You are on page 1of 224

BiL<ll YAYl'.

\LARI: 101
S.\iT FAIK BCTC'.\ ESERLERI .\

ISBN 975 - 494 - 059 2


92 06 y 0105 0407

Hirinci Bas1m 19.U


lkinci Bas1m l"Hirtak1m lnsanlar" ad1vla) 1952
Cc;iincii Bas1m (11Hirtak1m lnsanlar" ad1yla) 1965
Diirdiincii Bas1m 1970
Be!jinci Bas1m 1975
Altmc1 Bas1m 1980
Yedinci Bas1m 1982
Seki:.dnci Bas1m 1985
Dokuzuncu Bas1m 1987
Onuncu Bas1m 1988
SAlT FAlK

BOtOn Eserleri
3

Medar1 Mai§et
Motoru

BiLGi YA YINEVi
Sail Faik'i11 cscrlcrinin yasal
sahibi olan Darii'i�al'aka Ccmi­
ycti ilc yapilan 01.cl anla�ma
gcrc gi nee. sana1';mm biiliin
cscrkrinin yaym hakk1 Tiirkc;c
vc biil(in dillcrdc Bilgi Yay1-
ncvi'nc aillir. Bu di1.idc c;1kan
vc c;1kacak olan cscrlcrin hic;bi­
ri kaynaklan goslcrilmcdcn
ahnama1.. yaynnlanama1.. Ya­
ymcvi'nin yanh i1.11i olmadan
radyo vc 1clcvi1.yona uyarlana­
ma1.. oyun vc film halinc g.:ti­
rilcmc1..

dizgi faruk kava


tel : 230 85 76
baskt : cantekin m atbaacthk ·vanncthk
·

ticaret ltd. �ti.


tel : 433 30 84 - 435 83 56
BiRiNCi KlSIM
MEDARI MAi�ET MOTORU

K ir Dimitro'nun berber dukkanmm bir kap1s1


de niz kenanna, otekisi, sOtc;:O ile ekmekc;:inin
dukkanlan onundeki dar yola a c;: 1 hrd i .
Deniz kenanndaki kay1klan, yahut d a , deniz
k e n a nndaki kay1klardan, yansm1 lokanta haline
s o k m u � Bulgar sOtc;:O Pandeli'nin kuru fasulye ile
pilav kaynayan t encerele rine kavu�maya en kes­
t irme y o l , Dimitro'nun berber dukkanmdan gec;:­
ti!'.}i ic;:in dukkanm her iki kap1s1 da gelen gec;:ene
a c;: 1 k t 1 r Kalabahk gunl erde insanlar, dukkanm
ic;:i n d e n , birbiri a rkasmdan adeta sokaktan gec;:er­
mi� gibi lakayt gec;:erler.
Dimit ro, isterse, d ukkanmdan kimseyi ge­
c;:irt meyecek kadar can s1kan soz soylemesini bi­
l e n bir adamd1 r . Daha olmazsa deniz kenannda­
ki kap1y1 ac;:1k b i ra k 1 p sOtc;:Onun dukkam soka!'.}ma
a c;: 1 l a m kapay1verir.
Fakat bu dukkanm ic;:inden g e lip gec;:enler
haftada bir defa olsun, -bu gelip gec;:me diyeti
olar ak- kendisine t ira� olurlar. Bu gelip gec;:en­
lerden uzam1� sakalm1 Dimitro'nun ustu rasma
vermemi� adam yoktur. $ayet bu bir hafta, ya­
hut bir ay -adamma gore- b iraz fazlaca u zarsa,
Dimitro bunu derhal fark eder. Beyaz sac;:la n ,
beyaz biy1klan, mavi gozleriyle a l t m1�hk bir
a d a m olan Dimitro, insam ci!'.}erinden vu rmasm1

7
da bilen bir adamdn. Mesela Evgeniya ile dalga
gec;en delikanhya;
- Dimitro pasajmdan gec;ilir ama Evgeniya'
dan gec;ilmez anam! der.
Kendisine laf a t 1lan delikanh ise, Evgeniya
ile olan mOnasebetini bir mOddet ic;in saklamaya
mecburdur.
Dimitro, e n kirli i malan ekmek paras1 ic;in
yapmaya, en g i zli ded ikodulan -na dir ak�amlan
mavi g ozlerinin o , y ine mavi cam cilasm1 vurma­
ya yard1m eden dOzikolar ic;in- o!'.}renmeye mec­
burdur. K1� gOnleri, koyde cinlerin top oynad1!'.}1,
kedilerin nht1ma dizild i !'.} i , ihtiyar Rum kadmlan­
nm, hastala rla a c;lann kedilerle beraber bahktan
donen kay1klan bekledi!'.}i, poyrazm ejderha kafa­
sm1 duvardan duvara, a!'.}ac;tan a!'.}aca vurdu!'.}u
mar renkli gOnlerde; Dimitro'nun dOkkanmm iki
kap1s1 da kapah, pencereler bu!'.}ulu, ga zete ka­
!'.}1th, ic;erisi su kan�tmlm1� bir bardak rak1 kadar
beyaz, bulamkt 1r.
Bu bulamkh!'.}m ic; inde su ibri!'.}inin kOIO, ko­
lonya �i�elerinin to zu, c1gara duma m , Dimit­
ro'nun Oc;-be� gOnlOk u zam1� saka h , gayet i tina
ile taranm1� beyaz sac;lan vard1r. Pencereden ba­
kmca Dimitro hayal meyal camlardan go zOkOr.
GozlOklerini takm1�; m ahalli Rum g azetelerini,
herhalde g O zel b i r in�at ile okudu!'.}u samhr; biraz
kulak verilirse onlan gOrOI gOrOI okudu!'.}u da an­
la�i l1r
Kap1 vurulunca, ic;erde beyaz b i r mayi i c;inde
hareket eder gibi a!'.}1r hareketler se zilir. Bir
anahtar .kap1da g1C1rdar. MO�teri ic;eriye sOzOIOr.
K ap1y1 poyraz bir tekmede ka par. Dimit ro'nun
kap1y1 ac;mas1yla mO�terinin ic;eriye g irme s i , pay-

8
razm bir tekmede kap1y1 ka pamas1 o kadar a n i ­
dir k i , ic;:eriye giren i n s a n m , " $ i mdi nerede idim,
�imdi neredeyim?" d er gibi b i r his du ymamasma
imkan yoktur.
Soma poyrazm her arahk ba�mda i nsam ge­
riletti!'.:ji veya i t t i !'.:j i, ya!'.:)murun i nsan yilzilne veya
ensesine kar edercesi n e , delercesine y a p1�t1!'.:)1
gilnlerde , Dim itro'nun dilkkanmm ic;:i 1hk, sessiz,
kokuludur. Sabunla kolonya kokar. K1� g ilnleri
Dimi tro'nun dilkkanmda bir-iki dakikahk bir saa­
det duymamaya imkan yok tur.

Gilnlerden cuma idi. Dimi tro gaze telerini


okumakla me�guldil. Bir mil�teri ona A tina'da c;:1-
kan gazetelerden de b1rakm1�t1. Kap1 vuruldu.
Dimitro gozli.iklerini alnma itip bu!'.:julu cam1 sild i .
K1sa boylu b i r adama dikka tle bakt1 .
Kap1y1 ac;:mamak, tekrar Venizelos'un beya­
natma donmek isted i . Soma kap1y1 vuranm yeni
dost olduklan b i r Turk oldu!'.:junu dii�ilndil. Veni­
zelos'un " lki Karde� Millet" ismindeki makalesin­
den gelen bir sempati ile gidip kap1y1 ac;:t1.
- Sen m i s i n , Kondos? ded i .
Poyraz, Kondos'un a rkasmdan kap1y1 tekme­
ledi. (Kondo s , Rumca k1sa boylu adam m anasma
gelir . ) Tira� olmaya gelen adamm y ilzilnde bir
mahalle c;:ocu!'.:)u hali vard1. Insana neredeyse;
"Gidelim ula n ! $ehza deba�1'na g idel i m . Tilyeriz
bir sinemaya be! Dinine yanay1m! Hadi ula n , ne
duruyorsunuz be salozla r?" deyiverecek . . . Biltiln
Ada halkm1 arka sma ta k 1 p , denizin ilstilnden yil­
rilmeyi teklif edere k , $ehzadeba�1'ndaki sinema­
lara bedava sokmaya c;:ah�acak gibiyd i .

9
A d a m , Dimitro'ya;
- B izim ki::i s eleyi bir kaz1y1ver! dedi.
F a k a t Dimitro adamm halo tavnndan, bu
ancak bir haftahk sakalmdan, kendisine bir ha­
ber vermeye, yahut da bir �ey dam�maya geldi!'.ji­
n i d e r h a l c;:akt i .
K o n dos b i r haftahk sakalm1 tira� e ttirecek
kadar zengin mi olmu�tu, yoksa, yine t akacak
miyd1? Her zaman yapt1!'.j1 gibi butOn ceplerini
alabora edec e k , adamak1lh bir kufurden soma;
- Bu cepl erde para m i kahr be usta Dimit­
ro? B a k , hepsi delik! diy ecek . . .
U s t a Dimitro, Kondos'un paras1 oldu!'.ju za­
man kendisine gelmeyece!'.jini bilird i . Fakat Kon­
dos'u ki zd1rmaya da gelmezdi . Belalmm biriy d i . . .
Suyu 1 s1 tmad1 bil e . Sabunu ki::i purtmedi. lki daki­
ka s o m a Kondos tertemizd i . Tira� olunca yuzu o
m a h a l l e c;:ocu!'.ju suratm1 kaybetmi�ti. Baz1 c;:izgi­
leri s e r t , derin, hatta manidard i . lnsan o mahalle
c;:ocu!'.ju intibam1 Kondos'un gi::i zlerinden ald1!'.jm1
derhal a n hyordu. Sac;:lanm 1slat1rke n ;
- U s t a Dimitro, d i y e ba�lad 1 , benim k l Z l se-
nin y a nm a vermeye niye tim var. . . Ha, ne dersin?
- B e rber mi yapacaksm klZl, Ali Riza?
- O y l e istiyoru m . Allah i zin verirse . . .
Di m itro "Turkler ne oldular? Olur �ey d e !'.j i l ,
vay anasm 1! Tur kie r . . . Bu Kondos g i b i l e r i b i l e . . .
Olur i � d e !'.j i l , dedi ic;:inde n .
- Nas1l olur? dedi. Sizin Muslumanhkta gu­
naht1r vre Kondos.
Ali Riza hiddetlenmi�ti.
- U la n berber! Bana dinimi sen mi i::i !'.jrete­
ceksin?
A da'da adettir. Fakir her erkek c;:ocuk bir

10
bakkal, sOtc;O, ekmekc; i , pastac1, kasap veya ber­
ber yanma c;1rak a l m 1 r . K imse d1�ardan c;1rak ge­
t irmez. Ta ki, Ada c;ocuklannm hepsi i � bulsun . . .
Yalmz h1rs1zlarla fazla ac;1kgozler mOstes­
na . . 0 gec;en sene Karamanlmm zeytinya!'.}lanm
.

a�1ran c;ocuk de!'.}il mi?


$u daha evvelki sene kilise mumlanm lstan­
bul'a kac;1ran o!'.}lan de!'.}il mi? Onlar mi.istesna,
h epsi bir yere kap1lamr. Ostleri ya!'.}h, ayaklan
c;1plak, belleri c;okOk, yazm koca yoku�lan dama­
canalarla, s1rtlanna yOklendikleri fanilalardan su­
lan akan buzlarla, zeytinya!'.} tenekeleriyle, sepet­
lerle her �eyi bu c;ocuklar ta�1r . DOkkanlann onO­
nO onlar sOpi.iri.ir. lki lira haftahklanm aylarca bi­
riktirdikten soma yaz bitene yakm h epsinin s1rtin­
da bir mavi gomlek, ayaklannda bir beyin verdi!'.}i
bOyOk a yakkab1 vard1r. $imdi beyaz, kar gibi pan­
tolonlanyla onlar da c;orbac1 c;ocuklanna kan�abi­
lirler. l�te o zaman da Karamanlmm dOkkanmdan
gaz tenekesi, sebzecinin �ef talileri, kavunlan, ek­
mekc;inin ekmekleri, pastacmm kurabiyeleri eksi­
lir. l�te bunun ic;in haftahklanm hemen yiyen c;1-
raklar en makbul c;1raklard1r. " Para insam ahlaks1z
ediyor. Kami doyunca insanm koto huylan da
meydana c;1k1yor" der bakkal Karamanh. Bunu
tecrObe ile o!'.}renm i�tir. Bunda bir hakikat vard1r
ama bu hakikati herkes kendine gore tefsir eder .
Karamanlmm, yi.iz parahk buzu yirmi be�e.
hastalara satt1!'.}1 c;ok olmu �tu. A rn a buna h 1r s1zhk
d enmez, a c;1k gozl0k denird i .
Kiliseden mumlan a �1ran c;ocu!'.}a gelince : 0
da dOnyada gOzel �eylerin bulundu!'.}unu alt1 ay
soma ba�ma gec;irebild i!'.}i mektepli kasketi, iki
baca!'.}ma takt1!'.}1 keten p antolonu giydikten soma

11
h issetmi� t i . Manastmn mumlan ise demet demet
ka�ede y1!'.:)1hd1r. Nafile yere yanar dururlar. l stan­
bul'a vapurla, parayla inilir. Bir yerde 1�1klar sa­
ner, bir perdede c;:ocuklar oynar, adamlar bo!'.:jaz­
la�1r. Bacaklan gOmO� k1zlar apO�Or. . . lstanbul'da
daha neler neler vard1r . . . Manastmn mumlan ise
yak yere kilisede korkunc;:, san , manas1z u zanm1�
al Oler ic;:in yanar.
Do!'.:)rusu hic;:bir c;:ocuk bayle dO�Onmez. Biz
bOyOkler bayle dO�OnOrOz. �ocuk nas1I, nic;:in c;:a­
lar? Yirmi tane faraziye ortaya koya r , yine de ni­
c;:in c;:ald1!'.:jm1 bilmeyiz.
Berber Dim itro, c;:alan c;:ocuklara kar�1 c;:ok
mOsamahakard1r. Fakat kendisi hic;:bir zaman c;:1-
rak yet i�tirememi�tir de belki ondan . . .
Dimitro, Kondos'un klZlm reddetmek istedi.
Soma y ine Venizelos'un makalesi ha tmna geldi.
Yine reddetmek isted i . Fakat kay adetinde h1r­
s1 zh!'.:)1 olmayan c;:ocu!'.:)u reddetmek hemen hemen
hakaret, hie;: olma zsa bir nevi f a zla hodperestlik
gibi telakki edilece!'.:)ini dO�OndO. Kondos'un b1-
y1klanm dO zeltmek O zere �1k1rda t ti!'.:)1 makas daha
fa zla �1k1rdamaya ba�la d 1 .
Y a l m z olgun berberlerde , dO�Onmekle makas
�1k1rdamas1 arasmda bir muvazene vard1r. Kato
berber dO�OnOrken ya makas elinde donakahr , ya­
hut da makas ahenksiz �1k1rdar. �ok iyi berber
ise hem kafasma, hem eline hakim oland1r. 00-
�0ncenin sOrati ile, haleti ruhiye ile makasm
ahengi bozulmamahd1r. D iyebiliriz ki, aym ahenk­
ten anlayan bir ba�ka berber bu makas �1k1rtis1yla
mars alf abesiyle c;:1kanlan manalar c;:1karabilir.
Ali R1za berber olmad1!'.:)1, berberlerin mars
alfabesini b i l me d i!'.:ji halde D i m i tro'nun kafasm-

12
dan g e c;: enleri sezmi�ti. Bunun berber Dim it­
ro'nun sana tmda ustah!'.}ma m1, yoksa, hala koy­
du!'.}u yerde otlad1!'.}ma m1 delalet e t t i!'.} ini, Kon­
dos, bu dakikada anlayacak vaziyette de!'.}ild i r!
Ali R 1 za'ya gare bu esmer k1zm Oc;: sene son­
ra ac;:aca!'.}1 dOkkana bOtOn Ada halk1 dolacakt1r.
lstanbul'dan iki c;:1rak get irtecekle r . LOks lambas1-
n m altmdaki masanm OstOnde gavurca mecmua­
lar, TOrkc;:e g azeteler bulunacakt1r . C a m m , per­
delerin k e n annda sakalh i nsanlar bekle�ecek,
paravana ile aynlm1� kadmlar t arafmda bOyOk
esrarengiz aletler tavanlardan sarkacakt1r . Bir
bak1r m angalda sac;: k1v1rma aletleri 1smacak . . .
A l i R 1 z a ak�amlan kasa mevcudundan bir li­
rasm1 oz key i flerine harcayab ilecek: Bir galon
�ara p , yeni matbaa kokan gazeteler satm alacak.
Bir nargile, snma h bir uzun m ar puc;:, soma belki
ilk def a bir Tork berber k1zmm babas1 olacak .
Kendisini � imdiden geni�. hOr f ikirli adam g ib i
g C:ir Oyordu .
D i m i t ro;
- Peki Kondos, dedi, gelsin.
- Zanaat1 c;: abuk o!'.}renir m i usta acaba?
- Senesine kalmaz. K 1zlann bu i�e e l i d ah a
y atkmd1r.
- Oyle m i ?
- Veve a . . .
- N e zaman gondereyim, D i m i trak imu? . .
- N e zaman i sters e n , vre Kondossi .

Kondos para vermeyi unutarak kap1dan d1-


�anya f1rlad 1 . Dim itro, " kmn haftah!'.}mdan kese­
r im" d iye dO�Ond O .

13
A l i R1za berber dOkkanmdan �1kar �1kmaz
havanm karard1!'.} m1, poyrazm bOsbOton h1r�mla�­
tJ!'.}m1 fark e t t i . Bu ak�am bah!'.}a �1ka mayaca!'.}m1
dO�Onerek OzOldO. Bir a k�am gazetesi ara�tirma­
ya koyuldu . Hemen h emen her yer kapanm1�ti.
lskelenin ta�lanna koca d algalar vuruyordu. R1h­
t1m boyunca rOzgann onOne do!'.}ru ilerledi. Hep
aym hOlyalan kurd u : Hor fikirli babanm k1zma
a�ti!'.}1 berber dOkkanmm ha ya Ii. . .
Bir insan ge�ebilecek kadar dar bir arahktan
bir kilisenin meydanh!'.}ma �1kt1. Kilisenin onOnde­
ki bir elektrik lambasma do!'.}ru yOrOdO. Bu lamba­
nm altmda kilise kap1sma yahut zango�a ait gayet
rahat, �ok rOstik iki kanape vard1 ki, bu kanapele­
ri bazen aydmhkta sevi�meyi daha gosteri�li bulan
iki ni�anh, bazen de iki ihtiyar dindar Rum kans1,
her zaman i�gal eder. Bu kanapelerin bo� zama­
m, ancak boyle h erkesin ak�am yeme!'.}ine oturdu­
!'.}u poyrazh gOnlerdir. Kanapeye �okto. Bir c1gara
yakt1. Km modistra olmak istiyordu. " Seni berber
yapaca!'.}1m Melek! " nas1l diyebilirdi?
C1gara bitinceye kadar, eve girince nas1l ha­
reket e tmek laz1m geldi!'.}ini dO�Ond O. O lacak gibi
de!'.}ildi. Tekrar �ar�1ya i nd i . Tahta k epenkler in­
den 1�1k s1zan bir dOkkanm kap1sm1 vurdu.
- Yanko be! d ed i , b ana bir bardak �arap
versene .
Yanko denilen a d a m i k i parma!'.}1yla b i r para
i�areti verd i .
- Var! diye h ayk1rd1 Ali R1za, var.
Oteki oturdu!'.}u yerden h a l a kalkm1yor, gO­
!OmsOyordu.
BOtOn ceplerini arad1. Ancak bir ikinci ara­
madan soma bir �eyler buldu. $arap�1ya verd i .

14
Adam bir bira barda�ma insana 1hk hissi ve­
ren c;:ay renginde �arap doldurdu. Ali R1za bir
hamlede yuvarlad1. Dukkanm ic;:inde gi::i z leriyle
bir �eyler arad 1.
$arapc;:1, bu aramlan �eylerin ne oldu�unu
anlad1�m1 anlatmak ic;:in bir dilim ekme�in Oze­
rinde ona bir bahk kuyru�u uzat t 1 . Dukkanc1ya
verdi�i para bir ikinci �araba yetiyormu� olacak
ki, Yanko bu sefer eliyle para sayma i�areti yap­
madan barda�1 doldurdu.
Ali R1za ayakta onu da bir hamlede yuttu.
Bahk kuyru�unu 1s1rd 1 . K1lc;:1klanyla yedi. Sonra
yalvaran bir yuz , o mahalle c;:ocu�u gi::i z u haliyle;
- Yanko , dedi, doldur! Vallahi yann veririm.
$arapc;:1 kadehi doldurdu. Bu sefer bir bahk
kaf as1 uzatt1 . Bu barda�1 Kondos hakik i, tam bir
ayya� haliyle a�1r a � 1 r , sindire sindire , adeta
emer gibi bitird i .
Burasm1 poyraz t ut muyordu. Yakm b i r bina­
nm c;:1kmt1s1 mani oluyordu. Yalmz A l i R1za'nm
ayaklanna kadar denizin serpintileri geliyor; pa­
c;:alanndan ic;:eriye serseri ruzgarlar giriyordu.
Vucudu, pac;:alanndan giren ruzgarlann girebildi­
�i yere kadar buz gibi, yuk ans1 k1� gunu bir
umum mudur odas1 kadar kaloriferli idi.
Son yudumu ic;:erken kadehi uzun muddet
kafasmdan yukanda tuttu. Bu esnada kendisinde
bir cambaz hali vard 1 . lc;:eride kuc;:Ocuk t ezgahla­
rm i::i n unde iki mu�teri onu suzuyorlard 1 . Ali R1za
o kadar komik bir vaziyet alm1�t1 ki, bir t anesi
dayanamad 1 ;
- Doldur be Yanko , Kondos'a benden b i r
bardak! ded i .
Yanko t ereddOt etti. A l i R1za ic;:ince c1v1t 1rd1.

15
KOfrederdi. Cam k1rard 1 . Y a pmad1!'.}1 kepazelik
kalmazd 1 . En sonunda i se muhakkak dayak yer­
di. Bu rO zgard a Ali R1za'y1 dovmek de mesele
idi . Y a kazara denize uc;arsa! Olur mu olurd u .
- Ne duruyorsun b e , ef endi emrediyor! Dol­
dursana, zangoc; tohumu !
Bu kOfOr Yanko O zerinde istenilen tesiri
yapm1�t1; b a rd a!'.}1 doldurmad 1 . . . Ali R1za f azla ic;­
mek istemi yordu. 0 da b iliyordu ki, ic;ince c1v1ta­
c akt1r, k1zacakt1r, l afm1 beceremeyecektir. H al­
buki ona Oc; bardak �arap bir lt tihatc;1 natikas1
verird i .
- D e minki kadehe s a y beyin 1smarlad1!'.}m1,
ded i , san a borcum yok.
Gi tmek ister gibi bir hareket yapt1. Dando.
- S ana borc;lanaca!'.}1ma kope!'.}e borc;lansam
daha i y i , k opo!'.}lu kopek! dedi.
Arka sindan Rumca bir kOfOr, bir �i�e gibi
a tild 1 . Tah t a k epenkler ka pand1. $imdi Ali R1za
k1zma verece!'.}i nutku h a z1rlayarak tekrar kilise­
nin meydanh!'.}ma do!'.}ru yOrOyordu. Evden ic;eri
ad1mm1 a t a r atmaz ba�layacakt1:
- K1 z1m Melek! S e n , m a�allah adamak1lh
kend ini b i l i r bir k1zsm. Beni iyi d in l e ! Ben bugOn
van m , y a n n yoku m . Bilton dO�Oncem sen, bir de
H i k m e t . N e rede o, daha gelmedi mi? R1za Kap­
tan'la m1 g i tt i ? lyi oyleyse . . . ak�ama parah ge­
l i r . . . Tabii pay alm1�tir c a mm! Son vapurla bura­
dad1r
G e l e l i m biz kendi i �i m i z e ; d ed i!'.}im gibi bu
yalan d Onyada ne ekersen onu bic;ersi n. Sen
adam olursan, ben mesut oluru m . Bizim de ba�1-
m1Z1 sokacak bir yerimiz olur. Biz fukara insanla­
nz M e l e k , biz k1Z1m1zla k1sra!'.}1m1zla c; ah�mahy1z

16
ki, otekiler g i b i olahm. Olmazsak i�imiz bozuk­
tur. Bunun burasmda ihtiyarhk var, hastahk
var . . . Elhamdi.ilillah �imdi demir gibiyim. Her i�i
yapanm, ac; kalmay1z; kalmay1z ama, �urada -eli­
nin geni� bir hareketiyle birtak1m garip, esk i,
manas1z e�yalar y1!'.}1lm1�, duvarlan gi.iherc;ilel i, 1s­
lak bodrumu gosterdi-, �u i t bannmaz yerde da­
ha ne gi.ine kadar oturaca!'.}1z. Daha do!'.}rusu da­
ha ne gi.ine kadar tahammi.il edip de kendimizi
iskeleden a�a!'.}1 kap1p koyuvermeyec e!'.}iz, malum
d e!'.}il! Oyle d e!'.}il m i Melek?
Birdenbire, tepeden inme as1I maksadma
girmek li.izumunu h issett i:
- S e n i berber yapaca!'.} 1m. Dimitro ile konu�­
tum, ne zaman istersen g idip c; ah�1rsm . Bir sene­
ye kalmaz sanati ka pars m, fena sanat m1? Sen
sanati kaptm m1 mesele yak . . . Otesini bana b1-
rak. Ben sermayeyi di.izerim . . .
M el ek i tiraz etmedi. lc;ini, bir di.ikkan sahibi­
nin hi.irriye t i , k1� ak�am1 s1cak bir di.ikkan havas1
doldurdu. Kendi di.ikka n i: Siyah sakalh mi.i�teri­
ler, gozleri parlayan k1rm1Z1, altm enseli d el ikan­
hlar, li.iksi.in c; 1tirt 1s1, c amlann d1�ansmdaki poy­
raz, kopi.ikli.i d eniz, di.ikkanm c amlanna y ap1�m1�
bu!'.}ular.
Bodrum katmm duvannda sonradan babas1-
n m eliyle yap1lm1� bir m e rdiven as1h duruyordu.
Onu Melek yerinden indirerek, ilk giren ic;in ga­
yet esrarengiz, nereden, nas1I oldu!'.}u belirsiz, in­
san girecek kadar bir d eli!'.}in a!'.}zma dayad1. B i r
e rkek c;ocuk bacaklanyla, merdivene t1rmand1.
Buras1 Melek'in od as1 i d i .
Ki.ic;i.ik k 1 z d izlerinin i.isti.inde si.iri.inerek yi.iri.i­
di.i!'.}i.i ha Ide kaf asm1 e!'.}meye mecbur kahyordu.

17
Minyati.ir bir camdan yumu�ak bir aydmhk giri­
yor, odanm ic;inde hayal meyal bir kafes fark
ediliyordu.
Bir kenarda serili oldu!'.}u belli olmayan bir
yata!'.}m O zerine kOc;Ok k 1 z yi.izOkoyun kapand1.
B i r, c;ok O zOldO!'.}O zaman, bir de iyi veya koto
�eyler di.i�Onmeye karar verdi!'.}i zaman, e n kOc;Ok
bir ay dmh!'.}a tahammi.il edemezd i . Kapkara bir
yalmzhk ic;inde kendi vi.icudundan bile habersiz
di.i�Onmeyi pek severd i . Melek on dart ya�mda
i d i . Yi.izi.i, herhangi bir d enizin ortasmdaki adada
yerl i , yahut melez bir irk gOzelli!'.}i ta�1yordu. Fa­
kat as1l gi.izel yeri vi.icudu i d i . H e m en hemen bO­
t i.in a zasmda o bi.iyOyecek, kuwetlenecek insan­
lara mahsu s, ya�a gore bir kocamanhk vard 1 .
Ayaklan bOyOkto. E l i n i n parmaklan u zun, h e m
kalmca id i . Omuzlan kendi ya�mdaki erkek c; o ­
c u k omuzlanndan b ile geni�. go!'.}sO doz, yay­
van . . .
Kuvvetli, gi.izel bir istikbal vaadeden her �e­
yine ra!'.}men yi.izi.i bir h asta yi.izi.i kadar san idi.
Dudaklan solukt u . Yalmz gozleri bi.iyi.ik, canh,
hareket l i , kumaz, 1�1khyd1.
M e l e k yi.izOkoyun y a tti!'.}1 y e r d e , vOcudunun
kend isinin olmaktan c;1kt1!'.}m1 h issett i . $imdi
onun yalmz kafas1 i�liy o r; Cite taraf1 asla i�leme­
yecek, kendisinden a y n bir ta� parc;as1 haliyle
yat1p kalaca k , f akat kaf a s1yla kaf as mm yarataca­
!'.}1 bir ba�ka vOcut, ba�ka ayaklarla di.inyada gO­
zel bir �ey e , gi.i zel her �eye kavu�a cak. Kendisini
sac;lannm a rasmda k ara nfillerle, b azen bir buru�­
mu� paltonun go!'.}sOne tak1lm1� bir gillie gorO­
yord u . Sac;lannm arasmda karanfillerin yanmda
bir tarak vard 1.

18
Melek yatt1!'.:)1 y e rden birdenbire kalkt 1. Vli­
cudunu klm1lda t m azsa h areket e tmeyi unutaca!'.:)1-
m sanm1� g i b i yd i . Pencerenin online g i t t i . Cam­
dan dl�anda yan karanhk, dar bir kasaba yolu,
otede, iki evin b irbirine b i t i�ti!'.:)i yerde bir �ehir
ay dmh!'.:jma kavu�uyor, kavu�tu!'.:)u yerde de b i t i­
veriyordu. O ra d a n oteki alem bahkc;1 kahveleriy­
le, nht1mda sallanan sandallarla, son va pura ko­
�an h amallarla e vdekinden daha fena de!'.:jild i .
Vapur gelir, v a p u r g iderdi h i e; olmazsa. B e l k i de
Melahat oradadn. Bahriye Mektebi talebelerini
u!'.:)urlamaktadn. Lacivert elbise l i , altin d li!'.:jmeli
c;ocuklar i�aret e d e rlerdi Melahat'a. Melahat km­
t1rd 1.
"lskeleye k a d a r gi tsem m i ?" diye dli�lindli.
A�a!'.:)1ya sesle n d i :
- B a b a , s a a t k a c; ?
- O n u g e c; i y o r o l m a h .
M e l e k , k e n d i kendine, " g e e; o l m u � . ded i .
Tekrar yata !'.:) m li z e r ine a t1ld 1 . Yast1!'.:)m a l tma eli­
ni soktu, uyudu.

Ali Rlza, km yukanya c;1kt1ktan soma ha fif­


ten �ark1 m ml d anarak nargilesini haz1rlamaya
koyulmu�tu. B o drumun ka p1s1 ac; 1kt 1. Rlza kap1ya
do!'.:)ru bakti!'.:)1 z a m an iki ayak, kapmm onlinde
duruyordu; e !'.:) iliyor, ic;eriye bak1yor.
Fakat b o y l e iki bukllim e !'.:j i l m i �. yukandan
go zliken insan c; e h releri ne kadar tamd1k olsa yi­
ne tanmam1yo r d u . Bakan adam da gec;ip gider­
di. "K im bakti a c a ba ?" diye soylenirdi. Sinirlenir,
gider kap1y1 k a p a rd1. Melek'in babas1, odanm e�­
yas1 ile hie; m li n a sebeti o lmayan g lize l , yald1zh

19
bir kanapeyi bulundu!'.:ju yerden odanm tam orta­
sma getirip ic;:ine yerle�ti. Nargile haz1rd1, i.ic;:­
dort yer inden tamir edil mi�t i . Arna yine her tara­
fmdan duman c;:1k1yor, iyi nefes ahmyordu. Kana­
peye guzelce yerle�mi�ken yerinden kalkt1. Oda­
nm garip e�yas1 arasmda bir �eyler arad1. Bir
makara buldu. Bez parc;:alanyla marpucun du­
man c;:1kan yerlerini sard 1. Makara ipli!'.:)iyle guzel­
ce ba!'.:jlad 1 .
T ekrar kanapeye, bacaklanm a l t m a alarak
yerle�ti!'.:ji zaman, birdenbire bu ak�am gazetesiz
kald1!'.:j m 1 h at1rlad1 . Tekrar kalkt 1 . Eski g azete y1-
!'.:j mlanndan bir tane c;:ekip yerine yerle�t i. Gaze­
teyi ac;:t 1 . H em okuyor, hem dahyordu:
"Do!'.:)anc;:ay" istasyonunda istasyon muduru
idi. K ocaman kayalar, a ka rsular, iki da!'.:jm ortas1-
na s1k1�m1� ki.ic;:i.ik Cerkez koyl eri, istasyon mi.i­
di.iri.ini.in sJCak odasmm camlanna beyaz Gi.ircu
yuzlerini yap1�tmp karanhk g ozleriyle bakan o
Cerkez k1zla n !
B i r arahk Do!'.:)anc;:ay'da istasyon mudur!U!'.:)u
yaparke n , yine boyle koltu!'.:)a yerle�ip gazeteler
okudu!'.:junu her zaman h at1rlayacakt 1 . 0 zaman
nargile ic;:mezd i . 0 tuy g ib i Sefero!'.:)lu c1gara ka­
!'.:)1tlanna san, bir kabak ic;:i k1rmmsm a k ac;: an,
Hendek tut unlerini sarar, sarard 1 . Oda s1Cakt1 .
Bir dokme soba koca kavlan yarmalanm t uketir,
tuketird i . . .
Tren zamam, Cerkez k1zlan yemi� satmaya
g eldikleri zaman istasyon mudurunun odasmdaki
saate bakmak ic;:in beya z , kar gibi y uzlerini cama
yap1�tmrlard1. lstasyon mi.idi.irU onlann burunla­
nm tutmak, s1kmak isterd i .
G e c e , da!'.:jdan da!'.:ja c;: a k a l sesleri vurur, ya-

20
km �oseden t1k1r t1k1r, kara a t lar Ostonde sOvari­
ler gec;erdi. Baz1 geceler �erkez koylerinin dO­
!'.}Onlerinin brovn ing , parabellom sesleri , gece ya­
nlanna kadar y1ld1zh, a y dmhk Do!'.}anc;ay gecesi­
n i deler giderd i .
Tre n , bac asmdan geceye s a n b i r duman do­
ker; bOyOk, canh, e jderha sesleriyle gelir, cana­
var sesleriyle kalkar, kOc;Ok k1v1lc1mlar dokerek
Geyve Bo!'.}az1'nm ic; inde, tutsalar s1k1�1p kalacak­
m1� g i b i , ko�ard1.
Onu tombeki ile gazete her zaman bu genc;­
li!'.}inin e n bOyOk memuriyetinin bOyOk h azzma
b1rak1r. Her zaman bu e ski rOyay1 gCirOr. Fakat
her zaman da bu gOze l , eski rOyanm sonunda ye­
n i , en yeni bir vaka, camm s1kacak bir �ey hatir­
lamazsa ya pamazd 1. Bu �ey, s1rasma gCire biraz
evvel yerinde g ibi gozOkto!'.}O halde biraz soma
bo�lu!'.}u, manas1zh!'.}1 hat1rlanacak bir had ise olur­
du. Mesela, bu ak�am k1zma verdi!'.}i nutuk g i b i .
Bir utanma h issi duydu, " A y 1 p b e ! " ded i ,
" K 1 z a neler soyledim. Arna hakhy1m b e ! Hay1r,
ne hakk1? Neden h akhy1m? N e bo� lak1rd1lard1
onlar. Boyle mi soylemeliydim? Demeliydim k i :
'KIZlm ! Biz, d ah a do!'.}rusu b e n , a r t 1 k hamalhk,
bahkc;1hk yapacak vaziyette de!'.}ilim. Her taraf1m
a!'.}nyor. Peri�a m m . $u O stome ba�1ma bak! Bana
viz gelir ama, senden u tamyorum . Bak Melek'in
babasma d i y ecekler. Bir kOc;Ok dOkkan alahm is­
tersen . Ben biraz rahat edeyim. Birkac; sene
soma biz de bir ufac1k ev ahr -Oc;-dart odah bir
�ey- iki sinde biz o tururuz, oteki odalan y azm ki­
raya veririz. Sen helal silt emmi� bir esnaf c;ocu­
!'.}u bulur, evlen irsin; torunlanm1 gorOrOm. Boyle
soyleseydim herhalde daha iyi olurdu, daha d0-

21
�OndO�OmO soylemi� olurdum, dedi kendi kendi­
ne.
"Ah bu y a n m sarho�luk! l n s a m yalanc1 edi­
yor, riyakar ediyor, lafm1 �a�1rt1yo r . Bu kar ola­
s1y1 ya bir d a h a ic;:mey ece� i m , yahut zil zuma ola­
ca�1m. O c;: gOnde bir paket tombeki benim neme
yetmiyor? $ i m d i l i k bu bile f azla y a ! "
Gece ilerle mi�t i . U zaktaki bahkc;:1 sesleri ke­
silmi�, y a l mz za man zaman, belli belirsiz deni zin
sesi geliyordu .
Saat kac;:t1 acaba? A l i R1za: "Naci de nerede
kald1?" diye d O �OndO. "$eh irden c;:oktan donmO�
olma h . H erh a lde bir kahved edir. Kahveler ka­
panmad1 m 1 d ers in? Ha, Sultana'nm kah vesi sa­
bahc;:1d1r. Belki d e bir gng1rda ziyafet vard n . Ka­
fay1 tOtsOIOyorlard 1 r . � a pkm o�lan ! " ded i . " Y a
H ikmet? H ik m e t n e r e d e a c a b a ? 0 da m 1 Naci'yle
yoksa? H e r h a ld e . Naci onu b1rakm a z . Gelip uyu­
sayd1 bari c;:ocuk! Allahm gOnO o hergele bahkc;:1-
lara u�akhk e d e r . Arna ic;:lerinden insam da c;:1k­
m1yor de�il h a ! l�te k1c;:ma �ayak lac ivert panto­
lonu veren i h tiyar c;:ok insan bir adam . 0 Ro­
m anya'dan a l m m 1 � da� ay akkab1lanm H i kmet'e
veren delikanh d a iyi c;:ocuk h a ! "
H ikmet'i b i r k 1 � gOnO MOtarekede kanunken
devriye gezd i � i bir gece sokakta bulmu�tu . Yedi
y a�mda y a var y a yoktu .
Z ay1f, c;: elimsiz, bey a z bumunun Os to c;: i l l i ,
s a n sac;:h, m u h a c i r c;:ocu�u g i b i b i r �eyd i . A h p
eve getirmi�t i . 0 zamanlar Bo�nak k a n s 1 sa� d1.
Bo�nak k a n s 1 Melek'in a nas1 idi . Do�anc;:ay'dan
soma Edime t a ra flannda istasyon amiri iken al­
chci1 kiln i d i .
Ho�nak k ans1 a m m a da soylenmi�ti h a! "Ken-

22
di c;:ocuklanna bakamazsm. Sokaktan c;:ocuk top­
larsm. Sokaktan c;:ocuk toplamakla biter mi? Bari
gOzel bir �ey olsa . . . deyip deyip hayk1rm1�t 1.
Ona gore gOzel �ey, �oyle bir � e y olma h : K1-
v1r k1v1r zeytinya!'.}h sac;:lan olma h . Kafasmda sir­
keler panldamah . . . Ak�amlan gaz lambasmm al­
tmda Bo�nak kans1 olen k1zmm b itlerini ne bO­
yOk h azla k1rard 1 ! Saatlerce a!'.}zmm k enannda
bir zevkli salya ile, o Horhor'daki evin geni�. so­
!'.}uk odasmda kOc;:Ok k1zla Bo�nak kansm1 ic;:i ezi­
lerek seyred erken; bOtOn H orhor mahallesini
yakmamak ic;:in az m 1 arkada�lannm gece nobet­
lerini alm1�t1 . Yangm geceleri evine ko�tu!'.}u za­
man ana km kac;: defa birbirinin bitlerini ay1klar­
ken yakalam1�t 1 . Ak�amla n , az m1 o!'.}OrtocO c;:i!'.}
etlerle yap1lm1� yemekler yemi�t i . Neydi o, bak­
la, et, h1yar tur�usu ve tarc;:mla yap1lm1� S1rp ye­
me!'.}i?
Bo�nak kans1 oldOk ten, Kondos m emuriyeti
b1raktiktan soma , a �a!'.}1 yukan on dart ya�lann­
da olan bu H ikmet eve bakm1�t1. Gazete satm1�.
KoprO ba�mda g elene gec;:ene takvim, mani
okutmu�tu. Kondos seferberlikten soma hasta­
lanm1�t 1 .
H asta halinde ona, bu G alata'nm karanhk
bir soka!'.}mda bulup eve ald1!'.}1 H ikmet bakm1�t 1 .
�1plak, ince, m a r bacaklanyla onun H o rhor'daki
evin pencere kenanndaki sedirin Ostonde kafes­
lerin arkasmda ne garip hislerle -kendine d e!'.} i l ,
o n u n zay1fh!'.}ma ac1yarak- doktora ko�tu!'.}una
bakm1�t 1 .
0 zaman o n u b i r g a r i p y a n m b a � a!'.}ns1 ya­
kalam1�ti . Ate�i k1rktan a�a!'.}1ya dO�mez d i . Has­
tah!'.}mm ismini hala o!'.}reneme d i .

23
0 hastahktan kalkt1ktan beri bazen nadir
gilnlerde kafasmda derin, yeri doldurulmaz bir
bo�luk, tam bir bo�luk h issederd i . Oyle ki bu
bo�luk bir giln devam ed ecek olsa insan mahvo­
lurdu . Kaf asmdaki bo�luk �oyle bir saat surer;
bir �ey hatirlamaz, bir �ey dil�ilnmez, yilzil bal­
mumu gibi san, gozleri bulamk dola�1rd 1 .
Ada'nm biltiln tepelerini boylece dola�makla
bu hal gec;erdi . 0 zaman Yanko'nun dilkkanmm
onilnde kam tekrar der isine yay1hr' eski ne�esini
bulurdu.
l�te H i kmet, o zamandan beri hala didinir,
Kondos'a baba gibi, Naci'ye karde� gibi sanhrd 1 .
Yalmz Melek'le p e k gec;inmez. <;:ok kavga eder­
ler. Fakat Kondos'tan korkma d1!'.}1, Naci'ye ise
kendisinden alt1 ya� uf ak oldu!'.}u ic;in hie; ehem­
miyet vermedi!'.}i halde Melek'in her sozilnil yeri­
ne getirir, ondan garip bir c; ekingenlik duyar.
Ali R1za derin bir uykuya dald1.

H ikmet, "Medan Mai�et" isimli motora mo­


torcu muavini olarak yerle�ti!'.}i giln, Ruhi Kaptan
ona san bir tulum alm1�, ayaklanna, Oimi tro'nun
yanmda haftah!'.}1 dart liraya c;1kan Melek, sa!'.}lam
bir asker kalo�u hediye etmi�, onu bir gilzel t1ra�
etmi�, kafasma Ali R1za, armas1 taze f akat kulla­
mlm1� bir kasket gec;irm i � t i .
Bu bahar gilnilnde H i k m e t , omrilnde ilk d e ­
fa g i ydi !'.} i , c;oktan ozled i !'.} i bu e�ya ile yilrilmesini
�a�1rm 1�ti . Zay1f vilcuduna tulum bol g eliy ordu.
A l elacele yap1lm1� tira�mdan, aslmda gilzel olan
kaf as1 bir yolunmu� hal alm1�t1. <;:enesini biraz
one e!'.}erek, ensesini biraz k1sarak, ciddi yilrilyil-

24
�O garip, kulhanbeyce i d i . Bunun ic;in gelip ge­
c;en Hikmet'in arkasmdan guluy ordu.
Fakat o ma�rurd u r . lnsanlann ic;ine ilk defa,
c;1plak bir yeri gi::i z ukrneden c;1kt1�1 ic;in rahatt1r.
Sakindir. Eh , �imdi art1k bir adamd1r da: Motor­
cu.
Parmaklannm arasmda c1garas1, t ulumun
cebinde raptiyesi parlayan kur�unka l e m , cebinde
mend iii, iki pape l . . . Dun ya buyuktOr, guzeldir.
Geceleri y 1ld1zlar p a r l a r . Gunduz san altm bir
gune� do�ar. Sular sakin, motor gurult Oludur.
Melek onun kuc;Ok k1z karde�idir. Motorun sahibi
sarho� herifin biridir. B i ridir ama sevilmeye la­
y1kt1r. lnsanm e n f enasmda bir iyi t arafm bulun­
du�unu biliyoruz. Biz o iyi t arafi bulmaya, ondan
istifade etmeye mahkumuz, mecburuz.
Ruhi Kapta n , H ikmet'in yanma fazla soku­
lursa delikanh hic;bir zaman duymad1�1 ac1 bir his
duyar. Bu his tarif edilmez, anlat 1lmaz, ama bir
� e y e benzetilebilir: K a f a m bir mengeneye s1k1�t1-
nr m1sm? Mengene a�1r a�1r s1kmaya ba�lar m1?
Kaf an la beraber butOn ruhunun s1k1ld1�m1 duyar
m1sm? H ikmet'in kafasm1 kimse mengeneye sok­
mam1�tir. Fakat soksa Ruhi Kaptan'm ona a�1r
a�1r, ic;ten i c; e , dolu dolu y akla�mas1, bu menge­
n e i�ine c;ok benzeyecek.
Motorc u , bir gece Ruhi Kaptan'1 e�ek sudan
gelinceye kadar di::i v dukt e n , c;ekilip gittikten son­
ra gelen yeni motorc u , H i kmet'e daha a � 1 r , o
mengene i�inden d a h a a � 1 r imalar yapm1�t1.
Hikmet tahammul etti. Ne h a l t etsin! Mo tor­
culu�u bir senede kavrad 1 . Bu sefer s1rasmda, o
da motorcuyu bir ak�am adamak1lli 1slatt1. $imdi
bir baba kadar mu�fik olmasma ra�men yine ic;in-

25
deki �ey tam oldOrememi� olan Ruhi Ka ptan'm
gozlerine bakmadan yanmda c;:ah�an motorcusu
Hikmet o ldu. Muavin olarak da nereden bulduysa
buldu , bacaklan c;:arp1k, yOzO simsiyah, sac;:lan ta­
biatten pis, mendebur, fakat bir dOnya de!'.}ecek
kadar iyi ahlakh bir o!'.}lanca!'.}1z buldu. Ruhi K ap­
tan �aka de!'.}il para kazamyordu. KOc;:Ok memle­
ketin �ehirle olan bOton mOnasebetini h emen h e­
men yalmz o temin edi yord u . Marmara'nm bO­
yOk, deh�etli f 1rtmalanm H i kmet'ten ba�kas1 bu
c;:OrOk tekneyle a tl atamaz. Ruhi Kapta n , H i kmet
olmasa c;:ocu!'.}unu leyli mektebe gondermeye, k1-
zm1, kansm1 sOslemey e , rak1 ic;:meye, ara s1ra �e­
hirde �eytamm oldOrmeye gidemezd i . H ikme t ,
kaptandan b e � lira haftahk a l i r . Kaptan haftada
altm1� lira kaza m r ; H i kmet'in tahminine gCire
-halbuki kaptanm ayda be� yOz liraya para dedi!'.}i
yoktur- evinin masraf1 da Oc;: yOzO a�ar.
H i kmet haftah!'.}mdan bir lirasm1 y anmdaki
c;:ocu!'.}a verir. �ocu!'.}un yeme!'.}ini bereket Ruhi
K aptan evinin art1klanyla Ozerine alm1�t1r. �o­
cuk ambarda yatar, faka t sabahlan tOrkO c;:a!'.}1ra­
rak uyamr. Gozleri her zaman uykuludur. Gozle­
rinin alt1 her zaman c;:OrOktor. H i kmet c;:1ra!'.}mm
bazen kula!'.}m1 c;: eker: " Ulan ! " d er , "senden �Op­
heliyim. Yoksa geceleri fazla rOya m1 gCirOyor­
sun?" Halbuki kOc;:Ok daha rOya gormemi�tir.
Hic;:bir �ey anl ama z . Roya gorecek zamam gel­
mi�tir ama Ruhi Kaptan'm art1klanyla bu rOyay1
daha birkac;: sene gCiremeyece k . �ocu!'.}un y ap1s1
zay1ft1r. Bobrekleri bozuktur. Rutubet zay1f bOn­
yesine gCire de!'.}ildir. Gozlerinin altmm mar ol­
masm1; c;:ocu!'.}un c;:ok c;:a h�masma ra!'.}men, ruhu­
nun hareketsiz olu�una vermelidir.

26
"Medan Mai�et" motoru yazm yazh!'.}a gelen­
lerin e�yasm1, yazm ortasmda bakkalm buzunu,
otesini ber isin i , sonbaharda goc;:lerin denklerini
ta�1d1ktan soma bir mOddet i� gormez. Soma to­
rik Karadeniz'den akm akm gelmeye ba�lad1!'.}1
zaman ardma g1rg1rlan ba!'.}layarak bah!'.}m bulun­
du!'.}u yere do!'.}ru ac;:1hr. 0 zaman Hikmet ic;:in gi.i­
zel geceler ba�lam1�t1r.
l�1klar bir yanm saat ic;:inde uzakla�1r. Art1k
ic;:lerinde sob a yanmayan f akat kOc;:Ok odanm
camlannda nef es c;:ic;:ekleri yap1lm1� olan partal
kilimlerin orttO!'.}O sedirdeki bir insam, buradan,
hafif karayelin insan yi.izi.ini.i yedi!'.}i yerd en, dO­
�Onmek . . . lc;:inde bahklar, canavarlar kaynayan
uyamk denizin canh yOzOnden so!'.}uk p m l t1h, y1-
lan mahluklan a!'.} Iara takmak . . .
- Hisaaa . . .
- Aham bah!'.}a bak, kaptan bah !'.} a !
- �evirin ulan!
- Ne duruyorsun ha u�a!'.}1m?
- �ek sandahm ordan . . .
- Ulan h1rs1z !
- Kimin mahm kimden esirgi yorsun b e kap-
tan?
- Aha gozi.ini.i oya n m !
- Gozi.in c;:1ksm!
Motorun kOpe�tesine deniz ic;:inin y1ldmm
kadar h1zh hayvamm a tt1klan zamanki gOrOltO,
ne ho� gOrOltOdOr! H i kmet kendini sinemada
zanneder Vakit dokuzu gec;:mi�. millet ayaklanm
vuruyor gibidir. l nsan;
- Ba�la yacaksa ba�lasm be! diye ba!'.}1rma­
mak ic;:in kendini gi.ic;: zapteder.
- Dokuz yi.iz c;:ift, alt1 yi.iz elli c;:ift, bin iki yi.iz

27
c;ift . . . Motor almaz mi fazla? Yukleyin b e ! Kork­
may m . Balikla ba talim ne ziyarn var? Dinine ya­
nay1m be! Bat1rsm bu balik bizi. Ulan c;i::i p lenin
f ikaralar! lstedi�iniz kadar alm! Ha di istedi�iniz
kadar a l m ! Hadi u la n ! Ne duruyorsun doldur ka­
y 1 �mi.
- Para e t m i y o r k i canavar. P a r a e tmiyor ki.
ltalya c;ekmiyor k i . . .
- Obur seneye harp varm1�.
- Bakalim g e l e c e k sene balik c;1kacak mi?
- On kuru� da mi e tmeyecek c;ifti be?
- Yeter yahu ! M otor batacak.
- Batmaz, korkmaym; batar mi bu " M edan
Mai�et?"
- Hie; batm1� m i ?
- Gec;en b a h a r az d a h a bat1yordu. H a n i o
birdenbire bir hava pa t l a m1�t1, tam filizk1ran za­
m a rn.
- Oc; b i n i buldu . Yeter Bir balik b i l e ala­
mam. Ben kmyoru m .
- A h a ! N e re y e kmyorsun? Bir y e r e gide­
mezsin. Boyle mi p a zarlik e t t i k ? A h bizim mem­
leketin motorcul a r i ! N e redesiniz? Bak �u i::i dle�e!
H i kmet makineyi ya�layan c;1ra�a seslenir:
- Tahsin a n a m , mazot koy , t OyOyoruz.
Tuyerlerd i ! . . Ada'nm i �1 klan buyuye buyuye,
alt larmdan denizler kac;a kac;a, kalabali�m y1�1l­
d1�1 iskeleye vamlardi . Gumruk memurla n , po­
lisler, ihtiyar kadm l a r , c;oluk c;ocuk o n lan bekler­
di. Art1k sabaht1r H e rk esin elinde kocaman bir
t orik vard1r.
- Gee; kalaca � 1 z , h a d i �ehre!
Alacakaranlikta denizde ses seda kesilmi�.
her �ey uykuya varm1�t1r. Baliklar yorgun, deniz

28
bitap. Motorun sesiyle uzak evlerde c;:ocuklar
uyamr, t ekrar uyurlar. $ehir sis ic;:inde uyanmaya
ba�larken, yine insanlarm baliklarla kayna�t1!'.}1
yerlere va nlir ki, torik be� para etmiyor. Bin c;:if­
t i "Avriyonos" Yunan g e m isine satm 1�lar. lki bin
c;:ifti di::i kmek ic;:in motorda dine, imana, avrad a ,
kainata kOfreden gemici, kaptanlarla yola c;:1k1l­
m1�t1r.
Torik, bir kara hayvam gibi, le� halinde �e­
hir c;:i::i p leri kOc;:Ok, sivri di�lerinin arasmda yOzer
durur. KOc;:Ok sandallar m a l lanm daha yeni piya­
saya gi::i t Ormektedirler. O nlara ba!'.}mlir:
- Gi::i t OrOn, p a r a ediyor!
K Oreklere daha hizli as1lanlarm ic;:inde ac1
bir �Ophe vard1r Di�leri kis1lm1�. yOz yorg u n , uy­
kusuz, bic;:aredir Y almz insan gi::i z lerinde bir rak1
sefasmm, bir Galata gecesinin edepsizli!'.}i ara s1-
ra parlar. Onlar da yanm saat soma Halic;:'e mal­
lanm getirip di::i kerler K Oc;:Ok vapurlar t orik le�­
lerinden iskelelere yana�amaz.
GOmrOk motorlan �ehri bir uc;:tan i::i b Or uca
dola�arak, nehir a!'.}zma balik di::i k en sandalc1lan
yakalamaya ko�arlar. Mavnalar kocaman gi::i v de­
leriyle sallamr. $ehrin ki� sabah1, bitmez tOken­
mez ya!'.}muru, c;:amuruyla insam biktmr. Yine de
rak1 ic;:mek �artt 1r. Balik c;:1ksm c;:1kmasm, sat1lsm
sat1lmasm, Omit her zaman vard1r. Bali!'.}m c;:1k­
mamasma i m kan yoktur. S1ra s1ra bekleyen ban­
d1ras1 ecnebi yelk enliler, bu sene olmazsa gele­
cek sene bu latif, lokum gibi li::i p et hayvam ala­
caklar, fic;:1lara basacaklar, afiyet imize yiyecek­
lerdir.
- Ya�asm t orik be!
- Hep beraber b e a n a m !

29
- A l lah a�kma bir kadeh daha kaptan.
- Yak camm. Soma c1v1tirsm , bu kadan kafi.
- Oyle olsun be! Kaptan �eref e!
Oteki, ba�1yla �erefe i�areti yapar. B1y1klan
taramah gemici c1v1r. Rak1ya dayanan Hasan bo­
bOrl e nir, deli kaptan gozleri fincan gib i , kanh,
haykmr:
- Hadi kalkm ba�ka bir yere tOyelim be! Ek­
�idik burada yahu!
KOc;Ok, a!'.}1zlan bozuk, kaptanlann kaptam
orospular, e lektrikleri yanm1�, �imdi ak�am bas­
m1� sessiz meyhanelerde bekle�iyorlar. Udi Soti­
raki m1zrabm1, kanuni H immet yOksO!'.}OnO, ha­
nende Melahat beyaz gerdamm e m i rlerine ama­
d e k1lm1�tir bahkc;1lan n! . .
- Ya�asm be torik!
- T ori!'.}in Allah belasm1 versin be!
- Sus ulan c;arp1hrsm!
H ikmet parasm1 a l m1�, koyOn yolunu c;oktan
tutmu�tur. Ba�altmda iki canh bahk k1p1rdar.
H ikmet o n lan l akerda yapacak, yaz ak�amlan
Sultana'nm kahvesi onOnde fincanda rak1 ic;er­
ken havyar gibi l akerdadan -bir ba� so!'.}am k1ra­
rak- y iyecektir.
- Ya�asm torik ha H i k m e t !
- H e p beraber ya�ayahm ana m !
- $eref e !
K1c;al tmda g e m iciler �ehirden boyle <loner-
!er.

