You are on page 1of 7

HADÎS USÛLÜ – Prof. Dr.

İsmail Lütfi ÇAKAN


 Mütevatir Hadis’in Hükmü
MERVİYY ÇEŞİTLERİ ( HADİSLERİN * Mütevatir hadis, zaruri olarak kesin bilgi ifade eder. İnkar
SINIFLANDIRILMASI ) eden kafir olur.
* Mütevatir hadisler, kesinkes sahih oldukları için yakîn
*Hadis usulü kriterleri bakımından en çok ıstılah ifade ederler ve bu sebeple ravilerinden bahsetmeye, onları
yoğunlaşması, Merviyy denilen hadislerin türlerinde ve incelemeye gerek duyulmaksızın, mütevatir hadisle amel
taksimatında görülmektedir. etmek vacib olur.
* Mütevatir hadisler, hadis usulü prensiplerine göre tetkik
1. KABUL VE RED AÇISINDAN HADİSLER: ve tenkide tabi değildir. Hadis usulünün tetkik ettiği hadisler
‘’tevatür şartlarını taşımayan ahad hadislerdir’’.
Kabul veya red açısından hadisler makbul ve merdud olmak * Senedin başında veya sonunda ya da herhangi bir yerinde
üzere iki kısma ayrılır. tevatür şartlarını yitirmiş olan hadisler, diğer yerlerinde
A.Makbul= Ravisinin doğruluğu kabul edilen ve kendisiyle tevatür şartlarını taşısalar bile mütevatir hadis sayılmazlar.
amel edilmesi gereken hadislerdir. ‘’Ma’mulun bih’’ veya Bu tür hadisler ‘ahad hadisler’den sayılmak kaydıyla
‘’Me’huzun bih’’ de denir. ‘’meşhur’’ veya ‘’müstefiz’’ diye adlandırılır. Buna göre
1. Tetkike tabi olmaksızın makbul (Mütevatir) sahih, hasen ve zayıf diye nitelendirilen
2. Tetkik sonucu makbul olanlar (Sahih ve Hasen)
B. Merdud= Ravisinin doğruluğu kabul edilmeyen ve bütün hadisler ahad hadisler içinde yer alacaktır.
kendisiyle amel etmek gerekmeyen hadistir. * Mütevatir hadislerin tasdiki, ravilerinin güvenilir oluşuna
*Hükmüyle amel edilip edilmemesi konusunda karar bağlı değildir. Yani mütevatir bir hadisin ravileri arasında
verilemeyen (tevakkuf edilen) hadisler de merdud gibidir. zayıf ravilerin bulunuşu neticeye tesir etmez. Çünkü ortada
1. Tetkike tabi olarak merdud (Zayıf) yalan üzere birleşmeleri mümkün olmayan kalabalıkların
2. Kesinlikle merdud (Mevzu yani uydurma) haberi söz konusudur.

2. RAVİ SAYISI (VEYA DERECE-İ ŞUYU’) AÇISINDAN  Mütevatir Hadislerle İlgili Eserler: Mütevatir hadislerle
HADİSLER: ilgili eserlerin başında Suyuti’nin ‘’Ezhar’ul Mütenasıra’’
(112 hadis var) eseri gelmektedir. Daha sonra Suyuti bu
Ravi sayısı açısından hadisler mütevatir ve ahad olmak eserini, hadislerin senedlerini hazfetmek suretiyle ‘’Katf’ul-
üzere iki kısma ayrılmaktadır. Ezhar’’ adıyla özetlemiştir.
* el-Kettani, Suyuti’nin adı geçen eserini ‘’Nazm’ul-
A. Mütevatir Hadis Mütenasir’’ adıyla ikmal etmiştir.
* Daha sonra da Abdülaziz el-Ğımari, ‘’İthafu zevi’l-fedail ‘’
Aklın, yalan üzerinde birleşmelerini adeten mümkün adıyla Kettani’nin eserine ilavelerde bulunmuştur.
görmediği raviler topluluğunun, her nesilde,, kendileri gibi !!! es-Sindî el-Medenî, ‘’Suyuti bazı hadisler hakkında
bir topluluktan alıp naklettiği, işitme veya görmeye mütevatir hükmü vermekte gevşek davranmıştır.’’ Der. Bu
(mahsüsat) dayanan hadistir. Kesin bilgi ifade eder, tetkik ve tenkid, lafzen mütevatir hadisler hakkındaki tesbitlere
tenkid dışıdır. yöneliktir.
 Mütevatir hadisin iki temel şartı vardır:
1. Ravilerin, senedin başından sonuna kadar, yalan üzere B. Âhâd Hadis
birleşmeleri adeten mümkün olmayan (cemm-i ğafir) bir
topluluk olması. Ahad hadis veya haber-i vahid, her ne kadar ‘’bir kişinin
2. Verilen haberin, Allah’ın birliği ve iki kere ikinin dört verdiği haber’’ anlamına geliyorsa da, hadis usulündeki
etmesi gibi aklen bilinen (ma’kulât) cinsten değil, görme ya anlamı, ‘’mütevatir hadis şartlarını taşımayan hadis’’tir.
da işitmeye dayanan (mahsus) haberler cinsinden olması. *Hadis kitaplarımızı dolduran hadislerin hemen hemen
**Mütevatir hadisler, kendi aralarında lafzen ve ma’nen hepsi bu anlamda ahad hadislerdir.
mütevatir olarak iki kısma ayrılır: * Ravi sayısından tevatür şartlarına ulaşamamış her hadis,
-Lafzen Mütevatir: Bütün rivayetlerinde lafızları aynı olan ahad hadistir.
mütevatir hadislere denir. Bu tür hadisler yok denecek !! Bir de başlangıçta ahad hadis özelliği taşırken daha
kadar az kabul edilmektedir. Örnek: ‫َم ْن َك َذ َب َع َلَّي ُم َت َع ِّم ًد ا َف ْلَي َت َّبوْأ‬ sonraki nesillerde (Tabiiun veya Etbau’t-tâbiin) tevatür
derecesine ulaşan hadisler vardır ki, bunlara meşhur
‫َم ْق َع َدُه ِمَن الَّن اِر‬
- Ma’nen Mütevatir: Aralarında ortak bir nokta bulunan hadisler denir:
değişik hükümlerin, tevatür şartlarını taşıyan raviler
tarafından nakledilmesiyle ortaya çıkan ortak manaya denir. C. Meşhur Hadis
Mesela, 100 kadar hadis-i şerifte Resulullah’ın dua ederken Hadisçilere göre meşhur; tevatür şartlarını taşımayan
ellerini kaldırdığı ayrı ayrı olarak zikredilmektedir. Burada topluluğun naklettiği ve her nesilde ravisi ikiden aşağı
‘’mütevatir olan mana’’, dua ederken ellerin kaldırılmasıdır. olmayan hadistir. (İbn Hacer bu topluluğu ‘’ikiden fazla’’
*Bu tür mütevatir haberlerin adedi çoktur. kaydına bağlamıştır.)
