Professional Documents
Culture Documents
-I-
İlmî araştırmalara meraklı bir mucit olan Ahmet, kendi imkânlarıyla inşa
ettiği 3 yelkenli bir tekneyi, Van Gölü`nde yük taşımacılığı yapmak isteyen
Ali`ye 75.000 TL karşılığında satmıştır. Ahmet`in teknenin yelkenlerini
kendisinden ödünç aldığını iddia eden Cemal, yelkenler karşıIığında Ali`den
10.000 TL talep etmektedir. Ali, yelkenlerin Cemal`e ait oldugunu bilmediğini
ileri sürerek ödemeye yanaşmamaktadır.
MADDE 931/I: Tahsis edildiği amaç, suda (denizde) hareket etmesini gerektiren,
yüzme özelliği bulunan ve pek küçük olmayan her araç (tekne), kendiliğinden
hareket etmesi imkânı bulunmasa da, bu Kanun bakımından “gemi” sayılır.
Bütünleyici parça, yerel âdetlere göre asıl şeyin temel unsuru olan ve o şey
yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe
ondan ayrılmasına olanak bulunmayan parçadır.
TMK MADDE 684: Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da
malik olur.
Eklenti, asıl şey malikinin anlaşılabilen arzusuna veya yerel adetlere göre
işletilmesi, korunması veya yarar sağlanması için asıl şeye sürekli olarak
özgülenen ve kullanılmasında birleştirme, takma veya başka bir biçimde asıl
şeye bağlı kılınan taşınır maldır
Denize Elverişli Gemi: Gövde, genel donatım, makine, kazan gibi esas
kısımları bakımından, yolculuğun yapılacağı sudan ileri gelen (tamamıyla
anormal tehlikeler hariç) tehlikelere karşı koyabilecek bir gemi “denize
elverişli” sayılır.
Yola Elverişli Gemi: Denize elverişli olan gemi, teşkilatı, yükleme durumu,
yakıtı, kumanyası, gemi adamlarının yeterliği ve sayısı bakımından,
(tamamıyla anormal tehlikeler hariç) yapacağı yolculuğun tehlikelerine karşı
koyabilmek için gerekli niteliklere sahip bulunduğu takdirde “yola elverişli”
sayılır.
Yüke Elverişli Gemi: Soğutma tesisatı da dâhil olmak üzere, eşya taşımada
kullanılan kısımları eşyanın kabulüne, taşınmasına ve muhafazasına elverişli
olan bir gemi “yüke elverişli” sayılır.
Tamir Kabul Etmez Gemi: Denize elverişsiz hâle gelmiş olan bir gemi bu
Kanunun uygulanması bakımından; tamiri hiç veya bulunduğu yerde
mümkün değilse ve tamir edilebileceği bir limana götürülemezse, “tamir
kabul etmez gemi”, sayılır.
Tamire Değmez Gemi: Denize elverişsiz hâle gelmiş olan bir gemi bu
Kanunun uygulanması bakımından; tamir giderleri geminin, eski ve yeni farkı
gözetilmeksizin, önceki değerinin dörtte üçünü aşacaksa, “tamire değmez
gemi”, sayılır.
Yükleniyor…
(4) Türk kanunları uyarınca kurulup da;
a) Tüzel kişiliğe sahip olan kuruluş, kurum, dernek ve vakıflara ait olan gemiler,
yönetim organını oluşturan kişilerin çoğunluğunun Türk vatandaşı olması,
b) Türk ticaret şirketlerine ait olan gemiler, şirketi yönetmeye yetkili olanların
çoğunluğunun Türk vatandaşı olmaları ve şirket sözleşmesine göre oy çoğunluğunun Türk
ortaklarda bulunması, anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde ayrıca
payların çoğunluğunun nama yazılı ve bir yabancıya devrinin şirket yönetim kurulunun
iznine bağlı bulunması, şartıyla Türk gemisi sayılırlar.
(5) Türk ticaret siciline tescil edilen donatma iştiraklerinin mülkiyetindeki gemiler,
paylarının yarısından fazlası Türk vatandaşlarına ait ve iştiraki yönetmeye yetkili paydaş
donatanların çoğunluğunun Türk vatandaşı olması şartıyla Türk gemisi sayılırlar.
MADDE 1064- (1) Birden çok kişinin paylı mülkiyet şeklinde malik
MADDE 959- (1) Gemi, ancak malikin veya maliklerinden birinin istemi üzerine gemi
siciline tescil olunur.
(2) İstem dilekçeyle yapılır.
