilir, ozellikle de la Catalina ve
ona cifretmeni olan kadrn goriicii."
Don Juan, aqafrya kayrgrn bir gciriiq gerektirdilini de sciy-
ledi. Bagka hususi bir diinyanrn delil de, kendi gtnliik ya$a-
drlrmrz dtinyanrn baqka bir agrdan gortintiqii. Benim bagka
bir di.inya gorebilmem igin Kartal'rn yayrhmrnrn bagka bii-
ytik bir bandrnr algrlamam gerekiyormug.
Sonra tzahtnt bitirmeye giriqti. Yayrhmlarrn biiyiik bant-
larr hakkmda fazla ayrmtilr konuqmayacalrmrzr giinkti yola
dtiqmemiz gerektigini soyledi. Ben biraz daha kahp konuq-
mak istiyordum ama onun bu konuyu agrklamak igin baya[r
zamanave benim de yenilenmiq bir yo[unlaqmaya gereksine-
cefimi ileri siirdii.
bunu."
Don Juan altrnr rslatmaktan korkan bir gocuk gibi yukarr
aga[r zrphyordu.
Bir olgiide sakinlegtifinde, nagual Julian'm en tuhaf du-
rumlan yarutrp kullanmakta marifetli oldulunu soyledi. Don
Juan, la Catalina'nln bana aqa$r kayrqa m{ikemmel bir cimek
verdilini de belirtti. O, birleqim noktasmt oynatarak bigimi-
ni aldrfr yaratrlr gormemi saflamrq ve sonra benimkinin ko-
numunu, o canavarsal goriinti.iyti verecek, aynl yere oynatma-
ma yardrmcr olmugtu.
"Nagual Julian'rn difer cifretmeni," diye siirdlirdii don
Juan, "ona agafrdaki enginlikteki belirli noktalarr olretmiq.
Higbirimiz onu oralarda takip edemeyiz ama onun toplulu-
lundaki bi.iti.in yandaqlarr edebilir, ozellikle de la Catalina ve
ona cifretmeni olan kadrn goriicii."
Don Juan, aqafrya kayrgrn bir gciriiq gerektirdilini de sciy-
ledi. Bagka hususi bir diinyanrn delil de, kendi gtnliik ya$a-
drlrmrz dtinyanrn baqka bir agrdan gortintiqii. Benim bagka
bir di.inya gorebilmem igin Kartal'rn yayrhmrnrn bagka bii-
ytik bir bandrnr algrlamam gerekiyormug.
Sonra tzahtnt bitirmeye giriqti. Yayrhmlarrn biiyiik bant-
larr hakkmda fazla ayrmtilr konuqmayacalrmrzr giinkti yola
dtiqmemiz gerektigini soyledi. Ben biraz daha kahp konuq-
mak istiyordum ama onun bu konuyu agrklamak igin baya[r
zamanave benim de yenilenmiq bir yo[unlaqmaya gereksine-
cefimi ileri siirdii.
bantlan derdi. Gergekte bant deliller, ama bu ad takrh kalmrq
"Ornefin; organik varhklar iireten olgiilemez bi deme
vardrr. Bu organik bandrn yayrhmlan bi geqit tiiy gibiclir. say
damdrrlar ve kendilerine has bi rqrklan, gutip bi erkeleri var
drr. Farkrndadrrlar, ztplarlar. Bu yiizden tti-brgunik varhkla
kendilerini ttiketen garip bi erkeyle doludur. Diler bantlar da
ha koyudur ve_daha az ttiy gibidir. Bazrlartntn hig rqr$r yok
tur ama bi mathk niteligii vardrr.',
"Tiim organik varhklann kozalannda aynr tiir yayrhmlar
mr vardrr demek istiyorsun, don Juan?" diye sordum.
"Hayrr, oyle demek istemiyorum. organik varhklar ayn
,btiyiik
banda ait olmalanna rafmen bu o kadar da basit ,oegit.
{
Bunu muazzam geniq, saydam bi lifgikler banch, sonu oln-ra-
yan, saydam, rqrkh telcikler olarak dtiqiin. organik varhklar,
I
saydam lifgik gruplerr gevresinde btiyriyen balonlardrr. Bu or-
ganik yagam bandrnda, bazr balonlarrn saydam lifgikler gev-
resinde bandrn merkezin de, baziannrn g.p*r" yuktn biqirn-
lendifini imgele; banr her gegit organik varhfr'fazladai ye
,iL
kalacak qekilde bulundurm aya yetecek kadar geniqtir. noyte
l bi diizenlemede, gepere yakrn balonlar bandrn rneikezinaln
yayrhmlarr sadece merkezle ballantrh balonlarla birleqtikle-
t,
rinden tamamryla kagrnr. Aynr qekilde, merkezdeki baionlar
ii
da geperden gelen yayrhmlan kagmr.,,
"Anlayaca$rn, organik varhklar bi bandrn yayrhmlarrnr
paylaqrr; ne var ki gorticiiier bu organik bant igindl varhkla-
rrn olabildi$ince de$iqik oldulunu gcirtirler."
"Bu bijyi.ik bantlardan gok var mrdrr?" cliye sorclum.
"Sonsuzluk kadar gok," cliye yanrtlach. "Buna ralmen gci-
rtictiler, drinyada srrf krrk sekiz bciyle bant olclufunu bulgja-
drlar."
"Bunun anlamr ne, don Juan?"
"Gciriiciiler igin bu, dtinya tizerinde knk sekiz orgtitlenme
tiirri, krrk sekiz demetya dayapl ttirti var demek. organik ha-
yat bunlardan yalmzca biri."
"Bu krrk yedi tiir organik olmay an hayat tririi mti var de-
bantlan derdi. Gergekte bant deliller, ama bu ad takrh kalmrq.
"Ornefin; organik varhklar iireten olgiilemez bi demet
vardrr. Bu organik bandrn yayrhmlan bi geqit tiiy gibiclir. say-
damdrrlar ve kendilerine has bi rqrklan, gutip bi erkeleri var-
drr. Farkrndadrrlar, ztplarlar. Bu yiizden tti-brgunik varhklar
kendilerini ttiketen garip bi erkeyle doludur. Diler bantlar da-
ha koyudur ve_daha az ttiy gibidir. Bazrlartntn hig rqr$r yok-
tur ama bi mathk niteligii vardrr.',
"Tiim organik varhklann kozalannda aynr tiir yayrhmlar
mr vardrr demek istiyorsun, don Juan?" diye sordum.
"Hayrr, oyle demek istemiyorum. organik varhklar aynl
,btiyiik
banda ait olmalanna rafmen bu o kadar da basit ,oegit.
{
Bunu muazzam geniq, saydam bi lifgikler banch, sonu oln-ra-
yan, saydam, rqrkh telcikler olarak dtiqiin. organik varhklar,
I
saydam lifgik gruplerr gevresinde btiyriyen balonlardrr. Bu or-
ganik yagam bandrnda, bazr balonlarrn saydam lifgikler gev-
resinde bandrn merkezin de, baziannrn g.p*r" yuktn biqirn-
lendifini imgele; banr her gegit organik varhfr'fazladai yer
,iL
kalacak qekilde bulundurm aya yetecek kadar geniqtir. noyte
l bi diizenlemede, gepere yakrn balonlar bandrn rneikezinaln
yayrhmlarr sadece merkezle ballantrh balonlarla birleqtikle-
t,
rinden tamamryla kagrnr. Aynr qekilde, merkezdeki baionlar
ii
da geperden gelen yayrhmlan kagmr.,,
"Anlayaca$rn, organik varhklar bi bandrn yayrhmlarrnr
paylaqrr; ne var ki gorticiiier bu organik bant igindl varhkla-
rrn olabildi$ince de$iqik oldulunu gcirtirler."
"Bu bijyi.ik bantlardan gok var mrdrr?" cliye sorclum.
"Sonsuzluk kadar gok," cliye yanrtlach. "Buna ralmen gci-
rtictiler, drinyada srrf krrk sekiz bciyle bant olclufunu bulgja-
drlar."
"Bunun anlamr ne, don Juan?"
"Gciriiciiler igin bu, dtinya tizerinde knk sekiz orgtitlenme
tiirri, krrk sekiz demetya dayapl ttirti var demek. organik ha-
yat bunlardan yalmzca biri."
"Bu krrk yedi tiir organik olmay an hayat tririi mti var de-
larken gordiiklerinde bu bir renk gorme meselesidir," diye
devam etti. "Sofu insanlar, Tanrt'ntn sevgisini gormez ama
e[er gorebilselerdi onun pembe, qeftali veya kehribar rengi
oldulunu bilirlerdi."
"Orne[in insan, kehribar renge ba$lanmrqtrr, ama baqka
varhklar da ciyle."
insanla o yayrhmlan paylaganlann hangi varltklar oldu-
lunu ci[renmek istedim.
"Bunun gibi ayrrnhlarr kendi gormenle kegfetmen gere-
kecek," dedi. "Benim sana hangileri oldulunu soylememin
anlamr olmaz: sadece bagka bi kayrt yaparsln o kadar. Bunu
kendi kendine keqfetmen, yapacalrn en heyecanh qeylerden
biri olacak demek yeterli olur santrlm."
"Pembe ve qeftali rengi desteler insanda da gortintir mii?"
diye sordum.
"Higbi zaman. O desteler diler yaqayan varhklara aittir"
diye yanrtladr.
Bir soru daha soracaktrm ki elinin kuvvetli bir devinimiy-
le susmamr imledi. Sonra da dtiqiincelere daldr. Uzun bir sti-
re tamamen sessiz kaldrk.
"Sana, insanda farkrndahk parrltlslmn farkh renkleri ol-
dufunu soylemigtim," dedi sonunda. "Sana evvelce daha ora-
ya gelmedi[imiz igin soylemedifim, onlarrn renkler olmayrp
kehribar rengin tonlarr oldu[udur."
Amber farkrndahk destesinin, her zaman farkmdahlrn
kalitesindeki farkhhlr gosteren slnrrsrz defiqik geqitleri var-
mrq. Pembe ve soluk-yegil kehribar en srk rastlanan renk ton-
larrymrq. Mavi kehribar bayafr srradrqryml$ ama saf kehribar
rengi hepsinden az bulunurrnu$.
"Kehribarrn tonu neye gcire belli olur?"
"Gorticiiler, bi kimsenin biriktirdifi ve depoladr[r erke
miktan tonu belirler, der. Sayrslz sava$gr, srradan pembe keh-
ribar renk tonuyla baqlayrp kehribann en arr tonuyla bitirmig-
tir. Genaro ve Silvio Manuel buna cirnektir."
"Hangi yagam tiirleri pembe ve qeftali farkrndahk deste-
larken gordiiklerinde bu bir renk gorme meselesidir," diye
devam etti. "Sofu insanlar, Tanrt'ntn sevgisini gormez am
e[er gorebilselerdi onun pembe, qeftali veya kehribar reng
oldulunu bilirlerdi."
"Orne[in insan, kehribar renge ba$lanmrqtrr, ama baqk
varhklar da ciyle."
insanla o yayrhmlan paylaganlann hangi varltklar oldu
lunu ci[renmek istedim.
"Bunun gibi ayrrnhlarr kendi gormenle kegfetmen gere
kecek," dedi. "Benim sana hangileri oldulunu soylememin
anlamr olmaz: sadece bagka bi kayrt yaparsln o kadar. Bunu
kendi kendine keqfetmen, yapacalrn en heyecanh qeylerden
biri olacak demek yeterli olur santrlm."
"Pembe ve qeftali rengi desteler insanda da gortintir mii?
diye sordum.
"Higbi zaman. O desteler diler yaqayan varhklara aittir
diye yanrtladr.
Bir soru daha soracaktrm ki elinin kuvvetli bir devinimiy
le susmamr imledi. Sonra da dtiqiincelere daldr. Uzun bir sti
re tamamen sessiz kaldrk.
"Sana, insanda farkrndahk parrltlslmn farkh renkleri ol
dufunu soylemigtim," dedi sonunda. "Sana evvelce daha ora
ya gelmedi[imiz igin soylemedifim, onlarrn renkler olmayrp
kehribar rengin tonlarr oldu[udur."
Amber farkrndahk destesinin, her zaman farkmdahlrn
kalitesindeki farkhhlr gosteren slnrrsrz defiqik geqitleri var
mrq. Pembe ve soluk-yegil kehribar en srk rastlanan renk ton
larrymrq. Mavi kehribar bayafr srradrqryml$ ama saf kehriba
rengi hepsinden az bulunurrnu$.
"Kehribarrn tonu neye gcire belli olur?"
"Gorticiiler, bi kimsenin biriktirdifi ve depoladr[r erke
miktan tonu belirler, der. Sayrslz sava$gr, srradan pembe keh
ribar renk tonuyla baqlayrp kehribann en arr tonuyla bitirmig-
tir. Genaro ve Silvio Manuel buna cirnektir."
"Hangi yagam tiirleri pembe ve qeftali farkrndahk deste
"sekiz biiyiik bandrn varhklarr arasrnda en fevkalade iletiq
me olanak verir."
Genellikle, daha btiyiik erke alanr olan organik varhkl
rrn, inorganik varhklarla ballantrya gegiqin baglatrcrlarr old
!unu, ama daha gciztimi zor ve ince diigtiniilmtiq bir takib
organik olmayan varhklann sahasrna girdilini soyledi. B
kere engel yrkrldrlrnda, inorganik varhklar de$iqip gorticiile
rin dost dedili qey olurmug. Bu andan itibaren, inorganik va
hklar gortictilerin en esrarengiz di.iqtince veya ruh halleri
veya korkulannr sezinleyebilirlermiq.
"Eski gcirticiiler, dostlarrrun kendilerini bciylesine adam
lan karqrsmda biiyi.ilenmiqler," diye stirdiirdii. "Oykiilere g
re, gcirtictiler dostlanna istedikleri her qeyi yaptrrabilirlermiq
Bu, yaralanamaz olduklanna inanmalannrn sebeplerinden b
ri. Kibirleri yiiziinden aldandrlar. Dostlar, ancak onlarr gcire
gcirticil kusursuz bi erdem timsali oldu[unda erk sahibidirle
ve eski goriictiler kusursuz delillerdi."
"Organik olmayan varhklar da yagayan organizma kad
gok mu?" diye sordum.
inorganik varhklar, organik olanlar kadar gok sayrda d
lilmig fakat bu inorganik farkrndahlrn biiytik sayrdaki ban
lan sayesinde onemini kaybediyormug. Aynca inorganik va
hklar arasrndaki farkhhklar, organik varhklar arasrndakin
den, organizmalar bir banda aitken, inorganik varhklar ye
banda ait oldu[undan gok daha genigmig.
"Hem organik olmayan varhklar organizmalardan gok da
ha fazla yaqar," diye devam etti. "Bu konu, eski gorticiileri
gormelerini dostlar i.izerinde yolunlaqhrmalanna neden o
du ki bunun sebeplerini sana sonra anlataca[1m."
Eski gortici.iler, organizmalarrn y{iksek erkesinin ve bun
ba$r olarak farkrndahklanrun yiiksek derecede ilerlemesini
onlan Kartal igin bu kadar leziz bir lokma haline getirdilini
de farkrna varruglar. Eski gorticiilerin gortigiine gcire, Ka
tal'rn olabildifince gok organizma iiretmesinin nedeni obu
lukmuq.
"sekiz biiyiik bandrn varhklarr arasrnda en fevkalade iletiq
me olanak verir."
Genellikle, daha btiyiik erke alanr olan organik varhkla
rrn, inorganik varhklarla ballantrya gegiqin baglatrcrlarr oldu
!unu, ama daha gciztimi zor ve ince diigtiniilmtiq bir takibi
organik olmayan varhklann sahasrna girdilini soyledi. B
kere engel yrkrldrlrnda, inorganik varhklar de$iqip gorticiile
rin dost dedili qey olurmug. Bu andan itibaren, inorganik var
hklar gortictilerin en esrarengiz di.iqtince veya ruh hallerin
veya korkulannr sezinleyebilirlermiq.
"Eski gcirticiiler, dostlarrrun kendilerini bciylesine adama
lan karqrsmda biiyi.ilenmiqler," diye stirdiirdii. "Oykiilere go
re, gcirtictiler dostlanna istedikleri her qeyi yaptrrabilirlermiq
Bu, yaralanamaz olduklanna inanmalannrn sebeplerinden bi
ri. Kibirleri yiiziinden aldandrlar. Dostlar, ancak onlarr gcire
gcirticil kusursuz bi erdem timsali oldu[unda erk sahibidirler
ve eski goriictiler kusursuz delillerdi."
"Organik olmayan varhklar da yagayan organizma kada
gok mu?" diye sordum.
inorganik varhklar, organik olanlar kadar gok sayrda de
lilmig fakat bu inorganik farkrndahlrn biiytik sayrdaki bant
lan sayesinde onemini kaybediyormug. Aynca inorganik var
hklar arasrndaki farkhhklar, organik varhklar arasrndakin
den, organizmalar bir banda aitken, inorganik varhklar yed
banda ait oldu[undan gok daha genigmig.
"Hem organik olmayan varhklar organizmalardan gok da
ha fazla yaqar," diye devam etti. "Bu konu, eski gorticiilerin
gormelerini dostlar i.izerinde yolunlaqhrmalanna neden ol
du ki bunun sebeplerini sana sonra anlataca[1m."
Eski gortici.iler, organizmalarrn y{iksek erkesinin ve buna
ba$r olarak farkrndahklanrun yiiksek derecede ilerlemesinin
onlan Kartal igin bu kadar leziz bir lokma haline getirdilinin
de farkrna varruglar. Eski gorticiilerin gortigiine gcire, Kar-
tal'rn olabildifince gok organizma iiretmesinin nedeni obur-
lukmuq.
cazibesi olan btiytileyici bir manzaraymr$.
"Bakrq agrslnrn de[iqmesi mutluluk verir," diye devam et-
ti don Juan. "Az bi gaba gerektirir ve sonuglar sersemletici-
dir. Eler bi gciriicti gabuk kazang umudundaysa, aqa[r kayrg-
tan daha iyi bi manevra olmaz. Tek sorun, birleqim noktasrnrn
o konumunda, gortictilerin insanrn durumundaykenkinden
daha vahgice ve daha gabuk bi oliimle bezdirilmesidir.
"Nagual Julian, orarun gahlanmak igin harika bi yer oldu-
lunu dtiqiiniir ama iqte hepsi bu."
Gergek bir dtinya defiqimi, birleqim noktasr insanrn ban-
drnda hayati eqi[e ulaqacak kadar derine inip, o noktada difer
biiyiik bantlarr kullanabildi[inde olurmuq.
"Onu nasrl kullanrrl ar?" diye sordum.
Omuzlarrnr silkti. "Erke meselesi," dedi. "Gciriictintin ye-
terli erkesi oldu[unda ba$anrq giicti baqka bi banda kancayt
takar. Normal erkemiz birleqim noktasrnrn bi biiyiik yayrhm
bandrrun baflanrq giiciinii kullanmaya izin verir. Ve biz de
bildifimiz dtinyayr algrlanz. Ama eler fazladan erkemiz var-
sa, di[er btiytik bantlann baflanrq giiciinti kullanabiliriz ve
sonugta baqka diinyalar algrlarrz."
Don Juan ansrzln konuyu de[iqtirdi ve bitkilerden soz et-
meye bagladr.
"Bu sana garip gelebilir," dedi, "ama cirnefin alaglar in-
sana kanncalardan daha yakrndrr. Sana insanlar ve afaglarrn
harika bi iliqki geliqtirebilecelini sciylemiqtim; bu ortak yayr-
hmlar paylaqtrklarr igin bciyle."
"Onlarrn kozasr ne kadar biiyiikliikte?" diye sordum.
'oDev bi afacrn kozasr, alagtan pek fazla biiyiik de[ildir.
Enterasan olan bazr minicik bitkilerin kozasrnrn neredeyse
insan bedeni kadar biiytik ve geniglilinin tig katr olabilmesi-
dir. Bunlar erk bitkileridir. Onlar insanla en fazla yayrhmr
paylaqr, ama farkrndahk yayrhmlarrnr delil, baqka genel ya-
yrhmlarr."
"Bitkilere ozgi diler bir qey de rqrltrlanntn farkh renk
tonlan olmasrdrr. Farkmdahklan pembe oldulundan genel-
cazibesi olan btiytileyici bir manzaraymr$.
"Bakrq agrslnrn de[iqmesi mutluluk verir," diye devam et-
ti don Juan. "Az bi gaba gerektirir ve sonuglar sersemletici-
dir. Eler bi gciriicti gabuk kazang umudundaysa, aqa[r kayrg-
tan daha iyi bi manevra olmaz. Tek sorun, birleqim noktasrnrn
o konumunda, gortictilerin insanrn durumundaykenkinden
daha vahgice ve daha gabuk bi oliimle bezdirilmesidir.
"Nagual Julian, orarun gahlanmak igin harika bi yer oldu-
lunu dtiqiiniir ama iqte hepsi bu."
Gergek bir dtinya defiqimi, birleqim noktasr insanrn ban-
drnda hayati eqi[e ulaqacak kadar derine inip, o noktada difer
biiyiik bantlarr kullanabildi[inde olurmuq.
"Onu nasrl kullanrrl ar?" diye sordum.
Omuzlarrnr silkti. "Erke meselesi," dedi. "Gciriictintin ye-
terli erkesi oldu[unda ba$anrq giicti baqka bi banda kancayt
takar. Normal erkemiz birleqim noktasrnrn bi biiyiik yayrhm
bandrrun baflanrq giiciinii kullanmaya izin verir. Ve biz de
bildifimiz dtinyayr algrlanz. Ama eler fazladan erkemiz var-
sa, di[er btiytik bantlann baflanrq giiciinti kullanabiliriz ve
sonugta baqka diinyalar algrlarrz."
Don Juan ansrzln konuyu de[iqtirdi ve bitkilerden soz et-
meye bagladr.
"Bu sana garip gelebilir," dedi, "ama cirnefin alaglar in-
sana kanncalardan daha yakrndrr. Sana insanlar ve afaglarrn
harika bi iliqki geliqtirebilecelini sciylemiqtim; bu ortak yayr-
hmlar paylaqtrklarr igin bciyle."
"Onlarrn kozasr ne kadar biiyiikliikte?" diye sordum.
'oDev bi afacrn kozasr, alagtan pek fazla biiyiik de[ildir.
Enterasan olan bazr minicik bitkilerin kozasrnrn neredeyse
insan bedeni kadar biiytik ve geniglilinin tig katr olabilmesi-
dir. Bunlar erk bitkileridir. Onlar insanla en fazla yayrhmr
paylaqr, ama farkrndahk yayrhmlarrnr delil, baqka genel ya-
yrhmlarr."
"Bitkilere ozgi diler bir qey de rqrltrlanntn farkh renk
tonlan olmasrdrr. Farkmdahklan pembe oldulundan genel-
11
iz Siirme, Niyet ve Riiya Giirme Konumu
Ertesi gtin, yine akqamiistti, don Juan ben Genaro'yla konu
qurken odaya geldi. Beni kolumdan tuttu ve evi gegerek arka
sundurmaya grkardr. Hava qimdiden oldukga karanhktr. sun-
durmayr gevreleyen koridor boyunca ytirtimeye bagladrk.
Ytirtirken, don Juan bilgi yolunda, anlaqrlmazhklar ve
hastahk derecesinde ilgi arasrnda kaybolmanrn gok kolay ol-
du$u konusunda beni tekrar uyarmak istedi$ini sciyledi. G6-
rtictilerin, emellerini yok edebilecek, kafalarmr kanqtrrlp on-
lan zayff dtigtirebilecek dehgetengiz di.igmanlara karqr durma-
sr gereki*i$; bu diigmanlar, sava$gmrn yolunda tiqengeglik,
tembellik ve gurur gibi gtinli.ik hayatm aynlmaz pargalarr
olan hisler sayesinde kendililinden yaratrlrrmrg.
Eski gcirtictilerin, iigengeglik, tembellik ve gurur sonucun-
11
iz Siirme, Niyet ve Riiya Giirme Konumu
Ertesi gtin, yine akqamiistti, don Juan ben Genaro'yla konu-
qurken odaya geldi. Beni kolumdan tuttu ve evi gegerek arka
sundurmaya grkardr. Hava qimdiden oldukga karanhktr. sun-
durmayr gevreleyen koridor boyunca ytirtimeye bagladrk.
Ytirtirken, don Juan bilgi yolunda, anlaqrlmazhklar ve
hastahk derecesinde ilgi arasrnda kaybolmanrn gok kolay ol-
du$u konusunda beni tekrar uyarmak istedi$ini sciyledi. G6-
rtictilerin, emellerini yok edebilecek, kafalarmr kanqtrrlp on-
lan zayff dtigtirebilecek dehgetengiz di.igmanlara karqr durma-
sr gereki*i$; bu diigmanlar, sava$gmrn yolunda tiqengeglik,
tembellik ve gurur gibi gtinli.ik hayatm aynlmaz pargalarr
olan hisler sayesinde kendililinden yaratrlrrmrg.
Eski gcirtictilerin, iigengeglik, tembellik ve gurur sonucun-
de davrandrklarrn da, kozalanndaki kullamlmayan yayrhmla-
nn parlamaya baqladr$rnr gcizlemlemiqler. Ve birlegim nokta-
larr gok hafif, uyumlu, zorlukla fark edilen bir tarzdakayryor-
mu$.
Bu gozlemle gayrete gelen yeni gori.iciiler davrantglanna
planlr denetim uygulamaya baqlamtglar. Bu uygulamaya iz
siirme sanatr demiqler. Don Juan, bu ismin karqr grkrlabilir
olmasma ra[men uygun oldufunu, gi.inkii iz siirmenin insan-
da sakh sayrlabilecek belirgin ttirde bir davrantqa neden oldu-
lunu belitti.
Bu teknikle donanmrg yeni gciriictiler, bilinenin, temkinli
ve verimti bir qekilde iistesinden gelmiqler. Ardr arkasr kesil-
mez uygulamalanyla birleqim noktalannr stirekli oynatabil-
miqler.
"iz siirme, yeni gcirtictilerin en onemli iki baqartsrndan bi-
ridir," dedi. "Yeni goriiciiler bunun galdaq bi naguala birle-
gim noktasr sol yamn iyice derinliklerine oynadr[rnda ci[retil-
mesine karar verdiler. Bu kararrn nedehi, nagualtn iz silrme
ilkelerini insana ait kayrtlan engel olmadan ofrenmek zorun-
da olmasrdrr. Ne de olsa, nagual grubun lideridir ve liderin
hrzla, onceden diigiinmek zorunda olmadan eyleme gegmesi
gerekir.
"Diler savaggrlar, iz siirmeyi, ileri farkrndahkta ofren-
meleri tavsiye edilse de olafan farkrndahkta da olrenebilirler
ileri farkrndahfrn de[erinden de[il, gerEekte iz siirme-
-bu
nin sahip olmadrfr bi gizi sindirmesindendir; iz siirme oy-
lesine, insana ozgii bi davranrqtrr.
$imdi, yeni gortictilerin ufak tiranlarla etkilegimlere birle-
qim noktasrnrn kaydrrrlmasrnln nedeni olarak neden bu kadar
onem verildi[ini anlayabilirmiqim. Ufak tiranlar, gori.ictileri
iz silrme ilkelerini kullanmaya zorlarmr$ ve bunu yaparak
goriiciilerin birleqim noktalannr oynatmalanna yardtmct
olurlarmrg.
Ona eski gortictilerin iz silrmeyle ilgili herhangi bir qey
bilip bilmediklerini sordum.
de davrandrklarrn da, kozalanndaki kullamlmayan yayrhmla-
nn parlamaya baqladr$rnr gcizlemlemiqler. Ve birlegim nokta-
larr gok hafif, uyumlu, zorlukla fark edilen bir tarzdakayryor-
mu$.
Bu gozlemle gayrete gelen yeni gori.iciiler davrantglanna
planlr denetim uygulamaya baqlamtglar. Bu uygulamaya iz
siirme sanatr demiqler. Don Juan, bu ismin karqr grkrlabilir
olmasma ra[men uygun oldufunu, gi.inkii iz siirmenin insan-
da sakh sayrlabilecek belirgin ttirde bir davrantqa neden oldu-
lunu belitti.
Bu teknikle donanmrg yeni gciriictiler, bilinenin, temkinli
ve verimti bir qekilde iistesinden gelmiqler. Ardr arkasr kesil-
mez uygulamalanyla birleqim noktalannr stirekli oynatabil-
miqler.
"iz siirme, yeni gcirtictilerin en onemli iki baqartsrndan bi-
ridir," dedi. "Yeni goriiciiler bunun galdaq bi naguala birle-
gim noktasr sol yamn iyice derinliklerine oynadr[rnda ci[retil-
mesine karar verdiler. Bu kararrn nedehi, nagualtn iz silrme
ilkelerini insana ait kayrtlan engel olmadan ofrenmek zorun-
da olmasrdrr. Ne de olsa, nagual grubun lideridir ve liderin
hrzla, onceden diigiinmek zorunda olmadan eyleme gegmesi
gerekir.
"Diler savaggrlar, iz siirmeyi, ileri farkrndahkta ofren-
meleri tavsiye edilse de olafan farkrndahkta da olrenebilirler
ileri farkrndahfrn de[erinden de[il, gerEekte iz siirme-
-bu
nin sahip olmadrfr bi gizi sindirmesindendir; iz siirme oy-
lesine, insana ozgii bi davranrqtrr.
$imdi, yeni gortictilerin ufak tiranlarla etkilegimlere birle-
qim noktasrnrn kaydrrrlmasrnln nedeni olarak neden bu kadar
onem verildi[ini anlayabilirmiqim. Ufak tiranlar, gori.ictileri
iz silrme ilkelerini kullanmaya zorlarmr$ ve bunu yaparak
goriiciilerin birleqim noktalannr oynatmalanna yardtmct
olurlarmrg.
Ona eski gortictilerin iz silrmeyle ilgili herhangi bir qey
bilip bilmediklerini sordum.
lanrgrn arahksz yenilendilini gormiiqler. Baflamgrn, her se-
ferinde yeni bir yagayan dtinya yaratmasr igin gereken tazeli-
lini saflamak amactyla, bu baflanrglardan grkan erke patla-
malanrun kendi kendine hareket eden bazt segilmig baflanrg-
lan yeniden ycinlendirmesi zorunluymu$.
Bu yeni gozlem, yeni goriiciilere bagka bir atlama tahtast
olarak hizmet edip, iigiincti derlem temeline ulagmalanna
yardrmcr olmuq. Buna niyet demigler ve istencin, baflamg
erkesinin, maks ath ytinlendirilmesi olarak tarumlamr glar.
"Nagual Julian, Silvio Manuel, Genaro ve Vicente'yi, go-
ri,icillerin bilgisinin $u tig yantnl o[renmeleri igin zorladr," di-
ye devam etti. "Genaro, farkrndahlr idare etmekte ustadrr,
Vicente iz stirme ustasr ve Silvio Manuel niyet ustasrdrr.
"$imdi farkrndahkta ustalaqmanln en son izahm yapaca-
!rz; bu yi.izden Genaro sana yardtm ediyor."

Don Juan uzun siire kadm gomezlerle konuqtu. Kadrnlar


ytizlerinde ciddi bir ifadeyle dinlediler onu. Kadrnlann, hara-
retle yolunlagmalanndan grkarttrlrm kadanyla onlara zor ig-
lemler hakkrnda aynnhh yonergeler veriyordu.
Onlann buluqmasrna kahlmam men edilmigti ama Gena-
ro'nun evinin on odasrnda konuqurlarken onlan seyretmigtim.
Mutfak masasmda oturup, konugmalan bitene kadar bekle-
dim.
Sonra kadrnlar aynlmak iizere aya$a kalktrlar, ancak git-
meden don Juan'la birlikte mutfa[a geldiler. O bana dontik
otururken, kadmlar benimle tuhaf bir resmiyette konuqtular.
Beni gergekten de benimsemiglerdi. Hepsi ahqrlmadrk dosta-
nelikte hatta konuqkanhktaydrlar. Genaro'yla saatler tince gi-
den erkek gomezlere katrlacaklanm soylediler. Genaro hepsi-
ne riiya goren bedenini gosterecekmf.
Kadrnlar gider grtmez don Juan birdenbire agrklamaslnl
cizetlemeye giriqti. Zmrtan gegtikge ve yeni gorticiiler uygu-
lamalarmr yerine oturttukga bu gegerli yagam gartlarr alfinda,
iz stirmenin birlegim noktasmr ancak btraz oynatabildigini
lanrgrn arahksz yenilendilini gormiiqler. Baflamgrn, her se-
ferinde yeni bir yagayan dtinya yaratmasr igin gereken tazeli-
lini saflamak amactyla, bu baflanrglardan grkan erke patla-
malanrun kendi kendine hareket eden bazt segilmig baflanrg-
lan yeniden ycinlendirmesi zorunluymu$.
Bu yeni gozlem, yeni goriiciilere bagka bir atlama tahtast
olarak hizmet edip, iigiincti derlem temeline ulagmalanna
yardrmcr olmuq. Buna niyet demigler ve istencin, baflamg
erkesinin, maks ath ytinlendirilmesi olarak tarumlamr glar.
"Nagual Julian, Silvio Manuel, Genaro ve Vicente'yi, go-
ri,icillerin bilgisinin $u tig yantnl o[renmeleri igin zorladr," di-
ye devam etti. "Genaro, farkrndahlr idare etmekte ustadrr,
Vicente iz stirme ustasr ve Silvio Manuel niyet ustasrdrr.
"$imdi farkrndahkta ustalaqmanln en son izahm yapaca-
!rz; bu yi.izden Genaro sana yardtm ediyor."