* Başlangıçta bir-iki kişi tarafından rivayet edilmişken daha
sonraki nesillerde tevatür derecesine ulaşan hadisler için de ‘’Allah Teala şöyle buyurmuştur’’ diyerek, Allah’a nisbet ve
meşhur terimi kullanılmaktadır. izafe ettiği hadistir. Bu tür hadislere ilahi veya Rabbani
* Meşhur hadis, tetkik sonuçlarına göre, sahih, hasen veya hadisler de denir.
zayıf meşhur diye kısımlara ayrılabilir. *Bu tür hadislerin iki özelliği vardır.
* Bir de bazı hadisler, bazı kesimler ya da meslek grupları - Hz.Peygamber tarafından Allah’a izafe edilmişlerdir.
katında meşhur olmuştur. Bu tür hadisleri de meşhur - Konuları, genellikle Allah’ın sıfatlarıyla ilgilidir.
hadisler arasında ele almak doğru olacaktır. Şu hale göre Kudsi hadisler, çoğunlukla şu iki ifade ile hadis kitaplarında
meşhur hadisler: yer alırlar:
- Sened tetkiki sonuçlarına göre meşhur 1. ‫قال رسول هللا صلى هللا عليه و سلم فيما َي ْر وي عن ربه‬
- Şöhret buldukları yere göre meşhur hadisler olmak üzere 2. ‫ قال هللا تعالى‬:‫قال رسول هللا صلى هللا عليه و سلم‬
iki ana gruba ayrılırlar.  Kudsi hadisler konusunda eserlerden Aliyyul’Kari’nin el-
1. Sened Tetkiki Sonuçlarına Göre Meşhur: Bu açıdan Ehadisu’l-Kudsiyye’si ile Abdurrauf el-Münavi’nin el-
hadisler sahih, hasen ve zayıf diye üçe ayrılır. İthafu’s-seniyye, Diyanet İşleri Eski Başkanı merhum
 Sahih olan meşhur hadise örnek: Bize Abdullah b. Yusuf H.Hüsnü erdem tarafından ‘Kırk Kudsi Hadis ve İlahi
haber verdi ki, dedi ki, bize Malik b. Enes, Nafi’den; o da Hadisler’ adıyla Türkçeye çevrilmiş ve yayımlanmıştır.
Abdullah ibn Ömer’den naklen bildirdi ki Resulullah (sav)
şöyle buyurmuştur: ‘’Herhangi biriniz Cuma namazına B. Merfu’ Hadis= Söz, fiil, takrir, fıtri veya ahlaki vasıf olarak
geleceği zaman gusletsin.’’ –senedi muttasıl veya munkatı olsun- açıkça veya dolaylı bir
* Bu hadis birçok tarikle Resulullah’tan nakledilmiştir. şekilde Hz.Peygamber’e izafe edilen hadistir.
 Hasen olan meşhur hadise örnek: ‘’ İlim öğrenmek, her **’Hükmen merfu’ sayılacak rivayetlerde izafeyi yapanın
Müslümana farzdır. İlmi ehli olmayanlara öğreten, sahabi olması şarttır.
domuzlara kıymeti taşlardan, inciden ve altından tasma Merfu hadis iki kısma ayrılmaktadır: Sarahatan (Açık Merfu)
takmaya çalışan gibidir.’’ ve Hükmen Merfu
* Mizzi, bu hadisin hasen derecesine yükselmesini 1. Sarahaten (Açık) Merfu Hadis: Açık bir şekilde
sağlayacak senedlerinin bulunduğunu söylemiştir. Hz.Peygamber’e izafe edilen hadistir. Yani hadis içinde
 Zayıf olan meşhur hadise örnek: ‘’ Kalbler, kendilerine Resulullah’a ait bir söz, bir fiil, bir takrir veya bir vasıftan söz
iyilik edenleri sevmeye meyilli olarak yaratılmışlardır. ‘’ ediliyorsa bu açıkça merfu bir hadistir.
2. Şöhret Buldukları Yere Göre Meşhur Olan Hadislere 2. Hükmen Merfu Hadis: Herhangi bir sahabinin, geçmiş
Misaller: peygamberler veya gelecekte cereyan edecek olaylar ya da
 Hadisçiler nezdinde meşhur olan: ‘’Resulullah (sav), bir işlenmesi halinde işleyene sevap yahut azab gerecek
ay süre ile ruku’dan sonra kunut yaparak Ri’lve Zekvan konular gibi şahsi görüş ve kanaata dayanması mümkün
kabilelerine beddua etmiştir.’’ olmayan (mahall-i ictihad ve rey olmayan) mevzulara dair
 Hadisçiler, ulema ve halk nezdinde meşhur olan: ‘’ verdiği haberlere ‘’Hükmen merfu’’ denir.
Müslüman Müslümanın kardeşidir. ‘’ * Böylesi haberleri veren sahabinin, İsraili nakillerde
 Fakihler (İslam Hukukçuları) nezdinde meşhur olan: ‘’ bulunanlardan olmaması önem arz eder.