Yükleniyor…
MADDE 972- (1) Bir hususun gemi siciline kaydını, kaydın değiştirilmesini veya silinmesini
istemekle yahut bu işlemlerin yapılabilmesi için gerekli belgeleri ibraz etmekle yükümlü olan
kişiler, bu işlemleri gerektiren hususları öğrendikten sonra onbeş gün içinde yükümlülüklerini
yerine getirmedikleri takdirde haklarında 33 üncü madde hükmü uygulanır.
MADDE 955- (1) Gemi, bağlama limanının tabi olduğu sicil müdürlüğünce
tescil olunur.
(2) Bir geminin seferleri yabancı bir limandan veya bir kara kentinden
yahut bizzat gemiden yönetildiği takdirde, malik, gemisini dilediği yer
siciline tescil ettirebilir.
(3) Malikin, Türkiye’de yerleşim yeri veya ticari işletmesi yoksa, bu
Kanunda yazılı hakları kullanmak ve görevleri yerine getirmek üzere, sicil
müdürlüğüne o bölgede oturan bir temsilci göstermesi gereklidir.
GEMİNİN HÜVİYETİ
MADDE 938- (1) Geminin ilk Türk maliki, gemiye dilediği adı vermekte
serbesttir. Şu kadar ki, seçilen ad karıştırılmaya yol açmayacak şekilde başka
gemilerin adlarından farklı olmalıdır.
(2) Gemi tasdiknamesi verilmiş olan bir geminin adı Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının izniyle değiştirilebilir.
MADDE 939- (1) Sicile kayıtlı bir geminin bordasının her iki tarafına adı, kıçına da
adı ile bağlama limanı; silinmez, bozulmaz ve kolayca okunacak harflerle yazılır.
GEMİNİN KLASI
MADDE 1104- (1) Gemi bağlama limanı dışında bulunduğu sırada kaptan, bu
sıfatla, geminin donatılmasına, yakıt ve kumanyasına, gemi adamlarına, geminin
denize, yola ve yüke elverişli bir hâlde tutulmasına ve genel olarak yolculuğun
güvenli bir şekilde sürdürülmesine ilişkin her türlü işlem ve tasarrufları üçüncü
kişilerle donatan adına yapmaya yetkilidir.
SORULAR
Özel Hukuk Kurallarına Göre Gemi Kamu Hukuku Kurallarına Göre Gemi
Mülkiyetinin İktisabı Mülkiyetinin İktisabı
1-) Hukuki Muamele Yolu İle 1-) 3894 Sayılı denizde Zapt ve Müsadere
a) Müseccel Gemi Üzerinde Kanunu uyarınca savaş zamanlarında
b) Müseccel Olmayan Gemi Üzerinde kanunda gösterilen gemiler zapt ve
c) Sicile Kayıtlı Gemi Payı Üzerinde müsadere olunur
MADDE 997- (1) Türk Gemi Siciline kayıtlı bulunmayan Türk gemileri
üzerindeki mülkiyet ve sınırlı ayni haklara, Türk Medenî Kanununun
taşınırlara ilişkin hükümleri uygulanır.
MEDENİ KANUN MADDE 763- Taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin
devri gerekir. Bir taşınırın zilyetliğini iyi niyetle ve malik olmak üzere
devralan kimse, devredenin mülkiyeti devir yetkisi olmasa bile, zilyetlik
hükümlerine göre kazanmanın korunduğu hâllerde o şeyin maliki olur.
MADDE 1007- (1) Sicile kayıtlı gemi payının mülkiyeti, malik ile iktisap
edenin bu hususta anlaşmaları ile devralana geçer. Anlaşmanın yazılı
şekilde yapılması ve imzaların noterce onaylanması şarttır. Bu anlaşma
gemi sicil müdürlüğünde de yapılabilir.
(2) Donatma iştirakinde paydaş donatanların her biri, iştirak payını
dilediği anda diğer paydaşların onayı olmaksızın tamamen veya kısmen
başkasına devredebilir. Sicile kayıtlı gemi üzerindeki iştirak payının
devri, gemi payının devri ve sicile tescili ile olur.
(3) Gemi payı veya iştirak payının devri sonucunda gemi Türk
Bayrağı çekme hakkını kaybedecekse, devir yalnız bütün paydaşların
OLAY
Soru I: Henüz inşa halindeki „Martı“ gemisi üzerinde ipotek tesisi mümkün
müdür? Neden?
MADDE 1014- (1) Bir alacağı teminat altına almak için gemi üzerinde ipotek
kurulabilir. Gemi ipoteği alacaklıya, alacağını, geminin bedelinden alma
yetkisini verir. Sicile kayıtlı gemilerin sözleşmeye dayalı rehni sadece gemi
ipoteği yolu ile sağlanır. İleride doğabilecek veya şarta ya da kıymetli evraka
bağlı bir alacak için de ipotek kurulabilir.