Don Juan uzun siire kadm gomezlerle konuqtu. Kadrnlar


ytizlerinde ciddi bir ifadeyle dinlediler onu. Kadrnlann, hara-
retle yolunlagmalanndan grkarttrlrm kadanyla onlara zor ig-
lemler hakkrnda aynnhh yonergeler veriyordu.
Onlann buluqmasrna kahlmam men edilmigti ama Gena-
ro'nun evinin on odasrnda konuqurlarken onlan seyretmigtim.
Mutfak masasmda oturup, konugmalan bitene kadar bekle-
dim.
Sonra kadrnlar aynlmak iizere aya$a kalktrlar, ancak git-
meden don Juan'la birlikte mutfa[a geldiler. O bana dontik
otururken, kadmlar benimle tuhaf bir resmiyette konuqtular.
Beni gergekten de benimsemiglerdi. Hepsi ahqrlmadrk dosta-
nelikte hatta konuqkanhktaydrlar. Genaro'yla saatler tince gi-
den erkek gomezlere katrlacaklanm soylediler. Genaro hepsi-
ne riiya goren bedenini gosterecekmf.
Kadrnlar gider grtmez don Juan birdenbire agrklamaslnl
cizetlemeye giriqti. Zmrtan gegtikge ve yeni gorticiiler uygu-
lamalarmr yerine oturttukga bu gegerli yagam gartlarr alfinda,
iz stirmenin birlegim noktasmr ancak btraz oynatabildigini
nr fark etmiqler. Bu nokta, gergekten insan uyudu$unda gev-
$er ve her ti.irlti kullanrlmayan yayrhm parlamaya baqlarmrq.
Bu gcizlem birdenbire eski gori.iciilerin merakrnr gekmiq
ve bu dolal kayrgla onu denetim altrna alana dek ulragmrqlar.
Bu denetime r[iya gorme demigler ya da riiya goren bedenin
idare edilmesi sanatr.
Rilya gdrmeyle ilgili bilgilerin enginli[ini betimleyecek
scizciik olmadrlrnr belirtti. Ne var ki bunun ancak gok az bir
ktsmr yeni gorticiilere yararhymtg. Yeniden yaprlanma zarfia-
ru geldi[inde, kendilerine riiya gormenin salt en yahn, en ge-
rekli bilgilerini Kartal'rn yayrhmlannr gdrmek ve birleqim
noktalarrnr kaydrrmak igin yardrm etsin diye almrglar.
Eski ve yeni gortictiler, rilya gormeyi, birlegim noktasr-
run uykuda gegirdili do$al kayrqr denetleyebilmek olarak an-
larmrg. Bu kayrqr denetlemenin, higbir gekilde onu yonetmek
anlamma gelmedifini vurguladr, bu, birleqim noktasrnln uy-
kuda oynadr[r yerde sabitlenip tutulmasr demekmig. Eski go-
riictilerin, bagarmak igin korkung gaba harcadrklarr ve yofun-
lagtrklan en zor manevra.
Don Juan, rilya goriic[ilerin, rtiyalann arastna girilme-
mesi, riiya gorenin bilingli gabasryla buyurulmamasr ve yi-
ne de birleqim noktasrmn kayrqrnrn rilya gorticiln[in buyru-
luna uymasr zorunlu oldu[undan, gok karmaqrk bir denge
kurmalan gerektifini agrkladr. Bu ussallaqtrnlmayrp uygula-
mada gozi.ilmesi gereken bir zrthkmrg.
Riiya goriiciileri uyurken izledikten sonra eski gortictiler
rtiyalan kendi do[al akrqrna buakma goziimiine rast gelmiq-
ler. Bazt riiyalarda, rilya goriicilniin birleqim noktasrnrn di-
ler rtiyalara oranla sol yanrn gok daha derine siirtiklendifini
gormiiqler. Bu izlenim, riiyanrn igerilinin mi birlegim nokta-
smr oynattr[r, yoksa birleqim noktasmrn hareketinin mi ri.iya-
nln igeri[ini kullanrlmayan yayrhmlan harekete gegirerek
iirettili sorusunu dolurmug.
Krsa zarnanda, birlegim noktasmrn sol yana kayrgrnrn rti-
yalara sebep oldulunun ayrdma varrnr$lar. Hareket ne denli
nr fark etmiqler. Bu nokta, gergekten insan uyudu$unda gev-
$er ve her ti.irlti kullanrlmayan yayrhm parlamaya baqlarmrq.
Bu gcizlem birdenbire eski gori.iciilerin merakrnr gekmiq
ve bu dolal kayrgla onu denetim altrna alana dek ulragmrqlar.
Bu denetime r[iya gorme demigler ya da riiya goren bedenin
idare edilmesi sanatr.
Rilya gdrmeyle ilgili bilgilerin enginli[ini betimleyecek
scizciik olmadrlrnr belirtti. Ne var ki bunun ancak gok az bir
ktsmr yeni gorticiilere yararhymtg. Yeniden yaprlanma zarfia-
ru geldi[inde, kendilerine riiya gormenin salt en yahn, en ge-
rekli bilgilerini Kartal'rn yayrhmlannr gdrmek ve birleqim
noktalarrnr kaydrrmak igin yardrm etsin diye almrglar.
Eski ve yeni gortictiler, rilya gormeyi, birlegim noktasr-
run uykuda gegirdili do$al kayrqr denetleyebilmek olarak an-
larmrg. Bu kayrqr denetlemenin, higbir gekilde onu yonetmek
anlamma gelmedifini vurguladr, bu, birleqim noktasrnln uy-
kuda oynadr[r yerde sabitlenip tutulmasr demekmig. Eski go-
riictilerin, bagarmak igin korkung gaba harcadrklarr ve yofun-
lagtrklan en zor manevra.
Don Juan, rilya goriic[ilerin, rtiyalann arastna girilme-
mesi, riiya gorenin bilingli gabasryla buyurulmamasr ve yi-
ne de birleqim noktasrmn kayrqrnrn rilya gorticiln[in buyru-
luna uymasr zorunlu oldu[undan, gok karmaqrk bir denge
kurmalan gerektifini agrkladr. Bu ussallaqtrnlmayrp uygula-
mada gozi.ilmesi gereken bir zrthkmrg.
Riiya goriiciileri uyurken izledikten sonra eski gortictiler
rtiyalan kendi do[al akrqrna buakma goziimiine rast gelmiq-
ler. Bazt riiyalarda, rilya goriicilniin birleqim noktasrnrn di-
ler rtiyalara oranla sol yanrn gok daha derine siirtiklendifini
gormiiqler. Bu izlenim, riiyanrn igerilinin mi birlegim nokta-
smr oynattr[r, yoksa birleqim noktasmrn hareketinin mi ri.iya-
nln igeri[ini kullanrlmayan yayrhmlan harekete gegirerek
iirettili sorusunu dolurmug.
Krsa zarnanda, birlegim noktasmrn sol yana kayrgrnrn rti-
yalara sebep oldulunun ayrdma varrnr$lar. Hareket ne denli
"Beni neye karqr uyanyorsun, don Juan?" diye sordum.
"Seni hakikaten muazzam olan riiya gormenin gizli teh-
likelerine kargr uyanyorum," diye yanrtladr . "Riiya goriirken,
gergekten birlegim noktasmrn devinimini idare etmenin yok-
tur bi yolu; bu kayrqr idare eden tek gey rtiya gdrtictintin ig-
sel direnci veya zayrfltpr. igte ilk tuzak tam buradadr."
Yeni gortictiler, onceleri riiya gormeyi kullanma konu-
sunda duraksamrglar. Riiya gdrmenin, savaggrlan gtiglendire-
celi yerde zayrf , zorlanmrg, kaprisli yaptrlrna inanmrqlar. Es-
ki gorticiilerin hepsi boyleymig. Yeni gcirticiiler, rilya gdrme-
nin kullanmaktan baqka segenekleri olmadr[rndan-
-onu
qeytansr etkisini alt etmek igin, karmaqrk ve zengin bir davra-
mg dtizencesi geligtirip buna savaggmrn yiirtidtilii yol veya
sava$gmrn yolu demiqler.
Bu di.izenceyle, yeni gcirticiiler kendilerini giiglendirip,
birlegim noktasmrn riiyalarda kayrgrna kilavuzluk etmek ize-
re gereksindikleri iE dirence kavuqmuqlar. Don Juan tizerine
basarak bahsetti[i direncin yalnrzca kanaat olmadrlrm soyle-
di. Hig kimsenin eski gorticiiler kadar gtiglti kanaati olmamrg
fakat onlar gekirdekte zayfimrq. ig direng, solukkanhhk du-
yumu, neredeyse umursamazhk, bir hafife alma hissi ama her
qeyden cite dolal ve esash bir inceleme ve anlayrq e[ilimi de-
mekmig. Yeni gortictiler bu karakter niteliklerinin ttimtine
salduyu dermiq.
"Yeni gortictilerin kanaati," diye siirdi.irdi.i, "kusursuz bi
yagamm kendili$inden, kagrnrlmaz olarak sa[duyu duyumu-
na neden oldu[u ve bunun da sonugta birlegim noktasmrn de-
vinimine neden olduludur.
"Yeni gciriiciilerin,. birleqim noktaslntn igimizde kendili-
finden oynatrlabileceline inandr$rnr soylemigtim. Onlar, bi
adtm daha ileri gittiler ve kusursuz insanlann onlara krlavuz-
luk edecek hig kimseye ihtiyaglan olmadan kendiliklerinden,
erkelerini biriktirerek, gortici.ilerin yaptrfr her geyi yapabile-
ceklerini iddia ettiler. Tek gereksindiklen, azrcrk bi gansla,
goriictilerin ortaya grkardr$r olanaklardan haberdar olmalan. "
"Beni neye karqr uyanyorsun, don Juan?" diye sordum.
"Seni hakikaten muazzam olan riiya gormenin gizli teh-
likelerine kargr uyanyorum," diye yanrtladr . "Riiya goriirken,
gergekten birlegim noktasmrn devinimini idare etmenin yok-
tur bi yolu; bu kayrqr idare eden tek gey rtiya gdrtictintin ig-
sel direnci veya zayrfltpr. igte ilk tuzak tam buradadr."
Yeni gortictiler, onceleri riiya gormeyi kullanma konu-
sunda duraksamrglar. Riiya gdrmenin, savaggrlan gtiglendire-
celi yerde zayrf , zorlanmrg, kaprisli yaptrlrna inanmrqlar. Es-
ki gorticiilerin hepsi boyleymig. Yeni gcirticiiler, rilya gdrme-
nin kullanmaktan baqka segenekleri olmadr[rndan-
-onu
qeytansr etkisini alt etmek igin, karmaqrk ve zengin bir davra-
mg dtizencesi geligtirip buna savaggmrn yiirtidtilii yol veya
sava$gmrn yolu demiqler.
Bu di.izenceyle, yeni gcirticiiler kendilerini giiglendirip,
birlegim noktasmrn riiyalarda kayrgrna kilavuzluk etmek ize-
re gereksindikleri iE dirence kavuqmuqlar. Don Juan tizerine
basarak bahsetti[i direncin yalnrzca kanaat olmadrlrm soyle-
di. Hig kimsenin eski gorticiiler kadar gtiglti kanaati olmamrg
fakat onlar gekirdekte zayfimrq. ig direng, solukkanhhk du-
yumu, neredeyse umursamazhk, bir hafife alma hissi ama her
qeyden cite dolal ve esash bir inceleme ve anlayrq e[ilimi de-
mekmig. Yeni gortictiler bu karakter niteliklerinin ttimtine
salduyu dermiq.
"Yeni gortictilerin kanaati," diye siirdi.irdi.i, "kusursuz bi
yagamm kendili$inden, kagrnrlmaz olarak sa[duyu duyumu-
na neden oldu[u ve bunun da sonugta birlegim noktasmrn de-
vinimine neden olduludur.
"Yeni gciriiciilerin,. birleqim noktaslntn igimizde kendili-
finden oynatrlabileceline inandr$rnr soylemigtim. Onlar, bi
adtm daha ileri gittiler ve kusursuz insanlann onlara krlavuz-
luk edecek hig kimseye ihtiyaglan olmadan kendiliklerinden,
erkelerini biriktirerek, gortici.ilerin yaptrfr her geyi yapabile-
ceklerini iddia ettiler. Tek gereksindiklen, azrcrk bi gansla,
goriictilerin ortaya grkardr$r olanaklardan haberdar olmalan. "
"Bana eski gori.iciilerin riiya gdren bedenle neler yaptr[r-
nr sormak igin yanrp tutuquyorsun, degil mi?" diye sorup ge-
nesiyle yaptr[r bir hareketle sormamr teqvik etti.
Don Juan, Genaro'nun tartrqmaslz bir farkrndahk ustasr
olarak, bana olalan farkrndahfrmdayken bir gok kez riiya go-
ren bedeni gcisterdigini soyledi. Genaro bu gcisterisiyle, bir-
legim noktamr ileri farkrndahk konumundan de[il ola[an yer-
leqiminden oynatmak gibi bir etki hedeflemiq.
Sonra bana, sanki bir srn sciylermig gibi Genaro'nun bi-
zi evin yakrnlarrndaki bir yerlerde riiya gdren bedenini gds-
termek rtzerc bekledifini sciyledi. Defalarca $u anda rtiya go-
ren bedenin ne olduluw gormek ve anlamak igin mtikem-
mel bir farkrndahk durumunda oldulumu tekrarladt. Sonra
beni kaldrrdr ve cin odadan gegip drqanya grkan kaprya glaq-
trk. Tam kapryr agacaktrm ki yerde, gomezlerin yatak olarak
kullandrklan yaygr obelinin tistiinde birinin yattr[rnr fark et-
tim. Qcimezlerden birinin, ben don Juan'la mutfakta konuqur-
ken eve dcinmtig oldu[unu dtigiindtim.
Ona do!ru gittim ve Genaro oldulunun ayudrna vardrm.
Derin bir uykudaydr, sakince horuldayarak yi.iziistii yatryor-
du.
.. 'ofJyandrr onu," dedi bana don Juan. "Gitmemiz laztm.
Olti gibi yorgun olmah."
Nazikge salladrm Genaro'yu. Yavagga dondi.i, derin bir
uykudan uyanan birinin seslerini grkardr. Kollarrnr gerdi ve
sonra gcizlerini agtr. Elimde olmadan ba[rrrp, geri srgradrm.
Genaro'nun gozleri, hig insan gozii gibi delildi. Yolun
kehribar rengi rqrktan iki noktaydrlar. Korkumun sarsrntrsr o
denli giddetli oldu ki goztim karardr. Don Juan srtrma vura-
rak dengemi dtizeltti.
Genaro kalkrp bana giiltimsedi. Suratr katrydr. Devinim-
leriyse sanki sarhoqmu$ ya da bedensel oziirltiymtiq gibiydi.
Yanrmdan gegip do!rudan duvara yiiriidii. Yaklaqan ga{pr$-
madan iirkttim arna o, sanki duvar orada yokmug gibi ge-
gip gitti. Mutfak kaprsmm eqi$inden odaya geri dcindii. Ve
"Bana eski gori.iciilerin riiya gdren bedenle neler yaptr[r-
nr sormak igin yanrp tutuquyorsun, degil mi?" diye sorup ge-
nesiyle yaptr[r bir hareketle sormamr teqvik etti.
Don Juan, Genaro'nun tartrqmaslz bir farkrndahk ustasr
olarak, bana olalan farkrndahfrmdayken bir gok kez riiya go-
ren bedeni gcisterdigini soyledi. Genaro bu gcisterisiyle, bir-
legim noktamr ileri farkrndahk konumundan de[il ola[an yer-
leqiminden oynatmak gibi bir etki hedeflemiq.
Sonra bana, sanki bir srn sciylermig gibi Genaro'nun bi-
zi evin yakrnlarrndaki bir yerlerde riiya gdren bedenini gds-
termek rtzerc bekledifini sciyledi. Defalarca $u anda rtiya go-
ren bedenin ne olduluw gormek ve anlamak igin mtikem-
mel bir farkrndahk durumunda oldulumu tekrarladt. Sonra
beni kaldrrdr ve cin odadan gegip drqanya grkan kaprya glaq-
trk. Tam kapryr agacaktrm ki yerde, gomezlerin yatak olarak
kullandrklan yaygr obelinin tistiinde birinin yattr[rnr fark et-
tim. Qcimezlerden birinin, ben don Juan'la mutfakta konuqur-
ken eve dcinmtig oldu[unu dtigiindtim.
Ona do!ru gittim ve Genaro oldulunun ayudrna vardrm.
Derin bir uykudaydr, sakince horuldayarak yi.iziistii yatryor-
du.
.. 'ofJyandrr onu," dedi bana don Juan. "Gitmemiz laztm.
Olti gibi yorgun olmah."
Nazikge salladrm Genaro'yu. Yavagga dondi.i, derin bir
uykudan uyanan birinin seslerini grkardr. Kollarrnr gerdi ve
sonra gcizlerini agtr. Elimde olmadan ba[rrrp, geri srgradrm.
Genaro'nun gozleri, hig insan gozii gibi delildi. Yolun
kehribar rengi rqrktan iki noktaydrlar. Korkumun sarsrntrsr o
denli giddetli oldu ki goztim karardr. Don Juan srtrma vura-
rak dengemi dtizeltti.
Genaro kalkrp bana giiltimsedi. Suratr katrydr. Devinim-
leriyse sanki sarhoqmu$ ya da bedensel oziirltiymtiq gibiydi.
Yanrmdan gegip do!rudan duvara yiiriidii. Yaklaqan ga{pr$-
madan iirkttim arna o, sanki duvar orada yokmug gibi ge-
gip gitti. Mutfak kaprsmm eqi$inden odaya geri dcindii. Ve
ni gortictilerin riiya goren bedene ne yolla ulagtrfrnl ve n
yolda kullandrlmr anlatacalrnr soyledi.
"Eski gcirticiiler, bedenin mtikemmel bi kopyasrnl yapm
ya gahgtrlar," diye si.irdtirdti, "ve neredeyse bagardilar d
Higbi zamankopya edemedikleri tek gey gcizlerdi. Gcizler y
rine, riiya goren bedende srrf farkrndahk panltrsr vardr. Bu
nu daha cince Genaro sana riiya goren bedenini gosterd
zamanlar hig fark etmemigtin.
"Yeni gcirtictiler miikemmel bi vticut suretini hig umursa
madrlar; hatta onlar vticudu kopya etmekle ilgilenmediler b
le. sadece bu ismi, rilya gdren bedeni, birleqim noktasrnr
devinimiyle bu diinyamn herhangi bi yerine veya insana ag
di[er yedi dtinyadan birine tagman btiyilk bi erke dalgasrnr,
hissi ifade etmek igin tuttular."
Don Juan sonra riiya goren bedene ulagmak igin kullanr
lan usuldan kabataslak sciz etti. Bunu baglatan ilk eylem, des
teklenmek suretiyle biiktilme z niy e ti besliyormuq. Biikti lme
niyet, ig sessizli$e yol agryor ve ig sessizlik, birlegim nokta
slnln rtiyada uygun konumlara kaydrnlabilmesi igin gereke
ig direnci karqrhyormu$.
Bu sralamaya, temel iqlem diyordu. Denetim, temel ig
lem bittilinde geliqiyordu; inatla rtiya gorstistine tutunara
riiya gdrme konumunun planh olarak korunmasrndan olugu
yordu. Diizenli uygulama, yeni ri.iyalarda yeni riiya g6rm
konumlart tutmakta btiytik kolayhla sebep oluyormuq; bu
kigi uygulamayla kasti denetim elde ettilinden defil, denetim
her uygulamayla igsel direnci giiglendirdi$indenmig. Giiglen
mig igsel direng sonugta birleqim noktasmrn salduyuyu teg
vik etmek igin gittikge daha uygun rtiya gorme konumlanna
kaymasrna veya bagka bir deyigle, riiyalann kendililinden
daha baga grkrhr hatta dtizenli olmasma yol agryormu$.
"Riiya goriiciilerin geliqimi dolayhdr" diye stirdtirdt
"Bu ytizden yeni gortictiler, riiya gormeyi kendililimizden,
y alnrz baqrmrza yapabilecelimize inandrlar. Riiy a g orme, do
!al, yerle$mi$ bi birlegim noktasr kayrgr kullandrfrndan bize
yardrm edecek kimseye gereksinim duym amahyru.
ni gortictilerin riiya goren bedene ne yolla ulagtrfrnl ve n
yolda kullandrlmr anlatacalrnr soyledi.
"Eski gcirticiiler, bedenin mtikemmel bi kopyasrnl yapma
ya gahgtrlar," diye si.irdtirdti, "ve neredeyse bagardilar da
Higbi zamankopya edemedikleri tek gey gcizlerdi. Gcizler ye
rine, riiya goren bedende srrf farkrndahk panltrsr vardr. Bu
nu daha cince Genaro sana riiya goren bedenini gosterdil
zamanlar hig fark etmemigtin.
"Yeni gcirtictiler miikemmel bi vticut suretini hig umursa
madrlar; hatta onlar vticudu kopya etmekle ilgilenmediler bi
le. sadece bu ismi, rilya gdren bedeni, birleqim noktasrnrn
devinimiyle bu diinyamn herhangi bi yerine veya insana agr
di[er yedi dtinyadan birine tagman btiyilk bi erke dalgasrnr, b
hissi ifade etmek igin tuttular."
Don Juan sonra riiya goren bedene ulagmak igin kullanr-
lan usuldan kabataslak sciz etti. Bunu baglatan ilk eylem, des
teklenmek suretiyle biiktilme z niy e ti besliyormuq. Biikti lme
niyet, ig sessizli$e yol agryor ve ig sessizlik, birlegim nokta-
slnln rtiyada uygun konumlara kaydrnlabilmesi igin gereken
ig direnci karqrhyormu$.
Bu sralamaya, temel iqlem diyordu. Denetim, temel ig-
lem bittilinde geliqiyordu; inatla rtiya gorstistine tutunarak
riiya gdrme konumunun planh olarak korunmasrndan olugu-
yordu. Diizenli uygulama, yeni ri.iyalarda yeni riiya g6rme
konumlart tutmakta btiytik kolayhla sebep oluyormuq; bu,
kigi uygulamayla kasti denetim elde ettilinden defil, denetim
her uygulamayla igsel direnci giiglendirdi$indenmig. Giiglen-
mig igsel direng sonugta birleqim noktasmrn salduyuyu teg-
vik etmek igin gittikge daha uygun rtiya gorme konumlanna
kaymasrna veya bagka bir deyigle, riiyalann kendililinden
daha baga grkrhr hatta dtizenli olmasma yol agryormu$.
"Riiya goriiciilerin geliqimi dolayhdr" diye stirdtirdti.
"Bu ytizden yeni gortictiler, riiya gormeyi kendililimizden,
y alnrz baqrmrza yapabilecelimize inandrlar. Riiy a g orme, do -
!al, yerle$mi$ bi birlegim noktasr kayrgr kullandrfrndan bize
yardrm edecek kimseye gereksinim duym amahyru.
Beraber rtiya gcirtirken, igimizde bir $eyin dizginleri ele
aldrlrnr ve birdenbire kendimizi di[er rtiya gortictilerle aynr
bakrgr paylaqrrken buldu[umuzu ekledi. Olan guymug, insani
durumlanmlz, farkrndahk panltrsmr kendililinden diler in-
sanlann kullandrlr yayrhmlar tizerine odaklamamrzr sa!h-
yormut ; birle gim noktalanmlzrn konumunu etrafimrzdaki di-
ler insanlannkine uyduruyormu$uz. Bunu sa! yanda, olafan
algrmrzda, sol yanda da beraber rtiya goriirken yaplyormu-
$uz.
Beraber rtiya gcirtirken, igimizde bir $eyin dizginleri ele
aldrlrnr ve birdenbire kendimizi di[er rtiya gortictilerle ayn
bakrgr paylaqrrken buldu[umuzu ekledi. Olan guymug, insan
durumlanmlz, farkrndahk panltrsmr kendililinden diler in
sanlann kullandrlr yayrhmlar tizerine odaklamamrzr sa!h
yormut ; birle gim noktalanmlzrn konumunu etrafimrzdaki di
ler insanlannkine uyduruyormu$uz. Bunu sa! yanda, olafan
algrmrzda, sol yanda da beraber rtiya goriirken yaplyormu-
$uz.
yayrhmlan yeniden baflama gorevini brraktr. Bu her nagu
ahn gorevidir.
"Her ihtimalde, ttim yayrhmlan tekrar baflama igi, koz
igindeki tiim yayrhmlan yakmak gibi tuhaf bi manevrarun yo
lunu agaL Ben bunu neredeyse yaptrm. Doruk noktama erig
mek iizereyim. Ben nagual oldufumdan, ben bi kere kozam
daki ttim yayrhmlan yaktrlrmda, bi anda hepimiz gitmiq ola
caprz.
Uzgiin olmam ve allamam gerektilini hissettim ama igim
nagual Juan Matus'un ozgiir olmak izere oldulunu duymak
tan oylesine cogkuluydu ki qen gakrak, hoplayrp zrplayrp ba
lrrdrm. Er geg baqka bir farkrndahk durumuna ulaqacafrmr
ve tiziinttiden allayacafirmr biliyordum. Ama o giln mutluluk
ve iyimserlikle dopdoluydum.
Nasrl hissettifimi don Juan'a soyledim. Gtildti ve srrtrm
srvazladr.
"Sana sciylediklerimi anlmsa," dedi. "Duygusal aymalara
giivenme. Brak, ilkin birleqim noktan oynasm sonra yrllann
ardrndan farkma varlrstn."
Biiyiik odaya gittik ve oturup konuqtuk. Don Juan bir an
duraksadr. Camdan drqarr baktr. Koltulumdan sundurrnay
gorebiliyordum. Akqamiizerrydi; bulutlu bir giindi.i. Yalmu
yalacak gibiydi. Batrdan firtma bulutlan yaklagryordu. Bu-
lutlu gtinleri severdim. Don Juan sevmezdi. Daha rahat bi
oturma qekli bulmaya gahgrrken huzursuzmu$ gibiydi.
Don Juan aydrnlatmalanna, ileri farkrndahkta ne oldu[u-
nu ammsamadaki zorlulun, birlegim noktaslrun normal ye-
rinden gevgedikten sonra edinebileceli konumlarrn srmrsrzh-
[ryla ilgili olduluna de$inerek bagladr. Diler yandan, olalan
farkrndahkta olanlan ammsamanln kolayh[r birlegim nokta-
srntn bir noktadaki -her zamanki oturdu$u yerde- sabitti$iy-
le ilgiliydi.
Beni teselli etti. Ammsamakta zorlandr[rmr, gcirevimde
bagansz olabilecelimi ve onun baflamama yardrmcr oldulu
yayrhmlan yeniden baflama gorevini brraktr. Bu her nagu-
ahn gorevidir.
"Her ihtimalde, ttim yayrhmlan tekrar baflama igi, koza
igindeki tiim yayrhmlan yakmak gibi tuhaf bi manevrarun yo-
lunu agaL Ben bunu neredeyse yaptrm. Doruk noktama erig-
mek iizereyim. Ben nagual oldufumdan, ben bi kere kozam-
daki ttim yayrhmlan yaktrlrmda, bi anda hepimiz gitmiq ola-
caprz.
Uzgiin olmam ve allamam gerektilini hissettim ama igim
nagual Juan Matus'un ozgiir olmak izere oldulunu duymak-
tan oylesine cogkuluydu ki qen gakrak, hoplayrp zrplayrp ba-
lrrdrm. Er geg baqka bir farkrndahk durumuna ulaqacafrmr
ve tiziinttiden allayacafirmr biliyordum. Ama o giln mutluluk
ve iyimserlikle dopdoluydum.
Nasrl hissettifimi don Juan'a soyledim. Gtildti ve srrtrmr
srvazladr.
"Sana sciylediklerimi anlmsa," dedi. "Duygusal aymalara
giivenme. Brak, ilkin birleqim noktan oynasm sonra yrllann
ardrndan farkma varlrstn."
Biiyiik odaya gittik ve oturup konuqtuk. Don Juan bir an
duraksadr. Camdan drqarr baktr. Koltulumdan sundurrnayl
gorebiliyordum. Akqamiizerrydi; bulutlu bir giindi.i. Yalmur
yalacak gibiydi. Batrdan firtma bulutlan yaklagryordu. Bu-
lutlu gtinleri severdim. Don Juan sevmezdi. Daha rahat bir
oturma qekli bulmaya gahgrrken huzursuzmu$ gibiydi.
Don Juan aydrnlatmalanna, ileri farkrndahkta ne oldu[u-
nu ammsamadaki zorlulun, birlegim noktaslrun normal ye-
rinden gevgedikten sonra edinebileceli konumlarrn srmrsrzh-
[ryla ilgili olduluna de$inerek bagladr. Diler yandan, olalan
farkrndahkta olanlan ammsamanln kolayh[r birlegim nokta-
srntn bir noktadaki -her zamanki oturdu$u yerde- sabitti$iy-
le ilgiliydi.
Beni teselli etti. Ammsamakta zorlandr[rmr, gcirevimde
bagansz olabilecelimi ve onun baflamama yardrmcr oldulu
"Sana nagual Julian'm rastladr[tm en sradrqr iz s[irticii
oldu$unu sciylerken abartmlyorum," dedi don Juan. "Onun z
siirme becerilerini qimdiye dek herkesten duydun. Ama daha
bana ne yaptrlmr anlatmadrm sana."
Ona, nagual Julian hakkrnda hig kimseden higbir gey duy-
madrlrmr agrkga sciylemek istedim ama tam itraztm a$nm-
dan grkmadan, tuhaf bir kararsrzhk duydum. Don Juan anln-
da ne hissetti[imi anlamrq gibiydi. Negeyle yutkundu.
"AnrmsamazsLn, giinkfl heni.iz isteng sana agrk de[iI," de-
di. "Kusursuz bi hayat ve biiyiik bi erke fazlasrna ihtiyacrn
var, ancak ondan sonra isteng o amlan agla grkarabilir.
"Sana, nagual Julian'm onunla ilk karqrlagtrlrmda bana
nasrl davrandrlrrun oyktisiinti anlatacalrm. Onu yargrlar ve
davranrqrm ileri farkrndahktayken dahi kargr grkrlabilir bulur-
san, dtiqiin ki ola[an farkmdahlrnda nasil isyan ederdin."
Beni duruma karqr hazrladt[r igin itiraz ettim. Bana bu
oyktiyle sadece, iz stiriiciilerin davrandrklan qekli ve bunun
nedenlerini gostermek istedilini sciyledi.
"Nagual Julian eski devir iz siiriicillerin sonuncusuydu,"
diye siirdtirdii. "O kendi hayat qartlan ytiztinden de[il, karak-
ter elilimi yiiziinden iz siirilciiydti;'
Yeni gorticiiler, iki ana grup insan oldufunu gcirmiiqler :
baqkalanna aldranlar ve aldrrmayanlar. Bu iki a$rn ug arasm-
da bunlann sonu gelmeyen bir kangrmmrn bulundulunu gcir-
miiqler. Nagual Julian aldrrmayan insanlar ulamrna aitmiq;
don Juan kendisini kargr ulama ait saydr.
"Ama sen bana nagual Julian'm comert oldu[unu, srtrn-
daki gomle[i dahi sana verebilece[ini soylememiq miydin?"
diye sordum.
"Kesinlikle oyle," diye yamtladr don Juan. "Sadece co-
mert defil, a$m gekici, cazip biriydi. Her zaman gevresinde-
ki herkesle derinden ve igtenlikle ilgilenirdi. $efkatliydi vc
agrkfi, sahip oldulu her qeyi ihtiyacr olan herhangi birine ya
da sevdi[i birine verirdi. Buna karqrhk herkes tarafindan se-
vilirdi giinkii usta bi iz stirticii olarak onlara geigek hislerini
"Sana nagual Julian'm rastladr[tm en sradrqr iz s[irticii
oldu$unu sciylerken abartmlyorum," dedi don Juan. "Onun z
siirme becerilerini qimdiye dek herkesten duydun. Ama daha
bana ne yaptrlmr anlatmadrm sana."
Ona, nagual Julian hakkrnda hig kimseden higbir gey duy-
madrlrmr agrkga sciylemek istedim ama tam itraztm a$nm-
dan grkmadan, tuhaf bir kararsrzhk duydum. Don Juan anln-
da ne hissetti[imi anlamrq gibiydi. Negeyle yutkundu.
"AnrmsamazsLn, giinkfl heni.iz isteng sana agrk de[iI," de-
di. "Kusursuz bi hayat ve biiyiik bi erke fazlasrna ihtiyacrn
var, ancak ondan sonra isteng o amlan agla grkarabilir.
"Sana, nagual Julian'm onunla ilk karqrlagtrlrmda bana
nasrl davrandrlrrun oyktisiinti anlatacalrm. Onu yargrlar ve
davranrqrm ileri farkrndahktayken dahi kargr grkrlabilir bulur-
san, dtiqiin ki ola[an farkmdahlrnda nasil isyan ederdin."
Beni duruma karqr hazrladt[r igin itiraz ettim. Bana bu
oyktiyle sadece, iz stiriiciilerin davrandrklan qekli ve bunun
nedenlerini gostermek istedilini sciyledi.
"Nagual Julian eski devir iz siiriicillerin sonuncusuydu,"
diye siirdtirdii. "O kendi hayat qartlan ytiztinden de[il, karak-
ter elilimi yiiziinden iz siirilciiydti;'
Yeni gorticiiler, iki ana grup insan oldufunu gcirmiiqler :
baqkalanna aldranlar ve aldrrmayanlar. Bu iki a$rn ug arasm-
da bunlann sonu gelmeyen bir kangrmmrn bulundulunu gcir-
miiqler. Nagual Julian aldrrmayan insanlar ulamrna aitmiq;
don Juan kendisini kargr ulama ait saydr.
"Ama sen bana nagual Julian'm comert oldu[unu, srtrn-
daki gomle[i dahi sana verebilece[ini soylememiq miydin?"
diye sordum.
"Kesinlikle oyle," diye yamtladr don Juan. "Sadece co-
mert defil, a$m gekici, cazip biriydi. Her zaman gevresinde-
ki herkesle derinden ve igtenlikle ilgilenirdi. $efkatliydi vc
agrkfi, sahip oldulu her qeyi ihtiyacr olan herhangi birine ya
da sevdi[i birine verirdi. Buna karqrhk herkes tarafindan se-
vilirdi giinkii usta bi iz stirticii olarak onlara geigek hislerini
da varhfrnr yok saymasma bile aldrrma-
drlr bi yere oynatsm. Ama bu aym gey de[il."
Don Juan ilk defa iz siiriiciilerin ilkelerinin farkrn a va.-
drlrnda, o srada benim oldu[um kadar srkrntrhymrg. Don
Juan gibi olan nagual Elias ona nagual Julian gibi iz silriici)-
lerin insanlann do$al liderleri oldufunu agrklamrg. onlar in-
sanlara istedikleri herhangi bir qeyi yapmakta yardrm edebi-
lirmig.
"Nagual Elias, bu savaggrlar insanlan sa$altmaya,,' diye-
rek stirdtirdii don Juan, "ya da onlann hastalanmasma yar-
drmcr olur, der. onlann mutlululu bulmasm a da, kederi tat-
masrna da yardrmcr olabilir. Nagual Elias'a, bu savaggdann
insanlara yardrm etmek yerine insanlan etkiledilini soyleme-
mizi onermiqtim. o, onlann insanlan sadece etkilemekle kal-
maylp onlara etkin bi gobanhk ettilini soyledi."
Don Juan yutkunup bakrglannr bana sabitledi. Gcizlerinde
yaramaz bir panltr vardr.
"Iz siirticiilerin insanlarla ilgili gcirdiiklerini dtizenledik-
leri yol tuhaf delil mi?" diye sordu.
Don Juan sonra, nagual Julian hakkrndaki oykiistine bag-
ladr- Nagual Julian gok, gok uzun yrllar bir gome z nagual
beklemig. Bir gtin tanrdrklarryla yakrndaki bfu koye yaptrgt
krsa ziyaretten dcinerken don Juan'a rastlamrg. Ashnda o, yol-
da gtiriilttilti bir silah sesi duyup etrafa kagrqan insanlar gcir-
dti[tinde akhnda bir nagual gomez bulmak varmr$. onlarla
yolun kenanndaki gatrhklara kogup, saklandrfr yerden ancak
bir grup insanrn yerde yatanyarah birinin gevresinde toplan-
drklannr gori.ince grkmrg.
Yarah kigi, tabii ki zalim ustabaqr tarafindan vurulmuq
olan don Juan'mt$. Nagual Julian, hemen don Juan'm kozasr
iki yerine dcirde bciliinmiiq ozel bir adam oldu[unu gcirmiiq;
aynca don Juan'rn kciti.i bir yara almrg oldu[unun da ayudma
varml$. Harcayacak zaman olmadrlrm anlamrg. Dile[i yerine
gelmiq, ama hig kimse ne oldu[unu anlamadan hrzlahareke-
te gegmesi gerekiyormug. Kafasmr kaldrnp, "o$lumu vurdu-
drlr bi yere oynatsm. Ama bu aym gey de[il."
Don Juan ilk defa iz siiriiciilerin ilkelerinin farkrn a va.-
drlrnda, o srada benim oldu[um kadar srkrntrhymrg. Don
Juan gibi olan nagual Elias ona nagual Julian gibi iz silriici)-
lerin insanlann do$al liderleri oldufunu agrklamrg. onlar in-
sanlara istedikleri herhangi bir qeyi yapmakta yardrm edebi-
lirmig.
"Nagual Elias, bu savaggrlar insanlan sa$altmaya,,' diye-
rek stirdtirdii don Juan, "ya da onlann hastalanmasma yar-
drmcr olur, der. onlann mutlululu bulmasm a da, kederi tat-
masrna da yardrmcr olabilir. Nagual Elias'a, bu savaggdann
insanlara yardrm etmek yerine insanlan etkiledilini soyleme-
mizi onermiqtim. o, onlann insanlan sadece etkilemekle kal-
maylp onlara etkin bi gobanhk ettilini soyledi."
Don Juan yutkunup bakrglannr bana sabitledi. Gcizlerinde
yaramaz bir panltr vardr.
"Iz siirticiilerin insanlarla ilgili gcirdiiklerini dtizenledik-
leri yol tuhaf delil mi?" diye sordu.
Don Juan sonra, nagual Julian hakkrndaki oykiistine bag-
ladr- Nagual Julian gok, gok uzun yrllar bir gome z nagual
beklemig. Bir gtin tanrdrklarryla yakrndaki bfu koye yaptrgt
krsa ziyaretten dcinerken don Juan'a rastlamrg. Ashnda o, yol-
da gtiriilttilti bir silah sesi duyup etrafa kagrqan insanlar gcir-
dti[tinde akhnda bir nagual gomez bulmak varmr$. onlarla
yolun kenanndaki gatrhklara kogup, saklandrfr yerden ancak
bir grup insanrn yerde yatanyarah birinin gevresinde toplan-
drklannr gori.ince grkmrg.
Yarah kigi, tabii ki zalim ustabaqr tarafindan vurulmuq
olan don Juan'mt$. Nagual Julian, hemen don Juan'm kozasr
iki yerine dcirde bciliinmiiq ozel bir adam oldu[unu gcirmiiq;
aynca don Juan'rn kciti.i bir yara almrg oldu[unun da ayudma
varml$. Harcayacak zaman olmadrlrm anlamrg. Dile[i yerine
gelmiq, ama hig kimse ne oldu[unu anlamadan hrzlahareke-
te gegmesi gerekiyormug. Kafasmr kaldrnp, "o$lumu vurdu-
kendi kendine kalk-
lunlukla kadrn drgan grkar, yaqh adamr
masr igin brrakrmlg.
Don Juan, gimdiye kadar bu zavallr, qefkatli, yaglr adama
acrdr[r kadar kimseye acrmamrq. QoEu kez kalklp onu] ka]k-
,rrurriu yardrm etmek istemig ama kendisi neredeyse hareket
bile edemiyormug. Bir kereiittO" adam, yanm saat lanetler
okuyup balrrrp gafrrdrktan sonra oflaya puflaya bir solucan
giuistiru"""*t tuptyu kadar ilerlemig ve acryla ayala kalka-
bilmig.
Don Juan,a, kotii sallrlrnrn ileri yaqrndan, krnlrp yanlrg
kaynamrq kemiklerinden ve romat izmalanndan kaynaklandl-
grnr stiytiyor-uq. Yagl adam gdzlerini gokyiiztine do!ru kal-
irrrp aln irrun'a-dtinyadaki en sefil adam-oldufunu itiraf et-
mql intiyacr oldu[u igin geldifi sa[altrcryla evlenip onun kti-
Iesi haline geldilini soYlemig.
..Ya$h adama neden gekip gitmedilini sordum,,' diye de-
vam etti don Juan. "Gcizleri korkuyla agrldr. Beni susturmaya
gahgrrken kendi ttikrii[iiyle trkandl ve sonra katrlagrp kiitiik
bilmiyor-
iiUiy"t", yatalrmr1 yintttu diiqtti. 'S_en ne dedifini
irrn, ,"r, ne Aetigini bilmiyorsun! Hig kimse buradan-kaga-
maz,, diye gdzlerlnde vahqi bi ifadeyle tekrarlayrp durdu."
"Ve ona inandtm. Onun benden daha zavalhve sefil oldu-
her_giin rahat-
fundan emindim. ve o evde gegen -duydufum giin in-
izhk giderek arttr. Yemeklei harikaydr ve kadrn her
sanlarrn tedavisi igin drqarrdaydt, boylece ben yagh adamla
gok konuqtuk. Onunla
kafuyordum. Benim hayatrm-Bana hakkrnda
konugmayr severdim. gosterdili qefkat igin odeyecek
p.un1 olmadrfrnr ancak ona yardtm etmek benden iste-
-igin
iigi trertrangi ii qeyi yapabilecelimi stiyledim. Bana, yardr-
oldu[unu ama soy-
mi gereksinmenin btesinde, tilmek izere
evle-
ledilimde gergekten igtensem, oldiikten sonra karrsryla
nirsem gok memnun olaca[rm sdyledi'
"iqte o zamanyaq| adamm delinin biri oldufunu anladtm:
oradan en ktsa zamandakagmam gerekiyordu'"
Don Juan, yardrm almadan etrafta yiirtiyebilecek kadar
kendi kendine kalk-
lunlukla kadrn drgan grkar, yaqh adamr
masr igin brrakrmlg.
Don Juan, gimdiye kadar bu zavallr, qefkatli, yaglr adama
acrdr[r kadar kimseye acrmamrq. QoEu kez kalklp onu] ka]k-
,rrurriu yardrm etmek istemig ama kendisi neredeyse hareket
bile edemiyormug. Bir kereiittO" adam, yanm saat lanetler
okuyup balrrrp gafrrdrktan sonra oflaya puflaya bir solucan
giuistiru"""*t tuptyu kadar ilerlemig ve acryla ayala kalka-
bilmig.
Don Juan,a, kotii sallrlrnrn ileri yaqrndan, krnlrp yanlrg
kaynamrq kemiklerinden ve romat izmalanndan kaynaklandl-
grnr stiytiyor-uq. Yagl adam gdzlerini gokyiiztine do!ru kal-
irrrp aln irrun'a-dtinyadaki en sefil adam-oldufunu itiraf et-
mql intiyacr oldu[u igin geldifi sa[altrcryla evlenip onun kti-
Iesi halinegeldilini soYlemig.
..Ya$h adama neden gekip gitmedilini sordum,,' diye de-
vam etti don Juan. "Gcizleri korkuyla agrldr. Beni susturmaya
gahgrrken kendi ttikrii[iiyle trkandl ve sonra katrlagrp kiitiik
bilmiyor-
iiUiy"t", yatalrmr1 yintttu diiqtti. 'S_en ne dedifini
irrn, ,"r, ne Aetigini bilmiyorsun! Hig kimse buradan-kaga-
maz,, diye gdzlerlnde vahqi bi ifadeyle tekrarlayrp durdu."
"Ve ona inandtm. Onun benden daha zavalhve sefil oldu-
her_giin rahat-
fundan emindim. ve o evde gegen -duydufum giin in-
izhk giderek arttr. Yemeklei harikaydr ve kadrn her
sanlarrn tedavisi igin drqarrdaydt, boylece ben yagh adamla
gok konuqtuk. Onunla
kafuyordum. Benim hayatrm-Bana hakkrnda
konugmayr severdim. gosterdili qefkat igin odeyecek
p.un1 olmadrfrnr ancak ona yardtm etmek -igin benden iste-
iigi trertrangi ii qeyi yapabilecelimi stiyledim. Bana, yardr-
mi gereksinmenin btesinde, tilmek izere oldu[unu ama soy-
ledilimde gergekten igtensem, oldiikten sonra karrsryla evle-
nirsem gok memnun olaca[rm sdyledi'
"iqte o zamanyaq| adamm delinin biri oldufunu anladtm:
oradan en ktsa zamandakagmam gerekiyordu'"
Don Juan, yardrm almadan etrafta yiirtiyebilecek kadar
"Adamrn gartlanru arunda kabul ettim. Yagh adam gozle-
rinde yaqlarla beni kutlayrp anlagmamn o kadar da kotii olma-
drfrm soyledi. Kcileden gok adamrn tutuklulan gibi olacaktft
ama giinde iki kez yemek yiyecektik; ve bi hayatrmrz oldulun-
dan cizgiirlti$timtiz igin u[raqabilecektik; kumpas kurup goz
yumarak cehennemden grkrq yolumuz igin savaqabilirdik."
Don Juan giiltimseyip sonra da bir kahkaha attr. Onceden
nagual Julian hakkrnda neler hissedece[imi anlamrgtr.
"Sana krzacafrnr soylemigtim," dedi.
"Gergekten hig anlamryoilffi, don Juan," dedim. "Bu ka-
dar aynntrh bir numara yapmasmrn anlamr nedir?"
"Anlamr gok basit," dedi gtiliimsemesini stirdtirerek. "Bu
cilretmenin bi baqka yolu, hem de gok iyi bi tanesi. Olretici-
nin muazzamhayal gtictinti ve heybetli denetimini gerektirir.
Benim ycintemim senin olretim saydrlrn $eye daha yakrn.
Muazzan sayrda sriz gerektiriyor. Ben laf yapmakta aqmya
kagryorum. Nagual Julian iz siirmede agrrlya kagardr."
Don Juan, gcirticiiler arasrnda iki geqit olretme yontemi
oldu$unu sdyledi. O ikisini de biliyormu$. Her qeyi agrklayrp
difer insarun eylemin gidigatrnr cinceden bildigi yolu tercih
edermig. Bu, ozgiirltik, segim ve anlayrq geliqtiren bir diz-
geymiq. Velinimetinin ycintemi di[er yandan daha zorlayrcry-
mrq, segme ya da anlamaya tzin vermiyormu;. Biiytik yaran,
savaggrlan goriici.intin gorii gleriyle do!rudan yag amay a zorla-
maslyml$.
Don Juan velinimetinin ona yaptrlr her geyin bir strateji
gaheseri oldulurtu agrkladr. Nagual Julian'm kelime ve ey-
lemlerinin her biri belirli bir etki yaratmak iizere bilerek se-
gifrrig. Onun sanafi, soz ve eylemlerine en uyacak igerili
oluqturarak gerekli etkiyi yaratmalannl safl amakmr g.
"Bu iz siiriiciiniln yontemi," diye stirdiirdti don Juan.
"Anlayrg defil, mutlak ayma saflar. Ornefin, beni dostla kar-
grlaqtrrmakla ne yaptrlrru ayrt etmem yrllar siirdti, lakin bu-
nu anlamam igin hig agftlama verilmedili halde deneyimi yu-
qayarak anlamrqtrm.
"Adamrn gartlanru arunda kabul ettim. Yagh adam gozle-
rinde yaqlarla beni kutlayrp anlagmamn o kadar da kotii olma-
drfrm soyledi. Kcileden gok adamrn tutuklulan gibi olacaktft
ama giinde iki kez yemek yiyecektik; ve bi hayatrmrz oldulun-
dan cizgiirlti$timtiz igin u[raqabilecektik; kumpas kurup goz
yumarak cehennemden grkrq yolumuz igin savaqabilirdik."
Don Juan giiltimseyip sonra da bir kahkaha attr. Onceden
nagual Julian hakkrnda neler hissedece[imi anlamrgtr.
"Sana krzacafrnr soylemigtim," dedi.
"Gergekten hig anlamryoilffi, don Juan," dedim. "Bu ka-
dar aynntrh bir numara yapmasmrn anlamr nedir?"
"Anlamr gok basit," dedi gtiliimsemesini stirdtirerek. "Bu
cilretmenin bi baqka yolu, hem de gok iyi bi tanesi. Olretici-
nin muazzamhayal gtictinti ve heybetli denetimini gerektirir.
Benim ycintemim senin olretim saydrlrn $eye daha yakrn.
Muazzan sayrda sriz gerektiriyor. Ben laf yapmakta aqmya
kagryorum. Nagual Julian iz siirmede agrrlya kagardr."
Don Juan, gcirticiiler arasrnda iki geqit olretme yontemi
oldu$unu sdyledi. O ikisini de biliyormu$. Her qeyi agrklayrp
difer insarun eylemin gidigatrnr cinceden bildigi yolu tercih
edermig. Bu, ozgiirltik, segim ve anlayrq geliqtiren bir diz-
geymiq. Velinimetinin ycintemi di[er yandan daha zorlayrcry-
mrq, segme ya da anlamaya tzin vermiyormu;. Biiytik yaran,
savaggrlan goriici.intin gorii gleriyle do!rudan yag amay a zorla-
maslyml$.
Don Juan velinimetinin ona yaptrlr her geyin bir strateji
gaheseri oldulurtu agrkladr. Nagual Julian'm kelime ve ey-
lemlerinin her biri belirli bir etki yaratmak iizere bilerek se-
gifrrig. Onun sanafi, soz ve eylemlerine en uyacak igerili
oluqturarak gerekli etkiyi yaratmalannl safl amakmr g.
"Bu iz siiriiciiniln yontemi," diye stirdiirdti don Juan.
"Anlayrg defil, mutlak ayma saflar. Ornefin, beni dostla kar-
grlaqtrrmakla ne yaptrlrru ayrt etmem yrllar siirdti, lakin bu-
nu anlamam igin hig agftlama verilmedili halde deneyimi yu-
qayarak anlamrqtrm.
Iki gtin sonraya dek don Juan'la tekrar konuqamadrm. oa-
xaca'daydrk, sabahm erken saatlerinde qehir merkezinde
do_
lanryorduk. okulu- gocukrar, kiiiseye giden insanlar,
{yrtiy.n
banklarda oturan birkag adam ve merkezdekiotelden turist
bekleyen taksi qotorleri vardr.
"sciylemeye bile gerek yok; savaggmrn yolundaki
en zor
gey birlegim noktaslnr oynatmaktrr,,' dldi don
Juan. ..Bu ha_
t*"r, savaqgmm araylgrmn tamamlanmasrdrr. oradan devam
eden bagka bi arayrqtr; tam anlamryla, grirticiiniin
arayrgrdr.,,
savaggmrn yolunda birlegim noktasrnrn kayrgrnrn her gey
-
oldulunu tekrarladr. Eski gcirticiiler bu g"rg"gi' ra*rna irii
varamamrglar. onlar
'numla'nr belirleyeceknoktayr devindirmeyi, bii piyasada krrl
bir deler cilgtisii otarat otigti"-tiqr"r.
Algrla'nr belirleyen geyin aslinda bl konum oldu[unu hilb;
zaman kavrayamamr gl ar.
"Iz
eci
siirilciilerin ycintemi," diye stirdtirdi.i don Juan,,,na_
gual Julian gibi usta bi iz siiriiciiniin ellerinde
birleqim nok_
tasrnrn muazzam kayrglanndan sorumludur. Bunla,
tutu_
"il"
lur de$igikliklerdir; iz siiriicii -ci$retmen gcimezi destekleye_
rek gomezin tam iqbirli[ini ve tam katrhmrnr sallar. Herhan_
gi birinin tam igbirli[i ve tam katrhmrnr sallamik neredeyse
iz siiriicii ycinteminin en cinemli sonucudilr; lr" nagual
Juli-
an bunlann ikisini de sallamakta en iyisiydi.;,
Don Juan, nagual Julian'm kigili[ini, hayatrrun karmaga
ve zenginlilini yavag yavag keqfed-erken iginde yagadrlr
frrtr-
nayr anlatmasrmn onun igin higbir yolu otmaoigrnr s6yledi.
Kargrsmda narin, yaqh, korkmug, yardrma muhiag gcirunen
bir adam bulundulu stirece kendini oldukga rahat t ilr"t*ij.
futu! birgtin,don Juan'rn canavar gcirtintigiri olarak dtigtindd_
lii adamla anlagmayr yaptrktan krsa stire soffa, nagual
Juli-
an'rn don Juan'a diler bir cesaret kmcr iz stirme becerisi
gostermesiyle hig rahatr kalmamrq.
Don Juan u{t\ bayalr iyi olmasma ralmen naguar Julian
hala ona bakmak igin ayru odada uyuyorriu$. o gIn
uyandr-
lrnda, don Juan'a kryrcrlannrn birkig gtinttigtin" gittigi" i, yu-
ni artrk yagh adam rolii yapmak ,o*-trdu oimaoigrni auyur-
Iki gtin sonraya dek don Juan'la tekrar konuqamadrm. oa-
xaca'daydrk, sabahm erken saatlerinde qehir merkezinde
do_
lanryorduk. okulu- gocukrar, kiiiseye giden insanlar,
{yrtiy.n
banklarda oturan birkag adam ve merkezdekiotelden turist
bekleyen taksi qotorleri vardr.
"sciylemeye bile gerek yok; savaggmrn yolundaki
en zor
gey birlegim noktaslnr oynatmaktrr,,' dldi don
Juan. ..Bu ha_
t*"r, savaqgmm araylgrmn tamamlanmasrdrr. oradan devam
eden bagka bi arayrqtr; tam anlamryla, grirticiiniin
arayrgrdr.,,
savaggmrn yolunda birlegim noktasrnrn kayrgrnrn her gey
-
oldulunu tekrarladr. Eski gcirticiiler bu g"rg"gi' ra*rna irii
varamamrglar. onlar
'numla'nr belirleyeceknoktayr devindirmeyi, bii piyasada krrl
bir deler cilgtisii otarat otigti"-tiqr"r.
Algrla'nr belirleyen geyin aslinda bl konum oldu[unu hilb;
zaman kavrayamamr gl ar.
"Iz
eci
siirilciilerin ycintemi," diye stirdtirdi.i don Juan,,,na_
gual Julian gibi usta bi iz siiriiciiniin ellerinde
birleqim nok_
tasrnrn muazzam kayrglanndan sorumludur. Bunla,
tutu_
"il"
lur de$igikliklerdir; iz siiriicii -ci$retmen gcimezi destekleye_
rek gomezin tam iqbirli[ini ve tam katrhmrnr sallar. Herhan_
gi birinin tam igbirli[i ve tam katrhmrnr sallamik neredeyse
iz siiriicii ycinteminin en cinemli sonucudilr; lr" nagual
Juli-
an bunlann ikisini de sallamakta en iyisiydi.;,
Don Juan, nagual Julian'm kigili[ini, hayatrrun karmaga
ve zenginlilini yavag yavag keqfed-erken iginde yagadrlr
frrtr-
nayr anlatmasrmn onun igin higbir yolu otmaoigrnr s6yledi.
Kargrsmda narin, yaqh, korkmug, yardrma muhiag gcirunen
bir adam bulundulu stirece kendini oldukga rahat t ilr"t*ij.
futu! birgtin,don Juan'rn canavar gcirtintigiri olarak dtigtindd_
lii adamla anlagmayr yaptrktan krsa stire soffa, nagual
Juli-
an'rn don Juan'a diler bir cesaret kmcr iz stirme becerisi
gostermesiyle hig rahatr kalmamrq.
Don Juan u{t\ bayalr iyi olmasma ralmen naguar Julian
hala ona bakmak igin ayru odada uyuyorriu$. o gIn
uyandr-
lrnda, don Juan'a kryrcrlannrn birkig gtinttigtin" gittigi" i, yu-
ni artrk yagh adam rolii yapmak ,o*-trdu oimaoigrni auyur-
fetmesi igin yalvarml$.
Don Juan o canavar gcirtini.iglti adamrn kim oldufunu sor
mu$. Geng adam, derin bir ig gekiqle tahminde dahi buluna-
mayacafirm itiraf etmig. Elitimli biri, Mexico city'deki tiyat-
rolann tamnmrq bir oyuncusu olmasrna ralmen don Juin'a
9}rlu agrklayamadr[rm sriylemiq. Ttim bildigi senelerdir gek-
ti$i, onu ttiketen hastah$rrun redavisi igin buraya geldiEiy-
mi$. Akrabalan onu salaltrmcrsrna getirdiklerinde cirmer<
tizereymig. Krz onun iyilegmesine yardrmcl olmuq ve o da
geng, giizel Krzrlderili'ye delicesine agrk olup onunla evlen-
miq. Plam, onu bagkente gotiirtip krzrn salaltrm yetisiyle zen
gin olmalanymrg.
Mexico city yolcululuna grkmadan cince, krz bir biiyticti-
den kagabilmek igin kryafet de[igtirmeleri gerektifi uyarrsrn-
da bulunrnug. Krz ona annesinin de bir sa[altrmci oldufunu,
salaltrmr o b{iytici.i ustasrndan cifrendi[ini ve ustanrn <l[ret-
tiklerine kargrhk, ana krzm hayat boyu yarunda kalmasrnr ar-
zuladrlrnr sciylemig. Delikanh, kansma bu iligkiye dair soru
sorrnamrq. o sadece, krzr ozgidiiltine kavugiurmak istiyor-
mugi boylece kendisi ihtiyar adam, krz da giqman kadrn trh-
[rna girmigler.
oykii mutlulukla sona ermemiq. Korkung adam onlan ya-
kalamrg ve tutsak etmig. Bu kabus gibi adam karqrsrnda yeni-
_krhk deliqtirmeye cesaret edememiqler u" o oldu[u za-
den
manlar birbirlerinden nefret edermig gibi davranmrqlar; r*ut
aslmda birbirleri igin yanrp tutuquyor ve srf adamr n uzakta
oldu$u krsa zamanlar igin yaqryorlarmrg.
l)elikanh ona sanhp, don Juan'rn uyudufu odanrn evdeki
tek gtivenli yer oldufunu sciylemig. Acaba drgan grkrp o karr-
sryla seviqirken erketeye durur muymug?
"Ev, tutkulanyla sallandr," diye siirdiirdti don Juan," ben-
se onlann seslerini duyuyor olmanrn verdili sugluluk iginde,
adam her an dcinecek diye korkudan rilerek otuidum. ve ay-
nen umdu$um gibi, onun eve geldilini duydum. Kapryr yum-
ruklamaya bagladrm ve onlar cevap vermeyince, igeii daidrm.
fetmesi igin yalvarml$.
Don Juan o canavar gcirtini.iglti adamrn kim oldufunu sor-
mu$. Geng adam, derin bir ig gekiqle tahminde dahi buluna-
mayacafirm itiraf etmig. Elitimli biri, Mexico city'deki tiyat-
rolann tamnmrq bir oyuncusu olmasrna ralmen don Juin'a
9}rlu agrklayamadr[rm sriylemiq. Ttim bildigi senelerdir gek-
ti$i, onu ttiketen hastah$rrun redavisi igin buraya geldiEiy-
mi$. Akrabalan onu salaltrmcrsrna getirdiklerinde cirmer<
tizereymig. Krz onun iyilegmesine yardrmcl olmuq ve o da
geng, giizel Krzrlderili'ye delicesine agrk olup onunla evlen-
miq. Plam, onu bagkente gotiirtip krzrn salaltrm yetisiyle zen-
gin olmalanymrg.
Mexico city yolcululuna grkmadan cince, krz bir biiyticti-
den kagabilmek igin kryafet de[igtirmeleri gerektifi uyarrsrn-
da bulunrnug. Krz ona annesinin de bir sa[altrmci oldufunu,
salaltrmr o b{iytici.i ustasrndan cifrendi[ini ve ustanrn <l[ret-
tiklerine kargrhk, ana krzm hayat boyu yarunda kalmasrnr ar-
zuladrlrnr sciylemig. Delikanh, kansma bu iligkiye dair soru
sorrnamrq. o sadece, krzr ozgidiiltine kavugiurmak istiyor-
mugi boylece kendisi ihtiyar adam, krz da giqman kadrn trh-
[rna girmigler.
oykii mutlulukla sona ermemiq. Korkung adam onlan ya-
kalamrg ve tutsak etmig. Bu kabus gibi adam karqrsrnda yeni-
_krhk deliqtirmeye cesaret edememiqler u" o oldu[u za-
den
manlar birbirlerinden nefret edermig gibi davranmrqlar; r*ut
aslmda birbirleri igin yanrp tutuquyor ve srf adamr n uzakta
oldu$u krsa zamanlar igin yaqryorlarmrg.
l)elikanh ona sanhp, don Juan'rn uyudufu odanrn evdeki
tek gtivenli yer oldufunu sciylemig. Acaba drgan grkrp o karr-
sryla seviqirken erketeye durur muymug?
"Ev, tutkulanyla sallandr," diye siirdiirdti don Juan," ben-
se onlann seslerini duyuyor olmanrn verdili sugluluk iginde,
adam her an dcinecek diye korkudan rilerek otuidum. ve ay-
nen umdu$um gibi, onun eve geldilini duydum. Kapryr yum-
ruklamaya bagladrm ve onlar cevap vermeyince, igeii daidrm.
Don Juan'm, kendini bciylesine agrla vurnasr beni igten
ige hasta etti. Konuyu deliqiirmesini-isterdim, g{inkti
uenim
gibi oldulunu. duymaya tahammiiltim yoktu. Benim gciztim-
de benzersiz biriydi. Belli ki nasrl hisseitilimi biliyord"u.
Gtil-
dii ve srrtrmr srvazladr.
"imrenme riyktimle yapmaya gahgtl$Im," diye devam et-
ti, "sana gok cinemli bi geyi, biriegim noilur-rn konumlanrun
nasil davrandr$rmrzr ve hissetti[imizi emretti$ini gcistermek_
ti.
"o
zaman- benim btiytik eksiklilim bu ilkeyi anlayama-
mamdr. Hamdrm. Aynr senin gibi, tiuit sayesind" yuqryo,
dum, gtinkii birlegim noktamm yerleqtili yei orasrydi. ccirti_
yorsun ki, bu noktayr oynatma yolunun yeni aligkanhklar
*i*9t, oynatma istenci duymak ordulunu cilrenememiq-
tim daha. Birlegim nokram oynadr$rnda ieqfettilim, velini-
metim gibi emsalsiz bi savaggryla biga grkmanrn tek yolunun,
onu yansz olarak takdir edebilmek igin kibirsizle$rnek oldu_
[uydu."
Don Juan'rn- dediline gore aymalar iki tiirltiydti. Biri
gziyfle yaprlan konugmalar, bi.iytik duygu patlamalanndan
baEka bir gey de$ildi. Dileri birleqim noliurrrun kayrgrnrn
bir
tiriintiydti; bir duygu patlamustyla delil eylemle eglegirdi.
Duygusal aymalar savaggrlaru, yiuur"u-ronru kullanrm *rr-
cu birlegim noktasrnrn yeni konumu katrlagrnca gelirdi.
"Nagual Julian hepimize bu ttir bi kayrg igin yorulmadan
krlavuzluk etti," diye devam etti oon iuln. *irayata d,air
dramlannda hepimiiden tam iqbirlili ve katrhm ,"Cr"ii. o.-
nefin, delikanh, kansr ve kryrcilanyla ilgili dramryla ttim bri-
Itinmez dikkat ve endiqeme sahipti. gani gcire geng olan
ihti_
yar adam ciykiisli gok gergele yatkmdr. burruuu, gcirtintiqlii
adamr kendi gozlerimle gormiigttim, yani delikanh!
u uurgr-
gilemez bi yakrnhk duyuyordum."