Allah’ın en çok buğzettiği helal, boşanmaktır. ‘’ ve Merfu Hadise Delalet Eden Bazı İfadeler:
‘’Müslümanlar koştukları şartlara bağlıdırlar.’’ Tabiubdan olan ravi, senedi sahabiye ulaştırdıktan sonra;
 Usulcüler (Fıkıh Usulcüleri) nezdinde meşhur olan: ‘’ ‫يرفع الحديث‬/‫ يرفعه‬sahabi hadisi ref ederek; ‫ ينميه‬isnad ederek;
Hakim, ictihad ederek hüküm verdiği zaman isabet ederse, ‫ يبلغ به‬sözü sahibine (Hz. Peygambere) ulaştırarak; ‫يرويه‬
iki sevab; hata ederse, bir sevab kazanır. ‘’ ve ‘’Ümmetim, rivayet ederek, ‫ رواية‬/ ‫ رواه‬rivayet ederek, kayıtlarını
hata, unutkanlık ve zorlama sonucu yaptığından sorumlu koyarsa, bu ifadeleri taşıyan hadisler de merfudur. Aynı
tutulmayacaktır. ‘’ ifadeler bir sahabi için değil de bir tabii için kullanılacak
 Halk arasında meşhur olan : ‘’ Bizi aldatan bizden olursa, bu takdirde hadis, mürsel-merfu adını alır.
değildir. ‘’
*** Halk arasında hadis diye dolaşan sözlerin hadis olup
olmadıklarını tetkik eden  el-Acluni – Keşf’ul Hafa *Bütün sened hazfedilerek doğrudan Hz.Peygamber’e izafe
edilen hadislere de muallak-merfu denir.
3. SENEDİN MÜNTEHASI ( HADİSİN SÖYLEYENİ ) ** Merfu hadis, bütün İslam bilginlerince hüccet kabul
AÇISINDAN HADİSLER: edilmiştir. Bu sebeple de bağlayıcıdır.
C. Mevkuf Hadis= Sahabilerin söz, fiil ve takrirlerine dair –
Hadis metninin kendisine izafe edildiği zat, bir başka ifade muttasıl veya munkatı- haberlere mevkuf denir. Sened
ile senedin müntehası, yani varıp dayandığı zat farklı sahabide kalır, Hz.Peygamber’ e ulaşmaz.
olabilir. Buna göre de hadisler başka isimlerle anılırlar. *Mevkuf Hadis sadece saraheten (açıkça) mevkuf olabilir.
** Hadis, Allah’a izafe edilmişse, kudsi; Hz.Peygamber’e Hükmen mevkuf diye bir şey söz konusu değildir.
izafe edilmişse, merfu; herhangi bir sahabe izafe edilmişse, Mevkuf hadisler şu ifadelerle rivayet edilirler:
mevkuf; bir tabii veya daha sonraki nesilden birine izafe ‫ قال عمر بن الخطاب كذا‬- Ömer (ra) şöyle dedi
edilmişse, maktu’ adını alır.
A. Kudsî Hadis= Ayet olmamak kaydıyla, Hz.Peygamber’in, ‫ – فعل ابن عباس كذا‬İbn Abbas şöyle yaptı
‫ قرر ابو هريرة كذا‬- Ebu Hureyre şöyle takdirde bulundu *Bu şartlardan birinin eksikliği hadisi, sahih olmaktan
çıkarır!
‫ – جاء عن ابن عمر موقوفا‬İbn Ömer’den rmevkuf olarak rivayet
1.Sahih Hadisin Kısımları: Sahih hadis, eğer bu sayılan
olunur ki
sıhhat şartlarının tümüne en üst seviyede sahip ise, ona
‫ هو موقوف على ابن عباس‬Bu hadis İbn Abbas’a varınca sahih li zatihi denir. Mutlak olarak sahih denilince de sahih
mevkuftur. li zatihi akla gelir.
Sahih şartlarını en üst seviyede taşımamasına rağmen,
* Mevkuf bir hadise ‘’sahihtir’’ demekle onun, kendisini sıhhat derecesine çıkaracak bir başka rivayet
Hz.Peygamber’e aidiyeti söylenmiş olmamaktadır. Hatta bulunan hadislere de sahih li gayrihi veya sahih la li zatihi
onunla amel etmenin vacib olduğu da belirtilmiş denir.
olmamaktadır. Çünkü en sahih görüşe göre Mevkuf hadis *Bu da hasen hadisin sahih derecesine çıkarılması
hüccet değildir. anlamındadır. Hadisi sahih derecesine çıkaran öteki
*Mevkuf hadisin hükmü konusunda görüş ayrılığı vardır. rivayetlere de terim olarak âdıd denilir.
Hanefilerden Serahsi ve müteahhırun, birer görüşlerinde de ( İki kısmın tafsilatlı örnekleri kitapta mevcuttur. )
İmam Malik ve Ahmet b. Hanbel’e göre mevkuf hadis 2. Sahih Hadisin Hükmü: Hadisçiler ve hadisçi sayılan fukaha
hüccettir. Bazı Hanefilere ve İmam Şafii’ye göre hüccet ve usulcüler, sahih hadisin hüccet ve gereğince amel
değildir. etmenin vacib olduğu görüşündedirler.
 Bazı mevkuf hadisler de senedleri Resulullah’a * Alimler sahih hadis ile itikadi konuların sabit olması ve bu
ulaşmadığı için mevzu (uydurma) sanılmıştır. Ebu Hafs el- konuda sahih hadisin gereğince amel edilmesi hakkında
Mevsili, böyle hadisleri ‘’Ma’rifetül Vukuf’’ adlı eserinde farklı görüşler ileri sürmektedirler. Çoğunluk, inanç
toplamıştır. Abdurrezzak b. Hemmam’ın El-Musannef’inde konularının ancak Kur’an ve mütevatir hadisten ibaret olan
mevkuf hadisleri bolca bulmam mümkündür. kesin delil ile sabit olacağı görüşündedirler. İbn Hazm ve
Mevkuf hadise örnek: ‘’Katade, ‘Ömer b. Hattab kişinin bazı bilginler de sahih hadisin kesin ilim ifade ettiğini ve
yalnız başına yolculuğa çıkmasını hoş görmezdi’ dedi.’’ inanç konularında da hükmüyle amel etmenin gerekeceğini
D. Maktu Hadis= Herhangi bir tabiiye izafe olunan söz, fiil söylerler.
veya takrirlere Maktu hadis denir. Etbaut tabiin de diğer ** Ancak sika da olsa, hiçbir ravinin hataya düşmekten
tabiiler gibi kabul edilmektedir. korunmuş (masum) olmadığı hatırdan çıkarılmamalıdır.