MADDE 1021- (1) Bir alacak için birden çok gemi veya gemi payı ipotek
edilmişse, bunlardan her biri borcun tamamından sorumludur.
(2) Alacaklı, her gemi veya pay ancak belirli bir kısımdan
sorumlu olmak üzere alacağını gemi veya paylar arasında paylaştırabilir.
Paylaştırma, sicil müdürlüğüne yapılacak beyan ve tescil ile gerçekleşir.
Birlikte ipotek üzerinde hak sahibi kişiler varsa onların da onayı
DENİZ ÖDÜNCÜ
GENEL GEREKÇE NO: 164 6762 sayılı Kanuna 1861 tarihli Alman
Umumi Ticaret Kanunnamesinden alınmış bulunan çok sayıda hüküm,
günümüz deniz ticaretine yabancıdır. Kaptanla kurulan hizmet
sözleşmesi- ne, kaptanla gemide bulunanların ilişkilerine, bunlar arasında
kaptanın disiplin yetkisine, gemi adamlarının bilgi verme ve emirlere
uymalarına, yurt dışında suç işlenmesine ve özellikle deniz ödüncüne ve
1940'ların INCOTERMS kataloğundan alınmış deniz aşırı satışlara ilişkin
hükümler gibi. Bunlar ve işlevini tamamlamış birçok hüküm Tasarıya
alınmamıştır.
İNTİFA HAKKI
MADDE 1059- (1) Sicile kayıtlı gemiler üzerinde intifa hakkı kurulabilir.
(2) İntifa hakkı, aksi kararlaştırılmadıkça, sahibine
üzerinde kurulduğu gemiden tam yararlanma yetkisini sağlar.
MADDE 1060- (1) Sicile kayıtlı gemi üzerindeki intifa hakkı Türk Medenî
Kanununun taşınmazlar üzerindeki intifa hakkı hükümlerine tabidir.
Buna göre bir kimsenin donatan Buna göre bir kimsenin gemi
olarak nitelendirilebilmesi için: işletme müteahhidi olarak
Not: Gemi işletme müteahhidi maliki bulunmadığı gemiyi haklı bir sebebe
(kira ariyet, intifa hakkı) dayanarak veya haksız olarak (hırsızlık, gasp)
kullanmış olabilir.
DONATANIN SORUMLULUĞU
TAŞIYANIN SORUMLULUĞU
Taşıyanın, geminin denize, yola ve Taşıyanın, eşyanın yükletilmesi, istifi,
yüke elverişsizliğinden doğan elden geçirilmesi, taşınması,
sorumluluğu: korunması, gözetimi ve
MADDE 1141- (2) Taşıyan, yükle ilgili boşaltılmasından doğan sorumluluğu:
olanlara karşı geminin denize, yola veya MADDE 1178- (1) Taşıyan, navlun
yüke elverişli olmamasından doğan sözleşmesinin ifasında, özellikle eşyanın
zararlardan sorumludur; meğerki, yükletilmesi, istifi, elden geçirilmesi,
tedbirli bir taşıyanın harcamakla taşınması, korunması, gözetimi ve
yükümlü olduğu dikkat ve özen boşaltılmasında tedbirli bir taşıyandan
MADDE 1179- (1) Taşıyanın veya MADDE 1180- (1) Zarar, geminin
adamlarının kastından veya ihmalinden sevkine veya başkaca teknik
doğmayan sebeplerden ileri gelen yönetimine ilişkin bir hareketin veya
zarardan taşıyan sorumlu değildir. yangının sonucu olduğu takdirde,
Taşıyanın veya adamlarının kastının taşıyan yalnız kendi kusurundan
veya ihmalinin bu zarara sebebiyet sorumludur. Daha çok yükün
vermediğini ispat yükü, taşıyana aittir. menfaati gereği olarak alınan
önlemler, geminin teknik yönetimine
dâhil sayılmaz.
DONATMA İŞTİRAKİ
MADDE 1064- (1) Birden çok kişinin paylı mülkiyet şeklinde malik
oldukları bir gemiyi, menfaat sağlamak amacıyla aralarında yapmış
oldukları sözleşme gereğince, hepsi adına ve hesabına suda kullanmaları
hâlinde donatma iştiraki
vardır.
MADDE 1065- (1) Donatma iştirakinin yapılmasını izleyen onbeş gün içinde
iştirak, ticaret ve gemi sicillerine tescil edilir.