- Y akup Reis telefon etmi�. lki l ta lyan ge­


misi bekliyormu�. Bahk c;ifti yirmi be� ediyor.
Ortahk daha gOndO z. Motorla r, g1rg1rlar her

30
tarafa d a !'.} 1 l m1�tn Sakin bir !ados esmekt e . Bahk
para ediyor. D eniz c;ar�af g ibi .
- Bula l i m canava n .
- H a d i sandalc1lar araym.
- Sal o l t a y 1 be Tahir!
- �ek oltay1 oradan; orada b a h k bulunur mu?
Yer bakn, gok demir kesilmi�. gi.inlerden
beri deniz kan� kan� aranm1�. bahk yoktur. ltal­
yan gemileri bekle�ir.
Hava karayele <loner, deniz hnc;m, peri�an,
k1zgmdn. B eyaz b1y1klan titreyen bir kaptan ka­
dar tiikilriik lii, ki.ifi.irci.idi.ir. Motorun sereni inler.
Su buz gibidir. Bah kc;1lann e lleri bir �algam ka­
dar k1rm1z1.
Bil ton �ehri inletmek ic;in bahk c;1k1yor. Us­
kumruyu kovalayan tori!'.}i k1st1rm1�la r , motorlar
dolu. l talyan g em il erinden soma Yunan gemile­
rine de yi.ikle nmi�tir. Bi.itiin limanm meyhaneci­
leri kad e h l e r i parlatmaya ba�lam1�lar. Karaf aki­
ler d i z i l mi�. anason rakmm ic;i nde pul pul o lmu�­
tur Her taraf bahk kokuyor. Fakir mahallelerde
torik kuzu diye sat1hr. Bahkc;1 gi.inil gi.ini.ine ya­
�ar. Yannm g ec;imini cebinde saklayan hangi na­
mertse ortaya c;1ksm!
Bahk zam anmda Medan Mai�et'in b a l i k ko­
kusunu Hikmet c;ok sever Gemicilerin a !'.} z1 rak1
kokar. Mal s a h ipleri konyak �i�eleri cebinde ge­
zerler. Re is konya!'.}ma soda koya r . Konya!'.}m1
�ekerle, badem �ekeriyle ic;er. Bok ic;es i ! H akk1-
d1r, ma! onundur. Arna neye tenezzi.il etmez de
rak1 ic;mez. I �te gemiciler buna ic;erler. Reis ken­
di kend i ne; "Rak1 ic;sem ma! sahibi olur muy­
dum?" der D o !'.} rudur.
Melek, ustasmdan m emnundu. Sert, dediko-

31
ducu olmasma ra!'.}men b irdenbire bir anne �ef­
kati ahveriyordu. Bilinmeyen bir garip ila<; i<;mi�
gibi gOnleri vard1. 0 gOnl erde do!'.}ru baba mu­
habbe ti ile de!'.}il, bir ana �efkat i i l e yumu�ar;
adeta i <;i , a�1klarda oldu!'.}u g ib i , ezilir. Bir erke!'.}e
yak1�masa bile Melek'i korkutmayan, bilakis ona,
Dimi tro'ya sokulma insiyak1 veren bir ha! ahrd1.
Beyaz bly1klan, mavi gozleri nereden geldi!'.}i
me<;hul bir i ktidars1z sevgi ile t itre�irlerd i .
Fakat Dim itro ma!'.}rur adamd1. B u iktidars1z­
h!'.}m fark edilece!'.}ini a klmdan ge<;irmese bile
sezdi!'.}i i <;i n derhal, bir hoca maskesi takm1yor;
Melek'in elinden makas1 kapti!'.}1 gibi dOrOst hare­
ketlerle oyle tutulmay1p boyle tutulaca !'.} m1, ustu­
ray1 hi<;bir zaman dik tutmamasm 1 , d i l i n e verme­
ye <;ah �ti!'.}1 bir Elenika l eh<;e, A poyevmatini I 0-
gatlanyla izaha <;ah�1yordu. Bazen kendine ha­
kim oluyor, bu hocahk maskesini gOnlerce tak1-
myordu. Bazen de ya�mm, zay1f gOnlerinin he­
yecamyla Melek'in bOton hareketlerini bir san­
dalyenin Ostonden, bir yaz ak�amm1 seyreder gi­
bi, melankolik, tembel seyre dahyordu.
Melek yava� yava� Dimitro'nun hayatm1 o!'.}­
renmi�t i . Bazen mO�terisiz ya!'.}murlu gOnlerde
otururlar, Dimitro anlatnd1 . Anlat1rken dalar gi­
derd i .
Dimi tro'nun babas1 Patrikhane'de memurdu.
Eski Yunanca bilir, �iirler yazar lstanbulininin
i <;inde uzun boyu, asker vOcuduyla yak1�1kh bir
adamd1 . Saraya da m en suptu. Paskalyalarda Pat­
rikhane'den g onderilen gaz boyamasma sanlm1�
<;Cireklerle yumurtal a n a!'.}a hazretlerine takdime
o g iderd i .
Z a r i f b i r adamd1. TOrk<;e istidalan, havalele-

32
r i , Patrikhane'ye ait her nevi hususati cidd i , zarif
bir lisanla yazar; saray erkanmm, devlet rOesas1-
nm, memurlannm onOne Patrikhane'yi temsilen
o c;:1kard1.
S1rmah keseler ic;:inde saraydan verilen altm­
lan yed i !'.} i zaman Prens Mavrokordato ailesinin
erkam bile kendisine g1pta ederd i . Patrikhane'ye
k1r a tlann c;:ekti!'.}i bir faytonla g ider gelirdi. Pat­
rikten soma onun ismi amhrd1. Galata'da sag­
lam , pencereleri demirli , ta� bir b inada oturur­
lard 1 . Evin ic;:i geni�. esrarengiz, bOyOlO id i . Oi­
mitro gozOnO kapad1!'.}1 zaman Meryem resimleri­
nin onOndeki mumu, kadife perdelerin Ozerine
vuran �amine 1 �1 !'.} m 1 , odanm lo�lugunu, babas1-
nm �ominenin onOndeki geni�. yayh k oltu!'.}unu,
yerdeki ay1 postun u, duvarlardaki av tOfeklerini,
c;:ocuklu!'.}unun bo�. sessiz, kimsesiz zamanlannda
i nsanm ic;:ini yalar gibi olan, babasmm av kope­
!'.}ini gCirOr gibi olur.
Avizeden gozOnO yormayan, oday1 a ydmlat­
mayan bir 1�1k dag1hrd 1 . Kopek esnerd i . Babas1
entarisinin ic;:inde bir heyula gibi uzu n ; merdiven­
l i bir kOtophanenin onOnde gider gelir, bir kita­
b m bir yapra!'.}m1 a yakta okur, yerine o turur, bir
yenisini ahr, �ominenin ba�mda bir dirse!'.}ini
oca!'.}m OstOne koyarak bir mOddet de orada
okur, soma kenarlannda bin bir ka!'.}1t parc;:as1
dosyalar bulunan bir masa ba�mda uzun zaman,
gece yanlanna kadar c;: a h �1rd 1 .
Evvela babasm1 tutan patrik o l m o�. soma
Sultan Hamit ha psed i l m i � . soma da anasma go­
re, yeni patri!'.}in kendisine yapti!'.}1 k epazelikler­
den otorO babas1 olmO�tO. Evler sa t1lm1�t 1 . Bu
dOrOst, sakin adamm mOthi� borcu c;:1km1�t1. D i -

33
mitro on dart y a�mda idi o zaman. Tarlaba�1'nda
bir yere ta�mm1�lard1. Ev sahibi berberd i .
D i m i t r o b u g O n a l t m 1 � ya�mdad1r. A ya Dimit­
ro yortusu bugOnlerde. Oc;-be� gun soma altm1�
bitece k ; altm1� b i r .
Sanat1 sayesinde a c; a c; 1 k kalmam1�. ihtiyar
ana sma oli.inceye kadar f azla bir yoksulluk c;ek­
tirmemi�. gec;inip gitmi�ti. Anas1 oldOkten soma
evlenm i � t i . Fakat c;ocu!'.}u olmad 1 . Ha lbuki Dimit­
ro genc;li!'.}inde ki.ic;i.ik bi.iyi.ik birc;ok macera gec;ir­
mi�ti. G a liba kam icab1 Rum zenginl erinden biri­
nin k1zma da fena halde abay1 yakm1�ti . Bu hadi­
senin i y i neticelenmeyece!'.}i evvelden k estirilebi­
lirdi. Bir berbere me�hur Aslanh Pasaj1'nm, As­
lanh Ham'nm sahibi k1zm1 veremez d i . Fakat bO­
ton Rum m u h it i bu hikaye ile c;a lkaland1 durdu.
D im i tro, o zamanlar k ozmopolitc;e Rum muhiti­
nin, V i c tor Hu go'nun "o l'enfan t grec aux yeux
b/eus" �iirine tam tamma uyacak �ekilde mavi
goz! O , si.ili.in gibi b i r mahluk oldu!'.}u ic;in Matma­
zel Fot i k a da ara s1ra babasm1 t1ra� etmeye eve
gelen bu o !'.} lana goni.il k a ptmvermi�t i .
Oyle k i , k 1 z a!'.}lar, o!'.}lan a!'.}lar Fakir Rum
mahalle sinde Ti.irk f akirlerinden Ci!'.} re nil mi� Ke­
r em - Ash h i kayeleri D i m itro ile Fotika ic;in yaz1l­
m1� gibi bir h a l e g e ld i . Bi.i ton o zamanki Beyo!'.}lu
yerinden o yna d1 . Balozlarda �ark1lar di.izi.ildi.i. ls­
keting Palas'ta mOnaka�alar yi.iri.iti.ildi.i . Rum libe­
rallerle aristokratlar birbirine g irdi . Neticede
aristokratlar da D i m itro'nun babasmm , bi.iyO kba­
basmm soyunu sopunu o!'.}renince bOtOn f1rkalar
hep birle�t i . K1zm babas1 iknaya c;ah�1ld1. Kar et­
m ed i . A d a m p1hy1 p1rtiy1 topl aymca kendini Pa­
ris'e att1 . lsmi c ismi unutuldu.

34
Dimitro bu s1rada me�hur o lmu�, dOkkam
mO�teri a lm1yor, kalfala n , c;1raklan ile Beyo!'.}lu
ve Tarl aba�1 arasmda bir muazzam dOkkanda va­
kur c;ah�1yord u. Epey para yapt1. Para ile bera­
ber a�k1 unutuldu. Kendisinin unuttu!'.}u a�k1 ba�­
kalan da yava� yava� unuttular Kalfalara yo! ve­
rildi. �naklar bOyOdO. Dimitro yine yalmz ba�ma
mO�terisiz; c;1raks1z, kalfas1z kalmca Tarlaba�1
mahallesinin en f1k1rdak k1zm1 kand1rd 1 . Onunla
evle ndi. BOtOn merak1 c;ocukta idi . A h bir c;ocu­
!'.}u, bir k1z c;ocu!'.}u olsa yd1! O!'.}lan c;ocuk istemi­
yordu. BOtOn �arkh erkekl erin aksine bir k1z c;o­
cu!'.}u ic;in camm verecekt i . �ocu!'.}u o lmad 1 . A ld1-
!'.} 1 k1z ona nereden bulursa bulacak bir c;ocuk ya­
pacakti ama Dimi tro'dan habersiz y apmas1 daha
iyi idi . Y a pamad1. Bo�and1lar
Be yo!'.}lu muhiti me�hur Dimitro berberi
unutmam1�t 1 . K epazelik yine her tarafa yay1ld1.
Yunanistan'a kadar haberler gitti. Dimitro dOk­
kam kapad1 . Solu!'.}u Midilli'de , Rodos'ta, lsken­
deriye'de ald1. Gezdi dola�t1.
lstanbul'a tekrar dondO!'.}O zamanlar l ngilizler
daha lstanbul'da idi . Di mitro buraya gelince her
zaman susmu�, MOtareke zamanmdaki milliyet­
perverli!'.}inden bahsetmeyi hic;bir zaman isteme­
mi�t i r . Galiba bu milliye tperverlik yOzOnden bi­
raz kendi kendine mahcuptur. 0 zamandan son­
ra, "Ben o me�hur Dimitro berbe r i m ! " d e r . Der
ama Dim itro berber c;oktan unutulmu�tur.
Buraya gelince tekrar evlenmi�ti. Y ine c;ocu­
!'.}u o lmad 1 . 0 zaman Ada'ya goc; etmi� c;ok fakir
bir Yahudi ailesinin k1zm1 kendine evlathk alm1�­
t1. K1z �imdi yirmisinde vard1. Cive lek, fik1rdak
bir Rum klZI olmu�tu. O na Dimitro bakar bakar;

35
"Belki de soyu sopu Y ahudi de!'.jildi" der. Bazen
du�Onur ki, insanlar an asmdan n e Yahudi, ne
Musluman, ne H 1 ristiyan do!'.jarlar Buna Dimitro
hayret eder "Nas1l olur?" der. Fakat munaka�a
ac;:1ld1!'.j1 zaman, nas1l olur demez, der ki:
- Beni anam, do!'.jdu!'.jum zaman Balat'taki
havraya b1raksayd1, ben �imdi mis gibi bir Yahu­
di olurdum. Seni Mi�on, anan , do!'.jdu!'.jun zaman
S uleymaniye Camiine b1raksayd1, sen de �imdiye
kadar muezzin olmu�tu n .
K a ns1 i::i l mu�, Yahudi k m ufac1k kendine kal­
m1�t1. Ak�am l a n , poyrazm camlanm di::i v dO!'.jO sa­
hildeki eski evde, kmn k1v1rc1k san sac;:lanm ta­
rar , yeme!'.jini yedirir, y a ta!'.jma yatmr, ona Rum­
ca ninniler si::i y ler, uyut urdu.
K1z buyuyunce buyuk �ehirde bir i�e girmi�,
Frans1zcalar ezberlemi�, daktilolar i::i !'.jren mi�,
muhim bir matmazel olmu�tu . ButOn suslere me­
rak1 vard 1 . Dimitro onun arzulanm , yani fistanla­
nm temin edemezd i . Bununla beraber gunun bi­
rinde Dimitro'nun evlatli!'.)1 tertem iz, t ertemizden
daha faz l a , mu thi� �1k giyinmeye ba�lad1.
l�te bundan sonrad1r ki, Dimitro, Ada'da ki­
min n e yapt1 !'.j m 1 , kimin kiminle, kimin i::i t ekiyle
ne yapt1!'.jm1 i::i !'.j renmeye ba�lam1�, kendisine edi­
len en kuc;:Ok bir imaya verilecek c e v a b 1 i::i n ceden
haz1rlam1�t1r K1z geceleri evine g e l i r . O n u n art1k
sac;:lanm taramaz.
Genc;:l i !'.j i n i , Beyo!'.j lu'ndaki eski dukkanm1 ha­
t1rlayarak "Ekinos kosmos (=dunya bi::i y ledir)"
der. Soma b irisi i::i l mu� g ibi ilave eder: "Pseftikos
kosmos (=yalanc1 dunya!)"
Her y 1lba�mda Dimitro bazen kendi kendisi­
ne, bazen de pek dostlanna evinde bir ziyaf et

36
c;ekmek adetindedir. 0 y1l ba�mda da Melek'le
babasm1 evi n e d avet etmi�t i . Bi.iton aile saat se­
kize do!'.}ru Di m itro'nun yah boyundaki ah�ap evi­
nin kap1sm1 c; a ld 1 l a r .
0 a k � a m D i m itro'nun davetlileri ic;inde i k i
m a ! s a h i b i vard 1 . Bunl ardan b i r i e l li ya�lanna ya­
km, bir gi.in bile ac1 �eyler di.i�i.inmemi�, gi.iler
yi.izli.i, yanaklan al, dudaklan bi.iyi.i k, sac;lan he­
men yeni a !'.} a r m 1 � , �i�manca bir adamd 1 . Karade­
nizlilerin o �ark1h a hengiyle konu�uyor, �en hi­
k a y e l e r anla t 1 y o rd u .
Otekisi m a h z u n , zay1f yi.izli.i b i r delikanh i d i .
Dil inden A n a do lulu oldu!'.}u ancak b e l li o luyordu.
Yi.izi.ini.in zay1fl1!'.}ma c;ok yak1�an iri fakat yine za­
y1f bir vi.icudu vard1.
Ali, o ak�am harikulade gi.izel giy inmi�ti.
Her yerinde f azla mi.ibala!'.}a edilmeyen bir �1khk
vard 1 . Bu k1yafe ti alabilmek ic;in adam belki gi.in­
lerce u!'.}ra�m1 � o lmasma ra!'.}men bu k1yafet onun
mah, biza tihi kendisinin o ldu!'.}u hissini veriyordu.
H i k m e t , t u lumunun ic;inde k i r l i idi. Naci ise
o kadar p i s , o kadar t1maklan simsiyaht1 ki , A li
bile ona yan yan bakmaktan kendini a lam1yordu.
D i m itro'nun klZI mi.i thi� �1k, dekolte idi. Za­
y1f reis gozlerini ona dikmi�, isim v eremedi!'.}i in­
ce e lbise l e r i n e "Ti.illere bi.iri.inmi.i�, gavurun klZI"
diye ic;inden maniler di.izi.iyordu .
Dimitro h e psinden fevkalade i d i . Bir lavali­
yer kravat t a k m1�t1 . Alphonse Daudet, A lexand­
re Dumas F i l s romam kahramanlan kadar bin
sekiz yi.iz b i l m e m kac; modas1 giyinm i �ti .
Biralar i c; i l i y o r , lakerdalar, taramalar yeni­
yor, bahkt a n , berberl i kten, sandaldan, Trab­
zon'dan bahsed i liyordu.

37
Melek, onceleri garip bir yad1rgama hisset t i .
Su za y1f, sessiz, o ! O c;: e h r e l i , senelerden beri k e n ­
d i sine g a r i p ic;:l i gozlerle bakan H i kmet b i l e , bu
evin ic;:inde bOtOn esrarengiz halini kaybetmi�.
babas1, o sarho�. tabii adam bahkc;:1 reisleriyle
konu�maktan gurur duyan zava l h , oksOz bir ha!
alm1�. bu mOtemadiyen ic;:ip mOtemadiyen gOle­
rek, mOtemadiyen kendi parasmdan, kahraman­
hklanndan, dOnyada bir gun bile gam c;: ekmedi­
!'.} inden bahseden ma! sahibi, adamlanna emre­
d er ken, motorlara c;:evik ad1mlarla a tl arken ald1!'.}1
c;:ah�kan halini kaybetm i�ti.
Mecl isten once M elek bir yad1rgama h issi
duyd u. Soma kendini en yakm dostlan i c;:inde
y apayalmz hissetti . Nerede ise, niye buradaki �u
reisle garip vaziyetler, bOyOk adam tav1rlan, cid­
d i konu�ma tarzlan i c a t eden adamm c;:ocu!'.}u­
yum, di yecek bir ha! a l m1�t1.
Bu adamlar kimlerdi? Aralannda n e anyor­
du? Su ressam k1hkh berber, ona hala bir sevici
gozOyle bak1p duracak m1yd1?
Ali R1za;
- lc;:sin bir bardak bira, dedi, n'olacak?
Zay1f gene;: reis:
- H adi bakahm m i n i m i n i h a m m , bir tane
ic;:ivereli m.
Hikmet, M e l ek'in barda!'.}m1 doldurd u .
Y a n m s a a t soma M el ek artik yerini yad1rga­
m1yord u . Mademki boyle bir mecliste idi, ne
olursa olsund u . D imitro soyl emi�ti . BugOn bOton
dOnyada e!'.}l eniliyor Mad emki bir kara talih, Me­
lek'i bu �k�am e!'.}lenc esiz, sessiz bir koye a tm1�­
t1. Mademki bOton insanlar da e!'.}leni yordu, "e!'.}­
lenelim" dedi.

38
Zay1f gene;: reis, Dim itro'nun klZI Mar ikula'y1
dansa davet etti. Gramofon fokstrotlar ac;:1ld1.
Melek biraz soma evden c;:1karlarken �ehrin
bOtOn kadmlan gibi baba sma;
- Aman ne e!'.:jlendik, ne e!'.:jlend i k ! ded i .
A l i R 1 z a , reisin kendisine teklif e t t i !'.:j i i � e dair
dO�OnOyordu.
- Hem ticare t , hem ziyar e t . G al iba bu sene­
den senin dOkkanm aynalanm, t ak1mlanm dOze­
ce!'.:)iz ded i .
Bu y1lba�m1 unutamayan A l i R 1 z a o l d u . Ber- .
ber Dimitro'nun yemek salonunun c;:atallan, ka­
�1kla n , b1c;:aklar, pembeye yakm tabaklar , k esme
sOrahiler, t avandaki aviz e , yerdeki ay1 postu Ali
R1za'ya bir eve sahip olmanm hazlanm tatt 1rm1�­
t1. Bazen iskeleden goc;: e�yalanm bo� odalara
ta�1m1�. fakat bu g<lri p e�yalann bo� odalann or­
ta sma a tild1ktan b1r-iki Sililt soma alabilece!'.:)i o
insam sersem eden, ic;:i ni g1c1klayan raha t 1 , inti­
zam1 alaca!'.:)m1 hie;: dO�Onmem i�t i .
Bir y a y h koltuktan seyredilen deniz ile deni­
zin ic;:ine k apanm1� kar�1ki bo� adanm bu k adar
gOzel olaca!'.:)m1 aklmdan bile gec;:irmemi�ti.
$i�man ma! sahibi Raf et Reis, ona epey yar­
d1mda bulunmu�tu. Fakat bOton bu yard 1 m , her
ak�amki �arap g alonu ile tombekisine ancak ye­
ti �iyordu. Sonunda reis c;:ekilmez bir adam ol­
mu�tu. Yapti!'.:)1 bir iyili!'.:)in mukabelesini her daim
gozOnde okuyor, her daim ondan her tor!O feda­
k arhklar bekliyord u.
H a n i nizam intizamla istese y a ni "Efend i !
A l l a h m emr iyle klZlm b a n a ver" d e s e , ehe mmiye­
t i yoktu. 0 zaman, "dO�Oneyim" diyece k ; Oc;: bar­
dak �arap devirecek, Trabzon'u, Trabzon'un sa-

39
hilinde pencereleri Karadeniz'in kara yuzune
ac;:1lm1� odalarda kaympeder gecelikleri, kavaf
t erlikleriyle ayaklan c;:1p lak dola�t1!'.}m1 gi::i r ecek;
hamsi dalga dalga kumsala y1!'.} 1ld1!'.}1 zaman evin
ic;:ini hamsi ile kaynayan pirincin kokusu sara­
cak, Dimitro'nun kesme surahileri gibi bir surahi­
yi bir bufenin ic;:inden sessizce alacak; takkesini
sol eliyle tutarak sa!'.} e liyle kadehini bir hamlede
yuvarlayacak, soma ge ni�, uzu n , kalabalik bir
masada damadmm akrabalanyla gulu�erek, Ka­
radeniz'in o �ark 1 l i , e rkek �ivesini t aklit e tmesini
iyi bildi!'.}i ic;:in , h ie;: yad1rganmadan ka�1 !'.} 1 m pilav
t enceresine dald1racak . . .
B u hulyay1 kurduktan soma yine belki d e ki­
lisenin zangoca m a hsus kanapesinden eve ko­
�up:
- Kiz1m M e l e k ! Sen ma�a llah . . . ilah .
Fakat Rafet R eis bi::i yle �eylere yana�m1yor,
motoru mustakbel kaympederine y1kat1yor, ayak­
kab1lanm c;:1kart1p boyac1 Mi�on'a onunla gi::i n de­
riyor, ak�amust l e r i ;
- Sen iyi meze yap arsm ahbap! diye f i c;: 1 sar­
dalyelerini ona a y 1 klat1yordu. Soma da bol bol,
a!'.}z1 dolu dolu;
- Ulan adam o lmazsm! A !'.} armad1k kilm kal­
mam1� , hala koy du!'.}um y erdes i n ! diye si::i v up du­
ruyord u .
lkisi arasmda buyuk kavganm c;:1kt1!'.}1 gunun
sabah1 A l i Riza m e�hur t Occarlardan Mahmut
Beylerin c;:ukurunu t e m izlemi�ti .
Buyuk �ehrin b i l e kanalizasyonu olmazsa bu
kuc;:Ok �ef:irin olur mu? Boyle olunca ikide bir ku­
yular dolar. Ada'mn c;:orak topra!'.}mda marullann
y emye�il , domateslerin kipk1rm1z1 olmas1 ic;:in bu

40
kuyular adeta lOzumludur ama, temizlemek i�ini
Ozerine a l a c a k a d a m 1 nerde bulmah?
Ali 'den ba�ka bu i � i gorecek yoktur. 0 'ise
bu i�i gCirdO!'.:)O zaman yazm Mahmut Beylerin
kursa!'.:)ma girmi� o camm barbunya bahklarmm,
1stakozlarm, revaniler in, gOnlerce midesini za­
man zaman, dakika dakika o!'.:)Orten bu korkunc;:
i stihalesine etmedi!'.:ji kOfrO birakmazdL
Bu kadarc1k b i r kOfrOn de Ali'nin hakk1 oldu­
!'.:)unu her kuyusunu te mizleten bilir; onu yalmz
birakarak evin arka pencerelerini s1ms1k1 ka par,
bahc;:ede bahc;:1van b i l e d o l a �maz, ku�lar havadan
ya nm tur yaparak ba�ka taraf a kac;:arl ar; onu ra­
hat rahat rOyaya, bin torlO Mahmut Beylere k Of­
retmeye yalmz birak1rlard l .
As1l mesele boyle b i r kuyu temi zledikten
soma A l i 'nin muhakkak �arap �arap Ostone yu­
varlamas1, mOthi� sinirli olmas1 idi. Her soz gO­
cOne gider, her lak1rd1 aslmda c;:ok oynak, mOla­
yim olan gozlerine nereden geldi!'.:ji mec;:hul bir
kin panlt1s1 verird i . Has1h her c;:ukur t emizleyi�te
Ali, kendi kendisine b i le kOfrO basa n, ba�kalan
ic;:in de!'.:jil, kendisi ic;:in b i le c;:ekilmez bir adam
olurdu.
Rafet Reis boyle bir gOnde ona;
- Ya hu! dedi, sen c;: ukur da m1 tem izlersin?
- Ben kenef de . . . senin gibileri de t em izle-
r i m ! diye cevap vermi�t i .
Paz1 s1 e n kuvve t l i , gozO e n p e k gemicinin
bile Raf et R e i s' e kaf a tuttu!'.:)u nadir gorOlmO�tO.
COnkO Rafet Reis'in e trafmda, ak�amlan h esab1-
na rak1 ic;:en bir dart ki�ilik grubu vard i .
Rafet R e i s , K ondos'la hesabm1 y a l m z gCir­
mek istedi . K a p1�t1lar. Reis c;:ok kuvve tli bir

41
adamd1. Kondos ise i l k h amlede reisin baldmna
di�ini gec;:irmi�. sonradan kesilivermi�t i . Vaka sa­
h ilde gec;:iyordu. Reisin dart adam1 i�e kan�m1-
yor, seyrediyorlard 1. Bir arahk reis, A l i'yi kavra­
ymca denize f1rlatt1. Deniz burada ancak onun
yan beline gel iyordu. D 1 �anya c;:1kt1. Y ine bin bir
kOfOrle reise sald1rd 1. Bunun Ozerine dart ki�i
onu bOyOk g azinonun i c;:ine, sobanm kenanna
gotordOler, b i ri s i cebinden bir s1!'.}1r siniri c;:1kard1.
Oteki a !'.} z m 1 mend i l le t1kad1.
- Hac;:an boyle olur bizim reise c;:atan ! diye
bast1lar k1rbac1.
Ali ellerinden kurtulunca solu!'.}u karakolda
ald 1 . Rafet Reis celbedildi. If adeler imzalanmca­
ya kadar Raf et Reis, Ko ndos'a iki on lirahk gos­
terd i . Kondos'un akh ba�mdan g i t mi�t i .
- B e n , d e d i , davac1 d e !'.} i l i m .
B u sefer komiser i � i dayatt1. Neticede mese­
le Kondos'u n, "Kendim denize dO�to m , dO�erken
s1rt1m1 kayaya c;:arptim" i f adesi Ozerine kapand1.
A l i , eve g alon e linde ko�tu. Onluk ka!'.}1dm
birini bozdurmu�. mendiline bir sOrO uf akhk para
doldurmu�t u.
- A l M elek, dedi. l�te dOkkanm t ak1m para-
Ian .
M e lek, Dimitro'nun yanma gireli ancak i ki
buc;:uk ay olmu�tu. Makas tutmasm1 beceremiyor­
du daha. lc;:inden gO!dO. Babas1 yirmi l ir anm ic;:in­
den �ubat aymda girecek, �ubat aymda c;:1kacakt 1 .
Nitekim de o y l e oldu.

K ondos, bu nisan sabahmm gOzelli!'.}ine kar�1


dayana m a d 1 . H ikmet'in yirmi lira verip elden do-

42
�OrdO!'.}O c;Ori.ik s a n d a l m palamanm c;ozdO. Atlad1
ic;ine . Be�-on defa h 1z h h1zh kOreklere a s1ld 1 .
Soma sandah k e n d i h a line birakarak "Nasreddin
Hoca'nm TOrbesi" i s m i n i koydu!'.}u bir taraf1 kilit­
li, iki elle biraz f azlaca s1k1lsa c;atlayacak bir hal­
de olan bahk kutusunu k 1c; altmdan c;ekip bir zar­
gana oltas1 yapmaya koyuldu . Bir i!'.}nenin ucuna
kirm1z1 b i r ipek parc;asm1 sard 1 . K1h birkac; yer in­
den tamir e t t i . O it a h azirlanm1�ti. S andal d a Ka­
�1kadas1'na yakla�m 1 � t 1 . Bir-iki kOrek daha c;ek t i .
$ i m d i ki.ic;Ok adanm o nO ndeyd i .
Ak�am !Ofere mO�teri gotOrece!'.}i ic;in yem
h azirlamaya c; 1 km1 � t 1 . K a�1kadas1'nm k1y1lan, bi­
lek kalmh!'.}mda, mar k1lc;1k h , yanm metre uzun­
lu!'.}unda zarganalarla doludur H i kmet'i motorda
u!'.}ra�ir birakm1�t 1 . M e l e k Dimitro'nun yanmda
idi . Koy halk1 daha h o ru l h orul uyuyordu. Zarga­
naya gotOrmek O z e re k imse y i uyandirmak iste­
memi�ti. Zargana ise tek ba�ma tutulmazd1 . Biri­
sinin kOrek c;ekmesi, o te k inin oltay1 kullanmas1
�artt1. R1za bunun da kolaym1 bulmu�tu. Di�leri­
nin arasma oltay1 s 1 k1�tirm1�. a!'.}ir a!'.}ir kOrekleri
c;ekerken, parmaklanndan daha h assas c;OrOk
di�leri, bah!'.}m oltaya t ak1ld1!'.}m1 duymu�lard 1 . 0
zaman, R1za kOrekleri birakm1�. bo� k alan elle­
riyle zarganay1, gOne�li denizin Ostonde s1c;rata­
rak, oynata rak, bin bir kOfOrle, sandalm kOpe�te­
sine getirmi�ti. KOc;Ok zarganalan ak�ama tava
edece!'.}i ic;in, bir kovanm ic;ine doldurmu�. o teki­
leri n i , !Ofer yemi yapmak Ozere , sandalm her da­
im bir kan� su bulunan do�eme tahtalan a l tma
f1rla tm1�t1. Bahklar orada depre�ip duruyorlar,
R1za c;1plak ayakl a n m onlan taklit edercesine do­
�eme tahtalanna vuruyor;

43
- Susun be! diyordu, geberin!
Di�lerine oltay1 alm1�, tekrar kOreklere ya­
p1�m1�ti . Bir arahk yoruldu!'.}unu h isse t t i . Sandah
Ka�1kadas1'nm bir kOc;:Ok koyuna c;:ekt i . Bu koyun
Ostonde, bo� beyaz bir bina vard1.
A l i R1za , Ka�1kadas1'na yana�tird1!'.}1 sandahm
c;:ak1llara c;:ekt i . Soma, hemen sandalm bumu h i­
zasma ba!'.}da� kurup oturdu. Uzun zaman m O him
bir �eyler dO�OndO. ("MOhim" diyoruz a m a , bu
kendi k endimize verdi!'.}imiz bir pe�in hOkOmden
ba�ka bir �ey de!'.}ildir Do!'.}ru olmas1 bir �ey ifa­
de etmez. Bir insanm mOhim veya sa c;:ma �eyler
dO�OndO!'.}OnO nas1l bilebil iriz?) Kendi k endine ;
- Ulan! ded i , n e duruyorum be? Almm c;:o­
luk c;:ocu!'.}u, bekc;:i gibi g elir yerle�irim . Kim ne
diyebilir.
Bu mOlahazay1 kafasmdan de!'.} ii, ba!'.} 1ra ba­
!'.}1ra yapt1. Y erinden kalkmazdan evvel biraz da­
h a dO�OndO:
- Kim n e d i y e b i l i r , ha?
Sandah var kuvvetiyle i terek, ic;:ine b i r lastik
top c;:evikli!'.}iyle a tlad1 .
Sandalm ic;:ine h1zla a t1ld1ktan soma, kOrek­
leri var kuvvetiyle c;:ekerek meskCm adanm ko­
mOr i skelesine yana�ti. D e m i r i att 1 . Sandalm kol­
tu!'.}unu demir halkaya dO!'.}Omledi. Evin yolunu
tuttu. GOndOz gozO ile bodrum bamba�ka bir ha!
alm1�t1. Bodrum ek�i bir y emek, bir sefil i nsan
kokusu i c;:indeyd i . Duvarlar oldOrO!mO� sivr isinek,
ezilmi� tahtakurulannm uzam1� h ayaletleriyle do­
luyd u. Gece bOtOn bunlar hemen hemen yan ya­
n ya kayboluyordu . Soma her tarafta parc;:a par­
c;:a, !if !if rutubet. $imdi e�ya da birer birer gozO­
kOyor Neler yak yarabb i m ! Kmk bir ma s a , bir

44
testere, bir yorgan, bir manga l , b i r sOra h i , bir
bOyOk �arap �i�esi, me�hur nargile marpucu, bir
kur�un born, bir kopuk, yanm bahk a!'.}1, sekiz-on
sardalye kutusu . . . Bunlan derhal c;:abuk hareket­
lerle toplad1 . Soma bir ko�eden Ostone san bir
kadm etekli!'.}i art1!'.}1 CirtolmO� yepyeni bir has1r
c;:1kard1. T o plad1!'.}1 e�yay1, masa mOstesna, bu ha­
smn i c;:i ne doldurdu. Hasm dOrdO. Bir Ostovane
�ekline koydu. lki ucunu kalm bir urganla sard1.
Yoko s1rtina a lm1�ken b irdenbire duraklad 1 . S1r­
tmdaki e�yay1 yere do!'.}ru silkerek;
- Tuuu Allah mOstah akm1 versin! dedi, l am­
bay1 unuttuk.
Hakikaten, bu bodr umla hie;: mOnasebeti ol­
mayan bOyOk, gOzel bir lamba, kmk masanm Os­
tonde (�imdi kan�1kh!'.}1 ka ybolmu� bodrumun
ic;:inde) tek ba�ma, gaze batar g i b i duruyordu.
Rlza;
- U lan, i nsan karmO� ! dedi. Garmeyince
gC:irmOyor i �t e .
Lambay1 b i r e l i n e , h a s m oteki e l i y l e s1rtma
a lm1�ken tekrar durdu. E�yalan e linden bnakma­
dan kmk masaya bir tekme indird i . Bir de kOfilr
savurdu :
- E��o!'.}lu e � � e k ! A !'.} z m a . . . . . . mm masas1.
Bu onun adetidir. Evden c;:1karken, ekseriya
yahut aklma estikc;:e, e�yadan herhangi bir �eye
basard1 kOfrO. Soma sokakta k endisine kOfOr
edilmesi laz1m gelen birine rastlad1 m 1 . . .
- Senin d e masa g ib i , senin d e has1r g i b i ,
s e n i n de b a h k a!'.}1 g i b i d i y e basard1 kO frO.
Bodrumun k ap1sm1 aya!'.}1 ile yan c;:ekmi�,
hlzh hlzh gidiyordu . YOz metre yOrOmemi�ti k i

45
kar�1sma elinde balik t e psisi, paytak yuruyu�lu
bir b a likc;:1 c;:1kti.
- H a n i v r e , ded i , yoktu hasmn dunyada.
- Sen in de dedi, masa gibi. . .
- Anlamad1m vre . . .
C evap vermeye luzum gi::i r meden yurudu.
Eski hasm bu yuzden yakt1!'.j1 ic;:in balikc;:mm laf
a t 1�ma fena earn s1k1lm 1 � t i . Bu has1r meselesini
de a n la t a l i m :
B i r ak�am sarho�t u . Gec;:en seneydi galiba.
"Harp olacakm1� Ali Riza ! " demi�lerdi.
- Olsun be! demi�ti. Yanacak hasmm yak
ya dunyada. Ya� da altm1�. askerlik de yak. Viz
gelir. lsterse dunya y a n s m .
Eve geldikten soma, kirli e mektar h a s 1 r , ba­
caklanna dola�m1�t i . O rac1kta, gecenin ic;:inde,
bekc;:i duduk lerinin b irbirine seslendi!'.ji ruzgarh
gece ic;:inde mahalleyi a te�e verecek �ekilde eski
hasm , OstOne bir iki damla gaz di::i kerek, bodru­
mun i::i n unde yakm1�ti. A levin en harh zamarnnda
gavurlann mms1z bayrammda yapt1klan g ib i , ate­
�in bir ucundan i::i t eki ucuna, zip zip s1c;:ram1�ti.
Kar�1 kilisenin papa z 1 , yat madan evvel, ade­
ti o la n son c1garas1rn yakarken , birdenbire bu
ayini gi::i r erek durmu�. c 1 g a ras1rn yakmam 1 � ; is­
tavrozlar c;:1kararak buy u k , kocaman, kalm kilise­
vi sesler c;:1kararak, koynuna g irerken hep des­
potlu!'.junu nic;:in, nas1l ona feda etti!'.jini dO�OndO­
!'.jO kansmm koynuna kac;:m1�t i .
R i z a , n i hayet Ka�1kadas1'na mahut e�yalany­
la birlikte vard i . Ka�1kada s1'rnn eski bekc;:isi H i­
rant'm domuz ah1rlanna b i rak t1!'.j1 bir masa, Oc;:
sa ndaly e , bir p1rt1 kilimi, Riza adeta ke�federce­
sine b u lup c;:1kard i .

46
Hna n t , ah1rlann b i r ko�esine, gazete ka!'.}1t­
lanna gOzelce sicimlerle sanlm1� bir de, bir Er­
meni ressamm yapt1!'.}1 bahar levhas1 b1rakm1�t1.
O n u da tozlanndan temizledi. Soma kar�1sma
gec;ip bir seyrett i , be!'.}end i . K1rm1Z1 knmlZ I , pem­
be pembe erik, �eftali a!'.}ac;lan bir akarsuyun ya­
nmda ac;m1�t1. Mavi, c;ivit mavisi bir gokte k1rm1-
z1 bir ku� uc;uyordu.
Bir taraftan g O n e � do!'.}uyor , obOr tarafta h i e;
manas1, mOnasebeti o l m a y a n b i r � a t o manzara s1,
t a onOnde bir kaval i le kocaman ka�h b i r Ermeni
c;oban gozOkOyordu.
Kondos, "Fena de!'.}il" ded i , "aferin! GO zel
yapm1� herif do!'.}rusu .
Resmin bir ko�esinde d e H . Nalbantyan im­
zas1 ancak okunuyordu. A�a!'.}1daki i k i odah ta�
b i n a n m bir o d a s m 1 mantarlardan, c;ivilerden, ba­
hkc;1 edevatmdan bir do�eme bOrOmO�tO. A l i bO­
tOn bunlan birer birer i�e yarar bir �ey bulurum
Omidiyle , gozden gec;irdi. H epsi kOflenmi�, c;OrO­
mO�, i�e yaramaz bir hale g elmi � t i . H epsini deni­
ze doktO. Odanm do�emesi n i , yakm d enizden su
c;ekerek saatlerce sild i . E�yalan yerli yerine yer­
le�tirdi. Levhay1 tam pencerenin kar�1sma ast1.
Soma o d a kap1smdan d1�an c;1karak, b i r ya!'.}hbo­
ya resim seyreder g i b i , eli ile dOzeltti!'.}i bu oday1
seyret t i . Keyifli keyifli gO!dO.
Kendi kendine ba!'.}1rarak;
- Yakabilirsin �imdi bir c1gara ulan dedi.
Hak ettin!
Ak�am oluyor. Mart1lar a k m a k m kayalara
donOyorlar. Karabataklar kayalann OstOnde �ai r ,
melankolik bat1y1 seyrediyor. T e k bahkc;1l ku�u

47
tek aya!'.j1rnn Ostonde mu tehakkim, ma!'.jrur, kral­
h!'.jm1 seyreder gibi �ahane du�Onuyor
Ali Riza bahk<;1la do!'.jru bir ta� firla tti. Ku�
biraz havalarnp ba�ka bir kayaya kadar gO<;lOkle
u<;tu . Kanatlan du�mu�. orada kald i .
- Ki::i p o!'.jlu! dedi A l i Riza, burarnn krah art1k
benim!
Riza sandalma top gibi atladi. 0 !'.j l u n u ve ki­
zm1 ahp krall1!'.jma getirdi. H ikmet'e uzaktan ba­
!'.j1rd1:
- E�yalan <;i::i z, soma bir sandala atla. Kar�1-
ya, Ka�1kadas1'na g e l . . . Biz ta�md1k . . . Yahut <;o­
cu!'.ju gi::i nderir, seni aldmn m . Yanm saate kadar
i�in biter mi?
- Biter dedi H i km e t , �a�km. Soma <;1ra!'.j1
Tahsin'e di::i n O p;
- Delidir bizim babahk! dedi.
Fakat biraz soma da Ka�1kadas1'na ge<;ti.
Cocuklar o gece, i<;i t ertemiz deniz kokan,
duvan bahar levhah odada i::i m ur lerinde ilk defa
olarak, serin, ruyah bir uyku uyudular.
Yalrnz H i kmet hemen hemen buton gece
uyumad i . l<;ine 1hk, sicak bir ya!'.jmur y a!'.jm1� gibi
oluyor, uyuyam1yordu. Eski <;ocukluk gunlerini
hat1rladi . Gi::i zlerini kapad i . Tek pencereden mor
bir aydmhk yuzune du�Oyordu. 0 hat1rhyor. .. Bir
acayip uyarnkhk i<;ind e , bir dosta anlat1r gibi
kendi kendisine anlat 1yordu:
Sandalm ba�mda Mucahit oturmu�tu. lki ku­
<;Ok, kureklerdeydi . Ben, <;i::i melmi�tim. Denizi
gi::i remiy ordu m . Yalrnz <;ok aydmhk, �effaf gi::i k ­
yuzunun, bir akarsu gibi kayd1!'.j1rn gi::i r uyordu m .
Odisiya, Rumca bir �ark1 si::i y luyordu . Idris,
yan beline kadar <;1plak Odisiya'y1 dinler gibiydi.

48
Zaman zaman mavi gozlerinde seri bir ay aydmh­
!'.}1 parhyordu. Yammda ismini b ilmedi!'.}im bir c;:o­
cuk oturmu�tu. U f ac1k, minyator bir yOzO, aym
ufakhkta vOcudu vard 1 . Her taraf1 ufac1kt1: Elleri,
kula !'.} 1 , gozO . . . Ona "Sultan Hamit COcesi" derdik.
Buraya g e c;: iyorduk. H e pimizin ic;:inde bir
Robenson havas1 e s i y ordu: Gemi batm1�t 1 . Bir
sal parc;:asmm OstOndeydik. Hali bir adaya c;:1ka­
cak t1k, bir kulObe yapacakt1k, kec;:iler yeti�tire­
c ektik . . .
B u gOzel hayalleri bozmamak, h erkes k endi
Robensonlu!'.}unu d i !'.} erleriyle payla�mamak ic;:in,
k onu�muyorduk.
�OnkO yedi k i �inin yedisi d e Robenson'du.
Bir lak1rd1 ile bir m e skCm adada oturdu!'.}umuzu,
bu meskCm a daya y a km , ay 1�1!'.}ma tersine bir ka­
�1k gibi kapanm1� duran Ka�1kadas1'nm bir ada­
mm mah oldu!'.}unu, adamm olOp varisi olmad1!'.}1
ic;:in adanm hOkOmete g ec;:ti!'.}ini, �imdi k imseler
yoksa bile, yann be�-on ki�iye ait olaca!'.}m1; ev­
l e r , belki de plajlar yap1laca!'.}m1 hat1rlay1verecek;
kulObelerimizle, salim1zla, hayallerimiz, vah�ileri­
mizle yapt1!'.}1m1z bu kocaman hayal gemisini ka­
yalara c;:arp1verecekti k . Ondan soma h ic;:birimiz
m e htaph bir gecede Ka�1kadas1'na sergOze�t ara­
maya c;:1kamayacaktik. ldris'le alay edecektik. 0
zaman o, yan beline kadar soyunup b i r vah�i gibi
giyi nmeyecek, kendi hayallerini bizimkilerle ayar­
layabi lmek ic;:in bin bir c;:areye ba�vurmayacakt1.
Sandalm dibinden kafam1 c;:1kannca, dibinde
beyaz c;:ak1llan panldayan bir korf eze yakla�tJ!'.}1-
mlZI g o rdOm . H ep i mi z beyaz binaya -bu ak�am
yat t1!'.}1m1z, i �te buras1 ! - bak1yorduk. Hayret ic;:in­
deydik.

49
Hali adada bir bina ! Hayre t ! . . Y ine konu�­
muyorduk.
Odisiya, Rumca �ark1sm1 b irdenbire kesmi�­
t i . KOc;Ok, cOce bir lastik top gibi yuvarlanm1�ti.
KOrektekiler, c;ah�an terlemi� i nsanlann hariku­
lade gOzelli!'.}ini alm1�t1lar. Idris bir i mparator gibi
ma!'.}rurdu. KOrekteki c;ocuklar esirlere, MOcahit
el i nde k1rbac1, zalim bir esirciye benziyordu. Bir
k umsala ayak basar basmaz Idris hepimizi topla­
d1 ;
- Bu bina. Por tekizlilerden kalmad1r dedi.
Bu aday1 i l k defa Portekiz l i korsanlar bulmu�lar,
i c;lerinden en gencini buraya b 1rak1p c;ekilip git­
mi�lerd i r Bu del ikanh , korsan reisine kar�1 gel­
mi�t ir. Sessiz yOrOye l i m , belki P ortekizli daha ol­
memi�tir. Adada vah�i bir kabile varm1�, dikkatli
davra n a h m !
Odi siya vah�ile r i , kendisi P ortekizli g e miciyi
temsil e decekleri ic;in, sandaldan iner i nmez ada­
nm i nsan boyu otlan i c;ine dahp kayboldular.
"Cakal" havlayarak onlan takip etti. Ben "Sultan
Hamit COcesi" ile beraber kald1 m. Oi!'.}er Oc; c;o­
cuk, �u �imdi y atmakta oldu!'.}um beyaz badanah
metruk b inaya do!'.}ru ilerledile r .
Ka �1kadas1 bin bir sarmc;la d oludu r. Ada'da
b il hassa geceleyin ko�mak c;ok tehlikelidir. Uzun
otlann dalgaland1!'.}1 s1rtlarda i c; l eri derin s imsiyah
sulara, sOlOkl er, kurba!'.}alarla dolu sarmc;lara dO�­
memek ic;in ihtiyatla yOrO yoruz.
Tam tepeye vannca, bir mOddet COce ile et­
raf a bakmd1k. Otede, beyaz evin penceresinde
hafif bir 1�1k vard1. Daha beri d e , Ada c; iftl i k i ken
y ap1lm1�, tel orgOlO d omuz ah1rlan hayal meyal
fark ediliyordu. Bunlar, A da'da b1rak1lm1� Porte-

50
kizli gene; gem1cmm m a l ikanesiydi. Oraya git­
mek c;ok tehlikel iyd i . Gem ici , vah�i hayvanlan
kedi kopek gibi terbiye e tmi�. geceleri sahveri­
yordu! Ah1rlann oteki yamacmda bir bahc;1van
ku!Obesi vard 1 . Burada da vah�ilerin reisi oturur­
du. Biraz soma bu ku!Obenin penceresinde de
bir 1�1k yand1. 0 1�1!'.}a do!'.}ru yava� yava� yOrO­
dOk. Kap1y1 vurduk. Odisiya ac;t1. Kopekle yalmz­
d1. Kafasma otlardan bir c;elenk gec;irmi�ti. �1p­
lak a yaklan, yamk go!'.}sO, mavi gozleri, incecik
yO zO, c;izgili m intamyla Portekizli gemiciye ld­
r is'ten c;ok, o benziyordu . Bir korsan c; ocu!'.}u ka­
dar vah�i. hem de gOzeldi. Oyle ki, b irdenbire
ic;ime , onun yanmda mOthi� bir haydut olmak ar­
zusu ge ldi. MOthi� bir ha yduttum. 0 reisimizd i .
Kapmm d1�mdaki gOzel, kOc;Ok b i r meydan­
hktan gorOnen Heybeli'nin plaj1 bir kocaman va­
pur haliyle 1�1klanm yakm1�. uzakla�1yor, gidiyor­
du.
Odisiya y i n e �ark1 soylemeye ba�lad1. Idris
de, oteki c;ocuklar da, bu �ark1y1 sonuna kadar
dinl eyecekler, soma evvela kOc;Okler bizi bula­
cak, esir alacak, ondan soma Portekizlinin mali­
kanesini muhasara edecektik. Teslim olacakt1 .
Odisiya tekrar Rumca �ark1 soyleyecekt i . Idris
bir �eyler anla tacakt1 . Donecektik.
Dono� mOnaka�ah gec;er. Oyunu bozanlara
Idris laf atmaz. Odisiya �ark1 soyl e m ez. KOc;Ok
COce ic;erler, sandalm dibinde bin bir maskarahk
yapmazd1.
As1l Adah b i z Oc;OmOz; Idris, Odisiya, ben
vard1k. O tekiler dostlu!'.}a , he le sergOze�te pek
dayanamazlard1. Daha do!'.}rusu, analan babalan
haber ahr, bizimle gezmelerine mani o lurdu.

51
Onun i c; i n ekibimiz bazen Oc; ki�iye inive rird i . 0
zaman yine sandala atlar, yine kar�1ya gec;erd i k .
B a z 1 g e c e l e r orada sab ah lad1!'.}1m1z o lurdu. Cakal,
�u binanm ac;1k k ap1smda, biz i c;erde, kopuk ba­
hk a!'.}lannm, mantarl ann, c;ivilerin OstOnde ha­
yalleri mizde uyurduk. H i c;bir gOn tam h a kikat ko­
nu�ul mazd1. MOtemadiyen vah�ilerden, korsan­
lardan bahsederd i k . Ben Rumcay1, yalmz anlar­
d1m . Odisiya gOzel TOrkc;e konu�urdu. Idris Rum­
ca yan m , tath lak1rd1lar soylerdi.
O d isiya bir bahc;1van c; ocu!'.}udur. En iyi o yO­
zer, bahk tutar, �ark1 soyler, kOrek c;eker, e n gO­
zel o gO lerd i . Garip bir c;ocuktu . Birdenbire ke­
derlenird i . En c;ok OzOldO!'.}O �ey, k endisine
e h e m m iyet verilmed i!'.}ini sezmesiydi. En alelade
soze b il e alm1r, bOtOn dOnyaya kOskOn bir ha!
ahrd1. Soma en kOc;Ok bir m O � f i k soze kar�1 kah­
ramanhklar gostermek i s terd i . En c;ekindi!'.}i �ey,
kavgayd 1 . Birden sararnd 1 . Kekemele�ir, yOzO
karmakan�1k o lurdu. C ocuklann korktu!'.}u hic;bir
�eyden korkmazd1 : N e canavardan, ne k imse­
den. Ne Portekizli g e m i c iden, ne vah�ilerd e n .
Fakat h a kiki bir i nsan k ar�1smda d e r h a l de!'.}i�ir,
kavgada daima a�a!'.}1dan ahrd 1 . O y l e c;ocuklardan
dayak yedi!'.}ini bilirim ki, ben sinirlenirdim onun
hesab m a . Oyunda, denizde bin tOrlO cesareti ga­
ze alan bu c;ocu!'.}un, insan kar�1smdaki hali gayet
garipti.
I d r i s , Odisiya'y1, i � i n e y a r a d 1 !'.} 1 i c; i n s e v e r g o ­
zOkOrdO. Baz1 yapamayaca!'.}1 � e y l e r i , y a p a c a k g i ­
b i gorOnOp -soma birdenbire cayarak- adi b i r i � ­
t i r , d iyerek yapmad1!'.}m1 i h s a s edercesine, o i � i
Odisiy a'ya havale ederd i .
Cakal'm Ada'da aramp bulunamad1!'.}1 bir

52
gOn, yine buraya gec;mi�tik. Gece de burada kal­
d1k.
Idr is;
- N e olur, n e olmaz, dedi Odisiya'ya , sen
kapmm e�i�inde ortahk a�anncaya kadar bek l e .
GOndOzOn sen uyursun, b i z bekleriz . Belki vah�i­
ler hOcum eder, olur a . . . Ne olur ne olmaz! . .
Odisiya aptal de�ildi. Fakat bazen boyle go­
rOnmeyi, bu bir kahramanhk, iyilik olduktan son­
ra, sevinerek benimserd i . U yuyup uyamp Odisi­
ya'y1 g ozleri ac;1k buldum . Ortahk a �armadan
yanma sokuldum . Elini t u t tum. Sicak kafasm1 a n i
b i r �ekilde g o�sOme koyd u .
- B e n i m , dedi, babam bahc;1van 1rgati olma­
sayd 1 , b e n d e sizler gibi adam olurdu m , okur­
dum, okumak b i lsem ok urdum da uyumazd 1 m .
YOzOnO s o l a do�ru kald1rd 1 m . l � 1 k o taraftan
geliyordu. Gozleri 1slakt1, k1pk1rmmyd 1. Elimi b1-
rakt 1 . Nar a�acmm a ltma do�ru yOrOdO.
- Benim babam bile yok. Okumay1 da kitap­
s1z o�reniyorum. Bu sene d e c;1kaca � 1 m . Bir da­
h a mektebe d e g itmeyece�i m . Okumak bildi�im
halde yine d e okumayaca�1m . . .
- Hadi Odisiya , benim uykum kac;t 1 . Biraz
da sen uyu .
Nar a�acmm altma y a tt 1 . OmrOm d e , ya ikin­
ci ya Oc;OncO defa olarak bir c1gara yakt i m . 0
uyumu�tu b i l e .
Y i n e a y vard 1 . COnkO her a y 1�1�mda Ka�1k­
adas1'na ge c;ti� imizi bilmem soylemi� miydim?
O m rOmde ilk def a bir insam uyurken seyre t t i m .
$imdi h atirhyorum d a t u h a f buluyorum . B u
i y i , t e m i z , s1hha t l i , kOc;Ok insanlann uykusu b a rn -

53
ba�ka bir �ey. U yuyanm i y i , gOze l , di nlendirici
dOnyasma, seyreden agah oluyor g ibidir Onun
rOya alemine uyamk olarak girmek, i nsana bir
Orperme veriyor. Oyle ki, onun uykusunu ben de
uyuyordum; uyamk olarak. lc;:imde kahramanhk­
lar, dostluklar, arkada�hklar, kocaman otlann,
denizin, bahklann, sand a l m , bahc;:1van kulObesin­
deki �i�man kadmm (Odisiya'nm anas1 ) , posb1-
y1kh, nefesi �arapla tOton kokan ba�cmm (baba­
s1) , Odisiya'lann kulObesinin ic;:indeki kmk dokOk
temiz e�yanm, esmer, smm g i b i , ince uzun ba­
cakh, etekleri rOzgarh klz karde�inin, kocayemi�
meyvelerinin , c;:amlann m ahr emiyetine giriyo­
rum . lc;:imde arzu bir c;:e�me gibi ak1yor.
E� iliyorum. Bu ac;:1k dudaklar, yan ac;:1k goz­
leriyle uyumu� arkada�1m1, yana�mdan o pOyo­
rum. Belki omrOmde ilk ve son defa bir insa m ,
bil inmedik bir yerimde y 1kanm1� arzulanmla bir
dah a , bir daha opOyoru m .
Oradan a ynlmak i c;: i n yukanya, Portekizlinin
kulObesine ko�uyoru m. Fakat c;:ocukluk, sanki
Portekizli oradaym1� g ib i , beni i htiyata sevk edi­
yor. Sessiz, gOrOltOsOz yakla�1yorum. KulObenin
ancak boyum yeti�en penceresinden ic;:eriye bak1-
yorum. Oteki pencereden ay 1�1�1 kulObenin ic;:ine
dolmu�. kenarda bir gene;: klz oturmu�. dizine bir
delikanh yatm1� . . . Klz, erke�in sac;:lanm ok�uyor,
delikanh ise gene;: klzm sac;:m1 ok�amayan oteki
elini dudaklanyla aray1p mOtemadiyen bulm akta.
Bir mOddet hayretle bak1yorum. Soma a�a�1ya
yoku�tan kaya kaya iniyorum. ldris'in yatt1�1 bi­
naya ko�uyoru m . Onu uyandmyorum. "Boyle,
boy le . . . d iyoru m . Idris, Odisiya'y1 soruyor.
- Aptal diyor, hala b e kliyor mu?

54
- Yapma eziyet c;:ocu!'.}a camm! Cok iyi c;:o­
cuk o !
- Onun kadar i y i c;:ocuk dOnyada yoktur, b i l­
mez miyim? Mahsus yap1yorum; sevdi!'.}im ic;:in .
TecrObe ic;:in . . . Benim i c;: i n canm1 verir, de!'.}il mi?
Ne yap1yor?
- Demin ben uyand1md1. " Hadi sen biraz
uyu" dedim, uyuyor �imdi .
- Bu zamana kadar uyumam1� m1yd1? Hay
apta l , hay!
Odi siya'nm yanma do!'.}ru yOrOyoruz. Idris,
bir mOddet d ikkatle bak1 yor. S anki o da, bu, i y i
c;:ocuklar rOyasm1 gormO� g i b i , e!'.}ilip sac;:lanm
ok�uyor.
- Uyusun bna k ! diyor, hadi biz gidip baka­
hm, ne oluyor?
Yukanki ku!Obenin ic;:inde aym hareke tler,
aym manzara devam ediyor. K1zm dizindeki c;:o­
cuk mOtemadiyen k1zm e l le ri n i dudaklanyla ara­
makt a . Bizim taraf a delikanlmm yOzO c;:evrildi!'.}i
zaman, bir a n pencereden c;:ekiliyoruz. K1zm ba�1
hareketsiz, boyle e !'.} il m i�. delika nhya hasretle bir
tuhaf bak1yor. Gene;: ad a mm yOzO bizim taraf a
c;:evrildi!'.}i bir zamanda ldris'le pencerenin dibine
c;:omeliyoruz . Burada l dris'in yOzOne bak1yoru m :
0 deminki mOtebessim, mahalle l i , t a t h , e!'.}lenen
yOz c;:izgileri birdenbire kararm1� g i b i ;
- Benim kadar ! . . diyor.
- Ne? Kim?
- K1zm d i zindek i . . .
Bir mOddet ayakta dimdik, h i e;: c;:ekinmeden
bak1yor Ben korkuyorum. Soma geriye donOyo­
ruz. Idris dO�Onc e l i ;
- B e n i m kadard 1, diyor.

55
Ben cevap vermiyoru m .
Halbuki k1zm d izindeki pek Idris kadar de�il­
di. Epey kocaman bir �eyd i .
K 1 � . hayallerimizi ya�mur, k a r , so�uk, sis
ic;inde devam ettirird i : Kimi mektepte, kimi c;1rak
oldu�u dilkkanda, kimisi sisle ortillil bir lahana
tarlasmd a , kimi de Idris gibi babasmm sandah
ic;inde lodosa, poyraza yelken �i�irerek.
K1�tan yaza her c; o c uk ba�ka tilrlil c;1kard 1 .
�o�u �i�manlam1�. r e n g i a�arm1�. harikulade bir
surette bilyilmil� olarak. Bana o y l e g elirdi k i , c;o­
cuklar yalmz k1�m bilyilrler.
0 k1�tan, birbirimizi hemen t am am en kay­
betti�imiz k1�tan c;1k1�ta, Odisiya'y1 boy atm1�.
yilzilne kan�1k, h i lekar manalar sinmi� buldum.
Yine �ark1 soylilyordu a m a , sesi, o temiz, berrak
ses de�ildi. lc;ime 1hk dilnyalar deviren ses � imdi
bana bir garip memleketin hilekar, hasis, yalan­
c1, dedikoducu, y1lan i nsanlannm �ara plar, ac;hk­
lar, uykusuzluklar, h1rsh gecelerle eskimi� g1rt­
laklannm sesi gibi c1rtlak geliyord u .
Y il z ; dostu, arkada �1, hatta zaman zaman
u�a�1 olmay1 kabule haz1rland1�1m yilz, vehmetti­
�im manalanm, ilzerinden lilzumsuz bir gomlek
gibi -y1lan gomle�i gibi- c;1kanp atm1�t 1 .
Amcas1 Yorgo'nun b i r haftahk b i r 1stakozu
satarken takmd1�1 sur at1 birdenbire Odisi ya'nm
yilzilnde bulunca, �a�1rd1 m .
Eskiden b u iki insana bakar, nas1l oluyor da
derd i m , hatlan birbirine bu kadar b enzeyen i k i
insanm b i r i s i b a n a , o 1 h k d i.inyay1 verdi�i h a l d e ,
otekis i ; so�uk, c; irkin, fa k a t h a ki ki dilnyay1 ver­
sin? 0 zaman hayal meyal h issetmi�tim ki, yilzle
ahlak arasmda herhalde mil thi� bir milnasebet

56
vard1r. Gi.izel olan muhakkak gi.izel ahlakhd1r,
demeyece�im. Soma f ena ruhlu gi.izel yi.izi.in de,
insam peri�an eden, mahveden sihrini de inkar
etmeyece�im. Yalmz �unu demek istiyorum ki,
ahlakm y i.ize ekledi�i m i mikler, hatta renkler,
y i.iz, ahlak her ikisi gi.izelken d e vard1r. Fakat
bunlar bu an, bu mekan ic;:inde sevimlidirler. Ah­
lak bozulmazsa terte miz, sevi m l i , hatta dostun
bu halleri taklit edece�i gelmesi kadar dost, 1hk
devam ederler. Fakat ko ti.i , fakat h a k i k i di.inyay1 ,
Odisiya'nm ke�fe tti�i �ekilde ke�fedince, onlan
yeni alemine sindirince i� de�i�iyo r . . . M esela,
Odisiya'nm bumunu bir �ey koklar gibi yukan ta­
rafm1 buru�turarak, a�z1 biraz ac;:1k anlat1lam d i n­
lemesi, o zamanlar ne ho�t u ! . . Ben de, aym �e­
kilde ba�kalanm dinlemek ic;:in bu hareketi az m1
taklit etmi�tim. Fakat bugi.in, bu hareket, bu o
zamanki aym hareket, onu amcas1 Yorgo'ya,
Y orgo'nun yalanc1h�ma, k1skanc;:h�ma, terbiye­
sizli�ine ula�t1ran c;:irkin bir �ey olmu�tu.
Onu bir ikinci, bir i.ic;:i.inci.i gCiri.i�i.imd e , ic;:ime
bir pi�manhk doldu . "Ne yaptim, ne yaptim?" di­
ye soylend i m . " Neden opti.im bu c;:ocu�u? Bu yi.i­
zi.i ben nas1l sevdim . M i.ithi� bir utanma hissi
duydum .
Idris kocaman bir �ey olmu�tu . Gec;:en sene
Ka�1kadas1'ndaki ah1rlann ic;:inde rastlad1�1m1z
c;:iftin erke�inin ensesi g ibi, dik bir ensesi vard 1 .
Simsiyah sac;:lan b i r berber elinde, birc;:ok �eyler
y ap1lm1� gibiyd i . Ilk b1y1�m1 kesmem i � t i . lncecik,
modaya u ygun b1rakm1�t 1 .
Bi.iti.in b u zahiri sevi msizliklerine ra�men, ld­
r is'in yi.izi.inde o haya l , sergi.ize�t gi.inlerinin iyi
h a t l a n vard 1 . Hatta daha fazla . Fakat Ka�ikada-

57
s1'nm lafm1 bile ettirmiyordu . MOtemadiyen gene;:
k1z h i ka yeleri anlat1yord u :
Eft ihiya'nm, s a n b i r k i l i s e mumu kadar yan­
maya haz1r renkli bacaklan vardn. Bir sOtlO m1-
s1r beyaz1 di�leri, mOtemadiyen a�1zla aramp bu­
lunup o pOlecek e ll e r i . . .
Idris, Eftihiya i l e , y ukanda k1rm1Z1 c;:ic;:ekli c;:a­
h sOpOrgeleri i l e kocayem i�lerin oldu�u sonba­
harda tam�m1�t1. Beraber kocayemi� toplam1�lar­
d1. O l gunlanndan, iril erinden h e psini Eftihiya
y e m i � t i . Soma "Kocayem i � i nsam sarho� eder"
diyen Ada kadmlan g ibi sarho� olmu�t u . 0 s1ra­
da dudaklanna olgun bir kocayemi�i alm1�; ld­
ris' e , "Yansm1 da sen ye ! " demi�ti . Cah sOpOrge­
lerinin k1rm1Z1 c;:ic;:eklerindeki bal kokusuna yat­
m1�lard 1 .
Eftihiya'nm yOzO alelade bir Rum km yOzOy­
dO. C ive lek, c;:apkm, o kadar; ne fazla c;: irkin, ne
c;:ok gOzel. Fakat banyolar ba�lad1�1 zaman laci­
vert deniz mayosu ic;:inde 1 �1kh, dOmdOz bacakla­
n , kOc;:Ok memelen . . . H ulasa, Eftihiya yazm bir
erke�i bir dakikada yere y1k1p topra�a ellerini
gec;:irterek, di�leriyle otlan kopartacak, topra�1
koklatacak kadar gOzeld i .
N e gOzel yOzerdi ! . . Beyaz pantolonlu, spor­
cu d e l i kanhlann a ileleri koydeki evleri k iralad1k­
lan zaman, Ef tihiya bu d i zl e r i c;:1km1� pantolonlu,
kalm gri e lbiseli ldris'i, ustahkla gOrOltOsOz terk
ett i .
Odisiya yeni goc;:lerin c;:ocuklan i l e ahbaph�1
i l erletmi�; k1�m b i riktird i � i paralarla beyaz bir
pantolon, k 1 s a kollu m o r i pe k gomlek, bir de bir
d e l i kanhdan bin rica ile b i r b a h riyeli kaske ti uy­
durmu�tu. Uzaktan gozOktO�O zaman, hakikaten

58
kuvve tli, oldukc;:a yak1�1kh bir delikanh h a l i alm1�­
t 1. Yakmdan ise biraz acayip, pazarh!'.}m1 g i ymi�.
fazla sOslenmi� gi biyd i . Derh al, koyOn yerli
genc;:lerinden oldu!'.}u anla �1hyordu. ldris'l e , be­
nimle yalmz merhabala�1yor, goc;:lerin c;:ocuklan­
na katihyor, Ada'nm k1zlanm onlara tamt1yordu.
Mektuplar gotorOp getirdi!'.}i oluyordu. Gazinolar­
da yabancilarla pastra o ynuyor, ekseriya kazan­
d1!'.} 1 , kazanmas1 mi.inasip gorOldO!'.}O ic;:in, c ebinde
para da bulunuyordu.
Bi.iton yaz bir defa Ka �1kadas1'na g e c;: i l d i . 0
da O disiya'nm grubu i l e . Bunlar dart Rum c;:ocu­
!'.}uydu.
Odisiya R u m c a , g e c;:en sene, d a h a evvelki
seneler yapt1klanm1Z1, adi bir gO!O�le, sanki tath
�eyler de!'.} ilmi�. aptalhkm1� gibi anlat1yordu. ld­
ris'in de bu nu aptalhk telakki etti!'.}ini, f akat bu
aptalh!'.}1 ba�kalanna anlatmay1 ho� bulmad 1!'.}m1,
ac1, aym zamanda mi.i tebessim yOzOnden anla­
d 1m .
Odisiya'nm arkada�lan ka tila ka tila gOlerler­
di. Rumca tangolarla A da'nm 1ss1zh !'.} m 1, Roben­
sonlu!'.}unu kac;:mrlar, Portekizli gemiciyi h1rsm­
dan a!'.}latacak gibi ederlerd i . Ben hep Odisiya'y1
nas1l opto!'.}OmO dO�OnO r , dudaklanmm derisini
kopanr kopanr, atard1m .