- Don Juan, nagual Julian'm bir sihirb az, stadan insanir


akrl almaz gelecek derecede istenci idare kudretine sahip
bir
hokkabaz oldulunu sciyledi. Dramlan niyet kudretiyle gag-
nlan, korkung, insani qekle girebilen inoiganik varhk giui sT
Don Juan'm, kendini bciylesine agrla vurnasr beni igte
ige hasta etti. Konuyu deliqiirmesini-isterdim, g{inkti
ueni
gibi oldulunu. duymaya tahammiiltim yoktu. Benim gciztim
de benzersiz biriydi. Belli ki nasrl hisseitilimi biliyord"u. Gt
dii ve srrtrmr srvazladr.
"imrenme riyktimle yapmaya gahgtl$Im," diye devam e
ti, "sana gok cinemli bi geyi, biriegim noilur-rn konumlanru
nasil davrandr$rmrzr ve hissetti[imizi emretti$ini gcistermek
ti.
"o zaman- benim btiytik eksiklilim bu ilkeyi anlayama
mamdr. Hamdrm. Aynr senin gibi, tiuit sayesind" yuqryo,
dum, gtinkii birlegim noktamm yerleqtili yei orasrydi. ccirti
yorsun ki, bu noktayr oynatma yolunun yeni aligkanhkla
*i*9t, oynatma istenci duymak ordulunu cilrenememiq
tim daha. Birlegim nokram oynadr$rnda ieqfettilim, velini
metim gibi emsalsiz bi savaggryla biga grkmanrn tek yolunun
onu yansz olarak takdir edebilmek igin kibirsizle$rnek oldu_
[uydu."
Don Juan'rn- dediline gore aymalar iki tiirltiydti. Bir
gziyfle yaprlan konugmalar, bi.iytik duygu patlamalanndan
baEka bir gey de$ildi. Dileri birleqim noliurrrun kayrgrnrn
bi
tiriintiydti; bir duygu patlamustyla delil eylemle eglegirdi.
Duygusal aymalar savaggrlaru, yiuur"u-ronru kullanrm *rr-
cu birlegim noktasrnrn yeni konumu katrlagrnca gelirdi.
"Nagual Julian hepimize bu ttir bi kayrg igin yorulmadan
krlavuzluk etti," diye devam etti oon iuln. *irayata d,ai
dramlannda hepimiiden tam iqbirlili ve katrhm ,"Cr"ii. o.-
nefin, delikanh, kansr ve kryrcilanyla ilgili dramryla ttim bri-
Itinmez dikkat ve endiqeme sahipti. gani gcire geng olan
ihti_
yar adam ciykiisli gok gergele yatkmdr. burruuu, gcirtintiqlii
adamr kendi gozlerimle gormiigttim, yani delikanh!
u uurgr-
gilemez bi yakrnhk duyuyordum."

- Don Juan, nagual Julian'm bir sihirb az, stadan insanir


akrl almaz gelecek derecede istenci idare kudretine sahip
bir
hokkabaz oldulunu sciyledi. Dramlan niyet kudretiyle gag-
nlan, korkung, insani qekle girebilen inoiganik varhk giui sT
"Nagual Julian dtinyadan aynldrlrnda nege onunla yo
olup gitti ve bi daha da geri gelmedi. Genaro bazen bizi neqe
lendiriyor a.ma kimse nagual Julian'm yerini tutamaz. Onur
dramlan her zaman hayattan daha esashydr. O dramlardan
baz:Ian geri tepene kadar keyfin ne oldufiunu tatmamrgtrk.
Don Juan en sevdili srradan kalkrp bana diindti. Gozle
prnl pml ve huzurluydu.
"E!er gorevinde bagansruh$a ulrayacak kadar aptalsan,
dedi, "hig delilse bu sraya gelmek igin birlegim noktaru oy
natmana yetecek kadar erkeye sahip olmahsm. Di.igtinceler
den ve arzulardan srynhp biraz oturuver buraya; ben neredey
sem gelip seni alacafrm. Sana sciz veririm bunu deneyece
Eim."
Sonra, yemini inamlmasr gok giili.ing bir geymiq gibi koci
bir kahkaha patlattr.
"Bu scizci,ikler akgamiistti edilmeliydi," dedi hala giiler
ken. "Higbi zaman sabahleyin edilmemeli. Sabah, insanlan
iyimser hissettirir ve boyle scizciikler anlamlanm kaybeder."
"Nagual Julian dtinyadan aynldrlrnda nege onunla yok
olup gitti ve bi daha da geri gelmedi. Genaro bazen bizi neqe-
lendiriyor a.ma kimse nagual Julian'm yerini tutamaz. Onurr
dramlan her zaman hayattan daha esashydr. O dramlardan
baz:Ian geri tepene kadar keyfin ne oldufiunu tatmamrgtrk.
Don Juan en sevdili srradan kalkrp bana diindti. Gozleri
prnl pml ve huzurluydu.
"E!er gorevinde bagansruh$a ulrayacak kadar aptalsan,"
dedi, "hig delilse bu sraya gelmek igin birlegim noktaru oy-
natmana yetecek kadar erkeye sahip olmahsm. Di.igtinceler-
den ve arzulardan srynhp biraz oturuver buraya; ben neredey-
sem gelip seni alacafrm. Sana sciz veririm bunu deneyece-
Eim."
Sonra, yemini inamlmasr gok giili.ing bir geymiq gibi kocir
bir kahkaha patlattr.
"Bu scizci,ikler akgamiistti edilmeliydi," dedi hala giiler-
ken. "Higbi zaman sabahleyin edilmemeli. Sabah, insanlan
iyimser hissettirir ve boyle scizciikler anlamlanm kaybeder."
"Eski scirtigtil-er yeryiztintin bi kozasr
ler," diye stirdtirdii. ';y"iytiziinti krhf gibi saran nu gc)rdii_
oldu$u
bi top, Kar-
tal'rn y.ayrhmlanmyakarayan saydam 5i
koru gdrdiirer. yer_
yrt,j bizim mazur kaldrklan kuvvetlere mazur ka_
lan, sezgili bi varhktrr." ^riluaym
. .Eski gcirtictilerin, bunu kegfeder kegfetmez hemen
ginin uygulanabilir kuilanrmranyla ilgilendikrerini bu bil_
agrkladr.
Bu ilginin neticesfg", btiyiictiltikleririin
t *ugrk ulamr_
Dr, yeryi.izti ile ilgili olanlar oluqturmuq. yeryiiztinti,
"r,
muz her geyin kdkti, kayna$r saymrglai. -
--J' oldulu_
Don Juan eski gcirtictilerin yarurmadr$rnr,
giinkti yeryiizi_
ntin gergekren ilk kdklerimizin kaynasr
Jrffinu sciyledi.
Bir mil kadar ileride Genaro'yla kargrlagirru
delin higbir
gey demedi. Genaro, yolun kena'nda
bir tuyuyu oturmug bi_
zi bekliyordu.
Beni srmsrcak bir qekilde selamladr ve sofu[a
dayamkh
bitki rirttisi.iyle kaph engebeli, ufak dallann
tepesine grkma_
mz gerektilini sciyledi.
"ugi.imtiz bi kayaya kargr oturup,,'
dedi don Juan bana,
"gtineg rgrlrnr.do[u dalla'ndu yunrrit*
r"yr"dece$iz. Gi.i_
neg batr dorukla' ardrna inerken, yerytizii "gc;rrnrii
ballanrgr
sa$layabilir."
Dalrn tepesine ulagtrlrmrzda don Juan,rn sciyredili
srrtrmrzr kayaya vererek oturduk. Don
gibi
Juan beni ikisinin ara_
sma oturttu.
yupmak niyetinde ordulunu sordum.
- T" Gizri anlamlr
agrklamala' ve uzun sessizriklerf hayr.
.i"*Lt de$ildi. Fena
halde endigelendim.
Bana yanrt vermedi. Ben hig konuqmamr$lm
gibi konug-
masrna devam etti.
"Algmrn, ballamq oldulu kegtini yapan
eski gciri.ictiler
m'azzam bi geyle kargr
-qlyin
_kargryayd rlar,;, dedi. ..U;;;";i;;,
sapkrnhklanrun bagardiktan ne'orJugrnu bilmelerini
engellemesi.
ufak vadinin dofusunda, kentin ordu$u yandaki
bir sua_
"Eski scirtigtil-er yeryiztintin bi kozasr
ler," diye stirdtirdii. ';y"iytiziinti krhf gibi saran nu gc)rdii_
oldu$u
bi top, Kar-
tal'rn y.ayrhmlanmyakarayan saydam 5i
koru gdrdiirer. yer_
yrt,j bizim mazur kaldrklan kuvvetlere mazur ka_
lan, sezgili bi varhktrr." ^riluaym
. .Eski gcirtictilerin, bunu kegfeder kegfetmez hemen
ginin uygulanabilir kuilanrmranyla ilgilendikrerini bu bil_
agrkladr.
Bu ilginin neticesfg", btiyiictiltikleririin
t *ugrk ulamr_
Dr, yeryi.izti ile ilgili olanlar oluqturmuq. yeryiiztinti,
"r,
muz her geyin kdkti, kayna$r saymrglai. -
--J' oldulu_
Don Juan eski gcirtictilerin yarurmadr$rnr,
giinkti yeryiizi_
ntin gergekren ilk kdklerimizin kaynasr
Jrffinu sciyledi.
Bir mil kadar ileride Genaro'yla kargrlagirru
delin higbir
gey demedi. Genaro, yolun kena'nda
bir tuyuyu oturmug bi_
zi bekliyordu.
Beni srmsrcak bir qekilde selamladr ve sofu[a
dayamkh
bitki rirttisi.iyle kaph engebeli, ufak dallann
tepesine grkma_
mz gerektilini sciyledi.
"ugi.imtiz bi kayaya kargr oturup,,'
dedi don Juan bana,
"gtineg rgrlrnr.do[u dalla'ndu yunrrit*
r"yr"dece$iz. Gi.i_
neg batr dorukla' ardrna inerken, yerytizii "gc;rrnrii
ballanrgr
sa$layabilir."
Dalrn tepesine ulagtrlrmrzda don Juan,rn sciyredili
srrtrmrzr kayaya vererek oturduk. Don
gibi
Juan beni ikisinin ara_
sma oturttu.
yupmak niyetinde ordulunu sordum.
- T" Gizri anlamlr
agrklamala' ve uzun sessizriklerf hayr.
.i"*Lt de$ildi. Fena
halde endigelendim.
Bana yanrt vermedi. Ben hig konuqmamr$lm
gibi konug-
masrna devam etti.
"Algmrn, ballamq oldulu kegtini yapan
eski gciri.ictiler
dedi. ..U;;;";i;;,
m'azzam bi geyle kargr rlar,;,
-qlyin
_kargryayd
sapkrnhklanrun bagardiktan ne'orJugrnu bilmelerini
engellemesi.
ufak vadinin dofusunda, kentin ordu$u yandaki
bir sua_
mii$. Hem yerytizi.i hem de insan sezgili varhklar oldulun-
dan, yayrhmlan birbirine uyarmlq. Daha do!rusu, yeryiiziin
de insandaki yayrhmlann ve aslmda ttim sezgili organik ve
inorganik varkklardaki yayrhmlann hepsi varmrg. Bir ba$la
mg anrnda, sezgili varhklar ballamgr smrrh bir gekilde kulla
mp kendi dtinyalanru algrlarmrg. savaggrlar bu ba$lamgr ya
herkes gibi algrlamak ya da hayal bile edilemeyek dtinyilara
girmeyi sallamak igin destek olarak kullanrrmrE.
"Bana sorabilecelin en anlamh soruyu sonnan igin bekli-
yorum ama bi ttirlti sormuyorsun," diye stirdi.irdti. "Ttim bun-
1*r gizinin igimizde mi oldulunu sonnakta takrhp kaldrn.
Yine de yeterince yaklaqtrn sayilr.
'iBilinmeyen, gergekte insan kozasrnda farkrndahk tara
findan dokunulmamlq yayrhmlar arasrnda delildir ama yine
de bi qekilde ordadr. Bi tiirli.i anlayamadr[rn nokta bu. Suttu
bildigimiz drgrnda yedi diinya birlegrirebilecelimizi sciyledi-
[imde, sen bunu igsel bi ig gibi aldrn giinkti bizimle yaptrkla-
nm tiimi.iyle imgelediline inanmaktan yanasm. Bu nedenle,
bilinmeyenin aslmda nerede oldulunu hig sormadm. yrllarca,
gevremizdeki her qeyi elimle imleyip bilinmeyenin orada ol-
du$unu soyledim sana. Higbi zarnan ba[lantryr kurmadrn."
Genaro gi.ilmeye bagladr soffa okstirdii ve ayala kalktr.
"Hala ba$lantryr kuramadr ki," dedi don Juan,a.
Kurulacak bir ba$lanfi vardrysa bunda baqansrz oldufu-
mu kabul ettim.
Don Juan tekrar tekrar, insarun kozasmdaki yayrhmlann
bir pargasrnrn orada salt farkrndahk igin oldulunu ve farkm-
dahlrn, bu yayrhmlar pargasmr drgardaki aynr yayrhmlar par-
gasryla eglegtirmek oldulunu sciyledi. Bunlara, drqardakiyu-
yrhmlar denirmig gtinkii gok enginlermig; ve insinrn kozasr
drqrndakinin bilinemeyen oldu[unu sciylemek bilinemeyenin
yeryiiziintin kozasr iginde oldu$unu sriylemekmig. Ne var ki
bilinmeyen de yerytiztintin kozasr igindeymig ve insanm ko-
zasr iginde bilinmeyen, farkrndah$rn dokunmadr$r.yayrhm-
larmrg. Farkrndahk panlflsr onlara dokundulunda harekete
geger ve drgardaki kendilerine iligkin yayrhmlarla ballamr-
mii$. Hem yerytizi.i hem de insan sezgili varhklar oldulun-
dan, yayrhmlan birbirine uyarmlq. Daha do!rusu, yeryiiziin-
de insandaki yayrhmlann ve aslmda ttim sezgili organik ve
inorganik varkklardaki yayrhmlann hepsi varmrg. Bir ba$la-
mg anrnda, sezgili varhklar ballamgr smrrh bir gekilde kulla-
mp kendi dtinyalanru algrlarmrg. savaggrlar bu ba$lamgr ya
herkes gibi algrlamak ya da hayal bile edilemeyek dtinyilara
girmeyi sallamak igin destek olarak kullanrrmrE.
"Bana sorabilecelin en anlamh soruyu sonnan igin bekli-
yorum ama bi ttirlti sormuyorsun," diye stirdi.irdti. "Ttim bun-
1*r gizinin igimizde mi oldulunu sonnakta takrhp kaldrn.
Yine de yeterince yaklaqtrn sayilr.
'iBilinmeyen, gergekte insan kozasrnda farkrndahk tara-
findan dokunulmamlq yayrhmlar arasrnda delildir ama yine
de bi qekilde ordadr. Bi tiirli.i anlayamadr[rn nokta bu. Suttu
bildigimiz drgrnda yedi diinya birlegrirebilecelimizi sciyledi-
[imde, sen bunu igsel bi ig gibi aldrn giinkti bizimle yaptrkla-
nm tiimi.iyle imgelediline inanmaktan yanasm. Bu nedenle,
bilinmeyenin aslmda nerede oldulunu hig sormadm. yrllarca,
gevremizdeki her qeyi elimle imleyip bilinmeyenin orada ol-
du$unu soyledim sana. Higbi zarnan ba[lantryr kurmadrn."
Genaro gi.ilmeye bagladr soffa okstirdii ve ayala kalktr.
"Hala ba$lantryr kuramadr ki," dedi don Juan,a.
Kurulacak bir ba$lanfi vardrysa bunda baqansrz oldufu-
mu kabul ettim.
Don Juan tekrar tekrar, insarun kozasmdaki yayrhmlann
bir pargasrnrn orada salt farkrndahk igin oldulunu ve farkm-
dahlrn, bu yayrhmlar pargasmr drgardaki aynr yayrhmlar par-
gasryla eglegtirmek oldulunu sciyledi. Bunlara, drqardakiyu-
yrhmlar denirmig gtinkii gok enginlermig; ve insinrn kozasr
drqrndakinin bilinemeyen oldu[unu sciylemek bilinemeyenin
yeryiiziintin kozasr iginde oldu$unu sriylemekmig. Ne var ki
bilinmeyen de yerytiztintin kozasr igindeymig ve insanm ko-
zasr iginde bilinmeyen, farkrndah$rn dokunmadr$r.yayrhm-
larmrg. Farkrndahk panlflsr onlara dokundulunda harekete
geger ve drgardaki kendilerine iligkin yayrhmlarla ballamr-
gekti. Genaro'yu izlememi sa$layan
kuvvet aynr zamandabe_
ni gevreme bakmaktan da it*oyou.
Farkrndarr$rm Gena-
ro'nun devinimlerine yaprgmrgtr.
Genaro'nun sanki son derece yorgunmu$
gibi diiqtip otur_
dugunu gcirdtim.
an igimde bir gey 9
v"r degdigi iirr"rmer< igin gerindili
bogalor ve-tetlur""
g"u*" uutuuilmeye bag_
ladrm. Don Juan meiakra beni seyrediy";;.-y;il;"'G
ru, ayakta duruyordum. itk oturdulumuz
yeroeydik, ufak bir
dalrn tepesindeki genig kayahk ot g*ititiau. c"naro nefes
nefeseydi, ben g:.v1". Ter igind"yoi"il"it*
rprsraktr. Krya-
fetlerim de sanki sudan grkmrg gibi srnlrrklurndr.
"Aman Tannm, nerer oluyor!" diye
ciddiyetle, endiqe
iginde ba$rrdrm.
Balrrmam o denli ahmakgaydr ki don Juan
gtilmeye bagladrlar. ve Genaro
"Senin, ballanrqr anlamanr saflamaya
gahg tyoruz,,, dedi
Genaro.
Don Juan yumuqakga oturmama yardrm
etti. Kendi de ya-
nrma oturdu.
"Ne oldufunu anrmsryor musun?"
diye sordu bana.
ona anrmsadrlrmr sciyredim, o da tam olarak
ne gcirdiili.i-
mii anlatmam igin rsrar etti.
Dite[i bana. sciyledikleriyle -deneyimrerimin
tek de$eri_
nin birlegim noktamrn oynrnu' orup,
igeri$inin cinemsiz
oluguyla- uyugmuyordu.
Genaro'nun daha cince de aynen gimdi yaptr$r
gibi bana
yardrm ettilini fakat onra' higbir ruo,unun'rrnruyu-adrlrmr
agrkladr. Genaro'nun bu sefer iutru
tir""ti sili birlegim nok_
tama krlavuzluk. ederek, bagka.bir
diinyurrirr-utiytik' yayrhm
bantlannr birleqtirmemi safladrlrnr rtiyf
uzun bir sessizlik oldu. Duyula'mr"Ji. yitirmigtim, qoktay-
drm, fakat yine de farkrndarrlrm gimdiye
tuou, olmadr$r ka_
dar keskindi. sonunda ba$lanlgrn
ne ordulunu anladr$rmr dti_
giiniiyordum. igimd", ttuJil olugturdugu;u
bilemedigim bir
qey, beni btiyiik bir gergeli anladr$rm
fonuru"Ju emin hisset_
gekti. Genaro'yu izlememi sa$layan
kuvvet aynr zamandabe_
ni gevreme bakmaktan da it*oyou.
Farkrndarr$rm Gena-
ro'nun devinimlerine yaprgmrgtr.
Genaro'nun sanki son derece yorgunmu$
gibi diiqtip otur_
dugunu gcirdtim.
an igimde bir gey 9
v"r degdigi iirr"rmer< igin gerindili
bogalor ve-tetlur""
g"u*" uutuuilmeye bag_
ladrm. Don Juan meiakra beni seyrediy";;.-y;il;"'G
ru, ayakta duruyordum. itk oturdulumuz
yeroeydik, ufak bir
dalrn tepesindeki genig kayahk ot g*ititiau. c"naro nefes
nefeseydi, ben g:.v1". Ter igind"yoi"il"it*
rprsraktr. Krya-
fetlerim de sanki sudan grkmrg gibi srnlrrklurndr.
"Aman Tannm, nerer oluyor!" diye
ciddiyetle, endiqe
iginde ba$rrdrm.
Balrrmam o denli ahmakgaydr ki don Juan
gtilmeye bagladrlar. ve Genaro
"Senin, ballanrqr anlamanr saflamaya
gahg tyoruz,,, dedi
Genaro.
Don Juan yumuqakga oturmama yardrm
etti. Kendi de ya-
nrma oturdu.
"Ne oldufunu anrmsryor musun?"
diye sordu bana.
ona anrmsadrlrmr sciyredim, o da tam olarak
ne gcirdiili.i-
mii anlatmam igin rsrar etti.
Dite[i bana. sciyledikleriyle -deneyimrerimin
tek de$eri_
nin birlegim noktamrn oynrnu' orup,
igeri$inin cinemsiz
oluguyla- uyugmuyordu.
Genaro'nun daha cince de aynen gimdi yaptr$r
gibi bana
yardrm ettilini fakat onra' higbir ruo,unun'rrnruyu-adrlrmr
agrkladr. Genaro'nun bu sefer iutru
tir""ti sili birlegim nok_
tama krlavuzluk. ederek, bagka.bir
diinyurrirr-utiytik' yayrhm
bantlannr birleqtirmemi safladrlrnr rtiyf
uzun bir sessizlik oldu. Duyula'mr"Ji. yitirmigtim, qoktay-
drm, fakat yine de farkrndarrlrm gimdiye
tuou, olmadr$r ka_
dar keskindi. sonunda ba$lanlgrn
ne ordulunu anladr$rmr dti_
giiniiyordum. igimd", ttuJil olugturdugu;u
bilemedigim bir
qey, beni btiyiik bir gergeli anladr$rm
fonuru"Ju emin hisset_
kat, insancrilrk uurrtrutryla kaplandr birinin sef_
gcizlerine
u" i"t rur don Juan,rn
g ttiler.
dcini.i
Dengemi zorrukra koruyordum.
yrlrr gibi
Kendimi tutamayarak ba_
oldum. Genaro firiayrpy#Gldi,
drmct oldu' ikisi, iki yanrmr orur*ama yar_
sanp beni oturtuverd'er.
"Yerytiztinden bi desrek yatataya"ukrrr,ll
bir kula$rma. illl, Juan
"Nagua|rn gcizrerini diigtin,',
dedi Genaro
"o dalm tam tepesinde pa'rtryr gcirdtiltindiferine.
an destek ge_
dedi don Juan ue Jolu r<anaoria"kiLr
,'ffi:; vilksek dorugu
bir daha hig gciremeyeceksin,,,
,, rrr.Yr*E|rt#gcizlerini diye