MADDE 1067- (1) İştirakin işleri paydaş donatanların oy çoğunluğu ile
verecekleri kararlara göre yürütülür. Her paydaş donatanın sahip olduğu oy
hakkı, onun gemideki payı veya paylarının miktarına göre belirlenir. Kararın
lehinde oy verenlerin, tüm payların yarısından fazlasına sahip olmaları hâlinde
oy çoğunluğu gerçekleşmiş sayılır.
(2) Donatma iştiraki sözleşmesinin değiştirilmesine ilişkin
veya bu sözleşmeye aykırı ya da iştirakin amacına yabancı kararlar oybirliği
ile alınır.
OLAY
Konya’da ürettiği ve haziran ayında hasadı yapılacak 100 ton buğdayı deniz yoluyla
SORULAR
Soru III: Geminin yükleme limanına bir kaç gün gecikme ile varması ne
tür sonuçlar doğurabilir? Neden?
NAVLUN SÖZLEŞMESİ
MADDE 1138- (1) Taşıyan, navlun karşılığında;
a) Yolculuk çarteri sözleşmesinde eşyayı, geminin tamamını
veya bir kısmını ya da belli bir yerini taşıtana tahsis ederek;
b) Kırkambar sözleşmesinde ayırt edilmiş eşyayı, denizde
taşımayı üstlenir.
MADDE 1212- (1) Taşıyan, eşyayı, sözleşmede ismen kararlaştırılmış olan dışında
başka bir gemiye yüklemeye veya aktarmaya yetkili ise, bu geminin zıyaı hâlinde
taşımayı diğer uygun bir gemi ile yapabilir veya tamamlatabilir. Taşıyan, seçimini
gecikmeksizin taşıtana bildirmekle yükümlüdür.
MADDE 932- (1) Gövde, genel donatım, makine, kazan gibi esas kısımları
bakımından, yolculuğun yapılacağı sudan ileri gelen (tamamıyla anormal
tehlikeler hariç) tehlikelere karşı koyabilecek bir gemi “denize elverişli”
(2) Denize elverişli olan gemi, teşkilatı, yükleme durumu, yakıtı, kumanyası, gemi
adamlarının yeterliği ve sayısı bakımından, (tamamıyla anormal tehlikeler hariç)
yapacağı yolculuğun tehlikelerine karşı koyabilmek için gerekli niteliklere sahip
bulunduğu takdirde “yola elverişli” sayılır.
(3) Soğutma tesisatı da dâhil olmak üzere, eşya taşımada kullanılan kısımları
eşyanın kabulüne, taşınmasına ve muhafazasına elverişli olan bir gemi “yüke
elverişli” sayılır.
MADDE 1152- (1) Yüklemenin belli bir günde başlayacağı kararlaştırılmamışsa, taşıyan
veya yetkili bir temsilcisi, ikinci ilâ beşinci fıkra hükümlerine uygun olarak taşıtana bir
hazırlık bildiriminde bulunur.
(2) Hazırlık bildirimi, gemi, 1142 nci maddede öngörülen demirleme
yerine varınca yapılır.
(5) Hazırlık bildiriminin geçerliği, herhangi bir şekle bağlı değildir. Hazırlık
bildiriminin hüküm doğurması için, muhatabına ulaşması zorunludur.
GEREKÇE MADDE 1152 - Madde ile, Alm. TK.’nın 567 nci paragrafının birinci
fıkrasından alınmış olan 6762 sayılı Kanunun 1030 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer
alan hüküm, tümüyle yeniden düzenlenmiştir. Eğer yüklemenin başlayacağı gün taraflarca
önceden kesin olarak kararlaştırılmışsa, hazırlık ihbarında bulunulmasına gerek
olmayacaktır; kararlaştırılan günde hem gemi kararlaştırılan yerde bulunacak, hem de
yükleten, yüklemeye hazır olacaktır, yani kesin vadeli bir işlemden söz edilmesi gerekecektir.
Buna karşılık, taraflar kesin bir gün kararlaştırmamışlarsa veya uygulamada “ETA =
expected time of arrival” tabir olunan tahmini varış günü bildirilerek ihbarda
bulunulmuşsa, geminin 1142 nci maddede öngörülen demirleme yerine vardığı anda
hazırlık ihbarının yapılması icap edecektir.
YÜKLEME MÜDDETİ
https://lookaside.fbsbx.com/file/DENİZ%20TİCARETİ%20HUKUKU%20DERS%20NOTLARI%20PR…tNmrLujyAslIPZl47cYR6CL_3ovflpaAEWRxFmmvm_Tek1Z_-inU0ukUWVur-SywwmvaOX-TKE6goPx 15.07.2017 22_42
Sayfa 74 / 119
STARYA SÜRESİ
MADDE 1153- (1) Yükleme süresi, hazırlık bildiriminin, muhatabına ulaşmasını izleyen
ilk takvim günü ve eğer yüklemeye fiilen başlanmışsa, o andan itibaren işlemeye başlar.