Hikmet, yatt1!'.}1 yerd e , gozO kapa h , kafasmm


1c;:1 bu c;:ocuklu!'.}unun gOzel, bacaklanm O �OtOcO,
k endisine bir bOzOlme h issi, a yaklanm bumuna,
yorgam ta tepesine kadar c;:ekme ihtiyac1 veren
hat1ras1 i c;:i nde buna lm1�t1. Ona oyle geldi ki,
uyumu�tu. DO�OndOkleri, yahut da dO�Orimek is­
tedikleri, b i r ri.i y a , bir u yku ic;:inde yazilm1� gibiy-

59
d i. Adeta etrafmda pan;:a pan;:a at1lm1� ka!'.}1tlar
vard 1 . Her zaman boyle ka!'.}1tlara bir �eyler yaz­
mak, ka!'.}1tlara olmasa, kafasma daima yatakta
bir �eyler yazmak arzusunu duymu�tu. 0 zaman­
lar onu Rum mektebine vermi�lerd i . Bunald1!'.}m1
hisse t t i . Kaf asmdan yorgam c;:ekti. A yaklanm
boylu boyunca uzatt1. .
Odanm i <;: i daha karanhkt1 . H emen hemen
h ic;:bir �ey fark edilmiyordu. Yalmz Naci'nin de­
rin nefesi , R1za'nm kuru oksOrO!'.}O oday1 dolduru­
yordu. Bu sesler de olmasayd1 H ikmet, rOyadan
uyanm1�. nerede oldu!'.}unu bir torlii kestirememi�
i nsanlara donecekt i .
Birdenbire b i r a ydmhk g o r d O . B u aydmhk,
insan boyundan yOksek bir pencerenin i c;:i nden
geliyordu. Biraz e vvel u yand1!'.}1 zaman bu pence­
re de karanhkt 1 . $imdi ise Ozerinden bir mavi
siinger gec;:irilmi� gibiydi.
Mavi, koyu mavi, 1�1k o ldu!'.}u bile �Opheli bir
aydmhk gordO. Bu a ydmhk onun uyumasma yar­
d1m e t t i . M elek'in yatti!'.}1 oday1 dO�OndO. lc;:i yine
ezild i . Uyudu.

BiRi NCi KISM I N SONU

60
ikinci K1s1m
YOLCULUKTA

M ac;ka'da " Kanarya" a p a rtmanmm dardi.in­


ci.i k a tmda, bir ana-baba i l e b i r o!'.}uldan ibaret
bir a i le oturuyordu. Evin k ap1smdan ic;eriye g i ­
rince ki.ic;i.ik b i r y e m e k salonu g a z e c; a rp1yor,
her t a rafta hic;bir kom�unun d i ! uzatmaya cesa­
ret e d emeyece!'.}i b i r t em iz l i k gorOIOy ord u. Evin
e�yalan eski, solukt u . Aynah bir bOfenin Ozerin­
deki e �yada da, o aym solukluk, temizlik vard 1 .
Buraya g i r e n h e r adama d e r h a l c;ok uzun, i y i s e ­
n e l e r gormi.i�, dedelerinden beri s1kmt1 c;ekme­
mi�, f akat f a z l a bolluk d a gormemi� b i r a i lenin
k i b ar e �yala n , sessiz b i r �ekilde, adeta hitap edi­
y o rd u .
A k�am d 1 . Y e mek, a y m zamanda kabul salo­
n u o ldu!'.}u anla�1lan bu yere, soldaki bir pence­
reden h afif bir sokak m anzaras1 ile beraber
tramva y lann yeni yanm1� 1�1klan giri yordu. Sa­
l onun elektri!'.}i yanmam1�t1. �ok tath yan karan­
hkt a ; k1sa boylu, ti.ili.i� bir hizmetc;i k1zm bir ma­
s a n m ye�il ortOsi.ini.i, o rti.ini.in OstOndeki c;anak
b ic; i minde gi.imO�ten bir vazoyu kaldnd1 !'.} 1 , m a s a ­
n m O s t O n e beyaz b i r o r t O yayd1!'.}1, renkleri p e m ­
b e y e k a c; an b i rtak1m t a b a k l a n Oc;e t a k s i m ederek
d i z d i !'.} i gorli ! O yordu. Yine sol t arafta , evin oteki
o d a l ar m a giden bir k a p 1da, k ar anhkta y a�1 belli
o l m a y a n , yuvarlakc;a bir kadm gozi.ikti.i.

63
- Nic;:in elektri�i yakmad m , Zehra? dedi. Ka­
ranhkta bir �ey k1racaksm klZlm !
KOc;:Ok hizme t c;: i , masanm obOr ucundan bir
yanm s a � a c;:ark y aparak e lektrik dO�mesine
do�ru dondO. DO�meyi Oc;: defa c;:evird i . Boton
1�1klar yanm1�t 1 . K1z bir daha c;:evird i . Lambalann
bir k1sm1 sondO . Kafi aydmhk salonu a ydmlatt 1 ,
penceredeki sokak resm inl sildi . �imd i , pembe
tabaklann Ozerine mesut bir insan yeme�inin ar­
zulan yer yer o lurmu�tu .
S i."1r a h i , sokaktan g ele 1 1 dd,rn1a derhal bir
bardak doldurtacak kadar berrak bir su ile cazip­
ti. I�1klann yanmas1yla b erab er, evin sahibesi ol­
d u � u anla�1lan kadmm ya�mm da elliye yakla�t 1-
�1 belli o luyordu. YOzOne bakmca c;:ok s i n i r l i , fa­
kat bu hiddetin dakikahk, hatta saniyelik o ldu�u.
yoksa haddizatmda fazla dOrOst, temiz bir insan
o ldu�u anl a�1hyordu.
Gozlerinin altmda oldukc;:a bOyOk deri sar­
kmt1lan vard1. Sac;:lan i t ina ile t aranm1�. hatta
zaman zaman ondOle y a ptmlm1�. sanya, bir Oto
sarartisma benzer bir sanhkta gri renkteydi. BO­
yOk gozleri, c;:ok belli k a �lan, benlerle d olu bir
yOzO vard1. OstOne siyah b i r e l b i s e gec;:irmi�ti. E l ­
b i s e s i n i n k o l l a n dirseklerine kadard 1. T a m g o � ­
sOnde ye�illi b e y a z h kravatims1 bir �ey vard 1.
Cornie kap1smm tam kar�1smda bOyOkc;:e b i r
saat d ikkat edilmedi�i zaman i �lemiyor, dikkat
edildi�i zaman ise fazla gOrOltOIO g ibiyd i .
K a d m masanm bir ucundan gozlerini k1rp1�-
t1rarak saate bakt 1 .
- Saat kac;:, Zehra? d ed i . B e n sec;:emiyo rum.
- Yediy i on gec;:iyor.
- Fahri hala gelmedi. H erhalde babasma

64
rastlam1� olacak? Yoksa �imdiye kadar gelmesi
laz1mdi .
- Daha g e lirler efendim ! dedi hizmetc;:i.
H izmetc;:ide bir daruleytam kiz talebesi gli­
z e l l i !'.} i v a r d i . S 1r t ma pembe, k o l l a n tamamen c;: 1 p­
lak bir bluz gec;:irmi�ti. Onunde prostela yoktu.
Kollarmm bil eklerinden yukan kism1 bazen c;:ok
yumu�ak, oynak oluyordu. Fakat b ileklerinden
a�a!'.}1s1 ba�kalan hesabma y a p 1lm1� birta k1m fe­
dakarliklann; c;:ocuk bezlerinin, milyonla kirli ta­
ba!'.}m h a t 1rasm1 ta�1yor, her h a li , eve her gelen
erkek misafire ac1mak, i!'.}renmek, ho�lanmak
hislerini birden ihtiva e den birtak1m a rzu, arzu­
suzluk veriyordu .
Bacaklan h ie;: c;:arp1k olmad1!'.}1 halde, pekala
c;:arp1k o labilir hissini veriyordu. Aya!'.}ma kuc;:uk,
bir horoz ibi!'.}i kirm1Zls1, hotozlu terlikler giymi�­
ti. Ayaklan c;: 1 plak, mevzundu. Yine d e insan,
"Bu bacaklar n i y e c;:arp1k de!'.}il?" diyordu kendi
kendine. Bu his de bacaklarmm k isali!'.}mdan ge­
liyord u.
Gayet masum haline ra!'.}me n, b i rdenbire bi­
risinin kuca!'.}ma du�uvermesi pekala mumkun bu
kizm, denebilird i .
Gozlerine bak mca . b u hukumde aldamlma­
d1!'.}1, h a k ikaten bir kuca!'.}a du�uvermek arzusu
bu gozlerde gayet bariz okundu!'.}u sezilmiyor
muydu? Gozlerini gCirmeyenler ic;:in, arzu, i h tiras
uyand1rabilecek, hatta p l a t onik rliyalar gardure­
b i l ecek yumu�aklikta, g lizellikte o lan h izmetc;: i ,
g ozlerine b a k mca, butun arzulan suya du�Lirli­
yor mu, du�Lirmliyor mu, insam mu tereddit bira­
k1yordu. Yalmz eve gelen erkek misafirlere de­
!'.}il, apartmanm kapic1sma da bu tesirleri yapm1�

65
olan dordOncO katm hizmetc;:isi Z ehra , ald1!'.}1 bO­
tOn paralan b ir iktiren, iyi kalp l i , sessiz bir k1zd1 .
Erkekleri arzular g ozOkmesinin sebebi bir
hOlyay1 h a kikat yapmak ic;:ind i .
BOtOn paralanm b i r ni�anhya vermek, kOc;:Ok
bir odanm ic;:inde ter kokan erkek c;:ama�1rl anm,
bir pencerenin ak�am 1 �1!'.}ma oturarak dikmek,
yamamak. Erke !'.}inin kolunu, baca !'.}m1, go!'.}sOnO
ic;:i ezile rek bu c;: a ma�1rlardan dO�Onmek . . . KOc;:Ok
bir mutf akta b i r bahk k1zartmak . . .
0 n dart ya�mda T okat'tan g e ldi!'.}i gOnden
beri b i riktirdi!'.}i para ile hie;: o lm azsa gOzel , yak1-
�1kh bir bakkal c;:na!'.}1, daha olmazsa c;:irkin, fakat
temiz bir kOc;:Ok memur avlayabilece!'.}ini Omit et­
m e m i � d e !'.} i ld i . Tokat'ta Ovey babas1 kendi yOzOn­
den h a pse girdi!'.}i i c;: i n , OzO!Ord O. Ilk zamanlan,
nOfus ka!'.}1dma "du!" diye yazan nOfus memuru­
nun evinde bir gece kald1ktan soma, yollara dO�­
tO!'.}O nO, her ak�am m1 her ak�am, h atirlard1.
Sonralan b u eski gOnl e r i pek bariz bir �ekilde
ha t1rlamasa b i l e , ak�am va kitlerinde dO�Onmey i
sever o lmu�tu.
�ah�t1!'.}1 evlerin kOc;:Ok beylerine duydu!'.}u
yenilmez arzu, nihayet bir hayranhk, bir tecessOs
hissiyd i . Fakat kOc;:Ok beyler; beyaz tenleri, mavi
gozleri, berrak, g1rtlak c;:1kmtis1 yeni belirmi� fil­
di�i boyunlanyla , lacivert veyahut gri elbiseleri­
nin i c;:inde -o hep aym renkte elb iseleri kOc;:Ok
beylere g i ydirmesini severdi- o tutulmaz incelik­
leri, hafifc;:e e r keklikleriyle bak1hp bak1hp doyula­
maz bir m anzarayd1 l a r . Arna o k adar Y alan ol­
masm, Zehr a bir gOn bile onlann sabahlan hafif,
i y i rOy a l a r kokan, su b u h a n 1hkh!'.}1 a l m 1 � yatakla­
n m didiklerken bu yataklann ic;:ine bir hamm gibi

66
uzamvermek, bu erkekciklerin kat i l i !'.}m1, yumu­
� akh!'.}m1 tatmak gibi bir fikir kafasmdan gec;me­
mi�ti. Ne biliriz, belki de g ec;mi�ti? Fakat Zehra,
boyle a rzulann kafasmdan gec;medi!'.}ine emindir
Buna kendi kendini inand1rm1 �t1r.
lnand1 rm1�t i r ama, yine d e o ana-babalan­
nm yanmdan birer kiraz fidam kadar g elir bOkO­
lOr, bak1hr sevilir insanlar; Zehra ile ilk yalmz
kah�ta, bOyOk e rkek tav1rlan alm1�lard 1 . Bu tav1r­
lar onlara n e kadar da yara�m1�t 1 .
Merdivenlerdeki 1 s h !'.} 1 duyan, h a m m o ld u .
H a mm ile hizmetc;i kulak verdiler lshkla b e ­
raber d a r t aya!'.}m c;1kard1!'.}1 sesler, duyuldu. lkisi
bird en:
- Geliyorlar! . .
lc;eriye evvela uzun boylu, �en yOzlO, matru�
bir adam, a rdmdan iki ka�1 birbirine de!'.}en,
sporcu yap 1 h , beyaz ten li, biraz gene; irisi bir d e
delikanh gird i .
Hamm;
- ElhamdO lillah gelebildiler! dedi.
lhtiyar erke k :
- $oyle Haylayf'ta biraz oturahm bizim deli-
kanh ile dedim d e . . .
Kad m :
- l y i yaptm1z.
Gene; ada m :
- Ac;hktan o!Oyorum a nne, y e m e k h a z 1 r m 1?
S o m a Zehra'ya donOp;
- H a d i k1z! dedi, getir bakahm.
lhtiyar adam bir bardak su doldurup a yakta
zevkle ic;ti.· Soma ;
- O h ! . . Yanm1 �1m ha tun, ded i .

67
Gene;: adam evin i::i t eki odalanna giden kap1-
dan ic;:eriye suzulup gitmi�ti.
Kadm;
- Haylayf'takilere de�il m i ? ded i .
lhtiyar adam bu �aka c;: o k ho�una gitmi� gibi
guldo.
Kadm:
- Fahri'yi amcasma gi::i n derelim. H i e;: olmaz­
sa orada bir ay kalsm. Bu i� ha lledilinceye ka­
dar. Kapic1 razi . Zaten k121 seviyor.
- Ben bu ak�am konu�tum o� lanla. Gitmek
istemiyor pek ama, gitmem de demiyor.
Kuc;:Ok hizmetc;:i ile F ahri arasmda, garip �ey­
lerin gec;:ti�ini hisseden F ahri'nin annesi olmu�tu.
Zehra'nm i lk geldi�i aylarda kap1c1 ile s1k1 fik1 ko­
nu�masm1 istemeyen Lamia Hamm, �imdi luzum­
lu luzumsuz kap1c1y1 c;:a�myor, s1k s1k bir i� baha­
ne ederek, kapic1ya, Zehra'ya ve eve gi::i z kulak
olmasm1 tembih ederek c;:ekilip gidiyordu.
Lamia Hamm, o�lunun durust, garip ha lin­
den korkuyordu. $ayet kuc;:Ok bir kaza vuku bu­
lursa, -Allah gi::i stermesin- hizmetc;:iyi almaya
kalkard i .
H izmetc;:i olarak sevdi�i bu k121, g elin olarak
gi::i rmektense . . . Boyle bir ihtimal bile Lamia Ha­
mm'1 il iklerine kadar O�Otoyordu .
S1k s1k evden kaybolmalan yapaca�1 t esiri
yapm1�, Zehra ile kap1c1 A rslan arasmda tam
Anadolu ki::i y lulerine has bir a�k maceras1 ba�la­
m1�t i .
A rslan sabahtan ak�ama yamk �ark1lar si::i y ­
luyord u . Hamam kubbesi gibi i::i t en apartmanda
bu ic;:li �ark1lardan bikmayan, usanmayan kalma­
m1�ti . Arsl a n , biy1klanm buruyor, potinlerini bo-

68
yat1 yor, hie;: takmad1!'.j1 halde ak�ama do!'.jru kra­
vat tak 1yordu.
Zehra, Fahri'den c;:ekinmeye ba�lam1�t i . Ha­
mmmm man evrasm1 anlam 1�, Fahri'den mu mkun
mertebe uzakla�may1, onu yalmz uzaktan seyre­
dip ic;:lenmeyi munasip gi::i r mu�to. Soma Arslan
da h a kikaten arslandi. Ne fena fena, garip garip
bak1yordu ! . . Soma;
" N i�anlanaca!'.j1z Zehra klz, evlenece !'.jiz. Co­
cu!'.jumuz olacak. K i::i y e gideriz, bizim ki::i y e . Son­
ra yine gel iriz lstanb ul'a, ha?" diyord u.
Fahri, hamam dairesinden sac;:lan taran m 1 �,
t l r a � o l m u � c;: 1 k t i . Buyuk bir i�tiha ile yeme!'.jini
y ed i . Bu Z e hra klza ic;:inden neler duydu!'.junu
tahlil e t m iyordu. Evin ic;:indeki dalavereyi hemen
hissetmemi� gibiyd i .
Babas1 Rlza Bey;
- Amcamn mektubuna bak, dedi. M uhakkak
g i t melisin. B iraz hava a l m 1 � olursun. Su t atilden
istif ade e t .

Fahri, ertesi gun H aydarpa�a'dan trene bi­


nerken birdenbire o kadar sevi n m i �, o kadar
co�mu�tu ki, el arabasmda kitaplar g ezdiren
adamdan Turkc;:e bir roman satm a ld i . Varaca!'.)1
yerden bir evvelki istasyona kadar, uc;:Oncu mev­
ki bir bilet alm1�ti . Oradan bir ikinci mevki al­
m a y 1 tasarliyordu. Zaten tren b u istasyondan ay­
n l i y or, aktarma laz1m geliyordu. Pendik'e kadar
romandan okuyabildi. Orada inip bir gazoz ic;:ti.
Soma daha varaca!'.)1 yere y1l oldu!'.junu, ic;:indeki
sevincin ise ara s1ra parlamaya musait b u lundu­
!'.junu du�Onerek, bir �i�e rak1 i le meze a ld i . Ye-

69
rine dondO�O zaman, k endisinden evvel bu i�i
dO�OnmO� Oc;: ki�i yi, �i�elerini ac;:m1� buldu . " Bu­
yurun c;:ilingir sofrasma! TenezzOI ederseniz?"
dediler " Esta�furullah ! " ded i . " Ben de dO�On­
dOm , bir �i�e de bende var $i�eyi sol eline s1-
k1�t1rarak dibine bir tokat ind ird i . Mantar firla­
m1�t 1 . Bir-iki damla dokOldO. $imdi yava� yava�
kararan lzmit Karfezi sulanna kar�1 bOtOn yolcu­
lar i c;: l enmi�ti.
- Ana m ! diyordu b i r tanesi, Allah bOyOktOr
be! Biz de bir gOn varaca�1z varaca�1m1z yere el­
bet.
- Nereye gidiyorsunuz?
Adam , Erzurum'dan kilom etrelerce oted e ,
da�lann tepesinde bir k o y adresi veriyordu . Yir­
m i senedir lstanbul'da yd1. Yemedi�i herze kal­
mam1�ti. Ince, �eytan gibi bir yOzO, gene;: bir hali
vard1 . Rak1 ic;:tikc;:e, har ikulade gOzel bir adam
olu yordu. Fahri'y e :
- Beklerim hem�erim, bizim koye g e l . Kar
belini a�ti�1 zaman, ay1 avma c;:1kanz. Sana
Urus'lann "bor j"unu pi�iririm. Yedi k1wnm yedi­
sinden bir tanesini sec;:e rsin; sana veririm, deli­
kan h . Tepe tepe kull an. Kay1� gibi k1zlard1r. Yal­
mz c;:ok yedirm eye, g iydirmeye gelmez bizim ta­
rafm k1zlan ha ! Biz az y eriz, c;:ok c;:ah�1r, az g i ­
y e r , c;: o k hareket ederiz . . .
Bir kOc;:Ok dere gec;:iyorlard 1 .
- B i z i m dereleri gormelisin, d e d i ada m . Buz
tutar k1�lan . Bahklar, a l t mda yamyass1 olurlar
suyun . Biz b�zlan yer yer k1ranz bahklann o lm e­
mesi ic;:in. 0 k1rm1Z1 , sa n, kahverengi bahklann
eti yanmda bu deniz baliklannmki manda eti g i­
bidir. Bizim memleketin insam biraz vah�idir

70
yoksa, vah�i oldu!'.}u ic;in de namusludur. Sana
bir �ey anlatay1m hem�e r i m : H ie; ceviz kiltil!'.}il
gCirdiln mil? Ge c;ti!'.}imiz �uralann ceviz a!'.}ac;lan­
nm rengi esmer, ceviz kiltil!'.}ilniln ic;inin hareleri
daha gosteri�sizdir. Bizim memleketin a!'.}ac;lan
ise daha sert, daha koyu renkli , hareleri daha
pan! panld1r. . . Hah i�te ! . . Bizim i nsanlarla bura
insanlan arasmda da aym fark vardn. Rengimiz
daha koyu , ic;imiz daha hare l i , daha panlt1hd1r.
Koylerimizi gilne�e kar�1 kurmu�uzdur. Bilyilk
c;am a!'.}ac;lan evlerimizin onilnden ta hudutlara
kadar uzamr gider. T oprak, yalmz f azla bir �ey
ve rmez, u!'.}ra�mak laz1md1r Vatamm1z da!'.}likt1r.
A rn a dedim ya! . . lc;imiz zengi n , panlti l i , karda�­
hk! Y oksa, h e p imiz goc;er gel irdik bu Istanbul
denilen tok memleke tine . Burada da tok olan
tok ya! Her yerde oldu!'.}u g i b i . Yine dereler imiz­
den bahk, gokl erimizden ku�, ormanlanm1zdan
geyik, gollerimi zden canavar; ceviz a!'.}ac;lan,
c;amlar, m1s1r eksik olmasm. Kolumuzda kuvvet
kald1kc;a , kafam1zda o d e l i 1�1k yand1kc;a, b i r �ey­
den korkm a m , Allahtan ba�ka !
- Ondan korkar m1sm? dedi Fahri.
- S1rasma gore delikanh, s1rasma gCire . . .
Tovbe esta!'.}furulla h ! Neler soylendik! N e gilnah­
lara soktun beni be Fahri Efend i !
lzmit Korfezi, b i r �imal fiyoru gilze l l i !'.} i al­
m1�ti. Pencereden bir golf strim h avas1 giriyor,
iki sahil arasmdan a�1 boyalan yer yer gozilken
heyula bir �ilep gec;iyordu . Fahri, bu ak�am
renklerinin, birbiri ardma yamp sondu!'.}ilnu sey­
rederken, rak1smdan bir yudum daha ic;i y or ade­ I

ta bir yudum daha hassasla�1yordu. Erzurumlu


birdenbire tekrar ba�lad1 ;

71
- Bak, dedi, Fahri Efendi, biz i nsanlar ne
yalanc1, ne g a r i p mahluklanz! $u yolculu!'.:jumu­
zun ba�mdan beri gevezelik ediyorum. Ne soyle­
dimse , h e m e n h e psi yalan! Yedi k1z nerede ben­
de? Bir tane c;ocu!'.:jum yok. Evlenmedim ki, c;o­
cu!'.:jum o lsun. Bizim memleketin bahklannm eti
lezzetlidir, lstanbul'unkiler manda e tinden fark­
s1zd1r, dedim a, o da yaland 1 . Deniz bah!'.:jmm,
hele lstanbul'un bah!'.:jmm emsali v a r m 1 d n dOnya­
da? Nedir o !Ofer beyim? Nedir o k alkan, o us­
kumru, o b arbuny a, h e le o ate� bah!'.:)1? Ben dal­
g1c;k e n , ara s1ra kendi e l i m l e pisi bah!'.:)1 yakalar,
h a�lamasm1 yapard 1 m . $imdi olsa ne g iderdi de­
!'.:jil mi? D iyece!'.:jim, i nsan k1sm1 oturdu!'.:ju yerde
bin yalan k1vnabi l i r . KoyOmOz insanlan daha pa­
nl t1h, daha kavi dedim a, o da yalan. Nerede pa­
nl t1h, birader? Panlti dedi!'.:jin i l i m l e , marifetle
olur. lnsan, sanatmda i l erledikc;e panldar. Kuv­
vete gelince, m1s1r ununun kuvvetiyle kuvvetle­
nen i nsanm kuvve t i . . .
Yalan soyledim, diyorum a . . . Demin bu ya­
lanlan soylerken, yalan o lduklanm bil iyordum .
$ i m d i , g O y a do!'.:jru soy!Oyorum ya . Bu soyledikle­
rimin de do!'.:jrulu!'.:juna kani de!'.:jil i m . Yine de pisi
bah!'.:)1 yerine, bizim "Kavruksu"yun sazan bah!'.:jm1
lstanbul'un ortasmda bulsam, k i l osuna kirk lira
verir, ahr; a!'.:jlaya a!'.:jlaya, gOle gOle yer i m .
Fahri;
- Sen, a damak1lh daOss1laya tutulmu�sun
hem�erim, dedi .
B i r mOdd0t, Erzurumlu i l e iyice kararm1�
olan lzmit Korf ezi'nin kar�1 k1y1lannm 1 �1klanm
s�yrettiler.
- C o k seve r i m , dedi F a h r i , geceleyin deniz

72
kenannda n , ba�ka bir deniz kenannm 1�1klanm
seyretmeyi.
- Evet, dedi Erzurumlu, ho� o l u r !
lzmit'ten soma Erzurumlu i l e ba�ba�a kalm1�­
lard1. Ko�eye mahcup bir mektep talebesi gelip
oturdu. Biraz soma Derbent'te onun da inece!'.}i,
acelesinden belliyd i . Hafif �i� gozlerinden uyku
ak1yor, ilrkek, tath gozlerle bak1yor, gil li.ims emek
istiyordu. �ocu!'.}a ikisi de gilli.imsediler.
lstasyon memurunun o!'.}luymu�. Her sabah
lzmit'e mektebe gidiyor, ak�ama donil yormu�.
Fahr i , bu gece yanlan, sabah karanhklan g i d i len
mektebe kar�1, i<;:inde m ilthi� b i r sempati duydu .
Kendi k endine sabahlan c;ay1 nas1l zor i c; ece!'.}ini ,
trenin di.idli!'.}linli duyunca c;antasm1 nas1l kapaca­
!'.}m1, paltosunu yan yolda giyece!'.} i n i , sabah tre­
ninin i<;:indeki sessizli!'.}i, takkeli adamla n, kori­
dorda c1gara i<;:enleri, sa<;:lan da!'.}1lm1�, i.istleri ha­
c1 misi kokan Antalyah genc;lerin fiyakah fiyakah
gezinmelerini gCiri.iyor gibi oldu. lzmit, bir yan
karanhk i <;: i ndedir. Sokaklarda kimseler yak.
Mektep bahc;esinde b i r muhacir kederiyle bekle­
mek . . . Ak�a m , dersten doni.i� . . . Bu sefer daha
ba�ka yolculann tren i : $ark1larla, ki.ic;i.ik <;: i lingir
sofralanyla dolu kompart1manlar, pencerelerden
d1�any1 seyreden meyuslar, kompart1manlara
dolmu� Istanbul hava s 1 , portakal kabukla n , rak1,
a p t eshane, c;uval kokusu . . .
lzmit Orta Mektebine Derbent'ten h e r sabah
giden, her ak�am donen c;ocu!'.}un h avasm1 k en­
dinde h isseden Fah r i , adeta bu c;ocu!'.}un hayatm1
ozled i , pek sevd i .
Erzurumlu, mektep c;ocu!'.}una h a y a t m 1 anla­
t1yordu:

73
- Kuc;:Ok, ben kac;: ya�mda vanm?
- Bilmem ki. . .
- Hele hele?
- O tuz.
Erzurumlu memnun :
- Kirk be�.
Hakikaten �ayarn hayret bir �eydi. 0 kadar
ceviz a!'.jac;:lan gibi sa!'.jlam, kavaklar gib i uzun,
doz bir yap1li�1 vard1 ki, c;:ocuktan c;:ok Fahri hay­
ret e t ti.
- Tabii dedi Erzurumlu, b i::i yle olmasayd1 dal­
g1c;: ol amazd1m ki. . . Dalg 1c;:lik herkese vergi de!'.jil­
dir. Yalrnz bu mesle!'.jin e n ki::i to taraf1 , dalg1c;:la­
rm f azla musrif olmaland1r. Biz c;:ok para kazarn­
nz, c;:ok yeriz. Ben gundeli!'.ji otuz be� liradan
a�a!'.j1ya iki ay evvelisine ka,dar c;:ali�mad1m. lki
aydan beri yirmi, yirmi b e� lira arasmda. S1hha­
t imizi muhaf azaya da mecburuz. Para da bol .
Para bol olunca genc;:lik var serd e . Kuvvet var.
Yap1 var Allah vermi� s1hhat var. S1 hhatli adam
guzel adamd1r da. Kadmlan da severiz. Kim sev­
mez de!'.jil mi?
Gene;: mektepli yava� yava� ac;:1liyor, art1k
f azla mahcup gi::i z ukmuyord u . Hatta biraz da
Oc;:Oncu mevki insanlanna kar�1 bir b ilgic;:lik tasla­
mak hevesine bile kap1liyord u .
- Otuz met reden f azlaya inemezsiniz, de!'.jil
mi? dedi.
Erzurumlu;
- l n eriz, dedi, altm1�a. yetmi�e inebiliriz,
ama nadir en. Bu derinlikte be� dakikadan fazla
duramay1z. Zaten otuz m et reden sonraya daya­
nacak dalg1c;: da pek azd1 r
Erzurumlu anlatt1 durdu.

74
D al g1c;: hayatma ait h i kayeler, m asallar ka­
dar uzun, gilzeld i . Fakat kendine f azla gilvenen
bir dalg1cm h i kayesi Fahri'yi c;:ok alakadar etmi�­
ti. F ahri , bu h ikayeyi d i n lerken kilc;:ilk mekte pli­
nin yilzilne b ak1yordu. Onu bu h i kaye pek fazla
sarmam 1�t 1 . Bundan evvel Erzurumlu, Halie;: ile
Saraybumu arasmda deniz dibinde yatan gemi­
l erden altm k a�1klan nas1l buldu!'.}un u , o civarda
kay1k, mavna, yelke n l i , g e m i , vapur le�lerinden
adeta bir kilc;:ilk kasaba peyda o ldu!'.}unu, bu ka­
sabada baliklann nas1l dola�t1klan m , bilyilk m id­
yelerin a !'.}1zlanm a c;:1 p kilc;:ilk baliklan nas1l bekle­
diklerini, deniz ilstilnde b a�ka tilrlil, ziyadar olan
mahluklann deniz dibinde koyu esmer renkler,
pm! pm! zilmril t, akik, elmas renklerle gezindik­
le r i n i , gene;: m ektepli ne zevkle dinl emi�t i !
B u s1rada d a l g 1 c;: , istedi!'.}i kadar f antezi yap1-
yor, H a lic;:'te bulunmasma imkan olmayan fok
baliklan, e l e ktrikli baliklar, insam bir anteniyle
sanveren devasa aht apotlardan bahsediyordu.
Bu arada yine sanki kar�1smdaki c;:ocuk, dal­
g1c;: olacakm1� da, ona ders veriyormu� g ib i : "Me­
sel a , denizin d i b inde , baktm bir koca vapur yan
yatm1� yat1yor. 0 ye�ile c;:alan bulamks 1 , sisli su
i c;: i nde v apurun her taraf1 bilyilmil�, kocamanla�­
m1�, en uf ak telin ilstilne m i lyonlarca kabuklu
hayvan yap1�m1�, demir aksammda midyeler
a!'.}1zlanm ac;:m1� sana bak1yorlar. Vaktiyle b i l­
m e m kac;: tarihinde Saraybumu i l e Kopril arasm­
d a Galata tarafma yakm, h emen hemen Oskildar
iskel esinin i.ic;: yi.iz metre a c;:1!'.}mda bir Rus gemisi
batm1�m1�. lc;:inde para varm1�. Eski d al g1c;:lar pa­
ray1 c;:1karm1�lar. D enizde boyle bir �ey bulundu
mu, yans1 dalg 1ca a i t t ir, yans1 d a h ilkilmetin ve-

75
yahut da gemi sahibinin olur, pazarh!'.:ja gCir e . Bir
gun MOtareked e , ben oraya dald1m. lngili zlere
ait bir sand1k meselesi ic;:in . . . $oyle yi.iri.idi.im.
Dedim ya ! Deniz i c;: i hem karanhk, hem ay­
dmhktn. Deniz ic;:inde renkler, a y 1�1!'.:jmda oldu­
!'.:jundan daha c;:ok esrarh, bOyOIO gibidir. Yani,
her ufak mavna b i r sarayd1r. Kocaman, esrarh,
hani bazen filmlerde gCiri.iri.iz, garip �ekilli �in
mabetleri vard1r. l�te vapurlar, yelkenliler deniz
Osti.inde gibi de!'.:jildir deniz i c;: inde . Oyle �in ma­
bedi gibi karmakan�1k a m a , gar ip, ho� bir halde
yatarlar. Bir bakt 1 m . H emen hemen yam b a�1m­
da bir saray harabe s i . Hemen, bunun Rus gemisi
oldu!'.:junu anlad1m. �OnkO daha dalmadan evvel
o otuz k iloluk a yakkab1lanm1 giyerken arkada�la­
nm Rus gemisi buralarda, demi�lerd i . Ben de za­
ten buralan kan� kan� b i li r i m ya ! Muhakkak
odur, dedim. Rus gemisi c;:aric;:eye a itmi�. Ka�1k­
lar altmdanm1�, her taraf, tava nlar, kaplamalar
altm ve gi.imi.i� yald1zhym1�, derlerd i . Hie;: hazine
gCirmedik biz ama masallardan b i liriz ki, Kelo!'.:j­
lan bir de ki.ipi.in kapa!'.:jm1 kaldmr, gozleri kama­
�1r. 0 s1rada biz masah d inlerken, yata!'.:jm ic;:inde
nas1l olursak, oyle bir ha! oldum. Gozi.im binl er­
ce goz kama�tmc1 �lk1r �lk1r a l t m , gi.imi.i�, e lmas
doldu. H ic;:bir �ey di.i�Onmeden dald1m bir delik­
ten Rus gemisinin ic;:ine. Ayaklanmm altmda bir
merdiven bastikc;:a da!'.:j1 hveri yordu, ben yine de­
nizde yi.iri.ir g ib i a �a!'.:)1ya i niyord u m . B irdenbire
ortahk kapkaranhk kesildi. Fakat ben de dibe
varm1�t 1m. Girdi !'.:jim delik hafif bir aydmhkla te­
pemde kandil g ibi yamp sonOyordu. Artik olan
oldu, dedim, biraz daha yi.iri.idi.im . $ i md i yukan­
da ye�il bir kand i l g ibi y anan 1�1k da ka ybolmu�-

76
tu. Zifiri bir karanhk ic;indeyd i m . B irde n beni bir
korku sard 1 . Kalbim ta �aka!'.}1mdan a tiyord u. Fa­
kat bir dakika soma yine kendimi toplad1m. Et­
rafim hayal meyal sec;iliy ordu. l�te �imdi yand1m,
dedim . �OnkO insan g i rd i !'.} i deli kt en c;1kamazsa
hap1 yutmu�tur. Nefes borusu yak mu? Soma
onun yanmdaki seni yukanya c;ekmeye yard1m
eden i p? E!'.}er g irdi!'.}in del ikten c;1kmazsan dola­
�1r, bir daha da bulamazs m , geberir gidersin.
Etraf1m oldukc;a a yd mlanm1�t 1 . Bir yemek
salonunda oldu!'.}umu anlad 1 m . YOrOdOm. Yerler
kaygand 1 . Aya!'.}1mm altmda m idyeler kmhyor,
hava kabarc1klan kayna�1yord u . Yukanya bak1-
yordum . Belki yirmiye yakm ye�il kand i l gibi de­
likler sark1yordu. Dua l a r okuyordum. Fakat yine
de altm ka�1klann nerede olabilece!'.}ini dO�OnmO­
yor da de!'.}ildim. Bir mOddet daha yOrOdOm.
Tam ko�ede , bOfeye benzer bir �ey gordOm .
Bir gozO c;ekt i m . Elimde kal d 1 . Fakat yere bir
�eylerin a!'.}n, a!'.}da h , adeta dansh hareketlerle
dO�to!'.}OnO gordOm. Daha yere dO�meden ka�1k­
lar eli mdeyd i . Yedi tane i d i . Art1k durur muyum?
Ba�lad1m deli!'.}i arama y a . G irerken �oyle on da­
kika geminin etrafm1 dola�m1�. ancak insan gire­
b i lecek kadar bOyOk bir delik olarak onu gCirmO�­
tOm . A z c;ok nefes borusunun yard1m1 da bu
ara�tirmaya imkan verdi .
Tepemdeki deliklerin i c;inde en bOyO!'.}OnO
sec;meye c;ah�ti m . Bir yanm saat arad 1 m . N i h a­
yet, �oyle bOyOdOkc;e bir abajur 1�1!'.}ma benzeyen
deli!'.}e do!'.}ru ipi c;ekmeye ba�lad 1 m . Baktim ki bu
delik o delik de!'.}il. Nas1l bildim de!'.}il m i ? Bu o
kadar zor de!'.} i l . Nefes borusu ile o a�a!'.}1ya, yu­
kanya inmeye c;1kmaya yard1m eden �eyler yak

77
mu? Onlar bu delikten gel miyorlard 1 . Zaten de
birdenbire i pi n beni s1kti!'.}m1 hissetmi�tim. lnsan
g irecek kadar bOyOk bir delikti ama, benim g irdi­
!'.}im de!'.}ildi . Yine beni bir korku ald1. Ka�1klan
c;izmelerin ic;ine yerle�tirmi�tim. Altm ka�1klar
ic;in olen dalg1c1 gazetelerde garOr gibi oluyor­
dum. N i h ayet bir delik daha gardOm. Bu da ko­
caman kand i l i n i yakm1�t1. Oraya kadar yine tir­
mand1m. Art1k kolumda sinirden kuvvet kalma­
m1�t1. Bu da de!'.}ildi. A�a!'.}1ya tekrar indi!'.}im za­
m a n , 'Akhm ba�ma topla Rag 1 p ! ' ded i m . 'So!'.}uk­
kanh o i l '
Oc;OncO delik girdi!'.}im delikt i . D1�anya c;1km­
ca bOyOk bir nefes alay1m der i nsan de!'.}il m i ?
l m ka m var m1? B O y O k n e f e s nerede? Z a t e n kafi
derecede derin olan burada bir, bir buc;uk saat
kalm1�t1m. N e fe s almak bOsbOton gOc;le� m i � . ko­
lumun heyecandan kuvveti kesilm i � t i . Yukanya
dart ki�i b e n i zor c;ektiler.
D a l g 1c; hkta insam hns bOrOmemelidir bir;
ikinc isi , dalg1c; sinirlerine hakim o l m a h , so!'.}uk­
kanh olmahdn. Oc;OncOsO de kendine fazla gO­
ven m e m e l i , insandan OstOn oldu!'.}unu sanmama­
hdn.
Bak, sana bir hikaye daha anlatay1m:
Bundan tam on iki sene evvel, lzmir'de c;ah­
�1yorduk. l � i mi z gayet i y i y d i . l y i para ahyor, dart
dalg1c; arkada� zevkle, ne�e ile i � i m i z i yap1yor­
duk. Yazd 1 . lnsanm n e eli donuyordu, ne de de­
niz dibi karanhkt1. Her tarafta , denizin i c;inde
yer yer alaimi semalar, gOne�ler, altmlar, gOmO�­
ler g ib i sardalye kutula n , teneke l e r , camlar parh­
yordu .
On i ki i l e yirmi be� metre arasmda uc;urum

78
bir yerde c;:ah�1yorduk. Arka da �lanm1zdan Hi.isnu
en irimiz, en uslumuz, en kendine guvenenimiz­
di. Sa!'.:jlam, ic;:ki c1gara bilmez, harama e l si.ir­
mez, namuslu, i y i , bir k 1rkhk adamd1. Garse n ,
otuz ya�mda demezdin. Gozleri pm! p m ! , sakah
yald1zh altm g ib i , sac;:lan lepiska san, guzel bir
adamd1 . Kendine c;:ok guve nir, dipte uzun mud­
det c;:ah�1r, yorulmaz, d i nlenmez, derin yerleri
tercih eder, babayi!'.:)it bir �eyd i . Biz, oteki uc;:u­
muz ise ara s1ra kac;:amak yapar, lzmir'in o Kor­
donboyu'nun geni�. ser i n , guzel g azinolannda
bir ko�eye c;:ekilir, c;:upra de nilen ! Uferle ispari
ar as1 bahklar k1zartarak, �oyle birkac;: �i�e yirmi
dokuzluk devirir -bekarhk var o zaman- Yahudi
mahallesine do!'.:jru c;:apkmh!'.:ja c;:1kard 1 k . lzmir'in
Y ahudi k1zlan kadar g i.izel mahluk dunyanm hic;:­
bir yerinde yoktur N e beyaz, ne c;: i l l i , ne t1k1z
mahluktur onlar, Yarabb i m ! Etleri c;:upra bah!'.:)1-
n m beyaz etine benze r : Sert k1lc;:1kh . . . Gozleri
deniz ic;:i hayvanmm gozleri g ib i fosforludur
Kap1lannm onunde durmadan soylenirler.
lzmir'in ruzgan go!'.:)uslerini ac;:ar. Dizkapaklanna
gelen fistanlan ruzgarl amr. <;:1plak, gune�ten
yanm1� ayaklan durmadan anlatt1klan laflara go­
re kah tepinir, kah uzamr, kah leylek gibi tek
ayaklannm uzerinde muhaverelerine devam
ederler.
Yahudice bil irdi m . Sinemaya davet ederd i m .
<;:o!'.:)u derhal gelirdi. Sinemada omzuma ba�1m
kordu. Kab� c;:ekirdekleri yerd i k . K1zm biraz kir­
l i sac;:lanndan bumuma bir fakir mahalle kokusu
gelird i . lspanyolca konu�ur, lzmirlice g u l erdi k .
Soma goti.iri.ir, h a l a bir c;: a r � 1 g i b i u!'.:)uldayan ki.i­
c;:i.ici.ik dar sokaklara ta�m1� insan kalabah!'.:jmm

79
ic;:inden gec;:ip , k121 evine birak1rd 1m. Arna mesut
aldu!'.}unu , e!'.}lendi!'.}in i , bir kuc;:uk san, kivrak, �en
Yahudi k121 ile kabak c;:ekirde!'.}i yiyerek mesut al­
du!'.}unu hisseden ada m , bu dunya yuzunde belki
c;:ak azd1r ama, vard 1 r .
L a f , Yahudi kizma g e l i n c e biraz ca�an m ,
kusura bakmaym . . . Cunku b i r t anesine de a�1k­
t 1 m . Frans1zca c;:at pat kanu�sa m , anu yakalar­
d1m ama , biraz kibirli ve Frenk azmarnyd1 da al­
madi . Yaksa �imdi Erzurum'a gidece!'.}ime lz­
mir'in Y ahudi mahallesindeki kay mpederimi gi::i r ­
meye g iderdim. Ne ise gec;:elim! . .
Biz bi::i y le e!'.}lenirke n , a kendine guvenen ar­
kada�1 m1z da!'.}ruca evine gider. Sayunur di::i k u­
nur, aptesini alip namaz1rn kilar. Saat sekiz, da­
kuz a lmadan yatard i . Gun da!'.}madan da uya r n r ,
biz geldi!'.}imiz zaman anu i�ba�mda bulurduk.
Bizden c;:ak c;:ali�1rd1 ama, hic;:bir gun bunun ic;:in
bize bir �ey si::i y lememi�tir. l�ini kendini gi::i s ter­
mek ic;:in de!'.}il, sevdi!'.}i ic;:in yapard i . Y alrnz ken­
disine ara s1ra si::i y lerdik;
- H usnucu!'.}um, ihtiyatli a l ! Yava� yava� ya­
p a n z . O z u lm e . K endini yarma karde�im . B il irsin
ya, bizim i�te kendine fazla guvenmemelidir
adam ! derdik. Tat l i , munis gi::i z lerle gulerd i .
- A h be! derd i . Sizde dalg1c;:lik hevesi y a k !
Z a n a a t a � k 1 yak!
- Var b e anam! derdik. Var a m a , zanaat1m1z
kalay de !'.}il .
- Oras1 i::i yle . . . der di.
Yine g u lerdi.
Biz �i::i yle yanm saat, bir saat c;:ali�t1k m1,
l<;1 1 i hir c1gara ic;:meye, kah bir, bu dunya yuzu
l 1 . 1v.1·.1 1 1 1 illmaya can atard 1 k .

80
B i l m ezsiniz bu havanm klymetini siz! . . A lla­
h1m! Nedir bu nefes almak biliyor musunuz?
MOthi� tath bir �ey! Hani kana kana su ic;:ersin,
b a z e n susuzluktan yand1!'.:jm zaman ya! Bay1hrsm!
0 su ne tath �eyd i r ! l�te hava da oyle . . . Sudan
bin kere tatl i ! Zanaata ilk ba�larken, sudan c;:1k1p
da kafandan kafah!'.:)1 c;:1kard1lar ml, dOnya varm1�
samrsm. Bir ne�elenirsi n ! lki tane yirmi dokuz­
luk bu ne�eyi vermez.
0 gun, kaza gOnO, mOthi� bir s1cak vard 1 . Iz­
mir, binalar, caddeler, h a t t a deniz pm! p m ! ,
cam g i b i yamyor, insanm yOzOnO hava ha�hyor­
du. H e p i m i z dalm1�t1k. Saat on raddelerindeyd i .
$oyle b i r buc;:uk s a a t c;: ah �acak, soma motorun
tentesi a ltmda gOz e l , buzlu sularla bir yemek yi­
yecek, b i rkac;: saat uyuy acaktik. Bir saat g ec;: t i
gec;:me d i , b e n c;: 1 kt1m. Otekiler de be�er o n a r da­
kika ara ile suyun yOzOne firlad1lar. Oldukc;:a de­
r inde c;:ah�ti!'.:)1m1z ic;:in hem nefes nefeseydik,
hem de biraz ba�1m1z donmO�tO. COnkO s1cak
havada makineye de b i raz az hava gidiyor gibi
bir �ey olur.
Yani, serin havanm serinli!'.:)i ile insan iyi c;:a­
h � n da . . . C a m m , dl�arda oldu!'.:ju g i b i , s1cak h a ­
v a d a d e n i z dibinde i y i c;:ah�ilamaz. Kim c;:1karsa
bir mOddet �oyle bir o n dakika kaf ahk kaldml­
maz, daha on dakika kafahk kafada durur, soma
c;:1kanhr. lyi havaya ah�ma meseles i . . . O ndan
soma kaf ahk gayet a!'.:)1r a!'.:)1r, iki-Oc;: dakikada c;:1-
k a nhr, h emen dalg1cm a!'.:)zma bir c 1gara verilir.
En son HOsnO c;:1km1�ti . Herhalde o da fazla
bunalm1� olacak ki, eliyle hareketler yap1yo r , ka­
f ah!'.:)1 c;: 1karmam1Z1 i�are t ediyordu. Biz ba!'.:jn�1-
yor, 'Dur, b e kle biraz ! ' diyordu k . Biraz fazla si-

81
n irliyd i . K1zd1rmaya g elmez, kavga c;:1kanr d 1 .
Soma onun i c;: i n pek m esele yoktu. D a h a derin­
de, daha fazla zaman c;:ah�t1!'.}1 halde b ile, kafah!'.}1
hemen c;:1kard1!'.}1 olurdu.
N ihayet dayanamad1k, c;:1kard1k. A !'.} z m a he­
men c1garay1 dayad1k. Bir yudum b ile ic;:me d i , at­
t1 . YOzO b iraz sararm1�t 1 . Guido. Aya!'.}a kalkarak
k1c;:a do!'.}ru yOrOdO. Biz kendi i �imize bak1 yor, sa­
latalan ya p1yor, sardalyeleri temizli yorduk. Kie;:
taraftan bir gOrOlto g e ld i . Ko�tuk. Oraya, yere
y1!'.}1hvermi�t i . "
Fahri hayk1rd 1 :
- Oldo mo?
Dalg1c;:;
- Hay1r, dedi, olmesine olmedi ama, o!Om­
den d e beter b i r �ey olmu�tu. Sa!'.} tarafi h ie;: tut­
muyord u. Oyle kav i, aslan, c;:ah�kan b ir adama
inme inmesi ne demek t i r arkada�!
Dalg1c;: bir mOddet sustu, soma ;
- $ imdi lzm ir'ded ir, ded i, b iz im cem i ye t , ar­
kada�lar ona bak1 yoruz. Bak1yoruz ama, neye
yarar? Gec;:enlerde lzm ir'e g it t i!'.}im zaman, evi­
n in onOnden belki o n def a gec;:tim, ic;:eriye g ire­
medim. YOre!'.}im kald1rmaz benim! Zaten insan
k1rka merdiven dayad1 m 1 bu i�i b1rakma l idn . Bu
i�te en bOyOk teh like i�te bu: Allah vermesin, nO­
zul.
Soma Izmir c ivannda ahtapot da mebzuldOr
ha! Bir sanp sarmalad1 m1, i�in i�tir. Kurtulabile­
n e a �kolsu n! Soma elekt r ik g ib i c;:arpan b ir bahk
vard 1r. 0 da Allahm bel a s1 b i r �eyd i r . Biz otuz­
otuz be� liraya c;:ah�mz ama, her d a h �t a , otuz
be� t e h l ike ile beraber dalanz.
Tre n , Derbent istasyonunda durmu�tu. M e k-

82
tepli c;:ocuk elimizi s1kt 1 . Pencereden bakarken
selamlar verd i . Fahri, arkada�ma;
- $imdi, ded i, kOc;:Ok c;:ocuk, o Galata Kap­
rOsO ile Saraybumu arasmdaki deniz dibinin, ka­
burgalanna midye yap1�m1�, deniz y1ld1zlan c;:a­
kan <;:in mabetleri gibi alemin i c;:inde uyuyacak.
Senin sayende Rag1p Efendi! Bir denizalti rOyas1
i c;:inde . . . Oh . . .
Rag1p Efendi kocaman di�lerini gastererek
gOldO.
- Belki de dedi, bir gun evi bark1, sevgiliyi,
mektebi a rkada b1rakarak dalg1c;: olacak.
- lyi m i olacak?
- Elbette iyi olaca k ! Senin gibi DarOlfOnun
talebesi ne kadar laz1msa, dalg1c;: da o kadar la­
z1m .
- Belki daha fazla . . .

Gal, kompart1manm ab Or taraf mda, yani


koridor tarafmda kald1!'.}1 ic;:in, d1�anya c;:1kt1lar.
Hava ac;:m1�, ay vard1. S apanca Galo, elmahklar
i c;:inde 1hk, tOtsOlO bir 1�1kla pencereden kay1p gi­
diyor; i ki sine de, susmak, hic;:bir �ey saylemeden
gOzel, f akat garipsetici �eyler dO�OndOrOyordu.
Fahri'ye ayle geliyordu ki, Rag1p Efendi lz­
m ir'ded i r. Yahudi mahallesinde gezinmektedir.
$imdi, taze bir Y ahudi klZlyla bir sinemada ka­
bak c;:ekirde!'.}i yiyorlar. Yahudi k1zmm yanaklan
sinemanm nefes kokulu h avasmdan k1zarm1�t1r.
Ayaklan c;:oraps1zd1r. Zaman zaman hafif bir ter
kokusuna kan�m1� ince, be l irsiz bir kaba k c;:ekir­
de!'.}i kokusuyla beraber, bir taze k1z a!'.}zmm ko­
kusu bumuna de!'.}mekte d i r .

83
Dalg1c;: Rag1p Ef endi, �u anda ne dO�OnOrse
dO�OnsO n, Fahri, Rag1p Efendi'nin hayati ile,
yapt1!'.}1 hOlyaya inanacaktir. H a lbuki aym anda
Rag1p Efe n d i , belki de mektep c;:ocu!'.}unun eve
gird i !'.} i n i , bir tarhana c;:orbas1 kar�1smda oldu!'.}u­
nu dO�Onme ktedir.
Fahri, kendi kendisine Rag1p Efendi'nin Sa­
panca GolO'nOn totsOIO a ynas1 Ostonde ne dO�On­
dO!'.}OnO soruyor, kendi h Ol yasm1 Rag1p Efendi'ye
ma! etmeyi istiyordu. Neden? Bu suali Fahri ken­
dine sordu!'.}u zaman, bir mOddet cevap vereme­
di. Fakat soma a nlad1 k i , Rag1p Efendi'nin haya­
t1 ke ndininkinden c;:ok ba�ka tOr!OdOr. Hatta c;:ok
gOzeldir. Arna bu ba�ka tOrlOIOk, gOzellik, Fah­
ri'nin k endi o lc;:Olerine g Cire de!'.}il miydi? Muhak­
kak oyleyd i . B e l ki de onun talebe haya tm1 Rag1p
Efend i , daha c;:ok sevmi� t i r . Biraz evvel Fahri'nin
anlatti!'.}1 �eyleri, �imdi o , belki zevkle dO �Onmek­
tedir.
Yine mesele Rag1p E fendi'nin ne dO�OndO!'.}O
meselesi h a l i n e gelince, Fahri dayanamad1 ;
- Rag1p Bey, ded i, ne dO�OnOyorsunuz?
- H i i c;: . . . de di, Rag1p Efend i .
B i r c1 gara paketi c;:1kard1 . Fahri'ye d e ikram
etti. 0 zaman Fahri anlad1 ki, �imdi Rag1p Efen­
di, c1garasm1 yaktiktan soma, derhal n e dO�On­
dO!'.}OnO a n latacak.
Nitekim d e o y l e oldu. S apanca istasyonun­
dan yeni kalk1m�lard1 ki, ba �la d1:
- Ne dO�OnOyorum b i l i yor musun? $imdi Er­
zurum'dan valideyi ahp lstanbul'a m1 geti reyi m ,
do!'.}ru; yoksa Trabzon'a gec;:ip birkac;: a y eni�tem­
de mi kalay1m? Ha t ta , yaz1 orada m 1 g e c;:irey im?
COnkO, art1k dalg1c;:h!'.}1 b 1rakt1m . Hem ic;:ime bir

84
korku g irdi . Hem de i htiyarlamaya ba�lad1!'.}1m1
anlad1m. Rahata , ama oyle mOtekait raha tma
de!'.}il , �oyle ak�amlan dart-be� kadeh atip evime
donmek, c;ocuklanmla oynamak istiyorum . GOn­
dOz yine ak�ama kadar didineyim. YOz ya�1ma
kadar ya�asam sabahtan ak�ama didinmezsem
o!Or gider i m . Dalg1c;hkta gOndelik fazlad1r ama
her zaman i� bulunmaz ki. Her zaman deni zden
altm ka�1k da c;1kmaz. Dalg1cm eli ac;1k da olur.
Dort-be� a y , bir i� c;1kmazsa e lindeki avucundaki
gider. Her sene de Oc;-dart ay, bahusus k1�m.
bo� kalmz. Bu boy le ! . . Yine elhamdOlillah biraz
para ya pt1m. $imdi Erzurum'da niyetim bir bu­
c;uk ay kalmak. Bulursam namuslu bir k1zla evle­
nece!'.}im. Oradan Trabzon'a gec;ece!'.}im, kanmla
anam1 a h p . Yahut da Trabzon'dan evlen irim.
Eni�tem bahkc;1 reisidir. G1rg1rlan vard1r. Bir g1r­
g n da ben s a t m almak ist iyorum. Bahkc;1hkta pa­
ra vard1r ama, dalg1c;hk kadar da gene; i�idir.
A rn a nihayet ben ma! sahibi olaca!'.}1ma gore ra­
hat1m. lnsan belli olmaz birader! Para bizi de z1-
vanadan c;1karabilir. Ne ise gec;elim bunl a n ! . . Za­
ten de, geldik g a l ib a . Siz Arifiye'de iniyorsunuz
de!'.}il mi?
Fahri pencereyi ac;t1. Etraf yeniden karar­
m1�t 1 . Bumuna bir mem leket havasmm kokusu
g e l d i . VOcudu d e !'.} i l , i c; i O�ilr gibi oldu. Hatta bi­
raz sarard1. H e r z a m a n , do!'.}du!'.}u, c;ocuklu!'.}unu
gec;irdi!'.}i memleketin rOzgarlanyla bir melal du­
yard 1 . Kimb i l i r belki de c;ok sevdi!'.}i i nsanlann
orada, servilerin, so!'.}Ot a!'.}ac;lannm dibinde Sa­
karya'ya bakan tepelerde y a t tiklanm hat1rhyordu
da, bilmeyerek belki de onun i c;in bu melali du­
yard 1 .

