Professional Documents
Culture Documents
k, Vatandaşlık ve
S!yaset: Ermen! Meseles!n!n Ötek!
Yüzü
Etyen Mahçupyan
1. YAŞANANLAR
Söz konusu bakış, klas!k ‘m!llet’ anlayışının dışına taşan, devlete bağlı
ancak onunla ‘sosyal kontrat’ !l!şk!s! !ç!nde olan modern b!r cemaat
tasavvuruna dayanmaktaydı. Ermen! s!yas! part!ler!n!n hedef!
!mparatorluğun ‘l!beralleşmes!yd!’, ama eğer bu gerçekleşmeyecekse
Ermen! bölges!n!n özgürleşmes!n!n hedeflend!ğ! de açıktı. Eklemek
gerek!r k!, K!l!se neredeyse 1910’lu yıllara kadar bu part!lere kuşkuyla
baktı ve tam desteğ!n! es!rged!. Dahası !lk kuruluş yıllarında part!
üyeler!n!n Ermen! halkı arasında yaptıkları propaganda faal!yetler!
büyük zorluklarla gerçekleşt!; çünkü g!tt!kler! yerlerden çoğu kez
kovulma, hatta dayak yeme durumları !le yüz yüze kaldılar.
Ermen! s!yas! part!ler!n!n İtt!hat Terakk! !le !l!şk!s! !se epeyce organ!k
b!r durum arz etmekle kalmadı, 1908 İk!nc! Meşrut!yete g!den yolda
g!derek artan b!r !şb!rl!ğ!n! !fade ett!. N!tek!m Meşrut!yet tüm
cemaatler!n özgürlük yanlısı kes!mler!nce olağanüstü çoşkuyla
kutlandı ve özgürlük uğruna hayatlarını kaybeden Ermen!ler
Türk/Müslüman kes!mde takd!r konusu oldu. Ne var k!, yüzeyde bu
b!rl!ktel!k artan b!r b!ç!mde sürerken, her !k! taraf da cemaatç!
bakıştan kurtulab!lm!ş değ!ld!. Osmanlı’nın ataerk!l anlam dünyası
k!ml!kler!n ancak cemaat bağlamında algılanmasına yol açmaktaydı
ve ne İtt!hat Terakk!’n!n ne de Ermen! s!yas! part!ler!n!n gerçek
anlamda b!r toplum tasavvurları vardı. Dolayısıyla Osmanlı
entellektüel ve s!yas! atmosfer! b!r bütün olarak modernleşme !le
cemaatsal m!ll!leşme arasında sarkaç m!sal! g!d!p geld!. N!tek!m
Meşrut!yet !lanının üzer!nden daha b!rkaç ay geçm!şken Adana’da
yaşanan olaylar Ermen!ler !ç!n ağır b!r şok oldu. 31 Mart vakası
ortamında Ermen!ler! hedef alan saldırılar b!r s!lahlı d!renç hareket!n!n
oluşmasına neden olmuş; devlet!n araya g!rmes!yle Ermen!ler
s!lahlarını tesl!m etm!ş; ama daha sonra s!lahsız Ermen!ler!n
katled!ld!ğ! b!r d!z! sokak hareket! yaşanmıştı. Bu olay devlete ve
İtt!hat Terakk!’ye güven!lemeyeceğ!n!n, Meşrut!yet!n Ermen!
cemaat!n!n kader! açısından b!r aldatmaca olduğunun kanıtı olarak
algılandı.
Bu atmosfer Ermen!lere !lk kez toplu b!r kıyımla karşı karşıya oldukları
duygusunu ver!rken !k! gel!şmeye neden oldu: B!r yandan Ermen!
askerler çoğunlukla s!lahlarını tesl!m etmeden f!rar etmeye çalışırken;
özell!kle Doğu Anadolu’dak! Ermen! cemaat! de belk! !lk kez
bütünüyle Taşnak m!ll!yetç!l!ğ!yle bütünleşt!. O zamana kadar olayı
ed!lgen b!r b!ç!mde !zlemekte olan Batı Anadolu Ermen! burjuvaz!s!
de böylece son kertede bu m!ll!yetç!l!ğe yen!k düşmüş oldu. Bu
kutuplaşan atmosfer altında, devr!mc! faal!yet gösteren küçük
grupların asker kaçaklarıyla b!rleşmes! ve kend!ler!ne b!r savunma ve
d!renme mevz!s! aramalarıyla b!rl!kte Van c!varında s!lahlı b!r Ermen!
gücü oluşmaya başlamıştı. Devlet !se !lk kez ve henüz tehc!re !l!şk!n
herhang! b!r karar ortada yokken, 1915 Şubat’ında Zeytun’dan
yaklaşık 8000 k!ş!y! Konya !st!kamet!ne zorunlu göçe tab! tuttu. Buna
karşılık vermek üzere manastıra kapanarak d!renen 32 Ermen!
feda!s!n!n devlet güçler! !le çatışmaları !se Osmanlı tar!h!ne Zeytun
İsyanı olarak geçt!.
