You are on page 1of 16

İŞLETMELERDE ÇAĞDAŞ

EĞİLİMLER:
TEMEL YETENEK, DIŞ KAYNAKLARDAN
YARARLANMA, POPÜLASYON EKOLOJİSİ

DR.ÖZKAN YILDIZ
İşletme Bilim Dalı
ÖZ YETENEK (TEMEL YETENEK)
Temel yetenek kavramı, kaynak temelli bakış açısını vurgulamakta olup
işletmeleri başka işletmelerden farklılaştıran, rakipleri tarafından
kolaylıkla taklit edilemeyen bilgi, beceri, ve yetkinlinlerin toplamını
oluşturmaktadır.

Temel yetenek, bir işletmeyi başka işletmelerden ayıran işletmenin


vizyonunun gerçekleşmesinde rol oynayan, rakipler tarafından
kolaylıkla taklit edilemeyen bilgi, beceri ve yeteneği ifade etmektedir.

Temel yetenek yaklaşımı ile işletmeler, sürdürebilir rekavet avantajı


kazanmayı amaçlamaktadır.

İşletmelerde temel yetenek uygulamalarının amacının düşük maliyet


ve farklılaştırmanın ötesinde sürdürülebilir rekabet avantajı
kazandırabilmek düşüncesi olduğu görülmektedir.
TEMEL YETENEK-AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLER
Temel yetenekleri işletmenin diğer yeteneklerinden ayıran bir takım
özellikleri vardır. Bu özellikler temel yeteneğin değerli ve nadir olması,
bununla birlikte taklit ve ikame edilememesidir.

Değerli olması ile; işletmenin sahip olduğu ve müşterilerin, rakiplerin


ve tüm sektörün değerli bulduğu nitelikli yetenekler kastedilmektedir.
İşletmeler bu değerli yetenekleri aracılığı ile çevresel fırsatlara cevap
verebilir, gelecek tehditleri yok edebilir. Bu tip yetenekler sıradan
yetenekler değildir ve bunun için de değerli olarak sayılmaktadır.

Nadir olması ile; işletmenin yeteneklerinin bulunduğu sektörde


bulunmaması veya çok az bulunması kastedilmektedir.

Taklit edilememesi ile, var olan yeteneklerin rakip işletmeler


tarafından öğrenilememesi.
TEMEL YETENEĞİN ÖZELLİKLERİ
ÖZ YETENEK (TEMEL YETENEK)
Bir işletmenin temel yeteneğini nasıl belirleyeceği
önceden beri birçok yazarca tartışılmış bir konudur
(Stalk, Evans ve Shulman, 1992). Bu konuda birçok farklı
fikir bulunsa da, genel olarak birçok yazar Javidan
(1998)’ın ortaya koyduğu yetenekler hiyerarşisi ile temel
yeteneğin belirlenmesi sürecini açıklamaktadır
(Banerjee, 2003).

Yetenekler hiyerarşisinde Javidan (1998) temel


yeteneklerin nasıl geliştirileceğini açıklarken aynı
zamanda temel yetenek ile karıştırılan diğer
kavramlardan (kaynak, kabiliyet, yetenek) temel
yeteneği ayırmıştır.
YETENEKLER HİYERARŞİSİ
YETENEKLER HİYERARŞİSİ
 KAYNAKLAR
Bir işletmenin değer zincirinin girdisi olan kaynaklar,
yeteneklerin yapılandırılmasında ana iskeleti oluşturur.
 KABİLİYETLER
Kabiliyetler, işletmelerin kaynaklarını kullanma
becerisidir.
 YETENEK
Yetenek, fonksiyonlar arası entegrasyon ve kabiliyetlerin
koordinasyonudur.
 TEMEL YETENEK
Temel yetenekler, iş birimleri arasında paylaşılan beceri
ve bilgi alanlarıdır ve stratejik iş birimleri yeteneklerinin
entegrasyonu ve uyumu sonucu oluşurlar.
DIŞ KAYNAKLARDAN YARARLANMA (OUTSOURCING)

Bir dış tedarikçiye rutin ve tekrarlı işlerin transfer edilmesidir


(Gibson,1996:19).

İşin tümü veya bir kısmının yapılması için diğer firmalara ödeme
yapılmasıdır (Embleton ve Wright,1998:94).