85
- Demek niyet, dedi, bahkc;1hk?
- ln�allah ! dedi Rag1p Efend i . Seneye bu va-
kitler Bo!'.:)az'd a, yahut Adalar'da y1z . Torik bekle­
mek ic;in. BugOne kadar Adalar'da iskele tamiri­
ne c;ah�1yordum. G1rg1rlarda c;ok gezd i m . Bahkc;1-
h!'.:)1 adamak1lh kavrad1m. Torikte iyi para var Bi­
raz daha ustahkla c;ah�1hrsa bu torik insam zen­
gin eder, bilir misin? Bizim Anadolu bahks1zhk­
tan kmhr. Bahk nedir bilmeyen yerler vard1r, ya­
hu! Ne soy!Oyorsun? Sanki on yedi, on sekiz mil­
yon insanm bah!'.:jm1 �u Istanbul Bo!'.:)az1 getirir,
millete b1rak1r; ne yapaca!'.:)1m1Z1 bilemeyiz. Atanz
denizlere satamazsak. K opekler, kopek le�leri gi­
bi yOzer o cevher bahk. 0 mektepli gozlerini pi­
n! pm! edecek, o ni�anh lara can, evlilere c;ocuk,
hastalara �if a verecek ma vi, mar pullu, y1lan de­
rili bahk! Ahr gider ltalyanlar! Basarlar fic;1lara,
afiyetimize yerler. Fosforlanmca saldmrlar etra­
fa . . .
l�te niyetim o ver g i l i , k1ra !'.:) 1 h, o tohumu c;O­
rOk!O topraktan c;ok, denizle u!'.:)ra�mak. Ne tohu­
mu var , ne k1ra!'.:)1s 1 . Ne harman ic;in rOzgar bek­
lemek, ne doven ic;in okOz kiralamak, ne de to­
hum ic;in bore; para almak var Ne de sm1r, "be­
nim mahm" demek kayg1 s1. . .
Deniz Allahla devletindir. Devlete verirsin
ve rece!'.:)ini, bugOn dersin Kmah ac;1!'.:)1, yann Ha­
y1rs1z, ertesi gun Bozcaada. Daha ertesi gun de
lmral1. . .
Bilton Marmara gozOn alabildi!'.:jine c ebinde­
ki teskere ile beraber seni ndir Hatta t eskeresiz
bile . . . Dev let, bahkhaneye gelir, ahr alaca !'.:) m 1 .
A ld1!'.:)1 da n e d i r k i ? S e n korsun cOzdanma papel­
ler i . ltalyan band1rah gemiler a!'.:)1zlanna kadar

86
yuklu giderler. Sen gec;ersin karafakinin ba�m a .
H a n e n d e Sunbul'On sesinde Erzurum havalan
dinlersin. K a t i n a , yam ba�mdad1r. Ya�asm bal ik­
c; 1lik! Balikc;1lar arkada�! K atina da sa� olsu n !
H ulasa d e n i z , muthi� b i r �eyd ir Tevekkeli
deniz gibi hur demezler. Arna insam yerden yere
vurdu�u da olur ha! Saka ya gelmez o . . .
Gule g u l e Fahri Bey karde�im. Oniversite
talebesi Bay Fahri desem gelir mi?
- Gelir Rag1p Efend i , o kadar kafi. Edebiyat
Fakultesi'nde desen, daha iyi.
- Ne?
- Edebiy a t Fakultesi.
- Deriz . . .
- A l laha 1smarlad 1k.
- Gule g u l e karde�im.
Arif iye istasyonunda bu trenin kar�1li�1 yok­
tu. Y a n i , b uradan Fahri'nin do�du�u kasabaya
gidecek sekiz-on kilometrelik hattm treni ancak
Oc; saat soma kalkacakt 1 . lstasyonda ses sada
yoktu. Bekleme yerinde bir memur ayakta k1p­
k1rm1Z1 gi::i z lerle san, mahzun du�Onuyordu. Bir
elektrik 1�1�1 m1, yoksa gaz lambas1 m 1 , mec;hul
bir 1�1k karanli�1 ancak bulandmyordu. Coktan
si::i n mu� bir sobanm etrafmda hala 1lik, kokulu
bir h ava vard1 . Bu havaya en yakm bir kanapeye
c;i::i kt o . Oc; saat ac;mamak niyetiyle gi::i z lerini ka­
pad 1 . H albuki bir on dakika gec;memi�ti ki s1k1l­
d1. lc;ini birdenbire bir Ozunto kaplad1. Uzaktan
bir ki::i pek, bir horoz sesi b i le gelmiyord u . Yalmz
c;ok yakmda n , adeta salonun ic;inden gelir gib i ,
b a z e n b i r i::i ksuruk s e s i , bazen de b i r horultu geli­
yord u . Bu sesler bazen yand a n , bazen te peden
gelir gibiyd i .

87
Birdenbire adamak1lh il�ildil!'.:jilnil hisse t t i .
Vilcudunun s o l tarafmdan bir rilzgar esintisi duy­
du. Gayri ihtiyari o tarafa dondil. Tam yam ba­
�mda, girerken fark edemedi!'.:ji bir ac;:1k pencere
gCirdil. Kapamak ilzere a ya!'.:ja kalkt 1 . Pencerenin
onilnde durdu. E!'.:j i l i p d1�anya bakt1. Tam bu SJ­
rada horultu daha �iddetle duyuld u. Demek ac;:1k
pencereden geliyordu. Pencerenin d1�mda, kil­
c;:ilk bir yo! uzak koye do!'.:jru gidiyor, a!'.:)ac;:lann
arasmda yer yer istasyon memurlanna ait evle­
rin 1�1klan parhyordu. Pencere ile kar�1 kar�1ya
istasyonun bilfesi vard1.
Fahri pencereden at lay1verd i . �ilnkil pence­
r e yerden hemen bir, bir buc;:uk metre yilksekt i .
Bilfeye do!'.:jru i lerledi . Kap1y1 a c;: 1 p girdi!'.:ji zaman
demin kendini ilc;: saat gozlerini ac;:mamak niye­
t inden ca yd1ran horultu ile kar�1la�t 1 . Tezgahm
ba�mda sakah uzam1�. a deta genc;:ken i htiyarla­
m1�. manas1z yilzlil bir adam oturuyordu. Girene
ba�1m kaldmp �oyle gCirmeden bir bakt1ktan son­
ra, tekrar tezgahm ic;:indeki hillyasma dald 1 .
B u s1rada horultu y i n e duyuldu. Fahri, soluna
donilnce, ilc;:-dart gaz sand1!'.:jmm ilstilnde elma,
armutlann arasmda uyumu� bir c;:ocuk gordil. Kirli
bir yorganm ic;: inde bir k irpi gibi bilzillmil�til. Ba­
�mm altmda, ilstilne eski lime lime bir kasketle,
bir boyun atk1s1 a t1lm1� beyaz b i r kabak vard1.
�ocu!'.:jun yilzil terli, bir gill pembesi gibi
pembe i d i . Etrafta elmalar, bin bir c;:e�it elmalar
vard1: � ing enbacak, A m a sya , Ferik, Pa�a. Kara­
sapanca, A l tmhendek, Kaba . . .
Tezgahtaki adam hem bu e lma isimlerini sa­
y1yor, hem de "hangisinden i stersiniz beyim?" di­
yord u.

88
Fahri;
- <;:aym var m1 hem�erim? ded i . Dondum,
b a n a bir i;ay yap.
- Var beyi m , i; a y1m1z da var
Kenardaki balkabaklan, DOzc e , H endek ar­
mutla n , peynir, si mit , i; a y kokusu, uyuyan i;ocu­
�un gOze l , harikulade s1hhatli yOzO, hatta rOyas1
bu meyvelerle dolu, eli�i ka�1tlanyla sOslO, kOi;Ok
kOi;Ok, i;amurlu c a m l i , koca man, burma simitli
istasyon bOf esine oyle sicak manalar vermi�ti ki,
Fahri i;oktO�O yer iskemlesinden bu s1cak manali
havay1 adeta OstOne bir yorgan i;eker gibi i;ekti.
Yam ba�mda bu�ular kapli ufak cama bir isim
yazd 1 . Arap harfleriy l e , sonra TOrki;e .
Onu d a bozdu, aym ismi bu sefer, telaffuzu­
na gore Frans1z imlas1yla yazd 1 .
Bu isim, D a rO lfOnunda tamd1�1. i; o k sevd i � i
bir k1zm is m i i d i . O n u , ilk d e f a mektepte d e � il,
bir arkada�mm ba�ka bir yere gide rken verd i � i
veda ziyafetinde g ormO�tO. G a l i b a e n sonra o
g e l mi�t i . Siya h , rengi az bir �ey ui;mu� -kadm­
larm e lbisesi hakkmda maalesef Fah ri'nin h ii; b i r
f i k r i yoktu- e lbise g iy m i�t i . O n d a n ald1�1 ilk in­
t iba ; o kadar mOtevaz1 , o kadar tatli bir �eydi
ki . . .
Bu yirmi Oi;, yirmi dart ya�lannda b i r k1zd 1 .
Fakat kap1dan ii;eriye bu ya�ta giren i r i yap1li
k1z, bir saat ii;inde kOi;OlmO�. mi niminile�mi�.
kOi;Ok, 1�1lt1li, iyi dost g ozlerle kendisine bakar­
ken, Fahri onu nas1l burada b1rak1p d a eve gide­
ce�ini dO�OnmO�to.
G al iba, seramik Ozerine, bir geni; adam bir
�eyler soylOyordu. Geni; k1z, o kadar c iddi, o ka­
dar alaka ile dinliyordu ki, etrafm1 g oremiyord u.

89
Fahri onun ta yam ba�ma sokulmu�. vOcudun­
d a n , gozlerinden, halinden, sac;:mdan, onun rOz­
ganndan bin torlO saadet mevzuu c;:1karm1�t1.
O mrOnde ilk def a bir i nsanla beraber ol amama­
nm, bir insanla samimi o lamamanm, bir i nsam
bir daha gorememenin a zabm1 h issetti .
Sonralan Fahri kendi te�ebbOsleriyle onu
birc;:ok def alar gCirdO. K1zm her �eyi, a!'.}1r a!'.}1r ic;:i­
ne i�liyordu. O nda bir �ey sevgilile�iyor, bu k1z­
da her �ey a!'.}1r a!'.}1r kusursuzla�1yordu. Bir gun,
artik o h a le geldi ki, onsuz her �ey, yalmz her
�eyd i r . Artik n e masallar masaldn, ne h ikayeler
hikaye. Oyle bir dOnya dO�Onelim ki, hic;:bir �airi
yoktur Oyle bir memleket dO�Onelim ki, mOzik
y asak e d i l m i�tir M ey ha nelerin �arab1 s irkele�­
mi�tir.
DO�Onelim k i , bOtOn evlerin kap1lan soka!'.}a
kapanm1�. h e rkes evinin ic;:inde perdeleri s1ms1k1
kapanm1�. e !'.} l e nir.
F a h ri o k1zla olmad1!'.}1 zaman i � t e dOnya bO­
tOn c;:1plakh!'.}1, ac1h!'.}1 i l e beraberd ir. Bu k1zla be­
raber olunca ancak eski rOya lanna, hOlyalanna
donebilir. A n cak o zam an, mOzik sesleri kahve­
lerd e n , kadeh sesleri m eyhanelerd e n , c;:izme ses­
leri sokaklardan, �ark1 sesleri pencereleri ac;:1k
evler d e n , opO�me sesle r i ise evle r i n kap1lanndan
c;:1kar g e l i r .
O n u n � i m d i , �u Arifiye istasyonundaki bOfe­
nin bu!'.}ulu camma yazd1!'.}1 isim , o mrO o ldukc;:a
her bu!'.}ulu cama yazaca!'.}1 isimdir F a h r i , nihayet
bu k1zla a rkada� olmu�tur. 0 d Onyanm e n tab i i ,
en basit k1z lanndan biridir. Bununla beraber
Fahri h issediyor ki, o k1zm da bir kendi dOnyas1
vardn O y l e o lmasa birdenbire OzOlemez. Oyle

90
olmasa Fahri ile arkada�hk e tmez. Fahri'yi sev­
medi!'.}i halde ona arkada�hk gostermez, c;ekilip
gider.
Fahri, o k1zm da, belki kendi i sminden ba�­
ka bir ismi bu!'.}ulu bir cama yazd1!'.}1 an vard1r;
onun da rOyalan ic;inde yara tilm1� gOzel dOnyalar
iskambil ka!'.}1tlanndan ya p1lm1�t1r, diye dO�OnOr.
"Bu sevgili k1z, der Fah r i , "beni sevmesin ama
a rkada�1m olsun, bana yete r ! " Yeter mi? Yete­
cek mi? H ic;bir zaman. Fakat k1z tabii o kadar
iyi, o kadar a rkada�t1r ki, Fahri'nin hassasiyetine
o kadar mOsamahakard1r ki, ondan isteyecek da­
ha fa zla bir �ey de olamaz. Bu kadanyla Fahri
h em mesu t , hem k ed erl i d i r .
B O t O n insanl arda oldu!'.}u gibi o k 1 z l a evlen­
se, bir mOnasebetle her zaman gCirebilmek mOm­
kOn olsa, ne olacak? Baz1 insanlarda, ancak baz1
insanlarda bulunan mOthi� bir bahtiyarhk hissi
duymayacak m1? Yani evinin kap1sm1 kapam1�.
ocakta m1s1r patlatan, kenarda bir radyodan ha­
fif hafif keman sesleri gelen bir odada, senelerce
oturmayacak m 1 ?
Yahut d a , evinin bOton camlanm saadetini
gostermek ic;in ac;mayacak m1? Bilton pencere­
lerden, gramofon sesleri i �i tilmeyecek m i ? Bu
sesle ri, bir kan� karh sokaklarda omrOnce sevgili
bulmam1� sarho�Jar, omrOnce SJCak bir �ey ic;me­
mi� serseriler, omrOnce a rt1k olma yan �ey yeme­
mi� u�aklar, bOtOn h a y a tmca ta� ta�1y1p so!'.}an
y em i�ler, kendilerini seyre dip, radyo sesi dinle­
meyecek mi? 0 a nlarda Fahri'nin ic;ini bir kOl­
hanbeylik arzusu doldurur;
- Dinine yand1!'.}1mm dOnyas1! derd i .
Fahri c; a y m 1 yanm saatte i c;t i . Barda!'.}1 avuc;-

91
lannm ic;ine alm1�t 1 . Bi.ifenin elma kokusuna �im­
di c;aym kokusu da kan�m1�t 1 . Su buhan so!'.:juk
yanaklanm didikliyordu. Gozleri kapamyor, ilni­
versiteli k1z arkada�m1 yanmdaki bo� iskemlede
samyor, yahut sanm1yor da onu orada gormek
isti yordu. Belli belirsiz ona gi.ililyordu. Sol gozi.i­
ni.i k1rp1yor. "Nas1lsm? Buras1 gi.izel m i ? $u elma­
lardan yer misin?"
Onun esmer yilzil k1pk1rmmdn. 0 gi.ildil!'.:jil
zaman insanm yi.izilne bi.iti.in saffeti, kadmh!'.:)1yla
bakar. O nun k endisine gi.ildil!'.:jilnil goren h er er­
kek aldanabilir. "Nihayet, bana gi.ildi.i. Benim
ic;in gi.ildil . Benimle beraber olmanm hazz1yla
gi.ildil , " dememeye imkan yoktur. 0 kadar sana
bakarak, senin ic;in gil l e r ki . . . Halbuki onun se­
v inme, gi.ilme tarz1 boyledir Kadmlara da, k1z
arkada�lanna da, hocalanna da, belki de anas1-
na babasma da, boyle giller. Nihayet bu canh,
bu sana gibi gi.ili.i�i.in s1rn ke�fedildi mi, insanm
kendi kendine bir sual sormamasma imkan yok­
tur:
- Acaba, sevdi!'.:ji erke!'.:je bu k1z nas1l giller?
Fahri , arkada�mm ismini yazd1 !'.:)1 yerden d1-
�an bakt1. Gi.izel bir m e h t a p vard 1 . Demin i.i�i.i­
mesine ra!'.:jmen, hava da pek so!'.:juk d e !'.:j i ld i . 0
kadar i.i�i.ime s i , tr ende saatl erce hareketsiz kal­
ma smdan ileri geliyordu .
Bilf eden d1�anya c;1kt1. lstasyon boyunda bir
a �a!'.:)1 bir yukan dol a�maya ba�la d1. Hatlann il s­
ti.indeki �ehirleri, 1ss1z ovada 1 �1kh pencereleriyle
ko�an t renleri di.i�ilndi.i. Soma, "Acaba , dedi,
"kalksam, a!'.:jn a!'.:jn bu ay 1�1!'.:jmda �ehre do!'.:jru
yurusem, nihayet yedi k ilometre, haydi diyelim
sekiz; bir buc;uk saatlik i�. Tekrar bi.ifeye gitti .

92
Biraz ewe! c;:ay ic;:erken kenarda birtak1m baston­
lar g CirmO�to.
Bir t anesini satm a l d 1 . $oseden gitmek me­
sele id i . Koylerin ic;:inden gec;:mek laz1md1. Ko­
pekler pe�ine tak1labilird i . Soma tren yolu daha
gOzeld i . Kenardan kOc;:Ok b i r c;:ay akard 1 . lki s1ra
tepec ikler ic;: inden yOrOyec e k t i . Y olda yalmz bir­
iki c;:iftlik, bir-iki koprO vard 1 . Suyu kah sa�ma,
kah soluna alarak yOrOmek laz1md 1 . Su, a y 1 �1-
� m d a , yolunu bir fener gibi aydmlatabil ird i .
lstasyon yolunu tercih ederek yOrOmeye ba�­
lad1. Biraz soma, istasyon bOf esinin 1�1klan hu­
dudundan c;:1kmca, ay 1�1�1 sessizce e tr afm1 sard 1 .
Bast1�1 yerden b e � a d 1 m otesi s i s l i , karanhkti
ama y i ne her �ey gozOkOyordu. Hatta biraz da
dalg1cm denizalt1 alemi �eklinde . . . C1gara duma­
m d o lu bir odanm ic;:ine g i r m i � gibiyd i . YOrOd O.
Yanmda yine Oniversiteli klz a rkada�1 yOrOyordu.
O n a i l k yazd 1 � 1 , eski zaman delikanhlan gibi yaz­
d1�1 ilk mektubu dO�OndO. O nun birdenbire kar�1-
sma c;:1k1p, mektup ic;:in konu�maya geldi�ini soy­
ledi�ini h atirlad 1 . 0 da, klz g i b i , bunu gayet tabii
kar�1lam1� gozOkOyord u. Fakat he yecamm klzm
fark e tmemesine imkan y o kt u . 0 gun klz pek ac1
�eyler soylemedi ama soylemek istedi�ini Fahri
pekala hisse t mi �t i . G e n e;: klzm �imdiye kadar bO­
tOn h areketle r i n i , sozlerini yeniden hat1rlad 1 .
Her h a rekete, soze bin b i r tOrlO m a n a veriyordu.
Her hareket, her soz onun ic;:in olc;:Olmesi b ic;: i l­
mesi, ona gCire yap1lmas1 laz1m gelen b i r koprO,
bir b i n a , ne bileyim bir tezg a h t 1 . Bu hissini klza
da soylerd i . Gene;: klz, bOtOn hassasiyetine ra�­
m e n, nihayet seveme d i � i bu adama kar�1 fazla
realistt i .

93
- Yahu! derd i , b e n , do�rusunu isterseniz bi­
raz h1rtim! Oyle seksen manaya gelen lak1rd1
si::i y lemem.
Bununla beraber, bu lafa ra�men gene gene;
k1z, bilerek veya bilmey e rek seksen manaya de­
�il ama, iki manaya gelen si::i zler si::i y lemeden ya­
pamazd1. Birincisinde n e kadar Omitsizlik varsa
ikinci manada birtak1m Omit 1�1klan vard1. Belki
k1z bilmeyerek si::i y luyord u .
F a h r i kendi kendine; " Olur m u h i e; ? " dedi,
"o kadar zeki ki o ! " Kimbilir Fahri bi::i y le derken
belki de kendi hesabma kmn zekasm1 istismar
ediyordu; bu da mumku n . Onu son defa gi::i r du�O
zaman bir cumartesi g ecesiydi . Gece yansma
do�ru Ki::i p ru'den gec;iyorlard1. Sabahtan beri kar
ya�m1� durmu�tu. K1zm ac;1k sac;lanna ve palto­
suna dolmu� kan , elleriyle supurmek isted i , su­
purdu. Bu kuc;uk samimi hareket, adeta ona bir
possession hazz1 vermi�ti. Kar, mavnala n , mo­
torlan, kay1klan doldurmu�t u . Kapkaranlik suyun
ic;inde bu bembeyazlar, canli 1�1lt1li masal mah­
luklan sakin bekliyordu. Beyazlar giyinmi� bir
du�On alay1, yumu�a k , l astikten ayaklarla mavna­
lara dolacakt 1 . C in lerin dO�OnO olacakt1. Galata
Ki::i p rusu ile Gazi Ki::i p rusu arasmda periler e l ele
tutu�mu� sallanacaklard 1.
Fahri i l e g e n e; k1z, bir dakika b i l e bu manza­
ray1 seyretmediler. Fakat Fahri bu cin du�Onune
ali�m1� g ibi idi .
- Aman n e guz e l ! dedi.
B iraz evvelki munaka�ay1, yan kavgay1 unut­
mu�lard 1 . Mavnalan seyrett iler. Yakm bir mavna­
nm ic;inden Ki::i p ru'nun y ukansmdaki seslere do�­
ru bir karanlik delikten bir insan ba�1m c;1kanp

94
bakt 1 , tekrar i;ekilip gitti. Cin dO�OnO yerini der­
hal mavnalann ii;inde yatmaya mahkum insanla­
rm so�uk, zatorreeli yerine terk etti. Yurud uler.
Fahri bu anda ne kadar bu kizm koluna gir­
mek istiyor. Neden girmiyor sanki? Nihayet arka­
da�. arkada�m koluna girebilir. . . Tahammul edil­
mez bir arzu duyuyor; koluna girmek arzusu . . . Fa­
kat giremiyor. Orada Emini::i n u'nde tramvaylar
bekliyor. Tramvaylar da feerik manzara ii; indeler.
Onlar da bir ba�ka sahildeki cinlerin du�Onune
misafir ta�1yorlar. Geni; kiz ikinci mevkie a thyor. . .
Tramvay hareket etti. Fahri ko�up onun oturdu�u
kanapenin camma elini vuruyor. li;i bu gecenin,
bu sevgili gecenin saadetiyle dolu; tekrar, perile­
rin bir ki::i p ruden bir ki::i p ruye salland1�1 iki ki::i p ru
arasm1 seyrediyor. Kar ya�1yor, ya�1yor
Fahri o kadar dalm1�t1 ki, etrafmm birdenbi­
re kapkaranhk kesildi� ini fark edemed i . Aya�1
bir yere surtmu�t o . Kaf as1rn kaldmp da karanh�a
a h �mca bir ki::i prunun a ltmdan gei;ti�ini anladi.
Bu ki::i p ruye " Be�ki::i pru" derlerdi. Be� t a n e buyuk
gi::i zu vard i . Bir gi::i z unden kui;Ok i;ay akard i . Ote­
ki gi::i zler ise bo�tu. Eskiden Sakarya bu ki::i p ru­
nun altmdan akarm 1 � . Soma yolunu de�i�tirmi�.
Be�ki::i pru , Justinyanos zamarnndan kalma bir
ki::i p rudur. Pek tarihi malumat merakhs1 de�ildi
Fahri ama, kendi m e m leketine dair bir ilkokul
hocasmm yazd1�1 eserde, ki::i pru hakkmda �unlan
okumu�tu:
"Bizans lmparatoru Justiny e n t a r a fmdan Sa­
karya Ozerine 553 miladi senesinde yap1lmasma
ba�lanm1� olan bu ki::i p r u , 5 6 1 y 1lmda bitti. Ki::i p ­
runun Ozerinde evvelce guzel bir kitabe varm1�.
bugun yak.

95
'Barbar k abi leleri g i bi azgrn cereyanr �u
k e m erlerle kesi len e y S ak ary a ! Sen de � i m d i
m ii te h a k k i m bir eseri n esiri o l ara k a k r y orsun.
Euuelce gem leri a z r y a a /m r � , z ap t olunmaz bir
m a h lu k i k en, � i m d i a � r n m a z bir t a� r n sr k / e t i
a / t r n d a y a t r yorsun. ' G a r i p olan b i r �ey varsa bu
kadar s e r t oldu!'.}u soylenen Sakarya , bu ebedi
esarete tahammOI edemeyerek yolunu de!'.}i�tir­
mi�; bu k o prOnOn altmdan gec;:meyerek, do!'.}u is­
t i kametine do!'.}ru c;:ekip g itmi�tir. Nehrin eski ya­
ta!'.}1 yava� yava� teressObatla o kadar dolmu�tur
ki koprOnOn su kesim seviyesi bugOn toprak al­
t mdad1r
Halk arasmd a , b u koprOnOn a l tmdan Sakar­
ya'mn gec;:memesi hakk mda �u rivayet c;:alkalamr
durur: KoprOnOn banisi, koprO yapild1ktan son­
ra, her gec;:en yolcudan bir bac;: a hrm1�. Bir gOn,
bir i h t iyar da gelmi�, paras1 olmad1!'.}mdan bahis­
le gec;:mek istemi�. KoprO muhaf1zlan para ver­
meyen, yahut vermek i s temeyen bu i htiyan ge­
c;: i r m e m i �le r . 0 zaman i h tiyar, bastonu ile suya
bir i�aret etmi�. demi� k i :
- Ey su! Yolunu de!'.}i�tir.
S u yolunu de!'.}i�t i r m i � .
$ i m d i b u koprOnOn b i r gozOnden kOc;:Ok b i r
dere g ec;:mekte d i r . B u k o pr O s e k i z kemer Ozerin­
d e 4 2 9 metre uzunlu!'.}undad1r BOyOk kemerlerin
ac;:1kh!'.}1 2 3 , ayaklarm uzunlu!'.}u 6 , 5 m etred i r . Bi.i­
yi.ik ka lkerlerden yapil m1�t1r
Bu koprOnOn i.istOnden Fahri c;:ok defa g e c;: ­
mi�ti. BOyOk, murabba ta�lan vard i . l z m i t t a r a ­
f m d a n gelirken tam kar�1smda, bekc;:ilerin yahut
nobetc;:ilerin oturduklan k u li.ibelerin veya evlerin,
bir sOrO koca kapmm harabe s i vard i . K imbilir,

96
burada belki bir bOyOk m isafirhane, bir k1�la . . .
Daha ilerlerde be lki de bu kocaman olmez keme­
ri yapanlann stad h , tiyatro l u , mabetli gOzel �e­
hirleri de vard 1.
Fahri'nin kasabasmda, koprOye ait hikayeler
anla tihr dururdu. lmparatorlar, hazineler, impa­
ratorun k m , onun ni�anhs1, y1lanlar, kostebek­
ler, ecinniler, soma koprO a yaklannm altmdaki
me�hur defin e .
K imse dO�Onmezdi k i b u kocaman gozlerin
altmdan Sakarya Nehri bir zamanlar haril haril
akar g idermi�. 0 halde define nic;:in bu gozlerin
altmda olsun? Mademki oradan su ak1p gider­
mi�. Bu kocaman gozle r , bu murabba ag1r t a �lar
herhangi bir hayal ic;:in degil, e traf1 bast1g1 za­
man hala deli gibi ba san, bu ovaya can katan
Sakarya, realite ic;:in y a p1lm1�tir. Bunu herkes
h issettigi halde y ine de m a s a l , masaldn.
KoprOnOn gozleri kan� kan� kaz1lm1�tir. Gi­
dip bakarsamz, her taraf ta derin c;:ukurlar gCirOrsO­
nOz. Kenarlarda, kOIO kapkara, ate� yanm1� ocak­
lar. . . Her ocagm, her c;:ukurun ayn bir hikayesi,
bir define aray1c1smm sukutu hayali vard1r. Ke­
merlerin duvarlanna Hasanlar, HOseyinler, Meh­
metler isimlerini kaz1m1�lar. Bu isimlere bazen ka­
sabanm me�hur, c;:ok tath isimli kadmlannm da
namlan kan�1r: GO! $aziment, Ate� Safinaz, Ru­
hum Fatma, Hayat1m A y �e , $eker Emine . . .
Otlann arasmda rak1 �i�eleri, kenar ta�larda
kan lekeleri bile vard1r. Bu define hikayelerinden
bir tanes i n i , Fahr i , c;:ok masal oldugu ic;:in her za­
man h a tirlar. Ha t1rlar, gi.iler, OzO!Or

97
Bir yaz gOnO, kasaban m , su ba�mda esrar
c;:eken dart delikanhsma "Nuh Bey" diye a mlan,
ihtiya r bir serseri gelip bir sual sordu. Has1rlara
arka OstO uzamlm1�, dalga gec;:il mekte idi. Nuh
Bey s1rtina a tilm1� ceke t i , uzun siluet vOcudu,
govdesinin iki misli uzun gibi dura n, her daim
uc;:ar gibi olan bacaklanyla delikanhlann yanma
c;:okmO�, diyor ki :
- Definenin yerini buldum, c;:ocuklar! $imdi
Ate� Safinaz gelecek. Onun belinin ortasmda bir
ben oldu!'.}unu bilen var m1 ic;:inizde?
Bu suale so!'.}Ot yapraklannm arasmdaki go­
ne� parc;:alanna gozle rini dikmi�, adeta ba�ka
dOnyadakilerden hic;:biri cevap vermed i . Delikan­
h la rdan h ic;:biri "ben bil irim" diyemedi. Nuh Bey
sualini c;:ok ustahkla sordu!'.}u, delikanhlar da ada­
mak1lh dalgada olduklan halde, k imsenin boyle
bir suale mOspet cevap verecek kadar akh ba�m­
dan g i t m i � de!'.}il d i . Ate� Safinaz'm otekiyle beri­
kiyle mOnasebe tte bulundu!'.}unu Nuh Bey bilmez
de!'.}ildir. Fakat bu laf1 d1�arda yOzOne soyleyecek
olam da Nuh Bey hemen �i�leyebilir. Cevap ala­
maymca Nuh Bey;
- Do!'.}ru, dedi, nereden bileceksiniz? T1ls1m1
c;:ozmek ic;:in k admm s1rti benli olmah imi� . . .
"Kaleli Kahve" b i r temmuz o!'.}lesi i c;: i nde, se­
rin, ye�il, sakindi. Oc;:-dart salk1 mso!'.}Ot sulara
sark1yor, k1y1da bir-iki oltanm m antannm bura­
da; done done, dura dura, dinlene dinlene akan
c;:aym Ostonde donOp dol a�t1!'.}1 gCirOIOyordu. Si­
yah fa nil ah, parlak koyu siyah goz!O, insanm el­
lerine dokunsa, simsiyah yapacak tesiri vere n,
siyah sac;:1 gozlerine dO�mO� bir kahveci, a ra s1ra
bir sala� dOkkandan f1rla y1p oltalara bahk yap1�1p

98
yap1�mad1!'.}m1 t a h k i ke ko�uyordu . Ocakta , bir ta­
va n m , a te�in h e m e n kenannda haz1r bir vaziyet­
te bekledi!'.}i garOIOyord u . DOkkanm gaze garO­
nOr rafla n , firdolay1 rak1 �i�eleri ile c;:evri lmi�t i .
Kahveci, Osto mezelerle dolu b i r rak1 tepsisi elin­
d e , dart esrarke�in bul undu!'.}u ve Nuh Bey'in bO­
yOk el hareke tleriyle bir �eyler anlatt1!'.}1 meclise
do!'.}ru ilerle d i .
Zaten. onlardan b a�ka , bir d e meyda n m , ka­
l m kahve duvarl a r m m kenanndaki bOyOk kavlan
a!'.}acmm di binde oturmu�. c;:oluklu c;:ocuklu alti
yedi kadmdan ibaret bir aile vard 1 . Ara s1ra , ora­
dan c;:ocuklar ba!'.}myorlard1:
- A h m e t A!'.}ab e y !
- Geliyoru m .
Kahve c i , kadmlann yanma g i t t i !'.} i zaman b i r
kasaba kOlhanb e y i n i n alab ilece!'.}i kadar k ibar ta­
v1rlar, mahcup edalar a h yordu .
Kasabanm yaman kOlhanbeyi Nuh Bey'in de
dahil oldu!'.}u dart esrarke�. Ahmet'i c;:a!'.}mp sor­
dular:
- Kim bu gacolar?
- Kuyumcu ROstem Bey'in a ilesi, Hac1 Rez-
zaklann g e l in i . Efendime soyleye y i m , bir tanesi
de lstanbul'dan gel m i � . 0 beli k1vra!'.}1 ! . . . Alla­
h1m, i nsam yerden yere vuruyor bu k1z be ! Tu! . .
Kahveci ko�uy or. Bahk tutulmu�tur Ba!'.}m-
yor:
- Zehra Hamm Teyze! Bir "Oklama" tuttum .
K 1zartay1m m1?
U zaktan f1s1l t1lar g e liyor Zehra Hamm T e y ­
z e ' n i n kalm e r k e k sesi c e v a p veriyor:
- Ya!'.}m iyi ya!'.} m1, b a r i ?

99
- 0 cihetten kasavet c;:ekme hamm teyze!
B i z her �eyin iyisini bulundururuz.
- Pek inanamam ama . . .
Ate� Safinaz, Kaleli Kahve'den ic;:eriye girer
girmez, kahveci Ahmet'te renk atti. Cunku onun
bu i�ten haberi yokt u . $imdi on papel almay1
tahmin etti!'.}i ail e , p 1 l i y 1 p1rt1y1 toplay1p gidecek­
ti. Ondan soma Hac1 Rezzak'm o!'.}lu, cumaya
kaymakarnla Kaleli Kah ve'ye geldikleri zaman;
" U lan n e halt ettin sen?" diyeceklerdi Ahmet ' e .
D e !'.} i l on pape l , metelik vermedikten ba�ka belki
de olur olmaz laf edecek lerd i . Ahmet de f azla si­
nirliyd i .
- A h ! d e d i , b u N u h B e y denilen herifi temiz­
lese birisi, �u camm su kiy1s1 kurtulacak.
Ahmet ko�arak Nuh Bey'in, delikanlilann
meclisine geldi.
- Aman, dedi, e t m ey i n . Ekme!'.}imden ede-
ceksiniz.
Nuh Bey e linin tersiyle bir;
- Eee h ! dedi.
Ahmet'in kafas1 kizm1 �t i .
- U lan! dedi. N u h , b e n sekiz sene � u kiy 1da
esrar ic;:ip ac;: gezd i m . E!'.}er erkeksen, gel �u rrn­
s1rli!'.}m ic;:in e . Yok, sende biraz kan varsa, tam
sekiz senede edindi!'.}im �u kahveden beni supurt­
tormezsin. Sekiz sene ac;:liktan, esrardan, h apis­
haneden anam gevre di. Tam biraz rahat edece­
!'.}im, i�imi bozuyorsu n . Nuh , yalvannm . Cekil git
burad an, ba�1m1 be la ya sokm a ! . . Hadi Nuh Bey!
Vallahi beynim a t 1 y or h a!
A h m e t , N u h Bey'i biraz kenara c;:ekip yan
tehdit, yan rica bir hamlede �u yukandaki laflan
si::i y ledi. Nuh Bey, delikanlmm kafasmdan gec;:en-

1 00
Je r i sezmi$t i . Fakat yi�it li�e de !eke sOrmek ol­
mayacakt1 .
- Hat1r ic;:in c;: i � tavuk yenir delikanh! dedi.
Do�rusunu istersen, be n i buradan kirk ikilik top
sokOp atamaz. Arna iki c;:ift gOzel soz, iki c;:ift gO­
zel gaze camm1 veririm. lyi ho$ delikanhsm, bi­
raz sinirlisin ana m ! Peki bu sefer senin gOzel ha­
tmn ic;:in, bir de o beyaz Istanbul k1zmm mavi
gozO hatm ic;:in, ahp tayfam1 c;:ekilip gidiyorum .
Arna Ahmet, yarma bize adamak1lh haz1rlan
h a ! . . Paradan yana hie;: k asavet c;:ekm e . Tmg1r ci­
hetinden hie;: OzOlme! Eyvallah Ahmet! . . .
- Gi.ile gOle Nuh A�abeyci� i m ! . .
Nuh Bey'le Ate$ Safinaz ond e , dart de likanh
arkada, Kaleli Kahve'yi b1rak1p g i ttiler. Ahmet,
istedi�i gibi ha mmlara h izme t etti. Dort donO­
yor, oca� a . c;:1ra � a . bahklara , kahvelere, c;:aylara ,
tabaklara yeti$iyordu. Bi lhassa l stanbullu san k1-
zm etrafmda ne e dece � i n i $a$m yor; kOc;:Ok sala$
kahvenin ic;:inden temiz pec;:eteler, g0m0$ c;:atal­
lar, tertemiz ortOler, tabaklar bulup c;:1kanyordu.
Zehra Hamm Teyze bile;
- Aferin A h m e t ! diyordu.

Nuh Bey'le tayfas1, a�1r a � i r EskikoprO'ye


yolland1lar. Orada, koprOnOn bulundu�u yerde,
su bir yay1hveriyor, gal g i b i oluyordu. Orada c;:o­
banlar y1kamrd 1 . $imdi be$ ki$i suda idi . Nuh
Bey s1ksam suyu c;:1kmayacak halde idi . Caban
c;:ocuklar duru p , bu heyula zay1f adama bak1yor­
lard 1 . Ate$ Safinaz'm i c;: i nde bu adama kar$1 ga­
rip bir tiksinme, c;:ekinme vard 1. GozOpek bir
adamd1. DOnyaya, esrar ic;:ip dalga gec;:mek, kan

1 01
sevip adam oldOrmek ic;:in gelmi� t i p lerden biri
idi . Bir defa Oc;: yaralamadan, bir def a da k at il­
den on sene yatm1� t 1 . O ndan soma kah baldmn­
d a n , kah omzundan adam � i�lemeye devam et­
m i � t i , ama �ikayetc;:isi olmad1.
O b O r delikanhlardan biri, bir ekmekc;:i hamur­
kan idi . $i�man, lop lop yanakh, kara b1y1kh, gO­
zel sesli idi. Bir di�eri, o h ani bolOklerin onOnde
giden askerler vard1r. lri gozlO, ta th bak1mh . . . Ni­
nelerin ardmdan; " Ma�allah aslan gibi delikanh! . .
dedikleri cinsten bir kasaba delikanhs1 idi. Sinek­
kayd1 tira� olmu�, A te� Safinaz'm etrafmda demir
kolla n , kalm bald1rlan, geni�, k1lh go�sO ile gezi­
nip duruyordu. Nuh Bey, boyle zamanlarda pek
sert davranmaz, gCirmezlikten gelmeyi tercih
ederd i. ObOr iki tanesi ise esrardan, rak1dan
renkleri uc;:mu�, kaf al an omuzlannm ic;:ine yan
dO�mO�, kaburga kemikleri firlam1�, bacaklan c;:ar­
p1k, vazifeleri yalmz kOlhanbeylere h izmet etmek­
ten, bedava rak1 ic;:mekten, mahalle ic;:inde fiyakah
fiyakah dola�maktan oteye gec;:emeyen, kasaba
zenginlerine, "Nuh Bey'in selam1 var, bugOn bir
�ey verecekse . . . di ye, h ara<; almaya gitmekten
oteye vazifeleri gec;:memi� cinsindendirler.
A k�am1, su k1y1smda buldular. Soma yaprak
oynamayan a�1r, sJCak bir gece ba�lam1 �t1. A � 1r
a�1r Be�koprO'nOn yolunu tuttular
Ko prOye varmadan evvel tren yolunun kena­
rmda, t � m su ba�mda, bir kulObe vard 1 . Kap1y1
vurdular Sakah b1y1�1 birbirine k an�m1� olan bir
adam, kap1y1 ac;:t1 . Hepsi bu kulObeyi t amd1klanm
anlatan bir halle birer ko�eye kuruldular. Yerde
bir h asmn h1�1rtis1 duyuluyord u. KulObenin, tah­
tadan pencere m ak ammdaki kepenkleri ac;:1kt1.

1 02
Mehta ps1z b i r a!'.}ustos gecesi a ydml i!'.}1, kuhJ­
benin ic;inde bir kenara y1!'.}1lm1� patatese, �alga­
ma, kavun kar puza benzer bir kOmeyi ancak fark
ettiriyordu. Be� ki�i ah�1k gozlerle birer tarafa
c;omeld i . Biraz soma, c;ifte ka!'.}1th c1garalann du­
manmm ac;1k pencereden c;1kti!'.}1 gCirOIOyordu.
Nuh Bey ba�lad 1 :
- Ay g e e; do!'.}acak, b e l k i gece yansma do!'.}ru .
Tam on bir buc;ukta bekledi!'.}imiz adam gelecek.
Birdenbire hat1rlam1� gibi sordu :
- Safinaz ic;eri g irmedi mi?
0, askerlerin en onOnde g iden aslan t ipler­
den biri olam, cevap verd i :
- Bilirsin N u h a!'.}abey, o n a dokunur . llerd e ,
koprOnOn yanmda bekleyecek.
Nuh Bey:
- Daha saat sekiz yak be, Ata ! Ne halt ka­
n�tiracak dart-be� saat? . . Git, �unu bu! g e l . Sur­
da bostanda otursun bar i !
Ata, istemeye istemeye c;1k t1. H a lbuki Safi­
naz'la bir mOddet beraber bulunmak ic;in, bu nu­
maray1 kararla�t 1rm1�lard1.
Nuh Bey'in aklma h ic;bir fenahk gelmedi.
Esrarke�in zamam yoktur. Zama n, bir daki­
kada yOz sene, yOz senede bir dakika gibid i r . Ne
kadar zaman gec;ti bil inmez. . . Safina z'la Ata
dondOler.
Nuh Bey b ir;
- Gee; kaldm1z . . . f1rl att1.
- Bul amad1m A t e�'i k i . .. dedi A t a . KoprO-
nOn a ltm1 OstOne getird i m , yak. Me!'.}er, ayak se­
s inden �Ophelenmi� de, o, hani orta yerdeki bir
taraftan oteki tarafa gec;en nobetc;i yahut h1rs1z
del i!'.}i yak mu? Onun ic;ine g irmi�.

1 03
Nuh Bey'in i c; i bir buland i . 0 deli!'.jin ic;inde
Ate� Safinaz'la, Levent A ta uslu otursunla r ! . .
- Birak b e ! dedi kendi kendine, e l i n kalta!'.)1
ic;in dovO�ecek miyim?
A t e � Safinaz:
- Of! ded i , burasi k i l ise g ib i kokuyor. Ben
di�a n c;ikiyoru m . $uralarda y i m , bir yere kaybol­
mam. Ate�. diye seslendiniz m i , �ipm i�i burda­
yim.
S a a t o n bir buc; u !'.j a do!'.jru, sankl i , genc;ten,
sari balmumu yOzlO, davudi sesl i , kara , kocaman
gozlO bir adam, kulObenin kapismda peydahlam­
verd i . Oyle ki, esrarke�lerden biri;
- Lahavle . . . de di, erenlere m i kan�iyoruz
dalgacilar?
Gelen adam;
- Hayd i ! dedi, nerede ise a y do!'.jacak. Kadm
hazir m i ?
Nuh Bey:
- Hazir!
Adam:
- Bakire mi?
Nuh Bey bakirenin manasmi bilmiyordu.
- Orasmi h ie; merak etme sen ! d ed i .
Biraz a rkalarmdan gelen Ate� Safinaz'la
Ata , b i rbirine baktilar.
Ata:
- U l a n ! Nuh seni kiz b i l i y o r galiba! . .
Safinaz:
- Yirmi senedir esrar ic;en adama, ben d e !'.j i l
teyzem Saniye d e kizd i r , s e n OzOlm e ! . .
A t a , Saniye Teyze' n i n kim o ldu!'.junu sorma­
ya lOzum g ormed i .
lstasyon yolunda, sa!'.jda b i r patikaya sapti-

1 04
Jar. Bu patika, do!'.}ruca koprOnOn dardOncO go­
zOne gotOrOyordu. Tam oraya vannca , sankh
adam hepsini durdur du.
- $imdi d i ye ba�lad1, tam a y do!'.}arken, �ura­
ya bir halka c;izec e !'.} i m . Hepimiz halkanm ic;ine
girece!'.}iz. K1z soyunacak, anadan do!'.}ma olacak.
H ic;birimiz koto �ey dO�Onmeye ce!'.}iz. Akhm1za
gelen �eyi kovac a !'.} 1 z . H azinenin bir demir san­
d1k ic;inde oldu!'.}u kitapta yaz1 ! 1 . S and1k gCirOnOr
gCirOnmez, bekc;ileri c i n l e r gozOkecek. H e p s i , bi­
zi bir �ey dO�OndOrmeye u!'.}ra�acaklar. Onlara ait
h ic;bir �ey dO�O n me y e c e !'.} i z . Laf a tarlarsa, cevap
vermeyece!'.} i z . H e r tOrlO hileye ba�vururlar. Er­
meninin dedi!'.}i g ib i , hem dilimizle, hem akhm1z­
la suspus olaca!'.}1 z . Sand1k ac;1ld1 m1 OstOne at1l­
mayaca!'.}1z. H oroz sesi duymadan , yerinden k1-
p1rdamak bile y a k . A n la�1ld1, de!'.}il m i ?
Sankh ada m , t i r tir titri yordu. A t a , gOl OmsO­
yordu. Ate� Saf inaz, go!'.}sOnOn dO!'.}melerini c;oz­
meye ba�lam1�t 1 .
GozOn s o l tarafmdan, kOc;Ok, mosmor b i r te­
penin Ostond e , bir k1rm1Z1 a ydmhk peyda oldu.
A t e � Safinaz yan c; 1 plakt1. Sankh adam halkay1
c;izd i . Aym ucu gozOkOr gozOkmez, hepsi yerleri­
n i alm1�l ard1 . A t e � . ortada idi. A!'.}ustos gecesi
1hk bir su gibi vOcudunu sarm1�t 1 . Birdenbire ay
do!'.}du. Bu garip manzaray1 aydmlat t1 . Birisi
uzaktan onlan go rse, bir kadm heykeli yapmaya
c;ah�an birtak1m insanlar zannederd i .
N u h Bey' l e , b1y1!'.}1 sakah birbirine k an�m1�
bostan bekc;isi, yeri kazmaya ba�lad 1lar. Sankh,
kalm bir sesle Arapc;a m1, TOrkc;e mi, n e l isan ol­
du!'.}u anla�1lmayan birtak1m tekerlemeleri, mevlit
okur gibi okuyordu .

1 05
Bundan otesini, yedi sene evvel Fahri,
Ata'nm a!'.}zmdan su kenannda dinlemi�ti:
"Birdenbi r e , karde�im, bir demir kapak
meydana c;1kt1. Demir k apa!'.}m meydana c;1kma­
s1yla beraber sa!'.}1m1zda bir bo!Ok asker peyda ol­
du. Adeta bizi c;i!'.}ner gibi geliyorlard 1 . Hepimiz
oldu!'.}umuz yerden k1p1rdamad1k b i l e . Ozerimiz­
den gec;tiler. 'Nas1l gec;t iler?' di yeceksin? Tam
ayaklanm kaf am1za kaldmyorlard1 ki, sir oluyor­
lard1. Biraz otemizden y ine c;1k1yorlar, c;ekilip gi­
diyorlard1. B u bir bo!Ok aske r , sa!'.}dan gelip sol­
dan c;ekip gitti . Biz, yerimizden k1p1rdam1yor­
duk. Askerler gec;ip gittikten soma, Nuh Bey de­
mir kapa!'.}1 zorlad1, ac;1l m1yordu . Imam aya!'.}a
ka lkt1. Bir sureler okud u . Demir kapak ac;1liverd i .
Hepimiz gozlerimizi, onOmi.izde pm! pm! k1rm1Z1
al tmlarla dolu sand1!'.}a dikmi�t ik. Tam bu s1rada
yine solumuzda topal bir asker peyda oldu. Hal­
kaya yakla�t1. lc;eriye girmiyordu. Sordu:
- Burada n , bir bo!Ok asker gec;ti mi?
Kimsede ses yak.
- Sizde merhamet yak mu? Allah a�kma
soyley i n ! Yorgunum, bitkinim. Gec;medilerse
muhakkak �oseden g i t m i �lerd i r . Soyleyin d e yeti­
�eyim .
Bizde yine ses yak.
Topal aske r ;
- lnsaniyet kalkm1� di.inyadan! d e d i , c;ekip
gi tti .
$oyle yi.iz ad1m yi.iri.imi.i�ti.i k i , dondO. lc;imiz­
deki hamurkan ismiyle c; a!'.}1rarak;
- Af erin Mehmet! dedi. Sen de, �imdi o ha­
zineyi zor bulursun.
DonOp baktik ki, sand1k kaybolmu�tu. Ne al-

1 06
tmlar var, ne sand 1 k . Donakald1k. Sank h , Meh­
met'in Ostone sald1rd 1 ;
- Ne yaptm u l a n ? d e d i .
Mehmet;
- Hie; be! dedi, imam efen di, sen bu topal
bacakla onlara zor yeti�ir sin! . . dedim i c;imden . "

Fah ri, �ehrin 1�1klanm g CirdO. Bir c1gara


yakt 1 . Kendi kendine gO!dO. 0, bo!Oklerin ba�m­
da g iden askerlere benzeyen , c;ocuklu k, mektep
arkada�1 kOlhanbey Ata'y1 hat1rlad1 . N e gOze l , ne
aslan c;ocuktu! Esrar bir tarafta n , A t e� Safinaz
obOr taraftan, o!'.}lam Oc;-dort sene ic;inde, i!'.}ne
ipli!'.}e dondOrmO�to. Son defa onu gCirdO!'.}O za­
man bir karpuz sergisi ac;m1�t 1 . Esmer, mat, sa­
k in, san yOzO ile, geni� omuzlan, kalm kollan,
s imsiyah fanilas1yla onu gorOr gibi oldu.
- Fahri Bey! B ize selam yak mu? diye hay­
k1rm1�t 1 .
Orada karpuzlann kenannda oturmu�lar,
Ata, kocaman bir karpuz kesmi�. yemi�ler; c;o­
cukluklanndan, e n c;ok ikisinin kula!'.}m1 c;eken
Ta hir Hoca'dan bahsetmi�lerdi.
0 yaz, bir ak�amOsto, c;ok rak1 ic;ti!'.}i bir ak­
�amOstO, Ata'nm a!'.}zmdan bir kan bo�anm1�. sa­
baha olmO�to. Hastah!'.}1 veremd i .
$ e h i r n e r e d e i s e uyanacak . . . S a a t i k i buc;u k.
lstasyon boyunda bir-iki 1 � 1 k . . . Fahr i , a meas mm
evine gelince, kapmm z i l i n i c; ald1 .

Fah r i, uyumadan evvel, bu kOc;OcOk seyahat­


ten ald1!'.}1 intibalarla bOton hayatmm, b irbirini

1 07
a n c a k tutar birtak1m ki.ic;:Ok sahnelerden ibaret
o ldu!'.}unu sand 1 . H a y atmda, bir deva mhhk, vaka
b i r roman ic;:inde nas1l ba�lay1p biterse, bu nevi
b i r ba�lay1�. b i t i � olmad1!'.}m1 fark etti. Seviyord u.
B u sevgi alt1 ayhk bir y1!'.}m h at1radan soma,
uc;:up g id iyordu ; iki sene lik bir hat1radan, bir bo�
h a d i seden soma bitiyordu.
Mektep ba�hyor, o da bit iyordu. DO�OndO
k i , lise tahsilini b i t irinceye kadar, on mektep de­
!'.} i �t irmi�ti. Vasati o larak he psine birer sene dO­
�Oyor. Acaba, bi.iti.in insanlann hayat1 da, bu �e­
kilde birtak1m kopuk, yanm �eritlerden mi iba­
rettir? Romanlarda oldu!'.}u gibi bir ba�lang1c;:, bir
b it i � arzu ediyord u . Her yanm �ey, yahut her bO­
ti.in fakat az �ey, o nda i nkisarlar, h OzCmler yara­
t1yordu. Fakat yine de dO�OndO ki, bu yanm ya­
n m �eylerdir ki, ona yeni yeni ya�amak h amlele­
ri vermi�t i r .
Fakat n e d e o lsa F a h r i , bir maceranm, bir
romanm, ba�lay1p biten bir vakanm ic;:ine kendi­
ni atmak istiyordu. Kalkt1. Sevdi!'.}i k1za bir mek­
tup yazd 1 .
"Can r m ,
Topra k, e n sonunda -insan o / unce uzuy or­
sa- insa n r n kendi boyundan bir karr� uzun, be�
k arr� enl i / ig i nde, bir buc;uk metre deri n /iginde
i nsan og/una y e t i �iyor Ama ya�ayan insanrn,
belki yedi-sekiz d o n u m , belki d e biraz daha
faz l a, bir topraga i h t i yacr o/sa gerek . Ilk insan­
/ a rr n , k arad a, kend i lerine m a hsus birkac; do­
n u m l u k a ra z i leri m u h ak k ak uarm r � . B u t U n an­
la� a m a m a z l r k , be lki de kuuuet l i ni n zayrftan a /­
d rg r toprak y u z u nden c; r k m r � . Hold da c; r kmak­
ta . . .

1 08
Bununla beraber, insanog/unun en basi t ,
e n t e m i z ger; inme y o /u, e n bii y ii k , e n � erefli i�i
t oprak k a l m 1�. Kendi emeg i y/e toprag1 ekip bi­
r;erek, yahut kendinden ba�ka t iirlii gormedigi
insan/ar/a ekip bir;erek ya�ama tarz r n r n en na­
muskdr bir r;a / r � m a o ldugu, bence m u h a k k a k .
Bu, n e b i r r;ift l i k sa h i bi o l m a k arzusu, ne
de aga o l m ak y o /udur. Diyeceksin ki: 'Bu, ya/­
nrz sen i n haya t r n boyunca boy/e o lur da r;ocu k­
l arr n , ag1r ag1 r aga o l m aya giderler ' Gidemez­
ler! Ogu / /arr m r z bizden daha bilgili, daha m ii ­
sam ahakdr, d a h a m ii te ka m i l o l m aya dogmadan
nam z e t t irler O n l ardan korkum yok.
Senin, t oprag1 seu d i g i n i b i / i ri m . Sen bas i t
insan/arr seuersin. Basi t , temiz ya� a m a k, t ek
gayendir Ne o lur canr m ? Ne o lur? Gel eulene­
l i m . G ii niin birinde insa n / arr n m esut o /acak /a­
rr n r , iyi gun /er gorecekleri n i soy/erd i k . 0 za­
m a n , birbirinden d ah a giizel meslekler sayar,
ta h ayy ii / ederd i k .
Sen, bun / arr n i r; in de e n gii z e l i n i , b i r siirii­
n ii n ba�rnda r;o ban/1g1 ser;m i � t i n . D ii nya y ii z iin­
de bir s iirii sa h i bi o l m a k gayesiy/e deg i /, bir sii ­
rii y ii kendi saadet i m iz n a m r na idare e t meye
memur ed i l m ey i bii y ii k bir �eref addederd i n.
Hemen hemen bii t ii n � a ir/erin bi l m eyerek arzu­
l ar gorii ndii g ii, seuer gorii n d iigii bu hayata kar­
� 1 , sen i n bi lerek, seuerek d ii � k ii n / ii g ii n acaba
o n l arr n k i gibi, n ihayet bir arzudan mr i baret t ir?
Ya/an, riya, bir melankoliden ba�ka bir � ey de­
g i / m i d ir? d i ye d ii � ii niirdii m . <; o ban; bir kope­
g i nd en, bir de tepede rast / a n mr� diger bir r;o­
banla agasrndan ba�ka d ii nyas1 o l m ayan bir za­
u a / 1 1 adamdrr Bel ki z am a n zaman � a ird i r. Bel-

1 09
ki zaman zaman hasta, y ahut ai; t rr Ba� ka in­
san / arrn siiriisii n ii n dogurdugunu gormekle
bah ti y ard rr D u nya y u z unde bugu n k u i;obanrn
meukii, senin, belki d e bir u n i uers i t e t ahsi l i n­
den sonra yapacagrn i; o banlr k tan bamba�kad rr.
Yine de, mesleklerin en tem i z i , en guze/ i dir.
Ben, sana idea/ bir i;oba n l r k t ek li f edeceg i m .
Burada k u i; uk, m i ri te peler uar O t larr , yonca­
/arr diz/erime i; r k r yor. Koyunlar her yerde oldu­
gu gibi, burada da m e/u/d ur Euet, surii bi z i m ,
ama, e traf k o y / er de biz i m siiruden istifade
edebi/ecek uaziyet te. Hem n e o /ursa o/sun . . .
Nasr / o /ursa o /sun, z engin o /m am rza i m ka n
y a k ; k ork m a ! Hi t;bir �ey i;a/ m r � o / m ayacagrz.
A l / ah a k ar� r deg i /, i nsan l ara kar�r en az giinah
i � /eyen biz o /acagrz, bu m u h ak k a k ! Gel, ya/ua­
rrrr m ! Seni seuiyorum, eulene l i m .
Fa hri"

Oc; giln, da� bayir dola�t 1. l c; i ic;ine s1�m1yor­


du. Memleketin etrafm1 c;eviren kilc;ilk tepeler,
kavak a�ac;lan s1ra s1ra dizili ova, kilc;ilk evler, su
basm1� tarlalar, ta uzaklarda parlay1p sonen g a l ;
o n a milnzevi ya�amak, duvan c;ivitli kirec;le s1van­
m1� bir toprak oda, kavruk, Tilrkc;e bilmez Bo�­
nak bir kadm , c;mara ba�lanm1�. onu gCirilnce ki�­
neyen bir at, filiz vermi� patates, dalgalanan arpa
tarlas1. vi�ne, kiraz agac;lan . . . Yazdibi'nde kenar
mahalle k1zlannm yan �ehirli, yan koylil hallerle
patates ay1klad1klanm; daha otede ac1, bir azay1
aymr, kanmr gibi seslerle m1sir koparan di�er bir
c;ar�afh kadmlar gi.iruhu . . . Ber ide bir c; i t , a�zma
kadar dolu okilz arabalan . . . 0, herkesle dost, i y i,
sessiz, bir ilc; yilz donilm sahibi adamd1r.

1 10
C uh ad an elbiseler g iyer, toccarlarla pazar­
hkta m a h cuptur. GOndel ikc;ilerin parasm1 verir­
ken, i c; inde , "Acaba az m 1 veriyorum" diyen bir
�eyler kalm1�t1r. lki c;ocuk c;amurlara batarak �o­
seden eve doner l e r . Bu kadm kimdir? Kimin ne­
sidir? GOndOzleri farkma b i l e varmad1!'.}1 bu ka­
d m , o c a k ba�mda yanaklan k1zard1!'.}1, gece basti­
!'.} 1 z a m a n tanmabilir. Bu k adm burada ya�amaya
k arar verdi!'.}i, otekinden hic;bir h aber c;1kmad1!'.}1
z a m a n , babas1 yeni olmO�; du! anasmm yanmda
kara g ozler i , tombul vOcudu, pamuk elleriyle,
"Sana a hverelim onu ! " dedikleri bir k1zdn. Bu
c;ocuk l a r , kendi c;ocukland1r
Bu hayal hem gOzel, hem m el ankoliktir.
Fahr i , k endi k endine bile i t i raf etmedi!'.}i halde,
bu h a yalin b i r fedakarhk mahiyetini de gormOyor
de!'.}ild i . B irdenbire karar verd i . Mektup gelir gel­
mez, babasma, ona burada bir-iki yOz donOm
arazi a l m asm1 yazacakt 1 . Oraya kendi planlanyla
bir b i n a , bir dam, bir c;it, bir de ah1r yaptiracak­
t1. U s t alarla beraber c;ah�acakt1. Kendi ekecek,
kendi bic;ecek ti.
B e kledi!'.}i m e ktup g e lmed i . Gene; k1z cevap
vermemi�ti. Bu k ac;mc1 i l an-1 a�k, izdivac; teklifiy­
di. K1zm da kendine m a h sus projeleri vard 1 . $im­
dilik a rkada�hk, e rkek arkada�lar ona kafi geli­
yor. $ayet bir gun hakikaten severse, b elki de
evlen i r . $imdi n e !Ozumu var? Hem bu arkada�1-
m o t e kilerden hie; ay1rdetmiyor ki . . . Gene; k1zm
da, evvelce yapm1� fakat hic;bir zaman olmaya­
cak , oldu!'.}u yani realize edildi!'.}i zaman bil e , o
evvelden istenilmi� �eyin bu o lm ad1!'.}1 zehabm1
veren hayalleri vard 1 . Bunlan, kendisini deli g i b i
s e v e n b i r i n e n e d i y e f e d a e t m e l i idi? F a k a t k1z

111
c;:ok di.i�i.inmi.i�ti.i. "Nihayet . . . Nihayet sevmiyo­
rum ya bunu cam m ! " demi�t i . K1z, ac;:1k ac;:1k ko­
nu�mak, anla�mak varken, bu yaz1 denilen �eyle
bir pot k1rmaktan korktu!'.}u i c;:i n, yazmad 1 . Ona
oyle geliyordu ki, yaz1 n e kadar samimi olursa
olsun, laf kadar kati ve canh de!'.}ildi. lnsan konu­
�urken daha samimi olmasa b ile, daha Omitleri
sondOrmez, yahut da d inleyenin haleti ruhiyesi­
ne gore, soylenen sozlerin mahiyeti de!'.}i�ird i .
Yaz1dan, gene;: k1zm b i r korkusu vard 1 . Laf uc;:ar
g iderd i . Fakat yazmm e n fenasmm bile, bir uzun
zaman kah�1 vard1 ki. . .
Fahri, bi.iti.in bunlan di.i�Onerek, gene;: k1zm
cevap vermedi!'.}ini h isse tmi�t i . GOnlerini, su ke­
nannda gazete, roman okumakla gec;:iren bir ar­
kada�1 vard1 . Su k1y1smda onu bulmamaya i mkan
yoktu. Bu, uzun boylu, san sac;:h, fena i ti yatlan
olan mektepli c;:ehreli bir delikanhyd1. 0 kadar
zeki, aym zamanda o kadar peri�an bir mahluktu
ki. . . Bu, bahan c;:ok gOzel olan memleke tte, bu
garip arkada�la adeta her �eyi unuttu. Babasma
arazi sahibi olmak fikirli mektubunu yazm1�. da­
ha o da cevap verme mi�t i . Oniversiteden k a t i su­
rette aynlm1�t 1 . Okuma yacakt 1 . Yani bir metot
dairesinde, �u veya bu �ekilde c;:ah�maya, onun
ic;:in imkan kalmam1�t1. Yalmz hayali, zevki ic;:in
okumaya ba�lam1�t 1 . Eline ne gec;:erse okuyor, ls­
tanbul'dan kitaplar getirt iyordu. Aym zamanda,
bu su k1y1smm arkada�1 da, ona, umulmad1k k i ­
taplar bulup c;:1kany ordu . BOlbOllerin ot ti.i!'.}O SU
ba�mda, b i r yirmi dokuzluk �i�enin kar�1smda
konu�mad1klan mevzu k alm1yordu.
Fahrettin As1m, �oyle ba�lard1 . O nun a s 1 l is­
m i As1m'd1 f akat iki isimli olmay1 c;:ok sevdi!'.}i ic;:in:

1 12
- Ben Fahrettin As1m, arkada�! Neler gCir­
mO�tor. .. $u, toz bulutu ic;ine gomOlmO� kasaba­
y1 gCirOyor musun? Ben bu kOc;Ok kasabanm ic;in­
de, bOton dOnyay1 gezse m , bulamayaca!'.}1m hayat
manzaralanm seyrediyor um. Bak, �u tek ath ara­
ba ile koprOden gec;iyor, bak, bak! l�te bu ada­
m m senin istedi!'.}inden en a�a !'.} 1 , yirmi m isli ara­
zisi vard1r. Evindeki san�m . mavi goz!O dokuz
c;ocu!'.}u, dOnyalar de!'.}er b i r h azinedir, ama o bu­
nun farkmda bile de!'.}ildir. Bu adamm tarl alannm
verdi!'.}i mahsul kOme kOme y1!'.}1ld1!'.}1 zaman �a�ar
kahrsm. Kendi kendine dersin ki: "Yarabbim! Bir
insana, bir senede �u verdi!'.}in bu!'.}day, m1s1r, pa­
tatesi yirmi be� koy!O bir kasabaya versen o ka­
s a b a da, koyleri de doya r ! "
Ben, h arman zamam onun tarlalanm dola­
�1r, ak�am v akti 1rgatlarla beraber h arman savu­
ruru m. ROzgann samam ahp kar�1ya y1!'.}d1!'.}m1,
bu!'.}daym a!'.}1r, san�m kOme yap1ld1!'.}m1 seyreder­
ken topra!'.}1 opece!'.}im g e lir.
Ak�amlan yanm lirasm1 alm1� giden, boy­
num kalmh!'.}mda bilekli c;ocuklann feragati beni
klvrandmr, kahvelerinde oturur, onOme gelenle
kavga ederim. Bana toprak sahibi olmaktan bah­
setme arkada�! T opra!'.}m as1l sahibi onunla do­
vO�endir. Araba ile, klrbac;la, bir ya!'.}1z atla ma!'.}­
rur; harman savrulurken seyretmek, toprak sOrO­
!Orken c1gara yakmak, patatesler c;1karken ceviz
golgesinde uyuyup u yamp, "Hadi kanlar, biraz
gayret ! " demekle c; ah�t1m zanneden adamm be­
nim nazanmda klymeti yoktur Ben �u kanncala­
ra basam a m . Kanncalara basmamak ic;in gozle­
rim onOmde yOrOrOm. Arna bu herifin g1rtla!'.}ma
basanm.