SÜRASTARYA SÜRESİ
MADDE 1154- (1) Sözleşmede kararlaştırılmışsa taşıyan, eşyanın yükletilmesi için
yükleme süresinden fazla beklemek zorundadır. Fazladan beklenilen bu süreye
“sürastarya süresi” denir.
(2) Sözleşmede sürastaryadan veya sadece sürastarya parasından söz
edilmiş olup da sürastarya süresi belirtilmemişse, bu süre on gündür.
(3) Sürastarya süresi, yükleme süresi bitince, herhangi bir bildirime gerek
EŞYANIN YÜKLENMESİ
MADDE 1144- (1) Kararlaştırılan eşya yerine, aynı varma limanı için,
taşıtan tarafından gemiye başka eşya yükletilmek istenilirse taşıyan, bu
yüzden durumu güçleşmedikçe bunu kabul ile yükümlüdür. Sözleşmede,
eşya ferden belirlenmiş ise bu hüküm uygulanmaz.
MADDE 1146- (1) Taşıtan ve yükleten, harp kaçağı veya ihracı, ithali
veya transit olarak geçirilmesi menedilmiş olan eşyayı yükler yahut
yükleme sırasında mevzuata, özellikle kolluk, vergi ve gümrük
kurallarına aykırı hareket ederlerse, taşıyana karşı sorumludur; bu
yüzden zarar gören diğer kişilere karşı ise ancak kusurları varsa sorumlu
olurlar.
(2) Kaptanın onayıyla hareket etmiş olmaları, taşıtan ve
yükleteni diğer kişilere karşı sorumluluktan kurtarmaz. Bunlar eşyanın el
konulmuş olduğunu ileri sürerek navlunu ödemekten kaçınamazlar.
(3) Eşya, gemiyi veya içindeki diğer eşyayı tehlikeye
sokarsa, kaptan, bunu karaya çıkarmaya veya zorunluluk hâllerinde
denize atmaya yetkilidir.
MADDE 1145- (1) Taşıtan ile yükleten, eşya hakkında taşıyana tam ve doğru
beyanda bulunmakla yükümlüdürler. Bunlardan her biri, beyanlarının doğru
olmamasından doğan zarardan taşıyana karşı sorumludur; bu yüzden zarar gören
diğer kişilere karşı ise ancak kusurları varsa sorumlu olurlar.
(2) Taşıyanın navlun sözleşmesi gereğince taşıtan ve yükleten
dışındaki kişilere karşı olan yükümlülükleri ve sorumluluğu saklıdır.
TEHLİKELİ EŞYA
MADDE 1148- (1) Denizde can ve mal koruma hakkındaki mevzuata göre
KISMİ YÜKLEME
MADDE 1160- (1) Yükleme süresi ve kararlaştırılmış ise sürastarya süresi
bittikten sonra, taşıyan, yüklemenin tamamlanması için daha fazla beklemek
zorunda değildir. Taşıyan, taşıtanın talimatına dayanarak yükleme ve varsa
sürastarya süresinden sonra beklemeye devam ederse, bu süre için yaptığı
giderlerle bu yüzden uğradığı zarara karşılık tazminat isteyebilir.
(2) Yükleme süresi ve kararlaştırılmış ise sürastarya süresi
bittikten sonra, taşıyan, taşınması kararlaştırılan eşyanın tamamı yüklenmiş
olmasa bile, taşıtanın istemi üzerine yola çıkmak zorundadır. Bu durumda
taşıyan;
a) Sözleşmede kararlaştırılmış olan navlunun tamamını,
b) Doğmuş sürastarya ücretini,
c) Eksik yükleme sebebiyle yapmak zorunda kaldığı
giderleri ve uğradığı zararı,
d) Alacakları, eksik yükleme sebebiyle kısmen veya
tamamen teminatsız kalmışsa, kendisine ek teminat gösterilmesini, isteyebilir.
Şu kadar ki, kısmen yüklenmeyen eşyanın yerine başka bir sözleşme uyarınca
eşya taşınmışsa, bu eşya için alınacak navlun, (a) bendine göre istenecek
https://lookaside.fbsbx.com/file/DENİZ%20TİCARETİ%20HUKUKU%20DERS%20NOTLARI%20PR…tNmrLujyAslIPZl47cYR6CL_3ovflpaAEWRxFmmvm_Tek1Z_-inU0ukUWVur-SywwmvaOX-TKE6goPx 15.07.2017 22_42
Sayfa 86 / 119
navlundan düşülür.