t iirs ul::::1'1.:"J ;f"T:


t t ! ti vere gi t, nereve g ci ttirtirs e g ci -
"Nagual'rn s,cizrgrini diigiinrirsen
bir madalyonun iki yiizri
oldulunu fark edersin,,, aiyi,
fisrldadr Genaro.
ikisinin de sciyrediklerini
celerim bana itaai etmedi. gyg"."-:y" gutrgtrm ama dtigtin_
usttimden bir giy aqalr do!ru
tmyordu. Qektigimi, kr saldrErmr bas_
his settim. iaia"*in bulandr_
lrnr duyumsacrrm: Ak$y sSls"r"rinin dolu
dagranmn tisrre-
;il:t#?Tr15,'flTigoiotimldiil;;'ffi rJsuvo-,.,,il;;
"igte baghyor," dedi Genaro
kulafrma.
dorulu seyret, panltryr seyret,,,
,uun."utiik dedi dilerine don
Gergekten don Juan'rn imredili
srradalrn en ytiksek
rulunda yolun bir aydrnr**u do_
u*dr. son gtineg l$rnrmn onun
iisttine yansrmasrnr seyrertim.
friloertEfi;;; bir yerde, afa_
$r diigiiyormu$um giui ui, ;;qiut t irr"ttim.
Duymaktan gok, uzakrarda
bir aepreJn gumbtirttisiiniin
aniden beni ele gegirdilini
Juyu-rudrm. sir.it dalgalar
denli giirtilrtilti vg a9v_asayoiti, o
yitirdiler. Depremle btiktiliip u"rrim igin ttim anramrannr
trurrrun .in"*, ii armikroptum.
kat, insancrilrk uurrtrutryla kaplandr sef_
gcizlerine
u" i"t rur don Juan,rn
ttiler.
dcini.i g
Dengemi zorrukra koruyordum.
yrlrr gibi
Kendimi tutamayarak ba_
oldum. Genaro firiayrpy#Gldi,
drmct oldu' ikisi, iki yanrmr orur*ama yar_
sanp beni oturtuverd'er.
"Yerytiztinden bi desrek yatataya"ukrrr,ll
bir kula$rma. illl, Juan
"Nagua|rn gcizrerini diigtin,',
dedi Genaro
"o dalm tam tepesinde pa'rtryr gcirdtiltindiferine.
an destek ge_
dedi don Juan ue Jolu r<anaoria"kiLr
,'ffi:; vilksek dorugu
bir daha hig gciremeyeceksin,,,
,, rrr.Yr*E|rt#gcizlerini diye

t iirs ul::::1'1.:"J ;f"T:


t t ! ti vere gi t, nereve g ci ttirtirs e g ci -
"Nagual'rn s,cizrgrini diigiinrirsen
bir madalyonun iki yiizri
oldulunu fark edersin,,, aiyi,
fisrldadr Genaro.
ikisinin de sciyrediklerini
celerim bana itaai etmedi. gyg"."-:y" gutrgtrm ama dtigtin_
usttimden bir giy aqalr do!ru
tmyordu. Qektigimi, kr saldrErmr bas_
his settim. iaia"*in bulandr_
lrnr duyumsacrrm: Ak$y sSls"r"rinin dolu
dagranmn tisrre-
;il:t#?Tr15,'flTigoiotimldiil;;'ffi rJsuvo-,.,,il;;
"igte baghyor," dedi Genaro
kulafrma.
dorulu seyret, panltryr seyret,,,
,uun."utiik dedi dilerine don
Gergekten don Juan'rn imredili
srradalrn en ytiksek
rulunda yolun bir aydrnr**u do_
u*dr. son gtineg l$rnrmn onun
iisttine yansrmasrnr seyrertim.
friloertEfi;;; bir yerde, afa_
$r diigiiyormu$um giui ui, ;;qiut t irr"ttim.
Duymaktan gok, uzakrarda
bir aepreJn gumbtirttisiiniin
aniden beni ele gegirdilini
Juyu-rudrm. sir.it dalgalar
denli giirtilrtilti vg a9v_asayoiti, o
yitirdiler. Depremle btiktiliip u"rrim igin ttim anramrannr
trurrrun .in"*, ii armikroptum.
caErmr bilmiyordum.
"Zaten olmasr gereken bu," dedi don Juan. "Heniiz bil-
men gerekmiyor. $u anda yaptrlrm:.z her qeyi kendi kendine
yapabilmen igin arkada kalacak, kendinle brrakrlacaksm. Bu
gorevle her naguahn yiizleqmesi gerek.
"Nagual Julian da aynrsrm bana yaph, hem de benim sa-
na yaptr[rmdan gok daha aclmaslzca. Ne yaptrlrnr biliyordu;
nagual Elias'rn ona cilrettili her qeyi birkag yrlda yeniden or-
ganize etmeyi beceren fevkalade bi nagualdr. O, senin ya da
benim igin hayat boyu stirecek bi qeyi, krsacrk bi zamandaya-
pardr. Fark, nagual Julian'rn tek gereksindi$i geyin hafif bi
ima olmasrydr; bundan sonra farkrndahlr devralrr ve olan tek
kapryr agardr."
"Olan tek kapryla ne demek istiyorsun, don Juan?"
"insanrn birleqim noktasr hayati bi noktamn citesine geg-
tilinde, sonuglar her insan igin aynrdrr demek istedim. Bunu
oynatma teknili ne denli deliqirse deligsin sonuglar hep ay-
nrdrr, bu da birlegim noktasr yeryiiziiniin destefiyle diler
dtinyalarr birleqtirir anlamrna gelir."
"Yeryiiztiniin desteli her insan igin aynr mrdrr, don Ju-
an?"
"Tabii ki. Srradan insanrn zorlandrlr ig soylegidir. Salt
mutlak sessizlile erigildilinde kiqi desteli kullanabilir. Bu
gergefii, desteli kendin kullanmayr denedilinde do!rulaya-
caksln."
"Denemeni hig tavsiye etmem," dedi Genaro igtenlikle.
"Kusursuzbtr sava$gl olmak seneler siirer. Di.inyanrn deste$i-
nin etkisine kargr koyabilmek igin qu anda oldulundan daha
iyi olmahsln."
"Bu destelin hzr sendeki her geyi gcizer," dedi don Juan.
"Onun etkisi altrnda biz hig oluruz. Hrz ve bireysel varoluq
hissi bi arada yiiriimez. Di.in, dalda Genaro ve ben seni des-
tekleyip, sana grpa demti vazifesi gcirdi.iki /oksa geri done-
meyebilirdin. Desteli bir amag u!runa kullanan bazilan gibi
bilinmeyene gitmiq ve hala akrl almaz enginliklerde baqrboq
caErmr bilmiyordum.
"Zaten olmasr gereken bu," dedi don Juan. "Heniiz bil-
men gerekmiyor. $u anda yaptrlrm:.z her qeyi kendi kendine
yapabilmen igin arkada kalacak, kendinle brrakrlacaksm. Bu
gorevle her naguahn yiizleqmesi gerek.
"Nagual Julian da aynrsrm bana yaph, hem de benim sa-
na yaptr[rmdan gok daha aclmaslzca. Ne yaptrlrnr biliyordu;
nagual Elias'rn ona cilrettili her qeyi birkag yrlda yeniden or-
ganize etmeyi beceren fevkalade bi nagualdr. O, senin ya da
benim igin hayat boyu stirecek bi qeyi, krsacrk bi zamandaya-
pardr. Fark, nagual Julian'rn tek gereksindi$i geyin hafif bi
ima olmasrydr; bundan sonra farkrndahlr devralrr ve olan tek
kapryr agardr."
"Olan tek kapryla ne demek istiyorsun, don Juan?"
"insanrn birleqim noktasr hayati bi noktamn citesine geg-
tilinde, sonuglar her insan igin aynrdrr demek istedim. Bunu
oynatma teknili ne denli deliqirse deligsin sonuglar hep ay-
nrdrr, bu da birlegim noktasr yeryiiziiniin destefiyle diler
dtinyalarr birleqtirir anlamrna gelir."
"Yeryiiztiniin desteli her insan igin aynr mrdrr, don Ju-
an?"
"Tabii ki. Srradan insanrn zorlandrlr ig soylegidir. Salt
mutlak sessizlile erigildilinde kiqi desteli kullanabilir. Bu
gergefii, desteli kendin kullanmayr denedilinde do!rulaya-
caksln."
"Denemeni hig tavsiye etmem," dedi Genaro igtenlikle.
"Kusursuzbtr sava$gl olmak seneler siirer. Di.inyanrn deste$i-
nin etkisine kargr koyabilmek igin qu anda oldulundan daha
iyi olmahsln."
"Bu destelin hzr sendeki her geyi gcizer," dedi don Juan.
"Onun etkisi altrnda biz hig oluruz. Hrz ve bireysel varoluq
hissi bi arada yiiriimez. Di.in, dalda Genaro ve ben seni des-
tekleyip, sana grpa demti vazifesi gcirdi.iki /oksa geri done-
meyebilirdin. Desteli bir amag u!runa kullanan bazilan gibi
bilinmeyene gitmiq ve hala akrl almaz enginliklerde baqrboq
dam rqrklr destenin yammda yukan agafr devindi[ini gordiim
Aniden pani$e kaprhp, hemen denetledim. Ahgrlmadrk
ama tanrdrk kendim delildim ne var ki yine de kendimim
duygusuna kaprldrm. Qevremdeki her geyin garip ve aynr za
manda gayet tamdrk bir yetenefin yardrmryla farkrndaydrm
Diinyaya ait gortintiiler birdenbire geri geldi. Her geyim ta
mamryla gdrdii, normal bilincimde bedenim olarak saydrfrm
btittinliik, duyumsama yetisine sahip, devasa bir gozmtig gib
her geyi ortaya grkarmrgtr. O iki rgrk damlasrm gordtikten son
ra ilk ortaya grkardrlrm, keskin mor-eflatun renkli pano ve
gardak gibi geylerden yaprlmrq bir dtinyaydr. Yassr, ekramm
'sr, diizensiz,
ig ige gegmiq dairelerden oluqan panolar her.yan
daydr.
Her yammda biiytik bir baskr hissettim ve sonra kulalrm
da bir ses duydum.Gdrilyordum. Ses, baskrnrn hareket etme
eyleminden kaynaklandr$rnr soyledi. Don Juan ve Gena
ro'yla beraber hareket ediyordum. Ka[rt bir engel pargalamr
qrm gibi silik bir sarsrntr hissettim ve kendimi saydam bi
dtinyayla karqr karqrya buldum. Igrk her yandan yayrhyordu
ama goz kamagtrrmadan. Sanki gi,ineg qu beyaz, geffaf bulut-
lann ardrndan volkan gibi patlayrp grkacakfi. Aqa[r, rqr$rn
kaynalrna bakryordum. Nefis bir goriintiiydii. Toprak hacm
yoktu, sadece yumuqak beyaz bulutlar ve rqrk. Ve biz bulutla-
nn iistiinde yiirtiyorduk.
Sonra bir qey beni yeniden tutsak etti. Yammdaki iki rqrk
damlasryla beraber aynt hrzdahareket ediyordum. Dereceler-
le parlakhklannr kaybetmeye baqlaylp sonra donuklagtilar ve
sonunda don Juan ve Genaro oldular. $ehir merkezinden
uzakta terk edilmig bir yan yolda yi.irtiyorduk. Sonra geriye
dcindtik
aro, biraz once yayrhmlannr drqardaki baqka banda
ait yayrhmlarla ba$lamana yardrmcr oldu," dedi don Juan ba-
na. "Ballanrq, gok banggrl, fark edilmeyen bi eylem olmah-
drr. Ugup gitmek yok, fazla dert yok."
Birlegim noktasrmn, bagka diinyalan birleqtirmesini sa!-
lamak igin gereken salduyunun do[aglama yaprlam ayacafit-
rqrklr destenin yammda yukan agafr devindi[ini gordiim.
Aniden pani$e kaprhp, hemen denetledim. Ahgrlmadrk,
ama tanrdrk kendim delildim ne var ki yine de kendimim
duygusuna kaprldrm. Qevremdeki her geyin garip ve aynr za-
manda gayet tamdrk bir yetenefin yardrmryla farkrndaydrm.
Diinyaya ait gortintiiler birdenbire geri geldi. Her geyim ta-
mamryla gdrdii, normal bilincimde bedenim olarak saydrfrm
btittinliik, duyumsama yetisine sahip, devasa bir gozmtig gibi
her geyi ortaya grkarmrgtr. O iki rgrk damlasrm gordtikten son-
ra ilk ortaya grkardrlrm, keskin mor-eflatun renkli pano ve
gardak gibi geylerden yaprlmrq bir dtinyaydr. Yassr, ekramm-
'sr, diizensiz,
ig ige gegmiq dairelerden oluqan panolar her.yan-
daydr.
Her yammda biiytik bir baskr hissettim ve sonra kulalrm-
da bir ses duydum.Gdrilyordum. Ses, baskrnrn hareket etme
eyleminden kaynaklandr$rnr soyledi. Don Juan ve Gena-
ro'yla beraber hareket ediyordum. Ka[rt bir engel pargalamr-
qrm gibi silik bir sarsrntr hissettim ve kendimi saydam bir
dtinyayla karqr karqrya buldum. Igrk her yandan yayrhyordu,
ama goz kamagtrrmadan. Sanki gi,ineg qu beyaz, geffaf bulut-
lann ardrndan volkan gibi patlayrp grkacakfi. Aqa[r, rqr$rn
kaynalrna bakryordum. Nefis bir goriintiiydii. Toprak hacmi
yoktu, sadece yumuqak beyaz bulutlar ve rqrk. Ve biz bulutla-
nn iistiinde yiirtiyorduk.
Sonra bir qey beni yeniden tutsak etti. Yammdaki iki rqrk
damlasryla beraber aynt hrzdahareket ediyordum. Dereceler-
le parlakhklannr kaybetmeye baqlaylp sonra donuklagtilar ve
sonunda don Juan ve Genaro oldular. $ehir merkezinden
uzakta terk edilmig bir yan yolda yi.irtiyorduk. Sonra geriye
dcindtik
aro, biraz once yayrhmlannr drqardaki baqka banda
ait yayrhmlarla ba$lamana yardrmcr oldu," dedi don Juan ba-
na. "Ballanrq, gok banggrl, fark edilmeyen bi eylem olmah-
drr. Ugup gitmek yok, fazla dert yok."
Birlegim noktasrmn, bagka diinyalan birleqtirmesini sa!-
lamak igin gereken salduyunun do[aglama yaprlam ayacafit-
t4
YuvarlaruE Kuvveti
Don Juan farkrndahkta ustalaqma agrklamasrna baqlayacak-
ken fikrini de[igtirdi ve ayapa kalkti. Btiytik odada sessizcc
oturuyorduk.
'K1nal'rn yayrhmla'nr gormeyi denemeni
_
dedi. "Bunun igin
istiyorum,"
rince birleqim noktanr insarun kozasrnr gr;
rene dek oynatmahsrn."
Evden gehir merkezine ytirtidiik. Kilisenin oniindeki bo.,s,
krnk dokiik bir banka oturduk. o[leden sonraydr, bir siirti irr
sanln gevrede gezindili gtinegli , rizgarh bir gtindi.i.
Aklrma kazrmaya gahqrr gibi baglaru$m benzersiz bir giir,
oldulunu gtinkii ya birleqim noktasrna yardrmcr oldu[unu"yrr
da_ ahgrldrk yerine yaprqrk tuttufiunu iekrarladr. Ba!lanrq,,,
noktayr ayrr yerde oynamadan tutan <izellili, isteng -u" or.,,,
t4
YuvarlaruE Kuvveti
Don Juan farkrndahkta ustalaqma agrklamasrna baqlayacak-
ken fikrini de[igtirdi ve ayapa kalkti. Btiytik odada sessizcc
oturuyorduk.
'K1nal'rn yayrhmla'nr gormeyi denemeni istiyorum,"
_
dedi. "Bunun igin rince birleqim noktanr insarun kozasrnr gr;
rene dek oynatmahsrn."
Evden gehir merkezine ytirtidiik. Kilisenin oniindeki bo.,s,
krnk dokiik bir banka oturduk. o[leden sonraydr, bir siirti irr
sanln gevrede gezindili gtinegli , rizgarh bir gtindi.i.
Aklrma kazrmaya gahqrr gibi baglaru$m benzersiz bir giir,
oldulunu gtinkii ya birleqim noktasrna yardrmcr oldu[unu"yrr
da_ ahgrldrk yerine yaprqrk tuttufiunu iekrarladr. Ba!lanrq,,,
noktayr ayrr yerde oynamadan tutan <izellili, isteng -u" or.,,,
Bunu iig kere yaptr[rmda derin bir uykuya dalmrEtrm.
Qok tuhaf bir uyku haliydi. Viicudumun uyugukluluna ra[-
men olan her geyin tamamryla farkrndaydrm. Don Juan'rn be-
nimle konugmasrnl ve sciyledifii agrklamalann her birini san-
ki uyanrkmrgrm ancak bedenimi hig hareket ettiremiyorrnu-
gum gibi takip edebiliyordum.
Don Juan, bir adamtn gorme penceremden gegece[ini ve
onu gdrmeye gahqmamr sciyledi. Bagansrzhkla bagrmr oy-
natmayr denedim ve sonra parlak yumurtamsr bir qekil gcirtin-
dti. Goz ahcrydr. Gcirtintiistine hayran oldum, qagkrnhktan
kurtulana kadar uzaklaqmrqtr. Hafifge aqalr yukan krmrldaya-
rak stirtiklendi.
Her qey o denli hrzh olmugtu ki, beni brkkrnlaqtrnp sabr-
srzlaqfirdr. Uyanmaya bagladrlrmr hissediyordum. Don Juan
tekrar benimle konuqup gev$emeye sevk etti. Sabrrsrz olma-
ya hakkrm ve zamanrm olmadr[rnr soyledi. Birdenbire baqka
bir parlak varhk gortindti ve uzaklaqtr. Beyaz fosforlu kege-
den yaprlmrg gibi gori.intiyordu.
Don Juan'rn kula$rma, eler istersem gcizlerimin iizerine
odaklandrfr her qeyi yavaqlatma yetisinde oldufunu fisrldadr.
Sonra bana, baqka birinin geldifi uyansml yaptt. O an iki ses
oldulunu ayrt ettim. Biraz cince duymug oldu[um bana sa-
brrh olmamr tembih edenle aynrydr. Don Juan'rnkiydi. Di[e-
ri, devinimi yavaqlatmak igin gcizlerimi kullanmamr soyle-
yen, gormenin sesiydi.
O akgamiistii yavagga devinen on parlak varhk gdrdiim.
Gormenin sesi, onlann iginde don Juan'rn farkrndahk panl-
trsr hakkmda soyledi[i her $eye tanrkhk etmem igin bana kr-
lavuzluk etti. O yumurtamsr, parlak yaratrklarrn sa[ yarunda
dikey, daha kuvvetli kehribar rengi panltrsr olan bir bant var-
dr; belki ttim koza oylumunun onda biri kadardr. Ses, bunun
insamn farkrndahlr oldufiunu sciyledi. Ses, insarun bandmda
bir beneli igaret etti; dikdortgenimsi gekillerin yukansrnda,
tam tepesindeydi; ses bunun birlegim noktasr oldufunu sciy-
ledi.
Her parlak yaratrfrn yumurtamsr geklini profilden gordii-
Bunu iig kere yaptr[rmda derin bir uykuya dalmrEtrm.
Qok tuhaf bir uyku haliydi. Viicudumun uyugukluluna ra[-
men olan her geyin tamamryla farkrndaydrm. Don Juan'rn be-
nimle konugmasrnl ve sciyledifii agrklamalann her birini san-
ki uyanrkmrgrm ancak bedenimi hig hareket ettiremiyorrnu-
gum gibi takip edebiliyordum.
Don Juan, bir adamtn gorme penceremden gegece[ini ve
onu gdrmeye gahqmamr sciyledi. Bagansrzhkla bagrmr oy-
natmayr denedim ve sonra parlak yumurtamsr bir qekil gcirtin-
dti. Goz ahcrydr. Gcirtintiistine hayran oldum, qagkrnhktan
kurtulana kadar uzaklaqmrqtr. Hafifge aqalr yukan krmrldaya-
rak stirtiklendi.
Her qey o denli hrzh olmugtu ki, beni brkkrnlaqtrnp sabr-
srzlaqfirdr. Uyanmaya bagladrlrmr hissediyordum. Don Juan
tekrar benimle konuqup gev$emeye sevk etti. Sabrrsrz olma-
ya hakkrm ve zamanrm olmadr[rnr soyledi. Birdenbire baqka
bir parlak varhk gortindti ve uzaklaqtr. Beyaz fosforlu kege-
den yaprlmrg gibi gori.intiyordu.
Don Juan'rn kula$rma, eler istersem gcizlerimin iizerine
odaklandrfr her qeyi yavaqlatma yetisinde oldufunu fisrldadr.
Sonra bana, baqka birinin geldifi uyansml yaptt. O an iki ses
oldulunu ayrt ettim. Biraz cince duymug oldu[um bana sa-
brrh olmamr tembih edenle aynrydr. Don Juan'rnkiydi. Di[e-
ri, devinimi yavaqlatmak igin gcizlerimi kullanmamr soyle-
yen, gormenin sesiydi.
O akgamiistii yavagga devinen on parlak varhk gdrdiim.
Gormenin sesi, onlann iginde don Juan'rn farkrndahk panl-
trsr hakkmda soyledi[i her $eye tanrkhk etmem igin bana kr-
lavuzluk etti. O yumurtamsr, parlak yaratrklarrn sa[ yarunda
dikey, daha kuvvetli kehribar rengi panltrsr olan bir bant var-
dr; belki ttim koza oylumunun onda biri kadardr. Ses, bunun
insamn farkrndahlr oldufiunu sciyledi. Ses, insarun bandmda
bir beneli igaret etti; dikdortgenimsi gekillerin yukansrnda,
tam tepesindeydi; ses bunun birlegim noktasr oldufunu sciy-
ledi.
Her parlak yaratrfrn yumurtamsr geklini profilden gordii-
te de krsa siireler daldrrrp grkarmrglardr.
"O gordii{iimtelcikler Kartal'rn yayrhmlan mr?" diye
sordum don Juan'a.
"Evet. Fakat sen ashnda onlan gormedin," diye yamtladr.
"Gdrmeye baqlamanla yrkrcrmn seni durdurmasr bir oldu. Bi
an daha kalsaydrn seni mahvedebilirdi."
"Yrkrcr tam olarak nedir?"
"Kartal'rn yayrhmlanndan gelen gtig," dedi. "Yagamrmr-
zrn her amnda bize garpan, scinmeyen bi gtig. Gorilldii{iinde
oltimciildiir, ama diler hallerde suadan hayatrmrzda koruyu-
cu kalkanlmrz oldu[undan onu nazan dikkate almay:z. Far-
krndalr[rmrzr tamamen oyalayrp ttiketen ilgilerimiz var. De-
vamh mevkimiz, sahip olduklanmrz hakkmda endiqeleniyo-
ru2. Yine de bu kalkanlar yrkrcryr uzak tutmaz sadece do!ru-
dan gdrmemizi engeller, bize garprp yaralayacak ateq toplarr-
nt gdrme korkusundan korur. Kalkanlar bizim igin btiyiik
yardrmcr ve engeldir. Bizi yatrqtrrrp bizi aldatular. Bize, yan-
lry bi giivenlikte olma hissi verirler."
Beni hayatrmda bir an gelip, devamh kalkansrz olarak yr-
krcrnrn insafina kalacalrma dair uyardr. Bunun, sava$gmm
hayafirun zorunlu bir evresi oldufunu ve insan bigimini kay-
betmek olarak bilindilini sriyledi.
Ondan insan bigiminin ne oldu[unu ve onu kaybetmenin
ne demek oldulunu bir seferde agrklamasrnr istedim.
Gortictlerin, insan formunu, farkrndahk panlhsmrn nor-
malde insarun birleqim noktasrnrn sabitlendi[i belirli bir yer-
de yanan yayrhmlar ballanr$mm zorlayrcr gtici.i olarak betim-
lediklerini soyledi. Bu bizleri kigi yapan kuvvetmig. Yani ki-
gi olmak bu ballamq gi.ictiyle yakrn iliqkide olmaya zorlan-
mak ve sonugta bunun tam grkrq noktasryla iligkide olmak-
mr$.
Eylemleri dolayrsryla, savaggrlann birleqim noktasr her-
hangi bir anda sola stiri.iklenirmi$. Bu, ahgrlmadrk bir gekin-
genlik, denetim ya da hatta her geyden el gekmeyle sonugla-
nan kahcr bir devinimmiq. Birlegim noktasmrn stirtiklenmesi,
te de krsa siireler daldrrrp grkarmrglardr.
"O gordii{iim telcikler Kartal'rn yayrhmlan mr?" diye
sordum don Juan'a.
"Evet. Fakat sen ashnda onlan gormedin," diye yamtladr.
"Gdrmeye baqlamanla yrkrcrmn seni durdurmasr bir oldu. Bi
an daha kalsaydrn seni mahvedebilirdi."
"Yrkrcr tam olarak nedir?"
"Kartal'rn yayrhmlanndan gelen gtig," dedi. "Yagamrmr-
zrn her amnda bize garpan, scinmeyen bi gtig. Gorilldii{iinde
oltimciildiir, ama diler hallerde suadan hayatrmrzda koruyu-
cu kalkanlmrz oldu[undan onu nazan dikkate almay:z. Far-
krndalr[rmrzr tamamen oyalayrp ttiketen ilgilerimiz var. De-
vamh mevkimiz, sahip olduklanmrz hakkmda endiqeleniyo-
ru2. Yine de bu kalkanlar yrkrcryr uzak tutmaz sadece do!ru-
dan gdrmemizi engeller, bize garprp yaralayacak ateq toplarr-
nt gdrme korkusundan korur. Kalkanlar bizim igin btiyiik
yardrmcr ve engeldir. Bizi yatrqtrrrp bizi aldatular. Bize, yan-
lry bi giivenlikte olma hissi verirler."
Beni hayatrmda bir an gelip, devamh kalkansrz olarak yr-
krcrnrn insafina kalacalrma dair uyardr. Bunun, sava$gmm
hayafirun zorunlu bir evresi oldufunu ve insan bigimini kay-
betmek olarak bilindilini sriyledi.
Ondan insan bigiminin ne oldu[unu ve onu kaybetmenin
ne demek oldulunu bir seferde agrklamasrnr istedim.
Gortictlerin, insan formunu, farkrndahk panlhsmrn nor-
malde insarun birleqim noktasrnrn sabitlendi[i belirli bir yer-
de yanan yayrhmlar ballanr$mm zorlayrcr gtici.i olarak betim-
lediklerini soyledi. Bu bizleri kigi yapan kuvvetmig. Yani ki-
gi olmak bu ballamq gi.ictiyle yakrn iliqkide olmaya zorlan-
mak ve sonugta bunun tam grkrq noktasryla iligkide olmak-
mr$.
Eylemleri dolayrsryla, savaggrlann birleqim noktasr her-
hangi bir anda sola stiri.iklenirmi$. Bu, ahgrlmadrk bir gekin-
genlik, denetim ya da hatta her geyden el gekmeyle sonugla-
nan kahcr bir devinimmiq. Birlegim noktasmrn stirtiklenmesi,
btiyiileyici bir gciriintti oldulunu sriyledin. sen
kendin de yrkrlan insanlar [Aratin mii ?,,
"Tabii ki.gordiim," diye yanrtladr ve sonra bir ara
verip
ekledi," sen ve ben krsa bi siire cince Mexico city'de g6;
dtik;'
ileri stirdtigii gey o kadar akrl alma zdr ki, bu sefer yanrl-
drErnr sciylemeye mecbur hissettim. Gtildti ve bana
M-exico
city'de Alameda parkr'nda oturdulumuzda bir adamrn cili.i_
mi.ine tanrk oluqumuzu anrmsattr. Bu olayr hem gtinltik
belle_
Eime hem de sol yan yayrhmlanma kaydeuiEid sriyredi.
Don Juan konuqurken igimde bir
$eyin azar azar aydrnlan-
drlrm duyumsadrm ve parkta olanlan iekin olmayan, keskin
bir berrakhkla akhmda canlandrrdrm. tizerinde
eimenlerin
yatan bir adamm yarunda tig polis gevredeki seyircileriuzak
tutmaya gahqryordu. Don Juan'rn farkrndahk ieviyemi de-
[igtirmek igin srrtrma vurdulunu aynmsryordum. Sonra gdr-
diim. Gormem_ kusurluydu. Giinttit trayat diinyasrnrn gciriin-
ttilerinden srynlmayr beceremedim. sonugta git urtuuiiaigirn
binalann ve trafilin tisttine konmug harikulade renkli, karila_
fangrk lifgiklerdi. Lifler ashnda yukandan gelen renkli rgrk
hatla'ydr. igsel hayatlan vardr; aydrnhk ve Jrke doluydular.
oten adama baktr[rmda don Juan,rn neden bahsetti[ini
gcirdiim; ate$ g:llberreri ya da yanardciner arapsagrmsr
bir
qey gcizlerimi odakladrlrm her yerde yuvarlanryordu.
e"*_
berler, insanlar, don Juan ve benim tisttimde yuvarlamyordu.
Onlan kamrmda hissettim ve hastalandrm.
Por Juan gcizlerimi cilen adam i.izerinde odaklamamr iste_
di. onu bir an tesbih bcice$i dokunuldu[unda nasrl krvnlusa
ciyle krvnlrken gcirdtim. Akkor gembeiler onu sanki kendi
defigmez haqmetli, gagm az yorairndan atarmrggasrna uzapa
ittiler.
Bu hissi sevmemigtim. Ateg gemberleri beni korkutma-
mrgtr; korku verici veya fesat delillerd i. Marazi ya da
nalet
hissetmemigtim. Qemberler en fizla midemi buLndrrmrgtr.
onlan gcibek delilimde hissetmigrim. o gtin hissettifim, tik-
oldulunu sriyledin. sen
kendin de yrkrlan insanlar [Aratin mii ?,,
"Tabii ki.gordiim," diye yanrtladr ve sonra bir ara
verip
ekledi," sen ve ben krsa bi siire cince Mexico city'de g6;
dtik;'
ileri stirdtigii gey o kadar akrl alma zdr ki, bu sefer yanrl-
drErnr sciylemeye mecbur hissettim. Gtildti ve bana
M-exico
city'de Alameda parkr'nda oturdulumuzda bir adamrn cili.i_
mi.ine tanrk oluqumuzu anrmsattr. Bu olayr hem gtinltik
belle_
Eime hem de sol yan yayrhmlanma kaydeuiEid sriyredi.
Don Juan konuqurken igimde bir
$eyin azar azar aydrnlan-
drlrm duyumsadrm ve parkta olanlan iekin olmayan, keskin
bir berrakhkla akhmda canlandrrdrm. tizerinde
eimenlerin
yatan bir adamm yarunda tig polis gevredeki seyircileriuzak
tutmaya gahqryordu. Don Juan'rn farkrndahk ieviyemi de-
[igtirmek igin srrtrma vurdulunu aynmsryordum. Sonra gdr-
diim. Gormem_ kusurluydu. Giinttit trayat diinyasrnrn gciriin-
ttilerinden srynlmayr beceremedim. sonugta git urtuuiiaigirn
binalann ve trafilin tisttine konmug harikulade renkli, karila_
fangrk lifgiklerdi. Lifler ashnda yukandan gelen renkli rgrk
hatla'ydr. igsel hayatlan vardr; aydrnhk ve Jrke doluydular.
oten adama baktr[rmda don Juan,rn neden bahsetti[ini
gcirdiim; ate$ g:llberreri ya da yanardciner arapsagrmsr
bir
qey gcizlerimi odakladrlrm her yerde yuvarlanryordu.
e"*_
berler, insanlar, don Juan ve benim tisttimde yuvarlamyordu.
Onlan kamrmda hissettim ve hastalandrm.
Por Juan gcizlerimi cilen adam i.izerinde odaklamamr iste_
di. onu bir an tesbih bcice$i dokunuldu[unda nasrl krvnlusa
ciyle krvnlrken gcirdtim. Akkor gembeiler onu sanki kendi
defigmez haqmetli, gagm az yorairndan atarmrggasrna uzapa
ittiler.
Bu hissi sevmemigtim. Ateg gemberleri beni korkutma-
mrgtr; korku verici veya fesat delillerd i. Marazi ya da
nalet
hissetmemigtim. Qemberler en fizla midemi buLndrrmrgtr.
onlan gcibek delilimde hissetmigrim. o gtin hissettifim, tik-
dini onarmasr zaman alrrmrg. Bu durumlarda insan duyarsrz
ve soluk olurmuq; konugmaktahatta dtiqiinmekte bile zorla-
nrr; sanki igerden donmug gibi hissedermiq.
Bir travmaya da ciliimctil bir hastahk sonucunda birleqim
noktasr giddetli kaydrlrnda, yuvarlanrq kuvveti kozanrn uzun-
lulu boyunca bir gatlaSa sebep olurmuq; kozagciker ve kendi
tisti.ine krvnlrml$ ve kiqi cililrmiig.
"Gciniillil bir kayrgta bu ttir bir arahk yaratmaya olanak
var mt?" diye sordum.
"Bazen," diye yanrtladr. "Gergekten zayfv. yrkrcr bize
tist tiste vururken, ciliim bize arahktan gelir. oli.im, yuvarlanrq
kuvvetidir. Parlak bi yaratrlrn arahlrnda bi zaytflrk buldu-
lunda otomatikman onu knp agar ve gcikertir.,,
"Yaqayan her varhlrn arahll var mt?,' diye sordum.
"Tabii ki," diye yanrtladr. "E!er olmasaydr cilmezdi. Ne
var ki, arahklar boy ve qeklen farkhdrr. insanrn arahlr yum-
ruk boyunda, kasemsi bi gukurdur, gok hassas ve yaralanabi-
lir bi gekildir. Di[er yaratrklann arahklan insarunkine olduk-
ga benze\ baz;J'an bizimkinden giiglii bazrlanysa daha zayff -
tr. Ama inorganik yaratrklann arah[r gergekten farkhdrr.
uzun bi iplik, saydam bi sag teli gibidir; sonugta inorganik
varlrklar bizden gok daha dayamkhdrr.
"o yaratrklann uzun cimtirlerinin dayanlmaz bi gekicilili
vardr ve eski gcirtictiler bu cazrbeye karqr koyamamrglar."
Birbirlerine ytiz seksen derece karqr gelen iki etki, bu giig
tarafindan tiretilirmig. Eski gciriici.iler yuvarlanrq kuvveiin.
tutsak olmuq ve yeni gciriiciiler, tuzaklan igin cizgtirltik arrna-
lanryla cidi.illendirilmigler. Niyetteki ustahkla yuvarlanrq
kuwetine ahgan yeni gcirtici.iler, bir an gelmiq kozalannr ag-
mrglar ve krvnlmrq bir tesbih boce$i gibi yuvarlanacaklair
yerde, kuvvetle uktp gitmiqler: Sonugta ti.imden ve amnda da-
lrlmrglar.
ona, panldayan varhlrn igten gelen ateqle ti.ikendikten
sonra farkrndah$rn stirmesiyle ilgili bir stirti soru sordum.
Yanrtlamadr. Yalnncayutkundu, omuzlannr silkti ve eski gci-
dini onarmasr zaman alrrmrg. Bu durumlarda insan duyarsrz
ve soluk olurmuq; konugmaktahatta dtiqiinmekte bile zorla-
nrr; sanki igerden donmug gibi hissedermiq.
Bir travmaya da ciliimctil bir hastahk sonucunda birleqim
noktasr giddetli kaydrlrnda, yuvarlanrq kuvveti kozanrn uzun-
lulu boyunca bir gatlaSa sebep olurmuq; kozagciker ve kendi
tisti.ine krvnlrml$ ve kiqi cililrmiig.
"Gciniillil bir kayrgta bu ttir bir arahk yaratmaya olanak
var mt?" diye sordum.
"Bazen," diye yanrtladr. "Gergekten zayfv. yrkrcr bize
tist tiste vururken, ciliim bize arahktan gelir. oli.im, yuvarlanrq
kuvvetidir. Parlak bi yaratrlrn arahlrnda bi zaytflrk buldu-
lunda otomatikman onu knp agar ve gcikertir.,,
"Yaqayan her varhlrn arahll var mt?,' diye sordum.
"Tabii ki," diye yanrtladr. "E!er olmasaydr cilmezdi. Ne
var ki, arahklar boy ve qeklen farkhdrr. insanrn arahlr yum-
ruk boyunda, kasemsi bi gukurdur, gok hassas ve yaralanabi-
lir bi gekildir. Di[er yaratrklann arahklan insarunkine olduk-
ga benze\ baz;J'an bizimkinden giiglii bazrlanysa daha zayff -
tr. Ama inorganik yaratrklann arah[r gergekten farkhdrr.
uzun bi iplik, saydam bi sag teli gibidir; sonugta inorganik
varlrklar bizden gok daha dayamkhdrr.
"o yaratrklann uzun cimtirlerinin dayanlmaz bi gekicilili
vardr ve eski gcirtictiler bu cazrbeye karqr koyamamrglar."
Birbirlerine ytiz seksen derece karqr gelen iki etki, bu giig
tarafindan tiretilirmig. Eski gciriici.iler yuvarlanrq kuvveiin.
tutsak olmuq ve yeni gciriiciiler, tuzaklan igin cizgtirltik arrna-
lanryla cidi.illendirilmigler. Niyetteki ustahkla yuvarlanrq
kuwetine ahgan yeni gcirtici.iler, bir an gelmiq kozalannr ag-
mrglar ve krvnlmrq bir tesbih boce$i gibi yuvarlanacaklair
yerde, kuvvetle uktp gitmiqler: Sonugta ti.imden ve amnda da-
lrlmrglar.
ona, panldayan varhlrn igten gelen ateqle ti.ikendikten
sonra farkrndah$rn stirmesiyle ilgili bir stirti soru sordum.
Yanrtlamadr. Yalnncayutkundu, omuzlannr silkti ve eski gci-
ragmayl segmiqler.
"Takrmlar halinde bakan yeni gortici.iler, yrkan ve gem-
bersel taraflarrn aynmmr gormeyi becerdiler," diye agrkladr.
"iki kuvvetin kaynaqtrfrnr ama aynl olmadrlrnr gordtiler.
Qembersel kuvvet tam bizi yrkan kuvvetten once gelir; birbir-
lerine o kadar yakrndrrlar ki bize aynrymrg gibi gciriintirler.
"Qembersel kuvvet denmesinin sebebi halkalarla, ipli-
kimsi ilmiklerden bi yanardoner olarak gelmesindendir ki bu
-gergekten gok nazlk bi iqtir. Ve aynen yrkan kuvvet gibi ya-
$ayan varhklara stirekli garpar, ama bagka bi amagla. Onlara
dayanrkhhk, yon, farkmdahk yani hayat vermek amacryla.
"Yeni gortictilerin keqfettigi, yagayan varhklarda bu iki
kuvvetin dengesinin gok hassas oldu[udur," diye devam etti.
"E!er herhangi bi zaman kigi, yrkan kuvvetin gembersel kuv-
vetten daha kuvvetli garptrfrnr duyumsarsa bu denge bozuldu
demektir; bundan sonra yrkan kuvvet gittikge daha, daha kuv-
vetli Earpar; ta ki yagayan varhlrn arahlrnr krnp onu cildtire-
ne dek."
Benim ateq toplan diye adlandrrdrklanmrn insana, aEa-
c3, mikroba ya da dosta yagayan varhlrn boyu kadar, yanar-
dciner bir gember halinde geldilini ekledi.
"Defigik boy gemberler mi var?" diye sordum.
.. "Her dedi[imi harfi harfine anlama," diye karqr grktr.
"Oyle gemberler filan yok, sadece onu rtiyada gdren gciri.ici,i-
lere halka hissi veren gembersel bi kuvvet var. Ve ayrrca de-
giqik boylar da yok. Ttim yagayan varhklara, organik ve inor-
ganik yart$klara uyan ayrrlamaz bi kuvvet var."
"Eski gortictiler neden yrkan gehresine odaklandilar?" di-
ye sordum.
"Qtinkii hayatlarrnl onu gdrmeye baflr sandrlar," diye y:r
nrtladr. "Gormelerinin, yrllanmrq sorulanna yanrt olacalrn
dan emindiler. Anlayacalrn gibi, yuvarlanrq kuvvetinin gizini
ortaya grkarfirlarsa yaralanamaz ve oltimsiiz olacaklarrnr um
dular. Uziicii olan, griyle ya da boyle gizi ortaya Erkarmalarr
ve yine de ne yaralanamaz hale gelmeleri ne de ciliimstizleq
ragmayl segmiqler.
"Takrmlar halinde bakan yeni gortici.iler, yrkan ve gem-
bersel taraflarrn aynmmr gormeyi becerdiler," diye agrkladr.
"iki kuvvetin kaynaqtrfrnr ama aynl olmadrlrnr gordtiler.
Qembersel kuvvet tam bizi yrkan kuvvetten once gelir; birbir-
lerine o kadar yakrndrrlar ki bize aynrymrg gibi gciriintirler.
"Qembersel kuvvet denmesinin sebebi halkalarla, ipli-
kimsi ilmiklerden bi yanardoner olarak gelmesindendir ki bu
-gergekten gok nazlk bi iqtir. Ve aynen yrkan kuvvet gibi ya-
$ayan varhklara stirekli garpar, ama bagka bi amagla. Onlara
dayanrkhhk, yon, farkmdahk yani hayat vermek amacryla.
"Yeni gortictilerin keqfettigi, yagayan varhklarda bu iki
kuvvetin dengesinin gok hassas oldu[udur," diye devam etti.
"E!er herhangi bi zaman kigi, yrkan kuvvetin gembersel kuv-
vetten daha kuvvetli garptrfrnr duyumsarsa bu denge bozuldu
demektir; bundan sonra yrkan kuvvet gittikge daha, daha kuv-
vetli Earpar; ta ki yagayan varhlrn arahlrnr krnp onu cildtire-
ne dek."
Benim ateq toplan diye adlandrrdrklanmrn insana, aEa-
c3, mikroba ya da dosta yagayan varhlrn boyu kadar, yanar-
dciner bir gember halinde geldilini ekledi.
"Defigik boy gemberler mi var?" diye sordum.
.. "Her dedi[imi harfi harfine anlama," diye karqr grktr.
"Oyle gemberler filan yok, sadece onu rtiyada gdren gciri.ici,i-
lere halka hissi veren gembersel bi kuvvet var. Ve ayrrca de-
giqik boylar da yok. Ttim yagayan varhklara, organik ve inor-
ganik yart$klara uyan ayrrlamaz bi kuvvet var."
"Eski gortictiler neden yrkan gehresine odaklandilar?" di-
ye sordum.
"Qtinkii hayatlarrnl onu gdrmeye baflr sandrlar," diye y:r
nrtladr. "Gormelerinin, yrllanmrq sorulanna yanrt olacalrn
dan emindiler. Anlayacalrn gibi, yuvarlanrq kuvvetinin gizini
ortaya grkarfirlarsa yaralanamaz ve oltimsiiz olacaklarrnr um
dular. Uziicii olan, griyle ya da boyle gizi ortaya Erkarmalarr
ve yine de ne yaralanamaz hale gelmeleri ne de ciliimstizleq
15
Oliime Meydan Okuyanlar
Genaro'nun evine cilleden sonra,
saat 2:00 civannda vardrm.
Don Juan ve ben biriohbete daldrk
ve sonra Jon Juan, farkrn_
dahk diizeyimi deligrirmemi salladr.
"igte iigtimiiz o raqa gittigimiz giinkii gibi burada-
yrz," dedi don Juan.ITlt
"ve bu"akgam"o,*urZ aigka bi gezi y^_
pacaprz.
"$imdi o yer ve farkmdahk tizerindeki
.. etkisi hakkrnd.
ciddi neticelere varabilecek yeterli bilgin
;.
"O yerin nesi var, don Juan?,,
. -"9., akqam,. yuvarranrg kuvveti hakkrnda eski gcinictileri'
derledi[i bazr dehqetli geigekleri ci[renecek ve
sana eski go_
.ici'ilerin her qeye
5afmen-yagamayr segtiklerini sciyledi$im-
de ne demek istedi[imi gcirlcetsin.,,
15
Oliime Meydan Okuyanlar
Genaro'nun evine cilleden sonra,
saat 2:00 civannda vardrm.
Don Juan ve ben biriohbete daldrk
ve sonra Jon Juan, farkrn_
dahk diizeyimi deligrirmemi salladr.
"igte iigtimiiz o raqa gittigimiz giinkii gibi burada-
yrz," dedi don Juan.ITlt
"ve bu"akgam"o,*urZ aigka bi gezi y^_
pacaprz.
"$imdi o yer ve farkmdahk tizerindeki
.. etkisi hakkrnd.
ciddi neticelere varabilecek yeterli bilgin
;.
"O yerin nesi var, don Juan?,,
. -"9., akqam,. yuvarranrg kuvveti hakkrnda eski gcinictileri'
derledi[i bazr dehqetli geigekleri ci[renecek ve
sana eski go_
.ici'ilerin her qeye
5afmen-yagamayr segtiklerini sciyledi$im-
de ne demek istedi[imi gcirlcetsin.,,
niyet etmeleriydi ve gergekten oliimti uzak tutmaya niye
ettiler."
Susup, kaqlannr kaldrnp, bana baktr. Benim geride kaldr
!tmt, ahgrldrk sorulanmr sormadr$rmr soyledi. Beni, eski go
ri.iciilerin ciltimti uzaklagtumayr bagarrp bagaramadrlmr sor
maya yonlendirdilini, ama kendisi onlann yrkrcr hakkrndak
bilgilerine rafmen oliimden kurtulamadrklarml soyledi[in
den, yanrtrn apagrk oldu[unu belirttim.
"Oliimii uzaklagtrrmayl niyet etmeyi bagardrlar," dedi
scizlerini btiytik bir dikkatle telaffuz ederken. "Ama yine d
olmeleri gerekiyordu."
"Oliimii uzakhqtumaya nasrl niyet ettiler?" diye sordum
"Dostlannr gcizlemlediler," dedi, "onlann yuvarlanrq kuv
vetine kargr daha gabuk toparlayan varhklar olduklannr gci
riince, dostlan cirnek aldrlar."
Eski gortictiler, don Juan'rn agrkladrlrna gcire, sadece or
ganik varhklann kasemsi bir arah[r oldulunun farkrna var
mrqlar. Bu arahk, boyu bigimi ve krrrlganh$ryla, devirer
kuvvetin saldrnlan kargrsrnda saydam kozayr krrrp parEala
masrnl hrzlanduan ideal bir qekle sahipmiq. Di[er taraftar
dostlann, yuvarlantg kuvvetine dayanmasl gereken arah[r srr
bir gizgi oldufundan uygulamada ciliimstizlermiq. Sagyolu in
celi$inde araltklar, yrkrcrya ideal bir qekil sunmadr[rndar
kozalan s aldrnl ara s lnlrs rzc a dayanabiliyormuq.
"Eski goriici.iler arahklannr kapatmak igin en garip tek
nikleri geligtirdiler," diye siirdiirdii don Juan. "Esasrnda, saq
yolu arah$m, kasemsi arahktan daha dayanrkh oldufunu dii
qiinmekte hakhydllar. "
'oO teknikler hala var ml?" diye sordum.
"Hayrr, yoklar." dedi. "Ama onlarr uygulamrq bazr gorii
ciiler hala var."
Bilmedi$im bir nedenden bu agrklama bende katrqrksrz
bir dehget yarattr. Nefes ahq-verigim anmda deligti ve hrzrn
denetleyemez oldum.
"Bugtin hala hayattalar, delil mi Genaro?" diye sordu dor
niyet etmeleriydi ve gergekten oliimti uzak tutmaya niyet
ettiler."
Susup, kaqlannr kaldrnp, bana baktr. Benim geride kaldr-
!tmt, ahgrldrk sorulanmr sormadr$rmr soyledi. Beni, eski go-
ri.iciilerin ciltimti uzaklagtumayr bagarrp bagaramadrlmr sor-
maya yonlendirdilini, ama kendisi onlann yrkrcr hakkrndaki
bilgilerine rafmen oliimden kurtulamadrklarml soyledi[in-
den, yanrtrn apagrk oldu[unu belirttim.
"Oliimii uzaklagtrrmayl niyet etmeyi bagardrlar," dedi,
scizlerini btiytik bir dikkatle telaffuz ederken. "Ama yine dc
olmeleri gerekiyordu."
"Oliimii uzakhqtumaya nasrl niyet ettiler?" diye sordum.
"Dostlannr gcizlemlediler," dedi, "onlann yuvarlanrq kuv-
vetine kargr daha gabuk toparlayan varhklar olduklannr gci-
riince, dostlan cirnek aldrlar."
Eski gortictiler, don Juan'rn agrkladrlrna gcire, sadece or-
ganik varhklann kasemsi bir arah[r oldulunun farkrna var-
mrqlar. Bu arahk, boyu bigimi ve krrrlganh$ryla, devirerr
kuvvetin saldrnlan kargrsrnda saydam kozayr krrrp parEala
masrnl hrzlanduan ideal bir qekle sahipmiq. Di[er taraftarr
dostlann, yuvarlantg kuvvetine dayanmasl gereken arah[r srrl
bir gizgi oldufundan uygulamada ciliimstizlermiq. Sagyolu in
celi$inde araltklar, yrkrcrya ideal bir qekil sunmadr[rndarr
kozalan s aldrnl ara s lnlrs rzc a dayanabiliyormuq.
"Eski goriici.iler arahklannr kapatmak igin en garip tek
nikleri geligtirdiler," diye siirdiirdii don Juan. "Esasrnda, saq
yolu arah$m, kasemsi arahktan daha dayanrkh oldufunu dii
qiinmekte hakhydllar. "
'oO teknikler hala var ml?" diye sordum.
"Hayrr, yoklar." dedi. "Ama onlarr uygulamrq bazr gorii
ciiler hala var."
Bilmedi$im bir nedenden bu agrklama bende katrqrksrz
bir dehget yarattr. Nefes ahq-verigim anmda deligti ve hrzrnr
denetleyemez oldum.
"Bugtin hala hayattalar, delil mi Genaro?" diye sordu dorr
cak kadar ileri gitmiqler ve nesiller boyunca o uygulamalanrr
sozii bile edilmemiq.
On sekizinci ytizyrhn baglarrnda, do!rudan don Juan'trr
bulundu[u nesildekilerden nagual Sebastian o tekniklerirr
varhlrnr yeniden keqfetmig.
"Nasrl yeniden kegfetmig?" diye sordum.
"Muhteqem bi iz siirilciiydii ve bu miikemmelli$ yiiztin
den tansrklar o$renme $ansrna erdi," diye yanrtladr don Juan.
Bir gi.in, nagual Sebastian giinli.ik rutin iqlerine baqlaya-
cakken -yagadr[r kentin katedralinde zangogmu$- kilisenirt
kaprsrnda miiqkiil durumda, orta yaqh, Krzrlderili bir adarrr
bulmuq.
Nagual Sebastian adamm yaruna gidip yardrma gereksi-
nip gereksinmedifini sormug. "Arahlrmr kapatmak igin erkc-
ye gereksinmem var," demig adam ona oldukga net, ytiksek
bir sesle. "Bana erkenin bir krsmrnr verebilir misin?"
Don Juan'a anlatrlanlara gore, nagual Sebastian'rn qaq-
krnlrktan a\zt agrk kalmrg. O, adamrn neden bahsettilini hiq
anlamamrq. Krzrlderiliye isterse cemaat papaztnr gorebilecc
lini sciylemiq. Adam sabrrnr kaybedip, nagual Sebastian'r
a$tz yapmakla suglamrg. "Senin erkeni gereksiniyorum gtin
ki.i sen bir nagualsln." demiq. "$unu sessizce halledelim."
Nagual Sebastian, yabancrnrn manyetik gi.ictine yenik
diigmtiq ve uysalhkla onunla dallara gitmig. Gilnlerce ger i
donmemiq. Geri dondti$tinde eski gorticiilerin bakrq agrsrnnr
yanrnda, tekniklerinin aynntrh bilgisine de sahipmiq. Yabarr
cr eski bir Toltecmiq. Son hayatta kalanlardanmrq.
"Nagual Sebastian, eski gciriictiler hakkrnda harika qeylt'r
buldu," diye siirdtirdti don Juan. "O onlarrn ne kadar tuhaf vc
sapkrn oldulunu ilk keqfedendi. Ondan once, bilgi kulaktlrr
dolmaydr."
"Bi gece velinimetim ve nagual Elias, o sapkrnhklarrn lri
ornefini gcisterdiler bana. Gergekte Genaro ve bana berabt'r
gosterdiler, o ytizden en uygunu aynl orne[i sana berabcr
gostermeml.)'
cak kadar ileri gitmiqler ve nesiller boyunca o uygulamalanrr
sozii bile edilmemiq.
On sekizinci ytizyrhn baglarrnda, do!rudan don Juan'trr
bulundu[u nesildekilerden nagual Sebastian o tekniklerirr
varhlrnr yeniden keqfetmig.
"Nasrl yeniden kegfetmig?" diye sordum.
"Muhteqem bi iz siirilciiydii ve bu miikemmelli$ yiiztin
den tansrklar o$renme $ansrna erdi," diye yanrtladr don Juan.
Bir gi.in, nagual Sebastian giinli.ik rutin iqlerine baqlaya-
cakken -yagadr[r kentin katedralinde zangogmu$- kilisenirt
kaprsrnda miiqkiil durumda, orta yaqh, Krzrlderili bir adarrr
bulmuq.
Nagual Sebastian adamm yaruna gidip yardrma gereksi-
nip gereksinmedifini sormug. "Arahlrmr kapatmak igin erkc-
ye gereksinmem var," demig adam ona oldukga net, ytiksek
bir sesle. "Bana erkenin bir krsmrnr verebilir misin?"
Don Juan'a anlatrlanlara gore, nagual Sebastian'rn qaq-
krnlrktan a\zt agrk kalmrg. O, adamrn neden bahsettilini hiq
anlamamrq. Krzrlderiliye isterse cemaat papaztnr gorebilecc
lini sciylemiq. Adam sabrrnr kaybedip, nagual Sebastian'r
a$tz yapmakla suglamrg. "Senin erkeni gereksiniyorum gtin
ki.i sen bir nagualsln." demiq. "$unu sessizce halledelim."
Nagual Sebastian, yabancrnrn manyetik gi.ictine yenik
diigmtiq ve uysalhkla onunla dallara gitmig. Gilnlerce ger i
donmemiq. Geri dondti$tinde eski gorticiilerin bakrq agrsrnnr
yanrnda, tekniklerinin aynntrh bilgisine de sahipmiq. Yabarr
cr eski bir Toltecmiq. Son hayatta kalanlardanmrq.
"Nagual Sebastian, eski gciriictiler hakkrnda harika qeylt'r
buldu," diye siirdtirdti don Juan. "O onlarrn ne kadar tuhaf vc
sapkrn oldulunu ilk keqfedendi. Ondan once, bilgi kulaktlrr
dolmaydr."
"Bi gece velinimetim ve nagual Elias, o sapkrnhklarrn lri
ornefini gcisterdiler bana. Gergekte Genaro ve bana berabt'r
gosterdiler, o ytizden en uygunu aynl orne[i sana berabcr
gostermeml.)'
Don Juan Genaro'dan, bana eski gcirtictilerin gomtili.i ol-
dufu kesin yeri gostermesini istedi. Genaro'ya bakmak igin
kafamr gevirdi[imde, onun yanrmda yine uyuyakalmrg oldu-
funu gordiim. Ama tiim gagkrnh[rma ra[men, zrylaytp kalktr
ve dcin ayapr iisttine dikilip havlayarak don Juan'rn imledifi
yere do!ru kogmaya bagladr. Tam o yere geldi[inde ufak bir
kopele dyktnerek koguqturmaya baqladr.
Ben gosterisini gok giiliing bulmugtum. Don Juan giil-
mekten yerlere yuvarlanacaktr.
"Genaro sana sradrgr bi gey gcisterdi," dedi don Juan, Ge-
naro yafimtza dciniip tekrar uyuduktan sonra. "Sana, birlegim
noktasr ve r[iya gdrmeyle ilgili bi qey gosterdi. $u anda ril-
ya goriiyor, ama tamamen uyantkmtg gibi davrarup sciyledi-
fiin her qeyi duyabilir. Bu haldeyken, uyaruk oldulundan gok
daha fazlasmr yapabilir. "
Sonra bir an ne sciylemek istedilini tartarmtq gibi durala-
dr. Genaro ritmik bir gekilde horluyordu.
Don Juan, eski gcirtictilerin yaptrklannda kusur bulmanrtt
onun igin o kadar kolay olmasrna rafmen, tarafsv baktr[rnda
onlann bagarrlanm tekrar tekrar bahsetmekten hig usanmaya'
ca[mr belinti. Onlar yerytiziinti mtikemmel anlamrq. Sadecc
yerytiztini.in destelini kegfetmekle kalmamtg e[er gomtilti ka-
lrrlarsa birleqim noktalannrn ahqrlmrg durumlarda ulaqilmaz,
yayrhmlan ballayabilece$ini, bu bafl antrntn yuvarlantq kuv
vetinin sonu gelmez garprqlannln, yerytiztintin garip, agrk-
lanmaz saptrma kapasitesini igine aldr[rm keqfetmiqler. So
nuEta, kendilerine zarar vermeden, agtn uzun stirelerle, en gil-
qrtan ve karmaqrk gomiilti kalma tekniklerini geliqtirmiqlcr'.
Oltime karqr mticadelelerinde bu si.ireyi bin yrla kadar grkar
mayl ofrenmiqler.
Bulutlu bir gtindi.i ve gece gabucak indi. Ktsa zamantlrr
her yer karardr. Don Juan kalkrp bana ve uyurgezer Gett:t
ro'ya, buraya ilk vardrlrmrzda dikkatimi gekmig olan yassr
bir kayaya do$ru yol gosterdi. Bu daha once gittigimiz yassr
kayaya benzer ama daha biiyilk bir taqtr. Bu taq bu kadar de
vasa olmasrna ra[men, sanki buraya kasrth konmuq gibi gcl
Don Juan Genaro'dan, bana eski gcirtictilerin gomtili.i ol-
dufu kesin yeri gostermesini istedi. Genaro'ya bakmak igin
kafamr gevirdi[imde, onun yanrmda yine uyuyakalmrg oldu-
funu gordiim. Ama tiim gagkrnh[rma ra[men, zrylaytp kalktr
ve dcin ayapr iisttine dikilip havlayarak don Juan'rn imledifi
yere do!ru kogmaya bagladr. Tam o yere geldi[inde ufak bir
kopele dyktnerek koguqturmaya baqladr.
Ben gosterisini gok giiliing bulmugtum. Don Juan giil-
mekten yerlere yuvarlanacaktr.
"Genaro sana sradrgr bi gey gcisterdi," dedi don Juan, Ge-
naro yafimtza dciniip tekrar uyuduktan sonra. "Sana, birlegim
noktasr ve r[iya gdrmeyle ilgili bi qey gosterdi. $u anda ril-
ya goriiyor, ama tamamen uyantkmtg gibi davrarup sciyledi-
fiin her qeyi duyabilir. Bu haldeyken, uyaruk oldulundan gok
daha fazlasmr yapabilir. "
Sonra bir an ne sciylemek istedilini tartarmtq gibi durala-
dr. Genaro ritmik bir gekilde horluyordu.
Don Juan, eski gcirtictilerin yaptrklannda kusur bulmanrtt
onun igin o kadar kolay olmasrna rafmen, tarafsv baktr[rnda
onlann bagarrlanm tekrar tekrar bahsetmekten hig usanmaya'
ca[mr belinti. Onlar yerytiziinti mtikemmel anlamrq. Sadecc
yerytiztini.in destelini kegfetmekle kalmamtg e[er gomtilti ka-
lrrlarsa birleqim noktalannrn ahqrlmrg durumlarda ulaqilmaz,
yayrhmlan ballayabilece$ini, bu bafl antrntn yuvarlantq kuv
vetinin sonu gelmez garprqlannln, yerytiztintin garip, agrk-
lanmaz saptrma kapasitesini igine aldr[rm keqfetmiqler. So
nuEta, kendilerine zarar vermeden, agtn uzun stirelerle, en gil-
qrtan ve karmaqrk gomiilti kalma tekniklerini geliqtirmiqlcr'.
Oltime karqr mticadelelerinde bu si.ireyi bin yrla kadar grkar
mayl ofrenmiqler.
Bulutlu bir gtindi.i ve gece gabucak indi. Ktsa zamantlrr
her yer karardr. Don Juan kalkrp bana ve uyurgezer Gett:t
ro'ya, buraya ilk vardrlrmrzda dikkatimi gekmig olan yassr
bir kayaya do$ru yol gosterdi. Bu daha once gittigimiz yassr
kayaya benzer ama daha biiyilk bir taqtr. Bu taq bu kadar de
vasa olmasrna ra[men, sanki buraya kasrth konmuq gibi gcl
yarumda dikiliyordu. "Sen gitmek istesen de, o iki goriictiyle
diler yerdeki dostlan senin yolunu keserler. Qevremizde bir
gember olugturdular bile. $u anda iisti.ine odaklanmrq on altr
kadar farkrndahk var."
"Kim onlar?" diye fisrldadrm Genaro'nun kulalrna.
"Dcirt gorticti ve avanesi," diye yamtladr. "Geldilimizden
beri varhfrmzm farkrndalar. "
Kuyru[umu krstrnp, hayatrm pahaslna oradan uzaklaq-
mak istiyordum ama don Juan kolumdan tutup bana gokyii-
ztinii imledi. Gririiq netli[inde fark edilir bir defigiklik oldu-
funu aynmsadrm. Hakim olan katran karasr karanhk yerine,
hog bir giindolumu alacakaranh[r vardr. Hrzla yontimti belir-
lemeye gahgtrm. Gokyiizti doluya do!ru daha aydrnhktr.
Baqrmrn etrafinda garip bir basrng hissettim. Kulaklanm
ululduyordu. Aynr anda hem fiqiiyor hem de ateqim grkmrE
gibi hissediyordum. Hayatrmda korkmadr[rm kadar kork-
mugtum ama asrl beynimi kemiren, odlekli[im, yeniklik hisi-
siydi. Midem bulanryordu, kendimi sefil hissediyordum.
Don Juan kula$rma tetikte olmamr, eski gciriiciilerin {igti-
miize saldmsmrn artrk her an hissedilebilece[ini fisrldadr.
"istersen bana tutunabilirsin," dedi Genaro sanki bir qey
onu krqkrtmrq gibi hrzh bir fisrltryla.
Bir an duraksadrm. Don Juan'rn, korkumdan Genaro'ya
tutunmak zorunda kaldrfrmr dtigiinmesini istemiyordum.
"iqte geliyorlar!" dedi Genaro yiiksek sesli bir fisrltryla.
Bir qey beni sol ayak bilefiimden yakalaytnca diinyam
sanki aniden tersine dondii. Oltimtin nefesini ti.im bedenimde
hissettim. Demir bir kenet, belki bir ayr kaparuna yakalandr-
lrmr anladrm. Tiim bunlar, korkum kadar yofun ve kulaklarr
sa[rr eden bir grflrk koyvermeden cince akhmdan yrldrnm hr-
zryla gegti.
Don Juan ve Genaro kahkahalarla gtildii. itcisi iki yanrmr
sarrnrg, tig adrm uzafirmda bile olmamalarrna ra[men, o kadar
korkmuqtum ki onlan fark etmemiqtim.
"$arkr sciyle! Canrn ufruna garkr soyle!" diye emretti[ini
yarumda dikiliyordu. "Sen gitmek istesen de, o iki goriictiyle
diler yerdeki dostlan senin yolunu keserler. Qevremizde bir
gember olugturdular bile. $u anda iisti.ine odaklanmrq on altr
kadar farkrndahk var."
"Kim onlar?" diye fisrldadrm Genaro'nun kulalrna.
"Dcirt gorticti ve avanesi," diye yamtladr. "Geldilimizden
beri varhfrmzm farkrndalar. "
Kuyru[umu krstrnp, hayatrm pahaslna oradan uzaklaq-
mak istiyordum ama don Juan kolumdan tutup bana gokyii-
ztinii imledi. Gririiq netli[inde fark edilir bir defigiklik oldu-
funu aynmsadrm. Hakim olan katran karasr karanhk yerine,
hog bir giindolumu alacakaranh[r vardr. Hrzla yontimti belir-
lemeye gahgtrm. Gokyiizti doluya do!ru daha aydrnhktr.
Baqrmrn etrafinda garip bir basrng hissettim. Kulaklanm
ululduyordu. Aynr anda hem fiqiiyor hem de ateqim grkmrE
gibi hissediyordum. Hayatrmda korkmadr[rm kadar kork-
mugtum ama asrl beynimi kemiren, odlekli[im, yeniklik hisi-
siydi. Midem bulanryordu, kendimi sefil hissediyordum.
Don Juan kula$rma tetikte olmamr, eski gciriiciilerin {igti-
miize saldmsmrn artrk her an hissedilebilece[ini fisrldadr.
"istersen bana tutunabilirsin," dedi Genaro sanki bir qey
onu krqkrtmrq gibi hrzh bir fisrltryla.
Bir an duraksadrm. Don Juan'rn, korkumdan Genaro'ya
tutunmak zorunda kaldrfrmr dtigiinmesini istemiyordum.
"iqte geliyorlar!" dedi Genaro yiiksek sesli bir fisrltryla.
Bir qey beni sol ayak bilefiimden yakalaytnca diinyam
sanki aniden tersine dondii. Oltimtin nefesini ti.im bedenimde
hissettim. Demir bir kenet, belki bir ayr kaparuna yakalandr-
lrmr anladrm. Tiim bunlar, korkum kadar yofun ve kulaklarr
sa[rr eden bir grflrk koyvermeden cince akhmdan yrldrnm hr-
zryla gegti.
Don Juan ve Genaro kahkahalarla gtildii. itcisi iki yanrmr
sarrnrg, tig adrm uzafirmda bile olmamalarrna ra[men, o kadar
korkmuqtum ki onlan fark etmemiqtim.
"$arkr sciyle! Canrn ufruna garkr soyle!" diye emretti[ini
Tutkum yiizi.inden, diyorlar
k6tti talih yakamr brrakmryor.
Hig fark etmez
isterse geytamn kendisi olsun,
nasil ciltinecelini biliyorum.