**Hadis terimlerinin henüz tam olarak yerleşmediği 3. Sahih Hadislerin Dereceleri: Sahih hadisleri hadisçiler
dönemlerde İmam Şafii, Abdullah el-Humeydi, Et-Taberani kendi arasında yedi dereceye ayırmışlardır.
ve ed-Darekutni gibi imamlar maktu terimini munkatı a. Buhari ve Müslim’in ortaklaşa kitaplarına aldığı hadisler.
manasına kullanmışlardır. Bunlara ‘’müttefekun aleyh’’ denir. M. Fuat Abdulbaki’nin
[Munkatı, senedinde bir ravinin isminin hiç geçmediği veya el-Lu’lu u ve’l-Mercan adlı eserinde bu nitelikteki hadis
kapalı olarak geçtiği hadisler ile, senedinden, sahabiden sayısı 1906’dır.
önce bir kişinin atlandığı veya peşpeşe olmamak şartıyla b. Buhari’nin yalnız başına rivayet ettiği hadisler.
birden fazla ravinin atlanmış olduğu hadisler için c. Müslim’in yalnız başına rivayet ettiği hadisler.
kullanılmaktadır.] d. Kitaplarına almamış olsalar, Buhari ve Müslim’in
*Maktu hadis hüccet değildir. şartlarına uygun olan hadisler.
**İmam Azam, maktu hadislerin hüccet kabul edilmediğini e. Yalnızca Buhari’nin şartlarına uygun olanlar.
açıkça söylemiştir. Ancaj yine de Said b. El-Müseyyeb, eş- f. Sadece Müslim’in şartlarına uygun düşen hadisler.
Şabi, en-Nehai ve Mesruk gibi yaşlı tabiilerin maktu’larıyla g. Buhari ve Müslim’in dışındaki hadis mütehassıslarının
ihticac edilmesi caiz olur. sahih dedikleri hadisler.
 Kasım b. Kutluboğ ‘’ Bir hadisin sıhhati, hangi kitapta
4. SIHHAT VEYA HÜKÜM AÇISINDAN HADİSLER: Sıhhat bulunduğuna bakılarak değil, onu nakledenlerin haline
veya hüküm açısından hadisler, daha doğru deyimiyle ahad bakılarak taiyn ve tesbit edilir. ‘’
hadisler, dört kısma ayrılmaktadır: Sahih, Hasen , Zayıf ve  Sahih hadislerin bu yedi kısmından her birine 40’ar hadis
Mevzu. misal vermek suretiyle İbn Dakikı’l-İtd – El-İktirah adlı
(Sahih ve hasen hadisler makbul, zayıf ve mevzu hadisler de eserini yazmıştır.
merdud grubunu oluşturur.) 4. Sahih Hadislerle İlgili Eserler:
A. Sahih Hadis= ‘’Adalet ve zabt sahibi ravilerin muttasıl *Sahih hadisleri toplamak amacıyla telif edilen eserlerin ilki,
senedle rivayet ettikleri şazz ve muallel olmayan hadistir. ‘’ Buhari’nin Sahihi’dir. Sonra Müslim’in Sahihi bu konunun
Bu tarife göre bir hadise sahih diyebilmek için; senedinin ikinci önemli kaynağıdır. Bu iki kitap sahihayn olarak bilinir.
kesintisiz (muttasıl) olması, ravilerinin tamamının adil ve * Bunlardan önceki dönemde İmam Malik’in Muvatta’sı,
zabıt (öğrendiğini eksiksiz belleyen ve nakleden) kimseler daha sonraki dönemde de İbn Huzeyme ve İbn Hıbban’ın
olması, sika bir ravinin, kendisi gibi sika ravilere muhalif Sahih’leri önemli sahih hadis kaynaklarıdır.
olarak naklettiği (şazz) bir hadis olmaması, hadisin illetten 5. Sahih Terimiyle İlgili Bazı Notlar:
uzak olması (yani, dış görünüşü itibariyle sahih görünmekle a. Sahih Hadis bir anlamda en sağlam senedle rivayet edilen
birlikte, konunun uzmanlarınca farkedilebilecek gizli bir hadis demek olduğu için senedlerin en sahinin (esahhu’l-
kusur taşımaması, muallel olmaması) gerkemektedir. esanid) tesbiti yoluna gidilmiştir. Bu hiç, kuşkusuz, değişik
alimlerce, değişik senedler olarak belirlenmiştir. olan anlamında, müstahsen ise ‘’sahih olmaya da hasen
b. ‘’Bu konuda en sahih rivayet budur.’’ Gibi bir olmaya da ihtimali var’’ anlamındadır.
değerlendirme ile zikredilen hadis, o konuda bilinebilen
hadislerin en sahihidir. Yoksa hadisin, mutlaka sahih veya en C. Zayıf Hadis= Sahih ve hasen hadisin şartlarını taşımayan
sahih olduğunu göstermez. ‘’En az zayıf olanı budur. ‘’ hadistir. Hadiste zayıflık genelde iki sebepten kaynaklanır:
demek olur. 1. Senedde inkıta (kopukluk) bulunması
c. ‘’Falan hadis sahihtir.’’ Sözü, o hadisin, ‘sıhhat şartlarını 2. Ravide cerhi gerektiren bir halin bulunması
taşıdığını’ ifade eder. Aslında da o hadisin sahih olabileceği
konusunda oldukça kuvvetli bir zanna sahip olunabilir. 1.Seneddeki İnkıta Sebebiyle Zayıf Hadis Çeşitleri:
Mütevatir Hadis’te olduğu gibi kesinkes bir kanaattan söz İnkıta (kopukluk), senedden en azından bir ravinin düşmesi
edilemez. demektir. Böyle bir inkıta varsa seneddeki bütün şahıslar
sika olsa bile sırf bu inkıta metnin reddini gerektirir.
B. Hasen Hadis= Zabtı biraz gevşek oan ravilerin muttasıl **İnkıta yüzünden zayıf kabul edilen hadisler: Muallak,
senedle rivayet ettikleri şazz ve muallel olmayan hadistir. Mürsel, Mu’dal, Munkatı’ ve Müdelles.