Organizasyonun içsel faaliyetlerinde amaç ve hedeflerini etkin bir


biçimde gerçekleştirebilmesi için ihtiyaç duyduğu üretim veya
hizmetlerin tedarikinde işin bir kısmını veya tümünü dışsal
tedarikçi veya tedarikçilere devretme sürecidir
(Akomode,1998:115).

İşletmenin devamlılık arz eden bazı içsel faaliyetlerini ve karar


haklarını, bir anlaşmaya bağlı olarak, dışarıdaki işletme veya
işletmelere devretmesi
DIŞ KAYNAKLARDAN YARARLANMA –TARİHSEL GELİŞİMİ

 Çiftçi gruplarının hasat zamanı göçmenleri kiralayarak çiftlik


işlerinde yardımda bulunmalarını sağlamaları,
 İnşaat işletmelerinin elektrik ve su işlerinde yan elemanları
kullanmaları,
 Hükümetlerin askeri amaçlı malzemelerin üretiminde stratejik
ortaklı işletmeleri ve bu işletmelerin yan işletmeleri kullanmaları
gibi uygulamalarda kullanılmaktaydı.
 1988 Yılında Outsourcing kavramı ilk kez Wisconsin şirketinin, Omni
Resource şirketine tesis yönetimini devretmesi ile kullanılmıştır.
 1989’da, Eastman Kodak, Businessland’a mikro bilgisayar
işlemlerini ve IBM’e veri merkez işlemlerini devredince outsorucing
kavramı daha bir gündeme gelmeye başladı.
 Türkiye’de outsourcing uygulamalarının en eski ve yaygın örneği
taşeronluktur. Artık günümüzde pek az işletme taşımacılık ve
yemek pişirme hizmetlerini kendileri yapmaktadır.
DIŞ KAYNAKLARDAN YARARLANMA

Dış kaynaklardan yararlanma, işletmenin kendisine rekabet avantajı


sağlayan faaliyetlere odaklanmasına, kendi uzmanlık alanına girmeyen
faaliyetlere bu konuda uzmanlaşmış işletmeler dışındaki işletmeler
aracılığı ile kendi kalite ve standartlarına uygun bir biçimde sağlamasına
imkan veren bir yönetim stratejisidir.

Böylelikle işletmeler;

 Kaynak tasarrufu yapılır,

 İşletmenin yalın hale gelir ve küçülür.

 Ana işleri üzerinde daha fazla yoğunlaşırlar.


DIŞ KAYNAKLARDAN YARARLANMA NEDENLERİ

 Maliyet Kontrolü
 Temel Yeteneklere
Odaklanma
 Esnekliği Artırma
 Riski azaltma
 Kaliteyi Artırma
 Süreç Yenileme
 Teknolojik Yenilikleri
Takip Etme
 Kaynak Dağıtımını
Düzenleme ve İlave
Kaynak Sağlama
DIŞ KAYNAKLARDAN YARARLANMA DEZAVANTAJLARI

 Tedarikçi işletmeye bağımlılığın


artması

 Niteliksiz tedarikçi seçilmesi ile


kalitenin düşmesi

 İşletmenin yeteneklerini kaybetmesi

 Personel üzerinde kontrolün


kaybedilmesi
POPÜLASYON EKOLOJİSİ (ÖRGÜTSEL EKOLOJİ)

1970’lerin ikinci yarısında ortaya çıkmış olan örgütsel ekoloji kuramı,


örgüt odaklı anlayışa eleştiri olarak ortaya çıkmıştır. Örgütsel ekoloji
kuramının öncüleri, M.Hannan, J.Freeman, H.Aldrich ve G.Carroll’dur.

Teorinin ana fikri, organizasyonlar doğada bulunan canlılar gibi Doğal


seleksiyon yolu ile faaliyetlerine son verir ya da zaman içerisinde
gelişerek varlıklarını sürdürürler.

Örgütsel ekoloji kuramı biyolojik evrim kuramlarına dayanır. Bu


kuramların ana fikri, biyolojik türler sahip oldukları evrim süreci
içerisinde çeşitlenme ve bu çeşitlenme ile sayıca çoğalma gösterirler.