2. SORULAR
Bu noktadan hareketle günümüzün Türk!ye Cumhur!yet!’n!n farklı b!r
et!k kaygı duyduğunun açıkça görülme !ht!yacı bulunmakta. Bu
sadece Ermen!ler!n veya Ermen!stan’ın değ!l, tüm Batı dünyasının
taleb!. Ardından 90 yıl geçm!ş b!r kıyım olayının bugün çok daha
sağduyulu b!r b!ç!mde, yaşanmış olanlara ps!koloj!k mesafe alarak ve
tar!h! anlama !steğ!n! öne çıkararak değerlend!r!lmes! beklen!r. Dahası
soykırım kel!mes! kullanılacak olsa b!le, bu suçun b!reysel olduğu ve
b!r topluma, m!llete veya devlete küll!yen yüklenemeyeceğ! hukuka
g!rm!ş durumdadır. Bu durumda acaba Türk!ye n!ç!n 1915’te rol almış
b!rkaç suçlu !nsanı hâlâ devlet pol!t!kası olarak savunmaya ve onların
yaptıklarına sah!p çıkmaya çalışmakta? Bu soru Türk!ye toplumunun
tar!hle olan !k!rc!kl! !l!şk!s!ne de b!r göndermed!r. Çünkü asıl olan bu
toplumun yaşanmış olan gerçek tar!hten, bunun !ç!n gereks!n!len
nesnell!kten kaçmasıdır. Dolayısıyla Müslüman/Türk anlam
dünyasında ‘1915’, belk! de sadece o !k! yıl !ç!nde yaşananları değ!l,
yüzleş!lmekten kaçınılmış tüm tar!hsel geçm!ş! sembol!ze etmekte.
Bu durumda soru, Türk!ye’n!n n!ç!n tar!hten korktuğudur…
3. YANITLAR
4. STRATEJİ
5. TAKTİK
6. SONUÇ
20. yüzyılın !lk çeyreğ!, b!r öncek! yılın son çeyreğ!yle b!rl!kte
Anadolu’yu merkez alan çok yoğun nüfus hareketler!ne, mal
değ!ş!mler!ne ve doğrudan cürümlere tanık oldu. Bu yarım asır !ç!nde
Osmanlı İmparatorluğunun hem toprakları hem de nüfusu yaklaşık
dörtte b!r!ne !nd!. Bağımsızlaşan ülkelerden ‘!çe doğru’ karşı
konamayan göçler yaşanırken, !çer!dek! cemaatler de genelde ‘dışa
doğru’ sürüldüler. Sadece 1915-17 aralığında Anadolu nüfusunun
üçte b!r! zorunlu olarak yer değ!şt!rmek zorunda bırakıldı. Yüzyılın
başlarında Müslüman çoğunluğa sah!p Er!van b!rden Ermen!leş!rken,
aynı tar!hlerde Ermen! çoğunluğa sah!p Bakü ve T!fl!s hızla
Müslümanlaştı. Bu hoyratça yapılanmanın önces!nde !se b!rkaç on
yıldır sürmekte olan devlet!n ‘zorunlu !ht!da’ pol!t!kası
yaşanmaktaydı... Bunun sonucunda yerel olarak !ht!da edenler !le
etmeyenler arasında husumetler oluştu ve esk! d!nler!n! koruyanlar
d!n değ!şt!renlere genell!kle aşağılama !le baktılar. İht!da edenler !se
yaptıklarının manev! yükünü taşımakta zorlandıkları ölçüde, kend!
d!nler!n! koruyanları ötek!leşt!rd!ler. Bütün bu karmaşık arka plan 1915
tehc!r!n!n nasıl da kolaylıkla b!r kıyıma dönüşeb!ld!ğ!n! açıklar.
Gel!nen noktada her !k! toplum da ruh sağlığını epeyce y!t!rm!ş b!r
görünüm arz etmekte. Tartışmayı hazmedemeyen, sabırsız,
tahammülsüz b!r tavır !k! tarafa da hak!m. Farklı sesler ya
duyulmamakta, ya da b!r tür vatan ha!nl!ğ! yaftası altında marj!nal!ze
ed!lmeye çalışılmakta... Kend!s!yle konuşamayan b!r toplumun,
bırakalım kültür üretmey!, kend! k!ml!ğ!n! yen!den üretmede b!le
tıkanacağını; g!derek hastalıklı n!tel!kler gel!şt!receğ!n! ve çözümü
daha da ‘m!ll!’ olmakta arayab!leceğ!n! öngörmek zor değ!l. Bu tür
m!ll!l!ğ!n !se, tamamen dışa dönük b!r saldırganlıktan beslen!rken, !çe
dönük faş!zan b!r duruşu s!yasallaştırmasını ve g!derek yüzeyselleş!p,
düzeys!zleşmes!n! bekleyeb!l!r!z. Türk!ye b!r süred!r, AB üyel!ğ!n!n
yarattığı değ!ş!m d!nam!ğ!ne yönel!k tepk!ler etrafında bu sürec!
yaşıyor. Artık Ermen! meseles! Türk m!ll!yetç! duruşunun beslenme
alanlarından b!r!. Ancak !ron!k olan şu k!, bu m!ll!yetç!l!k b!zzat Türk
k!ml!ğ!n! de tehd!t etmekte: K!ml!ğ!n m!ll! b!r pol!t!kanın parçası hal!ne
gelmes! ve bu pol!t!kanın et!k kaygı taşımayan b!r pragmat!zm
!çer!s!nde kullanılması; Türk k!ml!ğ!n!n b!zzat Türkler tarafından
araçsallaştırılmasının ve n!hayette !ç! boşaltılarak ‘buharlaştırılmakta’
olduğunun !fades!...