Valentina, Valentina.
Yeter ki sen iste.
Eler bir giin cileceksem,
o tek sefer, neden bugiln olmasm?

Ti.im benlifim, bu deferlerin akrl almaz yan yana geligi-


nin etkisiyle sersemledi. Higbir garkr bu denli anlamh olma-
mrqfl benim igin. Giinltik hayatta, ucuz bir duygusalhkla do-
lu oldu[unu dtgiindii[iim bu garkr scizlerini dinlerken, savag-
gmrn tarznn anladrlrmr hissettim. Don Juan, savaqgrlann
oltimle yan yana yagadrlrnl ve bunu bildiklerinden hei qeyle
ytizleqebilecek cesareti duyduklannr beynime kazrmrqh. Don
Juan bize olabilecek en koti.i geyin cilmemiz olacalrru ve bu
bizim de$iqmez yazgtm:.z oldulundan ozgir oldulumuzu
sriylemiqti; her qeyi kaybetmig olanlann artrk korkacak higbir
geyi olmazml$.
Don Juan ve Genaro'ya do!ru ytiriidtim ve onlara karqr
duydu[um slnlrslz gi.ikran ve hayranhfr ifade etmek igin sa-
nldrm.
Sonra arttk beni higbir $eyin tutmadr[mm farkrna vardrm.
Don Juan, tek sciz sciylemeden kolumdan tuttu ve beni gotti-
rtip yassr kayaya oturttu.
"Gcisteri baqlamak idrzere," dedi neqeli bir ses tonuyla Ge-
naro, oturacak rahat bir bigim bulmaya gahqrrken. "Az cince
giriq biletini odedin. Tamamr ba$rrnda duruyor."
Bana baktr, ikisi beraber gi.ilmeye bagladrlar.
"Bana gok yakrn oturma," dedi Genaro. "Kusmukgular-
Tutkum yiizi.inden, diyorlar
k6tti talih yakamr brrakmryor.
Hig fark etmez
isterse geytamn kendisi olsun,
nasil ciltinecelini biliyorum.

Valentina, Valentina.
Yeter ki sen iste.
Eler bir giin cileceksem,
o tek sefer, neden bugiln olmasm?

Ti.im benlifim, bu deferlerin akrl almaz yan yana geligi-


nin etkisiyle sersemledi. Higbir garkr bu denli anlamh olma-
mrqfl benim igin. Giinltik hayatta, ucuz bir duygusalhkla do-
lu oldu[unu dtgiindii[iim bu garkr scizlerini dinlerken, savag-
gmrn tarznn anladrlrmr hissettim. Don Juan, savaqgrlann
oltimle yan yana yagadrlrnl ve bunu bildiklerinden hei qeyle
ytizleqebilecek cesareti duyduklannr beynime kazrmrqh. Don
Juan bize olabilecek en koti.i geyin cilmemiz olacalrru ve bu
bizim de$iqmez yazgtm:.z oldulundan ozgir oldulumuzu
sriylemiqti; her qeyi kaybetmig olanlann artrk korkacak higbir
geyi olmazml$.
Don Juan ve Genaro'ya do!ru ytiriidtim ve onlara karqr
duydu[um slnlrslz gi.ikran ve hayranhfr ifade etmek igin sa-
nldrm.
Sonra arttk beni higbir $eyin tutmadr[mm farkrna vardrm.
Don Juan, tek sciz sciylemeden kolumdan tuttu ve beni gotti-
rtip yassr kayaya oturttu.
"Gcisteri baqlamak idrzere," dedi neqeli bir ses tonuyla Ge-
naro, oturacak rahat bir bigim bulmaya gahqrrken. "Az cince
giriq biletini odedin. Tamamr ba$rrnda duruyor."
Bana baktr, ikisi beraber gi.ilmeye bagladrlar.
"Bana gok yakrn oturma," dedi Genaro. "Kusmukgular-
beni onlarrn kucafrndan kayamn iistiine qekti. Sert bir ses to-
nuyla, ne kadar korkarsam korkayrm, arkama bakmak igin
dcinmememi sciyledi. Dostlann hig kimseyi itemeyece[ini
ama kesinlikle beni korkutup agafr dtiqtirebileceklerini sciyle-
di. Ne var ki yerde, dostlar istediklerini tutabilirmig. E[er go-
rticiilerin gcimiilti oldu$u yerin yakrnlannda yere dtigersem
onlann insafina kalrrmrqrm. Dostlarr tutarken beni parampar-
ga edebilirlermiq. Bunu bana daha evvel sciylemedifini giin-
kti bunu goriip kendililimden anlamaya mecbur olacafirmr
ummuqtu. Karan neredeyse hayatrma mal oluyordu.
O acayip adamlann hemen arkamda oldulu hissi, nere-
deyse dayanrlmazdr. Don Juan beni yatrgmam ve dikkatimi
on, on iki kiqiden oluqan kalabahfrn bagrndaki dort adama
odaklamam igin zorladr. Gozlerimi tizerlerine odakladrlrm
anda, bunu beklermiq gibi hepsi yassl kayarun kenarrna geri-
ledi. Orada durdular, siirtingenler gibi flslamaya bagladrlar.
ileri geri yiiriidiiler. Devinimleri eqzamanhydr. O kadar tutar-
h ve diizenliydi ki, mekanik gibi goriiniiyordu. Sanki tekrar-
lanan bir dtizen izleyerek beni btiytilemeyi amaglar gibiydi-
ler.
"Gozlerini onlara dikme, canrm," dedi Genaro bana sanki
bir gocukla konuqur gibi.
Bunu tzleyen kahkaha, korkum kadar histerikti. O kadar
sesli giildiim ki trnrsr gevredeki tepelerde yankrlandr.
Adamlar hemen durdu, allak bullak olmuqa benziyorlardr.
Konuqurlarmrq, aralannda dtigtiniip taqrnrrlarmrq gibi kafala-
nnln aqafir yukarr krmrldattrklarrnr aynmslyordum. Sonra bir
tanesi kayanrn iistiine zrpladr.
"Dikkat! Bu bir gcirticti!" diye bafrrdr Genaro.
"Ne yapacaprz?" diye balrrdrm.
"Tekrar qarkrya baqlayabiLtrz," diye yanrtladr don Juarr
ciddiyetle.
O zarnan korkum yine doruklara trmandr. Aqafr yukan
ztplamaya, hayvanlar gibi bciftirmeye baqladrm. Adam aqa[r-
ya, yere atladr.
beni onlarrn kucafrndan kayamn iistiine qekti. Sert bir ses to-
nuyla, ne kadar korkarsam korkayrm, arkama bakmak igin
dcinmememi sciyledi. Dostlann hig kimseyi itemeyece[ini
ama kesinlikle beni korkutup agafr dtiqtirebileceklerini sciyle-
di. Ne var ki yerde, dostlar istediklerini tutabilirmig. E[er go-
rticiilerin gcimiilti oldu$u yerin yakrnlannda yere dtigersem
onlann insafina kalrrmrqrm. Dostlarr tutarken beni parampar-
ga edebilirlermiq. Bunu bana daha evvel sciylemedifini giin-
kti bunu goriip kendililimden anlamaya mecbur olacafirmr
ummuqtu. Karan neredeyse hayatrma mal oluyordu.
O acayip adamlann hemen arkamda oldulu hissi, nere-
deyse dayanrlmazdr. Don Juan beni yatrgmam ve dikkatimi
on, on iki kiqiden oluqan kalabahfrn bagrndaki dort adama
odaklamam igin zorladr. Gozlerimi tizerlerine odakladrlrm
anda, bunu beklermiq gibi hepsi yassl kayarun kenarrna geri-
ledi. Orada durdular, siirtingenler gibi flslamaya bagladrlar.
ileri geri yiiriidiiler. Devinimleri eqzamanhydr. O kadar tutar-
h ve diizenliydi ki, mekanik gibi goriiniiyordu. Sanki tekrar-
lanan bir dtizen izleyerek beni btiytilemeyi amaglar gibiydi-
ler.
"Gozlerini onlara dikme, canrm," dedi Genaro bana sanki
bir gocukla konuqur gibi.
Bunu tzleyen kahkaha, korkum kadar histerikti. O kadar
sesli giildiim ki trnrsr gevredeki tepelerde yankrlandr.
Adamlar hemen durdu, allak bullak olmuqa benziyorlardr.
Konuqurlarmrq, aralannda dtigtiniip taqrnrrlarmrq gibi kafala-
nnln aqafir yukarr krmrldattrklarrnr aynmslyordum. Sonra bir
tanesi kayanrn iistiine zrpladr.
"Dikkat! Bu bir gcirticti!" diye bafrrdr Genaro.
"Ne yapacaprz?" diye balrrdrm.
"Tekrar qarkrya baqlayabiLtrz," diye yanrtladr don Juarr
ciddiyetle.
O
zarnan korkum yine doruklara trmandr. Aqafr yukan
ztplamaya, hayvanlar gibi bciftirmeye baqladrm. Adam aqa[r-
ya, yere atladr.
mutlak aldrmazhk. Hig umursamryordum.
Toplulu[a yaklaqtrfrmda don Juan'm hakh oldufunu fark
ettim; gergekten de insan defillerdi. Sadece dordtiniin insana
benzerlili vardr ama onlar da insan de$ildi; koca sarr gcizleri
olan tuhaf yaratrklardr. Di[erleri, insana benzeyen dordti ta-
rafindan cine itilen biqimlerdi.
Sarr gozlii o yaratrklar igin ahgrlmadrk bir i.iztintfl duy-
dum. Onlara dokunmaya gahqtrm, ama onlan bulamadrm. Bir
geqit yel, gekip, uzaklaqtrrdr.
Don Juan ve Genaro'yu aradrm. Orada delillerdi. Hava,
tekrar katran karasr oldu. Tekrar tekrar onlan gafrrdrm. Bir
kaE dakika karanhkta krvrandrm. Don Juan yaruma gelip, be-
ni korkutup, qaqrrttr. Genaro'yu gcirmedim.
"Eve gidelim," dedi. "Yolumuz vzurn."