1 13
- Camm ayle deme ada � . Evet, be� bin da­
nOm arazisi olan adamlar ic;in be lki hakkm var,
ama bir Oc; yOz danOmle insan ba�kalannm hak­
kma tecavOz etmi� say1lmaz.
- Anam! Ada�1m! Bilmezsin sen bu insam
yavru m ! Doymaz . . . Ben adam1 tamyorum; tam
Oc; bin danOm a raz isi, a razisinin ic;inde gal, yine
arazisinin ic;inde me�e . c;am o rma m , m eras1, her
�ey vard 1r. Bu adam, zengin m i samrsm? Orma­
m i�letemez. Gal bir lOks b i le d e !'.:j ildir. K1�m g e­
len yabani a rdekleri b i l e vuracak zevkte de!'.:jildir,
uyu�uktur, t embeldir H em en h emen yan yanya,
daha fazla a razisi bombo�tur. Ormandan \:inge­
neler her sene dOnya kadar a!'.:)ac; devirirler. Ne
yap smlar? H a lbuki \: i ng e nelere sepet a rmek ic;in
be�-on dal laz1md1r. H e m de e n deli, en i�e yara­
maz dallar. Vermez beyim! Bedava vermez, para
ile de . . . Onlar da bilerek, zulOm olsun d i ye, gi­
der, koca a!'.:)ac1 devirirler. Yakm kayOn halk1, bu
tembel adama di� biler. Koyunlanm c;alarlar. Ka­
p e !'.:) i n i a ldOrOrler. 0, f1rsat buldukc;a, adOnc; para
bularak yine arazi a h r.
$u demin a rabada g e c; e n i zengin mi samr­
sm? Meteli!'.:ji yoktur. Olamaz da. H e r adam, bu
t o p rak denilen �eyden b i r �ey a nlamaz. Toprak
canh g i b i dir. Ahbaphk, dostluk, arkada�hk ister
Ben, do!'.:jrusunu istersen, o adamm i k i , Oc; bin
d anOm a razisi var diye ic; erlemiyoru m . As1l k1zd1-
!'.:) 1 m , o araziyi i �l et emem esi n e . l �letse, k endisi is­
tedi!'.:ji kadar zengin olmu�. nihayet h erife k1za­
n m , a c 1ma m .
H a n i kaylO c;ocuklan vard i r . Ate� gibi c;o­
cuklard1r da, insan, onlann biraz daha tahsil g Cir­
medi!'.:j ine OzOlOr. l�te ben bu topra!'.:ja, bu bakim-

1 14
s1z topra!'.:)a ac1yorum. Y oksa, herif zenginmi�,
umurumda m1?
Ben daha zengin i m . Bilton su k1y1s1 benim­
d ir. Fahri ana m ! Bilton bu su k1y1s1 ! Yusufc;ukla­
n, sazlan, bahkl an, kahve l e ri, c;ardakl anyla. Tar­
lalardan yazm Oc; ba�ak m1s1r, kafam kadar bir
karpuz, iki domates c;alanm, oturur bir so!'.:)Ot al­
tma yer, uyku c;eke r i m . Param olursa bir yirmi
dokuzluk ahr gelirim.
- Yani Fahrettin A s1mc1!'.:) 1m! Yani vazgec;e­
lim mi bu sevdadan?
- Er gee; vazgec;eceksi n ! d e r , dO�OnOr, yine
ba�lard1: H erkes kendi i�ine arkada�! Sana bir
nasihat: Bir insam yanmda u�ak gibi kulland1ra­
cak her i�ten sakm! lnsano!'.:jlu birbirinin u�a!'.:)1
de!'.:jildir, olam1yor. Sen o u�ak gibi gozOkene
bakm a ! Ben, e n kopek ruhlu insanm birdenbire
kopOrdO!'.:)OnO, menfaatini ayaklar altma ald1!'.:jm1
gozOmle gCirmO�OmdOr. Hem bizim yarad1h�1m1z­
daki insanlar birbirine sevgi ic;in do!'.:jmu�tur. Sa­
na demiyorum k i bir su k1y1smda bir e l l i , yOz do­
nOm!Ok arazi alma ! Bir de iyi arkada� bu! yam­
na. Harmamm koy!Olerle beraber y a p . Bir gun o
harmanda sen c;ah�1rsm, ertesi gun, oteki koylO­
nOn harmanma g idersi n . $imdi koy!Oler boyle
yap1yorl ar, b i l iyor musun? N e ho� �ey! . . H a , de­
!'.:)il m i ?
- P e k i A s 1 m , s e n h e p b o y l e a y l a k m1 geze­
ceksin? Bir i � de sen tut.
Fahrettin As1m giller;
- Allah gostermesi n ! der, devam ederdi : Ar­
kada�, ben filozofu m . Benim kendime mahsus
iyi bir dOnyam var Bu dOnya er gee;, hatta be­
nim bile Omit etmedi!'.:jim �ekilde, insam hayretle-

1 15
re garkedecek �ekilde dOzelecektir. Eh o zaman
biz de, bize dO�en vazife y i yapanz. U �ak ola­
mam. TOccar m 1 olay1m? Hangi koylOden, h angi
mah, hangi insan hesabma, hangi namuslu r ayic;­
le alaca!'.:) 1 m . Bu i�te benim vazifem ne olacak?
Soma birade r ! Benim ic;timai vaziyetim de pek
mOsait de!'.:jil. H e rkes ben i , deli diye gosteriyor.
$u k asabada do!'.:jdum, bir arkada�1m yak. Kimse
ile gC:irO�mOyorum. Bereket, dOnyada benim gibi­
ler eksik de!'.:jil. Onlan, kasabanm, biricik gOzel
kahvesinde bulamazsam, pis kahvelerde , h arman
yerler ind e , su k1y1lannda, muhacir evlerinde bu­
luyorum.
- Pek i , y azm anlad1k, k1�m nas1I gec;iniyor­
sun As1m?
Soyleyip soylememekte mOtereddit bir hal
ahr, kimseye soylemeyece!'.:)ine yemin ettirir, der­
di:
- Onu sorma . . . Ba�1m1 a h p koylere g idiyo­
rum. Hem sana bir �ey soyleyeyim mi? Ben,
kazasmm koyOnde muall imim. Y azm
kayo terk eder, gelir, buraya yerle�irim. Tamyan
yak, bilen yak. Burada d a do!'.:jmu�u m ! Adeta be­
nim i c;imde bir �ey vard n. Bu topra!'.:)a ba!'.:jhhk
h issi . Bu neden biliyoru m : Ben t a . . . �u ileriki
koyde do!'.:)mu�u m . Anamm babamm yedi buc;uk
donOm arazisi varm1�. Biri yirmi dart (anam), bi­
ri otuz iki ya�mda (babam) olmO�ler. Biri verem­
den, oteki bilmem h ang i mikroptan . Ben bu SU
ba�1m bir yaz garmese m, h astalanm m .
- Seninle, b i r lstanbul'a kadar u zanahm, b e
As1 m !
- Gideriz b e karde � i m ! 0 da olur. $ i m d i , be­
nim maa� kazada toplamyor. On be� gOne var-

1 16
m az , g ider paray1 a h r , Istanbul yolunu tutanm.
P ar a l a n bir h aftada ezerim. Mektep zamam da
g e l m i � olu r . Gelmemi�se, su k1y1smda be�-on
gun daha aram eder, donerim c;ocuklanmm yam­
n a , sevgililerimin yanma . . . 0 buza!'.}1 kokan sm1f­
ta, benim bOyOk k afah o!'.}lanlanm, sac;1 yirmi se­
kiz o rgOlO, alayc1 k1zlanm vardn. Benimle, o k1z­
lar gizli gizli alay ederler. O!'.}lanlar, pazar gOnle­
r i de mektebe gelir, da!'.} bay1r dola�mz . Ben
m e mnun olmasma haya timdan memnunu m . Be­
nim kendime gore yap1lm1�. mis gibi bir dOnyam
vardn. Daha gOzel, daha yepyeni bir dOnya da
t a hayyOl etmiyor de!'.}ilim . . .
- Su dOnyandan da biraz bahsetsene . . . Ha­
d i ! N e olur?
- Bahsetmesine ederim. Ederim amma, pek
� a i r a ne olur, karde�im. H a lbuki bu, hie; de �aira­
n e bir dOnya de!'.}ildir. Gece yata!'.}1mda yatarken
o dOnyay1 dO�OnOrse m , elle tutuyormu� gibi olu­
y o ru m . Bahsetmeye kalk tim m1 �airanele�iyor.
K a b ahat bende galiba.
- Biraz.
- Biraz d e !'.} i l , pek c;ok. Mamafi , m ademki
pek isti yorsun: Benim dOnyamda bo� laflar bit­
m i � t i r . BOyOk laflar soylenmez. Kimse kalk1 p;
" S oyle y i m , boyl e y i m , �oyleyiz, boyleyiz, boyle
yapaca!'.}1z," demez. Yapar Hie; kimse , �arap h ,
a v e t l i , meyveli yemekten soma c;1kti!'.}1 gezint ide
a !'.}zmm kokusunu , bumunun dumamm yOzOmOze
O f l emez. Yahut, bizimle aym koto elbiseleri giyip
aym c1garalan ic;iyor g CirOnerek evine saadetler,
oca!'.}m1 bin sene t OttOrecek erzak1 , refah1 y1!'.}­
m az . Muhabbetler ne ana, ne baba, ne c;ocu!'.}a
m atuftur; insano!'.}luna . . . Boyle bir dOnyanm ac;1

1 17
yoktur. Su k1y1smda serseri de!'.} i l , �air gezer.
Yozgat'a deniz, lstanbul'a Yozgat gunduzleri ka­
n�m1�t1r. Memleketler �u veya bu avantajmdan
dolay1 ozlenilmez. Deniz seyretmeye g i d ileb i l i r .
� ah�mak hesaphd1r. Ekilmeyen yer yoktur. Bey­
hude ormanlar, beyhude goller yoktur. Mevsim­
ler beyhude gelmez.
- Yahu, bunun �airlik ne ; esinde? Bu hepi­
mizin istedi!'.}i �ey . . .
- lstedi!'.}i �ey mi? Bu kolay m 1 olur samrsm?
Bunun neleri, ne garip cilveleri vardn. Bilmez
gibi y a pma!
- O n l a n anlat bakahm filozo f.
- Ba�ka b i r gun . H e m ben sana do!'.}rusunu
soyleyeyim mi? Ben ne istedi!'.} ini adamak1lh bi­
len birisi de!'.}ili m . Y almz bildi!'.}im bir �ey varsa o
d a , ba�kalan iyi �eyler y aparsa derhal a nhyo­
rum. Ben hakiki bir koyluyum. Yanm yamalak
tahsilimle iyiyi, kotoyu t efrik ediyorum, bu bana
yet er!
Fahrettin As1m, birdenbire bir c;:ocuk sevim­
lili!'.}i ahrd1.
- Aman! diye h ayk1rd1. Yahu, �i�e buz gibi
olmu�. �arkm altma g i d i p ac;:ahm. �uralardan bir
d e kavun bulsayd1k . . .
Birk ac;: gun ya!'.}mur y a!'.}m1�ti. Fahri, bu ya!'.}­
murlarda patlayacak gibi oluyo rdu. Kasaba c;:a­
mur deryas1 ic;:inde i d i . Kahveler adam alm1y or­
du. Sokaklarda k imseler yoktu.
H ava ac;:t1!'.}1 zaman s u k1y1sma ko�an Fahri,
Fahrettin As1m'1 bulama d 1 . 0 c;:oktan, ya!'.}murun
ilk gunu, can s1kmtismdan yaya olarak, ba�mda
kukuletas1, s1rtmda daruleytamdan kalma peleri­
ni, koyunde o!'.}retmen oldu!'.}u kazanm yolunu

118
tutmu�tu . Fahri , gOnlerce can s1kmtismdan pat­
lad 1 . Amcas1, Fahri'yi gun gOnden zay1flar gorO­
yordu. Baz1 gOnler gozleri pan! p a n ! , a te� gibi
yamyord u. Bir ak�am O�OdO, titredi, a te�ine bak­
ti: 3 9 .

iK iNCi KISMIN SONU


ti �iincii K1s1m
BERBER DUKKANININ
A<;ILMA MERASiMi

Berber dilkkanmm ac;1lma meras1m1, Me­


lek'in ilmit etti�i kad ar, h i e; de parlak olmad 1 . 0 ,
do�rusu, hic;bir �ey t a h m i n etmi� de�ild i . Fakat,
samyordu k i , bu sanmak bile de�ildi, zay1f, pek
zay1f bir hissikablelvuku id i . Neden soma k elime­
lere c;evr i l e b i lecek bir onsezi - hie; olmazsa �enlik
gilnlerinde o ldu�u gibi be�-on ki�i temiz g i y ine­
cek . . . Ortahkta garip bir sessizlik, bir bo�luk, bir
silkut, birkac; nutuk. Velhas1l adi gilnlerden ba�ka
bir gilnde oldu�umuzu anlatacak, bunu bize duyu­
racak, birkac; hareketsizlik, b i rkac; hareket . . .
Melek, boyle �eyler il m it ed iyordu, d iyeme­
yiz. Boyle �eyler ilmit etmiyordu ama hillya ku­
ruyor muydu? $imdi h isse t t i � i melale, evvelce
duydu�u izah1 lilzumsuz h islere bak1hrsa , evet .
Hay atmdaki bu d e � i�ikli�e dilnyadan bir
parc;a da -dilnyadan demek lafin geli�i-, koyden
bir parc;a da i�tirak edecek. H erkesin gozlerinde
Melek'in h a yatmdaki bilyilk donilmiln manzaras1
bir �enlik, bir panlt1 halinde gozilkecek . . .

N e fis b i r ilkbahar sabah1 y d 1 . Melek'in vaziye­


tinde olan bir insanm, evinden c;1kar c;1kmaz gok­
yilzilne b a kmamasma �a�malidn.

1 23
Geni�, derin bir nefes aldi. lc;inde ezilmeler,
y umu�amalar, dolup bo�almalar duyuyord u. Bir­
denbire mOthi� seviniyordu. Fakat bu sevincin
gerginli!'.}i n e , azh!'.}ma kar�1hk, birdenbire bir bo­
�alma, bit sinir bo�anmas1yla a!'.}layacak gibi olu­
yord u . Melek, kendi kendine ho� bir mukayese,
bir benzeti� yapt1: Bu bir nevi gelin olmayd i .
Muhakkak gelinler aym hall hissederlerdi. H a n i
bay1l acak g i b i oluverirlerdi y a !
Bir dOkkan ac;manm b u kadar mOhim, ken­
disini bu kadar kuvvete aym zamanda zaafa dO­
�Orece!'.}ini, Melek, birkac; ay evvelden tahmin et­
mi� olsayd1 ; dOkkanm ac;1lmas1m ba�ka bir gOne
birak1r, muhakkak Oc;-be� hafta tehir eder, hasta­
lamr, bir �eyler, birtak1m eksiklikler icat ederd i .
Bir a r a , yine gi::i k yOzOne bakt i . MOthi� gOzel
bir �ey d i : Ma vi, parc;a parc;a bulutlar. . . So!'.}uk bir
rOzgar esiyordu. Bulutlar ak1yordu. Elle tutula­
mayan, gi::i z le gi::i r Olemeyen daha ba�ka �eyler de
vard i . Yumruklanm s1kti. Bir j imnastik hareketiy­
le, kollanm ik-Oc; defa yana do!'.}ru ac;t i . O c; defa
bi::i y lece nefes ahp verd i .
Siyah , uzun bir mektepli k i z i::i nlO!'.}O, etekli!'.}i
giymi�ti. Koltu!'.}unun a l tma bir berber, yahut
hem�ire gi::i m le!'.}ini paket yap1p s1k1�t1rm1�t i . Elin­
de, dOkkanm anahtarlan vardi .
Babas1 mahzenin ic;inden ba!'.}my ordu:
- Dur, geliyoru m . Beraber ac;ahm. Besmele
c;ekelim. lc; eriye sa!'.} ad1m1m1zla g irelim . . .
H e p beraber yOrOdOler: H ikme t , Naci, A l i
R 1 z a , M e l e k . Yold a , bu kafileye bir kom�u bahk­
c;1 da kat1ldi . Sess iz, cenaze arkasmdan yOrOr gi­
bi g ittiler. Sabah so!'.}uk, parlakt i . Hala bulutlar
ak1yordu. R1za'mn tavsiyeleri yerine getirilerek

1 24
dOkkan ac;:1ld1. I lk defa bahkc;:1 t1ra� edild i . Ali R1-
za'nm dart-be� ayd1r makas yOzO gCirmemi� sac;:­
lan kesil d i .
B u i�ler yap1lmadan evvel, c;:ar�1 i c;: i n i n bOton
dOkkanlanm ac;:1k bulmu�lard 1 . H a l ktan hic;:biri,
bu merasime fazla bir alaka gostermed i . Herkes
ah�veri�ine dalm1�t1. Bunun sebebi n i A l i R1za
ba�ka torlO tef sir e t t i . De d i k i :
- Burada bizim dOkkan sahibi olmamm i ste­
mezler. Kendile rinden biri ac;:sayd1, k1yametler
kopard1.
Bir dOkkan ac;:manm, onlann zanne tti!'.ji ka­
dar mOhim bir �ey olmad1!'.jm1 esnaf pekala b i lir­
di. Ac;:1ld1!'.j1 g i b i kapanabilirdi d e . Boyle �eye
uzun merasim ade t de!'.jildir. N i tekim Ali sac;:lanm
kestirdikten, bahkc;:1 t1ra� olup g ittikten soma es­
naf birer birer geld i . K i m i birer:
- H erete;
K i m i , iyi TOrkc;:e b i le n ler;
- Sa!'.jhcakla, gOle g O l e , dediler.
Adet de yerini buldu.

Melek'in dOkkam gOzeld i . Ortada gavurca,


eski, i si m l e r i bile unutulmu� moda mecmualan,
TOrkc;:e yeni, eski gazeteler, r e s i m l i mecmualar
duruyordu. Hemen hemen bOton e�yay1 Melek
h aftahklanyla alm1�t1. Y a lmz, bir berber Dimit­
ro 'nun hediyesi ustura, bir de H i kmet'in iki �i�e
kolonyas1, sahi bir de, babasmm bir e l aynas1
mOste sna, o tekiler hep birtak1m mahrumiyetler
hesabma e lde edilmi� �ey le rd i . Melek, bu m a h ru­
miyetlere OzOlmeden katlanm1�t1. As1l bu parala­
n birik tirmek mese lesi c;:ok mOhim olmu�tu . Ba-

1 25
bas1 gilnden gilne ic;kiye dil�mil�, durmadan ic;i­
yordu. Boyuna da nutuk veriyordu; " KIZlm ma­
�allahsm . . . " di ye ba�hyordu. Para koparamad1!'.}1
zaman, eline ne gec;erse soka!'.}a at1yordu. Sonra­
lan alt a l t a , ilst ilste kavga bile etm i�lerd i . Me­
l e k , nihayet babasma gilzel bir oyun oynam1� t 1 .
K o l a y ele gec;eb i l i r bir yerde y e d i buc;uk, bir yer­
d e alti kuru�, ilc; kuru�; bilyilk paralan ise zor
bulunur bir yere sakhyordu. R1za bilyilk paralann
yerini bir tilrlil bulam1yor, yedi buc;ukla al ti kuru�
bulmanm sevinci ile daha f azla da aram1yor, pa­
ray1 ahp g idiyord u . Sarho�. eve dondil!'.}il zaman;
- Paralan ne yap1yorsun k1z? diye haykm­
yord u . Kime yediriyorsun? Ne halt kan�tmyor­
s u n? 0 kadar ba h�i� ah yorsun . . . Soy le nankar
k1z, bizim halimiz ne ol acak? Bu g idi�le dilkkam
nas1l ac;acaksm?
lki k oltuk, iki bilyilk ayna , be� makas, dart
ustura, iki san le!'.}en, iki ibrik -biri mavi, otekisi
k1rm1Z1-, bir san pirinc; mangal, bir paravana,
kolonyalar, losyonlar, pudralar, kremler. . . almd1-
!'.}1; dilkkan ertesi gilnil ac;1lmaya ha;m vaziyete
girdi!'.}i zaman Ali R1za, biltiln bunlan kendisi
yapm1� kadar seviniyord u .
- K 1 z , paralan A l l a h a � k m a , nerede sakla­
dm? diyordu . Bereket bulamad1m ha! Bravo! Na­
s1l yaptm bu i � i , ha? A f erin k1z! Ben de gilnah1-
na g i riyordu m . A ferin Melek, aferin! Ma�allah
sen !

M e l e k , o gi.in a k �a ma kadar c;ok mahzun bir


g il n ge c;ird i . Oc;-be� ki�i ancak t1ra� olmu�, sa­
bahki hava o!'.}leye do!'.}ru bozmu�tu. Pis bir ya!'.}-

1 26
mur ya!'.}m1�ti . D1�arda firtma vard1. Ak�ama do!'.}­
ru camlar bulanm1�, Melek e ski mecmualann re­
simlerine dalm1�t1 ki, kap1 ac;1ld1. lc;eriye, kalm
bir erkek c;ocuk sesiyle , canh buz gibi so!'.}uk a l
yanaklanyla Fata� gird i . OpO�toler. Fata� toylO
kollanm onun boynuna sarm1�, arkada�m1, kok­
laya koklaya -adeti vec;hile- opmO�to.
Fata�, $ehzadeba�1'nd a , bir yans1 ni�anc1,
yans1 piyangocu dOkkanmda c;ah�1rd 1 . Dudaklan­
na alhk, yOzOne pudra sOrmedi!'.}i zaman ka l m ,
toylO bacak l a n , koll a n , mOtemadiyen b i r e rkek
defeder gibi dik go!'.}sOyle �en, hoyrat, fakat ma­
sum bir k1zd 1 . lc;eriye g irmesiyle, sabahtan beri
esen kederli h avanm da!'.}1lmas1 bir oldu. Fata�
�ark1lar m1 soylemedi. Kendine vurulan beyler­
den mi bahsetmedi . Her gun iki tayyare pi yango
bileti alan, yetmi� fi�ek a tan mebus o!'.}lundan m1
soz etmedi . . .
Kah dOkkanm paravanas1 arkasmdaki kadm­
lar taraf mm koltu!'.}unda kucak kuca!'.}a f1s1lda�a­
rak, kah camm bu!'.}ulanm silip k imsesiz, rOzgarh
c;ar�1ya dilini c;1karara k ; Melek'in, "Yapma k1z ! "
demesine aldm� bile e tmeden oynayarak, kah
avaz1 c;1kt 1!'.}1 kadar �ark1lar soyleyerek son mO�te­
riyi beklediler. Son mO�teri, sakin, gOzel bir c;o­
cuk olan Aleko idi . Misafir k1z, onu kulaklarna
kadar k1zartacak, sevindirecek lak1rd1lan nere­
den bulup c;1karm1�t1? Aleko memnun c;1k1p git­
mi�ti, Ali R1za ic;eriye g i rd i . Bir firc;a alarak, b i r
kena rda OstonO b a � 1 m sOpOrd O. Fata�, R1za'y1
"Amcac1!'.}1 m ! " diyerek sanhp o ptO. l�te o zaman
bugOnkO has1latm -yOz yetmi� be� kuru�un- kirk
yedi kuru�uyla bir galon �arap almd1. Evin y olu
tutuldu. DOkkanm �erefine ic;ildi. As1l bOyOk me-

1 27
rasim evde oldu . K1yametler koptu . Saat on iki­
ye kadar, Fa to�'un sesi k1s1lmcaya kadar �ark1,
A l i'nin kaf as1 donOnceye kadar ic;:ki, H i kmet'in
uykusu delirinceye kadar proje yap1ld 1 . lc;:ildi, ye­
nild i , ba�n�1ld1.

0 sene yaz, her seneki g i b i , lstanbul'u bir­


denbire bastird1 . M i llet denize dokOldO. Vantila­
torde serinlenenler, "OldOrOcO sJCak dalgalannm
Amerika'da cay1r cay1r i nsan dokto�OnO dO�OnOr­
sek, Istanbul yazmm sJCa�ma �Okretmeliyiz" de­
d i l e r . Haklan vard1 ! . .
O�leden sonra, arahk ba�la nndan o "mel­
tem" dedikleri gOzel �ey yine eksik olmuyor, de­
niz kenarmda oturanlar saat i k i y e d o � r u ac;:1klar­
dan bir mor rengin a�1r a�1r yakla�t1�m1, kopOk-
1 0, gOzel meltemin hastaya �if a, ilac;: misali geldi­
�ini g0rOyorlard1 .
$ u Marmara k1y1larmda, o sene bol meyve
yeti�mi�t i . KaramOrsel'den armut, erik, kiraz,
v i�neler; Bursa'dan bol bol �eftaliler; T ekir­
da�'dan kar puz, b i lmem nereden iki ayhk c;:ocuk
bOyOk!O�Onde kavunlar geliyord u . Kay1klar, yel­
kenliler, iskelelerden boyuna meyve yOk!Oyor,
ha! dolup dolup bo�ahyor. Kara b1y1kh , gOzel
yOzlO yemi�c;:iler, dOkkanlanm meyvelerle sOslO­
yorlar; Ostleri dOnyanm hic;:bir yerinde bu c;:e�idi
ye ti�meyen l ezzetli, kokulu yan c;:ic;:ek meyvelerle
dolu sepetlerin altmdan, k eseka�1tlanna, dOnya­
nm her taraf mda atilan, yenmeyen meyveleri
dolduruyorlard 1 .
B u y 1 l marullann gobe�i korkunc;: tu. B u y1l
domatesler a l , bOyOk; pathcanlar c;:ekirdeksiz,

1 28
�ef taliler d a h a toy ! O , d a h a kokuluydu. Millet se­
vinc; ic;indeyd i . Fukara c; ocuklan, halin etrafmda
dart donOyorlar, denizden kavun karpuz toplu­
yorlar. H a l e varmadan yolda c;OrOmO� bin bir
meyveyi c;o p!Oklerden topluyor, m idelerine indi­
riyorlard1 . Yaz ortalanna do!'.:jru meltemler de bir
arahk durmu�; lstanbul'u, c;ocuk, faki r , zengin
a!'.:)1zlanm bir �eftali kokusudur sarm1�t 1 . Bu �efta­
li kokusu lstanbul'un hie; �eftali yOzO gormemi�
denecek e n sapa, semtsiz yerlerine kadar yay1l­
m1�t 1 . 0 sene �ehir bak1ms1zd 1 . Kanal i za syon c;u­
kurlan yer yer patlam1�t1 . Tamir garmek ic;in he­
men hemen bOtOn sokaklar ac;1lm1�. yaz d a bir­
denb ire bastnm1�t 1 . 0 sene marullara bol bol la­
!'.:)1m suyu verilmi�ti. Kimse e l i ni y1kamaya, mey­
veyi y1kamaya !Ozum gCirmOyor; OstOne ba�ma
bu bol, bereke t l i me y ve le rden sOrOyor, dOnya
�eftali, kavun kokuyordu. Istanbul o yaz, meyve­
ye c inlere kan�1r gibi kan�1p g i t mi�t i .
I l k tifoya yakalananm h a ! etrafmda dola�an,
Yed ikule t a r aflannda o turan H m r isminde bir
c;ocuk oldu!'.:ju rivayet o lunur. Hmr, �imdi yine
ha! taraflanndad1r . Bu mesele tahkik edileb i l i r .
Hmr olmed i . Fakat tifo e v d e n e v e , bacadan ba-
" caya, maruldan �eftaliye, e rikten vi�neye, ku!O­
beden eve, b arakadan a p artmana, H amidi ye'den
Terkos'a atl ayarak, lstanbul'u sard1. MOhimce bir
af e t h a l indey d i . Sokaklarda k imsenin kimseden
haberi yokt u . Sokaklarda s1h h a t l i adamlar v ard1
ya, mesele yoktu! lnsan k1sm1, "hastahk bulup
bulup d a beni mi bulacak?" der Avrupa'dan a�1-
lar yeti�ti. A�1ya tahammOI e de meyen zenginler,
bin bir c;e�it a!'.:) 1zdan alma h a plar kulland1lar Bu
haplar pek fayda e tm e d i . Fakir mahallelerde

1 29
ac;1lm1� a�1 istasyonlanna bazen muayenehanesiz
baba doktorlar yeti�ti, bir si.iri.i c;ocukla kadm
kurtanld1. Hastah!'.}m ehemmi y e t i , azahp c;o!'.}al­
madan bi.iti.in yaz devam e tt i . Olan olmu�tu ar­
t1k. K1�1 . ya!'.}murla n , meyvelerin sonunu, sulann
c;e�melerden kesilmesi ni, yahut donmasm1 bekle­
mekten ba�ka c;are yoktu. Hmz1r mikrop so!'.}uk­
lara da tahammi.il ederd i . Arna Omit edild i . -4
derece-i hararette l apa lapa kann ya!'.}d1!'.}1 lstan­
bul'un sevimli, mesut, ac;, tok, k1� ak�amlan bek­
lenilir bir hale ge lind i . K im i kurtuldu, kimi oldi.i;
Istanbul, bununla beraber ta te�rinlerin sonuna
kadar, yine yemi�lerini yiyip suyunu kaynatma­
dan ic;erek, hatta dans edip denize g irerek, bu
afeti kay 1ts1z atlatmaya c;ah�t1. Ayy a�lar, alkol
mikrop tutmaz diye, bol bol buzlu, buzsuz rak1
ic;tiler
Terleyen hasta olmaz, diyebilenler dans
e d i p plai p l a i dola�t1lar. Alem yine a alemdi.
Yalmz bir arahk, halin e trafmda y a z ba�lang1cm­
daki c;ocuk akm1 durdu. S oma eksildi . Daha son­
ra da birkac; soluk benizli serseriye inhisar e t t i .
Tifonun salgm oldu!'.}u s1ralardayd1 ki Fahri,
memleketinde yakaland1!'.}1 bir s1tmay1, ondan
mOtevellit bir zafiyeti onlemek ic;in Ada'ya tebdili
havaya gelmi�. bir ki.ic;i.ik oda kiralam1�t 1 . Ak­
�amlan ate�ini muayeneye devam ediyor, 37 . 1 ,
3 7 . 2 oldu!'.}u zamanlar, ne olursa ol sun denize
g i ri yor; kend ini iyi hissetti!'.}i gOnler, bir garip i�­
tiha ile bol bol yemek yiyor ; denizi, meltemi
go!'.}sO ac;1k seyre dahyordu.
Garip bir saadet i c; inde i d i . Y a l m z bu saa­
det, rahat de!'.}ild i . Yoksa , her �eyi tamamd 1 . Fa­
kat rahat de!'.}ildi. lc;inde bi.iti.in bu zahiri huzura,

1 30
sOkCma ra!'.:)men bir c;a!'.:)1lday1�, bir rahats1zhk h is­
sediyordu. Bu garip de!'.:j il d i . H i ka yemizin biraz
ilerisinde anlayaca!'.:)1m1z vec;h ile, Fahri t ifoya tu­
tulmak Ozere idi .

Melek, hie; olmazsa, Ada'ya yazh!'.:ja gelen


Turk genc;lerini dOkkana c;ekmek i c; i n, oteki gene;
Rum berberin taktiklerine mukabele ediyor, bin
bir masum h i l e icat ediyord u . Bunlardan bir ta­
nesi Fahri'yi d e o n u n dOkkanma c;ekmekte gecik­
med i . Bu basit masum hile �uydu:
Fah r i , havlulan elinde banyodan donOyordu.
Dalgmd1. Birc;ok �eyler dO�OnOyord u. Tam ber­
ber dOkkanmm onOnden gec;erken, Melek, gene;
adamm geldi!'.:jini gCirmO�, pencerenin onOne ge­
lece!'.:)i zamam hesaplam1�t 1 .
DOkkamn d1�anya, y a n i soka!'.:)a ac;1lan cam1-
m tam o s1rada ac;m1�, pervaz, gene; adamm ba­
�ma c;arpm1�t1. Berber k1z tatli, mahcup edalarla
ozOr diledi. Fahri bu pek samimi ozOr dileyi�teki
as1l maksad1 derhal c;akm1�, gene; k1z gO!Omse­
mi�; ic;i, birdenbire bir saadet h issiyle dolmu�, 1s­
hk c;alarak uzakla�m1� t 1 . Onda bu huy eskiden
beri vard1. Bazen kendisine bir c;ocu!'.:)un gO!Om­
semesiyle, bazen yeni y a p1lm1� bir tam�m sam i ­
mi selam1yla, bazen, bir yerde birtak1m insanlar­
la birdenbire ahbap olu�un verdi!'.:ji saadetle gOn­
lerce mesut, �en olurdu. Deminki dalgmhk yeri­
ni, �imdi etraf m1 daha iyi gCirmeye terk etmi�;
haleti ruhiyesi gec;enlerin muhaverelerini dinle­
meye, sokakta oynayan c;ocuklann ba�1m ok�a­
maya mOsait bir ha! alm1�t1. Bir arahk, kendi
kendine;

1 31
- Y a n n , vanp �u karak1za bir t1ra� olay 1m!
d e m i �t i .
Fahri'nin burada bir tek arkada�1 yoktu. "Tu­
h af, zOppe bir muhit ic;:ine dO�tom," diyordu. Co­
!'.}u zengin tacir mahdumu Rum genc;:le ri, bir Av­
rupa plaj m m kozmopolit insanlan gibi hareket
ediyorlar, sinemay1 taklit ediyorlard1. Danslar g1r­
l a gidiyor, gene;: k1zlar " ni�anh plajlarda bulunur"
diye dO�OnOyor, gene;: e rkekler "k1z plajlarda kan­
dmhr" diyorlard 1 . Gene;: insanlar ba�ka bir �ey dO­
�OnmOyorlar, bOyOk, cali (yapmac1k) k ahkahalar
a t1yorlar, dans ederken -kendileri ic;:in de!'.}il- ba�­
ka biri , hatta seyircilerden ba�kalan ic;:in oynu­
yorlarm1� gibi bin bir gosteri�li vaziyet takm1yor­
lard 1 . H atta baz1 Yahudi genc;:leri, gosteri� ic;:in
ne�elendiklerini anlatan h allerle beyhude sozlere
gOIOyorlar, en adi, tebessOm bile edilmeyecek
�eylere, etraflanna bak1p, iki ellerini kalc;:alanna
dayayarak gOIOyorlard 1 . Hele bir k1s1m "levanten"
insanlar vard1 ki, aman yarabbi ! . . . Sanki birer
kolonizatCirdOler. Kendilerinden ba�kas1 yerli
ahali idi. Fahr i , "beyhude yere kmyorum" diyor­
du, "ben de, onlarla olsam bilmeyerek aym �ekil­
de h areket etmeyece!'.}im ne m alum? Zarla, gos­
teri� ic;:in bile olsa , gOlmek, gOlmekt i r . lnsanlar,
'Ho�c;:a vakit gec;:iriyoruz', dedi miydi yan yanya
ho�c;:a vakit gec;:irilm i�tir. Y a bOton mesele bir
gruba d a h il olmamaktan, bir meclise girmemek­
ten do!'.}uyorsa . . . Onun ic;:in Fahri, "Yarabbi , di­
yord u , "kim inle bir sat1r konu�abiliri m , kiminle?"
Bir mOddet Rum ge nc;:leriyle ahbaphk etmek
isted i . Bunlar otekilerine nazaran daha t abii, ba­
ya!'.}1 gOIO�leri daha bol olmakla b e raber daha az
sinirlendiri c i , jestleri daha serbest, c;: o !'.} u gOzel

1 32
sesli, gOzel yOzlO i nsanla rd1 . Bir-iki kelime TOrk­
c;e konu�tuktan soma m eclislerindeki adama ar­
tik hie; ehemmiyet vermeden, yine Rumcalanna
donOyorlard1. Birtak1m TOrkler de vard1 ki, c;ok­
tand1r Ada'da oturmaktan do!'.}an bir kendini be­
!'.}enmi�likle, adeta onlara yana�1ld1!'.}1 zaman bile
c;ekingen, OstOn vaziyeti t akm1yorlard1. Bu vazi­
yetlerinin, �una buna selam vermek, iki-Oc; gOzel
k1z tammaktan i l e ri geldi!'.}i, pek belli oluyordu.
Fahri, yerini yad1rgam1�t 1 . Ak�am olunca kendi­
sini bir garipseme ahyord u . Bir dost c;e hresine
neler anl at1lmazd 1 . Gone� batarken dOnyaya oyle
gO zel , rengarenk 1�1klar b1rak1yordu ki. . . Soma
c;am altlanndan gozOken denizin o kartpostal
manzarasmda . . .
Bilton bunlar Fahri ' y i yalmzh!'.}m koto zevki­
ne daldmyor, cam s1k1hyordu. Dalgm, meyus do­
la�1yordu. Yata!'.}ma girdi!'.}i vakit uzun mOddet
uyuyam1yordu . Hayaller kuruyord u. Bir bacaklan
ate� gibi k1zm, kendisini sevece !'.} i n i hayal ediyor­
du. Bir motor, bir sandal ahyor, ic;ine k1zlan dol­
duruyor, denize ac;1hyordu. S a!'.}a sola donOyor,
uyuyam1yordu . K alk1yor, m asanm ba�ma gec;ip
defterine b i r �eyler yaz1 yordu:
" 1 9 H aziran 1 9 3 . . . Gec;enlerde nhtim tamir
e dilmeye ba�land1!'.}1 zaman, Ada'y1, bir renc;ber
ak1m1 doldurmu�tu. B irtak1m mec;hul, kirli e�ya
s1rtlannda, bir ak�amOsto o kadar sessiz, vapur­
dan c;1kar, kaybolur g iderlerdi k i bu i nsanlar
Bir tek ki�inin Ada'ya gelmesi, ehe mmiyetli
-f akat zahirde ehemmiyet verilmez gozOkmek
�art- bir hadise oldu!'.}u, yine bir tek i nsanm bir
son vapuru kac;1rd1ktan soma bOtOn Ada saki nle­
rinin vapuru kac;1ranm etrafma dizildi!'.}i, de diko-

1 33
dusuz bir ad1m atmaya imkan olmayan bu kOc;Ok
memlekette, bu adamlar nereye kaybolurlard1?
Bir tanesine, bir son vapurun ikinci mevkii­
n in d1�an tarafmdaki s1ralannda rastlam1�t1m.
Uzun boylu, yOzO ergenlik ic;inde, pek g e n e; bir
adamd 1 . Kayserili odu!'.:junu soylOyordu. Galiba
sarmc; kazmaya geliyordu. Vapurda, ona;
- Nereye c;1kacaksm? Hangi iskeleye? de­
mi�t i m .
A d a m , b e n i m c;1kaca!'.:)1m iskelenin ismini
vermi�t i . Do!'.:)rusunu i sterseniz, ben kendisini
Ada'da aramasma aramad1m ama, bir ikinci tesa­
dOfe pekala sevinebi l i r , bu bo� adamla deniz ke­
nanndaki bir kanapede, o yalmz kald1!'.:)1m ak­
�amlar, tath tath konu�abilirdi m . Adam i n m i �,
kaybolup gitmi�t i . Bel k i de hala, Ada'da sarmc1-
m kazmakla me�guldO r .
Yabanc1 bir yere ilk defa i n i p , hie; lOzumsuz,
manas1z bir h is duymad an, topra!'.:)a -varsa- bir
battaniye atip y1ld1z seyretmeden, memleket,
sevg i l i , 1v1r z1v1r dO�Onmeden uyumak . . .
Bel k i boyle �ey, iyi insanlara nasip oluyor.
Bel k i b iz, zay1f, kan�1k, kotO insanlar, yabanc1
bir yerde a!'.:jlamakh oluyoruz .
lnsanlann oturdu!'.:ju, t arlanm ye�erdi!'.:ji, c;o­
cuklann oynad1!'.:)1 toprak, neden insano!'.:jluna ya­
banc1 olsun? Olmasm. Y almz anam1zm, babam1-
zm, sevg ilimizin, arkada�1m1zm z incirlerine ba!'.:jh­
y1z da, ondan bir torlO k an�1k h islerden k urtula­
m1yoruz, bir tOrlO rahat edemi yoruz .
Bu zincirleri k1rmahy1z . Do!'.:jdu!'.:jumuz yerden
be� ki lometre uzak da bir; yOz , be� bin kilometre
uzak da bir olmahd1r. Orada da , bulursak batta­
niyemizi, bulamazsak A l lahm kuru otlanm t opla-

1 34
yip uzanmahy1z. T oprak kazmaya gelen renc;:ber­
ler uyuyor. l y i , basit, ba!'.}lanm koparm1� i nsanlar
her yerde uyuyabilirler. Kendimi o renc;:berlerle
beraber gCirOyor, onlann yerine koyuyorum .
Ekmek, tuz, domates, iki nefes c1gara , bir
fincan kahve gOnOmOzO ho�c;:a ikmal e d e r . Kato
rOyal a n , bol yemek yiyen midesi bozuklara terk
ederek, yukanda sayd1klanm1za kOc;:Ok, basit, za­
rars1z i laveler, tarhlar yaparak ya�am ak, bin tor­
i 0 ya�ama tarzmdan bir tanesidir. Bu �ekilde ya­
�amak ba�kalan hesabma yap1lm1� bir fedakarhk­
sa, insa n , bilmeli id i . Yooo k ! Bu b izden daha ko­
tO vaziyette olanlara k ar�1 zaruri bir fera gatsa ,
bu �ekilde ya�amak i nsano!'.}ullanna �u zaman
ic;:inde mukadd erse, hie;: ehemmiyeti yokt u . Bu
insanm nasibiyd i . Binaenaleyh kafiyd i . 0 zaman
gOzel uykulan hep beraber uyurduk.
Fakat tavuklann, yumur tlad1!'.}1 yumurtalann
Ostonde yirmi bir gun yatan tavu!'.}un, gagas1yla
k1rd1!'.}1 yumurtadan altm pilic;:ler c;:1kti !'.}1, soma c;:a­
y1rlarda ko yunlann parlak tOy!O kuzular do!'.}urdu­
!'.}u; 1 h k , kumsal, s1!'.} sularda bOyOk kefallann, lev­
reklerin yOzdO!'.}O denizler dO�OnOlsOn. 0 zaman
ekmek, domates, tuzun bahtiyarh!'.}1 d e !'.} i l , i y i ,
sa!'.}la m , do!'.}ru dO�Onen i n s a n bahtiyarh!'.}m1 kav­
ranz.
B 1rakahm bu b a y a t dO�Oncey i : Su adam ek­
mek, domates, tuz yedi!'.}i ic;:in gOzel d e!'.} ild i r . lyi
uykulannm, bah tiyarh!'.}mm sebeb i , yalmz ek­
m e k , domates, tuz o l a m a z . Ekmek, domates,
tuzda bahtiyarh!'.}m s1m ile vit aminleri y oktur.
l y i , basit insanlar da, levrekleri yumurta ile k1-
zart 1 p , kuzu kaburgasmm leziz etini francala ile
yerken �arap ic;:ebilir Bal, c;:e�itli salatalardan

1 35
a ti �t1rabilir. Bu gilzel rilyalara mani de!'.}il dir. Bi­
lakis levreklerde, �arapl arda, pirzolalarda gilzel
rilyalan silsleyecek malzeme bol boldur. Kime
soylilyorsun? Yo! amelelerinin, toprak kaz1c1lann
almlanm �ahadetparma!'.}1yla silip terlerini silktik­
leri and a , bir c;:mar golgesinde boylece dil�ilnilp
kahyorum.
,
Bir dost bulsam, onunla dil�ilndilklerimi mil­
naka�a edebilsem, ne iyi olurdu! Yalam, gerc;:e!'.}i,
iyil i !'.} i , fenah !'.} 1 . . . Mevzu dolu karde�lik! (Burada
Fa h r i , hep Fahrettin As1m'1 arard1 . )
<;:ah�a n , terleyen insanlara bakan b i r adam
-kim olursa olsun, ne olursa olsun- g 1 pta, a c 1 ,
kendi kendine b i l e i t i r a f edilmeyen utanma i l e
kan�1k bir hi.izi.in duymaz m1yd1? <;:ah�mas1 oteki­
lerine, yani bu toprakl a , kazmayla bo!'.}u�anlara
nazaran bir nevi oyuncak olan insanlann, onlara
baktiklan zaman bir hakikatm a yan oluvermeme­
sine imkan yoktu. Bu h akikat neydi? Kimbilir,
belki de bu, insanda bir c;:ah�mak, bir gilze l l i !'.} e ,
bir saadete beraber ula�mak i n s i y a k m m duyul­
mas1 , yahut uyanmas1yd1. Eskiden beri bu nevi
c;:ah�anlann yemek yiyi�ini, uyuyu�unu gCirenler
bu hakikati h i ssetmi�ler, ic;:in ic;:in bu saadete g1p­
ta etmi�ler, �a�1rm1�lardn
Yahut ic;:lerinden kendi rahats1zhklannm se­
bebini bir dak ika anlay1p unutmu�lard n.
(Ba�kalan hesabma dil�ilnen Fahr i , burada
bir dakika durur, soma yine dil�ilnmeye ba�lar ) :
Once, a caba bu rahat uyuyan renc;:berler
mesut rriu? O rasm1 gee;:, mesuttur, kabul edelim.
Mademki bu yaz s1ca!'.}mda yorgun, fakat t a t h bir
tebessilmle uyuyorlar. . .
Bu renc;:berlere bakar gozilkenlere gelelim:

1 36
Bunlar acaba, ' O , elhamdi.ili lla h ! Hayatta muvaf­
fak oldu m . Zeng i n oldum. Toprak kazm1yoru m.
Su zavalhlara bak! Yarabb i m , sana hamdolsun!
Ya onlar gibi olsayd 1m, halim nice olurdu? Nas1l
c;ah�1rd1m bu gobekle?' d e miyorlar m1? Mi.ikem­
mel diyorlard1 ama bunu hic;bir zaman ac;1kc;a
soylemiyorlard1. Bu, i c;lerinde yan h is, yan se­
vinc;, hay1r bir yan hamd ha linde �ekilleniyordu.
Zahirde ise , onlann bu c; a h�masma biiyi.ik k1ymet
verdiklerini yanlanndaki ufak c;ocuklara ya soyli.i­
yorlar, ya resimli kitaplarda okutuyorlard1. Bun­
lar h i e; olmazsa , di.i�i.inenlerdi. En fenas1 , en koti.i
cinsi, lakayt gelip gec;enlerd i . Bunlar yahlanna
rahatc;a doni.iyorlard1. l�t ahlan kac;madan yemek
y iyorlar, balkonda de!'.}i�ik c1garalardan ti.i tti.iri.i­
yorlar, vapurlara c;oluk c;ocuk Frans1zca nidalarla
i�aret ediyorlar, radyolannm di.i!'.}mesini Paris'e
getiriyorlard 1 . Baz1lan da bol sofradan kalkar­
ken;
- Alla h 1 m , olmayanlara da ver! diyorlard 1 .
E!'.}er, yukarda A l l a h varsa, muhakkak aczin­
den ter ter tepiniyordur. Ben de renc;berlere ba­
karak c;mar altmda hafif bir uyku kestiriyo­
rum . . .
Defterini kapar, yata!'.}ma uzamr, gozlerini,
uzun zaman uyamk olarak kapard 1 .
Gi.inlerden b i r sah m1yd 1 , c;ar�amba m1yd1?
Fahri b irdenbire, berber k1zm, onu di.ikkana c;ek­
mek ic;in yapt1!'.}1 �akay1 hat1rlay1verd i . Vakit o!'.}le­
den sonra yd 1 . Yata!'.}mm i.izerine �oyle bir uzan­
m1�. mahalle ic;inin gi.iri.ilti.isi.ini.i dinliy ord u . Bir
ti.irli.i uyuyam1yordu. Gozlerini kapaymca, ic;ine
y1!'.}m y1!'.}m kadm hayali birikiyordu. Ta e s k i c;o­
cukluk zamanmdan sevdi!'.}i bi.iyi.ik k1zlan, ilk deli-

1 37
kanhh!'.}mm bin korku, b i n ic;: ezilmesiyle, bin pi�­
manhkla yakla�t1!'.}1 kotO evler i . . .
H ayn, bu o!'.}le s1ca!'.}mda, bu c;:e�it heyecan­
landmc1 �eyler dO�Onmektense, hie;: istirahat et­
m e m e l i . Da!'.} bay1r dola�m a h , daha iyi id i !
$imdi koyden b i ra z uzakta, yukarda , c;:am
kozalaklan sJCaktan pat1r patir pathyorlard 1 . Re­
c;:ine kokuyordur. Nereden esti!'.}i mec;:hul bir ri.iz­
gar, c;:amlan soylendiriyordur. . .
F a h r i , yataktan atlad1. Solu!'.}u sokakta ald1.
Niyeti tepelere c;:1k makt 1 . U zak tan denizi, al tmda
m asmavi gormek; insana ya�am a k , ba!'.}1rmak,
gOlme k , �ark1 soyle m e k , kuvvetlenmek arzusu
ver iyor Artik ne bu yata!'.}m sJCakh!'.}mdan, yumu­
�akh!'.}mdan do!'.}ma �ehv e t , ne bu, her gun k endi
keyiflerinden, zevklerinden ba�ka bir �ey dO�On­
meye n , para h1rs1 ile �eh irden sararm1�, yorgun
donen babalar, ne de bu, bir k1z kand1rmak ic;:in
bOton gOzel �eyle ri; a r k ada�lan, gOzel yerler i ,
h a t t a denizi -tepeden seyredilen bu ic;: a c;: 1 c 1 , ya­
�ad1!'.}m1 hissettirici mavili!'.}i- bir hasb1hale feda
eden, kotO Amerikan �ark1lan mOptelas1, kOme
kOm e , ayn ayn olmay1 seven genc;:ler dO�OnOlOr
yukard a . Yukarda, onlar dO�OnOlse bile "Ne yap­
smlar? H erkesin dOnyadan bir zevk alma tarz1
vard1r B1rakahm onl a n ! Bakahm kendi yalmzh­
!'.} umzla h allOhamur o l m aya" denecek kadar insan
sakinle�ir. Deniz bir bromOrdOr.
� a r �1dan gec;:iyordu. Tam, Melek'in dOkkam
onOnden gec;:erke n , birdenbire durdu. lc;:eriye
bakt1. B erber k1z bir koltu!'.}un ic;:inde kOc;:OlmO�to.
Ba�1 onOne sark1yord u . Uyuyor gibiyd i . Fahri,
dOkkanm e�i!'.}ine a y a !'.} m 1 daha koyar koymaz,
gene;: k1z yerinden firl a d 1 .

1 38
Uykudan uyanm1� g ibi yapan c;ocuklann ya­
lanc1ktan haliyle gozlerini ovu�turd u. Yava�c;a
gerind i . Esnedi. Siyah o nlO�OnO i ten g o�sO; s1-
cak, sabun kokulu dOkkanm havasm1 ic;ine dol­
durd u , bir mOddet bo�altmad 1.
Fahri, bir koltu�un ic;ine .yerle�ti�i zaman
kalbinin h1zh h1zh atti�mm farkma vard 1 . Bir de­
rin, ic;ini c;eker gibi nefes a ld 1 . YOzO yamyord u .
Elleri terlemeye ba�lam1�t 1 .
Ar kasmda m ak a s �1k 1rd1yor. Konu�muyor­
lar Tam iki buc;uk saatte sac;lan kesilmi�t i . S1ra
sakalma geldi�i zaman ba�1m kald1ran Fahr i , ay­
nada gene; k1zla goz gaze geldi. Gene; k1z hafifc;e
gOldO. Fahri de . . . Biraz soma ikisi d e kahkaha­
larla gO!Oyorlard 1 .
Fahri;
- G aliba ak�am oldu Melek Hamm? dedi.
Gene; k1z;
- H ie; duymad1k ama! dedi.
Dostlukla n , boylece ba�lam1� o ld u .
Fahri, sabahleyin u ya nd1�1 zaman, duydu�u
�eyin bir i�tahs1zhktan ba�ka bir �ey o lmad1�1 ze­
habmdayd 1 . Gece, yatakta her zamanki gibi , iyi
�eyler dO�OnmO�to: Sabahleyin gOzel bir deniz
banyosu yapacak. O n bir kirk be� vapuruna da­
radar ye ti�ecek. Yelkovan ku�lannm bir deniz
k1rlangic1 haliyle sOrO sOrO gec;tiklerini , kaybol­
duklanm seyredecek . . .
O�le yeme� ini nerede yemeli? KOllOk'te mi?
Belki orad a , belki ba�ka bir y e r d e . Deli H a fiz'da
yahut, bunun e h emmiyeti yak! Soma , eve u�ra­
yacak, saat be�e do�ru Beyo�lu'nda bir a�a� 1 .
b i r y u k a n dola�acak . . .

1 39
Kimbilir, belki canmm c;:ekti�i gibi bir k1z bu­
lur d a sinemaya giderler Sinema k aranhkt1r. . .
Soma, bu anda, uyku ile uyamkh�m temas
nok tasmda bir bulamkhk h isse tmi�ti . Nerede ise
uyuyacak t1 . Yannki proj elerinin neresinde k ald1-
� m1 c;:oktan unutmu�tu . A�1r a�1r zihnini toparla­
maya c;:ah�1yor ama imkam yak! Art1k Oc;:te iki
uyuyor sank i !
Yeniden, i�te b i r bi rahaneye dald1�m1, bir­
iki bardak bira ic;:ti�ini, yine vapura daradar ye­
ti�ti�ini gCirOyor. Saraybumu onOnde Bo�az rOz­
ganm h isseder gibi olmu�tu . Bu arada Melek'in
dudaklannm c;:1tir t1sm1 duyd u . A�zmda esmer bir
cild i n , ba�kalannda k1rm1Z1 olmas1 laz1m gelen
dudaklannm adeta siyah renginin, adeta c;:1t1rt1h
temasm 1 , bumunda yine o cildin ic;:ten ic;:e c;:ocuk,
toy kokusunu duymu�tu.
"Ah ! Nas1l uyusam, nas1l uyuyaca�1m, A lla­
h1m! nas1l?" derken, horoz sesleri duymu�, saba­
h 1 uzun, yeti�ilmesi pek gOc;: bulmu�, o zaman
uyumu�t u.
U yand1�1 zaman, "l�te . . . Don ak�am yatar­
ken yapti�1m basit hOlyalann hakikat olmasma
hic;:bir mani olmamas1 , bana bu isteksizli�i veri­
yor," diye dO�OnmO�tO. Yataktan kalkmak bir
mesele halini alm1�t 1 . Her an yeniden d ahyor;
uyuyor mu, rOya m 1 gorOyor, yoksa h asta m1d1r?
anlayam1yordu.
Silkindi . Yataktan h1zla kalkt1 . Ba�1 birdenbi­
re donmO�to. K aryolanm topuzunu zor yakalad1 .
Aynaya ko�up yOzOne bakti, san de�ildi. Dilini c;:1-
kanp ona da bakt 1 . Oil pashyd1. Gozlerinde , s1tma
gelece�i gOnlerde oldu�u gibi bir parlakhk vard1 .
Uyumad1�1 zamanki gibi bir OzOnto h isse tti.