* Hasen hadisin sahih hadisten farkı, ravisinin zabt a.Mürsel Hadis: Tabii’nin, sahabiyi atlayarak
niteliğinin mükemmel olmamasından ibarettir. Hz.Peygamber’e izafe ettiği hadistir. Mürsel hadis rivayet
1. Hasen Hadisin Kısımları: Hasen hadis de Sahih gibi ‘Hasen eden tabiiye mürsil denir. Zayıf olmasının sebebi,
li zatihi’ ve ‘Hasen li gayrihi’ kısımlarına ayrılır. Yine mutlak senedindeki inkıtadır.
olarak Hasen hadis denilince ‘Hasen li zatihi’ anlaşılır. **Rivayet ettiği hadisi doğrudan Hz.Peygamber’den
a.Hasen li zatihi, mütabi (lafzı benzer bir başka hadis) duymadığı (bir başka sahabiden duymuş olduğu) halde,
tarafından takviye edilirse, Sahih li gayrihi derecesine çıkar. Hz.Peygamber’den nakleden sahabinin bu rivayetine de
b. Hasen l gayrihi ise, yalancılıkla itham edilmemiş ve çok ‘’Sahabi Mürseli’’ denir. Bunun Mürsel sayılmaması
hata yapacak kadar dalgın olmayan ve fakat ehliyeti açıkça ‘’Sahabinin sahabi raviyi atlaması bir kusur teşkil etmez’’
anlaşılamayan (mestur) bir ravisi bulunan zayıf hadis, lafız demelerindendir.
veya mana yönünden başka rivayetlerle desteklenirse hasen  Mürsel Hadisin Hükmü: Üç farklı noktada toplanan görüş
li gayrihi adını alır. vardır:
* Yani Hasen li gayrihi, âdıd ile hasen mertebesine çıkan * Muhaddislerin, fakihlerin ve usulcülerin çoğunluğuna
hadistir. göre, Mürsel hadis delil olmaz, onunla ihticac edilmez,
* Hasen li gayrihi, zayıf hadise çok yakındır. Fark, kendisini zayıftır.
destekleyen bir yada birkaç rivayetin bulunmuş olmasıdır. * Ebu Hanife, İmam Malik ve taraftarlarınca, sikanın
*Tirmizi, hasen teriminden ‘hasen li gayrihi’yi kastettiğini mürseli sahihtir, hüccettir.
açıklamıştır. * İmam Şafii’ye göre ise, büyük tabiilerin Mürselleri ile
2. Hasen Hadisin Hükmü: Hasen hadis, bütün fakihlere göre itibar araştırmasına dayalı olarak ( 5 şartın birinin tahakkuku
ihticac ve kendisiyle amel edilmek bakımından makbuldür. halinde) amel edilebilir. Yoksa Mürsel hadis hüccet olamaz.
Hadisçilerin ve usulcülerin büyük bir çoğunluğu da aynı  Sahabe mürseli sahihtir, hükmüyle ittifakla amel edilir.
görüştedir.  Mürsel Hadislerle İlgili Eserler: el-Alai – Camiut’Tahsil’i
*Hasen li gayrihi olanlar da aynı makbuliyet içindedir. meşhurdur. Prof. Dr. Selahaddin Polat ‘’Mürsel Hadisler’’
3. Hasen Hadis İle İlgili Bazı Terimler: b. Munkatı Hadis: Senedi muttasıl olmayan hadistir. Böyle
* ‘Hasen-Sahih’ terimi, hadisin birkaç senedinin olduğunu bir hadisin Hz.Peygamber’e isnad edilmesi ile bir başkasına
ve sahihlik derecesine ulaştığını gösterir. Bu ifade, bir isnad edilmesi arasında hiç fark yoktur.
tarikten hasen, bir başka tarikten sahihtir anlamında da Senedin herhangi bir yerinden bir ravinin düşürülmesi veya
anlaşılmıştır. senedin farklı yerlerinden peşpeşe olmamak şartıyla birden
 Birinci anlayışa göre sadece ‘’Sahih’’ denilen hadis, fazla ravinin düşürülmesi halinde de hadis munkatı adını
‘’Hasen-Sahih’’den daha kuvvetli; ikinci anlayışa göre alır.
‘’Hasen-Sahih’’ denilen, sadece ‘’Sahih’’ denilenden daha **Munkatı hadis, Mürsel hadisten daha zayıftır.
kuvvetli olmuş olur. c. Mu’dal Hadis: Senedin herhagi bir yerinden peşpeşe iki
* ‘Hasen-Garîb’ Gariblik hem sened hem de metinde olur da veya daha çok ravinin düştüğü hadistir. Mu’dal, munkatıdan
bir tek senedle rivayet edilmiş olursa ve manasını takviye daha zayıftır.
eden başka deliller bulunursa bu hadisi ‘’Hasen li zatihi’’ * Merfu bir hadisi, sahabi ve Resulullah’ı düşürerek
kabul ettiğini göstermek üzere Tirmizi ‘’Hasen-Garib’’ tabiinden birinin sözüymüş gibi nakletmek de hadisi mu’dal
demiştir. yapar.
 Çünkü Garib Hadis, bazen sahih, bazen hasen bazen de d. Muallak Hadis: Senedinin baş tarafından bir veya
zayıf olabilir. Zira, sadece ravisinin teferrüdünden dolayı peşpeşe birkaç ravinin ya da müntehasına kadar senedin
‘’garib’’ adını almıştır. bütünüyle hazfolunduğu hadistir.
* Ceyyid ve Kavi terimleri sahih ile denk tutulmuştur. Salih, * Senedin tamamı hazfolunarak merfu hadisi ‘kale
sahih ve hasen hakkında ortak olarak kullanılır. Mücevved resulullah’ diyerek; mevkuf hadisi ‘kale ibnu abbas’ diyerek,
ve Sabit terimleri de sahih ile hasene şümulü olan maktu hadisi de mesela ‘kale ata’u’ diyerek rivayet etmek
ıstılahlardır. Müşbih ise sadece hasen veya hasene yakın de ta’liktir. Böyle kesinlik ifade eden bir cezm sigasıyla
rivayet edilen hadisler muallaktır. münker denilmektedir.