Don Juan gomtilmiiq gciriiciilerin oldulu yerde ne kadar


iyi oldulumdan soz etti, ozellikle de kargrla$mamrzrn son krs-
mmda. Birleqim noktasmrn kayrqrnrn, bir rgrk de[iqimiyle iga-
retlendilini belirtti. Giindi.izleyin, rgrk gok karanhk olurmuq;
gece ise, karanhk, alacakaranhk. Srrf hayvansal korku yardr-
mryla, kendi kendime iki kayrq gergekleqtirdi[imi ekledi.
Kargr oldulu tek qey kendimi kaptrrdrlrm korku olmuq, ozel-
likle de savaqgrlann korkulacak higbir geyi olmadrlrru cifren-
dikten sonra.
"Bunun farkrna vardrfrmr nasrl anladrn?" diye sordum.
"Qiinkii ozgtirdtin. Korku kayboldufunda, bizi baflayan
tiim baflar boqanrr," dedi. "Dostlardan biri ayafinayaplgmtg-
tt, gilnkii hayvansal korkunun gekicililine kapilmrgtr."
Ona aymamr destekleyemedilim igin ne kadar tiztildiilii-
mi.i soyledim.
"Bunu dert etme," diye giildti. "Bu tiir aymalann beg pa-
ra etmedigini bilirsin; bunlann sava$gl igin bi deleri yoktur
giinkti birlegim noktasr kayrnca iptal olurlar."
"Genaro ve benim yapmak istedilimiz, seni gok derine
kaydrrmaktr. Bu sefer Genaro srrf eski gortictileri ayartmak
mutlak aldrmazhk. Hig umursamryordum.
Toplulu[a yaklaqtrfrmda don Juan'm hakh oldufunu fark
ettim; gergekten de insan defillerdi. Sadece dordtiniin insana
benzerlili vardr ama onlar da insan de$ildi; koca sarr gcizleri
olan tuhaf yaratrklardr. Di[erleri, insana benzeyen dordti ta-
rafindan cine itilen biqimlerdi.
Sarr gozlii o yaratrklar igin ahgrlmadrk bir i.iztintfl duy-
dum. Onlara dokunmaya gahqtrm, ama onlan bulamadrm. Bir
geqit yel, gekip, uzaklaqtrrdr.
Don Juan ve Genaro'yu aradrm. Orada delillerdi. Hava,
tekrar katran karasr oldu. Tekrar tekrar onlan gafrrdrm. Bir
kaE dakika karanhkta krvrandrm. Don Juan yaruma gelip, be-
ni korkutup, qaqrrttr. Genaro'yu gcirmedim.
"Eve gidelim," dedi. "Yolumuz vzurn."

Don Juan gomtilmiiq gciriiciilerin oldulu yerde ne kadar


iyi oldulumdan soz etti, ozellikle de kargrla$mamrzrn son krs-
mmda. Birleqim noktasmrn kayrqrnrn, bir rgrk de[iqimiyle iga-
retlendilini belirtti. Giindi.izleyin, rgrk gok karanhk olurmuq;
gece ise, karanhk, alacakaranhk. Srrf hayvansal korku yardr-
mryla, kendi kendime iki kayrq gergekleqtirdi[imi ekledi.
Kargr oldulu tek qey kendimi kaptrrdrlrm korku olmuq, ozel-
likle de savaqgrlann korkulacak higbir geyi olmadrlrru cifren-
dikten sonra.
"Bunun farkrna vardrfrmr nasrl anladrn?" diye sordum.
"Qiinkii ozgtirdtin. Korku kayboldufunda, bizi baflayan
tiim baflar boqanrr," dedi. "Dostlardan biri ayafinayaplgmtg-
tt, gilnkii hayvansal korkunun gekicililine kapilmrgtr."
Ona aymamr destekleyemedilim igin ne kadar tiztildiilii-
mi.i soyledim.
"Bunu dert etme," diye giildti. "Bu tiir aymalann beg pa-
ra etmedigini bilirsin; bunlann sava$gl igin bi deleri yoktur
giinkti birlegim noktasr kayrnca iptal olurlar."
"Genaro ve benim yapmak istedilimiz, seni gok derine
kaydrrmaktr. Bu sefer Genaro srrf eski gortictileri ayartmak
"Bu tamamryla dofru," dedi. "Ama seninle benim oldu-
Eum gibi hayatta olamaz. Bu sagma olurdu."
Eski gori.iciilerin oli.ime olan ilgileri, onlann en tuhaf ola-
naklarr delerlendirmesine yol agmlg. Dostlan cimek segenler
kesinlikle srlmacak bir liman bulma arzusundaymlg. Ve onu,
inorganik farkrndahlrn yedi bandrndan birinin sabit konu-
munda bulmuglar. Gcirtici.iler orada, goreceli daha emniyette
hissetmigler. Ne de olsa, gtinltik dtinyadan neredeyse iistesin-
den gelinmez bir engelle, birlegim noktasr tarafindan konmug
bir algr engeliyle ayrrhyorlarml$.
"O dort gori,icii, senin birleqim noktanr kaydrrabildigini
goriince cehennemden havalanan yarasalar gibi kagtgttlar,"
dedi ve gtildii.
"Yedi di.inyadan birini mi birlegtirdim demek istiyorsun?"
diye sordum.
"Hayr, ciyle yapmadrn," diye yanrtladr. "Ama daha cince,
gortictilerle dostlan seni kovaladrlrnda yaptrn. O gtin onlarrn
diinyasrna gittin. Sorun, ebleh gibi davranmaya bayilman,
boylece higbi qeyi arumsamryorsun."
"Bunun nagualm varh[r yiiztinden oldu[una eminim," di-
ye devam etti, "bu bazen insanlann aptal gibi davranmaslna
neden oluyor. Nagual Julian varken ben gimdikinden daha ap-
taldrm. Ben artrk burada olmadrlrmda, senin her geyi anlmsa-
yacalrna inancrm sonsuz."
Don Juan bana oliime meydan okuyanlan gostermesi ge-
rektilinden, o ve Genaro'nun onlan diinyamrzrn eteklerine
gektiklerini agrkladr. Ben ilk 6nce, onlan insan olarak gor-
meme olanak taruyan derin yan kayrg yapmrgtrm, ama so-
nunda onlan, dltime meydan okuyanlar ve dostlarmr oldukla-
n gibi gormeme mtisade eden do!ru kayrqr yapmrgtrm.

Ertesi giin, Silvio Manuel'in evinde, don Juan beni erken-


den, btiytik odaya gegen gece olanlan tartrgmaya ga[rrdr. Ben
yorgundum, dinlenmek, uyumak istiyordum ama don Juan'rrr
az zamam vardr. Hemen agrklamasrna baqladr. Eski gorticiilc-
"Bu tamamryla dofru," dedi. "Ama seninle benim oldu-
Eum gibi hayatta olamaz. Bu sagma olurdu."
Eski gori.iciilerin oli.ime olan ilgileri, onlann en tuhaf ola-
naklarr delerlendirmesine yol agmlg. Dostlan cimek segenler
kesinlikle srlmacak bir liman bulma arzusundaymlg. Ve onu,
inorganik farkrndahlrn yedi bandrndan birinin sabit konu-
munda bulmuglar. Gcirtici.iler orada, goreceli daha emniyette
hissetmigler. Ne de olsa, gtinltik dtinyadan neredeyse iistesin-
den gelinmez bir engelle, birlegim noktasr tarafindan konmug
bir algr engeliyle ayrrhyorlarml$.
"O dort gori,icii, senin birleqim noktanr kaydrrabildigini
goriince cehennemden havalanan yarasalar gibi kagtgttlar,"
dedi ve gtildii.
"Yedi di.inyadan birini mi birlegtirdim demek istiyorsun?"
diye sordum.
"Hayr, ciyle yapmadrn," diye yanrtladr. "Ama daha cince,
gortictilerle dostlan seni kovaladrlrnda yaptrn. O gtin onlarrn
diinyasrna gittin. Sorun, ebleh gibi davranmaya bayilman,
boylece higbi qeyi arumsamryorsun."
"Bunun nagualm varh[r yiiztinden oldu[una eminim," di-
ye devam etti, "bu bazen insanlann aptal gibi davranmaslna
neden oluyor. Nagual Julian varken ben gimdikinden daha ap-
taldrm. Ben artrk burada olmadrlrmda, senin her geyi anlmsa-
yacalrna inancrm sonsuz."
Don Juan bana oliime meydan okuyanlan gostermesi ge-
rektilinden, o ve Genaro'nun onlan diinyamrzrn eteklerine
gektiklerini agrkladr. Ben ilk 6nce, onlan insan olarak gor-
meme olanak taruyan derin yan kayrg yapmrgtrm, ama so-
nunda onlan, dltime meydan okuyanlar ve dostlarmr oldukla-
n gibi gormeme mtisade eden do!ru kayrqr yapmrgtrm.

Ertesi giin, Silvio Manuel'in evinde, don Juan beni erken-


den, btiytik odaya gegen gece olanlan tartrgmaya ga[rrdr. Ben
yorgundum, dinlenmek, uyumak istiyordum ama don Juan'rrr
az zamam vardr. Hemen agrklamasrna baqladr. Eski gorticiilc-
yoksa hasis, ufak canavarlar olduklarrndan degil. Hayrr. Sap
krndrlar giinkti kimse onlara meydan okumadr ve $rmank go
cuklar gibiydiler ama cesaretleri kusursuzdu, yigitlikleri d
ciyle."
"Hlrs yiiziinden bilinmeyene atiltr mrydrn? Olanaksrzbu
Hrs ancak srradan iqlerde vardrr. Dehqetengrzyalnrzhfa atrl
mak igin kiqide hrrstan fazlast olmasr lazrm. Sevgi; kiqinin
hayat, entrika, giz sevgisi olmah. Bastrrtlmaz bi merak ve
mangal gibi bi yiirek laztm bunun igin. Beni bu tiksinmiqsin
sagmah[ryla ufragtrma. Bu utang verici!"
Don Juan'rn gozlen zaptettr[i kahkahanrn prrrltrsryla rqr
rqrldr. Bana haddimi bildiriyor, ama gi.ilmeden de edemiyor-
du.

Don Juan beni odada bir saate yakrn yalnrz brraktr. Dii
gtincelerimi ve hislerimi dtizenlemek istedim. Ama bir tiirlt
yapamadrm. Hig qi.iphesiz, birleqim noktam uslamlamantn
hakim olmadrlr bir konumdaydr ama yine de akla uygun en
diqelerle doluydum. Don Juan teknik aynnhda, birleqim nok
tasr kaydrlrnda uyuyakafurz, demigti. Omelin, drqardan ba
kan birinin gozi.iyle, bana Genaro'nun gcirtindtigii gibi uyku
da gcirtintp goriinmedi$imi merak ettim.
Doner donmez don Juan'a bunu sordum.
"Hig abartmasrz, kesinlikle uyuyorsun," diye yanrtladr
"$u anda olalan farkrndahk durumundaki insanlar seni gtir-
se, biraz bagr donmiig, hatta sarhog gibi gciriinebilirdin onl:r
ra."
Normal uyku srrasrnda, birleqim noktasmrn kayrqrnrn irt
sanln bandmm iki yanrndan biri boyunca oldulunu agrklaclr
Boyle kayrglar her zaman uykuyla eqlegirmiq. Uygulamayl
oluqturulan kayrqlar, insanrn bandrnda, orta ktstm boyunc
olurmug ve uykuyla eqlegmezmiq, ne var kt riiya gorilc[i uy
kuda olurmug.
"igte tam bu kritik durumda, yeni ve eski gortictiler farkl
yoksa hasis, ufak canavarlar olduklarrndan degil. Hayrr. Sap-
krndrlar giinkti kimse onlara meydan okumadr ve $rmank go-
cuklar gibiydiler ama cesaretleri kusursuzdu, yigitlikleri de
ciyle."
"Hlrs yiiziinden bilinmeyene atiltr mrydrn? Olanaksrzbu.
Hrs ancak srradan iqlerde vardrr. Dehqetengrzyalnrzhfa atrl-
mak igin kiqide hrrstan fazlast olmasr lazrm. Sevgi; kiqinin
hayat, entrika, giz sevgisi olmah. Bastrrtlmaz bi merak ve
mangal gibi bi yiirek laztm bunun igin. Beni bu tiksinmiqsin
sagmah[ryla ufragtrma. Bu utang verici!"
Don Juan'rn gozlen zaptettr[i kahkahanrn prrrltrsryla rqrl
rqrldr. Bana haddimi bildiriyor, ama gi.ilmeden de edemiyor-
du.

