You are on page 1of 2

Soru: Marx’ın “Yabancılaşma” kavramıyla Durkheim’ın “Anomi” kavramını

karşılaştırarak tartışınız.

İlk olarak Marks’ın kavramı olan “yabancılaşma” bahsetmek istiyorum.


Yabancılaşma kavramının felsefedeki tanımını yapmak istiyorum. Felsefe de
yabancılaşma, şeylerin, nesnelerin bilinç için yabancı, uzak ve ilgisiz görünmesi, daha
önceden ilgi duyulan şeylere, dostluk ilişkisi içinde bulunulan insanlara karşı kayıtsız
kalma, ilgi duymama hatta bıkkınlık ya da tiksinti duyma anlamına gelir. (Cevizci 2010:
1617)
Marks yabancılaşma kavramına materyalist konumda iktisadi açıdan
değerlendirmektedir. Marks yabancılaşma kavramına “yabancılaşmış emek” olarak bakar.
Marksa göre yabancılaşmış emeğin ilk görünümü işçinin emeğine yabancılaşması olarak
görür. “…işçi emeğiyle dışsal dünyaya, duygusal doğaya ne kadar çok sahip olursa,
kendini iki bakımdan da yaşam araçlarından yoksun kılmış olur: ilkin, duyusal dışsal
dünyaya gitgide onun kendi emeğine ait bir nesne olmaktan çıkar; sonrada dolaysız
anlatımıyla yaşama aracı, fiziksel beslenme aracı olmaktan habire uzaklaşır.”(Marx 2014:
76) Marksın bu tanımından yola çıkarak şöyle diyebiliriz. İşçi doğanın bu yaşam
araçlarını araçlarına bağlandıkça kendi nesnesinin kölesi olarak görmeye başlar. Yaptığı
nesnelerin üzerindeki hakimiyetini kaybeder. Marksa göre insan ne kadar çok üretirse o
kadar yoksullaşır. “ İşçi ne kadar çok servet üretse, üretimin gücü ve kapsamı ne kadar
artsa, kendisi de o kadar yoksullaşır. Ne kadar çok meta yaratırsa kendisi de bir meta
olarak o kadar ucuzlar.” (Marx 2014: 75)Emeğin ürettiği nesne emeğe yabancılaşmıştır.
İnsan yapımı bir maddenin insan üzerindeki insanlık dışı gücüdür. (Ollman 2012: 236)
Marksa göre ikinci yabancılaşma üretim etkinliğinde görülen yabancılaşmadır. Bu üretim
etkinliği insan güçleriyle üç özel ilişki vardır. “İlk olarak etkinlik, insanın güçlerinin
birlikte çalışmasının en başta gelen örneğidir. İkincisi, doğayı ve dolayısıyla doğanın
dayattığı bütün sınırlamaları dönüştürerek bu güçlerin gerçekleşmeleri için yeni olanaklar
ortaya çıkarır. Üçüncüsü, bir güç olarak, insanın potansiyellerinin geliştiği temel
araçtır.”(Ollman 2012: 223)Marks bu üretim etkinliği işçiyi olumsuz yönden etkilediğini
düşünür. İşçi çalışırken isteksiz ve mutsuzdur. İsteksiz olması onu çalışmaya zorlandığını
gösterir. Kapitalist onu çalışmaya zorlar. Ayrıca bu çalışılan iş başkasına ait olur. (Marx
2014: 78) Böylelikle işçi çalışma fiiline yabancılaşır. Yabancılaşmış emeğin üçüncü türü
insan türüne yabancılaşmadır. İnsan kendi üretim nesnesini sahip olduğu kendini türden
ayırır. “…insandan kendi üretim nesnesi koparıp alındığında, yabancılaşmış emek insanı
kendi türsel hayatından, kendi gerçek türsel nesnelliğinden koparıp almış olur ve onun
hayvanlar karşısındaki üstünlüğünü, organik olmayan bedeninin, doğanın elinden alınması
elverişsizliğine dönüştürür.” (Marx 2014: 82)İnsanın türsel varlığına yabancılaşmasında
insanın insana yabancılaşmasıdır. Marks bu yabancılaşmadan kurtuluşun komünizm
olduğunu söyler. Marksın yabancılaşma kavaramı ile ilgili düşündüklerine özet şekilde
değindim.
Anomi günümüzde kuralsızlık, kuralların olması gibi tanımlanmaktadır. Bu kavramı ilk
defa Durkheim tanımlamıştır. Durkheim normlara veya liderlere olan inançlarını
kaybetmesi sonucunda kargaşa çıkması şeklinde tanımlamıştır. Durkheim’a göre anomiye
sebep olacak üç durum bulunmaktadır. Bunlar şöyledir:
 Dünya ekonomisinde ortaya çıkan krizler
 İşveren ve çalışan arasındaki ekonomik ilişki
 Bilimsel çalışmaların ayrışması ve profesyonelleşmesi

Durkheim krizlerin anomi’yi doğuracağını söylese de anomi sonrası hızlı refah artışı
anomi doğurabileceğini söylemiştir. Nedeni ise kişideki toplum desteğinin ortasından
kalkmasıdır. Toplumdan topluma anomi seviyesinde farklılık gösterebilir ama bu anomi’nin
en son seviyesi intihar olduğundan bahsetmiştir Durkheim. İntihar tiplerini üçe ayırmıştır.
Bunlar: bencil intihar, başkalarını düşünen intihar, anomik intihar oluşmaktadır. Kişiler
kuralların gevşediği ortamlarda anomik intihara meyilli olurlar. Sanayileşmiş toplumlarda
sıklıkla anomik intihara karşılaşılır. Durkheimm anomi’nin nedeni üzerine durmaktadır.
Anomi olumlu ya da olumsuz değişmelerde ortaya çıkabilir. Asıl önemli olan değişimin
olmasıdır.

Aslında ne kadar çok birbirinden farklı kavramlar olarak görülseler de ortak noktaları çok
fazla var. Anomi’nin ortaya çıkması için kurallara ve normlara olan inancın kaybolması
gerekiyor. Marks’ın yabancılaşma kavramında aslında işçinin, çalışan insanların bir süre
sonra kurallar onları değersizleştirdiğini fark ettirtiyor. Bu bağlamda bakarsan
yabancılaşma da anomi’yi doğuruyor diyebilirim.

KAYNAKÇA
 Ollman, Bertell. Yabancılaşma. (Çev. Ayşegül Kars). İstanbul: Yordam Kitap,
2008.
 Cevizci, Ahmet. Paradigma Felsefe Sözlüğü. İstanbul: Paradigma Yayınları, 2010
 Marx, Karl. 1844 El Yazmaları. (Çev. Murat Belge). İstanbul: Birikim Yayınları,
2014.

Damlanur TINAS 190921064 N.Ö

You might also like