*Ta’lik, ihtisar(kısaltma) maksadıyla yapılır. Ta’lik, aslında bir d. Muallel Hadis: Görünürde sahih olmakla beraber, bu
rivayet kusurudur. Buharideki 1300 küsur ta’likin Buhari’ye sıhhati yok edebilecek gizli bir illet taşıyan hadislere muallel
göre sahih olduğu kabul edilmektedir. veya ma’lul denir. Hadisin illetini bulan muhaddise muallil
e. Müdelles Hadis: Tedlis, senede dahil bir ravinin ismini denir.
atlayarak, orada böyle biri yokmuş izlenimi verecek şekilde * Mürsel veya munkatı hadisi mevsul olarak rivayet etmek,
senedi sevketmek demektir. Tedlis yapan raviye müdellis, yahut bir hadisi bir başka hadis içine katmak, mevsul olanı
senedden düşürülen müdellesün anh, tedlis ile rivayet Mürsel, merfu’ u mevkuf olarak rivayet, sika yerine zayıf
edilen hadise de müdelles denir. ravi zikretmek gibi cerhe sebep olan hatalara vehim denir.
Tedlis üç çeşittir: İsnad Tedlisi, Şuyuh Tedlisi, Tesviye Tedlisi. Bu tür hatalarla rivayet edilmiş olan hadise de muallel denir.
(Vehm sika ravilerde de görülebilir.)
 İsnad Tedlisi: Ravinin görüşmediği veya görüştüğü halde  Hakim, Marifetu ulumil hadisinde muallel hadisin on
hadis almadığı çağdaşı bir kimseden işitmiş gibi Kale fülan çeşidini zikretmekte ve Suyuti de Tedriburr’Ravi ‘ de bunları
veya an fülanın diyerek hadisi rivayet etmesidir. (Ravinin özetlemektedir. Bu çeşit muallel hadisi ve misallerini Ahmet
görüşmediği çağdaşından yaptığı rivayete ‘’Mürsel-i Hafi’’ Naim Bey Tecrid Tercemesinde sıralamıştır.
de denir.) e. Müdrec Hadis: Hadisten olmayan bir kelamın, hadise
 Şuyuh Tedlisi: Ravinin hocasını bilinmeyen bir isim, sıfat bitişik olarak zikredilmesine idrac, böyle bir uygulamaya
veya künye ile zikretmesidir. uğramış hadise de müdrec denir. Bu, Resulullah’ın herhangi
 Tesviye Tedlisi: Sika raviler arasındaki zayıf bir raviyi bir sözüne herhangi bir ravinin sözünün karışması demektir.
atlayarak, hep sikalardan gelmiş intibaını verecek şekilde
hadisin rivayet edilmesidir. **Muhalefetüs’sikat, yani zayıfın sikaya, sikanın daha sika
olana muhalif olarak rivayette bulunması da bir çeşit idrac
2. Ravideki Cerhi Gerektiren Hallere Göre Zayıf Hadis kabul edilmektedir.
Çeşitleri:  Müdrec, vaki olduğu yere göre iki kısma ayrılır:
‘’Metani-i aşere’’ denilen ravileri tenkid noktalarından 1. Sika ravilere muhalefet, senedin akışını bozmak suretiyle
birinin veya birkaçının bulunması sebebiyle zayıf kabul gerçekleştirilmiş ise, buna müdrecü’l isnad denir.
edilen hadisler on çeşittir. 2. Hadise ait olmayan bir sözün hadisin metnine katılmış
Ravinin adalet yönden kusurları: Kizb, Tühmet’ul bi’l kizb, olmasına ise müdrecü’l metn denir.
Fısk, Cehalet, Bid’at. f. Maklub Hadis: Sika ravilere muhalefet ya seneddeki ravi
Ravinin zabd yönünden kusurları: Fuhş-ı galat, Gaflet, isimlerini ya da metnin bazı kelimelerini takdim-te’hir
Vehm, Muhalefet, Su-i hıfz ederek rivayet etmekle gerçekleştirilir. Bu çeşit bir
a. Mevzu Hadis: Hz. Peygamber adına yalan uydurmak muhalefet ile rivayet edilen hadise maklub denir.
(kizb) ile cerhedilmiş ravinin rivayetine denir. Bu, aslında **Bir ravinin rivayeti olarak meşhur olan hadisi, hem garib
hadis değildir. Ona, hadis diye uydurulmuş söz demek daha hem de merğub göstermek için o ravi yerine yine aynı
doğrudur. tabakadan bir başka raviyi ikame ederek yapılan rivayete de
b. Metruk Hadis: Yalancılıkla itham edilmiş bir ravinin mesruk denir.
rivayetinde yalnız kaldığı (teferrüd ettiği) hadise metruk -Ayrıca iki metnin senedlerini değiştirme şeklindeki kalb’e
veya matruh denir. Hadis rivayetinde kasden yalan söylediği de Cezeri, kalb-i mürekkeb adını vermektedir. Bu bir çeşit
bilinmemekle birlikte, başkasından ya da kendisinden sened uydurma demektir. İbn Hacer, bu tür senedi
bahsederken yalan konuştuğu bilinen rivayeti reddolunur. muzdarib hadis olarak değerlendirir.