Evren Mader Ispanya`ya ihraç ettiği 500 ton meyvenin taşınması amacıyla
Armatör Çiğdem Ademhan ile bir navlun sözleşmesi yapar. Sözleşme uyarınca
gemi, Antalya - Heraklion - Palermo – Cagliari - Barcelona – rotasını takiben
en geç 20 Nisan 2014 tarihinde İspanya`nın Malaga limanına ulaşacaktır.
Bildirilen tarihte sefere çıkan gemi, kaptanın rotayı yanlış hesaplaması
nedeniyle 22 Nisan 2014 tarihinde Malaga`ya ulaşır. Gecikme nedeniyle
meyvelerin bir kısmı çürümüştür.
ROTADAN SAPMA
MADDE 1113- (1) Yolculuğun izlenen rota üzerinde sürdürülmesini
https://lookaside.fbsbx.com/file/DENİZ%20TİCARETİ%20HUKUKU%20DERS%20NOTLARI%20PR…tNmrLujyAslIPZl47cYR6CL_3ovflpaAEWRxFmmvm_Tek1Z_-inU0ukUWVur-SywwmvaOX-TKE6goPx 15.07.2017 22_42
Sayfa 88 / 119
umulmayan bir hâl engellerse, kaptan durumun gereklerine ve imkânlar
çerçevesinde uygulamaya zorunlu olduğu talimata göre, yolculuğa, başka bir
rota üzerinde devam edebileceği gibi kısa veya uzun bir süre için ara verebilir
veya kalkma limanına geri dönebilir.
(2) Navlun sözleşmesinin sona ermesi hâlinde kaptan, 1211 inci
madde hükümlerine göre hareket eder.
MADDE 1220- (1) Kaptanın denizde can ve eşya kurtarmak veya diğer bir haklı
sebeple rotadan sapmış olması, tarafların hak ve yükümlülüklerini etkilemez ve
taşıyan bu yüzden doğacak zararlardan sorumlu olmaz.
(2) Türk Medenî Kanununun 2 nci maddesi hükmü saklıdır.
OLAY
Ahmet Turan maliki olduğu „Sudem“ isimli gemiyi bir yıl süre ile Mehmet
Kaynak`a kiralamıştır. Mehmet Kaynak kiralamış olduğu gemiyi yük taşımak üzere
5 ay süre ile Ferhat Güner`e tahsis etmiştir. Ferhat Güner ise, Kemal Kapar ile
akdettiği sözleşme gereğince „Sudem“ gemisinin 2 numaralı ambarında 100 ton
SORULAR
SORU II: Balık yükün zayi olmasi sebebiyle kim hangi hüküm dolayısıyla
sorumlu tutulabilir? Neden?
TAŞIYANIN SORUMLULUĞU
MADDE 1141- (1) Her türlü navlun sözleşmesinde taşıyan, geminin denize, yola
ve yüke elverişli bir hâlde bulunmasını sağlamakla yükümlüdür.
(2) Taşıyan, yükle ilgili olanlara karşı geminin denize, yola veya
yüke elverişli olmamasından doğan zararlardan sorumludur; meğerki, tedbirli
bir taşıyanın harcamakla yükümlü olduğu dikkat ve özen gösterilmekle
beraber, eksikliği yolculuğun başlangıcına kadar keşfe imkân bulunmamış
olsun.
MADDE 1179- (1) Taşıyanın veya adamlarının kastından veya ihmalinden
doğmayan sebeplerden ileri gelen zarardan taşıyan sorumlu değildir. Taşıyanın veya
MADDE 1243- (1) Bir navlun sözleşmesinde veya konişmentoda yahut diğer bir denizde
taşıma senedinde yer alıp da;
a) Taşıyanın borç ve sorumluluklarına ilişkin 1141, 1150, 1151 ve 1178
ilâ 1192 nci maddeler,
b) Taşıtan ve yükletenin borç ve sorumluluklarına ilişkin 1145 ilâ 1149,
1165 ve 1208 inci maddeler,
c) Denizde taşıma senetlerine ilişkin 1228 ilâ 1242 nci maddeler,
hükümlerinden kaynaklanan borç ve sorumluluklar doğrudan veya dolaylı olarak önceden
kaldıran veya daraltan bütün kayıt ve şartlar geçersizdir.
(2) Sigortadan doğan hak ve alacakların taşıyana devredilmesi veya taşıyana
buna benzer menfaatler sağlanması ve kanunlarla düzenlenmiş bulunan ispat yükünün taşıyan
lehine tersine çevrilmesi sonucunu doğuran bütün kayıt ve şartlar birinci fıkra hükümlerine
tabidir.