Don Juan beni odada bir saate yakrn yalnrz brraktr. Dii-
gtincelerimi ve hislerimi dtizenlemek istedim. Ama bir tiirlti
yapamadrm. Hig qi.iphesiz, birleqim noktam uslamlamantn
hakim olmadrlr bir konumdaydr ama yine de akla uygun en-
diqelerle doluydum. Don Juan teknik aynnhda, birleqim nok-
tasr kaydrlrnda uyuyakafurz, demigti. Omelin, drqardan ba-
kan birinin gozi.iyle, bana Genaro'nun gcirtindtigii gibi uyku-
da gcirtintp goriinmedi$imi merak ettim.
Doner donmez don Juan'a bunu sordum.
"Hig abartmasrz, kesinlikle uyuyorsun," diye yanrtladr.
"$u anda olalan farkrndahk durumundaki insanlar seni gtir-
se, biraz bagr donmiig, hatta sarhog gibi gciriinebilirdin onl:r
ra."
Normal uyku srrasrnda, birleqim noktasmrn kayrqrnrn irt
sanln bandmm iki yanrndan biri boyunca oldulunu agrklaclr.
Boyle kayrglar her zaman uykuyla eqlegirmiq. Uygulamayll
oluqturulan kayrqlar, insanrn bandrnda, orta ktstm boyuncl
olurmug ve uykuyla eqlegmezmiq, ne var kt riiya gorilc[i uy
kuda olurmug.
"igte tam bu kritik durumda, yeni ve eski gortictiler farklr
Utangaghlrmrn bir ikilem sonucu oldu[unu diiqiindiim. Oy-
ki.iniin do!rululuna dair ciddi qiiphelerim vardt ve aynl za-
manda soylediklerinin hepsinin dolru olduluna dair qagrrtrcr
bir giiven duyuyordum. Ikilemimi ona anlatttm.
"Mantrkh inanmamazhk srf senin sorunun de!il," dedi
don Juan. "Velinimetimin de ilkin aynl soruyla canr srkrlmrq.
Tabii sonradan her geyi arumsadr. Ama bunu yapmak uzun
zamamnr aldr. Ben ona rastladrltmda her geyi anlmsamrgtr da
ben qiiphelerine hig tanrk olmadtm. Sadece onlan iqitmiqtim."
"igin garip tarafi adamr gozleriyle gormemiq olanlar,
onun orijinal gori.iciilerden olduluna inanmakta daha az zor-
larur. Velinimetim ikileminin, boyle bi yaratrkla kargtlagma-
nrn qokunun bazt yayrhmlan bir araya toplamasrndan kay-
naklandrlrnr soylemiqti. O yayrhmlann birbirinden aynlmast
zaman ahr."
Don Juan birlegim noktamm kaymaya devam ettikge, uy-
gun yaylhm bileqimine garpacafrnt agrklayarak devam etti; o
anda bu adamrn varhlrmn karuil bana bunalttct derecede agrk
olacakmrg.
Kararszhlrm hakkrnda konuqmak zorunda hissettim.
"Konu drgrna grkryoruz," dedi. "Sanki seni o adamrn var-
hfrna inandrmaya gahqryormu$um gibi gortinebilir ve ashn-
da soz etmek istedifim, eski goriiciini.in yuvarlantg kuvveti-
nin nasil idare edilebilecefini bilmesi. Senin onun var oldu-
[una inanrp inanmamanrn onemi yok. Bi gi.in onun arahlr ka-
patma baqansmrn gergek oldu[unu anlayacaksrn. Her devrin
nagualmdan odting aldr[r erkeyi srf arah[rnr kapatmak igin
kullanrr."
"Kapatmayr nasil baqarmrq?" diye sordum.
"Bunu bilmemize olanak yok," diye yanrtladr. o'Ben o
adamla yiz yiJrze gortigmiiq, kargrla$mt$ iki nagualle de ko-
nugtum, ne nagual Julian ne de nagual Elias nasil oldulunu
bilmiyordu. Adam,bi zaman sonra iyice agrlmaya baqladrlr-
nr sandr[rm arahfr nasrl kapattrlrnr hig agr$a vuffnamrg. Na-
gual Sebastian, eski gortictiyii ilk gordiiliinde adam gok za-
Utangaghlrmrn bir ikilem sonucu oldu[unu diiqiindiim. Oy-
ki.iniin do!rululuna dair ciddi qiiphelerim vardt ve aynl za-
manda soylediklerinin hepsinin dolru olduluna dair qagrrtrcr
bir giiven duyuyordum. Ikilemimi ona anlatttm.
"Mantrkh inanmamazhk srf senin sorunun de!il," dedi
don Juan. "Velinimetimin de ilkin aynl soruyla canr srkrlmrq.
Tabii sonradan her geyi arumsadr. Ama bunu yapmak uzun
zamamnr aldr. Ben ona rastladrltmda her geyi anlmsamrgtr da
ben qiiphelerine hig tanrk olmadtm. Sadece onlan iqitmiqtim."
"igin garip tarafi adamr gozleriyle gormemiq olanlar,
onun orijinal gori.iciilerden olduluna inanmakta daha az zor-
larur. Velinimetim ikileminin, boyle bi yaratrkla kargtlagma-
nrn qokunun bazt yayrhmlan bir araya toplamasrndan kay-
naklandrlrnr soylemiqti. O yayrhmlann birbirinden aynlmast
zaman ahr."
Don Juan birlegim noktamm kaymaya devam ettikge, uy-
gun yaylhm bileqimine garpacafrnt agrklayarak devam etti; o
anda bu adamrn varhlrmn karuil bana bunalttct derecede agrk
olacakmrg.
Kararszhlrm hakkrnda konuqmak zorunda hissettim.
"Konu drgrna grkryoruz," dedi. "Sanki seni o adamrn var-
hfrna inandrmaya gahqryormu$um gibi gortinebilir ve ashn-
da soz etmek istedifim, eski goriiciini.in yuvarlantg kuvveti-
nin nasil idare edilebilecefini bilmesi. Senin onun var oldu-
[una inanrp inanmamanrn onemi yok. Bi gi.in onun arahlr ka-
patma baqansmrn gergek oldu[unu anlayacaksrn. Her devrin
nagualmdan odting aldr[r erkeyi srf arah[rnr kapatmak igin
kullanrr."
"Kapatmayr nasil baqarmrq?" diye sordum.
"Bunu bilmemize olanak yok," diye yanrtladr. o'Ben o
adamla yiz yiJrze gortigmiiq, kargrla$mt$ iki nagualle de ko-
nugtum, ne nagual Julian ne de nagual Elias nasil oldulunu
bilmiyordu. Adam,bi zaman sonra iyice agrlmaya baqladrlr-
nr sandr[rm arahfr nasrl kapattrlrnr hig agr$a vuffnamrg. Na-
gual Sebastian, eski gortictiyii ilk gordiiliinde adam gok za-
lann onda birinin bile algrlama ve eylemlemede kullanrlan
ba$anrg iirtinii oldu[unu di.iqtintirsek, bu mtrazzarr' kuvvetin
ufkunu agalr yukarr saptayabilirmigiz.
"Oliim arunda olan, tiim bu erkenin bi anda serbest bra-
krlmasrdrr," diyerek devam etti. "Yaqayan varhklar o anda en
kavranamaz kuvvetle siirtiklenirler. Arahklan ktran yuvarla
nrg kuvveti defildir, giinkii o kuvvet higbi zaman kozanrn igi
ne girmez; yalnrzca onu patlatrr. Onlan siirtikleyen ttim bi ya
qam boyunca cansrz kalmrq yayrhmlann, birdenbire baflan
masrndan grkan kuvvettir. Bu kadar dev bi kuvvetin araltktan
kagmak drqrnda grkrgr yoktur."
Eski biiyticiiniin bu erkeyi srzdrrmarun yolunu buldu[unu
ekledi. Naguahn kozasr igindeki srmrh ve gok belirgin bi
cansz yayrhmlar tayfinr ba$layarak, eski gcirticti srnrrlt faka
devasa bir sallantryr akrtrrmr$.
"Bu erkeyi kendi viicuduna nasrl altyor sence?" diye sor
dum.
"Naguahn arahlrnr gatlatarak," diye yanrtladr. "Nagualtn
birlegim noktasmr arahk braz agrlana dek oynatryor. Yen
baflanmrq yayrhmlann erkesi o araltktan agr$a gtkrnca kend
arah[rna ahyor."
"O eski goriicti bunlan neden yapryor?" diye sordum.
"Bana sorarsan krramadtfr bi krsrr dcingtiye yakalanmrq
vaziyette," diye yanrtladr. "Onunla anlaqtrk. O bunu tutmak
igin elinden geleni yapryor,btz de ciyle. Onu yargrlayamayrz,
ama yolunun onu cizgtirlii[e ulagtrrmayacalrnr biliyoruz.
Hem durumunun, hem de durumunu defigtiremeyece[in
farkrnda, kendi yarattrlr bi durumun tutsaEr o. Tek yapa
bileceli dosta benzer varolug qeklini olabildi[ince uzatmak.
lann onda birinin bile algrlama ve eylemlemede kullanrlan
ba$anrg iirtinii oldu[unu di.iqtintirsek, bu mtrazzarr' kuvvetin
ufkunu agalr yukarr saptayabilirmigiz.
"Oliim arunda olan, tiim bu erkenin bi anda serbest bra-
krlmasrdrr," diyerek devam etti. "Yaqayan varhklar o anda en
kavranamaz kuvvetle siirtiklenirler. Arahklan ktran yuvarla-
nrg kuvveti defildir, giinkii o kuvvet higbi zaman kozanrn igi-
ne girmez; yalnrzca onu patlatrr. Onlan siirtikleyen ttim bi ya-
qam boyunca cansrz kalmrq yayrhmlann, birdenbire baflan-
masrndan grkan kuvvettir. Bu kadar dev bi kuvvetin araltktan
kagmak drqrnda grkrgr yoktur."
Eski biiyticiiniin bu erkeyi srzdrrmarun yolunu buldu[unu
ekledi. Naguahn kozasr igindeki srmrh ve gok belirgin bir
cansz yayrhmlar tayfinr ba$layarak, eski gcirticti srnrrlt fakat
devasa bir sallantryr akrtrrmr$.
"Bu erkeyi kendi viicuduna nasrl altyor sence?" diye sor-
dum.
"Naguahn arahlrnr gatlatarak," diye yanrtladr. "Nagualtn
birlegim noktasmr arahk braz agrlana dek oynatryor. Yeni
baflanmrq yayrhmlann erkesi o araltktan agr$a gtkrnca kendi
arah[rna ahyor."
"O eski goriicti bunlan neden yapryor?" diye sordum.
"Bana sorarsan krramadtfr bi krsrr dcingtiye yakalanmrq
vaziyette," diye yanrtladr. "Onunla anlaqtrk. O bunu tutmak
igin elinden geleni yapryor,btz de ciyle. Onu yargrlayamayrz,
ama yolunun onu cizgtirlii[e ulagtrrmayacalrnr biliyoruz.
Hem durumunun, hem de durumunu defigtiremeyece[in
farkrnda, kendi yarattrlr bi durumun tutsaEr o. Tek yapa-
bileceli dosta benzer varolug qeklini olabildi[ince uzatmak."
once tek yaprlmasr gereken," diye stirdi.irdii, o'algr engelini
kendi kendine yrkmabilmen. Birleqim noktanr kimsenin yar-
drmr olmadan oynatman ve bagka bi btiyiik yayrhmlar bandr
yakalaman gerek.
"Bunu yapmazsan, ttim ofrendiklerin sadece lafta kalrr.
Ve scjzciikler de beq para etmez."
Birleqim noktasr ahgrldrk yerinden uzaklaqrr ve belirli de-
rinlile eriqirse, bir engeli yrkarak kendi yayrhmlarr baflama
yetisine gegici olarak engel olurmuq. Bunu algrsal boqluk ola-
rak deneyimlermiqiz. Eski goriictiler bu ana, ne zaman yayl-
hm ballanrqlan duraklasa bir sis ktimesi goriindtili.i igin, sis
duvarr dermiq.
Onunla ufraqmanrn tig yolu oldufunu soyledi. Kuramsal
olarak, algr engeli gibi kabul edilebilir; tiim bedenin srkr bir
kafrdr yrrtmasr gibi hissedilebilir ya da sis duvarr olarak gci-
rtilebilirmiq.
Don Juan bana, gcimezlilim srrasrnda algr engelini gor-
mem igin sayrsz kereler yol gostermiqti. ilk cinceleri sis du-
varr fikrini sevmiqtim. Don Juan beni eski gorticiilerin de onu
oyle gdrmeyi tercih ettikleri konusunda uyarmrgtr. Onu sis
duvarr olarak gi)rmenin btiytik rahathk ve kolaykk saflama-
sma ra[men aynl zamanda kavrarulmazbir $eyi, karanltk ve
onceden sezilen bir qeye gevirmek gibi vahim bir tehlikesi ol-
du[unu soyledi. Bu nedenle onun cinerisi, kavramlmaz Eey-
leri kavranrlmaz brrakmak ve onlan ilk dikkat kayrtlarmrn
bir pargasr haline getirmemekti.
Sis duvannr gormenin krsa siiren rahatlatrcr hissinden
sonra, don Juan'rn gegig dcineminin kavramlmaz bir kuram
olarak tutulmasr fikrine katrldrm, fakat gegen o zamanln ar-
drndan farkrndahlrmrn sabitlenmesini krmam artrk olanak-
szdr. Ne zaman algr engelini yrkmak durumunda kalsam sis
duvarrnr gdrtiyordum.
Gegmiqte, bir defasrnda, don Juan ve Genaro'ya, sis du-
van yerine baqka bir qey gormeyi istememe ralmen bunu
defiqtiremedifimden gikayet etmigtim. Don Juan bunun, gar-
once tek yaprlmasr gereken," diye stirdi.irdii, o'algr engelini
kendi kendine yrkmabilmen. Birleqim noktanr kimsenin yar-
drmr olmadan oynatman ve bagka bi btiyiik yayrhmlar bandr
yakalaman gerek.
"Bunu yapmazsan, ttim ofrendiklerin sadece lafta kalrr.
Ve scjzciikler de beq para etmez."
Birleqim noktasr ahgrldrk yerinden uzaklaqrr ve belirli de-
rinlile eriqirse, bir engeli yrkarak kendi yayrhmlarr baflama
yetisine gegici olarak engel olurmuq. Bunu algrsal boqluk ola-
rak deneyimlermiqiz. Eski goriictiler bu ana, ne zaman yayl-
hm ballanrqlan duraklasa bir sis ktimesi goriindtili.i igin, sis
duvarr dermiq.
Onunla ufraqmanrn tig yolu oldufunu soyledi. Kuramsal
olarak, algr engeli gibi kabul edilebilir; tiim bedenin srkr bir
kafrdr yrrtmasr gibi hissedilebilir ya da sis duvarr olarak gci-
rtilebilirmiq.
Don Juan bana, gcimezlilim srrasrnda algr engelini gor-
mem igin sayrsz kereler yol gostermiqti. ilk cinceleri sis du-
varr fikrini sevmiqtim. Don Juan beni eski gorticiilerin de onu
oyle gdrmeyi tercih ettikleri konusunda uyarmrgtr. Onu sis
duvarr olarak gi)rmenin btiytik rahathk ve kolaykk saflama-
sma ra[men aynl zamanda kavrarulmazbir $eyi, karanltk ve
onceden sezilen bir qeye gevirmek gibi vahim bir tehlikesi ol-
du[unu soyledi. Bu nedenle onun cinerisi, kavramlmaz Eey-
leri kavranrlmaz brrakmak ve onlan ilk dikkat kayrtlarmrn
bir pargasr haline getirmemekti.
Sis duvannr gormenin krsa siiren rahatlatrcr hissinden
sonra, don Juan'rn gegig dcineminin kavramlmaz bir kuram
olarak tutulmasr fikrine katrldrm, fakat gegen o zamanln ar-
drndan farkrndahlrmrn sabitlenmesini krmam artrk olanak-
szdr. Ne zaman algr engelini yrkmak durumunda kalsam sis
duvarrnr gdrtiyordum.
Gegmiqte, bir defasrnda, don Juan ve Genaro'ya, sis du-
van yerine baqka bir qey gormeyi istememe ralmen bunu
defiqtiremedifimden gikayet etmigtim. Don Juan bunun, gar-
"Insanln kahbr nedir?" diye sordum.
"Bi gok kez onu gormene yardtmct oldum," diye yanrt-
ladr. "Neden sciz ettilimi biliyorsun."
Neden sciz ettilini bilmedi[imi soylemekten kagrndrm.
insarun kahbrm gordiin diyorsa ciyleydi, fakat neye benzedi-
liyle ilgili higbir fikrim yoktu.
Akhmdan ne gegtilini biliyordu. Anlayan bir gtiliiqle ba-
krp yavaqga baqrnr bir o yana bir bu yana salladr.
"insan kaltbr, organik yagamm biiyiik bandr iginde deva-
sa bi yayrhmlar demetidir," dedi. "Demet sadece insanm ko-
zasrnda gortilebildilinden, ona insanrn kahbr denmiqtir.
"insan kahbr , gcirtici.ilerin kendileri igin bi tehlike olma-
dan gorebildigi Kartal yayrhmlan pargasrdr."
Tekrar konugmaya baglamadan once uzun bir ara verdi.
"Algr engelini yrkmak, farkrndahkta ustalagmadaki son
gorevdir," dedi. "Birlegim noktant bu konuma oynatmak igin
yeterince erke toplaman lazrm. Bi yeniden canlanma yolculu-
[u yap! Ne yaptrlrnr anrmsa!"
insan kaltbmm ne oldulunu ammsamaya gahqrp, becere-
medim. Bir siire sonra gergek bir krzgrnhfa doniiqen rsttrap
dolu bir hayal krrrkhlr hissettim. Kendime, don Juan'a, her-
kese krzrp koptiriiyordum.
Don Juan cifkemden etkilenmemigti. Gayet ciddi, ofkenin,
birlegim noktasrnrn emir i.izerine oynamastnrn duraklamasma
dolal bir tepki oldufiunu soyledi.
"Buyrulun Kartal'm buyruluna doni.iqmesi kurahm uy-
gulayabilene kadar zarnan gegmesi laz:rm," dedi. "Niyet gi-
zinin esasr budur. Bu arada, en koti.i zamanda dahi srkrhp krz-
mama buyrufunu ver. Bu buyrulun duyulup, Kartal'tn buy-
ruluymuq gibi itaat edilmesi gok yavaq bi iglemdir."
Birlegim noktasmrn ahgrldtk konumuyla, algr engelinin
neredeyse kendini gosterdi[ine hig giiphe olmayan nokta ara-
smda olgtilemezbir farkrndahk alam oldulunu da sciyledi. Bu
neredeyse algr engelinin gtiriindiili,i noktaymrq. Bu olgtile-
mez alartda savaggrlar akla hayale gelebilecek her kottiliiliin
"Insanln kahbr nedir?" diye sordum.
"Bi gok kez onu gormene yardtmct oldum," diye yanrt-
ladr. "Neden sciz ettilimi biliyorsun."
Neden sciz ettilini bilmedi[imi soylemekten kagrndrm.
insarun kahbrm gordiin diyorsa ciyleydi, fakat neye benzedi-
liyle ilgili higbir fikrim yoktu.
Akhmdan ne gegtilini biliyordu. Anlayan bir gtiliiqle ba-
krp yavaqga baqrnr bir o yana bir bu yana salladr.
"insan kaltbr, organik yagamm biiyiik bandr iginde deva-
sa bi yayrhmlar demetidir," dedi. "Demet sadece insanm ko-
zasrnda gortilebildilinden, ona insanrn kahbr denmiqtir.
"insan kahbr , gcirtici.ilerin kendileri igin bi tehlike olma-
dan gorebildigi Kartal yayrhmlan pargasrdr."
Tekrar konugmaya baglamadan once uzun bir ara verdi.
"Algr engelini yrkmak, farkrndahkta ustalagmadaki son
gorevdir," dedi. "Birlegim noktant bu konuma oynatmak igin
yeterince erke toplaman lazrm. Bi yeniden canlanma yolculu-
[u yap! Ne yaptrlrnr anrmsa!"
insan kaltbmm ne oldulunu ammsamaya gahqrp, becere-
medim. Bir siire sonra gergek bir krzgrnhfa doniiqen rsttrap
dolu bir hayal krrrkhlr hissettim. Kendime, don Juan'a, her-
kese krzrp koptiriiyordum.
Don Juan cifkemden etkilenmemigti. Gayet ciddi, ofkenin,
birlegim noktasrnrn emir i.izerine oynamastnrn duraklamasma
dolal bir tepki oldufiunu soyledi.
"Buyrulun Kartal'm buyruluna doni.iqmesi kurahm uy-
gulayabilene kadar zarnan gegmesi laz:rm," dedi. "Niyet gi-
zinin esasr budur. Bu arada, en koti.i zamanda dahi srkrhp krz-
mama buyrufunu ver. Bu buyrulun duyulup, Kartal'tn buy-
ruluymuq gibi itaat edilmesi gok yavaq bi iglemdir."
Birlegim noktasmrn ahgrldtk konumuyla, algr engelinin
neredeyse kendini gosterdi[ine hig giiphe olmayan nokta ara-
smda olgtilemezbir farkrndahk alam oldulunu da sciyledi. Bu
neredeyse algr engelinin gtiriindiili,i noktaymrq. Bu olgtile-
mez alartda savaggrlar akla hayale gelebilecek her kottiliiliin
nabilir bir vesileyle olmuqtu; giinkii don Juan benim gelenek-
sel Katolik yetiqtiriliq gtiriiqtime kryasla hig duymadr[rm ka-
dar gi.inahkar yorumlar yapmtgtt.
Her gey Sonora Qolii'ntin eteklerinde yiiriirken yaptrlr-
mrz srradan bir sohbet srrasrnda baqlamrqtr. Bana o[retileriy-
le yaptrklannrn ne anlama geldilini agrkhyordu. Dinlenmek
igin durduk ve btiytik bir kaya pargasma oturduk. Bana o$re-
tim usultinii agrklamaya devam etti ve bu da beni yi.iztincti
kez bunun hakkrnda neler hissettilimi sayrp d6kmeyi dene-
meye yiireklendirdi. Bunu tekrar duymak istemedili agikardt.
Farkrndahk di.izeyimi degigtirdi ve bana eler insan kahbrm
goriirsem yaptr[r her geyi anlayaca[rmr ve ikimizi de sene-
lerce stirecek zahmetten kurtaracalrmr soyledi.
insan kahbrnrn ne oldu$u hakkrnda aynntrh bir agrklama
yaptr. Ondan, Kartal'rn yayrhmlan olarak de[il de, insanhk
niteliklerini biyolojik maddeden bigimsiz bir damla i,izerine
damgalayan bir erke omeli olarak sciz etti. En azmdan ben,
mekanik bir karqrlaqtrma kullandrlt tarumdan sonra, konuyu
boyle anladrm. Bunun sanki seri tiretim bandmdan ona gelen
insanlan, durmakstzln damgalayan devasa bir miihiir gibi ol-
dulunu soyledi. iqlemi iki elinin ayasml bilyiik bir giigle bir
araya getirip, bir insantn, miihiir kahbrmn iki yansmr birbiri-
ne garprp kahbrnr grkartmrq gibi gok canh bir qekilde canlan-
drrdr.
Her cinsin kendine has bir kahbr oldu[unu ve iglemle ka-
hptan grkan her cinsin her bireyinin kendi ti.iri.ine ait ozellik-
ler gcisterdi[ini de sciyledi.
Sonra insamn kahbr hakkrnda a$m rahatsz edici bir aqrk-
lama yapmaya girigti. DtinyamLzrn grzemcileriyle eski gorti-
ciilerinin tek bir ortak yaru oldu[unu soyledi, -insamn kah-
brnr gorebilmiqler fakat ne oldufunu anlayamaml$lar. Gizem-
ciler, gaflar boyunca , brze deneyimlerinin dokunaklt oyktile-
rini anlatmrqlar. Ama bu ciykiiler, ne kadar giizel olurlarsa ol-
sunlar, insan kahbrmn her qeye kadir, her geyi bilen bir yara-
trcr olmasr gibi adi ve timitsiz bir yanhgtan mustaripmiqler ve
eski gciriictilerin yorumu olan insan kahbrnrn dost bir tin, bir
nabilir bir vesileyle olmuqtu; giinkii don Juan benim gelenek-
sel Katolik yetiqtiriliq gtiriiqtime kryasla hig duymadr[rm ka-
dar gi.inahkar yorumlar yapmtgtt.
Her gey Sonora Qolii'ntin eteklerinde yiiriirken yaptrlr-
mrz srradan bir sohbet srrasrnda baqlamrqtr. Bana o[retileriy-
le yaptrklannrn ne anlama geldilini agrkhyordu. Dinlenmek
igin durduk ve btiytik bir kaya pargasma oturduk. Bana o$re-
tim usultinii agrklamaya devam etti ve bu da beni yi.iztincti
kez bunun hakkrnda neler hissettilimi sayrp d6kmeyi dene-
meye yiireklendirdi. Bunu tekrar duymak istemedili agikardt.
Farkrndahk di.izeyimi degigtirdi ve bana eler insan kahbrm
goriirsem yaptr[r her geyi anlayaca[rmr ve ikimizi de sene-
lerce stirecek zahmetten kurtaracalrmr soyledi.
insan kahbrnrn ne oldu$u hakkrnda aynntrh bir agrklama
yaptr. Ondan, Kartal'rn yayrhmlan olarak de[il de, insanhk
niteliklerini biyolojik maddeden bigimsiz bir damla i,izerine
damgalayan bir erke omeli olarak sciz etti. En azmdan ben,
mekanik bir karqrlaqtrma kullandrlt tarumdan sonra, konuyu
boyle anladrm. Bunun sanki seri tiretim bandmdan ona gelen
insanlan, durmakstzln damgalayan devasa bir miihiir gibi ol-
dulunu soyledi. iqlemi iki elinin ayasml bilyiik bir giigle bir
araya getirip, bir insantn, miihiir kahbrmn iki yansmr birbiri-
ne garprp kahbrnr grkartmrq gibi gok canh bir qekilde canlan-
drrdr.
Her cinsin kendine has bir kahbr oldu[unu ve iglemle ka-
hptan grkan her cinsin her bireyinin kendi ti.iri.ine ait ozellik-
ler gcisterdi[ini de sciyledi.
Sonra insamn kahbr hakkrnda a$m rahatsz edici bir aqrk-
lama yapmaya girigti. DtinyamLzrn grzemcileriyle eski gorti-
ciilerinin tek bir ortak yaru oldu[unu soyledi, -insamn kah-
brnr gorebilmiqler fakat ne oldufunu anlayamaml$lar. Gizem-
ciler, gaflar boyunca , brze deneyimlerinin dokunaklt oyktile-
rini anlatmrqlar. Ama bu ciykiiler, ne kadar giizel olurlarsa ol-
sunlar, insan kahbrmn her qeye kadir, her geyi bilen bir yara-
trcr olmasr gibi adi ve timitsiz bir yanhgtan mustaripmiqler ve
eski gciriictilerin yorumu olan insan kahbrnrn dost bir tin, bir
higbir gartta bizim adrmrza mtidahale edip, btze yardrmct o1-
maz, yanhqlanmLzt cezalandfiamaz ya da bizi odiillendire-
mezmig. Biz basitge onun miihriiniin iirtinti; onun imgesiymi-
giz. Insan kahbr aynen admtn ifade etti[i gibi bir cirnek, bir
bigim, insan dedi[imiz belirgin, lifgik tiiri.i unsuru bir araya
toplayan bir dcikme kahbrymrg.
Soyledigi bana btiyiik bir srkrntt vermigti . Fakat o, igten
rstrrabrma aldrrmryor gortiniiyordu. Beni qans eseri gorenle-
rin affedrlmez sugu dedili, yerine konulmaz erkemizi herhan-
gi bir iqimize yarumayan, erki olmayan bir qeye odaklama-
mrz konusunda kzdrmaya devam etti. O konuqtukga ofkem
arttr. Tam krzgrnh[lm ona balrracak kadar arttrlrnda, beni
daha da derin bir farkrndahk durumuna gegirdi. Sug yanrma,
kalga kemi[imle gci$iis kafesim arasrna vurdu. Bu vuruqla,
havada siiztiliip parlayan rqtfa, bu en banggrl ve enfes gid,zel-
likteki qeffaf kaynalrn igine ugtum. Bu tgtk, gevremdeki ka-
ranhktan koruyan bir liman, bir vahaydr.
Nesnel bakrq agtmdan, bu rqrfr olgi.ilmez btr zaman bo-
yunca gordiim. Gcirtintiiniin ihtigamr soyleyebilece[im her
qeyin otesindeydi fakat yine de onu bu kadar gij'zel yapan ge-
yin ne oldu[unu grkartamtyordum. Sonra, giizelli$nin uyum-
dan, barl$ ve dinginlik duyumundan, sonuca varrnrg olmak-
tan giivende olmaktan kaynaklandrlr fikri geligip btiyiid{i
igimde. Kendimi her nefeste sessizlik ve ferahlama ahp verir
hissettim. Ne harika bir yeterlik hissi! Bir kuqku krrrnttsr duy-
madan her geyin kaynafryla, Tanrr'ylayizyize geldilimi an-
ladrm. Ve Tann'run beni sevdilini anladrm. Tanrr sevgi ve ba-
lrglanmaydr. Iqrk beni yrkadr ve annmtg, yeni dolmuq gibi
hissettim. Denetlenmez bigimde, golunlukla kendim igin a!-
ladrm. Goz ahcr rgrlrn gortintiisti beni defersiz, kotii, girkin
hissettirmigti.
Birden don Juan'rn sesini duydum kulaltmda. Kahbrn
citesine gitmem gerektilini, kahbrn sadece bir sahne oldu[u-
nu, bilinmeyene yolculuk edenlere gegici barrq ve stikunet
veren aslmda verimsiz, de[iqmeyen bir mola noktasr ol-
du[unu soyledi. Aynr zarnanda hem aynarun kendi, hem de
higbir gartta bizim adrmrza mtidahale edip, btze yardrmct o1-
maz, yanhqlanmLzt cezalandfiamaz ya da bizi odiillendire-
mezmig. Biz basitge onun miihriiniin iirtinti; onun imgesiymi-
giz. Insan kahbr aynen admtn ifade etti[i gibi bir cirnek, bir
bigim, insan dedi[imiz belirgin, lifgik tiiri.i unsuru bir araya
toplayan bir dcikme kahbrymrg.
Soyledigi bana btiyiik bir srkrntt vermigti . Fakat o, igten
rstrrabrma aldrrmryor gortiniiyordu. Beni qans eseri gorenle-
rin affedrlmez sugu dedili, yerine konulmaz erkemizi herhan-
gi bir iqimize yarumayan, erki olmayan bir qeye odaklama-
mrz konusunda kzdrmaya devam etti. O konuqtukga ofkem
arttr. Tam krzgrnh[lm ona balrracak kadar arttrlrnda, beni
daha da derin bir farkrndahk durumuna gegirdi. Sug yanrma,
kalga kemi[imle gci$iis kafesim arasrna vurdu. Bu vuruqla,
havada siiztiliip parlayan rqtfa, bu en banggrl ve enfes gid,zel-
likteki qeffaf kaynalrn igine ugtum. Bu tgtk, gevremdeki ka-
ranhktan koruyan bir liman, bir vahaydr.
Nesnel bakrq agtmdan, bu rqrfr olgi.ilmez btr zaman bo-
yunca gordiim. Gcirtintiiniin ihtigamr soyleyebilece[im her
qeyin otesindeydi fakat yine de onu bu kadar gij'zel yapan ge-
yin ne oldu[unu grkartamtyordum. Sonra, giizelli$nin uyum-
dan, barl$ ve dinginlik duyumundan, sonuca varrnrg olmak-
tan giivende olmaktan kaynaklandrlr fikri geligip btiyiid{i
igimde. Kendimi her nefeste sessizlik ve ferahlama ahp verir
hissettim. Ne harika bir yeterlik hissi! Bir kuqku krrrnttsr duy-
madan her geyin kaynafryla, Tanrr'ylayizyize geldilimi an-
ladrm. Ve Tann'run beni sevdilini anladrm. Tanrr sevgi ve ba-
lrglanmaydr. Iqrk beni yrkadr ve annmtg, yeni dolmuq gibi
hissettim. Denetlenmez bigimde, golunlukla kendim igin a!-
ladrm. Goz ahcr rgrlrn gortintiisti beni defersiz, kotii, girkin
hissettirmigti.
Birden don Juan'rn sesini duydum kulaltmda. Kahbrn
citesine gitmem gerektilini, kahbrn sadece bir sahne oldu[u-
nu, bilinmeyene yolculuk edenlere gegici barrq ve stikunet
veren aslmda verimsiz, de[iqmeyen bir mola noktasr ol-
du[unu soyledi. Aynr zarnanda hem aynarun kendi, hem de
"Ya o adam?" diye sordu. "Tanrl'nrn eril oldulunu unut-
mayastn."
Btiyiik bir duruluk haline girerken, igimde betimlenmez,
engin bir qey dofmaya baqladr.
"Qok hoq, di mi?" diye ekledi don Juan giilerek. "Tanrt bir
erkek. Aman ne ferahlama!"
Don Juan'a ne anlmsadrlrmr naklettikten sonra, bana fe-
na halde tuhaf gelen bir qeyi sordum. insan yaplsml gormek
igin, belli ki birleqim noktamrn kayrqrm sa[lamrqtrm. Hisleri-
min ve aymalanmrn canhhlr bana btiyiik bir yararsrzhk his-
si vermigti. O anda hissettilim ve yaptrlrm her qeyi qu anda
hissediyordum. Ona, bu kadar agrk anlamtq olmama rafmen
nasrl olup da tamamen unutabildi[imi sordum. Sanki, geg-
migte ne kadar ilerlemiq olursam olayrm, olan higbir qeyin
cinemi olmamrq gibi en baqtan baqlamam gerekiyordu.
"Bu yalnvca duygusal bi izlenim" dedi. "Tamamen yan-
hq anlama. Yrllarca once yaptrfrn her leyse kullanrlmayan bi
yayrhm iginde, krhflanmrg duruyor. Orne[in, insan kahbrnr
gormeni safladr[rm o gtin ben tamamen yanhq bi anlamada
bulundum. Onu gordiigtinde anlayabilecefini sandtm. Benim
agrmdan bu tamamryla yanhg anlamaydt."
Don Juan her zaman kendisini yavaq anlayan biri saymrq-
tr. inancrnr smayabileceli bir qansr olmamtqtr, gtinkti baz ala-
bileceli bir qey yoktu. Ben ortaya Erkrp, o olretmen oldu[un-
da - ki bu onun igin tamamen yeni bir qeydi - anlamayr htz-
landrmamn bir yolu olmadrfrnr ve birlegim noktasmt yerin-
den sokmenin de yeterli olmadr[mt fark etmiqti. O bunun ye-
terli olacalrnr dtigiintirmi.iq. Krsa zamanda birlegim noktast
normalde rtiyalarda, ahqrlmadrk uzakhklara kaydr[rndan ne
zaman tetiklenmiq bir kayrq yagasak bunu hemen telafi et-
mekte uzmanla$mt$ oldufumuzu anlamrq. Kendimizi stirek-
li yeniden dengeliyor ve faaliyete bize higbir qey olmamrq gi-
bi devam ediyormu$uz.
Yeni gciriiciilerin grkarsamalarrmn de[eri bir kimse, baq-
ka birinin birleqim noktasml oynatmayr denemeden o kadar
"Ya o adam?" diye sordu. "Tanrl'nrn eril oldulunu unut-
mayastn."
Btiyiik bir duruluk haline girerken, igimde betimlenmez,
engin bir qey dofmaya baqladr.
"Qok hoq, di mi?" diye ekledi don Juan giilerek. "Tanrt bir
erkek. Aman ne ferahlama!"
Don Juan'a ne anlmsadrlrmr naklettikten sonra, bana fe-
na halde tuhaf gelen bir qeyi sordum. insan yaplsml gormek
igin, belli ki birleqim noktamrn kayrqrm sa[lamrqtrm. Hisleri-
min ve aymalanmrn canhhlr bana btiyiik bir yararsrzhk his-
si vermigti. O anda hissettilim ve yaptrlrm her qeyi qu anda
hissediyordum. Ona, bu kadar agrk anlamtq olmama rafmen
nasrl olup da tamamen unutabildi[imi sordum. Sanki, geg-
migte ne kadar ilerlemiq olursam olayrm, olan higbir qeyin
cinemi olmamrq gibi en baqtan baqlamam gerekiyordu.
"Bu yalnvca duygusal bi izlenim" dedi. "Tamamen yan-
hq anlama. Yrllarca once yaptrfrn her leyse kullanrlmayan bi
yayrhm iginde, krhflanmrg duruyor. Orne[in, insan kahbrnr
gormeni safladr[rm o gtin ben tamamen yanhq bi anlamada
bulundum. Onu gordiigtinde anlayabilecefini sandtm. Benim
agrmdan bu tamamryla yanhg anlamaydt."
Don Juan her zaman kendisini yavaq anlayan biri saymrq-
tr. inancrnr smayabileceli bir qansr olmamtqtr, gtinkti baz ala-
bileceli bir qey yoktu. Ben ortaya Erkrp, o olretmen oldu[un-
da - ki bu onun igin tamamen yeni bir qeydi - anlamayr htz-
landrmamn bir yolu olmadrfrnr ve birlegim noktasmt yerin-
den sokmenin de yeterli olmadr[mt fark etmiqti. O bunun ye-
terli olacalrnr dtigiintirmi.iq. Krsa zamanda birlegim noktast
normalde rtiyalarda, ahqrlmadrk uzakhklara kaydr[rndan ne
zaman tetiklenmiq bir kayrq yagasak bunu hemen telafi et-
mekte uzmanla$mt$ oldufumuzu anlamrq. Kendimizi stirek-
li yeniden dengeliyor ve faaliyete bize higbir qey olmamrq gi-
bi devam ediyormu$uz.
Yeni gciriiciilerin grkarsamalarrmn de[eri bir kimse, baq-
ka birinin birleqim noktasml oynatmayr denemeden o kadar
doniigttirmek gereklilifiymig: engel bir duvar ve insan kah
da insandan baqka bir qey olamazmrq. Ben kadrn olsaymrqrm
kalrbr kadrn olarak gorecefiirni dtiqtiniiyordu.
Don Juan sonra kalkrp, kentte bir gezinti yapmamLzln z
manl geldilini, insan kahbrnr insanlar arasrnda gormem g
rektilini soyledi. Sessizce kent merkezine yiirtidiik ama d
ha oraya varmadan, oniine gegilmez bir erke dalgasryla sok
lrn difer yantna, qehir dtqma kogmaya baqladrm. Bir koprtiy
geldim ve insan kahbrm goz ahcl stcak, kehribar rengi b
rqrk olarak tam orada beni beklermig gibi gordiim.
Dindarhktan delil de, qaqkrnh[rn fiziksel tepkisi olara
dizlerimin iisttine diiqtiim. Insan kahbmtn gciri.inti.isii her z
mankinden daha qagrrtrcrydr. Higbir kibir duymadan, onu i
kez gordiidiimden bu yana devasa bir defiqimden gegtilim
hissettim. Ne var ki, gdrdilEilm ve olrendi[im her gey gozl
rimin ontindeki bu tansr[a daha biiyiik, daha esash bir ha
ranhk uyandrrmtqtt.
ilk once insan kahbr kciprtini.in iisttindeydi, sonra gozle
mi yeniden odaklayrnca insan kahbrnrn yukarr aqafr yayrla
rak sonsuzlu[a uzandr[rn gordilm; kdprii kuru bir kabu
sonsuzlufa do[ru oturtulmug minicik bir taslaktr... Ve ge
remde devinen, bana arslz, merakh nazarlarla bakan minn
crk insan figtirleri de. O anda son derece yaralanabilir olm
ma rafmen onlardan kopmugtum. insan kahbrrun beni koru
yacak ya da esirgeyecek erki yoktu, yine de onu slnlr tantma
bir tutkuyla seviyordum.
.igte o zaman don Juan'rn bana defalarca tekrarladr[r b
$eti, gergek aqkrn bir yatrrrm olamayacafrnr anladrry.rZevk
insan tahbrnrn ugafr olarak kalrrdrm, bana verebilecekle
,igin delil, ona karqr duydufum katrqrksz aqktan dolayr.
Bir qeyin beni gekip uzaklaqtrrdr[rnr duyumsadtm ve h
zurundan kaybolmadan insan kahbrna bir yemin ba[rdtm
fakat ne demek istedifimi tam soyleyemeden bir qey beni s
yrlp gcittirdii. Birdenbire kendimi kopriide diz gcikmi.iq, b
grup kciyltiyti bana bakrp giilerken buldum.
doniigttirmek gereklilifiymig: engel bir duvar ve insan kahb
da insandan baqka bir qey olamazmrq. Ben kadrn olsaymrqrm
kalrbr kadrn olarak gorecefiirni dtiqtiniiyordu.
Don Juan sonra kalkrp, kentte bir gezinti yapmamLzln za
manl geldilini, insan kahbrnr insanlar arasrnda gormem ge
rektilini soyledi. Sessizce kent merkezine yiirtidiik ama da
ha oraya varmadan, oniine gegilmez bir erke dalgasryla soka
lrn difer yantna, qehir dtqma kogmaya baqladrm. Bir koprtiye
geldim ve insan kahbrm goz ahcl stcak, kehribar rengi bi
rqrk olarak tam orada beni beklermig gibi gordiim.
Dindarhktan delil de, qaqkrnh[rn fiziksel tepkisi olara
dizlerimin iisttine diiqtiim. Insan kahbmtn gciri.inti.isii her za
mankinden daha qagrrtrcrydr. Higbir kibir duymadan, onu ilk
kez gordiidiimden bu yana devasa bir defiqimden gegtilim
hissettim. Ne var ki, gdrdilEilm ve olrendi[im her gey gozle
rimin ontindeki bu tansr[a daha biiyiik, daha esash bir hay
ranhk uyandrrmtqtt.
ilk once insan kahbr kciprtini.in iisttindeydi, sonra gozleti
mi yeniden odaklayrnca insan kahbrnrn yukarr aqafr yayrla
rak sonsuzlu[a uzandr[rn gordilm; kdprii kuru bir kabuk
sonsuzlufa do[ru oturtulmug minicik bir taslaktr... Ve gev
remde devinen, bana arslz, merakh nazarlarla bakan minna
crk insan figtirleri de. O anda son derece yaralanabilir olma
ma rafmen onlardan kopmugtum. insan kahbrrun beni koru
yacak ya da esirgeyecek erki yoktu, yine de onu slnlr tantma
bir tutkuyla seviyordum.
.igte o zaman don Juan'rn bana defalarca tekrarladr[r b
$eti, gergek aqkrn bir yatrrrm olamayacafrnr anladrry.rZevkl
insan tahbrnrn ugafr olarak kalrrdrm, bana verebilecekler
,igin delil, ona karqr duydufum katrqrksz aqktan dolayr.
Bir qeyin beni gekip uzaklaqtrrdr[rnr duyumsadtm ve hu
zurundan kaybolmadan insan kahbrna bir yemin ba[rdtm
fakat ne demek istedifimi tam soyleyemeden bir qey beni s
yrlp gcittirdii. Birdenbire kendimi kopriide diz gcikmi.iq, b
grup kciyltiyti bana bakrp giilerken buldum.
T7
Riiya Gtiren Bedenin Yolculu{u
Don Juan bana, ikimizin son kez oaxaca kentine gidece[imi-
zi soyledi. Bir daha orada beraber olmayacaprmrzr kesin bir
agrkhkla belirtti. Belki hisleri o yere geri donebilirmig, fakat
ttim varhlr asla.
Don Juan, Oaxaca'dayken rengi solmug duvarlar, uzak
daflarrn gekilleri, krnlmrg betondaki desenler, insan'y'ftzleri
gibi srradan, alelade qeylere bakarak saatler gegirdi. sonra
gehrin merkezine gittik ve o istedi[inde her zaman bog olan
en sevdi[i banka oturduk.
Kentteki uzun yririiytiqtimiz srasrnda kendimi kederli ve
suratsrz bir hale sokmaya hazrlamrqtrm, ama bunu becereme-
dim. Gidiqiyle ilgili qenlikli bir yan vardr. Bunu, mutlak oz-
T7
Riiya Gtiren Bedenin Yolculu{u
Don Juan bana, ikimizin son kez oaxaca kentine gidece[imi-
zi soyledi. Bir daha orada beraber olmayacaprmrzr kesin bir
agrkhkla belirtti. Belki hisleri o yere geri donebilirmig, fakat
ttim varhlr asla.
Don Juan, Oaxaca'dayken rengi solmug duvarlar, uzak
daflarrn gekilleri, krnlmrg betondaki desenler, insan'y'ftzleri
gibi srradan, alelade qeylere bakarak saatler gegirdi. sonra
gehrin merkezine gittik ve o istedi[inde her zaman bog olan
en sevdi[i banka oturduk.
Kentteki uzun yririiytiqtimiz srasrnda kendimi kederli ve
suratsrz bir hale sokmaya hazrlamrqtrm, ama bunu becereme-
dim. Gidiqiyle ilgili qenlikli bir yan vardr. Bunu, mutlak oz-
qadrlrnrn farkma vardrm.
Aynr anda iki yerde olmuqtum. Bu, bir gece Kuzey Mek-
sika da$lannda olmuqtu. Btitiin giin don Juan'la bitki topla-
mrqtrm. Gece igin durmuqtuk ve ben neredeyse yorgunluktan
uyuya kalacakken birden ani bir rizgar grkmrq ve Genaro, ka-
ranhktan tam cjntime firlamrq ve neredeyse korkudan olmeme
neden olmugtu.
iU< atiqtincem, kuqku olmuqtu. Genaro'nun btitiin giin ga-
hlarda saklarup, dehqetengiz gcisterisini yapmadan cince ka-
ranhlrn basmasrnr bekledifine inanmrqtrm. Caka satarak gev-
rede dolanmasrna bakarken o gece onda gergekten garip bir
qey oldufunu fark ettim. Bartz, gergek bir qeydi, ne var ki tam
olarak grkartamryordum.
Benimle dalga gegip eliyle eqek gakasr yaptr, manfifrma
meydan okuyan eylemler sergiledi. $aqkmhkla don Juan'rn
grlgrnlar gibi giilmesine katlandrm. Zamamn do!ru oldu[u
kanrsrna vannca, beni ileri farkrndahfa kaydrrdr ve bir an igin
don Juan ve Genaro'yu iki rgrk damlasr olarak gorebildim.
Genaro olafan farkrndahlrmda bildi[im kanh-canh don Ge-
naro defiil de riiya goren bedeniydi. Bunu soyleyebiliyorum
giinkti onu yerden ytiksekte, bir ateq topu olarak gormiigttim.
Don Juan gibi kok salmrq degildi. Sanki Genaro bir rgrk
damlasr olarak havaya kalkmak iizereydi, qimdiden havada,
yerden bir metre kadar ytiksekte, firlamayahaztdr.
O gece yaptrfrm ve olayl toparlamaya baqladrkEa bana
birden agrk olan bagka bir qey de, birleqim noktamr kaydrr-
mak igin gozlerimi hareket ettirmem gerekti[ini otomatik-
man bilmemdt. Niyetim sayesinde, Genaro'yu bir rqrk dam-
last ya da garip, bilinmeyen, tuhaf biri olarak gormemi sa!-
layan yayrhmlan bafl ayabilirdim.
Genaro'yu tuhaf olarak gordiigiimde, gozlerinde karan-
hktaki u$ursuz bir yaratr[rn gozleri gibi hain bir parrltr vardr.
Ama yine de ne olursa olsun gozdii onlar. Onlarr kehribar
rengi rgrk noktalan olarak gormemiEtim.
Don Juan o gece Genaro'nun birlegim noktamr gok deri-
qadrlrnrn farkma vardrm.
Aynr anda iki yerde olmuqtum. Bu, bir gece Kuzey Mek-
sika da$lannda olmuqtu. Btitiin giin don Juan'la bitki topla-
mrqtrm. Gece igin durmuqtuk ve ben neredeyse yorgunluktan
uyuya kalacakken birden ani bir rizgar grkmrq ve Genaro, ka-
ranhktan tam cjntime firlamrq ve neredeyse korkudan olmeme
neden olmugtu.
iU< atiqtincem, kuqku olmuqtu. Genaro'nun btitiin giin ga-
hlarda saklarup, dehqetengiz gcisterisini yapmadan cince ka-
ranhlrn basmasrnr bekledifine inanmrqtrm. Caka satarak gev-
rede dolanmasrna bakarken o gece onda gergekten garip bir
qey oldufunu fark ettim. Bartz, gergek bir qeydi, ne var ki tam
olarak grkartamryordum.
Benimle dalga gegip eliyle eqek gakasr yaptr, manfifrma
meydan okuyan eylemler sergiledi. $aqkmhkla don Juan'rn
grlgrnlar gibi giilmesine katlandrm. Zamamn do!ru oldu[u
kanrsrna vannca, beni ileri farkrndahfa kaydrrdr ve bir an igin
don Juan ve Genaro'yu iki rgrk damlasr olarak gorebildim.
Genaro olafan farkrndahlrmda bildi[im kanh-canh don Ge-
naro defiil de riiya goren bedeniydi. Bunu soyleyebiliyorum
giinkti onu yerden ytiksekte, bir ateq topu olarak gormiigttim.
Don Juan gibi kok salmrq degildi. Sanki Genaro bir rgrk
damlasr olarak havaya kalkmak iizereydi, qimdiden havada,
yerden bir metre kadar ytiksekte, firlamayahaztdr.
O gece yaptrfrm ve olayl toparlamaya baqladrkEa bana
birden agrk olan bagka bir qey de, birleqim noktamr kaydrr-
mak igin gozlerimi hareket ettirmem gerekti[ini otomatik-
man bilmemdt. Niyetim sayesinde, Genaro'yu bir rqrk dam-
last ya da garip, bilinmeyen, tuhaf biri olarak gormemi sa!-
layan yayrhmlan bafl ayabilirdim.
Genaro'yu tuhaf olarak gordiigiimde, gozlerinde karan-
hktaki u$ursuz bir yaratr[rn gozleri gibi hain bir parrltr vardr.
Ama yine de ne olursa olsun gozdii onlar. Onlarr kehribar
rengi rgrk noktalan olarak gormemiEtim.
Don Juan o gece Genaro'nun birlegim noktamr gok deri-
man oldulunu soylemesi ve o'nun ikiziyle olafan farkrnda-
hlrmda hig farketmeden uzun gcirtiqmelerim oltnuu drqrnda
agrklama yapmadr.
"o gece daha once yiizlerce kere yaptrlr gibi, Genaro bir-
leqim noktanr sol yamn gok derinrerine kaydridr," diye yorum
yaptl don Juan ona anlmsadrfrm her qeyi naklettikten -sonra.
"o'nun ciylesine bi erki var ki senin birleqim noktanr riiya
goren bedenin gcirtindiigti yere gekebiliy or. Ri)ya gdren be-
deninin seni seyrettilint gordiin. ve onun dansr -bu oyu-
nu yaptr."
ona Genaro'nun miistehcen deviniminin bu giddetli etki-
yi yaprgrnr agrklamastnl istedim.
"Sen bi fazilet taslayrcrsrn," cledi. "Genaro senin, mtisteh-
cen bi hareket sergilerken hemen ortaya grkan hoqnutsuzlufu-
nu ve-utangaghlrnr kullandr. o rilya gorin bedende oldulin-
dan, Kartal'in yayrhmlannl gorecek erki vardr; bu fayda" sa-
yesinde birlegim noktanr oynatmak gantada keklik sayrhrdr.,'
Genaro'nun o gece yapmama yardrmcr oldu[u geylerin
onemsiz oldulunu, Genaro'nun birgok defalar uiitegim nok-
tamr oynatrp, riiya gdren beden tiretti$ini ama benim anlm-
samaml istedili olaylann bunlar olmadr[rnr sciyledi.
"Ben uygun yayrhmla' yeniden bafilaylp, gergekten bi
rtiya gorme konumunda uyandrlrn zamant anlmsamanr
istiyorum," dedi.
igimde bir erke patlamasl yaqar gibi ordum ve anlmsama-
mr istedili qeyin ne oldulunu anladrm. yine de, bellegimi
olayrn tamamr tizerinde odaklayamryordum. Sadece bir-par-
gasmr anrmsayabiliyordum.
Bir sabah olalan farkrndahlrmdayken don Juan ve
Genaro'yla yine bu banka oturdulumuzu arumsadrm. Don
Genaro, birdenbire, ayapa kalkmadan bedeninin banktan
uzaklaqaca[rnr soylemigti. Soyledilinin, o ana kadar tartrqtrk-
lanmrzm igeri[iyle alakasr yoktu. Ben don Juan'rn dtizenli,
ci$retici scjz ve eylemlerine ahqkrndrm. Bir ipucu igin don Ju-
an'a dcindtim, ama o hig hareketsiz, sanki don Genaro ve ben
man oldulunu soylemesi ve o'nun ikiziyle olafan farkrnda
hlrmda hig farketmeden uzun gcirtiqmelerim oltnuu drqrnd
agrklama yapmadr.
"o gece daha once yiizlerce kere yaptrlr gibi, Genaro bir
leqim noktanr sol yamn gok derinrerine kaydridr," diye yorum
yaptl don Juan ona anlmsadrfrm her qeyi naklettikten -sonra
"o'nun ciylesine bi erki var ki senin birleqim noktanr riiya
goren bedenin gcirtindiigti yere gekebiliy or. Ri)ya gdren be