 Metruk, hiçbir sikanın rivayetine muhalif olmaksızın kizb, **Sikat’ın zikretmediği bir ravinin sened arasında yanlışlıkla
kesret-i galat, fısk ve gaflet gibi cerh noktalarından biri ile zikredilmesine de Mezid fi muttasılı’l-esanid denir.
itham edilen ravinin yalnız başına rivayet ettiği hadis diye de **Ma’kus= Kelimelerin karşılıklı olarak yerlerini değiştirmek
tarih edilmektedir. **Mesruk= Ravi ikame etmek
c. Münker Hadis: Münker hadis konusunda belli başlı iki g. Muzdarib Hadis: Birden çok rivayeti bulunduğu halde
anlayış bulunmaktadır: rivayetlerin birini diğerine tercih edecek sebep
- Zayıf bir ravinin sika raviye muhalif olarak (şazz) rivayet bulunamayan hadislere muzdarib denir. Bu durum ya bir
ettiği hadistir. Bu, sikanın zayıf raviye muhalif olarak rivayet ravinin iki veya daha çok rivayet etmesinden veya birçok
ettiği hadis demek olan Ma’rufun mukabilidir. ravinin değişik senedlerle rivayet etmiş olmaları sonucudan
- Sika olsun olmasın ravisi tek kalan hadistir. Bu durum doğar.
birkaç şekilde tezahür eder:  Tercih edilene mahfuz ve ma’ruf, mercuha da şaz ve
* Sikanın hadisin tamamında teferrüdü münker denir. Izdırab çoğunlukla isnadda, bazen de
* Sikanın, hadisin bir kısmında teferrüdü metinde olur. İsnaddaki ızdırab, senedlerin mütehalif
* Bir hadisin senedinde iki zayıf ravinin bulunması ve başka olmasından, metindeki ise o metin hakkındaki rivayetlerin
senedinin de bulunması mütehalif olmasından ve bu rivayetlerin cem ve te’lifinin
* Senedinde tanınmayan la yu’raf ravinin bulunması mümkün olmamasından doğar.
** Ayrıca kesretül galat, fartul gafle ve fısk gibi ta’n h. Şâz Hadis: Hadisçilerin, tek başınalık (infirad) ve
noktalarıyla tenekid edilmiş ravilerin rivayetlerine de muhalefet (muhalefetüs’sikat) noktalarından hareketle
tarifini farklı şekilde yaptıkları bir zayıf hadis çeşididir. kurtarılabilirse bir başka ifade ile iki hadisin
İnfirad noktasından hareketle şaz ‘’ sika bir ravinin mütabii arası cem ve telif edilebilirse aralarında tearuz olmadığı
olmaksızın tek başına rivayet ettiği hadis’’ diye tarif anlaşılır ve her ikisi de muhkem olmuş olurlar.
edilirken, muhalefet noktasından ise ‘’ sika bir ravinin diğer
sika ravilere muhalif olarak rivayet ettiği hadistir’’ diye HADİS DİYE UYDURULMUŞ SÖZLER
tanımlanmaktadır. Daha makbul olan ravinin rivayetine
mahfuz denir. Şaz ile mahfuz birbirinin zıddı olmaktadır. 1. HADİS UYDURMA GİRİŞİMLERİ: Hadis uydurma
* Şazz, münker hadisin bir türü ile birleşmektedir. Bu açıdan girişimleri bir anlamda hadisin İslam toplumundaki yaptırım
hareketle şaz hadise münker ve merdud da denilmiştir. gücü ve dindeki yerinin itirafı demektir. Hadis uydurma
Hadisin şaz kabul edilebilmesi için infirad ve muhalefetin girişimlerinin başlangıcını Hz.Peygamber’in zaman-ı
ikisinin birden bulunması gerekir. saadetlerine kadar götürmek isteyenler varsa da, çoğunluk
Hz.Osman’ın şehid edilmesini takib eden olaylar sonucu
ı. Musahhaf Hadis: Sika ravilere muhalefetin bir çeşidi de oluşan grupların bu işi başlattıkları görüşündedir.
kelimenin yazılışı bozulmaksızın nokta veya harekelerin  Hadis diye uydurulmuş sözler konusu el-hadisul-mevzu,
değiştirilmesi ve böylece başka bir kelime haline el-hadisul-muhtelak veya el-hadisul-masnu terimleriyle
getirilmesidir. Bu tür değişiklik çoğunlukla metinde bazen ifade edilmektedir. Aslında bunlar hadis değildir. Hadis diye
de seneddeki isimlerde görülür. uydurulmuş sözlerdir.
i. Muharref Hadis: Kelimesi hareke değişikliğine uğramış
hadise muharref denir. Örnek: A. Hadis Uydurma Girişimlerinin Sebepleri:
‫ ُبَش ْير‬kelimesinin ‫ َبِس ير‬diye rivayet edilmesi de hem tashih 1. Grup Görüşünü Savunma: Örneğin Şiilerin ve muhalifleri
hem de tahriftir. olan Muaviye taraftarlarının birbirlerine karşı
sürdüregeldikleri hadis uydurma girişimleri, Emevi ve
3. Zayıf Hadisle Amel Edilebilir Mi? : Tirmiziye gelinceye Abbasi devletleri zamanında da devam etmiştir.
kadar hadisler sahih ve sakîm (zayıf) diye iki gruba ayrılırdı. 2. İslam Düşmanlığı: Müslümanların birliğini, dirliğini
Zayıf hadisler de metruk ve gayri metruk olmak üzere iki bozmak ve inançlarını zayıflatmak amacıyla zındıklar, hadis
kısımda değerlendirilirdi. Tirmiziden sonra sahih ile zayıf uydurma girişimlerinde bulunmuşlardır. Rafıziler ve
arasına bir de hasen terimi girdi. ‘’Terkedilmeyen zayıf Abdülkerim b. Ebi’l Avca,, İslam düşmanlığına binaen hadis
hadisler’’ hasen terimiyle zayıflar arasından ayrılmış oldu. uydurmuşlardır.
Zayıf hadis ile amel meselesinde üç ayrı görüş vardır: 3. İslama Hizmet Etmek Arzusu: Müslümanları iyi amellere
- Zayıf hadisle asla amel olunmaz. teşvik etmek ve onları kötülüklerden sakındırmak
- Zayıf hadisle her konuda mutlak olarak amel olunur. maksadıyla da hadis uyduranlar olmuştur.
- Amellerin faziletleri konusunda özel şartlarına bağlı 4. Şahsi Çıkar Sağlamak Düşüncesi: Dünyalık temini için
olarak amel olunur. çalışan bazı çıkarcılar, yöneticilerin arzu ve yaşayışlarına
*Bu üçüncü görüşte söz konusu olan şartları da İbn Hacer uygun sözleri hadis diye takdim ederek onlara yaranmak ve
şöyle belirlemektedir: bol bol bahşiş almak yoluna girmişlerdir.