(3) Sorumluluğu kaldıran veya daraltan kayıt ve şartların geçersizliği, navlun
İSTİSNALAR
MADDE 1244- (1) Aşağıda yazılı hâllerde 1243 üncü maddenin birinci fıkrası uygulanmaz:
a) Navlun sözleşmesinin canlı hayvanlara veya 1151 inci maddenin
üçüncü fıkrasının birinci cümlesi uyarınca denizde taşıma senedinde güvertede taşınacağı
yazılı olup da fiilen böyle taşınan eşyaya ilişkin bulunması.
b) Mutat ticari taşıma işlerinden olmamakla beraber ticaretin olağan
akışı içinde yapılan eşya taşımasına ilişkin bulunup da eşyanın özel nitelikleri veya taşımanın
özel şartlarının haklı gösterdiği anlaşmalar; bu durumda taşıma senedinin bu anlaşmaları ve
“emre değildir” kaydını içermesi şarttır.
c) Taşıyana, eşyanın yüklenmesinden önce ve boşaltılmasından sonra
düşen yükümlülükler.
(2) 1243 üncü madde, konişmentoya, müşterek avaryaya ilişkin kayıtların
konulmasına engel değildir.
(3) Sorumluluğu önceden kaldıran veya daraltan kayıt ve şartlar hakkında
Türk Borçlar Kanununun emredici hükümleri saklıdır.
MADDE 1245- (1) Yolculuk çarteri sözleşmelerine 1243 üncü madde hükmü
uygulanmaz. Ancak, böyle bir sözleşmeye dayalı olarak konişmento düzenlenirse, taşıtan
olmayan konişmento hamili ile taşıyan arasındaki ilişkide 1243 üncü madde hükmü
uygulanır
OLAY
SORULAR
SORU III: Yükün, teslim için ilk başvuran konişmento hamiline teslim
edilmiş olması durumunda, malın gerçek maliki ne yapmalıdır? Avukatı
olsaydınız ne tavsiye ederdiniz? Neden?
SORU IV: Çürüyen yükte meydana gelen zarardan kim sorumludur? Neden?
BOŞALTMA YÜKLEME
MADDE 1169- (1) Hazırlık bildiriminin MADDE 1153- (1) Yükleme süresi, hazırlık
muhatabına ulaşmasını izleyen ilk takvim bildiriminin, muhatabına ulaşmasını izleyen
günü ve eğer boşaltmaya fiilen başlanmış ilk takvim günü ve eğer yüklemeye fiilen
ise, o andan itibaren boşaltma süresi başlanmışsa, o andan itibaren işlemeye
işlemeye başlar. Sürenin işlemeye başladığı başlar. Sürenin işlemeye başladığı anda,
anda, boşaltmaya fiilen başlanamaması yüklemeye fiilen başlanamaması hâlinde de
hâlinde de 1172 nci madde uygulanır. 1156 ncı madde uygulanır.
(2) Boşaltma süresi sözleşme ile (2) Yükleme süresi sözleşme ile
belirlenmemişse, boşaltmanın yirmi dört belirlenmemişse, yüklemenin yirmi dört
BOŞALTMA YÜKLEME
KONİŞMENTONUN İÇERİĞİ
KONİŞMENTONUN İÇERİĞİ
MADDE 1230- (1) Konişmentonun meşru hamili, eşyayı teslim almaya yetkilidir.
(2) Konişmento birden çok nüsha olarak düzenlenmişse, eşya, tek nüshanın meşru
hamiline teslim edilir
MADDE 1231- (1) Konişmentonun birden çok meşru hamili aynı zamanda başvurursa kaptan,
hepsinin istemini reddederek eşyayı umumi ambara veya başka güvenli bir yere tevdi etmek ve
bu şekilde hareket etmesinin sebeplerini de göstererek bunu anılan konişmento hamillerine
bildirmek zorundadır.
MADDE 1236- (1) Eşya, ancak konişmento nüshasının, eşyanın teslim alındığına ilişkin şerh
düşülerek geri verilmesi karşılığında teslim edilir.
MADDE 1234- (1) Eşya, kaptan veya taşıyanın diğer bir temsilcisi tarafından taşınmak üzere
teslim alınınca konişmentonun, konişmento gereğince eşyayı teslim almaya yetkili olan kişiye
teslimi, 1235 inci madde hükümleri saklı kalmak şartıyla, Türk Medenî Kanununun 957 ve 980
MADDE 1235- (1) Emre yazılı bir konişmento birden fazla nüsha hâlinde düzenlenmişse,
nüshalardan birinin hamili, konişmentonun teslimine 1234 üncü madde gereğince bağlanan
sonuçları, kendisi henüz teslim isteminde bulunmadan önce bir diğer nüshaya dayanarak 1230
uncu madde uyarınca kaptandan eşyayı teslim almış olan kişi aleyhine ileri süremez.