deninin seni seyrettilint gordiin. ve onun dansr -bu oyu-
nu yaptr."
ona Genaro'nun miistehcen deviniminin bu giddetli etki-
yi yaprgrnr agrklamastnl istedim.
"Sen bi fazilet taslayrcrsrn," cledi. "Genaro senin, mtisteh-
cen bi hareket sergilerken hemen ortaya grkan hoqnutsuzlufu-
nu ve-utangaghlrnr kullandr. o rilya gorin bedende oldulin-
dan, Kartal'in yayrhmlannl gorecek erki vardr; bu fayda" sa-
yesinde birlegim noktanr oynatmak gantada keklik sayrhrdr.,'
Genaro'nun o gece yapmama yardrmcr oldu[u geylerin
onemsiz oldulunu, Genaro'nun birgok defalar uiitegim nok-
tamr oynatrp, riiya gdren beden tiretti$ini ama benim anlm-
samaml istedili olaylann bunlar olmadr[rnr sciyledi.
"Ben uygun yayrhmla' yeniden bafilaylp, gergekten bi
rtiya gorme konumunda uyandrlrn zamant anlmsamanr
istiyorum," dedi.
igimde bir erke patlamasl yaqar gibi ordum ve anlmsama-
mr istedili qeyin ne oldulunu anladrm. yine de, bellegimi
olayrn tamamr tizerinde odaklayamryordum. Sadece bir-par-
gasmr anrmsayabiliyordum.
Bir sabah olalan farkrndahlrmdayken don Juan ve
Genaro'yla yine bu banka oturdulumuzu arumsadrm. Don
Genaro, birdenbire, ayapa kalkmadan bedeninin banktan
uzaklaqaca[rnr soylemigti. Soyledilinin, o ana kadar tartrqtrk-
lanmrzm igeri[iyle alakasr yoktu. Ben don Juan'rn dtizenli,
ci$retici scjz ve eylemlerine ahqkrndrm. Bir ipucu igin don Ju-
an'a dcindtim, ama o hig hareketsiz, sanki don Genaro ve ben
Ttim konsantrasyonumu sdzlerine odakladrm. Ne var ki
don Juan anlamadrfrm bir gey sciyledi. Soyledi[ini tekrarla
masrnr istedim. Qok yumuqakga konuqmaya baqladr. Dile
insanlar tarafindan duyulmamak igin sesini algalttrfrnr di.i
giindtim. Dikkatle dinledim, ama soylediklerinin tek kelime-
sini dahi anlayamtyordum; ya bilmedifim bir dilde konuqu
yordu ya da rvlr zrvr qeyler sciyli.iyordu. Garip yaru, bir qey
benim boliinmez dikkatimi yakalamrgfi, ya sesinin ritmi ya da
kendimi gergekten onu anlamayazorlamtg olmam. Farkm ne
oldufunu grkartamasam da, zihnimin ahqrldrktan farkh oldu
!u hissindeydim. Dtigtinmekte zorlamyor, neler oldulunu
mantrken agrklayamryordum.
Don Juan gok yumugakga kulafrma bir geyler soyltiyordu
ileri farkrndahfa onun yardrmt olmadan girdilimden, birle
qim noktamrn gok gevgek oldulunu ve iyice rahatlayrp, bu
bankta uykuya dalarak onu sol yana kaydrrabilece[imi sciyle
di. Bana gciz kulak olacafr igin korkacak higbir gey olma&[t-
nr s6yledi. Beni sakinlegip birleqim noktamt oynamasr igin
brrakmaya teqvik etti.
Aniden derin bir uykuda olmamn afrrh[mt hissettim. Bi
an, riiya gordii{iimiin farkma vardrm. Daha once gordiiliim
bir ev gordiim. Sokakta gezermigim gibi yaklaqtrm o eve
Bagka evler de vardr ama onlara dikkat edemiyordum. Bir qey
farkrndalr[rmr gordii$iim, bu belirgin ev iizerinde sabitle-
miqti. On bahgesi olan, biiyiik, modern, algr si.islemeli bir ev
di.
Eve yaklaqtrkga, sanki onu daha once de rtiyamda gormii
giim gibr bir tamdrkhk hissettim. Qakil tagh patika yoldan 6n
kaprya ytiriidtim; agrktr, igeri girdim. Karanhk bir koridor ve
sala do[ru, kcigeye yerlegtirilmiq koyu krrmtzr kanape ve uy
gun koltuklarla doqenmiq bir oturma odasr vardt. Kesinlikle
tiinel gori.inttiye sahiptim; sadece gciziim{in cintindekileri go
rebiliyordum.
Kanapenin yanrnda, sanki tam ben. girerken aya$a kalk
mrg gibi duran geng bir kadrn vardt. Ince ve uzundu, terz
elinden grkma zarif yegil takrmryla qrk giyimliydi. Belki yir
Ttim konsantrasyonumu sdzlerine odakladrm. Ne var ki,
don Juan anlamadrfrm bir gey sciyledi. Soyledi[ini tekrarla-
masrnr istedim. Qok yumuqakga konuqmaya baqladr. Diler
insanlar tarafindan duyulmamak igin sesini algalttrfrnr di.i-
giindtim. Dikkatle dinledim, ama soylediklerinin tek kelime-
sini dahi anlayamtyordum; ya bilmedifim bir dilde konuqu-
yordu ya da rvlr zrvr qeyler sciyli.iyordu. Garip yaru, bir qey
benim boliinmez dikkatimi yakalamrgfi, ya sesinin ritmi ya da
kendimi gergekten onu anlamayazorlamtg olmam. Farkm ne
oldufunu grkartamasam da, zihnimin ahqrldrktan farkh oldu-
!u hissindeydim. Dtigtinmekte zorlamyor, neler oldulunu
mantrken agrklayamryordum.
Don Juan gok yumugakga kulafrma bir geyler soyltiyordu.
ileri farkrndahfa onun yardrmt olmadan girdilimden, birle-
qim noktamrn gok gevgek oldulunu ve iyice rahatlayrp, bu
bankta uykuya dalarak onu sol yana kaydrrabilece[imi sciyle-
di. Bana gciz kulak olacafr igin korkacak higbir gey olma&[t-
nr s6yledi. Beni sakinlegip birleqim noktamt oynamasr igin
brrakmaya teqvik etti.
Aniden derin bir uykuda olmamn afrrh[mt hissettim. Bir
an, riiya gordii{iimiin farkma vardrm. Daha once gordiiliim
bir ev gordiim. Sokakta gezermigim gibi yaklaqtrm o eve.
Bagka evler de vardr ama onlara dikkat edemiyordum. Bir qey
farkrndalr[rmr gordii$iim, bu belirgin ev iizerinde sabitle-
miqti. On bahgesi olan, biiyiik, modern, algr si.islemeli bir ev-
di.
Eve yaklaqtrkga, sanki onu daha once de rtiyamda gormii-
giim gibr bir tamdrkhk hissettim. Qakil tagh patika yoldan 6n
kaprya ytiriidtim; agrktr, igeri girdim. Karanhk bir koridor ve
sala do[ru, kcigeye yerlegtirilmiq koyu krrmtzr kanape ve uy-
gun koltuklarla doqenmiq bir oturma odasr vardt. Kesinlikle
tiinel gori.inttiye sahiptim; sadece gciziim{in cintindekileri go-
rebiliyordum.
Kanapenin yanrnda, sanki tam ben. girerken aya$a kalk-
mrg gibi duran geng bir kadrn vardt. Ince ve uzundu, terzi
elinden grkma zarif yegil takrmryla qrk giyimliydi. Belki yir-
Bir anhk hayvansal bir panikten sonra, bir qekilde tam ol-
madrfrmr fark ettim. igimde bir gey eksikti. *n" de bu du-
rumda tehdit altrnda hissetmiyordum. Akhmdan riiya gcirdil-
Etim ve gimdi uyarup kendimi oaxaca'da parktaki bankta,
don Juan'rn yanrnda, gergekten bulundulum, ait oldulum
yerde bulacafrm gegti.
Geng kadrn kalkmama yardrm etti ve beni koca, suyla do-
lu bir ktivetin olduEu banyoya gcittirdti. o zaman grrrlgrplak
oldulumun farkma vardrm. o nazikge ktivete girmem e yar-
dtmcr oldu ve ben yan yanya igine kayarken baqrmr yukarda
tuttu.
Bir siire sonra kiivetten grkmama yardrm etti. zayrf ve
gevgek hissediyordum. salondaki kanapede yatarken yanlma
geldi. Kalp atrqlannr ve vi.icudunda hrzladolaqan kanm basm-
crnr duyabiliyordum. Gcizleri ne rqrk ne de sriakhk kaynafry-
dr fakat tuhaf bir gekilde ikisi arasr bir qeyin gifte parlakhfr-
nr taqryordu. Gozlerinde, vi.icuduna yanslmlg olan yaqam gti-
ctinti gdrdiidilmti biliyordum. Tiim vticudu canh bir ocak gi-
biydi; parhyordu.
Tum varhlrmr heyecanlanduan garip bir sarsmtr hisset-
tim. sanki sinir uglarrm agrlmrgtr ve birisi onlan yoluyordu.
Bu duygu rstuaptan krvrandrnyordu. Sonra ya bayrldrm ya da
uyuya kaldrm.
Uyan&frmda birisi yi.iziime ve srrtrrna so$uk suyla rslatrl-
mrq ufak havlular koyuyordu. Geng kadrnrn, yattrfrm yatapa,
bagucuma oturdulunu gdrdilm. Komodinin tistiinde bir kova
su vardr. Don Juan yatalrn ucunda, kryafetlerim koluna asrlr
duruyordu.
o zaman tamamen uyandrm. oturdum. Beni bir battani-
yeye sarmrglardr.
"Yolcumuz nasrl?" diye sordu don Juan giiltimseyerek.
"$imdi tek parga haline gelebildin mi?"
Ttim anlmsayabildifim bu kadardr. Bu olayr don Juan'a
anlattrm ve konugurken akhma bagka bir krsrm daha geldi.
Don Juan'rn beni bayamn yata$rnda grplak bulmasryla ilgili
Bir anhk hayvansal bir panikten sonra, bir qekilde tam ol-
madrfrmr fark ettim. igimde bir gey eksikti. *n" de bu du-
rumda tehdit altrnda hissetmiyordum. Akhmdan riiya gcirdil-
Etim ve gimdi uyarup kendimi oaxaca'da parktaki bankta,
don Juan'rn yanrnda, gergekten bulundulum, ait oldulum
yerde bulacafrm gegti.
Geng kadrn kalkmama yardrm etti ve beni koca, suyla do-
lu bir ktivetin olduEu banyoya gcittirdti. o zaman grrrlgrplak
oldulumun farkma vardrm. o nazikge ktivete girmem e yar-
dtmcr oldu ve ben yan yanya igine kayarken baqrmr yukarda
tuttu.
Bir siire sonra kiivetten grkmama yardrm etti. zayrf ve
gevgek hissediyordum. salondaki kanapede yatarken yanlma
geldi. Kalp atrqlannr ve vi.icudunda hrzladolaqan kanm basm-
crnr duyabiliyordum. Gcizleri ne rqrk ne de sriakhk kaynafry-
dr fakat tuhaf bir gekilde ikisi arasr bir qeyin gifte parlakhfr-
nr taqryordu. Gozlerinde, vi.icuduna yanslmlg olan yaqam gti-
ctinti gdrdiidilmti biliyordum. Tiim vticudu canh bir ocak gi-
biydi; parhyordu.
Tum varhlrmr heyecanlanduan garip bir sarsmtr hisset-
tim. sanki sinir uglarrm agrlmrgtr ve birisi onlan yoluyordu.
Bu duygu rstuaptan krvrandrnyordu. Sonra ya bayrldrm ya da
uyuya kaldrm.
Uyan&frmda birisi yi.iziime ve srrtrrna so$uk suyla rslatrl-
mrq ufak havlular koyuyordu. Geng kadrnrn, yattrfrm yatapa,
bagucuma oturdulunu gdrdilm. Komodinin tistiinde bir kova
su vardr. Don Juan yatalrn ucunda, kryafetlerim koluna asrlr
duruyordu.
o zaman tamamen uyandrm. oturdum. Beni bir battani-
yeye sarmrglardr.
"Yolcumuz nasrl?" diye sordu don Juan giiltimseyerek.
"$imdi tek parga haline gelebildin mi?"
Ttim anlmsayabildifim bu kadardr. Bu olayr don Juan'a
anlattrm ve konugurken akhma bagka bir krsrm daha geldi.
Don Juan'rn beni bayamn yata$rnda grplak bulmasryla ilgili
"O zaman gergekten ne oldu[unu cilrenmen igin gok er
kendi. Ama bilmen igin dofru zaman gimdi geldi. Bu sokala
bakarken, rilya gorme konumunun nerede oldu[unu bul
mak iizereydin. O gi.in devasa bi mesafe kat ettin."
Don Juan ne$e ve keder gibi kanqrk duygularla inceled
beni. Hissetti[im tuhaf rahatsrzhfr denetlemek igin elimde
geleni yapryordum. Bellelimde, benim igin korkung onem
olan bir qeyin kayboldu[unu ya da don Juan'rn scizleriyle b
zamanlar ba$lanmrg olup da kullanilmayan yayrhmlarda kal
drlrnr duyumsadrm.
Sakin kalmak igin gabam, yapilmamasr gereken bir qey
miq. Ansrzrn, dizlerim titredi ve bedenimin orta krsmma sini
spazmlarr yayrldr. Ses grkarmaktan actz, mmldandrm. Tekra
sukunetimi kazanmadan cince sertge yutkunmam ve derin ne
fes almam gerekti.
"Buraya konuqmak igin ilk oturdu[umuzda, higbi mantrk
sal tahminin goriictiniin eylemlerine miidahale etmemesi ge
rekti[ini sciylemiqtim," diye sert bir ses tonuyla devam etti
"Yapttklannda hak iddia edebilmek igin akhnla iistesinden
gelmen gerektilini biliyordum ancak bunu qu anda bulundu
lun farkrndahk seviyesinde yapmahsrn."
Akhn bir baflamq durumu, gok gok birleqim noktasrnrn
bir konumu oldu[unu anlamam gerekti[ini agrkladr. Bunu, q
anda oldufum gibi btiytik bir yaralanabitirlik durumunda an
lamam gerektifini onemle belirtti. Bunu, birleqim noktam
higbir qiiphe olmayan konumdayken anlamam yararslzmtg
giinkti bu konumda bu tiir aymalar bol olurmuq. Bunu olalan
farkrndahkta anlamak ayru derecede yararslzmrq; bu durum
da aymalar duygu gegene kadar yaganan duygusal patlama
larmrg.
"O giin biiyiik bi mesafe kat etti[ini sciyledim," dedi sa
kince. "Ve bunu sciylememin nedeni bunu biliyor olmam. Ben
ordaydrm, anlmstyor musun?"
Sinir ve endiqeden a$rrr terliyordum.
"Yolculuk ettin giinkti uzak br riiya gorme konumunda
"O zaman gergekten ne oldu[unu cilrenmen igin gok er-
kendi. Ama bilmen igin dofru zaman gimdi geldi. Bu sokala
bakarken, rilya gorme konumunun nerede oldu[unu bul-
mak iizereydin. O gi.in devasa bi mesafe kat ettin."
Don Juan ne$e ve keder gibi kanqrk duygularla inceledi
beni. Hissetti[im tuhaf rahatsrzhfr denetlemek igin elimden
geleni yapryordum. Bellelimde, benim igin korkung onemi
olan bir qeyin kayboldu[unu ya da don Juan'rn scizleriyle bir
zamanlar ba$lanmrg olup da kullanilmayan yayrhmlarda kal-
drlrnr duyumsadrm.
Sakin kalmak igin gabam, yapilmamasr gereken bir qey-
miq. Ansrzrn, dizlerim titredi ve bedenimin orta krsmma sinir
spazmlarr yayrldr. Ses grkarmaktan actz, mmldandrm. Tekrar
sukunetimi kazanmadan cince sertge yutkunmam ve derin ne-
fes almam gerekti.
"Buraya konuqmak igin ilk oturdu[umuzda, higbi mantrk-
sal tahminin goriictiniin eylemlerine miidahale etmemesi ge-
rekti[ini sciylemiqtim," diye sert bir ses tonuyla devam etti.
"Yapttklannda hak iddia edebilmek igin akhnla iistesinden
gelmen gerektilini biliyordum ancak bunu qu anda bulundu-
lun farkrndahk seviyesinde yapmahsrn."
Akhn bir baflamq durumu, gok gok birleqim noktasrnrn
bir konumu oldu[unu anlamam gerekti[ini agrkladr. Bunu, qu
anda oldufum gibi btiytik bir yaralanabitirlik durumunda an-
lamam gerektifini onemle belirtti. Bunu, birleqim noktam
higbir qiiphe olmayan konumdayken anlamam yararslzmtg
giinkti bu konumda bu tiir aymalar bol olurmuq. Bunu olalan
farkrndahkta anlamak ayru derecede yararslzmrq; bu durum-
da aymalar duygu gegene kadar yaganan duygusal patlama-
larmrg.
"O giin biiyiik bi mesafe kat etti[ini sciyledim," dedi sa-
kince. "Ve bunu sciylememin nedeni bunu biliyor olmam. Ben
ordaydrm, anlmstyor musun?"
Sinir ve endiqeden a$rrr terliyordum.
"Yolculuk ettin giinkti uzak br riiya gorme konumunda
"Dtinyanrn saflamhfr serap de!il," diye devam etti, "bir-
leqim noktasmm herhangi bi yerde sabitlenmesi bi seraptrr.
Gortictiler birleqim noktalarrnr kaydrrdrklarrnda bi hayalle
karqrlaqmazlar, karqrlaqtrklarr bambaqka bi diinyadrr; bu yeni
diinya qu anda seyrettiftmrz diinya kadar gergektir, ama bu
dtinyayr ortaya grkaran birlegim noktalannrn yeni bir yere
sabitlenmesi de eski sabitlenme kadar seraptrr".
"Omefin seni ele alahm; qu anda ileri farkrndahk duru-
mundastn. Bu tiir durumlarda yapabileceklerin bi hayal degil;
yann giinltik yagammda karqr karqrya gelecelin diinya kadar
gergek ve yine de yarrn, qu anda tanrk oldulun diinya var ol-
mayacak. Yalnrzca birlegim noktan qu anda oldulu noktaya
oynarsa var olur."
Savaggrlarrn e$itimlerini tamamladrktan sonra gcirevleri-
nin biitiinleme oldufunu ekledi. Efitim srrasrnda savaqgrla-
nn, cizellikle de nagual olanlarrn olabildilince gok deliqik
yere kayrgta bulunmalarr saflanrrrnl$. Benim dururnumda, bir
gtin tamamlnl birbirini tutar hale getirecelim saylslz konuma
hareket etmiqim.
"Orne[in, birleqim noktanr belirli bi konuma kaydrrabilsen
o harumrn kim oldulunu arumsardrn," diye tuhaf bir giiltimse-
meyle devam etti. "Birleqim noktan yizlerce kez o yerde bu-
lundu. Bunu biiti.inlemek senin igin gocuk oyuncafr olmah."
Sanki akhma gelmesi onun cinerisine baflrymrq gibi, silik
anrlar, geqitli hisler canlanmaya baqladr. Beni cezbeden slnlr-
stz bir sevgi hissi vardr; tam olarak, sanki arkamdan gelen bi-
ri iisttime koku dokrniig gibi en hoqundan bir tathhk havayr
doldurdu. Arkamr dahi dondiim. Sonra arumsadrm. O Ca-
rol'du, nagual kadrn! Onunla, daha onceki gtin beraberdim.
Onu nasil unutmuq olabilirdim?
Psikolojik repertuarrmdaki tiim fikirlerin akhmdan akrp
gegtigi tanrmlanmaz bir an yaqadrm. Onun iki bin mil otede,
Tucson Arizona'daki evinde uyanmtg olmama olanak var
mtydr, diye sordum kendime? Ve ileri farkrndah[rn her aru-
nrn kiqinin onlan anrmsayamayaca$r kadar yalrtrlmrq olma-
sma?
"Dtinyanrn saflamhfr serap de!il," diye devam etti, "bir-
leqim noktasmm herhangi bi yerde sabitlenmesi bi seraptrr.
Gortictiler birleqim noktalarrnr kaydrrdrklarrnda bi hayalle
karqrlaqmazlar, karqrlaqtrklarr bambaqka bi diinyadrr; bu yeni
diinya qu anda seyrettiftmrz diinya kadar gergektir, ama bu
dtinyayr ortaya grkaran birlegim noktalannrn yeni bir yere
sabitlenmesi de eski sabitlenme kadar seraptrr".
"Omefin seni ele alahm; qu anda ileri farkrndahk duru-
mundastn. Bu tiir durumlarda yapabileceklerin bi hayal degil;
yann giinltik yagammda karqr karqrya gelecelin diinya kadar
gergek ve yine de yarrn, qu anda tanrk oldulun diinya var ol-
mayacak. Yalnrzca birlegim noktan qu anda oldulu noktaya
oynarsa var olur."
Savaggrlarrn e$itimlerini tamamladrktan sonra gcirevleri-
nin biitiinleme oldufunu ekledi. Efitim srrasrnda savaqgrla-
nn, cizellikle de nagual olanlarrn olabildilince gok deliqik
yere kayrgta bulunmalarr saflanrrrnl$. Benim dururnumda, bir
gtin tamamlnl birbirini tutar hale getirecelim saylslz konuma
hareket etmiqim.
"Orne[in, birleqim noktanr belirli bi konuma kaydrrabilsen
o harumrn kim oldulunu arumsardrn," diye tuhaf bir giiltimse-
meyle devam etti. "Birleqim noktan yizlerce kez o yerde bu-
lundu. Bunu biiti.inlemek senin igin gocuk oyuncafr olmah."
Sanki akhma gelmesi onun cinerisine baflrymrq gibi, silik
anrlar, geqitli hisler canlanmaya baqladr. Beni cezbeden slnlr-
stz bir sevgi hissi vardr; tam olarak, sanki arkamdan gelen bi-
ri iisttime koku dokrniig gibi en hoqundan bir tathhk havayr
doldurdu. Arkamr dahi dondiim. Sonra arumsadrm. O Ca-
rol'du, nagual kadrn! Onunla, daha onceki gtin beraberdim.
Onu nasil unutmuq olabilirdim?
Psikolojik repertuarrmdaki tiim fikirlerin akhmdan akrp
gegtigi tanrmlanmaz bir an yaqadrm. Onun iki bin mil otede,
Tucson Arizona'daki evinde uyanmtg olmama olanak var
mtydr, diye sordum kendime? Ve ileri farkrndah[rn her aru-
nrn kiqinin onlan anrmsayamayaca$r kadar yalrtrlmrq olma-
sma?
lenmek istemiyordum. Fakat birden keder beni acr gibi yrrtrp
gegti.
"Hala da ammsamlyorsun," dedi. "Ancak birleqim noktan
kaydrfirnda akhna gelecek. O senin igin bi hayalet gibi ve sen
de onun igin oylesin. Onu bi kere olalan farkrndahfrnda gor
diin, ama o seni olafan farkmdahlrnda hig gormedi. O senin
igin ne kadar cinemli bi qahsiyetse, sen de onun igin oylesin
Bi sabah uyarup btittin her geyi birbirine bi.itiinleme olasrhlrn
drqrnda. Senin bunu yapacak yeterince vaktin olacak, onun
olmayacak. Onun buradaki zamanl az."
Bu korkung haks nhfia kargr grkmak geldi igimden. Zih
nimde kargr grkrqlar haznladrm, ama hig sesim grkmadr. Don
Juan'tn giiltimsemesi prrrl prnldr. Gozleri neqe ve haylazltkl
dolu parlryordu. Sanki benim a$zrmdan grkacaklan bekler, n
sciyleyecefimi bilir gibiydi. Ve bu duygu beni durdurdu ya d
birleqim noktam kendili$nden hareket etti[inden bir qey sciy
lemedim . O zaman nagual kadrnrn zalnant olmadrlrna acrnl
lamayacafirnr ya da benim zamantm oldulundan memnun
olamayaca[rmr anladtm.
Don Juan beni bir kitap gibi okuyordu. Beni aymamr bi
tirmem ve tiztintii ya da memnunluk duymamam konusunda
bir neden sciylemeye tegvik etti. Bir an neden oldufunu his
settim. Ama sonra ipin ucunu kagrrdrm..
"Zaman olmastnrn heyecanr olmamasmrnkiyle ayntdrr,
dedi. "Hepsi ayntdr."
"Uzgtin hissetmek, pigman hissetmekle aym delil" de
dim, "ve ben korkung derecede iizgtin hissediyorum."
"Uziintiiye kim aldtrrr?" dedi. "sadece gizemleri diiqi.in
her qeyden cinemlisi gizemdir. Biz yaqayan varhklarrz; cilme
ve farkmdahlrmrzt terketmek zorundayv. Bunun yalntzcab
nebzesini defiiqtirebilirsek,bizi ne gizemler bekler! Ah ne gi
zemler!"
lenmek istemiyordum. Fakat birden keder beni acr gibi yrrtrp
gegti.
"Hala da ammsamlyorsun," dedi. "Ancak birleqim noktan
kaydrfirnda akhna gelecek. O senin igin bi hayalet gibi ve sen
de onun igin oylesin. Onu bi kere olalan farkrndahfrnda gor-
diin, ama o seni olafan farkmdahlrnda hig gormedi. O senin
igin ne kadar cinemli bi qahsiyetse, sen de onun igin oylesin.
Bi sabah uyarup btittin her geyi birbirine bi.itiinleme olasrhlrn
drqrnda. Senin bunu yapacak yeterince vaktin olacak, onun
olmayacak. Onun buradaki zamanl az."
Bu korkung haks nhfia kargr grkmak geldi igimden. Zih-
nimde kargr grkrqlar haznladrm, ama hig sesim grkmadr. Don
Juan'tn giiltimsemesi prrrl prnldr. Gozleri neqe ve haylazltkla
dolu parlryordu. Sanki benim a$zrmdan grkacaklan bekler, ne
sciyleyecefimi bilir gibiydi. Ve bu duygu beni durdurdu ya da
birleqim noktam kendili$nden hareket etti[inden bir qey sciy-
lemedim . O zaman nagual kadrnrn zalnant olmadrlrna acrnl-
lamayacafirnr ya da benim zamantm oldulundan memnun
olamayaca[rmr anladtm.
Don Juan beni bir kitap gibi okuyordu. Beni aymamr bi-
tirmem ve tiztintii ya da memnunluk duymamam konusunda
bir neden sciylemeye tegvik etti. Bir an neden oldufunu his-
settim. Ama sonra ipin ucunu kagrrdrm..
"Zaman olmastnrn heyecanr olmamasmrnkiyle ayntdrr,"
dedi. "Hepsi ayntdr."
"Uzgtin hissetmek, pigman hissetmekle aym delil" de-
dim, "ve ben korkung derecede iizgtin hissediyorum."
"Uziintiiye kim aldtrrr?" dedi. "sadece gizemleri diiqi.in;
her qeyden cinemlisi gizemdir. Biz yaqayan varhklarrz; cilmek
ve farkmdahlrmrzt terketmek zorundayv. Bunun yalntzcabr
nebzesini defiiqtirebilirsek,bizi ne gizemler bekler! Ah ne gi-
zemler!"
dakika onceden haberin olup baflayacaksm; efier yapmazsan
sarp kayahklara yuvarlanan sradan bi adamrn oltimiiyle ole-
ceksin."
Sa! yana iliqkin o[retilerinin sonuncu eylemini ima edi-
yordu: bir dalrn doru[undan boqlufa atlamayl
Don Juan, savaqgrlarrn e$itiminin, algt engelini krrma ye-
tisine hig yardrm almadan, ola[an farktndahktan baqlayarak
ulaqtrklarrnda bitti[ini belirtti. Nagual savaqgrlan bu eqife ka-
dar yonlendiriyorrnug, fakat baqan kiqiye ba$rymrq. Nagu-
alrn en fazla yapabileceli, onlan kendilerini savunmak izere
siirekli srnamakmrq.
"Ba$anrqr gegici olarak iptal eden tek kuvvet, baflanrq-
trr," diye devam etti. "Gtinltik yagam dtinyasrnt algtlamant
saflayan baflanrglarr iptal etmen gerek. Birleqim noktan igin
yeni bi konum ve onu orada yeterince uzun siire sabit tutma-
yr niyet ederek baqka bi diinya birleqtirecek ve bu dtinyadan
kagacaksm.
"Eski gcirtictiler, bugtin hala srrf bunu yaparak, yani bir-
leqim noktalannr herhangi yedi diinyadan birinde sabit tuta-
rak, oliime meydan okuyorlar."
"Baqka bir dtinya baflamayr baqanrsam ne olur?" diye
sordum.
"Oraya gidersin," diye yanrtladr. "Tam burada bi gece, sa-
na baflanr$m gizemini gosterirken Genaro'nun yaptr$r gibi."
"Ben nerede olacafrm, don Juan?"
"Baqka bir diinyada tabii ki, nerede olabilirsin ki?"
"Ya Eevremdeki insanlar, binalar, da$ar ve baqka her
$ey?"
"Ttim bunlardan kendi krrdr[rn engelle ayrrlmrq olacak-
sm: algr engeliyle. Ve aynen oli.ime meydan okumak igin ken-
dini gommi.ig olan eski gciri.iciiler gibi, bu dtinyada olmaya-
caksrn."
Agrklamalarrnr dinlerken igimde bir mticadele koptirerek
ytikseliyordu. Bir yanrm don Juan'tn durumunun savunula-
maz oldu$una dair yaygara koparrrken, difer yanrm hig sor-
dakika onceden haberin olup baflayacaksm; efier yapmazsan
sarp kayahklara yuvarlanan sradan bi adamrn oltimiiyle ole-
ceksin."
Sa! yana iliqkin o[retilerinin sonuncu eylemini ima edi-
yordu: bir dalrn doru[undan boqlufa atlamayl
Don Juan, savaqgrlarrn e$itiminin, algt engelini krrma ye-
tisine hig yardrm almadan, ola[an farktndahktan baqlayarak
ulaqtrklarrnda bitti[ini belirtti. Nagual savaqgrlan bu eqife ka-
dar yonlendiriyorrnug, fakat baqan kiqiye ba$rymrq. Nagu-
alrn en fazla yapabileceli, onlan kendilerini savunmak izere
siirekli srnamakmrq.
"Ba$anrqr gegici olarak iptal eden tek kuvvet, baflanrq-
trr," diye devam etti. "Gtinltik yagam dtinyasrnt algtlamant
saflayan baflanrglarr iptal etmen gerek. Birleqim noktan igin
yeni bi konum ve onu orada yeterince uzun siire sabit tutma-
yr niyet ederek baqka bi diinya birleqtirecek ve bu dtinyadan
kagacaksm.
"Eski gcirtictiler, bugtin hala srrf bunu yaparak, yani bir-
leqim noktalannr herhangi yedi diinyadan birinde sabit tuta-
rak, oliime meydan okuyorlar."
"Baqka bir dtinya baflamayr baqanrsam ne olur?" diye
sordum.
"Oraya gidersin," diye yanrtladr. "Tam burada bi gece, sa-
na baflanr$m gizemini gosterirken Genaro'nun yaptr$r gibi."
"Ben nerede olacafrm, don Juan?"
"Baqka bir diinyada tabii ki, nerede olabilirsin ki?"
"Ya Eevremdeki insanlar, binalar, da$ar ve baqka her
$ey?"
"Ttim bunlardan kendi krrdr[rn engelle ayrrlmrq olacak-
sm: algr engeliyle. Ve aynen oli.ime meydan okumak igin ken-
dini gommi.ig olan eski gciri.iciiler gibi, bu dtinyada olmaya-
caksrn."
Agrklamalarrnr dinlerken igimde bir mticadele koptirerek
ytikseliyordu. Bir yanrm don Juan'tn durumunun savunula-
maz oldu$una dair yaygara koparrrken, difer yanrm hig sor-
dahfrm her yagtan kadrn, erkek ve gocuk gibi birgok bigimin
ve difer anlagrlmaz,kor edici beyaz bir rqrk sagan hayaletle-
rin etkisindeydi.
Don Juan'rn yanrmda, hayaletlere defil de bana gcizlerini
dikmig yiirtiyordu, fakat bir sonraki an onu saydam bir top
olarak yukan agalr krmrldamrken, benden bir metre kadar
otede gt)rdiim. Top, ani ve korkutucu bir devinim yaplp, ya-
krnrma geldi ve igini gordiim.
Don Juan, farkrndahk panltlsrnl yararrma kullamyordu.
Panltr birden sol yarundaki dort ya da beq tane iplikimsi lif-
cilin tistiinde parladr. Orada sabit kaldr. Tiimtiyle onun tis-
tiinde yolunlagmrqtrm; bir tiipi.in iginden gekermig gibi bir
gey beni gekti ve o anda dostlan gdrdiim -tig tane karanhk,
uzun, sert, riizgann solulundaki yapraklar gibi iirpermiq qe-
kil. Arka plan neredeyse fosforlu pembe bir renkteydi. Goz-
lerimi iizerlerine odakladrlrm anda oldu[um yere yiirtiyerek,
kayarak ya da ugarak delil de benden grkan beyazltkh teller-
le kendilerini gekerek geldiler. Bu beyazlk, rqrk ya da parrltr
de[il tebegirle gizilmiq gizgi gibiydi. Hrzla dalrldrlar ne var
ki yeterince gabuk de$il. Qizgiler yok olmadan once dostlar
tistiimdeydi.
Beni srkrgtrrdrlar. Krzdlm ve dostlar onlan cezalandlnnr-
qm gibi hemen uzaklagtrlar. Onlar igin tiziildi.im ve bu hissim
onlan hemen geri gekti. Yine geldiler ve bana dayandrlar. O
zaman, akarsudaki aynada gordiifiim bir geyt gordilm. Dost-
lann ig panltrsr yoktu. igsel deliqkenlikleri yoktu. iglerinde
hayat yoktu. Fakat yine de yaqryorlardr. Fermuan gekilmiq
uyku tulumlarrna benzeyen tuhaf qekillerdi. Gerip uzatilmrg
qekillerinin ortasmdaki rnce gizgi onlan dikilmiq gibi gosteri-
yordu.
Hoqa giden gekiller defillerdi. Onlann bana tamamen ya-
bancr olduklarrnr duyumsamak beni rahatsrz, sabrrsrz hisset-
tirdi. Dostlarrn yukan ya da aqafr zrplar gibi devindiklerini
gcirdtim; iglerinde silik bir parlakhk vardr. Parlakhk, sonun-
da aralarmdan bir tanesinin igi iyice panldayana dek yolun-
laqtr.
dahfrm her yagtan kadrn, erkek ve gocuk gibi birgok bigimin
ve difer anlagrlmaz,kor edici beyaz bir rqrk sagan hayaletle-
rin etkisindeydi.
Don Juan'rn yanrmda, hayaletlere defil de bana gcizlerini
dikmig yiirtiyordu, fakat bir sonraki an onu saydam bir top
olarak yukan agalr krmrldamrken, benden bir metre kadar
otede gt)rdiim. Top, ani ve korkutucu bir devinim yaplp, ya-
krnrma geldi ve igini gordiim.
Don Juan, farkrndahk panltlsrnl yararrma kullamyordu.
Panltr birden sol yarundaki dort ya da beq tane iplikimsi lif-
cilin tistiinde parladr. Orada sabit kaldr. Tiimtiyle onun tis-
tiinde yolunlagmrqtrm; bir tiipi.in iginden gekermig gibi bir
gey beni gekti ve o anda dostlan gdrdiim -tig tane karanhk,
uzun, sert, riizgann solulundaki yapraklar gibi iirpermiq qe-
kil. Arka plan neredeyse fosforlu pembe bir renkteydi. Goz-
lerimi iizerlerine odakladrlrm anda oldu[um yere yiirtiyerek,
kayarak ya da ugarak delil de benden grkan beyazltkh teller-
le kendilerini gekerek geldiler. Bu beyazlk, rqrk ya da parrltr
de[il tebegirle gizilmiq gizgi gibiydi. Hrzla dalrldrlar ne var
ki yeterince gabuk de$il. Qizgiler yok olmadan once dostlar
tistiimdeydi.
Beni srkrgtrrdrlar. Krzdlm ve dostlar onlan cezalandlnnr-
qm gibi hemen uzaklagtrlar. Onlar igin tiziildi.im ve bu hissim
onlan hemen geri gekti. Yine geldiler ve bana dayandrlar. O
zaman, akarsudaki aynada gordiifiim bir geyt gordilm. Dost-
lann ig panltrsr yoktu. igsel deliqkenlikleri yoktu. iglerinde
hayat yoktu. Fakat yine de yaqryorlardr. Fermuan gekilmiq
uyku tulumlarrna benzeyen tuhaf qekillerdi. Gerip uzatilmrg
qekillerinin ortasmdaki rnce gizgi onlan dikilmiq gibi gosteri-
yordu.
Hoqa giden gekiller defillerdi. Onlann bana tamamen ya-
bancr olduklarrnr duyumsamak beni rahatsrz, sabrrsrz hisset-
tirdi. Dostlarrn yukan ya da aqafr zrplar gibi devindiklerini
gcirdtim; iglerinde silik bir parlakhk vardr. Parlakhk, sonun-
da aralarmdan bir tanesinin igi iyice panldayana dek yolun-
laqtr.
birinin, diinyamrzda zaman olarak sayilan yayrhmlara sahip
olmamasr oldulunu agrkladr. Onlar baqka sonuglarr olan fark-
h yayrhmlarmrq. Kara diinyaya yolculuk yapan goriiciiler,
orada sonsuzluk kadar uzun kaldrklannr duyumsarrnl$ fakat
bu dtinyamrzda bir an sayilrrmrg.
"Kara dtinya korkung bi diinyadrr gtinkil bedenimizi yag-
landrrr," dedi goniildeg bir edayla.
Agrklamasrnr istedim. Yavaglayrp bana baktr. Bana Gena-
ro'nun her zamanki do[rudan yoluyla bunu daha cince ifade
etmeye gahgtrlrnr anrmsatfi. Biz cehennemde sonsuz uzun-
lukta bn zaman iginde gabalarken, bildip.imtz diinyada bir
dakika bile gegmemiq oluyordu.
Don Juan genglifinde kara di.inyaya takrnafr oldu$unu
belirtti. Velinimetinin oniinde, oraya gidip bir stire kalsa ne
olacafrnr merak etmiqti. Velinimeti de agrklamalarla pek faz-
la oyalanmadr[rndan don Juan'r kara diinyaya sokmug ve ora-
yr kendi kendine keqfetmesini saflamrqtr.
"Nagual Julian'rn erki o denli srradrqrydr ki," diye devam
etti don Juan," o kara diinyadan geri donmem giinler stirdii."
"Yani birleqim noktanr olalan konumuna geri dcindiirmen
gtinler siirdti demek istiyorsun, defil mi?" diye sordum.
"Evet, ciyle," dedi.
Kara dtinyada kayboldulu birkag gtinde en azrndan on
yaq, belki de daha fazla yaglandrfrnr agrkladr. Kozasrndaki
yayrhmlar tek baqrna yrllarrn gabasmm duygusal ve zihinsei
gerginlilini hissetmiq. Silvio Manuel'in durumu ise tamamen
farkhymrq. Nagual Julian onu da bilinmeyene daldrrml$ ama
Silvio Manuel baqka bir bantlar derlemiyle baqka bir dtinya
birleqtirmiq, yine zaman yayrhmlan olmayan ama gorticriler
i.izerinde zrt etkisi olan bir dtinya. Yedi sene boyunca ortadan
yok olmu$ ama ona yalnncabr anh[rna yok olmuq gibi gel-
miq.
"Bagka dtinyalarr birleqtirmek sadece uygulama delil ay-
nt zamanda niyet meselesidir de," diye devam etti. "Ve sade-
ce o dtinyalardan bi lastik bantla gekilip, drqan hrzla grkma
birinin, diinyamrzda zaman olarak sayilan yayrhmlara sahip
olmamasr oldulunu agrkladr. Onlar baqka sonuglarr olan fark-
h yayrhmlarmrq. Kara diinyaya yolculuk yapan goriiciiler,
orada sonsuzluk kadar uzun kaldrklannr duyumsarrnl$ fakat
bu dtinyamrzda bir an sayilrrmrg.
"Kara dtinya korkung bi diinyadrr gtinkil bedenimizi yag-
landrrr," dedi goniildeg bir edayla.
Agrklamasrnr istedim. Yavaglayrp bana baktr. Bana Gena-
ro'nun her zamanki do[rudan yoluyla bunu daha cince ifade
etmeye gahgtrlrnr anrmsatfi. Biz cehennemde sonsuz uzun-
lukta bn zaman iginde gabalarken, bildip.imtz diinyada bir
dakika bile gegmemiq oluyordu.
Don Juan genglifinde kara di.inyaya takrnafr oldu$unu
belirtti. Velinimetinin oniinde, oraya gidip bir stire kalsa ne
olacafrnr merak etmiqti. Velinimeti de agrklamalarla pek faz-
la oyalanmadr[rndan don Juan'r kara diinyaya sokmug ve ora-
yr kendi kendine keqfetmesini saflamrqtr.
"Nagual Julian'rn erki o denli srradrqrydr ki," diye devam
etti don Juan," o kara diinyadan geri donmem giinler stirdii."
"Yani birleqim noktanr olalan konumuna geri dcindiirmen
gtinler siirdti demek istiyorsun, defil mi?" diye sordum.
"Evet, ciyle," dedi.
Kara dtinyada kayboldulu birkag gtinde en azrndan on
yaq, belki de daha fazla yaglandrfrnr agrkladr. Kozasrndaki
yayrhmlar tek baqrna yrllarrn gabasmm duygusal ve zihinsei
gerginlilini hissetmiq. Silvio Manuel'in durumu ise tamamen
farkhymrq. Nagual Julian onu da bilinmeyene daldrrml$ ama
Silvio Manuel baqka bir bantlar derlemiyle baqka bir dtinya
birleqtirmiq, yine zaman yayrhmlan olmayan ama gorticriler
i.izerinde zrt etkisi olan bir dtinya. Yedi sene boyunca ortadan
yok olmu$ ama ona yalnncabr anh[rna yok olmuq gibi gel-
miq.
"Bagka dtinyalarr birleqtirmek sadece uygulama delil ay-
nt zamanda niyet meselesidir de," diye devam etti. "Ve sade-
ce o dtinyalardan bi lastik bantla gekilip, drqan hrzla grkma
lamayr igerir. E[er boglula atlayan sava$gl gtinliik di.inyayr
silip, dibe vurmadan bagka bir dtinya birleqtiremezse, oltir.
"Yapacafm bu dtinyamn gozden kaybolmaslnt safla-
mak," diye devam etti, "ama bi gekilde kendin olarak kalma-
hsm. Bu son mUdafa noktasr, gririictilerin son dayana[rdrr.
Bilingle yarup kavrulduktan sonra, kendileri olma duyumunu
koruduklarrnr bilirler. "
Gtiliimsedi ve durdulumuz yerden gcirebildifimiz bir so-
ka[r imledi -Genaro'nun bana ba$lamgrn srrlannr gosterdi[i
sokaktr bu.
"Bu sokak da her sokak gibi sonsuzlu[a agrh," dedi.
"Ttim yapman gereken mutlak bi sessizlik iginde izlemek.
$imdi zarnanr. Git hadi! Git!"
Arkasmr doniip benden uzaklagtr. Genaro koqede onu
bekliyordu. Bana el sallayrp, hareketler yaparak geri gelme-
mi imledi. Don Juan arkasrna bakmadan ytirtimeye devam et-
ti. Genaro ona katrldr. Onlan izlemeye bagladrm, ama bunun
yanlrq oldu$unu biliyordum. O zanran, tarn ters ycine ycinel-
dim. Sokak karanhk, lsslz ve grplaktr. Baganszhk ve yeter-
sizlik hislerime boyun e[medim. ig sessizlikle yi.iriidtim. Bir-
leqim noktam biiyiik bir hrzla oynuyordu. Ug dostu gordiim.
Ortalanndaki gizg.i, onlan dikey olarak giiltimsiiyorlarmrq gi-
bi gosteriyordu. Onemsiz oldu[umu hissettim. Ve sontu riir-
ganmsr bir giig dtinyayr ugurup gcitiiriiverdi.
lamayr igerir. E[er boglula atlayan sava$gl gtinliik di.inyayr
silip, dibe vurmadan bagka bir dtinya birleqtiremezse, oltir.
"Yapacafm bu dtinyamn gozden kaybolmaslnt safla-
mak," diye devam etti, "ama bi gekilde kendin olarak kalma-
hsm. Bu son mUdafa noktasr, gririictilerin son dayana[rdrr.
Bilingle yarup kavrulduktan sonra, kendileri olma duyumunu
koruduklarrnr bilirler. "
Gtiliimsedi ve durdulumuz yerden gcirebildifimiz bir so-
ka[r imledi -Genaro'nun bana ba$lamgrn srrlannr gosterdi[i
sokaktr bu.
"Bu sokak da her sokak gibi sonsuzlu[a agrh," dedi.
"Ttim yapman gereken mutlak bi sessizlik iginde izlemek.
$imdi zarnanr. Git hadi! Git!"
Arkasmr doniip benden uzaklagtr. Genaro koqede onu
bekliyordu. Bana el sallayrp, hareketler yaparak geri gelme-
mi imledi. Don Juan arkasrna bakmadan ytirtimeye devam et-
ti. Genaro ona katrldr. Onlan izlemeye bagladrm, ama bunun
yanlrq oldu$unu biliyordum. O zanran, tarn ters ycine ycinel-
dim. Sokak karanhk, lsslz ve grplaktr. Baganszhk ve yeter-
sizlik hislerime boyun e[medim. ig sessizlikle yi.iriidtim. Bir-
leqim noktam biiyiik bir hrzla oynuyordu. Ug dostu gordiim.
Ortalanndaki gizg.i, onlan dikey olarak giiltimsiiyorlarmrq gi-
bi gosteriyordu. Onemsiz oldu[umu hissettim. Ve sontu riir-
ganmsr bir giig dtinyayr ugurup gcitiiriiverdi.
yalruzsm n. N iy e t i n br emirle bagl adrlrnt anrms amanLz laztm.
"Eski goriiciiler, efer gorticii ig sciyleqi yaparsa bunun uy-
gun bi soyleqi olmasr qarttrr, derler. Eski gortici.iler igin bu,
biiytictiliik ve ozyansrmanln geliqtirilmesiyle ilgili bi soyleqi
anlamr taqrr. Yeni gortictiler igin, bu soyleqi delil, niyetin
sa[duyulu buyruklar sayesinde tarafsrzca idare edilmesi-
dir."
Tekrar tekrar niyetin idare edilmesinin kiqinin kendisi-
ne verdifii emirle baqladr[rnr sciyledi; buyruk sonra Kartal'm
buyru[u olana kadar tekrarlanlr ve sonra buna uygun olarak,
savaggrlar ig sessizlile erigtili anda birlegim noktasr kayar-
ml$.
Bu tarz bir manevraya olanak olmasr, yeni ve eski ttim
gciriictiler igin birbirine karqrt nedenlerle de olsa en onemli
tek qeymiq. Bunu bilmeleri sayesinde eski gcirticiiler birle-
gim noktalarrnr ugsuz bucaksz bir bilinmeyen iEinde, akrl
srr errnez riiya gorme konumlarrna oynatabilmiqler; yeni gci-
riictiler igin bu yem olmayr yadsrmak anlamrna geliyormu$
ve birleqim noktasrnr mutlak cizgi.irliik denen belirli bt rfiya
gorme konumuna oynatarak Kartal'dan kagmak anlamrnr ta-
$lyormuq.
Eski gonictiler, birleqim noktasrnr bilinenin slrurlna oy-
natmanrn ve asrl ileri farkrndahkta sabit tutmanrn olanafr ol-
dufunu keqfetmigler. Bu konumdan birleqim noktalarrnr ya-
va$ga bu konumun citesinde baqka noktalara oynatmarun ya-
rarhhlrnr gormtiqler -bu cesaretli fakat sa[duyudan yoksun
muazzam bir zafermiq, gtinkii birleqim noktalannrn hareketi-
ni higbir zaman geri dondiirememi$ yu da belki dondtirmeyi
higbir zaman istememiq ler.
Don Juan, srradan iqler dtinyasrnda olmek ya da bilinme-
yen diinyalarda olmek segenekleriyle karqr karqrya kalan ma-
ceracl insanlarrn kagrnrlmaz olarak ikincisini segeceklerini
soyledi. Seleflerinin sadece cilecekleri yeri defiqtirmeyi seg-
tiklerini fark eden yeni goriictiler tiim bunlann gereksizligini
kavramrqlar; yoldaqlannr denetlemeye gabalamanrn gerek-
sizlifini, difer dtinyalan birleqtirmenin gereksizligini ve hep-
yalruzsm n. N iy e t i n br emirle bagl adrlrnt anrms amanLz laztm.
"Eski goriiciiler, efer gorticii ig sciyleqi yaparsa bunun uy-
gun bi soyleqi olmasr qarttrr, derler. Eski gortici.iler igin bu,
biiytictiliik ve ozyansrmanln geliqtirilmesiyle ilgili bi soyleqi
anlamr taqrr. Yeni gortictiler igin, bu soyleqi delil, niyetin
sa[duyulu buyruklar sayesinde tarafsrzca idare edilmesi-
dir."
Tekrar tekrar niyetin idare edilmesinin kiqinin kendisi-
ne verdifii emirle baqladr[rnr sciyledi; buyruk sonra Kartal'm
buyru[u olana kadar tekrarlanlr ve sonra buna uygun olarak,
savaggrlar ig sessizlile erigtili anda birlegim noktasr kayar-
ml$.
Bu tarz bir manevraya olanak olmasr, yeni ve eski ttim
gciriictiler igin birbirine karqrt nedenlerle de olsa en onemli
tek qeymiq. Bunu bilmeleri sayesinde eski gcirticiiler birle-
gim noktalarrnr ugsuz bucaksz bir bilinmeyen iEinde, akrl
srr errnez riiya gorme konumlarrna oynatabilmiqler; yeni gci-
riictiler igin bu yem olmayr yadsrmak anlamrna geliyormu$
ve birleqim noktasrnr mutlak cizgi.irliik denen belirli bt rfiya
gorme konumuna oynatarak Kartal'dan kagmak anlamrnr ta-
$lyormuq.
Eski gonictiler, birleqim noktasrnr bilinenin slrurlna oy-
natmanrn ve asrl ileri farkrndahkta sabit tutmanrn olanafr ol-
dufunu keqfetmigler. Bu konumdan birleqim noktalarrnr ya-
va$ga bu konumun citesinde baqka noktalara oynatmarun ya-
rarhhlrnr gormtiqler -bu cesaretli fakat sa[duyudan yoksun
muazzam bir zafermiq, gtinkii birleqim noktalannrn hareketi-
ni higbir zaman geri dondiirememi$ yu da belki dondtirmeyi
higbir zaman istememiq ler.
Don Juan, srradan iqler dtinyasrnda olmek ya da bilinme-
yen diinyalarda olmek segenekleriyle karqr karqrya kalan ma-
ceracl insanlarrn kagrnrlmaz olarak ikincisini segeceklerini
soyledi. Seleflerinin sadece cilecekleri yeri defiqtirmeyi seg-
tiklerini fark eden yeni goriictiler tiim bunlann gereksizligini
kavramrqlar; yoldaqlannr denetlemeye gabalamanrn gerek-
sizlifini, difer dtinyalan birleqtirmenin gereksizligini ve hep-
mvazzam ve akrl almaz bir eylemin etkisiyle hepimrzbtrle-
qim noktamrzl oynattrk ve baqka dtinyalar birlegtirdik.
$imdi ileri farkrndahlr anrmsamak ve biitiinlti[timtizti ye-
niden kazanmak zorunda oldufumuzu biliyoruz. Ve ne kadar
gok anrmsarsak, krvang, hayretimizin o kadar yofun, kuqku
ve qagkrnh[rmrzrn o kadar fazla olacalrm da.
$imdiye dek, sadece dolanln ve insan kaderinin en akrl
srr errnez sorulanyla hayal krrrkhfr tatmaya brrakrlmrqtrk
sanki. Taa ki don Juan'rn bize o[rettili her geyi do$rulayrp,
Kartal'rn armafamm kabul etmek igin yeterli erkeye ulaqaca-
prmtz zamana kadar.
mvazzam ve akrl almaz bir eylemin etkisiyle hepimrzbtrle-
qim noktamrzl oynattrk ve baqka dtinyalar birlegtirdik.
$imdi ileri farkrndahlr anrmsamak ve biitiinlti[timtizti ye-
niden kazanmak zorunda oldufumuzu biliyoruz. Ve ne kadar
gok anrmsarsak, krvang, hayretimizin o kadar yofun, kuqku
ve qagkrnh[rmrzrn o kadar fazla olacalrm da.
$imdiye dek, sadece dolanln ve insan kaderinin en akrl
srr errnez sorulanyla hayal krrrkhfr tatmaya brrakrlmrqtrk
sanki. Taa ki don Juan'rn bize o[rettili her geyi do$rulayrp,
Kartal'rn armafamm kabul etmek igin yeterli erkeye ulaqaca-
prmtz zamana kadar.

You might also like