- Yalancı birinin yalnız başına rivayet etmiş olması gibi
şiddetli bir zayıflık taşımamalı. B. Hadis Uydurma Şekilleri:
- Kendisiyle amel olunan umumi ve asli bir hükmün 1. Uydurmaları Sahih Hadislere Karıştırmak
kapsamına girmeli. 2. Uydurulan Sözün Başına Muhaddislerce Makbul Olan
- Amel edilirken o hadisin sabit olduğuna inanılmamalı, Bir Sened Eklemek
aksine ihtiyaten amel edildiği bilinmelidir. 3. Henüz Elde Edilmemiş Hadisleri Rivayet Ediyormuş
İntibaı Vermek İçin Hadisin Senedlerinden Herhangi Biri
 Ahmed b. Hanbel ve Ebu Davud es-Sicistani’ye izafe Üzerinde Değişiklik Yapmak
edilen bir görüşe göre de ‘’Başka hadis bulunmadığı 4. İki Hadisin Sened ve Metinlerini Birbirine Karıştırmak
takdirde ahkama ait meselelerde zayıf hadisle amel edilir. ‘’ 5. Rivayette Hata Etmiş Olduğunu Daha Sonra Anlamış
Olmasına Rağmen, İtibarını Kaybetmemek İçin Hatasında
5. TEARUZ AÇISINDAN HADİSLER: Makbul (sahih ve hasen) Israr Etmek
ve Me’huzun bih olan hadisler tearuz açısından muhkem ve
muhtelif olmak üzere iki kısma ayrılır. C. Tanıma Yolları:
A. Muhkem= Muarazadan salim olan makbul hadislere a. Uydurmacıların İtirafı: İtiralar ya kanun zorundan ya da
muhkem denir. Muhkem hadisin hükmüyle amel etmek pişmanlık duygusundan kaynaklanır.
gerekir. Hakim en-Nisaburi muhkem hadise şu misali verir: ‘’ b. İhbar: Uydurmacıları, arkadaşları veya durumdan haberi
Allah Teala, abdestsiz namazı ve ganimetten çalınmış malla olanlardan herhangi birinin haber vermesi de onların
yapılan iyiliği asla kabul etmez.’’ tanınmasını sağlar.
B. Muhtelif= Muhtelif hadis, makbul bir hadisin çeliştiği c. Araştırmalar: Hadis ilmiyle meşgul olanlar, hakkında
makbul hadistir. Şayet muarız olan hadis makbul olmazsa hadis uydurulmuş olan konuları araştırmış ve bazı tespitler
muaraza yok demektir. yapmışlardır.
**Muhtelif hadis muarazadan zorlanmaksızın
2. UYDURULMUŞ SÖZLERİ TANIMA YOLLARI:
a. Lafızlarda veya Manada Bozukluk: Hadis diye ortaya
atılmış olan sözün dil kaideleri bakımından bozuk,
muhtevasının peygamber sözünde bulunmayacak
manasızlık ve ölçüsüzlük taşıması o sözün uydurma
olduğunu ilk ve en belirgin işaretidir.
b. Güvenilir Hadis Kitaplarında Bulunmamak: Hadislerin,
bugün elde mevcut güvenilir hadis kitaplarında
bulunmaması onların uydurma olduğuna delil kabul edilir.
c. Kur’an’a ve Sahih Sünnet’e Aykırı Olmak
d. Akla, His, Müşahede ve Tarihi Vak’alara Aykırı Olmak

Hadis diye uydurulmuş sözlerin zararları İslam’ı doğru


anlamaya engel olmak, dini tahrif etmek, ayrılığı
körüklemek, dinden soğutmak.
 Hadis Uydurmanın Hükmü: ‘’Kim bana nisbet ederek
yalan uydurursa cehennemdeki yerine hazırlansın. ‘’
hadisine binaen Hz.Peygamber adına yalan uydurmak
haramdır.
** Başlangıçta bazı hadisçiler, hadislerin senedini
zikretmeyi, hükmünü söylemek sayarlardı. Ancak Sehavi’nin
belirttiği gibi ‘’ Zamanımızda bir kimse senedi vermekle
hadisin durumunu açıklama borcundan kurtulamaz. Çünkü
şimdi senedden hadisin uydurma olduğunu bilecek kimse
pek azdır.’’

 Hadis Uydurma Girişimlerine Karşı Alınan İlmi Tedbirler:

A. Sahih Hadisleri Müstakil Eserlerde Toplamak


B. Hadis Tenkidi Tekniklerini Dünyada İlk Kez Uygulamak:
İslam alimleri isnad uygulaması sonunda hem sened hem de
metin tenkidini büyük bir titizlikle yapmış, cerh ve ta’dil
ilmiyle de raviyi tenkid ve tetkik etmişlerdir.
C. Ravileri Tanıtan Eserler Yazmak: İbn Sa’d, Buhari,
Darekutni, İbn Hıbban, Zehebi ve İbn Hacer’in çalışmaları.
D. Hadis Diye Uydurulmuş Sözleri Toplayan Eserler Yazmak:
Hicri 6. Asrın başlarından itibaren görülmeye başlamıştır.
Mevzuat kitaplarının ilk örneklerini teşkil eden el-
Makdisi’nin Tezkiratul Mevzuatı ile İbn’ul Cevzi’nin Kitab’ul
Mevzuat’ı, Ukayli’nin ed-Duafasından başlamak üzere Hatip
Bağdadi’nin eserlerine kadar uzanan kitaplardır.
**Hadis diye uydurulmuş sözleri ya alfabetik ya da
konularına göre tanıtan eserlerden 18 kadarının muhteva
tanıtımı, Prof. Dr. M. Yaşar Kandemir’in Mevzu Hadisler adlı
araştırmasında tanıtılmaktadır.
**Ayrıca hadis diye dillerde dolaşan sözleri tetkik eden
eserlerde de hadis diye uydurulmuş sözlere işaret
edilmektedir. El-Acluni’nin Keşful Hafa’sı bu tür
eserlendendir
** Aliyyul Kari’nin el-mevzuatul kübra’sı ile İbn Arrak’ın
Tenzihu’şŞeria’sı konuya ait bilgi ihtiyacını karşılayan
eserlerdir.

You might also like