SORULAR
Soru II. Armatör Mustafa Dağlı`nın kendisine navlun ücreti ödenmesi talebi
yerinde midir?
Soru III. Güney Demircilik A.Ş.`ne ait yükün zarar uğramasından dolayı
kim, neden sorumludur?
MADDE 1209- (1) Gemi, yolculuk MADDE 1210- (1) Gemi, yolculuk
başlamadan önce umulmayan bir hâl başladıktan sonra umulmayan bir hâl
yüzünden zayi olduğu takdirde, iki yüzünden zayi olduğu takdirde; taşıyana o
YÜKÜN ZİYAI
Yolculuk Başlamadan Önce Yolculuk Başladıktan Sonra
MADDE 1214- (1) Sözleşmede ferden MADDE 1216- (1) Yolculuk başladıktan
belirlenen eşyanın tamamının umulmayan sonra taşınan eşyanın umulmayan bir hâl
bir hâl yüzünden zayi olması hâlinde, yüzünden tamamının zayi olması ile iki
taraflar arasındaki sözleşme iki taraftan taraftan biri diğerine tazminat vermeye
biri ötekine tazminat vermekle yükümlü zorunlu olmaksızın, navlun sözleşmesi
olmaksızın hükümden düşer. Ancak, o ana hükümden düşer. Taşıyana sadece,
kadar doğmuş alacakların ifası gerekir. sözleşmenin sona erdiği ana kadar
doğmuş bulunan diğer alacakları ödenir.
Kamu Tasarrufu ile Geminin Yola Savaş Sebebiyle Gemi ve/veya Yükün
Çıkmasının veya Yükün Gönderilmesinin Zapt ve Müsadere Tehlikesine Maruz
Men Edilmesi Kalması
MADDE 1218- (1) Gemiye ambargo veya MADDE 1218-(4) Savaş çıktığı için
devlet hizmeti için el konulması, varma yeri geminin veya navlun sözleşmesi gereğince
ülkesi ile ticaretin yasaklanması, yükleme gemi ile taşınacak eşyanın tamamı yahut her
veya varma limanlarının abluka altına ikisinin artık serbest sayılmaması ve zapt
alınması, sözleşme gereğince taşınacak olan veya müsaderesi tehlikesi mevcutsa, taraflar
eşyanın tamamının yükleme limanından belli bir süre beklemeye zorunlu olmaksızın
ihracının veya varma limanına ithalinin yahut fesih hakkını kullanabilirler.
transit geçişinin yasaklanması gibi bir kamu
tasarrufu yüzünden sözleşmenin ifasının
engellenmiş olması her iki tarafa herhangi bir
MADDE 1158- (1) Taşıtan, yolculuk MADDE 1164- (1) Yüklemeden sonra
çarteri sözleşmesini, gemi o sözleşme taşıtan, tam navlunu ve 1201 inci madde
uyarınca yüklemesini tamamlayıp uyarınca teminat altına alınmış diğer
yolculuğa çıkıncaya kadar feshedebilir. alacakları ödeyerek veya 1202 nci madde
(3) Fesih hakkının, uyarınca teminat vererek sözleşmeyi
gemiye eşya alındıktan sonra feshedebilir; şu kadar ki, gemiye alınmış
kullanılması hâlinde, taşıyan, eşyanın olan eşyanın boşaltılması, yolculuğun
boşaltılması için gereken gecikmesine veya aktarmaya sebep
süreyi beklemek zorundadır. Bu süre, olabilecek ise, diğer bütün taşıtanların
yükleme veya sürastarya süresinden onayını almış olmadıkça taşıtan, eşyanın
sayılmaz. Taşıyan, taşıtanın eşyanın boşaltılmasını isteyemez. Taşıyan,
gemiden çıkarılması nedeniyle sebep eşyanın gemiden çıkarılması için rotayı
olduğu bütün giderleri ve zararları değiştirmek veya bir limana uğramak
talep edebilir; her hâlde bu zarar, zorunda değildir.
kaybedilen süre karşılığı sürastarya
ücretinden az olamaz.
OLAY
Soru I: Esat Durukan ve Ayşe Özel karşı açılan davalarda hakim olsaydınız nasıl karar
verirdiniz? Neden?
DENİZ KAZALARI
MADDE 1279- (1) Zararın tespiti ve paylaştırılması varma yerinde, eğer buraya
varılmazsa yolculuğun bittiği limanda yapılır.
MADDE 1280- (1) Dispeç, ilgililerin oybirliğiyle atayacakları bir veya birden fazla