Böyle bir bakış açısı organizasyonlara uygulandığında, belli bir toplumda


veya sanayi dalında veya belli bir bölgedeki organizasyonlar
topluluğunun çevreleri ile olan ilişkileri incelenebilir. Böylece ortaya
daha önce ki (adaptasyon) yaklaşımlardan farklı ve sosyolojik niteliği
ağır basan yeni bir yaklaşım çıkmış olur.
POPÜLASYON EKOLOJİSİ (ÖRGÜTSEL EKOLOJİ)

Bu teori, çevrenin belirtmiş olduğu özelliklere sahip olan işletmelerin


hayatına devam edeceğini; olmayanların ise elenip öleceğini varsayar.
Böylece sadece hayatta kalan işletmeler faaliyetlerini sürdürürler. Yani
seçici olan çevredir, çevre şartlarına uyan örgütler hayatını
sürdürmekte, diğerleri elenmektedir.

Diğer teorilerden farkı: Önceki teoriler, tek bir örgüt ile çevresi
arasındaki ilişkiyi incelemekte idi. Örgüt ekolojisi yaklaşımı ise, bir
bölgedeki veya daldaki tüm örgütlerin çevresi ile ilişkisini
incelemektedir. Çünkü, teorinin savunucularına göre, daha üst
düzeydeki (belirli alandaki tüm örgütlerin) çalışma şekli tam olarak
anlaşılmadan alt düzeydeki (tekil örgütlerin) çalışma şekilleri
anlaşılamaz.

Kriz ortamları bu teoriyi en iyi açıklayan ortamlardır. Krizlere uygun


örgüt yapısı olan örgütler, faaliyetlerini devam ettirmekte, diğerleri ise
eliminasyona uğramakta ve faaliyetleri sona ermektedir.
POPÜLASYON EKOLOJİSİ –TEMEL KAVRAMLAR

 Katılık-Eylemsizlik(Yapısal Katılık): Katılık bir organizasyonun zaman içinde


esnekliğini ve değişim yeteneğini kaybedip “katı” ve “hareketsiz” hale gelmesi
olarak tanımlanabilir.Katılık durumunu ortaya çıkaran davranışlar; yatırımların sabit
hale gelmesi, uzmanlaşmış personel sayısında doyum yaşanması, organizasyon
içerisinde güç dengelerinin oturması, dış çevre hakkında yetersiz ve eksik bilgi,
prosedür ve iş yapma usulleri ile şekillenen organizasyon kültürü ve mevcut pazara
giriş ve çıkışta bulunan engeller olarak sıralanabilir.

 Optimizasyon: Ekoloji yaklaşımında optimize eden çevredir. Çevre bünyesindeki


birimler arasında bir seçime giderek kendisini optimize etmektedir. Yani çevre
kendi amaç, kaynak ve özellikleri doğrultusunda uygun miktar ve özellikteki
organizmaları seçerek diğerlerini elemektedir.

 Eş biçimcilik (izomorfizm): İzomorfizm, «zorlayıcı, normatif ve taklitçi» üç


kurumsal baskı mekanizmasıyla gelişmekte ve bunlar sırasıyla «düzenleyici,
normatif, bilişsel» unsurları içermektedir.Çevre koşullarının tür ve özelliklerine göre
sadece bu koşullara uyan bu koşullarla eş şekilli olan bir organizma türü vardır.
Yaşama imkanı bulan işletmeler arasında ortak özellikler vardır. İşletmeler eş
biçimli yani benzer olmaya başlamıştır.
POPÜLASYON EKOLOJİSİ

İnsanlar zaman içerisinde yaşlanıp, hareket kabiliyetlerini ve esnekliklerini


yitiriyor ve hareketsizleşip katılaşıyor iseler, işletmeler de zamanla katılık
yaşayabilmekte ve çevreden gelen değişikliğe uyum sağlayamamaktadırlar.
Bu teoriye göre işletmeler;
Dış çevreden yetersiz bilgi ve veri bilgi gelmesi,
Standartlaşmış ve rutin prosedürleri, iş yapma usulleri ve
organizasyon kültürü,
Sabit yatırımların fazlalığı,
Organizasyon içinde oluşan ve örgütün ilerlemesini engelleyen güç
dengeleri
gibi nedenlerden ötürü katılaşmakta ve uyum yetenekleri azalarak
çevre tarafından eliminasyona uğramaktadırlar.

You might also like