You are on page 1of 2

İlm-i Hayvanât-ı Tıbbiye ve Zirâ’iye, Birinci Cild, Baytar Muallimi Binbaşı İsmâil Hakkı, 1910/11

Sayfa Sayısı: 578 sayfa bol resimli

http://vetjournal.ankara.edu.tr/tr/pub/issue/59679/827805

. İfade i Meram 10. Istifâ-i tabiiye


. Medhal 11. Veraset
BİRİNCİ KISIM 12. Hayvanatın insan ile münasebeti
1. Hayvanat 13. Hayvanat ı muzır / Tufeylât / Tarz ı hayat
2 Ecsam ı gayri uzviye ve uzviye 14. Hayvanât ı nafia
3. Nebatât ve hayvanât 15. DÖRDÜNCÜ FASIL – Tasnif i hayvanat
4. Teazzu ve neşv ü nema i hayvanât (hücre ve ensice) İKİNCİ KISIM – İlm-i Hayvanat ı hususiye
5. Aza ve vezâifi azanın hususiyeti ve yekdiğeri ile olan Birinci Şu’be – Hayvanat ı ibtidaiye
münasebeti
Birinci Fırka – Zâtu’l-ercul’ul-cezûriye
6. Vezaif i fizyolojinin taksimi
Birinci Taht i Fırka – Amibler
* Kanun u tenâsüb
...alt başlıklar...
* Mukayese i aza
Teksîr / inkısam suretiyle teksir / İsporlanma suretiyle
* Aza ve eşhas teksir
7. Uzviyenin bulunduğu mahal ile, muhiti ile ...alt başlıklar...
münasebeti
Üçüncü Sınıf – Huveynât ı ispûriye i demeviye
8. Hayvanatın alem i gayri uzvi ve alelumum zevat ı zül
hayat ile olan münasebeti ...alt başlıklar...

9. Mübareze i hayvanat (Rekabet hayatı) İsfenciyeler – polipler – mercan – idrûmedûz – Tenya –


(çok fazla alt başlık var hepsini sıralamadım)

İFÂDE İ MERÂM (11 SAYFA)

Çeşitli yönlerden ilm i tabiatın önemi...


İfade-i meram bölümünden bazı paragraflar:

“... Bu yolda erbâb ı cehd ve akdâmın meâisi artıkca felsefe i tabîyede tekemmüle başlayarak daha ciddi, daha fenni,
esaslar, kâideler üzerine tesis olunarak Lineler, Lamarklar, Köviyeler, Darvinler, hep bu envâr ı marifetten iktibâs ı feyz
iderek, felsefe i akliyât, nakliyât, faraziyât daha doğrusu hurâfât ve efkâr ı bâtıle efsânelerden kurtararak hayât ı beşer
ve medeniyete yeni bir meyl i terakkî, yeni isti’dât ı muâlî bahş itdiler...”

“...Günden güne tecellisâz olan terakkiyât ve tedkikât ı fenniye ile ilm i hayvanât ı tabîiyede o dereceyi bulmuşdur ki
bu da ayrıca büyük şu’belere: protozooloji (huveynât ı ibtidâiye, hayevân ı mikroblar), ilmu’d-dîdân, ankebutiyelerden
lingatullar, akarlar, haşerâtdan cenâhiyetu’n-nısf bazı envâı ile bilhassa zülcenâheyn i haşerât inkısâm itmişdir.
Terakkiyât ı fenniye bugün ki sürratiyle tekâmülde teâlî itmeye devam iderse –ki şübhesizdir- artık yakın zamanda ilm-
i hayvanat ı tabiyenin muhtevi olduğu bâlâda zikr itdiğimiz şubeler ilm i hayvanât ı tabîiye nâmı altında cem
olunamayacak, ayrı ayrı ilimler halinde tedris idilecekdir...”
“...Kitabımız “hayvanat” ismini taşıması münasebetiyle bittabii nebâtatda tedris idilen fatûrdan bahs olunmadığından
tam manasıyla bir “parazitoloji”ye tevâfuk ve tetâbık edemezse de tufeylât ı hayvaniye nokta i nazarından pek de
tebâid etmez. Parazitolojiye yaklaşır.