1 40
Kafasmm ic;:inde n , "Bende bir gayri tabiilik
var, anlayam1yorum, nedir?" diye sordu!'.}u halde ,
dilinin ucunda bir Rumca �ark1 ile beraber adeta
bir ba�ka kaf a ile dO�Onmekte devam ediyordu:
"Bu ba� donmeleri s1tmalann yadigan, gec;:ecek.
Gozlerimin parlakh!'.}1 o don geceki uzun zaman
uyumamaktan, muhakkak, o da gec;:ecek. Giyine­
l i m , �ark1m1za devam edeli m , zaten kesmedikti
ya! D1�any1, gOne�i. gOzel insanlan dO�Onelim . "
Pla jda soyundu!'.}u zaman vOcuduna dikkatle bak1-
yor: Hafif k1lh, oldukc;:a kalm bir vOcu t. Bu vOcutta
hastahk uzun zaman bannamaz. Hele boyle, niha­
yet bir kans1zhktan ibaretse . . . "lki gOnde bu kam
yenilerim . Sabahlan yumurta ic;:er. O!'.}leyin kanh
biftek yeri m . Ak�amlan birkac;: bardak bira ic;:erim;
� i�manlat1r, iyidir. Bal salata yeme li, boL Arna
s1tma? H a ! Sahi be! Tifo da var ortahkta . . .
Denizden her zaman duydu!'.}u hazz1 b i r torlO
alam1yor. N e rede o, sahilden �oyle iki yOz metre
a c;:1ld1ktan soma gittikc;:e geni�leyen manzara?
Nerede o, a rka Osto Ada'ya kar�1 yat1hp c;:amlan
seyretti!'.}i zamanki nefis, rahat haleti ruhiye?
TOyleri d i ken <liken . . . Her zamanki huzur
yerine, saadet hissi yerine bir isteksizlik, bir
zevk almay1�. bir Orperm e , O�Ome . . . Kendini bir­
d e n b ire gOne�in, gOzel k1zlann, yamk, altm ba­
cakh b a hkc;:1 c;:ocuklannm arasmda , mOthi� b i r
h O z n e kapt1rd1. Nerede i d i ? Bu dOnyanm nesin­
den zevk al mahyd1? Soma Melek hatmna geld i .
" H i e;: o lmazsa � u dOnya yOzOnde, b i ri beni
seviyo r, " d i y e dO�OndO. Melek' i , Melek'in y anm­
d a oldu!'.}u zaman seviyord u . Onun y anmda kOc;:O­
lOyor, bOyOyordu. -Frans1zca �ark1daki g ib i : "Je
m e sens t ou t p et i t . . . "- Fakat ondan aynhr aynl-

141
maz, yine bu kendisini c;ok dinleme illetine yaka­
lamyord u.
O�leye do�ru bOtOn kriz gec;mi�t i . Vapurun
gOvertesinde , yelkovan ku�lanm seyretmek ic;in
bakmd 1 . BOtOn o ku�lar kaybolmu�lard 1. H i c;bir
�ey gCiremedi. Soma yunuslar c;1k til ar. Vapur bo­
yunca ko�tular. Birdenbire hayat1 sevmeye ba�la­
m1�t1. Ona, bu denizden bir metre yukanya canh
f1�k1ran mahluklar, ya�ad1�m1 h isset tird i . 0 d a ,
kend ini Cirten bir a tmosferden bir metre yukan­
ya f1rlam1� gibi idi. BugOn olO; Fahri'ye bugOn
m anas1z, sevimsiz gelen bukalemun deniz, �imdi
ona ic;inde alemler, ya�ayanlar, birbirini y iyen­
ler, yumurtlayanlar, c;iftle�enler, ormanlar, dal­
g1c; Rag1p Efendi'nin hazinelerle batm1� gemileri­
n i dO�OndOrdO.
Ak�ama kadar yOz arkada�ma rastlam1� t 1 .
K i m i o n u �i�manlam1�, k i m i zay1flam1�. k i m i goz­
lerini kanh, kimi yOzOnO k1rm1Z1, k i m i onu gOne�­
ten fazla yanm1�, kimi gOzelle� m i �. kimi c; irkin­
le�mi� bulmu�tu.
lnsanlar birbirlerinin s1hhatleri, hastahklany­
la ne kadar yakmdan, !Ozumsuz da olsa bir alaka
duyuyorlard1. Arkada�lanndan bir tanes i ; "Yahu!
Senin ellerin ate� g i b i y a m yor, yOzOn iyi ma�al­
lah ama . . . Senin ate�in var karde�im . . . Has ta
m1sm?" deyinc e , fena halde ic;erledi. K anmm
beynine c;1kt1�m1 duydu . Bu fazla alakal ardan ca­
m s1k1ld1�m1 ihsas edercesine, "Bir �eyim yak ar­
kada�. demi�t i , "turp gibiyi m ! "
H i e; d e turp g i b i d e � i ld i . Vapura bindi�i za­
man kendini c;ok yorgun hisse t m i �. alt kamaraya
kendini dar atm1�t1. Orada gozlerini kapamas1yla
uyumas1 bir oldu. Kmahada'da va purun gOrOltosO

1 42
durunca, uyand 1 . Titriy ordu. lnece�i yere muthi�
bir nobetle indi. Di�leri birbirine vuruyordu. Ka­
labahk iskeleden nas1l g ec;ti�ini bilmedi. Melek'in
dukkanmdan gec;erken h a fifc;e bir selam verdi.
Peri�an bir h a l d e yurudu. Yata�a kendisini atar
atmaz uzun muddet 1smamad1 . Soma ate� ic;inde
kald1. Yorgam atmak istiyor, her tarafi yeniden
Orperiyord u . Cam so�uk bir limonata istiyor Bir
tarhana c;orbas1 olsa . . . Bir kocaman biftek, bir
bu yuk bira barda � 1 , bir roka salatas1. . .
Melek, Fahri'nin se lammdan ku�kulanm1�t1.
Tira� etti�i mu�terinin lak1rd1lanndan h ic;b ir �ey
anlam1yor. Nerede ise ustura ile adamm burnunu
kesecek. Her zamanki itinay1 gostermeden bu
sert sakall1 adam1 c;abuk atlatmak ic;in c;areler du­
�Onuyordu. Ne luzumu vard1? A tlatmayacakt1.
Birdenbire i�i b1rak1p , "Allah belam versin herif!
Bu sert sakahm kesemeyece�im seni n . Git, oteki
berbere t1ra� a l ! " deyiverecekti. Adamm gozleri
kapahy d1. Bir kadm elinin yuzune de�mesinden
haz duydu�u pek belliydi. Melek, usturay1 ada­
mm yuzunu kabartacak �ekilde, h1zh h1zh gezdir­
di. Adam , gozlerini ac;m1�t1. Gulumsedi. Mem­
nund u . Bir dakika soma, mu�terinin sac;lanm
kolony alarke n , buton h1rs1yla parmaklanm sac;la­
nnm arasma sokt u , ovalad 1 . Adam , memnun
memnun smtt1.
MO�terinin arkasmdan soka�a firl ad1. Ko�tu.
Fahri'nin odas1 zemin ka tmdayd1. Pencerenin ca­
mm1 vurdu. Gozlerine e llerini siper edip ic;eriye
bakt1. Camm d1�mdan guldu. Soma evin ac;1k ka­
p1smdan ic;eriye dald1. Fahri, kap1sm1 kilit lemi�ti,
kap1y1 ona nas1l ac;t1�m1, nas1l ac;abildi�ini hat1r­
lam1yordu .

1 43
Melek, gene; a d a m m ba�ma elini koyar koy­
maz, ic;i yanm1� g i b i oldu. Bu ne ate�ti, Yarab b i ! . .
Fahri hemen h e me n kend ini kaybe tmi�t i .
"Anne , " d i y o r d u , "ba�1ma sirke koy . . . Bir
c;ocuk, bir on i ki y a � m d a c;ocuk kOc;Ok!O�Oyle
m1zm1zlamyor, h a t t a gOzelle�iyordu.
0 gece, dOkkam R1za kapad1. Melek, saba­
h a kadar bu perdeleri s1ms1k1 inik odada, Fah­
ri'nin alnmdaki sirke bezlerini de� i �tird i . Bir dok­
tor getirmek a k l m a neden soma gelmi�. soka�a
firlam1�t 1 . K i m seler yok t u . Yan yolda bu fikrin­
den vazgec;t i .
- Beyhude d ed i .
Kendi vaziyet i n i b i r a n dO�OndO. B u fazla
ileri gitmek olacakt 1 .
- Yann . . . Y a n n olsun d a , hayn beri gelsin!
ded i .
Tekrar hasta n m ba�ucuna g e l d i . Fahri uyu­
yor, say1khyord u. K1z yan uyamk, yan uyur vazi­
yette, bir sandalyenin Ostonde saba h 1 buldu.
Hasta deli g ib i uyuyordu.
Melek, eve gun do�arken dondO. Baba s1 ka­
pmm onOndeyd i . K1zm1 gorOnce, geceden beri
h az1rlad1klanm birer birer, fakat yansm1 unutarak
bo�altt1. Bunlardan bir tanesi, en hafifi olmakla
beraber e n yOrek paralay1c1s1, her �eyi aydmlata­
m "Rezil oldu k ! " t u . Rezil olmak . . . Do�ru. Rezil
olduk. Ancak bu sozle, Melek vaziyetin vahameti­
n i kavram1�t1. D1�arda bOton gozler k endisine ba­
kacakt1. Bir gene; adamm evinde sabahlamak ne
demekti? Hastaym1� . N e olursa o lsun! Burada,
c;amlann a l tmda, h e r tOrlO kepazelik y a p1lab i l i r ,
bunlar o l a � a n �eyl e rd i r . Kimse r e z i l o l m a z , dedi­
kodu yap1hr gerc; i , a ma kimse k imsenin yOzOne

1 44
kar�1 . "Camlarda �ununla �oyle yaptm, boyle et­
tin," diyemez. Ima edilirse buna pek ehemmiyet
verilmez. Fakat bir delikanlmm adasmda, alnma
bezler kaymak. . . Kimbilir ev sahibi matmazel,
anahtar deli!'.}inden kendisini nas1l seyretmi�tir?
Yann, durup dinlenmeden dala�acak, ic;:in ic;:in
gillerek, istavroz c;:1kararak, a!'.}zmdan zevkten su­
lar akarak onilne gelene anlatacakt1. . .
Z aten, hemen biltiln c;:ar�1. Melek'in dilkkam
ac;:1k b1rak1p, deli gibi a siyah b1y1kh delikanlmm
evine ka�tu!'.}unu o!'.}renmi�t i . Oteki gene;: berbe­
rin etekleri zil c;:ahyardu . "Art1k, kendini b i le n
hic;:bir k imse ana tira� a lmaz" diyardu . Birdenbi­
re Melek uyanm1� gibi a ldu. 0 zaman babasmm
ba!'.}1rd1!'.}m1 duydu . Babas1 haykmyard u :
Yann hesap saraca!'.}1m a herift e n . Go­
recek gilnilnil a! Elalemin klZlm ayartmak ne de­
mekmi� . . .
0 zamana kadar ba�1 onilne e!'.}ik, her soze,
her �eye , her bak1�a . her imaya ka tlanmaya ka­
rar vermi� alan Melek, h ayk1rd 1:
- S a k m h a ! Bunu yaparsan, beni yak bi!.
Kac;:ar g i d e r i m . Bir daha yilzilmil goremezsin.
Hem b ilirsin ben i . . . Ya par m1y1m, yapanm. Ne
soyleyeceksen soyle! Ba�alt ic;:ini! Arna a adama
bir tek soz soyleme! lc;:ini ba�altmak istedi!'.}in za­
man, gel yamma . Sov s a y , dov, zaran yak! Arna
dikka t ! Ona laf yak! l�te, �u i k i gozilm onilme
aks m , c;:1kar g iderim.
- A rn a ca mm . . . ded i .
B i r milddet i k i si d e sustular. R1za , birdenbi­
r e gene a te�lendi;
- Ben neciyim, be? dedi. Burada e�ek ba�1
m1y1m?

1 45
ButOn kuvvetiyle gene; kiza bir t okat indirdi.
Melek bir sandalyenin OstOne c;i::i kmu�, a!'.)liyord u .
0 da bo�anm1�t1 :
- Dayanamad 1 m , seviyorum bab a . Sen daya­
nabilir misin? Belki kirk derece ate�i vard i . Sa­
y1kliyordu. "Ana, diyordu, "ba�1ma sirke koy ! "
Ana gibi bakt1m o n a .
- Alsm seni i::i yle i s e .
- Belki alacak bab a , ne biliyorsun? Belki
alir, mecbur de!'.jil ki. . . Aram1zda bir �ey gec;medi
ki. . . Sanki i::i t eki kizlar, delikanlilarla konu�mu­
yor mu? Bir de!'.j i l , on t anesiyle konu�uyorlar. 0
elini elime surmemi�tir benim.
- Sus, yalanc1 !
Melek sustu. lc;i rahat, huzur ic;indeydi. $im­
di, yann soka!'.)a bir kahraman gibi c;1kmay1, etra­
fma lakayt, ma!'.)rur bakmay1 du�Onuyordu .
Babasmm, " B u i�i uc; gune kadar t emizler­
sen t emizlersi n , yoksa ben yapaca!'.)1m1 bilirim!"
demesini, yan i�itt i . Sandaly enin OstOnde uyuya­
kald 1 .
R i z a , ayakta b i r muddet kizm1 seyretti. Son­
ra yava� yava� yakla�arak gene; kizm sac;1rn ok�a­
di. Elini, Melek'in i::i n lu!'.)Onun cebine do!'.)ru uzat­
t i . Bir ka!'.)1t paranm ucu gi::i z ukuyord u . Onu c;ek­
ti, aldi . Fakat bir tOrlO yuruyemedi. Tekrar di::i n ­
du. KlZlrnn omuzlanndan sarst 1 ;
- M e l e k , dedi, ben dukkarn ac;maya gidiyo­
rum. Bir �ey laz1msa alay1m. Sende para var m1?
Melek, gi::i z lerini ac; madan e lini cebine vur­
d u . Gene uyudu . Bu hareke t , al paray1 demekti .
Bu sefer Riza, birkac; uf aklik daha bulunan
cebi kamilen bo�altarak soka!'.ja firladi .

1 46
Ada'd a , insanlan Oc;-dort tor!Oye a ymrsak,
b irincileri b al ikc;1lar te�kil e d e r Bunlar d a O c; k1-
s1md1r:
B irinci k1s1m goster i�siz, sak i n , sess i z , m ag­
rur g ib i gozOkOrle r Cogunun sac;1 , s akali ya er­
ken agarm1�t1r, yahut ya�l id1rlar da hala gene;,
f akat sac; Ian vaktinden c;ok evvel agarm1� gozO­
kOr. Bunlar, k imse ile konu�maz Artik onlar
sandallarla dost, kOrekl erle s1k1 f1k 1 ; aglar, olta­
lar, flak, bocurumla ic;li d1�li olmu�lard 1r. Onla­
rm, bazen yOksek sesle bu e�ya ile konu�tugunu
gorOrseniz �a�ars m 1 z .
M agrur gozOkmeleri, ekseriya baliga yalmz
c;1kmalan laz1m geldigi ic;in, vakitlerinin c;ogu ag
tamir e tmekl e , bahks1z, yard1ms1z gOnler gor­
mekle, kendi kendilerine sovmekle , dO�Onmekle
gec;tigi ic;in sakin, a z konu�ur adamlar oldukla­
rmdand1r. Bu birinci k1s1m balikc;1l ann, ote ki, da­
h a tecrObesiz balikc;1lar nezdinde ayn b irer �oh­
reti vard 1r. Bu �ohreti f azla gevezelik alir gotO­
rOr Belki de bunu b il diklerinden, c;ok soylemeye
m a h kOmdurlar. Magrur degildirl e r . Kendilerine
bir laf at1lmaya bakar Ilk sevg i y i daima ba�kala­
rmdan gormek isterler.
Kendilerine laf a t1ld1 m1 o zaman, o insan yO­
zOne h ie; bakmayan, lafa h ie; kan�mayan ada m m ,
birdenbire c;ocuk gozleri ald1g1 gorOIOr. Bal iklar
h akkmda, firtma h akkmda, istediginiz kadar, de­
delerden dedelere artm1� yan masal, yan hakikat,
yan � i ir malumati al abilirsiniz. Ondan sonra artik
dostsunuz. 0 zaman anlarsm1z ki, o magrur zan­
nettiginiz adam, sadece ciddi bir adamd1r.
" Balikc;1lar Oc; k1sma a ynlir" demi�tik. Birinci
k1sm1 yukanda anlatt1k.

1 47
lk inc i k1sma g e linc e : Bunlar, c;:ok geveze, or­
ta ya�h adamlard1r. 0 , sac;:1 sakah erken a!'.}arm1�­
lardan sabah erkenden mah ahrlar. Sokakta sat­
maya c;:1karlar. Ellerinde le!'.}enlerle dola�1rlar.
M a l i ucuza k apm1�lardn.
Kap1 onlerinde pazarhk ederken, her yalan
uydurulabilir. lstanbul'da, barbunya bah!'.}mm ki­
losu dart yOz kuru�tur. Burada, biz Oc;: yOze veri­
yorsak, camm1z lstanbul'a inmek istemedi!'.}i ic;:in­
dir . . .
Oc;: yOz kuru�a barbunya bah!'.}1 alan �orbacr­
ya, ayakOsto anlat1lan hikayeler, koyOn hadisele­
ridir. Y ine barbunya ucuza gelmi�tir. Bu havadis
iki yOz elliye de!'.}er
Oc;:OncO k1sma gelince: Bunlar, o teki ihtiyar
ba hkc;: 1lara ciddiy e tlerinden, otekilerine ise,
genc;:l iklerinden otOrO benzerler. Sandallanm ahr
g iderler. Haf talarca gozOkmezler. Hay1rs1z'larda
her tor!O bahk vardn. Oras1, zengin bir bahk
memleketidir. Soma H a y 1rs1z'larda gece, bir rO­
ya kadar tath, k1sa; gOndOzler, eski zaman c;:ocuk
oyunlan kadar �iirl i , e !'.} l encelid i r . Kolyoz orada
sOrOlerle gezer. Orada iskor pit bahklannm en
bOyOkleri olan km! d i ke n l i lipsoslar bulunur. Bo­
yOk dragonlar insam bir v urdu muydu . . .
Oraya bahk almaya lstanbul'un Kumka p1,
Yenika p1 semtl erinden sandalc1lar g el i r . Ada'ya
gOnlerce donOlmey ebilinir. Bir ba�ka sanda l , on­
lann ekmeklerini dart-be� gOnde bir getirir. Bil­
ton bir ay1 Hay1rs1z'larda gec;:irmi� balikc;:1lann
Ada'ya dondOkleri zamanki hali mOthi� bir �ey­
dir
Cepleri az c;:ok para gCirmO�tor. Hay1r­
s1z'larda ne yenir? Ba hk, 1sta koz, bocek, bazen

1 48
Sivriada'nm tav�am . . . Bunlar para ile midir be­
yim? Gunde bir ekmek laz1md1r a m a . . . Ba�ka
h ic;:bir masraf yaktur. C1gara ise Kumkap1'dan
gelenlerden atlamhr. Daha almazsa ic;:meyiveri­
lir. Cep dalu donuldugu zaman yap1lacak �ey,
sarha� almakt 1 r . Marika bir zamand1r, c;:amlarda,
ba�ka erkeklerle �ark1 soyledigi ic;:in d ertlenir in­
san; c;:eker kafay1 , basar kalay1 . . Bu, aradan,
Hay1rs1z'lardan ozlenm i � , her yeri gozde buyu­
mu�. her hatiras1 tathla�m1� insan dalu Ada'da;
uc;: gun per i�an, serser i , sers e m , af allam1� dal a�1-
hr. Bu muydu, ar adan gece yans1 kuc;:uk 1�1klan­
m gCirdukle r i , insanlar kayna�an guzel adalar?
0 tath, �ark1h geceler, a �1k, temiz insanlar,
a yalmz gulen k1zlar bu muydu? Bir gun, tekrar
b1kkm, demir ahmr, palamar c;:ozulur, flak ac;:1hp
kurek c;:ekilir. Vanhr tekrar Hay1rs1z'lara . Oh! . .
Cennete vanlm1�tir! N e ic;:ki, ne kan . . . $imdi ba­
hk, ba�ka bir �ey du�unmeye vakit yak . . . Cepte
gee;: en sef erden art ma iki banknata yenilerini ii a­
ve etmeye bakahm. Bahk curum hal ind e .
E n kuc;:uk bahkc;:mm s e s i puruzsuzdur. E n y e ­
ni Yunanistan plaklan soyler. A r a d a b i r , bir k a ­
d e h duzika c;: ekil i r . . . Gunler gec;:er. Tekrardan a
ara s1ra yalmz Heybeli ile Buyukada taraflannm
1�1klan degil de, 1�1klannm alevi gozuken memle­
ket; ic;:ten ic;:e , ag1r ag1r aramlmaya ba�lar. Bir
gun gelir ki, yine aras1; 1�1klann y and1g1, kadm­
lann sahilde gulu�erek dala�ti g 1 , kumlan c;:a t1rda­
yan nht1m olesiye ozlenmi�tir. Adamm bumunda
toter
l�te , bu bahkc;:1lar da ihtiyarlayacaklar Onlar
da otekiler, a beyaz b1y 1khlar gibi ma�rur susa­
caklar H e psinin hayatmda birer macera, birer

1 49
masal bulunaca k . En gi.izel olta kullanan �u san­
�m. en gi.izel serpme atan �u esmer, en gi.izel a!'.}
tamir eden, en c;:ok ta� b i len �u bacak kadar c;:o­
cuk olacakt1r. �ok konu�mayacaklar Eski gunle­
ri hatirla mayacaklar Genc;:liklerinde dun ya, on­
lar ic;:in Ha y1rs1z'lardan oteye va rmam1�t1r. lhti­
yarhklannda ise bir ti.irli.i okutamad1kla n , ic;:i de­
niz ic;:i gibi zehirli derin mahluklar olan torunlar­
la u!'.}ra�maktan, a!'.} Cirmeye vakit yoktur.
Torunlar bahkc;:1 olmasmlar, diye her �ey ya­
p1hr. Bahk bir gun sandal dolusu, ertesi gun, da­
ha ertesi gun, olta k1p1rdamaz. Onun ic;:in c;:ocuk­
lann bahkc;:1 olmamasma gayret edilir. Beyhude
gayr e t !

H i kmet' i n . Barba Todori'nin torunu Aleko


ile H a y1rs1z'lara bah!'.}a gitti!'.}i gi.inden bugi.ine ka­
dar, tam yirmi be� gi.in gec;:mi � t i . A leko'nun de­
desi me�hur barbunyac1 T odo ri, torununu zaman
zaman merak ediyordu arti k . Fakat "Barba To­
dori'nin merak1, Matmazel Foti ka'nm goc;:u Gebe­
cio!'.}lu Rafael Bey'in ma hdumu bah!'.}a c;:1kt1!'.}1 za­
manki -Ada'y1 , karakolu, yani milleti, hukumeti
tela�a verdi!'.}i- merak cinsinden de!'.}ildir
Bunu boylece soyleyen me�hur berber Oi­
mitro'dur. $imdi c;:ok i h t i yarlad 1 . Ali R1za'nm o
k1� gunu bir hafta h k sakahm t1ra� etmeye geldi!'.}i
gunden bugune, tam be� kocaman sene gec;:ti,
laf d e !'.} i l ! Oimitro berbe r , ihti yarlam1�t1r ama, y i ­
ne l a f i gedi!'.}ine koym asm1 b i l i r : K endisine t1ra�
o l maya om ri.i ceddince g e lmeyece!'.}ini sezen,
uzak m e m leket inde oldu!'.}u g i b i bin caka ile, b i r
i y i l i k e t m e dalaveresiyle bu e�rafs1z A da'nm e�ra-

1 50
f1 olmaya yeltenen, otekine berikine evvela gi.iya
i yilikler yapan, soma da em irler vermeye kalkan
Gebec io!'.}lu'nun arkasmdan, i�te Dimitro berber
boylece soylemekle intikam ahr. Bu, D i m itro
berberin h1rn; alma tarz1d1r. Dimitro rahathyor
ya , mesele yak! . . Yetmi� iki ya�mdaki Barba To­
dori, kahvede her zamankinden daha m 1 az kah­
yor, daha m1 sakin oturuyor, ara s1ra oynad1!'.}1
praf ay1 oynam1yor mu, erkenden kahveden c;1k1p
gidiyor mu?
H emen Barba Todori'nin, torunu Aleko'yu
merak etti!'.}in i , fakat bu merakm Gebecio!'.}lu'nun
merak1 gibi o lmad1!'.}1 m , Dimitro berber c;atlasa
soyleyecektir. Kahvedeki m ektep hocas1 bu lak1r­
d1ya ic;in ic;in smtacakti r V enizelos'un, Giri t'te
isyam gi.inleri, mi.ithi� faal siyasi gi.inler gec;iren
Dimitro berber , me�hur adamm oli.imi.inden son­
ra, artik eski merak1 gene b1rakt 1 .
Di.inyada ne oluyordu? lngiliz, Frans1z, Al­
man , Rus . . . Bu di.inya olup bitenini, ancak Das­
kalos, fevka lade c ins usturuplu, a!'.}z1 bumu yerin­
de Rumcas1yla Dimitro'ya izah edeb i l iyordu.
Daskalos cidd i , sa!'.}lam gCiri.i�li.iydi.i. Muallim be­
yin fikri boyle miydi? Bu i � boyle dir. D i m i tro'nun
da fikri budur .
Onun i c; i n Daskalos'u gi.ildi.irecek h er lak1rd1,
mi.ihim lak1rd1d1r. l�te o gi.in de, kahvede once
koy ahvalinden bahsed i l m i � . soma Barba Todo­
ri'nin Aleko'yu merak1 m eselesine gec;ilmi�t i . Y i r ­
m i sekiz gi.indi.ir Ya ss1'dalar �ocu!'.}un daha ilk
c;1k1�1 . Dort gun ic;in gitmi�lerdi . Todori'nin me­
rak etmeye yerden go!'.}e kadar hakk1 vard1. Tam
bu s1rada da Barba T odori di.ikkanm si.itc;i.iye ac;1-
lan ka p1smdan c;1k1p g i t mi� t i ki, kahvenin Cini.in-

1 51
deki nht1ma bir sandal yana�ti. Sandalm ic;inden
H ikmet'le beraber, c;ok iri yap1li, kara ka�li . kara
gi::iz lu kocaman bir c;ocuk nht1ma c;1km1 �ti .
Ancak kahveden ic;eriye ad1mlanrn att1klan
zaman onlan herkes tarndi.
- Oo Aleko! d i y e ha yk1rd1 Daskalos.
- Vre H ikme t ! dedi zay1f � ahve c i .
Muthi� b i r bora atlatm1�lard i . Smls1klamd1-
lar. Kahveciy e ;
- Bize iki adac;ay1 yap, dediler
Ostleri ba�lan balik kokuyordu. H ikmet'in
sakali uzam1�ti. Aleko'nun yuzu simsiyaht i . Saka­
lmda c;ok seyrek iki kil uzam1 �ti . Adac;ay1 barda­
!'.j1rn iki avuc;lanyla tutarak ic;iyorlard i . Kahvede
yalrnz Daskalos'la Dimitro, bir de yeni kahveci
kalm1�t i . Laf1 muallim bey ac;t1 ortay a :
- Yirmi sekiz gundur oradas1rnz de!'.jil mi?
Soma A leko'ya di::i n erek;
- Deden merakta . . . dedi .
Aleko , yeti�en bir e rkek hali ile lakayt, gul-
du, omuz silkti;
- Denbirazi dedi.
Dimitro:
- Balikc;1 merak1, c; orbac1 merakma benze­
mez. Cok do!'.jru si::i y ledin Aleko, zaran y ok!
Daskalos:
- H i kmet . . . Seni de merak e d e n birisi vard1r
el bet .
Dimitro;
- Elbette . . . Muhakkak . . . Muhakkak . . . diye
si::i y lendi.
H ikmet kizm1�ti . Dimitro'ya sert sert bakt i .
Dimitro;
- Seninkinin dukkarn kum g ib i i�liyordu. Su

1 52
birkac;: g One kadar ba�1m ka�1maya vakti yoktu . . .
d e d i . M a nah manah smt t 1 .
- Peki ne o l d u ? d e d i H i kme t . $ u birkac;: gOn­
de ne oldu ki?
D askalos'la D i mitro, birbirlerine gO!Omseye­
rek bakt1lar. Soma Aleko'yu gosterir gibi bir ha!
ald 1lar. Aleko c;:aym1 bitirmi�t i . Bir c1gara yak­
m1�t1. Duvardaki " K i nal aro�" ilanmm siyah sac;:h,
k1rm1Z1 yana k h , yakas1 k 1rm1Z1 gOllO kadmma ba­
k1p dO�OnOyord u . H i kme t ;
- A l e k o , d e d i , s e n e v e g i t , k o c a herif sevin-
sin .
- S a h i b e ! dedi A l eko, ben onu unutmu�­
tum .
B i r ko�u g i t t i . 0 z a man, soze kimin ba�laya­
ca!'.}1 bir mesele olmadan, birinin a!'.}zmdan o teki
kaparak, o l a m b iteni H i kme t'e anlatt1lar.
Ma tmazelin Dimitro'ya sabah sabah anlattik­
lanm, D i m itro a ynen ezberl emi�ti. H i kmet sarar­
m1�. ses c;:1ka rm1yordu. C1garanm birini sondOrO­
yor, otekini yak1yord u . lki adamm yakasmdan
tutmak, bir dut silker gibi silkmek, a!'.}1zlannda,
ic;:lerinde kalan daha ne varsa biraz daha c;:abuk
dO�Ormek istiyordu. Fakat onlar buna hacet b1-
rakmadan her �eyi anlattilar. Dim itro'ya bir mO�­
teri g el d i , kalkt1. Daskalos'la yalmz kalan Hik­
met'in hie;: sesi c;:1km1yordu. Muallim gozlerini
ona c;:evirmi�ti . H i kmet'in masaya dikilmi� gozle­
ri bu sefer Daskalos'a dikild i . Sabit, kindar bakt1.
Daskalos b i r;
- Soylememeliydik sana bunu, d ed i . Arna
nas1l olsa o!'.}renecekti n.
- Ziyam y a k , hoca, mersi ! ded i . H ikmet so­
ka!'.}a fir lad 1.

1 53
Melek, bir mi.i�teriyi tira� ediyordu . H ikmet'i
gari.ince sevirn;le gi.ildi.i.
Soma Hikmet'in yi.izi.indeki kan�1kli!'.}1 fark
edince her �eyi anladi. Demek y ememi�ler, ii;­
memi�ler, daha i;ocuk topra!'.}a ayak basar bas­
maz olarn biteni yalan olarak anla tm1�!ard i .
M e l e k biraz sarard i . Elleri hafifi;e titred i .
Mi.i�teri gittikten soma;
- Ee . . . Anlat bakalim H i kmet A!'.}abey? dedi.
N a s 1 l , balik var m1yd1?
Hikmet cevap vermi yord u .
- O t u r ! dedi M e l e k , berber koltu!'.}unu gaste­
rerek. Otur, seni bir tira� edey im. Sakalm bir ka­
n�.
Hikmet, isteksiz bir yi.iri.iyi.i�le koltu!'.}a ya­
na�t i . Karars1z vaziyetlerle oturdu . Buti.in tira�
mi.iddetince Melek, konu�ulmas1 laz1m gelmeyen
�eyler konu�tu. Hikmet, yine cevap vermiyord u.
Burun kanatlan oynuyordu. S1ra sai;lanna gelin­
ce, Melek'in bir kolonya �i�esine elini att1!'.}1rn ga­
rerek;
- lstemez, d e d i , kuru kuru tara!
Koltuktan kalkt i . Melek'in elinde firi;a vard i .
Koltuk lanndan k 1 2 1 yak alad1 :
- Nerede oturuyor, sayle? Kahvede sayledi­
ler ama, unuttum. Sayle ! Gidip a!'.}renece!'.}im na­
s1l olsa . . . Sayle hadi! . .
- $eyde . . . dedi M e l e k . Fotika'rnn evinde . . .
Hikmet, berber di.ik k a r n n a kindar bir gaz at­
t1ktan soma d1�anya firladi. Solu!'.}u Fotika'rnn
evinde a ld i .
Fahri yataktayd i . Sakin, gazete okuyordu .
A te�ine bakm1�t 1 : 3 7 , 3 . "Birkai; gun daha ya­
tak ! " demi�ti doktor Bu bir paratifoydu. ltina la-

1 54
z1md i . Tifoya c;:evireb ilird i . Bilhassa yiyece!'.}e c;:ok
dikkat etmel i . . . Suyu kaynatmadan ic;:memel i . . .
llah .
Fahri, H ikmet'in lak1rd1sm1 c;:ok i�itmi�ti.
Fahri, Ada'ya geldikten hemen bir buc;:uk ay son­
ra, Melek'le ahbap oldu!'.}u o gunlerde de H i k­
met, Hay1rs1z'a gitti!'.}i ic;:in kendisini gi::i rmemi�ti.
Fakat Melek, H i kmet a!'.}abeysinden c;:ok bahset­
mi�ti. Kap1dan ic;:eri giren bu zay1f yap 1 l i , heye­
canli , san yuzlu, seyrek sac;:li gencin H i kmet'ten
ba�ka birisi olmad1!'.}1m derhal anlam1�ti.
- Fahri Bey siz misi niz? dedi H i km e t . Soma
kizg m , bana bak! di ye ba�lad 1 , sen . . .
Fahri, birdenbire si::i z unu kesti;
- Duru n ! ded i, i�i ben anlatay1m . Once �unu
bilmi� olun ki, Melek'le bugunlerde ni�anlanaca­
!'.} 1 m . Ilk yataktan kalkt1!'.}1m gun �ehre inece!'.} i m ,
yuzuklerle di::i nece!'.}im . K imbilir size nas1l anlatti­
lar? lstanbul'dan kirk derece a te�le di::i n du!'.}um
gun, kendimi kaybetm i�i m . Melek gelip kurtard i .
Sabaha kadar ba�ucumda bekledi. Ba�1ma so!'.}uk
sular, sirkeler koydu. Bir ana gibi bakt i . Buton
ki::i y aley himize i�te bu sebepten di::i n du. Dediko­
dular bu yuzd e n . Aram1zda en kuc;:uk rab1ta ol­
masa dahi, sizce bir arkada�lik, insaniyet vazifesi
de!'.}il midir?
Bunu. belki iki erkek arkada� olursak, birbi­
rimize yapmaya vicdanen mecbur oldu!'.}umuz
halde, aym �eyi bir kadmm bir erke!'.}e yapmas1-
m, kendini vicda nen, m erhameten mecbur ad­
detmesini neden bu kadar hu�unetle kar�1liyo­
ruz? Boyle olmas1, bi::i y le yap1lmas1, Melek'in ba­
na yapt1!'.}1 �ekilde hareket edilmesi laz1m g elmez
mi? lnsanlann bunu anlamamalanna imkan gi::i r -

1 55
muyoru m . Nitekim, ded ikodulara dikkat ederse­
niz, hep ayrn �ekild e . Benim hastali�1mdan hie;
bahseden yok . M el e k , geceyi benim odamda ge­
c;irmi�. bu kadar! "Neden gec;irmi� acaba?" diye
kimse sormuyor. Boyle bir sual hat1rlanna geli­
yor ama, sormuyorlar. Co�u. pekala benim mut­
hi� bir s1tma ni::i b eti ic;inde say1klad 1 � 1 m 1 , hala ya-
'

taktan k a lkamad1�1m1 biliyor d a , yine si::i y lemi-


yor. O n l a r da biliyor ki, M e lek'in geceyi benim
odamda g ec;irmesinin m akul bir sebebi vard 1 r
V a r d 1 r a m a , onlara da dedikodu laz1md1r. Belki
size d e , hastali�1mdan bahis bile etmediler, i::i y le
de�il mi?
- Eve t ! d e d i H i k m e t .
DO�Onuyor lc;i bu delikanliya, gi::i zleri ic;eri
c;i::i kmu�. elmac1k kemikleri f 1rlam1�. sakali haf if
uzam1� adama kar�1. hem muh abbet, hem haset­
le doldu. Kiskarnyord u. Ba�ma Melek'in sirke
koydu�u zamanki halini gi::i z unun i::i n une getiri­
yor. Kimbilir nas1 l , n e dostc;a, ne sevgilice bir
ba�ka 1slak bezler koyu�tu b u !
- lyi , guzel si::i y luyorsunuz a m a , insanlar
Si::i z unu ikmal et med i . Mahcup bir yuz a l d i .
"K i::i t o y ureklidir" diyec ekti . Diyemedi.
Fahri, H i kmet'in bu andaki buton hislerini
a n l a m 1 �t i . Birdenbire c;ok s amimi oluvermek, ka­
fasmdan g e c;mi�ti.
- Beni d e bir gun, dedi, H a y 1rs1z'lara gi::i t o­
rur musunuz? Hie; gitmed i m . Nas1l yerdir?
- Guzeldir bey im! dedi H i k m e t , soma aya�a
k a l kt 1 : Gec;mi� olsun! l n�allah ni�anda bulunu­
rum ! Bir ak�am hep beraber e�leniriz. Allaha1s­
m a rla d 1 k !
E l i n i cebinden c;1kard i . U f a k paralann Osto-

1 56
ne sert bir cismin dO�to�OnOn sesi i�itild i . Bu,
bir bahkc;1 c;ak1s1yd 1 . Fahri bu �mg1rtiy1 duydu .
Elini uzat t 1 . Hikmet'in elini s1kt i .
H i kmet kap1dan c; 1 kmca, bOtOn dOnyanm
rengini de�i�tirdi�ini fark etti . Birkac; bardak bi­
ra bile ic;mek istemed i .
- Ke�ke , d e d i , a d a m t e r s ters konu�sayd 1 .
" N e yapa h m , deseydi, k 1 z bana vurgun ! .
0 zaman, ona gosterecekti hanyay1 konya­
y1! Omitsiz bir haldeyd i . Bir yoku� t1rmamyord u .
Biraz sonra b i r evin onO nde durdu. Parmaklany­
la birinci katm 1�1k s 1zan ca mm a vurd u.
Bir ihtiyar adam pencereyi ac;arak bakt1.
Geleni tammaya c;ah�t1 . H ikmet;
- Aleko evde mi? d i y e sord u .
- Evd e , dedi ihtiy a r . R u m c a ; A l e k o , seni c;a-
� myorlar! d iye ba�1rd 1 .
Kap1dan, Aleko i k i bOklOm e � i lerek g ozOkto.
Gelene bakt1;
- Sen misin H ikmet, dedi. N e var?
- Ben gidiyoru m , dedi H ikmet, birkac; gun
sonra Yuva kim'le gelirsin. A l laha1smarlad1k.
A leko ;
- Deli misin, yahu? d e d i .
Fakat i�ittiremedi. H i k m e t yoku�u ko�arak
iniyord u . D 1�anda bir e y l O l sonu rOzgan esip du­
ruyord u .
Hikmet, Ada'nm l odos tara fmdaki bOyOk ka­
yalann onOnde, y 1ldmm sOratiyle kayan sandalm
dOmenine nas1l hakim o l abildi�ine hala �a�mak­
tad1r. Tam iki saa t , dalgalarla c;arp1�t 1 . Bir arahk
civad1ra flokla beraber uc;up g itmi�. orta yelkeni
zor ind ire bilmi�t i . F akat rOzgar �imdi H ikmet'i
yelken haline sokmu�t u . Sandalm sOrati hala

1 57
mOthi�t i . Bu g idi�le tam Ozerine do�ru gitti�i
Yass1ada'nm kayalanna dO�ecekt i . S andalm dibi­
ne c; o ktO. Y almz iki eli d1�ardayd1. DOmeni kulla­
myordu. DOmenin her an kmlmak i h timali vard 1.
0 zaman Bozburun ac;1klannda solu�u ahrd1.
Belki de sandal devri lird i . Hikmet korkmuyordu.
Hatta itiraf edilmez bir garip temennide de bu­
lunmuyor de�ildi: Fntma Claha �iddetlensin . . .
S andalm ic;ine yatmak, s andah dalgalann keyfine
bOsbOton b1rakmak . . .
Osto ba�1 smls1kl a m . D i �leri birbirine vuru­
yor. M e l ek'in gene; adamm ba�ma sirke koydu�u
geceyi, kendine mahsus teferruatiyla sOslOyord u.
l�te bOton Ada'da 1 �1klar sonmO�tor Melek,
mumu yak1yor. N e tuhaf bu Ada' Hasta say1kh­
yor. . . Melek'in kOc;Ok, ince seslerle a�lad1�m1 bi­
le tahayyOl etti. Bir arahk kafasm1 kaldmp bakt1.
Dalgalann arasmda belli belirsiz bir 1�1k gordO.
0 1�1�a do�ru dOmeni k1rd 1 .

U t; U N C U K I S M I N S O N U

1 58
Dordi.inci.i K1s1m
BIRT AKIM INSANLAR

Onceleri, Ali Rlza ic;:meyince daha guzel ko­


nu�ur; b i r i � i . bir hadiseyi daha iyi kavrarken, bu­
ton bunlann yerini bir ahkhk alm1�. ay1k hic;:bir
gun bulamad1!'.}1 tab i i hale avdet ic;:in, c;:ok ic;:mek
l az1m g elmeye ba�lam1�t1. Sabahleyin uy and1!'.}1
zaman b el inden bir a!'.}n kopuyor, -tipk1 bir ruz­
gar g ib i - bu a!'.}n artiyor, ak�ama do!'.}ru az1yordu.
Bu fizik a !'.} n ile, o moral sersemli!'.}i gec;:iren, o!'.}­
leyin ba�lamlan, gece saat on ikiye kadar ilac;: ahr
gibi yanm saatte bir ic;:ilen, tek tek �arabm son
barda!'.}1 -onu tam yata!'.}ma uzamrken ic;:mek ade­
tiydi- olan yirminci bardakt 1. Sonbaharla, Fah­
r i'nin h a stah!'.}1yla beraber Melek, her gun lstan­
bul'a i n m ey e ba�lad1!'.}mdan, dukkanm i�leri c;:ok
koto g i d iy ord u. Melek'in, ekmek, ka�arpeyniri,
son klrm1z1s1 uc;:mu� domates, bir salk1m balbal
uzumu ile gec;:irdi!'.}i o!'.}le u stlerinin -e!'.}er Fah­
ri'nin h a stah!'.}1 artmasayd1- bir zevki olabilirdi.
F a h r i*, bir ya!'.}murlu havada oldu. Melek,
vapurda m ilyonla h issin, aza b m , sevg i n i n , yumu­
�akh !'.} m , h a fifli !'.} i n , a!'.} 1rh!'.}m . . . k opuk k opuk bin­
lerce h adisenin, Fahri'd e n , kend isinden, baba­
smdan d uyulma en uzak laflann kafasma girip

·i Kitab1n birinci bask1s1rnn ba�1ndaki bolumlerde kahramarnn a d 1 Fahri


iken, bu bolumde Necmi diye yay1mlanm1�. daha sonraki bask1larda
bu yanh� duzeltilmi�tir. Burada, sonraki baskllara uyulmu�tur.

161
c;1kt1klanm duymu�tu. Bir arahk ba�1 donmO�,
ona bir alemin ic;ine y uvarlamyormu� g ibi gel­
mi�ti. Bu alemin kendine mahsus a yd m h�mdan
o kadar c;abuk uyanrm�ti ki, k albinin demir bir
elle s1k1ld1�m1 duyd u . A yaklan y a l mz bir et, ke­
mik k Olc;esiyd i . Sinirleri bOton kuvvetleriyle ge­
rilmi�, soma b1rak1lm1�lar, f akat bir torlO eski
hallerini alamam1�lard 1 . Elini ba�ma gotormek is­
ted i . Vapurun ic;inde, boylu boyunca ko�mak ar­
zusu duyd u . DO�to. Eve , onu a�z1 kapok ic;ind e ,
burnu k a n h , bir g o z O mosmor g otordOler. l�te
bu sara nobetinin sabahmda, bir olO uyam�1yla
halsiz, bir Oc; ayhk ate�li hastahktan kalkm1� gibi
dOkkana vard1�1 zaman o�le olmu�tu. lc;ind e ,
o l e n adamla dostlu�unun k mld1�m1 duyuyord u .
Sanki bOtOn dostluk o sara nobetinin ic;indey­
mi�, o nobetle beraber gec;mi�ti. Bu hisleri
-�imdi hat1rhyor- hastanm ba�ucunda da duy­
mu�tu . M e l e k , hastanm ba�ucuna gotO rOldO�O
zaman, bu burnu uzam1�, gozleri c;ukura kac;m1�
adamla alakasm1 a nlayamam1�t 1 . Hastanm boy­
n u n a , oyle laz1m geldi�i kendisine o�retilmi� gi­
bi san lm1�t 1 . Bir ya�h k ad m l a , ic;i merhamet do­
lu, yOzOnO tarifsiz bir h OzOn kaplam1� bir ada m ,
karyolanm ayak ucundayd1lar. B u iki insan yOzO­
nOn g e n i�led i � i , gozlerinin ic;ine a t i l m1� bir ka�1k
sevinc; �ekerinin eridi�i gorOldO. Ayak lannm
ucuna basarak odadan c; 1 km1�lard 1 . Hast a , bOyOk
gozlerini ac;m 1�, bak1yord u . A rn a gO!Oyor muyd u ,
b e l l i de�ild i .
Hastanm di�lerini s a n b i r k O f kaplam1�t1.
D i � etleri beyaz, pembe lekeliyd i . Kuru dudakla­
nnm ortasmda, ac;1p k a pa nd1kc;a uzayan beyaz
bir iplik vard 1. l c; i n i , iyi terbiye g o rmO� bir hasta-

1 62
ne hem�iresi h a l i yalam i�; y umu�ak, fakat elek­
tri!'.:ji w;mu� sai;lanm ok�am1�ti. H asta zevkle,
m elalle gozlerini kapad1!'.:)1 zaman e trafma bakm­
m1�ti. KOi;Ok bir kOtOphane , bir i;ii;ek vazosu, bir
levha, bir dolap g ib i �eyin i i;indeki likor tak 1mla­
n, Ostleri i;ii;ekli me�in sandalyeler. . . Bu ref ah
havas1 ! . . Melek'e b u e�yay1 tamd1!'.:)1 h issi gelmi�­
t i. Bilton bu e�yay1 kaplayan hava, hastahk mOs­
tesna i i;inde acayip bir tamd1khk, bir merasim
yapm1�lard1.
Kansai ; " Merhaba Mele k ! " l ikar tak1m1; "Bu
hasta d a olmasa, o zamanki gibiy iz, de!'.:jil mi kar­
de�im?" demi�ti.
Sandalyeler gO!Omsemi�. karyolanm topuzu
dilini i;1karm1�t 1 . Melek o zaman, bu h asta i;o­
cuktan i;ok, onun e traf m1 kaplayan havay1 ozle­
di!'.:jini anlad1 m1, b ilinemez, bunu kendi kendine
dahi itiraf etmem i�. edememi�tir O !Oye ancak
ac1yordu. Babas1 da olse, b ugOnkO kadar mOte­
essir olurdu. V a p urda don, intihar arzulan duy­
du!'.:junu hat1rhyordu. $ imdi bu arzulara gO!mO­
yordu, ama ya�amaktan yine de bir memnunluk
duyuyordu. "Canavar m1y1m acaba?" diye dO�On­
dO.
Babasm1 dOkkanda b u l d u . YOzO sakin, goz­
kapaklan yan dO�OktO. Bu, sabah paym1 alm1�
ayya� yOzO idi. Bir mOddet konu�mad1lar. N iha­
yet A l i R1za ba�lad1;
- G ardon mo? ded i . l�te geber i p g it t i . Ho�.
gebermeseydi d e , seni alacak de!'.:jildi y a ! . . $imdi
k im temizleyecek namusumuzu?
Melek cevap vermed i . 0 devam ett i :
- Senin yOzOnden rahat1m kai; t1. Hammal­
d1m, la!'.:)1m amele s i idim, bol �arap ii;erd i m . Ci-

1 63
mac1ya yamakhk ettigim zaman bile gi.il g i b i ge­
c; i nmi�ti m. H e p senin yOzOnden, h e p ! . .
K 1 z m m yine cevap vermed igini gorOnc e, ev­
vela verdigi aynadan ba�layarak ne var ne yok­
sa, e l ine gec;irdigi bir keserle k1rmaya ba�lad 1 .
DOkkanm d1�ma a h a l i dolmu�; o �imdiye kadar
duymad1g1 gOzel bir sarho�luk h avas1yla h aykm­
yor, km yordu .
M e l e k , yalmz seyrediyor YOzOnde acayip
bir g O! Omseme va r . Gadir gormeye namzet, fa­
kat kendini mOdaf aa edecek hie; bir delili bulun­
m a d 1 g 1 m hissetmi� bir mahkum teslimiyeti ile gO­
!Oyor zanned i l ird i . H albuki m emnund u. Bir tor!O
karar v eremedigi �eyi �imdi yapacakt 1 . Her za­
man bunu dO�OnmO�tO. F akat, bu bir sabah v ak­
t i , bulutlann uc;u�tugu, ic;inin ezildigi bir sabah
vakti a c; t 1 g 1 ; camlanna bugular resimlenen, yazm
a l t m enseli, sac;1 gOne�, yagmur kokulu c; ocuklar
t1ra� ettigi bu dOkkam b1rakmak ona c;ok gOc; ge­
lecek t i . Bir arahk, "K1r baba, kir! Y ap1�t1r ! " diye
bag1rmamak ic;in kend i n i zor zapte t t i .
B a b a s 1 , y O z y1kamlan porsel e n i , kadmlar ta­
rafmm paravanasm1, saglam bir koltugu b1raka­
rak, b a�ka ne varsa k1rd 1 g 1 , y orulup durdugu za­
man p encereden bakanlar, k1zm c;oktogo sandal­
yeden yava�c;a kalkt1g1m, babasmm e l inden dOl­
ger keserini kapmc a , evvela kalm ceviz koltugu,
soma paravanay1, en soma da porselen yalag1 ;
h 1 rsl a , zevkle fakat aglayarak k1rd1g1m gordOler.
Yine nas1lsa babasmm k eserinden kurtulmu� bir
kolonya �i�esinin y erde kopOrerek paramparc;a
oldugu gorOldO . GOzel bir koku , ac;1k pencereden
burunlanm1za geldi.
M e l e k , �imdi serbes tti . Babasm1, dOkkanmm

1 64
ortasmda �a�km b1rakarak, a!'.}laya a!'.}laya i skele­
ye ko�tu. Biletini ald1. . .

H i kmet, buton yaz1, sonbahan, Hay1rs1z'da


gec;irdik ten soma adeta, uzaktaki meskCm adalar­
da, sesin sadanm kesildi !'.}ini, goc;lerin gec;ip git­
tiklerini, yerli a halinin kuc;uk pis kahvelere melal
i c;inde c;ekildikle rini, b u r adan duyar gibi oldu.
Nas1 l , baz1 yaz ak�amlan o uzak, meskun adac1k­
lardan sesin sadanm g e ldi!'.}ini tahayyul etmi�;
bazen bir f1s1lt1 h al inde konu�malar, gulu�meler,
denizin yu zunden kendisine do!'.}ru ha kikaten gel­
mi�lerse , �imdi d e sessizlik oylece gel iyordu .
Gok bazen karanyor, buyuk damla h , fakat hala
1hk y a!'.}murlar ya!'.}1yordu. Ada'da yalmzd1 . T a
uzakta pis, sJCak denizin ustonde b i r - i k i yelken
gozukuyordu, bazen de k 1hca c;1km1� birkac; san­
dalm bir anda gozukj"1p kaybolduklanm gCiruyor-
du. =:..
Fahri'nin olumunu, dukkanm e�yasmm kml­
d1!'.}m 1 , dukkanm kapa t1ld1!'.}m1 burada duydu . Me­
lek kaybolmu�tu. Beyo!'.}lu'nda bir dukkanda go­
ruldu!'.}u soyleniyordu. K alfa olarak girmi�mi� . . .
Manikurculuk de o!'.}reniyormu� . . .
Bir gun, meskun yerlerde sesin sadanm
muthi� surette kesildi!'.}ini h i sseden Hikmet, san­
dalma atlad 1 . Ada'nm yolunu tuttu.
Ada'ya vard1!'.}1 zaman, ne y apaca!'.}m1 �a�1r­
m1� gibiyd i . �oktan beri iyi bir yemek y ememi�­
t i . Hele birkac; gun evvel ekme!'.}i de bitti!'.}i ic;in,
yalmz yan c;i!'.} bir-iki b a h ktan ba�ka, a!'.}zma bir
�ey koymam1�t 1 . Cebinde birkac; liras1 vard 1 . Sut­
c;u Pande li'nin dukkanmdaki fasulye tenceresinin

1 65
kapa!'.:jm1 kaldmp da yeme!'.:jin kokusunu duyunca,
ic;: inde bir baygmhk h isse t t i , gozleri karard 1. . .
Karmm doyurduktan soma, akl m a, lstan­
bul'a inmek geld i . Vapurda , kar�1ki bo� adanm
bekc;:isi H1rant'a rastlad1. Ada n m , sahibi oldO!'.:)O
ic;:in ba�ka birisine sat1ld1!'.:jm1 o!'.:)rend i .
H1rant; ,
- Yeni sahipleri d e , beni bekc;:i gibi tutmak
istiyor, ama pek niyetim yok! dedi .
H ikmet'in kafasmdan, �im�ek gibi bir arzu
gec;:ti. Ne iyi olurdu, A l l ah1m! Orada, c;:ocuklu!'.:ju­
nun en gOzel gOnler i n i , soma evvelki k1� Ali R1-
za'nm birdenbire aklma esmesiyle bir ilkbahan
gec;:irdi!'.:jini hat1rlad 1 . Hnant'a, o baharda nerede
oldu!'.:junu sord u .
H1rant:
- Biz h aber ald1k sizin oraya yerle�ti!'.:jinizi . . .
Bizim doktor, " B1rakm, otursunlar, ded i . "Sen
de, zaten istiyordun, git Bursa'ya, romatizmalan­
na iyi g e l i r , demi�t i .
H i km e t , o anlat1rken dO�OnOyordu: Bahkc;:1l
ku�u ile ak�amOstO konu�ulabilece!'.:jin i , yazm kar­
�1da insanlann gezindi !'.:j i n i , bir insana bile tesa­
dOf etmek Omidi olmayan bir yerden, garmek . . .
Gene orada 1�1klar yanar yanmaz, evlerin ic;:ini
gorOr gibi olan haleti ruh iyeyi . . .
- H 1rantc1!'.:)1m, dedi, sen m ademki b1kt m.
Beni �u heriflere bir prezante etsene . . .
H1rant;
- lstetsin? dedi, kolay d1r!
Ada'nm yeni sah ipler inin Galata'daki yaz1ha­
nesinde c;:ok beklediler. Bir gozO �a� 1, gene;: bir
kahveci c;: 1ra!'.:)1 kahveler ge tird i . H nant'la c;:ocuk
konu�tular.

1 66
H1rant:
- U l a n c; mg 1 r a k l i, nasilsm?
C1rak:
- lyiy im, a �abey!
H1ra n t :
- BOyOmi.i�sOn u l a n ! . .
C1rak:
- Sahi m i?
H1rant:
- Sesin c; mg 1 ra � m1 kaybetm i�! . .
Hikmet, c; ocu�un yOzOne bakarken oyle tat Ii
hO!yalara d a l m1�t1 ki, heriflerin kar�1sma c;1kt1�1-
n1, kirk lira ile oraya bekc;i odu�unu, va zifesinin;
sarmc;lan c; a t l a tmamak, zamanmda zeytinleri
dev�irmek, y o llan temiz tutmak, a�ac;lan buda­
mak oldu�unu d uymad1 bil e . Cebine ilk ayli�m1
da atm1�t 1 . H 1 ra nt\ kap m m d1�mda o p t o.
- Ara s i r a u�ra bana, H 1 rant! dedi.
H1rant:
- U�ranm , u�ranm . Hem zat e n , her �eyimi
orada b1rakm1 �t1m . Yata�1m, yorga nim, bir ta­
vam , bir d e t e ncerem var Gidersen bu!, sana
emanettirler lstersen sana onlan sata n m . ObOr
ay gelirim, k o nu�uruz d e d i .
H 1 r a n t i c; i n d e n � o y l e diyordu:
- GorO�OrOz bakalim . . . lki aya varmaz, kar­
ga bokunu yemeden uya nd1�m zaman nasil ba�1-
nyorsun; " A l l a h 1 m ! Bana bir insan gander ! " diye.
Hani nerededir insan? F1rtma, kopek gibi sesler
c;1kartir H e l e o pis mart1la r ! . . 0 n e kotO sesli
mahluklard1r G o rO�OrOz bekc;i efend i , gorO�OrOz!
D1�mda n ;
- Pek c a n m s1k1lirsa benden b ilmeyesin . . .
Sen isted in! d e d i .

1 67
H ikmet, H 1rant'm, omzundan bir yuk atm1�
gibi ferahlad1�m1, kOc;Ok gozlerinin ic;inin o ha­
�in, y1rt1C1, yalmz manay1 kaybettiklerini gCirmedi
de� i l . . . H nant, be� sene dir orada bekc;i idi. Ses­
siz, sakin bir adamken ne geveze olmu�t u. Hal­
buki H1rant, erkek tabiath bir adamd1. Pek gOl­
mez, herkesle oturup konu�i;nazd 1 . $imdi kim
onOne c;1k sa, tath tath konu�uyor, c1garalar ik­
ram ediyor, gOlOyord u. Hamn kap1C1s1yla, kap1c1
yOz vermedi�i h alde, �akalar ett i . C1rakla, bo�
fincanlan al maya geldi�i zaman gene uzun uzun
konu�tu. Bunlan hep, H ikmet fark e t t i .
H n ant, aynlmadan evvel g e n e soylendi;
- lnsanlan sevmezken sever o lduk, H i kmet
Efendi birade r i m , sever olduk! Bir bo� odada
yalmz kalmanm da bir h i kmeti vardn. Sa�hcak­
la! ded i .
H i kmet, H 1rant'tan a ynhr a ynlmaz, Beyo�­
lu'na ko�tu. Melek' i , bir pasajm ic;indeki dOkkan­
da buldu. Melek, onu c;ok so�uk kar�1lad 1.
- Gel s e n i bir t1ra� edeyim, H ikmet A�abey!
bile deme d i . Yalmz bir; Nas1lsm? ded i , i � buldun
mu? diye sord u. Ka�1kadas1'na bekc;i o ldu�unu
i�itince, sevinmi� gCirOndO.
- lyi, i y i ! ded i . Biraz para biriktirmi� olur-
sun.
Melek, "babama bulundu�um yeri soylem e ! "
diye tembih e tt i . H ikmet daha g irerken, bir ada­
m m kendisine dik dik bakti�m1 gCirmO�t O . Melek,
o arahk sapsan kesilmi�t i . Adama;
- Sana bahsetmi�tim ya? d ed i , H ikmet A�a­
beyim .
Adam:
- H a . . . $u �eydeki? Hay1rs1z'lardaki?

1 68
Melek;
- Evet, ded i . 0 i�te ! . .
Adam, H ikme t'e e l i n i uza t t 1 :
- B e n , �afar A l i ' yi m , Melek'in ni�anl is1 .
Hikmet, oradan c;1kmca do!'.}ru vapura ko�tu.
Bu ak�am lstanbul'da kalmak, be�-on papel ye­
mek istiyordu . Soma cayd 1 . Yalmz kalmak, yeni
i�inin ba�mda bulunmak, ona ho� bir fikir gibi
geld i . Birc;ok �eyler satm ald1 . Bir klic;lik c;uval bu­
lup ald1klanm ic;ine doldurdu. "Olur ki be�-on gun
bir yere inmem, koye b i l e , " diye dli�linliyordu.
Kaye vannca sandalm1 arad1 , bulamad 1 . Ba­
l ikc;1lar alip gotlirmli�tli. Kahveye girmeye mec­
bur oldu. R1za'ya orad a r astlad1 .
R1za tepeden inme;
- B a n a para versene, H i km e t ! d e d i .
H ikme t , R1za'ya b i r on lira verd i . Bir on l ira­
l ik oteberi alm1�t1. Fmndan be� tane ekmek alip
onlan da c;uvalma doldurdu. Donli�te , R1za'ya
gene rastlad 1 . Fitil gibi sarho�tu. H ikmet bir laf
soylemeden R1za ba�lad 1 :
- Melek'in adresini s e n bilmemi� olsan, ce­
b inde para bulunmaz. Sen bu paray1 klZlmdan
aldm. Bana gondermi�t i r .
H ikmet'in clizdamm ac;arken gCirdli!'.}li para­
lan h atirlam1� olsa gerekti k i , "O yirmiyi de ver!"
diye tutturmu�tu.
H ikmet;
- Kar�1 adaya bekc;i o ld u m , baba, dedi, ilk
ayli!'.}1m1 verd i l er . Melek'i gCirmed i m . lstanbul'dan
Ankara'ya g itmi�.
Ali R1za a!'.}lamaya ba�lad 1 . H ikmet, Melek'in
erkek k arde�ini sordu.
A l i R1za;

1 69
- Birak u �ursuzu! dedi, kimbili r , Galata'mn
hangi kahvesinde . . .
Soma H i km e t ;
- G e l , dedi, bodruma kadar g i d e l i m .
Bodru m , eski manzarasmdan daha fenayd i .
$imdi keskin b i r eski i;ama�1 r , s id i k kokusu ii;in­
de id i . Zaten b u ikinci koku, Riza'nm OstOnden
ba�mda n , z a m a n zaman insanm burnuna geli­
yord u . Bir y organla pis bir �ilte iplerle ba�lan­
m1�. ki::i � ede d uruyord u .
- N iye b u n l a n serip yatm1yorsunuz baba?
Ali Riza;
- Yook, dedi, yann mahkemem var. "Belki
kodese tikarl a r , haz1r olsun, ded im. $imdiden
haz1rland 1 m . Bu gece hasmn OstOnde z1baraca­
�1m .
- Ne m a h kemesi bu?
- Sarh o � l u k , cam k i rm1�1z. Y o ! paras1m da
vermemi�iz. Bu sefer sa�lam! . .
- Y o ! parasm1 bari �u verdi�im para ile i::i d e
baba.
- Deli m i s i n ? Soma n e y a paca�1z? Vermem ,
vallahi b i l l a h i verme m ! B i n liram olsa gene ver­
mem . Ben ne kadar yo! eskitiyorum , b e !
- O y l e i s e yatarsm, bab a .
- S a n k i � imdiye kadar y atmad1kt1? Bedava
ekmek. Oradakilerin hepsi gi::i r mO� gei;irmi� in­
sanlar. K ahve gibidir oras 1 , be! Gei;enlerd e , hani
o pantolonum y1rt1kt1 da, a r 0 h a y a mese lesin­
den girdimdi y a ! . . "R1za bab a ! Riza baba ! " diye
bay1liyorlard i . A r alannda, bana para bile toplad1-
lar C1karken pantolon da verdiler Orada iken
"Adem baba ! " idik.
Hikmet , h i i; b i r �ey si::i y lemedi . Riza'nm sun-

1 70
du!'.}u bir bardak �arab1 yuvarlad1. Rlhtima indi.
Sandah getirmi�lerd i . Bir kilodan f azla uskumru­
yu sandalm do�emelerine -kira bedeli gibi- blrak­
m1�lard1. Sandala a tlad1. Ka�1kadas1'na vard1. KO­
c;Ok bir ate� yakt1. Bahklan temizled i . Biraz soma
gOzel, taze bir bahk kokusu ortah!'.}a ya y1ld1.
Hikmet'in ic;inden sevimli h isler gec;i yor, a!'.}­
zmm ic;i sulamy ordu. "Ke�ke bir �i�e rak1 alsay­
d1m, ilk ak�amm �erefine biraz ic;erd i m , ic;erdim
de uyurdum. Bu gece bize gene uyku yok . . . Aca­
ba bu yakt1!'.}1m ate� oteki adadan gozOkOyor mu?
Bu gOzel bahk kokusu oraya gidiyor mu?" diye
dO�OndO. �uvalmdan bir ekmek c;1kard 1 . Bir koca
dilim ka�arpeyniri kest i . Hava c;ok serinlem i�t i .
Yeme!'.}ini yerken p e k o�odo. H l rant'm soyledi!'.}i
e�yay1; yata !'.} 1 , yorgam yerli yer inde buldu. "Uyu­
yamayaca!'.}1m , " dedi!'.}i halde, c;abucak uyudu.
$imdiye kadar sabre d i p, aklma getirip ge tirip
kovdu!'.}u Melek ismini, y a t a k t a birkac; defa mml­
dand1.
Pasaj ic;indeki berber dOkkanm1, o lop lop
yanakh berber ustasm1, kendisine dik dik bakan
adam1, Melek'in san c;ehresini bir dakika ic;inde
gCirdO. U yumadan evvel Fahri'yi de dO�OndO,
OzOldO.
Bir uzu n, korkunc;, kimsesiz a y gec;ird i . Ay­
naya bakti!'.}1 zaman. yOzOnO sapsan, gozl erinin
altm1 simsiyah �i�mi� buluyord u . lc;inde bir yor­
gunluk h issediyordu. Odun yanyor, yer belliyor,
sarmc; temizliyor, domuz ah1rlanm insan oturabi­
lir bir hale getirmeye c; a h�1yordu. Ak�ama yor­
gun , bir ate� yakti!'.}1 z a man, bu fizik yorgunluk­
tan ziyade daha ic; taraflarda adeta akci!'.}erinde '
karac i!'.}erinde , m ides inde, kafasmda bir yorgun-

171
luk duyuyordu. Yalmz ba�ma k imler, ne insanlar
icat etmi�. onlarla neler konu�mu�tu . . .
H 1rant'm tamamen a ksine , koy e; ekmek, ko­
mOr, tuz, peynir, yumur ta almaya indi!'.}i zaman­
lar, kimse ile konu�muyor, yalmz d inliyor, gOIO­
yordu. $imdi insanlan daha iyi anhyordu. Onlan
olduklan gibi de!'.}il, olmalan laz1m geldi!'.}i gibi
sevdi!'.}ini anlam1�t1.
Gun, boz, c;:OrOk, aydmhks1z ba�hyor, pis,
ya!'.}murlu bit iyordu. Baz1 ak�amlar oldukc;:a gO­
zeld i . Ufkun obOr ucunda bir aydmh!'.}m, bir yan­
gmm ortasmda batan g One�in �ehirlerini gorO­
yord u. Develere benzeyen bulutlann, m in arele­
re, kiliselere b enzeyen sislerin gOne�in batti!'.}1
yerde rec;:eller gibi kaynad 1!'.} m1, yavan ekmek ye­
di!'.}i g Onlerde gorOr, nas1l ic;:lenir; kope!'.} inin ka­
fasm1 s1kar, s1kard1 . . .
Deli olmasma bir ad1m kalm1�ti . 0 ad1m1 at­
mamak ic;:in, a yh!'.}m1 almaya lstanbul'a ind i . MO!k
sahibi fena adam de!'.}ild i . Ona, eski bir paltosu­
nu hediye ett i . Ayh!'.}m1 d a verd i .
0 , do!'.}ru Ziba'd a , Filim Bahri'nin kahvesin­
de solu!'.}u ald1. Filim Bahri, onun e ski bir arka­
da�1 idi . GOzel bir sofra kurdular. Mar ika ismin­
de bir Rum k1zm1 gecelik tutmu�tu . Bu sakin, iyi
bir k1zd 1 . C irkindi ama, temizd i . Cirkeflik e tmez­
di. Filim Bahri, H i kmet, Hacer, Marika gOzel bir
gece ge c;:irdiler Masraf o n liray1 a�mam1�t1. Filim
Bahri, Marika ic;:in, H ikmet'e;
- lyi motordur. Hem ac;:gozlO de!'.}il, hem d e
c;:irkef . . . Fac;:osuna da sen ald1rmay1ver anam !
demi�.
Mar ika'ya da;
- Garip o !'.} l a n m biridir. T mgmna da sen bo�

1 72
ver, Marikaki! diye H i kmet'i i::i v mu�, iki p a p elle,
i�i geceli!'.je bitirmi�t i . Sekiz papeli de hep bera­
ber yediler.
Hikmet, sabah l e y i n Marika'nm koynundan
firlarken;
- Ay ba�lannda g elebilirim, Marika ' m ! dedi,
her ay ba�1 bulu�uruz. lstersen seni Ada'ya da
gi::i torurum. Bir gece de orada kalmz.
Marika;
- Vre delisin? diye hay k1rmakla iktifa et­
mi�t i .
Ziba'dan Beyo!'.jlu'na c;1kan yoku �u, torku
si::i y leyerek t i rmanan H ikmet, bugunu de burada
gec;irme y i , Melek'e u!'.jray1p tira� olmay1 dO�On­
dO, vazgec;ti.
- Tira�1 Ada'da Dim itro'ya olurum, dedi.
0 , Dimitro'nun dukkanmda tira� oldu!'.ju za­
m a n l a r , Melek'i b izzat gi::i r du!'.junden daha fazla,
o n u n la hemhal olurd u .
Vapura bind i . l � t e Mustafa'ya vapurda rast­
lad i . Mustafa , Buyukada'ya, eskiden tamd1!'.j1 c;1-
mac1 lzzet'in yanma gidiyordu.
H ikmet'le tatli tatli konu�maya dald1lar. H ik­
m e t , ona cam gibi sanld i . H a lbuki buton dostluk­
lan yaza inhisar eder, bir �ey konu�mazlard i .
M ustafa'mn maceras m 1 , o d a bilirdi. Evvelki
yazm ortasmda, on u polisler a lip gi::i t ormu�lerd i .
H a p ishaneden d u n c; 1 k m1�ti.
- Mustafa, o !'.j l u m dedi H ikmet, gel bende
k a l . Gec;inip gideriz. l sterse n , balikc;1lik da ya­
parsm. Benim sandalim var.
Mustafa du�Onceye dald i . Ki�1 nerede gec;i­
recekti? lzzet'le beraber oturamazd i . 0!'.jlamn
kendisi muhtac;t1 .