 İlm-i hayvanatın tesisini Aristo’dan başlatıyor. Pasteur’a kadar bir kaç isim daha sayıyor... Labaratuarda çalışmalar
artıkça, bakteriyoloji ve parazitoloji sayesinde tabâbet i beşeriye ve baytariyenin birbirine yaklaşdığından bahsediyor...
Frengi, kolera, veba gibi hastalıkların bakteriyoloji ile ilgilerini anlatıyor...

“...On beş sene evvelsine kadar tarih-i tabii-i tıbbiye, ulum u tabînin arka tarafında şöylece bir mevkii ahz ediyordu. Şu
son senelerde galebe çaldı, mevkiini teayyün etti. Artık hiçbir şey onun mevkiini sarsamaz...”

 Vücut ağrısı, felç, apandisit gibi pek çok hastalığın asıl sebebinin bağırsak parazitleri olabileceğini ve gaita muayene
edilmeden karar verilmesinin hatalı olabileceğinden bahsediyor... Memuriyet veya ticaret gibi nedenler ile sıcak bölge ve
mutedil bölgeler arasında seyehat edenlerin gittikleri yere özel hastalıkları taşıyabileceklerinden bahisle Şişli Etfal
Hastanesinin İstatistik Mecmua i Tıbbiyesinde Cava ahalisinden İstanbula gelen bir kişinin hastaneye yaptığı başvuru
neticesi idrar muayenesinde asalaklara rastlanmış olduğundan...”

MEDHAL BÖLÜMÜNDEN BAZI PARAGRAFLAR

“...Fakat mevcut ibtidâi nasıl tevellüd etti? İlk cersume nasıl teşekkül etti? Kürre i arz üzerinde hayatın ecsâm ı
madeniye hesabına kuvvâi gayrı uzviye yardımıyla kendiliğinden zuhur ediverdiği iddiasında bulunan tenasül binefsihi
nazariyesi ale’l-ekser makbul değidir. Hayatın kürre i arza diğer ecrâm ı semâviyeden geldiğini kabul edenlerin adedi
daha ziyâdedir. Fazâ i namütenâhide ecrâmdan, esnâ i devirlerinde ahcâr ı semâviye namıyla bir takım eczâ i sulbenin
infikâk edib her tarafa intişâr etdiği malumdur. Bu esas üzerine ahcâr ı semâviye nasıl infikâk edip kürre i arza düşüyorsa
neşv ü nemâya salih birçok uzviyât ı sagire tohumlarının dahi böylece küremize düşdüklerine kail oluyorlar...

..İntikâl i semâviyeyi kabul etmeyenler hayatın pek ezeli olduğunu kürre i arz bir ateş pare olduğu zamanlar bile hayat
mevcud olduğunu beyan ederler...”

 Güneşe bağlı olan dünyanında bir zamanlar şu an güneşin olduğu gibi gaz ve ateşten oluştuğu tedricen soğuduğundan,
milyonlarca yıl içinde yerin soğumasıyla sıvı haldeki ateşten ayrılan buharın havaya yükselmesinden, sonra yeryüzünü su
kaplamasından devam ediyor...

“... Arzda ilk cersümeyi uzviyetin husulu içun suya lüzûm var idi. Binâen aleyh hadisât ı ibtidâiye i hayatiye sathı arzda
suların tekarrarından sonra zuhur etmiştir. Zira bütün anâsır ı hayatiye i hayvaniye ve nebatiyenin kısmı azamını anasırı
saire ile mümtezic bulunan su teşkil eder. Tenasül ü binefsihi veya terkib i binefsihi meselesi hali hazır içun muvâfık
değilse bile edvâr ı sâfilede mevcudiyetine inanmak lazımdır. Hayat bidayeten denizin sinesinde zuhur etmiştir...”

 Bu şekilde dünyada canlılığın başlamasını birkaç sayfa anlatıyor...


Sadece bu kısmına odaklanan bir çalışma yapılabilir mi?

You might also like