1 73
- Sana bar olmayay1 m , H ikmet? dedi.
H ikme t :
- B e n s e n i , " b i r insan olsun, a nlatacak, ses­
lenecek birisi olsun" d iye istiyorum, camm! Bi­
rak numarala n , g e l ! Niye bana bar olacakm1�­
sm? Kendi ekme�ini kendin c;:1karns m . Onun
ic;:in OzOlme! . . Beraber bah�a c;:1kanz. Sen gotO­
rOr satarsm. Ver �u e l i n i ba kahm . . . Tamam m1?
Bir toka edelim mi?
T okala�t1lar. . . H i kmet'in sandah Ka�1kada­
s1'na yana�ti�1 zaman H ektor, evvela sevinc;: ses­
leri ile, soma h1rlayarak yanlanna ko�tu.
- Hektor, k1z! dedi H ikmet, bu dost ula n !
V e r e lini Mustafa A�abey ine!
Mustafa, bu �akay1 sevmi� gorOndO, g OldO,
H ikmet'e;
- $akac1sm b e ! ded i .
Mustafa, bundan tam i k i sene evvel , Hasan
Kaptan'm ka y1�ma girmi�t i . 0 gOnden mah pusa
girdi�i 1 7 eylOl 93 . . . �u kadar tarihine kadar, do­
kuz buc;:uk a y gec;:mi�t i. Bunun dokuzunu o me�­
hur vakanm gec;:ti�i geceye kadar olan zamana
ekler, h apishanedeki on be� a y1 da hesap eder­
sek, i�te a�a�1 yuk an iki sene evvel Mustafa, Ha­
san'm kay1�ma yerle�mi�t i . Soyledi�imiz gibi, do­
kuz buc;:uk ay soma Hasan, ona �oyle ba�mrd 1 :
- U l a n Mustaf a ! lnsano�lu, ana rahmine b u ­
l a m k su g i b i dO�er de, dokuz a y on g u n soma
capcanh f1rlar. Sen adam olmazsm . Daha iskele
ile sanca�1 o�renemed i n , be ay1ms1! . . Getir or­
dan bana, elleme c;:uvalm1 ! . .
Zaman zaman H asan Kaptan'la konu�tu�u
yedi-seklz cOmlesi vard1r ki, onlardan bir tanesiy­
le ya�! o�renile b i l ir.

1 74
- Ka<; ya �mdasm Mustafa?
- Vanm yirmi sekiz, yirmi dokuz.
- Askerlik ettin mi?
- Ett im, a!'.}am.
Oteki suallerle cevaplar da, bu �ekil �eyler­
dir: Anan baban var mt? Evli misin, bekar mtsm?
Ast! zanaatm nedir ki? gibi.
Bunlardan Ci t e , H a s a n Kaptan'm da Musta­
fa'dan yana bildi!'.}i bu k adardtr. Mustafa gi.iler,
konu�maz; Mustafa homurdamr, konu�maz;
Mustafa tekme, tokat y e r , gozO ya�anr, konu�­
maz. Oinlemesine g e l ince, dOnya yOzOne laktrdt­
yt bu kadar candan dinleyecek adam gelmemi�­
t i r.
Kam Or kayt!'.}t mahm lzmit Korfezi'nin bir is­
keles inden yOkler, kara korsan yelkenini a<;ar, Is­
tanbul ktytlanndan bir tanesine demirini atard 1 .
GOnlerce bo�almasmt beklerd i . KO<;Ok b i r iskele­
y e bir kalas uzatthr, iskelenin onOne iki <;uval el­
leme konur. Bir el kantan ile bir omuz dire!'.}i,
or ad a , serenin dire!'.}ine dayanmt� beklerler. . .
Hasan'm komOr ka yt!'.}mm gOndOzki manza­
ras mt, deniz OstOnde kaytk �eklinde ya ptlmt� bir
m ahalle komOrcO dOkkanmdan ayirdetmeye 1 0-
zum yoktur Mustafa , ta rhlan <;uvah yOklenebilir­
se ne ala ! Yoklenemezse Hasan kendisi strtlar
- Sozde u�ak tuttuk. Herifin bumunu stksan
cam <;tkacak. Ne talih bu be, bizdeki ! Hep de
boylesi nasip oluyor. H e y Allahtm! . . . di ye soyle­
nir
Kendisini, bu Strada b i l e can kula !'.}tyla dinle­
yen Mustafa'ya;
- Be Hasan'm merkebi ! Be gozO kar olast­
ca ! Bari �u ate�i yak, patatesleri soy, kt<;altmda-

1 75
ki tencere yi c;:1kar da i c;: i ne ya!'.} kay, bir ba� sa­
!'.}an da!'.}ra da anu bari ben yapmayay1m! diye
c;:uvalm a ltmdan kara gozleri sOrmel i , gOlOnc;: bir
�ekilde haykmrd1.
Yalun donemecinde, tam ka y1!'.}m gorOnme­
meye ba�layaca!'.}1 yerden, tekrar ba!'.}mrd1 :
- Ulan aptal, s u kaymay1 unutma h a , tence­
reye ! . .
Bir mOdde t, aldu!'.}u yerde ad1m a tmada n , bir
�ey soyleyecekmi� de unutmu� gibi duru r, dO�O­
nOr, sanra;
- Mustafaa ! . . di ye h aykmrd 1 . U l an, sakm
gee;: en sef erki gibi deniz suyu kayay1m de me ! . .
Ak�amla bera b e r , k a y 1!'.}m manzaras1 birden­
bire de!'.}i�ird i . Her zaman ac;:1k duran k Oc;:Ok yel­
ken -flak-, birdenbire kl pk1rm1Z1 kesilir, rOzgarla
pat pat vurur, yukanda serenin ucunda gOne�
sallamr, bir mOddet sanra mar, lacivert, leylaki
birtak1m gazh renkl er, komOr c;:uva l lanndan c;:1k1-
yarmu� gibi, kay1kla etrafm1 daldururdu. Arasma
tahta ka�1k s1k1�tmlm1� patates tenceresi, fik1r fi­
k1r ka ynamakta dn. Yakmdaki sandallarda c;:evale­
lerindeki bahklan dOzeltmekle me�gul barbunya­
c1lar, burunlanm m elteme kaldmp Hasan'm pa­
tates tenceresinin mis gibi kakusunu ahrlar, ac1-
k1rlard 1 . l�te tam bu s1rada, Mustafa a !'.}zm1 ac;:ar,
�ark1 soylerd i . Hasan Kaptan tencereyi indirir,
kapa!'.}1 kald m r , d e rtli dertli ba�1m sallar, art1k
hic;:bir �ey kanu�mazd1. Mustafa'nm sesi; yamk,
i c;: l i , acayip bir sesti . Gal iba bu, y almz bir ses gO­
zelli!'.}i de!'.}ild i . Bu seste bir h astahk, gizli birta­
k1m �eyler vard 1 .
Ortahk bOsbOton karanncaya, Hasan'm g e ­
m i s i deniz i c;:inde yak aluncaya , y a l m z a r a s1ra

1 76
karanh!'.}m ic;:inde aranan bir projektar 1�1!'.}1yla bu­
lunup gene kayboluncaya kadar, Mustafa okurdu.
Hasan Kaptan yumu�ar, yumu�ar;
- Hadi Mustafa o!'.}lum, derdi, gel, gel de zil­
li!'.}i k1rah m !
Istanbul kOlh;-inbeylerine h a s b u "zilli!'.}i k1ra­
hm !" argosunda�. pek hi:�lanan Hasan Kapta n ,
gOndOzOn yoptiklanna p ! � m a n o l m u � bir h a l d e ,
ekme!'.}i koparn, bismill ah1:1 1 c;:eker, ka�1!'.}m b i r i n i
Mustafa'ya u z a t 1 r , o t e k i ke1" -l i el inde hay al meyal
gozOken tencereye g i r i �i r lerd i .
Ayda i k i sefer ederlerd i . Mustafa, her sefer­
de Oc;: buc;:uk lira ahrd 1 . Her sefer donO�O H asan
Kaptan, Oc;: buc;:u!'.}u c;:1k arn, Mustaf a'nm avucu­
nun ortasma sayard 1 . 0, i c;: i nden yanm lirasm1
ahr, o tesini;
- Kalsm sende a!'.}a! diye kaptana b1rak1rd 1 .
B u , h e r a y boyle olagelird i : Her a y Hasan
Kaptan Mustafa'nm Oc;: l i ray1 kendisine emanet
b1rakaca!'.}m1 bile bile, o nun avucuna paray1 tek­
mil say1yordu. Mustafa d a , ya nm l irasm1 a h p Cite
tarafm1 Hasan'a teslim ediyordu. Mustafa bu ya­
nm lira ile gidip sakal m 1 , �ayet bir ay soma, iki
sefer donO�O ise sac;:m1 kestiriyor, bir gazoz ic;:i­
yor, bir paket de tOton ahyordu. Mal yOkleyip
tekrar her zamanki i skelelerine dondOkleri za­
man , nht1m boyundaki hamal kahvesine, kendisi
gibi dut yemi� bOlbOllerden olan c;:1mac1 lzzet'le
oturup, lzzet'e, bir de kahve 1smarhyord u .
C1mac1 lzzet'le Mustafa'nm dostlu!'.}u kadar
i nsam hOzne g arkeden bir �ey varsa, o d a Musta­
f a'nm ak�amlan soyledi!'.}i torkOdOr.
C1mac1 lzzet'le iki e llerini birbirine uzatarak
bayramla�1r g ibi toka e derl er, soma bir i skemle-

1 77
ye <;:Cikerlerd i . Bir saat mi otururlard 1 , iki saat
mi, O<;: saat mi? Once bir gOIO�Orler. . . Bu gOIO�­
mekle de kalm1rd 1 . Bu s1rada lzzet;
- DondOnOz mi.i Mustafa? de r gibid ir.
- DondOk gayrik!
- Yolculuk ne zaman?
- Eh ! . . On gOne varmaz.
Bu gOIO�menin manas1, sesi budur.
Ondan soma ses seda <;:1kmazd 1 . l zzet taba­
kasm1 uzatird 1. Oteki dilini di�ine dokundurarak,
"Hay1r istemem" manasma bir ses <;:1kart1rd 1 . "C1-
garay1 saray1m da dur, ondan soma anlataca!'.}1m"
der gibi bir halle c1garay1 sarar; "hele c1garay1 ya­
kay1m da ondan soma" der gibi c1garay1 yakar,
c1garasm1 arkaya yaslarnp i<;:erken gorenler;
" Eh ! . . Artik ba�layacakla r Ta th ta th konu�acak­
lar, derd i . Aynhrlarken onlan gCirenler, ta th ta th
konu�mu�. Mustafa, komOr a ld1klan iskeleden
havadisler getirmi�. <;:1mac1 lzzet, Mustaf a'ya on­
lar yokken, burada, nahi yede olup bitenleri birer
birer anlatm1� samrlard 1 . Y emekten soma Hasan
Kaptan, kasketini kapti!'.}1 gibi, kahveye yollarnr­
d1. DondO!'.}O zaman Mustaf a'y1, ba�altmm yalrnz
k af as1 ile go!'.}sOnO Cir ten tahtas1 altma sokulmu�.
ayaklan bumu h izasmda uyumu� bulurd u.
Yemekten evvel, yemek e snasmda i<;:ini dol­
duran yumu�akhk, kahvenin k ap1sma kadar de­
vam etti!'.}i i<;:in, Mustafa'nm tarafma do!'.}ru h ava­
ya bir tekme savururdu:
- It gibi uyur, sabahleyin de benden soma
kalkar
Pantolonunu, ceketini firlat1r, k1<;:altmdaki
adeta kamarams1 yere sokulur, dO�OnOrdO.
Sef eri O<;: bu<;:uk lira ya bundan alasm1 bul-

1 78
m a k meseleyd i . Bu zamanda herkesin bumu Kaf­
da!'.}1'ndayd 1. Gec;en seneki gemici i�ten c;ak1yor­
du. Kuvvetliydi de . . . H a lbuki, ama g e l , Hasan'a
sor bir kere . . . Her sefer ba�1 on liray1 verdi!'.}i za­
man, o k1sa bumunu k1 vmyor, Hasan'm ic;i gidi­
yordu. Buna g e l ince; "Hem i.ic; buc;u!'.}a c;ah�1yor.
�ah�1p da ne halt kan�tmyor ya , ne ise ! . . Yeme­
!'.}i p i �irse, demiri c;ekse, yelkeni ac;sa, kirk kiloya
kadar c;uval ta �1sa bir kar, ca m m! . . di ye di.i�i.i­
ni.ir, "hem eninde sonund a . . . der, yine di.i�i.ini.ir­
d i.i: " U l a n , Mustafa'nm sesi ne o zli.i ses be! Allah
Allah ! " Bir yerden duymu�tu, veremlilerin 1sh!'.}1
ile sesi c;ok tath olurmu�. di ye. 'Tevekkeli de!'.}i l ,
derdi, "var b u c;ocukta i n c e hastahk!
Sabahm karanh!'.}mda Hasan Kaptan uyamr­
d1. Mustafa , uyanm1� olurdu ama, kalkamazd 1 .
Y a l m z ustanm kalkt 1 !'.} m 1 , d i n i n e , imanma sovdi.i­
!'.}i.ini.i i�itird i . Soma kapta n m , onun ta tepesine
dikilip;
- U la n ! $u sesin o l m a s a , s e n i bir gi.in b i l e
t u t m a m ama . . . d e d i !'.} i n i i �i t t i !'.} i z a m a n , bu herife
kar�1 duydu!'.}u kinin birdenbire uc;tu!'.}unu h isse­
derd i. 0 zaman babasm1 h atirlard 1 . 0, babasm1
da boyle laflar soyledi!'.}i i c; i n , her zaman hi.izi.in­
le, sevgi ile h atirlard 1 .
B i r sefer sonlanyd 1 . 0 gi.in o!'.}leyin e p e y i �
gormi.i�. yorulmu�tu .
Ak�ama do!'.}ru Mustaf a , kay1!'.}m ki.ic;i.ik san­
dal m i alarak bahk tutmaya g it m i �t i . Bir k1rlan­
g1c;, bir-iki d e gi.ine� ba h!'.}1 yakalam1�. bahklan
gi.izelce ay1klam1�. h a�lama yap1yordu. Hasan
K a p t a n , kahvedeki c i m d a ll1smdan bir ara don­
mi.i�. tencerenin k a p a !'.} m 1 kaldmp doya doya
k o k l a m1�;

1 79
- Ya�a ulan ! . . . demi�ti.
Gun adamak1lh karannca, yemek haz1rd1.
H a s a n Kapt a n , o ak�am biraz gee;: donmO�. kafa­
s1 yan bulutluydu. Yemek yerken keyifli keyifli
soyle ndi :
- Ya�a hafiz, ya�a!
Bu, "Ya�a hafiz, ya�a ! " cOmlesi, biraz soma
Mustaf a'nm h i e;: sormadan, gazele ba�lamas1 ic;:in
bir girizgaht1. Yeme!'.}i c;:abuk yediler Kaptan rak1
ic;:ti!'.}i zaman, �ark1 dinlemesini pek severdi. Mus­
tafa, serenin dibine c;:omeld i .
Tam okumaya ba�lam1�. t a m Hasan Kaptan
ahlanna giri�mi�ti ki bir golge, kay1!'.}m onOnde
belird i . M ehtaph bir geceyd i . Mustafa g e leni ta­
mm1 yordu . Hasan Kaptan tamm1�. bi rdenbire
aya!'.}a kalkm1�t 1.
- Vay efend i m , buyursunl ar! ded i .
Gelen adam h e r seferde Ha san'dan ah�veri�
eden, iki seferde bir, g idecekleri koyden bir �ey­
ler 1smarlayan, pazarhks1z odeyen bir ya!'.}h kuy­
ruktu. Mustafa �ark1sm1 kesmemi�ti. Bil hassa
kesmemi�ti, b elki adamm da ho�una gider di­
y e . . . O n l a r konu�uyorlard 1 . Hasan Ka pt an bir­
denbire;
- Kes ulan, �u bet ses i n i ! . . $urada iki c;:if t la­
k1rd1 edece!'.}iz, vay dinini be! . . di ye hayk1rd 1 .
Mustafa da, y e n i g elen a d a m da, Hasan'm
bu cOmlesinin h itammda mOthi� bir karanh!'.}a
saplanm1�. bir dakika sOren korkunc;: bir sessizlik
duydular Soma gene deniz h1 �1rdamaya, mel­
tem esmeye, uzaktan g ramofon sesleri gelmeye
ba�lad 1 . Bu mOthi� sessizli!'.}i, H a san Kaptan da
duydu . COnkO Mustafa'nm susmas1 a n i , hazin,
gaript i . Dire!'.}in dibindeki g olges inde sallant1 bile

1 80
yoktu . Hasan K a p tan'm ic;inden, herif i::i l du gali­
ba? gibi bir his gec;medi ama, gec;mi� olsayd1 bu
kadar �a�1racak, bi::i y le bir dakika susacakt 1 .
Bu sukutun sonunda Hasan Kapta n , yapt1�1
hareketten belli belirsiz bir pi�manlik duymu� gi­
bi;
- Buyurun bey i m , g e l i n , yolda konu�uruz.
Ben zaten kahveye kadar gidiyordum, ded i .

Hasan Kaptan, kahveden di::i n O�Onde, Musta­


fa'y1 yatmam1�, iskelenin i::i n unde dimdik buldu . . .
- Ne o Mustafa, dedi, daha uyumadm m1?
Mustafa, karanlikta ba�1m yukanya kald1rd 1 .
Hasan Kaptan bu hareketi gi::i r medi . Kay1�a do�­
ru yurud u. Saat on bir buc;uk olmaliyd 1 . Nahiye­
nin 1�1klan birer birer si::i n mu�to. Yalmz, evlerde
bir-iki 1�1k, baz1 sokak a ralannda havaya vuran
bir-iki aydmlik vard 1 . Hasan Kaptan ceketi att1.
Pan tolonunu c;1kard 1 . Soma ceplerinde bir �eyler
arad1. Kupe�teye e llerini dayayarak denize bakt 1 .
B a � guverteye do�ru d o n gi::i m lek yurudu . Keyifli
zamanlanndaki adeti vec;hile bir c1gara sarmaya
haz1rland1. Yere c;i::i m elmi�ti. Neden soma Mus­
taf a'y1 kapmm d1�mda dimdik fark etti.
- Ne o? Bu ak�am uyumaya niyetin yok ga­
liba? A l tabakay 1 , bir t a n e de sen sar.
- Yok a � a , mersi ! . .
Hasan Kaptan ic;erlemi�t i . Di�lerinin arasm­
dan;
- Pabucumun tersi! dedi, ilave ett i : Canm
is terse . . .
Hasan Kaptan c1garasm1 a te�lemi�ti. $imdi
kibriti si::i n durmeden, c1garas1 a�zmda, yuzu kib-

181
rite e � i k vaziyette c1 garasm1 yakt1�1 halde bir
muddet bi::i ylece durdu. Sonra;
- G i rsene yahu kay1 � a ! dedi.
M u stafa ba�1m t e k r a r yukanya, "yok a�a.
girme m ! " manasma kald1rd i . H asan K a p t a n �Op­
hele nm i�ti .
- Ne oldu, ne var?
Mu stafa omuzlanm kaldmp ba�1m sa�a do�-
ru e�di . Art1k konu�tu:
- Bir diyece�im var da . . .
- Sabaha si::i y lersin c a m m ! Acelen ne?
- Yok a�a. �imdi si::i yleyece � i m .
- Sayle bak a l i m , n e y m i � o?
- A � a m ben gidece�im a r t 1 k ! $ u b e n i m pa-
ram1 verirs e n .
H asan Kaptan a y a � a kalkt 1 :
- Gidecek misin? Nereye gidiyorsun? Mal
daha yan bile de� il. Bir yere birakma m . Burasm1
otel mi zannettin, kiraathane mi? Buraya girip
c;1kmak herkesin keyfine gi::i r e de� i l . Y umu�amak
luzumunu hisse t t i : Hem ne oluyor camm? Neden
gidecekmi�sin?
- Yoruluyorum a � a m . Hastay1m b e n .
H asan Kaptan �Opheli bir sesle;
- Pekala, pekala, dedi, yann olsun da hayn
beri g elsin. $imdi sen g i r .
- Yok a � a ! $ i m d i ver para m1, gidip bir a�ac;
altmda yatan m .
- Bana b a k o�lum, Mustaf a ! B u kay1k bo�al­
madan bir yere bira k m a m . lstersen i�te yo! ! . .
Kalkar gidersin. Benden metelik ala mazsm . Sen
bilirsin o�lum?
Hasan K a p tan'm son si::i z une Mustafa boy­
nunu bukt o . "Sen bilirsin a�a" bile diyemedi . Yu-

1 82
nJmeye koyuldu. Biraz il erdeki nahiyenin umumi
helalanna do�ru a�1r a�1r gidiy ord u . Hasan Kap­
tan, ic;inde, bu adama kar�1 i::i t eden beri, n e za­
mandan beri uyuyan bir kin oldu�unu yeni fark
etmi� g ibiydi. Arkasmdan si::i y lendi;
- Ah alc;ak herif, ah! Biliyordum senin n e
mal oldu�unu y a ! U l a n ! B e n d e sana b i r oyun
oynayay1m da . . . dedi, arkasmdan hayk1rd1 : Mus­
tafa, gel hel e !
Mustafa, ko�arak g e r i di::i ndu. Hasan Kaptan
e lbiselerinin bulundu�u klc; taraf a do�ru ilerle­
mi�. bir mum yakm1�. cuzdarnndan paralan c; 1 -
k a r m 1 � . say1yord u .
- A l baka lim h a k k 1 r n , d e d i , Oc; l i r a da faz l a .
$imdi defol!
Mustafa paralan a l d i . B u sefer;
- Hakk1rn helal et, a � am ! dedi.
Hasan Kaptan hlrs l i ;
- Haram olsun! diye m m ldan d i .
Mustafa, h l z h h l z h uzakla�t i . Hasan Ka ptan
bir c1gara daha yakt1, uzakta 1�1�1 hala yan makta
olan bir yere sabit nazarla bakt i . Bir �eyler mml­
dand i . Alelacele giyin di. 0 1�1�a do�ru y urudu.
Buras1 nahiyenin polis merkeziy di. Bir masa ba­
�mda bir muavi nle, ayakta bir polis duruyordu.
H a s a n Ka ptan ic;eriye, e l i n d e tuttu�u buyucek
bir para cuzdarnrn sallay arak gird i .
- Muavin b e y , d e d i , bizim kay1ktaki gemici
cuzdarn bo�altm1�. kac;m1� . . . Meydanlarda kimse
yok.
Muavi n :
- N e kadar paran vard1?
- Vallah i ! . . Otuz lira, eksik de�il, fazla . . . Ne
olacak biz fakir insanlanz muavin bey !

1 83
- Merak etme Hasan Kapta n, nereye g ide­
cek? Sabaha kalmaz, yakalanz.
Dem inki ayakta duran polis, bOton gece,
a!'.}ac; a ltlannda Mustafa'y1 arad1, bulamad1. Saba­
ha ilk va pura, bekc;i ile beraber iskeleye ko�tu­
lar. Mustaf a'y1 ora d a , i skele tamir inden kalma
bir kOtO!'.}On Ostonde ba�1 iki eli prasmda dO�OnOr
buldular. Ostonde otuz l ira otuz sekiz kuru� para
c;1kt 1. Paranm kaptana iade edildi!'.}ini, Musta­
f a'nm mahkemeye sevk edilmek Oz ere tevkifha­
neye gonderildi!'.}ini gazeteler yazd 1 .
l�te , Mustafa'nm h ikayesi budur. Bu h ikaye­
yi o , iki satir ic;inde anlatir, cebinden bir gazete
c;1kararak isminin bulundu!'.}u yeri gosterird i .

H i kmet'le Mustafa, bOton b i r k1�1 beraber


gec;irdiler Hikmet ara s1ra iner, tarih kitaplan
bulur, getirir, okurlard 1 . Mustafa gene fazla ko­
nu�mazd 1. Fakat eskisinden daha c;ok konu�urdu.
- Mah pushanede gevezeli!'.}e ali�t1k derd i .
Hikmet a r a s1ra lsta nbul'a i n e r , Ziba'ya, M a ­
rika'ya u!'.}rar, Filim B a h r i ile iki kadeh a tard1.
Melek, pasajdaki dOkkandan, babasmm yOzOn­
den c;1km1�t1. R1za, k1� gOnO a yaklan c;1plak geli­
yor, dOkkanm kar�1sma dikiliyor, b i r iki buc;ukluk
almadan gitmiyordu. Melek bu sefer ba�ka yere
girmi�. izini kaybe tmi�t i . H i kmet o!'.}renemedi.
Yaz g eldi!'.}i zaman Mustafa ile H i kmet, bir gun
beraber lstanbul'a indiler H i kmet, Mustafa'y1 Zi­
ba Soka!'.}1'na go tordO. Ertesi sabah onu Ada'ya
g ondermi�. kendisi Y Oksekkaldmm'dan a�a!'.}1ya
iniyordu . "$u kule tarafmdan gideyim, ded i .
0 , Galata Kulesi'ni pek severd i . B u Galata

1 84
Kulesi'nin ona verd i !'.} i , kara nhk, kan�1k, barbar
bir tarih ha tnas1 vard 1 . Onun eski resimlerini
gCirmO�tO. C e n evizliler kimlerd i , gOzel insanlar
m1yd1? San, c1hz, bacaklan acmacak kadar ince
Yahudi c;:ocuklanndan evve l , hangi c;:ocuklar bu
duvarlara durup i�ediler? M e�alelerle a ydmlan­
m1� bir sokaktan alaylann gec;:ti!'.} i n i , bir impara­
torun oldOrOldO!'.}OnO, mazgallanndan !Ole Joie
sac;:h Ceneviz c;:ocuklannm ba�lanm c;:1kard1klan­
m, karanhk sokaklarda bol �arap ic;:ili p , o zaman­
dan beri kma g i rmeyen b1c;:a!'.}m c;: ekildi!'.}ini gCirOr
gibi olurd u . Boylece H ikmet, bugOnden dOnO
canlandmrd 1 : Gene boyle fakir mahal leler Galata
Kulesi'ni c;:epc;:evre sarard1 . Gene boyle bacaklan
a cmacak kadar e!'.}ri, ince y avrular g e l i r , kule di­
bine i�erlerd i . Ak�a m a , g ene boyle gar ip, kor­
kunc;: bir dev g o lg e s i kule dibinden uzaklara do!'.}­
ru inerd i . 0 zaman boyle fenerler de yanmaz,
karanhk burada n , perde perde helezonlar h a lin­
de yay1hr, gidermi�tir. Bu m i marisiz, c;: irki n , fa­
kat heybetli barbar b i n a , ona her zaman Cene­
vizlileri, Bizanshlan, b i rb i r ine girip c;:1km1� zay1f,
garip insanlan hatirlatn. Ko�k!Oler ba!'.}mr, k1r­
m1Z1, bOyOk tulumlar yangm istikam etinde salla­
mrlar. BOyOk, ejderha yangmlar duvarlanm k1p­
k1rm1Z1 etmi�tir. Yukandan kendini kap1p koyu­
verenler, mazgallanndan can havliyle ba!'.}1ranlar,
me�aleler, karanhklar, muharipler, yenic;:eriler. . .
N ihayet san c;: i l l i Yahudi k1zl annm, dar merdi­
venlerinde moda Paris �ark1lan soyledikleri yeni
gOnler Hep aym istikamet te; fuka ra, uzu n, ka­
l m helezon h elezon ak�amlara kan�1�! . . Ya bu
sisli havada onun sanki yeniden tarihe kan�1yor­
mu� gibi kaybolup gozOkO�O . . .

1 85
0 , Galata Kules i'ne bu kadar ha yrand1r.
Eskid e n , tam kulenin kar�1smda borusu k1r­
m1Z1, ye�il bir gramofon haykmr, bir vardakosta
madam, garsonlanna emirler ver i r , bahc;enin
ic;inde c;1!'.}hk c;1ghga kahveci c;1raklan seslenir, si­
yah f esli, kestane rengi goz!O, kara b1y1kh kOl­
hanlar afi keserd i . Soma a��am olur, karanhk
mazgallarda n , kOc;Ok kule kap1smdan c;1kar; per­
de perd e , done done, dans eder gibi daireler c;i­
zer ek, dag1hrd 1 . . .
Kulenin kap1 kar�1s1 yoldan inmeye ba�lad 1 .
S i s , bulut g i tgide art1yor, bogucu b i r hava Gala­
ta'nm o c i velek, sevim l i , muhtekir gOrOltosOnO
bastmyor, bu bogucu h avaya, ezici sese ra!'.}men
yine hayat izleri apac;1k, sesler yine ince, yine al­
da t1lanlar, aldatanlar memnun bir haldedir gibi
g e li yo rdu. Havadan olsa gerek! . . Yo! a!'.}zmdaki
i�aret memuru bOyOk damlalarla terliyo rdu . Elin­
de mendili mOtemadiyen almm silmekteyd i . Ha­
reketleri yava � , sessizd i . Nerede ise onu da bir
uyku bastiracak, orada t a�lann OstOne c;okOp i�a­
ret veremeyecek, her �ey uyku ic;inde yOrOyOp
gidecekt i . KoprO'ye dogru yOrOdO. Kad1koy lske­
lesi, bir k aphca gibi tOten denizin ic;inde ona 1hk
h i sler verd i . lc;eriye g i rd i . Buras1 alacakaranhkt 1 .
Elektrikleri yakmam1�l ard 1 . Vakit ogleye yakla�1-
yordu. Pencereler harp dolay1s1yla karartilm1� ol­
dugundan m O t h i � bir kara nhk ic;inde kalabahk
kayna�1yordu . Baz1 ac;1k pencerelerden, adeta
boy ah, kirli san bir-iki 1 �1k giriyor. Oc; ad1m son­
ra sonOyord u . Tren, vapur yolculan konu�uyor­
lar, bekle�i yorlard1. Kenardaki kanapelerde i se,
belki de hic;bir yere g i tmemeye karar veren in­
sanlar dO�OnOyorlard1. Bo� zannetti!'.}i bir kana-

1 86
peye c; okt O. Gozleri karanh�a daha ah�mam1�t1.
Yanmda birisinin uyuklad1�m1 neden soma fark
etti. Bu bir gene; adamd1. K1rm1Z1, 1slak bir yOzO
vard1. Duda�mm soluk rengini bile fark ettirecek
kadar rengi bir tuhaf k1rmmyd1 . K1sa ceketinden
bir koy!O m intanmm c;izgileri fark ediliyor; c;ok
c;ah �m1�. � i�. bOyOk bir elin Ostonde pan! pan!
toyler yamyordu. A l n mdaki s1ra s1ra ter damlala­
nm da garebildi . Adam, korkunc; bir yorgunlukla
uyuyordu . YOzOnOn oteki yans1 karanh�m ic;in­
de, H ikmet' e , yOzO ancak bu kadard1r zanmm
verdirecek kadar, kaybolmu�tu. Yanaklan daha
tOysOzdO. lri, geni� omuzlan vard 1. O rtah�1 sOpO­
ren bir adam yakla�1p uyuyam dOrttO:
- Haydi bakahm, buras1 miskinhane de�il. . .
Nereye g ideceksin sen?
U yuyan, cevap verme d i . A �z mdan s1zan sal­
yasm1 yeniyle sild i . BOyOk, meyus gozlerini a c; 1p,
ortah�1 sOpOren hademeye bo� bo� bakt1. Soma
yam ba�mdaki H ikmet'e dondO. H ikmet, yans1
yak zannetti�i bu yOzO tamam olarak g C:irdO. Bu,
bir Bo�nak veya Rumelili bir Pomak c;ehresiydi.
H ikmet, bu uyuyan insanm, gOzel bir insan
oldu�unu zannetmi�t i .
H a y 1 r , g e n e; a d a m c;irkin, hatta biraz b a n ,
f akat y a p 1 cihetinden sa�lamd1. Gala ta Kulesi'ne
benziyord u. Gozlerinin ic;inde yeis, hayret, hala
rOya vard 1 . Adam gO!Omsed i . " C . . . ka zasmdan­
d1. K imsesi yoktu. De�irmende c;ah�1rd1 . De�ir­
men kapanm1�, i� bulmak Ozere yollara c;1km1�t1.
YOrOye yOrOye l zmi t'e kadar gitmi�. ( H i kmet, "Oc;
yOz k ilome tre den fazla" dedi . ) orada akrabalann­
da dart gun m isafir kalm1� t 1 . U f ak bir i � de bul­
mu�. istasyonda valiz ta�1yordu. A l t m1 �. bazen

1 87
y e t m i � kuru� ald1g1 oluyord u. Fakat hie; almad1g1
da olurdu . �OnkO oranm hamallan -her yerin
h am a l l a n g ib i - yabanc1y1 pek sokmuyorlard1 . Ve­
levki insan pek di�li olsun !. . Bu hamallar ade t a ,
onu k o p e k l e r gibi yi yeceklerd i . Akrabas1 dedi!;li
de pek uzaktan suyunun suyu degild i hani! Oz
teyzesiyd i . S1rt1s1ra ilc; gun ta�1yacak bavul bula-
'
·

mad1g1 b i r g O n ;
- Sana baka m a m , d ed i , g i t ! . .
G e n e yilrOye yOrOye g el m i �t i . Don bOton ge-
ce uyumam1�t 1 .
- Burada senin bildi!;jin bir i � v a r m 1 ?
H i kme t ;
- N e r e d e n o l s u n ? Ben de ayla!;j1m! deyi­
verd i .
- Fena . . . dedi, soma; A h ! . . dedi, h e le bir
kuram g e l s i n . Hakikatte b i r senem kalm1�ti ama,
ne fayda k i kOc;Ok yazd1rm1�lar, i l c; ya� k Oc;Ok,
agabey!
Sustula r . . . S1cak, a!;jnhk havay1 bOsb Oton
ku�atm1�t 1 . Ac;1k pencereden korkunc; bir elek­
trikli hava ic;eriye doluyordu. MOthi� ter kokulu
kad m l a r , pis bir kundura kokusu, yakm a ptesha­
nenin keskin idrar kokusu bOtOn salonu o turul­
maz bir hale getirmi� t i .
G e n e; a d a m :
- Goe; . . . gOc; . . . i � bulmak g O c; , uykusuzluktan
o!Oyorum ! Bir yere c;oktom mil kendimden gec;i­
veriyorum. Hava da ne a!;j1r, c;ok a!;j1r. . . degil mi?
- Y a tacak yerin var m1?
- Nereden olac a k , baba?
- Bana bak ogu l , dedi H ikmet, birdenbire
aklma g e l m i � g ib i : Seni ak�amOsto burada bula­
y1m . Bir �eyler yapmaya c;ah�mz.

1 88
Hikmet, cevap bekler bir halde dO�OnOyor­
du. Bu bir dakikahk susu�tan istif ade eden
ada m , peki, di yemeden uyumu�tu. YOzO gO!Om­
ser gibiyd i . H i kmet, gen<; adama mOthi� korkulu
bir dO�Once i<;inde bakt 1: K imsesizlik, evsizlik . . .
Bunlan <;ok iyi tatm1�t1. H e m de, �u adam­
dan daha <;ok kO<;Okken . . . Fakat �imdi bu halden
oyl e , oyle OrkOyordu ki. . .
Kaea Istanbul �ehri . . . Ak�am olunca kule di­
binden halka halka da�1lan karanhk; bo�, uzak
sokaklar, kmk camekanm i<;inde karmcah borek
satan adamm etrafma d i z i l i , <;ml<;1plak serseri
<;ocuklar . . .
Kendisi de k1�hk kalm elbi seli " C . . . kasabah
ile borek<;inin onOnd e , <;ocuklann arasmda . . .
H i kmet'in kendisini, o zamanki hayat1 nas1l
hi<; OrkOtmemi�se, bu delikanhy1 da hayat OrkOt­
mOyordu. $urada bir kanapenin Ostonde, derdini
�oyle OstonkorO anlatm1�, �imdi bir tebessOmle
uyuyord u. H i kmet, "Ya a k�ama gelip d e �u deli­
kanhy1 bulamazsam?" diye dO�OndO. Cebi nden
bir lira <;1kanp gen<; adamm cebine atmak istedi.
Sonra bu fikirden vazge<; t i . A�1r a � 1r, belini tuta­
rak aya�a ka lkt1.
- Of . . . be! dedi. B iraz hava alay1m. GO!ha­
ne'ye kadar uzana y1 m .
Hava a � 1 r a�1r a<;1h yor, H a li<;'ten esen bir
rOzgar, sisi, bulutu onOne kat1p sOrOyordu. Gok­
yOzOnde yer yer <;OrOk h a linde mavilikler peyda
oluyordu. Sisin i<;inde de zerre halinde altm1ms1
bir �ey vard 1 . GO!hane Park1'na kadar n e dO�On­
dO�OnO bilmeden EminonO, Bah<;ekap1 , Sirke­
ci'yi ge<;ip g itmek, o kadar tath bir �eydir ki ! . . .
Gormeden, i�itmeden hatta yOrOmeden; bir bi!-

1 89
mece i c; i nde gibi yuruyup, i�itip, gi::i rup gitmek . . .
Hikmet o bilmeceyi hatirlamaya c;ali�t i : "Bir ki::i p ­
ruden Oc; ki�i gec;mi�; biri yurumu�. gi::i rmu� gec;­
mi�, i::i t ekisi yurumeden gec;mi�, uc;Oncusu ne yu­
rumu�. ne gi::i rmu�. ama g ec;mi� . . .
Gulhane Park1'na vard1�1 zaman, a tlas gi::i k
p m ! pmld1. Bi::i cekler uc;u�uyC!r, sinekler yuksek­
lere inip c;1k1yor, a�1r, y ap1�kan, bir adamm a�­
zmdan kalk1p i::i t eki adamm dudaklannm kenan­
na konuy orlard1.
K anape lerde, kaf al an kanapelerin arkali�m­
dan c;ok geriye du�mu�. a�1zlan bir kan� ac;1k,
bacaklan upuzun gerilmi� adamlan, burada da
bahc;1vanlar uyandmyordu. Bir kanapeye yaslan­
d1. Bacaklanm o da gerd i . Uy kusu oldu�u ic;in
de�il, zevkinden a�zm1 ac;t1. Kaf asm1 gi::i kyuzune
dikt i . Atlas gi::i k yuzunde bir ku�u kovalad1. Biraz
soma bir c1gara yakt 1 . Yam ba�mdaki kanapede
oturan adam1 �imdi fark etmi�t i . Bu da, on yedi ,
on sekiz y a�lannda, b i r gi::i z O �a�1. Osto partal
ic;inde, ba�1 kabak t1ra�li birisiyd i . Oikkatle ba­
kmca tamd1. Bu, bundan be� ay evvel mulk sahi­
binin yaz1hanesinde H 1 rant'la beklerken gi::i r du�O
hanm kahveci c;1ra�1yd1. Bu c;ocu�un o zaman,
1slak gibi esmer bir rengi vard 1 . Bu y1lik gi::i z O, o
zaman hie; de sevimsiz de�ild i . Sehla denemezdi
ama, zaman zaman, onun �enli�inden, kedersiz­
li�inden, �akrak sesinden, uzun kumral sac;lann­
dan bu �a�1 gi::i z e bile bir sevimlilik g e lir, onun al­
tmc1 kattan a�a�1ya , bir zil sesiyle;
- Mi::i s yi::i Marko'nun kahvesi sade olsu n ! . . .
Bir 1hlamur yap , Seyfullah Bey' e ! diye hayk1rd1�1
zaman, insan genc;le�ir, c;ocukla�1r, koca toccar­
lar bile onu severler, o n a ;

1 90
- Cmg1rakli Hasan ! derlerdi.
Soma, bir zaman sesi kartla�m1�, yuzu er­
genlik ba�lam1�, iki nefeste c;1kt1�1 alt1 kat1 yirmi
nefeste c;1kamaz olmu�tu. l�ten c;1karm1�lar, yeni
c;1rak a l m1�lard i . Ondan soma bu c;ocu�u iki defa
daha gi::i r mO�, bir daha gi::i rememi�, hatta unut­
mu�t u .
- Kaz1m A�abeyin i�i bozulmu�tu. Bana i::i y le,
ded i , bilmem? Beni c;1kardi. Soma ba�ka yerde i�
buldu m . Biraz da orada c;ali�t1 m . Oc; ayd1r i�sizim.
l h tiyar bir ninemden ba�ka kimsem yok. Bir eni�­
tem var, galiba Canakkale tarafmda bir yerde,
memur. Epey de para aliyormu�, yetmi� be� li­
ra! . . Yaz1yorum, biraz yard1m etsin, di ye, cevap
bile vermiyor. lhtiyar tOton ic;er, gi::i t Oremiyorum
ki. . . Ev sahibimiz bereket iyi kadm, ona ekmek
veriyor. 0 da, yetmi�inden soma onun bula�1kla­
nrn y1kar. Bir evimiz vard i . Ablamm gelin olaca�1
vakit HOsnO Kalfa'ya Oc; seneli�ine kiraya verdik.
Paras1rn pe�in ald1k. Ninem bir ka�1t imzalad i .
Evimiz �eyded ir. . . OskOdar'da " B . . . c;1kmazmda,
1 numarali hane. S imdi olsa, on-on iki lira aylik
getirir, bize de yeter! Oc; sene c;oktan bitti ama,
ic;indeki herif, ev benim, diyor. Kocakanya yut­
turmu�lar Evi onlann Os tone devretmi�.
- Nas1l olur carnm? Muhakkak satm1�t1r, ko­
cakan! Yoksa insanm m a l i r n kimse zapted emez.
- Belki de sat m1�t1r da b a n a si::i y lemiyor
A rn a satmad 1 , satsa si::i y l er. benden mi korka­
cak? A p tald1r, kandmvermi�lerdir Ak�am o lmu­
yor mu, en c;ok ona c1g ara gi::i t oremedi�ime OzO­
lOyorum. A l lah raz1 olsun, ev sahibi yiyecek veri­
yor o n a . Ben ac; da gezsem ziyarn yok! Deri fab­
rikasmda i� var dediler, adam alm1�lar. . . S urada ,

1 91
Sirkeci'de c;:imento i�ine amele laz1mm1�, zor i�­
mi�. . . yahut da c;:ocuk diye beni be!'.}enmediler.
Pek a!'.}1r i�mi� . . . Arkam k imsem yak ki. . . Ostilm­
de bu elbiseden ba�ka da yak. $u halime bakm!
Bana kim bakar, kim i� verir? Aynada kendim­
den, ben kendim korkuyorum .
Hakikaten bak1lmayacak kadar i t , killhanbey
halliyd i . $a�1 gozil keskin bi'r 1�1kla yamyordu.
Oc;: numara ile kesik az bir �ey bilyilmil�, parc;:a
parc;:a kabarm1�, dikilmi� sac;:lan, yilzilne kor­
kunc;:, deli, h1rs1z manalar veriyordu . Yalmz sesi
yumu�ak, mazlum, yilre!'.}inin biltiln ifad esi, ses­
sizli!'.} i , iyili!'.}i, sakinl i!'.}iyle doluydu. Arna insa n ,
b u c;:ocu!'.}un e sk i i y i , t e m i z hal ini bilmese, bu ses­
ten ic;:ini nas1l anlard1? Bildikten soma, evet . . .
H i kmet cebinden c;:1kanp otuz be� kuru� verd i.
Birdenbire beklenmeyen bir �ey oldu. Bu a!'.}la­
mayacak kadar keskin, sert, ha�in c;:ocuk yilzil,
birdenbire bir ya!'.}mur gibi a!'.}lamaya ba�lad1.
Damlalar, dudaklannm kenarlannda gezind i . 0
dilini c;:1kanp, bu mayii yalad 1 .
B u sefer H i kmet bilsbiltiln �a�1rm1�t1. Cebin-
den bir lira c;:1kard 1 .
- V e r otuz be�i b a n a ! ded i .
Bir l i r a verdi. $imdi c;:ocuk gillilmsilyordu.
- Nineye c1gara gotilrilrilm ak�a m a . Kala­
myla gvzete sataca!'.}1m, Allah senden raz1 ol­
sun . . . O p �yim elini .
- Birak bu dil enci a!'.}1zl a n m ! dedi Hikmet.
1�ocuk. h 1 z h paytak ad1mlarla parkm kap1s1-
na do!'.}-uldu. Hikmet ardmdan ba!'.}1r d 1 :
- Nineye u!'.}rad1ktan soma, ak�amilstil Ada
iskelesine gel. Soyleyeceklerim var Bahkc;:1hk
yapar m1sm?

1 92
- Yapanm, gelirim a�abey. Peki a�abey ! . .
dedi, yOrOdO.
l�te o zaman, go kyOzOnOn yeniden kapand1-
�m1, sJCak bir ya�murun bol damlalarla ya�mak
Ozere oldu�unu fark eden H i kmet de, parkm ta
ic;erisine do�ru yOrOyO�One devam e t t i . Bal, s1-
cak bir ya�murda kasket inden sular akarak, ge­
zindi durdu.
$imdi, dart ki�i olmu�lard 1 . Yaz, Mustafa 'nm
dedi�i gibi, y iyecekten yana pek dar, ama gOzel
gec;t i . Marika, cumartesi gOnleri erkenden damh­
yor, pazartesi gee; vakit donOyordu. Bilton yaz,
h emen hemen hadisesiz gec;t i . Yalmz Rumelili
Recep'le <;:mg1rakh Hasan arasmdaki uf ak hadise
mOstesn a : Marika'nm, o pazartesi yatti�1 yerden
kalk1p , Hasan'm yanma g itmesin e , Recep fena
halde ic;erlem i�t i . N e H ikmet, ne de Mustafa,
Marika'ya bir �ey soyle d i . Fakat Recep'i kenara
c;ekip, fena halde ha�lad1lar. Recep' e , Marika'nm
da, nihayet bir arkada� oldu�unu anlatmak kolay
olmad 1 . Marika'nm cam k iminle beraber oturmak
c;ekerse onunla otururdu. Bu Ada'nm k1y1lanna
k1skanc;hk g iremezdi.
B u , bir kadmm dart k i � i tarafmdan payla�1l­
ma hadisesinin ac;1�a vurulma s1yd 1. 0 zamana
kadar kimse -bildi�i halde-, bu vazi yetten otorO
yOzle�mek mecburiyetini duymam1�t 1 . Bu vaziyeti
ise Marika idare ediyor g ibiyd i . Bu garip ha dise,
nas1l, ne suretle bu �ekle dokOlmO�to. bilinmi­
yor? Hatta, Marika'nm hangi cumartesi geli�in­
den i tibaren ba�lad1�1 b i l e mec;huldO. Yalmz, bu
mO�terek saadetten, kimse birbiri ne itiraf etmi­
yordu ama, b i r hadisenin c;1kaca�1 da seziliyordu .
H ikmet ise, Marika'nm bu dart dostu �efkat ile

1 93
besleyecek, h ic;:birine otekini tercih etti�ini his­
set tirmeyecek halini adeta be�eniyordu. Re­
cep'le ta Ada'nm oteki ucunda bah�a git tikler ini,
Cmgtrakh Hasan'la o�le uykusunu nar a�acmm
altmda uyudu�unu gCiri.iyor, Mustafa ile mehtaph
gecede �arkt soyledi�ini duyuyor, i.izi.inti.i ile kan­
�tk tuhaf b i r saadet h issediyordu. Yalmz, gecele­
r i , M e l ek'in eskiden y a tt1�1 biti�ik odada , onun
ayak sesler i n i , �arkt soyled i � i n i duyuyor, bazt ge­
celer;
- M a rika g e l , otur a l t m , diye sesl eniy ordu.
M a rika bazen hie;: cevap verme z , bazen;
- Sen buraya gel! d e rd i .
0 zaman, a h trda y a tan i.i c;: k i�iden hic;:biri ce­
saret edip bu odaya g i r emezd i . Fakat Marika is­
terse, uyku tutmad1�1 zaman Hasan'la veya Re­
c ep'le oturmaya g iderd i .
Bu boyle devam e d i p g idecekt i . Fakat, o ge­
ce Recep, Hasan't b a ldmndan hafifc;:e yaraladtk­
tan soma Marika bir daha Ada'ya u�ramadt .
Zaten ya�murlar ba�lamt�. sonbahar erken
g e l m i �t i . Recep bir mi.iddet ortadan kayboldu.
Soma kendi kendine bir gi.in, peri�an bir halde
dondi.i . Hasan'm yarast iyi olmu�. bastonla dola­
�abili yordu. Sanldt, Hasan '1 o p ti.i .
0 zamana kadar H ikmet'in parast , Musta­
f a'nm Burgaz iskelesinde hama lh�1yla daradar
gec;:iniyorl ard t . Yaz ortala nnda c;:ok s1k1�m1�lar,
Cmg traklt ile Recep de bo�az toklu�una kar�t
adada bir i � bulmu�lard t . Ak�amlan sandala b i ­
nip tekrar H ikmet'in y a n ma donerl erd i .
S onbaharla bera b e r g e n e H i kmet'in parast­
na kaldtlar. Yaz kahve l e r i kapanmt�. hamalltk
sokmez o lmu�tu.

1 94
Bir ay pek s1kmti i;ektiler. Hikmet, lstanbul'a
hii; inemez oldu. Ayli�m1 almaya indi�i bir g u n ,
kendi n e f sine be� p a r a h arcamadan Ada'ya di::i n ­
du. Hektor'u muthi� ne�eli buldu. Burnunu guzel
bir e t kokusu sard 1 . Tahta masanm uzerinde gu­
zel bir sofra haz1rlanm1�t1. Rak1lar, mezeler, sar­
dalyeler, �i� kebaplan, her �ey haz1rd1. Hi kmet'e;
- Bali�a gittik, dediler.
Di::i rt ki�ilik grubun birden hali vaziyeti de�i�­
ti. Hemen - her ak�am ii;iy orlar, etler y eniy ordu.
Hikmet sabahlan para v ermeye kalkti�1 zaman;
- Camm H i kmet A � abey, biz de artik i; ali�1-
yoruz. Bu kadar zaman, bize sen baktm, Allah­
a�kma kalsm, diyorlard1.
H i kmet, �imdi haftada bir-iki def a, Istan­
bul' a inebiliyord u . Bir zaman g e ld i ki ayli�1 olan
kirk liray1 yalniz kendi nef sine harcad1�m1 fark
etti. Hemen hemen her gun lstanbul'a iniyor,
di::i n u�te sofray1 buluyordu. Bir gun;
- Cocuklar, ded i , sahi balik para m1 ediyor?
- N e diyorsun, be abi? diyorlard1, elmas fi-
yati ! . .
Guzel bir ilkbahar sabah1yd1. Daha i;ok er­
kend i . Kimse kalkmam1�t1. H i kmet, sevini;li, �ar­
k1li uyand 1 , gerindi, giyindi. Evvela lstanbul'a in­
meyi, Ziba'da Filim Bahri'nin kahvesine gitmeyi,
soma Melek'i aramaya koyulmay1 du�undu . Es­
ned i . Fidelere su verd i . Sarnicm san, ye�il, buz
gibi suyu ile yuzunu, ayaklanni y1ka d 1 .
Binaya d o � r u y ururken, yakmlarda iki i;ifte
bir sandalm Ada'ya do�ru ilerledi�ini gi::i rdu .
H e ktor olanca h1rs1 ile ba�myor, i::i t eye beriye
i; 1lgmca ko�uyord u .
Sandaldan sesler i�itildi :

1 95
- Kope�i ba�laym, a nla�ild1 m 1 ?
- Duyduk, duyduk! d e d i H ikmet.
Ellerini g O ne�e siper ederek bak t 1 . Kay1ktaki
adamlardan ikisinin Ostleri pm! pm! parhy ordu.
Kendi kend i n e ;
- B u n l a r resmi yahu ! d i y e soyle ndi.
Bir komiser ile iki polis, karaya ayak bash-
'
Jar. H ikmet'in yOzOne bakmad ci n , binaya do�ru
yOrOdO!er. lc;eriyi dola�tilar. Hikmet arkalanndan
�a�km �a�km ge liyor, Hektor'a, "Sus ula n ! " diye
ba�myord u .
K omiser sord u :
- S i z burada k a c; ki�isiniz?
- Dort ki�iyiz, efend im.
- Otekiler nerede?
- Yukanda eski domuz ahm var, orada yat1-
yorlar
K omiser;
- DO� onOme ! dedi.
Ahmn bulundu � u t e penin e te�ine vard1klan
zam an, yalmz Mustafa don gomlek kapmm
onOnde gozOkto. Onlan gorOnce ic;eriye girdi.
Biraz soma aya�ma bir pantolon giymi� oldu�u
halde c;1kt1, a�a�1ya, oteki s1rta do�ru ko�tu�u
gorO!dO. Polislerden biri arkasmdan se�irtmi�ti.
Otlann arasmda kayboldular Bir silah sesi i�itil­
di. Mustafa mOthi� bir kOfOr savurd u . Hasan'la
Recep de yakalanm1�t 1 . Mustafa sandala do�ru
kac;arken aya�mdan vur ulmu�tu. Karakolda uzun
boylu s1k1�tmld1lar. Mustafa nihayet itiraf e t t i :
- Efendim , bekc;i H ikmet'in bu i�ten haberi
yok. Ben dO�Ond O m . Bu arkada�lan da ben kan­
d1rd1m . BOyOkada'dan Oc;, Heybeli'den al ti ko�k
soyduk.

1 96
- Evvelsi a k�amki K ma l i maceras1 kimin?
Mustafa;
- Onu vallahi biz ya pmad1k, bilmiyaruz dedi.
H i kmet hie;: ses c;:1karm1yar, gozleri Musta-
fa'da, h ayretle bak1yardu. Mustafa bir aralik;
- Affet abi , ded i .
H i kmet cevap vermedi . Palislerin yazd1!'.:)1 bir
if adeyi akumadan imzalad1 . Ellerini iplerle ba!'.:jla­
y 1 p gotordOler.

H i k m e t, k1�m kac;: def a bu kOc;:Ok adadaki


sessiz, sakin, fakat mOthi� surette s1k1C1 h ayati
bnakmak istemi�se, aklma hep i�sizlik gelmi�t i .
Recep'le Cmg1rakh'nm a haziran gOnOnd e ; biri­
nin K ad1koy iskelesinde otekinin parktaki halleri
gozOnOn onOne gelmi�. lstanbul'a indi!'.:ji zaman
i� aramaya te�ebbOs etmeye bir tor!O kal k1�ma­
m 1�t1. lstanbul'a her ini�ind e , matarlarda bir i�
bulay1m karanyla in mi�, f akat Filim Bahri'nin
k ahvesinde k aranm unutmu�. bir gece lstan­
bul'da kalmak ana uzletinin gOzell i!'.:jini h at1rlat­
m 1 � , uzlete ali�manm verdi!'.:ji hazh tembelli!'.:ji Oze­
rinden a tamam1� t 1 .
- Boyle alaca!'.:)1 bell i yd i , d e d i kendi kendine,
insan denilen mahluk yalmz edemez. Yalmz ka­
hrsa aklma ya delilik, ya fe nalik g e l i r . Bu i�te c;:a­
cuklann kabahati yak, kabahatin bOyO!'.:)O ben­
d e . . . lnsan, e trafmdaki ne alursa alsun, ne cife
alursa alsun insanlardan kac;:mamah . . .
Fakat Mustafa'ya fena k1z1yard u .
- Otekilerin kabahati pek y a k , diye l i m . Y a
b u Mustafa haininin? A c aba oteki h1rs1zh!'.:)1 d a ?
Zannetmem . . . O t e k i , hakik aten Ha san'm b i r na-

1 97
mussuzlu!'.}uydu, bir iftirayd1. Bu muhakkak . . . Fa­
kat ya bu n'oluyor?
Mustafa ise derin bir siikGta dalm1�t1. Eski­
den mahcup oldu!'.}u ic;:in, daha do!'.}rusu, konu�a­
cak laf1 olmad1!'.}1 ic;:in susan Mustaf a , �imdi konu­
�acak lak1rd1s1 oldu!'.}u ic;:in derin bir siikGta dal­
m1�t1. Artik ondan laf a l maya imkan yoktu.
0 zamana kadar H i kmet, Mustafa'ya bir ke­
lime soylememi�ti. Mustafa da garip bir donuk­
luk ic;:indey d i . H i kmet'in kendisine gozii de!'.}ince
kac;:masmdan, fena oluyordu. A!'.}layacak gibi olu­
yordu.
Mahkemede cezay1 yiyip donerlerken, H i k­
met'in yiizii san, keskin, buz gibi so!'.}uktu.
Kelepc;:eye yan yana t ak1lm1 �lard 1 . Mustafa
yan goziiyle mi.itemadiyen H i kme t'e bak1 yordu.
Nihayet H i kmet de dondii. Onu evvela h1rsl a ,
h iddetle siizdii. Fakat s o m a , birdenbire ic;:inde
neler gec;:ti bilinmez, -belki de sahradan bir ne­
hir gec;:mi�tir- iki parma!'.}1yla Mustaf a'nm birkac;:
parma!'.}m1 yakalad1 , s1kt 1 , sol goziinii de k1rpt1.
Mustafa, eskiden beri soz soylemeden yap1-
lan m anah h areketlere, lafi nihayet anla�1lm1� bir
dilsiz sevinc iyle, bay1hrd 1 . Mustarip yiizii de!'.}i�ti.
Hikmet, o n u n , senelerden s o m a vagon pencere­
sinden deniz gormii � bir deniz kenarh ruhu ile
f erahlad1!'.}m1 hissedip go rd ii.
Mustafa konu�tu d a ;
- H ikmet A!'.} a b e y , d ed i , pardon! . .
H ikmet giilerek ba�1m c;:evird i .
- E h .•. . d e d i , s e n d e !
Mustafa ' n m , Hasan'm, Recep'in H i kmet'i
kurtarmaya c;:ah�malan beyhude olmu�, c ezanm
c;:o!'.}unu Hikmet yemi�t i .

1 98
GOnlerden b i r gun, mah pushane k ap1smdan
R1za girdi. H i kmet onu ko!'.}u�a ald1. $iltesine
oturdul ar. R1za, derdini k1saca anlatt 1 :
- Sarho�lukla c a m k1rd 1 m . Karakola gotor­
dOler. Orada da sov Op saym1�1m . Oranm da
camlanm indirmi� i m . V a l la h i , yapt1!'.}1m1 bil iyo­
rum ama, neden yapt1!'.}1m1 bilmi yorum .
Soma, gene k1saca M elek'ten havadis verd i :
- O n c e pasajda ym1�, sen gitmi�sin ya, b a ­
na soyl emedin, ben buldum a m a , soma . . . B i z e
p a r a verdi!'.}i i c;: i n raha ts1z oluyormu� k O c;: O k h a ­
m m ! Ba�ka b i r y e r e g i rd i . O r a d a d a buldum.
Bir arahk Ankara'ya g i t m i�, donmO�, gene bul­
d u m . Bu sefer de bir h erifle b eraber Ozerime
yOrOd Oler. Gitmeye ara verd i m . Gec;: e nlerde , ne
olursa olsun, dedim, ugrad1m yak. . . K oydunsa
bu!! C1km1� orda n . BOtOn lstanbul'u arayacak
de!'.}ilim ya! . . Art1k onu bulamam. Cocu!'.}u ol­
mu�. b i l iyor musun? Bumuma c;: ocu!'.}un kokusu
geliyor H i kmet, ufak c;: ocuklar ne gOzel kokar­
lar, kimbilir?
Bir geceyd i . R1za nereden bulmu�sa bulmu�,
bir esrarh c1gara bulmu�tu. H i kmet iki nefes c;:ek­
mi�. R1za'ya vermi�t i . R1za da g1rtla!'.}1 �i�erek,
yanaklan c;:ukurla�arak bu c1garay1 emm i�t i . $im­
di H i kmet'in yanmdaki k 1rbada can c;:eki�ir gibi
h1rhyordu. Bir ara H i kmet de kendini fena h is­
sett i . ROyada dO�er gibi b i r yere dO�tO.
- Baba , bab a ! dedi.
R1za gozlerini a c;:m1�t 1 . Gozbebekleri i!'.}ne
ucu kadar kOc;:OlmO�, yOzO sararm 1�, dudaklan
hasta duda!'.}1 gibi belermi�ti . Garmeden, yahut
da gCirdO!'.}O birc;:ok �eyler arasmda tek hakikat
olan H i kmet'e bak1yor. Gozle r i , kahverenginin

1 99
ic;indeki toplui�ne ucu kadar mor gi::i z beb e � i ,
H ikmet'e bak1yord u .
- N e v a r Hikmet? d e d i . S e n d e m i fenasm?
- Sen fena mism?
- Y ook! dedi .
- B a b a , dedi H ikme t , laf olsun diye, ben, bi-
zim M edan Mai�et ile bat1yor gjbiyim . . .
K ondos cevap vermed i . H ikmet, bu laf ol­
sun, gOlelim diye si::i y ledi�i cumleden yuruyerek,
sonb a h a rda Medan Mai�et'in sahibine makinist­
lik t e k l i f etti�i zaman, herifin onun yuzune ma­
nali m a n a l i bak1p;
- Siz orada, kar�1da rahats1mz. Motorcum
da iyi a d a m , yapamam H ikmet, hem sen art1k
c;ali�am azsm dedi�ini hat1rliyor, soma birdenbire
art1k uyd uruyordu :
H erifin fikrini de�i�t irdi �ini, o n u Ada'dan
c;a�1rtt 1 � m 1 , motora bindi�ini, i::i teki arkada�lann
e�y a l a n m toplay1p Ada'dan gittiklerini, Hektor'u
H i rant'a emanet etti�ini, Hektor'un uluyu�unu
uzun mOddet i�itti�ini duyuyor, ic;ini bir bo�luk
san y o r , bir �eyden korkar gibi oluy or, bu s1rada
Medan Mai�et Motoru iki bin c;ift balikla a�1r
a�1r, b a�mdan suya daliyor H ikme t , arkaya
do�ru kac;arke n , s1cak bir suya gi::i m uluyord u .
S ilkindi, b iraz kendine gelmi�t i .
- N e oluyoru m , ruya mi gi::i r uyorum? diye
sord u . Bu laf1 kendi k endisine si::i y ledi�i halde,
Riz a , nas1l i�itmi�se , cevap veriyordu:
- Yo k , H ikmet, ruya gi::i r muy orsu n , dalgada­
sm! . . Bak, ben de ne gi::i r uyorum biliyor musun?
G i::i z leriDi, tavanda bir 1�1�a dikerek anlat1-
yord u:
- H a n i . y azm sonlannda, 3 0 A� ustost a , na-

200
h iyenin parti ba�kam deniz bayram1 yapar. MIZl­
ka getirtir. �aluk c;:acuk yi.izerl e r . Deniz yan�1
yaparla r . Ordek yan�1 falan alur. $imdiye kadar
anlan gCirdOm . $imdi n e gCiri.iyarum, biliyar mu­
sun? Bi lemezsin . . . imkam yak! . . Ya!'.:)h direk go­
rOyarum. Danya!'.:)1yla ya!'.:jlanm1�. uzun bir gemi
dire!'.:ji; bir matarun ucuna ba!'.:jlanm1�. ya!'.:jh dire­
!'.:jin ucunda Deniz Spar Ku!Obi.ini.in mavi k1rm1Z1
flamas1 var. Bu ayuna benden ba�ka i �tirak eden
yak. Matara c;:1k1p, ya!'.:jh dire!'.:jin OstOne ad1m1m1
a tar a tmaz, cup! denize . . . Belki kirk defa aym
�ey aluyar: Dire!'.:jin Osti.inde i.ic;: ad1m a tamadan . . .
Cup! Bir arahk iki ad1m a tm1�t 1 m , gene cup ! . .
R1za gi.i!Oyardu. Birdenbire rengi kara san
aldu . Gozlerini kapad1 .
- Yah u ! . . H i kmet, de di, b u neye benziyar,
bu?
- Hangisi, baba?
- Bu, benim bayuna ya!'.:jh direkten kaymam . . .
0 , mavi k1rm1Z1 �eye yeti�emeyi�im?
- B i lmem ki. . . neye benziyar baba?
- Vallah i ! . . bana, bir �ey e , bir �eylere benzi-
yar gibi geliyar. "Tutuyarum, yakalad1m, tam ne­
ye benzedi!'.:jini yakalad 1 m , " diyarum . . . Cup! . . Ne
gi.izel kay1yar adam, H i kmet . . . Cup ! . .
Hikmet, art1k aym1�t1. l c;:ind e , yalmz hafif bir
k a r k u , ac;:h!'.:)a benzeyen b i r eziklik vard1. Yan
kapmu� bir ekmek ten kapard 1 , bir testiden su ic;:­
ti, ti.iki.irdi.i.
Babas1, ya!'.:jh bir direkten bayuna ka y1yardu.
Kendisinin Medan M a i �e t Mataru batm1�t 1 .

1 8 Tem m uz 1 940

201
S AiT FAiK U Z E RiNE•

Tani�mad 1 g 1 m , fakat derinden


tanid1g1m, sec;:kin bir yazarm
90' m c 1 degum g u n u n u k u tlar­
ken bir selam yollamak i s tegi
i l e ...

Furuzan

S ait Faik O yku O d ulunu ilk kita b 1 m Paras1z Y at1-


l 1 ile kazan d 1 g 1 m 1 97 1 y1l1nda buyuk bir m utluluk duy­
m u �tu m . Y azarm a d m 1 ta�1yan 6dul, ben i m ii;:in i;:ok
6nemliydi. Y az d 1klar1yla insan varl 1 g m 1 ii;:ten kucakla­
yan b i r ustayd1 , o. Bu degerlendirmemde Qehov,
M ansfield, Capote vb. gibi dunyarnn tum 6nemli 6y­
kuculeri de onunla ayrn duzeyde yer ahyord u , benim
ai;:1mdan.
i nsanoglunun m utluluk beklentisinde topl u m u n
v e doga n m n a s 1 I g e n i � boyutlarda y e r ald 1 g m 1 , rol oy­
nad 1 g m 1 , okuruna d erinden kavratabiliyord u . Yazd 1 k­
larmdaki bu duyarh k sanki bir rastlant1ym 1 � g i b i, zor­
lamadan, anlatt 1 klar1 n m arasmda yazara 6zgu bir �ii r­
le 6rguleniyord u .
Sait Faik'in 6ykulerini i l k yay 1 m lad1g1 y 1llarda,
edebiyat 1 m 1za geti rdigi bu 6zgun dunya, okuduklari­
m a gore yeterince degerlendirilememi�ti , hatta bir 61-
i;:ude yad 1 rgan m 1 �t 1 . Onun i;:izdigi b u edebiyat d unya­
smda, a l 1 � 1 l m 1 � ba� kahramanlarm, vurucu olayl a r i n

" ) "Sait Fa i k Abas 1yan 1 k 9 0 Ya�1nda", Perihan Ergun, Bilgi Ya­


y1nevi, Ankara, 1 996.

203
yer almamas1, 6ykulerin beklenen b i r w;:la okuru zor­
lamayan bir sona ula�mamas1, konularm yal m l 1 g 1 ,
hatta s1 radan l 1 g 1 tart 1 � 1 hyord u . Bu yeni yazar i i;: i n de­
gerlendirme yapanlarm Sait Faik'e dogru yakla�mala­
ri epey zaman a l m 1�t1r.
Yazarm dunyasm1 yeterince kavrayamay 1 p , 6y­
kulerinde sab 1 rl a yol alamayanlar, anlat 1 m mdaki 6z­
gunlugu yoruml amada gecikenler, bir sure sonra
Turk edebiyat m m ne denli 6nemli bir yazarla kar� 1 -
la�t1g m 1 gormekte gecikmediler.
Sait Faik'te b i rey, h ayat baglant 1 l a r m m s 1 k 1 �t1rd 1 -
g 1 sorunlariyla bize sanki sessizce yakl a�1 r. Fakat bu
sessizligin ii;:inden, atan b i r yuregi , d i ri b i r ofkeyi, son­
meyen bir umudu ta�1yarak okuruna doku n u r.
Qagda�lariyla o y 1 l l ar d a s 1 k s 1 k kar� 1 l a�t 1 r 1 h p , ya­
zar ki�i ligi i l e i l g i l i s mavlara soku l m aya kal k 1 �1lan S ait
Faik'in edebiyat 1 r n n g ucunde yer alan, el bette insan­
d 1 . 0, insarn bir sanat i;: m m , ona bakanlara gosterebi­
lecegi ustun bir yakla�1mla yeniden kurguluyor, yeni­
den altm 1 i;:iziyordu. Bu 6 n e m l i ayri m m gozden kai;: 1-
rilma d 1 g 1 y1llar geldiginde, Sait Faik'in edebiyat 1 m1z­
daki yeri de kesinlikle anla� 1 l m 1 �t 1 r.
Onun istanbul'u evrensel b i r kenttir. Bu i;:ok eski
kentin ii;:inde ta� 1 d 1 g 1 renkler, sesler, 1 � 1 klar var d 1 r
yazd 1 klarmda.
Adalarda ve nerde o l ursa olsun vars1llarm i;: 1 kar­
c 1 l 1 g m a uzak d u rarak, sanki o nlardan, onlarm korel­
m i � duyg ularmdan ali;:akgonullu insan lara duydugu
yak m h kl a 6ykulerini a r m d 1 ran bir yazard1r, u reti m i n
ii;:inde bir gunu yen iden kazanabilmek i i;: i n h ayat1 ya­
ratanlar 1 , didinen leri sevgiyle sarar.
Denizin -bu deniz ayn i zamanda benim d e deni­
zim o l m u �tur- her istanbullu gibi onun kalemin deki
goruntusu, benim gibi b i ri;:okl a r m m da bu denizi daha
iyi ii;:selle�ti rmesini sag l a m 1 �t1r Al 1 � 1 l d 1 g 1 g i b i, �u g a ­
r i p yakl a�1mla kolayca soyleniveren " ku i;: u k insa nla­
rm" anlat1c1s1d1r, dostudur. Bu " ku i;: u k insan lar" ta­
n i m lamas1rnn ustunde yer ald 1 g 1 varsay1lan, paran m

204
ve iktidarm sahiplerin i n kabul g oren kuc;:uklukler i , bu­
tOn soylu yazarlar gibi onu da irkiltmi�;, igren d i rm i�tir.
Etkilendigim oykUlerinden b i ri olan "P asajdaki
Ayna"da da, pek c;:ok oykusunde gorUlen benzer kah­
ramanlarm ac1s m 1 duymamak, payla�mamak olanak­
s1zd1r. Ostelik tOm oyku boyunca a cm m , yoksullugun,
horlan manm okura i l etilmesi ic;:in, anlat1lanm ustOne
gitme c;:abas1 gorU l m ez yazarda. Yalm ayni zamanda,
ya�anan m uzag mda gezermi� gibi gorunen b i r s urec;:
ic;:inde ya�ariz oykuyu. Oyku bittiginde i s e koygun b i r
huzun c;:1kar ortaya. Kuc;:uk oglan c;:ocugun, annesi n i n ,
aynay1 k 1ran adamm ya�a d 1 klar1 sanki okur d a orday­
m 1 � gibi parc;:a parc;:a ac;:1 1 i r ve ic;:ine a h r okuya r n . "Pla­
jm onunden 1shk c;:alarak, h erkes g i b i , mesut bir adam
g i b i , a ynay1 k 1 ran ben d eg i lmi�im gibi gec;:tim " diye bi­
tirir oykusunu, yazar. Tuttu rul ma s1 c;:ok zor olan bir
yazarl 1 k d uzeyidir, bu. Taklit edi lemez, ancak yazara
ozgudur, yani yarat 1 c 1 l 1 k gerektirir. Rastlad 1 g 1 b i r er­
kekle, annesinin para kar� 1 l 1 g 1 yapt1klarm1 i ri m avi
gozleriyle, bir oyu n m u � gibi izleyen kuc;:uk oglanc 1 g 1 ,
anneyi, aynay1 k 1 ran a d a m 1 , o n l a r m c;:aresizlikleri n i ,
a�ag1lanm 1�1 iklar m 1 ' oylesine ba�ariyla c;:izmi�tir ki,
yazar; ya�anan durumlari , ic;:sel k 1 rilmalar1 b i r ayna­
nm parc;:alanma i�levine yuklemesindeki usta l 1 g 1 ki�iyi
hayran b 1 rak1r.
Babasma yaz d 1 g 1 m e ktu plarm b irin de Sait Fai k,
$eker Bayra m m 1 "ho�" b u l dugunu belirtirken, Kurban
Bayra m m 1 ayr n d uygularla kar�1 lamad 1 g 1 r n da ac;:1kl ar.
Kuc;:ukken "Alaca" diye b i r koyunu oldug u n u , o n u n
Kurban Bayrammda kes i l m esiyle duydugu ac1y1 d i l e
getirir.
Yazar olarak dogay1 ve i nsa ni kucaklay 1 �mdaki
anlat 1m 1 , hayata kar�1 duydugu titre�im lerle katman­
la�1r. Yoksu l , iti l m i� gibi gorunen ki�ilerin dunyalarma
d er i n d e n , d i pzari na d e g in d okunacak denli yakm d 1r.
Hep bilindigi gibi, ya da hep b i l i n ecegi gibi soyl enme­
li, Sait Faik Turk edebiyat m m surekl iliginde a n a nok­
talardan biridir.

205
Ya�arken , sanat1 n kolay hkla bir ortak kabul et­
m e d i g i n i duyumsayanlardan b i ri olarak, ailesi n i n ai;:1k­
l a d 1 g 1 gibi "hit;bir i�te diki� tutturamam1�t1 r". Tum
o m r u n ce TOrkiye'nin e n gizemli, en soylu, en soysuz,
en yoksul, en zeng i n , i;:ok d i n l i , i;:ok d i l l i , i;:ok i;: eli�ki li
tari h i n i ii;:inde yogunl ukla ta�1yan ve ta�1 maya devam
eden istanbul'u bize, unutulmaz bir ba�ariyla tarnt­
m 1 � . a n l atm1�t1r.
Ancak, yazarlar bize tarihin anlatamad 1klarm 1 ,
y a n i insan l 1 k d u ru m u n u anlatabilirler. Sait Faik d e b u
sei;:kin d O nya yazarlarmdan birid ir.

(istanbul, 1 Mart 1 996)

206
SAiT FA iK: i NSANLARI BAYRAKLARDAN
<;OK SEVEN B i R H i KAYECi•

Nairn TiRALi

Sait Faik'ten ilk okudugum eser "$ahmerdan"d1 r.


0 s 1 ralarda lise ogrencisiyd i m . Okul kitaplarmda
Omer Seyfettin'in, Re�at N uri 'nin hikayelerini gormi.i�,
hikayeci olarak d a o ku�aktan birka<;: imzay1 b ellemi�­
tik. Vine az c;:ok duydugumuz b i r isim de Sabahattin
Ali idi. "$ahmerda n " 1 Ali Avni One� sal 1 k vermi�ti . Be­
nim de hikaye yazmaya heveslendigimi, elimden G o r­
ki'yi, Maupassant'1 di.i�i.irmedig i m i gori.iyordu. "$ah­
m e rdan"daki baz1 hikayeleri mi.italaa saatlerinde, ba­
z1larini da teneffi.islerde, Galatasaray Lisesi'nin o
uzun koridorlarm1n ayd m l l k bir ko�esinde okudugu­
m u hatirllyorum.
Bu hikayelerin, kendilerine ozgi.i, yeni, ic;:ten bir
havas1 vard 1 . insan S a it Faik'in h i <;: yapmac1 ks1z, �iirle
dolu i.islubuna b i r kez a h �mca, onlardan kolay kolay
ayr ilam 1yordu. "$ahmerd an"1 bitirince, ilk f 1 rsatta "Se­
maver" ile "Sarn1c;:"1 da okumu�tum . Gerc;:ekten bu i.i<;:
kita b m i.i<;:i.i d e ayri ayri gi.izeldi . Daha o zaman <;e­
hov'u tan i m 1yordum. Bu yi.izden, Sait Faik'in kendin­
den once gelmi� olan, belirg i n konular i.isti.ine kurulu
hi kaye yazanlarm yolunu tutmamas 1 , benim i<;:in yeni
bir �eydi . Onun hikayelerini begenmemin sebepleri
ara s1nda, galiba en agir basani d a bu ozell igiyd i .
Sait Faik'i i l k kez Servetifi.inun-Uyani� idareha-

•) "Sait Faik Abas1yan1k 90 Y a�mda", Perihan Ergun, Bi l gi Ya ­


yinev i, Ankara, 1 996.

207
nesinde gormu�tOm . 0 g unlerde " Medan Mai�et Mo­
t or u" adll romanin1 bastmyordu. B u kitab1, vitrinlerde
birkai;: ay kald1ktan sonra ortadan kayb o l du. Ba�ina
gelenler hakkinda, Necip Faz1I K 1 sakurek gei;:enlerde
�unu anlatm 1�t 1 :
"Adamin birini b i r gece E mniyet M udurlugunde
allkoymak g erekmi�. Girdigi karanl 1k o dada, �oyle
uzanacak bir yer ararken, ko�ed� y1ginla kitaplar dur­
dugunu fark ederek, ustlerinde sabah1 etmi�. Gun 1�1-
yinca da, gece kendisine yatakl1k eden kitaplardan
bir tekini a l 1 p bakinca ne gorse begenirsiniz? Medan
Mai�et Motoru.
B u romanin ne diye toplatt 1r 1 l d 1 gin1 bilen yak.
Arna Sait Faik'e, i;:ogu kez solculuk isnat edilmekte­
dir. Romani da bu yuzden toplatt 1r 1 l m1� olabilir. Sait
Faik'in solculugu ne dereceye kadar dogrudur? Bir
kez Sait F aik bir dava, bir sava�1m hikayecisi degildir
ki , sagc1 , solcu ya da bilmem neci olsun. 0 her �ey­
den once, eserleri ba�ka dillere i;:evrilmeye lay1k, us­
ta bir hikayecimizdir. Onun hikayelerinde, u l kemizin
koyunu, kentini, insanl a n n i , ozellikl e de kentlerde ya­
�ayan i�siz gui;:suzl eri ya d a gei;:im derdindeki kui;:uk
esnaf 1 , ballki;:1y1, boyac1y1 , i;:1mac1y1 bul uruz. Bir sa­
nati;:1, ornegin bir hikayesinde: " A nla�1ld1, ben bay­
raklan degil, insanlan s eviyorum" demi�se, her­
hangi bir rejimin propagandasin1 m1 yapm1� o l ur? Os­
telik bu Sait Faik gibi, kollanni dunyay1 ve insanlan
hii;: yapmac1ks1z kucakl amak ii;:in ai;:t 1 gin1 soyleyen bi­
risiyse, durum k esinkes d e gi�ir. Dogrusu, sanati;:inin
insan sevgisine ku�kulu gozlerle bakan bagnazllg1
anlamak kolay degildir.
B u konuda en yerinde sozleri yine Sait Faik soy­
lemi�tir. Oi;: dort y1I once Buyuk Dogu'da tefrika edi­
len " H avada B ul ut" adl 1 -bu r oman yazann biri;:ok hi­
kayesinin birle�tirilmi� bii;:iminden ba�ka bir �ey olma­
y1p, as1I ad1 da " Kovada B u l ut"tur. Nitekim ii;:inde " Ko­
vada B ulut" adina uygun d u�en i;:ok guzel bir pari;:a
da vard1 r . Fakat Necip Faz 1 I , bu isim anla�1lmaz sa-

208
v1yla, r o m an1 " H avada B u l ut" diye yay 1 m la m 1 �t 1 r- ro­
m an 1 n 1 n i l k bol O m O ndeki �u sat1rlara bak1 n 1 z :
" E n s o n b i r gazeteye m uracaat ett i m . Ba�mu­
harrir cenapla r i n i n kar� 1 s m a fi: l kt 1 k. Siyasi kanaat­
lerimi s o r d u . O l m a d 1 k l a r m 1 s oyledim. H i fi: d u � u n ­
med i g i m � e y i bana soruyor d u . Ne m e b u s o l mak,
ne de g a zetede siyasi yaz 1 l a r yazmak n iyetinde
i d i m . R o portajlar yapmak, m u h arrirlik etmek i fi: i n
siyasi k anaatlerime n e l u z u m vard1? Ben i ns a n l a r
ve ken d i m h a k k m da d u � u n u r u m . H u ku metler h a k­
k m d a , rej i mler h u s u s u n d a h ifi: b i r fikrim yoktur.
B a � m u harrir yine bir name kopard1:
- Y a n i n a s 1 I bir d u nya a rz u luyors u nuz?
A rt 1 k k1zm1�t 1 m :
- N a s 1 I b i r d u nya m 1 ? H a ks 1z h kl a r m olmad1g1
b i r d u nya. i n s a n la r m h e ps i n i n mesut o l d u g u , h i fi:
ol mazsa i � buldugu, doydugu b i r d u nya . . . H 1 rs 1z­
h kl a r m , b a � ka l a r i m n h a k k m a tecavuz eden lerin,
d iger ki mseleri istismar eden lerin b o l b o l b u l un­
mad1g1 ... Pardon efe n d i m ! B a l b o l b u l u nmad1g1 ne
demek? H ifi: b u l u n m a d 1 g 1 bir d u nya ...
S e v i l meye lay1k k u fi: u c u k k1zlarm orospu ol­
mad1g1, geceleri agalarm , m i n i c i k k 1zlar1 caddeler­
den y i r m i be� l i raya paza r h k l a otellere gotUrmedi­
gi, her genfi: k1zm n a m u s l u bir delika n hyla konu­
� a b i l d i g i , para i fi: i n namus, a r , haya , hayat, gece
g u n d u z s a t 1 l m a d 1 g 1 bir d u nya . . . Sokaklarda s efil­
lerin b u l u n m a d 1 g 1 bir d u nya ... Kafa n m , kol u n fi:ah­
� a b i l d i g i zaman, i n s a n m m u hakkak doya b i l d i g i ,
eglen e b i l d i g i b i r d u n y a
.•. i fi: i n d e i y i �eyler soyle­
meye s a l a h iyetler k1vranan a d a m m , korkmadan
ve y a n h � tefs i r e d i lmeden b u bir �eyleri soyleye­
b i l d i g i b i r du nya . . .
"

Bu sat1rlar1 okuduktan sonra , biz boyle b i r dunya


istem iyoruz diyeceklere, zaten ba�ka soz soylene­
m ez. Ne var ki Sait Faik'in istedigi dunya, her ayd i n
d O � Onceli i nsan i n g onlundeki d u nyad 1r.
Sait Faik'ten soz edil i rken , i;:ogu kez yazd1 g 1 n a

209
d i kkat etmed igi, bazen dal g i n l 1 k yuzunden ki�ilerin
adlar 1 r n degi�tirdigi bile ileri surUlur. Pek onemli ol­
mamas1na ragmen, bu s oylenenlerde gen;:ek pay1
yak degildir. Sait Faik'in yaz1lar 1ndaki derbeder hava,
ozel hayat indaki aylakl l g i n , eserlerine yans1 masin­
dan ba�ka b i r �ey deg i l dir.
Ya�1 k 1 rk1 gei;:en Sait Faik, b i r i;: ocuk gibi temiz
kalplid ir. Onun agzindan, kin tutarak soylenmi� tek
kel i m e duyma d 1 m . Qogu kez bl z i m aram1zda, yani
kendisinden sonraki ku�ak arasinda dedikodu yap­
mak, �unu bunu i;:eki�tirmek isteyenlere de i;: 1 k 1 � 1 r.
Buna pek i;:1k1�ma da denemez ya. Qunku, "Bo� verin
be i;:ocuklar. Ka<;: ki�isiniz ki �urada. Bizden kimin ha­
beri var? Payla�amad 1 g i n 1 z n e ki?" diye tath bir dille,
ac1 ac1 soylenir.
B i r zamanlar ona s1k s1k Meserret'te rastlarnr­
m 1�. S onralari Sait Faik'i arayanlar, Ada'da o l m a d1g1
zamanlar Y edigun idarehanesinde veya Elit Pastaha­
nesi'nde buluyorlard 1 . Y e di g un'de i;: 1kan yaz 1 lari,
o n u n ba�a r 1 h b i r r6portajc1 oldugunu da gostermek­
ten geri kalm a d 1 . Yedigun'de bunca y 1 l d 1 r , Sait Fa­
ik'inkiler duzeyinde roportajla kar�1la�m a m 1�t1k. Ne
var ki bu roportajlarinda Sait Faik kal emini diledigi gi­
bi kullarnp, roportaj yapt1 g 1 ki�ileri gonlunun istedigi
gibi konu�turmaktan da kai;: inmaz .
N itekim Y i r m inci As1 r a d l 1 sanat gazetesi nin i;:1k1-
�1 dolay1s1yla E lit Pastahanesi'nde bizlerle yapt 1 g 1 ro­
portaj da b unlardan b iridir. Gayet ne�eli ve i<;:ten b i r
havada y a p 1 l a n bu roportajla, Elit Pastahanesi 'nin
unu art m 1�t 1 r. Sait Faik, dostlugum uzun d a verdigi
teklifsizlikle, hepimizi car n n i n istedigi gibi konu�tur­
mu�tu. Yedigun'u o hafta, neler soyledi gi mizi m erak
ederek okumu�tuk. Oktay Akbal, Halide Edip'e at1 p
tutuyordu, ben d e Refik H a li t i I e Esat Mahmut Kara­
kurt'a veri�tiriyordum. H i <;: soyl e m ed i g i m i z bu sozler­
deki ukala tav1rdan otOru, O ktay A kbal da, ben d e az
Oz Ulm em i�tik.
Elit'e s u rekli geldigi g unlerd e, en buyuk zevki ka-

210
pw;:ino ic;:mek ve bezik oynamakt 1 . Frau Braun'dan
si.itli.i kahvesini isterken Frans1zca konu�maktan ga­
rip bir tat a h rd 1 . Oyun oynarken, arada bir k1zar, ki.ifi.ir
savurur; eline iyi kag1tlar geli n ce , gok mavisi gozleri
sevinc;:ten parlard 1 . Kar� 1 s i nda c;:okl uk, siyah tak1m el­
bisesi, beyaz g omlegi ve ozenle baglan m 1 � k1 ravat1y­
la, ressam Fethi Karaka� yer al l rd 1 . Sait'i tanimayan­
lar, ki.ic;:i.ici.ik �eylere kesik kahkahalarla gi.ili.i�i.ini.i go­
rerek, ne �en adam derlerd i . B i lmezlerdi ki yine o �en
adam, i ki dakika i<;:inde, entip i.iften bir �eye ic;:erleye­
rek ki.ifri.i basar, c;:ekip gidebilirdi.
N ereye mi g i d erdi?
0 zamanlar Sait Faik h eni.iz karacigerinden ra­
hats1z lanmam 1 �t 1 . 6ncel ikle i<;:ki ic;:ilen yerlere g i der­
di. Oyle kibar l o kantalardan ho�lanmazd 1 . Abidin Di­
no, Ankara'da a c;:t 1 g 1 resim sergisi i<;:in gonderdigi d a ­
vetiyeye �u adresi yaz m 1 � : " S a i t Fai k, O rman B i raha­
nesi, Beyoglu/istanbul . " B u belgeyi i l eride gerekebilir
d i y e � a i r Behc;:et Necatig i l saklamakta d1r. G erc;:i da­
vetiye Sait Faik'i b u l m u�. ama o s 1 ralarda Orman Bi­
rahanesi'ne pek gittigi yokmu�. Daha c;:ok Bal 1 kpaza­
r 1 'ndaki C u m huriyet adl 1 bi.iyi.ik meyhanede ic;:iyor­
mu�. <;ogu zaman Orhan Veli ile Cahit Saffet d e ora­
da olurmu�. C u m huriyet'in �arab1 d a etkiliymi�. Bu
yi.izden Sait Faik'i o gi.inlerd e saat on'dan s onra Be­
yoglu'nda ay1k gormek ti.imden iyi b i r rastlant1 say1la­
b i l irmi�.
K1�1n Sanat Dos�lari Dernegi l o kalinde s1k s1k
kar�1la�t1g 1 m 1 z Sait Faik, yaz g elince Burgaz'dan
kente i nm ez oldu. Gec;:enlerd e Taksim Bahc;:esi'nde,
Ada'da i�inin gi.ici.ini.in ballga c;: 1kmak o ldugunu soyli.i­
yor, arada da, "Edebiyat a leminde ne yenilikler var?"
diye sorarak, bize tak1lmaktan kendini alam 1yord u .
Dogrusu S a i t Faik'in doga sevgisi v e t e m i z hava­
dan yararl anmay1 b i l m es i , g 1 pta ettigim yanlarindan
biridir O c;: y1I once, bir d ergide <; i ngene k1zlari ndan
soz eden yaz 1lar1 c;: 1 kt 1 g 1 s 1 ralarda, bizi H i.irriyet Tepe­
si'ne dogru yi.iri.itmi.i�ti.i. 0 gi.in baharin verdigi ne�ey-

21 1
le, <;ingeneleri oynatm1� ve yol kenarindaki i;:ay1rlara
oturup fallarim 1za bakt 1rm 1 �t 1k.
Sait Faik'ten soz ai;:1linca, kolay kolay bitiremez
insan. Ne ki tadinda kesmek, uzun sozden ho�lanma­
d1gin1 bildigimiz Sait Faik'in de begenisine uygun du­
�er. Hem ne de olsa, Sait F aik'le aram1zda bir kui;:uk
karde�-agabey yakinhg1 var. Re�at E krem Koi;:u'nun
istanbul Ansiklopedisi'nde yapt1g1_ gibi, mahremiyeti­
ne girmem yak1�1k almaz.
Biti rmeden once, Sait Faik'in y1llard 1 r yeni hika­
ye kitab in1 bekleyen okurlarina bir mujde vermek isti­
yorum . Yakinda, R ak1m <; alapala'nin haz1rlad1g1 dizi­
de, yeni hikayeleri i;:1kacak. Sait Faik'in telif hakk in1
yuz liraya satt 1 g 1 bu kitabinin ad1: " Bacakl arim1z Ol­
sayd 1 . " Dilegimiz onu d a "Kovada Bulut"un izlemesi­
d ir.

(Son Saat, 22 Mart 1 947)

212
SAiT FA iK'iN ABAS I *

Vedat GUNYOL

ilk kez 1 936'1arda c;: 1 kt 1 ortaya Sait Faik Sema­


ver adl1 byku kitab1yla, soya d 1 n i kullanmadan. S onra­
ki yap 1tlarmda da kullanmad1 soyad i n 1 . Oysa ne gu­
zel , ne anlam l 1 , ic;:eri g i , bzuyle ne de kendisiyle
yara�an bir soyad 1 vard 1 : A b as1yamk. Abas1 yan i kt 1 ,
c;:unku abay1 yak m 1 �t1 o l d u m bitti m ; c;:evresinde, yak 1 -
n i nda, kahvede, vapurda, bal 1kc;:1 teknelerinde, Hay 1 r­
s 1 zada k1y1lannda, Beyoglu Caddesi'nde, yan sokak­
larinda, sinema gi�eleri bnunde, meyhanelerde , � u r­
da b urda kar� 1 l a�t1 g 1 , gbz tan 1 � 1 kl 1 g i ndan sbz tan i �1k­
l 1g i n a varan ahbapl1 klarda kadeh toku�tu r dugu,
toku�turmaya can att 1 g 1 i nsanlara. ic;:leri n i n temizligi
yuzlerine vurmu�. gec;:im kayg1 s 1 ndaki ya� hl ardan,
b1c;:kin, ele avuca s 1 g m az , ama ezilmi�. m utsuz genc;:­
l e re kadar uzanan engin bir sevgi deniziydi Sait Faik'i
saran butOn o m runce.
Sait Faik, birbirini izleyen bykUleriyle yepyeni bir
ses, bir insan s 1cakl 1 g 1 getiriyordu yaz in ya�a m 1 m1za.
Maupassant oykucUlugunun ba�1 sonu bel l i , ah�1la­
gelmi� c;:erc;:evesinl zorlayan bykUleri, bzellikle
1 950'1erden sonra, olay orgusune butOn butOne yan
c;:izen, <;ehov dogrultusunda, duygu n u n , duyarl 1 l 1 g i n
kanatlarinda alabildigine bzgur, insan ruhunun kendi
ruhuna yans1yan enginlerinde gezinen, gezindikc;:e
bzgurle�en bir rahat, b i r s 1 cak anlat 1 m l a c;: 1 kt1 Sait Fa­
ik kar� 1 m 1za.

*) "Sa it Fai k Abas1yan1k 90 Ya�1nda", Perihan Ergun, Bilgi Ya·


y1nevi, Ankara, 1 996.

213
Sait Faik ustune ilk yaz 1 m 1 944'1erde V e ni Ufuk­
lar'da 91km1�t1. Onu, "Mahalle Kahvesi" ( 1 930) adh
yaz 1m izledi. Kendisini bir kez gormu�tum, bir dost
evin de. Yll 1 93 9 olmahyd 1 . Kalabal lk dost toplant1 sin ­
da bizi tan i�t 1 ran olmam 1�t 1 . Salonun bir ko�esin de,
bir ayakh abajur altinda, in ce yuz lu, ary1k mavi gozlu,
sessiz sessiz oturan, k1rklarinda bir gen9 adam ili�­
mi�ti gozu m e , �oyle ilgisiz, ka9amak bir bak1�la. Vil­
l a r sonra, Burgazada'daki evine 9ag r1h olarak gitti­
gimde, birden anim say1ver dim o abajur altinda otu­
ran adam 1 : Sait Faik'in ta kendisiydi.
1 953 sonlarinda, �air Celal S1lay'in arac1 h g1yla,
Sait Faik'in Burgazada'daki evine 9ag r i h olarak git­
tim . B u , kar�1 kar�1ya ilk b ulu�m am1z olacakt 1 . Sait
Faik beni vapur iskelesinde kar�1la d 1 . Eve gitmeden
once r 1ht1m boyunca dola�t1k. Birtak1m i n sa n lar (ki o
zaman ad1 : Medan Mai�et Motoru idi) adh yap 1tin
ge9tigi yerleri, berber dukk a n i n 1 gosterdi bana.
Bir ara, dukkanlardan birinin kap1sindan bir
adam seslendi: "Sait Bey, yen i m i bu?" diye. Bir an­
lam veremedimdi buna. Bakt 1 m , Sait Faik, rahats1z
oldu, ezildi, buzuldu, kar� 1 1 ! k vermedi adama. Sonra,
Ada'rnn kilisesine dogru yolland1k. Hani, o unlu pa­
paz efendiyle konu�mas i n i n ge9tigi yer var ya, oraya
gittik. Sevdigim oykulerin ge9tigi yerlerde yeniden ya­
�1yor gibiydi m , Sait Faik 'in ger9ek ya�ami ndan sayfa­
lara dokulen izlenimleri, duygulari, ozlemlerini iryime
sindirerek.
Yemek vakti gelmi� 9at m 1�t1. Bugun m uze olan
o guzelim ko�ke gittik. Kap 1 d a , o 9ok sevdigi, yan i n ­
d a n ay1rmad1g1 kopegi "Arap" kar�1lad1 b i z i , kuyruk
sallayarak. Bir sokak kopegiydi bu, gosteri�siz; ama
canayakin.
Salonun kap1sinda, oykucunun annesi, ba�inda
beyaz ba�ortu su, guler yuzuyle gorundu. Yemek ha­
z1rd1. Hemen sofraya oturduk. Yarnlm 1yorsam, kofte
d 1 �inda, ba� yem ek mant1y d 1 . Kahvelerimizi 9al l�ma
odasinda irytik. Sait Faik bana kitaplari n i gosterdi.

2 14
Doner bir kitapl l kt a , say1lar1 elli altm 1�1 a�mayan ya­
p 1tlar vard 1 . Bakt 1 m , Sait Faik, kitaptan 9ok ya�am­
dan, in san surtu�mesinden, in san ili�kisinden, dogay­
la kurdugu yak rnl l ktan , i9 i9elikten ahyordu, a lryor ol­
malryd1 esinini besini n i , d i y e du�undum. S onra yan il­
mad1 g r m 1 anlad 1 m .
S onra indik bah9eye, 9i9ekler bitkiler aras inda
oturduk. Elinde iki kitap vard r, bana gostermek i9in
yan ina aldrg1. Son zamanlarda elinden du�meyen iki
yap1tt1 bunlar: B i ri Jean Genet'nin Pompes
Funebres adl r yap1t1 ile Roger Peyrefitte'in Les Ami­
ties Particul ieres'i (Ozel Dostluklar).
Eve don dukten sonra , bu iki kitabin pe�ine d u�­
tum, Sait Faik'in son geli�melerini bulurum u m u duyla.
Sonunda buldum ve okudum kitaplari. i ki yazar d a ,
e�cinselligiyle tan i na n , Fransa'da ba�tacr edilen, o k u ­
yucusu bol o z l u ki�ilerdi. Oz ellikle Jean Genet , ku9uk
ya�ta anas1z babas1z kal m 1 � , h 1 rs1zhktan hapislere
du�mu�, i9inde yuvarland1g1 9amur dunyas i n 1 , �iirsel
bir dille yuceltmeyi ba�aran bir yazard 1 . Jean Cocte­
au ile Sartre'in koruyucu kanatlari altrnda, yazin ya­
�am 1 n i n ba� ko�esine oturtulan bir yaman yazard1
Genet; ozellikl e, 9agda� dunyan i n i rk ve toplum on­
yarg 1larin i , tiyatro yap1tlariyla yayh m ate�ine tutan bir
adam d 1 . Sartre, G enet'ye Ermi� Genet ad1 altin da
yedi yuz sayfay1 a�kin b i r inceleme yazm1�t1.
R. Peyrefitte'e gelin c e , o da, karde�iyle birlikte
Frans1z yaz i n r nda hat1r1 say1 l l r , sayg i n l l k kazan m 1 �
bir yazard1.
Bu yaprtlarla S ait Faik 'in oykulerine yan s1yan et­
kilerine deginmeyi b i rka9 sat1 r s onraya b 1 rakarak,
bah9ede konu�tuklarim1za donelim.
Sait Faik i9in i nsanlar ikiye ayril ryordu: Namuslu
namussuz, som uren somurulen insanlar.
insan kes i m i n d e iki katman vard1 onun ilgisini
9eke n : On d o rt yirmi arasindaki genrylerle, altm r� yet­
mi�ini bulmu�, ya�amlarin1 alrn teriyle kazanan ya�l l­
lar. "B enim i9in b i r gen9, sarylarr yava� yava� dokul-

215
meye ba�lay1p aim ai;:1lincaya kadar ilgini;:ti r," dedigi­
ni, sozcugu sozcugune a r n m s 1yorum.
Etin e kemigine dokunan, etinde kem iginde sev­
digi sarmala d1g1 geni;:ler d 1 �1nda, ya�h boyac1 ustala­
rina, bal 1 ki;: 1 p irlerine duydugu sonsuz ilgi ve s1 cak
sevgi, nereden kaynaklanabilirdi sapina kadar i nsan­
cal lg indan ba�ka?
Sait Faik, i;: 1 karh i;: 1kars1z -iishnda i;: 1 kars1z- bir
insan sevg isinin havarisi, onderi, peygamberiydi ben­
ce.
Alemdagda Var Bir Y1lan Mart 1 954'te yay 1m­
lan d 1 . Genet'nin Cenaze Toreni 1 953 tarihini ta�1yor.
Genet'den Sait Faik'e neler gei;:ti, ona bakal l m , b u bir
y1I arada.
Sait Faik, Alemdagda Var Bir Y1lan'la g eri;:e­
kustO bir yola g i rerken Jean Genet'den neler ald1 so­
rusunu kurcalaya l 1 m . Cenaze Toreni'nin ba� ki�isi
oykuyu anlatan (bir bak1ma Jean Genet olmas1 gere­
ken) ki�i. Jean D. a d inda bir d elikanl lya vurgundur.
Bu delikanl l , 1 9 Agustos 1 94 4 barikatlarinda, se vimli
bir milis tarafi ndan kur�unla narak oldurUlm u�tOr. Ba�
ki�i. Jean D. i l e 1 940'da rastl a�m 1�t1r. Daha o zaman
on dort ya� 1 ndad 1 r Jean D . Tutkundur ona. Gel za­
man git zaman Jean D . old urUlur. Roma n i n ba� ki�i­
si, onun mezari ba�inda, "yuzunun guzelligi, bedeni­
nin zarifligi beni bir cuzzam gibi sarm 1� sarmalam1�"
diye s1zlanmaktad 1r. Birden, geli�iguzel elini ceketinin
cebine sokar. Bir kibrit kutusuna deger eli. Kutu bo�­
tur. Onu atacak yerde, dal ginl lkla tekrar koymu�tur
cebine.
" B u , kui;:uk bir kibrit kutusudur cebime koydu­
g u m . Bir gun tutukevinde bir delika n l i n i n , tutuklularin
almaya haklari olan kolilerden soz ederken yapt1g1 �u
k1yaslamay1 a r n msamam dogal d 1 r: Bana �oyle demi�­
ti delikan l 1 : Haftada bir koli almak hakk 1 n d 1 r. Bu, ister
bir kibrit kutusu olsun, ister bir tabut, fark etmez."
Sonra �oyle surduruyor yazar: Cebimdeki
kibrit kutusu, kui;:ucuk tabut gitgide duyuruyordu varh-

216
g m 1 , bana tebelle� olarak: Jean ' m tabutunu cebi mde
ta�1yord u m . "
Ale mdagda V a r B i r Y 1 l a n'daki 'Oyle B i r H ika­
ye'yi ele alal 1 m : Yazar, gece bir sinemadan i;:1 k1yor.
ilk rastlad1g1 Atikali d olmu�una bi niyor. Yagmurlu bir
gece. KOi;:Okali'de i niyor dolm u�tan. S6z0mona bir
bulvardad 1 r. Akl 1 fikri sevg ilisi Panco'dad 1 r. 0 Panco
ki "t;ilek" isi m l i bir sokakta oturur. Futbol oyunlari g6-
r0r rOyas1 nda.
Yag m u r altmda yOrO Allah yOrOyor yazar. $i�­
li'den uzakla�t1ki;:a anas1 r n , Panco'yu , bir de kopegi
Arap'1 6zl0yordur. Birden, beki;:i d OdOkleri kaplar orta­
l l g 1 . Bir evden deli gibi b irisi f lrlar, OstOne i;:ulla r n r;
" Dostumu 61d0rd 0 m abi," der, "sakla beni."
Paltosunun cebini gosterir yazar. D i ki�lerinden
yag m u r girmi�. sabah yedigi simidin susamlari kokan
cebi n i . Delika n l 1 cebe g i ri p kaybolur "Ad in ne?" 'diye
seslenir yazar cebine.
A d i Hidayet'tir d elikan l l n i n . Dostunu 61d0rm 0�­
t0r, deli gibi sevd igi dostunu. Yol boyunca konu�ur­
lar. Sonra Hidayet, yani cebindeki susam pire olur.
Fatih Camii'nin avlusunun i;:itlembik agac i n i n dibine
dogru f 1 rlar. Kara nllkta b i r k1v1lc1m gibi parildar. H ida­
yet ba� i ndan gei;:enleri anlatmak isterse de, yazar is­
temez. 0 , 6yk0y0, kendi g onlOne, hayal g OcOnOn ka­
natlarina takarak, Panco'ya, sevdigi delikan l l ya anlat­
ma 6zg 0 rl0g0 ii;:inde evi n i n yoluna dO�er.
i�te, Jean G enet'nin Sait Faik'te yank 1 s 1 r n bulan,
bu geri;:ekOstO ayrint 1 r n n , ki�iliginden hii;:bir �ey a l l p
g6t0rmedigi, ki�i ligine i;: o k �eyler katt1g1 b i r 6 z g 0 n ya­
rarlanma 6rneg i .
Bak1yorum d a , romanc1 v e o y u n yazari Genet ile
6yk0c0 Sait Faik'i bi rle�tiren en 6nemli nokta, ikisinin
de yara d 1 l l�tan �air o l m as1 ve anlat 1 m lar1 ndaki �iirsel­
lik. Sev i p a n latt1klar1, ya�amlarina girmi� olan ki�ile­
rin bir i;:e�it yOcelti l m esi n d e birle�iyorlar ayr 1 ca .
"Romanc1, herhangi b i r konuya egilebilir, her­
hangi bir ki�iden hemen her zaman k i l l k i rk yaran bir

2 17
kesinlikle soz edebilir ve �e�itlilik elde edebilirse de,"
diyor Genet, "�air yureginin isteklerine bagl 1d1r ( ... ) 0
yurek ki, m utsuz butUn varhklari �eker kendine. Onun
i�in, kitaplar1m daki butUn ki�iler b irb irine benzerler,
ayn i anlari, ayn i tehlikeleri ya�arlar . . . Onlardan soz
ederken, onlardan e sinlenen dilim, ayn i �iirleri ayrn
tona indirger."
Sait Faik'te de; ki�ilerin �ogy birbirlerine benzer­
ler, bir �iir havas1 i�inde a �ag1 yukari ayn i tonda d ile
g elirler. G enet'den ayri olarak, Sait Faik'in 6ykuleri
ba�tan ba�a insan s1cakhg1yla dolup ta�maktad1r.
Qunku i n sanlara yak m 1 �t1r abas m 1 . Yoksa, " Bir i nsa ni
sevmekle ba�lar her �ey" der miydi?

(Daldan Dala, Adam Vay., 1 982)

218
SA i T FA i K USTA*

Ayla KUTLU

Ben yazarlari m 1 sOrekli 9ogalt 1 r 1 m : Sevdigim ya­


zari sOrekli okuyup onun anlatt 1g1 her �ey i , 9 agr1�t 1 r­
d 1 g 1 gOzel duyumlari yineleri m . Giderek anlat 1 l m 1 �
olarnn a l t katmanlarindaki edebiyat tad i n 1 d a alg1 la­
r1m. Bu, insana, insan olman i n bilinciyle birlikte, yO­
celten co�kuyu d a getirir Bunlar 9ogalt1labilir. Bunun
yol u , benzer y az arlari bOtOnle�tirmektir. Bunu d a ya­
pari m . istanbul g ezg ini Sait Faik, Akdeniz gezgini Pa­
nait i strati'nin 9ok yakin dostu olmu�tur. Onlar gezer­
ken insanlari kucaklayarak severler, yOreklerine de­
gene kadar bag1rlarina basmay1 ke�fetmi�lerdir, son­
ra donOp onlarin serOvenlerini gozleri parlayarak an­
l at 1 rlar.
Neyse, bu bir ba�ka yaz1ya konu olsun. Gelelim
Sait Faik Ustaya.
0 gelince d Onya degi�ir:
- Solgun titrek, s6n0vermeye haz 1 r bir i kinci
D Onya Sava�1 1�1ginda bir tren hareket eder. Tak1rt1-
lar i9inde bize yakla�an karan l l k trenin, 1 �1ks1z vago­
nunda Sait Faik bize 1�1kh u m utlu 6yk01er anlatmak
i9in 9ak1yla a1tt1g1 kalemini 6per ve sonra 6yk01erine
ba�lar.
- Bir deniz ku�u sOzOIOr OstOm Ozden. Sait Faik,
onun kanatlar i n i n altina koca mavi gozlerini takm1�­
t1r. Denizin m aviligini, dalgas1 r n n oynakl 1 g i n 1 , tuzunun

•) "Sait Faik Abas1yamk 90 Y a�mda", Perihan Ergun, Bi l g i Ya­


y1ne vi , Ankara, 1 996.

219
safl l g i n 1 , dalga kopuklerinin �iirini, denizin denizden
ba�ka �ey kokmayan kokusunu getirir, kucag1m1za
b 1rak1verir.
- Bir sandal ai;11!r. Denizin ortasina varn. Sait
Faik, en ku9uk denizin bile bir ortas1 oldugunu bilir,
oray1 onceden ni�anlam 1 �t1r: Kirli, b uru�uk pardosu­
sunun yakasin1 kaldmp sarinir, hafiften titrer, gozleri­
ni kald1r1r. Gozlerinden 9aglayaqlar gibi dokulur sev­
dikleri: Denizi, ku�lari, b al!klari, bir lenger bahk gibi
bo�alt1r. Gozlerimiz parlasin ister. Getir dikleri yuregi­
mize do I sun da, parlayal!m .
- Kimselere bakmadan Beyoglu sokaklarina vu­
rur. Az once Taksim Anit1'nin 9evresini saran 9imen­
leri koruyan demir parmakl!klarin ustUnden kalkm1�­
t1r. Karanhk, gam l l , sidikl i, 9amurlu sokaklar boyunca,
sevgiyle buyumu� yuregini one al! r. M utlu Pr ens'in
erim eyen yuregi gibi Sait Faik'in parlayan yuregi var­
d1r. Ard indan gelmemiz ii;in ba�1ni gomdugu gogsun­
den kald1rmaks1Z1n el eder. Sokaklan degi�tirmi�. in­
sanlan degi�tirmi� bu Sait Faik'in ard i na du�eri z.
- B azen gozlerini bize verir. Gozlerinden yuregi­
ne giden saydam, saglam m isina, yuregini de 9ekti­
ginden gozlerini d egil, yuregini de takinm1� oluruz:
Gormedigimiz guzellikleri ve h areketleri goruruz.
Em egi gozleri m izle, yuregimizle operiz. Ekm egin ar­
dina du�erken yalnizca em egine guvenen butUn in­
sanlarda varolan gizil guzellik kar� 1 m 1za ayan beyan
dikilmi�tir . Onlan aynms1z severiz. K usuruna eksigi­
ne bakamaz olm u�uzdur. Sevda 9 eker gibi sevmek
ge9er bize.
- Sait kollarini uzatt 1 g 1nda, tUm varllg1 kollarina
ge9er. Bize d e ogretiverir boyle kol u zatmay1: Azinllk­
lar, kendini anlatamayanlar, ya�am 1 anlam ayanlar,
kultUrleri savrulmu� olup kendilerini saklayanlar, ka­
dinlar, 9ocuklar, hastalar, dilleri tUrkuleri azalm r�lar,
kucaklarim 1zda dinlenir, kendine g elir.
- Sait Faik yazar, biz okur, okurken avaz 1 m 1 z
91kt 1g1 kadar bag m n z :

220
YA!i)AS I N EDEB i YAT ! . .
YAZMASAM D E L i OLACAKT I M ! . .

Her gerc;:ek sanatc;:1 yalnizd 1 r a m a , Sait Faik tek


ki�ilik bir okuldur. Okulun ogretmeni, binas1, s 1 ras1 ,
tahtas1, tebe�iri, 1�1g1 odur. Dersleri , y1llarca okutulan
derslere benzemez. Ozgi.indi.irler:

YA!i)AMA S EV i NC i
DO G AYA S EVG i
YARATIC I LI G I N G 0 C 0
<;OCU KLA G E LEN SEV i N<;
AL<;AKG O N U LLO L O K !;> i i R i
DUYARLI LIK VE CO!i)KU
DEN iZ, Y i N E DEN i Z
i NSAN BUL'UN G iZ L E R i
SEVG i L i i NSANLA R
OZG U R DEN i Z K U!i) L ARI
OZU R LO HAYVAN LA R I S EV M E
BU RGAZ C E N N ET i
Adl arin1 ta�1 rlar.
Bu okula devam zoru n lulugu yoktur. En b a� ar1-
s1z ogrenci bile gec;:er not a l 1 r. <; i.inki.i onu bitiren her­
kes yeniden ogrenmeye ba�lar.
Ah Sait Usta ! . . Ben y 1llardan beri, Sizi gorece­
gim, i c;: imde bir �eyler ko�acak, diye beklerim . Bu­
ru�uk pardosi.i, egik ba�. ofkelenmeye haz 1 r bir yap1-
daki ada m 1 bekleri m . A rn a sizi gormed i m : Herkes
gec;: ti, siz gec;:mediniz ... Ben havuzba�inda oturma­
d 1 m . Derslerinize kat1ld 1 m , yi.iregi mde ve kafamda
1�1k olarak tuttum sizi. Ben gec;:irmedim :
Herkesler gec;:ebilir . . . Siz gec;:emezsiniz ! . . Siz ka­
l 1c1s1n iz.

(2 Mart 1 996)

22 1
H i Q O LMEY ECEK B i R i . . .

Necmi TANYOLA�

Yazm hemen her gun . . .


K1�m haftada e n a z u c;: kez Burgaz'dan gec;:iyoru m .
Bazen ic;:im c;:ektiginde iskeleye c;: 1k1yoru m . Burgaz, Sait
Faik'in Adas 1 . Oyle butunle�mi�ler ki. .. Burgazadas1
denince Sait Faik Usta, Sait Faik deni nce Burgazadas1
kar�1m1za c;: 1 k1yorlar. El ele, gonOI gonule.
Gec;:en hafta yine oyle oldu. Bast1r 1lmaz bir duy­
guya kapt1rm1�1m kendimi. Q1kt1m Ada'ya. Havada
poyraz, r1ht1mda bal l k kokusu vard 1 . Ada' nm en yerlileri
say1lan kediler birerle kolda dizilmi�lerdi, denizde de
mart1lar. Bal l kc;: 1 teknesinin ic;:indeki aglar ay1klarnyor.
Yem bozanlar, kuc;:uk isparoslar, sumuklu kayalar ke­
dilere at1 hyord u . Deniz o gun fazla vermemi�ti. Qi­
nakoplar ancak bir c;:avalyeyi doldurd u . Birkac;: kilo da
i stavrit c;: 1km 1�t 1 . 0 kadar. Bal l kc;:1lar Tanr1ya dua ettiler:
" Buna �ukur! . . "
Ge rc;:ekten yaz1 d a , k 1 � 1 d a Sait Faik'in kitaplarmda
anlatt1g1 Burgazadas1'ndan farks1z. Farkh olan in­
sanlar. .. Bir kohne tekne Heybeli'ye dogru gidiyor. Ba­
k1yoruz; Hikmet Reis'in Medan M ai�et Motoru mu? di­
ye. . . Kimbilir memleketin neresinde n. . . Burgaz do­
gas1yla, r1ht1 m 1 ile, kedileri, sandallari ile o eski Bur­
gaz . . . Arna nerede Berber H risto? Melek K1z? Gec;:mi�e
dalarsarnz ilerideki ko�ede bir f1c;:mm ustune oturmu�
!i)arapc;:1 Y anko'yu hayal edebilirsiniz. Odisiya'lar, i d-

*) "Sait F a i k Abas1yan1k 90 Ya�mda", Perihan Ergun, Bilgi Ya­


yinevi, Ankara, 1 996.

222
ris'ler, Ruhi Kaptanlar, getir-goturcu Mi�onlar. Hepsi,
hepsi, o h ayal ettigimiz dunyan i n ic;:indedirler. Sait Fa­
ik'in Adas1'nda. Ne guzel bir hayaldir o . . . Ya�arnlmas1
olanaks1z bir ruya. Hayal i�te.
Sait Faik ya�a m i n i n buyuk bolumunu Bu rgaz­
adas1'nda gec;:ird i . Ka�1kadas1'na da a �1kt1. 1 1 May1s
1 954'te oldu. Ya�asayd1 9 0 ya�inda olacakt1. Ada ve
Sait Faik dostlari 90'inc1 ya� y 1 h r n kutlamaya haz1 rla­
rn yorlar. Etkinliklerin gorkemli ve anlamh olacagi na
inan 1yoruz.
Ne zaman Burgaz'dan gec;:sem yaz1lar1 belleg imi
ayakland 1 m.
Her birinin 6ykusu degi�iktir, ortak olan dogad 1r,
insan sevgisidir Denizdir, bahkt1r, bal l k9 1d 1 r, aim te­
ridir, ya�am kavgas1, medari mai�et derdidir! "Deniz
kenari ndan dunyaya bak1yor u m . Parmaklarimda pul,
avucumda sedef, etraf1mda bal 1 k kokusu . . . Bir ada r n n
arkasinda soba s i n 1 yak m 1 � bir �ehrin dumar n , b i r
adan in arkasinda sobas1z bir pencerenin buzunu ka­
z 1yorum. Gokyuzu beyazdan, siyahtan sayabildigim
dort renkli kirli renk bulutunu getirip, goturuyor. Nere­
de in sanlar?"
"Bal1k9 1 r n n O l um u"nde der ki; "Bu dunya kime
kal m 1 � ki bal 1k91ya kal s in?"
Bal 1 k9 1 lar, meyhaneciler, hamallar, berberler,
papazlar, motorcular, yaz h k91lar, k1�1 ik91lar . . . Onlar
birer birer gittiler. Bir daha donmediler. Yerlerini ba�­
kalari ald 1 . Burgazadas1'ndaki en sab 1 r l l , en uzun
o murlu ki�i Sait Faik. . .
Ah�ap ko�kunde, Kalpazankaya'da, iskelede,
c;:amlarin altinda, zakku mlarin yarn ba�inda . . . Ya�1yor.
Ada's1 ic;:in . . . Tek kuru�luk dunya mah yok. Arna Bur­
gazada' s1rnn tapusu o'nun . . .
Herkes vapurdan Ada'ya ayak atarken geldigi
yerin kime ait oldugunu b i l i yor. Sait Faik'in Adas1. . .
Ya�1yor. Kac;: ya�inda olursa olsun. Du nya dur­
dukc;:a da ya�ayacak!
($ubat 1 996)

You might also like